200605092.Pdf
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
ALPARSLAN TÜRKEŞ BİRİNCİ YIL 2.o*L-3Z22 ARMAĞANI 04/04/1997 - 04/04/1998 M.H.P. GENEL MERKEZİ BASKI-CİLT MAVİ OFSET Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel: 433 67 16-433 38 67 DİZGİ-GRAFİK TERSAÇI LTD. ŞTİ. TİC Tel: 417 86 10 KONU SAYFA BAHÇELİ, Devlet Başbuğ Alparslan Türkeş ve Milliyetçi Hareket 1-4 DENKDAŞ, R. Rauf Kıbrıs ve Türkeş 5-8 ELÇİBEY, Eblilfez Alparslan Türkeş Daim Yaşayacaktır 9-14 KIRIMOĞLU, Mustafa A. Alparslan Türkeş Unutulmaz Bir Şahsiyet 15-18 Olarak Hakk’ın Rahmetine Kavuştu AKTEPE, Eyüp Millet Sektörü 19-34 ARICI, Kadir Bilge Kağan'dan Günümüze Türk Devlet Felsefesinde Fukaralıkla Mücadele, Sosyal Dayanışma ve Sosyal Güvenlik Politikaları 35-46 AYHAN, Rıza Hukuk ve Hukuk Devleti 47-56 CUNBUR, Müjgan Ağabeyim Türkeş Beğ 57-60 ÇARIKÇI, Emin Çağını Aşan Lider Başbuğ Türkeş 61-68 DONUK, Abdülkadir Türklerde Devlet Adamlığı ve Alparslan Türkeş 69-76 ERCİLASUN, Ahmet Bican Türk Milliyetçiliğinin Yakın Tarihinde Alparslan Türkeş’in Yeri 77-82 ERKAL, Mustafa Kültür-Kültürel Kimlik ve Türk Kimliği 83-98 GÜNGÖR, Ali Alparslan Türkeş, Köy-Köylü ve Tarım 99-110 GÜRGÜR, Nuri Alparslan Türkeş’te Tarih Şuuru 111-118 KAYA, Atilla Başbuğ ve Gençlik 119-128 KILIÇ, Ensar Sanat Ülkülerin Kanadıdır 129-136 KODAMAN, Bayram Milliyetçiliği Halka Mal Eden Adam: Alparslan Türkeş 137-150 KÖSOĞLU, Nevzat Türkeş’i Anarken 151-156 KÜÇÜK, Abdulrahman Alparslan Türkeş’in Din Anlayışı ve İslama 157-168 Bakışı ÖKSÜZ, Enis Vasat Kültür İle Bilgi Çağı Yakalanamaz 169-180 ÖZTUNA, Yılmaz Tarih Perspektifinde Alparslan Türkeş 181-186 SÜMER, Sabri Tabii Varlıklar, Ormanlar ve Çevre Koruma 187-204 ŞAHİN, Sümer Nükleer Enerji Ve Türkiye’de Durum 205-228 TAYLAK, Muammer Alparslan Türkeş Millet Meclisinde 229-264 TOSKAY, Tunca özelleştirme Sorunu Hakkında 265-278 TURAN, Kamil Türkeş ve Türk Sendikacılık Hareketi 279-286 YILDIRIM, Dursun Türkeş ve Türk Kurultayı 287-290 Makaleler Soyadına göre alfabetik sırayla dizilmiştir. Takdim Başbuğumuz Merhum Alparslan Türkeş’in ölümünün birinci yılında, dava edindiğimiz ideallerini, büyük devlet ve siyasi adam kişiliğini, saygıyla yadetmek için, Parti Genel Merkezimiz, Milliyetçi Hareket camiasına ve bütün milletimize sunulmak üzere bir armağan kitap hazırlamış bulunuyor. Sizlere, takdim ettiğimiz bu kitaba aynı duygu ve düşüncelerle yazı lütfederek katkıda bulunan yazarlarımızın her biline, teşekkürlerimizi sunmayı, öncelikle yerine getirilmesi gereken bir görev biliriz. Saygılarımızla Basın ve Propaganda Merkezi Merhum Liderimizin aramızdan ayrılışının birinci yıldönümünde O’nu anarken neler yapabileceğimizi, hangi tür faaliyetlerle aziz hatırasına yad edebileceğimizi hep düşündük. Arkadaşlarımız Genel Merkez olarak üç adet kitabın yayına hazırlanarak Milliyetçi Hareket camiasına ve aziz milletimize sunulma sında fikir müşterekliği içinde oldular. Bu kitaplardan bir tanesinin Rahmetli Liderimizin vefatından sonra Türk basınında çıkan haberler ve köşe yazılarından meydana gelen bir derleme çalışması olması düşünüldü. İkinci kitabın, Merhum Başbuğ’umuzun hayatının çeşitli devreleri ile ilgili fotoğrafların yer alacağı bir fotoğraf albümü olmasına karar verildi. Bu ilk iki kitap, Partimizin Basın Müşaviri, değerli gazeteci Sayın Muammer Taylak’ın şahsi arşivini hizmete sunmasıyla gerçekleşti. Üçüncü kitap ise, Merhum Başbuğ’umuzla ilgili olarak çok değerli ilim ve fikir adamlarımızın yazdıkları makale ve incelemelerden oluşturulmuştur. Bu kitapların yayına hazırlanmasında emeği geçen Basın ve Propaganda Merkezimizin ilgililerine, özellikle bu eseri bize kazandıran Sayın Taylak’a ve “Armağan Kitabf’nın hazırlanmasını sağlayan Şevket Bülent Yahnici’ye teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah hayırlı bir hizmet olmuştur. Saygılarımla Dr. Devlet Bahçeli MHP Genel Başkanı BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ VE MİLLİYETÇİ HAREKET Devlet Bahçeli* Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey, tarihte örnek lerine pek sık rastlanmayan müstesna şahsiyetlerden biridir. "Karizmatik Lider", "bilge lider", "tarihi şahsiyet" gibi sıfatlar, muhterem liderimizi anlatmakta kullanılan başlıca sıfatlar olarak Türk Milleti tarafından benimsenmiş ve kabul görmüştür. Tarihi geleneğimiz açısından O'nu en iyi anlatan, tanımlayan sıfat ise "Başbuğ" olmuştur. Türkeş Bey, Türk Dünyası'nın başbuğu ünvanını, sahip olduğu meziyet ler ve yerine getirdiği hizmetler açısından bakıldığında en çok hak eden tarihi bir şahsiyettir. Bu değerlendirmeyi er ya da geç dost-düşman herkes yapmıştır. Başbuğumuzun bu sıfatları kazanışı ile Milliyetçi Hareketin tarihi, paralel bir çizgiye sahiptir. Çünkü O'nun hayatı ile Türk Milliyet çiliğinin yarım yüzyılı aşkın son dönemi tamamen özdeşleşmiş, iç içe geçmiştir. Bilge Lider ya da tarihi şahsiyet kavramı, her şahsiyet gibi kendi milletinden ve içinde yaşadığı çağdan bir şeyler alan, ama diğerlerinden farklı olarak milletinin gelişimine, çağının akışına bir şeyler katan, kısaca tarihe damgasını vuran insanları anlatan bir kavramdır. Bundan sonra tarih, O şahsiyetten bir şeyler alarak O'nun fikrinin, alınterinin izlerini taşımaya başlar. Dünyada hiçbir büyük ve önemli bir iş, yüreği ülke sevdasıyla yanıp tutuşmayan, hiç cefa çekmemiş ve inanmadığı şeyleri savunmuş politikacılarca başarılmış değildir. Büyük davalar, tehlikelere ve zorluk lara cesaretle göğüs geren, ömrü boyunca yılmamış, inançlı ve azimli insanların liderliği altında başlamış ve başarılmıştır. Tarihi şahsiyetleri ya da büyük liderleri ortaya çıkartan dinamikler nelerdir? Onların ortaya çıkışları, sahip oldukları meziyetler ile tarihi şartların buluşmasıyla mümkün olmaktadır. Bu meziyetler, vasıflar nelerdir? En başta, basiret, inanç, azim, bilgi, cesaret, direnç ve karar- ' MHP Genel Başkanı 1 Iılık gibi önemli özellikleri şahsiyetlerinde barındıran insanlar gerçek an lamda lider olabilirler. Bu insanlar, yeteneklerini, ideallerini gerçekleştirme yolunda ortaya koymaya, yani kuvveden fiile geçirmeye başladıklarında varlık larını hissettirmiş olurlar. Bunu takiben halk ile diyalog kurmaları ve kadrolarını yetiştirmeleriyle birlikte ağırlıklarını ve farklılıklarını kabul ettirmeye başlarlar. Artık onlar gerçek birer liderdir. Zamanla bu sıfat, gelişmelere bağlı olarak "tarihi şahsiyet", "karizmatik lider", "önder" gibi sıfatlara dönüşür. Kısacası, tarihi şartlar ve gelişmelerle liderlik vasıflarına sahip insanlar bir araya geldiğinde büyük ve önemli liderler ortaya çıkar. Rahmetli Başbuğumuzun ömrünü yarım asrı aşkın son bölümü, Türk milliyetçiliği hareketinin yaşadığı sorunlarla, gelişmelerle paralel bir seyir takip etmiştir. Hakk'ın rahmetine kavuştuğu son ana kadar da dâvasına, yani Türk Milletine ve Türk Dünyasına hizmet etmeye devam etmiştir. 1944 yılında zamanın siyasi iktidarının rüzgara göre yön değiştiren zihniyetinin bir sonucu olarak uygulanan baskı ve zulüm lerden 1997 yılının Nisan’ına kadar uzanan kararlı milliyetçilik mücade lesi, hayatını ülkesine ve milletine adamışlığın çok önemli ve güzel örneklerini ortaya koymuş olması, Başbuğumuzun siyasi kişiliğinin en kısa ve özlü ifadesidir. Türk Milliyetçileri 1944 girdabından yüz akıyla çıktıktan sonra 1940'lı yılların ikinci yarısını ve 1950'lerin başlarını toparlanma ve daya nışma çabalarıyla geçirmiştir. Türk milliyetçileri ikinci tırpanı bu dönem de Demokrat Parti yönetiminden yemiştir. İşte bütü bu olayları ve sorunları çok iyi okuyan rahmetli liderimiz, 1960’lı yıllardaki gelişmeleri de dikkate alarak, Türk milliyetçiliği hareketine yeni bir ivme ve boyut kazandırmıştır. 1960'lı yılların ikinci yarısı, hem Türk milliyetçiliği hem de Türk demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu, dönem, Türk dünya sının Başbuğunun ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin doğuşuna sahne olan bir dönemdir. 1960'lı yılların başından itibaren Türkiye'de, büyük bir çoğunluğu Rus emperyalizminin doğrudan ya da dolaylı olarak uzantısı pozisyo nunda olan sol hareketlerin canlanışına ve hızlı bir şekilde güçlen mesine şahit olunmuştur. Buna karşılık, kendini sağcı olarak tanımlayan siyasi partiler ve gruplar ise hem aralarında hem de içlerinde sürekli didişen bir yapıya sahipti. Türk milliyetçilerinin hali de çeşitli dergiler ve 2 dernekler etrafında kümelenmiş çok dağınık, arayış psikolojisinin hakim olduğu bir manzarayı andırıyordu. Alparslan Türkeş Bey'in 1964 yılında siyasete doğrudan girmesiyle başlayıp 1969 yılında tamamlanan süreçte ise Türk milliyet çiliği davası, derlenip toparlanmaya, daha doktriner bir hüviyet kazan maya başlamış, kendi özgün ve dinamik siyasi partisine kavuşmuştur. Bu süreç, dağınık, siyasi etkinliği çok zayıf ve özgüven bunalımı yaşayan bir camianın varlığını çok iyi gözlemleyen, Türk milletinin yeni bir dirlik, birlik ve kalkınma hamlesine ihtiyacı olduğunu hisseden siyasi iradenin, inancın, kararlığın ürünüdür. Yani Merhum Liderimiz Alparslan Türkeş'in önderliğindeki kadronun iradesinin ve çabalarının eseridir. Kendilerinin veciz bir şekilde ifade ettiği gibi, milliyetçi-ülkücü hareket, büyük ve güçlü Türkiye'nin mimarı olarak doğmuş ve geliş miştir. Türk milliyetçiliği hareketinin yeniden yapılandırılması aşama sını, bütün milliyetçilerin, vatanseverlerin, bütün dağınık parçaların bir araya getirilmesi ile fikri alt yapının geliştirilmesi ve projelerin ortaya konması aşaması izlemiştir. Tabi bütün bu aşamalar, çok zorlu ve uzun soluklu bir mücadeleyi, ilmik ilmik örülme anlamında zahmetli çabaları ifafe etmektedir. Çünkü Türk milliyetçileri, önlerine çıkartılan bir çok engeli aşmak, yoğun karalama kampanyalarını göğüslemek için olağan üstü çabalar sarf etmek zorunda kalmışlardır. Türk milliyetçiliği davası nın doğrudan siyasi alana taşındığı, yani rahmetli Başbuğumuzun