v ;

BASINDA GÜVEN 22 Ekim 1999 Cuma 150.000 TL

Son kurban, bombayla katledilen A h m e t Taner K ışla lı. Katilleri bulmak için verilen "namus sözleri" her defasında unutuluyor

m m - iocuğu 29 günlüktü Bu bomba V' hepimize İ i s ' f T j r ' kla gelen olasılıkla­ « M í û , I rın tümü geçerli ola­ A bilir. • ; <■ a 'J y : Y j i ' J ¡<1 J. Atatürkçü aydın, değerli bilim adamı-yazar Ahmet Taner K ışlalı’nın teröre kur­ ban gitmesi, laikliğe kuru­ lan pusu olabilir. Her türlü soruna rağmen, toplumdaki kutuplaşmanın yumuşama­ sından rahatsızlık duyanla­ \ \ '% i rın son komplosu olabilir. v \ % Am a, asıl Türkiye’nin AB adaylığı yaklaştıkça, Batı’yla bağlarımızın kopartılması amaçlanıyor olabilir. Çok a- *Sb.v Hi; çık, AB adaylığı ile birlikte, Türkiye bir başka Türkiye (C) Milliyet olacak. Sosyal ve ekonomik dengelerini daha rahat kura­ bilen, demokratik ve laik bir 3 **% hukuk devleti olacak. Hepi­ mizin ortak ve vazgeçilmez amacı. Terörün hedefi değişmi­ yor. Ilımlı kimliğiyle tanı­ nan ve fakat düşüncesinden ödün vermeyen aydınlar katlediliyor. Bu cinayetler, hepimizde derin kaygılar ya­ ratıyor. Koca bir ülke ve de­ mokrasi ateşe atılmak isteni­ yor. Acının yarası ise, hiç ka­ Kaçıncı faili meçhul panmıyor. O nedenle, Kışlalı’yı öldü­ ren bomba aslında hepimizi Gazetesine yazısını faksladı, bebeğini öptü ve öğ­ İpekçi, Aksoy, Emeç, Üçok, Dursun, Mumcu... Ve hedefliyor. Aramızdan birini rencilerine ders vermek için evden çıktı. Aracının sile­ daha onlarcası aynı Kışlalı gibi öldürüldü. Cinayetler alıyor, ama bizi, birbirimize ceğine takılan bombaya dokunduğu anda havaya uç­ aydınlanmadı. Bu kez Mumcu suikastındaki gibi de­ daha çok kenetliyor. tu. Kışlalı yarın, TBMM ve gazetesindeki liller süpürülmedi. Görgü tanıkları var. Türkiye katille­ Şimdi görev devletin. Ka­ törenlerden sonra Karşıyaka'da toprağa verilecek. rin bulunmasını bekliyor. Sayfa 14, 15, 16, 17'de tilleri bulmak, Kışlalı cina­ yetinin de, geçmişteki ör­ nekleri gibi, faili meçhul Jasan Pulur dosyalarda kaybolmasını önlemek göre­ Onlar kazandı [3] vi. Sevgili Ah­ Q m u r Talu met, ruhun şâd Özenle seçtiler (4] olsun!.. Hepi­ Saat 09.50'de Engürü Sitesi'nde kulakları sağır e- mizin başı sağ den bir patlama oldu. Kola kutusuna konan parça 0 °9 an Heper olsun!.. tesirli bomba, Kışlalı'nın sonu oldu (en üstte). Oy­ sa Nilüfer - Ahmet Taner Kışlalı çifti, Nilay'ın doğu­ Kim ve neden? [14] mundan önce tatil yaparken çok mutluydu. Q ikret Bila Avrupa Birliği ile ilişki Söndürdüler [14) HAFTAYA BAKIŞ Kışlalı için... K ıyam etsi m e l i h A şık AHMET TANER KIŞLALI geliştikçe provokasyon ğur Mumcu gibi gitti Ahmet sa tra n ç Tesadüf değil [15] Taner Kışlalı da... Başımız Kınıyorum! sağ olsun! Farklı düşünceleri 0 Ocak 1948 günü “Tanrı ile olan ran­ artıyor^ terör tırmanıyor U Tuğgeneral Prof. Yalcın |*]erya Sazak sevmeyenler, Türkiye’yi demok­ devuma geciktim” diyerek evinden çı­ Işııııer’i lıic tanımazdım. Her şey 7.4’lük depremle ateşlendi. Bir ta­ rasiye layık görmeyenler yine 3 [18] kan Gandhi, sokakta kalabalığın içinde ağır n ^ 1 w ▼▼ • ^ raftan Türk - Yunan ilişkileri gelişirken, di­ Kanlı senaryo düğmeye bastı. ağır yürürken, “Baba, baba!” diye üstüne ğer yandan son yılların en büyük adımı atıldı Panik olmayalım! Türkiye ka­ £|aha Akyol doğru koşan Nathuran Godse adlı fanatik S on yazısı ve Türkiye’ye AB yolu açıldı. Başbakan fasını karıştırmasın. Demokrasi­ Hindu gencinin tabancasından çıkan üç ABD’den olumlu izlenimlerle dönüyor, IMF [19] den yana olanlara, u- Kışlalı, hain bomba patla­ Mel'un tertip kurşunla “Ey Tanrım!” diye ba­ ile bahar havası yaşanıyordu. mutsuzluk çukuruna ğırarak can vermişti. madan 12 dakika önce bu­ rahatsız olan çevreler var­ |Qbbas Güçlü yuvarlanmak yakışmaz. gün yayınlanacak yazısını Gelişmelerden Devamı sayfa 21’de gazetesine fakslamıştı. Ya­ dı. Provokasyon Ulucanlar Cezaevi ile başla­ Lanet terör [23] Yazısı sayfa 21'de Bugün zıda Tuğgeneral Prof. Işı- dı. Adana’daki yargısız infaz, türban tahriki, mer’in tartışılan konuşma­ 7.4 pankartı, Merve baskını, Gökçeada olayı ^jeynep Oral GÜNERİ CIVAOGLU sını yorumluyordu. 16'da birbirini izledi. Ve son olarak eski Bakan Ah­ met Taner Kışlalı katledildi. Haberi sayfa 17'de Bomba sonrası [31] -f- Cuma 22 Ekim 1999 suikast Milliyet Bir demokratın son sabahı meydana geldi. Kışlalı’nın sol kolu Kışlalı, “Kınıyorum’ Ahmet Taner 09.28 koparken kendisi savruldu. başlıklı yazısını Cumhuriyet gazetesine faksladı. Kışlalı; 09.45 Çevrede bulunanlarca Hızır Acil Servis arandı, olay yazısını 09.35 Eşiyle vedalaşan jandarmaya bildirildi. Kışlalı, Çayyolu Engürü Sitesindeki faksladı, 3 numaralı evinden ayrıldı. 09.55 Olay yerine gelen ambulans Kışlalı’yı alıp hareket etti. 09.30 Evinin önünde park eşiyle halinde bulunan 06 GK 377 plakalı 1 0 . 0 2 Ambulans Bayındır Tıp Volkswagen Passat marka aracına Merkezi Acil Servisi’ne ulaştı. vedalaştı, yöneldi. 10.25 Tüm kurtarma chain’ ölümün 09.37 Kışlalı, aracın ön çabalarına karşın Kışlalı yaşamını tuzağına camına bırakılan poşeti fark etti. yitirdi. 09.40 Kışlalı’nın poşeti 12.55 Kışlalı’nın cenazesi düştü... Kışlalı'nın cenazesi Adli Tıp'a sevenlerinin alkışları arasında uğurlandı. Adem Attan incelemesi sırasında patlama Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

Başhekim Doç. Dr. Nuri Özbilgin: Hayati fonksiyonları durmuştu

Özbilgin, Kışlalı'nın ölüm haberini açıklarken "Vücudunda şarapnel yaraları vardı" dedi. 25 dakika kalp masajı yapıldı

ayındır Tıp Merkezi Başhekimi Doç. Dr. Nuri Özbilgin, Kışlalı’nın hastaneye ge­ Btirildiğinde kalp, solunum ve beyin fonk­ siyonlarının durmuş olduğunu belirterek yüzünde ve göğsünde şarapnel yarası bulunduğunu, sol ko­ lunun dirsekten itibaren koptuğunu söyledi, ö z ­ bilgin şöyle konuştu: “Kendisine olay yerinde ve yolda gereken ilk müdahale yapıldı, ancak muhtemelen olay yerin­ de hayati fonksiyonlarını yitirdi. Hastaneye geti­ rilmesiyle birlikte Kışlalı’ya 25 dakika kalp ve so­ lunum masajı yapıldı, damar yolları açıldı ve ge­ rekli ilaç tedavisi uygulandı. Saat 10.25’te tıbben ölümü kanıtlandı. Verilen desteğe rağmen hayati fonksiyonların kazandırılması mümkün olmadı.’’ özbilgin, bundan soma gereken işlemlerin Adli Tıp tarafından yürütüleceğim sözlerine ekledi.

Otopsi raporu açıklandı: Koltuk altından metal çivi çıktı hmet Taner Kışlalı’nın otopsisine, dün sa­ at 14.10’da Adli Tıp Kurumu’nda başlan­ Adı. Yaklaşık 1.5 saat süren otopsinin ardından ö- ; lüm nedeni, “patlayıcı madde infilakı sonucu vü- Z cüda metal bilye (parça) girmesine bağlı kalp, ak­ ciğer ve karaciğer rüptüründen gelişen iç kanama ve sol ön kol amputasyonuna bağlı büyük damar kopmaları sonucu dış kanama olarak” açıklandı. Ön otopsi raporunda “Cesetten yaklaşık 0.8 cm çapında metalik renkli bir adet metal bilye 0.2 cm boyunda metalik parça elde edildi. Ayrıca, cese­ din sol koltuk altma yapışık halde 5 cm’lik bir adet metal çivi bulundu” denildi. Parçalar, Cumhuriyet Saveılığı’na teslim edildi.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? EDEK PARÇA GARANTİSİ •Alfemo modüler ürünlerinin yedek parça garantisi taşıdığını; •Herhangi bir nedenden ® Yeni aldığınız lüks otomobilin içinde, mutlusunuz. Cruise Control, hafızalı koltuk ayarlan, Xenon farlar, kendiliğinden kararan Passat dolayı arızalanan, hasar gören dikiz aynası, 8 hoparlörlü bir CD müzik sistemi, soğutmalı torpido gözü... Keyfiniz yerinde (Zaten o parayı bunun için vermediniz mi?) kısmın, modülün tamamına Sonra en yakın arkadaşınıza otomobilinizi gösterirken o, size fiyatını soruyor. Cevabı duyunca da gülüyor (Ah, bu arkadaşlar!) Bu özelliklerin hepsini Passat’ta zaten zarar vermeden değiştirilebildiğini; •Zamanla üretimden kalkan bulabileceğinizi söylüyor. Hem de çok daha 'hoş bir fiyat’a... Ne diyelim, sağlık olsun. Ama hangi lüks otomobili alacağına henüz karar vermeyenlere hatırlatalım: ürünlerin bile bir süre ihtiyacı Passat’ı bir görün. Mutlaka görün. karşılayabilecek yedek parça stoklarının bulunduğunu biliyor muydunuz!

Volkswagen Yetkili Satıcılan: Adana Aykan (0322) 421 63 08 Adapazarı Otokur (0264) 291 09 52 Alanya Başaran (0242) 519 11 69 Ere (0312) 287 42 42 Genoto (0312) 397 69 89 Otonam (0312) 212 07 77 Başaran (0242) 345 03 33 Antakya Gümüş (0326) 267 35 90 Balıkesir Yağcı (0266) 221 72 40 Bursa Genoto (0224) 272 40 40 Çorlu Çalışkan (0282) 651 22 32 Çorum Soysal (0364) 225 41 08 Diyarbakır Dicle (0412) 238 37 18 Denizli Balı (0258) 371 05 16 Erzurum Çağ (0442) 234 16 47 Eskişehir İlgaz (0222) 234 99 60 Alil M O Gaziantep Şahintaş (0342) 339 48 00 İsparta Zeki (0246) 232 51 00 İstanbul Acarlar (0216) 413 93 44 Erel (0216) 442 75 73 General 1 (0212) 280 77 60 General 2 (0212) 287 71 14 Genoto Avcılar (0212) 422 44 01 Genoto Kartal (0216) 377 43 90 Metal (0212) 476 00 60 Mez 1 (0212) 662 15 00 Mez 2 (0212) 571 66 48 On 1 (0216) 463 50 72 On 2 (0216) 411 74 46 Rekor (0216) 310 50 40 Tamaş 1 (0212) 613 83 83 Tamaş 2 (0212) 529 62 29 İzmir Genoto (0232) 253 67 00 Gönen (0232) 463 50 76 İzmit Arkoto (0262) 349 37 84 Kdz. Ereğli Kardeşler (0372) 322 20 30 Kayseri ÖzSa 1 (0352) 223 68 78 ÖzSa 2 (0352) 330 07 33 Konya Gökmen (0332) 237 22 26 Marmaris Bilgin (0252) 411 37 11 Mersin Opat (0324) 359 46 98 Ordu Şahin (0452) 233 41 69 Samsun Özön (0362) 266 68 00 Trabzon Bahadır (0462) 322 10 71 Wı r o Mu r h ö y ü OOĞUŞ OTOMOTİV. V O l X S W A O t N O T O M O . I 111 . I N I M H O D II FİYAT. TIKNİK Ö 11 l L I K VI I I N K K I İ H D I D E ö I Ş I K l I K YAFMA HAKKINI. İA K U TUTAK. D O İU | OTOMOTİV KİR N OOÖUŞ H O i D I N O A.Ş. KURULUŞUDUR WWW.VW.COm.tr I

Türkiye'de hava A- Dünya'da hava :1420 12 4 5 AıAçık Takvim Hitri '’ REŒP Rumi:Î f Adarıa 18/26 B Erzurum •3/11 PB Amsterdam J6 Y ifc, İmsak Güneş Öğle ikindi Akşam Yatsı Afyon 7/21 PB İstanbul 14/18 S PB:P. bulutlu Berlin 13 PB İs ta n b u l 5.49 7.16 12.56 15.52 18.22 19.43 Ankara 8/17 B İzmir 16/26 S cû Londra 9 Y BıBulutlu Antalya 17/26 B İçel 18/26 B Moskova 4 PB A n k a ra 5.34 6.59 12.40 15.38 18.08 19.28 Balıkesir 12/22 PB Samsun 12/17 Y Bağdat 32 A Y:Yağmurlu İz m ir 5.56 7.19 13.03 16.03 18.32 Bursa 15/21 PB Sivas 8/15 B Paris 14 Y 19.51 r Diyarbakır 9/22 A Trabzon 13/17 Y SiSajnak Roma 23 PB A d a n a 5.24 6.45 12.30 15.33 18.02 19.18

Olaylar ve İnsanlar Hocam, kalemini biz devraldık rasında tam bir hu­ HASAN kuksal eşitlik sağ­ i » . lanmış mıydı? ULUR Atatürk bir orta­ çağ toplumundan yo­ la çıktı. Cumhuri- yet’i kurduktan son­ Onlar kazandı, biz ra 15 yıl yaşadı. Ve sınıf, cinsiyet, ırk, Kışlalıyı kaybettik... din ayırımı olmadan, tüm yurttaşlar ara­ İR Kemalistten daha sında hukuksal eşitliği, o inanıl­ kurtuldular, Ahmet Ta­ maz kısa süreye sığdırdı. Bner Kışlalı öldürüldü... Bilim her olguyu kendi koşul­ Şimdi arkasından ağıtlar dü­ ları içinde, değerlendirir. zerler, Çankaya tepelerinden “A- Atatürk yönetimi, kendi koşul­ kan kan yerde kalmaz!” nakara­ ları içinde, olabilecek en demok­ tı, kimbilir kaç bininci defa yan­ ratik, yönetimdi. Ve bu açıdan, kılanır... Türkiye’nin bugünkü yönetimin­ Uğur Mumcu öldürüldüğünde den daha demokratikti! aynı şeyler duyulmuştu, hatta ölümünün 55. yıldönümün­ “Katilleri yakalamak, devletin de.. Sağdan ve sol(!)’dan en aşa­ namus borcudur” diyerek, dev­ ğılık saldırıların üzerinde yo­ letin namusunu da zedelediler. ğunlaştığı bir diktatörü)!), en iç­ ★ ★ ★ ten saygı ve sevgilerimle anıyo­ PROF. Ahmet Taner Kışlalı rum.” (10 Kasım 1993 / Cumhu­ bir Kemalistti, çoğu fırıl fırıl dö­ riyet) nerken o “Kemalizmi” hiç bırak­ ★ ★ ★ madı, savundu. KIŞLALI’ya göre bugünkü or­ Onun ısrarla belirttiği, Türk tamın tek suçlusu Atatürk’tü! solunun “Kemalist olma” zorun­ Nefis bir ironiyle Atatürk düş­ luluğuydu. manlarının yüzlerine gerçeği Şöyle derdi: çarpıyordu: “Kemalizmden soyutlanmış “Eğer bugün 60 milyon insanı­ bir Türk solu için sağa sapma­ mız, Batı Trakya’daki Türk’ün nın dışında bir çıkış yoktur. Bu durumunda değilse, bunun suç­ çıkışın adı da 2. Cumhuriyetçi­ lusu odur! Kışlalı'nın ölümü üzerine İletişim Fakülte­ önce kaybettiğimiz aydınlar gibi bunu içimi­ de sorumlu olan herkesten hesap sorulsun. liktir, yani özalcılıktır, yani sağ­ Eğer Türk işçisi, Batı’daki gi­ sinden bir grup öğrenci, Bayındır Tıp Merke- ze atmayacağız ve hesabını soracağız" dedi. Bu işin takipçisi olacağız. Bu kalemi devral­ cılıktır.” (x) zi'ne geldi. Öğrenciler adına konuşan Ali Yalnızca bir hocalarını değil, Türkiye'nin bir dık. Bu bayrağı bırakmayacağız ve onun ka­ bi, çocuk yaşta yeraltında günde ★ ★ ★ Haydar Fırat, hiç kimsenin ağlamaması ve aydınını kaybettiğini ifade eden Fırat, şöyle lemini sonuna kadar dimdik ayakta tutmak i- 14 - 16 saat çalıştığı dönemler dövünmemesi gerektiğini belirterek, "Daha konuştu: "Korkunç bir öfkemiz var. Bu işler­ çin gayret sarf edeceğiz." Ümit Bektaş KEMALİZM nedir? yaşamamışsa, bir oy hakkı için Kışlalı “Kemalizm ilerici bir i- bile, Fransız işçisi gibi, 59 yıl deolojidir. Ne geçmişin bekçiliği­ kanlı bir savaşım vermek zorun­ dir, ne de kalıplaşmış bir inanç da kalmamışsa, bunun suçlusu sistemi... Değişen koşullar için­ odur! de, sürekli ve akılcı bir yenilen­ Eğer Şeyhülislamlar fetva ve­ meyi ve yenilmenin ilkelerini i- rip, Kuran’ın Türkçe basımını çerir.” (xx) engelleyemiyorlarsa, ezanlar ★ ★ ★ düşman bayraklarının gölgesin­ “CUMHURİYET’in temelinde de okunmuyorsa, bunun suçlusu Korkunç bir demokrasi yoktur!” diyenlere odur!” (2 Mart 1994 / Cumhuri­ “İyi ki yok!” diye karşılık vermiş­ yet) tik: ★ ★ ★ “1920’lerin Ankara’sında iki PEKİ Atatürk suçluysa, Kışla- sandık, birinde cumhuriyet, di­ h’ya göre haklı olanlar kim? ğerinde şeriat, seç vatandaş! Bu “Erbakan’lar, Mezarcı’lar, mu demokrasi olacaktı?” Dicle’ler, holding solcuları, nu­ Ertesi gün Kışlalı telefon etti, maracı cumhuriyetçi liboşlar, konuştuk, dertleştik, “Ben de bu şeriatçılar, Kürt ırkçıları, hepsi konuda yazacağım” dedi ve yaz­ de haklılar!” patlamaydı dı: ★ ★ ★ “Atatürk döneminde niçin de­ EVET haklı olanlar kazandı, mokrasinin tüm kurum ve ku­ biz, Ahmet Taner Kışlalı’yı kay­ ralları yoktu? bettik... İki görgü tanığı, Kışlalı ya düzenlenen suikastı anlattı Olamazdı da onun için. Haydi timsahlar(î), gözyaşları- Fransız devriminden yarım nızı sular, seller gibi akıtın! Ankara Milliyet yüz yıl sonra bile, Fransız işçisi­ nin oy hakkı var mıydı? Ameri­ (x) Kemalizm, Laiklik ve De­ hmet Taner Kışlah’ya düzenlenen kan devriminden bir buçuk yüz­ mokrasi - İmge Kitabevi suikastın görgü tanığı Arif Emirhan yıl sonra bile, ABD’de ırklar a- (xx) a. g. e. A ve Nazire özcan korkunç olayı dakika dakika izledi. e-posta:h.pulur@milliyet. com.tr Î1 Jandarma Komutanlığı, Ankara Çay Yolu’ndaki Engürü Sitesi’nin bahçıvanı olan Emirhan’ın ifadesine başvurdu. Olayın saat 09.30 sıralarında Hiç koruma istemedi meydana geldiğini belirten Emirhan, | Ankara Milliyet “Hoca evinden çıktı, nkara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Ahmet kapıyı açarak Taner Kışlalı’nın yakın koruma talebi için her­ otomobiline bindi. hangi bir başvuru yapmadığını bildirdi. Daha sonra, ön A Terörle Mücadele Yasası ve Koruma Yönetmeliği­ camındaki poşeti ne göre devlet büyükleri, gazeteciler, işadamları, hu­ görerek, otomobilinden kukçular, yargıç ve savcılara özel koruma tahsis edili­ indi. Poşeti eline aldığı yor. İçişleri, Adalet ve Milli Savunma gibi kritik gö­ sırada büyük bir revlerde yer alan eski bakanlara mutlaka koruma tah­ patlama meydana geldi” sis edilirken, diğer eski bakanlar için koruma başvu­ dedi. KONUT ekinizi rusu esas alınıyor. Koruma talebinde bulunan kişiler, Patlama sırasında bugün Milliyet'le isteklerini bulundukları il valiliğine ya da içişleri Ba­ Kışlalı’nın sol kolunun istemeyi unutmayın kanlığına bildiriyor. koptuğunu, gövdesinin patlamanın şiddetiyle Olayın şokunu üzerinden atamadığı gözlenen kızı Dolunay Uluç ve eşi Sıtkı Uluç, fırladığını anlatan Emirhan, hemen yardıma HERKESE GÜNDE 350 BİN LİRAYA Belçika'dan İstanbul'a geldikten sonra THY'ye ait bir uçakla Ankara'ya gitti. Kışla- koştuğunu söyledi. lı'nın diğer kızı Altınay Kışlalı ise acı haberi evinde istirahatteyken öğrendi (yanda). Çok güzel bir komşumuzu kaybettik ALTUS R0TUS Saldırının diğer tanığı olan, Kışlalı’nın Hanımlar hesabınızı iyi komşusu Nazire Özcan ise yaşadığı dehşeti şöyle yapın, siz de kolaylığı anlattı: Kızı: Alçakça bir şey Rotus'unuzla yakalayın | “Çok büyük, korkunç bir patlama duydum. P Sinan Toros İstanbul, Can Hacıoğlu Eskişehir soru, 'Neden Ahmet Taner Kışlalı?’ oldu. Tamamen Bıigün beyinizden Altus Rotus sertifikanızla, Olaydan bir dakika sonra belli fikirleri savunduğu için. Bir fikir adamıydı, o fi­ Milliyet gazetenizi almayı sakın unutmayın otomobilin yanındaydım. kirler üzerinde durmak gerekiyor. Fikirlerle mücade­ Sfcnki Ahmet Taner hmet Taner Kışlalı’nın kızı Dolunay Uluç, le edilir, ama bu mücadele öldürecek kadar olmaz. ¡Karanlıkta kalmayın!' Kışlalı değildi. Yüzü acı haberi aldıktan sonra Anadolu Ajansı Bu alçakça bir şey. Bundan sonrasma yargı bakacak.” şişmişti. Tanıyamadım, Brüksel temsilcisi olan eşi Sıtkı Uluç’la Yeni mutfak Büyük Fener A Diğer kızı dekandan öğrendi f^traf birden birlikte dün Belçika’dan İstanbul’a geldi. fırsatını kaçırmayın kalabalıklaştı. Otomobil gereçleri Ankara’ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Ahmet Taner Kışlalı’nın Eskişehir Anadolu Üni­ ... Üstelik 350 bin liralık yanıyordu. Kim çağırdı Şeref Salonu’nda ağırlanan Dolunay Uluç, babasının versitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi 29 Her giın bir perçdvım ahn, takımmuı tamamlayın v * ^ MiHtyçfisbedavat, bilmiyorum, hemen geçmişte de tehditler aldığım belirterek, şunları söy­ yaşındaki kızı Altınay Kışlalı ise, acı haberi Fakülte : Spagetti Kepçesi ambulans geldi. Ahmet ledi: “Ama bu saldın şahsa yapılmış bir saldırı değil­ Dekanı Prof. Dr. Sezen Ünlü’den öğrendi. Bey otomobilini hiçbir dir. Onun fikirlerine ve onun gibi düşünenlere yapıl­ Ünlü, Kışlalı’nın ölüm haberini öğrenir öğrenmez Mutfak aletini*!« Milliyet bin lira 5 P İ İ zaman sitenin içine park mış bir saldırı olduğunu düşünüyorum. O, Türkiye evinde istirahatli olan kızı Altınay Kışlalı’ya haber etmiyordu. Tehdit Cumhuriyeti’ne, Atatürk ilkelerine, laikliğe ve de­ verdi ve iki öğretim üyesiyle birlikte özel bir otomo­ Z ^ B , 657 81 53 ■657 81 54 • 8156 • ■656 88 88 - ediliyor muydu, onu mokrasiye inanıyordu. Bu saldırıyı, bu fikirlere ina­ bille Ankara’ya gönderdi. Bu arada Ahmet Taner 657 655 7627 6569999 bilemem. Çok güzel bir nan bütün Türk vatandaşlarına karşı yapılmış bir sal­ Kışlalı’nın da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fa- Danışma hatları »İstanbul (0212) 505 65 65 ■ Ankara (0312) 306 92 73 - 306 92 74 «İzmir (0232) 464 41 00 - 464 41 01 - 464 41 02 »Adana (0322) 459 84 84 komşumuzu kaybettik” dırı olarak görüyorum. Kendi kendime sorduğum ilk kültesi’nde zaman zaman derslere girdiği öğrenildi. + + 4 Cuma 22 Ekim 1999 suikast Milliyet alı, kazada kaybettiği Fransız asıllı eşi Nilgün’ü anlattığı kitapta günlere geldik. şu sözlerine yer vermişti: ‘Her şeyi seninle ve bu toprakların Çünkü, onca acımıza, onca kaybı­ mıza ve onca deneyimimize rağ­ insanlarıyla paylaşabilmeliyiuı/ Şimdi ayru toprağı paylaşacaklar... men, kanlar yerde, namus sözleri __ lafta, dosyalar rafta kaldı. Çoğu za­ • • man deliller yok edildi, gizli bir el izleri silip durdu. Özenle seçtiler Geldiğimiz noktada; bir yandan gerilimlerini çözmek, Avrupa stan­ u kaçıncı... dartlarına uymak için çaba harcayan, bir Ne kadar alışıldık, ne kadar bil­ yandan da o standartlara yolculuğundan Bdik, ama bir o kadar da beklen­ kimilerinin rahatsızlık duyduğu, duyabi­ medik. leceği bir ülke var. Her gerilim, tabii ki kendi fanatiklerini • • • de azdırır. Kimi sivil kimliklidir, kimi belki resmi Ahmet Taner Kışlalı, tanıyanlar, izle­ kimliklidir. yenler ya da hiç bilgi sahibi olmasalar da Dumanlı havayı seven her çeşitten artık maalesef bilgi sahibi olacaklar açı­ kurt, sis perdeleri ardında, dumanları ço­ Nicole, Fransız ana sından, mutlaka “çok özel seçilmiş” bir ğaltabilmek, umutlarımızı, beklentileri­ babanın Bordolu hedef olarak değerlendirilecek. mizi boğmak, gerilimleri kendileri kadar kızıydı. Ahmet Şu anda failleri bilmiyoruz; hemen suç­ azdırmak üzere sahne alır. Taner Kışlah ile lama yapacak olanlar da muhtemelen bil­ Sahnedeki en cazip hedefler ise, toplu­ dünyaev'tne meyecek, muhtemelen diğer olaylarda ol­ mun çoğunluğunun tanıdığı, çeşitli ke­ girdikten sonra duğu gibi hiç bilemeyeceğiz. simlerinin düşüncelerini paylaşarak izle­ Nilgün adını aldı. Kanaatlerimiz olacak. diği, bazı kesimlerin de muhtemelen hoş­ O kanaatlerimizi besleyecek gerekçeler lanmadığı aydınlardır, gazetecilerdir, ya­ arayıp belki de bulacağız. zarlardır. Soğukkanlı olursak şunu fark edeceğiz: Bu tür suikast ve cinayetlerde ne çok, • • • ne çeşitli kâtil adayımız oluyor. Elbette, öldürülenin kimliğine göre Belki bir başkası da olabilirdi; yahut i- “karşı taraf”tan banko adaylar bulunu­ çimizden biri, birileri yine olacaktır za­ yılındaydı... Altmay’a hamileliğinin de son ayla­ yor. H atta üstlenen dahi çıkıyor. ten. Ama Kışlalı özenle seçildi. | Haber Merkezi______direlim” diyecek kadar yakın olduğu Nilüfer Ha- rında... Gözlerinden taşan bir mutlulukla kapıda örneğin; Kışlalı yazılarıyla, konuşma­ Katillerin gösterdiği bu özen kadar, nım’dır. Geçen yıl doğum aşamasında kaybedilen karşılamıştı beni: bebeğin ardından doğan son çocuk, dün babası larıyla aktif bir Atatürkçü, Kemalist dü­ birbirimize, düşünce insanlarımıza, hem y’ı çok seviyorum. İki kızımdan büyü­ ‘Hem Türk, hem Müslüman olmak istiyorum. bombalı saldırıda yaşamım yitirirken 29 günlük­ şünce, kültür ve yazı adamıydı. Fikirleri i- hepimizin, hem de korumakla, saldırıları ğünün adı Altınay. Küçüğünün adı Ben Tanrı’ya inanırdım. Senin Tanrın ile benimki tür. le duruşu, birçok sivil kurum ve kişi tara­ önlemekle, olayları çözmekle görevli Dolunay. farklı değil ki!.. Çocuklarımız iki toplum arasında “Bir hocanın ilk görevi öğrencilerini aydınlat­ fından paylaşıldığı kadar, Türk Silahlı devlet kuramlarının göstermediği özen Bir çocuğum daha olsaydı, adını ' Şinanay’ ko­ kalmamalı. Ben de her şeyi seninle, onlarla ve bu maktır.” Kuvvetleri’nin pozisyonuyla da paraleldi. de acı veriyor. yardım!” toprakların insanlarıyla paylaşabilmeliyim.’ Sınıfa her girdiğinde bu sözlerinin ardından Dolayısıyla, akla ilk gelen ihtimal, İs­ Hangi tarafta olursa olsun, birbirlerin­ Her santimi dantel gibi örülmüş bahçenin orta­ Meğer yakın arkadaşlarımla birlikte müftüye lambayı yakan Kışlalı, Fransız Siyaset Bilimci Du- lamcı terör örgütleri yahut azmettiriciler. den ne kadar çok noktada farklı düşünce­ sında yaşanan serin bir Ankara gecesi, Nilgün Ha- gidip konuşmuş. İsmini bile seçmiş. Ama sabrede- verger ile öğrencilik yıllarında tanışmasını anlatı­ lere sahip olursa olsun... nım’ın bu sözleri üzerine kahkahalarla çınlıyor. memiş, ‘sürpriz’inin sonuna kadar. O gece ‘Keli­ yor: • • • Demokrasiden, insan haklarından, ay­ Nilgün Hanım, ertesi gün eşiyle tatile çıkmak ü- meyi Şahadet’i sonuna kadar ezberledi. Ertesi sa­ “Doktora öğrencisiydim. Duverger’yi dinleme­ dınlıktan yana her kesimin, herkesin zere Alanya yoluna koyulacak. Ve bütün bozkırın bah müftünün yanından çıkarken, elinde artık nin heyecanı içindeydim. Sınıfa takım elbiseli çok Ama bir yandan da aklımızda hep soru “Kışlalı suikastı”na ortak tepki ve tavır âşık olduğu o kahkahalar, anımsandıkça anıların ‘Nilgün Kışlalı’ olduğunu kanıtlayan bir belge var­ şık birisi girdi. Yanımdaki Fransız arkadaşa ' Her­ işaretleri: Şunlar da olabilir diye. alması, karanlığı birlikte lanetlemesi, ge­ seyir defterine buruk bir tebessümle çakılacaktır. dı.” halde hoca bu’ dedim. Bana dönüp, ‘Hayır bu, o- Çünkü, “öldürerek” hesap yapabile­ rilimleri azaltması ve cenazesinde kol ko­ Hoca’nın kullandığı otomobil takla atmış, Nilgün Ahmet Tüner Kışlalı, yan yana geçirdiği trafik kulun hademesi’ dedi. Bir süre sonra sınıfa kışa cek, toplumsal - siyasal sonuçlar ve tedir­ la girmesi temel görevdir artık. Hanım kurtarılamamıştır. kazasında kaybettiği Fransız asıllı eşini böyle an­ boylu, tıknaz, kötü giyimli birisi daha girdi. Ben ginlik umacak iç - dış “odak” sayısı ile Kazada yaralanan Kışlalı, bir süre tedavi gör­ latıyor. Kendisi Kültür Bakanı’yken evinin bulun­ soramadım, ama yanımdaki arkadaş kulağıma e- bunların kullanacağı, tetikçilik yaptıraca­ • • • dükten sonra toparlanır. “Tanıdığımda adı Nico- duğu binanın merdivenlerini sabunlu sularla si­ ğilip, 'Duvergerbu’ dedi.” ğı “kâtil” çeşidi bol. le’dü” diye başlayan “Bir Türkün ölümü” başlıklı len... “Kültür Bakanının Hıristiyan karısının ka­ “Bir Türkün ölümü” kitabındaki yazılarından Çünkü, 1980 öncesi ve sonrasında çok Ailesinin, üniversite ve basın camiaları­ yazısı Cumhuriyet’te yayımlanır, o sıralarda çıkan rıştırdığı işleri” içeren iftira haberleri üzerine biri “Neden Uğur Mumcu?” başlığını taşıyordu. çarpıcı faili meçhul cinayet ve suikastlar­ nın, Cumhuriyet gazetesinin, hepimizin kitabına da adını verir: “Ahmet boşanalım. Benim yüzümden siyasal kari­ Yanıtı da hemen altında veriyordu: dan geçerek, Susurlukları keşfederek bu­ başı sağ olsun. Katillere de lanet olsun! “Tanıdığımda adı Nicole’dü. Sevgisi uğruna, yerini yıkacaklar” diyen Nilgün Hanım’ı. “Fransız “Uğur inançlı bir Kemalistti... ödün vermeyen, doğduğu toprakları, sınırsız dostlannı bırakıp ana babanın Bordolu Türk kızı şimdi Ankara’da yürekli, savaşçı bir Kemalist!” Türkiye’ye geldiğinde de adını değiştirmemişti. 25 yatıyor. Ve benim kalbimde” sözleriyle tam dört e- mail:umur.talu©mılliyet. com.tr Tel: (0212) 505 66 45 Faks: SOS 66 22 Yanıt, Uğur Mumcu cinayetinden bugünlere u- yıllık geçmişi ile köprüleri atmış, ama adını ve di­ yıl önce uğurladığı Nilgün Hanım’ı. Yeni eş, Nil­ zamp “Neden Ahmet Taner Kışlalı?” sorusunu da nini korumuştu. 'Kışlalı’ soyadını alışının ikinci gün Hanım’m, hayattayken “Seni Ahmet’le evlen­ karşılıyor! I 1 4 Cuma 22 Ekim 1999 suikast Milliyet r / 5ÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk > Yön Not FİKRET DOĞAN K Ü J^bİla HEPER

Kışlalı... Al3î>ıA CLAUSA"2- // Hep aynı soru:

rof. Dr. Alımet Taner Kışlalı’nın /6o¡\.\T a I-YA Kim ve neden? konuşmacı olarak katılacağı, P 'Kemalizm Açısından Sol Parti­ hmet Taner Kışlalı suikastında ler’ konulu söyleşide birlikte olmayı diler, pevLer “amaç ne?” sorusuna cevap a- saygılar sunarız. *Y^YatT da rayınca akla ilk gelen şunlar o- Gün: 21 Ekim 1999 Perşembe, A luyor: Yer: Ümitköy, Çamlıca Evleri Sitesi Helsinki zirvesine giderken, AGJT ari­ Karşısı, fesinde, Türkiye yolundan mı saptırılmak Saat; 19.30” isteniyor? Bunun için kolay ve anlamlı bir Ahmet Taner Kışlalı Hoca, Çağdaş Ya­ hedef olarak Ahmet Taner Kışlalı mı se­ şamı Destekleme Demeği ile Demokrat ¿cmHvPâyE'n n 7 9 * / osmanlininj lo o , çildi? Kadınlar Derneği’nin birlikte düzenlediği ytUÎ>ÖNwbAw H€PEM*ıYLe AB ile bütünleşme amacı yolunda do­ bu söyleşide dün akşam konuşacaktı. AUTAAY a 1>£y(X T T¡y£VTRe>SU TAP-AF i m Da N ğan umutlar yeşermeden kurutulmak mı Konuşamadı. OYUAÍL A $ rW L V » - AYN İ 5 d R £ isteniyor? Konuşsaydı; yine ışık saçacak, aydınla­ C A Z Ó T E O LAN Yakılan Rum evi, Merve olayı, şimdi de tacaktı. - î i - ^ N ¿ C - S I A - — S ’ c u- S- D |v sonlular. kalik yetler ınMbfca ayd nlaulacik" dedi Yetkililer gitti, Milliyet. bu anlamlı günde, “si) *>» («a jK â tT &>'>** Gülhane’nin (GATA) açılışındaki konuş­ kalmayacak”, yine “Cinayet en kısa ı yıklllMUMM. « m i vetettlcnr» buluMmvinu sera \ etkililer gdriı. aydmUuJmadı Aıkkıc çok k i Miv yeniden UÇU- wkk k $ bilgi v tn k İ kanıtlar da&> tttftu mücadeleni» Oy kükıvm vwı f«o£r*{Ln)ıta be ması yankılar uyandıran Işımer Paşa’yı sa­ e-posta:[email protected]. zamanda aydınlanacak” diye açıklamalar OnLır pensti. yaştttfclı. Onlar (ocuktu. NljVdiJ-, yala gizlendi. «lav Aar *»t*tt»ecnw«k t*rokıWx... gftaden itibaren yayınlıyoruz 11 vt 13. vay fada A Diğerleri vunuyordu. yapıldı. Oysa “Türkiye’nin utancı” faili t . IMmi kartn meçhul cinayetlerde bugüne kadar IPYtfol 17 Ekim’deki yazısında ise Nurcuları sorular karanlıkta, katiller de cezasız ele almış: FP'li Akgönenç: Hep kaldı. “Giordano Bruno ne güzel söylemiş: Uzayıp giden karanlık cinayet ‘Kötüler Tanrı’yı, Tanrı ise iyileri kulla­ kalbimde yaşayacak kurbanlarına kısaca “faili meçhul” nır!..’ denildi. Karanlık ellerin aramızdan Tanrı peygamberleri kullanmış. Bilge koparıp aldığı bilimadamı, gazeteci, kişileri kullanmış. Atatürk ve benzeri devrimcileri kullanmış... [ Abdullah Karakuş Ankara siyasetçi, savcı, sağcı, solcu aydınların kanları, verilen sözlere karşın hep yerde Ya Tanrı’yı kimler kullanmış?” kaldı. Uğur Mumcu sanki bugünleri Ve bu noktadan itibaren Kışlalı, Nur ce- matinin iki liderini kıyasıya eleştirmeye P Genel İdare Kurulu üyesi ve Ankara görür gibi, bir yazısında okurlarına şöyle başlıyordu. Milletvekili Oya Akgönenç, Ahmet. sesleniyordu: Ama Taner Kışlalımın “laiklik savunu­ Taner Kışlalımın öldürülmesinde radikal “Özgürlüğe adanmış bir top çiçek F gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım, cusu” kimliğine bakınca şu da akla gelmi­ İslamcı örgütlerin bir ilgisinin olmaması yor mu? gerektiğini belirterek, “İslam’da adam öldürmek unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...” Suikastı, laiklik karşıtlarının üzerine at­ lanetlenmiştir. Bir bilimadammı öldürmekle Türk halkı onları unutmadı ama mak ve böylece bir büyük kargaşa çıkart­ herhangi bir grubun ne çıkarı soruşturmayı yürütmekle görevliler mak isteyenler neden işlemiş olmasın? olabilir anlamak mümkün değil. sorumluluklarını çabuk unuttu. ★ ★ ★ İdeolojisinden ötürü kimse İslami Hareket’in kayıp izi öldürülmemek” dedi. Bu son olsun! DÜZENE karşı olan güçler mi? Kışlalı’mn Siyasal Bilgiler Tıpkı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı Düzenin demokratikleşmeden devam Ahmet Taner Kışlalı suikastı geçmişi 80 öncesine uzanan Fakültesi’nde sınıf arkadaşı gibi otomobiline konulan bombayla etmesini isteyen güçler mi? siyasi cinayetler dizisinin sonuncusu... Milliyet, Uğur olduğunu kaydeden Akgönenç, yaşamını yitiren Uğur Mumcu İç güçler mi? cinayetinden sonra, patlayıcının tipi bile Mumcu'nun altıncı ölüm yıldönümü olan 24 Ocak “Çok değerli düşünce adamı, 1999'da, faili meçhulleri "Türkiye'nin utancı" Dış güçler mi? sen hep kalbimde kesin olarak açıklanamadı. Cinayetle İhtimallerden hangisinin gerçeklik ka­ Akgönenç manşetiyle gündeme getirerek kampanya başlatmıştı. yaşayacaksm” diye konuştu. ilgili gözaltına alman İslami Hareket zanacağım, soruşturma ortaya çıkartacak. Üzücü olayların üst üste gelmesinin tesadüf militanları da suikastla ilişkilendirildi Ama bilinen bir şey var. olamayacağma dikkati çeken Akgönenç, “Bu ancak nedense delillendirilmedi. Bugüne kadar bu tip menfur cinayetler olaylar AB’ye girişle ilgili olabilir. Bazıları, Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil Prof. Muammer Aksoy suikastından Kutlar cinayeti de faili meçhul hep faili meçhul kaldı. Türkiye ne kadar hukuksuz bir ülke mesajı cinayetinin dosyası ise İstanbul Emniyet dokuz yıl sonra kanıt olarak sadece üç cinayetlerin ilginç bir örneği oldu. En son Uğur Mumcu öldürüldüğünde vermek isteyebilir. Helsinki ve AGÎT’ten önce Müdürlüğümde esrarengiz bir şekilde boş kovan ele geçirilebildi. Cinayeti İBDA/C adlı örgüt üstlendi yöneticiler katilleri yakalama konusunda ortadan kayboldu. Yetkililer, dosyanın ancak polis eylemin PKK’nm işi olaylann olması çok kasıtlı geliyor” dedi. Hep bomba kullanıldı “namus sözü” verdikleri halde... diğerleriyle karıştığını, sorunun en kısa olduğunu iddia etti. Onat Kutlar Ve bu tip eylemler daima sirayet etti. Malatya eski Belediye Başkanı Hamid sürede çözüleceğini açıkladı. cinayetinin hangi örgüt tarafından Ve cinayetlerin daima bireysel olay ol­ Açıklamanın üzerinden yaklaşık 12 yıl Fendoğlu’nun evine gönderilen bombalı işlendiği bile “meçhul” olarak kaldı. madığı görüldü. Kutlular: Olaylar geçmesine karşın dosyanın akıbeti paketin patlaması sonucu yaşamım Çetin Emeç suikastından sonra Ama geçmişte şu da görüldü; siyasi ci­ öğrenilemedi. Koşuyolu’ndaki evinden yitirmesi de bugüne kadar faili meçhul katillerin yakalanması için bir özel tim nayetler onları palanlayanların amaçları­ tek merkezden çıktıktan sonra öldürülen yazar Turan kalan cinayetlerden sadece biri. oluşturuldu. Sonunda özel tim de nın yerine gelmesine uzun vadede pek de Dursun cinayetinde ise sanık bolluğu 30 Aralık 1994’te The M armara dağıtıldı ve dosya yeniden açıldığında hizmet etmiyor. yaşanmasına karşın saldırı bugüne kadar Otelimin pastanesinde patlayan bir içinde görgü tanıklarının adreslerinin Haber Merkezi faili meçhul kaldı. bombayla yaşamım yitiren yazar Onat bile bulunmadığı anlaşıldı. E e-mail:[email protected]. Faks: 0212 505 66 11 • • ur Cemaati’nin önde gelenlerinden ve Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmet Zorba N Kutlular, Ankara Ulucanlar Üzerine çarpı atılmıştı Cezaevi’nden tahliye edildikten sonra geldiği kemalist İstanbul’da Ahmet Taner Kışlalıya suikast gösterildi ve “28 Şubatçı” olarak suçlandı. olayını değerlendirirken, “Benim olayım, Merve 1978'de Ecevit'in Kültür Bakanlığı'™ yapan 28 Şubatçı | Milliyet Haber Ajansı Kavakçı ve Kışlalı’nın öldürülmesi aynı Ahmet Taner Kışlalı'ya göre halkınalkın üzüzerine kararlılıkla Kışlalı 12 Mayıs’taki köşesinde türban kri­ gidilmez ise Malatya'da olduğu gibi tehlikeli olurmuş! m merkezden kaynaklanıyor” dedi. zine değinerek, “Orada da sonucu devletin Suikastı lanetleyen Kutlular, “Hadise kötüdür. hmet Taner Kışlalı, Cumhuri­ kararlılığı belirleyecek. TBMM’deki kararlı­ Taner Bey ile aynı düşünceleri paylaşmıyoruz, yetteki köşesinde Malatya’daki lık yetmez. Asıl sınav Malatya’da veriliyor. Ve ama onun yaşama hakkına kastedenleri tasvip A türban eylemleriyle ilgili olarak ka­ Malatya’daki sınav yitirilirse sıra başka yerle­ etmemiz mümkün değildir” diye konuştu. Halkı köpeğe benzeni leme aldığı “Hayvanlar, Çocuklar ve Mer- re gelecek!” diye yazdı. Kutlular şunları söyledi: “Benim gözaltına ve’ler” başlıklı 12 Mayıs 1999 tarihli yazısıyla Gösterilen kararlılık sonunda “laik devlet I Ahmet Taner Kışlalı adındaki lumlûf...&bbtttenr*p çok ben zarter * CHP'll Cumhuriyet yatan djn diye ekledi Ktş-ah şayia devam <*Hı radikal dinci Akit gazetesinin boy hedefi oldu. düşmanlarının kurtarılmış bölgesi” olarak ta­ alınmam ve Kavakçı hadisesi gündeme oturdu. I ’! kıyvankır. Çotuklar ve Mşrve'lçr. daha gikte? Devlet m», şeriojı bo»iı$ı oitmda yazdığı vozıda »er mı? K<ır gerilirse. * sente eogurtİ Akit’in 13 Mayıs tarihli nüshasında Abdul­ nımladığı Sivas’taki “olumlu değişimi” hatır­ Ancak istenilen neticeye ulaşılamadı, ters tepti Dííhítftongrx bit kangal köpüğüinin karşı törafe aoğro koyacak! fBMNV I subay tarafından alınıp »üt knmy* k. kaıarlılık yetmez Am! moov Mo latan Kışlalı sonuç bölümünde şöyle dedi: ve demokratikleşme çabalarının başlangıcı gibi * kç-cii aibiyapıldığım' vObtidı&M* antattikv., anlattıktan yo’da vtmUyöt Ve Malatya'daki^ lah Birisi tarafından hazırlanan “Tutanak” I sonra, 'Çocvtkkjt Hayvanlar. V$» top- yıhfilifie. Sır a boşka yerlere oldu. Bunlar farklı değil, aynı merkezli olaylar. I köşesinin manşetinde yer alan Kışlalı fotoğ­ “Çocuklar... Hayvanlar... Ve toplumlar... Birileri bilerek, hedefleyerek yapıyor. İnşallah rafına çarpı işareti çizilerek üzerine “Yuh piş­ Birbirlerine çok benzerler. Kararsızlık ödün birtakım olumsuzluklara sebep olmaz. kin zorba!...” yazıldı. Ahmet Taner Kışlalı getirir... Ödün umut, umut da belirsizlik. Ve Toplumda var olan yumuşamaları sertleştirmez, “Zorba Kemalist gemi azıya aldı, Halkı köpe­ bundan en zararlı çıkan da çocuğun, hayva­ ğe benzetti” başlığıyla hedef adam olarak nın ve toplumun kendisi olur.” akl-ı selimle hareket edilir.” Akit gazetesinin 12 Mayıs 1999 tarihli nüshası: Kışlalı'nın fotoğrafının üzerinde çarpı var. Milliyet "b suikast Cuma 22 Ekim 1999

Melih Aşık, DMC 34554 Bağcılar - İstanbul Tel: 0212 505 63 14 Faks: 505 63 20 e-m ailim [email protected] AÇIK PENCERE MELİH AŞIK

(ÇİZİYORUM Ercan AkyoT)- Zarif tartışmacı... Kışlalı'nın ardından ¡T arif tavırlı.. Se­ “diktatör” gibi sıfatlar hmet Taner Kışla- ün yapmış. Katil tahmin ve vecen ruhlu... yakıştırarak eleştirel Alı’nın öldürülmesi­ kehanetle bulunuyor. Nite­ Kibar görünüşlü... Enbir konuşma yapmış. ni izleyen dakikalarda kim soruya muhatap olan Z Cumhuriyet gazetesi An­ da: ateşli tartışmalarda bi­ Başkan konuşmanın le istifini bozmayan... sonunda paneli kapa­ kara bürosunda herkes - Yahu ben ne bileyim... Tezini her defasında tacak... şaşkın... Son yazışım oto­ Polis miyim, savcı mıyım? ikna edici sözcüklerle A. Taner Kışlalı söz mobiline binmeden 10 da­ Cinayetin arkasında kim alarak “Tek bir soru kika önce fakslamış büro­ varsa polis ve adalet orta­ karşısındakine akta­ Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın katılamadığı kon­ sorma” izni almış Baş- ya... 29 gün önce üçüncü ya çıkarır, diyemiyor. Der­ ran... Türkiye’nin ye­ feranstaki masası çiçeklerle süslendi. Altan Burgucu tiştirdiği en parıltılı kan’dan... kez baba olmuş: “60’mdan hal tahminlerini sıralıyor: düşünce adamların- Ve sormuş: sonra baba olmak benzer­ - Bence bu cinayet aşırı dandı Ahmet Taner - Sayın profesör ga­ siz bir duygu!” diyormuş... dinci örgütün işi... Yaşasaydı bunları Kışlalı... Eski Bakan, yet iyi bilir ki, Na- Şaşkın sohbet sürerken - Bence bu iş Türki­ öğretim üyesi, kitap zizm’in zulmünden ka­ Cüneyt Arcayürek’in koca­ ye’nin kutuplaşmasını is­ teyenlerin provokasyonu... yazarı, köşe yazarı gibi çan çok sayıda Alman man sesi duyuluyor: - Hep Cumhuri­ Uğur Mumcu söyleyecekti sıfatlarının yanında bir bilim adamı, düşünür ve daha önceki fa­ önemli meş­ ve sanatçı olmuştur. Ve yetçilere saldırılma- sı tesadüf değil... ili meçhul cina­ | A. Rezzak Oral Ankara______galesi de yurt yine çok iyi bilir Muammer Aksoy, yetler sonrasında içi ve yurt dı­ ki, zamanın en Bahriye Üçok, Uğur aynı şey oldu. Her şında köşe varlıklı ve de­ ombalı suikastta yaşamını yitiren Ahmet Mumcu, Ahmet Ta­ kafadan bir tah­ bucak geze­ mokratik ülkesi Taner Kışlalı’nın konuşmacı olarak katıla­ ner Kışlalı... min çıktı... Katil­ rek “Kema­ olan ABD bu in­ Teşekkür! cağı söyleşi “gıyabında” gerçekleştirildi. Ortaklar gezide... Hepsi Cumhuriyet lerin izi kayboldu. B lizm, laiklik, sanlara çağrı A.T. Kışlalı Demokratik Kadınlar Derneği ve Çağdaş Yaşa­ umhurbaşkanı yazan... Tesadüf ol­ Uğur Mum- cumhuriyetçilik” ko­ yapmış, kucak açmış­ illiyet’in dün 17’inci sayfasında yer alan mı Destekleme Derneği Ümitköy Şubesi’nce orga­ Sayın Süleyman mayan birşey daha var: cu’nun ağabeyi Ceyhan nularında halka kon­ tır. Şimdi soruyorum, Mesut Yılmaz fotoğrafının altındaki ki­ nize edilen “Kemalizm Açısından Sol Partiler” ko­ Deınirel...Meclis Baş­ Hepsi “Kemalizm, laik­ Mumcu dün CNN - Türk acaba niçin bu bilini ve C nulu söyleşide İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi feranslar vermesiydi. kanı Sayın Yıldırım mi satırları birlikte okuyalım: M lik ve Cumhuriyetin taviz ekranında konuşurken Nevzat Dağlı bir konuşma yaptı. Dağlı, Kışlalı’nın Kışlalı, Kemalizmi sanat insanları kendi­ Akbulut... Başbakan “ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mesut Yıl­ vermeyen etkili birer sa­ şöyle dedi: anısı önünde saygıyla eğildiklerini belirtirken, “Anı­ ve laikliği her plat­ lerine parlak bir gele­ Sayın Bülent Ecevit... maz Rize Kalkandere’de futbol sahasını hizme­ vunmanı...” - Zamanın Başsavcısı sı yolumuzu aydınlatacaktır” dedi. formda çok iyi savu­ cek vaat eden ABD’yi Başbakan Yardımcısı te açtı. Bu arada Rusya’yla Türkiye arasında ya­ Katliamın üzerinden 1 Nusret Demiral ve Ankara Dağlı’mn konuşmasından sonra Kışlalı’nın kale­ nurdu... değil de Mustafa Ke­ Sayın Devlet Bahçeli... tırımı planlanan Mavi Akım doğalgaz boru hat­ saat geçiyor geçmiyor... Te­ Emniyet Müdürü, U- me alıdığı “Demokratik Toplumcu Çağrı” metni o- Bir örneğini bu sü­ mal'in yoksul ülkesini tının Türkiye’deki iki yüklenicisinden biri olan Ve adını sayamadı­ levizyonlar Kışlalı’nın kat­ ğur’un katillerinin bulun­ kundu. “Ülkede Durum”, “Çözüme Giden Yol, tunda aylar önce hika­ seçtiler? Gelişmiş bir Haznedaroğlu'nun sahibi Hıran Haznedaroğ- ğımız bilcümle öteki line kilitleniyor. Dostları ması için değil bulunma­ “Kemalizmin İlkeleri, “Gündemdeki Önemli So­ ye etmiştik... ülkenin diktatörlü­ lu’nun Yıimaz’ın Rize’deki programının ilk gü­ Sayınlar... veya çalışma arkadaşlarıyla ması için çalıştı... runlar” ve “Sonuç” bölümlerinden oluşan çağrı Almanya’daki bir ğünden kaçıp yoksul nünde yanında bulunması da dikkati çekti...” Hepinize çok teşek­ telefon bağlantısı kurulu­ Bu cinayetler dış kay­ metninde, toplumun Cumhuriyet tarihinin en ö- panelde Alman profe­ bir ülkenin “diktatör­ Yani.. Oyun açık oynanıyor... kür!.. yor. Haber masası soruyor: naklı olsa “devlet” üstünü nemli bunalımıyla karşı karşıya olduğu vurgulana­ sör bitime yakın söz lüğüne” sığınmak için Ahmet Taner Kışla- - Sizce bu cinayetin ar­ örtmek ve failleri bulma­ rak, şu görüşlere yer verildi: mi?.. almış. Kimsenin ken­ lı’nın öldürülmesi ola­ kasında kimler var? mak için bu kadar çaba Ortalık sus pus.. disini yanıtlamaması i- yından sonra hiç te­ ERCAN I - Sence bunu kim yap­ sarfeder mi? ‘Dengeler yokedildi’ Böylesine usta bir tar­ çin kasten böyle yap­ reddüt etmeden gö­ AVİZE mış olabilir? Bu tür cinayetlerde cani­ “Irkçı - şeriatçı bir ideolojik karışım, giderek dev­ mış. Ve Atatürk’e tışmacıydı Kışlalı... ERCAN revlerinizi hatırladığı­ UYAll: gtfttflL- KDV DAHİL Hukukun işlediği uygar ler kadar suçlu olan başka­ letin önemli kuramlarında egemenleşmektedir. nız... bir ülkede cinayetin arka­ ları da var... Kim mi onlar? Demokrasinin temelini oluşturan emek - sermaye Yüce hesaplar... Başsağlığı mesajla­ Malazgirt Meydaı sında kimin olduğu cina­ Cinayeti aydınlatmak için dengesi yokedilmiştir. Yaşadığımız tarih, benzerlik­ rınızı hemen yayınla­ yetle ilgisiz kişiye sorulur yetkili yerde bulunup da leri kuramsallaştıran Atatürk’ün haklılığını kanıtla­ umhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başka­ yarak yüreklerimize Muharebesi Ertelendi! mu?.. Bizde sorulur. Çün­ bu görevi yapmayanlar... mıştır. Kemalizm ne Atatürk bekçiliğidir, ne de nı, İçişleri Bakam neden aniden hukuk su serptiğiniz için... kü devlet bu tür cinayetle­ Bakalım bu defa tavırları 1920 koşullarında yapılmış olanların toplamıdır. sevdalısı kesilip Menve’yi korumaya aldılar? Görevinizi yaptı­ rin faillerini bulmamakla ne olacak? Kemalizm 'demokratik toplumcu’ bir öze sahip C nız... İşiniz bitti. Artık Kırşehir’in Ercan gazetesinde bir başlık: 'sürekli devrimcilik’ ilkesine dayalı bir çağdaşlaş­ Sorunun yanıtını dün Prof. Onur Kumbara- cıbaşı verdi: yataklarınızda rahat “Malazgirt Meydan Muharebesi ertelendi...” Kültüre - sdiıatıı bunca katkısı olan 1 'apt ma ideolojisidir. Kemalizm geçmişin bekçiliği de­ - Süleyman, Mesut ve Yıldırım Beylerin rahat uyuyabilirsiniz. BizanslIlar duysa sevinir, Alparslan duysa ü- Kredi Baııkası’na eğtiıni re öğretmenleri ğil, geleceğin öncülüğüdür.” cumhurbaşkanlığı hesabı var da ondan... Tıpkı bundan önce­ zülürdü... aşağılayan reklamı için bu kez biz Kışlalı’nın kaleme aldığı metin, başta yönetim Menve’ye kol kanat germeleri Fazilet’in oyu­ ki büyük cinayetlerin Neyse ki ertelenen savaş değil... Malazgirt’i soruyoruz: Vat is Diz? kurulu üyesi olduğu Atatürkçü Düşünce Derneği, nu almak için... ardından yaptığınız anma şenlikleriymiş... Cihan Demirci * Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği olmak üzere, gibi... 100’e yakın kişi ve kuruluş tarafından imzalandı. Devlet özel ekipler kurdu İçişleri ndeki toplantıya Tantan, MİT Müsteşarı, Emniyet Genel Müdür Vekili, jandarma ve istihbarat birimleri katıldı. Suikast için özel çalışma grupları oluşturuldu

| Ankara Milliyet Jandarma Genel Komutanlığı İhbar istihbarat Başkanı, Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat telefonları ültür eski Bakam ve Daire Başkanı katıldı. Toplan­ gazeteci yazar Ahmet tıda, saldırı olayıyla ilgili elde e- irve sonrasında Taner Kışlalı’nın dilen bulgular değerlendirilir­ yapılan açıkla­ K mada güvenlik birimle­ bombalı saldırı sonucu öldürül­ ken, saldırganların yakalanma­ Zrine “sağduyulu kamu­ mesinin ardından, İçişleri Ba­ sı için çalışma gruplan oluştu­ Altı şüpheli gözaltında oyunun’’ desteğinin o- kanlığında Bakan Sadettin ruldu. Çalışma gruplarının bir- Kışlalı'nın suikasta uğradığı olay yerinde durumla­ layın aydınlatılmasında Tantan’ın başkanlığında bir birleriyle işbirliği halinde çalış­ rından şüphelenilen iki kişi gözaltına alındı. İl Jan­ büyük yarar sağlayaca­ toplantı yapıldı. MİT, Jandar­ maları kararlaştırıldı. darma Alay Komutanlığımdan bir binbaşının tali­ ğı belirtildi. Olayla ilgi­ ma ve Emniyet Genel Müdür- Bu arada, İçişleri Bakanlığı matıyla gözaltına alman ve kimliklerini ibraz ede­ li bilgi sahibi olanların, lüğü’nün istihbarat ve terör bi­ Basın Müşavirliğinden verilen meyen kişilerin, Engürü Sitesi'ne yakın bir başka si­ şüpheli kişi ya da du­ rimlerinin katıldığı toplantıda bilgiye göre, Ahmet Taner Kış- tede bahçıvan ve bekçi oldukları bildirildi. Bombalı rumlarla karşılaşanla- çalışma grupları oluşturuldu. lalı’mn, Çayyolu Engürü 84 Si­ saldırının ardından alarma geçen İstanbul Polisi de nn, 155 Polis ve 156 Kışlalı’nın öldürülmesinin tesinde bulunan evinin önünde şüpheli gördüğü dört kişiyi gözaltına aldı. Jandarma İmdat telo- ardından dün, öğleden sonra 1- park halinde duran 06 GK 377 fonlarını, aynca Anka­ plakalı otomobilinin ön kaputu ra 11 Jandarma Komu- çişleri Bakanlığı’nda, olayla il­ tanlığı’nın tahsis ettiği gili güvenlik birimlerinin katıl­ üzerinde bulunan bir paketin, 3458958 ve 3451651 dığı bir değerlendirme toplan­ Kışlalı tarafından alınmak is­ İki cinayette numaralı telofonlan a- tısı yapıldı, içişleri Bakanı Sa­ terken patladığı bildirildi. raması,istendi. Olayın dettin Tantan’m başkanlığını faillerinin en kısa süre­ yaptığı toplantıya, MIT Müste­ Jandarma bölgede de yakalanacağı ve ya­ şarı Şenkal Atasagun, İçişleri Kışlalı’nın Türk kamuoyuna üç benzerlik salar çerçevesinde hak Bakanlığı Müsteşarı Saim Ço- mal olan ‘uzlaştırıcı, barışçıl ve | Ankara Milliyet______ettiği cezaya çarptırıla­ tur, Ankara Valisi Yahya Gür, saygın’ kişiliği dolayısıyla, ölü­ cağı belirtilen açıkla­ Emniyet Genel Müdür Vekili münün tüm toplumu üzdüğü mada, benzer olayların kaydedilen açıklamada, olayın hmet Taner Kışlalı, 24 Ocak 1993’te o- yaşanmaması için de Turan Genç, Ankara Emniyet ardından, olay mahallinin so­ tomobiline konulan bombanın patlama­ her türlü tedbirin alın­ Müdür Vekili Kemal İskender, rumlusu jandarmanın hemen dığı bildirildi. 11 Jandarma Alay Komutanı A sı sonucu hayatını kaybeden gazeteci - İçişleri Bakam Tantan, Kışlalı'nın bombalı saldırıya uğradığı yerde incelemede buldu. Mustafa İstemi Kıdemli Albay Kemal Bayalan, bölgeye intikal ettiği, çalışmala­ yazar Uğur Mumcu ile aynı kaderi paylaştı. Cum­ ra destek vermek amacıyla, po­ huriyet yazarı iki gazeteciden Kışlalı’nın cenazesi­ lisin uzman ekibinin de olay ye­ nin otopsisini, Mumcunun da otopsisini yapan Dr. rine gönderildiği kaydedildi. Tülay Işbaşar üstlendi. Toplantıdan sonra yapılan a- Mumcu cinayetiyle ilgili soruşturmayı yürüten Ağar: Tamamen provokatif çıklamada şu görüşlere yer ve­ Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş de, nöbetçi rildi; “Menfur bombalı suikas­ savcı olması nedeniyle Kışlalı’ya düzenlenen saldı­ Emniyet kökenli bir politikacı ola­ | Ahmet Tulgar ne dikkat çekti. tın, toplumda saygın yeri olan rı olayını soruşturan savcı oldu. Bir kültür adamına yönelik suikas­ rak “İlk elde paket bırakarak ama­ ve değerli bir şahsiyete yönel­ . Kışlalı ve Mumcu cinayetlerinin en belirgin ben­ tın tamamen provokatif amaçlı oldu­ törce bir görünüm verilmiş eylemin miş olması ve zamanlaması, zerliği, ikisinin de evlerinin önünde aynı yöntem­ lazığ Bağımsız Milletvekili ğunu kaydeden Ağar şöyle konuştu: profesyonelce planlanmış olduğu”nu toplumsal barışı bozmak, ku­ lerle katledilmeleri oldu. Mumcu, 24 Ocak Mehmet Ağar, Ahmet Taner “Türkiye’de demokrasinin, insan savunan Ağar’a göre, delillerin top­ tuplaşma oluşturmak ve ülke­ 1993’te, otomobiline yerleştirilen vites bağlantılı E Kışlalıya yönelik suikastın haklarının ön plana çıktığı, o evren­ lanması sırasında olay yeri iyi kontrol nin uluslararası itibarını zede­ bombanın patlaması sonucu öldü. Kışlalı ise, oto­ provokatif amaçlı olduğunu söyledi. sel değerler etrafında herkesin bir­ altına alındı. Ağar tahkikatın bundan lemek, güvenli bir ülke olmadı­ mobilinin ön camına bırakılan harekete ayarlı “İstihbarat birimlerinin elinde bazı leştiği bir dönemde yapılan bu eylem sonrası için şu önerilerde bulundu: ğı intibarını yaratmak suretiyle, bombanın patlamasıyla hayatını kaybetti. Mumcu, bilgiler olabilir, bunların bugün elde bu yönüyle, Türkiye’de insanların “Olayın polisiye, adli çözümü tü­ siyasi, sosyal ve ekonomik açı­ vitesi değiştirdikten sonra, Kışlalı da bombalı pa­ edilen verilerle birleştirilmesi gereki­ bazı müşterek temel değerlerde ya­ müyle uzmanlara bırakılmalı. Kamu­ lardan memleketimize zarar keti alırken hainlerin tuzağına düştü. Mumcu’nun yor” diyen Ağar, soruşturmanın ke­ kaladığı sıcaklığı bozmaya yönelik­ oyu icap ettiği kadar bilgiyle donatı­ vermeye yönelik olduğunu a- evinin yakınında bir polis kulübesi, Kışlalı’nın evi­ tum biçimde yürütülmesinin önemi­ tir.” lıp, soruşturma sulandırılmamak.” çıkça ortaya koymaktadır.” nin önünde ise bekçi kulübesi vardı. Gazeteci - yazar ve bilimadamı Prof. Ahmet Taner Kışlalı, otomobilinir üzerine poşet içinde yerleştirilen bombanın patlaması sonucu Gökçer Tahincioğlu, Hülya Aydoğan, etti. Otomobilinden inen Kışlalı poşeti Bayındır Tıp Merkezi Acil Servis Di­ huriyet Savcısı Metin Ölmez de olay ye­ I Ezelhan Üstünkaya Ankara alır almaz büyük bir patlama meydana rektörü Dr. Muammer Yüksel, Kışla- rine gelerek, görgü tanıkları ve yetkili­ geldi. Patlama şidettiyle bir kolu kopan lı’nın saat 10.02’te Hızır Acil Servis Am­ lerden olayla ilgili bilgi aldı. Kışlalı’nın Kışlalı’nın gövdesi fırlayarak kanlar i- bulansı ile hastanelerine ulaştırıldığını kuzeni olduğunu bildiren ve adı öğreni­ ültür eski bakanlarından Cum­ çinde yere yığıldı. belirterek, geldiğinde kalbinin ve solu­ lemeyen bir kadın, Kışlalımın evinde huriyet gazetesi yazarı Ahmet Etrafta bulunan site bekçisi Arif E- numunun durmuş olduğunu söyledi. bir bebek bulunduğunu belirterek eve KTaner Kışlalı, dün sabah evinin mirhaıı ve Kışlalı’mn eşi Nilüfer Kışlalı Yüksel, canlandırma tedavisine yanıt girdi. önünde bombalı suikasta kurban gitti. hemen ambulans çağırarak durumu jan­ vermeyen Kışlalı’yı canlandırma uygula­ İçişleri Bakanı Sadettin Tantan olay Kışlalı, otomobilinin ön camına konu­ darmaya bildirdi. Kışlalı hastaneye kal­ masına saat 10.25’te son verildiğini kay­ yerine gelerek 11 Jandarma Alay Komu­ lan poşeti alırken meydana gelen patla­ dırılırken, kopan kolu daha sonra bu­ detti. tanı Albay Kemal Bayalan, yardımcısı mada bir kolunu kaybederek yaşamını lundu ve hastaneye gönderildi. Kışla- Yarbay Ali öz ve Emniyet Genel Mü­ yitirdi. Hastaneye kaldırılan Kışlalımın lı’nın alev alarak yanmaya başlayan oto­ Ekipler görev başında dür Vekili Turan Genç’ten bilgi aldı patlamayla kopan kolu daha sonra bu­ mobili ise yoldan geçen hazır beton taşı­ Suikasttan hemen sonra Ankara Em­ Tantan, DGM Başsavcılığı ve güvenlik lundu ve hastaneye gönderildi. yan araçlar ve itfaiyenin yardımıyla sön­ niyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve güçlerinin, bulgular üzerinde çalıştıkla Kışlalı, dün saat 09.30 sıralarında En- dürüldü. İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, rım belirtti. Olayı üstlenen olup olma gürü 84 Sitesi’ndeki 3 numaralı evinden Olay yerine gelen Ankara 11 Jandarma Kimlik Tespiti Olay Yeri İnceleme Şube dığı sorusu üzerine, soruşturmanın gizli çıktı. Evinin önünde park halinde bulu­ Alay Komutanlığı ekipleri, güvenlik şeri­ Müdürlüğü ekipleri ve II Jandarma A- yürütüldüğünü ifade eden Tantan, bu a- nan 06 GK 377 plakalı Volkswagen Pas­ di oluşturarak delil toplamaya başladı. Si­ lay Komutanlığı Olay Yeri İnceleme e- şamada açıklama yapmasının doğru ol­ sat marka aracına binen Kışlalı bu sıra­ te bekçisi de ifadesi alınmak üzere 11 Jan­ kipleri, Kışlalı’nın otomobilinde araş­ madığını söyledi. Kışlalı cinayetine An da ön camına bir paket bırakıldığını fark darma Alay Komutanlığı’na götürüldü. tırma yapmaya başladı. Ankara Cum­ kara DGM Başsavcılığı el koydu.

İşte son yazısı

HAFTAYA BAKIŞ

unıı:r t \ m ;ii k iş i. ai,i

Portre: Ahmet Taner Kışlalı Kınıyorum! Tuğgeneral Prof. Yalçın Işı- mer’i hiç tanımazdım. Önce Atatürk’ün TV’de gördüm, ardından gazete­ lere yansıyan birkaç tümcesini okudum. Ve gönülden alkışla­ dım. y o lu n d a 60 yıl Derken dinci ve gerici çevre­ lerden yaylım ateşi geldi. Merak ettim, GATA’daki öğre­ |rifaber Merkezi verdi. tim yılını açış dersindeki konuş­ 1983’te Fransız düşünürü masının tümünü buldum. Özen­ Roger Garudy ile Türkiye’de le ve giderek artan bir coşku ile ski Kültür Bakanı, görüşen ilk kişi oldu. Döne­ okudum. Cumhuriyet gazetesi min popüler dergilerinden Kendisine saygım katlanarak E yazarı siyaset bilimci Erkekçe adına yaptığı uzun arttı. Ve o konuşmanın tümünü Prof. Dr. Ahmet Taner Kışla­ söyleşi günlerce konuşulur­ milyonlarca kişinin okumamış lı, 60 yıllık yaşamını Atatürk­ ken özellikle Islami kesimde oluşundan dolayı hayıflandım. çülüğe adadı. Siyasal rejimler tartışmalara yol açtı. Özellikle de iki kişiyi üzülerek kı­ - Silahlı Kuvvetler ilişkileri Solun Kemalizm doğrultu­ namak geldi içimden. konusunda Türkiye’deki en sunda birleşerek güçbirliği Birisi dinci, diğeri ise “milli­ etkin bilimadamları arasında yapmasına inanan Kışlalı, yetçi - mukaddesatçı” düşünce­ yer aldı. devlet eliyle aynı anda hem lerini genelde paylaşmasam da, Ziraat Bankası veznedarı laik, hem de laiklik karşıtı saygı duyduğum iki kişiyi. (Sa­ Hüseyin Hüsnü ve öğretmen nesillerin yetiştirilmesini sa­ yın Recai Kutan ve Sayın Avni Lütfiye Kardam’m oğlu olan vunarak buna karşı çıktı. Özgürel) Kışlalı, 10 Temmuz 1939'da 1980’lerin ardından şeriatçı Ya “Bilgi sahibi olmadan fikir Tokat’ın Zile ilçesinde doğ­ akımların devletin de deste­ Sabaha kadar saygı nöbeti Ahmet Taner Kışlalı'nın evinin önünde toplanan yüzlerce "Atatürkçü" saba­ sahibi oldukları” için.. Ya da - ha kadar saygı nöbeti tuttu. Aralarında CHP'lilerin de bulunduğu grup, alkışlar eşliğinde "İrticaya karşı omuz omuza", "Genciz güç- du. Liseyi Kilis’te okuduktan ğini alarak güçlendiği teması, daha kötüsü - bilerek “bilmez­ lüyüz Atatürkçüyüz", "Mollalar İran'a", "Çeteler fıalka hesap verecek", "Aydınlar burada Başbakan nerede?" gibi sloganlar attı. sonra 1963’te Ankara Üni­ üzerinde durduğu en önemli den geldikleri” için! Marşlar söyleyerek Atatürk posteri açtı. Patlamanın olduğu yere karanfiller bırakarak mumlar yaktı. Mustafa İstemi versitesi Siyasal Bilgiler Fa- konuların başında geldi. (* * *) kültesi'ni bitirdi. 1980 öncesinde “Devlet ken­ Dile saygılı... Dine saygılı... U- 1962 - 1963’te Yeni Gün disini korur” düşüncesinin, lusa saygılı... Gazetesi Yazı İşleri Müdürü 1980’ler sonrasında şeriatçı Öyleyse bazı dincilerin ve “milliyetçi - mukaddesatçıların olarak görev yaptı. “Türki­ akımlara gösterilen hoşgö­ hışmı neden? ye’de Siyasi Kuvvetler” adlı rüyle yok olduğunu vurgula­ Bomba kola kutusunda (* * *) teziyle Paris Üniversitesi Hu­ dı. Kışlalı, İkinci cumhuriyet’ sağladığı kaydedildi. Sarsıntıya duyarlı düze­ gi veren bir yetkili, eylem şeklinin Islami Ha- I Tolga Şardan Ankara “Atını dövemeyen semerini kuk ve İktisadi Bilimler Fa- görüşünü savunanlara karşı neğin, basıncı ortadan kaldırarak mekaniz­ reket’in eylem şekliyle de benzeştiğini bildir­ döver” derler. İşte Arap kültürü­ kültesi'nde doktorasını verdi. çıkan isimlerin de ön safla­ mayı harekete geçiren bir anahtar sistemine di. Aynı yetkih, halen hapisteki örgüt lideri nü İslam adına Türkiye’ye dayat­ Burada dünyanın en ünlü si­ rında yer aldı. hmet Taner Kışlalının elinde pat­ sahip olduğu da saptandı. Kaynaklar, kulla­ İrfan Çağırıcı’ya bağlı faaliyet yürüten ve ka­ mak isteyenlerin buldukları se­ yaset bilimcisi olarak kabul layan bombanın, kola kutusu için­ nılan patlayıcının çok ender görüldüğünü ve yıp olan Ergün Şendur’a dikkat çekti. Yetki­ mer de şu tümcelerdeki tek söz­ edilen Morris Duverger’den Ödüllü bilimadamı de hazırlanan düzenekle çalışan kimyasal analizlerin tamamlanmasının ar­ li, “Genellikle yazı ve düşünceyi anında he­ A cük: dersler aldı. Fransa’da burslu Cumhuriyet Gazetesi’nde bir mekanizmaya sahip olduğu belirlendi. dından Milli Bomba Merkezi’ndeki olaylar­ def alan Islami Hareket’tir. İBDA - C ise da­ “- Kuran’ı Türkçeye çevirmedi, Milliyet’in aldığı bilgiye göre, olayda kul­ la karşılaştırma yapılacağını söylediler. Bir doktoranın ardından Siyasal “Haftaya Bakış” başlığıyla ha genel tepki verir. Ancak, eylem şekli ise Atatürk’ün ricasını yerine getir­ lanılan patlayıcıyla ilgili ilk incelemeler, dün yetkili, patlayıcının, İstanbul Üniversitesi Bilgiler Fakültesi’nde asis­ köşe yazıları yazan Kışlalı, 24 klasik bir İBDA - C hareketi görülüyor. Dış medi diye onu aziz kılanlar, şim­ akşam saatlerinde tamamlandı. Emniyet ve Dişçilik Fakültesi Dekanının aracına konu­ tanlık ve doçentlik yaptı. - 29 Ekim’de Almanya Ata­ güçlerce kullanılan bir grubun gerçekleştir­ dilerde Mehmet Akif Üniversitesi Jandarma birimlerinin ortak çalışması sonu­ lan bombayla benzerliğinin de araştırıldığını diği bir eylem de olabilir” dedi. 1977’de CHP'den İzmir türkçü Düşünce Demeği’nin kurma çabasındalar. O üniversi­ cunda, patlayıcının boru tipi bomba olmadı­ bildirdi. Milletvekili seçildi, Bülent E- gerçekleştirdiği organizas­ teden çıkan kafalar, bilinmelidir ğı, teneke kola kutusunun içine yerleştiril­ DGM Savcısı: İslami terör cevit tarafından kurulan 42. yonda Köln, Berlin ve Mü­ ki Al - Azhar kafalı adamlar ola­ miş basit düzenekten oluştuğu saptandı. Şüpheler İBDA-C’de Hükümet’te Kültür Bakanı nih’te konferanslar vermek Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı caklar. Arabın adamı olacaklar. İçinde 200 - 250 gram potasyum nitrat tü­ Soruşturmanın, radikal dinci örgütler üze­ Cevdet Volkan, Kışlalı’ya düzenlenen sui- olarak görev yaptı. Özgür İn­ üzere pazar günü Alman­ Biz bu adamlara adam sen de rü patlayıcı kimyasal madde bulunan kutu­ rinde yoğunlaştırıldığı kaydedildi. İBDA - kastten edindiği ilk izlenimin “Islami terör” san, Cumhuriyet, Yankı, U- ya’ya gidecekti. demeyeceğiz, bu adamları belle­ ya, parça tesiri yapması için çok miktarda C’nin Mehmet Fırat, Tahir Tercan ve Yıldız lusal Kültür gibi dergi ve ga­ Siyaset bilimiyle ilgili ko­ olduğunu bildirdi. Soruşturmayı üstlenen yeceğiz.” çelik bilye, beşlik çivi konduğu tespit edildi. Yüksel adlı bombacıları halen cezaevinde DGM Savcısı Hanıza Keleş ile birlikte olay zetelerde yayımlanan yazıla­ nularda çok sayıda makalesi, “Belleme” sözcüğünün sözlük Kutunun alt bölümündeki emniyet saatinin, bulunurken; polis, Ankara’daki eylemi İs­ rında CHP’nin uzlaşımcı kül­ 1971’de TRT’den aldığı Bi­ yerinde incelemelerde bulunan Volkan, şöy­ anlamını Oktay Akbal geçenler­ patlayıcı düzeneğinin ayarlanan zamandan tanbul’dan gelen “mobil" timin gerçekleştir­ tür ve sanat politikasını -sa­ limsel Başarı Ödülü bulunan le konuştu: “Olay, DGM’nin görevi kapsa­ de ayrıntılı bir biçimde köşesine önce “harekete duyarlı hale gelmemesini” me olasılığı üzerinde duruyor. Milliyet’e bil­ mındadır. 264. maddeye göre, deliller bizi vundu. Kışlalımın kitapları şunlar: aldı. Sayın Işımer’in “Onları öğ­ bazı yer götürüyor. Dolayısıyla DGM’nin Gazeteci Mehmet Ali Kış- Atatürk’e Saldırmanın Da­ reneceğiz ve unutmayacağız” görevine giren daha önceki olaylarda oldu­ lalı’yla kardeş olan Kışlalı, yanılmaz Hafifliği, Kema­ demek istediği açık. O tümcenin ğu gibi, Uğur Mumcu’nun ve Üçok’un öldü­ 1988’de A.Ü Basın Yayın lizm Laiklik ve Demokrasi, Cumhuriyet’e inananları uyar­ rülmesi gibi.” Yüksek Okulu’nda profesör­ Siyaset Bilimi, Siyasal Çatış­ mak için konduğu da açık. Volkan; Kışlalı, Mumcu, Üçok ve Aksoy lüğe yükseldi. Yaklaşık 20 yıl ma ve Uzlaşma, Seçimsiz (* * *) cinayetlerinin kamuoyunda umutsuzluk ya­ görev yaptığı aynı okulda Demokrasi, Forcis Politique Cumhuriyet Gazetesi, General ratmasını, “Biz elimizden gelen her türlü ça­ “Siyaset Bilimi” ve “Siyasal Dans La Turquie Moderne, Işımer’in “Atatürk’üm ve Türk- bayı sarfedeceğiz. önceki olaylarda da bu Rejimler Tarihi” derslerini öğrenci Ayaklanmaları. çem” başlıklı açış dersi metni­ sarfedilmiştir, ama bir sonuca ulaşılmamış- nin tümünü yayımlamalıdır. Ya- tır. Şartlar çok farklıydı. Şimdiki şartlar on­ yımlamalıdır ki, bazıları daha dan farklı diye düşünülebilir” diye yanıtladı. Yarın toprağa verilecek çok bilinçlensin ve bazıları da Volkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deliller daha çok utansın... toplanıyor. Gidebildiğimiz yere kadar aydın­ ain bir saldırıya kurban giden Prof. Dr. Ahmet Taner latmaya çalışacağız. Bizim görevimiz, bu so­ Kışlalının cenazesi yarın toprağa verilecek. Naaşı ruşturmayı başlatıp, yürütmek ve sorumlula­ Faksladıktan 12 HKeçiören’deki Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alınacak olan rı tespit etmek. Daha önceki olaylar ve bu, dakika sonra öldü Kışlalı için yarın saat 09.30'da TBMM'de 11.00’de İletişim her olayın bir işleniş şekli var. Bizim görevi­ Ahmet Taner Kışlalı dün sabah Cum­ Fakültesi, 13.00’te Kültür Bakanlığı ve 14.00’te Cumhuriyet miz sanıkları ortaya çıkarmak.” huriyet gazetesinin Ankara Bürosu’na gazetesi Ankara Bürosu önünde tören düzenlenecek. Koca- 9:28 de, bugün yayınlanacak yazısını TCK’nın “tasarlayarak adam öldürme”yi faksladı. Kışlalı 12 dakika sonra evin­ tepe Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Kar­ tanımlayan 450. maddesine göre yürütülen den çıktı ve otomobiline bineceği sıra­ da suikasta kurban gitti. şıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. soruşturma çerçevesinde Kışlalı’nın yazıları­ nın inceleneceği belirtildi. Milliyet suikast Cuma 22 Ekim 1999 MUMCU'DAN DERS ALINDI, KANITLAR BU KEZ SÜPÜRÜLMEDİ

C S’ 5

I Once çevre temizlendi 21 Ekim 1999 12 torba kanıt toplandı 24 Ocak 1993'te Ankara Rüzgarlı Sokak'ta kuşatılmamamıştı. Daha da kötüsü, olay yerinde kanıt Bölgeyi kordon altına alan jandarma, daha sonra kanıtları teker teker poşetledi. Dedektörlerle yapılan Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu da olabilecek tüm materyaller çevreyi temizlemek adına askeri kriminal ekiplerinin de gelmesiyle bölgede titiz aramalarda olay yeri civarında bulunan tüm metal otomobiline konulan C4 tipi patlayacıyla süpürülmüş ve böylece suikastçılara ulaşmak daha da bir çalışma başlattı. Başlarında boneleri, özel parçaları toplandı. Çalışmalar, aracın daha ayrıntılı öldürülmüştü. Patlamadan sonra bölge kordon altına zorlaşmıştı. Süpürmenin ardından kalan kanıtlar ise kıyafetleri ve ayaklarında galoşlarıyla şüpheli her inceleme yapılabilmesi için Jandarma İl Alay alınmamış, patlama yeri güvenlik çemberiyle katil ya da katilleri yakalamak için yetersiz kalmıştı. cismi daire içine alıp, numaralandıran ekipler. Komutanlığı'na götürülmesiyle son buldu.

Üç şüpheli; Türkiye’ye komplo Hizbullah, Bin Ladin, Türkiye, Avrupa Birliği ve Batı dünyası Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'hin İran muhalifleri ile ilişkilerde yeni bir dönemin öldürülmesine kadar çok sayıda gelişme Ruşen Çakır eşiğindeyken kamuoyunu ayağa "Türkiye'nin AB'ye girmesine, Batı ile

kaldıran peşpeşe bazı gelişmeler "ülkeye yakınlaşmasına direnen güçlerin rof. Ahmet Taner Kışlalı cina- ' yetinin ardından, İslamcı iddi­ tuzak" yorumlarını da gündeme getirdi çabaları" olarak nitelendirildi. P alı terörist bir örgüt çıkabilir mi? Prof. Kışlalı’nın Türkiye’de Ata­ türkçü hareketin önde gelen sözcüle­ Atina ile deprem dayanışması ‘Deprem neden oldu?’ kavgası rinden biri olduğu, laikliği savunma konusundaki cesa­ AB ile ilişkilerde Türkiye’nin karşısına sürekli engel olarak çıkan ve veto Deprem, Türkiye'de benzeri görülmemiş bir sivil örgütlenme ve dayanışmaya retiyle sivrildiği ve zaman zaman bu özellikleri nedeniy­ politikasıyla Türkiye’ye nefes aldırmayan Yunanistan ile 17 Ağustos da zemin hazırladı. Başta Kızılay olmak üzere resmi ve yarı resmi kurumlar le kimi İslamcı yayınlar tarafından hedef gösterildiği göz depreminin ardından gözle görülür bir yumuşama yaşandı. Bu gelişme AB yetersiz kalmakla suçlanırken, AKUT ve diğer gönüllü girişimler büyük takdir önüne alınırsa çıkabilir. Peki bu nasıl bir örgüt olabilir? içinde de etkisini gösterdi. Türkiye’deki depremden sonra ilk harekete topladı. Ancak deprem bölgesinde dağıtılan “Allah’ın 28 Şubat kararlarını Türkiye’de şimdiye kadar Iran ile irtibatlı olduğu ileri geçen uluslararası örgütlerden biri AB oldu. Mali yardımın yanı sıra alanları cezalandırdığı” yolundaki broşürler ile bu yöndeki propagandalar sürülen “Islami Hareket Örgütü” ve “Hizbullah” gibi diyalog sinyalleri de gelmeye başladı. üzerine gönüllü yardım çalışmalarına müdahale başladı. birtakım grupların terörist faaliyetleri ortaya çıkarıldı. Prof. Muammer Aksoy, Doç. Bahriye Üçok, Çetin E- meç, Uğur Mumcu, suikastlarının Islami Avrupa masasına davet Bayrampaşa’da savaş çıkıyor Hareket örgütü tarafından gerçekleştirildiği öne sürül­ AB'nin 4 -5 Eylül’de Saariselka’da düzenlediği Dışişleri Bakanları Yeraltı dünyasından Alaattin Çakıcı'nın yakını Kenan Ali Gürsel, 20 dü; sanıklardan bazılan öldürüldü, bazılan kaçtı ve bazı­ gayriresmi toplantısının ağırlıklı gündem konusunu Türkiye oluşturdu. Eylül'de Bayrampaşa Cezaevi’nde Hakan Çillioğlu tarafından öldürüldü. larının yargılanması sürüyor. Toplantıdan Dışişleri Bakanı İsmail Cem için Brüksel’e davet çıktı. Cem, 13 Cezaevi İkinci Müdürü’nün odasında meydana gelen olay üzerine çıkan Prof. Kışlalı suikastı, önceki laik şahsiyetlere yönelik Eylül'de Brüksel’de .AB Dışişleri Bakanları ile bir araya gelirken 1997 çatışmada altı kişi yaşamını yitirdi. Gürsel’den mahkum nakli için 1,5 milyar suikastlarla teknik açıdan benzerlikler gösteriyor. Ancak Lüksemburg Zirvesi’nden sonra kopma noktasına gelen ilişkiler canlandı. lira borç aldığı saptanan Cezaevi Birinci ve ikinci Müdürü görevden alındı. zamanla uluslararası platformda önemli değişiklikler ya­ şandı. Muhammed Hatemi’nin Cumhurbaşkanı seçil­ mesiyle birlikte İran’ın dış politikası, özellikle de “dev­ ABD'de Ulucanlar’da büyük çatışma rim ihracı” stratejisi farkldaştı. Buna İran’ın devasa eko­ nomik sorunları eklenince Tahranın “uluslararası terö­ 26 Eylül -1 Ekim arasında Başbakan’ın ABD gezisinin rizm” ile ilişkisinin azaldığı saptamaları yapılır oldu. Başbakan Bülent Ecevit, Dışişleri başlamasının ertesinde Ankara Ulucanlar Tam buna paralel olarak yeni güçler “uluslararası İs­ Bakanı Cem ile birlikte ABD’ye gitti. Cezaevi’nde 26 Eylül’de çıkan isyanda yedi lamcı terörizm” piyasasını ele geçirmeye başladı. Bunla­ 28 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD mahkum yakın mesafeden aldıkları ateşli rın başında Suudi ArabistanlI milyarder Usame bin La­ Başkam Bili Clinton ile görüşen silah yaralarıyla öldü. Bayrampaşa Cezaevi din geliyor. Bu tür yeni terör şebekelerini Tahran mer­ Ecevit, ABD'nin Türkiye’nin AB ve başka bazı cezaevlerinde patlak veren kezlilerden ayıran en önemli husus, neredeyse düşman­ direnişler sivil arabulucuların çabasıyla sona adaylığı için ciddi bir uğraş içinde lık derecesinde Şii, dolayısıyla İran karşıtı olmaları. olduğu mesajını aldı. Clinton, erdirildi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu “Afgani” olarak tanımlanan Afganistan’da savaşmış görüşmede dostane ifadeler üyeleri, Ulucanlar’da tünel bulunduğu Islamcdarın uluslararası terör faaliyetlerine bulaşması­ kullanırken. Kıbrıs konusunda da “Adada 1974 öncesine dönülemez” yolundaki resmi açıklamaları inandırıcı nın ilk örneği Şubat 1993’te New York’ta Dünya Ticaret güvencesi verdi. bulmadı. Merkezi’nin bombalanmasıydı. Afganistan ve diğer böl­ gelerde gönüllü olarak yüzlerce Türk İslamcısının savaş­ Adana’da çat kapı infaz mış olduğu biliniyor. Bunların bir bölümü bir savaş böl­ ...Ve Türkiye AB’ye aday gesinden diğerine göç edip, “profesyonel mücahid” hali­ Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Birliği ne geldi. Bazıları da Bin Ladin’in ve benzeri şeflerin şe­ İlerleme Raporlan’nı açıklaması AB KomisyonuTürkiye’nin adaylığını kabul etti Parlamentosu'nun Türkiye’nin bekelerine dahil oldu. öncesinde Türkiye konusunu AB üyeliğine ilişkin görüşünü Son dönemde peşpeşe gelen bazı iddialar Bin Ladin - tartışan Avrupa Komisyonu 6 bildirmesinden bir hafta önce, Türkiye ilişkilerini gündeme getirdi. Önce Atatürk Ha­ Ekim'de Türkiye’ye destek kararı Avrupa nihayet Adana'da 6 Ekim'de yapılan vaalanında gözaltına alınan Tunus asıllı Islamcı’nın Bin aldı. 13 Ekim'de, genişlemeden ADAYUIC İLANI TAM ÜYİÜK ŞARTI TEPKİLER operasyonda polis yanlış evi Ladin’in adamı olduğu ileri sürüldü. Ardından bir Rus sorumlu komiser Günter bastı. Yasadışı örgüte üye olduğu gazetesi Bin Ladin’in Türkiye üzerinden Dağıstan’a sa­ Verheugen'in hazırlattığı Türkiye sanılan temizlik işçisi Murat vaşçı göndereceğini yazdı. Son olarak emniyet istihbarat Bektaş, eşi ve çocuğunun gözleri raporu, Ankara'nın beklentilerini lisine Tencere Se birimleri Bin Ladin’in örgütünün Türkiye’deki ABD he­ karşıladı. Raporda, “Türkiye’ye 9SGÁ önünde öldürüldü. Gözaltına t i deflerine de saldıracağım, kasımdaki AĞIT toplantısıyla aday denmelidir, ancak şu ' »AS'*PA oOvtn alman altı polisten beşi serbest ilgili planlan olduğunu, bu amaçla ülkeye militanların aşamada üyelik görüşmelerine başlanması söz konusu değildir” ifadelerine bırakılırken Bektaş’ın eşinin sızdığını saptamıştı. yer verildi. teşhis ettiği zanlı polis tutuklandı. Prof. Kışlalı suikastı İslamcı iddialı bir grup ya da gruplar tarafından gerçekleştirilmişse, bunun “amatör” işi, yani uluslararası bağlantısı olmayan bir eylem olması Liderlerden de onay 7.4’çüler ortalıkta söz konusu olamaz. Bu suikast ya doğrudan uluslararası Türkiye gündemde olmamakla birlikte AB Devlet ve Hükümet Ekim ayı başından itibaren İstanbul'daki ünevirsitelerde türban olayları İslamcı terör örgütlerinin merkezi bir kararı ya da bu ör­ Başkanları'nın 15 Ekim’deki akşam yemeğinde masaya yatırıldı. Türkiye’ye patlak vermeye başladı. Özellikle Marmara Üniversitesi’nde odaklanan gütlerle organik bağlantı içindeki Türk Islamcılar’ın yönelik yaklaşımlardaki farklılıkların büyük ölçüde giderldiği toplantıda eylemlerde, türbanlı bir genç kızın “7,4 yetmedi mi” yazılı bir pankart kendi inisiyatifleri sonucu gerçekleşmiş olabilir. Sonuç İsveç geri adım atarken Fransa Cumhurbaşkanı Türkiye’nin adaylığı taşıması infiale neden oldu. Zaman zaman gözaltı operasyonlarıyla olarak Prof. Kışlalı suikastında üç ihtimali ciddiye almak konusunda herkesin olumlu tavır takındığını söyledi. sonuçlanan türban eylemleri sürüyor. gerekiyor: 1- Bin Ladin ve benzeri yeni uluslararası terör şebeke­ leriyle bağlantılı kişi ya da gruplar. Helsinki Zirvesi için geri sayım Kutlular, Kavakçı ve Kışlalı 2 -İran’da devletin önemli bir bölümünü, özellikle de 10 -11 Aralık’ta yapılacak Helsinki Zirvesi, Türkiye - AB ilişkileri DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in talimatı üzerine gözaltına alman Mehmet istihbarat birimlerini ellerinde tutan Hatemi karşıtları o- açısından dönem noktası niteliği taşıyor. Herhangi bir terslik olmaması Kutlular Ankara'ya getirilerek tutuklandı ve bir gün sonra serbest bırakıldı. daklarla irtibatlı kişi ye da gruplar. halinde Türkiye’ye aday denmesi yönündeki beklentiler giderek Kışlalı suikastından iki gün önce, milletvekilliği statüsü tartışmalı olan FP’li 3- Bu bağlamda, son dönemde çok büyük darbeler ye­ kuvvetlenirken asıl zorlu sürecin Helsinki sonrasında yaşanacağı Merve Kavakçı’nın evine Nuh Mete Yüksel tarafından gece baskını düzenlendi. diği için strateji değiştirmesi muhtemel olan Hizbullah. belirtiliyor. Cumhurbaşkanı, siyasi partiler. Başbakan ve hükümet üyeleri Yııksel'i eleştirdi. 1 8 Cuma 22 Ekim 1999 suikast Milliyet Siyaset Günlüğü Vahşet! DERYA Cumhurbaşkanı: lkemiz çok değerli aydınlarından SAZAK birini daha yitirdi!. Acımız sonsuz. ÜTürkiye’nin başı sağ olsun. Atatürkçüğün, çağdaşlığın, laikliğin yıl­ Kanlı senaryo maz savunucusu, aydın bilim adamı Ahmet Taner Kışlalı alçakça bir saldırı sonrası ha­ rtık bir “Türkiye klasiği” haline yatını kaybetti. Artık aramızda olamayacak, gelen “faili meçhul” siyasi cina­ ama onun düşün­ Bir planın parçası celeri, sahip oldu­ yetlerin son kurbanı Ahmet Taner KışlalıA oldu. •FİKRİ SAĞLAR ğu ilkeler gelişe­ Kışlalı da yazarlık yaptığı Cumhuriyet gaze­ Ahmet Taner Kışlalı ya cek, yaygınlaşacak tesinin namuslu kalemi değerli gazeteci Uğur Siyasetçiler, üniversiteler ve Ahmet Taner Mumcu gibi arabasına yerleştirilen bombanın Kışlalı bizimle bir­ patlaması sonucu yaşamım yitirdi. Alçakça düzenlenen suikast tüm ve sivil toplum kuruluşları likte yaşamaya de­ katledildi. vam edecek!.. Hep aynı senaryo! yurtta nefretle karşılandı saldırıyı kınadılar Cinayetin so­ Ülkenin rotası ne zaman demokrasiye, barış rumluluğunu İB­ ve özgürlüklere çevrilse birileri “düğmeye ba­ TBMM Başkanı Akbulut DA - C yüklendi. sıyor”! Yaratılan “şok” dalgalarıyla, zaten Başbakan Ecevit Tetikçisi olabilir­ güçlükle sağlanabilen istikrar bozuluyor, reji­ ÇETE LE ler. Ama gerçek me yeni bir yörünge çiziliyor ve toplum karan­ lavın arkasında Atatürk yolunda tertipleyicileri on­ lık meçhule doğru sürükleniyor. ir takım niyetler var ilerleyeceğiz Değerli bir bil,madam, lar mı?!. Abdi Ipekçi’den bu yana “terör”ün hedefi “Susurlukta” bir perde daha açıldı!.. Son Hangi hain merkezden yazardı... Üzgünüm olan aydınların “ılımlı” kişiliği, sahnelenen kalade enteresandır ve olay, basit gelişmelere bakıldığında bunu açıkça gör­ kanlı oyunun ardındaki niyetleri ele vermek­ yönlendirilirse yönlendirilsin bu tür mek mümkün. tedir. 12 Eylül’e bu tür tuzaklarla sürüklen­ saldırılar, karanlık emellerine Türkiye, hızla Avrupa Birliğine doğru gi­ medik mi? ulaşamayacaktır. Devletimiz ve hükümet k„rU,U ™ B,rJ,kte diyor. ABD, Ortadoğu ve Orta Asya’daki milletimiz, Yüce Önder Atatürk’ün Cinayetler birkaç tetikçinin işi olsaydı, Tür­ tasarı,, bir KülrSr b S ‘T ™ ’* * çıkarları için Türkiye’ye ihtiyacı var. Boru kiye 5 bin insanı yaşamından eden tarihinin en aydınlık yolunda ilerlemeye devam Son derece S i , ."''S1 yapmışı,, hatları inşa kararlan, petrol ve gaz dağıtı­ ağır cepheleşmesi, bölünmesiyle karşı karşıya edecek ve O’nun gösterdiği hedefe kesim bu d n S " T Ama « t k mındaki stratejik konum, Türkiye’yi önemli kalır mıydı? 1990’lara gelelim... Ülkeyi iç sava­ mutlaka ulaşacaktır. Türkiye'yi2 5 ^ «gm,ıklar,a S S S a sssr - y yolundan saptırmaz. hale getirdi, öcalan’nın teslim edilmesi son­ şın eşiğine getiren, 30 bin kişinin ölümüne yol rası ülkede barış ortamının yaratılması, in­ açan PKK terörünün tek başına Apo’nun ma­ san hakları ihlallerine karşı oluşan tepkiler, rifeti olduğuna kim inanır? Radikal İslamcı FP lideri Kutan ekomomik, sosyal ve kültürel gelişme için yükselişin, Güneydoğu sorunuyla eşzamanlılı­ ANAP Hderi Yılmaz verilen güvenceler, Türkiye’nin Batı dünya­ ğı da rastlantı olabilir mi? Failleri en kısa sürede sı tarafından kabul edilme şansım arttırdı. Refahyol döneminde yaşananları nasıl unu­ »rörün bitmesi için her Kaybı tüm aydınları Halkımız, demokratikleşmede, hukuk yakalansın tacağız? jrlü gayret gösterilmeli acılar içinde bıraktı devletini kurmada kararlı. Hak ve özgürlük­ Dinci akımların, siyasal iktidarı Cumhuri- ok üzgünüm. Değerli bir Sayın Ahmet Taner Kışlalı alçakça lerin çağdaş ve gelişmiş düzeyde olmasını is­ yet’e karşı rövanş duygusu içerisinde bir kal­ iUmacfamı, çok kıynaeth basın ve menfur bir suikaste maruz Aydınlık kafası ve demokraf tiyor... kışma hırsıyla kullanma çabalan toplumsal ge­ kaldı. Faillerin en kısa zamanda tanıdiğım Sayın ‘ Bu gelişmeler, susurluk düzenini oluştu­ rilimi doruğa çıkarmış, ülke darbenin eşiğin­ yakalanmasını temenni ediyoruz. aüesını,Kalalı nm çalıştığı kaybının gazete sadece ranları rahatsız etti. Uyuşturucu kaçakçıla- den dönmüştü. Aynı kafalann son günlerde Maalesef, bundan evvel yine Uğur nnı, iç pazarı ele geçirmiş ilkel sermayeyi, depremin acılarını bile sömürmeye çalıştıkla­ Mumcu, Muammer Aksoy, İslam devleti kurma heveslilerini, demokra­ rını hüzünle izledik. Bahriye Üçok gibi bu ülkenin si ve şefaflaşma karşıtlarını kızdırdı.. “Derin arukTüriay®'de sonbulması içi" aydınlan acı içinde bıraknöm Seçim oldu; tam normalleşmeye gidiliyor, her türlü gayretin gösterilmesi yetiştirdiği değerler, faili meçhul inanıyorum. Acınız, g "a ilişkiler harekete geçti.” 2000’de AB adayı olacağız, demokrasi, insan cinayetlere maruz kalmışlardır. gerektiğine in a n ıy o r u m ._____ Paylaşıyorum. Merve Kavakçı olayı, toplumumuzu has­ haklan ve özgürlüklerin çıtası yükselecek di­ sas noktaya taşımıştı. Kavakçı’nın korunma­ ye iyimserlik rüzgarlarına kapılmışken bu sına, çağdaşlık, laiklik, aydınlık ve hukuk a- defa da başkentten gelen siyasi cinayet habe­ dma tepki gösterildi. riyle sarsıldık. i— Haslet Soyöz /ÇİZGİYLE ) İşte tam bu sırada Kışlalı’nın öldürülme­ Ahmet Taner Kışlalı, hepimizin saygı duy­ sini çok iyi değerlendirmeliyiz... duğu Cumhuriyet aydınıydı. Çizgisini yıllardır MUAMMER AKSOY, BAHRİYE Ü- bozmamış, düşünsel namusunu hiçbir zaman ÇOK, ÇETİN EMEÇ ve UĞUR MUMCU pazara çıkarmamış, dönemsel rüzgarların et­ Türkiye’nin aydınlanmasına öncülük ettiler, kisiyle oraya buraya savrulmamıştı. Ödünsüz bu nedenle, ölümleriyle toplumda büyük in­ bir Atatürkçüydü. Uğur Mumcu, Muammer fial yarattılar. Toplumun her kesimi yıllardır Aksoy, Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan faillerinin bulunmasını ister ama, katilleri Dursun, Onat Kutlar gibi cesur çıkışlarıyla ge­ hala bulunamadı!.. Çünkü, devlet hareket­ rici akımların boy hedefi haline gelmişti. An­ siz, deliler ve belgeler karartılmış... Bu cina­ cak öylesine naif ve karıncayı bile incitmeye­ yetleri işleyenlerin, şeriat yanlıları, irticacı­ cek bir kişiliğe sahipti ki, yazdığı yazılar nede­ lar olabilir. Ama, bunlar sadece tetikçi. Asıl niyle kanlı bir senaryonun kurbanı seçileceği­ arkalarındaki güç bulunmalı. ni aklından bile geçirmezdi. Aksini düşünse, Uğur Mumcu cinayetini soruşturan eski bir milletvekili ve Kültür Bakanı olarak DGM savcısı, “katilleri devlet isterse bulur. korunma isteyebilirdi. Üstelik, Atatürkçü Dü­ Ancak, devletin en üst yetkililerinden yazıl, şünce Derneğimin ikinci başkanıydı. çöz emri getirin” demişti. Mütevazılığı ve siyasi terbiyesi, geçmişte ka­ Kutlu Savaş’m Susurluk’la ilgili raporun­ binesinde yer aldığı Ecevit’in başbakanlığı dö­ da, failleri bulunamayan cinayetlerle ilgili neminde Kışlal ı’yı bu tür ilişkilerin hep uza­ çarpıcı açıklamalar vardı. “Cantürk’ün öl­ ğında tuttu. dürülmesini Türk Emniyet Teşkilatının Ne acıdır ki, bu güzel insanın katledilmesi karar verdiğini ve karan infaz ettiğini” sap­ Ecevit hükümeti dönemine rastladı. Uğur tamıştı. Devamında da resmi görüşü açıkla­ Mumcu da, bir başka “sol” iktidarda, İnönü mıştı: “Cantürk’ün öldürülme emrini kim döneminde bombayla havaya uçurulmuştu. O vermiştir? Sistem nasıl çalışmalı, sorumlu­ zamanki hükümet “namus sözü” vermesine luk nasıl paylaşılmalı? Hukuk devletinde bu karşın Mumcu cinayeti aydınlatılamadı. suallerin yeri olamaz itirazı da kanaatimiz­ Musa Anter, Akın Birdal, Özdemir Sabancı ce geçerli değildir ve realiteye de uymaz. Bu suikastları örtüldü. uygulama tüm dünya ülkelerinde olduğuna Susurluk skandalıyla ortaya çıkan fırsat göre bizde de olacaktır!!.” Bu bir itiraftır. kullanılamadı. Türkiye'de, devletin içine sızmış bazı güç­ Çeteler yine işbaşı yaptı. Kara terör hort­ ler adam öldürmektedirler. Onların işledik­ ladı. leri cinayetlerin failleri bulunamamaktadır!. Ahmet Taner Kışlalı öldürüldü. Ama, bazıları cinayetleri de, nedenlerini de Yazıklar olsun. Lanet olsun! ve faillerini de bilmektedir. Bunun için su­ e-mail: [email protected] Fax: 0212 505 62 04 surluk çözülmeliydi. Bombanın hedefi laiklik Siyasiler, Kışlalı vahşetinin gerçek failleri­ ni bulmazsanız, bilin ki, bir gün sıra size ge­ | Haber Merkezi büyük değerlerde uygulanan hain hala bulunamadı. Faillilerin lecek!.. yöntem devam etmektedir. yakalanamaması acımızı daha da AFP: Kışlalı ■ İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü: arttırıyor. e-mail: [email protected] Faks: 0312 446 15 76 rof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı sui­ Çağdaş Atatürk Türkiyesi’nde yaşamayı ■ Hüsnü Öndül (İHD Genel Başkanı): modern sosyalist kastına siyasetçiler, dernekler ve içine sindiremeyenlerin parlamento Türkiye’de insan haklarına dayalı P üniversitelerin tepkileri şöyle: çatısı altında sürdürdükleri anti laik yüksek standartlı bir demokrasiyi § Dış Haberler Servisi ■ Hikmet Sami Türk (Adalet Bakanı): girişimlerinden cesaret alanlar, istemeyenlerin çirkin ve vahşi eylemi. Bu tür olaylarda bir bilinmeyeni ortaya karşılarında daima yeni Ahmet Taner ■ Akın Birdal (İHD eski Genel Başkanı): çıkarmak zorundayız. Ne yazık ki KışlalıTar bulacaklardır. Son 20 gündür olan olaylar bize bu hmet Taner Kışlalı’ya yapılan suikastı dünya geçmişte başarılı olunamadı. Umarım ■ Türk Diş Hekimleri Birliği: Uğur saldırının haberlerini verdi. Saldırı kamuoyuna ilk duyuran Fransız haber ajansı bu kez sonuç alınır. Mumcu, Bahriye Üçok, Çetin Emeç ve sadece Kışlalı’ya değil, demokrasiye, A | Haber Merkezi AFP oldu. Kışlalı’yı, “saygın entellektüei ve modem ■ İstemihan Talay (Kültür Bakanı): onlarca faili meçhulü bulamayan insan haklarına ve bütünüyle ülkemize sosyalist” olarak tanımlayan AFP, olayı ÎBDA-C’nin Böyle bir cinayet toplumda son derece iktidarlar - devlet, Ahmet Taner yönelik bir saldırıdır. üstlendiğini ancak Uğur Mumcu cinayetinde olduğu büyük acı ve yankı uyandıracaktır, Kışlalı’nın öldürülmesine zemin ■ Deniz Baykal (CHP eski Genel tatürkçü Düşünce Derneği Berlin Şu- gibi suikastın üstündeki karanlık perdenin kalkma­ ■ Altan Öymen (CHP Genel Başkanı): hazırlamıştır. Başkanı): Çok acı bir kayıp. Kışlalı kara besi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dığını vurguladı. Onu öldürenler ülkemizde laik ■ Ahmet Piriştina (İzmir Büyükşehir terör kurbanı oldu. Saldırı Abdi İpekçi kutlamaları çerçevesinde Berlin’de düzenle­ Olaya geniş yer ayıran İngiliz haber ajansı Reu­ Cumhuriyet’in kalelerinden birini yok Belediye Başkanı): Benzer şekilde A ile başlayan bir büyük zincirin yeceği konferans, konuşmacı olan Ahmet Ta­ ters ise, Kışlalı’mn Cumhuriyet Gazetesindeki kö­ etmeyi amaçlamışlardır. Bu cinayet daha öldürülen Uğur Mumcumun da katilleri halkasıdır. ner Kışlalı'nın bombalı saldırıda ölümüyle ip­ şesinde sonuna kadar demokrasiyi savunan nitelik­ önce Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve tal edildi. te yazılar yazdığını, cinayetin ardından FP Başkanı Uğur Mumcu’ııun öldürülmeleriyle tam Şube tarafından yapılan açıklamada, 27 E- Recai Kutan’ın yaptığı açıklama sırasında Kışla- bir paralellik gösteriyor. TGC: Siyasiler de sorumlu kim’de Berlin Kempinski Hotel Bristol’de ya­ lı’nın kendi öğrencilerinin “İran’a gidin” sloganları ■ Doğu Perinçek (İP Genel Başkanı): pılacak “Atatürk, Cumhuriyet ve Çağdaşlaş­ attıklarının altını çizdi. Yunan “Flash” radyosu, Düşman, seçilmiş hedefleri vuruyor. | İstanbul Milliyet infazların habercisi olduğu, şimdi daha ma” konulu konferansın iptali şu ifadelerle Kışlalinın ölüm haberini duyururken “Fanatikler Türkiye ulus devletini kimse yıkamaz. iyi anlaşılıyor" dedi. Güreli, “Bu duyuruldu: vurdu” yorumunu yaptı. Türkiye, bu yöneticilere rağmen, bu suikast aydınlatılmadıkça, devleti “Hazırladığımız bu etkinlik ne yazık ki ge­ tehditleri göğüsleyip, bu karanlık ürkiye Gazeteciler Cemiyeti temsil edenlerin sorumluluğu çerliliğini yitirdi! Bu sabah (dün) büyük bilim VVashington’dan başsağlığı gidişten Kemalist Devrimi (TGC) Başkanı Nail ? artacaktır. ‘Türkiye’yi adamı ve Atatürkçü sevgili Prof. Dr. Ahmet ABD Dışişleri Bakanlığı, Kışlalı'nın terörist saldı­ tamamlayarak çıkacak. TGüreli, yaptığı yazılı karıştırmak, huzurunu Taner Kışlalı’yı hunhar ve sinsi bir suikast so­ rıya kurban gitmesini kınayarak, Kışlalinın ailesine ■ Bülent Berkarda (Sivil Toplum açıklamada, “Siyasal bozmak isteyenlerin olduğu' nunda kaybettik. Başta ailesi ve yakınları ol­ başsağlığı diledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Kuruluşları Dönem Başkanı Prof. D r.): otoritenin legal yargısız iddiası, siyasal otoritenin mak üzere tüm Türkiye’nin başı sağolsun. Foley, düzenlediği basın toplantısında, “ABD’nin o- Kendisinden önce ve aynı çizgide infazlar karşısında takındığı sorumluluğunu azaltmaz, bir Tüm dünyaya haykırıyoruz: Cumhuriyet ve la­ lay hakkında bağımsız bir bilgisi yok. Fakat biz bu olduğu için katledilen Uğur Mumcu, pozitif tavrın, illegal yargısız mazeret sayılmaz” dedi. iklik düşmanlarına karşı yürüttüğümüz müca­ tür terör olaylarmı şiddetle kınıyoruz” dedi. Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy gibi dele sonsuza kadar devam edecektir!” Milliyet suikast Cuma 22 Ekim 1999

Not Defterinden Objektif J METİN TAHA â < r k T°K ER______AKYOL ¿WM Pakistan/Askerler/Darbeler :3 Merim tertip! “Mukaddes ittifak” ÖYLEYECEK söz bulmak çok zor! atağa kalktı Vahşet, canilik, barbarlık... Hain ter­ Stip... Türkiye’ye suikast... Evet hepsi birden... Ahmet Taner Kışlalı’ya u sıralar, kendilerince kullanılabilir yapılan suikast, insanlıktan yoksunluğu bakı­ saydıkları bir takım olayların birbiri mından vahşettir, caniliktir, barbarlıktır... peşine meydana gelmesi Türkiye’de­ B Ahlaken alçaklıktır... ki “Mukaddes ittifak”ı harekete geçirdi. Siyasi bakımdan ise, tam bir “hain ter­ “Mukaddes ittifak”, 2. Cumhuriyetçilerle tip ”tir! Çünkü Türkiye’de iç barışı dinamitle­ “eııtel” diye bilinen maydanozların, ittifaka meyi amaçlamaktadır. kutsallığını veren dincilerle birarava gelme­ Merhum Ahmet Taner Kışlalı’nm katledil­ lerinden oluşmaktadır. Avrupa Birliğinin mesi, “Türkiye’ye suikast”tir! Çünkü iç barı­ Türkiye lehinde görüş söyleyen komisyonu, şa büyük zarar vermiştir, Türkiye’yi gerilime, raporunda bir çekincesini tekrarlamıştır: kuşkuya, kaygıya itmiştir. “Komisyon insan haklarına saygıdaki eksik­ Türkiye dışardan bakınca, bugün daha da likler, azınlık hakları ve ordunun anayasal “kuşkulu” gözükmektedir! Rahmetli Kışla- rolü ile Milli Güvenlik Kurulu aracılığıyla si­ lı’yı katledenler, sadece bir kalemi susturup yasi hayat üzerindeki etkisinden endişeli kal­ bir beyni söndürmediler, Türkiye’ye çok bü­ maya devam ediyor”. “Mukaddes ittifak”, yük bir zarar verdiler... önlerindeki en büyük engel olan askere böy- Bu suikast, her yönden mel’unca bir tertip­ lece “yabancı şahitliği”yle yeni bir saldırıya tir! geçerken Pakistan’daki darbe ekmeklerine Suikasttan sonra Cumhuriyet Gazetesi'nin Cağaloğlu'ndaki binası okurların akınına uğradı, Kışlalı'nm anısına mumlar yakıldı. Murat Düzyol * * * yağ sürmüştür. Derhal “onlardaki darbeler” HENÜZ bir yön gösterecek kanıtlar elde ile “bizdeki darbeler” arasında - bazen en iyi bulunmadığı için, hain suikast üzerine birçok niyetli kimseler tarafından bile - kurulan ya­ teori geliştirilebilir. Elbette ilk düşünülen, pay, fakat etkileyici paralel “fttifak”ın yazar, Kışlalının önde gelen bir Kemalist yazar ve çizer ve söylerlerinin eline, diline silah ver­ siyaset bilimci olmasıdır. miştir. Bunların üstüne bir savcının fuzuli - ve Kemalizmin bugünkü Türkiye’de “simge i- medyatik amaçlı - davranışı tüy dikmiştir. sim”lerinden biri hiç kuşkusuz Kışlalı idi. Böylece gözün gözü görmesini önleyen bir Bu mel’un suikastla, Kemalistleri korkuta­ tozkoparan fırtına Helsinki toplantısının are- caklarını sanmış olabilirler, kışkırtacaklarını fesinde Türk kamuoyuna egemen olmuştur. sanmış da olabilirler... Bu şekilde, bir süredir O kadar ki AB’ye girişi sabote etmek isteyen ülkemizde yaşanmakta olan din - laiklik geri­ bazı “şer kuwetleri”nin varlığı şüphesi uyan­ limin)' temelli tırmandırarak çığırından çıkar­ mıştır. “Mukaddes İttifak” işaret parmağını mayı da tasarlamış olabilirler. askere çevirmiştir ve bütün güçüyle. “İşte on­ Bu bakımdan, Yekta Güngör özden’in iti­ lar! İşte onlar!” diye bağırmakta, tepinmekte­ yine taziye defteri dal ve vakar çağrısı son derece yerindedir. dir. Neredeyse Pakistan’daki darbenin dahi Toplumsal gerilimi, korkuları, kuşkuları tır­ sorumluluğunu - hiç olmazsa örnek oluştur­ mandırarak, demokrasi konjonktürünü geri mak suretiyle - bizim askere yüklemeye hazır Cumhuriyet (»azetesi suikastı kınayanların akınına uğradı J C J çevirmek, böylece içerde ve dışarda Türki­ bazı anti - militaristler bu borazana üfürük ye’nin başına yeni sorunlar açmak gibi daha vermektedirler. Bazen, aceleciliklerinden, arayıp, faks çekerek üzüntülerini bildirdi. Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Büro­ y Haber Merkezi kapsamlı bir melanet planı da söz konusu o- falso yapma pahasına.. Bunlardan - bizde i- Politikacılar, sivil toplum örgütü temsilcile­ su’nu ziyaret ederek başsağlığı diledi. labilir. Nereden bakılsa, hangi teori yürütül- laçlar için kullanılan deyimle - “efervesan ka­ ri, gazeteciler başta olmak üzere birçok ki­ Başer: Üzüntümüz sonsuz se, belli ki bu cinayetle Türkiye’yi canevinden rakterde bir tanesi General Müşerrefin e- hmet Taner Kışlalı'nm öldürülme­ şi Cumhuriyet’e gelerek yöneticilere baş­ vurmuşlardır. si tüm Türkiye’de olduğu gibi sağlığı dileğinde bulundu. • Org. Edip Başer (Genelkurmay İkinci sinlendiğini söylediği ve kurduğu Milli Gü­ ★ ★ ★ venlik Konseyini - MGK kısaltmasının yanıl- Cumhuriyet Gazetesinin Cağa- • Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi Başkanı): Cumhuriyet’in Ankara Büro- A HÜKÜMETTEN Çalışma Bakanı Yaşar tıcılığıyla - Milli Güvenlik Kurulu diye almış loğlu’ndaki merkez binası ve Ankara Büro- Mustafa Balbay bir yandan taziyeye gelen­ su’nu ziyaret ederek TSK adına başsağlığı Okuyan diyor ki: ve onu kötüleyenler korosuna katılmıştır. su’nda da üzüntüye neden oldu. Çalışanları leri karşılarken bir yandan da saldıraya iliş­ dileyen Org. Başer, Kışlalı’mn çok değerli - Çok kaygılıyım. Bu alçakça cinayet, bir Halbuki Milli Güvenlik Konseyi Evren Pa­ suikast haberiyle şoke olurken, hem yas tu­ kin tespit yaptı: “Mektup ve fakslarla teh­ bir bilim adamı ve Atatürk Cumhuriye- programın ugulanmasmdaki bir aşamama şanın 12 Eylül sonrası “BeşibirUk’’mm adı, tup hem de gazetenin hazırlığına girişti. dit alıyordu. Daha planlı bir saldırıyla kar­ ti’nin sarsılmaz savunucusu olduğunu be­ mıdır? Ülkede gerilim yaratacak, Türki­ Milli Güvenlik Kurulu ise 1961 Anayasamı­ 24 Ocak 1993’teki Uğur Mumcu suikastı­ şı karşıyayız. Saldırıların hep laik cumhuri­ lirtti. Üzgün olduğunu belirten Org. Başer, ye’nin çağdaş dünyadaki imajını sarsacak, zın getirdiği bir anayasal kuruluştur. Milli nın ardından Cumhuriyet Gazetesinde bir yeti savunanlara ve özellikle Cumhuriyet “Örnek vatanseverliğiyle örnek savaşımıy­ demokrasinin önünü tıkayacak olaylar peş Güvenlik Konseyi bir darbe organıyken Milli kez daha, bu kez Kışlalı için taziye defteri a- yazarlarına yönelmesi dikkat çekici.” la her zaman zihinlerde yaşayacaktır” dedi. peşe gerçekleşiyor... Güvenlik Kurulu anti - darbeci karakterde­ çıldı. Suikastı kınayanlar bu deftere duygula­ • Bülent Ecevit (Başbakan); Bayındır Cumhuriyet Gazetesi yazarlan, suikast Evet, Okuyan’ın dediği gibi, “bu cinayet ve dir. rını, düşüncelerini ve isyanlarını yazdılar. Hastanesi’nden bilgi aldıktan sonra Başba­ hakkında şunları söylediler: bütün faili meçhuller mutlaka aydınlatılma­ Cumhurbaşkanlığı yarışında koz yapılmak Binlerce kişi de Cumhuriyeti telefonla kan Yardımcısı Hüsamettin Özkan’la • İlhan Selçuk (Cumhuriyet Gazetesi lı ki, yapanlar bir daha yapamasın?” istenilen “28 Şubatta darbeyi kim önledi?” Yayın Kurulu Başkanı): 28 Şubat süreciyle Uğur Mumcu cinayetini aydınlatmak için sorusunun bir cevabı varsa, o da “Milli Gü­ birlikte Türkiye’de faili meçhul cinayetler kaç kükümet söz verdi?! venlik Kurulu önledi”dir. Zaten bu kuruluş, de noktalandı. Kışlalı’nm katilleri yakala­ Her “simge isim” cinayetinde failler yaka­ İsmet İnönü’nün önerisiyle 27 Mayıs sonrası nırsa 28 Şubat sürecinin sürdüğü anlaşılır. lanmadıkça, herkes kendi ‘teorisi’ni daha da anayasasına tam da bu amaçla konulmuştu. Eğer yakalanamazsa, 28 Şubat sürecine di­ derinleştiriyor: Kimimiz karşıt gruplar hak­ renen güçler büyük bir başarı göstermiş o- Esas, “Kopenhag kriterleri”dir kında müthiş komplo teorileri geliştiriyoruz, lurlar. En değerli arkadaşlarımızı teker te­ kimimiz “derin devlet”, kimimiz “dış güçler” Şimdi “Pakistan darbesi” üzerindeki sis ker kaybettik. Bütün cinayetler türban kav­ hakkında... Böylece toplumsal kuşku ve gü­ dağılmakta, hem devrilen Başbakanın, hem galarının, peçelerin altına gizleniyor. vensizlik derinleşiyor, birlikte yaşama doku­ deviren Komutanın şahsiyet ve amaçlan daha • Hikmet Çetinkaya: Hiçbir zaman ken­ muz yırtılıyor, rasyolellikten daha da uzakla­ bir aydınlanmaktadır. Pakistan gibi ülkelerde disine gelen tehditleri anlatmazdı. Ancak şıyoruz. “askeri darbe”nin bazen kurtancı nitelik taşı­ her Cumhuriyet yazarı gibi tehdit alıyordu. Herhalde Türkiye’de yangın çıkarmak iste­ yabileceği değerlendirmesi, bunun iyi sonuç • Oktay Akbal: Herkes tehdit altında. yenlerin oyununa gelmemeliyiz. vermesi temennisiyle birlikte yapılmaktadır. Bunlar fikri, düşünceyi aklı savunmuyor­ Türkiye siyasi cinayetleri aydınlatmaya ve Bizdeki “Merve - Nuh Yüksel” olayı, ona lar. Şiddeti savunuyorlar. Türkiye’yi yok kitleler halinde barışık yaşamayı başarmaya ilk anda “Mukaddes tttifak”ın vermeye çalış­ etmek, önemini azaltmak istiyorlar. Türki­ mecburdur! tığı havadan kurtulmakta. “yargı”nın herkese ye’de Atatürk ilkesi ve devriminin taraftar­ Ahmet Taner Kışlalı’yı saygı ve rahmetle a- aynı mesafede bulunması gereğini ön plana ları vardır. Bir kurban daha verdik. Bunun nıyorum... Ailesinin ve dostlarının acısını yü­ çıkarmaktadır. Zaten “Kopenhag kriterle- arkası gelir mi gelmez mi bilmiyorum. Bu­ rekten paylaşıyorum. ri”nin öngördüğü de budur; “Mervenin ba­ 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Hilmi Özkök suikastın ardından Cum­ huriyet Gazetesi'ne gelerek Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya ve İlhan Selçuk'a, güne kadar faili meçhul cinayetlerin aydın­ şörtüsü” değil. Aynı şekilde “asker” ve "Olaydan büyük üzüntü duyduğunu" söyleyerek başsağlığı diledi. Bülent Özdemir latılmadığı gibi bu da aydınlatılmayacak. e-mail: [email protected] “MGK” de orada yoktur. Türkiye evvela “in­ san haklarına saygıdaki eksiklikleri”nin gi­ derilmesiyle mükelleftir. “Mukaddes İtti- fak”m dinci kanadının “bilinen bazı yabancı IFJ: Vahşi cinayet çevereler”den alıp aktardığı - ki, onlara da bu görüş içerden pompalanmaktadır - “Türki­ cezasız kalmasın ye’nin AB’ye girişini engelleyen, Müslüman Gerginlik isteniyor olması değildir. Bunu zorlaştıran, TSK'nin | Güven Gökalp Brüksel ~ sürüp giden egemenliğidir” tezi bir çarpıtma­ | Haber Merkezi______da Öcalan davasının Yargıtay’da mokratikleşmeye başladı, Öca­ rum. Bunun arkasında gizli ser­ dır. Türkiye genel “Kopenhag kriterleri”ne görüşüleceği gün böyle bir sui- lan yakalandı, depremden sonra vislerin, siyasi hesapların oldu­ luslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), kusursuz uyan bir devlet görüntüsü aldığı gün uikast, çeşitli kesimler­ kastin gerçekleştirilmiş olması Yunanistan’la aramızda yakınlaş­ ğunu düşünüyorum. İslamcı Ahmet Taner Kışlalı’ya yönelik eylemi “de­ askerinin statüsüyle ilgili “özel çekinceler”i den yazarlar tarafından düşündürücüdür. Asıl hedef Kış­ ma başladı, AB’ye giden yolda kesimlerin, özellikle Nurcula­ mokrasi ve basın özgürlüğüne karşı vahşi kolaylıkla geçersiz kılabilir. Zira çok AB ül­ şöyle değerlendirildi: lalı olmayabilir. Daha doğmsu bir şekilde yeşil ışık yandı. Açık­ rın üzerine atılmak isteniyor. O U S ve anlamsız bir saldırı” olarak nitelendirdi. kesinde - ve ABD’de - devlet yönetiminde as­ ▼ Çetin Altan (Sabah): Bu Kışlalı’yı gösterip, bu bahaneyle çası Türkiye’de bunlardan rahat­ bakımdan bunu ABD’ye bağla­ IFJ’den yapılan yazılı açıklamada, federasyonun kerin sadece ağırlığı değil, onların söz hakkı­ çizgideki suikastleriıı failleri hep Kışlalı’nm karşıtlarına karşı kap­ sızlık duyan çok güçlü çevreler yamıyorum. Onun dışında bir Türk basın mensuplarının kapsamlı bir soruşturma na sahip bulunduğu karma organlar da var­ meçhul kaldı. Meçhul kalmaya samlı bir operasyon için bir tetik- var. Vahşi saldırılarla Türkiye’de­ gizli servis işi. Kışlalı aslında başlatılması yönündeki isteklerine tam destek verdi­ dır. Oralarda MGK örnek model olarak bile devam ettiği sürece de bunlar ol­ leme operasyonu yapılmış da o- ki gerginliği arttırmak istiyorlar. hedef değildi. Bir imaj yaratıl­ ği belirtilerek, “Hiçbir gazeteci cinayeti cezasız kala­ gösterilmektedir. MGK’nm “siyasi hayat ü- maya devam edecek. Olanlar tek labilir. Ceyhan Mumcu’nun, mak istendi. Zaten Uğur Profesyonelce yapılmış maz. Bu saldırı ifade özgürlüğününün nefesini kes­ zerindeki etkisi”nin fazla görünmesi onun kelimeyle rezalet ve sorumlu hü­ ADD Genel Başkanı Yekta Mumcu’da da böyleydi. Bence meye çalışan korkunç bir terör örneğidir. Türkiye bu Hükümet kanadının perişanlığı, bazen de kümet. Öldürenler yakalanama- Güngör özden’e, Mumcu sui­ ▼ Mahir Kaynak (eski istih­ Amerika kaynaklı olamaz Av­ olayın sorumlularını bulmakla yükümlüdür” denildi. “boyundan büyük işler”e kalkışması sonuçu- yacak kadar güçlü mü? Kışlalı, kastıyla verdiği dokümanlar üze­ baratçı): Uğur Mumcu’nun ö- rupa kökenli bir gizli servis işi... Federasyonun Genel Sekreteri Aidan White da, dur. Türkiye'ye Kemalist bir pencere­ rine Kışlalı başkanlığında bir ko­ lümüyle benzerlik var. Kullanı­ ▼ Fehmi Koru (Yeni Şafak): “Bu cinayet dünyada giderek artmakta olan taham­ “Boydan büyük iş”, Anayasanın “değiştiri­ den bakardı. Neden aynı pence­ mitenin oluşturulduğunu söyle­ lan bombanın profesyonellerce Öldürülenlerin Atatürkçü Dü­ mülsüzlüğün başka örneğidir. Demokrasi ve basın lemeyecek ve değiştirilmesi teklif edilemeye­ reden bakanlar öldürüldüğünde mesi ilginç. Kışlalı, Mumcu cina­ yapılmış olması benzerlik taşı­ şünce Derneği irtibatıyla, son özgürlüğüne karşı yapılmış vahşi ve anlamsız bir sal­ cek hükümler" bölümünde yer alan ve Türki­ failleri bulunamıyor? Böyle bir yetinin faillerine ulaşmış olabilir. yor. Cinayeti gerçekleştirenle- birkaç yıl Kemalist reflekslerin dırıdır ve katiller adalet önüne çıkarılmalıdır” dedi. ye Cumhuriyetinin niteliklerini çizen ilk üç cinayet, siyasi ranttan kime yarar ▼ Mehmet Altan: Rejim de­ rin yakalanacağını sanmıyo­ toplumu sarması arasında ilgi o- Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de Kışlalı’nm maddesini yok saymaya kalkışmaktır. MGK sağlar? Hükümet, başbakan ilk labilir mi? Susurluk sonrası öğ­ “mesleğiyle ilgili olarak öldürüldüğünü” savundu. olsun veya olmasın, memleketin sağlam kuv­ kez DGM Savcısı’nı eleştirdi. Ar­ renilenler, belli hedefe varmak i- Kışlalı’nm, Türkiye’nin saygın yazarlarından ve eski vetleri buna daima karşı çıkacaklardır. kasından bu suikast gerçekleşti­ çin harekete geçen, gerektiğinde Kültür bakanlarından biri olduğunu vurgulayan I- AB bunu bilmez olur mu? Zaten AB’nin rildi. Tuhaf raslantılar. Tabii bir­ adam öldürmekten de çekinme­ Pl’nın konuyla ilgili basın bildirisinde, yazarın en Türkiye Cumhuriyetinin bu niteliklerine bir i- çok olasılık geliyor insanın aklına yen bir çeteleşmenin varlığını or­ son yazılarına dikkat çekildi. tirazı yoktur ki.. AB onların korunmasının ay­ ama bunlar hep varsayım. taya koydu. Başka bir şey bilmi­ Merkezi Viyana’da bulunan IPI’nın yöneticisi Jo­ rı bir garantisini oluşturacaktır. “Mukaddes ▼ Abdurrahman Dilipak (A- yorsak, devlet içinde yuvalanmış hann Fritz imzasıyla yayınlanan bildiride, Kışlalı’nm İttifak" hiç. tırnaklarım yemesin! kit): Üzüntü verici bir durum. çetelerin, zaman zaman inlerin­ kısa bir süre önce, Marmara depreminin “Allah’ın Merve Kavakçı olayı, Diyarba­ den çıkıp “faili meçhul” kalmak tslami harekete karşı mücadele veren laiklere bir ce­ BİTTİ kır’daki Hizbullah operasyonu, üzere planlanmış cinayetler işle­ zası” olduğunu savunan tarikat liderlerine karşı bir Kutlular olayının arkasından tam diklerinden haberdarız. yazı yazdığını anımsattı. + Milliyet Cuma 22 Ekim 1999

IIASAN CEMAL Türkiye kafanı karıştırma, soğukkanlı ol! Bugün GÜNERİ ğursuz bir çark yıllardır dönü­ çıkılacak, kuşkun olmasın. Lanet olsun dedim. Dün de öyleydi. yor, durduramıyoruz. Lanet Şuna inanıyorum Uğur, ülkemizde Ahmet Taner Kışlalı meslektaşımdı. Bugün de öyle. CIVAOĞLU U olası bir kısır döngü yıllardır demokrasi ve insan hakları sonunda ga­ Ben Mülkiye’de okurken o hocaydı. Yakın geçmişi hatırlayın! varlığını koruyor, kıramıyoruz. lip gelecek.” Cumhuriyet gazetesinde bir dönem bir­ Sağ - sol kavgalarını... Ülkücü - dev­ Sanki çaresizlik alın yazımız. Şimdi, sevgili Ahmet Taner Kışla- likte çalışmıştık. Aynı zamanda gazete­ rimci boğazlaşmalarını... PKK terörü­ Sanki çaresizlik kaderimiz. lı’nın ardından gene bunları yazıp söy­ ci olarak kendisini aktif siyaset yaptığı nü... Bütün hedef, Türkiye’yi karıştır­ Kıyametsi Değişmeyen bir başka şey var. Her si­ lemeye başladık. 1978, 1979 yıllarında izlemiştim. mak, istikrarsızlaştırmak, güçsüz kıl­ yasi cinayetten sonra gazete köşelerin­ Çark değişmiyor! Değişen tek şey Kemalizmin önde gelen savunucuları maktı. satranç de, televizyon ekranlarında hep aynı a- var: arasındaydı. Kemalizmi demokrasi çer­ Bunun için Türklerle Kürtleri de bir­ Baştarafı 1. sayfada ğıtları yakıyoruz. Anılara sahip çıkaca­ Umur Talu’nun dediği gibi yaşlanıyo­ çevesine oturtmayı önemserdi. Tabii birlerine düşürmek istediler. ■ ■ ğımızı tekrarlıyoruz. Gitgide sıradanla­ ruz. aynı zamanda demokrasinin altyapısı o- Başaramadılar. lkesinde, dünyada bütün insanların şan söylemlerle vicdanlarımızı temizle­ larak laikliğe titizlikle sahip çıkardı. Bunun için laik - antilaik kavgasını Çatışma, uzlaşma... mutlu yaşamasma çalışan Gandhi, mekle yetiniyoruz. Devlet ve toplum düzenini tslami esas­ körüklemek istediler. fanatik Hinduların “Müslümanla- Örneğin, altı yıl önce sevgili Uğur Dün sabah Türkiye’de sistem ve A na­ lara bağlamak isteyenlere karşı tavizsiz Bugün de istiyorlar. Ü ra satıldığı için öldürülmesi gereklidir” gibi Mumcu öldürüldüğü zaman yazım şöy­ yasa tartışmalarıyla ilgili TESEV’in bir bir çizgi izlerdi. Bu karanlık odaklarla mücadelenin i- sapık bir düşüncenin kurbanı olmuştur. le noktalanmış: yuvarlak masa konferansındaydık. Tay­ Ama her şeyi ılımlı, ölçülü bir tarzda ki temel koşulu var: “Sevgili Uğur, meslek yaşamın bo­ landlI bir akademisyeni dinliyorduk. açıklamaya çalışırdı. Birincisi, bütün faili meçhul cinayet­ 1995 yılının Kasım ayında, İsrail Başba­ yunca üstüne üstüne gittiğin terör so­ Ülkesinde birkaç yıl önce sivil bir a- Ciddi bir aydındı. lerin üzerine gitmek ve öncelikle Ah­ kanı Yitzak Rabin, Tel - Aviv’de yüzbinlerin nunda seni vurdu. Belinden eksik et­ nayasamn nasıl yapıldığını anlatıyordu. Bu satırları yazarken gözüm televiz­ met Taner Kışlalı suikastını aydınlat­ katıldığı barış toplantısında, “barışın tek çö­ mediğin tabancanı gösterip: Son 67 yılda 9’u başarılı, 7’si başarısız yon ekranındaki görüntüye takılıyor. mak... İkincisi, katillerin oyununa gel­ züm olduğunu” savunan ve “bu şansın bu­ - Taşıyoruz ama ne işe yarayacak ki 16 darbe yaşamış Tayland. Bu 67 yılın Cumhuriyet gazetesinde bir köşe. Kış- memek... lunduğunu” anlatan bir konuşma yapmıştı. Haşan, dediğin günleri anımsıyo­ 50 yılı da asker başbakanlarla yönetil­ lalı’nın bir fotoğrafı, bir de kitabı. Kır­ Bu katillerin bütün istediği, toplumu Elindeki kağıttan barış şarkısını okuduk­ rum. miş. Uzakdoğulu siyaset bilimcinin bir mızı karanfillerle süslemişler. kamplara bölmek, karşılıklı olarak şid­ tan birkaç dakika sonra fanatik bir Yahudi Haklıymışın Uğur. yorumu ilginçti: Kitabının ismine gelince: deti kışkırtıp, tırmandırıp Türkiye’yi tarafından öldürülmüştü. Bir insanı, saygıdeğer bir insanı, “Eski sistemin içinden seçimle gelen Siyasal çatışma ve uzlaşma... demokrasi yolunda çelmelemektir. Yitzak Rabin’den geriye barış şarkısını o- değerli bir meslektaşımı yine dü­ siyasetçiler, reform anayasası yapıp o Ahmet Taner’e bu lanet olası suikastı Türkiye, kafanı karıştırma, soğuk­ kuduğu kana bulanmış bir yaprak kağıt ve şüncesinden dolayı vurdular. sistemi değiştiremezler.” düzenleyenler, uzlaşmadan değil, çatış­ kanlı ol! Demokrasiden yana olan hiç barışı savunan insanlar kalmıştır. (1) Buna isyan ediyorum! Tam bu sırada bir not: madan yana olanlar... Türkiye’nin de­ kimseye umutsuzluk çukuruna yuvar­ Demokrasi adına terö- Ahmet Taner Kışlalı arabasına konan mokrasi, insan hakları ve hukuk devleti lanmak yakışmaz. Kışlalı’ya... ,Y \ rizme karşı mücadele bir bombayla öldürülmüş! yolunda yürümesini istemeyenler... Bir yazarını daha siyasi cinayette yiti­ Kendini aydınlığa, insanlığa adamış bilge \ devam edecek bu top- Donup kaldım. Bunun için cinayet işliyorlar. Türki­ ren Cumhuriyet gazetesinin başı sağ ol­ kişileri yok etmek bir çıkmaz sokaktır. sun! _\i t raklarda. Merak etme! Niçin?.. Kimler?.. Yine ne oluyoruz? ye’yi karıştırmak, istikrarsızlaştırmak Çünkü... J§ Senin hatırana sahip Hüzün bastı birden. bütün amaçları... [email protected]. Öldürülen kişinin ardmda bıraktığı fikirler ve o fikirlerle beslenmiş kitleler, daha da güçlenerek yaşar. Daha güzel, daha insancıl bir dünya için u- zun yürüyüşü sürdürürler. dış haberler Ahmet Taner Kışlalı, gerçek bir aydındı. O da, ülkesinde ve dünyada insanların ba­ rış içinde mutlu yaşamına kendini adamıştı. Demokrasinin, aydınlığın, laisizmin, hoş­ görünün, Atatürkçülüğün simgelerindendi. O da, tıpkı daha önce Muammer Aksoy’un, Bahriye Üçok’un, Abdi Ipekçi’nin, Uğur sorgusunda Mumcu’nun ve diğerlerinin yazgısını paylaştı. Öldürüldü. Fakat... İsrail eski Başbakanı Netanyahu, görev süresinde aldığı onbinlerce Savunduğu ilkeler ve inançlar yok edile­ mez. dolar tutarındaki hediyeyi alıkoyduğu gerekçesiyle ifade verdi işte “şiddet”e başvuranların anlayamadık­ ları budur. I Dış Haberler Servisi eski Başbakan herhangi bir açıkla­ bakanlık bütçesinden karşılanmak ü- Üstelik... ma yapmadı. Netanyahu, resmi ko-. zere bir müteahhitle anlaşmakla da Belki de amaçları, bu cinayetin başka ci­ numu dolayısıyla aldığı hediyeleri suçlanıyor. nayetleri üretmesidir. srail eski Başbakanı Binyamin görevinin sona ermesinin ardından Soruşturmayı yürüten yetkili, eski Kanın, kanla sulanmasıdır. Netanyahu, görev yıllarında yol­ alıkoymakla suçlanıyor. Başbakan’ın eşiyle birlikte, kamu Bir o taraftan... Bir diğer taraftan... suzluk yaptığı gerekçesiyle so­ hizmeti dolayısıyla verilen hediyele­ Bibi ve eşi İ Yasalara aykırı İstekleri budur. Savah dün ruşturmaya alındı. Önceki gün Bibi la­ ri kendilerine mal ettiğinden şüphe­ Bu filmi daha önceleri de görmedik mi? yolsuzluk kaplı Netanyalıu’nun evini basan Ku­ Polis Sözcüsü Unda Menuhin, Ne­ lendiklerini açıkladı. Netanyahu ve Hala anlayamadılar. iddialarını düs polisi, eski Başbakan’m odalannı tanyahu’nun evi. bürosu ve sahip ol­ eşi, yolsuzluk soruşturması kapsa­ “Taraflardan biri kazanırsa, ikisinin de soruşturan didik didik ararken, aralarında değerli duğu ambarda yapılan aramalarda, mında polise ifade verdi. Netanya­ sonu oluyor.” müfettişler mücevherlerin de bulunduğu birçok aralarında tablolar, altın ve gümüş hu, geçtiğimiz hafta da sekiz saatlik Bu apokaliptik (kıyametsi) satrancın gali­ karşısında kiymetli eşyaya el koydu. Bibi ve eşi parçaların bulunduğu, yasalara aykırı bir sorguya alınmıştı. bi yoktur. terledi. dün de polis tarafından sorgulandı. olarak kendisinde tuttuğu onlarca eş­ Binyamin Netanyahu, İsrail’de geç­ reuters Netanyahu’nun Başbakanlığı dö­ yanın ele geçirildiğini açıklamıştı. tiğimiz aylarda yapılan genel seçimleri İpler ve kuklalar nemindeki yolsuzluk iddiaları kap­ Netanyahu, evi ve özel bürosunda kaybederek, Başbakanlık koltuğunu Ve yeni bir faili meçhul daha... samında sorgulandığı bildirilirken, yaptırdığı tadilatın masraflarını Baş- işçi Partili Ehud Barak'a kaptırmıştı. Belki daha öncekiler gibi Kışlalı’ya Uyan­ lar da bulunamayacak. Belki bulunur. Rus birlikleri Grozni'ye saldırmak Ama... Görme özürlü Başkan'a kadın yardımcı için hazırlık yaparken. Başkanlık Ya kaçırılacaklar ya da sıyıracaklar. Sarayı'na ateşlenen beş roket, Zaten önemli olan bu kuİdalar değil, onla­ ndonezya’da, Cumhurbaşkanlığını, “Başkan Yardımcısı” seçildi. doğumevi, cami ve pazar yerine rın iplerini tutan, gerçek kanlı ellerdir. yaşı ilerlemiş, hastalıklı, gözleri Sukarnoputri yeminden sonra göreve E isabet etti, ap 2 buçuk yıl kadar önceydi, İtalya’nın An- görmeyen, ancak iki kişinin yardımıyla başladı. Seçim öncesinde “favori" cona Cezaevi’nde Abdi îpekçi’nin katili yürüyebilen. ılımlı İslamcı Abdurrahman gösterilen Megavati Sukamoputri’nin Mehmet Ali Ağca ile kameralar önündeki Vahide kaptıran, Megavati başkanlık seçimindeki sürpriz yenilgisi, konuşmanın sonlarına gelmiştik. Sukarnoputri, “başkanlığı kendisine çok lideri olduğu Demokratik Mücadele Bu bölümü aynen yansıtıyorum: gören" Parlamento tarafından dün Partisi’nin yandaşlarını öfkelendirmişti. Sukarnoputri - G.C “Son kez soruyorum, Abdi İpekçi’yi siz mi öldürdünüz?” - M.A.A “Kimin öldürdüğü önemli değil! Bu kararı verenler önemlidir. Kararı verenlere diyorum ki, yüzünüzü göstermeseniz bile, hiç değilse Türk TV’leri- MUSTAFA LEVENT ÜLKER’İ ne, Türk gazetelerine birer mektup yazın. Niçin Abdi Ipekçi’yi öldürmeye karar verdi­ kaybettik. ğinizi, niçin öldürttüğünüzü Türk kamuoyu­ na açıklayınız. O’nu bugün Söğütlüçeşme Camii’nde öğle namazını müteakiben isimlerinizi kesinlikle vermeyeceksiniz.” Doğumevine - G.C “Sizin verdiğiniz bazı isimler var.” Karacaahmet mezarlığında toprağa vereceğiz. - M.A.A “Ben, birkaç maşa söyledim. Ben. burada karar verenleri diyorum. Olayın ardmdakileri diyorum. AİLESİ VE ARKADAŞLARI Türkiye’yi 12 Eylül’e sürükleyenleri diyo­ rum. roket: 118 ölü Eğer cesaretleri varsa bir mektup yazsın­ lar. | Cenk Başlamtş Moskova çok yakında bulunan Rus birliklerinin her an Grozni’ye saldırıya geçmesi Niçin yaptıklarını açıklasınlar.” bekleniyor. - G.C “Benim samimi kanaatim, Abdi I- eçenistan’ın başkenti Groz- Bu arada, Çeçenistan’ın Moskova pekçi’yi sizin öldürdüğüniizdür.” ni’ye dün akşam düzenlenen Temsilcisi Mahirbek Vaçagayev, dün - M.A.A “Bu olaylarda katil, emri verendir. Croket saldırısında en az 118 ki­ akşam tutuklandı. Rusya hükümetin­ Terörizm bana göre canavarca birşeydir.” şinin öldüğü bildirildi. den yapılan açıklamada ise, üç haftadır Gerçek ve ibret En yoğun iş günü: PAZAR Rusya Savunma Bakanlığımın so­ devam eden operasyonun son bulması rumluluk üstlenmediği saldırı sonucu için Çeçen yönetiminin, terör eylemle­ Ağca, Abdi İpekçi’yi 1978’de öldürmüştü. bir doğumeviyle pazar yerinin isabet al­ rine karışmış kişileri Moskova’ya tes­ Aradan geçen 20 yıl içinde, daha pek çok dığı haber verildi. Moskova’ya Çeçen lim etmesi istendi. siyasetçi aydın ve gazeteci öldürüldü. Doğru aydınlatma başarıyı etkiler. ve Batılı kaynaklardan ulaşan bilgilere Ağca’nm şu iki söylemi, altı çizilerek okun­ İnsan kaynakları ve eleman seçiminde dikkat edilmesi gerekenler. göre, roket saldırısı Başkanlık Sarayı’nı Putin görücüye çıkıyor malıdır: hedef aldı. Ancak, kente atılan beş ro­ Bu arada Rusya Başbakanı Vladimir “Bu olaylarda katil, emri verendir.” İşveren ve iş arayanlar 1999’un kalite ödülleri heyecanı dorukta... ket de sivil hedefleri vurdu. Putin, göreve gelmesinden bu yana çık­ Ve... “Terörizm bana göre canavarca birşey­ burada buluşuyor. Toplam kalite kavramı üzerine... Çeçen hükümet yetkilileri, saldırılar­ tığı ilk önemli dış gezisinde Avrupa da, aralarında kadın ve çocukların da Birliği (AB) liderlerine Moskova’nın dir.” «MMyrt bulunduğu en az 118 kişinin öldüğünü, Çeçen sorununa yaklaşımını anlatarak Kışlalı, canavarca değil, insanca bir dünya Diğer konularla birlikte bu pazar Milliyet'in ücretsiz 400 kadar kişinin de yaralandığım açık­ destek almaya çalışacak. için yaşadı. İş Yaşamı ve İnsan Kaynakları Gazetesi çok yoğun. ladı. Grozni’deki hastanelerin cesetle Önceki gün Çeçenistan’ın kuzey böl­ Nur içinde yatsın. * 1 ^ A l dolduğu bildirildi. Yetkililer, roketler­ gelerini ziyaret ederek halkla sohbet Ailesinin ve ulusumuzun başı sağolsun. den birinin, halkın namaz kıldığı cami­ eden Putin, dün akşam saatlerinde Mlam deg«l‘Bütünsel K a fili yi vurduğunu iddia etti. Rusya Savun­ Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye (l)Bireysel ve Toplumsal Şiddet, Prof, Dr. ,ıı lifi , n , „ iv«**4 US'- -»pUn» ma Bakanlığı, Grozni’ye roket saldırısı geçti. Rusya Başbakanı temasları şua­ özcan Köknel, Sayfa 196. D düzenlenmediğini açıkladı. Rus radyo sında, AB liderlerinin yam sıra, Avrupa ve televizyonları da saldırıyla ilgili hiç­ Komisyonu Başkam Romano Prodi ile e-mail:g.dvaoğ[email protected]. MEDYA bir habere yer vermedi. Ancak, kentin de görüşecek. 4 - 2 2 Cuma 22 Ekim 1999 Milliyet

a b n n n c i m b a z i fi.. TURHAN SELÇUK YAĞMUR RlNlEpcEyiL$û4 - İLMİ 5 İHYA, İLMİ KİhYA v£ De HERtOk ßl4Z fc T ^ E y£ KAYNAMA k Á Í \ D Ü N Y A * * RİL'm ALANtNDA DEHA KARANDI l. NDKTA4 5İKLE$İN A£ ATSIZ t>ÜMYA' £>Akı i Kİ— ■UoCA, HAYR£t-1-E.R¿= SEZA-.- ?ATAADl.. i DÜRÜST 4 1 JAnU-AÎ^-'N yA^AM İBNİ S i N A , î B N i T^ATm T A , BATİAM A t e s v e BuZ.i'U N "E-L j TABİATLI İ< û 5 , u U A P -I( 1i N YülS M Ü RE k DîS ONUN yAKINpAYAYA. V a em as i o l a W D i iz. î$h !. Mutlu bedbahtlar İSTANBUL V£ EPcKEK ıJ_i$Kî- t E f c f . * yepyENİ BİR.KARIŞIK.. Pa N^EH^ aha önce de değinmiş miydim, hatır­ EFENDİ Sİ•- ßnNLAPu ĞrÖRE- V£ Z 5 H İK , A-ŞıRt ¿oârU K. V E layamıyorum, benim ömrüm Al­ ABDÜLCANBAZ' BİLM EK, lILEV e- ASlPU SıcAI^A^v E ^ i^ -- X D ınanlara Türkleri, Türklere ise Al­ manları anlatmaya uğraşmakla geçdi. Ayıpdır IN ^ iİM FKlC-ÎN , AOOOVlLlÖHco- söymesi, ne birinde başarılı olabildim ne de ö- HARİKULADE L o RİME d ö n e — ~—S0 %0 Î büründe... Ama ben nihâyet kimim ki? Benden C £ Ğ r i Z- - Z - l P A s . çok daha önemli kimselerin de benden başarı­ MACERALARI KAPAKFİAHocy^ lı olduğunu sanmam... C rîRÎ Îö ift-D İİİK Bakınız, şu “Leopard II” tankları meselesin­

AD AK lN A- İHTÎ - de de aynı şeyler tekerrür ediyor. Yine bir sa­ KISIM ğırlar diyalogu, yine ağaçlar yüzünden görüle­ 3 2 Y A C İ N U A meyen bir orman... TEKMİLİ e d _ A ¿ ^ k - - - Almanlar özellikle bedbaht oldukları za­ » 11 bîrden manlar kendilerini çok mutlu hissederler!!! D>0LliM Şimdi “Federal Güvenlik Konseyi” bir “Leo­ pard IP’nin deneme amacıyla Türkiye’ye gön­ Şahin Alpay / Fax: 0212 505 62 55 derilmesi karârını verdi ya, işte yine pek çok Alman politikacısının gökkubbe başına yıkıl­ ------entellektüel bakış------dı... Durumu artık bilmeyen kalmadı, “Türk Silahlı Kuvvetleri” (diğer sistemler meyânın- da!) bin adet de çok modem tank edinmek is­ Eski bakan, sosyal bilimci ve yazar Ahmet Taner Kışlalı mn öldürülmesine tepkiler tiyor. Ama “ortak yapını” olacak ve Türkiye böylece “teknoloji açlığı”nı biraz olsun gidire- cek. Bu M iede nihâî karar 2001 Yılı’nda alına­ cak. Ama önceden bizim subaylar ve uzmanlar teklif sâhibi firmaların modellerini enine boyu­ na inceleyecekler. Amerikan, Fransız, İtalyan ve UkraynalI firmalar kendi modellerini teslim Avrupa rahatsız olur edeli çok oldu. Almanya buna ancak Çarşam­ ba Günü (oflaya, puflaya!) karar verebildi... Tereddüdüne sebeb, efendim, Türkler ya bu İnsan Hakları ve AB ile ilişkilerden sorumlu tankları “Kürdlere karşı” kullamrlarsaymış... Ankara Ü. SBF İnkilap Tarihi Enstitüsü On beş yıldır “PKK” demeyi öğrenemedikleri- Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik: ne mi yanarsınız? Dışişleri Bakanlarına varana Müdürü Prof. Dr. Hasan Koni: değin Türkiye ile bütün ilişkilerini bir “Kürd Meselesi”ne indirgeme huylarına mı yanarsı­ nız? “PKK Sorunu”nun askerî bakımdan artık Aydınlatmaya hmet Taner Kışlalıyı tanıyor çözümlendiğini hâlâ anlayamadıklarına mı ya­ muydunuz? narsınız? Türkiye’nin; Balkanlar, Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Kafkasya’da, yâhut “Önas- A Taner Abi, hem kararlıyız ya’da” (okunuşu: İran!!!) daha sayısız çıbanba- Siyasal’dan, hem de Galatasaray’dan şıyla uğraşmak zorunda olduğunu bile algılaya- ışlalı ’nm, rahmetli Uğur Mumcuya düzenlenen suikasta benzer bir bizim çok yakınımızdı.. Atatürkçülük mamalarına mı yanarsınız? Bir iki ciddî gazete cinayete kurban gitmesi, birçoklarına bunun Türkiye’de demokrasi­ ve Türkiye Cumhuriyetimi koruma hâriç... Aslında bir tek “Frankfurter Allgemei­ K yi ilerletme adımlarını baltalamak için hazırlanmış bir kumpas ol­ açışından tavizsiz bir bilimadamıydı. ne” hâriç, hiç biri tam olarak konuyu kamuo­ duğunu düşündürdü. Bu konuda görüşünüz nedir? ■ Ahmet Taner Kışlalı’ya suikastı yuna anlatamadı bence... Haberleri tv’de, rad­ Bu düşüncelerin akla gelmesini yadırgamıyo­ nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yoda, gazetelerde şöyle bir izleyen sıradan va­ rum. öyle olmamasını, bu düşüncenin doğru ol­ suikastın siyasi etkileri nasıl olur? tandaş şimdi herhâlde öyle sanıyor ki satış söz­ madığını temenni ederim. Ama geçmişte yaşa­ Helsinki Zirvesi’ni etkiler mi? leşmesi imzâlanmak üzere... dıklarımız ışığında, bu tür düşünceler nereden Etkiler. Bu olayın analizini Dedim ya, bedbaht olmak Alman aydınları­ akla geliyor demek elbette mümkün değil. yapabilmek için bundan sonraki nı çok mutlu kılar!!! Gerçekten çok üzgünüm... Kışlalı, çok vatan­ olayları da görmek lazım. Tedirgin Öte yandan “Leopard II”nin “ortak yapım” sever, uygar ve saygın bir kişiydi. edici olayların arka arkaya gelişmesi konusunda büyük şansa sâhib olduğu kesin gi­ bi... Aslında Ukrayna’nın (Rus T - 85’inden Fevkalade düşündürücü, son derece rahatsız­ iyi değil. Biz, iki gün önce AB bozma) “T - 80”leri ile İtalyanların “Ariete”le- lık verici bir cinayet. Yakın tarihimiz derslerle temsilcisi Karen Fogg ile bir görüşme ri Efruz Bey’in enfiye kutusundan farksız... Bir doludur. Bu dersler herkese çok iyi öğretmiş ol­ yaptık. Onun dediği aşağı yukarı tek Amerikan “M - 1 Abraıns” ve Fransız şuydu: “Türkiye’nin AB’ye üye olması malı ki, şiddet eylemleriyle bir yere varılması “Leclerc” modelleri ciddî rakîbler... Ne var ki için pek çok kriter var, ama en mümkün değildir. Olsa olsa ülkenin ufku karar­ “Leopard D”; zırh, ateş gücü ve manevra yete­ önemlisi insan haklarıyla ilgili siyasi tılır... / neği bakımlarından diğer ikisine üstün. Üstelik kriterlerin kabul edilmesidir. Bu ■ Hükümet cinayetleri aydınlatma kararldığını bizim Ordu (“Leopard I”den ötürü) bu mode­ gösterecek mi? olmazsa olmaz. Bütün bu reformları le alışkın. İlâveten “Leopard IT’nin lojistik ba­ Elbette, bu kararlılığa sahip olmayan bir heyet, hükümet olamaz... birdenbire yapacağınızı, demokrasinin kımdan da avantajları var. Türkiye “Leopard I Türkiye’de yalnızca demokratik standartların yükseltilmesi değil, siyasi tüm kurallarıyla birdenbire İkmâl, Bakım Birliği”ne dâhil. Yenisi için de istikrarın korunması da baş görevimizdir. Bu cinayetin üzerine bölünme­ gerçekleşeceğini tahmin etmiyoruz. aynı imkân mevcûd. Bakalım Almanlar bu 15 miş bir irade, tam bir kararlılıkla eğilmek hükümetimizin sorumluluğudur. Ancak, Helsinki Zirvesi’ne kadar, milyar Marklık sipârişden mahrum kalma Hükümet bu sorumluluğu gösterecektir. Türkiye’nin iyi niyetli bir tarzda “bedbahtlığına” ne kadar mutluluk” yükleye­ önemli bir yol katetmeye doğru bilecek! gittiğinin de görülmesi lazım...” e-mail: [email protected] Faks: 00-49-221-72 45 39 Hacettepe Ü. Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Birsen Gökçe: İyileşme bekleniyordu AB ülkeleri hastalıkta bir iyileşmeye doğru gidiş bekliyorlar. 'Milliyet Okur Sayfası'na Demokrasiye olan inancı tamdı Yeni bir hükümet var. AB için istekli. Fazilet Partisi bile istekli. Batılı görüşlerinizi bekliyoruz... ışlalı’nın çok yakın kişiliğe sahipti. üyesi oldu,- görev aldı. Ahm et’in diplomatlara yemek bile verdiler. Pazartesi günleri yayınlanan Yavuz Baydar yö­ demokrasiye inancı tamdı. Birdenbire bu olayların arka arkaya arkadaşıydınız. ■ ■ Yolu aydınlık olsun netimindeki sayfamızda okurlarımızın düşüncele­ Demokrasinin toplumumuzda gelmesi gidişi olumlu göstermeyecek. rine yer vermeye devam ediyoruz.. Görüş ve öne­ K Siyaset bilimcisiydi ama siyasete yaygınlaşması için bıkmadan A hm et’le 30 yılı aşan bir Türkiye’de insan hakları, rileriniz için: Tel: 505 68 40 Fax: 505 68 09 süredir arkadaştık. Üniversitede girmeyi düşünmedi. Sadece bir usanmadan yazdı. Yurdun davet demokratikleşme, barış, e-mail: [email protected] hocalığa beraber başladık. Aynı kere, ona gereksinim duyulduğu aldığı her köşesine gitti, konuştu. Yunanistan’la iyi geçinme bölümde aynı odayı paylaştık. bir dönemde bakanlık görevini Aydınlık düşünceleriyle karanlığı konusundaki gelişmelerin birtakım Onun arkasından konuşmak çok üstlenmişti. Partiler üstünde, delmeye çalıştı. Aydınlık günlere fanatik davranışlarla kundaklanacağı Yıl: 50 22 Ekim 1999 Sayı: 18663 ^M illiyet Cuma acı... Üzgünüm, kızgınım, dernekler dışında kalmayı yeğledi. onun fikirleriyle ulaşacağımıza kanısı oluşacak. hınçlıyım. Ahmet, Atatürk Bunun tek istisnası Atatürkçü inanıyorum. Öğrencileri onun Bu olayların arkasından meydana Milliyet Gazetecilik A.Ş. adına sahibi ilkelerine bağlı bir Düşünce Derneği’ydi. Çünkü düşüncelerini yaşatacaktır. Sonu gelecek gösterileri, tepkileri çok AYDIN DOĞAN bilimadamıydı. Olayları akıl Kemalizm’in o çatı altında doğru böyle olmamalıydı. Uğur dikkatli bir şekilde izleyecekler. Murahhas Üye Genel Yayın Koordinatörü süzgecinden geçirerek bir biçimde algılanmasını Mumcu’nun cenazesinde kol kola Avrupa’yla aramızda bir güven DOĞAN HEPER UMUR TALU değerlendirirdi. Yumuşaktı fakat istiyordu. Onun için o demeğin yürümüştük... Yolu aydınlık olsun. bunalımı oluşabilir; Türkiye’de sadece Genel Yayın Yönetmeni kararlı ve inançlı, nitelikli bir PKK terörü değil, başka türlü terör de YALÇIN DOĞAN varmış diye düşünebilirler. Türkiye’yi Başkan Yardımcıları Sakarya Ü. İİBF Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Dr. Emin Gürses: çok rahatsız eden bir olay bu... İBRAHİM SEZER - DİNÇ ÜNER Yayın Koordinatörü Önemli ziyaretler öncesi SALİM ALPASLAN Böyle bir kurbanın seçilmesindeki Sorumlu Müdür Görsel Yönetmen EREN GÜVENER ALİ ACAR Teknik Koordinatör Şeffaflıktan rahatsız olanlar var amaç, büyük bir tepki doğurmak ve HAMİL ALNIAÇIK Türkiye’yi karıştırmaktır. Bu bizi çok Yazı İşleri Müdürleri • MURAT KÖPRÜ • ERCÜMENT ERKUL MEDYA-D yoluna girmeye başladı. İstanbul’da, Clinton’uıı üzen bir olay. Biz aydınlar olarak ışlalı cinayetini nasıl yorumluyorsunuz? • CELALETTİN KAFESOĞLU Genel Müdür Türkiye’deki, köktendinci hareketler önemli konuşmalar yapması beklenen AGİT AB’ye katılmak istiyoruz. Türkiye’nin • TAHİR ÖZYURTSEVEN ARSAL TÜZÜNER toplantısı var. Helsinki Zirvesi’nde Türkiye'nin • VOLKAN KARSAN içinde Gladyo’nun uzantıları var. Nasıl ki geleceğini Avrupa’da görüyoruz. Orta Genel Müdür • ZEKİ ÇOL (Spor) K AB adaylığı konuşulacak... Asya ve Orta Doğu’nun bozkır ve Yardımcıları sol örgütlerin içinde Gladyo varsa, aşırı dinci, çöllerinde kaybolmak istemiyoruz. Haber Müdürü: DOĞAN AKIN İDİL ATAKOL İslamcı örgütlerin içinde de var. Türkiye’de M Acaba bazıları Türkiye'deki dumanlı havanın MİL-HA Genel Müdürü: ATİLLA GÜNER BORA ÖZYİĞİT Gladyo türü örgütlenmelere yaşama imkânı dağdmasmdaıı rahatsız nu oluyor? Cinayet, önemli ziyaretlerin Sayfa düzeni: TAM ER ÜNER Reklam Grup Başkanı başlayacağı bir dönemin başında oldu. ------Bölüm Ş e fle ri------FUNDA TUNCER vermeyen bir ortam oluşmaya başlamıştı. Gladyo Bence Türkiye’deki dumanlı havanın buna tepki gösteriyor. İsrail Başbakanı Ehud Barak geliyor... İstanbul Reklam Müdürleri dağılmasından rahatsız olanlar var. Dumanlı hava BÜLENT DENLİ HANDE K. ATA0L Kasım’da AGİT Zirvesi var. Bir sürü ■ Dış Haberler Ekonomi DİDEM A.YILDIZ Uğur Mumcu cinayetiyle bir benzerliği yok mu olduğu müddetçe silahlı gizli örgütlerin yaşama YAVUZ BAYDAR MURAT SABUNCU açıdan çok rahatsız edici bir olay. KADRİYE F. ÜNLÜ bu olayın? Eğitim Magazin imkânı var. Şeffaf bir ortamda bu tür örgütler VİLDAN AKAR Kimin yapabileceği konusunda ABBAS g ü ç lü ERDAL GÖKKAYA Uğur Mumcu cinayeti çok profesyonelceydi. Bu eninde sonunda ortaya çıkıp dağılırlar. Bu tür gizli şüphelerin oluşacağı bir olay. Temsilcilikler______ise amatörce bir iş. Amatörler mi organize etti ki, örgütler güçlerini kaybediyorlar. ■ Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, • ANKARA: FİKRET BİLÂ Tel:419 14 00 (7 hat) Fax:417 38 78 / ANKARA yoksa profesyoneller buna amatör süsü vermek Uğur Mumcu’ya suikast yapıldığında bütün İdari Temsilci: VEDAT BÜYÜKYILMAZ • İZMİR: SEVDA BODUROĞLU Bahriye Üçok cinayetlerini hatırlatan için mi amatörce bir yöntemi uyguladılar? okları İran’a yönelttiler. Ama gördük ki Mumcu Tel: 464 20 00 Fax: 464 14 02 • AKDENİZ: TANER ATİLLA Antalya Tel: 340 38 38 bir eylem değil mi? • ADANA: MUZAFFER BAL Tel: 459 84 84 (PBX) Fax: 459 84 85 Bilmiyorum. Profesyoneller kendilerini gizlemek suikastının arkasından İran çıkmadı. • GÜNEYDOĞU: ERTUĞRUL PİRİNÇÇİOĞLU Diyarbakır: Tel: 221 18 21 Evet. Bu eylem köktendinciler için • KARADENİZ: ERGUN ATA Trabzon; Tel: 326 38 15 - 711 25 00 için amatörce bir olaymış gibi bir süs vermek Kemalizm’i savunan, namuslu bir aydın olan • AVRUPA: BÜLENT ZARİF Frankfurt; Tel: 069/69 70 00 10 Fax: 069/69 70 00 20 Kışlalı’ya saldırarak, toplumla devlet, toplumla çok büyük bir olay, onları aşar... istemiş olabilirler. Doğan Medya Center, BAĞCILAR 34554 İSTANBUL Tel: 505 61 11 Önümüzdeki aylar arka arkaya önemli güvenlik güçleri arasındaki kopmayı artırırız diye Kışlalı, vurucu, kışkırtıcı yazılar yazan, Haber Merkezi: (Faks) 505 62 33 MİL-HA: (Tel) 505 62 84 gelişmeler Türkiye’yi bekliyor. Kıbrıs sorunu düşünmüş olabilirler. çok ortada dolaşan, tepki çeken biri | BASILDIĞI YER: M İLLİYET OFSET TESİSLERİ | de değildi ama ismi büyüktü. Olaya Milliyet, Basın Meslek ilkelerl'ne uymaya söz vermiştir tepkinin büyük olacağı belliydi. + Yöneten: Bülent Berkman kültür sanat Cuma 22 Ekim 1999

Metin And (Yazar-Öğretim Üyesi)

Kendisini milletvekilliğinden tanıyorum. Kültürlü, i- lerici ve Atatürkçü bir insandı. Memleketimizin in­ sanlarına yapılan bu çirkin saldırıyı kınıyorum. Ülkemiz, çok Bomba sonrası karanlık değerli bir kültür insamnı kaybetmiştir. Çok üzüldüm, bu ci­ nayetin faillerinin hemen bulunmasını diliyorum. nema Kurumu, Türk Kültürünü Araştırma ve Derleme ^ Zeynep Oral Kurumu, Milli Folklor Araştırma Dairesi vb.) Hiç unut­ muyorum, 1979’da İstanbul’da Balkan Ülkeleri Yazar Toktamış Ateş (Yazar-Öğr.etim Üyesi) ir bomba, yalnız bir insanın, Ahmet Taner Kış­ örgütleri toplantısmdaydık. Orada bir bakan değil, içi­ Ahmet Taner Kışlalı, Türkiye’de Kültür Bakanı ola­ lalının yaşamını sona erdirmedi. Türkiye’nin mizden biri gibiydi ve yaptığı konuşmalarda pek çok ya­ rak Talat Halman ile birlikte en büyük siyasetçiydi. geleceğini bir kez daha kararttı. zarı, şairi kendine hayran bırakmıştı. Çünkü konuşmala­ B Kendisi, yalnızca siyasetçi olarak nitelendirilmenin ötesinde, “Kanı yerde kalmayacak” hamasi nutuklarına artık rında tekrar tekrar, evrensel olanla ulusal olan arasında­ değerli bir biüm ve düşün adamı; kültür insanıydı. Gerçek­ kamımız tok. Bugüne dek “faili meçhul” dediğimiz cina­ ki ilişkiyi vurguluyor. “Bireysel mutluluk’la “toplumsal yetlerin, hiçbiri çözülmediği gibi, bu da çözülmeyecek. ve evrensel barış” arasındaki bütünlüğe dikkati çekiyor­ ten büyük acı duyuyorum. Ek olarak, bu cinayetin, genel bir Güvensizliğimiz ve güvencesizliğimiz artık dorukta. Bu du. Komşularımızla, Balkan ülkeleriyle ve dünyayla ku­ senaryonun ilk mizanseni olmasından endişeleniyorum. Ta­ cinayetleri çözmek kimlerin işine gelmediyse, çağdaşlaş­ racağımız ilişkilerde “korkunun yerine güven duyguları­ ner’in savunduğu düşünceyi savunanlar,ürkmeyecek ve ma, demokratikleşme yolunda atılan tüm adımlan, yine nı” yeşertmenin kaçınılmazlığını savunuyordu. korkmayacaklardır. Tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. önleme çabasına girişecekler. Bakmayın şimdiden aşi­ Demokratiklik ilkesi gereğince bir yandan çeşitli ku­ kar “hedef’ler gösterildiğine, Muammer Aksoy’dan U- rumlan özerkleştirmeye bir yandan da Bakanlığını say­ Doğan Hızlan (Hürriyet Yayın Danışmanı) ğur Mumcu cinayetlerine, madalyonun pek çok yüzü damlaştırmaya çalıştı. “Kültür Bakanlığından haberler” var. Kışlalı’nm ortadan kaldınlmasından ve ardından hepimizin elinin altında bulunan iletişimi sağlayan bir Dürüst, gerçekten Atatürkçü, çağdaşlığa ve bilime i- sürüklendiğimiz öfke dolu tepki furyasından en çok kim­ organa dönüştü. Kültür hizmetlerini sunanlarla yararla­ man eden, Türkiye’nin önemli bir kültür adamıydı. lerin yararlandığına dikkat edin. nanlar arasında köprü oluşturdu. Bakanlık içi eğitime, Çünkü onu ben kitapları dışında kendi kişiliğiyle de tanıdım, Ahmet Taner Kışlalı, her şeyden önce “Aydın” kimli­ çeşitli kültür ve sanat kuruluşlarından görüş almaya, on­ özellikle bakanlığı zamanında dürüst bir politikacının kim­ ğiyle öne çıkan bir insandı. Bu yazıyı yazarken içimdeki larla birlikte çalışmaya özen gösterdi. liğini gördüm. acı çok taze, sakin olmaya, soğukkanlı davranmaya çalı­ Halkçılık ilkesinin uygulaması, Ahmet Tüner Kışlalı i- şıyorum. Yalnız ülkenin sayılı aydınlarından birini değil, çin yaygınlıktı. Kültür ve sanat olaylarının yalnız iki Emre Kongar (Gazeteci-Yazar) bir arkadaşı, gençlik günlerimin nice anısını paylaştığım kentte, belli zümrelere ulaşmasını, bu kısır döngüyü kır­ bir arkadaşı yitirmenin acısıyla içim acıyor. mak için yoğun çaba gösterdi ve başarılı oldu. Yanılmı­ iyi bir siyaset sosyolojisi hocasıydı, iyi bir siyaset bi- Atatürkçü kişiliği, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yorsam, yalnız onun döneminde Devlet Tiyatroları aynı limcisiydi. Aynı zamanda çağdaş bir Türkiye için fii­ kurucularından ve en faal üyelerinden olması, Türki­ yıl içinde 67 ilde temsiller verdi. Gezici Kütüphaneler ▼len çalışan bir insandı. Kültür Bakanlığı sırasmda çok ciddi ye’yi çağdaş uygarlığa ulaştıracak öncü adımlar atması, (Devlet Planlama Teşkilatı’nın katkılarıyla) onun döne­ çabalar göstermişti Türkiye’nin kültürünü geliştirmek için. hukuk devletini ve bu ülkenin bütünlüğünü, her yazısıy­ minde devreye girdi. Çeşitli yayınevlerinden tüm il kü­ Uğur Mumcu’nun öldürülmesinden sonra adeta onun yerini la savunması, Cumhuriyet ilkelerinden asla ama asla ö- tüphanelerine kitap ve dergi almak onun döneminde doldurmuştu Atatürkçülük konusunda. Sonu da aynı oldu dün verilmemesi için sürdürdüğü çaba, onu ‘Ahmet Ta­ yaygınlaştı. zaten... ner Kışlalı” yaptı. Geriye kalıyor gençlik anılarım: 1964 - 66 yıllarıydı. Kışlalı bir kültür adamıydı. Bunu yalnızca 42. Hükü­ Ahmet Taner Kışlalı Paris Üniversitesi Hukuk Fakülte- Oğuz Onaran (Öğretim Üyesi) mette Kültür Bakanlığı yapmasına bağlamıyorum. Ev­ si’nde doktorasını yapıyordu. Ben Yüksek Gazetecilik rensel ve ulusal kültür birikimiyle beslerdi her yaptığı i- Okulu’ndaydım. Ortak tutkumuz müzikti. Fransız chan- Türkiye’de ilk kez Kültür Bakanlığı bünyesinde Si­ şi, yazdığı her yazıyı. Onun Kültür Bakanlığı döneminde sonlarıydı. Kah görkemli opera binasında, en tepedeki nema Dairesi kurulmasına önayak oldu. Türk sine­ ön plana çıkardığı ilkeler ulusallık, demokratiklik ve galerileri ya da “Paradis”de (Cennet’te) ucuz bilet alıp ▼ması için elinden geleni yapmaya çalıştı. Her şeyden önce halkçılıktı. ön sıralara “sızma” harekatına giriştiğimiz polis çember­ kültürlü, bilgili, aydın bir insandı. Laik ve Atatürkçü düşün­ Onun ulusallık kavramı, evrenselliğe açılan bir pence­ lerini yararak; Leo Ferre’nin “Ne Tanrı Ne Efendi!” şar­ ceye inanmıştı. Kültür alanına katkısı çoktu. reydi. Ulusal değerlerini korumayan, yaygınlaştırmayan, kısının bayrak gibi dalgalandığı konserlerine girdiğimiz, ulusal kültür mirasına sahip çıkmayan toplumların çağ­ le Kültür Bakanı görevine gelir gelmez, önce bakanlıkta Georges Brassens’ın gitarının peşine takılıp sürüklendi­ Vecdi Sayar (Gazeteci-Sinema Yazarı) daş evrensel uygarlığa katılamayacağına inanıyordu. A- yapısal değişimlere yöneldi. Bundan sonra kurulacak ğimiz ama aynı zamanda “Türk Geceleri”nde karşılıklı ma onun için ulusallık aynı zamanda partiler üstü bir her kurulu özerklik ilkesine uygun kuracağı gibi önce­ folklor oynadığımız günleri unutmam hiç mümkün mü! Ahmet Taner Kışlalı ile önce 1978 - 80 yılları arasın­ kültür politikasını ve özerkliği de içeriyordu. Bu neden­ den var olanları da özerkleştirme yoluna gitti. (Türk Si­ Bir bomba... Sonrası karanlık. da Kültür Bakanlığı’nda danışmanı olarak, daha T sonra da Cumhuriyet gazetesinde yazar olarak beraber çalış­ tım. Bakanlığı sırasında kültür alamnın özerkliği ilkesine akın dostu ve meslektaşı Şefik Kahra- sini, getirildiği kültür bakanlığı koltuğunda o- programı önüne alır, “Genel tercihlerimi bili­ saygı duyan bir yaklaşım sergiledi ve bir bilim adamı titizli­ Gerçek Ymankaptan, katledilen Prof. Dr. Ahmet turduğu süreyle göstermelik olarak sınırlı tutan yorsun, neleri tavsiye edeceksin bu yıl?” diye a- ğiyle keyfi uygulamalardan kaçındı. Birlikte bakanlık bünye­ Taner Kışlalı’yla ilgili duygularını şöyle anlattı: arabesk politikacılardan değildi. O gerçek bir rar, konferanslarına denk gelen gösteri veya sinde Sinema Dairesi’ni oluşturduk. Amacımız bu daireyi en İnsanın çok takdir ettiği, acı - tatlı yığınla anı­ “kültür adamı”ydı. DOB Genel Müdürü Hü­ dinletiler olduğunda hayıflanırdı. Öncelikli kısa sürede özerk Sinema Kurumu’na dönüştürmekti. Ne bir kültür yı paylaştığı “sevgili” bir arkadaşımın, hunharca seyin Akbulut, her yeni esere, eski kültür ba­ tercihi senfonik orkestra konserleriyle bale yazık ki bu tasan yasalaşma olanağını bulamadı. Bence Kül­ katledilmesinin ardından bir şeyler söylemek kanlarını da davet ediyordu. En sık gelen Kış- gösterileriydi. tür Bakanı olarak en önemli icraatlarından biri kültür sorun­ zorunda olmak çok zor. Hem de sıcağı sıcağına. lalı’ydı. Uluslararası Ankara Müzik Festiva- Türkiye, gerçekten nadir yetişir bir evladını larına ilişkin kararların oluşturulmasını Kültür Yüksek Ku­ adam ıj Ahmet Taner Kışlalı, kültürle, sanatla ilişki­ li’nin sürekli dinlevicileri arasındaydı. Her yıl kaybetti. Ulusça başımız sağ olsun. rulu ve çeşitli alanlarda oluşturduğu yan kurullara bırakma- sıydı. Başımız sağolsun.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi