ED‹TÖRDEN

İstanbul İçin Nöbetteyiz

Aral›k 2012 • Y›l: 12 • Say›: 46 Yay›n Türü: Yerel, süreli Yeni yla, ’un gündemden düşmeyen kentsel tartşmalaryla giriyoruz. Meslek alanmzdaki hzl değişim ve dönüşüm süreciyle yaşananlar, gazete ve Yay›nlayan TMMOB Mimarlar Odas› ‹stanbul Büyükkent fiubesi dergilerdeki uzman görüşleri ve tartşmalar mimarlarn neredeyse her buluşmalarnn gündemini, sohbetlerin odağn oluşturuyor. Mimarlk ve kentsel Sahibi TMMOB Mimarlar Odas› ‹stanbul Büyükkent fiubesi ad›na planlama/tasarm süreçlerine dair bu tartşmalarn daha uzun yllara yaylarak Deniz ‹nceday› sürdürüleceği de açk. “Mimarlk ve kentsel planlama hizmetinden ve uzmanlğndan beklenmesi gerekenler nelerdir?” sorusunun ve yant arayşnn Genel Yay›n Yönetmeni Deniz ‹nceday› toplumca benimsenmesi bunun ilk aşamas olarak görülebilir. Ancak bugün, gazete sayfalarnda, medyada skça karşlaşldğ gibi, “mimarlk” ve “kentsel Yay›n Koordinatörü planlama” edimi yaratacağ rant değeri üzerinden alglanyor. Mimarlk eserleri Fatma Öcal sağlayacaklar değişim değeri üzerinden pazarlanabiliyor. Hatta bu alglama ve Yaz› ‹flleri Sorumlusu yanlsama daha ileri boyutlara vardrlarak, meslek odalarnn “gelişme”yi Metin Karada¤ engelleyici yaklaşmlarndan, işlevlerinden söz edilebiliyor. Gündemden Yay›n Kurulu düşmeyen başlklar olarak, üçüncü Boğaziçi köprüsü, Haliç yenileme alanlar, Zafer Akay, Ayflen Ciravo¤lu, T. Gül Köksal, Kubilay Önal, AKM projesi, Çamlca tepesi, Taksim Meydan vb. gibi projeler, kamu yarar ile Ahmet Tercan, H. Bülend Tuna, Mücella Yap›c› sosyal ve kültürel açdan taşdklar sakncalar tartşlarak değil de, ekonomik Dan›flma Kurulu gelişmenin araçlar olarak tanmlanabiliyorlar. Ayn bakşla, TMMOB meslek Zeynep Ahunbay, Behiç Ak, Nur Ak›n, Bilge Ar›kan, odalarnn süreçteki sorgulayc, engelleyici ve denetleyici rolleri ise, yatrmn Ali Artun, Acar Avunduk, Afife Batur, Cengiz Bektafl, ‹hsan Bilgin, Çelen Birkan, Hasan Çak›r (Almanya), karşlğnda elde edilecek “milyarlarca lirann kayb” olarak yorumlanabiliyor. B. Selcen Coflkun, H. Besim Çeçener, Oktay Ekinci, Böylesi bir anlayş, orman ve tarm arazilerini, yeşil alanlar, su havzalarn, Zeynep Eres, Nur Esin, Nuran Zeren Gülersoy, Sümer Gürel, kültür varlklarn, miras değerlerini ve hatta bir tek ağac bile bedeli Ersen Gürsel, Yücel Gürsel, Figen Kafesçio¤lu, Ruflen Kelefl, karşlğnda “satn alnabilir” (veya özelleştirilebilir) görmekte, daha da kötüsü Esin Köymen, Do¤an Kuban, Mehmet Küçükdo¤u, Derya Oktay (K›br›s), Sabri Orcan, Selim Ökem, topluma da bu şekilde yanstmaktadr. Taksim Meydan düzenlemesiyle Deniz Erinsel Önder, Hakk› Önel, Gülflen Özayd›n, Cumhuriyet dönemi miras değeri taşyan tescilli park alannn yitirilmesi, Hasan Cevat Özdil, Asl› Erim Özdo¤an, Y›ld›z Sey, Çamlca gibi İstanbul’un 1. derece doğal sit alannn ve eşsiz peyzaj dokusunun Mete Tapan, U¤ur Tarhan, Afflar Timuçin, Rüksan Tuna, Hülya Turgut, Y›ld›z Uysal, Zekiye Yenen, Emre Zeytino¤lu yaplaşmaya açlmas, çeşitli projelerle yatrmclara rant sağlama gerekçesiyle kent siluetinin yok edilmesi ne yazktr ki, ayn bakş açsnn sonuçlar olarak Tarand›¤› ‹ndeksler karşmza geliyor. DAAI - Design and Applied Arts Index

Yay›n Yönetim Yaz›flma Adresi Çağdaş modern toplumlarda meslek odalarnn olmazsa olmaz sivil rolü ve Kemankefl Cad. No.31 Karaköy, Beyo¤lu 34425 ‹stanbul denetimi konusunda yönetimlerle oluşturduğu çalşma modellerinin çok Tel: (212) 251 49 00 Faks: (212) 251 94 14 gerisinde olduğumuz bir gerçek. Özellikle de meslek odalarnn yetki ve e-posta: [email protected] sorumluluklarnn yasa değişiklikleriyle yok edilmeye çalşldğ bugün, mimarlar www.mimarist.org/yayinlar/mimarist olarak bu mesleki bilimsel ölçütleri, çağdaş yöntemleri savunmak durumunda Mali Koordinasyon kalşmz da birçok meslektaşmz açsndan kolay kabul edilemiyor. Sami Y›lmaztürk

Görsel Yönetmen Yukarda da belirttiğim gibi, süreç bir-iki kararn düzeltilmesinden ibaret değil Zehra fieno¤uz ve olmamal. Mimarlğn, şehirciliğin ve bu bağlamda kamu haklarnn farknda olan bireylerin, dolaysyla da toplumun olaylara bakş ve tepkileri de farkl ve Ofset Haz›rl›k Ekol Tan›t›m daha güçlü olacaktr kuşkusuz. Bu nedenle, süreç içerisinde sivil toplumla Tarabyaüstü, Prof.Dr. Aykut Barka Cad. işbirliği içindeki yönetim modellerini yaratabilmek, kamu yarar önceliğine ve Alparslan Sok. No: 42/2 Sar›yer 34457 ‹stanbul haklarna saygy temel almak öncelikli bir hedef olmaya devam edecek. Tel/Faks: (212) 223 81 51 (pbx) e-posta: [email protected] Bizler de küçük bir katk olarak, konular tartşmay, toplumla ve Bask›-Cilt meslektaşlarmzla paylaşmay sürdüreceğiz. İstanbul kentinin araştrlmasna A3 Bas›m Ticaret Ltd. fiti., ‹stanbul odaklanan semtlere dair dosyalarmzdan bir diğerini bu sayda bulacaksnz. Tel: (212) 671 25 12 Karaköy’ün tarihî, kültürel varlklar, gelişimi, toplumsal yaps gibi konular bu Bask› Tarihi saymzn dosyasnda uzman yazarlarmzn katklaryla sizlere ulaşyor. Kentin, Aral›k 2012 birçok değeri bir arada içeren, gelişim süreci içinde önemli bir yeri olan Da¤›t›m semtlerine ilişkin dosyalarmz gelecek saylarmzda da yer alacak. İzleyen Zip Da¤›t›m Bahar saymzda ise, İstanbul’un çok hzl ve çlgnca gelişen imar süreçlerine, yap, çevre insan ilişkisi perspektifinden ve sorgulamasndan bakarak bir dosya Reklam ve Yap›m Organizasyon Mimarl›k Vakf› ‹ktisadi ‹flletmesi açmay amaçlyoruz. Değerli birikimlerinizi bizlerle ve okuyucularmzla Kemankefl Cad. No.31 Karaköy, Beyo¤lu 34425 ‹stanbul paylaşmanz bizleri mutlu edecektir. Tel: (212) 244 86 87 pbx Faks: (212) 244 86 88 Dergimize katk veren tüm yazarlarmza Yayn Kurulumuz adna içten teşekkür Fiyat›: 7,50 TL Y›ll›k abone ücreti: 26,00 TL ediyor, okuyucularmza, meslektaşlarmza sağlkl, mutlu bir yeni yl Ö¤rencilere % 50 indirim uygulan›r. diliyorum... ayglarmla, “mimar.ist” dergisi Mimarlar Odas› ‹stanbul Büyükkent fiubesi üyelerine S ücretsiz olarak gönderilir. Yaz›larda ileri sürülen görüfllerin sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Dergi ad› belirtilmek kofluluyla al›nt› yap›labilir. Deniz İnceday

mimar•ist 2012/4 1 mimar.ist Aral›k 2012/4 ISSN 1302-8219

4 HABER / ETK‹NL‹K Dam Notlar›... / Hasan Çak›r ...... 4 “Mekân Tiyatrosu”: Bir Oyuncu Olarak Mekân / Gizem Pilavc› ...... 6

8 KÜTÜPHANE Bir Allame-i Cihan Üzerine / Afife Batur ...... 8 Mimarl›¤a Emek Verenler Dizisi: Mehmet Konuralp / Ahmet Tercan...... 9 Zeki Sayar’a Arma¤an: Türkiye Mimarl›¤› ve Elefltiri: Tasar›m, Meslek, Üretim / ? ...... 10

11 GÖRÜfi Afetten Ö¤renmek ya da Ö¤ren(e)memek: Yunus’un Öyküsü Nas›l Canl› Kalmal›! / Ali Tolga Özden ...... 11

14 T ASARIM ‹stanbul Tasar›m Bienali Üzerine “Kusursuz Olmayan” Düflünceler / C. Abdi Güzer ...... 14

17 ‹NCELEME ‹stanbul’da Bizans Dönemi Yoros Kalesi Üzerine Bir ‹nceleme / Çi¤dem Tekin - Sedat Kurugöl...... 17

30 EKOLOJ‹ Do¤aya Uyumlu Mimari Yaklafl›m / “Duygu Çukur Gökce...... 30

36 PROJE / PROF‹L Cem Erözü: “Kullan›c› Kat›l›m›, Do¤ru Bir Mimari Tasar›m Sürecinde, ‘Olmazsa Olmaz’d›r” / Söylefli: Öncül K›rlang›ç ...... 36

2 mimar•ist 2012/4 ‹Ç‹NDEK‹LER

45 DOSYA: “‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY” Beyo¤lu’nun K›y›lar›: Karaköy - Tophane - Galata - F›nd›kl› - Dolmabahçe / Haydar Karabey...... 46 Karaköy-F›nd›kl› Aks›nda Yeni Geliflmeler / Zeynep Ahunbay ...... 51 Galataport Projesi Üstüne Tart›flma: Sal›pazar› R›ht›m› Nas›l Biçimlenmeli? ...... 55 Kamusal K›y›: Karaköy / ‹mkanmekan...... 63 19. Yüzy›l Ortas›ndan 20. Yüzy›l Bafl›na Karaköy Meydan› ve Yak›n Çevresinin Dönüflümü / Derin Öncel..... 69 ‹lk Mimarl›k Bürolar›n›n ‹zinde: Erken Cumhuriyet Döneminin ‹fl Merkezi Karaköy / Zafer Akay - Ahmet Ard›ço¤lu ...... 77

92 KENT Zihinsel Harita Tipolojisinde Topo¤rafya ve Ulafl›m A¤›n›n Etkileri, Haliç / Nilgün Ç. Erkan ...... 92 ‹stanbul’un Kent Biçiminin (Makroform) Oluflumunda Ulafl›m›n Etkisi / Esin Özlem Aktu¤lu Aktan - Zekiye Yenen ...... 101

112 Ç‹ZG‹ Behiç Ak ...... 112

mimar•ist 2012/4 3 HABER ETK‹NL‹K

DAM Notlar›

Paris’te Kentsel Dönüflüm ile bunu kan›tlam›fllar. ‹stanbul’da Kentsel Dönüflüm Ne olacak geçen as›rdan kalma, eski- Parisli mimarlar›n dönüfltürdü¤ü fiair Yahya Kemal 1942’de verdi¤i bir yip y›pranm›fl, de¤erini yitirmifl toplu apartman›n proje ve foto¤raflar› flim- konferansta, eski ‹stanbul’un, 15. konut siteleri, apartmanlar? “Y›kma- dilerde DAM’da sergileniyor. yüzy›l›n ortalar›ndan 20. yüzy›l›n orta- y›n, dönüfltürün!” diyor Parisli mi- Mimarlar›n dönüfltürme önerisi, lar›na kadar, 500 y›ll›k imar tarihini marlar, F. Druot, A Lacaton ve J. P. 1960’l› y›llar›n büyük konut sitelerini (isterseniz buna ‹stanbul’un kentsel Vassal. Bir binay› y›k›p yerine yenisini de¤erlendirmede, bir kentsel dönü- dönüflüm tarihi deyin) flöyle özetliyor: dikmek için harcanacak parayla bir- flüm tarz› olarak benimsenmifl görü- “Teslim al›nan münkariz (çökmüfl, tü- kaç mevcut binan›n yenilenip dönüfl- nüyor. Pek çok kente geçen as›rda di- türülebilece¤ini hesaplam›fllar ve Pa- kilen apartmanlar, toplu konut siteleri ris’in kuzeyinde bir banliyöde, bafltan bu tarzda dönüfltürülüp de¤erlendiri- afla¤› dönüfltürdükleri bir apartman liyor. Tabii, ‹stanbul’da Paris’teki gibi bir kentsel dönüflüm pek olanakl› görün- müyor. Geçen as›rda ‹stanbul’a y›¤›- lan apartmanlar›n ço¤u depreme da- yan›kl› de¤il... Sergiyi gezerken akl›m en çok bir noktaya tak›ld›: Kentlerimizde deprem nedeniyle y›k›lmas› gereken apart- manlar için yap›lan toplam harcama. Bu harcama memleket ekonomisinin yarar›na m› olmufltur, zarar›na m›? Ekonomi uzmanlar› hesap etseydi, bu soruya nas›l bir yan›t verirdi acaba? Bir ve iki yatak odal› dairelerin standart kat plan›, dönüflüm öncesi (üstte) ve sonras› (solda).

1

1. Paris’te kentsel dönüflüm. Dönüfltürülen bir apartman›n eski ve yeni hali. Tavan yüksekli¤inde sürme cam kap›larla yenilendi. Konutlara veranda ve balkonlar eklendi. Mimarlar: Druot, Lacaton & Vassal Architectes, Paris. Foto¤raf: Philippe Ruault. (www.dam-online.de) 2. Konutlara eklenen veranda ve balkonlar. Foto¤raf: Philippe Ruault. (www.dam- 2 online.de)

4 mimar•ist 2012/4 HABER ETK‹NL‹K

kenmifl) ‹stanbul’un dar sahas›yla Türk ‹stanbul’un bu genifl sahas› ne kadar farkl›d›r. Bu büyük çerçeve için- de, befl yüz sene zarf›nda, kaç defa zelzeleler ve yang›nlar güzellikleri tahrip etmiflti. Türk ‹stanbul bu afet- lerden sonra, kaç defa bir daha diril- mifl, y›k›lan mimarisini bir daha tamir etmifl ve eski semtlerini bir defa daha Ödül jürisi “1 Bligh Street”i, kamusal n›c›lara sundu¤u çal›flma ortam›yla yaratm›flt›...” (Yahya Kemal, Aziz ‹s- mekâna yapt›¤› katk›yla, kente uyu- ikna edici.” Richard Hassel, WOHA, tanbul, s.47, YKY) muyla, ekolojik ve ekonomik tasar›- Singapur 20. yüzy›lda “imar afetleri” ile dönüfl- m›yla ve teknik basitli¤iyle ödüle lay›k “Özel bir merkezde, ülkeleraras› bir tü ‹stanbul. görmüfl. mimarlar buluflmas›n›n, yaln›zca yö- Neye mi dönüfltü? 2005’te ‹stanbul’u Jüri üyelerinin demeçlerinden seç- resel özellikleri de¤il, tekni¤in yeni ziyaret eden Mimar Zaha Hadid’in bir meler: durumunu da gözeten yenilikçi bir söyleflide söyledikleri, bir durum tes- “Birinci ödül, mimari kalitesi ve ka- mimari çözüm yaratmas›n› görmek piti gibi: musal alana katk›s›yla kentsel kom- harika bir fley.” DAM Direktörü P.C. “‹stanbul’a uzaktan bir bütün olarak flulu¤un de¤erini art›r›yor. Çok canl› Schmal bakt›¤›n›zda veya havaalan›na gider- ve sosyal bir buluflma noktas› ortaya “1 Bligh Street, aç›k mimarisiyle bir 2012 Uluslararas› ken akl›n›zda kalan görüntüde hiçbir ç›km›fl.” Albert Speer, Jüri Baflkan› kentin ve sakinlerinin yaflama duygu- Gökdelen Ödülü: eksiklik yok. Bence mükemmel bir “Zarafet, yerel koflullara uygun bir lar›n› yans›t›yor ve ayn› zamanda bu- “1 Bligh Street”, Sydney. flehir. Ancak içine girdi¤inizde, yakla- ekolojik tasar›mla sa¤lanm›fl. Büyüle- gün kirac› ve yat›r›mc›lar›n bir büro Mimarlar: Ingenhoven fl›p zum yapt›¤›n›zda pek çok bölgesi- yici ve yol gösterici.” Norveç Üniver- binas›ndan bekledi¤i fleyleri en üst architects + Architectus – nin döküldü¤ünü görüyorsunuz. Bu sitesi, Yap› Bilgisi Profesörü düzeyde sunuyor.” DEKA Bank Tafl›n- Christoph Ingenhoven, çok üzücü...” (söylefli, www.arkite- “1 Bligh Street modern mimarl›k ve maz Mallar Dairesi baflkan› Dr. M. Düsseldorf; Ray Brown, ra.com, 2005) mühendislik sanat›n›n usta ifli bir ya- Danne Architectus, Sydney. ‹stanbul, 21. yüzy›l›n bafl›ndan beri, p›t›. Bina çevresine uymufl ve kamu- Yeryüzüne en yüksek ve en flaflaal› Kamusal alan olarak “kentsel dönüflüm” hamleleriyle dö- sal mekân ve kent hayat›yla bütünlefl- gökdeleni dikme ve “hightech” gös- nüflüyor. Neye dönüflece¤i de art›k az düzenlenen zemin katta mifl.” Carol Willis, New York City, terilerinin modas› geçiyor gibi. fiim- Avustralyal› sanatç› James çok belli. Gökdelen Müzesi Direktörü dilerde gökdelenlerin boyuna bosuna Angus’un yap›t› (üstte). Geçen as›rdaki “imar afetleri”nden ar- “Bu zevkle dikilmifl bina, cömert bir de¤il, dikildi¤i kente, kullan›c›lara ne takalan son tarihî dokusu da yok zemin kat ve zarif bir gök çizgisi su- verdi¤ine bak›l›yor... Foto¤raflar: H. G. Esch edilen, kötü taklit, üçüncü s›n›f bir nuyor. Mükemmel tekni¤iyle ve kulla- Hasan Çak›r, [email protected] (www.dam-online.de) “finance center”a dönüflüyor ‹stan- bul... fiimdilerde bir soru en çok kafam› kurcal›yor: ‹stanbul’un böyle ziyan edilmesinin sebebi “rant” m›, yoksa imar, mimari, urbanite konular›nda derin “cehalet” mi? Bu soruya 22’inci asr›n ‹stanbullular› nas›l bir yan›t verir acaba?

Ülkeleraras› Gökdelen Ödülü 2012 Ülkeleraras› Gökdelen Ödülü’nü kazanan gökdelen belli oldu. Frank- furt Belediyesi’nin, DEKA Bank ve DAM ile birlikte verdi¤i ödülü Sydney’deki “1 Bligh Street” kazand›. Ödül, 16 Kas›m’da Frankfurt’ta mi- marlara ve mal sahibine verildi. Ödül alan ve yar›flmaya seçilen gökdelenler foto¤raf ve planlar›yla DAM’da sergi- leniyor.

mimar•ist 2012/4 5 HABER ETK‹NL‹K

“Mekân Tiyatrosu”: Bir Oyuncu Olarak Mekân

Galata Perform’un öncülü¤ünde bu pek çok yerinde mekân tiyatrosu pro- n›n/alan›n fiziksel olanaklar› araflt›r›- y›l sekizincisi gerçeklefltirilen Görü- jeleri oluflturan ve yöneten Ilg›n larak bafllan›yor. Oyuncularla mekân nürlük Projesi her y›l sanat› ve sanat- Abeln’in De Stal van Dingo (Din- ve grup do¤açlamalar› yap›larak sü- ç›y› kamusal alan ile buluflturman›n go’nun Ah›r›) Kumpanyas›, bu dene- reç ilerletiliyor. Oyuncular›n, mekâna yeni yollar›n› ar›yor. Proje kapsam›n- yimleri ço¤altmak ve paylaflmak için ait formlar› ve fonksiyonlar› ayr› ayr› da kurgulanan, Ilg›n Abeln’in yönetti- kuruldu. Peki, nedir mekân tiyatrosu? araflt›rmas›yla yeni bir bütün yarat›l›- ¤i “Ç›kmaz Sokak” adl› oyun, Kas›m Öncelikle, mekân tiyatrosunun “me- yor. Hareketin çizgisel görünümü ve 2012’de Kölemen Ç›kmaz›’nda seyir- kânda tiyatro” anlam›na gelmedi¤ini yaratt›¤› alg›, farkl› perspektifler üze- cisi ile bulufltu. Bugüne kadar baflta belirtebiliriz. Bir tür olarak mekân ti- rinden yeniden okunuyor. Bu sayede Amsterdam olmak üzere dünyan›n yatrosu, herhangi bir oyunu güncel “gerçek” olan mekâna “gerçeküstü ve bir mekânda oynamak yoluyla de¤il, absürd” bir boyut ekleniyor. Bu nok- mekândan yola ç›karak bir tiyatro tada, mekânda/alanda geçirilen za- oyunu yaratmak yoluyla üretiliyor. man›n, yarat›m süreci için ayr› bir Kentin ve kent sakinlerinin günlük ru- önemi var. Mekânda çal›flma süresi tininde bir k›r›lma yarat›yor. Bir flehrin uzun olmak zorunda. Çünkü o alanda herhangi bir soka¤›, bir tren gar›, bir yer almak, sokak ya da mekân sakin- çamafl›rhane, hatta bir mimarl›k ofisi leriyle karfl›laflmak, tan›flmak ve bir bile bu üretime hizmet edebiliyor. K›- ba¤ oluflturmak; oyuncunun kendini sacas› kentin ve insan›n dokundu¤u oraya ait hissedebilmesiyle birlikte, her yer, bir oyunun sahnesi haline ge- mekân›n kullan›c›lar›n›n da kendileri- lebiliyor. “Ç›kmaz Sokak” adl› projede ni oyuna ait hissedebilmelerini sa¤l›- dört oyuncu vard›, ancak bu say›, Il- yor. Üretilen iflin soka¤a ait olmas›, g›n Abeln’in deyimiyle asl›nda befl; ancak soka¤›n da ifle ait olmas› ile çünkü mekân›n ya da alan›n kendisi mümkün. Bu nedenle oyun alan›nda de bir oyuncu olarak orada. içilen çaylar, sohbetler ve konuflmalar Bu yarat›mda, öncelikle ifle mekâ- da provaya dahil.

“Ç›kmaz Sokak”.

6 mimar•ist 2012/4 HABER ETK‹NL‹K

Mekân tiyatrosunda hareket, dans ve müzik ayr› birer disiplin olarak ele al›- n›rken, mimari de ayn› flekilde bir di- siplin olarak ele al›n›yor ve üretilen ifle dahil ediliyor. Bu sayede her yeni mekân ya da alanda ekibi yeni keflifler ve yarat›m süreçleri bekliyor. Ayn› oyun baflka bir soka¤a/mekâna uygu- land›¤›nda, oyun kendili¤inden de¤i- fliyor ve dönüflüyor. Bu durum, ger- çekten mekân› (mimariyi) oyunun be- flinci oyuncusu olarak görünür k›l›yor. Seyirci için ise, her gün geçilen soka- ¤›n ya da kullan›lan mekân›n “gerçek- “Mimarl›k Ofisi”. ten görülebilmesini” sa¤l›yor. Mekâ- na ait gündelik rutinde fark edilmeyen pek çok detay, girintiler, ç›k›nt›lar, çu- kurlar ve tümsekler, renkler ve daha birçok spesifik özellik fark edilir hale geliyor ve yeni bir görme deneyimi yaflan›yor. Gizem Pilavc›

Ilg›n Abeln’in De Stal van Dingo (Dingo’nun Ah›r›) Kumpanyas› için: http://www.stalvandingo.nl/

“Haydarpafla”.

mimar•ist 2012/4 7 KÜTÜPHANE

Bir Allame-i Cihan Üzerine

Ölüm, her zaman ve her koflulda ac› 1 verir. Ama Stefanos’un ölümü, en ra- dikal anlam›yla (büyük harfle) B‹L‹M ad›na bir kay›pt›. Kayb›n ac›s›, kan›m- ca, derinden etkiledi Akademya’y›. Hepimizi bir sayg› durufluna ça¤›rd›. Asl›nda, onun bilgi birikiminin ve il- gilerinin az rastlan›r geniflli¤i ve de- rinli¤i, tan›yan herkesi sayg›ya davet kent fiubesi ad›na düzenlenen “Os- Osmanl› Mimarlar›: Bir Prosopog- ederdi. Ben, kiflisel olarak bu bilgi bi- manl› Mimarl›¤›n›n 7 Yüzy›l› - Ulusla- rafya Denemesi’ bafll›¤›n› tafl›yan ma- rikimini, geniflli¤ini ve derinli¤ini ve rüstü Bir Miras” bafll›kl› uluslararas› kale3, son derece önemli bir yöntem ve elbet çal›flkanl›¤›n› ortak çal›flmalar›- kongrenin düzenlenmesi oldu. Dü- araflt›rma modeli olmas›n›n yan› s›ra 15. m›zda yak›ndan gözlemek f›rsat›n› zenleme Komitesi’nde Prof. Dr. Nur ve 16. yüzy›llardaki ad› san› bilinmeyen buldum. Ak›n, Genel Baflkan Oktay Ekinci, mimarlar›n dökümünü, 393 referans ile Onunla ortak bir çal›flma ortam›nda Prof. Dr. U¤ur Tanyeli’nin yan› s›ra yi- taray›p 164 mimar ad› olarak veren ben- ilk buluflmam›z Tarih Vakf›’nda ve ne Stefan ile birlikteydik. Üç gün sü- zersiz bir çal›flmad›r. Antik Grek dilinde- as›l, Vakf›n daha sonra yay›nlayaca¤› ren ve alan›n uzmanlar›n› içeren çok ki prosôpon sözcü¤ünden gelen ve “ki- DB‹A’nin haz›rl›k çal›flmalar› s›ras›nda ciddi bir kat›l›m dosyas›n›n oluflturul- fli”, “birey” etütleri üzerine araflt›rmalar gerçekleflti. Editörlerinden biri oldu- mas›nda Stefan’›n çabalar›, kan›mca –daha çok Medieval dönem araflt›rma- ¤um bu yay›n›n haz›rl›k aflamas›nda unutulmazd›. Stefan, ayr›ca kongrenin lar› için– kullan›lan günümüzde spesifik say›s› yüzlere varan maddenin yaz›- Bilimsel Komitesi’nde görev alarak biyografi araflt›rmalar›n› iflaret eden m›nda en zor olanlar› üstlenmekten Dr. Christoph Neumann ve Suha Öz- ‘prosopografya’ (fr.wikipedia.org/wiki/ hiç kaç›nmayan, ço¤u zaman hepi- kan ile birlikte kongre kat›l›m› için Prosopograhie) teriminin içerdi¤i yön- mizden önce yaz›m›n› teslim eden ça- gönderilen ve say›lar› yüzü aflan bil- temsel bir modeldir. Osmanl› ortaça¤› l›flkanl›¤›n› hat›rl›yorum. Hem de edi- diri önerilerini de¤erlendiren jürinin araflt›rmalar› için, bildi¤im kadar›yla, ilk toryal kontrolü hiç gereksinmeyen bir aktif üyesiydi. Yetmedi, bir de bildiri denemedir. düzenle. sundu kongrede. “Osmanl› ‹stan- Beni onurland›ran bu katk›, ayn› za- Ama Stefan ile as›l ortak çal›flmam›z 2 yine Tarih Vakf›’n›n düzenlemeyi üst- bul’unun Kuruluflu” bafll›kl› sunumu manda unutulmaz bir an› de¤erinde- lendi¤i “Dünya Kenti ‹stanbul / Istan- bafll› bafl›na bir olayd›. Bilinmedik dir. Hemen ertesinde Stefan’› kaybet- bul World City” sergisi haz›rl›klar› s›- kaynaklar›n izini süren ve II. Meh- ti¤imiz için onun yay›mlanan son ma- ras›ndad›r. Genel Koordinatörü oldu- med’in ald›¤› (29 May›s 1453) ve b›- kalesi olmal›d›r. ¤um bu büyük serginin “Konsept Ge- rakt›¤› (3 May›s 1481) kentin co¤raf- Stefanos Yerasimos’a adanm›fl bir ar- lifltirme Birimi”nde Prof. Dr. Ayla yas›n› okuyan bildiri, çok k›sa bir ta- ma¤an kitab›n bafll›¤› olarak “Allame- Ödekan ile birlikteydik. Al›fl›lm›fl dü- n›mla söylersek, kongrenin içeri¤ini i Cihan”, tam yerini bulmufl bir ad ve zenlemeleri de¤ifltiren ve kendine öz- zenginlefltirdi. s›fat kan›mca. S›radan bilgi da¤ar›n›n gü bir içerikle gerçeklefltirmeyi baflar- Birlikte kat›ld›¤›m›z di¤er kongre ve ötesine geçen ilgilerinin kapsam› ve d›¤›m›z serginin ve ard›ndaki yay›nla- sempozyumlar› saym›yorum. Beni birikiminin derinli¤i, san›r›m mimar- r›n beyin ekibinin ak›ll› ve birikimli as›l mutlu eden ortakl›klar›m›z tez ö¤- l›k e¤itiminin ona kazand›rd›¤› çok üyesiydi. Günler, haftalar süren rencilerime jüri üyesi olarak katk›s› boyutlu düflünme, kavrama ve kurgu- uyumlu ve verimli bir çal›flma ortakl›- oldu. Elefltirileri ve yol aç›c› önerileri lama yetene¤inin ürünü olmal›. Her Bir Allame-i Cihan; ö¤retici ve unutulmazd›. Akademik araflt›rma alan›n› bir proje gibi alg›la- Stefanos Yerasimos ¤›m›z oldu. Unutulmaz an›lard›. (1942-2005), 2 Cilt-Tak›m, Sonras›nda akademik buluflmalar birlikteli¤in erdemlerini keflfettik bir- y›p bileflenlerin pefline düflen araflt›r- Editörler: Edhem Eldem - geldi. Birlikte oldu¤umuz bir di¤er likte. mac› kimli¤i ile ve strüktür mant›¤›n›n Ersu Pekin - Aksel Tibet, akademik çal›flma, Osmanl› Devle- Stefan’›n burada sözünü edece¤im bir ilkelerine uyan bir kurgulama ile bil- Çeviri: Menekfle Tokyay, ti’nin 700. Kurulufl Y›l› etkinlikleri baflka yaz›s› –san›r›m son yaz›s› idi– be- giyi bina etme yolunda çal›flt› hep. Ve Kitap Yay›nevi, Haziran çerçevesinde TMMOB Mimarlar Oda- nim için haz›rlanan arma¤an kitapta ya- tüm akademya, doktora tezinden bafl- 2012, 848 sayfa, 17 x 21 cm. s› ve Mimarlar Odas› ‹stanbul Büyük- y›nlanan makalesidir. “15.-16. Yüzy›l layarak ondaki bilgi edinme ve dü-

8 mimar•ist 2012/4 KÜTÜPHANE

flünce infla etme yetene¤ini be¤eni ile ne ya da Prygos’tan Burgaz’a sivil ku- tapta bulmal›yd›k. Yeterince araflt›r›l- gözlemledi hep. leler, 16-17. yüzy›l Üsküdar›, Bulgar mam›fl özgeçmiflte örne¤in Tarih Vak- Bir Allame-i Cihan; Stefanos Yerasi- sorunundan Osmanl› mezar tafllar›na, f› çal›flmalar›na ve ürünlerine kat›l›m›- mos (1942-2005) bafll›kl› kitap, çok Barbaros Kardefllerden Yahudilere n› izlemek ve do¤al olarak yukar›da önemli ve de¤erli araflt›rma yaz›lar›n› veya Ayasofya’n›n içsellefltirilmesin- ayr›nt›lar›n› verdi¤im çal›flmalar›na bir araya getiren ve iki cilt halinde su- den Sultan’›n iktidar ve adaletine veya ulaflmak olana¤› bulunmamaktad›r. nulan bir derleme. Editörlerinin deyifli Bizans’ta ö¤rencilerden tar›msal geç- Yay›n listesi de yeteri özenle derlen- ile “Öyle bir allâme-i cihan ki, miras›, mifle vb. farkl› alanlara uzan›yor. Aka- memifl gözükmekte. Yay›nlar›n dizi- yazd›klar›n›n da ötesinde, beraber ça- demik yelpazenin zengin bir dökümü- minde kronolojik ve/veya alfabetik bir l›flt›¤›, dost oldu¤u, destek ve ilham nü veriyor. Allameli¤e kap› açan, s›ralaman›n olmay›fl› aramalar› ner- verdi¤i kiflilerin sadece hat›ras›nda araflt›rmay› özendiren bir birikim ile deyse ç›kmaza sürüklemekte. Ve ayr›- de¤il, her yeni çal›flmas›nda hâlâ ya- bilim dünyas›na aç›lan kitap, ayr›ca ca, yine yukar›da belgeledi¤im yay›n- fl›yor. Burada toplanm›fl yaz›lar, bu ki- yay›n özeni ile de övgüyü hak ediyor. lar›n adlar› –belki baflkalar› da– at- flilerin özlem dolu sevgi ve sayg›s›n›n Kitap Yay›nevi’nin seçim ve yay›n dik- lanm›fl görünmektedir. içten bir ifadesidir.” Bu sunum, onun- katini gelene¤e dönüfltüren emek sa- Özetle, gerçekten, bir kez daha belirt- la ortak çal›flma flans›n› elde etmifl bir hipleri ve baflta yay›n yönetmeni Ça- meliyim ki allameli¤e kap› açan ve kifli olarak tümüyle paylaflt›¤›m bir ¤atay Anadol olmak üzere editörler araflt›rmay› özendiren genifl aç›l›ml› noktay›, her yeni çal›flmada onun aka- Edhem Eldem, Aksel Tibet ve Ersu bir birikimi bizlere sunan kitap Bir Al- demik performans kriterlerini aramay› Pekin, önemle an›lmay› hak ediyorlar. lame-i Cihan; Stefanos Yerasimos iflaret ediyor. Ancak, tüm bu birikimi ve özeni ta- (1942-2005), sayg› ve teflekkürleri- Bir Allame-i Cihan, kan›mca övgüye mamlamas› gerekirken kan›mca kita- mizle an›lmay› hak eden bir ürün ve de¤er bir birikim veya bir seçki sunu- b›n ihmal edilmifl bir boyutuna iflaret “Birikimini içtenlikli bir tevazu ile yor bizlere. A¤›rl›¤› Osmanl› dönemi- etmek gere¤ini duymaktay›m. Bu, ge- dengeleyen bu zarif bilim insan›n›n ne ait ama öncesine ve sonras›na da nelde arma¤an kitaplarda arma¤ana an›s›na bir sayg› durufludur.” uzanan, birbirinden önemli ve de¤erli ad›n› veren bilim insan› için özenle Afife Batur araflt›rma ürünlerini bir araya getiren düzenlenen ve dikkatle ifllenen bir öz- Notlar: bu seçki, elbette Yerasimos dostlar›- geçmifl ve ayr›nt›l› yay›n toplam›n›n 1. ‹lhan Ayverdi, Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Kubbealt› Lugat›. n›n özenini tafl›yor. Hem içerik ve ko- Bir Allame-i Cihan’da yeterli bir dik- 2. “Osmanl› ‹stanbul’unun Kuruluflu”, Osmanl› nu seçiminde hem araflt›rmalar›n kat ile gerçeklefltirilmemifl olufludur. Mimarl›¤›n›n 7 Yüzy›l› / “Uluslarüstü Bir yöntem ve dil özeninde. Kan›mca, Stefanos Yerasimos’un ge- Miras”, 25-26-27 Kas›m 1999, (Ed. N. Ak›n, Genifl bir aç›l›mla çeflitlenen araflt›r- rek özgeçmifli gerek yay›n toplam› üst A. Batur, S. Batur) ‹stanbul, Yem Yay›n, 1999, malar, fiiraz Elyazmalar›’ndan Musan- düzeyde bir dikkati elbette hak etmek- s.37-62, 195-212. 3. “15.-16. Yüzy›l Osmanl› Mimarlar›: Bir niflere ve Hanendelere, Osmanl› eko- teydi. Onu yak›ndan tan›yan bizler Prosopografya Denemesi”, Afife Batur’a nomisinde iflçi ücretlerinden Evliya için de¤ilse bile gelece¤e not düflmek Arma¤an: Mimarl›k ve Sanat Tarihi Yaz›lar›, Çelebi’ye veya raylarda devrim üzeri- ad›na özgeçmiflini/kronolojisini ki- (Ed. A. A¤›r), ‹stanbul 2005, s.36-62.

Mimarl›¤a Emek Verenler Dizisi Mehmet Konuralp

Mehmet Konuralp kitab›, Mimarlar ratör Do¤an Tekeli, panelistler John Mehmet Konuralp Mimarl›¤› Sergi- Odas› Yay›nlar›, Mimarl›¤a Emek Ve- Winter, Do¤an Kuban, Afife Batur, si’ni yans›t›yor. renler Dizisi’nin beflinci kitab› olarak Günkut Ak›n, Han Tümertekin, Ela ‹hsan Bilgin, Aydan Balamir, Nur yay›nland›. Editörlü¤ünü Mehmet Ko- Güngören ve Behruz Çinici’nin Meh- Ak›n, Afife Batur, Zeynep Aygen, fieb- nuralp ve Ela Güngören’in yapt›¤› ki- met Konuralp mimarl›¤› üzerine yap- nem Uzunarslan ve Emine Görgül’ün tap, Mimarlar Odas› 11. Dönem Ulu- t›klar› de¤erlendirme ve okumalar› yaz›lar›ndan oluflan “Mehmet Konu- Mehmet Konuralp, Ed. sal Mimarl›k Büyük Ödülü’nü kazanan içeren konuflmalar kapsaml› biçimde ralp Üzerine” bölümünde ise mimar›n Mehmet Konuralp, Ela Mimar Mehmet Konuralp’in bugüne yer al›yor. tasar›m felsefesi, mimarl›k anlay›fl› ve Güngören, Mimarl›¤a Emek Verenler Dizisi No.5, kadar yapt›¤› tüm çal›flmalar› içeriyor. ‹kinci bölüm, Mimarlar Odas› ‹stan- mesleki üretimi farkl› bak›fl aç›lar› ve Mimarlar Odas› Yay›nlar›, Kitab›n ilk bölümünde, “Mehmet Ko- bul Büyükkent fiubesi Karaköy Bina- ba¤lamlar içinde kuramsal çözümle- Ankara, Mart 2012, 301 nuralp Mimarl›¤›” Paneli’nde mode- s›nda 2-19 Nisan aras›nda aç›lan melerle ele al›n›yor. sayfa, 24 x 24 cm.

mimar•ist 2012/4 9 KÜTÜPHANE

“Fragmanlar” bölümü, Mehmet Ko- Tümer, Sertaç Aytaç, Mehmet Polat- kalitesi, görsel malzemesi ve kuram- nuralp’in 1960-65 y›llar› içinde Lond- kan ve Hülya Ekfligil, Mert Eyiler, sal içeri¤i ile bu alanda önemli bir ek- ra Architectural Association’da yapt›¤› Ömer Kan›pak ve Ömer Y›lmaz tara- sikli¤i gidermifl oluyor. ö¤renci çal›flma ve projelerini içeri- f›ndan yap›lan “Söylefliler” ise ger- Özellikle, kuramsal metinlerin yazar- yor. Projelere iliflkin aç›klama metin- çeklefltirilen binalardan, ekolojiye ka- lar›n›n kendi alanlar›nda temsil ettik- lerinin yan›nda, dönemin mimarl›k dar birçok farkl› konudaki güncel yak- leri vukuf, yaklafl›mlar›n›n çeflitlili¤i, e¤itimine ait kayda de¤er bir dizi bel- lafl›m ve düflüncelerin tart›fl›ld›¤› me- yaz› içeriklerinin zenginli¤i ve düzeyi geye de yer veriliyor. tinleri içeriyor. Mehmet Konuralp mimarl›¤›n›n s›ra Mehmet Konuralp kitab›n›n “Yaz›lar, Genel bir de¤erlendirme olarak vur- d›fl› özgünlü¤ü ve yetkinli¤i ile bir ko- Söylefliler” bölümünün bafl›nda Ok- gulamak gerekir ki, Mehmet Konuralp flutluk içinde de¤erlendirilebilir. tay Ekinci ve Elif Aksüt’ün de¤erlen- kitab› çok önemli bir mimar›m›z›n iyi K›saca, Mehmet Konuralp kitab› her dirme yaz›lar› yer al›yor. Bu bölümde haz›rlanm›fl kapsaml› bir monografisi mimar›n kütüphanesinde bulunmas› a¤›rl›kl› içeri¤i Konuralp’in yaz›lar› niteli¤i ile bafll› bafl›na son derece de- gereken temel bir baflvuru yay›n› ola- oluflturuyor. Mimar, sanat, mimari ta- ¤erli ve anlaml›. Konuralp’in ö¤renci- rak tan›mlanabilir. Dile¤imiz bu kita- sar›m kavramlar› ile kent ve mimarl›k li¤inden bu yana yapt›¤› çal›flmalar› b›n ayn› zamanda gelecekte Konuralp sorunlar›n› irdeleyen yaz›lar›nda, yer bir betik olarak derlemek, belgele- mimarl›¤› ile ilgili araflt›rmalara öncü- yer özyaflamsal ögelerin zenginlefltir- mek, kuramsallaflt›rmak; özellikle bu lük etmesi ve daha ayr›nt›l› ve uzman- di¤i anlat›m› ile 50 y›ll›k mimarl›k se- tür yay›nlar›n yeterince yap›lamad›¤› laflm›fl çal›flmalar›n bir süreklilik için- rüveninin kuramsal / elefltirel çözüm- ülkemizde mimarl›k ve kültür tarihi- de yap›labilmesi. lemelerine de yer veriyor. miz için çok önemli. ‹yi okumalar... Beral Madra, Ertur Kalender, Gürhan Elimizdeki kitap, grafik tasar›m›, bask› Ahmet Tercan

Zeki Sayar’a Arma¤an: Türkiye Mimarl›¤› ve Elefltiri: Tasar›m, Meslek, Üretim

Mimarlar Odas› Anma Program›’n›n ge Cengizkan’›n editörlü¤ünde haz›r- sorunsal›”n› irdeledi¤i; öte yandan bu üçüncü dönemi olan 2010-2012 y›l- lanan ve Ekim 2012’de yay›mlanan varoluflun yine Arkitekt durumunda lar› aras›nda, Türkiye’de elli y›l bo- Türkiye Mimarl›¤› ve Elefltiri: Tasa- tikel-tarihsel bir örne¤ini sergileme- yunca yay›nc›, mimarl›k düflünürü ve r›m-Meslek-Üretim kitab›n› oluflturan sine benzer biçimde, günümüze ilifl- elefltirmeni kimli¤i ile önemli rol oy- yaz›lar, Mimarlar Odas›’n›n Aral›k kin katk›lar› sunduklar› ve konuflul- nayan mimar Zeki Sayar ve baflyap›t› 2011’de Mimarlar Odas› ‹stanbul Bü- mas› gereken “yeni alanlar›” içtenlikle Arkitekt dergisine odaklan›ld›. Yakla- yükkent fiubesi Karaköy Binas›’nda ortaya att›¤› söylenmelidir. Öte yan- fl›k elli y›ll›k serüveni içinde Arki- düzenledi¤i “Zeki Sayar ve Arkitekt / dan, bafll›¤›n söyledi¤i / iddia etti¤i tekt’in en büyük katk›lar›ndan birisi, Örgütlemek-Tasarlamak-Belgelemek” kapsay›c›l›k ve sonuçland›r›c› ya da ç›kt›¤› zamanlar›n mimarl›k alan›nda sempozyumunun son iki oturumunu son söz söyleyici kesinlik bu yap›ttan gerçekleflen de¤iflimi fark›nda olarak- oluflturdu. Bu çerçeveye uygun olarak beklenmemelidir. Burada yaln›zca al- olmayarak kendi bünyesinde yans›t- davetli konuflmac›lar›n ele ald›klar› çakgönüllü bir ç›k›fl yap›lmakta ve m›fl olmas›d›r. Hem bu kesintisiz sü- konular, herhangi bir do¤rudan refe- 2011 y›l›nda Türkiye mimarl›¤› ad›na reklilik, hem de tek merkezli ve az ak- rans kurmadan, benzefltirme girifli- gündemde olan-olmas› gereken ko- törlü, dolay›s›yla az de¤iflen bak›fl aç›- minde bulunmadan, günümüzün en nular ve vurgular gündeme getiril- s›n›n getirdi¤i bu adeta laboratuvar iyi mimarl›k ve tasar›m dergisinin mekte. Bu yap›l›rken de “iyi” mimarl›k boyutlu saptamalar, bugüne kadar Ar- sayfalar›nda yer alabilecek, günceli dergileri ve dergicili¤inin öncülleri Zeki Sayar’a Arma¤an: kitekt’in mimarl›k, flehircilik ve ba¤- yakalayan özgün ve dolay›s›yla tarih- alttan alta kurulmakta. Bu ürün dola- Türkiye Mimarl›¤› ve lant›l› sanatlar üzerinden katk›s›n› sel bir söz alan› yarat›p kuran katk›la- y›m›yla sunulan›n mesle¤e ve mesleki Elefltiri: Tasar›m, Meslek, benzersiz ve vazgeçilmez k›ld›. Bu ra ayr›lm›flt›. Bu katk›lar›n Zeki Sa- dergicili¤e bir “sayg› duruflu” oldu¤u Üretim, Editörler: Ali katk›n›n, gelece¤i de önü aç›k biçimde yar’›n Arkitekt dergisinde takipçisi kadar, Sayar’›n kiflili¤i ve ürününe de Cengizkan, A. Derin ‹nan, kuran, bir derginin nas›l olmas›-ol- olup sergiledi¤i mimari tasar›m, mes- bir “arma¤an” oldu¤unu eklemek N. Müge Cengizkan, mamas› gerekti¤i konusunda ipuçlar› leki geliflmeler ve mimarl›k meslek gerek. Mimarlar Odas› Yay›nlar›, Ankara, 2012, 102 sayfa, veren bir yap›da oldu¤u söylenebilir. alan›n›n özgül tart›flmalar› çerçeve- 24 x 24 cm. Ali Cengizkan, A. Derin ‹nan, N. Mü- sinde bir yandan bir “mimar varoluflu

10 mimar•ist 2012/4 GÖRÜfi Afetten Ö¤renmek ya da Ö¤ren(e)memek: Yunus’un Öyküsü Nas›l Canl› Kalmal›! Ali Tolga Özden

ir süre önce AKP’nin 4. Ola¤an ‹l Kongre- BBsinde Van ‹l Baflkan› taraf›ndan Baflbakana hediye edilen bir tablo asl›nda ülkemizde “afet kültürü” kavram›n›n ne kadar yerleflti¤ini gös- termesi aç›s›ndan son derece önemli görünüyor. Tabloda yer alan foto¤raf›n hikâyesi ise san›- yorum birço¤umuz taraf›ndan hat›rlanacakt›r. Van-Ercifl’i 2011 y›l›nda vuran 7,2 büyüklü¤ün- deki deprem (23 Ekim) sonucunda 604 kifli ha- yat›n› kaybetmiflti. 9 Kas›m’da meydana gelen ve Van flehrine çok yak›n (Edremit) merkez üssü olan ikinci bir depremde (5,6 büyüklü¤ünde) ‹flte tam da bu noktada yüzümüzde tokat Kaynak: 40 kifli yaflam›n› yitirmiflti. ‹lk depremin a¤›r bi- gibi bir gerçe¤in tekrar patlad›¤›n› gördük, hep http://t24.com.tr/haber/ lançosu yan›nda haf›zalarda kalan bir görüntü birlikte. Toplumumuzda hep dert yand›¤›m›z, sence-bu-fotografta- butun-sinirlari-zorlayan- hep elefltirdi¤imiz “afet kültürü” edinemedi¤i- ise deprem an›nda bir binan›n girifl kat›nda bu- bir-tuhaflik-yok-mu/ lunan internet kafede depreme yakalanarak en- miz gerçe¤i! Asl›nda toplumda afet kültürü 208488 kaz alt›nda kalan 13 yafl›ndaki Yunus Geray’›n oluflmas›n› destekleyecek, teflvik edecek, önayak görüntüsüydü. Üzerine y›k›lan a¤›r beton y›¤›n› olacak yönetici ve siyasetçilerin kendilerinin alt›nda hayata tutunmaya çal›flan ve üzerinde böyle bir kültürden henüz çok uzak olduklar›n› belki de hiç tan›mad›¤› bir deprem kurban›n›n gördük. Afetten ö¤renmek ve afete karfl› direnç- cans›z bedenini de tafl›yan Yunus saatlerce kur- li bir toplum oluflturmak için Van’da hediye tar›lmay› beklemiflti. Sonunda enkazdan ç›kart›- edilen tablo tekrar ciddi bir tart›flman›n günde- labilen Yunus hastaneye kald›r›lm›fl ancak iç ka- me hemen gelmesi gerekti¤ini ortaya ç›kard›. namadan hayat›n› kaybetmiflti. Yunus’un ekran- Belki en az Afyon’da yaflanan felaket sonras› lara yans›yan görüntüsü yan›nda kulaklardan gitmeyen bir de yakar›fl› vard›. Bir an önce en- kazdan ç›kmak istiyordu çünkü babas›n›n ona eve geç kald›¤› ve internet kafeye gitti¤i için k›- zaca¤›n› düflünüyordu. Kurtarma ekiplerinin 12 saat sonunda ulaflt›¤› Yunus ekiplere “eve gecik- tim, babam k›zacak” diyebilmiflti. Bu ac› olaya flahit olan milyonlar belki de gözyafllar›n› tutamam›fllard›. ‹flte Yunus’un kör- pecik bedenini deprem felaketine kurban verdi- ¤imiz son anlar›nda çekilen foto¤raf› o dönem- 1 de gazete ve televizyon haberlerinin manfletini oluflturmufltu. O masumun foto¤raf› geçti¤imiz 1-2. Japonya, Kobe flehri günlerde Van’da yap›lan il kongresinde AKP ‹l yak›nlar›nda 1995 Kobe depremi sonras› ortaya Baflkan› taraf›ndan Baflbakana alt›n renginde ç›kan fay k›r›¤›n›n süslü bir çerçeve içerisinde hediye edildi. ‹l ba- korunmaya al›narak flakan› bu hediyeyi verirken de bir daha böyle üzerinin kapat›lmas› ve afetler olmas›n, Yunuslar ölmesin temennisinde müze haline bulunmaktayd›. ‹l baflkan›, “Türkiye geçmiflte dönüfltürülmesi. Fay› tüm ç›plakl›¤› ile görmek yaflanan ac›lar› unutmas›n, depreme haz›rl›kl› mümkün oluyor ve her y›l olsun. Baflka Yunuslar ölmesin diye bu foto¤ra- on binlerce ö¤renci ve f› Baflbakana hediye ettim,” demekteydi. 2 vatandafl ziyaret ediyor.

mimar•ist 2012/4 11 GÖRÜfi

3-4. Japonya, Kobe flehri Genelkurmay Baflkan›na il valisi taraf›ndan veri- yak›nlar›nda 1995 Kobe len hediyeler kadar çarp›c› bir psiko-sosyal olay- depremi sonras› hasar la karfl› karfl›ya oldu¤umuzu de¤erlendirsek de, gören ancak y›k›lmayan bir hediye edilen tablo afet kültürü oluflturmaktan yap›n›n müze haline dönüfltürülmesi. Yap› ne kadar uzak oldu¤umuzu bize bir kez daha içerisinde deprem an›nda hat›rlatt›. zarar gören ev mobilya ve Bir toplumun afetten ö¤renmesi, afet kültü- eflyalar› ayn› haliyle rü edinmesi ve dirençli bir toplum haline gel- korunuyor. Depremin mesi çok temel iki kritere dayan›yor. ‹lki, sürek- yap›sal olmayan hasarlar›n› gözlemlemek aç›s›ndan li bir e¤itim ve bilinçlendirme yaklafl›m› ki bu oldukça etkileyeci ve her yaklafl›m çocuklar›m›z›n ilkokula bafllad›klar› y›l on binlerce ö¤renci ve andan itibaren devereye girmeli ve hayat boyu vatandafl ziyaret ediyor. 3 farkl› alanlarda devam edebilmelidir. ‹kincisi ise toplumu yöneten ve yönlendiren siyaset kuru- mu ile di¤er kurumlar›n kadercilik anlay›fl›ndan h›zla kurtularak uygulamaya yönelik afet öncesi politikalara a¤›rl›k vermesidir. E¤er bir afeti ki Türkiye’de deprem gerçe¤ini sürekli taze tut- mak, toplumu bilinçlendirmek istiyorsak de- vaml› olarak afeti meydana getiren nedenleri ve niçinleri gündeme getirmeli, toplum içinde ve kurumlarda karfl›m›za ç›kan yozlaflmay› ortadan kald›rarak kanun ve yönetmelikleri ça¤dafl hale getirmeyi hedef seçmeliyiz. Ayn› zamanda bu kanun ve yönetmelikleri etkin bir biçimde uy- gulayacak ve denetleyecek mekanizmalar› da yozlaflmadan, rantlaflmadan kurtarmak, ülkenin infla edilmifl çevresinde yaflanan kanunsuzluklar› 4 ve yanl›fll›klar› affetmeyerek afet sonras›na de¤il, afet öncesine haz›rlan›lmas› gerekmektedir. Baflbakana hediye edilen tablo belki Baflba- kan›n evinde ya da çal›flma ofisinde veya bir ku- rumda herhangi bir duvar üzerinde as›l› kala- cakt›r. Ancak bu tablonun afet kültürü olufltur- mada ve toplumu bilinçlendirmede bir katk›s› olaca¤›n› düflünmek mümkün de¤ildir. Belki de 5-6. Japonya, 1995 Kobe bir zaman sonra bu tablo kime veya neye aitti depremi sonras› ortaya ç›kan hasar›n büyük sorular› dahi cevaps›z kalacak çünkü haf›zalar- posterler üzerinde müzede dan silinip gidecektir. sergilenmesi. Depremin Oysa yap›lmas› gereken Van’da bir deprem yap›sal hasarlar›n› müzesi oluflturmakt›. Van’da yaflanan felaketi gözlemlemek aç›s›ndan gösteren resimler, felaketin nedenlerini anlatan oldukça etkileyeci ve her y›l on binlerce ö¤renci ve tablolar ve filmler bu müzede sürekli sergilen- vatandafl ziyaret ediyor. 5 meliydi. Hatta Van ve Ercifl’te y›k›lan binalar›n birkaç› müze haline getirilmeli, çevresi buna göre düzenlenerek depremin etkileri gelecek kuflaklara canl› olarak aktar›labilmeliydi. ‹lave olarak, 7,2 büyüklü¤ündeki bir depremin yer kabu¤unda yaratt›¤› etki de (fay k›r›klar› vb.) bir yerde örnek olarak korunmal› ve sergilen- meliydi. Okullarda teorik olarak anlat›lacak ve felaketleri, depremleri ö¤rencilere aktaracak derslerin yan›nda uygulamal› ve görsel dökü- manlarla, müzelerle, y›k›nt› örnekleri ile bu ça- l›flmalar desteklenmeliydi. Van bu anlamda çev- 6 re iller için de önemli bir merkez olabilirdi ve

12 mimar•ist 2012/4 GÖRÜfi

her y›l binlerce ö¤renci ve vatandafl›n buralar› 7-8. Japonya, 1995 Kobe ziyaret etmesi hedeflenebilirdi. depremi sonras› Kobe liman›nda oluflan hasar› Biz neden Japonya gibi olam›yoruz, diye göstermek amaçl›, y›k›lan her zaman sorulur. Her deprem sonras› Japon- liman k›y›s›n›n bir k›sm›n›n ya örnek verilir ve insanlar›n ne kadar bilinçli ayn› haliyle korunmas› ve olduklar› tart›fl›l›r. Japon insan›nda afet kültürü- hemen yan›nda ise küçük nün nas›l olufltu¤u, afetten nas›l ö¤rendikleri bir aç›khava müzesi kurularak o döneme ait sürekli gündeme getirilir. Oysa Japonya’da ya- bilgilendirici foto¤raf ve p›lan, çok karmafl›k ve zor bir yaklafl›m de¤ildir. yaz›lar›n sergilenmesi. Okullarda ve sivil toplum içerisinde sürekli ve Depremin k›y› yap›lar›nda en temel konulardan bafllayan afet ve deprem etkisini anlamak ve zemin 7 e¤itimi bir tarafta sürdürülürken di¤er tarafta s›v›laflmas› sonuçlar›n› gözlemlemek aç›s›ndan ise felaketleri unutmamak ve unutturmamak oldukça etkileyeci ve her için üçüncü boyuta tafl›nm›fl (müzeler, parklar, y›l on binlerce ö¤renci ve simülasyon merkezleri vb.) projeler ile görsel ve vatandafl ziyaret ediyor. iflitsel e¤itim de ön plana tafl›nmaktad›r. Dolay›- s›yla teori ve görerek ö¤renme birlikte yürütül- 9-10. Japonya’da yer alan ve “e-defense” olarak da mektedir. Elbette afetten ö¤renme ve afet kül- bilinen dev bir deprem türü oluflturma çok k›sa bir süreçte baflar›lama- araflt›rma ve simülasyon maktad›r ancak bir an önce bafllamak önemli merkezi. Bu merkezde bir ad›m olacakt›r. Türkiye’de geç kal›nan ise depremin yap›lar her zaman bu önemli ad›m› atamamaktan kay- üzerindeki hasarlar› inceleniyor. Resimlerde de naklanmaktad›r. Böylelikle toplumu kadercili¤e 8 birebir ölçe¤inde infla sevk etmek, afet bilinci oluflturamamak her za- edilmifl alt› katl› bir yap›n›n deprem simülasyon haz›rl›klar› görülüyor. Dev bir hangar içerisinde yapay olarak deprem üreten bir sistem için her y›l dünyan›n birçok yerinden deprem araflt›rmac›lar› hem deneylere flahit olmak hem de kendi ülkelerindeki yap›lar›n performans›n› ölçmek için bu tesiste bulunuyorlar. Ayr›ca her y›l yine on binlerce ö¤renci ve vatandafl taraf›ndan da 9 10 ziyaret ediliyor. man tart›flt›¤›m›z konu olarak karfl›m›za ç›k- maktad›r. Van deprem felaketinin simge görün- To Learn or Not to Learn from Disaster: How Could be the tüsü olan Yunus, ac› hat›ralar› belki hat›rlat›yor Story of Yunus Kept Alive? ama gerçekten hediye edilen tablo deprem bi- The Van Earthquake that hit the Eastern on the 23rd of October, 2011 linci yaratmak için bir araç m›d›r? Bu tablo bize resulted in considerable damages and human losses. Very recently, the Van city afetten halen daha ö¤renemedi¤imizi gösteri- president of the leading political party (AKP) gave a present to the Prime Minister yor. Yunus’un k›sa yaflam öyküsünü yürekleri- during a meeting in the city in 2012. That present was the picture of a little boy, mizi ac›t›r bir flekilde sona erdiren deprem fela- Yunus, who was killed in the 2011 Van Earthquake. Yunus was in an internet-cafe which was located on the ground floor of an apartment building. The building ketini unutmamak ve ders almak için seçilen suddenly collapsed when the seismic tremors hit the region, and Yunus could not yöntemin afet kültürü oluflturmaktan ne kadar escape like many others. uzak oldu¤unu gösteriyor. Felaketin gerçek ne- denleri ve suçlular› halen daha aram›zda bulu- That picture which was given to the Prime Minister symbolizes the dramatic nuyor ve bu suçlular mevcut sistemin yanl›fl ve memories of the disaster, but more, the vulnerability of the physical and social yozlaflm›fl olarak dönen çarklar› aras›nda gizle- structures. However, the picture of Yunus was presented to the Prime Minister nebiliyorlar. Yunus’un tablosu bize bu gerçe¤i and introduced to the national media as a tool which would have been believed to bir kez daha hat›rlat›yor. contribute for developing disaster culture. This short paper evaluates and criticizes the approach of political system and behaviour of politicians to disaster Ali Tolga Özden, ODTÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü Araflt›rma Görevlisi; Mimarlar Odas› Afet Komitesi Üyesi phenomena in terms of insufficient and ill-structured attempts that shape the disaster culture. Kaynak belirtilmeyen foto¤raflar yazara aittir.

mimar•ist 2012/4 13 TASARIM ‹stanbul Tasar›m Bienali Üzerine “Kusursuz Olmayan” Düflünceler C. Abdi Güzer

011’de Antalya’da düzenlenen ilk uluslara- ba¤lam farkl›l›klar›n› göz ard› etme, bireysel ve 22ras› mimarl›k bienalinin ard›ndan 2012’de özgün ifade ortamlar›n› k›s›tlama gibi sonuçlar gene ilki düzenlenen Uluslararas› ‹stanbul Ta- do¤urdu. Özellikle Martin Pawley’in, Reyner sar›m Bienali belki de küratörlerinin seçimi ne- Banham’›n Birinci Makine Ça¤›nda Teori ve deni ile mimarl›¤a yönelik genifl bir temsiliyet Tasar›m2 kitab›n›n ard›ndan, biraz da ona refe- zemini sunuyor. Öte yandan bienalin ana tema- rans vererek tart›flmaya açt›¤› “ikinci makine ça- 3 s› olan “kusurluluk” (imperfection) bafll›¤› da ¤›” kavram› teknolojinin vard›¤› noktada ulafl- mimarlar için yabanc› olmayan bir bafll›k. Bienal t›¤› esnekleflme yetene¤inin seri üretimin k›s›t- temas›n›n tan›t›m metninde kusurluluk kavram› lar›ndan kurtulmas›n›, böylelikle tasar›m›n yeni- aç›klan›rken: “Kusursuzluk, bir objenin kolayca den özgünleflme ve çeflitlenme zemini kazan- sahip olaca¤› bir nitelik de¤ildir ancak bir kav- mas›n› yeni bir durum olarak öne ç›kar›yor, ye- ram olarak aç›k ve anlafl›l›rd›r. Seri üretim ça¤›n- nilenmifl bir estetik anlay›fl›n›n zeminini ve so- da kusursuzluk ayn› objeden yüzlerce, binlerce nuçlar›n› tart›flmaya aç›yordu. fiüphesiz daha ve belki de milyonlarca üretebilme olas›l›¤›n›n sonra özellikle postmodern kültür tart›flmalar› “Töztepe: Bir Kentsel içinde izleyece¤imiz gibi ikinci kuflak makinele- Dönüflüm Hikâyesi”, güvencesi haline gelmifltir. Kusursuzluk kelime- rin bar›nd›rd›¤› bu esneklik her fleyden çok tü- Bora Y. Özkufl, M. Batu sinin kendisi, ima etti¤i özellikleri tafl›yan oriji- Kepekçio¤lu, S. Ali nal bir objenin varl›¤›na iflaret eder. Bu tarz ob- ketim toplumunun temel itici gücü olarak ifllev- Paflao¤lu. Özkufl, jeler, kendine has özellikler tafl›maktan ziyade, sellefltirildi. Endüstrinin üretim biçimleri ve bu- Kepekçio¤lu ve Paflao¤lu na ba¤l› estetik anlay›fllar›na yönelik olarak olufl- projelerinde, kentin baflka bir fleyin mükemmel kopyalar› olarak ka- yap›laflma süreçlerinde bul edilirler,”1 denerek, ‹stanbul’un bu tema turdu¤u tart›flma çerçevesi tasar›m›n di¤er alan- aktif rol ald›¤› kadar için son derece verimli bir örnekleme alan› olufl- lar› gibi mimarl›k üzerinde de birinci derecede kentsel dönüflüm turdu¤unun alt› çiziliyor. etkili oldu. Geçti¤imiz yüzy›l›n ilk yar›s›nda sa- süreçlerinin de ana dece bir yenilenme anlay›fl› de¤il, ayn› zamanda aktörlerinden biri Teman›n aç›klamas›nda da belirtildi¤i gibi bir “stil” olarak da kutsanan modernizm her konumunda olan ‘mimar’›n endüstri devrimi sonras› makine ve seri üretim bir meslek insan› olarak fleyden çok makine üretimine verdi¤i referansla, dilinin tüm tasar›m alan›nda sa¤lad›¤› bask›nl›k, çoklu portresini çizmeyi ona ba¤l› rasyonel tasar›m ilkelerini ve kendini deniyorlar. (“Musibet” bir yandan seri üretime yönelik bir “kusursuz- her türlü “özelleflmifl” aidiyetten ar›nd›rma ça- sergisinden) luk” kavram›n› öne al›rken öte yandan tipleflme, bas› ile öne ç›kt›. Do¤al olarak modernizme yö- nelik elefltiriler de bu anlay›fl›n›n sonunda orta- ya ç›kan ürünlerin bir yandan tekdüzeli¤i ve an- lam k›s›tl›l›¤›, öte yandan yer ve ba¤lam tan›- mazl›¤› üzerineydi. 1970’ler sonras›nda mimarl›¤a yeniden “an- lam” boyutu kazand›rmaya çal›flan çabalar›n or- tak böleni büyük ölçüde üretim, ifllev, d›flavu- rum aras›nda kurulan süreklili¤i k›rmaya yöne- likti. 1998 y›l›nda New York’ta aç›lan ve küra- törlü¤ünü Philip Johnson ile Mark Wigley’in yapt›¤› Deconstructivist Architecture sergisi al›- fl›lmad›k biçim beraberlikleri ile mimari üretim gelene¤ini zorlayan mimarlar› bir araya getiri- yordu. Mark Wigley bu serginin ortak böleni olarak imperfectionism yani “kusursuz olma- ma”, “modernizmin tan›mlad›¤› yapay kusur-

14 mimar•ist 2012/4 TASARIM suzluk anlay›fl›n› tan›mama” gibi kavramlar›n sözcü¤ü rasyonel ak›l ve onun ürünü üretim tü- “Zanaatla Örülmüfl Mahalleler”, URBZ, Made alt›n› çiziyordu. Bir baflka deyiflle asl›nda “ku- ketim biçimlerinin, onunla geliflen endüstri ve in fiiflhane. URBZ küçük surluluktan” çok “kusursuz olmama” anlam›na teknolojinin dayatt›¤› bir kavram olarak alg›lan- ölçekli üretimin ‹stanbul’daki gelen imperfectionism kavram› mimarl›k ve tasa- d›¤›nda sadece akl›selim sahibi bir dünya düze- fiiflhane ve Kapal›çarfl› ya da Mumbai’deki Girgaum ve r›m ortam›n›n 1998’den, belki daha öncesinden ninin kendini meflrulaflt›rmak üzere koydu¤u Dharavi gibi mahalleler beri temel tart›flma çerçevelerinden birini olufl- kurallar› ve estetik anlay›fl› de¤il, bunun üzerine üzerinde yaratt›¤› toplumsal turuyor. kurulu sosyal iliflkiler ve öncelikleri de temsil ve mekânsal etkileri haritaland›rmak amac›yla Tarihsel ba¤lam› içinde bak›ld›¤›nda imper- ediyor. Bu anlamda flablonlaflan yapay bir “ku- küçük atölye ve zanaat fectionism kavram› her fleyden çok rasyonel ak›l sursuzluk” kavram› kendine alternatif olabile- stüdyolar› a¤›yla çal›fl›yor. Kritik nokta, bu bölgelere ve makine esteti¤i geleneklerinin yerlefltirdi¤i cek tüm varolufllar› da “kusurlu” kabul ediyor. özgü pratiklere ait ortaya “yapay bir kusursuzluk” kavram›na karfl› ç›k›fl› Oysa o ya da bu nedenle bu meflrulaflt›rma dü- ç›kan formlar›n sadece temsil ediyor. Do¤al olarak da, özellikle ‹stan- zeninin d›fl›nda kalarak alternatif varolufl sergi- sanayi öncesinden kalm›fl olmas› de¤il, ba¤›ms›z bul Tasar›m Bienali’nde öne ç›kar›lmaya çal›fl›- leyen her fley ayn› zamanda alternatif bir ideolo- çal›flan günümüz lan “kusurluluk” kavram›ndan kimi zaman ta- jiyi ya da “kusursuzluk” kavram›na bilinçli bir tasar›mc›lar›n›n çal›flma ban tabana z›t düflecek baz› farkl›l›klar bar›nd›- karfl› ç›k›fl› temsil etmiyor. ‹stanbul ba¤lam›nda biçimlerini taklit eden sanayi sonras› döneme ait olmas›. r›yor. ‹stanbul Tasar›m Bienali’nde “musibet” gözledi¤imiz de bu anlamda “ideolojik” bir URBZ, Zanaatla Örülmüfl alt temas› ile süreklilik kuran bir “kusurluluk” “kusurluluk”u de¤il, koflullar nedeni ile ulafl›la- Mahalleler projesiyle, konsept tasar›mc›s› ve kavram› daha çok tasar›m› ve yerleflik gelenekle- mam›fl bir kusursuzlu¤u, eksik kalm›fl bir mo- üreticisi aras›ndaki ayr›m ri d›fllayarak kendi dinamikleri ile var olan dün- dernleflme çabas›n› temsil ediyor. Bu nedenle veya hiyerarfli ile de¤il, yan›n kendili¤inden oluflan d›flavurumunu anla- ‹stanbul kendini alternatif bir varolufl olarak uzmanl›k ve teknik beceri aras›ndaki ak›flkan al›flverifl maya ve anlatmaya çal›fl›rken, evrensel ölçekte sunmak yerine h›zla ve topyekûn de¤ifltirmeye, ile belirlenen m2m (ak›ldan tart›fl›lan imperfectionism yani “kusursuz olma- dönüfltürmeye, “kusurlu” yanlar›ndan ar›nmaya akla arac›s›z tasar›m) ma” kavram› endüstri ile gelen “yapay kusur- çal›fl›l›yor. ‹stanbul’u “kusursuz” k›lmak için pratiklerinin varl›¤›n› gösteriyor. (“Adhocracy” suzluk” kavram›na alternatif bir tasar›m anlay›- yeni altyap› ve dönüflüm projeleri, ard› arkas› sergisinden) fl›n›n araflt›rma zeminini oluflturuyor ve dar an- lamda bir “kusurluluk” kavram›na referans ver- miyor. Nitekim musibet temas› alt›nda yer alan yerlefltirme ve sergilemelerin ço¤unda, alterna- tif bir tasar›m anlay›fl›n›n tart›fl›lmas›ndan çok, var olan ve kendi dinamikleri ile eklektik olarak geliflen bir durumun, zaman zaman meflrulaflt›- r›lmaktan kaçmaks›z›n, sorguland›¤›n›, alt› çizi- lerek öne ç›kar›ld›¤›n› gözlüyoruz. Öte yandan gene bienalin paralel alt temas›- n› oluflturan Adhocracy sergisinde ise neredeyse di¤eri ile taban tabana z›tlaflacak biçimde im- perfectionism kavram›n›n, uluslararas› tart›flma referanslar›na geri dönülerek, endüstrinin üre- tim al›flkanl›k ve gelene¤ini içinde e¤ilip bükü- lebilme, alternatif tasar›m ortamlar›na ve bunun ç›kt›s› olarak da özgün d›flavurumlara aç›lma s›- n›rlar› tart›flmaya aç›l›yor. Bu sergide ele al›n›fl biçimi ile üretim flablonlar›na dayal› biçimsel flablonlar›n yarat›c›l›k zemini kullan›larak k›r›la- bilece¤i, dönüfltürülebilece¤i üstelik bu alterna- tif sürecin alternatif d›flavurum ve estetik kabul- lere aç›labilece¤i örnekleniyor. Bienalin sergilerine de yans›yan bu farkl›l›- ¤›n arka plan› büyük ölçüde imperfectionism kavram›n›n alg› ve tercüme biçimine dayan›yor. Bir baflka deyiflle “kusurluluk” sözcü¤ü ile “ku- sursuz olmama” sözcüklerinin aras›ndaki kav- ramsal temsiliyet farklar› üzerinde durmak gere- kiyor. Yukar›da da alt› çizildi¤i gibi “kusursuz”

mimar•ist 2012/4 15 TASARIM

serlik içinde teknolojinin yaratt›¤› flablon ve k›s›tlar›n gene teknolojinin kendi geliflimi ile k›r›labilece¤inin alt›n› çiziyordu. Oysa tasar›m d›fl›ndan, özellikle sosyoloji ve felsefe alan›ndan bak›ld›¤›nda yeni teknolojilerin her fleyden çok tüketim toplumunun itici gücü olarak ifllevsel- lefltirildi¤i, geliflmifl teknolojilerin flablonlardan vazgeçmek yerine kendini flablon gibi sun- mayan, bu anlamda k›s›tl› çeflitlilikler bar›nd›ran yeni tüketim formlar› yaratt›¤› gözlenmektedir. Bu saptamadan hareketle 2013 y›l›nda gerçek- leflecek Antalya Mimarl›k Bienali’nin “fiablon” bafll›kl› temas› ‹stanbul’da bafllayan tart›flmalar› sürdürmek, yeni bir tart›flma ortam›na tafl›mak “‹stanbul-O-Matik”, gelmeksizin ifllevsellefltirilmeye çal›fl›l›yor, mev- için alternatif bir zemin sunuyor. Cem Kozar, Ifl›l Ünal cut durum neredeyse topyekûn bir afet alan› gi- (PATTU Mimarl›k). Kozar C. Abdi Güzer, Prof. Dr., ODTÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü ve Ünal projelerinde, bir bi alg›lan›yor. Oysa ideolojik bir seçim olan katmanlar, ço¤ulluklar ve “kusursuz olmama” anlay›fl› kendili¤inden mefl- Notlar: biraradal›klar kenti olarak rulaflan dünya düzenine alternatif bir anlay›fl›, 1. bkz. ‹stanbul Tasar›m Bienali web sayfas›: tan›mlayabilece¤imiz ona yönelik elefltirel bir mesafeyi ve karfl› ç›k›fl› http://istanbuldesignbiennial.iksv.org/about/biennial- ‹stanbul’un son dönemdeki theme/?lang=tr ifllevsellefltirmeye çal›fl›yor. Bu fark›n tasar›m or- dönüflüm e¤ilimlerine 2. Banham, Reyner, Theory Design in the First Machine elefltirel bir gözle tam›na yans›mas› da bir yandan indirgenmifl bir Age_, MIT Press, 1980. bak›yorlar. Tasarlad›klar› modernizm kavram›n›n dayatt›¤› flablonlara 3. Pawley, Martin, Theory and Design in the Second “kent yapma oyunu”nda, karfl› ç›k›fl›, alternatif aray›fllar› temsil ederken, Machine Age, Wiley-Blackwell, 1990. kentin üretiminde etkin 4. Wigley, Mark, The Architecture of Deconstruction: olan güç dengelerinin ve öte yandan ve ayn› zamanda kusursuz olarak Derrida's Haunt, MIT Press, 1993. onlar›n üretti¤i sunulanlar›n d›fl›nda kalan her fleyi de temsil mimarl›klar›n kenti nas›l ediyor. San›yorum bienalin iki ana sergisine oluflturdu¤una dair yans›yan da bu fark. interaktif bir deneyim sunuyorlar. (“Musibet” Pawley, ikinci makine ça¤› ile tasar›m aras›n- sergisinden) da iliflki kurarken teknolojiyi yücelten bir iyim- Thoughts that are “Not Perfect” on ‹stanbul Design Biennial The International ‹stanbul Design Biennial, organized for the first time in 2012, presents a large ground of representation towards architecture probably due to its curators’ choices. The main theme of the biennial ‘imperfection’ is a title which is not strange to architects. When explaining the concept of imperfection in the introduction text of the biennial it is emphasized that ‹stanbul is an extremely rich sampling area for this theme. While a concept of ‘imperfectionism’ putting continuity with the sub-theme of ‘Musibet’ (nuisance) in the ‹stanbul Design Biennial tries to understand and tell the expression of the world existing with its own dynamics by externalizing design and settled customs; the globally discussed concept of imperfectionism constitutes the grounding of research of an understanding of design alternative to the concept of ‘artificial imperfectionism’ coming with industry, and does not refer to a concept ‘imperfectionism’ in the strict sense. On the other hand, in the ‘Adhocracy’ exhibition, another parallel sub-theme of the biennial, completely dissimilar to the first, pliability within the production habits and customs of industry, limits of opening to the alternative design mediums and as a result limits of opening to unique expressions is brought up for discussion. From a point of view other than design, especially from sociology and philosophy, it is observed that new technologies are made function as the driving force of “HS Mimarl›k”. Videoda üç profesyonel, HS Mimarl›k ile bir consumer society, and high technologies create new forms of consumptions söylefli içindedir: Ça¤layan’daki “‹stanbul Adalet Saray›”n›n including limited diversities. Thus, the theme of 2013 Antalya Architecture mimar›, mahkeme salonlar›n›n mekânsal tasar›m› ve hiyerarflisi Biennial, ‘Template’, offers an alternative ground to continue the discussion started üzerine elefltirilerini dinledi¤imiz bir avukat ve “adalet” ile “mekânsal organizasyon” aras›ndaki iliflkiyi Türkiye ba¤lam›nda in ‹stanbul and to carry them to new platform. analiz eden bir akademisyen. (“Adhocracy” sergisinden)

16 mimar•ist 2012/4 ‹NCELEME ‹stanbul’da Bizans Dönemi Yoros Kalesi Üzerine Bir ‹nceleme Çi¤dem Tekin - Sedat Kurugöl

nadolu’nun tarih boyunca en önemli mer- yazmaktad›r. Evliya Çelebi (1971) ise kalenin AAkezlerinden biri olan ‹stanbul, farkl› dö- oldu¤u yerde, Yoros adl› bir rahibin manast›r›- nemlere ait an›tsal yap›lar› ve geleneksel dokuya n›n bulundu¤unu bu yüzden kalenin bu adla sahip bölgeleri ile çok katmanl› ve çok kültürlü an›ld›¤›n›, asl›nda bu kalenin Elena adl› bir kra- bir kent olma kimli¤ini bugün de yans›tmakta- l›n yap›s› oldu¤unu anlatmaktad›r. d›r. Co¤rafi konumu nedeniyle ‹stanbul’un gü- Genellikle Ceneviz Kalesi olarak bilinen, fa- venli¤i, karadan çok, denizden gelebilecek teh- kat kaynaklara göre (Eyice, 1976) asl›nda bir ditlere aç›k olmufltur. Bu sorun, tarih boyunca Bizans yap›s› oldu¤u anlafl›lan Yoros Kalesi, ‹s- Bo¤az’da stratejik noktalarda infla edilen kale ve tanbul Bo¤az›’na Karadeniz’den giriflteki Ana- hisar dedi¤imiz, sa¤lam, yüksek, gösteriflli sa- dolu Kava¤›’n›n Bo¤az’a hâkim bir tepesi üze- vunma yap›lar› ile çözülmeye çal›fl›lm›flt›r. Bun- rinde infla edilmifltir. Kalenin kule ve burçlar›n- lardan biri olan, Bizansl›lar döneminde, ‹stan- da rastlanan baz› iflaret ve monogramlardan ha- bul’da infla edilen tek savunma yap›s› Yoros Ka- reketle buran›n bir Bizans yap›s› oldu¤u kesin lesi de güvenlik aç›s›ndan, Bo¤az’›n Karade- gibi gözükmektedir. Antik ça¤a ve erken Bizans niz’le birleflti¤i stratejik bir noktada bu amaçla devrine ait baz› yap›lar›n yerinde ya da yak›n›n- infla edilmifltir. da, onlar›n malzemesinden faydalan›larak yap›- Türkiye ve dünya kültür miras›n›n önemli lan kalenin 13. yüzy›l sonlar› ile en geç olarak eserlerinden biri ve Bizansl›lar›n ‹stanbul Ana- 14. yüzy›l bafllar›nda, ‹stanbul’un Latinlerden dolu yakas›ndaki tek savunma yap›s› olan Yoros al›nmas›ndan sonra, yaklafl›k 1261-1282 tarih- Kalesi, kullan›m süresi içinde çeflitli dönemlerde leri aras›nda VIII. Mikhael taraf›ndan infla edil- yap›lan müdahale ve eklemelerle günümüze ka- di¤i tahmin edilmektedir (Eyice, 1976). Kale- dar varl›¤›n› sürdürmüfltür. Bir savunma yap›s› nin Bizans imparatoru VIII. Mikhael taraf›ndan olarak infla edilen kale, bu ifllevini yitirdikten infla edildi¤ine dair, esas giriflin iç k›sm›nda kap› sonra, onar›m ve bak›m konusundaki müdaha- kemeri üstünde yer alan ve imparatorun ad›n› lelerin yetersizli¤i nedeniyle önemli malzeme veren mermer levha, yaz›l› bir belge niteli¤i ta- sorunlar›yla karfl› karfl›ya kalm›fl ve bu durum fl›maktad›r. kalenin y›pranma sürecini de h›zland›rm›flt›r. Yoros Kalesi, Bizans devri içinde infla edil- Günümüzde, kalenin askerî alanda yer alan bö- mifl, son Bizans döneminde XIV. yüzy›l içerisin- lümü korunurken, halka aç›k tepe noktas›, tari- de, 1348’den itibaren k›sa bir süre için Cene- hî ve stratejik anlamda büyük önem arz etmesi- vizlilerin eline geçmifl (Gabriel, 1943) ve ayn› ne karfl›n korunaks›z durumdad›r ve piknik alan› yüzy›l›n sonlar›nda da, Bo¤aziçi’nin Anadolu olarak kullan›lmaktad›r. yakas›na tamamen hâkim olan Osmanl›lar tara- f›ndan al›nd›ktan sonra onar›lm›fl ve buraya bir Yoros Kalesi, Tarihçe garnizon yerlefltirilerek uzunca bir süre kullan›l- Anadolu Kava¤›’nda bir tepenin üstünde yer m›flt›r (Eyice, 1976). Kalenin içinde yerleflen alan Yoros Kalesi’nin ad›na yönelik farkl› iddi- garnizon ve Türkler için evler yap›ld›¤› gibi, bir alar vard›r. Bunlar›n hangisinin do¤ru oldu¤u de II. Bayezid zaman›nda cami ile hamam da bugün de bilinmemektedir. Ancak, ad›n› Hi- ilave edilmifltir. Bugün bunlardan hiçbir iz yok- eron’dan (kutsal yer) ald›¤› söylense de, kalenin tur (Hüseyin, 1865; ‹nciciyan, 1956; Clavijo, konumu gere¤i maruz kald›¤› iklim koflullar› 1928). Kalenin bir duvar›n›n afla¤›da Bo¤az k›- düflünüldü¤ünde Zevs’in s›fat› olan Ourios’tan y›s›na kadar indi¤i anlafl›lmaktad›r. En yukar› k›- (uygun rüzgârlar) ald›¤› da iddia edilmektedir s›mda ise, bu bölümü ay›ran dört burçlu bir (Eyice, 1976). P.G. ‹nciciyan (1956), Yoros’un perde duvar› yer almaktad›r. “leros” ad›n›n bozulmas› ile ortaya ç›kt›¤›n› IV. Murat 17. yüzy›lda kaleye yeni kuleler

mimar•ist 2012/4 17 ‹NCELEME

yapt›rm›fl, zamanla kale eski önemini kaybet- vijo, 1403’te Timur’a elçi olarak gidece¤i Se- mifltir (Gabriel, 1941). Kale daha sonra, 19. merkant’a varmak için Bo¤az yolu ile Trab- yüzy›lda bir kez daha terk edilmifltir. Kalenin in- zon’a geçerken gördü¤ü her iki k›y›daki bo¤az fla ve yap›m/malzeme teknolojilerinde görülen kalelerini seyahatnamesinde anlatmaktad›r. Bu de¤iflikliklerden anlafl›ld›¤›na göre, tarihsel sü- s›rada Rumeli yakas›ndaki kalenin harap ve ba- reç içinde bölgeye hâkim olan güçler, birtak›m k›ms›z olmas›na ra¤men, Yoros Kalesi’nin ba- ilaveler ve çeflitli onar›mlar yapm›fllard›r. k›ml› bir durumda oldu¤unu ve içinde garnizon 16. yüzy›l sonlar›nda, 1580’e do¤ru, ‹stan- bar›nd›rd›¤›n› belirtmektedir (Clavijo, 1928). bul’da bulunan Almanya Brettenli M. Hebe- Clavijo (1928), seyahatnamesinde Yoros rer’in seyahatnamesindeki gravürde kale olduk- Kalesi’nin ete¤inde sahilde kayal›klar üzerinde ça detayl› olarak gösterilmifltir. Bu gravürde ka- bir de kuleden söz etmekte ve karfl› k›y›daki bir lenin bir ucunun denize kadar uzand›¤› ve du- kuleye zincir çekilerek Bo¤az’›n kapat›ld›¤›n›, varlar›n aralar›nda yer yer yuvarlak kulelerin tehlikelere karfl› korundu¤unu, buradan geçip yükseldi¤i gösterilmektedir (Heberer von Bret- Karadeniz’e ç›kan gemilerden gümrük al›nd›¤›- ten, 1967). Bu çizimde kalenin çifte kuleleriyle n› anlatmaktad›r. kalenin girifl k›sm›n›n külahl› oldu¤u görülmek- Anadolu Kava¤›’n›n karfl› sahilinde, yani Av- tedir. Dolay›s›yla bu durum o dönemde bu ku- rupa yakas›ndaki Rumeli Kava¤›’nda bir kalenin lelerin külahl› oldu¤u ve tipik ortaça¤ kuleleri- daha var oldu¤u eski kaynaklarda ifade edilmek- nin özelli¤ini tafl›d›¤› hakk›nda bir iflaret teflkil tedir (Heberer von Bretten, 1967; Lechealier, etmektedir. Kalenin plan flekli de dikkate al›nd›- 1800; Lehmann-Hertleben, 1921). Ancak, gü- ¤›nda, bu gravür bir hayal ürünü olmay›p ol- nümüzde kaleden herhangi bir iz bulunmamak- dukça gerçekçi bir durumu günümüze yans›t- tad›r. Bo¤az giriflini karfl› k›y›daki Yoros Kalesi maktad›r. Hemen hemen birbirine yak›n bölge- ile beraber kontrol alt›nda tutmak, buraya geril- de bulunan ve yak›n dönemlerde infla edilen di¤i söylenen zinciri korumak ve geçen gemiler- Anadolu Hisar› ile Rumeli Hisar› kulelerinin de, den gümrük almak amac› ile yap›lan Rumeli Ka- çeflitli seyyahlar taraf›ndan çizilen eski gravürle- va¤› kalesinin eski ad›n›n Polikhnion (kale) ol- rinde külahl› olarak gösterilmifl olmas›, ayn› du¤unu Patrik Konstantios yazmaktad›r (Eyice, bölgedeki bu kaleler aras›nda mimari bir etkile- 1954:85-90). Her iki kalenin ete¤inde Bo- flimin oldu¤unu gösterebilir. ¤az’da birbirini ba¤layan bir zincirin varl›¤›n- Bo¤aziçi’nden geçerek Anadolu Kava¤› ka- dan farkl› kaynaklarda da söz edilmektedir (He- lesini gören seyyahlar aras›nda ilk olarak ‹span- berer von Bretten, 1967; Lechealier, 1800; yol elçisi Ruy Gonzales de Clavijo yer al›r. Cla- Lehmann-Hertleben, 1921). Günümüzde harap bir halde bulunan Yoros R 1. Xavier Hommaire de Kalesi’nin baz› sur ve burçlar› y›k›lm›fl durumda Hell’in Voyage en Turquie olmas›na ra¤men, iflgal etti¤i alan›n genel hatla- et en Perse adl› yap›t›nda r›n› bugün bile görmek mümkündür. Kalenin, yer alan J. Hommaire’nin Frans›z seyyah› Xavier Hommaire de Hell’in bir resminde Yoros Kalesi. (1812-1848) beraberindeki ressam Jules La- R 2. Yoros Kalesi’nin A. urens’in resmini çizdi¤i gravüründe bugün y›- Gabriel taraf›ndan çizilen k›lm›fl olan k›s›mlar da görülebilmektedir (Re- plan krokisi (Gabriel, sim 1) (Eyice,1976; Gabriel, 1941). 1941).

Yap›m Tekni¤i Do¤udan bat›ya do¤ru, 500 m. kadar bir uzun- lukta yay›lan Yoros Kalesi, Karadeniz’e paralel olarak araziye yerleflmifltir. Kalenin geniflli¤i 60- 130 m. aras›nda de¤iflmektedir (Resim 2). Bo- ¤az taraf›nda olan k›sm› daha alçak iki tepenin üstünü kaplamaktad›r. Kalenin en gösteriflli ke- simini yüksek tepenin, do¤uya yani Anadolu’ya bakan taraf› oluflturmaktad›r. Kalenin esas girifli, do¤u taraf›ndan ve 120 m. yükseklikteki bir te- pe üstünde hâkim olan ve çifte kuleleriyle de dikkati çeken bu k›sm›ndand›r.

18 mimar•ist 2012/4 ‹NCELEME

20 m kadar yükseklikteki yar›m daire planl› iki kule aras›na aç›lan tu¤la kemerli girifl, sonra- dan kapat›lm›flt›r. Kalenin en gösteriflli ve en kuvvetli olan k›sm› da bu çifte kulelerdir. Cep- hede yar›m yuvarlak, arkada ise düz olan bu ku- lelerin içleri, dört kolu eflit bir haç biçiminde ya- p›lm›fl olup, tu¤ladan bir tonoz ile örtülmüfltür (Resim 3 a,b). Her iki kulede de bu mekânlar›n üstünde bir kat bulunmaktad›r. Do¤uya do¤ru birer pencere ile aç›lan bu üst katlar, duvar tek- ni¤inin farkl› oluflundan anlafl›ld›¤›na göre son- radan yükseltilmifltir. Bu bölümün kale içine ba- kan “b-c” duvar› taraf›nda, kap› geçidi ç›k›nt›s› ile burçlar›n arka yüzleri aras›nda karfl›lafl›lan ve tu¤layla oluflturulmufl kemer ve tonoz y›k›nt›la- r›, buralarda önceden büyük burçlara bitiflik mekânlar oldu¤unu belli etmektedir (Eyice, 1976). Yap›m teknikleri ve malzemelerin ayn› karakterde olmalar›, y›k›lm›fl durumdaki bu me- kânlar›n kaleyle ayn› dönemde infla edildi¤ini göstermektedir. Di¤er yandan baz› duvar örgü- lerinde görülen farkl› teknikler, kalenin çeflitli R 3. Çifte kulelerde tu¤la dönemlerde onar›mlar ya da ilaveler geçirdi¤ini ile örtülmüfl tonozlar. de göstermektedir. Bu örgülerde genel olarak nikleri ile malzeme karakteristikleri aç›s›ndan, üç ayr› teknik bulunmakta ve dolay›s›yla üç ayr› bu duvar›n ve burçlar›n›n farkl›l›klar gösterme- dönemin izleri günümüzde de fark edilebil- si, bunun çifte kulelerin bulundu¤u k›sm›n in- mektedir. flas›ndan daha sonra yap›ld›¤›n› kan›tlamaktad›r. Kalenin “d-f” kazematl› duvarlar›n›n sona Ayr›ca, bu bölme duvar ile as›l kalenin örgü tek- erdi¤i ve planda “f” ile gösterilmifl olan yerde nikleri yan›nda, ba¤lay›c› olarak kullan›lan har- büyük ölçüde y›k›lm›fl tonoz kubbeli bir burç c›n farkl› kompozisyonda olmas› da bu fikri des- bulunmaktad›r (Resim 2, 4 a,b). Tonoz ve kol- teklemektedir. Di¤er yandan ikiz kuleler ve du- lar›n›n tu¤la örgü tekni¤i çifte kulelerle ayn›d›r. Bu burcun asl›nda ikiz kulelerin benzeri olarak, içinde haç biçiminde dört kemerli ve kubbeli tonozla örtülü yüksek bir mekâna sahip oldu¤u, mevcut durumundan da belli olmaktad›r (Re- sim 3 a,b). Yüksek bir kap› aç›kl›¤›na da sahip olmas›, eskiden kaleye bu bölgeden de bir giri- flin oldu¤unu göstermektedir. Resim-2’deki planda gösterildi¤i gibi, kale- nin ikiz kulelerinin bulundu¤u yukar› kesimi “a-d” çizgisine göre bir duvarla bölünerek “A” ile gösterilmifl bir iç kale meydana getirilmifltir. “a-d” duvar›n›n her iki ucunda bir kare kesitli burç, orta k›sm›nda ise iki yar›m yuvarlak kule mevcuttur. A. Gabriel, bu bölmenin sonradan infla edildi¤ini, belki de Cenevizliler taraf›ndan yap›ld›¤›n› ileri sürmektedir. Di¤er yandan Gabriel (1941), bu duvar›n Rumelihisar› ile Ye- dikule duvar tekniklerini hat›rlatt›¤›n› belirte- rek, bu duvar›n Türk devrinde yap›lm›fl olabile- R 4. ce¤ini de ifade etmektedir. Eyice (1976) ise a. Kazematl› duvar ve sonundaki y›k›lm›fl burç. Gabriel’in bu görüflünü isabetsiz bulmaktad›r. b. Y›k›lm›fl burcun tu¤la ile As›l kale duvar› ve burçlar›ndaki yap›m tek- örtülmüfl tonozu.

mimar•ist 2012/4 19 ‹NCELEME

varlar›ndaki örgü harçlar› pembemsi renkte kazand›rmakta ve kalenin mimari kimli¤i üze- olup, bölme duvarda ise krem/beyaz renkte ki- rinde önemli bir etki oluflturmaktad›r. Ço¤un- reç ba¤lay›c›l› harçlar kullan›lm›flt›r. Dolay›s›yla, lu¤unu mermer ve devon kalkerlerinin olufltur- bu bölme duvar ve burçlar›n›n sonradan benzer du¤u bu flekildeki büyük boyutlu tafl kullan›m özellikte tu¤lalar kullan›larak, fakat farkl› tek- tekni¤ine, kalenin bir baflka yerinde rastlanma- niklerle yap›ld›¤› ve ayr›ca bu inflaat›n Bizans maktad›r. Kalenin di¤er duvarlar› ise genellikle dönemine ait oldu¤u söylenebilir. kabaca flekillendirilmifl moloz tafllarla infla edil- mifltir. Benzer örgü tekni¤ine sahip olan di¤er Yoros Kalesi Yap› Malzemeleri ve Özellikleri sur duvarlar›nda ve burçlarda kullan›lan tafllar Bulundu¤u alandaki antik ça¤a ve erken Bizans ise çifte kulelerdeki tafllara göre daha küçük bo- dönemine ait çeflitli yap›lar›n yerinde ya da yak›- yutlara sahiptir. n›nda, onlar›n malzemesinden faydalan›larak yap›lm›fl olan Yoros Kalesi, karakteristik olarak Yoros Kalesi Harçlar› tafl ve tu¤la dizileri halinde infla edilmifltir. Kale- Yoros Kalesi’nin di¤er önemli bir malzemesini nin ana yap› malzemeleri her türlü do¤al tafl, de karakteristik örgü harçlar› oluflturmaktad›r. tu¤la ve ba¤lay›c› olarak da hidrolik karakterde- Bilindi¤i gibi Bizans mimarisinde kullan›lm›fl ki kireç harçlar›ndan oluflmaktad›r. ‹nfla s›ras›n- olan harç ve s›valar, genellikle kireç ba¤lay›c›s› da adeta her türlü tafltan faydalan›lm›flt›r. Kum- kullan›larak üretilmifltir. Bu malzemelerin kom- tafl›, mermer, devon kalkeri gibi tafllar yan›nda pozisyonu, üretildikleri dönem ve bölgelere gö- volkanik kökenli tafllara da s›kl›kla rastlanmakta- re de baz› farkl›l›klar gösterebilmektedir. Hid- d›r. Özellikle kulelerin duvar örgülerinde tafl ve rolik bir özelli¤e sahip olan bu harç ve s›valar›n tu¤lalar aras›nda kullan›ld›¤› görülen ifllemeli ya üretiminde katk› malzemesi olarak do¤al puzo- da düz mermerler ile girifl kap›s›n›n üzerindeki lanlar yan›nda, puzolanik özellikli tu¤la tozu gi- mermer çerçevenin de eski yap›lardan elde edil- bi yapay malzemeler de kullan›lm›flt›r. len devflirme malzemeler oldu¤u düflünülmek- Kalenin günümüze kadar ulaflmas›nda tafl ve tedir (Bayo¤lu, 1980) (Resim 5 a,b,c). tu¤la örgülerde kullan›lan harçlar›n üstün nite- Burç ve duvarlar›n, temelden yukar› do¤ru liklere sahip olmas›n›n önemli bir rolü oldu¤u alt› s›ra tu¤la, dört s›ra tafl fleklinde s›raland›¤›, söylenebilir. Kalenin kule ve duvarlar›nda kulla- baz› yerlerde iri blok tafl aralar›nda yar›m tu¤la n›lan özgün harçlar, kum, çak›l ve tu¤la k›r›¤› k›r›klar›n›n dikine kullan›ld›¤› görülmektedir. ile tüfik karakterdeki puzolanik malzeme kar›fl›-

R 5. a. Tafl ve tu¤la dizileri halinde infla edilmifl çifte kulelerin günümüzdeki görünümü. b. Sonradan kapat›lm›fl çifte kuleler aras›ndaki tu¤la ile oluflturulmufl girifl k›sm›. c. ‹kiz kulelerdeki örgü sistemi. Bu, kasetli tabir edilen bir duvar tek- m›ndan üretilmifl aç›k pembe renkli hidrolik ka- ni¤idir. Bu örgü tekni¤i düzenli ola- rakterdeki harçlardan oluflmaktad›r. Sonraki dö- rak devam etmektedir. Son Bizans nemlerde onar›m amac›yla yap›ld›¤› belli olan devrinde ortaya ç›kan bu tafl ve tu¤la ve özgün harçlar üzerine derz onar›m› fleklinde dizileri aras›ndaki say› oran›, erken Bi- uygulanan kireç ba¤lay›c›l› harçlar da bulun- zans devri özellikleri IV-V. yüzy›l ya- maktad›r. ‹ri agrega içermeyen, sadece tu¤la k›- p›lar›n›n hemen hepsinde görülen bir r›k ve tozlar› ile haz›rlanm›fl ve nispeten daha özelliktir (Aran, 1971). koyu renkte olan bu harçlara genellikle kuleler- Tafllar›n boyutlar› da farkl›l›klar gös- de yer yer rastlanmaktad›r. Ayr›ca zaman içinde termektedir. Tepede yer alan çifte ku- kaleye yap›lan çeflitli ilave ve onar›mlarda ise lelerin tu¤la dizileri aras›nda yer yer tu¤la k›r›¤› içermeyen, sadece kireç ve kumdan blok fleklinde kullan›lan kesme tafllar, üretilmifl krem-beyaz renkli örgü ve onar›m buraya adeta heybetli bir görünüm harçlar›yla da s›kl›kla karfl›lafl›lmaktad›r. Kalenin

20 mimar•ist 2012/4 ‹NCELEME tafl ve tu¤la örgü sisteminde kullan›lan özgün kum-çak›l agrega ile üretilmifl sa¤lam görünüm- harçlar yer yer 3 ila 12 cm. kal›nl›klar›nda de¤i- lü örgü ve onar›m harçlar› (Resim 6 b,c). ‹çeri- fliklikler gösterebilmektedir. ‹nfla s›ras›nda harç- sinde iri agregalar› da seçilebilen bu harçlarda la beraber tafllar›n aral›klar› ve boflluklar, k›r›k tu¤la k›r›klar› bulunmamakta ya da tek tük rast- tu¤lalarla iyice desteklenmifl, dekoratif bir görü- lanmaktad›r. nüm yan›nda sa¤laml›¤a da önem verilmifltir. C. K›rm›z›ms› renkte, s›va ve derz onar›m- Bununla birlikte, kaledeki harc›n tu¤la ve tafl larda kullan›lan 4 mm. elek alt› tu¤la k›r›k ve malzemeyle aderans›n zay›f oldu¤u çeflitli böl- tozlar› ile üretilmifl onar›m harçlar›. Kireç ba¤la- gelerinde fiziksel ve mekanik ayr›flmalar›n varl›- y›c›l› olup hidrolik karaktere sahiptir. Osmanl› ¤› da dikkati çekmektedir. Bilindi¤i gibi harç dönemi Horasan harçlar›n› an›msatmaktad›r üretiminde kullan›lan ba¤lay›c›n›n türü, fiziko- (Resim 7a). kimyasal özellikleri, üretim flekli ve teknolojileri D. Kule ve duvarlarda yer yer rastlanan ve gibi baz› özellikler di¤er malzemeyle aderansla- baz› ayr›flm›fl derzlerdeki harçlar üzerine uygu- r› üzerinde etkili rol oynamaktad›r. Geçmiflte lanm›fl toprak kökenli dolgu harçlar› (Resim bu harçlar›n dayan›m ve aderans özelli¤inin ge- 7b). lifltirilmesi için bir hayli çabalar gösterilmifl, içe- Burada [A] ve [B] grubunu oluflturan harç- risine çeflitli katk› maddeleri (tu¤la ve kiremit lar, kalede kullan›lan en genel ve yayg›n harç tozu gibi yapay, volkanik topraklar gibi do¤al grubunu oluflturmaktad›r. [A] grubu, kalenin puzolanlar) ilave edilerek üstün nitelikli malze- inflas›nda kullan›lan özgün harçlar olup burçlar- meler üretilmifltir. Dolgu malzemesi olarak sili- katl›, karbonatl› ve dolomitli agregalar ve ba¤la- y›c› olarak da hidrolik kireç ya da hava kireci kullan›lm›flt›r (Freidin ve Meir, 2005). Kalenin birçok bölgesinde oldu¤u gibi özellikle Karade- niz’e bakan ve kuzey rüzgârlar›na sürekli maruz bulunan yüzeylerindeki örgü harçlar›nda ortaya ç›kan ayr›flmalar dikkati çekmektedir. Bu bölge- lerde derzler boflalm›fl ve tu¤la yüzeyler a盤a ç›km›flt›r. Hatta baz› yerlerde harçlar sa¤lam dururken tu¤lalar, baz› bölgelerde de tu¤lalar sa¤lam dururken harçlar sistemden ayr›flm›fl du- rumdad›r. Bu durum kalede kullan›lan harçlar›n her yerde ayn› özelliklere sahip olmad›¤›n›n da bir göstergesidir. Ayn› durum sadece d›fl yüzey- lerde de¤il, kalenin iç yüzeyi ve kulelerin içinde de söz konusudur. Buradaki ayr›flmalar› salt har- c›n aderans özelliklerine ba¤lamak da do¤ru ol- maz, ayn› zamanda harc›n fiziksel ve mekanik özellikleri yan›nda yap›n›n etkisi alt›nda kald›¤› çeflitli atmosferik ve fiziko-kimyasal koflullar›n da buna katk›s› oldu¤u kuflkusuzdur (Kurugöl, 2011). Yap›lan tespitlere göre zaman içinde Yoros Kalesi’nde kullan›lan tüm harçlar genel olarak dört grupta toplanabilir: A. Aç›k pembe renklerde olan, kireç ba¤lay›- c›l› ve içerisinde iri agregalar› da bulunan sa¤- lam görünümlü örgü harçlar›, üretiminde agre- ga olarak çeflitli boyutlarda tu¤la parçac›klar›, çak›l ve kum kullan›lm›flt›r (Resim 6a). Yap›lan kimyasal ve mineralojik analizler sonucunda, puzolonik karakterdeki volkanik malzemelerin R 6. a. Aç›k pembe renkli harç. de kat›ld›¤› tespit edilmifltir. b. Beyaz renkli harç. B. Beyaz-krem renkli, kireç ba¤lay›c›l› ve c. Krem renkli harç.

mimar•ist 2012/4 21 ‹NCELEME

tir. A, B, C grubu harçlar›n üçünü de baz› yü- zeylerde birlikte görebilmek mümkündür (Re- sim 8). Kalede, yak›n zamanlarda yer yer çimento ba¤lay›c›l› harçlarla yap›lm›fl baz› onar›mlara da rastlanmaktad›r. Bu son uygulamalar ve [D] grubu toprak harçlar dikkate al›nmad›¤›nda, di- ¤er bütün harçlar kendi dönemleri için özgün kabul edilebilirler. Yap›n›n infla edildi¤i dönem- deki karakteristik harçlar› yans›tmas› nedeniyle [A] grubu harçlar›n özelliklerini belirlemek için çeflitli analizler yap›lm›flt›r. Bu kapsamda kale- nin çifte kulelerinin de¤iflik yerlerinden çeflitli harç örnekleri al›n›p kimyasal kompozisyonlar›- n› tespit etmek için ICP, mineralojik yap›s› için XRD, organik madde tayini için de HCLP ana- lizleri ve ayr›ca fiziksel ve mekanik testler de ya- R 7. a. Yüzeylere uygulanan p›larak bu harçlar›n temel karakteristik özellik- pembe renkli derz onar›m leri tespit edilmifltir. Analiz sonuçlar›na göre bu harçlar›. harçlarda kullan›lan ba¤lay›c›, a¤›rl›kça % 30-35 b. Ayr›flm›fl derzlerde oran›nda hava kireci ya da çok az hidrolik ka- dolgu amac›yla kullan›lm›fl toprak kökenli dolgu rakterdeki kireçten oluflmaktad›r ve harçlar hid- harçlar›. rolik özelliklerini de büyük ölçüde ilave edilmifl da ve kalenin özgün duvar ve kemer sistemle- puzolanik özellikli tu¤la tozlar› ve tüfik katk›lar rindeki tu¤la/tafl örgülerde yer almaktad›r. sayesinde kazanm›flt›r. Tüfik karakterdeki bu Farkl› bir karakterde olan [B] grubu ise kaleye malzemeler, bölgedeki yerel kaynaklardan sa¤- daha sonra yap›lan baz› sur duvar› ilavelerinde lanm›flt›r. Jeolojik aç›dan Yoros Kalesi’nin bu- ve onar›mlar›nda kullan›lan harçlardan olufl- lundu¤u yer, Anadolu Kava¤› ve çevresi tüf ya- maktad›r. Bu harçlar plandaki “a-d” bölme du- taklar› bulunmaktad›r (Akartuna, 1963). Tüfik var›n›n inflas›nda kullan›ld›¤› gibi, sonradan malzemenin, tu¤la k›r›klar›na göre nispeten da- yükseltilmifl olan “a-b”, “c-d” ve “d-f” duvar- ha az olmas›, bunlar›n kullan›lan kara kumunun lar›nda ve çifte kulelerin yükseltilmifl bölümle- içinde bulundu¤unu da akla getirebilir. HPLC rinde de kullan›lm›flt›r. Görüldü¤ü kadar›yla bu analizi sonucunda, harçlarda organik malzeme grup harçlara da kalede yayg›n bir flekilde rast- olarak albümin tespit edilmifltir. Albümin ise lanmaktad›r. Bunlar ayn› zamanda [A] grubu yumurta ak›nda bulunmaktad›r. Bu durum harçlar›n üzerine onar›m ve dolgu amac›yla da harçlar›n üretiminde organik katk› olarak yu- uygulanm›flt›r. Bu durum kalenin Bizans döne- murta ak› kullan›ld›¤›n› göstermektedir. Kirecin minde esasl› bir onar›m ve ilavelerden geçirildi- karbonizasyonunu h›zland›rd›¤› ve harc›n iç ya- ¤ini göstermektedir. [C] grubunu oluflturan p›s›nda geçirimsiz bir jel faz› oluflturdu¤u için harçlar ise genellikle kalede baz› yüzeylerde ay- eski Roma ve Bizans harçlar›nda yumurta ak› ve r›flm›fl derzlerin onar›mlar›nda, s›va amaçl› ola- di¤er baz› organik katk›lar›n kullan›ld›¤› litera- rak kullan›lm›flt›r. Horasan harc› karakterinde türde de ifade edilmektedir (Davidovits, 1995; olup büyük bir olas›l›kla Osmanl› dönemine ait- Pavia ve Caro, 2008). Ayr›ca yap›lan XRD ana- lizlerinde harçlarda vaterit minerali tespit edil- mifltir. Vaterit mineralinin oluflumuna, organik katk›lar›n da neden olabilece¤i literatürde de belirtilmekte olup (Signorelli, 1996; Fiori ve R 8. Çifte kulelerin Vandini, 2009; Dalas, 1999; Jada ve Jradi, derzlerine onar›m amac›yla uygulanm›fl k›rm›z›ms›, 2006) bu mineralin yumurta ak›ndan kaynak- beyaz ve pembemsi land›¤› yönündeki tespitimizi desteklemektedir. renkteki çeflitli onar›m Harç örnekler üzerinde yap›lan fiziksel ve harçlar› (A. pembemsi mekanik deneylere göre, bu harçlar›n yüksek özgün harçlar, B. beyaz 2 renkli harçlar, C. k›rm›z›ms› bas›nç dayan›mlar›na (ort. 9,4 N/mm ) ve dü- renkte onar›m harçlar›). flük yo¤unluklara (ort. 1,67 kg/dm3) sahip

22 mimar•ist 2012/4 ‹NCELEME malzemeler oldu¤u tespit edilmifltir. Stereo tu¤lalar, kare ve dikdörtgen fleklinde olup kare mikroskobik gözlemler sonucunda, harçlar›n tu¤lalar›n kenar uzunluklar› 30-37 cm., kal›n- gözenekleri genellikle kapal› ve küçük boyutlu l›klar› ise 3-4,5 cm. aras›nda de¤iflmektedir. Yer olup, ba¤lay›c›/agrega ve ba¤lay›c›/ba¤lay›c› yer rastlanan dikdörtgen tu¤lalar›n boyutlar› fazlar›n›n oldukça doyurucu oldu¤u belirlen- ise, kare fleklindeki tu¤lalar›n genellikle yar›s› mifltir. Bu durum üretim s›ras›nda malzemenin kadard›r. II. Theodosius ‹stanbul kara surlar›n- homojen bir flekilde üretildi¤i anlam›na da gel- daki befl s›ral› tu¤la hat›llarda kullan›lan tu¤lala- mektedir. r›n boyutlar› 36x36x4 cm. (Tunay, 1988) flek- Harçlarda yer yer ayr›flmalar olmakla birlikte linde olup bu boyutlar, Yoros Kalesi tu¤lalar›- kalenin inflas›ndan günümüze kadar geçen n›n boyutlar›na benzerlik göstermektedir. Di- uzun süreç dikkate al›nd›¤›nda, harçlar›n daya- ¤er yandan özellikle kemer sistemlerinde, böl- n›m aç›s›ndan üstün özelliklere sahip olduklar› me duvar ve burçlarda boyutlar› 25-30 cm. ve ve mekanik özelliklerini büyük ölçüde koruduk- kal›nl›klar› 2-2,5 cm. olan daha küçük boyutlu lar› söylenebilir. Puzolanik özellikli tu¤la tozlar› tu¤lara da rastlanmaktad›r. ve tüfik katk›larla güçlendirilen ba¤lay›c› faz›n Kalede kullan›lan tu¤lalar›n renkleri de çe- ve harc›n içerisine kat›lm›fl olan iri agregalar›n, flitlilik gösterir. K›rm›z›ms› renkte tu¤lalar yay- mukavemet üzerinde olumlu bir etkisi olmufl ve g›n olmakla birlikte, pembemsi ve yer yer deve bu yap›s› ile neredeyse hafif betona eflde¤er tüyü sar›s› renkte tu¤lalar›n varl›¤› da dikkati özellikler kazanm›flt›r. çekmektedir. Büyük bir olas›l›kla tu¤la üreti- minde kullan›lan hammadde, kaleye yak›n bir Yoros Kalesi Tu¤lalar› mevkide bulunan -Ömerli bölgesindeki ‹lk örnekleri MÖ 1200’lü y›llara kadar inen zengin kil yataklar›ndan temin edilmifltir. Çifte tu¤lan›n Anadolu’da kullan›m› Roma dönemiy- kuleler ve bu kulelere ba¤l› duvarlarda tafllar›n le yayg›nlaflmaya bafllam›fl ve Bizans döneminde aralar›na ve yanlar›na düfley ve yatay yönde tu¤- de yap›larda vazgeçilmez bir malzeme durumu- lalar konularak yap›lm›fl örgüler de bulunmak- na gelmifltir (Yavuz, 2005). 14-15. yüzy›llarda tad›r (Resim 9b). “a-d” suru ise sadece moloz tu¤la malzemenin kullan›m› yayg›nlaflarak git- tafl ve aralar›na ayn› flekilde yatay ve dikey bi- tikçe önem kazanm›fl ve iki boyutlu kütle yüzey çimde kare tu¤lalar yerlefltirilmek suretiyle ya- düzenlemelerinden, üç boyutlu kütle düzenle- p›lm›flt›r. Buradaki örgü harçlar› ise krem-beyaz melerine kadar çeflitli örneklerini vermifl (Kiray, renkte olup üretim teknikleri bak›m›ndan pem- 2008) ve yer yer gerek Bizans, gerek Osmanl› be renkli orijinal harçlardan farkl› karaktere sa- döneminde olsun mimari kimli¤in oluflmas›nda önemli bir malzeme konumuna gelmifltir. Yoros Kalesi’nde, kuleler 6-7 s›ra tu¤la ör- güsü üzerine 3-4 s›ra çeflitli do¤al tafllarla örüle- rek infla edilmifltir. Ayn› teknik, kalenin orijinal sur duvar› örgülerinde de uygulanm›flt›r. Bu ku- le ve surlardaki tu¤la örgüler yaklafl›k 60-70 cm., tafl örgüler ise 95-110 cm. yüksekli¤e sa- hiptir (Resim 9a). Bu örgü tekni¤inin “a-d” bölme duvar›nda ve burçlar›nda devam etme- mesi, bunlar›n sonradan yap›ld›¤›n›n bir di¤er göstergesidir. Bu bölme duvar›n örgü tekni¤i genellikle tafl dizileri halinde olup tu¤lalar, tafl- lar›n aralar›na yatay ve düfley yönde dizilmifltir. Ayn› tekni¤e “a-m” orijinal sur duvarlar›n› yük- seltmek için yap›lan ilave duvarlarda rastlan- maktad›r ki, bu durum gerek malzeme kulla- n›m, gerekse yap›m tekniklerindeki farkl›l›klar dolay›s›yla, dönemin gereksinimlerine göre sonradan yap›lan ilavelere iflaret etmektedir. Bu R 9. ilavelerin de, Bizans dönemi içinde oldu¤u kuv- a. Özgün duvarda almafl›k tafl/tu¤la örgü sistemi. vetle muhtemeldir. b. Tafllar›n yan›nda dikey Kalenin inflas›nda kullan›lm›fl olan özgün tu¤la örgüleri.

mimar•ist 2012/4 23 ‹NCELEME

hiptir. Yukar›da da de¤inildi¤i gibi bu durum dönemsel infla ve malzeme kullan›m/üretim teknolojilerinin de- ¤ifliklili¤ine de iflaret etmektedir. ‹kiz kulelerin örgülerinde kullan›lan kare fleklindeki baz› tu¤lalar›n bir yü- zeyinde simetrik olarak iç içe 2-3 ya- r›m daire fleklinde oluflturulmufl de- senlere rastlanmaktad›r (Resim 10 a,b). Buna benzer tu¤la yüzeyinde olufltu- rulmufl çeflitli flekillere, Roma ve Bizans dönemi R 10. baz› tarihî kalelerin tu¤lalar› üzerinde de rast- a. Özgün tu¤lalar yüzeyine ifllenmifl flekiller ve lanmaktad›r. Örne¤in, Romal›lar döneminde b. fiematik gösterimi. yap›lm›fl olmakla birlikte Bizans ve Cenevizliler dönemlerinde ilave ve onar›mlar görmüfl olan ve genellikle ayn› boyutlarda tu¤lalar›n kullan›l- d›¤›, Karadeniz bölgesindeki tarihî Amasra Ka- lesi tu¤lalar›n›n bir yüzeyinde buna benzer fle- R 11. killer yan›nda, çapraz olarak oluflturulmufl flekil- a. Kalenin “c-d” kazemat lerle de karfl›lafl›lmaktad›r. Bu flekillerin, üretim duvar›. b. Kazemat duvar›ndaki s›ras›nda tu¤la yüzeyine parmakla yap›ld›¤› an- tu¤la kemer sistemi ve lafl›lmaktad›r. Bunlar›n, tu¤lan›n harçla daha iyi daire içinde iflaret edilmifl bir aderans sa¤lamas› amac›yla yap›ld›¤› ihtimal damgal› tu¤la. dahilinde olmakla birlikte, ayn› zamanda tu¤la- n›n üretimini yapan ustalar›n bir iflareti olarak R 12. da düflünülebilir. a, b. Kalenin “a-d” bölme Kalenin, daha önce hiçbir araflt›rmac›n›n duvar›nda kullan›lan dikkatini çekmedi¤i ve üzerinde durulmayan damgal› tu¤la örnekleri. önemli bir baflka hususu daha bulunmaktad›r. c, d. As›l kalede rastlanan damgal› tu¤lalar (“b” ve Bu da, baz› tu¤lalar›n bir yüzeylerine ifllenmifl “c” tu¤lalar› üzerindeki damgalard›r. Damgal› tu¤lalara, as›l kalede ol- yaz›lar›n ilk sat›r›, kazemat du¤u gibi, yer yer “a-d” bölme duvar ve burç- duvar›nda bulunan tu¤lar›n lar›nda da rastlanmaktad›r (Resim 11 a,b). fiim- yaz›lar› ile ayn› karakterdedir). diye kadar tespit edebildi¤imiz damgalar, ya çerçeve ya da daire içine al›nm›fl formdad›r ve çerçeve içindeki yaz›lar›n ilk sat›r› genellikle bir- birine benzemektedir (Resim 12 a,b,c,d). Bu durum gerek as›l kalede, gerekse bu bölme du- varda kullan›lan tu¤lalar›n ya ayn› dönemde üretildiklerini ya da sonradan yap›lan bölme du- varda rastlanan bu tu¤lalar›n as›l kalenin malze- melerinden sa¤land›¤›n› ifade etmektedir. c, d. As›l kalede rastlanan damgal› tu¤lalar (“b” ve “c” tu¤lalar› üzerindeki yaz›lar›n ilk sa- t›r›, kazemat duvar›nda bulunan tu¤lar›n yaz›la- r› ile ayn› karakterdedir). Resim 11b’de gösterilmifl kazemat duvar›n- daki kemerde bulunan tu¤la ile “a-d” bölme duvar›n›n eteklerinden al›nan (Resim 12 a,b) tu¤lalardaki damgalar ayn› niteliktedir. Dolay›- s›yla yap›m tekni¤inin farkl› oldu¤u bu bölme duvardaki damgal› tu¤la ile kazemat duvar›nda- ki damgal› tu¤lalar›n, ayn› karakterde olmas›,

24 mimar•ist 2012/4 ‹NCELEME bu duvar›n kale infla edildikten çok k›sa bir süre sonra yap›ld›¤› izlenimini vermekte ve tu¤la ki- tabenin varl›¤› da bunun Bizans dönemi oldu- ¤unu göstermektedir. Damgal› tu¤lalar›n çi- zimleri ise Resim 13’te gösterilmifltir. Özelliklerine göre damgal› tu¤lalar Mango (1950) taraf›ndan s›n›fland›r›lm›fl ve örneklen- dirilmifltir. Buna göre; a. ‹yelik içinde uygun isimlerden meydana gelenler. H›ristiyan ad ve soyad›ndan olanlar bu gruba girer. Bu s›n›f tüm Bizans tu¤la iflaretleri- nin en yayg›n›d›r. Kesin olan konu da bu grup- taki kifliler kim olursa olsun imparator olmama- lar›d›r. Bu tür bir damga Ayasofya civar›nda Jus- tinianus dönemi yap›lar›ndan birinde bulun- mufltur. b. Mevki, itibar ya da kiflinin mesle¤ine göre s›ralanm›fl isme sahip damgalar, c. ‹ndüksiyonlarda üzerinde tarih tafl›yan damgalar, d. Bir inflaat›n ya da yerin ismi yaz›lm›fl dam- galar, peçevre iki sat›r halinde tu¤lalarla yaz›lm›fl bir R 13. Kalenin çeflitli e. Bir arzuyu ya da duay› bildiren damgalar kitabenin uzand›¤› dikkati çekmektedir. Bu fle- bölgelerindeki damgal› tu¤lalar›n kildeki tu¤la ile yaz›lm›fl bir baflka kitabe kalenin (Mango, 1950). görünümlerinden hareketle Yoros kalesindeki damgal› tu¤lalarda haç ifla- herhangi bir baflka bölümünde bulunmamakta- yap›lan çizimler. reti ile bafllayan yaz›n›n bir dua bildirimi oldu¤u d›r. muhtemeldir (Resim 12a, 13a). ‹lk sat›rda oku- Burcun sur duvar›na bitiflti¤i köfleden baflla- nabilen Kyria yaz›s› “Efendimiz” anlam›na y›p burcun yuvarlakl›¤›n› takip ederek öbür kö- gelmektedir. fleye kavuflan bu tu¤la kitabede, aral›kl› olarak tek tek baz› harfler teflhis edilebilmekteyse de, Yoros Kalesi Kitabe-Monogram-Arma ve harflerin aralar›ndaki boflalmalar ve burcun sol Tu¤la Süslemeleri taraf›ndaki yüzeyini kaplam›fl sarmafl›klar nede- Yoros Kalesi’nde yap›lan alan çal›flmalar›nda tes- niyle, kelimeleri tamamlamak mümkün olama- pit edilen kitabe, monogram, arma ve tu¤la süs- makta, dolay›s›yla da bu önemli kitabe tam ola- lemelerle ilgili bilgiler alt bafll›klarda ayr›nt›l› rak okunamamaktad›r (Resim 15 a,b). Mevcut olarak ele al›nmaktad›r. duruma göre tespit etti¤imiz ve bugüne kadar askerî alanda kalmas› nedeniyle, çizimi hiç ya- Kitabe p›lmam›fl burç duvar›n› çevreleyen bu tu¤la ki- Yoros Kalesi’nin plan›nda gösterildi¤i (Resim tabenin çizimi ise Resim-16’da gösterilmifltir. 2) ve Eyice’nin (1976) de belirtti¤i gibi, “a-d” Bu kitabe, Yoros Kalesi’nin mimari kimli¤i bölme duvar›n›n ayr› bir özelli¤i, üzerinde pek üzerinde önemli bir iflaret oluflturmaktad›r. Bu durulmayan ve irdelenmeyen çok önemli bir ta- bak›mdan yüzey daha fazla ayr›flmalara u¤rama- raf› daha vard›r. O da Resim-2’de gösterilmifl dan, bu kitabenin çözümlenmesinde yarar var- plan›n “A” bölümünü enlemesi- ne bir sur duvar› ile bölen burçlu k›s›mdaki son derecede ilgi çekici olan ve harflerinin tu¤lalarla oluflturuldu¤u Grekçe bir kitabe- nin varl›¤›d›r (Resim 14 a,b). Burada kaleyi, bir iç kale haline getiren “a-d” iflaretli bu bölme duvar›ndaki iki yar›m yuvarlak R 14. a. ‹ki yar›m yuvarlak ve iki kare fleklindeki kuleden kuzeydekinin (Karade- burçlu bölme duvar. niz yönündeki) üst k›sm›nda, çe- b. Tu¤la kitabenin bulundu¤u kule ve örgü sistemi.

mimar•ist 2012/4 25 ‹NCELEME

d›r. Gabriel bu kitabenin Cenevizliler dönemi- neminde de¤il, Bizans devrinde yap›lm›fl oldu- ne ait oldu¤unu belirtmekle beraber, Eyice, Bi- ¤unu belirtmektedir. Sonuç olarak bu ilave böl- zans mimarisinde pek çok benzeri olan bu uy- me duvar›n, yine Bizans döneminde ve farkl› bir gulaman›n, ‹stanbul kara taraf› surlar›nda baz› teknikle yap›ld›¤› söylenebilir (Eyice, 1976). tamirlere iflaret eden bu flekildeki tu¤ladan yaz›- Eyice’nin eski kaynaklardan elde etti¤i bilgi- lar›n da yer ald›¤›n› ve bu tu¤la kitabenin bu- lere göre bugün kalede mevcut olmayan, Yoros lundu¤u burçlu bölme duvar›n Cenevizliler dö- Kalesi’nin Ceneviz idaresinde kald›¤›n› belgele- yen bir kitabenin daha varl›¤›d›r. L. Sauli’nin 1831 tarihli, “Ceneviz idaresine dair” kitab›nda yer alan ve Prof. Multedo ad›nda bir kifli tara- f›ndan kalenin kap›s› üstünden kopya edilen La- tince bir kitabedir. Tarih k›sm› okunamayan bu kitabede “Cenevizli Vincenzo Lercari’nin kut- sal burun üzerindeki kaleyi tamir ettirdi¤i” bil- dirilmektedir (Eyice, 1976).

R 15. Monogramlar a. Burçtaki tu¤la kitabenin Yoros Kalesi’nin çeflitli yüzeylerinde mermer sol taraf›. üzerine ifllenmifl çeflitli arma ve monogramlara b. Tu¤la kitabenin sa¤ taraf›. da rastlanmaktad›r (Resim 17). Bu monogram- lar en fazla çifte kulelerde bulunmaktad›r. Ar- R 16. Tu¤la kitabenin malar üzerinde yap›lan çeflitli yorumlarda, bun- flematize edilmifl genel lar›n Ceneviz armalar› olabilece¤i ihtimali üze- görünümü. rinde durulmufl olmakla birlikte, Eyice (1976), armalar üzerinde bulunan baz› harflerin çözüm- lenmesinden hareketle bunlar›n Bizans armalar› oldu¤unu ifade etmektedir. Nitekim Ceneviz armalar›n›n, Bizans arma- lar›ndan daha farkl› bir karakterde oldu¤u tarihî

R 17. Çifte kulelerdeki mermer üzerine ifllenmifl baz› Bizans dönemi armalar›.

26 mimar•ist 2012/4 Amasra Kalesi’ndeki Ceneviz dönemine ait baz› burçlar›nda da çeflitli tu¤la süsleme örnekleri R 18. Romal›lar armalardan da anlafl›lmaktad›r (Resim 18). mevcuttur. Yukar›da da de¤inildi¤i gibi, bu du- döneminde infla edilen, Osmanl›, Ceneviz ve Yoros Kalesi’nde yer alan armalardaki harfler var ve burçlar›n yap›m tekni¤inde, di¤er burçla- Bizans döneminde çeflitli “‹sa’n›n nuru, herkesin nurudur’’ anlam›na ge- ra göre farkl›l›klar vard›r. Burçlarda yer alan tafl- onar›mlar geçirmifl olan len kelimelerin k›saltmas›d›r. Bo¤az taraf›ndaki lar›n aras›na dikine tu¤lalar konulmufl olmakla tarihî Amasra Kalesi’ndeki kulede ise yine “›fl›k, nur” kelimelerinin k›salt- birlikte, bu bölümde, yap›n›n di¤er bölümlerin- Ceneviz armalar›. malar› yer almaktad›r (Resim 17 a,b). Kalenin de görülen tafl ve tu¤la fleritler bulunmamakta- en yukar› k›sm›ndaki, yar›m yuvarlak iki kulenin d›r. Kuzeydeki kara burcun güneye bakan yü- aras›nda, “A” bölümüne bakan yüzeyinde mer- zünde, içi de tu¤la ile doldurulmufl “V” harfi mer üzerinde ifllenmifl ve flu an sökülmüfl du- biçiminde bir süsleme bulunmaktad›r (Resim rumda olan bir haç ve bunun kollar› aras›nda 20 c,d). Genellikle son Bizans döneminde böy- Grek yaz›s› ile Hz. ‹sa’n›n s›fat›n› ve ad›n› belir- le çerçeveler içine tu¤ladan monogramlar yap›l- ten harfler görülür (Resim 19 a,b). Bu arma maktaysa da, burada böyle bir iflaretin varl›¤› üzerinde birtak›m Grek harfleri vard›r ki, bunlar görülmemektedir. ‘‘Despot (Hükümdar) Manuel’in unvan ve ad›- Bölme “a-d” duvar›n›n yar›m yuvarlak n› monogram halindeki harflerle belirtmektedir burçlar›ndan güneydekinin tam ortas›nda yuka- (Eyice, 1976). r›da yine tu¤ladan ifllenmifl kalp fleklinde bir motif bulunmaktad›r (Resim 20c). Hristiyanl›k- Tu¤la Süslemeler ta sonsuzluk ve sevginin ölümsüzlü¤ünü ifade Kalenin baz› kulelerinde Bizans yap› sanat› süs- eden sarmafl›k yapra¤›ndan örnek al›narak yap›l- leme örneklerini an›msatan tu¤la ile yap›lm›fl d›¤› anlafl›lan yürek motifi, bilhassa son Bizans çeflitli izlere rastlamak da mümkündür. devrinde çok kullan›lan bir duvar süslemesidir ‹kiz kulelerin avluya bakan iç cephelerinde, (Ferguson, 1955). ‹stanbul’da günümüzde Fe- sa¤ ve solda tu¤ladan örülmüfl ve günümüzde nari ‹sa Camii olarak kullan›lan eski Lips Ma- tahrip olmufl baz› kemerler görülmektedir. nast›r› Kilisesi’nde, Kariye Camii olan eski Kho- Bunlardan sa¤ tarafta bulunanlardan iki tanesi- ra Manast›r› Kilisesi’nde ve Ah›rkap›’daki Soter nin iç yüzeylerinde, az da olsa tu¤la ile yap›lm›fl Kilisesi’nin mahzen cephesinde kalp fleklinde süslemelerin izleri bulunmaktad›r (Resim 20 motifler bulunmaktad›r (Eyice, 1976). a,b). Bu izler Bizans yap› sanat›nda 13-14. yüz- Yoros Kalesi’nin esas giriflinin, örülmüfl olan y›lda kullan›lm›fl süsleme stillerini an›msatmak- iç k›sm›nda, kap› kemerinin sol köflesinde yer tad›r. Di¤er yandan Resim-2’de “A” ile göste- alan rozet motifi ise çok küçük ölçüde ve iddi- rilmifl iç kaleyi bölen duvar›n yüzeyinde ve as›zd›r. Bir merkezden ç›kan tu¤la fleritler, ›fl›n-

R 19. a. Girifl k›sm›n›n iç duvar› üzerindeki mermer monogram (2008). b. Monogram›n sökülmüfl hali (2010).

mimar•ist 2012/4 27 ‹NCELEME

sal olarak d›fl çerçeveye do¤ru uzanmaktad›r. bu bölgelerde uygulanan harc›n mekanik özel- Ayr›ca, kalenin esas giriflinin iç cephesinde gü- likleri yan›nda, aderans özelliklerinin de doyu- ney burcun beden duvar›na bitiflti¤i k›s›mda yer rucu oldu¤unun bir göstergesi say›labilir. alan çift s›ra tu¤la kemerli bir nifl, içinde basit Kalenin birçok bölgesinde oldu¤u gibi özel- birtak›m tu¤la motifler vard›r. likle Karadeniz’e bakan ve kuzey rüzgârlar›na sürekli maruz bulunan yüzeylerindeki örgü Sonuç ve De¤erlendirmeler harçlar›nda ortaya ç›kan ayr›flmalar da dikkati Bugün ifllevlerini yitirse de kaleler, ülkemizin çekmektedir. Zamanla harç malzemede meyda- hatta dünyan›n sahip oldu¤u önemli kültürel na gelen kay›plar, beraberinde derzlerde boflal- miraslardand›r ve dünyam›zda kaybedilmemesi malara, tafl ve tu¤lalarda mekanik ayr›flmalara da gereken kimlik özelliklerine sahip yap›lard›r. Bu neden olmufltur. Dolay›s›yla onar›m gere¤i ken- özelliklerin belirlenmesi, sonraki kuflaklara akta- disini hissettirmektedir. r›lmas›, insanl›¤›n sürdürülebilir geliflimi için ol- Kalenin iç kale olarak tan›mlayabilece¤imiz dukça önemli bir sorumluluktur. bölgesi günümüzde halka aç›k, di¤er bölümleri Yoros Kalesi 19. yüzy›l sonras› ifllevini tama- ise askerî alan s›n›rlar› içinde yer almaktad›r. ‹ç men kaybettikten sonra, günümüzde koruma kale bölümü, belirli güvenlik koflullar› alt›nda alt›na al›nm›fl olmas›na ra¤men, onar›m ve ba- halk›n ziyaretine aç›k olmas›na ra¤men, yap›n›n k›m konusundaki müdahalelerin yetersizli¤i ne- yak›n geçmiflinde kemerler üzerinde yer alan deniyle bugün tarihine yak›fl›r bir durumda de- monogram›n büyük bir tahribat ile yap›dan gö- ¤ildir. türülmesi de koruma ad›na yap›lan çal›flmalar›n Günümüzde harap bir durumda bulunan niteli¤ini sorgulamam›z gerekti¤ini göstermek- Yoros Kalesi’nin civar›nda birçok nedenlerle sis- tedir. Bunun süreklili¤i halinde yap›n›n kimli¤i- temden koparak ayr›lm›fl duvar kitleleriyle, tafl ni, tarihini belgeleyen damgal› tu¤la, monog- ve tu¤la parçalar›yla, duvarlar›n çeflitli bölgele- ram ya da benzeri ürünlerin, hatta baz›lar›n›n rindeki örgü malzemelerinde meydana gelen anlam› bile çözülmeden, bu zengin miras›n ayr›flmalar dolay›s›yla, ortaya ç›kan y›pranm›fl gözler önünde yok olmas› demektir. bölgelerle s›kl›kla karfl›lafl›lmaktad›r. Ancak, bu- Ortaya ç›kan bu olumsuz tablo ile kale için nun yan›nda üstün niteliklere sahip harc›n özel- birtak›m acil önlemlerin al›nmas›, sahip oldu¤u- likleri nedeniyle özgünlü¤ünü büyük ölçüde muz miras›n sürdürülebilirli¤i aç›s›ndan flartt›r. koruyan sa¤lam tafl ve tu¤la örgülerin bulunma- Bunun için; s› da dikkat çekicidir. Bu durum ayn› zamanda • Öncelikle kale hakk›nda ileri sürülen farkl›

R 20. a, b. ‹ç avluya bakan kemerli yüzeylerdeki tu¤la süslemeler. c, d. Bölme duvarda bulunan yar›m yuvarlak burcun yüzeyinde kalp ve “V” fleklindeki tu¤la süslemeler.

28 mimar•ist 2012/4 ‹NCELEME tarihî görüfllerin birlefltirilmesi için disiplinlera- • Gonzales de Clavijo, R. (1928) Embassy to Tamerlane, ras› bir çal›flmaya ihtiyaç vard›r. Çev.Guy Le Strange, New York, s.94-95. • Kalenin nas›l korunaca¤›n› ve nas›l onar›- • Heberer Von Bretten, M. (1967) Aegyptiaca Servitus, Akademische Druck- und Verlagsanstalt in Graz, (first laca¤›n› belirli bir disiplin içinde ele alan ve sis- impression 1610, reimpression Graz 1967), s.372-373. tematik olarak belirleyen bir plan yapmak gere- • Hüseyin, H. (1865) Ayvansaray-›, Hadikatül Cevami, kir. Bunun için, mevcut hali ile tüm plan kesit ‹stanbul, Cilt II, s.146. • ‹nciciyan P.G. (1956) , ‹stanbul, ve görünüfllerinin haz›rlanmas›, yap›n›n geçirdi- XVIII. As›rda ‹stanbul s.99-100. ¤i de¤iflimlerin ve yap›sal hasarlar›n tespit edil- • Jada, A., Jradi, K. (2006) Role of polyelectrolytes in mesi ve çözümlenmesi, ayr›ca yap›da yer alan crystallogenesis of calcium carbonate, Macromol. Symp. damgal› tu¤la, monogram ya da kitabelerin 233, s.147-151. • Kiray, M. T. (2008) “Geleneksel Yap›larda Süsleme mutlaka belgelenmesi gerekmektedir. Buna gö- Eleman› Olarak Tu¤la Malzemenin Kullan›m›”, re acil müdahale önlemleri, kapsaml› onar›m ka- Mimarl›kta Malzeme, Say›: 10, s.77-81. rarlar› ve uygulanabilir bir koruma plan› öngör- • Kurugöl, S. (2011) “Yoros Kalesi Harçlar›n›n Aderans mek gerekir. Özellikleri”, Yap› Dünyas›, Say›: 179, s.24-29. • Lechealier, J. B. (1800) Voyage de la propontide et du • Kalede mevcut durumda var olan ya da k›- pont Euxin, Paris, I. 72. sa vadede artabilecek olan yap›sal problemlerin • Lehmann-Hertleben, K. (1921) Das Kap Hieron und belirlenmesi, olas› bir deprem etkisine karfl› ya- die sperrung des Bosphorus, fiu eserde: Janus Festscrift zu p›n›n sa¤lamlaflt›r›lmas› aç›s›ndan önemlidir. C.F. Haupts 60 Geburstage I, 168-169. • Mango, C.A. (1950) “Byzantine Brick Stamp”, Çi¤dem Tekin, Yrd. Doç. Dr., MSGSÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k American Journal of Archeology, Vol.54, s.19-27. Bölümü • Pavia, S., Caro, S. (2008) “An investigation of Roman mortar tecnology through the petrographic analysis of Sedat Kurugöl, Yrd. Doç. Dr., MSGSÜ Meslek Yüksekokulu Mimari archaeological material”, Construction and Building Restorasyon Program› Materials, 22, s.1807-1811. • Signorelli, S. vd. (1996) “The presence of vaterite in Kaynakça: bonding mortars of marble inlays from Florence • Akartuna, M. (1963) “fiile fiariyaj›n›n ‹stanbul Bo¤az› Cathedral”, Mineralogical Magazine, vol. 60, 663–665. Kuzey Yakalar›nda Devam›”, MTA Dergisi, No.61, s.14- • Tunay, M.‹. (1988) “Türkiye’deki Bizans Mimarisinde 21. Tafl ve Tu¤la Tekni¤ine Göre Tarihleme”, Yay›nlanmam›fl • Aran, B. (1971) Anadolu’da Roma Devri Mimarisi, Doktora Tezi, Fen Edebiyat Fakültesi, ‹stanbul ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü Doktora Tezi, Üniversitesi, ‹stanbul. s.67-68. • Yavuz, A. T. (2005) “Selçuklu Döneminde Malzeme ve • Bayo¤lu, B. (1980) Yoros Kalesi, Anadolu Kava¤›nda Mimarl›k ‹liflkisi”, Geçmiflten Gelece¤e Anadolu’da Ceneviz Kalesi, ‹stanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Malzeme ve Mimarl›k, XXII. Dünya Mimarl›k Kongresi, Fakültesi Doktora Tezi, s.78-82. ‹stanbul, s.79-142 • Çelebi, E. (1971) Seyahatname ‹stanbul, 1314 (=1898) yeni bask›s› ‹stanbul, Cilt II, s.132. • Dalas, E. vd. (1999) “The Overgrowth of Calcium A Study on Yoros Castle of Byzantine Period in ‹stanbul Carbonate on Poly (vinyl chloride-co-vinyl acetate-co- maleic acid)”, Langmuir 15, s.8322-8327. Being one of the most important centres of Anatolia throughout history, ‹stanbul • Davidovits, F. (1995) Les Mortiers de pouzzolanes still bears its identity as a multi-layered and multi-cultural city with its artificielles chez Vitruve evolution et historique monumental buildings from different ages and its various regions with traditional architecturale, These de D.E.A Les Cultures de structures. Due to the geographic location, the city’s safety has been more L’Antiquite Classique, Universite Paris X-Nanterre France. exposed to threats from the sea than from land. Throughout history, there has • Eyice, S. (1954) “‹stanbul’un fetihten önceki devre ait been an attempt to resolve this issue by means of solid, high, and grandiose eski eserlerine dair bir kitap hakk›nda Patrik Konstantios’un ‘Constantiniade, ou description de structures of defense; that is, castles and citadels, built on strategic points along ancienne et moderne’ adl› eseri ve eski the Bosphorus. One of such structures is Yoros Castle built by the Byzantines in Türkçe çevirileri üzerine”, ‹.Ü.E.F. Türk Dili ve Edebiyat› ‹stanbul as the single representative of its kind. For security purposes, the castle dergisi, cilt V’ten ayr› bask›, s.85-90. was built on a strategic area where the Bosphorus meets with the . • Eyice, S. (1976) Bizans Devrinde Bo¤aziçi, Edebiyat Yoros Castle is one of the important works of cultural heritage of Turkey and of Fakültesi Bas›mevi, ‹stanbul. • Ferguson, G. (1955) Signs of Symbols in Christion Art, the world, as well as the single Byzantine defense structure on the Anatolian side Newyork, s.40. of ‹stanbul. As such, the castle has survived to this day with repairs and • Fiori, C., Vandini, M. (2009) “Vaterite in the mortars of annexations in various ages throughout its use. Having been constructed as a a mosaic in the Saint Peter basilica, Vatican (Rome)”, defense structure, the castle has faced serious materials problems due to the Journal of Cultural Heritage, 10, s.248–257. insufficiency of repair and maintenance attempts once it lost its defensive • Freidin, C., Meir, I.A. (2005) “Byzantine mortars of the function, which accelerated the process of wearing out. Today, part of the castle Negev Desert”, Construction and Materials, 19, s.19-23. • Gabriel, A. (1941) ‹stanbul Türk Kaleleri, Çev: Alp within the military zone is protected, while the part on top of the hill open to Ilgaz, Tercüman 1001 Temel Eser, ‹stanbul. public use, despite its strategic and historical significance, is not protected and is • Gabriel, A. (1943) Chateaux Turcs du Bosphore, E. De used as a picnic area. Boccard Paris, s.80.

mimar•ist 2012/4 29 EKOLOJ‹ Do¤aya Uyumlu Mimari Yaklafl›m Duygu Çukur Gökce

imarl›k disiplininde “sürdürülebilirlik” oluflmakta ve insan sa¤l›¤› tehlikeye girmekte- MMçerçevesinde gelifltirilen kavram çeflitle- dir. Bu durumdan bina sektörü de sorumludur. meleri, küresel ölçekteki ekolojik sorunlar›n or- Bina sektörü, malzeme ve enerji kullan›m›yla taya ç›k›fl›yla koflutluk göstermektedir. Örne¤in do¤al kaynaklar› tüketmekte, orman alanlar›n› iklim de¤iflikli¤inin önlenmesine ve uyuma yö- yok etmekte, temiz su kaynaklar›n›n bozulmas›- nelik, dünya konjonktüründe ülkeler aras› iflbir- na, yeralt› su seviyesinin azalmas›na, kat› at›kla- li¤ini hedefleyen çeflitli sözleflmeler ve proto- r›n art›fl›na ve ›s›tma, so¤utma, ayd›nlatma, ye- koller yap›lmakta, bu kapsamda politika ve ön- mek piflirme vb. amaçl› enerji kullan›m› nede- lemler gelifltirilmektedir. Bu önlemlerin önemli niyle CO2 emisyonunun art›fl›na, içme, bulafl›k bir k›sm› arazi kullan›m planlamas› ve mimari y›kama, banyo yapma, temizlik, bitki sulamas› alanda somutlaflmaktad›r. ‹klim de¤iflikli¤i, fosil vb. kullan›mla su tüketimine ve böylece su ve yak›ta ba¤›ml›l›kla, enerji tüketimiyle, h›zl›, karbon ayak izinin art›fl›na neden olmaktad›r plans›z ve kontrolsüz kentleflmeyle ve tüketime (Çelebi, 2003; Utkutu¤, 2005; Özmehmet, dayal› yaflam tarz›yla yak›ndan iliflkilidir. ‹klim 2007; Ünalan ve Tokman, 2011). de¤iflikli¤i, do¤al döngülerden, baflta karbon Ekolojik sorunlar›n küresel ölçekte etkileri- dönüsü olmak üzere su ve azot döngülerini nin hissedilmesi sonucu, 1983 y›l›nda Birleflmifl olumsuz etkilemektedir. Milletler Çevre Kalk›nma Komisyonu’nun Or- Ülkemizin 2009 y›l› toplam sera gaz› emis- tak Gelece¤imiz raporu ile “sürdürülebilir kal- yonlar›nda en büyük pay› % 75 ile enerji sektörü k›nma” kavram› gündeme gelmifltir. Sürdürüle- alm›flt›r ve bina sektörü, bunun önemli bir par- bilir kalk›nma, kalk›nman›n süreklili¤ini sa¤la- ças›d›r. Bina sektörünün do¤aya olumsuz etki- mak üzere do¤ay› korumak ve kaynaklar› gele- lerini azaltmak, enerji verimli yap›laflmay› ger- cek kuflaklar› da düflünerek kullanmak, olarak çeklefltirmek ve yenilenebilir enerji kaynaklar›na tan›mlanm›flt›r. Dolay›s›yla kavram, do¤adan yönelmek, ilgili sözleflme ve protokollerde te- çok, ekonomiden yana taraf olan bir kavramd›r. mel al›nan politikalard›r. Mimarl›k yaz›n›nda da Gelifltirilen sürdürülebilir planlama ve mimari mimarinin gelece¤i sürdürülebilir mimari çerçe- yaklafl›mlarda do¤a, sürdürülebilir kalk›nman›n vesinde ele al›nmaya bafllam›flt›r. bir arac› olarak görülmektedir. Bu nedenle Makalede, “sürdürülebilir mimari” çerçeve- “sürdürülebilir mimari” tan›m›, do¤a korumay› sindeki yaklafl›mlar›n ortak noktalar› ortaya ko- yeterince karfl›lamamaktad›r. Yeflil mimari, eko- nulacak; sürdürülebilirlik kavram›n›n ekolojik lojik mimari, çevre dostu mimari, ak›ll› mimari, dengeyi korumaya yeterince katk› sa¤lamad›¤› enerji-verimli mimari, iklime duyarl› mimari vb. düflüncesiyle, bütüncül bak›fla sahip “do¤aya kavram çeflitlemelerinden oluflan sürdürülebilir uyumlu mimari” yaklafl›m önerisinin çerçevesi mimari yaz›n›nda genel olarak ekolojik, ekono- oluflturulacakt›r. mik ve sosyokültürel aç›lardan tan›mlar geliflti- rilmekte, hatta bu üç ba¤lam› içerecek “bütün- Mevcut “Sürdürülebilir Mimari” Yaklafl›mlar sel” sürdürülebilir tasar›m›n önemine vurgu ya- Kentler, giderek do¤al-ontolojik varl›k temelle- p›lmaktad›r. Sürdürülebilir mimari; ekolojik rinden uzaklaflarak, kurgusal/yapay yaflam üni- sürdürülebilirlik kapsam›nda kaynaklar›n ve teleri oluflturmufltur ve bu üniteler, insan›n do- ekosistemin korunmas›; ekonomik sürdürülebi- ¤al-ontolojik varl›¤›n›n özsel niteliklerine ayk›r› lirlik kapsam›nda kaynaklar›n verimlili¤i ve dü- ifllevsel özellikleri nedeniyle, canl›l›¤› olumsuz flük bak›m/kullan›m maliyeti; sosyokültürel etkilemeye bafllam›flt›r. Do¤al/ekolojik denge sürdürülebilirlik kapsam›nda yaflam kalitesi, ya- bozulmakta, do¤al kaynaklar›n nitelikleri de¤ifl- flanabilirlik, güvenlik, eflitlik, konfor, sa¤l›k, sos- mekte, kentlerde özel mikro klima koflullar› yal ve kültürel de¤erlerin süreklili¤inin sa¤lan-

30 mimar•ist 2012/4 EKOLOJ‹ mas›, esneklik ve çok fonksiyonluluk çerçevesin- s›, mekanik sistemler yerine pasif sistemlerden de ele al›nmaktad›r (Mclennan, 2004; Özmeh- yararlanarak ›s›tma, so¤utma ve havaland›rma- met, 2007). Makalenin bu k›sm›nda, ekolojik n›n sa¤lanmas›, kompakt formda tasar›m, “en- sürdürülebilirlik çerçevesindeki mevcut mimari tegre bina tasar›m konsepti”, yüzey-hacim ilifl- önerilere odaklan›larak, binalar›n çevresel etki- kisinin minimumda tutulmas›, gün›fl›¤› kullan›- lerini azaltmay› ve kaynaklar› daha verimli kul- m›, do¤al havaland›rma, güneflten pasif yarar- lanmay› hedefleyen tasar›m kriterleri üzerinde lanma (toplama, depolama ve da¤›tma), k›fl durulmufltur. bahçeleri, evsel at›klar›n ar›t›lmas› ve geri kaza- ‹lgili yaz›nda, bir binan›n program olufltur- n›m›na yönelik sistemler, at›k suyun ar›t›lmas› ma, tasar›m, yap›m, kullan›m, bak›m ve y›- ve ya¤mur suyunun depolanarak geri kazan›m› k›m/yeniden kullan›m aflamalar›n›n do¤aya za- ve bahçe sulamas›nda kullan›m› vb. tasar›m kri- rar vermeyecek biçimde ele al›nmas› ekolojik terleri olarak yer almaktad›r (Çelebi, 2003; yaklafl›mla iliflkilendirilmekte (Özmehmet, Göksal, 2005; Utkutu¤, 2005; Aykal vd., 2007; Manio¤lu ve Koçar, 2010) ve mevcut bi- 2009; Manio¤lu ve Koçar, 2010). na stokunun iyilefltirilmesinde ve yeni binalar›n Bunlar›n yan› s›ra bina enerji performans› ve inflas›nda enerji etkin yap›laflman›n gerçekleflti- ›s› yal›t›m›na yönelik yönetmelikler, standartlar rilmesi vurgulanmaktad›r. ve sertifikalar›n önemi de vurgulanmaktad›r. Bi- Ekolojik sürdürülebilirlik yaz›n›nda, enerji nalara sertifika alabilmek için enerji verimli tek- kayb›n› azaltma, enerji performans›n› art›rma, nik sistem (günefl kolektörleri, HVAC sistemle- kaynaklar›n etkin ve verimli kullan›m›, enerji ve ri, ar›tma sistemleri vb.), ürün ve malzeme kul- su tasarrufu, evsel at›klar›n azalt›lmas›, yenilene- lan›m›n›n inflaat maliyetine, ek ilk yat›r›m mali- bilir enerji kaynaklar›na yönelme, geri dönü- yeti getirece¤i, ancak yat›r›m maliyetlerinin geri flümlü/yenilenebilir ürün ve malzeme kullan›- dönüfl sürelerinin uygun seviyelerde tutulmas›- m›, at›k suyun ve ya¤mur suyunun geri kazan›- n›n ve kazanc›n›n, bunlar›n dezavantaj olarak m›, teknolojiden yararlanma vb. hedefler yer al- görülmesini engelleyece¤i de belirtilmektedir maktad›r (Çelebi, 2003; Utkutu¤, 2005; Sassi, (Künar, 2010). Fayda-maliyet analizi yap›ld›- 2006, Özmehmet, 2007; Aykal vd., 2009). Bu ¤›nda bunlar›n; enerji ve su tasarrufu, at›klar›n kapsamda fiziksel çevre, yap› kabu¤u ve bina ta- azalt›lmas›, iç mekân hava kalitesinin art›r›lmas›, sar›m› temel müdahale alanlar› olarak ortaya ko- bina kullan›c›s›n›n rahat›n›n ve veriminin art›r›l- nulmaktad›r (Ünalan ve Tokman, 2011). Fizik- mas› ile kullan›c›lar›n sa¤l›k giderlerinin azalt›l- sel çevre, o yörenin do¤al ve iklimsel verilerini mas›, düflük iflletme ve bak›m maliyetleri gibi (topografya, günefl ›fl›n›m›, nem, rüzgâr, s›cak- önemli faydalar sa¤lad›¤› söylenmektedir l›k), arazinin yönünü, dokusunu, binan›n co¤- (Anon., 2010). rafi konumunu, yönlendirmesini, bina aral›kla- Bina ön tasar›m aflamas›nda, farkl› bina tipo- r›n›, bahçedeki bitkilendirmeyi vb. kapsamakta- lojilerine göre enerji tüketiminin, performans›- d›r. Do¤al havaland›rma ve ayd›nlatma, gerekti- n›n vb. hesaplanmas› için çeflitli yöntem ve mo- ¤inde günefl ve rüzgâr enerjisinden yararlanma dellerin gelifltirilmesi ve enerji simülasyon prog- veya korunma, gölgelendirme amaçl› bitkilen- ramlar› ile modellemelerin yap›lmas› önerilmek- dirme vb. tasar›m kriterleri olarak sunulmakta- tedir (Utkutu¤, 2005; Ünalan ve Tokman, d›r (Çelebi, 2003; Göksal, 2005; Aykal vd., 2011). 2009; Manio¤lu ve Koçar, 2010). Öte yandan, ilgili yaz›nda geleneksel mimari Yap› kabu¤una iliflkin önerilerde, yap› kabu- s›kça örnek gösterilerek, teknolojinin bugünkü ¤unun optik ve termofiziksel özelliklerinin uy- kadar geliflmedi¤i dönemlerde konfor koflullar›- gunlu¤u, çift kabuk cephe sistemleri, cephe n› oluflturmak amac›yla do¤al ve iklimsel verile- yön, form, yükseklik ve e¤imi, çat› türü ve e¤i- ri göz önünde bulunduran, enerjiyi verimli kul- mi, yerel ve yenilenebilir ürün ve malzeme kul- lanan yap›laflma ve mimarinin var oldu¤u belir- lan›m›, günefl ›fl›n›m etkisine ve bina ›s› gereksi- tilmektedir. nime göre pencere boyutland›rmas› ve cephele- re göre da¤›l›m›n›n farkl›laflmas›, teknolojik ön- Bina Sektöründe Sera Gaz› Emisyon Kontrolü: lemler (günefl pilleri gibi) vb. tasar›m kriterleri Ülkemizdeki Durum olarak belirtilmektedir (Aykal vd., 2009; Mani- 2004 y›l›nda Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli- o¤lu ve Koçar, 2010). ¤i Çerçeve Sözleflmesi’ne (BM‹DÇS) ve 2009 Bina tasar›m›nda, esneklik-de¤iflebilirlik, y›l›nda Kyoto Protokolü’ne taraf olan Türkiye, çok fonksiyonluluk, iç hava kalitesinin art›r›lma- iklim de¤iflikli¤ine yönelik politika ve eylemleri-

mimar•ist 2012/4 31 EKOLOJ‹

ni 2000’li y›llardan itibaren oluflturmaya baflla- binalar›n y›ll›k enerji ihtiyac›n›n en az % 20’si- m›flt›r. Bina sektörü, Kyoto Protokolü’nün Ek nin yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan sa¤lan- A’s›nda yer alan ve BM‹DÇS’nin “‹klim De¤i- mas› hedeflenmektedir. Binalara azami enerji flikli¤i Ulusal Bildirimi ve Sera Gaz› Envanteri” ihtiyac› ve karbondioksit emisyonu s›n›rlamas› raporlama formatlar›nda istenen sektörlerden getirilmesi, bu de¤eri aflan binalara idari yapt›- biridir. r›m uygulanmas›, yenilenebilir enerji kaynakla- Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤› taraf›ndan ha- r›n›n, yerinden üretimin, ›s› yal›t›m›n›n ve ve- z›rlanan 2011-2023 y›llar›n› kapsayan “‹klim rimli ekipman ve sistemlerin kullan›m›n›n özen- De¤iflikli¤i Ulusal Eylem Plan›”n›n “Sera Gaz› dirilerek yayg›nlaflt›r›lmas› vb. eylemler s›ralan- Emisyon Kontrolü” bölümünde bina sektörü- m›flt›r (ÇfiB, 2011:89). nün de içinde yer ald›¤› her bir sektör için mev- Yerleflmelerden kaynaklanan sera gaz› emis- cut durum de¤erlendirilmifl, amaçlar, hedefler yonlar›n›n özellikle yeni yerleflimlerde s›n›rlan- ve eylem alanlar› tan›mlanm›flt›r. Buna göre, bi- d›r›lmas› amaç ve hedefleri kapsam›nda, arazi na sektörü, önemli ölçüde enerji tüketen sektör kullan›m›n›n ilgili tüm sektörlerin sera gaz› olmas› nedeniyle enerji verimlili¤inin art›r›lma- emisyon miktarlar›na etkisinin saptanmas›, fark- s›nda ve iklim de¤iflikli¤ine yönelik politika ve l› iklim bölgeleri için enerji etkin ve iklim du- programlarda öncelikli çal›flma alan› olarak de- yarl› planlama ve yerleflim ilkelerinin gelifltiril- ¤erlendirilmektedir. Bina sektörü, ülkemizde mesi, kriterlerin oluflturulmas› ve etkin uygu- 2009 y›l›nda 53,4 Mton CO2 emisyonuna se- lanmas› için bir rehber haz›rlanmas›, yaflam bep olmufltur. Sektörün 2009 y›l›nda 29,5 mil- döngüsü maliyeti de¤erlendirme yöntemleri yon TEP olan enerji tüketiminin 2020 y›l›nda kullan›larak pilot projelerle sürdürülebilir kent- yaklafl›k iki kat artarak 47,5 milyon TEP’e ula- sel yerleflim planlar›n›n gelifltirilmesi, uygulan- flaca¤› tahmin edilmektedir. Bina sektöründe mas› ve sonuçlar›n imar mevzuat›na aktar›lmas› enerji tüketiminin % 24’ü elektrikten, % 20’si vb. eylemler tan›mlanm›flt›r (ÇfiB, 2011, s.90). ise yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan karfl›lan- Görüldü¤ü gibi eylemler; ilgili yönetmelik- maktad›r. Türkiye’de kullan›lan enerjinin üçte ler, tasar›m rehberleri, imar planlar›, finansal birinden fazlas› ›s›tma ve so¤utma amac›yla har- destek, yap› malzeme ve teknolojileri, idari yap- canmaktad›r (ÇfiB, 2011:20-21). t›r›m, özendirme gibi araçlardan oluflmaktad›r. Mevcut durumdan yola ç›karak, bina sektö- Bu öneriler gereklidir ancak sorunun çözümü rüne iliflkin sera gaz› emisyon kontrolünde üç aç›s›ndan bütüncül de¤ildir. Bu nedenle, “sür- temel amaç belirlenmifltir: Binalarda enerji ve- dürülebilir mimari” bafll›¤› alt›ndaki önerilerin rimlili¤inin ve yenilenebilir enerji kullan›m›n›n ekolojik dengenin korunmas›na ne ölçüde katk› art›r›lmas› ve yerleflmelerden kaynaklanan sera sa¤layabildi¤ini de¤erlendirmekten çok, konuya gaz› emisyonlar›n›n s›n›rland›r›lmas›. Enerji ve- daha bütüncül bakmak ve ekonomiye temelli rimlili¤inin art›r›lmas› amac› kapsam›nda belirli sürdürülebilirlik kavramlar› yerine “do¤aya bir hedef y›l› için, binalarda standartlar› sa¤la- uyumlu” mimarinin nas›l olmas› gerekti¤ini yan ›s› yal›t›m› ve enerji verimli sistemlerin olufl- sormak daha anlaml› görülmektedir. turulmas›, “Binalarda Enerji Performans› Yö- netmeli¤i” (BEP) ve di¤er ilgili yönetmeliklerin Do¤aya Uyumlu Mimari Yaklafl›m etkin olarak uygulanmas› veya gerekli de¤iflik- Do¤aya uyumlu mimari; do¤adan yana taraf liklerin yap›lmas›, gerekli finansal deste¤i sa¤la- olan, ekolojik dengeyi korumaya katk› sa¤layan yacak araçlar›n gelifltirilmesi, tüm binalara mimari demektir ve konunun bütüncül bak›flla “Enerji Kimlik Belgesi” verilmesi ve y›ll›k enerji ilgili di¤er disiplinlerle birlikte ele al›nmas›n› tüketiminin azalt›lmas› gibi hedefler yer almak- gerektirir. Bunun için do¤adaki enerji ak›fl›n›n- tad›r. Bu hedefler alt›nda, bina tipolojileri için madde döngüsünün süreklili¤inin sa¤lanmas› oluflturulan “model binalar›n” teknik özellikle- ve iklim de¤iflikli¤ini azaltma kapsam›nda kar- rinin belirlenmesi, enerji verimlili¤ini art›rmak bon, su ve azot döngülerinin korunmas›, baflka üzere yap› malzeme ve teknolojilerinin geliflti- bir deyiflle, döngülerdeki element hareketlili¤i- rilmesi, “Entegre Bina Tasar›m› Yaklafl›m›” ve nin engellenmemesi ya da h›zland›r›lmamas› “S›f›r Emisyonlu Bina” kriterlerinin oluflturula- gereklidir. Mimarl›k disiplininde, uygun mimari rak BEP Yönetmeli¤ine entegre edilmesi vb. ey- tasar›mla ve teknik çözümlerle döngülere lem alanlar› tan›mlanm›flt›r (ÇfiB, 2011:84-88). olumsuz müdahale önlenebilir. Teknik önlem- Yenilenebilir enerji kullan›m›n›n art›r›lmas› lerin özellikle maddi s›k›nt› içindeki geliflmekte amac› kapsam›nda, 2017 y›l›ndan itibaren yeni olan ülkeler için uygulama zorlu¤u tafl›d›¤› göz

32 mimar•ist 2012/4 EKOLOJ‹

önünde bulunduruldu¤unda, mimari tasar›m ge ve kent planlama ölçeklerinde do¤al s›n›rlar, önlemlerinin soruna müdahale edilebilirlik aç›- veriler ve döngüler arazi kullan›m planlamas›yla s›ndan mimarl›k ehliyet s›n›rlar› içinde kald›¤› yeterince iliflkilendirilmemektedir. ‹mar plan› söylenebilir. ölçeklerinde, yap›laflma koflullar›nda ve yap› Enerji tüketimini ve binalardan kaynakl› yönlenmesini belirleyen sokak geometrisi ve ya- CO2 sal›m›n› azaltmak amac›yla, do¤al ve ik- p› adas› yönlenmesinde güneflten ve rüzgârdan limsel özellikleri dikkate alarak yenilenebilir yararlanma/sak›nma durumu gözetilmemekte, enerjilerden olan günefl ve rüzgârdan ve bitki- at›klar› ve CO2 miktar›n› art›ran yüksek yap› yo- lendirmeden optimum düzeyde yararlan›p ¤unlu¤u öngörülmekte, bahçesiz bitiflik veya enerji verimlili¤ini art›rarak karbon döngüsü- blok yap› nizamlar› ve binalar aras›nda dar me- nün; su tasarrufu sa¤layarak, at›k su ve ya¤mur safeler önerilmekte, yetersiz miktarda yeflil alan sular›n› geri kazanarak ve bahçe beton zemin önerilmekte ve yeflil alan da¤›l›m›nda dengesiz- yüzeyini en aza indirerek su döngüsünün; at›k- lik bulunmaktad›r ki, bu da binalar taraf›ndan lar› azaltarak ve evsel kat› at›klar› geri kazanarak sal›nan CO2’nin yutak alan› olan yeflil alanlarca azot döngüsünün korunmas›na ve süreklili¤ine tutulmas›n› engellemektedir. Böylece yapay ik- katk› sa¤lanabilir. limlendirme nedeniyle oluflan “›s› adas›”, kent- Bütüncül bak›fl aç›s›yla, do¤aya uyumlu mi- lerde enerji talebini art›rmaktad›r. mari tasar›m için yap› strüktürü, yap› malzeme- An›lan mimariyi yönlendirici imar plan› ka- si, yap› yönlenmesi, yap› yo¤unlu¤u, yeflil alan rarlar›n›n do¤adan yana olmas› için, flehir plan- konumu ve miktar›n›n, bitki seçiminin ve iç me- lamadaki mevcut paradigma-kuram-yöntem ifl- kân tasar›m›n›n amaca uygun tasarlanmas›, kul- leyiflinin ve tekni¤inin, do¤an›n döngüsel bü- lan›lmas› ya da denetlenmesi gereklidir. tünlü¤ünü, do¤al s›n›rlar› ve do¤al kaynaklar›n Bu ba¤lamda, yöresel iklim özelliklerine uy- tafl›ma kapasitelerini temel alacak biçimde de- gun yap› strüktürü oluflturulmal›d›r, bu ayn› za- ¤iflmesinin önkoflul oldu¤u düflünülmektedir. manda kent bütününde yerleflmeye yerel kimlik Bunun gerçekleflmesi durumunda, imar plan› kazand›racakt›r. Yap› malzemesi bölge kaynak- ölçe¤inde yap› adas›, dolay›s›yla yap› yönlenme- lar›-yerel üretim ile elde edilmelidir ki, bu eko- si iklimsel verilere uygun yap›lacak, nüfus ve ya- nomik ve ekolojik aç›dan yüksek maliyetleri ön- p› yo¤unlu¤u do¤al kaynaklar›n tafl›ma kapasi- leyecektir. Bunlar inflaat mühendisli¤i gibi ilgili teleri göz önünde bulundurularak belirlenecek, disiplinlerin konusudur. Yap› yönlenmesi, yap› yeflil alanlar farkl› hane halk› özelliklerine ve yo¤unlu¤u ve yeflil alan miktar› ise flehir planla- farkl› bina nizam ve tipolojilerine göre emis- ma kararlar›yla yak›ndan iliflkilidir. yon-so¤urma dengesi kurularak hesaplanacak Disiplinleraras› bir bilim ve uygulama alan› (örn. S›layd›n ve Çukur, 2012) ve yerleflimdeki olmas›na ra¤men mevcut iflleyiflte, peyzaj plan- da¤›l›m›nda eriflilebilirlik dengesi sa¤lanacakt›r. lamay› devre d›fl› b›rakarak fiziki planlamay› te- Mevcut yaz›nda sera gazlar›n›n azalt›lmas› keline alm›fl olan flehir planlama; pozitivist-de- kapsam›nda sürdürülebilir kentler için “kom- terminist bilim anlay›fl›n› ve meta paradigmas›n› pakt kentsel form” ve “karma kullan›ml› yap›- temel almakta, do¤rusal büyümeyi hedeflemek- laflma”, toplu tafl›ma, bisiklet ve yaya yolu a¤r›- te ve mekânsal organizasyonunu ekonomiye l›kl› ulafl›m önerilmektedir (Burgess, 2000; göre biçimlendirmekte, tekni¤ini mimarl›ktan Knoflacher, 2006; Brown ve Southworth, devrald›¤› “modül” anlay›fl›na (Ergin ve Çukur, 2008). Ancak bu öneriler konunun bir boyutu- 2007) dayand›rmakta ve tek-tip imar yönetme- na odaklanmakta, do¤an›n korunmas› aç›s›ndan li¤iyle yerel özelliklere dikkat etmeksizin stan- konuya bütüncül yaklaflmamaktad›r. dart yap›laflmay› öngörmektedir. Bu nedenle, Uygulama imar plan›ndaki kararlar›n tasa- do¤an›n döngüsel bütünlü¤ünü kavrayama- r›mla ba¤›n› kurmak ve kent ölçe¤inde üçüncü makta, do¤ay› ve temel yap› elemanlar›n› top- boyutu planlama sürecine dahil etmek amac›yla lumsal-endüstriyel üretime girdi olarak gör- kentsel tasar›m ölçe¤i, planlama hiyerarflisinde mekte, üretimin sürdürülebilirli¤ini garanti alt›- yer almal›d›r. Bu ölçekte peyzaj mimarl›¤› ise, na almak için do¤al kaynaklar›n yönetimini ve gerekti¤inde binan›n gölgelendirmesi amac›yla sürdürülebilir planlamay› öne ç›karmakta ve do- yöre iklimine uygun bitki seçiminde ve bunu ¤ay› “ekolojik boyut” kavram›yla sadece bir bina yak›n çevre tasar›m›yla iliflkilendirmede, “boyut” ölçüsünde dikkat edilmesi gereken bir birlikte çal›fl›lmas› gereken bir disiplindir. Mi- de¤er olarak ele almaktad›r. Bu kapsamda, böl- marl›k disiplininde yukar›da an›lan yap› kabu¤u

mimar•ist 2012/4 33 EKOLOJ‹

ve bina tasar›m› çerçevesindeki önerilerin ise Sonuç ancak do¤aya uyumlu bir fiziki planlama kade- ‹klim de¤iflikli¤ine karfl› önlemlerde öncelikli melenmesi içerisinde anlam kazanaca¤› düflü- sektörlerden olan bina sektöründe enerji tüketi- nülmektedir. Do¤aya uyumlu mimari ba¤la- minin ve sera gaz› emisyonunun azalt›larak m›nda an›lan disiplinler d›fl›nda iç mimarl›k, enerji verimlili¤inin art›r›lmas› hedeflenmekte- elektrik, elektronik, makine, inflaat, çevre mü- dir. “Sürdürülebilir mimari” çerçevesindeki hendisli¤i, iflletme vb. di¤er disiplinlerle birlikte kavram çeflitlemeleriyle gelifltirilen tasar›m ve çal›fl›lmas› da önem arz etmektedir. Do¤a koru- teknik önlemlerle bu hedef karfl›lanmaya çal›fl›l- ma ba¤lam›nda fiziki planlama iflleyiflini bütün- maktad›r. Bu önerilerin bütüncül yaklafl›mla fi- cül ele alan bir öneri flemada verilmifltir. ziki planlama kademelenmesiyle iliflkilendiril-

34 mimar•ist 2012/4 EKOLOJ‹ medi¤i görülmektedir. Makalede, sürdürülebilir Sürdürülebilir Mimarl›k Anlay›fl›na Elefltirel Bir Bak›fl”, yaklafl›mlar›n do¤ay› koruma aç›s›ndan yetersiz Journal of Yasar University, 2(7), s.809-826. • Sassi, P. (2006) Strategies for Sustainable Architecture, kald›¤› düflüncesiyle, fiziki planlama kademe- Taylor & Francis, New York. lenmesi içerisinde bütüncül ve disiplinleraras› • S›layd›n Ayd›n, M.B. ve Çukur, D. (2012), çerçevede “do¤a uyumlu mimari yaklafl›m” “Maintaining the Carbon-Oxygen Balance in Residential önerilmifltir. Bu kapsamda, do¤aya uyumlu mi- Areas: a Method Proposal for Land Use Planning”, Urban Forestry & Urban Greening, Vol.11, Issue:1, s.87-94. marinin göstergelerinin, kifli bafl›na konutlarda • Utkutu¤, G. (2005) “Sürdürülebilir Bir Gelecek ‹çin kullan›lan yenilenebilir enerji, farkl› bina tipleri Mimarl›k: Ekolojik Mimarl›¤›n Ulaflt›¤› Son Nokta, bafl›na su tüketimi, bina bafl›na kat› at›klar›n ge- Bedzed”, TTMD Dergi, Say›: 36. • Ünalan, H. ve Tokman, L.Y. (2011) “Sürdürülebilir ri dönüflüm oran›, bina bafl›na at›k suyun ar›t›m Mimari Tasar›m: Bir Renovasyon Projesi”, Anadolu oran›, farkl› bina tipleri bafl›na düflen yeflil alan Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisi-A, Vol.12, Say›: 2, miktar› vb. olaca¤› düflünülmektedir. s.129-157.

Duygu Çukur Gökce, Yrd. Doç. Dr., Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarl›k Fakültesi fiehir ve Bölge Planlama Bölümü

Kaynakça: • Anonim (2010) “Yeflil Binalarda Maliyet ve Fayda”, Yeflilbina, Say›: 3. http://www.yesilbinadergisi.com/?pid=23691 (Eriflim Tarihi: 10.04.2012) • Aykal, D., Gümüfl, B. ve Özbudak Akça, Y.B. (2009) “Sürdürülebilirlik Kapsam›nda Yenilenebilir ve Etkin Enerji Kullan›m›n›n Yap›larda Uygulanmas›”, V. Yenilenebilir Enerji Kaynaklar› Sempozyumu, Diyarbak›r, s.78-83. • Brown, M.A. and Southworth, F. (2008) “Mitigating Climate Change Through Green Buildings and Smart Growth”, Environment and Planning A, 40 (3), s.653- 675. • Burgess, R. (2000) “The Compact City Debate: A Global Perspective”, Compact Cities Sustainable Urban Forms for Developing Countries, Ed.: Mike Jenks and Rob Burgess, Spon Press, London, s.9-24. • Çelebi, G. (2003) “Environmental Discourse and Conceptual Framework for Sustainable Architecture”, Gazi Üniversitesi Journal of Science, 16(1), s.205-216. • ÇfiB (Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤›) (2011) ‹klim De¤iflikli¤i Ulusal Eylem Plan› 2011-2023, Ankara. • http://iklim.cob.gov.tr/iklim/Files/IDEP/%C4%B0DEP TR.pdf (Eriflim Tarihi: 10.04.2012) • Ergin, fi. ve Çukur, D. (2007) “fiehir Planlama’da Nature-Friendly Architectural Approach Modül Kullan›m› ya da Bir Öncekine Yan›t”, Ege Mimarl›k, Say›: 61, s.22-25. The article aims to create a framework for the monolith "nature-friendly • Göksal Özbalta, T. (2005) “Mimari, Günefl ve Teknoloji architecture" that contributes to the protection of ecological balance. In this ‹liflkisi”, Günefl Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve Sergisi, context, the current architectural approaches within the framework of Mersin. www.gunesevi.org/downloads/20081012661.pdf "sustainability" have been evaluated and it has been put forward that these (Eriflim Tarihi: 10.04.2012) approaches are inadequate in terms of protecting nature. Taking the part of • Knoflacher, H. (2006) “A New Way to Organize Parking: The Key to a Successful Sustainable Transport building sector in greenhouse gas emissions into account, the developed goals System for the Future”, Environment and Urbanization, and action areas within the framework of greenhouse gas emission control in our 18 (2), s.387-400. country have been introduced. Pro-nature and “nature-friendly architectural" • Künar, A. (2010) “Ülkemiz ve Binalar›m›z, Sertifikasyon approach that contributes to the protection of natural balance requires a monolith Çöplü¤ü Olmas›n”, Yeflilbina, Say›: 3. approach and interdisciplinary relationship. However, it has been observed that http://www.yesilbinadergisi.com/?pid=25502 (Eriflim the current suggestions for the goal of increasing energy efficiency by reducing Tarihi: 10.04.2012) • Manio¤lu, G. ve Koçlar Oral, G. (2010) “Ekolojik energy consumption and greenhouse gas emission are not associated with Yaklafl›mda ‹klimle Dengeli Cephe Tasar›m›”, 5. Ulusal monolith approach and physical planning staging. In the article, the nature- Çat› & Cephe Sempozyumu, ‹zmir. (Eriflim Tarihi: friendly architecture, within a monolith and interdisciplinary approach, have been 10.04.2012) defined in the staging of physical planning, and some suggestions have been put http://www.catider.org.tr/pdf/sempozyum5/Semp%205 forward on building structure, building material, building orientation, building %20Bildiri%2030.pdf density, the location and amount of green space, plant selection and interior • Mclennan, J.F. (2004) “The Philosophy of Sustainable Design”, Ecotone LLC, Missouri. design. • Özmehmet, E. (2007) “Avrupa ve Türkiye’deki

mimar•ist 2012/4 35 PROJE / PROF‹L Cem Erözü: “Kullan›c› Kat›l›m›, Do¤ru Bir Mimari Tasar›m Sürecinde, ‘Olmazsa Olmaz’d›r” Söylefli: Öncül K›rlang›ç

em Erözü 1993 y›l›nda, “en büyük hocam” Hem yurtiçinde, hem yurtd›fl›nda üniversiteler- CCdedi¤i babas› Metin Erözü’nün kurdu¤u den ald›¤›m davetler üzerine dersler ve semi- Erözü Mimarl›k bünyesinde meslek prati¤ine nerler de veriyorum, projelerde jürilere kat›l›yo- bafllayan bir mimar. Uzun y›llar mimarl›k e¤iti- rum... Bu tür e¤itim etkinliklerim devam ediyor minin içinde bulunan, küçük yafllardan itibaren ve bundan da çok keyif al›yorum. ‹TÜ Mimar- müzikle kurdu¤u iliflkiyi meslek prati¤ine de yan- l›k Fakültesi’nde bafllayan ö¤retim üyesi yar- s›tan Cem Erözü ile müzik ve mimarl›k iliflkisin- d›mc›l›¤› oldukça uzun bir süre devam etti. Fa- den, genifl bir yelpazede gerçeklefltirdi¤i mimarl›k kat ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi’nin de içinde bu- prati¤ine uzanan bir söylefli gerçeklefltirdik. lundu¤u birçok üniversitede e¤itim fleklinin ar- t›k meslek prati¤ine cevap vermekte farkl› bo- ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nde (‹TÜ) li- yutlara geçmesi, bu kurumdan ayr›lmama sebep sans ve yüksek lisans e¤itiminizden sonra oldu. Sadece üniversitelerde de¤il, ilk ve orta- Viyana’da doktora çal›flmalar› yapt›¤›n›z›, ö¤retimden bafllayarak bütün Türkiye’deki e¤i- ard›ndan yine ‹TÜ’de 15 y›l kadar ö¤retim tim sürecinin asl›nda çok s›k›nt›l› ve yanl›fl yürü- yen bir süreç oldu¤unu düflünüyorum ve mima- üyesi yard›mc›l›¤› prati¤iniz oldu¤unu bili- ri düflünce tarz›na, analitik düflünce tarz›na ö¤- yoruz. Neden e¤itimcilikten vazgeçip tama- rencinin gittikçe yabanc›laflt›¤›n› hissediyorum. men meslek prati¤ine yöneldiniz? ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi’nde teknik resim ders- E¤itimcilikten asl›nda hiçbir zaman vazgeçme- lerinin kald›r›lmas› mesela, benim hiç anlayabil- dim; ofisimize gelen genç arkadafllar›m›zla bir- di¤im ve kabul edebildi¤im bir fley de¤il. Bu- likte e¤itmenlik sürecimiz hâlâ devam ediyor. nun yan› s›ra ö¤retim üyeleri aras›nda bina ya- pan insan çok azald› ve böyle olunca tabii her fley çok teorik düzleme geçmeye bafllad›. Ö¤- renciler mezun olduktan sonra gerçek hayatta ciddi bir bocalama geçirmeye bafllad›lar. Ben de bu bocalaman›n müsebbiplerinden olmak iste- medim aç›kças›.

Meslek prati¤inizi sürdürürken bir yandan da müzikle aktif bir flekilde ilgileniyorsunuz. “mimarl›k donmufl bir müziktir” tan›mla- mas›na istinaden, sizce mimarl›kla müzik aras›nda nas›l bir ba¤lant› var? Mimarl›k etkinli¤i de, müzik etkinli¤i de, her insan›n kendi karakterine ba¤›ml› olarak elde etmifl oldu¤u birikimlerin d›flar›ya yans›mas›d›r. Cem Erözü, 1963 y›l›nda Nürnberg, Almanya’da do¤du. ‹stanbul Erkek Lisesi’nde Dolay›s›yla müzikle mimari aras›ndaki iliflkiyi tamamlad›¤› lise e¤itiminin ard›ndan girdi¤i ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi’nden 1986 y›l›nda mezun genel anlamda tan›mlamak için asl›nda bizim oldu. Yine ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi’nde yüksek lisans e¤itimini tamamlay›p 1991 y›l›nda doktora kendi kiflisel birikimlerimiz de yeterli olmaya- çal›flmalar› için Viyana Teknik Üniversite’sine girdi ve burada “Müzik ve Mimari Aras›ndaki Oransal ‹liflkiler” bafll›kl› bir çal›flma gerçeklefltirdi. 1993-2007 y›llar› aras›nda ‹TÜ Mimarl›k cakt›r. O yüzden müzikle mimariyi bir araya ge- Fakültesi Mimarl›k Bölümü’nde ö¤retim üyesi yard›mc›l›¤› görevinde bulundu. Halen çeflitli tirmek için her ikisinin de ortak olarak kulland›- üniversitelerde davetli olarak derslere, seminerlere ve proje jürilerine kat›l›yor. ¤› ortamlar› bulmak gerekiyor. Bu ortam da as- 1993 y›l›ndan itibaren, ‹stanbul’da 1970 y›l›nda Metin Erözü taraf›ndan kurulmufl olan Erözü l›nda aritmetiktir. Müzi¤i bir armoni sanat› ola- Mimarl›k bünyesinde, birçok projede tasar›mc› olarak çal›flt›, yurtiçi ve yurtd›fl› mimari proje yar›flmalar›nda ödüller ald›. Cem Erözü bir yandan da oda müzi¤i ve radyo programc›l›¤› gibi rak ele al›rsak, bu sanat›n mimarl›kta da konu- etkinlikleri de aktif olarak sürdürüyor. fluluyor olmas›, her iki olgu için ortak bir payda

36 mimar•ist 2012/4 PROJE / PROF‹L olarak görülebilir. Bat› müzi¤indeki armoniyi böyle karfl›laflt›r›lmal›, zaten dünyada bilimsel ele al›rsak; asl›nda 18. yüzy›lda müzikte kullan›- olarak da bu flekilde karfl›laflt›r›l›yor. lan armoni, Antik dönemdeki Yunan bilgileri- ne, Yunan okullar›na dayanan bir armoni bilgi- Peki, buradan meslek prati¤inize geçersek, sidir. Say›sal oranlar, bunlar›n birbirleriyle olan Erözü Mimarl›k olarak gerçeklefltirdi¤iniz katlar›, kesirler vs. bunlar belli bir say›sal düzeni projelerin genifl bir yelpazede oldu¤unu bili- tan›ml›yor Antikitede ve Antikitedeki bu say›sal yoruz. Örne¤in endüstri yap›lar›, ofis yap›- düzenler daha sonra müzi¤e yans›t›l›yor. Bunun lar›, al›flverifl merkezleri, e¤itim yap›lar› bu 18. yüzy›lda, hatta 17. yüzy›lda baflta mimarl›k yelpazenin içinde. Ama benim gözüme flöyle ve müzik olmak üzere, birçok sanat alan›nda bir fley çarpt›, konut projeleriniz oldukça tekrar ele al›nmaya bafllad›¤›n› söyleyebiliriz az... Rönesans ve Reformla beraber ve paralel olarak Çok iyi gözlemlemiflsiniz. Konut projesini hiç bu mimarl›kta da daha net bir flekilde dile geti- sevemedim, çünkü konut flöyle bir konudur be- rilmeye bafllan›yor. Hatta Alberti gibi dönemin nim için: Konutun, insanlar›n içinde yaflarken ünlü mimarlar› o zaman müzikçilerle birlikte kendi kendilerine tan›mlamalar› gereken bir çal›flmaya ve belli say›sal oranlar› kendi mimari- mekân oldu¤unu düflünüyorum. Her insan lerinde kullanmaya bafll›yorlar. kendi evini kendi yapmal›d›r. Onlara birtak›m Bu say›sal oranlar asl›nda müzikte karfl›m›za formlar›, birtak›m mekânlar› dikte etmeyi çok nas›l ç›k›yor? Bizim oktav; beflli, dörtlü, üçlü de- do¤ru bulmuyorum. Asl›nda sizin belli bir uy- di¤imiz, asl›nda konsonanstan yani uyumlu ses garl›k düzeyindeki insanlar› ele al›p da onlar›n birlikteli¤inden, daha az uyumlu ses birlikteli¤i yaflam kalitelerini düzeltmek, yükseltmek için olan disonansa do¤ru düflündü¤ümüzde belli düflündü¤ünüz mekânlar bunlar, ama bugün o oranlar, belli konsonans ve disonanslar› tan›ml›- konutlar› ticari amaçla infla eden kiflilerin hedef- yor. Buradan hareketle bu oranlar› mimarlar leri ile üst üste oturmuyor. Çünkü onlar bu ifli mekânlar›n›n en, boy ve yüksekliklerinde kul- bir kazanç olarak görüyorlar ve bizim kabul lanm›fllar. Günümüzde ben flahsen cephelerim- edemeyece¤imiz mekânlar› maalesef sat›fla su- de kullanmaya çal›fl›yorum müzikte armonik nuyorlar. Bizim ülkemizde mekân kalitesi anla- olarak geçen say›sal oranlar›; bazen birden, iki- y›fl› oldukça gerilerden geliyor ve insanlar›m›z den, üçten fazla olabiliyor. Bunlar› bir kompleks da bu tür mekânlar› kabulleniyorlar. Örne¤in halinde cepheye yans›tmak benim asl›nda mi- iki-üç tane davetli konkurda, mal sahipleriyle mari tasar›m çal›flmalar›m aras›nda yer alabiliyor. felsefi ayr›l›¤›m nedeniyle projemizi teslim edip yollar›m›z› ay›rd›k... Bildi¤im kadar›yla doktora çal›flman›z da Mimar Sinan’›n camilerindeki müzikal oran- Bence önemli bir tutum bu ama Türkiye’de larla ilgiliydi, de¤il mi? genel olarak sahiplenilen bir tutum de¤il. Ben yapt›¤›m çal›flmalarda Mimar Sinan’›n ca- Ço¤unlukla dikte etme diye tan›mlad›¤›n›z milerindeki say›sal oranlar›, müzikteki say›sal yaklafl›m a¤›r bas›yor. fiahsen mimarl›k pra- oranlarla karfl›laflt›rd›m. Tamamen birbirinden ti¤inde kat›l›mc› yaklafl›mlar› oldukça önem- farkl› kültürlerde geliflmifl iki olgunun, yani bat› li buluyorum ve ülkemizde de bu yaklafl›m›n mimarisindeki müzikal oranlar›n asl›nda do¤u- art›k yayg›nlaflmas› gerekti¤ini düflünüyo- daki bir optik oranlama sistemiyle ne kadar üst rum... üste çak›flabilece¤ini araflt›rd›m. Ortaya ç›kan Asl›nda kullan›c› kat›l›m›, do¤ru bir mimari ta- sonuç flu ki, asl›nda tamamen bu oluflumlardan sar›m süreci için bence olmazsa olmaz bir fley. ba¤›ms›z olarak insan›n beyni akustik ve optik Bu sadece konut için de¤il, ne tür bina yaparsa- olarak belli bir armoni düzenini zaten içinde n›z yap›n, binay› yapt›ran kiflinin ihtiyaçlar›n› siz hissediyor. Yani Sinan’›n mimarisindeki say›sal do¤ru tan›mlamad›¤›n›z müddetçe ürününüz oranlarla bat› müzi¤indeki armoni say›sal oran- hiçbir zaman hedefine ulaflamayacakt›r. Bunu lar› çok çok üst üste çak›fl›yorlar. Bu konuda be- da her kat›l›mc›, yani mimar olmayan kat›l›mc›, nim kendi teorim flöyledir: Kulak ve göz çok or- çok iyi dile getiremeyebiliyor. Ona da yard›mc› tak bir armoni hissiyle besleniyor ve insan da olmak laz›m, orada bence mimar hiçbir zaman bununla büyüyor. Çünkü birtak›m oranlar› do- kendi dili olan teknik resmin çerçevesinin içinde ¤ada görüyoruz ve bu oranlar da bizim içimize kalmamal›. Örneklerle anlatmak, gezdirmek, iflliyor. Siz bunu say›sal ortama tafl›yarak aritme- kat›l›mc›da ifade gücünü olabildi¤ince açabil- tikte bu defa objektif bir flekilde birbirleriyle mek gerekiyor ki, hakikaten ne istedi¤ini anlata- karfl›laflt›r›yorsunuz. Müzikle mimari bana göre bilsin. Siz onlar›n önüne kesit, plan, cephe koy-

mimar•ist 2012/4 37 PROJE / PROF‹L

du¤unuz zaman bir fley anl›yor belki, ama asl›n- r›n da getirmifl oldu¤u birtak›m mekân flartlar› da mekân› yaflamak laz›m. Mekân› yaflayamad›- var. Bunlar bana çok fley ö¤retti, yani elimizi ¤›n›z zaman, onun akusti¤ini anlayamad›¤›n›z sürdü¤ümüz her tür nesnenin nas›l üretildi¤ini zaman çok da bir ifle yaram›yor. görmek, bunlar için do¤ru mekânlar› olufltur- mak, bunu yarat›rken de asl›nda yine orada bu Bu tutumun tasarlanan her yap› için geçerli üretimi yapan insanlar için do¤ru fiziksel flartla- oldu¤unu söylediniz. Ofis olarak endüstri r› oluflturmak, benim asl›nda çok kutsad›¤›m bir yap›lar›na a¤›rl›k verdi¤inizi biliyoruz, ora- fley. Mimarl›¤›n gerçek ifllevlerinden biri budur da nas›l hayata geçiyor bu tutum? diye düflünüyorum. Benim için gerçek bir hazinedir endüstri yap›la- ‹flin bir de ofis k›sm› var tabii, yani bu üreti- r›. Endüstri yap›lar›n›n iki tane çok önemli bile- mi yönlendiren, flekillendiren, kontrolünü ya- fleni var: Bir, içinde insan yafl›yor; iki, içinde çok pan, ba¤lant›lar›n› kuran ve beyaz yakal› olarak net tan›mlanm›fl ifllevler var. Belli bir üretim ak›- tan›mlanan kiflilerin kulland›¤› mekânlar... Bu- fl› çerçevesinde makine yerleflimi oluflturuyorsu- rada en tepedeki patron dedi¤imiz kifliden, me- nuz. Bir hammadde girifli var, bir üretim, bir kânlar›n temizli¤ini yapacak kifliye kadar çok çe- bitmifl ürünün sonradan bir yerlere sevkiyat› flitli ihtiyaçlar ve mekân talepleri olabiliyor. Bi- var. Bu ak›fl asl›nda öyle ya da böyle birçok en- zim yapt›¤›m›z endüstri yap›lar›n›n bugüne ka- düstri alan›nda birbirine benziyor. Ama tabii dar hayatlar›n› ayn› flekliyle sürdürüyor olmalar› çok farkl› imalatlar da var ve bu farkl› imalatla- bizim için asl›nda tasar›m›n do¤ru yap›lm›fl ol- du¤unun en önemli teyidi oluyor. De¤ifliklik yap›lan alanlarda ise, neyin ilerisini görememi- fliz, eksik veya yanl›fl tasarlam›fl›z, anl›yoruz ve bu da bizim için gene bilgi da¤arc›¤›m›za ayr› bir katk› oluyor.

Yani yapt›m, tasarlad›m, uygulad›m, bitti demiyorsunuz ve kullan›m sürecini de takip ediyorsunuz... Kesinlikle öyle. Bu asl›nda benim babamda da böyleydi, ço¤u zaman ifl iliflkilerimiz, iflverenler- le derinlik kazand› ve o kadar birbirimizi anla- maya gayret ettik ki, sonunda hakikaten ailevi görüflmelere, iliflkilere dönüfltü ifller. Böyle ol- du¤u zaman da tabii iflverenimiz bizi b›rakmak istemiyor, her fleyi dan›fl›yor. Bence bunun ha- kikaten sihirli noktas› o yat›r›mc›y› tasar›ma ola- Dudullu Centur Üretim bildi¤ince katmak. Bu çünkü bizim iflimizi ko- Tesisleri. laylaflt›r›yor, ortaya ç›kan ürününün, kendine Kesit eskizi. olabildi¤ince faydal› olmas›n› sa¤l›yor.

Mesela yak›n zamanda gerçeklefltirdi¤iniz Dudullu Centur Üretim Tesisleri projesinde bu süreç nas›l geliflti? Centur bizim bütün ofisimizin endüstri yap›lar› çizgisinde vard›¤› en üst nokta olmufltur. Çün- kü çok ilginç bir sürece sahip oldu. Mal sahibi çok bilinçli bir mal sahibi, kültürel bir birikimi olan, dünyay› gezmifl ve firmas›n›n binalar›n›n, firmas›n›n imaj›n› d›flar›ya çok iyi yans›tt›¤›n› fark etmifl nadir insanlardan birisiydi. Bunun bi- lincinde çok iyi bir haz›rl›k süreci geçirmifllerdi. Binan›n yar›flmaya aç›lmadan önceki bölümün- de, bütün ihtiyaçlar say›sal olarak, malzemeleri- ne kadar belirlenmiflti. Daha sonra bu alanda çal›flan mimarl›k bürolar› seçilmifl, onlar›n ara-

38 mimar•ist 2012/4 PROJE / PROF‹L s›ndan bir eleme yap›lm›fl, daha sonra bir davet- düzgün detaylarla çözülmesi için kontrollük da- li konkur aç›lm›flt›. Bir depo binas› için öngörü- hil bize ifli verdi¤inden dolay› asl›nda baflar›l› da len sürece bakt›¤›m›zda, asl›nda mal sahibinin bir uygulama oldu. yapaca¤› binaya ne kadar önem verdi¤i ve bi- linçle yaklaflt›¤› görülüyor. Depo binas›na mi- Bu durumda yat›r›mc›n›n kurumsal kimli¤i- mari proje yar›flmas› aç›lmas› ülkemizde s›k›l›kla ni binaya yans›tma taleplerinin mimar için görülen bir yaklafl›m de¤ildir. Genel bak›flta, bu bazen zorlay›c›, ama bazen de yarat›c› süreç- yap›lar depodur, dört taraf› kapal›d›r, içine mal ler do¤urdu¤unu söyleyebilir miyiz? Tabii koyars›n›z... bu arada karfl›l›kl› iflbirli¤i de çok önemli sa- Biz de olabildi¤ince iyi haz›rlan›p bu yar›fl- n›r›m... maya girdik ve kazand›k. Yar›flma esnas›nda bafl- Tabii ki, bu asl›nda mal sahibinin, gerçekten bi- ka bir fley daha fark ettik. Sadece imaj meselesi nas›ndan ne istedi¤i aç›s›ndan tan›mlanmas› ge- de¤il, asl›nda bu deponun çok karmafl›k bir ça- reken bir nokta. Baflta mimarla olan ilk iliflki es- l›flma flekli var. Arazi çok zor bir arazi, talepler nas›nda mal sahibinin bunu iyi hissettirmesi gere- çok karmafl›k, bunun da çözümü ancak iyi bir kiyor mimara. fiimdi bir müzeyle bir endüstri ya- tasar›m süreciyle olabilecektir. Fakat burada çok p›s›n› karfl›laflt›rd›¤›n›zda asl›nda çok taban taba- enteresan bir fley oldu. Roller biraz tersine dön- na z›t gibi gözüküyorlar içerik olarak. Müze her dü mal sahibiyle. Biz endüstri yap›lar›n›n her tarafa çekilebilecek ifllevlere sahip, sergilemeyi siz zaman ifllevine uygun, ekonomik yap›lar olma- öyle yapars›n›z, ben böyle yapar›m, bir üçüncüsü s›na çaba gösteren bir tasar›m ofisiyiz. Projemiz baflka türlü sergilemek isteyebilir. Ayr›ca formun plan alan›nda bütün ifllevleri olabildi¤ince do¤- da insanlar› çekmesi ve bir kimlik tan›mlamas› ru çözülmüfl, mal sahibinin tamamen onay›n› gerekiyor. Fakat endüstri yap›s›nda böyle bir fley alm›fl bir çözüme sahipti. Ancak cephesinde da- yok, siz endüstri yap›s›n› amorf bir yap› yapamaz- Dudullu Centur Üretim ha gösteriflli bir bina talep ettiklerini söylediler. s›n›z, çünkü içine makine girecek. Orada bir ak›fl Tesisleri. Biz de onlara heykelt›rafl olmad›¤›m›z› vurgula- flemas› var. Mesela bu anlatt›¤›ma en iyi örnek d›k. Çünkü beklenti asl›nda bir heykelt›rafll›k Chemetall’a yapm›fl oldu¤umuz binad›r. Zemin kat plan›. beklentisiydi. “Bir bina koyal›m ortaya, herkes ona baks›n.” Biz bu iflin ekonomik boyutunun varaca¤› noktay› düflünür ve tasar›m›m›z› bu ta- leplere göre yönlendirirken, bu arada 2008 y›- l›nda kriz ç›kt›, proje durduruldu. Bu arada, Dudullu Organize Sanayi Bölgesi idaresinin verdi¤i imar flartlar›na göre hakk›m›z olan me- kân hacmini elde etmek için çok daha büyük, çok daha iri bir bina yapabilecekken, biraz mal sahibini de bu konuda ikna ederek, flehircilik öl- çe¤inde, daha do¤ru bir yaklafl›m sergileme ola- na¤› elimize geçti. Böylesine büyük bir yap›n›n asl›nda oray› çok ezece¤ini ve bu nedenle de bi- raz çat› formuyla oynamam›z gerekti¤ini kendi- lerine aktard›k. Kabul gördü ve bu flekliyle bina- n›n ana formu ç›kt› ortaya.

O zaman çat›daki e¤imli form buradan do¤- du... Evet, o e¤ik çat› asl›nda çok pahal› bir çat›, çün- kü imalat› zor bir çat›, fakat bunu mal sahibinin olgunlu¤una vermemiz gerekiyor. Çünkü ger- çekten tersi bir durumda orada o binadan baflka hiçbir fley gözükmeyecekti ve biz bunu çok iste- medik. Hem mimari form dili olarak, hem fle- hircilik olarak bunun daha do¤ru bir çözüm ol- du¤unu düflündük; bugün de hâlâ öyle düflünü- yoruz. Mal sahibi de bu arada yine kendi ismini verdi¤i bu yap›n›n en düzgün malzemeyle, en

mimar•ist 2012/4 39 PROJE / PROF‹L

Yine Organize Sanayi Sitesinde san›yorum... latarak ve iflleyifli de biraz onlar›n ihtiyaç ve ta- Evet, Chemetall binas›, Taysad Organize Sanayi leplerine uydurarak yapt›k. Bak›yorum mesela, Sitesinde yapm›fl oldu¤umuz bir üretim binas›. o tarz binalar çok olmuyor bizde. Herkes, biraz Almanlarla yapt›¤›m›z bir çal›flma. Mesela, ora- güç gösterisine de gidiyor, de¤iflik formlar, pa- da Almanlar›n taleplerini biz frenlemek duru- hal› malzemeler, zor detaylar vb... munda kald›k. Onlar binada daha pahal› olabi- lecek, ama ifllevsiz eklentiler istediler. Hatta ya- Bir de belli dönemlerde “popüler” olan mal- p›n›n ifllevselli¤ini s›k›nt›ya sokabilecek renklen- zemeler oluyor, örne¤in bir dönem cam, bir dirmeler ve formlar talep ettiler. Bizse çevresin- dönem kompozit vb... deki binalardan ve biraz da yap›ya katmay› he- Bu dedi¤iniz, birçok yap›da geçerli maalesef. ‹fl- defledi¤imiz Türk mimarisinden kaynaklanan te biz de biraz bu yaklafl›mlardan uzak durmaya sebeplerden ötürü bu taleplerini, daha farkl› çö- çal›fl›yoruz. Bizim cam yüzeylere olan yaklafl›- zümlerle yerine getirmeye çal›flt›k. Bina tamam- m›m›z, cephe oluflumundan ziyade, biraz daha land›¤›nda, yat›r›mc›n›n di¤er ülkelerdeki bina- iç yaflant›ya dönük kriterler çerçevesinde belirle- lar›ndan daha güzel bir yap›n›n ‹stanbul’da niyor. Gün ›fl›¤›n›, do¤al ›fl›¤› mutlaka binalar›- olufltu¤unu belirttiler. Bu projemiz daha sonra m›zda her yere sokmaya çal›fl›yoruz. Bunun için Almanya’da lanse edildi, anlat›ld›. mal sahibini de ikna etmeye çal›fl›yoruz. Çünkü Endüstri yap›lar›nda baz› fleylerin ucu kaça- tepe ›fl›kl›klar› pahal›, do¤ru detayla çözülmedi- biliyor. Dünyan›n herhangi bir yerindeki bir bi- ¤i zaman riskli çözümler, ama her fabrikam›zda na olabilir mesela yapt›¤›n›z, onu her yerde tek- mutlaka insanlar do¤al ›fl›kta çal›fl›yorlar. Bunun rarlayabilirsiniz. Biz tasar›mlar›m›zda, yerel mi- tabii baflka getirileri de var, bir yang›n an›nda mari ögelerini bu yap›lara katarak, bir derece de mesela, çal›fl›lan mekân›n duman tahliyesi için o olsa, kimliksizli¤in önüne geçmek istedik. kapaklar kullan›labilir kapaklar oluyor. Hem ba- bamdan, ki benim en önemli hocam babamd›r, Endüstri yap›lar›nda da yerel bir kimlik ol- hem de yurtd›fl›nda çal›flt›¤›m›z dönemlerde biz mas› gerekti¤ini mi düflünüyorsunuz? bu terbiyeyi ald›k: Ekonomik ve ifllevsel bina Tabii, ama buna çabalamak laz›m. Biz örne¤in yapmak. Chemetall projesinde cumbalar›m›z› koyduk. Tabii iflçi sa¤l›¤› ve güvenli¤i aç›s›ndan mi- Türk mimarisindeki cumbalar›, yat›r›mc›ya an- mar›n yapabilece¤i fleyler s›n›rl› olsa da maksi- mum düzeyde oradaki tüm sorumlulu¤u yerine getirmek gerekiyor elbette. Ne yaz›k ki, ülke- mizde iflverenler maliyet nedeniyle çok temel insani gereksinimleri geri plana atabiliyorlar. Dolay›s›yla burada en önemli nokta mimar›n ik- na kabiliyeti. Kesinlikle çok çok önemli. Do¤al ›fl›k, do¤ru havaland›rma, do¤ru akustik performans, gürül- tülü üretimlerin oldu¤u yerde duvarlarda alaca¤›- n›z önlemler, bunlar› en çok mimar bilmek zo- runda, bunu baflka kimse bilemez, bunu mal sa- hibi de bilemeyebilir. Böyle bir fleyin asl›nda ola-

Chemetall binas›, Taysad Organize Sanayi Sitesi.

Chemetall binas›, +0.00 plan›.

40 mimar•ist 2012/4 PROJE / PROF‹L nakl› oldu¤unu fark etmeyebilir bir iflveren, çün- da hâlâ konumlar› itibariyle Dudullu Organize kü onun sonuçta ilgilendi¤i konu üretim yap- Sanayi Bölgesine uzak alanlar ve ‹stanbul’un mak, para kazanmakt›r. Ama bizim birçok iflvere- trafi¤ini düflündü¤ünüz zaman bu insanlar›n nimiz art›k iflçilerinin konforuna, sa¤l›¤›na önem götürülüp getirilmesi ciddi bir enerji, vakit ve veriyorlar. Çünkü bunu hissettiren bir iflveren para kayb›. Bu noktadan hareketle bir otel fikri çok daha performansl› iflçi çal›flt›rabiliyor. Bunu çok olumlu karfl›land›. Bunun yan› s›ra bayilik- da siz mimar olarak zaman zaman insanlara ak- leri olan iflletmeler var orada, bayi toplant›lar› tarmak durumundas›n›z. Ayr›ca son y›llardaki ya- yapacaks›n›z; bir toplant› salonuna ihtiyac›n›z sal düzenlemeler de bu yönde çok olumlu ad›m- var. Biz bu toplant› kompleksini çeflitli kademe- lar›n at›lmas›n› ve bilincin geliflmesini sa¤lad›. lerde biçimlendirdik. Mesela 20 kiflilikten 800 kiflili¤e kadar farkl› boyutlarda salonlar var. Mal Bu anlamda günümüz ofis ve fabrika yap›la- sahibi 800 kiflilik salonda baflta bir amfi düzeni r›nda sosyal donat› alanlar›na da daha fazla istemiflti ama onlar› ikna ettik ve oray› çok a¤›rl›k verilmeye baflland›¤›n› gözlemliyo- amaçl› bir salon haline dönüfltürdük. Ayr›ca bu ruz. Örne¤in sizin Dudullu Organize Sanayi tesiste çocuklar›n, OSB içindeki iflletmelerde bölgesinde yapt›¤›n›z Kongre Merkezi Pro- çal›flanlar›n gelip aileleriyle birlikte spor yapabi- jesine gelirsek, burada bahsetti¤imiz süreç lecekleri alanlar da olufltu. nas›l geliflti? Organize sanayi bölgesini bir yap›laflma objesi Buradaki anaokulunun da oldukça farkl› bir olarak düflünürseniz, bu bölgenin çevresinde mimarisi var… bir kent ve bir kentsel yaflam var asl›nda. E¤er Anaokulunda mesela mal sahibini ikna edeme- siz organize sanayi bölgesini bu kentsel yaflama di¤imiz bir nokta oldu. Biz makine ve inflaat entegre olacak flekilde tasarlamazsan›z, ifl saati mühendisi arkadafllar›m›zla asl›nda anaokulu bi- bitti¤inde, flalterler kapat›ld›¤›nda kapkara bir nas›n›n çocuklar›n bir binay› ö¤renmesi aç›s›n- lekedir bu flehrin içinde. Ne insan girer içine, ne dan çok önemli bir f›rsat oldu¤unu düflünüyo- Dudullu Organize Sanayi de ç›kar. fiimdi bu da bir kay›p alan asl›nda. Bir ruz. Siz bir bina yapacaks›n›z, içinde çocuklar Bölgesi Kongre Merkezi de oran›n içinde yaflayan beyaz yakal›s›, mavi yaflayacaklar. Projeye bafllad›¤›m›z zaman, öyle Projesi. yakal›s›, oran›n sosyal hizmetlerini veren insan- lar var ve bu insanlar bu bölgede yafl›yorlar, bunlar›n da birtak›m ihtiyaçlar› var. En az›ndan spor yapma, bilgilenme, sinemaya gitme, al›flve- rifl yapma ve çocu¤unu düzgün bir yere götü- rüp b›rakma ihtiyac› var. Bugün Türkiye’de yeni do¤um yapm›fl kad›nlar›n çal›flma flartlar› son derece elveriflsiz. Anne çal›flmak zorunda, çün- kü günümüzde ekonomik flartlar bunu gerekti- riyor ki, ben bir annenin d›fl dünyaya aç›lmas›- n›n çocu¤a da çok önemli getirileri oldu¤unu düflünen birisiyim. Bu flartlar alt›nda bizim an- nelere yard›mc› olmam›z laz›m. Bu çerçevede, OSB içinde yer alan ve projesi taraf›m›zca ger- çeklefltirilmifl, inflaat› yeni tamamlanm›fl olan krefl bunun en önemli bilefleniydi. Dudullu Or- ganize Sanayi Bölgesi’nin Yönetim Kurulu çok ayd›n insanlardan olufluyor ve OSB içerisindeki dönüflüm süreci, baflar›yla ilerliyor. Kongre merkezi, otel, spor merkezi de bu dönüflümün bir parças› olarak bir kompleks flek- linde planland›. Bugün art›k bizim sanayicileri- miz yurtd›fl›na aç›lm›fl durumdalar, yurtd›fl›ndan misafirleri geliyor. Bu insanlar› geldi¤i zaman ‹stanbul’da yak›n bir yerde konaklatmak istiyor- sunuz. Anadolu yakas›nda, yak›n zamana kadar, istenilen düzeyde servis veren oteller yoktu. fiu anda bir-iki tane iyi örnek yap›ld›, ama bunlar

mimar•ist 2012/4 41 PROJE / PROF‹L

bir bina yapal›m ki, elektrik ve mekanik hatlar gözüksün, stati¤i alg›lans›n ve bu bizim mima- rimizi olufltursun istedik. Yani bir döfleme nas›l tafl›n›yor, bir mekân nas›l ›s›t›l›yor, bir mekân nas›l ayd›nlat›l›yor, bunlar görünsün ve hatta biz mimarlar ve mühendisler zaman zaman o okula gidip bunu çocuklara laboratuar gibi ora- da anlatmay› düflündük. Burada mal sahibi flu yönden ikna olamad›: Hem inflaat süresinin k›- sal›¤›, hem de iç mimar›n bu konuda, bizler ka- dar istekli olmamas› nedeniyle, ortaya ç›kacak görüntüyü, pek gözlerinde canland›ramad›lar ve biraz korktular. Ama bize göre önemli bir özelli¤i yap›ya katma olana¤›m›z oldu. Binam›z üçgen fleklindedir ve ortas›nda kapal› bir bahçe- si vard›r. Bu kapal› bahçede 30-35 metrelere va- ran aç›kl›k geçen ve üçgenin aç›ortaylar›ndan hareket eden büyük bir strüktür yapt›k. ‹çeri girdi¤iniz zaman cam çat›y› tafl›yan o strüktür binan›n en karakteristik özelli¤i konumuna gel- di. Bu eleman›n oluflumunda, binan›n inflaat mühendisli¤i hizmetlerini veren Say›n Galip Topönder’e özellikle teflekkür etmek isterim. Hiç olmazsa bir çat›n›n, cam›n nas›l tafl›nabildi- Dudullu Organize Sanayi ¤ini, boyutlar›yla, detaylar›yla çocuklara göster- Bölgesi Anaokulu. me olana¤›m›z ortaya ç›kt›.

Peki planlama aç›s›ndan nas›l bir yol izledi- niz? Genellikle çok standart plan flemalar› vard›r e¤itim yap›lar›n›n... Biz öncelikle s›n›flar›n çok ergonomik olmas› ve mutlaka do¤al ›fl›kla yeterince, hatta gere¤inden fazla ayd›nlat›lmas› gerekti¤ini düflünüyoruz. Biz gere¤inden fazla ayd›nlatal›m, ama d›flar›da cephe önlemlerimizi alal›m, çok geldi¤inde onu kontrol edebilelim isteriz. Tabii akustik olarak da çok iyi bir performansa sahip olmas› laz›m e¤itim yap›lar›n›n. Bunun d›fl›nda, trafi¤i çok önemli, çocuklar›n hareket alanlar›n›n yeterince olmas› gerekiyor. Mesela, burada bizim flafl›rd›- ¤›m›z bir konu oldu. Biz uluslararas› standart- lardan yola ç›karak birtak›m donan›m alanlar›n› tarifledik ve tasarlad›k. Birçok ö¤retmen, bu dolan›m alanlar›n› gere¤inden fazla genifl bul- du. Bu yaklafl›m, asl›nda ülkemizdeki e¤itimci-

Güney cephesi ve B-B kesit.

42 mimar•ist 2012/4 PROJE / PROF‹L lerin sahip oldu¤u mekânsal boyut anlay›fl›n›n Evet, ‹stanbul Erkek Liseliler E¤itim Vakf›’n›n da asl›nda standartlar›n alt›nda oldu¤unu gös- Çekmeköy Alemdar’da, Niflantepe’de yapt›¤›- termesi aç›s›ndan ilginç bir deneyimdi bizler m›z bir kompleksidir o. ‹stanbul Erkek Lisesi için. Ama 300 çocuktan bahsediyoruz, yani 300 mezunlar› olarak içinde yaflam›fl oldu¤umuz ta- çocuk koridorlara bir anda f›rlad›¤› zaman, bun- rihî binan›n Ca¤alo¤lu’ndaki plan flemas›n› bu lar bir de 0-6 yafl grubu, dinamit gibiler, tutma- binaya uyarlamay› uygun bulduk ve bu plan fle- n›n olana¤› yok bu çocuklar›. Biz oraya buraya mas›n›n avantajlar›n› kullanmaya çal›flt›k. Gene çarpmas›nlar, rahat koflsunlar istiyoruz. Mesela, çok ayd›nl›k, akustik performans› çok iyi, her bu anaokulu binas›n›n camla örtülü orta avlu- yönüyle yeni, sa¤lam malzemeleri olan ve ço- sunda bisiklet binebiliyor çocuklar, bisiklete cuklar›n asl›nda mekân alg›lama terbiyelerini de binmeyi ö¤renebiliyorlar orada. Bir de velilerin gelifltirecek birtak›m detaylar yapt›k. Bir de ki- okula girdikleri zaman s›n›f ortamlar›na bulafl- tapl›k yapt›k, bodrum katta olmas›na ra¤men mamas›n› çok önemsiyoruz; yollar›n› kesiyoruz. ›fl›k kuleleriyle içeriye do¤al ›fl›k ald›k. Bütün Binalar›m›zda veli baflka bir kap›dan girer, baflka yerleri yast›klarla donatt›k, çocuklar keyifle gel- bir güzergâh izler, çocukla hiçbir temas› olmaz, sin, orada sohbet etsinler, kulakl›klar›n› tak›p olmamas› laz›m. Çok çok özel durumlarda belki müzik dinlesinler kitapl›¤a biraz al›fls›nlar diye. çocuklar dersteyken evet, okul gezdirilebilir, d›- flar›dan gösterilebilir, ama çocukla veli okul için- Gerçekten de çok ra¤bet gören bir mekân oldu. de temas etmemeli diye düflünüyoruz. Ve tabii o binay› yaparken ‹stanbul Erkek Lise- si’nin bugünkü binas›n›n bir ofis binas› oldu¤u- Yine Niflantepe’deki okul projenizde de hem nu da hiç unutmad›k. Bu nedenle okul, uzaktan plan flemas› aç›s›ndan hem de cephe aç›s›n- bir ofis binas› gibi gözükür, ama bir ilkö¤retim dan böyle farkl› yaklafl›mlar mevcut san›- okuludur, çok rasyonel bir cephesi vard›r. Gene r›m... cumbalar›m›z vard›r. ‹lkokul oldu¤u, içeride ya-

‹ELEV ‹lkö¤retim Okulu, Çekmeköy, ‹stanbul.

Zemin kat plan›.

mimar•ist 2012/4 43 PROJE / PROF‹L

‹ELEV ‹lkö¤retim Okulu, Çekmeköy, ‹stanbul.

p›lm›fl dekorasyonlarla bellidir. Asl›nda e¤itim yap›lar› son derece çekici ve mimarlar için bir hazinedir. O kadar çok fley ya- pabilirsiniz ki, renklerle oynayabilirsiniz, malze- meyle oynayabilirsiniz... Ama her fleyden önce, çocuklar›n do¤ru, ayd›nl›k bir mekânda, do¤ru havaland›r›lm›fl, taze havayla çal›flmalar› gereken ve ilk mekân kalitesini ö¤renmeye bafllad›klar› yerlerdir oralar. O yüzden de bizim al›flageldi¤i- miz ilkokullardaki gibi de¤il, do¤ru mekânlarda do¤ru malzemelerle onlar› talepkâr fertler hali- ne getirmemiz laz›m. Yani baflka bir mekâna girdi¤inde çocuk rahats›zl›k duymal›, buras› ka- ranl›k, buras› havas›z, buras› kokuyor, burada pencereler çok yüksek demesi laz›m. Halbuki çocuk ilkokulda kötü bir mekâna al›flmaya bafl- Cem Erözü: “User Participation is a Must in an Accurate lad›¤›nda ileride mekân talepleri de bu do¤rul- Architectural Design Process” tuda geliflir. Bu da toplumumuzda kalite talebi- Interview by Öncül K›rlang›ç nin düflük olmas›na yol aç›yor tabii. Hatta do¤- Cem Erözü is an architect practicing at Erözü Mimarlik, founded by his father ru tasar›mlar yapacak mimarlar›n da yetiflmesi Metin Erözü, his greatest master, as he describes. He has been involved in için ön koflullar› oluflturuyor bence... architectural education for years and also reflected his relation with music to which he is tied in since little ages to his professional architecture practice. We Bu güzel sohbet için Mimar.ist dergisi ad›na made an interview with Cem Erözü covering a wide range of issues, from the teflekkür ediyorum. relation between music and architecture to his diversified architectural practices. Ben teflekkür ederim ziyaretinize.

44 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY

Dosya: ‹stanbul’un Semtleri: Karaköy

Bizantion’un karfl›s›ndaki incir a¤açlar›yla süslü küçük Sykai köyü ve az ötesindeki istiridye dolu sahilde, bugünkü Tophane’ye rastlayan bal›kç› köyü Bolos’tan, ad›n› bir flekilde veren Galatlar’a, Arap iflgalinin efsanevi yap›lar›na, zaman zaman Bizans’›n onay›n› almaks›z›n geliflen Venedik ve Ceneviz kolonisinden Karaylar›n köyü Karaköy’e, buray› bat›l›laflma döneminin en önemli ticaret merkezine dönüfltüren Levanten tüccarlara, bankalar, bankerler ve sigortac›lara uzanan karmakar›fl›k bir tarih üstünde, bugün dahi birçok esrarengiz öyküyle yaflam›n› sürdüren ihmal edilmifl Karaköy yeni bir kentsel dönüflüm dalgas›yla karfl› karfl›ya... R›ht›m kuflkusuz Karaköy’ü Karaköy yapan en önemli ifllev. Kemeralt› Caddesi’nin dar bir aks oldu¤u, tramvay›n Tepebafl› bahçelerinden fiiflhane yoluyla Bankalar Caddesi’ne inerek r›ht›ma ulaflt›¤› zamanlar› ise art›k pek hat›rlanm›yor. R›ht›m ifllevini sürdüren Karaköy, yaklafl›k elli y›ld›r, motorlu tafl›t trafi¤ine yol açmak için y›k›l›p enkaza dönüfltürülmüfl, yayalar› yeralt›na zorlayan bir meydan ve çevresinde kaderine terk edilmifl Ceneviz yap›lar›, unutulmufl Osmanl› yap›lar›n›n aralar›nda kayboldu¤u, eski ifl merkezine yabanc›laflm›fl bir toptan ticaret dünyas›na dönüflmüfl durumda. Yayalar›n denizle iliflkisi ise bugün ifllevini kaybetmifl antrepolar ve kontrollü alanlar nedeniyle kesilmifl. Bugün toptan ticaret ve trafi¤in vahfli ak›fl›na sahne olan bölgenin ço¤unlukla tarihsel yap›lar›, h›zla konaklama ifllevi üstlenmeye bafllad›. Bölgeye bir tür turizm alan› özelli¤i kazand›r›lmaya çal›fl›lmakta. Öte yandan Menderes operasyonlar›nda y›k›lan kimi yap›lar›n rekonstrüksiyon giriflimlerinin de nedeni pek anlafl›lam›yor. Bölgenin temel de¤erlerini alg›layamayan, bütünlük tafl›mayan keyfi imar projelerinden ne beklenebilir? Konaklama ifllevi, tarihsel yap›lar›n korunmas› için uygun koflullar› yaratabilir mi? Bölgeye, ilgilenmeye bafllayan üniversitelerin nas›l bir katk›s› olabilir? Perflembe Pazar› bölgesindeki toptan ticaret, yerini ö¤le saatlerine kadar servis al›p sonras›n› yayaya b›rakan perakende ticaret kullan›mlar›na b›rakabilir mi? Hatta biraz daha ileri giderek, gereklili¤i kuflkulu say›s›z karayolu tüneli aç›l›rken, neden birçok aç›dan çekim yaratan Tophane ile Galatasaray aras›nda yeni bir fünikülerden hiç söz edilmez? En önemlisi, yayadan böylesine kopar›lm›fl bir r›ht›m nas›l yeniden kazan›labilir? Dosyam›zda, ‹stanbul’un unutulmufl eski merkezi Karaköy’ü farkl› boyutlar›yla hat›rlat›rken, bölgeye iliflkin bu ve benzeri birçok soruya yan›t aramay› amaçlad›k. “Deniz k›y›s›” kavram› çerçevesinde Karaköy- Dolmabahçe aras›n› Beyo¤lu bütünlü¤ünde ele alan Haydar Karabey, var olan planlama çal›flmalar›n› irdeleyerek Karaköy’ün potansiyelini araflt›r›yor. Zeynep Ahunbay, “Karaköy F›nd›kl› Aks›nda Yeni Geliflmeler” bafll›kl› yaz›s›yla, özellikle h›zla ilerlemekte olan yeniden yap›m projelerini koruma aç›s›ndan de¤erlendiriyor. Dosyam›z konusunu oluflturan önemli projelerden biri olan Galataport hakk›nda, Günhan Dan›flman an›s›na düzenlenen “Modern Mimarl›k Miras›m›z ve Koruma Sorunlar› Sempozyumu”nun, Murat Tabanl›o¤lu ile Tayfun Kahraman’›n kat›ld›¤› ilgili tart›flma bölümüne yer veriyoruz. ‹mkanmekan grubunun Karaköy su kenar›n›n kamuya aç›lmas› temal› projeleri ilginç aç›l›mlar sunuyor. Özellikle surlar›n y›k›ld›¤› ve r›ht›m›n bugünkü haliyle infla edildi¤i dönemi ele alan Derin Öncel, bölgenin potansiyeline mimarl›k tarihi aç›s›ndan bak›yor. Zafer Akay ve Ahmet Ard›ço¤lu ise Karaköy Meydan› Menderes dönemi düzenlemelerine referans vererek, bölgenin bir baflka ilginç özelli¤i olarak ilk mimarl›k bürolar›n›n izinden dönemin ticari yap›lar›n› ele al›yorlar.

Dosya Editörü: Zafer Akay

mimar•ist 2012/4 45 DOSYA Beyo¤lu’nun K›y›lar›: Karaköy - Tophane - Galata - F›nd›kl› - Dolmabahçe Haydar Karabey ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN

Galataport, Kabatafl Transfer merkezi (göz- stanbul, tarihi boyunca bar›fl›k oldu¤u deniz- den kaç›rd›¤›m›z flu kendini mart› sanan “çirkin lerinden her gün k›y›lar›ndaki yanl›fl kulla- ‹‹ ördek” görüntülü muazzam bir iskele yap›s›, n›mlar, transit yollar, iflgaller, turistiklefltirme otobüs ve tramvay duraklar›, elbette taksi kuy- operasyonlar›, özellefltirme ve süper-rant akta- ruklar›, otoparklar ve resmî de¤nekçilerle de r›mlar› nedeniyle biraz daha uzaklaflt›r›l›yor. donat›larak) gibi projeler ve belki yak›nda Per- Bu ba¤lamda Beyo¤lu’nun genç ve dinamik flembe Pazar› için de gündeme düflebilecek toplumunun da farkl› rant ifllevleri için sakl› tu- sürpriz bir proje Beyo¤lu k›y›lar›n›n tümüyle ‹s- tulan Beyo¤lu k›y›lar›na aç›lmas› bilinçli olarak tanbul’a, ‹stanbulluya kapanmas›na neden ola- engelleniyor. cakt›r. ‹stanbul’un merkezi Beyo¤lu, günde üç Beyo¤lu Koruma ‹mar Plan›’nda iki “beyaz” milyon kentliyi “konuk” eder. bölge, yani üzerlerinde henüz karar üretilme- Tümüyle yap›laflm›fl bu bölge asl›nda (kent- mifl alan, kim bilir hangi emeller ve gerekçeler liler taraf›ndan alg›lanmasa da haritalara biraz ile henüz kentten, kentliden sakl› tutuluyor. dikkatlice bak›ld›¤›nda) bir yan›nda Haliç, di¤er Planlarda gizlenmifl bu Demokles’in K›l›c›, yan›nda da Bo¤aziçi ile çevrilmifl co¤rafyas›yla, Beyo¤lu’nu yaflayan milyonlar›n su ile buluflabi- denize uzanan bir yar›madad›r. lece¤i son flans› da al›p götürecek. Belki de kent yöneticileri, tarih boyunca ye- rel ile küreselin buluflup etkileflti¤i bu müthifl yerden ve oran›n genç potansiyelinin k›y›lara “inmesinden” korkuyor. Yani yaln›zca Beyo¤lu’nda sokaklardan ma- salar kald›r›lm›yor, Beyo¤lu’nun yüzy›llar bo- yunca denizle iliflki kurmufl olan kentsel damar- lar› da sistematik olarak kesiliyor. Galataport projesi, bizlere çok de¤erli bir kentsel proje olarak sunuluyor. Asl›nda, perde arkas›nda, giderek büyüyen gemi boyutlar› ve Belki Yeni ‹stanbullu diye Yani, yeflil alan›, park› olmayan Beyo¤- onlar› a¤›rlayacak olan kruvaziyer liman›n›n ge- bir kimlik oluflsa ve bu lu’nun, yaflayanlar›n›n ve konuklar›n›n hiç de tirdi¤i ve getirebilece¤i rant kimi çevrelerde he- kimlik yine –genç– yecan yarat›yor. ‹stanbullular›n çok sevdi¤i fark›nda olmad›¤› (belki fark›na var›rlarsa flid- mart›lar› kadar özgür olsa; detle hak talep edecekleri) çok uzun ve de¤erli Ama kentliler ve de¤erli yöneticileri fark›n- s›n›rlar› ve engelleri aflsa... bir sahili (k›y› boyu) vard›r. dalar m› acaba, bu k›y›da turizme ve elbette da- Yöneticiler bilmem ne der Haliç’in içinden Bo¤az’a do¤ru k›y› boyunca ha da öncelikle dinlenceye yönelik nitelikli hiç- bu ifle, korkarlar m› biraz bir hizmet yoktur. ‹stanbul’un mart›lar›ndan? yürürsek; Kas›mpafla, Tersaneler, Perflembe Paza- r›, Karaköy, Tophane, Sal›pazar›, F›nd›kl›, Kaba- Galataport, güney k›y›lar›m›zdaki kimi “alles tafl, Dolmabahçe k›y›lar›n›n günümüzde neredey- inklusiv” (her fley dahil) tatil köyleri gibi, çevre- se bütününün kentliye kapal› oldu¤unu görürüz. si ile hiçbir iliflki kurmadan (daha do¤rusu, çev- Bu yürüyüflte, neredeyse denizi hiç alg›lamadan, resinde korkunç bir fiziksel ve sosyal deformas- kapal› bir koridor boyunca yol al›nacakt›r. yona neden olarak) orada, kapal› bir dünya ola- Kamuya aç›k oldu¤u öne sürülebilecek k›sa rak yer alacak! bir k›y› kesiminin ise r›ht›m niteli¤i çok düflük- Daha flimdiden dev gemilerin tafl›d›¤› bin- tür, buralarda suyla iliflki kurmak neredeyse ola- lerce turisti dolduran boflaltan yüzlerce otobüs, naks›zd›r. turist “kapma” yar›fl›ndaki yüzlerce taksi ‹stan-

46 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY bul’un bu en önemli arterini felç ediyor. Her sorunu yaln›zca yeni bir inflaat f›rsat› olarak de¤erlendirmeye bakan Belediye’nin bu arterde tafl›tlar› yeralt›na alaca¤›na de¤in du- yumlar›m›z var. Bu da yeni bir y›k›m, yeni bir “Taksim Meydan› Facias›” demektir. K›y›n›n di¤er kesimlerinde, sözde halka aç›k alanlarda, irili ufakl›, gecekondu türevi say›s›z ticari (marjinal) kulübe-kiosk tüm boflluklar› ifl- gal ediyor. Arka planda, siluette birbirinin üzerinden denizi görmeye çal›flan yap›lar sürekli olarak ka- çak katlar infla ediyor. Olas› bir Galataport facias› sonras›nda çevre- de serpilecek marjinal kullan›mlar›n boyutunu alg›lamak için, Kabatafl çevresini donatan gece- kondu kulübeler ve faaliyetlerine bir göz atmak yeterli olacakt›r: Köfteci, bayrakç›, kartpostalc› taksici teröründen, tuhaf ve bin bir çeflit kiosk- tan geçit vermeyen özgün bir “k›y› kullan›m›”. Ço¤u iflyerine dönüflen çevrede yap›lar ak- flam olup da boflal›nca, yukar›larda milyonlar Beyo¤lu koridorunda kaynafl›rken, bu bölgeden el ayak çekiliyor. ‹nsan düflünmeden edemiyor: “De¤erli hol- dingler, yol boyunca dizilen leb-i derya ofisleri- ni, belki yaln›zca zemin katlar›n› biraz daha d›fla dönük, insanc›l ifllevlere açamazlar m›?” Beyo¤lu ana arterini k›y›ya ba¤layan yollar da pek “tekin” de¤ildir, kimi kullan›labilir olan- lar› da tafl›tlar›n iflgali alt›ndad›r. ‹stanbul, kentin merkezindeki bu muhte- flem kalabal›k (Beyo¤lu’nu ad›mlayan milyonca genç), bu muhteflem olana¤› iflte böyle fark›nda olmaks›z›n veya duyars›zca ziyan ediyor. K›saca söylemek gerekirse, ‹stanbul’un mer- kezi (de) denizle buluflam›yor. Sonuçta, tüm bu sayd›¤›m›z nedenler ile ‹s- Beyo¤lu k›y›lar›nda yer alan kültürel ve do- tanbul’un modern ça¤ boyunca merkezi olage- ¤al de¤erlerin günümüze tafl›d›¤› kentsel kimlik len Beyo¤lu’nun mekânsal ve toplumsal olarak ve haf›zaya de¤in ögelerin izlerini sürmek, dö- k›y›lar› ile yeniden bar›flma talebinin yükselme- nüflümlerin dinamiklerini kentsel enerjinin fi- si, bir kentsel hesaplaflmaya dönüflmesi beklenir. ziksel mekândaki yans›malar›n› tart›flmak, gün- ‹stanbul Liman›, çok de¤il elli cel kentsel dinamiklerin bu de¤erleri gelece¤e Koruma ‹mar Plan› Var Ama? y›l önceye kadar herkese, her kesime aç›k “asude” bir nas›l aktaraca¤›na de¤in senaryolar üretmek, bu 2008 y›l›nda haz›rlanan, oldukça tart›flmal› gezinti alan›yd›. Kendi senaryolar› kamusal alana öncelik veren alterna- “Beyo¤lu Koruma ‹mar Plan›” k›y› kesiminin çizimlerinde de aç›kça tif projelere dönüfltürmek de de¤erli planc›lar›n, büyük bölümünde korumaya de¤in hiçbir karar görülebilece¤i gibi, Sedad Hakk› Eldem, 1958 y›l›nda korumac›lar›n önemli bir görevidir. üretmedi¤i gibi, neredeyse bu alan için hiçbir yapt›¤› Antrepolar Projesinde, Çünkü, Beyo¤lu k›y›lar›n›n Tophane-Dol- öneri de getirmiyor. Plan incelendi¤inde, k›y›ya Tophane Meydan›’n›n denize mabahçe kesimi, dinlence, kültür endüstrileri, de¤in kimi gözlemler yapmak olas›: aç›k kalmas› gerekti¤ini düflünmüfl. Peki, sizce, neden kentsel kimlik ve haf›za, festivaller, sanat, ekolo- • KHaliç Tersanelerinin gelece¤i belirsizdir. “‹stanbul Modern” bu projede ji ve sürdürülebilirlik ba¤lamlar› yan› s›ra kimi • Muhtemelen üzerindeki mülkiyet davalar› ne- öngörülmemifl olan ama tahribata (Prost-Menderes) karfl›n varl›¤›n› ko- deniyle Perflembe Pazar› için de bir öneri yok- Meydan› t›kayan bu (sonradan türeme-kaçak m› ruyabilmifl otuza yak›n tarihî eseriyle de son de- tur (Bir ara Belediye buran›n k›y›lar›nda su desek?) antrepoya rece ilginç ve önemli bir kamusal aland›r. üzerinde yüzer “bal›k tutma platformlar›” konuflland›r›ld›?

mimar•ist 2012/4 47 DOSYA

önermiflti, kentsellik ve planlama ad›na ne ac›- pazara sunmaya çal›flanlar, kentin her parças›n› nas› bir durum!) bir “arsa” olarak görenler ise flöyle yan›t vere- • Karaköy R›ht›m› ve “Galataport”, potansiyel cektir: tahsis alanlar› olarak bofl b›rak›lm›flt›r. “Her önerimize karfl› ç›k›yorsunuz!” Hatta • Tüm k›y› kesiminde yaln›zca Mimar Sinan “tuzu kurular”, “oturdu¤u yerden konuflanlar”, Üniversitesi kuzeyindeki F›nd›kl› Park› yeflil “Görünmeyen köprü mü yapacakt›k?” gibi ha- alan olarak gözükür. karetler... Bu sonuncuya “bay›l›yorum”. Say›n ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN • Kabatafl’ta arabal› vapur günlerinden kalan köprümüzü de tasarlayan Belediye Baflkan›m›z: büyük bofl alanlar flimdilik “denize naz›r” bir “Görünmeyen köprü eflittir: Tünel!” otopark olarak kullan›l›yor, ancak planda bu- Her ne ise, bu da Beyo¤lu k›y›lar›nda bir rada da bir transfer merkezi önerilmifl. Bu baflka k›y›m ama biz yine konumuza dönelim. öneri do¤all›kla buraya tafl›t eriflim talebini ar- Bizler bu kez, Beyo¤lu k›y›lar›n›n bu bilinç- t›racakt›r. Ayn› ba¤lamda, buras› için “mart› sizce, hovardaca kullan›m›na ve bu konudaki görünümlü” oldukça iri bir iskele yap›s›n›n da söz konusu “karars›z” plana yaln›zca itiraz et- tasarland›¤›n› biliyoruz. meyelim. • Kabatafl-Dolmabahçe aras›, Bo¤az gezisine Kentin durumunu sorgulayan her kesime al- ç›kan turist teknelerine iskele görevi yap›yor. ternatif bir yan›t oluflturmaya çal›flal›m. ‹skelelerin yap› kalitesi tart›flmal› olmakla bir- Beyo¤lu, Karaköy, Cihangir, Tophane, Ga- likte, bu görece kabul edilebilir bir kullan›m- lataport... d›r. Ancak burada, tüm gün yol kenar›na (bu- Buras› binlerce y›ll›k kent merkezi, banker- rada durmalar› isteniyor herhalde?) park eden ler, elçilikler, liman... ve benzeri yaflayan-yafla- turist otobüsleri de ayr› bir sorun yarat›yor. tan ifllevleri ile tarih boyunca sürekli canl› yafla- • Bölgede denize aç›lan tek meydan olan Dol- yan bir bölge. Neredeyse, bu kentin “küresel” mabahçe’nin ise tamam› otopark, k›y›s› ise olan her fley ile ilk yüzleflti¤i yer... Vak›flar taraf›ndan “özel bir iflletmeye” tahsis Bugün ise buras›, tüm ‹stanbul’un merkezi, edilmifl “ucuz”, marjinal bir çay bahçesi. hepimizin ortak haf›zas›, asl›nda Bo¤az’›n da en Sonuç olarak Beyo¤lu’nun tüm k›y› kesiminin de¤erli yeridir. Bir kez de bizlere sorun, önerile- (bilinçli veya bilinçsiz olarak) gelecekte yeni ça- rimizi dinleyin lütfen! t›flmalara neden olacak biçimde bofl-karars›z ve Neler oluyor, talepler, sorunlar, f›rsatlar ne- kentliye kapal› olarak beklemeye al›nd›¤› söyle- dir buralarda? Eflsiz bir tarihsel kültürel kat- nebilir. manlanma, muhteflem kent ve deniz perspektif- ‹stanbul’da yaflayanlar›n s›kça sorduklar› flu lerini alg›lamadan, yaflamadan, içine mahkûm soruyu iflte tam da burada yinelemek gerekiyor: edildi¤imiz koridorlarda fark›na varmadan ge- çip gitti¤imiz bu bölge, bambaflka bir biçimde Baflka bir ‹stanbul mümkün mü? kullan›lamaz m›? Bu soruya, ‹stanbul’u bir “marka” yap›p küresel “Beyo¤lu K›y›lar›nda Alternatif Bir Dönü-

4000 kiflilik bu gemi, yolcular›n›n ‹stanbul ziyareti için, kentin karn›na dalacak en az 100 otobüsünü bekliyor. Bizim anlad›¤›m›z turizm biçimi bu mudur?

48 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY

flüm” düflüncesi böyle olufltu. Cadde boyunca dizilen ofis binalar› yenile- ‹tici güç, yönlendirici dinamik olarak, Be- nip özellikle zemin katlar›n› d›flar›ya aç›k ifllev- yo¤lu ve onun genç, dinamik potansiyelini öne- lerle donatsa; böylece bölgeye yeni bir canl›l›k rebiliriz. ‹stanbul’u, Beyo¤lu’nu, onun günlük katsa. konuklar›n› da ön plana almal›y›z. Tophane-i Âmire yap›lar› çok daha yo¤un Bu arada, bölgede iki yüzy›la yak›nd›r sür- biçimde, gece gündüz kullan›lsa. dürdü¤ü varl›¤› ile “Akademi”, Mimar Sinan Mimar Sinan Araflt›rma Merkezi ifllevi yükle-

Tophane Meydan›n›n denize aç›ld›¤›n› ve Tophane-i Âmire’nin ça¤dafl bir biçimde yenilenip kentin kültür yaflam›na kat›ld›¤›n› düflünebilmek. Tasar›m: Ersen Gürsel, Haydar Karabey. Perspektif: Gürel Yontan.

“Beyo¤lu Koruma ‹mar Plan›”. Beyaz bölgelere dikkat! Üniversitesi, çevresini nas›l görmek istiyor, mil- yonlar›n kulland›¤› Beyo¤lu’nun k›y›lar› baflka bir biçimde alg›lansa nas›l bir kent düflü/düflle- ri gerçekleflir? Gelece¤in kentlerini biçimlendirecek olan önemli unsurlardan biri olan, “kültür endüstri- leri” buralarda tüm di¤er kentsel kullan›mlar ile bar›fl içinde gerçekleflebilir mi? Kent parçalar›n› satmadan, kentli yarar›na özgün çözümler üretemez miyiz? Kamusal alan› geniflletip kullan›labilir k›lar- ken; karfl›t, çat›flan taleplere ra¤men “kazan ka- zan” paradigmalar›yla tasar›m yapabilir miyiz? Örne¤in, Tophane meydan›n› t›kayan ‹stan- bul Modern, di¤er bir antrepoya tafl›nsa. Böyle- ce Tophane Meydan›, as›rlard›r önerildi¤i bi- çimde denize aç›lsa, tüm antrepolar yenilenip kültürel, sosyal etkinliklere kap›lar›n› açsa. Mimar Sinan Üniversitesi’ne “verildi¤i” söylenen antrepo gerçekten bir Resim Heykel Müzesi’ne dönüflse.

mimar•ist 2012/4 49 DOSYA

nerek Taksim K›fllas› gibi bir yöntem ile “hort- Tophane yan›nda, Cihangir eteklerindeki lat›lmaya” çal›fl›lan Topçu K›fllas› yerine saydam Bizans kal›nt›lar›yla da donanm›fl “ads›z” yamaç ve ça¤dafl bir kültür yap›s› yap›lsa. gerçek bir aktif yeflil alan olarak kente kazand›- Kentin saat r›lsa. kulelerinden haberi Beyo¤lu’ndan k›y›ya inen yollar daha eriflile- olan var m›? Ya da bilir k›l›nsa... ça¤dafl waterfront Beyo¤lu k›y›lar› için bu senaryolar› yazmak, ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN planning (su kenar› planlamas›) bu tasar›lar›, tasar›mlar› üretmek çok mu zor- örneklerinin ancak dur? Bat›’dan esinlenmesi Bu yaklafl›m ile ayr›nt›l› bir Beyo¤lu araflt›r- ço¤u Bo¤aziçi çocu¤u olmakla övünen mas›, farkl› alg›lar› uyaracakt›r. Bütünsel bir alg› mimarlar›m›z›n, kentsel sonras›nda, gözümüzü k›y›lara do¤ru çevirirsek, tasar›mc›lar›m›z›n buraya iliflkin çözüm önerilerimiz daha anlaml› can›n› ac›tm›yor mu? olabilecektir. Olimpiyat aday› kentimizde Bu önerilerden kimileri flunlar olabilir: do¤ru düzgün bir bisiklet Turizmin ezmedi¤i, tüm kentli kesimlerin yolu yapamayacak m›y›z? günün her saatinde kullanabilece¤i, gümrük so- ‹flte en kolay ve güzel f›rsat runlar›ndan, devasa gemilerden ar›t›lm›fl, Bo¤a- tam burada. ziçi ve Marmara deniz yollar› için yo¤un olarak yine aslen, öncelikle bu kentli taraf›ndan eskisi gibi kullan›labilecek “asude” (rahat, dingin, hu- zurlu, sakin) bir liman... Kruvaziyer turizminin de yaln›zca “butik” kullan›ma aç›k bir liman (Bugün Venedik San- Marco r›ht›m›na da gemiler yanafl›yor ama teker teker, s›rayla ve çok a¤›r ücretler ödeyerek). Tüm k›y› boyu eskisi gibi kentlinin denize aç›labildi¤i, yani “elini suya de¤direbildi¤i” bi- çimde düzenlenmifl. Her iki saat kulesi (Dolmabahçe-Tophane Coasts of Beyo¤lu: saat kuleleri: Fark›nda m›y›z bu iki saat kulesi- Karaköy- Tophane- Galata- F›nd›kl›- Dolmabahçe nin geçekten?) aras›nda, kesintisiz ve keyifli bir ‹stanbul is being consciously driven apart from the seas it has been in peace yaya ve bisiklet yolu... throughout its history due to misuses, through highways, occupations, Bir trafik koridoru yerine s›kça denize aç›lan operations to create touristy areas, privatizations and super-rent transmissions. In çok genifl bir kamusal alan... this context the young and dynamic society of Beyo¤lu is consciously prevented Belki, rayl› sisteme öncelik sa¤lamak için from opening to the shores of Beyo¤lu which are reserved for various rental özel tafl›tlar›n girifli k›s›tlanm›fl veya a¤›r koflulla- functions. ra ba¤lanm›fl (örne¤in ücretli sticker-ç›kartma Beyo¤lu, the center of ‹stanbul, hosts three million citizens a day. Being fully yöntemi ile). built-up, this region, surrounded by the at one side and the Bosphorus on the other, is in fact a peninsula lying to the sea. That is to say, Beyo¤lu’nu her gün yaflayan milyonlarca Beyo¤lu, having no parks, has a very long and valuable coastline neither its kentlinin, do¤an›n bu kente verdi¤i en önemli citizens nor its guests are aware of. de¤er olan denizle, suyla iliflki kurabilece¤i bir When we take a walk along the shore through the Golden Horn towards alan... Bosphorus we will see that the coasts of Kas›mpafla, dockyards, Perflembe Pazar›, Kentlinin kullan›m›na aç›k olan 1,5 kilomet- Karaköy, Tophane, Sal›pazar›, F›nd›kl›, Kabatafl, Dolmabahçe are almost totally relik k›y›ya bir o kadar daha ekleniyor, Dol- close to the citizens. In this walk, we would move forward in a closed corridor mabahçe’den Tophane’ye, 3 kilometrelik kesin- without any perception of the sea. A little coastal part which might be claimed to tisiz bir yaya ve bisiklet yolu oluflturuluyor. Böl- be open to the public has very little characteristics of being a waterfront – it is gede yo¤un olarak kullan›labilir aç›k alan iki almost impossible to have a contact with water. kat›na ç›k›yor (200.000 metrekare)... K›saca: To crown it all, the Galataport project, which occupies the largest part of this Beyo¤lu için, ‹stanbul için yepyeni bir kültür, region, is presented as a very precious urban project. Actually on the backstage, the increasing sizes of the ships and the income to be brought by the cruise port sanat ve do¤a ile buluflma alan›. cause an excitement among some environments. For short, the last chance for the Evet! Baflka bir ‹stanbul mümkün. center of ‹stanbul to meet the sea is being lost. Haydar Karabey, Doç. Dr. Mimar

50 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY Karaköy-F›nd›kl› Aks›nda Yeni Geliflmeler Zeynep Ahunbay

stanbul’da 1956-1959 y›llar› aras›nda yürütü- önerisinin bulunmas› aç›s›ndan tart›flmal› bir ‹‹len imar faaliyetleri ile yeni meydan düzenle- koruma yaklafl›m›yla karfl› karfl›ya oldu¤umuzu meleri, yollar yap›l›rken, eski dar sokaklar ve düflündürmektedir. Uzun süre önce y›k›lm›fl, üzerlerindeki tarihî yap›lar y›k›larak, kente “yeni hakk›nda yeterli veri olmayan eserlerin ihyas› bir çehre” verilmifltir. Tarihî Yar›mada’daki Va- soru iflaretleriyle doludur. Uluslararas› koruma tan, Millet Caddeleri ile sahil yolu uygulamalar›, kurallar›na göre, ayakta duran, özgün tasar›m Haliç’in kuzeyinde Karaköy-Befliktafl yol çal›flma- ve ayr›nt›lar›n› koruyan eserleri onarmak, yaflat- lar›yla bütünlenmifltir. Karaköy-F›nd›kl› ekseni mak öncelikli olmal›d›r. üzerindeki yol geniflletme faaliyeti s›ras›nda Ka- raköy Meydan› düzenlenmifl; yap›lan istimlakler- Karaköy Mescidi le Kemeralt› Caddesi ve Tophane-Befliktafl ara- Karaköy Meydan›, tarih boyunca oldu¤u gibi, s›ndaki ana yol geniflletilmifltir. Aceleyle bitiril- günümüzde de önemli bir buluflma, da¤›l›m meye çal›fl›lan yol açma ifllemlerinden sonra, yol- mekân›d›r. Galata Kulesi’ne, Haliç’e do¤ru gü- lar›n kenarlar› ele al›nm›fl; tan›nan yeni imar hak- zel vistalar veren bu alan› çevreleyen birçok 19. lar›yla kentin can damarlar›n› oluflturan ana yol- ve 20. yüzy›l yap›lar› bulunmaktad›r. Karaköy lar çevresindeki doku bugünkü biçimini alm›flt›r. Meydan›n›n do¤u kenar›nda, Ziraat Bankas›’n›n 1950’lerdeki koruma yasam›zda “sit” kavram› hemen kuzeyinde bulunan ve 1950’lerde y›kt›r›- olmad›¤› için, yeniden biçimlenifller yeni imar lan Karaköy Mescidi’nin yeniden yap›lmas› ciddi planlar›na göre gerçekleflmifl; genifl yollar, eski- tart›flmalara yol açacak bir konudur. II. Abdül- sinden daha yüksek binalarla çevrelenmifltir. hamit döneminde ‹stanbul’a gelen ve flehirde Galata’da Kemeralt› Caddesi’nin geniflletil- birçok proje ve uygulama yapan ‹talyan mimar mesi için yap›lan müdahaleler yolun güneydo¤u Raimondo D’Aronco’nun Karaköy’deki mescit cephesi boyunca ilerlemifl; do¤uda, Galata sur- projesi, fevkani (yükseltilmifl) yap›s›, ilginç plan lar›n›n d›fl›ndaki Tophane-Sal›pazar›-F›nd›kl› ve cephe düzeni, minaresi ve külah› ile eski fo- bölümünde ise cephe/yap› t›rafllama, y›k›m ifl- lemleri yolun kuzeybat› taraf›ndan ilerlemifltir. Prof. Behçet Ünsal yol geniflletme s›ras›nda y›- k›lan veya tafl›nan an›tlarla ilgili saptamalar›n› harita ve aç›klamalarla destekleyerek yay›nlam›fl- t›r.1 Önemli tarihî binalar›n yok oldu¤u, kesil- di¤i, tafl›nd›¤› bu y›k›c› ameliyat›n üstünden 60 y›l geçtikten sonra gündeme gelen yeniden ya- p›m projeleri, amaçlar›, yap›lmak istendikleri veya yap›lacaklar› alanlar, önerilen uygulama teknikleri ve olas› sonuçlar› tart›flmaya de¤er. Bu yaz›da flu anda gündemde olan Karaköy Ca- mii, Tophane Sanatkârlar Mektebi ve F›nd›kl› Süheyl Bey Camii konular› irdelenecektir. Galata ve Beyo¤lu’nun 1993 y›l›nda sit alan› olmalar› dolay›s›yla, bu bölgelerde yap›lacak ko- ruma çal›flmalar›nda çevrenin bütünlü¤üne, öz- gün de¤erlerine çok duyarl› olunmas› gere¤i aç›kt›r. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi (‹BB) taraf›ndan haz›rlanan Beyo¤lu Koruma ‹mar Karaköy Mescidi’nin y›k›m Plan›na genel bir bak›fl, çok say›da cami “ihya” öncesi görünümü.

mimar•ist 2012/4 51 DOSYA

to¤raflarda dikkati çekmektedir. D’Aronco’nun Karaköy Meydan›na canl›l›k kazand›ran bu ‹talya’da, Udine kenti arflivinde bulunan ayr›nt›- özel eserin meydan aç›m› s›ras›nda yok olmas› l› çizimlerde, mimar›n eserini Viyana Sezessionu kayg› uyand›rm›fl olmal› ki, caminin numaralan- üslubunda bezemelerle donatt›¤›, caminin uy- d›r›larak sökülmesi ve parçalar›n›n K›nal› gulamas›n›n ise daha sade bir cephe düzeninde Ada’da tekrar birlefltirilerek kurulmas› kararlafl- gerçekleflti¤i, çizimlerle y›k›m öncesi foto¤rafla- t›r›lm›flt›r. Parçalar götürülmek üzere gemiye r›n›n karfl›laflt›r›lmas›ndan anlafl›lmaktad›r. yüklenmifl ancak kaybolmufltur. Parçalar›n kime ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Mescidin y›k›m›yla ilgili belgeleri inceleyen teslim edildi¤i bilinmemektedir. Prof. Afife Batur, an›t›n y›k›m›n› “bofla gitmifl Beyo¤lu Koruma ‹mar Plan›’nda dikkati çe- bir acelecili¤e kurban oluflu gerçek bir flanss›z- ken bir konu, yeniden yap›m› önerilen caminin l›kt›r” fleklinde de¤erlendirmekte2, “istimlak ve ba¤›ms›z bir yap› adas› üzerinde tek bafl›na yük- y›k›m için 1958’deki yaz›flmalar, y›k›m›n mesci- selmesidir; oysa y›k›lan mescit bir yap› adas›n›n din o tarihte pek çok yap› gibi tescilli olmama- bat› ucunda yer almaktayd›. Ortadan kald›r›lan s›ndan ve mimari karakterinin yeterince vurgu- yap› adas› yeniden yap›lmad›¤›nda, caminin aç›- lanmay›fl›ndan ve koruma kurullar›n›n ifllevsiz- ¤a ç›kacak dördüncü cephesi nas›l olacakt›r? lefltirilmifl olmas›ndan kaynakland›¤›n› ortaya Benzeri sorular uygulamada karfl›lafl›lacak so- koymaktad›r,” diyerek konuyla ilgili düflüncele- runlar› art›racakt›r. rini özetlemektedir. Önemli olan temel konu, yeniden yap›m için gerekçelerin aç›klanmas›d›r. Uzun bir ara- dan sonra meydan›n-kamusal alan›n cami ögesi- ni tekrar kazanmas› gerekli midir? Mescidin ye- rinde bugün anlams›z, rahats›z edici bir boflluk bulunmamaktad›r. Karaköy Mescidi ‹stanbullu- lar›n haf›zalar›nda yer etmifl, vazgeçilmez bir imge de¤ildir. Yeralt› ve Kemankefl camilerinin yak›nl›¤› dolay›s›yla, Karaköy Meydan›nda cami ihtiyac› yönünden de yeniden yap›ma gerek du- yulmad›¤› aç›kt›r. Foto¤raflarda caminin alt kat› ile üst yap›s› aras›nda farkl› üslup özellikleri ol- du¤u gözlenmektedir. Muhtemelen mevcut ze- min kat›n üstüne yerlefltirilen fevkani caminin, ayr›nt›lar› bilinmeyen hikâyesi, y›k›m kay›tlar›, belki ilerde Vak›flar Bölge Müdürlü¤ü arflivin- den bulunacakt›r. Özgün parçalar› yok olan ve uygulanm›fl proje ile ilgili rölöve, iç mekân dü- zenini, minare ve di¤er ayr›nt›lar› aç›klayan fo- to¤rafik ve grafik belgesi olmayan bir yap›n›n yeniden yap›m› daha çok tahminlere dayanmak zorunda kalacakt›r. Bu aflamada yetersiz veriler- le rekonstrüksiyon uygulamas›na giriflmekten vazgeçilmelidir.

Sanatkârlar Mektebi Kuruluflu Fatih dönemine giden Tophane çev- resi, top dökümünün tehlikeli oluflu, yang›nlar ç›kmas› nedeniyle yak›nda yerleflme aç›s›ndan çok tercih edilmemesi gereken bir sanayi bölge- si olmas›na karfl›n, manzaras›n›n güzelli¤i, 16. yüzy›lda K›l›ç Ali Pafla Külliyesi’nin, 18. yüzy›l- da Tophane Çeflmesi’nin yap›lmas› ile önemli Karaköy-Kemeralt› aras›n›n bir çekim alan› olmufltur. Bu çevrede II. Mah- Pervititch haritas›nda mut dönemi eseri Nusretiye Camii ve Sultan 1927’deki durumu (üstte). Abdülmecit taraf›ndan yapt›r›lan Tophane Kasr› Tophane çevresini gösteren Pervititch haritas› üstün tasar›m ve ayr›nt›lar›yla önem tafl›makta- (altta). d›rlar. Bartlett, Lewis, Melling gibi birçok sa-

52 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY natç›n›n resimlerine konu olan Tophane çevre- mektedir. Eski kütlede bat› kolunda 18 dükkân- sinin k›y› ile iliflkileri, yamaçlar›n de¤iflen gö- dan sonra girifl varken, öneri projede 16 dükkân rüntüsü de¤iflik zamanlarda yap›lan resimlerden görülmektedir. Kuflkusuz cephesi kesilerek de- izlenebilmektedir. rinli¤i azalm›fl olan alanda tarihî binay› aynen 1950’lerdeki istimlakler s›ras›nda yol Nusre- yeniden yapmak olas› de¤ildir. Halen yerinde tiye Camii’ni korumak üzere karfl› taraftan ge- temizlik yap›larak eski temeller ortaya ç›kar›l- niflletilmifl, caminin girifli önünde yer alan II. maktad›r. Daha önce bir kaz› plan› haz›rlanma- Abdülhamit Çeflmesi sökülerek Maçka’ya Silah- d›¤› için, öneri projenin mevcut kal›nt›larla ilifl- hane binas›n›n (eski Maden Fakültesi) karfl›s›na kisi tam olarak anlafl›lamamaktad›r; belki de hiç yerlefltirilmifltir. Raimondo D’Aronco’nun eseri düflünülmemifltir. Cepheden kesilen zemin ala- olan bu güzel çeflmenin Karaköy Mescidi gibi n›na karfl›, yeni proje 3 bodrum katl› bir düzen- talihsizli¤e u¤ramam›fl olmas› kentimiz aç›s›n- leme önermektedir. dan bir flanst›r. Daha önce yeflil alan statüsünde olan bu Yolun Nusretiye Camii’nin karfl›s›nda bulu- alan son Beyo¤lu Koruma ‹mar Plan›’nda “ar- nan ve y›k›lan Sanatkârlar Mektebi iki ayr› küt- keolojik alan ve sergi alan›” fleklinde gösteril- leden oluflmaktayd›. Pervititch haritas›nda oku- mifltir. Bu ifadeden aç›kta sergileme fleklinde bir lun vaziyet plan› bulunmaktad›r. ‹ki kütlenin kullan›m akla gelmekteyken, yeni bir bina yap›- aras›nda bir mescit oldu¤u planda ve eski foto¤- m› önerilmesi, ani bir karar de¤iflikli¤i olmufl gi- raflarda görülmektedir. Do¤udaki kütle yaklafl›k 113 m., bat›daki bina 90 m. uzunlu¤undayd›. Yap›lar 22,5-24 m. derinli¤e sahipti. Gerideki istinat duvar› ile binalar›n aras›nda 5 m. kadar bir boflluk bulunuyor; bu dar uzun binalarda zanaatkâr ifllikleri yer al›yordu. Caddeden çeki- len resimlerden altta kemerli bir düzen, üstte pencerelerle ayd›nlanan mekânlar oldu¤u göz- lenmektedir. Bu mekânlar›n kat planlar› ve iç donan›m›yla ilgili bilgiye ulafl›lamam›flt›r. Yol geniflletilmesinden sonra, mektebin do- ¤udaki kütlesinin arsas› el de¤ifltirmifl ve üzerin- de yeni binalar yükselmifltir. Sanatkârlar Mekte- bi’nin yeniden inflas› için geride kalan alan dar ve uzun bir yamaç alan›d›r. Mevcut durumda Nusretiye Camii ve Halkbank binas›n›n bat› s›n›r› yaklafl›k olarak, çevresine yukar›dan bak›fl. mektebin do¤u kanad›n›n ucuna dayanmakta- d›r. fiimdi de geride kalan yeflil alan üzerinde Sanatkârlar Mektebi denilerek bir ihya projesi gerçeklefltirilmek istenmektedir. Ne yaz›k ki “Araflt›rma Uygulama Merkezi ve Müzesi” ad› alt›nda yap›lmak istenen binan›n Necatibey Caddesi üzerine as›lan panolar›nda önerilen projeyle ilgili bir vaziyet plan› yer almamaktad›r. Bu nedenle yap›lmak istenen yeni kütlenin ara- ziye nas›l oturaca¤› anlafl›lmamaktad›r. Panolar- da yer alan kesitte ise, Pervititch paftas›nda gö- rülen, mektebin arka duvar› ile gerideki istinat Yeniden yap›lmak istenen duvar› aras›ndaki 5 m.lik aral›k yok edilerek, Sanatkârlar Mektebinin önerilen yap›n›n arka çizgisi istinat duvar›na ya- arsas› ve proje kesiti. p›flt›r›lm›flt›r. ‹stinat duvar›n›n üstündeki kotta Rast Mehmet A¤a Camii ve Yakup A¤a Hama- m› bulunmaktad›r. 1990’lar›n sonunda bu iki yap›n›n onar›m› ve yeniden kullan›m› için proje yap›lm›flsa da, ‹BB taraf›ndan uygulamaya ko- nulmam›flt›r. Yakup A¤a Hamam› ve Cephe çizimlerine bak›ld›¤›nda, eski kütley- Rast Mehmet A¤a Camii le yenisi aras›nda tam bir uyum olmad›¤› görül- kal›nt›lar›.

mimar•ist 2012/4 53 DOSYA

bi görünmektedir. Mimarl›k tarihi aç›s›ndan me ile beraber y›k›lm›flt›r”.3 fiu anda yerinde çe- vazgeçilmez bir de¤erde olmayan bir yap›n›n, lik iskeletli bir inflaat sürmekte olan caminin Be- ölçe¤i, iliflkileri de¤ifltirilerek, yeflil alana dönüfl- yaz›t’ta Mustafa Reflit Pafla Türbesi, Sultan Ah- müfl bir yerde yap›lmas› hatal› ve anlams›zd›r. met’te Fuat Pafla Külliyesi gibi oryantalist bir Yap›lacak “sahte tarihî eser”in çevreye kataca¤› üslupta oldu¤u gözlenmektedir.4 Ülkemizde bir art› de¤er yoktur. Aksine çevredeki mevcut tescil ifllemleri ve tescile de¤er olmak için al›nan tarihî de¤erleri yok edecek, aç›k alan› yok ede- zaman ölçütü çok geç geliflti¤i için, 1950’lerin ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN rek ek yo¤unluk getirecektir. Üç katl› bodrum imar faaliyeti s›ras›ndaki bak›fl aç›s›yla 1870’lere üzerine rekonstrüksiyon ise, alandaki arkeolojik ait bir cami, tescile de¤er görülmemifl olabilir. varl›klar› korumak yerine, yok edici bir süreç Ancak bugün ne yap›lmaktad›r? Tabelada olacakt›r. “Süheyl Bey Camii Uygulama (Restorasyon) ifli” gibi bir aç›klama varken, yap›lan projenin Süheyl Bey Camii çelik strüktürlü ve cam cepheli bir cami oldu¤u F›nd›kl›’da Mimar Sinan Üniversitesi karfl›s›na anlafl›lmaktad›r. Bu “ihya” yeni bir yaklafl›m ser- gelen bir konumda bulunan Süheyl Bey Camii, gilemektedir. Y›k›lan an›ta ait yetersiz veriyle kö- T. Öz’e göre 1873 tarihli bir yap›yd› ve tü bir rekonstrüksiyon yapmak yerine, ça¤dafl “1957’de zaruret olmad›¤› halde alt›ndaki çefl- bir cami tasarlamak daha yarat›c› bir etkinlik ola- rak de¤erlendirilebilir. Yine de çok yak›nda Mol- la Çelebi ve Nusretiye camileri varken, orada ca- miye ihtiyaç olup olmad›¤› sorusu akla geliyor. Ne yaz›k ki ülkemizde hay›r ifli denince vatanda- fl›n düflündü¤ü ilk ifl cami yapt›rmak olmaktad›r. Oysa bu tür yerler semtin ihtiyac› olan kütüpha- ne vb. ifllevlerle de de¤erlendirilebilir. Tophane k›y›lar›na 20. yüzy›l›n ikinci yar›- s›nda yap›lan antrepo binalar› iri kütleleriyle ge- rideki Nusretiye Camii ve yamaçtaki Tophane kompleksinin alg›lanabilirli¤ini olumsuz etkile- Yap›lmakta olan çelik mektedir. Kentin ola¤anüstü güzellikteki bu ke- strüktürlü siminin yüzy›llar boyu sahip oldu¤u siluetin Süheyl Bey Camii. tekrar kavranabilir olmas› ideal bir çözüm ola- cakt›r. Pervititch taraf›ndan haz›rlanan 1927 ta- New Reconstruction Projects on the Karaköy-F›nd›kl› Axis rihli haritada Tophane k›y›s›nda bir r›ht›m ve Remodeling ‹stanbul’s major roads during the 1950’s led to the destruction of the gezinti alan› görülmektedir.5 MSÜ, sanat gale- historic urban fabric. Some important monuments disappeared completely from rileri, Karaköy-F›nd›kl› aks›nda dolaflan, çevre- the urban scene; some were transferred to new locations. During the preparation of the recent Urban Conservation Plan for Beyo¤lu, the planners marked the sites of deki tarihî yerleri gezen insanlar›n k›y›ya ulafla- the destroyed buildings and proposed for their reconstruction. bilmesi, rahatça nefes alabilmeleri hedeflenme- One of such projects is the reconstruction of the Karaköy Mascid, a small mosque lidir. Güzel ve özgün an›tlarla dolu çevrenin designed by the famous Italian architect Raimondo D’Aronco. The unique taklit ve ucuz tasar›mlarla doldurulmas› çevre- monument was dismantled during the reshaping of Karaköy Square, to be re- nin kalitesini afla¤› çekecek ve bir sit alan›n›n erected at K›nal›ada but the pieces disappeared. To reconstruct a monument korunmas›na ayk›r› uygulamalar getirecektir. without full documentation about its features means a lot of guesswork. This is Umar›z akl›selim öne ç›kar ve özgün, de¤erli against the Venice Charter, Article 9 which stresses authenticity. an›tlarla dolu bu çevrede Sanatkârlar Mektebi The second project is the reconstruction of the school for Arts and Crafts for the gibi yerin de¤erini düflüren, mevcut eserleri ris- Military, which was demolished during the road widening. The hillside adjacent to ke atan yanl›fl ifller yap›lmaz. the plot on which reconstruction is planned has two historic buildings which might be endangered by the construction of extra basement floors as the new Zeynep Ahunbay, Prof. Dr., ‹TÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü project proposes. The third project is the reconstruction of the Süheyl Bey Mosque which was also Notlar: demolished while the road connecting Karaköy to Befliktafl was being widened. 1. B. Ünsal, “‹stanbul’un ‹mar› ve Eski Eser Kayb›”, Türk The architect who designed the project for the reconstruction opted to use modern Sanat› Tarihi Araflt›rma ve ‹ncelemeleri II, ‹stanbul, 1969, kroki D, s.6-61. materials and a steel frame, stressing the fact that the destroyed building was a 2. A. Batur, “Karaköy Mescidi”, Dünden Bugüne ‹stanbul 19th century historicist building without much value. There should be a distinction Ansiklopedisi, C4, ‹stanbul, 1994, s.456-458. between restoration and filling a gap. These are two different issues and although 3. T. Öz, ‹stanbul Camileri, C.II, Ankara, 1965, s.61. the option of designing a modern mosque instead of making a bad copy has to be 4. T. Saner, 19. Yüzy›l Mimarl›¤›nda “Oryantalizm”, supported; since there is no need for a new mosque in the neighborhood, the site ‹stanbul, 1998 could have been used for something which is more useful. 5. Jacques Pervititch Sigorta Haritalar›nda ‹stanbul, Tarih Vakf›, ‹stanbul, s.94, 108.

54 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY Galataport Projesi Üstüne Tart›flma*: Sal›pazar› R›ht›m› Nas›l Biçimlenmeli?

osya kapsam›nda hat›rlatmak istedi¤imiz Beyo¤lu yar›madas›n›n Karaköy sahilinde ko- DDbu metin, 6-7 Ekim 2011 tarihleri aras›n- numlanmakta. Bütününe bakt›¤›m›zda Beyo¤- da Prof. Dr. Günhan Dan›flman an›s›na düzen- lu’nun modern mimarl›k miras› aç›s›ndan çok lenen “Modern Mimarl›k Miras›m›z ve Koruma önemli yap›lar› içinde bar›nd›rd›¤›n› görüyoruz. Sorunlar› Sempozyumu”ndaki oturumlardan Beyo¤lu’nda korumayla ilgili di¤er türden birine ait. Sempozyum henüz yay›nlanmad› ama sorunlar da var. Bütün bunlar› üst üste örtüfltür- umar›m en k›sa sürede yay›nlan›r ve sempoz- dü¤ümüzde –ki tart›flmalar›n üzerinde yo¤un- yumda ele al›nan son derece önemli örnekler üze- laflt›¤› önemli alanlardan bir tanesi ve yine ben- rinden yap›lan tart›flmalar kayda geçer, ilgilileri zer flekilde yenileme alan› olmamakla birlikte ile buluflur. Zira bu sempozyumda konuflulan ko- bir özel proje alan› ve yayalaflt›rma çal›flmas› ola- nular›n tümü flu an güncel olmakla birlikte, her rak yürütülmüfl Talimhane bölgesidir– yo¤un oturumda tart›flmaya aç›lan örnekler, müellifi, olarak modern mimarl›k yap›lar›n› bünyesinde mal sahibi ve yetkilisi, uygulamas›n› yapanlar, bar›nd›r›r farkl› ve benzer türden sorunlar› içer- ilgili meslek örgütü ve/veya sivil toplum kurulu- mektedir. Diyeceksiniz ki, do¤rudan Galataport flu üyesi, özetle süreç içinde yap›/yerleflke ile ilgili alan›yla nas›l bir iliflkisi var? fiöyle bir iliflkisi var olan tüm paydafllar› bir araya getirerek ele al›n- asl›nda: Bizim burada kültürel miras diyerek d›. Dolay›s›yla oturumlar çok hararetli geçti, özetledi¤imiz alanlar ve yap› gruplar› ile baz› birbirine neredeyse taban tabana karfl›t görüfl ve alanlar –Galataport da bunlardan bir tanesi– Be- pratikleri olan kifliler yan yana birbirlerini din- yo¤lu kentsel sit alan›na ya da bütün bu yar›ma- lemeye çal›flt›lar. Bunlardan AKM, ‹nönü Stad- daya bakt›¤›m›zda ‹stanbul’un farkl› tarihlerine yumu, Kocaeli SEKA Fabrikas›, Mecidiyeköy Li- giden, farkl› geçmifllerine iliflkilenen birçok ta- kör Fabrikas›, Bursa Merinos Fabrikas› gibi ba- rihsel katmandan olufluyor ve farkl› tarihlerden z›lar›n›n ad›n› verirsem örneklerin harareti ve yap›lar› içinde bar›nd›r›yor. Bu tür alanlarda ko- oturumlar›n içeri¤i daha iyi anlafl›l›r san›r›m. ruma yaklafl›mlar›n› ortaya koyarken ya da pro- Bu örneklerden tart›flmal› olan bir di¤eri de jeler üretirken bu farkl› dönemlerden yap›lara afla¤›da metnini okuyaca¤›n›z Galataport Proje- karfl› nas›l davran›yoruz? Burada eskilik de¤eri- si. Projenin müellifi Murat Tabanl›o¤lu ve fiehir nin ötesinde, kültürel de¤er ya da kimlik de¤eri Planc›lar› Odas› ‹stanbul fiubesi’nden Tayfun dedi¤imiz ve asl›nda her ülkenin, her flehrin Kahraman’›n Y›ld›z Salman moderatörlü¤ün- kendisinin belirleyece¤i, o kentin tarihiyle do¤- de gerçeklefltirdikleri tart›flma asl›nda çok daha rudan iliflkisi olan de¤erler aç›s›ndan projeler uzun bir konuflma. Burada okuyaca¤›n›z belli üretilirken, bu yap›lara nas›l yaklafl›l›yor, eskilik bafll› kritik noktalar, gerek konu hakk›nda, ge- de¤eri d›fl›ndaki de¤erler nas›l de¤erlendiriliyor rekse de ‹stanbul’un 2000’lerden bu yana geçir- ve dolay›s›yla müdahale yöntemleri nas›l öneri- di¤i dönüflümün aktörleri, uygulayanlar› ve yet- liyor, projeler nas›l üretiliyor? kiler aç›s›ndan önemli fikirler içeriyor. Oturumumuzun kat›l›mc›lar› Galataport Gül Köksal projesinin müellifi Murat Tabanl›o¤lu ve fiehir Planc›lar› Odas› ‹stanbul fiubesi’nden Tayfun Y›ld›z Salman: (...) Bugünkü oturumumuzda Kahraman. ‹zin verirlerse, söze projeyi tan›t- Galataport k›sa ad›yla and›¤›m›z, ama asl›nda makla de¤il de flöyle bafllayabilir miyiz: Tayfun Karaköy Liman› yap›lar›na iliflkin büyük bir Bey’den, bu alan›n bütününe iliflkin, genel Be- alanla ilgili bir proje var. Bu oturumda Murat yo¤lu alan›ndaki bu uygulamalara iliflkin eleflti- Bey’i davet etmeden önce, oturumun ilerleyen rileri k›saca toparlamas›n› rica edebilir miyim? aflamalar›nda belki tart›flmalar› yönlendirmek Ard›ndan Murat Bey’e Galataport projesiyle il- üzere bir eksen çizmek istiyorum. Galataport gili as›l sunuflu yapmak üzere söz vermek istiyo- projesinin üretildi¤i alan hepinizin bildi¤i gibi, rum. Daha sonra da forum fleklinde elefltirilerle

mimar•ist 2012/4 55 DOSYA

devam etmek uygun olacakt›r diye düflünüyo- alanlar›n d›flar›ya do¤ru tafl›nd›¤›n› görüyoruz. rum. Daha sonras›nda kent merkezine bakt›¤›n›z- da, özellikle kamu mülkü arazilerin sat›fl›yla bir- Tayfun Kahraman: Galataport projesi sadece likte büyük bir kentsel dönüflüm yaflan›yor. ‹stanbul’daki bir alandan ya da Beyo¤lu bölgesi Bunlar›n pek çok örne¤i var, bas›ndan çokça ta- içerisindeki bir adadan ibaret bir yap› grubu de- kip ediyorsunuz. Zincirlikuyu ilk akla gelen, bu- ¤il, hepimiz bunda hemfikiriz san›r›m. fiöyle gün yükselen binalar, onun yan›nda hemen ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN bafllamak istiyorum: ‹stanbul’un esas›nda flu an- döndü¤ünüzde Ali Sami Yen, onun yan›nda da izledi¤i çerçeveyi bir anlamda önümüze ko- Mecidiyeköy Likör Fabrikas›, onun yan›nda Bü- yarsak, Galataport’un nerede flekillendi¤ini ve yükflehir Belediyesi’nin satmaya çal›flt›¤› Levent Galataport projesiyle neyin amaçland›¤›n› ya da ‹ETT Garaj› gibi, Galataport’un da, Haydarpa- Özellefltirme ‹daresi’nin bugün bu alanda ne fla’n›n da içinde oldu¤u pek çok alan ve kent yapmak istedi¤ini çok daha rahat görürüz. ‹s- merkezindeki kamu mülkleri de büyük projeler- tanbul’da özellikle 2000’li y›llarla birlikte baflla- le birlikte dönüflmeye çal›fl›yor. yan süreçte büyük bir dönüflüm ve mekânsal Galataport burada nereye oturuyor? Onun anlamda bir yeniden yap›lanmas› söz konusu. prestij projeleri içerisinde yer ald›¤›n›, bu proje- Bunun esas›na bakt›¤›n›zda ‹stanbul yeni bir lerden farkl› oldu¤unu düflünüyorum. Çünkü vizyon aray›fl›nda, ‹stanbul’da bu anlamda plan- Galataport, Haydarpafla bunlar daha çok, özel- lar›n üretildi¤i iki kavram var: ‹stanbul’un tu- likle kent yöneticilerinin prestij anlam›nda bak- rizm ve finans merkezi olmas› yönünde bir geli- t›klar›, merkezî yönetimin de ayn› flekilde ele al- flim göstermesi, ard›ndan da sanayisizleflen bir d›¤› projeler. Tabii bir kendili¤inden dönüflüm kent olarak ortaya ç›kmas› bekleniyor. Bunun de var, ama bugünkü konumuz o de¤il; özellik- için de biliyorsunuz iki plan çal›flmas› yap›ld›: le Galataport arkas›nda, Cihangir’de, Galata’da, Biri 2006 y›l›nda ‹stanbul Metropoliten Planla- Gümüflsuyu’nda yaflanan kendili¤inden dönü- ma Merkezi’nin halihaz›rda yapt›¤›, daha sonra flüm de esas›nda bu kentsel mekân›n, kentten TMMOB’ye ba¤l› odalar›n ‹stanbul fiubeleri farkl› bir süreç yaflamad›¤›n›, kendili¤inden de taraf›ndan dava konusu edilen ve sonras›nda da olsa bir dönüflüm içerisine girdi¤ini gösteriyor. bildi¤iniz gibi 2009 y›l›nda ‹stanbul Büyükfle- Beyo¤lu planlar› da Beyo¤lu bölgesinin bu ye- hir Belediyesi’nin kendisinin üretti¤i bir planla niden yap›lanma sürecinin izlerini bize gösteri- birlikte ortadan kald›r›lan iki plan. yor. Beyo¤lu’nda ne oluyor? Beyo¤lu’nda özel- Bu planlar›n esas›na bakt›¤›n›zda bu iki pla- likle koruma amaçl› imar plan› oldu¤u için, bak- n›n da özellikle flunun alt›n› çizdi¤ini görüyor- t›¤›n›zda plan üzerinde çok net de¤ifliklikler gö- sunuz: ‹stanbul’a yeni bir vizyon, yeni bir çerçe- remiyorsunuz. Fakat Beyo¤lu planlar›n›n esas›- ve kazand›rmaya çal›flmak. Bu planlar tamamen na bakt›¤›n›zda Beyo¤lu’nun bir turizm, hiz- sanayisizleflen ve sanayisini d›fllayan bir ‹stanbul met, ticaret bölgesi haline geldi¤ini, özellikle öngörüyordu. Fakat burada önemli olan, bu ‹stiklal Caddesi aks›ndaki bugünkü dönüflümü planlar yap›lmas›na ra¤men ‹stanbul’un rakam- hepimiz gözlemliyoruz. Bu çerçevede, Galata- sal verileriydi. Kentin rakamsal verilerine bakar- port ve benzeri yaflad›¤›m›z pek çok proje de, san›z, her ne kadar küresel alanda yar›flan bir kü- Beyo¤lu’nda ve ‹stanbul’da yaflanan sürecin bir resel baflkent vizyonu çizilmeye çal›fl›lsa ve ta- parças›d›r. mamen bilgi üreten, bu kavramlar üzerinden fle- killenen bir kent olma çabas›nda flekillendiril- YS: Tabii üst ölçekten bak›ld›¤›nda farkl› tablo- mek istense de ‹stanbul’un önündeki gerçek lar ortaya ç›k›yor ve farkl› hukuki yönler ya da çok aç›k: Bugün hâlâ rakamlar, ‹stanbul’da tüm yasal problemler de olabiliyor. Asl›nda biraz da üretilen de¤erin yüzde 45’inin sanayi sektörün- projeyi konuflmak ad›na öncelikle burada neler den kaynakland›¤›n› gösteriyor. Ve bu rakamlar yap›ld›¤›n› biliyor olmak gerekiyor. Di¤er yasal düflmek yerine hâlâ gitgide yükseliyor. ya da hukuki problemlerin ötesinde, buraya ge- Bu vizyonda, ‹stanbul’daki bu planlar ve tirilen öneri proje, buradaki kültür varl›¤› yap›- sonras›nda yap›lan, bizim de mekânda izlerini lara tescilli olsunlar/olmas›nlar, ne öneride bu- okudu¤umuz kentsel dönüflüm projeleriyle ne- lunuyor? Bu konuda sunuflunu yapmak üzere ler oldu; bunu biraz da mekâna yans›tay›m ve sözü Say›n Murat Tabanl›o¤lu’na vermek isti- Galataport’a do¤ru geleyim. Özellikle sanayi yorum. alanlar›n›n kent çeperlerine tafl›nmas›yla birlikte mavi yakal›lara özgü yerleflimlerin, daha do¤ru- Murat Tabanl›o¤lu: (...) 1537’lerdeki halini su kendili¤inden oluflmufl, kaçak yap›laflm›fl minyatürlerden gördü¤ümüz Galata ve civar›,

56 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY

‹stanbul’un denizle bulufltu¤u en önemli nok- ‹stanbul için yaklafl›k 12 kruvaziyer noktas› talardan biri. Bo¤az’›n, Haliç’in ve Marma- planlamak gerekti¤i saptanm›fl. Esas›nda buras› ra’n›n birleflti¤i bu nokta, hem denizle bulufl- ‹stanbul’un böyle büyük gemileri karfl›lamas›na mas› aç›s›ndan, hem de Beyo¤lu’nun, Pera’n›n uygun bir liman de¤il, do¤ru da de¤il. ‹kincisi, ete¤inde yer almas› sebebiyle Türkiye’nin en buras› sadece yolcu gemilerinin de¤il, yolcu ge- önemli noktalar›ndan biri. 100.000 m2 olan misi gibi görünüp Rusya gibi Karadeniz’de li- bölge flu anda ‹stanbul’da flehrin içinde kalm›fl man› olan ülkelere gidip-gelen daha küçük ge- tek tapu. milerin, yolcudan ziyade mal tafl›d›¤› bir liman Gemiyle bir seyahate gitmedi¤iniz takdirde haline gelmifl; yolcudan çok yüklerini görüyor- hiçbir zaman içine girmedi¤imiz bu alan›n flim- sunuz flu an. Dolay›s›yla ayn› zamanda bir yük di sadece bir k›sm›na ‹stanbul Modern veya bi- liman› gibi de. Teknik olarak incelendi¤inde 1,2 enaller sayesinde girebiliyoruz. Yani flehrin mer- km.ye fiziken dört gemi girebilir gözükse de kezinde ama tamam›yla da bizlerden uzak tutu- derinlik yüzünden zaten yanaflam›yorlar. Yani lan, ‹stanbullu olmayan bir yer. flu anki iflletme ihtiyac›yla dahi r›ht›m›n yar›s›- Bölgeye ait en yak›n belgelerden biri Pervi- n›n liman olarak s›n›rlanmas› asl›nda gereksiz. titch haritalar›. Var olan binalardan baz›lar› Ka- Bölge yaklafl›k 1,2 km. uzunlu¤unda bir k›y› raköy Denizcilik ‹flletmelerinin bulundu¤u bi- fleridi ve iki parçadan oluflan yaklafl›k 100.000 na, Rebii Gorbon’un yapt›¤› bina,1960’l› y›llar- m2 bir kent alan›. Yani yedi tane antreponun da tamamlanan Karaköy ‹skelesi ve gümrük bi- yer ald›¤› kuzey bölümü, genellikle Pera bölge- nalar›, sol taraftaysa k›flla olarak kullan›lm›fl sinin devam› olarak düflünülmüfl yaklafl›k 100 olan, flimdi sadece bir saat kulesinin bulundu¤u yafl›nda olan yap›lar›n oluflturdu¤u bir doku. bölge. Gezi Park›’nda K›flla’n›n rekonstrüksiyo- Tophane’yle ve k›y› ile iliflkisi ve ölçe¤i de¤er- nu konufluluyor, burada da k›fllalar y›k›lm›fl, sa- lendirildi¤inde Venedik’teki San Marco Meyda- dece saat kulesi korunmufl. n›’yla benzerli¤i fark ediliyor; o alan da biliyor- 1958’li y›llarda k›fllalar›n y›k›m›ndan sonra sunuz denize do¤ru aç›l›r. Sedat Hakk› Eldem’in yapt›¤› ilk projelerden, Öte yandan bölge, esas›nda Beyo¤lu’nun esas›nda geçici olmalar› öngörülmüfl olan, ant- mahallelerinden biri, Galatasaray Meyda- repolar infla edilmifl. ‹lk planlamada flu anda n›’ndan befl dakikada bu bölgeye inilebiliyor. mevcutta olan 1, 2 ve 3 numaral›, daha sonra da Semt bütünlü¤ünden uzaklaflm›fl olsa da kolay- –onun bir belgesi tam yok esas›nda– ‹stanbul l›kla yeniden kazan›labilir. Hemen s›n›r›nda bu- Modern olarak dönüflmüfl olan 4 numaral› ant- lunan Cihangir bu anlamda yeniden kimli¤ini repo yap›l›yor. bulan bir mahalle örne¤in. Siluette de görülen Denizcilik ‹flletmeleri Bu proje bize verildi¤i zaman esas›nda proje Binas›, Yolcu Salonu, Çinili Han gibi ikinci de- için önerilen net bir program yoktu; bizden recede tarihî eser yap›lar›n içleri çok kötü du- araflt›rmam›z istenildi ve önerimizi sunduk. Bu- rumda ve zaman içinde birçok de¤ifliklik yap›l- radaki önemli konulardan biri, daha önce pek m›fl, çeflitli ifllevler için gümrük alanlar› olarak gündeme gelmemifl olan, 1960’l› y›llarda yap›- kullan›lm›fl. Sedat Hakk› Eldem’in yapt›¤› 1958 lan binalar›n korumas› ve bunun için uygulana- y›l›ndaki antrepolar›n dördü birbirinin ayn›d›r; cak kriterlerdi. AKM’yle daha çok gündeme ge- strüktürünü gösteren, aralar› tu¤la örülü bina- len, bu binalar›n ne flekilde korunaca¤›, kullan›- lar; arka s›rada küp fleklinde di¤er üç antrepo laca¤›, günümüzde hayat›m›z›n nas›l bir parças› yap›s› vard›r. olaca¤› idi. Bu tür yap›lanmalar›n nas›l bugü- fiu anki haliyle, uluslararas› yolcu gemileri- nün flartlar›na uygun ve kent için yararl› hale ge- nin yanaflt›¤› sahil noktas› gümrüklü alan olmak lece¤ini, Londra’daki Royal Festival Hall gibi zorunda, yani sadece pasaportunuzla geçebile- iyi dönüflüm örneklerinde izledik. Örne¤in Do- ce¤iz bir nokta; gemi yolcusunun d›fl›nda flehir- ¤an Hasol bir yaz›s›nda, antrepolar ve di¤er bir- linin kullanamayaca¤› bir alan. Bu, günümüzde çok yap› tescilli binan›n geçici yap›lar oldu¤unu dünyan›n hiçbir metropolünde kabul edileme- hat›rlat›p kald›r›lmalar›n› öneriyor. Öyle olursa, yecek bir durum. Eskiye k›yasla gemilerin ölçe- yasalara göre yerlerine yeni bir bina yap›lmama- ¤inin de ne kadar farkl›laflt›¤›n› unutmamak ge- s› gerek, yani buras› bir park olabilir. Dünyaya rek. Eski foto¤raflarda gözümüze hofl gelen ge- bakt›¤›m›z zaman ne yap›yorlar? Bu antrepola- miler veya yelkenler yerlerini binay› and›ran dev r›n ço¤u, esas›nda New York’un ortas›nda, gemilere b›rakt›. Londra’da Docklar’da dönüfltürülüyor, eklerle Devasa cruise gemileri için uygun bir nokta ifllev kazand›r›l›yor ya da ‹stanbul Bilgi Üniver- m› buras›? Turist a¤›rlama hedefi çerçevesinde sitesi’nde Santral’de oldu¤u gibi, eski binan›n

mimar•ist 2012/4 57 DOSYA

hacmi korunarak yeni bir mimari ürün yap›labi- tafl’tan Ortaköy Meydan›’na yürüyemezsiniz, liyor. çünkü üniversite var, içinden geçilmiyor. Geçe- Buradaki en kritik konu buydu; biz projede bilen de, ö¤renci dahil, güvenlikten geçmek zo- bu binalar›n korunmas›na karar verdik, ama sta- runda. tik olarak, strüktür olarak tekrar ele al›nmas› ge- Antrepolara gelince, flu anda içine giremedi- reken yap›lar oldu¤unu bildi¤imizden, binalar› ¤imiz s›n›rlar burada. Çocuklu¤umuzda burada korurken, depremin de düflündürdü¤ü üzere ve Amerikan pazarlar› vard›. Sonra nargileciler ifl- ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN yeni yönetmeliklere uygun olacak flekilde ele al- gal etti. Bu alan› hiç alg›layam›yoruz, arkadaki d›k. antrepo veya bürolar›n aralar›ndaki alçak k›s›m- Projeyi çal›flt›¤›m›z dönemde ö¤rencilerimle lar alan› tamam›yla örtmüfl, flehirle ba¤lant›s› Rotterdam’dayd›m. Amerika’ya giden gemile- kesilmifl durumda, arada büyük bir duvar var. rin kalkt›¤›, filmlerdeki meflhur liman ve o dö- Bizim önerimiz, ana kütleleri arada boflluklar nemden kalan bir bina –di¤erlerinin hepsini y›- b›rakacak flekilde tutarak, bu alan› arka k›sma, k›p dünyadan iyi mimarlar› ça¤›r›p yeni binalar soka¤a, kente ba¤lamak. ‹ki antrepo aras›ndaki yapm›fllar– Hotel New York olarak yaflam›n› sokak yaklafl›k 24 metre, ‹stiklal Caddesi 12 sürdürüyor. Klasik oteller gibi konuklar›yla s›- metredir. Mimar olarak pek de¤ifltiremeyece¤i- n›rl› de¤il, bütün flehirlinin içine girdi¤i bir li- miz, ancak ileride büyük bir liman aç›ld›¤› za- man oteli. Bu küçük otel bana çok fley ça¤r›flt›r- man buradan kald›r›lacak olan gümrüklü alan d›, çünkü buras› bütün flehirlinin, oraya gelen kalkt›¤›nda k›y›, flehrin devam› haline geliyor. turistin, her kesimden insan›n bulufltu¤u bir Böyle bir yerin bir otopark› olmas› laz›m, bu yer. Karaköy’ü çok hat›rlatt›. Bizde otel deyince binalar›n alt›na böyle bir fley yapmak zor. Bu herkes irkiliyor. Ancak otelin, al›flverifl merkezi- büyük gemiler geldi¤i sürece, geçici olarak da, nin olmad›¤› hiçbir flehir de yok; bunlar›n nas›l örne¤in turistleri karfl›layarak flehre tafl›yacak yap›ld›¤› çok önemli, nas›l bir al›flverifl, nas›l bir bütün otobüslerin park edebilece¤i bir alan, iki otel, nas›l konutlar, nas›l kültür, yani bunlar›n katl› bir otopark gerekli. flehirle nas›l birleflti¤i çok önemli. Meydan ise St. Marco ölçe¤inde bir mey- dan. 2000’li y›llarda çekilmifl bir foto¤rafta saat kulesi, nargileciler ve Nusretiye ve restore edi- len K›l›ç Ali Pafla camileri, retorasyonu yap›lan hamam ve depolar görülüyor. 2005 y›l›nda çe- kilen bir di¤er fotografta ise ‹stanbul’da gerçek- leflen Dünya Mimarl›k Kongresi s›ras›nda 5000 kiflinin bu alanda nas›l bir araya geldi¤ini göre- biliyoruz ki bu, alan›n sadece üçte biri. Bu pro- je gerçekleflirse çok daha büyük bir meydan el- de edilecek, denizin k›y›s›nda, kentlinin bulufla- bilece¤i önemli noktalardan biri olacak. Proje, baz› platformlarda ticari olmas› nede- niyle elefltirildi, asl›nda ihale sürecinde teklif edilen fiyatlar›n büyüklü¤ü daha çok ilgi çekti. Ancak neticede bizler bugün ‹stanbul Mo- dern’den, yani bir kültür yap›s›ndan söz ediyo- Galataport Projesi, fiu anda Denizcilik ‹flletmeleri’nin oldu¤u ruz. ‹stanbul’un ilk Modern Sanatlar Müzesi bu Tabanl›o¤lu Mimarl›k. bölgede, farkl› zamanlarda yap›lm›fl olmas›na bölgede var oldu ve bu müze Galataport proje- ra¤men bizim sanki berabermifl gibi düflündü- sinin çekirde¤ini oluflturuyordu. Bu olumlu gi- ¤ümüz yap› için bir otel düflündük; alt kotunun riflimi takiben Santralistanbul ve di¤er müzeler flehirle birleflti¤i, içinden geçilerek antrepolara yap›lmaya baflland›. ‹stanbul’da bizlerin pek kadar yürünebilen ve ayn› zamanda da k›y›n›n müzeye gitmeyi sevmedi¤i bir gerçekken, her flehirle bütünleflti¤i bir mekân. An›tlar Kurulu kesimden insan› bu tür kültür yap›lar›na çekme- da bu fikri onaylad›. Bu anlamda as›l dikkat nin yöntemlerini dünya örneklerinden araflt›r- edilmesi gereken, k›y› fleridinin önerdi¤imiz d›k. “Vizontele” filminde oldu¤u gibi, köye kü- mast›r plana uygun flekilde ortak bir alan olarak tüphane kuruyorlar, kimse gitmiyor, içine bir korunmas›, örne¤in otelin de bu kullan›m pla- televizyon koyuyorlar, herkes gitmeye bafll›yor. n›nda iflletilmesi. Biz de buraya bir lokanta koyduk, hiçbir sergiyi fiu andaki Bo¤az k›y›s›nda örne¤in Beflik- hedeflemeden bu lokantaya gelenler, belki ilk

58 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY kez müzenin de içinden geçmifl oluyorlar. Ço- “Galataport” simge olarak kald›, “Sal›pazar› Li- cuklar›n müzeye gitmesi çok önemli, onun için man›”nda bizlerin öngörüsü, düflük yo¤unluklu Pompidou Müzesi’yle anlaflarak hemen yan›nda ve kent içerisinde ulafl›m ve ek yap›laflma hakla- bir tasar›m dükkân› aç›ld›, bunun için sanatç›- r› tan›mlamayacak fonksiyonlar›n getirilmesi. larla iflbirli¤i yap›ld›. Her zaman yaflayan bir or- Nedir bunlar? Müzeler, müzelerin yan›nda rek- tak alan ‹stanbul Modern; bienallerin bir parça- reatif alanlar ve kente yönelik kütüphane ve di- s› oluyor, Rem Koolhaas gelip sergi aç›yor d›fl ¤er fonksiyonlara yönelik alanlar. Di¤er Avrupa duvarlar›nda. Bu kadar tart›fl›lan bir projenin kentleriyle karfl›laflt›rd›¤›n›zda ‹stanbul yap›sal ürünü olarak bir müzenin ön plana ç›kmas› bile anlamda bu noktalarda çok büyük eksiklikleri bence mimar olarak keyif verici. olan bir kent ve bu komplekslerin hepsinin yer- leflebilece¤i bir potansiyel alan var elimizde. YS: Murat Bey’e sunuflu için teflekkür ediyoruz. Ama biz, bu alan› elimizden ç›kartarak maksi- Tayfun Bey sizin söyleyecekleriniz vard›r belki, mum de¤eri nas›l elde edebiliriz, flu anda onu ama daha sonra salona da vakit ay›rabilelim. konufluyoruz. Geçti¤imiz y›l Özellefltirme ‹da- resi flunun ihalesini yapt›: “Ben bu alan› en yük- TK: Ben Murat Bey’in kald›¤› yerden devam sek fiyata nas›l satar›m, bunun bana dan›flmanl›- edeyim öyleyse, kendisi do¤ru bir fley söyledi, ¤›n› yapar m›s›n›z?” “burada kurvaziyer liman olmaz,” dedi. Evet, Bu ihale sonucunda da flu anda Özellefltirme burada kurvaziyer liman olmaz. Bu kabulü en ‹daresi koridorlar›nda flunlar konufluluyordur bafl›nda yapmak laz›m, burada kurvaziyer liman› eminim ki: Burada nas›l bir plan yap›lmal› ki, kabul etmek demek ‹stanbul’un kurvaziyer li- özellikle de bu 3621’in içindeki kurvaziyer li- man potansiyelini reddetmek demektir. Kendi- man tan›m›yla plan yap›lmal› ki, bu alan› en sinin de dedi¤i gibi ‹stanbul esas›nda Akdeniz yüksek de¤erden satabilelim? Buradaki kamu çana¤›n›n –turizmciler bunu böyle ifade ediyor- yarar›ndan, özellikle Murat Bey’in projesinde lar– nas›l Barselona bat›daki ucuysa, do¤udaki yine de gözetilen kamu yarar›ndan bahsedilebi- ucu olmay› hak edecek bir kent ve bu anlamda lir mi? Evet, çünkü kendisi de özellikle Beyo¤lu da kurvaziyer liman potansiyeli de çok güçlü bir bölgesinin denizle iliflkisini tamamen kopartan kent. Fakat biz bu potansiyeli, Haydarpafla, da- bu bölgenin aç›lmas› konusunda çaba sarf etti- ha sonras›nda Galata gibi alternatifler yaratarak ¤ini ve kurvaziyer liman›n da bir süre sonra bu- ne yaz›k ki heba ediyoruz. Deniz Ticaret Odas› radan kalkaca¤›n› söylüyor. Onun getirdi¤i ve turizmcilere göre, ‹stanbul’un 10-12 kurva- fonksiyonlar farkl›, ama bu fonksiyonlar›n ya- ziyer geminin ayn› anda yanafl›p ayn› anda bek- n›nda özellikle ‹stanbul Modern’in burada yer leyebilecekleri ve 24-48 saat kalabilecekleri bir seçmesi, yani düflük yo¤unluklu ve kent içeri- limana ihtiyac› var. sinde büyük ak›fllar ve ilgi odaklar› yaratmayan (...) bir fonksiyonun gelmesi burada olumlu bir Peki, ne yap›lmal›? ‹stanbul’da kurvaziyer li- ad›md›. Fakat ayn› zamanda, ambar olarak ya- man yap›lmas› flart ve bunun yeri de Kazl›çeflme p›lm›fl, yani buradaki lojistik aks üzerinde de- surun dibi de¤il; Zeytinburnu ile Bak›rköy ara- nizyoluyla yüklerin depolanmas› için yap›lm›fl s›ndaki bir alan ‹stanbul’un kurvaziyer liman bir yap›n›n, bu fonksiyon nedeniyle büyük met- olarak yerleflebilece¤i çok uygun alanlardan biri rekareler, büyük alanlar kullanmas› gerekir. Bu olabilir. Çünkü bir kere havaliman› ba¤lant›s› flekilde yap›lm›fl olan bir yap›n›n flu anda burada var; “main port” olmak istiyoruz diyorsunuz, büyük mekânlar ihtiyac› oldu¤undan, bunlar “main port” olursan›z yolcular›n›z uçakla gele- için de heba edilmemesi gerekiyor. cekler, buradan gemilere binip gidecekler ve fiu anda keflke tart›fl›lsayd›, tütün deposunda buraya gelip yine uçakla ayr›lacaklar. Tarihî Ya- da ayn› fleyi yaflad›k. Tütün deposu, flu anda r›mada’ya, k›sa süreli ziyaretlerle gezilebilecek mevcut mevzuat›m›zda K›y› Kanunumuza göre tüm komplekslere, Ayasofya, Kapal›çarfl›, Top- yap›lamamas› gereken bir bina, ama Koruma kap› Saray› gibi turizm merkezlerine çok yak›n- Kurulu’nun bir karar›yla birlikte burada tütün s›n›z, bir rayl› sistemle ulafl›m ba¤lant›lar›n› çok deposu y›k›larak yine bir depo yap›s› olarak ya- rahatl›kla çözümleyebilirsiniz; böyle bir sistem p›lm›fl büyük bina kullan›larak flu anda mevcut- olmal›. Bu benzeri –ki, Murat Bey kurvaziyer li- taki otel projesi gerçeklefltirilebiliyor. Biz bu es- man olmayaca¤›n› burada kabul ettiler– proje- ki lojistik yap›lar›n ne yaz›k ki büyüklüklerini lerle ‹stanbul’un kurvaziyer liman potansiyelini kullanarak yeni fonksiyonlar›na geçirirken bun- de ne yaz›k ki öldürüyoruz. lara adapte ediyoruz. Yani buradaki özellikle Peki, Galataport’ta ne olmal›? Daha do¤rusu antrepo yap›lar›n›n –ki Do¤an Hasol’a ben de

mimar•ist 2012/4 59 DOSYA

kat›l›yorum, tabii ki siz daha iyi takdir edersiniz tirecek gibi görünüyor. Burada görsel ve ifllevsel mimarlar olarak– geçici yap›lar oldu¤u kabul iliflkinin kurulmas›n› getiriyor. edilerek –çünkü bu büyüklüklerdeki yap›lar›n 3. “‹fllev ve yap› yo¤unlu¤u, sit alan›nda ve- da mevcut kullan›mlar› halinde ‹stanbul’da bü- rilen yap› yo¤unlu¤unu gözetmeli.” Yani Be- yük s›k›nt›lar yarataca¤›, özellikle ulafl›m aç›s›n- yo¤lu’ndaki yap› yo¤unluklar›n› gözetmeniz dan büyük problemleri olan bu alandaki s›k›nt›- flart›yla veriyorum bunu diyor. Beyo¤lu planla- lar› daha da büyütece¤i göz önüne al›nd›¤›nda– r›yla entegre edip Mimar Sinan Üniversitesi’nin ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN y›k›l›p belki yeniden projelendirilmeleri günde- saçak kotunun kesinlikle geçilmemesini öngö- me gelebilir. Benim fikrimdir, ama Sedat Hakk› rüyor. Eldem e¤er yaflasayd› ve bugün bu yapt›¤› yap›- Karfl›m›za böyle bir proje gelirse e¤er, bizle- lar›n bu flekilde bir altl›k olarak kullan›larak bü- rin de karfl›s›nda de¤il yan›nda olmam›z gerek- yük al›flverifl ve otel fonksiyonlar›na dönüfltürül- ti¤i aç›kça ortada. mek üzere yap›lar haline getirilmesini görseydi eminim ki, o da bu projesinden o modernist ba- YS: Murat Bey, var m› eklemek istedi¤iniz bir k›fl›yla vazgeçerdi, o da bu yap›lar›n y›k›lmas›n› fleyler? isterdi. Burada esas olan›n kamu yarar›d›r. Bu bölgenin, ‹stanbul’da 1950’li y›llardan beri de- MT: (...) Ben projeyi burada gösterdim ve ilk nizle iliflkisini kopartan Beyo¤lu’nun denizle bafllad›¤›mda ne dedim? Burada verilmesi gere- iliflkisini sürdürebilece¤i bir mekân haline gel- ken ilk karar, bu antrepolar›n y›k›l›p y›k›lmaya- mesinin art›k vakti geldi, ama ne yaz›k ki yine ca¤› ki o karar› da ben veremem, mimar olarak, de u¤rafllar bu yönde de¤il. Keflke u¤rafllar bu dan›flman olarak önerebilirim. Gayet basit, e¤er yönde olsa, bizler de destek versek, eminim Mi- y›k›lmamas› karar› verilirse –ki, bizim önerimiz marlar Odas›’ndaki arkadafllar›m da ayn› fikri sa- o ve An›tlar Kurulu da bunu böyle kabul et- vunacaklard›r, onlar da destek verseler ve bizler ti–zaten yükseklikleri belli, 30,50’dir, 200.000 bu mekân› Beyo¤lu’na kazand›rarak yeni bir so- m2’dir. Buradaki hacim belli, hatta biz o hacim- luk ald›rabilsek, bu mekân› kullan›ma açabil- lerin azalmas›n› öneriyoruz. 200.000 m2 de¤il, sek... Ama ne yaz›k ki niyetin bu olmad›¤› orta- 150.000 m2 kapal› alan var zaten projede; kot da. Özellikle kurvaziyer liman tan›m›ndaki mevcut kot, onun üzerine bir kot ç›km›yor; fonksiyonlar bu alanda çok genifl bir flekilde otelden anlamam›z gerekeni de anlatt›m. Veya kullan›lmak isteniyor. buray› devletin yapmas› laz›m, o da yapm›yor. (...) Baflka biri de buraya sadece müze yapmaya para Bir planc› olarak son sözüm flu olacak: Özel- harcamaz maalesef, dünyada da böyle, aksi ha- likle Beyo¤lu’ndan kopuk olarak ele al›nan bu yal olur. O yüzden buras› yap›lam›yor ve böyle alanda Koruma Kurulu’nun çok do¤ru bir kara- kal›yor. Buna alternatif bir çözüm önerin. r› var. ‹lk plan Koruma Kurulu önüne gitti¤inde Kurul plan› onaylam›yor. Burada plan›n onay- TK: Ben plan›n verdi¤i yap›laflmadan söz edi- lanmadan ask›ya ç›kmas› gibi bir süreç de var; o yorum. yetki yönünden plan daha sonras›nda iptal edil- di. Ama Koruma Kurulu’nun karar›ndaki notla- MT: Ben plan› de¤il, projeyi gösteriyorum ve r› çok k›saca okuyaca¤›m, öyle bitirece¤im. Ko- bu da resmî proje, sizin itiraz etti¤iniz proje. O ruma Kurulu esas›nda burada ne olmas› gerekti- projenin üzerinden konufltum, baflka bir proje ¤ini o günlerde çizmifl: yok ki. 1. “S‹T alan› ve tescilli yap›lar, alandaki an›t- (...) sal yap›lar, mevcut ve kaybedilmifl kültür varl›k- lar› irdelenmeli,” diyor Koruma Kurulu önce- TK: Ben plan üzerinden ve plan›n getirdi¤i ya- likle. Yani bu projeyi yap›yorsan›z e¤er, bu pro- p›laflma haklar› üzerinden konufltum ve plan›n jeyi bu mikro alan etraf›nda düflünmeyin, bu getirdi¤i yap›laflma haklar› bunlar. çevrede bulunan tüm sivil ve an›tsal mimarl›k örneklerini inceleyin ve bunlar› bize raporlay›n. MT: Proje üzerinden konuflaca¤›z zaten, yanl›fl 2. “K›y› ve gerisindeki alanla görsel ve ifllev- olan o, ezbere konufluyorsunuz. sel anlamda iliflki kurulmal›.” Murat Bey de az önce bahsettiler; esas›nda k›y›yla, arkas›ndaki TK: Sizin projenizin de flu anda bir resmiyeti ayn› ifllevi gören iki alan aras›nda büyük bir ko- bildi¤im kadar›yla yok, flu anda sadece Galata- nut dokusu var flu anda mevcutta ve bu konut port. Ama plan üzerinden getirilen yap›laflma dokusuyla bu iki alan› kaç›n›lmaz olarak birlefl- hakk›yla sizin projeniz aras›nda, siz söylüyorsu-

60 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY nuz, benim projemde 150.000 m2 inflaat alan›, Caddesi aks›nda ya da Mecidiyeköy’e ç›k›n, bu- plan›n getirdi¤i 200.000 m2 bir yap›laflma hakk› ralarda flu anda kamu mülkiyeti kalmam›fl du- var burada. Yani bu sizin projenizde kullan›lma- rumda. Siz yeni bir plan çal›flmas› yapt›¤›n›zda, m›fl olabilir, ama bunun yan›nda 50.000 m2 de buraya bir yeflil alan ya da bir sosyal donat› ekle- ayriyeten bir yap›laflma hakk›n› getirdi¤inizi he- mek istedi¤inizde, emin olun burada bir kamu pimiz kabul ediyoruz. Ama flunun da ortaya ko- mülkü bulamayacaks›n›z ve bu satt›¤›m›z alanla- nulmas› laz›m: Bu bölgede özellikle Beyo¤- r› tekrar ayn› bedellerle bu sefer kamulaflt›rmak lu’nda bu kadar s›k›nt›l› bir alanda bu derece zorunda kalaca¤›z; böyle bir vahim senaryoya yüksek yo¤unluklu ve bu derece ilgi oda¤› yara- gidiyoruz. Bizim itirazlar›m›z da bu perspektifte tabilecek alanlar›n olmamas› gerekti¤i de ortada. gerçeklefliyor, bunlar›n izdüflümleridir. Odalar›n (...) da genel olarak bütün bu projelerin karfl›s›nda olmad›¤›n›, baz›lar›n›n da yan›nda oldu¤unu, YS: Müsaade ederseniz ben yönlendireyim. Bu destek verdi¤ini de bilmiyorum sizler gözlemle- alana getirilen plan hükümlerine karfl› olmak bir yebiliyor musunuz? ‹çinde oldu¤unuz sürece konudur, bu alanda üretilmifl projeyi de¤erlen- gözlemleyebilece¤inizi de söylemek istiyorum... dirmek ayr› bir konudur. Dolay›s›yla bu nokta- daki elefltirileri e¤er kendi grubu içinde yönlen- YS: Ben izninizle Murat Bey’e bir soru yönelt- mek istiyorum; do¤rudan projeyle ilgili olacak direbilirsek yanl›fl anlamalara ve gereksiz tart›fl- ama baflta küçük bir yorum ve girifl k›sm›m da malara da mahal vermemifl olaca¤›z. Dolay›s›yla var: Ço¤u arkadafl ayn› düflünceyi paylaflacakt›r iki konuyu birbirinden ay›rmak gerekti¤ini dü- belki, ben de genel planlama kararlar› ve bu flünüyorum, çünkü yasalarla buraya tan›mlanan planlama sürecinde yaflanan çok ciddi problem- fleyin do¤ru olup olmad›¤› ya da yasal olup ol- ler nedeniyle asl›nda gerek baz› kentsel alanlar›n mad›¤› gibi tart›flma kendi içinde ayr› bir tart›fl- çok ciddi bask› ve tehdit alt›nda oldu¤unu, ge- ma; flu anda Murat Bey’in bize sundu¤u proje- rekse de genel baz› korumayla ilgili çok ciddi deki yap›lara iliflkin müdahaleler ya da oradaki problematik kültürel ve kimlik problemleri ne- alana üretilmifl proje üzerine elefltiride bulun- deniyle birçok binan›n tuhaf türden transfor- mak ayr› bir konu. masyonlar geçirdi¤ini gözlemliyorum ve bütün (...) bu bask›lar›n da do¤ru olmad›¤›n› düflünüyo- rum. Benzer flekilde Karaköy Liman› alan›n›n TK: (...) Yaklafl›k 10-12 y›ld›r bu mesele masaya bu türden çok ciddi bir yükle yüklenmesinin geldi¤inden beri tart›flma de¤iflmemifl. Biz flehir çok da do¤ru olmad›¤›n› düflünüyorum. Kald› planc›lar› için genel geçer do¤rular ortada ve bu ki, arkas›nda ilan edilen di¤er yenileme alan›yla anlamda tart›flman›n farkl› boyutlar›na açaca¤›- birlikte burada çok ciddi bir bask› yarat›laca¤› m›z yeni bir perspektif de yok karfl›m›zda. Önü- bir gerçek. Bununla birlikte, Murat Bey’in pro- müzdeki perspektif ne? Yap-ifllet-devret mode- jesine bakt›¤›mda çok net bir olumlu durumla liyle sat›labilir bir meta haline getirilecek bir karfl› karfl›ya oldu¤umuzu söylemek istiyorum. kent topra¤› var, biz böyle bak›yoruz ve bunun O da, mevcut yap›lar›n de¤erlendirilmesinden üzerinden bir politikam›z da devam ediyor. Bu- yola ç›k›lm›fl olmas›. Tabii ki yap›lar›n bire bir nu de¤ifltirebilece¤imiz, karfl›m›zda tart›flabile- daha detayl› projeleri var m›d›r, projelendirme ce¤imiz yeni bir proje de yok. fiehircilik anla- bu bize gösterdi¤iniz ölçekte mi bitmifltir, onu m›nda da, Deniz Ticaret Odas›’yla bizim ayn› aç›kças› bilmiyorum; yani planlama, yap›lar ba- zamanda üyemiz olan ve bir taraftan da cruise z›nda daha detayl› bir ölçe¤e inmifl midir, onu turizminin dünyadaki en önemli 3-4 isminden bilmeden söylüyorum flu anda. Sadece ifllevlen- biri olan Tavit Köletavito¤lu’nun yapt›¤› yo- dirmeye ve genel yaklafl›ma yönelik o ölçekte mi rumlar ve bize gösterdi¤i perspektif de bu yön- kalm›flt›r, yoksa daha detayland›r›lma flans› ola- de. Planc› olarak bakt›¤›m›zda, burada özellikle bildi mi? Beyo¤lu planlar›ndan ve ‹stanbul’daki ulafl›m altyap›s›ndan gelen s›k›nt›lar›n hepsinin neler MT: Biraz daha ilerisi, yani avan proje aflama- oldu¤unun, burada çok yo¤un bir kentsel fonk- s›nda, önemli olan 10-11 sene önce yap›lm›fl bir siyonun yer almamas› gerekti¤inin, kamu mül- proje, tabii ki böyle bir proje yeniden yap›lacak- künde kalan son alan›n yine kamuya terk edil- sa bugünün flartlar›na göre yapmak laz›m. Duy- mesi gerekti¤inin de fark›nday›z. Çünkü bu du¤um kadar›yla yandaki binay› da müze yap- mülkleri satarak gelece¤imizi de ipotek alt›na mak üzere belediye üstlenmifl; biraz önce bah- al›yoruz. Nas›l al›yoruz? Bugün Büyükdere setti¤imiz “ne olabilir”in cevab› belki de kendi

mimar•ist 2012/4 61 DOSYA

kendine ortaya ç›kacak. ‹halelerden kurtulursa, alan›n Beyo¤lu kent mekân›na kazand›r›lmas› belki de kendi kendine do¤ru olarak dönüflecek anlam›nda da bir çaba var demek ki. bu alan. Bütün mesele tüm alan›n bir bütün olarak düflünülmüfl olmas›, yani tek tapu, MT: Biraz önce bir soru vard›, ‹stanbul Mo- 100.000 m2 arsa, kompleks bir durum, bizim dern’in oldu¤u yerde, Sedat Hakk›’n›n ilk yap- önerdi¤imiz projenin hedefi flehrin devaml›l›¤›- t›klar› aras›nda 4 numaral› antrepo yok. An›tlar n› sa¤lamak. Var olanlar›n her biri müstakil bi- Kurulu’nda tart›fl›lan konulardan biriydi ve hat- ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN nalar. Belki de bir mast›r plan yap›p kendi do¤al ta kald›r›lmas› isteniyordu, flu anda ‹stanbul dönüflümüne b›rakmak en do¤rusu. Yani Be- Modern’in binas›... O yüzden ayn› flekilde bafl- yo¤lu’ndaki baz›lar› iyi veya baz›lar› kötü olan ka bir antrepoya da tafl›nabilir, ama bir maliyeti dönüflümler gibi, daha do¤ru olabilir, ama bu olur. ‹flte bütün bunlar tart›fl›lmadan böyle iha- var olan devlet politikas›nda çok zor. lelere bafllamak hiç do¤ru de¤il.

TK: Esas›nda tart›flarak ayn› noktaya geliyoruz, TK: Ama iflte yine tart›flm›yoruz. bizim söyledi¤imiz de bu. En son 2008’de Ko- ruma Kurulu’nun önüne bir plan daha geldi. MT: Ben tart›fl›yorum da, ben devlet de¤ilim Özellefltirme ‹daresi bir plan getirdi ve yine iki ki, onun da tart›flmas› laz›m. emsal, H bu sefer biraz daha yükselmifl, ama bir ayr›m gözetmeden tüm bir alan› kurvaziyer li- TK: Biz onlarla tart›fl›yoruz, Özellefltirme ‹da- man alan› olarak gösteren ve onun içinde fonk- resi’yle 2010 y›l›nda böyle bir toplant› da yap- siyonlar sayan bir proje vard› önümüzde. Az t›k. Fakat ne kadar yans›d› bizim görüfllerimiz, önce de söyledim, ‹stanbul Modern’in burada onu bilmiyoruz. yer seçmesi, burada ne olabilece¤inin iyi bir ör- ne¤ini oluflturmas›, demek ki çok uzun zaman- MT: Esas›nda onlar›n da burada olmas› en do¤- d›r söyledi¤imiz bir fleyin de haks›z olmad›¤›n› rusu olurdu. gözler önüne sermifl oldu. Çünkü ‹stanbul Mo- (...) dern kent merkezinde çok olumlu yeni bir mü- MT: Biz önce sahil fleridinin yar›s›n›n derinlik zecilik anlay›fl›n› yerlefltirmeye bafllad›. Bir taraf- aç›s›ndan uygun olmad›¤›n›, dolay›s›yla bu ala- tan da flimdi Murat Bey’den duyuyoruz ki, ‹s- n›n gümrüklü alan olmas› gerekmedi¤ini söyle- tanbul Büyükflehir Belediyesi de burada ayn› dik. Böylelikle projede o sahil fleridi buran›n bir fonksiyonlara sahip yeni fleyler getirebiliyor. Bu parças› olabiliyor ve gümrük ifllemlerinin yap›l- d›¤› bina baflka bir fonksiyona kolayca dönüfltü- A Discussion on Galataport Project: rebiliyor. Yani –kararnameyle herhalde-– De- How Should the Waterfront of Sal›pazar› be formed? nizcilik ‹flletmeleri’nin karar vermesi laz›m ki This text that we wish to remind you in the scope of our dossier is summarized burada liman olmas›n. Baflka türlü olabilir mi? from a session took place in the symposium of ‘Our Modern Architectural Heritage and Problems of Protection’ held in memory of Prof. Günhan Dan›flman TK: fiu anda Özellefltirme ‹daresi’nin de bura- on 6-7 October 2011. The symposium has not been published as a book yet but daki liman fonksiyonunu kald›rma flans› yok, we hope it would in a short time and the discussions on serious examples are put 815 say›l› Kabotaj Kanunu’na göre. O yüzden in record and meet with concerned ones. Because all the issues handled in the buray› uzun dönemle kiralamaya veriyorlar. symposium are still on the agenda today and they were discussed by all partners related with the issue such as the project owner, property owner, practitioners, YS: ‹ptal edemiyorlar m›? and members of related professional organization or NGO. Therefore, all sessions TK: Zaten iptal etmek gibi bir niyeti de yok flu were heated debates where people with almost totally opposite ideas and anda Özellefltirme ‹daresi’nin. practices tried to listen to each other side to side. AKM (Ataturk Culture Center) in Taksim ‹stanbul, ‹nönü Stadium in Befliktafl ‹stanbul, SEKA Factory in Kocaeli, Liquor Factory in Mecidiyeköy ‹stanbul, and Merinos Factory in Bursa were some YS: E¤er baflka katk› ya da soru yoksa her iki of the examples of issues of these heated debates. konuflmac›ya da çok teflekkür ederek oturumu kapatmak istiyorum. Galataport Project is one of these problematic cases. The original discussion between Murat Tabanl›o¤lu, the project owner, and Tayfun Kahraman, member of ‹stanbul Branch of Chamber of Urban Planners, with the moderation of Y›ld›z * 6-7 Ekim 2011 tarihlerinde ‹TÜ Taflk›flla Yerleflkesi Nezih Salman was actually longer than what is published here. The basic critical points Eldem Salonu’nda düzenlenen “Prof. Dr. Günhan Dan›flman an›s›na Modern Mimarl›k Miras›m›z ve of the session published here include important ideas about the issue itself and Koruma Sorunlar› Sempozyumu”nun 7 Ekim günü yap›lan moreover about the actors, practitioners and authorities of the transformation of 4. Oturumundan k›salt›larak aktar›lm›flt›r. Sempozyum ‹stanbul since 2000s. oturumlar›n›n tümünün daha sonra kitap olarak yay›mlanmas› planlanmaktad›r.

62 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY Kamusal K›y›: Karaköy ‹mkanmekan1

‹stanbul K›y› Eriflimi, K›y›n›n Kamusall›¤› 2007’den beri kamusal alan› kendi araçlar›m›zla ‹stanbul, Bo¤az’›n iki yan›na yay›lm›fl, 55 km.si tart›flman›n ve küçük ölçekli müdahale tan›m› Avrupa yakas›nda olan 90 km.lik k›y› fleridi ile içinde kalan kimi zaman mimari, kimi zaman gerek su ile iliflkisi gerekse k›y›daki kamusal ala- kullan›m önerisi veya fikir düzeyinde geliflen n›n kullan›m› aç›s›ndan önemli bir potansiyele projelerin oluflmas› için bir zemin yaratmaya ça- sahip olmas›na ra¤men bunun gerekti¤i kadar l›fl›yoruz. Yine kent içinde kamuya ait ve fakat kullan›lmad›¤› bir kenttir. K›y›n›n kamusal kul- tan›ms›z kalm›fl bir alan üzerine fikir üretmenin lan›m› ile ilgili Osmanl› döneminden gelen geri- gerekleri ile Karaköy’e, alan›n halihaz›rdaki kul- limli ve yap›lar›n k›y›ya “s›rt›n› döndü¤ü” iliflki, lan›c›s›n›n ihtiyaçlar›n› anlama amac› üzerinden, 80’lerde neoliberal politikalar ile flekillenen an- Kas›m 2009’da bir tasar›m atölye çal›flmas› yü- lay›fl ve izleyen dönemde k›y› alanlar›n› bir pres- rüttük. tij merkezi olarak tan›mlayan özel sektör proje- leri ile k›y› alanlar›n›n özel kullan›m aç›s›ndan ön plana ç›kmas›na neden olmufl durumdad›r. Osmanl› dönemindeki kent ve mahalle ör- gütlenmesinde ‹slam gelene¤i etkisiyle, kamu alan›ndan söz edilmez, komflular›n ya da bütün cemaatin ortak mülkiyeti alt›nda bulunan alan- lar vard›r (Yerasimos, 2006:373-380). Kamusal ve özel alan ayr›m›n›n s›n›rlar›n›n olmamas›, ç›kmaz sokaklar etraf›nda çevrelenmifl mahalle- lerin yar›-kamusal alanlar›n›n yer yer özel mül- kiyetin uzant›lar› haline gelmesi, kamusal alan›n devlete aidiyetini pekifltirmifl ve Cumhuriyet döneminde kullan›ma sunulan kamusal alan›n Karaköy’ün K›y›lar› ve Karaköy Atölyesi Karaköy Atölye logosu. Bat›’dakinden farkl› olarak daha k›s›tl› kullan›- Karaköy atölyesini gerçeklefltirdi¤imiz 2009 y›- m›na neden olmufltur. Tanyeli’ne göre tasar›m- l›n›n sonlar›; 2008 Kas›m ay›nda bir lodos f›rt›- la kontrol alt›na al›nm›fl bu yeni kamusal alan- nas›nda batm›fl olan, Kad›köy seferlerinin yap›l- lar, özgürlük serbestisinin olmad›¤› ve belki de d›¤› yüzer iskele yerinde geçici bir yap› yerleflti- yap›labilecek tek serbest etkinli¤in piknik oldu- rilmifl ve R›ht›m Caddesi’ndeki yeflil alan›n önce ¤u alanlard›r (Güner içinde Tanyeli, 2005). Za- düzenlenmiflken bir gece içinde altüst edilerek ten sorunlu bir kullan›m iliflkisi içinde oldu¤u- bir bofllu¤a dönüflmüfl oldu¤u bir zamand›. Ka- muz k›y›daki kamusal alanlara ‹stanbul’un k›y› musal alanda yap›lan her projede, özellikle ya- fleridinin hemen hemen tamam›na eklenen dol- k›n zamanda da deneyimlemeye bafllad›¤›m›z gu alanlar› ile oluflturulan kamusal boflluklar›n Taksim örne¤inde oldu¤u gibi, fleffaf olmayan eklenmesiyle, kent içindeki, Güner’in deyimiy- bir proje üretim sürecinde Karaköy için birta- le, di¤er “e¤reti” kamusal alanlara kat›lm›flt›r k›m projelerin dedikodular›n› gazetelerden (Güner, 2009). okuyorduk. Gümrük alan›n›n yan›na büyük bir Kamusal alan›n, belki de aidiyet hissinin yap› gelece¤i veya yeni Karaköy iskelesinin bü- oluflmas›n› engelleyen k›saca bahsetti¤imiz ne- yük bir yap› olaca¤› fleklindeki bu haberler ga- denlerle, kamu taraf›ndan sahiplenilmemesi ka- zetelerden takip edilebiliyordu. musal mekân›n ve kamu yap›lar›n›n tasar›m›n›n 21 Kas›m 2009’da bir grup mimarl›k, tasa- da tepeden inmeci biçimlerde haz›rlanmas›na r›m ve planlama ö¤rencisi ve bu alanlardan me- zemin haz›rl›yor. ‹mkanmekan grubu olarak zun kat›l›mc›lar ile Karaköy R›ht›m Caddesi’ni

mimar•ist 2012/4 63 DOSYA

konu alan bir günlük bir tasar›m atölyesi ger- ile s›n›rlanmaktad›r. Alanda geçici Karaköy ‹s- çeklefltirdik. Atölye ça¤r›s›nda küçük ölçekli kelesi ve küçük bir meydan bulunmaktad›r. müdahale tan›m› içinde kalacak, mimarl›k, tasa- Kullan›c› profili, mevsime, güne ve saate gö- r›m, kentsel tasar›m, hizmet veya sistem tasar›- re de¤iflkendir. Kad›köy’den hareketle Karaköy m› önerilerinin gelifltirilmesini teflvik ettik. Kat›- ‹skelesi’ne yolcu tafl›yan flehir hatlar› vapurlar›, l›mc›lar konum ile ilgili önceden bilgilendirildi- R›ht›m Caddesi’ni inifl binifl zaman aral›klar›nda ler ve atölye günü ortak çal›flmalar›n› gerçeklefl- bir geçifl alan›na çevirirken, yak›nlarda bulunan ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN tirdiler. Küçük ölçekli müdahalelerin kamusal okullar nedeniyle alan, okul ç›k›fl saatlerinde alanda yap›lan müdahalenin kendisi olabildi¤i buluflma noktas›na dönüflmektedir (Kalfa, gibi üst ölçekteki bir tasar›mda, kullan›m prati- 2009). Atölyeyi gerçeklefltirdi¤imiz 2009 Ka- ¤i ile tasar›m aras›ndaki uyumu görebilmek aç›- s›m ay›nda R›ht›m Caddesi üzerinde turistik ba- s›ndan bir tür tasar›m “gözlem arac› (probe)” l›k lokantalar› ile g›da ve çeflitli eflya satan sat›c›- olarak kullan›labilece¤i düflüncesinden hareket lar bulunmaktayd› ve caddenin gümrük k›sm›na ettik. yak›n olan do¤u ucunda ise bal›k tutanlar›n gün R›ht›m Caddesi ve sahil fleridi, Karaköy aç›- boyu görülmesi mümkündü. s›ndan, flehir hatlar› yolcular› aç›s›ndan bir geçifl Befl kiflinin davetli oldu¤u ve kendi ekibi ile noktas›nda ve oraya bal›k tutmak için gelenler gelerek toplam 14 kiflinin kat›ld›¤› atölyede2, aç›s›ndan bir duraklama noktas› olarak hizmet ‹mkanmekan’›n 2007 y›l›ndan beri alternatif bir vermektedir. Amaç, hem noktasal bir dönüflü- tasar›m ve iliflki modeli olarak üzerinde çal›flt›¤› mün Karaköy’ün genelindeki etkilerini tart›fla- “kamusal mekânda küçük ölçekli müdahale” bilmek hem de o dönemde de oldukça güncel meselesinin, Karaköy R›ht›m Caddesi’nin sorun olan dönüflüm tart›flmas›na alternatif önerilerle ve potansiyelleri gözetilerek sorgulanmas›, alan- katk›da bulunabilmektir. Proje alan›, Karaköy la ilgili yap›lan basit bir analiz ile kat›l›mc›lara Liman› ve Galata köprüsü ve altgeçit ba¤lant›s› aktar›lm›flt›. Tüm güne yay›lan atölye sonucunda, ‹pek Akp›nar, Pelin Dervifl, Bo¤açhan Dündaralp, Cevdet Erek ve Eylem Erdinç’in kat›l›mlar›yla atölye sonuçlar› bütün gruplar›n sunum ve kat- k›lar› ile de¤erlendirilmifltir. Projeler yerle kur- duklar› iliflki, uygulanabilir olma potansiyelleri, R›ht›m Caddesi’nin kullan›c›lar›yla kuracaklar› iliflki gibi yönleriyle elefltirilmifltir. Kat›l›mc›lar getirdikleri önerilerin baz›lar›nda saptanan so- runlar› çözmeye ya da potansiyelleri de¤erlen- dirmeye yönelik projeler üretirken, di¤erleri gündelik al›flkanl›klar› ve mekân› kullan›fl biçim- lerini elefltiren fikirler ortaya koymufltur. Üreti- len projelerden Tohum Karaköy, proje ekibi ‹pek Baycan, Enise Burcu Karaçizmeli ve Utku Serkan Zengin taraf›ndan R›ht›m Caddesi’nde- “Kentsel Kadraj” projesi. ki alanda uygulanm›flt›r.

Karaköy Atölyesinde Üretilen Projelerden Örnekler

Kentsel Kadraj (Orhan Koluk›sa, Ceren Balk›r Övünç, Ahmet Önder) Ekibin önerileri mekândaki potansiyelleri de- ¤erlendirmeye yönelik, uygulanabilirli¤i yüksek fikirlerdir. Kendi sözcükleriyle, “mekâna yerlefl- tirdikleri saydam grafiti yüzeyleri ile kente yeni bir etkileflim katman› eklemeyi” amaçlam›fllar- d›r. Kullan›c› izleriyle zenginleflen bu nesneler,

64 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY farkl› aç›larda arka arkaya dizilerek yeni perspek- ebatlar›nda kübik iskelet sistemler, farkl› kulla- tifler yaratabileceklerdir. Her yüzeyde aç›lan n›c› ihtiyaçlar›na cevap verebilecek flekilde dö- boflluklar, üzerine yaz›lan notlar ve b›rak›lan iz- nüflebilecek, yersiz bir projenin, tasar›m›n bir ler hem tekil olarak manzaran›n bir parças› hali- gözlem arac› olarak kullan›lmas› ile yere özgü ne gelebilecek hem de kullan›c›lar›n tekil müda- hale gelmesini mümkün k›lmaktad›r. Ekip üye- haleleri üst üste binerek yeni bir birliktelik olufl- leri, bu sistemin eklenebilir ve ço¤alt›labilir bir turabileceklerdir. Grubun gelifltirdi¤i bir baflka yap›s›n›n olmas›n›n, öngörülemeyen ifllevlere de öneri ise kol gücüyle denize do¤ru uzat›labilen, imkân ve mekân sa¤lamas› aç›s›ndan önemli ol- dik konuma getirilebilen ya da aradaki olas›l›k- du¤unu vurgulam›flt›r (imkanmekan, 2009:9). lara göre duruflunu de¤ifltirebilen bir eflik meka- Tohum Karaköy, kamusal alan›n tasar›m sü- nizmas› oluflturmakt›r. Tasar›mc›lar›n tan›m› ile recinde tasar›m öncesi veri toplama ve müdaha- kullan›c›lara ya da objelere ifllev yükleme amac› leye kullan›c› tepkisini ölçmeyi amaçlayan bu gütmeyen, ziyaretçilerin müdahaleleriyle olufla- kamusal deneyi imkanmekan Karaköy atölyesi cak boflluklar, doluluklar ve yar› geçirgen yü- zeyler ise deniz ile kara aras›nda korkuluklar, kesin s›n›rlar, yasaklar ve izinler içermeyen bir ince eflik/bir aral›k oluflturacakt›r. Tüm bu öne- rilerde karan›n ve karadakinin denizle ve karfl› yakayla iliflkisi yeniden tan›mlanmaktad›r ve bu- nu yaparken kullan›c› da sürece dahil edilmek- tedir (imkanmekan, 2009:6).

Kamusal Mekân›n Sahibi Kimdir? (Tutku Sevinç, Gürbey H›z, Didem Sa¤lam) Grup “Kamusal mekân›n sahibi kimdir?” soru- sunu sorarak, proje önerileri gelifltirmek ve bir kamusal mekân tasarlamaktan çok, sorular üze- rinden öneriler üretmeyi hedeflemifltir. Öneri- len üç durumdan ilki, kamusal alan s›f›r kotun- dan kopar›l›rsa kullan›m ve sahiplenme alan› ve oran› artar m›, sorusunu sorar. ‹kincisi, kamusal alan› daha küçük parçalara bölmek, kullan›m›n› ve sahiplenilme durumunu art›r›r m›, sorusunu ve üçüncüsü ise kamusal alana hangi zamanda, kimin, ne kadar sahip olaca¤› sorusunu kentli- nin tart›flmas›na izin verecek/teflvik edecek bir proje gerçeklefltirme önerisini içerir. Örnekler- den ç›kar›lan tart›flma ise bir mekân› sahiplen- meden kullanmak mümkün müdür ve nas›l mümkündür ya da bir mekân› kullan›rken sa- hiplenme durumu bu iflin neresindedir, sorusu- dur (imkanmekan, 2009:10).

Karaköy Atölyesinden Bir Uygulama

Tohum Karaköy (Enise Burcu Karaçizmeli, ‹pek Baycan, Utku Serkan Zengin3) ‹pek Baycan, Enise Burcu Karaçizmeli ve Utku Serkan Zengin’in “Tohum Karaköy” önerileri ise proje mekân›na yapt›klar› küçük müdahale “tohum”lar›n›n kullan›c›, aktör ve mekânla olan iliflkisinin gözlemlenerek gerçek bir müda- “Kamusal Mekân›n Sahibi haleye dönüflmesini öngörmektedir. 40x40 cm. Kimdir?” projesi.

mimar•ist 2012/4 65 DOSYA

sonras›nda gerçeklefltirmifltir. Tasarlay›p ürettik- malar› için alana b›rak›lm›flt›r. Kendi bafl›na leri geçici strüktürlerin alana b›rak›lmas› (to- ayakta duran dokuz ayr› birimin bir araya geti- hum atma) ile yaflayan, dönüflen, bozulan, tek- rilmesiyle oluflturulmufl befl modülün alana b›- rar yap›lan ve yok olabilen bir sisteme sahip To- rak›lmas›yla bafllayan deney, aktörlerin kat›l›- hum Karaköy serbest ve gözleme dayal› bir ta- m›yla, alanda parçalan›p yok olana kadar kalm›fl sar›m ön çal›flmas› niteli¤i tafl›maktad›r (imkan- ve izlenmifltir. ‹lk gün dört birimden oluflan en mekan, 2010 içinde Baycan vd.:92-97). büyük kütleye sahip 2 numaral› modül kurul- ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Tohum Karaköy’ün önerdi¤i geçici mobil mufl, ikinci gün ise geri kalan dört modül tüm modüller, R›ht›m Caddesi’nin do¤u k›sm›nda montaj› yerinde yap›larak deniz kenar›na b›ra- günün fiziksel koflullar›yla flekillenmifltir. Bir k›lm›flt›r. Montaj tamamland›¤›nda modüller araflt›rma arac› olarak kullan›lan bu modüllerin insan yo¤unlu¤u tespit edilen noktalara b›rak›l- depolama, oturma, sat›fl gibi kullan›c› gereksi- m›fl ve alt› gün süren müdahalesiz gözlem-bel- nimlerine cevap vermesi planlanm›flt›r. Böylece geleme evresine geçilmifltir (imkanmekan, 2010 kullan›m›n gözleme, gözlemin kullan›ma etki- içinde, Baycan vd.:92-97). di¤i çift yönlü bir araflt›rma modeli ortaya ç›k- Müdahalesiz gözlem sürecinde ilk gün kim- m›flt›r. Daha sonra, bu kurgu, tespit-fikir, uygu- senin dokunmad›¤› modülleri önce bal›kç›lar lama müdahale ve gözlem-belgeleme olmak sonra da yak›n çevredeki esnaf kullanmaya bafl- üzere üç evreye bölünmüfl ve aflamal› olarak ha- lam›fl ve ihtiyaca ba¤l› olarak konumu de¤ifltir- yata geçirilmifltir (imkanmekan, 2010 içinde, mifllerdir. Bir modülün kullan›c› taraf›ndan de- Baycan vd.:92-97). monte edilip tekrar monte edilmesi kullan›c›n›n ‹mkanmekan Karaköy R›ht›m Caddesi Atöl- kendi ihtiyac›na ba¤l› olarak forma da müdahale yesi s›ras›nda tespit ve fikirden oluflan ön çal›fl- edecek kadar modülü sahiplendi¤ini göstermifl- ma; düflük bütçeli, gözlem ve belgelemeye da- tir. Hafta içi Kemankefl Caddesi ve çevresindeki yal› bir “deney” olarak hayata geçirilmifl ve 17- kullan›m yo¤unlu¤unun –ve modüllerin– hafta 26 Temmuz 2010 tarihlerinde sekiz gün süren sonu R›ht›m Caddesi’ne kaymas›, modüllerin uygulama-müdahale ve gözlem-belgeleme afla- çok k›sa sürede benimsenmesi ve kullan›lmaya bafllamas›, modüllerin en çok ve en farkl› biçim- lerde, alanda uzun süreler geçiren bal›kç›lar taraf›ndan kullan›ld›¤›n›n görülmesi, d›fl mekânda kullan›c›n›n inisiyatifine b›rak›lan modüllerin yavafl yavafl yok olmas› hem tasar›m aç›s›ndan hem de olas› kullan›m yönlendir- meleri aç›s›ndan fikir vermifltir.

K›y›n›n Kamuya Aç›lmas›nda Küçük Ölçekli Müdahaleler Küçük ölçekli müdahaleleri ve olas› etkilerini anlaman›n en iyi yolu DeCerteau’nun “taktik” aç›klamas›ndan geçiyor. Bir müdahale, baflkas›- n›n sahibi oldu¤u bir alandan bir tür (izinsiz)

“Tohum Karaköy” projesinin eskiz aflamas›ndan örnekler.

66 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY geçifl olarak tan›mlanabilir. Müdahaleler me- kânsal biçimde olabilece¤i gibi, alg›m›z› de¤ifl- tirerek farkl› düflünüfl veya kullan›m biçimleri gelifltirmemize neden olan eylemler bütünü de olabilir. Müdahale, var olan (mekânsal veya sö- zel) güç iliflkilerini karfl›s›na alarak ona farkl› bi- çimlerde alternatifler üretir. Bu karfl›l›kl›l›k hali hem var olan sistemin çözümlenmesine hem de yeni bir kamusal ekin yap›ld›¤› ters mühendis- lik4 tekni¤i ile oluflturulacak müdahalelere ola- nak sa¤lar. DeCerteau (1984) yap›lan› strateji ve taktik olarak kategorize etmifltir. Taktik, güçsüzün (da¤›n›k biçimde bulunan›n), strateji ise güçlü- nün eylem biçimidir. Takti¤i kullanan, bir alana müdahale etmek için farkl› yollar denemektedir, stratejist ise zaten alana sahip oland›r. Taktiksel eylemler gücü elde etmeyi amaçlamad›klar›n- dan da¤›n›k ve uçucu-geçici görünebilir. ‹m- kanmekan olarak kentsel alanda kamu yarar›na önerdi¤imiz müdahaleleri bu iki kutup aras›nda gidip gelecek biçimde tahayyül ediyoruz. Bu ba¤lamda öneriler küçük ve geçici de görünse baflar›l› olan taktiklerin stratejiye ilham vermesi ve belki kentsel politikalara etki etmesi belki de çok uzak olmayacak bir olas›l›k. Karaköy ve genel anlamda k›y› alanlar›nda “e¤reti” olmayacak kamusal alanlar›n yarat›l- mas›, canl› ve kullan›l›r mekânlar›n tasarlanma- s›, kullan›c›y› ve mekân› plan ölçe¤inden ve kuflbak›fl›ndan farkl› biçimlerde tan›maya baflla- mam›zdan geçiyor. Bu üretim biçimi, al›flagel- di¤imiz “h›zl›” üretilmifl mekânlardan farkl›

“Tohum Karaköy” projesinin uygulama görüntüleri.

mimar•ist 2012/4 67 DOSYA

olarak sürece yay›l›r ve belki de farkl› önerileri küçük ölçeklerde sunarak kent kullan›c›lar› olarak düflünmedi¤imiz ama bizi zenginlefl- tirecek pratikleri de kendi gündelik hayat›m›za kabul etmemizi kolaylaflt›rabilir.

www.imkanmekan.org ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Notlar: 1. ‹mkanmekan ekibi, Evren Uzer, Hakan Tüzün fiengün, fiebnem fioher ve Okay Karaday›lar’dan oluflmaktad›r (www.imkanmekan.org, [email protected]). Karaköy atölyesi Bilge Kalfa’n›n yürütücülü¤ünde gerçeklefltirilmifltir. 2. Kat›l›m koflullar›n› her atölyede farkl›laflt›rarak farkl› atölye biçimlerini deniyoruz. Bu atölyede davetli kat›l›mc›lar kendi ekiplerini getirirken baflka bir atölyede tamamen aç›k ve ça¤r›ya cevap verenler aras›ndan seçim yap›yoruz ve kat›l›mc›lar› rasgele gruplar haline getiriyoruz. 3. Ön çal›flma ‹pek Baycan, Enise Burcu Karaçizmeli, Utku Serkan Zengin taraf›ndan, uygulama ise ‹pek Baycan, Enise Burcu Karaçizmeli ve Luc Glaister taraf›ndan yap›lm›flt›r. 4. Ters mühendislik (reverse engineering): Var olan bir makine, süreç, araç veya sistemin bileflenlerine ayr›l›p çal›flma prensipleri anlafl›ld›ktan sonra aynen veya de¤iflikliklerle yeniden birlefltirilmesi ifllemi.

Kaynakça: • Baycan, ‹., Karaçizmeli, E. ve Zengin, U.S. (2010) “Tohum Karaköy, Seed Karaköy”, ‹mkanmekan Küçük Ölçekli Müdahaleler, ‹stanbul 2010 Avrupa Kültür Baflkenti Yay›nlar›, s.92-97. • DeCertau, M. (1984) The Practice of Everyday Life, University of Southern California Press. • Güner, D. (2009) “Wandel der Öffentlichkeit”, ARCH+, Zeitschrift für Architektur und Städtebau, Vol 195-Istanbul wird Grün, p.85-89, November 2009. • imkanmekan (Ed.) (2009) Karaköy R›ht›m Caddesi Atölyesi Kitap盤›, AKB 2010, ‹stanbul 2009. “Tohum Karaköy” projesinin uygulama görüntüleri. • imkanmekan (Ed.) (2010) ‹mkanmekan Küçük Ölçekli Müdahaleler, ‹stanbul 2010 AKB Yay›nlar›, ‹stanbul. • Kalfa, B. (2009) “Girifl”, Karaköy R›ht›m Caddesi Public Seaside: Karaköy Atölyesi Kitap盤›, AKB 2010, ‹stanbul 2009, s.4. • Tanyeli, U. (1995) “Public Space/Private Space: The ‹stanbul, spanning from Europe to Asia with 90 km. long seaside, is having a Invention of a Conceptual Dichotomy in Turkey”, Art, very limited relationship to the sea, especially when it comes to public use. This, City and Politics in an Expanding World; Writings From among other things, has a cultural rooted from the understanding of private and the 9th International ‹stanbul Biennial, Ed.: Deniz Ünsal, public ownership of Ottoman period Istanbul. Public space in today’s ‹stanbul is ‹stanbul Foundation for Culture and Arts Pub., 2005, s.210-222. not defended and owned by the public itself, therefore making the ‘public space’ • Tanyeli, U. (1996) “Klasik Dönem Osmanl› very open to top-down project making processes with no or very little Metropolünde Konutun ‘Reel’ Tarihi”, Do¤an Kuban’a participation of the users. Arma¤an, Haz.: Z. Ahunbay, D. Mazlum, K. Eyüpgiller, This text is about the outcomes of a design and architecture workshop exploring Eren Yay., ‹stanbul. • Yerasimos, S. (2006) “Tanzimat’›n Kent Reformlar› the potentials of seaside usage of Karaköy R›ht›m Street. Workshop was realized Üzerine”, Tanzimat, Der.: Halil ‹nalc›k, Mehmet in November 2009 by imkanmekan, an ‹stanbul based group organizing events Seyitdanl›o¤lu, Phoenix Yay., 2. bas›m, Ankara. and making projects on public space. Out of five participant groups’ works of Karaköy workshop, ‘Seed Karakoy’ has been realized in July 2009 and gave further ideas on using small scale design as design & architecture probes. Design projects for public spaces require a much slower pace for their processes than it is being practiced in Turkey. We need to understand the users, their needs and expectations and also account for public good rather than always only looking for economic benefit.

68 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY 19. Yüzy›l Ortas›ndan 20. Yüzy›l Bafl›na Karaköy Meydan› ve Yak›n Çevresinin Dönüflümü Derin Öncel

ur duvarlar› içinde s›k›fl›k kent dokusuna sa- nan k›y› boyunca yerlerini alm›fllard›r. SShip bir mahalleden, 19. yüzy›l modernlefl- Özet olarak modernleflme sürecine gelene me hareketinin adeta sembolü haline dönüflen kadar Galata’n›n tüm iç mahallelerinde ve Pe- Galata, mimari oldu¤u kadar kentsel mekân aç›- ra’ya do¤ru uzanan geliflim çizgisinde kontrollü s›nda da araflt›r›lmas› gereken bir bölgedir. Mo- denebilecek süreçlerden söz edilebilir. Sonuç dernleflme süreci öncesinde Galata, birbirinden olarak Galata, sur içinde oldukça yo¤un olan farkl› mekânsal özellikleri olan mahallelerden konut alanlar›yla beraber hanlar›n, bedestenin oluflan bir sur içi yerleflmesi, ayr›ca liman ma- bulundu¤u, yük ve yolcu tafl›mac›l›¤›n›n yap›l- hallesidir. Ceneviz kolonisi yerleflmesinin ek- d›¤› d›fla kapal› say›labilen bir mahalledir. lemlenmifl alt› bölgesinin s›n›rlar›n› oluflturan iç 19. yüzy›lda Galata sur içini oluflturan tüm surlar, bölgeyi karadan ve denizden s›n›rland›- mahallelerde gerçekleflen mimari ve kentsel do- ran di¤er surlar 1864-65 y›llar›ndaki y›k›mlara kudaki modernleflme sürecini aç›klayan üç kadar bölgenin fiziksel dokusunda etkili ve çev- önemli olgudan söz edilebilir. Bunlardan birin- reyle kurdu¤u iliflkisinde s›n›rland›r›c›d›r. cisi Saray’›n Dolmabahçe’ye tafl›nmas› ile Gala- Galata’daki Ceneviz kolonisinin, ‹stan- ta’n›n k›y› mahallelerinin geçifl alan› kimli¤i ka- bul’un kuflat›lmas› s›ras›nda Osmanl› ile yapt›¤› zanmas› (Unkapan›-Azapkap› aras›nda yap›lan anlaflma ile fetihten sonra sur içindeki k›smi Hayratiye Köprüsü (1836) ve Eminönü-Kara- özerk yap›s›n› korumas›, bölgenin mekânsal köy aras›nda yap›lan Cisr-i Cedid ile Tarihî Yar›- özelli¤inin süreklili¤ini sa¤lam›flt›r. Ancak yine mada ile ba¤lant› kolaylafl›r)2, ikincisi bat›l› an- de bir liman mahallesi olarak Galata’da Osman- lamda ilk Belediye olan 6. Daire Beyo¤lu Bele- l›’n›n etkisi hissedilmifltir. Stefan Yerasimos, ‹s- diyesi’nin kurulmas› ve çal›flmalar› (1858-76), tanbul’un fethinden sonraki uzun süreçte Gala- üçüncüsü ise geliflen ticaret hacmine Galata’n›n ta’n›n “taraflar›n piyonlar› dikkatle hareket et- sur içine s›k›flm›fl kentsel ve mekânsal altyap›s›- tirdi¤i bir satranç tahtas›na dönüfltü¤ünü” ifade n›n yetersiz kalmas›d›r. eder.1 Sonuç olarak fethin hemen sonras›ndaki 19. yüzy›l modernleflmesi ve Galata’da bu yüzy›lda Galata’n›n do¤usunda, Tophane’de, sürecin mekânsal izlerini takip etmek oldukça Top ‹malathanesi ve Topçu K›fllas›, K›l›ç Ali Pa- genifl ele al›nmas› gereken bir konudur. Bu in- fla Camii (1580-81), k›y›n›n Haliç’in iç k›sm›na celemede k›y› bölgesi ve Karaköy Meydan› ile do¤ru olan bat› bölümünde ise hemen surlar- yak›n çevresi daha öncelikli ele al›nacakt›r. Zira dan sonra Tersane, yine burada, Azapkap›’da, az önce bölgedeki modernleflme sürecinde et- Sokollu Camii (1577-78), stratejik konumlara kin üç unsurun her biri do¤rudan bu bölgenin yerlefltirilmifl önemli yap›lard›r. Galata Kule- mekânsal dönüflümünü haz›rlam›fl ve biçimlen- si’nin kuzeyinde bulunan Kule Kap›s›’ndan ç›k- dirmifl, Galata’n›n di¤er mahalleleri ise bu dö- t›ktan sonra ulafl›lan Mevlevihane (1491) de nüflümden dolayl› etkilenmifllerdir. konumu ile bu düflünceyi destekleyen bir di¤er yap›d›r. Bu çevrelemeye karfl›l›k bat›l› devletle- K›y›lar, Karaköy ve Tophane Meydanlar› rin elçilik yap›lar›n›n Pera tepelerine do¤ru ge- Galata’n›n k›y›lar› ve Karaköy Meydan›’na yo- liflmesi, bölgede Levanten, Müslüman olmayan ¤unlaflan bu incelemede kullan›lan kaynaklar, Osmanl› ve yabanc› nüfusun oluflturdu¤u yeni dönemin gazete haberleri, foto¤raflar ve kadast- mahallelerin geliflmesini sa¤lam›flt›r. Ayr›ca li- ral planlard›r. Bu planlar gelifliminin incelenme- man ve ticaret kullan›mlar›n›n süreklili¤ini sa¤- si hedeflenen alanlar›n dönüflümünün öncesi layan hanlar ve depolar da k›y› surlar›n›n d›fl›nda (1858-60 d’Ostoya plan›) ve sonras›n› (1905 hem Perflembe Pazar› taraf›nda, hem de özellik- Goad planlar›) göstermektedir. le 19. yüzy›lda Karaköy’den Tophane’ye uza- 1858 y›l›n›n sonlar›nda 6. Daire Belediye-

mimar•ist 2012/4 69 DOSYA

si’nin kurulmas›yla ilk üstlendi¤i ifl, bölgenin r›mada’dan Galata k›y›s›na geçifli önemli hale kadastral nitelikte bir plan›n›n oluflturulmas›d›r. getirmifl ve k›y›ya paralel ulafl›m ba¤lant›s›n›n Zira böyle bir plan yoktur ve Belediye’nin çal›fl- ele al›nmas›n› gerektirmifl olmal›d›r. Galata’n›n malar›n› programlayaca¤›, daha da önemlisi ver- sur içi kentsel dokusunda da var olan k›y›ya pa- gileri hesaplayaca¤› güncel kadastral bir plana ralel yollar geniflletilerek geçifle daha uygun ha- gereksinimi bulunmaktad›r. 1858’de bafllayan le getirilmeye çal›fl›lm›fl ve bu uzun süren çal›fl- çal›flmalar 1860’a kadar devam eder. Daha son- malar dönemin günlük gazetelerine de yans›- ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN raki süreçte bu plan›n detayland›r›lmas› da yap›- m›flt›r. Belediyenin kuruluflunun ilk y›l›nda, 26 lacakt›r. Belediye Kadastro Müdürlü¤ü Mühen- fiubat 1859 tarihli Journal de Constantinople disi G. d’Ostoya taraf›ndan 1/2000 ölçekli Ga- gazetesi Tophane’den bafllayan yol çal›flmalar›- lata’dan Kurtulufl’a kadar olan bölgeyi kapsayan n›n (Tophane Kap›s›’ndan Karaköy Meydan›’na Beyo¤lu haritas› haz›rlan›r. Resim 1’de bu hari- ba¤lanan Grande Rue Galata olmal›d›r) Kara- ta üzerinde henüz y›k›lmam›fl surlar ve doldu- köy köprüsüne ulaflt›¤›n› yazmakta, 10 A¤ustos rulmam›fl hendekler, geniflletilmemifl sokak ve 1859 tarihli bir di¤er haberde ise Karaköy Mey- caddeler, bugün Karaköy’ü fiiflhane’ye ba¤layan dan›’nda geniflletme çal›flmalar›n›n Azapkap›’da R 1. 1858-1860 tarihleri Okçu Musa Caddesi’nin daha yer almad›¤› kurulan yeni flantiye alan›na kadar (Yorganc›lar aras›nda Alt›nc› Daire kentsel doku, dolgu alanlar yap›lmadan önceki Caddesi olmal›d›r) ilerledi¤i belirtilmektedir. Belediyesi Kadastro k›y› çizgisi incelenebilir. Daha da önemlisi bu Azapkap›’daki Hayratiye Köprüsü ile Karaköy Müdürülü¤ü taraf›ndan Meydan›’na ba¤lanan Karaköy köprüleri ve Ga- mühendis G. d’Ostoya’ya haritada, bugünkü mimari ve kentsel dokunun haz›rlat›lan, 1/2000 ölçekli öncesi görülmektedir.3 lata’nn di¤er uç noktas›nda flekillenmeye baflla- Beyo¤lu plan›ndan ayr›nt›. Saray›n Dolmabahçe’ye tafl›nmas› Tarihî Ya- yan Tophane Meydan› aras›ndaki bu k›y›ya pa- ralel ba¤lant› yollar›n›n önemi, bu yollar üze- rinde uzun y›llar süren çal›flmalar› yazan gazete haberlerinden anlafl›lmaktad›r (Resim 2’deki fo- to¤raflarda bu iki cadde görülmektedir). Daha da önemlisi bir padiflah iradesi ile bu yollar›n isimleri de de¤ifltirilmifltir. Bu de¤ifliklik haberi de 22 Nisan 1865 tarihli gazetede yer alm›flt›r. Bu habere göre Azapkap› ve devam›nda uzanan Yorganc›lar caddelerinin isimleri birlefltirilerek Mahmudiye Caddesi yap›lmakta (Unkapan›- Azapkap› aras›ndaki Hayratiye Köprüsü’nün de ad›, 1864’te Mahmudiye Köprüsü olarak de¤ifl- tirilmifltir), Grande Rue Galata ad› ile bilinen cadde Topçular Caddesi, deniz surlar›na bitiflik ilerleyen Mumhane Caddesi de K›l›ç Ali Pafla Caddesi olacakt›r. Halk›n bu de¤iflikli¤i nas›l de¤erlendirdi¤ine bak›lacak olursa dönemin planlar› bu konuda fikir vermektedir. 1891 y›l›- na ait Ticaret Y›ll›¤›’n›n Galata plan›nda Gran- de Rue Galata Topçular Caddesi olmam›flt›r; ayn› Yorganc›lar Caddesi’nin ad›n›n Mahmudi- ye olarak de¤ifltirilmedi¤i gibi. Ancak k›y› surla- r›na paralel ilerleyen Mumhane Caddesi’nin ad› K›l›ç Ali Pafla olarak, eski Mumhane ifadesi de eklenerek de¤ifltirilmifltir (Resim 3). 1905 Go- ad planlar›nda ise Grande Rue de Galata devam etmekte (ancak Tophane Meydan›’na yak›n bir bölümü Topçular Caddesi ad›n› alm›flt›r), Yor- ganc›lar Caddesi’ne parantez içinde Mahmudi- ye eklenmifl, Mumhane ise tamamen kalkm›fl ve K›l›ç Ali Pafla kabul görmüfltür. Dönemin gazetelerinde ç›kan yaz›lar eski Mumhane yeni K›l›ç Ali Pafla Caddesi’nde yap›-

70 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY lan çal›flmalar› ve caddenin yeni görünümünü, getirecektir. Bununla beraber ticaret ve liman ayr›ca Tophane Meydan›’nda yap›lan çal›flmalar› karakteri, yap›lan yeni hanlar, r›ht›mlar takdir etmekte ve Belediye’yi övmektedir. Eski (1892’den sonra), yenilenen köprü, tünel-met- binalar›n y›k›l›p yerlerini hemen daha büyük ve ro ba¤lant›s› (1872-74), özellikle 19. yüzy›l›n güzel yap›lar›n ald›¤›, birçok haberde göze sonlar›na do¤ru Karaköy Meydan›’n› daha da çarpmaktad›r. Bu yaz›lardan birine göre (10 kalabal›klaflt›rm›flt›r. Bölgede yaflanan mekânsal May›s 1865, Journal de Constantinople) Mum- dönüflümde etkili olan ticaretin geliflimi salt da- hane Caddesi’nin yan›nda bulunan deniz surla- ha fazla binaya ve ak›c› bir ulafl›ma ihtiyaç du- r›n›n ve buna bitiflik ahflap barakalar›n y›k›l›p ye- yulmas›na de¤il, ticaret biçimlerinin de¤iflmesi- rine Gümrük binas›n›n bir ek yap›s› oldu¤u söy- ne de yol açm›flt›r. Sarraflar yerlerini bankerlere lenen genifl yeni bir yap› infla edilmektedir. Ayr›- b›rakmakta, bölge adeta finans merkezi olmaya ca burada yap›laca¤› söylenen r›ht›mlar›n inflas› bafllamaktad›r. Dönemin dinamiklerine paralel henüz bafllamam›fl ancak ticaret için çok önemli olarak bölgede bat›l› devletlerin etkisi daha da olan r›ht›mlar›n yap›lmas›n›n gerekli oldu¤u ifa- belirginleflmifltir.4 Do¤al olarak tüm bu unsur- de edilmektedir. Tophane’de süren çal›flmalar için de 14 Haziran 1865 tarihli Journal de Constantinople gazetesindeki haberde, Topha- ne Meydan›’n›n çevresinde yap›lmas› planlanan dükkânlar›n yerinde bulunan küçük Çerkez kahvelerinin y›k›lmakta oldu¤u ve bu çal›flmala- r›n meydana heykelsi ve güçlü bir etki kazand›- raca¤› belirtilmektedir. 26 fiubat ve 21 Mart 1866’daki haberler, Tophane Meydan›’ndaki güzel yap›lar›n ve deniz kenar›ndaki konumu- nun buray› ‹stanbul’un en güzel meydan› yapt›- R 2. Üstte solda, 19. yüzy›l ¤›n› (Resim 4), ayr›ca Befliktafl’a do¤ru giden sonlar›na do¤ru yolun tafl kapland›¤›n› K›l›ç Ali Pafla Camii’nin Azapkap›’y› Karaköy Meydan›’na ba¤layan de güzel bir kafesle çevrelendi¤ini yazar. Ayr›ca Yorganc›lar Caddesi Mumhane Caddesi’ne yap›lan yeni binalar ve (bugün geniflletilmifl olan yolun her iki taraf›nda yükselen minarelerin gö- Tersane Caddesi’nin izinde rüntüsünün, perspektifi daha da güzellefltirdi¤i, bulunmaktayd›), sa¤da Karaköy Meydan› ile ayn› y›l›n 24 May›s tarihinde gazetelerde yaz›l›r. Tophane Kap›s›n› ba¤layan Buradan anlafl›lmaktad›r ki, Belediye’nin yapt›¤› Grande Rue de Pera bu çal›flmalar bazen gecikmeler dolay›s›yla elefl- (bugün geniflletilen tirilse de ço¤unlukla bölge halk› taraf›ndan be- Kemeralt› Caddesi) (OBTAM Arflivi). ¤enilmekte, desteklenmekte ve modernleflen R 3. 1891 y›l›na ait Ticaret kent mekânlar›ndan adeta gurur duyulmaktad›r. Y›ll›¤› için mühendis Karaköy Meydan›’nda sürdürülen çal›flmalar Godeffroy’un haz›rlad›¤› da Belediye’nin kurulmas›yla bafllat›l›r. Tophane Galata Plan›-L’Annuaire Meydan› prestijli bir geçit, Topçu K›fllas› ve Pa- Oriental de Cervati Frères & Cie. 1891. diflah Kasr›’n›n, camilerin ihtiflam›n›n simgesi R 4. 19. yüzy›l sonlar›nda olarak görülmektedir. Daha farkl› bir deyiflle Tophane K›fllas› ve Tophane Meydan› Osmanl›’n›n gücünün ve Meydan›’n›n denizden modernleflmesinin ifadesidir. Oysa Karaköy görünümü (OBTAM Arflivi). Meydan›’n›n gerek ifllevsel gerek sembolik fark- l›l›klar› vard›r. Bu meydan köprünün karaya ba¤land›¤› konumda bulunmakla beraber k›y›ya paralel geliflen sirkülasyonun da üzerindedir. Ayr›ca köprüden gelen yol Pera’ya da ç›kmakta- d›r. Voyvoda Caddesi’nden fiiflhane’ye ulafl›m› sa¤layan ve eski dokunun üzerine yeni planla- nan nadir caddelerden biri oldu¤u için yap›m› uzam›fl da olan Okçu Musa ba¤lant›s› da 1870’lerden sonra meydana ek bir yo¤unluk

mimar•ist 2012/4 71 DOSYA

lar Karaköy Meydan› ve yak›n çevresinde kendi- Belediye’ye gelir kazand›rmay› hedeflemekte- ni ifade etme olana¤› bulur. Buras› bat›l› devlet- dir. 30 Ekim 1858 tarihli haber (Journal de lerin etkilerini giderek art›rd›¤› bir dönemde Constantinople) yap› adas›n›n mülk sahipleri- modernleflmekte olan bir Osmanl› kentinde li- nin, önerilen istimlak bedellerine itirazlar›ndan man›n kalbini temsil etmektedir. söz etmektedir. Ayn› y›l›n 13 Kas›m tarihinde de istimlak ifllemleri gerçekleflecektir, iflleme pa- Gazete Haberlerinde ve Panoramik Foto¤raflarda diflah›n emriyle Galatasaray Kaymakam› güven- ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Karaköy lik ekibiyle kat›lacakt›r. Bu haberden, sürecin 6. Daire Belediyesi’nin kurulmas›yla Karaköy oldukça sanc›l› geliflti¤i anlafl›lmaktad›r. Meydan›’nda da faaliyetler bafllam›flt›r. Bu çal›fl- 25 May›s 1859 tarihli gazete haberinde ise malar›n en önemlisi hiç kuflkusuz Karaköy yap› Belediye Meclisi’nin 16 May›s tarihli oturu- adas› (ilôt Karakeuil) olarak adland›r›lan alan›n munda Karaköy Han için düzenlenen mimari istimlak sürecidir. Belediye, Karaköy Meyda- proje yar›flmas›n›n jüri raporunun de¤erlendiril- n›’n›n bat› ucunda yer alan bölgede yeni bir han di¤i yaz›lmaktad›r. Bu rapora göre de¤erlendir- yapt›rmay› ve bu han›n dükkânlar›n› kiralayarak meye kat›lan birçok proje içinden mimar Bar- borini ve Paul’ün önerilerinin Belediye’nin beklentilerini fazlas›yla karfl›lad›¤› belirtilmekte- dir. Buna göre proje az masrafl› ve sade bir mi- mariye sahiptir. Projede infla edilecek alan›n bü- yüklü¤ü, iç bölümde yayalar için genifl dolafl›m alan› ayr›lm›fl olmas›, önerilen iç avluya bakan dükkânlar›n de¤erlerinin d›fltakilerle ayn› olarak düflünülmüfl olmas›, dar ve s›k›fl›k Karaköy Meydan’›n› daha çok araç trafi¤ine b›rakarak yayay› binan›n içinden dolaflt›rmay› sa¤lamas›, dolay›s›yla mevcut yollara bu korunakl› ve kon- forlu iç avludan direkt ba¤lant›lar düflünülmesi gibi nedenler, Barborini ve Paul’ün projsinin seçilmesinde etken olmufltur. 14 Eylül 1859 ta- rihinde ise gelecek Perflembe günü Karaköy Han için ilk tafl›n yerlefltirilece¤i haberi veril- R 5. Karaköy Meydan› ve yak›n çevresi solda 1905 y›l›na ait Goad plan›nda, sa¤da ise 1858-60 d’Ostoya plan›nda görülmektedir.

R 6. Üstteki panoraman›n tarihi, 1876 y›l›nda aç›lan yeni köprünün infla aflamas›n› göstermesine dayan›larak 70’lerin sonlar› olarak belirlenebilir, alttaki panorama ise 19. yüzy›l sonlar›na aittir (OBTAM Arflivi).

72 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY mektedir. Belediye Meclisi’nin 26 Aral›k 1859 olmufltur ve eski gümrük olarak da tan›mlan- tarihli oturumunda mülkiyetlerin aç›k art›rma m›flt›r. Resim 7’de Gümrük Binas› ve çevresi pa- usulü devrinden söz edilmektedir. Bu habere noramik foto¤raftan ayr›nt› al›narak incelen- göre infla edilmekte olan Karaköy Han’da 45 mektedir. Buradaki en eski tarihli foto¤rafta parsel bulunmaktad›r. Bunlardan yedi tanesi (1850’lerin sonlar› olmal›d›r) bugün hastane Fermeleci Soka¤›’na, 12’si Karaköy Meyda- olarak kullan›lan eski K›y› Sa¤l›k ‹dare Bina- n›’na, üç tanesi Grande Rue de Galata Cadde- s›’n›n yerinde eskiden bulunan ve bugün de var si’ne (Yorganc›lar Caddesi olmal›d›r), alt› tanesi olan Yer alt› Camii’nin üzerinde kuruldu¤u var- Kürekçiler Soka¤›’na, 17 tanesi de iç avluya say›lan Galata Kalesi duvarlar› (Haliç’in a¤z›n› bakmaktad›r. 10 May›s 1861 tarihindeki haber- kapayan demir zincirin bulundu¤u) ve Kurflun- de Karaköy Han’daki çal›flmalar›n çok yak›nda lu Mahzen Kasr› net olarak görülmektedir. Ay- bitirilece¤i ve ma¤azalar›n kiralanaca¤› yaz›l- r›ca yine bu foto¤rafta, Galata Gümrü¤ü’nün maktad›r. 4 Kas›m 1861’de ise yeni borsan›n arkas›ndaki depolar›n›n yükseltilmemifl hali ve Karaköy Han’da planland›¤› söylenmektedir. bugün üzerinde Ömer Abed Han’›n bulundu- Bu borsan›n, Belediye’nin finansal imkânlar›yla ¤u Halil Pafla Han›’n›n çat›lar› da izlenmekte- yap›ld›¤› ve Havyar Han’da bulunan eski borsa- dir. Galata Gümrü¤ü’nün flimdiki yerinde bu- n›n yerini alaca¤› söylenmektedir. 15 Kas›m’da gün Karaköy Kat Otopark› bulunmaktad›r. ise Havyar Han’da bulunan borsan›n yine ayn› (Goad plan›nda eski Gümrük ve R›ht›m Han handa baflka bir yere tafl›nd›¤›ndan ve yeni ye- rinde iki ayr› salonda ifllemler yap›laca¤›ndan söz edilmektedir. Eski borsan›n Havyar Han’da oldu¤u bilgisiyle beraber, 1858-60 d’Ostoya plan›nda Voyvoda Caddesi bafl›nda bir borsa bi- nas› daha görülmektedir (bu yap›n›n yerinde bugün Union Han bulunmaktad›r). Bu borsa- n›n yerinin Voyvada Caddesi’nin bafl›nda oldu- ¤u bilgisini destekleyen gazete haberleri de bu- lunmaktad›r.5 Dolay›s›yla borsan›n yeri konu- sunda çeliflkili bilgiler vard›r. Ayr›ca 21 Kas›m 1861 tarihli bir haberden de anlafl›lmaktad›r ki, Havyar Han’da borsa yeni yerinde aç›lmakta ve Karaköy Han’da aç›lacak yeni borsa için halktan talep beklenmektedir. 200 kay›t yap›ld›ktan sonra bu yeni borsa aç›lacakt›r ve isminin Ticari ve Finansal Borsa olaca¤› belirtilmektedir. Bu haberlerden anlafl›labildi¤i kadar›yla, 19. yüzy›- l›n ortas›nda Karaköy Meydan›’n›n karfl›l›kl› iki yakas›nda birbirlerine alternatif borsalar›n iflle- di¤i oldukça h›zl› bir finansal hareketlilik bu- lunmaktad›r. (Resim 5’te Karaköy Meydan› ve yak›n çevresi 1858-60 ve 1905 planlar›nda gö- R 7. Galata Gümrü¤ü ve rülmektedir.) Galata Kulesinden çekilen foto¤- çevresi üstte 1850-60 raflarda Karaköy Meydan› ve çevresi incelendi- aras›na ait bir fotografta, ¤inde modernleflme sürecinin mekânsal dönü- altta ise 19. yüzy›l›n son flümü izlenebilmektedir (Resim 6). y›llar›nda görülmektedir (OBTAM Arflivi). Karaköy Meydan› ve yak›n çevresinin önem- li bir di¤er bölgesi gümrük binas› ve çevresidir. R›ht›mlar infla edilmeden önce gümrük binas›- n›n d›fl›nda yer alan acentelerin6 ofis binalar› ve kendi gemilerini ba¤lad›klar› bir flamand›ralar› R 8. Bugün yerinde ile bir de kay›kç› tak›mlar› bulunmaktayd›. Karaköy Otopark› bulunan fiekil-5’te gümrük binas›n›n yeri iki ayr› Eski Galata Gümrü¤ü’nün y›k›lmadan önceki durumu, planda izlenmektedir. 1858-60’ta gümrük ola- 20. yüzy›l ortalar› (OBTAM rak kaydedilmifl bina 1905 plan›nda un deposu Arflivi).

mimar•ist 2012/4 73 DOSYA

olarak tan›mlanm›fl Galata Gümrü¤ü’nün ¤unlafl›ld›¤›nda (Resim 10 ve 11) ise Karaköy 1950’lerde y›k›lmadan önceki hali Resim 8’deki Han, Havyar Han, Karaköy Köprüleri, Karakol foto¤rafta görülmektedir.) 1905 plan›nda görü- (köprünün Perflembe Pazar› taraf›ndaki bafl›nda len yeni ithalat, ihracat gümrü¤ü ise yeni yap›- Resim 5’te 1858 ve 1905 planlar›nda yerinde- lan r›ht›mlar üzerinde daha Tophane taraf›nda dir), daha sonra (1910’lu veya 20’li y›llar olma- bulunmaktad›r. (Resim 9’da bu yap›lar›n yeri ve l›) Karakol’un yerine infla edilen Vagon-Li (Wa- foto¤raflar› görülmektedir.) gon-Lits) ‹flletmesi binas›, Mehmet Ali Pafla ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Eski foto¤raflarla Karaköy Meydan›’na yo- Han, Nordstern Sigorta fiirketi (1905 Goad plan›nda Camondo Han, Resim 5) Binas›, d’Aronco’nun Karaköy Mescidi, Avusturya Bankas› Binas› (Ziraat Bankas›) ve bu yap›dan önce yerinde olan ve Liman ‹flletmeleri’ne fi- nansal destek veren Credit Lyonnais Banka- s›’n›n flubesinin bulundu¤u yap› 1905 plan›nda görülmektedir. (Bu binan›n yap›m tarihi pano- ramalara göre 90’lar›n sonlar› olmal›d›r.) Meydan› çevreleyen binalar kronolojik ola- rak incelendi¤inde 90’l› y›llar ile Menderes y›- R 9. Dolgu alan üzerinde infla edilen Karaköy R›ht›m› ve 19. yüzy›l sonlar›nda infla edilen yeni ‹thalat ‹hracat Gümrü¤ü binalar›, altta 1905 Goad plan›nda ve üstte 1910’lu y›llarda çekilmifl bir foto¤rafta görülmekte.

k›mlar›na gelene kadar da bir de¤iflim geçirdik- leri görülmektedir. Havyar Han’›n meydan ve köprü cephesi revize olmufltur. Karaköy Han Menderes y›k›mlar›na kadar tadilat geçirmifltir. Bu tadilat›n sonunda tek kat- l› bir binaya dönüflerek meydan cephesi geriye çekilmifltir. Havyar Han’›n da geriye çekilmesiy- le Karaköy Meydan› genifllemifltir. Bu de¤iflim 1913-14 Alman Mavileri isimli harita dizisinde de görülmektedir. Dolay›s›yla bu operasyon 1910’lu y›llar›n bafl›nda yap›lm›fl olmal›d›r.7 Bu de¤iflimler Galata Borsas›’n›n geçirdi¤i evrelerle R 10. Üstteki foto¤rafta de beraber incelenmelidir8 (Resim 12). Credit Karaköy Meydan› 1860- 1870 aras›nda görülmekte Lyonnais’nin bulundu¤u yap› y›k›larak yerine (1863’te infla edilen köprü Avusturya Bankas› binas› yap›lm›flt›r. Karakol y›- görülmekte, Karaköy k›larak yerini Vagon-Li ‹flletmesi alm›flt›r. Köp- Han’›n üst kat› yeni rü 1912’de yenilenmifltir. Binalardaki bu de¤i- yap›lmakta, Nordstern Han›’n›n da yeri bofl veya flim 1894 depreminin verdi¤i zarar üzerine ola- henüz inflaat yeni bilir. Zira bu yap›lar›n ço¤u k›y› çizgisi üzerin- bafllam›fl). Altta ise 1876 de, baz›lar› da dolgu alan üzerindedir. köprüsü yap›lmakta, eski Panoramalarda göze çarpan bir ayr›nt›, köp- köprü Marmara yönünde çekilmifl, k›y›da henüz rülerin yap›m tarihi ile Nordstern Sigorta Bina- Credit Lyonnais’nin s›’n›n yap›m tarihi aras›nda bir çeliflki oldu¤unu bulundu¤u bina infla göstermektedir. ‹ngilizler taraf›ndan yap›lan ilk edilmemifl durumda demir köprünün yap›m aflamas›nda çekilen fo- (OBTAM Arflivi).

74 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY to¤rafta (Resim 10), ki bu köprünün aç›l›fl› konaklar›n ve mütevaz› ahflap evlerin bulundu¤u 1876-77 olarak bilinmektedir, 1889’da yap›lan anlafl›lmaktad›r. Dönemin panoramik foto¤raflar› da bunu do¤rulamaktad›r. Nordstern Sigorta fiirketi binas›9 görülmekte- 4. Üçüncü Karaköy Köprüsü bir ‹ngiliz flirketi taraf›ndan, dir. Bu konu arfliv belgeleriyle daha detayl› ola- Unkapan› köprüsü ise Frans›zlar taraf›ndan yap›lm›flt›r. rak incelenmelidir. Ayr›ca meydan› çevreleyen Liman yap›m› ve iflletmesi Fenerler ‹daresi Umum Müdürü ve yak›n›nda bulunan, bölgenin kimli¤ini olufl- Frans›z Marius Michel’e verilmifltir. Osmanl›’n›n Miflel turan tüm önemli yap›lar, hem tekil olarak hem Pafla olarak tan›d›¤› Frans›z uyruklu kifli, r›ht›m ve binalar infla ederek karfl›l›¤›nda limana gelen ticaret eflyas›ndan kentsel ölçekte bir arada daha detayl› ele al›na- belirli bir ücret alacakt›r. 1879’da ciddi olarak bafllayan rak fiziksel ve sosyal mekân anlam›nda bütüncül olarak incelenmelidir. Sonuç olarak, kentsel ölçekte modernleflme- nin mekânsal yans›mas›, Karaköy ve yak›n çev- resinde 19. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren ol- dukça h›zl› bir dönüflüme yol açm›flt›r ve halk- tan da olumlu tepki alm›fl gibi görünmektedir. Zira bölge halk›n›n flikâyetlerinin çözümüne odaklanan birçok kentsel düzenleme planlan- m›fl ve bu operasyonlar s›n›rl› bütçelerle yap›la- bilmifltir. Karaköy Meydan›’nda, Tophane Mey- dan›’ndaki sembolik anlamlardan ve bütüncül müdahalelerden daha farkl›, kendili¤inden olu- flan bir süreç yaflanm›fl görünmektedir. Araç tra- fi¤i yo¤unlaflsa da deniz ulafl›m› ön plandad›r, insan›n denizle iliflkisi kesilmemifltir, k›y› ve köprüler yayalar›n kullan›m›na aç›kt›r, gündelik pratiklerin içindedir (Resim 13). Ancak tüm Galata için özetlemek gerekirse, surlar›n birçok Avrupa kentinde de y›k›ld›¤›, yerlerine yeni yol- lar›n yap›ld›¤› kentsel altyap›n›n (yol, kald›r›m, gaz, elektrik, kanalizasyon gibi) revize edildi¤i, yeni ulafl›m olanaklar›n›n (atl›-elektrikli tram- vay, metro) getirildi¤i bu dönemde do¤al ola- rak Ceneviz Galata’s›ndan kalan önemli yap›lar da yitirilmifltir. Belki bugün hâlâ yaflanmakta olan haf›za kay›plar›n›n bir benzeri o dönemde de yaflanm›fl görünmektedir. Ancak koruma fik- rinin henüz bulunmad›¤› veya dünyada yeni tart›fl›lmakta oldu¤u o dönemde yaflanan kay›p- larla, günümüzde yaflanan süreçleri karfl›laflt›r- mak da oldukça haks›z bir karfl›laflt›rma gibi gö- rünmektedir.

Derin Öncel, Yrd. Doç. Dr. MSGSÜ Mimarl›k Fakültesi Mimarl›k Bölümü

Notlar: 1.Yerasimos Stefan, “Galata à travers les reçits de voyage R 11. Alttaki foto¤rafta 1876 köprüsünden Karaköy Meydan› görülmekte, köprünün sa¤›nda (1453-1600)”, Première Rencontre International sur Credit Lyonnais’nin bulundu¤u bina bulunmakta, Karaköy Mesciti henüz infla edilmemifl, l’Emire Ottoman et la Turquie, Ed.: Eldem E., Edition Havyar Han’›n Meydan cephesini oluflturan yap›lar yenileme geçirmemifl, köprünün Haliç Is›s, ‹stanbul-Paris, 1991, s.97-131. k›y›s›nda bulunan Karakol ve Mehmet Ali Pafla Han’›n arkas›nda Karaköy Han’›n çat›s› 2. Köprüler konusunda bilgi için bkz. ‹stanbul görülmekte. Foto¤raf 1890’lar›n sonlar›nda veya yüzy›l dönümünde çekilmifl olmal›d›r. Ortada, Ansiklopedisi, “Galata Köprüleri” ve “Unkapan› 1910’lar›n sonlar›na ait olmas› mümkün bir foto¤rafta, Karakol, Karaköy Han ve Havyar Han’›n Köprüleri” maddeleri, Gülsün Tanyeli-Yegân Kâhya. d›fl binalar› durmakta, Mescit yap›lm›fl, Credit Lyonnais binas› ise y›k›larak Viyana Bankas› infla 3. Galata sur içinde ahflap evlerin s›k bulundu¤u bölgenin edilmifl, ayr›ca 1912’de Almanlar taraf›ndan yap›lan yeni Galata Köprüsü de görülmekte. Üstte, Tersane’ye yak›nl›¤›ndan dolay› bat› bölgesi oldu¤u Menderes y›k›mlar›n›n öncesi görülmekte, 40’l› y›llar olmal›. Bu süre içinde meydandaki söylenmektedir. Oysa d’Ostoya plan›yla Voyvoda de¤ifliklik, karakolun yerini Vagon-Li binas›n›n almas› ve Havyar Han’›n meydan cephesi Caddesi’nin üzerinde de s›k›fl›k bile olsa bahçe içinde ahflap binalar›n›n revize olmas›.

mimar•ist 2012/4 75 DOSYA

R 12. Alttaki foto¤rafta sa¤da Karaköy Mescidi yap›lmam›fl, alttaki dükkânlar görülmektedir, ayr›ca Havyar Han’›n meydan cephesindeki köfle yap› eski halindedir ve Karaköy Han daha y›k›lmam›flt›r. Üstteki foto¤rafta ise meydan alg›lan›r biçimde genifllemifltir, Karaköy Han çekilerek tek kata dönüflmüfl, Havyar Han’›n cephesinde bulunan köfle yap› pahlanarak geri çekilmifltir ve Karaköy Mescidi yerini alm›flt›r. ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN görüflmelerden sonra haz›rl›klar 1890’a kadar devam etmifltir. Anlaflmaya göre imtiyaz süresi bu y›ldan itibaren 85 y›ld›r. 1891’de Credit Lyonnais ve Duparcy’den mali destek al›narak ‹stanbul R›ht›mlar› fiirketi kurulmufl ve inflaat ancak 1892’de bafllam›flt›r. ‹stanbul R›ht›mlar› fiirketi’ni II. Abdülhamit sat›n almak ister ancak devletin yeterli finans kayna¤› bulunmamaktad›r. 1907’de bu flirketin müdürü olan Miflel Pafla ortadan kaybolur. Osmanl› Bankas› devreye girer ve ‹ngiliz ifladam› Rothschild’in deste¤iyle R›ht›mlar fiirketinin yönetimini üstlenir. (‹stanbul Ansiklopedisi, “R›ht›mlar” maddesi, Eser Tutel.) Ayr›ca Osmanl› d›fl ticarette giderek bat›l› devletlere daha da çok imtiyaz tan›maktad›r. 5. 23 Kas›m 1860 tarihli Journal de Constantinople gazetesinde, Voyvoda Caddesi üzerinde bulunan kemerin y›kt›r›ld›¤› ve böylelikle borsaya geçiflin kolaylaflt›¤› yazmaktad›r. 25 Mart 1861’deki habere göre ise Karaköy köprüsünden borsaya geçifli sa¤layan küçük ve dar bir sokak olan Maltal› Sokak’taki geniflletme çal›flmalar› yeniden bafllam›flt›r. 6. Bu acentelerden en önemlileri Lloyd Autrichienne, Messagerie Impériales ve Companie Russe olarak say›labilir. 7. ‹ki katl› Karaköy Han’›n tadilat› ve bir kata düflürülerek geri çekilmesi radikal bir y›k›m karar›yla m› olmufltur, yoksa bu binan›n depremde veya bir yang›nda tahrip olmas› sonucu mu bu operasyona f›rsat do¤mufltur; detayl› araflt›r›lmas› gerekti¤i ortadad›r. th Transformation of Karaköy and Vicinity from mid-19 8. Galata Borsas›’n›n 1914’te I. Dünya Savafl› ç›k›nca kendi Century to the Beginning of 20th Century kendini feshetti¤i, daha sonra iflgal y›llar›nda tekrar ifllerlik The urban transformation in the Galata district observed after the second half of kazand›¤›, 1921’de Havyar Han’dan Karaköy Han’daki yeni binaya geçti¤i bilgisi bulunmaktad›r. (‹stanbul the 19th century can be easily explained by the social and the economical Ansiklopedisi, “Galata Bankerleri” maddesi, Haydar dynamics of the period. The bridges and the docks in the area were constructed Kazgan.) th until the beginning of the 20 century and the urban and architectural sight of 9. Nordstern Han’›n bulundu¤u yerde 1813 tarihinde bir especially the squares of Karaköy and Tophane were completely modified. We are Yahudhane ve befl dükkân vard›r. 1857 tarihli bir belgede informed by various newspaper reports of the period that the modernizing urban ise Yahudhane arsas› ve iki dükkân olarak bahsedilmektedir. places and architecture were satisfying the public. This initial period of 1862’de Yosef’e ait tek kap›l› bir han ve üç dükkân transformation, as well as the demolitions of the Menderes period and the actual bulunmaktayd›. Nordstern Han› 1305/1889’da infla architectural and urban situation has to be examined and interpreted carefully in edilmifltir. (‹stanbul Ansiklopedisi, “Nordstern Han›” maddesi, Tülay Taflç›o¤lu.) order to be able to plan the future. This study tries to summarize some important data concerning this early transformation period.

R 13. Solda 1876 köprüsü karakol ve k›y› görülmekte. Foto¤raf, yüzy›l sonlar›na do¤ru Havyar Han’›n meydan cephesi yap›lar›ndan birinin üst kat›ndan çekilmifl olmal›, köprünün üzerinde Marmara taraf›nda Karaköy’den Eminönü'ne do¤ru, Haydarpafla, Kad›köy, Üsküdar ve Bo¤az iskeleleri bulunmaktad›. Sa¤da ise 1912’de infla edilen Galata Köprüsü görülmekte, köprü üzerindeki iskeleler daha düzenli olarak planlanm›flt›r, r›ht›m-köprü-yaya ba¤lant›s› ön plandad›r.

76 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹lk Mimarl›k Bürolar›n›n ‹zinde: Erken Cumhuriyet Döneminin ‹fl Merkezi Karaköy Zafer Akay - Ahmet Ard›ço¤lu

rken Cumhuriyet dönemi ‹stanbul’unun (TYMB) 1940 y›l›nda yay›mlanm›fl katalogu- EEen önemli ifl merkezi olan Karaköy, mimar- nun sonundaki adres listesidir. Burada, kentin l›k bürolar›n›n topland›¤› bir bölgedir. Karaköy bu bölümünün zaman içinde geçirdi¤i baflkala- ya da Galata d›fl›nda adresi belirlenebilen mi- fl›ma da de¤inerek, bu iki adres listesinden yola marl›k bürolar› istisna say›labilir. Tarihî Yar›ma- ç›karak Cumhuriyet dönemindeki mimarl›k bü- da ile Beyo¤lu yakas›n›n dü¤üm olmas›n›n öte- rolar›n›n ortamlar›n› yans›tmay› amaçlamakta- sinde, Bat›ya aç›lma sürecinde Karaköy r›ht›m y›z. Yer yer, gerektikçe kökenlere inmek ve Ka- ve gümrük alan›n›n oluflmas›, r›ht›m çevresinde raköy’deki bu mimarl›k bürolar› gelene¤inin Bat›dan ithal edilen ürünlerin perakende ticare- önceki y›llar›n› ayd›nlatmak ad›na, 1869’dan ti yo¤unlu¤unun çevresinde, yeni finans kav- bafllayarak 1929’a kadar süren ve karmakar›fl›k ramlar›yla birlikte yeni bir ifl ortam›n›n ortaya ortakl›k yap›lar› Hasan Kuruyaz›c› taraf›ndan ti- ç›k›fl›n›n da habercisidir. Saray›n Dolmabah- tizlikle derlenmifl olan Annuaire Oriental’deki çe’ye tafl›nmas› da Karaköy’ün stratejik önemini mimar adres kay›tlar›na da baflvurduk (Kuruya- art›racak bir geliflmedir kuflkusuz. 19. yüzy›l›n z›c›, 1999b:41-45). Bu bürolar›n bulundu¤u hanlar›n en eskile- ikinci yar›s›nda, Tarihî Yar›mada’n›n gayrimüs- rinden biri, farkl› odalar›nda üç ayr› mimar›n ça- lim sarraflar›n›n ve büyük tüccarlar›n›n, ‹stan- l›flm›fl oldu¤u, 1930’larda Büyük Millet Han, bul’a giderek yerleflen Levanten ifl adamlar›n›n yap›ld›¤› y›llarda ise “Hastahane” Han ad›n› ta- yan›nda toplanmalar›, Karaköy’de kentin yeni fl›yan Büyük Bal›kl› Han’d›r. Karaköy’ün mer- finans ve ifl merkezinin oluflmas›n›n önemli bir kezinde Kemeralt› Caddesi üstünde yer alan etkeni gibi görünür (Ak›n, 1998:34-36). Ban- Büyük Bal›kl› Han, 15. yüzy›ldan bu yana has- kalar, bankerler, avukatl›k bürolar›; ithal malla- tane olarak kullan›lan bu alanda, son olarak bu- r›n kalabal›klar› çekmeye bafllad›¤› derme çatma rada bulunan Büyük Bal›kl› Hastanesi’nin yeri- hanlar ve çarfl›lar›n çevresinde oluflmaya baflla- ne, 1875’te Bal›kl› Rum Hastanesi’ne akar ol- yan çok katl› yeni ifl hanlar›nda yerlerini almaya mak üzere, mimar Aristidi Ratzi’nin projesi ile bafllarlar. ‹stanbul’un ilk Bat›l› anlamda ifl mer- yap›lm›flt›r (fienyurt, 2012:204). Han, eski Os- kezi olan bir bölgede mimarlar›n da, iflverenle- manl› han tipolojisini sürdüren, ancak üç katl› rine yak›n olarak yerlerini almalar› çok do¤ald›r. ve bu kez üstü kapal› bir avlu çevresinde dizil- Büyük Bal›kl› Han (Büyük Mustafa Reflit Pafla’n›n 1836 tarihli raporunda Millet Han). belirtildi¤i gibi, “Avrupa’da cari olan tarz-› ce- dide göre” çok katl› apartman ve ifl hanlar›na izin verilmesi de kentin bu bölümlerinin h›zla farkl›laflmas›na neden olacakt›r (Cezar, 1991: 188). Özellikle 1890’lardan bafllayarak, ‹stan- bul’un h›zla geliflmekte olan “Bat›l›” semtlerini oluflturan apartman ve ifl hanlar›n›n yat›r›mc›lar› olan bu kurulufllar›n hemen yak›n›nda ilk “mi- marl›k bürolar›” da oluflmaya bafllad›. Erken Cumhuriyet döneminin mimarl›k bü- rolar›na iliflkin bilgi kaynaklar›m›z 1931 y›l›nda, sonradan Arkitekt ad›n› alacak olan Mimar der- gisinde yer alan, Güzel Sanatlar Birli¤i Mimar- l›k fiubesi üye adres listesi (Arkitekt, 1931/ 2:83-84) ile kurumsal anlamda devam› say›labi- lecek Türk Yüksek Mimarlar Birli¤i’nin

mimar•ist 2012/4 77 DOSYA

mifl odalardan oluflur (Gülenaz, 2010:169). mal› Mescit Sokak No.19-21’deki S. Önay 1931 y›l›nda han›n üçüncü kat›ndaki 42 no.lu Apartman›’d›r (fienyurt, 2012:201). Bu ikilinin odada bulunan Dimitri Peçilas hakk›nda Arki- ortakl›klar›n›n asl›nda oldukça eskilere dayand›- tekt’te 1935 y›l›nda yay›mlanan bir vefat habe- ¤›n› Annuaire Oriental’deki adres kay›tlar›ndan rinden bilgi alabilmekteyiz. Neoklasik çizgide ö¤renebilmekteyiz. Bu kay›tlara göre, 42 no.lu eserler verdi¤i anlafl›lan Peçilas’›n projelerine odan›n 1908-1914 aras›nda ve 1926-1928 ara- yer vermeyen Arkitekt, haberde Akademi’den s›nda ikili taraf›ndan ortak kullan›ld›¤›, hatta ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN 1900 y›l›nda mezun oldu¤unu, “birçok binalar bafllang›çta Ulysse Puskullu’nun da ortaklar vücude getirdi¤ini” ve “bütün hayat›nca dürüst aras›nda oldu¤u anlafl›lmakta (Kuruyaz›c›, ve namuslu bir insan olarak yaflad›¤›n›” belirt- 1999b:44). Annuaire Oriental’deki en eski ad- mifltir (Arkitekt, 1935/9:278). Peçilas’›n tasa- res kayd› olarak, yap›n›n Hastahane Han ad›n› r›mlar› aras›nda bilebildi¤imiz tek örnek, büro- tafl›d›¤› 1911-13 y›llar› aras›ndaki A. Demetra- su yine ayn› han›n 72 no.lu odas›nda bulunan kopoulo - Belisaire Makropoulos ortakl›¤›na Viktor Adamantidis ile ortak yap›tlar› olan As- rastlanmakta (Kuruyaz›c›, 1999b:44). Viktor Adamantidis.

78 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY

1900’de Ecole Speciale d’Architecture Pa- m›fl olan 6 no.lu oda, bugün özgün do¤rama ve ris’ten mezun olan Adamantidis, erken cumhu- ahflap yer kaplamalar›yla iyi korunmufl bir me- riyet döneminde neoklasik tarzda etkinli¤ini kând›r. Ancak 30’lu y›llarda Havyar Han’›n çev- sürdüren mimarlar›n en tan›nm›fllar›ndan say›la- resindeki irili ufakl› yap›lar›n yap›ya dokunurca- bilir. Arkitekt’te yay›mlanan, fievki Balmumcu s›na yak›n olduklar› dikkati çekmektedir. Buras› taraf›ndan kaleme al›nm›fl detayl› biyografisinde Agaliyadis’in kulland›¤› s›ralarda, büyük olas›- kiflili¤i ve yap›tlar› hakk›nda bilgi bulunabilen l›kla karmafl›k sokaklar aras›nda kalm›fl bir me- Adamantidis’in önemli yap›tlar› aras›nda ‹stan- kând›. bul Vali Kona¤›, Bankalar Caddesi’ndeki Anka- ra Han ve Befliktafl’taki Tütün Deposu say›labi- Karaköy Meydan›, 1958 Öncesi ve Sonras› lir (Arkitekt, 1948/1-2:46-47, 51). ‹stiklal 1920’de infla edilen Giulio Mongeri’nin “neo- Caddesi ve çevresindeki apartmanlarda, özellik- bizanten” tasar›m›, Karaköy Meydan›’n›n sim- le Luvr Apartman›’nda neo-barok bir çizgi izle- gesel yap›s› Karaköy Palas’ta ise, 1931’de, mü- nebilir. Adamantidis’e 1930’lar›n sonunda ise teahhitlik yapt›¤›n› bildi¤imiz Sanayi-i Nefise

1931 ve 1940’ta mimarl›k bürolar›n›n bulundu¤u hanlar. ‹BB fiehir Rehberi haritas› üzerinde, 1940’lar›n Suat Nirven haritalar›ndaki adalar, 1958’te y›k›mlar›n› göstermek üzere, kesik çizgiyle belirtilmifltir. (Uygulama: fiebnem Kayhan) Seyfi Arkan’›n tasarlad›¤› Bozok ve Erdener vil- Mektebi 1919 mezunu Yahya’n›n (Ahmet Bali) lalar›n›n müteahhidi olarak rastl›yoruz. bürosu bulunmaktayd›. Yap›ld›¤› y›llarda Banca 1940 y›l›nda ise, bu kez ikinci katta bulunan Commerciale Italiana adl› bankan›n yer ald›¤› 38 numarada bir baflka Rum kökenli mimar binan›n o dönemde meydana de¤il, fazla genifl olan Toma A¤ao¤lu’nun (önceleri Agaliyadis) olmayan, Bankalar Caddesi’nden gelen tramva- ad›na rastl›yoruz. Sanayi-i Nefise Mektebi 1904 y›n dönerek devam etti¤i Yüksek Kald›r›m Cad- mezunu olan Agaliyadis hakk›nda Yeniköy Rum desi’nin uzant›s›na cephe vermifl oluflu ilginçtir Okulu’nun tasar›mc›s› olmas› d›fl›nda çok s›n›rl› (Ergüder, 2011:307). Yap›n›n bilinen tek mi- bilgiye sahibiz. Agaliyadis 1931’de ise buraya mar kirac›s›, baflkentin ilk önemli yap›lar›ndan, oldukça yak›n olan Küçük Han No.6 adresin- daha sonra Maliye Bakanl›¤› olarak kullan›lan de bulunmaktad›r. Küçük Han, o dönemde bu “Baflvekâlet” binas›n›n müteahhidi olarak rast- bölgede bulunan Havyar Han’›n arkalar›nda lad›¤›m›z Yahya Ahmet Bali’nin di¤er çal›flmala- kalan küçük bir sokak olan Yemiflçi Hasan So- r› hakk›nda pek bilgi sahibi de¤iliz. kak No.7’de bulunan yap› olmal›d›r. Han›n Karaköy’ün Haliç taraf›nda, bugün Tersane ikinci kat›ndaki, köprü görüflüyle de¤er kazan- Caddesi No.5’te bulunan Nordstern Han’›n

mimar•ist 2012/4 79 DOSYA

üçüncü kattaki 28 no.lu odas›nda 1940’ta, Gü- malar› pek bilinmeyen bir mimard›r (Arkitekt, zel Sanatlar Akademisi (GSA) 1932 mezunu 1979/4:158-159). Reflat San’›n faaliyet gösterdi¤ini biliyoruz. Re- Bir dönem Banco di Roma Binas› olarak da flat San, orta¤› Celal Biçer ile birlikte tasarlad›k- an›lan Nordstern Han’›n mimar› bilinmemekte, lar› Ankara Polis Koleji ve Kutlu Kira Evi gibi ancak Cezar taraf›ndan Siena’daki geç gotikten Arkitekt’te yay›mlanan Ankara çal›flmalar› daha Rönesans’a geçifl döneminin özelli¤ini yans›tan iyi bilinen, varl›¤› yine Arkitekt’te yay›mlanan ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Palazzo Spannocchi’ye olan benzerli¤i dolay›- biyografisinden ö¤renilen ‹stanbul’daki çal›fl- s›yla ‹talyan bir mimar olmas› gerekti¤i öne sü- rülmekte (Cezar, 1991:227). Karakteristik cep- hesiyle bugün Karaköy Meydan›’n› belirleyen yap›lardan biri haline gelen Nordstern Han, 1940’larda Karaköy Han’›n arkas›nda kalmak- tayd›. Daha eski foto¤raflarda görülebilen Ko- misyon Han’›n 1913’te y›k›lmas›yla 1921’de yerine yap›lan (Ergüder, 2011:228) Eski Borsa olarak da an›lan Karaköy Han, 1950’lerin orta- s›nda Menderes operasyonlar› olarak tan›mla- nan istimlak ve y›k›mlar›n ilk aflamas›nda orta- dan kald›r›lm›flt›. Bu operasyonda yaln›z Va- gon-Li (Wagon-Lits) binas› olarak da bilinen Vedat Tek’in Seyrü Sefain Binas› Galata Köprü- sü’nün var›fl noktas›ndaki darl›k nedeniyle y›k›l- makla kalmam›flt›. ‹stanbul’un kay›plar listesin- de pek üst s›ralarda yer almayan, arkas›ndaki Mehmet Ali Pafla Han› ve Haliç boyundaki çok say›da bina da olas›l›kla ferahl›k yaratmak ad›na temizlenmiflti. Ayd›n Boysan, Karaköy’deki bu operasyonu Küçük Han ve flöyle tan›ml›yor: “Tünel’in önündeki sokak da- Karaköy Palas. rac›kt›. 1950’li y›llarda bir yap› adas› dizisi ka- mulaflt›r›l›p y›k›ld›, yol geniflletildi, cadde oldu. Galata köprüsü karfl›s›ndaki bir yap› adas› ayn› flekilde geniflledi” (Boysan ve Boysan, 2012: 37). Asl›nda köprü giriflinde çok da dar olma- yan bu koridorun yetersiz bulunmas› Menderes y›k›mlar› için Do¤an Kuban’›n yapt›¤› tan›ma çok uygundur: “Yeni yollar, baz› pratik zorun- luluklara çare bulmak ve hesaplanabilir bir pro- jeksiyon içinde yeni öneriler gelifltirmek fleklin- de de¤il, politik despotizmin keskinli¤i ile ger- çekleflmifltir” (Kuban, 1994:390). Burak Boy- san ise “Menderes imar›n›n haletiruhiyesini”, akl›ndan istimlak hiç ç›kmayan bir baflbakan›n “her fleye ra¤men” yap›lacak olan harekât›n›n stratejisini flöyle tan›mlar: “Farkl› bir dönemin bafllad›¤›n› gözler önüne sermenin belki de en kestirme yolu ‹stanbul’un yüzy›llard›r süregelen rehavetinin silkelenmesi ve hiç de¤iflmeyece¤i san›lan yap›s›n›n bir anda altüst edilmesiydi” (Boysan ve Boysan, 2012:138). Yürütülen bütün bu operasyonlar›n ilginç bir yan› da belirli bir siyasi muhalefetle karfl›lafl- m›fl olmas›na karfl›n, mimar ve planc›lar›n tepki- lerinin oldukça zay›f kalm›fl olufludur. Haluk

80 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY

fiehsuvaro¤lu gibi baz› tarihçilerin ve yeni ku- rulmufl olan Mimarlar Odas›’n›n net tavr›, mes- le¤in birçok önemli üyesi taraf›ndan paylafl›lma- m›flt›r (Ceyhan, 2006:33-38). Adliye Saray› ko- nusundaki korumac› tavr› ile tan›nan Sedat Çe- tintafl’›n, 1951’de Cumhuriyet’te yay›mlanan yaz›lar›nda “imarc›l›k ad›na çal›flan kör kazma” diyerek tan›mlad›¤› operasyonlar›, 50’lerin so- nunda DP milletvekili olarak “Mamure Haline Gelen Bir ‹stanbul” bafll›kl› yaz›s›yla savunmas› 1956’da Menderes operasyonlar›n›n ilk aflamas›nda y›k›lan gerçekten ibret vericidir (Çetintafl, 2011:512- Karaköy Han’›n kiremit ve do¤ramalar› sökülürken. 515). Y›k›m sonras›nda Nordstern Han, meydan› tan›mlayan bina haline geldi.

Karaköy Meydan›’n›n 1940’lardaki kimli¤ini yans›tan, deniz taraf›nda Galata Bonmarflesi’nin, di¤er ucunda Nur Han’›n bulundu¤u, bugün art›k bulunmayan yap› adas›.

Anlafl›l›yor ki, 1958’de, oldukça iyi çal›flan Menderes y›k›mlar›n›n ilk bir tramvay ve deniz ulafl›m sistemi olan kentin aflamas›nda ortadan en önemli deniz transfer noktalar›ndan biri kald›r›lan Vagon-Li binas› olan Karaköy’de, otomobil trafi¤inin y›k›c› ve Mehmet Ali Pafla Han’›n arkas›nda Ahen-Münih damgas›, “bir anda” ve çok sert bir biçimde vu- Han’›n k›smen sa¤›r rulmufltu. Bu bölgeler halen, herhangi bir ta- cephesi. n›ml› aç›k alan kullan›m›na kavuflmam›fl y›k›nt› alan› görünümündedir. Yap›lan müdahalenin gereklili¤i bir yana, müdahale sonras› düzenle- melerin yetersizli¤i de bir baflka tart›flma konu- sudur. Karaköy Meydan›’n›n içinde bulundu¤u bofl vermiflli¤i anlamam›za, Menderes’in “fleh- rin görkemli tarihini umursamayan bir ba¤naz- l›kla sakatlanm›fl” oldu¤unu söyleyen Ayd›n 1937’de Karaköy Meydan› Boysan’›n yorumlar› kuflkusuz çok yararl› ola- hava foto¤raf› (Arkitekt, 1937/10-11: 283). cakt›r: “‹ktidara geçifllerinin üç-befl gün sonra- s›nda, Atatürk döneminde Türkçe okunmaya bafllanm›fl ezan› Arapçaya çevirtenler, imar iflle- rinde bile din ticaretini elden b›rakmam›fllard›. ‘Beyo¤lu’na karfl› ‹stanbul’ slogan› ortaya at›l- d›. Bu deyim 6-7 Eylül 1955 barbarl›klar›n›n kal›nt›s›ym›fl gibi gözüküyordu. ‘Vatan Cephe- si’ kurarak halk› bölmeye giriflenler, flehrin semtlerini de birbiri karfl›s›na getirmeye çal›fl- Karaköy Meydan›’n›n 1964 maktan çekinmiyorlard›” (Boysan, 2004:30). sonras›ndaki “flapkal›” alt geçitler ile bir yeralt› yaya Bu ortamda, Menderes’in “bir metre gâvur dünyas› olarak kald›r›m› yapmad›m” sözü, Karaköy’ün bu düzenlenmesi.

mimar•ist 2012/4 81 DOSYA

“imar darbesi” sonras›ndaki halini aç›klamak tem ve Altunel, 2011:75). Meydan›n motorlu için oldukça yararl› olabilir gerçekten. “Vatan- tafl›t trafi¤ine uygunlaflt›r›lmas› için bu koca ya- dafl Türkçe konufl” kampanyas›yla Vagon- p› adas›n›n ortadan kald›r›lmas› da yeterli olma- Li’nin tafllanmas›yla bafllayan süreçte, önce m›fl, bundan sonraki, bugünkü meydana dahil “Varl›k Vergisi” ile ekonomik, sonra da fiziksel olan Haraçç› ile eski Zulfaris sokaklar› aras›nda- olarak çökertilen ‹stanbul’un “gayrimüslim” ki adan›n da önemli bir k›sm›n›n k›rp›lmas› ge- yüzünden sonunda bir metre kald›r›m da esir- rekmifltir. Burada eskiden bulunan, Vak›flar ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN genir. Nordstern Han’›n Haliç taraf›nda tam Bankas› taraf›ndan kullan›lan çeyrek daire bi- karfl›s›nda, Mehmet Ali Pafla Han› ve arka s›ra- çimli yap›n›n da zamanla ortadan kalkmas›yla s›ndaki yap›lar›n y›k›lmas›yla Haliç’e bakan k›s- Karaköy Meydan›, önünde bir trafo bulunan men sa¤›r cephesi ortaya ç›kan Ahen-Münih kesik bir yap› taraf›ndan tan›mlan›r olmufltur. Han da bu plans›z y›k›m operasyonunun talih- 1964 y›l›ndaki çal›flmalarla ise yayalar›n giderek siz kurbanlar›ndand›r kuflkusuz. vahflileflen motorlu tafl›t trafi¤inin alt›ndan geç- Bugün Kürekçiler Kap›s› Sokak No.1’de yer mesini sa¤layan flapkal› geçitler yap›lm›flt›r. Böy- alan ve bugün Karaköy PTT Ek Binas› olarak lece meydan›n eksik kald›r›mlar› bir ölçüde ta- bilinen Ahen-Münih Han’da 1931’de Sanayi-i mamlanm›fl, meydan›n bugünkü kültürünü be- Nefise Mektebi 1915 mezunu Zühtü (Baflar)’›n lirleyen yeralt› yaflam› oluflmufltur. Sonuçta çok bürosu bulunmaktayd›. Ahen-Münih Han, Ka- aç›k olan, Karaköy Meydan›’n›n, bütün bu söz raköy PTT Binas› olarak kullan›lan komflusu konusu bürolar›n bulundu¤u dönemdeki kimli- Manhaym Han gibi Markos Langas taraf›ndan ¤inin bugünküyle karfl›laflt›r›lamaz olufludur. oldukça modern bir anlay›flta tasarlanm›flt›. Süt- 1958’de Menderes operasyonlar› s›ras›nda lüce Mezbahas›’n›n mimarlar› aras›nda say›lan y›k›lm›fl olan bu adan›n Bankalar Caddesi taraf›- Langas’›n, üstünde isim tabelas› olan baflka bir- n› iflgal eden, Nuradungyan’›n k›salt›lm›fl› ola- çok yap›s› belirlenmifltir (fienyurt, 2012:191). rak adland›r›lan Nur Han’›n 14 no.lu odas›nda Ayn› zamanda müteahhit olarak da çal›flm›fl 1940 y›l›nda, Academie des Beaux Arts de Ve- olan Langas’›n ismine Hacopulo Pasaj›’nda nise’den mezun olan Aram Bardizbanyan’›n Perpignani ile olan gibi ortakl›klarda s›kça rast- bürosu bulunmaktayd›. Nuradungyan Han’›n lan›r (Kuruyaz›c› ve fiarlak, 2011:177). Lan- 1880’lerde üç parselin birlefltirilmesiyle infla gas’›n 1931 tarihli adres listesinde bulunmama- edilmifl oldu¤u bilinmektedir (Eldem, s› olas›l›kla bu tarihten önce vefat etmesinden 2000:44). Bardizbanyan ile ilgili bilgilerimiz ise kaynaklanmaktad›r. Annuaire Oriental kay›tla- flimdilik K›nal›ada’daki Sukyas Evi’ni infla etti¤i r›nda ise, Ahen-Münih Han’a 1928 y›l›nda, 2-3 ile s›n›rl› (Kuruyaz›c›, 2011:112). no.lu odalar›nda Giulio Mongeri’nin Konstan- Bir zamanlar Nur Han’›n tam karfl›s›nda yer tin Pappas ile ortak oldu¤u, son adreslerinden ald›¤›, Bankalar Caddesi ile Yüksek Kald›r›m’›n biri olarak rastlanmaktad›r (Kuruyaz›c›, köflesindeki, Karaköy’ün bir baflka simge yap›s›, 1999b:45). Erken modernist deneyler olan mimar Vasilios Kouremenos taraf›ndan tasar- Eminönü ve Kad›köy’deki Kurukahveci Meh- lanm›fl Minerva Han da (Kuruyaz›c› ve fiarlak, met Efendi yap›lar›yla ve eski eser restorasyonu 2011:177) 1940 y›l›nda GSA 1936 mezunu faaliyetleriyle tan›nan Zühtü Baflar hakk›nda ise Hristo Yordanidis’in adresi olarak yer al›r. 1941’deki vefat›n›n ard›ndan Arkitekt’te ya- 1911-13 y›llar› aras›nda Atina Bankas› taraf›n- y›mlanan k›sa biyografisinden yaflam› hakk›nda dan infla edilmifl, daha sonra Deutsche Bank bilgi edinebilmekteyiz (Arkitekt, 1941/9- olarak tan›nm›fl olan han bugün Sabanc› Üni- 10:238). versitesi taraf›ndan kullan›lmaktad›r. Yordani- Menderes operasyonlar›n›n önemli bir afla- dis’in, bu dönemde tümü sigorta flirketleri tara- mas›n› oluflturan Karaköy-Kabatafl aras›ndaki f›ndan kullan›lmakta olan Minerva Han’da bir Kemeralt› Caddesi’nin geniflletilmesi buradaki mimarl›k bürosu yürütmekten çok, flirketlerden oldukça büyük bir yap› adas›n›n ortadan kald›- birinde eksper olarak çal›flm›fl olmas› daha olas› r›lmas›yla bafllam›flt›. Oldukça çok say›daki tari- görünmekte. hî binan›n y›k›m›na ya da tafl›nmas›na neden olan bu operasyon, “toplumsal, idari ve askerî Tramvayl› Kentin Bankalar Caddesi aç›dan son derece önemli olan tarihî bir bölge- 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan bafllayarak, banka- nin izlerini sergilemekten” çok uzak kalmak, lar, bankerler, sigorta flirketleri ve avukatlar›n en dolay›s›yla bölgenin kültürel potansiyelini de- çok yo¤unlaflt›¤›, Cumhuriyet öncesinde Voy- ¤erlendirememekten dolay› elefltirilmifltir (Er- voda Caddesi ad›n› tafl›yan Bankalar Caddesi,

82 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY kuflkusuz mimarl›k bürolar› için de en çekici e¤itim gördü¤ü, kesin olmamakla birlikte 1907 bölgedir. Asl›nda ‹stanbul’da “mimarl›k büro- mezunu oldu¤u kabul edilmektedir. Moda’da su” kavram›n›n bu caddenin kalbinde yer alan yaflam›fl ve burada birçok eser vermifl oldu¤u, Saint Pierre Han’da do¤du¤u ve kente bu nok- Sar›ca Rag›p Pafla için birçok önemli yap› ger- tadan yay›ld›¤› dahi söylenebilir. Bankalar Cad- çeklefltirdi¤i bilinmektedir (fienyurt, 2012:197- desi’nin kuflkusuz kendine özgü bir kimli¤i, 198). Torkum Çubukçuyan’›n Arkitekt’te ya- hatta kent tarihi, ekonomi tarihi ve mimarl›k ta- y›mlanan biyografisinden Park Otel’in mimar› rihi yaklafl›mlar›n› birlefltiren oldukça s›ra d›fl› oldu¤unu ö¤renmekteyiz (Arkitekt, 1971/3: bir sergiyle de yans›t›lm›fl kendi anlat›s› vard›r 142). Ayr›ca Hüsnü Tümer ile ortak çal›flmalar› (Eldem, 2000). Karaköy’ün di¤er kay›p ve ta- olan Taksim’deki ‹stiklal Apartman› da yay›m- n›ms›z yap›lar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda Bankalar lanm›fl tasar›mlar› aras›ndad›r (Arkitekt, 1932/ Caddesi bir bilgi okyanusu gibidir. Bunda belki motorlu tafl›t trafi¤inin kaç›n›lmaz tecavüzü sonras› darmada¤›n olmufl Karaköy Meydan› ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda neredeyse dokunulmam›fl oluflunun da etkisi vard›r. Ancak belirtilmeli ki, 1950 öncesinde kentin tüm e¤lence yerlerinin aç›k mekânlar çevresinde topland›¤›, en önemli sosyal merkezi olan Tepebafl›’n›n, fiiflhane yo- luyla yaya ve rayl› tafl›ma kullanarak Bankalar Caddesi’nden kentin liman›na ve Tarihsel Yar›- mada’ya ak›fl›n› bugün alg›lamak neredeyse ola- naks›zd›r. Katl› otoparka dönüflmüfl bir Tepeba- fl› bahçesini ve katl› kavfla¤a dönüflmüfl fiiflha- ne’den elektrik malzemeleriyle bo¤ulmufl ola- rak akan bir caddeyi kan›ksam›fl biz bugünün ‹stanbullular› için, yüzy›l bafl›n›n Bankalar Cad- desi’ni hayal etmek bile oldukça güç. Erken Cumhuriyet döneminin prestijli iflyer- lerinin topland›¤› Bankalar Caddesi’nin baflla- r›nda, No.3’te yer alan, daha önce Gümüfllü Han ad›n› tafl›yan Bozkurt Han dönemin bir- çok önemli mimar›n›n bürolar›n›n topland›¤› bir baflka yap›d›r. 1880’lerde infla edilmifl, kom- flusu Jeneral Han’a oldukça benzeyen, küçük bir han olan Bozkurt Han nedense mimarlar›n fazlaca ilgisini çekmifl bir hand›r (Eldem, 2000:58). 1931’de, Sanayi-i Nefise Mektebi 1912 mezunu Torkum (Çubukçuyan) ve yine Sanayi-i Nefise Mektebi 1914 mezunu oldu¤u anlafl›lan Burhanettin (Tamc›)’dan baflka, özel- likle Moda’da yapt›¤› birçok yap›yla tan›nan Konstantin Pappa’n›n bürosu da buradad›r. 1919 tarihli Annuaire Oriental’de de ayn› ad- reste bulundu¤u belirtildi¤ine göre Pappa’n›n on y›ldan daha fazla bir süre bu büroyu kullan- d›¤› anlafl›lmaktad›r (Eldem, 2000:68). Muhte- melen Pappas’tan daha önce, 1901-1904 ara- s›nda art nouveau ak›m›n›n yerel uygulay›c›la- r›ndan Aram ve Isaac Karakach’›n burada büro- lar› oldu¤u bilinmektedir (Kuruyaz›c›, 2000:76). Oldukça detayl› bilgiye sahip oldu- ¤umuz Konstantin Pappa’n›n 1868-1931 y›llar› Bozkurt Han ve aras›nda, yaflad›¤›, Ecole des Beaux Arts Paris’te Ünyon Han.

mimar•ist 2012/4 83 DOSYA

11-12:308-310). En çok Ankara AOÇ Tren ‹s- li (Elhamra) Sinema gibi 1. Milli dönemin bir- tasyonu ile tan›nan, Sütlüce Mezbahas› mimar- çok önemli yap›s›n›n tasar›mc›s› olarak tan›nan lar›ndan biri olan Burhanettin Tamc›’n›n Tahsin Sermet’in Arkitekt’te yay›mlanan Sar›- 1938’de vefat etti¤i bilinmektedir (Arkitekt, yer’deki kendi evi gibi baz› projelerinden mo- 1938/5-6:178). 1940’ta ise Bozkurt Han’›n dern çizgide eserler vererek faaliyetini sürdür- 14 no.lu odas›n›n, 1909 mezunu Tahsin Ser- dü¤ünü ö¤renebilmekteyiz (Arkitekt, 1934/2: met taraf›ndan kullan›ld›¤›n› ö¤renmekteyiz. 35-37). ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN Ankara Adliyesi, ‹zmir Milli Kütüphane ve Mil- Daha çok Tütün Han ad›yla tan›nan, bugün IngBank’›n bulundu¤u, Bankalar Caddesi No.4’te bulunan, yap›ld›¤› dönemin ad›yla Ün- yon Han’›n 62 no.lu odas› ise 1940 y›l›nda, Sa- nayi-i Nefise Mektebi 1925 mezunu Adil Denktafl ile 1928 mezunu ‹zzettin Taflören ta- raf›ndan paylafl›lmaktayd›. Ünyon Han, Os- manl› Sigorta sistemi içinde oldukça önemli bir rol oynad›¤› anlafl›lan Frans›z Union Sigorta flir- keti taraf›ndan 1910’da infla edilmiflti (Ergüder, 2011:330). Mimar› bilinmeyen bu oldukça Tahsin Sermet. görkemli yap›n›n, 1. Milli ak›m› içinde yorum- lanmas›nda güçlük görülmektedir (Aktemur ve Arslan, 2006:9-10). Karfl›s›nda bulunan, bugün ‹fl Bankas› Galata fiubesi’ni bar›nd›ran, döne- min Osmanl› Sigorta binas› ile gerek firuze çini- ler gibi malzeme ortakl›klar› ve biçemsel ben- zerlikler, gerekse flirketler aras›ndaki yak›nl›klar ayn› mimar taraf›ndan tasaland›klar›n› düflün- dürmektedir. ‹fl Bankas› yap›s›n›n mimar› olan Nafylian’›n 1. Milli’den çok, yerel ögelere “ori- entalist” bir anlay›flta yer veren oldukça sadelefl- tirilmifl, geometrik bir neoklasist çizgi içinde ça- l›flt›¤› söylenebilir. Gümüflsuyu’ndaki modernist Tüten Apartman› ile tan›nan klasik e¤itimli mo- dernistlerden Denktafl’›n Arkitekt’te yay›mlan- m›fl biyografisinden yap›tlar›na iliflkin bilgi edi- nebilmekteyiz (Arkitekt, 1969/1:28). Taflö- ren’in de yine Arkitekt’te yay›mlanan biyografi- sinden, daha çok müteahhitlik yapt›¤› ve Denk- tafl ile büro orta¤› olarak çal›flt›¤› sonucuna va- rabilmekteyiz (Arkitekt, 1975/4:187). Bankalar Caddesi No.8’de bulunan, e¤risel konumda, üç farkl› yap›n›n birleflmesiyle olufl- mufl oldukça büyük bir yap› olan Bahtiyar Han da birçok mimarl›k bürosunu bar›nd›rm›fl görü- nür. 1903-04 y›llar› aras›nda yap›lm›fl olan han Goad haritalar›nda Bahtiyar & Camondo Han ismiyle yer al›r (Gülenaz, 2010:164). Yap›n›n ilginç özelliklerinden biri de “Varl›k Vergisi” sonras› haczedilmifl ve Toprak Mahsulleri’ne geçmifl olufludur (Ergüder, 2011:390). ‹kinci kattaki, caddeye bakan 22 no.lu köfle oda 1940’ta Seyfi Arkan taraf›ndan kullan›lm›flt›r. Buras› Arkan’›n 30’lu y›llardan bafllayarak, hayal Bahtiyar Han ve Assicurazioni Generali k›r›kl›¤› yaflad›¤› savafl y›llar›na kadar kulland›¤› Han. ilk bürosu olarak bilinmektedir. GSA 1934 me-

84 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY zunu olan Berç Zartar’›n da ayn› adreste oluflu yay›mlanm›fl Koç Han›, Cihan Palas, Ankara Ti- o y›llarda Arkan ile çal›fl›yor oldu¤unu gösteri- caret Odas› gibi birçok yap› gerçeklefltiren, daha yor olmal›d›r. Arkan’›n dönem arkadafl› olan, sonra ‹stanbul’da endüstri yap›lar›na yo¤unla- daha çok müteahhitlik ile u¤raflan, 1950’lerde flan Samih Akkaynak’›n çal›flmalar› hakk›nda yi- Kapal›çarfl› yenileme ifllerini üstlenen (Arkitekt, ne Arkitekt’te yay›mlanan biyografisinden bilgi 1956/1:23-29) Aziz Börü, yine 1940’ta ayn› edinebilmekteyiz (Arkitekt, 1971/4:184). koridora bakan 25 no.lu odada bulunmaktad›r. Bankalar Caddesi’nin bugünkü gabarisini Annuaire Oriental kay›tlar›na göre, 1908-21 belirleyen yap›lardan bir önceki kuflak yap›lar- y›llar› aras›nda, Bahtiyar Han’›n 13-17 no.lu dan say›lan, 1903-04 y›llar›nda infla edilmifl odalar›nda dönemin önemli isimlerinden Ed- Voyvoda Han’da da 1919 Annuaire Orien- hem Bey ve (Mikael) Nouridjan’›n bulundukla- tal’inde iki mimar ismine rastlanabilmektedir r› ö¤renilmektedir (Kuruyaz›c›, 1999b:43). Os- (Eldem, 2000:112). 1919’da, bugün Bankalar man Hamdi Bey’in o¤lu olan mimar Edhem Caddesi No.19’da bulunan Voyvoda Han’›n Bey ile ortak olarak çal›flan Nouridjan, yine ikinci kat›nda bulunan 9 no.lu odas›nda Sureya Bankalar Caddesi’ndeki fiark Han ve Tünel’in - Boyazoglou ortakl›¤›, 10 no.lu odas›nda ise üstündeki Metro Han’›n tasar›mc›s› olarak tan›- Kazandjiyan - (Levon) Nafylian ortakl›¤› faali- n›r (Kuruyaz›c›, 2010:148). Aram ve Isaac Ka- yet göstermifltir (Eldem, 2000:115). 1877- rakach’›n 1912’de (Kuruyaz›c›, 2000:76), 1937 y›llar› aras›nda yaflad›¤›n› ö¤rendi¤imiz, Guilliaume Kaul adl› bir baflka mimar›n 1914 1905’te Ecole des beaux Arts Paris’ten mezun y›l›nda adreslerinin bulunmas›ndan (Eldem, olan Levon Nafylian’›n (ya da Nafilyan) Banka- 2000:246) Bahtiyar Han’›n önceki dönemlerde lar Caddesi’ndeki ‹fl Bankas› Binas›, Bahçeka- de mimarl›k bürolar›n›n topland›¤› bir odak ol- p›’daki Agopyan Han ve Karaköy r›ht›m›nda du¤u sonucuna var›labilir. Annuaire Oriental kay›tlar›nda, 1921’de ise mühendis mimarlar A. Saadeddin ve Ortaklar›, Michel Boyadjoglou ve Sprowson&Son mimarl›k bürolar›na rastlan- maktad›r (Kuruyaz›c›, 1999b:44-45). Giulio Mongeri’nin eklektik tasar›mlar›ndan olan, Bankalar Caddesi No.9’da bulunan Assi- curazioni Generali Han, 1909’de hana ad›n› veren ‹talyan Sigorta fiirketi taraf›ndan yapt›r›l- m›flt›r (Gülenaz, 2010:176). Mongeri’nin ken- disinin de bürosunu belli bir dönem bu yap›ya tafl›d›¤› anlafl›lmaktad›r. 1911-12 y›llar› Annu- aire Oriental kay›tlar›nda Guilio Mongeri’nin mühendis Eduard De Nari ve Marko Langas ile ortak olarak bu yap›da bulundu¤u, 1913’te Langas yerine Marko Baruch’un ortakl›¤a kat›l- d›¤› ö¤renilmektedir (Kuruyaz›c›, 1999b:44). Ayr›ca 1914 Annuaire Oriental’inde han›n 85 numaras›nda mimar Ettore Battiti’ye rastlamak- tay›z (Eldem, 2000:92). Yine Bankalar Caddesi’ne dik sokaklardan, Tünel ç›k›fl›n›n bulundu¤u Billur Sokak No.4’te bulunan, Ar› Han olarak da adland›r›- lan Billur Han’›n üçüncü kat›ndaki 11 no.lu odada ise 1940’ta, Sanayi-i Nefise Mektebi 1928 mezunu Samih Akkaynak’›n bürosu bu- lunmaktayd›. Oldukça dikkat çekici eklektik bir yap› olan Billur Han, bugün bir otele dönüfltü- rülmüfl durumdad›r ve Hotel La Bella ad›n› ta- fl›maktad›r. ‹stanbul Belediye Mimar› olarak ça- l›fl›rken Mimar dergisinin ilk y›l kadrosunda bu- lunan, daha sonra Ankara’da, tümü Arkitekt’te Billur Han.

mimar•ist 2012/4 85 DOSYA

Hovagimyan Han gibi 1. Milli ak›m› ile iliflki- d›lar. 1890’larda sonradan Deutsche Orient- lendirilen çok dikkat çekici yap›lar›n tasar›mc›s› bank’›n kulland›¤› ilk iki kat› infla edilen yap›ya oldu¤u, daha sonra da M›s›r’a yerleflerek burada 1904’te iki kat daha eklenmiflti (Eldem, faaliyetini sürdürdü¤ü bilinmektedir (Toraman, 2000:120). Müteahhitlik yapt›¤›n› düflündü¤ü- 2010:89). müz Evangel Ranos’un Annuaire Oriental’de, Voyvoda Han’›n hemen bitifli¤inde, bugün 1920-21’de Sirkeci Ufak Han’da Mehmet Nail Akbank binas› olarak kullan›lan, Bankalar Cad- ile ortak olarak adresine rastlanmakta (Kuruya- ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN desi No.21’deki Agopyan Han’›n 5 no’lu oda- z›c›, 1999b:43). Ranos’un çal›flmalar› hakk›nda, s›n› ise 1940’ta, Sanayi-i Nefise Mektebi 1911 “Pera’daki birçok apartman›n onun eseri oldu- mezunu Evangel (Vangel) Ranos ile 1929 me- ¤u” (Bozis, 2011:122) d›fl›nda bir bilgimiz bu- zunu ‹stepan Aratan ortak olarak kullanmaktay- lunmazken, genç orta¤› Aratan’› özellikle kasa- ba ve köylerdeki say›s›z küçük caminin tasar›m- c›s› olarak tan›maktay›z. ‹stepan Aratan’›n Ar- kitekt’te yay›mlanm›fl olan fiiflli’deki ‹lbay Apartman›, dergide gayrimüslim mimarlar›n da modern çizgideki yap›tlar›na önyarg›s›z yer ve- rildi¤inin kan›tlar›ndan biridir (Arkitekt, 1951/ 1:13-14). Bankalar Caddesi No.18’deki, 1940’ta Da- nüb Sigorta Han› ad›n› tafl›yan, 1900 y›l› civa- r›nda infla edilmifl, eski ‹nayet Han ya da bu- günkü ad›yla Vefai Han’›n üçüncü kat›ndaki 24 numaras› GSA 1936 mezunu Harutyun Saraf- yan’›n adresi olarak belirtilmifltir. Müteahhit olarak oldukça tan›nm›fl olan Sanayi-i Nefise Mektebi 1896 mezunu Avedis Sarafyan ile so- yad› benzerli¤i müteahhitlik prati¤inin sürdü- ¤ünü akla getirse de, buradaki bir sigorta flirke- tinde eksper olarak çal›flma olas›l›¤› da de¤er- lendirilebilir. fievki Balmumcu taraf›ndan yaz›- lan Adamantidis biyografisinde, önceki jeneras- Atl› tramvay dönemini yon mimarlar aras›nda önemli say›lan, müteah- yans›tan bir kartpostalda hitlik a¤›rl›kl› çal›flt›¤› san›lan Avedis Sarafyan’›n Voyvoda Han ve bitifli¤indeki Agopyan Han. Annuaire Oriental kay›tlar›nda 1904-1914 aras›nda Sirkeci’deki hanlarda adresine rastlan- makta, 1921’de Karaköy’deki Büyük Tünel Han›’na geçti¤i anlafl›lmaktad›r (Kuruyaz›c›, 1999b:42). Hrant Kazandjian ve (Levon) Nafylian 1909-10’daki ilk kay›tlar› da bu han- dad›r (Kuruyaz›c›, 1999b:42). Bugün Ankara Sigorta Binas› olarak bilinen, 1906-07 y›llar› aras›nda infla edilmifl, Bankalar Caddesi No.22’deki Adalet Han’›n 1931’de 7 numaras›nda, 1940’ta ise 16 numaras›nda Sa- nayi-i Nefise Mektebi 1906 mezunu Vahram Krizep bulunmaktayd›. Annuaire Oriental ka- y›tlar›nda, ilk kez 1921’de Aram Antranik ile ortak olarak Perflembe Pazar› Caddesi’ndeki Gülzade Han›’nda adresine rastlanan Krizep’in, bu y›llarda burada istikrarl› bir müteahhitlik fa- aliyeti sürdürdü¤ünü düflünebilmekteyiz (Ku- ruyaz›c›, 1999b:43). 1931’de Bozkurt Han’da Vefai Han (Danüb Sigorta görülen Burhanettin Tamc›’n›n da 1926-28 y›l- Han). lar›nda bu adreste oldu¤u anlafl›lmakta (Kuru-

86 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY yaz›c›, 1999b:42). Zincirli Han Sokak ile numaras›n› ald›¤› Yeni Bugün Eski Banka Sokak No.5’te bulunan, Cami Çeflme Sokak köflesinde No.8’de bulu- 1771’de infla edilmifl Saint Pierre Han›, Gala- nan, 1912’de yap›lm›fl olan Roman Han’›n ta bölgesindeki hanlar›n en eski ve en özgünle- üçüncü kattaki 11 no.lu odas›n›n ise (Sarkis) rinden olmas›na karfl›n, yerinde bulunan, mefl- Taflç›yan’›n 1931’deki bürosu olmas› gerekti¤i- hur flair Andre Chenier’nin do¤du¤u, Frans›z ni düflünmekteyiz. 1931 listesinde “Roma tüccarlara ait ahflap lojman›n gölgesinde kalm›fl Han” olarak belirtilen adreste, Galata çevresin- görünmektedir (Ak›n, 1998:224). Oysa Os- de bu adla bir Han bulunmad›¤›ndan, bir harf manl› Bankas›’n›n kurulmas› gibi çok önemli hatas› olma olas›l›¤› çok yüksektir. Han›n 11 ekonomik bir olaya tan›k olan, 19. yüzy›l so- numaras›nda, bir zamanlar Taflç›yan’a ait oldu- nunda oldukça bak›ms›z ve konforsuz bir görü- ¤unu düflündü¤ümüz büro bugün oldukça öz- nümde olan yap› ayn› zamanda ‹stanbul’un ilk gün koflullarda bir mali müflavirlik bürosu ola- mimarl›k bürolar›n› da bar›nd›rm›flt›r. (Eldem, rak kullan›lmay› sürdürüyor. Taflç›yan, y›llar bo- 2000:23,27-28). Kuruyaz›c›, “Galata’n›n Unu- yunca Arkitekt’in ve dolay›s›yla Zeki Sayar’›n tulmufl Mimarlar›” bafll›kl› söyleflisinde handaki mimarl›k bürolar›n›n çoklu¤una de¤inir: “1931’e kadar han›n kirac›lar› aras›ndan mi- marlar da eksik olmad›. Hele 1914, 1920 ve 1921’de bu konuda rekor k›r›ld›, o y›llarda han- da tam sekiz mimar büro açm›flt›. Handa büro- su olan ve yukar›da ad› edilen mimarlar aras›nda Marco G. Langas, Giulio Mongeri, Emilio Fa- racci say›labilir. Burada en uzun süre kalanlar- dan biri de (1913’ten 1931’e kadar) Alexandre D. Yenidünya idi. Alexandre Vallauri de 1920- 21 aras›nda handa bürosu olan bir baflka ünlü mimard›. Üstelik 1921’de öldü¤üne göre bura- s› onun son bürosu olmufltu. Oda oda kiraya verilmeye bafllamas›ndan sonra St. Pierre Ha- n›’nda 37 y›lda 23 mimar büro açm›flt›.” (Kuru- yaz›c›, 2008) 1931 tarihli listede Saint Pierre Han’da her- hangi bir mimarl›k bürosunun kalmam›fl olmas› ilginçtir. 1931 listesinde Feneryolu, Ba¤dat Caddesi No.158’deki olas›l›kla ev adresi bulu- nan, ‹stanbul’un en özgün art nouveau uygula- y›c›lar›ndan Aleksandros Yenidünya’n›n (önce- leri Neokosmos) ise bu y›llarda, Yunanistan’a gitmek üzere ‹stanbul’u terk etti¤i bilinmekte- dir. Annuaire Oriental kay›tlar›n›n en eskisi 1899’daki Pierre Osghian ve Hovsep Aznavur ortakl›¤›d›r. 1904’te Guilio Mongeri ile mü- hendis Eduoard De Nari ortakl›¤›, 1909’a ka- dar Marko Langas, A.N. Perpignani’nin kat›l›- m›yla daha genifl bir ortakl›k olarak sürer. 1908’de Jean Balatti ve Antoine Ananian, 1911-14 aras›nda Hovsep Aznavur, 1914’te Aleksandros Novokosmos ile Emile Faracci, 1920’de Marko Langas, Perikles Fotiadis, De- mosthenes Paraskevas, Konstantin Pavlidis ad- lar› kaydedilmifltir. 1920’de Mongeri’nin Alek- sandre Vallauri ile ortak çal›flt›¤› belirtilmifltir (Kuruyaz›c›, 1999b:42-44). Adalet Han ve Bankalar Caddesi’nden Haliç’e do¤ru inen Saint Pierre Han.

mimar•ist 2012/4 87 DOSYA

bürosunun bulundu¤u Eminönü’ndeki Anado- nayi-i Nefise Mektebi 1926 mezunu Muzaffer lu Han’›n mimar› olarak bilinmekte (Kuruyaz›- Pulur taraf›ndan kullan›lm›flt›r. Muzaffer Pu- c›, 2010:152). lur’un Arkitekt’te yay›mlanan k›sa vefat habe- rinden, uzun süren bir serbest mimarl›k faaliye- Farkl› Sokaklar, Farkl› Odaklar ti olmad›¤›, bir dönem Beyo¤lu Belediyesi Fen Eskiden Tersane Caddesi Kemer Sokak No.2’ ‹flleri Müdürlü¤ü yapt›¤› ö¤renilmektedir (Ar- de bulunan, daha sonra Billur Soka¤› karfl›layan ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN kitekt, 1969/4:139). bu çok k›sa soka¤›n iptal edilmesiyle Kürekçiler Yine 1931’de, Karaköy Meydan›’n› r›ht›ma Kap›s› Sokak No.12 olarak adreslenen Kara- ba¤layan Gümrük Sokak üstünde, No.16’daki kaflo¤lu Han’›n 8-9 no.lu odalar› 1940’ta, Sa- Mader (Maater) Han’da ise Sanayi-i Nefise Mektebi 1921 mezunlar›ndan Hrant Karyolac›- yan’›n bürosu bulunmaktayd›. Yap›lar›yla ilgili bir bilgi bulunmayan Karyolac›yan’›n a¤›rl›kl› olarak müteahhitlik yapt›¤› düflünülebilir. Galata adresleri aras›nda bütün bu hanlara biraz uzak bir noktada bulunan, Lüleci Hendek Caddesi No.54’teki, asl›nda apartman olmas›na karfl›n nedense Aslan Han ad›n› tafl›m›fl olan yap›n›n, 1940’ta 8 No.lu bölümü Sanayi-i Nefi- se Mektebi 1912 mezunu Arif fiaylan ve 1931’de Maater Han’da rastlad›¤›m›z, 1921 mezunu Hrant Karyolac› taraf›ndan ortak ola- rak adres gösterilen yap› oldu¤unu düflünmek- teyiz. Daha sonraki y›llarda da iflyeri kullan›mla- r› oldu¤unu ö¤rendi¤imiz yap›n›n, bu bölgede konut müteahhitli¤i yapan ortaklar taraf›ndan Roman Han’›n üçüncü kat›ndaki özgün durumunu olabildi¤ince korumufl 11 no.lu odas›.

Roman Han ve Karakaflo¤lu Han.

88 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY büro olarak kullan›lmas› olas› görünmekte. Yap› tebi ile tan›nan S›rr› Bilen (S›rr› Arif), klasik bir bugün konut olarak yenilenmifl ve NOA tabela- e¤itim görmesine karfl›n modern çizgide eserler s› bulunmakta. veren, “‹stanbul’un ilk kübik binas›”n› gerçek- Konut bölgelerinde gösterilen mimar adres- lefltiren öncü mimarlar aras›ndayd› (Mimar, leri, ço¤unlukla müteahhitlik a¤›rl›kl› faaliyet 1931/1:5-10). Muzaffer Tolun’un ad› yay›mla- gösteren Ermeni mimarlar için oldukça tipik bir nan projeler aras›nda geçmedi¤i, Arkitekt’te ya- durum olarak gözükmekte. 1931 adresleri ara- y›mlanan k›sa vefat haberinde baflka detay da bu- s›nda Ermeni isimlerinin befli Pangalt›, biri Os- lunmad›¤› için, Bilen’in büro orta¤› oldu¤u da manbey, biri de fiiflli’de olmak üzere yeni yap›- düflünülebilir (Arkitekt, 1943/5-6:141). laflmakta olan bu bölgelerde yo¤un olarak bu- 1931’de ayn› adreste olan, yine Mimar der- lunmas›, faaliyetlerinin bu bölgelerde yo¤unlafl- gisinde Macaro¤lu Sami ad›yla birçok yaz› ya- t›¤›n› gösteriyor olmal›. y›mlayan, Sanayi-i Nefise Mektebi 1928 mezun-

Maater Han ve Hüdavendigar Han. Birkaç mimar›n bir arada çal›flt›¤› bürolardan lar›ndan Sami Arsev’in de büronun genç bir or- biri de, Karaköy’de olup Bankalar Caddesi oda- ta¤› ya da çal›flan› oldu¤unu düflünmek olas›d›r. ¤›na görece uzak bir konumda olan Kemankefl Arsev’in 32’den bafllayarak, en ilginci Mühendis Mustafa Pafla Caddesi (R›ht›m Caddesi) No. Livas ile birlikte tasarlad›¤› Gümüflsuyu’ndaki 51’de bulunan Hüdavendigar Han’dayd›. Ün- Bosfor Apartman› olmak üzere, Mimar dergisin- lü Frans›z Geçidi’ne komflu olan, bugün Global de yay›mlanm›fl yap›lar› bulunmaktad›r (Mimar, Yat›r›m Holding’i bar›nd›ran görkemli bir yap› 1932/10:277-281). Arsev, ayn› zamanda sonra- olan Hüdavendigar Han’›n kimli¤inden Suat dan Desiyab Binas› ad›n› alan ilk Etibank yap›s›- Nirven haritalar› arac›l›¤›yla bilgi edinebilmekte- n›n tasar›mc›s› olarak da tan›n›r. 1940 listesinde yiz (Ersoy ve Anadol, 2000:284). Yap›n›n parse- S›rr› Bilen ve Muzaffer Tolun’un ayn› adreste li 1905 tarihli Goad haritas›nda bofl olarak gö- olufllar›ndan bu büronun oldukça istikrarl› büro- zükmektedir ve ad› belirtilmemifltir. 1931’de ha- lardan biri oldu¤u düflünülebilir. n›n 61 no.lu odas›nda, Sanayi-i Nefise Mektebi GSA 1934 mezunu Tahir Tu¤ ile GSA 1935 1913 mezunu S›rr› Bilen ve 1920 mezunu Mu- mezunu Neflet Akatay’›n 1940’ta, kat 3’teki zaffer Tolun bulunmaktayd›lar. Adresin de veril- 16-17 no.lu odalar (Akatay’›n yaln›z 17) olarak di¤i Mimar dergisinin ilk y›l›nda en çok projesi belirttikleri ortak adresleri bulunan Çanakç›l› yay›mlanan, daha çok Aksaray’daki Valide Mek- Han’›n konumunu güncel bilgiler ile bulama-

mimar•ist 2012/4 89 DOSYA

d›k. Tahir Tu¤’un Arkitekt’te yay›mlanm›fl Mimarl›k Bürolar›n›n Genel Nitelikleri olan, 1935’te tasarlad›¤› Antalya ve Sivas’taki Bu mimarl›k bürolar›n›n baz›lar› bir buluflma Tekel Müdürlü¤ü yap›lar› (Arkitekt, 1935/ yerinden öteye gitmeyen, baz›lar› ise 1950’lerin 9:245-246,262,263) ‹stanbul’da süreklilik sa¤- kurumsallaflm›fl mimarl›k bürolar›ndaki gibi ol- layan bir büro faaliyeti olma olas›l›¤›n› pek des- masa da, belirli bir tasar›m ve çizim faaliyetine teklememektedir. Arkitekt’in yay›n faaliyetine sahne olan mekânlar olmal›d›r. Behçet Ünsal, ’in 50. y›l›n› duyurdu¤u yaz›s›nda bu ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY ‹STANBUL’UN gönüllü deste¤i ile söz edilen, bir dönem dergi- Arkitekt nin Ankara temsilcili¤ini yürüten Neflet Aka- bürolardan belki biraz s›ra d›fl› birini oldukça tay’›n vefat› s›ras›nda yay›mlanan k›sa biyografi- detayl› olarak betimlemektedir: sinden, ço¤unlukla kontrol mimar› olarak çal›fl- “1925 kufla¤›ndan inançl› ve say›lar› iki elin t›¤› ve ‹fl Bankas› ‹stanbul fiubesi ‹nflaat ve Em- parmaklar›ndan az, birkaç genç mimar bir arka- lak müdür yard›mc›l›¤›ndan emekli oldu¤u ö¤- dafllar›n›n yaz›hanesinde buluflup söylefliyorlar- renilmektedir (Arkitekt, 1975/1:30). d›. Buras› Abidin’in mimari bürosu idi (o za- manlar yaz›hane denirdi). Belki de, bu ilk Türk TYMB katalogunda “ehliyetnameyi haiz” mimarl›k bürosu idi ve Yeni Postane’nin arka- olarak belirtilen, 1948’de Arkitekt’te k›sa vefat s›ndaki bir ifl han›n›n iki odas›na yerleflmifllerdi. haberi yay›mlanan (Arkitekt, 48/9-12:267) Orada iflten çok, fikir al›flverifli yaparlard›.” (Ar- Hristo Eftimiades’in, 1940’ta 11 no’sunu adres kitekt, 1980/1:3) olarak belirtti¤i H›d›ro¤lu Han’a da ayn› flekilde Bugünkü ya da “modern ça¤”›n mimarl›k güncel kaynaklarda rastlayamad›k. Bu yap›lar›n bürolar›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda, belki çok profes- Tersane Caddesi’nin Haliç taraf›ndaki bugün yonel bulmayaca¤›m›z bu bürolarda kuflkusuz var olmayan yap›lardan olma olas›l›¤› üstünde çizim önemli bir ifllev olmal›d›r. Ço¤unlukla tek Aslan Han. durmaktay›z. pencereli tek mekândan, bazen de bunlar›n bir- kaç›n›n yan yana gelmesiyle oluflan, pek prestijli diyemeyece¤imiz bu bürolarda, yap›lar›n çizim- lerinin haz›rlanmas›, ölçüm ve hesaplar›n yap›l- mas› ve bu tarz evrak›n saklamas› ifllerinin a¤›r- l›kl› olmas› düflünülmelidir. Özellikle daha bü- yük ölçekli müteahhitlik faaliyetleri söz konusu oldu¤unda ise, resmî bir adres ve mali belgele- rin saklanmas› gereklili¤i bürolar›n varoluflunu aç›klayabilecek bir baflka boyut olmal›d›r. Cumhuriyet öncesinde Vallauri ve Mongeri gibi ayn› zamanda e¤itici olan mimarlar›n büro- lar›nda ö¤rencilerin çal›flt›¤›na dair çeflitli tan›k- l›klar bulunabilmektedir. Bu tür ço¤unlukla k›sa süreli çal›flma anlay›fl›n›n profesyonel boyutu kuflkuludur. Öte yandan, adres listelerinde fark- l› kuflaklardan mimarlar›n ayn› adreste bulun- malar› oldukça yayg›n görünmektedir. Bu iliflki- lerin kimi zaman ortakl›k, kimi zaman da ücret- li çal›flma biçiminde aç›klanabilmesi mümkün- dür. Genç mimarlar›n ya da ö¤rencilerin ücretli çal›flmalar›, 30’lardaki Seyfi Arkan bürosu gibi biraz s›ra d›fl› örneklere daha uygun görünür. Bu konulara an›larda nedense fazla rastlanmaz. Genç ortaklar›n isimlerine de, proje yay›nlar›n- da hemen hemen hiç rastlanmaz. ‹lk mimarl›k bürolar›n›n ilginç bir özelli¤i de Karaköy’de toplanm›fl olmalar›d›r. 1931 lis- tesi incelendi¤inde, Karaköy adresi d›fl›ndaki tek istisnan›n Eminönü Bincebbare Han’daki, yukar›da anlat›lan Abidin Mortafl, Faruk Çeçen ve Cemil Finci’nin “Türk” mimarl›k bürosu ol-

90 mimar•ist 2012/4 DOSYA ‹STANBUL’UN SEMTLER‹: KARAKÖY du¤u görülecektir. Kurumsal adresler hariç tu- ‹mar›ndaki Tarihi Eser Kayb›n›n Tarih ve Turizm tulursa, bunun d›fl›ndaki ev adresleri aras›nda Aç›s›ndan ‹ncelenmesi: Karaköy - Kabatafl Bölgesi”, ODÜ SBE Sosyal Bilimler Araflt›rmalar› Dergisi, Cilt: 2, Say›: 4. Pangalt› gibi, bürosuz çal›flan yap-satç› müteah- http://sobiad.odu.edu.tr/cilt2/cilt2sayi4pdf/ertembaris_ hit mimarlar›n yo¤unlaflt›¤› adresler belirlenebi- mustafacevdetaltunel.pdf lir. Daha önceki y›llarda ise, Avedis Sarafyan ör- • Gülenaz, N. (2010) Bat›l›laflma Dönemi ‹stanbul’unda ne¤indeki gibi, Sirkeci adresli müteahhitlik bü- Hanlar ve Pasajlar, ‹stanbul Ticaret Odas›. rolar›na da rastlanabilmektedir. • Güler, Ç. G. (2004) Beyo¤lu Hanlar› ve fiehirleflme ile Toplumsal Hayata Katk›lar›, 1855-1908, Yay›nlanmam›fl Daha sonra Abidin Mortafl ve Zeki Sayar yi- Yüksek Lisans Tezi, MSGSÜ. ne Eminönü’ndeki Anadolu Han’da bu yaklafl›- • Kuban, D. (1994) “Menderes ve ‹stanbul”, Dünden m›, bu kez 40’lar›n istisnas› olarak, ayn› zaman- Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, Cilt: 5, s.389-392, Kültür da Arkitekt dergisi bürosu olan ortak bürolar›n- Bakanl›¤› ve Tarih Vakf›. da sürdürürler. Karaköy’de olmak, özellikle • Kuruyaz›c›, H. (1999a) “‹stanbul’un Unutulmufl Mimarlar›-1”, ‹stanbul, Say›: 28, s.68-73. 30’lar›n bafl›nda yap› sektörünü elinde tutan • Kuruyaz›c›, H. (1999b) “‹stanbul’un Unutulmufl “Bat›l›” lobinin bir parças› olmak anlam›na gel- Mimarlar›-2”, ‹stanbul, Say›: 29, s.41-45. melidir. Bu anlamda S›rr› Bilen ve arkadafllar›- • Kuruyaz›c›, H. (1999c) “‹stanbul’un Unutulmufl n›n bir nevi “Türk” bürolar›n›n merkeze uzak Mimarlar›-3”, ‹stanbul, Say›: 30, s.52-54. • Kuruyaz›c›, H. (2000) “‹stanbul’un Unutulmufl konumu da anlam kazanabilir. 1940’larda infla- Mimarlar›-4”, ‹stanbul, Say›: 34, s.73-76. at faaliyetinin azalmas›, mimarlar›n daha çok ka- • Kuruyaz›c›, H. (2008) “‹stanbul’un Unutulmufl mu sektörüne, ücretli tasar›mc›lar olarak geçifli- Mimarlar›”, http://www.obarsiv.com/vct_0506_hasan_ ni aç›klayabilecek bir süreç olarak görünür. kuruyazici.html#sb 1950’lerden sonra ise kentsel mekân olarak bü- • Kuruyaz›c›, H. (Ed.) (2010) Bat›l›laflan ‹stanbul’un Ermeni Mimarlar›, Hrant Dink Vakf›. tünlü¤ünü kaybetmifl Karaköy merkezinin, mü- • Kuruyaz›c›, H. (2011) Adalar, Binalar, Mimarlar, teahhitler için de¤ilse de, mimarl›k bürolar› için Adal› Yay. çekicili¤inin azald›¤›n› düflünmek zor de¤ildir. • Kuruyaz›c›, H. ve fiarlak, E. (2011) Bat›l›laflan Giderek daha kurumsallaflan mimarlar için Ka- ‹stanbul’un Rum Mimarlar›, Zo¤rafyon Lisesi Mezunlar› raköy de art›k daha çok nostalji anlam›n› tafl›- Derne¤i. • fienyurt, O. (2012) ‹stanbul Rum Cemaatinin Osmanl› maya bafllayacakt›r. Mimarisindeki Temsiliyeti, Do¤u Kitabevi. • Toraman, ‹. (2010) ‹stanbul’un 100 Mimar›, ‹BB Zafer Akay, Mimar Ahmet Ard›ço¤lu, Y. Mimar Kültür A.fi.

Kaynakça: Bütün güncel foto¤raflar: Zafer Akay • Anon. (1940) Türk Yüksek Mimarlar Birli¤i Azalar› ve Yüksek Mimarl›k Mesle¤i ile Alakadar Mevzuat, ‹stanbul. • Ak›n, N. (1998) 19. Yüzy›l›n ‹kinci Yar›s›nda Galata ve Pera, Literatür. • Aktemur, A. M. ve Arslan, M. (2006) “I. Ulusal Mimarl›k Ak›m› ve ‹stanbul-Karaköy’deki Örnekleri”, On the Trail of the First Architectural Offices: Karaköy, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi, Business District of Early Republican ‹stanbul Say›: 16, s.1-32. Following the construction of the new quay and customs area, Karaköy rapidly • Boysan, A. (2004) “Adnan Menderes Belediyecili¤i ‹mar Hareketi Uygulama ve Sonuçlar›”, Mimar.ist, Say›: 13, became the core business district of ‹stanbul, where the first architectural offices s.25-31. started to appear nearby their major customers. The development of the first • Boysan, A. ve Boysan, B. (2012) ‹ki Nesil Bir fiehir, architectural practices of the city seems to be parallel to the rapid growth of the Do¤an Kitap. new high density European quarters of the Beyo¤lu area. This article surveys the • Bozis, S. (2011) ‹stanbullu Rumlar, ‹stanbul Bilgi locations of the addresses of the offices from two lists of 1931 and 1940, Üniversitesi. prepared by contemporary architectural associations, evaluating the • Ceco, S. (2010) ‹stanbul’un 100 han›, ‹BB Kültür A.fi. transformations in the district, especially after the Menderes operations of the late • Ceyhan, M. (2006) “‹stanbul’da Tarihi Çevre Koruma 50’s. These offices mostly in single spaces, quite far from being prestigious, ve Bas›n: Cumhuriyet Gazetesi üzerinden Bir Deneme”, seems to have served mainly for drafting and other paper works. Some of them Bas›lmam›fl Yüksek Lisans Tezi, ‹TÜ. probably served as contracting offices. Apart from institutional addresses, • Cezar, M. (1991) XIX: Yüzy›l Beyo¤lusu, Akbank Yay. • Çetintafl, S. (2011) ‹stanbul ve Mimari Yaz›lar›, Türk Karaköy seems almost to be the only location for professional architectural Tarih Kurumu. offices, with a few exceptions in the tradition Ottoman commercial area Eminönü • Eldem, E. (Ed.) (2000) Bankalar Caddesi: Osmanl›’dan on the other side of the Golden Horn. Karaköy seemed to be the center of the Günümüze Voyvoda Caddesi, Osmanl› Bankas›. building activity dominated by the European “Levantine” architects and builders, • Ergüder, B. (2011) Galata Hanlar› (1868-1945) including the non-Muslim Greek and Armenian professionals. After the 50’s Paran›n Serüveni, Sosyal Araflt›rmalar Vakf›. architectural offices seems to have moved to upper courters around Taksim, • Ersoy, S. ve Anadol, Ç. (Ed.) (2000) Jacques Pervititch following the apparent destruction of the dense Karaköy Square and the parallel Sigorta Haritalar›nda ‹stanbul, AXA Oyak. transformation in the economical scene. • Ertem, B. ve Altunel, M. C. (2011) “‹stanbul

mimar•ist 2012/4 91 KENT Zihinsel Harita Tipolojisinde Topo¤rafya ve Ulafl›m A¤›n›n Etkileri, Haliç Nilgün Ç. Erkan

ir yerleflmeyi ya da yerleflme parças›n› tarif rak de¤erlendirirken, Kosslyn, Pick ve Fariello BBederken çizmek en pratik yöntemlerden bi- (1974:707-716) ve Beck ve Wood (1976:199- ridir. Çizilen bu flema bireyin zihninde olufltur- 237) zihinsel haritalar›, insanlar›n çevrelerine du¤u temsilî çevrenin k⤛t üzerindeki yans›ma- iliflkin bilgi ve imajlar›n› anlamada bir araç ola- s›d›r. Bireyin zihnindeki çevrenin modeli litera- rak tan›mlam›fllard›r (Göregenli, 2010:32). türde zihinsel, biliflsel1 veya psikolojik harita Bell, Fisher, Baum ve Green’e (1996:78, (cognitive, mental, psychologic map) gibi farkl› 80) göre zihinsel haritalar, tan›d›k bir çevrenin isimlerle an›lsa da ayn› kavram› anlat›r. Milgram kifliye özel ifadesini anlat›r ve ifllevlerine ait en (1972) ve Lynch (1960) zihinsel haritalar›, bi- basit örnek ise kaybolmay› önlemeleridir. Zihin- reyin bir yerle ilgili olarak gelifltirdi¤i imgeler, sel haritalar›n ifllevi nesnelerin yerini, kimli¤ini olarak tarif ederken, Lang (1987:135) bir k›la- ve özelliklerini belirlemek, bunlar›n iliflkilerini vuz flema olarak de¤erlendirir. görmek, çevreyi pratik ve duygusal aç›dan kod- Lynch zihinsel harita kavram›n› kentsel imaj lamak ve davran›fllar›n önceden belirlenmesini kavram›yla eflde¤er olarak kullan›rken, Milgram sa¤lamakt›r. Bu süreç de çevre içindeki bireyin (1972:194-204, 1976:105-124) ayn› konuda kendini güvende hissetmesini sa¤lamaktad›r. psikolojik haritalama kavram›n› tercih etmekte- Lang (1987:89) zihinsel haritalar› insan›n çev- dir. Yazara göre psikolojik haritalama terimi bi- reye uyum sa¤lamas›nda etkinli¤i nedeniyle reysel özelliklerin daha iyi ifade edilmesini sa¤- önemli bulmaktad›r. lamaktad›r. Sonuç olarak zihinsel haritalar›n ifllevinin Zihinsel haritalar› fiziksel çevrenin somutlafl- dolays›z olarak mekânda insan davran›fllar›n› t›r›lmas›n› sa¤layan fiziksel anlat›mlar olarak ta- düzenlemeye yönelik oldu¤unu söylemek rif eden Rapoport (1977:120) alg›lama süreci mümkündür. Bu nedenle zihinsel haritalar›n in- ile benzerlik kurarak, bu haritalar› insanlar›n al- celenmesi süreci çevrenin fiziksel özelliklerinin g›lad›klar›, kodlad›klar›, depolad›klar›, tekrar yan› s›ra kullan›c›n›n özelliklerini birlikte de¤er- ça¤›rd›klar› ve flifrelerini çözdükleri bir seri psi- lendirmeyi gerektiren bir süreçtir. Zihinsel hari- kolojik süreç olarak ifade etmifltir. Downs ve ta, çevrenin kullan›c›lar›n zihinlerinde oluflmufl Stea (1973:8-26) ise zihinsel haritalar›n, önem- haritas› veya modeli olarak tan›mlan›r. Bu hari- li fleylerin nerede oldu¤u ve bulunulan yerden talar veya modeller çevrenin fiziksel ve sosyal onlara nas›l ulafl›labilece¤i sorular›n› çabuk ve özelliklerini tafl›makla birlikte daha önce sözü fiekil 1. Zihinsel etkili olarak cevaplayan bir zihinsel mekanizma edildi¤i üzere gözlemcinin niteliklerini de içer- haritan›n oluflum süreci oldu¤unu vurgular (Lang, 1987:136). (Rapoport, 1977:38, 40, mektedir. fiöyle ki, kullan›c›/gözlemci mekân› 131’deki flemalardan Ribey (1980:6) zihinsel haritalar› bireylerin alg›larken tüm kiflisel özellikleri do¤rultusunda gelifltirilmifltir). çevreye iliflkin alg›lar›n› ö¤renmede bir araç ola- çevreden gelen uyar›mlar› seçerek mekân›n zi- hinsel haritas›n› oluflturmaktad›r (fiekil 1). Yandaki flemada zihinsel haritan›n oluflum süre- cinde, gerçek dünyadan gelen uyar›mlar›n önce kullan›c›n›n fiziksel özellikleri daha sonra da de- neyim, ihtiyaç ve benzeri sosyal ve psikolojik özellikleri taraf›ndan süzüldü¤ü anlat›lmakta- d›r. Oluflturulan zihinsel imgenin zamanla, me- kân›n konumu, anlam› ve kültürüyle de yo¤ru- larak son halini ald›¤› vurgulanmaktad›r. Bell (1996:80) zihinsel haritalar›, deneyim- ledi¤imiz bütün çevrenin kiflisel ifadeleri olarak

92 mimar•ist 2012/4 KENT tarif etmektedir. Bu tan›m da Rapoport’un tan›- karfl›laflt›r›ld›¤› bir çal›flma yapm›fllar ve zihinsel m›n› desteklemektedir. Zihinsel haritalar konu- haritalara ulaflmada bu iki yöntemin birbirinden sunda; çevre faktörü olarak fiziksel mekân ve farkl› etkilere yol açmad›¤›, iki yöntemin de kullan›c›n›n bu çevreyi alg›lamas›n› ve ö¤ren- benzer sonuçlar ortaya koydu¤u yarg›s›na var- mesini etkileyen kiflisel özellikler olmak üzere m›fllard›r. iki temel faktör söz konusudur. Zihinsel haritalara sahip olmak için birey, Zihinsel Haritalarda Tipoloji mekân› do¤rudan tecrübe etmek/yaflamak zo- Appleyard’›n tarif etti¤i zihinsel harita tiplerini runda de¤ildir. De¤iflik kaynaklardan ö¤renilen üç grup içinde incelemek mümkündür (fiekil mekânlar ile ilgili de zihinsel harita oluflturula- 2). Bunlar noktasal, bölgesel ve zincir tipleridir. bilir. Haritalar›n do¤rulu¤u bireyin e¤itim dü- Noktasal haritalar, çevrenin daha çok ifla- zeyine, toplumsal konumuna, bilgilerin yorum- ret ö¤eleri ya da odaklar gibi noktasal ö¤elerle lanmas›ndaki kiflisel beceri düzeyine ba¤l›d›r ifade edildi¤i haritalar› anlatmaktad›r. Bu tip (Çak›n, 1988:15). haritalar iki alt grup harita ile tarif edilmektedir. Kentlerin zihinsel haritalar›n›n araflt›r›lmas›- Da¤›n›k noktasal haritada her bir imaj ö¤esi n›n pratik yan› ise kentin alg›s›na dair de¤erlen- mekânsal anlamda k⤛t üzerinde birbirinden dirme ölçütlerinin analiz edilmesini sa¤lamas› ba¤›ms›z elemanlar olarak çizilmifltir. Ancak bu ve kentin mekânsal organizasyonuna iliflkin çizimlerde elemanlar›n kent mekân›ndaki ko- ipuçlar› sunmas›d›r. Zihinsel haritalar konusun- da çal›flan araflt›rmac›lar›n ortak görüflü zihinsel haritalar›n birey, araflt›rmalar ve kentlerin me- kânsal organizasyonunun yönlendirilmesi ko- nusunda yararl› oldu¤udur.

Zihinsel Haritalar›n Özellikleri Rapoport (1977:122) geniflleyen kentsel s›n›r- lar nedeniyle insanlar›n kentin bütünü ile ilgili zihinsel harita çizemediklerini çevreyi küçük parçalar halinde hat›rlayarak yans›tt›klar›n› vur- gulamaktad›r. Ayn› zamanda zihinsel haritalar›n kesin, detayl›, tam olabilece¤i gibi eksik, belirsiz ve genel olabilece¤ini de belirtmektedir. (Rapo- port, 1977:130-131) Yap›lan araflt›rmalar zi- hinsel haritalar›n gerçek çevrelere benzer oldu- ¤unu ancak boyutlar›n, yönün ve mesafelerin farkl› oldu¤unu ortaya koymaktad›r. KBu konu ile ilgili 2000 y›l›nda Kastamo- fiekil 2. Zihinsel harita nu’da gerçeklefltirilen araflt›rmada 50 yetiflkin ve tipleri (Appleyard, 56 lise ö¤rencisine kentin zihinsel haritas› çizdi- 1970:104’deki flekil, rilmifltir (Erkan Biçer, 2002).2 Yönü do¤ru çizi- yap›lan çal›flmalarla ortaya ç›kan farkl› harita tipleri ile len 15 yetiflkin haritas›ndan 11’inin askerli¤ini gelifltirilmifltir). yapm›fl erkeklere ait olmas› zihinsel haritalarda- ki ‘kullan›c› deneyimi’ faktörünü ortaya koy- maktad›r. Bell ve vd. (1996:85) zihinsel haritalar›n oluflturulmas›nda çizim yetene¤i ve/veya ö¤re- tisinin önemli oldu¤una, çizim becerisi olan ka- t›l›mc›lar›n haritalar›n› daha iyi ifade etti¤ine de¤inmifltir. Harita çizdirmek d›fl›nda zihinsel haritalar›n incelenmesinde farkl› yöntemler kul- lanma olana¤› da vard›r. Kat›l›mc›ya zihinsel ha- ritas›n› çizdirmek kadar sözlü teknikler de kul- lan›labilmektedir. Konu ile ilgili Linden ve She- fiekil 3. Noktasal harita ehy (2004) harita çizdirme ve sözlü ölçümlerin tiplerine örnekler.

mimar•ist 2012/4 93 KENT

numlar› ve birbirlerine uzakl›klar› k›smen göze- tilmifltir. Ba¤lant›l› noktasal haritalar›n da¤›- n›k noktasal haritalardan fark›, imaj ö¤eleri ile ulafl›m ö¤elerinin k›smen de olsa birbirleri ile iliflkilendirilmifl olmas›d›r (fiekil 3). Bölgesel haritalar, çevrenin bölge ve doku- lar arac›l›¤›yla anlat›ld›¤› haritalar› içermektedir. Bunlar, mozaik bölgesel haritalar, çevrenin kendi içinde bölgelere bölünerek anlat›lmas›, ba¤lant›l› bölgesel haritalar ise çevrenin böl- ge ve dokular ile anlat›lmas›n›n yan› s›ra yak›n çevresi ile ulafl›m ve iliflkilerinin de gözetildi¤i fiekil 4. Bölgesel haritalar olarak alt bafll›klarda tan›mlanmaktad›r harita tiplerine (fiekil 4). örnekler. Zincir haritalar genellikle ulafl›m alanlar› ile iliflkilendirilerek do¤rusal ve/veya e¤risel bir biçimde birbirleri ile ba¤l› olarak noktasal ö¤e- lerin s›ralanmas› ve/veya çevrenin bir toplu ta- fl›ma güzergâh›na ba¤l› olarak tarif edilmesi ile tan›mlanmaktad›r. Zincir haritalar; parçal›, sü- rekli a¤ ve ilmik olmak üzere alt bafll›klarda in- celenmektedirler. Parçal› zincir haritalar ifla- ret ö¤eleri ya da odaklar› ile ulafl›m alanlar›n›n k›smen birbirleri ile iliflkilendirildi¤i harita tip- leridir (fiekil 5). fiekil 5. Parçal› ve sürekli zincir Sürekli zincir haritalar imaj ö¤elerinin harita tiplerine do¤rusal ve/veya e¤risel bir ö¤eye tak›lm›fl örnekler. noktalar gibi dizilmesi ile oluflturulmufl ve sü- reklilik arz eden harita tipleridir. Bu tip harita- lar daha çok belirli bir güzergâh üzerinde hare- ket ederek (otobüs, minibüs güzergâh› gibi) çevreyi bu do¤rultuda ö¤renen kullan›c› harita- lar›d›r (fiekil 5). A¤ tipi zincir haritalar çevre- nin ulafl›m a¤lar› arac›l›¤›nda anlat›ld›¤› harita tipleridir. Anlafl›l›r ulafl›m a¤›na ve ulafl›m kade- melenmesine sahip yerleflmelerde çevresini iyi tan›yan kullan›c›n›n çizdi¤i haritalard›r (fiekil 6). ‹lmikli zincir haritalar ise yine bir ulafl›m a¤› üzerine temellenen harita tiplerindendir. Bu fiekil 6. A¤ ve haritalarda bir ana omurga ve ona ba¤lanan alt ilmikli zincir ölçekli akslar›n varl›¤› gözlenmektedir (fiekil 6). harita tiplerine örnekler. Kastamonu’da yap›lan bu çal›flma ile Apple- yard’›n ortaya koydu¤u tipolojiye iki tip harita daha eklenmifltir. Bunlardan birisi resimsel çi- zimlerdir (fiekil 7). Göregenli’nin (2010:54) sembolik stil olarak adland›rd›¤› bu tip çizimler harita, flema veya krokiden çok resimlerle kent mekân›n› ifade eden örneklerdir. Di¤er tip ise mekândan ba¤›ms›z flemalard›r (fiekil 7). Bu flemalarda çizilen imaj ö¤elerinin kentsel mekâ- na ve birbirlerine göre konumlar› ve uzakl›klar›- fiekil 7. Resimsel na iliflkin hiçbir aç›klay›c› ipucu yer almamakta- ve mekândan d›r. ‹maj ö¤eleri genellikle rastlant›sal bir flekil- ba¤›ms›z harita tiplerine örnekler. de k⤛t üzerine çizilmifltir.

94 mimar•ist 2012/4 KENT

Zihinsel haritalarda tipoloji, mekân ve kul- lan›c› iliflkisini irdeleyen bu çal›flmada Apple- yard’›n (1970:131-156) Venezüella’n›n Guaya- na kentinde yapt›¤› araflt›rma tipoloji için temel oluflturmaktad›r. Guayana, bu makalede ele al›- nan Kastamonu ve Haliç örneklerine k›yasla görece daha düz topo¤rafyaya sahip bir yerlefl- medir (fiekil 8). Burada ulafl›m a¤› da düz to- po¤rafyaya ba¤l› olarak kademelenmenin hisse- dildi¤i, baz› alt bölgelerde ›zgara dokunun hâ- kim oldu¤u, ç›kmaz sokak dokusunun izlenme- di¤i bir özellik sergilemektedir. Bu flehirde yap›lan araflt›rmada 211 kullan›- labilir zihinsel harita de¤erlendirilmifltir. Bun- lardan elde edilen sonuçlara göre çizilen zihin- fiekil 8. Appleyard’›n sel haritalar›n % 33’ü sürekli zincir tipi harita, % araflt›rmas›n› 21’i ilmikli zincir tipi harita, % 15’i ise a¤ tipi gerçeklefltirdi¤i Guayana zincir harita niteli¤indedir. Bu veriler de¤erlen- kenti (üstte) dirildi¤inde kat›l›mc›lar›n % 70’inin “zincir ti- (http://en.wikipedia.org/wi ki/Ciudad_Guayana, pi” haritalar çizdikleri sonucu elde edilmifltir. 28.08.2012) ve Bu, Guayana’n›n kolay alg›lanan ve kent içinde Kastamonu’nun e¤imli dolafl›m› da alternatifli hale getirerek kolaylaflt›- geleneksel yerleflme alan› ran ulafl›m a¤›n›n, zihinsel haritalar›n tipini et- ve kalesi (solda) (N. Erkan arflivi). kiledi¤inin göstergesidir. Appleyard bunu kat›- l›mc›lar›n kent mekân›n› yollar arac›l›¤› ile tan›- y›p ö¤renmelerine ba¤lanm›flt›r. Kastamonu’da 2000 y›l›nda yap›lan bir arafl- t›rma da benzer sonucu göstermektedir. Yap›- lan çal›flmada seçilen yerleflme Kastamonu Ça- y›’n›n iki yan›nda geliflmifl bir vadi yerleflmesi fiekil 9. niteli¤indedir. Kentin en önemli iki aks› bu ça- Guayana’n›n ulafl›m a¤›n›n y›n iki yan›ndan geçmektedir. Di¤er ulafl›m ar- görüldü¤ü 1985 terleri topo¤rafya ve buna ba¤l› ç›kmaz sokak plan›, Montana dokusu nedeniyle kademelenmede çok öne ç›k- (2012) (Santos mamaktad›r (fiekil 8 ve 10). Martinez Arflivi). Burada 106 kat›l›mc› ile gerçeklefltirilen araflt›rmada noktasal tip haritalar›n toplam hari- fiekil 10. Kastamonu tarihî kent dokusunun üzerinde talar içinde % 47’lik bir orana sahip oldu¤u tes- geliflti¤i topo¤rafya ve pit edilmifltir.4 Bu da yerleflmenin daha çok ka- ulafl›m a¤› (Erkan Biçer, le, saat kulesi, köprü ve cami gibi iflaret ö¤eleri 2002).3 ile ifade edildi¤ini göstermektedir. Zincir ve a¤ tipi haritalar›n azl›¤› (toplam› % 29) ise iki ana arter d›fl›ndaki ulafl›m alanlar›n›n topo¤rafik özelliklerden dolay› alg›lanabilirli¤inin zor ol- mas› ve seyrek kullan›lmalar› ile aç›klanabilir. Bu konudaki iki çal›flman›n karfl›laflt›rmas›- na göre tespit edilen varsay›m; yerleflmelerde topo¤rafya, s›n›r ve ulafl›m sisteminin kentin al- g›lanmas›nda ve ba¤l› olarak kullan›c›n›n zihin- sel haritas›n›n biçimlenmesinde etkin oldu¤u- dur. Ulafl›m a¤›n›n topo¤rafik nedenlerle belirli bir omurga üzerinde geliflmesi ve zay›f bir ula- fl›m kademelenmesinin oldu¤u yerleflmelerde zincir tip haritalar›n, yerini iflaret ö¤elerinin öne

mimar•ist 2012/4 95 KENT

ç›kt›¤› noktasal haritalara b›rakt›¤› gözlenmifltir. Ankete Kat›lanlar›n Profilleri Bu çal›flmada ise ulafl›m sistemi ile güçlü bir Araflt›rmaya kat›lan ö¤rencilerin tümü fiehir ve s›n›r ö¤esi olan su yüzeyinin zihinsel harita bi- Bölge Planlama Bölümü ö¤rencisidir. Ö¤renci- çimlenmelerindeki etkisi araflt›r›lmaktad›r. Bu ler 19-26 yafl aral›¤›nda, ortalama 22,8 yafl›nda, ba¤lamda çal›flma alan› olarak Kastamonu’nun 3. ve 4. s›n›f ö¤rencileridir. Ö¤rencilerin 23’ü co¤rafyas›na ve ulafl›m kademelenmesine ben- (% 77) k›z, 7’si erkektir.5 Haliç’i ziyaret s›kl›kla- zerli¤i nedeniyle Haliç seçilmifltir. r› incelendi¤inde % 97 oran›nda çok seyrek zi- Yerleflmelerin alg›lanmas›nda ulafl›m siste- yaret ettikleri tespit edilmifltir. mi, s›n›rlar ve topografyan›n etkin oldu¤u var- say›m›n›n, Haliç örne¤i üzerinde test edilmesi- Tablo 1. Haliç’i ziyaret s›kl›¤›. nin önemli nedenlerinden birisi, su yüzeyinin belirleyici olmas›d›r. Ayn› zamanda ulafl›m siste- Haliç’i Ziyaret S›kl›¤› Ö¤renciler Yetiflkinler minin su yüzeyi ve co¤rafya ba¤lam›nda biçim- Her gün - 1 lenmifl oluflu ve Kastamonu’dakine benzer bi- Haftada bir - 6 çimde k›y›daki ulafl›m akslar› d›fl›ndaki ulafl›m Ayda bir - 5 alanlar›n›n yo¤un kullan›ma sahne olmamas› ve Y›lda bir 1 7 ek olarak Haliç’in ayn› zamanda bir suyolu ol- Çok nadir 29 9 mas› da nedenlerdendir. Di¤er - 2 Toplam 30 30 Araflt›rma Yöntemi Araflt›rma Appleyard’›n (1970:131-156) ortaya Ankete kat›lan yetiflkinler a¤›rl›kla 20-35 yafl koydu¤u zihinsel harita tipolojilerine temellen- grubunda (% 40) ve yüksek e¤itimli (% 60) kat- mektedir. Kastamonu’da gerçeklefltirilmifl (Er- man içinde yer almaktad›r (Tablo 2). kan Biçer, 2002) zihinsel harita çal›flmas› sonu- Ankete kat›lanlar›n cinsiyet da¤›l›m›na bak›l- cunda elde edilen tipoloji verileri de bu kap- d›¤›nda toplamda % 53,3 kad›n, % 46,7 erkek samda yol gösterici olmufltur. Çal›flmada su kat›l›mc›n›n zihinsel haritalar› de¤erlendirmeye ö¤esi çevresinde geliflmifl bir yerleflme parças› al›nm›flt›r (Tablo 3). Ö¤rencilerde kad›n oran›- olan Tarihî Yar›mada, Haliç bölgesinin zihinsel n›n yüksek oluflu ö¤rencilerin cinsiyet da¤›l›m› haritalar› üzerinden de¤erlendirilmifltir ve an- ile iliflkilidir, yetiflkinlerde ise erkek oran›n›n lamland›rma çal›flmalar› yap›lm›flt›r. yüksek olmas› kad›nlar›n harita çizmekten çe- Çal›flmada zihinsel haritalar› derlemek ama- kinmesi, hane içindeki erkeklerin anketi cevap- c›yla anket yöntemi kullan›lm›fl, 30 adet flehir lamaya daha istekli olmas›ndan kaynaklanmak- planlama bölümü ö¤rencisi ve 30 adet farkl› tad›r. e¤itim düzeyine sahip yetiflkine ait zihinsel hari- talar de¤erlendirilmifltir. Ö¤renciler ile yap›lan Tablo 3. Ankete kat›lanlar›n cinsiyet da¤›l›m›. anketler YTÜ fiehir ve Bölge Planlama Bölü- mü, mesleki iki seçme dersi alan ö¤rencilere uy- Kat›l›mc›lar›n Cinsiyet Oran› Kad›n Erkek gulanm›flt›r. Elde edilen 46 haritadan 30’u zi- Ö¤renciler % 77 % 23 hinsel harita tipolojisi tarif etmek amac›yla kul- Yetiflkinler % 30 % 70 lan›labilir durumdad›r. Di¤er 16 haritada ya sa- Toplam % 53,3 % 46,7 dece s›n›r çizilmifltir ya da çal›flma alan›na refe- rans verebilecek imaj eleman› yer almamaktad›r. Çal›flma Alan›n›n Özellikleri Yetiflkinler ile gerçeklefltirilen anketler ise ö¤- Haliç bölgesinin seçilmesindeki en temel ne- rencilerin yetiflkin aile bireyleri ile yap›lm›flt›r. den, daha önce gerçeklefltirilen çal›flmadaki Bu noktada bu aile bireylerinin mimar ya da fle- Kastamonu kenti gibi bir su yüzeyinin iki yaka- hir planc›s› olmamas›, 18 yafl›ndan büyük olma- s›n› oluflturan yamaçlar› kaps›yor olmas›d›r. Zi- s› ve Haliç’i tan›malar› göz önünde bulundurul- hinsel haritalar›n topo¤rafya/ulafl›m a¤› iliflkisi- mufltur. Karfl›laflt›rma yapabilmek için 42 anke- ni test edebilmek için bu özellik gözetilmifltir. tin içinden tipoloji aç›s›ndan de¤erlendirilebilir Tablo 2. Yetiflkinlerin yafl ‹stanbul Bo¤az›’n›n güneybat›s›ndan girinti ve e¤itim durumu. nitelikte olan 30 adet seçilmifltir. yaparak kuzeybat› yönüne do¤ru daralarak uza- Yetiflkinlerin Yafl Da¤›l›m› 20-35 YAfi 36-45 YAfi 46-55 YAfi 56 + nan derin bir körfez olan Haliç, bu özelli¤i ile Oran % 40 % 34 % 13 % 13 bafll› bafl›na bir imaj ö¤esi durumundad›r. Do- Yetiflkinlerin E¤itim Durumu Ortaokul Lise Üniversite Lisansüstü ¤al liman olan su yüzeyini çevreleyen Tarihî Ya- Oran % 7 % 13 % 60 % 20 r›mada (Fatih), Eyüp, K⤛thane, Beyo¤lu, Ga-

96 mimar•ist 2012/4 KENT lata bölgeleri k›y›dan iç kesime do¤ru yükselen bir topo¤rafyaya sahiptir (fiekil 11). En dar yeri kuzey kesiminde 100 m., en genifl yeri Saray- burnu-Tophane aras›nda 700 m. olan Haliç, çevresindeki yamaçlarla Haliç bölgesini olufltu- rur. Bu uzakl›k Spreiregen’in (1965:73-76) d›fl mekânlar için tan›mlad›¤› üç tip ölçekten en bü- yü¤ü olan “an›tsal ölçek” s›n›rlar›na (1300 m.) girmektedir (fiekil 11). An›tsal ölçekte insanla- r›n alg›lanamad›¤› ancak yap›laflman›n ve aç›k alanlar›n alg›lanabildi¤i boyutlar tarif edilmek- tedir. Bu bilgiler ›fl›¤›nda Haliç bir k›y›dan di¤er k›y›ya ç›plak göz ile alg›lan›p kavranabilmekte fiekil 11. Haliç bölgesinin bu da bölgenin alg›lanabilirli¤ini ve imaj de¤e- topografik durumu. rini artt›rmaktad›r. (Üstteki, Haliç bölgesinin s›n›rlar› Yücetürk’ün Tayyare, 2007:45’ten (2001) çal›flmas›nda Haliç’i çevreleyen s›rtlar›n düzenlenmifltir.) birlefltirilmesi ile oluflturulan, bölgenin alg›lan- ma s›n›r› da olan, siluet s›n›r› kabul edilmifltir. Konumu, co¤rafi oluflumu, topo¤rafyas› ve ta- rihsel kimli¤i ile ak›lda kal›c› bir bölge olan Ha- liç bölgesi k›smen Fatih, Eyüp, K⤛thane ve Beyo¤lu ilçe s›n›rlar› içinde kalmaktad›r. fiekil 11 ve 12’de de izlendi¤i gibi özellikle bat› ve kuzey bölgelerinde e¤imin artmas› nede- niyle ulafl›m kademelenmesinde a¤›rl›kl› aks›n sahil yolu ve Haliç’i geçen köprüler oldu¤u gö- rülmektedir. Bunun yan› s›ra Haliç ayn› zaman- da kent içi ulafl›mda önemli konuma sahip bir suyoludur. Bu da kullan›c›n›n bölgeyi köprüler- den oldu¤u kadar su yüzeyinden de gözlemle- mesini sa¤lamaktad›r.

Sonuç ve De¤erlendirme De¤erlendirilen 60 zihinsel harita, özelliklerine göre ayr›lm›fl ve kat›l›mc› gruplara göre zihinsel harita tipolojileri ortaya konulmufltur. Bu ba¤- lamda noktasal tipteki haritalar›n a¤›rl›kta oldu- ¤u tespit edilmifltir (Tablo 4). Da¤›n›k noktasal haritalar bir ulafl›m aks› ya da s›n›r ö¤esi gibi do¤rusal/e¤risel bir ö¤e ile iliflkilendirilmeden da¤›n›k bir biçimde iflaret ö¤elerinin ya da odak noktalar›n›n iflaretlendi¤i haritalard›r. Bu ba¤- lamda çal›flma alan› içinde daha çok semt adlar› ve iflaret ö¤elerinin da¤›n›k bir biçimde gösteril- di¤i haritalar bu grup içinde yer almaktad›r ve bunlar›n oran› bu çal›flmada % 15’tir (fiekil 13). Ba¤lant›l› noktasal haritalarda ise çizilen ö¤elerin k›smen ulafl›m akslar› ile iliflkilendirildi- fiekil 12. Haliç bölgesinde ¤i görülmektedir (fiekil 12). s›n›rlar ve a¤›rl›kl› ulafl›m Araflt›rmada derlenen haritalarda noktasal aks›. (Yücetürk, haritalar›n içinde toplamda % 25 oran›nda nok- 2001:14’teki flemada çizilmifl olan siluet s›n›r›, tasal harita nitelikleri tafl›yan ancak da¤›n›k ya bölge s›n›r› kabul edilerek da bir ulafl›m arteri çizilmemifl haritalar›n varl›¤› üretilmifltir.)

mimar•ist 2012/4 97 KENT

da gözlenmifltir. Harita tiplerinin içinde en yük- sek orana sahip bu haritalar incelendi¤inde fiekil 13. Ba¤lant›l› ö¤elerin da¤›n›k olmad›¤› ancak ulafl›m akslar› noktasal harita tipine ile de iliflkilendirilmedi¤i saptanm›flt›r. Bu hari- Haliç’ten örnekler. talarda ö¤elerin konumlar›n›n s›n›r ö¤esi olan su yüzeyine göre biçimlendi¤i, yani Haliç’in ke- nar›nda s›raland›¤› görülmüfltür. Bu nedenle su yüzeyine ba¤l› olarak dizilen noktasal ö¤eler- den oluflan bu harita tipi s›ral› noktasal hari- talar olarak nitelendirilmifltir. Yetiflkinlerin ha- ritalar›nda % 26,6, ö¤rencilerin haritalar›nda % 23,3 oran›nda bu tipolojiye rastlanm›flt›r. Cinsi- yete göre de¤erlendirildi¤inde ise kad›nlar›n haritalar›nda bu oran % 31’e ç›kmaktad›r (Tab- lo 4, fiekil 14). Bu sonuç Haliç bölgesinde su yüzeyinin çevreyi tan›mak ve anlamland›rmakta büyük yer tuttu¤unu, imaj elemanlar› konumlar›n›n da bu su yüzeyine göre belirlendi¤ini ortaya koymak- tad›r. Tablo 4. Kat›l›mc›lara göre S›ral› noktasal haritalardan sonra en çok tek- harita tipleri. rar eden haritalar ise mozaik bölgesel haritalar-

Harita Tipi / Kat›l›mc› Grubu Yetiflkinler Ö¤renciler Kad›nlar Erkekler Toplam Resimsel/Simgesel 6 % 20 5 % 16,7 7 % 22 4 % 14 11 % 18 Mozaik Bölgesel 6 % 20 7 % 23,3 5 % 16 8 % 28 13 % 22 A¤ Tipi Zincir - - 2 % 6,7 - - 2 % 7 2 % 3 Da¤›n›k Noktasal 5 % 16,7 4 % 13,3 6 % 19 3 % 11 9 % 15 Ba¤lant›l› Noktasal 5 % 16,7 5 % 16,7 4 % 12 6 % 21 10 % 17 S›ral› Noktasal 8 % 26,6 7 % 23,3 10 % 31 5 % 19 15 % 25 Toplam 30 % 100 30 % 100 32 % 100 28 % 100 60 % 100

d›r. Toplam haritalar›n içinde % 13 oran›nda olan bu tip haritalarda su yüzeyinin de bölgele- rin konumlar›n›n ifadesinde belirleyici oldu¤u görülmektedir (fiekil 15). Zihinsel haritalar›n oluflumunda çevre kadar fiekil 14. S›ral› noktasal kiflisel özelliklerin de etkili oldu¤u saptanm›flt›r. harita tipine Haliç’ten örnekler. Bu ba¤lamda ö¤rencilerin, ald›klar› meslek e¤i- timi ile ba¤lant›l› olarak harita ve çizim bilgisine sahip olmalar› farkl› tiplerde harita üretmelerini sa¤lam›flt›r. Bu ba¤lamda ö¤rencilerin haritalar› aras›nda a¤ tipi zincir haritalar da (ö¤renci hari- talar› içinde % 6,7, toplamda % 3 oran›nda) bu- lunmaktad›r. Ulafl›m sistemi üzerine kurgulan- m›fl bu zihinsel haritalarda tramvay hatt› yer al- mas›na karfl›n Haliç bölgesi içindeki alt ölçekli ulafl›m arterlerinin yer almad›¤› gözlenmifltir (fiekil 16). Yetiflkinler ve ö¤renciler aras›nda resimsel haritalar konusunda çok anlaml› bir fark olma- makla birlikte kad›n ve erkek kat›l›mc›lar›n hari- talar› karfl›laflt›r›ld›¤›nda kad›nlar›n daha çok re- simsel harita çizdikleri görülmektedir (Tablo 4, fiekil 17).

98 mimar•ist 2012/4 KENT

Zihinsel haritalar›n en önemli özelliklerin- olarak tan›nmas›n› sa¤layan ulafl›m kademelen- den birisi, yönün genellikle do¤ruyu yans›tma- mesinin sa¤l›kl› düzenlenmesi hem de kentteki mas›d›r. Bu ba¤lamda elde edilen haritalar ince- iflaret ö¤esi olan, yön bulmay› kolaylaflt›ran lendi¤inde meslek e¤itiminin zihinsel haritalar an›tsal yap›lar›n alg›lanmas›n› sa¤layacak karar- üzerindeki etkisi görülmektedir. Harita konu- lar›n al›nmas› büyük önem tafl›maktad›r. sunda deneyim kazanm›fl olan ö¤renci grubu- Nilgün Ç. Erkan, Yrd. Doç. Dr., YTÜ Mimarl›k Fakültesi fiehir ve Bölge nun % 43 oran›nda yönü do¤ru iflaret ettikleri6, Planlama Bölümü yetiflkinlerde ise bu oran›n % 33 oran›nda kald›- ¤› ve yetiflkinlerde yönü do¤ru olan haritalar› çi- zenlerin hepsinin erkek oldu¤u afla¤›daki tablo- da görülmektedir (Tablo 5). Yönü k›smen do¤ru haritalarda Haliç’i çev- releyen alanlar›n yönleri do¤ru ancak Haliç’in do¤rultusu yanl›flt›r. Toplamda % 30 oran›nda olan bu haritalar› yetiflkinler % 40, fiehir ve Böl- ge Planlama Bölümü ö¤rencileri ise % 27 ora- n›nda çizmifltir (Tablo 5). Gerçeklefltirilen çal›flmadaki en önemli ko- nu, kullan›c›lar›n, kent mekân›n›, kulland›klar› ulafl›m arterlerinden ö¤rendikleri saptamas›n›n do¤rulanmas›d›r. Haliç bölgesinde en yo¤un fiekil 15. Mozaik bölgesel kullan›lan ulafl›m alanlar› köprüler, sahil yollar› harita tipine Haliç’ten ve suyoludur. Bu ulafl›m alanlar›n›n da zihinsel örnekler. haritalara yans›d›¤› ancak daha alt kademedeki yollar›n haritalarda yer almad›¤› ve buna ba¤l› olarak araflt›rmada zincir tipi haritalar›n (a¤ tipi) fiekil 16. A¤ tipi harita az say›da çizilmesi de bunun göstergesidir. örne¤i. Yerleflmelerin topo¤rafyas› da alg›lamadaki fiekil 17. Resimsel harita önemli faktörlerden biridir. E¤imli bir yap› sergi- tipine Haliç’ten örnekler. leyen yerleflmede, bu yap› özellikle birbirini izle- yen iki yamaç biçimindeyse, kule, minare, köprü gibi iflaret ö¤elerinin daha genifl bir alandan ve daha çok say›daki kullan›c› taraf›ndan alg›lanma- s› söz konusudur. Bu da hareket halindeyken yö- nelmek için bu ö¤elerin zihinsel haritalarda daha çok yer almas›n› beraberinde getirmektedir. Bu- na ba¤l› olarak mekân› kullanan bireylerin, zihin- sel haritalar›n› çizerken bu ö¤elerden faydalan- malar› kaç›n›lmazd›r. Sonuç olarak karfl›l›kl› bir- birini izleyen yamaçlardan oluflan yerleflmelere ait zihinsel haritalarda noktasal harita tiplerinin a¤›rl›kl› oldu¤u, bu çal›flmadaki Kastamonu ve Haliç örneklerinde görülmektedir. Bu sonuca göre yerleflmelerin alg›lanabilir ve hat›rlanabilir olmas› için hem üzerinde hare- ket edilerek yerleflmenin alg›lanmas›n› ve ba¤l›

Harita Yönü/ Yetiflkinler Yetiflkin Ö¤renciler Ö¤renci Toplam Kat›l›mc› Grubu Kad›n Erkek Toplam Kad›n Erkek Toplam Do¤ru - 10 10 % 33 10 3 13 % 43 23 % 38 K›smen Do¤ru 4 8 12 % 40 7 1 8 % 27 20 % 30 Yanl›fl 2 - 2 % 7 2 2 4 % 13 6 % 10 Belirsiz 3 3 6 % 20 4 1 5 % 17 11 % 18 Tablo 5. Kat›l›mc›lara göre Toplam 9 21 30 %100 23 7 30 %100 60 %100 haritalar›n yönü

mimar•ist 2012/4 99 KENT

Notlar: Spatial Behavior: Process and Products, in Downs, R. M., 1. Baz› kaynaklarda çal›flma konusu ile ilgili “biliflsel Stea, D. (eds.) Image and Environment: Cognitive harita” sözcü¤ünün de kullan›ld›¤› görülmektedir. Ancak Mapping and Spatial Behavior, Adline, Chicago. günümüzde “biliflsel” kavram› biliflim bilim alan›n› • Erkan Biçer, N. Ç. (2002) “Kastamonu Örne¤inde ça¤r›flt›rd›¤›ndan bu çal›flmada “zihinsel harita” kavram› Anadolu Kenti ‹maj Ögeleri ve De¤iflim Süreci”, kullan›lmaktad›r. yay›nlanmam›fl doktora tezi, YTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul. 2. Elde edilen çizili sorgulamalarda zihinsel haritalar›n • Göregenli, M. (2010) Çevre Psikolojisi, ‹nsan Mekân yönünün toplamda % 9 oran›nda mekân›n yönüne iflaret ‹liflkileri, ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, ‹stanbul. etmeyecek biçimde belirsiz, % 30 oran›nda do¤ru, % 60 • http://en.wikipedia.org/wiki/Ciudad_Guayana, oran›nda ise yanl›fl oldu¤u tespit edilmifltir. 28.08.2012 3. Kesitlerdeki kale ve burçlar› semboliktir. • Kosslyn, S., Pick, H., Fariello, G. (1974) “Cognitive 4. Bu çal›flmada elde edilen a¤ tipi haritalar›n oran› % 21, Maps in Children and Man”, Child Development, 45, zincir tipi haritalar›n oran› % 17, di¤er tiplerin toplam Wiley-Blackwell. oran› ise %15 olarak tespit edilmifltir. • Lang, J. (1987) Creating Architectural Theory: The Role 5. YTÜ fiehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde 2011 of The Behavioral Sciences in Environmental Design, Van y›l›nda, 2, 3 ve 4. s›n›flardaki k›z ö¤renci oran› % 66, erkek Nostrand Reinhold, New York. ö¤renci oran› % 34’tür. Seçme dersteki ankete kat›lan • Linden, M., Sheehy, N. (2004) “Comparison of a Verbal ö¤rencilerin cinsiyet oranlar› aras›ndaki bu fark bölümdeki Questionnaire and Map in Eliciting Environmental cinsiyet oranlar›ndaki dengesizli¤in yans›mad›r. Perceptions”, Environment and Behavior, 36:32-40, Sage Publications. 6. Ö¤renciler ve yetiflkinlerin cinsiyet da¤›l›m› efl • Lynch (1960) The Image of the City, Cambridge, The olmad›¤›ndan bu gruplar›n kendi içinde cinsiyete göre MIT Press, Massachusetts. de¤erlendirme yap›lamayaca¤› için bu gruplar birbirleri ile • Milgram, S. (1972) “A Psycological Map of New York k›yaslanm›flt›r. City”, American Scientists, 60. • Milgram, S. ve Jodelet D. (1976) “Psychological Maps Kaynakça: of Paris”, Environmental Psychology (2nd edition), Harold • Appleyard, D. (1970) “Styles and Methods of Proshansky (ed.), Holt-Rinehard and Winston, New York. Structuring a City”, Environment and Behavior, 2, No: 3 • Montaña, G. (2012) “A la revolución se le olvidó el plan Sage Publications. de ordenamiento de Guayana“, • Beck, I., Wood, D. (1976) “Cognitive Transformation http://www.diarioelvenezolano.com.ve/?p=29986, of Information from Urban Geographic Fields to Mental A¤ustos 2012. Maps”, Environmet and Behavior, 8, Sage Publications. • Rapoport, A. (1977) Human Aspects of Urban Form, • Bell, P. A., Fisher, J. D., & Loomis, R. J. (1978) Pergamon Pres, Oxford. Environmental Psychology, W. B. Saunders, Philadelphia. • Ribey, F. (1980) Les Cartes Mentales, Perception Bell, P. A., Greene, T. C., Fisher, J.D. & Baum, A. (1996) mentale de l’espace et mode d’établissement par l’habitant Environmental Psychology (4th edition), Harcourt Brace, de la carte mentale de son quatier. Strasbourg, Travaux Fort Worth. IPSC. • Çak›n, fi. (1988) Mimari Tasar›m, ‹nsan ve Çevre, • Spreiregen, P. D. (1965) The Architecture of Towns and ‹stanbul. Cities, Mc Graw – Hill Book Company, New York. • Downs, R. M., Stea, D. (1973) Cognitive Maps and • Tayyare, Emine (2007) “Kentsel ‹maj Ögeleri Ba¤lam›nda Haliç Bölgesinin ‹ncelenmesi”, YTÜ Fen Effects of Topography and Transportation Network in Bilimleri Enstitüsü Kentsel Mekân Organizasyonu ve Mental Map Typology; Haliç Tasar›m Program›, ‹stanbul. • Yücetürk, E. (2001) Haliç Siluetinin Oluflum-De¤iflim This study is about the case described as ‘cognitive map’ or ‘mental model’ of the Süreci, Haliç Belediyeler Birli¤i Yay›nlar› 1, ‹stanbul. environment that function as a tool for users to find paths and directions. In short, ‘cognitive maps’ describe the collective images of locations the user gathers mentally. Researches indicate that cognitive maps formed not only by user specifications but also by the environmental specifications. This study investigates how the topography and related environmental characteristics, such as transportation network, effects the types of ‘cognitive maps’. Appleyard declares that cognitive maps are formed by the transportation system, because the users know/learn the environment in the context of the transportation network. Appleyard describes typologies of the cognitive maps based on this theory. Similar results were obtained from a research in the City of Kastamonu. This study presents a research of ‘cognitive maps’ for Golden Horn area in ‹stanbul, due to the similarities in topography and transportation network. In studies the cognitive maps can be compiled in verbal and, more widely, in drawn formats. In this study’s research the drawn format of analysis has been utilized by collecting data of drawn mental maps from two groups of participants, adults and university students.

100 mimar•ist 2012/4 KENT ‹stanbul’un Kent Biçiminin (Makroform) Oluflumunda Ulafl›m›n Etkisi Esin Özlem Aktu¤lu Aktan - Zekiye Yenen

“...‹stanbul, denizden görülen karalar ya da Bo¤aziçi’nde oturmaya bafllamas›yla, Suriçi’nde karadan görülen denizler kadar ‹stanbul’dur...” yaya olarak ve eflya nakliyat›nda hayvanlarla ger- Do¤an Kuban çeklefltirilen ulafl›m Haliç’in iki yakas› ve Ana- (Topo¤rafyan›n Yaratt›¤› Kent, 2009) dolu yakas› aras›nda kay›klarla sürdürülmüfltür. Saray’›n Befliktafl’›n kuzeyinde Y›ld›z s›rtlar›na stanbul, son 170 y›l içinde, kent içi ulafl›m›n tafl›nmas›, kentin Suriçi’nden kuzeye do¤ru, Pe- ‹‹yayan ve kay›klarla yap›ld›¤›, üç yüz bin nü- ra’da yay›lmas›, ba¤l› olarak Bo¤aziçi’nin rekre- fuslu, yerleflik alan› üç kilometre çap›nda bir asyon alan› ve sayfiye yeri olarak kullan›lmaya kentten, kent içi ulafl›m›n›n çok farkl› türde bafllamas› sürecinde Haliç’in iki yakas› aras›nda toplu tafl›ma araçlar› ve özel araçlarla sa¤land›¤›, ulafl›m gereksinmesi artm›fl, kay›k say›s› 1844 y›- nüfusu 13 milyonu geçen, boyutlar› yüz kilo- l›nda 19.000’e (Orhonlu, 1984:100) yüksel- metreye kadar yay›lm›fl, bir metropol haline gel- mifltir. mifltir. Kent tek merkezli kompakt biçimden, 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda denizyolu ve ka- önce Marmara Denizi boyunca do¤rusal biçi- rayolu “toplu ulafl›m sistemleri” kurulmufltur. me, giderek orman ve su havza kufla¤›na do¤ru Denizyolu sisteminde 1854’te fiirket-i Hayri- aral›ks›z yay›lan bir kara kentine do¤ru de¤ifl- ye’nin kurulmas› önemlidir. Vapur seferleri Bo- mifltir.1 ¤aziçi’nde ‹stanbul’a (Tarihî Yar›mada) ve Be- Bu çal›flmada ‹stanbul kent biçiminin oluflu- yo¤lu’na yak›n olan güneydeki yerleflme mer- munda, ulafl›m sisteminin de¤iflimi do¤rultu- kezlerinin sahilindeki iskeleler ile bafllam›fl, k›y› sunda kent biçiminin etkilenmesi anlat›lmakta- boyunca tüm Bo¤az’a yay›lm›flt›r. Düzenli se- d›r. Bunun için ‹stanbul’un gelifliminde, biçimi- ferler ve iskele arkas›nda oluflan merkezî eylem- ni etkileyen ulafl›m girdileri 19. yüzy›l›n ikinci ler, Bo¤az’›n bal›kç› köylerinin, bürokratlar›n çeyre¤inden günümüze kadar befl dönemde2 sayfiye yerleflmesine dönüflmesinde özendirici incelenmifltir. Daha sonra yaya, denizyolu, rayl› olmufltur. Bu geliflme ‹stanbul’un k›y› boyunca sistem ve karayolu etken kent biçiminin geliflimi kuzeye yay›lmas›n›n bafllang›c›d›r. de¤erlendirilmifltir. Kara ulafl›m›nda ise 1860’l› y›llar›n sonunda ‹stanbul’da ilk rayl› toplu tafl›ma sistemi olarak Kent Biçimini Etkileyen Ulafl›m Girdileri3 atl› tramvay iflletilmeye bafllanm›flt›r. Atl› tram- Yaya Kenti – Toplu Ulafl›m Dönemi (1927) vay ile kentte toplu ulafl›m araçlar› aras›nda ak- Osmanl› Devleti’nin baflkenti ‹stanbul bugün- tarma yap›lan Karaköy, Eminönü ve Aksaray’da kü Tarihî Yar›mada’da, Haliç’in kuzeyinde Pe- ulafl›m dü¤üm noktalar› oluflmufltur. 1875’te ra’da ve Anadolu yakas›nda Üsküdar ve Kad›- Tünel’in yap›lmas› ile Karaköy ile Beyo¤lu bir- köy’de yay›lm›fl “yaya ölçe¤inde” bir kenttir. ‹s- birine ba¤lanm›flt›r. tanbul’un “yaya kenti” özelli¤i Cumhuriyet’in Di¤er bir geliflme, hat boyunca banliyö ge- ilk y›llar›nda da sürmüfltür. Bu zaman diliminde liflmelerini bafllatacak olan demiryollar›d›r. Ru- ‹stanbul içinde yaya ulafl›m› ve denizyolu ulafl›- meli fiark Demiryolu hatt› 1871’de Yenikap› - m› a¤›rl›kl› toplu tafl›ma sistemlerinin geliflimi Florya aras›nda sefere aç›lm›flt›r. Ancak Yenika- kentin biçimlenmesinde önemli rol oynam›flt›r. p›’n›n merkeze uzakl›¤› nedeniyle hat Topkap› ‹stanbul’un 1844 y›l› nüfusu yaklafl›k 390.000 Saray›’n›n sahilinden geçirilerek 1872’de Sirke- kiflidir.4 Bu dönemde “kompakt” biçimli ‹stan- ci’ye uzat›lm›flt›r. ‹stanbul’un Ba¤dat ile demir- bul’un kaplad›¤› alan yaklafl›k 3 km. çap›ndad›r. yolu ba¤lant›s› için, Anadolu Demiryolu’nun ilk Kent içinde 1825 y›l›na kadar faytona bin- k›sm› Haydarpafla-‹zmit hatt› 1873’te tamam- mek sadece padiflaha mahsustur. Tanzimat Dö- lanm›flt›r. Demiryolu istasyonlar› çevresinde k›- neminde devletin üst kademe bürokratlar›n›n y›ya uzanan yollar üzerinde oluflan ticari mer-

mimar•ist 2012/4 101 KENT

kezler izleyen dönemde kentin Marmara Denizi liflmeden söz edilebilir: Haliç köprülerinin ya- k›y›s›nda banliyö yerleflmelerini tetiklemifltir. p›lmas›, yang›nlar sonras›ndaki imar uygulama- ‹stanbul’un kent içi ulafl›m›n›n rayl› ulafl›m lar›, tramvay altyap›s› nedeniyle de¤iflimler ve ve deniz tafl›mac›l›¤› kurumlar›nca örgütlenmifl r›ht›m yap›lmas› nedeniyle oluflan yollar. olmas› nedeniyle kent k›y›lar ve rayl› hatlar bo- Haliç’in iki yakas›n› birlefltiren ilk köprü yunca geliflmifltir. Kent merkezindeki y›¤›lma 1836 y›l›nda Azapkap›-Unkapan› aras›nda yap›- e¤ilimi yerini alansal ifllevsel farkl›laflmaya b›rak- lan ahflap yaya köprüsüdür. Bunu Eminönü ile m›fl, elektrikli tramvay kentin üç yakas›nda da Karaköy aras›ndaki ahflap köprü (1845) izlemifl- konut alanlar›n›n desantralizasyonunu güçlen- tir. 1872’de Unkapan› ve 1878’de Galata Köp- dirmifltir. 1927’de ‹stanbul’da karayolu siste- rüsü demir köprüler olarak yenilenmifl, Galata minde, kent içi yol flemas›n› belirleyen dört ge- Köprüsü 1912 y›l›nda çift hatl› tramvay ba¤lan- t›s› için yeniden düzenlenmifltir. Bu iki köprü daha sonraki y›llarda ‹stanbul ve Beyo¤lu’ndaki ulafl›m hatlar›n›n ve arazi kullan›fl›n›n biçimlen- mesinin belirleyicisi olmufltur. 1854 Aksaray ve 1864 Hocapafla yang›nlar› 1869 y›l›nda Aksaray’›n tramvay hatlar›n›n ana dü¤üm noktas› olmas›na neden olmufltur. Son- ras›nda Islahat-› Turuk Komisyonu kurulmufl, yollar s›n›fland›r›lm›fl, meydanlar ve caddeler ‹s- tanbul’daki araç trafi¤ine uygun hale getirilmifl- tir. Komisyon Galata bölgesinde de operasyon- lara giriflmifltir: 1864 Galata Surlar›n›n y›k›lma- s›, 1863 y›l›nda Galata Köprüsünün arabal› ge- çifle elveriflli hale getirilmesi, 1831 ve 1870 y›l- lar›ndaki yang›nlar sonras› düzenlemelerle Cad- de-i Kebir’in (‹stiklâl Caddesi) aç›lmas› bu kap- samdad›r. 1908’de otomobil sahiplili¤inin imti- yaz olmaktan ç›kar›lmas› kentte sokaklar›n yeni- den düzenlenmesini gerektirmifl, s›k yaflanan yang›nlar sokaklar›n lastik tekerlekli araç ulafl›- m›na uygun hale getirilmesini kolaylaflt›rm›flt›r. 1840-1882 tarihleri aras›nda ç›kar›lan yap›lar ve yollar ile ilgili mevzuatla yang›n yerlerinin yeni- den düzenlenmesine imkân sa¤lanm›flt›r. ‹stanbul’un r›ht›mlar› 1895 y›l›nda Kara- köy-Tophane aras›nda, 1900’de Eminönü-Sir- keci aras›nda yap›land›r›lm›flt›r. Deniz k›y›s›nda dolgu ile yap›lan r›ht›mlar›n kesitinde yaya, araç yolu, yük depolama vb. kullan›fllar ile gemilerin indirme-bindirme veya yükleme-boflaltma yapa- bilece¤i alanlara yer verilmifltir. R›ht›mlarla ‹s- tanbul’da k›y› kullan›m›n›n do¤al durumu de- ¤iflmifl, kente girifl kap›lar› kazan›lm›fl, bu du- rum r›ht›mlar›n gerisindeki ulafl›m ve arazi kul- fiekil 1. 1927-1985 aras› lan›m›nda etkili olmufltur. yolculuklar. (Tekeli, Dönemin sonunda ‹stanbul’da yaya ulafl›m›- 2009a:37, 48, 65, 74 ve n›n a¤›rl›kla sürdü¤ü ve toplu tafl›ma sisteminin 78’deki bilgiler E. Aktan taraf›ndan düzenlenmifltir.) araç ile yap›lan yolculuklarda etkin oldu¤u gö- rülmektedir (fiekil 1). Yaya ulafl›m› ve denizyolu fiekil 2. 1916’da kentin ulafl›m› a¤›rl›kl› ‹stanbul kentinin 1927 y›l›nda- yay›lma alan› (yaklafl›k 10 ki nüfusu 730.334 kifli, yay›ld›¤› alan yaklafl›k km. çap›nda). (Kuban, 2000:392 E. Aktan 10 km. çap›ndad›r. Bo¤az yönünde noktasal taraf›ndan düzenlenmifltir.) s›çramalar mevcuttur (fiekil 2).

102 mimar•ist 2012/4 KENT

1927-1945 Dönemi nizden ulafl›lan Bo¤az’da) 15m. geniflli¤indeki 20. yüzy›l›n ilk yar›s›nda ‹stanbul’da bir yandan yol ile Bo¤az’›n her iki k›y›s› motorlu araç trafi- “yaya kenti” özelli¤i sürmekte, di¤er yandan ¤ine aç›lm›flt›r. Marmara Denizi k›y›lar›ndaki toplu tafl›ma araçlar›, özellikle tramvay ve oto- güzergâh düzenlemeleri de k›y›daki yay›lmay› büsler için aç›lan yeni yollar kentin biçiminde pekifltirmifltir. etkili olmaktad›r. II. Dünya Savafl› ve ekonomik ‹stanbul’da ekonomik krize ba¤l› olarak tak- kriz yeni ulafl›m yat›r›mlar›n› yavafllat›c› etki si fiyatlar›n› bölüflerek ucuzlatmak amac›yla yapm›flt›r. “(taksi) dolmufl”lar ortaya ç›km›flt›r. Otomobil Bu dönemde denizyolu ve banliyö tafl›mac›- say›s›ndaki art›fl›n az olmas›na karfl›l›k, otomobil l›¤›n›n yan›nda dolmufl ve otobüs ile ulafl›m ile göreli olarak yüksek say›da yolcu tafl›ma Marmara k›y›lar› ve Bo¤az’›n iki yakas›ndaki “dolmufl” ile gerçekleflmifltir. yerleflimlerde içlere do¤ru genifllemelere neden olmufltur. 1930’lu y›llarda, kent nüfusunda art›fl olma- s›na ra¤men vapurla tafl›nan yolcu miktar›nda genelde azalma kaydedilmifltir. 1940’l› y›llarda Haliç hatt›nda yolcu say›s› azalmaya devam ederken, Bo¤aziçi ve Marmara hatlar›nda yakla- fl›k % 10 düzeyinde bir art›fl olmufltur. Bunda Bo¤aziçi hatlar›nda fiirket-i Hayriye’nin bilet fi- yatlar›nda indirime gitmesi ve Bo¤az’da inflaat yapacaklar›n inflaat malzemelerini ücretsiz tafl›- yaca¤›n› ilân etmesi etkili olmufltur.5 Ayr›ca Bo- ¤az’› sayfiye olarak kullananlar›n y›l boyunca kalabilmeleri için Kandilli’de bir ilkokul, Alt›n- kum’da bir plaj ve Sar›yer’de bir bal›k lokantas› yapt›r›lm›flt›r. Sonuçta, Bo¤aziçi’nde yerleflenle- rin say›s› artm›flt›r. Bu dönemde rayl› tafl›maya, özellikle tram- 1938 ile 1949 y›llar› aras›ndaki yol sistemi fiekil 3. Prost Plan›, 1937. vaya kaynak ayr›lm›flt›r. Anadolu yakas›ndaki kurgusunda büyük ölçüde Prost’un (fiekil 3) K›rm›z› hatlar uygulanan, kesik k›rm›z› çizgiler önerileri etkili olmufltur. Avrupa yakas›ndaki yol hatlar 1928’de birbirine ba¤lanm›flt›r. Avrupa uygulanmayan yollar› ifade yakas›nda ise 1929’da Fatih-Edirnekap› tram- operasyonunun belkemi¤i olan 50 m. geniflli- etmektedir. (A. Borie, vd. vay hatt› aç›lm›fl, 1934’te fiiflli-Mecidiyeköy ¤indeki Atatürk Bulvar› ile Yenikap›, Aksaray, “‹stanbul”, Bulletin ba¤lant›s› kurularak tramvay sisteminin yolcu Saraçhanebafl›, Unkapan› birlefltirilerek, 1939 d’Informations Architecturales, say› 115’e y›l›nda Unkapan› Köprüsü yerine yap›lan Gazi tafl›mac›l›¤›ndaki önemi art›r›lm›flt›r. Böylece, ek, Institut Français tramvaylar›n tafl›d›¤› yolcu miktar› h›zl› bir art›fl (Atatürk) Köprüsü ile Haliç’in kuzeyine ba¤- d’Architecture, 1996; göstermifltir. 1937’de Avrupa banliyö demiryo- lanm›flt›r. Atatürk Bulvar›yla ‹stanbul ile Beyo¤- Akp›nar, 2003:239) lu iflletmesinin Avrupa hatt›n›n TCDD’ye geç- lu’nun iliflkisi, tramvay yoluna göre, çok daha mesinden sonra, biletlerde yap›lan % 90’a varan k›sa bir hatla lastik tekerlekli tafl›tlar için kurul- indirim ile kent içinde rayl› sistemle tafl›nan yol- mufltur. Beyo¤lu yakas›nda, Atatürk Bulvar›’n›n cu miktar› iki buçuk kat›na ç›km›flt›r. uzant›s›n› ‹stiklal Caddesi’ne ve Taksim’e ba¤- Toplu tafl›mac›l›k aç›s›ndan di¤er bir geliflme layan yol ile Taksim-Dolmabahçe-fiiflli üçgeni kent içi otobüsleridir. 1926-1927 y›llar›nda içindeki yollar ve Haliç çevresindeki yollar› bir- özel giriflimciler taraf›ndan Kad›köy ‹skelesi ile birine ve fiiflli’ye ba¤layan yollar ile bütünleflen Moda aras›nda otobüs iflletilmifl, 1928 y›l›ndan bir sistem oluflturulmufltur. Güvenç’e göre itibaren halk otobüsleri yayg›nlaflm›flt›r. Tram- 1927-1945 aras›ndaki bu dönemde ‹stanbul’da vay fiirketi 1927’de Beyaz›t-Eminönü ve 1931 halen “kompakt” kent biçimi geçerli olup ana y›l›nda Taksim-Akaretler-Befliktafl aras›nda oto- hatlar›yla 20. yüzy›l bafl›nda flekillenen makro- büs iflletmifltir. form çerçevesindedir. Bo¤aziçi’nin Avrupa yakas›yla iç ve d›fl ba¤- Dönemin sonunda ‹stanbul’un yaya a¤›rl›kl› lant›lar›n› gelifltirmek ve Anadolu yakas›ndaki kent özelli¤inin 1927 de¤erlerine k›yasla azald›- yol sistemini iyilefltirmek için önemli çal›flmalar ¤›, toplu tafl›ma sistemini kullananlar›n küçük yap›lm›flt›r. fiiflli-Sar›yer ba¤lant›s› ile Çengel- giriflimcinin iflletti¤i tafl›ma sistemlerine de yö- köy-Beykoz aras›ndaki (daha önce sadece de- neldi¤i söylenebilir (fiekil 1).

mimar•ist 2012/4 103 KENT

1945-1970 Dönemi riflimcilere terk edilmesi sonucunu do¤urmufl- Bu dönemde otobüs ve otomobille yap›lan tafl›- tur. Bu dönemde denizde de “dolmufl motorla- man›n öneminin artmas›, flehir hatlar›nda yeni r›” ortaya ç›km›flt›r. araba vapuru hatlar›n›n aç›lmas›na neden ol- Bu y›llarda araçlarda en h›zl› art›fl otomobil mufltur. Marmara Denizi k›y›s›ndaki geliflmeler say›s›ndad›r. Yol yat›r›mlar› bu geliflmeyi kolay- koflutunda Marmara vapur hatlar› yolcu say›la- laflt›rm›flt›r. 1950-1955 y›llar› aras›nda yol yap›- r›nda art›fl oldu¤u, vapurlar›n yenilendi¤i ve sa- m› ba¤lanan yollara (ikincil yollar) kaym›flt›r; y›lar›n›n art›r›ld›¤› da görülmektedir. Özellikle örne¤in Beyo¤lu’nda Kas›mpafla, Hasköy ve araba vapurlar›n›n tafl›d›¤› araç say›s› befl y›lda üç Dolapdere yollar›, Bo¤aziçi’nde Kuruçeflme- kat›ndan fazla artm›flt›r. Ancak, Haliç çevresinde Ortaköy yolunun yeniden düzenlenmesi, Üskü- geliflen motorlu araçlar trafi¤i Haliç vapurlar› dar’da Beylerbeyi-Burhaniye yolu bu kapsamda yolcu hatt›n› önemli ölçüde geriletmifltir. say›labilir. ‹stanbul yakas›nda yap›lan Kazl›çefl- me-Zeytinburnu yolu bu dönemde gecekondu alanlar›na yol hizmeti götürülmesine baflland›- ¤›n› göstermektedir. Ancak otomobille tafl›nan yolcu say›s›ndaki art›fl ‹stanbul’da önemli trafik sorunlar› yaratmaya bafllam›flt›r. 1956 y›l›nda genifl çapl› imar operasyonlar› bafllat›lm›flt›r. Daha önce aç›lm›fl baz› yollar ge- niflletilmifltir. Di¤erleri ise büyük ölçüde Prost Plan›nda da bulunan henüz uygulanmam›fl yol- lard›r. Bu dönemde kent içinde yaya ve tafl›t tra- fi¤i ile ana yol kesiflmelerine farkl› kotlarda çö- züm aray›fllar› ile kent yaflam›na kavflak, alt ge- çit, üst geçit kavramlar› girmifltir. 1964 y›l›nda Karaköy Meydan›’nda yap›lan alt geçitle yaya trafi¤i araç trafi¤inden ayr›lm›flt›r. Unkapa- n›’nda yap›lan bir yonca kavfla¤› Atatürk Bulva- r›’n›n trafi¤ini Eyüp-Eminönü trafi¤inden, Sa- raçhanebafl›’nda yap›lan geçit Atatürk Bulvar› fiekil 4. Tramvay hatlar›. 1960-61 y›llar›nda tramvay hatlar› (fiekil 4) trafi¤ini Beyaz›t-Edirnekap› yolu trafi¤inden (E. Aktan taraf›ndan çeflitli kald›r›lm›fl, ortaya ç›kan boflluk Avrupa yakas›n- ay›rm›flt›r. 1965-1970 y›llar› aras›nda Atatürk kaynaklar birlefltirilerek düzenlenmifltir.) da troleybüs ve otobüsler, Anadolu yakas›nda Bulvar›n› yol kesiflmelerinden kurtarmak için de otobüsler ile doldurulmaya çal›fl›lm›flt›r. Bu dö- geçitler yap›lm›flt›r. nemde tünel de uzun süre kullan›lamam›flt›r. ‹stanbul’da Avrupa ve Anadolu yakalar›nda- Banliyö hatlar›nda ise durum farkl›d›r. Banli- ki iflyerleri ve konut da¤›l›m› dengeli de¤ildir. yö trenlerindeki sinyalizasyon, elektrifikasyon Avrupa yakas›nda iflyeri oran›, Anadolu yakas›n- ve çift hat döflenmesi ile yolculuk süresinde iyi- da da konut oran› daha yüksektir. Dönemin so- leflme sa¤lanmas› gibi geliflmeler banliyöde ya- nunda Bo¤az’daki motorlu araç geçifli talebi flayanlar›n say›s›n› ve banliyö hatlar›ndaki yolcu h›zla yükselmifl, Bo¤az Köprüsü’nün yap›m› say›lar›n› art›rm›flt›r. Özellikle Avrupa yakas› dönemin tart›flma konusu haline gelmifltir. banliyö hatt›nda befl y›l içinde yolcu say›s› ikiye 1955 y›l› flemas› incelendi¤inde, kentin, katlanm›flt›r. Marmara Denizi k›y›s›nda ve Bo¤aziçi’nde do¤- ‹stanbul’daki kentsel yaflam›n dinamizminin rusal gelifliminin (iskele-yaya ölçe¤inde) sürdü- toplu tafl›mac›l›kta tam karfl›l›¤›n› bulamad›¤›, ¤ü, iç kesimlerde kara yönünde geniflledi¤i ve 1960’l› y›llardaki baflka ara çözüm yaklafl›mla- yay›ld›¤› dikkat çekmektedir (fiekil 5). r›ndan da anlafl›lmaktad›r. Bu dönemde resmî 1965 y›l› ulafl›m iliflkisi flemas› incelendi¤in- dairelerin “servis uygulamas›”n›n yayg›nlaflmas› de, kentin, yeni yollar›n aç›lmas› nedeniyle önemlidir. Ayr›ca 1960 y›l›nda küçük giriflimci özellikle Avrupa yakas›nda karayolu a¤› etraf›n- tafl›mac›l›¤› türleri aras›na “minibüs”ler (dol- da geliflti¤i ve su kenti (Yenen vd., 1993:116) mufl) kat›lm›flt›r. Bu hatlar ço¤unlukla kentin kimli¤ini kaybetmeye bafllad›¤› görülmektedir. merkezini gecekondu mahallelerine ba¤lamak- fiekil 6 - fiekil 5 karfl›laflt›rmas›nda kentin ya¤ le- tad›r. ‹lerleyen y›llarda (1965) otobüs say›s›n- kesi fleklinde yay›ld›¤›, boflluklar›n yap›laflt›¤› daki eksilme toplu ulafl›m hizmetinin küçük gi- saptanmaktad›r.

104 mimar•ist 2012/4 KENT

1960’lar, ‹stanbul’un “yaya + toplu ulafl›m kenti” özelli¤ini kaybetmeye bafllad›¤› bir dö- nemdir. Dönemin sonunda kentte kara ulafl›m› ve motorlu araç a¤›rl›¤›n›n önemli oranda artt›- ¤›, araç ile yap›lan yolculuklar›n da¤›l›m›na gö- re toplu tafl›ma sisteminin a¤›rl›¤›n›n azald›¤› (fiekil 1) söylenebilir.

1970-1980 Dönemi Bo¤az Köprüsünün ihalesi ve yap›m›yla baflla- yan, 1973’te köprünün ve çevre yollar›n›n kul- lan›ma aç›lmas› ile süren dönem ayn› zamanda ‹stanbul’un otomobil kentine adayl›¤›n› getir- mifltir. Bo¤az Köprüsüne ba¤l› çevreyolu ile kent içinde yarat›lan h›zl› ulafl›m aks›, yer seçim ka- rarlar›n› etkileyerek yeni geliflmeleri etraf›nda toplam›flt›r. Kent içi ulafl›labilirli¤in de¤iflmesi, fiekil 5. 1955 y›l›nda ‹stanbul’da yap›laflm›fl alanlar. (Tezer, 1997:91 E. Aktan taraf›ndan bu yeni h›zl› ulafl›m koridorunun merkezinde renklendirilmifltir.) bulunan Mecidiyeköy ve çevresini yeni ifl mer- kezi haline getirmifltir. Bo¤az Köprüsünün ulafl›ma aç›lmas›yla ken- tin de¤iflik noktalar› aras›ndaki uzakl›klar za- man aç›s›ndan yeniden tan›mlanm›flt›r. Bu dönem bafl›nda Bo¤az’› geçen toplam yolcu say›s›nda önemli art›fl olmamakla birlikte otomobille geçifllerin pay› artm›flt›r. Buradan birinci köprünün, Bo¤az geçifllerini toplu tafl›- mac›l›ktan özel araçlara kayd›r›c› bir etki yapt›¤› anlafl›lmaktad›r (fiekil 1). ‹ETT troleybüs ve otobüs iflletmecili¤i aç›- s›ndan 1970’li y›llarda önemli bir geliflme gös- termemifl, tafl›d›¤› yolcu say›s›nda gerileme kay- dedilmifltir. Bunun üzerine otobüs tafl›mac›l›- ¤›nda 1979 y›l›nda önemli at›l›mlar yap›lm›flt›r. fiekil 6. 1965 y›l›nda ‹stanbul’da ana ulafl›m arterleri ve yap›laflm›fl alanlar. (Tezer, 1997:92 ve Otobüs al›m›n›n yan› s›ra merkezin geliflme yö- 106 birlefltirilerek E. Aktan taraf›ndan çizilmifltir.) nü olan Taksim-Levent aras›nda otobüslere tahsisli yol ayr›lm›flt›r. 1979’da iflletmeye aç›lan 6,5 km’lik özel otobüs yolu yolculuk süresini azaltm›flt›r. Özel yol uygulamas› sonucunda bu hatta (% 28 oran›nda) yolcu art›fl› saptanm›flt›r. 1975 y›l›ndaki ulafl›m hatlar› ile yap›laflm›fl alanlar incelendi¤inde; birinci köprü ve çevre yollar› ile kent özellikle Avrupa yakas›nda kara yönünde (E5’ten kuzeye do¤ru) yay›larak ge- nifllemifltir. Bu dönemde ‹stanbul’un makrofor- mu; merkezî y›k-yap süreciyle sürekli yo¤unla- flan, boflluksuz geniflleyerek çeperlerde de yay›- lan bir biçime dönüflmüfltür. 1975 y›l› kent fle- mas›na göre (fiekil 7) Avrupa yakas›nda çevre- yolunun kuzeyinde boflluksuz bir yay›lmaya karfl›n Anadolu yakas›nda çevreyolunun kuze- yindeki geliflme daha s›n›rl› ve bofllukludur. Bu fiekil 7. 1975 y›l›nda ‹stanbul’da ana ulafl›m arterleri ve yap›laflm›fl alanlar. (Tezer, 1997:93 ve biçim içinde kentin çeperinde yer seçen ve yo- 107 birlefltirilerek E. Aktan taraf›ndan çizilmifltir.)

mimar•ist 2012/4 105 KENT

¤unlaflan sanayi tesisleri ve yasad›fl› konutlar bir- yars›z biçimde büyüyen bir sanayi kenti haline birini izleyen halkalar oluflturmufltur. Kent, bu dönüflmüfltür. Bu zaman diliminde ‹stanbul’da süreçte, sürekli olarak yeflil alanlar›n› ve do¤al otomobil say›s› her befl y›lda katlanarak artm›fl- eflikleri yok ederek yay›lm›flt›r. t›r. Buna karfl›l›k özel otobüs yolu gibi uygula- Bu dönemde vapur yolcu hatlar›nda sadece malar›n toplu tafl›maya teflvik anlam›nda amac›- Bo¤aziçi hatt›nda yolcu say›s›nda art›fl olmas›, na ulaflt›¤› görülmüfltür (fiekil 8). Kentin me- Bo¤az Köprüsü’nün yap›m›n›n Bo¤az’›n kuze- kânsal biçimlenmesinde yeni e¤ilimlerin ortaya yinde yerleflmeleri art›rmas› ile aç›klanabilir. Bo- ç›kmas› tetiklenmifltir. Örne¤in bir günde tafl›- ¤az Köprüsü ve çevre yollar›n›n aç›lmas›, özel- nan yolcu say›s› aç›s›ndan Anadolu banliyösü likle arabal› vapur hatlar›nda, “deniz ulafl›m›- Avrupa banliyösüne göre büyük bir art›fl göster- n›n” yeniden düzenlenmesini gerektirmifltir. mifltir.

1980-2012 Dönemi Bu dönem h›zl› büyüyen sanayi kenti ‹stanbul için “yaflanabilir dünya kenti” vizyonunun be- nimsendi¤i bir dönemdir. ‹stanbul’un büyük sermayenin öncülü¤üyle oluflan konut siteleriy- le, organize sanayi bölgeleriyle, e¤itim ve hiz- met alan› kampuslar›yla büyümesi sürmüfltür. Tekeli’nin (2009b:205) kabulüne göre, ‹stan- bul kentsel bölgesi ‹stanbul iliyle Kocaeli’nin Gebze, Tekirda¤’›n Çerkezköy ve Çorlu ilçele- rinden oluflmaktad›r. Bu durumda kent içi ula- fl›m ve kent biçimi konular›na daha genifl çerçe- fiekil 8. ‹stanbul’da trafi¤e Ayr›ca kentte özel otomobil sahipli¤inin artma- vede bakmak gerekmektedir. kay›tl› özel otomobil say›s› s›ndan kaynaklanan yay›lma h›zlanm›flt›r. Döne- Bu dönem ikinci köprü ve çevreyollar›n›n de¤iflimi (1935-2010). (E. min kent içi tafl›ma düzeninde otomobilin etkin kente eklendi¤i, kent içi ulafl›mda özel ulafl›m›n Aktan taraf›ndan Tekel, 2009a; Üstünda¤, 2000 ve art›fl› 1971 y›l›nda Türkiye’de özel otomobil pay›n›n artt›¤›, yaya ulafl›m›n›n % 27,7’ye gerile- TU‹K verileri birlefltirilerek üretimi ile bafllam›flt›r. di¤i, ayr›ca son y›llarda metro, h›zl› tramvay, oluflturulmufltur.) Dönemin sonunda ‹stanbul’un kent içi ula- metrobüs gibi yüksek kapasiteli ulafl›m sistemle- fl›m›nda motorlu araçlar›n a¤›rl›klar›n› sürdür- rinin hizmete girdi¤i kesittir. dü¤ü, araç ile yap›lan yolculuklar›n da¤›l›m›na Bu dönemde kent içi rayl› sistemlerin di¤er göre küçük giriflimci araçlar›n› ve toplu tafl›ma ulafl›m türleri ile ba¤lant›lar› gözetilmeye bafl- sistemini kullananlar›n a¤›rl›¤›n›n azalarak yeri- lanm›flt›r. 2000’de metronun Taksim-4. Levent fiekil 9. 1986 y›l›nda ni özel araç kullananlara (fiekil 1) b›rakt›¤› söy- aras›ndaki bölümü, 2009’da Atatürk Oto Sana- ‹stanbul’da ana ulafl›m lenebilir. Hatta 1975 y›l›nda köprüyü geçen yi ve 2011’de Hac›osman uzant›lar› hizmete arterleri ve yap›laflm›fl alanlar. (Tezer, 1997:94 ve araçlardan otomobil % 80 ile en büyük pay› al- aç›lm›flt›r. Anadolu yakas›nda ise 2012’de Kad›- 108, E. Aktan taraf›ndan m›fl, yük tafl›tlar› % 15’te kalm›flt›r. köy-Kartal hatt› aç›lm›flt›r. 2003 y›l›nda Kad›- birlefltirilerek çizilmifltir.) ‹stanbul 1980’lerde çevre de¤erlerine du- köy-Moda tramvay ring hatt›, 2005 y›l›nda Eminönü-Kabatafl tramvay› ve 2006’da da Ka- batafl-Taksim füniküler sistemi ile Tarihî Yar›- mada’daki hafif rayl› sistem, metro sistemine ba¤lanm›flt›r. Habipler-Topkap› tramvay hatt› uzat›larak 2009’da Edirnekap›-Topkap› hatt›- n›n sisteme al›nmas› ile Aksaray-Havaliman› metro hatt› ile Zeytinburnu-Kabatafl tramvay hatlar› birbirine ba¤lam›flt›r. 2007’de Avc›lar-Topkap› aras›nda, 2008’de Topkap›-Zincirlikuyu hatt›nda, 2009’da Zincir- likuyu-Sö¤ütlüçeflme hatt›nda metrobüs hiz- mete sokulmufltur. 2011’de Beylikdüzü’ne uza- t›lan hat Sö¤ütlüçeflme’ye kadar yaklafl›k 52 km.dir ve E-5 karayoluna paraleldir (fiekil 10). Deniz otobüsleri ve çift katl› otobüsler gibi

106 mimar•ist 2012/4 KENT kentin s›n›fsal de¤iflimini ulafl›m araçlar›na yan- gibi alt-merkezler oluflmufltur. E-5’in kuzeyin- s›tan ulafl›m seçenekleri de bu dönemde kulla- de Anadolu yakas›nda Ataflehir, Çekmeköy ve n›lmaya bafllanm›flt›r. Kurtköy; Avrupa yakas›nda Halkal›, Bahçeflehir, Marmaray Projesi, Avrupa yakas›nda bulu- Baflakflehir ve Tafloluk toplu konut alanlar› nan Halkal› ile Asya yakas›nda bulunan Gebze önemli nüfus içeren alt bölgeler olarak ortaya ilçelerini (kesintisiz ve yüksek kapasiteli) bir ç›km›flt›r. ‹mar aflar› yasad›fl› yap›laflman›n banliyö demiryolu sistemiyle ba¤lamak amac›yla apartmanlaflma sürecini h›zland›rm›flt›r. 1980 ‹stanbul'daki banliyö demiryolu sisteminin iyi- öncesi E-5 ve k›y› aras›nda Ataköy, Levent, Eti- lefltirilmesi ve Demiryolu Bo¤az Tüp Geçifli in- ler, Fenerbahçe-Bostanc› vb. kesimlerde s›k›flan flas›na dayanmaktad›r. 2004’te bafllanan proje- varl›kl› katmanlar, kentin çeperlerinde çevresin- nin 2013 y›l›nda tamamlanmas› planlanm›flt›r. den yal›t›lm›fl yeni konut alanlar›na çekilmeye 1995 y›l›nda yap›laflm›fl alanlar›n (fiekil 11) bafllam›fllard›r. Sanayi kurulufllar› Adapazar› ve iki çevreyolu aras›n› doldurdu¤u, ‹stanbul Bo- Trakya yönünde desantralize olmaya bafllam›fl- ¤az› boyunca kuzeye geniflledi¤i ve Marmara t›r. Bu dönemde kaçak yap›laflman›n yeni bo- Denizi boyunca iç k›s›mlara yay›ld›¤› görülmek- yutlar kazand›¤› ve yeni kent parçalar›n›n olufl- tedir. Kent, bir önceki dönemdekinin aksine, tu¤u gözlenmifltir. tek yap›lar›n de¤il, hiç boflluk b›rakmadan yük- 1986 y›l› haritas› (fiekil 9) incelendi¤inde

sek yo¤unluklu parçalar›n eklenmesiyle büyü- ikinci köprü öncesi kentin do¤uda ve bat›da fiekil 10. 2012 y›l› ‹stanbul meye bafllam›flt›r. Bunun sonucunda; (Pendik’ten Silivri’ye), ayn› zamanda E-5’in ku- rayl› sistem ve metrobüs a¤ haritas›. i. Kent özel arabalar›n eriflme olanaklar›na zeyinde geniflledi¤i görülmektedir. 1995 y›l› fle- (http://www.istanbul- göre biçimlenmektedir. Ulafl›m sistemindeki bu mas› (fiekil 11) incelendi¤inde kentin yerleflik ulasim.com.tr/media/2490 geliflme yap›s› arz biçimlerindeki niteliksel s›çra- alan›n›n ana ulafl›m sistemi ve çevreyollar›n›n 0/ag_2200px_1546px-01- malarla bir araya gelince, kentin ve merkezin üzerinde orman alanlar› ve su havzalar› yönün- 01.jpg) desantralizasyonu kaç›n›lmaz hale gelmifltir. de, s›çrayarak ve yay›larak büyüdü¤ü gözlen- ii. Kent içi ulafl›m›n özel arabalarla sa¤lan- mektedir. maya çal›fl›lmas›n›n çözümsüzlük oldu¤u bilinci Süreç içinde ulafl›m sistemine ba¤›ml› olarak yayg›nlaflm›fl, toplu ulafl›m sistemlerinin geliflti- oluflan arazi kullan›fl ve makroform sadece yafla- rilmesi gere¤i ortaya ç›km›flt›r. yanlar›n k›y› ile iliflkilerini koparmakla kalma- Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve ba¤lant› m›fl, metropolün Marmara Denizi k›y›lar› bo- yollar› kentin kuzey yönündeki merkez gelifli- yunca 100 km.lik boyutlara yay›lmas› ulafl›m mini h›zland›rm›flt›r. 1. ve 2. çevreyolu ve ba¤- iliflkilerinin güçlükle kurulabildi¤i bir yerleflme- lant› yollar› üzerinde yeni ifl merkezleri, Maslak ler örüntüsü ile sonuçlanm›flt›r.

mimar•ist 2012/4 107 KENT

Hava foto¤raflar› veri al›narak yap›lan ‹stan- rusal bir yay›lmadan söz edilebilir. Bu geliflmede bul yerleflik alan› tespit çal›flmalar›nda 1995 y›l› yerleflik alan, boflluklu bir yap› ile saçaklanma itibariyle (fiekil 11) Avrupa yakas›ndaki yap›lafl- göstermekte, Avrupa yakas›ndaki gibi keskin bir ma yo¤unlu¤u süreklilik gösteren bir biçimlen- biçimlenme s›n›r› görülmemektedir. me olup makroformu oluflturan s›n›r›n devaml›- 2005 y›l› itibariyle Avrupa yakas›ndaki yap›- l›¤› söz konusudur. Büyük Çekmece ve Küçük laflma Marmara k›y›s›ndan TEM’e kadar aral›k- Çekmece Gölleri aras› TEM’e kadar boflluklu s›z büyürken, TEM’in üzerindeki saçaklanma- bir flekilde geliflmektedir. Anadolu yakas›nda ise n›n kuzeye do¤ru geliflti¤i, orman alanlar›na ve kuzeye ve güneye, k›y› boyunca ve iç kesimlerde su havzalar›na do¤ru yay›ld›¤› dikkat çekicidir. de ‹zmit yönünde TEM otoyolu boyunca do¤- Özellikle Sar›yer’den Karadeniz’e do¤ru yo- ¤unlaflma artmaktad›r. Anadolu yakas›nda E-5 ile TEM aras› ve TEM ile fiile otoyolu aras› boflluklar doldurul- mufltur. Do¤al efliklerin (orman ve su havzalar›) varl›¤›na ra¤men Beykoz’da do¤uya, Ümrani- ye’de kuzeye bask› görülmektedir.

De¤erlendirme ‹stanbul’un kent biçiminin ulafl›m yat›r›mlar›- n›n tarihsel geliflimi yukar›da incelenmifltir. Ko- nu ulafl›m sistemlerinin geliflimi ba¤lam›na in- dirgendi¤inde biçimin günümüzdeki halini al- mas›n›n sebepleri daha da aç›kl›k kazanmakta- d›r.

Yaya ve Denizyolu Etken 19. yüzy›la kadar ‹stanbul kenti, çekirde¤i Ha- liç’in güneyinde olmak üzere, üç bölümden oluflmaktad›r. O dönemlerde ‹stanbul, Galata ve Üsküdar bölgeleri (fiekil 4) birbirinden su- fiekil 11. 1995 y›l›nda ‹stanbul’da yap›laflma durumu. (‹BB taraf›ndan 1999 y›l›nda bas›lm›fl yollar› ile ayr›lm›fl olmas›na ra¤men, kompakt Hava Foto¤raflar›yla ‹stanbul fiehir Rehberi ve ‹BB Ulaflt›rma Daire Baflkanl›¤›’ndan dijital bir kent biçimine sahiptir. Yaya ulafl›m› ve de- ortamda al›nan sokak haritas› kullan›larak Haziran-Temmuz 2003 tarihlerinde bilgisayar nizyolu ulafl›m› a¤›rl›kl› bir kent büyüklü¤ü ortam›nda E. Aktan taraf›ndan haz›rlanm›flt›r.) mevcuttur. 19. yüzy›lda ulafl›m teknolojisindeki gelifl- melerle yani tramvay hatlar› ve Bo¤az köylerini kent merkezine ba¤layan düzenli vapur seferleri ile k›y› boyunca uzanan yazl›k konutlar ve Bo- ¤az yerleflmeleri, yaz-k›fl kullan›lan konut alan- lar›na dönüflmeye bafllam›flt›r. ‹stanbul özelinde bak›ld›¤›nda iskeleler ve çevresinin geliflimi yürüme mesafesiyle iliflkili- dir. Bu nedenle özellikle Bo¤az köyleri yerle- flimleri aras›nda do¤al efliklerle tan›ml› boflluklar kalmaktad›r (fiekil 13). Bu yerleflmeler tek odaktan, karayolunun henüz geliflmedi¤i ve fi- ziksel efliklerden dolay› da geliflemedi¤i dönem- de, denizyolundan beslenmektedir ve kendi iç- lerine dönüktür.

Denizyolu, Rayl› Sistem Etken Demiryolu sistemi ve tramvay döneminde, ön- fiekil 12. 2005 y›l› ‹stanbul kenti yap›laflma durumu. (E. Aktan taraf›ndan ceki örne¤e benzer flekilde, banliyö hatlar› bo- //sehirrehberi.ibb.gov.tr/rehber adresindeki hava foto¤raflar›ndan üretilmifltir.) yunca geliflen alt yerleflmeler yaya ulafl›m› a¤›r-

108 mimar•ist 2012/4 KENT l›kl›d›r; biçimleri istasyonlar ya da tramvay du- raklar› (odak) çevresinde yürüme mesafesinde flekillenmifltir. Burada önemli olan, duraklar aras›ndaki me- safedir. Fiziksel efliklerin de etkisiyle, fiekil 14’te de belirtildi¤i gibi, duraklar aras›ndaki mesafe art›nca yerleflmeler aras›nda boflluklar oluflmak- tad›r.

Karayolu Etken Otomobil ile yaya eriflimine dayal› kurgu de¤ifl- mektedir. Kent, otomobilin ulaflabildi¤i son sa¤l›ks›z bir durumu, boflluksuz, sürekli ve fi- fiekil 13. ‹stanbul noktalar aras›nda yay›lma e¤ilimindedir (fiekil ziksel efliklere ra¤men yay›lmay›, do¤urmufltur. Bo¤az›’ndaki k›y› 15). Öyle ki bu oluflum denizyolu ve rayl› sis- Köprülerle pekiflen karayolu dönemi günümüze yerleflmelerin denizyolu temle oluflmufl yaflamsal düzeni bozarak h›zla sistemi ile kentsel kadar hükmünü sürdürmüfltür. ‹kinci köprü ve do¤al ve yap›l› çevreyi de¤ifltirmektedir. Oto- geliflimleri. (‹stanbul çevreyolu ba¤lant›lar›n›n yerleflimi s›n›rlamas› özelinde E. Aktan mobilin ‹stanbul’a girifli, kentte geliflen sanayi gerekti¤i düflünülse de, yol güzergâhlar› her iki taraf›ndan çizilmifltir, sektörünün de etkisiyle, ‹stanbul kentinin, ta- 2006.) yönde bulunan alan› etkisi alt›na alarak yap›lafl- n›ml› alt bölgelerle oluflmufl, do¤al ve yapay may› teflvik etmektedir. Ayr›ca TEM’in kuze- efliklerin etkisiyle biçimlenmifl boflluklu yap›s› yindeki (orman alan› içindeki) noktasal yerlefl- giderek bozulmufl, yasal, yar›-yasal ve yasad›fl› meler büyüyebilecek ve kentin s›çrama yapabi- arazi tahsis süreçlerinin de yönlendirmesiyle lece¤i alanlar olarak de¤erlendirilip yeni ulafl›m kent, boflluksuz büyüyen bir sanayi kentine dö- sistemleri ile desteklenmektedir. fiekil 17’de bir nüflmüfltür. Bu durum ve beraberindeki h›zl› taraftan karayolu sisteminin kentin yay›lmas›na kentleflme süreci ‹stanbul’un her yöne yay›lma- neden oldu¤u, di¤er taraftan rayl› sistemlerin s›n› ve büyümesini getirmifltir. kentsel biçimlenmeye yön verecek düzeyde ol- 1960’l› y›llarda tramvay hatlar›n›n sökülme- si ve otomobil kullan›m›n›n yol yap›m› ile des- teklenmesi sürecinde Bo¤az köprülerinin yap›l- mas› çözüm olarak sunulmufltur. Oysa Bo¤az geçiflleri, tam tersine, yolculuk talebini k›flk›rta- rak kent içi ulafl›m talebini art›rm›fl ve köprüler k›sa sürede kullan›m kapasitelerini aflm›flt›r. Bu iki köprü yaln›zca kentin kentsel biçimini de¤ifl- tirmekle kalmam›fl, ayn› zamanda Bo¤aziçi’nde yo¤un bir dönüflümün ateflleyicisi olmufltur. Köprüler ve çevreyolu sistemleri, özel oto sa- hipli¤i oran›n›n art›fl›ndan da etkilenerek, de- santralizasyona ve kentin sudan uzaklaflarak iç kesimlere, “kara”ya do¤ru büyümesine neden fiekil 14. ‹stanbul Marmara olmufltur (Yenen vd., 1993:116). Daha da k›y› yerleflmelerinin önemlisi, kentin kuzeye büyümesi, sürdürülebi- demiryolu sistemi ile kentsel geliflimi. (‹stanbul lirli¤i aç›s›ndan tehdit oluflturmaktad›r. Zira ‹s- özelinde E. Aktan tanbul’un kuzeyinde yaflamsal kaynaklar olan taraf›ndan çizilmifltir, orman ve tar›m alanlar›, içme suyu havzalar›, 2006). yani kentli için yaflamsal öneme sahip do¤al kaynaklar (fiekil 16) bulunmaktad›r. ‹stanbul kentinin ulafl›m sisteminin geliflimi ile bugünkü yerleflim alan› çak›flt›r›ld›¤›nda (fie- kil 17), denizyolunun oluflturdu¤u k›y› yerlefl- meleri bafllang›çta birbirinden kopuk ve kendi- fiekil 15. Karayolu sistemi ne yeterli büyüklükteyken, rayl› sistem kentin ile kentsel geliflim. (‹stanbul özelinde E. Aktan denize koflut bantlar halinde büyümesini yön- taraf›ndan çizilmifltir, lendirmifl, otomobilleflme ile bafllayan süreç ise 2006).

mimar•ist 2012/4 109 KENT

fiekil 16. ‹stanbul’da 2000 mad›¤› görülmektedir. Bu çal›flman›n yazarlar›- leri ile biçimi denetlemek aç›s›ndan bir f›rsat y›l›nda yap›laflm›fl alanlar n›n düflüncesi; bir ulafl›m güzergâh›n›n iki taraf- olarak de¤erlendirilebilir. Toplu tafl›ma sistem- ve orman alanlar›. (E. Aktan taraf›ndan ‹MP’den l› kullan›m› ile ilgili olarak mevcut duruma k›s›t- lerine a¤›rl›k verilmesi ve kent biçiminin bu al›nan baz› flekiller lar getirilmedi¤i takdirde TEM’in kuzeyindeki do¤rultuda tekrar de¤erlendirilmesiyle do¤ru sadelefltirilerek çizilmifltir, alanlar›n büyük bir k›sm›n›n da etkilenece¤i ve bir kent biçimine eriflilebilir. 2006). yap›laflaca¤› yönündedir. ‹stanbul’un geliflim sürecinden ç›kar›mlar yap›lacak olursa, hizmetin kalitesi ve konforu Bitirifl art›r›ld›¤›nda müdahale konusu sistemi kulla- Kent içi ulafl›m sistemleri koordinasyonu aç›s›n- nanlar›n artt›¤› görülmüfltür. Çözümler bu bilgi fiekil 17. ‹stanbul’un süreç içinde denizyolu, rayl› dan de¤erlendirildi¤inde, ‹stanbul’un ça¤›n ge- do¤rultusunda gelifltirilebilir. sistem, karayolu sistemi ve risinde oldu¤u; daha önemlisi, fiziksel eflikler, Kentin boyutlar› ve yay›lm›fll›¤› düflünülecek havaalanlar›n›n konumlar› potansiyeller ile biçim aras›ndaki iliflkinin gide- olursa, metrik mesafenin sorun olmad›¤›, za- ile günümüzdeki biçimi. rek kayboldu¤u anlafl›lmaktad›r. Günümüzde mansal mesafenin konufluldu¤u sistemler üze- (E. Aktan taraf›ndan Tezer, mevcut toplu ulafl›m sisteminin yetersizli¤i so- 1996:95,105,109 ve fiekil rinde durulmal›d›r. Bunun için h›zl› ve kapasite- 24 yorumlanarak nucunda ‹stanbul, ulafl›m problemiyle karfl› kar- li toplu ulafl›m sistemlerinin ‹stanbul’a uyarlan- çizilmifltir, 2006). fl›ya kalm›flt›r. Bu durum ça¤dafl ulafl›m sistem- mas› gerekmektedir ki ana transfer merkezleri aras›nda ekspres geçifllerle baflar›labilir. Bu ba- k›mdan rayl› sistemler önemlidir. Bir yandan metro a¤› geniflletilmeli, di¤er yandan ileri tek- noloji kullan›larak kent içinde daha h›zl› rayl› sistemler düflünülmeli ve kentin ulafl›m altyap›s› a¤ fleklinde kurulmal›, toplu ulafl›m sistemleri aras›nda eflgüdüm sa¤lanmal›d›r. Yay›lan kent belirli bir büyüklü¤ü geçince eriflilemez, alg›lanamaz, yaflanamaz olur. Böyle durumlarda kentin gelece¤ine biçimi ba¤lam›n- da müdahale edilmesi gerekir. Kentin boflluklu bir yap›ya dönüfltürülmesi ve s›çrayarak büyü- mesi gibi planlama konular› da bu ba¤lamda tart›fl›lmal›d›r. Tüm sistem yaya ulafl›m› ölçe¤inde irdelen- meli, yaya eriflim mesafelerine göre duraklar›n etki alanlar› d›fl›nda kalan alanlar azalt›lmal›d›r. Yayan›n toplu ulafl›m sistemlerine yaklafl›m› tefl-

110 mimar•ist 2012/4 KENT vik edilirse kent içi otomobil kullan›m›n›n yo- Say›: 2, Temmuz 1992, s.18-27. ¤unlu¤u azalacakt›r. ‹stanbul’da çözüm; yaya • Tekeli, ‹. (2001a) Modernite Afl›l›rken Kent Planlamas›, ‹mge Yay›nlar›, Ankara. eriflim mesafelerine göre entegre edilmifl h›zl› • Tekeli, ‹. (2001b) “Dünya Kenti Olma Süreci ‹çinde toplu ulafl›m sistemidir. Ancak bu durumda Ak›mlar Mekân›n› Yeniden Biçimlendiren ‹stanbul”, kentsel dönüflüm için de yol gösterilebilir, kent ‹stanbul, Say›: 37, Nisan 2001, s.88-93. boflluklu bir yap›ya dönüfltürülebilir. Oluflturu- • Tekel, ‹. (2009a) ‹stanbul ve Ankara için Kent içi Ulafl›m Tarihi Yaz›lar›, Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, lacak toplu ulafl›m sistemi yaya güzergâhlar›na ‹stanbul. ve yaya eriflim mesafesine göre belirlenmelidir. • Tekel, ‹. (2009b) Modernizm, Modernite ve Türkiye’nin Bu iki sistem beraber çal›flt›¤›nda; kent biçimi Kent Planlama Tarihi, Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, ‹stanbul. aç›s›ndan, konforlu bir kentsel yaflam yönünde • Tezer, A. (1997) “Kentsel Ulafl›m Planlamas›nda (KUP) Arazi Kullan›m› - Ulafl›m Etkilefliminin Modellenmesi - geliflme ve de¤iflim oluflabilecektir. ‹stanbul Üzerine Bir De¤erlendirme”, yay›nlanmam›fl doktora tezi, ‹TÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul. Esin Özlem Aktu¤lu Aktan, Dr. Ar. Gör., • Üstünda¤, K. (2000) “‹stanbul Toplutafl›m Sisteminde YTÜ Mimarl›k Fakültesi fiehir ve Bölge Planlama Bölümü Metro”, ‹stanbul, Say›: 35, Ekim 2000, s.25-31. Zekiye Yenen, Prof. Dr., • Yenen Z., Enlil Z., Ünal Y. (1993) “‹stanbul: A City of YTÜ Mimarl›k Fakültesi fiehir ve Bölge Planlama Bölümü Waterfronts or A City Inland”, Waterfronts: A New Frontier for Cities on Water, Ed.: R. Brutomesso, Venice, Notlar: p.116-123. 1. Bak›n›z: Kaptan H., “Türkiye’de kentleflme olgusunun genel yap›s› içinde ‹stanbul metropoliten alan›na bak›fl”, 12-15 May›s 1980, Union of Mediterranean Town Conference’, ‹stanbul’da sunulmufltur; Yenen vd.,1993:116-123. 2. Dönemler nüfus say›m›n›n yap›ld›¤› y›llardaki kentsel geliflmeler (nüfus art›fl h›z›, köprü yap›m›, vb.) ba¤lam›nda, ‹stanbul’un biçiminde önemli farkl›l›klara neden olan olgular dikkate al›narak gruplanmas›yla oluflturulmufltur. 3. Tekeli, 1992, 1994, 2001a, 2001b, 2009a ve Güvenç, 2002’den yararlanarak E. Aktan taraf›ndan yorumlanm›fl ve gelifltirilmifltir. 4. Önceki nüfus say›mlar› sadece erkekleri kapsad›¤›ndan toplam nüfus tahminidir (Behar, 2009:359). 5. “Bo¤aziçinde Bay›nd›rl›k Hareketi”, Bo¤aziçi, n.3, ‹lk Kanun 1936, s.4.

Kaynakça: • Aktu¤lu Aktan, E. Ö. (2006) “Kent Biçimi – Ulafl›m Etkileflimine ‹liflkin (Tarihsel ve Güncel) Yaklafl›mlar ve Transportation Effects on Istanbul’s Macroform ‹stanbul Örne¤i”, YTÜ FBE fiehir ve Bölge Planlama Anabilim Dal› fiehir Planlama Program› (bas›lmam›fl Istanbul is an old metropolis which binds Europe to Asia and coordinated all doktora tezi), ‹stanbul. transport passages through centuries. In the past and at present, Istanbul is a city • Behar, C. (2009) “Osmanl› Dönemi’nde ‹stanbul’un that is desirable to be visited and to be lived in. This article describes the relation Nüfusu”, Karalar›n ve Denizlerin Sultan› ‹stanbul, Cilt: I, between urban transportation and urban form in Istanbul. Yap› Kredi Yay›nlar›, ‹stanbul, s.353-363. For the first approach, transportation inputs that affect the urban landscape are • Güvenç, M. (2002) “‹stanbul’un Toplumsal Co¤rafyas›nda Dönüflüm”, Avrupa Birli¤i’nde Mekân examined chronologically in five stages. The development process of Istanbul Planlama Stratejileri - Ekonomik ve Ekolojik Perspektifler, –having ‘the pedestrian city’ characteristics until the early years of the Republican Uluslararas› Sempozyumu 10-11 Aral›k 2001, Ed. Semra Era– starting from the second half of the 19th century to the present is Atabay, YTÜ, ‹stanbul, s.141-153. determined due to some critical events. Passing from public transport to small • Kelefl, R. (1990) Kentleflme Politikas›, ‹mge Kitabevi, entrepreneurship and construction of the bridges are identified as Ankara. important events caused serious effects in the form of the city. • Kösebay Erkan, Y. ve Ahunbay, Z. (2008) “Anadolu Demiryolu Miras› ve Korunmas›”, itü dergisi/a mimarl›k, For the second approach, the development of urban form with the influence of planlama, tasar›m, Cilt: 7, Say›: 2, 14-25 Eylül 2008. urban transportation system, e.g. sea transport, railway and highway is • Kuban, D. (2000) ‹stanbul Bir Kent Tarihi, Tarih Vakf› investigated. Yurt Yay›nlar›, ‹stanbul. ‘Relations between the transportation systems’ and the ‘interrelations of • Kuban, D. (2009) “Topo¤rafyan›n Yaratt›¤› Kent”, transportation rules-land use’ are examined in the context of the urban related Karalar›n ve Denizlerin Sultan› ‹stanbul, Cilt: I, Yap› literature done so far on urban transportation and development of urban form. Kredi Yay›nlar›, ‹stanbul, s.96. • Orhonlu, C. (1984) Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda The main conclusion reached is that the pedestrian access in neighborhood scale fiehircilik ve Ulafl›m Üzerine Araflt›rmalar, Ege integrated with rapid public transportation will be the solution to the Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›, ‹zmir, s.100. transportation problems in Istanbul Metropolitan Area. • Tekeli, ‹. (1992) “Yüzelli Y›lda Toplu Ulafl›m”, ‹stanbul,

mimar•ist 2012/4 111 Ç‹ZG‹ Behiç Ak

112 mimar•ist 2012/4