<<

istanbul’da bir sürrealist 20.09.08 20.01.09 salvador dalí ‹stanbul’da Bir Sürrealist Sesli Dinleme Sistemi KURUMSAL DESTEK Salvador Dalí Metin: Maryse Posenear FUNDACIÓ GALA-SALVADOR DALÍ Uygulama: Yavuz Parlar Araflt›rma Sabanc› Üniversitesi Seslendirme: NTV Stüdyolar› Espro Information Technologies Rosa Maria Maurell Sak›p Sabanc› Müzesi Carme Ruiz 20 Eylül 2008-20 Ocak 2009 Bütçeleme Aytekin Afll› Konservasyon ISBN 978-975-8362-84-4 Irene Civil D›fl ‹liflkiler ‹rem Konukçu Kay›t Rosa Aguer SERG‹ Halkla ‹liflkiler A&B ‹letiflim A.fi. E¤itim Sergi Kurgusu Bolton-Quinn Nuri Aldeguer Montse Aguer Teixidor ‹rem Konukçu Halkla iliflkiler Nazan Ölçer Tafl›ma Imma Parada Küratör Bergen Fine Art Logistics Telif haklar› Montse Aguer Teixidor TTI Mercedes Aznar Genel Koordinasyon Sigorta Proje koordinasyonu Hüma Arslaner Aksigorta Silvia Nello Konservasyon Güvenlik Ayfle Aldemir Kilercik Yekta T›rafl Nurçin Kural Group 4 KATALOG

Sergi Tasar›m› Temizlik Hizmetleri Koordinasyon Metin Deniz/Atölye MD Özenç Montse Aguer Teixidor Nihal Koldafl Hüma Arslaner Gökhan Dinç Teflekkürler Maryse Posenaer Gülflah Öztekin T.C. Kültür ve Turizm Bakanl›¤›, Senem Deniz Editör Kültür Varl›klar› ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü O¤uz Tunçözcan Ça¤atay Anadol ‹spanya Kültür Bakanl›¤› Uygulama ‹spanya Büyükelçili¤i Tasar›m Ozan R›za Acar Ender Arat, T.C. Madrid Büyükelçisi Gözde Oral Yahya Ulusal Kufl Ara Güler Birebir Tasar›m Çözümleri Ltd. Abbas K›l›ç Ferit Edgü Uygulama Mustafa S›ra Halil Berktay (Sabanc› Üniversitesi) Kemal Kara Cemal Atefl Hakan Gan›mgil-Digital Kültür Seyfettin V›c›l Disney Enterprises, Inc. Çeviri FilmoTeca de Catalunya Zeynep Avc› Bilgi Panosu Tasar›mlar› CNN Türk Zuhal Bilgin Gözde Oral Ali Bilgin Birebir Tasar›m Çözümleri Ltd. Foto¤raflar Deniz Eyüce Foto¤raf Panosu Tasar›mlar› © Sotheby’s Cecil Beaton Studio Arflivi’nin izniyle Düzelti Seyran Deniz/Conta © Herederos Luis Buñuel Nihal Boztekin © Robert Cohen, Dijital Bask› Yavuz Parlar © Universal Photo, Paris Ora Reklam Ayfle Aldemir Kilercik © Madison Lacy Difo © Batlles- Compte Son Okuma E¤itim Programlar› © Melitó Casals “Meli”/Fundació Gala-Salvador Dalí, Füsun Kiper Maryse Posenear Figueres, 2008 Yap›m Hüma Arslaner © André Caillet Kitap Yay›nevi Ltd. fiti. Asuman Akbabacan Eric Schaal © Fundació Gala-Salvador Dalí, Tel: 0212 294 65 55 Sibel Sönmez/Söz Dan›flmanl›k Figueres, 2008 E-posta: [email protected] Sena Arcak © Juan Gyenes Sertifika no: 1107-34-009175 Merve Arkunlar © 2008 Time Inc. Time dergisi editörlerinin izniyle ‹rem Ekener © Disney Enterprises, Inc. Renk ayr›m›, bask› ve cilt Zeycan Güleç filmi, Disney Animation Studios’un izniyle Mas Matbaac›l›k A.fi. Belk›s Ifl›k Salvador Dalí foto¤raflar›n›n tüm haklar› sakl›d›r. Hamidiye Mahallesi, So¤uksu Caddesi 3 Sinem Kaftano¤lu Fundació Gala-Salvador Dalí, Figueres, 2008 34800 K⤛thane-‹stanbul Ece Kutlualp Salvador Dalí’nin eserleri Tel: 0212 294 10 00 Melis Taner © Salvador Dalí, Fundació Gala-Salvador Dalí, E-posta: [email protected] Aysun Tanyeri VEGAP, 2008 Sertifika no: 0905-34-000415 istanbul’da bir sürrealist salvador dalí

Sergi, Gala-Salvador Dalí Vakf› (Figueres, ‹spanya) ile iflbirli¤i içinde haz›rlanm›flt›r.

önsözler

7 Zafer Kurtul GENEL MÜDÜR / AKBANK

8 Ramon Boixados Malé BAfiKAN / GALA-SALVADOR DALÍ VAKFI

9 Nazan Ölçer MÜDÜR / SABANCI ÜN‹VERS‹TES‹ SAKIP SABANCI MÜZES‹

12 salvador dalí: bir retrospektif Montse Aguer Teixidor

28 gerçeküstücülük ve dalí Ferit Edgü

katalog

36 tablolar

102 desenler

119 diziler

120 Salvador Dalí’nin Gizli Yaflam› için ‹llüstrasyonlar

220 Manchal› Don Quixote’den Seçilmifl Sayfalar için ‹llüstrasyonlar

236 Dante’nin ‹lahi Komedya’s› için ‹llüstrasyonlar

338 Ölümsüzlü¤ün On Reçetesi için ‹llüstrasyonlar

dalí’den yaz›lar

351 Ak›ld›fl›n›n Fethi

359 De Kooning’in 300.000.000. Do¤um Günü

361 Devrimin Hizmetinde Sürrealizm

363 Gala, Velázquez ve Alt›n Post

367 Genetik Emperyalizmin Ölümsüzlü¤ü

369 Millet’nin Angélus’u

371 Mistik Manifesto

371 Paranoyak Elefltirel Yöntemin Görüngübilimsel Veçheleri

381 Salvador Dalí’nin Son Skandal›

384 ‹mgelemin Ba¤›ms›zl›¤› ve ‹nsan›n Delilik Haklar› Beyannamesi

389 kronoloji önsözler “Sürrealizm y›k›c›d›r, fakat y›kt›¤› fley vizyonumuzu k›s›tlayan Zafer kelepçelerdir” diyor Salvador Dalí; ad›n› sürrealizmle en çok Kurtul özdefllefltirdi¤imiz büyük sanatç›. Bahsetti¤i y›k›m, 20. yüzy›la dek

GENEL MÜDÜR sanat›n kal›plaflm›fl kayg›lar›n›, anlat›m biçimlerini, toplum ile birey AKBANK aras›nda durdu¤u nokta hakk›ndaki insan alg›s›n› topyekûn de¤ifltiren bir deneyim; yani modern sanat›n yükselifli. Bu yükselifl, toplumlar›n modern hayata geçti¤i süreçte, sanatta da yeniliklerin art arda belirdi¤i dönemi anlat›yor. De¤iflim, toplumun zaman içinde de¤iflen ihtiyaçlar›n›n ortaya ç›kard›¤› do¤al bir süreç... De¤iflim ne denli do¤al bir ak›fl olursa olsun, bir yenili¤i ortaya koyarken fikir kadar dayana¤› da önem tafl›r, çünkü arkas›ndaki prensipler oluflturur toplumun yeniliklere yan›t›n›. Her yarat›c›l›¤›n ve radikal yenili¤in ard›nda toplumun birlikte flekillendi¤i bir rasyonelli¤i mutlaka aramak gerekir. 60. y›l›m›z› böylesine önemli bir sergi ile kutlarken, Türkiye’nin sanatla olan dostlu¤unu bir ad›m ileriye tafl›mak, sahip oldu¤umuz gücü bugünün ve gelece¤in nesillerinin her zaman yararlanabilece¤i bir birikime dönüfltürmek en büyük tutkumuz. Modern sanat›n bu eflsiz karakterini Sak›p Sabanc› Müzesi’nde konuk etmenin bizim için ayr›ca büyük bir anlam› daha var. fiimdiye kadar benimsedi¤imiz birçok kavram›, 7 eserleri ve kiflili¤iyle tekrar tekrar söyleyen biri o: Yenilikçilik, yarat›c›l›k, ileri görüfllülük ve tabii ki ço¤unlukla da cesaret. Serginin tüm sanatseverler için unutulmaz bir deneyim olmas›n› diliyorum. ! ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Gala-Salvador Dalí Vakf›, dünyan›n önde gelen kültür Ramon baflkentlerinden biri olan ‹stanbul’da Dalí’nin eserlerini sunmaktan Boixadós k›vanç duyar. “‹stanbul’da Bir Sürrealist: Salvador Dalí”, vakf›m›z›n Malé koleksiyonunun en önemli parçalar›ndan oluflan ve ‹spanya d›fl›nda BAfiKAN düzenlenen en büyük sergisi olma özelli¤i tafl›yan genifl bir seçkiyi GALA-SALVADOR DALÍ VAKFI Türk halk›yla buluflturmak için bize benzersiz bir f›rsat sunuyor. Bu anlay›fl do¤rultusunda ortaya ç›kan sergi, ustan›n çocuk yaflta bir dâhi oldu¤u dönemden son yarat›c› günlerine kadar uzanan evriminin aç›k, ayr›nt›l› ve genifl bir retrospektifini ortaya koymaktad›r. Ayr›ca bu sergi, vakf›m›z›n Dalí Çal›flmalar› Merkezi taraf›ndan yürütülen en son araflt›rmalar›n ›fl›¤›nda, Dalí’nin yarat›c› zekâs›n›n gerçek boyutlar›n› ve 20. yüzy›l sanat›na katk›s›n›n önemini anlamada elimize kilit önemde ipuçlar› sunmaktad›r. Sonuç olarak, bu s›ra d›fl› proje, serginin misafirlerine zaman›n›n çok ötesinde bir sanatç›n›n yeteneklerini, zengin kavram dünyas›n› ve sonsuz hayal gücünü anlama olana¤› sa¤layacakt›r. Böylesi bir serginin Türkiye’de düzenlenmesi, bu düzeyde bir giriflimin gerçekleflmesi için gerekli kaynaklar›, teknik yeterlili¤i ve en üst düzeyde sanatsal projeler organize etme gelene¤ini bünyesinde bar›nd›ran iki önemli kurumun, Akbank 8 ve Sak›p Sabanc› Müzesi’nin ›srar› ve kararl›l›¤› sayesinde mümkün olabilmifltir. Bu s›ra d›fl› proje için daha iyi ortaklar düflünülemezdi. Bu iki kurumun uzmanl›¤› ve yeterlili¤iyle Dalí’nin eserlerinin niteli¤i ve çeflitlili¤ini birlefltirerek baflar›ya ulaflan sergi, Türk sanatseverler için zenginlefltirici ve keyifli bir kültürel deneyimin kap›lar›n› sonuna kadar aralayacakt›r. ! ÖNSÖZLER

Dalí ile Buluflmak Nazan Bat› sanat›n›n büyük ustalar›ndan Salvador Dalí’nin eserlerinden Ölçer oluflan büyük bir sergiyi ‹stanbul’da Sak›p Sabac› Müzesi’nde sergileme arzusu uzun süre bir düfl olarak kald›. MÜDÜR SAKIP SABANCI MÜZES‹ Belki de Suzan Sabanc› Dinçer 2006 y›l›nda Barcelona’dan Figueres’e uzanan bir yolculuk yapmasa, bu düfl asla gerçekleflmeyecekti. Bu ziyaret sonras›, böyle bir sergiye o aflamada en az›ndan fikren s›cak bakan güçlü bir sponsorun varl›¤›, bundan böyle ataca¤›m›z ad›mlarda bize cesaret verdi ve k›sa süre sonra Dalí Vakf› Küratörü Montse Aguer Teixidor’u ‹stanbul’a davet ederek Müzemizi görmesini istedik. ‹stanbul ziyareti dönüflü yazd›¤› mektupta, mekânlar›m›z› çok be¤enmekle birlikte bu denli genifl alanlarda bir Dalí sergisi yapman›n zorlu¤unu belirten Teixidor, ayr›ca bize Vakf›n son derece s›n›rl› say›da eser ödünç verme prensibini de hat›rlatmaktayd›. Gelecek y›llar için hiç de umut vaat etmeyen bu ilk görüflme sonras› Dalí Vakf› Genel Müdürü Joan Manuel Sevilliano’nun ‹stanbul’a gelifli ve kendisiyle tan›flma f›rsat› bulmam›z ise gerçek bir flans oldu ve bizi yeniden umutland›rd›. Figueres’e 2007 y›l›nda yapt›¤›m›z iki seyahat ve Gala-Salvador Dalí Vakf›, Tiyatro

Müzesi ve Cadaques’de bulunan Müze-Ev’deki çal›flmam›zla da, sergi projemizde ilk 9 ad›mlar› atmaya bafllad›k. Sonralar› Dalí Vakf› ve Müzelerinin sergileme ve e¤itim uzmanlar›yla defalarca bir araya geldik. Bu süreçte serginin çerçevesi geniflledi. Sabanc› Üniversitesi ve Sak›p Sabanc› Müzesi’nde yap›lacak ciddi e¤itim programlar› flekillendi, mimari proje olgunlaflt›. Bugün geriye bakt›¤›m›z zaman, ne kadar fley ö¤rendi¤imizi, bu ilk bak›flta anlafl›lmas› zor görünen sanatç›n›n iç dünyas›na ulaflmakta hepimizin hayli yol kat etti¤ini söyleyebilmekteyiz. Salvador Dalí gibi ressaml›¤›n›n d›fl›nda pek çok farkl› alanda ürün vermifl; yazarl›k, foto¤rafç›l›k, heykelt›rafll›k yapm›fl; sahne ve kostüm tasar›m›ndan film yönetmenli¤ine uzanm›fl; ayr›ca matematik, fizik, astronomi ve t›pla, DNA konusuyla yak›ndan ilgilenmifl ve bunu eserlerine yans›tm›fl bir sanatç›y› lay›k›yla sergilemenin zorlu¤unu elbette kabul ederek projeye bafllad›k. Serginin senaryosunu Dalí Vakf› Küratörü ve Müzenin kurulufl aflamas›nda bizzat Salvador Dalí ile çal›flm›fl olan Montse Aguer Teixidor ile kurgularken, bu ilginç yaflama belli sürelerle efllik eden ve 20. yüzy›l sanat›n› biçimlendirmifl pek çok yazar, flair, sanatç› ve sinemac›n›n da çerçevemiz d›fl›nda kalmamas›na gayret ettik. Vak›f Baflkan› Ramon Boixados Malé ve Vak›f Genel Müdürü Joan Manuel Sevilliano sergi projemize büyük destek verdiler. Montse Aguer Teixidor ise derin bilgisini projeye büyük bir heyecanla aktard›. ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Sergi sürecinde Dalí Vakf› çal›flanlar› Silvia Nello, Mercedes Aznar, Nuri Aldeguer, Imma Parade, Irene Civil ve Elisenda Aragones’in flahs›nda yak›n dostlar bulduk. Dalí sergisinin hemen bütün çal›flmas› Müzemiz uzman› Hüma Arslaner taraf›ndan yürütüldü; ‹spanya ile tüm iletiflimi, eser trafi¤ini, katalog için çok yönlü temaslar› o yönlendirdi; bu çal›flmalarda bütün Sak›p Sabanc› Müzesi ekibi ama en çok da Yavuz Parlar kendisine destek verdi. Salvador Dalí düflledi¤i müzesini bir eski tiyatroda kurmay› ye¤lemifl ve klasik bir müze anlay›fl›n› reddederek, eserlerini dev bir sahneye tafl›m›flt›. Sergiyi bu aç›dan de¤erlendirerek ülkemizin seçkin sahne tasar›mc›s› Metin Deniz dostumuzla çal›flmaktan do¤al ne olabilirdi ki! Metin Deniz ve ekibinin projelerini Müzemiz teknik birim yöneticisi Yük. Müh. Ozan Acar ve ekibi baflar›yla gerçeklefltirdi. Sergi haz›rl›¤›n›n ilk aflamas›ndan itibaren Dalí Vakf› yöneticileri ve uzmanlar›yla sürdürülen temaslar, ‹spanya makamlar› ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanl›¤› yetkilileriyle yap›lan yaz›flmalar, eser ve kuryelere iliflkin her türlü lojistik düzenleme, Müzemizin d›fl iliflkilerini yürüten uzman ‹rem Konukçu taraf›ndan üstlenildi. Pek çok ayr›nt›s› olan sergi harcamalar›, Müzemiz mali ifller yetkilisi Aytekin Afll› taraf›ndan titizlikle yönetildi.

10 Sergi haz›rl›¤›na Sabanc› Üniversitesi yönetimi, ö¤retim üyeleri ve ö¤rencileri yo¤un biçimde kat›ld›. Sabanc› Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Sanat Tarihçi Maryse Posenear 2008/2009 k›fl yar›y›l› ders program›na “Dalí ve Sürrealizm” konulu kredili bir ders koymakla kalmad›; Müzemiz E¤itim Bölümü yöneticisi olarak galeri sohbeti ve rehberlik gibi e¤itim etkinliklerinin programlar›n› tespit etti, sesli dinleme sistemi ve bilgi panosu metinlerini haz›rlad›; serginin her aflamas›nda elefltirel görüfllerini esirgemeyerek bizlere büyük destek verdi. ‹lk ve ortaö¤retim kurumlar› ve Milli E¤itim Bakanl›¤› makamlar›yla yap›lmas› gerekli temaslar, Müzemiz e¤itim sorumlusu Asuman Akbabacan taraf›ndan yönlendirildi. Sibel Sonmaz ve Söz Dan›flmanl›k ekibi Dalí konulu 5-17 yafl e¤itim ve atölye çal›flmalar›n› projelendirdi; art›k bir gelenek haline getirdi¤imiz, çocuklar için kurgulanm›fl Dalí kitab›n› Cem K›z›ltu¤ ile birlikte yay›na haz›rlad›. Katalog haz›rl›klar› Ça¤atay Anadol ve ekibince üstlenildi ve Lokman fiahin yönetiminde Mas Matbaas›’nda bas›ld›. Bu sergide foto¤raf›n büyük ustas› Ara Güler dostumuzun 1971 y›l›nda çekti¤i Dalí foto¤raflar›na da yer vermeyi arzu ettik. Onun izniyle kurguya katt›¤›m›z belge niteli¤indeki bu kareler, flüphesiz de¤erli bir katk› teflkil etti. Dan›flma kurulumuz üyesi Ferit Edgü sergi düflüncemizin belirmesinden son aflamaya kadarki süreçte görüfl ve elefltirilerini bizden esirgemedi, yaz›lar›yla sergimize de¤erli katk›da bulundu. ÖNSÖZLER

Eserler Bergen Fine Art Logistics firmas›n›n uzman ekibi taraf›ndan müzemize ulaflt›r›ld›; konservasyon uzmanlar› Nurçin Kural ve Ayfle Aldemir Kilercik taraf›ndan teslim al›nd›. Her sergide oldu¤u gibi bu serginin de mutfa¤›nda isimlerini burada sayamayaca¤›m pek çok dostun büyük eme¤i geçti. Sergi projemizin ilk aflamas›ndan itibaren ‹spanya’n›n Ankara Büyükelçili¤i’nin deste¤ine sahip olduk. Art›k ülkesine dönmüfl olan Büyükelçi Luis Felipe Fernandez de la Pena ve ondan görevi devralan Büyükelçi Joan Clos sergimizle yak›ndan ilgilendi. ‹spanya Büyükelçimiz Say›n Ender Arat’›n verdi¤i destek de çal›flmalar›m›z›n sorunsuz yürümesine büyük katk› sa¤lad›. Her zaman oldu¤u gibi, Kültür Varl›klar› ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü yetkilileri, Genel Müdür Orhan Düzgün, Genel Müdür Yard›mc›s› Abdullah Kocap›nar, özellikle de fiube Müdürü Nilüfer Ertan yard›m ve desteklerini esirgemediler. Kültür ve Turizm Bakan› Say›n Ertu¤rul Günay’›n yak›n ilgisi ise bize güç verdi. Bu sergi düflüncesinin sponsorumuz Akbank’›n 60. kutlama y›ldönümü çerçevesinde kabul görmesini flükranla karfl›l›yorum. Ama her fleyden önce Say›n Suzan Sabanc› Dinçer’e teflekkür borçluyuz. Serginin hayal edilme aflamas›ndan sonuna kadar büyük bir coflkuyla projenin arkas›nda, bizim yan›m›zda durdu, zor dönemlerin afl›lmas›n› sa¤lad›. Projeyi bafl›ndan beri yak›ndan izleyip destekleyen Akbank Genel Müdürü 11 Zafer Kurtul ve ayn› zamanda Sak›p Sabanc› Müzesi Dan›flma Kurulu Üyesi de olan Hayri Çulhac›’n›n bu sergideki yaklafl›mlar› da her aç›dan tayin ediciydi. Tüm bu isimlere içtenlikle teflekkür ediyorum. ! salvador dalí: bir retrospektif montse aguer teixidor Gala-Salvador Dalí Vakf› Dalí Çal›flmalar› Merkezi Yöneticisi 20. yüzy›l›n anlafl›lmas› en güç yarat›c›lar›ndan biri olan Salvador Dalí’nin tek bir aç›dan incelenmesi ya da çözümlenmesi mümkün de¤ildir. Yaflad›¤› yüzy›l›n fliddet olaylar›n› onun kadar isabetle yans›tan çok az sanatç› vard›r. Burada “fliddet” kelimesi bilinçli olarak kullan›lm›flt›r, zira ça¤dafl sanat›n André Breton’un (sürrealist grubun kurucusu, 1896-1966) flu sözlerinden do¤mufl oldu¤u unutulmamal›d›r: “Güzellik fliddetle varolacakt›r ya da varolmayacakt›r.” Dalí büyük bir gerçeklik (kendi gerçekli¤i) dönüfltürücüsü, yetenekli bir “metamorfist”tir. Onun dönüfltürme ve yeniden gözden geçirme mekanizmalar› her yarat›c› çözümlemede kendini hissettirir. fiair Federico García Lorca (1898-1936, res. 1), Oda a Salvador Dalí adl› lirik fliirinde sanatç›y› hem fliirsel, hem de onu en iyi tan›mlayan ifadelerle betimlemifltir:1

… Ama senin s›n›rl› sonsuza tutkular›ndan k›vanç duyuyorum Sa¤l›¤›na düflkünsün, yeni mermerler üstünde yafl›yorsun ‹nan›lmaz biçimli karanl›k ormandan kaç›yorsun Ellerinin eriflti¤i yere fantezin de erifliyor.

Lorca devam eder: Ey Salvador Dalí, zeytuni sesli! 13 Kiflili¤inin ve tablolar›n›n dediklerini söylüyorum. Senin o çocuksu f›rçan› övmüyorum, Ama senin oklar›n›n flaflmaz yönünü flak›yorum.

Lorca’n›n dedi¤i gibi, Dalí fantastik bir dünya yaratsa da nesnelerin

1. Federico García Lorca ve Salvador Dalí, s›n›rlar›n›n ötesine geçmez: Cadaqués’de, Mart 1925. Akvaryumda bal›k ve kafeste kufl. Denizde ve rüzgârda bulmak istemezsin onlar›. Bir bak›p çiziktiriyorsun ya da ayn›n› yap›yorsun…1

Çocukluk y›llar›ndan itibaren gözlenen bu yan›, Dalí’nin tan›d›klar›n›n, akrabalar›n›n, ö¤retmenlerinin ve dostlar›n›n aktard›¤› bir özelli¤idir: Hepsi de kendi evrenini yeniden keflfetmeye azimli, ola¤anüstü merakl› bir kiflilikten, bilgiye aç, çok yönlü bir muhaliften söz eder. O, kendi evrenini yeniden keflfetmeyi –en bafl›ndan beri fikre, onun bu s›fatla temsilinden daha büyük bir önem atfederek– e¤lenceyle ele al›r. Dalí, kendi gerçekliklerinin öznel odakl› bir yeniden de¤erlendirmesini yaparak, gözünün önünde belirenlerin salt nesnel temsilinden k›sa sürede vazgeçer. Güçlü kiflili¤inin bu e¤ilimini daha yak›ndan inceledi¤imizde, fizik ve metafizik düzlemlerde o son derece sevdi¤i zaman ve mekân›n kült nesneler haline geldi¤ini, kendine hayranl›¤›n› besleyen birer nesne biçimini ald›klar›n› görürüz. Böyle e¤ilimler ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

ancak kendine fazla güvenen, hatta tapan kiflilerde ortaya ç›kar. 20. yüzy›l›n büyük sanatç›lar›ndan ancak birkaç› kendi yap›t›n›n alfas› ve omegas› haline gelmek, yani sanatç›y› hem bir mit, hem de bir mit yarat›c›s›, dolay›s›yla da kitle kültürünün bir ikonu olarak infla etmek konusunda bu kadar baflar›l› olabilmifltir. Ça¤dafl sanat üretimiyle pek çok ortak özelliklere sahip bu yan›, onun bir öncü, flöhreti sanat›n nüfuz edece¤i bir platform haline getirmek konusunda bir 盤›r aç›c› olarak tan›mlanmas›na yol açar. Daha sonra, baflta Andy Warhol (1828-1987) olmak üzere di¤er sanatç›lar da bu süreçten faydalanm›flt›r. 21. yüzy›lda bize, sadece yap›t›n yarat›c›n›n kiflili¤i yan›nda ikincil konumda kald›¤› bir sanat gösterisini seyre dalmak üzere gözlerimizi aç›k tutmak kal›r. Sanat tarihinin hiçbir döneminde Dalí’nin gözlemlerinin –yani her sanat tezahürüne de¤iflmez bir biçimde egonun yüceltilmesinin, kendi portresini yaparak damgas›n› vurmas›n›n– do¤rulu¤u bu denli aç›kça kan›tlanmam›flt›r. Dalí, insan neyin resmini yaparsa yaps›n sonucun daima kendi portresi olaca¤›n› öne sürmüfltür.

Üslup Peflinde: Çocukluk ve Ergenlik. Figueres ve Cadaqués. E¤itim. Madrid ve Barselona Dalí ilk yap›t› olan manzara resmini çizdi¤inde çok küçüktü.2 Genç sanatç› bu noktadan 14 itibaren Gowans & Gray Koleksiyonunun kütüphanesi ve babas›n›n sanat›n ve entelektüelli¤in hamisi olmakla bilinen Pichot ailesiyle kurdu¤u yak›nl›k sayesinde sanatla hafl›r neflir olmaya bafllad› (res. 2). Onu izlenimcilikle tan›flt›ran ve profesyonel bir sanatç› olarak model ald›¤› ressam Ramón Pichot (1872-1925) özellikle önemliydi. Okul y›llar›nda, Roma’da iki y›ll›k burs sa¤layan bir gravür ödülünün sahibi, ressam ve gravür sanatç›s› Juan Núñez’in (1877-1963) çizim kurslar›na devam etti. Núñez ona resim çizmeyi ve k›sa sürede ustalaflt›¤› chiaroscuro tekni¤ini ö¤retti. Dalí, Un diari, 1919-1920: Les meves impressions i records intimes (Günlük 1919-1920: Mahrem ‹zlenimlerim ve An›lar›m) adl› günlü¤ünde, her ne kadar o s›radaki yap›tlar› Marià Fortuny (1838-1874) ve Modest Urgell (1839-1919) gibi ressamlar›n izlerini tafl›sa da, kendine Frans›z izlenimcilerini örnek ald›¤›n› itiraf ediyordu. Klasiklere olan ilgisi Figueres’te Studium adl› okul dergisine Goya, El Greco (Domenico Theotokopulos), Dürer,

Leonardo da Vinci, Michelangelo ve 2. Dalí ailesi Cadaqués’de: Gündelikçi Velázquez hakk›nda yazd›¤› kad›n, sanatç›n›n annesi ve babas›, Salvador, Caterina teyze, Anna Maria ve 3 makalelerden de anlafl›lmaktayd›. büyükannesi Anna, 1910 civar›. SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

Dalí’nin e¤itimi s›ras›ndaki bafll›ca temalar› ailesi, arkadafllar›, kendisi ve yörenin manzaras›, bafl gaileleri de ›fl›k, renk ve teknikti. Bunlar›n örnekleri 1920’li y›llarda yapm›fl oldu¤u Babam›n portresi ve Es Llaner’deki ev (kat. 1), Babam›n portresi için iki çal›flma (kat. 34) ve Kendi portrem ve babam›n portresi için çal›flmalar (kat. 35) ile Jóncols Koyu, Cadaqués ve Cadaqués’e bak›fl (1921 civar›, kat. 2 ve 3) adl› çal›flmalard›r. Annesinin (res. 3) 1921’deki ölümü ve kendisinin San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi Özel Resim, Heykel ve Gravür Okulu’nda ö¤renime bafllamak üzere Madrid’e tafl›nmas› sanatç›n›n hem sanatsal, hem de kiflisel ufkunun genifllemesi anlam›na geliyordu.4 Bu yeni yaflam›n bir yans›mas›, 1922’ye ait Kabare sahnesi ve Gece yürüyen düfller gibi bir dizi ilginç eskiz ve suluboya çal›flmada görülür. Söz konusu çal›flmalar›yla fovistlerin parlak paletini ard›nda b›rakan Dalí, bu dönemde tak›ld›¤› avangard çevreler sayesinde kübizm ve fütürizmle tan›fl›p, bu 3. Sanatç›n›n annesi Felipa Domènech Ferrés’in portresi. ak›mlar›n meydan okumalar›n› –k›smen– benimsemifl, Café Pombo’nun edebi tertulia’lar›na* kat›lm›fl, ressam Rafael Barradas (1890-1929), Ultraístalar ve daha niceleriyle bir araya gelmiflti. Madrid’de Birinci ‹beryal› Sanatç›lar Sergisi’nde sergilenen Luís Buñuel Portresi (1924) ve 1925’te Barselona Dalmau Galerisi’nde açt›¤› ilk kiflisel sergideki Küçük rom flisesi ile sifon (Kübist resim, 1924, kat. 5) gibi yap›tlar›, Ozenfant (1886-1966) ve Le 15 Corbusier’nin (Jeanneret, 1887-1965) L’Esprit nouveau adl› dergisinin sayfalar›ndan türemifl pürist etkiyi ortaya koyar. Dalí, ‹talyan metafizik ressamlar› Carlo Carrà (1881- 1966), Umberto Boccioni (1882-1916), Giorgio Morandi (1890-1964) ve Giorgio de Chirico’nun (1888-1978) Valori plastici adl› ‹talyanca dergide ç›kan röprodüksiyonlar›ndan da etkilenmiflti. 1926’da Paris’e gidip ’yu (1881- 1973) atölyesinde ziyaret etti: Picasso’nun son eserleri, André Breton taraf›ndan ileri sürüldü¤ü flekliyle sürrealizmin estetik etkilerinden baz› izler tafl›yordu ki, bu onu fazlas›yla cezbeden bir estetik anlay›flt›. Baflta Denizin önündeki masa. Eric Satie’ye sayg› ve Kumda yatan figürler (kat. 6 ve 7, her ikisi de 1926 tarihli) olmak üzere, bu ziyaretten sonra yapt›¤› resimlerden de aç›kça görülebilece¤i gibi, Picasso’nun yap›tlar› Dalí üzerinde hat›r› say›l›r bir etki yaratm›flt›. Dalí, aralar›nda Sala Parés’in Barselona’da düzenledi¤i (1928) ‹kinci Sonbahar Salon Sergisi’nin de bulundu¤u bir dizi sergiye kat›larak, Alet ve el, Bal kandan tatl›d›r ve ‹lk heyecan ürpertisi adl› yap›tlar›n› sergiledi. Bu eserlerinde, esteti¤inde etkin bir rol oynamaya bafllayan birçok unsurun yan› s›ra, sürrealizmin ilk aç›k etkisi de gözlemlenir: Ucu kesik eller, boynu vurulmufl bafllar ve uzuvlar› budanm›fl gövdeler... Böylece, Sürrealist kompozisyon’da (1928 civar›, kat. 8) karfl›m›zda atardamar ve toplardamarlar›, bal›¤›, do¤ranm›fl figürleri, kokuflmufl eflekleri, çürüyüp da¤›lm›fl

* ‹ber Yar›madas› veya Latin Amerika’da, edebi ya da sanatsal yan› a¤›r basan toplant›lar -ç.n. ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

hayvanlar› –k›sacas›, onun klasik üslup kayg›s›ndan kopan yeni estetik anlay›fla ve biçimsel ilkelere do¤ru att›¤› ilk ad›mlar›– buluruz. Bu yap›tlarda Joan Miró’nun (1893-1983), Hans Arp’in (1886-1966), Max Ernst’in (1891-1976), André Masson’un (1896-1987) ve Yves Tanguy’un (1900-1955) etkileri sezilir.

Sürrealizm. Paris. Dalí’nin Amerika Birleflik Devletleri’ne Yolculu¤u Kariyeri aç›s›ndan belirleyici bir y›l olan 1929’da Dalí, ileride kar›s› ve esin perisi olacak olan Gala’yla (Elena Ivanovna Diakonova) tan›flt› (res. 4). Gala’ya duydu¤u tap›nma derecesindeki ilgi, tek ve biricik aflk kültünün uç bir örne¤iydi. Ayn› y›l ünü uluslararas› boyut kazanmaya bafllad›. Film yap›mc›s› Luís Buñuel (1900-1983) ile ’yu (Endülüs Köpe¤i)5 çekti; bu film sayesinde sanatsal ve kültürel çevrelerde isim yapt›¤› gibi, André Breton’un bafl›n› çekti¤i sürrealist grupla da tan›flt›. Sürrealizm, rüyalar ve bilinçalt› olgular dünyas›na biçim vermeye çal›flm›flt›r. ‹nsan zihninin bu meçhul alan›n›n sanatsal analize elveriflli oldu¤u düflünülür. Nitekim Breton da zihnin derinliklerini analiz etme derdindeydi ve bu konudaki görüflünü ilk Sürrealist Manifesto’sunda “Görünürde birbirine taban tabana z›t olan bu iki durumun, dram ile 16 gerçekli¤in, gelecekte bir tür mutlak gerçeklikte, bir sürreel’de uzlaflaca¤›na inan›yorum” cümlesiyle ortaya koyuyordu.6 Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un (1856-1939) düflüncelerinden derinden etkilenen Breton, yaz›l› kelimelerin de düflünce kadar h›zla akt›¤›na ve fantezilerle kendili¤inden sözel ça¤r›fl›mlar›n sanatsal yarat›n›n yöntemleri olabilece¤ine inan›yordu. Sürrealizm sadece resmi de¤il sinemay›, foto¤raf›, tiyatroyu ve fliiri, daha do¤rusu bir bütün olarak hayat› etkilemiflti. Gizli Yaflam’›nda da anlatt›¤› gibi, Dalí’nin yaflam›n›n bu noktas›nda Gala’n›n büyük önemi vard›: “…O tutkulu ve ›srarl› fanatikli¤iyle Gala … sürrealist grubu, benim konuflman›n yan› s›ra ‘yazmaya’ da muktedir oldu¤uma ve felsefi ufkumun grubun her türlü öngörüsünü aflan yaz›lar yazmay› becerebilece¤ime ikna etme iflini üzerine ald› ... Asl›nda bütün yaz boyunca Cadaqués’de yapt›¤›m bölük pörçük ve anlafl›lmaz karalamalar y›¤›n›n› bir araya getiren Gala’yd› ve o y›lmayan titizli¤iyle bunlara ‘sözdizimsel bir form’ vermeyi baflarm›flt›. Bunlar öylesine iyi gelifltirilmifl notlard› ki, Gala’n›n tavsiyesiyle üzerlerinde tekrar çal›flt›m ve onlar› daha sonra Görünen kad›n ad›yla ortaya ç›kmak üzere yeni bir 4. Dalí’nin Cadaqués’de çekti¤i kendi foto¤raf›yla üst üste bindirilmifl fliirsel kal›ba döktüm. Bu benim ilk kitab›md› ve Gala Éluard foto¤raf›, 1930 civar›. SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

‘görünen kad›n’ da Gala’yd› (res. 5). Bu kitapta gelifltirilenler k›sa süre sonra bizzat sürrealist grubun daimi flüphesi ve düflmanl›¤›n›n ana hedefi olarak verece¤im savafl› bafllatacak fikirlerdi.”7 Dalí’nin Gala’yla iliflkisinin ilk sonuçlar›ndan biri, ailesinin kendisiyle tüm ba¤lar› koparmas› olacakt›.8 1929’da Zürih’te Soyut ve Sürrealist Resim ve Heykel Sergisi’ne kat›lan Dalí, ayn› y›l Paris’te ilk kiflisel sergisini de açt›.9 Sergi katalo¤unda André Breton flöyle yaz›yordu: “Daha önce birinin ‘günah ile erdem aras›nda’ dedi¤i gibi, burada da Dalí yetenek ile deha aras›nda tereddüt eden bir portre çizmektedir (Gelecek onun 5. Paris’teki dairesinde Gala, 1932 civar›. tereddüt etmedi¤ini gösterecekti).”10 Sergiyi izleyen on y›lda toplu sergilere ve Breton’un evindeki ünlü toplant›lara aktif olarak kat›lan sanatç›, sürrealist ak›m›n bir parças› haline geldi. Sürrealist ressamlar›n ba¤l› bulundu¤u Camille Goemans (1900-1960), Dalí’nin de galericisi oldu. Goemans’›n galerisi kapan›nca Dalí için 1931, 1932 ve 1933’te bir dizi kiflisel sergi açan Pierre Colle, onu New York’taki galeri sahiplerinden Julien Levy (1906- 1981) ile de tan›flt›rd›. Madison Avenue’da bir ça¤dafl sanat galerisi açma haz›rl›¤›nda olan Levy, ünlü yumuflak saatlerin belirdi¤i Belle¤in ›srar› (1931) adl› ya¤l›boya tablosunu sat›n ald›¤› sanatç›n›n Amerika Birleflik Devletleri’nde tan›nmas›n› sa¤lad›. Eserleri 17 1931’de Connecticut’ta Hartford’daki Wadsworth Atheneum’da aç›lan ilk sürrealist sergiye al›nan Dalí, bu arada Le Surréalisme au Service de la Revolution (1930-1933) ve Minotaure (1933-1939) gibi sürrealist dergilere yazmaya devam ediyordu. Dalí’nin birçok eseri sürrealist grubun mensuplar› taraf›ndan sat›n al›nm›flt›. 1932’de bir grup arkadafl› ona düzenli siparifller verip, yapt›klar›n› sat›n almak suretiyle mali yard›mda bulunmaya karar verdi. Zodiaque grubu sanatç›y› 30’lu y›llar boyunca desteklemeye devam etti. Ocak 1933’ten sonra y›ll›k bir ücret karfl›l›¤›nda her ay, grubun on iki üyesinden biri ya büyük boyutlu bir ya¤l›boya veya küçük bir tuval ve iki çizim seçme hakk›na sahip olacakt›. Eserlerin birço¤u Dalí’nin karakteristik sürrealist manzara veya iç dünyas›n›n portreleriydi. Söz konusu on iki kifli flunlard›: Caresse Crosby, Kontes Cuevas de Vera, André Durst, Prens Jean-Louis de Faucigny-Lucinge ve kar›s›, yazar Julien Green ve k›z kardefli Anne Green, René Laporte, Vikont de Noailles ve kar›s›, Kontes Pecci-Blunt, Félix Rolo, Robert de Saint-Jean ve Emilio Terry (res. 6, Dalí’nin Emilio Terry portresi adl› güçlü yap›t› bu 6. Emilio Terry Portresi, 1934. Gala-Salvador Dalí Vakf›, Figueres. sergide yer almaktad›r, kat 10). ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Dalí’nin sürrealist grupla iliflkileri giderek yo¤unlaflt›. Breton genç ressam› o s›rada iç çekiflmeler yüzünden zay›flayan harekete taze soluk verecek biri olarak görmekteydi. Bafllang›çta grup Dalí için ciddi bir entelektüel uyar›c› rolü oynam›flt›: “Onun bana ikinci kez do¤mak gibi bir fley sundu¤unu düflünüyordum. Sürrealist grup benim için besleyici bir bitki gibiydi ve sürrealizme ‘On Emir’e inan›r gibi inan›yordum. Ak›m›n ruhu, benim en derin varl›¤›ma t›pat›p uyuyordu.” Bu, onun, flu sözlerle aç›klad›¤› ünlü paranoyak elefltirel yorum metodunu gelifltirdi¤i ba¤lamd›: “Asl›nda ben sadece, bilinçalt›m›n bana emrettiklerini, yani hayallerimi, uykuda gelen imgeleri ve görüntüleri, Freud’un keflfetti¤i karanl›k ve sansasyonel dünyan›n her türlü somut ve usd›fl› görüngülerini hiç yarg›lamaks›z›n ve mümkün oldu¤unca eksiksiz bir biçimde kayda geçiren bir otomattan ibaretim… Kamuoyu böyle imgelerin izleyenin bilinçalt›nda uyand›rd›¤› sonsuz gizem, muamma ve ›st›rap kaynaklar›n›n zevkine varmal›.”11 Bu ifade bize Dalí’nin o andan itibaren uygulamaya bafllad›¤› yöntem konusunda yol gösterir. Söz konusu yöntem en tan›nmaz formlara bile önem biçmek veya atfetmektir; düflünce ile imgenin, bilinçli zihnin bilebildi¤inin çok ötesine geçen yorumlay›c› bir coflkuda buluflmas›d›r. Buradaki estetik-felsefi ilkeler, tan›mlar› gözlemcinin iradesine ba¤l› her türlü imgenin temsili olgusunu, yani Dalí’nin “analitik sürrealist faz›nda” genellikle dayand›¤› çift ya da görülemez imge olgusunu kapsar. Bir nesne, bizim yorumlay›c› irademizin basit ve anl›k 18 bir göz yummas›yla bir di¤eri oluverir. Breton yöntemin sürrealist serüvende yeni ve belirleyici bir aflama teflkil etti¤inden kuflku duymuyordu. “Max Ernst’in 1923-1924’teki ilk çal›flmalar›ndan ve Miró’nun 1924 y›l›na ait ifllerinden beri bu tür hiçbir bildirimde bulunulmam›flt›. Dalí bir süre zaferden zafere kofltu.”12 1934’te, sürrealizmin bir uyuklama döneminden geçti¤ini kabul eden Breton flunlar› eklemeyi de ihmal etmedi: “Dalí sürrealizmi birincil önem tafl›yan bir araçla donatm›flt›r, bilhassa paranoyak elefltirel metodun resme, fliire, sinemaya, tipik sürrealist nesnelerin oluflumuna baflar›yla uygulanabilir oldu¤unu hemen göstermifltir… [Dalí’nin] içindeki o istisnai ‘kaynama’ bu dönem boyunca sürrealizm için efli bulunmaz bir maya olmufltur.”13 Yöntemin tuvale ilk uygulamas›, Dalí’nin bitmemifl Görünmeyen adam (1929- 1932) adl› tablosunda gerçekleflti; Paranoyak yüz’de de (1935) varl›¤›n› kuvvetle hissettiren yöntem, Sonsuz muamma’da (1938) doru¤a ç›km›flt›. Sanatç›n›n da belirtti¤i gibi bu tabloda alt› ayr› form görülebiliyordu: Mandolin ile içinde armut ve incirler olan meyve taba¤›, mitolojik

hayvan, büyük kiklop Kreten’in yüzü, taz›, arkas›na 7. 14 Aral›k 1936 tarihli Time dergisi kapa¤›. SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

yaslanan filozof ve Cabo de Creus kumsal›nda oturmufl bir yelkenliyi izleyen bir kad›n›n arkadan görünüflü. Breton’un gösterdi¤i itibara ra¤men, Dalí giderek sürrealist ö¤retiyle aras›na bir mesafe koydu¤unun iflaretlerini vermeye ve bu konuda düflüncesini aç›kça anlatmaya bafllad›. Ocak 1930’da ise Nazizm ve Adolf Hitler hayran› olmakla itham edilip, grup taraf›ndan resmen boykot edildi. Ard›ndan, Breton’un evindeki uzun bir toplant›n›n sonunda, grubun bir mensubu olarak kalmas›na ve sürrealist sergilere katk›da 8. Cinsel çekicili¤in hayaleti, 1934 civar›, Gala-Salvador Dalí Vakf›. bulunmaya devam etmesine izin verildi. Bu sayede 1936’da Londra’daki Uluslararas› Sürrealizm Sergisi’ne kat›ld› ve sergi s›ras›nda düzenlenen bir dizi konferanstan sonraki kapan›fl konferans›n› verdi. 14 Aral›k 1936’da, Man Ray’in (1890-1976) çekti¤i foto¤raf›yla Time dergisine kapak oldu (res. 7). Bu, onun uluslararas› ününün bafllang›c›yd›. 1938’de Paris’te düzenlenen, André Breton ile Paul 19 Eluard’›n (1895-1952) küratörlü¤ünü yapt›¤› Uluslararas› Sürrealizm Sergisi’nde de Dalí ve Max Ernst çok önemli bir rol oynad›. Burada aralar›nda ilk kez ziyaretçilerin karfl›s›na ç›kan Ya¤murlu taksi’nin de bulundu¤u birçok eserini sergiledi. Dalí, 30’lar›n bafllar›nda keflfetti¤i özel dil ve ifade formunu hayat› boyunca b›rakmad› ve bunlar her ne kadar de¤iflmeye ve evrilmeye devam etseler de, esas olarak hepimizin aflina oldu¤u halleriyle kald›. Bu üslup, avangard ile gelene¤i harmanlayarak insan› mükemmelen tan›ml›yordu. ‹zlenimcilikten ve kübizmden, pürizmden ve fütürizmden etkilenen eserler geride kalm›flt›. Dalí, sürrealizmde kendi do¤as›n› buldu ve iflte bu dönemde ressam olarak y›ld›z› parlamaya bafllad›. Hayat› boyunca gelifltirmeye devam etti¤i temalar›n ço¤u –Görünmeyen adam’›n (1929-1932) yumuflak yap›lar› ve çifte figürleri ile sözgelimi, Cinsel çekicili¤in hayaleti’nde (1934 civar›) (res. 8) karfl›m›za ç›kan çürümüfl yiyecekler ve organizmalar– bu ola¤anüstü verimli dönemde ortaya ç›km›flt›r. Sanatsal kavram olarak nesne de yine bu döneme aittir. Sürrealistler, rüyan›n usd›fl› imgelerine form kazand›rmaya çal›flan nesneler yapmaya giriflmiflti. Bunlar›n yarat›ld›¤› süreç, nesnenin nihai formunu hiçbir biçimde dikkate alm›yordu ve sanatç›ya yol gösteren, bilinçalt›yd›. Dalí, “Sürrealist Deneyde Ortaya Ç›kan Obje” bafll›kl› makalesinde flunlar› yaz›yordu: Nesne bizim d›fl›m›zda, bizim bir rolümüz olmadan varolur (antropomorfik nesneler); Nesne arzunun kararl› biçimini al›r ve düflüncemizi etkiler (rüya hali nesneleri); Nesne hareket ettirilebilir; öyle ki üzerinde etki yap›labilir (sembolik ifllevli nesneler); ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Nesne onunla birleflmemizi sa¤lamaya e¤ilimlidir ve bizi kendisiyle bir birlik oluflturma peflinde koflmaya iter (nesneler ve yenebilir nesneler için açl›k duymak).14

Sanatç›n›n bu sergide yer alan Günefl tutulmas› ve bitkisel osmoz (1934, kat. 9), Ölüm flövalyesi (1934, kat. 11), Bafl› bulutlarla dolu adam (1936 civar›, kat. 12), Görünmeyen figürlü sürrealist kompozisyon (1936 civar›, kat. 13), S›radan pagan manzara (1937, kat. 14) ve Emilio Terry portresi (1934, kat. 10) gibi tablolar› bu dönemin ifllerini temsil eden, dengeli bir seçki sunar. Minotaure’un 12 May›s 1939 tarihli son say›s›nda, Breton’un, zaman›n›n sürrealist resmini de¤erlendirdi¤i “Sürrealist Resimde Son E¤ilimler” bafll›kl› makalesi yay›mland› ve bu makalede Dalí’ye yer verilmemifl olmas›, ikili aras›ndaki iliflkinin sonunu getirdi. 1940’tan sonra New York’ta karfl›laflt›klar›nda, Breton duydu¤u küçümsemenin bir iflareti olarak Dalí’ye, Salvador Dalí isminin harflerinin yer de¤ifltirmesiyle ortaya ç›kan “Avida Dollars” (dolar açgözlüsü) hitab›yla seslenecekti.

Amerika Birleflik Devletleri Paris’in 1940’ta Naziler taraf›ndan iflgali üzerine, Dalí ve Gala, Paris’i terk ederek gittikleri 20 ABD’de 1948’e kadar kald›lar. Dalí burada Alfred Hitchcock (1899-1980), Helena

9. Salvador Dalí, Spellbound (Öldüren Hat›ralar) adl› filmin setinde, 1945. SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

Rubinstein (1871-1965), Marx Biraderler, Charlie Chaplin (1889-1977) gibi sanat, sinema, sanayi ve siyaset dünyalar›n›n büyük flahsiyetleriyle tan›flt›. Söz konusu isimlerin birço¤unun portresini yapt› ve New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nden yine ayn› flehirdeki Julien Levy’nin galerisine kadar birçok müze ve galeride çal›flmalar›n› sergiledi. Büyük bir yarat›c›l›k dönemine ad›m atm›flt›: Yeniden klasisizme döndü; bu, s›k s›k iflaret etti¤i gibi son derece flahsi, Dalívari bir klasisizmdi. Julien Levy galerisinde açt›¤› serginin katalo¤unda da kendisinin “s›rf klasik üslupta ve Rönesans’›n uzun zaman önce b›rakt›¤› ilahi oran aray›fl›n› devam ettirerek”, “irrasyonel olan›n fethini 10. Alfred Hitchcock’un yönetti¤i sürdürmeye gücü yetebilen biri” oldu¤unu ilan ediyordu. Spellbound’un çekimi s›ras›nda Gregory Peck, Ingrid Bergman ve Dalí, paranoyak elefltirel metodunu daha sonra, Esquire (A¤ustos 1942) dergisine Salvador Dalí, 1945. 21 yazd›¤› “Topyekûn Savafl ‹çin Topyekûn Kamuflaj” bafll›kl› makalesinde gelifltirdi: “‘Görünmeyen imgelerin’ keflfinin benim kaderimin bir parças› oldu¤u kesindi. Alt› yafl›ndayken ebeveynimi ve onlar›n arkadafllar›n›, neredeyse medyumlar› and›ran ‘fleyleri farkl› görme’ yetene¤imle hayrete düflürmüfltüm. Daima baflkalar›n›n görmedi¤i fleyleri görür, onlar›n gördüklerini ise görmezdim … Paranoyak bir zihnim vard›. Paranoya, sistematik bir yorum yan›lsamas› olarak tarif edilir. Bu sistematik yan›lsama, az çok marazi bir durumda, genel olarak sanatsal olgunun ve özel olarak da gerçekli¤i dönüfltüren büyüsel dehan›n temelini teflkil eder.” Napolyon’un hamile kad›na dönüfltürülmüfl burnu gölgesini özgün y›k›nt›lar›n aras›nda hüzünle dolaflt›r›yor (1945) adl› çal›flmayla ‹simsiz. Kafataslar›, figürler ve denizatlar› (1940) adl› desen, bu “görünmeyen imgelerin” örnekleridir (kat. 17 ve 42). Kitle kültürüne mal olma coflkusu, Dalí’nin tek bafl›na ya da baflka ressamlarla iflbirli¤i içinde çal›flarak birçok siparifli yerine getirmesini sa¤lad›. Sanatç›n›n bu dönemine, de¤ifltirmek ve gelifltirmek için duydu¤u dinmek bilmeyen arzusu damga bas›yordu. Hitchcock’un Spellbound (Öldüren Hat›ralar; Gregory Peck ve Ingrid Bergman, res. 9 ve 10) ve ’in (1901-1966) Destiny (Kader) adl› filmleri için dekor çal›flmalar› yapt›; ikincisi, “hiçbir zaman tamamlanmayacak” bir filmin parças› olacakt›. Resim yapmak ve yazmaktan sonra onu en çok ilgilendiren alan›n sinematografi oldu¤u kesindir. Hitchcock, rüya sekanslar›nda kendisine yard›mc› olmas› için Dalí ile çal›flmay› seçmifltir; çünkü ona göre Dalí rüyalar›n ressam›d›r. ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

11-12. Juan Gyenes’in Don Juan Tenorio adl› oyununda Salvador Dalí’nin dekorlar›, 1950.

Dalí, özellikle 1938-1944 y›llar› aras›ndaki çal›flmalar›nda baleye de önemli yer verdi; dekor ve kostümleri tasarlamakla kalmay›p bazen librettoyu dahi yaz›yordu. Sanatç›n›n damgas›n›n en fazla hissedildi¤i eserler aras›nda Richard Wagner’in Tannhäuser’inin Venusberg’ine dayanan ve New York Metropolitan Operas›’nda 9 Kas›m 1939’da perdelerini açan Bacchanale (Bakkhos Ayini), prömiyerini 8 Ekim 1941’de yine New York Metropolitan’da yapan, Franz Schubert’in Labirent’i ve prömiyerini New York’ta yapan, Wagner’in Ç›lg›n Tristan. Sonsuz aflk ve ölüm mitine dayal› ilk paranoyak bale’si 22 (1944) say›labilir. Bu balelerin tümünün koreografisini Léonide Massine (1896-1979) yapm›flt›. Ç›lg›n Tristan için arka perde projesi bu sergide yer almaktad›r (kat. 16). Dalí, kelimenin en genifl anlam›yla bir sanatç›yd›; yani onun için yazmak ile resim yapmak hemen hemen eflde¤erdi. Sürekli Horatius’un Ut picture poesis’ine (fiiir de resme benzer) gönderme yapard›. Nitekim k›saca Rönesans için söylenen, fliirsel olanla resimsel olan›n iliflkisi sürrealist ak›mda bir kez daha ön plana geçti ve bu onun da özel tercihiydi. Dalí, çocuklu¤undan itibaren büyük bir açl›kla okumufl, engin bir kültür adam›yd›. K›sa sürede kendine özgü bir yazar haline geldi. Say›s›z çal›flmas›n›n da tan›kl›k etti¤i gibi, 20. yüzy›l ressamlar›n›n en üretkenlerindendi; yazmaya 1919’da bafllam›fl ve yaflam›n›n, son y›llar›na kadar yaz›nsal üretimini ayn› h›z ve ihtirasla devam ettirmiflti. Kitaplar›yla aras›ndaki sembiyotik iliflki de ondaki hümanistik sanat kavram›n›n bir di¤er kan›t›d›r. Yaflam› ve yap›t›, bir bütün olarak biriktirdi¤i bilgiyi sanatsal disiplinlerin her birinde gelifltirmek üzere tasarlanm›flt›r. O sürekli deneyimleyen bir Rönesans insan›d›r. Bu bak›mdan icatlar›n ve klasik e¤ilimlerin görüldü¤ü sanat›nda iki bafll›l›k vard›r. fiiddet ve daimi de¤iflim içindeki bir dünyada, saplant›l› bir biçimde, ço¤unlukla dönemindeki ak›nt›n›n karfl›s›nda duran kendi ifade 13. James D. Watson’›n The Double Helix formunu aram›flt›r. Yarat›c› ve kendine has bir yazard›r. Özellikle 1940’lar Dalí’nin adl› kitab›n›n kapa¤›, Atheneum, hayat›n›n en verimli y›llar›na, ayn› zamanda üslup ve e¤ilimlerinin de en zengin New York, 1968. oldu¤u döneme denk düflüyordu. Ça¤›n›n tarihsel dönüflümlerinin peflinden giden 14. The Double Helix adl› kitab›n illüstrasyonu üzerine Salvador Dalí’nin sanatç›n›n yap›t› bu dönemde durmadan de¤iflime u¤rad›. yapt›¤› bir eskiz. SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

Yaz›lar› Dalí’nin bir ressam, bir sanatç› ve kamuoyuna mal edilmifl (genelde tart›flmal›) bir flahsiyet olarak gelifliminde zaman zaman gayet etkin ve önemli bir rol oynam›flt›r. Onun sanat›, “yazar Dalí”nin yap›t›na gönderme yapmadan anlafl›lamaz. Bu iki unsur, temalar› sa¤layan metinler ve resimlerinde ortaya ç›karak, onun hem resimsel külliyat›n›n evrimini, hem de ça¤dafl sanata karfl› tutumunu gösteren imgelerle birbirine ba¤›ml›d›r. Salvador Dalí’nin Gizli Yaflam› adl› muhteflem otobiyografisi, onun kendi “gerçek” gerçekli¤ini, sanki bu gerçekli¤in kesinli¤ini yeminli bir ifadeyle kurmak istermiflcesine nas›l çal›fl›p ortaya ç›kard›¤›n›n resmidir. Bizler de bu serginin bir bölümünü bu nedenle Gizli Yaflam’a adad›k. Bu eskizlere küçük bir bak›fl bile onun yap›t›n›n ve yaflam›n›n anahtarlar›n› göstermeye yeter; ama biz yine de imgenin genel görünüflüyle onun mikrokozmosunun tek tek aç›klad›¤› her bir ö¤esine bahfletti¤i dikkati akl›m›zdan ç›karmamal›y›z. Bu çal›flmalardaki kompozisyonlar anekdotlar›n yo¤unlu¤uyla canl›l›k kazanmaktad›r.

Nükleer Mistisizm. Bilim Tutkusu Dalí, yaflam› boyunca döneminin bilimsel ve teknolojik ilerlemelerini sürekli takip etti. O asl›nda sadece çal›flmalar›na uygulanabilir bilimsel yeniliklere ola¤and›fl› bir ilgi 23 duymakla kalmay›p, genel anlamda insano¤luna ve her fleyin üstünde döneminin yeni sanatsal e¤ilimlerine de coflkulu bir merak besliyordu. Bu bak›mdan postmodernitenin öncülerinden biri say›labilir. Dalí’nin fikirleri, dura¤an avangard kavramlar›n k›flk›rt›c› niteliklerini korumakta, günümüzde yeni sanatsal hipotezler ve kavramlar için de bir kaynak oluflturmaktad›r. Dalí’nin araflt›rmalar›n›n ve umutlar›n›n kutup y›ld›z›, matematik ve optikti. Kahramanlar›ndan biri ise, geniflleyen bilgimizin bilimle din aras›nda bir uyum sa¤layaca¤› kehanetinde bulunan yazar ve düflünür Ramon Llull’du (1232-1315). Bilime duydu¤u ilgi Dalí’yi Sigmund Freud’la Londra’da, Stefan Zweig’›n arabuluculu¤u sayesinde tan›flaca¤› bir toplant›ya kat›lmaya (bkz. ziyaretten önce yapt›¤› Freud Portresi, 1937);15 Max Planck’›n kuantum teorisini çözümlemeye; Luca Paccioli’nin ‹lahi Oran Üzerine adl› kitap盤›n› incelemeye; Atomik Leda’n›n (1949) içlerinden biri bu sergide de yer alan çizimlerini (kat. 45) haz›rlarken yard›m›n› talep etti¤i matematikçi Prens Matila Ghyka’yla iflbirli¤i yapmaya götürdü. Werner Heisenberg’in “atomik yap›flkan”›n›16 çal›flan sanatç›, James Watson’la da dostluk kuruyor, DNA’ya hayranl›k duyuyordu17 (res. ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

15. Salvador Dalí, Dördüncü boyutun aray›fl› adl› yap›t› üzerinde çal›fl›rken, 1979. 24 Foto¤raf: Melitó Casals, “Meli”.

13,14). Tüm bu araflt›rma ve temaslar onun resim ve yaz›lar›ndaki yörüngenin tümlevi oldu¤u gibi, yeri geldi¤inde entelektüel gelifliminin formunu da belirledi. Böylece, Amerika’da kesintisiz olarak kald›¤› y›llar›n (1940-1948) ortas›nda, nükleer veya atomik mistisizm dönemine girdi. Nükleer füzyon ve fizyon alanlar›nda yap›lan ilerlemelere duydu¤u özel ilgiyle birlikte bu kuram›n temellerini, dinsel ve döneminin bilimsel ilerlemeleriyle ilgili temalar› ele ald›¤› Mistik Manifesto’da att›. Bu dönemde yaratt›¤› eserlerde, atom bombas›n›n patlay›fl›n›n Dalí’nin yap›tlar›n› nas›l etkiledi¤i gözlenir. Nitekim Manyak Gözbebe¤i: Salvador Dalí’nin Dile Getirilemez ‹tiraflar›’nda André Parinaud’ya yapt›¤› aç›klamada da bunu görmek mümkündür: “6 A¤ustos 1945’teki atom bombas› beni bir deprem gibi sarst›. O andan itibaren düflüncelerimin gözde g›das› atomdu. Bu dönemde yapt›¤›m birçok manzara resmi, bu patlaman›n aç›klanmas›n›n bende uyand›rd›¤› büyük korkuyu anlat›r. Kendi paranoyak elefltirel metodumu uygulayarak dünyan›n keflfine ç›kt›m. Nesnelerin arkas›ndaki güçleri ve gizli kanunlar› görerek, onlara hâkim olmak istedi¤im aflikâr. Sezgisel dehamla biliyorum ki, nesnelerin kalbine nüfuz etmek için elimde müstesna bir vas›ta var: Mistisizm, bir baflka deyiflle, olan›n daha derin bir sezgisi, Tanr›’n›n lütfu, do¤runun lütfu sayesinde tüm mutlak görüntüyle ivedi bir iletiflim.”18 Dalí’nin 20. 16. William Etkin’in Scientific American’da yüzy›l›n düflünce yap›s›n› b›rak›p 21. yüzy›la yak›fl›r bir zihniyet gelifltirmesi, 1 Eylül (no. 5, May›s 1966) yay›mlanan “How a Tadpole Becomes a Frog” bafll›kl› makalesi 1948 tarihli Herald Tribune’da flöyle anlat›l›yordu: “[Dalí] Freud’u terk edip Einstein’a üzerinde Dalí’nin notlar›. SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

geçiyor. ‘Bundan böyle rüya ve psikopatoloji yok,’ diyor; ‘gelecek tamamen fizyondan, atomdan, fizikten ve metafizikten ibaret.’” Bu etkinin örnekleri aras›nda Neron’un burnunun yan›nda maddenin çözülmesi (1947, kat. 18), Bir ku¤u tüyünün atom-içi dengesi (1947, kat.19), Port Lligat Madonnas› (1950); San Juan de la Cruz ‹sa’s› (1951), Çarm›ha gerilme (1954) ve Çarm›ha gerilmeyi seyreden Gala (1954, kat. 20) gibi yap›tlar say›labilir. Dalí Mistik Manifesto’sunda flöyle der: “Ve estetikte, zaman›m›z›n ruhunun yeni alt›n bölmelerinin çözümlenmesi mistiklere, sadece onlara düfler; e¤er yeniden do¤an mistik bir resim gücü henüz bafllamam›flsa, bu, zaman›m›z›n bilimsel ilerlemesine nazaran geç kalm›fl olan sanatç›lar›n hâlâ en sefil maddecili¤in mutlak sonuçlar›n›n menfur çay›rlar›nda gevifl getiriyor olmas›ndand›r; bu yüzden, onlar›n yapabilece¤i hiçbir resim yoktur, resimleri figüratif de¤ildir, nesnel de¤ildir, d›flavurumcu de¤ildir, hiçbir fley de¤ildir, sadece yoktur.”19 Bilime ve holografiye duydu¤u ilgi, 60’l› ve 70’li y›llarda üç boyutlu imgelere hâkim olma konusundaki daimi aray›fl›nda Dalí’ye yeni perspektifler sa¤lad›; seyircisine plastiklik ve uzay izlenimi sunmaya niyetli her süreç onu büyülemekteydi. Üçüncü boyut üzerinden dördüncüye, yani ölümsüzlü¤e ulaflma peflindeydi (res. 15 ve 16). Alt› gerçek ayna arac›l›¤›yla geçici olarak yans›t›lm›fl alt› sanal kornea ile sonsuzlaflan 25 Gala’y› arkas›ndan resmeden Dalí’nin arkadan görünüflü (iki unsurlu stereoskopik yap›t, 1972-1973) ve Kürelerin uyumu. Tek ö¤ede stereoskopik çal›flma (1979), bu dönemin ürünleridir (kat. 23-25). Optik sanat ve kinetik sanat gibi ak›mlar Dalí’nin optik deneylere ve yan›lsamalara olan ilgisini daha da art›rd›. Ayn› fley stereoskopik teknikler için de geçerliydi; Dalí bu teknikleri kullanarak, kendinden önceki döneme ait Veroskop’un optik ilkesinin daha ileri bir uygulamas›n› yapmay› baflard›; Gerard Dou’nun (Flaman, Alt›n Ça¤ ressam›, 1613- 1675) yap›tlar›n› da inceledi ve bunlarda, çifte ya da stereoskopik imgeleri keflfetti. Bu bilgi ›fl›¤›nda, stereoskopik imgeler yaratabilmek için Fresnel merce¤iyle çal›flmaya bafllad›.20 Ölümsüzlü¤ün On Reçetesi adl› kitab›nda flu hükmü dile getiriyordu: “Stereoskopi geometriyi meflruiyete ve ölümsüzlü¤e kavuflturur, çünkü kürenin üçüncü boyutuna geçit verir.” Optik temalara, özellikle de üçboyutluluk yan›lsamas› yaratan süreçlere tutkusu onu holografiye götürdü; Dennis Gabor’un (1900-1979) lazerli çal›flmas›yla ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Nobel Ödülü’nü almas› da ilgisinin artmas›na yarad› (bu, nesnelerin rölyefli görülebildi¤i bir yöntemdi) ve Gabor sayesinde, kendileri birer hologram formunu alan bilim ile sanat aras›ndaki iletiflimle ilgili ilk deneylerini yapmaya bafllad›.21 Sonraki y›llar›nda Dalí kendini büyük ölçüde afet kuram›n› araflt›rmaya verdi. Bu kuram›n matematikteki en büyük savunucusu René Thom’dur (1923-2002). 1985’te Dalí Tiyatro-Müzesi’nde yap›lan “Kültür ve Bilim: Nedensellik ve Özgürlük” konulu sempozyum, sanatç›n›n bilime ilgisinin doru¤a ç›kt›¤› nokta oldu. Kat›l›mc›lar aras›nda bilim felsefecisi P.T. Landsberg, Heisenberg’e yak›nl›¤›yla bilinen fizikçi Günther Ludwig, René Thom, Frans›z astrofizi¤inin babas› say›lan Evry Schatzman, ekoloji ve deniz biyolojisi uzman› ve öncülerinden Ramon Margalef, Nobel kimya ödülünün sahibi Ilya Prigogine gibi sivrilmifl isimler vard›. Dalí, onlar›n sempozyuma yapt›klar› katk›y› 1984’ten 29 Ocak 1989’daki ölümüne kadar yaflad›¤›, do¤um yeri olan Figueres’deki evi Torre Galatea’da kapal› devre televizyondan sürekli izledi.

Klasiklerin Yeniden Yorumlan›fl›: Velázquez ve Michelangelo Dalí, 80’li y›llar›n ortalar›nda son resimlerini yapt›; bunlar her zaman tapt›¤› ustalar Michelangelo ve Velázquez’den esintiler tafl›yan yap›tlard›. Yaflam›n›n bu dönemindeki 26 fikirleri flu sözleriyle özetlenebilir: “‹mgelemim art›k kaprisin ve rüyalar›n ya da otomatl›¤›n hizmetinde de¤il; art›k do¤rudan do¤ruya kendi varl›¤›mdan, kendi hastal›¤›mdan ve en inatç› an›lar›mdan al›nm›fl önemli fleylerin resmini yap›yorum.” Bugün, do¤umunun yüzüncü y›l›n› kutlam›fl oldu¤umuz Dalí’nin yap›tlar›n›n ve yaflam›n›n çeflitli alanlara sundu¤u katk› konusunda daha nesnel bir de¤erlendirme yapabilecek durumday›z. O hem sanat hem edebiyatta tamam›yla özgün imgelerin üreticisidir ve ikonografisi 20. ve 21. yüzy›l›n ortak imgeleminde bir dönüm noktas› teflkil eder. Yerelden –daha do¤rusu kendisini saran çevreden– yola ç›k›p, herhangi bir 20. yüzy›l flahsiyetinin ufkunun ötesinde uluslararas› bir üne sahip olan Dalí’nin sanat›yla kiflili¤ini –sanatsal, kamusal ve gizli yaflam›n›– kaynaflt›rd›¤› son büyük eseri olan Figueres’deki Dalí Tiyatro-Müzesi, topyekûn sanat yap›t› kavram›n› temsil eden bir yap›tt›r. 20. yüzy›l›n gelene¤e duyulan derin sayg› ile moderniteye yo¤un ba¤l›l›¤› birlefltirebilmifl birkaç sanatç›s› aras›nda hat›rlanacak olan Dalí, klasisizmden, devrimci yarat›lar ile büyüleyici optik oyunlar› incelikle kullanan ikonografik bir repertuvar olarak faydalanm›flt›r. Yap›tlar› dehas›n›n gerçek temeli olan, durmaks›z›n flafl›rtan imgeleminin bir yans›mas›d›r. Gerçek bir sinemac› olan Luís Buñuel flöyle yazm›flt›r: “Picasso bir ressamd›, sadece bir ressam. Oysa Dalí bunun çok ötesine geçti. Cinnet derecesindeki flöhret arzusuna, teflhircili¤ine ve gerçek bir söz ya da jest için kap›ld›¤› ç›lg›nca aray›fla ra¤men… O hiç tart›flmas›z bir deha, efli bulunmaz bir yazar, konuflmac› ve düflünürdür.” SALVADOR DALÍ: B‹R RETROSPEKT‹F

1 fiiir çevirileri flu yay›ndan al›nt›lanm›flt›r: Federico García Lorca, Salvador Dalí’ye Od, çev. Y›ld›z Ersoy Canpolat, yay. haz. Y›ld›z Ersoy Canpolat ve Selahattin Özpalab›y›klar, Yap› Kredi Yay›nlar›, ‹stanbul, 1. bask›, A¤ustos 2007. 2 Landscape (1910-1914), Salvador Dalí Müzesi, St. Petersburg, Florida. 3 Studium Ocak-Haziran 1919’da ç›kt›. 4 Dalí kald›¤› ünlü Residencia de Estudiantes’de (Ö¤renci Yurdu), ileride dönemlerinin önemli isimleri aras›nda yer alacak kiflilerle tan›flt›. Grubun üyeleri aras›nda Luís Buñuel, Federico García Lorca, Pedro Garfías, Eugenio Montes ve Pepín Bello da vard›. 5 Dalí, Mirador dergisine bu filmden bahsederken (Barselona, 24 Ekim 1924) flöyle diyordu: “Tüm bu beylik ve keyfi dünyan›n uydurulmas›na en çok katk›da bulunanlar, her fleyin ötesinde, onu gerçek diye dayatmaya u¤raflan edebiyat insanlar› ve özellikle romanc›lard›r. E¤itime göre, her fleyin aç›klanabilir ve mant›kl› oldu¤u bu dünya, bugün modern psikolojinin keflifleri taraf›ndan tamam›yla bozulmufl durumdad›r. Bu dünyadaki her fley kölelere yarafl›r ve kokuflmufl haldedir, öyle ki domuzlar ve do¤ru düflünen insanlar›n otlamaya devam edebilmesi için bu haliyle bile sanki bir mucizeymifl gibi ifl görmeye devam eder. Yine de, embesilli¤e uysun diye düzülüvermifl gerçeklik ve gerekli güven duygusunun yan› s›ra, her türlü basmakal›pl›ktan ba¤›ms›z olgular vard›r, basit olgular.” 6 André Breton, “Manifeste du Surréalisme (1924)”, Manifestes du Surréalisme, Gallimard Folio Essais, Paris, 1985; 24. Sanat, Theory, yay. haz. Charles Harrison ve Paul Wood, Blackwell, Oxford, 1992 (yeni bask› 2003), Breton’un 450. çevirisi, R. Seaver ve H.R. Lane. 7 Salvador Dalí, The Secret Life of Salvador Dalí, çev. Haakon M. Chevalier, Dover, Mineola, N.Y., 1993, s. 249-250. 8 Dalí’nin babas›yla iliflkisi bir süreden beri kötüye gitmekte ve ikili aras›ndaki gerilim artmaktayd›. Dalí Gala’ya kap›l›nca, baba Dalí 26 Eylül 1929’da vasiyetini de¤ifltirerek o¤lunu miras›ndan mahrum b›rakt›. Galerie Goemans sergisindeki Kutsal Yürek imgesini gösteren bir çal›flmada yazan “Bazen s›rf keyif için annemin portresine tükürürüm” fleklindeki sözleri de aile taraf›ndan tepkiyle karfl›lanm›flt›. 9 Kiflisel sergi, 20 Kas›m-5 Aral›k 1929’da, Galerie Goemans’ta aç›ld›. 10 Bkz. André Breton, “Première exposition Dalí”, Point du Jour, Gallimard Idées, Paris, 1970; 67. Break of Day, çev. Mark Polizzoto ve Mary Anne Caws, University of Nebraska Press, Nebraska, 1999. 11 Dalí’nin New York Modern Sanat Müzesi’nde yapt›¤›, “Sürrealist Ressamlar ve Paranoyak ‹mgeler” bafll›kl› konuflmadan özet (Ocak 1935). 12 Bkz. A. Sánchez Vidal, Dalí, Alianza, Madrid, 1994, s. 40. 13 André Breton, What is ?, çev. ve yay. haz. David Gascoyne, Faber&Faber, Londra, 1936. 14 Salvador Dalí, “The Object as Revealed in Surrealist Experiment”, This Quarter, c. 5, say› 1, Eylül 1932, s. 197-202. 15 Dalí, Gizli Yaflam’da flöyle yaz›yordu: “Gitmeden önce ona, paranoya üzerine yazd›¤›m makalenin yer ald›¤› bir dergiyi vermek istedim. Bu yüzden, makalenin oldu¤u sayfay› açt›m ve e¤er vakti varsa okumas›n› rica ettim. Freud dergime en küçük bir ilgi dahi göstermeden beni süzmeye devam etti. ‹lgisini çekmeye çal›flarak ona bunun sürrealist bir sapt›rma de¤il, gerçekten bilimsel bir makale oldu¤unu aç›klamaya çal›flt›m ve parma¤›mla göstererek bafll›¤› tekrarlad›m. Onun istifini bozmayan kay›ts›zl›¤› karfl›s›nda sesim 27 istemeden daha keskin ve ›srarc› bir hal ald›. Bunun üzerine, bana sabit bir biçimde bakmaya devam ederken, bütün varl›¤›yla yak›nlafl›yormufl gibi görünen Freud, Stefan Zweig’a dönerek hayk›rd›: ‘Daha önce hiç bu kadar tipik bir ‹spanyol örne¤ine rastlamam›flt›m. Amma da fanatik!’” (The Secret Life, not 7, s. 25.) 16 El Pueblo’dan Joaquin Grau’ya konuflan Dalí “Çal›fl›yorum: Keflke, yap›tlar›m› antimaddeye dökmenin bir yolunu bulabilseydim. Bu, Dr. Werner Heisenberg’in formüle etti¤i yeni bir denklemin uygulan›fl›… Dalí’ye hayran olmaya al›flk›n olan ben, bu nedenle, bana benzeyen Heisenberg’e hayran olmaya bafllad›m.” Aç›klamalar› daha sonra Arts de Paris’nin 674. say›s›nda yay›mland› (11 Haziran 1958). Dalí’nin bu dönemdeki yap›tlar› aras›nda, gergedan boynuzuna olan saplant›s› –mükemmel bir logaritmik spirale göre infla edilmifl– aç›kt›r: Port Lligatl› Meryem (1950); Assumpta corpuscularia lapislazulina (1952), Kürelerin Galateas› (1952) ve Çarm›ha gerilme (1954); Fidias’›n Ilisios’unun gergedans› da¤›l›m› (1954); Gergedans› belirtiler gösteren Gala’n›n portresi (1954); Üç pi-mezonla çevrelenmifl aziz (1956) ve Ölüdo¤a–h›zla hareket ediyor (1956). 17 Francis Crick, James Watson ve Maurice Wilkins deoksiribonükleik asit (DNA) üzerine yapt›klar› çal›flmayla 1962 Nobel T›p Ödülü’nü kazand›lar. Bu bak›mdan, Dalí’nin eserlerinde, hayat molekülü olan DNA’n›n çifte helezonlu yap›s› belirmeye bafllad›: Galacidalacidesoxyribonucleicacid (Crick ve Watson’a Sayg›), 1963. 18 Salvador Dalí ve André Parinaud, Maniac Eyeball: The Unspeakable Confessions of Salvador Dalí, Creation Books, Washington DC, 2004, s. 229. 19 Salvador Dalí, Manifeste Mystique, Michel Tapié-Michel Godet, Paris, 1951.

20 Örnekler aras›nda, Alt› gerçek ayna arac›l›¤›yla geçici olarak yans›t›lm›fl alt› sanal kornea ile sonsuzlaflan Gala’y› arkas›ndan resmeden Dalí’nin arkadan görünüflü [bitmemifl] (1972-1973); Gala’ya Venüs’ün do¤uflunu göstermek için Akdeniz’in derisini kald›ran Dalí (1978); Dalí, ç›r›lç›plak ve çok çok uzakta güneflin arkas›ndaki Gala’ya ufku göstermek için bulut biçimli alt›n postu eliyle çekiyor (Claude Lorraine’e Sayg›) (1977); Kürelerin uyumu (1979) ve Dördüncü boyutun peflinde (1979) say›labilir.

21 Dalí, Nisan-May›s 1972’de, New York’taki ünlü Knoedler Galerisi’nde, Holos! Holos! Velázquez! Gabor! adl› eserini tan›tt›¤› ilk hologram sergisini açt›. Bu, ayn› zamanda katalo¤unun flu sözlerle bafllayan giriflinin de bafll›¤›yd›: “Velázquez döneminden beri tüm sanatç›lar üç boyutlu gerçeklikle u¤raflm›flt›r; modern zamanlarda da Picasso’nun analitik kübizmi Velázquez’in üç boyutunu tekrar yakalamay› denedi. fiimdi, Gabor’un dehas› sayesinde holografinin kullan›m›yla, sanatta yeni Rönesans olas›l›¤› gerçekleflmifl bulunuyor. Yeni bir yarat›m dünyas› oluflturmam için kap›lar önümde aç›lm›fl durumda.” gerçeküstücülük ve dalí ferit edgü André Breton, Gerçeküstücü Bildirge’yi yay›mlad›ktan hemen sonra bir gazeteye yapt›¤› aç›klamada, gerçeküstücülü¤ün kendileri için bir anlat›m yöntemi oldu¤unu söyler, “Esin art›k yeterli de¤ildir” der ve ekler: “Gerçeküstücülük ne yap›c› bir ak›md›r, ne de bir poetika.” Gerçeküstücülük, yenilikler aç›s›ndan sanat tarihinde efli görülmemifl 20. yüzy›l›n en etkili ak›m›d›r dersek, bir gerçe¤i dile getirmifl oluruz. Görsel sanatlara birer devrim niteli¤inde yenilikler getirmifl olan d›flavurumculuk, fovizm, süprematizm, kübizm, soyut sanat ... bunlar›n hiçbiri gerçeküstücülükle k›yaslanamaz. Kuflkusuz, baflta kübizm olmak üzere, bu ak›mlar›n tümü, resim ve heykel sanat›na getirdikleri aç›l›mlarla yeni bir görsel dil yarat›rken, içinde bulunduklar› çalkant›l› ça¤›n insanlar›na yeni bir düflünce, duyarl›k ve alg›lama biçimleri de sunuyorlard›. Örne¤in kübizm, ne kadar Cézanne çizgisinin bir devam› gibi görülse de (ki öyledir), resim sanat›n›n ana ilkelerini temelinden sars›yor ve art›k “eskisi gibi” resim yaratman›n olanaks›z oldu¤unu gösteriyordu. Ne var ki, tüm bu sanat ak›mlar› görsel sanatlarla s›n›rl›yd› ve her birinin ömrü oldukça k›sa oldu. Eskidikleri için de¤il, çok k›sa zamanda yarat›c›lar› taraf›ndan, hemen hemen tüm olanaklar› kullan›ld›¤› ve getirdikleri yenilikleri kendilerini yinelemeden sürdüremeyeceklerini gördükleri için. 29 Gerçeküstücülü¤ü, yukar›da and›¤›m ya da anmad›¤›m, 20. yüzy›l modernizmini oluflturan onlarca yenilikçi ak›mdan ay›ran, ana niteli¤i salt görsel sanatlar alan›nda ortaya ç›kan bir ak›m olmamas›d›r. Gerçeküstücülük, tam bir y›k›m hareketi olan, anarflist, nihilist dadac›l›¤›n, diyebilirim ki kaç›n›lmaz sonucudur. 8 fiubat 1916 günü Zürih’teki Cabaret Voltaire adl› bir kahvede Romanyal› flair Tristan Tzara ile Alman yazar Hugo Ball, Alman flair-ressam Hans Arp ve Richard Hülsenbeck taraf›ndan ilan edilen dadaizm her fleyi yads›yor, yok say›yor ve yap›c› hiçbir fley önermiyordu. ‹kinci Dünya Savafl›’n›n sonlar›nda Paris’te ortaya ç›kacak olan varoluflçulu¤un ortaya ataca¤› ana kavram (absurde) asl›nda, metafizik boyutunu unutacak olursak, dadaizmin ana felsefesinin ekseni gibidir. Dadaist dergilerin, afifllerin tipografisi daha önceki fütüristlerin (özellikle de Rus fütüristlerinin) yay›nlar›n› an›msatsa da, gerçek flu ki, görsel ya da dilsel oyunlar dadaizmde bir y›k›m arac› olarak beliriyordu. Burada, 20. yüzy›l›n avant-garde ak›mlar› aras›ndaki iliflkilerin, özellikle fütürizmden dadaizme, oradan gerçeküstücülü¤e uzanan, pek de uzun olmayan yolun tarihini yazacak de¤ilim. Gerçeküstücülük, Dada’n›n küllerinden do¤mad›. Almanya’da, Fransa’da birtak›m gençlerin (evet, bu ak›mlar›n tümünü gençler yaratt›) birbirlerinden habersiz özlemlerini, y›k›c› düflüncelerini, baflkald›r› duygular›ndan do¤du. ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Nas›l ki, 1910’lara do¤ru Picasso ve Braque birbirlerinden habersiz, henüz ad› konulmam›fl kübist resimleri yap›yordularsa, savafl›n y›k›mlar›n› görüp yaflam›fl Tzara’lar, Arp’lar, Max Ernst’ler, André Breton, Eluard, Aragon, Soupault ve di¤erleri, yeni bir insan için, yeni bir dünya için köhnemifl eski dünyan›n temelinden y›k›lmas› gerekti¤ini düflünüyorlard›. Nihilist Dada’n›n baflkald›r›s›n› paylaflan yukar›da and›¤›m Frans›z ozanlar, y›k›m›n yetmedi¤ini, yetmeyece¤ini, y›k›lan›n yerine yeni bir dünya ve insan anlay›fl›n›n gelmesi gerekti¤ini gördüler. Breton’un kaleme al›p 1924 y›l›nda yay›mlad›¤› Gerçeküstücü Bildirge böyle do¤du. Bu uzun Bildirge’nin özü üç sözcükle özetlenebilir: Özgünlük, aflk ve ak›ld›fl›l›k. Breton ve ona kat›lan arkadafllar›, Bat› dünyas›n›n kendini tüketti¤ine, onun temelini oluflturan rasyonalist düflünce sisteminin insano¤lunun gerçeklerini kavramaya yetmedi¤ine inan›yordu. Yaln›zca akl›n s›n›rlar›yla anlafl›lamazd› insano¤lu. Ak›l, b›rak›n insanlar›n iç dünyas›n›, fizikî d›fl dünyay› anlamak için bile yeterli de¤ildi. Akl›n d›fl›na ç›k›ld›¤›nda, düfller dünyas›, ak›l hastalar›n›n dünyas›, ilkellerin dünyas› ve onlar›n ortaya koydu¤u sanatsal yarat›lar gerçeküstücülü¤ün odak noktas›na yerleflti. Gerçeküstücülük bir yan›yla Marx’›n devrimci düflüncelerini benimserken, öte yandan, 19. yüzy›l›n flafl›rt›c› flairi Rimbaud’nun “Yaflam› de¤ifltirmek gerek” sözlerini 30 bafltac› ediyor, o güne de¤in bu birbiriyle ba¤daflmaz san›lan önerileri ayn› potada (gerçeküstücülü¤ün potas›) eritmek amac› güdüyordu. Gerçeküstücülü¤ü di¤er sanat ak›mlar›ndan ay›ran da, temelinde yatan bu devrimci ruhtu. Salvador Dalí, Madrid’de Real Academia de Bellas Artes’te resim ö¤renimi görmüfl, yetenekleriyle ilgi çekmifl, döneminin öncü flair ve entelektüelleriyle iliflki içinde olmufl genç bir ressamd›. Kuflkusuz, içinde bulundu¤u, Lorca’lar›n, Buñuel’lerin de yer ald›¤› çevrenin izledi¤i yay›nlardan Dada ve gerçeküstücülerle ilgili bilgiler ediniyordu. Buñuel an›lar›nda (Son Nefesim/Mon Dernier Soupir, 1982) Endülüs Köpe¤i adl› filminin gerçeküstücü serüvenini çok iyi anlat›r: “Bu film iki düflün bir araya gelmesinden ortaya ç›km›flt›. Birkaç günlü¤üne davetli oldu¤um Figueres’e, Dalí’ye gitti¤imde, k›sa bir süre önce dolunay› kesen, ince uzun bir bulutla, bir gözü yaran usturan›n rüyama girdi¤ini anlatt›m. O da bana, bir gece önce rüyas›nda kar›ncalarla dolu bir el gördü¤ünü anlatt› ve flöyle dedi: ‘Bu düfllerden yola ç›karak bir film yapsak nas›l olur?’ “Önerisini ilk önce karars›zl›kla karfl›lad›ysam da, bir süre sonra birlikte ifle koyulduk. Senaryo, ikimizin de kabul etti¤i çok basit bir kuraldan yola ç›karak bir haftadan da k›sa sürede yaz›ld›. Kural fluydu: Psikolojik, kültürel ve mant›ksal hiçbir aç›klamaya meydan vermeyecek düflünce ve görüntüleri benimsemek. Usa ayk›r› her düflünceye aç›k olmak. Nedenini hiç araflt›rmadan, sadece ilgimizi uyand›racak ve bizleri flafl›rtacak görüntüleri benimsemek gibi… GERÇEKÜSTÜCÜLÜK VE DALÍ

Çal›fl›rken bir kez bile olsun en ufak bir anlaflmazl›k ç›kmad›. O hafta tam bir özdeflleflme oldu aram›zda. Örne¤in birimiz ‘Adam kontrbas çal›yor’ dedi¤inde, di¤eri ‘Hay›r, olmaz’ diyor ve düflünceyi öneren, bu karfl› ç›k›fl› tart›flmas›z kabul ediyordu. Do¤rulu¤unu alg›lad›¤› için olacak. Buna karfl›n, birimizin önerdi¤i görüntüyü di¤eri de onayl›yorsa, bu, ikimize de o an parlak ve tart›fl›lmaz görünür, ard›ndan da hemen senaryoya al›rd›k.”1

Dalí’nin gerçeküstücülü¤e kat›l›m› sanki kendili¤inden olmufltur. Paris’te tüm gerçeküstücüler, baflta Breton, Dalí’nin resimlerini hayranl›kla karfl›lar. Bu katalo¤un bafl›nda yer alan yaz›da, Dalí’nin geliflme çizgisi, gerçeküstücülükle buluflmas›yla kat›l›m›yla ilgili yeterli bilgiler var. Ben burada bir ayr›nt› (kan›mca önemli bir ayr›nt›) üzerinde durmak istiyorum. ‹zlenimci olsun, fov olsun, Nabi ya da kübist olsun, bu ak›mlar içinde yer alan ressamlar›n yap›tlar› aras›nda genelde küçük yak›nl›klar vard›r. Örne¤in Braque ile Picasso’nun kübist dönem resimlerinden baz›lar› birbirlerinden ayr›lamayacak kadar benzerlikler gösterir. Oysa, gerçeküstücü ressamlar›n tümü, düfller dünyas›ndan yola ç›kt›klar›, ayn› sanatsal ve yaz›nsal kaynaklardan beslendikleri halde, resimleri birbirine benzemez. Düfllerimiz birbirine benzemedi¤i için mi? Do¤rusu gerçeküstücü ressamlar›n düflleri resmettikleri konusunda da kuflkular›m var. 31 Tabii uyurken görülen düfllerden, rüyadan söz ediyorum. Say›klamalardan, sanr›lardan, yüksek atefl etkisindeki karabasanlardan söz etmiyorum. Her insan›n gördü¤ü düfllerde, ne Max Ernst’in, ne Toyen’in, ne Magritte’in, ne de Dalí’nin resimlerindeki gibi bir mekân, ne de parçalanm›fl biçim ve renk de¤ifltirmifl figür ve nesneler yer al›r. Baflta André Breton, tüm gerçeküstücü yazar ve flairlerin üzerinde durdu¤u bu “düfller âlemi”, bu onirique dünya için, gece yatt›¤›m›zda gördü¤ümüz rüyalar, olsa olsa bir baflvuru (referans) kayna¤› oluflturur; biz ölümlülerin gördü¤ü rüyalarla örtüflmez. Rüyalardaki tutars›zl›klar, flaflk›nl›klar, saçmal›klar, artzamanl›l›klar, bu resimlerin, özellikle Dalí’ninkilerin hemen hemen tümünde vard›r. Ne var ki, kayna¤› az buçuk aç›klanm›fl olsa da, rüyalar›n iflleyifli konusunda (Freud’un o büyük hacimli, iddial› kitab› Rüya ve Yorumu’na karfl›n) hemen hiçbir fley bilmiyoruz. Bildi¤imiz tek fley, gördü¤ümüz rüyalar. Ama bu rüyalarda insanlar, nesneler ve hayvanlar uyumsuz iliflkiler içinde ortaya ç›k›p hareket etseler, konuflsalar da (Rüyamda gerçekten konuflan kim? Kimin diliyle, hangi sözcüklerle konufluyor?), biçimleri de¤iflmez. Örne¤in da¤lar, tepeler, evler, a¤açlar hareket etmez (ya da çok ender hareket eder); üç gözü olan insan görmeyiz, alev alm›fl zürafalar da. Hele hele yumuflak, erimifl saatler, hiçbir zaman. Bunlar ve benzeri imgeler ancak sanr›larda ve yüksek dozdaki uyuflturucular›n etkisinde kendini gösterir. Dolay›s›yla, baflta Dalí olmak üzere, gerçeküstücü resmin, düfl, daha do¤rusu düfllerin dünyas›n› resmetti¤inin, Breton’dan günümüze de¤in süregelen yinelemelerine kuflkuyla bakmak gerekti¤i kan›s›nday›m. ‹STANBUL’DA B‹R SÜRREAL‹ST: SALVADOR DALÍ

Bunu söylerken, gerçeküstücü resmin en önemli ö¤esi olan düfl’ü gerçeküstücü resmin elinden al›yor de¤ilim. Zira, aç›k ve kapal› gözle görülen düfller olmasa gerçeküstücülük de olamazd›, biliyorum. Benim söylemek istedi¤im, özellikle Dalí’nin resimleri söz konusu oldu¤unda, bu resimlerin rüyalar›n resmi olmad›¤›d›r. Max Ernst’inki, Miró’nunki, Masson’unki, Magritte’inki zaten de¤ildi. Ama Dalí’nin resmi, tüm ortak noktalar›na (bu noktalar daha çok gerçeküstücülü¤ün kuramsal ilkeleriyle ilgilidir) karfl›n, di¤er gerçeküstücü ressamlar›n yap›tlar›ndan ayr›l›r. Dalí, tüm gerçeküstücü ressamlar aras›nda en gerçeküstücü olan›d›r. Resim dilini, Arp, özellikle de Max Ernst gibi, birtak›m yeni teknikler ve yeni malzemelerle zenginlefltirmek yerine, Rönesans’tan bu yana oluflmufl klasik tuval resminin tekni¤ine dokunmadan yarat›r imgelerini Dalí ve bu imgeler, bir kolaj ya da sürtmelerden, kaz›malardan, yakmalardan de¤il, tuval üzerinde f›rçan›n ve boyan›n deviniminden kaynaklan›r. Ama f›rçan›n bu devinimini, hatta izini tuvalde görmeyiz. Bu da onu Leonardo’ya, Raffaello’ya ve o çok sevdi¤i Velázquez’e yak›nlaflt›r›r. Dalí’nin resmini teknik ö¤elerle (kolaj, kaz›ma, yeni malzemeler…) zenginlefltirmek gere¤ini duymamas›, onu daha derinden, varoluflsal (ontologique) diye niteleyece¤im bir gereksinmenin yönlendirmesine ba¤l› olabilir. Kendisinin, daha gerçeküstücülü¤ün 32 bafllang›c›nda benimsedi¤i ve yaflam›n›n sonuna de¤in b›rakmad›¤› paranoyak elefltirel yöntem’den söz ediyorum. André Breton, Dalí’nin gerçeküstücülükten uzaklaflt›r›lmas›ndan (daha do¤ru bir sözcükle, aforoz edilmesinden) önce yay›na haz›rlad›¤› Anthologie de l’humour noir (1940) adl› kitab›n›n Dalí’ye ay›rd›¤› bölümünde, onun paranoya ile olan iliflkisi üzerinde durur ve Dalí’nin bu buluflundan övgülerle söz ettikten sonra, kan›mca en gerçekçi tan›m› yapar: “Bu, [paranoyak yöntem] Dalí’nin bilinçle yapt›¤› bir seçimdir. Dolay›s›yla Dalí, bir paranoyak oldu¤u için de¤il, bir ruh hastal›¤›n›n d›flavurumlar›n›, bilinçle seçip, kendine ve sanat›na uygulad›¤› için gerçeküstücü sanatç›lar aras›ndaki yerini korumaktad›r.” Dalí de, daha sonra Breton’un bu görüflünü do¤rular: “Benimle deliler aras›nda tek bir ayr›m var: Ben deli de¤ilim.” Dalí’nin gerçeküstücülerle aras›n›n bozulmas›n›n, aforoz edilmesinin nedenleri ise estetik de¤il, etik konulard›r. Gerçeküstücülü¤ün salt bir sanat ak›m› olmad›¤›n›, siyasal alanda devrimci inançlar› oldu¤unu, bu inançlar›n da tüm gerçeküstücü yazar ve sanatç›lar› ba¤lad›¤›n› herkes bilir; 1930’lardan sonra “papa” diye an›lan André Breton’un bu konudaki kat› tutumunu da. Bunun ötesinde, gerçeküstücülerin uymas› gereken öylesine kurallar vard›r ki, bunlar› gerçeküstücülü¤ün etik de¤erleri içinde görmek gerektir. Örne¤in hiçbir gerçeküstücü flair, yazar, sanatç›, kendisine verilen hiçbir ödülü, nerden gelirse gelsin hiçbir niflan›, madalyay› kabul edemez. Sanat›n› tecimsel bir meta durumuna GERÇEKÜSTÜCÜLÜK VE DALÍ

getirecek yaklafl›mlar›n, reklam›n uza¤›nda durur. Dinle, kiliseyle ba¤lar› olamaz; Tanr› düflüncesini, ‹sa’y›, kiliseyi yüceltecek bir söz söylemez ve tabii, politik yelpazenin her zaman solunda yer almak durumundad›r. Kaba çizgileriyle özetledi¤im bu gerçeküstücü eti¤e uymayanlar, bafl›nda Breton’un bulundu¤u, handiyse bir yarg›çlar kurulu taraf›ndan yarg›lan›r. Ya uyar› al›r, ya da aforoz edilir. Karar temyiz edilemez. Bu kurallar yaln›zca gerçeküstücülü¤ün kurulufl y›llar›nda de¤il, André Breton’un ölümüne (1966) de¤in devam etmifltir. (Örne¤in Max Ernst, 1954 Venedik Bienali’nde verilen büyük ödülü kabul etti¤i için gerçeküstücü gruptan ihraç edilmifltir.) Tüm bunlar göz önünde tutuldu¤unda, teflhircili¤i bir sanat durumuna, reklam› sanat›n›n bir uzant›s› haline getirmifl, özellikle Amerika’y› “keflfettikten” sonra genifl kitlelerin, resimleri kadar, belki de daha fazla günlük yaflam›ndaki taflk›nl›klar, flok edici eylemler ve yaz›larla ilgisini çekmifl, bir sinema y›ld›z› gibi medyan›n gözbebe¤i olmufl bir Dalí’yi, Breton’un bafl›nda bulundu¤u gerçeküstücüler aralar›nda bar›nd›ramazlard›. Dalí, 1939’da aforoz edildi ve o günden sonra, gerçeküstücüler aras›nda, Breton’un ona takt›¤› adla “Avida Dollars” (dolar açgözlüsü) olarak an›lmaya bafllad›. Ama o, bu afla¤›lay›c› s›fata tepkide bulunmak yerine onu hemen benimsedi. Yaz›lar›nda, söyleflilerinde kendisini bu s›fatla anarak övündü. 33 Yaz›m›n bafllar›nda gerçeküstücü ressamlar›n hemen hemen tümünün yaflam› boyunca gerçeküstücü ilkelere ve ruha ba¤l› kald›¤›n›, sanat›n› gelifltirdi¤ini, ama bu ilkeleri de¤ifltirmediklerini söylemifltim. (Belki bir Chirico hariç, ama onun metafizik resimleri gerçeküstücülükten çok öncedir.) Dalí de, ne resmini de¤ifltirdi, ne de gerçeküstücü inanc›n› yads›d›. Yukar›da da de¤indi¤im gibi, onun di¤er gerçeküstücülerle sorunu estetik de¤il, etik konulardayd›. Kiliseye övgüler düzen, Hitler’i alk›fllayan, gençlik dostu büyük flair Federico García Lorca’y› kurfluna dizen Franco’culara sevecen bir yaklafl›m sergileyen (Franco’nun Amerika büyükelçisinin akademik bir portresini yapmaya de¤in götürecektir ifli) Dalí, gerçeküstücü resmin tüm gereklerini (flok etmek, mant›¤›n, akl›n s›n›rlar›n› aflmak, gerçekli¤in içindeki görünmezi görünür k›lmak, ruhsal dengesizliklerin bir erdem oldu¤unu göstermek, aflk› tanr›sallaflt›rmak...) uzun yaflam› boyunca yerine getirdi. Bu aç›dan bakt›¤›m›zda, onu yaln›z gerçeküstücü ressamlar›n en gerçeküstücüsü olarak görmüyor, ayn› zamanda yaflam›yla sanat› aras›ndaki s›n›rlar› silip atm›fl, resmi gibi yaflam› da gerçeküstücü bir sanatç›yla karfl› karfl›ya oldu¤umuzu görüyoruz. Gerçeküstücü bir resim ve gerçeküstü bir yaflam... Dalí, sanatla yaflam aras›ndaki s›n›r› kald›ran tek gerçeküstücü oldu.

1 Luis Buñuel, Son Nefesim, çev. ‹lkay Kurdak, ‹mge Kitabevi, ‹stanbul, 2005.