KONDA Barometresi TEMALAR

Futbol ve Taraftarlık Ekim 2017

(Bu rapor abonelerimizle yaptığımız sözleşmelere uygun olarak yayınlanmıştır.)

İÇİNDEKİLER

1. YÖNETİCİ ÖZETİ ...... 4

2. FUTBOL VE TARAFTARLIK ...... 6

2.1 Futbol Taraftarlığı Ve Futbolun Ekonomisi Üzerine ...... 6 2.2 Türkiye’de Sosyo-Demografik Boyutlarıyla Sporseverlik ...... 7 2.3 Futbol Taraftarlarının Sosyo-Demografik Özellikleri ...... 14 2.3.1 Taraftarların Siyasi Tercihe Göre Dağılımı ...... 18 2.4 Taraftarlık Kültürü ...... 19 2.4.1 Takımlara Göre Sponsor Firmalara Duyarlılık ...... 32 2.5 Stadyum Siyasetine ve Sporda Şiddete Bakış ...... 32 2.6 Sonuç Yerine ...... 37

3. ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ ...... 40

Araştırmanın Genel Tanımı ...... 40 Örneklem...... 40

4. TÜM CEVAP DAĞILIMLARI ...... 42

Deneklerin Profili ...... 42 Futbol ve Taraftarlık ...... 48

5. TERİMLER SÖZLÜĞÜ ...... 56

Terimlerin Kaynağı Olan Soru ve Veriler ...... 57

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 2

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 3

1. YÖNETİCİ ÖZETİ Bu rapora esas olan araştırma 30 Eylül - 1 Ekim 2017 tarihlerinde 30 ilin merkez dahil 105 ilçesine bağlı 152 mahalle ve köyünde 2670 kişiyle hanelerinde yüzyüze görüşülerek yapılmıştır. FUTBOL VE TARAFTARLIK Futbolu ve genel olarak spor taraftarlığını sosyal, kültürel, demografik ve ekonomik boyutlarıyla anlamak, sadece oyunun kendisini değil; içinde yaşadığımız topluma dair diğer pek çok dinamiği yorumlamak açısından da eşsiz fırsatlar sunduğu için bu ayın teması olarak ele aldık.

İnsanların ilgilendiği sporlar arasında futbol elbette ilk sırada ve bir monokültür oluşturuyor. Ancak ikinci ve üçüncü sırada gelen basketbol ve voleybolla gençlerin genelden daha fazla ilgilenmesi ileride bu sporlara ilginin büyüyebileceğine işaret ediyor. Toplumun yarısı hiçbir sporla ilgilenmediğini söylüyor ve lise altı eğitimde ilgi çok düşükken lise eğitimi ile birden artıyor ama üniversite eğitimi ile daha da değişmiyor.

Futbol takımı sorulduğunda ilk sırada yüzde 26 ile Galatasaray gelirken, Fenerbahçe’nin yüzde 21,9 ile ikinci, Beşiktaş’ın yüzde 16,2 ile üçüncü ve ’un 3,4 ile dördüncü sırayı alıyor. Diğer takımlara gönül verenler yüzde 6,5 civarında. Yüzde 26 herhangi bir takımı desteklemiyor.

Üç büyüğün taraftarları yaş, cinsiyet, eğitim, meslek, yerleşim yeri açılarından birbirlerine oldukça benziyor, temelde farklılıklar bulunmuyor ve tüm ülkede yaygın durumdalar. Trabzonsporlular ise daha eril, yaş ortalaması daha yüksek, daha eğitimli ve kentli bir taraftar grubu olarak farklılaşıyor.

Taraftarlık çoğunlukla aileden, çocukluktan geliyor. Kendi şehrinin, memleketinin takımını tutmak fikren desteklense de, pratikte aileden gelen ve üç büyüğün ağırlığının sözkonusu olduğu bir taraftarlık sözkonusu. “Sadece taraftarım”dan “çok fanatiğim”e giden ölçekte fanatiklik en belirgin olarak yaşta farklılaşıyor ve gençler çok daha fanatik. Beşiktaşlılar, Galatasaraylılardan ve Fenerbahçelilerden daha fanatikler ve bu açıdan Trabzonsporlulara benziyorlar.

Maçlar en çok evde, televizyonda izleniyor. Bilgisayar veya tablet üzerinden internetten veya kahvehane, kafe gibi mekanlarda izlemek de azımsanmayacak oranlarda. Televizyondan maç izlemek yaygın olsa da, lig takip etmek için Digitürk’e taraftarların ancak yüzde 10 ila 20’si abone.

Stadyumda maça gitmek etrafında şekillenen taraftarlık ise daha kısıtlı bir kesim için sözkonusu. Stadyumda maça gidenler, gitmeyenlere kıyasla daha olumlu baksalar da gitme sıklığı arttıkça uygun bulmayanların oranı kısmen artıyor.

Futbol taraftarları aynı zamanda endüstriyel futbol dünyasında futbol müşterisi olduklarını, pratikleri ile gösteriyorlar. Kombine bilet, forma, atkı, kupa gibi ürünler, sponsorların ürünlerini tercih etme, bahis oynama nispeten yaygın. Her beş taraftarın ikisi “alışverişte takımıma sponsor olan markanın ürününü tercih ederim” diyor. Kendini Modern olarak tanımlayanlarda ve geliri daha yüksek olanlarda bu ifade artıyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 4

Forma sahipliği de oldukça yüksek ve kadınlarda da bu tür ürünlere azımsanmayacak oranda ilgi görülüyor.

Türkiye’de beş kişinin biri nadiren de olsa İddaa, spor-toto gibi bahis oyunları oynuyor. Her zaman veya sık sık oynayanlarsa yüzde 6 oranında ve bu kesimin oldukça daha genç olması her zaman oynayanlarda Fenerbahçe’nin ağırlıkta olması dikkat çekiyor.

Toplum maçlarda siyasi içerikli marş ve tezahürata genel olarak olarak karşı ve bu durum siyasi görüşe veya hayat tarzına göre pek değişmediği için toplumun hemfikir olması dikkat çekici. Maçta şiddeti destekleyen veya amaca yönelik kural dışılığı destekleyen taraftar ise sayıca oldukça az ve tahmin edilebileceği gibi fanatiklik arttıkça o da artıyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 5

2. FUTBOL VE TARAFTARLIK 2.1 Futbol Taraftarlığı Ve Futbolun Ekonomisi Üzerine “Kimisi futbolu biraz sever, mesela ıspanaklı böreği, TV’de bir diziyi sever gibi. Sevgisi, ilgisi zamanla ve zeminle sınırlıdır. Maç seyretmediği zaman futbol düşünmez. Kimisi çok sever; durup dururken de futbol düşünür, her fırsatta futbol konuşsun ister, futbola ayırdığı zamanı çoğaltmak için her fırsatı kullanır (televizyon başında zaplaya zaplaya maç –herhangi bir maç!- arar sözgelimi). Kimisi de sevdalıdır futbola; günlük maneviyatını, yaşam ritmini futbolla ilgili her şey belirler (maç sonucu, maç gününün yaklaşması, transfer haberleri vb.). Bu sonuncular arasında sıkı/fanatik taraftarlar çoğunluktadır.’’ (Tanıl Bora, Karhanede Romantizm, 2006.)

Bora, taraftarlık seviyelerini tarif ederken, aslında futbolun her şeyden önce çok sevilen bir olgu olduğuna parmak basıyordu. Dünya üzerinde futbol kadar popüler ve evrensel bir başka meşgale yok. 1,6 trilyon dolarlık bir değere sahip olduğu iddia edilen küresel spor endüstrisinde aslan payı, tahmin edilebileceği gibi futbolun. Futbol ekonomisinin yarattığı hacmin büyüklüğü, dünyanın milli geliri en yüksek 20. ekonomisinin yarattığı yıllık milli gelir düzeyine yakın bir büyüklüğü ifade ediyor.

Memleket futbolu da bu büyük ve biraz da arsız sevgiden payını almış durumda. Öncelikle işin ekonomik boyutuna bir göz atalım: EkoLig 2017 raporuna göre, 2016-17 futbol sezonunda Türkiye Süper Ligi’nin toplam geliri 2,3 milyar TL’ye ulaştı. Bu, yalnızca son bir yılda yüzde 15’lik bir büyüme anlamına geliyor. Türkiye futboluna bu ekonomik büyüklüğü kazandıran en önemli kaynak ise naklen yayın gelirleri. 1 milyar TL’lik geliri ile Türkiye Süper Ligi, Avrupa’nın en fazla yayın gelirine sahip altıncı ligi olarak dikkat çekiyor.

Futbol şüphesiz ki ‘bir oyundan fazlası’; ama ülkemizde futbolu sadece sporla değil; bizatihi hayatın kendisiyle özdeş kılan, aşkın bir ilgi söz konusu. Bu rapora esas olan araştırma, Türkiye’de genel olarak spor; ama özelde futbol sevgisinin--taraftar kimliğini doğuran ve taraftarlığı sürdürülebilir kılan motivasyonların--izini sürüyor.

Araştırmamız spor izleyiciliğine ve taraftarlık kültürüne ilişkin genel eğilimlerin yanı sıra taraftarların sosyo-demografik özellikleri ve takımlarına bağlılık derecelerini de mercek altına alıyor. Takıma bağlılık… Bora’nın ifadesiyle; kim ıspanaklı böreği, kim futbolu daha çok seviyor?

Bu çalışma futbol taraftarlığını yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, yaşam tarzı, siyasi tercih, internet kullanıcılığı, bahis, stadyum deneyimi ve futbol takip alışkanlıkları gibi farklı boyutları içinde irdeliyor. Ancak Türkiye’de taraftarlığın nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışırken, fanatizm, cinsiyetçilik, şiddet eğilimi, şikeye yaklaşım gibi ilişkiler aramaya yarar nitelikte birtakım bilgileri de dikkate almak gerekiyor. Elinizdeki bu rapor, işte böyle çok yönlü bir çabanın ürünü. Ayrıca, tüm bunlarla beraber, endüstriyel futbol çağında futbolseverin futbol müşterisine ne kadar dönüştüğü de bu çalışmanın temel ‘mesele’lerinden…

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 6

Futbol taraftarının takımına duyduğu aidiyet ve sadakat; klasik iktisat teorisinin tüketim tercihlerinde ‘usçuluğa’ yaslanan rasyonel modeline ters düşüyor. Yani; taraftar takımının performansından memnun olmasa dahi, onu takip etmeye; ona ilişkin hizmet ve ürünleri satın almaya; daha geniş bir ifadeyle futbolu tüketmeye devam ediyor. Futbol ekonomisti Tuğrul Akşar’ın ‘bağlılık körlüğü’ olarak ifade ettiği bir gerçeklik bu. Çalışmamız, taraftarların takımlarına ilişkin ürün ve hizmet alımının yanı sıra, takımlarına sponsor olan firma ve markalarla kurdukları ilişkiye de ışık tutuyor.

Futbol, son yıllara değin üzerine akademik ve entelektüel bilgi üretiminin son derecede sınırlı olduğu bir alandı. Halbuki futbolu sosyal, kültürel, demografik ve ekonomik boyutlarıyla anlamak, sadece oyunun kendisini değil; içinde yaşadığımız topluma dair diğer pek çok dinamiği yorumlamak açısından da eşsiz fırsatlar sunuyor. Toplumsal araştırmalar literatürüne bir katkı niteliğindeki bu araştırmanın aynı zamanda ülke futbolunun bugününe ve yarınına ışık tutacak yeni çalışmalara da kaynaklık etmesi temenni ediyoruz.

2.2 Türkiye’de Sosyo-Demografik Boyutlarıyla Sporseverlik Araştırma kapsamında görüşülen kişilerin yüzde 49’u kadın, yüzde 51’i erkektir. Görüşülen kişilerin yüzde 50,4’ü metropollerde, 14,1’i kırsal kesimde ve yüzde 35,5’i ise kentlerde yaşamaktadır. Görüşülen kişilerin yüzde 35,6’sını 18-32 yaş arası; 35,4’ünü 33-48 yaş arası ve 29’unu 49 yaş üstü bireyler oluşturmaktadır.

Cinsiyet

49 51

% 0 % 50 % 100 Kadın Erkek Yaş

49+ yaş 29

33 - 48 yaş 35

18 - 32 yaş 36

0 20 40

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 7

Yerleşim

Metropol 50

Kent 36

Kır 14

0 50 100

Medeni Durum

Bekar 24

Sözlü/Nişanlı 1

Evli 70

Dul 4

Boşanmış 1

0 50 100

Görüşülen kişilerin spora ilgisi incelendiğinde futbolun mutlak üstünlüğü dikkati çekmektedir. Görüşülen kişilerin yüzde 41’i herhangi bir spor dalıyla ilgilenmediğini belirtirken, yüzde 42’sinin ilgi duyduğu spor olarak ilk sırada futbol gelmektedir.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 8

Hangi spor dallarıyla ilgilisiniz? (ilk ve ikinci seçeneklerin (ilk seçenek) toplamı) Futbol 39,4 40,9

Basketbol 3,2 9,7

Voleybol 2,8 4,4

Yüzme 2,2 3,5

Yürüyüş 2,7 3,0

Fitness / Pilates / Yoga 1,3 1,9

Boks / Dövüş sporları 1,3 1,5

Tenis 0,4 1,3

Diğer 2,0 3,6

İlgilenmiyor / Cevap yok 44,7 44,7

0 25 50 0 25 50

Tüm yaş grupları içinde en popüler spor, yine futboldur. Bölgesel olarak bakıldığında da durum değişmemektedir. Spora duyulan genel ilgi, kır ve kente nazaran metropollerde daha yüksek oranlarda çıkmakla beraber özellikle yüzmenin istatistiklere yüzde 75 ile çok büyük ölçüde metropole ait bir spor olarak yansıması, üç tarafı denizle çevrili coğrafyamızda yüzme ve genel olarak su sporları kültürünün zayıflığına işaret etmektedir.

Son yıllarda kazanılan uluslararası başarılar ve gerçekleştirilen küresel pazarlama hamleleri ile ülkemizde de gittikçe popülerleşen basketbol ve voleybola ilgi futbolla karşılaştırıldığında hâlâ sınırlı ölçüdedir. Görüşülen kişilerin yüzde 3,4’ü basketbolla ve yüzde 3’ü voleybolla ilk sırada ilgilendiklerini ifade etmişlerdir. Ancak, 18-32 yaş aralığındaki nüfusun bu iki spor dalına da gösterdiği ilginin ülke ortalamasının üzerinde olduğu dikkate alındığında, voleybol ve basketbolumuzun geleceğine ilişkin olumlu bir izlenim edinilebilir.

Futbolun monokültürü altındaki spor ortamında, geleneksel sporumuz olarak değerlendirilen güreşin varlığı da tehdit altındadır. Görüşülen 2670 kişi arasından yalnızca 16 kişi, bir veya ikinci sırada güreşe ilgi duyduğunu belirtmişlerdir.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 9

Hangi spor dallarıyla ilgilisiniz?

Hangi spor dallarıyla ilgisiniz?

Türkiye 48 52

Futbol 19 81 Basketbol 26 74 Voleybol 71 29 İlgilenmiyor 73 27

% 0 % 50 % 100 Kadın Erkek

Spor dallarına duyulan ilgi, cinsiyet perspektifinden incelendiğinde enteresan bulgular göze çarpıyor. Görüşülen kadınların yüzde 60’tan fazlası sporla ilgilenmediği yanıtını vermesine rağmen, sportif çeşitlilik erkeklere oranla daha fazladır. Diğer bir ifadeyle, erkeklerin yüzde 66’sı ilgilendiği ilk sporun futbol olduğunu söylerken kadınlarda bu

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 10

oran yalnızca yüzde 16’dır. Kadın sporseverler futbolun yanı sıra; basketbol, yürüyüş, pilates, yoga gibi farklı dallara da hatırı sayılır bir ilgi duymaktadır.

Özellikle 1950’li yıllardan itibaren futbolun profesyonelleşmesi ile beraber amatörlüğün başlıca ilkesi olan sportif eklektizmin zayıflaması, futbol-dışı branşlara ilgiyi hem eyleyici hem izleyici düzeyinde azaltmıştır. Spor ortamımızın demirbaş sorunlarından biri ‘spor’ sözcüğünün ‘futbol’la özdeş hale gelmesidir. Böyle bir ortamda, kulüp taraftarlığının en temel belirleyicisinin söz konusu kulübün futbol takımı olması şaşırtıcı değildir. Görüşülen kişilerin yüzde 44’ü taraftarı oldukları kulüplerin futbol- dışı branşlardaki mücadelelerini hiçbir zaman takip etmediklerini belirtmişlerdir. Yalnızca yüzde 7’lik bir toplam, destekledikleri kulübün her türlü sportif mücadelesini takip etmektedir.

Takımımın kadın veya erkek takımı, futbol veya basketbol her türlü maçını izlerim.

44 22 15 11 7

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Futbol, şüphesiz ki dünya genelinde de diğer spor dallarına kıyasla daha popüler ve aynı zamanda daha güçlü bir sosyo-kültürel ifade kanalı. Ülkemizde futbol monokültürünün toplumsal olarak kanıksanmış olduğunu söyleyebiliriz. Görüşülen kişiler arasında futbola gösterilen ‘aşırı ilgi’den rahatsızlık duyanlar beşte bir civarındayken, bunu söyleyenlerin önemli bir kısmının sporla ilgilenmeyenler arasında olduğu görülüyor.

Çevremdekilerin futbolla aşırı ilgilenmesinden rahatsızlık duyuyorum. Türkiye 32 30 18 13 7

Kadın 28 28 21 15 8 Erkek 35 31 16 12 6

Sadece taraftarım. 29 29 18 15 9 2 23 33 21 15 8 3 29 36 19 12 4 4 39 35 15 8 2 Çok fanatiğim. 52 33 6 5 3 % 0 % 50 % 100 Kesinlikle yanlış Yanlış Ne doğru ne yanlış Doğru Kesinlikle doğru

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 11

Hangi spor dallarıyla ilgilisiniz? 34 Futbol 39 48 6 Basketbol 7 15 2 Voleybol 3 8 53 İlgilenmiyor 45 28

0 20 40 60 49+ yaş 33 - 48 yaş 18 - 32 yaş

Spor dallarıyla ilgilenenlerin yaş dağılımları Türkiye 36 35 29

Futbol 42 34 24 Basketbol 56 27 17 Voleybol 64 25 11 İlgilenmiyor 24 39 36

% 0 % 50 % 100 18 - 32 yaş 33 - 48 yaş 49+ yaş

Spora ve özelde futbola olan ilgi ile yaş arasında ters bir orantı bulunuyor. Bulgularımıza göre 18-32 yaş aralığı nüfusun yürüyüş hariç tüm spor branşlarına gösterdiği ilgi diğer yaş aralıklarına kıyasla daha fazla. Beklenebileceği gibi yürüyüş, ağırlıklı olarak 49 yaş üstü ev kadınlarının ilgi duyduğu bir spor olarak göze çarpıyor. 18-32 yaş arasında herhangi bir spor dalıyla ilgilenmediklerini ifade edenlerin oranı yüzde 24,5 iken, bu oran 33-48 yaş aralığında yüzde 39 ve 49 yaş üstü nüfusta yüzde 36 civarında seyrediyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 12

Hangi spor dallarıyla ilgilisiniz? 50 Futbol 50 32 17 Basketbol 16 4 7 Voleybol 8 1 26 İlgilenmiyor 26 56

0 20 40 60 Üniversite Lise Lise altı

Spor dallarıyla ilgilenenlerin eğitim seviyesi

Türkiye 52 29 19

Futbol 41 35 23

Basketbol 20 47 33

Voleybol 17 51 32

İlgilenmiyor 68 19 13

% 0 % 50 % 100 Lise altı Lise Üniversite Sporseverlerin eğitim düzeyi incelendiğinde branşlar arasında kayda değer bir farklılık göze çarpmıyor. Tahmin edilebileceği gibi tüm eğitim seviyeleri içinde yine en popüler spor; futbol. Öte yandan tüm sporlar arasında, sayılar sağlıklı analiz yapmak için düşük olsa da, en fazla pilates, fitness ve yoga ile tenisin, üniversite mezunlarının daha fazla ilgi duyduğu sporlar olduğu görülüyor. Tenis ve voleybol en genç sporlar olarak öne çıkıyor. Her 10 voleybol meraklısından 7’si 18-32 yaş grubundan.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 13

2.3 Futbol Taraftarlarının Sosyo-Demografik Özellikleri Hangi futbol takımını tutuyorsunuz?

Beşiktaş JK 16

Fenerbahçe SK 22

Galatasaray SK 26

Trabzonspor 3

Diğer 6

Takım tutmuyor 26

0 20 40 60

Görüşülen kişilere tuttukları futbol takımı sorulduğunda ilk sırada yüzde 26 ile Galatasaray gelirken, Fenerbahçe’nin yüzde 21,9 ile ikinci, Beşiktaş’ın yüzde 16,2 ile üçüncü ve Trabzonspor’un 3,4 ile dördüncü sırayı aldığı görülüyor. Diğer takımlara gönül verenlerin yüzdesi ise 6,5 civarında seyrediyor. Yüzde 26 kadar da herhangi bir takımı desteklemediğini söyleyen kişi bulunuyor. Takım tutmayanların yaklaşık yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor.

İstanbul oligarşisi olarak da tanımlanan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın taraftar hacmi konusundaki üstünlüğü açık ve net. Toplumun yüzde 64’ü, diğer bir ifadeyle üç kişiden ikisi bu üç takımdan birini tutuyor. Bu takımlarla beraber Trabzonspor’un da dahil olduğu ‘dört büyükler’in dışında herhangi bir kulüp, taraftar dünyamızda hâlâ temsil edici bir varlık gösteremiyor. Örneğin, Süper Lig’deki başarılı performansı ile dikkat çeken Yeni Türkiye’nin yeni futbol kulübü Başakşehirspor’u, görüşülen 2670 kişi içinde yalnızca 2 kişi destekliyor.

Araştırmadaki çarpıcı bulgulardan bir diğeri, Türk futboluna özgü olduğunu düşündüğümüz ‘ikinci takım’ olgusunun sanıldığı kadar güçlü olmadığı. Taraftarlık kültürümüzde Anadolu takımlarının, üç büyükleri tutanlar arasında da ‘memleket takımı’ olarak ikincil derecede desteklendiği düşünülüyordu. Bu araştırmaya katılanların yüzde 95’inin ikincil olarak herhangi bir takım ismini telaffuz etmemesi Türk futbolunda ‘yerel’in etkisinin zayıf olduğunu ortaya koyuyor.

Kırdan kente ve metropole doğru gidildikçe genel olarak futbol taraftarlığının ve üç büyüklerin nüfuzunun arttığı görülüyor. Taraftarlık, sosyal dayanışma kanallarının kırsala nazaran daha gevşek olduğu büyük şehirlerde insanlara önemli bir aidiyet imkanı sunuyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 14

Metropol kentlerinin dışında kalan bölgelerde futbola ilginin daha az olması, kuşkusuz Anadolu kentlerinde yapılan büyük stadyumların neden boş kaldığına dair bizlere bir fikir verebilir. Bu anlamda; Süper Lig’de temsilcisi bulunan (Teleset Mobilya ), Kayseri (), Sivas (Demir Grup ) kentlerinde yaşayanların yarısının herhangi bir futbol takımını desteklemediğini belirtmiş olması, elde ettiğimiz verilerin temsil gücü olmasa dahi olması dikkat çekici.

Taraftarların Cinsiyete Göre Dağılımı Türkiye 48 52

Beşiktaş JK 45 55 Fenerbahçe SK 41 59 Galatasaray SK 42 58 Trabzonspor 35 65 Diğer 27 73 Takım tutmuyor 69 31 % 0 % 50 % 100 Kadın Erkek

Görüşülen kişiler arasında bir takımı desteklediğini söyleyenlerin yüzde 40’ını kadınlar teşkil ediyor. Dünyadaki taraftar dağılımınına bakıldığında ise bu oran yüzde 15 civarında. Beşiktaş, kadın-erkek taraftar sayısı konusunda daha dengeli bir profil çizerken, taraftar sayısı en yüksek kulüp olan Galatasaray ve ikinci sırada gelen Fenerbahçe’de erkek taraftar sayısının fazla olduğu gözleniyor. Trabzonspor ise dört büyük kulüp arasından yüzde 65 erkek taraftar oranı ile en ‘eril’ kulüp olarak göze çarpıyor.

Taraftarların Yaşa Göre Dağılımı

Türkiye 36 35 28

Beşiktaş JK 43 34 23 Fenerbahçe SK 41 35 24 Galatasaray SK 44 34 22 Trabzonspor 25 41 34 Diğer 33 33 34 Takım tutmuyor 23 37 40

% 0 % 50 % 100 18 - 32 yaş 33 - 48 yaş 49+ yaş

Futbol taraftarlarının yaşa göre dağılımı incelendiğinde Galatasaray, hem en genç taraftar tabanına sahip kulüp olarak hem de gençler arasındaki en popüler kulüp olarak öne çıkıyor. Yüzde 31,6 ile 18-32 yaş arasında en fazla tercih edilen Galatasaray’ı, yüzde 24,6’lık bir oranla Fenerbahçe takip ediyor. 19,3 ile üçüncü sırada gelen Beşiktaş’ın

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 15

için ise tıpkı Galatasaray gibi ‘gençleşen bir kulüp’ olduğu gözlemini yapmak mümkün. Galatasaray taraftarının yüzde 44,3’ünü, Beşiktaş taraftarının ise yüzde 43,4’ünü 18-32 yaş aralığındaki futbolseverler oluşturuyor. Fenerbahçe’nin söz konusu aralıktaki taraftar oranı ise yüzde 41 civarında seyrediyor.

Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere, Trabzonspor yaşlanan bir taraftar profiline sahip. Kulübün taraftar tabanını yüzde 24,7 ile 18-32; yüzde 41,2 ile 33-48 ve yüzde 34,1 ile 49 yaş üstü futbolseverler oluşturuyor. Yetmişli yıllardan seksenlerin ortalarına kadar Türk futbolunda fırtına gibi esen Bordo-Mavililer’in son yıllarda düşen başarı ivmesi, gençler için cazip bir kulüp olması yönünde büyük bir engel teşkil ediyor.

Taraflarların Eğitim Seviyesine Göre Dağılımı Türkiye 51 29 20

Beşiktaş JK 43 33 24 Fenerbahçe SK 42 35 24 Galatasaray SK 44 34 22 Trabzonspor 45 29 26 Diğer 52 27 21 Takım tutmuyor 70 19 11

% 0 % 50 % 100 Lise altı Lise Üniversite

Dört büyüklerin taraftar profilini eğitim seviyelerine göre incelediğimizde Trabzonspor, yüzde 25,6 ile en yüksek üniversite mezunu taraftar oranına sahip kulüp olarak öne çıkıyor. Galatasaray taraftarları arasında bu oran yüzde 22,1, Fenerbahçe’de yüzde 23,5 ve Beşiktaş’ta yüzde 24 civarında seyrediyor. Yine de yukarıdaki grafikte görüleceği üzere, taraftarların eğitim düzeyine göre dağılımında dikkat çekici bir farklılığın bulunmadığını söylemek mümkün gözüküyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 16

Taraftarların Mesleki Dağılımı Türkiye 19 26 13 28 9 6

Beşiktaş JK 23 26 13 22 13 4

Fenerbahçe SK 24 27 13 20 10 7

Galatasaray SK 23 27 9 24 12 6

Trabzonspor 19 38 14 20 5 5

Diğer 10 39 16 15 13 6

Takım tutmuyor 10 18 15 48 5 5

% 0 % 50 % 100 Üst düzey İşçi, esnaf, çiftçi Emekli Evkadını Öğrenci İşsiz

Türkiye’de taraftar profillerinde çarpıcı farklılıkların olmadığı, takımlara göre taraftarların meslek grupları incelendiğinde bir defa daha ortaya çıkıyor. Fenerbahçelilerin yüzde 24’ü devlet memuru, özel sektör çalışanı, iş adamı gibi üst düzey çalışan, 27’si işçi, esnaf ve çiftçi grubundanken, yüzde 13 emekli, yüzde 20 ev kadını, yüzde 10 öğrenci ve yüzde 7 işsizlerden oluşuyor. Beşiktaşlıların ise yüzde 23’ü üst düzey çalışan; yüzde 26’sı işçi, esnaf ve çiftçi; yüzde 13’ü emekli, yüzde 21’i ev kadını, yüzde 13’ü öğrenci ve yüzde 4’ü işsiz. Galatasaraylılar arasında da, Beşiktaş ile benzer şekilde, yüzde 23’lük pay üst düzey çalışanlara ve yüzde 27 işçi, esnaf ve çiftçiye ait. Sarı- Kırmızılı taraftarların yüzde 24’ü ev kadını, yüzde 12’si öğrenci ve yüzde 6’sı işsiz. Oransal olarak en farklı dağılım Bordo-Mavililere ait. İşçi, esnaf ve çiftçi grubunun en fazla ağırlığa sahip olduğu kulüp de, öğrencilerin en az olduğu kulüp de Trabzonspor.

Taraftarların Yerleşime Göre Dağılımı Türkiye 13 35 52

Beşiktaş JK 11 33 56 Fenerbahçe SK 12 34 54 Galatasaray SK 12 35 53 Trabzonspor 13 58 29 Diğer 18 28 53 Takım tutmuyor 15 37 48 0 50 100 Kır Kent Metropol

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 17

Kırda kentte ve metropolde taraftar sayısı bakımından en güçlü kulüp Galatasaray. Taraftar tabanı metropollere dayanan üç büyüklerin aksine Trabzonspor bir ‘kent takımı’ olarak taraftarını büyük oranda kentlerden ve özelde şehrinden topluyor.

2.3.1 Taraftarların Siyasi Tercihe Göre Dağılımı “Bugün bir Genel Milletvekilliği Seçimi yapılsa oyunuzu kime, hangi partiye verirsiniz?’’ sorusuna verilen yanıtlara göre futbol taraftarlarının siyasi tercihleri şu şekilde:

Taraftarların Siyasi Tercihe Göre Dağılımı

Türkiye 32 17 8 7 3 24 9

Beşiktaş JK 31 23 8 7 2 22 8

Fenerbahçe SK 26 20 8 7 3 27 9

Galatasaray SK 28 18 11 8 4 22 8

Trabzonspor 49 7 13 2 20 8

Diğer 34 15 8 13 5 17 7

Takım tutmuyor 39 11 3 7 2 29 9

% 0 % 50 % 100 Ak Parti CHP MHP HDP Diğer partiler Kararsız Oy kullanmaz

Grafikte de görüldüğü gibi Trabzonsporlu taraftarların yüzde 49 gibi büyük bir oranı oy tercihini Ak Parti’den yana kullanıyor. Beşiktaşlıların yüzde 31’i, Galatasaraylıların yüzde 28’i ve Fenerbahçelilerin ise yüzde 26’sı iktidar partisine oy veriyor. CHP, İstanbullu üç kulübün en fazla oy verdiği ikinci parti iken, Bordo-Mavililerin siyasi tercihinde MHP’nin ikinci büyük parti olduğu göze çarpıyor. Herhangi bir partiye oy vermeyenlerin oranının en fazla olduğu kulüp ise Fenerbahçe.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 18

Seçmenlerin takım tercihleri Türkiye 16 22 25 3 6 26

Ak Parti 16 18 23 5 7 32

CHP 22 26 27 1 6 17

MHP 17 24 36 6 7 11

HDP 15 20 30 0 12 23

Kararsız 15 24 24 3 4 30

Oy kullanmaz 14 23 25 3 6 28

% 0 % 50 % 100

Beşiktaş JK Fenerbahçe SK Galatasaray SK Trabzonspor Diğer Takım tutmuyor

MHP’liler en yüksek, Ak Partili’ler ise en düşük oranda takım tutan seçmen grupları. Ayrıca tüm seçmen gruplarında Galatasaray en tercih edilen takım olsa da CHP’liler arasında Beşiktaş’ın, MHP’liler arasında Galatasaray’ı ağırlığı dikkat çekiyor.

2.4 Taraftarlık Kültürü

Görüşülen kişilere tuttukları takıma olan ilgilerinin derecesi sorulduğunda yanıt verenlerin yüzde 33’ü kendini ‘sadece taraftar’ olarak nitelerken, yüzde 22’si ‘çok fanatik’ olduğunu söylüyor. Geri kalan yüzde 45’lik toplam ise kendini bu iki uç arasında tanımlıyor. Her beş fanatikten ikisi Modern, ikisi Geleneksel Muhafazakâr ve biri de kendini Dindar Muhafazakâr olarak tanımlıyor.

Taraftarı olduğunuz takıma ne kadar ilgi duyuyorsunuz? Çok fanatiğim. 22

4 13

3 22

2 10

Sadece taraftarım. 34

0 50 100

Bu noktada taraftarlık seviyesinin yaşa ve eğitim seviyesine göre dağılımlarına bakmakta fayda var. Aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere, çok fanatiklerin yaklaşık yarısını 18- 32 yaş aralığına mensup kişiler oluşturuyor. Bu yaş grubunun sadece yüzde 24’ü kendini sadece taraftar olarak tanımlıyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 19

Kadınlar çok fanatik tanımlamasına karşı mesafeli. Kadınların yüzde 12’si erkeklerin ise yaklaşık yüzde 30’u kendini “çok fanatik’’ olarak adlandırıyor. Bekarlar, kısmen daha genç olmalarından da dolayı, evlilere kıyasla daha fanatik.

Taraftarlık Seviyelerinin Yaş Dağılımı

Çok fanatiğim. 49 26 25

4 53 29 18

3 41 39 21

2 36 37 27

Sadece taraftarım. 28 40 32

% 0 % 50 % 100 18 - 32 yaş 33 - 48 yaş 49+ yaş

Yaş Gruplarının Taraftarlık Seviyeleri Türkiye 34 10 22 13 22

18 - 32 yaş 24 9 22 17 27

33 - 48 yaş 39 11 24 11 16

49+ yaş 41 11 17 9 21

% 0 % 50 % 100 Sadece taraftarım. 2 3 4 Çok fanatiğim.

Taraftarlığı açıklamada kullanılan bir diğer sosyal değişken ise eğitim düzeyi. Geleneksel yaklaşım taraftarlık ile eğitim seviyeleri arasında ters orantı olduğu; yani eğitim düzeyi yükseldikçe fanatizmin azaldığı kabulüne dayanıyor. Halbuki, ‘futbol izleyiciliği’ne ilişkin KONDA’nın Nisan 2012’de yaptığı bir araştırmada olduğu gibi, bu rapor da böyle bir paralelliğin söz konusu olmadığını ortaya koyuyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 20

Taraftarlık Seviyelerinin Eğitim Seviyesi Dağılımı Çok fanatiğim. 42 36 22

4 34 43 23

3 42 34 24

2 46 32 22

Sadece taraftarım. 58 23 19

% 0 % 50 % 100 Lise altı Lise Üniversite

Eğitime Göre Taraftarlık Seviyeleri Türkiye 34 10 22 13 22

Lise altı 41 10 20 9 20

Lise 24 10 23 18 25

Üniversite 30 10 24 14 22

% 0 % 50 % 100 Sadece taraftarım. 2 3 4 Çok fanatiğim.

Kendini sadece taraftar olarak tanımlayanların yüzde 58’i lise altı, yüzde 42’si lise üstü okullardan mezunken, ‘çok fanatik’lerin yüzde 42’si lise altı ve yüzde 58’i lise üstü okullardan mezun. Soruya yanıt veren üniversite mezunlarının yüzde 30’u sadece taraftar ve yüzde 22’si çok fanatik olduğunu belirtiyor.

Hayat tarzı açısından bakıldığında Modernler ve Geleneksel Muhafazakârlar arasında taraftarlık seviyesi açısından belirgin bir farklılık göze çarpmıyor. Kendini fanatik ve çok fanatik olarak tarif edenler büyük ölçüde bu iki gruptan. Dindar muhafazakârlar ise futbola daha mesafeli.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 21

Takımlara Göre Taraftarlık Seviyeleri Türkiye 33 10 22 13 22

Beşiktaş JK 23 10 23 15 29 Fenerbahçe SK 27 11 26 13 22 Galatasaray SK 27 12 24 15 22 Trabzonspor 24 7 25 16 28 Diğer 20 7 23 15 36 Takım tutmuyor 89 7 211

% 0 % 50 % 100 Sadece taraftarım. 2 3 4 Çok fanatiğim.

Takım taraftarlığı açısından bakıldığında, Beşiktaş ve Trabzonspor taraftarlarının Fenerbahçe ve Galatasaraylılara oranla daha büyük bir kısmının kendini ‘çok fanatik’ olarak tanımladığı görülmekte.

Beşiktaşlıların yüzde 22,8’i “sadece taraftarım’’ derken, yüzde 28,5’i çok fanatik olduğunu söylüyor. Fenerbahçelilerin yüzde 27,4’ü kendini “sadece taraftar’’, yüzde 22,1’i “çok fanatik’’ şeklinde tanımlıyor. Galatasaraylılar arasında bu oran yüzde 26,6’ya yüzde 21,8 ve Trabzonsporlular da ise yüzde 23,5’e yüzde 28,2 şeklinde.

Görüşülen kişilere tuttukları takıma nasıl karar verdikleri sorulduğunda ‘aile’ nosyonunun taraftarlık kültürümüzdeki belirleyiciliği de açığa çıkıyor. Cevap verenlerin yaklaşık yüzde 26’sı ‘aile’ derken, yüzde 21 ‘çocukluktan beri’ ve yüzde 10 ‘doğuştan’ yanıtlarını veriyor. Takım tercihlerini eş ve çocuklarının etkisi ile yaptıklarını söyleyenlerin oranı ise yüzde 6,5. Bu yanıtı verenlerin yüzde 91’ini ise kadınlar oluşturuyor.1

1 (çocukların etkisi ve çocuk ve eş etkisi yanıtları birleştirildi)

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 22

Bu takımın taraftarı olmaya nasıl karar verdiniz? Aile etkisi 26 Çocukluğundan beri o takımı tutuyor 21 Doğuştan 10 Sevgi, sempati 8 Memleketinin takımı 7 Eş ve çocuklarının etkisi 6 Renklerinden dolayı 4 Arkadaş, çevre etkisi 3 Kişisel tercih 3 Takımın başarısı 1 Diğer 6 Takım tutmuyor 5

0 10 20 30

Görüşülen kişilerin yalnızca yüzde 7,4’ü soruyu ‘memleket takımı’ şeklinde yanıtlıyor. Bu oran en yüksek Trabzonsporlular arasında. Her beş Trabzonsporludan üçü, herkesin kendi memleket takımını desteklemesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Türkiye’de taraftarlık aile normu etrafında şekillenirken, aşağıdaki tabloya da yansıdığı gibi taraftar camiasının semt/kent alt kültürü ile oldukça zayıf bir ilişkisi olduğu da ortaya çıkıyor.

Bu noktadaki en önemli istisna şüphesiz Trabzonspor. Trabzonspor taraftarlarının yüzde 44,2’si memleketlerinin takımı olduğundan dolayı Bordo-Mavi renklere gönül verdiğini söylüyor.

Öte yandan kırsalda ve kentte ‘Herkes yaşadığı şehrin takımını desteklemelidir’ önermesini doğrulayanların oranının yarıdan fazla olması futbol kültürümüzde enteresan bir çelişkiye işaret ediyor. Çünkü daha önce de söz edildiği gibi, kırda da kentte de İstanbul’un üç büyük takımı hakim durumda. Öyle ki Beşiktaş taraftarının yüzde 75,5’i, Galatasaray taraftarının yüzde 80,4’ü ve Fenerbahçe’nin ise yüzde 76,6’sı İstanbul dışında yaşıyor.

Futbolseverlerin yarısından fazlası kent, kulüp ve taraftarlık arasındaki bağın daha güçlü olmasını arzuluyor olsa da içlerinden çok azı doğdukları veya yaşadıkları kentin takımını desteklemeyi tercih ediyor. Bu durumda akıllara şu soru gelmeli: Neden üç büyükler dışında alternatif bir kimlik tercih edilmiyor?

Şüphesiz ki güç ve başarı tutkusu ile üç büyük takımın taraftarı olmak arasında derin bir bağ var. Eğer taraftar kültürümüz çok renkli, çok sesli değil ise bunun nedenleri, ülkede profesyonel futbolun İstanbul’un üç büyük takımı lehine gelişmesi ve yayılmasında aranmalı. Her ne kadar aile, takım tercihinde ön plandaki etmen olarak görülüyor olsa da üç büyüklerin taraftar tabanının genişliği tarihsel olarak sportif ve politik üstünlükleriyle alakalı.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 23

Üç büyük kulübün taraftarı olmanın etnik, siyasi, ekonomik veya coğrafi bir nedeni bulunmadığı gibi, Türkiye’de kişisel tercih ve hür irade ile taraftar aidiyeti edinmenin de yaygın bir pratik olmadığı aşikar. Taraftarlığını ‘kişisel bir tercih’ olarak açıklayanların oranı yüzde 2’yi geçmiyor. Bununla beraber, takım değiştirmeye karşı pek de hoşgörülü denemeyecek bir bakış açısının hakim olduğu söylenebilir. “Tuttuğu takımı değiştiren kişiler hakkında iyi düşünmem’’ diyenlerin oranı, yüzde 28 civarında seyrediyor. Bulgular, taraftarlık seviyesi ile bu konudaki hoşgörü arasında ters bir orantıya işaret ediyor. Daha açık ifade edersek, futbolsever kendini ne kadar çok ‘taraftar’ olarak tanımlarsa; takım değiştirenlere karşı o kadar hoşgörüsüz oluyor.

"Tuttuğu takımı değiştiren kişiler hakkında iyi düşünmem." Türkiye 21 25 26 20 08

Modern 23 26 20 21 10 Geleneksel Muhafazakâr 19 26 29 20 7 Dindar Muhafazakâr 19 23 29 20 8

Çok fanatiğim. 16 19 16 33 16 4 14 23 23 30 11 3 17 31 22 21 8 2 20 28 26 20 5 Sadece taraftarım. 26 28 27 14 5 % 0 % 50 % 100 Kesinlikle yanlış Yanlış Ne doğru ne yanlış Doğru Kesinlikle doğru

Öte yandan kendini Modern olarak tanımlayanların takım değiştirme konusunda kendini muhafazakâr olarak tanımlayanlara kıyasla daha ‘muhafazakâr’ bir tepki vermesi, dikkat çekici bir bulgu olarak karşımıza çıkıyor. Kendini Modern olarak tanımlayanlar “tuttuğu takımı değiştiren kişiler hakkında iyi düşünmem’’ önermesine yüzde 49,4 oranında yanlış ve kesinlikle yanlış tepkisinde bulunuyor. Geleneksel muhafazakârlarda bu oran 45 iken, Dindar Muhafazakârlarda bu oran 43 şeklinde. Öte yandan Geleneksel Muhafazakârların yüzde 27’si ve Dindar Muhafazakârların yüzde 28’i takım değiştirenler konusunda hoşgörüsüzlüklerini ifade ederken Modernlerde bu oran yüzde 41’e kadar yükseliyor. Diğer bir ifadeyle takım değiştirmeyi en fazla hoşgörenler de, en karşı çıkanlar da Modernler.

Aile kavramının hakimiyetinde gelişen taraftarlık kültürümüzde takım değiştirmek, bir nevi aileye ihanet etmek ile ilişkilendiriliyor olabilir. Takım da tıpkı aile gibi kimliğin değiştirilemez bir parçası olarak görülüyor. Değiştirilemez ve her ne olursa olsun vazgeçilemez… Uluslararası spor literatüründe de taraftarlık amatörlük, irrasyonel sadakat ve koşulsuz sevgi üzerinden tanımlanıyor. Bu ifadeye paralel biçimde, görüşülen kişiler arasında “Tuttuğum takımın şampiyonluk iddiası yoksa sonuçları takip etmeyi bırakırım’’ önermesine yanıt verenlerin yüzde 68’i “Hiçbir zaman’’ diyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 24

Taraftarlık Seviyesine göre "Tuttuğum takımın şampiyonluk iddiası yoksa sonuçları takip etmeyi bırakırım."

Türkiye 64 12 8 6 10

Çok fanatiğim. 70 11 3 5 11 4 64 13 11 6 7 3 52 17 13 9 9 2 53 18 9 8 12 Sadece taraftarım. 71 8 7 4 9 0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Ancak buradaki ilginç nokta, taraftarlık seviyesi ile takip alışkanlığı arasında net bir ilişkinin olmaması. Kendini sadece taraftar olarak tanımlayan ile aşırı fanatik olarak tanımlayan arasında bu anlamda kayda değer bir farklılık görülmüyor.

Peki takıma sadakatin tek göstergesi, şampiyonluk iddiası kalmasa bile takımı takip etmek mi? Şüphesiz değil. Taraftarlığın gerçekleşme düzeyini belirlemede bir diğer referans kaynağının da maça gitme sıklığı olduğu söylenebilir. Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) 2011 raporuna göre Türkiye, 24 Avrupa ülkesi içinde 25-64 yaş arası herhangi bir spor etkinliğine katılımın en düşük olduğu ülkedir. Ankete katılan taraftarlara stadyumda maç izleme sıklığı sorulduğunda alınan yanıtlar da bu bulguyu doğrular niteliktedir. Takımlara Göre Stadyumda Maç İzleme Sıklığı Türkiye 65 18 12 3 2

Beşiktaş JK 54 24 16 3 3 Fenerbahçe SK 56 26 14 3 2 Galatasaray SK 58 22 15 3 2 Trabzonspor 38 17 31 5 8 Diğer 43 16 18 12 10 Takım tutmuyor 95 4 2 0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere, üç büyük takımın taraftarlarının yarısından fazlası maçları hiçbir zaman stadyumdan izlemiyor. Her zaman veya sık sık stadyumda maç izlediğini belirten yüzde 5’lik kesim ise kabaca 3 milyon kişiye denk geliyor. Stadyumda maç izleyenlerin oranının en az olduğu taraftar grubu Galatasaray iken, en fazla olduğu taraftar grubu ise Trabzonspor’dadır. Trabzonsporluların oransal olarak diğerlerine nazaran takımlarıyla daha ‘sıcak’ bir ilişki geliştirdiği söylenebilir. “Stadyumda her zaman maç izlerim’’ diyenlerin oranı Trabzonspor’da yüzde 8,1 iken,

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 25

bu oran Beşiktaş taraftarlarında yüzde 2,9’a; Fenerbahçe taraftarlarında yüzde 2,3’e ve Galatasaraylılarda yüzde 2,1’e kadar geriliyor. Takımların taraftar sayısı ile taraftarların maça gitme sıklığı arasında ters bir orantı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Taraftar sayısı arttıkça orantısal olarak maça gitme sıklığı da düşüyor. Öte yandan taraftarlık seviyesi ile maça gitme sıklığı arasında anlamlı bir ilişki dikkati çekiyor. Aşağıdaki tabloda görüleceği üzere taraftarlık seviyesi arttıkça maça gitme sıklığı da yükseliyor.

Taraftarlık Seviyesine Göre Stadyumda Maç İzleme Sıklığı Türkiye 59 21 14 3 3

Çok fanatiğim. 32 21 26 11 10 4 35 33 25 5 2 3 52 31 16 2 75 19 4 Sadece taraftarım. 85 10 4

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Stadyuma gitmeyen memleket taraftarının futbol takip alışkanlığının daha çok televizyon ve internete dayandığı da araştırmanın önemli bulgularından biri olarak öne çıkıyor. “Evde, televizyondan maç izleme’’ pratiğine dair sorulan soruya Galatasaraylıların yüzde 38,1’i, Fenerbahçelilerin yüzde 41,4’ü, Beşiktaşlıların yüzde 44,4’ü, ve Trabzonsporluların yüzde 57,6’sı “sık sık’’ ve “her zaman’’ yanıtlarını veriyor.

Takımlara Göre Evde Televizyondan Maç İzleme Sıklığı Türkiye 30 16 22 19 12

Beşiktaş JK 14 18 24 27 17 Fenerbahçe SK 14 17 28 26 15 Galatasaray SK 16 18 28 25 13 Trabzonspor 7 12 24 Diğer 13 16 28 Takım tutmuyor 77 14 7

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Beşiktaşlıların yüzde 16’sı, Fenerbahçelilerin yüzde 14,5’i ve Galatasaraylıların yüzde 11’i Digitürk aboneliğine sahip. Trabzonsporlular arasında bu oran yüzde 19’a çıkıyor. D-Smart’a ilgide Fenerbahçelilerin, Tivibu’ya ilgi de ise Beşiktaşlıların oransal olarak üstünlüğü var.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 26

Takımlara Göre Dijital Platform Aboneliği Digitürk aboneliği D-Smart aboneliği Tivibu aboneliği 10 Türkiye 6 5

17 Beşiktaş JK 7 7 Fenerbahçe 15 9 SK 6 Galatasaray 12 7 SK 5 19 Trabzonspor 2 4 10 Diğer 7 6 Takım 3 3 tutmuyor 4 0 5 10 15 20

Dijital platform abonelerinin takım taraftarlarına göre dağılımı

Türkiye 16 22 26 3 6 26

Digitürk aboneliği 24 29 27 6 6 8

D-Smart aboneliği 18 31 28 1 7 14

Tivibu aboneliği 20 26 25 2 7 19

% 0 % 50 % 100 Beşiktaş JK Fenerbahçe SK Galatasaray SK Trabzonspor Diğer Takım tutmuyor

Kulüp taraftarlarının internetten maç takip alışkanlıkları incelendiğinde de benzer bir bulguyla karşılaşıyoruz. Tıpkı televizyon alışkanlığında olduğu gibi, maçları internetten takip edenlerin oranı Trabzonspor ve Beşiktaşlılar arasında diğer iki kulübe göre daha yüksek.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 27

Takımlara Göre İnternetten Maç Takibi Türkiye 69 10 10 8 4

Beşiktaş JK 58 12 14 10 6 Fenerbahçe SK 60 13 12 10 4 Galatasaray SK 60 12 13 9 6 Trabzonspor 56 12 17 11 5 Diğer 54 15 11 12 9 Takım tutmuyor 97 21

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Trabzonsporluların yüzde 20’si; Beşiktaşlıların yüzde 16’sı, “sık sık’’ ve “her zaman’’ yanıtlarıyla takımlarının maçlarını internetten takip ettiklerini belirtiyor. Bu oran Galatasaray ve Fenerbahçe’de yüzde 15’lere düşüyor. Ancak maçları canlı olarak mı takip ettiklerini, yoksa daha sonrasında maç özeti gibi yayınlar mı izlediklerini bilmiyoruz.

Tüm bu bulgulardan yola çıkarak Trabzonsporlularun ve ardından Beşiktaşlıların takım takip alışkanlıklarının daha güçlü olduğu tespitini yapmak mümkün.

Takımlara Göre Dışarıda/Mekanda Maç İzleme Deneyimi

Türkiye 61 13 14 8 4

Beşiktaş JK 50 15 20 10 5 Fenerbahçe SK 48 17 17 13 5 Galatasaray SK 52 17 18 9 4 Trabzonspor 38 18 12 18 14 Diğer 47 15 19 9 10 Takım tutmuyor 94 4 2

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Trabzonsporlu taraftarların, kahvehane, kafe gibi yerlerde, ‘mekanda maç izleme’ alışkanlıkları da diğer taraftarlara oranla daha fazla. Bordo-Mavili taraftarların yüzde 32’si “sık sık’’ veya “her zaman’’ dışarıda maç izlediğini belirtiyor. Onları, yüzde 18’lik bir oranla Fenerbahçeliler takip ediyor. Bu oran Beşiktaşlılarda yüzde 15 ve Galatasaraylılarda yüzde 13’e düşüyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 28

Dışarıda maç izleme sorusuna “her zaman’’ şeklinde yanıt verenlerin yarısından fazlasının genç ve bekar erkekler olduğu göze çarpıyor. Yaş ilerledikçe bireyler için futbolun mekanları daralıyor. Medeni durum da bu anlamda önemli göstergelerden biri. Örneğin, 18-32 yaş arası bekarların yüzde 26,8’i sık sık ya da her zaman dışarıda maç izlerken; bu oran evli ve 49 yaş üstü nüfusta yüzde 6,5’e kadar geriliyor. Bekar kadınların yüzde 4’ü ve evli kadınların yalnızca yüzde 1’i bu soruyu “sık sık’’ veya “her zaman’’ şeklinde yanıtlıyor.

Kulübümün internet sitesi veya sosyal medya hesaplarını takip ederim. Türkiye 63 10 8 10 10

18 - 32 yaş 43 11 11 17 18

33 - 48 yaş 67 11 8 7 7

49+ yaş 82 6 5

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

İçinde bulunduğumuz dijital çağda kulüp ve taraftar ilişkisinin önemli bir kanalı da şüphesiz ki kulüplerin resmi internet siteleri ile sosyal medya hesapları. Özellikle son beş yılda kulüpler, hızla gelişen ve çeşitlenen bir içerikle internet üzerinden takipçileriyle buluşuyor. Taraftarlar, kulüplerine ilişkin anlık haber ve gelişmeleri bu resmi kanallar üzerinden takip edebiliyor. Ancak gücü her geçen gün yükselmesine rağmen sosyal medyanın taraftarlar için hâlâ süreklilik arz eden bir iletişim aracı olmadığı söylenebilir. “Kulübümün internet sitesi ve sosyal medya hesaplarını takip ederim’’ önermesini yanıtlayanların yüzde 63’ü “hiçbir zaman’’ diyor. Kulübüyle sosyal medya etkileşimi süreklilik arz eden taraftarların oranı ise yüzde 10’u bulmuyor. Bunların ise yüzde 65’ini 18-32 yaş arası gençler oluşturuyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 29

İddaa, spor-toto gibi bahis oyunları oynarım.

Türkiye 81 7 6 3 3

18 - 32 yaş 72 9 10 4 5

33 - 48 yaş 85 6 5 2 2

49+ yaş 89 5 4 11

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

Sosyal medya kullanımında olduğu gibi bahis oyunlarında da aslan payı yine gençlerin. “İddaa ve Spor-Toto gibi bahis oyunlarını oynarım’’ önermesine “her zaman’’ karşılığını verenlerin yüzde 68,5’i 18-32 yaş aralığından. Yaş ilerledikçe bahis oyunlarına ilginin düştüğü gözleniyor. Önermeyi yanıtlayanların yüzde 81’i hiç bahis oynamadığını söylerken, yalnızca yüzde 3 her zaman oynadığını dile getiriyor.

Takım düzeyinde bakıldığında bahis oyunlarına en ilgili kişilerin Fenerbahçeliler olduğu da ilginç bir bulgu olarak karşımıza çıkmakta. “Her zaman’’ yanıtını verenlerin yüzde 42’sini Fenerbahçeliler oluşturuyor.

İddaa, spor-toto gibi bahis oyunları oynarım.

Türkiye 81 7 6 3 3

Beşiktaş JK 76 10 8 3 2 Fenerbahçe SK 73 10 9 3 6 Galatasaray SK 77 9 8 3 3 Trabzonspor 80 5 7 2 6 Diğer 75 6 9 5 5 Takım tutmuyor 97 2

0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 30

Bahis oynama sıklığına göre takım taraftarlarının dağılımı

Türkiye 17 22 27 3 6 25

Her zaman 14 42 25 7 11 1

Sık sık 21 29 33 3 12 2

Bazen 22 30 33 4 9 3

Nadiren 23 29 32 2 5 8

Hiçbir zaman 16 20 25 3 6 30

% 0 % 50 % 100 Beşiktaş JK Fenerbahçe SK Galatasaray SK Trabzonspor Diğer Takım tutmuyor

Taraftarlığın gerçekleşmesinde bir başka önemli göstergenin de takım formaları ve diğer logolu ürünlere ilgi olduğu söylenebilir. Görüşülen kişilerin tüketim alışkanlıkları incelendiğinde, yüzde 58 gibi önemli bir toplamın bu anlamda ‘futbol müşterisi’ne dönüştüğü görülüyor.

Yine de geçim pratiği ile futbol tüketimi arasında sıkı bir bağ olduğunu söylemek gerekir. Geçim zorluğu arttıkça Digitürk, Tivibu gibi futbol takip hizmetlerine ve forma, kombine bilet gibi kulüplerin sunduğu ürünlere talepte düşüş yaşanıyor. Her beş kişiden biri geçim sıkıntısı yaşamasına rağmen Digitürk aboneliği alarak evinde, biri de kombine bilet satın alarak stadyumda futbol karşılaşmalarını takip etmeyi sürdürüyor.

Araştırmada görüşülen kişilere takımlarıyla ilgili sahip oldukları ürünler sorulduğundaysa, yüzde 3’ünün mobil taraftar tarifesine; yüzde 3,3’ünün taraftar kredi kartına; yüzde 4,4’ünün kombine kartına; yüzde 25,5’inin ise nevresim veya kupa gibi takımına ilişkin bir ev eşyasına sahip olduğu görülüyor. En popüler ürün ise atkı ve forma olarak öne çıkıyor. Görüşülen her on kişiden dördünde forma, üçünde atkı var. Futbol taraftarlarının yarısı kıt kanaat geçinse dahi forma almayı ihmal etmiyor.

“Tuttuğum takımın formasını kendime/çocuğuma alırım’’ önermesini yüzde 42 “hiçbir zaman’’ şeklinde yanıtlarken, yüzde 14 “nadiren’’; yüzde 16 “bazen’’; yüzde 12 “sık sık’’ ve yüzde 16 “her zaman’’ cevaplarını veriyor.

Forma satın alma alışkanlığı ile taraftarlık seviyesi arasında, beklenilebileceği üzere, doğru orantı olduğunu söylemek mümkün. Kendini “çok fanatik’’ olarak tanımlayanların yüzde 42,5’i her zaman forma aldığını dile getirirken, bu oran “sadece taraftarım’’ diyenlerde yüzde 9’a düşüyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 31

Takım bazında incelendiğinde Trabzonsporluların forma sahibi olmaya orantısal olarak diğer takım taraftarlarından daha fazla ilgi duyduğu söylenebilir. Bordo-Mavililerin yüzde 63,5’i sık sık veya her zaman forma alırken, bu oran Siyah-Beyazlılar arasında yüzde 36’ya; Sarı-Lacivertliler arasında yüzde 35 ve Sarı-Kırmızılılar arasında yüzde 34’e geriliyor.

Tuttuğum takımın formasını kendime/çocuğuma alırım. Türkiye 42 14 16 12 16

Çok fanatiğim. 12 9 13 23 42 4 16 13 26 25 19 3 22 21 27 16 13 2 36 31 19 4 10 Sadece taraftarım. 59 14 13 5 9

Beşiktaş JK 28 15 21 16 20 Fenerbahçe SK 27 17 21 14 21 Galatasaray SK 27 19 21 17 17 Trabzonspor 15 4 18 24 40 Diğer 25 18 15 13 29 Takım tutmuyor 84 9 5 02 0 50 100 Hiçbir zaman Nadiren Bazen Sık sık Her zaman

2.4.1 Takımlara Göre Sponsor Firmalara Duyarlılık Taraftardan müşteriye uzanan yolda, futbolseverlerin sponsor markalara karşı gösterdiği ilgi ve duyarlılık da büyük önem taşıyor. Her beş futbol taraftarından üçü sponsor olan markaların ürünlerini tercih etme konusunda herhangi bir duyarlılık sergilemezken, kendini Modern olarak tanımlayanların bu konuda daha özenli olması dikkat çekiyor.

Bu konuda en hassas taraftar grubunun Trabzonsporlular olması dikkat çekici. Galatasaraylıların yüzde 17’si, Fenerbahçelilerin yüzde 18’i ve Beşiktaşlıların yüzde 20’si sponsor markaların ürünleri konusunda özen gösterdiklerini beyan ederken, Trabzonsporlular arasında bu oran yüzde 40’ın üzerine çıkıyor.

2.5 Stadyum Siyasetine ve Sporda Şiddete Bakış Araştırmamızda tribün deneyimine ilişkin yöneltilen birtakım önermeler, Türkiye’de taraftar kültürüne ilişkin önemli bulgular elde etmemizi sağlıyor.

İlgili önermeye yanıt verenlerin yüzde 57’si, “Stadyumlarda siyasi içerikli tezahürat ve marş söylenmesi yasaklanmalıdır’’ ifadesini destekliyor. Bu yasağa yaklaşımda eğitim seviyesi bir fark yaratmıyor. Öte yandan aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, kendini Modern olarak tanımlayanların yüzde 53,5’i; kendini Dindar Muhafazakâr olarak tanımlayanların yüzde 55’i ve kendini Geleneksel Muhafazakâr olarak tanımlayanların yaklaşık yüzde 61’i stadyumda siyasete karşı.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 32

Stadyumlarda siyasi içerikli tezahürat ve marş söylenmesi yasaklanmalıdır. Türkiye 14 13 16 30 27

Ak Parti 15 12 14 28 31 CHP 17 15 15 29 24 MHP 13 13 17 29 28 HDP 11 8 19 43 19

Dindar Muhafazakâr 14 13 18 29 27 Geleneksel Muhafazakâr 12 12 15 32 29 Modern 17 14 15 28 25 % 0 % 50 % 100 Kesinlikle yanlış Yanlış Ne doğru ne yanlış Doğru Kesinlikle doğru

Siyasi tercihlere göre bakıldığında ise Ak Partili’lerin yüzde 73,5’i bu ifadeyi desteklerken, bu oran CHP’lilerde yüzde 30’a düşüyor. MHP’lilerin yüzde 15’i ve HDP’lilerin ise yüzde 11’i yasaktan yana bir tavır sergiliyor.

Kadınların stadyuma maç izlemeye gitmesini uygun bulmuyorum. Türkiye 41 28 11 12 9

Dindar Muhafazakâr 27 23 16 19 15

Geleneksel Muhafazakâr 37 30 13 12 9 tarzı Hayat Modern 59 28 4 6 3

Erkek 39 29 11 12 9 Kadın 44 26 12 11 8

Her zaman 51 25 5 3 16 Sık sık 57 20 4 8 11 Bazen 47 29 9 10 6

sıklığı Nadiren 48 30 9 8 6 Stadyumda maça gitme Hiçbir zaman 37 27 13 13 9 % 0 % 50 % 100 Kesinlikle yanlış Yanlış Ne doğru ne yanlış Doğru Kesinlikle doğru

“Kadınların stadyuma maç izlemeye gitmesini uygun bulmuyorum’’ önermesi ise kişilerin toplumsal cinsiyet algısına dair birtakım bulgular sunuyor. Yukarıda görüldüğü gibi, söz konusu önermeye karşılık verenlerin beşte biri tribünde kadın görmek istemiyor. Kadınların ise yüzde 70’i ise bu önermeye karşı çıkıyor.

Kendini muhafazakâr olarak tanımlayanlar bu önermeyi daha çok destekliyor. Modernlerin yüzde 87’si önermeye katılmazken; Geleneksel Muhafazakârların yüzde 20’si ve Dindar Muhafazakârların yüzde 34’ü tribünde kadın görmek istemiyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 33

Maç izlerken rakip oyuncu veya hakem aleyhine tezahürat yapabilirim. Türkiye 17 5

Kadın 12 2 Erkek 23 8

18 - 32 yaş 23 9 33 - 48 yaş 16 3 49+ yaş 12 3

Lise altı 14 4 Lise 22 7 Üniversite 21 6

Sadece taraftarım. 10 2 2 12 3 3 22 4 4 28 10 Çok fanatiğim. 33 14 0 10 20 30 40 50 Doğru Kesinlikle doğru

Takımım maçı kazanmak için, Maç esnasında kızdığımda sahaya kural dışı dahil her yolu bir şeyler atabilirim. denemelidir. Türkiye 4 1 3 1

Kadın 10 2 1 Erkek 7 2 4 2

18 - 32 yaş 6 2 4 2 33 - 48 yaş 3 1 2 1 49+ yaş 10 1 1

Lise altı 3 1 3 1 Lise 6 1 3 1 Üniversite 4 1 2 2

Sadece taraftarım. 10 1 1 2 3 0 1 1 3 3 0 3 1 4 6 0 3 1 Çok fanatiğim. 10 4 7 4 0 5 10 15 0 5 10 15 Doğru Kesinlikle doğru Doğru Kesinlikle doğru

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 34

Şiddet, günümüzde futbolun önde gelen sorunlarından birisi. Rakip takım/ taraftar olarak cisimleşen ‘öteki’ imgesi, rekabet-yarışma çerçevesinde şiddetin meşru hale gelme ve gerçekleşme ihtimalini de arttırıyor. Özellikle kurumsal yapılara güvensizliğin yüksek olduğu durumlarda şiddet de kural dışılık da varlığını hissettiriyor. Araştırmamız sonucunda şiddete ilişkin ortaya çıkan bulgular, daha önce bu alanda yapılmış diğer çalışmalarla örtüşüyor. Şiddete taraftarlık seviyesine paralel bir eğilim mevcut. Sahaya bir şeyler atmak veya rakip oyuncu veya hakem aleyhine tezahürat etmek gibi eylemler fanatikler arasında daha fazla kabul görüyor. Yaşlılar gençlere oranla, kadınlar ise erkeklere oranla bu tip eylemleri daha az hoş görüyor. Öte yandan sanılanın aksine eğitim seviyesi ile şiddete eğilim arasında ters bir orantı gözlenmiyor.

“Takımım maçı kazanmak için kural dışı dahil her yolu denemelidir’’ önermesini ise, cevap veren her 25 kişiden biri kabul ediyor. Futbolda kural dışılık tasvip edilmiyor. Öte yandan şiddete olduğu gibi kural dışı yolları denemeye en eğilimli grubun da yine fanatikler olduğu göze çarpıyor. Kazanma arzusu takım aidiyeti ile birleştiğinde, kurallar dahilinde yahut kural dışı, ‘her türlü’ yeni yol arayışı artıyor. Eğitim seviyesi bir fark yaratmazken, yaş ilerledikçe bu önermeye karşı çıkanların oranında artış gözüküyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 35

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 36

2.6 Sonuç Yerine

Sevecen Tunç - Spor Araştırmacısı, Akademisyen

Memlekette spor deyince futboldan başka bir şey anlamıyoruz maalesef. 1950’lere kadar – büyük ölçüde devletçi bir dayatmayla- sürdürülen “sportif çeşitlilik’’ ilkesi, yerini neredeyse tamamen futbolun monokültürüne bırakmış durumda. Futbol, cinsiyet, eğitim seviyesi, meslek grubu gibi değişkenlerden bağım sız olarak mazhar olduğu ilgi ve gençlik potansiyeli ile büyük bir dinamizm sergiliyor.

Diğer sporların üzerindeki ilgi tozu da yine büyük ölçüde gençlere ait. Gençlerin bu ilgisi, dünya genelindeki ‘sporlaşma’ eğilimi ile paralellik arz ediyor. Spor giyim endüstrisinden spor yayınlarına, pilates, yoga ve fitness gibi rekreatif ve rehabilitif spor etkinliklerinden mega spor organizasyonlarına, sporun küresel ölçekte kazandığı önem, ülkemizde de genç kuşaklar için sporu daha cazip bir ilgi alanı haline getirdi. Türkiye’de tenis, voleybol, fitness, pilates ve yoga çok büyük oranda gençlerin ilgi duyduğu sporlar. Yine de bu sporlara ilgi, futbolla karşılaştırılamayacak düzeyde az.

Memleket sporu futbolun monokültürü altında dedik. Futbolumuz ise İstanbul’un ‘büyüklüğü’ne esir olmuş durumda. Araştırmamız sonucunda, üç büyüklerin dışında bir takımı destekleyenlerin yüzde 13,5’i geçmediğini görüyoruz. Oysa Türkiye profesyonel liglerinde 127 farklı takım top koşturuyor.

Araştırmamız gösteriyor ki İstanbul’un üç büyük takımını destekleyenlerin dörtte üçünden fazlası İstanbul dışında yaşıyor. Aslında herkesin bildiği bir sır daha bu bulgu ile ifşa oluyor. Türkiye futbolunda “yerel’’in etkisi çok ama çok zayıf. Futbolumuz 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren İstanbul’un üç büyük kulübünün odağında gelişmiş ve bu kulüpler, taraftar tabanlarını yüzyılın ortalarına gelindiğinde çoktan yurt sathında genişlemişti. Bunda şüphesiz; 1960’lara kadar profesyonel futbol takımı olmayan Anadolu kentlerinin yarışa oldukça geriden başlamış olmasının da büyük payı vardı.

Halbuki örneğin İngiltere’de, doğduğun veya yaşadığın semtin/kentin takımını desteklemek taraftarlık geleneğinin temel prensibi. Fiziksel yakınlık, doğrudan katılım ve yerellik, kulüp ve taraftar arasında organik bağların gelişmesine imkan veriyor. Ortaya; “yerel’’in siyasi, etnik ve sosyo-kültürel dinamiklerinden etkilenmiş farklı taraftar profilleri çıkabiliyor. Türkiye’de ise bu çalışmanın da ortaya koyduğu gibi, taraftar profilleri birbirine benziyor. Çünkü yerellik yoksa özgünlük de yok.

Futbol ile siyasi, mezhepsel, etnik veya yerel aidiyetlerin ilişkilendirilmediği bir taraftarlık kültüründen söz ediyoruz. Bu aidiyetlerin olmadığı bir ortamda taraftarlığın yapı taşı olarak ‘aile’ye işaret ediliyor. Bir tür genetik miras gibi taraftarlık aileden--büyük ölçüde aileden--çocuğa aktarılıyor. Bu, Türkiye’nin en başarılı üç kulübü; Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş için sürdürülebilir bir taraftar tabanı demek. Çünkü futbol kültürümüz koşulsuz bir taraftarlığa izin vermiyor; performansın bağlayıcılığı var.

Görüşülen kişilerin çoğu memleket takımlarının desteklenmesi yönünde olumlu görüş beyan ettiği halde, memleketlerinin takımlarını ‘ikinci takım’ olarak dahi telaffuz edilmiyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 37

Genel hatlarıyla değerlendirildiğinde futbol kültürümüzün, gençlik ve erkeklikten beslendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bekar genç erkeklerin futbol aidiyetlerinin güçlü olduğunu görüyoruz.

Ancak, ülkemizdeki futbol taraftarlarının belli noktalarda Tanıl Bora’nın ‘futbolsevmez taraftar’ tanımına uygun bir profil çizdiği de enteresan bir bulgu olarak karşımıza çıkıyor. Taraftarların dörtte birinden fazlası kendini ‘sadece taraftar’ olarak tanımlayarak, takımıyla “gevşek’’ bir ilişki kurduğunu kabul ediyor. Örneğin stadyumda maç izlemek, futbol kültürümüzün önemli bir bileşeni değil. İnsanların üçte ikisi, takım tutanların yarısı hiçbir zaman stadyuma gitmiyor. Kombine bilet alanların oranı yüzde beşi geçmiyor. Her 100 kişiden 72’sinin sosyal medya kullanıcısı olduğu ülkemizde, kulüplerinin sosyal medya hesaplarını düzenli takip edenlerin oranı 20’yi bulmuyor.

Futbol dünyasında taraftar, kulübüne sadece duygusal değil; aynı zamanda ekonomik yatırım da yapan bir aktör konumunda. Yaşadığımız endüstriyel futbol çağında bu yatırım bir hayli önem kazanıyor. Taraftarlık seviyesi ile sadece duygusal değil; ekonomik yatırım arasında da doğru orantı var. Yani fanatik taraftar, futbola ilişkin ürün ve hizmetleri alma konusunda daha istekli. Öte yandan geçim pratiği de futbol müşterisine dönüşüm sürecindeki bir diğer önemli etken. Geçim sıkıntısı arttıkça “müşteri ilgisi’’ kayboluyor. Ülkemizde her dört kişiden biri taraftarı olduğu kulübün formasını satın almayı alışkanlık haline getirmiş durumda. Öte yandan geçim sıkıntısı yaşayan beş kişiden ancak bir tanesi forma alma pratiğini sürdürebiliyor. Gençler genel olarak tüketici olma yönünde daha fazla bir eğilim sergilerken, eğitim seviyesi, hayat tarzı bu konuda bir farklılık yaratmadığı görülüyor.

Futbol dünyasında taraftar, kulübüne sadece duygusal değil; aynı zamanda ekonomik yatırım da yapan bir aktör konumunda. Yaşadığımız endüstriyel futbol çağında bu yatırım bir hayli önem kazanıyor. Taraftar, kulübünün logolu ürünlerini satın alan, maçlara giderek kulübüne maç günü geliri bırakan, satın aldığı yayın abonelikleri ile takımına naklen yayın geliri yaratan, ilgisi ve heyecanı kulüpçe paraya tahvil olunan bir gelir kaynağı.

Hızla parasallaşan futbol dünyamızda kulüplerin ve sponsorların taraftarları 'müşteri' olarak görme eğilimi artarken, taraftar için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Yani taraftar, kendini hâlâ büyük oranda tuttuğu takıma karşı hissettiği sadakat ve içten duygularla tanımlıyor. Taraftar olmak müşterileşmeyi dışlamazken; müşteri olarak görülmek istemeyen, futboldaki parasallaşma ve endüstriyel dönüşüme karşı çıkan taraftarlar tribündeki ağırlığını koruyor.

Öte yandan araştırmamız, taraftarlık seviyesi ile ekonomik yatırım arasında da doğru orantı olduğunu gösteriyor. Yani fanatik taraftar, futbola ilişkin ürün ve hizmetleri alma konusunda daha istekli. Bununla beraber geçim pratiği de futbol müşterisine dönüşüm sürecindeki bir diğer önemli etken. Geçim sıkıntısı arttıkça “müşteri ilgisi’’ kayboluyor. Ülkemizde her dört kişiden biri taraftarı olduğu kulübün formasını satın almayı alışkanlık haline getirmiş durumda. Öte yandan geçim sıkıntısı yaşayan beş

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 38

kişiden ancak bir tanesi forma alma pratiğini sürdürebiliyor. Gençler genel olarak tüketici olma yönünde daha fazla bir eğilim sergilerken, eğitim seviyesi ve hayat tarzının bu konuda bir farklılık yaratmadığı görülüyor.

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 39

3. ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ Araştırmanın Genel Tanımı

Bu raporun dayanağı olan araştırmalar, KONDA Barometresi aboneleri için, KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiştir.

Araştırmanın saha çalışması 30 Eylül - 1 Ekim 2017 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Bu rapor, Türkiye’deki 18 yaş üstü yetişkin nüfusun, saha çalışmasının yapıldığı günlerdeki siyasal eğilimlerini, tercihleri ve profillerini yansıtmaktadır.

Araştırma, Türkiye’nin 18 yaş üstü yetişkin nüfusunu temsil edecek deneklerin tercihlerindeki eğilim ve değişimleri belirlemek ve izlemek için tasarlanmış ve uygulanmıştır. Araştırmanın bulgularının hata payı, yüzde 95 güven aralığında +/- 1,7, yüzde 99 güven aralığında yüzde +/- 2,3’dür.

Örneklem

Örneklem, ADNKS (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi) verilerine dayalı mahalle ve köylerin nüfus büyüklükleri ve eğitim seviyeleri verileri ile 1 Kasım 2015 Genel seçimlerinin mahalle ve köy sonuçları katmanlandırılarak hazırlanmıştır.

Yerleşim yerleri önce kır/kent/metropol olarak ayrıştırılmış ve 12 bölge esas alınarak örneklem tespit edilmiştir.

Araştırma kapsamında, 30 ilin merkez dahil 105 ilçesine bağlı 152 mahalle ve köyünde 2670 kişiyle hanelerinde yüzyüze görüşülmüştür.

Gidilen il 30 Gidilen ilçe 105 Gidilen mahalle/köy 152 Görüşülen denek 2670

Her bir mahallede gerçekleştirilen 18 anket için yaş ve cinsiyet kotası uygulanmıştır.

Yaş grubu Kadın Erkek 18-32 yaş 3 denek 3 denek 33-48 yaş 3 denek 3 denek 49 yaş ve üstü 3 denek 3 denek

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 40

Düzey 1 (12 bölge) Gidilen iller 1 İstanbul İstanbul 2 Batı Marmara Balıkesir, Tekirdağ 3 Ege Denizli, İzmir, Manisa, Kütahya 4 Doğu Marmara Bursa, Eskişehir, Kocaeli 5 Batı Anadolu Ankara, Konya 6 Akdeniz Adana, Antalya, Hatay, Mersin 7 Orta Anadolu Kayseri, Sivas 8 Batı Karadeniz Samsun, Tokat 9 Doğu Karadeniz Trabzon 10 Kuzeydoğu Anadolu Erzincan, Erzurum 11 Ortadoğu Anadolu Elazığ, Malatya, Van 12 Güneydoğu Anadolu Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin

Anketin yapıldığı bölge Kır Kent Metropol Toplam

1 İstanbul 19,3% 19,3% 2 Batı Marmara 0,7% 3,4% ,7% 4,7% 3 Ege 2,0% 6,7% 5,4% 14,1% 4 Doğu Marmara 1,2% 2,7% 6,1% 10,0% 5 Batı Anadolu ,6% 2,0% 6,8% 9,4% 6 Akdeniz 2,0% 5,5% 5,4% 12,9% 7 Orta Anadolu ,7% 2,7% 1,3% 4,7% 8 Batı Karadeniz 2,0% 3,4% ,7% 6,0%

9 Doğu Karadeniz 0,5% 1,9% 2,4%

10 Kuzeydoğu Anadolu 1,3% 1,3% 2,7% 11 Ortadoğu Anadolu 1,3% 2,7% ,7% 4,7% 12 Güneydoğu Anadolu 1,8% 3,3% 4,0% 9,2% Toplam 14,1% 35,5% 50,4% 100,0%

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 41

4. TÜM CEVAP DAĞILIMLARI Deneklerin Profili C Cinsiyet Yüzde Kadın 49,0 Erkek 51,0 Toplam 100,0

Yaş Yüzde 18 - 32 yaş 35,6 33 - 48 yaş 35,4 49+ yaş 29,0 Toplam 100,0

Eğitim durumu Yüzde Okuryazar değil 4,9 Diplomasız okur 1,9 İlkokul mezunu 29,3 İlköğretim / Ortaokul mezunu 15,8 Lise mezunu 28,8 Üniversite mezunu 17,3 Yüksek lisans / Doktora 2,0 Toplam 100,0

Eğitim durumu (gruplanmış) Yüzde Lise altı 51,8 Lise 28,8 Üniversite 19,3 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 42

Doğum yeri (bölge) Yüzde İstanbul 7,1 Batı Marmara 4,2 Ege 12,1 Doğu Marmara 6,9 Batı Anadolu 8,1 Akdeniz 12,6 Orta Anadolu 7,2 Batı Karadeniz 8,9 Doğu Karadeniz 5,1 Kuzeydoğu Anadolu 6,6 Ortadoğu Anadolu 7,6 Güneydoğu Anadolu 12,3 Yurtdışı 1,5 Toplam 100,0

Hane kişi sayısı Yüzde 1 - 2 kişi 18,8 3 - 5 kişi 67,5 6 - 8 kişi 12,1 9 ve daha fazla kişi 1,6 Toplam 100,0

Medeni durum Yüzde Bekar 23,9 Sözlü/Nişanlı 0,9 Evli 70,2 Dul 4,0 Boşanmış 0,9 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 43

Aşağıdaki okullara giden çocuklarınız var mı? Yüzde Okul öncesi / Kreş / Anaokulu 6,0 İlkokul 25,2 Devlet ortaokulu/lisesi 18,9 Özel ortaokul/lise 4,2 İmam Hatip ortaokulu/lisesi 1,9 Meslek Lisesi 4,3 Üniversite 13,5 Diğer 13,9

Hayat tarzı kümesi Yüzde Modern 30,9 Geleneksel Muhafazakâr 44,8 Dindar Muhafazakâr 24,2 Toplam 100,0

Çalışma durumu Yüzde Devlet memuru 6,7 Özel sektör 8,9 İşçi 8,5 Esnaf 7,1 Tüccar / iş adamı ,9 Serbest meslek sahibi 1,7 Çiftçi, ziraatçı, hayvancı 3,3 Çalışıyor, diğer 6,1 Emekli 12,7 Ev kadını 29,7 Öğrenci 9,0 İşsiz 4,4 Çalışamaz halde 1,1 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 44

Çalışma durumu (gruplanmış) Yüzde Üst düzey 18,2 İşçi, esnaf, çiftçi 25,0 Emekli 12,7 Evkadını 29,7 Öğrenci 9,0 İşsiz 5,5 Toplam 100,0

Sosyal medya Yüzde Facebook 57,8 Twitter 22,1 Whatsapp 59,8 Youtube 32,5 Instagram 39,4 Diğer 1,3 İnternete giriyorum ama sosyal medyayı kullanmıyorum 5,6 İnternete hiç girmiyorum 21,9

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 45

Haber seyrettiği TV kanalı Yüzde İzlemiyorum ,8 Haberleri TV’den takip etmiyorum. 12,8 A Haber 7,5 ATV 14,6 CNN Türk 2,9 Fox TV 20,7 Haber Türk 1,6 Halk TV 1,8 Kanal 7 1,3 Kanal D 8,0 NTV 2,5 Show TV 5,9 TV 4,5 TRT 10,4 Ulusal Kanal ,1 Diğer kanallar 4,5 Toplam 100,0

Bu hanenin malı olan arabanız var mı? Yüzde Var 49,9 Yok 50,1 Toplam 100,0

Örtünme durumu Yüzde Örtmüyor 30,7 Başörtüsü 43,9 Türban 9,1 Çarşaf, peçe ,8 Görüşülen kişi bekâr erkek 15,4 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 46

Etnik köken Yüzde Türk 78,9 Kürt 13,4 Zaza 1,7 Arap 3,2 Diğer 2,8 Toplam 100,0

Din/mezhep Yüzde Sünni Müslüman 90,0 Alevi Müslüman 6,9 Diğer 3,2 Toplam 100,0

Dindarlık Yüzde İnançsız 2,6 İnançlı 29,7 Dindar 57,0 Sofu 10,7 Toplam 100,0

Aylık hane geliri (yeni gruplama) Yüzde 700 TL ve altı 2,2 701 - 1200 TL 8,4 1201 - 2000 TL 42,3 2001 - 3000 TL 24,6 3001 - 5000 TL 15,7 5001 TL ve üstü 6,8 Toplam 100,0

Ekonomik sınıflar Yüzde Alt gelir 19,8 Alt orta sınıf 33,3 Yeni orta sınıf 26,7 Üst gelir 20,3 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 47

Oturulan evin tipi Yüzde Gecekodu/dış sıvasız apartman 3,1 Müstakil, geleneksel ev 28,8 Apartman 59,9 Site içinde 7,9 Çok lüks bina, villa ,4 Toplam 100,0

Futbol ve Taraftarlık Hangi spor dallarıyla ilgisiniz? (1. Cevap) Yüzde Basketbol 3,2 Boks / Dövüş sporları 1,3 Fitness / Pilates / Yoga 1,3 Futbol 39,4 Tenis ,4 Voleybol 2,8 Yürüyüş 2,7 Yüzme 2,2 Diğer 2,0 İlgilenmiyor 38,4 Cevap yok 6,3 Toplam 100,0

Hangi spor dallarıyla ilgisiniz? (2. Cevap) Yüzde Basketbol 6,6 Boks / Dövüş sporları ,7 Fitness / Pilates / Yoga ,6 Futbol 2,4 Tenis ,9 Voleybol 1,6 Yürüyüş ,3 Yüzme 1,4 Diğer 2,1 İlgilenmiyor 27,8 Cevap yok 55,5 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 48

Hangi futbol takımını tutuyorsunuz? (1. Cevap) Yüzde Beşiktaş JK 15,5 Fenerbahçe SK 20,9 Galatasaray SK 24,8 Trabzonspor 3,2 Diğer 6,2 Takım tutmuyor 25,0 Cevap yok 4,4 Toplam 100,0

Hangi futbol takımını tutuyorsunuz? (2. Cevap) Yüzde Beşiktaş JK ,6 Fenerbahçe SK ,4 Galatasaray SK ,6 Trabzonspor ,0 Diğer 3,1 Cevap yok 95,2 Toplam 100,0

Taraftarı olmaya nasıl karar verdiniz? (gruplanmış) Yüzde Aile etkisi 25,8 Arkadaş, çevre etkisi 2,8 Takımın başarısı 1,4 Sevgi, sempati 8,0 Çocukluğundan beri o takımı tutuyor 21,2 Doğuştan 9,6 Eş ve çocuklarının etkisi 6,5 Memleketinin takımı 7,4 Kişisel tercih 2,5 Renklerinden dolayı 4,0 Diğer 5,8 Takım tutmuyor 4,9 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 49

Sempati duyduğu taraftar grubu (gruplanmış) Yüzde Beşiktaş / Çarşı 10,9 Fenerbahçe / Genç Fenerliler 4,0 Galatasaray / Ultraslan 6,0 Diğer 3,9 Cevap yok 75,2 Toplam 100,0

Stadyumda maç izlemek Yüzde Hiçbir zaman 65,8 Nadiren 17,3 Bazen 11,7 Sık sık 2,9 Her zaman 2,4 Toplam 100,0

Evde, televizyondan maç izlemek Yüzde Hiçbir zaman 32,3 Nadiren 16,2 Bazen 21,2 Sık sık 18,6 Her zaman 11,7 Toplam 100,0

Evde internetten, tabletten maç izlemek Yüzde Hiçbir zaman 69,6 Nadiren 9,5 Bazen 9,7 Sık sık 7,3 Her zaman 4,0 Toplam 100,0

Dışarıda / mekanda maç izlemek Yüzde Hiçbir zaman 62,0 Nadiren 12,8 Bazen 13,4 Sık sık 7,8 Her zaman 4,0 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 50

Taraftarı olduğunuz takıma ne kadar ilgi duyduğunuzu söyler Yüzde misiniz? Sadece taraftarım. 33,5 2 10,1 3 21,6 4 12,9 Çok fanatiğim. 21,9 Toplam 100,0

Takımımın kadın veya erkek takımı, futbol veya basketbol her Yüzde türlü maçını izlerim. Hiçbir zaman 44,2 Nadiren 22,3 Bazen 15,3 Sık sık 10,9 Her zaman 7,3 Toplam 100,0

Tuttuğum takımın şampiyonluk iddiası yoksa sonuçları takip Yüzde etmeyi bırakırım. Hiçbir zaman 68,0 Nadiren 10,7 Bazen 7,5 Sık sık 5,1 Her zaman 8,7 Toplam 100,0

Kulübümün internet sitesi veya sosyal medya hesaplarını takip Yüzde ederim. Hiçbir zaman 62,9 Nadiren 9,6 Bazen 8,1 Sık sık 9,6 Her zaman 9,8 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 51

Tuttuğum takımın formasını kendime/çocuğuma alırım. Yüzde Hiçbir zaman 42,0 Nadiren 14,2 Bazen 16,2 Sık sık 11,7 Her zaman 16,0 Toplam 100,0

İddaa, spor-toto gibi bahis oyunları oynarım. Yüzde Hiçbir zaman 81,3 Nadiren 7,1 Bazen 6,1 Sık sık 2,6 Her zaman 2,9 Toplam 100,0

Alışveriş yaparken tuttuğum takımı destekleyen/sponsor olan Yüzde markaların ürünlerini tercih ederim. Hiçbir zaman 59,9 Nadiren 15,2 Bazen 10,1 Sık sık 7,4 Her zaman 7,3 Toplam 100,0

Hanede hangileri var? Yüzde Bilgisayar 61,8 Tablet bilgisayar 37,2 Sabit internet bağlantısı 51,8 Mobil internet bağlantısı 58,2 Digitürk aboneliği 10,4 D-Smart aboneliği 5,8 Tivibu aboneliği 4,9

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 52

Herkes yaşadığı şehrin, semtin takımını desteklemelidir. Yüzde Kesinlikle yanlış 16,0 Yanlış 19,8 Ne doğru ne yanlış 19,6 Doğru 31,2 Kesinlikle doğru 13,4 Toplam 100,0

Tuttuğu takımı değiştiren kişiler hakkında iyi düşünmem. Yüzde Kesinlikle yanlış 20,5 Yanlış 25,2 Ne doğru ne yanlış 26,3 Doğru 20,2 Kesinlikle doğru 7,8 Toplam 100,0

Stadyumlarda siyasi içerikli tezahürat ve marş söylenmesi Yüzde yasaklanmalıdır. Kesinlikle yanlış 14,1 Yanlış 13,0 Ne doğru ne yanlış 15,8 Doğru 30,0 Kesinlikle doğru 27,1 Toplam 100,0

Kadınların stadyuma maç izlemeye gitmesini uygun bulmuyorum. Yüzde Kesinlikle yanlış 40,9 Yanlış 27,6 Ne doğru ne yanlış 11,3 Doğru 11,6 Kesinlikle doğru 8,6 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 53

Çevremdekilerin futbolla aşırı ilgilenmesinden rahatsızlık duyuyorum. Yüzde Kesinlikle yanlış 31,6 Yanlış 29,7 Ne doğru ne yanlış 18,4 Doğru 13,3 Kesinlikle doğru 7,0 Toplam 100,0

Maç esnasında kızdığımda sahaya bir şeyler atabilirim. Yüzde Kesinlikle yanlış 64,5 Yanlış 25,7 Ne doğru ne yanlış 5,0 Doğru 3,8 Kesinlikle doğru 1,0 Toplam 100,0

Takımım maçı kazanmak için, kural dışı dahil her yolu denemelidir. Yüzde Kesinlikle yanlış 63,8 Yanlış 26,3 Ne doğru ne yanlış 5,9 Doğru 2,7 Kesinlikle doğru 1,2 Toplam 100,0

Maç izlerken rakip oyuncu veya hakem aleyhine tezahürat Yüzde yapabilirim. Kesinlikle yanlış 45,8 Yanlış 21,4 Ne doğru ne yanlış 10,1 Doğru 17,5 Kesinlikle doğru 5,1 Toplam 100,0

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 54

Kandil gecesi, sevdiğim dizi veya futbol maçı olsa da kandil Yüzde programını tercih ederim. Kesinlikle yanlış 16,4 Yanlış 11,5 Ne doğru ne yanlış 16,9 Doğru 24,7 Kesinlikle doğru 30,5 Toplam 100,0

Hangilerine sahip Yüzde Kombine bilet 4,4 Taraftar kredi kartı 3,3 Telefonda taraftar tarifesi 3,0 Forma 41,2 Atkı 30,1 Nevresim takımı, kupa gibi ev eşyası 25,5

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 55

5. TERİMLER SÖZLÜĞÜ

Barometre raporlarında yer alan tüm bulgular, araştırmaların saha çalışmalarında görüşülen kişilerle yüz yüze yapılan anketlerde sorulan sorulara dayandırılmaktadır. Bazı sorular ve cevap seçenekleri sonrasında kısaltılarak veya basitleştirilerek, raporda gündelik dilde kullanılan terimlerle ifade edilmektedir. Örneğin kendini ne kadar dindar gördüğüne dair soruya cevaben “İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine getiremeyen biri” için, raporda kısaca “inançlı” ifadesi kullanılmaktadır. Bu bölüm hem Barometre raporunu eline ilk defa alanlar için, hem de terimlerle ilgili açıklamaya ihtiyaç duyanlar için hazırlanmıştır. İlk tabloda terimler ve açıklamaları, daha sonraki tablolarda bu terimlerin kaynağı olan soru ve cevap metinleri yer almaktadır.

Açıklama Alevi Müslüman: Kendi din / mezhebini Alevi Müslüman olarak tanımlayan kişi Kişi başı geliri ortadaki yüzde 60’lık kesimde olan ama otomobili Alt orta sınıf: olmayan kesim Alt sınıf: Kişi başı geliri en düşük olan yüzde 20’lik kesim Arap: Kendi etnik kökenini Arap olan tanımlayan kişi Başörtülü: Kendisi veya erkekse eşinin başörtüsü ile örtündüğünü belirten kişi Çarşaf: Kendisi veya erkekse eşinin çarşafla örtündüğünü belirten kişi Dindar: Dinin gereklerini yerine getirmeye çalışan dindar biri Dindar muhafazakâr: Kendi hayat tarzını dindar muhafazakâr olarak tanımlayan kişi Geleneksel muhafazakâr: Kendi hayat tarzını geleneksel muhafazakâr olarak tanımlayan kişi İnançlı: İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine getiremeyen biri İnançsız: Dinin gereklerine pek inanmayan biri Nüfusun 4000'in üstünde olan yerleşim yerleri (idari tanımdan Kent: farklıdır) Nüfusun 4000'in altında olan yerleşim yerleri (idari tanımdan Kır: farklıdır) Kürt: Kendi etnik kökenini Kürt olan tanımlayan kişi Nüfusu en yüksek 15 şehrin bütünleşik şehir merkezi sınırlarındaki Metropol: yerleşim yerleri (idari tanımdan farklıdır) Modern: Kendi hayat tarzını modern olarak tanımlayan kişi Örtünmeyenler: Kendisi veya erkekse eşinin örtünmediğini belirten kişi Sofu: Dinin tüm gereklerini tam yerine getiren dindar biri Sünni Müslüman: Kendi din / mezhebini Sünni Müslüman olarak tanımlayan kişi Türbanlı: Kendisi veya erkekse eşinin türbanla örtündüğünü belirten kişi Türk: Kendi etnik kökenini Türk olan tanımlayan kişi Üst sınıf: Kişi başı geliri en yüksek olan yüzde 20’lik kesim

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 56

Kişi başı geliri ortadaki yüzde 60’lık kesimde olan ve otomobili olan Yeni orta sınıf: kesim Zaza: Kendi etnik kökenini Zaza olan tanımlayan kişi Nominal-kategorik veriler arasında bulunan ilişkilerin yapısını ve aralarındaki olası örüntüleri iki boyutlu bir düzlemde göstemeye yarayan bir veri analizi tekniğidir. Mütekabiliyet Analizinin (MA) Çoklu ikiden fazla değişkenli, büyük veri setlerine uygulanması ihtiyacına ilişkisellik/mütekabiliyet karşılık verir. analizi (ÇMA) ÇMA, 60'lı yıllarda matematikçi ve dilbilimci Jean-Paul Benzécri'nin (Multiple Correspondence çalışmaları ile şekillenmiş, 80'lerde hakkındaki araştırmaların Analysis) İngilizceye çevrilmeye başlanması ve Fransız sosyolog Pierre Bourdieu'nün makalelerinde bu yönteme yer vermesi ile bu alandaki çalışma ve yayınlar hızla artmıştır. Terimlerin Kaynağı Olan Soru ve Veriler

Kendinizi, hayat tarzı bakımından aşağıda sayacağım üç gruptan hangisinde sayarsınız? Modern Geleneksel Muhafazakâr Dindar Muhafazakâr

Eşiniz veya siz, sokağa çıkarken başınızı örtüyor musunuz? Nasıl örtüyorsunuz? Örtünmüyor Başörtüsü Türban Çarşaf Bekâr erkek

Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız, ama değişik etnik kökenlerden olabiliriz; Siz kendinizi, kimliğinizi ne olarak biliyorsunuz veya hissediyorsunuz? Türk Kürt Zaza Arap Diğer

Kendinizi ait hissettiğiniz dininiz ve mezhebiniz nedir? Sünni Müslüman Alevi Müslüman Diğer

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 57

Dindarlık açısından kendinizi aşağıda okuyacaklarımdan hangisiyle tarif edersiniz? Dinin gereklerine pek inanmayan biri İnançlı ama dinin gereklerini pek yerine getiremeyen biri Dinin gereklerini yerine getirmeye çalışan dindar biri Dinin tüm gereklerini tam yerine getiren dindar biri

Yerleşim Kodu (Örneklemden gelen veri) Kır Kent Metropol

Ekonomik sınıflar (Hanedeki kişi sayısı, hane geliri ve otomobil sahipliği kullanılarak hesaplanıyor) Alt sınıf Alt orta sınıf Yeni orta sınıf Üst sınıf

KONDA EKİM’17 FUTBOL VE TARAFTARLIK 58