T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KOVADA GÖLÜ VE KIZILDAĞ MİLLİ PARKLARININ (ISPARTA) YAPRAK BÖCEKLERİNİN (COLEOPTERA: CHRYSOMELIDAE) TÜR ÇEŞİTLİLİKLERİ, BOLLUKLARI VE BUNLARI ETKİLEYEN ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

İsmail ŞEN

Danışman: Prof. Dr. Ali GÖK

DOKTORA TEZİ BİYOLOJİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2012

i

ii

İÇİNDEKİLER

Sayfa İÇİNDEKİLER………………………………………………………………….. i ÖZET……………………………………………………………………………. iii ABSTRACT ……………………………………………………………………. iv TEŞEKKÜR…………………………………………………………………….. v ŞEKİLLER DİZİNİ……………………………………………………………... vii ÇİZELGELER DİZİNİ…………...…………………………………………...... xi SİMGELER DİZİNİ…………………………………………………………….. xiii 1. GİRİŞ……………...…………………………………………………………. 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ……...……………………………………………….. 9 3. MATERYAL ve YÖNTEM………………………………………………….. 16 3.1. Çalışma Alanları……………………………………………………………. 16 3.2. Kovada Gölü Milli Parkı…………………………………...………………. 17 3.2.1. Otsu Açık Alanlar……………………………………………………….... 20 3.2.2. Çalımsı Vejetasyonun Seyrek Olduğu Ormanlık Alanlar...…………….... 21 3.2.3. Çalımsı Vejetasyonun Baskın Olduğu Ormanlık Alanlar ….……………. 22 3.3. Kızıldağ Milli Parkı………………………………………………………… 24 3.3.1. Otsu Açık Alanlar……………………………………………………….... 26 3.3.2. Çalımsı Vejetasyonun Seyrek Olduğu Ormanlık Alanlar ……………….. 27 3.3.3. Çalımsı Vejetasyonun Baskın Olduğu Ormanlık Alanlar ….……………. 28 3.4. Örneklerin Toplanması ve Preparasyonu……………………...………….... 29 3.5. Çevresel Değişkenlerin Ölçümü…………………………………………..... 29 3.5.1. Vejetasyonların Örtü Yüzdeleri………………...………………………... 30 3.5.2. Ağaçsı Vejetasyonun Ortalama Yüksekliğinin Belirlenmesi…………...... 31 3.5.3. Ağaçsı Vejetasyonun Ortalama Gövde Çapının Ölçülmesi…....……….... 32 3.5.4. Ağaçsı Vejetasyonun Ortalama Taç Çapının Belirlenmesi………………. 32 3.6. Verilerin Analizi……………………………………………………………. 33 4. ARAŞTIRMA BULGULARI………………………………...…………….... 40 4.1. Yaprak Böceği Tür Çeşitliliği………………………………………...……. 40 4.2. Yaprak Böceği Türlerinin Sıklık ve Bolluk Durumları…………………...... 55

i

4.3. İstasyonların Yaprak Böceği Komünitelerinin Benzerliği……...………….. 57 4.4. Çevresel Değişkenlerin Chrysomelidae Komüniteleri Üzerine Etkileri….... 69 4.5. Yaprak Böceklerinin Konak Bitki Tercihleri……….…………………….... 73 4.6. İstasyonların Tahmini Tür Sayıları……………...…….…………………… 76 4.7..Bir veya İki Bireyle (Singletons-Doubletons) Temsil Edilen Türlerin Tahmini Tür Sayıları Üzerine Etkileri…………………..…………………. 80 4.8. Mevsimsel Değişimlerin Tür Kompozisyonu Üzerine Etkileri.…...….……. 81 5. TARTIŞMA ve SONUÇ……………………………………...…….………... 89 5.1. Yaprak Böceği Tür Çeşitliliği……………………………………....……… 90 5.2. Yaprak Böceği Türlerinin Sıklık ve Bolluk Durumları…………………….. 92 5.3. İstasyonların Yaprak Böceği Komünitelerinin Benzerliği…………………. 94 5.4. Chrysomelidae Komünitelerine Bazı Çevresel Değişkenlerin Etkileri…….. 95 5.5. İstasyonların Tahmini Tür Sayıları……………………………...…………. 98 5.6. Bir veya İki Bireyle (Singletons-Doubletons) Temsil Edilen Türlerin Tahmini Tür Sayıları Üzerine Etkileri………………….…….……………. 98 5.7. Mevsimsel Değişimlerin Tür Kompozisyonu Üzerine Etkileri…………….. 100 6. KAYNAKLAR………………………………………………………….……. 102 ÖZGEÇMİŞ………………………………………………….…………………. 116

ii

ÖZET

Doktora Tezi

KOVADA GÖLÜ VE KIZILDAĞ MİLLİ PARKLARININ (ISPARTA) YAPRAK BÖCEKLERİNİN (COLEOPTERA: CHRYSOMELIDAE) TÜR ÇEŞİTLİLİKLERİ, BOLLUKLARI VE BUNLARI ETKİLEYEN ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ

İsmail ŞEN

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Ali GÖK

Kovada Gölü Milli Parkı (KG) ve Kızıldağ Milli Parkı’nın (KD) yaprak böceği (Coleoptera: Chrysomelidae) tür kompozisyonları ve çeşitlilikleri 2009-2011 yılları arasında karşılaştırmalı olarak çalışılmıştır. Tür çeşitliliğini belirlemek için her iki milli parkta altışar adet örnekleme alanı seçilmiştir. Çalışma alanlarından 10 altfamilya ve 132 türe ait toplam 12.560 yaprak böceği toplanmıştır. Belirlenen türlerden 10 altfamilyaya ait 88 türün KG’de, 10 altfamilyaya ait 96 türün KD’de dağılış gösterdiği belirlenmiştir. Tespit edilen türlerin sıklık ve bolluk değerleri hesaplanmış ve türlerin sıklık ve bolluk değerlerinin birbirinden farklı olduğu görülmüştür. Ayrıca, çalışılan istasyonların benzerlikleri, tahmini tür sayıları ve tespit edilen türlerin bazı çevresel değişkenlerden nasıl etkilendikleri ortaya konulmuştur. KD’deki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların, Shannon-Wiener ve Simpson indekslerine göre 2.67 ve 0.87’lik değerler ile yaprak böceği türleri açısından en çeşitli alanlar oldukları belirlenmiştir. KG ve KD’deki otsu açık alanların Sørensen ve Jaccard indekslerine göre %50 ve %34’lük oranlar ile yaprak böceği türleri açısından en benzer alanlar oldukları tespit edilmiştir. ICE, Chao2, Jackknife1 ve Jackknife2 indekslerine göre, KG’de tespit edilen yaprak böceği tür sayısında %85-93 arasında, KD’de ise %67-78 arasında başarıya ulaşıldığı belirlenmiştir. CCA sonucunda, yaprak böceği tür çeşitliliği üzerine en etkili olan çevresel değişkenlerin otsu vejetasyonların ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar ve istasyonların floristik yapısı olduğunu göstermiştir.

Anahtar Kelimeler: Kovada Gölü Milli Parkı, Kızıldağ Milli Parkı, Chrysomelidae, çeşitlilik, benzerlik, CCA, tahmini tür sayısı, çevresel değişkenler.

2012, 131 sayfa

iii

ABSTRACT

Ph.D. Thesis

SPECIES DIVERSITY AND ABUNDANCE OF LEAF (COLEOPTERA, CHRYSOMELIDAE) OF KOVADA LAKE AND KIZILDAĞ NATIONAL PARKS (ISPARTA) AND ENVIRONMENTAL FACTORS AFFECTING THE SPECIES

İsmail ŞEN

Süleyman Demirel University Graduate School of Applied and Natural Sciences Department of Biology

Supervisor: Prof. Dr. Ali GÖK

Species composition and diversity of leaf beetles (Coleoptera: Chrysomelidae) at Kovada Lake (KG) and Kızıldağ National Parks (KD) were determined at the six independent sampling area selected from each two national parks between 2009 and 2011. Totally 88 species were recorded from KG and 96 species recorded from KD. Frequency values and dominancy structure of the collected species were calculated. It was determined that frequency and dominancy values of the collected species were different. Spatial distribution of the leaf beetles and estimated species number were compared between study sites and some environmental factors affecting the determined species were analyzed. According to Shannon-Wiener and Simpson indexes, the highest leaf diversity among the habitat types were the forest areas with abundant shrubby understory at the KG with the diversity values 2.67 and 0.87 respectively. According to Sørensen and Jaccard similarity indexes, the most similar habitats in terms of the communities were herbaceous open areas at both national parks with the similarity values 50% and 34% respectively. Non- parametric estimators ICE, Chao2, Jackknife1 and Jackknife2 show that the percentages of the detected leaf beetle species during the field surveys in the KG were between 85% and 93%, and in the KD were between 67% and 78%. CCA indicates that the most effective environmental variables on the leaf beetle species diversity were covers of the herbaceous and tree layers. Also, these results show that the most important environmental variable affecting the leaf beetle species diversity was floristic structure of the sites.

Key words: Kovada Lake National Park, Kızıldağ National Park, Chrysomelidae, diversity, similarity, CCA, estimated species number, environmental variables.

2012, 131 pages

iv

TEŞEKKÜR

Bu çalışmanın her aşamasında bilgisini, ilgisini ve desteğini esirgemeyerek bana yol gösteren, yeri geldiğinde bir eğitmen yeri geldiğinde ise ağabeyim olan ve akademik hayatım boyunca her zaman örnek alacağım bilim insanlarından biri olan danışman hocam Prof. Dr. Ali GÖK’e en içten teşekkürlerimi sunarım. Tez izleme komitesi üyeleri Sayın Prof. Dr. Yusuf AYVAZ ve Sayın Prof. Dr. İsmail KARACA’ya yaptıkları eleştiriler, yorumlar ve yönlendirmeler ile bu çalışmaya değerli katkılar sağladıkları için teşekkür ederim.

Tez çalışmasının en yorucu kısmı olan arazi çalışmaları sırasında yardımları ile bu periyodu daha kolay aşmamı sağlayan Yusuf ŞAŞMAZ, Zihni DEMİRBİLEK ve Özgür Durmuş KAYA’ya (S.D.Ü. Biyoloji Bölümü öğrencileri) teşekkürü bir borç bilirim. Arazi çalışmaları sırasında tespit edilebilen konak bitkilerin teşhislerini yapan Dr. Serdar Gökhan ŞENOL (Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü) ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet ÇİÇEK’e (Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü) de çok teşekkür ederim. Güler yüzü ve samimi kişiliğiyle bana hep pozitif enerji veren, çalışma ile ilgili ilginç önerilerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Faruk GÜRBÜZ’e teşekkürü bir borç bilirim. Çalışma sırasında çeşitli vesilelerle manevi desteğini gördüğüm Sayın Yrd. Doç. Dr. Ali Nafiz EKİZ’e teşekkür ederim. Tez çalışmam süresince benden desteklerini esirgemeyen başta Yrd. Doç. Dr. Selma TABUR ve Doç. Dr. Ebru Gül ASLAN olmak üzere S.D.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümündeki bütün arkadaşlarıma ve hocalarıma ayrıca teşekkür ederim.

Karşılıksız burs desteği (Yurt İçi Doktora Burs Programı) ile tez çalışmamın tamamlanmasında katkısı olan TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığına (BİDEB) ve ayrıca SDUBAP/1867-D-09 No’lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı’na teşekkür ederim.

v

Tez çalışmam boyunca her zaman yanımda olan, zor zamanlarımın üstesinden gelmeme katkıda bulunan, desteğini her zaman hissettiren, bundan sonraki gerek akademik kariyerimde gerekse de her anımda yanımda olmasını istediğim kız arkadaşım Meryem ATEŞ’e çok teşekkür ederim.

Son olarak bugünlere gelmemde en büyük emeğe sahip olan, manevi desteklerini hiçbir zaman eksik etmeyen ve her zaman yanımda olan sevgili aileme çok teşekkür ederim.

vi

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1.1. Chrysomelidae altfamilyalarının konakları üzerinde beslendikleri kısımlar…………………………………………………………... 3 Şekil 1.2. Kafkas, Akdeniz, İran-Anadolu sıcak noktaları ve bu sıcak noktaların ülkemiz sınırları içindeki kısımlarını gösteren harita…………………………………………………………..…. 5 Şekil 3.1. Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının genel konumu……..... 16 Şekil 3.2. Çalışma alanlarından seçilen üç farklı habitat tipinin (a: otsu açık alan, b: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan, c: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan) şematik diyagramı………………………………….……………………... 17 Şekil 3.3. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen çalışma alanlarının uydu haritası (KG1: otsu açık alan 1, KG2: otsu açık alan 2, KG3: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 1, KG4: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 2, KG5: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 1, KG6: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 2)………...…. 19 Şekil 3.4. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen otsu açık alanlara (KG1 ve KG2) ait genel görünümler………………………………………. 20 Şekil 3.5. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlara (KG3 ve KG4) ait genel görünümler……………………………………………………….. 22 Şekil 3.6. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlara (KG5 ve KG6) ait genel görünümler……………………………………………………….. 23 Şekil 3.7. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen istasyonların uydu haritası (KD1: otsu açık alan 1, KD2: otsu açık alan 2, KD3: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 1, KD4: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 2, KD5: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 1, KD6: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 2)…………………… 25

vii

Şekil 3.8. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen otsu açık alanlara (KD1 ve KD2) ait genel görünümler………………………………………. 26 Şekil 3.9. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlara (KD3 ve KD4) ait genel görünümler…. 27 Şekil 3.10. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlara (KD5 ve KD6) ait genel görünümler…. 28 Şekil 3.11. Otsu vejetasyonun kapladığı alan belirlenirken kullanılan 0.5x0.5 m boyutunda ve 225 adet kareye bölünmüş olan ahşap çerçeve…. 31 Şekil 3.12. Ağaç boy ölçümünün şematik diyagramı……………………...… 32 Şekil 3.13. Ağaç taç çapının belirlenmesini gösteren şematik diyagram…….. 33 Şekil 4.1. 2009-2010 yıllarında Kovada Gölü (KG) ve Kızıldağ (KD) milli parklarında tespit edilen türlerin altfamilyalara göre dağılımı ve yüzde oranları…………………………………………………….. 40 Şekil 4.2. 2009 yılında Kovada Gölü (KG) ve Kızıldağ (KD) milli parklarında tespit edilen tür sayılarına bağlı olarak altfamilyaların üç farklı habitat tipindeki dağılımı….…………… 46 Şekil 4.3. 2010 yılında Kovada Gölü (KG) ve Kızıldağ (KD) milli parklarında tespit edilen tür sayılarına bağlı olarak altfamilyaların üç farklı habitat tipindeki dağılımı…………..…... 53 Şekil 4.4. 2009 yılında çalışılan istasyonların Sørensen ve Jaccard indekslerine göre benzerlik diyagramları…………...……………. 59 Şekil 4.5. 2009 yılı için, iki milli parktan seçilen üç farklı habitat tipinde tespit edilen yaprak böceği tür sayıları…………………………... 60 Şekil 4.6. 2009 yılında çalışılan üç farklı habitat tipinin Sørensen, Jaccard ve Bray Curtis indekslerine göre benzerlik diyagramları………... 62 Şekil 4.7. 2010 yılında çalışılan istasyonların Sørensen ve Jaccard indekslerine göre benzerlik diyagramları………..……………….. 64 Şekil 4.8. 2010 yılı için, iki milli parktan seçilen üç farklı habitat tipinde tespit edilen yaprak böceği tür sayıları…………………………... 65 Şekil 4.9. 2010 yılında çalışılan üç farklı habitat tipinin Sørensen, Jaccard ve Bray Curtis indekslerine göre benzerlik diyagramları………... 68 Şekil 4.10. 2009 yılı için, çalışılan alanlar ve bu alanlardan tespit edilen

viii

türlerin PCA grafiği………………………………………...……. 69

Şekil 4.11. 2009 yılı için, istasyonlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği………………... 70 Şekil 4.12. 2009 yılı için, çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği……………………... 71 Şekil 4.13. 2010 yılı için, çalışılan alanlar ve bu alanlardan tespit edilen türlerin PCA grafiği………………………...……………………. 72 Şekil 4.14. 2010 yılı için, istasyonlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği………………... 72 Şekil 4.15. 2010 yılı için, çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği…………….……….. 73 Şekil 4.16. Gözlenen tür sayıları (Sobs) ve milli parklardaki tahmini tür sayıları kullanılarak elde edilen tür toplanma eğrileri………...…. 77 Şekil 4.17. 2010 yılı gözlenen tür sayıları (Sobs) ve milli parklardaki tahmini tür sayıları kullanılarak elde edilen tür toplanma eğrileri.. 79 Şekil 4.18. 2009 yılı verilerine göre alanlarda bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin gözlenen tür sayılarına göre durumları………….... 80 Şekil 4.19. 2010 yılı verilerine göre alanlarda bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin gözlenen tür sayılarına göre durumları…………… 81 Şekil 4.20. 2009 yılı için Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının a) ortalama sıcaklık değerleri ve tür sayıları, b) ortalama nisbi nem değerleri ve tür sayıları…………………………………………... 86 Şekil 4.21. 2010 yılı için Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının a) ortalama sıcaklık değerleri ve tür sayıları, b) ortalama nisbi nem değerleri ve tür sayıları…………………………………………... 87 Şekil 4.22. Sıcaklık ve nem değerlerinin yaprak böceği tür çeşitliliğine etkilerini gösteren yüzey alan grafiği…………………………….. 88 Şekil 5.1. Kovada Gölü Milli Parkı’nda çalışılan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alandaki (KG3) ölü örtü tabakası…....…. 97

ix

Şekil 5.2. 2009 ve 2010 yılllarında çalışma alanlarında bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin yüzde oranları……………………...……… 99

x

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1.1. Chrysomelidae altfamilyalarının konak bitki tercihleri……..... 2 Çizelge 3.1. İstasyonların kısaltmaları ve habitat özellikleri………………. 17 Çizelge 4.1. 2009 yılında tespit edilen türlerin istasyonlardaki birey sayıları, sıklık ve bolluk değerleri (S %: sıklık, B %: bolluk)... 41 Çizelge 4.2. 2009 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan istasyonların ve habitat tiplerinin Shannon-Wiener çeşitlilik (H') ve Shannon-Wiener eşitlik (J') indeksi sonuçları………………………………………………………. 47 Çizelge 4.3. 2009 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan habitat tiplerinin Shannon-Wiener (H'), Simpson ve Brillouin çeşitlilik indeksi sonuçları………………………….. 47 Çizelge 4.4. 2010 yılında tespit edilen türlerin istasyonlardaki birey sayıları, sıklık ve bolluk değerleri (S %: sıklık, B %: bolluk)... 48 Çizelge 4.5. 2010 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan istasyonların ve habitat tiplerinin 2010 yılına ait Shannon-Wiener çeşitlilik (H') ve Shannon-Wiener eşitlik (J') indeksi sonuçları………………………………………………. 54 Çizelge 4.6. 2010 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan habitat tiplerinin Shannon-Wiener (H'), Simpson ve Brillouin çeşitlilik indeksi sonuçları………………………….. 54 Çizelge 4.7. 2009-2010 yıllarında tespit edilen türlerin sıklık ve bolluk oranları………………………………………………………... 55 Çizelge 4.8. Çalışılan istasyonların 2009 yılı Sørensen ve Jaccard benzerlik indeksi (%) sonuçları…...... 58 Çizelge 4.9. 2009 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan üç farklı habitat tipinin Chrysomelidae komünitelerinin tür kompozisyonlarının benzerlik oranları…... 61 Çizelge 4.10. Çalışılan istasyonların 2010 yılı Sørensen ve Jaccard benzerlik indeksi (%) sonuçları………………………….………………. 63 Çizelge 4.11. 2010 yılında her iki milli parktan seçilen üç farklı habitat

xi

tipinin Chrysomelidae komünitelerinin tür kompozisyonlarının benzerlik oranları………………………... 66 Çizelge 4.12. Çalışılan istasyonlara ait bazı çevresel değişkenler…………... 70 Çizelge 4.13. Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında tespit edilen bazı türler ve konak bitkileri (*: söz konusu yaprak böceği türü için ilk kez konak olarak kaydedilen bitkileri göstermektedir)……. 73 Çizelge 4.14. 2009 yılında çalışılan istasyonların gözlenen tür sayıları (Sobs), tahmini tür sayıları (ICE, Chao2, Jack1 ve Jack2) ve yüzde oranları…………………………..……………………... 76 Çizelge 4.15. 2010 yılında çalışılan istasyonların gözlenen tür sayıları (Sobs), tahmini tür sayıları (ICE, Chao2, Jack1 ve Jack2) ve yüzde oranları…………………………..……………………... 78 Çizelge 4.16. 2009-2010 yıllarında her iki milli parktan tespit edilen yaprak böceği türlerinin uçuş zamanları ( :KG, : KD, : KG+KD)………………………………………………………. 82

xii

SİMGELER DİZİNİ m metre km kilometre π Pi sayısı KD Kızıldağ Milli Parkı KG Kovada Gölü Milli Parkı KD1 Kızıldağ Milli Parkı’nda seçilen birinci otsu açık alan KD2 Kızıldağ Milli Parkı’nda seçilen ikinci otsu açık alan KD3 Kızıldağ Milli Parkı’nda seçilen birinci çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KD4 Kızıldağ Milli Parkı’nda seçilen ikinci çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KD5 Kızıldağ Milli Parkı’nda seçilen birinci çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan KD6 Kızıldağ Milli Parkı’nda seçilen ikinci çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan KG1 Kovada Gölü Milli Parkı’nda seçilen birinci otsu açık alan KG2 Kovada Gölü Milli Parkı’nda seçilen ikinci açık alan KG3 Kovada Gölü Milli Parkı’nda seçilen birinci çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KG4 Kovada Gölü Milli Parkı’nda seçilen ikinci çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KG5 Kovada Gölü Milli Parkı’nda seçilen birinci çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan KG6 Kovada Gölü Milli Parkı’nda seçilen ikinci çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan CCA Canonical Correspondance Analysis PCA Principal Component Analysis ICE Incidence-Based Coverage Estimator RDA Redundancy Analysis MVSP Multi Variate Statistical Package

xiii

1. GİRİŞ

Yaprak böcekleri (Coleoptera: Chrysomelidae), dünyada 19 altfamilyaya ait, 2.000’den fazla cins altında tanımlanmış yaklaşık 50.000 tür ile Coleoptera takımı içindeki en büyük üçüncü familyadır (Jolivet et al., 1994; Jolivet and Verma, 2002; Jolivet et al., 2004). Familyanın Palearktik Bölge’deki tür sayısının 3.500’den fazla olduğu tahmin edilmektedir (Konstantinov et al., 2009). Ülkemizde ise 13 altfamilya ve 92 cins içinde olmak üzere toplam 761 yaprak böceği türünün dağılış gösterdiği bilinmektedir.

Cerambycidae ve Bruchidae familyaları ile birlikte Chrysomeloidea üstfamilyasında yer alan Chrysomelidae, Cerambycidae veya Cerambycidae benzeri bir atadan Geç Kretase döneminde evrimleşmiş ve daha sonraki dönemde angiospermlerin türleşmesine paralel olarak olağanüstü bir şekilde çeşitlenmiştir (Jolivet, 1988; Wilf et al., 2000; Grimaldi and Engel, 2005; Gómez-Zurita et al., 2007). Chrysomeloidea içinde yer alan bu üç familyayı yakın ilişkili oldukları gruplardan ayıran en önemli özellikleri tarsuslarının pseudotetramer yapıda olmasıdır (Ohsawa and Nagaike, 2006). Chrysomelidae en yakın akrabası olan Bruchidae’den vücutlarının pulsuz ve antenlerinin ipliksi yapıda olmasıyla (Bruchidae’de anten genellikle serrat, bazen pektinat), Cerambycidae familyasından ise antenlerinin vücutlarının yarısından daha kısa olmasıyla ayırt edilir (Booth et al., 1990).

Chrysomelidae ismi, birçok türün vücutlarının parlak metalik renkli olmasından dolayı, Yunanca, “chrysos=altın” ve “melolanthion=böcek” kelimelerinin birleşmesi ile türetilmiştir (Pasteels et al, 1989). Bu parlak metalik renk özelliğinin yanı sıra açık sarıdan siyaha kadar değişen çok çeşitli renklere ve desenlere sahip olabilirler. Chrysomelidae içerisindeki altfamilyalar görünüm açısından birbirlerinden oldukça farklıdır (Ohsawa and Nagaike, 2006). Vücut şekilleri uzun, silindirik, küresel veya yassılaşmış olabilir (Livia, 2006).

Yaprak böcekleri genellikle karada yaşarlar, ancak Alticinae, , ve Hispinae altfamilyalarına ait bazı türler yarı sucul habitatlara;

1

Donaciinae türleri ise tamamen sucul habitatlara adapte olmuşlardır (Staines, 2002, Jäch and Balke 2008). Yaprak böceklerinin yarı sucul ve sucul ortamlarda, çöllerde, alpinik kuşaklarda, kutuplarda, tropiklerde ve mağaralarda yaşayan pek çok türü bilinmektedir (Jolivet and Verma, 2002).

Yaprak böceği türlerinin besin tercihleri oldukça özgüldür (van Dyk, 2006). Aynı cins içerisindeki türler genellikle aynı familyaya ait bitkilerle beslenirler (Jolivet et al., 1994). Birçok yaprak böceği belirli bitki taksonları üzerinde monofag veya oligofag olarak beslenirken, özellikle Eumolpinae, Cryptocephalinae ve Clytrinae altfamilyalarına ait türler çok farklı bitki türleri ile beslenebilmektedir (Fernandez and Hilker, 2007) (Çizelge 1.1).

Çizelge1.1. Chrysomelidae altfamilyalarının konak bitki tercihleri (Jolivet, 1988; Jolivet and Hawkeswood, 1995).

Altfamilya Konak Bitki Tercihi Orsodacninae Rosaceae Zeugophorinae Salicaceae Donaciinae Nymphaeceae Criocerinae Poaceae, Asparagaceae, Liliaceae Clytrinae Fagaceae, Rosaceae, Betulaceae Cryptocephalinae Fagaceae, Rosaceae, Betulaceae, Asteraceae Eumolpinae Asclepiadaceae, Apocynaceae Chrysomelinae Salicaceae, Betulaceae, Polygonaceae Lamiaceae, Scrophulariaceae, Asteraceae, Brassicaceae, Alticinae Boraginaceae, Fabaceae ve Euphorbiaceae Galerucinae Cucurbitaceae, Fabaceae, Verbenaceae ve Poaceae Hispinae Musaceae, Poaceae, Palmae, Fagaceae Convolvulaceae, Boraginaceae, Chenopodiaceae, Solanaceae, Cassidinae Asteraceae

Yaprak böceği erginleri özellikle çeşitli Angiospermae familyalarına ait bitkilerle beslenmektedirler (Booth et al., 1990). Bununla birlikte, Bryophyta’dan Gymnospermae familyalarına kadar geniş bir konak spektrumuna sahiptirler (Jolivet and Hawkeswood, 1995). Yaprak böceği erginlerinin en fazla tercih ettikleri konaklar, otsu vejetasyonda Lamiaceae, Asteraceae ve Boraginaceae gruplarına ait türler ile Poaceae’ye ait tek yıllık bitkiler; ağaçsı vejetasyonda ise Fagaceae,

2

Rosaceae ve Salicaceae gruplarına ait taksonlardır (Jolivet, 1988; Jolivet and Hawkeswood, 1995; Iadiza-Cricyt, 2004). Yaprak böceği larvalarının beslenme alışkanlıkları oldukça çeşitlilik gösterir. Donaciinae larvaları sucul bitkilerin kökleri ile, Clytrinae larvaları karınca yuvalarında bitki parçaları ile, birçok Cryptocephalinae larvası çürümekte olan yaprak döküntüleri ile, Criocerinae, Chrysomelinae, Cassidinae ile bazı Galerucinae ve Alticinae larvaları ise konak bitkilerinin yaprakları ile beslenirler. Geri kalan altfamilyalara ait larvalar ise kök, gövde veya yapraklar üzerinde kazıntılar meydana getirerek beslenirler (LeSage, 2011). Familyanın erginleri tamamen fitofagdır ve genellikle bitkilerin yaprakları ile beslenirler (Hsiao, 1994). Bununla birlikte, bazı grupların erginleri konak bitkilerinin polen, çiçek ve kökleriyle de beslenmektedir (Jolivet and Verma, 2002) (Şekil 1.1).

Şekil 1.1. Chrysomelidae altfamilyalarının konakları üzerinde beslendikleri kısımlar (Jolivet, 1988).

Bazı yaprak böcekleri zirai bitkilerle beslenmelerinden dolayı ekonomik zarara yol açmalarına karşın, özellikle konak bitkilerine özelleşmeleri ve yoğun populasyonlar

3

oluşturabilmelerinden dolayı yabancı otlara karşı biyolojik mücadele ajanı olarak da kullanılabilirler (Jolivet and Verma, 2002). Bu konuda yapılan çalışmalar yetersiz olmakla birlikte, Zaitzev vd. (2004), Palearktik kökenli 45 istilacı yabancı ota karşı 398 farklı bölgede 181 biyolojik kontrol ajanının kullanıldığını ve bu biyolojik kontrol ajanlarının da %21’inin yaprak böceği olduğunu belirtmişlerdir (Zaitzev et al., 2004). Biyolojik mücadele ajanı olarak en çok kullanılan yaprak böceği türleri Galerucinae, Chrysomelinae ve özellikle Alticinae altfamilyalarına aittir (Ireson et al., 1991; Forno et al., 1992; Gassmann, 1996; Konstantinov et al., 2000; Volkovitsh, 2000; DeLoach et al., 2003). Ülkemizde de Alticinae altfamilyasına ait türlerin Euphorbiaceae, Asteraceae, Solanaceae ve Amaranthaceae familyalarına ait bazı yabancı otların kontrolünde kullanım olanakları araştırılmaktadır (Aslan vd., 2003; 2004).

Tür sayılarının fazla olması ve besin zincirindeki önemli rollerinden dolayı fitofag kınkanatlıların, özellikle de yaprak böceklerinin biyolojilerini ve ekolojilerini ele alan çok sayıda çalışma bulunmaktadır (Küper et al., 2005). Bu çalışmaların kapsamları, kullanılan örnekleme ve istatistiksel analiz yöntemleri son yıllarda ortaya çıkan “peyzaj ekolojisi (landscape ecology)”, biyolojik çeşitlilik ve koruma kavramlarının etkisiyle oldukça değişim göstermiş ve göstermeye devam etmektedir (Jongman et al, 1995).

Biyolojik çeşitlilik (biyoçeşitlilik); bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür ve başlıca üç ana parçadan oluşmaktadır; 1) genetik çeşitlilik, 2) tür çeşitliliği ve 3) habitat çeşitliliği. Bu üç unsur içinde en fazla araştırma tür çeşitliliği konusunda yapılmıştır (Zeydanlı ve Tuğ, 2008). Tür çeşitliliği çalışmalarının kapsamına bağlı olarak çeşitlilik ölçümleri üç farklı şekilde yapılmaktadır: Alfa (α) çeşitlilik; belli bir alan veya ekosistemdeki çeşitliliktir ve genellikle o ekosistemdeki tür zenginliği ile ifade edilir (Whittaker, 1972). Alfa çeşitlilik çalışmalarında seçilen alanın büyüklüğü üzerinde çalışılan organizmaya bağlı olarak 1 m2’den 250.000 hektara kadar değişebilir (Huston, 1979; Harrison et al., 1992). Beta (β) çeşitlilik; habitatlar veya ekosistemler arasındaki çeşitliliğin karşılaştırılmasıdır ve genellikle çalışılan habitat veya ekosistemlerde bulunan tür

4

sayıları arasındaki farklılık olarak hesaplanır. Gama (γ) çeşitlilik; büyük bir bölgedeki genel çeşitliliğin ölçülmesidir. Whittaker (1972) gama çeşitliliği alfa ve gama çeşitliliğin toplamı olarak tanımlamıştır.

Biyoçeşitlilik kavramının ortaya konulmasının hemen ardından biyolojik çeşitliliği tehdit eden etmenler göz önünde bulundurularak “koruma biyolojisi” (biyoçeşitliliğin korunması) kavramı ortaya atılmıştır (Myers, 1988). Bu kavram ortaya atıldıktan sonra biyoçeşitlilik oranına, endemik tür sayısına ve aynı zamanda biyoçeşitliliğin tehdit altında bulunmasına bağlı olarak, dünya genelinde 35 bölge biyolojik çeşitlilik açısından “sıcak nokta” olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu 35 sıcak noktadan üçünün (Kafkaslar, Akdeniz ve İran-Anadolu sıcak noktaları) bir kısmı da Türkiye sınırları içinde yer almaktadır (Myers et al., 2000; Myers, 2001; CI, 2011; Kristen et al., 2011) (Şekil 1.2).

Şekil 1.2. Kafkas, Akdeniz, İran-Anadolu sıcak noktaları ve bu sıcak noktaların ülkemiz sınırları içindeki kısımlarını gösteren harita (CI, 2005).

20. yüzyılda ekoloji çalışmalarında meydana gelen gelişmelere paralel olarak istatistik metotlarda da gelişmeler olmuştur; birçok tek değişkenli istatistik metot ve ana bileşen analizi (principal component analysis) gibi diğer çok değişkenli istatistik metotlar da bu yüzyılda geliştirilmiştir.

5

Alfa (α) çeşitliliğin belirlenmesinde kullanılan 60’dan fazla çeşitlilik indeksi bulunmaktadır. Bu indeksleri bilgi indeksleri (örneğin; Shannon Weiner ve Brillouin indeksleri) ve baskınlık indeksleri (örneğin; Simpson indeksi) olmak üzere iki ana başlık altında gruplandırmak mümkündür (Jongman, 1995). Bu çalışmada kullanılan Shannon Weiner indeksi örneklemenin tesadüfi yapılması, komünitenin büyük olması ve bütün türlerin bol veya birbirine yakın sayıda birey içermesine bağlı olarak hazırlanmıştır. Simpson indeksi ise en bol bulunan türlere ağırlık vererek veri setinden seçilen iki türün aynı olma olasılığına bağlı olarak hazırlanmıştır.

Beta (β) çeşitliliğin belirlenmesinde de çok sayıda indeks kullanılmaktadır. Bu indeksler arasında en çok kullanılanlar Sørensen, Jaccard ve Bray-Curtis indeksleridir. Bu indekslerin üçü de tespit edilen türün iki alandaki varlığına/yokluğuna bağlı sonuç vermektedir.

Tür zenginliğinin tahmin edilmesinde kullanılan üç farklı yaklaşım bulunmaktadır. Bunların ilki, tür toplanma veya tür-alan eğrilerine bağlı olarak yapılan tür zenginliği tahminleridir. İkincisi, toplam tür zenginliğini belirlemek için tür bolluk dağılım şeklinin kullanılmasıdır. Üçüncüsü ise nonparametrik tahmin metotlarının uygulanmasıdır (Colwell and Coddington, 1994; Chazdon et al, 1998). Bu metotlar arasında da en doğru sonuç veren metotların nonparametrik tahmin metotları olduğu kabul edilmektedir. Bu metotlar tür sayısının ne olabileceğini bulmak için eldeki veriyi kullanarak tahminde bulunurlar. Nadir türler kullanılarak alanda kaç tane daha keşfedilmemiş tür olduğu hesaplanır ve böylelikle alanın tahmini tür sayısı belirlenmiş olur (Chao, 1984; Colwell and Coddington, 1994).

PCA, komünite ekolojisi araştırmalarında aralarındaki ilişki neredeyse doğrusal olan değişkenleri özetlemek için uygulanır. Ekoloji çalışmalarında PCA, özellikle komünite kompozisyonuna ilişkin verilerin sınıflandırılmasında kullanılmaktadır (Borcard et al., 2011).

CCA, bir alandaki komünite kompozisyonu ve çevresel faktörler arasındaki ilişkiyi anlamak için kullanılan diğer bir istatistik metottur. Bu istatistik metot, komünitedeki

6

türlerden oluşan bağımlı matriks ile çevresel koşullardan oluşan matriks arasındaki ilişkinin unimodal (tek modlu) model kullanılarak birlikte incelenmesine dayanır.

Çalışma alanlarının yer aldığı Isparta ili ise Akdeniz sıcak noktası içinde yer alır ve Iran-Anadolu sıcak noktasına da çok yakın bir coğrafik konuma sahiptir. Bu coğrafik konum nedeniyle Isparta ili biyoçeşitlilik açısından oldukça zengindir. Bu durum ilin sınırları içinde bulunan yedi koruma alanı (Kızıldağ Milli Parkı, Kovada Gölü Milli Parkı, Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, Gölcük Tabiat Parkı, Gelincik Dağı Tabiat Parkı, Kasnak Meşesi Tabiatı Koruma Alanı, Sütçüler Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı) ile tescillenmiştir.

Yapılan araştırmalar sonucunda yaprak böceklerinin her yıl yüzlerce yeni türü tanımlanmaktadır. Ülkemiz gibi kapsamlı alan çalışmalarının yürütülmediği ülkelerde ve tropikler gibi bakir alanlarda hala keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda tür bulunduğu tahmin edilmektedir. Orman örtüsünün azalması, yaban hayatı alanlarının daralması, ziraatin artması, pestisitlerin gelişigüzel kullanımı ve kentleşme yüzünden yaprak böceklerinin tür sayısı giderek azalmaktadır (Jolivet and Verma, 2002). Ekonomik önemleri ve populasyon yoğunlukları nedeniyle, Chrysomelidae türleri bilimsel çalışmalar için önemli bir taksonomik grubu oluşturur. Hem larval hem de ergin evrede bitkilerle beslenmeleri, konak bitkilerinin yapraklarını yiyerek verdikleri doğrudan zararlar ve ayrıca bitkilere virüs taşımak suretiyle verdikleri dolaylı zararlar bu grup üzerindeki çalışmaları arttırmıştır (Booth, 1990).

Belli bir alanda ya da belli bir bölgede dağılış gösteren böceklerin tür kompozisyonunun istatistiksel olarak değerlendirilmesi son yıllarda böcek ekolojisinde en popüler konular arasında yer almaktadır. Çoğu monofag, bazıları ise oligofag olan türlerden oluşan Chrysomelidae familyası da herbivor böcekler arasında model bir gruptur. Bu nedenle, bu familya ile ilgili biyoçeşitlilik çalışmaları son yıllarda giderek ivme kazanmıştır. Türkiye’de yaprak böcekleriyle ilgili çalışmalar genellikle faunistik düzeyde olup, alanların tür kompozisyonları ve bollukları ile ilgili istatistiksel çalışmalar oldukça azdır. Çalışma konusunu oluşturan Chrysomelidae üyeleri, zorunlu fitofag kın kanatlıların önemli bir grubunu

7

oluşturmaktadır. Bu nedenle, Chrysomelidae türlerinin belli bir alanda dağılışında önemli unsurlardan birisi de konak bitki zenginliğidir. Buradan yola çıkarak çalışmanın amaçları:

Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında yayılış gösteren Chrysomelidae faunasının belirlenmesi, Her iki milli parktan seçilmiş üç habitat tipinde (otsu açık alan, çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan, çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan) değişim gösteren Chrysomelidae tür kompozisyonlarının sıklık ve bolluk frekanslarının tespit edilmesi, Örneklenen istasyonların yaprak böceği tür çeşitliliklerinin Shannon-Wiener ve Simpson çeşitlilik indeksleri ile hesaplanması, Örneklenen istasyonların Chrysomelidae komünitelerinin benzerliklerinin Sørensen ve Jaccard benzerlik indeksleri ile belirlenmesi, Seçilen üç habitat tipinde (otsu açık alan, çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan, çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan) tespit edilen türlerin konak bitki tercihlerinin ortaya konması ve özel konak tercihi olan türlerin değerlendirilmesi, Seçilen alanların Chrysomelidae komünitelerinde ortaya çıkan tür farklılıklarının bitki kompozisyonuna ne kadar bağlı olduğunun tartışılması, Chrysomelidae komünitelerinin bazı çevresel değişkenlerden (istasyonlarda otsu, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar, ağaçsı vejetasyonun ortalama yüksekliği, ağaçsı vejetasyonun göğüs yüksekliğindeki ortalama çevresi, ağaçsı vejetasyonun ortalama taç çapı vb.) nasıl etkilendiklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi, Mevsimsel değişimlerin, tür kompozisyonu üzerindeki etkilerinin belirlenmesi, Milli Parklar içinde ekonomik bakımdan önemli yaprak böceği tür ya da türlerinin olup olmadığının belirlenmesi, Alanlarda bulunması beklenen tür sayılarının (Chao2, ICE, Jackknife1 ve Jackknife2 testleri ile) hesaplanması ve alanlarda tespit edilen tür sayıları ile bulunması beklenen tür sayılarının karşılaştırılması ve yorumlanması olarak belirlenmiştir.

8

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Son yıllarda böceklerin alfa, beta ve gama çeşitliliği üzerine yapılan çalışmaların sayısı giderek artmıştır. Yapılan bu çalışmaların büyük çoğunluğu Carabidae familyası ve Lepidoptera takımı hakkında olup (Niemelä et al., 1993a,b; Beccaloni and Gaston, 1995; Spence et al., 1996; Blair and Launer, 1997; Kitahara, 1999; Werner and Raffa, 2000; Ghazoul, 2002; Lawrence and Samways, 2002; Wood and Pullin, 2002; Koivula, 2002; Koivula et al., 2002; Magura, 2002), yaprak böcekleri üzerine yapılan çalışma sayısı ise sınırlıdır. Son yıllarda böcek tür çeşitliliği konusunda yapılan çalışmaların hız kazanmasına paralel bir şekilde yaprak böceği çeşitliliğini ele alan çalışmalar da hız kazanmıştır. Bu çalışmalara Chikatunov vd. (2000), Wąsowska (2001), Řehounek (2002), Furth vd. (2003), Wąsowska (2004), Charles ve Basset (2005), Ohsawa ve Nagaike (2006), Wąsowska (2006), Baselga ve Jiménez-Valverde (2007), Linzmeier ve Ribeiro-Costa (2008), Linzmeier ve Ribeiro-Costa (2009), Kishimoto-Yamada vd. (2009), Şen ve Gök (2009), Aslan ve Ayvaz (2009), Aslan (2010) örnek verilebilir. Sözü edilen çalışmaların kısa özetleri aşağıda verilmiştir.

Chikatunov vd. (2000), Evrim Kanyonu’nda (Lower Nahal Oren, Mt Carmel, İsrail) bulunan yaprak böceklerinin biyoçeşitliliğini ve mikroiklimsel tercihlerini araştırmışlardır. Çalışma, yükseklik ve mikroklimatik özelliklerine bağlı olarak seçilen (üç istasyon kuzey, üç istasyon güney yamaçtan, bir istasyon kanyon tabanından) yedi istasyonda gerçekleştirilmiştir. İstasyonların ve kanyon yamaçlarının tür zenginliklerinin karşılaştırılmasında işaret (sign) testi kullanılmıştır. Çalışma sonunda, kanyonun kuzey yamacından 60, güney yamacından 44 olmak üzere toplam 90 yaprak böceği türü kaydedilmiştir. Yapılan istatistik değerlendirme sonucunda da yaprak böceği tür zenginliğinin daha kuru ve iklimsel olarak daha değişken olan kanyonun güney yamacında, daha serin ve iklimsel olarak daha az değişken olan kanyonun kuzey yamacına göre belirgin şekilde daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Kanyonun güney yamacı, kanyonun güneyinde bulunan çöllerde (Judean ve Negev çölleri) belirlenen türlerle karşılaştırıldığında, kanyonun kuzey yamacında ve kanyonun kuzeyinde bulunan Galilee Dağlarında bulunan yaprak

9

böceklerine göre daha fazla ortak tür barındırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca, çalışma sırasında tür zenginliğinin yaz aylarında hızlı bir şekilde düştüğü de belirtilmiştir.

Wąsowska (2001), sekonder süksesyon sırasında yaprak böceği faunasında görülen değişimleri belirlemek için, Puszcza Białowieska (Polonya)’da sekonder süksesyona uğramış nemli çam ormanında bulunan dört farklı gelişim evresindeki meşcerelerin yaprak böceği tür çeşitliliğini çalışmıştır. Çalışmada, türlerin bollukları ve seçilen meşcerelerin birbirlerine olan benzerlikleri de ele alınmıştır. Çalışma sonucunda seçilen istasyonlardan; fidan meşceresinden 30, genç meşcereden 17, kerestelik ve yaşlı meşcerelerden 15’er tür olmak üzere toplamda 48 yaprak böceği türü tespit edilmiştir. Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi sonuçlarının da sekonder süksesyon sırasında yaprak böceği tür çeşitliliğinde dereceli bir düşüş olduğunu gösterdiği belirtilmiştir. Ayrıca, Sørensen benzerlik indeksine göre, genç ve yaşlı meşcereler %56.3 ile en benzer alanlar olurken, fidan ve yaşlı meşcereler %22.2 ile en az benzeyen istasyonlar olmuştur. Wąsowska, sekonder süksesyona paralel olarak yaprak böceği tür sayısında ve çeşitliliğinde meydana gelen düşüşü, ağaçların gençken otsu vejetasyonla daha yakın ilişkili olmaları ve ağaçlar büyüdükçe bu ilişkinin azalması ile açıklamıştır.

Řehounek (2002), Nymburk (Çek Cumhuriyeti) bölgesinde seçilmiş olan altı farklı habitatta (bir kumul, bir subasar orman, süksesyon sonucu oluşmuş bir alan, yüksekte bulunan bir ovanın güneye bakan kısmı, kızılağaç koruluğu, bir meşe ormanı sınırı) yaprak böceği faunasını belirlemiş ve yaprak böceği komunitelerinin otsu vejetasyonun kapladığı alan, ağaçsı vejetasyonun kapladığı alan, çıplak toprağın kapladığı alan gibi üç temel çevresel etmenden nasıl etkilendiğini tespit etmiştir. Sonuçta; yapılan her üç analizde, seçilen habitatlarda yaprak böceği tür kompozisyonunun oluşmasında en etkili olan çevresel faktörün otsu vejetasyonun kapladığı alan olduğunu göstermiştir. Ayrıca, yapılan analizler sonucunda, çalışılan habitatlarda belirlenen yaprak böcekleri habitat tercihleri açısından üç ana gruba ayrılmıştır: 1) otsuların yoğun olduğu habitatları tercih eden türler; 2) çalıların yoğun olduğu habitatları tercih eden türler; 3) ormanları tercih eden türler.

10

Furth vd. (2003) Heredia’da (Kosta Rika) bulunan tropik yağmur ormanında kurulan La Selva Biyoloji İstasyonu’nun Alticinae tür çeşitliliğini belirlemiş ve elde edilen sonuçları Kosta Rika’nın tümü açısından değerlendirmişlerdir. Çalışma sırasına seçilen 64 alanda Malezya tuzak metodu, insektisit ile ağaç ilaçlama metodu ve atrap metodu kullanarak örnekleme yapılmış ve sonuçta 68 cinse ait 247 yaprak pire böceği türü tespit edilmiştir. Sonuçta, bu çalışma ile Kosta Rika’dan bilinen cins sayısının 43’den 89’a, tür sayısının ise 112’den yaklaşık 350’ye yükseldiği görülmüştür. Furth vd. (2003) La Selva gibi lokal bir alanda bile çok sayıda tür tespit etmelerinden dolayı, Kosta Rika’daki tahmini Alticinae tür sayısının yaklaşık 1000 tür olabileceğini belirtmişlerdir. Ayrıca, örnekleme sayısı dikkate alındığında insektisit ile ağaçları ilaçlama yönteminin, birey sayısı dikkate alındığında ise Malezya tuzak yönteminin daha etkili olduğu ortaya koyulmuştur. Örnekleme yöntemleri birbirleri ile kıyaslandığında her iki metodunda etkili olduğu, bununla birlikte her iki metodun birlikte kullanılmasının sonucu değiştirmediği ifade edilmiştir.

Wąsowska (2004), Wierzbanowka Vadisi’nde (Polonya) bulunan iki farklı çayırda yaprak böceği tür kompozisyonunu, bolluklarını, dominantlıklarını belirlemiş, çayırların çeşitliliklerini ve benzerliklerini ele almıştır. Ayrıca, iki çayırın nemlilik durumunun ve çayırlardaki biçme faaliyetlerinin yaprak böceği çeşitliliğini nasıl etkilediğini irdelemiştir. Çalışma sonucunda, nemli ve biçme faaliyeti olan çayırda 50, ıslak ve biçme faaliyeti olmayan çayırda ise 52 olmak üzere toplamda 63 yaprak böceği türü tespit etmiştir. Bu çayırların ilkinde, Oulema gallaeciana (%25.7), ikincisinde ise (22.4) ve Plateumaris consimilis (21.8) en dominant türler olmuşlardır. Biçme faaliyeti olmayan çayırın nispi bolluk değerinin (20.2) biçme faaliyeti olan çayırın nispi bolluk değerinden (8.0) daha yüksek olduğunu belirlemiştir. İki çayırlığın yaprak böceği tür kompozisyonu %76.5 benzerlik gösterirken, türlerin bolluğu da hesaba katıldığında bu değerin %35’e düştüğü belirtilmiştir.

Charles ve Basset (2005), Panama’da bulunan biri kurak (Parque Natural Metropolitano; PNM) diğeri nemli (Fort Sherman; FTS) iki farklı tropik ormanda,

11

ağaçsı ve çalımsı vejetasyonların taç kısmında örnekleme yaparak yaprak böceği türlerinin dikey dağılışlarını belirlemişlerdir. Araştırmacılar çalışmayı, bir vinç kulesi kullanarak oluşturdukları 0.8 hektar büyüklüğündeki dört istasyonda gerçekleştirmişlerdir. Çalışma sonucunda, PNM istasyonundan 152 (çalımsı vejetasyondan 76, ağaçsı vejetasyondan 118 tür), FTS istasyonundan 147 tür (çalımsı vejetasyondan 41, ağaçsı vejetasyondan 129 tür) olmak üzere toplamda 253 tür kaydetmişlerdir. Her iki alanda da ağaçsı vejetasyon çalımsı vejetasyondan türce daha zengin olduğunu belirlemişlerdir. İki alandan tespit edilen türlerin %24’ünün ortak olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, çalımsı vejetasyonların ağaçsı vejetasyonlarla olan benzerliği kurak ormanda %28, nemli ormanda %16 olduğu ifade edilmiştir. Yaprak böceklerinin aynı alanda bulunan ve aynı türe ait iki konak arasından ağaçsı vejetasyonda olanı seçtiklerini belirlemişlerdir. Spesifik vejetasyon tercihinin kurak ormanda nemli ormana göre daha fazla olduğu kaydetmişlerdir. Sonuç olarak araştırmacılar; bu iki tropik orman tipinde yaşayan yaprak böceklerinin dağılışını etkileyen en önemli iki faktörün sırasıyla “orman tipi” ve “ilgili orman tabakasının şartları” olduğunu belirtmişlerdir.

Ohsawa ve Nagaike (2006), Japonya’da üç farklı orman tipinin (melezçam, Larix, plantasyonu, primer ve sekonder melezçam orman alanları) ve iki farklı ormancılık faaliyetinin (seyreltme ve uzun rotasyon) yaprak böceği tür kompozisyonu ve zenginliği üzerine etkisini araştırmışlardır. Araştırmacılar, örneklemeyi 46 orman alanına kurdukları malezya tuzaklar vasıtası ile gerçekleştirmişlerdir. Sonuçta, yaprak böceği tür zenginliğinin, melezçam plantasyonunda primer ve sekonder melezçam orman alanlarına göre daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir. Benzer şekilde, melezçam plantasyonlarında tespit edilen yaprak böceği tür kompozisyonunun primer ve sekonder melezçam orman alanlarında belirlenen tür kompozisyonundan daha farklı olduğunu da ortaya koymuşlardır. Melezçam plantasyonları arasında bir kıyaslama yapıldığında ise yaşlı plantasyonların orta yaşlı plantasyonlardan türce daha zengin olduklarını tespit etmişlerdir. Araştırmacılar; ormanlık alanların alt kısımlarında yetişen bitkilerin çeşitliliğinin, yaprak böceği tür çeşitliliğinde önemli rol oynadığını ve ayrıca yaprak böceklerinin konak bitkileri arasında bulunan bitkilerin bolluğunun, yaprak böceklerinin bolluğunu da büyük

12

ölçüde etkilediğini belirlemişlerdir. Bu nedenle, farklı orman tipleri ve farklı ormancılık faaliyetlerinin, yaprak böceklerinin konak bitkilerini ve dolayısıyla yaprak böceği komünitelerini etkilediklerini belirlemişlerdir.

Wąsowska (2006), Wyżyna Miechowska’da (Polonya) bulunan kurakçıl yaylalardaki çayırlık alanların yaprak böceklerinin tür çeşitliliği, bollukları ve dominantlık yapılarını belirlemiştir. Çalışma sonuçları değerlendirilirken, çeşitlilik değerlendirmesi için Shannon, Pielou ve Simpson indeksleri; tür kompozisyonunun benzerliği karşılaştırılırken Sørensen indeksi, oransal benzerlikte ise Renkonen indeksi kullanılmıştır. Çalışma sonucunda toplam 54 tür tespit edilmiş olup, Longitarsus obliteratus ve en dominant türler olarak belirlenmişlerdir. Çalışmanın gerçekleştirildiği iki yıl karşılaştırıldığında, tür kompozisyonunun %80 benzediği, fakat türlerin bolluklarının önemli şekilde değişiklik gösterdiği belirtilmiştir.

Baselga ve Jiménez-Valverde (2007), İber Yarımadası’nda bulunan yaprak böceklerinin beta çeşitliliğini etkileyen çevresel ve coğrafik etmenlerin etkilerini ve önem derecelerini araştırmışlardır. Çalışılan 17 alanda bulunması gereken tahmini tür sayıları hesaplanırken ICE, Chao, Jacknife1 indeksleri, çeşitlilik değerlendirmesi yapılırken Simpson indeksi, çevresel ve coğrafik etmenlerin etkileri belirlenirken CCA kullanılmıştır. Sonuçta, yaprak böceği faunasının Avrupa-Sibirya ve Akdeniz fitocoğrafik bölgelerinde farklılık gösterdiğini belirlemişlerdir. CCA sonuçları, bu farklılığın ortaya çıkmasında çevresel ve coğrafik etmenlerin beraber etki ettiklerini ortaya koymuştur.

Linzmeier ve Ribeiro-Costa (2008), Vila Velha Ulusal Parkı’nda (Parana, Brezilya) Araucaria sp. orman alanından seçtikleri beş farklı istasyonda yaprak böceği türlerinin sezona ve mevsime bağlı yapısını incelemişlerdir. Çalışma sonucunda, Chrysomelidae türlerinin en yüksek bolluğunun ilkbahar ve yaz aylarında görülen sezonluk bir dağılış gösterdiği ortaya koyulmuştur. Çalışılan çevresel değişkenlerden yaprak böceklerinin dağılışı üzerine en etkili değişkenin fotoperiyot olduğu belirlenmiştir. Chrysomelidae türlerinin muhtemelen konak bitkilerinin mevcudiyeti ve kalitesi ile ilişkili olduğunu da belirtmişlerdir. Ayrıca, Alticini türlerinin sezonluk

13

yapılandıklarını ve bu durumun muhtemel sebebinin asimetrik rekabet olabileceğini ifade etmişlerdir.

Linzmeier ve Ribeiro-Costa (2009), Vila Velha Ulusal Parkı’nda (Parana, Brezilya) Araucaria sp. orman alanından seçtikleri beş farklı istasyonda (otsu alan-orman alanı sınırı, orman yönetimi uygulanmayan bir Araucaria orman alanı ve birincil süksesyon alanı, ikincil süksesyon alanı, üçüncül süksesyon alanı) yaprak pire böceği türlerinin yer ve zamana bağlı dinamiklerini incelemişlerdir. Çalışmada, istasyonların yaprak pire böceği komünitelerinin beta çeşitliliğinin belirlenmesi ve bu konuda yapılan çalışmalara kaynak oluşturulması amaçlanmıştır. Çalışma sonunda 106 yaprak pire böceği türüne ait toplam 1.891 birey tespit edilmiştir. Çalışma alanları birbirine yakın olmasına rağmen, tespit edilen türlerden sadece yedisinin bütün istasyonlarda bulunduğu ve ayrıca alanlar arasındaki benzerliklerin %40’ı geçmediği ortaya konmuştur.

Kishimoto-Yamada vd. (2009), Borneo yağmur ormanlarında El Nino-Güney Salınımı sonucunda düzensiz meydana gelen şiddetli kuraklık ve genel çiçeklenme dönemlerinin Chrysomelidae türlerinin populasyon dalgalanmaları üzerindeki etkisini araştırmışlardır. RDA sonuçları 34 türün populasyon dalgalanmalarının kuraklık öncesi ve sonrası meydana gelen bolluk dalgalanmaları ile karakterize edildiği ortaya koyulmuştur. Kuraklık sonrası bazı türlerin bolluğunun artarken bazı türlerin bolluğunun azaldığı belirlenmiştir. Bu durum yaprak böceği türlerinin meydana gelen düzensiz dönemlere farklı cevaplar verdiklerini göstermektedir.

Şen ve Gök (2009) Isparta ilinde seçilmiş çam-meşe-alıç ağırlıklı iki karışık orman ekosisteminde yaprak böceği (Coleoptera: Chrysomelidae) komünitelerinin yapısını belirlemişlerdir. Sonuçta iki karışık orman alanından toplam 127 yaprak böceği türü belirlenmiştir. Orman ekosistemlerinde dikey tabakalaşmada otsu ve ağaçsı vejetasyonlar arasında %3, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonlar arasında ise %25-44 arası benzerliklerin olduğu tespit edilmiştir. Çalışılan iki alanda dağılış gösteren yaprak böceklerinin otsu vejetasyonlarda %60, çalımsı vejetasyonlarda %44, ağaçsı vejetasyonlarda %50 benzerlik gösterdiği kaydedilmiştir. CCA sonuçları, yaprak

14

böceği tür kompozisyonunu etkileyen en önemli etmenlerin vejetasyonların kapladıkları alanlar olduğunu göstermiştir.

Aslan ve Ayvaz (2009), Kasnak Meşesi Ormanı Tabiatı Koruma Alanı’ndan (Isparta, Türkiye) seçilmiş farklı habitat ve vejetasyon yapısına sahip üç istasyonda Alticinae tür çeşitliliğini ve bolluğunu araştırmışlardır. Çalışma sonucunda, 57 yaprak pire böceği türü tespit edilmiştir. Shannon-Wiener, Simpson ve Berger-Parker çeşitlilik indeks sonuçlarına göre Kasnak meşesinin yoğun olduğu ormanlık alan en çeşitli istasyon olurken, çalı ağırlıklı çayırlık alan bu istasyonunu takip etmiştir. Yol kenarına yakın açık istasyon ise çeşitlilik sıralamasında üçüncü sırada yer almıştır. Jaccard ve Bray-Curtis benzerlik indeksleri, ormanlık ve çayırlık istasyonların daha benzer olduğunu, yol kenarına yakın açık istasyonun ise benzerlik açısından diğer iki alana uzak kaldığını göstermiştir. Tahmini tür sayısı indekslerine göre Kasnak Meşesi Ormanı Tabiatı Koruma Alanı’nda belirlenebilecek türlerin %66 ile %77’sinin belirlenebildiği görülmüştür.

Aslan (2010), Çığlıkara ve Dibek Tabiatı Koruma Alanları’nda (Antalya, Türkiye) Alticinae tür kompozisyonu, zenginliği ve bolluğunu karşılaştırmıştır. Çalışmada 60 yaprak pire böceği tespit edilmiştir. Çeşitlilik indeksleri sonuçlarına göre Dibek Tabiatı Koruma Alanında bulunan her üç istasyon da (D1, D2, D3) Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanında bulunan istasyonlardakinden (C1, C2, C3) daha çeşitli olarak bulunmuştur. Benzerlik indekslerine göre ise D1, C3 ve D2 istasyonlarının yaprak pire böceklerinin benzerliklerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Sonuçta, yaprak pire böceği tür çeşitliliğine etki eden en önemli etmenlerin vejetasyonun yapısı ve zenginliği olduğu belirtilmiştir.

15

3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1. Çalışma Alanları

Kovada Gölü Milli Parkı Isparta ili Eğirdir ilçesi sınırlarında, Kızıldağ Milli Parkı ise Isparta ili Şarkikaraağaç ilçesi sınırlarında yer almaktadır (Şekil 3.1).

Şekil 3.1. Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının genel konumu.

Isparta, coğrafik konumu itibariyle Akdeniz ve İç Anadolu arasında bir geçiş bölgesi özelliğindedir. Bu nedenle her iki milli parkta da hem karasal hem de Akdeniz

16

ikliminin etkileri görülmektedir. Ancak ilin kuzeyinde bulunan Kızıldağ Milli Parkı’nda karasal iklimin etkisi daha belirgindir. Bu iki milli parktan üç farklı habitat tipini (otsu açık alan, çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan, çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan) (Çizelge 3.1; Şekil 3.2) karakterize eden ikişer adet istasyon belirlenmiştir. Her iki milli parkın ve seçilen istasyonların genel özellikleri aşağıda verilmiştir.

Çizelge 3.1. İstasyonların kısaltmaları ve habitat özellikleri

Alanlar Habitat tipi KG1 otsu açık alan KG2 otsu açık alan KG3 çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KG4 çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KG5 çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan KG6 çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan KG1 otsu açık alan KG2 otsu açık alan KG3 çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KG4 çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan KG5 çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan KG6 çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan

Şekil 3.2. Çalışma alanlarından seçilen üç farklı habitat tipinin (a: otsu açık alan, b: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan, c: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan) şematik diyagramı.

3.2. Kovada Gölü Milli Parkı

Kovada Gölü Milli Parkı, 37° 37' Kuzey enlemi ile 30° 52' Doğu boylamında yer almakta olup, 1970 yılında Milli Park olarak tescil edilmiştir (Şekil 3.3). Milli parkın

17

en yüksek noktaları kuzeyde bulunan Peşte Sivrisi (1564 m) ile Sortu Sivrisi (1540 m), en alçak noktası Kovada Gölü kıyılarıdır (908 m). Alanın ortalama yüksekliği 1130 metredir (Yücedağ ve Carus, 2005). Milli parkın toplam alanı 6.534 hektar olup 4.722 hektarlık kısmı ormanlarla kaplıdır. Alanda hakim olan nemli iklim tipine bağlı olarak Kovada Gölü Milli Parkı’nın baskın vejetasyon tipi nemli orman olarak gelişmiştir (Erinç, 1965). Milli parkta 54’ü endemik olmak üzere toplam 367 bitki taksonu bulunmaktadır (Fakir vd., 2005). Kovada Gölü Milli Parkı’nın baskın ağaçsı vejetasyon türleri kızılçam (Pinus brutia Ten.), karaçam (Pinus nigra Arnold), Toros göknarı (Abies cilicica Carr.), çınar (Platanus orientalis L.), boylu ardıç (Juniperus excelsa Bieb.), sapsız meşe (Quercus petraea Lieble.), saçlı meşe (Q. cerris L.), pırnal meşesi (Q. ilex L.), kermes meşesi (Q. coccifera L.), kasnak meşesi (Q. vulcanica Boiss. and Heldr. ex), İran meşesi (Q. brantii Lindley) ve Lübnan meşesi (Q. libani) türleridir. Bu türlere ilave olarak alanda sedir (Cedrus libani Rich.), ardıç (Juniperus spp.), çitlembik (Celtis sp.), akçakesme (Phillyrea sp.), mersin (Myrtus sp.), menengiç (Pistacia terebinthus L.), defne (Laurus sp.), karaçalı (Paliurus spina Mill.), karamuk (Agrostemma sp.), tesbih çalısı (Sytrax officinalis L.), laden (Cistus sp.), boyacı sumağı (Cotinus coggygria Scop), alıç (Crataegus spp.), böğürtlen (Rubus idaeus L.) türleri de dağılış göstermektedir (Yücedağ ve Carus, 2005).

18

Şekil 3.3. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen çalışma alanlarının uydu haritası (KG1: otsu açık alan 1, KG2: otsu açık alan 2, KG3: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 1, KG4: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 2, KG5: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 1, KG6: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 2).

19

3.2.1. Otsu Açık Alanlar

Otsu açık alanların her ikisi de Kovada Gölü kıyısından seçilmiştir. Alanların ilki (KG1: Şekil 3.3; 3.4) 37° 36' Kuzey enlemi 30° 53' Doğu boylamı koordinatları ile Kovada Gölü’nün güney doğusunda yer almaktadır. Ortalama 910 m yüksekliğe sahip bu düz alanın Kovada Gölü ile bir sınırı bulunmakta ve toprak bir yol ile ortasından ikiye bölünmektedir. Bu alan tamamen otsu vejetasyon ile kaplanmıştır. İkinci otsu açık alan (KG2: Şekil 3.3; 3.4), 37° 36' Kuzey enlemi 30° 52' Doğu boylamı koordinatları ile Kovada Gölü’nün güney batısında yer almaktadır.

Şekil 3.4. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen otsu açık alanlara (KG1 ve KG2) ait genel görünümler.

Bu istasyonun göl ile sınır oluşturan bölümünde DSİ tarafından 6-7 m yüksekliğinde toprak bir bent yapılmış ve alanın gölden ayrılması sağlanmıştır. Bu alanın göl ile bent oluşan kısmında Haziran ayının ortalarına kadar yüksekliği 10-20 cm arasında

20

değişen bir su birikintisi bulunmaktadır. Bu alanın rakımı da 910 m’dir. Her iki alanın otsu vejetasyonlarında genellikle Boraginaceae, Scrophulariaceae ve Asteraceae familyalarına ait türler yer almaktadır. Bu alanlarda, Nisan-Haziran ayları arasında küçükbaş ve büyükbaş hayvan otlatılmaktadır.

3.2.2. Çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar

Çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanların her ikisi de Kovada Gölü’ne yakın alt ve orta yamaçlarda yoğun halde bulunan Kızılçam (Pinus brutia) meşcereleri arasından seçilmiştir. İlk istasyon (KG3: Şekil 3.3; 3.5) gölün güney doğusunda yer alan kızılçam meşcereleri arasından seçilmiş olup ortalama 960 m yüksekliğe sahiptir. İkinci istasyon (KG4: Şekil 3.3; 3.5) ise gölün batısında yer alan kızılçam meşcerelerinden seçilmiş olup ortalama 1025 m yüksekliğe sahiptir. Kızılçam ışık seven bir ağaç türü olduğundan tek katlı bir meşcere oluşturmaktadır. Bununla birlikte, her iki alanda da çok seyrekte olsa 40-50 cm yüksekliğe ulaşan çalı formunda Quercus coccifera bulunmaktadır. Her iki istasyonun otsu vejetasyonlarında ise genellikle Poaceae, Brassicaceae ve Fabaceae familyalarına ait türler bulunmaktadır.

21

Şekil 3.5. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlara (KG3 ve KG4) ait genel görünümler.

3.2.3. Çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar

Çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların ilki (KG5: Şekil 3.3; 3.6) Kovada Gölü’nün merkez batısında bulunan ve gölün içine bir yarım ada gibi giren, aynı zamanda yürüyüş parkurlarının da bulunduğu bölgeden seçilmiştir. Bu alanın ortalama yüksekliği 920 m’dir. Bu istasyonun dominant ağaçsı türleri saçlı meşe (Quercus cerris), çınar (Platanus sp.) ve kavaktır (Populus sp.). Bu alanın çalı katmanında mazı meşesi (Quecus coccifera L.), menengiç (Pistacia terebinthus L.), defne (Laurus sp.), karaçalı (Paliurus spina Mill.), karamuk (Agrostemma sp.), tesbih çalısı (Sytrax officinalis L.), laden (Cistus sp.), boyacı sumağı (Cotinus

22

coggygria Scop), alıç (Crataegus sp.), böğürtlen (Rubus idaeus L.) türleri bulunmaktadır. Bu alan, özellikle bahar mevsiminde yerli ziyaretçilerin yaptıkları günübirlik geziler nedeniyle insan baskısı altında kalmaktadır. İkinci parsel alan (KG6: Şekil 3.3; 3.6) Kovada Gölü’nün güneyinde ortalama 930 m yüksekliğe sahip bir alandan seçilmiştir. İstasyonda Quercus cerris ağaçsı vejetasyonun dominant türü olup, bu türün yanı sıra yer yer Pinus brutia görülmektedir. Çalı katmanında ise Q. coccifera başta olmak üzere saçlı meşe (Q.cerris), pırnal meşesi (Q. ilex), kasnak meşesi (Q. vulcanica) ve İran meşesi (Q. brantii Lindley) türlerinin çalı formlarına rastlanmaktadır. Çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların ilki ağaç örtüsü bakımından nispeten ikinci alandan daha genç ve daha sık bir yapıya sahiptir.

Şekil 3.6. Kovada Gölü Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlara (KG5 ve KG6) ait genel görünümler.

23

3.3. Kızıldağ Milli Parkı

Kızıldağ Milli Parkı, Isparta ilinin Şarkikaraağaç ilçesi sınırları içinde olup, Isparta il merkezine 120 km, Şarkikaraağaç ilçe merkezine 5 km mesafededir (Şekil 3.7). Kızıldağ Milli Parkı 1969 yılında saf sedir ormanı bulunması nedeniyle milli park olarak ilan edilmiş, 1993 yılında ise Beyşehir Gölü’nün korunması gerekçesi de eklenerek saha genişletilmiş ve günümüzdeki durumuna ulaşmıştır. Kızıldağ Milli Parkı 38° 03'-37° 38' kuzey enlemleri ile 31° 29'- 31° 15' doğu boylamları arasında bulunmaktadır (Korkmaz, 2001). Milli parkın en yüksek yeri 1910 m ile Kızıldağ, en alçak yeri ise 1150 m ile Beyşehir Gölü kıyılarıdır (Mutlu ve Erik, 1996). Milli parkın toplam alanı 59.400 hektar olmak üzere 25.500 hektarlık kısmı ormanlarla kaplıdır. Alanda hakim olan nemli-yarı nemli iklim tipine bağlı olarak Kızıldağ Milli Parkı’nın baskın vejetasyon tipi “park görünümlü kurak orman” ve “nemli orman” olarak tespit edilmiştir (Erinç, 1965). Milli Park’da 122’si endemik olmak üzere toplam 789 bitki taksonu bulunmaktadır (Fakir vd., 2005). Kızıldağ Milli Parkı’nın dominant ağaçsı vejetasyonları sedir (Cedrus libani Rich.), karaçam (Pinus nigra Arnold), kızılçam (Pinus brutia), kokar ardıç (Juniperus foetidissima Willd.), boylu ardıç (J. excelsa Bieb.), katran ardıcı (J. oxycedrus L.), adi ardıç (J. communis L.), Lübnan meşesi (Quercus libani Olivier), pırnal meşesi (Q.ilex L.), saçlı meşe (Q.cerris L.) ve mazı meşesi (Q. infectoria Olivier) türlerinden oluşturmaktadır. Bu türlere ilave olarak alanda, Toros göknarı (Abies cilicica Carr.), titrek kavak (Populus tremula L.), ıhlamur (Tilia sp.), çınar (Platanus sp.), söğüt (Salix sp.) gibi ağaç türleri, karamuk (Agrostemma sp.), laden (Cistus sp.), yabani gül (Rosa canina L.), böğürtlen (Rubus sp.), boyacı sumağı (Cotinus coggygria Scop), geven (Astragalus sp.) gibi çalı türleri de dağılış göstermektedir (Mutlu ve Erik, 2003).

24

Şekil 3.7. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen istasyonların uydu haritası (KD1: otsu açık alan 1, KD2: otsu açık alan 2, KD3: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 1, KD4: çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan 2, KD5: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 1, KD6: çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan 2).

25

3.3.1. Otsu Açık Alanlar

İlk otsu açık alan (KD1: Şekil 3.7; 3.8) Kızıldağ’ın doğusunda, Beyşehir Gölü’nün kuzeyinde yer alan bölgeden seçilmiştir. Ortalama 1300 m yüksekliğe sahip bu alanın içerisinde kar sularının erimesi ile oluşan küçük su birikintileri bulunmaktadır. Bu oluşumlar yaz dönemine doğru giderek zayıflamaktadır. Ortalama 1335 m yüksekliğe sahip olan ikinci otsu açık alan (KD2: Şekil 3.7; 3.8) ise sedir meşcereleri arasındaki boşluk alanlardan seçilmiştir.

Şekil 3.8. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen otsu açık alanlara (KD1 ve KD2) ait genel görünümler.

Bu istasyonon içinde bahar döneminde kar sularının erimesi ile oluşan su birikintileri bulunmaktadır. Seçilen her iki otsu açık alanın dominant bitki örtüsünü Poaceae,

26

Fabaceae ve Apiaceae familyaları oluşturmaktadır. Ayrıca seçilen her iki alanda Nisan-Haziran ayları arasında küçükbaş ve büyükbaş hayvan otlatılmaktadır.

3.3.2. Çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar

Çalışılan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanların her ikisi de Kızıldağ’ın kuzey yamaçlarında bulunan sedir meşcereleri arasından seçilmiştir. İlk istasyon (KD3: Şekil 3.7; 3.9) Kızıldağ Milli Parkı dinlenme sahasından itibaren başlayan ve 1450-1550 m yüksekliğe sahip sedir meşcereleri arasından seçilmiştir. İkinci istasyon (KD4: Şekil 3.7; 3.9) ise Kızıldağ’ın daha alçak kesimlerinden seçilmiş olup ortalama yüksekliği 1400 m’dir.

Şekil 3.9. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlara (KD3 ve KD4) ait genel görünümler.

27

İkinci istasyon daha yoğun olmak üzere her iki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan da Mayıs ayından itibaren alana gelen insanların etkilerine maruz kalmaktadır. Lamiaceae, Brassicaceae ve Poaceae her iki istasyonda da otsu tabakanın en baskın familyalarıdır.

3.3.3. Çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar

Çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların her ikisi de (KD5, KD6: Şekil 3.7; 3.10) Kızıldağ’ın kuzey yamaçlarında yer almaktadır. Her iki alanda da üst katmanda sedir (Cedrus libani) ağaçları bulunmaktadır.

Şekil 3.10. Kızıldağ Milli Parkı’ndan seçilen çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlara (KD5 ve KD6) ait genel görünümler.

28

Alanların çalı katmanında ise çeşitli meşe türleri bulunmaktadır. Bu meşe türlerinin en baskınları Quercus coccifera, Q. pubescens, Quercus cerris ve Q. libani’dir Bu türlerin yanı sıra istasyonlarda Crataegus spp., Salix sp., Populus sp. türlerine de rastlanmaktadır. Bu istasyonların otsu vejetasyonlarında ise genellikle Lamiaceae, Brassicaceae ve Poaceae familyalarına ait türlere rastlanmaktadır.

3.4. Örneklerin Toplanması ve Preparasyonu

Araştırma için seçilen Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının her birinden üç farklı habitat tipini (otsu açık alan, çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alan, çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan) temsil eden ikişer adet istasyon seçilmiş ve 2009-2010 yılı Nisan-Ekim ayları arasında 15 günlük periyotlarla örnekleme yapılmıştır. Örneklemeler saat 09.00-17.00 saatleri arasında; otsu ve çalımsı vejetasyonlarda 500 atrap sallanarak, ağaçsı vejetasyonlarda ise Steiner (1962)’in darbe metoduna göre 100 darbe vurularak gerçekleştirilmiştir. Toplanan örnekler, etil asetatlı öldürme şişelerinde öldürüldükten sonra etiketlenmiş ve laboratuvara getirilmiştir. Laboratuvara getirilen numuneler kolay incelemek için yumuşatılmış, stereomikroskop altında diseksiyon ve preparasyonları yapılarak müze materyali haline getirilmiştir. Tür düzeyinde teşhisleri yapılmak üzere muhafaza kutularına yerleştirilen örneklerin teşhislerinde Mohr (1966; 1981), Leonardi (1970; 1971; 1972; 1975), Kasap (1980), Furth (1983; 1985; 1997), Doguet (1984), Gruev ve Tomov (1984; 1986), Lopatin (1984), Warchałowski (1991a, b; 1993; 1994; 1996; 1998; 2000; 2003), Leonardi ve Gruev (1993), Döberl (1994; 1995), Biondi (1995) ve Konstantinov ve Vandenberg (1996)’den faydalanılmıştır. Toplanan tüm yaprak böceği örnekleri Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü’nde saklanmaktadır. Ayrıca, çalışma sırasında konak bitkileri tespit edilebilen yaprak böceği türlerinin konak bitkilerinden örnekler alınarak ilgili uzmanlara teşhisleri yaptırılmak üzere preslenmiştir.

3.5. Çevresel Değişkenlerin Ölçümü

Bu çalışmada otsu, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar, ağaçsı vejetasyonun ortalama yüksekliği, ağaçsı vejetasyonun göğüs yüksekliğindeki

29

ortalama çevresi, ağaçsı vejetasyonun ortalama taç çapı çevresel değişkenler olarak belirlenmiştir. Çevresel değişkenlerin ölçülebilmesi için istasyonu temsil edecek 10x20 metrelik ikişer adet örnek alan seçilmiştir. Her alanın örtü oranları belirlenirken bu iki örnek alanın ortalaması alınmıştır. Seçilen bu örnek alanlarda öncelikle otsu, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonların kapladıkları alanlar yüzde olarak belirlenmiştir. Çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlarda bulunan örnek alanlarda ise ağaçsı vejetasyonun ortalama yüksekliği, göğüs yüksekliğindeki ortalama çevresi ve ortalama taç çapı ölçülmüştür. Bu ölçümler neticesinde elde edilen değerlerden yararlanılarak 1/200 ölçekli milimetrik kağıda ağaçların konumları ve tepe projeksiyonları çizilmiştir.

3.5.1. Vejetasyonların Örtü Yüzdeleri

Otsu, çalımsı ve ağaçsı bitkiler Ruggiero vd. (2009)’nin vermiş olduğu tanımlara bağlı olarak gruplandırılmış ve örtü yüzdeleri belirlenmiştir. Bu tanımlara göre, yüksekliği 0.30 m’den kısa olan bütün bitkiler “ot”; yüksekliği 0.30-2.00 m arasında ve yerden 130 cm yükseklikteki gövde çapı 10 cm’den küçük olan bütün odunsu bitkiler “çalı”; yüksekliği 2 m’den daha uzun ve yerden 130 cm yükseklikteki gövde gövde çapı 10 cm’den daha büyük olan odunsu bitkiler “ağaç” olarak değerlendirilmiştir.

Otsu vejetasyonun kapladığı alan belirlenirken seçilen her örnek alanda (10x20 m) ahşap çerçeve (Şekil 3.11) tesadüfi olarak 50 defa atılıp, bitki bulunan karelerin toplamı alınmış ve ortalama kapalılık yüzdesi belirlenmiştir (Samways et al., 2010).

30

Şekil 3.11. Otsu vejetasyonun kapladığı alan belirlenirken kullanılan 0.5x0.5 m boyutunda ve 225 adet kareye bölünmüş olan ahşap çerçeve.

Çalımsı ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar belirlenirken örnek alanların içinde kalan çalı ve ağaçların taç kısımları milimetrik kağıda çizildikten sonra bu vejetasyon örtülerinin kapladıkları yüzde alanlar milimetrik kağıtlardan tespit edilmiştir.

3.5.2. Ağaçsı Vejetasyonun Ortalama Yüksekliğinin Belirlenmesi

Örnek alanlar içinde yer alan bütün ağaçların yükseklikleri “SILVA CM (10-15, 20- 25)” marka ağaç boy ölçer kullanılarak aşağıda belirtilen yöntemle ölçülmüştür.

1. Ağacın yaklaşık boyuna göre ağaçtan belli bir mesafe uzaklaşılır (Cihaz 10, 15, 20 veya 25 metre uzaklıktan ölçüm yapabilmektedir), 2. Ağaç boy ölçer ağacın üst sınırı görülebilecek şekilde tutulur (Şekil 3.12). 3. Ağaç boy ölçerin sıkalasından %A açı değerleri okunur, 4. Okunan açı değeri ağaç yüksekliği formülünde (ağaç yüksekliği = A% x ağaç ile ölçümü yapan kişi arasındaki mesafe) yerine konularak ağacın yüksekliği belirlenir,

31

5. Bu hesaplanan değere ölçümü yapan kişinin göz hizasına kadar olan yükseklik değeri eklenir.

Şekil 3.12. Ağaç boy ölçümünün şematik diyagramı.

3.5.3. Ağaçsı Vejetasyonun Ortalama Gövde Çapının Ölçülmesi

Gövde çapı, örnek alanlar içinde yer alan ağaçların yerden 130 cm yükseklikteki çevrelerinin ölçülmesi ve daha sonra ölçülen çevre değerlerinin π (3.14) sayısına bölünmesi ile belirlenmiştir. Örnek alanlarda bulunan tüm ağaçların gövde çapları belirlendikten sonra değerler toplanıp ağaç sayısına bölünerek ortalama gövde çapı belirlenmiştir.

3.5.4. Ağaçsı Vejetasyonun Ortalama Taç Çapının Belirlenmesi

Ağaçların taç çapı ölçülürken her ağacın dip kısmı çapın orta noktası kabul edilerek, dogu, batı, kuzey ve güney yönlere dogru şerit metre çekilmiş ve tepeye bakılmıştır. Ağaç dallarının bittiği noktaların şerit metre üzerindeki izdüşümlerine göre dört yarıçap değeri ölçülmüştür. Ölçülen bu dört değer toplanmış ve ikiye bölünerek tepe çapları belirlenmistir. Örnek alanlarda bulunan tüm ağaçların taç çapları

32

belirlendikten sonra tüm değerler toplanıp ağaç sayısına bölünerek ortalama taç çapı belirlenmiştir.

Şekil 3.13. Ağaç taç çapının belirlenmesini gösteren şematik diyagram.

3.6. Verilerin Analizi

Çalışma sırasında tespit edilen yaprak böceklerinin sıklık ve baskınlık durumları belirlenmiştir. Sıklık; bir türün her bir deneme alanındaki bulunma olasılığı olarak tanımlanabilir (Krebs, 1994).

Sıklık (S);

N S a x 100 (3.1) N

Yukarıdaki denklemde;

S=Sıklık

Na= a türünün belirlendiği örneklem sayısı

N= toplam örneklem sayısını ifade etmektedir.

Baskınlık, bir araştırma alanından bir türe ait birey sayısı ile tüm türlere ait toplam birey sayısı arasındaki yüzde orandır. Türlerin baskınlık değerleri aşağıda verilen formülle hesaplanmıştır (Krebs, 1994).

33

N B A x 100 (3.2) N

Yukarıdaki denklemde;

B=Baskınlık

NA=A türüne ait birey sayısı

N= Tüm türlere ait birey sayısını ifade etmektedir

Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında belirlenen altışar istasyondan 2009-2010 yılları Nisan-Ekim ayları arasında toplanan yaprak böceği türlerinin benzerlik, çeşitlilik ve baskınlık durumları karşılaştırılırken; Sørensen, Jaccard ve Bray Curtis benzerlik indeksleri, Shannon-Wiener ve Simpson çeşitlilik indeksleri kullanılmıştır. Seçilen istasyonlar ve milli parklar arasındaki faunal benzerliğin belirlenmesinde türlerin varlığı-yokluğu temelinde sonuç veren Sørensen ve Jaccard indeksleri ile türlerin bolluk değerlerini de hesaba katarak sonuç veren Bray-Curtis benzemezlik indeksi kullanılmıştır. Ancak, Bray-Curtis benzemezlik indeksinin (B) benzerlik değeri olarak ele alınabilmesi için elde edilen değer “1-B” şeklinde Bray-Curtis benzerlik indeksi olarak kullanılmıştır.

Sørensen benzerlik indeksi (CC);

2c CC (3.3) a b 2c

Jaccard benzerlik indeksi (SJ); c SJ (3.4) (a b c) formülleri ile belirlenir.

Yukarıdaki her iki denklemde

a: sadece birinci araştırma alanındaki tür sayısını,

b: sadece ikinci araştırma alanındaki tür sayısını,

34

c: her iki alanda da bulunan türlerin sayısını ifade etmektedir (Van Tongeren, 2005).

Bray-Curtis benzerlik indeksi (1-B),

n

X ij X ik i 1 B n (3.5)

X ij X ik i 1 Yukarıdaki denklemde B : Bray-Curtis benzemezlik indeksi;

Xij, Xik : her örneklemede (j,k) i türüne ait birey sayısı; n : örneklemedeki tür sayısını ifade etmektedir (Krebs, 1994).

Bir komünitenin çeşitliliği belirlenirken sadece türlerin bulunup bulunmaması değil, aynı zamanda var olan türlerin birey sayıları da önemlidir (Allegro and Sciaky, 2003). Bu amaca yönelik geliştirilen indeksler arasında en çok kullanılanlar Shannon-Wiener ve Simpson çeşitlilik indeksleridir (Gorelick, 2006). Shannon- Wiener çeşitlilik indeksi, komünitedeki nadir ve baskın türlerin bolluğundaki değişimleri hesaba katarken, Simpson çeşitlilik indeksi ise sadece komünitede en bol bulunan türlerdeki değişimleri göz önünde bulundurmaktadır (Magurran, 1988). Bu iki indeksten sonra en çok kullanılan bir diğer indeks de Brillouin indeksidir. Bu indekste Shannon-Wiener indeksine benzer mantıkla işlev görmekte ancak veri setini bir koleksiyon olarak ele almaktadır (Krebs, 1999).

Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi (H');

s

H' ( pi )(log pi ) (3.6) i 1

H' değeri genellikle 1.5-3.5 arasında değişir, nadiren 4’ü geçer (Krebs, 1999).

Shannon eşitlik (evenness) indeksi (J');

35

H ' J ' (3.7) H max

H': Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi

Hmax: Toplam tür sayısının doğal logaritma tabanındaki karşılığı

Simpson çeşitlilik indeksi (1-D);

2 D pi (3.8)

Simpson indeksi, bir komüniteden rastgele seçilen iki bireyin aynı türe ait olma olasılığı üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla D değeri arttıkça, çeşitlilik azalacaktır. Bu nedenle, indeks genellikle 1-D şeklinde kullanılır. Böylece, artan D değeri daha yüksek çeşitliliği ifade edecektir. Bu çalışmada karşılaştırmanın kolay yapılabilmesi amacıyla elde edilen Simpson indeks değeri yüzde olarak ele alınmıştır.

Yukarıdaki formüllerde,

pi = i’ninci türün birey sayısının toplam birey sayısına oranını log = doğal logaritma tabanını göstermektedir (Krebs, 1999).

Brillouin çeşitlilik indeksi (Ĥ);

1 N! Hˆ log (3.9) N n1!n2!n3!......

Bu formüldeki simgelerden,

N: tüm koleksiyondaki bireylerin toplam sayısını,

n1: 1. türe ait birey sayısını

n2: 2. türe ait birey sayısını ifade etmektedir (Krebs, 1999).

36

İstasyonlara ve habitat tiplerine göre yaprak böceği tür çeşitliliği ve benzerliğinin belirlenmesinde Çizelge 4.1 ve 4.4’de verilen türlerin birey sayıları kullanılarak yukarıda sözü edilen analizler yapılmıştır.

İstasyonların muhtemel tür sayıları belirlenirken, ICE, Chao2, Jacknife1 ve Jacknife2 tür tahmin indekslerinden faydalanılmıştır.

ICE (Lee and Chao, 1994);

Sinf Q1 2 SICE Sfreq ice (3.10) Cice Cice

Chao2 (Chao, 1987); 2 Q1 Q1Q2 SChao2 Sobs 2 (3.11) 2(Q2 1) 2(Q2 1)

Jack1 (Burnham and Overton, 1979); (m 1) S S Q (3.12) Jack1 obs 1 m

Jack2 (Burnham and Overton, 1979); (2m - 3) (m 2)2 S S Q Q (3.13) Jack2 obs m 1 m(m 1) 2

Cice 1 (Q1 / Ninf ) (3.14)

10

Ninf jQ j (3.15) j 1

10

j(j 1)Q j 2 Sinf minf j 1 ice max 2 1,0 (3.16) Cice minf-1 (Ninf )

Yukarıdaki formüllerde;

37

S= tahmini tür sayısı,

Sobs=gözlenen tür sayısı

Qj= özellikle j örneklemesinde görülen tür sayısı,

Fi= bütün örnekler toplandığında i sayıda bireye sahip olan türlerin sayısı,

m= toplam örnekleme sayısı,

Sfreq= örnekleme sonunda sık rastlanan türlerin sayısı (10 örneklemeden fazlasında bulunan),

Sabun= örnekleme sonunda bol bulunan türlerin sayısı (10 veya daha az birey),

Sinf= Sık rastlanmayan türlerin sayısı (10 veya daha az örneklemede rastlanan),

Srare= örnekleme sonunda nadir bulunan türlerin sayısı (10 veya daha az birey),

Cice= örnekleme tekrarına bağlı tahmin,

Ninf = nadir türlerin görüldüğü toplam örneklem sayısı,

Nrare= nadir olarak gözlenen türlerin toplam sayısı.

ice Qj’lerin değişim katsayısının tahmini

minf = sık olarak rastlanmayan en az bir türün bulunduğu örneklem sayısıdır.

İstasyonların tahmini yaprak böceği tür sayıları belirlenirken 2009-2010 yılları sırasında gerçekleştirilen 30 arazi çalışması sırasında tespit edilen türlere ait birey sayıları kullanılarak hesaplama yapılmıştır.

Türlerin istasyonlara bağlı olarak kümelenmesini ortaya koymak için PCA, bu istasyonlardaki yaprak böceği tür çeşitliliği üzerine çevresel değişkenlerden hangisinin veya hangilerinin en etkili olduğunu belirlemek için CCA uygulanmıştır (Kovach, 2005). Milli parklara ait sıcaklık ve nem değerlerinin tür sayısı üzerine etkilerinin belirlenebilmesi için yüzey-alan grafiği çizilmiştir.

PCA grafiklerinin hazırlanmasında, Çizelge 4.1 ve 4.4’de verilen istasyonlardaki tülerin birey sayıları kullanılmıştır. CCA grafiklerinin oluşturulmasında ise aynı

38

çizelgelerdeki birey sayılarına ilaveten istasyonlara ait çevresel değişkenlerin verildiği Çizelge 4.12 kullanılmıştır.

Çalışma sırasında iki milli parkın ve istasyonların çeşitlilik ve benzerlik parametrelerinin belirlenmesinde, ayrıca çevresel değişkenlerin tür çeşitliliği üzerine etkilerinin belirlenmesinde MVSP (Multi Variate Statistical Package) (Kovach, 2005), tahmini tür sayılarının hesaplanmasında EstimateS (Colwell, 2005) ve yüzey alan grafiğinin çizilmesinde MatLab (MathWorks, 2011) programlarından faydalanılmıştır.

39

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.1. Yaprak Böceği Tür Çeşitliliği

Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında 2009-2010 yılları Nisan-Ekim ayları arasında 15 günlük periyotlarla gerçekleştirilen arazi çalışmaları sonucunda, 10 altfamilya ve 132 türe ait toplam 12.560 yaprak böceği toplanmıştır. Tespit edilen türlerden 10 altfamilyaya ait 88 türün Kovada Gölü Milli Parkı’nda, 10 altfamilyaya ait 96 türün Kızıldağ Milli Parkı’nda dağılış gösterdiği belirlenmiştir (Şekil 4.1).

Şekil 4.1. 2009-2010 yıllarında Kovada Gölü (KG) ve Kızıldağ (KD) milli parklarında tespit edilen türlerin altfamilyalara göre dağılımı ve yüzde oranları.

Çalışmada, 2009 ve 2010 yıllarında elde edilen yaprak böceği tür çeşitlilikleri ayrı ayrı ele alınmıştır. 2009 yılı Nisan-Ekim ayları arasında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında gerçekleştirilen arazi çalışmaları sonucunda, 10 altfamilyadan 119 türe ait toplam 6.746 yaprak böceği toplanmıştır. Toplanan türlerden 10 altfamilyaya ait 74 türün Kovada Gölü Milli Parkı’nda, 9 altfamilyaya ait 84 türün Kızıldağ Milli Parkı’nda dağılış gösterdiği belirlenmiştir. Belirlenen türlerin istasyonlardaki birey sayıları, sıklık yüzdeleri ve bolluk değerleri Çizelge 4.1’de verilmiştir. 2009 yılında, türlerin habitat tercihleri göz önünde bulundurulduğunda, en fazla türün otsu açık alanlarda (KG1+KG2: 46, KD1+KD2: 50), en az türün ise çalımsı vejetasyonun

40

Çizelge 4.1. 2009 yılında tespit edilen türlerin istasyonlardaki birey sayıları, sıklık ve bolluk değerleri (S %: sıklık, B %: bolluk).

TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S (%) B % Criocerinae 1 Crioceris bicruciata (Sahlberg, 1823) 26 80 1.25 2 Oulema melanopus (Linnaeus, 1758) 17 29 16 15 12 16 100 2.25 Orsodacninae 3 Orsodacne cerasi (Linnaeus, 1758) 27 20 1.30 5 20 0.11 4 Orsodacne variabilis Baly, 1877 38 27 1.83 7 27 0.15 Clytrinae 5 Antipa macropus Illiger, 1800 1 7 0.05 1 7 0.02 6 Clytra atraphaxidis (Pallas, 1773) 4 9 4 13 0.82 1 1 2 20 0.09 7 Clytra novempunctata Olivier, 1808 3 1 7 0.19

41 8 Coptocephala unifasciata (Scopoli, 1763) 4 5 2 13 0.53 12 6 1 27 0.41 9 Labidostomis asiatica Faldermann, 1837 2 13 0.04 10 Labidostomis humeralis (Schneider, 1792) 2 7 0.04 11 Labidostomis karamanica Weise, 1900 18 12 20 1.45 3 3 13 0.13 12 Labidostomis rufa (Waltl, 1838) 30 13 0.64 13 Labidostomis sulcicollis Lacordaire, 1848 9 2 20 0.24 14 Lachnaia sexpunctata (Scopoli, 1763) 2 1 7 0.14 1 7 0.02 15 Smaragdina biornata (Lefèvre, 1872) 8 5 1 7 0.30 16 Smaragdina limbata (Steven, 1806) 16 11 20 1.30 18 15 27 0.71 17 Smaragdina tibialis (Brullé, 1832) 2 2 7 0.19 18 Smaragdina xanthaspis (Germar, 1824) 2 7 0.10 8 3 1 1 7 0.28 Cryptocephalinae 19 Cryptocephalus bipunctatus (Linnaeus, 1758) 2 1 7 0.14 1 2 3 20 0.13 20 Cryptocephalus connexus Olivier, 1808 6 13 0.29 5 2 13 0.15 21 Cryptocephalus duplicatus Suffrian, 1847 6 7 2 1 13 0.77 12 4 40 0.34 22 Cryptocephalus fausti Weise, 1882 2 7 0.04 23 Cryptocephalus moraei (Linnaeus, 1758) 1 7 0.02

Çizelge 4.1. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S (%) B % 24 Cryptocephalus octomaculatus Rossi, 1790 5 7 13 0.26 25 Cryptocephalus parvulus Müller, 1776 1 7 0.05 26 Cryptocephalus sericeus (Linnaeus, 1758) 2 7 0.04 27 Cryptocephalus trimaculatus Rossi, 1790 2 7 0.10 1 7 0.02 28 Cryptocephalus turcicus Suffrian, 1847 3 7 0.14 29 Cryptocephalus wehnckei Weise, 1882* 1 7 0.02 30 Pachybrachis excisus (Weise, 1897) 1 3 20 0.09 31 Pachybrachis limbatus (Ménétriés, 1836) 3 3 7 0.29 6 2 13 0.17 32 Pachybrachis tessellatus (Olivier, 1791) 2 2 7 0.19 11 13 33 0.51 Eumolpinae

42 33 Macrocoma delagrangei (Pic, 1898) 1 7 0.02 34 Macrocoma korbi (Pic, 1901)* 2 7 0.10 8 1 20 0.19 35 Macrocoma rubripes (Schaufuss, 1862) 1 2 1 7 0.19 36 Pachnephorus villosus (Duftschmid, 1825) 4 13 0.19 Chrysomelinae 37 sp. 1 7 0.02 38 Chrysolina chalcites (Germar, 1824) 2 1 2 27 0.24 1 7 0.02 39 Chrysolina herbaceae (Duftschmid, 1825) 14 20 0.30 40 Chrysolina lucida (Olivier, 1807) 1 7 0.02 41 Chrysolina marginata (Linnaeus, 1767) 2 7 47 0.19 42 Chrysolina sahlbergi (Ménétriés, 1832) 3 1 20 0.19 1 7 0.02 43 Colaphus sophiae (Schaller, 1783) 5 7 0.24 0.00 44 Gonioctena fornicata Brüggemann, 1873 15 26 13 1.98 12 21 13 0.71 45 Neophaedon. pyritosus (Rossi, 1792) 2 13 0.10 Galerucinae 46 Calomicrus apicalis Demaison, 1891 101 72 27 8.34 227 250 338 262 27 23.06 47 Exosoma neglectum Mohr, 1968 37 13 20 1.07

Çizelge 4.1. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S (%) B % 48 G. interrupta (Illiger, 1802) 5 8 13 0.63 15 1 20 0.34 49 Galeruca spectabilis Faldermann, 1837 2 7 0.04 50 Galeruca tanaceti (Linnaeus, 1758) 7 6 13 0.63 5 2 13 0.15 51 Lochmaea crataegi (Forster, 1771) 7 13 0.15 52 Lochmaea limbata Pic, 1898 24 13 1.16 35 13 0.75 53 Luperus xanthopoda Schrank, 1781 41 31 20 3.47 4 20 20 0.51 54 Nymphius lydius (Weise, 1886) 5 7 0.11 Hispinae 55 Dicladispa testacea (Linnaeus, 1767) 172 73 8.29 Cassidinae

43 56 Cassida atrata Fabricius, 1787 1 7 0.02 57 Cassida rufovirens Suffrian, 1844 2 7 0.04 58 Cassida seraphina Ménétries, 1836 1 7 0.02 59 Cassida vibex Linnaeus, 1767 1 7 0.05 2 7 0.04 60 Hyposassida subferruginea (Schrank, 1776) 4 10 3 33 0.82 2 7 0.04 Alticinae 61 Altica lythri Aubé, 1843 2 13 0.10 62 Altica oleracea (Linnaeus, 1758) 1 22 40 0.49 63 Aphthona flaviceps Allard, 1859 3 7 0.06 64 Aphthona nigriceps (Redtenbacher, 1842) 1 6 13 0.34 65 Aphthona pygmaea (Kutschera, 1861) 6 13 0.13 66 Chaetocnema arenacea (Allard, 1860) 4 13 0.09 67 Chaetocnema conducta (Motschulsky, 1838) 1 7 0.05 68 Chaetocnema confusa (Boheman, 1851) 1 7 0.05 69 Chaetocnema coyei (Allard, 1863) 18 65 87 1.78 70 Chaetocnema major (Jacquelin Duval, 1852) 1 10 33 0.53 2 7 0.04 71 Chaetocnema obesa (Boieldieu, 1859) 176 40 8.48

Çizelge 4.1. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S (%) B % 72 Chaetocnema scheffleri (Kutschera, 1864) 4 23 27 1.30 73 Chaetocnema tibialis (Illiger, 1807) 12 20 0.58 3 7 27 0.21 74 Dibolia carpathica Weise, 1893 30 13 1.45 75 Dibolia rugulosa Redtenbacher, 1849 3 7 0.06 76 Longitarsus aeneicollis (Faldermann, 1837) 2 1 5 4 13 0.58 1 4 7 0.11 78 Longitarsus albineus (Foudras, 1860) 2 1 7 0.06 77 Longitarsus alfierii Pic, 1923 17 20 0.82 79 Longitarsus anchusae (Paykull, 1799) 4 7 0.19 80 Longitarsus aramaicus Leonardi, 1979 6 13 0.29 81 Longitarsus ballotae (Marsham, 1802) 2 7 0.10

44 82 Longitarsus bertii Leonardi, 1973 1 7 0.05

Longitarsus corynthius (Reiche et Saulcy, 83 4 7 0.19 1858) 84 Longitarsus exsoletus (LInnaeus, 1758) 1 7 0.02 85 Longitarsus foudrasi Weise, 1893 3 7 0.06 86 Longitarsus karlheinzi Warchałowski, 1972 15 7 0.32 87 Longitarsus longipennis Kutschera, 1863 2 2 7 0.19 1 3 7 0.09 88 Longitarsus luridus (Scopoli, 1763) 111 51 10 73 3.68 89 Longitarsus melanocephalus (DeGeer, 1775) 2 13 0.10 1 6 4 1 33 0.26 90 Longitarsus minusculus (Foudtras, 1860) 3 7 0.06 91 Longitarsus nigrofasciatus (Goeze, 1777) 34 66 51 33 3 1 80 9.06 7 13 0.15 92 Longitarsus obliteratoides Gruev, 1973 6 20 0.13 93 Longitarsus obliteratus (Rosenhauer, 1847) 2 7 0.10 94 Longitarsus ochroleucus (Marsham, 1802) 4 7 0.19 6 1 2 1 27 0.21 95 Longitarsus picicollis Weise, 1900 29 52 45 27 80 7.37 96 Longitarsus pratensis (Panzer, 1784) 62 236 1 2 60 14.51 316 106 53 9.03 97 Longitarsus rubiginosus (Foudras, 1860) 1 7 0.05 98 Neocrepidodera ferruginea (Scopoli, 1763) 1 7 0.02

Çizelge 4.1. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S (%) B % 99 Phyllotreta astrachanica Lopatin, 1977 7 0.34 100 Phyllotreta atra (Fabricius, 1775) 22 18 15 14 15 28 20 2.40 101 Phyllotreta corrugata Reiche, 1858 3 3 13 0.13 102 Phyllotreta cruciferae (Goeze, 1777) 2 7 0.10 7 7 1 1 2 33 0.39 103 Phyllotreta nigripes (Fabricius, 1775) 5 2 7 0.34 1 1 3 6 11 27 0.47 104 Phyllotreta procera (Redtenbacher, 1849) 3 3 20 0.13 105 Phyllotreta vittula (Redtenbacher, 1849) 7 4 1 27 0.58 2 7 0.04 106 Phyllotreta weiseana Jacobson, 1901 1 3 2 7 0.13 107 Podagrica malvae (Illiger, 1807) 2 14 33 0.77 108 Psylliodes anatolicus Gök etCilbiroglu, 2004* 1 82 130 33 10.27 780 751 33 32.78

45 109 Psylliodes cerenae Gök etal, 2003* 2 7 0.10 110 Psylliodes chalcomerus (Illiger, 1807) 4 39 4 33 2.27 111 Psylliodes circumdatus (Redtenbacher, 1842) 1 7 0.05 112 Psylliodes cupreus (Koch, 1803) 3 7 0.06 113 Psylliodes drusei Furth, 1983 4 7 0.09 114 Psylliodes instabilis Foudras, 1860 4 2 13 0.29 70 57 102 104 66 61 60 9.85 115 Psylliodes kiesenwetteri Kutschera, 1864 1 2 7 0.14 116 Psylliodes napi (Fabricius, 1792) 1 7 0.05 117 Psylliodes toelgi Heikertinger, 1914 2 7 0.10 118 Psylliodes tricolor Weise, 1888 4 12 14 17 18 33 1.39 119 Psylliodes yalvacensis Gök, 2005* 5 7 0.24 Toplam birey sayısı 214 743 200 134 551 233 720 483 398 413 1332 1325 Toplam tür sayısı 27 38 5 4 37 18 33 39 12 12 32 33 Habitat tiplerinin toplam tür sayısı 46 5 42 50 15 44

seyrek olduğu ormanlık alanlarda (KG3+KG4: 5, KD3+KD4: 15) bulunduğu görülmektedir (Çizelge 4.1). Altfamilyalar dikkate alındığında ise belirlenen her üç habitat tipine göre en fazla tür sayısının Alticinae altfamilyasına ait olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.2).

Şekil 4.2. 2009 yılında Kovada Gölü (KG) ve Kızıldağ (KD) milli parklarında tespit edilen tür sayılarına bağlı olarak altfamilyaların üç farklı habitat tipindeki dağılımı.

2009 yılı verilerine göre, tüm istasyonlardaki tür sayıları büyükten küçüğe sıralandığında; KD2 (39) > KG2 (38) > KG5 (37) > KD1 (33) = KD6 (33) > KD5 (32) > KG1 27) > KG6 (18) > KD3 (12) = KD4 (12) > KG3 (5) > KG4 (4) şeklinde bir sıralama ortaya çıkmaktadır.

Üç farklı habitat tipinde bulunan tür sayıları ele alındığında ise; KD1+KD2 (50) > KG1+KG2 (46) > KD5+KD6 (44) > KG5+KG6 (42) > KD3+KD4 (15) > KG3+KG4 (5) sıralaması oluşmaktadır. Bu sıralamalarda ve Çizelge 4.1’de de görüldüğü gibi her iki milli parkta tür sayısı bakımından en zengin istasyonların otsu açık alanlar olduğu tespit edilmiştir.

Çalışma alanlarından toplanan türlerin birey sayılarını da hesap ederek sonuç veren Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi değerleri ise farklı bir sıralama ortaya koymaktadır (Çizelge 4.2). Shannon-Wiener çeşitlilik indeks değerlerine göre; istasyonlar için;

46

KD2>KG5>KG1>KG2>KD1>KG6>KD6>KD5>KD3>KD4>KG3>KG4 sıralaması, habitat tipleri için; KG5+KG6>KD1+KD2>KG1+KG2> KD5+KD6>KD3+KD4> KG3+KG4 sıralaması ortaya çıkmaktadır.

Çizelge 4.2. 2009 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan istasyonların ve habitat tiplerinin Shannon-Wiener çeşitlilik (H') ve Shannon-Wiener eşitlik (J') indeksi sonuçları.

KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 H' 2.49 2.32 1.10 1.06 2.52 1.69 2.14 2.73 1.32 1.20 1.38 1.65 J' 0.75 0.64 0.68 0.77 0.70 0.58 0.61 0.74 0.53 0.48 0.4 0.47 KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 H' 2.48 1.09 2.56 2.51 1.27 1.56 J' 0.65 0.68 0.68 0.64 0.47 0.41

Yukarıdaki sıralamalarda en fazla dikkati çeken nokta türlerin birey sayıları da ele alındığında Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların en fazla yaprak böceği tür çeşitliliği barındıran alanlar konumuna geçmesidir. Eşitlik (J') değerlerine göre ise, birey sayıları en dengeli dağılım gösteren istasyonlar sırası ile KG4 ve KG1 iken, birey sayıları en dengeli dağılım gösteren habitat tipleri ise KG3+KG4 ve KG5+KG6’dır. Shannon-Wiener ile yapılan çeşitlilik değerlendirmesi sonuçları Simpson ve Brillouin çeşitlilik indekslerinin sonuçları ile karşılaştırıldığında yaprak böceği tür çeşitliliğinin Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda (KG5+KG6) en yüksek olduğu görülmektedir (Çizelge 4.3).

Çizelge 4.3. 2009 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan habitat tiplerinin Shannon-Wiener (H'), Simpson ve Brillouin çeşitlilik indeksi sonuçları.

KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 Shannon 2.48 1.09 2.56 2.51 1.27 1.56 Simpson 0.85 0.62 0.86 0.84 0.59 0.61 Brillouin 2.39 1.07 2.47 2.44 1.24 1.53

2010 yılında gerçekleştirilen arazi çalışmaları sonucunda, 10 altfamilya altında tanımlanan 112 türe ait toplam 5.856 örnek toplanmıştır. 2010 yılında tespit edilen türlerin istasyonlardaki birey sayıları, sıklık yüzdeleri ve bolluk değerleri Çizelge 4.4’de verilmiştir.

47

Çizelge 4.4. 2010 yılında tespit edilen türlerin istasyonlardaki birey sayıları, sıklık ve bolluk değerleri (S %: sıklık, B %: bolluk).

TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S % B % Criocerinae 1 Crioceris bicruciata (Sahlberg, 1823) 32 87 1.73 2 Oulema melanopus (Linnaeus, 1758) 24 23 15 19 11 7 100 2.47 Orsodacninae 3 Orsodacne cerasi (Linnaeus, 1758) 9 27 0.49 3 13 0.07 4 Orsodacne variabilis Baly, 1877 33 33 1.79 4 13 0.10 Clytrinae 5 Antipa macropus Illiger, 1800 1 7 0.05 1 7 0.02 6 Clytra atraphaxidis (Pallas, 1773) 3 10 3 27 0.87 2 2 1 13 0.12 7 Clytra binominata Monros, 1953 1 7 0.05

48 8 Clytra novempunctata Olivier, 1808 4 4 13 0.43

9 Coptocephala unifasciata (Scopoli, 1763) 2 5 13 0.38 5 10 27 0.37 10 Labidostomis asiatica Faldermann, 1837 1 7 0.05 4 13 0.10 11 Labidostomis karamanica Weise, 1900 8 5 20 0.70 11 9 20 0.50 12 Labidostomis mesopotamica Heyden, 1886 1 7 0.02 13 Labidostomis rufa (Waltl, 1838) 4 3 13 0.38 26 20 0.65 14 Labidostomis sulcicollis Lacordaire, 1848 11 4 20 0.37 15 Lachnaia sexpunctata (Scopoli, 1763) 3 4 20 0.38 3 13 0.07 16 Smaragdina biornata (Lefèvre, 1872) 5 8 9 1 2 20 0.62 17 Smaragdina limbata (Steven, 1806) 13 9 20 1.19 14 15 27 0.72 18 Smaragdina tibialis (Brullé, 1832) 1 3 13 0.22 19 Smaragdina xanthaspis (Germar, 1824) 1 7 0.05 1 2 1 1 7 0.12 Cryptocephalinae 20 Cryptocephalus bipunctatus (Linnaeus, 1758) 2 3 20 0.27 2 6 27 0.20 21 Cryptocephalus connexus Olivier, 1808 6 20 0.33 19 10 33 0.72 22 Cryptocephalus duplicatus Suffrian, 1847 5 5 2 20 0.65 13 9 33 0.55 23 Cryptocephalus macellus Suffrian, 1860 8 7 0.43

Çizelge 4.4. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S % B % 24 Cryptocephalus octomaculatus Rossi, 1790 3 7 13 0.25 25 Cryptocephalus parvulus Müller, 1776 1 7 0.05 26 Cryptocephalus sericeus (Linnaeus, 1758) 5 13 0.12 27 Cryptocephalus trimaculatus Rossi, 1790 2 7 0.11 1 2 20 0.07 28 Cryptocephalus turcicus Suffrian, 1847 1 7 0.05 6 3 13 0.22 29 Cryptocephalus wehnckei Weise, 1882* 1 7 0.02 30 Pachybrachis excisus (Weise, 1897) 2 4 20 0.15 31 Pachybrachis limbatus (Ménétriés, 1836) 1 3 7 0.22 8 10 20 0.45 32 Pachybrachis tessellatus (Olivier, 1791) 6 2 20 0.43 17 14 40 0.77 Eumolpinae

49 33 Macrocoma delagrangei (Pic, 1898) 1 7 0.02 34 Macrocoma korbi (Pic, 1901) 1 2 13 0.16 5 1 20 0.15 35 Macrocoma rubripes (Schaufuss, 1862) 1 4 1 20 0.33 1 7 0.02 36 Pachnephorus villosus (Duftschmid, 1825) 1 7 0.05 Chrysomelinae 37 Chrysolina chalcites (Germar, 1824) 1 2 20 0.16 38 Chrysolina herbaceae (Duftschmid, 1825) 13 27 0.32 39 Chrysolina marginata (Linnaeus, 1767) 1 2 20 0.07 40 Chrysolina sahlbergi (Ménétriés, 1832) 1 1 13 0.11 41 Colaphus sophiae (Schaller, 1783) 3 13 0.16 42 Gastrophysa polygoni (Linnaeus, 1758) 3 7 0.16 2 13 0.05 43 Gonioctena fornicata Brüggemann, 1873 11 13 33 1.30 5 5 20 0.25 44 Neophaedon pyritosus (Rossi, 1792) 1 7 0.05 5 7 0.12 Galerucinae 45 Calomicrus apicalis Demaison, 1891 93 82 27 9.49 185 184 237 214 27 20.44 46 Exosoma neglectum Mohr, 1968 21 10 20 0.77 47 Galeruca interrupta (Illiger, 1802) 5 7 13 0.65 13 3 20 0.40

Çizelge 4.4. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S % B % 48 Galeruca spectabilis Faldermann, 1837 2 7 0.05 49 Galeruca tanaceti (Linnaeus, 1758) 5 7 13 0.65 50 Lochmaea crataegi (Forster, 1771) 6 20 0.15 51 Lochmaea limbata Pic, 1898 6 13 0.33 22 27 0.55 52 Luperus xanthopoda Schrank, 1781 10 7 13 0.92 12 26 20 0.95 53 Nymphius lydius (Weise, 1886) 2 7 0.05 Hispinae 54 Dicladispa testacea (Linnaeus, 1767) 82 80 4.44 55 Hispa atra Linnaeus, 1767 1 7 0.02 Cassidinae

50 56 Cassida rufovirens Suffrian, 1844 6 20 0.33 57 Cassida seraphina Ménétries, 1836 2 13 0.05 58 Cassida vibex Linnaeus, 1767 1 4 27 0.27 59 Hyposassida subferruginea (Schrank, 1776) 7 22 47 1.57 1 7 0.02 Alticinae 61 Altica lythri Aubé, 1843 1 7 0.05 62 Altica oleracea (Linnaeus, 1758) 16 71 67 2.17 63 Aphthona nigriceps (Redtenbacher, 1842) 2 2 13 0.22 1 7 0.02 64 Aphthona pygmaea (Kutschera, 1861) 3 7 0.16 6 20 0.15 65 Chaetocnema arenacea (Allard, 1860) 2 7 0.05 66 Chaetocnema conducta (Motschulsky, 1838) 1 7 0.05 67 Chaetocnema coyei (Allard, 1863) 3 2 7 0.27 28 63 93 2.27 68 Chaetocnema major (Jacquelin Duval, 1852) 5 20 0.27 69 Chaetocnema mannerheimii (Gyllenhal, 1827) 32 33 1.73 70 Chaetocnema obesa (Boieldieu, 1859) 92 40 4.99 71 Chaetocnema scheffleri (Kutschera, 1864) 1 12 27 0.70 72 Chaetocnema tibialis (Illiger, 1807) 3 17 53 1.08 7 10 27 0.42

Çizelge 4.4. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S % B % 73 Dibolia carpathica Weise, 1893 8 20 0.43 74 Dibolia rugulosa Redtenbacher, 1849 3 2 13 0.12 75 Longitarsus aeneicollis (Faldermann, 1837) 4 13 0.22 3 3 2 2 3 33 0.32 76 Longitarsus albineus (Foudras, 1860) 6 11 13 0.92 77 Longitarsus alfierii Pic, 1923 7 20 0.38 78 Longitarsus anchusae (Paykull, 1799) 3 7 0.16 2 7 0.05 79 Longitarsus ballotae (Marsham, 1802) 2 7 0.11 80 Longitarsus brisouti Heikertinger, 1912 3 7 0.07 81 Longitarsus corynthius (Reiche et Saulcy, 1858) 4 7 0.22 2 7 0.05 82 Longitarsus fallax Weise, 1888 2 7 0.05

51 83 Longitarsus helvolus Kutschera, 1863 1 7 0.05 84 Longitarsus karlheinzi Warchałowski, 1972 19 27 0.47 85 Longitarsus longipennis Kutschera, 1863 6 3 13 0.49 3 13 0.07 86 Longitarsus luridus (Scopoli, 1763) 87 51 3 60 3.52 87 Longitarsus melanocephalus (DeGeer, 1775) 4 13 0.22 1 6 12 1 53 0.50 88 Longitarsus nigrofasciatus (Goeze, 1777) 33 65 45 38 87 9.81 8 1 20 0.22 89 Longitarsus obliteratoides Gruev, 1973 3 13 0.07 90 Longitarsus obliteratus (Rosenhauer, 1847) 1 7 0.05 91 Longitarsus ochroleucus (Marsham, 1802) 4 7 0.22 3 7 4 3 33 0.42 92 Longitarsus picicollis Weise, 1900 40 50 43 42 93 9.49 93 Longitarsus pratensis (Panzer, 1784) 125 249 11 10 87 21.41 440 278 87 17.90 94 Mantura mathewsii (Curtis, 1833) 1 7 0.05 95 Phyllotreta astrachanica Lopatin, 1977 5 13 0.27 96 Phyllotreta atra (Fabricius, 1775) 2 1 3 13 0.15 97 Phyllotreta bolognai Biondi, 1992* 2 7 0.05 98 Phyllotreta bulgarica Gruev, 1977 12 3 27 0.81 99 Phyllotreta corrugata Reiche, 1858 2 7 0.05

Çizelge 4.4. (devam) a TÜR KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 S % B % KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 S % B % 100 Phyllotreta cruciferae (Goeze, 1777) 4 13 0.22 9 2 1 20 0.30 101 Phyllotreta egridirensis Gruev et Kasap, 1985 1 7 0.05 102 Phyllotreta nigripes (Fabricius, 1775) 4 2 13 0.33 1 4 8 3 4 20 0.50 103 Phyllotreta procera (Redtenbacher, 1849) 6 4 1 20 0.27 104 Phyllotreta vittula (Redtenbacher, 1849) 11 3 1 33 0.81 105 Podagrica malvae (Illiger, 1807) 1 46 53 2.55 106 Psylliodes anatolicus Gök et Cilbiroglu, 2004* 62 72 40 7.26 564 458 60 25.48 107 Psylliodes chalcomerus (Illiger, 1807) 4 15 33 1.03 108 Psylliodes cupreus (Koch, 1803) 3 7 0.07 109 Psylliodes drusei Furth, 1983 6 13 0.15

52 110 Psylliodes instabilis Foudras, 1860 1 7 0.05 92 74 54 52 36 34 73 8.53 111 Psylliodes kiesenwetteri Kutschera, 1864 4 1 13 0.27 112 Psylliodes tricolor Weise, 1888 3 11 6 10 15 47 1.12 113 Psylliodes yalvacensis Gök, 2005* 2 7 0.11 Toplam Birey Sayısı 335 647 194 172 364 133 849 694 290 288 984 906 Tür sayısı 31 38 5 4 34 16 30 36 11 10 32 31 Habitat tiplerinin toplam tür sayısı 47 5 40 48 12 42

2010 verilerine göre, Kovada Gölü Milli Parkı’nda 10 altfamilyaya ait 80 tür, Kızıldağ Milli Parkı’nda ise 10 altfamilyaya ait 76 tür tespit edilmiştir. Ele alınan habitat tipleri arasında en fazla türün otsu açık alanlarda (KG1+KG2: 47, KD1+KD2: 48), en az türün ise çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda (KG3+KG4: 5, KD3+KD4: 12) bulunduğu belirlenmiştir. 2009 yılında olduğu gibi yaprak böceği altfamilyaları arasında ise en fazla türle temsil edilen altfamilyanın yine Alticinae olduğu görülmüştür (Şekil 4.3).

Şekil 4.3. 2010 yılında Kovada Gölü (KG) ve Kızıldağ (KD) milli parklarında tespit edilen tür sayılarına bağlı olarak altfamilyaların üç farklı habitat tipindeki dağılımı.

2010 yılı verilerine göre, tüm istasyonlardaki tür sayıları büyükten küçüğe sıralandığında; KG2 (38) > KD2 (36) > KG5 (34) > KD5 (32) > KD6 (31) = KG1 (31) > KD1 (30) > KG6 (16) > KD3 (11) > KD4 (10) > KG3 (5) > KG4 (4) şeklinde bir sıralama ortaya çıkmaktadır.

Üç farklı habitat tipinde bulunan tür sayıları ele alındığında ise; KD1+KD2 (48) > KG1+KG2 (47) > KD5+KD6 (42) > KG5+KG6 (40) > KD3+KD4 (12) > KG3+KG4 (5) sıralaması oluşmaktadır. Tür sayılarına göre yapılan bu sıralamalarda ve Çizelge 4.4’de görüldüğü gibi her iki milli parkta tür sayısı bakımından en zengin istasyonların otsu açık alanlar olduğu belirlenmiştir.

53

Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi değerlerine göre farklı bir sıralama ortaya çıkmaktadır (Çizelge 4.5). Shannon-Wiener çeşitlilik indeks değerlerine göre; istasyonlar KG5>KG2>KG1>KD2>KD1>KG6>KD6>KD5>KD3=KD4>KG3>KG4 şeklinde, habitatlar KG5+KG6>KG1+KG2>KD1+KD2>KD5+KD6>KD3+KD4> KG3+KG4 şeklinde sıralanmaktadır.

Çizelge 4.5. 2010 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan istasyonların ve habitat tiplerinin Shannon-Wiener çeşitlilik (H') ve Shannon-Wiener eşitlik (J') indeksi sonuçları.

KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 H' 2.37 2.38 1.24 1.20 2.60 1.89 1.96 2.28 1.23 1.23 1.52 1.78 J' 0.69 0.65 0.77 0.86 0.74 0.67 0.58 0.64 0.51 0.53 0.44 0.52 KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 H' 2.51 1.22 2.68 2.19 1.24 1.69 J' 0.65 0.76 0.73 0.57 0.50 0.45

Tür sayılarına göre yapılan sıralamalar çeşitlilik verilerine göre yapılan sıralamalar ile karşılaştırıldığında Kızıldağ Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların dördüncü sıradan birinci sıraya yükseldiği görülmektedir. Eşitlik (J') değerlerine göre ise birey sayıları en dengeli dağılım gösteren istasyonlar sırası ile KG4 ve KG3 iken, birey sayıları en dengeli dağılım gösteren habitat tipleri ise KG3+KG4 ve KG5+KG6’dır. Simpson ve Brillouin çeşitlilik indekslerinin sonuçları Shannon-Wiener indeksinin sonuçları ile paralellik gösterdiği görülmektedir (Çizelge 4.6).

Çizelge 4.6. 2010 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan habitat tiplerinin Shannon-Wiener (H'), Simpson ve Brillouin çeşitlilik indeksi sonuçları.

KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 Shannon 2.51 1.22 2.68 2.19 1.24 1.69 Simpson 0.82 0.66 0.88 0.75 0.55 0.66 Brillouin 2.43 1.19 2.55 2.14 1.20 1.65

54

Shannon H' Shannon J'

3.0

2.5

2.0

1.5

1.0

0.5

Çeşitlilik İndeks Değerleri 0.0 KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 İstasyonlar

4.2. Yaprak Böceği Türlerinin Sıklık ve Bolluk Durumları

2009 ve 2010 yılında yapılan arazi çalışmaları sırasında, bazı türlere tüm arazi periyodu boyunca rastlanırken, bazı türlere ise daha seyrek rastlanmıştır. Çalışma sırasında milli parklarda en sık ve en bol olarak tespit edilen türler Çizelge 4.1 ve 4.4’de, habitat tiplerine göre en sık ve en bol olarak tespit edilen türler ise Çizelge 4.7’de verilmiştir.

Çizelge 4.7. 2009-2010 yıllarında tespit edilen türlerin sıklık ve bolluk oranları

Türler 2009 2010 S (%) B (%) S (%) B (%) Longitarsus nigrofasciatus 80 10.52 87 9.98 Longitarsus picicollis 80 8.52 93 9.16 KG1+KG2 Longitarsus pratensis 60 31.34 87 38.09 Chaetocnema obesa 40 18.51 40 9.37 Longitarsus nigrofasciatus 80 25.15 80 22.68 KG3+KG4 Longitarsus picicollis 80 21.56 87 23.22 Calomicrus apicalis 27 51.80 27 47.81 Crioceris bicruciata 80 3.43 87 6.44 Dicladispa testacea 73 22.25 80 16.50 KG5+KG6 Podagrica malvae 33 1.79 53 9.26 Psylliodes anatolicus 27 27.43 40 26.96 Luperus xanthopoda 20 9.31 13 0.04

Oulema melanopus 100 3.83 100 3.05 Chaetocnema coyei 73 5.42 93 5.90 KD1+KD2 Longitarsus luridus 73 13.47 53 8.95

Psylliodes instabilis 60 4.75 67 10.77 Longitarsus pratensis 53 8.83 87 46.56 Oulema melanopus 93 3.82 93 5.88 Phyllotreta atra 47 3.58 7 0.35

Psylliodes instabilis 33 25.40 40 18.34 KD3+KD4 Psylliodes tricolor 33 3.21 40 2.94 Calomicrus apicalis 27 58.82 27 63.84 Oulema melanopus 80 1.05 80 0.95 Phyllotreta atra 47 1.62 7 0.21 Psylliodes anatolicus 33 57.66 60 54.07 KD5+KD6 Calomicrus apicalis 27 22.60 27 23.86 Pachybrachis tessellatus 33 0.90 40 1.64 Psylliodes instabilis 60 4.78 40 3.70

55

2009 yılında Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki otsu açık alanlarda en sık rastlanan türleri L. nigrofasciatus (%80), L. picicollis (%80) ve L. pratensis (%60)’dir. L. pratensis bu habitat tipinde rastlanma sıklığı bakımından üçüncü sırada olmasına rağmen, birey sayıları dikkate alındığında ise bu alanların en bol türü (%31.34) olduğu görülmektedir (Çizelge 4.7). Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda en sık rastlanan türler L. nigrofasciatus (%80), L. picicollis (%80) ve C. apicalis (%27)’dir. Bu habitat tipinde dikkati çeken durum sıklık değerlendirmesinde üçüncü sırada yer alan C. apicalis’in bolluk sıralamasında ilk sırada yer almasıdır (Çizelge 4.7). Kovada Gölü Milli Parkı’nda çalışılan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda en sık bulunan türler Crioceris bicruciata (%80), Dicladispa tectacea (%73) ve Podagrica malvae (%33)’dır. Bununla birlikte, bu habitat tipinde en bol bulunan türü ise sıklık sıralamasında ilk üç sırada yer almayan Psylliodes anatolicus (%27.43) olmuştur (Çizelge 4.7).

2009 yılında Kızıldağ Milli Parkı’ndaki otsu açık alanlarda en sık rastlanan türler O. melanopus (%100), Ch. coyei (%73) ve L. luridus (%73) olmasına rağmen birey sayıları dikkate alındığında bu alanın en bol türünün L. luridus (%13.47) olduğu görülmektedir (Çizelge 4.7). Kızıldağ Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda en sık rastlanan türler O. melanopus (%93), Ph. atra (%47) ile Ps. instabilis (%33) ve Ps. tricolor (%33)’dur. Bununla birlikte, bu habitat tipinde en bol bulunan tür sıklık değerlendirmesinde ilk üç sırada yer almayan C. apicalis (%58.82) olmuştur (Çizelge 4.7). Kızıldağ Milli Parkı’nda çalışılan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda en sık bulunan türler O. melanopus (%80), Ps. instabilis (%60) ve Ph. atra (%47)’dır. Bu habitat tipinin en bol bulunan türü ise sıklık sıralamasında ilk üç sırada yer almayan Psylliodes anatolicus (%57.66)’dur.

2010 yılında Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki otsu açık alanlarda en sık rastlanan türleri L. picicollis (%93), L. nigrofasciatus (%87) ve L. pratensis (%87)’dir. L. pratensis bu habitat tipinde rastlanma sıklığı bakımından ikinci sırada olmasına rağmen, birey sayıları dikkate alındığında ise bu alanların en bol türü (%38.09)

56

olduğu görülmektedir (Çizelge 4.7). Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda en sık rastlanan türler L. picicollis (%87), L. nigrofasciatus (%80) ve C. apicalis (%27)’dir. Bu habitat tipinde dikkati çeken durum sıklık değerlendirmesinde üçüncü sırada yer alan C. apicalis (%47.81)’in bolluk sıralamasında ilk sırada yer almasıdır (Çizelge 4.7). Kovada Gölü Milli Parkı’nda çalışılan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar en sık bulunan türler Crioceris bicruciata (%87), Dicladispa tectacea (%80) ve Podagrica malvae (%53)’dır. Bununla birlikte, bu habitat tipinin en bol bulunan türü sıklık sıralamasında ilk üç sırada yer almayan Psylliodes anatolicus (%26.96) olmuştur.

2010 yılında Kızıldağ Milli Parkı’ndaki otsu açık alanlarda en sık rastlanan türler O. melanopus (%100), Ch. coyei (%93) ve L. pratensis (%87)’dir. Bu habitat tipinde en bol bulunan tür, sıklık sıralamasında üçüncü sırada olan L. pratensis (%46.56) olmuştur (Çizelge 4.7). Kızıldağ Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda en sık rastlanan türler O. melanopus (%93), Ps. tricolor (%40) ve Ps. instabilis (%40)’dir. Bununla birlikte, bu habitat tipinde en bol bulunan tür sıklık değerlendirmesinde ilk üç sırada yer almayan C. apicalis (%63.84) olmuştur (Çizelge 4.7). Kızıldağ Milli Parkı’nda çalışılan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda en sık bulunan türler O. melanopus (%80), Ps. anatolicus (%60) ile Ps. instabilis (%40) ve P. tessellatus (%40)’dur. Bu habitat tipinin en bol bulunan türü ise sıklık sıralamasında ikinci sırada yer alan Ps. anatolicus (%54.07) olmuştur (Çizelge 4.7).

4.3. İstasyonların Yaprak Böceği Komünitelerinin Benzerliği

2009 yılı arazi periyodu sonucunda elde edilen verilere göre, Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarından seçilen istasyonlarının Sørensen ve Jaccard benzerlik değerleri Çizelge 4.8’de verilmiştir. Her iki indeks sonuçlarına göre, yaprak böceği tür kompozisyonu açısından en benzer istasyonların KG3 ve KG4 olduğu görülmektedir. Bu indekslere göre, birbirine en az benzeyen istasyonlar ise, KG3 ile KD5, KG3 ile KD6 ve KG4 ile KD6 istasyonları olmuştur. İki benzerlik indeksinin sonuçları birbirine paralellik göstermektedir ancak KG1-KG5, KG2-KG3, KG4-KD5

57

istasyonlarına ait benzerlik yüzdelerinin Sørensen indeksinde Jaccard indeksine göre daha yüksek olduğu görülmektedir.

Sørensen ve Jaccard indeksi diyagramları ele alındığında, Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanların dışta kaldığı, iki milli parkta yer alan otsu açık alanların birlikte gruplandığı, Kızıldağ Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanların tek bir dalda gruplandığı ve bu dala en yakın dalın Kovada Gölü Milli Parkı’nda yer alan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar olduğu görülmektedir (Şekil 4.4).

Çizelge 4.8. Çalışılan istasyonların 2009 yılı Sørensen ve Jaccard benzerlik indeksi (%) sonuçları

Sørensen Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 KG1 * KG2 59 * KG3 25 19 * KG4 19 14 89 * KG5 31 37 10 5 * KG6 9 14 9 9 47 * KD1 37 37 16 11 20 4 * KD2 42 39 9 5 26 11 61 * KD3 10 8 12 13 8 0 18 24 * KD4 21 12 12 13 12 0 27 28 75 * KD5 17 17 5 6 35 36 22 34 41 41 * KD6 17 17 5 5 40 28 18 25 36 36 65 * Jaccard Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 KG1 * KG2 41 * KG3 14 10 * KG4 11 8 80 * KG5 19 23 5 3 * KG6 5 8 5 5 31 * KD1 22 22 9 6 11 2 * KD2 27 24 5 2 15 6 44 * KD3 5 4 6 7 4 0 10 13 * KD4 11 6 6 7 7 0 15 16 60 * KD5 9 9 3 3 21 22 12 20 26 26 * KD6 9 9 3 3 25 16 10 14 22 22 48 *

58

Şekil 4.4. 2009 yılında çalışılan istasyonların Sørensen ve Jaccard indekslerine göre benzerlik diyagramları.

2009 yılında yapılan çalışmalar sonucunda, Kovada Gölü Milli Parkı’nda toplanan türlerden 29 türün sadece otsu açık alanları (KG1+KG2), bir türün sadece çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanları (KG3+KG4) ve 27 türün de sadece çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanları (KG5+KG6) tercih ettiği belirlenmiştir. Geri kalan türler arasında, iki tür otsu açık alanlar ile çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar arasında, 13 tür otsu açık alanlar ile çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar arasında ortak iken, iki türün ise her üç habitat tipi ile ilişkili olduğu belirlenmiştir.

Kızıldağ Milli Parkı’nda belirlenen türlerin 35’inin sadece otsu açık alanları (KD1+KD2), üçünün çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanları

59

(KD3+KD4), 27’sinin sadece çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanları (KD5+KD6) ve 19’unun ise birden fazla habitatı seçtiği belirlenmiştir. Bu 19 türden, iki tür otsu açık alanlar ile çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar arasında, yedi tür otsu açık alanlar ile çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanları arasında, dört tür otsu açık alanlar ile çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanları arasında ortaktır. Altı türün ise her üç habitat tipi ile ilişkili olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.5).

Şekil 4.5. 2009 yılı için, iki milli parktan seçilen üç farklı habitat tipinde tespit edilen yaprak böceği tür sayıları.

Sørensen ve Jaccard indekslerine göre, 2009 yılı için en benzer habitat tipleri Çizelge 4.9’da verilmiştir.

Sørensen indeksine göre; Kovada Gölü Milli Parkı otsu alanları (KG1+KG2) ile Kızıldağ Milli Parkı otsu alanları (KD1+KD2) arasında %42’lik yaprak böceği tür benzerliği bulunduğu; aynı şekilde Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KG5+KG6) ile Kızıldağ Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KD5+KD6) arasında da %42’lik yaprak böceği tür benzerliği bulunduğu belirlenmiştir. Jaccard indeksine göre de benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu indekse göre ise en benzer habitatlar %27’lik benzerlik oranı ile Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KG5+KG6) ile Kızıldağ Milli

60

Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KD5+KD6) olmuştur (Çizelge 4.9).

Sørensen ve Jaccard indekslerine göre, her iki milli parkta yer alan aynı karakterdeki habitat tiplerinin birlikte kümelendiği ancak bu durumun çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar için geçerli olmadığı görülmektedir (Şekil 4.6).

Bray Curtis benzerlik indeksine göre, yaprak böceği türleri açısından en benzer habitatlar % 39’luk benzerlik oranı ile Kızıldağ Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar (KD3+KD4) ile çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KD5+KD6) olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.9).

Çizelge 4.9. 2009 yılında Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında çalışılan üç farklı habitat tipinin Chrysomelidae komünitelerinin tür kompozisyonlarının benzerlik oranları.

Sørensen Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 KG1+KG2 * KG3+KG4 16 * KG5+KG6 34 9 * KD1+KD2 42 11 26 * KD3+KD4 13 10 11 25 * KD5+KD6 20 4 42 28 34 * Jaccard Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 KG1+KG2 * KG3+KG4 9 * KG5+KG6 21 4 * KD1+KD2 26 6 15 * KD3+KD4 7 5 6 14 * KD5+KD6 11 2 27 16 20 * Bray Curtis Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 KG1+KG2 * KG3+KG4 21 * KG5+KG6 18 5 * KD1+KD2 38 8 13 * KD3+KD4 8 20 6 24 * KD5+KD6 12 9 37 24 39 *

61

Şekil 4.6. 2009 yılında çalışılan üç farklı habitat tipinin Sørensen, Jaccard ve Bray Curtis indekslerine göre benzerlik diyagramları.

62

2010 yılı bulgularına göre, Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarından seçilen istasyonların yaprak böceği türlerinin Sørensen ve Jaccard benzerlik indeks değerleri Çizelge 4.10’de verilmiştir.

Çizelge 4.10 incelendiğinde, iki benzerlik indeksinin sonuçlarının da birbirine yakın sonuçlar içerdiği ve yaprak böceği tür kompozisyonu açısından en benzer istasyonların KG3 ile KG4 istasyonları olduğu görülmektedir. Bu indekslere göre KG1-KG6, KG2-KG6, KG3-KG5, KG3-KG6, KG4-KG5, KG4-KG6, KG6-KD1, KG6-KD2, KG6-KD3 ve KG6-KD4 istasyonları arasındaki herhangi bir benzerlik hesaplanamamıştır.

Çizelge 4.10. Çalışılan istasyonların 2010 yılı Sørensen ve Jaccard benzerlik indeksi (%) sonuçları

Sørensen Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 KG1 * KG2 64 * KG3 22 19 * KG4 17 14 89 * KG5 15 17 - - * KG6 - - - - 44 * KD1 39 47 17 12 3 - * KD2 36 41 10 5 20 - 55 * KD3 10 16 25 27 9 - 34 17 * KD4 10 13 13 14 9 - 30 22 86 * KD5 6 14 5 6 39 42 32 24 47 43 * KD6 10 9 6 6 49 34 20 18 38 39 67 * Jaccard Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1 KG2 KG3 KG4 KG5 KG6 KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 KG1 * KG2 47 * KG3 13 10 * KG4 9 8 80 * KG5 8 9 - - * KG6 - - - - 28 * KD1 25 31 9 6 2 - * KD2 22 25 5 3 11 - 38 * KD3 5 9 14 15 5 - 21 9 * KD4 5 7 7 8 5 - 18 12 75 * KD5 3 8 3 3 25 26 19 13 30 27 * KD6 5 5 3 3 33 21 11 10 24 24 50 *

63

Benzerlik diyagramları ele alındığında, Sørensen indeksine göre alanların iki ana grup oluşturduğu görülmektedir. İlk grupta, Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar ve Kızıldağ Milli Parkı’nda yer alan çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanları; ikinci grupta ise Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan otsu açık alanlar ile çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar ve Kızıldağ Milli Parkı’nda bulunan otsu açık alanlar yer almaktadır. Jaccard indeksine göre KG3, KG4, KD3 ve KD4 istasyonları dışında her iki Milli Park’ta yer alan benzer habitat tiplerinin birlikte gruplandığı görülmektedir (Şekil 4.7).

Şekil 4.7. 2010 yılında çalışılan istasyonların Sørensen ve Jaccard indekslerine göre benzerlik diyagramları.

64

2010 yılında Kovada Gölü Milli Parkı’nda tespit edilen türlerden 35’inin sadece otsu açık alanlarda (KG1+KG2), birinin çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda (KG3+KG4) ve 32’sinin de sadece çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda (KG5+KG6) yaşadığı belirlenmiştir. Geri kalan 12 türden, dördünün hem otsu açık alanlarda hem de çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda, sekizinin ise hem otsu açık alanlarda hem de çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda bulunduğu belirlenmiştir.

Kızıldağ Milli Parkı’nda belirlenen türlerin 33 türün sadece otsu açık alanları (KD1+KD2), 25 türün sadece çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanları (KD5+KD6) ve 18 türün ise birden fazla habitatı seçtiği saptanmıştır. Bu 18 türden, bir türün otsu açık alanlar ve çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda, altı türün otsu açık alanlar ve çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda, üç türün çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlarda dağılış gösterdiği belirlenmiştir. Sekiz türün ise her üç habitat tipinde de bulunduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.8).

Şekil 4.8. 2010 yılı için, iki milli parktan seçilen üç farklı habitat tipinde tespit edilen yaprak böceği tür sayıları.

Sørensen ve Jaccard indekslerine göre 2010 yılı için en benzer habitat tipleri Çizelge 4.11’de verilmiştir. Sørensen indeksine göre; % 51’lik benzerlik gösteren Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar

65

(KG5+KG6) ile Kızıldağ Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KD5+KD6) yaprak böceği türleri en benzer habitatlardır. Bu habitatları %48’lik benzerlik gösteren Kovada Gölü Milli Parkı otsu alanları (KG1+KG2) ile Kızıldağ Milli Parkı otsu alanları (KD1+KD2) takip etmektedir. Benzerlik yüzdeleri biraz daha düşük olmakla birlikte Jaccard indeksi sonuçları, Sørensen indeksi sonuçları ile paralellik göstermektedir. Bu indekse göre de en benzer habitatlar % 34’lük tür benzerliği oranı ile Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KG5+KG6) ile Kızıldağ Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KD5+KD6) olarak belirlenmiştir. Bray Curtis benzerlik indeksine göre ise, en benzer habitatlar % 40’lık benzerlik oranı ile Kızıldağ Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar (KD3+KD4) ile çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KD5+KD6) olarak belirlenmiştir (Şekil 4.9).

Çizelge 4.11. 2010 yılında her iki milli parktan seçilen üç farklı habitat tipinin Chrysomelidae komünitelerinin tür kompozisyonlarının benzerlik oranları.

Sørensen Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1+KG2 KG3+KG4 KG5-KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 KG1+KG2 * KG3+KG4 15 * KG5+KG6 18 - * KD1+KD2 48 11 16 * KD3+KD4 17 24 8 30 * KD5+KD6 16 4 51 31 41 * Jaccard Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1+KG2 KG3+KG4 KG5-KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 KG1+KG2 * KG3+KG4 8 * KG5+KG6 10 - * KD1+KD2 32 6 9 * KD3+KD4 9 13 4 18 * KD5+KD6 9 2 34 18 26 * Bray Curtis Benzerlik İndeksi Sonuçları KG1+KG2 KG3+KG4 KG5+KG6 KD1+KD2 KD3+KD4 KD5+KD6 KG1+KG2 * KG3+KG4 28 * KG5+KG6 2 - * KD1+KD2 38 3 1 * KD3+KD4 2 37 1 15 * KD5+KD6 1 15 20 7 40 *

66

Benzerlik diyagramları ele alındığında, Sørensen ve Jaccard indekslerine göre KG3+KG4 ve KD3+KD4 istasyonlarının oluşturduğu çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar dışında her iki milli park’ta yer alan benzer habitat tiplerinin birlikte gruplandığı görülmektedir. Bray Curtis indeksine göre ise KG5+KG6 istasyonlarının oluşturduğu çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanları dışında milli parklarda yer alan bütün benzer habitat tiplerinin birlikte gruplandığı görülmektedir.

67

Şekil 4.9. 2010 yılında çalışılan üç farklı habitat tipinin Sørensen, Jaccard ve Bray Curtis indekslerine göre benzerlik diyagramları.

68

4.4. Çevresel Değişkenlerin Chrysomelidae Komüniteleri Üzerine Etkileri

2009 yılında milli parklardan tespit edilen türler istasyonlara bağlı olarak ana bileşen analizi (PCA) ile gruplandırıldığında, her iki milli parktan seçilen üç farklı habitat tipine ait istasyonların birlikte kümelendiği belirlenmiştir (Şekil 4.10). PCA grafiği I. eksene göre değerlendirildiğinde, sadece KG5 istasyonunun negatif tarafta bulunduğu diğer istasyonların ise I. eksenin pozitif tarafında yer aldığı görülmektedir. II. eksene göre değerlendirme yapıldığında, KD3, KD4, KD5, KD6, KG5 ve KG6 istasyonlarının pozitif tarafta, KG1, KG2, KD1, KD2, KG3 ve KG4 istasyonlarının negatif tarafta yer aldıkları görülmektedir. İki eksen birlikte değerlendirildiğinde ise üç grup oluşmaktadır: I. grupta; KG5 istasyonu; II. grupta; KD3, KD4, KD5, KD6 ve KG6 istasyonları; III. grupta ise; KG1, KG2, KD1, KD2, KG3 ve KG4 istasyonları yer almaktadır.

Şekil 4.10. 2009 yılı için, çalışılan alanlar ve bu alanlardan tespit edilen türlerin PCA grafiği.

Çalışılan istasyonlarda belirlenen Chrysomelidae komünitelerine, bazı çevresel değişkenlerin (ağaçsı vejetasyonun ortalama yüksekliği, ortalama gövde çapı,

69

ortalama taç çapı, otsu vejetasyonun, çalımsı vejetasyonun ve ağaçsı vejetasyonun kapladığı alanlar) etkisinin belirlenebilmesi için bazı sayısal ölçümler yapılmış ve CCA ile bu çevresel değişkenlerin etkileri değerlendirilmiştir (Çizelge 4.12). CCA grafiğinde uzun oklara sahip olan çevresel değişkenler kısa oklara sahip olan değişkenlerden daha etkilidirler. CCA sonuçları yaprak böceği tür çeşitliliği üzerine en etkili olan çevresel değişkenlerin otsu vejetasyonların ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar olduğunu ortaya koymuştur (Şekil 4.11; 4.12).

Çizelge 4.12. Çalışılan istasyonlara ait bazı çevresel değişkenler.

Ağaç Boyu Gövde Çapı Taç Çapı Otsu Çalımsı Ağaçsı

(m) (cm) (m) % % % KG1 0 0 0 100 0 0 KG2 0 0 0 96 0 0 KG3 18.3±3.4 146.00±64.7 4±1.5 25 0 65 KG4 23.5±4.7 158.36±30.1 4.14±0.8 15 0 54 KG5 4.3±1.1 35.94±10.9 1.36±0.2 40 30 65 KG6 12.2±2.8 139.10±56.5 2.6±0.9 30 20 72 KD1 0 0 0 100 0 0 KD2 0 0 0 100 0 0 KD3 8.9±1.7 65.15±13.4 2.52±0.5 50 0 67.5 KD4 12.5±2.8 93.35±26.5 3.45±1.1 40 0 75 KD5 6.9±4.2 71.19±68.5 2.71±0.9 40 30 67.5 KD6 12.9±8.9 107±61.0 2.96±0.7 50 30 60

Şekil 4.11. 2009 yılı için, istasyonlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği.

70

Şekil 4.12. 2009 yılı için, çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlarda tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği.

Örneğin sadece otsu açık alanlardan toplanan Longitarsus pratensis, L. luridus, Chaetocnema tibialis ve Coptocephala unifasciata türleri otsu vejetasyonların kapladığı alanlar ile pozitif olarak ilişkili iken, diğer çevresel değişkenlerle negatif olarak ilişkili oldukları belirlenmiştir. Pachybrachis limbatus, P. tessellatus, Lochmaea limbata ve Psylliodes anatolicus türlerinin ise çalımsı vejetasyonların kapladığı alanlar ile pozitif ilişkili, bununla birlikte otsu vejetasyonların kapladığı alanlarla ise negatif ilişkili oldukları belirlenmiştir.

2010 yılında tespit edilen türler belirlendikleri istasyonlara bağlı olarak PCA ile kümelendiğinde, seçilen üç farklı habitat tipine ait istasyonların birlikte kümelendiği grafikte görülmektedir (Şekil 4.13). PCA grafiği I. eksene göre incelendiğinde, sadece KG5 istasyonunun negatif tarafta bulunduğu diğer istasyonların ise bu eksenin pozitif tarafında yer aldıkları görülmektedir. Grafik II. eksene göre değerlendirildiğinde, KD3, KD4, KD5, KD6, KG5 ve KG6 istasyonlarının pozitif tarafta, KG1, KG2, KD1, KD2, KG3 ve KG4 istasyonlarının negatif tarafta yer aldığı görülmektedir. İki eksen birlikte düşünüldüğünde ise üç grubun oluştuğu fark edilmektedir. I. grup; KG5 istasyonu; II. grup; KD3, KD4, KD5, KD6 ve KG6

71

istasyonları; III. grup ise; KG1, KG2, KD1, KD2, KG3 ve KG4 istasyonlarından oluşmaktadır.

Şekil 4.13. 2010 yılı için, çalışılan alanlar ve bu alanlardan tespit edilen türlerin PCA grafiği.

2010 yılında çalışılan alanlardan tespit edilen Chrysomelidae komünitelerine, bazı çevresel değişkenlerin etkisi CCA ile belirlenmiştir (Şekil 4.14; 4.15). CCA sonuçları yaprak böceği tür çeşitliliği üzerine en etkili olan çevresel değişkenlerin otsu vejetasyonların ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar olduğunu ortaya koymuştur.

Şekil 4.14. 2010 yılı için, istasyonlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği.

72

Şekil 4.15. 2010 yılı için, çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlardan tespit edilen türler ve bu türlere etki eden çevresel değişkenleri gösteren CCA grafiği.

4.5. Yaprak Böceklerinin Konak Bitki Tercihleri

2009-2010 yılları sırasında alanlardan toplanan bazı türlerin konak bitkileri Çizelge 4.13’de verilmiştir.

Çizelge 4.13. Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında tespit edilen bazı türler ve konak bitkileri (*: söz konusu yaprak böceği türü için ilk kez konak olarak kaydedilen bitkileri göstermektedir)

TÜR KG KD Criocerinae 1 Crioceris bicruciata Asparagus acutifolius - 2 Oulema melanopus - Poa spp. Orsodacninae - - Crataegus sp., 3 Orsodacne cerasi Quercus coccifera Quercus coccifera 4 Orsodacne variabilis - Quercus coccifera Clytrinae - - 5 Clytra atraphaxidis - Crataegus monogyna 6 Clytra novempunctata Crataegus monogyna - 7 Labidostomis asiatica Crataegus monogyna Crataegus monogyna 8 Labidostomis humeralis Crataegus monogyna Crataegus monogyna Quercus pubescens, 9 Labidostomis karamanica Quercus pubescens Quercus infectoria Crataegus monogyna, 10 Labidostomis rufa Crataegus monogyna Amelanchier parviflora

73

Çizelge 4.13 (devam)

TÜR KG KD 11 Labidostomis sulcicollis - Alyssum murale Q. coccifera, Q. coccifera, 12 Smaragdina limbata Q. pubescens, Q. pubescens Q. infectoria Q. pubescens, 13 Smaragdina tibialis Q. pubescens Q. infectoria Cryptocephalinae - - Q. coccifera, Q. coccifera, 14 Cryptocephalus bipunctatus Q. pubescens C. monogyna 15 Cryptocephalus sericeus - Anthemis tinctoria 16 Cryptocephalus connexus - Rumex sp. 17 Cryptocephalus duplicatus - Anthemis spp. 18 Cryptocephalus macellus Q. pubescens - Quercus pubescens, 19 Cryptocephalus octomaculatus - Quercus infectoria 20 Cryptocephalus trimaculatus Q. coccifera Q. coccifera 21 Cryptocephalus turcicus C. monogyna C. monogyna 22 Cryptocephalus wehnckei - Quercus pubescens 23 Pachybrachis excisus - Quercus pubescens Q. coccifera, Q. coccifera, 24 Pachybrachis limbatus Q. pubescens, Q. pubescens Q. infectoria 25 Pachybrachis tessellatus Quercus coccifera Quercus coccifera Chrysomelinae - - 26 Chrysolina herbaceae - Mentha spicata 27 Colaphus sophiae Cardaria draba - 28 Gastrophysa polygoni Rumex pulcher Rumex crispus 29 Gonioctena fornicata - Rumex sp. 30 Phaedon pyritosus - Medicago spp. Galerucinae - - 31 Calomicrus apicalis Pinus brutia Cedrus libani 32 Exosoma neglectum - Allium atroviolaceum 33 Galeruca interrupta - Anthemis tinctoria 34 Galeruca spectabilis - Achillea biebersteinii 35 Lochmaea crataegi - Crataegus monogyna 36 Lochmaea limbata Crataegus monogyna Crataegus monogyna Q. coccifera, Q. coccifera, 37 Luperus xanthopoda Q. pubescens C. monogyna 38 Nymphius lydius - C. monogyna Hispinae - - 39 Dicladispa testacea Cistus salvifolius - 40 Cassida rufovirens Tripleurospermuın callosum* -

74

Çizelge 4.13 (devam)

TÜR KG KD Cirsium arvense, 41 Cassida vibex - Cirsium vulgare 42 Hyposassida subferruginea Convolvulus arvensis Convolvulus arvensis Alticinae - - 43 Altica lythri Epilobium hirsutum - 44 Altica oleracea Rumex pulcher Sanguisorba minor 45 Aphthona flaviceps Euphorbia falcata - 46 Aphthona nigriceps Euphorbia arvalis - 47 Aphthona pygmaea Euphorbia falcata Euphorbia anacampseros 48 Chaetocnema arenacea - Poa pratensis 49 Chaetocnema conducta Juncus sp. - 50 Chaetocnema confusa Carex flacca - 51 Chaetocnema coyei Carex flacca Carex halleriana Eleocharis mitrocarpa, 52 Chaetocnema major - Juncus sp. 53 Chaetocnema mannerheimi Poa bulbosa* - 54 Chaetocnema obesa Juncus sp. - 55 Chaetocnema scheffleri Rumex sp. - 56 Chaetocnema tibialis Chenopodiaceae Rumex crispus 57 Dibolia rugulosa - Stachys cretica 58 Longitarsus aeneicollis Anchusa myosotis - 59 Longitarsus albineus Heliotropium europaeum - 60 Longitarsus anchusae Cynoglossum creticum - 61 Longitarsus karlheinzi - Phlomis armeniaca 62 Longitarsus longipennis Convolvulus arvensis Convolvulus arvensis 63 Longitarsus luridus - - 64 Longitarsus melanocephalus Plantago lanceolata Plantago lanceolata 65 Longitarsus minusculus - Verbascum flavidum 66 Longitarsus nigrofasciatus Verbascum cherianthifolium - 67 Longitarsus pratensis Plantago lanceolata Koeleria brevis 68 Phyllotreta astrachanica Cardamine hirsuta - 69 Phyllotreta corrugata - Cardaria draba 70 Phyllotreta cruciferae Sinapis arvensis Cardaria draba 71 Phyllotreta nigripes Sinapis arvensis - 72 Phyllotreta vittula Cardamine hirsuta - 73 Podagrica malva Malva sylvestris - Q. cerris, Q. coccifera, 74 Psylliodes anatolicus Q. pubescens, Q. pubescens Q. infectoria 75 Psylliodes chalcomerus Carduus nutans -

75

Çizelge 4.13 (devam)

TÜR KG KD Q. pubescens, 76 Psylliodes drusei - Q. infectoria 77 Psylliodes instabilis - Alyssum murale 78 Psylliodes kiesenwetteri - Alyssum murale 79 Psylliodes napi Alliaria petiolata -

4.6. İstasyonların Tahmini Tür Sayıları

2009 yılında gözlenen tür sayılarına (Sobs) bağlı olarak ICE, Chao 2, Jacknife 1 ve Jacknife 2 indekslerine göre istasyonlardaki ve milli parklardaki tahmini tür sayıları hesaplanmıştır (Çizelge 4.14). Bu veriler kullanılarak elde edilen tür toplanma eğrilerine göre 2009 yılında gerçekleştirilen 15 arazi çalışması sonucu elde edilen tür sayılarının bazı istasyonlarda nispeten tam olduğunu, diğer istasyonlarda ise tespit edilemeyen bazı türlerin bulunduğunu göstermektedir (Şekil 4.16).

Çizelge 4.14. 2009 yılında çalışılan istasyonların gözlenen tür sayıları (Sobs), tahmini tür sayıları (ICE, Chao2, Jack1 ve Jack2) ve yüzde oranları

ICE Chao 2 Jack 1 Jack 2 Sobs ICE Chao 2 Jack 1 Jack 2 (%) (%) (%) (%) KG1 24 57 42 36 67 36 66 42 57 KG2 38 60 63 52 72 54 71 61 63 KG3 5 8 59 6 84 7 73 9 58 KG4 4 5 81 4 100 5 81 6 69 KG5 37 64 57 69 54 57 65 69 53 KG6 18 33 54 48 37 28 64 36 50 KG 74 109 68 103 72 103 72 117 63 KD1 33 56 59 52 64 47 70 55 60 KD2 39 66 59 62 63 56 70 66 59 KD3 12 24 49 32 38 19 65 25 49 KD4 12 20 59 30 40 18 68 22 55 KD5 32 50 64 46 69 46 70 53 61 KD6 33 41 80 40 83 43 76 46 72 KD 84 121 69 124 68 116 72 134 63

76

Örneğin, Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki dördüncü istasyonda (KG4) belirlenen yaprak böceği tür sayısı (4) yapılan istatistik değerlendirmelerden çok farklı değildir: ICE (5 tür), Chao 2 (4 tür), Jack 1 (5 tür) ve Jack 2 (6 tür).

Şekil 4.16. Gözlenen tür sayıları (Sobs) ve milli parklardaki tahmini tür sayıları kullanılarak elde edilen tür toplanma eğrileri.

Bu tahmini tür sayılarına göre, KG4 istasyonunda belirlenen tür sayısının yüzdesi %69 ile %100 arasında değişim göstermektedir. Tahmini tür sayılarına göre, toplanan tür sayısı en az olan istasyon ise KD3’tür. 2009 yılı verilerinin tümü ele alındığında ise, Kovada Gölü Milli Parkı’nda belirlenen 74 tür ile tahmini tür sayılarına %63 ile %72 arasında yaklaşıldığı, Kızıldağ Milli Parkı’nda toplanan 84 tür ile de tahmini tür sayılarına %63 ile %72 arasında yaklaşıldığı belirlenmiştir. Bu

77

sonuçlar, 2009 yılında her iki Milli Park’ta belirlenen tür sayılarının tahmini tür sayılarına yakın olduğunu göstermektedir.

2010 yılında gözlenen tür sayılarına (Sobs) bağlı olarak ICE, Chao 2, Jacknife 1 ve Jacknife 2 indekslerine göre istasyonlardaki ve milli parklardaki tahmini tür sayıları hesaplanmıştır (Çizelge 4.15). Bu veriler kullanılarak elde edilen tür toplanma eğrileri Şekil 4.17’de verilmiştir. Tür toplanma eğrileri, 2010 yılında gerçekleştirilen 15 arazi çalışması sonucu elde edilen tür sayılarının bazı istasyonlarda nispeten tam olduğunu, diğer istasyonlarda ise tespit edilemeyen bazı türlerin bulunduğunu göstermektedir. Örneğin, KG4 istasyonundan belirlenen yaprak böceği tür sayısının (4) yapılan istatistik değerlendirmelere göre %100 olduğu, yani istasyondaki tüm türlerin tespit edildiği görülmektedir.

Çizelge 4.15. 2010 yılında çalışılan istasyonların gözlenen tür sayıları (Sobs), tahmini tür sayıları (ICE, Chao2, Jack1 ve Jack2) ve yüzde oranları

ICE Chao 2 Jack 1 Jack 2 Sobs ICE Chao 2 Jack 1 Jack 2 (%) (%) (%) (%) KG1 31 42 73 39 79 43 72 48 65 KG2 38 49 78 44 86 50 76 53 72 KG3 5 5 91 5 100 6 84 7 74 KG4 4 4 100 4 100 4 100 4 100 KG5 34 57 60 46 74 49 69 56 60 KG6 17 21 81 19 91 23 75 22 77 KG 80 102 79 94 85 104 77 111 72 KD1 30 42 71 47 64 40 74 48 62 KD2 36 48 76 41 88 46 78 49 74 KD3 11 13 83 12 92 14 80 15 74 KD4 10 12 81 11 91 13 78 14 73 KD5 32 50 64 43 75 45 71 52 62 KD6 31 39 80 36 86 40 77 43 71 KD 76 91 83 87 87 95 80 100 76

78

Şekil 4.17. 2010 yılı gözlenen tür sayıları (Sobs) ve milli parklardaki tahmini tür sayıları kullanılarak elde edilen tür toplanma eğrileri.

Tahmini tür sayılarına göre KG5 ve KD5 istasyonlarından belirlenen tür sayıları %60 ile %75 arasında değişim göstermektedir. Bu tahmini tür sayısı yüzdelerine göre, toplanan tür sayısı en düşük olan istasyonlar KG5 ve KD5’dir. 2010 yılı verilerine göre milli parklar genel olarak değerlendirildiğinde, Kovada Gölü Milli Parkı’ndan belirlenen 80 tür ile tahmini tür sayılarına %72 ile %85 arasında yaklaşıldığı, Kızıldağ Milli Parkı’nda toplanan 76 tür ile de tahmini tür sayılarına %76 ile %87 arasında yaklaşıldığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar, 2010 yılında her iki Milli Park’ta belirlenen tür sayılarının tahmini tür sayılarına yakın olduğunu ortaya koymaktadır.

79

4.7. Bir veya İki Bireyle (Singletons-Doubletons) Temsil Edilen Türlerin Tahmini Tür Sayıları Üzerine Etkileri

2009 yılında gerçekleştirilen 15 arazi çalışması sonunda bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin toplanma eğrilerinin tür toplanma eğrisine göre durumları Şekil 4.18’de verilmiştir. Şekil incelendiğinde, her iki çalışma alanında da bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin birbirine çok yakın olduğu görülmektedir.

Şekil 4.18. 2009 yılı verilerine göre alanlarda bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin gözlenen tür sayılarına göre durumları.

2010 yılında gerçekleştirilen 15 arazi çalışması sonunda bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin toplanan tüm türlere göre durumu Şekil 4.19’da verilmiştir. Şekil 4.19 incelendiğinde, her iki çalışma alanında da bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin bir önceki yıla benzer şekilde birbirine çok yakın olduğu görülmektedir.

80

Şekil 4.19. 2010 yılı verilerine göre alanlarda bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin gözlenen tür sayılarına göre durumları.

4.8. Mevsimsel Değişimlerin Tür Kompozisyonu Üzerine Etkileri

Çalışma sırasında tespit edilen türlerden bazılarına farklı mevsimlerde rastlanırken bazı türlere ise sadece belirli mevsimlerde rastlanmıştır. Alandan tespit edilen türlerin mevsimsel dağılışları ile ilgili veriler Çizelge 4.16’da sunulmuştur.

81

Çizelge 4.16. 2009-2010 yıllarında her iki milli parktan tespit edilen yaprak böceği türlerinin uçuş zamanları ( :KG, : KD, :KG+KD)

Eylül Ekim

Nisan

Mayıs

Haziran Ağustos TÜR Temmuz Criocerinae 1 Crioceris bicruciata 2 Oulema melanopus Orsodacninae 3 Orsodacne cerasi 4 Orsodacne variabilis Clytrinae 5 Antipa macropus 6 Clytra atraphaxidis 7 Clytra binominata 8 Clytra novempunctata 9 Coptocephala unifasciata 10 Labidostomis asiatica 11 Labidostomis humeralis 12 Labidostomis karamanica 13 Labidostomis mesopotamica 14 Labidostomis rufa 15 Labidostomis sulcicollis 16 Lachnaia sexpunctata 17 Smaragdina biornata 18 Smaragdina limbata 19 Smaragdina tibialis 20 Smaragdina xanthaspis Cryptocephalinae 21 Cryptocephalus bipunctatus 22 Cryptocephalus cericeus 23 Cryptocephalus connexus 24 Cryptocephalus duplicatus 25 Cryptocephalus fausti 26 Cryptocephalus macellus 27 Cryptocephalus moraei 28 Cryptocephalus octomaculatus 29 Cryptocephalus parvulus 30 Cryptocephalus trimaculatus 31 Cryptocephalus turcicus 32 Cryptocephalus wehnckei 33 Pachybrachis excisus

82

Çizelge 4.16 (devam)

Eylül Ekim

Nisan

Mayıs

Haziran Ağustos TÜR Temmuz 34 Pachybrachis limbatus 35 Pachybrachis tessellatus Eumolpinae 36 Macrocoma delagrangei 37 Macrocoma korbi 38 Macrocoma rubripes 39 Pachnephorus villosus Chrysomelinae 40 Chrysolina sp. 41 Chrysolina chalcites 42 Chrysolina herbaceae 43 Chrysolina lurida 44 Chrysolina marginata 45 Chrysolina sahlbergi 46 Colaphus sophiae 47 Gastrophysa polygoni 48 Gonioctena fornicata 49 Phaedon pyritosus Galerucinae 50 Calomicrus apicalis 51 Exosoma neglectum 52 Galeruca interrupta 53 Galeruca spectabilis 54 Galeruca tanaceti 55 Lochmaea crataegi 56 Lochmaea limbata 57 Luperus xanthopoda 58 Nymphius lydius Hispinae 59 Dicladispa testacea 60 Hispa atra Cassidinae 61 Cassida atrata 62 Cassida rufovirens 63 Cassida seraphina 64 Cassida vibex 65 Hyposassida subferruginea

83

Çizelge 4.16 (devam)

Eylül Ekim

Nisan

Mayıs

Haziran Ağustos TÜR Temmuz Alticinae 66 Altica lythri 67 Altica oleracea 68 Aphthona flaviceps 69 Aphthona nigriceps 70 Aphthona pygmaea 71 Chaetocnema arenacea 72 Chaetocnema conducta 73 Chaetocnema confusa 74 Chaetocnema coyei 75 Chaetocnema major 76 Chaetocnema mannerheimi 77 Chaetocnema obesa 78 Chaetocnema scheffleri 79 Chaetocnema tibialis 80 Dibolia carpathica 81 Dibolia rugulosa 82 Longitarsus aeneicollis 83 Longitarsus alfieri 84 Longitarsus albineus 85 Longitarsus anchusae 86 Longitarsus aramaicus 87 Longitarsus ballotae 88 Longitarsus bertii 89 Longitarsus brisouti 90 Longitarsus corynthius 91 Longitarsus dimidiatus 92 Longitarsus exoletus 93 Longitarsus fallax 94 Longitarsus helvolus 95 Longitarsus karlheinzi 96 Longitarsus longipennis 97 Longitarsus luridus 98 Longitarsus melanocephalus 99 Longitarsus minusculus 10 Longitarsus nigrofasciatus 101 Longitarsus obliteratoides 102 Longitarsus obliteratus

84

Çizelge 4.16 (devam)

Eylül Ekim

Nisan

Mayıs

Haziran Ağustos TÜR Temmuz Alticinae 103 Longitarsus ochroleucus 104 Longitarsus picicollis 105 Longitarsus pratensis 106 Longitarsus rubiginosus 107 Mantura matthewsii 108 Neocrepidodera ferruginea 109 Phyllotreta astrachanica 110 Phyllotreta atra 111 Phyllotreta bolognai 112 Phyllotreta bulgarica 113 Phyllotreta corrugata 114 Phyllotreta cruciferae 115 Phyllotreta egridirensis 116 Phyllotreta nigripes 117 Phyllotreta procera 118 Phyllotreta vittula 119 Phyllotreta weiseana 120 Podagrica malva 121 Psylliodes anatolicus 122 Psylliodes cerenae 123 Psylliodes chalcomerus 124 Psylliodes circumdatus 125 Psylliodes cupreus 126 Psylliodes drusei 127 Psylliodes instabilis 128 Psylliodes kiesenwetteri 129 Psylliodes napi 130 Psylliodes toelgi 131 Psylliodes tricolor 132 Psylliodes yalvacensis

Örneklemelerin gerçekleştirildiği alanların sıcaklık-tür sayısı ve nem-tür sayısı grafikleri Şekil 4.20 ve 4.21’de verilmiştir. Her iki milli parkta da belirlenen yaprak böceği tür sayılarının sıcaklık ve nem değerlerindeki değişimlere bağlı olarak farklılık gösterdiği belirlenmiştir (Şekil 4.20, 4.21).

85

Şekil 4.20. 2009 yılı için Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının a) ortalama sıcaklık değerleri ve tür sayıları, b) ortalama nisbi nem değerleri ve tür sayıları.

86

Şekil 4.21. 2010 yılı için Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarının a) ortalama sıcaklık değerleri ve tür sayıları, b) ortalama nisbi nem değerleri ve tür sayıları.

87

Örneklemelerin gerçekleştirildiği milli parkların ortalama sıcaklık ve nem değerlerinin tespit edilen tür sayıları üzerine etkilerini belirlemek için yüzey alan grafikleri çizilmiştir (Şekil 4.22).

Kovada Gölü Milli Parkı

Kızıldağ Milli Parkı

Şekil 4.22. Sıcaklık ve nem değerlerinin yaprak böceği tür çeşitliliğine etkilerini gösteren yüzey alan grafiği.

88

5. TARTIŞMA ve SONUÇ

Çalışma sonucunda elde edilen veriler aşağıda özetlenecek olursa;

Örneklenen habitat tiplerinin yaprak böceği tür çeşitlilikleri Shannon-Wiener ve Simpson çeşitlilik indeksleri ile hesaplandığında, otsu açık alanların ve çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların en fazla tür çeşitliliğine sahip oldukları, çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanların ise çeşitlilik sıralamasında son sıralarda oldukları belirlenmiştir. Tespit edilen Chrysomelidae türlerinin sıklık ve bolluk frekansları ele alındığında; sıklık ve bolluk değerleri açısından ilk üç sırada yer alan türlerin hem habitat tipleri hem de milli parklar arasında farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Örneklenen habitat tiplerinin Chrysomelidae komünitelerinin benzerlikleri Sørensen ve Jaccard benzerlik indeksleri ile belirlendiğinde; en benzer habitat tiplerinin farklı milli parkların bulunmayan, aynı özellikteki habitat tipleri oldukları görülmüştür. En yüksek benzerliğe sahip olan habitatlar Kovada Gölü ve Kızıldağ milli parklarında bulunan otsu açık alanlar olarak tespit edilmiştir. Tespit edilen bazı türlerin çalışılan üç habitat tipindeki konak bitkileri belirlenmiş ve bazı türlerin konak bitki tercihlerinde özelleşme olduğu görülmüştür. Bu çalışmada ele alınan çevresel değişkenler arasında Chrysomelidae komünitelerini en fazla etkileyen çevresel değişkenlerin otsu, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonların kapladığı alanlar olduğu tespit edilmiştir. Yaprak böceklerinin sıcaklık ve nem değerlerinin nispeten daha düşük olduğu dönemlerde daha fazla türle temsil edildikleri belirlenmiştir. Belirlenen türler arasında Calomicrus apicalis’in her iki milli parkta bulunan sedir ve çam ağaçlarında ekonomik bakımdan zarar verebilecek potansiyel bir zararlı tür olması beklenebilir. Alanlardan tespit edilen tür sayıları ile beklenen tür sayıları karşılaştırıldığında, Kovada Gölü Milli Parkı’nda tespit edilebilecek türlerin %72-85’lik kısmının, Kızıldağ Milli Parkı’nda ise %76-83’lük kısmının belirlendiği görülmektedir.

89

5.1. Yaprak Böceği Tür Çeşitliliği

Bir bölgede bulunan biyolojik çeşitlilik; geçmiş evrimsel değişimler, biyocoğrafik süreçler, türlerin yok olması ve günümüzdeki etkileri de içine alan çeşitli çevresel olayların ve süreçlerin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Çeşitliliği etkileyen bu süreçler farklı zaman ve mekân ölçeklerinde etkili olmaktadır (MacArthur, 1969; Schluter and Ricklefs, 1993; Tilman and Pacala, 1993). Lokal çeşitlilik de öncelikle zaman ve mekân değişimlerinden etkilenirken; göç, evrim, besin miktarı, rekabet, avcı baskısı gibi olaylardan da etkilenmektedir (MacArthur, 1969).

Bu çalışma sonucunda her iki milli parktan tespit edilen 132 yaprak böceği türü Türkiye’de bulunan türlerin % 17.4’lük bir kısmını oluşturmaktadır. Kovada Gölü Milli Parkında belirlenen 88 tür Türkiye’de bulunan türlerin % 11.6’sını, Kızıldağ Milli Parkında tespit edilen 96 tür ise %12.6’sını temsil etmektedir. Bu oranlar ele alındığında çalışılan iki milli parkın da oldukça yüksek yaprak böceği tür sayısına sahip olduğu söylenebilir. Isparta ilinin Akdeniz ve İran-Turan fitocoğrafik bölgelerinin kesişim noktasında olması nedeniyle çok fazla tür çeşitliliğine sahip olduğu bilinmektedir. Isparta ilinin coğrafik konumu ilin sınırları içinde bulunan bu iki milli parkın yaprak böceği çeşitliliğinin yüksek olmasının sebepleri arasındadır. Benzer şekilde yaprak böceği çeşitliliği açısından Kızıldağ Milli Park’ının Kovada Gölü Milli Park’ına göre daha çeşitli olmasının sebeplerinden biri de bu alanın fitocoğrafik olarak Akdeniz fitocoğrafik bölgesi içinde yer almasına karşın, İran- Turan fitocoğrafik bölgesine çok daha yakın olmasıdır.

Yukarıda sözü edilen etmenler arasında yer alan kaynak bolluğu da lokal çeşitliliği etkileyen önemli etmenler arasındadır. Fitofag böcekler açısından kaynak bolluğu bitki çeşitliliği anlamına gelmekte ve bir bölgedeki bitki çeşitliliğinin artmasının fitofag böcek çeşitliliğinin artmasına neden olduğu bilinmektedir (Strong et al., 1984; Andow, 1991; Takizawa, 1994; Murakami et al., 2005; Ødegaard, 2006). İki milli parkta çalışılan istasyonlar ve habitat tipleri değerlendirildiğinde, Kovada Gölü Milli Parkı’nda çalışılan alanlar arasında yaprak böceği çeşitliliği en yüksek olan istasyonlar sırası ile bir çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alan (KG5) ve

90

bir otsu açık alan (KG1), Kızıldağ Milli Parkı’nda ise otsu açık alanlar (KD2 ve KD1 istasyonları) olduğu görülmektedir. Habitat tipleri ele alındığında ise Kovada Gölü Milli Parkı’nda yaprak böceği çeşitliliğinin en yüksek olan habitat tipinin çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (KG5+KG6), Kızıldağ Milli Parkı’nda otsu açık alanlar olduğu tespit edilmiştir (KD1+KD2). Her iki alanda da çeşitliliği en düşük habitat tipinin ise çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlar olduğu belirlenmiştir (KG3+KG4 ve KD3+KD4). Çalışılan istasyonlar bitki çeşitliliği açısından ele alındığında en çeşitli alanların otsu açık alanlar olduğu, bu alanları çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanların takip ettiği, ayrıca her iki alanda da en düşük bitki çeşitliliğinin çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda bulunduğu gözlemlenmiştir.

Ağaçların taçlarından oluşan tabaka ve bu taç tabakasının altında yer alan tabakaların katmanlaşmasında görülen dikey çeşitliliğin kayda değer bir çevresel heterojenlik ürettiği ve ayrıca tür çeşitliliğinin oluşmasını sağlayacak ekolojik bir kaynak olarak görev yaptığı bilinmektedir (Lewinsohn et al. 2005). Ohsawa ve Nagaike (2006), Japonya’da melezçam (Larix) ağaçlarından oluşan üç farklı orman tipine ait 46 alanda orman yapısının yaprak böceği tür kompozisyonu ve zenginliği üzerine etkisini araştırmışlardır. Çalışma sonucunda, ormanda asıl ağaç topluluğunun altında yer alan bitki türlerinin yaprak böceği tür zenginliği için önemli bir faktör olduğunu ve konak yoğunluğunun yaprak böceği bolluğunu etkilediğini belirtmişlerdir. Öte yandan, vejetasyon yapısı ve yoğunluğunun yaprak böcekleri üzerine etkileri düşünüldüğünden daha karmaşık olabilir çünkü bu etkilerin bazıları dolaylı yoldan etkili olabilir ve ışık, sıcaklık ve nem gibi çevresel koşullardaki değişimlerden kaynaklanıyor olabilir. Ayrıca bu etkilerin bazıları sadece familyanın bazı türlerine etki gösteriyor da olabilir. Bu çalışmada da, Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda ağaçsı vejetasyonun ve çalımsı vejetasyonun yaprak döken (Quercus spp.) ağaçlardan oluşması bu alanda hem bitki çeşitliliğinin artmasını sağlamış hem de çevresel heterojeniteyi arttırmıştır. Böylece, bu istasyon çalımsı ve ağaçsı vejetasyonla beslenen yaprak böceklerinin daha fazla tercih edeceği bir özellik kazanmıştır.

91

Buna ilaveten, şimdiye kadar ülkemizde tespit edilen yaprak böceklerinin yaklaşık %50’sinin Alticinae altfamilyasına ait olduğunu ve bu altfamilyaya ait türlerin çok büyük bir kısmının da otsu vejetasyonla ilişkili olduğunu düşünürsek, otsu açık alanların çeşitlilik açısından daha zengin olmasını daha çeşitli çıkmasını doğal karşılayabiliriz. Ancak, hem otsu bitkiler hem de Cryptocephalinae, Clytrinae ve Galerucinae altfamilyalarının beslendiği yaprak döken çalımsı ve ağaçsı bitkilerce zengin olan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda da yaprak böceği çeşitliliğinin oldukça yüksek olduğunu görmekteyiz. Bu durum, mevcut çalışmanın sonuçlarının Ohsawa ve Nagaike (2006)’nin sonuçları ile paralellik gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Erwin (1988; 1997) tropik ormanlarda yaptığı çalışmalar sonucunda Dünya’daki böcek türlerinin sayısının 30 ile 50 milyon arasında olduğunu ve bu türlerin büyük çoğunluğunun ormanlardaki ağaçların taç kısımlarında yaşadıklarını belirtmiştir. Yaprak böcekleri arasında da ağaçsı vejetasyonla beslenen çok sayıda tür bulunmakla birlikte, Pinaceae familyasına ait ağaç türleri ile beslenen çok az tür bulunmaktadır. Şimdiye kadar Türkiye’de tespit edilen yaprak böceklerinden sadece iki türün (Calomicrus apicalis ve Cryptocephalus pini) ibreli ağaçlarda beslendiği bilinmektedir. Çalışma sırasında sözü edilen bu iki türden sadece Calomicrus apicalis çalışma alanlarında tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar (ağaçsı vejetasyon meşe ağaçlarından oluşuyor) dışında, ağaçsı vejetasyonlardan daha az tür tespit edilmesinin ve dolayısıyla çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanlarda tespit edilen tür sayılarının nispeten daha az olmasının sebeplerinden biri de bu durumdur.

5.2. Yaprak Böceği Türlerinin Sıklık ve Bolluk Durumları

Çalışılan her iki milli parkta 2009 ve 2010 yılları sırasında sıklık değeri %50’nin üzerinde olan türlerin sayısı toplam tür sayısının %10’undan daha azdır. Bu oran milli parklarda tespit edilen türlerin büyük bir çoğunluğunun oldukça sınırlı bir konak dizisi üzerinde beslenebildiklerini göstermektedir. Kısacası, bu türler

92

konaklarını hem yıl boyu kullanamamakta hem de yeni konaklara geçip onlarla beslenememektedir. Bu durumun başlıca sebebi ise yaprak böceklerinin büyük bir kısmının monofag veya oligofag olmaları ve yaşamlarını sadece yılın belli bir döneminde aktif olan konak bitkilerinin yaşamlarına adapte etmeleridir. Bu nedenle tür oligofag bile olsa sadece bir cins ya da bir familyaya ait bitkilerle beslenebildiğinden sadece konak bitkilerinin aktif olduğu mevsimde görülmektedir. Konak bitkilerinin fenolojilerine bağlı olarak sıklık oranı az olan türlere Allium türleri ile beslenen Exosoma neglectum, Achillea türleri ile beslenen Galeruca spectabilis, Anchusa türleri ile beslenen Longitarsus aeneicollis örnek olarak verilebilir. Bunun yanı sıra, yaprak böceklerinin konak bitkileri bulunsa bile konağın lezzetsiz oluşundan, besin değerinin düşüklüğünden ve toksik kimyasal içeriğinden dolayı yaprak böceklerinin beslenemedikleri de bilinmektedir. Bu durumun özellikle çalımsı ve ağaçsı vejetasyonda beslenen türleri etkilediği bilinmektedir (Southwood et al. 2004; Murakami et al. 2005). Bu etkiler “Mevsimsel Değişimlerin Tür Kompozisyonu Üzerine Etkileri” kısmında tartışılmıştır.

Bununla birlikte, bazı yaprak böceği türleri oligofag olmalarına rağmen uzun süre var olan konaklarını ilkbahardan-sonbahara kadar uzun süre kullanabilmektedir. Örneğin, sıklık değeri en fazla olan Longitarsus nigrofasciatus’un Verbascum türleri ile, Crioceris bicruciata’nın Asparagus türleri ile ve Dicladispa testacea’nin Cistus türleri ile beslendikleri tespit edilmiştir. Sözü edilen bu bitki türleri ilkbaharda ortaya çıkmakta ve sonbahara kadar alanlarda yaşamlarını devam ettirmektedir. Bu duruma paralel şekilde sözü edilen bitkilerle beslenen yaprak böceği türleri de uzun süre aktivite gösterebilmektedir.

Ekolojik komünitelerde türlerin çoğu nadirken, birkaçının oldukça bol olduğu bilinmektedir (Magurran and Henderson, 2003). Bu çalışmada da türlerin büyük bir kısmının bolluk değeri düşükken, sadece birkaç türün bolluk değerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Bolluk değeri %8’in üzerinde olan türlerin sayısı Kovada Gölü Milli Parkı’nda altı, Kızıldağ Milli Parkı’nda ise dört türdür. Bolluk oranları ele alındığında Kovada Gölü Milli Parkı’nda tespit edilen yüksek bolluk değerine sahip altı türden üçünün sıklık değerinin %50’nin üzerinde olduğu, diğer üç türün sıklık

93

değerinin ise %50’den daha az olduğu, Kızıldağ Milli Parkı’ndaki bolluk değeri yüksek olan dört türden ikisinin sıklık değerinin %50’nin üzerinde olduğu, diğer iki türün sıklık değerinin ise %50’den daha az olduğu görülmektedir. Sıklık oranı yüksek olan türler konaklarını uzun süre kullanabilmeleri nedeniyle yüksek bolluk oranlarına sahip olurken, sıklık değeri düşük olan türlerin bolluk oranlarının yüksek olmasının sebebi ise bu türlerin konaklarının yoğun olarak bulunduğu dönemde yoğun bir populasyon oluşturabilmeleridir.

5.3. İstasyonların Yaprak Böceği Komünitelerinin Benzerliği

Çalışma sonucunda, aynı milli parkta bulunan benzer tipteki istasyonların yaprak böceği komünitelerinin birbirlerine daha fazla benzediği belirlenmiştir. Ayrıca iki milli parkta bulunan otsu açık alanların tek bir dalda kümelendiği, Kızıldağ Milli Parkı’nda bulunan alanların tek bir dal oluşturduğu ve bu dala en benzer dalın Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlar olduğu tespit edilmiş fakat Kovada Gölü Milli Parkı’nda bulunan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanların (KG3 ve KG4) kladogramda ayrı bir dal oluşturduğu görülmüştür (Şekil 4.6; 4.9). Habitat tipleri açısından değerlendirme yapıldığında ise aynı karakterdeki habitat tiplerinin birbirlerine daha benzer olduğu, ancak bu durumu iki milli parkta yer alan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarının bozduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar, yaprak böceklerinin özel habitat tercihleri olduğunu göstermektedir.

Wąsowska (2004) iki farklı çayır ekosistemini incelediği çalışmasının sonucunda, nemli ve biçme faaliyeti olan çayırlık alanda 50, ıslak ve biçme faaliyeti olmayan çayırlık alanda ise 52 olmak üzere toplamda 63 yaprak böceği türü tespit etmiştir. Alanlar arası yaprak böceği tür benzerliğinin % 76.5 olduğunu kaydetmiştir. Bu benzerliğin iki çayırın floristik kompozisyonundan ve bitki yoğunluğundan kaynaklandığı belirtilmiştir. Bu çalışmada da, aynı milli parkta bulunan ve aynı habitat tipine ait istasyonların birbirlerine daha çok benzemeleri; alanların aynı sıcaklık ve nem koşullarında bulunmalarından, aynı toprak yapısına sahip

94

olmalarından ve floristik kompozisyonlarının daha benzer olmasından kaynaklanmış olabilir.

Fitofag böceklerin ormanlarda dikey tabakalaşma boyunca ışık, sıcaklık, nem veya besin açısından belirli tercihleri olduğundan, dikey dağılımlarının diğer beslenme alışkanlığına sahip böceklere göre daha katmanlı bir dağılış gösterdiği bilinmektedir (Basset, et al. 1999, 2001; Su and Woods, 2001). Benzer şekilde, Şen ve Gök (2009), çam-meşe-alıç ağırlıklı iki karışık orman ekosisteminde yaprak böceği tür çeşitliliğini belirledikleri çalışmada; otsu ve çalımsı vejetasyonlarda belirlenen yaprak böceklerinin %3, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonlarda tespit edilen yaprak böceklerinin %25-40 arası benzerlik gösterdiğini belirtmişlerdir. Bu sonuçlar habitatlar arası benzerlik oranlarının düşük çıkmasının, yaprak böceklerinin konak spesifikliği göstermelerinden ve ayrıca dikey tabakalaşmada spesifik tabakaları tercih etmelerinden kaynaklandığını göstermektedir. Çalışma sırasında çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanların birbiri ile kümelenmemesi ise Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda çok az tür tespit edilmesinden kaynaklanmış olabilir. Tür sayısının az olmasından dolayı istatistik değerlendirme yapılırken bu habitat diğer tüm habitatlardan ayrılmıştır.

5.4. Chrysomelidae Komünitelerine Bazı Çevresel Değişkenlerin Etkileri

Bölgesel tür çeşitliliği üzerinde etkili olan birçok değişken bulunmaktadır. Bu değişkenlerden; çalışılan alandaki bitkilerin yüksekliği, üç boyutlu yapısı ve biyokütlesi herbivor tür çeşitliliğini etkileyen önemli faktörlerdendir (Lawton and Schröder, 1977; Strong 1977a, b; Kennedy and Southwood, 1984; Cytrynowicz, 1991; Marquis, 1991). Ayrıca, alanın dış görünüşü ve mikrokliması, böceğin davranışı ve konak mevcudiyeti de herbivor tür çeşitliliğini etkileyen diğer önemli faktörlerdendir. Wąsowska (2001), Puszcza Białowieska’da (Polonya) sekonder süksesyona uğramış nemli çam ormanında farklı gelişim evresinde bulunan (fidanlık, genç meşcere, kerestelik meşcere ve yaşlı meşcere) dört farklı alanda yaprak böceği tür çeşitliliğini araştırdığı çalışmada artan ağaç taç yoğunluğu ve toprak üzerindeki

95

gölgeliğin özel bir fitoiklim oluşmasına neden olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, fidanlıkta tespit edilen, kurakçıl ve ışık seven türlerin baskın olduğu yaprak böceği komünitesinin güneş ışığı ve nem miktarındaki değişimlerden etkilendiğini belirtmiştir. Řehounek (2002), Nymburk’da (Çek Cumhuriyeti) altı farklı habitatta (bir kumul, bir subasar orman, süksesyon sonucu oluşmuş bir alan, yüksekte bulunan bir ovanın güneye bakan kısmı, kızılağaç koruluğu, bir meşe ormanı sınırı) bulunan yaprak böceği komunitelerinin otsu vejetasyonun kapladığı alan, ağaçsı vejetasyonun kapladığı alan, çıplak toprağın kapladığı alan gibi üç temel çevresel etmenden nasıl etkilendiğini tespit etmiştir. Sonuçta; yapılan her üç analizde, seçilen habitatlarda yaprak böceği tür kompozisyonunun oluşmasında en etkili olan çevresel faktörün otsu vejetasyonun kapladığı alan olduğunu göstermiştir. Ayrıca, yapılan analizler sonucunda, çalışılan habitatlarda belirlenen yaprak böcekleri habitat tercihleri açısından üç ana gruba ayrılmıştır: 1) otsuların yoğun olduğu habitatları tercih eden türler; 2) çalıların yoğun olduğu habitatları tercih eden türler; 3) ormanları tercih eden türler. Bu çalışma sonucunda ise, CCA sonuçları alanlarda yaprak böceklerinin dağılışını etkileyen en önemli çevresel değişkenlerin otsu, çalımsı ve ağaçsı vejetasyonların kapladıkları alanlar olduklarını ortaya koymuştur. Bu sonuçlara ek olarak, otsu açık alanlar ve sadece bu alanlarda yayılış gösteren türler çıkarılarak CCA yapıldığında çalımsı vejetasyonun kapladığı alanın ve alanlarda bulunan ağaçların taç çaplarının en etkili çevresel değişkenler oldukları belirlenmiştir. Bu bulgular ışığında, konak mevcudiyetine ve habitat tercihlerine bağlı olarak bölgeden tespit edilen yaprak böceği türlerinin çalışılan alanlardaki dağılışlarında, söz konusu alanlarda vejetasyonların kapladığı alanların ve alanların meşcere yapısının etkili olduğu görülmektedir.

Konak bitkileri hem otsu alanlarda hem de orman alanlarında bulunan türler ise farklı habitat tiplerinde tespit edilmiştir. Örneğin konak bitkisi (Alyssum murale) Kızıldağ Milli Parkı’ndaki her üç habitat tipinde de bulunan Psylliodes instabilis, konak bitkisinin bulunduğu bütün habitatlarda bulunmuştur. Ancak konak bitkisinin yoğunluğuna bağlı olarak bu yaprak pire böceğinin yoğunluğu da değişim göstermiştir.

96

Otsu açık alanlar, daha az ölü örtü (yaprak döküntüleri, ağaç kabuğu vb. azdır) içerir ve bu çevreyi kullanabilecek türleri sınırlayabilecek daha değişken sıcaklıklara sahiptir (Mazía et al., 2006; Barton et al., 2009). Bununla birlikte, otsu açık alanlarda daha fazla bitki türünün bulunması, bu alanları yaprak böcekleri açısından daha cazip hale getirmiştir. Çalımsı vejetasyonun seyrek ve baskın olduğu ormanlık alanların altında bulunan otsu tabaka ise yaprak döküntüleri, ağaç kabuğu ve odunsu birikintilerden dolayı ve ayrıca böcek tür zenginliğini ve bolluğunu olumlu etkilediği bilinen daha stabil sıcaklık ve nem değerinden dolayı yapısal olarak daha komplekstir (Antvogel and Bonn, 2001; Rieske and Buss, 2001; Mazía et al., 2006). Özellikle yer böceklerini olumsuz mikroiklimsel koşullardan ve avcılardan koruduğu bilinen yaprak döküntüleri (Koivula et al., 1999) ve sözü edilen diğer etmenler yaprak böceklerinin konak bitkileri olan otsu bitkilerin bu alanlarda yetişmelerini sınırladığından, orman alanlarında otsu vejetasyonla ilişkili daha az yaprak böceği tespit edilmesine sebep olmuştur. Özellikle ibreli ağaçlardan oluşan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alanlarda yere dökülen ibreler nedeniyle ve ayrıca bu alanlardaki ağaçların oluşturduğu kapalılığa bağlı olarak ışık yoğunluğundaki azalma sebebiyle otsu vejetasyonların gelişemediği gözlemlenmiştir (Şekil 5.1).

Şekil 5.1. Kovada Gölü Milli Parkı’nda çalışılan çalımsı vejetasyonun seyrek olduğu ormanlık alandaki (KG3) ölü örtü tabakası.

97

Yaprak döken ağaçlardan oluşan Kovada Gölü Milli Parkı’ndaki çalımsı vejetasyonun baskın olduğu ormanlık alanlarda yere düşen döküntü miktarı ibreli ağaçlardan oluşan çalımsı vejetasyonun baskın olduğu diğer ormanlık alanlara göre daha az olduğundan bu alanlarda otsu vejetasyon daha iyi gelişebilmiştir.

5.5. İstasyonların Tahmini Tür Sayıları

Model çalışmalar nonparametrik tür sayısı tahminlerinin alanda bulunan türlerin % 67’si veya % 75’i tespit edilmeden gerçek bir tahmin yapılamayacağını ortaya koymuştur (Walther and Morand 1998; Mao and Colwell 2005). ICE, Chao 2, Jacknife 1 ve Jacknife 2 tahmini tür sayısı sonuçlarına göre 2009 yılında Kovada Gölü Milli Parkı’nda belirlenen yaprak böceği türlerinin tespit edilebilecek türlerin %63 ile %72’sini oluşturduğu, 2010 yılında bu milli parkta tespit edilen yaprak böceği türlerinin tespit edilebilecek türlerin %72 ile %85’ini oluşturduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde istatistik sonuçları, 2009 yılında Kızıldağ Milli Parkı’nda belirlenen yaprak böceği türlerinin tespit edilebilecek türlerin %63 ile %72’sini oluşturduğu, 2010 yılında Kızıldağ Milli Parkı’nda tespit edilen yaprak böceği türlerinin ise bulunabilecek türlerin %76 ile %87’sini oluşturduğu belirlenmiştir. 2009-2010 yıllarında tespit edilen türler kullanılarak tahmini tür sayıları belirlendiğinde Kovada Gölü Milli Parkında %85-93, Kızıldağ Milli Parkında ise %67-78 arası bir başarı durumu ortaya çıktığı görülmektedir. Bu oranlar, her iki milli parkta belirlenen tür sayılarının tahmini tür sayılarına oldukça yakın olduğunu ortaya koymaktadır.

5.6. Bir veya İki Bireyle (Singletons-Doubletons) Temsil Edilen Türlerin Tahmini Tür Sayıları Üzerine Etkileri

Böcek komünitelerinin %20’sinin bir bireyli türlerden oluştuğu, yağmur ormanları gibi bazı ekosistemlerde ise bu oranın %50’inin üzerine çıktığı belirlenmiştir (Basset, 1997; Novotný and Basset 2000). Çalışma sırasında 2009 yılında her iki milli parktan belirlenen türlerin %28’inin bir ve iki bireyle temsil edildiği, 2010 yılında ise türlerin %24’ünün bir ve iki bireyle temsil edildiği belirlenmiştir (Şekil 5.2). Belirlenen bu

98

türler konak bitki aramak veya eş aramak amacıyla dolaşırken bu istasyonlarda kazara bulunmuş olabilir veya populasyon yoğunlukları çok düşük olduğundan az sayıda tespit edilmiş olabilirler.

Bir ve iki bireyle temsil edilen tür sayılarının tahmini tür sayıları üzerine negatif etki gösterdiği ve tahmini tür sayılarını arttırdığı bilinmektedir (Baselga and Novoa, 2007). Bu çalışma sırasında da toplam tür sayısının %28’inin bir veya iki bireyle temsil edildiği 2009 yılında tespit edilen tür sayısının tahmini tür sayısının %63 ile %72’sini oluşturduğu belirlenmiştir. 2010 yılında ise bir veya iki bireyle temsil edilen tür sayısının toplam tür sayısının %24’ünü oluşturduğu ve tespit edilen tür sayısının tahmini tür sayısının %76 ile %87’sini oluşturduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar, bir ve iki bireyle temsil edilen tür sayısındaki artışın istasyonların tahmini tür sayısında artışa neden olduğunu göstermektedir.

2009

2010

Şekil 5.2. 2009 ve 2010 yılllarında çalışma alanlarında bir veya iki bireyle temsil edilen türlerin yüzde oranları.

99

5.7. Mevsimsel Değişimlerin Tür Kompozisyonu Üzerine Etkileri

Çalışılan alanlarda tespit edilen yaprak böceği tür sayıları mevsimler arasında önemli farklılıklar göstermiştir. Chikatunov vd. (2000) de Evrim Kanyonu (İsrail)’nda yaprak böcekleri üzerine yaptıkları çalışmada tür çeşitliliğinin Nisan ayında en yüksek olduğunu Temmuz-Eylül aylarında giderek düştüğünü belirtmişlerdir. Bir fitofag böceğin sadece belli bir mevsimde görülmesi öncelikle o türün ortaya çıkma zamanı, nesil zamanı, nesil sayısı ve diyapoz gibi biyolojik özelliklerine bağlıdır. Fitofag böcekler, evrimsel süreçte sözü edilen biyolojik özelliklerini konak bitkilerinin bulunduğu ve/veya lezzetli olduğu dönemlere göre belirlemişlerdir (Thomas and Thomas, 1994; Gering and Crist, 2000; Stork et al., 2001; Wagner, 2003).

Bitkilerin ilkbaharda açan genç yapraklarının yaşlı yapraklara göre daha yumuşak (su miktarı yüksek) ve daha besleyici (protein miktarı yüksek) olduğu ve ayrıca daha az tanin içerdiği de bilinmektedir. Taninlerin ve resinlerin fitofag böceklerde besin emilimini azaltarak sindirimi zorlaştırdığı da kaydedilmiştir. Bu sebeplerden dolayı, ergin yaprak böcekleri de besin olarak konak bitkilerinin taze, genç sürgünlerini ve yapraklarını tercih etmekte ve genellikle ilkbahar mevsiminde ortaya çıkmaktadır (Feeny and Bostock, 1968; Stamp and Bowers 1990; Coley and Aide, 1991; Schoonhoven et al. 1998; Leksono et al., 2005). Sözü edilen bu durum, özellikle ilkbahar mevsiminde Quercus coccifera, Q. pubescens, Q. infectoria, Crataegus monogyna bitki türlerinin genç sürgünleri ile beslenen Orsodacninae, Clytrinae, Cryptocephalinae ve Galerucinae altfamilyalarına ait yaklaşık yirmi türde açık bir şekilde gözlemlenmiştir. Ayrıca, bitkilerin fenolojilerini etkileyen en önemli etmenlerden biri olan fotoperiyodun da yaprak böceklerini oldukça etkilediği ve böceklerin diyapoz dönemlerini fotoperiyoda bağlı olarak belirledikleri bilinmektedir (Leather et al., 1990). Bu nedenle kışı ergin olarak geçiren Phyllotreta cruciferae gibi birçok yaprak böceği de konak bitkilerinin fenolojilerine bağlı olarak ilkbahar periyodunda diyapozdan çıkmaktadır. Ancak tüm yaprak böcekleri için aynı genellemeyi yapmak mümkün değildir, çünkü Alticinae altfamilyasına ait bazı türler yazın en kurak döneminde bile toplanmıştır. Yaprak pire böceklerinin konak bitkileri

100

olmayan bazı bitkilere geçerek farklı bitkiler üzerinde beslenebildikleri ve ayrıca bazı yaprak böceklerinin kuru otlar üzerinde de beslenebildikleri bilinmektedir (Furth, 1983; Jolivet and Hawkeswood, 1995).

Bunlara ek olarak, fitofag böceklerin mevsimsel görülme seyirlerinin konaklarının bulunup bulunmamasına ve habitat yapısına bağlı olarak değiştiği de bilinmektedir (Stork et al., 2001; Wagner, 2003). Örneğin, arazi çalışmaları sırasında %40’lık sıklık oranı ile Kovada Gölü Milli Parkı’nda tespit edilen Ch. obesa konak bitkisi olan Juncus sp. bulunduğu otsu açık alanda bulunmuş diğer otsu açık alanda ise bulunmamıştır.

Sıcaklık ve nem değerleri ile tür sayıları arasındaki ilişkileri ortaya koyan Şekil 4.20 ve Şekil 4.21 ele alındığında, yaz mevsimi başladıktan sonra tür sayılarının her iki milli parkta da düşüş gösterdiği görülmektedir. Bu şekiller incelendiğinde yaprak böceklerinin alanın floristik yapısının yanı sıra sıcaklık ve nem gibi abiyotik faktörlerden de etkilendikleri görülmektedir. Ortalama sıcaklık ve nemin tespit edilen tür sayıları üzerine etkilerini belirlemek için çizilen yüzey alan grafiklerine göre (Şekil 4.22), milli parkların yaprak böceği tür çeşitliliğinin düşük sıcaklık ve nem değerlerinde daha yüksek olduğu, yüksek sıcaklık ve nem değerlerinde ise daha düşük olduğu görülmektedir. Bu verilere göre, yaprak böceklerinin artan ortalama sıcaklık ve nem değerlerinden olumsuz şekilde etkilendikleri anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak, yaprak böcekleri başta olmak üzere fitofag kınkanatlılar üzerine yapılan çeşitlilik çalışmaları türlerin dağılışlarını, bolluklarını, tür sayılarını ve böcek bitki etkileşimlerini anlamada ve yorumlamada önemlidir. Bu çalışmalar sayesinde hem komünitenin geri kalanı hakkında yorum yapılabilir hem de söz konusu gruba ait türlerin envanteri yapıldığından türlerin azalıp azalmadıkları, yok olup olmadıkları hakkında bilgi sahibi olunabilir. Bu bilgiler sayesinde ise mevcut koruma alanlarının korunma durumları hakkında yorum yapılabilir ve tehlike altındaki türlerin ileriki zamanlarda korunabilmeleri için yeni stratejiler geliştirilebilir.

101

6. KAYNAKLAR

Allegro, G., Sciaky, R., 2003. Assessing the potential role of ground beetles (Coleoptera: Carabidae) as bioindicators in poplar stands, with a newly proposed ecological index (FAI). Forest Ecology and Management, 175, 275- 284.

Andow D.A. 1991. Vegetational diversity and population response. Annual Review of Entomology, 36, 561-586.

Antvogel, H., Bonn, A., 2001. Environmental parameters and microspatial distribution of : a case study of carabids in an alluvial forest. Ecography, 24, 470-482.

Aslan, E.G., 2010. Comparative diversity of Alticinae (Coleoptera: Chrysomelidae) between Çığlıkara and Dibek nature reserves in Antalya, Turkey. Biologia, 65 (2), 316-324.

Aslan, E.G., Ayvaz, Y., 2009. Diversity of Alticinae (Coleoptera: Chrysomelidae) in Kasnak Oak Forest Nature Reserve, Isparta, Turkey. Turkish Journal of Zoology, 33, 251-262.

Aslan, İ., Özbek, H., Konstantinov, A., 2003. Flea beetles (Coleoptera: Chrysomelidae) occurring on Amaranthus retroflexus L. in Erzurum province, Turkey, and their potential as biological control agents. Proceedings of the Entomological Society of Washington, 105 (2), 441-446.

Aslan, İ., Özbek, H., Warchalowski, A., 2004. Five new records, new localities and new host plants for the Turkish flea-beetle fauna (Coleoptera, Chrysomelidae, Alticinae). Entomologica Fennica, 15, 138-141.

Barton, P.S., Manning, A.D., Gibb, H., Lindenmayer, D.B., Cunningham,S.A., 2009. Conserving ground-dwelling beetles in an endangered woodland community: Multi-scale habitat effects on assemblage diversity. Biological Conservation 142, 1701–1709.

Baselga A, Novoa F. 2007. Diversity of Chrysomelidae (Coleoptera) at a mountain range in the limit of the Eurosiberian region, northwest Spain: species richness and beta diversity. Entomologica Fennica 18: 65-73.

Baselga A, Jiménez-Valverde A. 2007. Environmental and geographical determinants of beta diversity of leaf beetles (Coleoptera: Chrysomelidae) in the Iberian Peninsula. Ecological Entomology 32: 312-318.

Basset Y., Aberlenc H.P., Barrios H., Curletti G., Béranger J.M., Vesco J.P., Causse P., Haug A., Hennion A.S., Lesobre L., Marques F. & O'Meara R. 2001. Stratification and diel activity of in a lowland rain forest in Gabon. Biological Journal of the Linnean Society, 72, 585-607.

102

Basset, Y. 1997. Species abundance and body size relationships in herbivores associated with New Guinea forest trees, with particular reference to insect host-specificity. In: Canopy arthropods. (Stork, N.E., Adis, J.A., Didham, R. K., -eds.) Chapman and Hall, pp. 237-264, London.

Basset, Y., Charles, E., Novotný, V., 1999. Insect herbivores on parent trees and conspecific seedlings in a rain forest in Guyana. Selbyana, 20, 146-158. Beccaloni, G.W., Gaston, K.J., 1995. Predicting the species richness of neotropical forest butterflies: Ithomiinae (Lepidoptera: Nymphalidae) as indicators. Biological Conservation, 71, 77-86.

Biondi, M., 1995. Gli Alticini Dele Isole Canarie (Coleoptera, Chrysomelidae). Fragmenta Entomologica, Roma, 26, Supplemento, 1-133.

Blair, R.B., Launer, A.E., 1997. Butterfly diversity and human land use: species assemblages along an urban gradient. Biological Conservation, 80, 113-125.

Booth, R. G., Cox, M. L., Madge, R. B., 1990. II E Guides to insect of importance to man 3. Coleoptera. Cambridge University Press, 384p.UK.

Borcard, D., Gillet, F., Legendre, P., 2011. Numerical Ecology with R (Use R!). Springer, 312p., USA.

Burnham, K. P., Overton, W. S. 1979. Robust estimation of population size when capture probabilities vary among . Ecology, 60, 927-936.

Chao, A. 1984. Non-parametric estimation of the number of classes in a population. Scandinavian Journal of Statistics, 11, 265-270.

Chao, A. 1987. Estimating the population size for capture recapture data with unequal catchability. Biometrics, 43, 783-791.

Chazdon, R., Colwell, R., Denslow, J., Guariguata, M. 1998. Statistical methods for estimating species richness of woody regeneration in primary and secondary rain forests of NE Costa Rica. In: Forest Biodiversity Research, Monitoring and Modeling: Conceptual Background and Old World Case Studies (Dallmeier, F., Comiskey, J. -eds.) Parthenon Publishing, p. 285-309, Paris.

Charles, E., Basset, Y., 2005. Vertical stratification of leaf beetle assemblages (Coleoptera: Chrysomelidae) in two forest types in Panama. Journal of Tropical Ecology, 21, 329-336.

Chikatunov, V., Pavlĭček, T., Lopatin, I., Nevo, E., 2000. Biodiversity and microclimatic divergence of chrysomelid beetles at 'Evolution Canyon', Lower Nahal Oren, Mt Carmel, Israel. Biological Journal of the Linnean Society, 69, 139-152.

103

CI, 2005. http://www.conservation.org/Documents/cihotspotmap.pdf. Erişim tarihi: 19.09.2011.

CI, 2011. http://www.biodiversityhotspots.org/xp/hotspots/hotspotsscience/key_ find ings/Pages/default.aspx. Erişim tarihi 19.09.2011.

Coley, P.D., Aide, T.M., 1991. Comparison of herbivory and plant defense in temperate and tropical broad-leaved forests. In: Plant- Interactions: Evolutionary Ecology in Tropical and Temperate Regions (Price, P.W., Lewinsohn, T.M., Fernandes, G.W., Benson, W.W. -eds) John Wiley and Sons, pp.25-29, New York.

Colwell, R.K., 2005. EstimateS: Statistical estimation of species richness and shared species from samples. Version 7.5.

Colwell, R.K. and Coddington, J.A. 1994. Estimating terrestrial biodiversity through extrapolation. Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences, 345, 101-118.

Ctyrynowicz, M., 1991. Resource size and predictability, and local herbivore richness in a subtropical Brazilian Cerrado community. In: Plant animal interactions: evolutionary ecology in tropical and temperate regions. (Price, P.W., Lewinsohn, T.M., Fernandes, G.W., Benson, W.W. -eds.) John Wiley and Sons, pp 561-589, New York, USA.

DeLoach, C.J., Carruthers, R.I., Dudley, T.L., Eberts, D., Kazmer, D.J., Knutson, A.E., Bean, D.W., Knight, J., Lewis, P.A., Milbrath, L.R., Tracy, J.L., Tomic- Carruthers, N., Herr, J.C., Abbott, G., Prestwich, S., Harruff, G., Everitt, J.H., Thompson, D.C., Mityaev, I., Jashenko, R., Li, B., Sobhian, R., Kirk, A., Robbins, T.O., Delfosse, E.S., 2003. First results for control of saltcedar (Tamarix spp.) in the open field in the western United States. In: Proceedings of the XI International Symposium on Biological Control of Weeds. (Cullen, J.M., Briese, D.T., Kriticos, D.J., Lonsdale, W.M., Morin, L. and Scott., J.K., -eds) CSIRO Entomology, pp. 505-513, Canberra, Australia.

Doguet, S., 1984. Contribution a l’étude des espèces d’Afrique du nord du genere Phyllotreta (Coleoptera, Chrysomelidae). Nouvelle Revue d'Entomologie (N.S.), 1(3), 43-265.

Döberl, M., 1994. Unterfamilie: Alticinae. In: Die Käfer Mitteleuropas (Coleoptera: Chrysomelidae: Alticinae) (Lohse, G.A., Lucht, W. -eds.) 3. Supplement band, pp. 17-144, Krefeld.

Döberl, M., 1995. Der heutige Alticinen-Artenbestand der Schweiz (Coleoptera, Chrysomelidae, Alticinae). Mitteilungen der Entomologischen Gesellschaft Basel, N.F., 45(2), 42-96.

104

Erinç, S., 1965. Yağış Müessiriyeti Üzerine Bir Deneme ve Yeni Bir İndis. İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Yayımları No: 41, İstanbul.

Erwin, T.L., 1988. The Tropical Forest Canopy: The Heart of Biotic Diversity, In: Biodiversity. (Wilson, E.O., -eds.), National Academy Press, pp.123-129, Washington D.C.

Erwin, T.L., 1997. Biodiversity at its utmost: Tropical Forest Beetles. In: Biodiversity II. (Reaka-Kudla, M.L., Wilson, D.E., Wilson, E.O., -eds.), Joseph Henry Press, pp. 27-40, Washington D.C.

Fakir, H., Özçelik, H., Deligöz, A., 2005. Isparta İlinde Korunan Doğal Alanlar ve Endemik Bitki Taksonları, Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu, 8-10 Eylül, s. 623-632, Isparta.

Feeny, P.P., Bostock, H., 1968. Seasonal changes in the tannin content of oak leaves. Phytochemistry, 7, 871-880.

Fernandez, P., Hilker, M., 2007. Host plant location by Chrysomelidae. Basic and Applied Ecology, 8, 97-116.

Forno, I.W., Kassulke, R.C., Harley, K.L.S., 1992. Host specificity and aspects of the biology of Calligrapha pantherina (Coleoptera: Chrysomelidae), a biological control agent for Sida acuta (Malvaceae) and S. rhombifolia in Australia. Entomophaga, 37(3), 409-417.

Furth, D.G., 1983. Alticinae of Israel: Psylliodes (Coleoptera: Chrysomelidae). Israel Journal of Entomology, 17, 37-58.

Furth, D.G., 1985. Alticinae of Israel: Chaetocnema (Coleoptera: Chrysomelidae). Israel Journal of Entomology, 19, 67-83.

Furth, D.G., 1997. Alticinae of Israel and adjacent areas: Smaller genera (Coleoptera: Chrysomelidae). Israel Journal of Entomology, 31, 121-146.

Furth, D.G., Longino, J.T., Paniagua, M., 2003. Survey and quantitative assessment of diversity in a Costa Rican rainforest (Coleoptera: Chrysomelidae: Alticinae). In: Special topics in leaf beetle biology. (Furth, D.G.,-eds.) Proceedings of the Fifth International Symposium on the Chrysomelidae, pp. 1-23, Pensoft Publishers, Moscow.

Gassmann, A., 1996. Classical biological control of weeds with insects: a case for emphasizing agent demography. In: Proceedings of the IX International Symposium on Biological Control of Weeds (Moran, V.C., Hoffmann, J.H., - eds.) University of Cape Town, pp.171-175, South Africa.

105

Gering, J.C., Crist, T.O., 2000. Patterns of beetle (Coleoptera) diversity in crowns of representative tree species in an old growth temperate deciduous forest. Selbyana, 21, 38-47.

Ghazoul, J., 2002. Impact of logging on the richness and diversity of forest butterflies in a tropical dry forest in Thailand. Biodiversity and Conservation, 11, 521-541.

Gómez-Zurita, J., Hunt, T., Kopliku, F., Vogler, A., 2007. Recalibrated tree of leaf beetles indicates independent diversification of Angiosperms and their Insect herbivores. Plos One, 4, 1-8.

Gorelick, R., 2006. Combining richness and abundance into a single diversity index using matrix analogues of Shannon’s and Simpson’s indices. Ecography, 29, 525-530.

Green, J., 1999. Sampling method and time determines composition of spider collections. The Journal of Arachnology, 27, 176-182.

Grimaldi, D., Engel, M.S., 2005. Evolution of the Insects. Cambridge University Press, 755p. Hong Kong.

Gruev, B., Tomov, V., 1984. Fauna Bulgarica 13, Coleoptera, Chrysomelidae, Part I, Orsodacninae, Zeugophorinae, Donaciinae, Criocerinae, Clytrinae, Cyrptocephalinae, Lamprosomatinae, Eumolpinae. In Aedibus Academie Scientiarum Bulgaricae, 220p. Sofia.

Gruev, B., Tomov, V., 1986. Fauna Bulgarica. 16 Coleoptera, Chrysomelidae Part II Chrysomelinae, Galerucinae, Alticinae, Hispinae, Cassidinae, In Aedibus Academie Scientiarum Bulgaricae, 388p. Sofia.

Harrison, S., Ross, S.J., Lawton, J.H., 1992. Beta diversity on geographic gradients in Britain. Journal of Animal Ecology, 61, 151-158.

Hsiao, T.H., 1994. Molecular techniques for studying systematics and phylogeny of Chrysomelidae. In: Novel aspects of the Biology of the Chrysomelidae, Series Entomologica, vol. 50. (Jolivet, P., Cox, M. L., Petitpierre, E. -eds.) Kluwer Academic Publishers, pp. 511-525, Dordrecht.

Huston, M., 1979. A general hypothesis of species diversity. American Naturalist. 113, 81-101.

Iadiza-Cricyt, 2004. İnternet Sitesi. www3.cricyt.edu.ar/entomologia/Sistematica_ Chrysomelidae.html. Erişim Tarihi: 10.12.2009.

Ireson, J.E., Friend, D.A., Holloway, R.J., Paterson, S.C., 1991. Biology of Longitarsus flavicornis (Stephens) (Coleoptera: Chrysomelidae) and its

106

effectiveness in controlling ragwort (Senecio jacobaea L.) in Tasmania. Journal of the Australian Entomological Society 30, 129–141.

Jäch, M.A., Balke M, 2008. Global diversity of water beetles (Coleoptera) in freshwater. Hydrobiologia, 595, 419-442.

Jolivet, P., 1988. Food habits and food selection of Chrysomelidae. Bionomic and evolutionary perspectives. In: Biology of Chrysomelidae (Jolivet, P., Petitpierre, E., Hsiao, T.H., -eds.) Kluwer Academic Publishers, pp. 1-24, Dordrecht, The Netherlands.

Jolivet, P., Cox M. L., Petitpierre E., 1994. Novel Aspects of the Biology of Chrysomelidae. Kluver Academic Publishers, 582 p. Dordrech, Netherlands.

Jolivet, P., Hawkeswood, T., 1995. Host-Plants of the Chrysomelidae of the World. Backhuys Publishers, 281 p. Leiden, The Netherlands.

Jolivet, P., Verma K. K., 2002. Biology of Leaf Beetles. Intercept Ltd. 335p. USA.

Jongman, R.H.G., 1995. Introduction. In: Data analysis in community and landscape ecology. (Jongman, R. H.G., Braak, C. J. F. ter., Van Tongeren, O. F. R. - eds.) Cambridge University Press, pp 1-9, Cambridge, New York.

Kasap, H., 1980. İç Anadolu Bölgesi Clytrinae, Cryptocephalinae, Eumolpinae, Chrysomelinae, Hispinae ve Cassidinae (Chrysomelidae, Coleoptera) Türlerinin Saptanması ve Taksonomik İncelenmesi. TÜBİTAK, Proj. No. TBAK-327 (Yayınlanmamış Rapor).

Kennedy, C.E.J., Southwood, T.R.E., 1984. The number of species of insects associated with British trees: a re-analysis. Journal of Animal Ecology, 53, 455-478.

Kishimoto-Yamada, K., Itioka, T., Sakai, S., Momose, K., Nagamitsu, T., Kaliang, H., Meleng, P., Chong, L., Hamid Karim, A.A., Yamane, S., Kato, M., Reid, C.A.M., Nakashizuka, T., Inoue, T., 2009. Population fluctuations of light- attracted chrysomelid beetles in relation to supra-annual environmental changes in a Bornean rainforest. Bulletin of Entomological Research, 99, 217-227.

Kitahara, M., 1999. Structure and organization of butterfly communities in a variety of woodlands at the northern foot of Mt. Fuji, central Japan. Transactions of the Lepidopterological Society of Japan, 50, 145-161.

Koivula, M., Punttila, P., Haila, Y., Niemelä, J., 1999. Leaf litter and the small-scale distribution of carabid beetles (Coleoptera, Carabidae) in the boreal forest. Ecography, 22, 424-435.

107

Koivula, M., 2002. Alternative harvesting methods and boreal carabid beetles (Coleoptera, Carabidae). Forest Ecology and Management, 167, 103-121.

Koivula, M., Kukkonen, J., Niemelä, J., 2002. Boreal carabid beetle (Coleoptera, Carabidae) assemblages along the clear-cut originated succession gradient. Biodiversity and Conservation, 11, 1269-1288.

Konstantinov, A.S., Cristofaro, M., Volkovitsh, M.G., 2000. Leafy spurge biological control exploration for natural enemies from the leaf beetle genus Aphthona Chevrolat (Coleoptera: Chrysomelidae: Alticinae). In: Proceedings of the X Symposium on Biological Control of Weeds (Spencer, N.R. -eds.) United States Department of Agriculture, Agricultural Research Services, pp. 245– 246, Sidney, MT and Montana State University, Bozeman, MT.

Konstantinov, A.S., Korotyaev, B.A., Volkovitsh, M.G., 2009. Insect Biodiversity in the Palearctic Region. In: Insect biodiversity: science and society (Foottit, R.G., Adler, P.H., -eds.). Wiley-Blackwell, pp. 107-162, Oxford.

Konstantinov, A.S., Vandenberg, N.J., 1996. Handbook of Palearctic Flea Beetles (Coleoptera: Chrysomelidae: Alticinae). Vol 1, Number 3. Associated Publishers, 439 p., Gainesville, Florida.

Korkmaz, M., 2001. Orman kaynaklarında doğa turizmi etkinliklerinin ekonomik çözümlemeleri. S.D.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, 2, 111-134.

Kovach, W.L., 2005. MVSP: a multi variate statistical package for windows, version 3.1. Kovach Computing Services, Pentraeth, Wales, U.K.

Krebs, C.J., 1994. Ecology: the experimental analysis of distribution and abundance. Addison-Wesley Educational Publishers, 801p., UK.

Kristen, K.J., Ford, A., Rosauer, D.F., Silva, N.D., Mittermeier, R., Bruce, C., Larsen, F.W., Margules, C., 2011. Forests of East Australia: The 35th Biodiversity Hotspot. In: Biodiversity Hotspots, Distribution and Protection of Conservation Priority Areas (Zachos, F.E., Habel, J.C. –eds.) Springer- Verlag, pp. 295-310, Berlin.

Küper, W., Wagner, T., Barthlott, W., 2005. Diversity patterns of plants and phytophagous beetles in Sub-Saharan Africa. Bonner Zoologische Beiträge, 53, 283-289.

Lawrence, J.M., Samways, M.J., 2002. Influence of hilltop vegetation type on an African butterfly assemblage and its conservation. Biodiversity and Conservation, 11, 1163-1171.

Lawton, J.H., Schröder, D., 1977. Effects of plant type, size of geographical range and taxonomic isolation on number of insect species associated with British plants. Nature, 265, 137-140.

108

Leather, S.R., Walters, K.F.A., Bale, J.S., 1990. The ecology of insect overwintering. 225p., Cambridge.

Lee, S. M., Chao, A. 1994. Estimating population size via sample coverage for closed capture-recapture models. Biometrics, 50, 88-97.

Leksono, A.S., Takada K., Koji S., Nakagoshi N., Anggraeni T., Nakamura K., 2005. Vertical and seasonal distribution of flying beetles in a suburban temperate deciduous forest collected by water pan trap. Insect Science, 12, 199-206.

Leonardi, C., 1970. Materiali per uno Studio Filogenetico del Genere Psylliodes (Coleoptera, Chrysomelidae). Atti della Società Italiana di Scienze Naturali e del Museo Civico di Storia Naturale di Milano, 110(3), 201-223.

Leonardi, C., 1971. Considerazioni sulle Psylliodes del Gruppo Napi e Descrizione di una Nuova Specie (Coleoptera Chrysomelidae). Atti della Società Italiana di Scienze Naturali e del Museo Civico di Storia Naturale di Milano, 112(4), 485-533.

Leonardi, C., 1972. La “Psylliodes wachsmanni” Csiki Specie Distinta e Suo Inquadramento nel Gruppo Della “Psylliodes picina” (Coleoptera, Chrysomelidae). Atti del Museo Civico di Storia Naturale di Trieste, 28(1), 137-146. Leonardi, C., 1975. Le Psylliodes Appenniniche del Museo Civico di Storia Naturale di Verona (Coleoptera Chrysomelidae). Ricerche Sulla Fauna Appenninica, Bollettino del Museo Civico di Storia Naturale di Verona, 2, 51-90.

Leonardi, C., Gruev, B., 1993. Note Sistematiche e Geonemiche su Alcuni Psylliodes del complesso picinus (Marsh.) con descrizione di una Nuova Specie (Coleoptera, Chrysomelidae). Atti della Società Italiana di Scienze Naturali e del Museo Civico di Storia Naturale di Milano, 133(2), 13-32.

LeSage, L.,2011. İnternet Sitesi. http://www.canacoll.org/Coleo/Checklist/PDF%20 files/CHRYSOMELIDAE.pdf Erişim Tarihi. 30.10.2011

Lewinsohn, T.M., Novotný, V., Basset, Y., 2005. Insects on plants: diversity of herbivore assemblages revisited. Annual Review of Ecology, Evolution and Systematics, 36, 597-620.

Liang, J., Buongiorno, J., Monserud, R.A., Kruger, E.L., Zhou, M., 2007. Effects of diversity of tree species and size on forest basal area growth, recruitment, and mortality. Forest Ecology and Management, 243, 116-127.

Linzmeier, A.M., Ribeiro-Costa, C.S., 2008. Seasonality and temporal structuration of Alticini community (Coleoptera, Chrysomelidae, Galerucinae) in the Araucaria Forest of Parana, Brazil. Revista Brasileira de Entomologia, 52(2): 289-295.

109

Linzmeier, A.M., Ribeiro-Costa, C.S., 2009. Spatio-temporal dynamics of Alticini (Coleoptera, Chrysomelidae) in a fragment of Araucaria Forest in the state of Parana, Brazil. Revista Brasileira de Entomologia, 53(2), 294-299.

Livia, C., 2006. Diversity and Economic Importance of the Leaf Beetles (Coleoptera: Chrysomelidae) in the Republic of Moldova. Buletin USAMV-CN, 62, 184- 187.

Lopatin, I.K., 1984. Leaf beetles (Chrysomelidae) of the Central Asia and Kazakhstan. Oxonian Press, 416 p. New Delhi.

MacArthur, R. H. 1969. Patterns of communities in the tropics. Biological Journal of the Linnaean Society, 1, 19-30.

Magura, T., 2002. Carabids and forest edge: spatial pattern and edge effect. Forest Ecology and Management, 157, 23-37.

Magurran, A.E., 1988. Ecological Diversity and Its Measurement. University Press, 179 p., Cambridge.

Magurran, A.E., Henderson, P.A., 2003. Explaining the excess of rare species in natural species abundance distributions. Nature, 422, 714-716.

Mao, C.X., Colwell, R.K., 2005. Estimation of species richness: mixture models, the role of rare species, and inferential challenges. Ecology, 86, 1143-1153.

Marquis, R.J., 1991. Herbivore fauna of piper (Piperaceae) in a Costa Rican wet forest: diversity, specifity and impact. In: plant-animal interactions: evolutionary ecology in tropical and temperate regions. (Price, P.W., Lewinsohn, T.M., Fernandes, G.W., Benson, W.W. –eds.). John Wiley and Sons, pp.179-208, New York, USA.

MathWorks, 2011. Matlab: http://www.mathworks.co.uk/store/default.do

Mazía, C.N., Chaneton, E.J., Kitzberger, T., 2006. Small-scale habitat use and assemblage structure of ground-dwelling beetles in a Patagonian shrub steppe. Journal of Arid Environments, 67, 177-194.

Mohr, K. H., 1966. Chrysomelidae In: Die Kafer Mitteleuropas. (Freude, H., Harde, K., Lohse, G. A. –eds.) pp.95-299. Krefeld.

Mohr, K.H., 1981. Revision der Paläarktischen Arten der Gattung Dibolia Latreille, 1829 (Coleoptera, Chrysomelidae, Halticinae). Polskie Pismo Entomologiczne, 51, 393-469.

110

Murakami, M., Yoshida, K., Hara, H., Toda, M. J., 2005. Spatio-temporal variation in Lepidopteran larval assemblages associated with oak, Quercus crispula: the importance of leaf quality. Ecological Entomology, 30, 521-531.

Mutlu, B., Erik, S., 1996. B3-C3 Kareleri İçin Yeni Floristik Kayıtlar. Hacettepe Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 17, 57-79.

Mutlu, B., Erik, S., 2003. Flora of Kızıldağ Mountain (Isparta) and Environs. Turkish Journal of Botany, 27, 463-493.

Myers N. 1988. Threatened biotas: “Hot spots” in tropical forests. The Environmentalist 8, 1-20.

Myers, N., 2001. Hotspots. In: Encylopedia of Biodiversity (Levin, S.A., -eds). Volume: 3. 371-381.

Myers, N., R. A. Mittermeier, C. G. Mittermeier, G. A. B. da Fonseca, J. Kent. 2000. Biodiversity hotspots for conservation priorities. Nature, 403, 853-858.

Niemelä, J., Langor, D., Spence, J.R., 1993a. Effects of forest management practices on the diversity of ground-occurring beetles in mixed northern hardwood forests of the Great Lakes Region. Forest Ecology and Management, 139, 135-155.

Niemelä, J., Langor, D., Spence, J.R., 1993b. Effects of clear-cut harvesting on boreal ground-beetle assemblages (Coleoptera: Carabidae) in Western Canada. Conservation Biology, 7, 551-561.

Novotný, V., Basset, Y., 2000. Rare species in communities of tropical insect herbivores: pondering the mystery of singletons. Oikos, 89, 564-572.

Ødegaard, F. 2006: Host specificity, alfa- and beta-diversity of phytophagous beetles in two forests in Panama. Biodiversity and Conservation, 15, 83-105.

Ohsawa, M., Nagaike, T., 2006. Influence of forest types and effects of forestry activities on species richness and composition of Chrysomelidae in the central mountainous region of Japan. Biodiversity and Conservation, 15(4), 1179- 1191.

Pasteels, J. M. , Rowell-Rahier, M., Braekman, J. C., Daloze, D., Duffey, S., 1989. Evolution Of Exocrine Chemical Defense in Leaf Beetles (Coleoptera: Chrysomelidae). Experimentia, 45, 295-300.

Řehounek, J., 2002. Comparative study of the leaf beetles (Coleoptera: Chrysomelidae) in chosen localities in the district of Nymburk. Acta Universitatis Palackianae Olomucensis Facultas Rerum Naturalium (2001- 2002), Biologica, 39-40, 123-130.

111

Rieske, L.K., Buss, L.J., 2001. Influence of site on diversity and abundance of ground- and litter-dwelling coleoptera in appalachian oak-hickory forests. Environmental Entomology, 30, 484-494.

Ruggiero, A., Sackmann, P., Farji-Brener, A.G., Kun, M., 2009. Beetle abundance- environment relationships at the Subantarctic-Patagonian zone. Insect Conservation and Diversity, 2, 81-92.

Samways, M.J., McGeoch, M.A., New, T.R., 2010. Insect conservation, A Handbook of Approaches and Methods. Oxford University Press. 441p., UK. Schluter, D., Ricklefs, R.E., 1993. Species diversity: an introduction to the problem. In: Species diversity in ecological communities. (Ricklefs, R.E., Schluter, D., -eds.). University of Chicago Press, pp. 1-10, Chicago, Illinois.

Schoonhoven, L.M., Jermy, T., van Loon, J.J.A., 1998. Insect plant biology. From physiology to evolution. Chapman and Hall. 409p., London.

Southwood T.R.E., Wint G.R.W., Kennedy C.E.J., Greenwood, S.R., 2004. Seasonality, abundance, species richness, and specificity of the phytophagous guild of insects on oak (Quercus) canopies. European Journal of Entomology, 101, 43-50. Spence, J.R., Langor, D.W., Niemelä, J., Cárcamo, H.A., Currie, C.R., 1996. Northern forestry and carabids: the case for concern about old-growth species. Annales Zoologici Fennici, 33, 173-184.

Staines, C., 2002: İnternet Sitesi. http://www.inbio.ac.cr/papers/chrysomelidae/esp/ index.html. Erişim Tarihi: 12.12.2009.

Stamp, N.E., Bowers, M.D., 1990. Phenology of nutritional differences between new and mature leaves and its effect on caterpillar growth. Ecological Entomology 15, 447-454.

Steiner, H., 1962. Metoden zur Untersuchungen des Populationdynamik in obstanlangen. Entomophaga, 7, 207-214.

Stork, N.E., Hammond, P.M., Russel, B.L., Hadwen, W.L., 2001. The spatial distribution of beetles within the canopies of oak trees in Richmond Park, UK. Ecological Entomology, 26, 302-311.

Strong, D.R., Lawton J.H., Southwood, S.R. 1984. Insects on Plants. Harvard University Press, 313p., Cambridge, MA.

Strong, D.R.J., 1977a. Rolled-leaf hispine beetles (Chrysomelidae) and their Zingiberales host plants in middle America. Biotropica, 9, 156-169.

Strong, D.R.J., 1977b. Insect species richness: hispine beetles of Heliconia latispatha. Ecology, 58, 573-582.

112

Su, J.C., Woods, S.A. 2001. Importance of sampling along a vertical gradient to compare the insect fauna in managed forests. Environmental Entomology, 30, 400-408.

Şen, İ., Gök, A., 2009. Leaf beetle communities (Coleoptera: Chrysomelidae) of two mixed forest ecosystems dominated by pine-oak-hawthorn in Isparta province, Turkey. Annales Zoologici Fennici, 46, 217-232.

Takizawa, H., 1994. Seasonal changes in leaf betle fauna of a warm temperate lowland in Japan. In: Novel aspects of the Biology of the Chrysomelidae. (Jolivet, P., Cox, M. L., Petitpierre, E. -eds.). Kluwer Academic Publishers, pp. 511-525, Dordrecht, The Netherlands.

Thomas, A.W., Thomas, G.M., 1994. Sampling strategies for estimating moth species diversity using a light trap in a northeastern softwood forest. Journal of Lepidopterists’ Society, 48, 85-105.

Tilman, D., Pacala, S., 1993. The maintenance of species richness in plant communities. In: Species diversity in ecological communities. (Ricklefs, R.E., Schluter, D., -eds.) University of Chicago Press, pp. 13-25 Chicago, Illinois.

VanDyk, J., 2006. İnternet Sitesi. http://bugguide.net /node/view/180. Erişim Tarihi: 01.12.2009.

Volkovitsh, M.G., Dolgovskaya, M.Yu., Reznik, S.Ya., Cristofaro, M., 2000.The life history and biology of Aphthona russica sp. nov. (Coleoptera: Chrysomelidae: Alticinae), a potential biological control agent of leafy spurge. In: Proceedings of the X Symposium on Biological Control of Weeds (Spencer, N.R. -eds.) United States Department of Agriculture, Agricultural Research Services, pp 113–116, Sidney, MT and Montana State University, Bozeman, MT.

Wagner, T., 2003. Seasonality of canopy beetles in Uganda. In: Arthropods of Tropical Forests. (Basset, Y., Novotný, V., Miller, S.E., Kitching, R.L., -eds.) Cambridge University Press, pp. 146-158, Cambridge.

Walther, B.A. & Morand, S., 1998. Comparative performance of species richness estimation methods. Parasitology, 116, 395–405.

Warchałowski, A., 1991a. Chrysomelidae Stonkowate (Insecta: Coleoptera) Czść II (Podrodziny: Clytrinae i Cryptocephalinae). Fauna Polski, Tom. 13, 347p. Warszawa.

Warchałowski, A., 1991b. Kurze Übersicht der oberseits hellen Calomicrus Steph.- Arten (Coleoptera: Chrysomelidae: Galerucinae). Genus, 2: 41-55.

113

Warchałowski, A., 1993. Psylliodes dogueti sp. n., eine neue Erdflohart aus der Türkei (Coleoptera: Chrysomelidae: Halticinae). Genus, 4(4), 359-361.

Warchałowski, A., 1994. Chrysomelidae, Stonkowate (Insecta: Coleoptera), Czesc IV, (Chrysomelina, Gonioctenina, Phratorina i Entomoscelina oraz podrodzina Galerucinae). Fauna Polski, Tom 16, 302p. Warszawa.

Warchalowski, A., 1996. Übersicht der westpaläarktischen Arten der Gattung Longitarsus Berthold, 1827 (Coleoptera: Chrysomelidae: Halticinae). Genus, Supplement, 266 p.

Warchalowski, A., 1998. Chrysomelidae Stonkowate (Insecta: Coleoptera), Część VI, Fauna Polski, Tom. 20, Warszawa, 291 p.

Warchalowski, A., 2000. Chrysomelidae Stonkowate (Insecta: Coleoptera), Część VII, Fauna Polski, Tom. 22, Warszawa, 357 p.

Warchałowski, A., 2003. The leaf-beetles of Europe and the Meditterranean area. Natura optima dux Foundation, 600p. Warszawa.

Wąsowska, M., 2006. Chrysomelid communities (Chrysomelidae, Coleoptera) of xerothermic grasslands (Inuletum ensifoliae) in the Wyżyna Miechowska Uplands (Central Poland). Biologia, Bratislava 61 (5), 565-572.

Wąsowska, M., 2001. Changes in chrysomelid communities (Chrysomelidae, Coleoptera) from pine canopies, during secondary succession of moist coniferous forest in Puscza Białowieska. Fragmenta Faunistica, 44, 59-72.

Wąsowska, M., 2004. Impact of humudity and mowing on chrysomelid communities (Coleoptera, Chrysomelidae) in meadows of the Wierzbanówka valley (Pogorze Wielickie hills, Southern Poland). Biologia, Bratislava, 59(5), 601- 611.

Werner, S.M., Raffa, K.F., 2000. Effects of forest management practices on the diversity of ground-occurring beetles in mixed northern hardwood forests of the Great Lakes Region. For. Ecol. Manage. 139, 135–155.

Whittaker, R.H., 1972. Evolution and measurement of species diversity. Taxon, 21, 213-251.

Wilf, P, Labandeira, C.C., Kress, W.J., Staines, C.L., Windsor, D.M., 2000. Timing the radiations of leaf beetles: Hispines on gingers from Latest Cretaceous to Recent. Science, 289, 291-294.

Wood, B.C., Pullin, A.S., 2002. Persistence of species in a fragmented urban landscape: the importance of dispersal ability and habitat availability for grassland butterflies. Biodiversity and Conservation, 11, 1451-1468.

114

Yücedağ, C., Carus, S., 2005. Kovada Gölü Milli Parkı Ormanlarının Meşcere Kuruluşları. S.D.Ü. Orman Fakültesi Dergisi. 1, 62-77.

Zaitzev, V.F., Reznik, S.Y., Volkovitsh, M.G., Dolgovskaya, M.Y., Konstantinov, A.S. and Spencer, N.R., 2004. Prospects for the search for weed Biocontrol agents in Russia. In: Proceedings of the XI International Symposium on Biological Control of Weeds. (Cullen, J.M., Briese, D.T., Kriticos, D.J., Lonsdale, W.M., Morin, L. and Scott., J.K., -eds). CSIRO Entomology, pp. 203-207, Canberra, Australia.

Zeydanlı, U., Tuğ, S., 2008. Biyolojik çeşitlilik ve orman ekosistemlerindeki önemi. Ülgen, H. ve U. Zeydanlı, ed. 2008. Orman ve Biyolojik Çeşitlilik. Doğa Koruma Merkezi. Ankara 198s.

115

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : İsmail ŞEN

Doğum Yeri ve Yılı : Yalvaç / 1980

Medeni Hali : Bekar

Yabancı Dili : İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : İzmir Karataş Lisesi (1994-1997)

Lisans : Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü (1998-2003)

Yüksek Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü (2004-2007)

Çalıştığı Kurumlar ve Yıl:

S.D.Ü. Deneysel ve Gözlemsel Öğrenci Araştırma ve Uygulama Merkezi (2004-

2010)

S.D.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi (2010-20??)

Yayınları (SCI ve diğer makaleler)

1. Gök, A., Aslan, E. G., Şen, İ., Ayvaz, Y., 2006. Redescription of Lochmaea

limbata Pic, 1898 with a new synonym (Coleoptera: Chrysomelidae:

Galerucinae). Annales Zoologici. 56(4): 601-604.

2. Gök, A., Ekiz, A.N., Bilginturan, S., Şen, İ., 2008. Notes on the host plant, habitat

and distribution in Turkey of Cryptocephalus (Burlinius) pusillus Fabricius,

116

1777 (Coleoptera: Chrysomelidae). North-Western Journal of Zoology. 4(2):

270-273.

3. Şen, İ., Aslan, EG, Gök, A, 2008. Redescription of the little known galerucine,

Calomicrus malkini Warchałowski, 1991 (Coleoptera: Chrysomelidae), with

notes on its habitat and host plants. Journal of the Entomological Research

Society. 10(3): 25-32.

4. Şen, İ., Gök, A., 2009. Leaf beetle communities (Coleoptera: Chrysomelidae) of

two mixed forest ecosystems dominated by pine-oakhawthorn in Isparta

province, Turkey. Annales Zoologici Fennici. 46: 217-232

5. Gök, A., Ekiz, AN., Küçükkaykı, EC., Şen, İ., 2010. Rediscovery of

Cryptocephalus (Heterichnus) loebli (Coleoptera; Chrysomelidae;

Cryptocephalinae), A poorly known species from Turkey. Journal of the

Entomological Research Society. 12 (3): 51-55.

6. Ekiz, A.N., Şen, İ., Gök, A., 2010. Variation in Cryptocephalus (Protophysus)

wehnckei Weise,1882 with a redescription of the poorly known female

(Coleoptera: Chrysomelidae). Zoology in the Middle East. 51: 83-88.

7. Şen, İ., Gök, A., 2011. Redescription of Pachybrachis pentheri (Coleoptera:

Chrysomelidae: Cryptocephalinae), a Little Known Endemic Species from

Turkey, with Notes on New Distribution Localities and Habitat. Journal of

the Entomological Research Society. 13(3): 125-129.

117