KANUNÎ SÜLEYMAN'IN ANNESİ HAFSA SULTAN'IN VAKFİYYESİ VE 'DAKİ HAYIR ESERLERİ

ibrahim Hakkı KONYALI

Ankara'da Vakıflar Genel Müdür­ Hafsa bu vakfij'yesiyle Ma­ lüğü arşivindeki 600 orijinal vakfiyye nisa'da bir imaret, bitişiğinde bir cami, arasında 1425/58 numarada saklanan civarında on odalı ve bir dersaneli bir Kanunî'nin Anası Hafsa Sultanın da medrese, imaretin yakininde bir han- arapça bir vakfiyyesi vardır. Hayırse­ kah, bir de sıbyan okulu vakfetmiştir. verliğin, sosyal yardımın mükemmel İmaretin (tabhane) denilen dinlenme bir örneğini veren bu vakfiyye H. 929 odaları, matbahi, yemek salonu, mah­ yılı Şabanının ortalarında tanzim edil­ zeni, odunluğu, ahırı ve kenefi vardır. miştir (M. 1522). Boyu 0.19, eni 0,13 m. dir. Menteşeli Hüseyin oğlu Mehmed'- Hafsa Sultan bu vakfının tevliyeti­ in tâlik yazısiyle yazılan bu vakfiyyenin ni Hacı Tac-üd-din İbrahim isminde bi­ birinci sayfasında oğlu Kanunî Sultan risine vermiştir. Sağ oldukça bu, müte­ Süleyman'ın altunlu bir tuğrası vardır. velli olacak, ölünce zamanın padişahı Bu tuğranın Kanunî'nin babası adına yerine ehil bir mütevelli tâyin edecek­ yaptırdığı Sultan Selim mamûresi'nin tir. Mütevelliye her gün 50 dirhem (gü­ vakfiyyesinin üstündeki tuğrayı çeken müş para) verilecektir. tuğrakeş tarafından çekildiği anlaşılı­ Hafsa Hatun mamûresinde her gün yor. Vakfiyyede Hafsa Sultan şöyle va­ 117 kişi şu hizmet ve vazifeleri almak­ sıflandırılıyor: tadırlar: 1 — Bir mütevelli her gün 50 dirhem (gümüş para) alacaktır. 2 — Bir nazır her gün 10 dirhem (gü­ müş para) alacaktır. 3 — Bir kâtip her gün 6 dirhem (gü­ to^j

6 — İki tahsildar, gündelikleri ikişer sonra cami'de teşbih cdcceklcı , dirhem. ecrini ve sevabını vakfedcniı» ı li huna bağışhyacaklardıı ! Giiıuk' 7 — Üç köyler talisildan, gündelikle­ lik ücretleri birer dirhemdir. ri ikişer dirhem. 17 — iki kayyim. Gündelikleri ikişc. 8 — Bir imam, gündeliği beş dirhem. dirhemdir. 9 — Bir hatip, gündeliği beş dirhem. 18 — Bir kandilci. Camiin kandilleı in; yakacak, söndürecek. Gündeliijı 10 — Bir müezzin, gündeliği iki dir­ iki dirhemdir. hem. 11 — Bir muvakkit, gündeliği üç dir­ 19 — Bir müderris. Bu müderris lal i hem. günlerinden başka her gün niL-d rese dershanesinde ders vcrccci, 12 — On hafız. Bunlarm âlimi Ser tir. Bu nakil (Kur'an \e haciı-, Mahfil olacaktır. Kuran okuma- gibi) ve akıl ilimlerini, asli \ va evvelâ o başlıyacak, son oku­ fer'î bilgileri çok iyi bilecek, lı, , yan da o olacaktır. Bunlar haf­ müşkili çözmeye vc şüphel<.'i , tada bir hatim indirecekler, mü­ gidermeye kııdrclli olacaklır. tevelli bunlara her hafta 100 dir­ hem yiyecek ve içecek parası ve­ 20 — Medresede istidadı, iyi huvl; recektir. Ayrıca ikişer dirhem de çalışkan 10 talebe bulunac:! gündelik alacaklardır. Reisleri­ bunlar her gün ikişer dirlir : nin yevmiyesi 3 dirhemdir. alacaklardır. 13 — Bir Meddah (Öğücü). Bu, güzel 21 — Bir medrese bevvabı (kaı^ıcıs- sesli bir hafız olacak, Hazret-i Bir dirhem gündelik alacak. Peygamberi medheden kaside­ 22 — Hankah-i Sufiyye denilen zaviv, - ler, naatlar okuyacak, güzel se­ de 10 müridli bir irşâd eti ı ; siyle cemaati vecd ve istiğrak şeyh bulunacaktır. Dervişi haline getirecektir. hankahın on odasında oturaca,, 14 — Bir muarrif. Bu iyi konuşan, fa­ 1ar, bunlar ehli sünnet ve CCHK' sih, tatlı dilli, istiareleri, nükte­ atten olacaklardır. Heva ve bid' leri bilecek, her namazdan evvel at ehlinden olmıyacaklartin ve sonra dilin bütün fesahat ve Şeyh her gün irşâd seccadesi belâgatiyle (tarif) okuyacak, oturacak, yamndakilerini dojiı ı' vakfeden Hafsa Hatun'a, bütün yola yöneltecektir. Bunlar ih;ı müminlere düalannm ve ibadet­ detle, taatla meşgul olacakİLD , lerinin kabulü için hayır düalar zikredecekler. Şeyh'ehergün (r,ı. edecektir, düa yüksek sesle ve müridlere ikişer dirhem veril: tam bir huzûr ve huşû içinde ya­ çektir. pılacaktır. Bunun gündeliği 3 23 — Bir zaviye kayyimi. Gündeliği dirhemdir. bir dirhemdir. 15 — 30 hafız. Her gün öğle namazın­ 24 — Bir sıbyan mektebi öğretmeni. dan sonra cami'de birer cüz Kur' an okuyacaklar, yevmiyeleri iki­ Yevmiyesi beş dirhemdir. şer dirhemdir. 25 — Bir mektep halifesi (kalfası) 16 — On tesbihçi (Tanrıyı aran). Yevmiyesi üç dirhemdir. Bunlar her gün öğle namazından Bu mektepte fakir, yetim çocuk- HAPSA SULTAN'IN VAKFİYESİ VE MANİSA'DAKİ HAYİR ESERLERİ 49

1ar okuyacaktır. Yetim çocuklar Bu şeyh etleri, sair gıda madde­ için vakıftan her gün ikişer dir­ lerini pişmeden evA^el inceliye- hem ayrılacak, her sene bu pa­ cektir. Yemekler pişince tuzuna ralar toplanarak ramazan bay­ bakacak, mutlaka lezzetli olma­ ramlarında kendilerine elbise sını temin edecektir. alınarak dağıtılacaktır. Hademe ve müstahdemlerin hiz­ 26 — Çok emniyetli ve iyi bir noktacı metlerinde kusur edenleri değiş­ olacaktır. Bu, tatil günlerinde tirilmek üzere mütevelliye bildi­ başka bütün hizmetlilerin ve va­ recektir. İcabedenleri terbiye zifelilerin şer'î bir özürleri bu­ edecek ve edeplendirecektir. İ- lunmadan vazifelerine gelip gel­ marette vazifeli olanlar bu şey­ mediklerini tesbit edecek, gel- hin emirlerini dikkatle yerlerine miyenlerin yevmiyelerinin kesil­ getireceklerdir. Bunun ycAnniye- mesini mütevelliye bildirecektir. si on dirhemdir. Her gün bir dirhem alacaktır. 30 — Bir kilerci bulunacaktır. Yevmi­ 27 — Medresede, imarette ve zaviyede yesi üç dirhemdir. tamire muhtaç yerleri onaracak. 31 — İki imaret kayyimi olacaktır. Mimarî ilmine vâkıf bir mimar Bunlar da namuslu ve iyi müslü- bulunacak, her gün üç dirhem manlardan seçilecektir. Bunlar alacaktır. Bu imarete akan su yemekleri taksim ve tevzi ede­ yollarını tamir edecektir. ceklerdir. 28 — İki de su yolcusu bulunacaktır, 32 — İki imaret ferraşı (yaygıcısı) bunlar hamamın ve Kırkağaç kö­ olacak, bunlar imaretet yaygıla­ yündeki çeşmenin su yollarını rı serecekler ve kaldıracaklar, tamir edeceklerdir. Her gün bi­ daha başka işlere de yardım ede­ rer dirhem alacaklardır. ceklerdir. 29 — Çok emniyetli, nazik ve terbiyeli 33 — Bir abdeshane temizleyicisi ve bir imaret şeyhi bulunacaktır. bakıcısı olacak. Bu adamhelâyı Bu yemeklerin listesini hazırla­ temizleyecek, abdes ibrikleriyle yacak, muayyen zamanlarda ye­ abdeshane ibriklerini ayrı ayrı meklerin tevziinde bulunacak, muhafaza edecektir, günde üç dağıtım işlerini geleneğe uygun dirhem alacaktır. bir şekilde yaptıracak, imarete gelen ve inecek misafirleri güler 34 — İki mahir aşçı, günde beşer dir­ yüzle karşılayacak, onlara dere­ hem alacaklardır. celerine göre ikramda buluna­ 35 — İki aşçı yamağı, gündelikleri iki­ cak, hiç geciktirmeden muayyen şer dirhem. vakitlerde onlara yemekleıini verdirecektir. Bu misafirlerden 36 — Bir vekilharç, yevmiyesi dört onunun her gün binek ve yük dirhem. hayvanlarının arpaları temin edi­ 37 — İki ekmekçi, yevmiyeleri dörder lecektir. Üç gün sonra bu misa­ dirhem. firlere imaretten ayrılmaları için izin verilecektir. Şeyh misa­ 38 — Bir ambar memuru, yevmiyesi firleri yine tatlı dille, güler yüzle iki dirhem. uğurlayacak, kat'iyyen asık çeh- 39 — Bir kapucu .yevmiyesi üç dir­ reli ve sert olmıyacaktır. hem. 50 İBRAHİM HAKKI KONYALI

40 — Bir gendum kûp (bıigda}' döğü- dirhem olacaktır. Her gün 800 fodla cü) bulunacak, bu yemeklere ko­ pişirilecektir. nacak buğdayı adamakıllı döge Her üç günde im.arcte Saınhan ki- çektir, gündeliği iki dirhemdir. lesiyle bir kilo pirinç verilecektir. 41 — Değirmende bir buğday öğütücü Vakfiyyede mevsimine göre imaret bulunacak, burada ekmek yapı­ mutfağı için alınacak buğday, tuz, no­ hut, soğan, ıspanak, maydanoz, lâhana, lacak, unu iyi öğütecektir, gün­ koruk, havuç, kimyon ve biber mikta­ deliği dört dirhemdir. rı ve bedelleri ayrı ayrı gösterilecektir. Hafsa Hatun, iyi hizmet etmiyenle- Cuma günleri, bayram gecelen, Regaip rin, vazifelerini iyi yapmıyanların azil­ ve Mevlid günleri misafirlere imarette leri için de vakfiyyesine şartlar koy­ zerde, dane ve zirebaç verilecektir. muştur. Bazı küçük memurlar müte­ Bunlar için sarfedilecek bal, safran, ni­ vellinin isteği ve emriyle görevlerinden şasta, incir ve erik paraları da vakfiy- atılacaklardır, tmam, müezzin gibi hiz­ yeye konmuştur. metlilerin azilleri ancak kadının (haki­ İmarette her gün altı sofra tertip­ min) emriyle, hükmiyle olacaktır. lenecek ve her sofrada beşten fazla kimse yemek yemiyecektir, az olmasın­ Hafsa Hatun imarette sabahtan ve ikindiden sonra iki defa yemek pişiril­ da bir sakınca yoktur. mesini ve dağıtılmasını şart koşmuş­ İmarete gelen her misafire derhal tur. Bu yemekler fakirlerle Medrese 40 dirhem bal ile yarım ekmek ikram talebesine, halka bilgi verene, baş olunacaktır, misafirlere sabahları her ka ifadeyle halk öğretimini suhtele- sofrada paça ve dane verilecektir. re (softalara), hankahdaki misafirlere, imarete gelen ve inen sadate, ulemaya İmarete gelen sadete her gün fası­ ve başka iyi kişilere ve misafirlere ik­ lasız zerde ve dane verilecektir. ram edilecek ve yedirilecektir. Cami için alınacak zeytinyağı, bal­ Vakfiyyenin buradaki bir şartına mumu, mum ve mihrabın iki tarafında göre imarete kat'iyyen sipahiler (yerli yakılmak için kâfurlu mum parası da süvari asker; ve san'at erbabı, kazanç vakfiyyede ayn ayrı gösterilmiştir. sahipleri misafir edilmiyeceklerdir. İmaretin bakır kabları her üç ayda Vakfiyyede imarette misafirlere bir en iyi cins olan Kaleî' kalayiyle ka- yemek ve tatlı yapmak için lâzım olan laylanacaktır. her şey ayrı ayrı mikdarları ve değer­ leriyle gösterilmiştir. Her gün Saruhan Hafsa Sultan'ın Urla'da yaptırdığı okkıyyesi ile (okkası ile) 20 okka ko­ mescitte yakılacak kandillerin zeytin­ yun eti alınacaktır, Saruhan okkası yağı ve mumu için de para ayrılmıştır. şer'î 800 dirhemdir. Bu etin yarısı sa­ Yaz ve kış gelecek misafirlerin azlığına bah yemeğine, yarısı ikindi sonrası ye­ ve çokluğuna göre imarette pişirilecek meğine ayrılacaktır. Vakfij^ede koyun yemek mikdarı ayarlanacaktır. eti lezzetli olduğu için yemeklerde yal­ nız ko5am eti kullanılması açıklanmış­ Hafsa Sultan'ın vakfettiği köyler, tır. İmaretinde misafirlere ve başkaları­ emlâkten başka gelirleri de vardır, şun­ na verilecek fodlalık un 600 lidre ola­ lardır: caktır. Buralarda bir lidre şer'î yüz dir­

hemdir. Her fodla piştikten sonra 100 1. Hindistan'da bir yerdir. HAPSA SULTAN'IN VAKFİYESİ VE MANİSA'DAKİ HAYİR ESERLERİ 51

1 — Her sene Gelibolu derbendin­ 4 — Abd-ün-Nafi oğlu Kasım Pa­ den geçen beş bin koyundan alınan re­ şa. sim, 5 — Defterdar Musa oğlu İsken­ 2 — Urla ihtisap ve ihzar resimleri. der Bey. Bu gelirlerle vakfın kâtiplerinin, 6 — Defterdar Abd-ül-Mennan oğ­ tahsildarlarının, noktacısının, mimar­ lu Abdüs-Selâm Bey. larının, ahırcısımn, bewabmm ve baş­ 7 — Defterdar Davud oğlu Mah- ka vazife sahiplerinin maaşları verile­ mud Bey. cektir. Bunlar maaşları ödemeye yetiş­ mezse diğer gelirlerden tamamlanacak­ 8 — Tevkiî (nişancı) Hüseyin oğ­ tır. lu Mehmed Bey. Hafsa Hatun vakfettiği müessese­ 9 — Kapuağası İbrahim. lerin kıyamete kadar yaşamaları için şunları gelir olarak vakfetmiştir: 10 — Hazinedar başı SülejTnan Anadolu Vilâyetinin Aydın Livası­ Ağa. nın îzmir kazası mülhakatından Urla 11 — Kilerci başı Davud Ağa. diye maruf pazarı. Samanlı, Gazideresi, Kuzgunlu, Kızılca, Esenkurlu, Dündar- 12 — Saray Kapucular başı Bali lı, Yavaçlu, Ortaçlu, Kamanlu, Hasan Ağa. Fakih, Elvan Fakih, Taylasanlı, Özbek 13 — Bu vakfiyyenin müsveddesini köyleri ile Kefere diye meşhur dört ce­ hazırlayan, yazan ve doldu­ maatten alınan resimlerle kapan re­ ran Menteşeli Hüseyin oğlu simleri. Urla köyünde yaptırılan ve Mehmed. Menteşe Livasına bağlı Mazon kazası­ Bu son şahidin adının üzerine çiz­ nın Söbice kasabası çarşısmdaki dük­ giler çekilerek karşısına Divan-i-Âli Kâ­ kânlar, Saruhan Vilâyetinde Bakırköy, tibi Hüsam oğlu Haydar'm adı yazıl­ Yürüklerden alınan resim, Bakırköyü'- mıştır. nün yanındaki Korn, Hüdavendigâr Li­ Vakfiyyeyi Rumeli Kazaskeri Hızır vasında Tarhala kazasına bağlı Kırk­ oğlu Abd-ül Vasi' ile Anadolu Kazaskeri ağaç köyü, buradaki hamam ve dük­ Ali Fenarî oğlu Mehmed şer'a uygunlu­ kânlar, Manisa'da Kanunî Sultan Sü­ ğundan dolayı yürütülmesini tasdik et­ leyman'ın Kasrı yanındaki hamamın mişlerdir. tamamı, (bu hamamı oğlu annesine temlik etmiştir) Kayadibi, Çerçi, Kaş- köy diye meşhur köyleri (bunlar Mani­ Kaynakların pek çoğu Kanunî'nin sa'dadır), Manisa'nın Körele kasaba­ anasının admı (Ayişe) olarak verirler. sındaki değirmenin tamamı, Manisa Bunların arasında SiciU-i Osnıanî sahi­ şehri civarında Çatal Kenise kÖ3ainün bi Süreyya Bey de vardır. Süre}^a Bey altındaki korunun tamamı. Yavuz anasının adını Gülbehar olarak gösterir^. Halbuki Selim'in anasmm adı Vakfiyyenin altında şu on şahidin Ayişe Sultandır, 'da Beyazıt'ta­ adları vardır: ki hamamı o yaptırmıştır. 1 — Üveys Bey oğlu Ahmed Paşa. Yazı, tuğra, tezhip, üslûp ve eda 2 — Rumeli Beylerbeyi Yunus bey bakımından çok kıymetli olan bu vak­ oğlu İbrahim Paşa. fiyyeyi inceledikten sonra bu hayırse-

3 — Abd-ül-Hay oğlu Ayas Paşa. 2. Cild 1 Sayfa 12. 52 İBRAHİM HAKKI KONYALI

ver İslâm ve Türk hatunun Manisa'da- CAMİ ki ibadet, kültür, sosyal yardım ve ha­ Külliyenin her parçası şimdi (Sul­ yır müesseselerini görmek, son durum­ tan) İl bir adla anlıyor: larını öğrenmek için Manisa'ya gittim, bu muhteşem zarfın mazrufunu (içini) Sultan Camii, Sultan Medresesi, görmek istedim. Altmış, yetmiş sene Sultan Dar-ül-huffazı, Sultan Dar-üş-şi- evveline kadar Hafsa Hatun'un bırak­ fası gibi... tığı heybetli ve ihtişamlı küUiyye ayak­ Sultan Camii altun mamûrenin ta idi. İhmal, tarih yadigârlarına karşı duyulan saygı hislerinin zayıflaması, pırlanta yüzük taşma benzer, sağında, deliksiz bir inci kadar kıymetli bu man­ solunda şerife altlan istalâktitli birer zumeyi yüzüstü bırakmıştır. İmaret sülün minaresi vardır. Tekderin kubbe­ bütün teşkilâtiyle yerini bir viraneye sinin iki tarafında ikişer kubbeli birer bırakmış, Dar-üş-şifanm, medreselerin, kat vardır, ana kubbenin eteğinden 8 tabhane, dershane ve hamamların kub­ pencere açılır. Portalinin üstünde dev­ beleri çökmüş, baykuşlara tünek ol­ rinin sülüsü ile bir satır halinde İran muştu. Yıkılan Zaviye-i-sofiyye'nin ve Şairi.nin şu iki mısraı okunur: İmaret'in enkazı Dar-üş-şifa'nm ve ha­ Kiblet-ül-uşşak bâşed in mekam mamların önleri ve kubbelerinin etek­ Her ki nakıs amed inca şüd tamam lerini birer dağ yavrusu gibi altlarına almıştı. Bunları görenlerden ve eski çe­ kilen fotoğraflardan öğrendim. Mima­ risi bakımından çok enteresan, muhte­ şem çinili ve mihraplı olan cami tam 10 sene saman deposu yapılmıştır. İn­ Türkçesi: (Bu mekam âşıkların sanın elini süremiyeceği ahşap süsleri, kıblesi oldu, her kim buraya eksik ge­ nakışlar, hattâ eşsiz Kur'an cüzleri sa­ lirse tamam olur.) dur. manların, tozların altında kalmıştır. Kıble kapısının üstünde de şu arap- ça kitabeyi okuduk: Nihayet Vakıflar Genel Müdürlüğü bir Hızır gibi yetişmiştir. Devlet Baka­ Ümmü-üs-Sultan Süleyman-il mekin nı Hüsam-ed-din Atabeyli'nin ve Genel Kad benet Lillâhi beyt-es-sacidin Müdür Feramuz Berkolun titiz ve iti­ Mamislühu kadcaeha tarihuhu nalı takipleriyle ve çabalariyle Türk Hüve Camiün e~ılmüttekin-il-hamidİ7i Mimarî Tarihi'nin bu eşsiz manzumesi kurtulmuştur. q^^^i/. öU-^ ülkl_Ji\ r' Vakıflar Genel Müdürlüğü son yıl­ rA=>- larda Manisa'mn tarihî âbideleri için (2.058.871) lira gibi hiç de azmsanmı- yacak bir para sarfetmiştir. Yalnız Sul­ tan Camii Manzumesi'ne harcanan para (1.080.323) liradır. Bu dört mısra dilimize şöyle çev­ rilebilir: Dersanenin, medresenin, tabhane- Yetki ve vakar sahibi Sultan Sü­ nin tamirleri ve restoreleri şu günlerde leyman'ın anası secde edenlere Allah bitmiştir. Şimdi külliyenin yenilenirce- için eşi bulunmayan evi yaptı. Tarihi: sine tamir edilen ve ömürleri uzatılan (Bu; hamd eden takva sahipleri­ eserlerini birer birer inceliyetim: nin bir camiidir.) HAPSA SULTAN'IN VAKFİYESİ VE MANİSA'DAKİ HAYİR ESERLERİ 53

Bu manzumenin son larih mısraı (Cum'a namazı gibi hutbeyi de ebced hesabına vumlunca 929 yıh çı­ dinlemek farzdır) anlamına gelen: kar ki Kanunî'nin anası bu camii H. uf v^U:^\ -•>U\ Ut ^:1\Jİ4 929-M. 1522 yılında yaptıiTnıştır. Haf- sa Hatun vakfiyyesini de bu tarihte '"^Iji j\ tanzim ve tescil ettirmiştir. yazıhdn-. Son cemaat yerini; 6 sütunun üs­ tünde yükselen 5 kubbe örter. Sütun Minberin sağ tarafından Pcygam­ başlıklarının hepsi ayrı ayrı nakışlarla ber'in (Allah için mescit yapan sevinçli süslenmiştir. Kubbeler mabedin iç kub­ olarak cennete girer) anlamına ^-^S^J'i beleri gibi son devrin dejenere nakış- lariyle süslendirilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü buraları devrinin orijinal sol tarafında da (Hutbe esnasında na­ nakışlariyle renklendirecek ve süsliye- maz ve söz olmaz, hutbe esnasında me­ cektir. lekler hazır bulunurkr) anlamına Mabedin son cemaat yerinin sağı­ ikfMil j.^^: LLİ'^^xf V_, V na bir mükebbirlik açılır. yazılıdır. Portalin iki tarafına Pcygamber'in Minberin sağında ve solundaki şu hadisi taşa kazılmıştır: pencere üstlerinin çinileri desen ve yazı bakımından çok güzeldir. Sağm-

dakinin üstünde Kur'andan Ji>-.5 UK^ ijf} l,—it soldakinin de j S3jİa -a.:c yazılıdır. Türkçesi : (Vakti geçmeden namaza, ölüm Cami'de camiin inşasından 13 yıl gelmeden tevbeye acele ediniz!) önce yazılmış otuz Kur'an cüz'ünün tezhipleri ve yazıları şah-eserdir. Bir dc Şimdi içeriye giriyoruz. Ana kub­ H. 1026 - M. yılmda yazılmış Mtı- benin sağ ve solundaki alçak çift kub­ hammediye vardır, bunun yazısı o ka beler ortalarda birer sütunla duvarla­ dar iyi değlidir. ra dayanıyor. Mabedin sol tarafına, ba­ tıya bir ikinci kapısı daha açılır, bu Minarelerde kırmızı taştan kuşak­ sultanlarm, şehzadelerin, eski sultanla­ lar vardır. Bu taş kemerlerde de fasıla­ rın, umumî valilerin girmeleri için ya­ lı olarak süs gibi kullanılmıştır. Bu taş­ pılmıştır. Devrinin tahta işçiliğinin şah­ lar İstanbul'daki Bayezit Camiinin mi­ eser bir örneği olan bu kapının kanat- narelerinde ve kemerlerinde de vardır. Söylendiğine göre bu kıymetli taşın lannın birisinin üstünde -oj VUllV öte­ ocakları şimdi Bulgaristan'da kalmış­ kinin üstünde de yazılıdır. tır. Camiin pencere kanatlan da devrin tah­ ta işçiliğinin çok muvaffak yadigârları Minare külâhlan kurşunla kaplan­ mıştır. Cami avlusunun ortasında bir idi. Birçoğu yok olmuş ve çöküntü dev­ şadırvan vardır. Avluya doğudan itiba­ rinin kötü işçiliğiyle yenileri yapılmış­ ren dershane, medrese odaları, yemek tır. salonları, batıdan tabhane (dinlenme Mermer minberin işçiliği, yazıları yeri) odaları çevreler. Tabhane ve ye­ ve nakışları çok güzeldir. Kapının üs­ mek odalarının tavanları beşik örtüsü tünde (Peygamber S. A. buyurdu ki): kubbedir. Dersane medrese odaların- 54 İBRAHİM HAKKI KONYALI dan yüksektir, altında da bodrum var­ hamamının kapısı doğu köşesinden ca­ dır. Medresenin vakfiyyedeki gibi 10 mi meydamna açılır. odası vardır. Avlunun batısındaki oda­ Kapısının üstündeki taşta arapça ların köşesinden yok olan imarethane şu altı mısralık tarih kitabesi okunur: ve zaviyeye, Dar-üş-şifaya üstü örtülü bir kapı açılır. Kervan-saraya ve ima­ rethaneye inen misafirler ve zaviyede- kiler bu kapıdan yemek salonuna gi­ rerlerdi. Zaviyenin şeyhi ve müridleri de buradan girerek yemeklerini yerler­ di. Avlunun kuzeye açılan kapısının üstündeki kitabe taşmdaki yazı ya si­ linmiştir veyahut aslında yokmuş, yük­ sekte olduğu için incelenemedi. Bu kapıdan çıkınca yol aşırı sağda çift kubbeli Dar-ül-huffaz vardır, bu da devrinin şah-eser bir örneğidir. Şair Alaşehirli - zâde'nin hazırladı­ ğı bu kitabe dilimize şöyle çevrilir: İMARETHANE VE HANKAH (Kerem sahibi yüce Sultan ve Hü­ kümdar Süleyman Han'ın anası - Allah Hafsa Sultan'm imarethanesi ve toprağını hayır ve ihsan nuriyle nur- Hankahı camiin batısında idi. İmare­ landırsın - Halk için geniş ve güzel ya­ tin ahırı, abdeshanesi, odunluğu, depo­ pılı bir hamam yaptı - Allah günler bi­ su ve mutfağı vardı, bunların hepsi yı­ tinceye kadar (kıyamete kadar) bunu kılmış, yok olmuştur. Hankah on odalı şerefli olarak baki kılsın - Buranın tam idi, arsa haline gelen bu yerlere ağaçlar tarihini anlatmak için Alaşehirli oğlu dikilmiştir, burada yapılan hafif bir ka­ şöyle dedi: Bu hamamların en güzeli­ zı yoklamasında hankahın ve İmaretin dir.) temelleri bulunmuştur. Son mısra'daki (ahsen-ül-hammam) Hafsa Hatunun vakfiyyesinde ge­ terkibi ebcet hesabına vurulunca 946 çen yerler bunlardır. rakamı çıkar ki, bu, hamamın H. 946 - M. 1539 yılında Kanunî'nin anası Hafsa HAFSA SULTANIN ÇIFT HAMAMı Hatun adına yaptırıldığını gösterir.

Camiin kuzey doğusımda geniş bir Kitabeye göre hamam yapılırken sahanın ayırdığı biribirine bitişik bir Hafsa Sultan ölmüştü. Oğlu anası adı­ na yaptırmıştır. Bu, kitabede ölüye çift hamam vardır. Hamamlar doğu­ yapılan düa cümlelerinin bulunmasın­ dan batıya doğru uzanırlar, bunlar dan anlaşılmaktadır. Bunun için Haf­ (Sultan Hamamı) adlarını taşırlar. Bu sa Hatun'un vakfiyyesinde yoktur. çift hamam geniş sınırlı Osmanlı İmpa­ ratorluğu topraklarındaki hamamların Şimdi hamamın içindeyiz. Hama­ mın (camekân) denilen bu soyunma en iyilerindendir. Denebilir ki bu ha­ yerini, eteklerini iri istelâktitler süsli- mamlar kadar aydmlık, ahenkli, insi­ yen büyük bir kubbe örter, kubbenin camlı pek az hamam vardır. Gök kub­ besi gibi derin ve büyük kubbeleri yüz­ 3. Vezin icabı böyle (Kuran) gibi yazıl­ lerce yıldız şekilli pencerelerinden içe­ mış (Z - îl - KEREM) olsa daha uygpun olur­ du, biz böyle okunacak şekilde dilimize çe­ riye ışık şellâlesi boşaltırlar. Erkekler virdik. HAPSA SULTAN'IN VAKFİYESİ VE MANİSA'DAKİ HAYIR ESERLERİ 55 ortasından dışarıya bir aydınlık pen­ fına açılır. Dar-üş-şifa harap bir halde ceresi açılır, Kubbe eteğinde 7 pence­ idi. Son yıllarda esaslı bir surette ta­ re vardır. Buradan hamamın ılıklık ve mir edilmiştir. Dört köşe bir plân üze­ soğukluk yerine geçilir. Burasını yan rine yapılmış kubbeli avlusunun orta­ yana iki kubbe örter, sağdakinin iste- sında şadırvanı bulunan kıymetli bir lâktitleri şah-eserdir. Burada kerevet­ mimarî tarih yadigârıdır. Kapusunu lerin altında 7 ayakkabılık ve çamaşır­ bembeyaz 7 mermer kemerler, söveleri lık bulunuyor. Solda usturalık bir helâ de mermerdendir. Üstündeki mermer vardır, buradan hamama girilir. Göbek taşa şu şekilde yazılmıştır: taşının üstünü gök kubbesi gibi her ta­ Bu dari Mader-i-Sultan Süleyman rafı yıldız şekilli pencereli büyük bir Bina eti ki bâisi fahr-ul-kuzat ol kubbe örter. Hamam çok aydınlıktır. Emenatdar-ı Ehl-i Mekremettir Göbekliğin etrafını altı kurna sarar, Süal olunsa itmam-î-binası hamamda 12 kurna vardır. Karşıdaki De tarihi mekam-i-âfiyetdir. açık halvetin solundaki kubbe etekleri­ ni istelâktitlerin süslediği halvet Padi- Kitabenin tarihini gösteren (Me- şah'ın, şehzadelerin ve şehir ulularımn kam-i-âfiyettir) terkibi Ebced hesabı­ yıkandıkları yerdir, burası vaktiyle her­ na vurulunca H. 945 - M. 1538 yılı çı­ kese açılmazdı. kar ki sağlık yeri olan bu bina Kanu- ni'nin anası adına bu yılda tamam­ Biz hamamı incelerken müteahhit lanmıştır. Binanın yapılmasına kadı­ hamamm camlarım takıyordu. ların ve kerem sahibi güvenilir bir Kapısı köşeden kuzeye açılan ka­ zat sebebolmuştur. Bu emniyetli kadı­ dınlar hamanu da burasının aynıdır, nın adı kitabede anılmamıştır. Dar-üş- yalnız kapısmın üstünde kitabesi yok­ şifa tamir edildikten sonra Sağlık ve tur. Sosyal Yardım Bakanlığına verilmiş­ tir. Burada bir Sağhk Müzesi açılmış­ Hamamın külhan kısmı başka ha­ tır. mamlarda raslanmıyan bir üslûp üze­ rine yapılmıştır. Müteahhit burasını ta­ HAFSA HATUN'UN TÜRBESİ mamlatıyor, hamam tamamlandıktan sonra yıkanmaya açılacaktır. Kanunînin anasının adı vakfiyye- Bu hamam Mimar Sinan'm Hasse sinde Hafsa Hatun şeklinde geçer. Bir­ Mimarları Başı olduğu zaman yapıl­ çok kaynaklar ve meselâ SiciU-i-Osma- mıştır. Fakat Tezkiret-ül-Bünyan ve nî sahibi Süreyya Bey Kanunî'nin ana­ Tezkiret-ül Ebniye gibi yazma ve bas­ sının adının Ayişe olduğunu yazar'. Ayi- ma eserlerde Sinan'a nisbet edilen ha­ şe, Yavuz Sultan Selim'in anasıdır, İs­ mamlar arasında bu hamam gibi cami tanbul'da Koska'daki hamamı yaptır­ ve medrese de yoktur, şimdilik bu man­ mıştır. zumenin mimarını bilemiyoruz. Ayvansaraylı Hüseyin Efendi de Hadikat-ül-cevvami'de vakfiyyeye uy­ DAR-ÜŞ-ŞÎFA gun olarak Sultan Selim Camiinin gü­ Eski kaynaklarda Dar-üş-şifa, Bi- neyindeki türbeleri sayarken «Sultan marhane, yeni kaynaklarda daha çok Selim'in türbesi kurbunda bir türbede tımarhane, hastane şekillerinde geçen kendi kızı Hadice Sultan ve onun dahi bu sağlık yurdu hamamm yol aşırı ba- tısmdadır. Kapusu şimdi yok olan gü­ 4. aid 1, Sayfa 12 ve 49. neyindeki İmarethane ve hankah tara­ 56 İBRAHİ^A HAKKİ KONYALİ

kızı Hanım Sultan medfunelerdir» der, tan 940 ramazanının 4 ünde (M. 1533) türbede dahi Sultan Süleyman valdesi ölmüştür. Hafsa Sultan ve Sultan Süleyman şeh­ zadelerinden Murad, Mahmud ve Ab­ Sultanın adı hakkında muahhar dullah isminde üç şehzade ve bir kaynaklann yaptıkları hata bazı şer'î kadın vardır^ diyor. Bir arşiv kaydin- sicillerde (nam-i-diğer Ayişe Hatun) den ve Sultan Selim Camiinin eski şeklinde geçmiştir. imamlarından Sarı Hamdi Efendi'de gördüğümüz bir vakfiyyeden öğrendi­ Manisa'daki Dar-üş-şifa ve hamam ğimize göre, Hafsa Hatun'un babası Hafsa Sultan öldükten beş ve altı sene Abd-ür-Rahmandır. Biz bunu Istanbul sonra oğlu Sultan Süleyman tarafın­ Âbideleri adlı eserimizde şöyle haber dan yaptırılmıştır. Manzumenin diğer vermiştik: yapıları Hafsa Hatun'un sağlığında ya­ pılmıştır. Hatun'un vakfiyyesinde gelir Sultan Selim'de Şehzadeler Türbe­ olarak vakfettiği hamam başka bir ha­ si ile Yavuz'un türbesi'nin arasında bu­ mamdı, bitişiğinde de Kanunî'nin kas­ lunan Hatuniyye adlı üçüncü bir tür­ rı (köşkü) var idi, bu köşkten eser kal­ be daha vardır. Burada Yavuz karısı ve mamıştır. Kanunî anası Hafsa Sultan bint-i Abd- ür-Rahman medfundu. Bu türbe 1892 Hamamın ve Dar-üş-şifa'nm Vakıf­ zelzelesinde yıkılmıştı. Meşrutiyetten lar Genel Müdürlüğü arşivinde ne ori­ evvel tekrar yapılmaya başlanmış ve jinal, ne de suret olarak vakfiyyelerine ilk sıra pencerelere kadar da yüksel­ henüz rastlamadık, yalnız bir hazine mişti, ikinci Meşrutiyetten sonra tah­ defterinde Dar-üş-şifa'da hizmet alan­ sisat verilmediği için bina natamam kalmış ve kıymetli sütunları ve moza- lar ve ilâçların müfredatı hakkında bil­ yıklan da dağılıp gitmiştir^ Hafsa Sul­ gi vardır'.

5. Cild 1, Sayfa 14. 7. 21 Numaralı ince Manisa — Anadolu Sayfa 115. Hazine Defteri Sayfa 17 - 28. KONYALI

••• — • *

^ 1 -i

r.-

-AV

Rcs. 1 — Manisa Sultan Camii külliyesi onarımdan önce.

ÎT,.

< • * ,•• • •

a;

Res. 2 — Onarımdan sonra. Res. 3 — Manisa Sultan Camii.

I I

Res. 4 — Manisa, Sultan Dârüşşifası. KONYALI

Trf>

• V ıv.vAV;. 55»;

1

Res. 5 — Manisa Sultan Camii ve kısmen Muradiye camii. 3

r

m

r" -V'

Res. 6 — Manisa'da Hafsa Sultan camii lıitabesi.

mKi

Res. 7 — Kanunî Sultan Süleyman'ın Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde bulunan vakfiyesindekl tuğrası. KOMYALI

• J ! m: Res. 8 — Kanûnî'nin el yazısı

Res. 9 — Manisa Sultan Camii son cemaat yeri