[03] Kanlı Tiyatro 6-7 Eylül 1955 olayları sonrası Cumhur- tanı’nın suskunluğu, Erdoğan’ın sessiz- başkanı Celal Bayar, İstiklal Caddesi’n- ce bekleyişi ile ordunun yüzde 1,5’u emir deki korkunç hasarı görünce, etrafında- komuta içinde bir darbe umuduyla soka- kilerin duyacağı bir sesle İçişleri Bakanı ğa çıkmıştı. Korkunç bir tuzak kurulmuş, Namık Gedik’e “Galiba dozu kaçırdık” de- kurtlar tuzağın çevresine dizilmiş yala- mişti. 15 Temmuz akşamı için de belki bir nıyor, sessizce avlarını yani “Allah’ın lüt- devlet üst yetkilisi bir gün aynı şeyleri funu” bekliyordu. Keşke avla yetinselerdi. söyleyecektir. Genelkurmay başkanı ve Olanlar, işin içyüzünü bilmeyen masum kuvvet komutanlarının, 1. Ordu Komu- halka ve linç edilen askerlere olacaktı. VEYSEL AYHAN’INYAZI DİZİSİNIN 3. BÖLÜMÜ SAYFA 9’DA

HAFTASONUGÜNLÜK E-GAZETE — SAYI: 256 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU WWW.TR724.COM — @TR724COM Kenar yönetiminde üstünlük yerli teknik adamlarda EFE YIĞIT’IN DOSYASI 17’DE Altınların İran’a nasıl gittiğini Babacan da biliyordu li Babacan’ın ‘İran’ın do- A ğalgaz parası mukabili al- dığı dolarları altın ihracatı gibi gösteriyoruz’ minvalindeki söz- leri TBMM zabıtlarına geçmişti. TBMM Plan Bütçe Komisyo- nu’nda 23 Kasım 2012’de Baba- can’ın anlattıkları ile 13 ay son- ra, 17 Aralık 2013 Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması’nda or- taya çıkan deliller ve Reza Zar- rab’ın bu kara para trafiğindeki kilit rolü birebir örtüşüyor.

SEMIH ARDIÇ’IN ANALIZI 2 VE 3’TE

AYM’nin yok ettiği Suriye meselesinde hukukun onuru son durum ve Kürtler UMUT ATAY YAZDI, 4’TE rak’ta Kürtlerin bağımsızlığı kısa vadede Türkiye’nin yeni bir Bir aşk I elde etmesi bir referanduma askerî operasyonla Suriye’de var- [1] bağlı görünüyor ancak herkes Su- lık göstermesine kesin gözüyle ba- hikâyesi riye’ye yönelmişken ve başta Irak kılıyor. Sadece askerî değil bakan- BEKIR SALIM’LE BABACANLAR 13’TE merkezî yönetimi olmak üzere iti- lıkların ve Diyanet’in de bölgede razlar yükselirken nasıl bir ‘ba- ciddi çalışmaları var. Türkiye’deki ğımsızlık’ yaşanacağı merak ko- Suriyelilerin bölgeye taşınması ve Tarihe ‘en büyük nusu. Suriye’de ise daha alınacak buralarda ‘muhaliflere’ alan açıl- şantajcı’ olarak çok yol var gibi görünüyor. Ama ması hedefleniyor uzun vadede. geçmeyi hak ediyor KEMAL AY’IN YORUMU 15’TE Erdoğan dize getirmek istedikle- rine hem yurt içinde hem de dış politikada aynı yöntemi uygulu- yor. Hedefe koyduklarını yola ge- tirmek için şantaj ve tehdide baş- vuruyor. Yüzkarası bu yöntemin ahlaksızlığını bir yana koyacak olursak her seferinde işe yaradı- ğını kabul etmemiz gerekiyor. BÜLENT KENEŞ YAZDI, 6’DA 12-13 ağustos 2017 haftasonu 02 gündem

Ali Babacan’ın ‘İran’ın do- SEMİH ARDIÇ ğalgaz parası mukabili al- [email protected] dığı dolarları altın ihracatı gibi gösteriyoruz’ minvalin- deki sözleri TBMM zabıtları- na geçmişti. TBMM Plan Büt- çe Komisyonu’nda 23 Kasım 2012’de Babacan’ın anlat- tıkları ile 13 ay sonra, 17 Ara- lık 2013 Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması’nda ortaya çı- kan deliller ve Reza Zarrab’ın bu kara para trafiğindeki ki- lit rolü birebir örtüşüyor.

Altınların İran’a nasıl gittiğini Babacan da biliyordu Amerika Birleşik Devletleri’nde Reza Zarrab (Rıza Sar- du. 10,7 milyar dolar altın ihracatının 6,4 milyar dolar- raf) gibi ‘kara para aklamak’, ‘İran ambargosunu del- lık kısmı İran’a, 3,2 milyar dolarlık kısmı ise Dubai’ye mek’ ve ‘bankacılık kanuna muhalefet’ suçlarını işle- yapılmıştı. Haliyle bu rakamlar gazete ve televizyon diği iddiasıyla 75 seneye kadar hapis cezası talebi ile haberlerinde öne çıkmıştı. mahkeme önüne çıkarılan Halkbank Genel Müdür Yar- dımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın kefaletle tahliye mü- BABACAN ‘İŞİN ÖZÜ BU’ DİYEREK HÜLLEYİ racaatına mukabil savcılık da mahkemeye adeta bel- DEŞİFRE ETTİ ge yağdırıyor. Türkiye’nin en çok tartışılan başlıklardan biri İran’a gi- den altınlar olmuştu. İki hafta evvel genel müdürlük emrine aldıkla- rı Atilla’yı yavaş yavaş kapının önüne koyanlar art- Ekonominin patronu Babacan, Plan Bütçe çı şokların geleceğini hissetmiş olmalı. Yakında ‘böy- Komisyonu’nda CHP ve HDP milletvekillerin esraren- le birini tanımıyoruz’ derlerse şaşırmam! New York giz altın ticaretine dair suallerine muhatap olunca şun- Güney Bölgesi Savcılığı altın ticaretinin iç yüzünü 17 ları ifade etmişti: Aralık 2013 Yolsuz ve Rüşvet Operasyonu’ndan 13-14 “Türkiye olarak İran’dan aldığımız gazın parasını biz TL ay evvel şerh etmiş Ali Babacan’ın beyanatını Atilla olarak İran’ın Türkiye’deki hesabına yatırıyoruz. Fakat aleyhine delil olarak takdim etti. Malumun ilamı gibi İran’ın o parayı dolar olarak kendi ülkesine götürmesi de olsa ’da yüksek mevkileri bile sarsacak, bi- mümkün değil, uluslararası kısıtlamalar, ABD’nin mü- rilerinin uykularını kaçıracak evsafta şifreleri kuvvet- eyyideleri sebebiyle. Dolayısıyla İran bunu döviz olarak li bir adım bu. kendi ülkesine götüremeyince o TL’yi kendi hesabın- dan çekiyor, altın alıyor piyasadan. Altını kendi ülkesi- 2012’DE ALTIN İHRACATI PATLAMIŞTI ne götürüyor. Bunu nasıl götürüyor bilmiyorum, ama Babacan’ın Zarrab davasının delilleri arasına giren ko- işin özü bu. Oraya altın ihracatı aslında bizim doğalgazı nuşması, 23 Kasım 2012’de Türkiye Büyük Millet Mec- almak için ödediğimiz karşılık gibi bir şey oluyor.” lisi (TBMM) Plan Bütçe Komisyonu zabıtlarına geçmiş- ti. Türkiye’nin dokuz aylık altın ihracatı 10,7 milyar do- O tarihte bu sözlerin sadece dış ticaret veçhesi müza- ları bulurken, ithalatı ise 6,7 milyar dolar olarak ger- kere edilebildi. Zira kimsenin aklına ne Zarrab ne de çekleşmişti. O tarihe kadar altın ihracatı 1 milyar dolar onunla rüşvet mekanizması kurmuş dört bakan geli- civarındaydı. Senelik 20-30 ton altın imalatı da ithalat yordu. Hükûmet ‘doğalgaz ödemesini’ İran’a altın ih- da bu rakamların izahına kâfi gelmiyordu. racatı olarak göstererek ihracat rakamlarını şişiriyor- du, o kadar! Üstelik altınların tamamına yakının gittiği adres İran ve Dubai (Birleşik Arap Emirlikleri) olarak görünüyor- HEM İHRACAT ARTMIŞ GÖRÜNÜYOR HEM DE … 12-13 ağustos 2017 haftasonu 03 gündem 02. SAYFADAN DEVAM

Demokratik bir rejimde bu hülle de kabul edilmeme- yor. Zarrab’ı yakalayan Savcı Preet Bharara’nın ABD liydi. Devletin istatistiklerle oynaması resmî verilere Başkanı Donald Trump tarafından azledilmesi dava- duyulan itimadı hâk ile yeksan eder. Adalet ve Kal- nın seyrini zannedildiğin aksine sanıklar aleyhine hız- kınma Partisi (AKP), istatistikleri manipüle etmeyi ilk landırdı. defa İran altınlarında tecrübe etmişti. Babacan’ın sözlerinin Atilla aleyhine delil olarak tak- O günden beri iktisatçılar, Türkiye İstatistik Kurumu dim edilmesi sembolik kıymeti haiz. Atilla, Zarrab ile için ‘Polit Büro istatistikçi’ tabirini kullanılıyor. Sovyet- alakası olmadığını iddia ede dursun, savcı son hamlesi ler Birliği’nde Komünist Parti’nin talimatları ile hare- ile İran paralarını aklamak üzere tesis edilmiş ihracat ket eden ‘Polit Büro’nun yerinde yeller esse de o mis- görünümlü bu mekanizmayı ilk defa Babacan’ın itiraf yonunu 21. asırda Türkiye’de, TÜİK devam ettiriyor! ettiğine dikkat çekti. İşin iç yüzünün ihracat rakamlarını şişirmekten ibaret olmadığı 17 Aralık 2013’ten itibaren daha berrak bi- Atilla’nın Halkbank’ta ihracat diye Excel tablolara iş- çimde görüldü. lettiği emtianın altın, soya, kanola veya buğday oldu- ğunu ispat etmesi artık daha zor. Zira Babacan, İran’ın BABACAN’IN BİLMEMESİ İMKÂNSIZ parasını Türkiye’den bu metotlarla çıkarıldığını belir- Babacan’ın komisyona verdiği malumatta en hassas terek Pandora’nın kutusunu açmıştı. kısım şu cümlede geçiyor: “İran bunu döviz olarak kendi ülkesine götüremeyince o TL’yi kendi hesabın- TECÜHÜL-İ ÂRİF YAPIYOR dan çekiyor, altın alıyor piyasadan. Altını kendi ülkesi- Babacan, “Bilmiyorum.” derken eskilerin ‘tecahül-i ne götürüyor. Bunu nasıl götürüyor bilmiyorum, ama ârif’ sanatını icra ediyor, yani bildiği halde bilmezlik- işin özü bu.” ten geliyor. Mevzudan haberdar. Yukarıdakine rağmen en fazla bu kadarını açıklayabilmiş. Dört bakanın düş- Babacan altınların nasıl götürüldüğünü bilmediği- tüğü tuzağa düşmemiş, ayakkabı ve çikolata kutula- ni söylese de Hazine, Merkez Bankası, Bankacılık Dü- rıyla gelen rüşvetleri elinin tersi ile itmiş, o gün için bu zenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Serma- kirli havuza girmemiştir. Bildiklerine ve mekanizma- ye Piyasası Kurulu (SPK), Halkbank, Ziraat Banka- nın haricinde kalmasına rağmen Babacan’ın niye isti- sı ve Vakıfbank’tan mesul Başbakan Yardımcısı’nın fa etmediği ise tam bir muamma. Türkiye’den İran’a altınların nasıl gittiğini bilmeme- si mümkün mü? Babacan her şeyin farkındaydı. Hat- Hülasa edersek Atilla düne kadar Halk Bankası Genel ta Zarrab’ın Halkbank üzerinden yapılan işlemler için Müdür Yardımcısı’ydı. Babacan’a rağmen bu karanlık daha fazlasını talep etmesinden rahatsız olmuş, ona işlerde rol aldığı anlaşılıyor. Halkbank’ı ambargonun yüz vermemişti. delinmesi için paravan olarak kullanacak kadar yüksek bir iştiyakı vardı. Sanal işlemlerle Zarrab’ın ABD’nin ZARRAB, BABACAN VE ŞİMŞEK’İ NİYE İran ambargosunu deldiğini ve İran’a altın-para gön- ‘SOĞUK’ BULDU derdiğini kamufle edileceğini zannedecek kadar da Babacan’dan umduğunu bulamayan Zarrab son bir safderun! umut devrin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e gitmiş- ti. 17 Aralık tapelerinde bu ziyaretlerden eli boş dönen ATİLLA İLE ZARRAB SUÇ ORTAĞI Zarrab’ın elemanlarından biri ile telefon görüşmesi de Savcılık şimdi içeriden bir bilgiyle Atilla’yı köşeye sı- vardı. O tapede geçen şu sözler Zarrab’ın şaşkınlığını kıştırdı ve ilave etti: “Atilla yanlış belgeler hazırlıyor ve ele veriyor: “O biraz soğuk. Biliyorsun Ali Babacan’la bunları işlemlerde kullanıyordu. O zaman Türk Başba- aynı kafa yapısında. İkisi de ihracat rakamlarıyla çok kan Yardımcısı Ali Babacan tarafından da kabul edildi- ilgilenmiyor. Tuhaf bir insan, diğerleri gibi değil. Git- ği gibi, İran’dan alınan petrol karşılığında Türkiye’den meden önce de bana söylemişlerdi.” altın nakli yapılıyordu. İran’ın ABD ve uluslararası yap- Zarrab’ın konuşmasında tedirgin olduğu da dikkatten tırımlara tabi petrol satışlarından elde ettiği geliri te- kaçmıyor: “Köz acaba alevlendi mi?” Patronunun bu lafi edebilmesi için kullanılan bir yöntemdi.” sualine R.B. de, “Belki uyuyan şeyi uyandırdık, bilmi- Zarrab ve Atilla’nın ABD’de muhakeme edilmesi yorum; inşallah öyle yapmamışızdır.” cevabını veriyor. Türkiye’de karartılan 17 Aralık dosyasının ne kadar sağ- Babacan o konuşması ile başta ABD’liler olmak üzere lam bir dosya olduğunu ispat ediyor. Düğmesiz cüb- birilerinin dikkatini esrarengiz ticarete çekmeyi murat belerini AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurun- etmiş de olabilir. da iliklemek için iki büklüm olan hâkim ve savcıların yarım bıraktığı işi Amerikan adaleti tamamlayacak. ATİLLA’NIN VAZİFESİ ZARRAB’IN İZİNİ KAYBETTİRMEKTİ İran, Dubai ve Türkiye üçgeninde kurulan rüşvet çar- Zarrab ve Atilla için yolun sonu göründü. Avukatla- kına dahil olanları Zarrab ve Atilla’dan farklı bir akı- rı milyon dolar kefaletle en azından ev hapsine geçe- bet beklemiyor. ABD’ye ayak bastıkları an tevkif edi- bilmesi için dilekçe üstüne dilekçe verse de New York lecek hepsi. Babacan giderse ne olur? Hapse atmaz- Güney Bölgesi Savcılığı suçun mahiyeti ve kuvvet- lar. Muhtemelen ‘tanık’ sıfatı ile ifadelerine müracaat li delilleri hatırlatarak ‘tahliye’ taleplerine itiraz edi- edebilirler. 12-13 ağustos 2017 haftasonu 04 konuk yazar

Umut Atay AYM’NİN YOK ETTİĞİ HUKUKUN ONURU

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) ile ihraç edilen bir davayı reddederek, OHAL Komisyonu’nu adres göstermesi- nin ardından Anayasa Mahkemesi (AYM) de KHK’larla yapılan idari işlemler hakkındaki 71 bin başvuruyu “iç hukuk yollarının tüketilmemesi”ni gerekçe göstererek geçtiğimiz hafta reddetti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) rarla ilişkin ise, karara kimsenin şaşırmadığını, Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Ka- ifade etmişti. Kazan’ın kirli anlaşma olarak nite- rarnamesi (KHK) ile ihraç edilen bir davayı red- lediği AİHM kararı ile, mahkemenin çok sayıda dederek, OHAL Komisyonu’nu adres gösterme- yükün altına birdenbire girmekten korktuğu için sinin ardından Anayasa Mahkemesi (AYM) de Türkiye ile pazarlık yaptığını, bir anlamda “Siz KHK’larla yapılan idari işlemler hakkındaki 71 bin başvuru yolu icat edin, zaman kazanılmış olur” başvuruyu “iç hukuk yollarının tüketilmemesi”ni demesi üzerine, Türkiye’nin de bir komisyon kı- gerekçe göstererek geçtiğimiz hafta reddetti. lıfı bulduğunu söylemişti.

15 Temmuz 2016’dan itibaren başlayan hak ihlal- Mağduriyetlerin müsebbibi olan siyasi irade ta- leriyle ilgili şikayetleri incelemekle görevlendiri- rafından göstermelik olarak kurulan bu komis- len bu komisyon ancak 2017 Ocak ayında kurula- yon, Kazan’a göre; çok uzun bir süre içinde karar bildi. Bu da yetmezmiş gibi komisyon başvurula- verecek. Ondan sonra yargı yolu açılmış olacak, rı hemen değil, mağduriyetlerin oluşmasından 1 gidilecek o yargı makamı da başvuruları redde- yıl sonra yani 17 Temmuz 2017’de almaya başladı. decek. Sonra davalar AYM’ye götürülebilecek. Böylece insanların ömrü yollarda tükenmiş ola- ‘TÜRKİYE’DE ANAYASAL BİR REJİM KALMADI’ cak. Sonrasında da hem AİHM hem bu mağdu- Barosu Eski Başkanı Turgut Kazan, riyetlere sebep olan tüm sorumlular kurtulmuş AİHM’in ve devamında AYM’nin verdiği karar- olacak. larla ilgili yerinde değerlendirmeler yaptı. Ka- zan, öncelikle AİHM’in kararını “kirli bir anlaş- Kazan açıklamasında son olarak, AYM Başka- ma” olarak nitelendirmiş, AYM’nin verdiği ka- nı Zühtü Arslan’ın bu karardan aylar önce yap- 12-13 ağustos 2017 haftasonu 05 konuk yazar 04. SAYFADAN DEVAM

önem kazanıyor. Buna göre, Anayasa’nın 15/2. maddesinde, olağanüstü hâllerde dahi dokunu- lamayacak bir çekirdek alan içinde “Hiç kimsenin düşünce ve kanaatlerinden dolayı suçlanama- yacağı, suçluluğu mahkeme kararı ile saptanın- caya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı” var- dır. Bu nedenle OHAL KHK’larının Anayasa’nın bu maddesinde sayılan hak ve ilkelerden oluşan çekirdek alana müdahale edemeyeceği açıktır. AYM’nin yıllardır kabul etmiş olduğu genel ka- bule göre; AYM, önüne getirilen metnin Resmî Gazetede konulan adıyla bağlı değildir. Bu met- nin hukukî tavsifini serbestçe yapabilir. Gerçek- ten, bu metnin bir “OHAL KHK’sı” olup olmadı- Siyasi iradenin son yıllarda ğını araştırabilir. kendisinden ziyadesiyle mem- Bu araştırma sonucu incelediği kararnamenin nun olduğu ve zaten son dö- gerçekten OHAL KHK’sı olmadığı kanısına varır- nemde üyelerinin önemli bir sa, bu kararnameyi “dönüştürme kuramı” uya- bölümünün Erdoğan tarafın- rınca, bir “olağan dönem KHK’sı” olarak kabul dan atandığı yüksek mahke- edip denetleyebilir. Uygulamada Anayasa Mah- me, korumakla görevli olduğu kemesi, 425 ve 430 sayılı KHK’ları, sınırları dışı- na çıktıkları için “olağan dönem kanun hükmün- Anayasa’nın en temel madde- de kararnamesi” olarak kabul edip denetlemiş lerini görmezden gelebiliyor. ve bu hükümleri iptal etmiştir. Bu yerleşik içtiha- da ve aksi yönde bir içtihat bulunmamasına rağ- tığı “OHAL kararnamelerini inceleme yetkileri- men yüksek mahkeme üyeleri, kendilerini o ma- nin bulunmadığı” açıklaması ile Türkiye’de bir kama taşıyan siyasi iradenin “yüksek hatırı” için anayasal rejim kalmadığının ilan edildiğini ve bu verdikleri bu hukuksuz kararla sayın Kazan’ın da son kararla da AYM’nin hukuksal anlamda ‘yok’ belirttiği gibi aslında kendilerini inkardan başka olduğunun anlaşıldığını söylemişti. bir şey yapmamışlardır.

İç hukuk normlarına göre Türkiye Cumhuriyeti Dünyada bir benzerinin sadece Nazi Anayasası, OHAL KHK’larının Anayasa’ya aykırı- Almanya’sında görülebildiği ‘sosyal çevre’ bilgi- lık nedeniyle yüksek mahkemeye götürülemeye- sinin kesin delil kabul edilmesine de aynı mah- ceğini söylüyor. Zaten AYM Başkanı Arslan’ın ay- keme kararlarında rastlamış olmak aslında kim- lar önce “ihsas-ı rey” kapsamında kalmasından seyi şaşırtmıyor. Açık Anayasa ve ilgili birden çekinmeyerek yaptığı basın açıklamasının gerek- fazla kanuni aykırılığa rağmen yüksek mahke- çesi de bu düzenleme. Siyasi iradenin son yıllarda me, hiçbir soruşturma yapmaya ve savunma al- kendisinden ziyadesiyle memnun olduğu ve za- maya gerek görmeden, hukuksuzca tutuklan- ten son dönemde üyelerinin önemli bir bölümü- malarına sessiz kaldığı iki üyesini bu “kesin delil nün Erdoğan tarafından atandığı yüksek mah- (?)” ile ihraç edebilmişti. keme, korumakla görevli olduğu Anayasa’nın en temel maddelerini görmezden gelebiliyor. Türkiye’de gücü elinde tutan siyasi irade yöne- timde olduğu sürece, haklı olanın değil, sadece OHAL DE OLSA, KHK DA OLSA, DOKUNUL- “güçlü” olanın haklı olacağı ve bu kabule, ülke- MAZ ALANLAR VAR de ki hiçbir yargı organının da (HSYK seçimle- AYM’ye yapılan bu başvuruların neredeyse ta- rinde siyasi iradeye muhalif kalan yaklaşık 5000 mamı ilgili bakanlıklar tarafından haklarında yargıcın da ihraç edildiği hatırlanırsa) karşı ko- hiçbir idari soruşturma yapılmadan, delil top- yamayacağı özellikle son bir yılda ve de bu ka- lanmadan ve savunma bile almaya gerek görül- rarla kesinlik kazanmış oldu... meden verilen memurluktan ihraç kararlarından oluşuyor. Bu yönüyle de Türkiye’de otorite olarak Ne diyelim darısı 21. yüzyılda hala demokrasiyle kabul edilen Anayasa hukukçularından Prof. Dr. yönetilen diğer Avrupa Komisyonu üyesi ülkele- Kemal Gözler’in ehemmiyetle vurguladığı husus rin başına... 12-13 ağustos 2017 haftasonu 06 analiz

Erdoğan dize getirmek istediklerine hem yurt içinde hem de dış politikada aynı yöntemi uyguluyor. Hedefe koydukları- nı yola getirmek için şantaj ve tehdide başvuruyor. Yüzkarası bu yöntemin ahlaksızlığını bir yana koyacak olursak her seferinde işe yaradığını kabul etmemiz gerekiyor.

Bülent Keneş [email protected]

@bkenes

Erdoğan, tarihe ‘en büyük şantajcı’ olarak geçmeyi hak ediyor Kurduğu dikta rejiminin baskın karakteri mafya fil ve zavallı bir duruma düşürdüğünü ele ve- olunca, benimsediği yöntemler de doğal olarak rirken, diğer taraftan birçok Avrupa ülkesinden ona uygun oluyor. Bu yöntemlerin başında ise gazeteci ve insan hakları savunucularını uydu- şantaj ve tehdit geliyor. Evet, AKP Genel Başkanı ruk gerekçelerle neden hapsettirdiğini de ifşa Recep Tayyip Erdoğan’dan ve türlü Bizans oyun- etmiş oldu. larıyla kurduğu mafyatik dikta rejiminden bah- sediyorum. Erdoğan dize getirmek istediklerine ‘ÖNCE VERECEKSİNİZ, ONDAN SONRA BİZ- hem yurt içinde hem de dış politikada aynı yön- DEN DE ALACAKSINIZ’ temi uyguluyor. Hedefe koyduklarını yola getir- “İşte Pensilvanya’da, malum (biiiiip...) orada. mek için şantaj ve tehdide başvuruyor. Yüzka- Onun (biiiiip...), onlar da başta Almanya olmak rası bu yöntemin ahlaksızlığını bir yana koyacak üzere Avrupa’da ve bütün buralarda bunlar ge- olursak her seferinde işe yaradığını kabul etme- ziyorlar. Siz, bu (biiiiip) besliyorsunuz, ondan miz gerekiyor. Sonuç alabildikleri müddetçe de sonra kalkıp diyorsunuz ki ‘filancayı bize ve- Erdoğan ve aveneleri bu ahlaksız yöntemden rin’. Kusura bakma, senin yargın varsa, benim vazgeçecek gibi durmuyor. de yargım var. Önce vereceksiniz, ondan son- ra bizden de alacaksınız. Vermeden yok. Artık AKP Genel Başkanı Erdoğan, en fazla şanta- eski Türkiye yok, bu Türkiye yeni Türkiye.” ja ve tehdide basan kafasının nasıl çalıştığının son örneğini geçtiğimiz günlerde Trabzon’da Düşünebiliyor musunuz AKP Genel Başkanı Er- yaptığı bir konuşmada verdi. ABD ve Avrupa doğan kirli pazarlıklara ne kadar açık olduğunu ülkelerini hedef alan Erdoğan, bir taraftan “be- bu kadar uluorta ifade ediyor ve sonra “benim nim yargım” dediği Türk yargısını ne kadar se- yargım” dediği ve tepe tepe kullandığı bu kul- 12-13 ağustos 2017 haftasonu 07 analiz 06. SAYFADAN DEVAM lanışlı aparatının bağımsızlığına, tarafsızlığına, ye başladı. Mesela, geçtiğimiz ay bir açıklama objektifliğine ve adilliğine insanların inanma- yapan AB Komisyonu’nun genişlemeden so- sını bekliyor. Âlemi hakikaten kör, herkesi ser- rumlu üyesi Johannes Hahn, Avrupa Birliği’nin sem sanıyor olmalı ki “benim yargım” dediği mülteciler konusunda daha hazırlıklı olduğu- şeyin kendisinin iki dudağı arasında çıkan en na dikkat çekmiş ve “Türkiye’nin şantajına izin akıl dışı, en hukuk dışı, en ahlak dışı talimatla- vermeyeceğiz” demişti. rı bile emir telakki edip anında uygulayan kıyı- cı bir sopaya, adi bir maşaya döndüğünü kim- ÇAVUŞOĞLU, ERDOĞAN’IN GERİDE BIRAK- senin görmediğini düşünüyor. TIKLARINI GEVELİYOR Buna rağmen, Erdoğan ve adamları bu kulla- “Mülteci” lafını duyunca dizlerinin bağı çözü- nışlı istismar malzemesinden bir türlü vazgeç- len Avrupa ülkelerinin bu zaafını sonuna ka- mek istemiyor. Kendisinin yanı sıra ahlaktan ve dar istismar ederek uzunca bir süre mültecile- insanlıktan bînasip politikalarının hık deyici- ri şantaj malzemesi olarak kullanan AKP Ge- si durumundaki Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavu- nel Başkanı ve aveneleri bu adice şantajın cıl- şoğlu ve güya AB ile ilişkileri geliştirmeden so- kını çıkarıp limitlerini zorlayarak muhatapları- rumlu Ömer Çelik’ten de benzer şantajlar ve nı gına getirince belli ki başka şantaj ve tehdit tehdit içerikli açıklamalar defalarca duyuldu. yöntemlerine yönelme ihtiyacı duydular. Erdoğan ve Davutoğlu’nun, kirli parmaklarıyla karıştırdıkları Suriye’de hayatlarını karartarak ESTAĞFİRULLAH ALNINIZDA ENAYİ DEĞİL, her şeylerini yitirmelerine yol açtıkları bu za- ŞANTAJCI YAZIYOR vallı insanları bir de AB ülkelerine karşı şantaj Hatırlayacak olursak, zulümlerle sarmalanmış malzemesi olarak kullanmaları hakikaten mide kendi zavallı haline bakmadan, sıra tüm insan- bulandırıcıydı. Bu iğrençliğe belli ki doyama- lara insanlık dersi vermeye geldiğinde man- yan Çavuşoğlu ise, geçtiğimiz günlerde yaptı- galda kül bırakmayan AKP Genel Başkanı Er- ğı bir açıklamada, yine o bilindik insanlık dışılı- doğan, AB’nin Türkiye’ye vermeyi taahhüt et- ğıyla mültecileri bir kart olarak yeniden masa- tiği 3 milyar Euro’luk ödemenin gecikmesi se- ya sürme hevesini ortaya koydu. bebiyle 11 Şubat 2016’da yaptığı bir konuşma- da, gözlerini kırpmadan şunları söyleyebilmiş Yandaş Türkiye gazetesine konuşan Çavuşoğlu bir insandır neticede: şunları dedi: “AB maalesef Ege Denizi’nde ya- şanan mülteci krizinin tamamen Türkiye’nin ça- “Kusura bakmayın alnımızda enayi yazmı- balarıyla kontrol altına alındığını unutmuş gibi yor. Edirne’den insanları otobüslere bindirdik davranıyor. Bundan bir buçuk yıl önce tüm AB geri çevirdik. Bu bir olur iki olur. Kapıları aça- liderleri sıraya girmiş, mülteci krizini ülkemiz- rız ‘hadi hayırlı yolculuklar’ deriz... Biz bir yere le çözme arayışındaydı. Sonuçta 18 Mart mu- kadar ‘sabır, sabır, sabır’ ondan sonra da ge- tabakatını önerdik ve etkin uygulama sonucu reği neyse bunu yaparız. Herhalde otobüsler, Ege Denizi’ni mülteci krizinden kurtardık. Kol- uçaklar boşuna durmuyor. Gereği neyse bun- luk güçlerimiz halihazırda sergilediği tüm ça- dan sonra o yapılır.” baları yarın bıraksa Ege Denizi yeniden bir dü- Bakmayın siz “ümmet” deyip müraice evzin- zensiz göç rotasına dönüşecek ve ciddi bir kriz mesine... Aylan bebekler Ege’nin soğuk sula- ortaya çıkabilecektir. AB’nin bunu hatırda tu- rında boğulup minnacık cansız bedenleri kı- tarak, mutabakattan doğan yükümlülüklerini yıya vurduğunda timsah gözyaşları dökmesi- süratle yerine getirmesini bekliyoruz.” ne... Zavallı mültecileri Ortadoğu’daki kirli po- ‘EY AB, AYLAN BEBEK MAYLAN BEBEK DİN- litikalarında kullanabileceği bir aparat ve iç si- LEMEZ HEPSİNİ EGE’YE SÜRERİZ’ yasette bir sömürü malzemesinden başka bir Buradan ne anlaşılıyor? “Ey AB, mültecileri şa- şey olarak görmeyen AKP Genel Başkanı Erdo- kağına dayalı bir silah gibi kullanıp şantaj ve ğan, dış politikada da bu mağdur ve mazlum tehditle sana boyun eğdirdiğimiz yükümlülük- insanları hoyratça kullanabileceği bir şantaj ve lerini derhal yerine getir. Yoksa, Aylan Bebek tehdit aracı olarak kullanmaktan hiç utanmı- Maylan Bebek dinlemez, Suriyeli mültecileri yor. Erdoğan ve adamları açısından durum dün kıytırık botlara bindirir yine üzerinize salarız.” de öyleydi, bugün de öyle. Ancak, bu kirli pa- zarlıktaki muhatapları nihayet bu adice şantaja Masum mültecilerin kararttıkları hayatlarını in- boyun eğmeyeceklerine dair işaretler verme- san dalgaları halinde AB’ye karşı bir silah ola- 12-13 ağustos 2017 haftasonu 08 analiz 07. SAYFADAN DEVAM rak kullanma alçaklığına ve ahlaksızlığına karşı rı karşısında kesin sonuçlar alabileceğini onlar- çevrelerine, gazetelerine, televizyonlarına dol- ca kez tecrübe etmiş bir isim. Şöyle düşünüyor durdukları mürai vicdan münafıklarından bir olmalı: “Şantaj ve tehdit içeride acayip işe ya- tanesi çıkıp da “Yahu siz ne diyorsunuz öyle? rıyorsa, dışarıda neden yaramasın?” Önce Do- Böyle adice, alçakça şey mi olur? Böyle bir adi- ğan Medya Grubu’nu, sonra diğer yayın grup- lik Türkiye’ye hiç yakışır mı? Masum ve mağdur larını aynı yöntemleri kullanarak ne hale ge- insanların hayatlarını şantaj ve tehdit malze- tirdiği ortada. Doğruya doğru, Erdoğan’ın adi mesi olarak kullanmak ahlaksızlıktır, alçaklık- bir sopa gibi kullandığı sadece sefih bir tetikçi tır,” diyemiyor. Diyemezler de, çünkü kendile- üzerinden her istenileni yapmakta, her üstü çi- rinin insanlıktan ve omurgadan bînasip karak- zileni feda etmekte gözünü bile kırpmayan Ay- terleri Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun pörsümüş dın Doğan’ın tüm medya organlarını maymuna karakterlerinin berbat izdüşümlerinden ibaret. çevirmeyi başarmadı mı? Şantaj ve tehditleri- Neyse biz konumuza dönelim. Erdoğan ve ave- ni kale almayan Çukurova, İpek Medya Grubu, neleri mülteciler konusun- Zaman Grubu’na keyfi bir şekilde çökmek su- daki şantaj ve tehditlerinin retiyle şantaj ve tehditleri- nin blöf olmadığını göster- eskisi kadar işe yaramadı- Şu TÜSİAD’ın düştü- ğının farkına varınca, yine me imkânı da buldu üste- ğü tuhaf hallere bakınca lik. bildikleri en iyi işe yöneldi- ne demek istediğimiz sa- ler ve şantaj malzemeleri- nırım daha iyi anlaşıla- Şimdilik adi bir mafya gibi, ni çoğaltıp ellerini güçlen- tabiri caizse sadece ayak- dirmenin arayışına girdi- bilir. Bülent Tanör’lerin larına sıkmak yoluyla, ken- ler. Buldukları yöntem de demokrasi raporları su- di üslubuyla yaptığı uyarı- Batılı ülkelerin gazetecile- nabildiği bir TÜSİAD’tan larla epey yol almış olsa da, rini, sivil toplum aktivist- diktatör şakşakçılığı- Doğan Medya Grubu’ndan lerini, din adamlarını ap- na kadar gerilemiş bir elde ettiği sonuçlara tam talca gerekçeler uydura- TÜSİAD’tan bahsediyo- erişemediği içindir ki Cum- rak keyfi bir şekilde tutuk- ruz neticede. huriyet ve Sözcü’den bazı layıp içeri atmaktan ibaret gazeteci meslektaşlarımız oldu. hala içeride bulunuyor. Erdoğan’ın Trabzon’da yaptığı konuşma ise, Ama her iki gazetenin de bir yolunu bulup Er- bu ahlaksız şantajı hala anlamazlıktan gelen- doğan dikta rejimiyle uyumlu hale gelebilmek ler varsa, anlamalarını sağlamak içindi. Mese- için nasıl kıvrandığı, nasıl çırpındığı gözlerden la Almanya Şansölyesi Angela Merkel’e diyor kaçmıyor. Bu amaçla Erdoğan’ın hedef aldıkla- ki, Deniz Yücel, Meşale Tolu, Peter Steudtner rına ondan daha fazla saldırmak suretiyle ser- gibi gazetecileri ve insan hakları savunucuları- giledikleri gizli açık çabalar mide bulandırıyor. nı salıvermemizi istiyorsan, önce uyduruk dar- Erdoğan aynı yöntemi iş dünyasına karşı da be komplosuyla içeri tıkmaya çalıştığım için kullanmış ve hayal edebileceğinden daha bü- senin ülkene sığınmak zorunda kalmış gaze- yük neticeler almıştı. Şu TÜSİAD’ın düştüğü tu- tecileri, akademisyenleri, diplomatları, hukuk- haf hallere bakınca ne demek istediğimiz sanı- çuları, işadamlarını ve diğer Türk vatandaşları- rım daha iyi anlaşılabilir. Bülent Tanör’lerin de- nı bana vermelisin. Dönüyor ondan sonra ay- mokrasi raporları sunabildiği bir TÜSİAD’tan nısını ABD’ye, İsveç’e, Fransa’ya, Avusturya’ya, diktatör şakşakçılığına kadar gerilemiş bir Yunanistan’a da söylüyor. Kurduğu dikta rejimi TÜSİAD’tan bahsediyoruz neticede. tipik bir mafya örgütlenmesi olduğu için insan- Bütün bunların ışığında 50 yıl sonra bugünün larla ve ülkelerle olan münasebetleri ve iş yap- tarihini yazacak olanlar, pek çok diğer insanlık ma tarzı da ona göre oluyor. Yani aslında orta- dışı hasletlerinin yanı sıra AKP Genel Başkanı da şaşılacak bir durum bulunmuyor. Erdoğan’ın ve birebir kendi karakterini verme- ŞANTAJ VE TEHDİT, ERDOĞAN’IN İÇ SİYASET- yi başardığı İslamofaşist dikta rejiminin tarihin TE USTALAŞTIĞI BİR USÜL görüp görebileceği en büyük şantajcısı oldu- Neticede Erdoğan bu yöntemi yıllarca iç siya- ğunu da kayıtlara geçirecektir mutlaka. Bun- sette denemiş, özellikle omurgasız muhatapla- dan hiç şüphem yok. 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 09 DİZİ

VEYSEL AYHAN [email protected] @veyhann

03

3. BÖLÜM: Kanlı Tiyatro

15 TEMMUZ’U 16 Temmuz’a bağlayan AKAR’IN ASIL AMACI? gece uzun ve kanlı olacaktı. 6-7 Eylül Hemen hemen tüm darbe zanlıları 1955 olayları sonrası Cumhurbaşkanı Ce- mahkemelerde girişimin emir komu- lal Bayar, İstiklal Caddesi’ndeki korkunç ta dahilinde yapıldığını zannettiklerini hasarı görünce, etrafındakilerin duyaca- beyan ediyor. Akar’ın o akşamki saat- ğı bir sesle İçişleri Bakanı Namık Gedik’e lerce sessiz bekleyişi bu algının hedefi- “Galiba dozu kaçırdık” demişti GALIP MENDI ne ulaşması için yetmişti.

15 Temmuz akşamı için de belki bir dev- 3 KUVVET KOMUTANI DÜĞÜNDE let üst yetkilisi bir gün aynı şeyleri söy- 18.30’da Genelkurmay tarafından hava leyecektir. sahası kapatılıyordu. Ama nasılsa tüm komutanlar geç saatlere kadar darbe Genelkurmay başkanı ve kuvvet komu- girişimini duymamışlardı. tanlarının, 1. Ordu Komutanı’nın suskun- luğu, Erdoğan’ın sessizce bekleyişi ile ABIDIN ÜNAL Erdoğan’ın eniştesi bile darbeden ha- ordunun yüzde 1,5’u emir komuta içinde berdardı ama kuvvet komutanları ha- bir darbe umuduyla sokağa çıkmıştı. bersizce(!) düğünde yakalanmayı bek- liyordu! Korkunç bir tuzak kurulmuş, kurtlar tuza- ğın çevresine dizilmiş yalanıyor, sessizce Jandarma Genel Komutanı Galip Men- avlarını yani “Allah’ın lütfunu” bekli- di Ankara Gazi Orduevi’nde. yordu. Keşke avla yetinselerdi. Olanlar, işin içyüzünü bilmeyen masum halka ve BÜLENT BOSTANOĞLU Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, linç edilen askerlere olacaktı. 22 generalle Moda Deniz Kulübü’nde. 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 10 DİZİ 9. SAYFADAN DEVAM

Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu İs- Tutuklu pek çok Harbiyeli bu iddiayı dile getirdi. O tanbul’da Çınar Otel’de. gün kampa katılan yüzlerce Harbiyeli bu konuda tanıklık yapabilir. Akar, hava sahasını kapatıyor ama Havacı Abidin Ünal’a haber verdirmiyor. Ünal, hadiseyi ta 21.30’da Tatbikata götürülüyoruz diye Yalova’dan otobüs- eşinden öğreniyor. lerle alınıp köprülere götürülen yüzlerce Harbiyeli hala tutuklu. Ve bu Harbiyeliler bahane edilerek 16 Oysa tanıklıklar işin hiç de öyle olmadığını, herkesin bin 409 Harp Okulu öğrencisinin kazanılmış hakları olanları bildiğini ve sessizce beklediğini gösteriyor. ellerinden alınarak sokağa atıldı. Harp Okulları ka- patıldı. Ama Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ‘BUGÜN FAZLA YORMAYIN AKŞAM İŞİMİZ VAR’ göreve devam etti. Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal darbeyi 21.30’da haber aldığını söylüyordu. Ama 15 Tem- Akar ve kuvvet komutanlarının sessizlik ve sus- muz günü uğradığı Yalova yaz kampında ağzından kunluğu böylece darbe heveslilerinin ‘kalkışmanın bir şeyler kaçırmıştı. emir komuta içinde olduklarını düşünerek’ sokağa çıkmalarına sebep oldu. Harp okulunda okuyan oğlu darbeye iştirak etti diye tutuklanan, Adalet Yürüyüşü’nün sembol ismi Vey- GECENİN SÜRPRİZİ: sel Amca katıldığı televizyon programında şunları FİDAN-GÖRMEZ BULUŞMASI demişti: Gecenin tuhaflıkları bitmiyor. MİT Müsteşarı Fidan, darbe girişiminin iyice alevlendiği 21.00 - 22.30 ci- “Benim oğlum Harp Okulu 2’den 3’e geçti. Yalo- varı Diyanet İşleri Reisi Mehmet Görmez’le yemek va’da kamptaydı. Bunlara ‘plansız tatbikata gi- yiyor. Yani 9 şiddetinde deprem olurken! Görmez’in diyoruz’ demişler. Otobüse koyuyorlar, 12’yi beş belki gerçekten haberi yok ama Fidan’ın hiçbir şey geçe. O gün oraya Hava Kuvvetleri Komutanımız yokmuş gibi davranması onun bu senaryoda en geliyor teftişe. Orada emir veriyor, Bugün çocuk- emin koltukta oturduğunun net göstergesi. Gör- ları spora ve eğitime fazla yormayın akşam işimiz mez, darbenin ‘Kandilli’sinde ama girişimi eşinden var.” telefonla öğreniyor ve ona “Ben de bu işi en önce haber alacak bir yerdeyim, onlar öyle bir şey deme- di, belki terör saldırısıdır” demiş.

Peki, Fidan ve Görmez bu kızıl kıyamette darbe gi- rişimi hakkında konuşmuyorsa ne konuşuyorlardı? En üst düzey din adamı, üst düzey istihbarat aja- nıyla ne konuşur?

Bu garip görüşmede bir üçünçü kişi daha var ki iza- hı yok: Suriye Devrimi Muhalefet Güçleri Koalisyo- nu eski başkanı Muaz El Hatib.

MİT MÜSTEŞARI FIDAN, DARBE Toplantı gündemi ne olabilir? GIRIŞIMININ IYICE ALEVLENDIĞI Sala ve ezan desek, orada konuşulmadığı ortaya 21.00 - 22.30 CIVARI DIYANET çıktı. İŞLERI REISI MEHMET GÖRMEZ’LE Hatta Görmez’in bu konuda yalan söylediği anla- YEMEK YIYOR. YANI 9 ŞIDDETINDE şıldı. Telefonu kapalı olduğu için kendisine gece DEPREM OLURKEN! GÖRMEZ’IN 02.00’ye kadar ulaşılamamış. Sala ve ezanlar, Şeref BELKI GERÇEKTEN HABERI Malkoç tarafından Memur-Sen Başkanı aracılığıyla Diyanet-Sen’e organize ettirilmiş. YOK AMA FIDAN’IN HIÇBIR ŞEY YOKMUŞ GIBI DAVRANMASI Peki bu görüşmenin içeriği ne? ONUN BU SENARYODA EN EMIN Fidan’ın, Muaz El Hatib’le görüşmesi normal. Müs- KOLTUKTA OTURDUĞUNUN NET teşar binlerce TIR silah gönderdiği bir cephenin GÖSTERGESI. 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 11 DİZİ 10. SAYFADAN DEVAM eski lideriyle görüşebilir. Ama bu isimle Mehmet ra tenzil-i rütbe ile soruşturmadan alındı. Oysa Ko- Görmez’in nasıl bir yakınlığı var ki aynı masada yer dalak, AKP döneminde gündeme gelen ilk büyük alıyor? yolsuzluk soruşturması olan Deniz Feneri Dosyasını kapatan savcıydı. Evet tam bir Susurluk gizemi! Mit ajanı, din adamı ve muhaliflerin eski lideri... GECENİN KAHRAMAN GENERALİ Tüm kuvvet komutanları düğünlerde her şeyden Acaba gündem o gece SADAT kadrolarına yaptırı- habersiz eğlenirken MİT’le koordineli olarak 15 lacak infazlar ve eski muhalif liderin ‘Ronin’leşmiş Temmuz’u organize eden önemli bir isim vardı. Sa- kadrolarından bu konuda istifade etmek olabilir mi? nık beyanları ve iddianameler okunduğunda Özel Fidan’ın Suriye’ye savaş gerekçesi üretmekten Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın bahsettiği, meşhur dışişleri konuşmasını hatırlaya- 15 Temmuz’un karanlık kutusu olduğu görülüyor. lım: “Şimdi bakın komutanım, şimdi biz gerekçey- Aksakallı darbe girişiminden bir gün önce MİT Müs- se gerekçe üretilir. Ben öbür tarafa 4 tane adam teşarı Hakan Fidan’la 1 saatlik gizemli bir görüşme gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım.” Fi- yapmıştı. O da Akar ve Fidan gibi meclis komisyo- dan’ın o gün dediği kabul edilseydi füzeleri muhte- nuna ifade vermedi. melen Muaz El Hatip’in adamlarına attıracaktı. Meclise davet edildiğinde ‘Suri- ye’de olduğum için bu hafta ge- Kendi ülkesini bombalatmaktan KENDI ÜLKESINI lemeyeceğim’ dedi. Ama bir türlü soğukkanlılıkla bahsedebilen bir BOMBALATMAKTAN Suriye’den dönemedi! İtham ettiği insan 15 Temmuz senaryosu için SOĞUKKANLILIKLA isimlerle mahkemede yüzleşmeyi neler yapmaz ki? kabul etmedi. Duruşmasız olarak BAHSEDEBILEN BIR ‘tanık’ sıfatıyla ifade verdi. O sebeple 15 Temmuz gecesi için INSAN 15 TEMMUZ Suriyeli eski ‘Ronin’lerden istifade SENARYOSU IÇIN Kendi ifadesiyle “Gece (15 Temmuz edilmiş olması akla çok uzak değil. NELER YAPMAZ KI? gecesi) birçok kez MİT Müsteşarı Hakan Fidan Bey ile görüştük. Du- O.K. BİLMECESİ rumla ilgili bildiklerimi aktardım. Önceden tahmin Savcı Alpaslan Karabay, MİT’e ihbarda bulunan ettiğim FETÖ’cü generallerin isimlerini paylaştım.” O.K.’nın (Osman Karacan) ifadesini almak istemişti, ama sonradan resmen MİT personeli yapıldığı için CİNAYETE AZMETTİRMEK... izin alamamıştı. Albay Ümit Bak’ın avukatı Tuncay Aksakallı, darbeci olduğu iddia edilen Tuğgeneral Özcan’a göre O.K. iki yıldır zaten MİT’e çalışıyordu. Semih Terzi’nin babasının hastalığı dolayısıyla An- Özcan, bu bilgiyi müvekkili olduğu pilotlardan aldı- kara’ya gelmek için kendisini aradığını ve bunu ka- ğını söyledi. bul ettiğini söylüyor. Ama bu iddiasında kendinden başka şahit yok. Ancak ihbarcı binbaşının gizlice Ankara Başsavcısı Harun Kodalak ve Başsavcı Vekili Necip Cem Özçi- Genelkurmay’ın uçuş yasağı koymasına rağmen men’e ‘Darbe olacağını MİT’e söyledim’ dediği Yeni Tuğgeneral Semih Terzi’yi Diyarbakır’dan getirt- Şafak Gazetesi’nde yer aldı. Bu bilgi darbe olacağı- mek için uçak gönderilmesini en yakın adamların- nın bilindiği, ancak önlenmediği gerçeğini günyü- dan Albay Ümit Tatan vasıtasıyla sağlıyor. Uçağın züne çıkardı. MİT, o gün derhal bir açıklama yaptı. Ankara’dan kalkışı, Diyarbakır’a varışı, tekrar ora- İhbarcı Binbaşının sadece Hakan Fidan’a yönelik dan havalanıp Ankara’ya gelişi engellenebilecek- bir eylem konusunda ihbarda bulunduğu açıkladı. ken engellenmiyor. Oysa savcılar, Abdulkadir Selvi’nin kitabında anlat- tığı ihbarın video kaydını isteyebilseler tüm tartış- Ve Başbakan Binali Yıldırım’ın kalkışmayı açıklama- ma bitecek. Tabi bu mümkün olmadı. sından 1 saat sonra 23.59’da Terzi Diyarbakır’dan havalanıyor. Güya darbe yapmaya geliyor ama ona Savcılar, darbenin önceden öğrenildiğini deşifre refakat eden 24 personelden 20’si Aksakallı’nın as- eden bu bilgiyi “görüşme tutanağı”ndan çıkarıp keri. resmi ifade haline getiremediler. İddianamelerde kullanmadılar. 8 DEFA ÖLÜM EMRİ Aksakallı, MİT aracılığıyla o gece 01.11’de TGRT ve Ama bu da yetmedi. Her iki savcı bu olaydan son- 01.47’de NTV televizyonlarına canlı yayına bağlanı- 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 12 DİZİ 11. SAYFADAN DEVAM yor. Ama Semih Terzi’den bahsetmiyor. Oysa canlı ERDOĞAN’IN DARBE’Yİ ÖĞRENME KOMEDİSİ! yayında bu uçuşu ifşa etse belki Tuğgeneral Terzi 15 Temmuz’un kilit ismi Erdoğan. Ama yaklaşık 10 Etimesgut’a hiç inemeyecek ve Gölbaşı’na intikal yıldır TV’de kendisine soru sorabilen bir gazetecin etmeyecekti. karşısına çıkamadı. Çıkabilse belki pek çok şey ay- dınlanacak. Erdoğan’a soru sorulabilen son prog- Aksakallı, 3 yıldır koruma astsubaylığını yapan ram NTV’de yayınlanan “Seçim 2007” programı Ömer Halisdemir’i telefonla 8 defa arıyor. Semih oldu. Bu tarihi soru Kadir Çöpdemir’e nasip oldu. Terzi’nin hain olduğunu söyleyerek öldürmesi em- Çöpdemir, “Oğlunuz burslu okumasına rağmen rini veriyor. Halisdemir, ÖKK binasının ağaçlık kıs- nasıl gemi alabildi?” şeklinde bir soru sormuştu. mına saklanıyor. Saat 02.16’da binaya doğru ilerle- Erdoğan bu olaydan dersini aldı ve bir daha TV’de yen Terzi’ye arkadan 3 el ateş ederek vuruyor. Daha gerçek gazetecilerin karşısına çıkmadı. sonra Üsteğmen Mihrali Atmaca, Halisdemir’e 2 el ateş edip o da onu katlediyor. Erdoğan’a soru sorulamadığı için de istediğini diyor ve kimse “Niye böyle?” diye soramıyor. Halisdemir daha sonraki günler kahraman olarak ilan ediliyor. Ama... Buyrun şu beş açıklamayı karşılaştırın:

HALİSDEMİR’İ ÖLDÜRENİ TEBRİK ETMEK... 1 Erdoğan’ın ilk açıklaması: “Değerli arkadaşlar Sabah 10.00 sularında kışlaya gelen Aksakallı, bugün bilindiği gibi öğleden sonra bir hareketli- Ömer Halisdemir’in cansız bedenine bakıyor sonra lik ne yazık ki Silahlı Kuvvetlerimizde mevcuttu.” alnından öpüyor. Halisdemir’i şehit eden Mihrali Üs- (Gece 00.30, İstanbul Atatürk Havalimanı) teğmeni cinayetten tutuklatması lazım ama bunu Peki bunu öğrendin de ne yaptın? yapmıyor. Tuhaf bir şekilde darbeyi engellediği için tebrik ediyor. 2 Saat 16.00-16.30 civarında eniştemden bir tele- fon aldım (2 Temmuz Reuters’e yaptığı açıklama.) Tuğgeneral Semih Terzi darbeci diye Aksakallı ta- Oysa Eniştesinin bahsettiği Beylerbeyi’ndeki hare- rafından infaz ettiriliyor fakat Terzi’ye uçakta eş- ketlilik akşam 21.30’da. lik eden Binbaşı Fatih Şahin, “Uçakta Semih Terzi bana, ’TSK yönetime el koymuş, hazır olmalıyız, 3 Saat 20.00 civarında haber aldım. (18 Temmuz, müdahale yapanlar bize de müdahale edebilirler” CNN International) diye konuştuğunu aktarıyor. 4 Saat 21.30’da eniştem beni ara- İŞKENCECİ İŞBİRLİKÇİ Mİ? dı haber verdi. (20 Temmuz, El Ce- Bir başka iddia Aksakallı’nın Ge- TV’LERIN zire röportajı) nelkurmay’da sorgu odası kurup ALTYAZILARINA BILE işkence yaptırdığı. Genelkurmay 5 Saat 21.00 civarı Cumhurbaş- Protokol Personeli tutuklu Üsteğ- ANINDA MÜDAHALE kanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir- men Kübra Yavuz, Aksakallı’nın EDEN ERDOĞAN NIÇIN likte masada oturuyorduk. Enişte- yetkisi olmadığı halde Genelkur- 15 TEMMUZ GÜNÜ den öğrendik. (25 Temmuz, CNN may karargahında bir sorgu odası Türk canlı yayınında, Damat Enerji kurduğunu ve kendisine işkence CUMA NAMAZINA ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Al- yaptığını, ölüm tehditleri ile ken- BILE GITMEDEN bayrak) disine zorla bir ifade imzalattığını 6,5 SAAT SESSIZCE öne sürdü. Pilot Binbaşı Mehmet BEKLEDI? Erdoğan’ın bu sözlerinden en kötü Sağlam da mahkemede, “Zekai ihtimalle darbe girişimini 21.00 ci- Aksakallı ve Alay Komutanı Ümit Tatan’ın emri ile varı öğrenmiş olduğunu çıkarabiliriz. Bütün TV ka- iki gün bize işkence yapıldı” demişti. nalları emrindeydi. Ama 00.24’e kadar saatlerce bekledi. Gece 00.24’te halka seslendi. Aksakallı göründüğü kadarıyla 15 Temmuz’un kara kutusu. 15 ve 16 Temmuz telefon kayıtları, görüşme TV’lerin altyazılarına bile anında müdahale eden, trafiği ortaya çıksa pek çok gizem aydınlanacaktır. ortalığı ayağa kaldıran Erdoğan niçin 15 Temmuz Sadece 11 Temmuz’da başlattığı iddia edilen Kon- günü Cuma namazına bile gitmeden 6,5 saat ses- vansiyonel Olmayan Harekât (KOH) planı ve harekat sizce bekledi? listeleri hakkında bilgisine başvurulsa, kimin emriyle yaptığını açıklasa kafi gelecektir. Yarın: 4. Bölüm, TAVŞAN KAÇ TAZI TUT 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 13 BABACANLAR

BİR AŞK HİKÂYESİ [1]

BIRKAÇ GÜN evvel Pensilvanya’da idim. gu… Bir âşığa ancak aşk sorulur: İlkokul birinci sınıfta tanko (Erzurum dışından olan ve Erzurum şivesiyle konuşmayan, hâli vak- “Hocam, Efendiler Efendisine (SAV) nasıl âşık ti yerinde, zengin, yüksek mevkie sahip ailelerin olacağız? Ömrümüz geldi geçti, hâlâ o duygu- çocuklarına biz niyeyse tanko derdik) bir sınıf lardan uzağız. (Ben bunu kendim için söyledim) arkadaşıma âşık olmuştum da, bu duygumu dil- Molla Cami, Diyarbakırlı Leylâ Hanım, Yaman lendirme cesaretini gösterince kafamın ortasına (Yanan) Dede gibileri bu aşka demir bir cetvel yemiştim. O gün nasıl vasıl olmuşlar?” bugündür “hemoglobin” değerim Bugüne ve Pensilvanya’ya tekrar İYI KI ŞIIR VARDI, hep düşük çıkar. Hem dahi, sanı- döneceğim inşallah, ama evvelâ IYI KI IMÂ VARDI, rım o hadisede, hislerimi açıkça sizi çocukluğuma götürmek isti- ifade etme yeteneğim de başım- yorum. IHSAS VARDI; MECÂZ, dan akan kanlarla birlikte toprağa ISTIÂRE, TEVRIYE, karışıp gitmişti… İyi ki şiir vardı, CINAS VARDI… iyi ki imâ vardı, ihsas vardı; me- câz, istiâre, tevriye, cinas vardı… ZIRA, BU GÖNLÜN Zira, bu gönlün boş kalmaya hiç Aşk… BOŞ KALMAYA HIÇ tahammülü yoktu. Nasıl bir yan- TAHAMMÜLÜ YOKTU. gın yeriyse yüreğim, ortaokul son Sırrı çözülemeyen şey… sınıfa kadar hiç kimsenin haberi olmadan sekiz kere âşık olmuşum. Son sınıfta Daha altı yaşında tanıştığım, ama elli sene geçti- o kadar şiddetli bir âteşe düşmüşüm ki, “o cicili ği halde hâlâ mânâlandıramadığım coşkun duy- 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 14 BABACANLAR 13. SAYFADAN DEVAM bicili subay elbiselerini giyerek Erzurum’a tatile yüz kere dinledim desem ve yemin etsem başım gelirsem belki bir tebessümüne muhatap olu- ağrımaz… (Belki bu kaseti dinlemekten diğer ka- rum da az bir şey serinler, nefes alırım.” düşün- setleri dinlemeyi ihmal ettiğim bile söylenebilir.) cesiyle Işıklar Askerî Lisesi’ni kazanıp Bursa’ya gittim. Yirmi beş sene postal giymemin tek ne- “Âşık Edebiyatı”nda bir rüya motifi vardır. Âşık, deni budur. Varın hâlimi siz anlayın… Niye birin- rüyasında bir “pîr” elinden bade içer ve rüyada de sebat etmedin diye soranlara cevabım: Sanki hayâl meyâl gördüğü maşukasına ömür boyu şiir birini arıyordum, bulamıyordum. Yeni bir umutla söyler, türkü yakar durur… Ben o gün sanki bade yeni bir aşka yelken açmam “o birine” ulaşmak içmiştim ama maşukamın hayâlini bile göreme- içindi belki… Mevlâna, “Aşk Leylâ’dan Mevlâ’ya miştim. Uzun yıllar, “acaba nasıl biri?” diye me- uzanan kudsî bir yoldur.” diyordu; tamam, ama, rak edip durdum. 1986 yılıydı. Terbiye ve ahlâktan “Ben kimim ki, O’na âşık olabileyim!” hissiyle bu bugün dahi zerrece nasibi olmayan bir gazetede keyfiyetten çok uzak görüyordum kendimi… “İşte…” diye başlayan bir manşetle küçük bir fo- toğraf gördüm. Nasıl heyecan duyduğumu an- Rahmetli babam her perşembe akşamı aileyi latmaya boş yere uğraşmayacağım… O nasıl bir toplar, Efendimizi (SAV) ve sahabe efendilerimi- güzeldi… Gün geldi, Fatih semtinde, sokak ara- zi anlatırdı. Anlatırken de çok defa bebekler gibi sındaki bir videocuda, (hiç unutmuyorum otuz ağzını eğer, büker ağlardı. İçimden, “Yahu baba- numaralı videokaset), bir sohbetini seyrettim. lar hiç ağlar mı!” diye hafif söylenirdim ama, ben İbrahim Hakkı Hazretleri’nin; de elimde olmadan onunla beraber ağlardım. Nihayet, bir gün “1975 Ramazan Bayramı vaazı” “EY DIDE NEDIR UYKU, GEL UYAN GECELERDE, diye bir teyp kaseti geçti elime; ablamla birlikte KEVKEPLERIN ET SEYRINI SEYRAN GECELERDE. dinlemeye koyulduk. Daha başlangıçta, “…Rab- ………………………………………………..” bişrahli…” dediği andan itibaren kendimi birden gökyüzünde, yıldızların arasında hissettim. Ses şiirini orada ezberledim. çok uzaklardan, ötelerden, sanki yıldızlara çarpıp Ve büyük gün geldi… O’nu görecektim… Çok yankılanarak geliyor, gönül tellerime öyle bir do- fena sigara içtiğim dönemler… Acaba, sigarayı, kunuyordu ki… Gözlerimi kapattım, gönlümü aç- Rahmetli Üstat Necip Fâzıl’ın neredeyse bütün tım… Evimizde eski kristal bir avize vardı; lamba- fotoğraflarını dumanlı görünce “şair olmanın bir rüknü” mü sanmıştım? Bilemiyorum… Kahvaltı- ya davetliyim. Paketi yeni açmış, günün ilk si- SOHBET ILERLEDIKÇE YAĞMUR gara lezzetini(!) kahvaltı sonrasına bırakmıştım. YAĞMAYA BAŞLADI. BABAMIN Beni yukarı katlara taşıyan asansörün dili olsa da AĞLAMASI NE KI! HELE SONLARA heyecanımı anlatsa… Necip Fâzıl’ın, DOĞRU, DUA BÖLÜMÜNDE, “İKI “ALLAH DOSTUNU GÖRDÜM, BUNDAN ALTI YIL EVVEL; KORKUYU BIR ARADA VERMEM, IKI BIR AKŞAMDI KI, ZAMAN, DONACAK KADAR GÜZEL.” EMNIYETI BIR ARADA VERMEM.” beytinin üzerine –şimdilik- bir şey söylemek is- DERKEN GELEN HIÇKIRIK… BU temem… Elini öpmek için eğildim, müsaade et- KASETI EŞE DOSTA DINLETIRKEN medi. Gözlerine ve yüzüne bakmaya da cesaret edemedim. Çok şey konuşuldu ama, ben ayakla- ONLARLA BERABER BEŞ YÜZ KERE rım yerden kesildiği için hiçbir şey hatırlamıyo- DINLEDIM DESEM VE YEMIN ETSEM rum. Sadece, sofradan (bütün zorlamalara rağ- BAŞIM AĞRIMAZ… men) tek lokma yemeden kalktığım halde hiç açlık hissetmediğimi, bir de “Allah davasına gö- yı yakınca taşlarının arasından yeşil, kırmızı, mavi nül vermiş insanların parmakları arasına sigara renkler süzülürdü ve beni mest ederdi; bu defa yakışmaz” ifadesinin geçtiğini hatırlıyorum. Hiç gökyüzünde sallanan yıldızlar adetâ kocaman üzerime almamıştım… Dışarı çıkıp da bir heves bir avize gibi göründü gözüme… Sohbet ilerle- sigaraya sarıldığımda parmaklarımın arasının dikçe yağmur yağmaya başladı. Babamın ağla- sapsarı olduğunu görmüş ve ikazın bana oldu- ması ne ki! Hele sonlara doğru, dua bölümünde, ğunu o an anlamıştım. Sigara paketini bir güzel “İki korkuyu bir arada vermem, iki emniyeti bir gıncıttım (yani avuçlarımın arasında ezip kullanı- arada vermem.” derken gelen hıçkırık… “Burada lamaz hâle getirdim.) ve çöpe attım. Atış o atış… korkanları orada korkutma Ya Rab!” duası… Bu kaseti eşe dosta dinletirken onlarla beraber beş İnşallah, haftaya devam edelim mi? 12-13 ağustos 2017 haftasonu 15 analiz

KEMAL AY [email protected]

SURİYE MESELESİNDE SON DURUM VE KÜRTLER Türkiye’nin PYD ısrarı, bu arada Suriye’de ‘cihatçılara’ alan açıyor. Zira kuzey Suriye’de IŞİD ve El Kaide türevleriyle doğrudan çarpışan neredeyse tek askerî güç YPG. Türkiye’nin sınırında YPG’yi tehdit et- mesi de doğrudan buralardaki ‘cihatçı’ varlığını güçlendiriyor.

Fransız filozof Alexis De Tocqueville 1830’larda PKK MEŞRUİYETİNİ BİZZAT DEVLETTEN yaptığı Amerika seyahatinde, bu ülkedeki demok- ALIYOR rasinin kaynaklarını araştırırken şöyle bir gözlemi- Bunun sebepleri herkesçe malum. Ankara’daki ni mealen şöyle kayda geçirir: Amerika’da küçük yerleşik yapı yumuşamadığı gibi PKK’nın silah- birlikler ve dini gruplar bireylerin devlet karşısın- lı mücadelesi de herhangi bir ‘çözüm’ umudunu da güçlenmesini sağlamaktadır. İnsanlar hemşe- dürüstçe desteklemedi. Bu yüzden biraz da Derin ri derneklerinde ya da meslekî örgütlerde bir ara- Devlet’le PKK arasında hep bir bağ olduğu varsa- ya gelerek devlete karşı kendilerini sakınabilecek- yıldı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın bazı açıklama- leri bir ‘sığınak’ inşa etmektedirler aslında. Ayrıca ları da (bkz. 1999’da mahkeme safhasındaki sa- buralarda edindikleri birlikte iş yapma tecrübesi, vunması) açıkçası bu değerlendirmeyi güçlendir- demokratik katılım fikrine de pozitif katkı sağla- di. Nitekim dünyadaki terör örgütü pratikleri de maktadır. Aynı şekilde din etrafındaki cemaatleş- bu grupların ister istemez istihbarat örgütleriy- me de bireylere toplumsal bir rol biçmekte ve de- le irtibat içinde olabileceğini gösteriyordu. Ancak mokrasinin prototipini oluşturmaktadır. Kürtlerin bir bölümü, hiç de azımsanmayacak bö- lümü PKK’nın kendi çıkarları için savaştığını dü- Yüzyıllardır bir devletleri olmadığı hâlde Kürtlerin şündü hep. Devlet de bunun böyle olmadığını çe- bölgede kimliklerini koruyabilmelerinin ve çeşit- şitli yollardan ispata girişti. Yerleşik düzen ‘PKK’ya li devletlerden gördükleri baskıya rağmen ayakta desteğin bedelini’ arttırdıkça (bkz. Köylerin yakıl- kalabilmelerinin sebepleri de bunlar olabilir: Aşi- ması) Kürtler arasında PKK’ya sempati azalmadı, ret yapısı, dini örgütlenme ve daha modern dö- bilakis arttı. nemde ideolojik mücadele. Demokrasinin bir çe- şit ‘kelle sayımına’ indirgendiği Türkiye gibi ülke- Netice itibariyle dört ülkeye yayılmış hâldeki Kürt- lerde Kürt aşiretlerin Türk siyasi partileriyle iliş- lerin Türkiye’deki en ‘yaygın ve güçlü’ çatısı olan kileri de uzun yıllar ‘oy deposu olma’ pratiğine PKK, Marksist bir gerilla hareketini, aşirete dayalı indirgenmişti. Ancak ‘eşit ilişkiler’ de geliştiril- kan bağını ve etnik milliyetçi siyaseti bir araya ge- di. 1961’de kurulan Türkiye İşçi Partisi’nin prog- tirerek Kürtlerin bir kısmını devletten ‘korumayı ramında Kürt meselesinin yer alması ilk adımdı. başardı’. Geriye kimliğini ve kültürünü kazanmış 1970’lerde Kürtler arasından sol örgütlere sempa- Kürtlerin ‘sisteme’ entegre edilmesi kalmıştı. Nite- ti besleyen çok sayıda isim çıktı. 1980’den itibaren kim Erdoğan ve Öcalan’ın inisiyatifleriyle başlayan silahlı gerilla direnişi fikri ağır bastı. Buna rağmen ‘çözüm süreci’ toplumda kabul görmüş, Kürtlerin 1990’larda Meclis’e SHP çatısı altında Kürt vekiller toplumdaki algısını dönüştürmeye başlamıştı. Fa- girmeyi başardı. Daha sonra Kürt ağırlıklı ve siyasî kat masanın devrilmesiyle her şey eskiye döndü. çizgisi PKK ile örtüşen partiler geldi. Ancak bu- Bu kez şehirler yerle bir edildi. Erdoğan’ın orduda nunla birlikte güvenlik bürokrasisinin ‘yok etme’ ulusalcılarla işbirliğine gitmesi, Kürt meselesinde- politikaları da hızlandı. ki en ‘şahin’ komutanların işin başına geçmesine 12-13 ağustos 2017 haftasonu 16 analiz 15. SAYFADAN DEVAM sebep oldu. Zaten Erdoğan’ın en iyi yaptığı şey de PYD’nin ‘tekerine çomak’ sokmayı hedefleyen Er- bu, sizinle işi bitene kadar size ‘hayallerinizi’ ger- doğan, şimdi de Rojava’ya ve diğer YPG alanları- çekleştirme imkânı vermek. İşi bitince de, bütün na göz dikti. Cihatçılardan temizlenecek Suriye’de suçu üzerinize yıkıp çekilip gitmek. herkes kendince ‘alan hakimiyeti’ peşinde fakat Türkiye’nin tek hedefinin PYD’ye rahat verme- PKK’YI ‘ANLAMADAN’ MESELEYİ mek olduğu görülüyor. Bunun anlaşılır tarafı şu: ÇÖZEBİLİR MİYİZ? PYD’nin bölgede özerklik kazanması, Türkiye’de Bu arada şu parantezi açmam gerekiyor. PKK, PKK’yı da güçlendirecek ve yarın bir gün ben- Türkiye’de çok konuşulup pek anlaşılmayan bir zer bir özerklik/bağımsızlık meselesi daha ‘uygu- yapı. Hakkında detaylı bir analiz yapan, gence- lanabilir’ hâle gelecek. Erdoğan’ın ve askerî da- cik çocukların neden PKK’ya katıldığını merak nışmanlarının Güneydoğu’yu yerle bir etmesinin eden, örgütün içindeki işleyişi, bu işleyişin man- mantığı da ‘rehine pazarlığı’ hikâyesi. PYD eğer tığını çözmeye gayret eden çok az sayıda çalış- Suriye’deki iddiasından vazgeçerse, muhtemelen ma mevcut. Bu konudaki en iyi işlerden birini Be- PKK ile ‘müzakere masası’ bile kurmak mümkün. jan Matur, Zaman gazetesinde yayınlanan söy- Ancak belirsiz bir Türkiye masası yerine ABD ile leşilerden oluşan ‘Dağın Ardına Bakmak’ isim- yürütülen seviyeli bir Suriye masası, daha cazip li kitabında ortaya koydu. Aliza Marcus’un ‘Kan görünüyor. ve İnanç’ kitabı henüz aşılabilmiş değil. PKK ko- nusunda en yetkin isimlerden Cengiz Çandar’ın SURİYE’DEKİ YENİ STATÜKO VE TÜRKİYE TESEV için hazırladığı Kürt Raporu da bir ‘siyasî Türkiye’nin PYD ısrarı, bu arada Suriye’de ‘cihat- paradigma’ önerse de, işin toplumsal boyutun- çılara’ alan açıyor. Zira kuzey Suriye’de IŞİD ve El da eksik kalmıştı. Kürt meselesindeki en merak- Kaide türevleriyle doğrudan çarpışan neredeyse lı gazetecilerden Hasan Cemal ise ‘sokağın/da- tek askerî güç YPG. Türkiye’nin sınırında YPG’yi ğın hissiyatını’ yansıtmaktan öteye pek gideme- tehdit etmesi de doğrudan buralardaki ‘cihatçı’ di. Aytekin Yılmaz’ın ‘soldaki iç hesaplaşma’ üze- varlığını güçlendiriyor. Nitekim hem ABD hem de rine yazı ve kitaplarındaki PKK bahsi ise farklı bir Rusya, Türkiye’nin bu tavrından rahatsız. İdlib’in örgütün yönünü ortaya koyuyor. Akademide bu El Kaide’nin eline geçmesi bunun son örneği. Her konuda çalışma yapmak, doğrudan doğruya iş- ne kadar Erdoğan’a yakın kaynaklar ‘Batı’nın ka- ten atılmayı getirir muhtemelen. fası karışık politikalarını’ suçlasa da Ankara’nın ABD’yle yürüttüğü ve daha çok ‘salağa yatma’ ULUSLARARASI BİR MESELEYE DÖNÜŞTÜ olarak algılanan YPG pazarlığı Suriye’nin ku- Yıllarca hep bir çeşit ‘iç mesele’ olarak görül- zeyindeki belirsizliği arttırıyor. Musul’dan son- se de özellikle 2003’ten itibaren Kürt mesele- ra Rakka’nın da düşmek üzere olması sonrasın- si uluslararası bir boyut kazandı. Yıllarca Irak’ta da çatışmaların kuzeyde İdlib çevresine yoğunla- ve Suriye’de zulüm gören Kürtler, 2003’teki Irak şacağı ve Türkiye’nin sınırına yakın bölgelere nü- İşgali’yle birlikte yüzyıldır bekledikleri o ‘tünelin fuz etmek istediği sır değil. ABD ve Rusya’nın bu- sonundaki ışığın’ nihayet göründüğünü hisset- radaki kararı belirleyici olacak. tiler. Dört parçadan oluşan Kürt bölgesi, Irak’ta ABD’ye verilen destekle birlikte ciddi bir ivme Irak’ta Kürtlerin bağımsızlığı elde etmesi bir refe- yakaladı. Barzani aşiretinin temsil ettiği Irak randuma bağlı görünüyor ancak herkes Suriye’ye Kürtler’i, bugünlerde bağımsızlık referandumu yönelmişken ve başta Irak merkezî yönetimi ol- yapmaya hazırlanıyor. Suriye’de de benzer bir mak üzere itirazlar yükselirken nasıl bir ‘bağım- yöntem izlendi. Barzani ile Öcalan arasında cid- sızlık’ yaşanacağı merak konusu. Suriye’de ise di farklar var ve bu iki ülkedeki Kürt siyasetine daha alınacak çok yol var gibi görünüyor. Ama yansıyor. Ancak Suriye’deki Kürtlerin lideri konu- kısa vadede Türkiye’nin yeni bir askerî operas- mundaki Salih Müslim doğrudan PKK’nın uzantı- yonla Suriye’de varlık göstermesine kesin gö- sı olan PYD’yi yönetiyor. Türkiye’den çok sayıda züyle bakılıyor. Sadece askerî değil bakanlıkla- genç PYD’nin ordusu konumundaki YPG safları- rın ve Diyanet’in de bölgede ciddi çalışmaları var. na katılıyor. 2003’te Irak’ta Peşmerge’yi sahaya Türkiye’deki Suriyelilerin bölgeye taşınması ve sürerek kazanılan ABD desteği bu kez Suriye’de buralarda ‘muhaliflere’ alan açılması hedefleni- YPG eliyle kollanıyor. yor uzun vadede. Gelgelelim Suriye’nin gelece- ğine şekil verilecek masada Türkiye’nin ne kadar Ancak Barzani ailesiyle iş ilişkileri kurarak dost- süre oturabileceği muamma. Erdoğan’ın ‘fiilî du- luk kazanan Erdoğan ailesi, Suriye’deki PYD var- rum oluşturma taktiği’ içişlerinde başarılı ancak lığından rahatsız. Fırat Kalkanı Operasyonu’yla dış politikada ne kadar etkili olacak göreceğiz. 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 17 SPOR DOSYA

üstünlük yerli

teknik adamlarda

Kenar yönetimindeKenar

EFE YIĞIT

[email protected]

AFP

SÜPER LIG’DE heyecan uzun bir Bu sezon 18 takımın EN KARİYERLİ aradan sonra tekrar başladı. 34 14’ünde yerli HOCA ’DE haftalık lig maratonunun sonunu teknik adamlar Ligde görev yapacak teknik göremeyecek isimlerin başında adamlar arasında daha önce görev yapacak. teknik adamlar geliyor. Başarısız- şampiyonluk yaşamış 4 yerli ve lıkta ilk fatura doğal olarak tek- Galatasaray Hırvat 1 yabancı isim bulunuyor. Beşik- nik adamlara çıkıyor. Ligimizde Igor Tudor’a, taş’ı son iki yılda şampiyon yapan mücadele eden 18 takımın teknik Fransız Şenol Güneş’in yanı sıra Fener- adamlarına yakından bakalım. ’e, bahçe ile şampiyonluk yaşayan Alanyaspor Boşnak ve GÖZLER 4 YABANCI Safet Susic’e ile Bursaspor’u tarihinde ilk kez HOCAYA ÇEVRİLDİ ve şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam Süper Lig’deki 18 takımdan sadece Rumen Marius şampiyonluk gören yerli teknik 8’i geçen sezon birlikte oldukları Sumudica adamlarımız. Güneş, Beşiktaş’la teknik adamlarla yola devam edi- yoluna devam ederken, Ersun yor. Bunlar: Alanyaspor, Akhisar, yönetiminde Yanal , Ertuğrul Sağ- , Beşiktaş, , sahaya çıkacak. lam ve yeniden eski Galatasaray, Gençlerbirliği, Ka- takımına dönen Aykut Kocaman sımpaşa, Başakşehir ve Trabzonspor. , Fenerbahçe’yi zirveye çıkarmanın mücadelesini Bursaspor, Malatyaspor, Fenerbahçe, Göztepe, verecek. Karabükspor, Kayserispor ve Osmanlıspor ise bu sezon yeni bir teknik patrona takımı emanet etti. Yabancı teknik adamlar arasında şampiyonluk gören tek isim ise Fransız La Guen. 2000’li yılla- Bu sezon 18 takımın 14’ünde yerli teknik adamlar rın başında oluşan Lyon efsanesinin mimarların- görev yapacak. Galatasaray Hırvat Igor Tudor’a, dan biri olan Paul Le Guen, 2003,2004 ve 2005’te Bursaspor Fransız Paul Le Guen’e, Alanyaspor üst üste 3 yıl Fransız ekibini zirveye çıkarmıştı. Le Boşnak Safet Susic’e ve Kayserispor Rumen Mari- Guen aynı zamanda ligimizin en kariyerli teknik us Sumudica yönetiminde sahaya çıkacak. direktörü. 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU 18 SPOR DOSYA 17. SAYFADAN DEVAM

EN UZUN SÜREDİR ÇALIŞAN 3 YILDIR TAKIMDA jantinli, Hollandalı, Portekizli, İspanyol, Galli ve 1’er Teknik adamlardan en genç olanı Galatasaray’ın Fransız, İrlandalı, İtalyan, Hırvat, Alman, ABD’li Hırvat hocası Igor Tudor. 39 yaşıyla ligimizin en teknik adam görev yapacak. İspanya La Liga’da 20 genç teknik patronu olan Tudor’u, Gençlerbirliği’ni takımdan 16’sını İspanyol teknik adamlar çalıştırır- çalıştıran 40 yaşındaki Ümit Özat ve Göztepe’nin ken, 3 takım Arjantinlilere ve bir takım da Fransız 41 yaşındaki hocası Tamer Tuna takip ediyor. Tek- teknik adama emanet edildi. Almanya Bundesli- nik adamların en yaşlısı ise 65 yaşındaki Şenol ga’da 11 Alman teknik adam görev yapıyor. Güneş. Alanyaspor’u çalıştıran Safet Susiç 62, Si- vasspor’un hocası 61, Konyaspor’u 2’şer Hollandalı ve Avusturyalı, 1’er İtalyan, Hırvat çalıştıran Mustafa Reşit Akçay ise 58 yaşında. Tek- ve Macar teknik adam takımlarını kenardan yö- nik adam değiştirmenin artık sıradan hâle geldiği netecek. İtalya Serie A’da üstünlük ezici üstünlük ligimizde en uzun süredir görevde olan isim Ba- yerli teknik adamlarda. 20 takımın 18’ini İtalyan- şahşehir’i çalıştıran Abdullah Avcı. Haziran 2014’te lar çalıştırırken, geri kalan iki takımı Hırvat ve Sırp göreve gelen Abdullah Avcı 3 yıldır aynı takımda hocalar çalıştırıyor. Fransa Ligue 1’de ise 12 takı- kalmayı başardı. mın dümeninde Fransız hocalar var. Ligue 1’de 2 İspanyol ve 1’er Arjantinli, Ermeni, İtalyan, Yeni İTALYA’DA SADECE 2 TAKIM YABANCILARA EMANET Kaledonyalı, Portekizli ve İsviçreli teknik adam Bu yıl İngiltere Premier Lig’de; 4 İngiliz, 2’şer Ar- görev yapacak.

Teknik adamların kimlik kartı

TAKIM TEKNIK DIREKTÖR GÖREVE BAŞLADIĞI TARIH AKHISAR 23 MART 2017 ALANYASPOR SAFET SUSIÇ 27 OCAK 2017 ANTALYASPOR RIZA ÇALIMBAY 8 EKIM 2016 BAŞAKŞEHIR ABDULLAH AVCI 5 HAZIRAN 2014 BEŞIKTAŞ ŞENOL GÜNEŞ 11 HAZIRAN 2015 BURSASPOR PAUL LE GUEN 22 HAZIRAN 2017 FENERBAHÇE AYKUT KOCAMAN 16 HAZIRAN 2017 GALATASARAY IGOR TUDOR 15 ŞUBAT 2017 GENÇLERBIRLIĞI ÜMIT ÖZAT 8 KASIM 2016 GÖZTEPE TAMER TUNA 22 HAZIRAN 2017 KARABÜKSPOR ERKAN SÖZERI 14 HAZIRAN 2017 KASIMPAŞA KEMAL ÖZDES 16 EYLÜL 2016 KAYSERISPOR MARIUS SUMUDICA 9 HAZIRAN 2017 KONYASPOR MUSTAFA REŞIT AKÇAY 6 HAZIRAN 2017 MALATYASPOR ERTUĞRUL SAĞLAM 13 HAZIRAN 2017 OSMANLISPOR BÜLENT UYGUN 23 HAZIRAN 2017 SIVASSPOR SAMET AYBABA 24 MART 2017 TRABZONSPOR ERSUN YANAL 1 HAZIRAN 2016

GÜNLÜK E-GAZETE 12-13 AĞUSTOS 2017 HAFTASONU ARKA SAYFA SAYI: 256

Tatilden kilolarla dönmeyin!

YAZ AYLARINDA beslenmeye pek dikkat edilmiyor. TAZE ÇAY: Sıfır kalori olan çay antioksidanlarla do- Araştırmalar tatil dönemlerinde normal zamanlara ludur ve hatta kilo vermenize bile yardım eder. Ça- göre üç katı bulan oranda kilo alındığını gösteriyor. yın yararını kazanmak için onu kendiniz yapmalısınız, Ancak bu durumun önüne geçmeniz mümkün. İşte hazır soğuk çay almayın. Kendi çayınızı yaparsanız size beslenme bazı tavsiyeler: sıcak ya da buzlu farketmez ikisi de faydalıdır.

IZGARA TAVUK: Proteinle dolu olan tavuk etinde kalori, yağ ve karbonhidrat oranı düşüktür. Buna bi- BUNLARI YAPMAYIN ber, kabak, patlıcan gibi sebzeler de eklerseniz hem lezzetli olur, hem de antioksidan alırsınız. MAKARNA VE PATATES SALATASINA DIKKAT: Yaz aylarının vazgeçilmezi olan makarna ve patates sala- MEYVE SALATASI: Yaz aylarında renkli meyveler, tasındaki mayonez oldukça yağlıdır ve sağlığınız için çilekler sayesinde daha az kilo alırsınız. Kırmızı, mor zararlıdır. Bunun yerine salatanızı hazırlarken az yağlı ve mavi meyveler antioksidan ve vitamin kaynağıdır. mayonez ya da zeytinyağı gibi kalp dostu doymamış Özellikle çilek grubu yiyecekler günlük lif ihtiyacını- yağlar kullanın. zın üçte birini karşılar. MANGAL AMA NASIL?: Yaklaşık 100 gram sığır etin- KARPUZ: Güneşte geçirdiğiniz uzun bir günden son- de 288 kalori bulunuyor ve bu et sos eklemediğiniz ra karpuz susuzluğunuzu giderecektir. Çünkü karpu- halde bile doymuş yağla doludur. Evde et pişirirken zun yüzde 90’ı sudur. Ayrıca karpuzda domatesten ağır soslardan uzak durun, hardal, sarımsak ve kırmı- daha fazla likopen vardır. Bir kase karpuzda sadece zı pul biber gibi az yağlı baharatları tercih edin. 44 kalori bulunuyor. HAMUR KIZARTMASI: Oldukça yağlı olan hamur kı- KÖZDE MISIR: Yağsız ve tuzsuz közde mısır bol lif- zartması en kötü trans yağ kaynağıdır. Trans yağlar li, az kalorili bir yiyecektir. Ayrıca közde yapacağınız lezzetli olsa da kötü kolesterol ile vücuttaki iltihabı mısırı yazın salatalarınıza da ekleyebilirsiniz. artırır.

KABAK: Çiğ, ızgara, dilimlenmiş ya da kuşbaşı doğ- SOĞAN HALKALARI: Un ve yumurtaya bulanan so- ranmış kabak yaz ayının en mükemmel sebzelerin- ğanlar derin bir tencerede yağda kızartılıyor ve tuzla- den biridir. Bir tabağında sadece 20 kalori bulunan nıyor. Bunun yerine evde soğan halkalarını yumurta kabakta sıfır yağ ve kolesterol vardır. Günlük C vita- akı, permesan peyniri, tam tahıllı un karışımına batırın. mini ihtiyacınızın yüzde 35’ini karşılar. Yağlanmış tepsiye dizip fırında 15 dakika kadar pişirin.

KÜNYE

GENEL YAYIN YÖNETMENİ YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜ SOSYAL MEDYA EDİTÖRÜ Selim GÜNDÜZ | [email protected] Erman YALAZ (Web) | [email protected] Ömer Özdemir | [email protected] HABER DİREKTÖRÜ Kemal AY (e-gazete) | [email protected] İMTİYAZ SAHİBİ TEMSİLCİSİ VE HUKUK DANIŞMANI Sefer CAN | [email protected] TASARIM Mehmet YILDIZ | [email protected] YAYIN KOORDINATÖRÜ Alper UYANIK | [email protected] REKLAM | [email protected] Ali Mirza YAZAR | [email protected] Zülfikar ALİ | ZulfikarAli@ Tr724.com E-GAZETE | [email protected]

egazete.Tr724.com www.Tr724.com [email protected] @Tr724com /Tr724com

Bir grup gazeteci tarafından kendi imkânları ile yayın hayatına başlattığı Tr724.com Basın Meslek İlkeleri ve uluslararası medya etik kurallarına uygun habercilik yapmaktadır. Yayınlanan makale ve yorumlardan yazarları sorumludur. Tr724’de yayımlanan tüm haber, yazı, yorum ve analizler kaynak gösterilerek kullanılabilir.