View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE V » provided by Sehir University Repository çsv • 'İ 'P f a * * * * '" K CUMHURİYET DİZİ YAZI %x ° İ ORHAN KEMAL’DEN KEMAL SÜLKER’E Y ay unlanmamış Mektuplar

SUNUŞ Orhan Kemal ile Kemal Sülker 1944 ile 1951 yılları arasında, karşılıklarını verdim. Aynı şeyi "Hüsam” gibi kimi yazarlar yedi yıl boyunca mektuplaşmışlar. için de yaptım. Bu dizide yalnızca Orhan Kemal 'in Kemal Sülker 'e Mektupların dipnotlarına boğulmasını istemediğimden yazdıkları yer alıyor. onlun da kaldırmayı yeğledim. Zaten mektuplar Mektuplar Orhan Kemal'in hapisten çıkışının ertesinde okıınduğundu bunun çok da gerekli olmadığı anlaşılacak... başlıyor, 'dan ayrılıp İstanbul ’a gelişiyle son buluyor. Bazı mektuplarını Orhan Kemal' 'Raşit ’’ diye imzalamış. Bu Neler mi var mektuplarda? da o yıllarda daha tam olarak "Orhan Kemal" adını Tek bir sözcükle söyleyecek olursak Orhan Kemal var. benimsemediğini gösteriyor. Bu açıdan da önemli bu Müthiş bir geçim sıkıntısı içindeki Orhan Kemal. mektuplar. Bir yazarın yetişme ve gelişme evresini kendi Hikâyelerini yazmaya çalışan Orhan Kemal. Roman kaleminden bütün çıplaklığıyla göstermesi açısından... yazmanın sancılarını çeken Orhan Kemal... Bu yönüyle edebiyat tarihçilerinin yararlanacağı bir kaynak Bir de Orhan Kemal'in çevresi... da olacak bu mektuplar. Şiiri nasıl bırakmış Orhan Kemal, hapistedir, Ondan "Usta” diye söz ilk öykülerini nasıl, hangi koşullarda yazmış. İlk kitaplarını etmektedir. "Üstat"ise Kerim Sadi'dir. Yaşar Kemalo nasıl bastırmış, romana geçmek için hangi sıkıntıları aşmayı sıralar daha Kemal Sadık Göğceli ’dir... göze almış... Bütün bunlar meraka değmez mi edebiyatımızın Daha başkaları mı? A.Kddir, , Yaşar Nabi, yakın tarihine damgasını vurmuş bir yazar için? Üstelik Ataç, Haşan İzzettin Dinamo, , Sait Eaik... çalışma koşullarından, evliliğinden, çocuğunun olması gibi Hüsam diye söz ettiği Hüsamettin Bozok... Daha niceleri... özel hayatından da kimi izler taşıyorsa... Ve İkinci Dünya Savaşı sonrasının A danası?.* Kemal Sülker bu mektupları dünden bugüne taşımakla Mektupların diline pek dokunmadım. Yalnızca bugün için oldukça yararlı bir işi başarmış. Bundan sonrası okurlara, kullanımdan kalkmış kimi sözcüklerin ayraç içinde edebiyat tarihçilerine... REFİKDURBAŞ Büyük romancı Orhan Kemal’in doğuşu

KEMAL S Ü L K E R ______Orhan Kemal adıyla ünlenen hikâyeci ve romancıyla arkadaşlığımız Bursa Ha­ pishanesinde Nâzım Hikmet’i ziyaret ettiğim vakitler kendisiyle tanışmamız­ la, onun hikâyecilikte gelişmesi için Nâzım’ın istediği kitapları bulup gön­ dermemle başladı. Asıl adı Raşit Ke­ maliydi ve Nâzım da ben de kendisiyle konuşurken hep Raşit derdik. Raşit’le mektuplaşmamız 194 iden başlayarak 1951 ’e kadar sürdü. Ne var ki bu mek­ tupların bir bölümü hep siyasal neden­ lerle evim aranırken alındı, saklayabil- diklerimin önemlilerini topladım. Orhan Kemal, hapisten, süresini doldurup çıktıktan sonra yaşayabil­ mek için iş arayıp durdu. Bu dönemde karşılaştığı sorunlar, güçlükler, sıkıntı­ lar mektuplarında büyük bir içtenlikle dile getirilir. Hapse girmeden önceki arkadaşlarının durumu ile kendi ya­ şantısının çizgileri, Raşit’in baş eğme­ yen, bildiğinden şaşmayan, yaşam kavgasında böylece.de yengi kazanıla­ cağının en güçlü kanıtlan oldu. Mektuplanndaki geçmiş günlerin önemli olaylanyla ilgili değerlendirme­ leri, Raşit’in görüşlerinin ne kadar ge­ çerli olduğunu gösterir. Bugünün genç okurlannın, 1940’lann ve 1950’lerin kişilerini, olaylannı bilemeyeceklerini düşünerek bunlar hakkında kısa notlar yazmayı gerekli gördüm. Notlarda ver­ diğim bilgiler, ilgi duyacaklann başka kaynaklardan yapacaklan değerlen­ dirmelerle elbette pekişecektir. 1941’de göndermeye başladığı mek­ tuplar, Tan gazetesindeki çekmecede, ya da oturduğum evdeki zarflardaydı. ■ Cumhuriyet dönemi romancılarından la, daha sonra da Orhan Kemal adıyla Sürgüne gönderilmem siyasi şubece ka­ Orhan Kemal 15 Eylül I914’te Adana’- hikâyelerini yayımlamaya başladı. Ço­ rarlaştırılınca Tan’da ve evimde yapı­ nın Ceyhan ilçesinde doğdu. Asıl adı cukluk ve gençlik yıllarını konu alan lan aramada pek çok kitap, mektup ve Mehmet Raşit öğütçü. Babası Birinci “Baba Evi” ve “Avare Yıllar” romanla­ Nâzım’ın aynaya bakarak yaptığı Büyük Millet Meclisi Kastamonu mil­ rıyla kendini tanıttı, yetiştiği ve yaşama portresini çerçeveleyip övgü ile bana it­ letvekillerinden Avukat Abdülkadir savaşlanna yakından tanık olduğu çev­ haf eden satırlarla gönderdiği 25x36 Kemali Bey. Babası I930'da Adana’da relerin anlatıcısı oldu. Konu ve kişi bul­ boyutundaki yağlıboya tabloyu da alıp Ahali Partisi'ni kurmuş, gazeteler çıkar­ makta hiç zorluk çekmedi. Yaşamına götürdüler. Aramada hiçbir suç delili mıştı. Babasının Suriye'ye kaçması üze­ karışmış yüzlerce insanın kader ve dire­ bulunmadığı için Sıkıyönetim Komu- rine Orhan Kemal ortaokulun son sını­ nişlerini rahatça derleyerek hikâye ve tanlığı’nın kararıyla İstanbul'dan fında öğrenimini yarıda bırakmak romanlarının konusu yaptı. Olay ve uzaklaştırılma cezamı yıllarca çektim. zorunda kaldı. Bir yıl babasıyla Suriye malzemeyi önemsemeyerek biçim ve ar­ Ama Raşit’le dostluğumuz, onu son­ ve Lübnan’da sürgün hayatı yaşayan tistik süslemeyi ikinci planda bıraktı. suzluğa yolcu edinceye kadar sürdü. Ama yaşamının zorlukları, yazılacak Raşit’in yaşamıyla ilgili pek çok ger­ Kemal, 1932'de Adana’ya döndü. Pa­ muk fabrikalarında işçilik, dokumacı­ şeylerin çokluğu yüzünden zaman da çeği, düşüncelerinin birçok yazıya dö­ bulamadı buna. Yapıtlarındaki sürükle- külüşü, mektup edebiyaünın özgün lık kâtiplik yaptı. 1950 yılında İstan­ örneklerini içeren bu yapıt, büyük bir bul'a geldikten sonra yalnızca kalemiyle yicilik, yaşanmıştan gelen kuvvetle kişi­ romancının doğuşunun maddi koşul­ ueçindi. Hem Bulgaristan Yazarlar Bir- leri konuşturmada başardığı doğallık ve larını ortaya seriyor, ona, rahat uyku-1 liği’nin çağrılısı olarak hem de yarım gerçeğe uygunluğa dayanır. sunda sonsuz saygılarımı gönderiyo­ kalmış bir tedaviyi tamamlamak üzere Sürekli yayımlanmakta olan yapıtları rum. Onurlu bir yazar adı bırakmanın gittiği Sofya’da 2 haziran 1970 tarihinde on biri hikâye, yirmi altısı roman, ikisi kolay olmadığını kanıtlayan Orhan beyin kanamasından öldü. Yurda geti­ oyun, biri anı, biri de inceleme türünde Kemal’in mektuplan, kısa yoldan üne rilen cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'- kırk iki tanedir. 1972 yılından beri adına kavuşma peşindekilere uyan niteliği nda toprağa verildi. kurulan “Orhan Kemal Roman Arma­ taşıyabilir. Nâzım Hikmet’in öğrencisi Önceleri Raşit Kemal imzasıyla şiirler ğanı” bir önceki yıl yayımlanmış bir Orhan Kemal büyüyerek yaşıyor... yazıyordu. Bir ara Orhan Raşit imzasıy­ romana verilmektedir.

1 27 . 1.944 Kardeşim: Hapishaneden çıkmadan bir müddet ev­ vel Nâzım için yazdığım ve onun ağladı­ ğına şahid olduğum şiiri kopye ettim. Gönderiyorum. Onu ağlatan, yazarken beni zangır zangır titreten bu şiir, belki o hayatı birlikte yaşamamış olanlara pek tesir etmez. Fakat bana, her okuyuşum­ da muazzam hayaller yaratan ve yaşa­ tan bir şiir bu. Bütün şiirlerimi onun kadar sevemiyorum. Fakat onun hak­ kında biraz fazlaca hüsnü niyet sahibi­ yim ki bu da tabii olsa gerek. Bugünlerde kendi kendimi tatmin eden bir gayretle çalışıyorum. Eski hikâ­ yelerimden bazılarının dillerini düzelt­ tim. Bir büyük hikâyemi tekrardan tas­ hih etmekteyim, (düzeltmekteyim) Bu takdirde hikâyelerimi üçe ayırmak ve üç ayrı kitap neşretmek kabil olacak: 1- Fabrika hikâyeleri, 2- Hapishane hikâyeleri, 3- Telefon, 4- 18 yaşım, 5- Motor Sesleri (Şiirler) Orhan Kemal, Moskova'da Radi Fish, Fikret Otyam ve Nuriye Öğütçü ile. 6 - .... 7- .... demiştin... Kendisine yazdım. İstersen sen de 8- .... Hayatımdan memnunum. Çalışıyo­ yaz.. Ben müstakil bir kitap çıkarsam da ve ilaahiri (daha sonrakiler) rum. Bilhassa, yanlış bulduğum karma çıkarmasam da onun hakkında bir şey­ Bütün bunlardan sonra daha yeni zih­ karışık noktai nazarlar, tekebbürler, (ki­ ler yazmak mecburiyetindeyim. Onun niyet ve tahassüslerle (duygulanmalar­ birlenmeler) ukalalıklar, hodbinlikler için “çanakta • balımız bulunsun, ansı la) yazacaklanm geliyor ki şimdilik üç (bencillikler) karşısında soğukkanlılığı­ Bağdad'dan gelir!” değil mi? büyük hikâyenin -yüz küsur sahifelik mı muhafaza etmekteyim ki bu beni Kerim Sadi üstada, Seıniha ablaya, olabilir- mevzuu kafamda ana hatlanyla hepsinden çok sevindiriyor. Eskiden ol­ sana ve diğer gıyabî dostlanmıza kanın­ bekliyor. saydı, lüzumsuz münakaşalara lüzum­ la. hatta kızımla birlikte üçümüz, fırade Şiire gelince... Bu aralık düşünmüyo­ suz müdahaleler yapar, işi yumruğa fırade selamlar ederiz. rum bile.. Belki kafamda bir birikme kadar götürürdüm. Halbuki şimdi? Bu­ Ben tekrardan, ayrıca gözlerini öpe­ oluyor. İhtimal bir sıçrama bu birikmeyi nu da Nâzım’a borçluyum. rim. takip eder. Nâzım’a dair yazılarıma gelince... Bir Benim iyi kardeşim. Raşit Kentali Kütüphanemiz ne zaman açılıyor? hamlede otuz küsur sayfa yazdım. Hiç Neriman Hikmet'in mecmuası ne va­ de fena olmadı. İkinci, üçüncü hamleler­ kit çıkıyor? Sen sene başından sonra den sonra o iş de biter inşallah. SÜRECEK

Taha Toros Arşivi

*0015 16163006*