<<

ÇAY SEKTÖRÜ RAPORU

Common borders. Common solutions. 1

UYARI

Bu doküman Karadeniz Havzası 2014-2020 Ortak Operasyonel Programı kapsamında Avrupa Birliği’nin yardımı ile hazırlanmıştır. İçeriği yazarlarının sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşle- rini yansıtmamaktadır.

Common borders. Common solutions. 2

İçindekiler Tablosu

1. Yönetici Özeti ...... 11

2. Çay Sektörü Raporu ...... 14

1.1. Mevcut Durum ...... 14 1.1.1. Dünya ...... 14 1.1.1.1. Çayın Tarihi ...... 14 1.1.1.2. Çayın Dünyadaki Yeri ...... 15 1.1.1.3. Dünya’nın En Büyük Çay Üreticileri ...... 25 1.1.1.4. Karadeniz Havzasında Çay Üretimi Yapan Ülkeler ...... 53 1.1.1.5. Çay Tüketim Kültürü ...... 55 1.1.2. Karadeniz Havzası ...... 58 1.1.3. Ulusal ve Bölgesel ...... 69 1.1.3.1. Firma Yapıları ...... 69 1.1.3.2. İş Destek Yapıları ...... 70 1.1.3.3. Yasal Durum...... 73 1.1.3.4. Teşvikler...... 75 1.1.3.5. Sürdürülebilirlik ...... 78 1.1.3.6. Ar-Ge ...... 85

1.2. Geleneksel Çay Tarımı ve İşletmeciliği ...... 89 1.1.1. Mevcut Durum ...... 89 1.1.1.1. Üretim Teknikleri ve Standartları ...... 89 1.2.1.2. Paketleme ve Dağıtım ...... 120 1.2.1.3. Hammadde ...... 124 1.2.1.4. Pazar İmkanları ve Trendler ...... 132 1.2.2. Swot ...... 144 1.2.3. Gelişim Alanları ...... 148 1.2.3.1. Turizm ...... 148 1.2.3.2. Sağlık...... 150 1.2.3.3. Diğer Gelişim Alanları ...... 152 1.2.4. İyi Uygulama Örnekleri ...... 153

1.3. Organik Çay Yetiştiriciliği ...... 158 GİRİŞ ...... 159 1.3.1. Mevcut Durum ...... 161 1.3.2. Organik Siyah Çay İşleme Aşamaları ...... 169 1.3.3. Önerilen Organik Çay Yetiştirme Modeli ...... 180 1.3.4. İyi Uygulama Örnekleri ...... 181 1.3.5. Çay Üretimini Organikleştirme İmkanları ...... 185 1.3.5.1. Yer Seçimi ...... 185 1.3.5.2. Dönüşüm Süreci ...... 186 1.3.5.2.1. Organik Çay Tarımına Dönüşümün Avantaj ve Dezavantajları ...... 190 1.3.5.3. Hayvanlar ...... 192 1.3.5.4. İşçiler ...... 193 1.3.5.5. Kültürel Uygulamalar ...... 195 1.3.5.5.1. Toprak Reaksiyonu ...... 195

Common borders. Common solutions. 3

1.3.5.5.2. Toprak ve Su Koruma Tedbirleri ...... 203

1.4. Firma Analizleri ...... 206 1.4.1. Ürün Portföyleri ...... 206 1.4.1.1. Çaykur’un Ürün Portföyü ...... 206 1.4.1.2. Özel Sektörün Ürün Portföyü ...... 209 1.4.2. Mevcut ve Hedef Pazarlar ...... 211 1.4.2.1. Mevcut Pazarlar ...... 211 1.4.2.2. Hedef Pazarlar ...... 211 1.4.3. Üretim Yöntemleri ...... 212 1.4.4. Swot ...... 212 1.4.5. Rekabetçilik Analizleri ...... 214 1.4.6. Eğitim ve Danışmanlık İhtiyaçları ...... 220 1.4.6.1. Çay Sektöründe Belirlenen İhtiyaçlar ...... 220 1.4.6.2. Sektördeki Bilimsel Toplumun Deneyimlerinden Kaynaklanan Yeni Yaklaşımlar, Yeni Metodolojiler ve Yeni Araçlar ...... 222

1.5. Kaynaklar ...... 223

Common borders. Common solutions. 4

Tablolar Tablo 1: Dünyada Çay Dikili Alanları ...... 18 Tablo 2: Dünyada Kuruçay Üretimi ...... 19 Tablo 3: Dünyada Kuru Çay İhracatı ...... 21 Tablo 4: Dünya Kuruçay İthalatı ...... 24 Tablo 5: Çin’in Ürettiği Çay Türleri ...... 27 Tablo 6: Çin’de İşlenmiş Çaylar ...... 27 Tablo 7: Hindistan’da Çay Üretimi Yapılan Bölgeleri ...... 28 Tablo 8: Hindistan’da İşlenmiş Çaylar ...... 29 Tablo 9: Kenya’da Çay Üretimi Yapılan Bölgeler ...... 31 Tablo 10: Kenya’da İşlenmiş Çaylar ...... 31 Tablo 11: Türkiye’de Çay Üretimi Yapılan Bölgeler ...... 34 Tablo 12: Türkiye’de Çay Üretimi Yapılan Bölgeler ...... 36 Tablo 13: Türkiye’de İşlenen Çaylar ...... 36 Tablo 14: Türkiye’de İl Ve Yıllara Göre Çay Alanları ...... 39 Tablo 15: Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çay Üreticileri ...... 40 Tablo 16: Türkiye'de Yaş Çay Alım Fiyatları ve Destek Primleri ...... 42 Tablo 17: Japonya’da Çay Üretim Bölgeleri ...... 44 Tablo 18: Japonya’da İşlenmiş Çaylar ...... 44 Tablo 19: Sri Lanka’da Çay Üretim Bölgeleri ...... 48 Tablo 20: Sri Lanka’da İşlenmiş Çaylar ...... 48 Tablo 21: Endonezya’da Çay Üretim BölgeleriTable 1 Production Regions In Indonesia ...... 50 Tablo 22: Endonezya’da İşlenmiş Çaylar ...... 50 Tablo 23: Vietnam’da Çay Üretim Bölgeleri ...... 52 Tablo 24: Vietnam’da İşlenmiş Çaylar ...... 52 Tablo 25: Bulgaristanda ’da Üretilen Bitkisel Çaylar ve Bitkisel Ürün Üretilen Bölgeler ...... 53 Tablo 26: Gürcistan’da Çay Üretim Bölgeleri ...... 55 Tablo 27: Gürcistan’da İşlenmiş Çaylar ...... 55 Tablo 28: Türkiye’nin Çay İhracatı Yaptığı Ülkeler ...... 59 Tablo 29: Türkiye’nin Çaydan Elde Ettiği İhracat Gelirleri ...... 60 Tablo 30: Türkiye’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı ...... 61 Tablo 31: Türkiye’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı ...... 61 Tablo 32: Ermenista’nın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı ...... 63 Tablo 33: Ermenista’nın Çay İthalatı ...... 63 Tablo 34: Yunanistan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı ...... 64 Tablo 35: Yunanistan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı ...... 64 Tablo 36: Yunanistan’ın Çay İthalatı ...... 65 Tablo 37: Bulgaristan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı ...... 66 Tablo 38: Bulgaristan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı ...... 66 Tablo 39: Gürcistan’ın Çay İhracatı ...... 67 Tablo 40: Gürcistan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı ...... 68 Tablo 41: Gürcistan’ın Çay İthalatı ...... 68 Tablo 42: 2018 Yılı Çaykur ve Özel Sektöre Ait Çay Fabrikalarının İllere Göre Sayı ve Kapasiteleri ...... 70 Tablo 43: Çay Destekleri ...... 75 Tablo 44: Çay Destekleri (Havza Bazlı Fark Ödemesi Destekleri) ...... 75 Tablo 45: Çay Destekleri (Düşük Faizli Yatırım Ve İşletme Kredisi Uygulamaları) ...... 76 Tablo 46: Budama Tazminatı...... 76

Common borders. Common solutions. 5

Tablo 47: Bölgesel Teşvik Uygulamalarında Sağlanan Destekler ...... 77 Tablo 48: Ortodoks Çay Nevileri ...... 104 Tablo 49: Çaykur’un Ürettiği Çay Nevileri ...... 105 Tablo 50: CTC Çay Dereceleri ...... 108 Tablo: 51 Çay Yaprağının Kimyasal Bileşenleri ...... 127 Tablo 52: Dünyada Organik Çay Üretimi ...... 162 Tablo 53: Türkiye'de Yıllara Göre Organik Çay Yetiştiriciliği ...... 166 Tablo 54: Organik Yaş Çay Yapraklarının Üretimi ve Türkiye'de Üretilen Kuru Çay Miktarı ...... 167 Tablo 55: Türkiye’de Organik Çay Tarımı Yapılan Bölgeler ...... 179 Tablo 56: Gürcistan'dan Türkiye'ye Yapılan Girişler ...... 193 Tablo 57: Türkiye'ye Giren Gürcü Yolcu Sayısı ...... 194 Tablo 58: Çay Yetiştirilen Toprakların pH Değerleri ...... 196 Tablo 59: Çaykur Tarafından Üretilen ve Paketlenen Siyah Çayın Miktarı(2018) ...... 206 Tablo 60: Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketlenmiş Yeşil Çay Miktarı ...... 207 Tablo 61: Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketli Organik Siyah Çay Miktarları ...... 207 Tablo 62: İhracat İçin Hedeflenen Ülkeler ...... 212 Tablo 63: Firmaların Eğitim İhtiyaçları ...... 221 Tablo 64: Firmaların Danışmanlık İhtiyaçları ...... 221

Common borders. Common solutions. 6

Grafikler Grafik 1: Dünya Çay Tarım Alanları (Bin Hektar)(2017) ...... 19 Grafik 2: Çin’in Ürettiği Çay Türleri ...... 26 Grafik 3: Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çaylık Alan Miktarları (Dekar)(2014-2018) ...... 39 Grafik 4: Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çay Üreticileri(2014-2018) ...... 41 Grafik 5: 2014 - 2018 Yılları Arası Toplam Yaş Çay Alımları(Ton) ...... 41 Grafik 6: Ortodoks Yöntemle Üretilen Siyah Çaylarda Akış Şeması ...... 104 Grafik 7: CTC(Cut, Tear, Curl) Yöntemle Üretilen Siyah Çaylarda Tasnif Sisteminin Genel Akış Şeması ...... 109 Grafik 8: Çay Dağıtım Zinciri ...... 123 Grafik 9: Türkiye’nin 3 Kg Büyük Paketli Yeşil Çay İhracat Potansiyeli ...... 135 Grafik 10: Türkiye’nin 3 Kg Büyük Paketli Siyah Çay İhracat Potansiyeli ...... 136 Grafik 11: Türkiye’nin 3 Kg ve 3 Kg’dan Küçük Paketli Siyah Çay İhracat Potansiyeli ...... 137 Grafik 12: Birinci ve İkinci Sürgün Çay Yüzde Verim Artış Değerleri ...... 157

Common borders. Common solutions. 7

Resimler Resim 1: Çayın Üretildiği Kıtalar ...... 16 Resim 2: Çayın Üretildiği Ülkeler ...... 17 Resim 3: Dünya Çay İhracatı...... 22 Resim 4: Dünya Çay İthalatı ...... 24 Resim 5: Çin’de Çay Bahçesi ...... 25 Resim 6: Çin’de Çay Bahçesi ...... 26 Resim 7: Hindistan'da Çay Bahçesi...... 28 Resim 8: Kenya’da Çay Bahçesi ...... 30 Resim 9: Türkiye’de Çay Bahçesi ...... 35 Resim 10: Türkiye’de Çay Bahçesi ...... 36 Resim 11: Siyah Çay, Resim 12: Organik Siyah Çay ...... 37 Resim 13: Beyaz Çay...... 37 Resim 14: Yeşil Çay, Resim 15: Organik Yeşil Çay ...... 37 Resim 16: Japonya’da Çay Bahçesii ...... 43 Resim 17: Japonya’da Çay Bahçesi ...... 43 Resim 18: Sri Lanka’da Çay Bahçesi ...... 47 Resim 19: Sri Lanka’da Çay Bahçesi ...... 47 Resim 20: Endonezya’da Çay Bahçesi ...... 49 Resim 21: İran’da Çay Bahçesi ...... 51 Resim 22: Vietnam'da Çay Bahçesi ...... 52 Resim 23: Türkiye’de Karlı Çay Bahçesi ...... 82 Resim 24: Çayın Soldurulması ...... 93 Resim 25: Çayın Soldurulması ...... 95 Resim 26: Çayın Kıvrılması ...... 96 Resim 27: Çayın Kıvrılması ...... 97 Resim 28: Çayın Fermantasyonu ...... 98 Resim 29: Çayın Fermastasyonu ...... 99 Resim 30: Çay Yaprakları, Resim 31: Yeşil Çay…………………………………… ...... 118 Resim 32: Türkiye’nin Çayı İhraç Ettiği Ülkeler ...... 124 Resim 33: Çay Bitkisi, Resim 34: Çay Bahçesi ...... 125 Resim 35: Çay Bahçesi, Resim 36: Çay Yaprakları ...... 125 Resim 37: Çay Çiçeği, Resim 38: Çay Çiçeği ...... 126 Resim 39: Çay Tohumu, Resim 40: Çay Tohumu ...... 127 Resim 41: Türkiye’nin 3 Kg ve 3 Kg’dan Küçük Paketli Yeşil Çay İhracat Potansiyeli ...... 135 Resim 42: Organik Çay Bahçesi ...... 168 Resim 43: Organik Çay Bahçesi ...... 168 Resim 44: Organik Çayın Soldurulması ...... 169 Resim 45: Organik Çayın Kıvrılması ...... 170 Resim 46: Organik Çayın Fermantasyonu ...... 171 Resim 47: Organik Çayın Fermantasyonu ...... 172 Resim 48: Organik Çayın Sınıflandırılması ve Ambalajlanması ...... 172 Resim 49: Organik Çay Bahçesi ...... 182 Resim 50: Organik Çay Bahçesinden Üretilen Organik Çay Ürünü ...... 182 Resim 51: Organik Çay Bahçesi ...... 183 Resim 52: Organik Çay Bahçesinden Üretilen Organik Çay Ürünü ...... 183 Resim 53: Organik Çay Bahçesinden Üretilen Organik Çay Ürünü ...... 184

Common borders. Common solutions. 8

Resim 54: Yıllık Toplam Mekansal Yağış Normalleri ...... 185 Resim 55: Karadeniz Bölgesinin Yıllık Alansal Yağış Miktarları...... 186 Resim 56: Artvin Tarım Arazilerinin pH Değerleri, Resim 57: Rize Tarım Arazilerinin pH Değerleri ...... 196 Resim 58: Trabzon Tarım Arazilerinin pH Değerleri ...... 197 Resim 59: Paketlenmiş Çay Resimleri ...... 209 Resim 60: Paketlenmiş Çay Resimleri ...... 210

Common borders. Common solutions. 9

Şekiller

Şekil 1: Kıvırma Esaslı Yeşil Çay Üretiminin İşlem Basamakları ...... 115 Şekil 2: Kıvırma Esaslı Yeşil Çay Üretiminin İşlem Basamakları ...... 116 Şekil 3: Yeşil Çay Tasnifi İşlem Basamaklarıı ...... 118

Common borders. Common solutions. 10

1. Yönetici Özeti

Çay dünyada pek çok insan tarafından tüketilen en popüler içeceklerden biridir. Botanik olarak , olarak adlandırılan çay “theaceae” familyasındaki çiçekli bir bitkinin cinsindendir. Beyaz çay, yeşil çay, ve siyah çay bu türden toplanır, ancak farklı seviyelerde oksidasyona ulaşmak için farklı şekillerde işlenmektedir. Ticari olarak yetiştirilen çaylar Assam tipi (Camellia Sinensis Var. assamica), Çin tip (Camellia Sinensis Var. sinensis) ve Kamboçya veya İndochina tipi (Camellia Sinensis Var. Cambodiensis) olmak üzere üç ayrı çeşidi vardır.

Anavatanı kimilerine göre Çin, kimilerine göre Hindistan olan çay bitkisinin milattan yaklaşık 2700 yıl önce Çin’de yetiştirildiği öne sürülmektedir. Çin’in güney batısındaki Yunnan iline ait doğal ormanlık alanlar da 1500 yıldan daha yaşlı çay bitkisi mevcuttur. Çay 1835 yılında Camellia Sinensis’ in Assam varyetesinin yabani bir tipi, Hindistan’da ve daha sonra Tayland ve Burma’ da bulunmuştur. Çay bitkisi önceleri ilaç olarak kullanılması sonra da sanayisinin ilk kez Çin’de geliştirilmesi ve dünyaya yayılması, anavatanının Çin olması görüşünü güçlendirmektedir. Bir başka kaynakta çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğuna kadar dayanmaktadır. Efsaneye göre Çin'in ilk imparatorlarından Shen Yung’un hizmetlilerinden biri bahçede su kaynatırken bir yaprak kaynayan suyun içine düşer. Yaydığı koku imparatoru etkiler. Kokusunu beğenen imparator, tadını da denemek ister ve çay o gün bugündür insanoğlunun vazgeçilmez dostu haline gelir. Çay kokusunda ilk geniş çaplı araştırma M.S. 733-804 yılları arasında yaşayan Lu Yu'ya aittir. "Çay Kitabı" adlı eserinde, çay hakkında; üretiminden tüketimine, sistemli ve kapsamlı bilgi vermektedir. Böylece çay üretimi ve tüketimi daha da yaygınlaşma imkânı bulmuştur. Çay, Çince “Ça” kelimesinden türetilmiştir ve bütün diller, bu içecek için bundan aldıkları ve ürettikleri kelimeleri kullanmışlardır.

Dünya üzerinde çay bitkisi, kuzey yarım kürede yaklaşık 42 enlem derecesinden, güney yarım kürede 27 enlem derecesine kadar olan kuşak üzerinde yetiştirilmektedir. Yağışın bol ve iklimin sıcak olduğu bölgelerde yetiştirilmesine rağmen dünyada çay üretiminin ekonomik olarak yapıldığı yerler sınırlıdır. Hindistan, Çin, Sri Lanka, Türkiye, Vietnam, Endonezya, Kenya, Japonya, İran çay bitkisinin yaygın olarak yetiştirildiği ve çay üretiminin yoğun olarak yapıldığı ülkelerdir. Bu ülkeler ile birlikte 45 ülkede çay üretimi gerçekleştirilmektedir.

Dünyada toplam çay üretiminin % 70’i siyah, % 23’ü yeşil ve % 7’si oolong çaydır.

Türkiye’de çay üretmek için ilk girişim 1888 yılında yapılmıştır. Bu girişimle ilgili bilgiler 1892 yılında yayınlanan “Coğrafyayı Sınai ve Ticari” adlı kitapta yer almaktadır. 1924 yılında, Rize ili ve Borçka Kazasında Fındık, Portakal, Mandalina, Limon ve Çay yetiştirilmesine dair 407 Sayılı Kanun kabul edilmiştir. Çay tarımı

Common borders. Common solutions. 11

bu Kanun ile yasal güvenceye kavuşturulmuştur. Bu Kanuna göre başlatılan çay üretimi çalışmalarının yürütülmesinde Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin görevlendirilmiştir.

1924 yılından 1937 yılına kadar yapılan çalışmaların olumlu netice vermesi ile Batum’dan 1937 yılında 20 ton, 1939 yılında 30 ton çay tohumu, 1940 yılında 40 ton çay tohumu ithal edilerek çay bahçesi tesisi çalışmalarına başlanmıştır.

Dünyada yaklaşık 4 milyon 76 bin hektar alanda çay üretimi yapılmaktadır. Bu çay alanlarında 6,1 milyon ton kuru çay üretilmiştir. 2017 yılı verilerine göre dünya kuru çay üretiminde Çin 2,46 milyon tonluk üretimiyle dünyanın en büyük çay üreticisi konumundayken, Hindistan 1,325 milyon tonluk üretimiyle dünyanın ikinci büyük çay üreticisidir. Hindistan’ın ardından sırasıyla 439.857 ton ile Kenya ve 349.699 ton ile Sri Lanka gelmektedir. Türkiye ise 2017 yılında 234.000 ton, 2018 yılında 270 bin ton kuru çay üretimle dünyanın en büyük beşinci çay üreticisi ülkesidir. Dünya çapında siyah çay üretimi her yıl yüzde 3,0; yeşil çay ise son on yılda sabit fiyatların devam etmesi ve yeşil çayın algılanan sağlık faydalarına yanıt olarak yüzde 5,4 oranında artmıştır.

2018 yılında dünya ihracat pazarı yaklaşık 7,761 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. İhracat değerlerine göre yaklaşık 1,785 milyar dolar ile Çin uluslararası piyasanın yüzde 23’ne sahipken, 1,370 milyar dolar ile Kenya yüzde 17,63’ne, 942 milyon dolar ile Sri Lanka ise yüzde 12,13’ne, 763 milyon dolar ile Hindistan yüzde 9,83’ne, sahiptir. Türkiye ihracat değerine göre 2017 yılında yaklaşık 25 milyon dolar 2018 yılında 13 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin küresel piyasa payı 2018 yılında yüzde 0,168’dir.

Dünya çay ithalatı pazarı ise 2018 yılında yaklaşık 7,440 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmıştır. 2018 yılı verilerine göre Pakistan yaklaşık 571 milyon dolar ile dünyanın en çok kuru çay ithalat eden ülkesi konumundadır. Rusya federasyonu yaklaşık 497 milyon dolarlık ithalatıyla dünyanın ikinci büyük kuru çay ithalatcısıdır. Türkiye ise 38,9 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmektedir.

Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 2018 yılı verilerine göre yaklaşık 781 bin dekar çaylık alanda yaklaşık 197 bin dolayında üretici çay tarımı yapmakta ve bölgedeki çay fabrikaları da bölge insanı için bir istihdam sağlamaktadır. 2018 yılı verilerine göre Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 1.475 milyon ton yaş çay yaprağı üretilmiştir. Üretilen yaş çay yaprakları fabrikalarda işlenerek 270 bin ton kuru çay elde edilmiştir.

Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çaylık alanların %67,32’si Rize, %19,05’i Trabzon, %11,56’sı Artvin, %2,07’si Giresun ve Ordu illerinde bulunmaktadır.

Karadeniz havzasında; Türkiye siyah çay, yeşil çay ve beyaz çay, Bulgaristan’da bitkisel çay, Gürcistan’da siyah çay, Ermenistan’da bitkisel çay ve Yunanistan’da bitkisel çay üretimi yapılmaktadır.

Common borders. Common solutions. 12

Dünyada en çok kullanılan çay işleme yöntemleri Ortodoks ve CTC (cut, tear, curl) yöntemleridir. Türkiye çay fabrikalarında Ortodoks ve CTC (cut, tear, curl) imalat yöntemi ile çay işlenmektedir. Ayrıca Çaykur tarafından geliştirilen ve kendi ismi ile anılan Çaykur (pressiz ortodoks+rotorvan+kalbur+konik ortodoks) yöntemi kullanarak Çaykur çay fabrikalarında çay işlenmektedir.

Türk Çay Sektöründe toplam faal 275 fabrika bulunmaktadır. Bunların 46’sı ÇAYKUR (Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü), 229’u özel sektöre ait çay fabrikalarıdır. Bu fabrikaların 216’ü Rize’de 34’ü Trabzon’da, 13’ü Giresun’da, 11’i Artvin’de ve 1 tanesi de Ordu’da bulunmaktadır. Fabrikaların 67’si büyük, 106’sı orta ölçekli fabrika, 102’si ise küçük ölçekli fabrikadır. 2018 yılı verilerine göre yaş çay üretiminin yüzde 49’u Çaykur, yüzde 51’i özel sektör tarafından işlenmiştir. Türkiye’de kurulu çay işleme kapasitesi günlük 19155 ton’dur.

Çay, dünyada kültürün önemli bir parçası olmuş ve dostlukların tipik bir paylaşma sembolü haline gelmiştir. Çayın yapraktan bardağa gelinceye kadar geçirdiği aşamalar düşünüldüğünde; üreticiler, fabrikalarda çalışan insanlar, pazarlamasını sağlayanlar ve hizmet verenler olmak üzere toplumun önemli bir kısmının çay ürününden geçim sağladığı ve ekonomik olarak geniş kitleleri etkileyen ve geçmişten günümüze değin yaşamın bir parçası olan çaya ve çay içme kültürüne sahip çıkmanın ekonomik olduğu kadar aynı zamanda artık kaçınılmaz bir toplumsal görev olduğu düşünülmektedir.

Common borders. Common solutions. 13

2. Çay Sektörü Raporu

1.1. Mevcut Durum

1.1.1. Dünya

1.1.1.1. Çayın Tarihi

Anavatanı kimilerine göre Çin, kimilerine göre Hindistan olan çay bitkisinin milattan yaklaşık 2700 yıl önce Çin’de yetiştirildiği öne sürülmektedir. Çin’in güney batısındaki Yunnan iline ait doğal ormanlık alanlar da 1500 yıldan daha yaşlı çay bitkisi mevcuttur. Çay 1835 yılında Camellia Sinensis’ in Assam varyetesinin yabani bir tipi, Hindistan’da ve daha sonra Tayland ve Burma’ da bulunmuştur. Çay bitkisi önceleri ilaç olarak kullanılması sonra da sanayisinin ilk kez Çin’de geliştirilmesi ve dünyaya yayılması, anavatanının Çin olması görüşünü güçlendirmektedir. Bir başka kaynakta çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğuna kadar dayanmaktadır. Efsaneye göre Çin'in ilk imparatorlarından Shen Yung’un hizmetlilerinden biri bahçede su kaynatırken bir yaprak kaynayan suyun içine düşer. Yaydığı koku imparatoru etkiler. Kokusunu beğenen imparator, tadını da denemek ister ve çay o gün bugündür insanoğlunun vazgeçilmez dostu haline gelir. Çay kokusunda ilk geniş çaplı araştırma M.S. 733-804 yılları arasında yaşayan Lu Yu'ya aittir. "Çay Kitabı" adlı eserinde, çay hakkında; üretiminden tüketimine, sistemli ve kapsamlı bilgi vermektedir. Böylece çay üretimi ve tüketimi daha da yaygınlaşma imkânı bulmuştur. Çay, Çince “Ça” kelimesinden türetilmiştir ve bütün diller, bu içecek için bundan aldıkları ve ürettikleri kelimeleri kullanmışlardır. İlk olarak çaya Çin’de 2700 yıl önce yazılmış olan belgede rastlanılmıştır. Fakat kayıtlar yalnız ilaç olarak kullanıldığını belirtmektedir. Çayın Çinlilerin milli içeceği olması ise ancak milattan 400 yıl sonradır. Ortaçağlarda ticari münasebetlerin başlamasıyla beraber yavaş yavaş çayın kıymeti de anlaşılmış ve bütün dünyaya yayılmıştır. Avrupa çay hakkındaki haberleri ancak Haçlı seferleri sırasında alabilmiştir. On altıncı yüzyılda çaydan, meşhur seyyahlardan Giovanni Battista Ramusio (1559), L. Almedia (1588) ve Tareira (1610) tarafından bahsedilmiştir. Paris’e ilk çay 1635’te, Londra’ya 1650’de gelmiştir. 18. yüzyılda da bugün dünyanın en büyük çay yetiştirilen bölgesi sayılan Assam ve Seylan Adası’nda çay bahçeleri oluşturmuşlardır. Üretilen bu çayları Avrupa’ya hızlı olarak taşımak için de, süratli yelkenliler yapmışlardır. Rusya’ya karayolundan 1638’de, Almanya’ya ise 1647 yılında girmiştir. Çayın halk tarafından da benimsenmesi birçok doktorun bunu tavsiye etmesinden ileri gelmiştir.

Japonya`ya ilk çay tohumlarını, Çin`den memleketine dönmekte olan Budist rahip Yeisei getirmiştir. Japonya`da çay saraydan manastırlara ve oradan da toplumun tüm katmanlarına büyük bir hızla yayılmıştır.

Common borders. Common solutions. 14

Türkiye’de çay yetiştirme konusunda ilk girişimin Tanzimat Devrinde 1888 yılında yapıldığı, dönemin yazılı belgelerinden anlaşılmaktadır. Çin’den çay fidanları ve tohumlarının getirildiği ve getirilen bu tohum ve fidanların Bursa ilinde denendiği, ancak ekolojik özelliklerin çay yetiştiriciliği için uygun olmaması nedeniyle her iki denemeden de sonuç alınamadığı belirtilmektedir. Çay tarımı ile ilgili ilk önemli girişim ise 1917 yılında olmuştur. Batum ve çevresinde incelemeler yapmak üzere, bölgeye aralarında Halkalı Ziraat Mektebi Müdür Vekili ve botanikçi olan Ali Rıza ERTEN’in de yer aldığı bir heyet gönderilmiştir. Heyetin yapmış olduğu teknik çalışmalar sonucunda Batum ile benzer ekolojiye sahip Rize’de çay yetiştirilmesi için 16.02.1924 tarihinde meclisten onay alınır ve günümüz çay üretiminin temelleri bu şekilde atılmış olur. 1947’de kurulan ilk fabrika ile üretim hızlanmıştır. Çay Türk insanının gündelik hayatına geç girmesine karşın çok kısa sürede geleneksel ve kültürel bir içecek haline gelmiştir. Dünya üzerindeki tarihiyle kıyaslanınca Türkiye’nin çayla tanışmasının geç bir tarihe denk geldiği görülmektedir. Beş bin yıldan beri içilen çay edebiyat, felsefe, sosyoloji, siyaset, ticaret, sağlık ve ekonomiye konu olmuştur. Çay hakkında Nietzche, Dostoyevski, Henrich Böll, Tolstoy, Oscar Wilde, Frederich Schiller, Marcel, Proust, Maxim Gorki, Hemingway, Winston Churchil ve Abraham Lincoln gibi pek çok düşünür ve siyaset adamı konuşmuş ve yazmışlardır. (Reimertz, 2003)

1.1.1.2. Çayın Dünyadaki Yeri

Çay, yüzyıllardır süregelen bir gelenektir. Çay (Camellia sinensis), çaygiller (Theaceae) familyasından nemli iklimlerde yetişen, yaprak ve tomurcukları içecek maddesi üretmekte kullanılan bir endüsriyel tarım bitkisidir. Çay (Camellia sinensis) Theacea familyasından Camellia cinsine ait yaprak dökmeyen ağaçsı bir bitkidir.

Camellia sinensis'in üç varyetesi vardır; • Camellia Sinensis Var. sinensis (Çin Çayı) • Camellia Sinensis Var. assamica ( Assam Çayı) • Camellia Sinensis Var. cambodiensis (Kamboçya veya İndochina çayı)

Üç farklı şekilde elde edilen çay; yeşil çay, siyah çay ve oolong çay olarak bilinmektedir. Bunların yanı sıra, Camellia Sinensis bitkisinin bazı varyetelerinin tomurcuk ve genç yapraklarından yapılan özel bir çay grubu olan beyaz çay da vardır.

Common borders. Common solutions. 15

Dünya üzerinde çay bitkisi, kuzey yarım kürede yaklaşık 42 enlem derecesinden, güney yarım kürede 27 enlem derecesine kadar olan kuşak üzerinde yetiştirilmektedir. Yağışın bol ve iklimin sıcak olduğu bölgelerde yetiştirilmesine rağmen dünyada çay üretiminin ekonomik olarak yapıldığı yerler sınırlıdır. Hindistan, Çin, Sri Lanka, Endonezya, Kenya ve Japonya çay bitkisinin yaygın olarak yetiştirildiği ve çay üretiminin yoğun olarak yapıldığı ülkelerdir. Bu ülkeler ve Türkiye ile birlikte 45 ülkede çay üretimi gerçekleştirilmektedir.

Resim 1: Çayın Üretildiği Kıtalar

Common borders. Common solutions. 16

Resim 2: Çayın Üretildiği Ülkeler

Çay yetişmesine etki yapan en önemli etken iklim ve topraktır. Yıllık sıcaklık ortalamasının 14 santigrat derecenin altına düşmemesi, toplam yıllık yağışın, 1600 mm’den az olmaması ve aylara göre dağılımının düzenli olması, bağıl nem oranının ise en az %70 olması, çay bitkisinin normal gelişimi için gerekli olan koşullardır. Çay bitkisi kumdan kile değin değişen yapıdaki asit tepkimeli topraklarda yetişebilmektedir. 2018 yılı FAO (The Food and Agriculture Organization) verilerine göre, dünya kuru çay üretimi 5 milyon 954 bin ton olarak gerçekleşmiştir. En büyük ilk 7 üretici ülke, dünya çay üretiminin yaklaşık %84’ünü karşılamaktadır. Dünya kuru çayının %36’sı Çin’de, %4’ü ise Türkiye’de üretilmektedir. 2017 yılında, dünyada 4.076 bin hektar alanda çay üretimi yapılmıştır. Dünyada 2017 yılında, 2016 yılına göre çay üretim alanı %4 artmıştır. 2018 yılında, 2017 yılına göre birim alandaki çay verimi değişmediği halde, çay üretimi ekili alanlardaki artıştan kaynaklanarak %2,6 artmıştır. 2018 yılında, dünya kuru çay ihracat miktarı 1.742.823 milyon ton, ithalat miktarı ise 1.704.952 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.

Dünyada çay üretimi, tropik ve subtropik iklim kuşaklarında yer alan genellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde yapılmaktadır. Türkiye dünyada, çay tarım alanlarının genişliği bakımından 8 nci, kuru çay üretiminde 5 nci sırada yer almaktadır.

Dünyada Ülkeler İtibariyle Çay Dikili Alanlar (Ha) (GTİP: 0902 Çay, Aromalandirilmiş Olsun Olmasın)

Ülkeler 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017

Çin 1.644.660 1.735.200 1.857.200 1.984.229 2.115.800 2.228.906 2.212.750

Hindistan 600.000 605.000 565.980 604.000 566.660 585.907 621.610

Türkiye 75.890 75.857 76.425 76.049 76.207 76.361 82.108

Arjantin 36.989 39.322 36.666 36.020 38.300 37.220 39.600

Bangladeş 56.670 57.900 58.300 59.925 60.424 60.059 53.856

Burundi 8.434 8.792 9.070 9.180 10.000 12.029 13.836

Kongo 11.203 17.494 20.689 29.678 42.272 60.743 12.000

Gürcistan 2.633 2.382 3.050 1.679 1.977 2.850 2.302

Etiyopya 8.780 9.600 9.500 9.600 9.727 9.727 9.782

Endonezya 122.458 121.607 122.494 111.889 114.891 117.268 113.692

İran 27.284 27.062 26.899 18.620 17.000 20.403 15.848

Common borders. Common solutions. 17

Japonya 46.200 45.900 45.400 44.800 44.000 44.078 43.245

Kenya 187.855 190.600 198.600 203.006 209.400 218.500 218.538

Malavi 18.629 16.583 17.872 17.241 17.813 17.867 17.849

Mozambik 16.259 12.530 27.000 31.579 33.500 31.803 31.190

Myanmar 75.809 80.128 81.747 83.770 83.753 86.219 88.806

Nepal 17.451 18.149 19.036 19.271 19.271 20.747 28.522

Ruanda 15.065 15.383 15.620 17.220 16.743 17.221 16.889

Sri Lanka 221.969 221.969 221.969 221.969 225.378 231.628 233.909

Tayvan 14.100 13.308 11.818 11.785 11.620 11.689 11.511

Tanzanya 8.551 8.678 21.407 21.338 22.509 18.887 15.548

Tayland 20.214 12.995 7.941 8.315 6.651 8.206 8.819

Uganda 16.845 28.056 29.223 29.123 28.674 29.455 29.929

Vietnam 114.399 114.433 114.827 115.436 117.822 118.824 123.188

Diğer Ülkeler 34.720 29.568 28.777 39.159 30.943 32.633 30.775

Toplam 3.403.067 3.508.496 3.627.510 3.804.881 3.921.335 4.099.230 4.076.102

Tablo 1: Dünyada Çay Dikili Alanları

Dünya Kuru Çay Üretimi (Ton)(GTİP: 0902 Çay, Aromalandirilmiş Olsun Olmasın)

Ülkeler 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017

Çin 1.623.000 1.789.753 1.924.457 2.095.570 2.248.999 2.401.784 2.460.000

Hindistan 1.095.460 1.135.070 1.208.780 1.207.310 1.233.140 1.252.174 1.325.050

Kenya 377.912 369.400 432.400 445.105 399.100 473.000 439.857

Sri Lanka 327.500 330.000 340.230 338.032 341.744 349.308 349.699

Türkiye 221.600 225.000 212.400 226.800 239.028 243.000 234.000

Viet Nam 206.600 211.500 217.700 228.360 236.000 240.000 260.000

Endonezya 146.603 143.413 145.855 154.369 132.615 144.015 139.362

İran islam 112.084 103.890 97.475 72.277 70.000 75.000 100.580 cumhuriyeti

Common borders. Common solutions. 18

Arjantin 92.892 82.813 80.423 84.412 89.713 89.609 80.608

Japonya 82.100 85.900 84.800 83.600 79.500 80.200 81.119

Tayland 73.320 68.171 68.013 40.324 49.054 52.619 58.015

Bangladeş 60.500 62.524 66.259 63.780 66.101 64.500 81.850

Malawi 47.006 42.490 46.460 45.480 47.659 48.486 48.412

Uganda 35.194 57.939 60.969 61.376 61.038 63.322 63.633

Burundi 40.853 42.147 41.817 53.893 53.802 52.701 54.210

Myanmar 92.500 94.600 96.300 98.600 100.150 102.404 104.743

Diğer Ülkeler 204.752 197.463 204.800 212.994 214.212 221.969 219.994

TOPLAM 4.839.876 5.042.073 5.329.138 5.512.282 5.661.855 5.954.091 6.101.062

Tablo 2: Dünyada Kuruçay Üretimi

497

82 123 Çin 113 Hindistan Srilanka 218 Kenya Endonezya 233 2.212 Vietnam Türkiye Diğer Ülkeler

621

Grafik 1: Dünya Çay Tarım Alanları (Bin Hektar)(2017)

2017 yılı verilerine göre Çin 2,46 milyon ton üretimle dünyanın en büyük çay üreticisi konumundayken, Hindistan 1,325 milyon tonluk üretimiyle dünyanın ikinci büyük çay üreticisidir. Hindistan’ın ardından sırasıyla 439.857 ton ile Kenya ve 349.699 ton ile Sri Lanka gelmektedir. Türkiye ise 2017 yılında 234.000 ton, 2018 yılında 270 bin ton kuru çay üretimle dünyanın en büyük beşinci çay üreticisi ülkesidir. Dünya çapında siyah

Common borders. Common solutions. 19

çay üretimi her yıl yüzde 3,0; yeşil çay ise son on yılda sabit fiyatların devam etmesi ve yeşil çayın algılanan sağlık faydalarına yanıt olarak yüzde 5,4 oranında artmıştır. Dünyadaki çay ihracatı son yıllarda azalma eğilimine girmiştir. 2014 yılında 2.135.990 ton olarak gerçekleşen çay ihracatı %3,89 oranında azalarak 2018 yılında 2.055.985 ton olarak gerçekleşmiştir. Kenya 2018 yılında miktar olarak 500.591 ton ihracatla dünyanın en büyük çay ihracatçısı ülkesi haline gelmiştir. Çin 369.864 ton ile dünyanın en büyük ikinci ihracatçı ülkesi olup sırasıyla Hindistan 262.419 ton, Sri lanka 180.042 ton, Vietnam 141.553 ton ihracat gerçekleştirmiştir. Türkiye 2018 yılında 3.565 ton çay ihracatıyla dünya çay ihracat pazarındaki payı çok düşüktür. Ülke bazında çay ihracatlarından elde edilen küresel satışlar 2018 yılında yaklaşık 7,761 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. İhracat miktarına göre Kenya uluslararası piyasanın yüzde 24,34’ne sahipken, Çin yüzde 17,98’ne, Hindistan yüzde 12,76’na, Sri Lanka ise yüzde 8,75’ne sahiptir. Türkiye ihracat miktarına göre uluslararası payının yüzde 0,173’ne sahiptir. İhracat değerlerine göre yaklaşık 1,785 milyar dolar ile Çin uluslararası piyasanın yüzde 23’ne sahipken, 1,370 milyar dolar ile Kenya yüzde 17,63’ne, 942 milyon dolar ile Sri Lanka ise yüzde 12,13’ne, 763 milyon dolar ile Hindistan yüzde 9,83’ne, sahiptir. Türkiye ihracat değerine göre 2017 yılında yaklaşık 25 milyon dolar 2018 yılında 13 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin 2017 yılında yüzde 0,36 olan küresel piyasa payı 2018 yılında yaklaşık yüzde 0,168’e düşerek daralma yaşamıştır.

Dünya Kuru Çay İhracatı(Bin Dolar) (Gtip: 0902 Çay (Aromalandirilmiş Olsun Olmasın))

İhracatçı Ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 7.803.295 7.349.305 7.477.437 8.021.033 7.761.478

Çin 1.272.663 1.381.530 1.485.022 1.609.960 1.785.365

Kenya 1.071.451 1.248.739 1.229.106 1.424.429 1.370.491

Sri Lanka 1,609,339 1,321,899 1,251,730 1,513,207 942,177

Hindistan 656,214 677,933 661,719 768,994 763,192

Birleşik Arap Emirlikleri 312,642 116,871 117,565 188,522 295,037

Almanya 252,089 217,132 232,732 249,533 252,018

Viet Nam 227,719 212,422 225,410 206,916 225,083

Polonya 237,007 180,799 194,409 189,027 203,138

Japonya 75,208 85,944 108,921 129,915 142,235

Common borders. Common solutions. 20

Birleşik Krallık 153,556 147,263 134,824 137,797 140,735

Amerika Birleşik Devletleri 107,799 110,360 128,042 135,847 124,424

Taipei 43,087 53,960 63,866 89,823 111,902

Endonezya 134,584 126,051 113,107 114,232 108,418

Rusya Federasyonu 85,375 69,499 76,319 92,271 97,928

Malavi 77,380 66,820 67,300 71,561 91,596

Arjantin 115,076 99,963 97,032 95,627 90,511

Uganda 84,739 70,317 71,488 79,713 88,831

Belçika 92,368 82,487 83,131 86,220 76,691

Hollanda 72,840 68,137 76,323 70,611 63,130

Fransa 65,786 58,301 56,398 60,792 63,117

Hong Kong 23,441 21,897 27,364 38,367 61,375

Ruanda 57,815 67,421 73,528 50,153 56,581

Tanzanya 44,018 46,300 44,538 48,946 45,486

Morocco 23,893 22,196 28,894 27,176 44,477

Kanada 27,475 30,896 36,001 45,135 41,335

Türkiye 20,414 23,614 28,585 24,966 13,090

Yunanistan 724 825 850 847 1,548

Bulgaristan 193 777 2,623 3,458 4,469

Gürcistan 2,329 1,856 1,573 2,415 3,583

Ermenistan 150 258 82 98 87

Tablo 3: Dünyada Kuru Çay İhracatı

Common borders. Common solutions. 21

Resim 3: Dünya Çay İhracatı

(Kaynak: ITC calculations based on UN COMTRADE and ITC statistics.)

Dünya çay ithalatı pazarı 2018 yılında yaklaşık 7,440 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmıştır. 2018 yılı verilerine göre Pakistan yaklaşık 571 milyon dolar ile dünyanın en çok kuru çay ithalat eden ülkesi konumundadır. Pakistan 2018 yılında başta Kenya, Ruanda, Hindistan, Endonezya, Vietnam, Çin vb. ülkelerden 204.428 ton kuru çay ithal etmiştir. Rusya federasyonu yaklaşık 497 milyon dolarlık ithalatıyla dünyanın ikinci büyük kuru çay ithalatcısıdır. Rusya federasyonu; Hindistan, Srilanka, Kenya, Vietnam, Çin, Endonezya v.b ülkelerden 163.802 ton kuru çay ithal etmiştir. Rusya federasyonunun ardından sırasıyla en çok ithalat yapan ülkeler Amerika Birleşik Devletleri 488 milyon dolar, Birleşik Krallık 396 milyon dolar, Mısır 318 milyon dolar, Almanya 229,8 milyon dolar, Fas 220,6 milyon dolar, Japonya 182 milyon dolar, Vietnam 180 milyon dolar, Fransa 180 milyon dolar ve Çin 177,8 milyon dolar ile en fazla ithalat yapan ülkelerdir. Türkiye ise 38,9 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirmektedir. İthalat değerlerine göre Pakistan uluslararası ithalat piyasanın yüzde 7,67’ne sahipken, sırasıyla Rusya yüzde 6,68’ne Amerika Birleşik Devletleri yüzde 6,55’ne sahiptir. Türkiye ise uluslararası ithalat piyasasının yüzde 0,52’ne sahiptir.

Common borders. Common solutions. 22

Dünya Kuru Çay İthalatı (Bin Dolar) (Gtip: 0902 Çay (Aromalandirilmiş Olsun Olmasın))

İthalatçı Ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 7,210,628 6,855,796 6,805,785 7,096,020 7,439,567

Pakistan 328,287 458,103 489,960 549,617 571,327

Rusya Federasyonu 645,822 637,829 548,259 524,966 497,016

Amerika Birleşik Devletleri 467,328 468,841 483,122 486,565 487,294

Birleşik Krallık 373,540 400,951 362,871 404,498 396,274

Birleşik Arap Emirliği 677,860 468,277 483,590 303,861 323,161

Mısır 344,799 289,760 282,341 273,807 318,109

İran İslam Cumhuriyeti 257,874 239,183 261,129 282,691 292,357

Afkanistan 157,219 129,025 89,671 292,221

Suudi Arabistan 250,505 254,004 256,432 263,159 252,516

Almanya 237,358 225,925 226,491 227,917 229,817

Fas 189,795 196,889 199,189 219,798 220,638

Viet Nam 7,930 9,162 10,900 10,803 182,405

Japonya 189,701 174,021 165,139 177,335 182,118

Fransa 172,075 165,462 161,589 168,658 180,786

Çin 92,073 105,594 111,498 149,130 177,824

Hong Kong 70,910 71,020 84,550 109,281 151,848

Kanada 147,763 133,780 140,975 149,577 145,676

Hollanda 112,277 101,036 110,445 115,819 122,187

Polonya 113,416 105,513 103,187 114,033 116,556

Kazakistan 129,116 110,201 112,244 122,745 112,716

Avustralya 113,852 104,922 98,665 106,415 103,467

Taipei 61,349 63,206 62,738 74,520 79,890

İtalya 79,327 73,634 80,842 80,474 77,980

Malezya 60,397 52,273 59,277 65,879 77,114

Belçika 85,899 77,896 78,077 78,886 75,210

Togo 612 408 497 622 64,258

Common borders. Common solutions. 23

Kuveyt 70,591 52,372 55,907 90,120 61,386

Yemen 50,662 31,891 46,963 63,622 59,471

Irak 53,335 123,705 118,866 175,076 59,447

Türkiye 16,045 17,015 41,089 59,929 38,911

Gürcistan 8,573 6,661 6,771 7,540 8,873

Yunanistan 9,638 8,785 8,790 8,967 8,738

Bulgaristan 2,225 2,756 4,348 5,191 7,067

Ermenistan 2,435 2,568 2,273 2,475 2,870

Tablo 4: Dünya Kuruçay İthalatı

Resim 4: Dünya Çay İthalatı

Source: (ITC calculations based on UN COMTRADE and ITC statistics.)

Common borders. Common solutions. 24

Dünya Çay Raporu'na göre, dünyada kişi başına yıllık çay tüketimi 500 gramdır. Kişi başına yıllık tüketimde Türkiye 3,5 kilogramla ilk sırada yer almaktadır. Türkiye'yi 2.44 kilogramla Afganistan, 2.19 kilogramla Libya, 1.8 kilogramla Katar ve 1.7 kilogramla Birleşik Krallık izlemektedir.

1.1.1.3. Dünya’nın En Büyük Çay Üreticileri

ÇİN

Çay, Çin’in antik dönemden beri yaşantısında önemli bir rol oynamaktadır. Çin çayının yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır.

2017 yılında 2,46 milyon tonluk üretimiyle Çin dünya üretiminin yaklaşık yüzde 41’e karşılık gelmektedir. Her ne kadar Çin dünyanın en büyük yeşil çay üreticisi ülke olsa da, dark, siyah, sarı, beyaz ve oolong çay da bu ülkede üretilmektedir.

Resim 5: Çin’de Çay Bahçesi

Common borders. Common solutions. 25

Resim 6: Çin’de Çay Bahçesi

Grafik 2: Çin’in Ürettiği Çay Türleri

Çin’in yeşil çayı, üretimin yüzde 63,14’üne sahiptir. Aynı zamanda iç piyasada en popüler içecektir. Başlıca iki yeşil çay üretim yönteminden biri olarak, tavada kızartmak, emek yoğun bir yöntemdir.

Common borders. Common solutions. 26

Çin’de Çay Üretilen Bölgeler Anhui Guangxi Henan Jiangsu Sichuan Fujian Guizhou Hubei Jiangxi Yunnan, Guangdong Heilongjiang Hunan Shandong Zhejiang Tablo 5: Çin’in Ürettiği Çay Türleri

Çin’in Başlıca İşlenmiş Çay Çeşitleri Yasemin Çayı Gunpowder Yeşil Çay Silver Needle Siyah Çay Bi Luo Chun Yeşil Çay Dragon Well (Long Jing) Jasmine Pearls Oolong Çayı Meyveli Yeşil Çay Beyaz Peony Çay Aromalı Yeşil Çay Beyaz Çay Tie Guan Yin Young Tablo 6: Çin’de İşlenmiş Çaylar

Çin, 216.191 ton yeşil çay ihracatıyla yeşil çay ihraç eden ülkeler arasında birinci sırada yer almaktadır. Çin’de beyaz çay, el yapımı çaylar ve fermente çaylar, ihracat paylarında önemli bir yere sahip olup yüksek gelirler yaratmaktadır.

Common borders. Common solutions. 27

HİNDİSTAN

Hindistan, Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci çay üretici ülkesidir. Aynı zamanda, 1,325 milyon tonluk üretimiyle dünyanın en büyük siyah çay üreticisidir. Tarihsel olarak bakıldığında, Hindistan sadece siyah çay üretmiştir. Ancak, Hindistan’da üretilen çay türleri ve çayın büyük kısmı halen siyah çay olmasına karşın, son yıllarda aynı zamanda yeşil, beyaz ve hatta oolong Hint çaylarında da bir artış söz konusudur. Hindistan’ın en meşhur çay üretim bölgeleri; Darjeeling ve Assamdır. Ancak Nilgiri ve Sikkim’de de kayda değer miktarda çay üretilmektedir. Darjeeling, Hindistan’ın diğer herhangi bir bölgesinden çok daha fazla bir şekilde yeşil, oolong ve beyaz çaylara doğru çeşitlenmektedir. Hem geleneksel hem de CTC (cut, tear, curl) yöntemleri, Hindistan’da siyah çay işlemek için kullanılmaktadır.

Resim 7: Hindistan'da Çay Bahçesi

Hindistan’daki Çay Üretim Bölgeleri Arunachal Pradesh Darjeeling Kerala Assam Himachal Pradesh Sikkim Bihar Jalpaiguri Tamil Nadu Tablo 7: Hindistan’da Çay Üretimi Yapılan Bölgeleri

Common borders. Common solutions. 28

Hindistan’nın Başlıca İşlenmiş Çay Çeşitleri Chai / Baharatlı Çay Yeşil Çay Irish Breakfast Assam Earl Grey Çay Naneli Siyah Çay Siyah Çay English Breakfast Vana Tulsi Aromalı Yeşil Çay Earl Grey Yeşil Çay Tulsi / Holy Basil Aromalı Siyah Çay Bitki Çayı Meyveli Siyah Çay Beyaz Çay Tablo 8: Hindistan’da İşlenmiş Çaylar

Hindistan’ın siyah çay ve instant çay üretim tesisleri konusunda iyi bir geçmişi bulunmaktadır. Aynı zamanda, çay üretimi, seçimi ve siyah çay imalatı konularında uzun bir deneyimi olan UPASI ve TOCKLAI isimli iki araştırma enstitüleri vardır. Ağırlıklı olarak siyah çay üreticisi bir ülke olan Hindistan, en iyi CTC (cut, tear, curl) yöntemi uygulamaları, siyah çayı en iyi yolma uygulamaları, en iyi sarma, soldurma ve oksitlendirme uygulamalarının yapıldığı ülkedir.

Common borders. Common solutions. 29

KENYA

Kenya, 439.857 tonluk çay üretimiyle dünyanın en büyük üçüncü çay üreticisi ülkedir. Kenya’da üretilen çayın büyük kısmı, harmanlarda kullanılan dökme siyah çaydır. Bununla birlikte, Kenya’nın özel çay endüstrisi son yıllarda gelişmektedir. Beyaz gibi yeni çay türleri de dahil olmak üzere Kenya’da üretilen yeşil ve beyaz çaylar vardır.

Resim 8: Kenya’da Çay Bahçesi

“Mor çay” adı verilen yeni ve kendine özgü bir çay bitkisi çeşidi (Camelia sinensis TRFK306) sadece Kenya’da yetiştirilip geliştirilmektedir. Mor çay spesifik olarak ekstra yüksek antosiyaninle geliştirilmiş olup yeşil çay ve diğer herhangi bir çaya kıyasla daha büyük bir antioksidan faaliyeti güçlendirdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Mor çayın içerisinde, aktioksidan, antienflamatuar, antimikrobiyal, sinir koruyucu, göz sağlığını güçlendirici, protein oksitlenmesini önleyici, kılcal damar stabilliğini artırıcı, kolajenleri destekleyici, hücreler-arası C vitamin düzeylerini artırıcı özellikleri bulunan kırmızı ve mor antosiyaninler yer almaktadır. Mor çay yapraklarındaki diğer büyük bileşenler ise; obromin, epigallokatesin (ECG), epigallokatesin gallat (EGCG) ve 1,2-di-O-galloyl-4,6-O-(S)- hexahydroxydiphenoyl-β-D-glikoz (GHG) ve kafeindir. Çay yapraklarının en az yüzde 90’ı, Kenya’da Kesme Kıvırma Kırma (C.T.C) yöntemi kullanılarak işlenmektedir. Kenya’da yetiştirilen ve işlenen çayın önemli bir kısmı, Hindistan, Britanya ve Kuzey Amerika dahil olmak üzere birçok siyah çay piyasasında popüler olan harmanlarda kullanılmaya uygundur. C.T.C (Cutting-Tearing-Curling) çayı, genellikle çay poşetleri ve çaydanlıklarda kullanılmaktadır.

Common borders. Common solutions. 30

Kenya’da Çay Üretilen Bölgeler Kericho, Kenya Kisii, Kenya Nandi, Kenya Tablo 9: Kenya’da Çay Üretimi Yapılan Bölgeler

Kenya’da İşlenen Başlıca Çay Çeşitleri Siyah Çay Beyaz Çay Saf Çay Camellia sinensis) Aromalı Siyah Çay Yeşil Çay Oolong Çayı English Breakfast White Peony Çayı Silver Needle Earl Grey Çay Chai / Baharatlı Çay Tablo 10: Kenya’da İşlenmiş Çaylar

TÜRKİYE

Türkiye’de çay üretmek için ilk girişim 1888 yılında yapılmıştır. Bu girişimle ilgili bilgiler 1892 yılında yayınlanan “Coğrafyayı Sınai ve Ticari” adlı kitapta yer almaktadır. Söz konusu yazılı kaynakta; zamanın Ticaret Nazırı Esbak-ı İsmail Paşanın aracılığı ile Çin’den çay fidanları ve tohumlarının getirildiği ve getirilen bu tohum ve fidanların Bursa ilinde denendiği belirtilmektedir. Ancak çay fidanlarının gelişme göstermediği, aynı çabanın 1892 yılında tekrarlandığı ve ekolojik koşulların çay yetiştiriciliğine uygun olmaması nedeniyle her iki denemeden de sonuç alınamadığı belirtilmektedir.

Çay tarımı ile ilgili ilk önemli girişim ise 1917 yılında olmuştur. Batum ve çevresinde incelemeler yapmak üzere, bölgeye aralarında Halkalı Ziraat Mektebi Alisi Müdür Vekili Ali Rıza ERTEN’in de yer aldığı bir heyet gönderilmiştir. Yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda, Batum ile benzer ekolojiye sahip Doğu Karadeniz Bölgesinde çay ve narenciye bitkilerinin yetiştirilebileceği belirtilmiştir.

1.Dünya savaşından sonra bölgede yaşanan ekonomik ve sosyal bunalımlar, işsizlik dolayısıyla meydana gelen aşırı göç, bölge insanına gelir kaynağı ve yeni iş alanlarının açılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bölgede yaşanan işsizlik, göç ve ekonomik sorunların çözüme kavuşturulması için, 1917 yılında hazırlanan Rapor da dikkate alınarak, TBMM’nde 1924 yılında, Rize ili ve Borçka Kazasında Fındık, Portakal, Mandalina, Limon ve

Common borders. Common solutions. 31

Çay yetiştirilmesine dair 407 Sayılı Kanun kabul edilmiştir. Çay tarımı bu Kanun ile yasal güvenceye kavuşturulmuştur. Bu Kanuna göre başlatılan çay üretimi çalışmalarının yürütülmesinde Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin görevlendirilmiştir.

1924 yılından 1937 yılına kadar yapılan çalışmaların olumlu netice vermesi ile Batum’dan 1937 yılında 20 ton, 1939 yılında 30 ton çay tohumu, 1940 yılında 40 ton çay tohumu ithal edilerek çay bahçesi tesisi çalışmalarına başlanmıştır.

Mart 1940 yılında çıkartılan 3788 Sayılı Çay Kanunu ile çay tarımı ve üretimi, Girdi ve Kredi sübvansiyonları ile önemli ölçüde desteklenmiş, ayrıca bahçe tesis edeceklere arazi vergisi bağışıklığı ve çay bahçesi ruhsatnamesi alma zorunluluğu getirilmiştir. Bu Kanun yayınlanmasından sonra çay tarım alanları hızla genişlemeye başlamıştır. 1950-1960 yılları arasında tesis edilen çay bahçesi alanı 137.000 dekar üretici sayısı 63.500 kişiye ulaşmıştır. 1960-1965 yılları arasında ise çaylık alan 214.000 dekar üretici sayısı ise 100.000’e ulaşmıştır.

İlk çay fabrikası, 1947 yılında, 60 ton/gün kapasiteli, Rize Fener Mahallesinde, Merkez Çay Fabrikası adı altında işletmeye açılmıştır. Çay tarım alanlarının ve yaş çay yaprağı üretiminin artması çay işleme fabrikalarının sayısının da giderek artmasını zorunlu kılmış, 1973 yılında, kurulan yaş çay işleme fabrika sayısı 32’ye, 1985 yılında 45’e ulaşmıştır. 2000 yılında üretime geçen Işıklı Çay Fabrikası ve 2009 yılında üretime geçen Hemşin Organik Çay Fabrikası ile birlikte Çaykur’un yaş çay işleme fabrikası 47 olmuştur.

1963 yılına kadar ithalat ile karşılanan iç tüketim talebi 1963 yılından sonra yurt içi üretim ile karşılanmaya başlanmıştır.

Türkiye’de çay tarımı ve sanayi faaliyetleri 1938-1948 yılları arasında Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumunca, 1949-1973 yılları arasında ise Tekel Genel Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı işbirliği ile sürdürülmüştür. Çay tarımı ve sanayisinin ekonomik ve sosyal yönden daha etkin hale getirilmesi amacıyla 1971 yılında 1497 sayılı Çay Kurumu Kanunu çıkarılmış, çıkarılan bu Kanun ile çay ile ilgili tüm faaliyetler, bir İktisadi Devlet Kuruluşu olarak kurulan Çay Kurumuna devredilmiştir.

1973 yılında fiilen faaliyete geçen Çay Kurumu, 1983 yılında çıkartılan 2929 Sayılı Kanunla “Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü” (ÇAYKUR) adı altında bir Kamu İktisadi Kuruluşuna dönüştürülmüştür. Bu Kanun 233 Sayılı KHK ile tadil edilmiştir.

Common borders. Common solutions. 32

1973 yılından 1984 yılına kadar ÇAYKUR, ülkenin tarım politikasına uygun olarak çay tarımını geliştirmek, kalitesini ıslah etmek ve işlenmesini teknik esaslara göre yürütmek, iç ve dış pazar isteklerine uygun ürün üretmek gibi konularda tekel konumunda faaliyetlerini sürdürmüştür.

1984 yılına kadar devlet tekeli altında sürdürülen çay işletmeciliği Aralık 1984 tarih ve 3092 sayılı “Çay Kanunu” ile serbest bırakılmıştır. Kanunun 1. Maddesinde; gerçek ve tüzel kişilerin yaş çay işleme ve paketleme fabrikaları kurup işletebilecekleri, ihtiyaçları olan yaş çay yaprağını doğrudan üreticilerden satın alabilecekleri belirtilmiştir. Aynı Kanunun 3. Maddesiyle de 3788, 4223 ve 6133 Sayılı Kanunların çayla ilgili hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

1982 yılında Kamu İktisadi Kuruluşu (KİK) niteliğine dönüştürülen Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 1994 yılında çıkartılan 4046 Sayılı “Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 35. maddesi gereğince, İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT) statüsüne alınmıştır.

Türkiye’de çay bitkisinin tohumla yetiştirilmesi ve bölgenin çok özel iklim, topoğrafya ve toprak koşullarından kaynaklanan farklılıklar, Doğu Karadeniz'e özgün bir çayın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bölgenin çaya kattığı kalite özelliklerinden belki de en önemlisi, Doğu Karadeniz Bölgesi ikliminin doğal çay zararlılarının gelişimine fırsat vermemesidir. Tropikal kuşakta yer alan dünyadaki diğer çay yetiştirilen bölgelerle karşılaştırıldığında çok daha soğuk ve karlı geçen Doğu Karadeniz kışları sayesinde, hastalık ve zararlılarla kimyasal mücadeleye gerek kalmamakta, dolayısıyla Türk Çayı'nda pestisit kalıntısı bulunmamaktadır. Dünyada çay bitkisine kar yağan başka bir ülke olmaması Türk Çayı'nı benzersiz kılmaktadır. Türkiye, çay üretimi ve tüketimi alanında dünyanın önde gelen ülkeleri arasındadır. 2017 verilerine göre kişi başı yaklaşık 3.5 kg'lık yıllık çay tüketimi ile dünyada 1. sırada yer alan Türkiye, çay üretiminin tamamına yakınını iç piyasada tüketmekte ve sembolik düzeyde ihracat yapmaktadır.

Common borders. Common solutions. 33

Türkiye’de çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Doğu’da Artvin’in Hopa ilçesinin Sarp köyünden başlayarak, Batı’da Trabzon, Giresun ve Ordu’ya kadar olan kıyı şeridinde yetiştirilen bir sanayi bitkisidir. Gürcistan sınırından Trabzon’un Araklı Karadere sınırına kadar olan Karadeniz kıyı şeridi ve yer yer 30 km içerilere kadar giren, yaklaşık 1000 metre yüksekliğe kadar uzanan yamaçlar, çay yetiştiriciliği için en elverişli bölge olması nedeniyle 1. Sınıf çay bölgesi, Araklı Karadere’den başlayarak Ordu’nun Fatsa ilçesine kadar uzanan bölge ise, 2. sınıf çay bölgesi olarak tanımlanmaktadır.

Tablo 11: Türkiye’de Çay Üretimi Yapılan Bölgeler

2017 yılı itibariyle bölgede, ÇAYKUR’a ait olan, 45 adet tasnifli dökme kuru çay fabrikası, 1 adet paketleme fabrikası, 2 adet pazarlama ve üretim bölge müdürlüğü bulunmaktadır. Bunun dışında, serbest çay piyasasında faaliyet gösteren 229 civarında işletme mevcuttur.

Common borders. Common solutions. 34

Resim 9: Türkiye’de Çay Bahçesi

Common borders. Common solutions. 35

Resim 10: Türkiye’de Çay Bahçesi

Türkiye’de Çay Üretilen Bölgeler Rize Trabzon Giresun Artvin Ordu Tablo 12: Türkiye’de Çay Üretimi Yapılan Bölgeler

Türkiye’de İşlenen Başlıca Çay Çeşitleri Siyah Çay Yeşil Çay Beyaz Çay Organik Siyah Çay Organik Yeşil Çay Tablo 13: Türkiye’de İşlenen Çaylar

Common borders. Common solutions. 36

Resim 11: Siyah Çay Resim 12: Organik Siyah Çay

Resim 13: Beyaz Çay

Resim 14: Yeşil Çay Resim 15: Organik Yeşil Çay

Common borders. Common solutions. 37

Türkiye’de yaş çay üretimi sadece 5 ilde yapılmaktadır. 2018 yılı verilerine göre, toplam 781.334 dekar olan çay dikili alanlarının, yüzde 67,32’si Rize, yüzde 19,05’si Trabzon’da, yüzde 11,56’sı Artvin, yüzde 2,07’si Giresun ve Ordu illerinde bulunmaktadır. 197.169 olan yaş çay üreticisinin yaklaşık, yüzde 63,5’i Rize’de, yüzde 23,4’ü Trabzon’da, yüzde 9,6’ı Artvin’de, yüzde 3,5’i Giresun ve Ordu’da bulunmaktadır. 2018 yılı verilerine göre yaklaşık 1.475.000 ton olan yaş çay, Rize, Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu illerinde üretilmiştir. Türkiye’de 2002 yılında 139 bin ton kuru çay üretilirken, 2018 yılı itibariyle kuru çay üretimi %94 oranında artarak siyah kuru çay miktarı 270 bin tona ulaşmıştır. Son yıllarda organik çay üretimine önem verilmeye başlanmıştır. ÇAYKUR’dan alınan bilgilere göre, Mayıs-Ekim 2018 sezonunda, 38.524 dekar organik çay yetiştirilen alanda, 30.005 ton organik yaş çay üretilmiş olup, bu organik yaş çaydan 5.777 ton organik siyah çay ve 2 ton organik yeşil çay olmak üzere toplam 5779 ton organik çay üretilmiştir.

Türkiye’de 2018 yılında yaklaşık 1 Milyon 475 bin ton yaş çay yaprağından 270 bin ton siyah kuru çay üretilmiştir. Ülkemizin tek çay üretilen kesimi olan Doğu Karadeniz’de 2018 üretimde tüm zamanların rekoruna ulaşılmıştır.

Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çaylık Alan Miktarları (Dekar)

Yıllar/İller Rize Trabzon Artvin Giresun- Toplam Ordu

2001 499.728 158.378 86.029 22.398 766.533

2002 499.685 158.363 86.012 22.382 766.442

2003 499.681 158.337 86.006 22.368 766.392

2004 499.625 158.329 85.997 22.366 766.317

2005 499.641 158.280 85.968 22.354 766.243

2006 499.618 158.256 85.920 22.342 766.136

2007 499.610 158.042 85.847 22.309 765.808

2008 497.657 155.067 85.740 19.793 758.257

2009 497.800 155.146 85.755 19.812 758.513

2010 497.848 155.196 85.756 19.841 758.641

2011 497.897 155.265 85.755 19.924 758.841

Common borders. Common solutions. 38

2012 498.002 155.321 85.757 19.944 759.025

2013 498.034 155.365 85.760 19.945 759.104

2014 498.051 155.382 85.760 19.953 759.147

2015 500.889 155.381 86.188 19.955 762.413

2016 547.135 165.982 95.433 20.955 829.505

2017 555.125 162.493 96.290 20.992 834.900

2018 526.024 148.895 90.334 16.081 781.334

Tablo 14: Türkiye’de İl Ve Yıllara Göre Çay Alanları 555.125

Rize Trabzon547.135 Artvin Giresun-Ordu

526.024

500.889

498.051

165.982

162.493

155.382 155.381

148.895

96.290

95.433

90.334

86.188

85.760

20.992

20.955

19.953 19.955 16.015

2014 2015 2016 2017 2018

Grafik 3: Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çaylık Alan Miktarları (Dekar)(2014-2018)

Çaylık alanların üreticilere göre dağılımı; yüzde 73,74’ü 0-5000 m2 arasında, yüzde 21,60’ı 5.000–9.999 m2 arasında, yüzde 4,31’i 10.000–19.999 m2 arasında, yüzde 0.35’i 20.000 m² ve üzerinde çaylık alana sahiptir.

Common borders. Common solutions. 39

Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çay Üreticileri

Yıllar/İller Rize Trabzon Artvin Giresun- Toplam Ordu

2001 123.549 49.954 19.250 11.359 204.112

2002 122.726 49.736 19.233 11.333 203.028

2003 122.908 49.776 19.310 11.324 203.318

2004 122.271 49.643 19.236 11.281 202.431

2005 122.619 49.728 19.089 11.262 202.698

2006 123.448 49.856 19.164 11.233 203.701

2007 123.726 49.817 19.211 11.147 203.901

2008 123.554 47.224 19.222 9.031 199.031

2009 124.513 47.898 19.319 9.068 200.798

2010 125.693 48.294 19.364 9.143 202.494

2011 127.691 48.867 19.511 9.243 205.312

2012 128.539 49.252 19.620 9.313 206.724

2013 129.042 49.497 19.723 9.398 207.660

2014 129.358 49.807 19.841 9.458 208.464

2015 129.591 50.083 19.914 9.496 209.084

2016 131.443 51.222 20.169 9.858 212.692

2017 132.242 51.600 20.398 9.921 214.161

2018 125.226 46.059 18.951 6.908 197.169

Tablo 15: Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çay Üreticileri

Common borders. Common solutions. 40

132.242

131.443

129.591

129.358 125.226

Rize Trabzon Artvin Giresun-Ordu

51.600

51.222

50.083

49.807

46.059

20.398

20.169

19.914

19.841

18.951

9.921

9.858

9.496

9.458 6.908

2014 2015 2016 2017 2018 Grafik 4: Türkiye’de İl ve Yıllara Göre Çay Üreticileri(2014-2018)

Kaynak: Rize Ticaret Borsası

Rize/Çaykur Rize/Private Sector Trabzon/Çaykur

Trabzon/Private Sector Giresun/Çaykur Giresun/Private Sector

599.496,505

592.030,084

577.747,834

552.556,030

545.555,756

517.770,314

515.039,513

501.341,981

476.635,885

433.601,735

138.817,472

131.435,512

122.937,563

122.367,426

120.106,132

116.465,325

111.980,267

111.481,504

102.231,909

80.739,410

25.126,563

23.407,410

22.667,912

17.912,738

15.470,168

12.933,207

12.591,632

12.427,291

11.021,791 10.635,085

2014 2015 2016 2017 2018 Grafik 5: 2014 - 2018 Yılları Arası Toplam Yaş Çay Alımları(Ton)

Common borders. Common solutions. 41

Yaş çay ürünü alımları, her yıl Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirlediği yaş çay yaprağı taban fiyatı üzerinden Çaykur ve özel sektör tarafında satın alınmaktadır.

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2019 yılı yaş çay alım fiyatları destekleme primi dahil kilo gramı 3,03 TL olarak açıklanmıştır.

Yıllar itibariyle yaş çay alım fiyatları ve destekleme primleri aşağıdaki gibidir:

Türkiye’de Yaş Çay Alım Fiyatları ve Destekleme Primleri (Kg)

YILLAR YAŞ ÇAY ALIM FİYATI DESTEKLEME PRİMİ TOPLAM FİYATI

2010 0,885 TL 0,115 TL 1,00 TL

2011 0,98 TL 0,12 TL 1,10 TL

2012 1,10 TL 0,12 TL 1,22 TL

2013 1,23 TL 0,12 TL 1,35 TL

2014 1,38 TL 0,12 TL 1,50 TL

2015 1,58 TL 0,12 TL 1,70 TL

2016 1,77 TL 0,13 TL 1,90 TL

2017 2,00 TL 0,13 TL 2,13 TL

2018 2,32 TL 0,13 TL 2,45 TL

2019 2,90 TL 0,13 TL 3,03 TL

Tablo 16: Türkiye'de Yaş Çay Alım Fiyatları ve Destek Primleri

JAPONYA

2017 yılında 81.119 ton çay üretimiyle çay üreticisi ülkeler arasında 10. sırada yer almasına karşın, Japonya’nın ileri çay teknolojisi ve ürün geliştirme yeteneği sebebiyle dünya çay endüstrisinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Üretiminin yüzde 99’undan fazlası yeşil çaydır. Yeşil çay üreticisi olarak bilinen Japonya, “Buharlama Yöntemi” olarak bilinen özel bir yeşil çay işleme yöntemini kullanmaktadır. Çin’in yeşil çayı tavada kızartarak işleme yönteminden farklı olarak, PPO ve PO gibi oksitlendirme enzimlerinin etkinsizleştirilmesi için kullanılmaktadır. Çay, kuzeydeki Hokkaido adası ve Osaka Büyükşehir Bölgesi hariç Japonya’da her yerde üretilmektedir. Bazı vilayetlerde çay ticari olarak yetiştirilmemektedir. Japonya’da en fazla çay üretilen bölge Shizuoka Vilayeti’dir. Japonya’daki çay plantasyonlarının yaklaşık yüzde 40’ı Shizuoka’dadır. Japonya’da tüketilen çayın büyük kısmı yeşil çay olup Japon kültürüne göre, çay genellikle yeşil çay ile eş anlamlıdır. Japonlar, üretimlerinin yüzde 2’sinden azını ihraç etmektedir.

Common borders. Common solutions. 42

Resim 16: Japonya’da Çay Bahçesii

Resim 17: Japonya’da Çay Bahçesi

Common borders. Common solutions. 43

Japonya’da Başlıca Çay Üretilen Bölgeler Aichi Kagoshima Kyoto Nara Tokushima Fukuoka Kanagawa Mie Saga Gifu Kumamoto Miyazaki Shizuoka Tablo 17: Japonya’da Çay Üretim Bölgeleri

Japonya’da Başlıca İşlenmiş Çay Çeşitleri Sencha Matcha Yeşil Çay Shiso Sencha Oolong Tea Meyveli Yeşil Çay Kabusecha Hojicha Aromalı Yeşil Çay Kokeicha Siyah Çay (Guricha) Tablo 18: Japonya’da İşlenmiş Çaylar

Common borders. Common solutions. 44

Japon Yeşil Çayının Özellikleri

Sencha, bir diğer ismiyle honcha, sadece Japonya’da değil dünya çapında yaygın ve iyi bilinen Japon tarzı bir yeşil çaydır. Hojicha bazen houjicha olarak telaffuz edilmektedir. hoji cha olarak yazılmakta olup Japon tarzı kavrulmuş bir yeşil çaydır. Kavurma düzeyi değişse de, çoğu kavrulmuş oolong’dan daha ağır olup bu durum yapraklara ve çaya yeşil çayların çoğundan ve aslında diğer tüm çaylardan tamamen farklı bir görünüm, tat ve aroma kazandırmaktadır. Mücevher damlacığı anlamına gelen, ancak bazen yeşim damlacığı olarak da adlandırılan Gyokuro, bir tür Japon yeşil çayıdır. Yüksek amino asit bileşeni olup bu durum ona, çaylar arasında pek alışıldık olmayan, “umami” tadı vermektedir. Çaylar arasında, gyokuro ve , en yüksek L-tenin (bir tür amino asit) yoğunluğuna sahiptir. Gyokuro, özel çay bitkisi türlerinden yapılmakta olup toplanmadan önce birkaç hafta gölgede yetiştirilmektedir. Bu durum yaprakların klorofil açısından zengin olmasına yol açmaktadır. Guricha, bir diğer ismiyle tamaryokucha, yaprakları daha kavisli bir şekli olan, bir tür Japon yeşil çayıdır. Kimi gurichalar tavada kızartılır ve Çin’in yeşil çaylarına daha fazla benzerken, Japonya’nın diğer yeşil çaylarıyla benzerlikleri azdır. Guricha’nın tavada kızartılmış versiyonuna kama-guri, kamairi-cha veya kama-iri-sei-cha tamaryoku denilmektedir. Özellikleri, Çin’in tavada kızartılmış yeşil çaylarına daha çok benzemektedir. Buharlanmış versiyonuna mushi-guri veya mushi-sei-cha tamaryoku denilmekte olup genel anlamda sencha’ya benzemektedir. Sencha’nın üretim sürecinde bir adımın atlanmasıyla geliştirilmiş olup bu durum mamul yaprağa kavisli görünen şeklini vermektedir. Kamairicha, Japonların yeşil çaylarının çoğunda olduğu gibi buharlanmayan, ancak tavada kızartılan bir Japon yeşil çayıdır. Hem üretim süreci hem de bu çayın aroması ve tadı, Çin’in yeşil çaylarına benzemekte ve bu çayların da çoğu benzer şekilde tavada kızartılmaktadır. “Kapalı çay” anlamına gelen Kabusecha, bir Japon yeşil çayı olup, tıpkı gyokuro’nun üretiminde olduğu gibi, hasadı yapılmadan önce kısa süreliğine kısmen gölgede tutulan bir tür sencha’dır. Dolayısıyla, kabusecha’nın birçok sencha ile kıyaslandığında daha koyu ve daha canlı bir yeşil rengi vardır; ancak gyokuro kadar canlı ve koyu değildir. Bancha, bazen hatalı bir şekilde bancha çayı olarak anılmakta olup, ortak bir Japon yeşil çayı türüdür. Genellikle Japonya’da “temel” veya “olağan” yeşil çay olarak kabul edilmektedir. Bancha, sencha’ya benzer şekilde üretilmekte; ancak mevsiminde daha geç bir tarihte hasadı yapılmaktadır. Daha geniş, daha olgun yapraklardan yapılmaktadır ve genellikle içinde sap veya ince dallar bulunmaktadır. Bancha bazen kalitesiz çay olarak tanıtılmakta ve daha düşük bir kafein içeriğine sahiptir. Matcha, daha az bilinen ismiyle hikicha, gyokuro’yla aynı yapraklardan üretilmiş olan ve ince bir şekilde tozlandırılmış bir Japon yeşil çayıdır. Ancak matcha sadece tozlandırılmış gyokuro değildir. Matcha üretmek için gyokuro üretimi için kullanılan yaprakların aynısı, farklı bir süreç sonucunda kurutulmakta ve bu durum “tencha” ismi verilen bir tür çay üretimini sağlamaktadır. Matcha daha sonra tencha’nın yaprak damarları ve saplarının çıkarılması suretiyle üretilmekte ve yaprağın geri kalan kısmı, ince bir toz haline gelene kadar öğütülmektedir. Bazen “spagetti ağacı” olarak adlandırılan kokeicha, iğneye benzer bir şekil alana dek

Common borders. Common solutions. 45

baskılanan, tozlaşmış çaydan üretilen bir tür Japon yeşil çayıdır. Japonca ismi “biçimlendirilmiş çay” olarak çevrilebilir ve bu durum, çayın nasıl üretildiğini yansıtmaktadır. Kokeicha, matcha’nın üretiminin bir yan ürünüdür. İleri çay teknolojisi ve ürün çeşitlendirme yeteneği sebebiyle Japonya’nın yeşil çay ve yeşil çay yan ürünlerinin üretiminde kilit bir rolü bulunmaktadır. Yeşil çayın Japonya’da sadece bir sosyo-kültürel figür olarak değil, aynı zamanda gıda endüstrisinde bir sağlık içeceği ve bileşeni olarak da asli bir rolü bulunmaktadır.

SRI LANKA

Sri Lanka, 2017 yılında 349.699 ton kuru çay üretimiyle dünyanın en büyük dördüncü çay üreticisi ülkedir. Sri Lanka’daki çay endüstrisi, yakın dönemde yıllık hasat düşüşünü en fazla yaşayan ülke olmuştur; keza alt sektör, ciddi hava koşullarından dolayı birçok zorluk yaşamış, üstelik hükümet de gübre sübvansiyonlarında kısıtlamalara gitmiştir. Bununla birlikte, 2015 ve 2016 yıllarında hasatta yaşanan düşüşler 2017 yılında toparlanmıştır. Sri Lanka’nın Seylan siyah çayı meşhur olup üretiminin en büyük kısmı siyah çaydan oluşmaktadır. Ancak bir yandan küçük miktarlarda yeşil ve beyaz çay da üretmektedir. Zanaatkar eliyle yapılan az miktarda siyah çay, Darjeeling, Assam veya diğer bölgelerde üretilen çaylara tarz olarak benzemektedir. Seylan yeşil ve beyaz çaylar, Çin’in çay çeşitlerine benzer isimler almaktadır. Her ne kadar bu çaylar genellikle tarzları ile tanınsalar da, özellikleri orijinallerinden oldukça farklı olabilir. Seylan siyah çayın özellikleri de bölgesel olarak değişkenlik göstermektedir. Bunun da sebebi, adanın sarp topoğrafyasının yarattığı farklı yağış modelleridir. İki önemli bölge; yükseklerde yetişen Seylan çayının üretildiği Nuwara Eliya ve kendine özgü ikliminden kaynaklanan özgün özelliklere sahip çayların üretildiği Uva bölgesidir.

Common borders. Common solutions. 46

Resim 18: Sri Lanka’da Çay Bahçesi

Resim 19: Sri Lanka’da Çay Bahçesi

Common borders. Common solutions. 47

Sri Lanka Seylan Çayının Üretildiği Bölgeleri Kandy Nuwara Eliya Matale, Sri Lanka (Dimbula) Ratnapura Matara Uva Tablo 19: Sri Lanka’da Çay Üretim Bölgeleri

Sri Lanka / Seylan’ın Başlıca İşlenmiş Çay Çeşitleri Seylan Siyah Çay Aromalı Siyah Çay Chai / Baharatlı Çay Sencha Blue Flower Earl Grey Beyaz Çay Meyveli Siyah Çay Yeşil Çay Yeşil ve Siyah Çay Harmanı Vanilyalı Siyah Çay Limonlu Siyah Çay English Breakfast Siyah Çay Aromalı Yeşil Çay Gunpowder Yeşil Çay Young Hyson Silver Needle Tablo 20: Sri Lanka’da İşlenmiş Çaylar

Bazen şanslı ejderha çayı olarak adlandırılan Young hyson, bir yeşil çay türüdür. Hyson çayının kökenleri, Çin’in Anhui eyaletine uzanmaktadır. 2017 yılı verilerine göre, çay üretiminin yüzde 92’si, geleneksel siyah çay; yüzde 7,7’si CTC siyah çay ve yüzde 0,3’ü yeşil çaydan oluşmaktadır. Sri Lanka, 2017 yılında 287.083 ton, 2018 yılında 134.422 ton kuru çay ihraç etmiştir.

Common borders. Common solutions. 48

ENDONEZYA

2017 yılında 110.195 ton siyah çay ve 34.013 ton yeşil çay üretimleriyle dünyanın yedinci en büyük üretici ülkesi olan Endonezya, siyah çayının 43.340 tonunu ve yeşil çayının 11.670 tonunu 2018 yılında kuru çayın 48.998 tonunu ihraç etmektedir. Endonezya ağırlıklı olarak siyah çay üretmektedir; ancak aynı zamanda bir miktar yeşil ve oolong çayı üretmektedir. Endonezya’da tek menşeli, zanaatkar üretimi az sayıda çay da mevcuttur. Kahve ve buzlu çay içeceklerinin tüketimi son yıllarda güçlü bir şekilde artmıştır. Her ne kadar düşük bir bazdan gelse de, çay ithalatları Reform döneminde (özellikle de Vietnam’dan) bir sıçrama yaşamıştır. Bu tür ithalatlar, yerel yetiştiricilerin satışları ve marjlar üzerinde bir tehdit olarak görülmekte ve dolayısıyla Endonezya’da çay üretimini güçlendirme ihtiyacı bulunmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Endonezya Tarım Bakanlığı 2014 yılında Endonezya’nın çay üretimini güçlendirme çabasıyla, ülkedeki çay plantasyonlarını canlandırmak üzere bütçeyi ikiye katlayacağını açıklamıştır (özellikle de Batı Java’da, keza ülkenin çay plantasyonlarının yaklaşık yüzde 60’ı orada yer almaktadır). Bu bütçe, 17.000 hektar için bir yoğunlaştırma programına (gübre dağılımı da dahil) ve 1500 hektarlık çay plantasyonları için (tohum ve gübre dağılımları da dahil) bir rehabilitasyon programına yönelik olarak kullanılacaktır. Endonezya’da ithal edilen çayın büyük kısmı Arjantin, Kenya, Hindistan, İran ve Vietnam’dan gelmektedir. Endonezya, ASEAN (Güneydoğu Asya Ulusları Birliği) dışında kalan ülkelerden yapılan çay ithalatına yüzde 20’lik bir ithalat vergisi uygulamaktadır.

Resim 20: Endonezya’da Çay Bahçesi

Common borders. Common solutions. 49

Endonezya’nın Çay Üretilen Bölgeleri Banten Kuzey Sumatra Batı Sumatra Bengkulu Güney Sumatra Yogyakarta Orta Java Batı Java Tablo 21: Endonezya’da Çay Üretim BölgeleriTable 1 Tea Production Regions In Indonesia

Endonezya’nın Başlıca işlenmiş Çay Çeşitleri Siyah Çay Gunpowder Yeşil Çay Oolong Çay Beyaz Çay Major Processed In Indonesia Gunpowder Oolong Tea Tablo 22: Endonezya’da İşlenmiş Çaylar

Gunpowder çayı, genellikle küçük yuvarlak topaklara sarılmış bir yeşil çay türüne işaret etmektedir. Gunpowder çayının İsmi, topakların barut saçmalarına benzemesinden ileri gelmektedir. Gunpowder çayı genellikle güçlü ve dumansı bir aromaya sahiptir. Ancak bu çayın bazı türlerinin aromasında bu dumansılık ya yoktur, ya da çok az vardır.

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ

İran İslam Cumhuriyeti, çay üretiminde Türkiye hariç Yakın Doğu’daki tek çay üreticisi ülkedir. Bununla birlikte, 2017 yılında çay üretiminin yıllık 100.580 ton civarında olduğu tahmin edilmiştir. Bunun yüzde 98’i siyah çaydır. Kişi başına 1,5 kg tüketimiyle İran ithalatçı bir ülkedir. Bugün İran çayı 2017 yılı verilerine göre, Rasht, Lâhidjân, Langaroud ve Tonekâbon gibi Hazar’ın güney kıyılarında yakın kentlerde 15.848 hektarlık bir alanda yetiştirilmektedir. İran’da bu sektörde çalışan 100’ü aşkın fabrika bulunmaktadır. Bunlar esas olarak çay işleme alanında faaliyet göstermektedir.

Common borders. Common solutions. 50

Resim 21: İran’da Çay Bahçesi

VİETNAM

Vietnam, 2017 yılı verilerine göre dünyada 260.000 ton üretimle altıncı büyük çay üreticisi ülkedir. Vietnam’ın çay endüstrisinin hem modern teknoloji ve makinelere sahip büyük işletmeleri, hem de sınırlı miktarda çayı üreten küçük ölçekli bağımsız üreticileri bulunmaktadır. Vietnam’da üretilen çayın yaklaşık yüzde 60’ı CTC siyah çaydır. Yüzde 35’i yeşil, yüzde 5’i ise lotus veya yasemin çayı gibi diğer seçkin çaylardır. Çay yetiştirilen toplam arazi miktarı bugün yaklaşık 123.188 hektar kadardır. Üretimin yüzde 60’ı C.T.C (kesme-kıvırma- kırma) ve geleneksel siyah çay iken, yüzde 35’i yeşil çaydır. Geriye kalan yüzde 5’lik kısım ise; sarı çay, yasemin çayı, lotus çayı, ball-rolled oolong ve Shan Tuyet veya Kar Yeşil Çay olarak adlandırılan özel bir çay da dahil olmak üzere özel çay harmanlarından oluşmaktadır.

Common borders. Common solutions. 51

Resim 22: Vietnam'da Çay Bahçesi

Vietnam’da Çay Üretilen Bölgeler Yen Bai Eyaleti Ha Giang Eyaleti Guangxi Eyaleti Son La Eyaleti Tablo 23: Vietnam’da Çay Üretim Bölgeleri

Vietnam’daki Başlıca İşlenmiş Çay Çeşitleri Siyah Çay Aromalı Yeşil Çay Four Seasons Oolong Yeşil Çay Sencha Ripened (Shou) Pu-erh Oolong Çay Dark Çay Tablo 24: Vietnam’da İşlenmiş Çaylar

Dark Çay, mikrobik fermentasyondan geçmiş olan çaydır. Dört mevsim oolong, veya Çince Si Ji Chun, özel bir çay kültür bitkisinden üretilen bir tür Tayvan oolong’udur. Genellikle Nantou bölgesinde, ama aynı zamanda Chiayi’de yetiştirilmektedir. İsmin tam tercümesi; dört mevsim bahar veya dört mevsim bahar mevsimidir.

Common borders. Common solutions. 52

Pu-erh çayı ve Tuocha; tuocha (çanak şekli) çanak şeklinde sıkıştırılan koyu kahverengi çay yaprakları, tipik bir shou veya olgunlaştırılmış Pu-erh olarak isimlendirilmektedir. Tarihsel olarak, tüm pu-erh çayları, ham pu- erh olarak üretilmektedir. Ham pu-erh’in oldukça güçlü bir tadı olmaktadır. Güçlü bir tadı olan Pu-erh çayının tadı yıllandıkça yumuşamaktadır. Yıllanma süreci zaman almakta ve dolayısıyla çayın fiyatını artırmaktadır.

1.1.1.4. Karadeniz Havzasında Çay Üretimi Yapan Ülkeler

BULGARİSTAN

Bulgaristan yıllık yaklaşık olarak 15.000-17.000 ton arasında bitkisel çay, tıbbi ve aromatik bitkiler üretmektedir. Ülkede üretilen bitkisel ürünlerin % 90'ı ihraç edilmektedir.

Bulgaristanda ’Da Üretilen Bitkisel Çaylar ve Bitkisel Ürün Üretilen Bölgeler (Gtip: 2101) Mursal Çay Slavyanka, Pirin ve Rodop Dağları, Trigrad, Smugla, Smolyan, Devin Kuşburnu Vidin, Montana, Targovishte, Lofça, Burgaz, Köstendil, Pernik, Razgrad, Karnobat, Kırcaali, Filibe, Sliven, Smolyan, Vratsa, Dobriç, Eski Zağra, Şumnu Limon Balsamı Razgrad, Varna, Burgaz, Vidin, Haskovo, Targovishte, Silistre, Filibe, Pa-Zardzhik, Eski Zağra, Rusçuk, Şumnu, Yambol Papatya Pazardzhik, Plovdiv, Eski Zağra, Kırcaali Hatmi Çiçeği Veliko Tarnovo, Targovishte, Razgrad, Şumnu, Blagoevgrad, Varna, Pazarcık, Filibe, Sliven, Stara Zagora Lavanta Targovishte, Burgaz, Blagoevgrad, Montana, Filibe, Eski Zağra, Varna, Dobriç, Rusçuk, Şumnu Bahçe Çayı Targovishte, Eski Zağra, Razgrad, Kırcaali, Burgaz, Varna, Yambol Kekik Stara Zagora, Targovishte, Veliko Tarnovo Valerian Eski Zağra, Filibe, Pazarcık, Veliko Tırnovo, Targovishte, Burgaz Beyaz civanperçemi Targovishte, Eski Zağra, Filibe, Pazarcık Mercanköşk/Kekik Targovishte, Eski Zağra, Filibe, Pazarcık Kadife çiçeği Targovishte, Eski Zağra, Filibe, Pazarcık Belladonna Blagoevgrad, Sofya, Eski Zağra, Köstendil Nane Melisa Isırgan Otu Tablo 25: Bulgaristanda ’da Üretilen Bitkisel Çaylar ve Bitkisel Ürün Üretilen Bölgeler

Common borders. Common solutions. 53

YUNANİSTAN

Dağ Çayı, aromatik, farmasötik bitkiler ailesine aittir. Dağ çayı bitkinin terapi, beslenme, kozmetik, doğal ürünlerde sağladığı pek çok faydası bulunmaktadır. Dağ çayının, bitkisel çay olarak kullanılmasının yanı sıra, farmasötik endüstrisinde, gıda endüstrisinde, kozmetikte (parfümlerde), kullanılmaktadır.

Sideritis olarakta bilinen dağ çayı bir bitki çayının yanı sıra, bitkisel ilaçlarda kullanımıyla bilinen çiçekli bitkilerdir. Bu özel çay tarihsel olarak “Çoban Çayı” olarak bilinmektedir.

Dağ Çayı, seçilmiş el yapımı kuru çiçekler, yapraklar ve Yunanistan'ın dağlık bölgelerinde yabani olan doğal Sideritis bitkisinin saplarından oluşmaktadır. Özel bitki bir bitki olan dağ çayı çok yüksek kayalık yamaçlarda yetişmektedir. Sideritis bitkisinin 150'den fazla türü bulunmaktadır. Dağ çayının popülaritesinin temel nedenlerinden biri, geniş sağlık yararlarının bulunmasıdır. Antik çağlardan beri, soğuk algınlığı, ağrı, alerji, hazımsızlık, solunum sorunları ve bağışıklık sisteminiz için bir desteklediği bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre dağ çayının, kan basıncını düşürdüğü gibi flavoid ve antioksidanlarla dolu olduğunu bilinmektedir. Magdeburg Üniversitesi'ndeki yapılan çalışmalarda Sideritis’in alzheimer’ın hastalığının önlenip tedavi edilmesinin yanı sıra, osteoporozun önlenmesi için de etkili olduğunu kanıtlanmıştır.

Yunanistan’da dağ çayı dışında yetiştirilen diğer bitkisel ürünler; kekik, adaçayı, papatya, fesleğen, ıhlamur gibi ürünlerdir.

ERMENİSTAN

Ermenistan'da geleneksel anlamda siyah ve yeşil çay üretilmemektedir. Bu doğal iklim koşullarından kaynaklanmaktadır. Sovyet döneminde, Rusya'nın Krasnodar bölgesinde bazı çay çeşitleri yetiştirmek için bazı girişimlerde bulunulmuş ancak iklim koşulları nedeniyle başarılı olunamamıştır. Ermenistan’da nane, limon otu, nergis, kediotu, keten tohumu, ekinezya, süt devedikeni, melisa gibi bitkiler üretilmektedir. Ermenistan’da yıllık olarak 50-60 ton bitki çayı üretimi yapılmaktadır.

GÜRCİSTAN

Gürcistan dünyanın en kuzeyinde yer alan çay üreticilerinden biridir. ilk Prens Mamia V Gurieli'nin botanik bahçesinde Camellia Sinensis'i yetiştirmeye başlamasıyla 19. yüzyılın başlarında çayın geldiği varsayılmaktadır. Ancak, Çin'den çay tohumu getirip 1847'de ilk çay plantasyonunu kuran diğer bir prens, Miha Eristavi çayı Gürcistan’a ilk getiren kişi olarak bilinmektedir.

Common borders. Common solutions. 54

Gürcistan’da Çay Üretilen Bölgeler Acara Guria Samegrela Imerati Abhazya Tablo 26: Gürcistan’da Çay Üretim Bölgeleri

Gürcistan’da Başlıca Üretilen Çaylar Siyah Çay Yeşil Çay Beyaz Çay Aromalı Çaylar (Organik Siyah Çay, Organik Yeşil Çay) Bitkisel Çaylar (Kekikli Ve Ziziphoralı Gürcü Çayı, Güllü Gürcü Çayı, Bergamotlu Gürcü Çayı, Yaban Mersini Yaprağı Çayı, Gürcü Yabani Ayva Yaprağı Çayı) Gürcü Mor Çayı Gürcü Yabani Beyaz Çay Tablo 27: Gürcistan’da İşlenmiş Çaylar

1.1.1.5. Çay Tüketim Kültürü

Amerika Birleşik Devletleri

Sıcak çay kadar soğuk çay da bol miktarda içilmektedir. Özellikle güney eyaletlerde çay ya soğuk suyla demleniyor, ya da sıcak suyla demlendikten sonra soğumaya bırakılarak tüketilmektedir.

İngiltere

İngilizler, sert içimli hazırladıkları çayı süt ve şekerle tatlandırmayı ve böylece tattaki burukluğu azaltmayı tercih etmektedirler.

İngilizler, Eraly Grey çayını tecih etmektedirler. Bu yoğun kokulu çay, bergamut esansı ile harmanlanarak hazırlanmaktadır. Bugün İngiltere de çat kapı gelen birine konukseverliğin işareti olarak bir fincan çay sunulur. Beş Çayı olarak adlandırılıp, dünya'ya armağan edilen bu çay daveti, dostların bir araya gelmesi için düşünülmüştür. Bu çay kültürü Kral Edward döneminden beri devam etmektedir.

Common borders. Common solutions. 55

Kıta Avrupası

Genellikle siyah çayın tercih edildiği Avrupa'da çay, çoğunlukla bardak poşet formatında kısa sürede demlenmektedir. Bitki, meyve ve aromalı çaylar da bu bölgede oldukça fazla tercih edilmektedir.

Türkiye

Türkiye'de siyah çay genellikle, iki katlı çaydanlıkta demlenmektedir. Demi bol ve çoğunlukla şekerli tüketilen çay tercihen ince belli, küçük cam bardaklarda tüketilmektedir. Türkiye'de çay, günün her saatinde içilebilmektedir.

Yetiştirilmesinden, hazırlanıp tüketilmesine varana kadar olan çay kültürü, bir çay etnografyasını da ortaya çıkarmıştır. Çay kesilmesine yarayan makaslar, sepetler, kutular, demlikler, semaverler, çay kazanları, bardaklar, fincanlar, kaşıklar, tepsiler vb. hepsi çay kültürünün etrafında oluşan etnografik maddelerdir.

Kuzey Afrika

Kuzey Afrika'da çoğunlukla yeşil çay tercih edilmektedir. Süt ve bolca şeker ile hazırlanan çay, cam bardaklarda sunulmakta ve günün her anında tüketilmektedir.

Japonya

Çayın, kültüründe önemli bir yer tuttuğu Japonya'da da yeşil çay tercih edilmektedir. Hazırlanmasından içimine kadar bir ritüel gibi ele alınan çay, hafif ve yumuşak kıvamda tüketilmektedir.

Çay, birçok diğer şey gibi Çin'den Japonya'ya taşınmış ama Japonlar çay tarihini daha iyi belgelemiş, törenselliği derinleştirmiş ve onu da törensel yemek kültürlerine uygun olarak kendilerine has bir çay içme töresi haline getirmişlerdir.

Japonlar çaya bir sanat olarak bakmaktadırlar. Diğer sanatlarda olduğu gibi çay sanatının da dönemleri ve ekolleri olmuştur. Kaynatma, Çırpma ve Demleme olmak üzere başlıca üç dönemden söz edilebilir.

Günlük kullanımda demli çay kullanılmakla beraber, çırpma metodu ile hazırlanan toz çay her zaman çayların efendisi olarak kabul edilmektedir.

Common borders. Common solutions. 56

Çin

Yeşil çay ve diğer bölgesel çayların revaçta olduğu Çin'de de çayın önemi oldukça fazladır. Çin'de çay, kapaklı kupalarda demlenmekte ve yine bu kupalarla içilmektedir. Çin'de çay kültürünün ekolleri olmuştur. Kaynatma, çırpma ve demleme olmak üzere başlıca üç dönemden söz edilmektedir. Çağımızda Çin'in bu son ekolü ağırlığını hissettirmektedir.

Çayın kaynatıldığı toprak kap ve demlenen çay yaprağı Tang, Song ve Ming Çin hanedanlık dönemlerine tanıklık etmektedir.

Tibet

Süt ya da suyla oldukça uzun süre demlenen çay, tahta yayıklarda tereyağı ile çalkalanarak hazırlanmaktadır.

Rusya

Rusya'da her öğün çay içilmesi bir gelenektir. Ruslar çaylarını semaverde demlemekte, beyazlatılmamış şeker ve limon suyu ilave ederek içmektedirler. Gerçek bir çay tiryakisi Rus çayına şeker atmayarak, şekeri ağzına alarak çayını içemektedir. Eski kültürü yaşatanlar arasında, çaya şeker yerine bir çay kaşığı kaymak koyanların yanısıra, Anadolu'nun kimi yörelerinde olduğu gibi ve çayı bazen bardak altlığına dökerek içenlerde bulunmaktadır. Çay, konuklara yanında marmelat ile sunulmaktadır.

Hindistan

Kuvvetli bir aromaya sahip yerel çaylar, bolca şeker, süt ve tarçın gibi ilavelerle hazırlanıp tüketilmektedir.

Bulgaristan

Daha çok bitkisel çayı tercih etmektedirler. En çok tercih ettikleri bitkisel çaylar ıhlamur, mursal çayı, papatya ve kuşburnudur. Birçok kişi kış çayı için doğadan kendisi otları toplamaktadır. Şifalı otlar papatya, nane, ıhlamur, ısırgan otu en yaygın olanlar arasındadır.

Ermenistan

Çay, Ermeniler arasında büyük bir popülariteye sahip değildir. Çok nadiren içmektedirler. Yerel çay çeşitlerini tercih etmektedirler. Kurutulmuş otlar üzerine aşılanmış kekik, hypericum, nane ve tarçından yapılan bitkisel çaylar kış aylarında kanella, karanfil, zencefil ve şekerle zenginleştirilerek içilmektedir.

Common borders. Common solutions. 57

Gürcistan

Gürcistan'da da siyah çay kullanılmakta ve çay bardaklarında sıcak sıcak sahiplerine sunulmaktadır.

Yunanistan

'Tsai' olarak da adlandırılan çay, Yunanistan'da tüketilen en popüler içeceklerden biridir. Çay sıcak veya soğuk olarak servis edilebilir. Yunanistanda popüler olan bir diğer çay dağ çayı bir diğer adıyla çoban çayıdır. Yunanlıların ve turistlerin kahvaltılarında almayı sevdikleri Papatya gibi diğer bitkisel aromalı çaylar da vardır.

1.1.2. Karadeniz Havzası

Çay 19. yüzyılın sonuna kadar, üretim Asya'da yoğunlaşmış, ancak çayda küresel talebin artması, diğer ülkelerin kendi çaylarını yetiştirmelerini sağlamıştır. Dünya çapında 45 ülkede çay üretimi yapılmaktadır. Günümüzde başlıca yetiştirilen yerlerden biri Karadeniz havzası civarıdır. Bu bölgeye çay çeşitli yollardan ulaşmıştır. Çayın Karadeniz havzasında yetiştirilmesi çok daha zaman almıştır. İpek Yolu üzerindeki Moğollar ve tüccarlar, Ruslara, Türklere ve Perslere, ayrıca Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan vb. ülkelere çay getirerek tanıtmıştır. Karadeniz havzasında; Türkiye, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan ve Yunanistan ülkelerinde çay üretimi yapılmaktadır.

Türkiye

Türkiye'de 400 yıldır bilinen ve özellikle son 70 yıldır üretilen çay, Türkiye'de sevilerek tüketilen içecektir. Öyle ki, nüfusun %96'sı her gün çay içmektedir. Türkiye’de günde yaklaşık 245 milyon bardak çay tüketilmektedir.

Türkiye’de çay bitkisinin tohumla yetiştirilmesi ve bölgenin çok özel iklim, topoğrafya ve toprak koşullarından kaynaklanan farklılıklar, Doğu Karadeniz'e özgün bir çayın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bölgenin çaya kattığı kalite özelliklerinden belki de en önemlisi, Doğu Karadeniz Bölgesi ikliminin doğal çay zararlılarının gelişimine fırsat vermemesidir. Tropikal kuşakta yer alan dünyadaki diğer çay yetiştirilen bölgelerle karşılaştırıldığında çok daha soğuk ve karlı geçen Doğu Karadeniz kışları sayesinde, hastalık ve zararlılarla kimyasal mücadeleye gerek kalmamakta, dolayısıyla Türk Çayı'nda pestisit kalıntısı bulunmamaktadır. Dünyada çay bitkisine kar yağan başka bir ülke olmaması Türk Çayı'nı benzersiz kılmaktadır.

Türkiye’nin çay ihracatı 2018 yılı verilerine göre 3.565 ton’dur. Türkiye çay ihracatı değer olarak incelendiğinde ise; 2017 yılında 5.185 bin dolar, 2018 yılında 13.089 bin dolar olarak gerçekleşmiş olup ihracatının yaklaşık %65’ini Gürcistan, Belçika, Almanya Ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapmıştır.

Common borders. Common solutions. 58

Türkiye’nin Çay İhracatı Yaptığı Ülkeler(Ton)(GTİP: 0902 Çay, Aromalı Olsun Olmasın)

İHRACAT 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 4,631 5,490 6,117 5,185 3,565

Gürcistan 62 71 437 651 1097

Belçika 2093 2395 2144 2012 694

Almanya 220 389 823 983 287

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 328 266

Amerika Birleşik Devletleri 201 136 205 142 213

Fransa 121 53 183 64 208

Hollanda 67 79 81 50 204

Suudi Arabistan 46 63 89 124 88

Birleşik Krallık 21 24 42 21 39

Rusya Federasyonu 21 17 14 86 16

Serbest Bölgeler 203 262 200 29 14

Kanada 8 8 4 20 12

Azerbeycan 30 21 36 26 9

Yunanistan 1 3 3 3 1

Bulgaristan 1 1 2 3 5

Diğer Ülkeler 1,536 1,968 1,854 643 412

Tablo 28: Türkiye’nin Çay İhracatı Yaptığı Ülkeler

Türkiye’nin Çaydan Elde Ettiği İhracat Gelirleri (Bin Dolar)(GTİP: 0902 Çay, Aromalı Olsun Olmasın)

İHRACAT 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 20,414 23,614 28,585 24,966 13,089

Belçika 8,660 9,617 10,560 9,071 3,169

Almanya 1,041 1,927 5,196 6,525 1,600

Kıbrıs 0 0 0 1,465 1,299

Common borders. Common solutions. 59

Amerika Birleşik Devletleri 667 758 1104 772 1,122

Hollanda 313 365 413 252 933

Fransa 530 240 894 320 882

Suudi Arabistan 318 429 603 1,029 600

Gürcistan 316 331 387 370 426

Birleşik Krallık 153 120 238 115 249

Katar 9 10 63 117 170

Serbest Bölgeler 1,231 1,536 1,241 270 108

Avusturya 1 5 296 21 100

Azerbeycan 347 291 291 222 86

Rusya Federasyonu 98 96 67 404 78

Kanada 42 46 24 119 68

Bulgaristan 14 19 22 40 39

Yunanistan 11 18 28 20 10

Diğer Ülkeler 6,663 7,806 7,158 3,834 2,15

Tablo 29: Türkiye’nin Çaydan Elde Ettiği İhracat Gelirleri

Türkiye coğrafi yapısı nedeniyle genetik çeşitlilik bakımından zengin bir ülke olmasının yanı sıra birçok bitkinin de gen merkezidir. Türkiye tıbbi, aromatik bitki ve bitkisel çay ticaretinde dünyada en önemli ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye’de, doğadan toplanarak iç ve dış ticareti yapılan 347 tür bulunmakta olup bunların %30’unun dış ticareti yapılmaktadır (Faydalıoğlu ve ark. 2011). Türkiye tıbbi, aromatik bitki ve bitkisel çay ihracatı 2016 yılında 18 milyon 605 bin dolar iken 2018 yılında yaklaşık %27’lik bir artışla 23 milyon 754 bin dolara ulaşmıştır. 2018 yılı verilerine göre en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler sırasıyla; 6 milyon 316 bin dolar ile Irak, 3 milyon 649 bin dolar ile İran İslam Cumhuriyeti ve 2 milyon 841 bin dolar ile Suriye Arap Cumhuriyeti ve 886 bin dolar ile Almanya’dır. (Trade Map)

Türkiye’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı (Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İthalatçı ülkeler 2016 Yılı İhracatı 2017 Yılı İhracatı 2018 Yılı İhracatı

Dünya 18,605 22,557 23,754

Irak 4,966 6,049 6,316

Common borders. Common solutions. 60

İran İslam Cumhuriyeti 6,966 5,882 3,649

Suriye Arap Cumhuriyeti 374 262 2,841

Almanya 583 767 866

Birleşik Arap Cumhuriyeti 772 1,044 853

Bulgaristan 581 652 763

Belarus 0 925 627

Suudi Arabistan 240 929 600

Gürcistan 445 624 511

Diğer Ülkeler 3,678 5,423 6,728

Tablo 30: Türkiye’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı

Türkiye tıbbi, aromatik ve bitkisel çay ithalatı 2016 yılında 120 milyon 811 bin dolar, 2017 yılında 140 milyon 726 bin dolar ve 2018 yılında 122 milyon 935 bin dolardır. (Trade Map)

Türkiye’in Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı (Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İhracatçı ülkeler 2016 Yılı İthalatı 2017 Yılı İthalatı 2018 Yılı İthalatı

Dünya 120,811 140,726 122,935

Hindistan 40,873 47,380 38,792

İsviçre 19,436 24,455 22,427

İrlanda 18,091 15,596 16,974

tayland 10 5 7,102

Almanya 6,278 6,932 6,121

Malezya 4,620 4,991 5,588

Polonya 1,031 3,242 4,030

Amerika birleşik devletleri 1,849 3,594 3,593

Brezilya 8,496 9,131 3,477

İspanya 3,807 3,436 3,384

Viet Nam 1,370 9,091 1,836

Birleşik krallık 1,529 3,063 1,344

Diğer Ülkeler 13,421 9,810 8,267

Tablo 31: Türkiye’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı

Common borders. Common solutions. 61

Ermenistan

7000 yıldan fazla bir süredir Ermenistan'da yabani ot ve çiçek toplama ve harmanlama geleneği günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olmuştur. Etno - botanik araştırmaları ve eski el yazması çalışmalarının bir sonucu olarak, Orta Çağların sonundan bu yana Ermenistan'dan sorumlu olan Kraliyet Aileleri tarafından kullanılan 68 özel bitki ve çiçek infüzyonu gösterilmiştir. Ermenistan'ın kaynaklarının yüzde beşi bitkisel çay üretiminde kullanılmaktadır.

Ermenistan, 2018 yılı verilerine göre 307 bin dolar bitkisel çay ihracatı gerçekleştirmiştir. En çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler 207 bin dolar ile Ukrayna, 128 bin dolar ile Rusya Federasyonudur (Trade Map).

Ermenista’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı (Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İthalatçı Ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 174 194 192 407 371

Ukrayna 0 0 42 167 207

Rusya Federasyonu 130 173 112 120 128

Amerika Birleşik Devletleri 0 0 0 75 21

Gürcistan 44 6 1 30 3

Diğer ülkeler 0 15 37 15 12

Tablo 32: Armenia's Exports of Medicinal, Aromatic Plants and Herbal Tea

Ermenistan, 2018 verilerine göre 5 milyon 449 bin dolarlık bitkisel çay ithalatı gerçekleştirmiştir. En çok ithalat yaptığı ülkeler 3 milyon 515 bin dolar ile Rusya Federasyonu, 578 bin dolar ile Meksika, 445 bin dolar ile Hindistan’dır. (Trade Map)

Ermenista’nin Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı(Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İhracatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 5,709 4,556 4,459 4,435 5,449

Rusya Federasyonu 2,032 1,836 2,637 2,428 3,515

Meksika 176 73 186 299 578

Hindistan 245 293 209 455 445

Endonezya 163 213 113 161 228

Common borders. Common solutions. 62

Ukrayna 259 206 199 153 149

Diğer Ülkeler 2,834 1,935 1,115 939 534

Tablo 32: Ermenista’nın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı

Ermenistan, 2018 verilerine göre 2 milyon 870 bin dolar çay ithalatı yapmıştır. Çay ithalatının yaklaşık %79'u Rusya Federasyonu ve Sri Lanka'dan yapılmaktadır. (Trade Map)

Ermenista’nin Çay İthalatı (Bin Dolar)(GTİP: 0902 Çay, Aromali Olsun Olmasın)

İhracatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 2,435 2,568 2,273 2,475 2,870

Rusya Federasyonu 492 654 809 1,214 1,485

Sri Lanka 952 935 871 637 798

Birleşik Arap Emirlikleri 821 673 403 432 354

Almanya 37 30 40 39 72

Çin 48 136 64 36 55

Hindistan 13 41 17 19 40

Gürcistan 46 56 39 41 35

Diğer Ülkeler 26 43 30 57 31

Tablo 33: Ermenista’nın Çay İthalatı

Yunanistan

Yunanistan’ın 2018 yılında çay, tıbbi, aromatik bitki ve bitkisel çay da toplam dış ticaret hacmi 111 milyon 503 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. Dış ticaret hacminin 26 milyon 666 bin doları tıbbi, aromatik bitki ve bitkisel çay ihracatı, 76 milyon 099 bin doları tıbbi, aromatik bitki ve bitkisel çay ithalatı ve 8 milyon 738 bin doları çay ithalatıdır. Yunanistan; tıbbi, aromatik ve bitkisel çayı en çok ihraç ettiği ülkeler sırasıyla 11 milyon 607 bin dolar ile kıbrıs, 5 milyon 362 milyon dolar ile İngiltere, 2 milyon 70 bin dolar ile İtalya’dır.

Yunanistan’in Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı(Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İthalatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 27,753 23,846 27,089 27,333 26,666

Kıbrıs 13,303 11,545 12,587 11,881 11,607

Common borders. Common solutions. 63

Birleşik Krallık 5,313 3,961 7,578 7,925 5,362

İtalya 108 0 0 1 2,070

Avustralya 1,177 4,839 3,730 4,125 1,918

Arnavutluk 1,755 437 710 1,094 1,438

Almanya 1,117 806 905 1,093 1,377

Amerika Birleşik Devletleri 651 643 540 606 691

Diğer Ülkeler 2,081 820 1 3 690

Tablo 34: Yunanistan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı

Yunanistan, 2018 verilerine göre tıbbi, aromatik ve bitkisel çay ithalatında en çok ithalat yaptığı ülkeler sırasıyla 37 milyon 309 bin dolar ile İspanya, 8 milyon 782 bin dolar ile Almanya ve 8 milyon 299 bin dolar ile Romanya’dır. (Trade Map)

Yunanistan’in Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı (Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İhracatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 123,797 103,124 99,153 81,237 76,099

İspanya 23,012 6,032 12,688 25,209 37,309

Almanya 20,159 12,719 9,765 11,498 8,782

Romanya 5,688 3,191 5,868 6,902 8,299

Hollanda 8,344 6,190 6,464 3,737 5,355

Birleşik krallık 5,085 6,073 8,979 5,042 5,182

Fransa 6,416 5,285 4,328 3,874 4,976

İtalya 6,080 6,359 7,514 2,371 1,624

İsviçre 885 3,676 1,971 1,841 856

Diğer Ülkeler 48,128 53,599 41,576 20,763 3,716

Tablo 35: Yunanistan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı

Yunanistan, 2018 yılı verilerine göre çay (Gtip: 0902 çay, aromalı olsun veya olmasın) ithalatında en çok çay ithalatı yaptığı ülkeler sırası ile 2 milyon 978 bin dolar ile Polonya, 1 milyon 133 bin dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyon 129 bin dolar ile Almanya ve 1 milyon 54 bin dolar ile Sri Lanka’dır. (Trade Map)

Common borders. Common solutions. 64

Yunanistan’ın Çay İthalatı (Bin Dolar)(Gtip: 0902 Çay, Aromalı Olsun Olmasın)

İhracatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 9,638 8,785 8,790 8,967 8,738

Polonya 1,675 2,454 2,789 3,325 2,978

Birleşik Krallık 1,285 1,019 1,177 934 1,133

Almanya 1,577 1,168 1,041 1,074 1,129

Sri Lanka 1,249 910 741 1,069 1,054

Fransa 793 616 868 580 467

Belçika 1,542 739 657 543 368

İtalya 431 355 342 377 363

Çin 192 190 203 152 193

Diğer Ülkeler 894 1,334 972 913 1,053

Tablo 36: Yunanistan’ın Çay İthalatı

Bulgaristan

Bulgaristan'da Rila ve Rodoplar zengin flora ve faunalarıyla ünlüdür. Güney Rodoplarının yaylalarında, ünlü Mursal Çayı yetişmektedir. Mursal çayı, Sideritis bitkilerinin kurutulmuş demir yaprakları ve çiçekleri kullanılarak yapılmaktadır.

Bulgaristan, 2018 verilerine göre 4 milyon 992 bin dolar bitkisel çay ihracatı gerçekleştirmiştir. En çok ihracat yaptığı ülkeler 755 bin dolar ile Hırvatistan, 752 bin dolar ile Türkiye, 432 bin dolar ile Makedonya ve 331 bin dolar ile Polonya’dır(Trade Map).

Bulgaristan’in Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı(Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İthalatçı Ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 8,242 9,199 4,225 5,593 4,992

Hırvatistan 42 132 4 2,045 755

Türkiye 157 459 1,003 815 752

Common borders. Common solutions. 65

Makedonya 322 388 323 383 432

Polonya 4,217 4,170 32 13 331

Kıbrıs 166 280 280 363 286

Almanya 71 53 84 165 260

Diğer Ülkeler 3,267 3,717 2,499 1,809 2,176

Tablo 37: Bulgaristan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı

Bulgaristan, 2018 verilerine göre 32 milyon 953 bin dolarlık bitki çayı ithalatını gerçekleştirmiştir. En çok ithalat gerçekleştirdiği ülkeler 12 milyon 219 bin dolar ile Macaristan, 3 milyon 683 bin dolar ile Brezilya, 3 milyon 208 bin dolar ile Çekya, 2 milyon 901 bin dolar ile Polonya, 2 milyon 178 bin dolar ile Almanya ve 1 milyon 530 bin dolar ile Fransa’dır(Trade Map).

Bulgaristan’in Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İhracatı(Bin Dolar)(GTİP: 2101)

İhracatçı ülkeler 2016 Yılı İthalatı 2017 Yılı İthalatı 2018 Yılı İthalatı

Dünya 42,421 38,387 32,953

Macaristan 12,370 12,750 12,219

Brezilya 5,647 4,370 3,683

Çekya 2,433 3,646 3,208

Polonya 1,708 2,047 2,901

Almanya 4,779 4,918 2,178

Fransa 856 1,303 1,530

İspanya 453 857 971

Türkiye 613 639 795

İtalya 784 535 776

Birleşik Krallık 5,277 3,948 633

Diğer Ülkeler 7,501 3,374 4,059

Tablo 38: Bulgaristan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı

Gürcistan

Gürcistan, dünyadaki en kuzeydeki çay üreten ülkelerden biridir. Nemli ve subtropikal Karadeniz iklimi, Batı Gürcistan'ın beş bölgesinde çay yetiştirmek için ideal koşullar oluşturmuştur. Bu bölgeler Guria, Samegrelo,

Common borders. Common solutions. 66

Imereti ve Abhazya’dır. Ülkede çay yetiştirmek için elverişli iklim koşulları ilk olarak 19. yüzyılın ortalarında tanımlanmış ve ilk çay tarlaları kısa sürede ekilmiştir. Komünist dönemde, Gürcistan, Sovyetler Birliği'ndeki ana çay üreticisi idi. Yerel çay üretiminin hacmi, tüm Sovyetler Birliğinin taleplerini karşılamak için yeterliydi. Çay hasadı 1985 yılında 152.000 tonda zirve yapmıştır. Bu dönemde çay yetiştiriciliğine yaklaşık 70.000 hektarlık bir alan tahsis edilmiştir. Gürcistan'ın batısındaki birçok köyde çay tarımı bir yaşam tarzıhaline gelmiştir. Çay değer zincirinin çeşitli üretim aşamalarına yaklaşık 180.000 kişi katılmıştır. Yıllar geçtikçe çay üretimi azalmış ve bugün sadece 1.800 ton’a kadar düşmüştür.

Gürcistan 2018 yılı verilerine göre 3 milyon 583 bin dolar çay ihracatı gerçekleştirmiştir. En çok ihracat yaptığı ülkeler 1 milyon 416 bin dolar ile Azerbaycan, 745 bin dolar ile Türkiye’dir (Trade Map).

Gürcistan’in Çay İhracatı (Bin Dolar)(GTİP: 0902 Çay, Aromalı Olsun Olmasın)

İthalatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı İhracatı

Dünya 2,329 1,856 1,573 2,415 3,583

Azerbaycan 0 24 168 301 1,416

Türkiye 789 237 0 119 745

Moğolistan 287 461 335 478 478

Türkmenistan 100 184 202 167 240

Ukrayna 207 272 211 196 239

Rusya Federasyonu 177 367 168 202 152

Diğer Ülkeler 113 32 95 63 99

Tablo 39: Gürcistan’ın Çay İhracatı

Gürcistan 2018 yılı verilerine göre 15 milyon 555 bin dolar bitkisel çay ithalatı gerçekleştirmiştir. En çok ithalat yaptığı ülkeler 7 milyon 925 bin dolar ile Rusya Federasyonu, 3 milyon 213 bin dolar ile Ukrayna’dır(Trade Map).

GÜRCİSTAN’IN TIBBİ, AROMATİK BİTKİ VE BİTKİSEL ÇAY İTHALATI (BİN DOLAR)(GTIP: 2101)

İhracatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 19,612 17,230 16,156 17,559 15,555

Rusya Federasyonu 5,823 3,318 6,145 8,255 7,925

Ukrayna 3,562 4,470 3,496 4,092 3,213

Common borders. Common solutions. 67

Brezilya 2,968 2,791 2,380 1,737 1,560

Hindistan 883 839 370 653 575

Türkiye 391 477 464 654 523

Almanya 163 191 3,632 500 386

Diğer Ülkeler 5,822 5,144 2,938 1,668 1,373

Tablo 40: Gürcistan’ın Tıbbi, Aromatik Bitki ve Bitkisel Çay İthalatı

2018 yılı verilerine göre Gürcistan toplam 8 milyon 873 bin dolar çay ithalatı gerçekleştirmiştir. En çok çay ithalatı yaptığı ülkeler 3 milyon 683 bin dolar ile Azerbaycan, 1 milyon 643 bin dolar ile Rusya Federeasyonu, 1 milyon 643 bin dolar ile sri lanka ve 476 bin dolar ile Türkiye’dir(Trade Map).

GÜRCİSTAN’IN ÇAY İTHALATI (BİN DOLAR)(GTIP: 0902 ÇAY, AROMALI OLSUN OLMASIN)

İhracatçı ülkeler 2014 Yılı 2015 Yılı 2016 Yılı 2017 Yılı 2018 Yılı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı İthalatı

Dünya 8,573 6,661 6,771 7,540 8,873

Azerbaycan 3,190 2,351 2,247 2,669 3,683

Rusya federasyonu 1,116 928 1,185 1,472 1,643

Sri Lanka 1,752 1,217 1,170 874 1,624

Türkiye 325 483 588 804 476

Birleşik Arap 1,283 1,013 770 638 255 Emirlikleri

Almanya 195 208 207 213 228

İran İslam Cumhuriyeti 491 142 353 144 158

Diğer Ülkeler 218 308 219 656 651

Tablo 41: Gürcistan’ın Çay İthalatı

Common borders. Common solutions. 68

1.1.3. Ulusal ve Bölgesel

1.1.3.1. Firma Yapıları

2018 yılı verilerine göre 781.334 dekar çay bahçesinde 197.169 ruhsatlı çay çiftçisi çay tarımı ile uğraşırken, yaş çay ürün rekoltesi yıllık 1.300.000 - 1.475.000 bin ton arasında değişmektedir. Aynı zamanda çayın yetiştiği bölgede farklı tarım ürünü yetiştirme olanağının fazla olmaması bölge insanı için çayın ekonomik değerini artırmıştır. Çay ürününün yetiştiği Rize ve Trabzon yöresine özgü coğrafi ve sosyo-ekonomik yapı, bu alt bölgenin tarımsal üretiminde çayı sınırlı sayıda birkaç ürün dışında alternatifsiz bırakmaktadır. Söz konusu alt bölgede sanayinin neredeyse tamamı çay üretimine yöneliktir.

En büyük çay işleme fabrikalarına sahip kurum Çaykur’dur. Çaykur (Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü; ülkemizin tarım politikasına uygun olarak çay tarımını geliştirmek, çay kalitesini ıslah etmek, işlenmesini teknik esaslara göre yürütmek, iç ve dış pazar isteklerini karşılamak üzere kuru çay üretmek, ithal ve ihraç etmek, verimlilik esasına dayalı işletme politikasıyla sermaye birikimine yardım ederek yatırım kaynağı sağlamak amacıyla teşkil edilmiş bir kurumdur. Türk Çay Sektöründe toplam faal 275 fabrika bulunmaktadır. Bunların 46’sı ÇAYKUR (Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü), 229’u özel sektöre ait çay fabrikalarıdır. Bu fabrikaların 216’ü Rize’de 34’ü Trabzon’da, 13’ü Giresun’da, 11’i Artvin’de ve 1 taneside Ordu’da bulunmaktadır. Fabrikaların 67’si büyük, 106’sı orta ölçekli fabrika, 102’si ise küçük ölçekli fabrikadır.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği sanayi verisine göre Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kapasite raporuna sahip çay üretici işletmeler 148 adettir. Bunların 40 adeti kamu tüzel kişiliğine, 94 adeti tüzel kişiliğe, 13 şahıs işletmesine ve 1 adeti kooperatife aittir.

2018 yılı verilerine göre yaş çay üretiminin yüzde 49’u Çaykur, yüzde 51’i özel sektör tarafından işlenmiştir. Özel sektör tarafından işlenen miktarın yüzde 49’u büyük, yüzde 39’u orta ve yüzde 12’si küçük ölçekli firmalar tarafından işlenmiştir. Çaykura ait fabrikaların günlük işleme kapasiteleri 9.155 ton, özel sektöre ait fabrikaların günlük işleme kapasitesi 10.000 bin ton olup toplam çay fabrikalarının günlük işleme kapasitesi 19.155 ton’dur. Çaykur ve özel sektör çay fabrikaları 2018 yılında 1.474.227 ton yaş çay işleyerek 270 bin ton kuru çay elde etmiştir. 2018 Yılı Yaş Çay alım dönemi 25 Nisan’da başlamış ve 9 Ekim 2018’de sona ermiştir. ÇAYKUR; 1. sürgün döneminde 217.453 Ton, 2. sürgün döneminde 274.784 Ton, 3. sürgün döneminde 240.299 Ton olmak üzere toplamda 732.536 ton yaş çay alımı gerçekleştirmiş olup yaş çay yapraklarını işleyerek 131 bin ton kuru çay üretimi gerçekleştirmiştir. Özel sektör çay fabrikaları 741.691 ton yaş çayı işleyerek 139 bin ton kuru çay üretimi gerçekleştirmiştir.

Common borders. Common solutions. 69

F A B R İ K A L A R

İLLER ÇAYKUR ÖZEL SEKTÖR TOPLAM

Sayı Kapasite Sayı Kapasite Sayı Kapasite (ton/gün) (ton/gün) (ton/gün)

RİZE 33 6.595 183 7.955 216 14.550

TRABZON 8 1.515 26 1.225 34 2.740

ARTVİN 4 870 7 310 11 1.180

GİRESUN 1 175 12 480 13 655

ORDU - - 1 30 1 30

TOPLAM 46 9.155 229 10.000 275 19.155

Tablo 42: 2018 Yılı Çaykur ve Özel Sektöre Ait Çay Fabrikalarının İllere Göre Sayı ve Kapasiteleri

1.1.3.2. İş Destek Yapıları

Türkiye’de çay tarımı ve çay sanayi faaliyetleri 1938-1948 yılları arasında Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumunca, 1949-1973 yılları arasında ise Tekel Genel Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı iş birliği ile sürdürülmüştür. 1971 yılında çıkarılan 1497 sayılı Çay Kurumu Kanunu ile çay tarımı, üretimi ve pazarlaması dahil tüm faaliyetler Çay Kurumu Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Kamu tüzel kişiliğine sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı olan bu kurum bir İktisadi Devlet Kuruluşu olarak 1973 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Çay Kurumu 1982 yılında çıkarılan 2929 sayılı kanun ile Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü adı ile KİK kapsamına alınmıştır. Son olarak Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 1994 yılında çıkarılan 4046 sayılı kanun ile KİK kapsamından çıkarılmış ve İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT) arasına alınmıştır. Söz konusu kanun ile aynı zamanda Başbakanlık ile ilişkilendirilen kurum 26 Kasım 2002 tarihinde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının ilgili kuruluşu olmuştur.

1.1.3.2.1. Çaykur (Çay Işletmeleri Genel Müdürlüğü)

Çaykur;

 Çaykur bölgesel kalkınmayı desteklemeye, katma değer oluşturmaya, Ar-Ge’ye ve yenilikçiliği artırmaya yönelik çalışmalar yapmak,  Üreticilerden, işletmeye uygun nitelikteki çay yapraklarını satın almak, satın alınan çay yapraklarını işlemek ve değerlendirmek için teknolojik faaliyette bulunmak,

Common borders. Common solutions. 70

 Ürettiği veya ithal ettiği kuru çayların iç ve dış pazar isteklerine uygun olarak harmanlanmasını, pa- ketlenmesini ve pazarlanmasını sağlamak,  Üretim faaliyetlerinden doğan yan ürünleri değerlendirmek ve yardımcı maddeler üretmek, çay ürününün kalite ve veriminin ve işletme tekniğinin geliştirilmesi için gerekli araştırmaları yapmak,  Müessese ve laboratuarlar kurmak işletmek,  Çay tarımı ile ilgili gerekli madde ve araçları tedarik etmek,  Ticaretle iştigal etmek ihracat ve ithalat yapmak,  Çay üreticilerinin kooperatifleşmesi için gerekli olan faaliyetlerde bulunmak, çay borsasına çay sa- nayicilerinin katılımında önderlik yapmak,  Çay eksperlerinin yetiştirilmesi için gerekli önlemleri almak,  İstihdam geliştirme çalışmaları kapsamında düzenlenen beceri kazandırma programlarının uygu- lanmasını sağlamak, Kurulmuş ve kurulacak küçük ve orta büyüklükteki özel kuruluşlara idari ve teknik alanlarda rehberlik yap- maktır.

1.1.3.2.2. Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü

Çayda tarım, teknoloji, biyokimya, mücadele, pazara hazırlama yapmak, diğer çay üretici ülkelerdeki gelişmeler ve enstitü tarafından yürütülen araştırmalardan elde edilen sonuçların ilgili daireler ve kuruluşlarca uygulama alanına konulmasını temin amacıyla gerekli faaliyetlerde bulunmaktır.

1.1.3.2.3. Çaymer (Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi)

Çay sanayisi, Karadeniz bölgesindeki ana sanayi olduğu için, uluslararası pazarlardaki rekabet edebilirliğin anahtarı olan, çay yetiştiriciliğini, tedarik zincirini, üretimi, kaliteyi, AR-GE, teknolojiyi, pazarlamayı, insan eğitimini, yenileştirme ve iş geliştirme altyapısını iyileştirmek için Rize ve dolaylarında yoğunlaşan Türkiye Çay Sanayisinin rekabet edebilirlik kapasitesini arttırmak amacıyla destek sağlamaktadır.

1.1.3.2.4. Ticaret Borsaları

Ticaret Borsaları;  Borsaya dâhil maddelerin, borsada alım satımını tanzim ve tescil etmek,

Common borders. Common solutions. 71

 Borsaya dâhil maddelerin borsada oluşan her günkü fiyatlarını usulü dairesinde tespit ve ilan etmek,  Alıcı ve satıcının, teslim ve teslim alma ile ödeme bakımından yükümlülüklerini, muamelelerin tasfiye şartlarını, fiyatlar üzerinde etkili şartları ve ihtilaf doğduğunda ihtiyari tahkim usulleri gösteren ve Birliğin onayıyla yürürlüğe girecek genel düzenlemeler yapmak,  Yurt içi ve yurt dışı borsa ve piyasaları takip ederek fiyat haberleşmesi yapma, elektronik ticaret ve internet ağları konusunda üyelerine yol göstermek,  Borsaya dâhil maddelerin tiplerini ve vasıflarını tespit etmek üzere laboratuvar ve teknik bürolar kurmak veya kurulmuşlara iştirak etmek,  Borsa faaliyetleri konularda ilgili resmi makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak,  Üyelerinin tamamı veya bir kısmının menfaati olduğu takdirde bu üyeleri adına veya kendi adına dava açmak,  Rekabeti bozucu etkileri olabilecek anlaşma, karar ve uyumlu eylem niteliğinde uygulamaları izle- mek ve tespiti halinde ilgili makamlara bildirmek,  Mevzuatla bakanlıklara veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına verilen işlerin, bu kanunda belir- tilen kuruluş amaçları ve görev alanı çerçevesinde borsalara tevdii halinde bu işleri yürütmek,  Üyelerinin ihtiyacı olan belgeleri vermek ve bunlara ilişkin gerekli hizmetleri yapmak, yurt içi fuarlar konusunda yapılacak müracaatları değerlendirip Birliğe teklifte bulunmak,

 Mevzuatın verdiği görevlerle, ilgili kanunlar çerçevesinde Birlik ve Bakanlıkça verilecek görevleri yapmak vb. desteklerde bulunmaktadır.

1.1.3.2.5. Ulusal Çay Konseyi

Ulusal Çay Konseyi;

 Piyasa koşulları ve uluslararası gelişmeler ışığında çayın üretimi, depolanması, satışı, ithalatı, ih- racatı ve destekleme konularında planlar yapmak,  Stratejiler belirlemek, çayla ilgili araştırma ve inceleme yapmak, yaptırmak; sonuçları Bakanlık, kon- sey üyesi ve diğer ilgili kişi ve kuruluşlara aktarmak,  Çay üretimi, tüketimi ve ticaretinin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmak,  Çay ürününün güvenliğinin sağlanması ve bu kapsamda üreticilerin ve dağıtıcıların yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerinin izlenmesiyle görevli kurum ve kuruluşlara yardımcı olmak,  Güvenli olmayan ürünlerin güvenli hale getirilmesi amacıyla ilgili kişi ve kuruluşlara rehberlik etmek,

Common borders. Common solutions. 72

 Çayın tarladan tüketiciye sunulması aşamasına kadar ürün güvenliğini tehlikeye sokan kişi ve ku- ruluşlar hakkında işlem yapılması amacıyla yetkili kurumlara bildirimde bulunmak,  Çayın ilgili mevzuatta belirtilen teknik düzenlemeye uygunluğunu test ve muayene etmek veya et- tirmek,  Uluslararası pazarda yeni pazarlama teknikleri oluşturmak,  Markalaşma çalışmalarına destek olmak, bu amaçla gerektiğinde ÇAYKUR dâhil tüm üreticilerle birlikte havuz sistemi kurmak, destek kaynakları oluşturmak,  Temin ve tahsis edilen destek ve kaynakları yönlendirmek,  Çayı tanıtmak amacıyla Çay Tanıtım Platformu kurmak, hayata geçirmek, bu amaçla kaynak oluşturmak ve projeler geliştirmek,  Sektörde yüksek kalitede çay üretiminin gerçekleştirilmesi,  Standardizasyon ve sertifikasyonun sağlanması, piyasanın izlenmesi ve kalite kontrol sistemlerinin geliştirilmesi için gerekli politikaların belirlenmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmak,  Sektörün yapısal sorunlarının çözülmesi, ihtiyaçlarının karşılanması ve uluslararası rekabet gücünün arttırılması amacıyla önlemler almak, sektördeki üretim ve sanayi faaliyetleri çerçevesinde çevrenin, kamu sağlığının, üretici ve tüketici haklarının korunması, kırsal kalkınmanın temin edilme- sine yönelik çalışmalar yapmak, sektörde sınaî mülkiyet haklarının korunmasına yardımcı olmak ve markalaşmayı teşvik etmek vb. destekleri bulunmaktadır.

1.1.3.2.6. Ziraat Odaları

Çay Tarımın gelişmesi için gerekli gördüğü mevzuat değişikliklerinin yapılabilmesi veya yeni mevzuat oluşturulması hususunda önerilerde bulunmak, çay çiftcilerinin tarımsal girdilerini teminen her türlü faaliyette bulunmak, çay ile ilgili uluslararası sergi, fuar, toplantı, seminer, panel, kongre gibi etkinliklere katılmak, çay çiftçilerinin kayıtlarını tutmak, çiftçilikle ilgili bilgi ve belgeleri düzenlemek, her türlü tarımsal desteklere ilişkin gerekli bilgi ve belgeleri çiftçilere ve ilgili kuruluşlara vermek, vb. destekleri bulunmaktadır.

1.1.3.3. Yasal Durum

Çay tarımı ile ilgili 1924 yılında çıkartılan 407 sayılı Kanun ile çay üretimi çalışmalarına başlanmıştır. 29 Mart 1940 yılında çıkarılan 3788 sayılı çay kanunu ile çay tarımı ve üreticisi desteklenmiştir. 1942 yılında 4223 sayılı kanunla Türkiye’de yetiştirilen yaş çay yapraklarının işlenmesi, değerlendirilmesi ve pazarlanması görevleri devlet tekeline verilmiştir. 1953 yılında çıkarılan ek bir kanunla daha önce sınırlı bir alanda yapılan çay tarımı Giresun ve Ordu İllerini de içine almıştır. Çay tarımı ve sanayisinin ekonomik ve sosyal yönden daha etkin bir

Common borders. Common solutions. 73

şekle dönüştürülmek istenmesi amacıyla çay tarımı ve sanayisi 1971 çıkarılan 1497 sayılı kanunla kurulan Çay Kurumu Genel Müdürlüğü tarım, üretim ve pazarlama dahil tüm faaliyetleri üstlenerek 1973 yılında fiilen çalışmaya başlamıştır. 2929 sayılı kanunla kurum 1982 yılında Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü adını almıştır. Çay kurumunu tam bir odak merkezi ve tek otorite durumuna getiren çay tekeli, 1984 tarih 3092 sayılı çay kanunu ile kaldırılmıştır. Böylece çay tarımı, üretimi, işlenmesi, pazarlaması ve satış faaliyetleri serbest bırakılmıştır.

Çay tarımı ruhsata bağlıdır. Çay bahçeleri en son 93/5096 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1994 yılında ruhsatlandırılmıştır. Bu karar ile hem mevcut ruhsatlı çay bahçelerinin yeniden ölçülmek suretiyle ruhsatları yenilenmiş hem de 1994 yılına kadar ruhsatsız olarak tesis edilen çay bahçelerine ilk defa ruhsat verilmiştir. Bu işlemler sonucunda 767 bin dekar çaylık alan tespit edilmiştir. 1994 yılından sonra da günümüze kadar yeni alanlar için ruhsatlandırma işlemi yapılmamıştır. 30/07/2013 tarih ve 28723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çay Bahçesi Kuracak Olanlara Ruhsatname Verilmesinde Uygulanacak Esaslara Dair Yönetmelik kapsamında Kurumun uygun görüşü ve Bakanlığın onayı ile yeni çay bahçesi tesis edilmektedir.

Çay tarım alanlarının belirlenmesi ile belirlenen bu alanlarda çay tarımı yapan üreticilerin mevcut ruhsatnamelerinin yenilenmesi ve önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlar varsa bu bahçeler için ruhsatname verilmesine ilişkin “Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair 2012/3067 sayılı Karar” ın yürürlüğe konulması Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 19.03.2012 tarihli ve 4985 sayılı yazısı üzerine, 3092 sayılı kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulunca 02.04.2012 tarihinde kararlaştırılarak 27 Nisan 2012 tarih ve 28276 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır.

Kaliteli Çay Yaprağı Temini Amacıyla Budamaya Tabi Tutulan Çaylıklar Nedeniyle Üreticilerin Uğradığı Gelir Kaybının Tazminine Dair Bakanlar Kurulu Kararı 28 aralık 2011 tarih ve 28156 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Çay bahçesi ruhsatlarının yeniden düzenlenmesinde ait yönetmelik 30 Temmuz 2013 tarih ve 28723 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin amacı çay tarım alanlarında, çay bahçesi kuracak olanlara ruhsatname verilmesine ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.

Siyah çay, yeşil çay, aromalandırılmış siyah ve yeşil çay ile kafeinsiz siyah ve yeşil çayın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ve piyasaya arzı ile ilgili şartları ve ürün özelliklerini belirlemek amacıyla 17 Haziran 2015 tarih ve 29389 sayılı resmi gazetede yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Çay Tebliği (Tebliğ No: 2015/30) yürürlüğe girmiştir.

5488 sayılı Tarım Kanununda belirtilen ulusal tarım politikaları çerçevesinde çalışmalar yapmak üzere yaş çay üreticileri ile yaş çay bitkisinden elde edilen asıl ve yan ürünlerin ticaretini yapan tüccarlar, sanayiciler

Common borders. Common solutions. 74

ve/veya bunların oluşturdukları birlikler, dernekler, kooperatifler ve birlikleri ile çay bitkisiyle ilgili araştırma ve eğitim kurumları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek tüzel kişiliği haiz bir Ulusal Çay Konseyi kurmalarını sağlamak ve bu Konseyin çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla 08 Mayıs 2008 tarih ve 26870 sayılı resmi gazetede yayınlanan Ulusal Çay Konseyinin Kuruluşu İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiştir.

1.1.3.4. Teşvikler

Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında desteklenen çay, yakıt ve gübre destekleme ödemesi yapılmaktadır.

2018 Yılı Destekleri

Ürünler Yakıt (TL/Dekar) Gübre (TL/Dekar) Toplam (TL/Dekar)

Yaş Çay 10 4 14

Nadas 6 - 6

Tablo 43: Çay Destekleri

Yaş çay üreticilerine yapılacak fark ödemesi desteği, Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modelinde belirlenen havzalarda, 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan çay tarım alanlarının belirlenmesi ve bu alanlarda çay tarımı yapan üreticilere ruhsatname verilmesine dair karar ile belirlenen ve üretime izin verilen çay alanlarında Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından düzenlenip kontrolleri yapılan çay ruhsatları üzerinden destekleme primi verilmektedir.

2018 Yılı Havza Bazlı Fark Ödemesi Destekleri

Ürünler Birim Fiyat (Kuruş)

Yaş Çay 13

Tablo 44: Çay Destekleri (Havza Bazlı Fark Ödemesi Destekleri)

Yaş çay yaprağı üretimi yapan kooperatiflerin düşük faizli yatırım ve işletme kredisi destekleri verilmektedir.

2018 Yılı Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Uygulamaları

İNDİRİM ORANI (%) Kredi Üst Limiti (TL)

Common borders. Common solutions. 75

TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİFLERİN İşletme Yatırım ÜRETİM KONULAR Dönemi Dönemi /Kredisi

Yaş Çay Yaprağı Üretimi - 50 5.000.000

Tablo 45: Çay Destekleri (Düşük Faizli Yatırım Ve İşletme Kredisi Uygulamaları)

Kaliteli çay yaprağı temini amacıyla budamaya tabi tutulan çaylıklar nedeniyle üreticilerin uğradığı Gelir Kaybının tazminine dair 2011/2526 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 28.12.2011 tarih ve 28156 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kararnamenin Yürürlük tarihi 01.01.2012 olup 10 (On) yıl için geçerlidir.

Budama Tazminatı (2010-2018)

YIL TOPLAM ALAN BUDANMASI BUDANAN ALAN TAZMİNAT TUTARI (Bin GEREKEN TL) ( Bin Dekar) ( Bin Dekar) ALAN(Bin Dekar)

2008 758 108 102 52.851

2009 758 108 102 56.540

2010 758 108 100 61.680

2011 758 108 99 68.001

2012 759 76 72 79.292

2013 759 76 72 82.595

2014 759 76 72 104.706

2015 762 76 71 118.638

2016 829 83 77 144.533

2017 834 83 77 163.543

2018 781 78 71 166.349

Tablo 46: Budama Tazminatı

İç Destekler Kapsamında üretimi sınırlayan veya azaltan programlar kapsamındaki indirimden muaf doğrudan ödemelerdir. Çayda budama tazminatı gibi destekler bu kategoride yer almaktadır.

Yatırım Teşvik Belgesi tasarrufları yatırıma yönlendirmek suretiyle, katma değeri yüksek, ileri ve uygun teknolojileri kullanarak bölgeler arası dengesizlikleri gidermek, istihdam yaratmak ve uluslar arası rekabet gücü sağlamak için yatırımların devlet tarafından desteklenmesi amacıyla verilen bir belgedir. Çay sektöründe çay işleme ile ilgili yatırım yapacak yatırımcılar yatırım teşvik belgesi alarak devlet yardımlarından

Common borders. Common solutions. 76

faydalanabilmektedirler. Yatırım Teşvik Belgesi sahibi olarak yapılacak yatırımda hem ulusal hem uluslar arası pazarlarda rekabet edebilme gücü yükseltilmiş olacaktır.

Bölgesel Teşvik Uygulamalarında Sağlanan Destek Unsurları

Destek Unsurları BÖLGELER

1 2 3 4 5 6

KDV İstisnası ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔

Gümrük Vergisi Muafiyeti ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔

Vergi İndirimi Yatırıma OSB ve EB Dışı - - - - - 50 Katkı OSB ve EB İçi Oranı* - - - - - 55 (%)

Sigorta Primi OSB ve EB Dışı - - - - - 10 İşveren Hissesi

Desteği OSB ve EB İçi - - - - - 12

Yatırım Yeri Tahsisi - - - - - ✔

Faiz Desteği İç Kredi - - - - - 7

Döviz / Dövize Endeksli - - - - - 2 Kredi

Sigorta Primi İşçi Hissesi Desteği - - - - - 10

Gelir Vergisi Stopajı Desteği - - - - - 10

Tablo 47: Bölgesel Teşvik Uygulamalarında Sağlanan Destekler

IPARD, Avrupa Birliği (AB) tarafından aday ve potansiyel aday ülkelere destek olmak amacıyla oluşturulan, Katılım Öncesi Yardım Aracı’nın Kırsal Kalkınma bileşenidir. Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası, Kırsal Kalkınma Politikası ve ilgili politikalarının uygulanması ve yönetimi için uyum hazırlıklarını ve bu kapsamda politika geliştirilmesini desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda çay üretimin çeşitlendirilmesi, çay ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesi konusunda yatırım yapan tarım alanında faaliyet gösteren gerçek kişiler, çiftçiler veya bunların hanehalkı üyelerine Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından hibe desteği verilmektedir. Kurulacak fabrikanın; inşaat, makine ekipman ve danışmanlık kapsamında yapılan toplam yatırım tutarının %55-%65’i hibe desteği olarak yatırımcıya verilmektedir. Ayrıca inşaat ve makine ekipman için ödenmesi gereken KDV yatırım kapsamında istisna edilmiştir. Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Türkiyede 42 ilde yapılacak yatırımları desteklemektedir. Doğu Karadeniz

Common borders. Common solutions. 77

Bölgesinde Trabzon, Giresun ve Ordu illerinde destek %55 olarak uygulanmaktadır. Toplam uygun harcama tutarı 500.000 Euro olup bunun 275.000 Euro’su hibe olarak verilmektedir.

Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında; kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesi, tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunun sağlanması için küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi, tarımsal pazarlama altyapısının geliştirilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi, kırsal alanda alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması, kırsal ekonomik altyapının güçlendirilmesi, tarımsal faaliyetler için geliştirilen yeni teknolojilerin üreticiler tarafından kullanımının yaygınlaştırılması, yürütülmekte olan kırsal kalkınma çalışmalarının etkinliklerinin artırılması, kırsal toplumda yerel kalkınma kapasitesinin oluşturulmasına katkı sağlamak için yeni teknoloji içeren yatırımlar kapsamında %50 oranında hibe desteği sağlanmaktadır.

1.1.3.5. Sürdürülebilirlik

Çay tarımının sürdürülebilirliği için bilimsel zirai yöntemlerin çiftçilere aktarılması ve bu yöntemlerin uygulanması ihtiyaç arz etmektedir. Çay üreticilerine modern tarım tekniklerini öğretmek, çay tarımının sosyal, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, bilim insanları, özel sektör ve küçük çiftçi arasındaki bilgi akışını geliştirip sürdürülebilir yaşamı desteklemek olmalıdır. Çay üreticileri başta gübreleme ve budama olmak üzere önemli kültürel uygulamaları ve verimliliğin temel unsurlarından biri olan toprak örneği alınmasının önemi ve nasıl alınması gerektiğini uygulamalı olarak öğretilmelidir. Bunlara ilaveten dünyada kendileri gibi çay üreticilerinin yaptıkları uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır.

Çay tarımıyla uğraşan üreticilerin büyük çoğunluğu kimyasal gübre kullanmaktadır. Çiftçiler tarafından köylerin terk edilerek şehirlere göç edilmesi nedeniyle köylerde hayvancılıkla uğraşan çiftçi sayısı yok denecek kadar azalmıştır. Bu nedenle çay tarımında uygun fiyata kaliteli ahır gübresi bulmak oldukça zorlaşmıştır. Bu nedenle üreticilerin büyük çoğunluğu tedariki kolay olan kimyasal gübreyi tercih etmektedir. Çay tarımı ile uğraşan çiftçilerin büyük çoğunluğu çay topraklarına hangi tip gübreyi, ne zaman ve hangi şekilde kullanmaları gerektiğini bilmemektedir. Çay tarımı için gübre seçimi, kullanılacak miktarının belirlenmesi ve uygulanmasında çok büyük yanlışlar yapılmaktadır. Bu yanlışlar birim alandan elde edilen çayın miktar ve kalitesine olumsuz yönde etki ederken diğer yandan çiftçinin çay üretim maliyetlerini artırmaktadır. Çay tarımında kullanılan yanlış gübreleme tekniği nedeniyle her yıl milyonlarca liralık kimyasal gübre çay verimine katkı sağlamadan yıkanarak su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Çay tek tip, gelişi güzel gübreleme yerine, hasat dönemlerinde topraktan uzaklaşan bitki besin maddelerinin toprağa kazandırılmasını esas alan bir gübreleme yönetimi ile bu sorun büyük oranda çözülebilmektedir. Karadeniz bölgesi gibi yağışlı bir iklim ve eğimli arazi yapısına sahip arazilerde kullanılacak olan gübrenin mutlaka toprağa çapalanarak uygulanması gerekmektedir.

Common borders. Common solutions. 78

Çay tarımında en önemli sorunlardan biri yanlış gübreleme, toprak kalitesinin bozulması ve toprağın sağlığını kaybetmesidir. Toprak kalitesinin azalması ve sağlığının bozulması sürdürülebilir çay tarımını ve çay üretim bölgelerinde sosyal yaşamın ekolojik dengesini bozmaktadır.

Sürdürülebilir Çay Tarımı İçin;

Çiftçilerin kendi bilgi ve tecrübelerine göre değil modern yöntemlere göre toprağa hangi tip gübrenin, hangi miktarda ve hangi zamanda verilmesi gerektiği hususu belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Bunların yapılabilmesi için çay tarımıyla uğraşan çiftçiler; çay topraklarının bakımı, toprak kalitesi ve sağlığı, çay yetiştiriciliği ve gübrelenmesi gibi konularda periyodik aralıklarla eğitilmelidir.

Çay topraklarında verim ve kalite üzerinde etkili olabilecek gübreleme teknikleri ile sağlığı ve kalitesi bozulan toprakların iyileştirilmesi konularında, araştırma çalışmalarına bir an önce başlanmalıdır. Bu konularda çay sanayisi ile üniversite ve ziraat odaları işbirliği yapmalıdır.

Çay tarımı yapılan bölgelerde kimyasal gübre kullanılmasına bir plan dahilinde son verilmelidir. Çay tarımında toprak ve bitki sağlığı için daha faydalı olan ahır gübresi, organik gübre ve yeşil bitkisel gübre üretimi teşvik edilmelidir.

Çay tarımında yüksek verim için toprakların yeter miktarda azota sahip olması çok önemlidir. Dünyada en fazla azot atmosferde bulunmaktadır. Atmosferde bol miktarda bulunan azot elektriksel ve biyolojik bağlanmayla çay topraklarına bağlanabilmektedir. Bu yöntem kullanılarak yılda dekara 8-25 kg arasında azot çay topraklarına bağlanabilir ve bu çay topraklarında ihtiyaç duyulan azotun yaklaşık %13-42’sine denk gelmektedir.

Çay üreticilerinin hem hayvansal besin ihtiyaçlarının karşılanması hemde ahır gübresi için, hayvancılığın yörede yeniden canlandırılması ve teşvik kapsamına dahil edilmesi gerekmektedir. Yörede hayvancılığın yeniden canlandırılması ile elde edilecek hayvan gübresinin çeşitli yöntemler kullanılarak kalitesinin artırılması ve yüksek kaliteli ahır gübrelerinin çay tarımında kullanılmasının sağlanması gerekmektedir. Ahır gübrelerinin kalitelerinin artırılması için konuyla ilgili uzmanlarla işbirliği yapılmalıdır.

Çay tarımı yapılan bölgelerde çay bahçelerinin büyük çoğunluğu yaşlanmış ve ekonomik ömürlerini tamamlamıştır. Bu nedenle bu alanlarda her yıl zorunlu olarak yapılan çay kesimi yerine kesilecek alanların yüksek kaliteli fidelerle gençleştirilmesi gerekmektedir. Kurulacak olan yeni bahçelerin kolay gübrelenmesi ve çay hasadının daha kolay yapılmasına imkan tanıyacak şekilde planlanması gerekmektedir.

Yeni kurulacak olan bahçelerin planlanması ve kullanılacak yüksek kaliteli fidanların üretilmesi konusunda üniversitelerin ilgili birimleriyle işbirliği yapılmalıdır. Üreticilerin karşılaşacağı üretim kaybı 2-3 yıl boyunca

Common borders. Common solutions. 79

Çaykur veya diğer çay satın alan fabrikalar tarafından karşılanmalıdır. Çay üreticileri de gençleştirme çalışmalarında ortaya çıkabilecek diğer maliyetleri üstlenmelidir. Böylece yaşlanmış, düşük verim ve kalitedeki çay bahçeleri belirli bir plan dahilinde gençleştirilmelidir. Yeni kurulacak çay bahçelerinde agro- ekolojik farklılıklara dikkat edilmeli ve bu alanlara özgü üretim teknikleri kullanılmalıdır.

Çay tarımında kaliteyi dikkate almayan fiyatlandırma bir an önce terk edilmeli, bunun yerine kaliteyi esas alan bir çay alım fiyatı uygulanmalıdır. Böylece piyasada rekabet gücü yüksek, tüketicilerin severek alabileceği çayın yetiştirilmesi sağlanabilir. Bu sayede Türk çayının piyasa değeri yükseltilebilir ve diğer ülkelere ihraç edilebilir.

Yöredeki çay tarımında diğer önemli bir sorun ise iş gücü yetersizliğidir. Çay tarımında çalışan özellikle kadın işçilerin iş sağlığı ve güvenliğinin olmayışı, yerli işgücünün oldukça pahalı oluşu hasat süresince çeşitli problemlerin yaşanmasına neden olmaktadır.

Çay tarımında özellikle bakım, gübreleme ve hasat işlerinin sevk organizasyonu için gerekli altyapı çalışmalarının bir an önce yapılması ve sektör haline getirilmesi gerekmektedir.

Sürdürülebilir bir çay tarımı için; üretim, hasat, işleme, depolama ve taşımanın belirlenmiş standartlada olması gerekmektedir.

Sürdürülebilir çay tarımı için 17.05.2015 tarih ve 29389 sayılı resmi gazetede yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Çay Tebliği’ne göre üretim yapılmalıdır.

Sürdürülebilir çay tarımı için üniversiteler, araştırma enstitüleri ile işbirlikleri yaparak AR-GE ve UR-GE çalışmaları ile ile yeni ürünler ve çay çeşitleri geliştirilmeli ve bu yeni ürünlerle yeni pazarlar oluşturulmalıdır.

Sürdürülebilir çay tarımı için çay üreticilerinin üretkenliğini, verimini ve ürün kalitesini artırmak, çay endüstrisinin rekabet edebilirliğinin artırılması ve kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, çay üreten işletmelerin markalaşma ve pazarlama kapasitelerini geliştirmek gerekmektedir.

2010 yılında Unilever CEO’su Paul Polman, 2020 yılına kadar tarımsal ham maddelerin yüzde 100’nün kaynağını belirlemek ve 500.000’in üzerinde küçük çiftlik sahibi çiftçiyi ve küçük ölçekli dağıtımcıları tedarik zincirine entegre etmek üzere Yağmur Ormanı İttifakı ile birlikte çalışmak suretiyle kalkınmakta olan ülkelerdeki geçim kaynaklarını iyileştirmek üzere iddialı hedefler belirlemiştir. Unilever’in Lipton markası, bu hedeflerle tam angaje hale gelmiştir. Unilever, sürdürülebilirlik konusunda bir lider ve çay sektöründe iyi bilinen bir yenilikçi haline gelmiş ve yerel tarım endüstrisine uzun vadeli istikrar açısından faydalar sağlamıştır.

Common borders. Common solutions. 80

Lipton 2011’in Mayıs ayında Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı vizyonunu,’’sürdürülebilirliğin çay üretiminin ayrılmaz bir parçası olması ve çay üreticilerinin sürdülebilirlik hakkında bilinçlenmesi’’ olarak ortaya koyan Lipton, bu vizyon doğrultusunda bölgede sosyal, ekonomik ve çevresel boyutta bir çok proje ve uygulamayı hayata geçirmiştir. Lipton’un 2011’de açıkladığı en önemli hedeflerinden biri olan üretici eğitimleriyle bir yılda 7.446 çay üreticisine bire bir eğitim verilmiştir. Lipton, 2012 yılında 15 bini aşkın üreticiye eğitim vermiştir. Teorik ve uygulamalı olarak gerçekleştirilen eğitimler, erozyon kontrolü, atık yönetimi, iş güvenliği, kayıt tutma, doğal hayatı koruma, gübreleme ve budama konularını kapsamaktadır. Sertifikasyon sürecinin en önemli aşamalarından biri olan eğitimler amacına ulaşmıştır. Çiftçilerin eğitimlerde öğrendikleri doğru tarım uygulamalarını kendi arazilerinde hayata geçirmeleri sayesinde, bölgedeki çay üreticisinin’’uluslararası sürdürülebilirlik puan’’ da yükselmiştir. Lipton’un çay alımı yaptığı çiftçilerin 2011 yılında %58 olan sürdürülebilirlik puanının Yağmur Ormanları Birliği tarafından yapılan denetimlerde %84 olarak tespit edilmesi, projenin kısa sürede katettiği yolun en önemli göstergesi olmuştur. Lipton bu proje ile sürdürülebilirlik konusundaki global bilgi birikimini ve tecrübesini kullanarak Türkiye’de çay alımı yaptığı 17 binden fazla çiftçiyi çay ekimi ve hasadı konusunda bilinçlendirerek, tarım uygulamalarını geliştirmeyi ve ekolojik dengeyi koruyacak uygulamaları yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Bu hedefle Türkiye’de tüm çayların Yağmur Ormanları Birliği sertifikalı olmasını hedeflemekte ve tüketicilere sertifikalı çay sunan ilk marka olmayı planlamaktadır. Unilever, çiftçilere Yağmur Ormanı İttifakı denetçilerinden gelen verileri, toprak analizi sonuçlarını ve çiftçi eğitimi oturumlarını kayıt altına almaları için mobil araçlar sağlamak üzere çok uluslu bir telekomünikasyon şirketi ile (Vodafone) ortaklık kurmuştur. Vodafone, Lipton’un ihtiyaçlarına özel bir tablet uygulama geliştirmiştir. Lipton Kadın çiftçilere sağlık taramaları yapılması, ve toprağın koşullarının analiz edilmesi için toprak analiz laboratuvarı kurulması, katı atık toplama sisteminin kurulması, bölgede atık su yönetim sistemlerinin kurulması çalışmalarını başlatmıştır.

Lipton Akdeniz Üniversitesi ile bir tohum projesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile bir atık su yönetim projesi de dahil olmak üzere Türkiye çapında birçok üniversite ile ortaklıklar kurulmuştur.

Böylece Türk çayının bağımsız ve uluslararası bir organizasyon tarafından tanınmasını ve sertifikalandırılmasını amaçlanmaktadır. Sürdürülebilir Çay Tarımı projesi ile bölge halkının ve çiftçilerin sosyal, ekonomik ve çevresel boyutta hayatlarını pozitif yönde etkileyecek projeler gerçekleştirmektedir. Bu sayede bölgede yaşayan insanların ürünlerini, gelirlerini ve geçim kaynaklarını iyileştirecek, daha fazla kaynak tüketmeden çevreyi koruyacak ve en önemlisi de 5000 bin yıllık bir tarihe sahip olan çay bitkisinin daha nice yıllar topraklarımızda yetişebilmesi için bu toprakları verimli kılmak hedeflenmektedir.

Türkiye’de çay tarımı yapan çiftçilerin ve çay sanayinin korunması ve çay tarımının sürdürülebilirliğini sağlamak için ithal çaya yüksek oranda gümrük vergisi uygulanmaktadır. 0902.30.00 GTİP nolu siyah çay ile 0902.10.00 GTİP nolu gümrük tarifesindeki yeşil çay ithalatında ve ambalaj ağırlığı 3 kg geçmeyen paketlerde

Common borders. Common solutions. 81

olması halinde; Gümrük Vergisi % 145, KDV % 8, Gözetim Ton başına 4.550 dolar (Brüt üzerinden), Poşet çay olursa Gözetim Ton başına 7.800 dolar (Brüt üzerinden) Ambalajın 3 kg üzerinde olması halinde Gözetim 2.500 dolar (Brüt üzerinden) olarak belirlenmiştir. Bitkisel ve Meyve Çayları için ise KDV % 8 ve Gümrük Vergisi % 35 olarak uygulanmaktadır.

Dünyanın sayılı çay üretim merkezlerinden biri olan Rize’de, sürdürülebilir çay tarımının temelini oluşturan toprak sağlığının korunması yönelik Tema Vakfı ve Doğuş Çay’ın başlattığı ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi kapsamında 2016 sürdürülebilir çay tarımı eğitimleri verilmiştir. Projenin hedef kitlesindeki tüm kesimlere çay bitkisinin ekolojisine uygun toprak koşulları, bitki besleme, gübreleme, budama, hasat ve toprak yönetimi konusunda bilgilendirme ve eğitim çalışmaları çalışmaları teorik ve pratik yöntemlerle TEMA tarafından verilmiş olup Doğuş Çay profesyonelleri ve uzmanları da aktif olarak görev almıştır.

Resim 23: Türkiye’de Karlı Çay Bahçesi

Türkiye’de çay tarımının sürdürülebilirliği için Rize’de Avrupa Birliği’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (Çaymer) projesi, doğru yönde atılmış bir adımdır. Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (Çaymer), siyah ve yeşil çay için; çay tadımı, çayların analizi, vs. konularında ileri düzey bir laboratuvara sahiptir. Türkiye’de çay endüstrisinin sürdürülebilirliği doğrultusunda çalışan bu laboratuvar, çayları analiz edebilmekte ve çayların Avrupa Birliği standartlarına uyum durumu konusunda üreticilere ve fabrikalara raporlar hazırlamaktadır. Çaymer’in en önemli görevi; araştırma ve geliştirme faaliyetleri gerçekleştirerek uluslararası piyasa yükümlülükleri açısından kabul edilebilir nitelikte çaylar üretilmesi için

Common borders. Common solutions. 82

çay sektörüne raporlar ve projeler hazırlayarak Türk çayının kalitesinin ve sürdürülebilirliğinin artmasına katkı sağlamasıdır.

1.1.3.5.1. Budama

Sürdürülebilir çay tarımı için çaylıkların 7 yılda bir, yerden 20 cm yükseklikten budanmasıyla gerçekleştirilen gençleştirme uygulamasıdır. Bütün dallar aynı yüzeyden olmak üzere, keskin budama bıçağı ile kesilir. Kesik yüzey içten dışa doğru hafif meyilli olmalıdır. Bu durum yaranın erken kapanması çay fidanının dışa doğru dallanarak ocak halini almasına yardım eder. Bu budamaya gençleştirme budaması denir. Budamaya tabi tutulan ocaklardan hemen hasat yapılmaz. Sürgünlerin 30 cm sürmesi, yani, yerden itibaren 50 cm seviyeyi alması (Haziran-Temmuz) beklenir. Böylece çay fidanlarının ocak haline gelmesi, fidan aralarının kapanması, geniş toplama tablaları oluşması ve ürün miktarının artması sağlanır.

Çay bahçelerinin ıslahı ve kaliteli çay üretiminin temini amacıyla 1994 yılında 93/5096 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe konulmuştur. Bu Karar ile her yıl çay bahçelerinin belirli oranlarda budanması ve budamadan dolayı üreticilerin uğradıkları gelir kaybının tazminat olarak çay üreticilere ödenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda çay tarımı yapılan alanlarda 2018 yılına kadar 1 milyon 930 bin dekar alanda budama gerçekleştirilmiştir. Bu budama faaliyetleri karşılığında çay tarımı yapan çiftçilere 1 milyar 270 milyon Türk Lirası budama tazminati ödenmiştir.

Budamanın Faydaları;

1. Verimsiz yapılaşmayı ve karışıklığa neden olan odun kısmını yeniler ve ortadan kaldırır,

2. Çay bitkisinin büyümesini uyarır veya teşvik eder,

3. Köklerde depolanmış enerjiyi sürgün büyümesi için teşvik eder,

4. Geçmişte oluşan düzensiz ve karışık dallanmanın kaldırılmasına yardımcı olur,

5. Ekonomik toplama için toplama tablasını ideal yükseklikte tutar,

6. Ocakları hastalıksız sağlıklı şartlarda geliştirir ve büyütür,

7. Hastalık ve zararlıların oranını azaltır,

Hasat sonucunda toplama tablasında oluşan bozuklukların giderilmesi için uygulanan bir işlemdir. Ürün budaması ile uygun toplama tablası oluşturuluyorsa da, bazı obur dalların hızlı gelişme göstermesi ve hasat bozuklukları nedeniyle zamanla hasat tablasının düzgünlüğü kaybolur. Bu durum hem hasadı güçleştirir hem

Common borders. Common solutions. 83

de ürün verimini olumsuz yönde etkiler. Çırpma işlemi, çay ocakları uyanmadan ve yaşamsal işlevler başlamadan önce yapılmalıdır.

Çay Bitkisinde Gübreleme;

Bitkiler, büyüme süreçlerinde toprakta bulunan elementler ile beslenirler. Bitkilerin sağlıklı büyümesi, bol ve kaliteli ürün verebilmesi için topraktan alınan bu besin elementlerinin, toprağa geri verilmesi gerekmektedir. Çay için kullanılan gübreler: organik ve kimyevi gübreler olarak gruplandırılırlar. Kısaca gübrelemenin asıl amacı birim alandan daha yüksek oranda verim almaktır. Organik gübrelerin başında ahır gübresi gelir. Bitki artıkları ile çaylıkların yüzeysel olarak örtülmesi de organik gübre olarak kabul edilir.

Organik Gübreler (Ahır Gübresi ve Bitki Artıkları) Ahır Gübresi;

1. 3-4 yılda bir çaylıklarda ahır gübresi kullanılması önerilir.

2. Toprağın su kapasitesini artırır.

3. Suyun toprak yüzeyinden akmasına, buharlaşmasına ve verimli toprağın taşınıp götürülmesine engel olur.

4. Toprağın yapısını iyileştirir.

5. Parçalanması sonucu oluşan karbondioksit ve organik asitler bitki besin maddelerini bitkiye yarayışlı hale getirir.

6. Toprak sıcaklığını bitki gelişmesi için uygun duruma getirir.

7. Su geçirgenliğini ve toprak havalanmasını olumlu yönde etkiler.

8. Toprağın kimyasal gübre gereksinimini azaltır.

9. Toprak mikroorganizmalarının üzerinde de olumlu etki yaparak, biyolojik değişmelerin hızını artırır.

Bitki Artıkları;

Budama artıklarının yanında sap ve saman karışımı, orman ağaçlarının yaprakları, özel olarak bu amaç için yetiştirilmiş ot ve benzeri bitkilerin atılmayarak bahçeye serilmesi organik gübre olarak önem taşımaktadır.

1. Çaylıkların bitki artıkları ile örtülmesi, toprak ve su korunmasında etkili olur.

2. Bitki artıkları kesinlikle yakılmamalıdır.

3. Toprağı güneşin ve rüzgârın olumsuz etkilerinden korur.

Common borders. Common solutions. 84

4. Toprağın çatlamasını ve yağmurun etkisi ile balçıklaşmasını önler.

5. Toprak yapısını düzelterek kök gelişmesi için uygun ortam hazırlar.

6. Bitki artıklarıyla yapılan gübrelemede toprağın azot ihtiyacı karşılanır. Toprağın kimyasal gübre gereksinimi azalır.

7. Toprakta yabancı ot gelişimi azalır.

8. Organik Gübre Uygulaması.

9. Ahır gübresi uygulamasının 3 yılda bir tekrarlanması faydalı olacaktır.

10. Ahır gübresi budamadan sonra verilmelidir.

11. Budanan çaylıklara Mart-Nisan, diğer çaylıklara ise Kasım-Aralık aylarında gübre verilebilir.

12. Gübre çay ocaklarının arasına taç izdüşümü dikkate alınarak eşit kalınlıkta serilmeli ve hafif çapa yapılarak toprağa karıştırılmalıdır.

13. Yapılacak çapanın derinliği 5 cm’yi geçmemelidir.

14. Gübrelemeden önce yabani otların sökülüp bahçeden uzaklaştırılması gerekir.

1.1.3.6. Ar-Ge

Doğu Karadeniz'in önemli sektörlerinden biri olan çay sektöründeki yetiştiriciler, çay üreticisi işletmelerin;

 AR-GE, inovasyon, işleme, pazarlama, ihracat ve iş geliştirme yapıları geliştirmek,  Dünya pazarındaki ürünlerle ilgili araştırmalar yürütmek,  Çay ve çay ürünlerinin kalitesinin artırılması amaçlı kontrollerin ve iyileştirme çalışmalarının yapılması, üretim maliyetlerinin düşürülerek verimliliğin artırılması,  Siyah çayın yanı sıra yeşil çay ve organik çay gibi farklı çay çeşitlerinin yaygın şekilde üretilmesi yönünde AR-GE çalışmaların yapılması,  Çay sektörünün, çay üreticisi işletmelerin ve yetiştiricilerin ihtiyacı olan toprak analizi, mikrobiyolojik ve kimyasal analizler gibi her türlü analizlerin yapılması çay tarımının ve çay sektörünün sürdürülebil- irliğinin sağlanması için gerekli çalışmalardır.

Common borders. Common solutions. 85

1.1.3.6.1. Çay Atığı

Çay fabrikası atığı olarak bilinen çay atığı özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde üretimi yapılan siyah çay yapraklarının standartlara uymayan hasatı sonucunda çay işleme fabrikalarının temel atık maddesi olarak oldukça büyük miktarlara ulaşmaktadır.

Bu oran normal standartlarda %3-5 arasında iken yanlış hasattan dolayı %17-18’e kadar çıkmaktadır. Karadeniz bölgesindeki çay fabrikalarda her yıl tahminen 40.000 ton çay atığı oluşmaktadır. Çok değerli bir hammadde olan çay atıkları değerlendirilmeden çevreye gelişi güzel atılarak çürümeye terk edilmesi veya çöp depolama alanına dökülmesi nedeniyle büyük çevre problemlerine neden olmaktadır. Bu kapsamda inovasyon anlayışını sürdürülebilirlikle birleştiren Ford Otosan yapmış olduğu ar-ge çalışması sonucunda çay atıklarını değerlendirilerek üretim süreçlerine dahil edilmesiyle atık yönetimine yenilikçi ve üretken bir bakış açısı getirmiştir. Ford Otosan, bu kapsamda, çay atıklarından alternatif bir iç gövde parçası üretmeyi başarmış olup hem kaynak kullanımı ve atık oluşumunu azaltmış hem de ürettiği yeni parçanın daha hafif olması nedeniyle daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük sera gazı emisyonuna sebep olmasını sağlamaktadır.

1.1.3.6.2. Çay İle İlgili Tübitak’ın Araştırma Çalışmaları

TÜBİTAK tarafından çay ile ilgili yapılmış çalışmalar;

 Camellia sinensis (L.) Kuntze (Çay) bitkisine ait sitokrom p450 monooksijenaz geninin klonlanması, moleküler karakterizasyonu ve genetik polimorfizminin belirlenmesi çalışması,  Biyodizel üretiminde biyokömürlerin (çay fabrika atıklarından türetilen) katalizör olarak kullanımının araştırılması,  Yakıt hücrelerinde biyokömür (çay fabrika atıklarından türetilen) destekli ince film verimliliğinin araştırılması,  Farklı organik gübrelerin çay topraklarına, çay verimine ve çay kalitesine etkilerinin araştırılması,  Türk yeşil çayının kalitesinin araştırılması ve yeni ürünlerin geliştirilmesi,  Çay tarımında kimyasal gübre ihtiyacının azaltılması için bitki gelişimini teşvik edici bakteri izolasyonu araştırması,  Türk siyah çayının genel kimyasal yapısının belirlenmesi,  Türk siyah çayının fonksiyonel bileşenlerinin belirlenmesi, deme geçen fonksiyonel miktarı ve uygun demleme süresinin tespiti,  Türk ve yabancı siyah çaylarının parametreleri, mineral maddelerin farklı demleme koşullarında deme geçme miktarının belirlenmesi,

Common borders. Common solutions. 86

 Beyaz, yeşil, siyah ve oolong çayların kalite parametreleri, mineral madde içeriklerinin belirlenmesi,  Klon çaylarının tescillendirilmesinde yaş çay ürününün kalite parametrelerinin belirlenmesi,  Çayda(camellia sinensis (l.) o. kuntze) aşılanma zamanlarının aşı başarısı üzerine etkisi,  Ekonomik ömrünü tamamlamış çaylık alanların yenilenmesi kapsamında tescil edilen klon çay fidanları ile model çay bahçeleri oluşturma çalışması,

1.1.3.6.3. Üniversitelerin çay ile ilgili bilimsel araştırma projeleri(BAP)

Üniversiteler tarafından yapılmış bilimsel araştırma çalışmaları;

 Doğu Karadeniz Sahil Yolu Boyunca Camellia sinensis var. sinensis (L.) Kuntze (Çay)’de Ağır Metal Kirliliğinin Araştırılması  Camellia sinensis var. sinensis (L.) Kuntze (Theaceae)’de Yükseklik Gradiyenti Boyunca Makroelement Değişimi ve Rezorbsiyonu  Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) Yetiştiriciliğinde İmmünostimulant Olarak Yeşil Çayın (Ca- mellia sinensis) Kullanım Olanakları  Organik Çay Tarımı Yapılacak Toprakların Kimyasal Analizi  Rize’de Çay İşleme Aşamalarından İzole Edilen Maya Mantarlarının Tanımlanması  Toprak (Çay Toprağı) Kökenli Trichoderma sp. İzolatlarının Moleküler Karakterizasyonu ve Biyokontrol Potansiyellerinin Araştırılması  Çay Atıklarından Üretilen Biyokömürlerin Organik-İnorganik Kirleticileri Adsorpsiyon Kapasitesinin Be- lirlenmesi  Çay ve Onların Atık Ekstraktlarının Hücresel Ortamda Biyofonksiyonlarının Karşılaştırılması  Pazar Deresi Havzasındaki Çay Tohumlarının Sabit ve Uçucu Yağ Oranlarının Yükselti ve Bazı Toprak Özelliklerine Göre Değişimi  Çayın Camellia sinensis (L.) O.Kuntze) Doku Kültürü Yöntemleri İle Üretimi Bazı Biyokimyasal Özellikle- rinin Belirlenmesi ve Peyzaj Mimarlığında Değerlendirilebilme Potansiyeli  Türkiye’de Çay Tüketim Trendi Analizi  Rize İli Çay Dikim Alanlarında Görülen Yabancı Ot Türlerinin ve Yoğunluklarının Belirlenmesi  Farklı Çay Ekstraktlarının Antioksidan, Antibakteriyal Etkileri ve Fenolik Madde Dağılımının HPLC ile Belirlenmesi

Common borders. Common solutions. 87

1.1.3.6.4. Özel Sektör Tarafından Desteklenen Araştırma Geliştirme Projeleri

Özel sektör tarafından desteklenen araştırma geliştirme projeleri;

 Çay Tarımında Verim ve Kalitenin Arttırılması İçin Alternatif Mineral Gübre ve Kaolin Kil Minerali Uygu- lamalarının Araştırma ve Geliştirme Projesi,  Sürdürülebilir Çay Tarımı Akademisi Sertifikasyon Programı,  Çay Tarımına Uygulanan Gübrelerin Toprak ve Su Kaynaklarına Etkileri,  Çay Bitkisinde Kalitenin Araştırılması ve Geliştirilmesi Projesi,

Common borders. Common solutions. 88

1.2. Geleneksel Çay Tarımı ve İşletmeciliği 1.1.1. Mevcut Durum

1.1.1.1. Üretim Teknikleri ve Standartları

Çay; çay bitkisi taze sürgünlerinin değişik yöntemlerle işlenmesiyle elde edilen bir gıda ve içecek maddesidir. Yaş çay ürünü; çay bitkisi üzerindeki genç sürgünlerin ucundan itibaren, tepe tomurcuğu ve tepe tomurcuğunu takip eden birinci ve ikinci yapraktan müteşekkil, körpe, taze ve lif vermeyen, kaliteli kur çay üretimine elverişli nitelikteki filizden ibarettir. Sap ve ayası tam teşekkül etmemiş yaprakcık da tomurcuk sayılır. Budanmış ve bakımlı çaylıklardan hasat edilen ve kırıldıklarında lif vermeyen üçüncü yaprak ile körpe, taze, tek veya çift yapraklı kör sürgünler de ürün kabul edilir. Hasatta iki yaprak bir tomurcuğun istenmesinin temel amacı, bu yaprakların, çayın kalitesini etkileyen unsurlar olan kafein ve polifenol kapsamlarının yüksek olmasının yanında, işleme için fiziksel yapılarının da çok uygun bulunmasıdır. Çay bitkisinde hasat işlemi diğer ürünlerden farklı olarak uzun bir dönemi kapsar. Ülkemiz şartlarında çay hasadı, iklim şartlarına bağlı olarak, Mayıs ayı başında başlayıp, Ekim ayında sona ermektedir. Çay hasadı sürgünler itibariyle yapılmaktadır. Bir hasat döneminde 3 sürün dönemi bulunmakta olup, iklim koşullarının uygun olması sonucunda dördüncü sürgünde oluşabilmektedir. Yetişmiş ve budanmış çaylıklarda hasat zamanı çok iyi bilinmelidir. Hasadın erken ya da geç yapılmaması gerekmektedir. Toplama tablası oluşmuş çay ocaklarındaki sürgünler, işletme için uygun olan yaş çay ürünü normuna geldiği zaman toplanmaya başlanmalıdır. Hasadın erken yapılması halinde alınacak ürün miktarı azalacak, geç yapılası durumunda ise ürün kartlaşarak kalitede bozulmalar olacaktır. Ülkemizdeki çay bahçelerinin tamamına yakını tohumla tesis edilmiştir. Çay bitkisi yabancı döllenme gösteren bir bitkidir. Dolayısı ile melezleşme gerçekleşmekte ve bu durumda bahçedeki ürün farklı zamanda toplama olgunluğuna gelmektedir. Bunun için hasatta, önce gelen ürünü toplamak ve bir bahçeye, ürünün hasat olgunluğuna gelme zamanına göre birkaç kez girmek sureti ile hasat yapılması önemlidir. Budanmış çaylıklarda hasat işlemi büyük önem arz etmektedir. Budamadan sonra süren sürgünler toplama seviyesine geldikten sonra sürgünlerde elle uç alma yapılmalı ve sürgünlerin dallanarak geniş bir toplama tablası oluşturulması sağlanmalıdır. Derinden yapılacak hasat budamadan sağlanacak yararın azalmasına neden olacaktır. Hasatta dikkat edilecek önemli bir nokta da hasat sonrası ocakta yeterli miktarda olgun yaprağın bırakılması ve bir sonraki hasat için bitkinin ihtiyaç duyduğu gücü bulabilmesinin sağlanmasıdır. Hasat çay makaslarıyla yapılmaktadır. Hasat edilen çaylar işlenmesi için çay fabrikalarına getirilip işleme sürecine alınmaktadır.

Çay imalatının gelişimi incelenince, imalatın elle yapılmasından çeşitli mekanizasyon uygulamalarıyla günümüz imalatına doğru beş ayrı aşama geçirdiği görülmektedir. Birinci aşama Milattan önce üç bin

Common borders. Common solutions. 89

yıllarından beri Çin köylülerince geleneksel el becerisi olarak yapıla gelen imalattır. Bu usulde çay yaprakları rüzgârlı yere bırakılıp soldurulmaktadır. Elle yoğrulup kıvrılarak ve serin yerde bekletilerek fermente edilmektedir. Sonra mangal kömürü üzerine konan bambu örtü tepsiler üzerinde kurutulmaktadır. Kuru çayın tasnifi elle ayıklanarak veya el kalburuyla yapılmaktadır. Bu imalatın hepsi elle yapılan on iki işlemden ibaret olup tamamlanması üç gün sürmektedir. İkinci aşama Çin usulünün sadeleştirilmiş şekli olan Assam imalatıdır. Bu imalatta da bütün işlemler elle yapılır. İmalat işlemleri beşe indirilmiş ve birgünde biter hale getirilmiştir. Mekanik kıvırma ve kurutmanın imalata girmesi ile ortaya çıkan Ortodoks imalat üçüncü aşamayı teşkil etmektedir. 1840 yılından başlayıp günümüze kadar gelen bu mekanizasyon döneminde Çin ve Assam’da elle yapılan imalat tamamen makine ile yapılır hale getirilmiştir. Dördüncü aşama Ortodoks imalatın zor ve zaman kaybettirici işlemlerini basitleştiren yani makinelerin imalata girmesiyle gelişen CTC (cut, tear, curl) ve rotorvane imalatıdır. Beşinci aşama modern makinelerin tamamen otomatik çalışması ile imalat süresini, işleme masraflarını ve insan gücünü asgariye indiren continuous(sürekli) sistem çay imalatıdır. Günümüzde filizlerin değişik yöntemlerle işlenmesiyle siyah, yeşil, oolong ve instant çaylar elde edilmekte ve bunların rengi(likörü) sıcak, soğuk, sade ve diğer maddelerle karıştırılmak suretiyle içilmektedir. Dünya çaylar üretim şekline göre, okside olmamış çaylar (yeşil ve beyaz çay), yarı okside çaylar (oolong çay) ve tam okside çaylar (siyah çay) olmak üzere üç ana gruba ayrılır. Dünyada toplam çay üretiminin % 70’i siyah, % 23’ü yeşil ve % 7’si oolong çaydır. Siyah çayın üretilmesinde ağırlıklı olarak Ortodoks ve C.T.C imalat sistemleri uygulanmaktadır. Ülkemizde Çaykur’a ait 46 çay fabrikasında Ortodoks yöntemiyle çay işlenmektedir. Özel sektöre ait toplam 229 çay fabrikasında CTC (cut, tear, curl) ve Ortodoks yöntemiyle kuru çay işlenmekte ve bazılarında ikisi de ortak kullanılmaktadır.

Çay Teknolojisi

Taze çay sürgünlerinden elde edilen sulu özlerin (ekstrakt) içecek olarak hoşa gider bir özelliği pek yoktur. Taze çay ürünü ancak belirli işleme yöntemlerinden geçtikten sonra hoşa giden içilebilir içecek haline gelmektedir. Taze yeşil çayın işlenmesinde kullanılan çeşitli teknikler vardır. Bu işleme teknikleri, mamul çayın içim özelliklerini büyük ölçüde etkilemektedir. Günümüzde çay ürününün değişik yöntemlerle işlenmesiyle siyah, yeşil, oolong ve instant (öz çay) çaylar elde edilmekte ve bunların özleri (ekstrakt) sıcak veya soğuk, sade veya süt, buz, limon, değişik koku maddeleri gibi diğer maddelerle karıştırılarak içilmektedir. Çok değişik çay ürünü olmasına karşın, Dünya’da en fazla siyah çay içilmektedir. Siyah çayın üretimi tüm mamul çay üretiminde % 70 paya sahiptir. Dünya Ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de siyah çay imalatı sırası ile; soldurma, kıvırma, oksidasyon, kurutma, sınıflandırma, harmanlama ve paketleme işlemlerinden geçerek imal edilmektedir.

Common borders. Common solutions. 90

Çayın İşlenmesinde Uygulanan Teknolojik Sistemler

Dalından yeni koparılmış çay yapraklarından elde edilen sıcak sulu ekstraktların, içecek olarak hiçbir hoşa giden özelliği yoktur. Çay, ancak belirli işleme safhalarından geçtikten sonra içilebilir hale gelmektedir. Çayın işlenmesinde kullanılan çeşitli teknikler vardır. Bu işleme teknikleri, elde edilen ürünün içim özelliklerini büyük ölçüde etkilemektedir. Siyah çay Japonya ve diğer bazı Uzak Doğu ülkeleri dışında ülkemizde ve bütün dünyada yaygındır. İmalat sistemleri ve kombinasyonları yaş çayın özelliğine, lokal şartlara ve pazar isteklerine bağlı olarak uygulanmaktadır.

1986 yılından bu yana az da olsa ülkemizde imal edilen yeşil çayın işlenmesi Uzak Doğu ülkelerinde yaygındır. (yeşil çay olduğu belirtilmiş)

Yeşil çay çoğunlukla Japonya ve Çin’de ve bir kısım Uzak Doğu ülkelerinde kısmen tüketilmekte olan çay çeşididir. Oksidasyona uğratılmadan yapılan çaydır. Taze çay yaprakları üzerine sıcak buhar gönderilerek enzimler denatüre edilir. Sonra sıcak hava ile kısmi kuruma ve kıvırma işlemine uğratılmaktadır. Yapısındaki rutubetin %40’ını kaybedince basınç altında yeniden kıvrılmaktadır. 100˚C’de 10 dakika kurutulup tekrar kıvrıldıktan sonra 80˚C’de nem oranı %5’e düşünceye kadar kurutulur. Bu çaydan elde edilen demler yeşil- sarı renklidir.

Siyah Çay İmalat Sistemi

Siyah çayın işlenmesinde ortodoks imalatı en yaygın şekilde uygulanan bir yöntemdir. Dünyada toplam siyah çayın % 54’ ü ortodoks yöntemine göre üretilmektedir. Modern yöntemler olarak tanımlanan ve günümüzde siyah çay üretiminde kullanılan sistemler, temelde ortodoks yönteminin belirli esaslara göre değiştirilmesi ile geliştirilmiştir. Siyah çay üretiminde klasik bir yöntem olarak tanımlanan ortodoks yöntemi ise gelişen teknolojiden yararlanarak işleme süresini kısaltacak, işçiliği azaltacak, üretimi artıracak, maliyeti düşürecek biçimde değiştirilmiş ve günümüz koşullarına uyarlanmıştır. Kıvırma esaslı bir üretim şeklidir.

Dünya Siyah Çay İmalat Teknolojileri

1. Ortodoks Çay İmalatı 2. CTC çay imalatı 3. Legg-Cut (Kesme) Çay İmalatı 4. Rotorvane çay imalatı 5. Trituratör çay imalatı 6. Seylan kontinu sistem kıvırmaları 7. Toklai kontinu sistem kıvırmaları

Common borders. Common solutions. 91

8. Barborayaprak kıvırmaları 9. Rus kontinu kıvırmaları 10. Expressor 11. Çok yönlü kombinasyonları

1. Ortadoks Çay İmalat Yöntemi Ortodoks imalatta üretim aşamaları şu şekilde sıralanabilir;

a) Soldurma b) Kıvırma c) Fermantasyon (Oksidasyon) d) Kurutma e) Tasnif, harmanlama ve paketleme

Ortodoks yöntemi, çay bitkisinin taze yaprakları ile tomurcuğunun; soldurma, kıvırma, fermantasyon ve kurutma işlemlerine tabi tutulması ile gerçekleştirilmektedir. CTC (cut, tear, curl) metodu verimliliği ve uygunluğu yüzünden popülarite kazanmıştır. Bu yöntem ile siyah çay üretiminde en önemli farklılıklardan biri kıvırma işleminde CTC (cut, tear, curl) makinelerinin kullanılmasıdır. CTC (cut, tear, curl) ile işlenmiş çaylar elle toplanmış veya mekanik olarak hasat edilmiş olabilir. Makine ile hasat edildiğinde, CTC (cut, tear, curl) prosesi geleneksel üst iki yaprak ve tomurcukla beraber diğer yaprakları da işleyebilmektedir. CTC (cut, tear, curl) makineleri ile kesme, ezme, parçalama, yırtma ve dökme işlemi aynı anda yapılmaktadır. Fermantasyon ve kurutma işlemi Ortodoks yöntemindeki gibi olmaktadır.

a) Soldurma İşlemi

Uygun şekilde hasat edilen taze çay yaprağının ağırlıkça %75- 80’ini oluşturan suyun, uygun sıcaklıkta, kontrollü veya normal atmosfer şartlarında %60- 65 seviyesine kadar indirgenmesi işlemine soldurma adı verilir.

Çay imalatında en önemli proseslerden biridir. Soldurma işlemi sırasında, yaprakta iki şekilde solma oluşmaktadır. Bunlar:

 Fiziksel Soldurma  Kimyasal Soldurma

Common borders. Common solutions. 92

Fiziksel Soldurma: Yapraktaki su miktarının arzulanan seviyeye düşürülmesinin sağlanmasıdır. Solmuş çay yapraklarında su miktarının azalması nedeniyle hücre özsuyunun yoğunluğu artarken, yaprağın kırılmaksızın ağır ağır kıvrılıp bükülmesini ve aynı zamanda hücre özsuyunun yapraktan dışarı çıkmasını kolaylaştıran fiziksel bir ortam oluşur. Suyunun bir bölümünü yitiren yaprak hücreleri esnek bir durum kazanır. Bu şekildeki hücreler çay yaprağının kırılıp parçalanmasını engeller. Yoğun hale geçen hücre özsuyunun dışarı çıkması için yaprağın geçirgenliği artar. Kıvırma anında uygulanan basınç nedeniyle yapraktan dışarı çıkan hücre özsuyu ince bir tabaka halinde çay yapraklarına yapışır. Böylece siyah çayın nitelik kazanmasında çok önemli olan enzimler de yaprakların yüzeylerine iyi bir şekilde dağılmış olur.

Resim 24: Çayın Soldurulması

Kimyasal Soldurma: Kimyasal solma hasattan hemen sonra başlar. Çaydaki su oranının arzu edilen seviyeye düşürülmesi birkaç saat içinde gerçekleşebilse de, hasat edilme ile başlayan katabolik değişimler zaman alır. Oksijence zengin hava akımına maruz bırakılan yapraklarda, bu süre içinde büyük organik moleküller daha basit yapılara parçalanırlar. Kimyasal solma süresi, hasattan itibaren 14- 20 saattir.

Common borders. Common solutions. 93

Solma esnasında başlıca kimyasal değişiklikler;

 Yaprağın yapısındaki makro moleküllerin parçalanması ile karbon dioksit ve su açığa çıkar.  Enzim aktivitesi artar.  Proteinlerin amino asitlere kısmi parçalanması ile aroma maddelerinin ön maddeleri oluşur.  Çimensi ve çiçeksi aromayı oluşturan uçucu aroma bileşenleri ortaya çıkar.  Klorofil miktarı azalır  Çay deminin dolgunluğuna, canlılığına katkıda bulunan kafein miktarı artar.

Çay yapraklarının protein içeriğinin solma esnasında azaldığı ve çayın hoş koku kazanmasına neden olan serbest amino asit kapsamlarının arttığı saptanmıştır. Yine siyah çayın hoş koku kazanmasına neden olan ketoasitleri ve mevalonik asitin soldurma anında oluştuğu saptanmıştır. Soldurma esnasında polisakkaritlerin parçalanıp, karbondioksitin dışarı verilmesi sonucu kuru maddeler %3- 4 oranında bir azalma görülür. Çay yaprağının %25 civarında olan kuru maddesi %24’e kadar düşebilir. Polisakkaritlerin parçalanması çay yaprağına nişastayla çözülebilir zamk maddelerinin azalmasına ve şeker miktarının artmasına neden olur. Soldurma anında çayın polifenol kapsamında değişme olmaz. Fakat polifenol oksidaz enzim aktivitesi önemli ölçüde artar. Siyah çay için büyük önem taşıyan oksidasyonun iyi bir şekilde oluşmasında polifenol oksidaz enziminin rolü bilinmekte ve soldurma işlemi bu rolüyle önem kazanmaktadır. Mamul çayın nitelik ve tadını olumlu şekilde etkileyen kafein oluşumu soldurma anında artarken, organik asit kapsamlarında da artış olmaktadır. İnorganik fosfat miktarı, çay yaprağındaki enzim aktivitesine bağlı olarak artarken klorofil içeriğinde ise parçalanma sonucu azalma olur. Siyah çayda aroma oluşumunda soldurma işlemi büyük önem taşır. Soldurma ile hem fiziksel hem de kimyasal reaksiyonlar cereyan ederken yaprağın içerdiği % 15-20 oranında azalır. Çay yaprağındaki suyun azaltılması kurutma işleminde maliyeti düşürdüğü için ayrıca büyük yarar sağlar.

Soldurma Yöntemleri:

Uygun şekilde hasat edilen çay yapraklarının soldurulması genel olarak iki şekilde yapılabilir:

 Doğal Şartlarda Soldurma  Kontrollü Şartlarda Soldurma

İster doğal yolla, isterse kontrollü şartlarda olsun soldurma işlemi yaprağın tipine, yaprağın durumuna ( ıslak ve kuru oluşu, zedelenmiş olup olmaması, vs.), toplama standardına, serme kalınlığına, solmayı sağlayacak havanın sıcaklığına ve nem içeriğine, soldurma süresine bağlı olarak değişir. Genel olarak hasat edilen yaprakta başlayan soldurma işlemi 14-20 saat sürerken sıcaklık 32°C’yi geçmemelidir. Doğal yollarla yapılan soldurmada yapraklar kerevetlere m²’ye 500-600 gram kadar serilerek soldurmaya bırakılır. Ancak bu yöntem

Common borders. Common solutions. 94

hem zaman alıcı olduğundan hem de homojen ve sürekli solmuş yaprak temini mümkün olmadığından günümüzde yerini kontrollü şartlarda mekanize yöntemler ile soldurmaya bırakmıştır. Kontrollü şartlarda soldurma işlemi için tünel tipi soldurma makineleri, döner silindir kazan şeklindeki soldurma makineleri, sabit traflar ve kontinü traflar kullanılır.

Resim 25: Çayın Soldurulması

Dünya’da sodurma işleminin elektronik olarak gözlenmesi ve kontrol edilmesi için hazırlanmış bilgisayar yazılım ve donanımları (EMCS) kullanılmaya başlanmıştır.

b) Kıvırma Işlemi

Ortodoks imalat yönteminde en belirleyici işlemlerden biri kıvırma işlemidir. Solmuş çay yapraklarında hücre zarının parçalanması ve yaprakların kıvrılmasını sağlayan bu işlem kıvırma makinelerinde gerçekleştirilir. Kıvırma işleminin yapılış sebepleri şunlardır:

 Hücre zarı ve hücre duvarlarını parçalayarak hücre özsuyunu açığa çıkarmak,  Yaprak hücresi özsuyunun hava ile temasını sağlayarak oksidasyon işlemini başlatmak,  Solmuş yapraklara arzu edilen kıvrımı ve görünümü kazandırmak,  Kıvrılmayan büyük parçaları, daha küçük parçalara ayırmak ve bu şekilde homojen bir görünüm elde edilmesine yardımcı olmaktır.

Common borders. Common solutions. 95

Kıvırma makinaları konusunda en önemli gelişmeyi 1873 yılında tablalı kıvırma makinalarını icat eden araştırmacı W. Jakson sağlamıştır. Bu makina disk şeklindeki yatay bir tabla ile tabla üzerinde dikey konumdaki silindir kazandan oluşur. Bu silindir kazan üç noktadan krankla yataklanmıştır. Kazan, krankların dönme hareketine bağlı olarak sabit tabla üzerinde devir yapar. Kazana doldurulan yapraklar tablanın üzerine oturmuşlardır. Kazan dönerken tabla sabit kaldığından yapraklar tabla yüzeyine sürtünüp kıvrılır. Bugün de aynı prensiple çalışan kıvırma makinalarının kullanımına devam edilmektedir.

Resim 26: Çayın Kıvrılması

Common borders. Common solutions. 96

Resim 27: Çayın Kıvrılması

Tablanın üzerine yerleştirilmiş yivsetler, kazan içindeki yaprak kitlesinin devrilmesini ve homojen şekilde kıvrılmasını sağlar. Ortodoks imalatta kullanılan kıvırma makineleri düz kıvırma, presli kıvırma ve göbekli kıvırma adlarını alır. Düz kıvırma makinelerinde yaprak kitlesi kendi ağırlığının etkisi ile kıvrılırken, presli ve göbekli kıvırmalarda düz kıvırmada kıvrılamamış kaba çaylara belli bir basınç uygulanarak cebri kıvırma ve parçalanma sağlanır.

Yaş Çay Eleme İşlemi: Kıvırma esnasında yaprak kitlesinin tablaya ve kazan cidarlarına sürtünmesi sonucu sıcaklığı yükselir. Aynı zamanda yaprakta devam eden oksidasyon sebebi ile de bir miktar ısı açığa çıkar. Bunun yanı sıra kıvırma esnasında yer yer topaklar meydana gelir. Hem topakların parçalanması, hem de ısınmış yaprakların soğutulması için yaş çay kalburlarından geçirilmesi(elenmesi) gerekir. Yaş çay kalburlarının ilk tipi yatayla 20°’lik eğimdeki eksen etrafında dönerek çalışan silindir şeklindeki eleklerdir. Yeni tip yaş çay kalburları ise bir krank vasıtasıyla titreşim yapan yatay elek tablası şeklindedir.

Common borders. Common solutions. 97

c) Fermantasyon (Oksidasyon) İşlemi

Uzun yıllar fermantasyon işlemi diye adlandırılmış olan bu işlem, aslında çay yaprağında bulunan polifenollerin oksijenli ortamda ve oksidasyon enzimleri vasıtasıyla yükseltgenmesi işlemidir. Çay yaprağında bulunan ve oksidasyon reaksiyonunu katalizleyerek karakteristik siyah çay aromasının oluşumunu sağlayan iki önemli enzim grubu polifenol oksidaz (PPO) ve peroksidaz (PO)’dır. Oksidasyon reaksiyonunun arzulanan düzeyde gerçekleşebilmesi için sıcaklık ve bağıl nemin, enzim aktivitesini maksimum düzeye çıkaracak şekilde ayarlanması ve bu seviyede tutulması gerekir.

Resim 28: Çayın Fermantasyonu

Common borders. Common solutions. 98

Resim 29: Çayın Fermastasyonu

Çay yapraklarında altı farklı kateşin çeşidi bulunmaktadır. Bunlar Kateşin (C), Epikateşin (EC), Epikateşin Gallat (ECG), Gallokateşin (GC), Epigallokateşin (EGC) ve Epigallokateşin Gallat (EGCG)’dır. Kateşinlerin epi-formları da kateşin ile aynı yapısal formüle sahip olmasına rağmen üç boyutlu modellerine bakıldığında farklı yönelmeler gösterirler. Zira bu formlar farklı oksidasyon kapasitelerine sahip olmak gibi farklı kimyasal davranışlar içindedirler. Kateşinler polifenol oksidaz katalizörlüğünde Orthoquinone adı verilen ve son derece reaktif olan ara bileşenlere dönüşürler. Bunlar da çift olarak birleşerek daha büyük molekül yapısına sahip Thea-flavin (TF)’ leri oluştururlar. Böylece altı farklı TF oluşur. Bunlar:

 EGC + EC --- Theaflavin  EGCG + ECG --- Theaflavin – 3’-3’- digallate  EGCG + EC --- Theaflavin -3 –monogallate  EGC + ECG --- Theaflavin -3’ –monogallate  GC + C --- Neotheaflavin  GC + EC --- Isotheaflavin ‘dir.

Theaflavinler çözelti halinde iken parlak portakal kırmızısı bir renk gösterirler. Çay deminin niteliği üzerinde olduğu kadar parlaklığı üzerinde de önemli etkiye sahiptir. Bunlar içerisinde theaflavin monogallatlar diğerlerine göre daha parlak ve daha buruk tada sahiptir.

Common borders. Common solutions. 99

Therubigin (TR)’ler ise hem kateşinlerin peroksidaz enzimi katalizörlüğünde oksidasyonu ile hem de TF’lerden oluşurlar. TR’lerin karmaşık olan kimyası tam olarak tespit edilememiştir. Ancak TF ve TR kombinasyonunun doğru şekilde oluşması ile çay deminin parlaklık, dolgunluk ve renk değerleri oluşur.

Oksidasyonu Etkileyen Etmenler: Çayın oksidasyonuna etki eden etmenlerin başlıcaları oksidasyon süresi, sıcaklık, solma derecesi, çay yapraklarının serilme kalınlığı, O2 konsantrasyonu, oksidasyon odası koşulları ve diğer etmenlerdir.

 Oksidasyon Süresi: Ortodoks yöntemine göre siyah çayın işlenmesinde kıvırma dâhil oksidasyon süresi genelde 3.5 ile 4 saat arasında değişir. Sürenin gereğinden fazla uzunluğu ya da kısalığı olumsuz etkilere yol açar. Oksidasyon süresi uzadıkça çay deminin burukluğu ve parlaklığı üzerinde etki yapan theaflavin (TF) kapsamı azalır. Buna karşın çay deminin renk intensitesine etki yapan Therubigin (TR) kapsamı artar. Kaliteli siyah çay üretimi için oksidasyon süresi dikkate alınmalıdır. Oksidasyon süresi uzatıldığında çay deminde fazla renk, daha az nitelik oluşur. Süre kısıtlandığında ise daha az renk daha fazla nitelik oluşur. Bu durum çayda TF ve TR kapsamlarının uygun oranlarda bulunmasını gerektirir. Çayın TR kapsamının artması ve sürenin uzatılması; TF’nin etkisini göstermesine engel olarak çay demi- nin zayıf ve niteliksiz olmasına yol açar. Çay demindeki parlaklık, burukluk, renk ve nitelik dikkate alındığında iyi bir siyah çayda theaflavinlerin (TF), thearubiginlere (TR) oranı 1 : 10 dur. Oksidasyon süresi ile oluşan aroma bileşiklerinin miktarı arasında da yakın bir ilişki vardır. Oksidasyon süresi uza- dıkça, bir kısım aroma maddeleri artarken, bir kısmı da azalmaktadır.  Oksidasyon Sıcaklığı: Oksidasyon aşamasında oluşan yükseltgenme reaksiyonları enzim aktivitesi için gerekli optimum sıcaklık ile yakından ilgilidir. Başta polifenol oksidaz olmak üzere çay yaprağındaki tüm yükseltgenme enzimlerinin aktivite gösterdikleri sıcaklık aralığına göre optimum oksidasyon sıcaklık aralığı belirlenir. Genel olarak çayın oksidasyonu 24℃ ile 29℃ arasında değişen sıcaklıklarda gerçekleşmektedir.  Solma Derecesi: Çay yapraklarının gereğinden fazla soldurulması, oksidasyonu yavaşlatır. Az olan solma ise kıvırma işleminde yaprak hücre özsuyunun akarak yitmesine sebep olur. Her iki durum da oksidasyon reaksiyonlarını olumsuz etkiler. İdeal solma derecesi kıvırmadan su akmayacak ve aynı za- manda yaprakta kuruma olmayacak şekilde belirlenir. Uygun olmayan şekilde aşırı solmuş çay yaprak- larında optimum enzim aktivitesi için gerekli ortam oluşmaz.  Oksijen(O2) Konsantrasyonu: Oksidasyon işlemi süresince bütün yükseltgenme tepkimelerinin temel- ini oksijen (O2) oluşturmaktadır. Bu nedenle oksidasyon reaksiyonları süresince çay yaprağı par- çacıklarının hava ile iyi bir şekilde teması sağlanmalıdır. Polifonellerin, polifenol oksidaz enzimi ile yükseltgenmesi ve TF oluşumu için bol miktarda oksijen (O2) gereksinimi vardır. Oksidasyon anında

Common borders. Common solutions. 100

oksijenin görevini en yüksek düzeyde yapabilmesi için yapraktaki kıvırma işleminin iyi yapılmış olması gerekmektedir.  Çay Yapraklarının Serilme Kalınlığı: Oksidasyon işleminin başarısı soldurulmuş ve kıvrılmış yaprağın serme kalınlığı ile yakından ilgilidir. Zira bu işlem esnasında yaprakların gereğinden ince serilmesi, oksidasyon esnasında oluşan sıcaklığın kaybolmasına, serme kalınlığının artması ise sıcaklığın istenenden fazla olmasına ve yaprakların arasından yeterli oksijen geçememesine dolayısıyla her iki durumda da yeterli oksidasyon elde edilememesine sebep olur. Buna göre serme kalınlığının 5-7,5 cm arasında olması uygun olur.  Oksidasyon Odası ve Koşulları: Oksidasyon odasının sıcaklığı 27℃ yigeçmemelidir. Oksidasyon odasında yeterli nemin sağlanamaması halinde ise üretilen çayda suda çözülmeyen siyah kahverengi bileşikler oluşur. Bu nedenle oksidasyon ister arabada, ister hareketli veya sabit teknelerde olsun, yaprağa verilen 24-29 derece arasındaki sıcak havanın belli miktarlarda nemi içermesine dikkat edilir.  Yaprağın genetik yapısı,  Yaprağın kıvrılma şekli,  Oksidasyonu Etkileyen Diğer Etmenler: Oksidasyona, yeşil çay yaprağının nitelikleri yanında uygulanan kültürel tedbirler ve coğrafi faktörlerde etki eder. Çay yaprağının körpe veya kart oluşu, toplama stand- ardı, çay ocağının budanma ve gübreleme durumu gelişme koşulları, toprağın yapısı, çay yaprağının toplandığı bahçenin denizden yüksekliği gibi etmenler oksidasyona doğrudan veya direkt etki eder. Soldurma ve kıvırma işlemlerinin iyi yapılıp yapılmaması da fermantasyona etki eder.

Enzimler yardımı ile bir seri kimyasal tepkimeler sonucu oluşan oksidasyonun tamamlanıp tamamlanmadığı çeşitli şekillerde belirlenir. Çay yapraklarında oluşan aromaya ve renk değişikliğine bakılarak oksidasyonun durumu üzerine karar verilmesi yaygın şekilde uygulanan bir yöntemdir. Fakat kişiden kişiye değiştiği için görecelidir. Oksidasyonun tamamlanıp tamamlanmadığı en iyi ve doğru şekilde theaflavin (TF) ve (TR) oranlarının belirlenmesiyle anlaşılmaktadır. Bu oranın 1:10 olması fermantasyonun en iyi düzeyde olduğunu göstermektedir.

d) Kurutma İşlemi

Kurutma işlemi, enzim aktivitesini durdurarak oksidasyona engel olmak ve mamul çayın kalitesini koruyabilmek için stabil bir ürün elde edebilmek amacıyla yapılır. Yaş çay yaprağının ağırlıkça % 75-80’ini oluşturan su oranı soldurmada % 15-20 oranında, kurutmada da % 55-57 oranında azalarak nihai üründe % 3-4’e düşer. Kurutma işleminin kalitesine etki eden etmenler, giriş ve çıkış sıcaklığı, kurutma havasının debisi, dış hava sıcaklığı, kurutulacak çayın serme kalınlığı ve kurutmanın süresidir.

Common borders. Common solutions. 101

 Kurutma Giriş Çıkış Sıcaklığı: Kurutma işleminde kullanılan havanın fırına giriş sıcaklığı 95-100 °C ve fırın çıkış sıcaklığı 50-55 °C arasında olmalıdır.  Kurutma Havasının Debisi: Kurutma havasının debisi, uzaklaştırılacak rutubet miktarına ve seçilecek kurutma süresi ve sıcaklığına göre değişir.  Yaprağın Serme Kalınlığı: Kurutulacak çay yaprakları, içerdikleri su miktarına, yaprağın kıvrılma duru- muna, fırında kalacağı süreye ve kurutmada kullanılan havanın debisine bağlı olarak düzgün bir tabaka oluşturacak şekilde yayılır. Fırın içindeki çayın serme kalınlığı azaldıkça kurutma kalitesi artar.  Kurutma Süresi: Kurutma süresi yaprağın solma derecesine, kullanılan sıcaklık derecesine, yaprağın serme kalınlığına ve kurutmada kullanılan havanın debisine bağlı olarak değişir. Nihai ürünün rutubeti % 3-4 oluncaya kadar kurutma işlemine devam edilir.

Siyah çay imalatında kurutma işleminde en yaygın olarak kullanılan fırınlar, 4 feet ve 6 feet’lik fırınlardır. Bu fırınlar 400-450 kg/hr su buharlaştırma kapasitesine sahiptirler.

Kurutma İşlemi Esnasında Oluşan Kimyasal Olaylar:

 Kurutma ile PPO ve PO gibi yükseltgenme enzimlerinin inaktive olmaları sonucu biyokimyasal olaylar sonlanır.  Sıcaklığın yükselmesi ile klorofil degradasyonu olarak feofitin ve feoforbide dönüşerek siyah çayın renginin oluşumuna katkıda bulunur.  Sıcaklığın yükselmesi ile proteinler ve polifenoller kompleks kimyasal yapılar oluşturur ve bu reaksiyon çaydaki burukluk düzeyini azaltır.  Yine yüksek sıcaklıkta karbonhidratlar ve amino asitler arasında oluşan kimyasal reaksiyonlar aroma bileşenlerinin oluşumunu sağlar.

e) Tasnif, Harmanlama ve Paketleme İşlemi

Fırın çıkışı çaylar, homojen değildirler. Değişik tanecik büyüklüğüne ve yoğunluğuna sahiptirler. Bunların belli şekilde tasnifi ve standardizasyonu gereklidir. Bu amaçla fırın çıkışı çaylar tasnife tabi tutulmaktadır. Çaylar tasnif sisteminden geçirilerek belli nevilere ayrılmakta ve tasnifte elenmeyen kaba çaylar kırıcılardan geçirilip kırılarak tekrar aynı tasnif sisteminden geçirilmektedir. Bu işlem sonucunda tanecik büyüklükleri aynı fakat kalitesi daha düşük ikinci bir seri daha elde edilmektedir. Fırın çıkışı çaylar önce midilton eleklerinden, daha sonra ise Pakka eleklerinden elenip en iyi kalitedeki belli sınıf çaylar elde edilmektedir. Kalan kaba çaylar ise kırıcılardan geçirilerek tekrar aynı tasnif işlemine tabi tutulmaktadır.

Paketleme öncesi değişik dereceli çayların belli oranları istenilen kalite değerlerine göre karıştırılarak harman edilmektedir. Değişik dereceli çayların nem kapsamları, gerek parçacıklarının büyüklükleri ve gerekse

Common borders. Common solutions. 102

uygulanan işlemler nedeniyle, farklılık göstermektedir. Çay sektöründe faaliyet gösteren firmalar genellikle ürettikleri çaydan elde ettikleri tüm nevilerin tamamını harmanlayarak tek paket halinde piyasaya sürmektedir. Çay nevileri arasında 1, 2, 3 nevi çaylar 1. kalite, 4, 5, 6 nevi çaylar da 2. kalite olarak bilinmektedir. 7. nevi çay ise en düşük kalitedeki toz çaydır. Paketleme fabrikalarında önce nem kontrolüne tabi tutulan çaylar bir kez daha lif ayırıcılarından geçirildikten sonra harmanlanmaktadır. Değişik çayların harmanlanmasında farklı reçeteler uygulanmaktadır. Bu reçeteler, paketlenecek çayın kalitesine göre çay nevilerinin her birinden farklı yüzdelerde alınacak miktarın belirlenmesidir. Harmanlanan çaylar daha sonra farklı ebat ve ağırlıkta ambalajlanarak paketlenmektedir.

Tasnif İşlemi Sonucu Elde Edilen Ortodoks Çay Nevileri

Çay Nevi Derecesi Terminoloji

FP Flowery Pekoe

FTGFOP Fine Tippy Golden Flowery Orange Pekoe

Yaprak Çay TGFOP Tippy Golden Flowery Orange Pekoe

TGFOP-1 Tippy Golden Flowery Orange Pekoe-1

GFOP Golden Flowery Orange Pekoe

FOP Flowery Orange Pekoe

OP Orange Pekoe

BOP-1 Broken Orange Pekoe-1

GFBOP Golden Flawory Broken Orange Pekoe

Broken Grubu BPS Broken Pekoe Souchang

GBOP Golden Broken Orange Pekoe

FBOP Flawory Broken Orange Pekoe

BOP Broken Orange Pekoe

Fannings Grubu GOF Golden Orange Fannings

FOF Flawory Orange Fannings

FOPF Flawory Orange Pekoe Fannings

OPD Orthodox Pekoe Dust

OCD Orthodox Churamoni Dust

Common borders. Common solutions. 103

Dust( Toz Çay) BOPD Broken Orange Pekoe Dust Grubu BOPFD Broken Orange Pekoe Fine Dust

FD Fine Dust

Tablo 48: Ortodoks Çay Nevileri

Ortodoks Yöntemle Üretilen Siyah Çaylarda Tasnif Sisteminin Genel Akış Şeması

Grafik 6: Ortodoks Yöntemle Üretilen Siyah Çaylarda Akış Şeması

Çay sektörünün öncüsü olan ÇAYKUR uzun yılların gözlem, deneyim ve bilgi birikiminden yararlanarak Ortodoks yöntemini modifiye ederek hem yeni teknolojiler eklemiş, hem de üretici, tüketici ve sektör için uygun hale getirmiştir. Çay fabrikalarında kullanılan makinelerin büyük bir bölümü koşullara uygun şekilde değiştirilmiş ve ülkemizde üretilmiştir. Sonuç olarak siyah çayın işlenmesinde bir ÇAYKUR yöntemi oluşmuştur.

Common borders. Common solutions. 104

ÇAYKUR yönteminin Ortodoks yöntemden belli farkları bulunmaktadır;

 Soldurma sistemi kontinü sistemdir ve süre varyatörlerle ayarlanabilir. Ortalama solma süresi 6 saattir. Soldurma teknelerinin homojen şekilde karışmasını sağlayan karıştırıcılar her teknenin ilk 1/3’lük mesafesine konmuştur.  Rotervan kullanılarak sistem rahatlatılmıştır.  Kıvırma makineleri kontrol panelinden kumanda edilen bantlı sistemle yüklenmekte ve boşaltılmak- tadır. Sadece kıvırma makinesinin boşaltılması için boşaltma kapağı manuel olarak açılmaktadır.  Oksidasyon, kontinü sistemle çalışan hareketli ve delikli bantlardan oluşan ve ortam koşulları ayarlı olan oksidasyon bölümlerinde gerçekleşmektedir.

ÇAYKUR Yöntemi, diğer işlem basamakları yönünden Ortodoks Yöntemin modifiye edilmiş şekli olmakla birlikte, tasnif sistemi ve derecelendirmesi CTC (Cut, Tear, Curl) Yöntemiyle benzerlik göstermektedir. ÇAYKUR Yöntemi, yalnızca 7 nevinin alındığı farklı bir tasnif sistemine sahiptir.

Bu neviler aşağıdaki şekilde adlandırılır;

Çay Nevi Derecesi Terminoloji

1 İmalat kırığı Fannings (F)

2 İmalat kırığı Broken Orange Pekoe (BOP)

3 İmalat kırığı Broken Orange Pekoe (BOP)

4 Kırmadan geçen Fannings 2 (F2)

5 Kırmadan geçen Broken Orange Pekoe (BOP)

6 Kırmadan geçen Broken Pekoe (BP)

7 Toz Çay Dust (D)

Tablo 49: Çaykur’un Ürettiği Çay Nevileri

2. CTC (CUT, TEAR, CURL) Çay İmalat Yöntemi

Çay imalatında önemli değişikliklerden biri kıvırma işleminde CTC (cut, tear, curl) makinelerinin kullanılması ile olmuştur. İlk defa 1925 yılında Hindistan Assam’da T:A. Chalmer tarafından CTC (cut, tear, curl) çay imalatı başlatılmıştır. İlk CTC (cut, tear, curl) makinesi 1930 yılında Assam’da W. Mac. Kercher tarafından icat edilerek yaygın olarak kullanıma girmiştir. Çok kısa zamanda CTC (cut, tear, curl) çay imalatı gelişerek Legg-Cut ve rotorvane imalatın yerini almıştır.(Altın, 1986) Kesintisiz olarak çalışan CTC (cut, tear, curl) makineleri kesme, ezme, parçalama, yırtma ve dökme işlemini aynı anda yapılmaktadır. Kelime anlamı olarak Kesme-Parçalama-

Common borders. Common solutions. 105

Kıvırma anlamına gelen Cutting-Tearing-Curling kelimelerinin baş harflerinden esinlenerek adlandırılmış olan CTC (cut, tear, curl) yöntem ile elde edilen çay daha ince olduğu ve az hacim kapladığı için II. Dünya Savaşı yıllarında belli hacimdeki torba ve kutuların daha çok çay alabilmesi amacıyla icat edilmiştir. Ortodoks yöntemden farklı olarak CTC (cut, tear, curl) yöntemle siyah çay imalatında çaylar soldurma işleminden sonra kıvırma işlemi yerine CTC (cut, tear, curl) makinalarından geçirilir. Ancak CTC(cut, tear, curl) makinasına verilmeden önce solmuş yapraklar güçlü mıknatıslara sahip yaş çay eleklerinden geçirilerek varsa içindeki metal parçacıklardan arındırılır. Daha sonra ön hazırlık amacıyla Kıyma Makinası ve Rotorvan kombinasyonundan geçirilerek CTC (cut, tear, curl) makinasını daha verimli kullanabileceğimiz yeknesak bir ara ürün elde edilir. Bu ürünün CTC (cut, tear, curl)’den geçmesi daha kolay olup CTC (cut, tear, curl)’nin kapasitesi daha verimli kullanılabilir. CTC (cut, tear, curl) makinası, birbirine ters yönde dönen ve üzerinde helezonik yivler bulunan ve düzgün dairesel hareketler yapan iki paslanmaz çelik tamburdan oluşmuştur. Bu iki tamburun hız diferansiyeli genellikle 1:10 olarak ayarlanır. Yavaş dönen tambur ile hızlı dönen tambur ikilisinin dönme hızı aralığı 70:700 rpm ile 100 – 1000 rpm arasında değişir. Genellikle tambur çapları 20.3 cm ile 20.95 cm arasında değişmekle birlikte son yıllarda çapı 33 cm olan tamburlara sahip büyük CTC (cut, tear, curl) makinaları kullanılmaya başlanmıştır. Tambur genişlikleri ise genellikle 61 cm ile 91 cm arasında değişir. CTC (cut, tear, curl) makinaları ikili, üçlü veya dörtlü olmak üzere ardışık bir şekilde dizilmiş olarak kullanılırlar. Bu makinalardan çıkan homojen görünümlü ara ürün, Ortodoks çaylar gibi oksidasyon işlemine tabi tutulur. Ancak homojen ve küçük olan parçacıklara oksijenin penetrasyonu daha kolay olacağından oksidasyon süresi kısmen azalır. Siyah çaya işlemenin çeşitli aşamalarında karotenoid miktarında azalma olur. Siyah çayın CTC (cut, tear, curl) yöntemiyle üretilmesi halinde Ortodoks yöntemine göre karotenoidler yaklaşık %10 daha fazla olmaktadır.

Kurutma işleminden sonra tasnif edilen CTC (cut, tear, curl) yöntemle üretilen çaylar, farklı şekillerde derecelendirilir.

CTC (Cut, Tear, Curling) İmalatı

Ezme, parçalama, yırtma ve bükme işlemlerini aynı anda yapabilen bir makinedir. CTC (cut, tear, curl) makinesi kesiksiz, devamlı (Continous) çalışabilmektedir.

Makine esas iki işleyici döner yatay valstan oluşmaktadır. Bu iki vals üzerinde yiv-setler açılmış olup valsların dönme hızları da farklı olmaktadır. Çay yaprakları bu valsların arasına yedirilerek ezilip parçalanır. Genellikle bu valsların uzunluğu 60 ile 120 cm olur.

Valsların devirleri genellikle biri 70 diğeri 700 devir/ dakika olarak işlenmektedir. Makinelerin kapasitesi vals uzunluğuna bağlıolarak değişmektedir. 120 cm’lik CTC (cut, tear, curl) de işlenmesi zor olmaktadır. Makinelerde yiv-setlerde kısa zamanda deformasyon görülmektedir. Ayrıca valsların dönme pimleri CTC (cut,

Common borders. Common solutions. 106

tear, curl) makinelerinde işlenecek yaş yaprağın kaliteli olması gerekmektedir. Zira kaba, odunsu kısımları fazla olan yaş yaprakların CTC (cut, tear, curl) de işenmesi zır olmaktadır. Makinelerde yiv-setlerde kısa zamanda deformasyon görülmekte ayrıca valsların dönme pimleri de sık sık bozulabilmektedir. CTC (cut, tear, curl) makinelerinin sağladığı en önemli avantajlar; enerji, işçilik ve zamandan azami tasarruf ile ekonomik oluşudur. Bir diğer avantajı CTC (cut, tear, curl) çaylarda aromanın yüksek seviyede teşekkül etmesi ile mamul çay türlerinin az sayıda olmasıdır. CTC (cut, tear, curl) makinesine verilen çayların tüm hücreleri tam bir parçalanmaya uğratılarak tüm hücreiçindeki öz su dışarı çıkartılırve içindeki tüm kalite maddeleri oksidasyonla gerekli içim özelliklerini oluştururlar. CTC (cut, tear, curl) imalatta genellikle soldurulmuş yapraklar direkt işlenmez. rotorvane makinesinden geçirildikten sonra CTC (cut, tear, curl) makineleri Ortodoks kıvırmalarla beraber kombine olarak kullanılmaktadır. Hafifçe soldurulmuş yaprak önce 20-30 dakikalık pressiz bir kıvırma işlemine tabi tutulur. Kaba kısımlar yaş elekte elendikten sonra CTC’ye verilir. Bu tip imalatta genellikle 2 veya 3 CTC seti bir arada bulunur. Bu şekilde kaba yaprakların CTC de işlenmesi daha iyi olmaktadır. Genellikle az solmuş ve kaba yapraklar hafif bir kıvırmayı müteakip 3 defa CTC’den geçirildiğinde ideal olmaktadır.

CTC (Cut, Tear, Curl) and Rotorvan Kombinasyonu

Yaprağın Ortodoks kıvırmadaki hafif kıvrılması yerine ilk olarak bir rotorvan setine verilmesini müteakip tekrar CTC setinde kıvrılması ile olur. Bu tip imalatta genellikle kaba az solmuş yapraklar niteliği ile Ortodoks sistemin zaman, işgücü, ekonomik olmayışı dezavantajlarını gidermek için yapılır.

CTC (cut, tear, curl) /CTC (Cut, Tear, Curl) Setleri Halinde İmalat

Yaş yaprak kalitesinin iyi olması halinde yalnızca birkaç CTC makinesinden oluşan CTC setleri kullanılır. Genellikle bir sette 3 CTC makine bulunmakla beraber bazen 4 CTC makineli setlerde bulunmaktadır.

CTC imalatta kaba yaş yapraklar kullanıldığında imalat gayet lifli olmaktadır. Bugün Hindistan’da ürünün üçte ikisi CTC metotla imal edilmektedir. CTC makinelerinde valsların yiv ve setlerinin özelliği nedeni ile bu tip imalat çayları gayet homojen görünüşte, parçacıklar gayet küçük ve aynı büyüklüktedir.

Bu nedenle CTC imalatı çaylar tea bags çay yapımına elverişli olup ayrıca likör rengi iyi, burukluk, sertlik özellikleri CTC çaylarda daha iyi teşekkül etmektedir. Normal genişlikte (4ft= 1.2m) ve 1000 devir/ dakika’lık bir CTC makinesi saatte 3720 kg yaprak kıvırabilmektedir. Dünyada CTC makinelerinin kullanımı gittikçe artmaktadır. Mamul çayın görünüşü ve likör kalitesi yüksek devirli CTC de normal CTC’ye nazaran daha iyidir. CTC makinelerinde valslardaki çeşitli yivli setlerin her 100 saatlik çalışması sonucunda biletilmesi gerekmektedir.

Common borders. Common solutions. 107

Çayın Derecelendirilmesi

İşleme esnasında çay yaprakları, çok çeşitli büyüklükte parçacıklara ayrılır. Küçük parçacıklara fermantasyonesnasında daha fazla oksijen nüfuz eder ve dolayısı ile bunlar daha hızlı ve daha etkin değişikliğe uğrar. Kurutma esnasında sıcaklık, yine küçük parçacıklarda daha fazla yükselir. Bu nedenle küçük parçacıkların rutubet miktarı da daha düşük olur.

Parça büyüklüğündeki bu farklar ve onun doğurduğu sonuçlar, çayın karakter ve kalitesi üzerine o kadar etki yapar ki bu karışımı eleme suretiyle çeşitli iriliklere ayırma zorunlu olur.

Günümüzde Ortodoks ve CTC (cut, tear, curl) yöntemlerine göre işlenen çayların derecelendirilmeleri ayrı ayrı yapılmakta ve bunlar ayrı derece sözcükleri kullanılmaktadır.

Ctc (Cut, Tear, Curl) Çay Dereceleri

Kırılmış (Broken) çaylar

Kırılmış Pekoe One (BPO)

Broken Pekoe (BP)

Savrulmuş (Fannings) Çaylar

Pekoe Fannings One (PF1)

Pekoe Fannings (PF)

Toz (Dusts) Çaylar

Pekoe Dust (PD)

Dust One (D1)

Dust (D)

Tablo 50: CTC Çay Dereceleri

Değişik derecelerdeki, özellikle sap ve lif parçacıklarından oluşan miktarları farklı parçacıkları içerirler. Kırmızı sap ve liflerin çayın içerisinde bulunması istenmez. Usulüne ve standardına uygun şekilde toplanan yaş çay yapraklarından yapılan çaylarda, sap ve lif parçacıkları miktarca azdır. Kaba ve kart çay yapraklarından işlenen çayın sap ve lif kapsamı yüksektir.

Kırmızı sap ve lifler değişik yöntemler uygulanmak suretiyle çaydan ayrılır. Başlangıçta uzun yıllar elle yapılan bu iş, sonraları elek tipi ya da elektrostatik çöp ayırıcılar kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

Common borders. Common solutions. 108

CTC(Cut, Tear, Curl) Yöntemle Üretilen Siyah Çaylarda Tasnif Sisteminin Genel Akış Şeması

Grafik 7: CTC(Cut, Tear, Curl) Yöntemle Üretilen Siyah Çaylarda Tasnif Sisteminin Genel Akış Şeması

3. Legg-Cut Çay imalatı

Yeterince solmamış yaprağın kıvrılması güç olmaktadır. Fakat soldurma tesislerinin yeterli olmadığı ve yaprak miktarının fazla olması ile bu imalatın işçilikten, zamandan ve soldurma tesisinden tasarruf etmesi düşüncesi ile Legg-cut kullanılmaya başlanmıştır.

Legg-cut makineleri tütün kıyma makinelerine çok benzemektedir. İlk olarak 1923 yılında Hindistan’da kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra soldurma güçlükleri ile 1925 yılında Hindistan’ın Doars bölgesinde sert kullanımına geçilmiştir.

Bu makine daha ziyade Ortodoks sistemdeki kıvırma makinelerinin yükünü hafifletmek için kıvırmalarla kombine halde kullanılır.

Legg-cut’lar genellikle rotorvaneler ile kombine kullanıldığında daha başarılı olunmaktadır. Legg-cut imalat çaylar genellikle Ortodoks çaylara nazaran gerek görünüş ve gerekse kalite yönünden daha düşük seviyelerdedirler. Legg-cut imalatı çaylarda bir diğer dezavantaj da bu tip mamul çayın depolanmasında

Common borders. Common solutions. 109

görünmeyen karakterler olan tat, koku ve aromanın kısa zaman süresinde azalmaya başlamasıdır. Bunun sebebi soldurma yapmadan yapılan imalattır.

4. Rotorvan Çay İmalatı

1958 yılında Toklai deneme istasyonunda I an Mc Tear tarafından icad edilmiştir. Et kıyma makinesine benzemektedir. Rotovanda, işleyici silindir şeklinde bir gövde içinde çalışan helezon bir şaft bulunmaktadır. Silidir içinde ayrıca silindire sabitleştirilmiş şafta karşıt olacak şekilde parmaklar mevcuttur.

Silindirin sonsuz dönme hareketiyle verilen yaş yapraklar silindir içindeki karşıt parmaklarla sıkıştırılıp ezilmektedir. Genellikle rotorvaneler iki standart ölçüde 8 ve 15 inçli silindir çapında imal edilirler. Genellikle rotorvaneler tek başlarına kullanılmazlar. Rotorvanlar ayrıca Legg-cut ve Ortodoks kıvırmaları ile de kombine halde kullanılmaktadırlar. Tek başına rotorvanelerin kullanılmasında solmuş yaprak önce birinci rotorvandan geçirilir ve besleyici ünite olmakta, bilahare ikinci ve üçüncüden geçirilir. Arada yaş kalburlama da kullanılarak kalın mallar dördüncü ve gerek görülürse beşinci rotorvandan geçirilir. Bu şekilde imalatta verim 1600 kg/saat solmuş yaprak olup, oksidasyon müddeti de üç saatten 1-1,5 saate inmektedir. Rotorvan makineleri genellikle kaba mahsulün işlenmesinde kullanılmaktadır. Rotorvanlar Ortodoks ve CTC (cut, tear, curl)’ye göre daha düşük kalite mamul çay üretmektedir. Rotorvan makinesinde verim ve yaprağın kıvrılma özelliği şaftın dönme hızı, parmakların dizaynı ile çıkıştaki döner bıçağın aralık açıklığı ile sınırlı olmaktadır.

Rotorvan imalatta mamul çaylarda renk, parlaklık, likörde keskinlik özelliklerine karşı Ortodoks’taki gibi burukluk ve aroma görülmektedir. Fakat bu özellikler Ortodoks’la beraber kombine kullanılmasında az da olsa kazanılabilmektedir. Rotorvan imalatta topaklaşmanın önlenmesi ve havalandırma mamul çayın kalitesine olumlu yönde etki yapmaktadır.

5. Tritüratör Çay İmalatı

Esas itibariyle bu makine rotorvane ile aynı prensiple çalışmaktadır. Fakat kıvrılmada çay parçacıkları rotorvane makineye göre daha iyi oluşmakta ve mamul çayda fiziki görünüş iyileşmektedir.

Trituratör makinesi direkt olarak kare şeklinde bir Hopper vasıtasıyla beslenmektedir. Beslenme özel konveyörle yapılmaktadır. İçteki vidalı kanatlar çayı gövde içinde vermekte ve gövde sonuna doğru basınçla sıkıştırılmaktadır. Makine CTC (cut, tear, curl)’deki gibi beslemeye ihtiyaç göstermemekte, ayrıca verim hızı ve çıkış ağzında basınç ayarlanabilir olduğu için yaprağın kıvrılması istenen şekilde yapılabilmektedir.

Trituratör makineleri CTC’ler ile kombine halde kullanılabilir. Bu halde iki Trituratör makinesinin bir CTC setini beslemesi ve yaprağın az solmuş olması en iyi neticeyi vermektedir. Bu halde trituratörlerden geçen yaprak bantlarla CTC’ye girerek iki veya üç CTC makinesinde kıvrılmaktadır.

Common borders. Common solutions. 110

6. Seylan Kontinu Kıvırma Makinesi

İç içe iki çelik fıçıdan ibarettir. İç çelik fıçı döner olup, rotorvane biraz benzer çıkış ağzı ayarlanmak sureti ile parçalanma hızı ve basınç ayarlanabilmektedir. Dakikada 25 devir yapmaktadır. Kapasitesi 900-1350 kg/saattir. Bu makineden çıkan yaprak daha iyi renge sahip olmaktadır. Bu makinenin CTC ve rotorvane nazaran daha az güç gereksinimi vardır.

7. Toklai Kontinu Kıvırmaları

Genellikle Ortodoks kombine halde kullanılır. Saatte 725 kg solmuş yaprak işlemektedir. Bu makine çok iyi solmuş yaprağı işlemektedir. Ortodoks’tan %20 daha fazla elek altı çay üretilmektedir. Eğer solma çok iyi yapılmışsa Toklai kıvırıcıları Ortodoks’a nazaran çok iyi sonuç vermektedir.

8. Barbora Yaprak Kıvırıcıları

En son uygulamaya konulan bu makine çalışma esnasında kıvrılmış olan yaprağa havalandırma görevi de yapmaktadır. Rotorvanın gelişmiş şekli olup, yarıca çaya kıvrım verici batenli konide ihtiva etmektedir. Diğer tüm imalatlarla mukayese edildiğinde hayli üstünlükleri mevcut olup, özellikle kıvrılmanın homojenliği, iyi havalandırma yönünden tercih edilmektedir. Çalışma esnasında 38 devir/dakika ile saatte 1200-1500 kg solmuş yaprak (%70-75 solmuş yaprak) kıvrılabilmektedir.

9. Russian Kontinu Kıvırmaları

Ortodoks kıvırma makinelerinin modifiye edilerek kontinu hale getirilmiş şekilleridir. Alttan verilen solmuş yaprak kıvrılarak üst taraftan alınır. Üst taraftan banta alınan kıvrılmış çay gerekirse ikinci bir kıvırma makinesine verilir. Bu makine klasik Ortodoks kıvırma makinesi prensibindedir. Sadece kıvırma işleminde Ortodokstan farklı olarak kotinu olma özelliği ile beraber insan faktörünün müdahaleciliği burada ortadan kaldırılır. Böylece kıvırma işleminin kontrolü çok daha iyi yapılabilmektedir.

10. Ekspressor

Presleme prensibi ile çalışır. Diğer tüm kıvırma sistemlerinden farklıdır. İlk olarak pamuk sıkma makinesinden uyarlama şeklinde geliştirilmiştir. Preslenmiş yaprak daha iyi kıvrılmaktadır. Fakat pres esnasında yaprak özsuyu akıp gittiği için %5 kayıp söz konusu olup kalite teşekkülü yönünden de özellikle istenmeyen bir husustur. Bu yüzden de fazla kullanılmamaktadır.

11. Çok Yönlü Kombinasyonlar

Disk roller; iki disk veya vals arasından yaprağın geçirilmesi ve bu geçme esnasında sıkışma ve parçalanma temin edilmektedir. Disk roller; veya valsler sistemi ile kıvırma, parçalama yapan çok değişik makineler vardır.

Common borders. Common solutions. 111

Bu tip makinelerin Ortodoks’a nazaran farklı kontinu imalata imkân vermesi makinelerin az yer tutmaları yerden tasarruf, işletme masraflarının azlığı, ucuz oluşları, yapı itibariyle basit olduklarından bakım masrafının ve arıza yapma şansının az olmasıdır.

a. Lawrie tea process (L.T.P.) Ticari çay üretiminde pek fazla kullanılmamaktadır. Çelik bir mil çevresinde hareketli bir çok çekici ihtiva eder. Solmuş yaprak bu çekiçlerle dövülerek ezilip parçalanır. Bunun için bir ön kıvırmaya ihtiyaç yoktur. Oksidasyon çok hızlı başlar ve biter. Kapasitesi 260-300 kg/saat mamul çaydır. İşçilik ve kuvvet gereksinimi Ortodoks’a nazaran hayli düşüktür.

b. Hamurlaştırma ve Fermantasyon Projesi Bunun için soldurulmamış yaprak iyice ezilerek hamur veya lapa haline getirilip, bilahare oksidasyona verilir. Böylece kaba ürünlerden likör rengi çok iyi ve içimi güzel çaylar elde edilmektedir. Bu tip üretimler özellikle instant tea (öz çay) için uygundur.

c. Kıvırma – Rotorvane CTC (cut, tear, curl) gibi rotorvane imalatta Kuzey Hindistan’da kullanılan ve özellikle kaba yaş yaprak mahsulü geldiğinde uygulanır. Yaprakta iyi mahsul oranı %20-60 olduğunda özellikle rotorvane imalat kullanılır. Rotorvane imalatın bir avantajı kesik veya kırılmış parçacıkların mamul çay içinde görülmemesidir. Ayrıca kıvırmadan sonra rotorvanenin uygulanışı ile daha iyi likör rengi oluşmaktadır. Hindistan’da kullanılan kombinasyonda nihai kıvırma işlemi Ortodoks olmaktadır. Oksidasyon müddeti hem Ortodoks hem de Rotorvane için aynı olmaktadır.

d. Legg-Cut-Rotorvane Rotorvanın başarı ile kullanıldığı diğer bir kombinasyonda, Legg-cut iledir. Özellikle az solmuş ve depolanmış yaş yaprağın bu metotla kıvrılmasında iyi sonuç alınmaktadır. Normal olarak evvela yaprak Legg-cut’da kıyılır. Bundan sonra bir veya iki rotorvandan geçirilir. Özellikle kaba yaprak hasat edilen mevsimlerde bu sistemle imalat yapılır. Rotorvane makinesinin diğer yaprak kıvırıcılarla kombinasyonunda bir çok faktör etkindir. Bunlar; Yaprağın tipi, solma derecesi, yaprak toplama standardı, rotorvanın beslenebilme durumu, Pazar istekleri ekonomik etkenler v.s.dir. Rotorvane imalat Ortodoks imalata nazaran harcanan kuvvet (elektrik ve yakıt) ile makinelerin kapladığı saha ve kıvırmada kullanılan iş gücü yönünden çok daha avantajlıdır. Rotorvane, CTC (cut, tear, curl) makineleri kum, taş, yabancı metal ve parçalar dolayısı ile kolayca aşınır veya zarar görebilir. Bunu önlemek için de solmuş yaprağın kıvırma makineleri olan

Common borders. Common solutions. 112

rotorvaneden veya CTC (cut, tear, curl)’ye girmeden evvel elektrostatik bir elekten geçirilerek yabancı maddeler temizlenir. Rotorvane ve CTC (cut, tear, curl) çay imalatının Ortodoks’a kıyasla bir üstünlüğü de oksijen tatbikini (oksijenasyon) mümkün olmasıdır. Böylece Ortodoks’a nazaran çok daha fazla parçalanan ve tüm hücrelerin parçalanmasıyla serbest hava ile temasa geçen kalite maddelerine ekstra oksijen tatbiki ile maksimum kalite oluşmaktadır. Bu nedenle Rotorvane CTC (cut, tear, curl) çaylar daha keskin, renkli ve buruk olmaktadır. Bu kalite standartları borsalarda mamul çayın fiyatını artıran önemli faktördür.

Çay Yaprağının Parçalanmasında (Kıvrılmasında) Diğer Metotlar;

Mekanik yaprak kıvırıcılarının haricindeki metotlar henüz tatbikata konmamış olup aşağıda sıralanmıştır.

1- Basınç düşürülerek vakum uygulamak suretiyle yaprak parçalamak. 2- Yaprakların dondurulması ve diğer metotlar 3- Ultrasonic metotlar

Basınç azaltılarak vakum uygulamak suretiyle yaprağın parçalanması (L.D.S. sistemi olarak bilinir). İlk defa 1947’de Hollanda’da geliştirildi. Vakumlama ile yaprak hücreleri parçalanır. Yüksek frekanslı ışıkla yaprağın parçalanması çok önceden bilinmektedir. İlk olarak Rusya’da denenmiştir. Eğer ultrasonic kıvırma başarılı olursa CTC (cut, tear, curl), Rotorvane ve Ortodoks sistemlere oranla çok büyük oranda işçilik, güç gereksinimi, yer ve zamandan çok fazla tasarruf sağlanacaktır. Ayrıca ultrasonic parçalamada işlem en hassas şekilde en küçük hata ve ihmal olmaksızın gerçekleşecektir. Ortodoks dışı çay kıvırma işlemlerinin (CTC (cut, tear, curl), rotorvane, L.T.P., Legg-cut v.s.) verimliliği bir çok faktöre bağlıdır. Bunlar; yaprağın tipi, solma nispeti, kıvırma şartları, kıvırma makinesinin cinsi, nihayet ihtiyaç duyulan mamul çay çeşididir (Kacar, 1978). Sürekli bir sistem olan CTC (cut, tear, curl) yöntemiyle kesintisiz şekilde çay işlenebilmektedir. Fermantasyon süresinin kısa olması ve otomasyona geçilmiş bulunulması nedeniyle zamandan ve işçilikten tasarruf sağlanmıştır. Çay yapraklarındaki hücrelerin iyi bir şekilde parçalanabilmesi, hücre özsuyunun tamamen dışarı çıkarılabilmesi nedeniyle fermantasyon sonunda çay daha iyi içim özelliğine kavuşmaktadır. Çayın demi parlak, daha renkli ve kuvvetlidir. Çay parçacıkları daha küçüktür. Ullah ve ark., (1984) CTC (cut, tear, curl) çaylarında theaflavin (TF) kapsamını ortalama 1,47±0,02 g/100g Ortodoks çaylarında ise 0,77±0,03g/100g olarak belirlemişlerdir. CTC (cut, tear, curl) çaylarının TF kapsamları, Ortodoks çaylara göre yaklaşık iki kat daha fazladır. Tüm özellikleri dikkate alındığında CTC (cut, tear, curl) çayları, Ortodoks çaylarından önemli derecede farklılık göstermekte ve içim alışkanlığı oluşmuş kişilerin çaylarını değiştirmeleri bu yüzden güç olmaktadır.

Common borders. Common solutions. 113

1.2.1.1.1. Yeşil Çay Üretim Teknolojileri

Yeşil çay, Camellia sinensis çay bitkisinin tepe tomurcuğu ve onu takip eden iki yaprak esasına göre hasat edilmiş taze sürgünlerinden üretilen okside olmamış bir çay çeşididir. Dünya da ilk kez Çin’de üretilen, M.S. 800’lü yıllarda Çin‘den Japonya‘ya getirilen bu ürünün, o yıllarda da güçlü bir ilaç ve sağlıklı bir içecek olarak tüketildiği bilinmektedir. Daha sonraki yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, yeşil çayın insan sağlığı açısından mucizevi bir içecek olduğunu göstermiştir. Japonya’da ve Çin’de çoğunlukla ve bir kısım Uzak Doğu ülkelerinde kısmen tüketilmekte olan çay çeşididir. Oksidasyona uğratılmadan yapılan çaydır. Taze çay yaprakları üzerine sıcak buhar gönderilerek enzimler denatüre edilir. Sonra sıcak hava ile kısmi kuruma ve kıvırma işlemine uğratılır. Yapısındaki rutubetin %40’ını kaybedince basınç altında yeniden kıvrılır. 100˚C’de 10 dakika kurutulur ve tekrar kıvrıldıktan sonra 80˚C’de nem oranı %5’e düşünceye kadar kurutulur. Bu çaydan elde edilen demler yeşil-sarı renklidir. Dünyada yeşil çay üretimi ve ihracatı özellikle Çin, Japonya, Endonezya, Vietnam, Hindistan tarafından yapılmaktadır. En fazla üretim Çin tarafından yapılmakta olup 2005 yılında üretimleri 691.000 tondur. Bunu 100.000 tonla Japonya izlemektedir. Vietnam ve Endonezya diğer önemli üretici ülkelerdir. Dünyada toplam yeşil çay üretimi 2005 rakamlarına göre 884.000 ton olup bunun 254.000 tonu ihraç edilmektedir. Yeşil çay ihracatında da benzer biçimde Çin 226.000 ton ile dünyada lider konumdadır. Bunu sırasıyla Vietnam ve Endonezya izlemektedir. Çaykur günlük olarak 6.600 ton çay işleme kapasitesine sahip olup, yeşil çay üretimi bunun çok küçük bir bölümünü oluşturmaktadır. Dünyada tüketimi hızla artmakta olan yeşil çay, ülkemizde de henüz tanınmaya başlanmıştır. Türkiye çaycılığına katkıda bulunak ve Türk insanını yeşil çayla tanıştırmak amacıyla Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ ne bağlı Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü bünyesinde “Türk Yeşil Çayı Deneme Üretimi “ adlı proje yürütülmüştür. Taşlıdere Çay Fabrikasında kurulan pilot ünitede 2003 tarihinde deneme üretimleri yapılmıştır. Halen Taşlıdere Çay Fabrikası’nda 20 ton kapasiteli yeşil çay işleme tesisi bulunmaktadır.Dünyada temel olarak iki yeşil çay üretim metodu mevcuttur. Bunlarda biri Japon usulü yeşil çay işleme metodu, diğeri ise Çin usulü yeşil çay işleme metodudur. Bu iki metod arasındaki temel fark; enzim inaktivasyonunda, Japon usulünde Steaming işlemi uygulanırken, Çin usulünde Pan – Firing işleminin uygulanmasıdır. Pan – Fired çayların aromas, steamed çaylardan daha yoğun ve kavrulmuş bir aromadır. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Atatürk Çay ve Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen proje kapsamında Türk Yeşil Çayı İşleme Teknolojisinin Belirlenmesi, Türk Yeşil Çayı Aromalandırma Denemeleri, Türk Yeşil Çayının Kalitesinin Belirlenmesi ve Yabancı Menşeli Çaylarla Mukayesesi konulu alt çalışmalar yapılmıştır.

Yeşil Çayı İşleme Teknolojisi

Türk Yeşil Çayı İşleme Teknolojisinde temel olarak iki imalat yöntemi belirlenmiştir. Bunlardan birincisi Kıvırma Esaslı İmalat, ikincisi CTC (cut, tear, curl) Esaslı İmalat ‘tır. Hammaddenin çok taze olduğu dönemlerde

Common borders. Common solutions. 114

kıvırma esaslı imalat, diğer dönemlerde ve ağırlıklı demlik veya fincan poşet üretimi yapılacağı dönemlerde CTC (cut, tear, curl) esaslı imalat tercih edilmelidir.

BUHAR VERME

SOĞUTMA İŞLEMİ

1.KURUTMA

1.KIVIRMA

ELEME İŞLEMİ

KIVIRMA&KURUT MA İŞLEMİ

ARACHA KONUMUNDA İŞLEMİ TASNİF İŞLEMİ

Şekil 1: Kıvırma Esaslı Yeşil Çay Üretiminin İşlem Basamakları

Steamıng (Buhar Verme) İşlemi: Bu işlem , sıcak buhar kullanılarak 100–110 C’ de , 1 – 3 dakika süreyle yapılır.Bu işlemin amacı polifenoloksidaz enzimi başta olmak üzere tüm oksidasyon enzimlerinin inaktive edilmesidir. Soğutma İşlemi: Bu işlem, şoklanmış yaprakların soğutulması ve yüzeylerindeki suyun kısmen buharlaştırılması amacıyla yapılır. Şoklanmış yapraklar, 20-25 o C’nin altına hızlı bir şekilde soğutulur.

Common borders. Common solutions. 115

1.Kurutma İşlemi: 60-70°C sıcaklıkta 15-20 dakika süre ile kısmi bir kurutma işlemi uygulanarak yaprak özsuyunun kıvırmada akıp gitmesi önlenir ve sakızsı maddelerin yaprak yüzeyindeki oranı arttığından kıvırma işlemine daha müsait hale gelir. 1.Kıvırma İşlemi: Şoklanmış, soğutulmuş ve içerdiği su oranı düşürülmüş çay yapraklarına kıvrım kazandırmak amacıyla yapılır. İlk şekillendirme burada gerçekleşir. Uygulama süresi 45 – 50 dakikadır. Eleme İşlemi: Bu işlem, oluşan topakların parçalanması ve çayın havalanması amacıyla yapılır.

STEAMING İŞLEMİ (BUHAR VERME)

SOĞUTMA İŞLEMİ

1.KURUTMA

CTC(CUT, TEAR, CURL)–ROTORVAN İŞLEMİ

ELEME İŞLEMİ

KIVIRMA&KURUT MA İŞLEMİ

ARACHA KONUMUNDA İŞLEMİ TASNİF İŞLEMİ

Şekil 2: Kıvırma Esaslı Yeşil Çay Üretiminin İşlem Basamakları

Common borders. Common solutions. 116

Kıvırma&Kurutma İşlemi: Son kurutma işlemidir. 100 – 120 ˚C sıcaklıkta nihai şekillendirme ve kurutma işlemi gerçekleştirilir. Kullanılan kurutucular, döner kurutuculardır. Kurutma süresi 60 – 90 dakikadır. Buradan alınan çaya Aracha denir. Aracha, tasnif edileceği zamana kadar ışığa maruz kalmayacak ve rutubet almayacak şekilde paketlenip serin bir yerde depolanır. Bu imalat yönteminde amaç, granül çay yapmaktır. Bu üretim yönteminde de steaming işlemini takiben yapraklar hızlı bir şekilde soğutularak hem 20-25 C ‘nin altına düşürülür, hem de yaprak yüzeyindeki fazla su buharlaştırılır. Daha sonra hızlı bir şekilde kurutma fırınından geçirilerek rutubeti ayarlanan yapraklar CTC (cut, tear, curl)-Rotorvan ikilisinden geçirilir.

Ctc (Cut, Tear, Curl) – Rotorvan İşlemi: Demlik veya fincan poşet üretimine yönelik üretim yapılmak istendiğinde yaygın olarak kullanılır. Mamül çayın tanecik büyüklüğü homojen ve küçüktür. Önce rotorvan, sonra CTC (cut, tear, curl)’den geçirilen çaylar, topak parçalayıcı vasıtasıyla Kıvırma&Kurutma İşlemi için döner kurutuculara gönderilir. Kurutucudan çıkan çaylar, tasnife tabi tutulur.

Tasnif İşlemi: Aracha durumunda depolanarak saklanan çaylar, imalatın kesildiği ara dönemlerde tasnife tabi tutulmak üzere önce döner kurutucularda 30 – 35 dakika süreyle ve 80 – 90 ˚C sıcaklıkta ısıtılır. Lif tutucudan geçirilen çaylar, (7 – 6), (6 – 5) ve (5 – 4) nolu midilton eleklerinden geçirilerek, 7 nolu eleğin üzerinde kalan çaylar cutter (kesici) yardımı ile kesilip tekrar elenir. Midilton eleklerinde elenen çaylar, winnowerden geçirilerek özgül ağırlıklarına göre tasnif edilir. Burada granül çaylar winnowerin ilk iki gözünden akar. Diğer çaylar pakka eleğinden elenerek tasnifleri tamamlanıp torbalanır.

Common borders. Common solutions. 117

FIRINLAMA İŞLEMİ

SOĞUTMA İŞLEMİ

MİDİLTONDAN ELEME

KESME İŞLEMİ

WINNOWERDAN GEÇİRME

PAKKADAN ELEME

PAKETLEME İŞLEMİ

Şekil 3: Yeşil Çay Tasnifi İşlem Basamaklarıı

Resim 30: Çay Yaprakları Resim 31: Yeşil Çay

Aromalandırma İşlemi;

Enstitümüz laboratuarlarında ürettiğimiz yeşil çaylardan aldığımız numunelerle gerek kalite belirleme analizleri ve gerekse aromalandırma denemeleri yapılmıştır. Aromalandırma için Turunç yaprağı, Zencefil,

Common borders. Common solutions. 118

Nane, Kişniş, Defne ve Bergamot esansı olmak üzere 6 farklı aroma belirlenmiş ve bunların % 0 % 0,5, % 1, % 1.5 ve % 2 oranları kullanılmıştır.

Enstitümüz laboratuarında 15 tadımcı tarafından 3 tekerrürlü degüstasyon yapılmıştır. Degüstasyon puanları tablolara işlenerek elde edilen sonuçlar, 6X5 Faktöriyel Deneme Planı uygulanarak test edilmiştir. Uygulanan bu istatistik model kapsamında varyans analiz tablosu hazırlanmış ve Duncan Testi uygulanmıştır.

Duncan testinin sonuçlarına göre en beğenilen aroma maddesi nane, ikinci sırada defne gelmiştir. Üçüncü sırada bergamot esansı, dördüncü sırada zencefil beşinci sırada turunç yaprağı ve altıncı sırada kişniş yer almıştır. Yine aynı testin sonucuna göre en fazla kabul gören aroma katkı oranı yüzde 1.5 Olarak Belirlenmiştir.

Türk Yeşil Çayının Kalitesinin Belirlenmesi;

Türkiye’de yeşil çayın özellikle Çaykur Yeşil Çayının içim alışkanlığını oluşturmak ve geliştirmektir. Bu nedenle Çaykur yeşil çayının kalite standartları, Atatürk Çay Araştırma Enstitüsü’nde belirlenmeye çalışılmıştır.

Araştırmada materyal olarak 1. sürgün dönemine ait genç sürgünler, tasnifsiz ve tasnifli Çaykur Yeşil çayları ve Türkiye’de değişik marketlerde satılan, yabancı ülkelerde üretilmiş 6 farklı yeşil çay çeşidi kullanılmıştır.

Çay Araştırma Enstitüsü laboratuarlarında bir seri fiziksel, kimyasal ve duyusal analizler yapılmıştır. Ve bu analizlerin sonuçları, istatistiki analiz metodu kullanılarak değerlendirilmiştir.

Yabancı ülkelerde üretilen 6 farklı yeşil çay çeşidi ile Çaykur Yeşil Çaylarının kuru çay randımanı, farklı fiziksel özellikleri, rutubet, su ekstraktı, toplam kül, suda çözünen kül, asitte çözünmeyen kül, suda çözünen külde alkalilik, selüloz, polifenol, kafein, Cu, Fe, Zn, Mn, Mg içerikleri ve duyusal analiz değerleri belirlenmiştir.

Sonuç olarak, 2004 yılı 1. sürgün dönemine ait Çaykur yeşil çaylarının analiz sonuçları, Japonya, Çin, Hindistan, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde yapılmış olan dünyadaki tanınmış yeşil çayların analiz sonuçları ile benzer bulunmuştur. Ayrıca Çaykur yeşil çaylarının kalite karakterlerinin, yabancı ülkelerde üretilen ve Türkiye’ de satılan yeşil çaylarınkinden daha iyi olduğu belirlenmiştir.

Tüm bu analizler Çaykur yeşil çayının Türkiye’deki en kaliteli yeşil çay olduğunu göstermiştir.

Yeşil çayın bileşenleri içerisinde en önemlileri polifenollerdir. Polifenoller, kateşin, gallik asit ve bunların türevlerinden oluşmaktadır. Bunlardan en önemlileri flavanollerdir. Yeşil çayın bileşiminde bulunan vitaminler ise A vitamini, B-kompleksi vitaminler, C vitamini ve E vitaminidir. Minerallerden Fe, Zn, Cu ve Se tespit edilmiştir. Gamma Amino Bütirik Asit ve L-Teanıne gibi amino asitler, flavonoidler, polisakkaritler, florid, uçucu aroma bileşenleri ve kafein diğer önemli bileşenlerdir.

Tüm dünyada yeşil çayın sağlıklı bir içecek olarak tüketiminin yaygınlaşmasında en önemli pay polifenollere aittir. Başta Epigallocatechin-3-gallate olmak üzere yeşil çayda bulunan polifenollerin antioksidant özellik

Common borders. Common solutions. 119

gösterdikleri ve kanserden koruyucu etki yaptıkları ile ilgili tüm dünyada birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. Ayrıca yeşil çay kateşinlerinin tümör oluşumunu önlediği, antibakteriyel ve antiviral etki gösterdiği klinik deneylerle belirlenmiştir. Yeşil çay bileşenlerinin diş ve diş etlerini koruduğu, kan şekerini düzenlediği, yüksek tansiyonu önlediği, kan kolesterol düzeyini düşürdüğü ve oboziteyi engellediği konusunda yapılmış birçok bilimsel çalışma mevcuttur.

Doğal antioksidant özelliği taşıyan polifenoller gıda, kozmetik ve ilaç endüstrisinde geniş ölçüde kullanılmaktadır. Çay polifenolleri bitkisel ve hayvansal yağ içeren gıdalarda antioksidant olarak kullanılmaktadır. Yeşil çaydan extrakte edilen polifenoller sakız, diş macunu, koku giderici ve yok edici ağız spreyleri yapımında da katkı maddesi olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Yeşil çayın mikrobiyolojik etkileri üzerine yapılan araştırmalar, yeşil çayın özellikle E.coli (Escherichia coli )suşlarına karşı etkili olduğu ve 5 saat içinde 100.000 adet E.coli (Escherichia coli ) 0-157 bakterisini öldürdüğünü göstermiştir .

Yeşil çayın dünyada en yaygın ticari formlarından biri de “Yeşil Çay Extraktı” ve “Yeşil Çay Polifenolu” adı altında satılan, değişik polifenol konsantrasyonlarındaki doğal yeşil çay extraktlarıdır.

1.2.1.2. Paketleme ve Dağıtım

Küresel çay pazarını tür, paketleme, dağıtım kanalı, uygulama ve coğrafyaya göre bölümlere ayrılmaktadır. Türüne göre pazar; yeşil çay, siyah çay, oolong çay, koyu çay, beyaz çay, Pu-Erh çayı, Matcha çayı ve diğer çeşitlere ayrılmaktadır. Ambalaj temelinde plastik kaplar, kağıt kartonlar, alüminyum teneke ve çay poşetleri olarak sınıflandırılmaktadır.

Türkiye’de Çaykur’a ve özel sektöre ait paketleme fabrikaları bulunmaktadır. Çaykur’a ait Yaş Çay İşleme Fabrikalarında üretilen kuru çaylar, Rize, Ankara illerinde bulunan 2 paketleme fabrikasında paketlenmektedir.

Paketleme işlemi, mevcut teknoloji ile Türk Gıda Kodeksi’ne uygun kalitede yapılmaktadır. ÇAYKUR 2018 yılında üretilen çayların % 81,45’i Rize 100. Yıl Çay Paketleme Fabrikasında, % 18,55'i ise Ankara Pazarlama ve Üretim Çay Paketleme Fabrikasında paketlenmiştir.

Çaykur’a ait paketleme fabrikalarının kapasiteleri; Rize 100. Yıl Çay Paketleme Fabrikasının 2017 Yılı için 7 saatlik fiili kapasitesi 260.240 kg, Ankara Pazarlama ve Üretim Çay Paketleme Fabrikasının 7 saatlik fiili kapasitesi 55.440 ton’dur. Çaykur çay paketleme fabrikalarında 2018 yılında üretilen paketli çayların % 39’u Tiryaki, % 28'i Rize Turist, % 11’i Kamelya, % 7'si Filiz, %2'si Çay Çiçeği, %13’ü de diğer çay çeşitlerinden oluşmaktadır.

Common borders. Common solutions. 120

Fırından çıkan kuru çaylar kalite ve nevilerine göre elek kullanılarak çayların standart ölçülerine ve kalitelerine göre ayrıma tabi tutulmaktadır. Gözleri üstten alta doğru 2,5 cm karede 8-10-12-20- 30 deliği olan eleklerden oluşan makine çay tasnifinde ileri geri titreşimle çalışarak çayların 7 ayrı kaliteye ayrılması sağlanmaktadır. Tasnifden çıkan çaylar, kendi aralarında harman yapılarak istenilen gramajlara ayrılmaktadır. Bez veya naylon torbalara ayrı ayrı konularak ambalajlanmaktadır. Kuru çay ambarlarında her nevi çay kendi aralarında ayrı ayrı depolanmaktadır. Depolanan çaylar paketlenmek üzere paketleme fabrikalarına sevk edilmektedir. Ambalajlamanın, kuru çayın kalitesinin muhafaza edilmesinde, tüketiciye ulaşıncaya kadar geçireceği evrelerde önemi ortaya çıkmaktadır. Çayın üretimi ile tüketimi arasında geçecek zaman diliminde en uygun ambalaj tipinin belirlenmesi gerekmektedir. Fakat çayda ambalaj maliyeti ikinci derecede öneme sahiptir. Esas amaç çayın kalitesinin korunmasının sağlanmasıdır. Çayın ambalajlanmasında uyulması gereken hususlar TS 4600 ISO 3720 numaralı Siyah Çay Standardında belirtilmiştir.

Standarda göre siyah çay; metal, kâğıt, karton, uygun plastik materyal veya bunların bir kaçıyla üretilen katlı ambalaj malzemeler içerisinde paketlenebilmektedir. Özel mevzuatında kullanılmasına müsaade edilmeyen ve siyah çayın özelliklerini bozucu niteliğe sahip ambalaj malzemeleri ile çayın paketlenmesi yasaklanmıştır. Ambalaj büyüklüğü ambalaj içindeki çayın net miktarına göre 8 gr ile 10000 gr arasındadır. İşaretleme ambalajlar üzerinde belirtilen bilgilerin bozulmayacak, silinmeyecek, şekilde okunaklı olarak kâğıt veya baskı etiket ve benzeri şekilde yazılarak paketleme yapılmaktadır. Firmanın ticaret unvanı veya kısa adı, adresi, tescil markası, malın adı, standardın işaret ve numarası (TS 4600 ISO 3720) şeklinde, net kütle (en az g veya kg), paketleme tarihi (ay ve yıl olarak), seri/kod numarası, firmaca tavsiye edilen son kullanma tarihi ve raf ömrü etiket üzerinde yazılarak çay paketlenmektedir.

Çay işletmelerde üretilen kuru çayın neredeyse %98’i yurtiçi pazarda, %2’si ihracat yapılarak yurtdışı pazarlarda satılmaktadır. Yurtdışı satışların bir kısmı işletmelerin internet siteleri aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bazı işletmeler yurtdışında faaliyet gösteren diğer Türk işletmelere çay satışları yapmaktadır.

Dağıtım kanalına göre süpermarketler, hipermarketler, özel mağazalar, marketler, online mağazalar, çay evleri ve diğerleri şeklindedir.

Çaykur tarafından üretilen paketli çaylar, çay dağıtım açısından stratejik konuma sahip 9 ilde faaliyet gösteren, 7 adet Pazarlama Bölge Müdürlüğü, 2 adet Pazarlama ve Üretim Bölge Müdürlüğü kanalıyla, iç piyasada satışa sunulmaktadır. Stratejik öneme sahip 9 ilde oluşturulan her Pazarlama Bölge Müdürlüğüne çevre illerden oluşan bir hinterlant bağlanmış ve her il için de belirli sayıda bayilikler tespit edilmiştir. Çaykur tarafından Türk Gıda Kodeksi Siyah Çay Standardına uygun kalitede çay üretilmekte ve Çaykur markasıyla değişik isimlerde kendine özgü ambalajlarda piyasaya sürülmektedir.

Common borders. Common solutions. 121

Bölge Müdürlüklerine bağlı iller dar bölgelere ayrılmış, her bölge bir bayiye tahsis edilmiş ve bayilerin izlemek zorunda olduğu satış prensipleri ortaya konmuştur. Bu prensipler; bayilerin yeterli kapasitede depo ve yeterli sayıda araç temin etmeleri, dağıtım ağı kurmaları, araçların Çaykur’un tespit etmiş olduğu renk ve dizaynda boyanması, doğrudan satış olgusu, tüm bakkal ve market gibi perakende noktalara yerinde hizmet ulaştırma gibi konuları içermektedir. Bu bağlamda bayilik sistemi ile amaçlanan; Çaykur’un mamullerinin belirlenen bölgenin en uzak noktalarına ulaştırılması ve bu noktalardaki satıcının rafında ve tezgâhında çayın bulundurulması, böylece geniş bir tüketici kitlesine ulaşmak suretiyle pazarın genişletilmesidir. Çaykur, Türk Gıda Kodeksi Siyah Çay Standardına uygun kalitede çay üretilmekte ve Çaykur markasıyla değişik isimlerde kendine özgü ambalajlarda piyasaya sürülmektedir. Çaykur satışlarını etkin kılmak ve sürekliliği sağlamak için günün koşullarına göre düzenlemeler yapılmakta, piyasalar aralıksız takip edilmektedir. Çaykur, mamullerini belirlenmiş olan toptan satış fiyatlarıyla bayilerine doğrudan, mağazalar zinciri statüsünde faaliyet gösteren sabit bayilerine bayi veya organizatör firma aracılığı ile satmaktadır. Hipermarket ve mağazalar zinciri statüsündeki firmalar son yıllarda tek olarak veya birleşme yoluyla perakende sektöründe büyük gelişmeler göstermiş, yurtiçi pazar paylarını yaklaşık % 70’ler seviyesine yükseltmiştir. Zincir mağazalara karşı daha etkin olmak ve raflarda ürünlerin mümkün olduğunca bulunabilirliğini sağlamak ve bol çeşitle fazlaca yer alabilmek için bir dizi tedbirler alınmıştır. Bayilerle yapılan çalışmalarla ürün çeşitliliğinin artırılması ve piyasa şartlarına uygun fiyatlarla zincir mağazalara çay satabilmelerine imkân sağlayacak organizasyonlar gerçekleştirilmiştir. Çaykur, Rekabet Yasasına uygun olarak perakende satış fiyatları ile bayi kârlarını tavsiye niteliğinde bayilerine bildirmektedir.

Özel sektör çay işletmeleri 1985 yılından itibaren, üretim kapasitelerini artırmak suretiyle pazardan pay almaktadır. Dolayısıyla, özel sektörün iç pazardaki pazar payı % 45-50 düzeyindedir. Üretilen çay yurtiçinde, evlerde veya ortak tüketim alanlarında tüketilmektedir. Çayın ev içi kullanımı % 65 seviyesindedir. Bu nedenle işletmeler tarafından üretilen çayın % 65 oranı perakende zincirleri ile marketlere satılmaktadır. İşletmeler genellikle kendi markaları ile paketleyerek çayın satışını gerçekleştirdikleri için dökme çayın toptan olarak satışı az miktardadır. Toptan satışlar, yarı mamul olarak çay üreten işletmeler tarafından yapılmaktadır. Çay, ev dışında ortak tüketim yerlerinde de çoğunlukla tüketilen bir içecektir. Kahvehaneler, oteller, lokantalar gibi ortak tüketim yerlerine olan satış miktarı ise, toplam satışların % 45’i seviyesindedir. Çay işletmeleri, özellikle kahvehaneler gibi ortak tüketim yerlerine doğrudan toptan olarak da satışlarını gerçekleştirmektedirler. Ulusal perakende zincirlerinde ulusal satışları bulunan özel çay işletmelerine ait çay markalarının yanı sıra, perakende zincirlerinin kendi özel markaları ile satışı yapılan çaylarda yer almaktadır. Ayrıca, yapılan anlaşmalar doğrultusunda bazı çay işletmelerinin markaları Türkiye’nin bazı bölgelerinde daha yoğunlukla satılmaktadır. Birçok markanın yerel veya bölgesel satışları da mevcuttur. Bunun yanısıra, bazı özel çay işletmeleri kendi satış yerlerini oluşturarak müşteriye doğrudan satış yapmaktadırlar. Bu satış yerlerinin bazılarında paketlenmiş çayların yanında çay servisi de mevcuttur. Ancak müşteriye bu şekilde

Common borders. Common solutions. 122

hizmet verilen satış yerlerinin sayısı oldukça azdır. Birçok satış yeri Doğu Karadeniz Bölgesinde yer almaktadır. Türkiye’de Çaykur’un Çayla markası ile İstanbul ve Rize’de çayevi faaliyetleri bulunmaktadır. Çaykur’un dışında, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde özel sektöre ait çay evleri mevcuttur.

Çay dağıtım zinciri aşağıdaki gibidir;

Grafik 8: Çay Dağıtım Zinciri

Çaykur’un en çok çay ihracatı yaptığı ülkeler Belçika, Almanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, Suudi Arabistan ve Fransa vb. ülkelerdir. Özel sektörün çay ihracatı yaptığı ülkeler Fransa, Katar, Rusya ve Ukrayna’dır.

Common borders. Common solutions. 123

Resim 32: Türkiye’nin Çayı İhraç Ettiği Ülkeler

1.2.1.3. Hammadde

Tüm ürünlerde olduğu gibi çayda da nihai ürünün kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri hammaddedir. Toplama standardı, ocağın yaşı, budama ve sürgün dönemi gibi birçok önemli faktör çay sürgünlerinin kalitesini belirlemektedir. Bu da hangi çeşit çay olursa olsun nihai ürünün kalitesini büyük ölçüde etkilemektedir. Çay endüstrisinde hammadde olarak çay bahçelerinden toplanan yaş çay yaprakları kullanılmaktadır.

Toplanan yaş çay yaprakları çay fabrikalarında işlenerek kuru çay haline gelmektedir. Üretilen kuru çayların satışa hazır hale gelmesi için tasnifleme sonrası çayların çuvallanması için çuvala, çayların harmanlanma aşamasında eğer aroma kullanılacaksa aromaya, paketleme aşamasında paketleme türüne göre poşet, alüminyüm teneke, kağıt kutulara ve etiket, dış koli, koli bandı vb. yardımcı malzemelere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bitki ve meyve çaylarında da hammadde olarak ilgili bitki ve meyvelerin yaş halleri veya kurutulmuş ve işlemden geçirilmiş halleri hammadde olarak kullanılmaktadır. Yardımcı malzeme olarak kuru çayda olduğu gibi aynı yardımcı malzemelerden yararlanılmaktadır.

Common borders. Common solutions. 124

Çay bitkisinin özellikleri;

Yaprak: Kısa bir sapa sahip olan her dem yeşil olan yapraklar yumurta biçiminde uca doğru sivridir. Olgunlaşmış yaprakların kenarları az veya çok dişlidir. Boyları çeşide göre değişik olarak 3-35 cm uzunluktadır. Gelişmenin ilk safhasında ve budamadan sonra teşekkül eden sürgünler üzerindeki yapraklar daha büyük olur. Çay yaprağının yüzeyi düz veya kabarık, ucu küt veya sivri (gagalı), sarı yeşilden koyu yeşile kadar değişik tonlarda bir renk oluşmaktadır. Doku özelliği itibarı ile yaşlı yapraklar deri hissini verir, üst yüzeyleri parlak ve koyu yeşildir.

 Yaprak sapı 4–7 mm sık tüylü,  Yaprak ayası eliptik, dikdörtgensi-eliptik ya da yalnızca dikdörtgensi 5-14 × 2-7.5 cm boyutlarında kayışımsıdır.  Yaprakların alt yüzü soluk yeşil tüysüz veya tüylü, üst yüzeyi koyu yeşil parlak ve tüysüzdür.  Yapraklarda orta damarın her iki yanı kabarık, 7-9 kadar ikincil damarlıdır.  Yaprak tabanı geniş kama şeklindedir.  Yaprak kenarı testere dişli ya da ince testere dişli;  Yaprak ucu körelmiş sivri uçlu, inci sivri uçlu ya da küttür.

Resim 33: Çay Bitkisi Resim 34: Çay Bahçesi

Resim 35: Çay Bahçesi Resim 36: Çay Yaprakları

Common borders. Common solutions. 125

Çiçek: türkiye’de Ağustos başında tam teşekkül etmiş yaprakların koltuklarında kısa bir sapın ucunda tomurcuk belirmeye başlar. Ağustos sonunda veya Eylül başında bu tomurcuk daha da gelişerek sapı uzar açılır ve beyaz ve gösterişli çiçekleri oluşmaktadır. Tam teşekkül etmiş bir çiçekte 5-7 adet çanak yaprak ile 5- 7adet taç yaprağı bulunur. Çiçek aksamı helezonidir. Erkek organlar 5 veya daha çok sayıdadırlar. Dişi organ bir tane olup üç parçalı bir tablo oluşturmaktadır. Taç yapraklar döküldükten sonra çiçek sapının ucunda tepeli aşağı doğru meyvecikleri her zaman görmek mümkündür. Bunlar bahara girince şişmeye başlar ve eylül ayında parlak yeşil bir renk almaktadır. Ekim ayı içinde olgunlaşmaya başlayan meyveler kirli yeşil veya kırmızımsı bir renk alırlar, uçlarından yarılarak tohumlar açığa çıkarılır. 2.5-3.5 cm çapındaki çiçekler gövde koltuğunda tekli ya da üçü kümelenmiş halde bulunur. Çiçek sapı 5–10 mm uzunluğunda, geriye doğru eğilmiş, tüylü veya tüysüz, ucu kalınlaşmıştır. 2 yaprakcık 2 mm uzunluğunda yumurta biçiminde geçicidir. 5 çanak yapraklar geniş yumurtamsı yarı dairemsi, 3–5 mm uzunluğunda, dış yanı tüysüz veya beyaz tüylü, iç tarafı beyaz ipek tüylü, kenarıda kirpiklidir. Taç yapraklar 6-8 kadar beyaz renklidir. Dıştaki 1-3'ü taç yaprak benzeridir. İçteki taç yapraklar ters yumurta ile geniş ters yumurta, 1.5-2 × 1.2–2 cm boyutunda, tabanları birleşmiş vaziyette olup ucu yuvarlaktır.

Resim 37: Çay Çiçeği Resim 38: Çay Çiçeği

Tohum: Meyveler üç gözlü ve kalın cidarlıdırlar, meyve içinde 3-6 adet arasında değişen tohum bulunur. Normal olarak üç tohum oluĢturması gerekirken yumurtalıktaki parçaların dumura uğraması nedeni ile tohum adedi azalmaktadır. Bazen bir gözde birbirinden ayrı birer tarafları yassı tohumlarda bulunur. OlgunlaĢmamıĢ meyveler yeĢil olgunlaĢtıktan sonra meyveler kahverengi fındık iriliğinde normal olarak 12mm çapındadır. Tohumların bünyesinde 20-30 nispetinde yağ bulunur bu yağda saponin maddesi vardır.

 Kapsül yassı, 2 yuvarlaklı ya da nadiren küremsi, 1-1.5 × 1.5–3 cm boyutlarında, 2 gözlü olup her bir gözde birer tohum yer alır.  Meyve 1 mm kalınlığındadır.  Kahverengi tohumlar yarı küremsi olup 1-1.4 cm çapındadır.

Common borders. Common solutions. 126

Resim 39: Çay Tohumu Resim 40: Çay Tohumu

Çay Yaprağının Kimyasal ve Biyokimyasal Bileşenleri

Teorik olarak çay bitkisinin taze sürgünlerinden farklı mamul çaylar üretilebilmektedir. Bununla beraber pratikte farklı mamul çay üretiminde genç sürgünlerin farklı, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerde olması arzu edilir. Örneğin polifenollerin insan sağlığına yararları bilinmeden önce siyah çay üretiminde C.sinensis var. assamica (Assam Çayı) tercih edilirken, yeşil ve oolong çaylarda daha düşük polifenol miktarına sahip olan C.sinensis var. sinensis (Çin Çayı) tercih edilirdi.

Çay Yaprağının Kimyasal Bileşenleri

Polifenoller 20-40 Teobromin ~0.2

Flavan-3-oller (Kateşinler) 10-30 Teofilin ~0.05

Flavonol ve Glikozitler ~1 Karbonhidratlar 20-30

Flavonlar 1-2 Çözünebilir indirgenmiş şekerler 0.8-4

Antosiyaninler ~1 Polisakkaritler 20-26

Fenolik Asitler 2-3 Protein 14-17

Serbest Amino Asitler 1-5 Lipidler 4-9

Teanin 0.5-2.5 Pigmentler (Klorofil, Karotin, Ksantofil ~1

Alkoloidler 2-5 Mineraller (P, K, Ca, Mg, Al, Mn, …) ~6

Kafein 2-5 Uçucu Bileşenler 0.01-0.02

Tablo: 51 Çay Yaprağının Kimyasal Bileşenleri

Çay yaprağının bileşiminde bulunan ve işleme sırasında çayın karakteristik özellikleri ile tat ve aromasının oluşumunda asal etkisi olan bileşenler şunlardır:

Common borders. Common solutions. 127

Amino asitler: Çay yaprağında toplam aminoasitlerin konsantrasyonu %1- 5 arasındadır.

Çay yaprağında bulunan amino asitlerden en önemlileri şunlardır;

(thea),

• Glutamine (Gln),

• Glutamic asid (Glu)

• Arginine (Arg)

Polifenoller: Çay bitkisinin genç sürgünlerinde, kuru madde üzerinden %20- 40 oranında fenolik bileşenler bulunur. Mamul çayın renk, tat, aroma gibi özellikleri dolaylı ya da direkt olarak fenolik bileşiklerle ilişkilidir. Çaydaki en etkin flavonoidler, kateşinler ve onların gallatlarıdır. Bunlar;

(-) Epicatechin (EC),

(-) Epigallocatechin (EGC),

(-) Epicatechin gallate (ECG)

(-) (EGCG),

(+) (C),

(+) Gallocatechin ( GC)

Siyah çayda bulunan dört ana theaflavin (TF) pigmenti şunlardır;

• theaflavin (TF)

• theaflavın-3-gallat(TF3G)

• theaflavin-3- gallates (TF3’G)

• theaflavin -3,3’- digallates(TFDG)

Kafein: Kafein çayda açığa çıkan en önemli alkoloidlerden biridir. Genç çay sürgünlerinde % 2- 5 arasında değişen oranlarda bulunur. Saf kafein hoş olmayan acı, sert, keskin bir tada sahiptir. Ancak kateşinlerle ve theaflavinlerle birlikte bulunduğunda daha az acı bir tat oluşmaktadır.

Common borders. Common solutions. 128

Siyah Çayda Bulunan Belli Başlı Theaflavinlerin Kimyasal Yapısı;

Klorofil ve Karatonoidler: Taze çay sürgünlerinde klorofil ve karatonoidler ana pigmentlerdir. Çay sürgünlerinde toplam klorofil değeri 1 ila 7 mg dir. Çay üretimi esnasında klorofilin çoğu korunarak, çayın yeşil rengini oluşturmaktadır. Bununla birlikte bir kısım klorofil, imalat esnasında sıcaklık uygulaması ile pheophtin ve epimerlere dönüşmektedir. Pheophtin daha koyu renkli pigmenttir. Siyah rengi oluşturan pheophytin ve kahverengi oluşumunu sağlayan pheophorbid arasındaki oran, mamül siyah çayın renginin belirlenmesinde önemli bir kriterdir.

Çaydaki Ana Klorofil Bileşenlerinin Kimyasal Yapısı;

Lipidler: Genç sürgünlerde kuru madde üzerinden %4-9 oranında lipit bulunmaktadır. Glikolipidler, toplam lipitlerin yarısından çoğunu oluşturmaktadır. Bunu % 35 oranı ile nötral lipidler ve %15 oranı ile fosfolipidler izler. Linolenik, linoleik ve palmitik asitler en önemli yağ asitleridir. Fosfolipidler içerisinde en fazla linoleik ve palmitik asitler varken, glikolipidlerin en zengin olduğu yağ asidi linolenik asittir. Nötral lipidler yüksek miktarda laurik, miristik, palmitik, stearik, oleik ve linoleik asitler içerirler. Tomurcuktan üçüncü yaprağa doğru gidildikçe lipit muhtevası artarken, sap kısmında düşüktür.

Karbonhidratlar: Genç sürgünlerde bulunan belli başlı serbest şekerler glikoz, fruktoz, sukroz, rafinoz ve stakinoz’dur. Nişasta ise genç sürgünlerde düşük oranlarda bulunurken, depo olarak görev gören köklerde polisakkarit yüksek konsantrasyonda bulunmaktadır. Yeşil çay imalatında ısıtma işlemi ile şekerler, serbest aminoasitlerle reaksiyona girerek, kavruk aromayı oluşturan bileşenleri üretebilmektedir.

Uçucu Bileşenler: Çayın aroması incelendiğinde, çay aromasını oluşturan bileşenlerin daha çok genç yapraklarda bulunduğu ve bitki tarafından biyosentezi yapıldıktan sonra değişikliğe uğramadığı veya imalat esnasında lipidler, amino asitler, karotenoidler gibi substratlardan enzimatik veya enzimatik olmayan reaksiyonlarla ikincil ürün olarak ortaya çıktıkları bulunmuştur. Çayın aromasını oluşturan 600’den fazla uçucu aroma bileşeni tespit edilmiştir.

Bu bileşenler, hidrokarbonlar, alkoller, ketonlar, aldehitler, laktonlar, fenolik bileşenler, asitler, esterler, nitrojenli ve sülfürlü bileşenler ve çeşitli oksijenli bileşenler şeklinde sınıflandırılabilir.

Çayın kalitesi, görünüşü, rengi ve daha çok da lezzeti ile belirlenir. Çayın lezzeti tat ve aromasından oluşmaktadır. Burukluk, sertlik, dolgunluk gibi özellikler uçucu olmayan bileşenlerce oluşturulurken, taze, çiçeksi, çimensi kokular ise uçucu bileşenlerce oluşturulmaktadır. Bu bileşenler ya direkt olarak sürgünün yapısında bulunur veya üretim esnasında değişik kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkmaktadır.

Vitaminler: Yeşil çay yapraklarında ve bazı yeşil çay çeşitlerinde önemli miktarda C vitamini bulunurken, siyah çayda işleme esnasında büyük miktarda kayıp olmaktadır. B grubu vitaminlerden Tiamin (B1), Riboflavin

Common borders. Common solutions. 129

(B2), Pantotenik asit (B5) ve en fazla miktarda da Niasin (B3) bulunmaktadır. Miktarlar çayın cinsi, yetiştiği bölge, gelişme mevsimi ve işleme tekniğine bağlı olarak değişim göstermektedir.

Mineraller: Mineral maddeler çay bitkisinin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Bitki bünyesinde gerçekleşen birçok kimyasal ve biyokimyasal reaksiyonu katalizlemeleri gibi asli görevleri vardır. Çay bitkisinde bulunan mineral maddeler mamul çayda da suda çözünürlüklerine bağlı olarak önem taşımaktadır. Suda çözünen mineraller kolayca çayın demine geçmektedir.

Bakır(cu): Çay bitkisinin bakır kapsamı yetiştikleri bölgelere, kullanılan gübre kompozisyonuna, bitkinin yaşına ve analizi yapılan yaprağın bitkideki konumuna bağlı olarak değişmektedir. Çay bitkisinde yaprak yaşı attıkça yaprağın bakır (Cu) kapsamının azaldığı belirlenmiştir. Çay bitkisindeki bakır klorofil miktarını artırmakta, böylece yaprak yeşil kalmaktadır. Bakır eksikliği olan yapraklarda sararma olmaktadır. Yeteri kadar bakır içermeyen, veya bakırca yoksun olan çay yapraklarında istenen düzeyde oksidasyon olamayacağından kaliteli siyah çay üretimi gerçekleştirilemez.

Demir(fe): Klorofilin yapısında yer almamasına rağmen klorofilin oluşumunda asal bir elementtir. Demirin büyük bölümü kloroplastlarda yer alır. Çeşitli enzimlerde koenzim olarak görev yapmakta ve protein sentezinde görev almaktadır.

Asit tepkimeli çay topraklarında bitkinin yararlanabileceği demir miktarı yüksektir. Bu nedenle çay bitkisinde demir noksanlığı kolay görülmemektedir.

Çinko(zn): Çay bitkisinde genç organların çinko kapsamları yaşlı organlara oranla daha yüksektir. Çinko çay bitkisinin azot metabolizması ile yakından ilgilidir. Çinko noksanlığı olan bitkilerde su absorbsiyonu düşer. Çay bitkide çinko noksanlık belirtileri görülmeye başlandığında andan itibaren çinko içeren gübreler kullanılmalıdır.

Mangan(mn): klorofilin oluşumuna demir ile birlikte dolaylı etki yapmaktadır. Ayrıca bitkide fotosentez dahil birçok enzimatik ve fizyolojik tepkimelerde katalizör olarak görev yapmaktadır. Siyah çayın oksidasyonunda peroksidaz enziminin aktivitesi için olağanüstü önemlidir. Asit tepkimeli çay yapraklarında da fazla miktarda yarayışlı mangan bulunmaktadır.

Magnezyum(mg): Çay bitkisinde magnezyum azot, fosfor ve kalsiyum miktarından daha azdır. Yaşlı yapraklarda genç yapraklara göre magnezyum miktarı daha fazla bulunmaktadır. Çay bitkisi, az olan magnezyum gereksinimini genellikle geliştiği ortamdan karşılayabilmektedir. O nedenle çay bitkisinde magnezyum noksanlığı çok sık görülmez. Magnezyum bilinen en önemli işlevini klorofil molekülünün ortasında yer alarak gerçekleştirmektir. Bitkideki toplam magnezyum’un % 15-20 kadarı klorofile bağlıdır. Magnezyum fotosentezde ve karbonhidrat metabolizmasında da aktif rol oynamaktadır. Çay bitkisinde

Common borders. Common solutions. 130

potasyum ve magnezyum arasında ilişki vardır. Olgun çay yapraklarında potasyum arttıkça magnezyum miktarı azalmaktadır.

Potasyum(k): gölgede yetişen bitkilerde fotosentezin oluşumuna etki ederek, gölgeden dolayı zararlanmanın en az düzeye inmesini sağlamaktadır. Fotosentez, güneş enerjisinin kimyasal enerjiye dönüşümünde önemli bir koenzim olan ATP’nin oluşumunu da etkilemektedir. Bitki hücresinde enzimlerin optimum etkinlik göstermeleri için yeterli düzeyde potasyum bulunması gerekmektedir. Ayrıca potasyum, yaprakta sentezlenen organik maddelerin büyüme merkezlerine taşınmasını hızlandırmaktadır. Bitki gelişmesi için azot ve fosfordan sonra gerekli olan üçüncü bitki besin maddesi potasyumdur. Çay bitkisinde potasyum azottan sonra miktarca en fazla bulunmaktadır. Çay bitkisinde potasyum mobil halde olup, yaşlı organlardan genç organlarına kolayca taşınmaktadır. Bitkinin genç organlarında potasyum miktarı, yaşlı organlarına göre daha fazladır.

Azot: çay bitkisinin gelişmesinde yaşamsal önemi olan bir besin maddesidir. Üstün nitelikli ve bol çay yaprağı elde edilebilmesinde azot temel maddedir. Azot proteinlerin oluşmasında etkili olup, fotosentez miktarı üzerinde de olumlu etkisi vardır. Azot çay yaprağının niteliği üzerine olumlu etki yapmaktadır. Azotun ürün miktarını arttırması yanında çay yaprağında tanen, kafein ve ekstrakte edilebilen maddeleri de artırdığı belirlenmiştir. Çay yapraklarındaki toplam azot miktarı, proteinler, amino asitler ve kafeinden gelmekte olup, çay yapraklarındaki azot miktarı yaprağın yaşı, cinsi, toprak ve iklim şartlarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Fosfor: çay bitkisinde organik ve inorganik bileşikler halinde bulunmakta ve proteinlerde, nükleoproteinlerde ve fizyolojik yönden önem taşıyan diğer bileşiklerde yer almaktadır. Bitkide karbonhidrat metabolizmasında, hücrede ise enerji transportasyonunda görev almaktadır. Çay yapraklarında fosfor içeriği ile polifenol miktarı arasında bir korelasyon olduğu görülmektedir. Çay bitkisi azot ve potasyum’a oranla daha az fosfor içermektedir. Çay bitkisinin genç kısımlarındaki fosfor kapsamı, yaşlı kısımlara oranla daha yüksektir. Birinci yaprağın ve tomurcuğun fosfor kapsamı yaşlı yaprağın fosfor kapsamından yaklaşık 3 kat daha fazladır.

Proteinler: Azot içeren organik bileşiklerin başında proteinler gelmektedir. Protein, su ile birlikte hücre protoplazmasının asal yapı maddesidir. Proteinler genellikle % 50 karbon, % 7 Hidrojen, % 16 azot ve % 23 oksijen kapsamaktadır. Çay yapraklarındaki protein gerek vejetasyon periyodu ilerledikçe ve gerekse imalat esnasında amino asitlere parçalanarak diğer bileşenlerle reaksiyona girmektedir. Amino asitler, polifenollerle reaksiyona girerek aldehidleri ve benzeri ürünleri üretmekte ve bu da siyah çayın koku kazanmasını sağlamaktadır.

Enzimler: Çay yapraklarında bulunan ve çayın işlenmesi esnasında yüklendikleri görevlerle çayın çeşidini ve kalitesini önemli ölçüde belirleyen organik katalizörlerdir. Çay işleme teknolojisinde başta polifenol oksidaz

Common borders. Common solutions. 131

olmak üzere yükseltgenme enzimlerinin aktivasyonu veya inaktivasyonu ile üretilen çay çeşidi belirlenmektedir. Bir çayın siyah, oolong, yeşil veya beyaz diye ismlendirilmesindeki en önemli parametre enzim aktivitesinin doğru yönlendirilip yönlendirilmediğidir.

1.2.1.4. Pazar İmkanları ve Trendler

2018 yılı verilerine göre dünya çay ihracatının yaklaşık % 81,84’ü Çin, Kenya, Hindistan ve Sri Lanka, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, Vietnam, Polonya, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Endo- nezya tarafından gerçekleştirilmektedir (Trade Map). Dolayısıyla dünya çay ihracatında üretimle paralellik gösterecek şekilde Sri Lanka, Kenya, Çin, Hindistan, Vietnam ve Endonezya ilk sıralarda yer almaktadır. Ame- rika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Birleşik Krallık, Japonya, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda ve Belçika gibi ülkeler çay üretmedikleri halde ithal ettikleri çayları işlemekte veya doğrudan ihraç etmektedir.

Dünya çay üretiminde 5’inci sırada yer alan Türkiye, aynı zamanda Avrupa’ya da en yakın çay üreticisi ülke konumunda olmasına karşın dünya çay ihracatından potansiyeli ölçeğinde pay alamamaktadır. Türk çayının tarım ve sanayisinde kimyasal ilaç ve katkı maddesi kullanılmadan üretilmesi ihracatta önemli bir avantaj sağlamaktadır. Ancak bu avantaj dış pazarda yeterince kullanılamamaktadır.

Türkiye Avrupa Birliği’ne aday ülke statüsünde olması göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne üye olunması halinde, Avrupa Birliği ülkeleri içinde çay ve hatta organik olarak çay üreten tek ülke konumunda olacağı aşikârdır. Bu durum bir avantaj olarak kabul edildiğinden şimdiden, sektörde faaliyet gösteren tüm kamu ve özel sektör işletmeleri, bilim, teknoloji ve araştırma kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri çay sektörünün geliştirilmesi, ithalatçı ülke taleplerine göre üretim ve sunumun çeşitlendirilmesi, korunması ve rekabet edebilir düzeye ulaştırılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Uluslararası standartlarda ve Avrupa Birliği tüketicilerinin damak tadına uygun çay üretmek ve üretilen çayın potansiyeli ölçeğinde ihraç edilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu konudaki gereken alt yapı gereksinimlerinin ürün çeşitliğinin de sağlanması yoluyla tamamlanması mümkün bulunmaktadır. Bu konuda kendisi üretici olmamasına rağmen İngilizlerin tüm dünyaya İngiliz çay saati ve sunum şekli olarak sütlü çay ile nüfuz etmesi, dünyaca bilinen markalar ile bu sektörde öncü ülkelerden biri olmaları ihracat başarısına güzel bir örnek teşkil etmektedir. İhracatta dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan İngiltere ağırlıklı olarak reeksport yaparak dünya ihracatından % 2 oranında pay almaktadır. Çay üretimi bulunmayan Dubai’nin tanıtım ve promosyon faaliyetlerinin teşvik edici gücü ile “Dubai Trade Center” aracılığıyla çayı pazarlama konusundaki kabiliyeti, ihracat ve pazarlama stratejisi arasındaki hedeflenen başarı ilişkisine bir diğer iyi örnektir.

Common borders. Common solutions. 132

2018 yılı verilerine göre dünya siyah çay ithalat miktarı 1.467.359 ton olarak gerçekleşmiştir. Dünya’da en çok siyah çay ithalatını Pakistan gerçekleştirmiştir. Pakistan’ın yıllık siyah çay ithalat miktarı 199.530 ton olarak gerçekleşmiştir. Pakistan siyah çay ihtiyacını Kenya, Hindistan, Çin, Vietnam, Endonezya ve Ruanda’dan karşılamıştır. Rusya Federasyonu, en çok siyah çay ithalatı yapan diğer bir ülkedir. Rusya Federasyonu’nun yılık siyah çay ithalatı 149.346 tondur. Rusya federasyonu siyah çay ihtiyacını Hindistan, Kenya, Sri Lanka, Vietnam, Endonezya, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden karşılamıştır.

En çok siyah çay ithalatı yapan ülkeler; Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Amerika Birleşik Devletleri, Afkanistan, İran, Almanya, Hollanda, Suudi Arabistan, Irak, Azerbaycan, Kazakistan, Belçika, Fransa’dır.

Yeşil çayın sağlık ile ilgili ilintisini, ardından çay üreten ve üretmeyen birkaç ülkede yeşil çay tüketimini, ithalat rakamları ile vurgulamak, ardından özellikle üretici olmayan ülkelerden gelen talebin giderek artmasının çay üreten ülkeler için önemli bir fırsat olduğunu belirtmek gerekmektedir.

Kuzey Afrika ülkesi olan Fas, dünyada önemli yeşil çay ithalatçısı ülkelerden biridir. Bu ülkenin yıllık yeşil çay ithalat miktarı 50.000-65.000 ton arasında değişmektedir. Ülke yeşil çay ihtiyacının tamamını Çin’den karşılamaktadır. Yeşil çay toplam çay tüketiminde %99 paya sahiptir.

Fas’ın dışında, Çin’den yeşil çay ithalatı yapan diğer Afrika ülkeleri ise Moritanya ve Cezayir’dır. Moritanya’nın yeşil çay ithalatı 15.500 ton, Cezayir’in ise 11.000 ton’dur.

Avrupa Birliği’nde ise yeşil çay ithalatı yüksek olan üç ülke vardır. Bunlar Almanya, Fransa ve İngiltere’dir. Toplam çay ithalatı 300.000- 350.000 ton civarında olan Avrupa Birliği’nin yeşil çay ithalat miktarı 25.000- 30.000 ton arasında değişmektedir. Toplam ithal edilen çayın yüzde 10’nu yeşil çaydır. Avrupa Birliği yeşil çay ithalatının %71’ini Çin’den, yüzde 29’nu Endonezya, Vietnam, Hindistan, Sri Lanka ve Gürcistan’dan gerçekleştirmektedir. Bir Avrupa Birliği üyesi olan Almanya’nın yıllık ithalat rakamı 13.000-16.000 ton, Fransa’nın 2500-7750 ton, Birleşik Krallık’ın ise 1.500-3.500 ton arasında değişmektedir. Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık yeşil çayın büyük bir miktarını Çin’den temin etmektedirler. Fransa ayrıca reexport yoluyla Avrupa Birliği üyesi diğer ülkelerden, Özellikle Almanya ve İngiltere den, yeşil çay ithal etmektedir.

Japonya bilindiği gibi, 800 yıldır geleneksel olarak yeşil çay üreten ve tüketen bir ülkedir. Bu ülkede, Çay hemen hemen her gün tüketilmektedir. Yıllık yeşil çay üretim miktarı 85.000–100.000 ton arasındadır. Japonya, üretim dışında da tüketim ihtiyacını karşılamak için, bir miktar yeşil çay ithal eden bir ülkedir. İthalat seviyesi son yıllarda 17.500 ila 23.700 ton arasında değişmektedir. Günümüzde Japonya da çay için toplam iç tüketim talebi kabaca 130.000-140.000 tondur. Bunun 100,000 ton’u yeşil çay, geri kalan 40.000 ton ise siyah çaydır.

Common borders. Common solutions. 133

Amerika Birleşik Devletler’inde tüketilen çayın yüzde 83’ü siyah çay, yüzde 16’sı ise yeşil çaydır. Çok az miktarlarda Oolong çay tüketilmektedir. Toplam ithal edilen siyah çay miktarı 102.003 tondur. Yeşil çay ithalatı 18.000-19.000 ton arasındadır. Yeşil çay ithal edilen ülkelerin başında ise Çin ve Almanya gelmektedir. Çin’den ithal edilen çay miktarı 11.000-12.000 ton, Almanya’dan ithal edilen miktar 2.000 -3.000 ton civarındadır. Geleneksel siyah çay tüketicisi olan Rusya, 2017 yılında 14.250 ton, 2018 yılında 14.256 ton yeşil çay ithalatı ile yeşil çay ithalatında önemli bir ülke konumuna yükselmiştir. Yeşil çayın temin edildiği ana ülkeler Çin, Hindistan, Gürcistan, Endonezya, Kenya ve Sri Lanka’dır. Ancak Vietnam ve Almanya da son yıllarda Rusya ya yaptıkları ihracat miktarlarını önemli ölçüde artırmışlardır. Rusya’nın 2018 yılında Çin’den aldığı yeşil çay miktarı 11.372 ton, Sri Lanka’dan 795 ton, Vietnam’dan 428 ton, Gürcistan’dan 254 ton, Hindistan’dan 206 ton, Endonezya 181 ton, Kenya 119 ton ve Almanya’dan ithal ettiği yeşil çay miktarı ise 225 tondur.

Yeşil çay ithalatının son birkaç yıldır artmasının en önemli nedeni, yeşil çayın sağlığa olumlu katkıların olduğuna ilişkin bilimsel açıklamalar ve insanlarda sağlıklı yaşam bilincinin giderek daha da fazla artmasıdır. Bu temel eğilim sonucunda, dünyada yeşil çaya olan talebin ve gelişen pazar durumunun gelecekte olumsuz yönde değişmeyecektir. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun gelecek on yıllık üretim tahminine göre, yeşil çay üretiminin ise yıllık artış oranının siyah çaya oranla daha yüksek olacağı beklentisi ile, %7.2 oranında bir artış sonucunda, 2.6 milyon tona yükseleceği yönündedir. Bu öngörü bize aynı zamanda yeşil çay üretiminin tüketim talep artışı paralelinde arttığını da göstermektedir. Ülkeler artık daha fazla yeşil çay talep eder, daha fazla tüketir durumdadır. Özellikle Çin ve Hindistan'ın üretim değerlerinde önemli artışlar söz konusudur. Bu iki ülke diğer ülkelere kıyasla ciddi miktarda fazla çay üretimi yapmaktadır. Bu bakımdan Türk çayının kalitesini daha da artırarak pazarda daha iyi yer almalı, dünyadaki gelişmeler iyi takip edilmelidir.

Türkiye çay ihracatının önemli bir bölümünü Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya, Hollanda ve Birleşik Krallık ile ABD’ye yönelik olurken, son yıllarda, Irak ve Polonya ile bir çok ülkeye ihracat yapılmaktadır. Türkiye’nin yakın ve komşu pazarlarlarından biri olan Rusya Federasyonu ise çay ithalatında dünya ülkeleri arasında öne çıkan 350 milyon nüfusa sahip dev bir pazar konumunda bulunmaktadır. Başlıca çay ithalatçısı ülkeler bölgesel yakın pazarlar olması nedeniyle Rusya Federasyonu ve Suudi Arabistan’dır. Türkiye’nin muhtemel entegrasyonu neticesinde topluluktaki tek çay üreticisi ülke olmasının neden olduğu potansiyel nedeniyle ihracat yapabileceğimiz ülkeler Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa olarak değerlendirilmektedir. Dünya’da kimyasal ilaç kullanmadan çay üretimi yapan ender ülkelerden biri olan Türkiye yetişen çayın, fuar, sergi ve benzeri yollarla dünya ülkelerine tanıtımının yapılabilmesi için gerekli çalışmalara hız verilmelidir.

Türkiye’nin 090220 GTİP Numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş yeşil çay’da en fazla ihracat potansiyeli olan ülkeler; Fransa, Fas, Hollanda, İtalya, Belçika, Senegal, Birleşik Krallık’dır (Trade Map).

Common borders. Common solutions. 134

Resim 41: Türkiye’nin 3 Kg ve 3 Kg’dan Küçük Paketli Yeşil Çay İhracat Potansiyeli

Türkiye’nin 090210 GTİP Numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş yeşil çay’da en fazla ihracat potansiyeli olan ülkeler; Çin, Vietnam, Hindistan, Japonya, Sri Lanka, Almanya, Endonezya’dır (Trade Map).

Grafik 9: Türkiye’nin 3 Kg Büyük Paketli Yeşil Çay İhracat Potansiyeli

Common borders. Common solutions. 135

Türkiye’nin 090210 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş siyah çay’da en fazla ihracat potansiyeli olan ülkeler; Çin, Vietnam, Hindistan, Japonya, Sri Lanka, Almanya, Endonezya’dır (Trade Map)

Grafik 10: Türkiye’nin 3 Kg Büyük Paketli Siyah Çay İhracat Potansiyeli

Türkiye’nin 090210 GTİP Numaralı 3 kg ve 3 kg’dan büyük paketlenmiş siyah çay’da en fazla ihracat potansiyeli olan ülkeler Çin, Vietnam, Hindistan, Japonya, Sri Lanka, Almanya, Endonezya’dır (Trade Map).

Common borders. Common solutions. 136

Grafik 11: Türkiye’nin 3 Kg ve 3 Kg’dan Küçük Paketli Siyah Çay İhracat Potansiyeli

Fonksiyonel Çaylar; tüketicilerin sağlıklı ve uzun yaşam istekleri doğrultusunda dünyada ve Türkiye’de fonksiyonel çaylar, bitki ve meyve çayları tüketiminin önemli ölçüde artmaktadır. Günlük yaşamın getirdiği fiziksel ve zihinsel yorgunluk gibi faktörler zaman zaman rahatsız edici boyutlara ulaşabilmektedir. Sağlıklı yaşam isteğiyle birlikte tüketicilerimiz korunma ihtiyacı yani bağışıklığı güçlendirmek, dengeli yaşam ve kilo yönetimi konusunda arayış içerisindedir.

Bugün dünya trendlerine uygun olarak ihtiyaçlara özel fonksiyonel çayların üretimine gidilmesi gerekmektedir. Kadın, erkek ve çocuklara özel, ihtiyaç veya hobilerine destek olacak çay ürünleri üretilirse talepte artış olacaktır.

Bunun yanı sıra ambalaj da artık bir reklam çeşididir. Yenilikçi, göz alıcı, fonksiyonel ambalajlar ve baskılar, tüketiciyle birebir iletişim kurmaktadır. Çayın bu kadar değerli olduğu bir ülkede farklılaşma, ambalaj, kalite gibi konularla rekabet sağlanması ve çayın değerinin korunması ve bu değerin uluslararası piyasalara taşınması gerekmektedir.

Artık çay dünyada tıbbi ve aromatik bitkilerle harmanlanarak ve katma değer katılarak üretilmektedir. Adaçayı, ardıç meyvesi, bamya çiçeği (hibisküs), kuşburnu, ıhlamur, rezene, ginkgo biloba, ginseng, papatya, zencefil, sarı kantaron, melisa vb. diğer bir çok bitkinin yaprak, çiçek, tohum, kök ve kabuk gibi kısımlarından elde edilen çaylarda dünyamızda gittikçe artan bir miktarda tüketilmektedir.

Bitkisel çaylar genellikle kadınlar tarafından hem içlerindeki etkili bileşikler nedeniyle destekleyici sağlık ve güzellik ürünleri olarak hem de duygusal bir iyilik hali, belirgin bir huzur hissi verdiği için fazlaca tüketilmektedir. Günümüzde bunlara haklı olarak fonksiyonel çaylar da denilmektedir. Tüketiciler üzerinde psikolojik satın alma güdüsü uyandıran bu pazarlama modeli çayın ihraçta kullanılabilecek bir model olarak değerlendirilebilir.

Dünyada trend olan bir diğer çay ürünleri; zayıflama çayları, bitki ve meyve çayları, siyah, yeşil ve diğer çaylardan üretilen poşet çaylardır. Yeşil çayı nane ve yasemin bitkileriyle birleştiren çaylar, meyve ve bitki çayları ise ıhlamuru bal ve zencefil ile, ıhlamuru zencefil ve limon ile, sarı kantaron bitkisini ise melisa ile birleştirmektedir.

Hiç kuşkusuz, sağlıklı ve uzun bir yaşam herkesin dilediğidir. Günlük rahatsızlıkları gidermek ve sağlıklı kalabilmek için doğal yollardan destek alma amacıyla bitkilerden yararlanma, yeni beslenme alışkanlıkları edinme ve yaşam biçimimizi değiştirme, son yılların en sık tartışılan konuları arasındadır. Gün içerisinde yorgunluk, soğuk algınlığı, hazımsızlık ve uykusuzluk gibi rahatsızlıklarla başa çıkmamız gerekebilmektedir. Son dönemde önemini giderek arttıran bitki, meyve ve yeşil çaylar; kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan,

Common borders. Common solutions. 137

sağlıklı yaşam için kullandığımız doğal, içerdiği etken maddeler ve uçucu yağlar sayesinde sağlığa yararlı ve kafein içermeyen özel olarak formüle edilmiş ürünlerdir.

Türkiye’de meyve ve bitki çayı pazarı yıllık 2 bin tonluk bir büyüklüğe ulaşmıştır. Pazarın büyümesinde, insanların günlük yaşamları içinde hem keyif hem de fayda aldıkları ürünlere yönelmelerinin payının büyük olduğu aşikardır. Pazarın büyümesinde, insanların günlük yaşamları içinde hem keyif hem de fayda aldıkları ürünlere yönelmelerinin payı önemlidir. Bitki çayları sağlıklı yaşam trendinin arttığı dönemde sayısız faydaları ile hızlı büyüme eğiliminde olan bir segmenttir. Bu alanda özellikle çeşitlilik, farklı lezzetler üzerine giderek elde ettiğimiz başarıyı yine bu yolla tüketici beklentilerini karşılayarak devam ettirilmelidir.

Yunanistan

Dağ Çayları Yunanistan'da çok popüler olup özellikle kış aylarında tüketilmektedir. Dağ Çayı Yunanistan'da çok popüler ve özellikle kış aylarında tüketilmektedir. Soğuk algınlığı için iyidir. Dağ çayları çoğunlukla soğuk algınlığı, solunum problemleri, hazımsızlık ve hafif anksiyete ile mücadele etmek için kullanılmaktadır.

Yunanistan'da, dağ çayları marketler, eczaneler ve baharat mağazalarında satılmaktadır. Evde taze ve kurutulmuş olarak bulunmaktadır. Yunanistan dışında, özel mağazalarda ve internette "Yunan dağ Çayı" veya "Yunan dağ Çoban Çayı"olarak satılmaktadır.

Yunanistan’ın tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünlerde en fazla ihracat yapabileceği potansiyel ülkeler Hollanda, Almanya ve İrlanda'dır. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler İspanya, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Hindistan, Polonya, Birleşik Krallık vb. ülkelerdir (Trade Map).

Yunanistan; 090210 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş yeşil çayda en büyük ihracat potansiyeline sahip pazarlar Çin, Almanya, Polonya, Birleşik Krallık, Belçika, Rusya Federasyonu vb. ülkelerdir. 090220 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş yeşil çayda en büyük ihracat potansiyeline sahip pazarlar Çin, vietnam, Almanya’dır. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler Hindistan, Japonya, Endonezya, Senegal, Birleşik Krallık vb. ülkelerdir. 090230 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş siyah çayda en yüksek ihracat potansiyeline sahip ülkeler Polonya, Birleşik Krallık, Rusya Federasyonu’dur. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler Sri Lanka, Almanya, Çin, Hindistan, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Hollanda vb. ülkelerdir. 090240 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş siyah çayda en yüksek ihracat potansiyeline sahip ülkeler Hindistan, Kenya, Sri Lanka’dır. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler Çin, Vietnam, Arjantin, Almanya, Endonezya vb. ülkelerdir (Trade Map).

Common borders. Common solutions. 138

Bulgaristan

Bulgaristan Avrupa Birliği'ne tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünler ihraç eden ilk beş Avrupa ülkesi arasında yer almaktadır. Bulgaristan, Polonya, Macaristan ve Sırbistan gibi Avrupa ülkelerine bitkisel ürünler ihraç etmektedir. Bulgaristan 2017 yılında 12.000 ton ve 2018 yılında 9.000 ton tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünler ihraç etmiştir. Bulgaristan, tıbbi ve aromatik bitkiler açısından son derece zengin bir ülkedir. Bulgaristan tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünleri yaklaşık 30 ülkeye ihraç etmektedir. Başlıca bitkisel ürünler, ısırgan - kökleri ve yaprakları, limon, melisa, lavanta, ıhlamur, kişniş, rezene, mursal çayı ve alıç’tır. Yurtdışında en çok aranan tıbbi ve aromatik bitkiler arasında güçlü aroması nedeniyle ıhlamur çiçeği çok talep görmektedir. Bulgaristan bitkisel ürünleri çoğunlukla Almanya, Fransa ve İspanya’ya ihraç etmektedir. Bulgaristan'ın tıbbi ve aromatik bitkileri ihraç ettiği diğer pazarlar arasında Fransa, İspanya, Polonya, Mısır, Brezilya, Arjantin ve Japonya yer almaktadır. Bulgaristan’ın tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünlerde ihracatta en büyük rakipleri Türkiye, Romanya, Mısır ve Çin’dir. Tıbbi ve aromatik bitkiler yerel pazarlarda ot olarak pazarlanan ve çay şeklinde nihai bir ürün olarak tüketilmektedir. Ayrıca gıda, kozmetik ve ilaç endüstrilerinde kullanılmaktadır.

Bulgaristan'ın 090230 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş siyah çay ihracatı için en büyük potansiyele sahip pazarlar Fransa, Hollanda, İngiltere, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'dir. Bulgaristan'ın Yunanistan ile en yakın ihracat bağlantıları vardır. Amerika Birleşik Devletleri, 090230 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş siyah çayda en yüksek talep potansiyeline sahip pazardır. Bulgaristan için 090210 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş yeşil çayda en büyük ihracat potansiyeline sahip pazarlar Fransa, Fas ve Belçika'dır. Bulgaristan, Yunanistan ile en yakın ihracat bağlantılarına sahiptir. Amerika Birleşik Devletleri, 090210 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş yeşil çay talebi en büyük potansiyele sahip pazardır (Trade Map).

Gürcistan

Gürcistan’da siyah, yeşil, beyaz, aromalı ve bitkisel çay çeşitleri üretilmektedir. Gürcistan’da üretilen çay çeşitleri başta Moğolistan, Ukrayna, Türkiye, Azerbaycan, Rusya Federasyonu olmak üzere Almanya, Türkmenistan, Kazakistan, Belarus Ve Ermenistan’a ihraç edilmektedir. Geleneksel siyah ve yeşil çayın yanı sıra şeker hastaları için geliştirilip üretilen tkibuli çayı Ukrayna, Rusya Federsyonu ve Çekya’ya ihraç edilmektedir. Gürcistanda üretilen bir diğer çay çeşidi gürcü mor çayıdır. Gürcü mor çayı yüksek antioksidan içeriğine sahiptir.

Gürcistan’dan en fazla (090210 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş yeşil çay, 090220 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş yeşil çay, 090230 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş siyah çay ve 090240 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş siyah çay ) çay alan ülkeler Azerbaycan, Türkiye, Moğolistan Türkmenistan, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Kazakistan, Almanya ve Belarus’tur. 2018

Common borders. Common solutions. 139

yılında 3 milyon 583 bin dolarlık paketlenmiş çay alan bu ülkeler son beş yılda toplamda 11 milyon 756 bin dolarlık alım gerçekleştirmiştir (Trade Map).

Gürcistan’ın; 090210 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş yeşil çayda en büyük ihracat yapabileceği potansiyel ülkeler Çin, Polonya, Almanya, Rusya Federasyonu ve birleşik arap emirlikleri’dir. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler Japonya, Sri Lanka, Birleşik Krallık, Endonezya, Belçika, Hindistan, Hollanda, Fransa, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri vb. ülkelerdir. 090220 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş yeşil çayda en büyük ihracat potansiyeline sahip pazarlar Çin, Japonya, Almanya, Vietnam ve Hindistan’dır. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler Polonya, Endonezya, Jamaika, Sri Lanka, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Hollanda vb. ülkelerdir. 090230 GTİP numaralı 3 kg ve 3 kg’dan küçük paketlenmiş siyah çayda en yüksek ihracat potansiyeline sahip ülkeler Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya Federasyonu, Türkiye, Sri Lanka’dır. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler polonya, çin, hindistan, birleşik krallık, almanya, belçika, jamaika, hollanda, amerika birleşik devletleri vb. ülkelerdir. 090240 GTİP numaralı 3 kg’dan büyük paketlenmiş siyah çayda en yüksek ihracat yapabileceği potansiyel ülkeler Hindistan, Sri Lanka, Kenya, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’dir. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler Endonezya, Almanya, hollanda, Arjantin, jamaika, belçika, isviçre vb. ülkelerdir (Trade Map).

Gürcistan’ın tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünlerde en fazla ihracat potansiyeli olan ülkeler İrlanda, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, ve Almanya’dır. İhracat potansiyeli olan diğer ülkeler hindistan, ispanya, birleşik krallık, polonya, malezya ve sri lanka vb. ülkelerdir (Trade Map).

Ermenistan

Ermenistan’da geleneksel çay yetiştirilmemektedir. Çin ve sri lanka’dan ithal edilen siyah ve yeşil çaylar ülkede yetiştirilen bitkilerle karıştırılarak çeşitli karışımlı çaylar elde edilmektedir. Ermenistan’da nane ve limon otu yaygın olarak yetiştirilmektedir. Ermenistan’da papatya ve zencefil çayları aromatik ve bitkisel çaylar arasında popülerdir. Ermenistan’da üretilen tıbbi ve bitkisel çayların %90’dan fazlası Rusya Federasyonu’na ihraç edilmektedir. Papatya, sinameki, adaçayı, kediotu, ıhlamur, lavanta, nane, melisa ve kekik Rusya Federasyonu’nda büyük talep görmektedir.

Ermenistan’ın tıbbi, aromatik ve bitkisel ürünlerde ihraç etme potansiyeli yüksek olan ülkeler Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, İrlanda ve Almanya’dır. Hollanda, Kanada, İspanya, Malezya Ve Sri Lanka diğer ihraç potansiyeli ülkelerdir Trade Map).

Common borders. Common solutions. 140

Dünyada Trend Olan Çayların Başlıcaları

Yeşil Çay

Çin ve Japonya’nın geleneksel çayı olan bu çay, 5000 yıldan beri çay tutkunlarını canlandırıp ferahlatmaktadır. Özellikle yükselen sağlık bilinci ve antioksidan özelliği ile küresel kirlenme tehdidinden korunmak amaçlı olarak gün geçtikçe daha fazla tüketilmekte olan yeşil çayın önemli bir ihracat potansiyeli bulunmaktadır. Yeşil çay ithalatının son birkaç yıldır artmasının en önemli nedeni, yeşil çayın sağlığa olumlu katkıların olduğuna ilişkin bilimsel açıklamalar ve insanlarda sağlıklı yaşam bilincinin giderek daha da fazla artmasıdır. Bu temel eğilim sonucunda, dünyada yeşil çaya olan talebin ve gelişen pazar durumunun gelecekte olumsuz yönde değişmeyecektir. Bu öngörü bize aynı zamanda yeşil çay üretiminin tüketim talep artışı paralelinde arttığını da göstermektedir. Ülkeler artık daha fazla yeşil çay talep eder, daha fazla tüketir durumdadır.

Beyaz Çay

Çin’de yüzyıllardır üretilen beyaz çaya, özgün tat ve aroması nedeniyle ilgi artmaya başlamıştır. Son zamanlarda özellikle beyaz çay Asya ülkeleri dışında Avrupa ve Türkiye’de de trend olmaya başlamıştır. Antioksidan, antimikrobiyal, antikanserojen, yaşlanmayı geciktirici gibi sağlık üzerine olumlu etkileri nedeniyle günümüzde yeni yeni popülerlik kazanan beyaz çayın tarihi Çin’deki Tang Hanedanlığı dönemine (M.S. 618-907) dayanmaktadır.

Matcha Çayı

Dünyada son dönemlerde yaygın bir şekilde tüketilmeye başlanan matcha çayı aslında yeşil çayın toz haline getirilmiş formudur. Gölgede yetiştirilen çay ağacı yapraklarından elde edilen matcha, Japonların çaya saygı ve nimetlerini sundukları geleneksel çay seremonilerinde içilmektedir. Binlerce yıldır Japonlar için meditasyona yardımcı bir içecek olmuştur. Çin ve Japon kültüründe özel bir yeri olduğu için tüketilirken de özel eşyalarla sunulmaktadır. Matcha çayını hazırlarken köpürme ve sıcaklık dengesi önem taşmaktadır.

Oolong Çayı

Dünyanın farklı noktalarında yetiştirilen çayın lezzetini ve sertliği üzerinde, farklı hava şartları ve mevsimler belirleyici rol oynamaktadır. Camellia sinensis bitkisinin yapraklarından üretilmektedir. Çin tayvan ve japonya gibi ülkelerde sıklıkla tülketilen ooolong çayı geleneksel kültür haline gelmiştir. İpek yolu ile tüm dünyaya dağılan oolong çayı dünyada trend olan çaylardan biridir.

Milk Oolong

Milk Oolong çayı ise oolong çayları arasında farklı bir yere sahiptir. Tayvan bölgesinde yetişen özel oolong çaylarının yarı top şeklinde sarılmasıyla elde edilen bu çay normalde sofistike bir tada sahip Oolong çaylarının

Common borders. Common solutions. 141

özelliklerini taşımaktadır. Bunun yanı sıra doğal süt kremasını andıran bir tadı vardır. Bunun sebebi ise Milk Oolong çayının kurutma işleminden sonra süt ve su buharına maruz bırakılmasıdır.

Pu-Erh Çayı

Pu-erh çayı, Çin’in Yunnan bölgesinde yetişmektedir. Bu çay Çin’de, geleneksel yöntemlerle fermente edilen ve bu sayede yıllandırılarak içilebilen özel bir çay türüdür. Tıpkı şarap gibi yıllandıkça tadını daha iyi bulmaktadır. 20-30 sene tadını kaybetmeden kalabilmektedir. Çin’in mucizesi olarak kabul edilen Golden Pu- er zengin, yumuşak ve uzun süre damakta kalan aromasıyla en özel çaylar arasında yer almaktadır. Bu çay olgunlaştıkça daha derin ve güzel bir tada sahip olMAKTADIR. Yıllarca olgunlaşmaya bırakıldığı için Pu’erh çayı bazı ailelerde kuşaktan kuşağa aktarılan bir aile yadigârı olarak da görülebilir.

Chai Çayı

Hindistan’da Chai demek, çayın ötesinde, bir yaşam tarzını simgelemektir. Göz kamaştıran Bollywood yıldızlarından, Hint köylülerine kadar bütün Hintliler o şeker gibi tatlı, sütlü ve bir o kadar da baharatlı aromaya sahip olan “Chai” harmanıyla demlenmiştir. Chai çayı Hindistan’da yüzyıllardır, günün her saati, her dakikası, trende veya kahvede, evde veya otomobilde kısacası aklınıza gelecek her yerde içilen canlandırıcı bir çaydır. Çayın harmanı, benzersiz chai aromasını en mükemmel şekilde vermesi için klasik chai baharatları olan zencefil, kakule, karabiber, karanfil ve tarçın ile hazırlanmaktadır.

Earl Grey Çay

Ekşi, leziz ve canlandırıcı aromasıyla Earl Grey, klasik siyah çayın limon ve bergamot aroması eklenmiş halidir. Yüzyıllardır sevilerek içilen, İngilizlerin geleneksel çay davetlerinin olmazsa olmazı olan Earl Grey çayı bergamotun verdiği asil aromayı limonun verdiği ekşilikle buluşturan bir çaydır.

Papatya Çayı

Dünya’da papatya kozmetikten aromaterapi malzemelerine, içeceklerden kuru pastalara her yerde karşımıza çıkabilmektedir. İnsanların rahatlamak ve gevşemek için kullandığı bir çay çeşididir. Papatya doğal haliyle kafeinsiz olarak yetişen bu bitkinin tatlı çiçeğimsi bir aroması vardır. Demlenmiş papatya çayının içimi yumuşak ve tatlıdır.

Yasemin Çayı

Narin, tatlı ve çiçeğimsi bir tada sahip olan Yaseminli Yeşil Çay, dünyada en çok bilinen yeşil çaylardan biri olup aromasında yasemin çiçeğinin ferahlığını taşımaktadır. Bu narin tat ilk olarak çiçeklere olan takıntının had safhada olduğu Ming Hanedanı zamanında Çin’de bulunmuştur. 19. yüzyıla kadar bu geniş yapraklı, narin tatlı yeşil çay Çin’de en iyi saklanan sırlardan biriydi. Bu sır batılı ticaret gemileri bu güzelim çiçek kokulu çayı

Common borders. Common solutions. 142

kendi yurtlarına götürüp daha geniş bir kitleye sunana kadar saklanabilmiştir. O zamandan beri Yaseminli Yeşil Çay, o inanılmaz derecede yumuşak ve narin tadı ile bütün dünyada severek tüketilen çay çeşididir.

Moroccan Mint Yeşil Çay

Kuzey Batı Afrika ülkelerinde özellikle de Fas’ta ünlü olan ve ‘mağribi’ veya ‘atay’ çayı olarak da bilinen bu naneli yeşil çay, Fas’ın kültürel sembollerinden biridir. Günde birkaç kez ister yemekle ister tek başına içilebilen bu leziz çayın tadı, yeşil çayın ekşimsi haline benzemektedir. Bu çay Fas kültürüne ve tarihine derinden işlenmiştir.

Zencefil Çayı

Dünya’da hem yemek tariflerinde hem de bitki çayı olarak çok daha sık karşımıza çıkmaya başlayan zencefil; kendine has, keskin yoğun bir tada sahip bir baharattır. Ufak bir miktarda tüketseniz bile, günün herhangi bir saatinde sizi kendinize getirecek olan bu özel baharatın faydaları ise saymakla bitmemektedir. Özellikle mide sorunlarına karşı kullanılan zencefilin; baş ağrısından, sindirim sorunlarına, bağırsak sorunlarından, mide bulantısına her şeye derman olabileceği düşünülmektedir.

Sencha Çayı

Çin için yeşil çay neyse, Japonya için de sencha çayı odur. Bu klasik zümrüt yeşili çay, Japonya’da hem en çok sevilerek içilen çaydır. Japonya’da içilen yeşil çayların %80’i Sencha çayıdır. Sencha çayı ve yeşil çay aynı bitkinin yapraklarından gelmelerine rağmen, işleniş biçimleri farklıdır. Sencha çayını hazırlama işlemi normal yeşil çayı hazırlama işleminden çok daha zahmetlidir. Bu çay toplandıktan sonra dikkatlice kurutulur ve elle sarılmaktadır. Bu sayede yaprakları sıradan yeşil çaylara göre daha değişik bir lezzet almaktadır. Sencha çayı birçok yönden yeşil çaya benzerlik gösteren bu çayın tadı da doğal olarak yeşil çay gibi sadedir. Hassas yapısı ve tatlı aroması sebebiyle Japonya’da çok tüketilmektedir.

Common borders. Common solutions. 143

1.2.2. Swot

TÜRKİYE

GÜÇLÜ YÖNLERİ

1. Yeterli miktarda hammadde olması ve hammaddenin fabrikalara yakın olması, 2. Rize’de ekilebilir tarım alanlarının % 95’inin çay alanı olması, 3. Üretilen çayın ülkemizde tamamen tüketiliyor olması, 4. Çaykur’un sektörün öncülüğünü yapması, 5. Çay üretimi ve tarımının aile işletmeciliği şeklinde yapılabilmesi, 6. Çay sanayinin gelişmiş olması (Otomasyon ve HACCP’e uygun üretim yapılması), 7. Bölge insanının çay tarımının vazgeçilmez olduğuna inanması, 8. Çaya alternatif bir ürün olmaması, 9. Tohumla üretimden çelikle üretim projesine geçilmeye başlanmış olması, 10. Sağlık, eğitim, spor gibi alanlarda çay tarımının bölge ekonomisinin temeli olması, 11. Sektörün önemli bir istihdam kaynağı olması, 12. Ruhsatlı bir tarım olduğundan tüm bilgilerin kayıt altında olması, 13. Laboratuvarların varlığı, 14. Üretim, sanayi ve sektörle ilgili bilginin tek merkezde toplanmış olması, 15. Merkezi Rize’de olan Ulusal Çay Konseyi’nin kurulmuş olması, 16. Çay İhtisas Gümrüğü’nün kurulmuş olması, 17. Son yıllarda Ar-Ge çalışmalarına önem verilmesi, 18. Pazarlama ağının güçlü olması, 19. Çay sektöründe teknik eleman açısından güçlü olunması, 20. Sektördeki sanayicilerin yeniliklere açık olması, 21. Son yıllarda çay çeşitlendirme çalışmalarının artması, 22. Rize Valiliği ve ÇAYKUR işbirliği ile çay sektörünün turizme açılması çalışmalarının yapılması (Çay Müzesi örneğinde olduğu gibi), 23. Sektördeki ara eleman eğitiminin ÇAYKUR, Rize Meslek Yüksek Okulu ve Sivil Toplum Ku- ruluşlarınca karşılanması, 24. Çay fabrikalarında üretimin çevreyi kirletmeden yapılıyor olması,

ZAYIF YÖNLER

1. Çay tarım alanlarının büyük bir bölümünün hala tohumla tesis edilmesi, 2. Girdilerin bilinçsiz kullanımı sonucunda toprak yapısına bağlı olarak bitki yapısının ve ürün kalitesinin bozulması, 3. Sektörde; orta, uzun ve kısa vadeli stratejik planların yapılmaması, 4. Sektördeki bazı firmalarca çay üretimi standartlarına yeterince uyulmaması, 5. Hammaddenin zamanında (taze olarak) toplanamaması, 6. Özel ve Kamu işletmeleri arasında yaş çay alım standartları konusunda uygulama farklılıklarının olması, 7. İşletmeler arası bilgi paylaşımının yeterli düzeyde olmaması, 8. Özel sektörün mevcut kapasitesinin kullanılamaması, 9. Yeni ürün geliştirmede ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olması,

Common borders. Common solutions. 144

10. Bazı özel sektör firmalarında pazarlama birimi olmadan üretimin yapılması, 11. Sektör genelinde üretim süreçlerinde optimizasyonun gerçekleştirilememesi, 12. İşletmelerde hizmet içi eğitimlerin yeterli düzeyde yapılmaması, 13. Sorumlu Yöneticilerin Çalıştırılması hakkındaki 5179 Sayılı Kanun gereği çalıştırılan sorumlu yöneticilerin etkinliğinin yetersiz olması, ücretlerin düzenli şekilde karşılanmaması, mevsimlik çalıştırılması, 14. Yaş çay alımı (mubayaa) sırasında özel çay firmaları tarafından çay eksperlerinin kullanılmaması, 15. Çay sektöründe kanuni düzenlemelerin yetersiz olması (çay üreticileri ve özel sektör işletmeleri arasında alım ve ödeme programının olmaması), 16. Aile şirketlerinin kurumsallık anlayışı doğrultusunda yönetilmemesi, 17. Bazı bölgelerde yaşayan vatandaşların damak tadına uygun çay üretilememesi, 18. Dünyada hiç çay tüketilmeyen bölgelere çayın tanıtımının yapılmaması, 19. Çay sektöründe otorite, yetki ve sorumluluk merkezlerinin belirsiz olması, 20. Çay sektöründe pazar araştırmaları yapılmasına yönelik kapsamlı (kurumsal) çalışmaların yapıl- mamış olması, 21. Sektörde Ar-Ge çalışmalarının yeterli düzeyde yapılmıyor olması, 22. Türkiye genelinde tüketici profilinin bilimsel çalışmalar yoluyla çıkarılmamış olması, 23. Çay sektöründeki sorunların çözümü için ilgili kişi ve kuruluşların bir araya gelerek planlama yap- maması, kişisel çıkarların ön planda olması, 24. Çalışanların özlük haklarının yetersizliği, 25. Üretici birliklerinin etkili çalışmaması, 26. Sözleşmeli üreticiliğe geçilememesi, 27. Denetimlerin yetersizliği ve denetim elemanlarının nitelik ve nicelik olarak yetersiz olması, 28. Çay tarımının bilimsel yöntemlerle yapılamaması, 29. İşgücü maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle toprağın işlenememesi, 30. İşletmelerin kaynak yetersizliği, 31. Sektördeki temsilcilerin gerçekleştirilen eğitim, toplantı vd. etkinliklere yeterince duyarlılık göstermemesi, 32. Özelleştirmenin tamamlanamaması, rekabet ortamının sağlanamaması, 33. Çay imalatında kullanılan makinelerde standardizasyon olmaması, 34. Üretim maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle ihracatın yetersiz olması, 35. Özel sektörde çok fazla sayıda fabrikanın olması, 36. Ürün borsasının olmaması, 37. Üniversite, sanayi işbirliğinin yetersizliği, 38. Çay üreticisi profilinin belirsizliği, 39. Markalaşamama sorunu, 40. Çay atıklarının değerlendirilememesi, 41. Çay sektörünün gıda dışındaki sektörlere hammadde sağlayamaması, 42. Yaş çay üretiminde farklı rakımlarda alınan çayların farklı bir şekilde üretilememesi, 43. İşletmeciler ve çay üreticileri arasındaki iletişim eksikliği, 44. Çay üretimi, yetiştiriciliği ve kültürü ile ilgili yeterli yayın olmaması, 45. Kamu sektörü dışında işçi örgütlenmelerinin yetersiz olması, 46. Soğutma sistemli makinelerle hammaddenin (yaş yapraklar) taşınamaması, 47. İşletmelerin belli bir bölgede yoğunlaşması nedeniyle hammaddenin taşınması aşamasında so- run yaşanması, 48. Sektörün, bölgede ve bölge dışındaki sosyal tesislerinin yetersiz olması,

Common borders. Common solutions. 145

49. Arazilerin çok küçük parçalara bölünmesi,

FIRSATLAR

1. Avrupa Birliği ülkeleri içinde çay üreten tek ülkenin Türkiye olması, 2. Bölgede limanların bulunması, 3. Dünyadaki tek naturel çayın üretilmesi, 4. Yurt dışındaki bazı ülkelerde çay içme kültürünün hiç bilinmemesi, 5. Türkiye’de çay pazarının büyümekte olması, 6. Çin ve Hindistan’da çay arzının talebi karşılayamama riskinin ortaya çıkması, 7. Dünyada gazlı içeceklerden vazgeçme eğiliminde olunması, 8. Ulusal Çay Konseyi’nin kurulmuş olması, 9. Çay bitkisinin kimyasal kompozisyonunda insan sağlığına yararlı bileşenlerin bulunmasının tü- ketimi tetiklemesi, 10. Organik çay tarımına dönüşüm sürecinin kolay olması, 11. Yeşil çayın sürekli artan popülaritesinin değerlendirilip Türkiye’de yeniden yeşil çay üretimine geçilmesi, 12. İyi tarım uygulamalarının konvansiyonel üretim için kolaylık sağlanması, 13. Kaliteli çay üretilebilmesi çay bahçelerinin yenilenmesi projesinin başlatılması, 14. Seleksiyonla kaliteli ve verimli tipleri seçebilme imkanının olması, 15. Türk halkının çayı sevmesi, 16. Bölge topraklarından biyolojik gübre yapabilme imkanının olması, 17. Tekniğine uygun setleme yapıldığında, çay bitkisinin erozyonu önleyici etkisi olması, 18. Üreticilerin devlet tarafından desteklenmesi, 19. Gümrük vergilerinin % 145 olmasının sanayiciyi ve üreticiyi koruması, 20. Avrupa Birliği fonlarından faydalanılabilmesi, 21. Bölge insanının sosyal yapısıyla coğrafi yapının uyum sağlaması, 22. Çay tarımı faaliyetlerinin ÇAYKUR tarafından yürütülmesi nedeniyle geniş bir veri tabanına sahip olunması, 23. İklim ve arazi yapısının çaya uygun olması, 24. Türk çayında hastalık ve zararlıların olmaması, zirai mücadele ilaçlarının kullanılmaması,

TEHDİTLER

1. Kaçak çay, 2. Çaya alternatif ürünlerin tüketiminin artması, 3. Faturalı çayların Avrupa Birliği ölçeğinde tahlil edilememesi, 4. İhraç kayıtlı alınan çayların denetlenememesi, 5. Çay bölgesi dışında paketleme fabrikalarının kurulması, 6. Tüketime sunulan çayların paketleri üzerinde menşeinin yazılmaması, 7. Çaykur’un özelleştirilmesi düşüncesi, 8. Bazı işletmelerde, kuru çay imalatı sırasında ekstrat artırıcı katkı maddelerinin kullanılması, 9. Marka ürünlerinin taklit edilmesi durumunun artması, 10. Tarımsal ilaç ve gübre kullanımının kontrol edilememesi,

Common borders. Common solutions. 146

11. Herbisit kullanımının artması, 12. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, 13. Sektörde siyasi etkilerin fazla olması, 14. Üretim maliyetlerinin sürekli artması, 15. Genç nüfusun bölgeden göç etmesi, 16. Denetimsiz üretim yapan (ruhsatsız) fabrikaların olması, 17. Tarımsal yayım programlarının yetersizliği, 18. Üreticilerin çay tarımını benimsememeye başlaması, 19. Çay bahçelerinde inşaatların artması, 20. Üreticilerin çoğunluğunun bölgede ikamet etmemesi nedeniyle kültürel faaliyetlerin (çapalama, gübreleme vb.) zamanında ve yeterince yapılamaması, 21. Tarlalarda mekanizasyonun kullanılamaması, 22. Yaş çay taban fiyatlarının geç açıklanması,

Common borders. Common solutions. 147

1.2.3. Gelişim Alanları

Dünya genelinde tüm halkların kültüründe ve etnografyasında çay önemli bir yer tutmaktadır. Çay artık bir kültür halini almış ve dünyada kendine yer edinmiştir. Dünyada çay; turizm, sağlık, gıda, tekstil, boyama vb. alanlarda gelişim göstermektedir.

1.2.3.1. Turizm

Ülke ekonomilerinde çay, sadece tarımsal bir ürün olmanın ötesinde bir kültür öğesidir. Farklı ülkelerde sunum ritüelleriyle, gelenekleriyle bir sanat ve yiyecek servisinin önemli bir parçası olan çayı, hem üreten hem de tüketen ülkeler ulusal kimliklerinin bir parçası olarak kabul etmişlerdir. Bu özellikleriyle de çay, sürdürülebilir ve doğaya dayalı çevre dostu turizm anlayışı çerçevesinde değerlendirilebilecek ve niş pazara sunulacak bir ürün olabilmektedir. Diğer taraftan Türkiye’nin 2023 Turizm Stratejisi incelendiğinde, turistik ürün çeşitlendirme ve kırsal turizmin geliştirilmesi konularına vurgu yapıldığı görülmektedir. Bu bağlamda da özellikle çayın ekim alanları olan Karadeniz Bölgesi’nin kırsal alanlarında kırsal turizmi tamamlayıcı önemli bir turizm aktörü olarak çay turizmi gelişim gösterebilir. Türkiye’de çay turizminin yenilikçi bir turizm çeşidi olarak uygulanması, Türk çayının ve Türk çay kültürünün dünyada tanıtılmasını sağlamasının yanı sıra ekonomik olarak da çay yetiştirilen bölgelere önemli katma değerler sunacak potansiyele sahiptir. Ayrıca ülkenin somut ve somut olmayan kültürel mirası da sürdürülebilir kılınacaktır.

1.2.3.1.1. Çay Turizminde İyi Uygulama Örnekleri

Dünyada başta çay üretiminin yapıldığı ülkeler olmak üzere çayı tüketen ve çay kültürü ile de öne çıkan ülkeler çay turizmini diğer turizm türleri ile birlikte entegre ederek dünya turizm pazarında öne çıkmaktadırlar. Örneğin; Çin, Hindistan, Sri Lanka, Güney Kore ve İngiltere çay turizmini ve çay üretim çiftliklerini turizm amaçlı kullanan ülkelerdendir.

Çin

Çin’de çay turizmi 1980’li yılların başlarında dünyaya ulusal açılım politikasını uygulamaya başlamasıyla birlikte resmi olarak başlamıştır. 1986 yılında, Çin’in Zhejiang Eyaleti’nin başkenti Hangzhou’da Çin’in turizm ve kültür amaçlı ilk çay müzesinin inşa edilmesi planlanmış ve 1990 yılında da Çin Ulusal Çay Müzesi halka açılmış ve devamında her yıl yapılan çay etkinlikleri başlamıştır. Benzer şekilde Fujian Eyaleti ve Hangzhou’daki West Lake bölgesindeki Wuyi Mountain bölgesi de, Çin’de öne çıkan çay turizmi bölgeleridir. Çin’de çay turizminin çay müzeleri, çay bahçeleri, çay ile ilişkili aktiviteler, çay alışverişi, çay etkinlikleri, geleneksel çay gösterileri ve çay ile ilişkili ürünler şeklinde geliştiğini belirtmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Turizm İdaresi’ne göre çay turizmi için Çin’de otuzdan daha fazla sayıda yerel turistik cazibe merkezi bulunmaktadır. Örneğin; Fuijan Eyaleti dünyada siyah çayın ana vatanı olarak bilinmekte olup ve Çin’in çay

Common borders. Common solutions. 148

üretim ve ihracatında önemli bir eyalettir. Çin’de yetiştirilen 6 çeşit çaydan (yeşil, siyah, beyaz, sarı, Oolong ve koyu (dark) çay) beşinin (yeşil, siyah, beyaz, sarı, Oolong) yetiştirilebildiği tek yerdir. Yine, Xinyang, yerel yönetimi 1992 yılından beri yılda on altı adet çay etkinliği düzenlemektedir. Çin’de çay çeşidine göre turizm ile ilişkili cazibe merkezine örnek olarak; Suzhou’da çayı, West Lake’de Hangzhou, Zhejiang Eyaletleri’nde Longjing çayı, Fujian Eyaleti’nde Wuyi Mountain’da çayı, Anhui eyaletinde Yellow Mountain ve antik Tea Horse Yolu’nda çayı ve Yunnan eyaletinde Pu’er çayı sayılabilir.

Sri Lanka

Sri Lanka’daki çay turizmi genel olarak; çay bahçelerini ziyaret, çay toplanmasını izleme, çay tadımı ve hafif atıştırma ve hediye için alışveriş şeklinde gerçekleşmektedir. Sri Lanka; çay bahçelerinde yürüyüş, çay tadımı yapılabilen ve çay satın alınabilen çay bahçelerine bakan kafeler ve üretici fabrikaların turları gibi çay ile ilişkili turizm arzı için zengin kaynaklara sahiptir. Sri Lanka’da, Nuwara Eliya’nın çay tarlaları ve çaydanlık dükkanları da turizm güzergahı olarak düzenlenmiştir. Ayrıca Ceylon Çay Müzesi de (www.ceylonteamuseum.com, 2018) önemli bir turistik cazibe merkezi olarak kabul edilmektedir. Avrupa ülkelerinde üzüm bağlarının önemli turist destinasyonu olması gibi Assam’da da çay bahçeleri önemli turist destinasyonudur. Assam’da turistler çay toplama, doğa yürüyüşü, trekking ve rafting hatta golf oynama şansına sahiptirler.

Güney Kore

Güney Kore’de de Kore’nin ilk yeşil çay üretim yeri olan Hadong ve Boseong da çay turizmi açısından önemli yerlerdendir. Hadong da “Maeam Çay Müzesi” bulunmaktadır. Ayrıca Güney Kore’de bulunan O’sulloc Çay Müzesi de çay turizmi açısından ziyaret edilen önemli bir turizm destinasyonu olarak bilinmektedir. Boseong da her yıl “Boseong Çay Festivali” düzenlenmektedir.

İngiltere

Çay turizmi sadece çayı üreten ülkelerde değil İngiltere gibi onu tüketen ülkelerde de popülerdir. Geçmişte çay ticaretini elinde bulunduran İngiltere’de, özellikle Londra’da çay merkezli turizm turlarını düzenlenmekte olduğu ve pek çok tur programında yer aldığı görülmektedir.

Hindistan

Hindistan’da çay turizmi deneyimi turistik yerleri gezme, beraberinde çay tadımı ve çay ile birlikte yemek yemeyi içermektedir. Ayrıca ziyaretçilere yoga, masaj ve spa terapileri, yerel mutfağı deneme olanakları sunulmaktadır. Hindistan’ın Assam, Darjeeling, Dooars, Cachar, Sylet Hills, Khangra, Kerela, Nilgiri, Terai and Travancore şehirleri dünyada çay çiftlikleri ile ünlenmiştir.

Common borders. Common solutions. 149

Türkiye

Çay turizmi ise dünyada çay tarımı ile uğraşan ülkelerde kırsal turizmin bir türevi olarak önemli bir trend alan olarak görülmektedir. Gerek çay sektörünün gerekse turizm sektörünün çay turizmi vasıtası ile birbirleri ile entegre olmasının hem kırsal kalkınmaya, hem de Türk çayının dünya çapında marka olmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Tükiye’de çay turizmi çay tarımı yapılan bölgelerde yemyeşil çay bahçelerinin doğal güzelliklerinde yürüyüş, turistlere yönelik çay ekimi ve çay yapraklarının toplanması, modern çay fabrikalarını ziyaret, , çay üretimi ve diğer turistik cazibe merkezleri ile bağlantılı doğal manzara mevkilerine ziyaretler ve çayla ilgili çay etkinliklerine katılmak gibi faaliyetler hem çay sektörünü geliştirmekte hemde çay turizmi sayesinde bölgenin ekonomisine katkı sağlanmaktadır.

Çay hasadı etkinliklerine ilaveten fabrikalarda turistlerin bu sürece dahil olmaları da çay turizmi açısından önemli bir potansiyel olarak görülebilir. Çayın üretim süreci ile ilgili olarak da çay fabrikalarında soldurma, kıvırma, fermantasyon, kurutma paketleme gibi üretim süreçlerine ilişkin gezilerin yapılması ve bu üretim süreçlerine turistlerinde dahil edilmesi, çay tadım oturumlarının düzenlenmesi ve çay ve çay ile ilgili ürünlerin satın alınması gibi faaliyetler yapılmaktadır.

1.2.3.2. Sağlık

Çay bitkisi üzerinde son yıllarda yapılan epidemiyolojik çalışmalarda çay tüketiminin, kanser, hipertansiyon, ağız sağlığı, nörolojik hastalıklar, inflamasyon, diyabet, obezite ve kalp-damar rahatsızlıkları gibi çeşitli kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı olduğu gözlenmiştir. Çay, polifenollerce özellikle flavonoidlerce zengin bir içecektir. Flavonoidler bitkilerde yaygın ve önemli miktarlarda bulunan fenol türevleri olup 4000’den fazla tanımlanmış, suda çözünen, dietle insanlar tarafından vücuda alınan bileşikler grubudur. Dünyada kişi başı 120 ml/gün çay tüketilmektedir. Çay, fonksiyonel özellikleri, kısmi ucuzluğu, tat, aroma ve lezzeti nedeni ile her geçen gün tüketimi artan içeceklerden biridir. Çay, içeriğindeki biyoaktif bileşikler, kafein ve özellikle kateşinler nedeniyle bazı kanser oluşumlarını engelleme, kalp damar rahatsızlıklarını önleme, bağışıklık sistemini güçlendirme, obezite ve diyabeti engelleme, kolesterolü düşürme, vücudu uyarma ve zindelik verme, yaşlanmayı geciktirme gibi sağlığa faydalı pek çok etki göstermektedir. Çay ile vücuda alınan miktarı çayın çeşidine, işlenme özelliklerine, demlemede kullanılan miktara bağlı olarak değişmektedir. Kateşinler, güçlü antioksidan özellikleri, antimutajenik ve antikanserojenik etkileriyle dikkat çekmektedir. Yapılan araştırmalarda çayda bulunan kateşinlerden, EGCG, ECG, EGC ve EC bileşiklerinin oldukça önemli antioksidan özellik gösterdiği, ayrıca theaflavin, theaflavin-3-gallat, theaflavin-3'-gallat ve theaflavin-3,3'- digallat bileşenlerinin de antikanserojen etkiye sahip oldukları bildirilmektedir. Bu bileşikler arasında EGCG

Common borders. Common solutions. 150

en güçlü antioksidanttır. Yeşil çay bu bileşikçe siyah ve oolong çaya göre daha zengindir. Nitekim yapılan bir çalışmada aynı çay klonundan üretilen beyaz, yeşil ve siyah çayların antioksidan özelliklerinin karşılaştırılmış ve yeşil çay en yüksek antioksidan aktiviteyi göstermiştir. Bunu sırasıyla kafeinsiz yeşil çay, beyaz çay, ortodoks siyah çay, CTC (cut, tear, curl) siyah çay izlemiştir. Başka bir araştırmada ise 13 farklı çay infüzyonunda çeşitli kateşin konsantrasyonları arasında en yüksek radikal süpürücü antioksidan aktivite yeşil ve beyaz çaylarda tespit edilmiş, toplam polifenol miktarı ve antioksidan aktivitesi yüksek çaylarda antimikrobiyal aktivite de yüksek bulunmuştur. Çay çeşitlerinin sağlık üzerine etkilerini belirleme ile ilgili araştırmalar invitro deneyler, hayvan ve insan denemeleri şeklinde yürütülmektedir. Günümüzde çayın kanserden koruyucu etkisi ile ilgili 1000’den fazla bilimsel makale bulunmaktdır. Bunlardan bazıları cilt, prostat, akciğer ve meme kanseri riskinin yeşil ve siyah çay tüketimine bağlı olarak azaldığını, özellikle yeşil çayın bu konuda daha önemli etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu araştırmalarda görülen olumlu etkiler genellikle günlük en az beş bardak veya daha fazla yeşil çay içen bireylerde belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar çay polifenollerinin tümörlerin inhibisyonunun, metabolizmanın modülasyonu, bloklama veya supresyon, DNA replikasyonu ve onarım etkilerinin modülasyonu ve yeni mekanizmaların uyarılması, invazyon ve metastaz inhibisyonu dahil, hem hücre dışı hem de hücre içi mekanizmalara bağlı olabileceği ihtimalini düşündürmüştür. Çay tüketimi ile kalp hastlalıkları arasındaki ilişkiyi belirleme çalışmalarında yeşil çayın reaktif oksijen ürünlerine karşı hücresel enzim aktivitesini artırdığı, kateşinlerin lipit metobolizmasını farklı şekillerde etkileyerek damar içinde plag oluşumunu engellediği, Çin’de yapılan bazı araştırmalarda yeşil çayın kalp krizini önlemede etkili olduğunu, başka bir araştırmada günde üç bardak yeşil çay tüketenlerde bir bardak çay tüketenlere göre kalp krizi riskinin %21 daha az olduğunu göstermiştir.

Yine bazı çalışmalar çayın glukoz metabolizmasını etkileyerek diyabet üzerine olumlu etki yaptığını göstermiştir. Amerika’da yapılan bir araştırmada günde 4 bardak çay içen orta ve yaşlı kadınlarda içmeyenlere göre tip 2 diyabetin %30 daha az görüldüğü belirlenmiştir. Japonya’ da yapılan bir araştırmada ise günde 6 bardak yeşil çay tüketenlerde diabet riski üçte bir oranında azalırken siyah ve oolong çay içenlerde bu etkinin görülmediğini, ancak çayın içeriğinde bulunan kafeinin de diabet riskini azaltmada etkli olduğunu göstermiştir. Ayrıca yeşil çay tüketiminin kolesterol seviyesi üzerine etkisi olduğunu, çalışmalarda denekler üzerinde toplam ve LDL kolesterol seviyesini düşürdüğü görülmüştür. Yeşil çay kateşinlerinin kilo almayı ve vücutta yağ birikimini azaltığını belirlemişlerdir. 102 denek üzerinde yapılan bir çalışmada oolong çayının anti- obezite etkilerini belirlemek amaçlanmış ve 6 hafta boyunca günde toplam 8 g oolong çayı, fazla kilolu veya obez deneklerin diyetine ilave edilmiştir. Araştırma sonucunda oolong çayın, vücut yağ içeriğini azalttığı ve düzenli tüketimde obeziteyi önleyebileceği bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda yeşil çayın kadınlarda osteoporozu önlediği, deri kanserini önlediği, saçta kepeği önleyip yeni saç kökü oluşumunu desteklediği gözlemlenmiştir. Çay, doğal olarak florür içerdiği için, diş minesini kuvvetlendirir ve ağızdaki bakterileri kontrol altında tutarak plak oluşumunun azalmasına yardımcı olur. Böylece diş eti hastalıklarına karşı koruma

Common borders. Common solutions. 151

oluşturur. Mineral maddeler nedeniyle diş sağlığı için çay içilmesi çok önemlidir. Araştırmalarda siyah çayın dişte çürümelere yol açabilen bakterilerin üremesini engelleyebildiği ve diş yüzeyinde meydana gelen plakaları ve asit oluşumunu azalttığı belirlenmiştir.

Çaydaki kafein, konsantrasyonu, uyanık ve isabetli olmayı attırabilir, tat ve koku alma duyularını güçlendirebilir. Ayrıca, hazım sağlayan sıvıları, böbrek ve karaciğer de dahil olmak üzere metabolizmayı uyarır ve böylece toksinlerin ve diğer istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Çaydaki kafein nedeniyle çayın dinlendirici özelliği vardır. Çaya özel teanin maddesi, beynin alfa dalgaları yaymasını teşvik eder. Bu dalgalar, uyuşukluk yapmadan dinlenme özelliğindedir. Kafein, sinir sistemini uyarır, damarların genişlemesini, kan devrinin hızlanmasını sağlar. Çay içenlerde zihin açıklığı olur. Ders çalışırken, kitap okurken verimliliği artırır.

Sonuç olarak; yapılan araştırmalar çay tüketiminin sağlık üzerine hemen hiç olumsuz etkisi olmadığını, aksine birçok yararı olduğunu göstermiştir. Yeşil çay diğer çay çeşitlerine göre sağlığı koruyucu ve geliştirici özelliklere içerdiği kateşinler nedeni ile daha çok sahiptir.

1.2.3.3. Diğer Gelişim Alanları

Çayın bir diğer gelişim alanları çay türevli nihai ürünlerin geliştirilmesidir. Örneğin çay; bazı içecekler ile kek, bisküvi, dondurma, şekerleme ve cips gibi gıda ürünlerine; sabun, krem ve deodorant gibi kozmetik ürünlerine, iplik ve boyama gibi tekstil ürünlerine; diş macunlarına, klima filtrelerine antioksidan ve antimikrobiyal özelliklerinden dolayı eklenerek oldukça geniş bir ürün yelpazesinde kendine yer bulabilmektedir.

Çay ile ilgili yapılan çalışmalarda çay turşusu, yeşil çay çikolatası, çay pudrası üretilmi de yapılmaktadır.

Common borders. Common solutions. 152

1.2.4. İyi Uygulama Örnekleri

Karadeniz Bölgesi Rize İli Çayeli İlçesi Yeşiltepe Köyünde Yeditepe Üniversitesi ile Çaykur (Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü) işbirliği ile yürütülen organik çay protokolü ile organik çay yetiştiriciliği için Yeditepe Üniversitesi tarafından geliştirilen mikrobiyal gübrelerin çay bahçelerinde kullanılması sonucu çay bahçelerinde yetiştirilen çayın verim ve kalite yönünden nasıl gelişeceğinin araştırılması çalışması 2015 yılında başlamıştır. Organik gübre kullanımının verim kaybını önlemek ve daha kaliteli çay elde edebilmek için 2015 yılı itibariyle organik çay yetiştiriciliğinde daha geniş kapsamda organik gübre uygulamasına gidilmiştir. Çay bitkisinde organik gübre kullanımını bir yandan yaygınlaştırılırken diğer yandan Çaykur yetkili mühendisleri kontrollerinde üreticilerin bahçelerinde deneme bahçeleri kurularak devam edilmiştir. Kış aylarında çay bitkilerinin durgun dönemlerinde Yeditepe Üniversitesi tarafından geliştirilen Lifepower organik katı gübre uygulaması yapılmıştır. Baharın gelişiyle sürgünlerin oluşmaya başlamasıyla Lifebac NP organik sıvı gübre uygulaması sürgün toplama öncesinde uygulanıp ve her sürgün öncesi uygulamanın devam edilmesi ile çayda kalite ve verim artışı sağlamaya çalışılmıştır. Bölgede sadece uygulamalar değil gerek teknik boyutta gerekse üreticinin ayağına kadar gidilip bilgilendirme modeli ile hizmet yürütmektedir. Mikrobiyal gübre kullanımı bitkilerin büyüme ve gelişimlerini nasıl teşvik edeceği, çiçeklenmeyi arttırıp arttırmayacağı, yüksek verim ve ürün randımanını sağlayıp sağlamayacağı, havadaki serbest azotu bitkilere ve toprağa bağlayıp bağlamayacağı, toprakta yarayışsız formda bulunan fosfor, kalsiyum, magnezyum, demir ve çinko gibi elementleri yarayışlı forma dönüştürüp dönüştürmeyeceği, bitki tarafından daha fazla alıp alınmayacağı, bitkiler için toprakta var olan ancak bitkinin kullanmadığı bu iz elementlerin bitkiye geçmesini sağlayıp sağlamayacağı, bitkilerin kök bölgesindeki zararlı toksik maddeleri parçalayarak ve ortadan kaldırarak biyoçeşitliliği arttırıp arttırmayacağı, tohum çimlenmesini ve kök gelişimini artırıcı enzim ve bileşikler sağlayıp sağlamayacağı, enzim sistemlerine yoğunlaşarak hücre bölünmesini hızlandırıp hızlandırmayacağı, bitkilerin stres koşullarına (tuz, soğuk, sıcaklık) karşı dayanıklılığını arttırıp arttırmayacağı, sömürülerek zayıflamış toprağı tamir etme ve hava geçirgenliğine katkıda bulunup bulunmayacağı, bu şekilde besin elementlerinin bitki tarafından alınmasına dolaylı olarak katkıda bulunup bulunmayacağı, tane veya meyve tutumunu arttırıp arttırmayacağı, ürünlerin raf ömürlerini uzatmanın yanı sıra doğal lezzet ve aroma oluşumunu beraberinde getirip getirmeyeceğinin araştırılmasıdır.

Doğru gübre seçimi, bitkinin su ve gübreyi daha etkin bir şekilde kullanmasını sağlamaktadır. Yeditepe üniversitesi tarafından geliştirilen Bactogen Mikrobiyal Gübreleri ekim- dikim öncesi tohum ve fideye, sonrasında ise toprak ve yaprağa damla sulama ve yağmurlama sulama sistemleriyle kolaylıkla uygulanabilmektedir. Organik tarımda sınırlı girdiler olan potasyum (K) ve magnezyum (Mg) minerallerini bünyesinde doğal formda bulunduran LIFEPOWER, bitkilere azottan sonra en çok aldıkları bu ana besin elementlerini sağlamaktadır. LIFEPOWER’ın ilk yapıtaşı olan potasyum (K), bitkilerin ürün miktarı ve kalitesini

Common borders. Common solutions. 153

hayati olarak etkileyen metabolik, fizyolojik ve biyokimyasal işlevlere sahiptir. Enzim aktivitesini, fotosentez ürünlerinin ve besin elementlerinin taşınmasını kolaylaştırmaktadır. Azotun etkinliğini ve protein kapsamını artırmaktadır. Turgor basıncını düzenleyerek su kaybını ve solmayı önlemektedir. Erkencilik sağlamaktadır. Kök gelişimini ve büyümeyi teşvik etmektedir. Bitkileri, soğuğa, hastalıklara ve zararlılara karşı dirençli kılmaktadır. Dane bitkilerinde danelerin dolgun ve yeknesak şekilde erken olgunlaşmalarını sağlamaktadır. Çeşitli meyvelerin renk, büyüklük, tat ve aromalarını olumlu etkilemekte; depolanma ve taşınmaları sırasındaki ağırlık kaybının en aza indirmektedir. Bu kalite iyileşmesi dolayısıyla ürünlerin pazarlanması kolaylaşmaktadır. LIFEPOWER’ın diğer yapı taşı olan Mg (Magnezyum), ürün kalitesi ve raf ömrü bakımından oldukça değerli bir organik girdidir. Klorofilin yapısında yer aldığından bitkide fotosentez için çok önemlidir. Bitkide şeker, yağ ve nişasta oluşumuna da katkıda bulunmaktadır. Eksikliğinde bitkilerin gelişimi, tohum ve meyve oluşumu zayıflar, meyve dökülmesi fazlalaşmaktadır. LIFEPOWER, organik yetiştiriciliğin uygulandığı tek ve çok yıllık bitkilerde (özellikle çay, ceviz, fındık, badem, narenciye) bu iki minerale bağlı verim kayıplarını azaltmaktadır. Bitkilerde turgor basıncını ayarlayarak su ve besin elementlerini etkin bir biçimde almalarını ve su ve sıcaklık stresinden korunmalarını sağlamaktadır. Sebzelerin, süs bitkilerinin ve çok yıllık bitkilerin fotosentez sürecini kolaylaştırmaktadır. Çay bitkisinin kök gelişimine, yaprak oluşumuna, rengine, verimine, kalitesine ve raf ömrüne, canlılığına ve renk tonundaki parlaklığa önemli katkılar yapmaktadır.

Çay bahçelerinde dekara 150- 200 kg lifepower uygulamasının karşılığı bitki başına 150- 200 gr olmaktadır. Katı gübrelerin topraktan uygulanması için bitki taç izdüşümüne 15-20 cm derinliğinde burgu veya çapa aleti ile çukur açılıp organik gübrenin toprağa karışması sağlanmıştır. Bu uygulama ile bir yandan toprak havalandırmasını sağlamakta diğer yanda özellikle meyilli arazilerde yağmur suları ile gübrenin akması önlenerek toprak düzenleyicisi olarak bitki gelişimine en üst düzeyde katkı sağlanmaktadır.

LIFEBAC-NP, doğal bir Bacillus subtilis ve Bacillus megaterium izolatı içeren mikrobiyal bir gübredir. Bitkilerin köklerini ve yapraklarını kaplayarak hızla çoğalmakta ve bitkiden beslenmeksizin bitki için besin alınımını artırıcı salgılar oluşturmaktadır. Atmosferdeki serbest azotun yaprak ve kökler vasıtasıyla bitkiye alınmasını sağlamaktadır. Yaprak üzerinde canlılığını koruyan ve metabolik faaliyetini sürdüren LIFEBAC-NP, yaprak ve kök içine nüfuz etmektedir. Doğal organik asit, aminoasit, oksin ve sitokinin teşvikiyle, kardeşlenme, meyve tutumu, saçak kök oluşumu, yaprak ve kök gelişimine yardımcı olmaktadır. Bitki gelişiminin ilk evresinde tohum çimlenmesini ve köklenmeyi, saçak kök oluşumunu ve gelişimini; sonraki aşamada ise bitkilerin yaprak ve gövde gelişimini sağlamaktadır. Bu şekilde ürün miktarını artırmaktadır. LIFEBAC-NP, bitkilerin büyümesi boyunca atmosferden azot fikse ederek bitkinin azot ihtiyacına katkıda bulunmaktadır. Topraktaki organik maddelerin mineralizasyonunu, mineral maddelerin ise çözünürlüğünü kolaylaştırmaktadır. Fosfor (P) başta olmak üzere bitkinin hemen ihtiyaç duyduğu amonyum (NH4) ve nitrat (NO3) besinlerinin ve toprakta yarayışlılığı az olan kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg), demir (Fe), mangan (Mn), çinko (Zn) ve bakır (Cu) gibi

Common borders. Common solutions. 154

elementlerin bitkiye yarayışlı halde alımını sağlamaktadır. LIFEBAC-NP organik tarımda önemli bir gübre girdisi olmanın yanı sıra sürdürülebilir tarımda kullanılan kimyasal gübrelerin alım etkinliğini artırarak kimyasal gübre kullanımını azaltmakta; dolayısıyla çevre kirliliğinin önlenmesine büyük katkı yapmaktadır. Ürün kalite ve miktar artışının yanı sıra bitkiyi çevresel stres koşullarına karşı dayanıklı kılmaktadır. LIFEBAC- NP bitkilerin ürettiği ve bitki gelişimini olumsuz etkileyen ikincil metabolitler ve zararlı bileşikleri parçalayarak ortamdan uzaklaştırmakta, kök bölgesinde meydana gelen hastalık ve patojenlerin yaşam koşullarını yok etmekte, bitki patojenlerini kontrol altında tutmaktadır. Bu sayede münavebe imkânlarının sınırlı olduğu alanlarda, takip eden yılda aynı ürünün ekilmesinden kaynaklanan verim kayıplarının azaltılmasını sağlamaktadır.

Çay demonstrasyon bahçelerinin iklim, yöney, toprak yapısı, vb. özellikleriyle bölgeyi temsil edebilecek özelliklere sahip olup olmadığı tespit edilmektedir. Tespit edilen çay bahçesinin kontrol ve uygulama (bio gübre) olarak metrekare cinsinden alanı ölçülerek tespit edilmiştir.

Çay demonstrasyon bahçelerinde Ekim-Kasım döneminde arazilerin meyilli olduğundan teraslama şeklinde ekimi yapılmış çay bahçelerinde yağışlarla birlikte gübre yıkanmalarını engellemek ve istenilen verimin elde edilmesi için çay ocağının taç iz düşümüne düşürülecek şekilde toprağın havalanmasını ve su filitrasyonunu sağlamak üzere burgu veya çapa aleti ile yaklaşık 15-20 cm çukur açılıp, açılan çukura Lifepower (organik toprak düzenleyici) toprağa karıştırılarak verilmektedir.

Çay demonstrasyon bahçelerine Ekim-Kasım döneminde uygulanan, doğal olarak yapısında Potasyum (K) ve Magnezyum (Mg) bulunduran Lifepower uygulamasıyla kış dönemi boyunca bitkiyi ve bitki kök bölgesini beslemekle birlikte, bahar başlangıcıyla çay sürgünleri toplamadan 15-20 gün öncesinde bitkinin atmosferdeki serbest azotun yaprak ve kökler vasıtasıyla bitkiye alımını sağlayan doğal bir Bacillussubtilis ve Bacillusmegateriumizolatı içeren mikrobiyal gübre olan Lifebac NP yapraktan spreylenme metoduyla bitkiye uygulanmalıdır.

Karadeniz Bölgesi’nde kimyasal gübre kullanımına bağlı olarak meydana gelen sorunlara çözüm olarak 2011 yılından itibaren Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü ve Yeditepe Sağlık Hizmetleri A.Ş. olarak bölgeden alınan toprak ve bitkilerin Yeditepe Üniversitesi Merkez Laboratuvarlarında yapılan analizleri neticesine göre bölge topraklarının % 64,97 ünün kuvvetli asit olduğu, % 81.11 inin organik maddece zengin, % 94 ünün azot, %93 oranında potasyum ve de %72 oranında fosfor yeterli olduğu belirlenmiştir. 2014-2015 yılında proje kapsamında pilot bölge (Rize ili Çayeli ilçesi Yeşiltepe Köyü) olmak üzere Hemşin, Çamlıhemşin ilçelerinde çay deneme bahçelerine uygulanan Lifepower (Organik Toprak Düzenleyicisi) ve Lifebac NP mikrobiyal organik gübrelerin etkileri çay yetiştiricilik dönemi boyunca bitki gelişimi gözlemlenmiştir.

Common borders. Common solutions. 155

Çalışmada kullanılan Lifepower ve Lifebac NP organik gübrelerin sürgün boyu, sürgün (yaprak) renk ve sürgün ağırlığına olumlu etki ettiği belirlenmiştir.

Tarımsal üretimde bugüne kadar ana hedef genellikle üretim artışı olmuştur. Kantitatif üretim artışının yanında, ürün kalitesinin artırılması, üretim girdilerinin azaltılması, doğal kaynakların korunması, insan, hayvan ve çevre sağlığı gibi konular hep ikinci planda kalmıştır. Bu çalışmayla, Doğu Karadeniz Bölümünün ve ülkemizin stratejik bitkisi olan çayda mikrobiyal organik gübre kullanımının etkileri belirlenmiştir. Oluşturulan demonstrasyon çay bahçelerinde kontrol ve uygulama alanlarından ayrı ayrı ölçüm ve tartımlar yapılmış olup, elde edilen veriler doğrultusunda değerlerin mikrobiyal gübrelerin olumlu etkilerinin görüldüğü saptanmıştır. Bitkilerin büyüme ve gelişmesini belirlemek için yapılan ölçüm ve analizlerde elde edilen bulgular aşağıda özetlenmiştir.

Çalışmamızda elde edilen bulgulara göre, Sonbahar-Kış döneminde uygulanan Lifepower uygulamalarının bitkilerin vegetatif gelişimini olumlu etkilediği, toprak yumuşamasıyla toprak havalanmasının daha rahat sağlandığı ve kök bölgesinin daha iyi çalıştığı belirlenmiştir.

1. Toplam yaprak alanı incelendiğinde, mikrobiyal gübre uygulamasının yapıldığı alanda yaprak boyutunun daha iri olduğu ve kontrole göre daha iyi gelişme gösterdiği belirlenmiştir. 2. Yaprak rengi incelendiğinde, mikrobiyal gübre uygulamasının yapıldığı çaylıklarda kontrole göre sür- günler albenisi daha yüksek, canlı, parlak ve daha koyu renklere sahip olduğu belirlenmiştir. 3. Verim bakımından incelendiğinde; aşağıdaki grafikte de belirtildiği gibi biyo gübre uygulamalarının yapıldığı çaylıklarda kontrole göre birim alandan daha fazla ürün alındığı yapılan ölçüm ve tartımlarla belirlenmiştir. Mikrobiyal organik gübre uygulamasında elde edilen sonuçların kontrol uygulamasına göre ilk sürgünde altı çay bahçesinden sırasıyla yüzde 23, yüzde 4,5, yüzde 48, yüzde 72, yüzde 57 ve yüzde 2 verim artışı sağlanırken iki çay bahçesinden yüzde 7 verim azalışı olmuştur. İkinci sürgünde ise yüzde 29, yüzde 40, yüzde 15.6, yüzde 57,9, yüzde 7,74, yüzde 56, yüzde 65, yüzde 13,2 oranlarında verim artışı sağlanmıştır.

Common borders. Common solutions. 156

80

70

60

50

40

30

20

10

0 Çay Bahçesi 1 Çay Bahçesi 2 Çay Bahçesi 3 Çay Bahçesi 4 Çay Bahçesi 5 Çay Bahçesi 6 Çay Bahçesi 7 Çay Bahçesi 8 -10

-20

Birinci Sürgün İkinci Sürgün

Grafik 12: Birinci ve İkinci Sürgün Çay Yüzde Verim Artış Değerleri

Netice itibariyle; elde edilen bulgular, tespit edilen sonuçlar ve gerekse üreticilerin görüşleri neticesinde doğru zaman, belirlenen uygulama şekli ve belirtilen dozun uygulandığı bahçelerde çay bitkisinde renk, canlılık ve verim artışının gözlendiği tespit edilmiştir. Üreticilerin öngördüğümüz ortalama 3 yıllık zaman periyodunda 3 yılda bir uygulanmak üzere Lifepower ve 3 yıl boyunca her sürgün öncesi mikrobiyal sıvı gübreyi (Lifebac NP) düzenli şeklide uygulamasıyla çayda verim ve kalite değerlerinin artacağı aşikârdır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre Lifepower toprak düzenleyici ve Life NP mikrobiyal sıvı gübre uygulamalarının toprak ıslahının sağlanmasına, bitki kök bölgesinin iyileştirilmesi sonucu, ürün veriminin artışının olacağı ve de bitki gelişiminin yanı sıra sağlıklı, kaliteli ürün elde edilmesine, topraklarımızın kısa vadeli üretimlere değil sürdürülebilir tarımla gelecek nesillere bırakabileceğimiz bir üretim şekli olmaya yardımcı olacaktır.

Common borders. Common solutions. 157

1.3. Organik Çay Yetiştiriciliği

Common borders. Common solutions. 158

GİRİŞ

Küresel çevre sorunlarının giderek ağırlaştığı günümüzde, organik tarım insanlık için yeni bir umut kaynağıdır.

Organik tarım, üretimde kimyasal girdi kullanmadan, yönetmeliğin izin verdiği girdilerin kullanıldığı, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir.

Organik tarımın amacı, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, insan ve hayvan sağlığını korumaktır. Tüm dünyada hızla artan organik tarımsal ürünler arasında genellikle ülkelerin geleneksel ürünleri yer almaktadır. Örneğin Hindistan'da çay, Danimarka'da süt ve süt ürünleri, Arjantin'de et ve et ürünleri, Orta Amerika ve Afrika ülkelerinde muz, Tunus'ta hurma ve zeytinyağı, Türkiye'de kurutulmuş ve sert kabuklu meyveler organik olarak üretilen ürünler olarak ilk sırayı almıştır.

Biyolojik, ekolojik, bio gibi farklı kelimelerle tanımlanan "Organik Tarım", tarımsal üretimde artan kimyasal gübre ve ilaç kullanımının doğa ve insan sağlığı üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin ve ticari problemlerin aşılmasında bir alternatif yöntem olarak doğmuş olup topraktaki biyolojik hareketi, biyolojik dönüşümü ve biyolojik çeşitliliği de içeren tarımsal eko sistem sağlığını artıran ve zenginleştiren bütünsel bir üretim ve işletim sistemidir.

2092/91 sayılı Avrupa Birliği Yönetmeliği hazırlanırken ilgili komisyon tüm bu eğilimleri dikkate alarak her üç (Organik, Ekolojik, Biyolojik) terimin de korunacağını, hatta Avrupa Birliği resmi dillerinde Bio veya Eko kelimelerinin de kullanılabileceğini belirtmiştir. Ülkemizde ise 10.06.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik"e göre organik tarım ürünü için yalnızca "organik" kelimesinin kullanılması gerekmektedir.

Doğal dengeyi bozmadan sağlıklı ürünler üretmek için, bitkisel ve hayvansal üretimi uygun ekolojilerde, kültürel tedbirleri öncelikli olarak benimseyerek bitki koruma ve zararlı mücadelesinde doğal yöntemleri tercih etmek yoluyla ve bir sertifikasyon süreci ile kontrol edilen üretime Organik Üretim ve bu yolla elde edilen ürünlere de Organik Ürün denir. Organik tarım, "topraktaki biyolojik hareketi, biyolojik dönüşümü ve biyolojik çeşitliliği de içeren tarımsal eko sistem sağlığını artıran ve zenginleştiren bütünsel bir üretim ve işletim sistemidir".

Common borders. Common solutions. 159

Dünya nüfusunun artmasına bağlı olarak tüketim talebinin de arttığı bir gerçektir. Bu noktada tarımsal üretim talebini karşılamak için tarım alanlarında bir genişleme izlendiyse de hedef, birim alandan daha fazla ürün almaya yönelmiştir. Ancak bilinçsizce gerçekleştirilen geleneksel tarım faaliyetlerinin ve bu faaliyetler sonucu kullanılan kimyasal gübrelerin insan ve hayvan sağlığını tehdit ettiği, yer altı su kaynaklarının tükenmesine ve kirlenmesine, doğal bitki ve toprak yapısının bozulmasına ve biyolojik çeşitliliğin zarar görmesine yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Toplum sağlığında önemli iyileşmeler sağlanabilmesi için bir taraftan sağlık harcamalarının artırılması, diğer taraftan harcama önceliklerinin iyi belirlenmesi ve mevcut kaynakların iyi değerlendirilmesi gerekir. Türkiye çok az ülkeye nasip olan iklim ve toprak koşulları nedeniyle organik çay tarımı potansiyeli yüksek bir ülkedir. Bu çalışma, organik çay tarımını alternatif bir sağlık politikasının bileşeni olarak değerlendirmekte ve bu çerçevede kaliteli beslenme odaklı bir koruyucu sağlık politikası kurgulanmasını önermektedir. Sağlığın korunması söz konusu olduğunda, aldığımız nefesten içtiğimiz suya, yediğimiz yiyeceklere, fiziksel aktivite düzeyimize ve psikolojimizi etkileyen gelişmelere kadar birçok faktörü göz önüne almamız gerektiği açıktır. Bu noktadan hareketle koruyucu sağlık kavramını, fiziksel aktivitemizi, aldığımız nefesin ve içtiğimiz suyun kalitesini artırmayı, çevre koşullarını, beslenme tarzımızı iyileştirmeyi ve besinlerimizin kalitemizi yükseltmeyi kapsayacak şekilde yeniden tanımlamanın zamanının geldiği söylenebilir. Organik çay tarımının bir taraftan sağlığımızı korumaya hizmet edeceği, diğer taraftan da bölgesel yatırımları, istihdamı ve turizmi artırıcı etkilerde bulunarak bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacağıdır. Organik çay tarımının bölgesel kalkınmaya sağlayacağı katkılar bir yana, ülke düzeyinde sağlığı korumak açısından da önemli katkılar sağlaması söz konusudur. Ancak önemli bir devlet politikası haline getirilmedikçe organik çay tarımının yaygınlaşması ve toplam tarımsal üretim içinde önemli bir paya ulaşması güç olacaktır. Türkiye çok az ülkeye nasip olan iklim ve toprak koşulları nedeniyle organik çay tarımı potansiyeli yüksek bir ülke olduğu için devlet desteğiyle tüm çay tarımını kısa sürede organik çay tarımına dönüştürebilecektir.

Common borders. Common solutions. 160

1.3.1. Mevcut Durum

Organik çay; Almanya, Birleşik Krallık, Japonya ve ABD'li tüketicilerin artan talebi üzerine; Hindistan, Sri Lanka ve Çin'in geleneksel çay bahçelerinin birçoğu 1980'lerde organik süreçlere dönüşmüş ve daha sonra farklı çay üreten ülkelere yayılmış, ilk üretim 1986 yılında Sri Lanka’da gerçekleşmiştir. Bio çay olarak da adlandırılan organik çay üretiminin toplam kuruçay üretimindeki payı 2000'li yıllara kadar %0,2'lerde iken 2015'lu yıllarda %1,32'lere çıkmıştır. Yine de organik çay sektörü, çay endüstrisinin çok küçük bir parçasıdır. Avrupa Birliği’nde geleneksel tarımdan ekolojik tarıma doğru bir yönelme vardır. Organik tarım için EEC Nr.2092/91 standartları oluşturulmuş olup, politika ve desteklemeler bu yöndedir.

Dünyada çay üretimine ayrılan alan 2017 verilerine göre 4,099 milyon hektardır. Bu alanlardan elde edilen çay üretimi 5,954 milyon tona ulaşırken, organik çay üretimi ancak 75 bin ton seviyesinde gerçekleşmektedir. Organik çay üretme fikri 1980'li yılların başında ortaya çıkmıştır. Üretici ülkeler arasında başta Sri Lanka olmak üzere Çin, Japonya, Şili, Hindistan, Türkiye, Tanzanya, Kenya, Malawi ve Arjantin yer almaktadır.

Küresel organik çay pazarı Kuzey Amerika, Avrupa, Asya Pasifik ve dünyanın geri kalanına bölünebilir. Organik çay iç pazarı Hindistan ve Sri Lanka'da henüz mevcut değildir. Ancak Çin'de organik yeşil çay için güçlü bir iç pazar vardır. Çin, Japonya'ya, Avrupa'ya ve ABD'ye organik çay ihraç etmektedir. Hindistan organik siyah çay üretiminde dünya da lider durumdadır. Organik çayların yaklaşık %75-80'i Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya'ya, ardından Fransa, Danimarka, İngiltere, Japonya ve Hollanda'ya ihraç edilmektedir. ABD'de organik çay, çay endüstrisinin en hızlı büyüyen kesimidir.

Son yıllarda yüksek kimyasal odaklı tarım ve üretimin olumsuz etkileri konusunda artan tüketici bilincinin artması nedeniyle, çay tüketiminde agresif tanıtım stratejileri ve organik ürünlere düşen kişi başına düşen harcamaların artması, dünya genelinde organik çay talebini artırmaktadır. 2015 yılında 75.000 tondan fazla organik çayın üretildiği tahmin edilmektedir. 2015 yılında en büyük organik hasat alanları Çin (40.000 hektar) ve Hindistan (14.000 hektardan fazla) idi. Bu iki ülke toplam organik çay alanının yaklaşık %73'ünü oluşturmaktadır.

Common borders. Common solutions. 161

Dünyada Organik 1990 1999 2009 2015 Çay

Toplam Kuru Çay 2.524.670 3.355.901 4.311.888 5.661.855 (Ton)

Organik Kuru 5.000 6.000 45.226 75.040 Çay(Ton)

% 0,20 0,18 1,05 1,32

Tablo 52: Dünyada Organik Çay Üretimi

Neden Organik Çay Tarımı Yapılmalı?  Toprak ve genetik toprak erozyonunu önlemek, Suyun miktarını ve kirliliğini önleyerek kalitesini artırmak,

Yenilebilir enerji kaynaklarını kullanmak ve enerji tasarrufu yapmak,

Kimyasalların insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini engellemek,

Çiftçilerin ve tarımsal işletmelerde çalışan insanların sağlığını korumak,

Küçük çiftçilerin güvenliğini üretim döngüsü veya gelir düzeylerini artırarak sağlamak,

Sağlıklı ve besin kalitesi yüksek ürün elde etmek,

Toprak verimliliğini ekolojik koşulları göz önüne alarak doğal yollarla uzun dönem için sağlamak,

Ekonomiyi desteklemek,

Gelecek nesilleri korumak,

Geleneksel tarımda mono kültür yetiştiriciliğin ön planda olması sebebiyle toprakların tek yönlü olarak sömürülmesi önlemek,

Üretim amacıyla aşırı düzeyde uygulanan gübre, tarımsal ilaç ve bitki gelişim düzenleyicilerinin toprak ve bitkilerdeki kalıntılarının toprak yapısına, toprak canlılarına ve yer altı sularına karışarak gerek insan ve gerekse çevre sağlığını olumsuz etkilemesini önlemek,

Güvenilir ürünler tüketmek için organik tarım yapmak,

Common borders. Common solutions. 162

Türkiye’de Organik Çay Tarımının Ve Organik Çay Ürünlerinin Tercih Edilme Sebepleri;

Gelecek Nesilleri Korumak: Gelecek nesilleri korumak için onlara sağlıklı besinler sunulmak zorun- luluğu bulunmaktadır. Bir çocuğun, gıda maddelerinde kansere neden olan pestisitlerden zarar görme riski, yetişkinlere göre daha fazla olduğu için, çocuğun gelecekteki sağlığı gıdaların doğru

seçimine bağlıdır.

Toprak Erozyonunu Önlemek: Toprak, organik çay tarımında gıda zincirinin temelini oluşturmak- tadır. Kimyasal gübreler ile bitki beslemenin alışkanlık haline getirildiği konvansiyonel tarımda, bo- zulan toprak yapısı rüzgar ya da su erozyonu ile kolayca kaybedilebilecek bir yapıya sokulmaktadır.

1. Su Kalitesini Korumak: Su, vücut ağırlığımızın ve gezegenimizin yüzde 70'ini oluşturmaktadır. Tarım ilaçları ve diğer kimyasalların yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına bulaşması ile dolaylı olarak ve içme sularına karışarak da direkt olarak, insanlar başta olmak üzere tüm canlıların hayatı tehlike altına girmektedir. 2. Enerji Tasarrufu: Modern tarım, diğer endüstri dallarında kullanılandan daha fazla benzin ve mazot tüketmektedir. Bu tüketim, kullanılan benzinli ve mazotlu tarım makineleriyle birlikte konvansiyo- nel tarım girdilerinden olan sentetik gübre ve ilaçların imalatı sırasında gerçekleşmektedir. Organik tarımdaki mekanizasyon, konvansiyonel tarımla karşılaştırıldığında çok daha azdır. En azından yabancı ot mücadelesinin elle yapılması, tarımsal ilaçlar ve kimyasal gübrelerin kullanılmaması, en- erji tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca fosil yakıtların tarım endüstrisinde kullanılması hem bunların kısa sürede tükenmesi hem de çevreyi kirletmesi yönünden dezavantajlı olması, bitkisel yağlardan elde edilen çevre dostu yakıtların kullanımının önemini gündeme getirmektedir. 3. Kimyasal İlaç Kalıntılarından Arındırmak: Birçok tarım kimyasalı tescil edilmeden önce kanser ya da başka hastalıklara neden olup olmadıklarını tespit için araştırmalara tabi tutulmaktadır. Fakat bun- lar, yaşayan canlıları yok etmek için üretildiklerinden, insanlara da zarar verme ihtimalleri yüksektir. Pestisitlerin kansere neden olma ihtimallerinin yanı sıra, doğum arazlarına, sinir sistemi ve genetik bozukluklara da neden olabildikleri tespit edilmiştir. Kullanılan sistemik (yani bitkinin bünyesine giren) pestisitler bu risklerin ana nedenidir.

4. Tarım Çalışanlarını Korumak: Özellikle tarım kimyasallarının yoğun ve kontrolsüz olarak kullanıldığı ülkelerde, tarım işçilerinin sağlıkları büyük risk altındadır. Bu kişilerin kansere yakalanma olasılıkları da yüksektir. Her yıl yaklaşık bir milyon kişinin tarım ilaçlarından zehirlendiği tahmin edilmektedir.

5. Dar Gelirli Çiftçilerin Gelir Düzeylerini Yükseltmek: Birçok organik tarım üretimi yapan çiftçi, aile işletmesi şeklinde çalışmakta ve çiftlik arazisi de küçük olmaktadır. Organik tarım ürünlerinin satış fiyatlarının konvansiyonel tarım ürünlerine göre yüksek oluşu, sentetik gübre ve tarım ilaçları gibi

Common borders. Common solutions. 163

girdilerin çok sınırlı kullanılması ya da hiç kullanılmaması bu ölçekteki işletmelerin kar marjını yükseltebilmektedir.

6. Ekonomik Üretimi Hedeflemek: Organik tarım ürünlerinin fiyatlarının konvansiyonel ürünlerinkinden daha pahalı olduğu bir gerçektir. Ancak konvansiyonel gıdaların görünmeyen mali- yetleri hesap edildiğinde, organik gıdalardan daha pahalıya mal oldukları meydana çıkmaktadır. Örneğin, konvansiyonel tarımda oldukça çeşitli ve fazla miktarda sentetik girdi kullanılması gerek- mektedir ve bunların kullanımı sonucu, bertaraf edilmesi problem yaratan tehlikeli atıklar ortaya çıkmaktadır. Organik tarımda kullanılabilecek sentetik girdi miktarı oldukça sınırlı olduğundan bu

tür faaliyetlere ayrılması gereken kaynaklar da konvansiyonele göre çok daha az olmaktadır. Biyolojik Çeşitliliği Sağlamak: Konvansiyonel tarımda çoğunlukla aynı tip ürün/ürünler sürekli olarak yıllarca ekilmektedir. Bu nedenle toprağın sömürülen besin maddeleri ve mineralleri her yıl artan miktarlarda kullanılan sentetik gübrelerle tekrar toprağa verilmeye çalışılmaktadır. Sentetik gübreler toprağın mikro florasını tahrip etmekte; solucanları, faydalı böceklerin topraktaki larva ya

da yumurtalarını öldürmektedir. 7. Ürünlerde Daha Zengin Bir Aroma Yaratmak: Bulunulan bölgede mevcut ya da bölgeye çok kolay uyum sağlayan ürün çeşitleri, organik tarım koşullarında yetiştirildiklerinde, kendilerine özgü tat ve aromalarından bir şey kaybetmezler. Sentetik kimyasallar kullanılmadan üretilmiş olan organik ürünlerin albenisi konvansiyonel ürünlerden daha düşük olabilir; ancak besin, mineral, vitamin içerikleri, tat ve aromaları, ayrıca hasat sonrası raf ömürleri konvansiyonel ürünlerden daha fazladır.

Organik çay üretiminde, öncelikle çay tarımı için ayrılan arazilerin yerleşim alanlarının dışında olması, ana yollardan uzak, kirletici atıklar içeren akarsu ve yer altı sularından etkilenmeyecek bir mesafede tamamen izole edilmiş alanlarda olması ve çevrelerinin herhangi bir vasıtanın girmeyeceği şekilde ağaçlarla kaplı olması, gerek endüstri sahalarında gerek yerleşim merkezlerinden kilometrelerle ifade edilebilecek uzaklıkta bulunması, taşımada kati surette motorlu araç kullanılmamasına özen gösterilmektedir. Organik çay tarımında toprağın ve bitkinin istenilen hale gelmesi için en az 3 yıllık bir süre gerekmekte, üretime başlamadan önce belirlenen tüm toprak analizlerinin yapılmalı ve bu analiz sonuçlarına göre toprağın istenilen seviyeye gelmesi için organik gübre kullanılmalıdır.

Organik tarımda organik gübrelerin yanı sıra toprak düzenleyicilerin kullanılması da faydalıdır, ancak düzenleyici seçiminde çay bitkisinin kalsiyum sevmediği de göz ardı edilmemelidir. Organik çay için elbette organik gübre kullanılması gerekmektedir. Organik gübre başlangıçta, organik gübre satışı yapan

Common borders. Common solutions. 164

belgeli firmalardan karşılanmakta, zaman içinde organik olduğu belgelenmiş hayvan gübreleriyle, çay budama ve üretim artıkları (çöp, lif v.s.) ile de desteklenmektedir.

Organik çay üretimi işçilik maliyeti normal üretim maliyetlerine göre en az %25'lik bir fazlalık göstermektedir.

Yalnız çayda değil, diğer tarımsal üretimlerde de inorganik gübre kullanımından kaynaklanan kirlenmenin getirdiği maliyet; insan ve çevre unsurunun söz konusu olduğu noktada organik gübre maliyeti ile kıyaslanamayacak kadar yüksek olmaktadır. Yalnız dekar başına Avrupa'da inorganik olarak 9 kg azota müsaade edilmektedir. Organik tarım, sadece kimyasal mücadele ve suni gübreleme yapılmaması değildir. Üreticiden tüketiciye ulaşana kadar, organik tarımın yapıldığı tarladaki her safha kayıt altına alınmakta, kontrol edilmekte, kontrol edildiği dekontrol edilmekte, belirleme ve izlenebilirlik sağlanmaktadır. Organik çay üretiminin Uluslararası Organik Tarım Federasyonu (IFOAM) veya bağlıları tarafından akredite edilip sertifikalandırılması gerekmektedir.

Türkiye’de çay tarımı, Doğu Karadeniz Bölgesinde Doğuda Sarp sınır kapısından başlayarak, Batıda Araklı Deresine kadar olan alan içinde Artvin, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu illerini kapsayan 180 km. uzunluktaki kıyı şeridinde ve iç bölgelerde 10-35 km içerilere kadar uzanan kesimde, 1000 metre yükseltilere değin ulaşan yamaçlarda yapılmaktadır. Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen çaylar, ekolojik şartlar nedeniyle kış aylarında kar altında kalmaktadır. Bu doğal özellik dünyada Doğu Karadeniz kıyılarından başka hiçbir bölgede bulunmamaktadır. Coğrafi ve ekolojik şartlar gereği Doğu Karadeniz’deki topraklarda ve de çay bitkisi üzerinde hiçbir suretle kimyasal ilaçla mücadele yapmaya gerek duyulmamaktadır. Kimyasal zirai mücadele ilacı kullanılmadığından bölgede üretilen siyah ve yeşil çaylarda pestisit kalıntısına da rastlanmamaktadır. Bu durum ise ülkemizi sağlıklı siyah, yeşil ve organik çay üretimi için ideal ülke durumuna getirmektedir. Sadece bu özelliğinden dolayı Türk Çayı dünyanın en sağlıklı en doğal çayı olma özelliğini taşımaktadır. Organik çay tarımına geçişte sadece kullanılan gübre organik gübre olarak değiştirilmiş, toprak yapısı organik standarda gelene kadar beklenmiştir. Tam bir organik çay üreticisi olabilmek için 3 yıl geçiş süreci yaşanmaktadır. Bu süreci geçiren üreticiler organik çay üreticisi kapsamına girmektedir. Dünyadaki gelişmelere bağlı olarak ülkemizde de organik çay tarımının geliştirilmesini sağlamak amacıyla Çaykur tarafından 2003 yılında çalışmalar başlatılmıştır. Organik çay tarımı kapsamında Artvin Borçka ilçesi ile Rize Çamlıhemşin ve Hemşin ilçeleri organik çay tarım alanı olarak belirlenmiş, 2006 yılında Çaykur Organik Çay tarımı ve üretimi konularında yapılacak çalışmaların organizasyonu ve gelişimi için oluşturulan ‘Organik Çay Tarımı Komisyonu’ tarafından izlenecek yol haritası oluşturularak uygulamaya konulmuştur. 2006 yılında üreticilerin organik çay Common borders. Common solutions. 165

tarımının sağlayacağı faydalar ve katkıları hakkında “Üretici Bilgilendirme Toplantıları” düzenlenmiştir. İlk olarak 2007 yılında 135 üretici ile organik çay tarımı sözleşmesi imzalanarak 378 dekarlık çaylık alanlarında organik çay projesi başlatılarak üreticiler adına ‘Grup Sertifikası’ almak üzere ilgili firma tarafından gerekli kontrollerin başlanması sağlanmıştır.

Organik çay üretimi Artvin, Rize ve Trabzon illerinde yapılmaktadır. 2010 yılında 1438 çiftçi 3.555 dekar çaylık alandan 157 ton organik kuru çay elde edilmiştir. 2018 yılında 11.830 çay üreticisi çiftçi 38.524 dekar alanda 5779 ton organik kuru çay üretimi gerçekleştirmiştir. 2010 yılına göre üretici sayısında yüzde 724, çaylık alanlarda yüzde 985, üretilen organik kuru çayda yüzde 3.580 oranında artış sağlanmıştır.

Yıllar Üretici Sayısı Çaylık Alanı (Dekar)

2010 1.438 3.555

2011 1.448 3.557

2012 3.843 11.298

2013 9.940 28.906

2014 11.155 32.506

2015 11.360 36.133

2016 11.786 38.035

2017 11.943 38.809

2018 11.830 38.524

Tablo 53: Türkiye'de Yıllara Göre Organik Çay Yetiştiriciliği

Türkiye’de Rize ili Çamlıhemşin ve Hemşin ilçelerinde Çaykur tarafından yapılan çay tarımı titiz çalışmalar sonucu belirlenen organik çay tarım havzalarında dünya standartlarında yapılmaktadır. Çaykur tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, organik çay tarımı yapmak isteyen gönüllü üreticiler

Common borders. Common solutions. 166

tespit edilmiş ve daha sonra uygun olan çay bahçeleri sertifikalandırılıp Ocak 2007 tarihinden itibaren organik çay tarımına geçiş sağlanmıştır. Uluslararası sertifikasyon firması ve Çaykur’un çok titiz denetimleri sonucu çay tarımında gerekli olan 5 yıllık süre dolduktan sonra ülkemizde organik çay tarımının ilk mahsulleri alınmıştır. Rize’nin Hemşin bölgesinde kurulan modern ve hijyenik çay fabrikası 2009 yılında hizmete açılarak 5 yıllık emeğin sonucu yetiştirilen çay yapraklarından elde edilen ilk organik siyah çay ürünleri olan Organik Hemşin, Organik Rize ve Organik Zümrüt Çayı tüketicilerin beğenisine sunulmuştur. 2018 yılında organik çay üreticileri organik çay havzalarında 30.005 ton organik yaş çay üretimi gerçekleştirmiş olup organik yaş çaylardan 5.777 ton organik siyah çay, 2 ton organik yeşil çay üretilmiş olup toplam 5.779 ton kuru organik çay üretimi gerçekleştirilmiştir.

YILLAR Yaş Çay Ürünü Kuru Siyah Çay Kuru Yeşil Çay Toplam Kuru Üretim Miktarı Çay (Ton)

2010 384 152 5 157

2011 1.743 313 13 326

2012 1.724 339 10 349

2013 1.732 353 9 362

2014 1.927 341 26 367

2015 7.781 1.328 21 1.349

2016 22.330 4.449 39 4.488

2017 25.467 4.995 8,5 5.003,5

2018 30.005 5.777 2 5.779

Tablo 54: Organik Yaş Çay Yapraklarının Üretimi ve Türkiye'de Üretilen Kuru Çay Miktarı

Common borders. Common solutions. 167

Resim 42: Organik Çay Bahçesi

Resim 43: Organik Çay Bahçesi

Common borders. Common solutions. 168

1.3.2. Organik Siyah Çay İşleme Aşamaları

Soldurma; toplanan yapraklar 20 saate kadar uzanabilecek bir süreç için gayet ince serilmiş olarak, havadar bir yerde doğal soldurulabileceği gibi, 20 cm’ lik bir kalınlıkta (23kg/m3) serilip, düşük derecede sıcak hava verilerek de soldurulabilir. Organik çay soldurma işleminde verilen ısı miktarı ve soldurma süresi, çay yaprağının yapısına göre değişiklik göstermektedir.

Resim 44: Organik Çayın Soldurulması

Kıvırma; Kıvırmanın temel amacı, soldurma işlemi sonrasında çay yapraklarının farklı makinelerde parçalanarak, ezilerek ve bükülerek bitki özsuyunu hücreden dışarı çıkarıp çay yapraklarının yüzeyine bulaştırmaktır.

Common borders. Common solutions. 169

Resim 45: Organik Çayın Kıvrılması

Kıvırma işlemiyle beraber çayda oksidasyon da başlamaktadır. Yaprak kıvrılırken aynı zamanda ağır ağır kıvrılıp parçalanmaktadır. Çay yapraklarının soldurulması ne kadar tek düze olursa, kıvırmadaki başarı da o kadar artmaktadır.

Fermantasyon; ayrı odalarda gerçekleştirilmektedir. Çaylar fermente olmak üzere 3,5-7,5cm kalınlığında alüminyum tavalara konulmaktadır. Bu kalınlık oda sıcaklığına göre ayarlanmaktadır. Oda sıcaklığı 20-25C arasında olmaktadır. Fermantasyon, 3,5-4 saatlik bir süreyi almakta, CTC tipi üretimlerde ise 1-2 saat de bu süre tamamlanmaktadır.

Common borders. Common solutions. 170

Resim 46: Organik Çayın Fermantasyonu

Kurutma; Fermantasyon tamamlandığında çay yaprağında halen %45-50 oranında su oranı mevcuttur. Kurutma, fırın giriş sıcaklığı 75-85˚C arasında olmalı, süre 20 dakika olmalı, fırın çıkışındaki kuruçay %3- 5 rutubet ihtiva etmelidir. Kurutma işleminin amacı, çay yaprağını fırınlayarak oksidasyonu sonlandırmak, kazanılan özelliklerin yitirilmesine engel olmaktır. Bu da demleyip içtiğimiz çaya son şeklini vermek demektir.

Common borders. Common solutions. 171

Resim 47: Organik Çayın Fermantasyonu

Fırına giren havanın sıcaklığı ve çay yaprağının fırında kalma süresi çayın üretim kalitesini belirleyen önemli faktörlerden biridir. Yüksek derecede ya da uzun süre fırınlanmış çay yaprağı yanarak aroma kaybına sebep olmakta ve tadı acılanmaktadır.

Tasnif ve Paketleme; Kurutma işlemi tamamlandığında çay artık son aşamasını tamamlamış ve mamul haline gelmiştir. Tasnif aşamasında fırından çıkan kuru çaylar elekten geçirilerek kalınlık ve kalitelerine göre ayrılır.

Resim 48: Organik Çayın Sınıflandırılması ve Ambalajlanması Common borders. Common solutions. 172

Ayrılan çaylar daha sonra her bir ürün için farklı miktarlarda harmanlanarak paketlenmeye hazır hale getirilmektedir. Paketleme aşamasında tasnif edilen çaylar, farklı ebat ve ağırlıkta ambalajlanmaktadır. Siyah çay artık marketlerdeki raflarda yerini almaya hazır hale gelmiştir.

Organik çay üretimini sertifikalandıran, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kuruluşları; Kiwa Bcs Denetim ve Belgelendirme Hizmetleri Limited Şirketi Ecocert Imo Denetim ve Belgelendirme Limited Şirketi Etko Ekolojik Tarım Kontrol Organizasyon Limited Şirketi Ekotar Ekolojik Tarım Ürünleri Üretim, Kontrol, Sertifika, Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi Orser Kontrol ve Sertifikasyon Limited Şirketi Anadolu Ekolojik Ürünler Kontrol ve Sertifikasyon Limited Şirketi Turkgap Tarım Uygulamaları Kontrol ve Sertifikasyon Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi Nissert Uluslararası Sertifikasyon ve Denetim Hizmetleri Limited Şirketi Ccpb Imc Kontrol ve Sertifikasyon Limited Şirketi Egetar Kontrol ve Sertifikasyon Hizmetleri Limited Şirketi Bio İnspecta Kontrol Sertifikasyon Limited Şirketi Control Union Gözetim ve Belgelendirme Limited Şirketi Ecas Sertifikasyon ve Uluslararası Denetim Limited Şirketi Biobel Sertifikasyon Denetim Gözetim ve Eğitim Hizmetleri Limited Şirketi Mehmet Bıyık -Tuscert Ulusal Sertifikasyon Hizmetleri Kayos Uluslararası Sertifikasyon ve Denetim Hizmetleri Limited Şirketi Başak Ekolojik Ürünler Kontrol ve Sertifikasyon Hizmetleri Limited Şirketi Ctr Uluslararası Belgelendirme Ve Denetim Limited Şirketi Likya Organik Uluslararası Organik Ürünler Kontrol Ve Sertifikasyon Hizmetleri Limited Şirketi Ceres Kontrol ve Belgelendirme Hizmetleri Limited Şirketi De Control Denetim ve Belgelendirme Limited Şirketi Magenta Tarımsal Ürünler Gıda Kontrol Denetim ve Sertifikasyon Tasarım Ticaret Limited Şirketi Orta Asya Kontrol ve Sertifikasyon Anonim Şirketi Bioteam Ekolojik Tarım Kontrol Organizasyon Limited Şirketi Met Ekolojik Kontrol ve Sertifikasyon Limited Şirketi Gensa Teknoloji Kontrol ve Sertifikasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketi Bıomel Kontrol ve Sertifikasyon Ticaret Limited Şirketi Ekoınspekt Uluslararası Belgelendirme Denetim Gözetim Teknik Kontrol ve Eğitim Hizmetleri Limited Şirketi Gapcert Belgelendirme ve Eğitim Hizmetleri Limited Şirketi Ecogen Denetim ve Sertifikasyon Limited Şirketi Tcert Uluslararası Sertifikasyon ve Teknik Denetim Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi Orbey Belgelendirme Eğitim Tarım Hayvancılık İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Trb Uluslararası Belgelendirme Teknik Kontrol ve Gözetim Hizmetleri Sertifikasyon Ticaret Limited Şirketi

Common borders. Common solutions. 173

Bioland Gözetim ve Kontrol Sertifikasyon Anonim Şirketi

Paket malzemesinin önemli bir yer tuttuğu bu üretimde, kullanılan malzemenin kimyasal bir kirlenmeye neden olmayacak türden olması, kati surette yapıştırıcı kullanılmaması, ağız kapamada iplik kullanılması, bunun da doğal olması gerekmektedir. Paketin çevreyi kirletmeden geri dönüşümlü olması da özellikle istenmektedir. Paket de kullanılan renklerin bile uygunluğu aranmaktadır.

Organik çay olarak piyasaya sürülen bazı çayların düşük fiyatlarda olmasının nedeni, yaptıkları üretimin sertifikalı olmamasından kaynaklanmaktadır. Özellikle Avrupalı çay ithalatçıları bu sertifikayı aramaktalar ve sertifikasız çay girişine izin vermemekteler ve bu yönde de birbirlerini desteklemektedirler. Bundan dolayı da sertifikasız organik çaylardaki, çoğunlukla Çin menşeli çaylar olup ancak Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada da alıcı bulabilmektedir.

Tüm dünyada kabul edilebilir ve yüksek fiyat alıcı bulabilecek organik çay üretebilmek için uluslararası kabul edilebilir bir sistem içinde yer almalı, bu da belgelenmeli yani bir başka deyişle organizasyon içinde yer almalıdır.

Yaş çay, yalnızca sertifikalı çiftçilerden alınmakta ve yüksek fiyat garanti edilmektedir. Hasat elle olmakta ve iki buçuk yaprak toplanılmaktadır

Organik çayların dökme torba satış fiyatları 2018 yılı verilerine göre bulundukları ülkelere göre 15- 30$/kg'dan alıcı bulabilmekte, tüketiciye ise paketli olarak farklı ambalajlarda 100$/kg'a kadar bir satış fiyatına ulaşabilmekteydi. Ancak son yıllardaki alan organik çay miktar üretiminde ki artış fiyatlarda belirgin düşüşlere neden olmuştur.

Çaykur iç pazarda payı büyütmek ve dünya organik ürün pazarlarında yeri alabilmek amacıyla T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kontrol ve sertifikasyon kuruluşu tarafından hem çay üreticilerinin hem de Çaykur işletmelerinin tüm üretim akışları kontrol edilerek TR, NOP ve AB Normlarına uygun organik çay üretim sertifikaları gerekli şartlar yerine getirilerek alınmıştır. Üreticilerilerin ihtiyacı olan bitki besleme ve toprak verimliliğinin sürdürülebilmesi için gereken organik girdilerin temini ve üreticilere ulaştırılabilmesi için hem yurt içinde hem de yurt dışında sektörün önemli aktörleri ile iletişime geçilmiş olup ortak çalışmaların yanında organik girdilerin teşvik edilmesi amacıyla üreticiler tarafından hayvan gübresi ve bitkisel atıkların daha profesyonelce kullanılması için Çaykur bünyesinde bulunan Araştırma Enstitüsünde araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Common borders. Common solutions. 174

Türkiye'de önde gelen organik çay üreticileri kamu bazında Çaykur, özel sektör bazında Özçay, Ofçay, Karali Çay’dır. İlk organik çayı Özçay Kooperatifi ve Karali Çay 2002 yılında üretmiştir.

Türkiye’de çayın maliyeti, çay üreticisi diğer ülkelere göre daha yüksek olduğu için çayda dünya ile rekabet edebilmenin tek yolu organik çay tarımına geçiştir. Doğu Karadeniz Bölgesi en kısa zamanda organik tarım havzası haline dönüştürülmelidir. Çay da dünya ile rekabet edebilmenin tek yolu doğal ve sağlıklı olan Türk çayını organik sertifikalı olarak üretmektir. Bu suretle Türk Organik Çayı dünyaya çok yüksek fiyatlarla satılıp, bölge refahını artırma şansı elde edilebilecektir.

Organic ‘’Çay’’ Tarımında SWOT Analizi

Türkiye’de organik çay tarımı ürünleri pazarının gelişme potansiyelini belirleyebilmek için güçlü ve zayıf yönleri ile sahip olunan fırsat ve tehditler iyi analiz edilmelidir. Bunun için de SWOT analizi en uygun araç olarak görülmektedir. Rekabetsel açıdan Türkiye’ye ilişkin olarak organik çay tarımı sektörünün ve organik ürünler pazarının değerlendirilmesini şöyle yapabilirizİ;

Organic ‘’Çay’’ Tarımının Güçlü Yönleri

 AB mevzuatına uyumlu yasal düzenlemelerin yapılması ve değişikliklerin izlenmesi yönünde büyük adımların atılması,

 Fındık, çay, incir, kayısı, üzüm pamuk gibi rekabet gücümüzün yüksek olduğu ürünlerde, dünya or- ganik ürün pazarında söz sahibi olma potansiyeli oldukça yüksek olması,

 Yenilebilir enerji kaynakları potansiyelinin yüksek olması ve enerji temininde de kendi kendine yeterliliğin sağlanabilme imkanına sahip olması,  Toprak yapısı, su kaynakları ve iklim şartları itibariyle farklı tarım ürünlerini yetiştirebilecek potansiyele sahip olup ilaç, gübre gibi yapay girdilerin pek kullanılmadığı bazı yörelerde geçiş sü- recinin kısa sürede tamamlamaya uygun bir durum söz konusu olması,  Kırsal nüfusta yoğun tarım iş gücü ve aile içi atıl işgücünün varlığı ve ucuz olması önemli bir avantaj- dır.  Türkiye ‘de çiftçi ailelerinin önemli bir kısmı düşük ücretli iş gücü olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de ve özellikle nüfus yapısı dikkate alındığında ve organik çay tarımı ürünlerinin emek yoğun işçilik gerektirdiği düşünüldüğünde bu durumun önemli bir avantaj sağlaması,

 Türkiye’nin doğal kaynaklar ve biyoçeşitlilik bakımından zengin olması,

Common borders. Common solutions. 175

 Türkiye’de sentetik kimyasallar çay üreticilerinin büyük bir kısmı tarafından ya çok az kullanılmakta, ya da hiç kullanılmamaktadır. Bu nedenle organik çay tarımına geçişin daha kolay olması,

 Organik çay tarımının yaygınlaşması bölgeler arasındaki gelişmişlik farkının azaltılmasında ve köy- den kente göçün önlenmesinde etkili olabilecektir.

 Türkiye özellikle yeniliklere açık genç nüfusun varlığı ile en önemli güçlü yönü olarak ortaya çıkmak- tadır.

 Nüfus fazlasını kırsalda tutarak kırsalda kalkınma etkisinin artırılması,

 Bölgeler arasında gözlenen gelişmişlik farkının azaltılmasına yönelik faaliyetleri teşvik etmesi,

 Gelir ve ücret artışına katkı sağlaması

 Organik çay tarımı, hem toplum sağlığına hem de bölgesel kalkınma sürecine bir dizi önemli katkı sağlamaktadır.

Organic ‘’Çay’’ Tarımının Zayıf Yönleri

 Organik çay tarımı konusunda eğitim seviyesinin düşük olması nedeniyle yenilik fırsatlarından yararlanılmaması,

 Birçok çiftçi organik çiftçilikle ilgili uygulamalar hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığı için, bunun getireceği fırsatları da fark edememektedir. Özellikle dünyadaki pazar fırsatları hakkında henüz yeterli bir bilginin mevcut olmaması,  Organik çay tarımı yapan ve organik çay tarımı yapılan araziler küçük ölçeklidir. Yani organik ekim yapılan alanlar çok küçük ve küçük parçalara ayrılmış durumundadır.

 Ülkemize baktığımızda organik çay tarımıyla uğraşan nüfus oldukça az olması,

 Hem tüketici hem de üretici boyutuyla incelediğinde örgütlenmenin yetersiz olması,

 Organik çay tarımıyla ilgili ulusal ve uluslararası boyutta veri tabanı noksandır.

 Türkiye’nin özellikle dünya üretiminde söz sahibi olduğu incir, üzüm, kayısı fındık ve çay gibi ürünlerde pazar hakimiyeti üstünlüğünü ve markalaşmayı gerçekleştirememiş olması,

 Organik tarım içerisinde çay üretiminin payı oldukça düşük olması,

 Hükümetlerin belirlediği organik çay tarımı politikalarının yetersiz olması,

Common borders. Common solutions. 176

 Organik çay tarımı alanında yayım ve çalışmaların yetersiz olması,

 Eğitim-Öğretim, Ar-Ge uygulama koşulları içinde ve arasında işbirliğinin oldukça zayıf olması,

 Üreticilerin organik çay tarımı hakkında bilgileri, eğitimi, deneyimi ve örgütlenmesinin oaldukça za- yıf olması,

 Pazar açısından değerlendirdiğimizde, iç ve dış pazarların dengeli gelişmemiş olması,

 Organik çay tarımıyla uğraşan bazı işletmelerin ölçeklerinin küçük olması,

 Organik çay tarımının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması yönünde destekleme politikalarının yetersiz olması,

Organic ‘’Çay’’ Tarımında Fırsatlar

 AB destekli organik tarım projeleri 2006 yılından beri ortaya konulmaya başlanması,

 Organik çay ürünlerinin daha yüksek fiyattan alıcı bulması,

 Dünyada organik çay ürünlerine olan talebin her geçen gün artması,

 Organik çay tarımı sektöründe istihdam alanlarının artması ve sürekli gelişim içerisinde olması,

 Agro-ekoturizm ve sağlık turizmine yönelik taleplerin artması,

 Türkiye sahip olduğu coğrafi konumu itibariyle ana pazarlara yakın olması,

 Dış pazarlara erişim imkanının güçlü olması,

 Tüketici bilincinin gelişmesi ile birlikte sağlıklı, kaliteli organik ürünlere de ilgi sürekli artması,

Common borders. Common solutions. 177

Organic ‘’Çay’’ Tarımında Tehditler

Organik girdi temininde dışa bağımlılığın oldukça fazla olması,

Çay üreticilerinin bilinçsiz gübre kullanımı,

Türkiye, organik çay tarımı üretiminde rakip olarak kabul ettiği ülkelerdeki organik tarıma yönelik devlet desteklerinin artması Türkiye açısından bir dezavantaj oluşturması, İhracat pazarında pazara girişteki teknik engellerin sürekli atması ihracatı olumsuz etkilemektedir. Özellikle son yıllarda sürekli artış gösteren çevresel kirliliğin olumsuz etkisi, denizlerin kirlenmesi özellikle Karadeniz’deki kirlenme oranının fazla olması,

 Küresel iklim değişiklikleri ve bölgesel kuraklıkların etkisi,

 Tarım araçlarının amaçları dışında kullanılması ve erozyonun etkisi,

 Gen kaynaklarımızın patentlenmemiş olması,

Teknoloji alanında dışa bağımlılığın artması gibi nedenler, organik tarımı tehdit eden unsurlar olarak ön plana çıkmaktadır.

Türkiye’de Organik Çay Tarımı Yapılan Bölgeler RİZE İLÇE MAHALLE/KÖY İLÇE MAHALLE/KÖY İLÇE MAHALLE/KÖY MERKEZ Küçükçayır HEMŞİN Küçükçayır FINDIKLI Çağlayan Güzelyurt Güzelyurt Beydere PAZAR Başköy Mutlu Aslandere Uğrak Ortaköy ÇAYELİ Senoz Vadisi Ortayol Yeniköy Buzlupınar Boğaziçi Bahar Başköy

Suçatı Akyamaç Uzundere Yücehisar Bilenler Yenice Şentepe Çamlıtepe Çataldere Derinsu Hilal Çukurluhoca KALKANDERE Soğuksu köyü Kantarlı Kaptanpaşa Cevizlik Leventköy Ormancık Ayvalık Nurluca Gürpınar İKİZDERE Şimşirli Yaltkaya Seslidere Kirazlı Şendere Yeşiltepe Güneyce Ortaada Topluca Çarşı Güney Çayırdüzü Common borders. Common solutions. 178

Güney ARDEŞE Konak ÇAMLIHEMŞİ Köprübaşı Yeşilyurt N Merkez N A.Şimşirli Çağrankaya Şenyuva Kaplıca Zafer Düz Ülkü Gürdere Sinan Şenyuva Ihlamur Aşağıdurak A.Çamlıca Ilıca Yukarıdurak Y.Çamlıca Kirazlık Y.Şimşirli Özgür Güroluk Manganez Yolkıyı Bayırcık Konaklar Pınarlı Kadıköy Yeniköy Kavak Dikkaya Güllü Behice TRABZON İLÇE MAHALLE/KÖY OF Başköy Ağaçseven ARTVİN BORÇKA Aralık Atanoğlu Boğazköy Çavuşlu Çaylı Güneşli Güreşen Güzelyurt Karşıköy Kayadibi Muratlı Örücüler Şerfiye Yeşilköy Tablo 55: Türkiye’de Organik Çay Tarımı Yapılan Bölgeler

Türkiyede organik bitkisel çay ve organik meyve çayı üretimide yapılmaktadır. Bitkisel ve meyve çayı üretiminin çay üretimi içerisindeki payı çok düşüktür. Bitkisel çay ve meyve çayı üretimi Türkiye’nin bu sektörde yüksek potansiyele sahip olmasına rağmen küçük çapta yapılmaktadır.

Common borders. Common solutions. 179

1.3.3. Önerilen Organik Çay Yetiştirme Modeli

Organik çay üretiminde öncelikle, çay tarımı için ayrılan arazilerin rakımının deniz seviyesinden en az 700 metre yüksekte olması tercih edilmektedir.

Üretim için gerekli olan diğer ekolojik şartları;

 Yıllık sıcaklık ortalamasının 18 - 20˚C  Ortalama günlük güneş ışınının 4 saat  Yıl boyu minimum yağışın 1600 mm  Nispi nemin % 70-90  Toprak PH’ının 4,5-6

Organik çay üretimi, tamamen izole edilmiş alanlarda yapılmalı, bunun için çay bahçelerinin çevreleri herhangi bir vasıtanın girmeyeceği şekilde tamamen ağaçlarla kaplı olmalıdır. Çay tarımının yapıldığı alanlar gerek endüstri sahalarından gerek yerleşim merkezlerinden kilometrelerle ifade edilebilecek uzaklıkta bulunmalı, taşımada kati surette motorlu araç kullanılmamalıdır. Toprağın ve bitkinin istenilen hale gelmesi için en az 3 yıllık bir süre gerektiği, üretime başlamadan önce belirlenen tüm toprak analizlerinin yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Gübre kullanımında organik olduğunu da ispatlanması gerekmektedir. Organik çay tarımında her organik gübrenin kullanılmaması gerekmektedir. Yetkili kurumların belirlediği organik gübrelerin kullanılması gerekmektedir.

Common borders. Common solutions. 180

1.3.4. İyi Uygulama Örnekleri

İyi Uygulama Örneği 1 - Toplanması ve İşlenmesi

Trabzon’un Of ilçesinde dünyada ilk kez özenle tek tek elle toplanan 2,5 yapraklı organik yeşil çayın üretimi yapılmaya başlanmıştır.

Fabrikaya getirilen organik çaylar özel yöntemle işlenerek çay bahçesinden toplandığı şekli ile işlenerek paketlenip tüketicilerin beğenisine sunulmaktadır. Dünyada ilk kez Trabzon'un Of ilçesinde üretilen ve çay bahçelerine girilerek tek tek elle toplanan 2,5 yapraklı organik yeşil çay, Fransa’da yılın inovasyon ödülünü almıştır. Dünyanın başka hiçbir yerinde bu tarzda ürün üretilmemiştir. Trabzon'un Of ilçesinde çay üretici kooperatifine ait bir çay fabrikası tarafından üretilen 2,5 yapraklı organik yeşil çay için gelen yoğun taleplere karşılık verilememektedir. 2016 yılında ilk defa deneme üretimine başlanan ve 2017 yılında Fransa'ya ihraç edilen 2,5 yapraklı organik yeşil çay, yurt dışındaki fuarlarda yoğun ilgi görmektedir. Fransa'da yılın inovasyon ödülünü alan 2,5 yaprak organik yeşil çay, Trabzon'da yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaktadır.

Common borders. Common solutions. 181

Resim 49: Organik Çay Bahçesi

Resim 50: Organik Çay Bahçesinden Üretilen Organik Çay Ürünü

İyi Uygulama Örneği 2 - Yetiştirme Alanı

İyi uygulama örneklerinden bir diğeri, 2007 yılında Trabzon’un Of ilçesine bağlı Yaniga olarak bilinen bölgede 26 üretici ile 70 dekar alanda üretilmeye başlanmıştır. Bu bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık olarak 800 m civarında olup, Doğu Karadeniz bölgesinin genç ve aromatik çaylıklarının olma özelliğine sahiptir. Yerleşim alanı olarak ise mezere olarak tabir edilen köy ile yayla arasında kalan, ormanlık alanları yaylalara göre daha fazla olan bir bölgedir. Common borders. Common solutions. 182

Resim 51: Organik Çay Bahçesi

Organik çay üretim sürecinde öncelikli olarak bağımsız sertifikasyon kuruluşu olan Orser Kontrol ve Sertifikasyon Limited Şirketi ile sözleşme imzalanarak çay bahçeleri organik kapsama alınmış ve üreticiler organik çay üreticiliği hakkında bilgilendirilmiştir. Bu sürecin tamamı Tarım ve Orman Bakanlığı gözetiminde gerçekleşmiştir. İlk 3 yıl organik tarıma geçiş olarak tamamlandıktan sonra 2010 yılı itibariyle üretilen organik çay tüketicilere sunulmaya başlanmıştır.

Resim 52: Organik Çay Bahçesinden Üretilen Organik Çay Ürünü

Organik üretim, her yıl T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orser Kontrol ve Sertifikasyon Limited Şirketi tarafından alınan yaş çay ve kuru çay numunelerinin bağımsız laboratuvarlarda organik tarım yönetmeliği kapsamında analiz edilmesiyle düzenli olarak denetlenmektedir. Analizler organik tarım yönetmeliği şartlarına uygun çıkarsa üretim onaylanarak organik ürün belgesi yenilenmektedir.

Common borders. Common solutions. 183

İyi Uygulama Örneği 3 - Organik Çay Havzalarının Oluşturulması Hemşin İlçesindeki çay tarım alanlarının etrafının ormanla çevrili kapalı bir havza teşkil etmesi ve organik tarıma uygun Ekolojik şartları taşıması nedeniyle bu bölge Çaykur tarafından ‘‘Organik Çay Tarımı Havzası’’ ilan edilerek havza içerisindeki tüm üreticilerin organik çay tarımına yönelmeleri hedeflenmiştir.

Hemşin Organik Çay Tarımı Havzası; Tarihi ve doğal güzellikleri barındıran eski bir yerleşim merkezi olması, Kapalı bir havza teşkil etmiş olması, Etrafının tamamen dağlık ve ormanlık alan ile çevrili olması, Ekolojik şartların elverişli olması, Eğitim seviyesinin yüksek olması nedeniyle Organik çay tarımının üreticiler tarafından daha kolay kabullenilebilir olması, Üreticilerin organik çay tarımı için daha istekli olmaları, Bu bölgede organik bal ve yumurta gibi üretimlerin yapılmış olması nedeniyle üreticilerden bir kısmının organik tarıma tamamen yabancı olmamaları, İlçe yöneticilerinin ve STK’larının projeye gereken desteği vermek suretiyle organik tarımın ilçede gelişmesini teşvik etmeleri, Üreticilerin bağlı oldukları işletmenin teknik eleman yönünden yeterli sayıda ve düzeyde bulunması, Çaykur Genel Müdürlüğü’ne daha yakın olması nedeniyle ulaşımın daha kolay sağlanması,

gibi bir takım nedenlerden dolayı Rize ili Hemşin ilçesi bölgesi Çaykur tarafından uygulanacak organik çay tarımı projesi için uygun görülerek organik çay tarımına geçilmiştir.

Organik Hemşin Çayı, Hemşin organik havzasında üretilen, üretimden tüketime kadar her aşaması sertifikalanmış, hiçbir aşamasında kimyasal kullanılmamış Türkiye' nin en kıymetli çaylarındandır. Sağlıklı yaşam ve kaliteye önem verenlerin ilk tercihidir. Ekotar sertifikası bulunmaktadır.

Resim 53: Organik Çay Bahçesinden Üretilen Organik Çay Ürünü

Common borders. Common solutions. 184

1.3.5. Çay Üretimini Organikleştirme İmkanları

1.3.5.1. Yer Seçimi

Organik çay tarımı uygulanması için seçilen bölgelerin su kaynaklarının zengin olması, çay tarım alanlarının dikim yıllarının yeni olması, çay tarımının uygulandığı yerlerin üst bölgelerde olması, çaylık alanlarının ormanlık alanlarla çevrili olması ve üst bölgelerde başka tarımsal faaliyetlerin yapılmaması, akarsularca zengin kaynaklara sahip olması, sanayileşmenin ve yerleşimin yoğun olmaması, endüstriyel kirlenmenin hava, su ve toprak kirliliğinin söz konusu dahi olmaması, eko turizme oldukça elverişli olması yer seçiminin en önemli kriterleridir.

Resim 54: Yıllık Toplam Mekansal Yağış Normalleri

(Kaynak: https://www.mgm.gov.tr)

Common borders. Common solutions. 185

Resim 55: Karadeniz Bölgesinin Yıllık Alansal Yağış Miktarları

(Kaynak: https://www.mgm.gov.tr)

Karadeniz bölgesinde kümülâtif yağışlarda bölge ortalaması 750,0 mm üzerinde bir yağış olmuştur.

Organik çay üretimi, tamamen izole edilmiş alanlarda yapılmalı, bunun için çay bahçelerinin çevreleri herhangi bir vasıtanın girmeyeceği şekilde tamamen ağaçlarla kaplı olmalıdır. Çay tarımının yapıldığı alanlar gerek endüstri sahalarından gerek yerleşim merkezlerinden kilometrelerle ifade edilebilecek uzaklıkta bulunmalı, taşımada kati surette motorlu araç kullanılmamalıdır. Toprağın ve bitkinin istenilen hale gelmesi için en az 3 yıllık bir süre gerektiği, üretime başlamadan önce belirlenen tüm toprak analizlerinin yapılması gerektiği unutulmamalıdır.

1.3.5.2. Dönüşüm Süreci

Organik çay üretimi, ilk olarak 1986 yılında Sri Lanka’da gerçekleşmiştir. Günümüz organik çay üretici ülkeler arasında başta Sri Lanka olmak üzere Çin, Japonya, Şili, Tanzanya, Kenya, Malawi, Hindistan, Türkiye ve Arjantin yer almaktadır.

Türkiye’de organik tarım faaliyetleri, 5262 Sayılı Organik Tarım Kanunu ve 27676 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organik tarımda yetki verilen Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşlarıyla yapılan sözleşmeye dayalı olarak yürütülmektedir. Common borders. Common solutions. 186

Organik tarım, üretiminin her aşamasının kontrol edildiği ve nihai ürünün sertifikalandırıldığı bir üretim şekli olduğundan kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının denetiminde ve sözleşme dahilinde uygulanmaktadır.

Organik tarıma başlama kuralları aşağıda belirtilmiştir; a) Organik tarım faaliyetinde bulunmak isteyen ve faaliyet alanına göre Bakanlık ilgili kayıt sistemine kayıtlı olan müteşebbis aşağıda yer alan bilgi ve belgeler ile, kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna başvurur.

1) Müteşebbisin adı, adresi, T.C. kimlik numarası ve varsa vergi numarası, yabancı gerçek kişilerde ise yabancı kimlik numarasını içeren kimlik bilgi ve belgeleri,

2) İşletmenin yeri ve konumuna dair bilgiler,

3) Gıda işletmeleri için 17/12/2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmî Gazete' de yayımlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik hükümleri gereğince İşletme Kayıt Belgesi veya İşletme Onay Belgesi, b) Organik tarım faaliyetinde bulunmak isteyen müteşebbis, başvurduğu yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapmaktadır. Müteşebbis, organik tarım faaliyetini bireysel olarak yapabildiği gibi, üretici grubu ile de yapabilir. Üretici grubu, organik tarım faaliyetini tüzel kişilik altında yapabilir. Müteşebbis, organik tarım faaliyetini üretici grubu ile yapıyorsa her bir üretici ile sözleşme imzalamak zorundadır. Bu durumda müteşebbis, üretici grubu adına yetkilendirilmiş kuruluş ile sözleşme yapar. Üretici grubu içinde yer alan çiftçiler, müteşebbis olarak değerlendirilir ve bir kod verilerek kayıt altına alınır. Müteşebbis; aracı tüccar, depolama, işleme ve benzeri fason hizmetleri yaptırdığı gerçek veya tüzel kişiler ile de sözleşme yapmaktadır. Fason üretim yapan işletmeler de organik tarım kontrol sistemine dahildir. c) Yetkilendirilmiş kuruluş, her bir üretim aşaması için, ayrı ayrı sözleşme yapabileceği gibi, her faaliyeti ayrı ayrı belirtmek kaydıyla tek bir sözleşme de yapabilir. Yetkilendirilmiş kuruluş, müteşebbise ister bağımsız, ister üretici grubu dâhilinde olsun, Bakanlıkça hazırlanacak ve yetkilendirilmiş kuruluşlara bildirilecek kodlama sistemine göre, bir kod numarası verilmektedir.

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından sözleşme imzalayan çay üreticileri organik çay üretiminde, öncelikle çay tarımı için ayrılan arazilerin yerleşim alanlarının dışında, ana yollardan uzak, kirletici atıklar içeren akarsu ve yer altı sularından etkilenmeyecek bir mesafede tamamen izole edilmiş

Common borders. Common solutions. 187

alanlarda olması ve çevrelerinin herhangi bir vasıtanın girmeyeceği şekilde ağaçlarla kaplı olması gerekmektedir.

Organik çay üretimi için yer seçiminde belirtilen gerekli olan diğer ekolojik şartlar sağlanması gerekmektedir.

90′lı yıllarda kendini göstermeye başlayan organik çayın en büyük özelliği yetişme tarzıdır. Organik çay; doğal ortamında, organik gübreyle, doğal kaynak suyuyla yetişen çaydır. Bu nedenle siyah çaydan alınan kokunun ve lezzetin daha fazlası organik çayda bulunmaktadır.

Yetişmesi zor olduğu için olsa gerek tüm dünyada çay yetiştirmek için kullanılan alanın yaklaşık binde biri organik çay yetiştirmek için kullanılmaktadır.

Çay bitkisi genelde yağış, nem ve sıcaklık seven tropik bir bitkidir ve Gürcistan, Azerbaycan, İran ve Türkiye gibi tropik olmayan ülkelerde mikro klima oluşması nedeniyle yetiştirilebilmektedir.

Türkiye’de 1930’lu yıllarda başlayan, 1970’li yıllarda önemi giderek artan ve bölgenin en önemli geçim kaynağını oluşturan çay üretimi, Doğu Karadeniz insanının yaşam biçimini oluşturmuştur.

Organik çay tarımı kapsamında, kimyasal gübrelerin çaylıklara uygulanmasına kesinlikle izin verilmemektedir. Bu nedenle, toprakta eksikliği belirlenen ve çay bitkisinin sağlıklı gelişimi için ihtiyacı olan besin elementlerinin organik tarımda izin verilen gübrelerle karşılanması gerekmektedir.

Kâr marjı yüksek bir çay çeşidi olmakla birlikte, organik çay satın alımında genişleyen bir tüketici kitlesi dikkat çekmektedir. İlaveten, çiftçiler organik çay üretimiyle, çiftliklerini ve topraklarını toksik pestisitlerden korumaktadır. Bununla birlikte organik çay üretiminde; bilgi ve iyi çiftçilik becerileri gereklidir. Özellikle organik üretime dönüşüm süreci zor olmaktadır. Genel olarak, çay bahçeleri ekosistemini, yeni bir organik üretim sistemine uyarlamak en az 2-3 yıl almaktadır. 2-3 yıllık dönüşüm periyodu süresince zor olan, zararlıların yönetimi ile toprağın gübrelenmesidir.

Organik çay üretim; kimyasal gübreler ve gelişmeyi düzenleyiciler ile sentetik pestisitler kullanılmaksızın üretilen çay demektir. Çay üreticileri toprağı organik olarak gübrelemek ve zararlıları yönetmek için daha çok aktif olmak zorundadırlar. Çay tarımı yapılan bahçelerin Organik olarak sertifikalandırılması demek Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organik tarımda yetki verilen Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşu tarafından denetleniyor olmasıdır. Çay üreticileri bir Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşu tarafından, sertifikalandırıldığında ürününüzün etiketi üzerinde bu organizasyonun sembolünü kullanma hakkını kazanılmaktadır. Çay üreticileri seçeneği Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşu bağlı olarak, çay bahçesinin organik olarak sertifikalandırılması için kurallara tam riayet etmesi gerekmektedir.

Bir çok sertifika organizasyonu tarafından izlenen bazı kurallar;

Common borders. Common solutions. 188

1- Geçen birkaç yıl içinde; sentetik pestisitler, kimyasal gübreler veya büyümeyi düzenleyiciler kullanılmamış olmalıdır. Bazı tarımsal kimyasallar birkaç yıl süreyle toprakta kalabildiğinden dolayı kimyasal kullanılmadığında ürünlerin kontamine olmadığı esas alınır.

2- Organik çay üreticileri komşu çay üreticilerinden püskürtülen pestisitlerin rüzgarla sürüklenme riskinden kaçınmak için, organik çay bahçeleri çevresinde en az 10 metre genişliğinde bir kenar alan ve bir çit gereklidir. (FoodLink standartları). Organik çay bahçelerinde ayrıca yağmur yoluyla gübrelerin veya pestisitlrin komşu çay bahçelerinin kontamine etmediği ölçümlenmektedir.

3- Birçok sertifikasyon organizasyonu, biyolojik pestisitlerin (tırtıllara karşı virüsler gibi) ve inorganik gübrelerin (kaya fosfatı veya kireç gibi) düşük dozlarda kullanımına izin vermektedir.

4- Çay üreticileri , toprağın verimliliğini sürdürmesi için uzun süreli bir plana sahip olmalıdır. (Örneğin yeşil gübre kullanımı, erozyona karşı malç kullanımı vb.)

Sürdürülebilir Toprak ve Besin Yönetim

Organik tarım, toprak sağlığı ve sürdürülebillir tarımın uzun süreli yönetimini kapsamaktadır. Toprak, ürün sağlığını arttıracak ve zararlı problemlerini azaltmaya yardımcı olacak çeşitli ve bol miktarda mikro organizma karışımı içermektedir. Aşırı miktarlarda sentetik gübre toprakta yaşayan canlıların çeşitliliğini ve miktarını azaltmaktadır. Uzun süreli sürdürülebilirliği tesis etmek, organik tarım uygulamalarında gerekli besinleri temin etmek için mevcut olandan daha çok kullanmak değildir. Özellikle, organik tarım, besin döngüsünün çay bahçeleri içinde tamamlanmasını sağlayan uygulamalardır. Bu, besinlerin (azot gibi) yeniden dönüşümü ve yeniden kullanımını olabildiğince garantiye almaya yardımcı olur. Avrupa ve Amerika’daki büyük çiftliklerde bazı sertifika organizasyonlar tüm gübre girdisi olarak aynı çiftlikte üretilmiş olanların (kompost, yeşil gübre ve hayvan gübresi) kullanımını zorunlu kılmaktadır. Bu, Vietnam’daki gibi küçük çiftlikler için uygulanabilir değildir, organik çiftliklerin kompost yapabilmek için bazı bitkisel materyalleri ithal etmeye veya yerleşim bölgesi içindeki köylerde bulunan diğer çiftlik ve tarlalardan bazı hayvan gübrelerini temin etmeye ihtiyaçları vardır. Yinede amaç açıktır; organik çiftlikler kendi koşullarında ve sürdürülebilir olan bir besin döngüsünü sağlamak için mümkün olduğunca kendi besinlerini kendileri üretmelidir.

Organik tarımda sertifikalandırılan çay bahçeleri, sadece çay ürünü değildir. Bu, diğer ürünler ile hayvan yemi üretimini de kapsayan çiftlikteki tüm tarımsal aktivitelerde organik tarım kurallarının geçerli olduğu anlamındadır. Daha geniş anlamda, çiftçiler bir arada çalışan tüm bölümleri ile bütün çiftliği tek bir sistem olarak düşünmeleri gereklidir. Örneğin; çiftliğin gübre sağlayan bazı hayvanlara ihtiyacı vardır ve aynı çiftliğin bu hayvanlar için yüksek proteini besin sağlayan bazı yeşil gübre ürünlerine de ihtiyacı Common borders. Common solutions. 189

vardır. Çiftçiler sağlıklı ve kalıcı bir ekosistem üretmek ve besin döngüsünü sağlamak için birlikte çalışan bir bitki ve hayvan kombinasyonu seçmelidir.

Geleneksel ve Organik Üretim Arasındaki Dönüşüm Periyodu

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organik tarımda yetki verilen Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşu kuralları en az 2-3 yıllık bir dönüşüm periyodunu gerekli kılmaktadır. Çünkü topraktaki tarımsal kimyasalların kalıntıların tamamen yok olması için birkaç yıl geçmelidir. Dönüşüm periyodu süresince sahip olunulacak dezavantajların başında kimyasal gübrelerin ve pestisitlerin kullanımına izin verilmiyor olmasıdır. Böylece, dönüşüm periyodu zor bir süreç olmaktadır. Dönüşüm periyodunu güçleştiren ikinci bir neden daha vardır. Kimyasal gübreler ve pestisitlerin kullanımının ardından birkaç yıl geçse bile çay bahçeleri iyi bir ekolojik dengeye sahip olmayacaktır. Şöyle ki, kimyasal gübre ve pestisit kullanımını aniden durdurulduğu zaman çiftlikteki toprak mikro organizmaları, doğal düşmanlar ve yaşayan diğer yararlı canlılar içinde sağlıklı bir değişim ve dönüşüm henüz gerçekleşmiş olmayacaktır. Bu, zararlılarla problemlere neden olmakta ve çoğu kez toprağın verimlilik dengesinin uygun bir düzeye ulaşması güçleşmektedir. Bununla birlikte birkaç yıl sonra hem zararlı yönetimi, hem de toprak verimliliği, yaşayan yararlı canlı karışımının sağlıklı bir dönüşümü sayesinde kolaylaşmış olacaktır. Dönüşüm periyodu süresince, çay üreticilerine gerekeli maddi yardımlar yapılarak üreticiler desteklenmelidir.

1.3.5.2.1. Organik Çay Tarımına Dönüşümün Avantaj ve Dezavantajları

Organik Çay Tarımına Dönüşümün Avantajları

 Karadeniz Bölgesi’ndeki ekolojik şartların organik çay tarımı için oldukça elverişli olması,  Ülkemizde kış mevsiminin yaşanması nedeniyle çayın kar örtüsü altında kalması ve bundan dolayı bitkilerde mantar ve böceklerden kaynaklanan zararların olmaması,  Çaya özgü hastalık ve zararlılardan dolayı ürün kalitesinde ve veriminde herhangi bir kalite ve verim kayıplarının olmaması,  Hiçbir kimyasal mücadeleye gereksinim olmaması,  Karadeniz Bölgesi’nde ağır sanayinin yol açtığı hava, toprak ve su kirliliği gibi çevre kirliliklerin ol- maması,  Ülkemizde organik çay tarımı konusunda yeterli seviyede teknik bilgi ve donanıma sahip kurum ve kuruluşların olmasI(Çaykur),  Tam organik üretime geçiş sürecinin “3 yıl” gibi kısa bir sürede gerçekleşebiliyor olması,  Bölgenin turizmine ve gelişimine sağlayacağı katkıdan dolayı yerel yönetim ve sivil toplum ku- ruluşları tarafından da desteklenmiş olması,  Desteklemeler ve farklı fiyat uygulaması ile üreticilerin gelir seviyesinin yükseltilmiş olması,  Organik ürünler piyasasında organik çayın talebinin yüksek olması,

Common borders. Common solutions. 190

 Organik ürünlerin katma değeri yüksek olan ürünler olması nedeniyle raf fiyatlarının konvansiyonel ürünlerden fazla olması,  Organik çay fabrikasından elde edilecek çay atıklarının organik gübre olarak kullanılabilir olması,  Organik çay fabrikasından elde edilecek çay atıklarının organik gübre olarak kullanılabilir olması,  Tüketicilerin sağlığının korunacak olması,  Özel bir pazarda yoğunlaşıldığından rakiplerin azalması, birçok çay çiftçisi organik olmadığından dolayı, organik çay üreten çiftçiler arasındaki rekabetin az olması,

Organik Çay Tarımına Dönüşümün Dezavantajları  En az 2-3 yıllık dönüşüm periyodu süresince zararlıları yönetmek oldukça zor olmaktadır.

 Organik üretimin tüm kuralları kabul edilmelidir. Özellikle organik olarak sertifikalandırılmış çiflikler ne yapıldığını kontrol eden ve yaklaşık olarak her yıl bir kez çiflikleri ziyaret edecek denetçilere izin verilmesi gerekmektedir.

 Karadeniz Bölgesi’ndeki arazilerin tapu kayıtlarının yetersiz olması,

 Bazı üreticilerin Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)’ne kayıtlı olmamaları,

 Arazilerin çok küçük parçalı olmaları (çoğunluğu 1 dekardan az),

 Arazilerin birden fazla hissedarının bulunması,

 Organik tarıma verilen desteklemenin Karadeniz Bölgesi tarım alanları için yeterli olmaması,

 Doğrudan gelir desteği başvurusu için yapılacak harcamaların desteklemenin üzerinde olması nedeniyle Bakanlığın vermiş olduğu organik tarım desteğinden üreticilerin faydalanamamaları,

 Toprak pH’ının düşük olması,

 Çay bitkisinin tamamen vejetatif kısmından faydalanıldığı için organik çay tarımına uygun normlarda organik gübrenin olmayışı,

 Gübrelerin zamanında uygulanamayışı sonucu etkinliğinin yeterli olmayışı,

 Yoğun emek gerektiren bir tarımsal faaliyet olması,

 Bölgede belirli yıllarda üçüncü sürgün döneminde ürün alınamayışı nedeniyle verim düşüklüğünün diğer bölgelerden fazla oluşması,

 Verim kayıplarını telafi edici tedbirlerin üreticiler tarafından yeterli bulunmaması,

 Üreticilerin geleneksel tarım yöntemlerine fazla bağlılık göstermeleri,

 Üreticilerin geleneksel tarım yöntemlerine fazla bağlılık göstermeleri,

 Üreticilerin büyük bir çoğunluğunun bölge dışında İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde ikamet etmesi,

Common borders. Common solutions. 191

1.3.5.3. Hayvanlar

Organik çay tarımının olmazsa olmazlarından biri organik gübrenin kullanılmasıdır. Organik gübrenin kaynaklarından biride bölgede yetiştirilen hayvanların (inek, tavuk, koyun vb.) idrar ve katı dışkısından elde edilen ahır (çiftlik) gübresidir. Çay tarımı yapılan havzalarda hayvanlardan edilen ahır (çiftlik) gübresinin kullanılması hem toprağın mikrobiyolojik faaliyetlerinin hızlanmasına hem de toprağın su tutma kapasitesinin artmasına, toprağa makro ve mikro besin madddeleri sağlayarak toprak kalitesinin artmasına imkan sağlamaktadır. Bir kaşık sağlıklı toprakta dünyadaki insan sayısından fazla canlı bulunmaktadır. Toprak yaşayan bir ekosistemdir. Toprağın sağlığı yani üretkenliği içinde bulunan canlılara bağlıdır. Geleneksel tarımda kullanılan kimyasallar topraktaki ve çevre ekosistemlerdeki biyolojik çeşitliliği azaltmaktadır. Endüstriyel tarım uygulamalarında kimyasal kullanımının kuş türlerinde %70, bitki türlerinde ise %49 azalmaya sebep olduğu bilinmektedir.

Doğada bitki türlerinin çiçeklerinin tozlaşmasında (polinasyon) pek çok faktör etkilidir. Bu faktörlerin en önemli grubunu arılar oluşturmaktadır. Bölgede yapılan bal arıcılığı sayesinde çay bitkisinin hem çiçeklerinin tozlaşmasına (polinasyon) yardımcı olarak verim artışına neden olmakta hem de tarımsal ekosisteme büyük katkılar sağlamaktadır. Özellikle bal arıları çiçeklerin tozlaşmasında (polinasyon) büyük öneme sahip olduklarından çay tarımı yapılan bölgelerde yetiştiriciliği de yapılmaktadır.

Zamansız ve gereğinden fazla sulama ve yağmurlar, kimyasal gübrelerin yer altı sularına karışarak nehir, göl ve denizlere taşınmasına neden olmaktadır. Sulara karışan azot (P) ve fosfor (N) özellikle sığ ve ılık sularda yaşayan yosun ve diğer bitkilerin gelişimini aşırı bir şekilde artırır. Bu bitkilerin su yüzeyini kaplaması sonucu, suda erimiş oksijen azalır ve güneş ışığının geçişi engellenerek o bölgede yaşayan diğer bitki ve balık gibi canlıların yaşama şansı ortadan kalkar (eutrophication). Fazla miktarda kullanılan kimyasal gübrelerin diğer zararlı etkileri; toprakta bulunan ve azot üreten bakterilere, diğer canlılara zarar vermesi ve bitkilerin yanması olarak ifade edilen bitki gelişimini önlemesidir.

Organik çay tarımında kimyasal gübrelerin ve pestisitlerin kullanılmaması tür çeşitliliğini korumakta hatta bu alanlar toprak canlıları için bir sığınma alanı olmaktadır. Organik çay tarımı yapılan alanların endüstriyel tarım alanlarına kıyasla %30 daha fazla tür çeşitliliğine sahip ve tür yoğunluğu %50 daha fazladır. Avrupa’da 21 yıl süreli gözlemlerde organik tarım yapılan topraklarda endüstriyel tarım yapılan topraklara göre bitkilerin besin maddesi alımını kolaylaştıran, hastalıklara karşı direncini artıran mantar kolonilerinin %40, besin döngüsünde önemli rolü olan mikrobik canlılar ile diğer toprak organizmalarının 2-3 kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Karşılaştırmalı çalışmalarda nesli tehlike altında olan kuş türleri dahil, kelebek türlerinin ve bitki kompozisyonunun organik tarım alanlarında daha zengin olduğunu, tozlaşmada önemli rol oynayan arılar organik çay tarımı alanlarında ortalama 7 kat daha fazla bulunmaktadır. Common borders. Common solutions. 192

1.3.5.4. İşçiler

Çay tarım alanlarında yıllardır kimyasal gübrenin bilinçsiz şekilde kullanımı nedeniyle toprak yapısında bozulmalar görülmektedir. Bundan dolayı, çay tarımı düzgün bir şekilde yapılamamakta çayın kalitesi ve verimliliği azalmaktadır. Çay çiftçisi eskiden olduğu gibi tarlasına gereken önemi vermemekte, bakım ve budama işlerini gereğince yapmamaktadır. Özellikle bakım ve toplama işleri niteliksiz işçilere yaptırıldığı için yanlış toplama ve budama işlemleri sonucunda çay bahçelerinde verim düşmektedir. Çay hasadı esnasında ve sonrasında yapılan yanlış, çay işleme esnasında bazı problemleri beraberinde getirmektedir. Organik çay tarımı ile ilgili eğitim, bilinçlendirme ve yayım faaliyetleri gerçekleştirilmeli, oganik çay için işçilerin nitelikli hale gelmesi sağlanmalıdır.

Günümüzde hemen her ülkenin en önemli makro ekonomik sorunlarından birisi işsizliktir. Bu nedenle istihdam yaratmak için özel politikalara gereksinim vardır. Organik çay tarımında iş gücü ihtiyacı yüksektir. Ayrıca organik çay tarımda kimyasal gübre ve ilaç kullanılmaması, daha fazla emek gücünü gerekli kılmaktadır. Ancak işgücü ihtiyacı, ürünün yetiştirme şekline bağlı olarak değişmektedir. Organik çay tarımında çay havzalarında çayın budanması, yabancı otların temizlenmesi, haşerelerle mücadele edilmesi, gübrelenmesi ve çay hasadının yapılması emek yoğun bir nitelik taşıması ve diğer iş kollarına kıyasla daha düşük maliyetlerle istihdama olanak sağlayabilmesi nedeniyle organik çay tarımı, toplumsal açıdan ciddi bir sorun oluşturan işsizliğin azaltılmasına olanak sağlamaktadır. Geleneksel tarıma kıyasla organik tarımda 1,2 ila 1,8 kat daha fazla tarım işçisine ihtiyaç duyulmaktadır. Organik tarım yatırımlarının sonucu olarak ortaya çıkan istihdam olanakları, sadece ürün yetiştirilmesi ve toplanmasıyla sınırlı değildir. Organik ürünlerin niteliğini koruyarak daha yüksek katma değer sağlayacak şekilde işleyecek bir sanayinin oluşması, yeni istihdam yaratma potansiyeli taşımaktadır.

Türkiye’de yaş çay yaprağının toplanmasında beş farklı toplama biçiminin bulunduğu belirtilmektedir. (ÇAYSİAD, 2015:10). Kendi çayını kendisi toplayanlar, mahalli işçiler, yarıcılar, mevsimlik gezici işçiler ve yabancı işçilerdir. Yabancı göçmen işçilerin büyük bir çoğunluğu Gürcistan’dan gelen ve kayıt dışı çalışan işçilerden oluşmaktadır. Gürcistan’ın coğrafi olarak Türkiye’ye yakın olması, bölgedeki Gürcü Nüfusun varlığı, iki ülke arasında karşılıklı ilişkileri geliştirmek adına uygulanan vize rejiminin sonuçları göç hareketini büyük ölçüde artırmıştır.

Gürcistan’dan Türkiye’ye Yapılan Girişler Yıllar GİRİŞ 2016 2.206.266 2017 2.438.730 2018 2.069.392 Tablo 56: Gürcistan'dan Türkiye'ye Yapılan Girişler

Kaynak: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Common borders. Common solutions. 193

Gürcülerin büyük çoğunluğu Türkiye’ye Sarp Sınır Kapısını kullanarak girmekte ve yüzde 51’i çalışma izni olmadan sadece vize süresince Türkiye’de kalmakta olduğunu belirtmiştir (ERGEM, 2014:154 Aktaran Kalkınma Ajansı). Çay toplamak için gelen Gürcü işçilerin kayıtları olmadığı için çay işinde çalışanları tespit etmek zordur.

Türkiye’ye Giriş Yapan Gürcü Yolcu Sayıları Aylar 2016 2017 2018 Ocak 113.582 140.988 150.849 Şubat 152.165 140.463 156.598 Mart 166.956 177.564 168.005 Nisan 182.249 180.478 175.776 Mayıs 229.086 235.462 203 .232 Haziran 194.190 198. 316 194.566 Temmuz 210.105 265.024 190.309 Ağustos 218.516 258.525 204.092 Eylül 222.694 262.251 195.850 Ekim 178.386 212.767 153.201 Kasım 173.968 179.429 137.301 Aralık 164.369 187.463 139.613 Tablo 57: Türkiye'ye Giren Gürcü Yolcu Sayısı

Kaynak: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

Çayın toplama aylarının başlamasıyla birlikte özellikle çay tarımı ile ilgili Mayıs, Temmuz, Eylül aylarında yükselmekte diğer aylarda azaldığı görülmektedir. Ağustos ayının en yüksek olmasının nedeni çay hasadı zamanının örtüşmesinden kaynaklanmaktadır. Özellikle Mayıs-Temmuz aylarında başlayan ve toplanan çay hasadının Gürcü işçilerin sınırdan girişini artıran etkenlerden biri olduğu söylenebilir. Mayıs sonundan itibaren üç-dört hasat döneminde biçilen çay ürünü Gürcülere sağlanan üç aylık vize ile tam olarak örtüşmesi büyük ölçüde çalışma kolaylığı sağlamaktadır.

Ayrıca, sertifikasyon süreçleri ve ürünlerin pazarlanmasına yönelik faaliyetler de yeni istihdam olanakları sağlayabilir. Bu şekilde bir dizi yeni istihdam ve gelir elde etme olanağı gündeme gelebilir. Bu olanaklara organik ürünlerin tüketildiği turizme yönelik faaliyetler de dahildir.

Çay tarımı yapan işçilerimizi korumamızın en önemli yollarından biri organik çay tarımını desteklemektir. Organik sertifikalı çay tarımı yapılan çay bahçelerinin çoğu kimyasal gübre ve sentetik böcek ilacı kullanılması yasaktır.

Organik çay tarımı yapılacak bahçelerde çalışacak işçiler organik çay tarımının nasıl yapılması gerektiği ile ilgili hem teorik hemde uygulamalı eğitimler verilmelidir.

Common borders. Common solutions. 194

1.3.5.5. Kültürel Uygulamalar

1.3.5.5.1. Toprak Reaksiyonu

Çay tarımı yapılan alanların büyüklüğü dikkate alınarak Artvin, Rize ve Trabzon bölgelerinden toprak örnekleri alınarak inceleme yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, çay tarımı yapılan toprakların pH değerleri 3,14–6,39 arasında değişiklik göstermiştir. Çay için ideal kabul edilen 4,50–6,00 pH sınırları arasında yer alan toprak örneklerin oranının Artvin, Rize ve Trabzon illerinde sırasıyla % 22,92, % 3,87 ve % 32,20 olduğu belirlenmiştir. En düşük pH değerlerine çay tarım topraklarının alansal olarak en büyük yüzdesine sahip Rize ili sınırları içinde rastlanmıştır. Bölge geneline bakıldığında çay tarım topraklarının % 86,26’sı çay için en iyi pH kabul edilen sınırların (4,50–6,00) dışında yer aldığı saptanmıştır. Çay tarımı yapılan toprakların pH düşüklüğünün bir sorun olarak devam ettiği, öncelikle pH yönünden toprak yapısının iyileştirilmesinin gündeme getirilmesinin kaçınılmaz olduğu görülmektedir.

Türkiye’de çay tarımı Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Gürcistan sınırından başlayarak Ordu ilinin Fatsa ilçesine kadar olan kuşakta yapılmaktadır. Bu bölge, dünyada çay yetiştiriciliği yapılan alanlar içerisinde en üst bölgeler arasında yer almaktadır. Çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan halkın en önemli gelir kaynaklarından birisi olup, Gürcistan sınırından Trabzon ilinin Araklı ilçesine kadar olan alan Türkiye’de çay yetiştirilmesi bakımından en elverişli ve birinci derecede verimli çay üretim alanlarını oluşturmaktadır. Araklı–Karadere’den başlayan Ordu’nun Fatsa ilçesine kadar uzanan bölge ise ikinci derecede ekonomik çay alanı sayılmaktadır. Çay bitkisi kalsiyum sevmeyen bir bitkidir. Genellikle aktif kirecin az miktarda bulunduğu topraklarda iyi gelişir. (Gökhale, 1952; Sharma ve Ranhanathan, 1985). Bu yüzden çay bitkisi, gelişme ortamının asit tepkimeli olmasını ister (Anonymous, 1982, 1983; Kacar, 1984). Çayın optimum gelişme göstereceği pH sınırları; Gökhale (1952)’ye göre 4,50– 5,80, Oche ve ark. (1966) ile Anonymous (1986)’e göre 5,00–6,00, Wilson (1969)’a göre 4,50–6,00, Bhattacharryya ve Dey (1983)’e göre 3,60–5,70, Sharma ve Ranganathan (1985)’a göre 4,50–5,00’dir . Harler (1966) tarafından rapor edildiğine göre; Kuzeydoğu Hindistan’da en iyi çay yetiştirilen toprakların pH’sı 5,40 dolaylarında, Sri Lanka ve Güney Hindistan’ın verimli çay topraklarında pH 4,60 ile 6,00 arasında değişmekte ve pH 4,00 sınır olarak kabul edilmekte, Japonya’da verimli çay topraklarında pH 5,00–6,00, Malavi ve Doğu Afrika’da pH 4,40–6,20, Kafkasya’da ise pH 5,00–5,40 arasında değişmektedir. Genelde çay bitkisi pH 4,50–6,00 arasında optimum gelişme göstermektedir. Asit toprakları sevmesine karşın, aşırı pH düşüşünden ya da toprak pH’sı alkali yöne doğru değiştikçe, çay bitkisinde gelişme olumsuz yönde etkilenir (Tekeli, 1962; Eden, 1976; Tekeli, 1976; Kacar, 1984). Türkiye’nin diğer pek çok tarım alanlarında olduğu gibi çay yetiştirilen tarım topraklarında da azot ve fosfor başta olmak üzere ticari gübreler çoğunlukla bilinçsiz şekilde kullanılmaktadır. Çay tarımı yapılan bu topraklarda geçmişten Common borders. Common solutions. 195

günümüze değin yapılan tüm uyarılara karşın, üreticilerin özellikle amonyum sülfat gübresini tek başına ve gereğinden fazla kullanmaları sonucu toprak tepkimesi giderek asitleşmiş ve topraklar verimlilik kabiliyetini yitirmeye başlamıştır. Tarımsal üretimin temel faktörü topraktır. Toprağın verimlilik durumu uygun düzeyde olduğu sürece, birim alandan alınacak ürünün miktarı ve kalitesi de yüksek olacaktır. Bu nedenle, toprakların verimlilik düzeylerinin yükseltilmesi ve korunması son derece önemlidir. Bu çalışmada, Türkiye genelinden birçok özellikleri ile ayrıcalık gösteren çay tarım topraklarının toprak asitliği incelenerek, bölge topraklarının toprak asitliği yönünden son durumu ortaya konulmuştur.

Çay tarım alanlarının yaklaşık % 96’sını teşkil eden Artvin, Rize ve Trabzon illerinden alınan toprak örneklerinin pH değerlerine göre, Artvin ili çay tarımı yapılan toprakların pH değerleri 3,59–5,27 arasında değiştiği belirlenmiştir. Araştırmada analizi yapılan toprak örneklerinin % 77,08’i kuvvetli asit, geriye kalan % 22,92’sinin ise orta asit karakterli olduğu (Ülgen ve Yurtsever, 1995) görülmüştür. Rize ili sınırları içinde yer alan çay tarım topraklarının pH değerleri kuvvetli asit ile hafif asit reaksiyon arasında değişmekle birlikte, alınan toprak örneklerinin 155 adedinden 149 adedinin (% 96,13) kuvvetli asit grupta, yani pH 4,50 değerinin altında yer aldığı belirlenmiştir. Çay için ideal kabul edilen 4,50– 6,00 pH sınırları arasında yer alan örneklerin oranının ise sadece % 3,87 olduğu görülmektedir (Ülgen ve Yurtsever, 1995). Rize ili çay tarım topraklarının pH değerleri 3,14–5,88 arasında değişim göstermektedir.

İller Minimum Maksimum Ortalama Artvin 3,59 5,27 4,14 Rize 3,14 5,88 3,72 Trabzon 3,17 6,39 4,31 Genel 3,14 6,39 3,93 Tablo 58: Çay Yetiştirilen Toprakların pH Değerleri

Resim 56: Artvin Tarım Arazilerinin pH Değerleri Resim 57: Rize Tarım Arazilerinin pH Değerleri

Common borders. Common solutions. 196

Resim 58: Trabzon Tarım Arazilerinin pH Değerleri

Çay tarım topraklarının yaklaşık % 24’ünü teşkil eden Trabzon ili sınırları içerisinden alınan toprak örneklerinin pH değerleri 3,17–6,39 arasında değişmektedir. Trabzon ili çay tarım topraklarının % 67,80’i kuvvetli asit, % 23,73’ü orta asit ve % 8,47’si ise hafif asit pH’da olduğu (Ülgen ve Yurtsever, 1995) belirlenmiştir (Şekil 4). Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ekonomik anlamda çay tarımı yapılan Artvin, Rize ve Trabzon illerinin geneli dikkate alındığında, kuvvetli asit gurupta (pH˂4,5) yer alan toprak örneklerinin oranının % 86,26 olduğu görülmektedir. Bölge geneli itibariyle, analiz edilen 262 adet toprak örneğinin ancak 36 adedi çay için optimum kabul edilen pH sınırları içinde yer almaktadır. Bu toprak örneklerinin tüm topraklar içindeki oranı ise % 13,74 olarak gerçekleşmiştir. Araştırmada ele alınan üç ile ait toprakların pH değerleri 3,14–6,39 arasında değişiklik göstermiş olup, çay topraklarının ortalama pH değeri 3,93 olarak tespit edilmiştir. Çay topraklarının bu değişim aralığı ile ilgili bulgular daha önce aynı yörede Özuygur ve ark. (1974), Kacar ve ark. (1979), Müftüoğlu (1990) ve Özyazıcı ve ark. (2010) tarafından yapılan araştırma bulguları ile büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.

Doğu Karadeniz Bölgesi çay yetiştirilen topraklar üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre; çayın optimum gelişme gösterdiği pH=4,50–6,00 aralığındaki toprakların oransal olarak miktarı 1961 yılında Rize Merkez bölgesi toprakları için % 87,76, Artvin bölgesi toprakları için % 92,70 iken, bu oran Rize Merkezde 1978–1981 yılları arasında % 29,93’e, Artvin’de 1979 yılında alınan örneklerde % 55,40’a düştüğü rapor edilmiştir (Sarımehmet ve ark., 1982). Ural (1991)’a göre Sarımehmet ve ark. (1989), 1989 yılında çay tarımı yapılan alanlardan alınan toprak örneklerinde optimum pH aralığının % 4,65’lere düştüğünü bildirmektedirler. Müftüoğlu ve Sarımehmet (1993), pH 4,50’nin altında yer alan toprak örnekleri oranının Rize ilinde % 68,53, Artvin ilinde % 45,50, Trabzon, Giresun ve Ordu illeri toplamında % 48,55 ve Türkiye’de çay tarımı yapılan tüm bölgeler itibariyle de bu oranın % 62,20 olduğunu bildirmişlerdir.

Çay dikim alanı ve üretim potansiyeli dikkate alınarak 36 ayrı yaş çay işleme fabrikasına bağlı Rize ve Artvin illerini kapsayan, toplam 220 adet çay bahçelerinin ikinci sürgün döneminde (15–30 temmuz) Common borders. Common solutions. 197

alınan toprak örneklerinin pH analiz sonuçlarına göre (Özyazıcı ve ark., 2010), çay için kritik sınır değeri olarak kabul edilen pH=4,0’ın altındaki toprak örneklerinin oranı Rize ilinde % 69,8, Artvin ilinde ise % 26,7 olarak tespit edilmiştir. Aynı araştırma sonuçlarında, çay tarımı için ideal pH değerlerinin (4,50– 6,00) altındaki toprak örneklerinin oranının Rize ilinde % 90,7, Artvin ili çay tarım topraklarında ise % 80,0 olduğu, çay plantasyonlarının büyük çoğunluğunu teşkil eden yörenin geneli itibariyle 4,50–6,00 pH sınırları arasındaki toprakların oransal olarak miktarının sadece % 10 olduğu belirlenmiştir.

Ülkemizin çay plantasyonlarının yer aldığı Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki tarım topraklarının 1958– 2011 yılları arasındaki toprak asitliğinin değişimi incelendiğinde; geçen yaklaşık 53 yıllık zaman sürecinde anılan toprakların pH değerlerinde iyileşmenin olmadığı, aksine toprakların büyük çoğunluğunun kritik sınır değerinin (pH=4,00) altına düştüğü görülmektedir. Nitekim, çay bitkisinin en iyi gelişme gösterdiği 4,50–6,00 pH aralığın altında yer alan (pH˂4,5) toprakların oranı 1960’lı yıllarda % 6,11 iken, 1980’li yılların başında % 65,67’ye, 1990’lı yılların başında % 95,35’lere yükselmiş, 2000’li yılların başında ise % 90,00 ve günümüze gelindiğinde bu oran araştırmamız sonuçlarından da görüleceği üzere % 86,26 oranlarında seyretmiştir. Buna karşılık çay bitkisinin optimum gelişme gösterdiği pH=4,5– 6,0 aralığındaki toprak örneklerinin oranı 1960’lı yıllarda % 88,80 iken, 2011 yılına gelindiğinde bu oran % 13,74’lere kadar gerilemiştir.

Doğu Karadeniz Bölgesinde çay tarımı yapılan toprakların azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt durumlarını ortaya koyabilmek amacıyla çay tarımı yapılan alanların büyüklüğü dikkate alınarak Artvin bölgesinden (toplam örneğin % 10,90’ı), Rize bölgesinden (toplam örneğin % 67,86’sı), Trabzon bölgesinden (toplam örneğin % 18,98’i) toprak örneği alınmıştır. Toprak örneklerinde yapılan analizler sonucu, toplam azot konsantrasyonlarının 0,50-11,06 g/kg arasında değiştiği ve ortalama 2,77 g/kg olduğu, bitkiye yarayışlı fosfor konsantrasyonlarının 1,11-337,05 mg/kg arasında değiştiği ve ortalama 45,49 mg/kg olduğu, bitkiye yarayışlı potasyum konsantrasyonlarının 12,60-3374,53 mg/kg arasında değiştiği ve ortalama 203,90 mg/kg olduğu, bitkiye yarayışlı kalsiyum konsantrasyonlarının 17,18-50174,33 mg/kg arasında değiştiği ve ortalama 1673,18 mg/kg olduğu, bitkiye yarayışlı magnezyum konsantrasyonlarının 6,30-4999,28 mg/kg arasında değiştiği ve ortalama 215,97 mg/kg olduğu ve bitkiye yarayışlı kükürt konsantrasyonlarının ise 4,71-946,41mg/kg arasında değiştiği ve ortalama 148,94 mg/kg olduğu tespit edilmiştir.

Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay Tarımı Yapılan Alanlardan Alınan Toprak Örneklerinin Toplam N (Azot), Bitkiye Yarayışlı P (Fosfor), K (Potasyum), Ca (Kalsiyum), Mg (Magnezyum) ve S (Kükürt) Konsantrasyonları Değerler N (g/kg) P (mg/kg) K (mg/kg) Ca (mg/kg) Mg (mg/kg) S (mg/kg)

En Düşük 0,50 1,11 12,60 17,18 6,30 4,71 En Yüksek 11,06 337,05 3374,53 50174,33 4999,28 946,41

Common borders. Common solutions. 198

Ortalama 2,77 45,49 203,90 1673,18 215,97 148,94

Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay Tarımı Yapılan İllerden Alınan Toprak Örneklerinin Toplam N (Azot), Bitkiye Yarayışlı P (Fosfor), K (Potasyum), Ca (Kalsiyum), Mg (Magnezyum) ve S (Kükürt) Konsantrasyonları İl İlçe N P K Ca Mg S (g/kg) (mg/kg) (mg/kg) (mg/kg) (mg/kg) (mg/kg) Artvin Hopa 2,39 17,46 145,36 882,17 190,56 67,29 Borçka 2,14 52,47 102,10 777,17 102,45 62,70 Arhavi 2,61 23,85 150,36 888,27 131,18 76,76 Ortalama 2,40 28,71 135,90 857,11 147,30 68,92 Rize Fındıklı 2,65 50,96 118,62 799,10 96,40 52,29 Ardeşen 3,80 85,11 161,80 844,14 101,61 67,92 Pazar 2,59 22,09 495,50 9966,22 891,89 257,68 Hemşin 2,12 45,71 82,64 991,35 89,70 199,34 Çayeli 3,70 57,12 240,58 1248,37 208,79 448,47 Merkez 2,19 38,72 187,77 1051,44 156,69 143,88 Güneysu 2,25 53,43 96,12 268,73 30,43 100,81 Derepazarı 3,17 42,00 226,42 358,58 61,07 111,29 İyidere 3,56 66,73 187,19 425,11 58,58 88,29 Kalkandere 3,11 47,52 230,45 842,68 190,99 68,62 İkizdere 3,18 123,45 88,17 95,17 25,99 49,66 Ortalama 2,95 51,77 221,14 1996,04 227,68 144,39 Trabzon Of 2,27 32,37 200,57 1092,40 251,67 71,27 Hayrat 1,98 31,40 205,02 1356,06 251,07 116,86 Dernekpazarı 2,87 45,02 238,93 1680,30 159,90 42,54 Sürmene 2,17 21,89 113,31 282,80 60,49 138,35 Araklı 2,63 23,02 91,45 1379,11 140,91 35,95 Ortalama 2,24 30,47 183,01 1051,04 213,87 81,00

Analiz sonuçlarına göre, topraklarda bitkiye yarayışlı kükürt yönünden sorun görülmezken, % 4,32’sinde azot, % 21,99’unda fosfor, % 37,40’ında potasyum, % 70,11’inde kalsiyum ve % 75,00’inde magnezyum noksanlığı belirlenmiştir. Diğer yandan, toprakların % 75,75’inde azotun ve % 57,52’sinde fosforun fazla olduğu saptanmıştır.

Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay Tarımı Yapılan İllerden Alınan Toprak Örneklerinin Toplam N (Azot), Bitkiye Yarayışlı P (Fosfor), K (Potasyum), Ca (Kalsiyum), Mg (Magnezyum) ve S (Kükürt) Konsantrasyonlarının Yeterlilik Sınırlarına Göre Dağılımı Makro Element Sınır Değeri Sınıf Dağılım % Artvin Rize Trabzon N(g/kg) (Brenmer, ˂ 0,45 Çok Az 0 0 0 1965) 0,45-0,90 Az 3,45 2,22 11,88 0,90-1,70 Yeterli 27,59 18,28 22,77 1,70-320 Fazla 46,55 44,32 47,52 ˃ 3,20 Çok Fazla 22,41 35,18 17,82

Common borders. Common solutions. 199

P (mg/kg) (Bray ve ˂ 3 Çok az 8,62 8,86 15,84 Kurtz 1945) (Olsen 3-7 Az 13,79 10,80 12,87 ve Sommers 1982) 7-20 Orta 29,31 18,01 25,74 ˃ 20 Yüksek 48,28 62,33 45,54 K (mg/kg) (FAO, ˂ 50 Çok az 10,34 10,25 9,90 1990) 50-100 Az 32,76 27,42 24,75 100-300 Orta 48,28 42,11 49,50 300-1000 Yüksek 8,62 2,22 14,85 ˃ 1000 Çok az 0,00 18,01 0,99

Ca (mg/kg) (NH4- ˂ 380 Çok Az 44,83 46,54 47,52 Asetat) (FAO, 1990) 380-1150 Az 29,31 21,88 26,73 1150-3500 Yeterli 24,14 20,22 17,82 3500-10000 Fazla 1,72 11,36 7,92 ˃10000 Çok Fazla 0,00 0,00 0,00 Mg (mg/kg) (NH4- ˂ 50 Çok Az 46,55 42,38 38,61 Asetat) (FAO, 1990) 50-160 Az 27,59 32,41 39,60 160-480 Yeterli 17,24 16,07 9,90 480-1500 Fazla 8,62 5,82 8,91 ˃ 1500 Çok Fazla 0,00 3,32 2,97 S (mg/kg) (Bardslay ˂ 10 Az 0,00 0,55 2,97 ve Lancaster, 1965) ˃ 10 Fazla 100,00 99,45 97,03

Doğu Karadeniz Bölge halkının yaşam biçimi olan çay bitkisinin verim ve kalitesinin artırılması, çay tarımı yapılan toprakların ve çay bitkisinin makro besin maddeleri yanında mikro besin maddelerinin de iyi bir şekilde bilinmesine bağlıdır. Bu çalışmada çay tarımı yapılan toprakların ve çay bitkisinin demir, bakır, çinko ve mangan durumlarının ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla, çay tarımı alanlarının dağılımı göz önüne alınarak Artvin, Rize, ve Trabzon’dan eş zamanlı olarak toprak örneği alınmıştır. Bu alanlardan alınan toprak örneğinde bitkiye yarayışlı demirin 0,56-407 mg kg-1, bakırın 0,01-19,4 mg kg- 1, çinkonun 0,03-44,9 mg kg-1 ve manganın 0,33-186 mg kg-1 arasında değiştiği, ortalama demirin 86,7 mg kg-1, bakırın 1,44 mg kg-1, çinkonun 1,61 mg kg-1 ve manganın 29,3 mg kg-1 olduğu belirlenmiştir.

Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay Tarımı Yapılan Alanlardan Alınan Toprak Örneklerinin Bitkiye Yarayışlı Demir (Fe), Bakır (Cu), Çinko (Zn) ve Mangan (Mn) Konsantrasyonları

Değerler Fe mg kg-1 Cu mg kg-1 Zn mg kg-1 Mn mg kg-1

En Düşük 0,56 0,01 0,03 0,33 En Yüksek 407 19,4 44,9 186 Ortalama 86,7 1,44 1,61 29,3

Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay Tarımı Yapılan İllerden Alınan Toprak Örneklerinin Bitkiye Yarayışlı Demir (Fe), Bakır (Cu), Çinko (Zn) ve Mangan (Mn) Konsantrasyonları İl İlçe Fe mg kg-1 Cu mg kg-1 Zn mg kg-1 Mn mg kg-1 Artvin Hopa 79,6 1,56 2,53 28,5 Common borders. Common solutions. 200

Borçka 131 5,05 1,53 30,0 Arhavi 113 2,13 2,02 36,5 Ortalama 107 2,91 2,03 31,6 Rize Fındıklı 136 3,15 4,63 36,5 Ardeşen 146 2,49 3,95 41,5 Pazar 60,7 1,04 0,72 15,4 Hemşin 135 1,60 3,58 32,1 Çayeli 94,6 1,22 1,29 22,7 Merkez 41,2 0,72 0,61 24,7 Güneysu 105 1,41 0,88 13,1 Derepazarı 79,9 0,65 0,76 24,2 İyidere 51,7 0,63 0,48 25,4 Kalkandere 63,7 0,69 1,3 41,2 İkizdere 235 1,35 1,38 17,9 Ortalama 104 1,36 1,78 26,8 Trabzon Of 78,3 1,08 1,19 35,0 Hayrat 39,7 0,51 0,61 41,5 Dernekpazarı 177 1,46 1,33 36,2 Sürmene 79,9 1,81 1,10 34,7 Araklı 97,3 0,76 0,83 42,1 Ortalama 94,4 1,12 1,01 37,9

Çay tarımı yapılan topraklarda bitkiye yarayışlı demir ve manganın yeterli olduğu, buna karşın toprakların % 11,1’unda bakırın ve % 49,6’ünde ise çinkonun noksan olduğu saptanmıştır.

Doğu Karadeniz Bölgesinde Çay Tarımı Yapılan İllerden Alınan Toprak Örneklerinin Bitkiye Yarayışlı Demir (Fe), Bakır (Cu), Çinko (Zn) ve Mangan (Mn) Konsantrasyonlarının Yeterlilik Sınırlarına Göre Dağılımı Makro Element Sınır Değeri Değerlendirme Dağılım % mg kg-1 Artvin Rize Trabzon Fe ˂ 2,5 Az 0 0 0 2,5-4,5 Noksanlık 0 1,1 1,0 Görülebilir ˃ 4,5 İyi 100 98,9 99 Cu ˂ 0,2 Az 3,4 11,1 14,9 0,2-0,25 Orta 0 4,9 7,9 0,25-1 Yeterli 27,6 46,3 38,6 ˃ 1 Fazla 69 37,7 38,6 Zn ˂ 0,2 Çok az 1,7 10,3 15,6 0,2-0,7 Az 32,8 41,5 35,7 0,7-2,4 Yeterli 65,5 33,5 42,6 ˃ 2,4 Fazla 0 14,7 5,9 Mn ˂ 0,2 Çok Az 0 0 0 0,2-0,7 Az 0 0 1,93 0,7-5 Yeterli 6,9 0,5 2,97 ˃ 5 Fazla 93,1 99,5 95,1 Common borders. Common solutions. 201

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çay tarımı yapılan toprakların makro element (azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt vb.) ve mikro element (demir, bakır, çinko ve mangan vb.) bitki besin elementleri ile ilgili beslenme problemlerinin olduğu görülmüştür. Besin elementlerinin yarayışlılığını etkileyen ve alımını sınırlayan önemli toprak özeliklerinden pH’nın da ideal sınırların dışında olduğu görülmektedir. Çay tarımı yapılan toprakların fazlaca asitleşmesinde hem toprak verimliliği hem de bitki beslenmesinin olumsuz etkileneceği kaçınılmazdır. Son yıllarda çiftçilerin azotlu gübre kullanımının dışında fosforlu gübrelerinde kullanımda artış olduğu ve topraklarda fosfor birikimi olduğu görülmektedir. Geçmiş yıllarda çay tarımında potasyumlu gübrelere hiç yer verilmemekteydi. Bunun da nedeni olarak bazı araştırıcıların Karadeniz bölgesi için potasyum orta derecede yeterli olduğunu ileri sürmelerinden kaynaklanmaktaydı. Oysa yapılan çalışmalarda Rize, Artvin ve Trabzon topraklarının potasyum (K) yönünden gittikçe fakirleştiği gözlenmektedir Çay tarımında, son yıllarda amonyun sülfat yerine kompoze gübre önerisi yapılmaktadır. Fakat çiftçilerin geçmişten gelen alışkanlıklarından kurtulamadıkları ve amonyum sülfat gübresinin kullanımının devam ettiği bilinmektedir. Asit karakterli gübrelerin kullanımının azaltılması gerekmektedir. Çay tarımının yapıldığı alanlarda azot, fosfor ve potasyum dışındaki diğer elementlerde de sorunların mevcut olduğu görülmektedir. Örneğin yıkanmadan dolayı çinko, kalsiyum ve magnezyum eksikliği yaygın bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gübrelemede özellikle çay için önerilen kompoze gübrelerin genel gübrelemeden ziyade alan bazlı gübreleme yaygınlaştırılmalı ve gübreleme, toprak analizine bağlı olarak yapılmalıdır. Analize bağlı olarak yapılacak gübre uygulamalarında topraktan gübre takviyesi verilmesi çay tarımı ve topraklarımızın geleceği açısından son derece önemlidir. Gübreleme programları yapılırken bitki besin elementi yarayışlılığını etkileyen toprak özellikleri göz ardı edilmemeli, çiftçiler makro ve mikro elementlerin toprak ve yapraktan uygulaması konusunda bilinçlendirilmelidir.

Organik gübreler hiçbir zaman çaylıkların üzerine serpilerek verilmemelidir. Bu şekilde yapılan gübreleme, çay bitkisinin yapraklarında zarar meydana getirmekte ayrıca, gübrenin büyük bir bölümü toprağa ulaşmadan, yağmurla yıkanıp gitmekte, bitki bu gübreden faydalanamamaktadır. Çay bitkisinin sağlıklı büyümesi, bol ve kaliteli ürün verebilmesi için toprakta azalan besin elementlerinin toprağa geri verilmesi gerekmektedir. Toprağa verilecek organik gübre toprağın organik madde kapsamı ve toprak yapısı belirlemekle olup toprağın ph değerini yükseltmektedir. Organik gübre çay ocaklarının arasına taç iz düşümü dikkate alınarak eşit kalınlıkta serilmeli ve hafif çapa yapılarak toprağa karıştırılmalıdır. Diğer bir organik gübre olan, çaylıkların bitki artıkları ile örtülmesi (malçlama), özellikle meyilli arazilerde kurulmuş çaylıklarda toprak ve su korunmasında etkili olur. Organik gübre olarak, bitki artıklarının yanında sap ve saman karışımı, orman ağaçlarının yaprakları, özel olarak bu amaç için yetiştirilmiş ot ve benzeri bitki materyalleri kullanılır. Bunun için budama artıklarının bahçeden atılmayarak, bahçeye Common borders. Common solutions. 202

serilmesi organik gübre olarak büyük önem taşımaktadır. Çay bahçelerinde malçlama yapılarak hem organik gübre sağlanmış olacak hem de toprağın organik yapısında zenginleşme olacaktır.

1.3.5.5.2. Toprak ve Su Koruma Tedbirleri

Organik çay tarımı ile hem erozyon önlenmekte hemde toprak sağlığı korunmaktadır. Endüstriyel tarım uygulamalarında yoğun toprak işlemesi yapılmaktadır. İşlendikten sonra örtüsüz kalan toprak yağmur, rüzgar ile kolaylıkla taşınır hale gelmekte ve erozyona uğramaktadır. Ekili alanların Dünya'da %40’ında, Türkiye’de ise %59’unda erozyon vardır. Erozyon ile toprağın sağlığı ve verimliliği üzerinde en fazla etkili olan üst toprak kaybedilmektedir. Her sene ortalama erozyonla 0.8 mm toprak kaybı yaşanan Türkiye’de erzonyan ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Toprağın 0-25 cm’lik kısmı topraktaki organik maddenin ve bitki besin maddelerinin en fazla olduğu yerdir. Topraktaki azotun %95’i, fosforun %25-50’si üst toprakta bulunmaktadır. Erozyonla kaybedilen üst toprak olduğundan, üst toprakla birlikte kaybedilen organik madde, geride kalan topraktaki organik maddenin 1.3-5 katı büyüklüğündedir. Organik madde azalınca toprak verimliliği azalmaktadır. Toprakta organik madde miktarının %1,4’ten %0,9’a düşmesi tahıl üretiminde %50 verim kaybına neden olmaktadır. Organik tarım ile toprağın organik madde miktarı ve humus oluşumu artmakta ve topraklar daha sağlıklı olmaktadır. Organik madde toprak taneciklerinin birbirini daha sıkı tutmasını sağladığından, toprağın erozyona direnci artmaktadır.

Verim azaldıkça kimyasal gübre kullanımı artmaktadır. Buğday üretiminde 1960-1995 yılları arasında gübre kullanımının 7 kat artmış olması bunu göstermektedir. Daha fazla azotlu gübre kullanılmaktadır ancak gübrenin etkinliği azalmaktadır. 1960 yıllarda bir kg azotlu gübre 70 kg buğday artışına karşılık günümüzde 25 kg artış alınmaktadır. Kimyasal gübre kullanımı toprağın kimyasını bozmakta, mikroorganizma faaliyetlerini azaltmaktadır. Bir de bunun üzerine giderek artan pestisit kullanımı eklenince toprak canlıları da yok olmaya başlamaktadır.

Erozyon, kimyasal gübre ve pestisit kullanımı nedeniyle topraklar bozuluma uğramaktadır. Dünyada, son 40 yılda ekilebilir tarım arazilerinin yaklaşık 1/3’ü bozuluma uğramıştır. Her yıl 12 milyon hektar alanda toprak bozulumu görülmektedir. Erozyonun önlenmesi organik tarımın temel prensibidir. Organik tarımda kimyasal gübre ve pestisit kullanılmadığından toprak bozulumu önlenmekte, topraklar sağlığına kavuşmaktadır. Gelecek nesillerin gıda güvenliği korunmaktadır.

Common borders. Common solutions. 203

Suyu korumak hayatı korumaktır. Kullanılan gübrenin %18-%49’u bitkiler tarafından kullanılmaktadır. Kalanı yağmur suları ile taşınarak yeraltı suyuna, akarsulara, göllere ve denizlere ulaşmakta ya da buharlaşarak atmosfere karışmaktadır. Azotlu kimyasal gübreler yüzey ve yer altı sularında nitrat kirliliğine sebep olmaktadır. 1 litre suda 10 mg’ın üzerinde Nitrat olması hem insan sağlığı hem de su ekosistemleri için tehdit oluşturmaktadır. Türkiye’de tarımın yoğun yapıldığı havzalarda akarsularda önemli seviyede tarım kaynaklı nitrat kirliliği gözlenmektedir. Yapılan araştırmalar organik tarımın nitrat yükünün endüstriyel tarımdan %35-%65 daha az olduğunu göstermektedir.

Kullanılan pestisitlerin sadece %0.1-%6’sı hedef canlıya ulaşmaktadır. Kalan %94-%99.9’u diğer canlılara, toprağa ve suya karışmaktadır. Amerika’da 10 yıl süre ile 51 ana akarsu havzasında yapılan gözlemlerde alınan her bir su örneğinde en az bir pestisit ya da bunların değişime uğramış hallerine rastlanmıştır. Tarım yapılmayan alanlar hariç yılın hemen hemen tamamında (%90’ında) sularda pestisite rastlanılması, hatta uzun yıllardır kullanılmayan pestisitlerin hala kuyularda ve balıklarda görülmesi insan sağlığı, sucul ekosistemler için tehditin uzun yıllar geçmediğini göstermektedir.

Kimyasal gübre ve pestisit kullanımı suları kirletmektedir. Organik tarımda su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, kimyasal gübre ve pestisit kullanılmadığından su varlıkları kirlenmemektedir. Dahası, organik tarım toprağın organik madde miktarını artırmaktadır. Bu sayede toprağın su tutma kapasitesi de artmaktadır. Toprakta organik madde miktarı %1 arttığında 1 dönüm toprakta tutulan su miktarı 17.000 litre artmaktadır.

Organik çay bahçelerinde; Eğimli arazilerde setleme çalışması yapılmalıdır. Set yapılan arazilerde yağmur dolayısıyla oluşacak olan toprak erozyonu önlenir. Bitkinin sudan faydalanma oranı artar, bakım ve hasat işleri kolaylaşır. Setler eğimli arazilerden tarıma kazandırılmasını sağlar.

Çay bahçelerinde yağmur suyu akış yolu düzenlenmelidir. Yeni setlerde çay fidanı olmadığı için yağmur suyunun setlerde birikmeden, aşağıya doğru zarar vermeden akıp gitmesi gerekir. Arazide yapılan yağmur suyu akış yollarından su akışı sağlanır. Ancak setlerin kesiminin 50 cm genişliğinde olması suyun akış hızını düşürür. Ayrıca arazi setlendirilirken her setin iki ucu arasında % 0.5 oranında yükseklik farkı yapılarak yağmur sularının kolayca akıp gitmesi sağlanmalıdır.

Çay bahçelerinde malçlama yapılması son derece önemlidir. Malçlama, topraktan erozyon ile su yitmesini önler. Özellikle bu, yeni kurulan çaylıklar ile budanmış çaylıklarda önem taşımaktadır. Bu çaylıklarda toprağın büyük bir bölümü güneşin ve rüzgarın etkisi altındadır. Çay topraklarının Common borders. Common solutions. 204

malçlanması, toprağın çatlamasını önlediği gibi, yağmur damlalarının etkisi ile toprağın balçıklanmasını da önler. Çay topraklarının yüzeysel olarak malçlanması toprak yapısını düzelterek kök gelişmesi için uygun ortam hazırlar.

Common borders. Common solutions. 205

1.4. Firma Analizleri

1.4.1. Ürün Portföyleri

1.4.1.1. Çaykur’un Ürün Portföyü

Çaykur 2018 yılında ürettiği paketli çayların % 39’u Tiryaki,% 28'i Rize Turist, % 11’i Kamelya, % 7'si Filiz, %2'si Çay Çiçeği, %13’ü de diğer çay çeşitlerinden oluşmaktadır.

Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketli Siyah Çay Miktarı (Ton)

Yıllar Üretilen Kuru Çay Üretilen Paketli Çay

2010 106.512 123.077

2011 116.356 105.345

2012 123.931 118.963

2013 130.711 129.971

2014 117.729 148.149

2015 130.277 120.267

2016 134.063 126.865

2017 95.630 109.829

2018 130.736 100.531

Tablo 59: Çaykur Tarafından Üretilen ve Paketlenen Siyah Çayın Miktarı(2018)

Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketli Yeşil Çay Miktarları (Ton)(2018)

Yıllar Üretilen Yeşil Çay Üretilen Paketli Çay

2010 144 115

2011 131 115

2012 106 345

2013 57 144

2014 150 133

2015 150 272

206

2016 206 127

2017 125 28

2018 37 48

Tablo 60: Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketlenmiş Yeşil Çay Miktarı

Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketli Organik Siyah Çay Miktarları (Ton)(2018)

Yıllar Üretilen Kuru Çay Üretilen Paketli Çay

2010 152 99

2011 313 123

2012 339 172

2013 353 159

2014 341 206

2015 1.328 625

2016 4.449 1.204

2017 4.996 688

2018 5.779 253

Tablo 61: Çaykur Tarafından Üretilen Dökme ve Paketli Organik Siyah Çay Miktarları

Çaykur ürün portföyünde dökme çay ve 50 ye yakın siyah, yeşil, beyaz çay, bitki çayı ve organik çaylar, 18 çeşit aramolı siyah ve yeşil çay, 40 ila 5000 gram arasında değişen gramajlarda, Türk Gıda Kodeksi Siyah Çay Standardına uygun kalitede ve ambalajda paketlenerek piyasada satışa sunulmaktadır.

207

208

Resim 59: Paketlenmiş Çay Resimleri

1.4.1.2. Özel Sektörün Ürün Portföyü

Özel sektör firmalarının ürün portföyünde dökme çay, siyah çay, yeşil çay, beyaz çay, bitki çayı ve organik çay bulunmakta olup, 8 ila 10000 gram arasında değişen gramajlarda, Türk Gıda Kodeksi çay tebliğine uygun kalitede ve ambalajda paketlenerek satışa sunulmaktadır.

209

Resim 60: Paketlenmiş Çay Resimleri

210

1.4.2. Mevcut ve Hedef Pazarlar

1.4.2.1. Mevcut Pazarlar

Firmalarla yapılan yüzyüze görüşmelerde çay sektöründe faaliyet gösteren firmalar iç pazarda, Karadeniz Bölgesi, Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne satış yapmaktadırlar.

Türkiye dünyanın 5. büyük çay üretici ülkesi olmasına rağmen bu güne kadar dünya çay ihracatından yeterli düzeyde pay alamamıştır. İç tüketimin oldukça yüksek olması ve maliyetlerin diğer üretici ve ihracatçı ülkelerinin maliyetleri ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olması gibi diğer bazı nedenlerle ülkemiz uzun yıllar ihracata dönük bir politika izlememiştir.

Türkiye, 2017 yılında 24.966 bin dolar, 2018 yılında 13.089 bin dolar çay ihracatı gerçekleştirmiştir.

Türkiye'nin 2018 yılında en çok çay ihracat yaptığı ülkeler sırası ile 3.169 bin dolar ile Belçika, 1.600 bin dolar ile Almanya, 1.299 dolar ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 1.122 bin dolar ile Amerika Birleşik Devletleri, 933 bin dolar ile Hollanda, 882 bin dolar ile Fransa'dır. İhracat yapılan diğer ülkeler Katar, Rusya, Ukrayna vb. ülkelerdir.(Trade Map)

Türkiye’nin çay ihracatının büyük çoğunluğu Çaykur tarafından yapılmaktadır. Çaykur’un yurtdışında bayileri aracılığıyla yaptığı satışlarının yanı sıra, bazı özel sektör işletmeleri yurtdışına çok az miktarda satışlar yapmaktadır.

1.4.2.2. Hedef Pazarlar

Firmalarla yapılan görüşmelerde, kamu sektörü ve firmalarla yapılan çay sektörü analizi çalıştayında firmaların ihracatta hedeflediği ve/veya hedeflemesi gereken pazarlar ilgili olarak yapılan analiz sonucunda aşağıdaki tablodaki ülkeler ön plana çıkmıştır.

İhracat İçin Hedeflenen Ülkeler

1. Almanya 2. Amerika Birleşik Devletleri 3. Fransa 4. Belçika 5. Ingiltere 6. Avusturya 7. İspanya 8. Hollanda 9. Brezilya 10. Arjantin 11. Japonya 12. Rusya 13. Kazakistan

211

14. Özbekistan 15. Türkmenistan 16. Güney Afrika Cumhuriyeti 17. Pakistan 18. Azerbaycan 19. Çin 20. Srilanka Tablo 62: İhracat İçin Hedeflenen Ülkeler

1.4.3. Üretim Yöntemleri

Türkiye’de üretilen çayın %98’ini siyah çaydır. Uygun şekilde hasat edilmiş taze çay sürgünlerinin siyah çay olarak işlenmesinde dünyada belli başlı iki yöntem vardır. Bunlar; Ortodoks ve CTC ( Cut, Tear&Curl ) yöntemleridir. Firmalarla yapılan yüzyüze görüşmelerde çay işlemesi yapan firmaların tamamına yakını Ortodoks yöntemini kullanmaktadır. Sadece bir firma CTC ( Cut, Tear&Curl ) yöntemini de kullanarak çayı işleyip üretmektedir.

Firmalar Ortodoks üretim yönteminde aşağıdaki üretim aşamalarını izleyerek çayı üretmektedir.

 Soldurma  Kıvırma  Fermantasyon (Oksidasyon)  Kurutma  Tasnif, Harmanlama ve Paketleme

1.4.4. Swot

Firmalarla yapılan yüzyüze görüşmelerde elde edilen bulgular doğrultusunda küçük ve orta ölçekli firmaların durumunun arzu edilen seviyede olmadığı gözükmektedir. Özellikle, sektörün rekabet gücü, markalaşma ve ihracat açısından önemli olan yeni ürün geliştirme ve mevcut ürün iyileştirme gibi faaliyetlerin, ziyaret edilen hemen hemen tüm işletmelerde yetersiz olduğu göze çarpmaktadır. Bu faaliyetlerin iyileştirilmesi için işletmelerde gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Güçlü Yönler

1. Firmaların ISO 9001, ISO 22000 ve Rainforest Alliance kalite sertifikaları bulunmaktadır. 2. Firmaların marka tescilleri bulunması 3. Firmalar satış tahminleri yapmakta ve satış hedeflerini belirlemesi 4. Firmalarda çalışanların görev tanımları belli olması 5. Firmaların kapasite kullanım oranları yüksek olması 6. Firmaların üretim kapasitesi yüksek olması

212

Zayıf Yönler

1. Firmaların yeni pazar bulma ve yeni müşteri araştırma faaliyetleri yetersiz olması 2. Firmaların kalifiye işgücünün yetersiz olması 3. Firmaların çoğunun iş planı ve stratejik planlar hazırlamaması 4. Firmalar E-Ticaret konusunda yetersiz olması 5. Firmalar dış ticaret alanında yetersiz ve bilgi birikimleri zayıf olması 6. Firmalar tarafından tüketici memnuniyeti ölçülememesi 7. Firmalar tanıtım ve reklam konusunda yetersiz olması 8. Firmaların kullandığı hammadde kalitesnin düşük olması 9. Firmalarda hizmet içi eğitimlerin yetersiz olması 10. Firmalar yurtdışında Türk çayını yeteri kadar tanıtamaması 11. Firmaların yeni ürün geliştirme, Ar-ge çalışmaları konusunda yeterli çalışmayı yapmaması 12. Firmalar bilgi teknolojilerinden yeterince yararlanmaması 13. Firmalar rekabet analizlerini yapmaması 14. Firmaların çoğunun makine ekipmanları ve teknolojilerinin eski olması

Fırsatlar

1. Çay çeşitlerine artan ilginin giderek artması 2. E-Ticaretin kolaylaşması 3. Dünyadaki çay tüketiminin sürekli artması 4. Çay sektöründe büyüyen ürün çeşitliliği 5. Organik ürünlere ilginin artması 6. Çay pazarının her geçen yıl büyümesi 7. Üreticilerin devlet tarafından desteklenmesi 8. Müşteri talebinde her geçen gün artış olması 9. Çayın kalitesinde her geçen gün artış olması 10. Tüketicinin çay konusunda bilinçli olması 11. Devletin ihracat konusunda özel sektörü desteklemesi 12. Türk halkının çayı sevmesi 13. İklim ve arazi yapısının çaya uygun olması 14. Dünyada gazlı içeceklerden vazgeçme eğilimi olması 15. Kaliteli çay için çay bahçelerinin yenilenmesi projesinin başlatılması

Tehditler

1. Herbisit kullanımının artması 2. Çay bölgesi dışında paketleme firmalarının kurulması 3. Denetimsiz üretim yapan fabrikaların olması 4. Tarımsal ilaç ve gübre kullanımının kontrol edilememesi 5. Çay bahçelerinde inşaatların artması 6. Kaçak çayın piyasada olması 7. Ekonomik krizlerin sık yaşanması

213

8. Çay maliyetlerinin yüksek olması 9. Yaş çay kalitesinin bozulması 10. Zincir marketlerle rekabet etmek zorunda olunması 11. Çaya alternatif ürünlerin tüketiminin artması 12. Çay yetiştiriciliği yapan kişilerin fiyat politikasındaki değişikliklerden olumsuz etkilenmesi 13. Öngörülemeyen işten ayrılmaların olması 14. Benzinli motorlarla hasat yapılması 15. Üreticilerin çay üretilen bölgeleri sahiplenmemesi 16. Arazilerin bölünmesi 17. Rakiplerin kaçar ekstrakt kullanması 18. Tedarikçinin değişmesi

1.4.5. Rekabetçilik Analizleri

Çay sektörünün rekabetçilik analizinde Michael E. Porter tarafından geliştirilen ve dünyada yaygın olarak uygulanan elmas modelinden faydalanılmıştır. Elmas modelinde Devlet, Girdi Faktörleri, Talep Koşulları, Destekleyici Yapılar ile Firma Stratejileri ve Rekabet Yapısı durumu olmak üzere beş ayrı başlık altında ele alınan çay sektörü incelenmiştir.

Devlet, Girdi Faktörleri, Talep Koşulları, Destekleyici Yapılar ile Firma Stratejileri ve Rekabet Yapısı ana başlığın altını oluşturan değişkenlerin dünyadaki rakiplerine göre durumu üçlü bir ölçek ile analiz edilmektedir.

Ölçek: Güçlü (+), Zayıf (-) ve Orta (+/-) seviyede anlamına gelmektedir.

FİRMA STRATEJİLERİ VE REKABET

GİRDİ TALEP FAKTÖRLERİ DURUMU

DESTEKLEYİCİ YAPILAR

214

FİRMA STRATEJİLERİ VE REKABET

 Firma yapıları: (+/-) Sektörde kamu iktisadi teşekkülü olarak Çaykur, yabancı sermayeli çok uluslu şirketler ve aile şirketleri faaliyet göstermektedir. Çaykur ve büyük özel sektör firmaları profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde profesyonel yönetim eksikliği yaşanmaktadır. Bu firmalarda makine alımı, yatırımlar herhangi bir fizibilite yapılmadan firma sahipleri tarafından verilmektedir.

 Firmaların Rekabet Stratejisi: (+/-) Firmalarla yapılan görüşmelerde stratejik planlama yapan firmaların varlığı çok az olarak belirlenmiştir. Daha fazla aile şirketi yapısında olan işletmeler geleneksel işletmecilik anlayışı ile anlık kararlar alınarak yönetilmektedir. Bu işletmelerin hemen hemen hiç birinde yazılı bir iş planı bulunmamaktadır. Buna bağlı olarak Pazar araştırması yapılması, müşteri hedef grubunun belirlenmesi, rakip analizlerinin yapılması, rakiplere ve hedef müşteri gruplarına göre stratejiler geliştirme konusunda Çaykur, yabancı sermayeli çok uluslu şirketler ile sektördeki büyük firmalar hariç küçük ve orta ölçekteki firmalarda pek bir planlama yapmamaktadır.

 Firmaların Üretim Yapısı: (+/-) Firmaların üretim yapısı genel olarak standart siyah çay üretimi yapacak şekildedir. Sadece ürün çeşitliliğine gidebilen çapta olan Çaykur ve büyük firmaların üretim hattı yeterli seviyededir. Bu firmaların sayısı oldukça az ancak pazardaki payları büyüktür. Küçük ve orta büyüklükteki firmaların bu bağlamda üretim yapıları yetersiz olup üretim yapılarını geliştirmeleri gerekmektedir.

 Markalaşma: (+/-) Marka isminin tanıtımında en önemli iki faktörden birisi marka ürünlerinin herkese ulaştırılabilmesidir. Çaykur mevcut dağıtım ağı zenginliği ile pazarda ön plandadır. Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli firmalar teknolojiyle çay ambalajını çeşitlendirerek bunu teknolojik üstünlük olarak sunan firmalar pazarda teknoloji-kalite çağrışımını markasıyla özdeşleştirmeyi başarmıştır. Firmalarla yapılan görüşmelerde görülmüştür ki birçok küçük ve orta ölçekli işletme Türk Patent Enstitüsüne en az bir marka tescili yaptırmıştır. Ancak bu sadece isimlerin tescili konusunda bir adım oluşturmaktadır. Aslında bu durum markalaşma konusunda farkındalığın oluştuğunu göstermektedir. Pazarlama fonksiyonu içerisinde markalaşma yani bir marka değeri oluşturmak işletmelere son derece önemli bir avantaj sağlamakta ancak küçük ve orta ölçekte işletmeler bu konuda yeterli çalışmalar yapmamaktadır.

 Kurumsallaşma: (+/-) Kurumsallaşma konusunda Çaykur ve yabancı sektör firmaları hariç diğer firmalar kurumsallaşma konusunda zayıflık göstermektedir. Kurum içerisinde tüm iş ve işlemler genellikle geleneksel aile şirketi yapısında yürütülmektedir.

 Haksız Rekabet: (-) Çaykur’un çay piyasasında büyük bir oyuncu olması ve iç pazarı domine etmesi özel sektörün gelişmesi açısından haksız rekabet olarak karşılanmaktadır. Bunun yanı sıra çok güçlü yabancı yatırımcıların da sektörde varlığı ve pazarda ciddi bir pazar payına sahip

215

olmaları yine bölge faaliyet gösteren küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin yaşadığı zorluklar arasında bulunmaktadır.

 Yabancı Sermaye: (+) Yabancı sermayeli firmaların bulunduğu bir sektör rekabet ortamını hareketlendirmektedir. Yabancı sermayeli firmalar pazarda önemli bir paya sahiptir.

 Tedarik zincirinin gelişmişliği: (+/-) Çaykur ve büyük firmaların ürünlerin hammadde evresinden son kullanıcılarına ulaşmalarına kadar olan bütün faaliyetlerde, tedarikçileriyle ve müşterileriyle temas noktalarını orta düzeyde olup küçük ve orta ölçekteki firmalar zayıf düzeydedir. Firmalar tedarikçisiyle ve müşterileriyle olan temas noktalarını güçlendirmesi gerekmektedir.

 Standartlaştırma: (-) Çay sektöründe en çok şikayet edilen konu standartların varlığı olup ancak her aşamasında uygulanmamasıdır. Tarlada ve işletmelerde standardizasyonu ayrı ayrı ele almak gerekmektedir. Bu bağlamda tarlada üretilen çayın ekiminden toplanmasına ve işletmelere ulaştırılmasına kadar her aşamasının en verimli ve etkin şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

GİRDİ FAKTÖRLERİ

 Hammadde: (+/-) Türkiye çay hammaddesi olarak dünyanın 5. büyük ülkesidir. Yaş çay alımında kontrol mekanizması düzgün çalışmadığı için kalitesiz yaprak alınmaktadır. Bu hem kuru çay kalitesini hem de randıman oranlarını düşürmektedir. Bundan dolayı sektör her geçen gün değer kaybetmektedir. Bunun yerine kaliteyi esas alan bir çay alım fiyatı uygulanmalıdır. Böylece piyasada rekabet gücü yüksek, tüketicilerin severek alabileceği çayın yetiştirilmesi sağlanabilecektir. Bu sayede Türk çayının piyasa değeri yükseltilebilir ve diğer ülkelere ihraç edilebilecektir.

 İşgücü: (+/-) Çay sektöründe çalışabilecek yeterli miktarda beyaz yakalı ve mavi yakalı iş gören mevcuttur. Nitelikli eleman konusunda şikâyetleri olan sektör temsilcileri bu konuda eğitimler vermesini ve işgücünün eğitilmesini talep etmektedirler.

 Makine ve Teknoloji Alt Yapısı: (+/-) Üretim yapan işletmelerin teknolojileri asgari ihtiyaçları karşılayacak seviyededir. Ürün çeşitliliğine gidebilecek çeşitli makine ekipman Çaykur ve özel sektörün büyük firmaları tarafından kullanılmaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin makine teçhizatı ve teknolojisi eskidir. Paketleme makineleri de genellikle yetersizdir.

 Girişimci: (+) Bölgede girişimcilik ruhu fazlası ile mevcuttur. Özel sektörün Çaykur’un varlığına rağmen sektöre çekinmeden dâhil olması cesaret ve özgüvenin varlığına en güzel örnektir.

216

 İklim: (+) Türkiye’nin sadece doğu Karadeniz bölgesinde bulunan ve Türk çayına dünyada üzerine kar yağan tek çay olma özelliği katan iklimi anlamlı fark oluşturmaktadır. Ayrıca toprağın 6 ay dinlenmesi yine çaya pazarda anlamlı bir özellik katmaktadır.

 Toprak: (+/-) Toprak, iklimin aksine dik yamaçlara kurulan bahçeler ve yoğun yağmur altında toprak kayması ve buna bağlı bir takım dezavantajlar oluşturmaktadır. Çay tarım alanlarında yıllardır kullanılan kimyasal gübre ve bu gübrenin bilinçsiz şekilde kullanımı nedeniyle toprağın yapısı bozulmuştur. Bundan dolayı, bitki iyi beslenememekte; çayın kalitesi ve verimliliği azalmaktadır.

 Bilgi ve Tecrübe: (+/-) Çay tarımında çay bahçesinden son kullanıcıya kadar birçok konuda bilgi ve tecrübe eksiklikleri yaşanmaktadır.

 Enerji: (+/-) Enerji fiyatlarındaki dalgalanma firmaların maliyetlerini artırmaktadır. Çay sektöründeki büyük ölçekli firmalar ile küçük ve orta ölçekli firmaların enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelik bir çalışmaları bulunmamaktadır.

TALEP DURUMU

 İç Pazar: (+) Türkiye ürettiği çayın % 98’ini iç pazarda tüketmektedir. Kişi başı çay tüketiminde dünyada birinci sırada olan Türkiye ürettiği çayı satma konusunda herhangi bir sorun yaşamamaktadır.

 Dış Pazar: (-) Türkiye son yıllardaki çay ihracatı önemli bir oranda azalış göstermektedir. Çay ihracatının büyük bölümünü Çaykur gerçekleştirmektedir. Dış Pazar için stratejik davranmak rekabetçilik açısından son derece önemlidir. Bu noktada küçük ve orta büyüklükteki özel firmalar içerisinde ihracat yapma talebi mevcuttur. İhracat yaparak mevcut çay pazarından daha fazla katma değer elde edileceği sektör temsilcileri tarafından görülmektedir.

 Tüketici Bilinci: (+/-) Dünyada çayın sudan sonra en çok tüketilen içecek olması tüketicilerin ürüne karşı bir alışkanlık edinmelerinin göstergesidir. Tüketiciler çay kullanım açısından son derece istekli olmakla berber tüketim alışkanlıkları açısından çay birçok değişkenlik göstermektedir. Çayın ürün olarak başlıca birçok çeşidi bulunmaktadır. Bu noktada tüketici özellikle iç pazarda evlerde tüketilen çaydan memnun olmakla beraber ev dışı tüketimde standart bir sunum olmamasından dolayı genellikle şikâyetler oluşmaktadır. Bu noktada çay demleme alışkanlıkları ve koşulları arasında bulunan farklılıklar özellikle tüketicilerde hayal kırıklığı oluşturan duygular uyandırmaktadır. Damak zevki ve alışkanlıkların karşılanması yanında tüketici ihtiyaçları doğrultusunda ürün üretilmeli ve sunumu ihtiyaçların en iyi şekilde karşılanması üzerine hazırlanarak arz edilmelidir. Bu kapsamda özellikle genç nüfus içerisinde

217

olan tüketici grubu kahve gibi ikame ürünleri daha çok tercih etmektedir. Bu noktada tüketici bilinci oluşturulmasında fayda bulunmaktadır.

DESTEKLEYİCİ YAPILAR

 Coğrafi Yoğunlaşma: (+) Çay sektörüne dayalı birçok yan ve destekleyici sektör de bölgede ihtiyaç olduğundan bulunmaktadır. Çay tarımı yapılan bölgelerde yaklaşık 197.000 ruhsatlı çiftçi, 275 çay işletmesi ve bu sektöre tedarikçilik yapan birçok başka sektör ve meslek grubu bulunmaktadır.

 Sivil Toplum Kuruluşları: (+/-) Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Trabzon Ticaret Borsası, Rize Ticaret ve Sanayi Odası, Rize Ticaret Borsası, Rize Çay Sanayicileri Derneği ve Çay Üreticileri Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) gibi birçok STK bölge de çay ve sorunları ile ilgili çalışmalar yapmış ve yapmaktadır. Ortak amaç ve hedeflere yönelen tüm bu kuruluşların aktif olması çay kümesi oluşturabilmek için büyük bir avantaj oluşturmaktadır.

 Üniversite Sanayi İşbirliği: (+/-) Çay üretimi yapılan tüm bölgede bulunan üniversitelerde özellikle ilgili bölümlerde birçok akademik sektörel çalışma yapılmış ve yapılmaktadır. Ar-Ge ve Ur-Ge çalışmaları için üniversite ile sanayi arasında çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Çalışmalar birbirinden bağımsız yapılmaktadır.

 Resmi Kurumlar: (+) Sektör resmi kurumların varlığı ve yaptığı çalışmalardan dolayı son derece avantajlıdır. ÇAYKUR gibi güçlü bir kurumun ve altyapısının varlığı sektör için güçlü bir yöndür. Bünyesinde yaptığı inovatif çalışmalar özel sektöre yön göstermekte ve özellikle çiftçiler için çok ciddi bir garantör rolü üstlenmektedir. İlgili bakanlık müdürlükleri, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı, Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇAYMER), Ulusal Çay Konseyi ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği gibi kurumlar yapılacak tüm sektörel çalışmalara olası işbirliklerine katkı sağlayacaktır.

 İşbirliği Kültürü: (-) İşbirliği kültürü ülke genelinde olduğu gibi çay tarımı yapılan bölgede de zayıftır. Bu sebeple genellikle sektörel sorunlara tüm oyuncular bireysel olarak yaklaşmaktadır. Ancak toplu ve etkin işbirliği zemini oluşmadığından sektörel kalkınma ve gelişmişlik olması gerektiği seviyede değildir. Çay kümelenmesi yapabilmek için şart olan işbirliği kültürünün bulunmaması öncelikli olarak aşılması gereken çok önemli bir faktördür. Tüm sektör aktörlerinin birlikte çok daha güçlü yönleri oluşacağı gibi sektörün zayıf yönlerini çözmek de çok daha kolaylaşacaktır. Sektörel stratejilerin küresel rekabetçilik açısından oluşturulabilmesi önünde görünen en büyük engel işbirliği kültürünün bulunmamasıdır. Çay sektörünün stratejik olarak en önemli kilit stratejisi işbirliği stratejisidir. Bölgede iklim ve toprak özelliklerinden oluşan sektörel yoğunlaşma ve yığılma bulunmaktadır. Stratejik olarak işbirliği kültürü oluşturmak ile top yekûn bölgesel kalkınmaya maksimum katkı sağlanacaktır. Bunun için bölgede işbirliği kültürü yaygınlaştırılmalı ve bu doğrultuda faaliyetler gerçekleştirilmelidir.

218

DEVLET

 Yasa ve Yönetmelikler: (+/-) Ulusal Çay Konseyi kurulmasını sağlamak ve bu Konseyin çalışma usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla 08 Mayıs 2008 tarih ve 26870 sayılı resmi gazetede yayınlanan Ulusal Çay Konseyinin Kuruluşu İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. 17 Haziran 2015 tarih ve 29389 sayılı resmi gazetede yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Çay Tebliği (Tebliğ No: 2015/30) yürürlüğe girmiştir. Gerek kamu gerekse özel sektör firmaları mecburi uygulamaya konulan Türk Gıda Kodeksi Çay Tebliği kapsamına giren hükümlere uymak zorundadır. Çay bahçesi ruhsatlarının yeniden düzenlenmesinde ait yönetmelik 30 Temmuz 2013 tarih ve 28723 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Çay Bahçesi Kuracak Olanlara Ruhsatname Verilmesinde Uygulanacak Esaslara Dair Yönetmelik 30/07/2013 tarih ve 28723 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair 2012/3067 sayılı Karar” ın yürürlüğe konulması Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 19.03.2012 tarihli ve 4985 sayılı yazısı üzerine, 3092 sayılı kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulunca 02.04.2012 tarihinde kararlaştırılarak 27 Nisan 2012 tarih ve 28276 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır.

 Destekler: (+/-) Yaş çay üreticilerine yapılacak fark ödemesi desteği, Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modelinde belirlenen havzalarda, 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan çay tarım alanlarının belirlenmesi ve bu alanlarda çay tarımı yapan üreticilere ruhsatname verilmesine dair karar ile belirlenen ve üretime izin verilen çay alanlarında Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından düzenlenip kontrolleri yapılan çay ruhsatları üzerinden destekleme primi verilmektedir. Kaliteli çay yaprağı temini amacıyla budamaya tabi tutulan çaylıklar nedeniyle üreticilerin uğradığı Gelir Kaybının tazminine dair 2011/2526 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 28.12.2011 tarih ve 28156 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Mevcut çay bahçelerinin gençleştirilmesine yönelik olarak her yıl 1/10 oranında verim budamasına tabi tutulmakta ve çay bahçelerinin budanmasından doğacak gelir kaybı ruhsatlı yaş çay üreticilerine ödenmektedir. Çayda verim budaması uygulamasına 1994 yılında başlanmış olup uygulamayı Çaykur yürütmektedir. Çay budama tazminatları Tarım Ve Orman Bakalığı tarafından karşılanmaktadır.

Bu desteklerin sektörde istenen etkiyi oluşturmadığı sektör temsilcileri ile yapılan görüşmeler karşılaşılan bir durumdur. Bu noktada desteklerin sürdürebilir bir çay sektörünün sağlanabilmesi için ulusal bir ürün statüsünde değerlendirilerek kalkınma planlarında bölgenin kalkınması ve gelişmesi adına gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

219

1.4.6. Eğitim ve Danışmanlık İhtiyaçları

Dünya standartlarında sürdürülebilir, sağlıklı ve çeşitli damak tatlarına hitap eden, katma değeri yüksek ürünler sunarak Türk çayını aranan bir marka haline getirmek, tüketici beklentilerini karşılayacak ölçüde kalite standartlarını oluşturmuş ve bunun sürdürülebilirliğini sağlamış, sağlıklı, organik, içen kişiye kendini ayrıcalıklı hissettirecek Türk Çayı markasının ulusal ve uluslararası düzeyde oluşturmak, kaliteli ve sağlıklı hammadde üretimi ile başlayan ve hijyenik şartlarda doğal olarak üretilen değeri yüksek ürünler üretimi ile dünyada tanınan bir marka oluşturmak, tüketici taleplerini karşılayacak şekilde, sağlıklı, sürdürülebilir, iyi tarım uygulamalarıyla gerekli hammaddeyi sağlayarak bu faaliyetleri yürütürken üretici ve çalışanların haklarını koruyarak natürel üretim yapmak, üretilen Türk çayını tanıtmak ve tüketiciye ulaştırmak, ıslah edilmiş kaliteli klonal çeşitleme, pestisit kalıntısı olmayan, doğal, sürdürülebilir, standart bir çay üretiminin gerçekleştirilerek tüm çay içme kültürünü yansıtan bir strateji ile Türk çayını markalaştırmak, Türk çayının ülke içindeki en fazla tüketilen içecek konumunda olması, dünyada üreticiden tüketiciye kaliteli ve güvenilir kendine özgü damak tadı ve kaliteli değerleri ile tanınması ve sürdürülebilir bir şekilde tercih edilen bir konum elde etmesini sağlamak amacıyla firmalarla yüzyüze yapılan görüşmelerde eğitim ve danışmanlık ihtiyaçları aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

1.4.6.1. Çay Sektöründe Belirlenen İhtiyaçlar

Firmalarla yapılan yüz yüze anket çalışması, kurumlar ile ve firmlar ile yapılan ayrı ayrı çay sektörü analiz çalıştayında çıkan eğitim ve danışmanlık ihtiyaçları aşağıdaki tablolarda listelenmiştir.

Firmaların Eğitim İhtiyaçları

1. Pazarlama Eğitimi 2. Hijyen Eğitimi 3. Etkili İletişim Eğitimi 4. E-Ticaret Eğitimi 5. İş Sağlığı Güvenliği Eğitimi 6. İlk Yardım Eğitimi 7. İnsan Kaynakları Eğitimi 8. Yabancı Dil Eğitimi 9. Makine Bakımı Eğitimi 10. Kazan Bakımı Eğitimi 11. Teknikerlik Eğitimi(Elektrikle İlgili) 12. Diksiyon Eğitimi 13. Teknoloji Eğitimi 14. Takımdaşlık Eğitimi

220

15. Kaynakçı Eğitimi 16. Ateşçi Eğitimi 17. Forklift Operatörlüğü Eğitimi 18. Yaş Çay Kalite Kontrol Eğitimi 19. Üretim Yönetimi Eğitimi 20. Soldurma Makinesi Eğitimi 21. Kıvırma Makinesi Eğitimi 22. Kurumsallaşma eğitimi 23. Ar-ge eğitimi 24. Genel yönetim eğitimi 25. Laboratuvar eğitimi 26. Kalifiye eleman yetiştirme eğitimi 27. İhracat eğitimi 28. Üretici eğitimi 29. Üretim ve işleme teknolojileri eğitimi Tablo 63: Firmaların Eğitim İhtiyaçları

Firmaların Danışmanlık İhtiyaçları

1. Pazarlama Danışmanlığı 2. E-Ticaret Danışmanlığı 3. Dış Ticaret Danışmanlığı 1. İnsan Kaynakları Danışmanlığı 2. Ar-Ge Danışmanlığı 3. Kurumsallaşma Danışmanlığı 1. İSO Belgeleri İle İlgili Danışmanlıklar 2. Ürün Geliştirme ve Çeşitlendirme Danışmanlığı Tablo 64: Firmaların Danışmanlık İhtiyaçları

221

1.4.6.2. Sektördeki Bilimsel Toplumun Deneyimlerinden Kaynaklanan Yeni Yaklaşımlar, Yeni Metodolojiler ve Yeni Araçlar

Çay tarımı yapan çiftçiler, çay üreten küçük ve orta ölçekteki işletmeler tarafından kullanılacak ortak araştırma ve geliştirme (AR-GE), inovasyon ile küçük ve orta ölçek işletmelerin iş altyapısının geliştirilmesidir. Bölgesel kalkınmanın hızlandırılması, Türkiye’nin çay sektöründeki pazar payının ve sektörel rekabet düzeylerinin arttırılması, özellikle de Türk çayının dünya genelinde bilinen bir marka haline getirilmesi için küçük ve orta ölçekteki işletmelerin stratejik eylem planlarına ihtiyacı bulunmaktadır. Bu bağlamda, Çaykur, Üniversiteler, Araştırma Enstitüleri ve Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇAYMER) çay işletmelerine AR-GE, inovasyon imkanları, yapılandırılırmış bir altyapı ve etkin danışmanlık, eğitim ve rehberlik hizmetleri sunarak ve çevresinde yoğunlaşan çay endüstrisinin ürün kalitesi ve rekabetçiliği arttırmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda çayda ürün çeşitliliğine gidilmesi ve alternatif ürünlerin geliştirilmesi, çayın katma değerinin arttırılması sürdürülebilir bir çay üretimi, kurulan kapsamlı laboratuvar, pilot üretim tesisi ve pilot çay ekimi ile yapılacak çalışmalar sayesinde sektöre doğru uygulamalar yapılarak katkı sağlanacaktır. Çaykur, Üniversiteler, Araştırma Enstitüleri, Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇAYMER), Kurum ve kuruluşlar ile oluşturulacak işbirlikleri sayesinde bölge de işbirliği kültürü geliştirilerek küçük ve orta ölçekteki işletmeler için örnek oluşturulacaktır.

Çaykur, Üniversiteler, Araştırma Enstitüleri, Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇAYMER);

 Üretim ve ürün standartlarının oluşturulması,

 Küçük ve orta ölçekteki işletmelerin çay üretim süreçlerinin optimize edilmesi,

 Ürün çeşitliliğinin gıda laboratuvarlarında testler sonucunda geliştirilmesi, Sürdürülebilir çay üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması,

 Alternatif ürün işlenmesinin test edilmesi, pilot üretim hattı, paketleme ünitesi, çay laboratuvarları, kalite denetleme ve geliştirme, pazarlama ve dış ticaret alanlarında çay sektörüne katkı sağlamak için çalışmalar yapılmaktadır.

222

1.5. Kaynaklar

1.Kaynak: Mahmutoğlu, Çetin (1987) Türkiye’de C.T.C (Crushing, Toaring, Curling) Yöntemiyle Siyah Çay İmalatı; Rize, Türkiye

2.Kaynak: Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (2018), Sürdürülebilir Çay Üretimi, Rize, Türkiye

3.Kaynak: Chapter Fourteen: Conversion to Organic Tea Production April 2001. FAO – Tea IPM Ecological Guide Michael R. Zeiss, Koen den Braber. Translated by Tran Thanh Nam. Published by CIDSE, I.P.O. Box 110, Ha Noi, VIET NAM.

4.http://www.ifoam.org/

5.http://www.cidse.org/

6.http://www.epa.gov/pesticides/factsheets/ipm.htm

7.http://www.ceci.ca/ceci/en/index.html

8.http://www.snvworld.org/public

9.Kaynak: Seyis, Fatih, Yurteri, Emine, Özcan, Aysel ve Şavşatlı, Yusuf (2018) Türkiye'de Organik Çay Üretimi ve Çay Islahı: Zorluklar ve Olasılıklar, Rize, Türkiye, Ekin J.

10.Kaynak: Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (2018), Çay Üretimine dair Uluslararası En İyi Uygulamaların Tespitine dair Araştırma Raporu, Rize, Türkiye

11.Kaynak: Rize Çay Araştırma ve Uygulama Merkezi (2018), Çay Üretimine dair Uluslararası En İyi Uygulamaların Tespitine dair Araştırma Raporu, Rize, Türkiye

12.Kaynak: Çaykur (2014), 41 Soruda Organik Çay, Rize, Türkiye, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü

13.Kaynak: Salman, Sinem, Özdemir, Feramuz (2018) Çay Çeşitleri ve Sağlık ile İlişkileri, Ankara, Türkiye

14.Kaynak: Engin, Fevzi, (2017), Doğu Karadeniz’de Çay Tarımında Çalışan Gürcü İşçilerin Çalışma Koşulları Üzerine Gözlemler, Fiscaoeconomia,

15.Kaynak: Özyazıcı, M.Arif, Sağlam, Mustafa, Dengiz, Orhan, Erkoçak, Aylin, (2013), Çay Tarımı Yapılan Topraklara Yönelik Faktör Analizi ve Jeoistatistik Uygulamaları: Rize İli Örneği, Toprak Su Dergisi, 2014,3 (1): (12-23), Samsun, Türkiye

16.Kaynak: Merdan, Kurtuluş (2014), Türkiye’de Organik Tarımın Ekonomik Analizi: Doğu Karadeniz Uygulaması, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı, Erzurum, Türkiye

223

17.Kaynak: İlçi, Ferhat (2015), Karadeniz Bölgesi Rize İli Çayeli İlçesi Yeşiltepe Köyünde Yeditepe Üniversitesi – Çaykur (Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü İşbirliği İle Yürütülen 31.12.2014 Nolu Organik Çay Protokolü İle Organik Çay Yetiştiriciliği, Yeditepe Üniversitesi, İstanbul, Türkiye

18.Kaynak: Özyazıcı, M.Arif, Aydoğan, Mehmet, Dengiz, Orhan, (2013), Çay Tarımı Yapılan Topraklara Yönelik Faktör Analizi ve Jeoistatistik Uygulamaları: Rize İli Örneği, Toprak Su Dergisi, 2013 Cilt 2 Sayı 1 (23-29), Samsun, Türkiye

19.Kaynak: Çaykur (2018), Çay Sektörü Raporu, Rize, Türkiye, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü

20.Kaynak: Çaykur (2014), Çay Sektörü Raporu, Rize, Türkiye, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü

21.Kaynak: Bayraktar, Önder Volkan, Öztürk, Görkem, Arslan, Doğan (2017), Türkiye’de Bazı Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Üretimi ve Pazarlamasındaki Gelişmelerin Değerlendirilmesi, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi 2017, Siirt, Türkiye

224

225

Common borders. Common solutions. 226