Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Konseyi Süreli Yayını - Mayıs 2012 Sayı:3

KALKINAN BİR ÜLKENİN

UÇAKMACERASI

MİLLİ GÜREŞÇİMİZ KANSU İLDEM Yüzüncü KADINLARIN İSYANI Yılında TACI DA BİLİRİZ BALKAN OFSAYTI DA! FELAKETİ ŞEHİR VE KÜTÜPHANELER

BİR MASALI OLARAK AĞA KAPISI KENTSEL DÖNÜŞÜM GÜNLERİNDE BALAT Kadir Has Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Mart - Haziran 2012 Programı

Sosyal Medya Uzmanlığı Sertifika Programı, 07 Nisan – 23 Haziran 2012, Cumartesi günleri, Kadir Has Üniversitesi Öğrencilerine 1920 TL + KDV

Film Çekiyoruz ”Cibali Tütün Fabrikası”, 14 Nisan – 03 Haziran 2012, Cumartesi ve Pazar günleri, Kadir Has Üniversitesi Öğrencilerine 600 TL + KDV

Kullanılabilirlik ve Kullanıcı Deneyimi Sertifika Programı, 28 Nisan – 02 Haziran 2012, Cumartesi günleri Kadir Has Üniversitesi Öğrencilerine 700 TL + KDV

DJ Sertifika Programı, Pazartesi ve Salı Günleri, Kadir Has Üniversitesi Öğrencilerine 1.120 TL + KDV

Detaylı Bilgi İçin: http://khas-yasam.khas.edu.trwww.khas.edu.tr Tel: 0212 533 65 32 / 1218 Kadir Has Üniversitesi Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Ayten Görgün Smith

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Fatih Acemoğlu

Editör Kasım Koç

Haber Merkezi Nagehan Ayşe Sarı Gülçehre Kılıç Merve Özkan Esra Kantarcı Saliha Yiğit Erkan Alan

Tasarım Değerli okurlar, sevgili arkadaşlarım; Kasım Koç Kadir Has Üniversitesi öğrencileri olarak kendi emek ve ça- Seda Yumuş balarımızla hazırladığımız “BizeHas” dergisinin üçüncü sayısının Katkıda Bulunanlar mutluluğu ve gururunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ercan Erdal Kadir Has Üniversitesi öğrenci arkadaşlarımızla hemen her Nil Zerek aşamasında yoğun çaba sarf ettiğimiz ve işbirliği içerisinde çalış- Ramazan Güneş Özge Polat tığımız derginin oluşumunda; sadece belli sayıda öğrencinin de- Berna Öner ğil, tüm üniversitenin dâhil olduğu bir süreci yürütmeye çalıştık. Abdullah Serdar Gökalp Kadir Has Üniversitesi öğrencilerinin sadece bireysel çabalarıyla Neslihan Kaplan Ömer Taşlı yayın hayatına başlayan ilk dergi olma özelliğini taşıyan dergimi- Emre İzgi zin, sonraki sayılarda da kalite çıtasını kat be kat artıracağından eminiz. Üniversitemiz öğrencielrinin yanısıra; gerek Kadir Has Baskı M GRUP Matbaacılık A.Ş. Üniversitesi ve gerekse diğer üniversite ve kuruluşlardan yazı- O.S.B 8. Cadde No: 7 KAYSERİ larını paylaşan ve destek evren kişiler ile dergimiz dolu dolu bir www.mgrup.com içeriğe kavuşmuş oldu. Üniversite yaşamından İstanbul’a, futbol- Yönetim Yeri dan siyasete, bilimden sanata, geniş bir içeriğe sahip dergimizin Kadir Has Üniversitesi bu ve bundan sayılarında bizlerin görmediği, atladığı eksiklikler Kadir Has Kampüsü olabilir, bu konuda hoşgörünüze sığınıyor ve her türlü öneri ve 34083 Cibali İstanbul şikayetlerinizi bekliyoruz. Yayın Türü Bu çalışmalar boyunca bizden desteğini esirgemeyen; Kadir Ulusal-Süreli Has üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın’a, öneri ve yazı- Mayıs 2012, Sayı 3 larıyla desteğini esirgemeyen öğrenci arkadaşlarıma ve son olarak kendi boş zamanlarından fedakârlık ederek dergi için ellerinden Bu dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakları Bizehas Dergisi’ne aittir. Önceden yazılı izin gelen her türlü çalışmayı yapan değerli çalışma arkadaşlarıma gö- almaksızın hiçbir iletişim, kopyalama ve yayın aracı nülden teşekkürü borç bilirim. kullanılarak yeniden yayınlanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, satılamaz veya herhangi bir şekilde Keyifli okumalar dilerim. kamunun ücretli/ücretsiz kullanımına sunulamaz. Bu dergide yayınlanan yazılarda belirtilen fikirler Mehmet Fatih Acemoğlu yalnızca yazar/yazarlarına aittir. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü BU SAYIDA SİZİ

6 Üniversitemizden Haberler

8 Öğrenci Konseyi Ajandası

10 Öğrenci Konseyi’nin Yeni Yapısı Hamdi Fırat Büyük

14 Veda: Hamdi Fırat Büyük

15 Uni Socia Club Ali Osman Altan

16 Cibali’de Ne Nerede Yenir? Gülçehre Kılıç

20 İstanbul ve Kütüphaneleri Eyüp Ulugöl 24

24 Milli Güreşçimiz: Kansu İldem Ropörtaj: Nagehan Ayşe Sarı 6

26 Kadın Futboldan Anlamaz (!) Hazal Kaya

28 Dumansız Kampüs Projesi Nihat Buğra Ağaoğlu

30 Psikolojik Danışma Merkezleri 26 Berna Öner

32 Protein Diyeti Şebnem Kandıralı

33 Sağlıksız Beslenme ve Obezite Esra Kantarcı

34 The Hobbit: An Unexpected Journey Filmi Üzerine Kansu İldem 36 35 A Separation Filmi ve Başarı Öyküsü Ömer Taşlı

36 Sovyet Sineması ve Kabaca Sovyet Montajı Emre İzgi

38 Tanrım, Sezai Karakoç İçin Teşekkürler Ramazan Güneş

40 Fener Rum Yetimhanesi ve Kaderine Terkedilmek Kübra Çakır 35 NELER BEKLİYOR? Bir İstanbul Masalı: Ağa Kapısı 42 46 Saliha Yiğit Fotoğrafçılar İçin Bir Cennet: Atatürk Arboretumu 44 Kasım Koç

Kentsel Dönüşüm ve Komşumuz Balat 46 Seda Yumuş

Esnaflar ve Alışveriş Merkezleri49 Hüseyin Yıldız

Reytingler Fatihi Kanuni Sultan ‘Sülüman’ 50 Erkan Alan

Karamanlılar: Rum İsek de Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz 52 Şehnaz Şişmanoğlu Şimşek 44 Yüzüncü Yılında Balkan Felaketi 54 Nihat Çelik

Arap Baharı ve Bölge Dinamikleri 56 Pelin Kahveci

Aşiret Düzeni ve PKK Realitesi 58 Mehmet Fatih Acemoğlu - Enes Pulluk

Amerika’nın da Kültürü mü Olurmuş? 60 72 Buse Erdem

Kalkınan Bir Ülkenin Uçak Macerası 62 Abdullah Serdar Gökalp

Gelecekten Sorumlu Olmak ve Geleceği Tasarlamak 64 Karun Nora Malhasoğlu

Tasarımda Sınırları Zorlamak: Ayşe Ören 66 Ropörtaj - Zil Zerek

Özgür İnsan Projesi 68 Alper Aysal 50 Gençler Topluluğu: Düşün Taşın Derneği 70 Neslihan Kaplan

Bu Yaz Ne Dinleriz? 72 Emre Kara

BizeHas Karikatür 74 Mehmetcan Akıskalı İÇ HABER KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ’NDE NELER OLDU Kadir Has Üniversitesi’nin kurucusu, ilk Mütevelli Heyeti Başkanımız, Kadir Has Vakfı’nın kurucusu, ülkemizin yetiştirdiği seçkin hayırsever işadamlarından, Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi Sayın Kadir Has beyefendiyi, ölümünün 5. yılında saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.

Öğrencimiz Emre Can, Rusya’da düzenlenen ve dün- Takıları’nın restorasyon ve konservasyon çalışmalarını yanın en prestijli satranç turnuvası olarak kabul edilen başlatması vesilesiyle, Rezan Has Müzesi ve Bank of Aeroflot Açık Satranç Turnuvası B kategorisinde altı America Merrrill Lynch tarafından 15 Mart Perşembe galibiyet ve üç beraberlik ile şampiyon oldu. günü saat 19:00’da Rezan Has Müzesi’nde bir tanıtım gecesi düzenleniyor. İkinci sayısı bu ay yayınlanan Cibali Postası’nın ya- yın hayatına başlaması Kadir Has Üniversitesi Cibali Kadir Has Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mi- Kampüsü’nde 23 Şubat 2012’de düzenlenen geceyle marlık Bölümü, Fransa’da bulunan Ecole Nationale kutlandı. Gecede, üniversitenin öğrencilerinden DJ Supérieure d’Architecture de Grenoble ile Erasmus Orbay’ın nostaljik 45’likleri ve laterna müzikleri eşli- İkili Anlaşması imzaladı. Mevcut Erasmus Anlaşması ğinde Cibali semt sakinleri, Fabrika Kızı adlı unutul- iç mimarlık alanı ile sınırlı tutulurken, hem lisans hem maz şarkıya konu olan Cibali Tütün Fabrikası işçileri de yüksek lisans seviyesinde Erasmus öğrenci değişi- ve üniversite mensupları bir araya geldi. mine destek verilmesinde anlaşmaya varıldı.

Vikipedi Türkiye Buluşması 26 Şubat Pazar günü Ka- Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi, ülkemiz bakı- dir Has Üniversitesi’nde Cibali Kampüsü’nde büyük mından son derece önemli bir süreç olan Yeni Anayasa bir ilgi ve katılımla gerçekleşti. Vikipedi editör ve kul- yapım sürecini ve içeriğini çok değerli bilim insanların lanıcıları ile dijital dünyaya merak duyanları bir araya katılımıyla tartışmaya açtı. Yeni Anayasa Sempozyu- getiren Vikipedi konferansını 1280 kişi internet üze- mu, 7 Mart 2012 Çarşamba günü, saat 13.30’da, Kadir rinden canlı izledi. Has Üniversitesi, Cibali Kampüsü’nde düzenlendi.

Türkiye Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Derneği ta- Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Kadir Has Üniversi- rafından bu yıl on üçüncüsü düzenlenen Uluslarara- tesi Girişimci İnovatif Lider Takımı, GİLT AKADEMİ sı İlişkiler Öğrenci Kongresi, 1-2 Mart 2012’de Kadir ‘12 girişimcilik kampında farklı üniversitelerden 350 Has Üniversitesi işbirliği ve ev sahipliğinde gerçekleşti. öğrenciyi 8-12 Mart 2012 tarihleri arasında biraraya “Yeni Dünyada Uluslararası İlişkiler” temasıyla düzen- getirdi. lenen Kongre’nin organizasyonunu Kadir Has Üniver- sitesi Öğrenci Konseyi ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Toplum Gö- İlişkiler Kulübü öğrencileri yaptı. nüllüleri Vakfı önderliğinde hayata geçirilen “Erkek- lik İstisnai Bir Durumdur” fotoğraf sergisi Kadir Has Bank of America Merrill Lynch, “Sanat Eserlerini Ko- Üniversitesi’nde açıldı. Öğrencilerin çektikleri fotoğ- ruma Projesi” kapsamında bir ülkenin, kültürel miras raflardan oluşan sergi toplumsal erkek rollerini eleşti- ya da sanat tarihi açısından önemli eserlerinin korun- rerek, kadın-erkek eşitliğine dikkat çekiyor. ması amacıyla, kurum ve kuruluşlara destek oluyor. Uluslararası projenin Türkiye ayağında ise Rezan Has Kadir Has Üniversitesi, WWF’nin (Doğal Hayatı Ko- Müzesi’nin nadide eserleri arasında yer alan Urartu ruma Vakfı) küresel iklim değişimine dikkat çekmek

6 BİZEHAS | NİSAN 2012 için dünya genelinde her sene düzenlediği “Dünya 2011 YILININ EN HAS İSİMLERİ Saati” kampanyasına bu sene de destek verdi. Bu kap- samda Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüs binası- EN HAS KADIN DİZİ OYUNCUSU nın ışıkları 31 Mart 2012 Cumartesi günü 20:30-21:30 BEREN SAAT saatleri arasında kapatıldı. EN HAS ERKEK DİZİ OYUNCUSU Üniversite Sporları Federasyonu’nun 26 Mart-2 Ni- ENGİN AKYÜREK san 2012 tarihlerinde Antalya’da düzenlediği Türkiye EN HAS MİZAHÇI Şampiyonası’nda, Khas Bayan Tenis Takımı şampiyon TOLGA ÇEVİK oldu ve Süper Lige çıktı. Khas Erkek Takımı ise grup birinciliğinde İstanbul EN HAS SOSYAL MEDYA YILDIZI Üniversitesi’ne 2-1 yenilerek turnuvayı grup ikincisi OKAN BAYÜLGEN olarak tamamladılar. EN HAS ALBÜM ( ERKEK) MURAT BOZ Kadir Has Üniversitesi Yelken Takımı katıldığı ilk yarışmada üçüncülük kupasını elde etti. Takım Mar- EN HAS ALBÜM (KADIN) maris Kış Trofesi V. Ayak Campus Cup Turnavası’nda HADİSE yarışan 18 üniversite toplam 20 tekne arasında 3 yarış EN HAS GAZETE genel sıralamada 3., kendi kategorisinde (IRC-1) ise 2. HÜRRİYET sırayı alarak 2 kupa kazandı. EN HAS KÖŞE YAZARI Kadir Has Üniversitesi tarafından Cibali kampüsü YILMAZ ÖZDİL içinde kurulan tiyatro sahnesi Sahne Kadir Has Üni- EN HAS SABAH PROGRAMI versitesi perdelerini açtı. Yeni bir tiyatro mekanı olarak İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN İstanbul kültür- sanat hayatına büyük katkı sağlayacak olan Sahne Kadir Has Türkiye’de ve yurtdışında üre- EN HAS HABER KANALI tilen araştırmacı ve deneysel çalışmaların seyirci ile CNN TÜRK buluşmasında önemli bir rol oynayacak ve tiyatro dı- EN HAS AKTÜALİTE PROGRAMI şında gösteri sanatlarının farklı alanlarına da hizmet 5N 1K verecek. EN HAS TÜRKÇE YAYIN YAPAN RADYO Kadir Has Üniversitesi öğrencileri tarafından her yıl POWER TÜRK geleneksel olarak gerçekleştirilen “Yılın En HAS İsim- EN HAS YABANCI YAYIN YAPAN RADYO leri” anketinin sonuçları belli oldu. Bu yıl onuncu kez NUMBER ONE gerçekleştirilen ve 5600 öğrencinin internet üzerinden kullandığı oylarla belirlenen “En Has İsimler” ödülleri EN HAS SPOR YAZARI verildi. GÜNTEKİN ONAY

EN HAS SPORCU 2011 yılının En Has İsimlerinin açıklandığı ödül töre- BURAK YILMAZ ni medya ve sanat dünyasının ünlü simalarını, Kadir Has Üniversitesi’nde buluşturdu. Törene katılan Beren EN HAS ŞİRKET Saat, En Has Kadın Dizi Oyuncusu ödülünü Kadir VODAFONE Has Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın EN HAS CEO / İŞ ADAMI elinden aldı. Törende Engin Akyürek’e En Has Erkek ALİ SABANCI Dizi Oyuncusu, Tolga Çevik’e En Has Mizahçı, Okan Bayülgen’e En Has Sosyal Medya Yıldızı ve Murat Boz’a EN HAS EDEBİYATÇI En Has Albüm kategorilerinde ödül verildi. Ünlü isim- ZÜLFÜ LİVANELİ - SERENAD lere ödüllerini Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti EN HAS ÖĞRENCİ KULÜBÜ üyeleri ile Kadir Has Üniversitesi’nin milli sporcuları ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE KULÜBÜ ve öğrenci kulüp başkanları sundu. Tören ödül alanla- rın renkli ve esprili konuşmaları ve öğrencilerin katılı- KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ ÖZEL ÖDÜLÜ mıyla keyifli bir şekilde son buldu. NURAN ÇAKMAKÇI

NİSAN 2012 | BİZEHAS 7 İÇ HABER ÖĞRENCİ KONSEYİ AJANDASI Bahar dönemini bitirmek üzereyken Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Konseyi geçtiğimiz dönem boyunca neler yapmış? Neler yapmakta? Neler Yapacak? Kısa bir zaman turu yapalım ve Öğrenci Konseyinin ajandasına göz gezdirelim. 15 Ocak 2012 tarihinde Öğrenci Konseyi Başkanımız kanımız, Türkiye Öğrenci Konseyi’nin Tekirdağ Na- Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Aydın ile bir toplantı mık Kemal Üniversitesi’nde gerçekleştirilen yönetim gerçekleştirdi. kurulu toplantısına katıldı. 22 Ocak 2012 Öğrenci Konseyi Yönetim Kurulu top- 25 Şubat 2012 Öğrenci Konseyi yönetim kurulu ger- lantısı gerçekleştirildi. çekleştirildi. Aynı gün, Türkiye Öğrenci Konseyi Ku- 27 Ocak 2012 tarihinde Türkiye Öğrenci Konseyi rumsallaşma ve Bürokrasi Üst Komisyonu toplantısı (TOK) 2012 yılı ilk Genel Kurulu Kadir Has Üniversi- üniversitemizde gerçekleştirildi. tesi Öğrenci Konseyinin ev sahipliğinde en has şekilde 01-02 Mart 2012 Öğrenci Konseyi ve Siyaset Bilimi gerçekleşti. 120 üniversitenin öğrenci konsey başkanı- ve Uluslararası İlişkiler Kulübü iş birliği ile 13. Ulus- nın katılımıyla gerçekleşen kurulda Konsey Başkanı- lararası İlişkiler Öğrenci Kongresi üniversitemiz ev mız Hamdi Fırat Büyük, Rektörümüz Prof. Dr. Musta- sahipliğinde gerçekleştirildi. 58 Üniversiteden, Ulus- fa AYDIN ve TÖK Başkanı Dr. N. Buğra Ağaoğlu açılış lararası İlişkiler eğitimi gören 360 öğrencinin katılı- konuşmalarında konseylerin ve öğrenci temsiliyetinin mında gerçekleşen kongrede, T.C. Başbakanlık Kamu önemini vurguladılar. Diplomasisi Koordinatörü Prof. Dr. İbrahim Kalın ve 08 Şubat 2012 Öğrenci Konseyi ve Spor Komisyonu Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı olarak Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Mustafa Aydın ile Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk ana konuşmacı ola- görüşme yapıldı. Görüşmede sporcular sorunlarını di- rak yer aldılar. rekt olarak Rektörümüze ilettiler. 10 Şubat 2012 Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Konse- Mezun olduktan sonra ne yapacağım yi Bölüm, FakülteTemsilcileri ve Komisyon Üyeleri’nin diyenlere! katılımı ile Bahar Dönemi Genel Kurulu gerçekleşti- 05-06-07 Mart 2012 Öğrenci Konseyi, Kariyer Mer- rildi. Genel Kurul’da öğrenci konseyi faaliyet raporu, kezi ve Kariyer Kulübü iş birliği 7. Kariyer Günleri yapılanlar ve yapılması planlanan etkinlikler temsilci- üniversitemizde gerçekleştirildi. Kariyer günleri kap- lerin görüşlerine sunuldu. samında alanlarında uzman kişiler seminerler verdiler. 13 Şubat 2012 Öğrenci Konseyi Başkanımız ve Genel 11 Mart 2012 Öğrenci Konseyi başkanımız Hamdi Fı- Sekreterimizin Hazırlık Komisyonu ve hazırlık öğren- rat Büyük, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Gökhan ÇETİN- cileri ile hazırlık okulunda buluştular. Buluşmada Ha- SAYA ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda Vakıf zırlık okulundaki öğrencilerin problemleri dinlendi. Üniversitelerinin sorunları YÖK Başkanımıza iletildi. Toplantı çıktıları rapor haline getirilerek Rektörümüz 11-12 Mart 2012 tarihinde Marmara Üniversitesinde Prof. Dr. Mustafa Aydın’a sunuldu. gerçekleştirilen Türkiye Öğrenci Konseyi Yönetim Ku- 15 Şubat 2012 başkanlığını Öğrenci Konseyi Başkanı- rulu toplantısına Öğrenci Konseyi Başkanımız Hamdi mız Hamdi Fırat Büyük ’ün yapmakta olduğu, Kurum- Fırat Büyük katıldılar. sallaşma ve Bürokrasi Üst Komisyonu toplantısı birçok üniversiteden gelen Öğrenci Konseyi Başkanlarının “HEDİYEMİZ BİR KÜTÜPHANE OLSUN” katılımı ile üniversitemizde gerçekleştirildi. Toplantı- 20 Mart 2012 Mardin Çıplak İlköğretim Okulu Kü- da Türkiye’deki tüm öğrenci konseylerinin organizas- tüphanesi için kitap toplama kampanyası gerçekleşti- yon yapısındaki değişiklikleri içeren yönetmelik için rildi. Üniversitemiz kapsamında 1 hafta boyunca sür- çalışma planı hazırlandı. dürülen kampanyada 1000’den fazla kitap bağışında 15-16-17 Şubat 2012 tarihinde Öğrenci Konseyi Baş- bulunuldu.

8 BİZEHAS | NİSAN 2012 27 Mart 2012 tarihinde KanKan’ı al gel sloganı ile baş- 16 Nisan 2012 tarihinde Öğrenci Konseyi Başkanı- latılan Kızılay kan bağışı 2 gün sürdü. Üniversitemiz- mız Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleşecek olan den 121 kişi kan bağışında bulundu. Yapılan bağışlar “Türkiye Bologna Uyum Süreci” adlı uluslararası kon- sayesinde 363 kişinin hayatı kurtulacak. feransta “Bologna uyum sürecinde karşılaşılan zorluk- 06 Nisan 2012 Kadir Has Üniversitesi Öğrenci lar” başlıklı bir tebliğ sunacak. Konseyi Bölüm, Fakülte Temsilcileri ve Komisyon 17 Nisan 2012 tarihinde Öğrenci Konseyi’nin hazırla- Üyeleri’nin katılımı ile Bahar Dönemi Genel Kurulu mış olduğu Khas İletişim Gündemi 2012 ile özellikle gerçekleştirildi. Genel Kurul’da öğrenci konseyi faali- İletişim Fakültesi öğrencilerinin derslerde öğrenilen yet raporu, yapılanlar ve yapılması planlanan etkinlik- teoriyi pratiğe çevirmenin yollarını, sektörün önde ge- ler temsilcilerin görüşlerine sunuldu. len isimlerinden dinleyebilme şansını yakalayacaklar. 09 Nisan 2012 tarihi itibari ile Öğrenci Konseyi’nin Khas İletişim Gündemi 2012 kapsamında; İletişimde öğrencilerinin isteği doğrultusunda çalışmalarının so- İnovasyondan Sinema eleştirmenliğine, Geleneksel- nucunu aldı. Öğrencilerin çalışabilmeleri için hazırla- likten Dijitale PR Dönüşümü, Sinema ve Televizyon, nan okuma salonu B blok 3. Katta açıldı. Kavramsal Reklamcılık ve Gelecek gibi konulara de- Fiyatları aşağı çektik ve çekmeye devam edeceğiz! ğinilecek. Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Haluk Şahin, 09 Nisan 2012 tarihinden itibaren artık üniversitemiz Sabancı Holding Kurumsal iletişim Müdürü Suat Öz- kantininde su ve çay 50 kuruşa satılacak yaprak, Engin Günaydın, Altan Erkek, Yılmaz Erdo- ğan, Nergiz Öztürk, Cüneyt Cebenoyan’ın ve daha bir- KHAS INDESIT FOOTBALL MADNESS çok alanında uzman kişilerin katılımı ile gerçekleşecek 09 Nisan 2012 Spor Servisi’nin ünlü yorumcula- olan İletişim Günlerine davetlisiniz. rı Fuat AKDAĞ ve Mehmet DEMİRKOL, Öğrenci 25 Nisan 2012 tarihinde Türkiye Öğrenci Konseyi ön- Konseyi’nin konuğu olarak katıldığı futbolla dolu ke- derliğinde Türkiye’nin dört bir tarafından gelecek olan yifli bir söyleşi gerçekleştirildi. Ve onlarca hediye da- 10.000 üniversite öğrencisinin katılımı ile 57. Alay yü- ğıtıldı. rüyüşü Çanakkale’de gerçekleştirilecek.

Devam etmekte olan çalışmalar… Finallerden önce biraz nefes almaya ne 02 Nisan 2012 Selimpaşa’da geleneksel futbol turnu- dersiniz? vası başlatıldı. Turnuvanın bitiş tarihini üniversitemiz 03 Mayıs 2012 tarihinde finallerden önce hem nefes Bahar Festivaline getirilmesi ve final maçının o gün alalım hem de biraz nostalji yapmak için Kadir Has oynanması planlanıyor. Üniversitesi öğrencileri açık hava sinemasında bulu- 15 Nisan 2012 tarihinde Öğrenci Konseyi Başkanı- şacaklar. mız Hamdi Fırat Büyük’ün YÖK Başkanımız Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ile yaptığı toplantıda, Türkiye Öğ- Bahar Festivali için Öğrenci Konseyi Sosyal Faaliyet- renci Konseyi ve Üniversite Öğrenci Konseylerinin en ler Komisyonu ve UniSocia Club birlikte çalışmalara aktif ve dinamik şekilde çalışmalarını sağlayacak olan devam etmekteler. Festivalde konuklarımız ise Murat yeni organizasyon yapısı ve yönetmelik taslağını sun- Boz Duman ve Gökçe… du. Uzun yıllardır eksik ve yanlışları konuşulan ancak hiçbir gelişim ve değişim göstermeyen Türkiye Öğren- 2012 Mezuniyet Yıllığı fotoğraf çekimleri yapıldı. ci Konseyi ve Üniversite Öğrenci Konseylerinin yapısı Mezuniyet balosu için Öğrenci Konseyi ve Etkinlik demokrasi, temsiliyet ve işlerlik şemsiyesi altında Dr. Koordinatörlüğümüz işbirliğinde çalışmalar sürüyor. Nihat Buğra Ağaoğlu Başkanlığındaki yeni Türkiye Geçtiğimiz seneki gibi Çırağan Sarayı’nda yapılacak Öğrenci Konseyi Yönetimi ile değişmekte. Bu deği- olan balo, 19 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek. şim sürecini Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Konseyi Avrupa Öğrenci Birliği sürecini Sabancı Üniversite- Başkanı Hamdi Fırat Büyük yönetimindeki Kurum- si, Galatasaray Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi sallaşma ve Bürokrasi Üst Komisyonu ve bağlı olan alt olarak birlikte yürütmekteyiz. Bu kapsamda hukuki komisyonları yönetmekteler. uyumu Öğrenci Konseyi Başkanımız Hamdi Fırat 16 Nisan 2012 tarihinde Öğrenci Konseyi olarak dü- Büyük yürütüyor. Ayrıca Öğrenci Konseyi Başkanı- zenlediğimiz “Güllerin Efendisi” adlı Kutlu Doğum mız, Romanya’daki Avrupa Öğrenci Birliği başkanlık Programımızda Hz. Muhammed’i(s.a.v.) anacağımız, seçimlerinde ülkemizi ve Türkiye Öğrenci Konseyini O’nu daha iyi tanımak, anlamak için bir araya gelece- temsil edecek. ğimiz bu güzel günde sizleri aramızda görmek bizleri onurlandıracaktır.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 9 KAMPÜS TÜRKİYE ÖĞRENCİ KONSEYİ VE ÖĞRENCİ KONSEYLERİNİN YENİ YAPISI Hamdi Fırat Büyük Uluslararası İlişkiler - Lisans Öğrencisi

Yeni Yönetim Anlayışı, ralı bir yönetim yapısına kavuşturma düşüncesindeyiz. Yeni Yapı: Türkiye Öğrenci Konseyi Yeni oluşturduğumuz yönetim yapısının en üst basa- ve Üniversite Öğrenci Konseyleri mağını yaklaşık 300 üyesiyle Türkiye Öğrenci Konse- Uzun yıllardır eksik ve yanlışları konuşulan; ancak yi Parlamentosu oluşturmaktadır. Parlamento öğrenci hiçbir gelişim ve değişim göstermeyen Türkiye Öğren- konsey başkanlarının yanı sıra, üniversitenin nüfusuna ci Konseyi ve Üniversite Öğrenci Konseylerinin yapısı göre protokol sırası içerisinde Üniversite Öğrenci Kon- demokrasi, temsiliyet ve işlerlik şemsiyesi altında Dr. seyi Yönetim Kurulu Üyelerini de kapsamaktadır. Bu Nihat Buğra Ağaoğlu Başkanlığındaki yeni Türkiye yönetim organı konseyin ana karar alma mekanizması Öğrenci Konseyi Yönetimi ile değişiyor. Bu değişim sü- olacaktır. Konsey seçimleri, faaliyet planı, konseyden reci, Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı ihraç, idari cezalandırmalar ve bütçe onayları parla- Hamdi Fırat Büyük koordinasyonunda Kurumsallaşma mentoda gerçekleşecek ve dönemde en az bir kez parla- ve Bürokrasi Üst Komisyonu ve bu komisyona bağlı bu- mento toplantısı gerçekleşecektir. lunan alt komisyonların çalışmalarıyla şekillenecektir. Parlamento yönetimi bir başkan ve iki yardımcıdan Bu yazı öğrenci konseylerinin yeni organizasyon yapısı oluşacak; ilk olarak parlamento yönetimi seçilecek ve özetler nitelikte olacaktır. seçilen bu parlamento seçimleri yönetecektir. Parla- mento başkanı seçilene kadarki süreci en tecrübeli üç Türkiye Öğrenci Konseyi Yapısı konsey başkanı idare edecektir. En önemli eksiklik olarak gördüğümüz öğrenci İkinci karar alma mekanizması olan Öğrenci Kon- temsiliyet sorununu çözmek ve öğrenci konseyinin seyi Senatosunda ise sadece Öğrenci Konsey Başkanları mevcut yapısını geliştirmek adına genel kurul mantı- senato üyesi olacaktır. Ayrıca sadece senato üyeleri Yö- ğından ayrılarak Türkiye Öğrenci Konseyini iki kama- netim Kurulu Üyesi, Denetim

10 BİZEHAS | NİSAN 2012 Kurulu Üyesi ve Üst ve Alt Komisyon Başkanı ola- re uygunluğunu denetler. Kusurlu ve sorunlu gördüğü bileceklerdir. Tüm bütçe, faaliyet planları ilk önce sena- faaliyet ve tüm üyelerle alakalı olarak oybirliğinin de todan geçecek ve ardından sunulacaktır. sağlanmasıyla parlamento toplantısı gerçekleştirebilir Türkiye Öğrenci Konseyi Senatosu dönemde en az ve yönetim kurulu hakkında güvenoyu yoklaması ya- iki kere toplanmakla yükümlüdür ve parlamento gün- pabilir. Yeni Türkiye Öğrenci Konseyi İdari yapısı Par- demini oluşturur. lamento, Senato, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Senato üyeleri arasından parlamento tarafından iki olmak üzere bu dört mekanizmadan oluşmaktadır. yıl için ve yürütme organı olan Türkiye Öğrenci Kon- seyi Yönetim Kurulu 11 üyeden oluşmaktadır. Yönetim Üniversite Öğrenci Konseyleri kurulunda bir başkan ve biri iç işlerden diğeri dış iliş- Üniversite öğrenci konseyleri de Türkiye Öğrenci kilerden sorumlu olmak üzere iki başkan yardımcısı Konseyinde olduğu gibi demokrasi, temsiliyet ve işler- bulunacaktır. Buna ek olarak bir genel sekreter ve say- lik sacayakları ile yeni bir yönetim yapısı ve anlayışına manla beraber beş sabit yönetim kurulu üyesi bulun- sahip olacaktır. Öğrenci konseylerinin en büyük soru- maktadır, diğer üyeler için ihtiyaç doğrultusunda görev nu olan hantal yapılarına işlerlik kazandırmak, seçim dağılımı yapılacaktır. Yönetim kurulu, üst ve alt komis- süreçlerini ise en basit ve pragmatik hale getirmek için yon kurma ve bunlara görevlendirme yapma görevine azami gayret gösterilmiş, yurt dışındaki öğrenci kon- sahiptir; yıllık faaliyet planı ve yıllık bütçeyi hazırlamak seyleri yapıları dikkatle incelenmiş ve uzman isimlerle da yönetim kurulunun ana görevidir. Ayrıca yeni yö- sürekli istişare halinde bulunarak tamamen farklı bir netmelik ve revize edilen yeni yapı ile Türkiye Öğrenci yapı öğrenci konseylerine kazandırılmıştır. Konseyi Başkanı da YÖK Yürütme Kurulu Üyesi olacak Öğrenci konseyinin yeni yapısı hazırlanırken karşı- ve ayrıca üniversitelerarası kurul toplantılarına göz- mıza çıkan iki büyük sorun bulunmaktaydı. Bunlardan lemci olarak katılabilecektir. ilki, aynı bölüm ve fakültede bulunan birden fazla ka- Son olarak senato üyeleri arasından parlamento liteli öğrencinin, konsey yönetimine seçilememesi ve tarafından iki yıl için seçilen bir başkan ve 2 üyeden aynı kısır döngünün her fakülte/yüksekokul/ meslek oluşan Denetim Kurulu, Türkiye Öğrenci Konseyinin yüksek okulu/enstitü vb. konsey yönetimlerinde yaşan- tüm çalışmalarının ve üyelerinin yasa ve yönetmelikle- ması idi.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 11 İkinci en büyük sorunumuz ise haftalar bazen ay- Ayrıca bundan önce seçim gerçekleşmeyen ve tem- larca sürebilen uzun seçim süreçleriydi; zira bu seçim sil hakkı bulunmayan Hazırlık Okulları bu listelerden süreçlerinde birçok öğrenci fiziki ve akademik kayıpla- bağımsız olarak aynı seçim yöntemi ile kendi içinde bir ra maruz kalıyordu. Bu iki sorunu ortadan kaldırmak, çarşaf liste ile seçime girecektir. Hazırlık okulu temsil- tabana yayılmak suretiyle katılımı artırmak ve seçim- cisi Temsilciler Kurulunda yerini alacak ve görev süre- leri en kolay hale getirmek adına seçimlere üç çarşaf leri bir yıl olacaktır. Seçilen hazırlık okulu temsilcisinin liste ile girilmesi ve seçimlerin tüm okulun oy kullana- listesindeki her fakülteyi temsil eden liste ise Öğrenci bileceği bir zaman dilimi içinde üniversite rektörlük- Konseyi Hazırlık Okulu Komisyonunu oluşturacaktır. leri gözetiminde mümkün olan en teknolojik şekilde Özetle bu şekilde her birim temsil hakkı elde ederek (web ve mobil oylama ile) yapılması kararı alınmıştır. konseye girecek ve her birimin kendine mahsus sorun Bu üç liste Öğrenci Konseyi Yönetim Kurulu, Öğ- ve özellikleri konseyde tartışılma imkânı bulacaktır. renci Konseyi Denetleme Kurulu ve Temsilciler Kuru- Aynı zamanda aynı fakültedeki birden fazla nitelikli lundan oluşmaktadır (tablo2.a). Bu listelerde aynı bö- öğrenci yönetimde kendine yer bulabilecektir. Uygu- lüm ve fakülteden birden fazla öğrenci denetim kurulu lanan seçim sistemi ve seçim metodu ile ise en pratik, ve yönetim kurulu üyesi olabilecek ve bu şekilde en hızlı şekilde ve uyumlu yönetimler iş başına gelerek nitelikli üye grubu yakalanacaktır. Aynı zamanda her üniversite gençliği adına daha fazla inisiyatif kullana- fakülte/yüksekokul/meslek yüksek okulu/enstitü vb. bilecektir. temsilcisi temsilciler kurulunda kendine yer bularak Ek olarak yeni yönetmelik ve organizasyon yapısı temsil sorunu da ortadan kaldırılacaktır. İçinde 3 liste- ile Öğrenci Konseyleri üniversite öğrencilerinin tek yi barındıran tek liste grupların seçecekleri bir renk ve temsilcisi olacaktır ve öğrenci kulüpleri birliği vb. ya- başkan adayının ismi ile (ör: Mavi Fırat, Kırmızı Mus- pılar son bulacak ve ikircikli bir yapı oluşmasını imkân tafa, Sarı Ayşe) 2 haftalık propaganda süresinin ardın- tanınmayacaktır. dan elektronik ortamda yapılacak seçime girecektir.

12 BİZEHAS | NİSAN 2012 Üniversite Yönetiminde Söz Hakkı Eski yönetmelik ilgili hükümlerine göre öğrenci konsey başkanları üniversite yönetim kurulu ve senato toplantılarına sadece öğrencilerle ilgili olan kısımlarına katılabiliyordu ve konsey başkanlarının oy hakkı bulunmuyordu. Üniversitede olan her şeyin öğrencileri ilgilendirdiği fikrinden yola çıkarak yeni yönetmelik ile beraber konsey başkanları üniversite yönetim kurulu üyesi ve üniversite senatosunda senatör olacaktır, tüm toplantılara katılacak ve oy hakkına sahip olarak öğrencilerin sözcüsü olacaktır. Ayrıca rektör seçimlerinde oy hakkı bulunmayan öğrenci konseyleri yeni yönetmelik ile oy hakkına kavuşuyor. Buna göre tüm temsilciler kurulu üyeleri rektörlük seçimlerinde oy hakkına sahip olacak ve böylece rektörler seçim çalışmalarında öğrencileri göz ardı etmeyecektir ve öğrencilerin de rektörleri seçilirken katılımı sağlanacaktır.

Sonuç olarak, yeni organizasyon yapısına yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile kavuşacak olan Türkiye Öğrenci Konseyi ve Üniversite Öğrenci Konseyleri bundan sonra en aktif ve dinamik şekilde çalışmalarına devam edecektir. Demokrasi, temsiliyet ve işlerlik sacayakları üzerine kurulu bu yeni yapıyı oluşturmakta emeği geçen tüm konsey başkanlarımıza ve komisyon üyelerimize teşekkür ederiz. Umuyoruz ki yeni yapı ile öğrenci sorunları daha iyi şekilde tartışılacak, en önemlisi “Öğrenci Temsilciliği Bilinci” üniversite gençliğinde artacak ve öğrencilerin sözü daha dinlenir hale gelecektir.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 13 KAMPÜS

VEDA... 02.12.2012 tarihinde zorlu ve okulumuzda belki de lerim nedeniyle en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. ilk defa bu kadar ciddiye alınan bir seçimin ardından Avrupa Öğrenci Birliğine üyelik statüsü kazanmamız başladığım Öğrenci Konseyi Başkanlığı görevimin bir ve önümüzdeki yıldan itibaren uygulanacak olan Yeni yıl erken mezun olacağım için sonuna gelmiş bulunuyo- Konsey yapıları da çalışmalarımızın bir ürünü olarak rum. Görev sürem boyunca Kadir Has Üniversitesinde karşımıza çıkmakta. Öğrenci Temsiliyeti Bilincini oluşturmak ve arkamda Başlığın dışına çıkmadan bir veda yazısı hüviyetini kurumsal işler bir yapı bırakmak her zaman öncelikli kaybetmemesi için yazımı çok uzatmak istemiyorum. hedefim oldu. Yaptığımız çoğu şey bir ilkti Konseyimiz Yaptıklarımızı tüm Kadir Has ailesi gördü ve Konsey için logosundan, hesabına, antetli kağıdından ajandası kısmında da ayrıntılı olarak mevcut. Konsey genel kurullarına, komisyonlardan idari görevlendir- Başkanlığım biterken arkama döndüğümde işler bir melerine kadar Kadir Has Üniversitesinin daha önce yapı ve bu yapıyı sürdürebilecek arkadaşlar görmek beni görmediği bir Öğrenci Konseyi oluşturmaya üstün çok mutlu ediyor ve gururlandırıyor. gayret gösterdik. Yaptığımız faaliyetler ile bütün okulu Öğrenci Konseyi Başkanlığım dönemimde tüm bas- kapsayan, okuldaki tüm kesimlerle ve gruplarla konuşa- kılarıma, zorlamalarıma rağmen usanmadan çalışan bilen herkesin dertlerini dinleyebilen kısacası herkesin Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım başta olmak üzere Konsey Başkanı olabilmeye çalıştım ve herkesle bir ara- tüm Öğrenci Konseyi Mensuplarına sonsuz teşekkürler ya gelmek için Hazırlık Okulu, Öğrenci Kulüpleri, Spor ederim. Ayrıca bizden desteklerini esirgemeyen ve tüm Takımları vb. her fırsatı kullandık, bu konuda da hasbel idari ve akademik kadromuza Rektörümüz Prof. Dr. kadar başarılı olduğumuzu düşünmekteyim. Konsey Mustafa Aydın’ın şahsında teşekkürü bir borç bilirim. Başkanlığım dönemimde birçok faaliyet ile her zaman Biliyorum ki ben olmasam da Öğrenci Konseyi her göz önünde olmaya gayret gösterdik ve her zaman tüm zaman var olacak ve çalışmalarına en iyi şekilde devam öğrenci arkadaşlarımızı her platformda dinledik; çözüm edecek, Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Konseyi’ne gele- üretmek için elimizden geleni yaptık ve birçoğunda da cekteki tüm çalışmalarında başarılar dilerim… bir çözüme ulaşabildik. Türkiye Öğrenci Konseyi ve Hamdi Fırat Büyük Avrupa Öğrenci Birliği nezdinde de Kadir Has Üniver- 2011-2012 Dönemi Öğrenci Konseyi Başkanı sitesini Türkiye Öğrenci Konseyi Yönetimindeki görev-

14 BİZEHAS | NİSAN 2012 Bir şehirse eğer okul, biz şehrin en renkli sokağıyız. Okul eğer renkli sokaksa, biz o sokağın en eğlenceli mekanıyız. İnsanların geldiklerinde kendilerini buldukları, istediklerini sınırsızca yapabildikleri ve kendilerini engelsizce ifade edebildikleri bir kulüp düşünün…

Ali Osman Altan Kadir Has Üniversitesi İç Mimarlık - Lisans Öğrencisi sene kadar önce Ufuk Ergin tarafından ku- mız da değişti tabii. En büyük amacımız “içmeden eğ- 10 rulduğumuzda her şey çok yeni, çok ürkekti. lence sarhoşu” yapmak oldu insanları. Partiler, söyleşi- Zaman içerisinde güçlenerek büyüdük. Farklı işler yap- ler, piyano sohbetleri, yarışmalar düzenledik. tık. Öyle ki sadece Türkiye’den değil, dünya starlarını Her zaman öğrenci arkadaşlarımızın nabzını tuttuk da ağırladık okulumuzda. Her adımımızı eğlence için mesela. Onların dedikleri bizler için bir emirdi. On- attık. Amacımız sadece eğlence idi. İnandık ki bir in- lar istedi biz yaptık, biz yaptıkça onlar yine istedi. Yeri sanın kendisi eğlenemezse, başkalarını eğlendiremez. geldi kendimizi tutamayıp sahneye attık. İçimizden O yüzden üyelerimizi eğlenceli insanlardan seçtik. Ve yepyeni bir gurup doğdu. KHAS Party Team’ı kurduk. tüm enerjimizi yıldızlara ulaşmaya harcadık. Sanıyoruz Gördük ki en az misafir sanatçılar kadar eğlendiriyoruz ki tüm amaçlarımıza şimdiden ulaştık… insanları. Durmadık, nasıl daha fazla eğlendiririz diye Eğlence bizim lügatımızda, insanları mutlu eden düşündük. Bulduk… enerji alışverişi idi. O yüzden içinde bulunduğumuz Hep daha iyi nasıl olur diye, daha güncel, daha po- her etkinliği eğlenceli ve enerjik kıldık. Yine o lügatta püler, daha eğlenceli ve daha sınırsız. Bulduklarımızı “durmak” yoktu. Durmadık, hep daha iyiye koştuk. O paylaştık. Paylaştıkça çoğaldık, böyle böyle sizlere ka- yüzdendir ki insanların eğlence anlayışlarını değiştir- dar ulaştık. Kulüp olarak ünümüzü duyurmaya devam dik. Değiştirdik ki insanlar bizler gibi, mutlu olsunlar ediyoruz. Durmuyoruz. İşte size küçük bir sır: Uni istedik. Yaptık… Socia’yı en iyi yapan, birbirimize bağlılığımız, sınırsız Yenileniyoruz… Bu sene vizyonumuz ve amaçları- eğlencemiz, sevgimiz ve azmimiz… Sonuç: Başarı…

NİSAN 2012 | BİZEHAS 15 KAMPÜS

OKUL ÇEVRESİ MEKAN ÖNERİLERİ Gülçehre Kılıç İktisat - Lisans Öğrencisi

Balaturca

alaturca, okuldan çıkınca sola B doğru biraz aşağıya indiğiniz- de hemen sol köşede karşınıza çı- kan şık, sıcak ve samimi bir mekân. Mekân sahibi Hasan Abimiz her daim misafirlerini güler yüzle ve ilgi ile ağırlamakta. Bir müddet sonra bağımlılık yaratan Balaturca me- nüsü ile de hem göze hem mideye gayet güzel hitap ediyor. Izgara ve makarna çeşitleri, mantı, çorba ve salatalarıyla zengin bir menü. Menü- de ayrıca Balaturca’nın kendine özgü yorumuyla hazırlanan tost ve yumur- ta çeşitleri de bulunmakta. Tatlılarda

16 BİZEHAS | NİSAN 2012 Hanımeli Büfesi anımeli Büfesi yine okulumuzun arka sokağında Nuran Hanım’a kızı Nilgün Hanım da yardımcı oluyor. H bulunan bir köşe başı mekânıdır. Geniş camlarla Anne-kız güzel bir dayanışma içerisinde gelen konuk- çevrili bu mekân oldukça aydınlık ve ferah bir görü- larını ağırlıyor. Hanımeli Büfesi’nin günlük yemekler- nümdedir. Mekâna girdiğinizde her gün değişen me- den oluşan menüsü çorba, ana yemek, ara sıcak, zey- nüye göre hazırlanmış zengin yemek çeşitleri karşılar tinyağlı, salata ve tatlı çeşitlerini barındırıyor. Kahvaltı sizi. Oldukça güler yüzle misafirleriyle ilgilenen ablalar menüsü olarak da çeşitli kahvaltılıklardan oluşan kah- ortamda samimi bir hava yaratıyor. Ocağın başında valtı tabağı, börek çeşitleri ve yumurta çeşitleri mevcut. siparişleri hazırlayan kişinin mekân sahibi Nuran Ha- İçecekler arasında ise demleme çay, kahve çeşitleri, sa- nım olduğunu öğreniyoruz. Yemeklerle bizzat ilgilenen lep ve çeşitli hazır içecekler bulunuyor.

ise başta waffle olmak üzere tadına doyum olmayan birçok leziz çeşit mevcut. İçecek menüsünde yine kendi yorumlarıyla ha- zırlanan özel karışımlı bitki çayları, kahve çeşitleri ve portakal suyu bulunmakta. Ay- rıca arzu edilirse sabahları kahvaltı tabağı da bulunuyor. Her daim gitmekten keyif alacağınız bu mekânda keyifli vakit geçire- ceğinize emin olabilirsiniz

NİSAN 2012 | BİZEHAS 17 Mehreb ehreb, okulumuzun D blok çıkışından sağa doğru Ara sıcakların ve burger çeşitlerinin dâhil olduğu me- M ilerlendiğinde hemen sağ kısımda görebileceği- nüde ilgi çekecek bir diğer bölüm ise kızarmış dondur- niz bir mekan. Mekânın otantik dekorasyonu kendisini manın da bulunduğu tatlı menüsü. Mehreb’in kahvaltı çekici kılan detaylardan birisi. 3 katlı olan Mehreb her menüsü olarak karşımıza çıkan 20 çeşit kahvaltılığın ve katında ayrı bir ruh taşıyor. Mekânın dekorasyonu ka- sınırsız çayın bulunduğu kahvaltı tabağı oldukça iştah dar menüsü de göz doldurucu. Zengin ızgara ve makar- kabartıcı türden. Buna ek olarak istenilen yumurta çe- na çeşitleri, pizzaları ve mantısıyla gayet dolu bir menü. şitlerinden de sipariş verilebiliyor. Ayrıca mekânda nar-

gile çeşitleri de bulunmakta. Gelelim bizleri ilgilendiren en önemli bölüme. Mehreb, okulumuz öğrencilerine, öğ- renci kartlarını gösterdikleri takdirde en az %10 luk bir indirim uyguluyor. Mehreb kendine özgün tarzıyla mut- laka görülmesi gereken bir yer.

18 BİZEHAS | NİSAN 2012 Fatoş Abla Ev Yemekleri ısaca Fatoş Abla diye bilinen mekân, okulun ar- menü çorba, ana yemek, ara sıcak, açık büfe salata(20 K kasında bulunan çocuk parkından yukarı çıkınca çeşit), zeytinyağlı ve tatlı çeşitlerinden oluşuyor. Her karşınıza çıkan sokağın üzerinde bulunuyor. İçeri gir- gün menüye 3 çeşit etli menü, 4 çeşit sebze menü de diğinizde günlük değişen menüde bulunan yemeklerin eşlik ediyor. Kendi hazırladıkları bitkilerle taze kayna- sergisi karşılıyor sizi. Yemeklerdeki çeşit bolluğu zen- tılan çeşitli bitki çayları ise ayrı bir çekicilikte. Ayrıca gin bir görünüm yaratıyor. 19 çeşit yemekten oluşan sıcak çikolata ve kahve çeşitleri de mevcut.

Fotoğraflar: Saliha Gümüştaş

NİSAN 2012 | BİZEHAS 19 KAMPÜS ŞEHİR VE KÜTÜPHANELER İstanbul her açıdan büyük bir kenttir. Lakin onu bu denli büyük yapan asıl neden ona sahip olan tüm uygarlıkların geçmişte yapılmış eserlerin varlıklarını olabildiğince koruyup ayrıca ona yeni eserler katarak onu daha da çok zenginleştirmeye çalışmaları olmuştur.

Eyüp Ulugöl Kadir Has Üniversitesi Bilgi Merkezi Personeli ültür, bir toplumun maddi ve manevi anlamda sal bağların çok sıkı şekilde iç içe geçtiği yerlerdir. Bunun sahip olduğu, yarattığı, geliştirdiği ve yaşattığı yanında, büyük kentlerin en önemli özelliklerinin başın- K her şey olarak ifade edilirse, İstanbul’un yalnız da yazılı tarihleri ve kültürlerinin diğer kentlere göre Türk kültür tarihinin değil, dünya kültür tarihinin zengin hem sayısal hem de içerik olarak daha büyük ve detaylı bir birikimine sahip nadir kentlerinden biri ve yaşayan oluşu gelmektedir. Yüzyıllar boyu İstanbul, büyük bilim bir insanlık mirası olduğu kolayca söylenebilir. adamları, sanatçılar, edebiyatçılar vb. gibi insanların hem Bir kenti büyük yapan, tarihi kadar tarihte bıraktığı yerleşim yeri hem de onların esin kaynakları olmuştur. kültürel mirastır aynı zamanda. İstanbul her açıdan bü- İstanbul’da bu insanları unutmamış, onlara kendi içinde yük bir kenttir. Lakin onu bu denli büyük yapan asıl ne- bazı yerler sunmuştur. Bu yerler çoğu zaman bir üniver- den ona sahip olan tüm uygarlıkların geçmişte yapılmış site, bazen bir kütüphane ya da bilgi merkezi, nadiren bir eserlerin varlıklarını olabildiğince koruyup ayrıca ona kültür merkezi olarak karşımıza çıkar. Böylelikle İstan- yeni eserler katarak onu daha da çok zenginleştirmeye bul, kendini yüceltenleri unutmamış, ismini ve güzellik- çalışmaları olmuştur. Büyük kentler, kültürel ve toplum- lerini yer yer onlarla da paylaşmıştır.

İstanbul Modern Sanat Müzesi Kütüphanesi

20 BİZEHAS | NİSAN 2012 İSAM Kütüphanesi İstanbul kütüphaneleRİ İstanbul kütüphaneleri ya da bilgi merkezleri, sayıları Bu platform ile İstanbul’un tüm kütüphaneleri ve bil- günden güne artan bir ivmeyle çoğalmaya devam etmek- gi merkezleri arasında bir dijital platform oluşması ve te. Bilginin en büyük güç kabul edildiği bu dönemde kü- kullanıcıların bu platform üzerinden tek bir ara yüz ile tüphane ve bilgi merkezlerinin öneminin ülkemizde geç tüm bilgilere erişimin sağlanması amaçlanmıştır. İçinde de olsa anlaşılmaya başlamış olması mesleğimiz ve ülke- bulunduğumuz bilgi çağının en önemli gereksinimlerin- miz adına sevindirici bir haber. den biri olan doğru bilgiye en hızlı şekilde ulaşma sorunu Bir ülkenin ekonomik gelişiminin boyutlarının en İstanbullular için bu portal ile bir nebze daha kolaylaşmış büyük göstergeleri süphesiz kütüphaneleridir. Öyle ki gibi gözükmektedir. İstanbulluların, kendilerine en yakın muhteşem kütüphaneleri olup da kendisi ilkel ya da ge- kütüphaneleri bulmaları, kütüphanelerin çalışma saatleri lişmemiş olan bir toplum asla göremezsiniz. ve iletişim bilgilerini öğrenmeleri, kütüphanelerdeki et- Bu bağlamda bu sayıda sizler için İstanbul’daki mev- kinlik ve yeniliklerden daha çabuk haberdar olunması, cut kütüphaneleri ve bu kütüphaneleri tek çatı altında kütüphanedeki basılı ya da elektronik olarak yayınlanmış toplamayı amaç edinmiş bir proje ile bu projenin elle olan bütün eserlerin, herkesin erişimine açık bir plat- tutulur verilerini görebileceğiniz portalını tanıtarak, siz- formda sergilenmesi ve kullanıma sunulması, toplumsal lerin bilgiye ve kitaplara aslında ne kadar yakın olduğunu ve kültürel yaşamı destekleyip, modern kütüphaneler hatırlatmak istedik. perspektifini halka sunması projenin en önemli amaçları Bahsi geçen oluşum İstanbul’un bilinen bilinmeyen, içinde yeralmaktadır. görünen görünmeyen kütüphanelerine ve bilgi merkez- En son güncellemelerle İstanbul Kütüphaneleri por- lerine dikkat çekmeyi ve toplumda kütüphanelere ilgi talındaki kayıtlı kütüphane sayısı 367’ye ulaşmış bulun- uyandırmayı amaçlayan “Avrupa Kültür Başkenti İstan- maktadır. Ancak bazı kütüphanelerin bu portala kayıt bul Kütüphaneler Başkenti” projesi kapsamında hayata işlemleri halen devam etmekte olup yakın zamanda bu geçen “İstanbul Kütüphaneleri” adlı portaldır. sayının 400’ü aşacağını düşünmekteyiz.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 21 Turabibaba Kütüphanesi

Portala kayıtlı olan kütüphanelere dair Olmak üzere toplam 367 adettir. İstanbul’daki tüm istatistiksel bilgiler vermek gerekirse, ilçelere göre arama yapılabilen bu portalda en çok kütüphanesi olan ilçeler şöyledir;

Kütüphanelerin türlere göre dağılımı şöyledir; Fatih 56 Araştırma kütüphaneleri 104 Beşiktaş 40 Halk kütüphaneleri 83 Beyoğlu 37 Üniversite kütüphaneleri 78 Şişli 25 Okul kütüphaneleri 78 Çocuk kütüphaneleri 17 İstanbul’daki tüm ilçeler içinde şu an kayıtlı kütüphanesi olmayan dört (4) ilçe vardır. Bunlar; Başakşehir, Beylik- Yazma Eser Kütüphaneleri 7 düzü, Sancaktepe, Sultangazi ilçeleridir.

Bahçeşehir Üniversitesi Kütüphanesi

22 BİZEHAS | NİSAN 2012 Sabancı Üniversitesi Kütüphanesi

Bu portal Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Kütüphaneleri : Libraries in İstanbul” isimli yayında Şubesi ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı mevcuttur. Bu kitabı KHas Bilgi Merkezi’nde de bula- işbirliği ile Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Kütüpha- bilirsiniz. neler Başkenti projesi kapsamında hazırlanmıştır. Detaylı bilgi almak ve kütüphaneleri daha etkin Bu portalın haricinde İstanbul kütüphaneleriile kullanmak için lütfen aşağıdaki web sitesini ziyaret ilgili bilgi almak için “2010 Kültür Başkenti” kapsa- ediniz. mında Hülya Dilek Kayaoğlu’nun hazırladığı “İstanbul www.istanbulkutuphaneleri.org Fotoğraflar Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesinden alınmıştır. Türk Fotoğraflar

NİSAN 2012 | BİZEHAS 23 ROPÖRTAJ MİLLİ GÜREŞÇİLERİMİZDEN KANSU İLDEM Nagehan Ayşe Sarı Enformasyon Teknolojileri - Lisans Öğrencisi

Niçin güreş branşını seçtiniz ve neden grekoromen? Belirttiğim gibi babam eski milli güreşçi. Grekoromen stilde 2 dünya şampiyonluğu bulunuyor. Dolayısıyla ben de çocukluğumdan itibaren güreş sporunun içinde oldum. Ba- bam aktif sporculuk hayatını bitirdikten sonra teknik direktör olarak çalışmaya başladı. Daha sonra abimde güreşe başlayıp başarılar (2 Dünya, 2 Avrupa Şampiyonu, 2012 Londra Olim- piyat vizesi) kazanmaya başlamasıyla benim de güreşe başla-

Fotoğraf: Nagehan Ayşe Sarı Nagehan Ayşe Fotoğraf: mam kaçınılmaz oldu. Aslında ben sporu profesyonel olarak düşünmüyordum. Bu yüzden liseye kadar spora başlamamış- tım. Sadece sporu sağlık için yapıyordum. Lise birinci sınıfın sonlarına doğru babamın ve abimin tavsiyesiyle geç de olsa spora başlamış oldum. Normalde bu spora başlama yaşı 11-12 iken ben 15 yaşında başladım. Fakat ailemin de desteğiyle o açığı kapatıp milli takıma çağırılmamla birlikte sporculuk ha- yatım başlamış oldu. Grekoromen stilini ise babam ve abimin stili olduğu için seçtim.

Şimdiye kadar elde ettiğiniz başarılardan bahseder misi- niz? Yıldızlar, gençler ve büyükler kategorilerinde Türkiye’de çeşitli derecelerim var. Ayrıca Üniversitelerarası Türkiye Şampiyonasından son 3 senedir şampiyon olarak döndüm. Bunların yanında uluslararası turnuvalar ve şampiyonalarda birçok derecem bulunmakta. Son yapılan Büyükler Akdeniz Şampiyonası’nda 84 kg’da aldığım bronz madalya bunlardan bir tanesi.

Birçok üniversiteye burslu olarak gitme imkânınız varken ayrıca birçok sporcu BESYO (Beden Eğitimi ve Spor Yük- sekokulu) okumasına karşın neden Kadir Uluslararası İliş- kiler bölümünü tercih ettiniz?

Kansu İldem, 5 Mayıs 1989 Beyoğlu doğumlu. Babası tıpkı Kansu ve abisi gibi profesyonel güreşçi. Kansu, ilkokulu Şişli Halil Rıfat Paşa İlkokulu’nda liseyi ise Bayrampaşa Yabancı Dil Ağırlıklı Tuna Lisesi’nde bitirdi. 2008 yılından itibaren Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde eğitim hayatına devam ediyor. Ayrıca; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübünün ve Kadir Has Üniversitesi Güreş Takımı’nın lisanslı sporcusu.

24 BİZEHAS | NİSAN 2012 Yukarıda da söylediğim gibi benim düşüncem aslında duyduğu aidiyet duygusunu arttıracağından her iki taraf spor dışında bir kariyer sahibi olmaktı. Fakat işler farklı için de kazanç demek. gelişip, spor hayatında da başarılar gelince ben her ikisi- ni de bir arada götürme kararı aldım ve çoğu sporcu gibi Öğrenci Konseyi Spor Komisyonu Koordinatörü- BESYO yerine Uluslararası İlişkiler bölümünü seçtim. sünüz. Ne gibi faaliyetler planlıyorsunuz ve neler Zaman zaman zorlanmama rağmen bu kararımdan gayet yaptınız şimdiye kadar? memnunum. Kadir Has Üniversitesi’ni seçerken şehir Doğrusu bu görevi kısa bir dönem önce aldım. Bu ne- içindeki konumu ve kalitesi benim için belirleyici oldu. denle fazla çalışmamız olmadı. Fakat ilk iş olarak bir grup Aslında aldığım burstan daha fazlasını başka üniversi- sporcu arkadaşımla rektörümüzün yanına çıkıp sporcu- telerden alma imkânım vardı, ayrıca birkaç üniversite ların sıkıntılarını ilk ağız olarak anlattık. Bunun dışında milli sporculara aylık maaş dahi verirken ben Kadir Has diğer spor takımlarının varsa şikâyet veya isteklerini yö- Üniversitesi’ni seçtim ve bundan da memnunum. netime bildirip bunların takipçisi olacağız. Bölümler ara- sı futbol turnuvası düzenlemek gibi bir isteğimiz vardı ve Kadir Has Üniversitesi’nin size sunduğu imkânlar turnuvayı düzenledik. neler? Üniversiteden belirli bir miktar sporcu bursu almak- Kazanmak istediğiniz en büyük unvan nedir? tayım. Her sporcunun hayali olduğu gibi benim hayalim de olimpiyatlarda altın madalya kazanmak. Bunun için Sizce sporculara Kadir Has Üniversitesi’nde gereken önümde 2016 ve 2020 olimpiyat oyunları var. Umarım bu önem veriliyor mu? Bu konudaki düşünceleriniz hayalimi gerçekleştiririm. neler? Kadir Has Üniversitesi spor odaklı bir üniversite değil. Gelecek planınız nedir? Buna rağmen bünyesinde birçok spor dalını barındırıyor. Hem üniversite hem de spor bir arada gittiğinden çok Eğer bir sporcu-öğrenci için başarı kriteri spor dalında fazla gelecek planı yapamıyorum ama üniversiteyi bitir- kazandığı başarılarsa, üniversite içinde bu kriter göster- dikten sonra sporun üzerinde daha çok durmak istiyo- miş olduğu ilgi ve vermiş olduğu teşvik bursudur. Bence rum. Üniversite bittiğinde spor için daha çok zamanım üniversite yönetimi bu konuda biraz daha ilgili olmalıdır. olacağından daha başarılı olacağıma inanıyorum. Sonuç- Özellikle burslar hakkındaki mağduriyetler giderilmeli ta sporun belirli bir yaşı var. Bu dönemi iyi değerlendir- ve burs belirlemeler bir sistem çerçevesinde yapılmalıdır. mek gerek. Daha sonra okuduğum bölümle ilgili çalışma- Ayrıca üniversite yönetiminin spor başarıların farkında lar yapmayı düşünüyorum. olması da çok önemli. Bu farkındalık sporcunun okula

NİSAN 2012 | BİZEHAS 25 SPOR TACI DA BİLİRİZ OFSAYTI DA Türkiye Futbol Fedarasyonu’nun bizlere bahşettiği, seyircisiz oynanan maçlara kadın taraftarların gitmesiyle meşhur ofsayt konusu yine gündeme geldi! Hazal Kaya Reklamcılık - Lisans Öğrencisi

adın futboldan anlamaz? Herkesin ağzında bu anlamıyla birer dişi holigan olup çıkıveriyor. cümle. Kaçıncı yüzyıldayız hala aynı konuyu Geçtiğimiz sene sosyal medyada bu konuyla ilgi- K tartışıyoruz! “Kadın futboldan anlar, çünkü li bir araştırma yaptık. “Kadınlar futboldan anlar mı, kadın erkeğin en iyisinden anlar.” der Banu Yelkovan. anlamaz mı?” diye sorduk. Anlar, anlamaz ve kısmen Belki bir erkek kadar teknikten anlamayız ama kadın anlar seçeneklerimiz vardı. Toplamda 549 oy kullanıl- da sever, anlar futbolu ve hatta sıkı da taraftar olur. dı. Aldığımız cevaplar; 238 anlar, 141 anlamaz ve 137 Ama... Bu durumda işin çok büyük bir aması ortaya kısmen anlar şeklindeydi. Birbirinden ilginç yorumlar çıkıyor. Futbolun “erkek sporu” olarak görüldüğü, er- vardı ve yine birçok erkek, futbol ve kadının birbirle- kek egemen bir toplumda yaşadığımız için, kadın bu rine Kaf Dağı kadar uzak olduğundan bahsedip dur- konuda söz hakkına sahip en son kişi olarak görülüyor. muştu. Fakat öyle bir yorum vardı ki… Futbol benim Konuşmaya başladığı zaman “Sen ne anlarsın!” deyip yaşam felsefem diyen erkekleri bile tereddüte düşüren, susturuluyor. Evet, bazı kadın kesimi futbolu sevmiyor. bir nevi korkulu rüya olan futbol terimi “ofsayt”. Yapı- Alışveriş yapmayı futbola tercih ediyor. Bazısı izlemek lan yorum aynen şöyleydi ve üstüne de söylenecek bir istiyor ama anlamam diye korkuyor ve bazısı da tam şey olduğunu sanmıyorum.

26 BİZEHAS | NİSAN 2012 Ofsaytın ne olduğunu bilmeyen kızlara hitaben! Şöyle ki: Bir mağazaya girdiğini düşün. Yanında bir ar- gündeme geldi. Hatta öyle ki futboldan anladıklarını gös- kadaşın var. O kişi seninle aynı takımda yer alıyor. Karşı termek adına, maça giden kadınlar “tacı da biliriz ofsaytı takımda da sevmediğin kızlar var. Lakin mağaza öylesine da” diye pankart açma gereği duydu. Erkeklerin çok iyi kalabalık, öylesine kalabalık ki anlatamam. Sende takım bildiği ama belki kadınlara yakıştıramadığı taraftarlık arkadaşınla beraber bir bluzu beğendin. Karşı takımdaki olgusu var bir de! Kadın taraftarlar... Hani şu TFF’nin sevmediğin kişilerde aynı bluzu beğendiler. Ama siz bu küfürcü tribünlere verdiği cezalara karşılık kullandığı bahsedilen bluzu onlardan daha önce kaptınız. Kasanın kadın taraftarlar... Burada bir konuya dikkat çekmek ve kale olduğunu düşünelim. Karşı takımdaki kızlar da ka- rahatsızlık duyduğum bir şeyi paylaşmak istiyorum. Se- saya ulaşmamanız için savunma yapıyorlar ve kasanın yircisiz maç kötü onda hepimiz hemfikiriz. Ama anlama- önünde dikilmiş bekliyorlar. Senin de şöyle bir planın var. dığım ve çoğu kadının anlamadığı nokta, cezaya eşdeğer Takım arkadaşına diyorsun ki; "Sen kasanın arka tarafına olarak kadınların ve çocukların tribünlere gönderilmesi. geç, ben sana bluzu atayım, ödemeyi yap ve bluzu alalım." 90 dakika boyunca boğazları patlayıncaya kadar bağıran, Arkadaşın kasanın arkasına yani kızların arka tarafına ge- erkekleri aratmayacak şekilde her tezahüratı –küfürüne çiyor ve sen bluzu ona fırlatıyorsun. Bu durumda ofsayta kadar- bilen ve takımına sonuna kadar sahip çıkan kadın düşersiniz. Ama böyle yapmazsanız, sevmediğin o kızlar- taraftarların, böyle saçma sapan bir ceza unsuru olarak la yüzyüze, tartışarak, çirkefleşerek aralarından sıyrılıp kullanılması kimi rahatlatıyor? Top koşturan futbolcuları kasaya ulaşır, ödemeyi yaparsanız ofsayta düşmezsiniz. mı? Küfür yüzünden takımının “ceza” almasını sağlayan Ama şöyle bir şansınız da var. Sen tam bluzu fırlatacağın erkek taraftarları mı? Futbolu ve takımını çok seven ka- sırada arkadaşın kasa önünde savunma yapan kızların dınları mı? Yoksa TFF’nin vicdanını mı? Cevap tabi ki yanında durur ve sen fırlattığın anda koşmaya başlarsa yok! ofsayta düşmeme ihtimaliniz var. Fakat zamanlamayı çok İşin aslı şu; evet en ince detayları bilmeyebiliriz belki iyi ayarlamanız lazım. Çelişkili bir durumda gözler yan ama yenince sevinir, yenilince kahroluruz biz de… Ka- hakeme (bu durumda yan hakem kasiyer oluyor) çevrilir. dınsı bakış açıları da katarız futbola… Eşleri kim, sev- Yan hakem devam etmenize izin verirse ve sizde bluzun gilileri kim hangi futbolcu hangi markanın yüzü oldu… ödemesini yapabilirseniz hem gol olur, hem de ofsayta Kendimize göre yorumlar, anlar yeri gelince küfür bile düşmemiş olursunuz. İşte ofsayt böyle bir şeydir ve ma- ederiz. Anlamaz deyip köşeye çekilmek kolay. Hele bir ğazada işe yarayabilir.” Son günlerde en çok konuşulan anlatmayı deneyin… Ne kaybedeceksiniz ki?Kadın fut- konulardan biriydi kadınların ofsaytı bilip bilmediği. bolu sevmeye görsün… Hele bir bağ kursun, bütün anaç- TFF’nin bizlere bahşettiği seyircisiz oynanan maçlara lığı ile sahiplensin… İşte o saatten sonra hiçbir kuvvet kadın taraftarların gitmesiyle meşhur ofsayt konusu yine ayıramaz onları birbirinden…

NİSAN 2012 | BİZEHAS 27 SORUMLULUK Dumansız Kampüs Dumasız Kampüs Projesi kapsamında 39.607 kişi “Sigara Sakınma Sözleşmesi”ni imzaladı. Dumansız Kampüs, öncelikle öğrencileri hedef alan ve öğrenciler tarafından üretilip uygulanan dünyada ilk ve tek sigara karşıtı kampanya olmasının yanı sıra yasaktan değil, bilgilendirme, farkındalık oluşturma ve ikna etme kaynaklarından beslenen tek sigara karşıtı kampanyadır. Nihat Buğra Ağaoğlu Marmara Üniversitesi Tıbbi biyoloji ve Genetik - Doktora Öğrencisi

oplumun dinamosu konumundaki üniver- ve konferansları yapıldı. sitelerde sigara ile ilgili böyle bir kampanya ● Sigaranın zararları, sigarayı bırakma ve sakınma ve T yürütülerek üniversite–halk dayanışmasının sakındırma yolları başlıklı programlar ve etkinlikler ihtiyaç duyulan seviyelere taşınması, sigara tiryakisi yapıldı. olan gençleri bu kötü alışkanlıklarından vazgeçirmek, ● Sigaranın, bireysel ve toplumsal sağlık, eko-nomi ve sigara bağımlısı olmayan gençlerin bu alışkanlıktan genç nesil açısından zararlarını anlatmada farkında- uzak tutulmasını sağlamak ve toplumun her kesimin- lık oluşturmak için temsili protestolar yapıldı. den insanların projeye katılımının sağlanarak gençli- ● Sağlık Bakanı katılımı ve himayesi ile İstan-bul ğin öncülüğünde bir sigara bıraktırma ve sakındırma Grand Cevahir Otel’de 1200 kişinin katıldığı projenin kampanyası yürütmek amaç edinilmiştir. açılış ve tanıtım programı yapıldı. ● Projenin tekrar ifade edilmesi için TRT YAŞANANLAR Haber kanalında programa çıkıldı. ● Öğrenci ve akademik kadrolardan ● Ünlüler ziyaret edilip sözleşme im- da sigarayı bırakanlar oldu. zalatılarak projeye destek alındı. ● Projeye gönüllü çalışan olarak ● Sağlık kurum ve kuruluşları zi- katılmak isteyenler oldu. yaret edilip proje bilgilendirmesi ● Sigarayı bırakmak isteyip bıra- yapıldı ve destek istendi. Ecza de- kamadığı için tıbbi ve psikolojik poları ve eczanelerden nikotin bandı yardım isteyenler oldu. Proje kapsa- ve sakızı gibi sigara bırakmayı kolay- mında ilgili yerlerle temasa geçilerek bu laştıracak şeyler alınıp promosyon olarak şahıslara yardımcı olundu. dağıtıldı. ● Sağlık Bakanlığı 171 (sigara bırakma danışma hat- ● “Dumansız Kampüs Sağlıklı Futbol Turnuvası” dü- tı) ve sigara bıraktırma polikliniklerine yönlendirme zenlendi. yapıldı. ● Türkiye geneli “Karikatür Yarışması” düzenlendi. Dereceye girenler ödüllendirildi. YAPILANLAR ● Öğrenci arkadaşlar kısa film çektiler. ● Sağlık Bakanlığı, YÖK, Ulusal Öğrenci Kon-seyi, ● Sigaranın zararları ve proje ile ilgili bilgilendirme Üniversite Rektörlükleri ve Yeşilay’ın des-teği alına- amacıyla görsel materyaller basılıp dağıtıldı. Kampüs rak projeye başlandı. içinde reklam alanları oluşturuldu. ● Kampüslerde “Dumansız Kampüs Çadırı” kuruldu. ● 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü’nde Dumansız ● Sağlık taraması ve bağımlılık testleri yapıldı. Kampüs gönüllüleri, bazı sanatçı ve akademisyenlerin ● Üniversiteler bünyesinde bilgilendirme toplantıları de katılımıyla “Dumana Dur De İstiklal Yürüyüşü”

28 BİZEHAS | NİSAN 2012 Proje için ne dediler? Prof. Dr. Recep AKDAĞ (Sağlık Bakanı); Türkler gibi si- gara kullanmak deyiminin yerini, Türkler gibi sigaraya karşı olmak tabiri alacak. Dumansız Kampüs Projesi, toplumda si- gara karşıtı bir farkındalığın oluşmasında çok önemli bir yeri olacak olan çalışmadır ve projenin gençler tarafından hazır- lanmış ve uygulanıyor olması ayrı bir önem taşımaktadır. Proje 5 yıl süre ile devam edecek ve biz de bakanlık olarak gerekli desteği sağlayacağız. Ben hayatımın sonuna kadar bu projeye destek vereceğim.

Toktamış ATEŞ (Gazeteci, Yazar); 11 yıl önce sigarayı bıraktım, tamamen gençlerin geleceğini düşünen ve sağlıklı nesiller düşleyen bu projeyi çok anlamlı buluyor, takdir edi- yor ve destekliyo- rum.

Şansal BÜYÜKA Mehmet ALTAN (Spor Yorumcusu); (Gazeteci, Türkiye’de sosyal sorumluluk projele- Yazar); Çok rinin çok çarpıcı örneklerinden biri ol- anlamlı bir proje, duğunu düşünüyorum. Daha etkin bir herkesin destek şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Yani olması gerekir. buna sigarasız bir hayata, dumansız hava saha¬sına; her kesimin, her koşulda des- tek olması gerekiyor.

Sayılarla Dumansız Kampüs Toplam İmzalatılan Sözleşme Sayısı: 39.607 Proje Uygulamasına Dahil Olan Üniversite Sayısı: 148 İçmeyeceğini Beyan Edenlerin Toplama Oranı: % 83 Bırakacağını Beyan Edenlerin Toplama Oranı: % 17 Bayların Sözleşme Toplamına Oranı: % 62 Bayanların Sözleşme Toplamına Oranı: % 38

NİSAN 2012 | BİZEHAS 29 PSİKOLOJİ

CESUR BİR İNSAN OLMA YOLUNDA BİR NEFESLİK ZAMAN “Psikolojik Danışma Merkezleri” Berna Öner Hukuk - Lisans Öğrencisi

30 BİZEHAS | NİSAN 2012 urup şöyle bir düşünün... Kendinize delice Psikologların patolojik durumların tespiti dışında anlatmak isteyip de anlatamadığınız ya da an- rehberlik ve danışmanlık görevlerinin varlığından söz D latsanız da bir sonuç alamayacağınızı düşün- ettiler. düğünüz kaç anınız oldu? İçinizden “Bu ben değilim.” Özellikle üniversiteye yeni başlayan öğrenciler için diye feryat eden çığlıklarınızı kaç kere susturup, aslın- başlangıçtaki uyum problemlerinden, bilhassa aile içi da yapmak istemediğiniz bir şeyi yaptınız? Ya da her çatışmalardan ve daha sonra hayata dair seçimler ya- şey gerçekten dört dörtlük göründüğü biranda içiniz- parken ikilemlerin meydana gelmesi durumunda yol de küçücük bir yerin “Bir şey eksik.” diye fısıldadığını göstermek, inandıkları en doğru düşünceye varmaları hiç duydunuz mu? Bu karmaşada, hayat koşturmacı- konusunda yardımcı olmak gibi görevlerden bahsetti- sında bazen bir nefeslik zamanlar ister insan ruhu. ler. Psikoloji ve psikiyatri denildiğinde ilk akla gelen O bir nefeslik zamanı “Psikolojik Danışma Mer- sadece kişisel problemler değil, rehberlik ve danış- kez’’ lerinde bulmak kaçınılmaz. Psikolojik danışma: manlığında esas görevlerden biri olduğunu belirttiler. Kişisel, sosyal, eğitim ile ilgili ve mesleki konularda Genel olarak psikiyatr ve psikologlar arasında komuta kişilerin amaçlarını belirleme, karar verme, var olan düzeninde bir çalışma hakimdir. Önemli olan öğrenci- problemleri çözme ve benzeri konularda tarafsız ve yi en doğru şekilde yeniden hayata tutunmasıdır. kişilik haklarına saygılı, güven ve gizliliğe önem veren, Bunların ekip çalışması içerisinde gerçekleş- eğitimli danışmanlardan alınan yardımdır. Kadir Has tirilmektedir. Yılların deneyimi ve hekimliğin dışında Üniversitesi Cibali kampüsünde Psikiyatr Dr. Müjen sahip oldukları annelik vasıfları ve biz öğrencileri İlnem ve Psikolog Gülnur Ertürk bizlere bu yardımı, sevmeleri, onların bizlerle daha dostane ve samimi desteği sağlamak için güven ve samimiyetle bulun- bir ilişki içerisinde olmasını sağlamaktadır. Psikolo- maktadırlar. Eğer kendinizi daha iyi tanımak isterse- ğa başvurma aşamasında kişinin kendi isteği, arzusu niz, aile ve arkadaş ilişkilerinizde sorunlarınız varsa yanında ebeveynlerin ve hocaların isteği olabildiğini ya da yalnızlık ve girişkenlik problemleri yaşıyorsaniz, belirttiler. Ancak önemli olan kişinin isteğidir. kimseye anlatamadığınız fakat birileriyle paylaşma ih- Olumlu değişim emek ve çaba ister. Çabuk olabile- tiyacı duyduğunuz anda onlar sizlere yardım etmekten cek bir şey değildir. Bu süreçte aile ve danışman des- haz duyacaklardır. Onlara sizlerde ve bende fazlasıy- teği çok önemlidir. Psikolojik danışma merkezlerinin la merak uyandıran sorular yönelterek; psikolojinin en önemli ilkesi gizliliktir. Başvuranların izni olmadan hayatımızdaki yeri ve öneminin ne olduğu hakkında başka kimselere ya da kurumlara bilgi kesin suretle daha sonra psikoloji ve psikolog arasındaki ilişkinin verilmemektedir. Görüşme istemi randevu alarak ger- nasıl olduğu, psikologlara bilhassa psikiyatrlara karşı çekleşmektedir. Okulumuzda bu imkanlar en üst dü- önyargının var olup olmadığı ve bunların öğrenciler zeyde gerçekleştirilmektedir. Danışmanlarımız görev- üzerindeki etkisi hakkında sorularla olabildiğince siz- lerini en iyi şekilde yapma amacı taşırlar ve görevlerini leri bilgilendirmek istedim. tüm samimiyetleriyle yerine getirirler. Psikiyatr Dr. Müjen İlnem ve Psikolog Gülnur Son olarak bu merkezlere başvuran kişiler zanne- Ertürk’e yönelttiğim; “Psikolojinin hayatımızdaki yeri, dildiği gibi zayıf değildir. Gerçekte yaşamlarından ve önemi nedir?” sorusuna aldığım cevap: İnsanlar ara- kendilerinden sorumlu, hayata devam etmek isteyen, sındaki ilişkiyi düzenleyen, en doğru ilişki kurma şek- sımsıkı tutunan ve var olan problemlerini çözmek için lini öğreten bir bilim dalıdır. Sağlıklı bir toplumda sağ- ilk adımı atan cesur kişilerdir… lıklı bireylerin var olacağını ve sağlıklı bir toplumun Psikolojik danışma merkezlerindeki psikolog ve sağlıklı bireyleri meydana getireceğini söyleyerek, ön- psikiyatrlar, huzurlu bir ortamdaki güvenilir yüzlerdir. celikle toplumun ruh sağlığının iyi olması gerektiğini Okulumuzun bize sağladığı bu imkanı onlara sordu- vurguladılar. ğum sorular çerçevesinde sizlere daha iyi tanıtmak Psikoloji ile psikolog arasındaki ilişkinin nasıl ol- istedim. Bir nefeslik zaman ihtiyacımızda onları aklı- duğunu ve insanlar psikoloğa başvururken gerçekten mıza getirip danışabileceğimizi unutmamalıyız. hasta derecesine mi sahip olmalıdır diye sorduğumda aldığım cevap:

NİSAN 2012 | BİZEHAS 31 SAĞLIK Proteİn Dİyetİ Popüler diyetler kilo verdiriyor verdirmesine AMA! “Kısıtlayıcı diyetler genellikle, kilo kaybından çok kilo alımına sebep olurlar. Çünkü birey verdiği kiloyu genellikle korumayı sağlayamaz.”

Şebnem Kandıralı Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik - Lisans Öğrencisi

on dönemde sıklıkla protein ağırlıklı bir diyet risk faktörü taşır. Aynı zamanda kolesterol seviyesin- uygulanıyor.. Çoğumuz kendi kan değerlerine deki artışa, kalsiyum atımına, kemik ve eklem hastalık- S ve vücut ölçülerine göre planlanmış bir diyet larına sebep olan kandaki ürik asit seviyesinin yüksel- yerine, herhangi bir diyetisyenin gözetimi altında ol- mesiyle oluşan gut hastalığına neden olurlar. Yapılan maksızın bu diyeti uygulamaktadır. bir çalışmada yüksek proteinli diyetlerle beslenenlerde Yüksek protein içeren diyetlerin düşük protein içe- idrarla kalsiyum atımı %42 arttığı saptanmıştır.Yeterli renlerle kıyaslandığında ısı üretimini ve doygunluğu karbonhidrat alınmadığı için lif tüketimi günlük alın- arttırdığına dair ikna edici kanıtlar vardır. Buradan ması gereken miktarın çok altına düşer; bu da kabızlık hareketle yüksek proteinli öğünlerin tüketiminin bir ve ishal gibi sağlık sorunlarına, bazı besinler kısıtlan- sonraki öğünde daha az enerji alımını sağladığı öne dığı için vitamin ve mineral eksikliklerine neden olur sürülüyor. Bazı çalışmalar, yüksek protein alımının . Yapılan bir çalışmada 6 hafta boyunca düşük karbon- kilo ve yağ kaybına faydası olduğu yönünde olmasına hidrat ve yüksek protein içeren bir diyetle beslenenler- rağmen çalışmalar yetersizdir ve tutarlı değildir. de böbreklerde farkedilebilir asit yüklemesinin oldu- Yüksek proteinli diyetlerde ilk olarak tüketimi as- ğu, taş oluşumu riskini arttırdığı , var olan kalsiyum gari seviyeye indirilen karbonhidratlardır. Oysa, on- dengesini bozduğu ve kemik kaybı için bir risk faktörü lar vücudun ilk olarak kullandığı yakıt kaynaklarıdır. olduğu saptanmıştır.Bir başka çalışmada ise uzun süre- Düşük karbonhidrat alımı, vücudu ketozis dediğimiz, li düşük karbonhidrat, yüksek proteinle beslenenlerde karbonhidratlar yerine yağların yakıldığı bir duruma ölüm riskini arttırdığı ilişkilendirilmiştir. sokar. Kilo vermemizi sağlar, ancak bazı çalışmalarda Bunlara olumsuz sayısız çalışma eklemek elbet- zihinsel fonksiyonlarda aksaklıklara yol açtığı gös- te mümkün. Sonuçlarını düşünmeden verebildiğiniz terilmiştir. Bu tarz kısıtlayıcı diyetler genellikle, kilo kadar hızlı kilo vermek mi yoksa bir önceki yazımda kaybından çok kilo alımına sebep olurlar. Yiyeceklerin belirttiğim “Altın Kuralları” dikkate alarak kalıcı bir yüksek protein içermesi doğrudan böbrek fonksiyon- şekilde zayıflamak, ideal kiloya ve görüntüye sahip ol- larını hedefler ve böbrek hastalıklarının oluşumunda mak mı tercihiniz? Seçim sizin.

32 BİZEHAS | NİSAN 2012 obezİz ama abur cuburlar da

lezFrank Williams, 1900lerin başında “aşırı şişman”İ olduğuz için garip bir insan olarak kabul edilmiş ve bir sirkte kendini sergilemeye başlamıştı.

Esra KANTARCI Hukuk - Lisans Öğrencisi

Obezite, vücudun yağ oranının erkeklerde niz 102 santimetrenin, kadın iseniz 88 santimetrenin %25’i,kadınlarda ise %35 geçtiği takdirde oluşan du- üstündeyseniz risk altındasınız demektir. rumdur. Dünya Sağlık Örgütü obezitenin kronik bir Tedavi için kendi kendinize diyet uygulamak yeri- hastalık olduğunu belirterek mutlaka tedavi ettirilmesi ne bir bilene danışmanız gerekir. Zayıflayacağım adı gerektiği üstünde durmuştur. altında kendinizi daha sağlıksız hale getirmeniz pek Türkiye’de 10 yıl içerisinde kadınlarda %65, erkek- mantıklı olmaz zira. Ancak günlük egzersizler, den- lerde %30 oranında obezitede bir artış olduğu gözlen- geli beslenme, alışverişe “tok” çıkmak(ki bu gerçekten miştir. Yine Türkiye’de her 3 kadından ve her 5 erkek- önemli, aç çıkılan her alışverişte sepet gereksiz bir sürü ten biri “obez” kriterlerine uygundur. abur cuburla dolar, çikolata, cips—evet durun ben de Aslında abur cubura yönelim, hızlı yaşamın getir- acıkmışım sanırım) ve yiyecekleri hızlı değil yavaş ya- diği aceleden ötürü fastfood denen yiyeceklere akın vaş yemek size yardımcı olabilir. Zira hızlı yenen bir etmemiz, bilgisayarların ve televizyonların hakimiye- yemekte, doymuş olsanız bile beyinden sinyaller yak- tinden ötürü hareketsizlik, alkol alımının fazlalaşması laşık 20 dakika sonrasında emilim ile beraber gönderi- ile karaciğerde meydana gelen yağı parçalama işlevsiz- leceğinden ötürü, yemeye devam edersiniz. liği kadar, artık genetik de rol oynuyor. Çünkü gerçek- Yine Dünya Sağlık Örgütü’nce belirlenen 17 adet ten kronik bir hale gelmiş olan bu hastalık %25 ila 40 risk etmeninden 7sinin,diyet ve egzersiz ile önlene- oranında çocuklarda yatkınlığa sebep olmakta. Kilo bileceği bilinir. Her alınan 1 kilo, obez insanlar için, alırken kendinizi düşünmüyorsanız, bari çocuğunuzu hayatlarından 20 haftayı kısaltmaktadır. %10luk bir düşününüz demek gerekiyor bu noktada. ağırlık kaybı obeziteden kaynaklı ölüm riskini %20 ila 18 yaşından sonra alınan her 1 kilo dolaşım sistemi 25,şeker hastalığına bağlı olan ölüm riskini %35,kanse- hastalıkların ortaya çıkma oranını %3.1 arttırmakta- re bağlı riskleri ise %45 azaltmaktadır. dır. Ayrıca alınan kiloların sizin hipertansiyon, şeker Bu nedenle; hem kendiniz hem de soyunuzun de- hastalığı, her tür kalp hastalığı, karaciğer yağlanması, vamı için, kilonuza dikkat etmenizde, yiyecek seçim- kadınlarda meme, rahim ve safra kesesi kanserinin lerinizi değiştirmenizde ve bilgisayar/televizyon alış- artması, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserinin kanlıklarınızı azaltmanızda fayda var. “Tadı güzel olan oluşma ihtimalinin yükselmesi, yine dişilerde polikis- her şey neden sağlıksız? Ve sağlıklı olan her şey neden tik over denilen regl düzensizlikleri, felç inme riskinin tatsız ya!” diyenlerdenseniz; brokolinin de size bayıl- artması, uyku apnesi, aşırı tüylenme gibi durumların madığını, artık kilolarınızdan ötürü sirkte iş bulma yanı sıra psikolojik olarak kendine güvenin azalması ve ihtimalinizin kalmadığını, daha kaliteli bir yaşam için kısmen aşağılık kompleksinin oluşmasına sebep olur. birazcık katlanmanız gerektiğini söyleyebilirim. Abur Kendinizi tehşis etmenizin bir yöntemi de göbek cubur, fastfood yasak değil tabii ki. Ama yani, dozunda hizasından yapılacak olan bel ölçümleridir. Erkek ise- bırakalım.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 33 SİNEMA The hobbıt AN UNEXPECTED JOURNEY

Hobbitler ilginç yaratıklar. Bir ay içerisinde onlardan öğrenebileceğin her şeyi öğrenebilirsin, ancak birkaç yüzyıl sonra bile hala seni şaşırtabilirler.

Kansu İldem Uluslararası İlişkiler - Lisans Öğrencisi

üzüklerin Efendisinin yazarı Tolkien’in eser- günümüze kadar çekilememişti. Fakat Peter Jackson’ın lerinden bahsedilirken şöyle denir: “Dünya Yüzüklerin Efendisi ile yakaladığı başarı (3 film 17 Y ikiye bölünmüştür; Tolkien’in eserlerini oku- Akademi Ödülü) ve büyük hasılat sonrası tekrar ön yanlar ve okuyacak olanlar.” plana çıkan film projesi birçok olumsuzlukla karşılaş- Bu zamana kadar Tolkien’in eserleri ile tanışama- tı. Önce yönetmen Peter Jackson ile sorunlar yaşayan yanlar –ki pek mümkün gözükmüyor- 2012 sonunda New Line Film Şirketi Guillermo del Toro ile yola de- çıkacak Hobbit filmi ile bu dünyaya merhaba diyebi- vam etme kararı aldı. Fakat sürekli yaşanan gecikmeler lirler. nedeniyle Del Toro 2010 yılında filmin yönetmenliğin- Yeni Zelandalı yönetmen Peter Jackson’ın çocukluk den çekildiğini duyurdu. Tam Hobbit film projesinin hayalim dediği Yüzüklerin Efendisi’ni çekmesiyle baş- iptal olacağı düşünülürken Peter Jackson film şirketi layan destansı yolculuk 11 yıl aradan sonra Hobbit ile ile anlaşma yaparak Hobbit filminin yönetmenliğine devam edecek. Aslında tam olarak devam değil çünkü geri döndü. Daha sonra çeşitli problemler yaşansa da Hobbit, Yüzüklerin Efendisi’nin öncülü durumunda. Mart 2011 itibariyle film Yeni Zelanda’da çekilmeye başlanmıştır. Konusu: Kendi halinde sakin ve sıkıntısız bir Hobbit olan Filmden Notlar: Bilbo Baggins’in hayatı bir gün eski aile dostu büyücü • İki film halinde gösterime girecek olan Hob- Gri Gandalf ve 13 Cücenin ziyaretine gelmesiyle son- bitin ilk filmi 14 Aralık 2012 tarihinde The Hobbit: An suza kadar değişir. Cüceler eski krallıklarını ele geçiren Unexpected Journey özgün ismiyle ikincisi The Hob- Smaug isimli ejderhanın çaldığı hazinelerinin peşinde- bit: There and Back Again özgün ismiyle gösterime dir ve usta bir hırsız aramaktadırlar. Gri Gandalf tanı- girecek. dığı en iyi hırsız olarak Bilbo’yu tanıtmıştır ama Bilbo • Hobbit çekim tekniği bakımından da ilginç Baggins’in hırsızlıkla alakası yoktur. Şimdilik… Daha özelliklere sahip. Hobbit 24 fps(ekrana saniyede gelen sonrasında 13 Cüce, Bilbo ve Gri Gandalf Yalnız Dağa resim sayısı) değil de 48 fps formatında çekilecek. Böy- doğru büyük bir maceraya başlarlar. lece daha gerçekçi ve daha akıcı bir film olmuş olacak. Usta yazar J.R.R Tolkien tarafından 1937 yılında ilk • Yüzüklerin Efendisinde rol almış çoğu oyun- kez yayınlanan Hobbit daha sonra yüzlerce kez tekrar cu Hobbit filmi için tekrar anlaşma yapmış durumda. basılmış ve her dönemde çok okunmuştur. 1977 yı- • Filmin bütçesi yaklaşık olarak 500 milyon lında animasyon tarzında filme alınan roman, geçtiği dolar olacak. evrenin büyüklüğü ve çekilmesinin zorluğu nedeniyle • Filmin çekileceği Yeni Zelanda’nın film saye-

34 BİZEHAS | NİSAN 2012 nader and sımın İranlı Asghar Farhadi’ nin yazıp yönettiği Jodaeiye ‘a separatıon’ Nader az Simin (A Separation), İran sinemasının doğal ama bir o kadar da sert-gerçekçi rüzgarını yüzümüze estiriyor.

Ömer Taşlı Radyo-Televizyon ve Sinema - Lisans Öğrencisi am bir İran sineması temsili olan filmde, oyun- veriyor seyircisine ve bu işi de ustalıkla yapıyor. Asıl culuklar almış başını gidiyor. Klişe söylemler suçlu, yalancı kim? Hasta ve yardıma muhtaç, dünya- T gibi, eğer bu film Amerikan yapımı olsaydı, en dan bi’haber Alzheimer dede mi? Yurtdışına gitmek iyi kadın-erkek oyuncu ve en iyi yardımcı kadın-erkek isteyen burjuva ailenin annesi mi? Ona izin vermeyen oyuncu dallarında diğer filmlere kesinlikle kök söktü- baba mı? Annesi ya da babası arasında seçim yapmak rürdü. Zaten Akademi’de en iyi yabancı film Oscar’ın- zorunda kalan kız mı yalan söylüyor yoksa? Masum gö- dan önce aldığı Altın Küre bunun habercisiydi. Film rünen hamile ve dindar anne mi? Parasızlıktan ve dini aslında İran’da tepkiyle karşılanırken Altın Küre ödülü zorlamalar yüzünden ne yapacağını bilemeyen baba almasından sonra Kültür Bakanı tarafından tebrik edil- mı? Kim masum peki? Sorularınızı istediğiniz kadar mesi de ilginç bir not olarak düşülebilir. Film katıldığı uzatın. Atış serbest. festivallerde 45 ödül ve 20 adaylığa sahip olmasıyla da Filmden ipucu ya da spoiler vermek istemiyorum; ilgiyi üstüne çekiyor. Çünkü merak edip izlemeniz daha sonrasında arkadaş- Sinema dergileri, gazetelerin kültür-sanat bölümle- larınıza, eşinize dostunuza anlatmanız, hatta onlarla rinde, hatta gelişen ve sürekli yenilenen sosyal medya- paylaşıp tartışmanız tavsiyemdir. Sinemanın gerçekliği da övgülerin peşi sıra dizildiği alanında uzman olsun, kırıp bambaşka bir gerçeklik yapan o büyülü dünyası- olmasın çoğu insanın olumlu eleştiriler yaptığı bu film na bu filmle çok kolay bir şekilde ulaşabilirsiniz. İran aldığı övgüleri hak etmekle kalmıyor size daha fazlasını sinemasına meraklı olanlar zaten izlemişlerdir. Aman vaat ediyor. İnce bir kurgu ve muhteşem bir sorgulama siz geç kalmayın… ağı film başından itibaren sizi içine çekiyor. Sizi ters köşelere yatırıyor, haklıyım derken, hükmünüzü ver- KÜNYE Yönetmen: Asghar Farhadi Senaryo: Asghar Farhadi mişken tekrar bir düşünmenizi sağlıyor. Film burjuva Yapım yılı: 2011, İran bir ailenin ve şeriatın baskın gücünün hissedildiği bir Oyuncular: Peyman Moadi, Leila Hatami, Sareh ailenin birbirleriyle olan hukuk mücadelesini anlatıyor. Bayat, Shahab Hosseini, Sarina Farhadi Oyunculukların tavan yaptığı bu filmde siz hikayenin Önemli ödüller: 84. Academy Awards En iyi içindeyken yönetmen aslında ufaktan da ipuçlarını yabancı film, 69. Golden Globe En iyi yabancı film

NİSANNİSAN 20122012 || BİZEHASBİZEHAS 35 35 SİNEMA

KABACA SOVYET MONTAJI Emre İzgi Radyo-Televizyon ve Sinema - Lisans Öğrencisi

Ekimi’nden sonra ne Rusya ne de dün- planlarımı da uygularım” diyerek 1919 Ağustosu’nda 1917 ya artık eskisi gibi olacaktır. İdeoloji- film endüstrisini ulusallaştırmaya muvaffak oldu. den realiteye ilk defa dökülecek olan sosyalist sistem, Bununla da yetinmeyip dünya’nın ilk sinema okulu devrim devrim gibi olmalı mottosuyla var olan her VGIK’i kuruverdi. 1918’den beri üretimi devam eden şeyi kökünden sarsacaktır. Üretim araçlarının devlet ve propaganda amaçlı kısa filmler olan agitkiler döne- kontrolüne geçtiği bu devrede, doğal olarak yönetici- min en önemli türlerindendir. lerin film mevzusunu da bir el atmaları gerekiyordu. Sinemayı seven ve sinemanın tesir günü bilen Sov- Tabii her gücü elinde tutan, koskoca devlet de olsan yet hükümeti, sinemaya dair en parlak projelerden ha deyince olmuyor bu işler. Devrimden sonra bazı birini hayata geçirir: “film trenleri”. Hayatında hiç si- meseleleri toparlamak gerekiyordu. Her şeyden önce nema görmemiş halk yığınlarının hareketli görüntüyle beyazlarla kızıllar arasında devam eden iç savaş; Bol- tanışması hem yeni devletin ideolojini anlayıp benim- şeviklerin elini ayağını büküyor, 1920’de sosyalist gali- semelerini hem de sinema isimli yeni sanatın gönülle- biyet gelene kadar devrimci tayfayı sıkıntıdan sıkıntıya rin biricik sultanı olmasını sağladı. gömüyordu. Devlet ilk başta Narkompros oluşumuyla; Devrim, siyasette ve ekonomide rüzgârlar estirdiği üretim, dağıtım ve kontrolü ele geçirmeye çalıştı. So- kadar, bilim ve sanat alanında da şaşırtıcı bir canlanma nunda karizmatik lider Lenin, “Savaşımı da yaparım yaratır. Bilimdeki gelişmelerin sanatı sanattaki geliş-

36 BİZEHAS | NİSAN 2012 melerin bilimi tetiklediği bu evrede, özellikle dilbilim ve psikoloji sanatı fazlaca etkiler. Edebiyat, tiyatro ve diğer sanatlarda basmakalıp tutumlar ve ilham bekle- meye dayalı yöntemler yerine üzerinde çok düşünül- müş ve çalışılmış teorilere dayalı, gerçekçi formüller inşa ettiler. Henüz çiçeği burnunda bir sanat olan sine- mayı ise yeni baştan yapılandırma çabasına koyuldu- lar. Tamamı devrimden sonra sinemaya başlamış, 30 yaş altı, coşkulu adamlardan oluşan bu grup -Eisens- tein (24), Kuleshov (23), Vertov (26), Dovzhenko (28), Pudovkin(29)- Sovyet sinemasına altın çağını yaşattı- lar. (Bu grubun istisnası Protazanov, devrimden önce şöhreti tatmıştır ve Sovyetler Birliği kurulduğunda 41 yaşında koca bir adamdır.) Yeni nesil sinemacılar, Sovyet ideolojisinden dev- raldıkları gerçekçilikle toplumsal konulara ve bireyin dönüşümüne eğildiler. Sinemaya ihtiyaç duyduğu akademik formasyonu kazandırmak için sayfalarca belge hazırladılar. Ekonomik nedenlerin de etkisiyle en büyük yenilik kurgu alanında vuku bulduğundan 1924–1930 yılları arasındaki bu dönem Sovyet Mon- taj Sineması olarak adlandırılır. “Hepi topu 6 yıllık bir süreçten mi dem vuruyorsun?” diye soranlara, bu kısa dönemin sinema sanatına nasıl etki ettiğine dair bazı örnekler verelim: -Özellikle döneme adını veren kurgu denilen gere- cin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladı şu koca dünya. Teoriler aracılığıyla detaylı analizleri ya- pılan kurgu konusu, Hollywood’un devamlılık kurgu- suna nanik çekerek çatışmalara ve entelektüel tasarıma dayalı farklı boyutlar kazandı. Daha sonra özellikle da açık açık, Hollywood sinemasında sinsi uygulana- sanat sineması, deneysel sinema, video-art ve Fransız geldi bu yöntem. Yeni Dalga yönetmenleri, kurgu arayışlarında bu döne- -Bu dönemden sonra anlaşıldı ki, sinemanın gelişe- me dönüp dönüp bakmışlardır. (Alfred Hitchcock gibi bilmesi için devlet desteği şart. Ticari kaygı baskısı gibi Hollywood direktörleri de bu dönem çalışmalarından sinemada yeni anlatım yöntemleri bulmayı çoğu za- çokça etkilendiklerine dair beyanat vermişlerdir) man zora sokan bir engeli aşmak ve yeni yönetmenleri -Sinemanın gelişimi için pratik uygulamalar ya- destekleyebilmek için bu metodun gerekliliği görüldü. nında akademik üretimin de pek bir önemli odluğunu (Kültür bakanlığı destek fonunun kulakları çınlasın!) göstermişlerdir cümle âleme (teoriye- ve kurguya- çe- 1924’de Kuleshov’un The Extraordinary Advantu- kimden daha fazla zaman harcayan yönetmenlerden res of Mr West in the Land of the Bolsheviks filmiy- bahsediyoruz burada). le başlayan bu dönem 1930’da Dovzhenko’nun Earth -Kuleshov etkisi, diyalektik kurgu, sinema-göz (ki- filmiyle son buldu. Bu dönemin bitişini temel olarak noeye) gibi birçok kavram kazandırmışlardır literatü- iki neden bağlayabiliriz. İlk neden sesli sinemanın ge- re. lişi ki, filmdeki görselliğin yerini ciddi anlamda sarsa- -Eğlendirmek de bir yere kadar deyip sinemanın cak bir yeniliktir. Ve tabii ki ikinci neden sert adam toplumun gidişatına tanıklık etme ve onu etkileme Stalin’in 1929 yılında liderliğe gelişi. 1930’lar İkinci misyonunun altını çizdiler. Festivallerde bir filmin Dünya Savaşı hazırlıkları, Stalin’in otoriter yönetim ne kadar iyi olduğunu değerlendirirken filmin sosyal anlayışı derken sinema baskının yoğun hissedildiği mevzulara yaklaşımını yoklamak hala demirbaş kri- bir alan haline gelir ve biri birine benzeyen, idealize terlerdendir. edilmiş karakterlerden örülü filmlerle dolar her yan. -”Propagandanın kralını sinemayla yaparsın”ı anla- Sovyetler sinemasının itibarını tekrar kazanması için dı tüm ahali bu dönem filmlerinden. Nazi sinemasın- Stalin sonrası dönemi beklemesi gerekecekti.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 37 EDEBİYAT TANRIM SEZAİ KARAKOÇ İÇİN TEŞEKKÜRLER (M.İdris)

Ramazan Güneş Yeni Medya - Lisans Öğrencisi oethe’nin yanan kalbi, Gorki’nin acıla- mektup; rüzgar haberci olur ve şairin penceresinde ki rı Goya’nın yıkılışıdır. Ve suskunluğudur gül bir daha açmamak üzere solmuştur. Ömrü boyun- G Kafka’nın... Sezai Karakoç. Nedense hep ca niçin evlenmediğinin sembolü olan “Rüzgar” şiirini bu şekil düşünürüm şairi. Oysa Hızırla sohbet eder; yazar: Mecnun’u diriltmeye çalışır o. Yunus Emre’yi ve Ası- mın neslini anlatır. Doğu’nun yedinci oğlu olduğunu “Uçurtmamı rüzgar yırttı dostlarım ! coğrafyasının kucağında şekillenen hayatla gurur du- Gelin duvağından kopan bir rüzgar... yarak haykırır şiirlerinde: (S.Coşkun) Bu rüzgar yüzünden bulutlar yarım; Bu rüzgar yüzünden bana olanlar....’’ ‘’.... Gömün beni değiştirmeden Doğulu olarak ölmek istiyorum ben...’’ Rüzgar, bir kadere yön verebilecek güçteyken acı şairin sermayesi; sahip olmak istediği en büyük nimet.. Ruhumun şehriydi dediği Diyarbakır’dan yatılı Bu yüzden Kar altındadır artık şair (S.ECE). okumak için ayrılmak zorunda kalınca; Maraş, kuş tü- yüne benzer bir çocuk yüreğinin tutuştuğu şehir olur. “... Allah kar gibi gökten yağınca Antep treninde aldığı haberle trenin ıslak kömür tozu Karlar sıcak sıcak saçlarına değince gözyaşlarına karışır. O’nun gerçek adı Muhammed’tir. Başını önüne eğince Geldiği toplum; sahip olduğu ahlak ona utanmayı öğ- Benim bu şiirimi anlayacaksın ...’’ retmiştir. Belki de “Mona Roza” bu sayede doğar. Ama birşeyler anlatmak hala çok zordur. ’da üniver- Şüphesiz şiiri yalnızca onu yazan anlar. Fakat bu sitelidir. Babasına mektup yazar ve bir yüzükten bah- mısralar şairi tanıdığımız kadarıyla bir gün herşeyin seder. Gelen cevap şairi daha da içe kapatır. Uçurtma Allah’a gideceği; karın saçlara sıcak sıcak düşüşünü

38 BİZEHAS | NİSAN 2012 saçların biçimsel bir beyazlaşmanın yanında zamanla lazım. Yıkılmışlık çağının medeniyet işçisidir. İntihar ihtiyarlaşıp ağaracağı ve bu pişmanlığın sonucunda etmek üzere olan bir medeniyetin vücudunu omuzla- kendisini yeni anlayabileceğini söyler. “Pişmanlık ve rında hisseder gibi mücadele eder. Ey Azebaycanlılar, Çileler” şiirinde bunu devam ettirir. Aşkı geç anlamış Türkistanlılar, Nijeryalılar, Mısırlılar. Amerikadaki bir maşukun azabı. Kavuşamamanın verdiği derin bir müslüman zenciler. Aynı bahar havasını ne zaman so- hüzün; sevgiliye karşı duyulan hiçbir hayalin gerçekle- luyacaksınız?! diye haykırır. Sesini duyuramaz; sessiz- şememesi ve acının son noktası. Erişilmeyen tek mut- liğe bürünür ve çok sonra anlaşılacağını anlar. Bu yüz- luluk. Ey Sevgili şiirini yazar. Şiirinde Doğu tasavvu- den kendisine verilen hiçbir ödülü kabul etmeyerek funu, aşkın pirleri olarak bilinen Sadi Şirazi ve Melaye ropörtaj ve konferanslarda bulunmaz. Modernizmin Ciziri’nin ruhlarını adeta mürekkep yaparak yazmıştır. devam ettiğinin farkındadır. Gelecek zamanda ölüler Hakiki aşka ulaşmak için köprüyü geçilmek üzredir. balkonlara mı gömülecek? diye korkularını Balkon “Ey Sevgili en Sevgili uzatma dünya sürgünümü be- şiirinde anlatır. Hızırla Kırk Saat konuştuktan sonra nim!”. Şairin Sevgili dediği; Gül dediği Sonsuz İyilik kendisini yabancı bir gezegen olan dünyada bulur ve Güneşi’nin Terinden başka birşey değildir. Evet şiirle- bunu bana öğretmediniz! Bunu bana söylemediniz rini anlamak kolay iş değildir. Çünkü kendi deyişiyle diye sitem eder adeta: dünya bir uygarlık krizi yaşıyordu. “Uygarlık tarafında yok edilme tehlikesiyle karşı ’’.…Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı karşıya olan bir uygarlık çağı” (Nietzsche). Böylesi bir Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum anda dünyaya gelmek...Geç kalmak. Fakat bunun he- Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın sabını sormak; yani Batı’ya karşıtlığımızın nasıl sevgi- Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum ...’’ ye dönüştüğünü anlatmak; Batı’nın aslında bir vahşet medeniyeti olduğunu haykırmak için geç gelmiştir. Bu şiir belki de Üstadın içinde bulunduğu ruh ha- Tunus’un bağımsızlığı için. Batı adamına siz şeytanı lini tasvir eder. Evet, ömür boyunca bir kadını sevmek niçin bu kadar çok seviyorsunuz? sorusunu sormak ve bir tek Allah’a inanmak gibi olduğu, Meryem’in soyun- ötesini de söylememek için geç gelmiştir şair. Bu yüz- dan gelenlerin hala var olduğu; Ağustos böceğine iftira den onu anlamak için; geleneği, eserleri ve en önemlisi edildiğini öğretmiştir bize Sezai Karakoç. Batı’nın de- adıyla beraber anılan Diriliş davasını; Çağ ve İlham, ğiştiremediği bir Doğu’lu; yaşam tarzı ve karakteriyle Yitik Cennet, Diriliş Neslinin Amentüsü gibi sahip modernizmi protesto eden bir şair, diriliş muştusu, olduğu değerlerin ‘modern zamanlarda’ onu nasıl şiirin son ümidi, Sezai Karakoç. avangard bir şair ve düşünür haline getirdiğini bilmek Sezai KARAKOÇ Kimdir?

1933’de Diyarbakır-Ergani’de doğdu. İlkoku- kültür hayatımız için bir okul olmuş, çok sayıda aydın ve lu Ergani’de, ortaokulu Diyarbakır ve Maraş’ta, liseyi sanatçı yetiştirmiştir. Gaziantep’te okudu. Lise sonda Necip Fazıl Kısakürek’le 1990 Diriliş Partisi’ni kuran Sezai Karakoç, 1997 yı- tanıştı. Burslu öğrenci olarak girdiği Siyasal Bilgiler lında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılışına kadar Fakültesi’ni 1955’de bitirdi. 1959-1965 yılları arasında da bu partinin genel başkanlığını yürüttü. Maliye Müfettiş Yardımcılığı ve Gelirler Kontrolörlüğü görevlerinde bulundu. 1967 yılında İslamın Dirilişi ve Yazılar adlı kitapla- Eserleri rından dolayı yargılandı. Büyük Doğu, Hisar, Akpınar, Şiir Kitapları: Körfez, Şahdamar, Hızırla Kırk Saat, Dernek, Düşünen Adam, A dergilerinde deneme ve şi- Sesler, Taha’nın Kitabı, Gül Muştusu, Zamana Adanmış irler, Yeni İstanbul, Sabah ve Milli Gazete’de fıkra yazıları Sözler, Leyla ile Mecnun, Mona Rosa. yayımlayan Sezai Karakoç, 1960-1971 tarihleri arasında Araştırma ve Fikir Kitapları: Yunus Emre, Mevlana, onaltı sayı olmak üzere Diriliş dergisini yayımladı. Mehmet Akif, İslam’ın dirilişi, İslam Toplumunun Eko- Diriliş Dergisi, gerek edebiyatımız gerekse fikir ve nomik Strüktürü, Ölümden Sonra Kalkış, Mağara ve Işık.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 39 İSTANBUL BÜYÜKADA'DA BiR 'YETiM'

Hristos tepesindeki görülmeye değer miras, tarihin tozlu sayfalarından paklanıp gün yüzüne çıkmayı başardı!

Kübra Çakır Reklamcılık - Lisans Öğrencisi er yıl bahar aylarına girerken, gezilecek görü- Rum Yetimhanesi gelir. Rum Yetimhanesi kuzeydeki lecek yerlerin listesini yaparız. İstanbul’da otu- Hristos (İsa) tepesinde yer alır. Bu tepeye tırmanmak da H ranlar içinse Büyükada listenin başlarındadır oldukça meziyetlidir. Ne var ki, doğal güzellik yorgun- her daim. Gidilecek gün geldiğindeyse, önce ada vapuru luğunuzu atmaya birebirdir. Ahşap binanın karşınızda beklenir sonra eğlenceli vapur yolculuğunun ardından belirdiğini görmekse, büyülenen gözlerinizle birlikte ha- adaya ayak basılır. Aslında adaya gelmeden önce fayton yal dünyanızda bir 1964 yılından beri kaderine bırakılan mu yoksa bisiklet mi kiralanacağı kararlaştırılmış olur. yetimhane, mucizevi bir şekilde ayakta kalabilmiş devasa Bu yüzden meydana çıkarken az çok gidilecek yerler bel- yapısıyla, şüphesiz görülmeye değer miraslardan biridir. lidir. Ne var ki faytonu tercih edenler aslında adanın gizli Adanın coğrafi yapısı nedeniyle, Hristos tepesi oldukça güzelliklerini keşfetmeye dahil olamazlar. Fakat bisiklet rüzgâr alır. 1964 yılında kapatılan Rum yetimhanesi, bu tutkunları kendi rotalarını çizerek adanın bakir kalmış koşullara rağmen ayakta kalabilmiş ve sonunda 2010 güzelliklerini keşfetmenin hazzını yaşarlar.Adadaki giz- yılında Fener Rum Patrikhanesine geri verilmiştir. Bu li kalmış güzelliklerin başında hiç kuşkusuz Büyükada uzun ve zorlu sürecin ardından yetimhane tekrar koru-

40 BİZEHAS | NİSAN 2012 BÜYÜKADA'DA BiR 'YETiM'

Hristos tepesindeki görülmeye değer miras, tarihin tozlu sayfalarından paklanıp gün yüzüne çıkmayı başardı!

ma altına alınmıştır. rinde Yortu günleri olmaktadır. Bu günlerde at mey- Adadaki diğer yapılara baktığımızdaysa, güneydeki danından, Aya Yorgi tepesine çıkan yokuş boyunca Aya Yorgi tepesinin coğrafi koşulları daha elverişlidir. makaralar açılır ve dilekler tutulur. Fakat bu tepedeki iki manastır da yenilenmiştir zaman Büyükada’yı ziyaret etmenin tek kötü yanı kalına- zaman. Buradan da anlaşılabileceği gibi Rum yetimha- cak bir yer ayarlamadıysanız akşam vapuruyla geri nesi yıllar yılı ayakta kalabilmeyi başarabilmiş yegâne dönmek zorunda olmanızdır. Zira, adaya veda eder- eserlerdendir. Bunların yanı sıra, Büyükada hafta sonu ken bir gözünüz rıhtımda kalırken diğer gözünüz Rum tatil kaçamakları için de idealdir. Bir yandan tarihin yetimhanesinde kalacaktır şüphesiz. Doğal güzelliğe bizlere bıraktığı mirasları ziyaret ederken, diğer taraf- hasret kalan İstanbullular için büyük bir cevher olan tan Aya Yorgi tepesinde manzara eşliğinde yapılacak Büyükada tüm güzelliğiyle gözlerimizi büyülerken, olan çay saati veya yemek molası günün tüm yorgun- yetimhanenin terkedilmiş olması en acısıydı belki de; luğunu üzerinizden almaya birebirdir. artık korumaya alınan Rum yetimhanesi tarihin tozlu Adanın diğer önemli özelliğiyse dini ritüellere sa- sayfalarından paklanıp gün yüzüne çıkmayı başarmış- hip olmasıdır. Yetimhanesi ve manastırıyla meşhur tır. Yıllardır gün yüzüne çıkmayı bekleyen, bu devasa olan Büyükada’da, her yıl 23 Nisan-24 Eylül tarihle- yapı gelecek için umut vaat etmektedir.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 41 İSTANBUL BİR İSTANBUL MASALI OLARAK: AĞA KAPISI Salona geçtiğimizde şansınız varsa boydan boya cam olan pencere yanı boştur ve oturursunuz. Karşınızda Eminönü, Galata Köprüsü, Haliç, Karaköy ve Boğaz zenginliğinden oluşan bir tablo durmaktadır. Canlı bir tablodur. Kışın kar altında İstanbul, gün batımında İstanbul, sabah mahmurluğunda İstanbul, yaz neşesinde İstanbul; İstanbul’un her halini seyretmek mümkündür burada. Saliha Yiğit Yeni Medya - Lisans Öğrencisi Fotoğraflar: Kasım KOÇ Kasım Fotoğraflar:

42 BİZEHAS | NİSAN 2012 üleymaniye Camii’nin avlusundan Şifahane Ud, ney ve sanat müziği dinletilerinin yoğun ol- sokağına çıktığımızda taş bir duvar bize gi- duğu mekân yavaş ve dingin bir atmosfere sahiptir. İç S deceğimiz yeri gösterir. Sağa doğru yaklaşık dekor renginin bordo ve döşemelerin tahta olmasının elli adım sonra, İstanbul Müftülüğü’nün büyük kapısı da buna etkisi büyüktür. Işıklandırma ve konukların karşılar bizi. Yine sağa döneriz: Fetva Yokuşu. Sağında sohbetleri bu atmosferi bozmamak üzere kontrollü bir küçük, karanlık dükkânlar, solunda büyük bir otopark huzur içerisindedir. kapısı. Eskimiş Arnavut kaldırımı taşlarının arasına Menü, sıcak içecek olarak oldukça zengin. Çünkü topuğumuzu batıra çıkara yürürüz. Yokuşun ilk sol so- en başta söylediğimiz o kavanozlardaki çay çeşidi me- kağından içeri girdiğimizde sağdaki ikinci kapıdır: Ağa nüde bulunmaktadır. Bunlardan en dikkat çekenleri Kapısı. dağ kekiği, rezene, sudan, havlıcan, ısırgan, karabaş Kapısından başlar bu mekânın ortamının farklı du- otu, sinameki, gül, stres, sıcak şeftali ve bahar çayıdır. ruşu. Heybetli büyük bir kapıdır. İçeri girdiğinizde de Hatta keçiboynuzu çayı dahi vardır. Yeşil elma çayı kışın soğuğunda bile ılık, loş bir hava okşayıp geçer yü- benim en sevdiğim çaydır. Bazı müşterilerin özel karı- zünüzü. Girişin solunda bulunan çay ocağı ve mutfak şımlarından da faydalanılmış. Mevlâna çayı ve Nedimi bölümünden nazik bir “Hoş geldiniz” duyarsınız. Ser- çayı bunlardan ikisidir. Sıcak çayların yanı sıra soğuk vis tezgâhının ön tarafı raflarla kaplıdır ve bu raflarda içecek olarak siyah üzüm, beyaz üzüm, erik, kayısı, cam kavanozlar içinde çeşitli çaylar demlenmek üzere tarçının yer aldığı ve balla yapılan Osmanlı şurubunu hazırdır. Ayağınızın altında gıcırdayan tahtanın sesiyle da bulabilirsiniz. Tarçın ve karanfilli Sudan limonatası ilerlersiniz. Salona giden koridorun sol tarafında hatı- da bu soğuk içeceklerin en çok tercih edilenidir. Türk ra defteri vardır. Ünlü kişilerin yanı sıra birçok insanın mutfağının olmazsa olmaz içeceği Türk kahvesi mutla- imzaları vardır orada. ka tatmanız gerekenler arasındadır. Salona geçtiğimizde şansınız varsa boydan boya İçecek menüsünün çok zengin ve değişik olduğu cam olan pencere yanı boştur ve oturursunuz. Karşı- mekânda yiyecek menüsü biraz ikinci planda kalmış nızda Eminönü, Galata Köprüsü, Haliç, Karaköy, Boğaz olsa da kimse aç kalmıyor. Herkesin zevkine göre bir- zenginliğinden oluşan bir tablo durmaktadır. Canlı bir kaç çeşit yiyecek var. Börek, tost çeşitleri, kahvaltı taba- tablodur. Kışın kar altında İstanbul, gün batımında İs- ğı ve pizza seçenekler arasında sayılabilir. tanbul, sabah mahmurluğunda İstanbul, yaz neşesinde Yalnız veya bir dost ile ya da sevgili ile gidilebile- İstanbul; İstanbul’un her halini seyretmek mümkündür cek; İstanbul’u seyrederken zihni yormayan bir müzikle burada. Üç katlı ve teras katının olduğu mekânda en sohbet edilip içimizi ısıtan güzel çaylarımızı yudumla- güzel seyir bence giriş katındadır. yacağımız nadir yerlerden biridir “Ağa Kapısı”...

NİSAN 2012 | BİZEHAS 43 İSTANBUL

DÖRT MEVSİM BİR CENNET ATATÜRK ARBORETUMU

Kasım KOÇ Reklamcılık - Lisans Öğrencisi rboretumlar bilimsel araştırma ve gözlem zesidir. amacıyla yaşları ve karakteristik özellik- Gitmişken göletin yanındaki tahta iskelede bir A leri belli, her biri doğru ve dikkatli bir şe- şeyler okumak, düşünmek ya da sadece dinlenmek kilde bir araya getirilmiş olan ağaç ve diğer odunsu için birkaç saat geçirebiliyorsunuz. Sessizliği bozan bitkilerin uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip ser- tek şey ise göletteki ördek ve kazlar. Alanın derin- gilendiği bölgelerdir. Arboretumlar ilk, orta öğre- liklerine ilerledikledikçe, uzun yürüyüş parkurları tim ve üniversite düzeyine kadar tüm öğrencilere ve sayısız sayıda ağaç ve bitki; ara ara karşınıza çı- ve halka bitkiler hakkında bilgi vermek, yetiştirme kan kamlumbağalar ve kuşlar yolculuğunuza eşlik alanlarını tanıtmak ve doğa kültürünü koru maya ediyor. yardımcı olmaktır. Atatürk Arbortumu da İstanbul Atatürk Arboretumu İstanbul Sarıyer ilçesinde Üniversitesi Orman Fakültesi bünyesinde kurul- bulunan Belgrad Ormanı’nın günedoğusunda bu- muştur. Arboretum; orman mühendisleri, yerli ve lunmaktadır. Alan içerisindeki küçük göletler, eşsiz yabancı bilim insanlarının, doğaseverlerin bilimsel güzellikle ağaçlar ve kaplumbağa gibi birçok hayva- araştırmalarına olanak sağlayan bir açık hava mü- na ev sahipliği yapmaktadır. Tüm bunlar fotoğraf-

4444 BİZEHAS BİZEHAS | |NİSAN NİSAN 2012 2012 Fotoğraflar: Kasım KOÇ Kasım Fotoğraflar:

çılar için eşsiz güzellikte doğal bir ortam sağlamış Ancak gitmeden önce yanınıza su ve yiyecek bir oluyor. şeyler almanız yararınıza olacaktır. Çünkü içerisin- Sisli ve yağmurlu İstanbul günlerinde yeryüzü de gıda satışı yapılmamaktadır. Fotoğraf çekimine cennetine bürünen görünümüyle; sonbaharda eş- gitmişseniz güvenliğe kuralları sormanız faydanı- siz güzelliğe bürünen havasıyla dökülen yapraklar za olacaktır. Tripod yüzünden ormanın ortasında uzayan yollar ve bir fotoğrafçının beklediği her şey. uyarılıp, girişe kadar geri dönmeniz istenebilir. Bazı İlkbaharda yeşeren doğayla canlanıp tekrardan ekipmanlarda bazen sorun çıkabileceğinden siz doğal bir cennet görünümüne kavuşan alan kışları alana girmeden güvenliğe bir danışın ki gününüz ise yalnızlığın tadını çıkarmak için ideal bir ortam kabusa dönmesin. olmuş oluyor. Atatürk Arboretumu’na ulaşım biraz meşakkatli Dört mevsim içerisinde de doğa fotoğrafları olsa da; keyifli bir gün geçirmek ve İstanbul’un ka- çekmeyi sevenlerin yanısıra; açık alanda model çe- labalığından uzaklaşmak için tavsiye edinilebilecek kimleri yapmak isteyenlere de olanak veriyor. Fo- ender alanlardan biri. Sırt çantanıza yiyecek içece- toğraf makineniz, ekipmanınız ve modelinizle gi- ğinizi yerleştirip, arabanıza yahut otobüse atlayın dip alanda fotoğraf çekimlerinizi yapabiliyorsunuz. sessiz ve sakin birgüne yola çıkın.

NİSAN 2012 | BİZEHAS NİSAN 2012 | BİZEHAS 45 45 İSTANBUL

Yanıbaşımızdakİ Kadİm Dost: BALAT

46 BİZEHAS | NİSAN 2012 Balat’ın

Tarihi değeri büyük Balat’ın Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında onlarca yazı yazıldı, insanlar bu proje hakkında saatlerce konuştular ve tartıştılar. Balat’ta farklı amaçlarla yüzlerce fotoğraf, video çekildi. Ben ise, geçtiğimiz aylarda hazırlamak durumunda kaldığım projeme başlayana kadar ne Balat’a gitmiş ne de hakkında duyup gördüklerim üzerine ayrıntısıyla düşünmüştüm. Seda Yumuş İletişim Tasarımı - Lisans Öğrencisi

raştırma sürecinde, ilk olarak, Balat’a gitmeyi diğer yanda son yıllarda yaşamak veya çalışmak gibi tercih ettim. Haliç kıyısındaki bu semte ula- amaçlarla Balat’a gelmiş insanlar vardı ve ben onların A şım oldukça kolay oldu. Kişisel keşfim için Balat ile olan bağlarını inceleyecektim. ayırdığım zamanı Balat sokaklarında gezinerek, tartış- Bir zamanlar, İstanbul’da yaşayan Musevilerin en ma konusu evleri inceleyerek, soğuğa rağmen sokak- önemli ikamet merkezlerinden biri olan Balat’ta Yahu- larda koşuşturan çocukları izleyerek hayli sıcakkanlı ve di, Rum ve Türklerden oluşan karma bir nüfus varmış. iletişime geçmeye hazır esnaf ve Balat’ın yerli halkıyla Farklı kültür-lerin, hoşgörü ortamında yaşaması ve sohbet ederek geçirdim. Balat’ın yaşadığı kentsel dönü- birlikte oluşturulan gelenekler, bugün Balat’ın giderek şüm sürecini daha iyi kavrayabilmek adına hocalarımın artan maddi ve manevi değerlerinin kökenini oluştur- da tavsiyesiyle Gülşen İşeri’nin Metropol Sürgünleri muş. Şimdilerde ise Balat nüfusunun hatırı sayılır kıs- kitabı ile Jane Jacobs’un Büyük Amerikan Şehirlerinin mını Anadolu’dan göç etmiş insanlar oluşturuyor ve o Ölümü ve Yaşamı kitaplarını okudum. Ayrıca özellikle insanlar da Balat kültürüne kendi tarzlarında katkılar internet ortamında Balat’ın kentsel dönüşümü üzerine yapıyorlar. yazılmış, paylaşılmış bilgileri inceledim, çalışmalarımı Kentsel dönüşüm noktasında ise Fatih Belediye- bu kaynaklardan edindiğim bil-gilerin ışığında sürdür- si çalışmalara başlamış ve proje kapsamında Balat’ta düm. Projemde amacım bu yerle ilgili olarak insanların restore edilecek mekanlar ve alanlar saptanmış. Geç- ne düşündüğünü incelemek olacaktı. Bir yanda, uzun tiğimiz yıllarda ise Balat UNES-CO tarafından kültür yıllar Balat’ta yaşamış, belki sonrasında buradan taşın- mirası listesine alınmış ve Balat’a tahsis edilen bir bütçe mış ama hala Balat’la bağını koparamamış insanlar; ile Balat’ta bazı restorasyon çalışmaları yapılmış.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 47 Toparlak Kahve Balat Esnafı

Fakat, Balat halkının ve bu konuyu araştıranların lenen tiyatro, bilgisayar ve İngilizce kurslarından, fut- hemfikir oldukları bir sorun var: Fatih Belediyesi’nin bol çalışmalarından bahsetti. Kadri Bey’le konuştuktan proje ile ilgili kesin bir açıklama yapmaması. sonra geçtiğimiz yıllarda çalışmak için Balat’a gelmiş Balat’a yaptığım ikinci ziyaretimde esnaf ve yer- kişilerin bu yerle ilgili düşüncelerini öğrenmek ama- li halk beni en çok bilgi alabileceğim kaynak olarak cıyla mimar Sualp Tenker ve televizyon programcısı gördükleri Fener-Balat sınırındaki Toparlak Kahve’ye, Aydın Sulanç ile görüştüm. Bu kişiler beklediğimin kahvenin sahibine ve müdavimlerine yönlendirdiler. aksine, Balat’a çok da bağlı değillerdi. Sadece iş yerleri Ben de onların tavsiyelerine uydum. Adını mimari oradaydı ve onların Balat’a bağlanmalarını engelleyen yapısından alan kahvenin sahibi Bayram Sonay ile ko- çeşitli sebepler vardı. Buna rağmen onlar da doğru şe- nuştum. Sonrasında Yusuf Bey ve Naki Karakoç ile gö- kilde yapılacak bir kentsel dönüşüm projesine kesinlik- rüştüm. Üçü de Balat’ın eski yerlilerindendi ve benimle le taraftar olduklarını söylediler. başlarından geçen pek çok olayı ve büyüklerinden duy- Anladım ki yüzyıllardır süregelen kültürün etkisi dukları pek çok hikayeyi paylaştılar. Hatıralarla dolu Balat’ta hala hissediliyor. Ancak zamanla değişen halk bu kahvedeki sohbetimiz sırasında konu kentsel dönü- kendine yeni alışkanlıklar edinmiş ve ne yazık ki kültü- şüme geldiğinde fark ettim ki herkes, kimseyi mağdur rü canlı tutmak adına gereken çaba gösterilmemiş. Ge- etmeden yapılacak bir dönüşüm ve iyileştirme çalışma- rek tarihsel gerek coğrafi açıdan önemi oldukça büyük sına taraftar. olan bu semtte en kısa zamanda yeniden restorasyon Kahveden çıktıktan sonra yine Balat’ın yerlisi, za- çalışmalarının yapılması şart; fakat konuştuğum kişi- manının çoğunu Balat’ın ilgiye muhtaç çocuklarına lerin hemen hepsinin söylediği gibi: “Doğru şekilde, faydalı olmaya adamış Kadri Gözaydın’la görüştüm. semtin tarihi geleneklerini, özelliklerini koruyarak ve “Biz burada iyi niyetimizi dönüştürüyoruz, kendimiz.” mümkünse kimseyi mağdur etmeden.” diyen Kadri Bey, Balat’ın genç nesline faydalı olabil- Gelişmelerin ne yönde olacağını önümüzdeki gün- mek, çocukları doğru yönlendirebilmek adına düzen- lerde göreceğiz.

48 BİZEHAS | NİSAN 2012 İNCELEME

ESNAFLAR VE ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ Sürekli değişim gösteren ekonomiye rağmen, Türkiye ekonomik büyümede Avrupa’da ilk sırada yer alarak ortalama %9 civarında bir büyüme istikrarı yakalamıştır. Bu duruma rağmen küçük esnafın aklında hep şu soru dolaşmaktadır: “Türkiye istikrarlı büyüdüğü halde, neden her geçen gün biz daha az para kazanıyoruz?” Hüseyin Yıldız İşletme - Lisans Öğrencisi ürekli değişim gösteren ekonomiye rağmen, sayısı 400’e ulaşması bekleniyor. Türkiye ekonomik büyümede Avrupa’da ilk Bu bilgiler ışığında küçük esnafın “bir bak- S sırada yer alarak ortalama yüzde dokuz civa- kalın yada berberin” iş yapabilme imkanı rında bir büyüme istikrarı yakalamıştır. Bu duruma azalmaktadır. AVM’ler pazardaki rekabeti rağmen küçük esnafın aklında hep şu soru dolaşmak- büyütmeyi bırakın, sıfıra indiriyor. Sonuçta da beli tadır: “Türkiye istikrarlı büyüdüğü halde, neden her bükülen küçük esnaf, kepenkleri indirmek zorunda geçen gün biz daha az para kazanıyoruz?” kalıyor.Bu konuyla ilgili, TESK Genel Başkanı Bedevi elişen ekonomiyle birlikte halkın refah seviyesi Palandöken’in bir sözü var; “Hiper-grosmarket, alışve- de artıyor. Bu durumun sonucu olarak da in- riş merkezleri ve büyük mağazalar olarak isimlendiri- sanları lüks tüketime yöneliyor. Günümüzde, len işletmelerinin sayısının hızla artması, perakende Gtüketici grupları daha az dolaşıp her türlü ihtiyacını; piyasasında rekabet şartlarının yok olmasına yol aça- giyimden kuaförüne, marketinden mobilyasına, kadar rak, her geçen gün esnaf ve sanatkârlara zarar vermeye rahat bir şekilde temin etmek istiyor. Bu arz-talep den- devam ediyor.” gesini en iyi şekilde karşılayan yerler olarak da alışveriş Devletin, küçük esnafı desteklemek adına merkezlerini tercih ediyorlar. birçok çalışma yapmasıyla birlikte, bankalar Türkiye’de alışveriş merkezlerine (AVM) göz KOBİ desteği sağlayıp gerekli ihtiyaçları, ser- gezdirecek olursak, 2005 yılında alışveriş maye ya da teknik destek yardımında bulunarak kü- merkezleri sayısı 106’yken, bu oran 2010 yı- çük esnafı kalkındırmaya çalışıyor. Rekabetin kızıştığı lında 263 ve 2011 yılında ise 279’a yükselmiştir. İllere bu zamanda, eğer bir fikir sahibi iseniz, geç kalmadan göre alışveriş merkezi dağılımında ise, 109 AVM sayısı piyasa araştırmasını yaparak işinizi hayata geçirmelisi- ile İstanbul açık ara önde. İstanbul’u takip eden iller ise niz. Ankara 37, İzmir 17 şeklinde devam ediyor. Alışveriş Küçük esnafın bu zor ve sıkıntılı dönemi merkezlerinin aylık ortalama ziyaretçi sayısı 2010 yılı atlatmalarının yollarından biri, birbirlerine destek itibariyle seksen üç milyon yüz onbir bin otuz beş olup ortaklık kurmaları ve yeniliklere ayak uydura- olarak kaydedilmiştir. AVM Potansiyel İhtiyat Raporu- rak kendilerini geliştirmeleridir. Bunun en basit yolu iş na göre 2013 yılı itibariyle Türkiye’de alışveriş merkezi planı hazırlayarak başlamak olabilir.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 49 TARİH Reytinglerin Fatihi KanuniSultan Sülüman

Reytingler Fatihi Kanuni Sultan “Sülüman” kimdir? Dizide bize anlatılan “Sülüman” yayınlanan bölümlerin sadece birkaçında İstanbul dışına çıkmıştır. Hayatının çoğunu haremde geçiren sultan boş vakitlerinde kadınları düşünmek ve haremden cariye seçmek için kafa yormak gibi önemli devlet meseleleriyle uğraşmaktadır. Bu yüksek çalışma temposunun yanında gözdesi Hürrem’in kaprislerine ses çıkaramayacak ve sarayda olan hiçbir meseleden haberdar olamayacak kadar yüksek akli yetilere sahiptir. Sultan’ın unutulmaması gereken en önemli özelliği ise çapkınlığıyla tüm dünyaya adını duyurmasıdır. Bu ayırıcı vasıfların yanında “Sülüman” Han’ın A/B ve Total’de reytingleri alt üst etmesi onun başarısının en önemli göstergesidir. Erkan Alan Halkla İlişkiler - Lisans Öğrencisi

50 BİZEHAS | NİSAN 2012 eki Kanuni Sultan Süleyman Han kimdir? Batılı tarihçilerin üstün P hükümdarlık vasıfları nedeni- yle ‘Magnificent Süleyman’ (Muhteşem Süleyman) dediği, döneminde Osmanlı tebaası tarafından, toplumsal huzuru sağlayan yasaların fikir mimarı olması nedeniyle Kanuni Sultan Süleyman adıyla anılan, günümüzün kendini modern ve ilerici zanneden toplumunda ise malu- munuz dizi nedeniyle çapkınlıkları ve gönül oyunlarıyla bilinen, bir Osmanlı Hakanıdır, Kanuni Sultan Süleyman. Son günlerin popüler tarihi şahsiyeti Ka- nuni hakkında konuşmadan önce hayatı hakkında birkaç bilgi vermek elzemdir. Süleyman Han 1495’te Trabzon’da doğdu. Babası gözü karalığı ve hiddeti nedeniyle “Yavuz” ismiyle bilinen Birinci Selim, an- nesi Ayşe Hafza Sultan’dır. Birinci Süley- man yirmi beş yaşına geldiğinde hiç erkek kardeşi olmadığı için taht mücadelesi yapmadan Osmanlı İmparatorluğu’nun onuncu padişahı ve İslam Dünyası’nın yetmiş beşinci halifesi(İslam uygarlığında Peygamber Hz. Muhammed’in (s.a.v) pe- ygamberlik dışındaki tüm yetkilerine sa- hip ve seçim yoluyla başa gelmesi uygun olan hükümdar.) oldu. 1566 yılında Ziget- var Seferi sırasında hayatını kaybeden Kanuni, kırk altı senelik hükümdarlığının yayınlayanlar da toplumun tarihi birikimini tah- sadece bir buçuk senesini İstanbul’da geçirecek kadar rip ederek kim olduğunu bilmeyen, neler yaptığının kendisini milletine adamış çalışkan ve üretken bir ve yapabileceğinin farkında olmayan, kendisinde hükümdardır. Ayrıca Sultan bu bir buçuk sene içer- geleceği şekillendirmek gibi bir yetenek ve sorumlu- inde el oyması kutucuklar yapıp bunları pazarda gi- luk görmeyen, yaratan değil tüketen, her zaman ikinci zlice sattırarak gelen parayla da Ravzayı Mutahhara’nın sınıf insan olarak kalacak bir insan yığını oluşturmak (Medine’de Hz. Muhammed’in (s.a.v) kabrinin ve bu yığını kendi çıkarları doğrultusunda kolayca bulunduğu mekan.) kandillerine yağ aldıracak kadar yönetmek amacıyla bizim tarihimizi bize, deyim yer- insan-ı kâmildir. Ağaçları saran karıncaları itlaf etmek indeyse “televole” anlayışıyla sunmaktalar. Asıl mühim için dahi Şeyhülislam’a danışacak kadar inandığını hadise bu ahlak ve cehalet tüccarlarının yaptıkları yaşayan, Muhibbi mahlasıyla üç binin üzerinde şiir değil toplumun bu tüccarların sattığı kokuşmuş mal- yazacak kadar sanatçı kimliğine sahip, bir mektubuyla lara teveccüh göstermesidir. Biz en basit alışverişte Fransa’da dansı yasaklatabilecek derecede kudretli bir dahi saatlerce düşünüp tercih değiştirirken, genelde devlet adamıdır, Süleyman Han. toplumun özellikle de gençlerin ve çocukların hayat ve Seferlerine ve döneminde kazandığı tüm dünya görüşünü etkileyecek bu paçavra ticaretine dur başarılara ve kişiliğini anlatan tüm bu açık gerçeklere diyemiyoruz. rağmen Sultan Süleyman’ı bize “Sülüman” olarak Ümit ediyorum ki bu tepkisizliğin sebebi söz ko- sunanların amacı nedir? Tarih öğretiminin amacı nusu dizinin sadece bir eğlence ve vakit öldürme aracı bilindiği gibi geçmişten ders çıkarıp gelecekte aynı olarak görülmesidir. Aksi takdirde toplumun kendi hataları yapmamamızı sağlamak ve yine geçmişteki köklerine ne kadar uzak kaldığının göstergesi olacak başarı ve özgüvenden feyizlenerek geleceği doğru bu durum M.Kemal Atatürk ‘ün belirttiği gibi başka şekillendirmemize yardımcı olmaktır. İşte bu diziyi milletlerin avı olma tehlikesinin de habercisidir.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 51 TARİH KARAMANLILAR “Gerçi Rum İsek de Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz”

Şehnaz Şişmanoğlu Şimşek Kadir Has Üniversitesi Türk Dili Dersi Öğretim Görevlisi

azının başlığını oluşturan bu dize bir dörtlük- nancayı Arap harfleriyle yazan Giritliler, İbrani alfabe- ten alındı. Bu dörtlük 1896 yılında Yannis Yan- siyle Yunanca yazan Yahudiler bunlardan bazıları. Y nidis tarafından yazılmış Kayseri Metropolit- Yaşam alanları; dönemden döneme değişse de baş- leri ve Malumat-ı Mütenevvia adlı kitapta yer alıyor. ta Kapadokya bölgesi olmak üzere, Kuzeyde Ankara, Devamı ise şöyle: “Gerçi Yozgat’a, güneyde Adana Rum isek de Rumca bil- ve Antalya’ya, doğuda mez Türkçe söyleriz/ Ne Kayseri ve Sivas’a kadar Türkçe yazar okuruz ne olan bölgelere ve Batıda de Rumca söyleriz/ Öyle Aydın vilayetinin sınır- bir mahludi hattı tarika- larına kadar genişleyen timiz vardır/ Hurufumuz Karamanlıların kökeni Yunanice Türkçe meram ile ilgili genel olarak iki söyleriz”. Bu dörtlüğe tarih tezi kabul görüyor. yakından bakarsak şöy- Bunlardan biri, genellikle le bir durum karşımıza resmi Yunan tarihyazımı çıkıyor: Şiirin öznesi tarafından öne sürülen, kendini Rum olarak ta- Karamanlıların Yunan nımlayan ancak Rumca kökenli oldukları ve Yu- bilmeyen, konuştuğu dil nanca konuşan diğer olan Türkçeyi ise Yunan Rumlardan izole yaşama- harfleriyle yazan biri- ları ve Türklerle süregelen dir. Literatürdeki adıyla ilişkileri nedeniyle Türk- Karamanlılar; Türkçe çe konuştukları şeklinde- konuşan, ibadetlerini bü- dir. Bu konuda daha çok yük ölçüde Türkçe olarak Türkler tarafından kabul yapan ancak Türkçeyi gören tez ise Karamanlı- Arap harfleri ile değil Yu- ların, Osmanlı fethinden nan alfabesi ile yani Ka- önce Bizans döneminde ramanlıca olarak yazan Anadolu’ya gelerek yerle- Ortodoks Hıristiyan bir şen Türkler olduklarıdır. topluluktur. Aslında, Ka- Söz konusu görüşe göre, ramanlıca Osmanlı’nın Bizans ordusunda paralı çokdilli dünyasını yansı- asker olarak görev yapan tan birçok örnekten yalnızca biri: Türkçe konuşan ve bu Türkler zamanla hükümdarlarının dinini benimse- Ermeni harfleriyle Türkçe yazan Ermenilerin dışında, miş ancak kendi dillerini muhafaza etmişlerdir. İznik civarında Yunan harfli Ermenice kullanan ve Er- Peki bu iki görüşün ötesinde Karamanlıların kendi menice konuşan Rumlar, Frankolevantini olarak adlan- kimlik algılamaları neydi? “Karamanlı” tanımı aslında dırılan Latin karakterlerle Yunanca yazan ve Yunanca Türkçe konuşan Hıristiyanların çok da benimsemedik- konuşan Levantenler, Girit’te Yunanca konuşan ve Yu- leri, onları “kaba saba, kültürsüz, eğitimsiz” olarak

52 BİZEHAS | NİSAN 2012 yaftalayan bir ifadeydi; onlar kendilerini çoğun- Kurtuluş Savaşı sonrasında 1923’te imzalanan lukla “Anadolulu Ortodoks Hıritiyanlar” olarak ta- Lozan Nüfus Mübadelesi antlaşmasıyla, çoğu tek ke- nımlamaktaydılar. 19. yüzyıldan itibaren Anadolu’dan lime Yunanca bilmeyen Anadolu Hıristiyanları Or- İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlere göç etmeye baş- todoks oldukları için memleketlerinden ayrılmak ve layan Anadolulu Hıristiyanlar, kurdukları matbaalarla Yunanistan’a gitmek zorunda bırakıldılar. Karamanlıca Yunan harfli ve Türkçe olarak öncelikle dini eserler, yayın dünyası ise doğal olarak mübadele sonrasında ke- sonrasında ise gazeteler, romanlar ve çeşitli alanlarda sintiye uğradı. Bugün çoğunlukla Kuzey Yunanistan’a kitaplar yayımlamaya başladılar. Bu yayınlar içerisinde yerleşmiş olan Karamanlılar, çeşitli şehirlerde kurduk- 1850-1920 arasında yayımlanan Osmanlı basın tari- ları derneklerle Anadolu Hıristiyan kültürünü devam hinin en uzun ömürlü gazetelerinden Anatoli (Doğu) ettirmektedirler. Türkiye’de ise özellikle Kapadokya ve ilk Türkçe romanlardan biri olan Temaşa-i Dünya bölgesinde bazı evlerin kapılarında, mezar taşlarında ve Cefakâr u Cefakeş (1871-1872) özellikle önemlidir. ya da İstanbul’da Balıklı Rum Kilisesi bahçesinde Kara- Her iki yayın da Karamanlıcanın en üretken ismi olan manlıca yazıtları görebilirsiniz. Evangelinos Misailidis’in imzasını taşır.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 53 TARİH

İmparatorluğun Tasfİyesİne Gİden Yol: Yüzüncü Yılında Balkan Felaketİ (1912-1913)

İlber Ortaylı’nın tabiriyle “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”, Rumeli topraklarında yaşayan yerli halkların milliyetçi uyanışları, bunları takip eden çoğunluğu dış destekli ayaklanmalar, savaşlar, katliamlar ve toprak kayıplarıyla Osmanlı Devleti ve Balkan Türkleri için acılarla doludur. Nihat Çelik Uluslararası İlişkiler - Doktora Öğrencisi

senesindeki Karlofça Anlaşması ile Os- lar altında, aralarındaki ihtilafları bir süreliğine de 1699 manlıların Avrupa’daki üstünlüğü kesin olsa gidermeyi başaran Balkan devletleri, Osmanlı olarak sona ermiş, Macaristan başta olmak üzere pek Devleti’ne karşı saldırı amaçlı bir ittifak oluşturdular. çok toprak elden çıkmıştır. Bu çöküşün belki de en acık- Mart 1912’deki Bulgar-Sırp İttifak Antlaşması’nı, Mayıs lı sahneleri 19. yüzyılda yaşanmıştır.İlber Ortaylı’nın ta- ayındaki Bulgar-Yunan Antlaşması ve Karadağ ile ya- biriyle “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı”, Rumeli top- pılan antlaşmalar izledi. Romanya, Silistre şehrinin ve- raklarında yaşayan yerli halkların milliyetçi uyanışları, rilmesi karşılığında tarafsız kalmayı kabul etti. Osmanlı bunları takip eden çoğunluğu dış destekli ayaklanma- Devleti, bu ittifak sisteminin ortaya çıkışını öngöreme- lar, savaşlar, katliamlar ve toprak kayıplarıyla, Osmanlı miş ve engellemek adına bir şey yapamadığı gibi, ge- Devleti ve Balkan Türkleri için acılarla doludur. rekli askeri tedbirleri de alamamıştır. 8 Ekim 1912’de 20. yüzyıla gelindiğinde, Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ’ın savaş ilanını müteakip, ittifakın diğer üye- Sırbistan, Karadağ ve Romanya, artık iyice zayıflayan leri de 17 Ekim tarihinde Osmanlı Devleti’ne savaş ilan Osmanlı Devleti’nin mirasını paylaşmak için birbir- etmiş ve birkaç cepheden taarruza geçmişlerdir. ‘Büyük leriyle büyük bir rekabet içindeydiler. İşte bu şart- Devletler’, Osmanlı Devleti’nin zafer kazanacağını dü-

54 BİZEHAS | NİSAN 2012 şünerek, savaş sonrasında sınırlarda bir değişikliği ka- mayan Bulgaristan, 16 Haziran 1913 müttefikleri olan bul etmeyeceklerini ilan etmişlerdir. Osmanlı Ordusu Yunanistan ve Sırbistan’a saldırmıştır. Osmanlı Devleti sayı azlığının yanı sıra, silahlarının yetersizliği, subay bu durumdan istifade ederek, Bulgarların boşaltmak kadrosunun siyasi sebeplerle ikiye bölünmesi, eğitim zorunda kaldıkları Edirne şehrini 21 Temmuz 1913’te ve komuta yetersizliği gibi sebeplerle, Batılı uzmanları kurtarmayı başarmıştır. bile şaşırtacak şekilde büyük bir bozgun yaşamıştır. İş- İşgaller, Balkan Türklerinin durumunu iyice zor- kodra, Yanya, Üsküp, Priştina, Manastır, Selanik ve eski laştırmış ve bu nüfusu bir daha geri gelmemek üzere başkent Edirne gibi önemli şehirler ya düşmüş ya da yaşadıkları topraklardan göndermek isteyen Balkan kuşatılmıştı. Bulgar kuvvetleri, İstanbul’a 30 km. kadar devletleri bazen düzenli ordularıyla bazen de çeteler yaklaşmış ancak Çatalca mevkiinde durdurulabilmişti. marifetiyle katliamlara girişmişlerdir. Bu olaylar neti- 12 Kasım’da Selanik, birkaç saat farkla Bulgar kuvvet- cesinde birkaç milyonluk bir nüfus kış şartlarında yol- lerinden önce Yunan kuvvetlerinin eline geçmiştir. 30 lara düşmüş ve İstanbul’a ulaşmaya çalışmıştır. İstan- Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşması ile savaş sona bul sokakları ve camiler, aylarca kalacak yeri olmayan ermiş, Osmanlı Devleti Edirne de dâhil olmak üzere perişan haldeki bu ‘Rumeli muhacirleri’ ile dolmuştur Rumeli’deki topraklarını kaybetmiş ve İstanbul’un etra- ve “Balkan Bozgunu” ya da “Balkan Felaketi” anılan fındaki küçük bir araziye sıkışmıştır. ‘Büyük Devletler’, bu olay, zihinlerde acı hatıralar bırakmıştır. Bu acı ha- sınır değişikliğini tanımayacaklarına ilişkin açıklama- disenin 100. yılında aziz şehitlerimizi ve vatan yoluna larını, Balkan devletlerinin zaferleri üzerine kolayca düşerek can verenleri bir kez daha saygı ve minnetle unutmuşlardır. Fakat toprak kazançlarından tatmin ol- anıyoruz.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 55 GÜNDEM arap BAHARI Arap Dünyası, uzun süredir mitingler, halk protestoları, ayaklanmalar ve silahlı çatışmalarla çalkalanıyor. Tunus’ta Muhammed Bauzizi’nin kendisini yakmasıyla başlayan bu akım, sonrasında Mısır, Libya, Suriye, Yemen, Cezayir, Bahreyn ve Ürdün gibi diğer bölge ülkelerine de sıçradı. Pelin Kahveci Sabancı Üniversitesi Siyaset Bilimi - Yüksek Lisans Öğrencisi

unus’ta Bin Ali’nin ülkeyi terketmesi, kontrol altında tutulduğu yönetimlerde yaşayan Mısır’da Mübarek’in görevini bırakması ve Orta Doğu halkı, iklim değişikliğiyle gelen buğday TLibya’da Kaddafi’nin öldürülmesiyle sonuç- fiyatlarının yüksel-mesine ve küreselleşmeyle bir- lanan bu geniş halk hareketi, Suriye’de ise Esad’a likte artan işssizlik gerçeğine daha fazla dayanama- karşı hala ayakta ve direnişle devam ediyor. Peki dı. Sonunda daha iyi yaşam koşullarına kavuşmak uluslararası arenanın “Arap Uyanışı” olarak adlan- ve korkunun egemen olmadığı demokratik rejimler dırdığı bu hareket, neden 21. yüzyılda patlak verdi? kurmak umuduyla, yüzyıllardan beri boyun eğdik- Toplum düzeninin baskıyla sağlandığı, siyasi haya- leri liderlerine karşı ayaklandılar ve değişimin fiti- tın tek bir kişi ya da grubun elinde olduğu, kişisel lini ateşlediler. Daha da önemlisi, Orta Doğu halkı özgürlüklerin kısıtlandığı ve hatta internet kulla- için bu ayaklanma sadece ekonomik ve siyasi mese- nımı gibi, günümüz teknolojik gelişmelerinin dahi lelerden ibaret değil; aynı zamanda insan onurunu,

56 BİZEHAS | NİSAN 2012 uzun süreden beri, katı yönetimlerinin hapsettiği lecek ve halka hesap verilebilirliği sağlayabilecekler zincirlerinden kurtarma isteğinin toplu olarak dile mi? Sadece siyasi yapıyı değiştirmek, Orta Doğu gelmesidir. Bu yüzdendir ki yıllardan beri Batı ta- halkının uzun süreden beri çektiği sıkıntıları din- rafından uyuduğu söylenen orta sınıf, kapitalizm- dirmeye yeterli olacak mı? En önemlisi de, Doğu ve le birlikte gelen bilgi devriminin etkisine kapıldı Orta Avrupa devrimlerindeki gibi (1989), geciş sü- ve bilinç düzeyinde bir dönüşüm sürecinde girdi. recini yumuşatacak devlet kurumlarının olmaması, Sonuçta, düne kadar herkesin hakir gördüğü, Orta bu kitle hareketini ne yönde etkileyecek ve nasıl dö- Doğu coğrafyasındaki üç yüz bin insan, ölmeyi ve nüştürücek? Bunun gibi, Arap Baharı’nın gelişimine işkenceyi göze alarak, meydanlara döküldü ve “Arap ve geleceğine dair pek çok soru, tüm dünyanın, özel- Uyanışı” sürecini başlattı. likle siyaset bilimcilerin, kafasını kurcalamakta. Fa- Bu noktadan sonra, siyaset bilimciler, Arap kat bana göre irdelenmesi gereken esas nokta, Orta Yarımadası’nda başlayan kitle hareketinin, nasıl Doğu halkının kökleşmiş diktatörlüklerinin eşit- gelişeceği ve ne şekilde sonuçlanacağının merakı sizliklerine ve haksızlıklarına, karşı bütün tehlike- içindeler; çünkü geniş bir halk hareketini ateşleye- leri göze alarak, 21. yüzyılda, Arap Yarımadası’nda bilmek kadar sürecin devamlılığı ve ne yöne gide- artık kendi istek ve iradesini ortaya koymaya karar ceği de, hareketin hedeflenen amacına ulaşmasın- vermesi ve bunun için eski yönetimlerini değiştir- da en temel etkenlerden. Yüzyıllardan beri baskıcı me mücadelesine girdiği gerçeğidir. Şüphesiz ki bu yönetimler tarafından yönetilen Orta Doğu halkı, da küreselleşmeyle birlikte gelen bilgi devrimi ve Arap Yarımadası’na demokrasiyi getirmede başarılı farkındalığın, dünya çapında, insanı dönüştürmesi olabilecek mi? Yıkılan yönetimlerin yerine yenileri ve bireyi ön plana çıkarmasında yatıyor. İşte, tam- nasıl ve kimler tarafından kurulacak? Kurulan yeni da saygı duyulması gereken, Orta Doğu insanının, rejimler, halkın isteklerine ne derece cevap verebi- içinde bulunduğu bu fikir dönüşümüdür.

NİSANNİSAN 20122012 || BİZEHASBİZEHAS 57 57 GÜNDEM Mehmet Fatih Acemoğlu - Enes Pulluk Hukuk - Lisans Öğrencileri GÜNCEL BİR SORUNUN PERDE ARKASI AŞİRET DÜZENİ VE PKK REALİTESİ ünümüz siyasi atmosferi içinde birbirine gittikçe rine bir takım vaatlerde bulunarak bölgede yaşayanların yaklaşan PKK realitesi ile Kürt sorunu aynı ze- temsilcisi olarak öne sürmüşlerdir. Siyasetten, haktan, G minde mütalaa edilir olmuştur. Teorik çerçevesi hukuktan bihaber vatandaş ise çogu zaman neden oy oldukça kapalı göndermeler içeren bu önerme dahi kimi- verdiğini bile bilmeyerek kendisine emredileni yapmıştır. lerince sorunlu kabul edilecek ve PKK ile Kürt sorununun Zaten imtiyazı elinde bulunduran aşiretlere bir de hukuk zaten ayrı düşünülemeyeceği, barış odaklı bir çözümün düzeninden destek sağlanmış oldu bu bağlamda. Tabi ancak PKK’nın Kürt siyasi hareketinin ayrılmaz bir parça- ki bölgeye hizmet ve yatırım yapma görevi de bölgenin sı kabul edildiği takdirde mümkün olacağı ileri sürülecek- temsilcileri olarak seçilen aşiret reislerine verildi. Bu aşi- tir. Bu konuda takdir, toplumsal uzlaşının vereceği karar ret sisteminin hukuk düzeninde devam etmesini sağlayan ve siyaset kurumunun göstereceği iradenin neticesinde en büyük destek olmuş oldu. Aşiretler bu konuda kendi ortaya çıkacaktır. Bununla birlikte hemen belirtelim bu menfaatleri doğrultusunda gerekli adımları atmakta hiç yazının temel argümanı; PKK sorununun bir Kürt sorunu gecikmediler ve devamlılıklarını sağlayacak her türlü olarak doğmadığı, değişen dünya koşulları içinde ve özel- maddi gücü elde etmeye çalıştılar. Bu süreçte en çok za- likle Sovyetlerin yıkılmasından sonra, soğuk savaş olarak rarı yine şüphesiz ki güneydoğuda yaşayan vatandaşlar nitelenen dönemin kapanmasıyla birlikte, Sosyalist hare- görmüştür. Bölgede gözlemlenen toplumsal hareket ilk ketlerin görünüm değiştirdiği ve epistemolojik anlamda olarak bilinçsizce de olsa, bu feodal yapılanmaya karşıdır. sarsıldığı bir süreçte, Marksist yönü ağır basan bir örgütün Bu toplumsal tepkinin temelleri ideolojik olarak sosyalist silahlı sol ideolojisini geri plana atmak zorunda kalıp he- bir çizgiye kayacaktır. PKK da ileriki yıllarda bu toplumsal nüz mecrası belli olmayan, adı konmamış Kürt sorununu tabandan beslenecektir. öncelikli mesele olarak üstlenmesiyle ortaya çıktığı şeklin- dedir. Öncelikle sorunun temellerinde yatan hukuk boşlu- Örgütün Doğuşu ve Türk Solu ğunun nasıl ortaya çıktığını inceleyeceğiz. 1970’li ve 80’li yıllarda faaliyet gösteren sol grupların Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu, Devrimci Halk Kurtuluş Demografik bir dinamik: Aşiret Cephesi gibi isimlerinin olması ironiktir. Zira burada Aşiretler varlığını, toplum gücüne ve imtiyazlara borç- geçen ordu, cephe, hareket gibi tabirler aslında militarist ludur. Şöyle ki; feodalitenin Avrupa’da sahip olduğu güç zihin dünyasının paradoksal şekilde sol-sosyalist siyasi ve imtiyazlara, bu sistemin Güneydoğu’da ki tezahürü kanadın genetiğine de yerleşmiş olduğunun gerçeğidir. olan aşiretler de toprağın mülkiyetine ve imtiyazına sahip Gerçekten ülkemiz sol hareketleri uzun süre silahlı ey- olmuşlardır. İnsanlar toplum halinde yaşadıkları için, can lemlerle ve anarşizm kavramının yapıcı felsefi derinliğin- ve mallarını koruyabileceği bir ortam ihtiyacı içerisinde- den ziyade yıkıcı siyasi pratiğiyle kol kola olmuştur. Sos- dirler. Aşiretler kendi imtiyazları saklı kalmak şartıyla-o yalizmi emperyalizme karşı tepki göstermekle eşdeğer dönemin koşullarında- insanlara yaşanabilir bir ortam gören ve bununla yetinen üniversite gençliğinin teorik sağlamışlardır. Aşiretlerin bu sistem içerisinde genel-ge- altyapısı ve sosyalizm birikimi, o zamanın Batı Avrupa çer bir örf ve adet kuralları vardır. Ve katıdır. Hukuk dü- gençlik hareketleri ile kıyaslandığında güdük kalmıştır. zeninin korumadığı bir ortamda, sürdürülebilir bir hayat İşte uzun vadede farklı bir etnik kökenden beslenecek sağlanabilmesi için aşiretlere mensup herkes törelere sıkı olan Kürdistan İşçi Partisi de diğerleri gibi devrimci dü- sıkıya bağlıdır. O devrin cehaletini de göz önüne getire- şüncelerle doğmuş ve fakat diğerlerinden farklı olarak cek olursak; aşiretler, itibarını ve gücünü kaybetmemek ülke genelinden çok bölgedeki feodal yapılanmaya ve için güttükleri kan davası sonucu nice insanlar hayatını merkezi iktidarın bölge üzerindeki gölgesi aşiret liderle- kaybetmişlerdir. Son olarak,aşiretlerin devamlılığını sağ- rine yönelik bir eylem programı takip etmiştir. Nitekim layan en önemli etkenler;aşiret birliğine ve reisine mutlak örgütün kurucu çekirdek kadrosunun Marksist yoğun- bağlılık ve itaattir. Her ne olursa olsun törelere riayet ede- luğu ilerleyen dönemlerde bu çizginin terk edilmesiyle cek fedailer her zaman ve her dönemde mevcut olmuştur. birlikte azalmaya başlayacaktır. Daha heterojen hale gel- Bu da yine bize o dönemin cehaletini göstermektedir. meye başlayan Kürt hareketinin içinde yeni oluşumlar Bu aşiret düzeni, neden halen kalıntılarıyla yaşamak- gözlemlenecek ve özellikle muhafazakar kanadın dahil ta, bundan kim ve ya kimler faydalanmakta? Ülkemizde olmasıyla birlikte Kürt sorunu günümüzdeki çizgisine aşiret sisteminin devamlılığını sağlayan en büyük etken evrilecektir. siyasi partilerin bilerek veya bilmeyerek yürüttüğü yanlış 95 yılında yeni bir yapılanma yaşayan örgütün bayra- politikalardır. Yakın tarihimize bakacak olursak, siyasi ğından orak ve çekiç işareti çıkarılacak, Maksist isimlerin partiler, güneydoğu ve doğudaki vatandaşların oylarını ciddi bir kesimi tasfiye edilecek ve örgüt soğuk savaş son- ve desteğini almak amacıyla siyaseti vatandaşla yap-mak rası dünya koşullarına hem yapısal hem de amaçsal olarak yerine,daha kolay ve zahmetsiz bir yol olan aşiret reisle- ayak uydurmaya çalışacaktır.

58 BİZEHAS | NİSAN 2012 Bir Tanık Anlatıyor Yıllardır Amerika’da Clark Üniversitesi’nde ders veren tarih pro- birleşik direniş cephesi kurduk. Öcalan’la 1984’e kadar öyle bir beraber- fesörü Taner Akçam, 1970’lerin öğrenci liderlerinden biri olarak Türk liğimiz oldu. Ama biz siyasi hareket olarak 1984’ten sonra Suriye’yi terk solunu ve Kürt siyasetini çok iyi bilen, Apo’yu iyi tanıyan ve PKK’nın ettik. Mesela 1980’de 12 Eylül’den ya birkaç ay önce ya da sonraydı... kuruluşunu ve büyümesini yakından izlemiş olan biridir. Aşağıda, Kendisinden bir mektup aldım. Akçam’ın Taraf Gazetesinde (13 Mart 2012 Salı tarihli) yayımlanan rö- portajından ilgili bölümlere kesintisiz yer veriyoruz. Taner Akçam bizim Mektubunda ne diyordu? bu yazı da yer verdiğimiz görüşleri tamamlıyor: “[Abdullah Öcalan ile] Kafasındaki model gene 1975’te söylediklerine yakındı. O cümle- Ankara’da öğrenci hareketinde beraberdik. Ankara’da yüksek öğrenim leri hiç unutmam. “Mustafa Kemal, Anadolu’ya çıktığında yaptığı ilk derneğinin yönetim kurulu üyesiydik. O, Siyasal Bilgiler Fakültesinin iş, Kürt aşiret reislerine mektup yazıp, onları Kurtuluş Savaşı’na davet temsilcisiydi. Ben, ODTÜ’nün temsilcisiydim. Bizler, Mahir Çayan’a etmek oldu. Burjuva ve feodal önderlerimizin o zaman yapabildiği şey- yakın düşünen gençlerdik. Türk ve Kürt halklarının silahlı mücadele leri biz sosyalistler bugün niçin yapmayalım? Siz yukarıdan ben aşağı- temelinde birlikte Türkiye’de sosyalizmi kuracağına inanırdık. Apo, dan Türkiye’de faşizme ve askeri rejime karşı mücadeleyi örgütleyerek “Mahir Çayan’ın söyledikleri en iyi Kürdistan’da uygulanır. Batıda şe- Türkiye’de demokrasiyi ve özgürlüğü kuralım” demişti bana.” hirlerde olmaz bu. Kalkın Kürdistan’a gidelim bu işi oradan başlatalım” derdi. Silahlı mücadelenin Kürdistan’da örgütlenmesi gerektiğini savu- Sonra görüşmediniz mi bir daha Apo’yla? nurdu. Nitekim Ankara’yı terk etti. Çok gelişmeler oldu. Dedim ya... 1981-83 yıllarında Türkiye’deki bütün sol siyasi hareketler olarak faşizme karşı birleşik direniş cephe- Sonra hiç karşılaşmadınız mı? si diyebileceğimiz bir organizasyona gittik. Yılmaz Güney de bunun 1981 sonrasında Suriye’de karşılaştık. O dönemde hem Avrupa’da içindeydi. Askeri rejime karşı mücadele ederek askeri rejimi yıkacak ve hem Türkiye’de askeri rejime-faşizme karşı bütün solun içinde olduğu sosyalizmi getirecektik.”

Örgüt yapısının Marksist yorumuyla benimsenen dünya görüşlerine hareketlilik kazandırma hevesleri bu- sosyalist çizgisi Türk aydınları arasında da ilgi odağı ol- gün de sürmektedir. Bu cümleden olmak üzere önce 80 muştur. Kemalist-ulusalcı kanadın nev-i şahsına mün- darbesiyle yontulan, sonra soğuk savaşın son bulmasının hasır ismi Yalçın Küçük’ün Öcalan’ın masasına konuk ardından umutları gittikçe azalan solcu aydınlarımız için olması esasında bir çelişki değildir. Her ne kadar Kema- Kürt siyasal hareketinin ifade ettiği hayati önem varoluşsal list-ulusalcı siyasal tezlerin evrensel genel-geçer anlam bir boyut kazanmıştır. Burada bahsedilen solcu aydınları- dahilinde “sol” olarak tanımlanagelen siyasi ve ideolojik mız şüphesiz solcu olduklarını “zanneden” Kemalist-ulu- fraksiyonla buluşması derin bir kafa karışıklığının, plato- salcı tezleri kurgulayanlar değildir. nik bir aşk hikayesinin ve gerçekte cahilliğin ürünü olsa da, nerede durduğunu bilen Marksist/Sosyalist Öcalan Kayıtlara geçmesi açısından; röportajın başlığı “Özerk- ile aynı tarafta durduğunu “zanneden” Kemalist-ulusalcı lik, Türk-Kürt katliamı getirir” şeklindedir. Anlaşılıyor ki Yalçın Küçük’ün aynı masada buluşması anlamlıdır. Yeri Öcalan’ın amacı diğer sol örgütlerle birlikte Türkiye’de fa- gelmişken hemen belirtelim Yalçın Küçük – Abdullah şizmi yıkmak ve demokrasiyi tesis etmektir; Kürtlere siyasi Öcalan buluşması örgütün henüz geniş anlamda sosyalist bir statü kazandırmak değil. O çok daha sonra, örgütün dünya görüşü doğrultusunda hareket ettiği dönemlerde işlevsizleştiği bir dönemde yukarıda açıklanan konjonktür gerçekleşmiştir(1993). Yalçın Küçük, Öcalan liderliğin- içinde dillenmeye başlayan yeni bir söylemdir. deki PKK’yı sosyalist bildiği için, Türkiye’nin kurtuluşu- nu Türk-Kürt sosyalistlerin sağlayacağına inandı. Sonra, Son söz yerine PKK’yı Kürt milliyetçiliği yapıyor diye eleştirdi ve yollar Bugün PKK realitesi, geniş anlamıyla Kürt siyasi ha- ayrıldı. 1993 yılında, örgütte meydana gelen yapısal de- reketi, doğumuna vesile olan kökenlerden oldukça farklı ğişimin hemen ertesinde örgüte bu kadar yakın duran bir noktaya taşınmıştır. Bu dinamik bir değişimdir. Siyasi sosyalist-devrimci(!) Kemalist-ulusalcı Yalçın Küçük’ün enstrümanları kullanmaya daha istekli, demokratik kanal- sonradan PKK’yı Kürt milliyetçiliği yapıyor diye eleş- larda aktif ve hatta otoriterleşme eğilimleri gösteren statik tirmesi manidar olduğu kadar yazının temelinde yatan iktidarı frenleyen bir siyasi hareket ile karşı karşıyayız. Bu anafikirle de uyumludur. PKK ve bununla birlikte Kürt durum PKK’yı ortaya çıkartan dinamiklerden oldukça siyasal hareketinin diğer organları gerçekten Kürt milli- farklı bir konumda olduğumuza ve hepimizin, sorunun yetçiliği mi yapıyor? Bu sorunun cevabı üzerine yorum kalıcı barışın tesisiyle çözümlenmesi noktasında silahlı yapmayacağız, sadece görünen gerçeği işaret etmekle ye- bir örgüt olan PKK ‘dan çok daha fazla, meşru bir siyasal tineceğiz. parti olan BDP’ye ihtiyaç duyduğumuza işaret etmektedir. İçinde bulunduğumuz süreç ve bir üyesi olduğumuz batı Günümüzde... dünyası, bu dünyanın değerleri, provakatif istisnalar bir Sosyalizmin ülkemizde yıllarca teorisyenliğini yapmış, tarafa her iki kesimin toplumsal huzura duyduğu hasret bunu pratiğe de dökmüş birçok ismin, etnik köken itiba- BDP’nin ve siyasi-meşru zeminde hareket etmeye kararlı riyle karşı kutupta olduklarına bakmaksızın Kürt siyasal tüm Kürt vatandaşlarının gerçek motivasyon kaynağı ol- hareketinin sosyalist tortularıyla temas etmek suretiyle malıdır.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 59 İNCELEME Amerİka’nın da Kültürü mü olurmuş? Herkesin bildiği gibi Amerikalıların büyük bir çoğunluğu bir zamanlar başka coğrafyalardan bu ülkeye göç etmişlerdir. Bu yüzden “Americans” sözcüğü burada birçok kültürü içinde barındırmaktadır ve biz her ne kadar “Amerika’nın da kültürü mü varmış? ” desek de Amerikan kültürü dünyada son derece hâkim ve tanınan bir kültürdür. Buse Erdem Amerikan Kültürü ve Edebiyatı - Lisans Öğrencisi

azılarımız dile getirmese de aslında herkesin kültür olayını az da olsa açıklamaya ve kafamızın içinde düşündüğü ya da günün birinde aklının bir küçük voltajlı bir ampul yakmaya yarar. B kenarından geçireceği cevabı bulunamayan bir Ekonomik ve teknolojik açıdan gelişmiş toplumlar sorudur bu. Hele ki bir üniversite de “Amerikan Kültü- ve bu toplumların sahip oldukları değerler, diğer kül- rü ve Edebiyatı” bölümünde öğrenci isen, bu soruyla türleri değişime ve uyuma zorlamaktadır. Genel olarak sık sık karşılaşacağın anlamındadır. Bölüme başlama- küreselleşme süreci bir yandan yerel kültür ve kimlik- dan önce her şeyi bi kenara atıp, ilk önce bu sorunun leri yıpratırken, öte yandan da kültürde bir takım de- cevabına nasıl bir karşılık vermeliyim diye düşünürsün. ğişimlere yol açmaktadır. Türkiye’de ise küresel kültü- -Kesinlikle abartmıyorum- çünkü bu bölümü kime rün en belirgin yansımalarının tüketim alışkanlıkları söylerseniz söyleyin karşınızdaki kişi önce sizi baştan ve dolayısıyla yaşam tarzında görüldüğü bir gerçektir. aşağı süzer sonra da yüzünde oluşturduğu anlamsız Özellikle kitle iletişim araçları yoluyla transfer edilen bir ifade ile sizi aşağılayarak, “Amerika’nın da kültürü ve empoze edilen küresel kültür motifleri çoğu kez top- mü olurmuş, niye başka bölüm seçmedin?” der ve siz o lum tarafından sosyal hafıza süzgecinden geçirilmeden cümleleri söyleyen kişiye bir anda nefret ve kin besler- kabul edilmektedir. Bu süreçte Türk kültürel yapısının siniz. Peki, gerçekten Amerika’nın kültürü var mı ya da özgün niteliklerini etkilemekte ve değiştirmektedir. varsa ne bu kültür? Herkesin bildiği gibi Amerikalıların büyük bir ço- Açtığımız her bir google sayfasında, baktığımız her ğunluğu bir zamanlar başka coğrafyalardan bu ülkeye bir sözlükte “kültür” kelimesinin karşılığı olarak “Bir göç etmişlerdir. Bu yüzden “Americans” sözcüğü bura- milleti diğerinden farklı kılan yaşayış, davranış tarzı ve da birçok kültürü içinde barındırmaktadır ve biz her ne ulusların dili, dini, gelenek ve görenekleri milli kültür- kadar “Amerika’nın da kültürü mü varmış? ” desek de lerinin yapı taşlarını oluşturan değerlerdir.” Diye bir ta- Amerikan kültürü dünyada son derece hâkim ve tanı- nım çıkar. Bu da bir bakıma bizim kafamızı kurcalayan nan bir kültürdür. Dünyadaki genç nesil kendilerinden

60 BİZEHAS | NİSAN 2012 bir şeyler bulduğu için Amerika ile aynı müziği dinler, yor. Yaşamın hızını arttırarak da kendini gösteriyor. aynı danslarla eğlenir, aynı filmleri seyreder ve aynı Arabalardan bilgisayara kadar kentlerde yaşamın hızı ayakkabıları giyip, aynı hamburgerleri yerler. Çocuklar sürekli artıyor ve hayatımıza bitmek tükenmek bil- ise dünyaya gözlerini açtıklarından itibaren herkesin meyen bir telaş oluşturuyor. Git gide marka bağımlısı oynadığı aynı oyuncaklarla oynar, aynı masalları din- bir toplum oluyoruz ve Küreselleşen tüketim kültürü- ler ve aynı kahramanları benimseyip onlar gibi olmaya nün tercümesi “Amerikan tarzı yaşamın uluslararası çalışır. Bu da, her ne kadar kabul etmesek de aslında şirketler aracılığı ile bütün dünyaya benimsetilmesi”. bir bakıma Amerikalılar ile aramızda kültürel açıdan Amerikan ekonomik gücünün, siyasi ve kültürel güce bir bağ olmadığı halde onlar gibi giyinmeye, onlar gibi dönüşerek dünyayı etkisi altına alması bu da “Marka” eğlenmeye, onlar gibi yemeğe ve onların yaşam tarzla- bağımlısı bir toplum yapısının kanıtıdır. rını taklit ederek tek düze bir tüketim kültürü halinde Yani kısacası herhangi bir cümlenin içinde “Ame- yaşadığımızı gösterir. rikan kültürü” geçtiği zaman yüzümüzü buruşturup Eğer bir toplumun içinde sadece bir kişi bile belirli anlamsızca sorular sormak yerine aslında istesek de olaylar karşısında bir Amerikalı ile aynı tepkiyi göste- istemesek de dünyadaki ülkelerin çoğunun yavaş yavaş riyor ya da aynı şeyi düşünüyorsa, Amerikan kültürü- o tarafa doğru kayıp oradaki örnekleri kendilerine göre nün Türk kültürünü bazı bakımdan etkilediğini söyle- uyarladığını fark ediyoruz. mek yanlış olmaz. Buna en basit örnek olarak; şuanda çok popüler olan, hatta artık ilkokul çocuklarının bile Amerikan kültürünü anlamak mı istiyoruz? elinden düşürmediği olmazsa olmaz telefonu “Iphone” O zaman son dönemdeki yaşadığımız durumumuzu verebiliriz. Biz Türkler olarak her ne kadar bu bakış objektif bir şekilde izleyelim. Ne demek istediğimi açısından düşünmesek de, bugün toplumumuza bak- anlayacaksınız. tığımızda her 10 kişiden 7’sinin ka- fasını ekranından kaldıramadığı bir Iphone’u vardır ki bu da laf ettiğimiz, aşağıladığımız kültürün bir parça- sıdır. Çünkü Iphone demek Apple markası demektir. Apple markası demek Steve Jobs demektir ve Ste- ve Jobs ise o beğenmediğimiz, yok saydığımız kültürün içinde doğmuş ve hemen hemen herkesin onun gibi olmak istediği bir ikondur. Diğer bir örnek ise herkesin film- lerinde atıfta bulunduğu o meşhur “Sözüm sana Amerikan sineması” repliğidir. O muhteşem Hollywo- od… Neden biz kendi fikirlerimizi değil de Hollywood’daki olay ör- gülerini, hikâyelerin konularını ve daha birçok özellikleri kopyalamaya çalışıyoruz? Neden yönetmenleri- miz beceremediği bir korku filmi çekmeyi seçiyor da normal kendi değerlerimizi çıkaracak bir konu ile seyircilerin karşısına çıkmıyorlar? Peki, bu kültürü saymazdan geli- yorsak neden Hollywood‘daki var olan hayatı yeniden üretmek için ellerinden geleni yapıp onca paralar harcıyorlar? Türkiye de tüketim kültürü ken- dini sadece mal bazında göstermi-

NİSAN 2012 | BİZEHAS 61 İNCELEME

KALKINAN BİR ÜLKENİN

UÇAKMACERASI Ülkemizdeki sanayi ve teknoloji Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana ülke dışı baskı ve etki altında kalmıştır. Ülkenin geleceğinin bilimsel kaynaklar öncülüğünde sağlanacağı, uzun yıllar arka plana atılmıştır, iç dinamikler yeterince gelişememişti. Pek çok hammadenin kaynağı olan bu topraklar hak ettiği ilgiyi görememiştir. Bu sebepten ötürü, teknolojik gelişim ve üretim altyapısı ile alakalı olan, milli teknolojik kalkınma ve ilmi kaynak sağlanamamıştır. Abdullah Serdar Gökalp Bilgisasayar Mühendisliği - Lisans Öğrencisi

62 BİZEHAS | NİSAN 2012 umhuriyet sonrası ilk 30 yıl, ülke ciddi bir kal- uçuşları için Yeşilköyde Çiftlik satın alındı ve bugün ki kınma ve teknolojik atılım hamleleri içine gir- Atatürk Havalimanı’nın ilk temelleri atıldı. 1936 yılın- C miştir. Bunlar arasında benim en çok dikkati- da ilk tek motorlu uçak üretildi ve ND-36 adı verildi. mi çeken mesele uçak fabrikamız. Bu atılımın, bugün 1944 yılında NuD-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu bile ne kadar zor bir mesele olduğunu hepimiz biliyo- uçağı yapıldı. İlk uçak siparişi THK (Türk Hava Kuru- ruz. Rekabet edilecek olan firmaların büyüklüğünden mu) tarafından verildi. ve teknolojik altyapılarından bahsetmeye gerek bile Uçak atölyesinin kapatılması çok trajiktir. THK’nın duymuyorum. Nuri Demirağ, 1936 yılında devletin ilk siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçak fabrikasını kurma girişiminde bulundu. Döne- uçakların teslimi için Eskişehir’de test uçuşları yapıl- min en zengin iş adamı olan Demirağ, Türkiye Cum- ması talep edildi. Testlerde, uçuş için tecrübesi az olan huriyeti Devlet Demiryolları inşaatının ilk müteah- başmühendis Selahattin Alan iniş sırasında kaza geçi- hitlerindendir. Asıl olarak, Mühürzade Mehmet Nuri rerek hayatını kaybetti. Bu kazadan sonra THK siparişi Bey olarak bilinir, Mustafa Kemal Atatürk tarafından iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile “Demirağ” soyismi kendisine verilmiştir. İlk Türk si- yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi. Mahkeme, gara kağıdı yapımı, demiryolları, inşaat işleri ve hatta THK lehine sonuçlanınca fabrika ve Gök Okulu ka- 1931 yılında San Franscisco’daki Golden Gate Köp- patıldı; Beşiktaş ta üretilen uçakların uçuş deneme rüsü ile aynı sistemde bir köprü için köprüyü yapan testleri ve gök okulu için yapılan pistler, hangarlar, firma ile anlaştı. Hazırlıkları bitmiş olan köprü projesi üzerlerindeki bütün yapılı binalar o yıllarda Dünyanın 1934’te Cumhurbaşkanı Atatürk’e sunuldu. Atatürk ta- en büyük havalimanı Amsterdam Havalimanı büyük- rafından çok beğenilse de hükümetten onay alamadı ve lüğündaki bütün kurulu tesisler istimlak edildi. İspan- proje gerçekleşmedi. Bu bilgiyi de genel kültürümüze ya, İran ve Irak’tan alınan siparişler engellendi. Nuri aktardıktan sonra asıl anlatmak istediğim mesele uçak Demirağ’ın davayı kaybettikten sonra hükümet üyeleri fabirkasına geri dönmek istiyorum. Kendisinden uçak ve cumhurbaşkanına mektuplar yazarak yanlışlığın satın almak için başlatılan bir bağış kampanyasına ka- düzeltilmesi için yaptığı girişimler başarısız oldu; fab- tılması istendiğinde “Benden bu millet için bir șey isti- rika tekrar açılamadı. Dönemin uçak şirketlerinden yorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Madem ki bir hiç bir eksiği olmayan hatta pek çok konuda üstünlüğü millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vası- olan uçak fabrikası bugün var olsaydı, Airbus, Boeing, tasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu Bombardier, Cessna gibi büyük firmalardan da büyük uçakların fabrikasını yapmaya talibim.” sözleriyle kar- bir firma olabilirdi, çünkü; saydıklarımın pek çoğu şılık vermiştir. Demirağ, fabrikayı memleketi Sivas’a daha sonra kuruldu. Türkiye böylesine büyük fırsatları kurmak istiyordu. Fakat İstanbul’da bir deneme atöl- pek çok kez kaçırdı. Matbaacılık, ND-36 uçağı, dev- yesi kurulacaktı. İstanbul’da Barbaros Hayrettin Paşa rim otomobili gibi üzücü örneklerin bir daha yaşan- İskelesi’nin yanında atölye binası inşa edildi. Deneme maması dileği ile...

NİSAN 2012 | BİZEHAS 63 İNCELEME GELECEKTEN “SORUMLU” SUNUZ! Geleceği tasarlamakla yükümlü olan genç nesil, uzmanlaştığı konu ne olursa olsun, bu alanda evrensel düzeyde oluşabilecek sorunları öngörüp, çözümler üretmekle yükümlüdür.

aşanan olaylar, meydana gelen gelişmeler in- doğrultusunda harekete geçmedikleri takdirde iç hu- sanların ruh durumunu gün içerisinde bazen zursuzluğu yaşamak onlar için kaçınılmazdır. Bu bilin- Y bir kaç kez değiştirebiliyor. Bu nedenledir ki ce sahip olmanın gelecek planlamalarında, uzgörüler insan ilişkilerinde pozitif etkiler yaratabilmek için çe- oluşturmakta var olması gereken tartışılmaz bir gerek- şitli cümleler yaşam sloganlarımız olur. Bu sloganların sinim olduğu kanaatindeyim. içerisinde en yaygın olan, Latin edebiyatından günü- Sorumlu bireylerin büyük çoğunluğunda gelecek müze kadar ulaşabilmiş Horatius’un bir dizesinde ge- kaygısı vardır diyoruz. Bunun nedeni de sorumlu ola- çen “carpe diem!” yani gününü gün et, zamanın tadını caklarını düşündükleri mevcut popülâsyona olan bağ- çıkar, günü yakala, anı yaşa cümlesidir. lılık, içten içe kendilerine layık olduklarını düşündük- Ancak bilindiği gibi kendini geliştirmeye çalışan- leri mevkiler, toplum sevgisi barındıran bireylerde de ların, amaçları doğrultusunda kendilerine yol haritası hâkim olan görüşleri, duruşları değiştirme arzusudur. çizenlerin “an”a odaklanmaktan çok geleceğe odaklan- Öyleyse bu noktada sorulması gereken bir soru vardır: maları olağan bir durumdur. Gelecek planlamaları ya- Geleceği düşünen sorumluluk bilincine sahip bireyler parken yalnızca 24 saatin egemenliği altında yaşamak olacaksa ve bu bilinçle yaratacakları birşeyler varsa, bir sonraki güne, aylara, haftalara ve yıllara haksızlık hem sorumluluk sahibi ve hal böyle olunca da gelecek olur. Bu nedenledir ki devlet politikaları, ekonomik kaygısına sahip bireyler nasıl oluşturulur? öngörüler, eğitim reformları, toplumsal farkındalıkla- Mitolojik karakterler üzerinden bu konuya değin- rın sonucunda yapılan devrimler gelecek kaygısından mek istiyorum. Bu öyküdeki kahramanlar Daidalos ötürü meydana gelir. (mantık mühendisi), İkarus (hayal tutkunu) ve Thesse- Kişisel gelişim kitaplarında sıkça rastlanan “Şimdi us (lider) ismindeki üç mitolojik karakterdir. Mantık, elinize bir adet boş kâğıt ve bir kalem alın. Kendinizi hayal ve liderlik özelliklerini barındıran bir bünyenin on yıl sonra nerede ve nasıl görüyorsunuz?” sorusunda geleceğine önem vermesi, gelecek tasarımları yapma- gizlidir “carpe diem”in parçalanmışlığı! Kimileri yol sı tartışılmaz bir davranış olacaktır. Siz istemeseniz haritasına sahip olmadan ilerleyemediğinden kendine de, müdahale etseniz de bu özellikleri muhafaza eden hedefler çizmek zorundadır, kimileri ise haritalarla bünyeler bir gün değişimin kilit noktası olacaklardır. kaybolacağı kanaatinde olduğundan rastgele yönle- Eğer Daidalos gibiyseniz yani; mantıklı davranışlar re saparak hedeflemediği yerlere ulaşır.Günümüzde sergileyen, ancak tutarlı olan ve elindekileri tamamen gençlere aşılanmaya çalışan “gelecek tasarımı” yapa- kaybetmeyi göze alamayan, orta halli olmakla yetinen bilme yetisi, ilerleyen yıllarda daha fazla önem kaza- bireylerdenseniz, gelecek tasarımları yapacağınız za- nacaktır. Kendi geleceği konusunda düşünmek yerine, manlarda sizi durduran bazı korkular, ”Dur! Bu çok düşünme eylemini erteleme yolunu seçen genç nesile saçma olur!” diye zihninizin size fısıldadığı bir cümle yardımcı olmaya çalışan makaleler, kitaplar ve semi- çınlıyorsa kulaklarınızda potansiyelinizi dışarı yansı- nerler var. Geleceği tasarlamakla yükümlü olan genç tamıyorsunuz demektir. Bu bireylerin sorumluluk ta- nesil, uzmanlaştığı konu ne olursa olsun, bu alanda şıma duygusu var olsa da cesaretten yoksun olmaları evrensel düzeyde oluşabilecek sorunları öngörüp, çö- gelecek tasarımlarının sağlam saptamalardan oluşma- zümler üretmekle yükümlüdür. Ancak biliyoruz ki yacağı görülecektir. Ama eğer İkarus gibiyseniz yani; genç nüfusun büyük bir bölümü “atalet” halinde ne hayal dolu, tutkulu, istediği şeyi elde edebilmek için yapacağını bilmeden, bir yandan diğerine savrularak gözlerini kör edip eyleme geçebileceklerdenseniz, ge- günlerini geçirmektedir. Sorumluluk bilincine sahip leceği size emanet etmek pek de sağlamcı bir davranış olanların gelecek hedefleri vardır. Ancak bu hedefler olmayacaktır. Mantıktan yoksun olması muhtemelen

64 BİZEHAS | NİSAN 2012 davranışlarınızdan dolayı her şey mahvolabilir de ama şaşılacak derecede büyük bir başarı da elde edilebilir. Son olarak Thesseuss gibi olabilirsiniz. Onun gibi ol- duğunuzda lider olmak için doğmuşsunuz demektir. Liderlerin tipik özelliklerinden biridir sorumluluk almak. Hatta böyle kişiler için sorumluluk almadan hareket etmek bile anlamsız gelir. Onlar için bu durum çocuk oyuncağı gibidir. Thesseus gibi kişiler ulaşmak istedikleri, hayal ettikleri, tasarladıkları hedefe göre kendilerini şekillendirirler ve sonsuz bir çalışmayla va- rış çizgisine ulaşırlar. Seçimlerimiz hayat yolundaki haritalarımızdır. Bu haritaları okurken ilerleriz ve eğer sorumluluk sahibi bireylersek haritaya bakışımız herkesten daha farklı olur. Kimisi yalnızca kendi gideceği yola bakarken, ba- zıları “o yolun sağından kim geliyor?” der ya da “bu yola benimle beraber gelebilecek daha kaç kişi sığar?” diye düşünür. Bakış açımız geleceği şekillendirir. Şekil- lendirdiğimiz gelecekse toplumların tarihininde başarı olarak betimlenir. Sorumlu bireyler, lider olabilecek kişiler gelecek kaygısı taşırlar ve bu kaygı eyleme dö- Karun Nora Malhasoğlu nüştüğünde çarpıcı gelişmeler hafızalara kazınır. İktisat - Lisans Öğrencisi

NİSANNİSAN 20122012 || BİZEHASBİZEHAS 65 65 RÖPORTAJ

TASARIMDA SINIRLARI ZORLAMAK AYŞE ÖREN 2006 Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Mezunu,2009 yılından itiba- ren Ayşe Ören design firmasıyla yola devam ediyor. Firmasını Sanayi Bakanlığı Tekno girişim sermayesi desteğini alarak kuran ve Boğaz içi üniversitesi Tekno Park’a kabul edilen ilk tasarımcı olan Ayşe Ören. Tasarımı ve teknolojiyi bir araya getirmeyi hedefleyen çalışmalar yapıyor. Birçok güzel tasarıma imza atan Ayşe Ören, Michael Jackson’ın Anıt tasarımıyla birinci oldu.

Nil Zerek Enformasyon Teknolojileri - Lisans Öğrencisi

Lise ve Üniversite eğitimini Ankara’da tamamladı- çıkıyor, bununla birlikte tasarımın üretilebilir olması nız. Sizi İstanbul’a hangi rüzgar attı? çok önemli, bunun için tasarımın hem çizme hem de ya- Deniz’i çok seviyorum, o yüzden İstanbul’u seçtim. pılma periyoduna hâkim olmanız gerekiyor. Tasarımın Olumsuzluklarına rağmen güzel bir şehir. uygulanabilir olması çok önemli, ama daha önemlisi si- zin dilinizden anlayan insanlarla çalışmaktır yoksa ben Burada en çok beğendiğiniz yer neresi? hiçbir şeyin yapılamayacağı kadar zor olduğunu düşün- Bebek, Moda, Dolma Bahçedeki saat kulesini çok müyorum. Mutlaka her şeyin kolay yanı vardır o kolay severim. yolu bulmak asıl mesele.

Bazen insanlar yaşadığı yerdeki farklı olan yerleri Michael Jackson tasarım yarışmasındaki diğer ta- göremiyorlar alıştıkları için, sizde buraya daha sonra- sarımlardan beğendiğiniz var mı? dan geldiniz İstanbul’u nasıl görüyorsunuz? Güzel fikirler vardı ama tam olarak hatırlamıyorum, Bence herkes yerini değiştirmeli, faklılıkları görmeli tabi ki beğenmediklerim de vardı beğendiklerim de var- diye düşünüyorum. İstanbul çok güzel bir şehir ne di- dı. yebilirim ki. Tasarımını beğendiğiniz birisi var mı? Daha önce sosyal sorumluluk projesinde bulundu- Japon tasarımcı Tadao Ando nuz mu? Dönme dolap ile başladım, içinde bulunacağım pro- Kendiniz bir tasarım yarışması yapsaydınız konu jeler de var. Ben farklılıkların bir gelişim sebebi olması başlığı ne olurdu? gerektiğine inanıyorum, normal standart’ın dışında ka- Bence tasarım yarışmaları tasarımcıların hayal gü- bul ettiğimiz bir sürü birey var bunları görmezden ge- cünü zorlayıcı olmalı, uygulama ile tasarımı ayırabiliriz lerek tasarım yapılıyor. Bence bunlar bir gelişme sebebi yarışmalarda. Sınırları zorlayacak tasarımlara açık ol- olmalı bende bu yönde tasarım yapmayı amaçlıyorum. mak gerektiğini düşünüyorum, çünkü bir tasarımı üre- tirken kendimizden geriye çekmek zorunda kalıyoruz. Tasarım yaparken size esin kaynağı olan şey ne? Her zaman her şeyin uygulanması olmak zorunda İnsan tasarım yaparken kendi ihtiyaçlarından yola değil çizilebiliniyor ise buda bir tasarımdır.

66 BİZEHAS | NİSAN 2012 BAŞLICA ESERLERİ Michael Jackson Anıtı Engelli insanlarımızı hayatlarının eğitim ve öğrenim Yan yana duran J harfi ile tepedeki M harfi birleşiyor dönemlerinden itibaren hayata ve topluma kazandırma- ve Michael Jackson’ın simgesi olan ‘moonwalk dansının’ yı amaçlanmıştır. gölgesi ortadaki boşluk formunda oluşuyor. Tekerlekli sandalyede yaşayan bir insanın en önemli Gündüz güneş ışığı vurduğunda gece de aydınlat- probleminin erişim olduğu ve devamlı birinin yardımı- ma yardımıyla ortadaki boşluk formundaki moonwalk; na ihtiyacı çalışma masasının mekanizması sayesinde ışık olarak dünyanın üzerinde düşer, Michael Jackson’ın ortadan kaldırmak amaçtır. maddi varlığı bitmiş olsa bile sanatsal etkilernin sonsuza kadar devam edeceğini gösterir. Paradoks Madde enerjiye, enerji maddeye döner heykelde bu Cam ve paslanmaz bir birinin içinden geçirilerek ta- felsefeyle doğru orantılıdır. sarımda bütünlük sağlanmıştır. Böylece hem duygunun ifadesini güçlendirmiş hem de fonksiyon olarak camın Dönme Dolap hareketi önlenmiştir. Kullanılan malzeme mavi şeffaf Dönme dolap özellikle engelli çocuk ve gençlerin cam olduğundan objenin alt kısımda devamlılığını gör- hayatlarını kolaylaştırmak için tasarlanmış bir çalışma mekteyiz. Yüzeye çıksa bile kendini tekrarlamaya devam masasıdır. eden kapalı daireden oluşur. Sehpa paslanmazların ca- Çıkış noktası tekerlekli sandalyede yaşayan bir insa- mın iki tarafına geçmesinden dolayı başka bir obje ih- nın çalışma şartlarını kolaylaştırmak ve ulaşım zorluğu- tiyacını ortadan kaldırmış, kendi başına yeterli duruma nu rahatlatmaktır. gelmiştir.

Eğer mimarlık veya endüstriyel tasarımı okuyorsanız tasarım için, elektronik veya makine mühendisliğinde okuyorsa- nız tasarımı uygulamaya geçirmek, Ayşe Ören’in yanında staj yapmak istiyorsanız özgeçmişlerinizi [email protected] elektronik posta göndermeniz yeterli.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 67 SORUMLULUK

Üniversite Gençliği Öncülüğünde Özgür İnsan Projesi AlperAysal TUNİDER Özgür İnsan Projesi Koordinatörü

Genç Nüfus Kore, Tayvan gibi Doğu Asya ülkeleri 1970 ve 80’li yıl- Dünya nüfusu 7 milyara doğru ilerliyor. Toplumun larda zengin ülkeler haline geldi. Gençlik, toplumun temeli ve geleceğin teminatı genç nüfus 2 milyara yak- aynasıdır laşmış durumda. Bir ülkenin gençliğinin düşünce yapısı ve profili, Tüm dünya, ihtiyarlığın eşiğinde ihmal ettiği genç- geleceğini ifade eder. Bugünkü siyaset ve bürokrasiyi liğin gözlerinin içine bakıyor. yarın, bugünkü gençlik devralacaktır. Ekonomik dinamiklerin ve sosyal hayatın varlığı- Dünya siyasetini oluşturan tüm oluşumlar gücü- nın gençlerin omuzlarında olduğu, ihtiyarlayan nü- nü gençlikten almıştır. Sokaklarda yaşanan çatışmalar fusun ekonominin çarklarını yavaşlatmasıyla bir kez gençliğin üzerinden sahnelenmiştir. daha anlaşıldı… Geçte olsa… Gençlik sayfaların kalıbına sığmayacak kadar engin Türkiye’de 15-24 yaş olarak tabir edilen genç nüfus bir tanımdır… Kelimeler yetmez… 11.5 milyon ve nüfusun yaklaşık % 25’ini genç nüfus Dünya ve bir ülkenin istikametini tayin eden genç- oluşturuyor. Ekonominin çarkları Avrupa ve ABD’nin liği ülkemizde tehdit eden bir sorun var ve bu sorun- aksine Türkiye’de büyüyen bir hızla sağlamlaşıyor. Dü- ların en tehlikelisi; zelen ekonomiyle istihdam genç nüfusta da artış yö- nündedir. Bu nüfusun 3.7 milyonu ekonomiye katkı Bağımlılık… sağlıyor, 4.2 milyonu ise eğitim görüyor. Madde bağımlılığı, kullanıldığında bağımlılık ya- Genç nüfusun bir ülkeyi ileriye götürmesi onun pan, belirli dozlarda alındığında ise kullanan kişinin nitelikli hale gelmesine bağlıdır. Nitelik eğitimle kaza- sinir sistemine tesir eden fiziki ve psikolojik dengeleri nılır, şuurla taçlanır. Her geçen yıl ülkemizde eğitime sarsan maddelerin kullanımıdır. Bağımlılık toplumun ayrılan bütçenin artışı olumlu bir gelişmedir. Nitelikli düzenini bozar, sosyal ve ekonomik tüm çöküntüleri genç nüfusun artışı kaliteli üretimi arttırır, ekonomi peşinden sürükler. büyür. Genç nüfusun dinamik gücünü iyi kullanan Hücre insan vücuduna alınan her maddeyi hafıza-

68 BİZEHAS | NİSAN 2012 AlperAysal TUNİDER Özgür İnsan Projesi Koordinatörü

Gençlik her alanda toplumun öncüsü olmalı ve toplum sorunlarına duyarsız kalmamalıdır. sına kaydeder. Bu tür maddeler, insan için gerekli ol- rına görev düşüyor. mayan ama artık hücrenin tanıdığı ve organizmaların Madde Bağımlılığı ile mücadele ve tedavi, kişiyi o işlevini değiştiren psikoaktif maddeler halini alır. maddeden uzak tutmakla başlar. Esiri olan kullanıcı Bu maddeleri bir kez kullanmanın zararı olmaz de- madde kullanımını kolay kolay bırakamaz. Bırakma nilemez. Kişinin ‘bir kez kullanırım ardından kontrol oranın 1/1000 olduğunu altına alır ve istediğim zaman kullanabilirim’ düşünce- ifade eden bu alanda uzmanlar var. Yeşilay’ın tabi- leri mırıldanmadan ibarettir. riyle bağımlılık şeker hastalığı gibidir. Geçmez ama Bir kez kullanımın ardı arkası kesilmiyor kişiyi iyileşir. Ömür boyu sürer, düzelir ama hiçbir zaman kendini kontrol edilemez hale getiriyor. Kişi maddenin tam olarak iyileşemez. kendine sunduğu geçici, suni ve sanal zevklerin esiri Öte yandan toplumda teknolojinin gelişmesiyle hale geliyor. Bir müddet sonra sanal dünya son bulu- özellikle aileleri endişelendirir hale getiren başka bir yor… Krizler… Ardından fiziki ve psikolojik çökün- bağımlılık türü ortaya çıkmıştır ‘internet bağımlılığı’. tüler… En kötüsü başkalarının değerli metal isimleri İnternette amaçsızca saatlerce zaman harcama ve ih- bulduğu ve bizim İntihar Vuruşu olarak tabir ettiğimiz tiyaçlarını dahi unutacak hale getiren bir bağımlılık aşırı dozlu son kullanım ölümle neticeleniyor. türü... Özgür İnsan Projesi, üniversite gençliğinin ön- cülüğünde toplumun tüm unsurlarını; ilköğretimden Özgür İnsan Projesi: üniversiteye kadar tüm öğrencileri, gençleri, öğretme- Yeşilay’ın verdiği bilgilere göre madde ile tanışma ninden velisine kadar tüm halkı, madde bağımlılığına yaşı 13-15 yaşlarına kadar inmiş durumda ve 16 yaş karşı sakındırma ve bilinçlendirme projesidir. Her üstü ergenlerin % 17,2’i hayatları boyunca en az bir türlü zararlı bağımlılıklardan arınmış insan özgürdür kere esrar kullanmışlardır. TUBİM’in (Türkiye Uyuş- düşüncesiyle bu proje Özgür İnsan olarak isimlendiril- turucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi ) miştir. Bu proje gönüllük üzerine kuruludur. Üniversi- yayınladığı verilerde ilk kullanım yaşı 21,6’ya kadar te gençliği geleceğin sosyal sorumluluğu yüklenmiş bir yaklaşmış… misyonla bu projeyi yüklenmiş ve gönül vermiştir. Bu Tablo hazin, vazife azim ve toplumun tüm unsurla- proje, gönüllü olarak görev olacak bütün Özgür İnsan-

NİSAN 2012 | BİZEHAS 69 SORUMLULUK

TÜRKİYE’nİn Okuma Harİtasını Değiştİrecek Gençler Topluluğu: Düşün Taşın Derneğİ İnsanların, okudukları sayesinde; kendilerini, etrafındaki olayları, gelişmeleri ve dünyayı keşfetmelerine yardımcı olarak bilgisayar kullanımı ve içerik üretimi konusunda “Fare Toplumundan, Klavye Toplumuna” ülkemizin taşınmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Neslihan Kaplan İletişim Tasarımı - Lisans Öğrencisi

aşamakta oldukları çevredeki bazı şeyleri de- duğu gibi kabul eden; bir iyilik hareketinin Türkiye’den ğiştirmek ve kendilerini geliştirmek isteyen 8 dünyaya yayılmasına öncülük etme” vizyonu ile çalışan Y genç tarafından 2006 yılında “Proje Grubu” ekip üyeleri Türkiye’deki kitap okuma alışkanlığını ve ekibinin kurulması ile temelleri atılan Düşün Taşın sevgisini arttırmak amacıyla bugüne kadar “120” farklı Derneği Üniversitemizin Yeni Medya Yüksek Lisans etkinlik düzenlemiştir. Programı mezunu Selim Çavuş tarafından kurulmuş- “Toplu Kitap Okuma Günü” kavramını dünya lite- tur. İstanbul’da bir gençlik merkezinde kulüp olarak ça- ratürüne taşımak için gönüllü, genç ve büyük bir kitle lışmalarına 2007 yılında başlayan bu oluşum 12 Ocak ile çalışmalarına devam etmekteler. 2010 tarihinde dernekleşir. İsmi ve yaptıkları işler çok ilginç olan Düşün Taşın; “Sosyal Sorumluluk ve Sosyal Fare Toplumundan, Klavye Toplumuna Nasıl Girişimcilik” üzerine projeler gerçekleştirerek faaliyet- Dönüşürüz? lerine devam eden bir gençlik oluşumu haline gelmiştir. Yaptığı etkinliklere bugüne kadar 26.000 kişinin ka- “Gençlere faydalı, kendilerini geliştirmek isteyenle- tıldığı Düşün Taşın Derneği, Türkiye’de herkesin hafta- re fırsat veren, dokunduğu yeri değiştiren, herkesi ol- da bir kitap bitirme hareketini yaygınlaştırmayı kendi-

70 BİZEHAS | NİSAN 2012 sine hedef edinmiştir. İnsanların, okudukları sayesinde; aynı saatte İzmir, Düzce, Trabzon, Giresun, Mersin, kendilerini, etrafındaki olayları, gelişmeleri ve dünyayı Çorum, Antalya, Sakarya’da da gerçekleştirilecek. Ayrı- keşfetmelerine yardımcı olarak bilgisayar kullanımı ve ca yurtdışında da Polonya’da da gerçekleştirilecek. içerik üretimi konusunda “Fare Toplumundan, Klavye Toplumuna” ülkemizin taşınmasına katkı sağlamayı Türkiye’nin En Donanımlı 100 Genci amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda Düşün Taşın, Üniversitemiz yüksek Lisans mezunu Selim Ça- “Kitap Okuma Günleri” ismindeki proje- vuş; “Sivil toplum ülkemizin yükselen lerini 3 yıldır aralıksız olarak devam ettir- en önemli değerlerinden biri. Ülkemizin mektedir. en genç STK’larından biri olarak coğraf- 25 Ocak 2009’dan bu yana 15 günlük yamızdaki okuma bilincini ve sevgisini periyotları hiç aksatılmadan 70 kez gerçek- arttırmak için elimizden gelen tüm çaba leştirilmiş olan bu projede katılımcılar ile 2 ile yeni projeler ve fikirler üretmeye ça- saatlik unutulmaz bir etkinlik gerçekleştiri- lışıyoruz” dedi. “Yaptığımız iş zor, bunu liyor. İlk bir saatlik zaman diliminde her- biliyoruz. Türkiye’nin En Donanımlı 100 kesin yanında getirdiği kitabı bireysel ola- Gencini Düşün Taşın Derneği içerisinde rak okuduğu etkinliğin en sihirli anı olan bir araya getirip 10 yıl içinde geleceğe dair ikinci 1 saatlik diliminde ise herkes okuduğu kitabın politikalar üreten bir düşünce kuruluşu haline gelece- özetini birbirine anlatıyor. Bir etkinlik sayesinde tüm ğiz.” açıklamasında bulundu. katılımcıların okudukları kitaplardan ve onlar hakkın- Genç yaşında gerçekleştirdiği bunca iş ve ekibi ile daki yorumlardan haberdar olunan program 4 Mart birlikte yaptıkları projelerden dolayı kendisini tebrik 2012’de Yasemin Sungur’un katılımı ile Beyaz Konak’ta ediyor ve çalışmalarında başarılar diliyoruz. gerçekleştirilecek. 41 farklı üniversite temsilcileri saye- Yapılan çalışmalar ile ilgili detaylı bilgiler yandaki sinde diğer illerde de örgütlenen Düşün Taşın Derneği infografikte mevcuttur. İstanbul’da etkinliklerini gerçekleştirirken aynı anda ve www.dusuntasin.org.tr

NİSAN 2012 | BİZEHAS 71 MÜZİK

Piyasa şu an sessizlik içinde olabilir ama bu sessizlik BU YAZ kopacak fırtınaların habercisi!

NE DiNLERiZ?Emre Kara Bilgisayar Mühendisliği - Lisans Öğrencisi

üziği seven herkese merhaba! Piyasa şu an ses- Demet Akalın dolu dolu bir albümle dinleyicilerin karşısı- sizlik içinde olabilir ama bu sessizlik kopacak na çıkmaya hazırlanıyor. Albümde yirmiye yakın şarkı ola- M fırtınaların habercisi. Demedi demeyin! Albüm cak. Büyük sürpriz ise ’in “Kırmızı, Yalanın hazırlığında olan sanatçılar art arda bizlerle buluşturacak batsın, Acı veriyor” gibi en sevdiğimiz gözde şarkılarının yeni projelerini. Bu yaz özel sanatçılardan yine çok gü- sahibi Altan Çetin’den yepyeni bir şarkının albümünde yer zel şarkılar dinleyeceğiz. Geçen yıl sık sık yapılan düetler alacak olması. Eskileri hatırlayacak olursak; 90’lı yılların bu yıl da devam edecek. Manga grubu yeni albümünde en sevilen isimlerinden İzel’in de ne zamandır sesi soluğu yer alacak olan “Rezalet” isimli şarkısında ilginç bir düet çıkmamıştı. Kendisi öyle bir albüm hazırladı ki uzun süre çalışmasına imza atacak. Grup, bu şarkıyı Yıldız Tilbe ile şarkılarının etkisinden çıkamayacağız. Albümün ismini seslendirecek. Şarkının dillere pelesenk olacak sözleri ve ilk kez sizlerle paylaşacağım: “Aşk en büyüktür her za- asi bir ruhu var. Ziynet Sali’nin ise çıkacak olan yeni al- man.” Bahsedeceğim bir diğer isim ise müzik piyasasının bümünde yer alan sözü ve müziği Kenan Doğulu’ya ait efendi sanatçısı olarak bilinen Kutsi. Geçen sene özellikle olan “Ruh ikizim” isimli şarkıda Kenan Doğulu küçük bir “Melek” şarkısıyla bizlerin kalbini bir kez daha fetheden bölüm seslendirdi. İkilinin çalışmasına Ozan Doğulu’nun sanatçı yakın zamanda albümünü çıkaracak ve hareketli da aranje yaptığı kulağıma gelen haberler arasında. Her bir şarkıyla yaz aylarımıza keyif katacak. Birkaç senedir albümünde birbirinden farklı çalışmalarla karşımıza çı- yaygın olan proje albümü çalışmalarına bir yenisi aranjör kan Hande Yener yine bir farklılık yaratacak ve Grup 84 Erdem Kınay tarafından eklenecek. Albümde farklı sanat- ile sözü müziği Sinan Akçıl’a ait elektro-rock türünde bir çıların seslendirdiği yepyeni şarkılar yer alacak. Çıkış ça- şarkıya düet yapacaklar. Yener, aynı zamanda geçen sene lışması ise Demet Akalın’ın seslendirdiği “Rota”. ilk albümünü yayınlayan Sinan Akçıl’ın nisan ayında çı- Piyasaya yeni giriş yapmış bazı isimlerden bahsetmek kacak olan yeni projesinde “Benimle yaşar mısın?” isimli istiyorum sizlere. Benim en çok dikkatimi çeken isim Ay- Bir efsane Madonna ve slow şarkısına da sesiyle hayat verecek. nur Aydın oldu. Kendisi “Yenildim daima” isimli şarkı- Düetlerin yanı sıra uzun bir aradan sonra “Es” isimli sıyla ilk albümünü piyasaya sürdü. Albüm 2 CD şeklinde efsane olmaya aday Adele uzunçalar albümünü çıkaracak olan isim Mustafa Ceceli. hazırlandı. İlk CD Türkçe şarkılardan ibaret, ikincisi ise Albümde çok değerli müzisyenlerle çalışan Ceceli, albüme aynı şarkıların İngilizce versiyonları ile oluşturulmuş. son anda eklenen Nil Karaibrahimgil şarkısına çok gü- Daha önce internette demo kayıtlarını dinlediğim Ayşe veniyor. Gökhan Türkmen ise aynı ekibiyle yeni albüm Saran “Rüyadan Kaçış” isimli albümünü çıkardı. Albüm hazırlığında. Sanatçı, bu albümünde önceki albümlerine rock müzik türüne ait. Hem de bir bayandan dinlemeye nazaran daha çok hareketli şarkılara yer verecek. Pop mü- şaşıracağımız derecede sert altyapılara sahip şarkılar var. ziğin yine çok sevilen ismi ve keyifli çalışmalara imza atan Albümden çıkan 2. Klip şarkısı “Yok ki” müzik kanalla- Gülşen, tüm şarkıları kendisine ait olan albümünün çalış- rında ve radyolarda sık sık dönüyor. Çok başarılı bulunan malarına konsantre olmuş durumda. Ozan Çolakoğlu ile yeni isimlerden birisi de Simge oldu. “Yeni çıktı” isimli stüdyoya kapanan sanatçı eski albümlerindeki başarısını albümünde birkaç şarkısıyla birden dikkat çekti ve sık sürdürmek için sürekli olarak çalışıyor ve yepyeni şarkılar aralıklarla klipler çekti. “Başı Dertte” şarkısı listelerde üst yazıyor. Yine yaz aylarının vazgeçilmez isimlerinden olan sıraları zorlayan başarılı bir çalışma.

1. Give me all your luvin’ – Madonna / Albüm: M.D.N.A. 2. Unutulmuyor – Hande Yener / Albüm: Teşekkürler 3. Bulmaca – Murat Boz / Albüm: Aşklarım Büyük Benden 4. Criminal – Britney Spears / Albüm: Femme Fatale İlk 5 5. Doktor – Kenan Doğulu / Albüm: İskender Paydaş – Zamansız Şarkılar 72 BİZEHAS | NİSAN 2012 Söz müzik önemli; peki ya altyapılar? Türkiye’de yapılan altyapılar Avrupa’yı kıskan- dırmaya başladı bile. Mesela çok başarılı bir düzenlemeye sahip olan Hande Yener’in son albümünün çıkış şarkısı “Unutulmuyor” için yurt dışından cover teklifleri gelmeye başlamış bile. Şirketler şarkının aranjesine vuruldukla- rını belirtmişler. Atiye’nin “Budur” isimli şar- kısının düzenlemesi de çok başarılı. Çok temiz çalışılmış ve kulak yormayan bir sound ortaya çıkmış. Gelin görün ki bu gibi başarılı altya- pıların yanında duymaya tahammül edemeye- ceğimiz düzenlemelerde karşımıza çıkmıyor değil sevgili okurlar. Murat Boz’un çok sevilen şarkısı “Kalamam arkadaş” dinlendiğinde eski model cep telefonlarında yer alan polifonik zil seslerinden oluşturulmuş altyapılar hissini bı- rakıyor insanlarda.

Bir efsane Madonna ve efsane olmaya aday Adele Yurtdışındaki çalışmalarda, Madonna yepyeni şarkılarıyla bu yılda tüm dik- katleri üzerine çekecek. Albümünden yayınlanan ilk tekli “Give me all yor luvin” şarkısı internette birkaç haftada milyonlarca kez tıklandı. Sanatçının 19 yıl aradan sonra Türkiye’de 7 Haziran 2012 tarihinde TT Arena’da vereceği konserin biletleri birkaç gün içinde tü- kendi. Geçen yıldan beri başarısını sü- rekli arttıran Adele’nin şarkıları da peş peşe listelerin üst sıralarına oturmaya devam ediyor. Sanatçının şimdilerde en sevilen çalışması “Someone like you” şarkısının remixi oldu. Son olarak belirtmek istediğim; şu an hepimizin bayılarak dinlediği “Ai Se Eu Te Pego” şarkısı da yıllar sonra bile dinleyebile- ceğimiz Michel Telo şarkısı.

NİSAN 2012 | BİZEHAS 73 KARİKATÜR

Mehmetcan Akıskalı Radyo-Televizyon ve Sinema - Lisans Öğrencisi

74 BİZEHAS | NİSAN 2012 NİSAN 2012 | BİZEHAS 75 0 212 533 65 32 [email protected] www.khas.edu.tr http://www.facebook.com/Bizehas https://twitter.com/bizehasdergisi Kadir Has Üniversitesi Kadir Has Kampüsü 34083 Cibali İstanbul