View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE provided by Istanbul Sehir University Repository La Revue O rientale ve A dolphe Thalasso t T- Yüzyıl Önce İstanbul’da Çıkan Fransızca Bir Dergi: La Revue Orientale ve Kurucusu Adolphe Thalasso SEMAVİ EYİCE HALtC’in karşı yakasındaki Galata da­ Tatlısu (Eaıucdouces, Süssen-wasser, kati çeker. Bu arada zaman zaman, bil­ ha Bizans çağında İstanbul’un yerli hal­ Svveetvvaters) olarak adlandırdıkları, hassa Fransızlar tarafından dergiler de kından daha değişik bir halkın kaynaş­ Kâğıthane veya Göksu deresi mesire çıkarılmışsa da, bunların ömürleri pek tığı bir bölge olmuştu. Şehir feth olu­ yerlerinde gördüklerinden böylece ad­ fazla olmamıştır. İstanbul’da basılan nup, İstanbul genç Osmanlı Devleti’nin landırmış olmalıdırlar. Fransızca gazete ve dergilerin bir kata­ başkenti olunca, Galata’nm bu durumu Bu “tatlısu frenkleri” Beyoğlu’nda logu bir kaç yıl önce yayınlandı.1 Bu­ daha da belirli bir biçim aldı. Burada Avrupa şehirlerindeki birçok şeyin de nun içinde La Revue Orientale - Jour­ çeşitli dinlerden, çeşitli diller konuşan benzerine sahip olmağa çalıştıkları dik- nal littéraire et artistique adlı bir der­ değişik milletlerden insanlann arasında, ginin 1885-1886 yıllarında yayınladığı Batı Avrupa’nın bütün ülkelerinden ve bu derginin tek tam koleksiyonunun gelmiş kişiler de yaşıyordu. Yavaş ya­ Paris’te Bibliothèque Nationale’da ol­ vaş Galata’nın yukarı kesimlerine ya­ duğu bildirilmiştir. Biz bu derginin bi­ yılarak bir vakitler “ Beyoğlu bağları” rinci ve ikinci yıllarından bir kısmını bir denilen yerlere yerleşen bu insanlar, bu­ arada ciltlenmiş olarak, bir vakitler İs­ rada XVII. yüzyıldan itibaren kurulan tanbul eski kitap piyasasının merkezle­ yabancı elçiliklerin gölgesinde daha da rinden olan Yüksekkaldınm’da, kitapçı gelişmek imkânını bulmuşlar ve XIX. Lefteris Bert’de raslar^ış ve o devrin ki­ yüzyılda Beyoğlu, mimarisi gelenekle­ tapçılarının çok makul ölçülerde biçtik­ rine bağlı insanları ile Türk ve Müslü­ leri bir ödeme ile satın almıştık. man İstanbul’un karşısında insanları, La Revue Orientale’in bir başkasının binaları, eğlence ve hayat düzeni ile kü­ da dikkatini çektiğini az sonra öğren­ çük bir Avrupa şehir görünümü almış­ dik. Mehmet önder, aylık bir edebiyat tı. Çeşitli sebeplerin buraya getirdiği ve dergisinde yayınladığı çok kısa bir ya­ bazıları burada yerli veya kendileri gi­ zıda, Paris’de Bibliothèque Nationale’­ bi yabana gayri-müslimler ile evlenerek da bu derginin yalnız tek sayısını gör­ başlıbaşına bir “millet” meydana geti­ düğünü bildiriyor ve bu derginin Türk- ren bu yarı Batıklara levantin denilir­ Fransız sanatçılarının işbirliği ile yayın­ di. Türk halkı, kendisine yabancı olan landığını haber veriyordu. Yine M.ön- bu insanları- “Thtlısu frengi” olarak ad­ der’in yazdığına göre dergi Padişah II. landırmıştı. Türk ve Müslüman halk bu Abdülhamid’in izni, isteği ve yardımiyle frenkleri kendi aralarında, değişik dav­ yayınlanmış ve “ ... doğu ve batı dün­ ranış ve kıyafetleri ile ancak onların yası arasında kültür, sanat ve edebiyat 16 • 272 La Revue O rientale ve A dolphe Thalasso ilişkileri kurmak amacında olduğu, Os­ ie) başlıklı iki eserinin de baskıda olduk­ manlI gençliğine sayfalarını açtığı, bu ları haber verilir. faydalı teşebbüse karşı olanlara cevap A.Thalasso’nun İstanbul’da açılan vermenin dahi gerekli görülmediği...” resim sergileri ile ilgili olarak yayınları de önsözde bildirilmiştir.2 da vardır: İstanbul’da ilk resim salon­ M.Önder bir Türk teşebbüsü olarak ları, (Les Premiers Salons de Peinture gördüğü bu derginin müdürlüğüne de Constantinople) Paris 1906; İlk Os­ A.Thalasso adında birinin tayin edildi­ manlI Sanat Sergisi (Première Exposi­ ğini bildirdikten başka kısa makalesi­ tion Artistique Ottoman) “L ’Art et les nin sonunda bu dergide bazı Türkçe şi­ Artistes” Dergisi (Nisan 1907); ayrıca irlerin Latin harfleri ile Fransız trans­ ressam Fausto Zonaro hakkındaki ça­ literasyonuna göre yazıldıklarım dikka­ lışması “L ’Art et les Artistes” Dergi­ te değer bulduğunu, bazı örnekler ve­ si, sayı 46 (Ocak 1909)’da çıkmıştır. rerek açıklar. Makale şu cümleler ile so­ Aranıp, bulunup etraflı surette ince­ na erer: “ Tarihimizde ilk sanat ve ede­ lenmesi gereken, bugün unutulmuş olan biyat dergisi olduğunu sandığımız La bütün bu yayınların dışında A.Thalas­ Revue Orientale, aynı zamanda bizde, so’nun kendi türünde ilk eser olduğun­ Osmanh Sarayı’mn Latin harflerini be­ dan hâlâ faydalı olan bir kitabı daha nimsemesi ve bu yola doğru akım baş­ vardır. Bu Osmanh resmi hakkındaki, langıcı olarak önem kazanmaktadır. güzel baskılı resimli kitabıdır.4 Fran­ Yalnız ilk sayısını gördüğümüz dergi­ sızca olarak “Osmanh Sanatı, Türkiye Said Bey (Lastik) nin kaç sayı ve ne zamana kadar yayın­ ressamları ” (= L ’art Ottoman, les pe­ landığını şimdilik bilmiyoruz. Araştırıl­ intres de Turquie) başlığı ile Paris’de yapmadan yurduna dönen ünlü A.An- mağa değer bir konu.” yayınlanan bu eser “Türkiye’nin orien­ toine’m kurduğu "Le Théâtre Libre”e La Revue Orientale’i çıkaran Adolp­ talist resssamları ” (= Die orientalischen dair başlıbaşına bir kitabının da oluşu, he Thalasso’nun bir Beyoğlu levanten’i Maler der Türkei) başlığı ile Berlin’de bu İstanbul levanten’inin sahne sanat­ olduğunda şüphe yoktur. Adı büyük ih­ Almanca olarak da basılmıştır. Her iki larıyla yakından ilgisi bulunan ve Pa­ timal ile Rum asıllı hatta belki de Ka­ baskıda da eser, kendisi de ressam olan ris ile sıkı ilişkili, çok kültürlü bir kişi tolik Rumlardan olduğunu gösterir gi­ şehzade Abdülmecid Efendi’ye sunul­ olduğunu ortaya koyar. Metod, bibli­ bidir.3 Genellikle Syra adasından gelen muştur. 1909’da henüz baskıda olduğu yografya, dokümantasyon bakımların­ Katolik Rumlar iyi Fransızca öğrenimi belirtildiğine göre bu kitaplar herhalde dan bu kitap o derecede mükemmel ve görmüş oluyorlardı. Paris ile sıkı bağ­ 1910’a doğru piyasaya çıkmış olmalılar­ eksiksizdir ki, A.Thalasso’nun bu hu- lantısı olan A.Thalasso da Fransızca dır. Burada Türklerden sadece Şehza­ susda çok derin ve etraflı bilgisi oldu­ pek çok kitap ve şiirler yayınlamış bir de Abdülmecid Efendi, Osman Hamdi ğu açıkça belli olur.6 Bu adama dair yazardı. Nitekim, 1909’a kadar hepsi de Bey ile Halil Paşa anılır. Adları geçen yaptığımız araştırmada öğrenebildiği­ Fransızca olarak Paris’in ünlü yayınev­ diğer ressamların hepsi İstanbul’da ya­ miz tek husus Thalasso adında bir ki­ leri tarafından yayınlanmış dört şiir, bir şayan yabancı sanatçılardır. Thalasso’­ şinin yüzyıl kadar önceleri, İstanbul’­ nesir, iki tiyatro kitabına imza atmış nun, 1914’de Türk tiyatrosunu düzen­ daki Osmanh Bankasında çalıştığıdır.7 bulunuyordu. Bunların dışında “ Türk­ lemek için getirtilen5 fakat fazla birşey Thalasso’nun küçük adı Gustave olan iye’de Molière” (= Molière en Turqu­ bir de kardeşi vardır. Derginin idareci­ ie); “Karagöz” (-Karaguez); “Moli­ leri arasında da adına raslanan bu kişi­ ère ve Karagöz sahnesi” ( = Molière et Adolphe Thalasso ye Adolphe 1909’da basılan Le Théât­ le théâtre de Karaguez), “Başlangıcın­ re Libre başlıklı kitabının bir nüshası­ dan günümüze kadar Türk tiyatrosu” nı el yazısı bir ithaf cümlesi ile hediye (= Le théâtre turc, de l’origine à nos jo ­ etmiştir. Şimdi özel kütüphanemizde ur), “İstanbul’un ilk resim sergileri” bulunan bu nüsha dışında, elimize ge­ ( = Les premiers salons de Constanti­ çen 15 Mart 1907 tarihli ve Budapeşte’­ nople); “Doğu ressamı Fausto Zona- de Kont Gustave Széchenyi’ye yollan­ ro”, (= Fausto Zonaro, Peintre orien­ mak üzere yazılmış bir resimli kartta taliste); “Asya’da aşk yazıları Gve.Thalasso imzası bulunmaktadır.8 antolojisi” (=Anthologie de l’amour La Revue Orientale'm, İstanbul’da asiatique); “Istanbul” (-C onstan­ Tarlabaşı caddesi 159 numarada olan tinople); “Dersaadet veya Türk yaşa­ bir idarehanesi vardı. Dergi Galata’da mından sahneler”, (=Déri-sé’adet ou Ebuzziya basımevinde dizilip basılıyor­ scènes de la vie turque) başlıklı yayın­ du. Ancak, ilk sayıda bu kaydın bulu­ lan vardı. Bunlardan sonuncusu ressam nuşuna karşılık, sayıların sonunda der­ Zonaro’nun resimleri ile süslenmişti. ginin Beyoğlu’nda 491 numaradaki Thalasso ayrıca İran’da sahne çalışma­ E.Vitalis basımevinde basıldığı bildiril­ larına dair de iki yayın yapmıştı. mektedir. Müdürü Adolphe Thalasso, 1909’da çıkan yayınları listesinde “Os­ redaktörü Guillaume Maubert, idare manlI müzesinde şaheserler” ( = Les müdürü Gustave Thalasso, sekreteri chefs-d’oeuvre du Musée Ottoman), ile Alfred Spadaro ve muhasebe müdürü “Türkiye’de orientalist ressamlar” Etienne Daleggio idi. Bunlardan G.Ma- ( = Les peintres orientalistes en Turqu­ ubert’i yalnız dergideki yazılarından ta- 17 • 273 La Revue O rientale ve A dolphe Thalasso nıyoruz. Sekreter A.Spadaro adından riş olup, Türk halk hikâyelerini bu iki­ karşılaştırarak onu: anlaşıldığı gibi, Beyoğlu’nun levanten’- at Bey’in Anadolu ve İstanbul’dan der­ “ Yenilmekle beraber, kendisini ye­ lerinden olmalıydı. E.Daleggio ise Ege leyerek Fransızcaya aktardığını belirt­ nenden daha yüce...” denizinde Syra adasının eski bir Kato­ mektedir. ilk hikâye ise (s. 18-19), (Qui, vaincu, fut plus grand encor lik ailesine mensuptu. Bu aileden “ Genç kızların sevdiği pınar” başlıklı­ que son vainqueur...) mısraı ile tarif 1888’de doğan Eugène Dalleggio (adı­ dır. Burada Gülbahar adındaki bir köy­ eder. L.Enault’un uzun Paris sahne ha­ nı daima iki 1 ile yazardı) da Osmanlı. de görülen, başında iki Roma heykeli berlerinin arkasından Fortunio imzası Bankasında yetişmiş, Osmanlı devleti­ duran bir pınarın hikâyesi anlatılmıştır.
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages7 Page
-
File Size-