Necip Fazıl Kısakürek - O Ve Ben

Necip Fazıl Kısakürek - O Ve Ben

Necip Fazıl Kısakürek - O ve Ben www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yüklediğim e-kitaplar Aşağıda Adı Geçen Kanuna Dstinaden Görme Özürlüler Dçin Hazırlanmıştır Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitapları Dinliyoruz Amacım Yayın Evlerine Zarar Vermek Değildir Bu e-kitaplar Normal Kitapların Yerini Tutmayacağından Kitapları Beyenipte Engelli Olmayan Arkadaşlar Sadece Kitap Hakkında Fikir Sahibi Olduğunda Aşağıda Adı Geçen Yayın Evi, Sahaflar, Kütüphane, ve Kitapçılardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hiç Bir Maddi Çıkarım Yoktur Böyle Bir Şeyide Düşünmem Bu e-kitaplar Kanunen Hiç Bir Şekilde Ticari Amaçlı Kullanılamaz Bilgi Paylaştıkça Çoğalır Yaşar Mutlu Not: 5846 Sayılı Kanunun "altıncı Bölüm-Çeşitli Hükümler " bölümünde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitapları dahil, alenileşmiş veya yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir nüshası yoksa hiçbir ticarî amaç güdülmeksizin bir engellinin kullanımı için kendisi veya üçüncü bir kişi tek nüsha olarak ya da engellilere yönelik hizmet veren eğitim kurumu, vakıf veya dernek gibi kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda çoğaltılması veya ödünç verilmesi bu Kanunda öngörülen izinler alınmadan gerçekleştirilebilir."Bu nüshalar hiçbir şekilde satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulması ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yayınına geçilmiştir. T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi Dşlem ve Otomasyon Dairesi Başkanlığı Ankara Bu kitaplar hazırlanırken verilen emeye harcanan zamana saydı duyarak Lütfen Yukarıdaki ve Aşağıdaki Açıklamaları Silmeyin Not bu kitaplar Görme engelliler için taranmış ve düzenlenmiştir. Tarayan Hasan Uslu [email protected] Necip Fazıl Kısakürek _ O ve Ben O VE BEN Necip Fazıl KISAKÜREK b d yayınları BÜTÜN ESERLERD Cilt 6 HOCA ÖVEYS KÜTÜPHANESD O VE BEN / OTOBDYOGRAFD 14.Basım / Şubat 1999 b d yayınları Kurucusu Necip Fazıl Kısakürek Yayın sorumlusu Suat Ak Müessese müdürü Emrah kısakürek Her hakkı b.d. yayınlarına aittir. b d yayınları Ankara Caddesi Vilayet Han Nu 10 Kat 3 Cağaloğlu istanbul 528 55 51 511 08 73 512 59 22 ISBN 975-8180-24-X TANIYINCAYA KADAR 1904 -1934 KONAK Çemberlitaş'ta, Sultanahmet'e doğru inen sokaklardan birinde, kocaman bir konakta doğmuşum... Harem ve selâmlık halinde iki kapılı, dört katlı ve bilmem kaç odalı bu konak, içinde, yakıcı hâtıraların kay¬naştığı tütsü çanağıdır. Renk renk, şekil şekil, fısıltı fısıltı hatıralar... Bazen de çığlık çığlık... Çocuk denecek kadar gençken yazdığım «Bir Yal¬nızlık Gecesinin Vehimleri» isimli hikâyemdeki mekân işte bu konak... Selâmlık kapısının önünde, bodrum katının üstün¬de, birkaç merdivenle çıkılan, köşeleme mermer bir sa¬hanlık ve yanında küçücük bir bahçe... Mermer sahanlığa, üst katın çıkıntısından iki sütun iniyor. Ve giriş kapısı... Asıl bahçe, büyük bahçe, konağın arkasında... Bahçenin iki ucunda, uşak odası ve çamaşırhane, iki ayrı binacık... Ortada, yakın bir bildik gibi suratının bütün çizgileriyle tanıdığım bir dut ağacı. Bahçenin konak tarafında, dikine batırılmış çakıl taşlarından daracık bir yol. Bahçeye, komşu konakların arka cepheleri bakıyor. Şu esvapçıbaşımn, şu bilmem kimin evi... Konağın içi müthiş girift. Kocaman salon... Sofalar üzerinde, büyüklü küçüklü odalar; ve odalardan geçtikçe oradan ve buradan sağa sola kıvrılan dehlizler, geçitler, aralıklar, merdivenler, bölümler... Her taraf loş, her köşede her ân akşam havası... Rutubet kokuyor her taraf... Konağın birinci katında taş zeminli büyük yemek odası. Ayrıca resmî ziyaretlere mahsus odalar... Dkinci katında teklifsiz misafirlere ait büyük salon - sofa. Buradan geçilen ve arka bahçeye bakan şatafatlı salon; ve oraya karanlık bir koridorla bağlı, büyük babamın kitap odası. Sonra, üçüncü kattaki yatak odamız... Bu odanın yaldızlı çıtalarla çerçeveli siyah kadife kaplı tavanı, onun karşısında ve sokak üstünde, büyük babamla cici annemin (ba¬baannemin) büyük, çok büyük yatak odaları... Derken dördüncü kat ve tahtapoşlar... Yedikule'den gelen trenlere bakan ve insana baş dönmelerinin en tatlısını veren tahtapoşlar... Bunlar, hatıralarımın bucak bucak kan lekelerini taşır. BUYUK BABAM Büyük babamı görüyorum; aşağı kattaki yemek salonunda, büyük sofranın başında... Etrafında haremi, kız¬ları, gelini ve torunları... Solunda ve yanıbaşında ben va¬rım... Hava soğuksa muhakkak onun kürküne büriilü-yüm... 10 Beş - altı yaşındayım... Büyük babam her ân bana bitişik yaşar. O sofraya gelen sıcak yemeklerden hiç hoşlanmaz. Dşte cici annemi ve hizmetçileri haşlıyor. Herkes başı önünde, susuyor; bir benim başım dik... Dstersem avaz avaz haykırabilirim, büyük babamı da susturabilirim. Ba¬na izin sonsuz... Büyüklerin, çocuklar yedikten sonra sof¬raya oturduğu zamanlarda da ben, hem küçüklerin hem büyüklerin masasında hep baş köşedeyim... Büyük babam Dstanbul Cinayet Mahkemesi ve Dsti¬naf Reisliğinden emekli, Maraşlı Kısakürekzâde Hilmi • Efendi... Abdülhamid'e atılan bomba hadisesinin tarihî muhakemesini büyük babam yapmış... O devrin parasiy-le, emekli aylığı olarak 80 altın alıyor. Parası, bir Adliye mutemedi tarafından her ay ko¬nağa getirilir. Memura kapıyı açan uşak daima beni çağı¬rır, ben de şıngır şıngır para torbasını kaptığım gibi bü¬yük babama götürürüm. Öbür torunlar da arkamda... Bü¬yük babam torbadan bir altm çıkarıp bana verir. Öbürleri¬ne gümüş kuruşlardan ve nihayet çeyreklerden başka bir şey düşmez. Ayda beş altına kalabalık ailelerin geçindiği o gün¬lerde, 80 altının ve ayrıca birçok mülk ve akardan gelen iratların döndürdüğü konağı hayâl etmeli... Aşçı ve yamakları, birçok uşak, dadı, kadın hiz¬metçi, zenci köle, arabacı; ve birer fayton ve kupa araba-siyle Şahin ve Mazlum isimli kestane dorusu iki pırıl pırıl at. 11 MATMAZEL Bir de, matmazel aşağı, matmazel yukarı... Tathsu Frenk'i, altmışlık bir kokona... Hem de bakire... Babamın Fransızca öğretmeni, benim de mürebbiyem güya... Altmışına kadar fjviişel Zevako) tipi kahraman şö¬valyesinin atla gelip kendisini kaçıracağı günü bekleyen romantik kokona... RUH Anlaşılıyor ki, konağın ruhu büyük babam; ben de onun ruhuyum... Çünkü biricik oğlunun biricik oğlu¬yum... Babadan oğula, içinde yaşattığı soy idealinin onca en mükemmel numûnesiyim. Sağ kolumu açar ve orada gördüğü ben'i babasın-dakine benzetir ve öper; elimin parmaklarını kendi el ayalarına yerleştirir ve mafsal yerlerindeki kırışıkları tıp¬kı babasındakilere eş bularak öper, öper. Babasının ismi Ahmet Necip... Bana o ismi ver¬miş. Zekâma gelince bu noktadan mesuttur. Her vesi¬leyle haykırır; — Gel benim akl-ı evvel (akılda birinci) torunum! Sonra tercihindeki hakikati göstermek için torunla¬rını önüne dizer, herhangi bir Divan'dan bir beyit okur, kimse onu tekrarlayamaz ve ben bülbül gibi başta ve son¬da tekrar edince de; — Gördünüz mü, der; nasıl sevmeyeyim akl-ı evvel torunumu? Ve bana altın, öbürlerine çil kuruşlar... 12 Misafirlerine de her defa tiyatro perdesi gibi, be¬nim zekâ sahnemi açmaktan daha büyük haz tanımaz... Misafirler gittikten sonra, tütsüler üstünden atlatı¬lırdım!.. Hâlâ kokuları burnumda... CDCD ANNE Torunlarının «Cici Anne!» diye hitap ettiği büyük annem, büyük babamın zevcesi Zafer Hanım, şanlı bir Ds¬tanbul hanımefendisi... Eski Halep Valisi, Hariciye Müs¬teşarı, Zaptiye Nâzın Salim Paşa'nm kızı... Salim Paşa Halep Valisi iken, kendisine bağlı bir mutasarrıflık olan Maraş'a gelmiş, Kısakürek oğullarının konağına inmiş; o zaman toy bir delikanlı olan büyük ba¬bamı görmüş, zekâsına hayran olmuş, yanına almış, Ds¬tanbul'a gitmiş, tahsil ve terbiyesiyle uğraşmış, sonunda da kendisine damat etmiş... Eğer bu satırların çerçevelediği şeyler, Efendime açılan yolumun ve bu yol başındaki ruhî anlarımın kalın hatlarla karalanmış, sadece malzemelik, basit dekorların¬dan ibaret olmasaydı; eğer bu dekorların bahane tiplerine ayrıca değer vermem icap etseydi; Zafer Hanımefendiye, uzun, çok uzun bahisler ayırmam, onu tek başına bir mevzu diye ele almam gerekirdi. Kadın saçlarının topuklara kadar indiği o devirde bile, bugünün kesik saçlarına eş; kırpık saçlı başı ve dai¬ma sultanî edâsiyle cici annem, bütün Dstanbul'da dillere destan elmasları, ziyafetleri, armonikli piyanosu ve çoğu Garp dillerinden tercüme sepet sepet romanları ve karma¬karışık bir dekor içinde, Abdülhamid devrinden Meşruti¬yet sonrasına aktarılan, Şark ve Garp bulamacı, Tanzimat 13 artığı, mihrakından oynatılmış ve yeni mihraka oturtula¬mamış hafakanlı Dstanbul hanımefendisinin en tipik bir örneğidir. Cemiyetin ruhî dayanağındaki, o zamanlar alıp yürüyen şaşkınlık ve muvazenesizlik, onun mizaç ayna¬sından ne canlı akisler püskürtüyordu... Her şeyden önce, müthiş bir sinir, vehim kumku¬ması... Denizden korkar, vapura binemez; Sarıyer'deki köşküne, karadan Şahin ve Mazlum'un çektiği kupa ara-basiyle gider. Ölümden öyle ürker ki, geceleri yatağına dümdüz uzanmayı bile yarı ölüm sayar ve başmm altına dört beş yastık koyar. Sanki oturduğu yerde ölüm onu bastıramaz ve omuzlarını yere getiremez. Vehme bakın ki siz, konağın üçüncü katındaki ya¬tak odasında, yangına karşı başka çare kalmazsa pencere¬den inmek üzere bir ip merdiven bulundurur. Halbuki o da yaşça altmışı geçkindir, hayli şişmandır, sargılar altın¬da boru gibi duran bacaklariyle, ip merdivenden değil, konağın şahane merdivenlerinden bile rahat rahat inip çıkmak iktidarında değildir. Çocuk sevmez, şefkatten pek anlamaz, evin manevî havasını mayalandıncı derinliğine bir iç hüviyet belirtmez; ya ilâç şişeleriyle dolu

View Full Text

Details

  • File Type
    pdf
  • Upload Time
    -
  • Content Languages
    English
  • Upload User
    Anonymous/Not logged-in
  • File Pages
    436 Page
  • File Size
    -

Download

Channel Download Status
Express Download Enable

Copyright

We respect the copyrights and intellectual property rights of all users. All uploaded documents are either original works of the uploader or authorized works of the rightful owners.

  • Not to be reproduced or distributed without explicit permission.
  • Not used for commercial purposes outside of approved use cases.
  • Not used to infringe on the rights of the original creators.
  • If you believe any content infringes your copyright, please contact us immediately.

Support

For help with questions, suggestions, or problems, please contact us