NAHIL VE NAKIL ALAYLARI Ord. Prof. ISMAIL HAKKI UZUNÇAR~ILI Nahirin manas~~ hurma a~ac~~ demek olup galat olarak Nak~ l diye me~hur olmu~tur. Nahilbent denilen üstadlar taraf~ndan a~aç, meyve, çiçek ve hayvan ~ekilleri yap~larak dü~ünlerde gelinin önünde götürülen muhtelif boydaki nahillere dair Osmanl~~ tarihlerinde ve sûrnamelerde bilgi vard~ r. Te~bih yoliyle meyvesi ve çiçe~i çok a~aca (pürnak~l) denilir. Dü~ünlerde erkek taraf~ ndan tertip edilen nahil, lügatlerde birbirlerine benzer ~ekillerde tarif edilmektedir. Ahteri'de nahil, palmiye yâni hurma a~ac~d~ r. Biyanki, nahil'in palmiye denilen a~aç ve kad~ nlar~n bir nevi ziynet e~yas~~ oldu~unu yaz~yor. Lehce-i Osmanr de nahil, galat~~ nak~l, mumdan ve gümü~ten a~aç dal~~ res- mi ki arûs (gelin) önünde giderdi. Salal~ i kamusunda hurma a~ac~~ ve eski zamanda balmumundan veya gümü~ten mahsusen yap~larak gelinin önünde götürülen meyve ve ~üld~fe (çiçek) yi hav": ve k~y- metli ta~larla süslü a~aca ~tlak olunurdu, demektedir. Burhan- ~~ Kat ~~ <nahilbendi târif ederken: "Ol kimsedir ki mum- dan a~aç ve meyve suretleri imM eyliye. Hâlâ o surette nahil, mu- harrefi nak~l tabir ederler" diyor. Gülistan ~erhinde S û d i merhum, "Nahil, Türkide tahrif edüp nak~l dedikleridir. Gerek çiçekten ve gerekse balmumundan olsun" demektedir 1. Nahil, çok eski as~ rdan beri Orta Asya ve ~ran'dan gelen tezyini san'atlardand~r. ~eyh Sadi merhum (vefat~~ 690 H. 1292 M.) Gülistan'da: Nah~l-bendem veli ne der b'ustân S-dhidem men veli ne der Ken' an beytiyle nahilden bahsetmektedir. 8; Nah kelimesi Orta Asya'da kullan~lm~~~ olan altun i~lemeli bir nevi kuma~~ n ad~d~ r 2. Ha m- Gülistan ~erhi Sudi (s. 65). ~ ~ ~ 2 bn-i Batuta Seyahatnânresi (~erif Pa a terc imesi) C. 1, S. 335, 337, 389, 442. 56 ~SMAIL HAKKI UZUNÇAR~ILI m er , nahil merasimini kaydederken bu dü~ün adetinin Yunan ve Roma adetleriyle münasebetini söylüyor 3. Nahil, yaln~z balmumundan olmayup gümü~~ ve altundan da yap~- l~rd~~ 4 ve cevahirle de süslenirdi "iki nahil, cevahir ve sim ü zer ile pür-ziver idi 5. Nahil'in evvela ince altun ve gümü~~ tellerden ve balmumundan iskeleti yap~l~r. Sonra çiçek, kuma~, meyve ve hayvanat resimleriyle üzerleri süslenirdi. Büyük nahillerin yap~lmas~~ geni~~ meydanlarda olurdu. Nahil yapan nahilbendler büyük nahilleri yaparken kendilerine kurulan, tersanaden getirilen serenler üzerine serilen çad~ rlarda çal~~arak nahilleri haz~rlarlard~. Osmanl~lar~n ilk devirlerinde nahilin hangi tarihte tertip edildi~i- ni ~imdilik bilemiyoruz; fakat on be~inci asr~ n ilk yar~s~nda mev- cut oldu~unu görüyoruz. Osmanl~~ hükümdar~~ ~ kinci Murad o~lu Sultan M ehm e d 'i (Fatih) evlendirdi~i zaman an~ n dü~ününde nahil bulunmu~tur 6. Bundan ba~ka Fatih Sultan Mehmed zaman~nda Istanta~buPda nahil san' at~mn bulundu~u Sultan Cem ~airlerinden K andi'nin nahilbend olmas~ndan anla~~lmaktad~r Bunlardan ba~- ka, yapt~rm~~~ oldu~u camii sebebiyle san'at~~ mahallesine alem olan Nahil-bend Hasan Efendi de Hadikal'üt-Cevami'in kayd~na gö- re Osmanl~larda nahilin ilk milcidi imi~~ 5. Evliya Çelebi ( Esnaf-~~ Nak~lciyan-~~ Sar-i Hümayun) ba~l~~lyle on yedinci as~rda bunlar~n Istanbul'da dört dükkan~~ ve ellli be~~ nak~lcisi oldu~unu, dükkanlar~n Koska f~r~n~~ yan~nda Aksaray'da, Tahtakale'de bulundu~unu, Odun Kap~s~'n~n iç yüzünde Mumhane kar~~s~ndaki dükkan~n nak~lci-ba~~ya ait oldu~unu beyan ediyor 3. Ra~it tarihi zeyli 3 Hammer Tarihi (Ata Bey Tercümesi) c. 8, s. 134. 4 Millet Kütüphanesi (Farsca k~sm~~ 273 numaral~~ mecmuada yirmi alt~nc~~ bâb, varak 92 San'at-~~ Nahilbendi ba~l~~lyle nahilin alt~n ve gümü~ten nas~l yap~l- d~~~ndan ve nahil-bendlikten bahsedilmektedir. 5 Naimii Tarihi müteferrika tab't c. 2, S. 139. Farsca, Acem Hamidi Divan~. 7 tezkiresi (matbu nusha) s. 274. Nahil-bend Mescidi bânisi ~ kinci Bayezid'in vezir-i âzamlar~ ndan Ç a n- darl~~ Zâde ~ brahim Pa~ a'n~n silâhdar~~ Hac ~~ Hasan A~a olup nahl-i si~ r'un mücidi bunlar olma~la nahil-bend deyu mâruftur (Hadikatü'l-cevdmi` c. 1, S. 213). 9 Evliya Çelebi Seyahat~dimesi, c. 1, s. 612. NAHIL VE NAKIL ALAYLART 57 As~ m'da, nahil-bend çar~~s~ ndan bahsedildi~ine göre" bu çar~~ n~n Koska veya Aksaray'da bulundu~u anla~~l~ yor. Her sanat~ n bir te~kilat~~ oldu~una nazaran nahilcilerin de kethüdâ, yi~it-ba~~~ gibi lonca te~kilat~~ olaca~~~ tabii ise de bunlardan zabit olarak nahilci-ba~~y~~ ve bir de sür-i humayunda nahilleri idare eden (Nahil A~as~) ndan ba~kas~ n~~ bilemiyoruz 11 Nahilbendlerin saray muarnelanyle me~gul ~ehr-eminine tabi olduklar~~ görülüyor. Osmanl~lar zaman~ nda nahile Mum alma de- nildi~i gibi Sultan~n evlenmesinde dâmâda sa~d~ç olan vezirin mumuna da Sa~d~ç mumu denilmi~tir 12. Nahiller, büyük, orta ve küçük olarak üç k~s~ md~ ; büyük nahiller ~ehzade sünnetlerinde ve sultan evlenmelerinde birkaç adet olup bunlardan ba~ka küçük nahillerden yirmi, otuz kadar bulunurdu, e~er evlenecek olan padi~ah k~z~~ olmayup Han~ m Sultan yâni padi~ahm k~z~ n~n k~z~~ olacak olursa o zaman ana büyük nahil yap~lmayup orta derecede bir nahil yap~l~ rd~ ". Bundan ba~ka dü~ün- de bugünkü çelenkler gibi küçük nahiller de bulunurdu. Büyük nahillerin boylar~~ muhtelifti ve bunlar~ n yap~lmas~, i~lenmesi, ta~~ nma~~~ çok zordu. Boylar~~ otuz ziraa kadar (takriban yirmi iki metre) olanlar~~ vard~ . Fakat daha sonra on yedinci as~ rdan itibaren en büyü~ü on dört zirai geçmemek üzere yap~lm~~ t~. Büyük nahiller daha yukar~da söyledi~imiz gibi dükkanlarda de~il geni~~ meydanlarda yap~l~yor", a~a~~da görülece~i üzere geçirilirken dar yerlerde sonra yap~lmak üzere ev cumba ve ~ahni~inleri, duvarlar~~ y~k~l~yordu. Nahillerin büyükleri alay~ n önünde, küçükleri ise gelin arabasnun önünde bulunurdu. Osmanl~~ tarihlerinde ilk mükellef nahil alay~~ Kanuni Sultan Süleyman'~n vezir-i'aza= makbul ve maktul Ibrahim Pa ~ a'n~ n 10 Ra~it Tarihi, c. 6, s. 378. Silâhdar tarihi. c, 3, varak 315, Topkap~~ Saray~~ Hazine Kitaplar~~ 1413. 12 (Kunhii'-l-AhMr), (Kanuni zaman~-Ibrahim Pa~a'n~n dü~ünü münase- betiyle). 13 Suphi Tarihi varak 14, sene 1153. 14 ~~ o56 H., 1646 M.de büyük Sultan (Fatma Sultan) Musahip kapudan-~~ derya vezir Fazl~~ Pa~a'ya nikâh edildi~i zaman elli adamla götürülür minare gibi gümü~ten iki büyük nahil, darphane kurbündeki sahada i~lenmi~ti. Sadr-~~ âzam Salih Pa~ a sa~d~çt~~ (Naimâ, müteferrika tab' ~~ c. 2, S. 113) daha sonra da tafsilâ- uyle kaydedilmi~tir. 58 ISMAIL HAKKI UZUNÇARSILI evlenmesiyle ba~lar. Bunun dü~ününde sa~d~ç ikinci vezir Ayas Pa ~ a idi. Nahilleri süslemek için hazineden veya hariçten kuma~~ tedarik edilirdi 15. Koca Ni~anc~~ Celal Zâde Mustafa Bey, ~ brahim Pa ~ a dü~ünü ndeki nahilleri ~öyle anlat~yor: Bu dü~ünde "Arûs-~~ mübareke âdeti üzere mum tertip ettirmi~ti. Cümle pa~alar ve defterdarlar, yeniçeri a~as~~ vesair a~alar cümle varup sa~d~ç mumunu getirdiler. Badehû pa~a mumu dahi gelüp üs- tadlar bir veçhile z~netler ve ~öhretler eylemi~ler ki tahrire kabil ve takrire rnütehammil de~ildir. Mesalâ mumun birisi altm~~~ bin pareden ve âhar~~ k~ rk alt~~ bin cüz'den i~lenmi~~ münakka~~ ve mevzun acâib ve ve garâib küreler ile toplar etraf~nda çimenzârlar ve çimenler içinde müseddes ve müsemmen havuzlar kenalar~nda serviler, tavuslar ceve- lân ederler ve sahn-~~ lalezâr~nda hezar ezhâr ile güller ve goncalar, süsenler, çi~demler, benef~eler, laleler, karanfiller, sünbül-ü nergisler ve ~akay~kler, serv dallar~nda tütiler, kameriyeler, e~câr-~~ esmâr ~ahlar~ nda turunçlar, enarlar, f~st~klar, elmalar, amrutlar, ayva- lar, güna-gün meyveler, günâ-gün çiçekler ve ~üküfeler, e~kal-i bedia ve temasil-i garibe ile hümâ ku~lar~, deniz mâlikleri tasvir eyle- mi~ler". Bundan sonra müellif ~eker san'at~ ndaki ~enlikleri zikrediyor 16 Büyük nahiller uzun ve havaleli oldu~u için müteaddid yerlerinden tel ve bükme ince halatlarla ba~lan~ r ve nahilin büyüklü~üne göre bunlar~~ yerine göre tersana payzanlar~~ (tersane hizmetindeki esirler) veya yeniçerilerden bir k~sm~~ çekerler ve nahil a~as~~ ve kapdanlar yürüyü~~ esnas~ nda düdüklerle nahilin gidi~ini idare ederlerdi. Sultan gelin alaylar~~ eski saraydan ba~lard~. Yap~lan nahiller ya oraya getirilir veya orada yap~l~ rd~ ; bu suretle eski saray dü~ünün ba~- lang~c~~ idi. Sultan Süleyman, k~z~~ (Mihr-i mâh Sultan ~~ Rüstem Pa ~~ a'ya verdi~i zaman gelin yâni Mihr-imâh Sultan eski saray- dan ç~kt~~~~ gibi ~ehzade Sultan Mehmed'in k~z~~ H üm a Sultan ve ~ l Tabakatü'l-memâlik, Topkap~~ Saray~~ nüshas~. Kütüphane numaras~~ 1413, varak 92 b. 16 Tabakatü'l-memâlik, Celât Zâde (Topkap~~ saray~~ kütüphanesi) 1413, varak 92. Ibrahim Pa~a dü~ünü hakk~ nda Ali ~öyle diyor: "Ol iki mumun, kebiri altm~~~ bin pareden ve sagiri k~ rk alt~~ bin hâddeden terkib olunub üstadan-~~ rumun arz-1 maharetleri ve esnaf-~~ vuhu~~ ve tuyur ve insü cin ve melâike ve huni g~lman enva-~~ ~üküfezâr-1 mülevvenü'-1-âsâr ve bilcümle dünya yüzünde mevcud olan âsâr-~~ garaib, simürg-u ankaa ol nahillerde â~ikâr olub" NAH~ L VE NAKIL ALAYLARI 59 ikinci Selim'in k~z~~ ~ smi-han Sultan ve di~er k~z~~ Gevher Han Sultan ve üçüncü Murad'~n k~z~~ Ay~ e Sultan hep eski saraydan alayla ç~km~~lard~~ 17. ~imdi sünnet dü~ünü ve Sultan evlenmeleri sebebiyle belliba~l~~ dü~ün alaylarmdaki nahilleri görelim": Sultan Üçüncü Murad 990 H., 1582 M.de o~lu Sultan M ehmed'i (1595 de padi~ah olan Üçüncü Mehmed) sünnet ettir- di~i zaman elli be~~ ve altm~~~ gün süren dü~üne Mekke ~erifi, K~r~m Han~, baz~~ Hindistan ve baz~~ ecnebi hükümdarlar~~ ile Eflak ve Bo~dan voyvodalar~, Eyalet valileri, Sancak Beyleri, devlet ve vilayet erkan~~ vesaireye davetiyeler gönderilmi~tir.
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages26 Page
-
File Size-