T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RADYO TELEVİZYON SİNEMA ANABİLİM DALI NURİ BİLGE CEYLAN VE YAVAŞ SİNEMA Yüksek Lisans Tezi Kurtuluş ÖZYAZICI Ankara, 2019 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RADYO TELEVİZYON SİNEMA ANABİLİM DALI NURİ BİLGE CEYLAN VE YAVAŞ SİNEMA Yüksek Lisans Tezi Kurtuluş ÖZYAZICI Tez Danışmanı Doç. Dr. Ali KARADOĞAN Ankara, 2019 T.C. ANKARA thrivnnsirnsi SoSyAL nir,iıvır,nn ENsrirüsü RADyo rnınvizyoN siNnıvr,q. aNınir,iM DALI Kurtuluş Özvızıcı NURİ gİl,çE CEvLAN VE vAVAş SİNEMA Yiiksek Lisans Tezi Tez Danışmanı: Doç. Dr. Ali KARADOĞaN Tez Jiirisi Üyeleri Adı ve soyadı .bşsı..*,.tıİ .Ki6o ğç, ııı.t (şmutnnD ","|,;,-tro.r.t.D.ü:., ", S.,.krL=r) İİ"a;rU l, Ü*rin. Ux*İ 6$11 fionbf çfo., Tez Srnavr Tarihi: 31.1Z. 2§t9 TURKiYE CUMHURiYETi ANI(ARA UNivnnsirnsi sosyAr, niriulnR ENsrirtisU nntiutinl,UGU'nn Bu belge ile bu tezdeki biifiin bilgilerin akademik kurallara ve etik dawamg ilkelerine uygun olarak toplamp sunuldugunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereli olarak, gahgmada bana ait olmayan ttim veri, diigtince ve sonuglan andrlrmr ve kayna[rru gdsterdigimi aynca beyan ederim. (SnltZZOfl T ezi Hazrlayan O grencinin Adr Soyadr i. q KW}-r\-r. L. r .D1, tl*q ÖNSÖZ Tezin oluşum sürecinden tamamlanana kadarki her aşamasında büyük bir özveriyle destek olan Doç. Dr. Ali Karadoğan’a, sinema sevgimin oluşmasına katkı sunan Prof. Dr. Oğuz Onaran’a, her zaman yanımda olan ailem Şerafettin, Sevim, Nilay ve Yeşim’e ve varlıklarıyla beni cesaretlendiren ve hep mutlu eden Emre, Müge ve Semra’ya çok teşekkür ederim. Onlar olduğu için bu tez yazılabildi. İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………….. i TABLOLAR……………………………………………………………………….. iii GİRİŞ……………………………………………………………………………....... 1 1. BÖLÜM: YAVAŞ SİNEMA İÇİN KISA BİR TARİHÇE VE TANIM……… 10 A. Yavaş Sinema Tartışmalarının Tarihçesi…………………………………. 10 B. Yavaş Sinemanın Tanımlanması ve Temelleri……………………………. 18 C. Yavaş Sinemanın Öncüleri…………………………………………………. 22 D. Yavaş Sinema Anlatısı………………………………………………………. 33 1. Öykü……………………………………………………………………….. 35 a. Dedramatizasyon, Ölü Zaman ve Rutinlik …………………………. 35 i. Istırap, Sıkıntı, Yabancılaşma………………………………….. 40 ii. Absürt Mizah………………………………………………….. 41 b. Karakterler: Sessizlik, Kendini Yansıtma, İfadesizlik……………... 43 c. Mekân………………………………………………………………. 49 2. Söylem: Sinematografik Özellikler………………………………………. 50 a. Kurgu ve Uzun Çekim……………………………………………… 50 b. Görüntü Düzenlemesi………………………………………………. 60 i. Çerçeve ve Kamera Hareketleri….….……………………….….60 ii. Çekim Ölçekleri ………………………………………………. 64 iii. Kamera Konumu ve Çekim Açıları ………………………….. 66 c. Ses ve Müzik………………………………………………………. 67 d. Aydınlatma…………………………………………………………. 70 2. BÖLÜM: NURİ BİLGE CEYLAN VE YAVAŞ SİNEMA…………………….. 72 A. Nuri Bilge Ceylan ve Fotoğraf……………………………………………… 73 B. Nuri Bilge Ceylan Sinemasının Temelleri………………………………….. 75 i C. Yavaş Sinema Olarak Nuri Bilge Ceylan Filmleri…………………………. 78 1. Öykü………………………………………………………………………… 80 a. İncir Çekirdeğinden Film Yapmak………………………………....... 80 i. “Su Katılmamış Yabancı” ………………………………………. 87 ii. Ceset Peşinde Manda Yoğurdu Sohbeti ………………………... 93 b. “Yalnız ve Uyumsuz Ahlat Ağaçları”……………………………….. 96 c. “Birbirine Benzeyen, Uzayan Tekdüze Yollar”……………………. 110 2. Söylem: Sinematografik Özellikler……………………………………… 114 a. “Kısa Çekim Sinema, Uzun Çekim Hayattır”……………………… 114 b. Nuri Bilge Ceylan’ın Kamerası……………………………………..123 i. Hayatın Temposunu Düşürmek ……………………………….. 123 ii. Karaktere Yakın ya da Uzak Durmak ………………………… 128 iii. Kameranın Tarafsızlığı ………………………………………. 130 c. Sesle Anlatılan Sessiz Hikâyeler…………………………………… 132 d. “Karanlıkta Öyle Olur”…………………………………………….. 139 SONUÇ………………………………………………………………………………. 142 KAYNAKÇA ………………………………………………………………………… 148 ÖZET………………………………………………………………………………… 170 ABSTRACT…………………………………………………………………………. 171 ii TABLOLAR Tablo 1. Bazı yönetmenlerin filmlerinin ortalama çekim uzunlukları……………… 58 Tablo 2. Nuri Bilge Ceylan filmlerinin ortalama çekim uzunlukları……………… 115 Tablo 3. Nuri Bilge Ceylan filmlerinin Cinemetrics sitesindeki ölçümleri……….. 116 Tablo 4. Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerinin en uzun çekimleri………………….….. 119 Tablo 5. Nuri Bilge Ceylan filmlerindeki sabit kamera yüzdeleri………………… 124 Tablo 6. Nuri Bilge Ceylan filmlerinin ortalama çekim uzunlukları ve sabit kamera yüzdeleri………………………………………………………………….. 125 iii GİRİŞ Estragon: Yapacak bir şey yok. Vladimir: Al benden de o kadar! (Godot'yu Beklerken, Samuel Beckett) 2018 yılında Profesyonel Tenisçiler Birliği (ATP) tenis kurallarında radikal bir değişikliğe gitti. Alınan karara göre oyunculara servis atmaları için bir süre tanındı ve bu süre 25 saniyeyle sınırlandı. Daha önceden oyuncular servis için hazırlanırken fazlaca zaman harcıyorlar, bu durum rakip oyuncunun konsantrasyonunu düşürebiliyordu. Oyuncuların itirazlarına rağmen bazı büyük turnuvalarda servise süre sınırlaması kondu. Gerekçe basitti: Sürenin uzamasının tenisin seyirlik değerini düşürmesini önlemek. Örnekler artırılabilir. Basketboldaki top kullanma süresinin 30 saniyeden 24 saniyeye düşürülmesi, voleyboldaki servis geçme kuralının kaldırılması, atletizmde atma ve atlama dallarında sporculara süre kısıtlamasının getirilmesi ve daha pek çoğu. Zaman artık çok değerli ve büyük yatırımların olduğu spor alanında sponsorların boşa geçen zamana verecek fazla parası yok. Böylesine hızlanan dünyada, spor kadar seyirlik bir alan olduğu tartışılmaz olan sinemanın da gidişattan kendine düşeni almaması beklenemez. Her işi daha kısa sürede yapabilmek için yanında sürekli kronometre taşıyan Frederick Winslow Taylor ve onun sanayideki temsilcisi Henry Ford’un 19. yüzyılın sonlarında geliştirdikleri model, kapitalizmin daha kısa sürede daha fazla iş yapma mantığını ortaya koymuştur. Onlardan birkaç onyıl sonra Charlie Chaplin’in Asri Zamanlar (Modern Times, 1936) filmi hızlı olmaya methiye düzen kapitalist sistemi kıyasıya eleştirmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra fast-food başta olmak üzere hızlı-yaşam ritüelleri insanı kuşatır. Amerikan sineması da buna ayak uydurmaktadır ama yıllar öncesinde bu hızlı akışa karşı duran filmler vardır. Orson Welles’in uzun çekimler içeren filmleri1 belki de bugün yavaş sinema olarak tanımlanabilecek pek çok özelliği içinde barındırmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’da ortaya çıkan Yeni Gerçekçilik ve sonrasındaki Fransız Yeni Dalgası klasik Hollywood filmlerine göre daha yavaştır. Hayat her zaman filmlerdeki kadar hızlı akmaz. Nuri Bilge Ceylan, filmlerini yavaş bulanlara “ben yavaş değilim onlar çok hızlı” yanıtını verir (Maro, 2014). Bütün bunlara rağmen yavaş sinema kavramının 2010’lu yıllarla birlikte tartışılmaya başladığı düşünülünce, daha önce de olan ama “yavaş” olarak adlandırılmayan filmler için yapılan bu tanımlamanın nedenleri sinema dışında bulunabilir. Örneğin son yıllarda gelişen yavaş şehir, yavaş yemek, yavaş turizm gibi kavramlar yavaşlamanın önemine vurgu yapar. Yavaş şehir hareketi Cittaslow’un Türkiye temsilciliğinin internet sayfasında yavaş yaşamın neden gerekli olduğu şu cümlelerle anlatılır: Yavaş yaşamak, hayattan zevk alabilmek, sevdiklerimize ve kendimize zaman ayırabilmek, hız için dünyaya zarar vermemektir. Arkadaşlarımızla yürürken kahve içmek yerine oturmak ve onlara zaman ayırmaktır. Hayatın hızlı gidersek erken varacağımız bir varış noktası yoktur, önemli olan hayatımızı nasıl yaşadığımızdır, her geçen anın değerini bilmemizdir (Yavaş Yaşam, 2019). Yavaş şehir hareketine Türkiye’den dâhil olan 17 kent2 kendini yavaş yaşam kültürünün savunucusu ilan etmiştir. İtalyanca şehir anlamına gelen “citta” ile İngilizce yavaş anlamına gelen “slow” sözcüklerinin birleşiminin harekete adını vermesi, hareketin İtalya çıkışlı olup, uluslararası bir niteliğe bürünmüş olmasındandır. Yavaş şehir kavramının gelişmesi, 1980’lerin sonunda İtalya’da ortaya çıkan yavaş yemek kültürünün on yıl kadar sonra geldiği noktadır (Clancy, 2018, s. 22). Michael Clancy, yavaşlık felsefesinin gelişiminin yavaş yemek hareketine çok şey borçlu olduğunu söyler. 1 Örneğin, Welles’in Bitmeyen Balayı (Touch of Evil, 1958) filminin açılışındaki plan-sekans yaklaşık üç buçuk dakika sürer. 2 31 Mart 2019 tarihindeki sayı (Cittaslow Türkiye, 2019). 2 1986’da İtalya’da açılan bir McDonald’s restoranının protesto edilmesiyle başlayan yavaş yemek hareketi üç yıl sonra Paris’te yavaş yemek manifestosunun imzalanmasıyla uluslararası bir kimliğe bürünür. Kısa süre içerisinde 150’den fazla ülkede 150 binden fazla üye yavaş yemek hareketini destekler. Yavaş yemek üstüne toplantılar ve bienaller gerçekleştirilmeye başlar (Clancy, 2018, s. 22). Cittaslow hareketinin Türkiye temsilciliğinin internet sitesinde yemek yemenin kalori alımına yönelik mekanik bir eylem değil sosyal bir tercih olduğu ve hızlı yemeğin sağlayamayacağı kaliteli, temiz ve adil gıdayı yavaş yemeğin sağlayacağı vurgusu yapılır (Cittaslow Felsefesi, 2019). Michael Clancy yavaş yemek hareketinden esinlenen beş İtalyan şehrinin belediye başkanının 1999’un Ekim ayında bir araya geldiğini ve ardından yavaş şehir, Cittaslow bildirgesinin imzalandığını söyler (2018, s. 22). Bugün 30 ülkede 252 kent bu bildiriye imza atıp kendini “yavaş şehir” olarak tanımlamıştır.3 Yavaş yemek ve yavaş şehir manifestolarından kısa bir süre sonra, 21. yüzyılın başlarında yavaş turizm vurgusu ön plana çıkmaya başlar (Clancy, 2018, s. 23). Jennie Germann Molz yavaş hareket etmenin önemini vurguladığı yazısına Louis L’Amour’dan alıntı yaparak “Hızlı Seyahat Et, Böylece Ne İçin Seyahat Ettiğini Kaçır” başlığını atar. Molz, hızlanmanın modernizmin bir dayatması olduğuna değinir
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages179 Page
-
File Size-