“Sen Ne Utanıyorsun, Zenginler Utansın!” Ölümünün 47

“Sen Ne Utanıyorsun, Zenginler Utansın!” Ölümünün 47

Haziran 2017 Sayı: 05 ÜCRETSİZDİR SARIYER BELEDİYESİ KENT KÜLTÜRÜ VE YAŞAM DERGİSİ “Sen ne utanıyorsun, zenginler utansın!” Ölümünün 47. yılında Orhan Kemal Merhaba edebiyat severler, merhaba dostlar... ŞÜKRÜ GENÇ Sarıyer Belediye Başkanı SEVGILI Dostlar , iz bırakan bir kalemdi. Hayatının geniş ve ufuk açıcı öyküsünü, sürgünlerini, sevdalarını, Geçen ay, kültür ve sanat takvimimizin en hapishane ranzasının izlerini, mücadelesini ve önemli, en keyifli ve en lezzetli günlerini eserlerinin büyüsünü, çok değerli kalemlerden geride bıraktık. 6’ncı Sarıyer Edebiyat Günleri okuyacaksınız. boyunca, birbirinden değerli yazarlar, çizerler, aydınlar, sanatçılar Sarıyer’de sevenleri ile ve Yine bu sayımızda OKTAY RİFAT’tan birbirleri ile buluştu. Kelimenin tam anlamı ile TOLSTOY’a, SARAMAGO’ya kadar pek “Kana kana edebiyat içtik” hep birlikte. çok isimden alıntılar, izler ve dokunuşlar bulacaksınız. Elinizde tuttuğunuz, YEŞİL MARTI’nın bu sayısında da bu toprakların insanına bu Sanatı edebiyatı yaşatmak yeni ve genç toprakların edebiyat tutkunlarına, kalemi ile nesillere benimsetmek, yudum yudum doya doya edebiyat içiren bir ustayı, bir yazı tattırmak ve her zaman söylediğimiz gibi abidesini anıyoruz. Sarıyer’i hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin bir “Kültür - Sanat Vahası” haline dönüştürmek Ölümünün 47’nci yıldönümünde andığımız için çabalarımız var gücümüzle sürecek.. ORHAN KEMAL, kendisine “pusula” bellediği, sonradan kol kola ve omuz omuza bu ülke Sanat damarlarımızın her daim kan düşün yaşamına ve edebiyatına yön veren, pompalaması dileği ile, iyi okumalar... Haziran 2017 Sayı: 05 Yeşil ÜCRETSİZDİR SARIYER BELEDİYESİ KENT KÜLTÜRÜ VE YAŞAM DERGİSİ Haziran 2017 [email protected] Sayı: 05 Sahibi: T.C. Sarıyer Belediyesi adına ŞÜKRÜ GENÇ Genel Yayın Yönetmeni Yayın Kurulu Baskı CENGİZ KAHRAMAN Halil Genç Yapım: MAVİ MEDYA Başkent [email protected] Vecdi Çıracıoğlu Uluslararası Ajans Filiz Coşkun Editör Yayın Koordinatörü Tur. İç ve Dış Tic. Genel Koordinatör ASLAN ÖZDEMİR VECDİ ÇIRACIOĞLU Ltd. Şti. Cengiz Kahraman Esenşehir İSMAİL ERDEM [email protected] vecdihisar @gmail.com Aslan Özdemir Mahallesi, [email protected] Kürkçüler Cad. Kreatif Yönetmen Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fazıl Sk. No:7 “Sen ne utanıyorsun, MUSTAFA GÖKMEN Dudullu-Ümraniye zenginler utansın!” ÖNDER KÖMÜR [email protected] İSTANBUL Ölümünün 47. yılında [email protected] Tel: Orhan Kemal Halaskargazi Cad. Badur İşhanı No:20 K:7 0216 526 20 22 Adres: Yaşar Kemal Kültür Merkezi, Derbent Mahallesi Şişli 34371 İSTANBUL Tel: 0212 241 21 39 Akgün Caddesi No: 1 Sarıyer / İstanbul www.sariyer.bel.tr Aylık süreli yayındır. Kapak Deseni: Utkucan AKYOL 3 Yeşil DOSYA: ORHAN KEMAL “... istersen ayrıl benden, kendine yeni bir yol çiz, beklemekle geçirme en güzel yıllarını. Çünkü karıcığım, biliyorum ki buradan çıktıktan sonra daha da zor ve yoksulluk içinde geçecek hayatımız” ORHAN KEMAL’İ ÖLÜMÜNÜN 47. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ ÖZGÜL APEÇE bir ağabeyim var, der ki: Eski pabuçlarımızdan zenginlerimiz ASIL adı Mehmet Raşit Öğütçü utansın!..” deyince gözleri doldu. olan Orhan Kemal, şiirle başladığı Bu sözler on yedi yaşında zenginliği yazın hayatını, Nazım Hikmet’in de fakirliği de görmüş bu genç yönlendirmesiyle roman ve öyküyle adamın aklından hiç çıkmayacaktı. sürdürdü. Aralarında Ekmek Kavgası, Eleni, bir gün ardında en ufak bir Bereketli Topraklar Üzerinde, 72. iz bırakmadan Lübnan’dan ansızın Koğuş ve Gurbet Kuşları’nın da kaçıp gitti. Mehmet Raşit onu her olduğu çok sayıda eser verdi. yerde aradı ama nafile bir çabaydı. Varlıklı ve köklü aileler sahip Yıllar sonra “ilk aşk kolay kolay oldukları her şeyi bir gün yitirebilir unutulmuyor” diyecek ve ünlü bir ve hayata sıfırdan başlamak zorunda yazar olunca kendisinde ilk sosyal kalabilir. Böyle durumlarda yapılması uyanışın Eleni adındaki bu Rum kızı gereken hayata dört elle sarılmak ve ile başladığını söyleyecekti. çok çalışmaktı. O yıllarda herkes bunu Mehmet Raşit, Eleni gittikten bir bilirdi. On yedi yaşındaki Mehmet yıl sonra babasından izin kopararak, Raşit de... Adana’ya geri döndü. Artık Mehmet Raşit’in babası Abdülkadir babaannesinin yanında kalıyordu. Kemali Bey, Birinci Büyük Millet Günlerini sokak aralarında futbol Meclisi’nde milletvekilliği yapmış, oynayarak ya da diğer tüm Adanalı onun hayatındaki tüm kötülüklerin ranzasının üstünde şiirler yazıyordu. dergilerinde yayınlanıyordu. Karlı bir hatta vekiller heyetinde adliye gençler gibi kahvelerde geçiriyordu. sorumlusu kendisiymiş gibi Raşit Kemali adıyla dergilere aralık sabahında şiirlerinden başını bakanlığı görevini üstlenmiş, bir yıl Mehmet Raşit’in ölene kadar sürecek Bu tanışmadan hissediyor, bu hatayı düzeltmeye gönderdiği bu ilk şiirlerinden kaldırdığında, cezaevine hayatının öncesine kadar Adana’nın önde gelen olan kahvehane tutkusu o yıllarda çalışıyordu. Güzide otuzunda, bazıları Yedigün ve Yeni Mecmua yönünü değiştirecek yeni bir konuğun zenginlerinden biriydi. Ama 1930 başladı. sadece Mehmet ise on dokuzundaydı. dergilerinde yayımlanınca kendine geldiğini gördü: Gelen Nazım yılında, Abdülkadir Kemali Bey’in, Kahvehanelerde tanışıp dost birkaç hafta sonra Mehmet Raşit, bir gün Güzide’den olan güveni de arttı. Ama askerliğinin Hikmet’ti. Mehmet Raşit, büyük bir Adana’daki büyük ahşap konağının olduğu biri, İsmail Usta, Mehmet nüfusunu istedi. Evlenmeye karar bitmesine sadece kırk gün kala, heyecanla ve ev sahibi inceliği ile alt katında kurduğu Ahali Cumhuriyet Raşit’in hayatını değiştirdi, İsmail Mehmet vermişti. Ama Güzide, bu çok okuduğu kitaplar başına bela oldu. onu cezaevi müdürünün odasının Fırkası kapatılınca her şey birdenbire Usta, onun yılar sonra yazacağı Raşit, Nazım sevdiği genç adama, onu tertemiz Nazım Hikmet’i ve Maksim Gorki’ kapısında karşıladı. değişiverdi. Tek partili yeni Türkiye Cemile romanındaki İzzet Usta gibi, Hikmet’ in genç kızların beklediğini söyleyerek yi okuyordu. Bu kitaplar sakıncalı Bu tanışmadan sadece Cumhuriyeti’nde siyasi muhalif kitaplara meraklı biriydi. Bu genç kendisini unutması tavsiyesinde bulunmuştu. Üstüne üstlük bu genç birkaç hafta sonra Mehmet olmanın bedeli ağırdı. Abdülkadir adama pek çok kitap verdi. Mehmet koğuşuna bulundu. Bu sözler Mehmet Raşit’in adamın Nazım Hikmet’ten ve onun Raşit, Nazım Hikmet’ in koğuşuna Kemali Bey, partisi kapatıldığı halde Raşit’in okul yılları boyunca nefret taşınmıştı bile. sevgisini daha da büyüttü. Ama şiirlerinden övgüyle bahsettiği de taşınmıştı bile. Kısa zamanda dost muhalefeti sürdürünce, ödediği bedel ettiği edebiyatla barışması da bu Güzide’de tıpkı Eleni gibi bir gün duyulmuştu. Tezkeresine kırk gün olmuşlardı. Bu dostluğa sığınan çok daha ağır oldu, ailesini de yanına sayede oldu. Kısa zamanda dost aniden ortadan kayboluverdi. kala, yirmi beş yaşındaki Mehmet genç şair, bir gün üstadına şiirlerini alarak Lübnan’a kaçmak zorunda ‘Bereketli toprakların üzerinde’ olmuşlardı. Bu Mersin’e gitmişti. O da peşinden gitti Raşit, komünist olduğu gerekçesiyle okumaya başladı ve hiç beklemediği kaldı. çalışmanın zamanı geldiğindeyse ama o Mersin’e vardığında, Güzide’yi yargılandı ve 27 Ocak 1939’ da beş bir tepki aldı. Nazım, karşısındaki Mehmet Raşit babasının peşinde tanıdığı bildiği herkes gibi çırçır dostluğa sığınan istanbul’a götüren vapuru limandan yıla hüküm giydi. genç adam hangi şiirini okumaya Lübnan’a giderken geride dantel gibi fabrikalarında işçilik, dokumacılık, genç şair, bir gün ayrılırken yakalayabildi. Bir kez daha Cezaevine girerken aklında tek bir başlarsa başlasın, “Kâfi, bir başkasına işlemeli tahta saçakları olan, yerleri kâtiplik, ambar memurluğu yani sevdiği kadın ellerinden kaçıvermişti. şey vardı: Karısı Nuriye Hanım, ilk iş geçin kardeşim” diyordu. En sonunda beyaz taşlarla süslü cumbalı eski ne iş olsa yapmaya başladı, iş üstadına şiirlerini Güzide’den sonra günler bildik ona bir mektup yazdı. “Çok gençsin. Nazım Hikmet, “Berbat. Bütün bu laf konağı, okulunu, tüm arkadaşlarını başlayınca çok sevdiği futbola veda okumaya başladı sıkıcılığına, boğuculuğuna geri döndü. Zaten hiçbir şey veremedim sana. ebeliklerine, hokkabazlıklara, affedin yani genç bir adamın sahip etmek zorunda kaldı. Ama okumayı ve hiç beklemediği Her biri birbirine benzeyen ve hızla Şimdi de beş yıllık mahkûmiyet girdi tabirimi, ne lüzumu var?” deyince olabileceği her şeyi bıraktı. bırakamıyordu. Geceleri solgun bir akıp giden monoton günlere noktayı araya, istersen ayrıl benden, kendine elindeki şiirlerle dolu bir tomar sarı Babası bir avukattı ama Lübnan lamba ışığında kelimeler arasında bir tepki aldı. ise, Mehmet Raşit’le aynı fabrikada yeni bir yol çiz, beklemekle geçirme kağıt yere düşüverdi. Hayranı olduğu tebaasından olmadığı için, Beyrut’ta mekik dokuyordu, gündüzleri ise Nazım, karşısındaki çalışan henüz on dört yaşındaki en güzel yıllarını. Çünkü karıcığım, Nazım, hayallerini yıkmıştı. Ama, mesleğini yapamıyordu. Önce çalıştığı milli mensucat fabrikasıyla, küçük bir işçi kız koydu. Nuriye biliyorum ki, buradan çıktıktan “Sizinle yakından meşgul olmak annesinin bilezikleri bozduruldu. kahvehaneler arasında... genç adam hangi adındaki bu işçi kıza âşık olmuştu. sonra daha da zor ve yoksulluk istiyorum... Yani kültürünüzle... Bilezikler karşılığında ele geçen on Bir gece hayatına aniden Güzide şiirini okumaya 1937 yılında bir mayıs gününde içinde geçecek hayatımız.” diyordu Evvela Fransızca, sonra diğer kültür altın lira sermaye ile sürgündeki lokantayı kapatmak zorunda kalınca genç bir adamdı aynı zamanda. Hem adında, kendi tabiriyle ‘bir bar evlendiler. Sadece bir yıl sonra ilk mektubunda. Nuriye Hanım büyük bir bahisleri

View Full Text

Details

  • File Type
    pdf
  • Upload Time
    -
  • Content Languages
    English
  • Upload User
    Anonymous/Not logged-in
  • File Pages
    17 Page
  • File Size
    -

Download

Channel Download Status
Express Download Enable

Copyright

We respect the copyrights and intellectual property rights of all users. All uploaded documents are either original works of the uploader or authorized works of the rightful owners.

  • Not to be reproduced or distributed without explicit permission.
  • Not used for commercial purposes outside of approved use cases.
  • Not used to infringe on the rights of the original creators.
  • If you believe any content infringes your copyright, please contact us immediately.

Support

For help with questions, suggestions, or problems, please contact us