Prof. Dr. ÂLÎM ŞERİF ONARAN TÜRK SİNEMASI I TAYINLARI KİTLE YAYINLARI © Prof. Dr. ÂLİM ŞERİF ONARAN & KİTLE YAYINLARI Birinci Basım: Şubat 1994 içindekiler ö n sö z ., ........7 g ir iş................................................-................................ ........9 SİNEMANIN TÜRKİYE'YE İLK GELİŞİ VE TÜRKİYE’DE ÇEVRİLEN İLK FİLMLER................... ....11 TİYATROCULAR DÖNEMİ............................................ .... 21 MUHSİN ERTUĞRUL'UN SESLİ SİNEMA DÖNEMİ ....28 TÜRKİYE'DE FİLM SANSÜRÜ......................................... ....32 G E 0 Ş DÖNEMİ................................................................ ....35 GEÇİŞ DÖNEMİ NDE MUHSİN ERTUĞRUL............... ...36 GEÇtŞ DÖNEMİ (1938-1952)............................................. ...40 Geçiş Dönemi Yönetmenleri..................... ....40 Geçiş Donemi* nde Öteki Tiyatrocular...... ...46 SİNEMACILAR DÖNEMİ (1952-1963) ... 53 Sinemacılar Döneminde Geçiş Dönemi Yönetmenleri. ...81 Muharrem Gürses ve Şehir Tiyatrosu Dışındaki Diğer Tiyatrocular............................................................ .... 87 Türkiye'de Belge Film Çalışmaları.................................... ...93 Türk Sinemasında Sorunlar ve Çözüm Bulma Çabalan.................................................................... ....95 1963-1980 YILLARI ARASINDA YENİ TÜRK SİNEMASI........................................ ,.103 ESKİ KUŞAK........................ ................................... „ 106 ORTA KUŞAK......................................................... ..133 GENÇ KUŞAK......................................................... , 165 SİNEMA YOLUYLA KİTLE KÜLTÜRÜNE HİZMET EDENLER................................................ ..178 Tarihse] Filmler, Salon Filmleri.. ..179 Güldürü Filmleri....................... ..183 Arabesk Melodramlar. , 188 Belge Filmleri............. 191 Çizgi Filmleri.............. ..1% Fotoğraflar..-........... 201 5 ÖNSÖZ "Türk Sineması0 başlıklı bu çalışmamız esas İtibariyle Türk Sinemasrnı genel bir çerçeve içinde ele almak düşün­ cesiyle kaleme alınmıştır. Bu çalışma Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı'nın sinema üzerine bir seri kitap yayınlama fikrini desteklemek üzere daha önce tarafımızdan hazırlana­ rak 1980'U yıllarda İstanbul Radyosu nda yayınlanan "TÜRK SİNEMASI KONUŞUYOR" başlıklı programa temel oluşturan notlar ele alınarak bunlara son 12 yılın gelişen Türk Sine­ masına ait görüşler de eklenmek suretiyle tamamlanmıştır Türk Sineması üzerinde çalışmak isteyenler için bir kaynak oluşturursa maksada ulaşılmış demektir. GİRİŞ Türk Sineması kendine özgü gelişme süreci» alt yapısı olmaksızın varlığını sürdürebilmesi ve Yirminci Yüzyılın ikinci yarısındaki Türk insanının tavnnı ve sorunlarım öz­ gün biçlm/İçerik ilişkileri içinde verebilmesi bakımlarından incelenmeye değer bir sinemadır Kimi kötü örneklere bakılarak Türk Sineması nın tümü­ nü yadsımaya kalkan entel takılmaların ötesinde takdire değer bir gelişme gösteren bu sinemanın» bizim sinemamı­ zın* serüvenini oldukça tarafsız bir görüşle ele almak bu ça­ lışmanın gerçek hedefidir. Bu hedefe ulaşmak için Türk Sinemasfnın gerçek ve sahte değerlerini kapsayan bir envanter çalışması yapılacak yerde sinema sanatına yaraşır çabalarla ortaya konmuş çalışmalara ağırlık verilerek, kimi vakit de kalemimizin ucu­ na gelen pek değerli olmayan örnekleri bir yerde noktalayıp geçerek oluşturulmuş bir yöntem kullanıldı. Bu bakımdan aile (salon) ve gençlik (serüven) filmleri, her ne kadar kendi içinde kitle kültürünü oluşturması bakı­ mından bir işlevi yerine getiriyorlarsa da; tıpkı arabesk me­ lodramlar ve sulu güldürüler gibi sanattan çok ticari amaç gözettiklerinden bunları genel bir çerçeve içinde ele aldık. Televizyonun Türkiye’de ortaya çıkışı {1968)‘ndan sonra sar­ sıntı geçiren sinemanın aileyi sinema salonlarından soğu­ tan, lümpen takımını kazanmaya çalışan nafile bir çabası olarak ortaya çıkan seks filmlerine ise hiç önem vermedik. Türk Sineması nı* "Sinemanın Türkiyeye Gelişi ve Çev­ rilen ilk Filmler'', Tiyatrocular Dönemi", "Geçiş Dönemi", 'Si­ nemacılar Döneminin İlk On Yılı", olarak ana başlıklarla ele aldıktan sonra: Yeni Türk Sinemasfnı da, 60lı ve 701i yıllar­ daki durumu. 801i yıllardan sonraki durumu olarak iki ana başlık altında inceledik. Sinema incelemelerinde belirli dönemlerin sinemaları* ya türlere göre ya da yönetmenlere göre ele alınır. Biz her dönemin toplumsal, ekonomik ve siyasal yönle­ rini vurgulayarak, o dönemi yönetmenlere göre inceleme yolu­ nu seçtik Ama yine de türlerin ortaya çıkışını ya da hangi yönetmenin daha çok hangi türlerde eser verdiğini de vurgu­ lamaya çalıştık. İncelemelerimiz sırasında, 1960 Devriml'nln ortaya çı­ kardığı Anayasa nın özgürlükçü havasında gelişen sinema­ mızın, özellikle gerek konu bulmak bakımından, gerekse Türk insanını anlatan bu konuların işlenişi bakımından öz­ gün bir sinema olarak özellikle son yirmi yılda kaydettiği ba­ şarı gözönûnde tutularak bu döneme öteki dönemlerden daha çok önem verilmiş: Muhsin Ertuğrul, Lütfl Ömer Akad ve Yılmaz Güney’e birer kilometre taşı olarak Türk Sineması na yaptıkları katkılardan dolayı, diğerlerine bakınca biraz daha fazla ağjrhk tanınmıştır. Türk Sineması üzerine yazılan kitapların pek az olduğu gerçeği, kaynak olarak bizi daha çok gazete ve dergilerdeki inceleme, mülakat ve eleştirilerden yararlanmaya yönelt­ miştir. 10 SİNEMANIN TÜRKİYE'YE İLK GELİŞİ VE TÜRKİYE'DE ÇEVRİLEN İLK FİLMLER 1896 yılında Fransa'da Lumteres Kardeşler, aynı tarihle Amerika'da Thomas Alva Edison'la birlikte ''sinematograf adı verilen sinema aygıtım keşfettiler. O sıralarda Amerika ile bugünkü iletişim ilişkileri bulunmadığından sinemanın Türkiye'ye gelişi daha çok Avrupa kanalı İle mümkün oldu. Lumifcres Kardeşler dünyanın her yanına operatörler göndererek ilginç belge filmleri çektirmekte; sonradan bun­ ları çoğaltarak satışa hazırlamaktaydılar. Bu cümleden ola­ rak Rusya'ya veya Orta Doğu ya giden operatörler, Türkiye'­ den geçerken yurdumuzda, özellikle de İstanbul'la İzmir'de ve o sırada Osmanh İmparatorluğu na dahil bulunan bazı yerlerde filmler çektiler. Ünlü operatör Bromio'nun anıların­ da bu hususta bazı açıklamalar vardır. Türkiye'de İlk film gösterimi olayı ise, İlkin Bertrand adlı bir Ftansızın il. Aldülhamit zamanında, 1896'da, Saray'da yaptığı ilk gösterimler ile başlamış; sonradan aynı yılda Fransız Pathe Film Kurumu'nun İstanbul'daki temsilcisi Ro­ manya uyruklu Sigmund Welnberg'in çabalarıyla Beyoğlu ve İstanbul yakalarında halka da film gösterilmiştir. Bu filmle­ rin kısa metrajlı belge ve güldürü filmleri olduğu, zamanında 11 filmleri İzleyen yazarların bıraktıkları anılardan ve belge­ lerden anlaşılmaktadır. Halkın sinemaya gösterdiği rağbeti gözönûne alan Wein- berg, 1908'de, Türkiye deki İlk sinema olan Path6 Sinemasını yaptırdı. Bunu Beyoğlunda yapılan Talaş Sineması ’. "Majik Sineması" gibi salonlar izledi. İstanbul yakasında İse Kemal ve Şakir (Seden) beyler, 1. Dünya Savaşı nın patlamasından az önce 1914'te, "Kemal Bey" ve "Ali Efendi’ sinemalarını. Mu­ rat ve Cevat beyler de "Milli Sinema"yı açtılar. Daha sonraları bunlan "Elhamra" ve "Opera" sinemaları izledi. İzmir'de açılan ilk sinemalar da 1909’da Kordonbo- yu'nda yapılan Path6 Kardeşler ya da Kramer Sineması'nı iz­ leyerek, Eski Mahkeme Önö’nde sonradan "İnci" adını alan "Asri Sinema", İki Çeşmellk'teki "Ankara" sineması. Keçeci­ lerdeki "Lâle Sineması", Beyler Sokağındaki "Milli Sinema" ve daha sonra yapılan "Elhamra" ve "Tayyare" sinemaları ile Ko- kaıyalı (Gûzelyalı) ve Karşıyaka’daki sinemalar olmuştur. İlk Dünya Savaşlna gelinceye kadar İstanbul'dan başka Selânik ve İzmir gibi birkaç şehir dışında sinema tanınmı­ yordu; bu arada adı anılan bu şehirlerde de yeni yeni sinema binalarının yapıldığı anlaşılıyor. Entelektüellerin dşında geniş halk kitlelerinin tıpkı ilk otomobiller gibi "Şeytan icadı" olarak adlandırılan sinema ile ilgili İlk tanışmalarından sonra, sinema, bu büyük şehir­ lerde günlük eğlentiler arasına girdi. Ülkemizde çevrilen ilk filmlere gelince, Makedonya asıllı Manaki Kardeşler (Yanak! ve Milton)’in 1907*den başlaya­ rak çektikleri belge fUmler! bir yana bırakılırsa, Türkiye’de bir Türkün çektiği ilk film de bir belge filmidir. 1914’te Os­ manlI imparatorluğu nun İtilâf Devletlerine karşı İttifak Devletleri safında savaşa katılmasıyla, yapılan ilk işlerden biri Yeşilköy (eski adıyla Aya Stefanos)'de dikili bir anıtın bombalanması oldu. Bu anıt 1877’de sonuçlanan Türk-Rus Savaşı'nı izleyerek aynı yerde kötü şartlarla imzalanan bir anlaşmanın anısını sembolize ediyordu. Ç Olayın önemli yönü, bu anıtın yıkılışının Türk Sinema- sı'nın başlangıcına yol açmasından geliyordu. (Ik olarak bir Türk sinemacısı, bu olaydan dolayı kamerasını çalıştırarak 12 Ük Türk filmini meydana getirmişti* Bu olayın kahramanı* daha önce Seden Kardeşler'in yanında sinema işletmecili­ ğine atılmış olan ve o sırada Ordu'da yedek subay olarak gö­ rev vermekte bulunan Fuat Uzkınay*dı. Savaşın ilânıyla bir­ likte milli duygulann coşkunluğu İçinde Avustuıya-Maca- ristan film teknisyenlerinin, müttefik de olsalar, bu filmi çek­ meleri uygun görülmemişti* ) Daha önce sadece verici aygıt çalıştırmış olan Uzkınay'a müttefik ordudaki teknisyenler alıcı aygıtın nasıl çalıştırıla­ cağını öğrettiler; o da/İ4 Kasım 1914 günü "Aya Stefanos’taki Rus Âbidesi’nin Yıkılışı" adıyla sinema tarihine geçen 300 metrelik ilk belge filmini çektij Bugün ise film elimizde bu­ lunmadığı için ne denli başarıyla çekildiği hakkında bir fik­ rimiz yoktur* Fonksiyonel plarak Ordu içinde bir film dairesinin kuru­ luşu, faaliyet göstermesi; sonra da Ordu'nun elindeki
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages219 Page
-
File Size-