
Düşünce ve Kuram Dergisi SAYI 21 Demokratik Modernite Roza Yayınları Üç Aylık Düşünce ve Kuram Dergisi Kuloğlu Mah. Gazeteci Erol Dernek Sk. Yerel Süreli Yayın No: 7/3 Beyoğlu/İstanbul Tel: 0212 243 59 59 Sayı: 21 Temmuz-Ağustos-Eylül- 2017 İletişim ISSN: 2147-1703 www.demokratikmodernite.org facebook.com/demokratikmodernite1 twitter.com/dmodernite Roza Yayınları Adına Sahibi Emine Caynak [email protected] [email protected] Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şerafettin Yıldız Abonelik Koşulları Yıllık Abonelik Bedeli: 40 TL Editör Yurtdışı Abonelik Bedeli: 50 Euro Servet Öner Türkiye İş Bankası Çarşı-Bağcılar Şubesi / Emine Caynak Yayın Kurulu Hesap No: 1291 0551 408 IBAN: TR 78 0006 4000 0011 2910 5514 08 Haydar Ergül Leyla Atabay Dış Mizanpaj / İç Mizanpaj Michael Löwy Rıdvan Sain / Hividar Yıles Eşber Yağmurdereli Nasrullah Kuran Basım Yeri Cengiz Çiçek Fatma Özbay Gün Matbaacılık Reklam Film Servet Öner Basım Yayın San. Tic. Ltd. Şti. Beşyol Mah. Akasya Sok. No: 23/A Dergiye gönderilen yazıların yayınlanıp yayınlanmaması Küçükçekmece/İstanbul yayın kurulunun kararına bağlıdır. Tel: 0 212 580 63 81 İçindekiler Faşizmde Arzu ve İdeoloji Editör 4 92 Todd May Faşizm Toplumla Sürekli Savaş Kadın Özgürlük Hareketlerini/ 6 Rejimidir Feminizmi Yeniden 103 Abdullah Öcalan Yapılandırarak Aşmak Bese Doğan Tarihselleştirilen Toplum ve Fail 13 Sakıp Hazman Toplumsal Bir Kanser Olarak 110 Faşizmin Tahlili Faşizmin Ulus-Devletle Ömer Okul 22 Ontolojik Bağı Ergin Atabey Nekropolitik Şiddetin Hakimiyeti, 122 Nefretin Yeniden İnşası, Faşizm Hayatta ve İyi! Makro ve Mikro Arzuların Makinesi 29 Saladdin Ahmed Olarak Faşizmlerin Muktedirleşmesi Engin Sustam Faşizm, Devletleşmiş 33 Halk Diktatörlüğüdür! Modernite, Modernizm ve Faşizm: Mehmet Erdem 144 Bir "Labirent Yolunun Yeniden Sentezi" Faşizm, İdeoloji, Sosyobiyoloji Roger Griffin 41 Özen B. Demir Ziya Gökalp Sosyolojisi ve Faşizmin Kültürel Kodları 156 Bir Proje Olarak Türkçülük 54 Mesut Yurtsever Leyla Atabay Küresel Sürüleştirme Projesi: Faşizm ve Ekoloji 60 Medya 164 Yusuf Gürsucu Nurettin Amed Faşizm ve Medya Anlaşılmamış Rejim Türü: 170 Rıdvan Çelik 66 Faşizm Gün Zileli İspanya Değil İberya, 178 İç Savaş Değil Devrim! Erkeklik Bir Bütündür Hüseyin Civan-Merve Arkun 76 Bölünemez! Hacı Sincer Çerçevelenmiş İki Resim: 188 Gölgede Kalanlar ve Liberalizm ve Faşizm Türk'ün Beyaz Kimliği Üzerine 87 Serhat Öztürk İbrahim Doğan Faşizm Toplumkırım Sürekliliğidir Editör Faşizme dair hemen hemen tüm anlatılar, başta Avru- Ortadoğu ve Türkiye’de yükselen sünni hattaki siya- pa olmak üzere birçok ülkede iki dünya Savaşı arasın- sal İslamcılık, IŞİD, Ortadoğu’daki ulus-devletlerin da yükselişe geçip II. Dünya Savaşı sırasında hakim ayakta kalmak için totaliter ve baskıcı uygulamaları hale gelmiş belli bir devlet-rejim türü ve uygulama- yükseltmesi dahası bu uygulamalara karşı olduğu id- larıyla karakterize edilir. III. Dünya Savaşı’nın yaşan- diasıyla ortaya çıkan birçok sözde muhalif yapının da dığı, egemenler arasındaki güç ilişkilerinin yeniden aynı iktidarcı, totaliter ve faşist eğilimlere sahip olma- belirlenmeye çalışıldığı ve faşizmin ve faşistleşmenin sı toplumun faşist bir döngüye sıkıştırılmaya çalışıldı- demokratik topluma yönelik saldırılarının zirveye ğının göstergesidir. çıktığı koşullarda faşizmi yeniden düşünmeye ihtiya- Türkiye ve Ortadoğu son yüzyılda cinsiyetçi, dinci, cımız var. milliyetçi, totaliter ve baskıcı uygulamalarıyla faşist II. Dünya Savaşı’nın üzerinden yetmiş yılı aşkın bir olmayan bir devlet türüyle hemen hemen hiç tanış- süre geçmişken Avrupa’da “sağın yükselişi”, Ortado- mamıştı. Ancak Avrupa’daki geçmiş deneyimlere ben- ğu’da etnik ve dini eksende gelişen şiddet sarmalı olarak zer bir şekilde bugün coğrafyamızda kitlelerin faşist gün yüzüne çıkan gelişmeler birkaç on yıllık “demok- harekete nasıl dahil oldukları, faşist politikaları nasıl rasi molası”na alışmış olanlar için tedirginlik ve şaş- destekler hale geldikleri, daha açık bir ifadeyle nasıl kınlıkla neo-faşizm veya “faşizmin geri dönüşü” olarak faşistleştikleri sorusu hala gündemdedir. Sur, Cizre ve karşılandı. Ancak özelikle Ortadoğu coğrafyası için bu Nusaybin gibi özyönetim direniş alanlarında katliam türden bir moladan ya da faşizmin geri dönüşünden ve imha uygulamalarına alkış tutan; öteki’nin imha- bahsetmek imkansızdır; zira I. Dünya Savaşı’ndan bu sından haz alan ve bu hazzı saklamayan bir kitlesel yana Baasçılık, Kemalizm, Sünnicilik, Şiacılık gibi üst gerçekliğin varlığını bir kez daha hatırladık. Cehalet, anlatılarla zühur eden ulus-devletten mülhem milliyet- kandırılmışlık ya da çıkarlar kitlelerin nasıl faşistleşti- çilikler, totaliter rejimlerin kurumsal olarak hakim hale ğini yeterince açıklamıyor. geldiği Ortadoğu coğrafyasında, faşizmin kesintisiz bir Kapitalist modernitenin üç saç ayağından bahsederiz: süreç olduğunu gösteriyor. İslamofobinin Doğu’ya yö- Kapitalizm, ulus-devlet ve endüstriyalizm. Bunlar ka- nelik bir nefret ifadesi biçiminde yükselişe geçtiği ve pitalist modernitenin kendisi değil makineleridir. Bu mültecilerin türlü mezalimlere maruz kaldığı Batı dün- ideoloji üretim makineleri durmadan çalışır ve kapita- yasındaki genel atmosfer de göz önünde bulundurul- list moderniteyi üretirler. Kapitalist modernite bir tür duğunda faşizmin, insanlığın ileriye dönük kutlu yürü- ilişkiselliktir; insanın insanla, doğayla, evrenle ve ken- yüşünde gerçekleşmiş ve artık geçmişte kalmış bir yol disiyle olan ilişkisini oluşturur. Biz bu ilişkiselliğin bir kazası değil, kapitalist modernitenin toplum kırımcılığı toplum oluşturamayacağını söylüyoruz. Bu gerçeklik ile süreklilik kazanan anlık bir tehlike ve gerçeklik ola- ancak kırıma uğratılmış, sakatlanmış toplum olmak- rak öne çıktığını söyleyebiliriz. la ifade edilebilir. Faşistleşme ancak toplumkırımla 4 mümkün hale gelebilir. Ulus-devlet olmanın asıl kri- tik eşiği vatandaşı yaratmaktır ve bu vatandaşın faşis- te dönüşebilmesi için sadece bir tehdit-düşman ve bu tehdit-düşmanın ortadan kaldırılmasına yönelik or- tak bir motivasyonun harekete geçirilmesi yeterlidir. Ulus-devlet vatandaşı güçten düşürülmüş, özneleşme potansiyeli sakatlanmıştır. Faşizm, vatandaşın gücü- nü elde etme ve sakatlığını giderme çabası içerisinde ulus-devletin ürettikleriyle kendini tamamlama tale- binin sonucudur. Vatandaşın aradığı kudret ulus-dev- let ve onun faşizmidir. Dolayısıyla, faşizm güç olma yetisi sakatlanmış bir toplumda zemin bulur. Faşistler kudret peşindedirler çünkü kudretten yoksundurlar. Faşizm her şeyden önce toplumu kuşatmış iktidar ilişkileri ağında boy verir; insanın insanla, doğayla ve toplumla; erkeğin kadınla kurduğu tüm tahakküm ilişkileri etnik, dini, kültürel, cinsiyetçi ve ekonomik faşizmlerin temelidir. Bu bakımdan faşizme karşı mücadele tüm bu tahakküm ilişkilerinin dağıtılma- sı, ulus-devlet makinasının çalışamaz, üretemez hale getirilmesi, vatandaş için bir kudret nesnesi olmaktan çıkarılmasıyla ve özgür yurttaşın demokratik ahla- ki-politik toplumun güç haline getirilmesiyle müm- kündür. Demokratik toplumun güç olması ve açığa çıkmasına yönelik her adım kapitalist modernitenin putlarına, ulus-devlete ve faşistleşme eğilimine vu- rulan bir darbedir. Faşizme karşı mücadelede isyana, direnişe ve demokratik toplumun inşasına! 5 Faşizm, Toplumla Sürekli Savaş Rejimidir Abdullah Öcalan Ulus-devlet, öz itibariyle toplumun devletle, devletin topluma karşı yoğunlaştırılmış savaştır. Dünyanın bir- toplumla özdeşleşmesi olarak tanımlanabilir ki, faşiz- çok cephesinde yaşanan gerçeklik budur. Dünya siste- min tanımı da budur. Doğal olarak ne devlet toplum- minin yapısal bunalımından hangi siyasi ve ekonomik laşır ne de toplum devlet olabilir. Ancak topyekûncu oluşumların çıkacağı kehanetle değil, entelektüel, siyasi (totaliter) ideolojiler böyle bir iddiada bulunabilirler. ve ahlâki çalışmaların düzeyiyle belirlenebilir. Bu iddiaların faşist niteliği bilinmektedir. Faşizm, bir Kapitalist modernitenin en sanal sermaye tekeli olan devlet biçimi olarak, her zaman burjuva liberalizminin finans- kapital çağında, toplum tarihin hiçbir döne- başköşesinde bir yere sahiptir. Bunalım dönemlerinin minde olmadığı kadar dağılmayla karşı karşıyadır. Top- yönetim biçimidir. Bunalım bünyesel olduğundan, yö- lumun politik ve ahlâki dokusu paramparça edilmiştir. netim biçimi de bünyeseldir. Adı ulus-devlet yönetimi- Yaşanan, soykırımdan da ağır bir toplumsal olgu olan dir. Finans kapital çağının bunalımının zirve yapması- ‘toplumkırımdır’. Sanal sermayenin medya egemenliği, dır. Günümüzde küresel düzeyde zirve yapan kapitalist İkinci Dünya Savaşı’nda gördüğümüzden daha ağır bir tekelin devleti de en gerici zorba döneminde genel ola- toplumkırım yürüten silah konumundadır. Milliyetçi- rak faşisttir. Her ne kadar ulus- devletin çöküşünden lik, dincilik, cinsiyetçilik, bilimcilik ve sanatçılık (spor, bahsediliyorsa da, yerine inşa edilenin demokrasi ola- dizi vb.) toplarıyla yirmi dört saat boyunca toplumu cağını iddia etmek safdillik olur. Belki de hem makro vuran medya karşısında toplum nasıl savunulabilir? küresel hem de mikro yerel faşist siyasi oluşumlar gün- Ulus-devletle faşizm arasındaki ontolojik bağı görmek demdedir. Ortadoğu, Balkanlar, Orta Asya ve Kafkas- çok önemlidir. Faşizm konusunda yapılan en temel ha- ya’da olup bitenler dikkat çekicidir. Güney Amerika ve talardan biri, ulus- devlet sistematiğiyle bağını ya hiç Afrika yeni deneyimler arifesindedir. Avrupa reform görememek, açıklayamamak ya da mızrak çuvala sığ- yoluyla ulus-devlet faşizminden uzaklaşma peşindedir. madığında bir iki kalem darbesiyle geçiştirmek olmuş-
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages200 Page
-
File Size-