Istanbul'un Bizans Dönemi Mimarisi

Istanbul'un Bizans Dönemi Mimarisi

İSTANBUL'UN BİZANS DÖNEMİ MİMARİSİ HALUK ÇETİNKAYA* entte mimari eserleri görülen Geç Antik ve Bizans1* göstermiştir. Bu farklılıklar malzeme ve işçilikten daha K uygarlıkları belli dönemlere ayrılmıştır. Roma çok oran ve boyutlardadır. Geleneksel Roma imparatorluk İmparatorluğu’nun güç kaybetmeye başladığı özellikle mimarisinin anıtsal boyutlu ve propaganda amaçlı IV. yüzyıldan itibaren bunun yansıması mimaride yapıları, yeni din Hristiyanlığın yayılmaya başlamasıyla görülmüştür. Siyasi ve askerî güç kaybı beraberinde birlikte küçülmeye başlamıştır. Roma’da toplumsal mali zaafı da getirirken Hristiyanlığın etkisiyle de yaşamın vazgeçilmez unsurları olan tiyatro, stadyum ve yaşantı ve buna bağlı olarak ihtiyaç duyulan mekânlar hamamlar yeni düzende kendilerine yer bulamamışlardır. da değişmiştir. Bu sebeple içinde Geç Antik Çağı da Tiyatrolar IV. yüzyılın sonunda olimpiyat oyunlarıyla barındıran Bizans sanatı ve mimarisinin dönemleri birlikte yasaklanınca halkın bir araya gelerek eğlendikleri şöyle sıralanabilir: (1) Erken dönem (330-726): yerler kısıtlanmıştır. Hristiyanlığın resmî din olarak İstanbul’un başkent oluşundan itibaren ve geleneksel yine aynı yüzyılın sonunda kabul edilmesinin ardından Roma imparatorluk mimarisi izlerinin anıtsal boyuttaki ise hamamlar din adamları tarafından şer yuvaları Ayasofya gibi yapılarda hâlâ görüldüğü dönem. (2) olarak değerlendirildiklerinden eski alışkanlıklardan Tasvir kırıcılık-ikonaklazma dönemi (726-843): vazgeçilerek çok daha küçük ölçekte yapılmaya ve önceden Hristiyanlığın resmî din olmasının ardından toplumsal sahip oldukları bazı özellikleri içlerinde barındırmamaya hayat ve buna bağlı olarak şekillenen mimaride geometrik başlamışlardır. Halkın eğlence amacıyla toplandığı yeni şekiller dışında insan, melek ve kutsal kişi tasvirlerine mekân hipodrom olmuştur. yer verilmeyip bunların yok edildiği dönem. (3) Orta Yeni mimaride değişen diğer bir etmen de malzeme dönem (843-1204): Tasvir kırıcılık hareketinin sona boyutu olmuştur. Malzeme içinde tuğla en sıklıkla ermesine karşın kilise kurumunun çok baskın olması kullanılan malzemelerden biri olmaya devam etmiştir. sebebiyle dinî mimarinin kilise eliyle şekillendiği askerî Ancak Roma’da sıklıkla görülen büyük boyutlu bipedales ve mali açıdan canlanma dönemi. (4) IV. Haçlı Seferi tuğlası Bizans’ta neredeyse yarı yarıya küçük oranda dönemi-I. Latin Krallığı dönemi (1204-1261): Hristiyanlık kullanılmıştır. için kutsal addedilen toprakları kurtarmak amacına Mimari alanında en az bilgi sahip olunan etmen hizmet etmek yerine İstanbul’u ele geçirerek kentte bir ise mimarlardır. Bin yıldan fazla hüküm sürmüş bir krallık kuran çoğu Venedik kökenli Katoliklerin hüküm imparatorlukta adı bilinen yaklaşık yirmi kadar mimar sürdükleri dönem. (5) Son dönem (1261-1453): IV. Haçlı vardır. Bunlar içinde haklarında en çok bilgi alınanlar Seferi’ndeki istila sırasında İznik’e kaçan ve idari merkezi özellikle Ayasofya ile ilgili çalışmalarda bulunmuş buraya kaydıran Bizans yönetiminin İstanbul’u tekrar kişilerdir. Bunlar içinde Trallesli Anthemios ve Miletoslu ele geçirmesiyle beraber başlayan ve döneme damgasını Isidoros’un özel bir yeri vardır. Onlar Ayasofya’yı tasarlayıp vurmuş Palaiologos Hanedanı adıyla da anılan sürec. inşa etmişlerdir. Ayasofya’nın geçirdiği onarımlara Başlangıcında Roma İmparatorluğu’nun devamı katkılarından dolayı adları bilinen mimarlar içinde en niteliğinde olan Bizans mimarisi zaman içinde özellikle erken tarihli olanı ilk Ayasofya’yı inşa eden mimarlardan dinî alandaki değişimler sebebiyle büyük farklılıklar Isidoros’un yeğeni genç Isidoros’tur. Başka onarım yapanlar Trdat, Roukhas ve Ioannis Peralta’dır. İstanbul’da çalışmış * Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mimarlardan adları bilinenler ise Anadolu yakasındaki BÜYÜK İSTANBUL TARİHİ 24 BİZANS'TAN OSMANLI FETHİNE 1- Ayasofya ve Aya İrini Bryas Sarayı’nı inşa eden Patrikes ve Pantokrator bulgular ortaya çıkarılmıştır. Tarihî yarımada içinde Manastırı’nı (Zeyrek Camii) inşa eden Nikeforos’tur. geleneksel söylenceye göre kurulan ilk kent MÖ 660 Kentte Bizans dönemi öncesine ait mimari civarında bugünkü Topkapı Sarayı bölgesinde Byzantion eserlerin büyük bölümü doğal felaketler ve insan eliyle olmuştur. Byzantion kentinin varlığına işaret eden meydana gelmiş tahribatlar sebebiyle yok olmuştur. buluntular içinde en erken tarihli olan arkeolojik kalıntılar Bunlara ait parçalar kısmen devşirme malzeme olarak Sarayburnu bölgesinde, moloz toprağı içerisinde bulunmuş kullanıldıklarından sonraki yüzyıllarda inşa edilmiş olan proto-Korinth (MÖ VII. yüzyıl) çanak çömlek binalar içinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Kentin Bizans kırıklarıdır. MÖ 146’dan itibaren Roma’ya bağlanan kent, dönemi mimarisi en iyi biçimde dinî mimari alanında MÖ 74 tarihinde Bithynia eyaletine dâhil edilmiştir. görülmektedir. Bunun en önemli sebebi dinî yapıların Roma idaresindeki kentte imar faaliyetleri sürekli kullanımda olmalarıdır. Aynı durum kenti yaklaşık sonucunda çok sayıda tapınak, meydan ve su tesisi 1.000 yıl boyunca savunan surlar ve kent yaşantısının oluşturulmuştur. Roma imparatorluk tahtı için mücadele vazgeçilmez unsurları olan suyla ilgili yapılar, meydanlar, eden komutanlardan Septimius Severus tarafından 193 limanlar ve dikilitaşlar gibi anıtlar için söz konusu değildir. yılından itibaren iki yıl muhasara edilen kent, açlıktan İstanbul çevresindeki en erken yerleşim MÖ 195 yılında teslim olmuştur. Şehir III. yüzyıl ortalarından 600.000’de başlayıp Bizans döneminde de bir süre itibaren Got akınlarına maruz kalmış, kısmen tahrip kullanıldıktan sonra terkedilen Yarımburgaz Mağarası’dır. edilmiş ve 269/270’te II. Claudius, Gotları yenmiş ve Gotlar İzleyen dönemde Anadolu yakasında bazı yerleşimlerin bir tehdit olmaktan çıkmışlardır. bilinmesine karşın yakın zamanda yapılan Yenikapı Uzun taht mücadelesinin ardından tek hükümdar kazılarıyla MÖ 6.000’lerde ahşap dikmeli, çamur sıvalı olan I. Konstantinos şehri 4 Kasım 326’da yeni başkent evlerden oluşan küçük bir yerleşimin varlığı da tespit olarak seçmiş ve şehrin yeni başkent olarak resmî açılışı 11 edilerek tarihî yarımadanın tarihi açısından önemli Mayıs 330’da olmuştur. BÜYÜK İSTANBUL TARİHİ 25 BİZANS'TAN OSMANLI FETHİNE 2- Kara ve deniz surları (Edirnekapı ve Ayvansaray çevresi), XVI. yy. (Lorichs’den detay) aşılarak içeri girilmiştir. 195 yılında şehri ele geçiren ASKERÎ MİMARİ Septimius Severus kendisine karşı koyduğu için şehir halkını cezalandırmış ve surları yıktırmış ancak kenti Surlar daha sonraki dönemlerde savunmasız bırakmamak için Şehir savunmasının en önemli kısmını surlar daha sonra surları onartmıştır. 258-269 yılları arasında oluşturmaktadır. Öte yandan İstanbul’un savunmasını Got akınları sırasında zarar gören surlar, hem bu kentten yaklaşık 70 km uzaktan başlatan bir savunma tarihlerde hem de ardından tamir edilmiş, bu sayede şehir duvarı da mevcuttur. Türklerin daha sonra Germe adını ve halkı zarar görmeden kalabilmişlerdir. verdikleri bu duvar, batıdan gelen tehditleri engellemek Şehrin yeni başkent olmasının ardından efsanevi için İmparator I. Anastasios tarafından VI. yüzyıl kurucu Byzas zamanından var olduğu düşünülen surlar başlarında yaptırıldığı için onun adıyla anılır. Uzun 328 yılında İmparator I. Konstantinos tarafından Duvar adıyla da bilinen bu savunma sistemi Silivri’nin genişletilmiştir. I. Konstantinos devri surlarının sınırları (Selymbria) 5 km kadar batısından başlayıp 50 km kesin olarak bilinmemekle beraber, Samatya’da bugün kadar bir mesafe kat ederek Terkos Gölü’nün 5 km kadar Cerrahpaşa Hastanesi’nin olduğu bir yerde 1509’a kadar batısında Karadeniz’e kadar ulaşmaktaydı. VII. yüzyıldan varlığını sürdürmüş olan İsa Kapısı ya da Ese Kapısı itibaren bakım maliyetinin yüksekliği sebebiyle kaderine adıyla anılan noktada sonlandığı düşünülmektedir. Hiç terk edilen bu duvar parçalar hâlinde kısmen de olsa iz bırakmadan yok oldukları düşünülen I. Konstantinos varlığını sürdürmektedir. surlarına ait bir bölüm yakın tarihlerde Yenikapı’da yapılmış olan kazılar sırasında bulunmuştur. Kara surları Bugün görülebilen şekliyle aralarında hendek Byzantion kentinin, kuruluşunun hemen ardından bulunan iki sıra surdan oluşan bu savunma sistemi MÖ VII. yüzyıldan itibaren surlara sahip olduğu yaklaşık bin yıllık süre içinde sadece iki kere aşılabilmiştir. düşünülmektedir. MÖ 400 yılında paralı asker olarak Kara surları yaklaşık 7 km uzunluğunda olup üzerinde gittikleri bugünkü İran’dan dönen Atinalılar arasında yer 96 kule, 10 ana kapı ile 40 kadar daha küçük ve askerî alan komutanlardan Ksenofon’un bildirdiğine göre, kent kapı olarak adlandırılan girişi bulunmaktaydı. Kuleler halkı ile yaşanan bir anlaşmazlık sonucu kentin surları birbirlerine yaklaşık olarak her 50-75 m aralıkta olup BÜYÜK İSTANBUL TARİHİ 26 BİZANS'TAN OSMANLI FETHİNE 3- İstanbul surlarının üç aşaması (Belgrat Kapısı çevresi) ortalama yükseklikleri 11 m ve çokgen olanların ortalama olan giriş kısmı artan tehditler sebebiyle zamanla iç çapları da 5 m kadardır. doldurulmuştur. Bu kapının hemen önündeki dış surda Yapıldığı dönem itibarıyla almaşık duvar tekniğiyle, yer alan kapının sağ ve solunda toplam 12 mermer çerçeve genellikle dört sıra tuğla ve dört sıra taştan inşa edilmiş içinde aralarında Prometheos ve Herakles’in on iki işinden olan surlardaki bu duvar tekniği başlangıcından Bizans’ın bazılarının bulunduğu mitolojik sahneler içeren mermer son dönemine kadar kullanımda kalmıştır. İznik (Nikaia) kabartmalar bulunmaktaydı. Bu kabartmalar zaman gibi görece olarak daha iç bölgede bulunan kentlerde içinde yok olmuştur. Bugün için sadece

View Full Text

Details

  • File Type
    pdf
  • Upload Time
    -
  • Content Languages
    English
  • Upload User
    Anonymous/Not logged-in
  • File Pages
    40 Page
  • File Size
    -

Download

Channel Download Status
Express Download Enable

Copyright

We respect the copyrights and intellectual property rights of all users. All uploaded documents are either original works of the uploader or authorized works of the rightful owners.

  • Not to be reproduced or distributed without explicit permission.
  • Not used for commercial purposes outside of approved use cases.
  • Not used to infringe on the rights of the original creators.
  • If you believe any content infringes your copyright, please contact us immediately.

Support

For help with questions, suggestions, or problems, please contact us