ÖN SÖZ ALTIN ANAHTAR “Sarý Kitap”: MEB’in 9, 10, 11 ve 12. sýnýflar tür merkezli Türk Dili ve Edebiyatý dersi müfredatýný “tek kitap”ta toplayan “ayrýntýlý” konu anlatýmlý yardýmcý kaynaktýr. YKS’ye hazýrlýk kitabýdýr. Hemen hemen her yýl güncellenir. Tüm edebiyat öðretmenleri, lise ve YKS öðrencileri için dört yýllýk Türk Dili ve Edebiyatý müfredatýnýn temel kaynaðýdýr. Bu kitapta: Tüm konularda olduðu gibi yazým kurallarý ve noktalama iþaretleriyle ilgili de önemli her detay bu kitapta derli toplu bir aradadýr. Yazýmý karýþtýrýlan “yüzlerce” sözcük liste olarak bir aradadýr. YKS’de çýkabilecek “ses olayý” görülen “hemen hemen tüm sözcükler” bu kitapta bir aradadýr. “Yapým ekleri listesi” vardýr ve bilinmesi gereken birçok sözcük ekine köküne ayrýþtýrýlmýþtýr. Anlatým Bozukluðuna konu anlatýmýnýn dýþýnda pedagojik sýralamayla 250 uygulama cümlesi eklenmiþtir. AYT’de çýkabilecek “eser-yazar listeleri” mevcuttur ve bunlar dönemlerine göre listelenmiþtir. Tüm konularda detaylý bir anlatým, bol örnek ve uygulama mevcuttur. ALTIN ANAHTAR YAYINLARI En Ýyilerden Olmak Ýçin!..

SORU TÝPLERÝ Bazý sorularýn ne istediði bilinmemekte veya seçeneklerde neyin aranacaðý karýþtýrýlmaktadýr. Aþaðýdaki bilgiler, sorularý doðru anlamanýzý ve doðru cevabý bulmanýzý saðlayacaktýr.

Bir sözcüðün türü sorulduðunda; o sözcüðün isim mi, sýfat mý, zarf mý, zamir mi, edat mý baðlaç mý, ünlem mi yoksa fiil mi olduðuna bakýlýr.

Güzel günleri merakla bekliyordu çocuklar. Sýfat Deniz kara bulutlarýn altýnda güzel görünüyordu. zarf Sana vereceðim haber, bana göre güzeldi. isim

Sorularda bir sözcüðün yapýsý sorulduðunda; o sözcüðün basit mi, türemiþ mi yoksa birleþik mi olduðuna bakýlýr. Yani sözcüðün ekine köküne bakýlýr.

Zaman, kiþiyi olgunlaþtýrmaz mý? Basit Yaþlý kadýnlar eziliyordu bu kalabalýkta. Türemiþ Akþamüstleri hatýrlatýr seni bana. Birleþik

Sorularda bir sözcüðün, sözcük grubunun görevi sorulduðunda; o sözcüðün cümle içinde hangi öge (özne mi, tümleç mi, yüklem mi) olduðuna bakýlýr.

Ýnce düþünceler herkesi memnun eder. Özne Zamanýn derinliðinden çýkardým, sarýldým anýlarýma. Dolaylý Tüm.

Sorularda bir cümlenin yapýsý sorulduðunda; o cümlenin basit mi, birleþik mi yoksa sýralý mý olduðuna bakýlýr.

Korkak baþtan kaybeder. (Basit cümle) Korkmayan kimse yoktu yanýmda. (Birleþik cümle) Korktu, kimse yoktu yanýnda. (Sýralý cümle) ÝÇÝNDEKÝLER

TÜRK DÝLÝ VE EDEBÝYATINA GÝRÝÞ Ýkilemeler 33 Edebiyat Nedir? 12 Pekiþtirmeler 34 Ünlü Yazarlara Göre Edebiyat… 12 Deyimler 35 Edebiyatýn Ýþlevi ve Amacý 12 Mini Deyimler Sözlüðü 36 Edebiyat ile Dil Arasýndaki Ýliþki 12 Atasözleri 37 Edebiyatýn Tarih ve Din ile Ýliþkisi 12 Mini Atasözleri Sözlüðü 38 Edebiyat ve Toplum Ýliþkisi 12 Özdeyiþler (Vecizeler) 39 Edebiyatýn Sanat Akýmlarýyla Ýliþkisi 12 Eþ Anlamlý Sözcükler 39 Edebiyat ile Felsefe Arasýndaki Ýliþki 12 Yakýn Anlamlý 39 Edebiyat ile Psikoloji ve Psikiyatri Arasýndaki Zýt Anlamlý Sözcükler 39 Ýliþki 13 Eþ Sesli (Sesteþ) Sözcükler 40 Türkçenin Önemli Sözlükleri 13 Uygulama (Eþ Sesli Sözcükler) 41 Türkçenin Tarihî Geliþimi 13 Genel ve Özel, Nicel ve Nitel Anlamlý Sözcükler 42 Türk Edebiyatýnýn Dönemleri 13 Somut ve Soyut Anlamlý Sözcükler 42 Türk Edebiyatýnýn Dönemleri Tablosu 14 Dolaylama 43 Edebiyatýn Bilimle Ýliþkisi 15 Güzel Adlandýrma 43 Edebiyatýn Güzel Sanatlarla Ýliþkisi 15 Somutlama 43 Güzel Sanatlar Tablosu 16 Edat ve Baðlaçlarýn Cümleye Kattýðý Anlamlar 44 Metin 16 Test 2 47 Metinlerin Sýnýflandýrýlmasý 17 Metinler Tablosu 17 CÜMLEDE ANLAM Edebî Türlerin Ortaya Çýkýp Çeþitlenmesinde Cümlede Anlam Ýliþkileri 50 Etkili Olan Unsurlar 18 Cümle Yorumlama 51 Edebî (Yazýnsal) Metinlerin Özellikleri 18 Anlamlarýna Göre Cümleler 56 Öðretici Metinlerin Özellikleri 18 Ýlettiði Yargýya Göre Cümleler 56 Dil Nedir? 20 Cümlede Anlatým Özellikleri 57 Dilin Özellikleri 20 Cümle Tamamlama 59 Ünlü Yazarlara Göre Dil 20 Test 3 60 Kültür Nedir? 20 Dilin Kullanýmdan Doðan Türleri ANLATIM VE ÖZELLÝKLERÝ (Aðýz, Þive, Lehçe, Argo,Jargon Standart Dil) 21 ANLATIM TÜRLERÝ Ýletiþim 22 DÜÞÜNCEYÝ GELÝÞTÝRME YOLLARI Ýletiþim Nedir? 22 Ýletiþimin Ögeleri 22 Anlatýmýn ve Özellikleri 63 Ýnsan, Ýletiþim ve Dil 23 Anlatýma Hazýrlýk 63 Dilin Ýþlevleri 23 Anlatýmda Tema – Konu ve Sýnýrlandýrma 63 Test 1 24 Anlatýmýn ve Anlatýcýnýn Amacý 63 Anlatýmda Anlatýcýnýn Tavrý 63 SÖZCÜKTE ANLAM Anlatýmýn Özellikleri 64 Çok Anlamlýlýk, Gerçek, Yan, Mecaz Anlam 28 Açýklýk 64 Deyim Aktarmasý 30 Duruluk 65 Ad Aktarmasý (Mecaz-ý Mürsel) 31 Yalýnlýk 65 Anlam Deðiþmesi 32 Akýcýlýk 66 Anlam Daralmasý 32 Doðallýk 66 Anlam Geniþlemesi 32 Özgünlük, Özlülük, Saðlamlýk,Tutarlýlýk 67 Anlam Kaymasý 32 Anlatým Türleri 68 Terim Anlam, Argo 33 Öyküleyici Anlatým 68 Yansýma Sözcükler 33 Betimleyici Anlatým 69 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Açýklayýcý Anlatým 69 SÖZCÜKTE YAPI Tartýþmacý Anlatým 69 Ekler 154 Kanýtlayýcý Anlatým 70 Kök 161 Düþünceyi Geliþtirme Yollarý 70 Basit Sözcükler 162 Örneklendirme 70 Türemiþ Sözcükler 163 Karþýlaþtýrma 71 Birleþik Sözcükler 164 Tanýk Gösterme 71 Test 11 166 Sayýsal Verilerden Yararlanma 71 Benzetme 71 SES BÝLGÝSÝ Somutlama 72 Ses Uyumlarý 170 Soyutlama 72 Sözcükte Vurgu 170 Tanýmlama 72 Ses Olaylarý 171 Test 4 73 Uygulama - 1 174 Uygulama - 2 175 PARAGRAF Test 12 177 Paragrafta Yapý 78 Paragrafýn Konusu 79 CÜMLENÝN ÖGELERÝ Paragrafýn Baþlýðý 81 Yüklem 180 Paragrafta Ana Düþünce 81 Özne 182 Paragrafta Yardýmcý Düþünceler 82 Nesne 183 Paragraf Tamamlama 83 Dolaylý Tümleç 185 Paragrafta Kiþilik Belirleme 85 Zarf Tümleci 186 Paragrafýn Boyutu 85 Edat Tümleci 187 Paragraf Çeþitleri 85 Cümle Dýþý Unsurlar 187 Metin ve Paragraf 86 Cümlede Vurgu 187 Test 5 87 Test 13 188

SÖZCÜK TÜRLERÝ 91 CÜMLE TÜRLERÝ Ýsimler 92 Yüklemin Türüne Göre Cümleler 192 Ýsmin Hâlleri 92 Öge Diziliþine Göre Cümleler 193 Ýsim Tamlamalarý 94 Anlamlarýna Göre Cümleler 194 Zamirler 97 Yapýsýna Göre Cümleler 194 Test 6 100 Ara Sözlü Cümle 198 Sýfatlar 103 Test 14 199 Zarflar 108 Uygulama 114 Test 7 115 NOKTALAMA ÝÞARETLERÝ 202 Edatlar 118 Test 15 206 Baðlaçlar 120 Ünlemler 122 ANLATIM BOZUKLUÐU Uygulama 123 Anlamla Ýlgili Yanlýþlýklar 210 Test 8 124 Dil Bilgisiyle Ýlgili Yanlýþlýklar 213 Fiiller 127 Uygulama - 3 217 Fiil Çekimi 127 Test 16 222 Fiillerde Kip 128 Fiillerde Anlam (Zaman) Kaymasý 131 Basit ve Birleþik Zamanlý Fiiller 131 Ek Fiil 132 Birleþik Fiiller 133 YAZIM KURALLARI 226 Fiilimsiler 136 Uygulama - 4 230 Fiillerde Çatý 142 Uygulama - 5 231 Test 9 148 Mini Yazým Kýlavuzu 233 Test 10 151 Test 17 239 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

SUNU, DÝNLEME, KONUÞMA, Batý’dan Alýnan Nazým Þekilleri AÇIK OTURUM, MÜNAZARA (Sone, Terza-rima, Triyole) 261 Sunu 243 Manzum Hikâye 262 Dinleme 243 Mensur Þiir 262 Þiirde Söyleyici ve Söyleyicinin Seslendiði Kiþi 263 Hazýrlýklý Konuþma 246 Þiirde Ahenk (Ses ve Ritim) 264 Açýk Oturum 247 Ölçü (Vezin) 264 Münazara 248 Serbest Müstezat ve Serbest Þiir 265 Uyak (Kafiye) ve Redif 265 ÞÝÝR Uygulama - 6 268 Þiir Nedir? 249 Uyak Düzenleri (Kafiye Örgüsü) 269 Þiir Nasýl Bir Sanattýr? 249 Aliterasyon ve Asonans 269 Þiir Dili 249 Nakarat 269 Þiirde Ýmge 249 Tekrir (Tekrarlama) 269 Þiirde Yapý (Dize, Nazým Birimi, Nazým Þekli) 250 Mahlas 269 Nazým Þekilleri ve Türleri 251 Tapþýrma 270 Halk Þiiri Nazým Þekilleri ve Türleri 252 Manzume ve Þiir 270 Âþýk Tarzý Halk Þiiri Nazým Þekilleri 252 Þiir Türleri (Lirik, Epik, Didaktik, Koþma 252 Pastoral, Dramatik, Satirik) 270 Semai 252 Þiir ve Zihniyet 272 Varsaðý 252 Þiirde Tema 273 Destan 253 Þiirde Gerçeklik ve Anlam 274 Âþýk Tarzý Halk Þiiri Nazým Türleri Þiir ve Gelenek 274 (Güzelleme, Taþlama, Koçaklama, Aðýt) 254 Þiir ve Yorum 275 Anonim Halk Þiiri Nazým Þekilleri 254 Metin ve Þair 276 Türkü 254 Tanzimat’tan Millî Edebiyat’a Þiir 276 Mâni (Tam, Kesik, Cinaslý, Artýk Mâni, Deyiþ) 255 Tanzimat Dönemi’nde Þiir 276 Ninni 255 Servetifünun Dönemi’nde Þiir 277 Dinî -Tasavvufi Halk Þiiri Nazým Türleri Fecriati Dönemi’nde Þiir 277 (Ýlahi, Nutuk, Nefes, Deme, Devriye, Þathiye) 255 Millî Edebiyat Dönemi’nde Þiir 278 Divan Þiiri Nazým Þekilleri 256 Test 18 280 Gazel 256 Müstezat 257 SÖZ SANATLARI Kaside 257 Benzetme (Teþbih) 285 Mesnevi 258 Ýstiare (Eðretileme) 286 Kýt’a 258 Uygulama - 7 287 Terkibibent 258 Uygulama – 8 288 Terciibent 259 Teþhis (Kiþileþtirme) 288 Rubai 259 Ýntak (Konuþturma) 289 Tuyuð 259 Kinaye (Deðinmece) 289 Þarký 259 Tevriye 290 Murabba 260 Tariz (Taþlama/Dokundurma) 290 Muhammes 260 Tezat (Karþýtlýk) 291 Tardiye 260 Hüsnütalil (Güzel Nedene Baðlama) 291 Tahmis 260 Tecahülüarif (Bilmezlikten Gelme) 291 Taþtir 260 Ýstifham 292 Müseddes 260 Mübalaða (Abartma) 292 Divan Þiiri Nazým Türleri Cinas 292 (Tevhit, Münacat, Naat, Methiye, Aliterasyon ve Asonans 293 Fahriye, Hicviye, Mersiye) 261 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Seci 293 Tip 324 Nida (Seslenme) 293 Karakter 325 Tekrir 293 Mekân (Yer) 325 Tenasüp (Uygunluk) 294 Zaman 326 Anlatýcý, Bakýþ Açýsý 326 Telmih (Anýþtýrma) 294 Ýlahî Anlatýcý ve Ýlahî Bakýþ Açýsý 327 Leffüneþir 294 1. Tekil Kiþi (Ben)/ Kahraman Anlatýcý ve Terdid (Beklenmezlik) 295 Kahraman Bakýþ Açýsý 327 Ýrsalimesel 295 Gözlemci (Müþahit/Kameraman) Bakýþ Açýsý 328 Akis (Yansýtma) 295 Çoðul Anlatýcý/ Çoðul Bakýþ Açýsý 329 Rücu 296 Hikâye ve Romanda Anlatým Teknikleri 330 Mecazýmürsel (Ad Aktarmasý) 296 Anlatma Tekniði (Öyküleme) 330 Uygulama - 9 297 Gösterme (Sahneleme) Tekniði 331 Test 19 299 Diyalog 331 Betimleme (Tasvir) 332 Ýç Konuþma Teknikleri, Ýç Monolog, Ýç Diyalog 333 MASAL - FABL 303 Özetleme, Bilinç Akýþý 334 Masal 303 Montaj / Kolaj 335 Masalýn/Fablýn Tarihçesi 303 Geriye Dönüþ (Flashback) 336 Konu-Tema, Masallarda Olay, Kiþiler 304 Mektup Tekniði 337 Masal Kahramanlarý, Yer (Mekân), Zaman 305 Günlük Tekniði 338 Masallarda Plan 305 Ýç Çözümleme (Psikolojik Tasvir) Tekniði 338 Anlatýcý ve Bakýþ Açýsý, Dil ve Üslup 306 Otobiyografik Teknik, Leitmotif Tekniði 338 Fabl 306 Metinler Arasýlýk, Pastiþ 339 Uygulama - 10 308 Parodi 339 Uygulama - 11 309 Ýroni 340 Uygulama - 13 343 Uygulama - 14 344 DESTAN - EFSANE 310 Küçürek (Minimal) Hikâye 345 Destan (Epope) 310 Tanzimat Döneminden Millî Edebiyata Hikaye… 345 Destanlarda Mitolojik Unsurlar 310 Tanzimat Dönemi’nde Hikâye 345 Dünya Edebiyatýnda Destanlar 311 Servetifünun Dönemi’nde Hikâye 346 Türk Destanlarý 311 Fecriâti Dönemi’nde Hikâye 346 Efsane 316 Millî Edebiyat Dönemi’nde Hikâye 347 Efsane ve Destan 317 Cumhuriyet Dönemi’nde Hikâye 347 Efsane ve Halk Hikâyesi 317 Efsane ve Masal 317 ROMAN 349 Uygulama - 12 318 Roman Çeþitleri 349 Türk ve Dünya Romanlarý 350 Roman ile Hikâye Arasýndaki Benzerlikler HALK HÝKÂYESÝ 319 ve Farklýlýklar 350 Halk Hikâyelerinin Genel Özellikleri 320 Romanýn Planý 350 Halk Hikâyelerinin Geliþimi 320 Tema, Konu ve Ana Düþünce 351 Olay Örgüsü ve Çatýþma 351 HÝKÂYE (ÖYKÜ) 321 Kiþiler, Mekân, Mekânýn Ýþlevleri 352 Hikâye Nedir? 321 Zaman 352 Uygulama - 15 354 Hikâyenin (Öykünün) Özellikleri 321 Uygulama - 16 355 Tema, Konu ve Ana Düþünce 321 Tanzimat Döneminden Millî Edebiyata Roman… 356 Hikâyede Yapý 322 Tanzimat Dönemi’nde Roman 356 Olay Örgüsü 322 Romantizmin Romana Etkisi 357 Çatýþma 323 Servetifünun Dönemi’nde Roman 357 Hikâye Çeþitleri 323 Realizm ve Natüralizmin Romana Etkisi 358 Olay Öyküsü 323 Fecriâti Edebiyatý Dönemi’nde Roman 358 Durum/Kesit Öyküsü 324 Millî Edebiyat Dönemi’nde Roman 358 Kiþiler 324 Cumhuriyet Dönemi’nde Roman 359 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

TÝYATRO 360 TÜRK EDEBÝYATININ DÖNEMLERÝ 404 Tiyatro Nedir? 360 ÝSLAMÝYET ÖNCESÝ TÜRK EDEBÝYATI Türklerde Tiyatronun Doðuþu ve Geliþimi 360 VE ÝLK ÝSLAMÝ ÜRÜNLER Tiyatro Nasýl Bir Sanattýr? 360 Sözlü Türk Edebiyatý 405 Tiyatro ve Diðer Edebî Türler 360 Koþuk, Sagu, 406 Tiyatro Terimleri 361 Sav 406 Tiyatro Çeþitleri 362 Yazýlý Türk Edebiyatý Tiyatro Çeþitlerinin Edebiyat Akýmlarýyla Ýliþkisi 362 (Göktürk Yazýtlarý, Uygur Metinleri) 407 Trajedi 362 Ýlk Ýslami Ürünler (Kutadgu Bilig, Divanü Komedi 363 Lügati’t Türk, Atabetü’l Hakayýk, Divan-ý Hikmet) 407 Dram 364 Dede Korkut Hikâyeleri 408 Absürt Tiyatro, Epik Tiyatro 365 Uygulama - 19 409 Uygulama - 17 366 Test 21 411 Uygulama - 18 367 Kýsa Oyun Nedir?, Radyo Tiyatrosu 368 ÝSLAMÝYET SONRASI TÜRK EDEBÝYATI 415 Tiyatronun Yapý Unsurlarý 368 Dramatik Örgü 368 HALK EDEBÝYATI 416 Yer, Zaman, Kiþiler 369 Anonim Halk Edebiyatý 416 Geleneksel Türk Halk Tiyatrosu 369 Anonim Halk Edebiyatýnda Nesir (Bilmece, Fýkra) 416 Karagöz 369 Âþýk Tarzý Halk Edebiyatý 416 Orta Oyunu 371 Âþýk Tarzý Halk Edebiyatýnýn Önemli Sanatçýlarý 417 Kukla 372 Köroðlu, Karacaoðlan, Kayýkçý Kul Mustafa 417 Meddah 373 Âþýk Ömer, Gevheri 417 Köy Seyirlik Oyunlarý 373 Erciþli Emrah, Erzurumlu Emrah, Dertli 418 Tanzimat Dönemi’nden Millî Edebiyat’a Tiyatro 374 Dadaloðlu, Bayburtlu Zihni, Seyranî, Sümmanî 418 Tanzimat Dönemi’nde Tiyatro 374 Dinî - Tasavvufi Halk Edebiyatý (Tekke Edebiyatý) 418 Servetifünun ve Fecriâti Dönemlerinde Tiyatro 375 , Âþýk Paþa, Hacý Bektaþ Veli 420 Millî Edebiyat Dönemi’nde Tiyatro 375 Hacý Bayram Veli 420 Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro 375 Kaygusuz Abdal, 420 Hatayi, Ruhsatî 420 ÖÐRETÝCÝ METÝNLER 376 Uygulama - 20 421 Biyografi, Otobiyografi 376 Test 22 422 Monografi, Tezkire, Hâl Tercümesi, CV 377 Portre 378 DÝVAN EDEBÝYATI 426 Mektup 379 Divan Þiiri 426 E-posta 381 Divan Þiirinde Akýmlar 426 Dilekçe, Tutanak, Günlük 383 Hoca Dehhani, Mevlâna, Ahmedi, Blog, Aný 386 Kadý Burhaneddin, 427 Haber Metni 389 Nesimi, Gülþehri, Ahmed-i Dâ’î, Þeyhi, Gezi Yazýsý 391 Ahmet Paþa, 428 Makale 392 Necati, Süleyman Çelebi, 428 Sohbet (Söyleþi), Fýkra 395 Ali Þir Nevai, Taþlýcalý Yahya, 428 Eleþtiri (Tenkit), Mülakat 396 Baðdatlý Ruhi, , Baki, Nef’i, Nabi, 429 Röportaj, Deneme 397 Azmizade Haleti, Nedim, Þeyh Galip 430 Söylev(Nutuk/Hitabet), Bilimsel Yazýlar 399 Divan Nesri (Sade Nesir, Orta Nesir, Tarihî Yazýlar, Felsefi Yazýlar 399 Süslü Nesir) 430 Test 20 400 Sinan Paþa, 430 Mercimek Ahmet, Âþýk Paþazade, 431 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Seydi Ali Reis, Piri Reis 431 Ýslamcýlýk, Türkçülük) 467 Kâtip Çelebi, Evliya Çelebi, Naima 431 Millî Edebiyatýn Oluþumu ve Genel Özellikleri 467 Divan Edebiyatýnda Bazý Terimler 431 Millî Mücadele Dönemi Türk Edebiyatý 468 Uygulama - 21 433 Ömer Seyfettin 469 Uygulama - 22 434 Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp 469 Test 23 436 , Mehmet Fuat Köprülü 469 Yusuf Akçura, Ýbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci, 470 BATILILAÞMA DÖNEMÝ TÜRK EDEBÝYATI 441 Musahipzade Celal, Halide Nusret Zorlutuna, 470 Türk Edebiyatýnda “Ýlk”ler 442 Rýza Tevfik Bölükbaþý, Mithat Cemal Kuntay, 470 TANZÝMAT DÖNEMÝ EDEBÝYATI 444 Ebubekir Hâzým Tepeyran 470 Yenileþme Dönemi, Modernliðin Öncüleri 444 Yakup Kadri Karaosmanoðlu, Halide Edip Adývar 471 Ýlk Gazeteler 445 Hamdullah Suphi Tanrýöver, Ruþen Eþref Ünaydýn 471 Refik Halit Karay 472 I. Topluluk 445 Reþat Nuri Güntekin, Falih Rýfký Atay, Aka Gündüz 472 Þinasi 445 Beþ Hececiler 473 Ziya Paþa, Namýk Kemal, Ahmet Mithat Efendi 446 Halit Fahri Ozansoy 473 Ahmet Vefik Paþa, Þemsettin Sami, Enis Behiç Koryürek, Yusuf Ziya Ortaç 473 Direktör Ali Bey 447 Orhan Seyfi Orhon 474 Ali Suavi, Mehmet Murat, Ebüzziya Tevfik, 447 Faruk Nafiz Çamlýbel 474 II. Topluluk 448 Millî Edebiyat Dönemindeki Baðýmsýz Sanatçýlar Abdülhak Hamit Tarhan, 448 (Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlý) 474 Sami Paþazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem, 448 Uygulama - 28 475 Muallim Naci, Nabizade Nazým 448 Uygulama - 29 477 Uygulama - 23 449 Test 26 479 Uygulama - 24 450 Uygulama - 25 451 CUMHURÝYET DÖNEMÝ TÜRK EDEBÝYATI 483 Test 24 453 Cumhuriyet Döneminde Dergiler 483 Öðretici Metinler 486 SERVETÝFÜNUN EDEBÝYATI Nurullah Ataç, Ýsmail Habip Sevük, 486 (EDEBÝYATICEDÝDE) 457 Suut Kemal Yetkin, Cemil Meriç 486 Tevfik Fikret, Cenap Þahabettin 457 Sabahattin Eyuboðlu, Mehmet Kaplan, 487 Halit Ziya Uþaklýgil, Hüseyin Cahit Yalçýn, Çetin Altan, Nuri Pakdil, Fethi Naci 487 Mehmet Rauf 458 Doðan Hýzlan, Vedat Günyol, Adnan Benk 488 Ahmet Hikmet Müftüoðlu 458 Memet Fuat, Mehmet H. Doðan 488 Süleyman Nazif; Hüseyin Siret, Celal Sahir Erozan 459 Nihad Sâmi Banarlý, Asým Bezirci, Emin Özdemir 489 Ali Ekrem Bolayýr, Hüseyin Cahit Yalçýn 459 Adnan Binyazar, Feridun Andaç 489 Faik Ali Ozansoy 459 Beþir Ayvazoðlu, Ýskender Pala, Þevket Rado 490 Coþku ve Heyecaný Dile Getiren Metinler (Þiir) 491 FECRÝÂTÝ 460 Öz Þiir (Saf Þiir) Anlayýþýný Sürdüren Þiir 491 Ahmet Haþim, Emin Bülent, Tahsin Nahit 460 Necip Fazýl Kýsakürek, Ahmet Hamdi Tanpýnar 491 Þahabettin Süleyman 460 Ahmet Muhip Dýranas, Asaf Hâlet Çelebi 492 Dönemin Baðýmsýz Sanatçýlarý Cahit Sýtký Tarancý 492 (Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi Gürpýnar) 461 Yedi Meþaleciler 492 Uygulama - 26 461 Ziya Osman Saba, Kenan Hulusi Koray 493 Uygulama - 27 462 Sabri Esat Siyavuþgil, Vasfi Mahir Kocatürk 493 Test 25 464 Yaþar Nabi Nayýr 493 Muhammer Lütfi Bahþi, Cevdet Kudret Solok 494 Serbest Nazým ve Toplumcu Þiir 494 MÝLLÎ EDEBÝYAT 467 Nâzým Hikmet, Ercümend Behzad Lav 495 Düþünce Akýmlarý (Batýcýlýk, Osmanlýcýlýk, Ýlhami Bekir Tez 495 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Millî Edebiyat Zevkini Sürdüren Þiir 495 , Hüseyin Atlansoy 519 , Orhan Þaik Gökyay 496 Ýhsan Deniz, Lâle Müldür 519 Kemalettin Kamu, Behçet Kemal Çaðlar 496 Osman Konuk, Vural Bahadýr Bayrýl, Sefa Kaplan 520 Ömer Bedrettin Uþaklý, Zeki Ömer Defne 497 Ahmet Erhan, Þükrü Erbaþ 520 Arif Nihat Asya, Bedri Rahmi Eyüboðlu 497 Akif Kurtuluþ, Nevzat Çelik, Metin Cengiz 521 Necmettin Halil Onan, Þükûfe Nihal Baþar 497 Küçük Ýskender, Sunay Akýn 521 Ýbrahim Alâettin Gövsa, Hüseyin Nihal Atsýz 498 Cumhuriyet Dönemi Halk Þiiri 522 Niyazi Yýldýrým Gençosmanoðlu 498 Âþýk Veysel, Abdurrahim Karakoç 522 Hisarcýlar 498 Âþýk Mahzuni Þerif, Âþýk Þeref Taþlýova 522 Ýlhan Geçer, Bekir Sýtký Erdoðan 499 Âþýk Murat Çobanoðlu 522 Yavuz Bülent Bakiler, Mehmet Çýnarlý 499 Âþýk Ali Ýzzet Özkan, Davut Sulari, Âþýk Daimî 523 Munis Faik Ozansoy, Gültekin Samanoðlu 499 Ozan Ârif, Âþýk Sefai, Neþet Ertaþ 523 Nüzhet Erman, Feyzi Halýcý 499 Sefil Selimi Âþýk Feymani 523 Mustafa Necati Karaer, Coþkun Ertepýnar 500 Olay Çevresinde Oluþan Edebî Metinler 524 Bahaettin Karakoç, Nevzat Yalçýn 500 Anlatmaya Baðlý Edebî Metinler 524 Garip Hareketi (I. Yeni) 500 Millî Edebiyat Zevk ve Anlayýþýný Sürdüren Orhan Veli Kanýk, 501 Eserler 524 Oktay Rifat Horozcu 502 Toplumcu Gerçekçi Eserler 524 Toplumcu Þiir Zevk ve Anlayýþýný Ön Plana Sadri Ertem 524 Çýkaranlar 502 , Suat Derviþ 525 Rýfat Ilgaz, A. Kadir, Cahit Irgat, Arif Damar 503 , 525 Hasan Ýzzettin Dinamo 503 , Vedat Türkali 526 Ömer Faruk Toprak, Enver Gökçe 504 Yaþar Kemal, Necati Cumalý 527 Muzaffer Ýzgü, Samim Kocagöz 528 Mehmed Kemal, Þükran Kurdakul 504 Kemal Bilbaþar, Mahmut Makal 528 Ceyhun Atuf Kansu 504 Talip Apaydýn, , Dursun Akçam 529 Garip Dýþýnda Yeniliði Sürdüren Þiir 505 Abbas Sayar, Mehmet Baþaran 529 Behçet Necatigil, Fazýl Hüsnü Daðlarca 505 Bireyin Ýç Dünyasýný Esas Alan Eserler 530 Cahit Külebi, Sabahattin Kudret Aksal 506 530 Özdemir Asaf 506 Abdülhak Þinasi Hisar, Tarýk Buðra 531 Salâh Birsel 507 Samiha Ayverdi, Mustafa Kutlu 531 Hilmi Yavuz, Cahit Zarifoðlu, Erdem Bayazýt 507 Modernizmi Esas Alan Eserler 532 Maviciler 508 1950 Kuþaðý Öykücüleri 532 Attilâ Ýlhan, Ahmet Oktay 508 Modernizm ve Postmodernizm 532 Ýkinci Yeni Þiiri 509 Sait Faik Abasýyanýk 533 Cemal Süreya, Ýlhan Berk 510 Peride Celal 534 , Ece Ayhan 510 Yusuf Atýlgan, Vüs’at O. Bener, Erhan Bener 534 , Sezai Karakoç, Ülkü Tamer 511 Sevim Burak, Ferit Edgü, Nezihe Meriç 535 Kemal Özer, Metin Eloðlu, Gülten Akýn 512 Orhan Duru, Tarýk Dursun K. 535 Ýkinci Yeni Sonrasý Toplumcu Þiiri 512 Adnan Özyalçýner, Leyla Erbil, Erdal Öz 536 Ataol Behramoðlu, Ýsmet Özel 513 Demir Özlü, Tahsin Yücel 536 Süreyya Berfe, Özkan Mert 514 Onat Kutlar, Oðuz Atay 537 Refik Durbaþ, Nihat Behram 514 Adalet Aðaoðlu, Bilge Karasu 537 Metin Demirtaþ, Hasan Hüseyin, Ahmed Arif 515 Rasim Özdenören, Necati Tosuner, Pýnar Kür 538 Sennur Sezer, Egemen Berköz, Ergin Günçe 515 Nazlý Eray, Ýnci Aral 538 Eray Canberk, Ahmet Telli, Veysel Çolak 516 Nedim Gürsel, , Tezer Özlü 539 1980 Sonrasý Þiiri 516 Buket Uzuner, Ayþe Kulin, Ayla Kutlu 540 Haydar Ergülen, Tuðrul Tanyol, Ahmet Güntan 517 Latife Tekin, Metin Kaçan 540 Enver Ercan, Seyhan Erözçelik, Þavkar Altýnel 518 Hasan Ali Toptaþ, Nazan Bekiroðlu 541 Yaþar Miraç, Adnan Özer, Hüseyin Ferhad 518 Ýhsan Oktay Anar, Ahmet Ümit 541 Ý Ç Ý N D E K Ý L E R

Göstermeye Baðlý Edebî Metinler 542 BATI EDEBÝYATI VE EDEBÝYAT AKIMLARI , A. Turan Oflazoðlu, Recep Bilginer 542 EDEBÝYAT AKIMLARI Güngör Dilmen, Dinçer Sümer, Refik Erduran 543 Hümanizm, Klasisizm, Romantizm 572 Turgut Özakman 543 Realizm, Natüralizm, Parnasizm, Sembolizm 573 Orhan Asena, Cevat Fehmi Baþkut, Empresyonizm, Ekspresyonizm, Kübizm, Yahya Akengin 544 Fütürizm 574 Bilinmesi Gereken Diðer Önemli Þair ve Dadaizm, Sürrealizm 574 Yazarlar 544 Egzistansiyalizm (Varoluþçuluk), Sezgicilik 575 Memduh Þevket Esendal, Halikarnas Balýkçýsý 544 BATI EDEBÝYATI Mustafa Necati Sepetçioðlu, Mehmet Seyda 545 Eski Yunan Edebiyatý 575 Tomris Uyar, Füruzan 545 Homeros, Hesiodos, Sappho, Aisopos 575 Zeyyat Selimoðlu, Oktay Akbal, Sedat Umran 546 Herodotos, Aiskhylos, Sophokles, Euripides 576 Alev Alatlý, Selim Ýleri 546 Aristophanes 576 Bahaeddin Özkiþi, Ümit Yaþar Oðuzcan 547 Latin Edebiyatý 576 Talat Sait Halman 547 Ýtalyan Edebiyatý 576 Selçuk Baran, Sevgi Soysal, Afet Ilgaz 548 Dante, Petrarca, Boccacio, Ariosta 576 Osman Þahin, Emine Iþýnsu, Burhan Günel 548 Tasso 577 Erendiz Atasü, Feyza Hepçilingirler 549 Ýspanyol Edebiyatý 577 Mehmet Eroðlu, Hulki Aktunç, Cemil Kavukçu 549 Cervantes 577 Metin Altýok, Ebubekir Eroðlu, Enis Batur, Fransýz Edebiyatý 577 Güven Turan 550 Montaigne, Corneýlle, La Fontaine, Racine 577 Orhan Murat Arýburnu, Samet Aðaoðlu 550 Moliere, La Bruyere, Boilleau 577 Orhan Hançerlioðlu, Salim Þengil 551 Voltaire, J. J. Rouesseau, Lamartine, Victor Hugo 578 Aleksandre Dumas Pere, Honore de Balzac 578 Þemsettin Ünlü, Özcan Karabulut 551 Stendhal, Gustave Flaubert, Emile Zola 578 Sadýk Yalsýzuçanlar, Fatma Karabýyýk Barbarosoðlu 551 Alphonse Daudet 578 Ayfer Tunç, Nahid Sýrrý Örik, Faik Baysal 552 Guy de Maupassant, Charles Baudelaire 579 Can Yücel, Özdemir Ýnce 552 Arthur Rimbaud, Albert Camus, Jean Paul Sartre 579 Hüsrev Hatemi, Arif Ay 553 Ýngiliz Edebiyatý 579 A. Vahap Akbaþ, Cahit Koytak, Salih Zeki Aktay 553 William Shakespeare, Francis Bacon, Ali Mümtaz Arolat, Mustafa Seyit Sutüven 554 Daniel Defoe 579 Tarýk Günersel, Melis Gürpýnar, Nursel Duruel 554 Jonathan Swift, Charles Dickens, Sevinç Çokum 554 Bernard Shaw 580 Dilaver Cebeci, Ali Akbaþ 555 Alman Edebiyatý 580 Nurullah Genç, Birhan Keskin, Bekir Yýldýz 555 Goethe, Schiller, Heinrich Böll 580 Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatýnda Bazý Rus Edebiyatý 580 Önemli Sanatçýlar ve Eserleri 556 Puþkin, Turgenyev, Gogol, Dostoyevski 580 Uygulama - 30 559 Tolstoy, Çehov 580 Uygulama - 31 562 Amerikan Edebiyatý 581 Test 27 566 Edgar Allan Poe, Herman Melwille, Mark Twain 581 Ernest Hemingway, John Steinbeck 581 TÜRKÝYE DIÞINDAKÝ ÇAÐDAÞ TÜRK Dünya Edebiyatýnda Bazý Önemli Sanatçýlar EDEBÝYATI ve Eserleri 581 Osman Türkay, Özker Yaþýn, Þehriyar 570 Uygulama - 33 582 Bahtiyar Vahapzade, Ýsmail Gaspýralý 570 Uygulama - 34 582 Cengiz Daðcý 570 Uygulama - 35 584 Ayaz Ýshaki, Abdülhamit Süleymanoðlu Çolpan 571 Test 28 586 Ata Atacanoðlu, Cengiz Aytmatov 571 Ziya Samedi, Mehmet Yaþýn 571 CEVAP ANAHTARI 591 Uygulama - 32 571 S Ö Z CÜKTE ANLAM

MÝNÝ ATASÖZLERÝ SÖZLÜÐÜ Büyük lokma ye (de) , büyük söyleme: Gücünün yetmeyeceði iþler konusunda iddialarda bulunmak doðru deðildir. Abdalýn dostluðu köy görününceye kadardýr: Çýkarcý biri, çýkarý söz konusu olduðu sürece dost görünür; yeni bir çýkar Bülbülün çektiði dil belasýdýr: Geliþigüzel söylenen sözler in- kaynaðý bulduðu zaman eski dostlarýný unutur. sanýn baþýna tahmin etmediði felâketler getirebilir.

Acý patlýcaný kýraðý çalmaz: Yaþamýnda baþýndan büyük Çirkefe taþ atma, üstüne sýçrar. / Deliye taþ atma, baþýný yýkýmlar geçen insanlar, baþlarýna gelecek yeni yýkýmlardan yarar: Çirkef insanlara sataþtýðýnýzda zarar gören o olmaz, siz çok fazla etkilenmezler. olursunuz.

Aðaca çýkan keçinin dala bakan oðlaðý olur: Küçükler, Çoban yaðý çok bulursa çarýðýna sürer: Zengin, fakat akýlsýz büyüklerinden gördüklerini örnek alýp onu yapmaya çalýþýrlar. bir kimse, servetini nasýl kullanacaðýný bilmez; savurur ve sonunda yoksullaþýr. Aðaca dayanma kurur, insana dayanma ölür: Ýnsanlar Dað baþýndan duman eksik olmaz: Büyük insanlarýn, konumlarý yapacaðý iþlerde baþkalarýna deðil kendilerine güvenmelidir. gereði, sýkýntýlarý, sorunlarý hiç eksik olmaz. Aðaç meyvesi olunca baþýna aþaðý salar: Ýnsan bilgi ve Dolu küpün sesi çýkmaz: Bilgili ve erdemli bir kiþi fazla konuþ- deneyim sahibi olunca olgunlaþýr ve alçakgönüllü olur. mayý sevmez, olgun davranýr, gösteriþten kaçýnýr. Aðaç yapraðýyla gürler: Ýnsan, tek baþýna deðil, dostlarý ve El elin nesine gülerek gider yasýna: Bir kiþinin acýsý baþkalarýnýn akrabalarýyla birlikte büyük iþler baþarýr. umurunda deðildir. Arý söðüdü, akýllý öðüdü sever: Herkes kendine yararlý olan Gammaz olmasa tilki pazarda gezer: Kanunsuz iþ yapýp çýkar þeyleri sever. saðlayanlar, yakalanacaklarýndan korkmasalar iþlerini alenen Akýl (baht) olmayýnca baþta, ne kuruda biter ne yaþta: yaparlar. Talihsiz bir insan hangi iþe girerse girsin hep baþarýsýz olur. Ýþten artmaz, diþten artar: Birikim yapmak, çalýþýp para Akýl olmayýnca ne yapsýn sakal: Yaþýn ilerlemiþ olmasý, her kazanmakla deðil tutumlu olmakla olur. zaman akýllý olunduðunu göstermez. Katrandan olmaz þeker, olsa da cinsine çeker: Aslý kötü Akýlsýz köpeði yol kocaltýr: Plansýz yapýlan iþler hem olumsuz olan kiþi ya da þey, iyi nitelikli duruma getirilemez. sonuçlar verir hem de zaman kaybýna yol açar. Keskin sirke küpüne zarardýr: Sinirli insanlar, çevrelerinde Armut dibine düþer: 1. Yapýlan bir iþ ilk önce iþi yapana ve tedirginlik uyandýrdýklarý gibi kendilerini de zarara sokarlar. onun çevresine yarar saðlar. 2. Ýnsanlar, kendilerini yetiþtirenlerin Leyleðin ömrü laklakla geçer: Bazýlarý zamanlarýnýn çoðunu yolundan gider. gevezelikle geçirirler ve olumlu hiçbir þey yapmazlar.

Al elmaya taþ atan çok olur./ Meyveli aðacý taþlarlar: Baþarýlý Mýzrak çuvala sýðmaz: Doðruluðu herkesçe kabul edilen þeyleri olanlarý, güzelliklere, deðerlere sahip olanlarý kýskanan çok olur. yanlýþ gibi göstermek, gizlemeye çalýþmak boþ bir çabadýr. Ateþ düþtüðü yeri yakar: Felaketlerin zararlarýný en çok o Minareyi çalan kýlýfýný hazýrlar: Kanunsuz iþler yapan insanlar, felaketlere uðrayanlar çeker; baþkalarýnýn, felaketlere uðrayanlara kendilerini korumak için yaptýklarýnýn yasalara, kurallara uygun üzüntüsü geçicidir. olduðunu gösteren önlemler alýrlar.

At binenin kýlýç kuþananýndýr: Bir þeye sahip olma hakký, o Mum dibine ýþýk vermez. / Çýra dibi karanlýk olur: 1. Güçlü þeyi iyi kullananýn, o þeyden en iyi yararlananýndýr. kimseler kendi yakýnlarýný kayýrmaktan kaçýnýrlar. 2. Ýnsanlarýn kendi yakýnlarýna faydalarý dokunmaz. Ak koyunun kara kuzusu da olur: 1. Ýyi anne ve babalarýn kötü çocuklarý da olabilir. 2. Ýyi kiþiler bazen kötü iþler de Sözü söyle alana, kulaðýnda kalana: Bir söz, öðüt, ancak onu yapabilirler. tutacak olanlara söylenmelidir.

Aþ taþýnca kepçeye paha olmaz: Bir iþ zorlu bir aþamaya Sözünü bil piþir; aðzýný der devþir: Ýnsanlar aklýna gelen her gelince, bu zorluðu çözecek nesneler veya varlýklar çok deðerli þeyi söylememeli, konuþmalarýný düþünüp tartarak yapmalýdýr. olur. Yavuz hýrsýz, ev sahibini bastýrýr: Bazý suçlu insanlar Baþ dille tartýlýr: Bir kiþinin akýllý olup olmadýðý söylediði sözlere edepsizlikleriyle zarara uðrattýklarý kimseleri susturup suçlu bakýlarak anlaþýlýr. çýkarabilirler.

Boþ fýçý çok langýrdar. / Boþ baþak dik durur: Bir konuda Yuvarlanan taþ yosun tutmaz: 1. Sürekli iþ ve yurt deðiþtiren yarým yamalak bilgisi olanlar, kendilerini bilgili sanýrlar ve hemen biri, mal mülk sahibi olamaz. 2. Sürekli hareket eden bir þey bilgiçlik taslarlar. canlýlýðýný korur. Boþ torba ile at tutulmaz: Bir iþin gerektirdiði fedakârlýklardan Yalnýz taþ duvar olmaz. / Tek kanatla kuþ uçmaz: Ýnsanlar kaçýnýlýrsa, o iþte baþarýlý olunamaz. tek baþlarýna bir þey yapamazlar, baþkalarýyla birlikte bir þeyler yapabilirler. 38 S Ö Z CÜKTE ANLAM

UYGULAMA Var : ...... : ...... Aþaðýdaki sözcükler, sesteþi bulunan sözcüklerdir. Bu sözcükleri sesteþ olarak ikiþer cümlede kullanýnýz. Yazma : ...... Saz : ...... : ...... : ...... Koru : ...... Yol : ...... : ...... : ...... Serin : ...... Sýk : ...... : ...... : ......

Yað : ...... Bin : ...... : ...... : ...... Ýn : ...... Kat : ...... : ...... : ...... Dal : ...... : ...... Ay : ...... : ...... Gül : ...... : ...... Öðüt : ...... Dil : ...... : ...... : ...... Uç : ...... Kaz : ...... : ...... : ......

Dolu : ...... Taþ : ...... : ...... : ......

Çay : ...... At : ...... : ...... : ...... Kara : ...... Kurt : ...... : ...... : ...... Yaþ : ...... : ...... Geç : ...... : ...... Kaç : ...... : ...... Dik : ...... : ...... Kan : ...... : ...... Ýç : ...... Bað : ...... : ...... : ...... An : ...... Kazan : ...... : ...... : ......

Asma : ...... Kýz : ...... : ...... : ......

Al : ...... Bit : ...... : ...... : ......

Güldür : ...... Sal : ...... : ...... : ......

Yan : ...... Yaz : ...... : ...... : ...... 41 S Ö Z CÜKTE ANLAM

EDAT VE BAÐLAÇLARIN CÜMLEYE Kadar: KATTIÐI ANLAMLAR 1. Cümleye karþýlaþtýrma anlamý katar. Dolayýsýyla A) EDATLARIN CÜMLEYE KATTIÐI ANLAMLAR eþitlik veya benzerlik ilgisi kurar. Edatlar cümlelere çeþitli anlamlar katar: Dünyada onun kadar iyisine rastlayamazsýnýz. Gibi: 2. Sayý sýfatlarýyla kullanýldýðýnda yaklaþýklýk ilgisi 1. Benzetme ilgisi kurar. kurar. Þimdi, kalabalýkta kaybolan bir çocuk gibi korkuyordu. On beþ kadar öðrenci vardý sýnýfta. Çocuðun gökyüzü gibi gözlerinden, yaðmur gibi gözyaþý akýyordu. 3. Aþýrýlýk ilgisi kurar. 2. “ve benzeri” anlamýnda kullanýlýr. Bu kadar iþi tek baþýna mý yaptýn? Öykü, þiir gibi sanatsal ürünler güzeli yakalamayý amaç- Ne kadar ayýp ettin, biliyor musun? lar. O kadar þaþýrmýþtým ki donakalmýþtým. 3. “e yaraþýr” biçiminde kullanýlýr. Ýnsan gibi yaþayalým kardeþim. 4. Varýlan sýnýrý gösterir. Gözleri kapanana kadar yanýnda bekledik hastanýn. 4. “-diði gibi” kalýbý içinde “o anda” ya da “hemen sonra” anlamýný kurarak tezlik belirtir. 5. “Deðin, dek” edatlarýnýn eþanlamlýsý olarak eylemin Çocuklar zil çaldýðý gibi dýþarý fýrladýlar. zamanýný belirtmek için kullanýlýr. 5. “-diði gibi” kalýbýyla, bir baþkasýnýn sözü ya da ey- Hava soðuyana kadar kapýnýn eþiðinde oturdu. lemi örneklenir. Sait Faik’in dediði gibi, yazmasaydým çýldýracaktým. 6. “Ne kadar…, o kadar…” kalýbýyla eþitlik, karþýtlýk koþutluk veya neden – sonuç ilgisi kurar. 6. Ekleme iliþkisi belirtir. Bütün terslikler yetmezmiþ gibi çocuk da hastalanmýþtý. Ne kadar mutluysan o kadar mutluyum. (eþitlik) 7. Bir sanýyý dile getirmede kullanýlýr. Gece ne kadar karanlýksa gündüz de o kadar aydýnlýktýr. Bir ara, kapý çalýnýyor gibi geldi. (karþýtlýk) 8. Cümlenin sonuna gelerek yüklem durumundaki ey- Ne kadar bilgiliysen o kadar alçakgönüllüsündür. (koþul) lemin gerçekleþme olasýlýðýnýn bulunduðunu, gerçek- leþmesinin yakýn olduðunu anlatýr. Dek / Deðin: Taþ duvar üzerimize yýkýlýverecekmiþ gibi. Fiilin sona erdiði zamaný, yeri, sýnýrý gösterir. Yaðmur kesilir gibi olunca sokaða fýrladým. 9. Sonuna geldiði eylemlerle ilgili olarak öyle olmadýðý Akþam oluncaya dek (deðin) kimseye bir þey açýkla- hâlde öyleymiþ izlenimi vermede kullanýlýr. madý. (zaman) Bana selam vermeden beni görmüyormuþ gibi yerine Ankara’ya dek birlikte yolculuk ettik. (yer) oturuyordu. Bu iþte seninle sonuna dek varýz. (sýnýr)

NOT Ýçin: “-si, -msi, -ce” gibi sýfat türetme ekleri, çoðu zaman 1. Neden – sonuç ilgisi kurar “gibi” edatýnýn yerini tutar. Çok yaþlandýðý için merdivenlerden çýkamýyordu. Ona da ev denirse... Ufak, kulubemsi bir þey. 2. Amaç– sonuç ilgisi kurar Turkuaz; yeþilimsi mavi renkte deðerli bir taþtýr. Çocuðun hastalanmamasý için pencereyi kapattýlar. Dað eteðinde düzce bir kayaya oturuverdi. 3. “Özgü”lük ilgisi kurar Bu þiir, çocuklar için yazýlmýþ bir þiirdir. 4. Görelik ilgisi kurar Göre: Benim için aile, dayanýþmadýr. 1. Görelik ilgisi kurar 5. Koþul ilgisi kurar Bana göre sen bizi yanlýþ anladýn. Dýþarý çýkabilmemiz için yaðmurun dinmesi gerekliydi. 2. Karþýlaþtýrma ilgisi kurar 6. “Uðruna, yoluna, yararýna” anlamý katar. Hava bugün düne göre daha iyi. Sokak çocuklarý için bir vakýf kuracaklar. 3. Uygunluk ilgisi kurar Vatan için ölmek de var. Bu elbise bence tam sana göre. 7. “Hakkýnda” anlamý katar 4. Oranlama ilgisi kurar Puanýnýza göre yerleþtirileceksiniz. Bu þiir için, çok konuþulacak bir þiir demiþtim. 5. Varýlan yargýyý anlatýr 8. Karþýlýk ilgisi kurar Bu duruma göre gece gündüz çalýþmak gerekecek. Bu araba için ne kadar fiyat biçiyorsunuz? 44 S Ö Z CÜKTE ANLAM

Üzere: 6. Koþul anlamý katar. Sýký çalýþtýn mý bu sýnavý da kazanýrsýn. 1. Amaç anlamý katar Geçmiþini aralamak üzere albümünü karýþtýrdý. 7. Neden – sonuç anlamý katar. Yüksek sesle konuþtum mu boðazým aðrýmaya baþlar 2. Koþul ilgisi kurar Bir hafta sonra bana geri ödemen üzere bir miktar borç verebilirim. Deðil: 3. Zamanda yakýnlýðý anlatýr Kendinden önceki sözcükle öbekleþir ve cümleye genellikle Sabah olmak üzereydi uyandýðýmda. olumsuz bir anlam katar. Çocuk aðlamak üzereydi. 1. Fiillerden sonra gelebilir. 4. “Gibi” edatýnýn yerine kullanýlýr. Burada çok oturacak deðilim. (oturmayacaðým) Bu örneklerden anlaþýlacaðý üzere öykülerde sýradan yaþantýlar anlatýlmýþtýr. 2. Ek eylemle yüklem olan adlarýn olumsuzunu kurar. Uzun yýllar Ankara’daydý – Uzun yýllardýr Ankara’da deðildi. Doðru (-e doðru): Bir dert ki dayanýlýr þey deðil. 1. Yönelme anlamý katar 3. Olumsuz fiillerle birlikte kullanýldýðýnda pekiþtirilmiþ Okula doðru yürüyordu olumluluk anlamý katar. Seni dinlemiyor deðilim. 2. Zaman adlarýyla öbekleþtiðinde yaklaþýklýk bildirir. Bizim buralarda incir yetiþmiyor deðil. Bugün saat on ikiye doðru zil çalmýþtý. 4. Olumlu fiillerle birlikte kullanýldýðýnda pekiþtirmeli olumsuzluk anlamý katar. Karþý (-e karþý): Bu hâli beni telaþlandýrýyor deðil. 1. “Yüzünü, yönünü bir þeye doðru çevirerek” anlamý 5. Yüklemin olumsuzu yerine geçebilir. katar. Salonda deðil balkonda bekle. (Salonda bekleme) Güneþe karþý uzanmýþ, dinleniyorum. 6. Karþýlaþtýrma anlamý katar. 2. Karþýlýk anlamý katar: Bu havada ceket deðil kaban bile seni korumaz. Annene karþý çok haksýzlýk ettiðinin farkýnda mýsýn?

Baþka (-den baþka): Ýle: 1. Birliktelik ilgisi kurar. Üstelik, ayrýca, yalnýzca anlamlarýnda kullanýlýr. Lütfen benimle gelir misiniz? Sigara, saðlýðý bozmaktan baþka hava kirliliði de yapmakta. 2. Araç ilgisi kurar. Baþarýlý bir insan olmaktan baþka bir dileðim yok. Evi kamyonla taþýdýlar. Çorbayý tabaklara kepçeyle koyuyordu. 3. Fiilin yapýlýþ þeklini belirterek zarf olur. Mi : Oradan gözyaþlarýyla ayrýldýðým günü bugün gibi hatýr- 1. Soru anlamý katar. larým. Ýçeride biri mi var? 4. Neden – sonuç ilgisi kurar. 2. Þaþkýnlýk anlamý katar. Eski günlerini hatýrlamasýyla gözleri doldu. Sen de mi küstün? 5. Zaman anlamý katar. 3. Küçümseme anlamý katar. Güneþ ýþýklarýyla birlikte öðretmenler ve öðrenciler Bu mu o kadar övdüðünüz adam? yollara döküldü. 4. Ýkilemelerin arasýna gelerek pekiþtirme anlamý ka- 6. Karþýlýk ilgisi kurar. tar. Tüm bunlarý kendi parasýyla almýþtý. Dürüst mü dürüst bir avukattý./ Genç mi genç bir de- 7. Soyut adlarla öbekleþtiðinde niteleme / durum zarfý likanlýydý. oluþturur. 5. Zaman anlamý katar. Korkuyla kapýyý açtý. Bahar geldi mi içim sevinçle dolar. Arkadaþýna sevinçle sarýldý.

45 E K L E R

Ýsimden Fiil Yapan Ekler: - ak, -ek: kaç-ak, kavuþ-ak (kavþak), tapýn-ak, dur-ak, yat-ak, bat-ak, saç-ak, at-ak. -la-, -le-: iri-le-þ-ti (iri-leþ-ti deðil), ak-la-þ-tý (ak-laþ-tý deðil)baþ- la-t-tý (baþ-lat-tý deðil), göz-le-n-di (göz-len-di deðil), av- -n: gel-in, yýð-ýn, tüt-ün, uzu-n (“Az gittik uz gittik”: “uz” kökünden la-n-dý (av-lan-dý deðil). Yani bu sözcüklerde ikiþer yapým uza-k, uzu-n). eki vardýr. Türkçede -laþ-, -leþ-, -lan-, -len- diye ekler yoktur. -gý, -gi, -gu, -gü, -ký, -ki, -ku, -kü: say-gý, sor-gu, gör-gü, ol- -al-, -el-: çoðal-mak (çok-al-mak), düz-el-mek, az-al-mak, dar- gu, bil-gi, bas-ký, uyu-ku (uyku). al-mak, yön-el-mek -ga, -ge: dal-ga, böl-ge, süpür-ge. -l-: ince-l-mek, sivri-l-mek; bu ek kimi sözcüklerde sonda -gýn, -gin, -gun, -gün, -kýn, -kin, -kun, -kün: düz-gün, üz-gün, bulunan k ünsüzünü düþürür: küçük-l-mek (küçülmek), ol-gun, seç-kin, kes-kin, tut-kun, bay-gýn, er-gin, bez-gin, alçak-l-mak (alçalmak), yüksek-l-mek (yükselmek) aþ-kýn, taþ-kýn, yetiþ-kin, küs-kün. -a-,-e-: yaþ-a-mak, boþ-a-mak, dil-e-mek, beniz-e-mek - gan, -gen, -kan, -ken: alýn-gan, sürün-gen, unut-kan, üret- (benzemek). ken. -ar-,-er-: kara-ar-mak (kararmak), sarý-ar-mak (sararmak), ak- ar-mak (aðarmak), gök-er-mek (göðermek), kýz-ar-mak, -gýç, -giç, -guç, -güç: dal-gýç, baþlan-gýç, bil-giç. baþ-ar-mak. -gaç, -geç, -kaç, -keç: süz-geç, yüz-geç, kýs-kaç. -da-, -de-: fokur-da-mak, çatýr- da- mak, mýrýl- da-n-mak, fýsýl- -aðan, -eðen: ol-aðan, dur-aðan, gez-eðen (gezegen) da-n-mak. -ýcý, -ici, -ucu, -ücü: bak-ýcý, öðren-ici (öðrenci, ünlü düþmesi), -kýr-,-kir-, -kur-, -kür-: püs-kür-mek, fýþ-kýr-mak, tü-kür-mek. dilen-ici (ünlü düþmesi), gör-ücü, kur-ucu, kal-ýcý, sat-ýcý, -k-: göz-(ü)k-mek, aç-(ý)k-mak (acýkmak), geç-(i)k-mek yap-ýcý. (gecikmek), bir-(i)k-mek. (-ýcý, -ici, -ucu, -ücü eki fiillere gelir; cý,ci, cu, cü eki ise -r-:üf-(ü)r-mek, an-(ý)r-mak, deli-r-mek. isimlere gelir. Bu bakýmdan bu ek, isimden isim yapým -sa-, -se-: garip-se-mek, ayýp-sa-mak, umur-sa-mak. eki olan -cý, -ci, -cu, -cü ile karýþtýrýlmamalýdýr: bak-ý-cý deðil bak-ýcý, sat-ý-cý deðil sat-ýcý þeklinde ayrýþtýrýlýr.) -msa-, -mse: az-(ý)msa-mak, küçük-(ü)mse-mek (küçümsemek), ben-(i)mse-mek. -ý, -i, -u, -ü: ayýr- ý (ayrý), doð-u, bat-ý, sor-u, gez-i, öl-ü, diz-i, yap-ý, kok-u, ölç-ü, sür-ü. (Bu ek, -l- fiilden fiil yapým ekinin üzerine gelebilir: daya-l-ý döþe-l-i ev. Bu örneði Fiilden Fiil Yapan Ekler: daya-lý döþe-li þeklinde ayrýþtýramayýz. Çünkü -lý, -li, -lu, -ar-, -er-: git-er-mek (gidermek), kop-ar-mak, çýk-ar-mak. -lü eki isimlere gelen bir ektir. Dolayýsýyla “daya-l-ý, döþe- -ala-, -ele-: kov-ala-mak, eþ-ele-mek. l-i” sözcüklerinde ikiþer yapým eki vardýr. Ayný þekilde “dik-i-li aðaç” deðil “dik-i-l-i aðaç”, “sar-ý-lý Çatý ekleri fiilden fiil yapým ekidir: eþyalar” deðil ”sar-ý-l-ý eþyalar” þeklinde ayrýþtýrýlýr.) -l- : Edilgenlik eki: sat-ýl-mak, sor-ul-mak, döv-ül-mek -ç: kýskan-ç, inan-ç, sevin-ç. (-n- dönüþlülük ekiyle birlikte -n- : Dönüþülük eki: kaç-(ý)n-mak, dola-n-mak, sakla-n-mak. kullanýlýr: gülünç, usanç) Edilgenlik eki: de-n-mek, bil-(i)n-mek, sil-in-mek. -a, -e: yar-a, sap-a, oy-a. -þ-: Ýþteþlik eki: öt-(ü)þ-mek, söyle-þ-mek, tart-(ý)þ-mak, gör -tý, -ti, -tu, -tü: karar-tý, ürper-ti. Genellikle -n- ekiyle birlikte (ü)þ-mek. kullanýlýr: bula-n-tý, salla-n-tý, gör-ü-n-tü, al-ý-n-tý. -t-: Geçiþlilik eki: iste-t-mek, ürk-(ü)t-mek, yürü-t-mek, ara-t- mak, uza-t-mak. -ýntý: gir-inti, üz-üntü, çýk-ýntý. -r-: Geçiþlilik eki: bit-(i)r-mek, uç-(u)r-mak, düþ-(ü)r-mek, doð- -t: geç-i-t, yap-ý-t, um-u-t. (u)r-mak. -anak, -enek: gör-enek, gel-enek, sað-anak, yýðýnak (yýð-anak) -dýr-, -dir-, -dur-, -dür-, -týr-, -tir-, -tur-, -tür-: Geçiþlilik eki: -amak, -emek: kaç-amak, bas-amak. yað-dýr-mak, yatýþ-týr-mak, yaz-dýr-mak, koþ-tur-mak, --alak, -elek: yat-alak, as-alak, çök-elek. sön-dür-mek. -man, -men: seç-men, öðret-men, göç-men. Fiilden Ýsim Yapan Ekler: An, asý, mez, ar, dik, ecek, miþ sýfat-fiil ekleri fiilden -mak, -mek: ara-mak, sor-mak, oku-mak, ye-mek, çak-mak. isim yapým ekleridir: Uçan kuþlar, yýkýlasý daðlar, görünmez adam, koþar adým, bildik sorunlar, adam olacak çocuk, -ma, -me: dol-ma, kar-ma, yap-ma, süz-me. söylenmemiþ sözler. -ýþ, -iþ, -uþ, -üþ: ara-y-(ý)þ, söyle-y-(i)þ- bul-(u)þ, bak-(ý)þ, doð- (u)þ, gör-(ü)þ. Aþaðýda, iþlek olmayan fiilden isim yapým eklerine örnek- -m: at-(ý)m (adým), bil-(i)m, yut-(u)m (yudum), bak-(ý)m, al-(ý)m, ler verilmiþtir. sat-(ý)m, öl-(ü)m, dön-(ü)m,geç-(i)m, biç-(i)m, doð-(u)m. uy-sal, gül- eç, tüt-sü, yat-sý, ol-ay, yýrt-maç, uç-arý, -k: yan-(ý)k, yürü-k (Yörük), yuvarla-k, çatla-k,dile-k,çürü-k,del- kýy-mýk, dön-emeç, saklam-baç, kay-pak, yað-mur, ik, ele-k, aç-(ý)k, bat-(ý)k. düþün-ce, eðlen-ce, bul-maca, bil-mece. 160 A N L A T I M B O Z U K L U Ð U

202. Sanýr mýsýn ki bu sözleri millet dinler ve inanýr. 229. Yazarýn yetiþmesine elveriþli ekonomik ve kültür or- tamý hazýr mýdýr? 203. Yaðýþlar devam ettikçe ekinler gittikçe boy atýyordu. 230. Biz okula, onlar eve gidecekler. 204. Üç saat süreyle görüþtükten sonra basýna bir açýklama yaptýlar. 231. Harf devrimi 3 Kasým 1928 yýlýnda yapýldý.

205. Sanatta yeteneðin gerekli, ancak bunun baþarý için 232. Bunu kazanmanýn tek yolu Türk dili ustalarýnýn eser- yeterli olmadýðýný sanýyorum. lerini okuyup incelemekle olur.

206. Ünlü sanatçý, yapýlan organizasyonu çok baþarýlý ama 233. Bu tip hastalar çok seyrek hastaneye yatýrýlýrlar. hedefin belirsiz kaldýðýný söyledi. 234. Arkadaþým bir tost, bense iki tost yedim. 207. Çocuðuna kol kanat geriyor, bir an olsun gözünün 235. Yokuþa gelince trenin hýzý yavaþlar. önünden ayýrmýyordu. 236. Bu sektörde yer edinebilmemiz için, personelimize 208. Saçlarýný boyatmýþ, yeni bir biçim vermiþti. her türlü toplantýlar düzenledik. 209. Her insan böyle sorunlarla karþýlaþmýþ, çözüm bulmaya 237. Okuduðumuzu anlamazsak bir sonuç çýkaramayýz. çalýþmýþtýr. 238. Tehlikenin boyutlarý kavranmýþ ve alýnan tedbirlerle 210. Önce biraz sohbet, sonra ders çalýþýrýz. önlenmiþti. 211. Çiçeði burnunda, taze bir muhabirdim o zamanlar. 239. Ýkinci devreyi kalecimizin sakatlandýðý için yenik bitir- 212. Yaklaþýk olarak tam üç yýl kaldýk o þehirde. dik.

213. Zavallý kadýnda iyileþme belirtisi yoktu, gittikçe zayýf- 240. Açýklayamayacaðýmýz bilginin bize yararý olmayacak, lýyordu. bizim için gereksiz olacaktýr.

214. Benim ve senin bileceðin gerçek þudur. 241. Düzenli derslerine çalýþmalýsýn.

215. Ýyi romanlar yazmak isteniyorsa bu romanlarýn dil 242. Baþkanlýðý on bire karþý dokuz oyla kazandýk. ve anlatýmýna özen gösterilmelidir. 243. Senden beklediðim þey, bu sýnavý kazanmaktýr. 216. Bir iþin yapýlmasýný istiyorsan kendin, yapýlmasýný 244. Ýþtahla getirdiði börekleri yedi. istemiyorsan baþkasýný gönder. 245. Þiddetli ve çetin bir hava vardý dýþarýda. 217. Anne, baba ve öðretmenlerin uyarýlarýna karþýlýk ço- cuklar açýkta satýlan yiyecekleri almayý sürdürüyorlar. 246. Yazar son dönem romanlarý herkesçe ilgiyle okunuyor- du. 218. Ýnsanlýðýn nefretine yol açan nükleer silahsýzlanma görüþmeleri çýkmaza girdi. 247. Çocuðun kendi kendine konuþup monolog yapmasý dinleyenleri güldürdü. 219. Bu yönetmelik de anayasa ve yasalarýmýza uygun ola- rak hazýrlanmýþtýr. 248. Gazetelerde yayýnlanan bu makaleyi herkes okumuþ- tur. 220. Gazetelere bakýyor, fakat okuyamýyor. 249. Sýnav zamaný yakýnlaþtýkça öðrencilerin kaygýsý da 221. Sorularý hemen çözüverdi. artýyordu. 222. Birçok dilci dilin canlý bir varlýk olduðunu söylemiþ- 250. Bilgisayar insanlýðýn vazgeçilmezlerinden biridir, yok lerdir. sayamayýz. 223. Genel kurul, bu kararý 68’e karþý 59 oyla almýþtýr.

224. Kardeþini koruyor, her zaman þefkat gösteriyordu.

225. Düþüncelerinde ýsrarlý ama umutlu deðildi.

226. Sesi giderekten yükseliyordu.

227. Sorularý ben, cevaplarý o yapardý.

228. Görevliler halka hizmet etmeli ve hor görmemelidir.

221 YA Z I M K U R A L L A R I

“pehriz” deðil “perhiz” “tazzik” deðil “tazyik” “penbe” deðil “pembe” "tesbit" deðil "tespit" "peþtemal" deðil "peþtamal" “teskere” deðil “tezkere” (izin belgesi) “pirim” deðil “prim” “tesbih” deðil “tespih” “pramit” deðil “piramit” "tetenoz" deðil "tetanos" “poaça” deðil “poðaça” “teyip” deðil “teyp” "porte" deðil "portre" “tezkere” deðil “teskere” (sedye) “prosödür” deðil “prosedür” “týrabzan” deðil “týrabzan” (merdiven korkuluðu) “profesyönel” deðil “profesyonel” “týrafik” deðil “trafik” “profösör” deðil “profesör” “týraktör” deðil “traktör” “proðram” deðil “program” “tolu” deðil “dolu” "râbet" deðil "raðbet" “tramva” deðil “travma” “refagatçý” deðil “refakatçi” “tranvay” deðil “tramvay” “restorant” deðil “restoran” “traþ” deðil “týraþ” "rençber" deðil "rençper" (ýrgat) "trbiþon" deðil "tirbuþon" "repertuar" deðil "repertuvar" “t-shirt” deðil “tiþört” “rontgen” deðil “röntgen” “tual” deðil “tuval” “ropörtaj” deðil “röportaj” “turkuvaz” deðil “turkuaz” “rütuþ” deðil “rötuþ” "tüo" deðil "tüyo" “saðnak” deðil “saðanak” "trübün" deðil "tribün" “sarmýsak” deðil “sarýmsak” “umrumda deðil” deðil “umurumda deðil” "satlýk" deðil "satýlýk" “usül” deðil “usul” “silahþör” deðil “silahþor” “ünvan” deðil “unvan” “sinama” deðil “sinema” “vaat etmek” deðil “vadetmek” “sohpet” deðil “sohbet” “vardiye” deðil “vardiya” “spariþ” deðil “sipariþ” “yiðen” deðil “yeðen” “stajer” deðil “stajyer” “yövmiye” deðil “yevmiye” “sus pus” deðil “suspus” “zatüre” deðil “zatürre” “süeter” deðil “süveter” “zerafet” deðil “zarafet” “süpriz” deðil “sürpriz” zürafa (hayvan türü) / zürefanýn düþkünü… (zarifler, nazikler) “þalter” deðil “þartel” Aþaðýda doðru yazýmlarýyla verilen sözcüklerin ayrý mý “þarz” deðil “þarj” bitiþik mi yazýldýðýna dikkat ediniz. “þaþalý” deðil “þaþaalý” açýk oturum (ayrý) “þevkat” deðil “þefkat” açýk öðretim (ayrý) “þohben” deðil “þofben” açýortay (bitiþik) “þovalye” deðil “þövalye” aklý sýra (ayrý) “þöför” deðil “ þoför” akþamüstü (bitiþik) alacakaranlýk (bitiþik) "söðmek" deðil "sövmek" alçak gönüllü (ayrý) "sövüþ" deðil "söðüþ" (doðrama) alýn teri (ayrý) “tabi ki” deðil “tabii ki” alt geçit (ayrý) "tastik" deðil "tasdik" ana bilim (ayrý)

235 Yazým Kurallarý T E S T 1 7

1. Aþaðýdakilerden hangisinde “de”nin yazýmýnda bir 4. “Özel birleþik fiiller bitiþik yazýlýr.” yanlýþlýk yapýlmýþtýr? Aþaðýdakilerden hangisinde bu kurala uymamaktan kaynaklanan bir yazým yanlýþý söz konusudur? A) Geldin ya, ölsem de gam yemem artýk. B) Seni çaðýrdý mý da onun yanýna gidiyorsun? A) Ýstediði dilekçeyi ayný gün içerisinde yazýverdim. C) Gerçeði biliyormuþ da bize söylememiþ. B) Sýnavý kazanacaðýný, inan, aylar öncesinden hisset- D) Anlattýklarýný birde benden dinleyin. miþtim. E) Ben de farklý düþünmüyorum ondan. C) Bulaþýklar biraz daha bekleyebilir, bu haberi kaçýrma. D) Piþman olmuþtu; zamaný geri alabilse her þeyi düzel- tirdi. E) “Baka kalýrým giden geminin ardýndan.” demiþ þair.

5. Aþaðýdakilerden hangisinde “ki”nin yazýmýnda bir yan- lýþlýk yapýlmýþtýr? 2. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde bir yazým yanlýþý vardýr? A) Biraz önceki telaþýnýn sebebi neydi? B) Bizimki yine internete daldý galiba. A) Servetifünun Romaný için, Halit Ziya’dan sonraki isim þüphesiz Mehmet Rauf’tur. C) Bana bir baðýrdýki sormayýn gitsin. B) Cemal Süreya, Üvercinka þiiriyle Ýkinci Yeni hareketinin D) Ben ki sabýrlý biriyimdir normalde. kuruluþuna katýlýr. E) O kadar güzeldi ki denizyýldýzý... C) Günümüz yazarlarýndan Ferit Edgü ilk hikâyesini Yeni Ufuklar’da yayýmlamýþtýr. D) Sinekli Bakkal, adýný eski bir Ýstanbul mahallesinin yoksul sokaðýndan alýr. E) Tarihsel roman yazarlarý Kurtuluþ Savaþý yýllarýný sýk- lýkla konu edinmiþlerdir.

6. Aþaðýdakilerin hangisinde yazým yanlýþý yapýlmýþtýr?

A) THY’den Ýstanbul’a bir bilet almak istemiþtim. B) Dün TRT’nin haber kanalýnda ilginç bir olay izledim. C) 1998’de ODTÜ’nden birincilikle mezun olmuþ. D) Edip Cansever’in toplu þiirleri YKY’den çýktý. E) TBMM’nin vereceði kararý Batý da merakla bekliyor.

3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin ya- zýmýyla ilgili bir yanlýþlýk yapýlmýþtýr?

A) Haydar Ergülen, son dönem Türk þiirinin kendine özgü bir sese sahip þairlerindendir. B) Hasan Pulur’u hürriyet gazetesindeki köþe yazýlarýndan 7. Aþaðýdaki cümlelerden hangisinde bir yazým yanlýþý yýllardýr takip ediyorum. yapýlmýþtýr? C) Kültür Bakanlýðýnýn katkýlarýyla birçok deðerli eser yýl içinde Ýngilizceye çevrilecek. A) Böyle bir baþarýyý yeðenim Buraksýz yakalayamazdýk. D) Cemal Süreya’nýn Papirüs dergisi Ocak 1997’de yeni- B) Cumartesi günü Ahmet Dayýmlara gideceðiz. den yayýmlanmaya baþlandý. C) Kendine en yakýn bulduðu arkadaþý Emrah’mýþ. E) Çaðdaþ bir Nasrettin Hoca’ydý, herkesin Can Baba’ D) Sen Türkiye’m gibi aydýnlýk ve güzelsin. sýydý, Can Yücel. E) Atatürk’ün biyografisi için on beþ yýl çalýþmýþ.

239 Þ Ý Ý R

GAZEL MÂÎ DENÝZ Sütûn-ý istikâmettir imâd-ý râye-i devlet Sâf ü râkid… Hani akþamki tagayyür, heyecan? Tutar ol hâl ile mülkü ser-â-ser sâye-i devlet Bir çocuk rûhu kadar pür-nisyân, Bulunmazsa adâlet milletin efrâdý beyninde Bir çocuk rûhu kadar þimdi münevver, lekesiz, Geçer bir gün zemîne arþa çýksa pâye-i devlet Uyuyor mâi deniz. Ben bütün bir gecelik cûþiþ-i ahzânýmla, Arûs-ý mülke tezyinât-ý haþmet cevher-i cândýr O hayâlât-ý periþânýmla Olur hûn-âb-ý merdân-ý vatan pîrâye-i devlet Müteþekkî, lâim, Acep mi hûn-ý mazlumân ile eylerse perverde Karþýdan sahvet-i mahmûrunu seyretmedeyim… Kazâ mekkâre-i gerdûnu etmiþ dâye-i devlet Yok, bulandýrmasýn âlûde-i zulmet bu nazar Hümâ-yý evc-i istiðnâ-yý hikmettir dilim Nâmýk Rûh-ý ma’sûmunu, ey mâî deniz; Deðildir mültecâ-yý iftihârým sâye-i devlet Âh, lâkin ne zarar; Namýk Kemal Ben bu gözlerle mükedder, âciz, Sana baktýkça tesellî bulurum, aldanýrým; SERVETÝFÜNUN DÖNEMÝ’NDE ÞÝÝR Mâî bir göz elem-i kalbime aðlar sanýrým… Tevfik Fikret Þiirde konu ve biçim yönünden büyük yenilikler yapýlmýþtýr. Heceyle denemeler olmakla birlikte aðýrlýklý olarak aruz vezni kullanýlmýþtýr. FECRÝATÝ DÖNEMÝ’NDE ÞÝÝR Servetifünun þiirinde resim sanatýndan etkilenilmiþtir. En çok akþam ve gece temalarýný iþlemiþlerdir. Yalnýzlýk, Sanat sanat içindir anlayýþýna uygun bireysel þiirler yazýl- hüzün, hastalýk, aþk, karamsarlýk gibi duygular þiirlere mýþtýr. Sadece Tevfik Fikret bireysel þiirler yazdýðý ilk dö- hâkimdir. neminden sonra toplumcu þiirler yazmýþtýr. Sone, terzarima, serbest müstezat nazým þekillerini sýkça Þiirlerde aþk ve doða gibi bireysel temalar iþlenmiþ, sýfat- kullanmýþlardýr. lara ve doða tasvirlerine bolca yer verilmiþtir. Kafiyeyi bir ses unsuru, müzikalitenin bir aracý olarak Tanzimat sanatçýlarýndan olan R. M. Ekrem’in “Güzel olan görmüþlerdir, kafiye örgüsüne pek önem vermemiþlerdir. her þey þiirin konusu olabilir.” anlayýþýyla hareket edilmiþtir. Tekrirlere sýkça baþvurmuþlardýr. Kulak için kafiye anlayýþý benimsenmiþtir. Aruz ölçüsünü kullanmýþlardýr. Þiirde musikiye, þekil kusursuzluðuna önem verilmiþtir. Empresyonizmden (izlenimcilik) ve sembolizmden etkilen- Aruz Türkçeye uydurulmaya çalýþýlmýþtýr. miþlerdir. Aruz kalýplarý konuya göre seçilmiþ, bir þiirde birden fazla aruz kalýbý kullanýlabilmiþtir. BÝR GÜNÜN SONUNDA ARZU Sone ve terza-rima gibi Batý’dan alýnan nazým þekilleri ilk kez bu dönemde kullanýlmýþtýr. Yorgun gözümün halkalarýnda Serbest müstezat, Servetifünun þiirinde çokça kullanýl- Güller gibi fecr oldu nümâyân, mýþtýr. Güller gibi… sonsuz iri güller, Güller ki kamýþtan daha nâlân, Arapça ve Farsçadan, daha önce kullanýlmamýþ sözcükleri kullanmayý bir hüner olarak görmüþlerdir. Gün doðdu yazýk arkalarýnda! Divan ve Tanzimat’tan farklý yeni imgeler (beyaz titreyiþ, Altýn kulelerden yine kuþlar, anýlarýmýn gecesi vb.) kullanmýþlardýr. Tekrârýný ömrün eder i’lân, Kuþlar mýdýr onlar ki her akþam, Süslü, sanatlý bir dil vardýr. Âlemlerimizden sefer eyler?... Anlam bir mýsrada deðil diðer mýsrada tamamlanmýþ, þiirin bütünlüðüne önem verilmiþtir. Akþam, yine akþam yine akþam, Bir sýrma kemerdir suya baksam; Þiirde sembolizm ve parnasizmin etkisi vardýr. Akþam yine akþam, yine akþam, Nazým nesre yaklaþtýrýlmýþ, manzum hikâyeler yazýlmýþtýr. Göllerde bu dem bir kamýþ olsam! Bu dönemde, mensur þiir örnekleri verilmeye baþlanmýþtýr. Ahmet Haþim

277 S Ö Z S A N A T L A R I

CEVAP Nerede olsan ey peri, gönlüm senin yanýndadýr. Soruda verilen örnekte benzetme sanatý söz konusudur. Seçeneklerden C’de de bir benzetme söz konusudur. Sevgili periye benzetilmiþ, peri açýk açýk belirtilmiþtir.

Aþaðýdaki dizelerdeki benzetmeleri bulunuz. Sabahtan uðradým ben bir fidana. Ah ne imiþ, ne imiþ, kaderim böyle imiþ. Sevgili, fidana benzetilmiþ, fidan açýk açýk söylenmiþtir. Gizli sevda çekmesi, ateþten gömlek imiþ. Leyla bir özge candýr, kara gözlü ceylandýr. Dillerde söylenen o, yollarda gözlenen o.

Benim yârim, kýrmýzý gül goncasý. Ay gibi parlak, gün gibi doðaným geliyor. DÝKKAT Batan gün kana benziyor Ýstiarelerde (deyim aktarmasýnda) doðadan insana aktar- Yaralý cana benziyor. malara çok sýk rastlanýr. Ah ediyor bir gül için, Kuðum, senin kaþýn gözün karadýr.” dizesinde Bu bülbül bana benziyor. açýk istiare yani deyim aktarmasý vardýr Çünkü “sevgili” “kuðu”ya benzetilmiþtir. Bu benzetmede doðadan insana Yeþil ördek gibi daldým göllere. aktarma söz konusudur. Sen düþürdün beni dilden dillere. “Kýnalý kekliðim gel yamacýma.” dizesinde “sevgili” Gezdiðim dikenli aþk yollarýnda, “kekliðe” benzetilmiþtir. Açýk istiare ve doðadan insana Elimden bir kýrýk saz geldi geçti. aktarma söz konusudur.

Tam göðsüme saplandý býçak gibi sözlerin. “Gülüm, bu yaþamak deðil!” dizesinde “sevgili” Sapýndan fýrlamýþ bir balta gibiydi çehresi. “gül”e benzetilerek açýk istiare ve doðadan insana aktarma yapýlmýþtýr. Gözlerim dolmuþ boþalmýþ bir kere. Sütten kesilmiþ bebek gibiyim. “O tilkinin ne yapacaðý hiç belli olmaz.” cümlesin- de insan bir tilkiye benzetilerek açýk istiare ve doðadan Kendinden kaçak, insana aktarma yapýlmýþtýr. Yârim keskin býçak, Nerde bende o yürek, Yârdan cayacak? b) Kapalý Ýstiare: ÝSTÝARE (EÐRETÝLEME) Benzeyenin neye benzetildiði açýk açýk söylenmediði için kapalý istiare adýný alan bu sanatta sadece benzeyen Sadece benzeyen veya kendisine benzetilenle yapýlan söylenir. benzetmeye istiare (eðretileme) denir. Ýstiareye, deyim aktarmasý da denir. Her çiçekten bal alýrsýn ey gönül! (Gönül, arýya benzetilmiþ, arý söylenmemiþ.) NOT Alkýþlar dýþarýya dökülüyordu. Eðreti / iðreti veya istiare sözcükleri “geçici” veya “takma” (Alkýþlar, “su”ya benzetilmiþ, su söylenmemiþ.) anlamlarýna gelir. Bu benzetmeler, takma isimlerde de karþýmýza çýkar: Ýnek, Hababam Sýnýfý’nýn en popüler öð- Masumluk akýyordu yüzünden. rencisidir. / Tilki’nin bundan haberi var mý? / Minik Ser- (Masumluk, suya benzetilmiþ, su söylenmemiþtir.) çe’nin son albümü piyasaya yeni çýkmýþtý. Evvel yükseklerden uçtu, Düze indi þimdi gönlüm. a) Açýk Ýstiare: (Gönül, kuþa benzetilmiþ, kuþ söylenmemiþ.) Sadece kendisine benzetilenin (güçlü olan ögenin) söy- Kýzým yuvadan uçtu. lendiði benzetmedir. (Kýz, kuþa benzetilmiþ; kuþ söylenmemiþ.) Çiçeðim, bu yaþamak deðil! Güz mü geldi rengin soldu. Ne tez yaprak döktün ömrüm. Burada sevgili çiçeðe benzetilmiþ, kendisine benzetilen (“Ömür” bir aðaca benzetilmiþ ancak ömrün neye benzetil- (çiçek) açýk açýk söylenmiþtir. Bu nedenle bu dizede açýk diði açýk açýk söylenmediði için ikinci dizede kapalý istiare istiare söz konusudur. söz konusudur.) 286 S Ö Z S A N A T L A R I

Üzerime hatýran yaðýyor. Kendisine benzetilen söylenmiþse açýk istiare; söylen- Bu yokluk yaktý bizi. memiþse kapalý istiare söz konusu olur. (“Hatýra”, “yaðmura” benzetilmiþ”; ancak “yaðmur” açýk açýk söylenmediði için burada, kapalý istiare söz konusudur.) Ömrüm, dökülen yapraklarla doludur þimdi. > “Anýlar”, “dö- külen yapraklar”a benzetilmiþ. Kendisine benzetilen (dökülen Bir sözün uçur gönül gül açsýn. yapraklar) söylenmiþtir. O hâlde bu cümlede açýk istiare kulla- Yâd eller aldý bizi. nýlmýþtýr. (“Söz” bir “kuþ”a benzetilmiþ, ancak “kuþ” açýk açýk söy- lenmemiþtir. Ayný þekilde “gönül”, bir“gül bahçesi”ne Anýlarým bir bir döküldü, savrulup kayboldu, yazýk! > “Aný- benzetilmiþ; ancak “gül bahçesi” söylenmemiþ.) lar”, “dökülen yapraklar”a benzetilmiþ. Kendisine benzetilen (dökülen yapraklar) söylenmemiþtir. O hâlde bu cümlede kapalý istiare vardýr.

NOT UYGULAMA - 7 Kapalý eðretilemede bazen benzetme yönü de kullanýlabilir; bu, benzetmeyi güçlendirmek, çaðrýþýmý saðlamak amacýyla Aþaðýdaki cümlelerdeki istiarelerin açýk mý kapalý mý yapýlýr: olduðunu bulunuz. Kükrüyorsun yine. Sevgin büyüyor yavaþtan, sarýyor her yanýmý. Burada kiþi, aslana benzetilmiþ, aslan söylenmemiþ; ancak benzetme yönü “kükremek” ifade edilmiþtir. Yaralý kuþum, hazan güneþim, Güz ayazýnda kor ateþim Yâd eller, aldý bizi. Koklamaya kýyamam, benim güzel manolyam. Hoþ geldin dünyama ceylan yavrusu. Senin kalbin boþ mudur? Çalsam orada kimse yok mudur? SORU Zehirli sarmaþýðým, tek çarem sensin! Aþaðýdakilerden hangisinde dizeler ile söz sanatý eþ- leþtirmesinde bir yanlýþlýk yapýlmýþtýr? Dallanýp budaklanýp içimi sarýyorsun. Her çiçeði sevemez gönlüm. A) Aðlarým ben kekliðime, yanaktaki benlerine. (Açýk istiare) Taç yapraklarý döküldü, soldu bu gönlüm. B) Portakal çiçeðim, derdim ben ona. (Açýk istiare) Gel fidaným, elleri kýnalým. C) Dalgalandým da duruldum, koþtum ardýndan yoruldum. Cefa etme bana balým. Binlerce güzel sevdim de en son sana vuruldum. Sonra tutar benim âhým. (Açýk istiare) Yeþerirken kýrýldý, sevgisiz kaldý! D) Piþman olur da bir gün dönersen geri, Dalgalanýp coþarým sana ulaþmak için. Gönül kapým açýktýr çalmadan gir içeri. (Kapalý istiare) Yanýp sönerken ne güzeldi, E) Gül bahçem, güzelliðine kimler varýyor? (Açýk istiare) Kayýp giderken ne güzeldi, aþk. Mavi bir denizsin, güzelim! Ýki nehir akýyor gözlerinden. Gözyaþlarým kývrým kývrým ulaþýyor denize. Yüreðin derin senin, kimi zaman bulanýk kimi zaman duru. CEVAP Ýçimdeki deniz, taþmakta zaman zaman. A seçeneðinde sevgili “kekliðe”; B’de “portakal çiçeði”ne; E’de ise “gül bahçe”sine benzetilmiþ ve sevgilinin neye benzetil- Seni seven âþýk n’eylesin malý? diði açýk açýk söylendiði için açýk istiare söz konusudur. Buna Yumdukça gözünden döker mercaný. karþýn D’de gönül “ev”e benzetilmiþ ancak “ev” söylenmemiþtir, Yoruldum, savur beni rüzgâr! ayný þekilde C seçeneðinde de þair kendini “deniz”e benzetmiþ ancak “deniz” söylenmemiþtir. Bu nedenle C ve D seçeneklerinde Rüzgâra asi bir yapraðým. kapalý istiare söz konusudur. C’de yapýlan eþleþtirme yanlýþtýr. Âþýk Veysel, “bal” yapar kýrýk sazýyla. 287 S Ö Z S A N A T L A R I

UYGULAMA - 9 Dertler acý, ilaç acý, mey acý Duygu acý, naðme acý, ney acý Aþaðýdaki dizelerdeki söz sanatlarýný bulup açýklayýnýz. “Acýlar tatlýya döner.” diyorlar Ben derim ki “Tatlý denen þey acý.” Odunsuz bir sobanýn Yanýnda titreyen …………………………………………………… Çocuðu görse yaðmur Gözyaþlarýný odaya Gidin bulutlar gidin yârime selam edin. Tavan arasýndaki delikten O yâr uykuda ise uykusun harap edin. Usulca býrakýr …………………………………………………… …………………………………………………… Eðer yârim tutmaz ise salýmdan Ne çare kaybettim nazlý gülümü Onun için açýk gider gözlerim. Leylaklar dökülüp güller aðlasýn ………………………………………………...…… .…………………………………………………… Ben hâlâ o günleri anarsam yaþýyorum Kasýrga nasýl sökerse Sanki mutluluðumuz geri gelecek gibi Meþeleri kökünden Hâlâ güzelliðini kalbimde taþýyorum Öyle sarsýyor yüreðimi aþk Dalýndan koparýlmýþ beyaz bir çiçek gibi

.…………………………………………………… ……………………………………………………

Sen gittin saçlarýma erimez karlar yaðdý Dünyada silah mý var kalem gibi dil gibi Mevsimlerin tadý yok baharým sende kaldý Dövüþtürür kardeþi Hâbil’le Kâbil gibi.

…………………………………………………… ……………………………………………………

Ve iþte o korkunç Adým adým gide gide yol biter Gecenin derinine Günler biter aylar biter yýl biter Uzaklaþtý camlardan Hayat bir tiyatro, bir oyun gibi Somurtkan Sahnedeki, dünyadaki rol biter Aralýk akþamý. …………………………………………………… …………………………………………………… Bir bir uyandýlar o tuzlu serinliklere Yok, öyle el gibi durma, gül biraz; Gökten gürültülerle gökler indi yere Sana gülmeler yaraþýr. Yok, öyle güz gibi soðuk olma; …………………………………………………… Güz ayrýlýk taþýr.

Fesleðen yeþile kesmiþ pencerede …………………………………………………… Kokmak için yoldan gelene geçene Güzele güzel dersin naz eder …………………………………………………… Çirkine güzel dersin haz eder

Mecnun, aþk þarabý içtiði zaman …………………………………………………… Ýçip de kendinden geçtiði zaman Leyla çöle döner, çöl de Leyla’ya Yaðmur, muzýrca çimdikliyor denizi binlerce yerinden. Ayrýlýk çölüne düþtüðü zaman …………………………………………………… …………………………………………………… Yazýn biteceðini sezip Ufuklardan ufuklara taþýyarak kelimeleri Ýlk düþen yaprak Ne yapýlar kurdum eleðimsaðma gibi Kimseye söyleme Ýçimdeki buluttan, yaðýþtan, þimþekten, ýþýklardan. Sevinçli misin hüzünlü mü?

…………………………………………………… ……………………………………………………

297 H Ý K Â Y E ( Ö Y K Ü )

METÝNLER ARASILIK ÖRNEK Metinler arasýlýk, bir metnin baþka bir metne göndermede “Ulema, cühela ve ehl-i dubara; ehl-i namus, ehl-i iþret bulunmasýdýr. ve erbab-ý livata rivayet ve ilan, hikâyet ve beyan etmiþlerdir ki kun-ý kâinattan 7079, Ýsa Mesih’ten 1681 Bir yapýt; alýntýlarý, metin aktarýmlarý, açýk göndermeleriyle ve hicretten dahi 1092 yýl sonra, adýna Konstaniye derler okur tarafýndan anlaþýlýrsa veya kendinden önceki yapýtlarla tarakkasý meþhur bir kent vardý.” gibi ibareler romanýn iliþkileri okur tarafýndan algýlanýrsa önem kazanýr. arkaik dili ve üslubunu örnekler. Bu ifadeler, anlatýcýya Metinler arasýlýk; baþka bir metinden alýntý, örtülü veya “vakanüvis” kimliði yükler. açýk göndermelerle, gönderme yapýlan yapýtlarýn biçimine öykünmeyle (pastiþ) ya da bir söylemin yeniden yazýmýyla PARODÝ (palodi) saðlanýr. Parodi, bir anlatýnýn belli bir metnin konusunu örnekseme- sine denir. PASTÝÞ Parodi, çoðu zaman baþka bir eserin konusunun alaylý Pastiþin sözlük anlamý “bir sanatçýnýn eserlerini taklit taklidi/gülünçleþtirilmesidir. yoluyla yazýlan eser"dir. Parodinin Divan edebiyatýndaki karþýlýðý “tehzil”dir. (Tehzil: Bir eserin, baþka bir eserin biçim ve anlatým özelliklerini, Bir þairin baþka bir þairin manzumesine ayný ölçü ve üslubunu taklit etmesidir. uyakla yazdýðý alay içeren manzumedir. Nazirenin gülünç Pastiþin Türk edebiyatýndaki örneklerinin baþýnda Latife þeklidir.) Tekin’in “Sevgili Arsýz Ölüm” ve “Berci Kristin Çöp Parodi ayrýca resim sanatýndaki karikatürün edebiyattaki Masallarý” adlý eserleri gelir. Yazar, bu romanlarýnda karþýlýðýdýr. destan, halk hikâyesi, masal gibi sözlü edebiyat ürünlerinin üslubunun taklidiyle yeni bir anlatým tarzý geliþtirmiþtir. Yazar, parodiyle taklit ettiði eseri gülünçleþtirmenin dýþýnda Bu romanlarda, metin içinde tekerleme, türkü, mani gibi hicvetme/ eleþtirme veya sýradanlaþtýrma amacýnda da manzum parçalar serpiþtirilmiþtir. Cümlelerin zaman olabilir. Örneðin James Joyce’un Ulysses adlý eseri kipinin masala paralel olmasý, eylem bildiren cümlelerin Homeros’un Odysseia Destaný’nýn sýradanlaþtýrýldýðý bir arka arkaya sýralanmasý, olaðanüstü nitelikli olaylarýn ve parodidir. figürlerin çokluðu, kliþe ifade, mecaz, kiþileþtirme gibi Parodide, bir eser, kendinden önceki metni konu kullanýmlarýn sýklýðý, bütün bunlarýn iç içe yoðunlukla bakýmýndan örnekser. Bu da “bir metni yeni bir metin kullanýlmasý Sevgili Arsýz Ölüm ve Berci Kristin Çöp yaratmak için” hareket noktasý olarak görmeyi gerektirir. Masallarý’nda pastiþ tekniðinin kullanýldýðýný gösterir. Pastiþ; masal, halk hikâyesi, destan gibi belli bir türün ÖRNEK “üslubunu” örnekser; parodi ise belli bir türün “konusunu” “Onlar uçmasýn diye çatýlarýný tutarken þehirdeki tüm kuþlar örnekser. toplanýp naylon tahta evler mahallesine geldiler. Kondularýn Yazar, parodiyi uygularken zaman, mekân, kiþiler, kültürel üstünde eðri eðri uçarak, kuþ olmaya, kanat takmaya heves ortam olarak kendine özgü bir metin oluþturup örneksediði eden çatýlara güldüler. metnin ana konusunu iþler ya da örneksenen metne ait Cik cik çatýcýk uçsana bir parça, cümle veya baþlýðý özgün yapýsýyla yeni metne aktarýr. Beþikten kanat taksana Bize bir bebek atsana Orhan Pamuk “Benim Adým Kýrmýzý”da daha adýndan iti- baren, Umberto Eco’nun “Gülün Adý” romanýný örnekse- Cik cik bebekcik cik cik miþtir. Umberto Eco, romanýnda tarihî bir dönemi, Orta Kuþlar günlerce kondularýn üstünde eðri eðri döndüler. Döne Çað’ý zaman olarak seçmiþtir. Orhan Pamuk, Eco’nun ötüþe kondularýn yerini belli ettiler. Onlar “cik cik bebecik” diye metnini ad, konu, zaman, mekân, figüratif iþlev, düþünsel uçarken yýkýmcýlar mahalleye geldiler.” örgü bakýmýndan örneksemiþ; yerelleþtirmedeki özgün tutumuyla da yeni bir metin oluþturmuþtur. (Berci Kristin Çöp Masallarý/ Latife Tekin) ÖRNEK Ýhsan Oktay Anar, tarihe yönelen “Puslu Kýtalar Atlasý” ve “ Kitab-ül Hiyel” romanlarýnda 17.yy’ýn atmosferiyle Aþaðýdaki metin hem pastiþ hem parodi örneði olarak örtüþen bir dil, yoðun olarak arkaik (kullanýmdan düþmüþ, karþýmýza çýkar. eski) sözler kullanarak romanýn tarihî görünümüne uyum saðlamýþtýr. Ýhsan Oktay Anar da bu romanlarýnda, Türk YEDÝ CÜCESÝ OLMAYAN BÝR PAMUK PRENSES halk hikâyeleri ve Binbir Gece Masallarý gibi Doðu Bir varmýþ bir yokmuþ. anlatýlarýyla belirgin iliþkiler kurmuþtur: “Râviyan-ý ahbar, nâkýlan-ý âsâr, muhaddisân-ý ruzigâr þöyle rivayet ederler Uzak ülkelerin birinde bir Pamuk Prenses yaþarmýþ. Ne var ki ki”, “anlatýrlar ki” gibi kliþe giriþ cümleleri Puslu Kýtalar bu Pamuk Prenses, Yedi Cücesi olmayan bir Pamuk Prenses'miþ. Atlasý’nýn baþýnda ve ana bölüm baþlarýnda yinelenir. Bu yüzden hayatta en büyük emeli Yedi Cüceye sahip olmakmýþ. 339 H Ý K Â Y E ( Ö Y K Ü )

Sabah akþam penceresinin kýyýsýna oturur, kendine yedi cüce beli tutmuyordu. Ama o, büyük bir inat ve ýsrarla dað, taþ, vermesi için Tanrý’ya yakarýr, günün birinde çýkagelecek yedi orman geziyor, elmasýndan ýsýrtacaðý bir Pamuk Prenses arýyordu. cücenin yolunu gözlermiþ. Kapýsýnda Beyaz Atlý Þehzadelerin (Düþ uykusuna dalacaktý Pamuk Prenses. Tâ ki Beyaz Atlý bini bir paraymýþ; Prenslerin biri gidip biri geliyormuþ ama neye Þehzade gelene dek.. Oysa bütün masallar sonsuz bir kýþ yarar? Yedi Cücesi yokmuþ. Prenslerin, Þehzadelerin hepsi de uykusuna yatmýþlardý.) en büyük vaatlerde bulunuyorlarmýþ kendisine, yalvarýp yakarýyorlarmýþ ama o bunlarýn hiçbirini istemiyor, bu erken Sonunda zamanýn her þeyi deðiþtirdiðine karar verip bütün ziyaretçilerin hepsine burun kývýrýyormuþ. dünyaya küstü. Köþesine çekildi. Yoksulluklar, sýkýntýlar içerisinde kýrgýn, küskün günler geçirdi. Artýk kimsenin ideallere hürmeti "Önce Yedi Cücem olsun, ben onlarla küçük bir kulübede kalmamýþtý. Bunu anlamýþtý. yaþayayým. Evlerini süpüreyim, yerlerini sileyim, çamaþýrlarýný bulaþýklarýný yýkayayým; sonra cadý kadýn gelsin beni yerden Pamuk Prenses ise kendini idealleri uðruna feda etti. Ölürken yere çalsýn, siz ondan sonra gelip beni kurtarýn; þimdi gelmiþsiniz kendini -eksik de olsa- bir kahraman gibi hissediyordu. Bir ne çýkar?" diyormuþ. masalý bir baþýna yaþamaya kalkýþmýþtý. Þehzadeler, Prensler yüzgeri dönüyorlarmýþ Pamuk Prenses'in Ve Pamuk Prenses doksan yaþýndayken öldü. kapýsýndan. Üvey annesi ise çok üzülüyormuþ bu iþe. Ama O küçük kulübesinde yoksul ve kimsesiz biri olarak hayata onun da elinden bir þey gelmiyormuþ. Bir türlü Pamuk Prenses'e gözlerini yumdu. söz dinletemiyormuþ. Tabii Pamuk Prenses'in bir de üvey annesi varmýþ. Çünkü o ülkede herkesin bir üvey annesi varmýþ. Bütün Öldüðünde bütün ülke ayaða kalktý. Ulusal yas ilan edildi. Bay- genç kýzlar üvey annelerini "fena kalpli" zannederlermiþ. Oysa raklar yarýya dek indirildi. Çok büyük, görkemli bir cenaze töreni bütün üvey anneler gibi Pamuk Prenses'in üvey annesi de yapýldý. Yurdun dört bir yanýndan, yediden yetmiþe herkes bu yalnýzca bir anneymiþ. törene katýldý. Bütün halk, Pamuk Prensesleri için gözyaþý döktü. Pamuk Prenses beklemekten býkmamýþ, usanmamýþ. O Cenaze töreninden Pamuk Prenses'in tabutunu Yedi Cüce taþýdý. pencerenin kýyýsýnda solmuþ durmuþ. Yoldan her geçen kadýnýn Daha sonra bu Yedi Cüce, Pamuk Prenses'in mezarýna kapanýp sepetini "Acaba elma var mý, yok mu?" diye karýþtýrýyormuþ. "Bizi býrakýp da nerelere gittin?" diye uzun uzun aðladýlar. Her yaþlý kadýný elmacý kadýn sanmaktan, her sepette zehirli Törene ailevi nedenlerden ötürü katýlamayan Beyaz Atlý Þeh- elma aramaktan kendine de gýna gelmiþ. zadeler, prensler kutlama telgraflarý yollamakla yetindiler. Bu arada üvey annesinin meþhur aynasýna yalvarýp duruyormuþ: Murathan MUNGAN "N'olur üvey anneme söyle beni ormana göndertsin, boynumu kestirtin, avcý bana acýsýn, bir tavþanýn kanýný sürsün bir beze... ölümü öp ayna aynen bunlarý söyle üvey anneme." Gel zaman git zaman bunlarýn hiçbiri olmamýþ. Pamuk Prenses kendine yedi cüce bulamamýþ. Umutlarý eskidikçe güçlenmiþ, içine kök salmýþ. Yýllar haince geçmiþ, yaþlanmaya yüz tutmuþ, geçkin bir kýz olmuþ. Yedi cücelerden umudu iyice kesmiþ artýk; onlarý aramaktan vazgeçmiþ. Ne var ki bu kez de artýk eski Þehzadeler, Prensler de uðramaz olmuþlar kapýsýna, penceresinin dibine. ÝRONÝ Bu pamuk Prenses bu yüzden hiçbir masala girememiþ. Kendinin Arapça olan “mizah” sözcüðünün Türkçedeki karþýlýðý bir masalý olmamýþ. Gün gelmiþ iyice yaþlanmýþ, çirkin bir “gülmece”, Fransýzcasý “humor” (humour) dur. Yani “mizah, kýzkurusu olmuþ. Yaþamýnýn da kendisi gibi iyice kuruduðunu gülmece, humor” eþ anlamlý sözcüklerdir. “Humor”a, görmüþ. Þaþkýnlýklar içinde korkulara, kuþkulara kapýlmýþ. Oysa divan þiirinde “hiciv”, halk þiirinde “taþlama” denmiþtir. masalýndan, düþlerinden de bir türlü vazgeçemiyormuþ. Bunun Ýroni, mizahýn bir çeþididir. Ýroni; düþündüðünü alay üzerine masalýnda yeni bir yer edinmeye karar vermiþ. Koluna amacýyla tersine bir anlatýmla söyleme, alaysýlama, bir elma sepeti takmýþ, dað tepe demeden kulübe kulübe tersiyle alay, alaycýlýk anlamlarýna gelir. Dolayýsýyla “ironi, dolaþmaya baþlamýþ. "Nasýlsa her zaman bir pencerede yazgýsýný düþündüðünü alay maksadýyla ve alay olduðunu belli bekleyen bir Pamuk Prenses bulunur," diyormuþ. "Belki uzak edecek þekilde, tersine bir ifade ile anlatma”dýr. bir kulübede, bir ýþýksýz pencerede bir Pamuk Prenses beni bekliyordur," diye düþünüyor, hiç olmazsa onu mutlu etmek, Ýroni, sanatçýlarýn okuyucuyu kendi deðer yargýlarýný zehirli elmalarýyla onu özlemlerine, düþlerine kavuþturmak sýnamaya zorlamalarý, eserlerini ilginç kýlmak istemeleri istiyormuþ. amacýyla kullanýlýr. Onca yol tepmiþ, onca dað tepe dolaþmýþ. Oysa hiçbir Pamuk Ýroni, yapýsý gereði karþý oluþu içerir. Karþýtlýðý içeren ve Prensesli pencere onu çaðýrmamýþ, her kulübeden, her kapýdan iki karþýt duygunun yan yana gelmesiyle açýða çýkan geri dönmüþ. Elmalarý sepetinde kendi zehriyle çürüyüp kalmýþ. ironi, “acý çekme” ve “gülmeyi” bir arada barýndýrýr. Diþleri dökülmüþ, burnu uzamýþ, kamburu çýkmýþtý. Artýk ayaklarý Bir olay ya da durum ayný anda hem acýklý hem komik tutmaz olmuþ, siyatikleri azmýþ, romatizmadan her yaný sýzým olduðunda ironi söz konusu olur. Ýronide keskin eleþtiri sýzým sýzlýyordu. Gözleri iyi seçmiyor, kulaklarý iyi duymuyor, ve gülme felsefesi vardýr.

340 R O M A N

TANZÝMAT’TAN MÝLLÎ EDEBÝYAT’A TÜRK Tanzimat Dönemi Romanýnýn Özellikleri EDEBÝYATINDA ROMAN Tanzimat Dönemi’nde roman; hikâye ve gazetelerde Batý etkisinde geliþen Türk Edebiyatý, Tanzimat Dönemi’yle bölüm-ler hâlinde yayýmlanarak (tefrika edilerek) okura baþlar. Tanzimat Edebiyatý’nýn ardýndan sýrayla ulaþtýrýl-mýþtýr. Servetifünun Edebiyatý, Fecriati Edebiyatý, Millî Edebiyat Tanzimat Edebiyatý hikâye ve romanlarýnda olaylar genel- ve Cumhuriyet Sonrasý Türk Edebiyatý geliþim gösterir. likle günlük hayattan veya tarihten alýnmýþtýr. Roman da sýrasýyla bu dönemlerde geliþim gösterir. Tanzimat edebiyatçýlarýnýn bir bölümü halka (Ahmet Mithat Efendi, Emin Nihat, Þemsettin Sami, Nabizade Nazým), TANZÝMAT DÖNEMÝ’NDE ROMAN bir bölümü aydýn kiþilere (Namýk Kemal, Samipaþazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem) seslenmiþlerdir. Tanzimat Dönemi, 1860’ta Þinasi ve Âgâh Efendi’nin birlikte çýkardýklarý Tercüman-ý Ahval gazetesiyle baþlar. Bundan dolayý halka seslenen yazarlar sade dille, aydýn kiþilere seslenenler ise yabancý (Arapça – Farsça) sözcük Türk edebiyatýnda roman, 19.yy’da Tanzimat Döneminde ve dil kurallarýyla yüklü bir dille yazmýþlardýr. Batý’daki eserlerin Türkçeye çevrilmesiyle görülür. Daha çok, duygusal, acýklý konular iþlenmiþtir. En önemli Ýlk çeviri romanlar þunlardýr: Ýlk çeviri roman Yusuf Kâmil tema “esaret”(tutsaklýk/kölelik)tir. Söz konusu olan konu, Paþa’nýn Fransýz yazar Fenelon’dan çevirdiði Telemak’týr. köle olarak alýnýp satýlan kadýn ve erkeklerin hikâyesidir. Victor Hugo’nun Sefiller (“Hikâye-i Maðdurin), Daniel Kadýn-erkek iliþkileri, zorla evlenmenin acý sonuçlarý, yan- Defoe’nun Robinson Crouse (Hikâye-i Robenson), Alexandre lýþ Batýlýlaþma (Batý’nýn bilim ve sanatý yerine kültürünün Dumas’ýn Monte Cristo Kontu, Chateaubriand’ýn (Þatobri- alýnýp taklitçi, çarpýk bir toplumun eleþtirisi) iþlenen diðer yan) Atala, Jonathan Swift’in Güliver’in Seyahatnamesi temalardýr. adlý romaný Türkçeye çevrilen diðer romanlardýr. Tanzimat edebiyatý romanlarýnda Doðu-Batý çatýþmasý ile Fransýz edebiyatýndan çevirilerle baþlayan roman türündeki bundan doðan yýkýmlar ve tarihteki baþarýlar öne çýkan geliþmeler, telif (yazarýn kendi yaratýmý) romanlarýn yazýl- konulardýr. masýyla sürmüþtür. Hikâye ve romanlarda ilk dönem romantizmin sonra Türk edebiyatýndaki ilk yerli roman Þemsettin Sami’nin realizm ve natüralizmin etkileri görülür. Roman türünün yazdýðý Ta’aþþuk-ý Talat ve Fýtnat’týr. ilk örnekleri (Taaþþuk-ý Talat ve Fitnat, Ýntibah, Felatun Bey ile Rakým Efendi) romantizm akýmýnýn özelliklerini Ýlk edebî roman: Namýk Kemal’in yazdýðý Ýntibah taþýr, ikinci dönemle birlikte realist romanlar (Sergüzeþt, Ýlk tarihî roman: Namýk Kemal’in yazdýðý Cezmi Araba Sevdasý) yazýlmýþtýr. Olaylar, gerçek hayatta olabilirliði olan olaylardýr. Bununla Ýlk köy romaný: Nabizade Nazým’ýn yazdýðý Karabibik birlikte olaðanüstü olay ve kiþilere de rastlanýr (Bir kýz Romantizmden realizme geçiþin ilk örneði: Samipa- tek baþýna bir erkeði döver / A. Mithat, Dürdane Haným; þazade Sezai’nin yazdýðý Sergüzeþt bir sürü erkekle kýlýç kýlýca dövüþür ve onlarý yere serer/ Ýlk realist roman: Recaizade Mahmut Ekrem’in yazdýðý N. Kemal, Cezmi). Araba Sevdasý Tanzimat edebiyatý romanlarý toplumu eðitmek için bir araç olarak görüldüðünden teknik olarak zayýftýr, kusurlu- Ýlk psikolojik roman denemesi ve ilk tezli roman: Nabi- dur. Yazarlar romanýn akýþýna müdahale eder, romaný zade Nazým’ýn yazdýðý Zehra genellikle bir öðütle bitirirler. Türk edebiyatýnda roman türündeki asýl büyük geliþmeler Roman ve hikâyelerde toplumu eðitme amacý öne çýkar; Servetifünun, Millî Edebiyat ve Cumhuriyet dönemlerinde iyiler çok iyi, kötüler çok kötüdür; iyiler ödüllendirilir, olmuþtur. kötüler cezalandýrýlýr. Ahmet Mithat Efendi’nin yazdýðý Felatun Bey’le Roman ve hikâyelerdeki kahramanlar doðal birey özelliði Rakým Efendi, Türk edebiyatýnda Tanzimat’tan sonra göstermezler. Yazarýn çizdiði kiþilerdir, tek yönlüdürler, baþlayan yanlýþ Batýlýlaþmayý konu alan ilk romandýr. insana özgü karþýtlýklarý simgelerler. Tanzimat romancýlarý þunlardýr: Namýk Kemal, Ahmet Roman ve hikâyelerde divan edebiyatýna göre sade bir Mithat Efendi,Þemsettin Sami, Sami Paþazade Sezai, dil kullanýlmýþtýr. Recaizade Mahmut Ekrem, Nabizade Nazým, Fatma Aliye Haným, Mizancý Mehmet Murat. Romanlarda (Felatun Bey’le Rakým Efendi, Ýntibah, Sergü- zeþt vb.) ilahî bakýþ açýsý kullanýlmýþtýr. 356 R O M A N

Romantizmin Romana Etkisi: Servetifünun Dönemi (Edebiyatýcedide) Tesadüflere çok yer verilmiþtir. Romanlarýnýn Özellikleri Yazar, kiþiliðini gizlememiþ, okuyucuya “Ey okuyucu! (Ey Roman ve hikâyede teknik bakýmdan Batý seviyesine kari)” diye seslenilmiþ, okuyucuyla konuþulmuþtur. Servetifünun Dönemi’nde ulaþýlmýþtýr. Olayýn akýþý durdurulmuþ, bu aralarda okuyucuya din, ah- Gerçek hayatta görülen, olabilirliði olan olay ve kiþiler lak, siyaset, felsefe vs. ile ilgili bilgiler verilmiþtir. söz konusudur. Kiþiler tek yönlüdür; iyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür. Romanlarda kiþiler, çoðu zaman aydýn kimselerdir; hikâye- lerde ise daha çok halk tabakasýndan insanlar ele alýnmýþtýr. Hikâyelerin sonunda iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandý- rýlýr. Teknik olarak olgunlaþmýþ eserler verilmiþtir. Gereksiz tasvirler ve konu dýþý bilgiler verilerek olayýn akýþý dur- Kiþiler genellikle bir görüþte âþýk olur. durulmamýþtýr. Mekân ve çevre tasvirleri olaya katkýsý veya kiþilerin Çevre tasvirleri, eseri süslemek için deðil, kiþilerin kiþilikle- karakterlerine katkýsý için deðil, eseri süslemek amaçlý rinin oluþmasýna veya olaya bir katký sunmak amacýyla yapýlmýþtýr. (Namýk Kemal Ýntibah’ta Çamlýca’yý eseri yapýlmýþtýr. süslemek amaçlý tasvir eder.) Yazarlar, eserlerinde kendi kiþiliklerini gizlemiþlerdir. Kiþi tasvirleri de genellikle olay içinde eritilmemiþ, aksine Servetifünun romanlarýnýn ortak temasý “kaçýþ temasý”dýr. olayýn akýþý kesilerek betimlemeler yapýlmýþtýr. Edebiyatýcedide sanatçýlarý yaþadýklarý ortamdan ve zamandan memnun olmayarak baþka ve muhayyel dünyalara kaçmak ve bu arzularýný eserlerine de yansýtmak istemiþlerdir. Örneðin Mai ve Siyah’ta Ahmet Cemil’in emellerinden vazgeçtiðinde hayallerinden vazgeçmesi “kaçýþ” temasýnýn yansýmasýdýr. Olaylar yazarýn gözüyle deðil, olay kiþilerinin gözüyle, onlarýn bakýþ açýsýyla anlatýlmýþtýr. Batý edebiyatýndan teknik/yöntem alýnmýþ genel olarak yerli hayatýn olaylarý konu edilmiþtir. Romanlara konu olan olaylarýn mekâný olarak “Ýstanbul” dýþýna çýkýlmamýþtýr. Olaylar, gezi özgürlüðü olmadýðý için SERVETÝFÜNUN DÖNEMÝ’NDE ROMAN - yazarlarýn istibdat yönetiminin tutumu nedeniyle Ýstanbul Servetifünun Dönemi’nde roman, olgunlaþmaya baþlamýþ- dýþýna çýkamadýklarýndan dolayý- genellikle Ýstanbul’da týr. Edebiyatýcedide topluluðuyla birlikte o zamana kadar geçer. emekleyen Türk roman ve hikâyesi ayaða kalkýp yürümeye Servetifünuncular halka seslenmek amacýnda olmadýðý baþlamýþtýr. için seçkin kimselere özgü, konuþma dilinden uzak, Arap Tanzimat Dönemi’ndeki acemilikler yerini teknik ve kurguda ve Fars sözcük ve dil kurallarýna bolca yer veren bir dil daha baþarýlý eserlere býrakmaya baþlamýþtýr. kullanmýþlardýr. Yer ve kiþi tasvirlerinde çok süslü bir üslup söz konusudur. Halit Ziya Uþaklýgil, bu dönemin en önemli romancýsý olmuþtur. Konu ve karakter seçimine dikkat edilmiþ, psikolojik tahlil- lere yer verilmiþtir. Servetifünun yazarý Halit Ziya Uþaklýgil Batýlý roman tekniðine uygun olarak kaleme aldýðý Mai ve Siyah, Roman ve hikâyelerde bireysel konular iþlenmiþtir: Aþk, Aþk-ý Memnu gibi romanlarýyla ilk “roman ustamýz” dram, hayal kýrýklýklarý, aile içi iliþkiler… olmuþtur. Çevre tasvirlerinde ayrýntýlara girilmiþtir. Halit Ziya’nýn olgunlaþmýþ ilk romanlar olan “Aþk-ý Memnu” Kahramanlar eðitimli, aydýn, zengin, konaklarda yaþayan ve “Mai ve Siyah” romanlarý önemlidir. kiþilerden seçilmiþ, ait olduklarý sýnýfa göre konuþturul- Servetifünun (Edebiyatýcedide) romanýnýn diðer önemli muþtur. ismi Mehmet Rauf’tur. Roman ve hikâyelerde Arapça ve Farsçanýn aðýrlýkta Mehmet Rauf’un Türk edebiyatýndaki ilk psikolojik roman olduðu süslü, söz diziminde deðiþikliklere gidilen uzun ve olan “Eylül”ü bu dönemde yazýlmýþtýr. kesik cümlelerin kullanýldýðý bir dil söz konusudur. Hüseyin Cahit Yalçýn “Hayal Ýçinde” romanýyla Safveti Roman ve hikâyede realizm ve natüralizm akýmlarýndan Ziya ise “Salon Köþelerinde” romanýyla Servetifünun etkilenilmiþtir. romancýlarý arasýnda yerini alýr. Romanlarda gözlem önemli bir yer tutar. 357 CUMHURÝYET DÖNEMÝ TÜRK EDEBÝYATI (1923 - ...)

ve Övgüler, Bir Sanrý Ýçin Gece Müziði, Gözüm Seðirdi Þiirde kullandýklarý sözcükleri, sözcüklerin Türkçe olup ol- Vakitten, Söz Acýda Sýnandý, Az Kaldý Kýþa, Hayalete Öv- mamasýna göre deðil, çaðrýþým yüküne, geçmiþine bakarak gü, Lirikler, Poyrazda Kýmýldayan Salýncak (Seçme Þiirler), seçmiþlerdir. Kaç Kiþiyiz Kendimizde (Toplu Þiirler) Þiirde hayal gücüne aðýrlýk vermiþlerdir. Eleþtiri-Ýnceleme: Bir Yazý’nýn Arayýþlarý, “Yazýn, Ýletiþim, Dilin alýþýlmýþ kalýplarýný yýkmaya çalýþmýþlardýr. Ýdeoloji”, Yazýlanla Okunan, Toplumcu Gerçekçiliðin Kay- Bireyin yalnýzlýðý ve bunalýmýný yansýtmýþlardýr. naklarý, Kültür ve Ýdeoloji, Karanfil ve Pranga (Ahmed Çaðrýþýmlarla dolu estetik bir þiir dünyalarý vardýr. Arif’in Þiiri Üzerine Eleþtirel Bir Çalýþma), Raffaello’nun Þairlerin kendilerine has bir biçemleri (üslup) vardýr. Direniþi, Zamaný Sorgulamak, Kabul ve Red, Þair ile Kurta- Garip þiirindeki hikâye ögesini genel olarak dýþlamýþlardýr. rýcý, Sanat ve Siyaset, Türkiye’de Popüler Kültür, Cumhu- Bilinçaltýný yansýtmaya çalýþmýþlar, þiirde aklýn, ahlaki riyet Dönemi Türk Edebiyatý-1923/1950, Resim Yazýlarý, kaygýlarýn, her türlü sýnýrlamanýn dýþýnda bir anlayýþ sergile- “Emperyalizm, Roman ve Eleþtiri”, Popüler Kültürden TV miþlerdir. Sömürgesine, Ýmkansýz Poetika, Sanat ve Siyaset, Entelek- Uyaktan ölçüden uzak durmuþ, serbest þiirler yazmýþlardýr. tüel Tereddüt, Postmodernist Tahayyüle Ýtirazlar, Zamaný Garip þiirindeki akýlcýlýðýn karþýsýna akýl dýþý imgelere yer Sorgulamak, Romanýmýza Ne Oldu?, Toplumsal Deðiþme vermiþlerdir. ve Basýn, “Þeytan, Melek, Soytarý” (Selim Ýleri’nin Roman- Þiirle her þeyi söyleyebilmeyi, ifade edebilmeyi amaçlamýþ- larý Üzerine), Anlatýlarýn Aynasý, Þairin Kaný lardýr. Deneme - Söyleþi: Ýliði Olmayan Düðme (Radyo Konuþ- Kendinden sonraki kuþaklarý imge anlayýþý ve anlam baký- malarý 1), Ne Söylesem Bir Eksik (Radyo Konuþmalarý 2) mýndan etkilemiþ bir harekettir. Fýkra: Gönüllü Maðdurluk Garip ve toplumcu gerçekçilerin þiirleri gibi kolayca anlaþý- Aný - Anlatý: Gizli Çekmece labilen bir þiir yazmamýþlardýr. Sözcükleri ilk anlamlarýnýn dýþýnda yan ve mecaz anlam- Günlük: Gece Defteri larýyla kullanmýþlardýr. Hiç duyulmamýþ, yeni sözcükler oluþturmuþlardýr. (Örneðin “üvercinka”, “mýsýrkalyoniðne” vb.) Günlük konuþma dilinin yapýsýnda bilinçli bozmalar yapmýþ- 7. ÝKÝNCÝ YENÝ ÞÝÝRÝ (1954 - 1960) lar, söz dizimini zorlamýþlardýr. Garip þiiri gibi halk þiirinden ve folklorik ögelerden yarar- (Cemal Süreya, Ýlhan Berk, Edip Cansever, Ece Ayhan, Turgut lanmayý özgünlüðü zedeleyeceði için doðru bulmamýþlardýr. Uyar, Sezai Karakoç…) Þiir yazarken bir "konu"yu anlatmayý amaçlamazlar, þiir Ýkinci Yeni, 1950'den sonra Garip akýmýný takip eden genç- yazýldýktan sonra anlamlarýn açýða çýkacaðýný savunmuþ- lerin özentili, kötü örneklerinin hâkim olduðu bir ortamda, lardýr. Garip'e karþý doðmuþ bir harekettir. Somuttan çok soyutu anlatmýþlardýr. Garip'le birlikte diðer sanatlarla kopan baðý, özellikle müzik Garip þiiri, Varlýk dergisinde Orhan Veli ve iki arkadaþýnýn bir arada yayýmladýklarý þiirlerle hemen hemen ayný anda ve soyut resimle, yeniden kurmuþlardýr. baþlayývermiþti. Ýkinci Yeni þiirinde böyle bir iþ birliði de eþ zamanlýlýk da söz konusu deðildir. "Ýkinci Yeni" Þiirine Örnek 1950'lerin baþlarýnda "Yeditepe" ve "Pazar Postasý" gibi dergilerde birbirinden habersizce þiir yayýmlayan þairler Cemal Süreya arasýnda görülen ortaklýk Ýkinci Yeni’yi ortaya çýkarmýþtýr. Ýkinci Yeni, Garipçilerin aksine ilk dönem þiirlerinde de birbirlerinden çok farklý olan ve bir manifesto çevresinde GÜL toplanmamýþ þairlerin tek tek arayýþ ve sezgileriyle orada burada daðýnýk uçlar vermiþ, sonra sonra benzerlikleri Gülün tam ortasýnda aðlýyorum dolayýsýyla özellikleri belirtilmeye, kurallara baðlanmaya Her akþam sokak ortasýnda öldükçe baþlanmýþtýr. Önümü arkamý bilmiyorum Ýkinci Yeni'nin isim babasý 1956'da Pazar Postasý'nda yaz- Azaldýðýný duyup duyup karanlýkta dýðý bir yazýyla eleþtirmen Muzaffer Ýlhan Erdost olur. Beni ayakta tutan gözlerinin Ýkinci Yeniciler I. ve II. Dünya Savaþlarýnýn ortaya çýkardýðý Ellerini alýyorum sabaha kadar seviyorum bunalýmdan dolayý ortaya çýkan dadaizm, sürrealizm ve Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz varoluþçuluk gibi akýmlardan etkilenmiþlerdir. Garipçilerden olan Oktay Rifat da Perçemli Sokak kitabýyla Ellerinin bu kadar beyaz olmasýndan korkuyorum Ýkinci Yeni hareketine uygun þiirler yazmýþtýr. Kemal Özer Ýstasyonda tren oluyor biraz ve Ülkü Tamer gibi þairler de baþlangýçta Ýkinci Yeni’den Ben bazen istasyonu bulamayan bir adamým etkilenmiþtir. Gülü alýyorum yüzüme sürüyorum Ýkinci Yeniciler; Her nasýlsa sokaða düþmüþ Söz sanatlarýna, alýþýlmamýþ baðdaþtýrmalara yer vermiþ- Kolumu kanadýmý kýrýyorum lerdir. Bir kan oluyor bir kýyamet bir çalgý Þiir iþçiliðine önem vermiþ, þiirin biçimine öncelik tanýmýþlardýr. Ve zurnanýn ucunda yepyeni bir çingene

509 CUMHURÝYET DÖNEMÝ TÜRK EDEBÝYATI (1923 - ...)

1980 Kuþaðýnda Belli Baþlý Þiir Anlayýþlarý ve Temsilcileri: HAYDAR ERGÜLEN (1956 - ) Ýmge Þiiri: Dünyada görülen þeylerin þairin zihnindeki 1983'te arkadaþlarýyla birlikte "Üç Çiçek" dergisini çýkar- yansýmasýyla verildiði; bir olayýn, durumun anlatýlmasýndan çok mýþ, "Þiiratý" dergisine emeði geçenler arasýnda yer acý, özlem, hüzün gibi duygularýn yansýtýldýðý þiirlerdir. (Tuðrul almýþtýr. Tanyol, Haydar Ergülen, Metin Celâl, Mehmet Müfit, Enver Aþk, kardeþlik, yaþantýlar, çocukluk gibi konularý Ercan, Sina Akyol, Oktay Taftalý, Seyhan Erözçelik, Ahmet çoðunlukla imgeli, mecazlý bir dille iþlemiþtir. Alevi Bektaþi Güntan, Sami Baydar, Nilgün Marmara) þiir geleneðiyle, Cemal Süreya baþta olmak üzere Ýkinci Yeni þairleriyle ve Behçet Necatigil'le yakýnlýklar Anlatýmcý Þiir: Kýsa bir hikâyesi olan, olay örgüsüne, kurulabilecek bir þiir dünyasý vardýr. neden-sonuç iliþkisine, olay kahramanlarýnýn veya olayýn geçtiði Þiirleri kadar denemeleri ve þiir deðerlendirmeleriyle de yerin tasvirine de yer veren þiirlerdir. (Þavkar Altýnel, Roni ilgi uyandýrmýþtýr. Margulies, Turgay Fiþekçi) ESERLERÝ: Folklorik / Mitolojik Þiir: Halk þiirine ve halk kültürüne, Þiir: Karþýlýðýný Bulamamýþ Sorular, Sokak Prensesi, Sýrat yerel deðerlere yaslanan, Türk ve dünya mitolojisinden ya- Þiirleri, Eskiden Terzi, Kabareden Emekli Bir Kýzkardeþ, 40 rarlanan þiirlerdir. (Yaþar Miraç, Adnan Özer, Hüseyin Ferhad, Þiir ve Bir, Karton Valiz, Ölüm Bir Skandal, Keder Gibi Murathan Mungan, Müslim Çelik) Ödünç, Üzgün Kediler Gazeli, Zarf, Aþk Þiirleri Antolojisi, Metafizik Þiir: Ýslamiyet’ten ya da Ýslamiyet dýþý unsur- Nar (Toplu Þiirler I), Hafýz Ýle Semender (Toplu Þiirler II), lardan dolayý mistik-metafizik kaygýlarý öne çýkaran þiirlerdir. Nar Alfabesi (Çocuk Þiirleri), Sen Güneþ Kokuyorsun Daha (Ýhsan Deniz, Lâle Müldür, Hüseyin Atlansoy, Ali Günvar, Meh- Deneme: Haziran Tekrar, Üvey Sokak, Düzyazý: 100 Yazý, met Ocaktan, Osman Konuk, Gülseli Ýnal, Necat Çavuþ, Arif Eski Yazý, Trenler de Ahþaptýr, Þiir Gibi Yalnýz, Derdini Dülger) Anlatamayanlar Ýçin Ansiklopedi: Paradoks Diyalektika Derleme: Yolculuklar ve Kentler (3 cilt: Cümleten Ýyi Yol- Geleneksel Þiir: Geleneðe bakmaya, gelenekle metinsel culuklar, Trenler Kalkar Haydarpaþa’dan, Bu Sefer Mavi) bað kurmaya, metinler arasý iliþkilere önem verilen þiirlerdir. (Vural Bahadýr Bayrýl, Sefa Kaplan, Osman Hakan A.) TUÐRUL TANYOL (1953 - ) Toplumcu Þiir: Nâzým Hikmet þiirinin, 1940 sonrasý ve 1960 sonrasý toplumcu (soyalist) gerçekçi þiirin devamý denile- Günlük dille þiir dilini birbirinden ayýrmýþ, imgeli, bireyin bilecek toplumcu içerikli þiirlerdir. (Ahmet Erhan, Salih Bolat, dünyasýný ele alan lirik þiirler yazmýþtýr. Þükrü Erbaþ, Akif Kurtuluþ, Orhan Alkaya, Emirhan Oðuz, Nev- Özenli, dizeye önem vermiþ bir þairdir. zat Çelik, Metin Cengiz, Hüseyin Haydar, Tuðrul Keskin, Ali Tarihsel ve kültürel birikime göndermede bulunan modern Asker Barut) þiirler yazmýþtýr. Beatnik-Marjinalci Þiir: 1950’lerin sonlarýndan itibaren Üç Çiçek ve Poetika dergisini çýkaranlar arasýndadýr. Amerika’da geliþen “Beat” hareketinden etkilenen, uçlarda ya- “Cem Gibi” þiiriyle sevilmiþtir. þayan insanlarýn dünyaya bakýþlarýný, kurallara karþý duruþlarýný, isyancýlýklarýný ve aykýrý tutumlarýný yansýtan þiirlerdir. (küçük ESERLERÝ: Ýskender) Þiir: Elinden Tutun Günü, Aðustos Dehlizleri, Sudaki An- ka, Oda Müziði, Ýhanet Perisinin Soðuk Sarayý, Büyü Bitti, Yeni Garipçi Þiir: Garip þiirinden ve Cemal Süreya’dan Her Þey Bir Mevsim, Öncesi ve Sonrasý, Gelecek Günlerin etkiler taþýyan, sözcük oyunlarýna, bir buluþa, espriye yaslanan Þarabý, Ansýzýn Yaz þiirlerdir. (Sunay Akýn, Oðuzhan Akay, Akgün Akova, Metin Üs- tündað) Deneme: Þiirin Soyaðacý, Ýyi Þiir Koalisyonu

"1980 Sonrasý Þiiri"ne Örnek AHMET GÜNTAN (1955 -) Haydar Ergülen Uzun bir süre imgeyi esas alan þiirler yazmýþtýr. 2005’te yazdýðý “Parçalý Ham Manifesto”yla imgeyi (dola- ANNE yýsýyla Mahkeme Kitap’tan önce yazdýðý kendi þiirlerini) sahi senden mi doðdum anne dýþlayan, her þeyi olduðu gibi þiire dâhil eden, somut bir anlatýmý savunan, adeta “þiir olmayan”ý arayan þiirler yollar nehirler kuþluk vakitleri dururken yazmaya baþlamýþtýr. bir insandan mý doðar bir çocuk Bu “deneysel, somut” þiirlerde sýradan konuþmalar, gaze- anne senin yüreðin taþ olsa dayanýr mý te haberleri, grafikler, þemalar, fotoðraflar, belgeler olduðu kuþ olsa çiçek olsa gündüz olsa gibi yer alýr. kýrýlmaz mý acýdan bir sap menekþenin boynu ESERLERÝ: Þiir: Ýlk Kan, “Köpüklü Bir Kan, Bir Duman”, Voyýcýr 2(Lâ- bu kez daðlar doðursun beni anne le Müldür’le birlikte), Romeo ve Romeo, Ýkili Tekrar, Mah- sen de ýlýk yaðmur ol keme Kitap, Parçalý Ham, Parçalý Ham: Drülütt durmadan yað kanayan yerlerime. Roman: Olanlýk Deneme: Esrariler, Ýyot

517