View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE provided by Sehir University-t T -fla Repository ts ' 8 MAYIS 1986

rısı", Türk tiyatrosunun üç evresi­ ni, farklı aşamalarım, tiyatromuzun Türk tiyatrosunda kimliğini arayışım dile getirir. An­ cak, bu “ ders"i bUe Haldun Ta­ ner, kendine ö zp yöntemle eğlen­ Haldun Taner olayı... direrek, güldürerek, akıllara sesle­ nerek yapar. • Zeynep ORAL Taner, bu toplumsal ve politik taş­ Haldun Taner, bu oyunlanyla ÜRK tiyatrosu dünden bu­ lamayla Türk tiyatrosunda bir Türk tiyatrosunu öz ve biçim açı­ güne, bugünden yarına “patlama” yaratacak ve oyun yurt sından (bunların ikisini birbirinden kendine çeşitli yollar arar­ içinde ve yurt dışında o p n bugün hiç ayırmaz, aksine bütünlenir) zen­ ken, bu yolların her dönemecinde sürekli oynanacaktı, bir baş eser, bir ginleştirirken, Türkiye’de kabare tü­ bir ad çıkar karşımıza: Haldun Ta­ vazgeçilmez eser olacaktı. rünün de kurucularından olmuştur. ner. Taner, tiyatromuza sa­ “ Keşanh"yla başlayan uyana Hangi oyununda, hangi türde yısız oyun kazandırmakla kalmadı, tutumu Haldun Taner, “Gözleri­ olursa olsun Haldun Taner, Türk birçok oyunuyla, Türk tiyatrosunu mi Kaparım Vazifemi Yaparun'Ta, tiyatrosunda bir olaydır. İnsana sev­ bir yerden alıp bir başka yere, bir “ Eşeğin Gölgesi” (1965) ve “ Zilli giyle, saygıyla, inançla, sevecenlikle adım ileriye götürdü. Bu sayısız Zarife” (1966) oyunlanyla sürdüre­ yaklaşan, insanım ve toplumu bize oyun yazma eylemi içinde değişme­ cekti. Her üçünde de toplumdaki sevdiren, bize insan olmanın, top­ yen bir tutumu vardı: Sürekü ola­ farklı p çleri karşı karşıya getiren lum olmanın değerlerini tanıtan; bizi rak denemek, kendini aşmaya ça­ yazar, seyircisini sürekli seçim yap­ sürekli uyaran, güldürürken düşün­ lışmak. Bunun sonucunda birbirin­ maya zorlar. Onun işlevi seyirciyi memizi sağlayan ve bunları “ tiyat­ den farklı türlerde oyun üretirken, uyarmaktır, düşündürmektir ama ro” denilen o çok yüce ve insana bunların her birinde alabildiğine seçimini yapmayı seyirciye bırakır. çok yakın olan sanatla sağlayan eleştirisel oldu. Eleştiriyi güldürüyle “ Sersem Kocanın Kurnaz Ka­ kimsedir. yoğurdu, izleyiciyi güldürürken hem sarstı, hem şaşırttı, hem düşündür­ dü. Bu güldürüde “ ironi” egemen­ ESERLERİ di. Onunkisi komiklik ya da sulu­ HİKÂYELERİ: Yaşasm Demokrasi, Tuş, Şişhaneye Yağmur Ya­ luk dep, düşünceye ve düş gücü­ ğıyordu (New-York Herald Tribune Uluslararası Hikâye Yarışması ne dayanan bir güldürüydü. Akıl­ Türkiye birincisi), On İkiye Bir Var (Sait Faik A rm apnı), Ayışığm- cıydı. Yergiciydi. da Çalışkur, Koçinalar, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü (Uluslararası İlk oyunu “ Günün Adamı” Bordegherra Ödülü). (1949) daha oynanmadan Şehir Ti­ OYUNLARI: Günün Adamı, Dışardakiler, Ve Değirmen Döner­ yatrosunda yasaklandı. Kendi de- di, Fazilet Eczahanesi, Lütfen Dokunmayın, Huzur Çıkmazı, Keşanlı yişiyle“ Yert bırakılırsa bir tenis to­ Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Eşeğin Gölgesi, pu kadar sıçrayabilecek bir oyun, Zilli Zarife, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (Türk Dil Kurumu arma­ yasaklanınca, hızla yere atılınca, ğanı), Altmış Yıla Saygı (M. Ertuğrul jübile metni), Ayışığmda Şamata havaya sıçradı" ve onu meşhur et­ ti. (“ Beni bir anda meşhur eden ya­ FIKRALAR - MAKALELERİ: Deve Kuşuna Mektuplar, Hak Dos­ sakçılara minnettarım.") tum Diye Başlayım Söze, Devekuşuna Mektuplar-II, Çok Güzelsin “ Dışardakiler” (1957), “ Ve Gitme Dur (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ödülü), Oyma Akıl Koyma Değirmen Dönerdi" (1958), “ Fa­ Akıl, İki Kalas Bir Heves, Seyit Gazi’deki Ateş. zilet Eczanesi” (1960), “ Lütfen GEZİ NOTLARI: Düşsem Yolara Yollara-I, Düşsem Yollara Yollara-II, Alman Çeşmesi (Berlin Mektupları). Dokunmayın” (1961), “ Huzur Çıkmazı” (1962) birbirini izleyerek DERS TAKRİRLERİ: Bertold Brecht, Molière, Antik Yunan Ti­ sahnelendi. İlkinden başlayarak bü­ yatrosu, Avrupa’da Komedyanın Tarihi, Soyut Tiyatro, Teorik Dra- tün bu oyunlarda Haldun Taner, maıurji, Oyun Yazımı Tekniği, Geleneksel Türk Tiyatrosu Tarihi, Piyes Tahlilleri. olaylara, insanlara ve durumlara “ dışardan bakma” tekniğini yerleş­ ARAŞTIRMALARI: Hebbel’in Tiyatro Görüşü, Madam Bovary tirdi. Bu “ dışardan bakma” , ona ve Efie Briest, Mizancı Murat Bey’in Romancılığı. eleştirel tavrı sağlarken, bu oyun­ KABARE OYUNLARI: Bu Şehri Stanbul ki 1962, Vatan Kurta­ ların özünü de vurgulamakta bu öz ran Şaban, Dün Bupn, Mevzuumuz Aşku Sevda, Dekorumuz Deniz Derya, Yar Bana Bir Eğlence, Hayırdır İnşallah. üzerine düşündürmekte yararlı olu­ yordu. Bu oyunlarda işlediği öz ise, KABARE UYGULAMALARI: Gergedanlar (E. İonerco), Ge­ kuşak çatışmaları, değerler çatışma­ nerallerin Beş Çayı (B. Vian). ları, değer ölçülerinin değişimi, KOLEKTİF KABARE YAPITLARI: Astronot Niyazi (Z. Alas- bu çauşma ve değişim arasında ka­ ya ile), Bu Şehri Stanbul ki 1970 (5 yazarla), Dev Aynası (4 yazarla), lan insanlardı. Çok sevecen ve say­ Yalan Dünya (3 yazarla), Ha Bu Diyar (4 yazarla), Çıktık Açık Alın­ gıyla baktığı bu insanları, Haldun la (5 yazarla), Haneler (F. Şensoy ve U. Bugay’la), Kapılar (U. Bu- Taner, Türk toplumunun ekono­ gay ve K. Konduk’la). mik, politik toplumsal gelişim çiz­ YAZI DİZİLERİ: Murat Efendi Adında Bir Osmanlı, Ramazan gisinde ele alıyor ve bu insanların Sohbetleri, Direklerarası, Viyana’nın Atlattığı Vartalar, Bir Dostlu­ sorunlarına ya da durumlarına eği­ ğun Öyküsü (Türkiye - Almanya), Cahide Sonku, Perşembenin Geli­ lirken, Türk toplumunun da bir ge­ şi, Can Enişte, Çocuklara Mitoloji. lişimini veriyordu. SENARYOLARI: Bir Kaçak, Senin İçin, Tuş, Keşanlı Ali Desta­ Bu oyunlarla "epik" oyunları­ nı (A. Yıimaz'la), Dağlan Delen Ferhad (L. Akad ve Y. Kemal'le). nın temellerini atmıştır bUe Haldun TV VE RADYO DİZİLERİ: Eski Türk Tiyatrosu 4 Bölüm TV, Taner. Üstelik, salt dışardan akta­ Hoş Seda 4 Bölüm TV, Bak Ne Suret Gösterir Seyreyle İbret Perdesi, rılan bir kalıp, bir kopya olarak de- Ramazan Sohbetleri (Radyo 30 bölüm), Fıkra Nasıl Anlatılmaz TV. p , “bir yöntem” olarak kullana­ RADYO SKEÇLERİ: Bir Münvezi ve 8 Skeç (Ankara Radyosu), caktı epik türü, kendi öz tiyatrosu­ Dinleyici İstekleri (İstanbul Radyosu), Beethoven (İstanbul Radyosu), nun ve toplumunun özellikleriyle Hasanoğlu Hüseyin Berlin’de (SFB Berlin Radyosu), Yılbaşı Progra­ yoprarak. mı (Muammer Karaca için), Bir Miras Taksimi (İstanbul Radyosu), “ Keşanlı Ali Destanı" (1964): Timsah (İstanbul Radyosu). Geleneksel tiyatromuzdan aldığı ÇEVİRİLERİ: On Yedinci Yüzyıl Türk Halıları (Kurt Erdman' öğeleri, “ açık biçim” i "gös- dan), Euridice (V. GünyolTa birlikte - J. Anouilh'dan), Kızgın Da­ tenneci” özellikleri en mükem­ mın Üstündeki Kedi (V. Günyol'la birlikte - T. Williams’tan), Anas- mel bir biçimde kullanan Haldun tasia Tiyatro Terimleri Sözlüp (M. And - O Nutku ile). Haldun Taner'in ardından... A öDA Ş yazınımızın ve Türk tiyatrosunun say­ Oktay Akbai: “Haldun Taner, öykü türüne yenilik­ gın isimlerinden, gazetemiz yazarı Haldun Ta­ ler getirmiş büyük bir yazardır, kendine özgü bir öykü­ ner’in ölümü, yazın ve sanat çevrelerinde büyük cülüğü vardı. Sait Faik, , gibi üzüntü yarattı. edebiyatımızın kaba sanatçdanndandır. Beklenmedik bir Ülkemizde, “ Kabare Tiyatrosu“ nun öncülüpnü ya­ ölüm oldu, çok üzgünüm.” pan Taner'in ölümü üzerine görüşlerini aldığımız edebi­ : “ Haldun Bey’in bizim için önemi ma­ yatçılar ve tiyatrocular, şöyle dediler: lûm. Onunla 10 yıl birlikte çalışma olanağı bulduk. Bence Vedat Günyol: “ Haldun Taner’içok yakından tanı­ Haldun Bey’in ölümü Türk basım, Türk öykücülü­ dım. daha öyküleri Yücel’de çıkarken. Birlikte üç tiyat­ ğü, Türk romanı için ve tümünden önemli Türk ti­ ro oyunu çevirdik. Kendisi, öykümüze humor denilen ince yatrosu için. Cumhuriyet döneminin en önemli kayıpla­ alayı getiren büyük bir ustaydı. Devekuşu Kabare Tiyat- rındandır.” rosu’nu karmakla büyük bir çığır açtı. Çok üzgünüm.” : “ Haldun Bey’in ölümü bende : “Haldun Taner, modern hikâyeciliği­ iki türlü acı uyandırdı. Sevdiğim bir dostumun ölümü ve mizin kunıculanndaudı. Onun yeri Sait Faik’in, Orhan edebiyatımızın büyük kayıplarından biri olarak. Haldun Kemal’in, Sabahattin Ali’nin yanındadır. İyi yürekli bir Taner, her şeyin başında uygar bir kişiydi ve buna bilgi­ arkadaşı, bir ustayı yitirdiğimizden dolayı çok üzgünüm. si, görgüsüyle olabildiğince güçlendirmişti. Hikâyeleri­ Haldun Taner, edebiyat tarihimizde birçok yanıyla ya­ nin ve oyunlunun edebiyatımızda ve tiyatromuzda daima şayacak.” yeri olacağına inanıyorum.” Bedia Muvahhit: “ Çok iyi bir arkadaş, kıymetli bir Muzafer Byurukçu: “ Hikâyeye başladığım yılarda insandı. Ülkemiz ve kendim adına çok üzgünüm.” ilk tanıştığım ve yapttiannı okur okumaz sevdiğim, bu­ Salah Birsel: “ Bu görgüsüz ölümün gelip Haldun’u güne kadar da elimden düşürmediğim yazariınn başın­ da bulması beni çok üzdü . Haldun’un Türk edebiyatın­ da geliyordu Haldun Taner. Edebiyatımız büyük bir da sağlam bir yeri vardır. İnce ve gizi mizah, hikâyecili­ y azarından, zenginliğinden yoksun kaldı ve büyük bir yıl­ ğimize onunla girmiştir diyebilirim.” dız kaydı.” RED KİT HAY r iv i'u -fM

Taha Toros Arşivi