BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹ KÜLTÜR YAYINI

1 fiUBAT 2020

Seçiciler Kurulu: Baflkent Üniversitesi Prof. Dr. Nevzat Bilgin (An›sal Baflkan) Ad›na Sahibi: Prof. Dr. Ahmet Mumcu Prof. Dr. Mehmet Haberal Prof. Dr. Solmaz Do¤anca Prof. Dr. Sevil Öksüz Anısal Yönetmen: Prof. Dr. Ender Varinlio¤lu, Mete Akyol Prof. Dr. Okay Eroskay Prof. Dr. Fuat Çelebio¤lu, Yay›n Genel Yönetmeni: Prof. Dr. Sedefhan O¤uz, Ufuk Akyol Prof. Dr. Levent Peflkircio¤lu, Kaya Karan, ‹lhan Banguo¤lu, Görsel Yönetmen Ahmet Aydede, Ertan Karasu, Manuel Bilos ve Yay›n Genel Yönetmeni Sürekli Yazarlar: Yard›mc›s›: Yahya Aksoy, Yücel Aksoy, A. Erdem Akyüz, Sabriye Afl›r, Turgut Keskin Nuray Bartoschek, Kaya Boztepe, Sedem Demir, Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Dr. Cihangir Dumanlı, Haluk Erdemol, Konur Ertop, Gülçin Orkut Akyol Gürbüz Evren, Metin Gören, Erhan Kanyılmaz, Nilay Karatosun, Filiz Lelo¤lu Oskay, Cengiz Önal, Cengiz Özak›nc›, Teknik Yap›m Yönetmeni: Dr. Tekin Özertem, Yaflar Öztürk, Necdet Pamir, Zeki Sar›han, Faruk Güney Sezin San Sungunay, ‹zlen fien Toker, Melek fiirin Tolga, Yay›n Dan›flman›: Necef U¤urlu, Dr. Mehmet Uhri, Mehmet Ünver, Mustafa Y›ld›z, Berk Yüksel Yaflar Öztürk

Türk Dili Dan›flman›: Yönetim Merkezi: Haydar Göfer 10. Sokak No: 45, Bahçelievler, Ankara Tel: (0312) 212 80 16 E¤itim Dan›flman›: Faks: (0312) 212 31 33 Dr. Fatma Ataman ‹letiflim Adresi: Burhaniye Mah. Resmi Efendi Sk. No: 46 Düzeltme Sorumlusu: Altunizade, 34662 ‹stanbul Nükhet Aliciko¤lu Tel: (0216) 422 22 67 Abone Servisi: Abone Servisi: Hatice Taygan Tel: (0541) 725 74 11 [email protected]

Baflkent Üniversitesi’nin bir Bask›: APA Uniprint Bas›m Sanayi ve Ticaret A.fi. kültür hizmeti olan Bütün Dünya Had›mköy, ‹stanbul Cad. Ömerli Mah. No: 159 2000, Baflkent Üniversitesi Arnavutköy, 34555 ‹stanbul kurulufllar›ndan Aküm Reklamc›l›k, Dan›flmanl›k ve Yay›nc›l›k Ajans› Sanayi ve Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m Pazarlama Ticaret A.fi.’nin 1. Cadde No: 77, Bahçelievler, Ankara Bas›m Tarihi: 25 / 01 / 2020 adresinde haz›rlanm›flt›r. www.butundunya.com.tr • [email protected]

1 71 Metapsişik ve Parapsikolojik YIL: 21 SAYI: 260 Birtakım Olaylar Konur Ertop 77 Alışveriş Yapmak Oy 3 İş Ehlini Hak Eder Vermektir Barbaros Eneç Dr. Ufuk Akyol 81 Şemsi Belli Sabri Kemal 85 Libya, Petrol ve Doğu Akdeniz Necdet Pamir 93 Gençlik Parkı Metin Gören 97 Peynirin Kısa Tarihi Sabriye Aşır 100 Kapıdaki Değişim Ömer Dedeoğlu Başkent Üniversitesi 106 Yaşamayı Düşlediğim Ankara Hastaneleri’nin Mekânlar Mehmet Ünver 4 Yeni Tesisleri Hizmete Açıldı 112 Leonardo’nun Üzüm Bağı İzlen Şen Toker 9 Görüşme Talebinde 117 Ridaniye Savaşı Bulunuyor Cengiz Önal Erhan Kanyılmaz 16 Hakimiyeti Milliye Yazıları 123 Gerçekten Yaşamak 17 İleri Görüşlü Olmak Berk Yüksel Kaya Boztepe 124 Yıldız Kenter 23 Atatürk ve Bir Cuma Hutbesi 125 Çocuklarınızın Hedefleri A. Erdem Akyüz Var Mı? Nilay Karatosun 27 Mısır’dan Kurtuluş Savaşı’na 131 Alfred Adler Yaşar Öztürk Yardımlar Zeki Sarıhan 136 Roma’da Öfkeli Kadınlar 30 Atatürk ve Ekonomi Haluk Erdemol Yahya Aksoy 138 Doğru Kavramı 33 İzmir İktisat Kongresi Prof. Dr. Çağatay Üstün Dr. Cihangir Dumanlı 142 Gönül Telimizi Titreten 39 Dersim Rivayetleri Olaylar Cengiz Özakıncı Prof. Dr. Emrullah Güney 46 Doktora Muhtaç Olmadan 147 Neler Olmuyor ki Dünyada Doktor Oldu Mete Akyol Sezin San Sungunay 48 İnsan Fırtınaları Göç Dalgaları Necef Uğurlu 38 Gözün Sözü 56 Pinokyo Dr. Tekin Özertem 76 İlk Dersimiz Türkçe 61 Ekonomistlerin Tolstoy’a 111 Bilginizi Denetleyin Neden İhtiyaçları Var? 151 Çözümler 152 Yarının Büyükleri Demir Aytaç 154 Bulmaca 67 Fransa, Kürtleri de 156 Satranç Kullanmak İstiyordu 158 Bize Gönderilen Kitaplardan Gürbüz Evren 160 Bir Fotograf Bin Sözcük 2 BD TEMMUZ 2019 Metematik Dr. Ufuk Akyol

İş Ehlini Hak Eder

iyelim ki antika bir masanız var ve tamire gereksinim Dduyuyor. Kime tamir ettireceğinize nasıl karar verirsiniz? Ahşap bir masa sonuçta... Bir marangoz olabilir. Ancak masa değerli, iyi bir marangoz olmalı, eşe dosta sormak iyi bir fikir olabilir. Sonuçta bir işi ehline vermemek, o işe zulümdür. Tüm iyi niyetine karşın alelade bir marangoz antika masanızı mahvedebilir. Hatırlayın İstanbul surlarının restorasyondan sonraki lego oyuncaklarına benzeyen halini. Örnekler çoğaltılabilir. Bu durum her iş kolu için geçerlidir. İş ne olursa olsun, onu ehline yaptırın, işe zulmetmeyin. Ne şirketler borç bataklıklarına gömüldü gitti ehil olmayan yöneticilerin elinde, ne eserler kötü şarkıcıların elinde parlayamadan unutulup yok oldu, ne ülkeler beceriksiz siyasetçilerin yönetme heveslerine kurban oldu. Sadece ehil olmayana işi vermemek değil, ehil olanı da bulup işi ona vermek gerek. Binbir sebepten biriyle bir de “naehline” verirseniz o işi, bu kez ehline zulüm etmiş olursunuz. Ne hüzündür o ehil kişinin oturup seyretmesi “naehilin” icraatını. [email protected]

3 BD ŞUBAT 2020 Başkent Üniversitesi Ankara Hastaneleri’nin Yeni Tesisleri Hizmete Açıldı

Başkent Üniversitesi Bahçelievler Sağlık Yerleşkesi’nde açılan Onkoloji Merkezi (H Blok) ve Poliklinikler Binası (E Blok). 4 BD ŞUBAT 2020

Sağlık ve eğitim alanında ilklerin öncüsü Başkent Üniversitesi’nin Bahçelievler Sağlık Yerleşkesi’nde Onkoloji Merkezi ve Poliklinikler Binası olarak inşa edilen iki yeni blok düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Daha fazla hastaya yüksek kalite standartlarında sağlık hizmeti vermeyi amaçlayan Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi bünyesinde, son teknoloji cihazla donatılan Onkoloji Merkezi ve Poliklinikler Binası blokları Prof. Dr. Mehmet Haberal ve konukların katılımıyla açıldı.

aşkent Üniversitesi Ankara yakınlarının hizmetine açıldı. BHastanesi’nin hizmet ağı, yeni Türkiye’de ilk ve tek olan ye- açılan Onkoloji Merkezi ve Polikli- ni teknoloji onkoloji cihazlarının nikler Binası bloklarıyla genişledi. yer aldığı ve muayene, teşhis ve İki yıl önce temelleri atılan binalar tedaviyi tek çatı altında toplayan tamamlandı ve son teknoloji ci- Onkoloji Merkezi ile Poliklinikler hazlarla donatılarak hasta ve hasta Binası’nın açılışı nedeniyle Başkent

5 BD ŞUBAT 2020 Üniversitesi Ankara Hastanesi Prof. Dr. Hasan Telatar Kon- ferans Salonu’nda bir program düzenlendi. Açılış programına, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Celal A- dan, eski Meclis başkanları, eski bakanlar, milletvekilleri, yargı mensupları, büyükelçiler, bele- diye başkanları, akademisyen ve hekimler, Prof. Dr. İhsan Doğ- ramacı’nın kızı Şermin Savaşçı ile çok sayıda yerli ve yabancı Prof. Dr. Haberal, yokluklardan gelen davetli katıldı. Türkiye’nin bugün bilim ihraç eden bir konuma Prof. Dr. Haberal: ulaştığını dile getirdi. “(...) Bu yapılanlar Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla milletimizin eseridir. başlayan açılış programında bir ko- Yeterli mi? Asla nuşma yapan Başkent Üniversitesi değil. (...) Ülkemizi Kurucusu ve Dünya Organ Nakli kuran Atatürk, Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, yokluklardan gelen Tür- silah arkadaşları ve kiye’nin bugün bilim ihraç eden aziz şehitlerimizi bir konuma ulaştığını dile getirdi. ne kadar rahmet ve Yapılanların milletin eseri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haberal, “Ben şükranla ansak azdır. bu ülkenin bir vatandaşı olmaktan Artık bu ülke bilim her zaman gurur duyarım ve sadece ihraç ediyor.” bir vatandaşlık görevini yapıyorum. Bu yapılanlar milletimizin eseridir. Yeterli mi? Asla de- ğil. Daha çok şeyler yapmak

Başkent Üniversitesi’nin Onkoloji Merkezi’ndeki son teknoloji cihazlardan biri olan PET BT, kanser yaygınlığının belirlenmesi, tedavi planlanması ve tedavi başarısının izlenmesi alanlarında son derece gelişmiş bir görüntüleme imkânı sağlıyor. 6 BD ŞUBAT 2020 Cerrahi onkoloji, radyasyon onkolojisi, tıbbi onkoloji ile nükleer tıp hizmetlerinin tek çatı altında toplandığı Başkent Üniversitesi Onkoloji Merkezi’nde yer alan Elekta Unity MR- Linac cihazı ülkemizde ilk, dünyada ise sayılı merkezde bulunuyor. Yanık Tedavi Merkezi yoğun bakımı durumundayız. Ülkemizi ku- ran Atatürk, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi ne kadar rahmet ve şükranla ansak az- dır. Artık bu ülke bilim ihraç ediyor.” dedi. Daha sonra, son teknoloji ile donatılan onkoloji merke- zi ve poliklinikler binasının Yanık Tedavi Merkezi ameliyathanesi resmi açılışı yapıldı. Prof. Dr. Başkent Üniversitesi Yanık, Yangın ve Doğal Mehmet Haberal açılış kur- Afetler Enstitüsü bünyesinde 15 yıldan bu yana delesini konuklarıyla birlikte hizmet veren Yanık Tedavi Merkezi de yeni kesti. On bin metrekarelik yerinde hastalarını kabul edecek. alanda inşa edilen Onkoloji Merkezi ve Poliklinikler Bi- nası’nı açılış törenine katılan konuklara gezdiren Prof. Dr. Mehmet Haberal, ilk defa Başkent Üniversitesi Onkoloji Merkezi’nde uygulanacak yeni teknolojiler hakkında da bilgi verdi. •

En doğru şekilde radyasyon uygulanmasını mümkün kılan ve böylece pek çok bölge tümörlerinde etkin tedavi sağlayan Linak (üstte) ve teşhis doğruluğunu artıran son teknoloji görüntüleme imkânı sunan SPECT-BT (solda) Onkoloji Merkezi’nde hastaların hizmetine sunuldu. 7 BD NİSAN 2016

ATATÜRK’ÜN BUGÜNÜ DE AYDINLATAN ÖZDEYİŞLERİ

Derleyen: GAZİ GÜDER “Bütün ümidim gençliktedir. (1919) “Muhterem gençler, hayat mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır. Galip olmak, mağlûp olmak. Size Türk gençliğine terk ettiğimiz ve bıraktığımız vicdanî emanet, yalnız ve daima galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız.”(18.03.1923, Tarsus’da gençlere konuşma.) “Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizsiniz. Siz al- makta olduğunuz terbiye ve irfan ile, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettire- cek sizsiniz.”(30.08.1924, Dumlupınar’da konuşma.) “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”(1927) “Gençliğin çalışkan, duyarlı ve milliyetçi yetişmesi esas dileklerimizden- dir. Gençlik her türlü faaliyetlerinde Cumhuriyet kanunlarına ve Cumhuri- yet kuvvetlerinin usûl ve kurallarına uymaya da dikkatli olmalıdır.”(1933) “Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere, yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yükselme idealimize durma- dan, yorulmadan yürüyecektir. Biz de bunu görmekle bahtiyar olacağız.” (26.03.1937, Ankara’daki Bursalı gençlerin Uludağ Gecesi konuşması.) “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen genç- ler! Bir gün memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnum ve mesudum.” (1937)

1 Atatürk’ün Dünyası BD ŞUBAT 2020 Cengiz Önal

Mustafa Kemal Atatürk'ten NUTUK (15-20 Ekim 1927) 18

İstanbul Görüşme Talebinde Bulunuyor Efendiler! Telgrafın özeti şöyledir: 25 Eylül 1919 günü akşamı, Padişahın bildirisindeki bilgince Ankara’da bulunan 20. Kolordu yol göstermelere uymakla yurdu Komutan Vekili Mahmut Bey’den kurtarma işi başarılacaktır. aldığım bir telgrafla Milli Mücadele, şunlar bildiriliyordu: uygarlık dünyasında “Bu gece İstanbul iğrenç bir amaç gibi telgrafhanesinden Fuat gösterildi. Hükümetle Paşa’yı telgraf başına ulusun ayrılığı, yaban- istediler. Dâhiliye Na- cıların işe karışmasına zırlığı’nın il şifresiyle yol açacaktır. bir kapalı telgraf yaz- Konferans, hakkı- dırdılar. mızda karar verirken 9 BD ŞUBAT 2020 bu anlaşmazlık, iyilik ve esenlik ile ve bu heyetin başkanı olan Mus- belirtisi olmayacaktır. tafa Kemal Paşa ile makine başında Sonuç olarak, eylemin yöneti- diledikleri gibi görüşebileceklerini cileriyle görüşmek üzere, yüksek bildirirsiniz.” kişilerle ve bildirilecek bir yerde Mahmut Bey, Kerim Paşa’nın gerçekleştirilecek buluşma, bir Ankara’ya çektiği telgrafı olduğu oldu-bitti biçiminde istenmekte ve gibi bize de yazdı. İçindekiler, aşağı zamanın darlığından, hemen yanıt yukarı Mahmut Bey’in özetlediği beklenilmektedir. şeylerdi. Görüşlere saygı gösterileceği, kişiliğe ve şerefe dokunulmayacağı Abdülkerim Paşa Aracı Yapıl- da uzun ifadelerle belirtiliyor. maya çalışılıyor! Telgrafı yazan bu kişi, kurmay Efendiler! tuğgenerallerden Abdülkerim Pa- İstanbul Hükümeti ile ilişkiyi şa’dır. Bu telgrafa Ticaret ve Ziraat kesişimizin on beşinci günündeyiz. Nazırı Hadi Paşa Milli Mücadele’ye aracılığı ile ve gene karşı bir tavır ortaya bu şifre ile yanıt “İstanbul'a bütün koyan kimi yerler beklenmektedir. bile, ister-istemez bu Adı geçenin, yurttan, her ulusal harekete uy- böylesi bir yöntem gün hükümetin maya zorlandı. ile görüşme isteği- İstanbul Hükü- nin bizden geldiğini düşürülmesi meti’ne hizmet eden duyurup yaymak isteğini bildiren kimi görevliler ya amacını güttüğü kaçtılar ya da boyun anlaşılıyor. binlerce telgraf eğme durumuna ge- Telgraf başında yağdırılmaya tirildiler. beklemekte olduk- İstanbul’a, bütün larından, bir an başladı ” yurttan, her gün hü- önce talebin kabul kümetin düşürülmesi edilip edilmeyeceği ile ne karşılık isteğini bildiren binlerce telgraf verileceğinin bildirilmesi saygı ile yağdırılmaya başlandı. rica olunur. Ali Fuat Paşa Hazretle- İtilâf Devletleri’nin Anadolu’da rine de yazılmıştır.” dolaşan subay ve sivil görevlileri, Mahmut Bey’e o gün makine Milli Mücadele’ye karşı tarafsız başında verdiğim cevapta şunları olduklarını sıkça açıkladılar ve bildirdim: “Ülkenin içişlerine karışmayız!” “Kerim ve Hadi Paşalar’a, Fuat sözünü de her yerde söylemeye baş- Paşa’nın Ankara’da bulunmayıp, işi ladılar. olduğunu ama görüşmek istiyorlarsa Bu durum karşısında artık Pa- Sivas’ta bulunan Heyet-i Temsiliye dişah’ın ve Sadrazam Damat Ferit 10 BD ŞUBAT 2020 Paşa’nın, Milli Mücadele yöneti- bir konuşma ve yazma yöntemi cileriyle anlaşmaktan başka çıkar vardı. Kerim Paşa, çok açık yürekle yollarının kalmadığı, ama her koşul- ve zamanında kendisine pek çok ün da, yerlerinden ve makamlarından kazandıran yüksek bir dil uzmanlığı vazgeçmeksizin bu anlaşma yolunu ile görüşür ve öyle yazardı. bulabilecek aracılar araştırmaya Kendisinde inandırma niteliği başladıkları kanısına varmak yanlış ve gücü olduğu da sanılır ve varsa- olmaz inancındayım. yılırdı. Adı geçen, rahmetli Abdülkerim Bizim, Selanik’te bulun- Paşa, Benim çok eski bir arkada- duğumuz sıralarda, orada ordu şımdı. Çok namuslu, komutanlığı ve ordu ulusal onuru olan müfettişliği görevi ile ve temiz yürekli bir bulunmuş olan Hadi yurtseverdi. Paşa, Kerim Paşa’yı, Selanik’te Ben açıkladığım özelliği kolağası, o binbaşı ile dostlar arasında olarak bir odada ça- sayılır ve sevilir biri lışmış, yıllarca özel olarak bellemişti. arkadaşlık etmiştik. İşte, Ferit Pa- Rahmetlinin şa’nın hükümetteki durumundan ve arkadaşı Hadi Paşa, sözlerinden bir sıkışmış olan Padişa- tarikattan olduğu hın ve Ferit Paşa’nın, anlaşılıyordu. Tek- pek uygun bir yolla kelere devam ettiği yardımına yetişmek Abdülkerim Paşa de bilinmektedir. istiyordu. Ama herhangi bir şeyhe mürit oldu- Kerim Paşa, Ali Fuat Paşa’yı da ğunu bilen yoktu. Selanik’ten tanıyordu. Çünkü kendisini, inançlarında din ve vicdan anlayışında, “Birinci Hükümet Yeni Bir Tezgâh Hazret, Büyük Hazret” sayardı ve Peşinde! kardeşlik çevresinde bulunanlara: Efendiler! -konuştuğu kimsede, kendisince 27-28 Eylül 1919 gecesi, gece gördüğü yeteneğe göre- “Hazret”, yarısına bir saat kala telgraf başında “Kutup” ve daha başka makamlar Kerim Paşa ile karşı karşıya geldik. verirdi. Bana da “Kutuplar Kutbu” İkimiz birbirimizi şu sözlerle tanı- derdi. dık: Şimdi açıklayacağım haber- Sivas: Mustafa Kemal Paşa leşmemizde bu sözlere sıkça telgraf başındadır. “Kerim Paşa’ya rastlayacağız. söyleyiniz, buyursunlar” diyorlar. Kerim Paşa’nın kendine özgü İstanbul: “Siz, yüce kişileri 11 BD ŞUBAT 2020 Mustafa Kemal Paşa Hazretleri mi- çıkça kötülük gütmelerini önleyelim siniz, ruhum?” ve onları umutlarının pusularında Ben: “Evet, Sayın Kerim Paşa kötürüm ve cansız bırakalım ve Hazretleri” dedikten sonra, yalnız hükümet ile ulusun, sadece Kerim Paşa: “Sivas’ta Mustafa yurt esenliği ile ilgili hizmetlerini ve Kemal Paşa Hazretlerine” adresini işlerini uzlaştıralım ki ortak ve yüce yazdırdı ve: “Paşaya söyleyiniz ülkümüz aslında hep birdir. anlar; -Birinci Hazret karşınızda- Yurt kaygısı ile gösterilen bunca dır-” sözlerini, bir çeşit parola gibi temiz duygulu gösterilerin, uygarlık ekledi. dünyası karşısında kutsal toprakla- Kerim Paşa: “Yüce esenliğiniz rımızın elde tutulması ve korunması yerindedir inşallah kardeşim” diye ile ilgili en büyük yurtseverlik ol- başladı. duğunu bir kez daha belirtmek için Kerim Paşa’nın, İstanbul Hü- bugünkü durumun güçlüklerini kal- kümeti’nce, temiz yürekli ve temiz dıralım ve buna çare bulmak için de, ahlâklı oluşundan yararlanılarak, bu sevgili kardeşinizle görüşmeye nasıl aldatıldığını anlamak için başlayalım. sözlerinin başlangıcını olduğu gibi, Bekliyorum kardeşim. Bu giri- kendisine yeniden söyleteceğim. şimim üzerinde hükümetin, geniş Rahmetli Kerim Paşa şöyle devam ölçüde bir iyi niyet gösterdiğini söz- etti: lerime eklerim, ruhum!” “Yurdun iyiliği için, büyük yurt- sever kardeşimle ve Sayın Heyet-i Kerim Paşa’ya Verdiğim Temsiliye üyesi dostlarla görüşmek Yanıtlar! isterim. Sizlere ulaştırılmak üzere Efendiler! Ali Fuat Paşa aracılığı ile bir telgraf Kerim Paşa ile 27-28 Eylül çekmiştim. Elinize ulaşan işte o 1919, gece yarısından önce saat telgraftaki ilkelere göre, inşallah se- 23.00’te başlayan bu görüşmemiz, vindirici bir çözüm yolu buluruz. gece yarısından sonra saat yedi Ülkenin geçirmekte olduğu na- buçuğa dek, tam sekiz buçuk saat zik, önemli ve güç dönemi Tanrı’nın sürdü. Üç bölüme ayrılabilen bu yardımı ile kolaylıkla aşarız. Bunun görüşmemiz, “Esericedit” denilen için, Tanrı bağışı ile nurdan yaratıl- büyük tabaka kâğıtlardan yirmi beş mış, kurtarıcı dileklerimizin gönül sayfa doldurdu. aydınlatıcısıyla bununla ilgili önem- Bunların hepsini burada okuya- li şeyler konuşarak, yurt ülküsünde rak, dinlemeye katlanışınızı kötüye birleşelim, değil mi pek akıllı ve ön kullanmaktan korkarım. görüşlü kardeşim? Ne buyurursu- Rahmetli Kerim Paşa’nın, köklü nuz, ruhum? görüşlere ve -kendisinin anlayışı- Kötü niyetli alçakların, bu güzel na uymasa da- yazık ki, güçlü bir ülkemiz üzerindeki iftiralarını ve a- mantığa dayanmamakla birlikte tatlı 12 BD ŞUBAT 2020 sözlerinin ve gösterişli cümlelerinin Tanrı’ya şükürler olsun sağlığım okunup işitilmesini sağlamak için, yerindedir. Büyük ve soylu ulusu- yayımlayacağım belgeler arasına, muzun yasal haklarını anlamış ve bu görüşmemizi de olduğu gibi ka- onu korumaya ve savunmaya bütün tacağım. varlığı ile girişmiş olduğunu gör- Yalnız bu görüşmede iki tarafın, mekle pek mutluyum. Görüşmek güttükleri amaç ve dayandığı temel için gösterilen isteğe candan te- noktalar üzerinde, özellikle sonuç şekkür ederiz. Fuat Paşa Hazretleri üzerinde kısaca bir fikir verebilmek aracılığı ile çekilmiş olan telgrafın için izin verirseniz her aşamasından içindekileri öğrenmiş bulunuyoruz. birer parçacık olsun söz edeceğim. Temel olarak alınan bildiri için- Kerim Paşa’nın, bilginize sun- dekilerinin Sadrazam Damat Ferit duğum ilk telgrafına yanıt verirken Paşa ve arkadaşlarına yönetilmiş bir biraz da onun yöntemine, anlatım haykırış ve çıkışma olduğunun, azı- özelliğine uymuş olduğum görüle- cık düşünme ve inceleme ile ortaya cektir. çıkacağı besbellidir. Padişahın yüreğini derin üzüntülere uğ- ratan davranışlar ve işler, ulusumuzca değil, ama Damat Ferit Paşa, Dâhiliye Nazırı Adil Bey, Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa ve bunların çalışma arkadaşları bulunan Harput (Elazığ) Valisi Ali Galip Bey, Ankara Valisi Muhittin Paşa, Trabzon Valisi Galip Bey, Kastamonu Valisi Ali Rıza Efendiler! Bey, Konya Valisi Cemal Beyler ta- Verdiğim karşılıkta ben de şöyle rafından yapılmıştır. başladım: Malatya’daki alçakça girişim, Kerim Paşa Hazretleri’ne: “Ku- Çorum’daki haince düzen, Kon- tuplar Kutbu, deyiniz, anlar” diye ya’da yapılan çılgınca hareket, başladıktan sonra: “Şimdi yanıt ve- gerçek yönleri ve aşamalarıyla size riyorum!” dedim. bildirilmemişse; sizi de çözüme Pek saygıdeğer ve temiz yürekli başlangıç olmak üzere düşündü- kardeşim Abdülkerim Paşa Hazret- ğünüz noktadaki yanılmanızdan leri’ne: dolayı özürlü sayarız. Yabancıların 13 BD ŞUBAT 2020 görüşlerinin bizden yana değişmesi Yüksek ve temiz duygularla gerçeğin kendisi ve de kanıtıdır. yapılan Milli Mücadele’nin, İtti- Ancak bu değişme, hiçbir zaman hatçılar’ın son ölüm-kalım çabası Ferit Paşa Hükümeti’nin güttüğü olduğunu ve onların parasıyla yö- siyaset sonucu değildir. Bu sonuç, netildiğini resmi olarak ve açıkça ulusumuzun varlığını gösterme ve dünyaya, yabancı gazetecilere kanıtlama yolunda kendisinin yap- söyleyen bu aymazlardır. Anado- tığı azimli girişimlerin meyvesidir. lu’da karışıklık olduğunu ajanslarla İşte bu konuda, Padişahı aldatıyor- resmi olarak duyuran ve -Ateşkes lar! Anlaşmasının özel maddesine göre- Kurtuluş çaresi ve yaşama ilkesi sevgili yurdumuzun düşman eline ancak ve ancak Kuvay-ı Milliye’nin geçmesine yol açmak isteyenler bu etken ve ulusal bilgisizler ve cehalet iradenin egemen “Kurtuluş içinde olanlardır. olmasındadır. Bu Malatya’daki sağlam ve yasal çaresi ve yaşama Müslüman halkla ilkeden en küçük ilkesi ancak ve Sivas’taki Müslü- ayrılış, Tanrı ko- man halkı birbiriyle rusun, devlet, ulus ancak Kuvay-ı boğazlaşmaya sü- ve yurdumuz için Milliye'nin rüklemek isteyen bu çok acı bir yıkım zavallılardır. Ulusal doğurur. etken ve ulusal eylemin önüne geçe- Temiz duygu- iradenin egemen ceğim diye Sivas’ın larla yapılan ulusal ve ulusal duyarlığın eylemimizi kötü- olmasındadır ” görüldüğü her yerde, ye yormaktan ve yabancıların işgalini böylece yaymaktan geri durmayan isteyen bu hainlerdir. Bununla bir- aşağılık kötü niyetlilerin çok olduğu likte, Bizim kutsal amacımız, tam kuşku götürmez. siz kardeşimin düşündükleri gibi, kötü niyetli kişilerin bu güzel yurt ma ne yazıktır ki, hep kötülük üzerindeki kara iftiralarını ve açıkça Adüşünen bu adamların başın- yaptıkları kötülükleri önlemek ve da, sonsuzluğa dek yaşayacak olan onları, umutlarının pususunda kö- devletimizin Sadrazamı Damat Ferit türüm ve cansız bırakmak ve devlet Paşa ve nazırlık görevinde bulunan ile ulusun yürüttüğü işleri ancak Adil Bey, Süleyman Şefik Paşa gibi yurdun esenliği ile ilgili noktada devlet adamları var. Yurdumuza uzlaştırmaktır. takım takım Bolşevikler girdiğini ve Tanrı’ya şükürler olsun, bu a- ulusal eylemin Bolşevik ayaklanma- macın gerçekleştirilmesinde artık sı olduğunu resmi olarak duyuran ve ulusumuz her türlü kötü davranışları yayan bu bedbaht kişilerdir. kırmış ve bütün yiğitliğiyle direnme 14 BD ŞUBAT 2020 azmini içeren adımını atmıştır. verce uyarmalarıma üstün tuttu. Yabancılar bile, ulusun yaygın Bugün o, her türlü kötülük, ha- gücünü ve ulusal iradesini, İstanbul inlik, güçsüzlük ve uyuşukluk içine Hükümeti’nin ise, tersine, ne denli daldıktan ve ulus da bütün olup bi- köksüz ve ulus ile ilgisi bulunmayan tenlerin gerçek yüzünü tam açıklıkla güçsüz bir heyet olduğunu çok iyi öğrendikten sonra, bize düşen görev, anlamıştır. Bunun üzerine, Mer- pek çabuk davranarak ulusun istek- zifon’u boşalttılar. Samsun’u da lerine uyacak yeni bir hükümetin iş boşaltmaya başladılar. İçişlerimize başına gelmesini sağlamaktır. Eğer ve Milli Mücadelemiz’e karşı taraf- bugünkü hükümet üyelerinin kişisel sız kalacaklarını söylüyorlar. İşte durumları ve canları için herhangi Milli Mücadelemiz’in, bağımsızlığı bir kuşkuları varsa, bugün için böy- sağlama yolunda elde edebildiği ilk le şeylerle uğraşmak düşüklüğünde sonuç budur. Milli Mücadele’den, bulunulmayacağına, pek saygın olan İstanbul’da Anayasa hükümlerine ulusumuz adına kendilerine iste- uyulmakla sonuç alınabilecektir. dikleri sözü ve güvenceyi vermeyi Şimdiki hükümetin, geniş ölçüde de ulusumuz yararı için gerekli bir iyi niyet beslediği sanısının ye- sayarız. Ama tuttukları yanlış yol- rinde olmadığını bildirmeme izin dan dönmemede ve dik başlılıkta vermenizi rica ederim. Ben, daha direnirlerse; bundan doğacak sonuç- Erzurum’dan, Ferit Paşa’ya gerçek ların sorumluluğu kendilerine ait durumu açıklayarak, ulusun gücüne olacaktır. ve iradesine karşı çıkacak hiçbir kuvvet kalmadığını yazmıştım ve şte, yaptığımız iyi niyetli girişim kendisine, karşı gelme ve engelleme İdolayısıyla bir kez daha ve son davranışını sürdürmemesi gerektiği- olarak, sayın kişiliğiniz gibi yüreği ni hatırlatmıştım. gerçekten yurt ve ulus sevgisiyle ve Bu aymaz ve zekâ yoksunu kişi, Padişaha sevgi ve bağlılıkla dolu o- buna yanıt vermemekle birlikte, lan ve kardeşlik anılarını her zaman Milli Mücadele’nin birkaç kişinin saygı ile taşıdığım kardeşim Abdül- kışkırtmasından doğduğunu ilân etti kerim Paşa Hazretleri aracılığıyla da ve bir çıkar tutkusu ile bilgisizlik- bildirmiş olmak, bizim için her türlü ten ve aymazlıktan doğan körlükle vicdan rahatlığının gerçekleşmesine iki yanı da kollayarak yerlerinde yaramıştır. • tutunabilecekleri yanlış kanısında [email protected] bulunan birkaç valisinin aldatıcı Gelecek Ay: Abdülkerim Paşa raporlarını, benim temiz ve yurtse- Zorlanıyor!

Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelâde politikacılıkla milleti parçalamak, hıyanettir. (1925) M. Kemal Atatürk

15 BD ŞUBAT 2020

Olur, olmaz! olda, ara sıra, uzun zamandan vazgeçerek, yeni bir arayışla Anka- Yberi göremediğiniz bir tanıdı- ra’ya yerleşmiş, kalmışlardır. Böylesi ğa rastlarsınız. Hal hatır sorduktan yaşanan olayların başlıca nedenleri- sonra ne zaman geldiğini öğrenmek nin başında, bazı ikinci derece idare istersiniz. Aldığınız cevap, “Bu amirlerinin gereksiz ve alaturka ne- sabah… Akşama döneceğim…” zaketidir. Olması mümkün olmayan şeklindedir. bir işe, “olmayacak” dememek için Böylesine ve bir günlük Ankara yarın, öbür gün sözlerini öne sürmek, ziyaretinin nedeni, hiç kuşkusuz, bir bunlar arasında bir gelenektir. iş takibi konusudur ve bu ziyaretçi Sanki kişiyi kara bir habere yavaş de küçük bir problemi çözmek için yavaş alıştırmak daha başarılıymış Ankara’ya gelmiştir ve akşama da gibi, bunlar, kendilerine başvuran- döneceğine inanır… ların zamanından ve kazançlarından Ertesi gün bu tanıdığa tek- çaldıklarının farkında değiller. Bu in- rar rastlarsınız. Söylediği akşam sanlar, kaybedilen zamanın önemini gidememiştir ama o konu o gün ke- henüz kavrayamamışlar. sinlikle sonuçlandırılacak ve kendisi Verilmiş bir karar ancak idam de o akşam mutlaka yola çıkacaktır. mahkûmlarından gizlenebilir. Sadece Bu nedenle size bir kez daha veda ölüm haberi bir sır olarak taşınır. eder ve ayrılırsınız. Toplumun yapısı da bunu kaldırmaya Fakat bir iki gün sonra aynı uygundur... tanıdığı şehrin sokaklarında yine gö- Başka işlerde, zaten önceden rürsünüz. O iyimserliğinden bir şey verilmiş olan bir kararı, sadece ki- kaybetmemiş halde, daima ilk trenle şiye doğrudan söylememek uğruna, döneceğinden emindir. günlerce ve hatta aylarca saklamak, Böylesi kaç kişi vardır ki, bir-iki dünkü memur zihniyetinden başka gün içinde dönmek düşüncesiyle An- bir husus değildir. kara’ya gelmiş, önce misafirhaneden Olur, Olmaz! otele geçmiş, daha sonra da otelden Herhangi bir konuda bir makama eve yerleşmiştir. başvuruda bulunan kişilerin alışmaya Bu yarım düzen iş adamlarını zorunlu oldukları ve duymak istedik- gördükçe inanın acımadan ge- leri bu iki kelimedir. • çemiyoruz. Bunlardan öylelerini Hâkimiyeti Milliye Gazetesi tanıyoruz ki, takip ettikleri işten 26 Ekim 1929 16 Gençliğin Dünyası BD ŞUBAT 2020 Kaya Boztepe

İleri Görüşlü

Olmakumhuriyetin ilk yıllarıdır... Burslu olarak bizzat CAtatürk tarafından yurt dışına gönderilmiş gençlerin bir kısmı mezun olmuş ve yurda dönmüşlerdir. Köşk’e ziyarete gelmiş gençler utangaç konuşmaya çekinir bur durumda bekleşmektedirler. Saygıdan ve minnetten Atatürk’ün yüzüne bile bakmaya çeki- nirler. İşte tam o sırada Çakmak gözlü, Nuri Conker’e seslenir... »

17 BD ŞUBAT 2020 “Conker, ben küçükken ne iş de bu ülke için canını verme! İşte yapardım?” böyle diyordu o telgrafı alan genç Nuri Conker oturduğu yerden Mahmut Sadi. hiç istifini bozmadan, kafasını bile Kim bu Mahmut Sadi derseniz kaldırmadan o Rumeli aksanlı davu- genç bir Tıp Fakültesi öğrencisi. Or- di sesiyle ortalığı yankılatır. dinayrus Profesör Dr. Mahmut Sadi “Kargaları kovardın bea!” Irmak. Daha sonra da Başbakan! Önce bir şaşkınlık sonra hafif İşte aynu buna benzer bir or- gülüşmeler olur. tamda gençleri rahatlatır Atatürk. Çünkü bilir o çocukların nasıl Ruhu gençtir, halktır, halk adamıdır çekindiklerini. Orta- çünkü. mı yumuşatmak ister. Öylesine ileri görüşlü u arada bilmeyenler planlıdır ki, o çocuklar Biçin, ilkokul kitap- Avrupa’ya gitmek için larında okutulan Atatürk Sirkeci’de vagonda otur- dayısının çiftliğinde dukları koltukta dizleri kargaları kovalardı tir tir titrerken son anda, hikayesinin aslını da son dakikada hepsine bir öğrenmiş oldunuz. Çan- telgraf göndermiştir. kaya’da Remziye devamlı Hisar tekrar edilen, ortamın yumuşama- sına sebep olan bir o- yundur bu. Halet Dün- Çambel yanın her yerinde Ord. Prof. Dr. Mahmut kadınlar ayrımcılığa uğrarken genç Cumhuriyet yurt dışına erkeklerle “Sizleri bir kıvılcım olarak beraber kadınları da gönderiyordu. gönderiyorum, alevler olarak geri Türkiye’nin illk kimyageri ve Ma- dönmelisiniz!” rie Curie’nin öğrencisi Remziye İlk defa yurt dışına çıkacak bu Hisar’dan, Hitit Kalesini ortaya çocukların nerede ne düşünüp nasıl çıkaran Halet Çambel’e, isimleri- korkacaklarını hesaplayan bir lider ni saymakla bitiremeyeceğim, ilk dünya lideri olmaz da ne olur? Gel dekan, ilk yargıç, ilk pilot kadınları- de gitme, git de orada çalışma, dön mız Cumhuriyet’in göz kamaştıran 18 BD ŞUBAT 2020 idealist öğretmenleriydi. Unutma- Ege rüzgârında Selanik’tir onun yalım ki henüz Fransa, Almanya, kokladığı. Gayri müslimleri, göç- İtalya, İsviçre’de bile kadının seçme menleri, vapurlar, tekneler, liman, ve seçilma hakkı yokken Türkiye bu lokantalar, kafeler, meyhaneler, şeh- hakkını gururla kullanıyordu. rin yapısı, entellektüel toplum ona Çok kısa bir zamanda ülkenin Selanik’i hatırlatır. Keyifli keyifli muhteşem bir çıkışa geçmesinin gezer, limana doğru yürür. ardındaki sır Atatürk’ün ileri görüş- Arkadaşlarıyla buluşur. lülüğü ve adama göre iş değil, işe göre adam seçmesiydi. Gençliği de böyleydi. Parasını son kuruşuna kadar kitaplara yatırıp geceleri battaniyesinin al- tından gizli gizli Namık Kemal okuyan, tarih, edebiyat, felsefe, ilim, yabancı gazete haber ve Eski İzmir (Konak meydanı) makaleleri takip eden Mustafa Kemal mezun olmuş, Akşam ne yapalım, oraya mı göreve başlamış ancak fikirleri ve gidelim, buraya mı gidelim derken duruşu yüzunden sürgün edilmiştir. devamlı gittikleri yerlerden biri olan Annesinden, ailesinden arkadaşla- Olimpos Gazinosuna gitmeye karar rından uzak yokluk içinde vatan için verilir. çarpışmış ve yolu tekrar o çok öz- Hoşca geçen zaman, kâh gülüp lediği Selanik’e düşmüştür. Annesi kâh efkârlandıkları masada Atatürk “Mustafa’m” diye sarılır gözü yaşlı. ileride neler olabileceğini, bolşevik O da anasının ellerinden öper. He- fikirlerin yayılmasından Kuzey men kendini dışarı atar, sahile iner. Afrika ve Arabistan yarım adasında olacaklara, İngiltere, Fransa, İtalya Atatürk İzmir’i neden çok se- ve Almanya ile ilgili konulara da ver bilir misiniz? değindikten sonra yarı şaka nasıl Doya doya ciğerlerinin en ücra iktidara geleceğini anlatır. İktidara köşesine kadar koklayarak çektiği geldikten sonra da o masada oturan- 19 BD ŞUBAT 2020 lara ne görevler vereceğini söyler. ran diğer iki kişi Nuri ve Salih ise Masadakiler; Fuat Bulca, Nuri Atatürk’ün hayat boyu hiç ayrılma- Conker, Fethi Okyar ve Salih Bozok yacağı en yakın iki dostudur. hayretle izler onu. Herkese görev Her üçü de Selanik’li olan bu bölümü yapıldıktan sonra, sıra Bo- kardeşten yakın dostlar ömürlerinin zok'a gelince, Salih der seninle hiç sonuna kadar hiç ayrılmayacaklar- ayrılmayacağız. “Seni kendime yâ- dır. Çanakkale’de ve özellikle de ver yapacağım.” Masadakiler sorar: Conk Bayırı’nda yaralanıp ölümden “Peki sen ne olacaksın?” dönen ancak büyük kahramanlıklar Yanıt kısadır: gösteren Nuri’ye Conker soyadını “Ben, size bu görevleri verecek bizzat Atatürk vermiştir. Atatürk’e adam olacağım.” Kemal diye hitap edebilen tek kişi- İleri görüş mü dediniz? dir. Atatürk onun biraz patavatsız, minnetsiz ve dobra halini çok sever. Sofrada o yoksa mutla- ka çağrlır. Bu görev genelde Kılıç Ali’nin- dir. Atatürk keyiflenir ve seslenir. “Çocuk bulun şunu ne yapar Eski Selanik bea”? Soyadını Fuat Bulca. Fikriye’nin dayısının yine Atatürk’ten, hikayesini ise oğludur. Bağımsızlık fikirlerini hiç Rumeliye yerleştirilen ilk evlad’ı sakınmadan söyleyebilen, sarayı Fatihan Türk boylarından olan Bo- açıktan eleştirebilen, Atatürk’ün en zok’lardan alan Salih ise ömrünün büyük destekçilerindendir. sonuna kadar hiç bir makam, mevki Fethi Okyar, yumuşak huylu, beklemeden Atatürk’ün yaverliğini görgülü, bilgili, eğitimli, Atatürk’ün yapmış, bir an bile yanından ayrıl- her zaman yanında olmuş, Malta’ya mamış, Atatürk’ün gözlerini hayata sürüldükten sonra yine Atatürk’ün yumduğu gün, “yaverin olmadan çabalarıyla serbest kalarak Kurtu- nereye gidiyorsun” diyerek silahını luş savaşına katılmak için soluğu ateşlemiş, intihara teşebbüs etmiştir. Ankara’da almış, onun en yakın Biz yine 1907’ye dönelim. dostlarından biridir. Masada otu- 1907 yılında genç bir Kolağası (Kı- 20 BD ŞUBAT 2020 demli Yüzbaşı) olan Mustafa Kemal duğu kadar yine lafını sakınmayan, bu arkadaşlarına bir harita çizer. eleştirisini yapabilen, inandıklarını Arkadaşları bakar ancak bir anlam ifade eden kimseleri sever. Yalaka- veremezler. Nedir bu diye sorarlar. lıktan, kendisinin övülmesinden hiç O da çizip gösterdiği haritayı işaret hoşlanmaz. ederek Misaki Milli sınırlarımız der. Aynı gibi. Haritanın o zamanki Osmanlı sınır- Kimdir Mahmut Esat Bozkurt? larıyla yakından uzaktan bir ilgisi Atatürk’ün yakın çalışma arka- yoktur. O zaman için arkadaşlarının daşlarından ve Türkiye’de hukuki anlam veremediği bu harita, gele- temellerinin atılmasında büyük kat- cekteki Türkiye haritasıdır. kılarda bulunmuş bir devlet adamı olan Mahmut Esat Bozkurt hak- üşünün lütfen, henüz Osmanlı kında bir çok şikayet gelmektedir Dİmparatorluğu hala ayakta 1. Atatürk’ün kulağına. Dünya Savaşı bile daha başlama- Mahmut Esat Bozkurt Ege ço- mış. Aradan 7 yıl geçtikten sonra cuğudur. Önce İstanbul Hukuk daha savaş başlayacak, o- sonra İsviçre’de Lo- nun üzerinden de 4 zan ve Freiburg yıl geçtikten sonra üniversitelerinde 1918’de Mondros öğrenim görmüştür. imzalanacak, iki sene Doktorasını kapitü- sonra barış anlaşması lasyonlar konusunda diye sadece Padişah ve tamamlamış, İz- Sarayını koruyup tüm mir’in Yunanlar ülkeyi paylaştıran, da- tarafından işgalinden ğıtan Sevr dayatması sonra herşeyi bıra- olacak, Milli Mücade- karak memleketine le’den başlayıp Lozan koşmuş, Kuva-yi ve Montrö ile sonuçla- Mahmut Milliye ve Kurtuluş nan bir mucizeye imza Esat Bozkurt Savaşı’na katılmış- atılarak bu harita yeni tır. Cumhuriyet’in kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanından sonra Mustafa Kemal’in haritası olacak. Haritada yer alıp da emriyle hukuk reformunun temel- sınırlarımıza katılamayan sadece lerini atan Profesör Mahmut Esat Hatay, Musul, Kerkük ve Trakya’da Bozkurt, “Cumhuriyet Savcısı” küçük bir bölge olacak. Kaldı ki A- kavramının yaratıcısıdır. Bu konu o tatürk’ün ömrü yetseydi Hatay gibi kadar çok ses getirmiştir ki, eninde diğer bölgelerde sınırlarımıza dahil sonunda şikayet olarak Atatürk’ün olacaktı. kulağına kadar gitmiştir. İleri görüşlü olmak böyle bir Cumhuriyet Valisi diye bir şey! Atatürk kendisi ileri görüşlü ol- kavram yoktur. Ya da Cumhuriyet 21 BD ŞUBAT 2020 Büyükelçisi. Cumhuriyet vekili, kucaklayan cumhuriyet adına he- hükümeti, yargıcı, emniyet müdürü sap soracak olan savcılardır. Onun veya içinde “Cumhuriyet” geçen içindir ki sadece savcılar için -cum- hiç bir makam yokken “Cumhuri- huriyet savcısı- denilmelidir.” yet Savcısı” kavramı da nereden Atatürk gülümser ve “Devam et çıkmıştır? Bozkurt” der. Atatürk izahat ister. Neden Savcılara “cumhuriyet savcısı” “Cumhuriyet Savcısı” Bozkurt? unvanının verilmesi ve bu unvanın “Cumhuriyet’i korumak için, içinin de “yetkiyle” doldurulması gerekirse herkesden, her makamdan işte böyle başlamış, Cumhuriyet’in hesap sormak için” der. “Devletin temelleri böyle atılmıştır. her kademesinde olanlar yanlış ya- Nasıl? Aynı günümüz gibi değil pabilirler. Hukuk dışına çıkabilirler. mi? • Onlara millet, devlet ve ikisini de [email protected]

Adalet, Hukuk ve Mahkemelerin Bağımsızlığı Atatürk’ün adalet hakkındaki sözleri insanın eşitliğini, saygınlığını ve gelişmesini esas alan bir adalet sisteminin temellerini atmıştır. O, herkesin hukuka saygı göstermesi gerektiğini, kendisi dahil hiç kimse- nin yasaların üzerinde işlem görme ayrıcalığına sahip olmadığını defalarca dile getirmiş ve yaşamı boyunca bu konunun takipçisi olmuştur. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk’ün adaletle ilgili özlü sözleri sayfamızda derledik. • Her şey kanun yapmaktan ibaret değildir. Aksine herşey o kanunları uygulamak ve uygulattırmaktan iba- rettir. Uygulayan, yerine getiren, daima karar verenden daha kuvvetlidir. Bir hükümet, ancak adalete dayanabi- lir. Bağımsızlık, gelecek, özgürlük; her şey adaletle vardır. • En yeni yasalarla donanmış olan adliyemizin doğru görüşü ve adaleti uygula- mak için gösterdiği dikkat, milletin huzur ve düzenini korumaya yeterli ve güçlüdür. • Özgürlüğün de eşitliğin de adaletin de kaynağı ulusal egemenliktir. • Her halde dünyada bir hak vardır. Ve hak kuvvetin üstündedir. • Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olun- maz. • Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürri- yetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.“Zamanın değişmesiy- le hükümlerin değişmesi inkâr olunamaz kuralı” adlî politikamızın temelidir. 22 Bilmek Gerek BD ŞUBAT 2020 A. Erdem Akyüz

Atatürk ve Bir Cuma Hutbesi

Bir kısım kaynaklara göre Kuranı Kerim Türkçe’ye ilk kez 1338 yılında Çağatay lehçesiyle çevrilmiştir. İlk Türkçe Hutbe’nin ise 1905 yılında Rusya’nın Orenburg şehrinde okunduğu söylenir. ürkiye’de ilk Türkçe hutbe 1911 yılında Bursa’da Hüdavendigâr Ca- Tmisinde okunmuştur. Daha sonra, Türkçe hutbe konusu 25 Şubat 1925 tarihinde TBMM’de bir gurup milletvekili tarafından gündeme getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde Kuran’ın ilk kez Türkçe okunması 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul Yerebatan Camisi’nde gerçekleştirilmiştir. » 23 BD ŞUBAT 2020 Bunun ardından Hafız Burhan, camilerde Türkçe ezan okunmuş- Hafız Kemal ve Hafız Rıfat gibi tur. Macar gezgini İgnaz Kunoş’un devrin ünlü hafızları çeşitli cami- anılarında, 1885 yılında İstanbul’u lerde Türkçe mukabele okumaya ziyaretinde bazı camilerde Türk- başlamışlardır. Aynı yıl 3 Şubat’a çe ezan okunduğu bilgileri yer rastlayan Kadir Gecesi’nde Aya- almaktadır. sofya’da otuz hafızın Mevlüt ve Türkçe Kuran okuması büyük bir ir çok ve değişik kaynaklarda heyecan yaratmış, elli bini aşkın Bgeçen, aşağıda nakledeceği- insan Ayasofya ve çevresini doldur- miz; Atatürk’ün Cuma hutbesi ile muş, radyodan naklen yayınlanan ilgili görüş ve çalışmaları ise ibretle program ise bütün yurtta büyük okunacak, ders ve örnek alınacak bir coşku ile izlenmiştir. Günlük niteliktedir: gazeteler “Türkçe Kuran okunan “1932 yılı Aralık ayında bir gün, camiler dolup taşıyor. Dün de bir Gazi’nin sofrasında değişik meslek çok camilerde güzel sesli hafızlar guruplarından bir çok konuk vardır. Türkçe Kuran okudular.” manşetleri Gazi yanında oturan Salih (Bozok) ile çıkmıştır. Bey’e dönerek sorar, “Çocuk, yarın Atatürk ve günlerden ne?” Salih Bozok “Cuma, Paşa Hazretleri!” “Yarın Hacı- bayram Camisi’nde Cuma hutbesini kim okuyacak?” Salih (Bozok) Bey şaşkınlığını saklamaya çalışarak cevap verir, “Bilemiyorum Paşa Hazretleri.” “Peki. Şimdi bi- rini gönder caminin İlk Türkçe ezan ise 30 Ocak hocasını buraya davet edelim, misa- tarihinde Hafız Rıfat tarafından, firimiz olsun.” İstanbul Fatih Camisi’nde okun- Gecenin oldukça geç bir saatin- muştur ancak Türkçe ezan konusu de ve soğuk havada, bir araba temin Türkiye’nin gündemine ilk kez edilir. Hoca köşke getirilir. Mustafa Atatürk zamanında girmemiştir. Kemal, Hoca Efendi’yi güler yüz- Osmanlı’da da 1880 yıllarında bazı le karşılar, masasına buyur eder, 24 BD ŞUBAT 2020 karşısına oturtur. Hoca’ya yakınlık çıkmış olan bu millete anlatacağınız gösterir, portakal suyu ikram eder, başka şeyler de var. Asırlardan beri, halini, hatırını sorar. kara cehalet içinde bırakılan bu asil Nihayet sıra Gazi’nin, Hoca’ya halka, gerçekleri ve doğruları anlat- sormak istediği esas soruya gelir. mak sizin esas göreviniz olmalıdır. “Hoca Efendi, yarın günlerden Camiler yalnız dinin değil, siz aydın Cuma. Cuma hutbesinde vatandaş- hocalar sayesinde, doğruların, ger- larımıza neler anlatacaksınız?” çeklerin, güzelliklerin konuşulup, Hoca hiç beklemediği bu soru tartışılıp öğrenildiği ilim ve irfan karşısında biraz şaşırır, ama belli ocakları olmalıdır. Böyle olmasını etmemeye çalışır. Şaşıran sadece da sizler sağlayacaksınız. Binlerce Hoca değildir. Sofranın konukları şehidimizin canları pahasına elde da aynı durumdadır. Hoca kendini ettiğimiz hürriyet ve bağımsızlığı- toparlar ve cevap verir. mızın, cumhuriyetimizin, el birliği “Cennetten ve cehennemden ile elde ettiğimiz devrimlerimizin bahsedeceğim.” “Güzel… Başka ne- “Hoca Efendi, ler anlatacaksınız?” “Günahtan, sevaptan camiler yalnız bahsedeceğim.” dinin değil, siz Hoca Efendi zekidir, ama Gazi de ısrarlıdır. aydın hocalar “Başka, başka neler sayesinde, anlatacaksınız Hoca Efendi?” doğruların, gerçeklerin, “Haramdan, helâl- güzelliklerin konuşulup den bahsedeceğim.” Gazi, Hoca Efen- tartışıldığı öğrenildiği di’den beklediği ve ilim ve irfan ocakları istediği cevabı alama- mıştır. Sofradakiler de olmalıdır.” Gazi’nin ısrarını anla- yamamışlardır. Salon bir sessizliğe nimetlerini halkımıza sizler anlat- bürünür. mayacaksınız da kimler anlatacak? Gazi sessizliği bozar. Eski harflerin gidip yeni harf- “Hoca Efendi, elbette bunları lerinin geldiğini, okkanın gidip, anlatacaksınız. Halkı hurafe ve saf- kilonun geldiğini, arşının gidip met- sataya karşı uyaracaksınız. Bu sizin renin geldiğini, takkenin, cübbenin asli göreviniz. Ama bir başka göre- gidip medeni kıyafetin geldiğini, viniz daha var ki, bu sizin ve sizin mecellenin gidip Medeni Kanun’un gibilerin esas görevidir. Savaştan geldiğini halka sizler anlatmayacak- 25 BD ŞUBAT 2020 sınız da kimler anlatacak? Hoca; yeni, şık ve modern giy- Hoca dahil herkes, başı önünde sisi ile minbere çıkar, Çok güzel bir düşünceye dalmıştır. Hoca Efendi vaaz verir. Kurtuluş Savaşı’ndan, yarı üzgün, yarı mahcup hafifçe ba- yapılan devrimlerden ve onların ni- şını kaldırır: “Haklısınız Paşa Hazretleri!” Mustafa Kemal’in yüzü tekrar güler. “Hadi Hoca E- fendi, göreyim seni. Cumhuriyetimizin ge- leceği, devrimlerimizin korunması açısından sizlere büyük görevler düşüyor. Başta Hoca Efendi olmak üzere, Salih ve Ruşen beyler salondan çıkarken, Gazi, Salih Beye dönerek bir baş- ka isteğini iletir. “Salih Bey, hemen şimdi benim metlerinden tek tek bahseder. terzime haber verin, acele gelsin. Anlattıkça coşar, coştukça anla- Hoca Efendi’ye güzel bir elbise tır. Dinleyiciler öylesine etkilenirler diksin. Cuma Hutbesi’ne yetiştirsin. ki, gözyaşları alkışlara karışır. Ho- Hoca Efendi için bir çift siyah iskar- cayı herkes içtenlikle kutlar. pin ve siyah bir pardösüyü de temin Bu hoca Sürmeneli Osman etmeyi unutmayın.” Hoca’dır. Atatürk ve devrimlerinin bir numaralı savunucusu olarak rtesi gün Cuma günü öğle ömrünün sonuna kadar görevini Ehutbesinde, bir önceki akşam yapmıştır.” Çankaya Köşkü’nde bulunan bütün İçinde bulunduğumuz 2020 yı- misafirler tam kadro bir halinde lında, 1932 yılından alacağımız çok camiye Hoca Efendi’yi dinlemeye ders ve örnekler vardır.• gelmişlerdir. [email protected]

Bizim dinimiz en mâkul ve en tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lâzımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. (1923) M. Kemal Atatürk

26 Kurtuluş Savaşından BD ŞUBAT 2020 Zeki Sarıhan

ürkiye'nin Kurtuluş Mısır’dan TSavaşı yıllarında bü- tün sömürgeler gibi Mısır Kurtuluş da kaynıyordu. Mısırlıla- rın büyük mücadeleleri sonunda İngilizler, 28 Savaşı’na Şubat 1922'de Mısır'ın bağımsızlığını tanımak Yardımlar zorunda kaldılar.”

27 BD ŞUBAT 2020 Bağımsızlık savaşı veren olmak üzere Müslüman ülkelerde milletler, kulaklarını birbirlerine de yankı bulmaya başlamıştı. Müs- dikmişlerdi ve bir ülkedeki mücadele lüman ve ezilen dünyanın gözünde diğer sömürge halklarına da cesaret Türkiye Kurtuluş Savaşı bir proje ve veriyordu. Bu ülkelerden biri de niyet olmaktan çıkmış, ciddi bir olgu Mısır’dı. haline gelmişti. Kurtuluş Savaşı basınında Gene Tevhidiefkâr’ın 10 Ara- Mısır’la ilgili haberler hiç eksik lık 1921 tarihli sayısında Mısır’ın olmamıştır. O yıllarda Türklerle her tarafında yardım toplandığı Mısırlıların dayanışmasını ele alan belirtilmektedir. bir kitap var mıdır? Yoksa bu bir eksikliktir. Bileziklerine kadar… Bu yazıda yalnızca Kurtuluş Sa- 5 gün sonraki sayısı olan 15 Ara- vaşı yıllarında Mısır’dan Türkiye’ye lık 1921 tarihli sayısında aynı gazete, gönderilen para yardımlarıyla ilgili “Mısırlı kardeşlerimizin Anadolu’ya birkaç gazete haberini aktarmakla yardımları: Mısırlı dindaşlarımızın yetineceğim. kadınları ve çocuk- Bunlardan altısı Tevhidiefkâr Gazetesi: ları bile Anadolu 1921, altısı ise 1922 “Mısırlı dindaşlarımızın için bileziklerini ve- yılına aittir. kadınları ve çocukları recek kadar yüce bir 12 Kasım 1921 şefkat ve dayanışma tarihli Tevhidiefkâr bile Anadolu için hissi gösteriyorlar.” gazetesi, “âlemi bileziklerini verecek diye yazmıştır. İslam’ın Anadolu kadar yüce bir şefkat Vakit gazetesi 16 Gazilerine Yardı- Aralık 1921 tarihli mı” başlığı altında ve dayanışma hissi sayısında “Mısırlı verdiği haberde, gösteriyorlar.” din kardeşlerimizin “Hintli, Mısırlı din- gazilerimize yardı- daşlarımız Anadolu yaralı, muhtaç mı: 32 sandık eşya” diye yazmıştır. ve savaşçılarına her türlü bağışta Ankara’da çıkan Anadolu’da bulunuyor.” demektedir. Yenigün gazetesi de 28 Aralık 1921 tarihli sayısında Mısır Hilali 32 bin İngiliz Lirası Ahmerinin Anadolu’ya 37.250 lira Aynı gazete, 21 Kasım 1921 ta- gönderdiğini yazmıştır. rihli sayısında Mısır’da Anadolu için 32.000 İngiliz Lirası toplandığını Mustafa Kemal Paşa’nın haber vermektedir. Bu tarih, Sakarya Teşekkürü Savaşı’nı izleyen günlere aittir. 1 Ni- Mustafa Kemal Paşa’nın Mısır san 1921’de kazanılan İkinci İnönü Hilali Ahmerine teşekkür yazısı İk- Savaşı’ndan sonra Anadolu Gazileri- dam, Peyamı Sabah ve Tevhidiefkâr ne Yardım kampanyası başta İstanbul gazetelerinin 8 Ocak 1922 tarihli 28 BD ŞUBAT 2020 sayılarında aynı gün baskılarına rağmen yer almıştır. Mustafa Mısırlıların Anadolu’ya Kemal Paşa, 5.200 maddi yardımlarının İngiliz Lirası karşılığı sürdüğünü gösteriyor. 37.250 Osmanlı lirası- “Kardeş Yardımları” nın geldiğini bildirerek başlıklı haberde Mı- bunu ve devam edecek sırlıların Anadolu’ya yardımları derhal ye- 20.760 Mısır Lirası rine göndereceklerini gönderdiği yazılmıştır. yazmıştır. 25 Haziran 1922 10 Şubat 1922 ta- tarihli İkdam gazetesi, rihli İkdam gazetesi, muhtemelen aynı ha- Mısır Hilali Ahme- beri, Mısır’dan gelen ri’nin Türkiye’deki gazetelerin yazılarına savaşçılara ulaştırılması dayandırarak şöyle için İstanbul Hilali yazmıştır: Ahmeri’ne üç defa pa- “İstanbul’a gelen ra yardımı gönderdiğini. 20 Aralık 1921 tarihli son Mısır gazetelerine 5.140 İngiliz Lirası olan Tevhidiefkâr gazetesinden göre, Mısırlı Müs- bu paranın piyasa değerinin 35.000 lümanlar, Anadolu için 20.767, lira olduğunu yazmıştır. İstanbul’daki yetimler için ise 955 Ankara Hükümeti’nin yayımladı- Mısır Lirası yardım topladılar.” ğı Matbuatı Ecnebiye Hulasaları’nın 10 Şubat 1922 tarihli Azadii Şark on olarak maddi yardımla ilgili gazetesinden aktardığına göre, İngi- Solmamakla birlikte onun kadar liz Hükümetinin Mısır Millî Partisi değerli başka bir kardeş dayanışması üyesi Ali Fehmi Kemal’i sürmesi ü- haberin yer verelim: zerine İngiltere’nin Mısır politikasını “Büyük Zafer’den hemen sonra anlatan bir yazı yayımlamıştır. Yazı- Fransa’nın Toulouse kentinden Mısır da “İngilizler, 15 milyon Mısırlının Derneği, ‘Doğu’nun kahramanı’ Ga- kalbine nüfuz etmiş hürriyet sedasını zi Mustafa Kemal Paşa’yı kutlamıştır. söküp atamaz” denildikten sonra Aynı şehirde Mısırlı öğrenci bir İngilizlerin Mısır halkının Anadolulu genç, telgrafında Türk Ordusunun kardeşlerine yardımını, Halifelik zaferinden bir Mısırlı olarak büyük makamına bağlılıklarını görüp buna bir sevinç duyduğunu, silahaltına kızdıkları yazılmıştır. çağrılırsa kendisi ve arkadaşlarının Türk Ordusunda şehit olmaktan onur Bu kez de 20.760 Mısır Lirası duyacağını bildirmiştir.” (Bilal N. Adana’da yayın yapan Yeni Şimşir, Atatürk’le Yazışmalar, C. 1, Adana’nın 21 Mayıs 1922 tarihli s. 267) • sayısında yer alan haber, İngilizlerin [email protected] 29 BD ŞUBAT 2020 Düşler ve Düşünceler Yahya Aksoy Atatürk ve Ekonomi “Tarih,ulusların yükseliş ve çöküş nedenlerini araş- tırırken birçok siyasal, sosyal durumları sayıp döker, ama bir ulusun doğrudan doğruya yaşa- ması ile, yükselmesi ile, çözülüp çökmesiyle yakından orantılı ve ilgili olan, o ulu- sun ekonomisidir.” Gazi Mustafa Kemal

azi Mustafa Gkemal,17 Şubat 1923 tarihinde,ülke- miz ekonomisine yön veren ve bize ışık tutan İzmir İktisat Kongre- si’nin açılış söylevine şu ifadelerle başlamıştır: “Sevgili Türkiye’mizin ekonomi alanında da yük- selme nedenlerini arayıp 30 BD ŞUBAT 2020 bulmak gibi u- lusal ve kutsal bir amaç için bugün bura- da toplanmış olan sizlerin, siz sayın halk temsilcilerinin karşısında bu- lunmaktan çok mutluyum...” Her konu- da ülkemizin Birinci İzmir İktisat Kongresi ile Savaştan yeni çıkmış bir ülkede durumunu ve ekonominin sahip oldukları ve olmadıkları belirlenmiş, ekonomik ulusumuzun hedefler tayin edilmiş, karma ekonomi modelinin temelleri isteklerini bir hazırlanmıştır arada düşüne- rek planlarını uygulamaya koyan lerde ekonomi ve tarım politikaları Atatürk, kongreye katılan halk tem- ile savaş stratejileri arasındaki ya- silcilerine şöyle seslenmiştir: kın ilişkilere değinerek doğru ve “Arkadaşlar! Sizler, doğrudan yanlışları örneklerle anlatan Ata- doğruya ulusumuzu yoğuran halk türk, “iç durumun dayanamayacağı sınıflarının içinden geliyorsunuz; serüvenlere girişilmemek gerektiği- onların seçtiği kimseler olarak ne” değinmiştir. buradasınız. Böylece ülkemizin ve “Türk ulusu, uzun seferler yap- ulusumuzun durumunu, isteğini makla, savaş alanlarında ölmekle, yakından biliyorsunuz. Herkesten alınan ülkelerin kendisini ve halkını daha iyi biliyorsunuz. Sizin söyle- beslemekle, onlara bekçilik etmekle yeceğiniz sözler, alınmasını gerekli kendi kendini tüketiyordu. Bu yüz- göreceğiniz kararlar, doğrudan dendir ki ulus, kendi evinde, kendi doğruya halkın dilinden söylenmiş yurdunda, kendi yaşaması için ge- sayılacaktır. Bu, doğrunun ve ger- rekli alanlarda çalışmaktan yoksun çeğin ta kendisidir. Çünkü halkın kalıyordu...” sesidir.” “Türkiye’nin gerçek sahibi ve e- “Yeni Türkiye’mizi lâyık olduğu fendisi, gerçek üretici olan köylüdür. yüksek düzeye ulaştırabilmek için O halde herkesten daha çok refah, ,en çok ekonomimize önem vermek mutluluk ve servete hak kazanmış durumundayız. Zamanımız tümü ile ve lâyık olan köylüdür.” Mustafa bir ekonomi döneminden başka bir Kemal (1922) şey değildir...” “Milletimizin büyük çoğunluğu Konuşmasında, geçmiş dönem- çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya 31 BD ŞUBAT 2020 yüzünde bulunmayacaktık.” di- lar, az zamanda sönüp giderler.” yen Mustafa kemal (1923), kılıç “Hepimizin isteği odur ki bu kullanan ve sabana sarılan ülkeler ülkenin yurttaşları, ellerinde ör- arasındaki farka örnekler vermiştir: nekleriyle tarımın, tecimin, sanatın, “...Fransızlar Kanada’da kılıç çalışmanın, yaşamının bir temsilcisi sallarken oraya olsun. Ve artık bu İngiliz çiftçisi yerle- ülke böyle yoksul şivermiştir. Bu uygar görünen ve hor sapanla dövüşçü görülen değil, zen- kılıç savaşında en ginlikle parıldayan son kazanan saban bir yurt, bir varlık- olmuştur. Saban, lılar ve çalışkanlar Kanada’yı elinden yurdu olsun, bu almıştır... Kılıç kul- yenilikler uygulan- lanan kol yorulur, dıkça yurdumuz saban kullanan kol verimlerle aydınlık- gün geçtikçe daha da larla dolsun.” güçlenir,güçlendikçe “Milletin çift- de daha çok toprağı çisiyle, esnafıyla, alır ve işler...” tüccarıyla, bütün “...Ulusun e- köylüsüyle güvenine gemenliğini eline Atatürk: eriştikçe ileri, daima almaması yüzünden, “Türkiye’nin ileri, korkusuz ileri geçirdiği dünya yürüyecek, bütün saf savaşında, değerli gerçek sahibi ve ve büyük ruhlu hal- çocuklarımızdan top- kın benimle beraber lanmış ordularımızın efendisi, gerçek geldiğini bilerek ka- Galiçya’da, Roman- üretici olan rarlılıkla daima ileri ya’da, Makedonya’da, yürüyeceğim.” Kafkas Dağlarında, köylüdür.” Bugün dünya Sina Çöllerinde katlandığı zahmet- ülkelerinin düştüğü ekonomik, si- leri ayrıca belirtmeli...” yasal ve askeri sorunlar karşısında, büyük azim ve ruh sahibi halkımıza tatürk, ekonomideki gelişme- önderlik ederek, bütün alanlarda Aleri temel gerçek ve en güçlü daima ileri giden Mustafa Kemal A- silah olarak değerlendirmiştir: tatürk’ü, ülkemize ve tüm insanlığa “Siyaset ve askerlik alanındaki ışık tutan örnek bir dünya lideri o- zaferler, ne kadar büyük olurlarsa larak, İzmir İktisat Kongresi’nin 97. olsunlar ekonomik kazançlarla yılında rahmet, minnet ve özlemle taçlandırılmazlarsa ortaya çıkan anıyoruz. • zaferler ayakta kalamaz, tutunamaz- [email protected] 32 Yılmadan Yorulmadan BD ŞUBAT 2020 Dr. Cihangir Dumanlı İzmir İktisat Kongresi Cumhuriyetin İlk Yılında Bir Sivil Toplum Örgütlenmesi.

üyük Atatürk kurduğu devleti Kongrenin toplandığı zamanda Bkalıcı kılmak, Osmanlı İmpara- bağımsızlık savaşı yeni kazanıl- torluğu’ndan alınan ağır ekonomik mış, Lozan barış görüşmelerine mirasın yükünü hafifletmek ve Türk ara verilmiş, cumhuriyet henüz milletinin huzur, mutluluk içerisin- ilan edilmemiştir. Fakat büyük de kalkınmasını sağlayacak esasları önder Lozan Barış Antlaşması’nın tespit etmek maksadıyla 17 Şubat-4 bizim isteklerimiz doğrultusunda Mart 1923’te İzmir’de geniş katı- sonuçlanacağından, kapitülasyon- lımlı İktisat Kongresi toplamıştır. ların tamamen kaldırılacağından 33 BD ŞUBAT 2020 ve cumhuriyetin ilan edileceğinden nın bu günkü yöneticiler tarafından emindir. okunması, anlaşması ve uygulanma- Kongreye işçi, sanayici, esnaf, sında büyük yarar vardır tüccar ve köylülerden oluşan 1135 1914’te yürürlükteki fiyatlara kişi katılmış kurulan yeni devletin göre milli gelir 24.107 milyon ku- ekonomi politikasının nasıl olması ruştur. Bunun 13.060 milyon kuruşu gerektiğini kendi sınıf çıkarları (yarısı) tarımsal gelirdir. Kişi başına açısından değerlendirmişler ve öne- milli gelir ise 1,072 kuruştur. Gelir rilerini sunmuşlardır. Bu bakımdan dağılımı adaletsizdir.2 Dört yıl süren konferans tam bir sivil toplum ör- büyük savaş bu tabloyu daha çok gütlenmesidir. bozmuştur. TBMM başkanı Atatürk, ekono- mi politikasını kendisi saptayabilir, hükümete hazırlatabilir, gereken Türk nüfus yasaları TBMM’den çıkartabilirdi. yıllardır savaşlarda Böyle yapmamış, açış konuşma- eritilmiş, sında vurguladığı gibi “Milletimizi oluşturan halk sınıflarının içinden gayrimüslim gelen memleketimizin ve milletimi- azınlıklar zin halini, ihtiyaçlarını, emellerini, yabancılarla üzüntülerini yakından bilen”1 tem- silcilerin görüşlerine başvurmuştur. işbirliği yaparak Kongre başkanlığına Manisa zenginleşmişlerdi. sanayi temsilcisi Kazım Karabekir getirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Osmanlı’dan Alınan son yıllarında, 20. yüzyılın başında Ekonomik Miras nüfusun 3/4’nü Müslüman-Türkler Bağımsızlık savaşı ile kurulan oluşturmakta kalanı gayrimüslim yeni devlet (1921 anayasasındaki azınlıklardan oluşmakta idi. Buna ismi ile Türkiye Devleti) Osmanlı rağmen sanayinin ancak %15’i İmparatorluğu’ndan çok olumsuz Türklerin elinde idi. Emek gücünün bir ekonomik miras devralmıştır. %15’ini de Türkler oluşturuyordu.3 Atatürk bu durumu ve nedenlerini Geri kalan çoğu Rum olmak üzere iktisat kongresinin açış konuşmasın- gayrimüslim azınlıkların kontro- da ayrıntılı olarak anlatmıştır. lünde idi. 19. yüzyıl sonlarındaki Atatürk’ün 17 Şubat 1923’te savaşlar, Birinci Dünya Savaşı İzmir İktisat Kongresi’ni açış ko- ve Lozan nüfus mübadelesinden nuşması tam bir ekonomi tarihi sonra Rum ve Ermeni nüfus azal- dersi niteliğindedir ve bu güne de mış olmasına rağmen onlardan ışık tutmaktadır. Anılan konuşma- kalan sanayi Türklerin yönetimine 34 BD ŞUBAT 2020 geçmemişti. Çünkü Türkler yeterli bilgi ve yönetim dene- yimine sahip değildi. Türk nüfus yıllardır savaşlarda eritilmiş, gay- rimüslim azınlıklar yabancılarla iş- birliği yaparak zenginleşmiş- lerdi. Yabancı Atatürk İzmir İktisat Kongresi'nde (17 Şubat 1923) devletlere verilen kapitülasyonlar getirilmişti.”5 devleti sömürge haline getirmişti. “Bir devlet ki kendi halkına Fakirleşen büyük halk kitleleri dev- koyduğu vergiyi yabancılara koya- letin istediği vergiyi ödeyemez hale maz, gümrük vergilerini memleketin gelmişti. ihtiyaçlarına göre düzenlemekten Atatürk’ün açış konuşmasındaki yasaklıdır, yabancılar üzerinde sözleri ile “Taç sahipleri yöneticiler, yargı hakkını uygulamaktan mah- saraylar, Babıaliler mutlaka büyük rumdur. Böyle bir devlete elbette gösterişe şana sahip olabilmek onu bağımsız denilemez.”6 devam ettirtebilmek, zevk ve tut- kularını sağlayabilmek için her ne Kongre pahasına olursa olsun para bulmak Milli bir devlet kurulduğuna çaresine düşmüşlerdir. O çareler de göre ekonominin de milli olması borçlanmışlar olmuştur. Borçlar o zorunluluğu vardı. Kongrenin amacı kadar kötü şartlar içinde yapılmıştır milli ekonomiyi hayata geçirmekti. ki bunların faizleri bile ödenemez Kurtuluş savaşının başlangıcın- olmuştur. En sonunda bir gün dan itibaren tam bağımsızlığı hedef Osmanlı devletinin iflasına karar edinmiş yeni devletin her şeyden verilmiş, başımıza Genel Borçlar önce ekonomik bağımsızlığı elde (Duyunu Umumiye) belası çökmüş- etmesi zorunluydu. Yıllardır savaş- tür.” 4 larda yıpranmış bir halkın ve harap Yine Atatürk’ün sözleri ile “Os- olmuş bir ülkenin onarılması, refah manlı ülkesi yabancıların serbest düzeyinin yükseltilmesi ve yenden bir sömürgesinden başka bir şey sömürge durumuna düşmemek değildi. Osmanlı halkı içinde Türk için güçlü bir ekonomi gerekli idi. milleti de tamamen esir bir duruma “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar 35 BD ŞUBAT 2020 büyük olurlarsa olsunlar ekonomik nı devlet yapmalıdır. Amaç kişilerin zaferlerle taçlandırılmadıkça de- zenginleştirilmesiyle devleti kalkın- vamlı olmaz, az zamanda söner”di.7 dırmak, yabancı girişimcinin yerine İktisat kongresinin amacı yerli özel girişimciyi koymaktır. Atatürk’ün deyimi ile “Aziz Millî ekonomiden kasıt zaferden Türkiye’mizin iktisadi yükselme önce yabancıların ve azınlıkların gereklerini aramak ve bulmak gibi elinde bulunan ekonomik güçlerin vatani, hayati ve milli kutsal bir bu kez yerli tüccar ve eşrafa transfe- amaçtır.” rinden ibarettir. Kongre “Uzun ihmallerle ve Kongre yabancı sermayeye derin ilgisizlikle geçen yüzyılların kapıyı kapatmamıştır. Kanunları- iktisadi bünyemizde açtığı yaraları mıza uymak ve çıkarlarımıza aykırı tedavi etmek, tedavi çarelerini ara- hareket etmemek koşulu le yabancı mak ve memleketi bayındırlığa milli sermaye gelebilecektir. bir rahata, mutluluğa ve servete Kongrenin sonunda 12 maddelik ulaştıracak yolları bulacaktır.”8 bir “Misak-I İktisadi” (ekonomik Kongreye çeşitli ekonomik sı- ant) yayınlanmıştır. Önemli madde- nıf temsilcileri katılmakla birlikte leri şunlardır: kararlara Rum ve Ermenilerden • Türkiye halkı milli hâkimi- ticareti devralan İstanbul ticaret yetini kanı ve canı pahasına elde burjuvazisinin ağırlığı damga vur- ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez. muştur. • Bütün çalışma, memleketi eko- nomik olarak yükseltmek amacına ongre sonucunda ortaya çıkan yöneliktir. Kana fikir şudur: Kalkınma için • Türkiye halkı çok çalışır; za- sermaye gerekir. Oysa sermaye manda, servette ve ithalatta israftan yabancıların ve azınlıkların elinde- kaçınır. dir. Milli ekonomi için sermayenin • Hırsızlık, yalancılık, tembellik Türklere geçmesi gerekir o halde ve ikiyüzlülük en büyük düşmanla- devlet eliyle milli sermayedarlar rımızdır. teşvik edilmelidir Ancak kısa za- • Türk, her yerde hayatını kaza- manda kalkınmak zorunda olan nabilecek şekilde yetişir fakat her Türkiye’nin ekonomisi “bırakınız şeyden önce memleketinin malıdır. yapsınlar, bırakınız geçsinler” Kongrede ayrıca: anlayışına dayalı liberal modele • Bütçenin önemli bir gelirini bırakılamaz, devlet yönlendirici ve oluşturan fakat köylüye büyük yük müdahaleci olmalıdır. olan aşar vergisinin kaldırılması; Sonuç olarak yatırımlarda ön- • Ziraat Bankası sermayesinin celik özel sektörde olmalı, özel hükümetçe başka maksatlarla kulla- sektörün yapamadığı veya yapmak nılmaması; istemediği büyük altyapı yatırımları- • Ekonomi eğitimine ve uy- 36 BD ŞUBAT 2020 gulamalı tarım eğitimine önem desteği ile milli sermayedarlar oluş- verilmesi; turulacaktır. • Keşfedilen madenlerin iş- • Lozan Barış Antlaşması’nda letmesinin tercihan milli kişi ve kapitülasyonların tamamen kaldı- kuruluşlara ihale edilmesi, rılması kongrede öngörülen milli • Kendi limanlarımızda kendi ekonominin önünü açmıştır. bayrağımızdan başkalarının ticaret yapamaması (kabotaj hakkı), • Memlekette yeteri kadar üreti- Cumhuriyetin len malların ithalinin kısıtlanması, • “Amele” yerine “işçi” deyimi- kurucuları yeni nin kullanılması, devletin tam bağımsız • Milletvekili ve belediye se- olabilmesinin şartının çimlerinde mesleki temsil usulünün getirilmesi, ekonomik bağımsızlık • Günde 8 saat çalışma ve olduğunu görmüş sendika hakkının tanınması benim- ve milli bir ekonomi 9 senmiştir. oluşturmaya önem Sonuç Ve Değerlendirme: vermişlerdir. • Cumhuriyetin kurucuları yeni devletin tam bağımsız olabilmesinin şartının ekonomik bağımsızlık ol- • Kongre kararları 1930 yılına duğunu görmüşler ve henüz Lozan kadar ekonomiye yön vermiş, bu görüşmeleri sonuçlanmamışken mil- tarihten sonra devletçi ve planlı li bir ekonomi oluşturmaya önem ekonomi benimsenmiş, üretim eko- vermişlerdir. nomisine geçilerek kısa zamanda • Yeni devletin ekonomi poli- ”Türk mucizesi” denilen büyük kal- tikasını tepeden inme değil, tüm kınma sağlanmıştır. toplum kesimlerinin katılımı ile • Kongrenin yapılış tarzı ve alı- saptamışlardır. nan kararların bazıları günümüzdeki • Kongre kararlarında İstanbul ekonomik problemlerin çözümü için ticaret burjuvazisinin ağırlığı etkili de yararlı olabililecek dersler içer- olmuştur. mektedir. • • Seçimlerde mesleki temsil, [email protected] sendika hakkı, 8 saat çalışma gibi Kaynakça: 1- Atatürk’ün Söylev Ve Demeçleri, Atstürk Araştırma zamanın ilerisindeki haklar kabul Merkezi Ankara, 2006 s.467 2- Suna Kili, Atatürk edilmiştir. Devrimi, Türkiye İş Bnkası, 2011, S69 3- Gülten Kazgan,Tanzimttan 21. Yüzyıla Türkiye Ekonomisi,, • Kongre sonunda “devlet mü- İstanbul Bilgi Niverstesi Yayını, İstanbul, 2017i, s.41 dahalesini içeren liberal ekonomi 4- Söylev Ve Demeçler, s. 470 5- Söylev Ve Demeçler, s. 470 6- Söylev Ve Demeçler, s. 470 7- a.g.e. 8- Söylev politikası” öne çıkmıştır. Devlet ve demeçler 9- Afet inan İzmir İktisat Kongresi türk 37 BD HAZİRAN 2019 Gözün Sözü Cemal Tahsin

38 Otopsi BD ŞUBAT 2020 Cengiz Özakıncı Dersim Dersi 7 Çağlayangil'in Anılarında 1937-38 Dersim Rivayetleri

Atatürk 17.11.1937 günü Elaziz istasyonunda. Koruma görevi yapan İhsan Sabri Çağlayangil, sol başta. (Milliyet 11.12.1984) hsan Sabri Çağlayangil, Şubat 1990'da yayınlanan anı kitabına İşöyle başlıyor: “Bizim kökenimiz Kafkasyalı,.. sülalemize ‘Hami- toğulları’ derler, ‘Hamita’ köyünden geliyor, ‘Hamita’ kabilemizin bir kolu.’ ‘Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görev aldım. Orada Şube müdürlüğü, Daire reisliği, Genel müdür yardımcılığı yaptım. Malat- ya Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştım. Kaymakamlıklarda bulundum. Yozgat. Antalya, Çanakkale, Sivas, Bursa valisi oldum.”

39 BD ŞUBAT 2020 “1961 yılında Bur- rını yazmaya 1978'de sa'dan senatör seçilerek başlayan Çağlayan- parlamentoya girdim.” gil[2] bu sırada 1980'de “Dışişleri Bakanlığı'na Cüneyt Arcayürek'le üç kez atandım.” “Se- bir söyleşi yapmış; nato Başkanı seçildim.” ve Arcayürek, Mart “Cumhurbaşkanı vekili 1980'den önce 10 ses oldum. Asilim yoktu. kasedine kaydettiği Altı aya yakın vekalette bu söyleşinin bir kaldım.” “Kimileri bölümünü 22.02.1983- kendini övmek ya da 12.03.1983 tarihleri savunmak için anı ya- arasında Milliyet zıyor. Benim öyle bir gazetesinde bir yazı niyetim yok. Sadece a- İhsan Sabri Çağlayangil'in dizisi olarak olarak Şubat 1990'da yayımlanan raştırmacılara yardımım yayınlamıştı. Dizinin Anılarım kitabı. dokunsun istiyorum.” ilk bölümünde Çağ- “Yaşlıyım, yanılabilirim. Tartış- layangil'in 17 Kasım 1937'de malarda gerçek elbette ki meydana Atatürk'ün koruması olarak çıkacaktır. O maksatla anılarımı Tunceli'ye gittiğinde Elaziz istas- yayınlıyorum.”[1] yonunda çekilmiş bir fotoğrafı da Devlette Emniyet Müdürlüğü, Çağlayangil'in yazdığı alt yazı ile Valilik, 19 yıl Senatörlük, 10 yıl yayınlanmıştı. 19 bölüm süren yazı Dışişleri Bakanlığı, 6 ay Cumhur- dizisinde Dersim, Tunceli konusuna başkanı Vekilliği gibi üst düzey başkaca bir gönderme yoktu. görevlerde bulunmuş olan İhsan Milliyet gazetesi bundan 22 ay Sabri Çağlayangil, 1990'da kitap sonra bu kez de Altan Öymen'in olarak yayımladığı anılarının 11 Çağlayangil'le yaptığı bir söyleşiyi sayfa tutan Dördüncü Bölümünü yazı dizisi olarak yayımlayacaktı. "Dersim Olayı"na ayırmıştı. Anıla- 9 Aralık 1984 - 22 Aralık 1984 tarihleri arasında yayım- lanan dizide yine a- nılarını yazmakta olduğun- dan söz Yazı dizisi duyurusu, Milliyet, 22.02.1983, eden s.1(solda) Çağlayangil Cüneyt Arcayürek ile, Milliyet, 22.03.1983, s.7 (üstte) Çağ- 40 BD ŞUBAT 2020 layangil, 11.12.1984 günlü 3. bölümde, kendi al- bümünden Atatürk'ün korumaları arasınday- ken çekilmiş iki fotoğraf yayınlan- mıştı. Fakat alt yazıda bu fotoğrafın 17 Kasım Çağlayangil albümünden, 22.02.1983, Milliyet, 1937 günü s.7 (üstte) Çağlayangil'in Altan Öymen ile söy- Elaziz is- leşi duyurusu, Milliyet, 09.12.1984. (sağda) tasyonunda çekildiği belirtilmemişti. 14 gün raların kapısının içinden bunları süren dizide Tunceli harekatıyla fare gibi zehirledi. Ve yediden yet- ilgili herhangi bir açıklama yer mişe o Dersim Kürtlerini kestiler." almıyordu. sözlerinin yer aldığı, toplam 277 1993'te ölen Çağlayangil'in sözcükten oluşan bir bant çözümü sağlığında yayımlanmış tüm anıları yayımlayacaktı. yukarıda belirttiğimiz 1983, 1984, Bu ses kaydı bir hafta sonra 1990 tarihli bu üç yayından ibaretti. 22.11.2008'de "İhsan Sabri Çağ- Gelgelelim ölümünden 15 yıl sonra, layangil'in İtirafları" etiketiyle 15.11.2008 günlü Taraf gazete- Kanada'dan Dersimnews.com ve sinde Ayşe Hür, "1937-1938'de "İhsan Sabri Çağlayangil'den Dersim'de Ne Oldu?" başlıklı Dersim Soykırımı İtirafı" eti- yazısında: "Geçtiğimiz aylarda ketiyle Almanya'dan mala-me. bana posta ile ulaştırılan bir ses com adresinden aynı gün ve aynı kaydı"ndan" ünlü Dışişleri Bakanı 277 sözcük olarak youtube'a yük- İhsan Sabri Çağlayangil’le emekli lenecek; ve hemen iki gün sonra olduktan sonra, 1986’da yapılan 24.11.2008 günü Munzur dergisi, bir röportajdan bir bölüm" diyerek, youtube'daki 277 sözcüğü de içe- içinde Çağlayangil'in daha önce ren 1122 sözcüklük bir bir metni 1983, 1984, 1990'da yayımlanmış "İhsan Sabri Çağlayangil İle anılarının hiç birinde geçmeyen Söyleşi" başlığıyla ve dipnotta: "Ordu zehirli gaz kullandı. Mağa- "İ. Sabri Çağlayangil ile yapılan 41 BD ŞUBAT 2020 söyleşi tarafımızdan kısaltılarak yediden yetmişe o Dersim Kürtleri- yayınlanmaktadır. Söyleşinin ni kestiler." sözleri 15.11.2008'den orijinal kayıtları dergimiz arşivin- bu yana gazetelerde, dergilerde, dedir. (munzur)" açıklamasıyla televizyonlarda bugüne dek binlerce yayınlanacaktı. kez aktarılmış; Devletin Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Ve- erek Kanada ve Almanya'dan killiği gibi yüksek basamaklarda Gyoutube'a yüklenen 277 görev yapmış olan İhsan Sabri Çağ- sözcüklük ses kaydında, gerekse layangil'e ait gösterilen bu sözler Munzur dergisinde yayınlanan 1122 "devletin Dersim'de zehirli gaz kul- sözcüklük bant çözümünde, Çağ- lanarak soykırım yapmış olduğunun layangil'in sağlığında 1983, 1984, üst düzey bir devlet adamı tara- 1990'da yayımlanan anılarında var fından itirafı" denilerek, Atatürk'e olmayan şu sözler yer alıyordu: ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine "Ordu zehirli gaz kullandı. Mağa- "soykırımcı" damgası yapıştır- raların kapısının içinden bunları makta kanıt olarak kullanılmıştı. fare gibi zehirledi. Ve yediden yet- 22.08.2010 günlü Hürriyet gaze- mişe o Dersim Kürtlerini kestiler." tesinde "Konu: Dersim" başlıklı Bu yayınlarda söyleşiyi hangi yazıda ses kaydının 1104 sözcükten tarihte kimin banta kaydettiği belir- oluşan bant çözümü yayımlayacak; tilmemişti. İlk kez 15, 22, 24 Kasım çok okunan gazeteci yazarlar ve 2008 tarihlerinde Youtube'da, Taraf çok izlenen televizyon programları gazetesinde ve Munzur dergisinde aracılığıyla neredeyse tüm topluma kırpılarak yayınlanan söyleşinin yayılan bu sözler, internet üzerin- bütünü yıllarca ortaya konmamış- den 15.000'i aşkın paylaşımla 5-6 tı. Taraf gazetesi 15.11.2008'de milyon izleyiciye ulaşacak ve Çağ- yayımlamış olduğu 277sözcüklük layangil'e atfedilen "Ordu zehirli bant çözümünü 2009 yılı 10 Kasım gaz kullandı,.." sözlerini duymayan günü TBMM'de Dersim tartışması kalmayacaktı. çıkması üzerine 13.11.2009 günü yeniden basınca; bu ses kaydı o günden sonra Der- sim'de zehirli gaz kullanılarak soykırım yapıldığını ileri sürenlerce, suçlamaya kanıt olarak gösterilip ana akım medyada yayılmaya başlamış- tı. Ses kaydında geçen "Ordu zehirli gaz kullandı. Mağa- raların kapısının içinden bunları fare gibi zehirledi. Ve Radikal 21.11.2011 42 BD ŞUBAT 2020 saptadım. "Dersim'de ordu zehirli gaz kullandı" iddiasını çürüten bu İngiliz arşiv belgeleri, Bütün Dünya dergisinin Haziran 2012 sayısında "İngiliz Devlet Arşivlerinden Gizli Belgelerle Kanıtlıyoruz: Dersim'de Zehirli Gaz Kullanılmadı" başlığıy- la yayımlandı. Buna karşın "Atatürk Dersim'de zehirli gazla soykırım yaptı, Çağla- yangil ses kaydında bunu itiraf etti" propagandası artarak sürdürüldü ve 1 Aralık 2019 günü Almanya'da ARD televizyonunda gösterilen “U- nutulan Katliam – Kemal Atatürk Aleviler'i nasıl öldürdü” başlıklı yapımda Atatürk'e Dersim'de zehirli gaz kullanarak Alevi soykırımı yap- mak suçu atıldı. Bütün Dünya, Haziran 2012 Yapımcı, eleştirilere verdiği 20 Kasım 2011 günü "İngil- yanıtta: "Eski Dışişleri Bakanı tere'nin Raporlarında da O Vahim İddia Var: Dersim'de Zehirli Gaz Kullanıldı" başlığıyla yayımlanan Radikal ga- zetesinde: "Çağlayangil açık açık gaz kullanıldı- ğını söylemişti. İngiliz belgeleri de gaz olayını doğruluyor." deniyordu. Bu yayın üzerine İn- giliz Devlet Arşivlerini araştırdım. Tunceli Hare- katı'nın yapıldığı 1937-38 yıllarında Türk ordusunda gerek gaz savaşı uzmanı ve gerekse savaşlarda uçaklardan atılarak kul- Almanya ARD televizyonunda gösterilen " Unutulan lanılan "iperit" vs. zehirli Katliam-Kemal Atatürk Alevileri Nasıl Öldürdü" gazların bulunmadığını başlıklı yapım. 43 BD ŞUBAT 2020 İhsan Sabri Çağlayangil, inter- linmeyen Yüzü" programlarında, nette dolaşan ses kaydında aynen Çağlayangil'e atfedilen ses kaydının şöyle söylüyor: “Mağaralara iltica bütünlüklü olmadığını, kesintiler etmişlerdi, ordu zehirli gaz kullan- bulunduğunu, kırpılarak yayımlan- dı, mağaraların kapısı içerisinde mış bir söyleşinin bütünü ortaya bunları fare gibi zehirledi” Bunu konmaksızın ve uzman incelemesin- söyleyen herhangi biri değil, u- den geçmeksizin suç kanıtı olarak zun yıllar TC.Dışişleri Bakanlığı kullanılamayacağını belirttim. yapmış tecrübeli bir siyasetçi." Nitekim, izleyen günlerde Çağ- diyordu.[3] layangil'e atfedilen ses kaydının Bütün Dünya'nın Eylül 2019 Ocak 2016'da "Dersim ve Madımak sayısında yayımlanan "Atatürk'e Söyleşileri" kitabında "ilk kez tam Nazi Zehirli Gazıyla Kürt Soy- metin" etiketiyle yayımlandığını kırımı İftirası ve Gerçekler" öğrendim. başlıklı yazımız, ARD yayınına Bu kitapta aylar öncesinden verilmiş bir "İhsan Sabri yanıttı. Çağlayangil 13.12.2019 gecesi Halk- İle Söyleşi" Tv'de yayımlanan "Ceviz başlığıyla 13 Kabuğu" ve 14.12.2019 gecesi sayfa olarak Kanal B'de yayınlanan Levent yayınlanan Yıldız'ın sunduğu "Tarihin Bi- bant çözümü, 3726 söz- cükten oluşuyordu. Kitabın ya- zarı, 2016'da kitapta 3726 sözcük olarak Mesut Özcan, yayımladığı "Dersim ve Madımak ses kaydını, Söyleşileri", Doğan 2008'de Mun- Kitap, 1. basım, zur dergisinde Ocak 2016. 1122 sözcük olarak yayınlayan ve dipnotta, ban- tın orijinalinin sahibi bulunduğu dergide olduğunu belirten kişiydi. Kitaptaki metin incelendiğinde, ses bantının 2008'den günümüze diğer bütün yayınlarında sansür uygulan- Bütün Dünya, Eylül 2019 dığı görülüyordu. 44 BD ŞUBAT 2020 Ses kaydının bugüne dek yapı- 2008'de 277 sözcüğü youtube ü- lan tüm yayınlarında Çağlayangil'e zerinden dolaşıma sokulan ses atfedilen şu sözler hep yer almıştı: kaydıyla Atatürk'e, Türkiye Cum- -İHSAN SABRİ huriyeti'ne soykırım suçu atmakta ÇAĞLAYANGİL: Bunlar kabul et- kullanılan "Ordu zehirli gaz kul- mediler. Sonra biz geri döndük. Yeni landı. Mağaraların kapısının mehil istediler. Neticeyi söylüyorum. içinden bunları fare gibi zehirledi. Bunlar kabul etmediler. Mağaralara Ve yediden yetmişe o Dersim Kürt- iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz lerini kestiler" vs. sözlerin belgeye, kullandı. Mağaraların kapısının bilgiye, gerçeğe dayanmadığını; içinden bunları fare gibi zehirledi. tersine, "rivayet"e (söylentilere) Ve yediden yetmişe o Dersim Kürt- dayandığını ortaya koyan "Rivayet... lerini kestiler. Kanlı bir hareket Gözümüzle görmedik ki..." satırları; oldu. Dersim Soykırımı Propagandacıları Bu söyleşinin Dersim'de zehirli tarafından sansürlenmekte olup, gaz kullanıldığını ileri sürenlerce toplum 12 yıldır aldatılmaktadır. yıllardır sansürlenen satırları ise *** şöyle: ağlayangil sağlığında yayım- -SORU: Bayağı insan öldü ama Çladığı anı kitabında: "Yaşlıyım, değil mi orada? Çok adam öldü de- yanılabilirim. Tartışmalarda gerçek ğil mi, İhsan abi, orada? elbette ki meydana çıkacaktır. O -İHSAN SABRİ maksatla anılarımı yayınlıyorum." ÇAĞLAYANGİL: Oooo... Çok diyor. Doğrudur. öldü... Küçük çocukları kestiler. "Gerçek ayakkabılarını bağla- Vahşet dolu. yıncaya dek yalan dünyayı iki kez -SORU: Asker kesti... Dayan- dolaşır" derler. Doğrudur. dılar gittiler ha... Bombaladılar mı "Herkesi bir defa, bazılarını her abi, yoksa şey mi? zaman aldatabilirsiniz; ama herkesi -İHSAN SABRİ her zaman aldatamazsınız" derler. ÇAĞLAYANGİL: Rivayet... Doğrudur. Gözümüzle görmedik ki... Ama "Yalancının mumu yatsıya kadar öldürdüler. Başka yapacak bir iş yanar" derler. Bu da doğru. • de yoktu. Abdullah Paşa bu hale [email protected] gelmemesi için elinden geleni yaptı, çok çalıştı. *** [1] İhsan Sabri Çağlayangil, "Anılarım", Yılmaz Çağlayangil'in sağlığında yayınları, Şubat 1990, s.7 vd. [2] Milliyet, 22.02.1983. 1983'te, 1984'te Milliyet gazetesin- [3] ArtıGerçek, "Dersim Katliamı belgeselini ha- de ve Şubat 1990'da kitap olarak zırlayan gazeteci Yavuz: Zehirli gazla ilgili belge beni çok heyecanlandırdı." 13.12.2019. Gazetem.eu yayımlanan anılarında geçmeyen; "ARD'de "Unutulmuş Katliam"ı Hazırlayan Kara- fakat ölümünden 15 yıl sonra man Yavuz Konuştu" 10.12.2019. 45 BD ŞUBAT 2020 Bütün Dünya’dan Size

M ETE A KYOL’ DAN Y AZILAR

Mete Akyol - (Mevzuat Böyle Efendim -1981)

Doktora Muhtaç Olmadan Doktor Oldu 970 yılında İstanbul Eğitim Ens- yınca Dr. Salim Çelebi, bakanlığa 1titüsü’nü bitiren Dr. Salim Çelebi, bir dilekçe daha gönderdi. Ona da on yıl içinde çeşitli öğretim kurum- bir yanıt ala­mayınca, bir dilekçe larında öğretmenlik yaptıktan sonra daha, bir dilekçe daha derken, kasım atandığı İstanbul Akşam Ti­caret ayı ortalarına kadar tam altı dilekçe Lisesi’nde, hem öğretmenlik, hem gönderdi bakanlığa. müdür yardım­cılığı görevlerini sür- Ve 17 kasım 1980 günü, Eminö- dürürken, bir yandan nü Kaymakamından da Tıp Fakül­tesi’ne izin, arkadaşlarından Dr. Salim Çelebi, devam etti ve... da borç para alarak bir dilekçe daha, bir 1980 yılında Tıp Ankara’nın yo­lunu dilekçe daha derken, Fakültesi’ni bitirip tuttu, Sağlık Bakanlı- tam altı dilekçe doktor oldu. ğı’na gitti. gönderdi bakanlığa. Öğretmen ve “İşte sizinle ilgili doktor Salim Çelebi, yazımızı bulduk” dedi doktorluk diploma­sını aldıktan sonra bir yetkili. “Siz bize 29 temmuz 29 temmuz 1980 günü Sağlık Ba- 1980 tarihinde başvurmuşsunuz, kanlığı’na bir dilekçeyle başvurdu biz de bir ay sonra, 27 ağustos 1980 ve öğretmenlik yaptığı İs­tanbul’dan tarih ve 104336 sayımızla Millî alınıp, doktor olarak Silvan Sağ- Eğitim Bakanlığı’ndan sicil özetinizi lık Ocağı’na atanması isteğinde istemişiz. Millî Eğitim Bakanlığı bulundu. bize sicil özetinizi göndermemiş ki, Dilekçesine hiçbir yanıt alama- biz de size bir yanıt verebilelim...” 46 BD ŞUBAT 2020 Dr. Salim Çelebi, birbuçuk Ticaret ve Turizm Öğretim Genel kilometre uzaklıktaki Millî Eğitim Müdürlüğü’ne sevkederdik.” Bakanlığı’na gitti. “Akşam Ticaret Lisesi öğretme- r. Salim Çelebi, bir başvuru ni olduğunuz için, ba­kanlığımızın Dsahibi olarak değil, bir dedektif Ticaret ve Turizm Öğretim Ge- görünümüne girerek, koskoca Millî nel Müdürlü­ğü’ne başvurmanız Eğitim Ba­kanlığı’nda kendisiyle gerekiyor” dedi bir yetkili. “Sizinle ilgili yazıyı aramaya başladı... il ­gili tüm yazışmaların orada olması Ve üç gün süren aramadan sonra, lâzım.” Sağlık Bakanlığı’nın gönderdiği Dr. Salim Çelebi, söz dinledi. yazıyla ilgili kayıtları bulup, kuyru- Denileni yaptı ve bakan­lığın Ticaret ğundan ya­kaladığı bu bilgileri adım ve Turizm Öğretim Genel Müdürlü- adım izledi, yazısının Ticaret -Tu- ğü’ne baş­vurdu. rizm Öğretim Genel Müdürlüğü’nde “Sağlık Bakanlığı’ndan böyle olduğunu öğrendi. Ve üçüncü günün bir yazı gelmedi bize” dedi oradaki sonunda, binlerce evrak arasından yetkili. “Hem göndermiş olsalar bile, yazıyı bulunca Dr. Çelebi, altın bize de­ğil, bakanlığımızın Özlük madeni bulmuş gibi sevindi. İşleri Genel Müdürlüğü’ne gelir öyle “İşte buldum yazımı” dedi. yazılar...” “Şimdi lütfen bu yazıya göre sicil özetimi Sağlık Bakanlığı’na gönde- zlük İşleri Genel Müdürlüğü’n- rir misiniz?” Ödeki yetkili, Dr. Salim Çelebi’yi Yetkili, kaşlarını kaldırıp, dik dik dikkatle dinledikten sonra, o da baktı: başka bir yol gösterdi: “Bu ne acele böyle, beyefen- “Madem sicilinizle ilgili bir yazı di?” dedi. “Yazıyı bulduk, tamam... bu, o halde bizim genel müdürlüğün Şimdi müsaade edin de, önce gerekli sicil şubesine başvurun” dedi. “Sicil- işlemlerden geçirilsin yazınız, ondan le ilgili yazılar, oraya gelir çünkü.” sonra da yanıtı verilsin.” Özlük İşleri Genel Müdürlüğü Dr. Salim Çelebi, “Yetti artık” Sicil Şubesi’ndeki yet­kili de kendi diyerek, doktor olarak atanmasını bildiğini söyledi: sağlamaya çalışmaktan vazgeçti, “Gerçi bahsettiğiniz yazı bize yeniden İs­tanbul’a, Akşam Ticaret gelmiş değil amma, gel­se de bula- Lisesi’ndeki öğretmenlik ve mü­dür mazdınız bizde“ dedi. “Çünkü başka yardımcılığı görevine döndü. bir bakan­lığa sizin sicil özetinizi Ve ilk başvurusundan tam dokuz verebilmemiz için Ticaret ve Tu­rizm ay sonra gelen atan­ma emrini alır Öğretim Genel Müdürlüğü’nden almaz da, öğretmenlikten ay­rıldı, onay almanız gere­kir. Bu nedenle, Diyarbakır’ın Çermik ilçesi Sağlık bahsettiğiniz yazı gelmiş olsay- Ocağı’nda dok­torluğa başlayabildi, dı bile, biz onu hemen, onay için kendi bir doktora muhtaç olmadan... • 47 BD ŞUBAT 2020 Organik Düşünceler Necef Uğurlu

İnsan Fırtınaları Göç Dalgaları

48 BD ŞUBAT 2020

Hindistan’ın bölün- ani bağımsızlık ilanı filan gibi Ybir rüya görmeyelim karar İn- mesi esnasında toplam giltere’nin bölme kararı! 20 milyon Hindu, Sih Müslüman çoğunluğun yaşadı- ve Müslüman halk yer- ğı Pakistan ve Hindu çoğunluğun yaşadığı Hindistan diye iki “ulus” lerinden yurtlarından yaratıyor, benzeri hareketleri bil- oynatılmışlar; insan- hassa doğuda sömürgelerinin olduğu veya gözüne kestirdiği yer- lık tarihinin en büyük lerde hep yapıyor! göç hareketi olarak Ulus kurmayı seviyorlar. Bu tanımlanıyor. tadına doyulmaz özgürlük armağan- ları, göç acılarıyla dolu. İngiltere Hindis- Birlikte güzel güzel yaşayan tan’daki 200 yıllık insanların bir kaosa sürüklenip bir- birlerini gırtlaklamaları,1 milyon hükümdarlığına Hin- kişinin ölmesi korkunç ve izahı güç distan ve Pakistan’ın bir dram. Geride çaresiz, acılı in- bölünmesi kararıyla son sanlar kalıyor. Sene 1947. “Yeni uluslar”ın veriyor. oluşum göçü esnasında Sorun belki de yaşanan trajediler kimin habersiz umuru? Ve o zavallı olmak, farkında insanların acaba üzerle- olmamak, rinden oynanan global ayakta uyumak. oyunlardan, bedelini ö- dedikleri başka ulusların yeni gelecek stratejilerin- den haberleri var mıydı? Sorun da belki bu. Habersiz ol- mak, farkında olmamak ayakta uyumak. Daha sonra Batı ve Doğu Pa- kistan arasındaki gerilim Doğu Pakistan’ın 1971’de Bangladesh olarak değişmesine kadar gidiyor, 49 BD ŞUBAT 2020 eski adıyla Doğu Bengal oluyor hikayesi. Truman Doktrini, Mar- Bangladesh! shall yardımları hep 1947 yılının Bangladesh’in bin yıllık tarihi marifetleri. diye konuşanlar bile olmuştu bir Ve dünyanın geleceğinde çeşitli başka ayakta uyuyan gruptan. alanlarda imza sahibi olacak kimler Aslında dünyanın her yerinde in- doğuyor: Stephen King, Hillary san, taşlar, topraklar, nehirler aynı... Rodham Clinton, Richard Dreyfuss, O zaman neyi nereye neden yer de- David Bowie, Judge Joe Brown, ğiştirtiyorlar diye düşünmek lazım. Tom Clancy, (soğuk savaş casus 1947’de, büyük acılarla dolu o büyük göç yılında peki dünyada neler oluyor? IMF faa- liyete geçiyor, CIA’de öy- le, bu arada Ferrari spor araba modelle- rini çıkarırken “Soğuk Sa- vaş” yılları Tarihte belgelenmiş en büyük başlıyor. BM gönüllü göç hareketi 1861-1970 İsrail’de bağımsız Ya- arası toplam 13 milyon kişilik hudi devleti rekorla İtalya’ya ait. kuruluşu için olumlu oy veriyor; mobil telefon, romanları 100 milyon satan ve base- transistör piyasaya sürülüyor. ABD ball liginde kulüp hissedarı) marketlerinde bir kuzu budu poun- James Dyson (toz torbasız elektrik du 59 cent, bir düzine portakal 49 süpürgesi mucidi) Farrah Fawcett , cent, Heinz domates çorbası 2 kutu Steve Forbes, Elton John (eşcinsel 23 cent, Teksas’da 5 oda mobilyalı evliliğinde çocuk bile yaptı), David ev fiatı 7.100 dolar, Long Beach Letterman, Arnold Schwarzenegger California’da okyanusa bakan 2 O. J. Simpson 1947 doğumlu ünlü- katlı evler 37.500 dolar ve derken lerden bazıları. Roswell UFO olayı patlıyor. Hani Kraliçe Elizabeth henüz prenses meşhur “uçan daire düştü, uzay- ve Edinburg dükü ile düğün dernek lılar geldi, ama yıllarca saklandı” evleniyor, İngiliz kömür madenleri 50 BD ŞUBAT 2020 millileştiriliyor, akabinde demir- dönmeye karar verdik. yolları da... Ve bizimkilerin pek Konuya dönecek olursak, meraklı oldukları Edinburgh Fes- Şimdilerde Suriyeli, Iraklı göç- tivali de bu soğuk savaş kutsal yılı menlerle ilgili batının bakışı malum, 1947 yılının etkinliklerinden onların da bir zamanlar göçtüğü, Hindistan’da göçte kimler ölmüş göçtürüldüğü düşünülürse ne acılar kalmış sanki dünyanın çok umuru yaşanmakta olduğunu bilmemeleri değil gibi. imkânsız. Göçler gönüllü, gönül- Tarihte belgelenmiş en büyük süz kolay işler değil; çok önemli gönüllü göç hareketi ise 1861-1970 tarihi dönemeçleri tetikleyen planlı arası toplam 13 milyon kişilik hareketler. rekorla İtalya’ya aitmiş. Bu göç Göçler kimi zaman da nitelikli hem Kuzey hem Güney Amerika insan göçünün becerisi, göçtüğü kıtasına. toplumu ileriye götürecek gerekli Arjantin’de yaşayan İtalyanlar bilginin transferinde global büyüme, için “Arjantinde yaşayan, kendini “inovasyon”da çok önemli rol oynu- İngiliz zanneden İtalyanlara Arjan- yor. Başlıbaşına bir konu... tinli denir” diye duymuştum! Çok kısa tarifiyle malumu- Çok uluslu, birbirine özen göste- nuz; göç, insanların, hayvanların ren yetenekli insanların kompleksiz bir bölgeden başka bölgeye yer kalpten gelen insanı güldüren zeki değiştirmesi. Göç nedenleri farklı cinnetleriyle dolu bir film setinde olabilir, ama hepsinin özünde yerin- Adriyatik’deydik ve eşim Ahmet de yurdunda rahatı bozulmuş olmak pek sık rastlanmayan, (hatta hiç) yatıyor, yeni bir yerde yaşam ara- yabancı bir yapımda Türk bir başrol mak, daha iyiye veya bu umuda bir oyucusuydu ve önyargılı kim varsa kaçış neticede. İster gönüllü olsun kendine meftun etmekle meşguldü. ister gönülsüz... İsteyerek yapmıyordu, oyunculu- Dünya tarihinin en büyük ğun bir sihirbazlık olduğunu bilen göçlerinden biri sayılan Avru- Houdini gibi olduğunu yıllar sonra pa’dan Kuzey Amerika’ya olan ve çözdüm ama nasıl yaptığını asla 1840’larda yaşanan “Atlantik Gö- bilemedim. İşini çok iyi yapıyordu; çü” adı verilen ilk dalga Almanya, seçilme nedeni buydu zaten. İrlanda’dan geliyor. Arjantin’den gelenlere İtalya’da Peki kimler göçüyor, 1880 ile yaşayanlar üzülüyorlardı, Arjan- 1910 arasında? 17 milyon Avrupa- tinliler ise başlarına gelenin önce lının ABD’ye giriş yaptığı 1820 ile etlerin sıkıntısıyla başladığının 1980 arasında bu rakamın 37 milyo- farkındaydılar. na ulaştığı biliniyor. Biz ise başımıza geleceklerden Önce Kuzey Amerika’ya yerleşi- habersiz hepsi için üzülüyorduk. yorlar; ikinci dalga Doğu ve Güney Ve teklfilere rağmen kalmaya değil Avrupa’dan geliyor. 51 BD ŞUBAT 2020 Göç nedenlerinin başında ken- ABD Başkanına zaman zaman poli- dileri ve aileleri için daha iyi yaşam tik güç kazandırdığı da aşikar. koşulları sağlamak geliyor. Çiftçilik Göçlerin coğrafi gerçeği ise bir yapmak için toprak, daha iyi ücret, başka konu. Bir kıtaya göç etmek inanç özgürlüğü, yeni fırsatlar, tica- ABD’de olduğu gibi Güney Doğu ret olanakları ve Avrupa şehirlerinin İngiltere’ye göç etmekten farklı. kalabaklıklaşması... İlginç olan ge- 325 milyon nüfuslu ABD için göç- len göçmenlerin aslında ne Avrupa men sayısı denizde zerre ama küçük ne Amerika’da çalışmaktan hoşlan- Avrupa ülkeleri için aynı şey elbette mamaları. Dolmayan işçi kotaları, söylenemez. göçmen müteşebbislerin çalışkan işçiler olmadığını gösteriyor. yrıca Amerikan ekonomisi Velhasıl Avrupa’dan Atlantik Anitelikli olmayan iş gücü ih- ötesine göçler Atlantiğin iki ucun- tiyacını da zoraki göçmen Afrikalı daki dünya “ileri demokrasi”lerinin esirlerden sonra başarıyla bu göç- “politik ajandaları”nın sonucu. menlerden karşılamış! Taşımacılıkta, iletişimde yeni ABD kızılderili olmayan beyaz teknolojiler, savaşlar, yoksulluk, yerlilerin Meksika kökenli, veya hepsi 20. yy göçlerini etkilemiş, Hispanik dedikleri İspanyol kökenli tetiklemiş. göçmenlerle tek ortak noktası ise Hristiyanlık... Bu noktayı atlamaya- lım, illa ki bir din kardeşliği var. Avrupa’da ise daha yerli halk ile göçmenler arasında büyük bir sosyal, kültürel uçurum var. Bu beraberinde cid- di sorunlar getiriyor. Yeni göç dal- galarının Kuzey Ann Frank (sağdan ikinci) ailesiyle , Sahra Afrikası, Ann Frank’ın ailesinin ABD’ye Orta Doğu, Güney ve Güneybatı göçmek için müracaatta bulun- Asya’dan olması gelenek, değer- duklarını düşünürsek can derdinde ler, inançların farklılığı açısından insanlar. ABD ve Avrupa için pek çok açıdan Göç karşıtı politik söylemlerin sorunlar yaratıyor. Göçmenlerin a- daima geçmişten günümüze Büyük similasyonu gerek din, gerek eğitim Britanya’dan, Macaristan’a hatta geçmişleri açısından sorunlu. 52 BD ŞUBAT 2020 Dahası göç veren ülkelerin içinde ol- dukları kaos, iç savaş or- tamları, çökmüş e- konomi ve sosyal ya- pıları, geri 1880’lerden 1920 arasında göçmenlerin bir kısmı daha iyi ekonomik dönüşün bir şartlar kimileri de inanç özgürlüğü için göç ediyorlar. kâbus olma- sı göçmenlerin istismar edilmelerine uyur devlet uyumaz” durumları, ve elbette istenmeyen insanlar ola- ABD hayranlığı olarak yorumlan- rak ezilmelerine yol açıyor... maz umarım; ama gerçekler bunu Bu da maalesef kimi zaman gösteriyor. göçmenlerin terörle ilişkilerine veya Avrupa Birliği için ciddi bir ilişkilendirilmelerine yol açıyor. sorun olduğu söylenen göçlerde ise ABD’deki 11 Eylül olayı ABD’ye kimin kimi dağıtacağı sonuç noktası göçmüş olanların işi değil ama gelecek tarihte yazılacak. Büyük Britanya, Fransa, Almanya, ABD sonuçta Atlantik ötesi İspanya ve Beçika’daki göçler ülkesi. Batı terör olaylarının göç- yarıküre nüfusu son 5 menlerle veya göçmen yüzyılda Atlantik ötesi çocuklarıyla bağlantılı göçlerden oluşuyor. olduğu yazılıyor. Belki bu nedenle göçler ABD ve Avrupa Amerikan politikala- göçü farklı konumda. rının temel yapısını ABD’nin güneyden, korkutmaktan uzak; kuzeyden aldığı illegal Avrupa gibi değil. göç ise başka sorun ve Lâf “göçlerden” a- derin mevzu, içinde çıldıysa söz bitmez. göç trafikçileri ve pek İlk insanların göç çok kanunsuz yan işle- hareketlerine iklim rin olması. ABD’deki 11 Eylül olayı değişikliği, tabiat şart- Ancak göç, hat- ABD’ye göçmüş olanların larındaki kötüleşme, ta illegal göçün bile işi değil ama Avrupa'daki yiyecek sıkıntısı sebep terör olaylarının kontrollü olduğunu gösteriliyor. Örneğin göçmenlerle bağlantılı söylemek mümkün “su olduğu yazılıyor. Güney Çin’den Taiwan 53 BD ŞUBAT 2020 adasına 8000 yıl önce bu yüzden dalga göçmenlerle tanışıyor. göç etmişler. 1880’lerden 1920 arasında göçmen- Göçlerin değişik nedenleri o- lerin bir kısmı daha iyi ekonomik luyor. Durup duruken “rahat battı, şartlar kimileri de inanç özgürlüğü hadi burdan göçelim” diye kimse için göç ediyorlar. Bu arada 17. yy yerinden kalkıp gurbeti kendine 19. yy arasında binlerce Afrikalı yeni ülke yapmak için yollara düş- istemleri dışında esir göçmenler müyor. Göçer toplumlar başka tabii. olarak “avlanarak” getiriliyorlar. Onlara rahat batıyor herhalde; ne Koloni dönemi göçleri ve sonrası bileyim o kadarını! farklı elbette. İrlandalı Alman, 1880 ve 1920 yılları arasında Püriten, Fransız göçmenlerin ilk hızlı endüstrileşme ve şehirleş- durağının Ellis Adası olduğu dönem me esnasında Amerika kıtasının ayrı bir bahis. çoğunluk Orta, Batı ve Güney Av- rupa’dan aldığı 20 milyonluk göçün öç deyip Ellis Adası’ndan devamında 1870 ve 1900’lerde Gsöz etmeden olmaz. 1892’de göçmenler Kuzey, Batı Avrupa, Bü- açılmış bir “göçmen istasyonu” yük Britanya, İrlanda ve İskandinav 1954 yılındaki kapanışına kadar ülkelerinden de gelmeye devam 60 yıl hizmet ediyor. Hudson nehri ediyorlar. Ve bilhassa Doğu, Gü- ağzında New York ve New Jersey ney Avrupa göçmenleri Amerikan arasında ABD’ye milyonlarca göç- yaşamının en önemli gücü haline menin ilk durağı olmuş. Şimdiki geliyorlar. nüfusun %40’ının büyük anne ve ABD koloni döneminde ilk büyük babaları bu adadan giriş yap- mış insanlar! ABD göç tarihinde ö- nemli bir yeri olan bu ada şimdi “göç müzesi” olarak kullanılmakta. Ellis Adası kullandıldığı yıllarda, yalnız Alman, Çek, İrlanda, İskandinav asıllı göçmenlerin değil ABD’ye göç eden Yahudilerin de ilk durağı olmuş. Göç nedenleri kötü ekonomik koşullar. Yalnız 1910’da 484 bin Yahudi giriş yapıyan Ellis Adası’ndan. 17. yy 19. yy arasında binlerce Afrikalı istemleri Ülkelerini yoksulluk yü- dışında esir göçmenler olarak “avlanarak” getiriliyorlar. zünden terk edenler bazen 54 BD ŞUBAT 2020 İtalyanlar, kimi zaman Polanyalılar, dward Corsi, Ricardo Cortez, Frank Macarlar, Cekler, Sırplar, Slovaklar, Costello, Max Factor, Edward Yunanlar, ve Avrupalı olmayan göç- Flanagan, Felix Frankfurter, Doug- menler... Aralarında Suriye, Türkiye las Fraser Marcus Garvey, Kahlil ve Ermenistan’dan da göçmenler Gibran, Emma Goldman, Samuel var. Goldwin, Arshile Gorky, Bill Gra- Yeni umutlara yelken açıyorlar, ham, Bob Hope, Elia Kazan... dünya savaşının felaketlerini de Liste uzun yerimiz kısıtlı, Ellis unutmayalım. Adası Göç Müzesi’nden tam listeyi Deniz yoluyla Ellis Adası’na bulabilirsiniz. varan göçmenler gemilerdeki kayıt- lara göre sıralanıp legal ve sağlık kontrollerinden sonra ülkeye ka- bullerinin uygun olup olmadığının saptanması sonucu göçmenliğe kabul ediliyorlar. Ellis Adası 1900-1914 arası günde 5 bin ile 10 bin arası göçmen Göçer bir toplum olduğumuz sayısına varan günlük bir geçiş söylenir hep, hatta geri kalmışlığı- var. %80 ortalama olarak sorunsuz mızın nedeni gösterilir. En güzel geçiş yaparken diğerleri günler cevap Melih Cevdet Anday’ın “Yö- bazen haftalarca gözetim altında rük Mezarı” şiiridir, geride kalan tutulabiliyor. yörük mezarının hüznünü anlatır. Ve Ellis Adası’ndan sonra ki- Hayat büyük bir yürüyüşün mileri New York’da yerleşirken , ölümle sonlanan bir göç hareketi bazıları Hoboken veya Jersey City değil de nedir? Bizim Cumhuri- tren istasyonlarından ülkenin çeşitli yetimizi parça pinçik mozaik diye bölgelerine dağılıyorlar. nitelendirenlerden değilim. Benim Ellis Adası göçmenlerinin içinde Cumhuriyetim her rengi yanyana tanıdıklarımız var. Dünya çapında geldiğinde birbirini daha da güzel- ünlü olmuşlar. Bazılarının isimlerini leştiren bir “gökkuşağı”dır. yazayım siz bakın aralarında tanı- Altından geçen değişir. Evet de- dıklarınız var mı? ğiştiren bir güzelliktir ama kendisi Isaac Asimov, Irving Berlin, değişmez! Frank Capra, Samuel Chotzinoff, Saygıyla Efendim... E.E. Clive Claudette, Colbert E- [email protected] 55 BD ŞUBAT 2020 Kültür ve Sanat Dünyasından Dr. Tekin Özertem Pinokyo Yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1826 yılında Flo- ransa'da dünyaya gelen, asıl adı Carlo Lorenzini olan İtalyan yazar Carlo Collo- di’nin Pinokyo adlı eserini bilmem okumayan var mı? Çok küçük yaşlarda okumuştum yaşlı oyuncakçı Geppetto ustanın özenle seçtiği odundan bir kukla yapacakken canlıymış gibi hareket eden; çocuklar gibi iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edemeyen; bu haşarı kuklanın maceralarını. Pinokyo’nun gerçek çocuklardan farkı yalan söylediğinde burnunun uzaması.

56 BD ŞUBAT 2020

ençlik yıllarında çıkardığı gazete ile Avusturya'ya karşı sürdürülen Yeniden Yükseliş hareketini des- Gtekleyen, küçük devletçiklerin yer aldığı İtalya’yı birleştirip İtalyan Devletini kuran Giuseppe Garibaldi’nin yanında savaştıktan, İtalya Krallığı kurulup resmi görevler üslenedikten sonra yetişkinlerden umudunu kesmiş olmalı ki devlet memuriyetini bırakıp iyi bir insan olabilmek için önce saygılı, çalışkan, tok gözlü ve doğru sözlü olmak ge- rek diyerek çocuklar için yazmaya adamış kendini Carlo Lorenzini. Pinokyo’yu yazarken de yalan söyleyenlerin burunlarının uzayıp foyalarının ortaya çıkacağı bir düş kurmuş. Pinokyo’yu okuduğumda da en çok hoşuma giden yazarının kurduğu bu düş olmuştu. Söz dinlemediği için Pinokyo’nun başına gelenlerden çok -gerçekle bağdaşmasa da- yalan söylediğin- de burnunun uzayıp yakayı ele vermesi gitmişti hoşuma. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen insanların, özellikle kimi politika- cıların yalan söylediklerini görüp sezdikçe Collodi’in kurduğu düşü Carlo Collodi anımsamamın nedeni de bu olsa gerek. Carlo Collodi, 1875 yılında Floransalı bir yayınevi için Charles Perrault'nun masallarını İtalyancaya çevirdikten sonra keşfetmiş masalların büyülü dünyasını. Pinokyo’yu da 1881 yılında yazmış. Büyük sözü dinlemeyen çocukların başına çok kötü şeyler geleceğini anlatmak için yarattığı Pi- nokyo’nun kişiliğinde de çocukluk çağının olumsuz tutum ve davranışlarını sergilemiş olabildiğince. Çocuk, dendiğinde akıllara hep masumiyet gelir genel- likle. Çocuklar masumdur, saftır, melektir, kötülük nedir 57 BD ŞUBAT 2020 bilmezler diye düşünürüz hep. İnsana değer vermeyen, kendi Doğru. Doğduklarında, bebekken çıkarlarından başka bir şey dü- böyledir tüm çocuklar; ama yaş şünmeyen, gözlerini iktidar hırsı aldıkça durum değişir. İçgüdüler bürümüş politikacılar da çoğunluğu devreye girince de olumsuz davranış böyle bireylerden oluşan toplumlar- ve eğilimler çıkmaya başlar ortaya. da çıkar ortaya. Hakları olmayana Laf anlamaz, söz dinlemez, iyi ile el uzatan, vergi kaçıran, fırsat bul- kötüyü, yanlış ile doğruyu ayıra- dukça başkalarının hakkını yiyen, maz, tehlikeleri öngöremez, aklını işlerini yoluna koymak için rüşvet kullanmayı bilemezler tıpkı Pinokyo veren, korktukları için itaat eden, gibi. Doğru eğitilmediklerinde de küfürlü konuşan, yalan söylemekten çekinmeyen, işlerine geldi- ği gibi davranan umursuz bireylerin oyları ile seçilip baş tacı edilirler. Acı ama gerçek bu... Pinokyo’ya gelince: Başına gelen türlü kötü- lüklerin nedeni odundan yapıldığı, odun kafalı olduğu için doğru düşün- Çocuklar doğru me yeteneğinden yoksun eğitilmediklerinde olması. Düşünmek, düşüne- bilmek sadece insana has, bencil, fırsatçı (...) kural, insanı var eden bir vergi. yasa tanımayan, başkalarının Onun için “Düşünüyorum, o halde varım,” demiş Ay- haklarına saygı göstermeyen dınlanma Çağı’nın öncüsü, yetişkin bireylere dönüşürler. modern felsefenin kurucusu René Descartes. Ama onun bu özdeyişini, düşünme bencil, fırsatçı, paylaşmaktan uzak, yetisini var olmanın nedeni olarak muhakeme etme yetenekleri yerince değil var olmanın, var olabilmenin gelişmemiş, empati kuramayan, bir sonucu olarak anlamak gerek. telkine açık, kolay kanan, kolay Çünkü ancak düşünebilen insanlar inanan, iyi ile kötüyü, yanlış ile kendilerini geliştirebildikleri için doğruyu gereğince ayıramayan, işle- gerçekte var olabilirler. rine gelmediğinde örf, adet, erdem, Aydınlanma Çağının en önemli kural, yasa tanımayan, başkalarının ressamlarından biri olan Remb- haklarına saygı göstermeyen yetiş- rantd da “Düşünmediğim zaman, kin bireylere dönüşürler. yaşamadığım zamandır,” diye- 58 BD ŞUBAT 2020 rek pekiştirmiş Descartes’in bu söylememeliyiz” ana fikrinden öte öngörüsünü. çocuk eğitimine dair Rousseau’nun Düşünmek ile yaşamak eşdeğer görüşleri ile örtüşen bir yaklaşım bir olgu. Çünkü düşüne- rek tasarlayıp planlarız yaşamımızı, ancak dü- şünerek öngörebiliriz geleceği; karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelebilmeyi. Bunu başarabilmek için de doğru düşünmek gerek. Doğru düşünmek de akıl ilke ve kurallarına uygun olarak akıl yürü- tebilmekle mümkün. Bunun yolu da bize Bugün yapmamız gereken doğru olarak sunulan şeylere körü körüne çocuk ve gençleri inanıp kabullenmeyerek meslek sahibi yapmak sorgulamaktan, şüphe etmekten geçer. Ger- yerine, düşünce/felsefe çek eğitimin amacı da ve bilimi önceleyen, çocuklara ve gençlere meslek edindirmek de- doğru düşünebilen ğil, doğru düşünebilen, iyi insanlar yapmayı iyi ile kötüyü; yararlıyla yararsızı ayırt edebilen amaçlayan laik eğitime iyi insanlar yetiştirmek. öncelik vermektir.

inokyo’yu yazan Carlo söz konusu değil. Romanın yalancı, Colladi’nin Jean Jacques okul kaçağı Pinokyo’nun başına PRousseau’nun kendisinden yüz gelen onca beladan sonra bir perinin küsur yıl önce, 1762 yılında, eği- şefaati ile işin içinden sıyrılıp ger- timde laikliği öngördüğü için Paris çek ve akıllı bir çocuğa dönüşerek ve Cenova'da yasaklanan ve yakılan sonlanması da İtalyancaya çevirdiği “Emile ya da Eğitime Dair” adlı Charles Perrault'nun peri masal- eserini okuyup okumadığını bilmek larındaki çözümlerden pek farklı olası değil. Çünkü bu eserinde “Bü- değil. yüklerimizin öğütlerini dinlemeli, Fakat, yalan söyleyenlerin sözlerinden çıkmamalı ve yalan burunlarının uzayıp yakayı ele 59 BD ŞUBAT 2020 vermeleri düşü hayal ettiği gibi söylemeyen, yalan söylemenin, in- olmasa da çağımızda gerçekleş- sanları aldatarak çıkar sağlamanın miş durumda. Yalan makinesine onursuzluk olduğunu kavrayacak bağlanan kişilerin doğru söyleyip nesiller yetiştirmek. Ne çok tanrılı, söylemediklerini bilimsel olarak ne tek tanrılı dinler, ne de bütün bu ortaya çıkarmak mümkün. Mümkün dinlerle örtüşen töre ve adetler bunu de günlük yaşamımızda şimdilik tam anlamıyla gerçekleştirebilmiş bize pek bir yararı yok. Teknolo- değil. Çağımızda bunu başarabil- jinin hayal gücümüzü aşan hızı mek de ancak düşünce / felsefe ve sayesinde yakın gelecekte cep te- bilimi önceleyen, çocuk ve gençleri lefonlarımız sayesinde bu olanağa meslek sahibi yapmak yerine doğru kavuşabileceğimizi ummak, yalancı düşünebilen iyi insanlar yapmayı politikacıların oyuncağı olmaktan amaçlayan laik eğitim ile mümkün. kurtulabileceğimizi düşünmek de Yalan söyleyenlerin burunlarının fazla hayalperestlik olmasa gerek. uzayacağı bir düşün gerçekleş- Bugün yapmamız gereken: mesini bekleyecek olursak vay “Bir yalan bin yalan doğurur,” halimize!• özdeyişinden yola çıkıp yalan [email protected]

En büyük engel zihindeki engeldir. 1950'li yıllarda kamuoyunda; doktorların araştırmalarına dayanarak “bir mili dört dakikanın altında koşmak fizyolojisi açısından mümkün değildir” yargısı vardı. Bu görüşler atletizmle uğraşan atletleri ve atletizm otoritelerini etkilemiştir. Atletler bu görüşün etkisinde kalarak bir mili dört dakikanın altında koşmayı hiç düşünmediler. Yarışmalarda bütün atletler sadece birinci olmak için koşuyorlardı. Roger Bannister 1954 yılında yapıla- cak olan yarışa bir yıl kala bir mili dört da- kikanın altında koşmak için hazırlanmaya başladı. Bu hedefine ulaşmak için sadece fiziksel antrenmanların yeterli değildi. O her gün zihinsel antrenmanlar da yapmayı ihmal etmedi. Zihnindeki tek düşünce “bir mili dört dakikanın altında koşmak”tı ve hep bir yıl sonraki yarışta kıracağı rekoru düşünüyordu. Yarış başladığında tüm yarışçılar birinci gelmeyi düşünürken Roger rekor için koşuyordu. Yarış Roger’in birinciliğiyle bitti. Skor borda yöneldi. Orada yazan rakam 3,59'du. Roger bir yıl boyunca çaba sarf ettiği hedefine ulaşmıştı. Roger zaferi bedensel gücü ile değil, zihinsel gücü ile kazandı. Roger’den sonra gelen birçok sporcu da zihnin gücünü keşfederek inanılması mümkün olmayan rekorlara imza attılar. Bir yıl içerisinde aynı rekoru 300 atlet kırmayı başardı. Artık sporcular inanılmazları gerçekleştirmenin formülünü %20 bedensel güç %80 zihinsel güç olarak özetliyorlardı.

60 Bende Kalanlar BD ŞUBAT 2020 Demir Aytaç

Ekonomistlerin Tolstoy’a Neden İhtiyaçları Var?

017 yılının Eylül ve Kasım aylarında ünlü 2Amerikan gazetelerinde, yeni çıkan bir kitap ile ilgili makaleler dikkatimi çekmişti. “Cents and Sensibility” (Kuruş ve Duyuş) adlı kitabı tanıtan bu yazıları okuduktan sonra, yurtdışından getirttim. Makaleler özünde, Gary Saul Morson ve Morton Schapiro’nun son kitabını tanıtıyor. Morson, ABD-Şikago banliyösü Evanston’da yerleşik Northwestern Üniversitesi’nde 61 BD ŞUBAT 2020 Rus Dili ve Edebiyat Bölümü Bugün Northwestern Üniversite- Başkanı, Schapiro ise iktisatçı ve si’nde; Humanities 260 (Slavic 396) Northwestern Üniversitesi’nde Baş- kodu ile okutulmakta olan bu dersin kan. İki birbirinden çok uzak bilim adı: “Economics and the Humani- dalı başkanlarının birlikte kitap ties: Modeling Choice in the Past, yazmış olmaları ve İktisat Bilimi the Present and the Future” (İktisat ile Edebiyatın birleşmesi: Bana, ve Beşeri Bilim: Ekonomi ve Sosyal yıllarca kuvvetle inandığım bir gö- Bilimler: Geçmişte, Gelecekte ve rüşümü (Thomas Khun’un “Bireyin Bugün Modelleme Seçimi). Üniver- iki puzzle (yapboz) çözebilmesini) sitenin dört yıllık lisans eğitiminde, mezuniyet için gerekli olan kredi karşılığı-seçmeli ders olarak alabileceğiniz bir ders. Üstelik, büyük anfi- leri tıka basa dolduran, her sene bir evvelki yıla göre öğrenci sayısı artan, çok rağbet gören bir ders. Edebiyatı seven, Rus edebiyatına özel ilgisi olan ve mesleği gereği ekonomi Gary Saul Morson Morton Schapiro ve iş dünyasında bulunan bir kişi olarak, bu dersi çok hatırlatmış ve bu denli güzel ifade merak ettim ve araştırmaya başla- edilmesinden çok mutlu olmuştum. dım. Kitabı çok beğendim, altını çize çize Ünivesitenin 2019 kış dönemi zevkle okudum ve faydalandım. kataloğunda dersin tanımı yapılmış Ancak, kitabı okuyunca, her ve öğrenciler bu derse aşağıdaki iki profesörün de ekonomi ve Rus satırlar ile davet edilmiş: edebiyatının birbirlerinden öğrene- “Bu ders disiplinler arasında bir cekleri çok şey olduğu konusunda diyalog yaratıyor, özellikle iktisat hem fikir olmalarının yanı sıra, bu ve edebiyat. İktisat ve edebiyat ara- görüşlerini aksiyona çevirdiklerini sındaki diyalog ilk bakışta sıra dışı ve ortaklaşa vermekte oldukları bir görünse de, biz çok verimli bulduk. ders olduğunu öğrendim. Profesör- Bu diyaloğu netleştirmek için belirli lere göre, “Cents and Sensibility” bir konuya odaklanıyoruz: tercih. kitabı özünde birlikte okutmakta İktisat tercihler nasıl yapılır ve nasıl oldukları bu dersin notlarından yapılmalı sorularını irdeleyen bir derlenmişiti. Ve, bu iki profesör disiplin olarak düşünülebilir. Edebi yaklaşık 8 yıldır, aralıksız bu dersi eserler de insani tercihleri betimli- ortaklaşa vermekteydiler. yor. Bir roman kahramanının tercihi 62 BD ŞUBAT 2020 etrafında dönebilir: tercihini nasıl kınen tanımam cesareti ile, kitabı yapıyor, nasıl yaşıyor ve sonuçları bitirdikten sonra (bakınız Bütün ne? Dünya- Kasım 2019 yazım), Gary Saul Morson ile geçtiğimiz yıl söz ercih konusuna bağlantısı konusu ders ile ilgili yazışmaya baş- Tolan başka bir kavram var: ladım. Her defasında ilgimin daha öngörülebilirlik. Gelecek tamamen da arttığı bu soru-cevap şeklindeki, öngörülebilir olsaydı, tercih yapmak karşılıklı e-postalardan sonra; 20 o kadar kolay olurdu ki, tercihten Eylül ve 14 Kasım 2019 tarihlerinde bahsetmek bile anlamlı olmazdı. Öte Profesör Gary Saul Morson ile iki yanda, sonuçlar tamamen rastgele defa karşılıklı görüşme imkânım olsaydı, tercih yapmak önemsiz oldu. olurdu. Böylece tercih gelişi- güzellik ve tam öngörülebilirlik arasında bir dünyadır. “Gelecek ne kadar öngörülebilir” anlamlı bir soru olabilir. Cevabını aldığı- mızda ise, “Bu öngörülebilirlik derecesi yapacağımız tercihleri ne ölçüde etkilemeli?” sorusunu da sorabiliriz. Belirli bir anda kaç tane seçenek mümkün? İhtimal ve tercih diye bir şey var mı ger- Demir Aytaç Prof. Gary Saul Morson çekten? Neye dayanarak tercih yapıyoruz? Öğrenci okulunu nasıl Ortaklaşa verilen dersin ve son- seçer? Birey eşini nasıl seçiyor? rası yazılan kitabın ana temasını Geleceğe giden değişik yolları işe Profesör Gary Saul Morson bana yarayacak bir şekilde nasıl hayal izah etti: edebiliriz? Ahlâki seçimlerle na- “Demir, insanoğlu devamlı karar sıl boğuşabiliriz? İnsanî bilimler alma ve seçim yapma durumundadır. bireylerin nasıl tercih yaptığı Ve, arzusu rasyonel ve doğru karar konusundaki bilgilerimizi nasıl artı- alabilmektir. Aristo zamanında ne rabilir ve böylece iktisadi modeller, demişti? ‘… gençlere matematik öngörüler ve politikaları nasıl iyi- öğretebilirsiniz, ancak ahlâki ko- leştirebiliriz? Bunlar ve daha başka nularda zamana ihtiyaç vardır.’ sorular bu derslerin temelini oluştu- Peki, buradaki zamanı ve bilgeliği racaktır.” gençlere nasıl kazandıracağız. Söz Northwestern Üniversitesi konusu bilgelik doğal bilim gibi for- Rus Edebiyatı emekli öğretim malize edilemez. Bilim ile bilgelik üyelerinden Prof. İrwin Weil’i ya- arasındaki farkı başka hiç bir yazar 63 BD ŞUBAT 2020 Tolstoy kadar iyi anlamamıştır. dil ve kültürü yok sayan bir teoriye Savaş ve Barış adlı eseri bunun en indirgendi! Aynı zamanda edebiyat güzel örneğidir. İyi edebiyat oku- bilim dalı, öğrencileri bugüne kadar mak ve empati yapmayı öğrenmek, düşünülen ve söylenenlerin en iyisi- bu tecrübe kazanma yolunda tek ne yönlendirme sorumluluğunu terk alternatiftir ve eşsiz bir yöntemdir. etmiş durumda. Biz kitabımızda, Rus edebiyatında, diğer iyi edebi- beşeri bilimlerin dünyevi amaçlar yatlar gibi, bu konuda rakipsizdir. uğruna iktisadı kabul etmesi gerek- Satırların arasında, karakterlerin tiğini savunuyoruz. Gerçek beşeri beyinlerinin içine girip sayfa sayfa bilimi içinse, iktisatçıların edebiyata, alınan kararları, neticelerini sürekli felsefeye ve tarihe ihtiyaç duyduğu- onlarla birlikte, defalarca yaşarız. Bu nu düşünüyoruz... Her iki bilim dalı öyle bir tekniktirki, gündelik hayatta diğerinin eksiğini tamamlayabiliyor. karşındaki ile yapamazsın. Ve, bunu Bugün üniversitede edebiyat ve ikti- defalarca yapınca, bir davranış türü sat aynı çatı altında. Ancak, aradaki olarak empati kurabilmeyi öğrenir- bağlantıyı kurmak, yol haritası ve- rilmeksizin, öğrencilere Prof. Morson: “Bugün bırakılmıtır. Biz, bu iki disiplinin birbirlerine ekonomi bilimi adeta söyleyecek önemli bir şeyleri olduğunun inanı- dil ve kültürü yok yoruz. sayan bir teoriye Bak sana bir şey söyleyeyim dedi. Gerçek indirgendi!” Adam Smith’e dönme- miz lazım. Ekonomi sin. Ve bu senin doğal alışkanlığın öğrencileri, bugün Adam Smith’in halini alır. Başka disiplinlerde bunu ünlü ‘Ulusların Zenginliği’ kitabını sana öğretir ama pratiğini sadece iyi bilirler. O kitabında Smith ekonomik edebiyat sağlar! Jane Austen’den insandan sadece iki paragrafta örnek başlamak üzere, bütün iyi edebiyat verir. Yazarının aynı zamanda, ‘U- sana bu tecrübeyi kazandırır. Başka lusların Zenginliği’nden 17 yıl önce bir sınıfı, karşı cinsi, ırkı, farklı dü- yazmış olduğu bir kitabı daha vardır: şüneni tecrübe edebilmenin, onları “Ahlaki Duygular Kuramı” anlayabilmenin yolu iyi edebiyatla Bu kitabında Smith’in işaret sağlanabilen empatidir.” ettiği gibi, insanlar bencil olmaktan “Peki bunun ekonomi ile bağ- çok uzaktır; tersine başkalarının lantısı nasıl?” diye sorduğumda duygularını paylaşırlar... Smith’in bu yüzünde hafif bir tebesüm belirdi ve kitabında, başkasına empati kurma anlatmaya devam etti: sürecinin etkileyici anlatımı tekrar “Bugün ekonomi bilimi adeta okunmaya değer: Onun vücuduna 64 BD ŞUBAT 2020 girmiş gibi oluyoruz ve bir nevi aynı olmadığını tartışmasına sebep ol- insan oluyoruz. İyi bir romanı oku- muştu. manın bize hissettirdiği işte tam da budur. Empati duygunuz gelişiyor. ktisatçılar böbrek ticaretine izin Gerçek Smith, insanların kişisel İvermenin arzın arttıracağını, belki çıkarla dengeli sempati duygusunu de hayat kurtaracağını anlatabilir – ortaya koymuş bulunuyor ve ‘İn- fakat öbür yandan organlarımızı en sanlar sadece kâr artırıcı varlıklar yüksek fiyatı verene satmanın ahlâki değildir. Ta baştan ahlâki yaratıklar- sonuçları da başka biri tarafından dır.’ diyor.” değerlendirmelidir. Ve bir örnek verdi: İktisat biliminin insanların ha- “Tam bir ilim olma uğruna, e- yatlarını iyileştirmekten başka bir konomi çok matematikleştirildi ve amacı olabilir mi ki? Kitabımızda bu yaklaşımın ekonomistlere hem iktisadın geleneksel yöntemlerinin, faydası, hem de zararı oldu. İktisat çok güçlü olmasına rağmen, her bilimi daha yumuşak bir bilim dalı koşulda yeterli olmayabileceğini olmalı, belki bir bilim bile değildir, vurguluyoruz.” isabet derecesi daha düşük ama daha Tane tane, sözlerine devam etti: bilge. Dahası sezgiseldir. İktisatçıla- “Eski ekol sömürgeciler gibi, rın beşeri bilimcilerle konuşmalarını iktisatçılar başka insanların, kültür, istiyoruz. Kamu politikasının Tols- sınıf ve yetiştiği ortamlara bakmak- toy ve onun gibi büyük yazarlar ile, sızın, kendilerine benzediklerini ahlâki bir duyarlılığın da etkisiyle varsayarlar. Böylece başka insanla- geliştirebileceğine inanırım. Örne- rın iktisatçıların mantıklı gördüğü ğin, Schapiro’nun belirttiğiği gibi: şekilde tepki vereceklerini de var- Uzun zaman önce Summers, Dünya sayarlar. İktisatçıların incelediği Bankası’nın Baş Ekonomisti sıfa- sorunların birçoğunun-örneğin do- tıyla, çevreyi kirleten sanayilerin, ğum oranlarının bazı yerlerde neden ileriye dönük gerçekleşmemiş ka- daha yüksek olduğu, bazı ülkelerin zanç ile ölçülen ölümlerin değerinin neden daha erken kalkındığı veya daha düşük olduğu fakir ülkelere bazı lise öğrencilerinin girecekleri taşınması gerektiği fikrini onayla- en iyi okullara başvurmadıkları- mıştı. Brezilyalı bir bakan böyle bir kültürel bir mercek altında daha iyi düşüncenin ‘mantıklı ama delice’ ol- anlaşılabilir.” duğunu söyleyerek karşılık vermişti. Profesör Morson, daha net (Summers özür diledi). sormak isterim Dostoevsky’nin e- Aynı acımasız mantık, Dünya konomistlere ne faydası olur? Bana Bankası’nın bir çalışma gurubunun somut bir örnek verir misin? Batı Afrika’da olağanüstü başarı- “Ekonomistlerin varsaydığı gibi lara ulaşmış körlüğü tedavi eden bireyin önceliği her zaman ‘eko- bir projenin uğraşmaya değer olup nomik menfaatleri’ olmuş olsaydı, 65 BD ŞUBAT 2020 Obama’nın 2014 yılında Rusya’ya standartlarını etkileyeceğini de bili- uygulamış olduğu ekonomik yaptı- yorlardı. Ancak, iyi edebiyat okuyan rımların arzulanan neticesi olurdu. herkes, birçok insanın birey menfa- Ekonomik yaptırmlar neticesi, ithal atinin tamamen ekonomik menfaat edilen ürünlerin fiyatı artar. Bu olmadığını bilir. Kendi izzeti nefsi yaptırımlara karşı Putin ne yaptı? daha önemlidir. Eğer insanlar, onlara ‘Biz bu yaptırımların daha fazlasını tepeden bakıldığını hissederler ve kendimiz uygulamaya alıyoruz. Biz senin bilmediğini ben daha iyi bili- öngörülen rim tavrı ile karşı karşıya gelirlerse, böylesine yargılayıcı “Herhangi bir bir tutum Dostoevsky romanı, onları reak- siyona iter Rus halkı ile ilgili bu ve sırf seni ipucunu zaten size şaşırtma pa- hasına tam verirdi!” aksi yönde karar alırlar. İyi edebiyat bunun ör- zararın nekleri ile doludur. Dostoevsky’nin daha fazla- ‘piyano tuşu olmadığı’ satırları sını kendimize uygulayacağız’ dedi. hatırla.” Şimdi herhangi bir Dostoevsky ro- manı, Rus halkı ile ilgili bu ipucunu us Edebiyat ve kültürünün, dün- zaten size verirdi! ‘Ben seninle bu Ryaca ünlü bu profesörüne daha oyunu oynamayacağım’ diyeceğini çok sormak istediğim konular vardı. bilirdi. ‘Benim milli gururum var, Ancak, zamanımız daralıyordu. Ben kendim kendimi cezalandırı- Kendisi göstermiş olduğum ilgiden yorum’ diyeceğini de bilirdi. İşin, çok memnundu ve önümüzdeki yıl ‘Bir Rus ölür, ama Rusya hep var Kış Dönemi’nde sözkonusu derse olacaktır’ şekline dönüşeceğini ön- izleyeci olarak her zaman katılabile- görürdü... Her toplumun ve herkesin ceğimi belirtti ve beni üniversiteye Amerikalılar gibi düşüneceğini var- davet etti. Çok büyük sevinç duy- sayamazsın. dum ve o sınıfta oturuyor olmayı Başka bir örnek de seçmen çok arzu edeceğimi belirttim. davranışları üzerine vereyim. İngil- Profesör Gary Saul Morson ile tere’de Brexit kararı ve Trump’ın tanışabilmiş olmayı ve sohbetimizi seçilmesi. İngiltere’de insanlar, yaşamımın “Bende Kalanlar”ı o- Avrupa Birliği’nden ayrılmanın larak, en değerli anılarım arasında ekonomiyi aksi yönde etkileyece- saklayacağım. • ğini biliyorlardı. Dolayısıyla, hayat [email protected] 66 Evrensel Bakış Açısı BD ŞUBAT 2020 Gürbüz Evren

Fransa, Sadece Ermenileri Değil Kürtleri de Kullanmak İstiyordu

Türkiye, 18 Şubat 1952 tarihinde üye olduğu ve en zor dönemlerde çok önemli görevler üstlendiği NATO’da hiç beklemediği bir tavırla karşılaştı. ngiltere’nin başkenti Londra’da yen söz konusu ülkeler, müttefikleri İ4 Aralık 2019 tarihinde yapılan Türkiye’nin terörle mücadelesi- NATO Zirvesi öncesi bazı üye ül- ni Kürt katliamı olarak nitelediler. keler, Türkiye’nin mücadele ettiği Türkiye’ye karşı en sert ifadelerle terör örgütlerine desteklerini açıkça eleştiriler yönelten bu müttefikle- ifade ettiler. Bununla da yetinme- rin başını da her zaman olduğu gibi 67 BD ŞUBAT 2020 Fransa çekti. din, Diyarbakır, Musul ile Suriye Fransa’nın, 1915 olayları öncesi bırakıldı. İngiltere’ye de, Hayfa ve ve sonrasındaki Ermenileri Türklere Akka limanları, Bağdat ile Basra ve karşı kullanmaya yönelik sömür- Güney Mezopotamya verildi. geci politikalarını Bütün Dünya’da Burada hemen hatırlatalım, 30 her zaman olduğu gibi gizli arşiv Ekim 1918’de imzalanan Mond- belgeleri ışığında yazdım. Son NA- ros Mütarekesi’ni izleyen süreçte TO Zirvesi gösterdi ki, Fransa’nın Fransız ve İngilizler ellerindeki bazı Kürtleri Türkiye’ye karşı kullanma bölgeleri birbirleriyle değiştirdiler. politikalarını da yazmam gerekiyor- Konuya dönecek olursak, muş. 1917'deki Bolşevik devriminden Rusya, İngiltere ve Fransa a- sonra Rusya antlaşmadan çekildi. rasında 17 Mayıs 1916 tarihinde Sovyetler Birliği ve Kızıl Ordu’nun imzalanan Sykes-Picot adlı gizli an- kurucularından olan aynı zaman- laşmayı duymuşsunuzdur. da gazetecilik de yapan Lev Troçki, Özetlemek gerekirse Fransa a- bu gizli anlaşmayı 24 Kasım 1917 dına François Georges Picot’nun, tarihinde İzvestiya gazetesinde ya- İngiltere adına ise Mark Sykes’in yınlayarak kamuoyuna deşifre etti. imzaladığı, anlaşmayı Rusya da o- Gelelim, Sykes-Picot Anlaş- naylamıştı. masının Fransız arşivlerindeki gizli bel- gelerine. Anlaşmayı hazırla- yanlardan Fransız diplomat Franço- is Georges Picot’nun, Sykes -Picot dönemin anlaşmasına ait Fransa harita Başbaka- nı Aristide Anlaşma, Osmanlı İmparatorlu- Briand’a sunduğu 15 Haziran 1916 ğu’nun Anadolu ve Ortadoğu’daki tarihli rapor ile başlayalım. topraklarının paylaşımını öngö- Anlaşmaya ilişkin bilgiler ver- rüyordu. Bu kapsamda, Rusya'ya, dikten sonra önemli tespitlerde Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis bulunan Picot “Fransa’nın etkisi al- verildi. Fransa'ya, Doğu Akdeniz tına aldığımız bölgede Türklere bölgesi, Adana, Antep, Urfa, Mar- karşı kullanacağımız unsurlar ön- 68 BD ŞUBAT 2020 ce Ermeniler sonra da Fransız çıkarları a- Kürtlerdir. Ermenilerin çısından hayatidir. büyük bölümü Fransız Kontrolümüzdeki a- çıkarlarına hizmet et- lanlarda yaşayan mek için hazır. Bunu Kürt aşiretlerini ka- garantiye aldık. Kürtler zanmalıyız. İran’dan konusunda ise şimdilik Akdeniz’e uzanan hat aynı şeyleri söylemek üzerinde bulunan, mümkün değil. Fa- ama denize şimdi- François natiklik derecesinde Georges Picot lik çıkışları olmayan Müslüman olan Kürtleri Kürtler mutlaka Türklerden ayırıp yanı- Fransa’nın müttefiki mıza çekebiliriz, ancak yapılmalıdır. Önü- bu kısa bir sürede ger- müzdeki en önemli çekleşmez” demektedir. engel ise Türkler- Başbakan Aristide dir. Osmanlı Devleti Briand’ın 28 Haziran yıkıldı, yıkılacak. 1916’da Picot ile yap- Devleti olmayacak tığı görüşmeden sonra Türklerin topluluk o- kaleme alınan bir başka larak da Kilikya’da rapor da, konunun deva- Aristide Briand kalmasına müsaade mı niteliğindedir. etmemeliyiz” diyen François Georges Picot, 11 Picot, “Arapları, Ermenileri kay- Temmuz 1916 tarihli raporun- betmiş Türklere, Kürtler de düşman da, Başbakan Briand’ın görüşmede edilmelidir. Bu da İngiliz-Fransız kendisine yönelttiği sorulara ayrıntı- ortak politikalarıyla yapılabilir ” ifa- lı yanıtlar vermektedir. delerini kullanmaktadır. Picot, İran sınırına yakın böl- Picot’un, anlaşmanın ömrü- gelerde yaşayan Kürtler üzerindeki nün 100 yıl olacağı tahmini tutmuş, İngiliz etkisini kırmanın mümkün olmadığını vurgulamış, buna karşın Picot, “Arapları, Kilikya’daki (Adana’dan başlayıp Antep, Urfa, Mardin ve Suriye’yi Ermenileri kaybetmiş kapsayan bölge) Kürtleri mutlaka Türklere, Kürtler de Fransız çıkarları için kullanılmasına düşman edilmelidir. işaret etmiştir. Picot, “Sayın Başbakan, bu Bu da İngiliz-Fransız anlaşmanın ömrünün ne kadar ol- ortak politikalarıyla duğunu sormuştunuz. Ortadoğu coğrafyasında en az 100 yıl etkili o- yapılabilir ” ifadelerini labilir. Özellikle Kilikya’daki etkisi kullanmaktadır. 69 BD ŞUBAT 2020 Henry de Jouvenel tırmamak için Türk top- des Ursins: “... raklarındaki İngilizlerin, bu isyan bazı Kürt aşi- retlerinin isyan ile Kürtleri Mustafa etmesini sağ- Kemal’in kurduğu ladıklarını belirten Fran- yeni devlete karşı sız diplomat, “Kontrolümüz Henry de Jouvenel kullanmakta başarılı des Ursins altındaki Suri- oldukları açıktır. ye’de yaşayan Kürt kartını sadece İngiltere’nin Kürtlerle i- lişkilerimiz, oynamasına müsaade etmemeliyiz” bugünkü ve gelecekteki ABD, Büyük Ortadoğu Projesi BOP bölgesel çıkarlarımızın devamı için ile yeni bir süreç başlatmış, “Denize hayati önem taşımaktadır. İngiliz- şimdilik çıkışları olmayan Kürt- lerin, bu isyan ile Kürtleri Mustafa ler Fransa’nın mutlaka müttefiki Kemal’in kurduğu yeni devlete karşı yapılmalıdır” ifadesi de anlam ka- kullanmakta başarılı oldukları açık- zanmıştır. tır. Kürt kartını sadece İngiltere’nin oynamasına müsaade etmemeliyiz” ustafa Kemal’in, Musul ve demektedir. MKerkük konusundaki ısrarın- Burada des Ursins’in, “Kontro- dan rahatsız olan İngilizler Türkiye lümüz altındaki Suriye’de yaşayan topraklarında isyanlar çıkmasını Kürtlerle ilişkilerimiz, bugünkü ve sağlayarak yeni kurulan devleti za- gelecekteki bölgesel çıkarlarımızın yıflatmaya çalışmaktadır. devamı için hayati önem taşımak- 13 Şubat 1925’deki Şeyh Sait tadır” ifadeleri de, günümüzde isyanı da, İngiltere’nin arkasında ol- Türkiye düşmanlığına varan Fransız duğu bir komplodur. politikalarını yansıtması bakımından Bunu kanıtlayan belgelerden bi- önemlidir. ri de, daha sonra Fransa’nın Suriye Mustafa Kemal ile girdikle- ve Lübnan Yüksek Komiseri olacak ri Hatay mücadelesini kaybeden Henry de Jouvenel des Ursins’in, Fransa’nın Kürtlere daha çok yönel- dönemin başbakanı Edourd Herri- mesini ve yıllar içinde ayrılıkçı terör ot’a sunduğu 12 Mart 1925 tarihli örgütlerinin hamisine dönüşmesini rapordur. gösteren Fransız belgelerini ayrıca İngilizlerin, petrol bölgelerini yazacağım. • (Musul-Kerkük) Türkiye’ye kap- [email protected] 70 Büyük Yapıtlarımız BD ŞUBAT 2020 Konur Ertop

Metapsişik ve Parapsikolojik Birtakım Olaylar

atmazel No- pozyumu”yla yeniden “Mraliya’nın gündeme geldi. Koltuğu”, 1949 yılında Konuyla ilgili yeni yayınlanmıştı. Yıllar bir incelemede, roman- boyunca romanla ilgili cının kendi yapıtıyla övgü yazılarının yanı ilgili açıklamaları var: sıra yergi yazıları da Peyami Safa, ya- birbirini izledi. Ro- pıtından bölümleri mancının 120. doğum yazar dostlarına oku- yılında 70 yaşına basan maktaymış. Bu dostlar yapıt, Aynalıgeçit’te (Beyoğlu) romanı övgülerle karşılamışlar. düzenlenen “Peyami Safa Sem- Yusuf Ziya Ortaç, “Peyami Safa, 71 BD ŞUBAT 2020 hatta kendi sanat geçmişini kapayıp insanlar hakkında iyi telakkilerinin Türk romanında yeni bir çağ açtı: hepsi yıkılmış bir kız.” Bu sanat eserinin değil, bu sanat Romanın “hedonist, şüpheci, olayının adı Matmazel Noraliya’nın dinsiz hattâ nihilist” genç kah- Koltuğu’dur,” demiş. Halit Fahri ramanı Ferit, “parapsikolojik ve Ozansoy, “edebiyatımızda yepyeni metapsikolojik olaylar sonucu” bir çığır açan duygu ve kafa eseri” sürüklendiği bocalamadan bu Nora- derken Burhan Belge, yazarın bu liya’nın (Nuriye Hanım’ın) evinde, romanda “kendi kendisini aştığını” onun anı defterini okuyarak kurtula- söylemiş. Mithat Cemal Kuntay, bilecektir: “edebiyatımızın bir zaferi,” diye “Tanrıya inanarak hakikati değerlendirmiş. mistik bir felsefede bulur, huzura kavuşur.” “Dünya Peyami Safa: “Kitabımın Romanının nasıl karşılanacağını Aksaklıkları” tahmin edemiyorum. Yalnız makalesinin yazarı Payami benim hükmüm şudur. Safa, “Matma- Matmazel Noraliya’nın zel Noraliya’nın Koltuğu’ndan evvel roman Koltuğu”nın roman tekniği adına lâyık hiçbir kitap bakımından yazmadığımı sanıyorum.” taşıdığı öneme işaret etmek- tedir: “Bu romanda dünyanın hiçbir yıl önce yayımlanmış bir romanında bulunmayan bambaşka 70 söyleşide yazarın kendi yapı- bir teknik kullandım. Fakat bu, ro- tıyla ilgili açıklamaları da var: manın klasik temellerini muhafaza “On beş yıl önce bir yaz günü eden ve okuyucuya yabancı gelme- beni Büyükada’da bir eve götür- yeceğini ümit ettiğim bir tarzdır. düler. Orada adı Noraliya’ya çok Bazı konferanslarımda bunu izaha benzeyen bir kız tek başına yaşıyor- çalıştım. Fakat bütün sanat naza- du. Seksen yaşında bir kız. Babası riyeleri isabet ölçüsünü, nazari Türk, anası yabancı, mükemmel izahlarda değil, sanat eserinin ken- Türkçe ve Fransızca konuşuyordu.” disinde bulur.” “Bütün ömrü hayal kırıklık- “Kitabımın nasıl karşılanacağı- larıyla geçmiş, ana tarafından nı tahmin edemiyorum. Yalnız benim vefasızlıklar görmüş, sevdiği ile hükmüm şudur. Matmazel Norali- evlenememiş, iftiralara uğramış, ya’nın Koltuğu’ndan evvel roman 72 BD ŞUBAT 2020 adına lâyık hiçbir kitap yazmadığı- “Matmazel Noraliya, aslında mı sanıyorum.” babası Türk, anası İtalyan olan Ancak romanın dile getirdiği Nuriye hanımdır. Bir kazasker so- düşünce, sert eleştiriler de alacaktır. yundan olan babaannesiyle, bağnaz Örneğin Vedat Günyol, şunla- Vedat Günyol: rı söyler: “Matmazel “Matmazel Noraliya’nın Noraliya’nın Koltuğu, Koltuğu, savaş savaş (II. Dünya (II. Dünya Sa- Savaşı) sonunda vaşı) sonunda birçok ülkede birçok ülkede başgösteren başgösteren mistik, akıl mistik, akıl düşmanı bir akımın düşmanı bir akımın kullu- kulluğunu yapıyor. ğunu yapıyor. Hurafe saltanatı kurmak isteyen bu bir katolik olan annesinin birbirine eserden çıkan ahlâk dersi de türbe karşıt etkisi altında fikir buhranları edebiyatına uygun sadaka ahlâkı- geçirerek büyür. Fakat büyükannesi- dır.” nin telkin ettiği Müslümanlık üstün Peyami Safa’nın yapıtı, onun gelmiştir. Annesinin düzenlemesiyle zaman boyunca geçirdiği değişme- sürüklendiği aşk serüveninin öldü- lerden derin izler taşır. Buna bağlı rücü buhranlarını hep bu kuvvetle olarak onunla ilgili değerlendirme- atlatmıştır. Fakat kapandığı bu ler de değişiklikler gösterir. köşkte, bir veli tevekkülü ve bir 1950’lerin başında romancı, münzevi sükûnu içinde, kendisini 32 Türk Dili Dergisi’nin yazarları ara- yıl yapayalnız yaşamaya mahkûm sındaydı. Türk Dil Kurumu genel etmiş, nihayet dünyaya ait her türlü yazmanı Agâh Sırrı Levend dergide ilgiden kendini kurtararak, ermiş in- “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu”- sanların duyabileceği kâlp rahatlığı nu incelerken, yapıttaki doğaüstü içinde ölmüştür.” olayların, “resmi bilimin çerçevesi Eleştiride Noraliya’nın köşküne içinde, fakat aksini düşünenlere pansiyoner olarak yerleşen ma- pay bırakmayı da ihmal etmeyerek” teryalist Ferit’in burada geçirdiği aydınlatılmaya çalışıldığına dikkat düşünce ve ruh değişimi gösteril- çekiyordu. mekteydi: Edebiyat tarihçisi Levend’in “Köşkte, hizmetçiden dinlediği eleştiri yazısında, roman kişileri ay- hikâyelerin etkisi altında, gündüz rıntılara inilerek inceleniyordu: Noraliya'nın duvarda asılı resmin- 73 BD ŞUBAT 2020 de her an kımıldanır gibi duran iri Cahit Sıtkı Tarancı, Fazıl Hüs- canlı gözlerini ürpermeler içinde nü Dağlarca gibi öncülerinin ilk seyrederek, evin bütün eşyasına si- ürünlerini o farketmiş, edebiyat nen ağır ve esrarlı havasında onun dünyasına duyurmuştu. “Türk mistik ruhunun izlerini sezerek buh- İnkılabına Bakışlar” kitabında Cum- ranlar geçirir. Geceleri de rüya mı huriyetin getirdiği temel değerleri vehim mi olduğuna hükmedilemeyen savunuyordu. Ancak özellikle 1950 olayların dehşeti içinde, hayret, sonrasında toplumcu düşünceye kar- merak ve korkunun birinden ötekine şı çıktı. “Türk İnkılabına Bakışlar” geçerek bunalır. Nihayet, (Sorbon- kitabındaki görüşlerine artık bütün ne’u bitirmiş bir felsefe öğretmeni yanlarıyla bağlı bulunmadığını, olan) Yahya Aziz'le birlikte Mat- kitabının yeni baskısında dile getir- mazel Noraliya'nın hatıra defterini mekten de kaçınmamıştı: okur. Sonra bir inanma ve bağlanma “O devre mahsus yazı disiplini, ihtiyacı içinde, kararsız hüviyetinin eserin Kemalizme, Altıoka tarih ve birdenbire değiştiğini görür, mane- dil anlayışına ait son fasıllarında viyatında bir ışığın yandığını duyar resmi teze uymak zoruyla, muhar- ve bir nevi hidayete kavuşur.” ririn düşünce hürriyetinden bazı Levend, romanı anlatım bakı- kısıntılara katlanmasını zaruri kılı- mından da başarılı bulmaktaydı: yordu.” “Romanda üslûp, eğer konunun gereğine, konuşanların karakterine, u tutumu yüzünden çağdaş hareketin türüne ve tasvirin mahi- Bbilim ve sanatın beslediği yeni yetine göre en uygun yazı tarzını edebiyat çevresinin dışına itilen seçmek ise Matmazel Noraliya'nın yazardan, çok yakın dostlarının Koltuğu’ndaki üslûbun, bütün bu dahi uzaklaştığı gözlendi. Böyle üstün nitelikleri taşıdığını söyleye- bir yakını, Vefa Lisesi’nden okul bilirim. arkadaşı Ahmet Hamdi Tanpınar’dı. Çağrışımların sıraladığı dü- “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” yaza- şünceleri, tutarsız gibi görünen rının onunla ilgili değerlendirmesi, sayıklamaları, nihayet kahraman- günlüğündedir: ların denge bozukluğundan gelen “İnsan keşfetmesinden hoşlanır, hezeyanları ifade ederken sürrea1ist fakat sonra kendi çevresinden çıkın- bir nitelik alan üslûp, ruh hallerinin ca nazikâne düşman olurdu. Bazen tasviriyle fikirlerin açıklanma- de açıkça. Cahit Sıtkı ve Çocuk ve sında zincirleme bir eda alıyor; Allah Şairi (F. H. Dağlarca) böyle konuşmalarda ise, tiplerin gerçek oldu.” kimliklerine bürünüyor.” “Biraz akıllı olsaydı, sebeplere Peyami Safa, başlangıçta Cum- inebilseydi, egotizmle arasına küçük huriyetin bağlı olduğu aydınlanma bir mesafe koyabilse ve bilhassa düşüncesinden yanaydı. Yeni şiirin biraz şüphe etseydi, başka türlü mu- 74 BD ŞUBAT 2020 harrir olurdu. Bir romancı étoffe’u Böyle bir görüşü bir bilim a- (yeteneği, cevheri) vardı.” damının onaylaması elbette kolay Yaşadığı dönemde hak ettiği gibi olmayacaktı. Bu nedenle söz ko- değerlendirilmeyen Tanpınar, ken- nusu görüşü, Türkiye’nin tarihsel, disinin “sükût suikastına mahkûm toplumsal gelişmesi içindeki yerine edildiğinden” acı acı yakınmıştı. oturtarak değerlendiriyordu: Ölümünden sonra yapıtları umulma- “Spritizmaya, psikokinesise dık bir ilgi gördü. merak sardığı ve dolayısıyla pozi- Peyami Safa için tam tersi ol- tivizme, materyalist ve determinist du. Ancak onun dünya görüşüne, bir bilim anlayışına karşı çıktığı bu siyasal tutumuna karşı çıkan çevre son dönemde din (mistisizm olarak) yapıtında buldukları değerleri ortaya ideolojisinin egemen öğesi olur. koymaktan da uzak durmadılar. Bundan ötürü 1960’lardan sonra Türkiye’deki resmi ideolojiyi daha Prof. Dr. Berna da sağa çekerek Moran: dinci, gelenekçi “Anlatıcı olarak ve mukaddesatçı doğrultuda de- yazara en az yer ğiştirmek isteyen veren bir teknik, çevrelerin gözde Türkiye’de ilk yazarı olur.” kez bu romanda Ancak bilim a- damı, romancının denenmiştir.” tutumunda önem taşıyan yönleri Örneğin, “Matmazel Norali- vurgulamaktan da elbette kaçınma- ya'nın Koltuğu”nu inceleyen Prof. yacaktı: Dr. Berna Moran, yazarın amacını “Sanatının teknik sorunlarıyla şöyle belirlemişti: çok ilgilenmiş romancılarımızdan “Metapsişik ve parapsikolojik biridir.” birtakım olayların var olduğunu; “Anlatıcı olarak yazara en az bunların ancak ruhun maddeye yer veren bir teknik, Türkiye’de ilk doğrudan etkide bulunmasıyla, kez bu romanda denenmiştir.” medyumlukla ve duyuları aşan Tartışmalara konu olmuş 70 algılamayla açıklanabileceğini; yaşındaki bir romanla yeni kar- bugünkü maddeci ilim ve felsefenin şılaşacak genç kuşağın, yapıta hakikati kavrayamayacağını; içgü- yaklaşırken bunları da göz önünde düye, sezgiye sırt çevirdiği için, akla bulundurması yararsız olmayacak- dayanan bu bilimin sırlarını çöze- tır.• meyeceğini göstermek.” [email protected] 75 Haz›rlayan: Y‹⁄‹T EREN GÜNEY

‹lk Dersimiz: Türkçe Bu ay köflemizi dilimizde yer etmifl yabanc› sözcüklerin karfl›l›klar›na ay›rd›k. Bilginizi s›nay›n.

1 Tabu (Fr.) 6 Baypas (‹ng.) 11 Deterjan (Fr.) a-Yal›t›m a-Devre dıfl› a-Arıtıcı b-Kan gözesi b-Ifl›kkesen b-Afl›r› c-Elefltirilemez c-Göz korkutma c-Sesüstü d-E¤itici oyuncak d-Söyleme d-Morötesi

2 Faktör (Fr.) 7 Abonman (Fr.) 12 Histeri (Fr.) a-Dayatmak a-Sürdürüm a-Duyu bozuklu¤u b-Tören düzeni b-Evrensel b-Cinsel sapk›nl›k c-S›n›rlamak c-Gündelik c-Göz uyumu d-Etmen d-Parıltı d-Tutumlu

3 Efektif (Fr.) 8 Figürasyon (Fr.) 13 Batik (Fr.) a-Dalavera a-Çok kar›fl›k a-Ressam sehpas› b-‹sterik b-Biçimleme b-Gelin duva¤› c-Sofa c-Kavray›fl c-‹nce ayr›m d-Nakit para d-‹ntihal d-Süsleme yöntemi

4 Konkur (Fr.) 9 Hijyen (Fr.) 14 Deplase (Fr.) a-Yarıflma a-Sa¤l›¤a uygunluk a-Yer de¤iflikli¤i b-E¤lence türü b-Ayr›nt› b-Tel sicim c-Pencere düzeni c-Mütenaz›r c-Poker deyimi d-Mahkeme d-Cici, sevimli d-Tak›m oyunu

5 Dara (‹ta.) 10 Metraj (Fr.) 15 Dart (‹ng.) a-‹laç miktar› a-‹leti a-Acayip b-Kab›n a¤›rl›¤› b-fierit perde b-Nicelik c-Büyüteç c-Kümeleflim c-Oklama d-Bir bitki d-Uzunluk d-Üst s›n›r Yan›tlar: 151. sayfada (Fr.) Frans›zca, (‹ta.) ‹talyanca, (‹ng.) ‹ngilizce BD ŞUBAT 2020

Alışveriş Yapmak Oy Vermektir 2 Yazan: BARBAROS ENEÇ ünümüzde siyaset deki mü- bir “reyting” mücadelesine döndü. esses nizama ciddi kitlesel Kitleler iyi bir yaşam için siyaseti Gtepkiler var. Kaynağında ise tekrar kendi ellerine almak, karar büyük bir çoğunlukla güvensizlik verme süreçlerine katılım için farklı ve dışlanmışlık var. Siyaset, ve si- ve etkili yollar buldular. Albert O. yasal katılım kitlelerden koparılıp, Hirshmann’ın belirttiği gibi, bir uzmanlık peçesinin arkasında kapalı şirket, bir örgüt hatta bir devlet için kapılar ardında yapılıyor. Seçim bile, tatminkar olmayan durumlara 77 BD ŞUBAT 2020 verilecek iki tepki vardır: “çıkış” - örneği, Pasifik’te nükleer denemeler ki hiç bir şeyi düzeltmeden bırakıp yapan Fransa’nın ekonomisinde bü- gitmek; yada “ses vermek” -düşün- yük yer tutan şarap ve peynire 1995 celerini söylemek ve sıkıntılar için yılında uygulanan boykottur. Siyasal tedaviler önermek (batı dillerinde tüketici kavramı o zamandan beri “ses” kelimesi aynı zamanda “oy” hem basın, hem de bilim ve politika olarak da kullanılıyor). Bir önceki dünyası için bir ilgi çeken bir alan yazımızda siyasal davranış ve ka- haline gelmiştir. Bu tür durumlarda tılım yollarından biri olarak siyasi boykotçular, politikalarını değiştir- alışverişi ve 3 tipinden bahsetmiştik. meleri yönünde ulusal hükümetlere Bu 3 tipi biraz daha yakından ince- baskı yapmanın bir yolu olarak leyelim. kurumsal aktörleri -şirketleri- hedef alırlar. Boykotlar genellikleşu aşa- üketici boykotu bir ya da maları takip eder: öncelikle boykot daha fazla grubun, bireysel tehditi yapılmaktadır; ikinci adımda Ttüketicileri satın alma dav- boykotun başladığı duyurulmakta ve ranışından kaçınması konusunda eyleme geçilmesi istenilmektedir; harekete geçirerek, bir takım hedef- Üçüncü aşama, boykotun organize lere ulaşmak amacıyla teşebbüste edildişi ve yapılan hazırlıkların du- bulunmaları olarak tanımlanabilir. yurulmasıdır; son aşama ise boykot Boykotlar çeşitli gruplar tarafından aktivitesini tanıtmak üzere gösteri- başlatılmaktadır. Bunlar arasında ler yapılan aşamadır. en popülerleri, tüketici grupları, Seçici alışveriş (buycott) ola- işçi birlikleri, dini gruplar, kadın rak da adlandırılan olumlu siyasal haklarını savunan gruplar ve çevreci tüketicilik ise, etiket düzenleme- gruplardır. Bunların dışında sağlık lerinin kullanılmasıdır. Etiketler grupları, hayvan haklarını savu- vatandaşların tüketici tercihlerini nan gruplar, savaş karşıtı gruplar yönlendirmektedir. Tüketici, seçi- da bulunmaktadır. Tüketicilerin, minde ‘hayır’ diyerek tepki vermek ürünlerini satın almayı reddetmek yerine belirli ürünlere ‘evet’ demek- suretiyle kurumsal aktörlerle o- tedir. 1990’lı yıllarda bir siyasal lan ilişkisini kesmeyi teşvik eden ifade biçimi olarak hızla yayılmaya boykotların amacı, tüketiciyi bir başlayan olumlu siyasal tüketiciliğe ürün ya da üreticiye karşı harekete örnek olarak yeşil etiketler (eco-la- geçirerek, şirketleri yada iktidar- bel), adil ticaret etiketleri, organik ları politikalarını değiştirmeye gıda etiketleri ve yönetim sertifika- zorlamasıdır. Zaman zaman farklı ları verilebilir. Etiket düzenlemeleri, uluslardan vatandaşlar devlet veya boykotlarla karşılaştırıldığında kurum politikaları konusundaki mücadeleci olmayan siyaseti ifa- tatminsizliklerini ifade etmek için de etmektedir. Bunlar kurumsal bu yola başvurmuşlardır. Bunun bir aktörler, sivil toplum kuruluşları, 78 BD ŞUBAT 2020 akademik kesim ve hatta hükümet seçenler iki grupta incelenebilmek- arasında iyi bir çalışma ilişkisi ve tedir. Materyalist yaşam biçiminden işbirliği gerektirir. yorulup terk edenlerden oluşan ilk Siyasal tüketiciliğin en yeni ve en az araştı- rılan biçimi ise, dolaylı siyasal tüketiciliktir. Do- laylı siyasal tüketicilik, diğer biçimlerden farklı olarak parasal işlemler hakkındaki kararları içer- mez. Bu biçimin temel hedefi; kurumsal aktörleri satın alımdan mahrum bırakmaktan veya iyi davranış, politika ya da ürünler için belirli kurum- sal aktörleri ürünlerini satın alarak ödüllendir- Bir siyasal tüketicilik biçimi mekten ziyade, kurumsal olarak düşünülebilecek politika ve uygulamalar hakkındaki fikirlerin iş- günümüzün “gönüllü letme, kamuoyu ve çeşitli sadelik” grupları daha çok siyasal kurumlara yönel- tilen iletişim çabalarıyla genç ve eylemci kişilerden ifade edilmesidir. Yerel, oluşmaktadır. ulusal, bölgesel, küresel düzeyde düzenlemeler ya da bunların bir arada kullanılması gruptaki kişilerin kendilerine daha şeklinde olabilen dolaylı siyasal fazla zaman ayırmak amacıyla gö- tüketici hareketi, işletme ile kamu- nüllü sadeliği tercih etmesi siyasal oyu arasında bir diyalog oluşturma tüketicilik olarak değerlendirilmez- girişiminde bulunurken mücadeleci ken, daha anlamlı bir yaşam arzusu ya da işbirlikçi bir strateji kullana- nedeniyle bu yaşam biçimini tercih bilmektedir. etmesi siyasal tüketicilik olarak Bu üç siyasal tüketicilik bi- değerlendirilebilir. İnsan hakları, çiminden başka, sürdürülebilir tüketici boykotları, çevre eylemi tüketim ve gönüllü sadelik gibi gibi konularda aktif rol alan ikinci kavramlar da siyasal tüketicilik gruptakiler ise daha çok genç ve biçimleri olarak düşünülebilir. eylemci kişilerden oluşmaktadır. Bu Gönüllü sadelik yaşam biçimini gruptaki kişilerin bu tür amaç ve uy- 79 BD ŞUBAT 2020 gulamaları siyasal tüketicilik olarak rilmesi verilebilir. sınıflandırılabilir. Kısmen örtüşen Türkiye’de siyasi yaşam ve bir alan olan organik yiyecek tüketi- toplum için boykot kavramı pek de mi de siyasal tüketiciliğin bir biçimi yabancı değildir. Hatta cumhuriyet olarak düşünülebilmektedir öncesi 1910’lu yıllarda halkın Girit Tüketici hareketinin ilk örnekle- adası sorunu yüzünden Yunan mal- rinden biri, sonradan bir tür tüketici larını boykot ettiği görülmektedir. hareketi olan boykota ismini veren Son yıllarda yoğunlaşan bir boy- toprak sahibinin kâhyasına karşı kot şekliyse tüketicilerin yabancı yapılmıştır, (emekli yüzbaşı Charles ürünlere karşı sivil toplum kuru- Boycott). Siyasal tüketicilik 19. luşlarınca örgütlenen boykotlardır. yüzyıl boyunca işbirlikçi oluşum- Bunlardan bazıları; larla birlikte geliştirilmiş ve tüketici olarak vatandaşlar tarafından pazarı 998 yılında İtalyan mallarına medenileştirme amacı güden çeşitli yönelik tüketici boykotudur. sosyal hareketler aracılığıyla 20. 1Türkiye Odalar ve Borsalar yüzyılın başlarında hızla yayılmaya Birliği’nin (TOBB), İtalyan Oda- başlamıştır. Bu tarihlerde Avrupa lar Birliğine yazdığı bir mektupla ve ABD’de ortaya çıkan ‘beyaz lis- ülkemizde İtalyan mallarına yö- te’ girişimi bir aktivizm örneğidir. nelik tüketici boykotlarını içeriği ‘Beyaz liste’ ya da ‘beyaz etiket’ ve nedenleri hakkında bilgi vermiş ve TOBB önderliğinde boykot kampanyasına tü- Türkiye'de son yıllarda keticilerin katılması çağrısı yoğunlaşan bir boykot şekli yapılmıştır. 2011-2012 yabancı ürünlere karşı sivil yıllarında ise ülkemizde Fransız mallarına yönelik toplum kuruluşlarınca tüketici boykotları ger- örgütlenen boykotlardır. çekleşmiştir. 2015 yılı Temmuz ayında ise Çin’de (Sincan Uygur Özer Böl- kampanyası siyasal tüketiciliğin ilk gesinde) yaşanan olaylar nedeniyle, örneklerinden biri olarak görülebilir. Çin mallarına yönelik boykot kam- Tüketim cephesinden gelen bir güç panyası yine STK’larca kamuoyuna yaratmada başarılı olan bu hareket- duyurulmuştur. Son yıllarda ülke- lere örnek olarak 1910’lu yıllarda mizde ticari faaliyetlerde bulunan grev organizasyonlarında karşılaşı- İtalya, Almanya, Fransa, Çin, İsrail, lan zorlukları aşmak ve 1950’lerde İngiltere ve ABD mallarına yönelik ABD’de mücadele veren işçileri STK’ların boykot çağrılarına tüketi- desteklemek için tüketicilerin işçi ciler şahit olmaktadır. • sendikaları tarafından harekete geçi- [email protected] 80 BD ŞUBAT 2020

ŞEMSİ BELLİ Gençlik yıllarımda, ciltlenmiş tüm sayıları sıra sıra evimizin kitaplığında yanyana dizilmiş İzmir Halkevi tarafından yayım- lanan Fikirler dergisinin birinde okumuştum Şemsi Belli’nin çok kısa bir şiirini. O günden bugüne hep anımsarım “Bir gün / Sen de mutlu olursun / Unutursun çocuğum / Şiirler yazdığın Burgaz adası / Kalır sana bir gençlik hatırası...” dizelerini.

Yazan: SABRİ KEMAL

lk şiiri 1939 yılında , 14 İyaşındayken Maceralar Dünyası dergisinde yayın- lanmış Şemsi Belli’nin. 1943 yılında Orhan Seyfi Orhon’un çıkardığı Çınaraltı dergisinde şiiri yayınlandı- ğında da henüz lise öğren- cisi. Anımsadığım şiirini de 1947 – 1950 yılları arasında yazmış olsa gerek. Çünkü 1947 yılında yayımlanmaya başlayan, Fikirler dergisinin yayım hayatı halkevlerinin Demokrat Parti tarafından kapatıldığı 1950 yılı ile sınırlı.

81 BD ŞUBAT 2020 1956 yılında Ankara Hukuk UNUTTUM Fakültesi’nden mezun olduktan Seni sevdiğim zamanlarda sonra avukatlık yapan, Vakit, Sevda gönlümde hevenk hevenkti Cumhuriyet, Ulus, Son Havadis, Güzel bir kadındın amma Milliyet, Hürriyet, Dünya gazetele- Gözlerin ne renkti? rinde çalışan; Vefa Lisesi, İstanbul Unuttum.... Kız Lisesi, Çapa Öğretmen Okulu Başını göğsüme dayadığın an ve Gazetecilik Yüksek Okulu’nda Saçların ne kokardı? edebiyat dersleri veren Şemsi Belli, Ve ilk defa karşılaştığımız akşam, ilk şiirlerini halk şiiri geleneği Üstünde hangi elbisen vardı? etkisinde yazıp, serbest şiire sonra Unuttum.... yönelmiş. Adını da 1968 yılında Hiçbirşeyi unutmayacağımı yurdumuzun yoksul insanlarının sanırdım. yaşadığı sıkıntı ve çaresizliği yerel Aşk ne tatlı... ağız kullanarak şiirleştirdiği Anayaso Ne yalan şeydi.... adlı şiiri ile duyurmuş. İsmin neydi? Unuttum... *** ANAYASO Gul, gurban olduğum Hökümet Baba! Baa bir alfabe veremez miydin? Gara dağlar gar altında galanda Ben gülmezem Dil bilmezem Adım Adım Anadolu, Kırk Şavata'dan Hakkari'ye yol Gözlü Heybe, İçimizden Biri, Şiir bilmezem Bahçesi adlı radyo ve televizyon Gurban olam, çaresi ne, hooy programlarının yanısıra Kervan, babooov? Çadır, Anayasso, Şiir Defteri Bebek yanir, bebek hasda, bebek dergileri ile Memleket ve Son Posta ataş içinde gazetelerini çıkardı. Şiirleri İngilizce, Ben fakiro, Fransızca, İtalyanca, Arapça ve Ben hakiro Azeri Türkçesine çevrilen; kendini Dohdor ilaç, çarşı bazar tam - "Aramayın beni başka yerlerde, takiro / Küllenmiş mangalda yatan kor Gurban olam bu ne işdir hooy benim, / Pırlantadan taşan renk babooov! benim değil, / Heybedeki yeşil benim, Çoçiğ ağliir, çoçiğ öliir, geçit mor benim" diyerek tanımlayan şair vermiy Zap suyu 1995 yılında İstanbul’da yaşama Parasizo, veda etti. Çaresizo 82 BD ŞUBAT 2020 Ben halsizo, ben dilsizo, şeher Sana türküler yazmalıyım uzah, yolsizo Mendil mendil Bu ne haldır, bu ne iştir hooy Nakış nakış deyişler söyleme- babooov! liydim sana Gara dağda, gar altında ufağ ufağ Dağların doruğunda mezerler Nevruzdan Karçiçeğinden söz Yeddi ceset hetim hetim Zap açmalıydım Suyunda yüzerler Heybemin bir gözünde tutkularım Hökümata arz eylesem azarlar Bir gözünde sen varsın Ben ketimo Tezek yaparsın doğan güne karşı Ben hetimo her sabah Ben ne biçim vatandaşım hooy Kilim dokursun ağlarsın babooov? Sana sevgiden çok önce Şavata'tan Angara'ya ses getmiir Okuma-yazma öğretmeliydim Biz getmeğe guvvatımız hiç Dağkuşum yetmiir Ellere okutmamalıydın betikle- Malımız yoh rimi Yolumuz yoh Sana alafranga şiirler değil Angara'ya ses verecek dilimiz yoh Fistanındaki çiçekler gibi türküler Ganadımız, golumuz yoh demeliydim Bu ne biçim memlekettir hooy *** babooov? PARA Yerin, yurdun adresesin bilmirem - Para! ... dedim. Angara'da: Anayasso! Kınından sıyrıldı paslanmış Ellerinden öpiy Hasso hançer Yap bize de iltimaso İpek oldu. Bu işin mümkini yoh mi hooy - Para! ... dedim. baboov? Yelesini yoldu bütün aslanlar *** Köpek oldu. DOST İŞİ - Para! ... dedim. Bir adam vardı Şeklini unuttu yuvarlak dünya Taş yağmuruna tutmuşlardı dört Dört köşe oldu. koldan - Para! ... dedim. Başı,bağrı açıktı Yaldızını döktü altın sürahi Bir tabanca verdim savunsun diye Bir şişe oldu. İlk kurşunu - Para! ... dedim. Bana sıktı Namusuyla beraber soyundu *** kadın HEYBEMİN GÖZÜNDEKİ Fahişe oldu. TUTKULAR - Para! ... dedim. Sana alafranga şiirler değil Suratlar değişti, fikir değişti. 83 BD ŞUBAT 2020 Öfkeler neş'e oldu. Sokaklar boyunca şen-dul. - Para! ... dedim. Ocaklar, bucaklar, kucaklar “Geber, Kahrol! ” diyen küflü açılıyor dudaklar Yine öylesine güzel İstanbul. “Yaşa! ... Çok Yaşa! ...” oldu Her şey bıraktığın gibi Hasan *** Ada'sı, Moda'sı, Şişli'si İSTANBUL MEKTUBU Naylon boynuzlusu, altın dişlisi Bu şehir bıraktığın gibi Hasan. Ahmed'i, Mehmed'i Martılar Hâlâ aynı oyunu oynuyorlar Yine öyle ürkek, Repertuar değişmedi. İnsanlar cesur, Takvimler değişti ama Deniz bâzan yeşil, bâzan kurşunî Hiçbir şey değişmedi inan. Liseli gençlerin selâmı var Eyüp Sultan'da dualar ediliyor Yeni bir çete kurmuşlar soygun Vampirler kan emiyor çocuk- için. lardan. 'Boğaziçi şen gönüller yatağı' Turistik oteller güzel. Turistik otellerin odalarında Et pazarları kurulmuş yine. Koyun eti, ceylân eti Öküz eti, manda eti Yavrukuzu eti var Müzikle sevişiyor bugünkü İstanbul Aşkın bereketi var, Hasan! Çapkın hırsız emekliye ayrıldı. Başka ne yazayım, yeter bu Vapurlar naylon külot taşıyor kadar Akdeniz'den. İstanbul bıraktığın gibi Torpilsiz evlere baskın Martılar ürkek berdevam İnsanlar cesur. Formalı öğrenciler yakalanmış Deniz bâzan yeşil, bâzan kurşunî geçenlerde Hepinizden dâvâcıyım insanlar! Evli kadınlar yakalanmış. Hepinizden dâvâcıyım insanlar! Yatakhaneye oğlan kapatmış Menekşe dallarında kalmış kolejli kızlar umutlarınız. Üç gün misafir kalmış. Gözleriniz arzuların cennetinde. Bu şehir bıraktığın gibi Hasan. Hâlâ yabanî güller açar çalılık- Câmilerde yine kandiller yanar larda Ramazanda. Hâlâ paslı düşüncelerinizde Duraklar boyunca kuyruk, bahar • 84 Promete BD ŞUBAT 2020 Necdet Pamir

Libya, Petrol ve Doğu Akdeniz Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, 27 Kasım 2019’da “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalanmasıyla birlikte Libya, yeniden dünya gündemine yerleşmiş durumdadır.

iğer zengin petrol ve doğal gaz Drezervlerine sahip ülkelerin çoğunda olduğu gibi Libya’da da bu zenginlikler, ülke halkına refahtan çok adeta “lanet” olarak yansımaktadır. Başta ABD olmak üzere küresel ve bölgesel aktörler, bu zenginlikleri ele geçirebilmek, kendi katkılarıyla baştan sona yıkılan ülkeyi “yeniden imar etmek” için, yerel aktörler

85 BD ŞUBAT 2020 üzerinden acımasız vekâlet nüfus yoğunluğu düşük iç bölge- savaşlarını sürdürmektedirler. lerdeydi. Petrol, kuzeye giden boru Trablus’un Fenikeliler tarafın- hattı ile ihraç terminallerine ve Sirte dan kurulduğu MÖ 7. yüzyıla kadar Körfezi’ndeki rafinerilere taşınıyor- geriye gitmeden özetlemek gerekir- du. Daha sonra ise batıda Zawia ve se; kentin Osmanlı egemenliğine, doğuda Tobruk’a da nakledilmeye Turgut Reis ve Kaptan-ı Derya başlandı.1 Sinan Paşa tarafından 1551’de Libya’da çok farklı bir dönemi alınmasıyla geçtiği bilinmektedir. ifade eden Kaddafi dönemini ise, 1911-12’den itibaren İtalyan’lar; Soner Yalçın’ın 15 Ocak 2020 ta- 1942’den itibaren ise İtalyanla- rihli köşe yazısından alıntı yaparak rı devre dışı bırakan İngiliz ve sürdürelim: Fransızlar, Libya’da kontrolü ele “Batı’nın desteklediği Kral İd- geçirdiler. Ülkenin doğusu (Sirenay- ris’in, tatil için Türkiye’ye gitmesini ka) ve Trablus İngilizlerin, Fizan ise fırsat bilen Özgür Subaylar Hareke- Fransızların yönetimine geçti. ti, (1969 yılında, Muammer Kaddafi liderliğinde) kansız askeri harekât- ibya, 1951’de bağımsızlığını la monarşiyi yıkıp, Libya Arap Lkazandı. 1956’da 2 Amerikan Cumhuriyeti’ni ilan etti. Devrimin şirketine petrol ruhsatı verildi. hedefi, “özgürlük, sosyalizm ve Libya’da ilk petrol keşfi 1959’da birlik” idi. İlk icraatını, ülkesindeki gerçekleşti. 1961’de ise açılışı Kral (İngiliz) BP petrol payını ve İtalyan İdris el-Senûsî tarafından yapılan mülkiyetindeki tüm varlıkları kamu- 166 kilometrelik bir boru hattı ile laştırarak yaptı. Libya petrolünün ilk kez Akdeniz’e GSMH, 1969’da 3,8 milyar do- ulaşarak ihracının önü açıldı. Bu larken, 1974’de 13,7 milyar dolara; dönemde, yabancı yatırımların önü 1979’da 24,5 milyar dolara yüksel- açıktı. Petrol sahaları daha ziyade, di. Libyalıların yaşam standardı, on yılda büyük ölçüde iyileşti; Libya'da Muammer Kaddafi kişi başına liderliğindeki devrimin ortalama ge- lir, 1951’de hedefi, “özgürlük, sosyalizm 40 dolardan, ve birlik” idi. İlk icraat, 1979’da 8 bin 170 dolara ülkedeki (İngiliz) çıktı.” BP petrol payının ve İtalyan Libya, bağımsızlığını mülkiyetindeki tüm varlıkların kazandığında kamulaştırılması oldu. (24 Aralık 86 BD ŞUBAT 2020 1951), dünyanın en geri kalmış 2011’de Kaddafi’nin öldürülme- ve fakir ülkelerinden biriydi. 1,5 sinden hemen önceki (dış destekli) milyonun altında kalan nüfusun, iç karışıklık döneminde, günde %90’ından fazlası okuma ve yaz- 516 bin varile kadar geriledi. Son- ma bilmiyordu. Ülkede 7 yıl önce raki dönemde de ülke içindeki açılmış birkaç lise vardı; üniver- çatışmalar paralelinde, sürekli iniş site yoktu. Kaddafi zamanında ise çıkışlarla, 2018 yılında günlük or- okuma yazma oranı %87’ye yük- talama 1 milyon varil civarında bir selirken, nüfusun %25’i üniversite üretim gerçekleştirildi. eğitimi alıyordu. Petrol Sektörünün Yönetimi Petrol rezervleri ve üretimi Ülkedeki petrol ve doğal gaz Libya, 48,4 milyar varillik petrol faaliyetleri, Kaddafi’nin iktidarda rezervleriyle, dünya ispatlanmış pet- olduğu dönemde, Milli Petrol Şir- rol rezervlerinin %2,8’ine sahip… keti (MPŞ) tarafından yönetildi ve Doğal gaz re- zervleri ise 1,4 trilyon met- reküp.2 1970 yılında günde 3 milyon varile yükselen ham petrol üretimi, 1990’larda günde 1,5 milyon varile kadar geriledi. Bu düşüşte, petrol şirketlerinin millileştirilmesi yürütüldü. Şirketin iki adet bağlı ve gerek buna karşı oluşan tepkiler kuruluşu var: Sirte Petrol Şirketi ve ve gerekse Libya’ya yönelik terör Arap Körfezi Petrol Şirketi (Ara- faaliyeti iddiaları nedeniyle batılı bian Gulf Oil Company: Agoco)… devletler tarafından uygulanan am- Bu şirketlerin faaliyetlerinin yanı bargolar etkili oldu. 2003 yılında sıra, servis şirketleri, rafineri şirket- Kaddafi’nin Lockerbie bombala- leri ve ortaklıklar eliyle yürütülen masındaki Libya sorumluluğunu faaliyetler var. Servis ve rafineri kabullenip, ölenlerin ailelerine taz- şirketleri şöyle sıralanabilir: Bre- minat ödemesinin ardından, ga Petrol Pazarlama, Jowfe Petrol ambargolar kaldırıldı. Teknoloji, Milli Sondaj ve Kuyu 2008 yılında günde 1,88 mil- Tamamlama, Kuzey Afrika Jeofizik, yon varil olan ham petrol üretimi, Petro Air (Havayolları şirketlerine 87 BD ŞUBAT 2020 hizmet sağlayan), Ras Lanuf Petrol tışmaların dışında kalmaya çalışsa ve Gaz İşleme, Taknia Libya Mü- da faaliyetleri ister istemez önemli hendislik ve Zawia Petrol Rafineri ölçüde aksıyor; gerek üretim ve şirketleri. (MPŞ ile yabancı petrol gerekse ihraç potansiyeli, 1970’te- şirketleri arasındaki) ortaklıklar ise; ki seviyesine kıyasla çok düşük Akakus Petrol Operasyonları, Ha- seviyede kalıyor. Halife Hafter’e rouge Petrol Operasyonları, Libya bağlı güçler ve Temsilciler Meclisi, - Emirlikler Rafineri, Mabruk Petrol MPŞ’ne alternatif bir şirket kurma Operasyonları, Mellitah Petrol ve ve/veya MPŞ yönetimini ele ge- Gaz, Nafusa Petrol Operasyonları, çirme konusunda, sürekli hamleler Waha Petrol ve Zueitina Petrol şir- yapıyorlar.4 BM ise halen Sanalla ketleri olarak sıralanıyor.3 yönetimindeki MPŞ dışında oto- Arama ve Üretim Paylaşım rite tanımıyor ve bu şirket dışında Anlaşmaları, Kaddafi döneminde, Libya petrolü ihracatını yasadışı MPŞ’nin yetkisindeydi. Petrol olarak kabul ediyor. Ancak bu ara- Bakanlığı ile MPŞ arasındaki hi- da Hafter’e bağlı güçler de petrol ihraç terminal- Libya'da Halife lerini kontrolleri Hafter’e bağlı güçler altında tutarak, Ulusal Mutabakat ve Temsilciler Meclisi, Hükümeti’ne MPŞ’ne alternatif ve MPŞ’ne “a- yar vermeye” bir şirket kurma çalışıyorlar. ve/veya Milli Petrol Şirketi Petrol Sektö- yönetimini ele geçirme ründeki Yabancı konusunda, sürekli hamleler Şirketler 1986 - 2005 yapıyorlar. döneminde, Libya yerarşik ilişki tanımlamasının Milli Petrol Şirketi, ABD’li Ame- yeterince açık olmadığı ve ağırlığın rada Hess, Conoco ve Marathon fiili olarak MPŞ’nde olduğu söyle- şirketlerinden oluşan Oasis (Waha) nebilir. Kaddafi sonrasında da MPŞ, Konsorsiyumu’nun imtiyazlarına uluslararası planda ve Birleşmiş dokunmadı. Buna karşın ABD Milletler nezdinde yetkili kuruluş o- yönetimi, Libya’ya uyguladığı am- larak kabul edilmekte ise de ülkenin bargo kapsamında, bu şirketlerin kontrolü için mücadele eden güçler, yatırım yapmasını engelledi. Bu şirketin kontrolü için de benzer bir süreçte hükümet, yeni ihaleler açtı mücadeleyi sürdürüyorlar. MPŞ ve daha önce Libya’da petrol ve ise olabildiğince bu çekişme ve ça- doğal gaz sektörüne yatırım yap- 88 BD ŞUBAT 2020 mamış yabancı şirketlere lisans verdi. Bunla- rın bir kısmı, milli şirketle ortaklıklar kurarak faa- liyet yaptılar. 2000 – 2011 döneminde Libya’da faa- liyet gösteren yabancı petrol şirketlerinin başlıcaları; BP, Chevron, CNPC, Eni, Marathon, Occidental, OMV, Repsol, Shell, Statoil, Total ve Win- tershall olarak Libya’nın petrol ihraç terminalleri, rafinerileri, petrol sahaları ve sıralanabilir. operatörleri yukarıdaki tabloda özetlenmektedir. Kaynak: ABD Enerji Bakanlığı, (https://www.eia.gov/beta/international/analysis.php?iso=LBY) alen Lib- Hya’da üretilen petrol, MPŞ ve denizel alandaki Al Jurf sahasında yabancı şirketler arasında (Üretim % 75, Waha sahasında, Marathon Paylaşım Anlaşmaları koşulları çer- şirketinden 2018’de devraldığı % çevesinde) paylaşılıyor. Libya’daki 16,33 hisseye sahip. Waha’daki en büyük şirket olarak, ülkede bir diğer hissedar, ABD’li Conoco 1959’dan beri faaliyette olan İtal- şirketi. Hisselerin geri kalanı ise yan ENI gösteriliyor. Şirket 2018 MPŞ’ne ait. TOTAL’in hissedar yılında, günde ortalama 302,000 olduğu diğer sahalar ise El Sharara varil petrol üretti. Karasal alanda 5, (karasal; %30 hisse), Murzuk Ba- denizel alanda 2 ruhsatı olan ENI, seni (130/131. Bloklar; % 24 hisse) genelde bu sahalarda % 50 hisse ile olarak belirtiliyor. Mabruk’taki MPŞ’nin ortağı konumunda. Faali- faaliyetlere, çatışmalar nedeniyle yetlerini 1950’den beri sürdüren bir ara verilmiş durumda. Halen Li- diğer büyük şirket olan Fransız TO- bya’daki faaliyetlerini sürdüren TAL ise Libya ile Tunus arasındaki diğer petrol şirketleri ise günlük 89 BD ŞUBAT 2020 üretimleri (her biri) yaklaşık 25,000 edilebilirse, daha da anlamlı ve ya- varil civarında olan İspanyol Repsol rarlı olacaktır. Birleşmiş Milletler ve Avusturya’lı OMV. Öne çıkan tarafından yasal hükümet olarak diğer şirketler ise Norveç’li Equinor kabul edilen Ulusal Mutabakat Hü- (eski adı Statoil), 2017’de MPŞ ile kümeti ile imzalanan “Deniz Yetki anlaşma imzalayan Rus Rosneft, Alanları Sınırlandırma Protokolü”, Rus Gazprom, Alman Wintershall, Türkiye’nin elini güçlendirirken, Harouge (Veba Oil), Occidental, bu aktörlerin büyük bölümünde de PetroCanada. rahatsızlık yaratmış durumdadır. Sadece bu tabloya ve tablodaki Bu hamle ile Rum-Yunan ikilisinin uluslararası şirketlere bakıldığın- Girit, Meis gibi adalar üzerinden, da bile, Libya’nın neden bu kadar bu adalara kendi kapladıkları alan- karıştırıldığını anlamak zor ol- lardan çok daha büyük Münhasır mayacaktır. Libya’da yaşananlar Ekonomik Bölgeler (MEB) vehme- için “iç savaş” nitelemesi yapıl- den “tezlere” çok yerinde bir yanıt ması, ya petrolün dünya enerji verilmiş olmaktadır. tüketimindeki ağırlıklı ve stratejik Aslında kıyıdaş ülkeler, Yu- önemini ve Libya’nın konumunu nanistan ve Güney Kıbrıs Rum hiç kavrayamamaktan ya da perde Yönetimi ile imzaladıkları (ancak arkasındaki acımasız aktörlerin, çir- Türkiye kabul etmedikçe hiçbir kin rollerini gizleme gayretlerinden hukuki geçerliliği olmayan) ME- kaynaklanmaktadır. B anlaşmaları nedeniyle, büyük Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de- miktarda alan (MEB) kaybına uğra- ki son dönemdeki hamleleri, bu maktadırlar. Bu anlaşmalar yerine, tablonun üzerine oturtularak analiz Türkiye ile hakkaniyete uygun MEB

90 BD ŞUBAT 2020

91 BD ŞUBAT 2020 Sondaj yapacağı eko- nomik bir keşif, ve arama Doğu Akdeniz gemilerimizin denklemini, Tür- kiye ve KKTC yapacağı lehine kökten ekonomik bir değiştirecektir. keşif, Doğu Ancak bunun ön adımı, Türkiye Akdeniz Petrolleri’nin denklemini, Türkiye ve KKTC nitelikli ve Do- ğu Akdeniz’i iyi lehine kökten değiştirecektir. bilen (emekli edilmiş olan) anlaşmaları imzalamaları durumun- teknik elemanları ile yeniden da; Libya’nın 39 bin kilometre kare, takviye edilmesidir. KKTC’nin Mısır’ın 21 bin beş yüz kilometre deneyimli yer bilimcilerinin de kare, İsrail’in 4 bin altı yüz kilomet- bu hamlede yerlerini alabilmeleri re kare, Lübnan’ın ise 3 bin dokuz sağlanmalıdır. Doğu Akdeniz coğ- yüz elli yedi kilometre kare MEB rafyasında faaliyet gösteren arama alanı kazanması mümkün olacaktır. ve sondaj gemileri, bu önkoşullar sağlanabilirse amaçlarına hizmet ürkiye’nin bundan sonraki a- edebilirler. Tdımlarında, kıyıdaş ülkelerle bu Montaigne’in dediği gibi “Li- konunun üzerine giderek müzakere manı belli olmayan gemiye hiçbir pozisyonu alması ve dış politikasın- rüzgâr yardım edemez.” da da bu ülkelerle ilişkilerini yeni [email protected] bir anlayışla sürdürmesinde büyük Kaynakça: 1- https://www.oxfordenergy.org/wpcms/ yarar vardır. wp-content/uploads/2019/02/Oil-and-Gas-in-a-New-Li- byan-Era-Conflict-and-Continuity-MEP-22.pdf#page5; Doğu Akdeniz’deki mücade- Oil and Gas in a New Libyan Era; The Oxford Institute lenin en önemli köşe taşlarından of Energy Studies 2- BP Statistical Review of World Energy, June 2019. 3- https://www.oxfordenergy.org/ birisi de kuşkusuz Türkiye Pet- wpcms/wp-content/uploads/2019/02/Oil-and-Gas-in- rolleri’dir. Fatih ve Yavuz derin a-New-Libyan-Era-Conflict-and-Continuity-MEP-22. pdf#page5; Oil and Gas in a New Libyan Era; The su sondaj gemilerimizin Barbaros Oxford Institute of Energy Studies 4- Libya's Oil Com- ve Oruç Reis arama gemilerimi- pany in Tripoli Calls for Rival to Be Disbanded; https:// www.bloomberg.com/news/articles/2019-07-05/libya-s- zin yardımı ve yönlendirmesi ile oil-company-in-tripoli-calls-for-rival-to-be-disbanded

“Zaferi, denizi kontrol altında tutan, ihtiyacı olan şeyi, ihtiyacı olduğu zaman, istediği yere ulaştırabilen ülke kazanır.” M. Kemal Atatürk

92 Sporun Dünyası BD ŞUBAT 2020 Metin Gören

Nostalji Gençlik Parkı Kazanılan büyük zaferin ardından, mo- dern bir kent kurmayı düşünen Atatürk ve silah arkadaşlarının barış dönemi çalış- maları, ebedi başkent Ankara’nın kuruluş temelini oluşturmuştu. “Yoktan var edilen tek şehir” sloganı ile işe girişen onlarca insanın kısa sürede yaptıkları Cumhu- riyet Türkiyesi’nin asla silinmeyecek tarih sayfalarına altın harflerle çoktan yazılmıştı.

93 BD ŞUBAT 2020 maharetleri dikkatle izlenirdi. O yıllarda Fenerbahçeli Lefter’in penaltısını kurtararak adından günlerce söz ettiren Ankara De- mirsporlu kaleci Pire Mehmet’in beton ze- mine atlayıp zıplayarak penaltı kurtarma isteği, onlarca seyircinin ho- Eski günlerinde Gençlik Parkı şuna gider Pire Mehmet dakikalarca alkışlanırdı. Penaltı 1936 yılında gençliğin hizmetine pavyonlarına her akşam başkentin sunulan görkemli 19 Mayıs Sta- ünlü takımlarının ünlü futbolcula- dı’nın (yıkıldı) yanı başındaki 28 rı gelir, ikili üçlü ekipler yaparak hektarlık bataklığın kurutulması iddalı atışlarla izleyenlere keyifli ve adı Gençlik Parkı olacak alanın saatler yaşatırlardı. Ankaragücü’nün yapım çalışmaları, spor, eğlence ve daha sonraları gol kralı olacak ünlü dinlence üçgeninin bir parçası ola- oyuncu Ertan Adatepe, yine onun rak düşünülmüştü. Park eğlence ve kadar ünlü forveti Candan Dumanlı, dinlence alanlarının ötesinde Anka- Gençlerbirliği’nin kaptanı Oktay ralıların spor yapabilecek- leri konumda inşa edilmişti. Mini golf, tek potalı basket- bol alanları, masa tenisi, yürüyüş parkurları ve penaltı pav- Candan Dumanlı (Beton) Mustafa Ertan Ertan Adatepe yonları. ve parkın spora dönük oluşumu, kısa Arıca, kaleci Selçuk, orta sahanın sürede başkentliler ile Ankara’ya virtiözü Oral, rüzgârın oğlu Zeynel konuk olarak gelenlerin ilgi odağı Soyuer. Hacettepe takımının Arna- olmuştu. vut İlhan’ı, Arap Çetin’i, Suphi’si. Özellikle hafta sonları gençlerin PTT takımının golcü futbolcusu Ankara’nın ünlü futbolcularının Feridun Köse, Fenerbahçe kaptan- iddialı penaltı turnuvalarındaki lığına dek yükselecek Ziya Şengül, 94 BD ŞUBAT 2020 Türk ve Ordu milli takımlarının büyük oyuncusu Mustafa Ertan (Beton Mus- tafa) ve de milli takımlarımızın teknik direktörleri Sabri Kiraz, Tınaz Tırpan civar illerde penaltı turnuva- larna katılabilmek için gelen şöh- retli oyuncular... Gençlik Parkı’nın penaltı şölenleri, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Yugoslavya bir renk armonisi, Savunma Bakanı Orgeneral Ljubomir Marić'i kabul ederken bir daha yaşanması (19 Mayıs 1938, Ankara Stadyumu) mümkün olamayacak keyifli saatler paran kalmaz. Alacakların günü gel- ve günler demekti. Geçmiş yıllarda diğinde hemen ödenir...” Ankara özellikle transfer ayında çok Yönetici, futbolcuyu kulübe renkli görüntüler yansıtırdı. Anado- transfer edebilmek için iki bacağı- lu’nun kalbi Ankara’da atardı. Bu nın arasına sıkıştırdığı içi para dolu çantanın fermuarını açar Gençlik Parkı’nın bankonotları göstererek o- nun aklını çelmeye çalışırdı. penaltı şölenleri, Bu tablo içinde futbol litera- bir renk armonisi, türüne geçen komik transfer haberleri de yaşanmıştı. bir daha yaşanması Anadolu takımlarından gelen mümkün olamayacak kimi yöneticilerin bilgisizliği sonucu, futbolcuların kim ol- keyifli saatler ve duğu ve kalitesi bilinmeden günler demekti. kulaktan dolma bilgilerle transfer işlemi yaptıkları da kalp atışları Gençlik Parkı’nın çay ortaya çıkmıştı. Futbolla pek ilgisi bahçeleri masalarına iner, çoğu kez olmayan, kendisini futbol adamı de sandalyelere otururdu. Parasını olarak tanıtan insanların taşradan çantasına koyan Anadolu takımları- gelenlerin masalarına oturarak o- nın yöneticileri başkentten transfer yuncu önermesiyle yaşanan komik edecekleri oyuncuları ikna için dil olaylar dilden dile dolaşırdı. dökerlerdi: “Bak kardeşim bizde Bir keresinde çay bahçesinin 95 BD ŞUBAT 2020 lerin çok sevdiği Anadolu yerleşkesi... Nice olayların yaşandığı ve giderek bü- yüyen koskoca bir kentin tarihe geçen muhteşem konumu, caddeler, binalar, modern anlamda yapılar ve yok edilenler... O eski halin- den eser kalmayan parklar bahçeler stadyumlar, oyun alanları, tarihi binalar... Duygu sellerinin aktığı Gençlik Parkı’nda minyatür tren (1952) “Ankara, Ankara güzel An- kara. / Seni görmek ister her bahtı futbol hastası, ayağında ve kafasın- kara”dizelerinin artık hatırlanmaz da mükemmel top sektiren garsonu oluşu... Yıkılmasıyla tarihe karışan, Anadolu’nun lige yeni çıkan bir gol seslerinin artık duyulmadığı 19 takımına transfer olmak üzerey- Mayıs Stadı’na ait anılar ve eğlence ken işin aslı anlaşılmış, bu komedi - dinlence - spor yapısının derin bir noterde imza töreni sırasında son sessizliğe gömüldüğü Gençlik Par- bulmuştu. kı, insanlara artık hüzün veriyor. Ankara.; Türkiye Cumhuriye- Ankaralılar o güzel günleri çok ti’nin ebedi başkenti... Yüce Atatürk özlüyor... • ve cumhuriyeti bize armağan eden- [email protected]

Eminim Bu Günün Ne Olduğunu Hatırlamıyorsun... Sabah kahvaltıda kadın eşine; “Eminim, sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile” dedi. “Tabii ki hatırlıyorum aşkım” dedi adam ve çıktı, gitti. Öğleye doğru kapı çalındı. Çiçekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı… Az sonra kapı tekrar çalındı, bu kez köşedeki pastanenin çırağıydı gelen…Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti. Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı.. Kadın akşamı sabırsızlıkla bekledi ve kapıdan girer girmez kocasının boynuna sarıldı.. “Önce çiçekler, son- ra çikolata ve sonra da harika bir elbise. Bu hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı…” Adam: “Hadi beee!.”

96 Dünya Döndükçe BD ŞUBAT 2020 Sabriye Aşır

Neolitik Çağ’dan günümüze: Peynirin kısa tarihi

İmparatorluklardan, krallıklardan, çömlekçilikten, yazıdan, metal aletlerden ve silahlardan bile önce, peynir vardı.

ilattan önce 8000 yılında şağa miras bırakmaya başladılar. MBereketli Hilal bölgesinde Tarımın yükselişi, sütlerinden yaşayan en eski Neolitik çiftçiler, yararlanmak için koyun ve keçilerin medeniyetin başlangıcı kadar köklü antik dönemdeki çiftçiler tarafından olan peynir yapımını, kuşaktan ku- evcilleştirmesini de beraberinde 97 BD ŞUBAT 2020 getirdi. Fakat taze süt birkaç saat mineraller açısından zengindi. Fakat sıcakta kaldığında ekşiyordu. Sütün atalarımızın midelerinin de, bugün- içerisindeki laktik asit, proteinlerin kü modern insanın midelerinin de topaklaşarak yumuşak pıhtılara dö- sindirmekte güçlük çektiği bir şeker nüşmesine neden oluyordu. türü olan laktozu içeriyordu. Oysa Sütün bu tuhaf dönüşümünü peynir, sütün tüm faydalarını çok keşfeden çiftçiler daha sonra pıh- daha az laktozla sağlayabilir. Ve tıların dışındaki muhafaza edilerek sıvının (sonraları depolanabildiği için bu peynir altı suyu Peynirin kıtlıklar ve uzun olarak adlandırıldı) bulunuşu kışlar süresince süzülmesiyle ge- tüketilebilir. Tür- ride kalan sarımsı Neolitik kiye’de M.Ö. topakların taze insanlara 7000’den kalan top- olarak yumuşak ve müthiş bir rak kap parçalarının sürülebilir halde içerisinde halen pey- tüketilebildiğini hayatta kalma nir ve tereyağından öğrendiler. Peynirin avantajı kalan sofra artıkları yapı taşları olan bu bulunmaktadır. sağladı. Peynir, Tunç Çağı’nın sonu itiba- rıyla Doğu Akdeniz’deki deniz ticaretinde standart bir ürün haline geldi. Ve Mezopotamya’nın kala- balık kent devletlerinde mutfağın ve dini yaşamın temelini oluşturdu. Bi- linen en eski yazılardan bazıları, uygulanan peynir kotalarının idari kayıtları ile Mezopotamya’daki farklı dinsel törenler ve pıhtılar ya da lorlar, bekletilerek, halklar için türlü peynirlerin listele- üzerine baskı konularak ve olgun- rini içermektedir. laştırılarak çok çeşitli türlerdeki süt Türkiye’deki yakın medeniyetle- ürünleri haline geldi. Peynirin bulu- rin kayıtlarında da peynir mayasına nuşu Neolitik insanlara müthiş bir atıfta bulunulur. Bazı memelilerin hayatta kalma avantajı sağladı. midelerinde üretilen bu hayvansal Süt, insan vücudunun gereksi- yan ürün, pıhtılaşmayı kontrol ede- nim duyduğu proteinler, yağlar ve bilir ve hızlandırabilir. Nihayetinde, 98 BD ŞUBAT 2020 bu komplike peynir yapım aracı, çöktükten sonra da peynir üretimi geniş bir çeşitlilikte daha sert pey- Ortaçağ Avrupası’ndaki kırsal ma- nirlerin yapımını olanaklı kılarak likânelerde gelişimini sürdürdü. bütün dünyaya yayıldı. Süt ürün- Avrupa’nın değişik noktalarındaki leri her ne kadar bazı muhafazakâr yüzlerce Benedictine manastırın- yemek kültürleri tarafından redde- daki Ortaçağ papazları, farklı süt dilmiş olsa da, daha fazla topluluk çeşitleri, peynir yapımı uygula- tarafından benimsendi ve hızla bu maları ve olgunlaştırma süreçleri toplulukların yerel mutfaklarına üzerinde sayısız denemeler yaptı. girdi. Bu denemeler, bugünün sevilen bazı Göçebe Moğollar, Byaslag peynir çeşitlerinin de öncüsüydü. denilen sert ve güneşte kurutula- Parmesan, rokfor, münster ve bazı rak hazırlanan peynir tekerlerini İsviçre peynirlerinin hepsi, bu “pey- üretmek için tibet sığırı sütünü kul- nir yapan din adamları” tarafından landılar. Mısırlılar keçi sütünden geliştirildi. yaptıkları peynirin peynir altı suyunu kamış hasırlar yardımıyla lpler’deki İsviçre peynirleri süzdüler. Güney Asya’da sütü pıh- Aüretimi, pek çok inek sütü tılaştırmak için limon suyu, sirke ya kullanılan peynir çeşidinin gelişti- da yoğurt gibi asidikler kullanıldı rilmesiyle başarılı oldu. 14. yüzyılın ve sonra bu pıhtılaşmış süt, paneer sonu itibarıyla Alpler’deki Gruyère adı verilen peyniri elde etmek üze- bölgesinde üretilen peynir öylesine re kalıplara konuldu. Bu yumuşak kâr getirir hale gelmişti ki, komşu peynir, Hint yemekleri ve soslara bir devlet büyüyen peynir ticaretini eklenebilmekte ya da basitçe kızar- kontrol altına almak için Gruyère tılarak bir vejetaryen besin olarak kırsalını işgal etti. Rönesans döne- tüketilebilmektedir. minde de popülaritesini sürdüren Yunanlar feta denilen salamura peynirin üretimi, Sanayi Devrimi’y- beyaz peyniri yaptılar ve bunun ya- le birlikte manastırdan fabrikaya nında günümüzde Pecorino Romano geçti. Günümüzde dünya genelinde olarak anılan sert peynire çok yakın her yıl neredeyse 22 milyar kilogram bir başka çeşidi de ürettiler. Bu ız- peynir tüketiliyor. Ancak bulunu- gara peyniri Sicilya’da üretildi ve şundan on bin yıl sonra bile bazı bütün Akdeniz bölgesinde yemek- yöre çiftliklerinde halen insanlığın lerde kullanıldı. Roma iktidarında, en sevdiği yiyeceklerden biri olan kuru peynir ya da caseus aridus peynir el hüneriyle üretilmeye ve denilen peynir çeşidi, Roma İmpa- Neolitik atalarımızın ayak izlerinden ratorluğu’nun sınırlarını koruyan gidilmeye devam ediliyor. • neredeyse beş yüz bin askerin temel [email protected] istihkakı haline gelmişti. Çeviri kaynağı: A brie(f) history of cheese - Paul Batı Roma İmparatorluğu Kindstedt 99 BD ŞUBAT 2020 Satır Arasında Ömer Dedeoğlu

Kapıdaki Değişim

100 BD ŞUBAT 2020

ritanya 12.12.2019 ta- rihinde çok önemli bir Berken seçimi geride bıraktı. Halk, Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakâr Parti’ye tek başına hükümet kurma ve Avrupa Birliği’n- den ayrılma yetkisi verdi. Britanya-Avrupa Birliği ilişkisi de artık geri dönüşü olmayan yola girmiş oldu.

Genel olarak batı demokrasile- rinde popülist (günü kurtarmak için süslü yalanlar söyleyenler) veya ideolog (17. yy -20. yy arası gelişen dini veya siyasi dogmalara takılıp kalmış olanlar) siyasetçilere bir eğilim söz konusu. Bu yüzden de merkez-sol veya merkez-sağ siyasi hareketleri yapısal krizde. Dünya- mızda çok büyük bir değişim söz konusu ve bu gelişmeler hep bu de- ğişimin öncü şokları. Şok diyorum çünkü ABD ve İngiltere’de sözde merkez-sol veya sözde merkez-sağ kesim kanımca hâlâ sorunun ne ol- duğunu kavrayamamış durumda.

101 BD ŞUBAT 2020 İkinci Dünya Savaşı’ndan yet- veya teknokratların eline bırakıldı mişlere kadar sosyal demokrasi, ve “bir şeyin ahlâki olması için ço- kapitalist sistemin içinde hem ğunluğun çıkarlarına hizmet etmesi merkez-sol hem de merkez-sağın yeterli” denmeye başlandı. Halktan omurgasını oluşturuyordu. Özellik- topluma karşı herhangi bir ahlâki le İngiltere’de sanayi devrimi ile yükümlülük sahibi olmak yerine birlikte işçi sınıfları ve aileleri bu- sadece tüketici veya müşteri olma- lundukları bölgelerde kooperatifler ları beklendi (“benim memurum kurarak örgütlendiler. Bu toplu- işini bilir” gibi). Ekonomi ve refah luklar birbirlerine karşı olan ahlâki tek hedef olunca da toplum bencil, yükümlülükleriyle ulusa dönüşerek açgözlü ve sadece kendini düşünen siyaseti etkilemeye başladı ve sos- bireylere dönüştü. Bu devlet ku- yal demokrat partileri doğurdu. Bu rumlarından, şirketlere, sivil toplum örgütlenme işçi sınıfı veya orta dire- örgütlerinden en önemli kurum olan ailelere kadar yansımaya başladı ve kapitalizmin ancak sosyal demokrasi ile mümkün olabilecek esas sloganı “herkes için sürek- li artan hayat standardı” yerini “altta kalanın canı çıksın” görüşüne bıraktı. İnsan hayatına en büyük anlamı katan ilişkiler ve Adalet, özgürlük, eşitlik, topluluk-aidiyet hissinin yerini bireysel tüketim ve sevgi, iyilik gibi ahlâki sürekli rekabet aldı. değerlerin yerini güzel, Adalet, özgürlük, eşit- lik, sevgi, iyilik gibi ahlâki eğitimli, zengin gibi değerlerin yerini güzel, olgular aldı. eğitimli, zengin gibi olgu- lar aldı. Eğitimliler veya ğin sağlık, eğitim, emeklilik, sosyal zenginler ile diğer kesimler arasında sigorta gibi yaşamsal konularını mesafeler oluşmaya başladı ve bu garanti altına aldı. Seksenlerde sağ eğitimli, zengin veya şanslı kesim ve solun sosyal demokratları, kök- kendi değerlerini herkesten ve her lerinden yani toplumun ortak refahı şeyden üstün görmeye başladı (“be- idealinden kopup bambaşka bir ah- nim oyumla dağdaki çobanın oyu lâki ve entelektüel akımın etkisine bir olmamalı” gibi). Bu dönüşümler girene kadar bu böyle devam etti. çıkar ve ödül ekonomisini ortaya Bütün ahlâki normlar devletin çıkardı. Özellikle solun entelektü- 102 BD ŞUBAT 2020 elleri, toplumsal sosyal demokratik değerlerin yerine kendilerine “a- vantajı az olan grupların veya azınlıkların” hak- larını “standart ahlâki norm” edindi. Hem sol hem de sağ bireyselliği ve tüketimi vurguladı. Sol sadece moda olarak “kurban azınlıklar” güdümlü politikalar ü- retmeye devam etti.

atıda ikinci dünya Bsavaşından sonra Çoğunluk olduğu için asla gelişen milli benlik, mücadele ve devlet-mil- “kurban” sayılmayan let ilişkisi yetmişlerden ve sürekli alay edilen itibaren iyice bozulma- ya başladı. 2008-2009 beyaz Amerikan işçi sınıfı küresel finans krizi 2008-2009 küresel finans ise özellikle ABD için patlama noktasıydı. krizinde en çok etkilenen Hiçbir şekilde ülke elit- kesim oldu. leri tarafından ciddiye alınmayan, az eğitimli, çoğunluk ol- yüzde yetmiş altı). duğu için asla “kurban” sayılmayan Şimdi bu kesim batıda, eskinin ve sürekli alay edilen beyaz Ame- devrimci ve değişim tetikleyen işçi rikan işçi sınıfı bu krizden en çok sınıfının yerini alıyor. İşte bu kesim etkilenen kesim oldu. İş kayıpları tepki olarak Trump’ı Beyaz Sa- yüzünden aileler dağıldı. Uyuşturu- ray’a, Boris Johnson’ı da Downing cu, alkol ve şiddet arttı. Seksenler Street’e yolladı… kuşağının yarısı ebeveynlerinden Küreselleşme yüzünden iş kay- daha düşük hayat standartlarında bına uğrayan Amerikan orta sınıfı yaşamaya başladı. Modern tıp sa- şimdi daha beterini gelişen tek- yesinde şanslı ve eğitimli kesimin noloji ve yapay zekâ gibi etkenler hayat süresi artarken üniversite yüzünden yaşıyor. Yeni elit sınıf, eğitimi almamış beyazların hayat iyi eğitimli ve bilgisayar çağına süreleri kısalmaya başladı (bu ke- adapte olabilen veya bu çağda ihti- simde geleceğe dair karamsarlık yaç duyulan yeni yeteneklere sahip 103 BD ŞUBAT 2020 kesim. Bir örnek vermek gerekirse; yaratıcı ve zeki sanatçı olarak gören insansız idare edilen tırlar yüzünden Kanye West kendisini Mesih ilan önümüzdeki beş yıl içinde Ame- etmeye hazırlanıyor. Evanjelist bir rika’da 300 bin tır sürücüsü işsiz kilise kurmak için Wyoming eyale- kalacak. Şu anda pilot bölgelerin o- tinde dev gibi iki çiftlik satın almış tobanlarında bu uygulama başlamış ve karısı realite şov yıldızı, internet durumda. Amerikan kapitalizminin fenomeni ve edepsizlik abidesi Kim omurgası, Beyaz Amerikan orta sı- Kardashian’ın giydiği kıyafetlere nıfı artık sağlık, eğitim ve beslenme karışmaya başlamış. İşin komiği çok gibi en temel insani ihtiyaçlarını fazla da destekçisi var… bile karşılayamaz halde. Bir de Amerika’da bu kesim skinin sağ-sol-komünizm-kapi- tepeden tırnağa silahlı. Medyada sü- Etalizm anlayışları işlevselliğini rekli “kurban azınlıkların” dertlerini yitirmiş ve çökmüş durumda. Bunun dinliyor ama bir türlü kendi seslerini en büyük sebebi ise bizi toplum ya- duyuramıyorlar. Bu kesim çocukla- pan, aile yapan, insan yapan ahlâki değerlerin dogmalaşmış din, siyaset ve ekonomi kisvesi altında parça- lanmış ve bunun yerini “gözetleme kapitalizmi” (Amerikalı akademisyen Shoshana Zuboff’a göre Google veya Facebook gibi bedava hizmet ve- riyormuş gibi görünen fakat arka planda bizle- İnsansız idare edilen tırlar yüzünden önümüzdeki beş rin alışveriş eğilimlerini yıl içinde Amerika’da 300 bin tır sürücüsü işsiz kalacak. meta haline dönüştürüp bu veriyi pazarlayan rını doyuramazken, televizyonlarda yeni nesil şirketlerin oluşturduğu Sam Smith isimli şarkıcının kendi- kapitalizm modeli) veya “küresel sine artık “he”(erkek) veya “she” faşizmin” almış olması. (dişi) diye değil “they”(onlar) diye Sağlam ve gerçek ahlâki temel- hitap edilmesini istediğini ve libe- ler üzerine kurulu, akılcı çözümler ral siyasetçilerin de bunlara destek üreten, insana ve hayata sevgiyi ön mesajlarını izliyorlar. Bu sıkıntılar plana çıkaran “toplumsal sosyal bu zümreyi her türlü sömürüye açık demokrasiye” dönüş tek çözüm. hale getiriyor. Fırsatçılar çoğalıyor. Bunun için paylaşmanın doğal Trump destekçisi, Rap müzisyeni sayıldığı, toplum olma hissinin ve kendisini Tanrı’nın yarattığı en getirdiği ahlâki yükümlülükleri 104 BD ŞUBAT 2020 benimsemiş bireylerden oluşan bir Benim, Türk milleti için yapmak sistem gerekli. istediklerim ve başarmaya çalıştık- Çok büyük bir değişim geliyor larım ortadadır. Benden sonra, beni ve bu değişim beraberinde ekono- mik bir fırtına da getiriyor. Bizim de ülke olarak bundan etkilenmememiz mümkün değil… Eskiyle hesaplaşma kısırdön- güsünden kurtulup, ileriye bakmak, buna göre kendimizi ayarlamak ve cumhuriyet olarak kuruluş felsefemize dönmek zorundayız. Kendi inancına, ideolojisine veya çıkarına uygun doğrultuda siyaset yapanı değil toplumun genel refahı için hareket eden insanları seçmek zorundayız. Yirminci yüzyılın en başarılı devlet adamları değişime açık, akılcı ve ahlâkçı olanlardı. Bunlardan bence en önemlisi olan “Ben, manevî Ulu Önder Atatürk’ün bize göster- diği sarsılmaz bir ahlâk temeline miras olarak hiçbir oturmuş sürekli devrim yoluna bir ayet, hiçbir dogma, an önce geri dönmeliyiz: “Ben, manevî miras olarak hiçbir donmuş ve hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural donmuş ve kalıplaşmış kural bırak- mıyorum. Benim manevî mirasım, bırakmıyorum. bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, Benim manevî bizim aşmak zorunda olduğumuz çe- tin ve köklü güçlükler önünde, belki mirasım, bilim ve amaçlara tamamen eremediğimizi, akıldır.” fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onay- benimsemek isteyenler, bu temel layacaklardır. Zaman hızla dönüyor, eksen üzerinde akıl ve bilimin reh- milletlerin, toplumların, bireylerin berliğini kabul ederlerse, manevî mutluluk ve mutsuzluk anlayışları mirasçılarım olurlar.” bile değişiyor. Böyle bir dünyada, [email protected] Kaynakça: asla değişmeyecek hükümler getir- The Future Of Capitalism-Paul Collier diğini iddia etmek, aklın ve bilimin Why Do They Vote That Way-Jonathan Haidt The Master Algorithm-Pedro Domingos gelişimini inkâr etmek olur. The Age of Surveillance Capitalism-Shoshana Zuboff 105 BD ŞUBAT 2020 İnsanlar Yaşadıkça Mehmet Ünver

Yaşamayı Düş kurmak, zorluklarla dolu bu dünyaya Düşlediğim katlanmamızı kolaylaştırır. Mekânlar

epimiz düşler kurarız. Yaşama arzumuzu artırması ve Hgeleceğe daha çok bağlanmamız için gereklidir bu. İçinde kendimizin ve ailemizin yer aldığı düşler çok çeşitli- dir. Zorluklarla dolu bu dünyaya katlanmamızı kolaylaştırır. Daha iyi bir yaşam, daha parlak bir gelecek, dünyayı gez- mek, lüks arabalar, parlak bir kariyer, başarılar ve daha pek çoğunu sayabilirim. Ben de diğer insanlar gibi düşler ku- rarım. Bunların içinde en sevdiğim: "İstanbul’da yaşamak istediğim mekânlarla" ilgili olanıdır. Aslında benim için bir masal şehri olan İstanbul’da yaşamak bir ayrıcalıktır ve şu an oturduğum muhiti de çok seviyorum. Yine de zaman 106 BD ŞUBAT 2020 önce İstanbul Boğazı’nın en işlek yerinde yapılmış olan bu zarif yapı onların yaşam yeri olacak, ka- rı koca ömürlerini aynı zamanda bekçiliğini yapa- cakları bu güzel mekânda sürdüreceklermiş. Ne yazık ki söz konusu hanım o sıralar hamile olduğu için denizin ortasında bir yerde yaşamayı kabul ede- memiş. Bunu duyduğum an, böyle cazip bir teklifi reddettikleri için şaşırıp kalmıştım. Bana göre dün- yanın en zarif yapılarından biri olan Kız Kulesi içinde yaşanacak en güzel mekân- ların başında geliyordu. O günden sonra kendimi onların yerine koyup düş- Bana göre Kız Kulesi lere daldım: Bu düşlerde içinde yaşanacak en güzel Kız Kulesi’nin bekçisi mekânların başında geliyordu. oluyor, günümün yirmi dört saatini ailemle birlikte orada geçiriyor, yaz zaman bu güzel kentin birbirinden sabahları Boğaziçi’nin insanı can- güzel mekânlarında yaşamayı düş- landıran iyot kokulu rüzgarı tenimizi lemekten vazgeçemem. En çok da, tatlı tatlı okşarken hep birlikte tarihi İstanbul’un görkemli tarihi bina- larından bazılarının benim kişisel konutum olduğunu, ailem ve sev- diklerimle birlikte orada yaşadığımı düşlerken mutlu olurum. Bu mekan- lardan biri; zarif mimarisi ve gizemli tarihiyle iki kıta arasında bulunan Kız Kulesi’dir. Yıllar önce, komşumuz olan bir hanım, gençliğinde, eşine Kız Ku- lesi’nin bekçiliği işini önerdiklerini Kız Kulesi'nden bir iç görünüş anlatmıştı. Kabul ederlerse milattan 107 BD ŞUBAT 2020 yapının rıhtımında kahvaltı ediyor- görev yapmış olan bekçiler dün- duk. Geceleri ise lodos fırtınalarıyla yanın en şanslı insanlarıdır. Çünkü coşan dalgalar kayalara vururken onlar, masal şehri İstanbul’un ger- bizler yüzyıllara meydan okumuş o çekten bir masal kadar güzel olduğu masal sarayında huzur içinde uyu- dönemlerde o görkemli manzarayı yorduk. Bugün bile bana yaşamımın yirmi dört saat ayaklarının altında bir kısmını Kız Kulesi’nde geçirme bulmuşlardır. önerisini getirseler hiç düşünmeden Gözlerinizi kapatıp orada yaşa- kabul eder, o zarif mekanda adeta dığınızı düşlemeye çalışın. Sabah, bir masaldaymışçasına keyif süre- bir zamanlar gözetleme odası olarak rim. kullanılan geniş alanda uyanıyorsu- nuz, dışarıya baktığınızda bir yandan çinde yaşamayı en çok düşledi- İstanbul Boğazı, bir yandan Marma- İğim mekânlardan biri de Beyazıt ra ve Adalar dahil olmak üzere tüm Kulesi’dir.1828 yılında Padişah 2. kent ayaklarınızın altında uzanıyor. Mahmut tarafından yanan eski ahşap Anadolu yakası ve Adalar’daki is- kulenin yerine yangın gözetleme ku- kelelerden kalkıp suları yara yara lesi olarak inşa edilen bu zarif yapı Eminönü’ne yaklaşmakta olan beyaz sahip olduğu yükseklik itibarıyla vapurlar o yükseklikten gözünüze şi- muhteşem bir manzaraya hakimdir. rin birer oyuncak gibi görünüyorlar. Bugüne kadar içini bir kez bile gö- Fırtınalı havalarda sabahlara kadar remediğim halde kulenin en yüksek rüzgârın hiç dinmeyen uğultusu ade- yerinde bulunan yuvarlak ve geniş ta bir ninni gibi gelirken, seksen beş gözlem odası beni hep kendine çek- metre yükseklikteki gözlem odası, miştir. Bana göre bir zamanlar orada yaz sıcaklarında içinde yaşanacak en ferah mekânlardan biri olacaktır. Yaşamımın birkaç haftasını Beyazıt Kulesi’nde geçirme şan- sı bulabilseydim günde yalnızca birkaç saat uyumakla yetinir, geri kalan zamanımı o yük- seklikten bu muhteşem kentin göz alıcı panora- masını gözlemleyerek geçirirdim. aydarpaşa Tren HGarı taşradan İs- tanbul’a trenle gelen Beyazıt Kulesi herkesin karşısında 108 BD ŞUBAT 2020 bulduğu görkemli bir mimari tasa- büyülenmiştim. Haydarpaşa Gar rımdır. Anadolu’dan bin bir umutla binası o yaşıma kadar çıktığım en yola çıkıp, yanlarında çantaları, yüksek yapıydı. Dalgalara bata çıka sepetleri ve bavullarıyla yeni bir ilerleyen ada vapurlarını ve kıyılar yaşam kurmak için kentimize ge- arasında yük taşıyan renkli mavnala- lenlerin Haydarpaşa Gar binasının rı seyrederken ziyaretine gittiğimiz olağanüstü güzelliği ve birbirinden amcamın varlığını bile unutmuştum. zarif kuleleriyle karşılaştıklarında En çok da binanın kulelerini merak büyülendiklerinden eminim. Doğma ediyordum. Şanslı günümdeydim büyüme İstanbullu olduğum halde sanırım, çünkü bina görevlisiyle ben bile her görüşümde bu görkemli yakınlık kurmuş olan amcam izin yapıdan etkilenirim. Padişah İkinci alarak yapının o kısmına ve çatı Abdülhamit zamanında, Bağdat demiryolunun baş- langıç noktası olarak bir Alman şirketine yaptırılan gar binası klasik Alman mimarisinin en güzel ör- neklerinden biridir. Türk Sinemasının pek çok yapı- mında adeta bir film kişisi gibi görünen bu muhteşem taş yapının iç mekânlarıyla çocukluğumda tanışma şansı buldum: O sıralar Devlet Demiryolları’n- katına kadar çıkmamızı sağladı. da çalışan amcam rahatsızlandığı Kardeşimle kuzey yönüne bakan için kuruma ait revirde yatıyordu. kulenin daire şeklindeki yuvarlak Revir ise, her zaman hayranlıkla iç salonuna ve pencerelerden görü- seyrettiğim Haydarpaşa Gar bina- nen manzaraya bayılmıştık. Tarihi sının üst katlarından birindeydi. yarımada, Galata Limanı, Topkapı Yengemle birlikte amcamı ziyarete Sarayı, İstanbul Boğazı, Marmara gittiğimiz günü hiç unutamıyorum. ve Adaları da içine alan o muhteşem Binanın Marmara denizi manzara- panoramayı bir daha asla unutma- sına hakim olan güney yönündeki dım. Yuvarlak bir mimariye sahip revir odasında yatıyordu amcam. olan kuledeki salonun kardeşimle Sanırım sekiz yaşımdaydım o sıra- paylaştığımız odamız olduğunu, lar. Revirin penceresinden görünen sevdiklerimizle birlikte orada yaşa- Marmara’nın hırçın dalgaları ve dığımızı düşledim hep. Eminim ki fırtına nedeniyle ak köpüklerle ka- başka insanlar da o zarif kulelerde barmış denizin görüntüsü karşısında ya da çatı katının denize bakan cep- 109 BD ŞUBAT 2020 helerindeki salonlarından birinde ye başlardım. yaşamayı düşlemiştir. Bu düşlerde vapurun dekoras- yonu içinde yaşanacak bir mekân stanbul Boğazı’nın beyaz zarif olabilecek şekilde değişiyor, uzun İvapurları kentimizin en bildik yolcu kanepelerinin yerine divan- simgelerindendirler. Göze çok hoş larımız, cam kenarlarına rahmetli görünen tasarımlarıyla yerli yabancı anneannemden kalan klasik kol- herkesin hayranlığını kazanan bu tuklar yerleştiriliyor, yerlereyse şirin vapurlara çocukluğumdan beri evimizdeki gibi halılar ve kilimler özel bir sevgi duyarım. İstanbul’un seriliyordu. Kaptan köşkünü ve iki yakası arasında henüz köprülerin kıç salonu yağışlı günlerdeki oyun yapılmadığı dönemlerde en geçerli alanımız olarak, onun dışında ka- toplu ulaşım vasıtası olan lan tüm açık alanlarıysa şehir hatları vapurlarıyla iyi havalardaki oyun iskeleler arasında se- alanlarımız olarak yahat ederken onlarla düşünüyordum. ilgili düşler kurar- Her günümüzü dım. Bunun nedeni, bir başka iskeleye o vapurları yalnızca bağlı olarak ya da bir deniz aracı o- denizin ortasında larak değil, içinde demirli geçirmek yaşacak şahane bir ev kendi arzumuza tabi olarak görmemdi. Aile- olacaktı. Canımız is- cek barınabileceğimiz ve bizi tediğinde demir alıp seyre istediğimiz yere götürecek olan bir çıkacak, annem mutfakta yemek yüzen ev gibi görürdüm onları. Bir pişirirken bizler yüzer evimizin çocuk için bundan güzel bir mekan önünden geçtiği kıyıların manza- düşünülebilir mi? O dönemin va- rasına dalarak günümüzün keyfini purlarının iç dekorasyonunda ahşap çıkartacaktık. Bu keyfi tam olarak malzeme ön plandaydı. Kanepeler, yaşayabilmek içinse hiç sevme- masalar, zarif çizgileriyle maun diğimiz okulların sürekli kapalı ağacından yapılmış çay büfesi ve olması gerekiyordu. Eminim ki o o büfenin camlı dolaplarında birer dönemde olduğu gibi bugün de pek kristal küre gibi ışıldayan sayısız çok çocuk, yüzen bir evde yaşamayı ince belli çay bardağının görüntüsü düşlemiş ve bindikleri Boğaz va- bana evimizin mutfağında olduğum purlarını bu konuda en yakın örnek hissini verirdi. Vapurun aslında e- olarak görmüştür. İşin ilginç yanıysa vimiz olduğunu, yatak odalarımızın altmışlı yaşlarımı sürdürdüğüm alt güverte, salonumuz ve mutfa- günümüzde bile hâlâ bu arzumdan ğımızın ise üst güverte salonunun vazgeçmiş değilim. • bulunduğu yerde olduğunu düşleme- [email protected] 110 Hazırlayan: Ş. GÜLBİN GÜZEY

Bilginizi Denetleyin

1-Sahnedeki 5-Kelebek larvasına 9-Kışın en şiddetli oyunculara, ne ad verilir? zamanına ne ad verilir? izleyicilere a-Tırtıl b-Solucan a-Polonez duyurmadan c-Kurtçuk d-Sülük b-Zemheri unutulmuş bir sözü c-Cemayiz hatırlatmaya ne ad 6-“Kaşkaval” hangi d-Karmonyala verilir? gıda maddesinin bir a-Dublaj b-Sufle çeşididir? 10-İki yana salınan c-Dublör d-Diyalog a-Yumurta bir metal çubukla b-Bal müziğin temposunu 2-Küçük kitap ve c-Peynir belirtmeye yarayan broşürlere eskiden d-Zeytin aletin adı nedir? ne ad verilirdi? a-Allegro b-Quartz a-Risale 7-Aşağıdaki c-Presto d-Metronom b-İlmihal hayvanlardan hangisi c-Telif üreme yeteneğine 11-Yaratıcısı d-Metruke sahip değildir? bilinmeyen eserlere a-Katır ne ad verilir? 3-Tuvali dik tutmaya b-Su yosunu a-Kombine yarayan ressam c-Bizon b-Anonim sehpasına ne ad d-Deniz anası c-Opoze verilir? d-Kollektif a-Guaj b-Palet 8-Halterlerde c-Akrilik d-Şövale kullanılan demir 12-“Spekülatif” ağırlıklara ne ad kelimesinin eş 4-“Müzmin” verilir? anlamlısı hangisidir? kelimesi ne anlama a-Topaz a-Kurulum gelmektedir? b-Kilo b-Kurgusal a-İnançlı b-Tutarlı c-Bar c-Kurtuluş Yanıtlar: c-Süreğen d-Cesur d-Demir d-Küresel 151. sayfada

111 BD ŞUBAT 2020 Gezdikçe Gördükçe İzlen Şen Toker

Milano’daki saklı bahçe: Leonardo’nun Üzüm Bağı

112 BD ŞUBAT 2020

Milano’da Corso Magenta Caddesi’nde, birbirine biti- şik yapıların arasında yer alan 65 numaralı, sarı renkli bina dışarıdan bakıldığında oldukça sade görünüyor. Rönesans dö- neminden kalan, Atellani Evi adlı tarihi yapının, üzerinde “La Vigna di Leonardo” yani “Leonardo’nun Üzüm Bağı” yazılı kapısından girince kentin gürültü ve kalabalığını ardımda bırakıyorum. 113 BD ŞUBAT 2020

İçinde değerli mücevherlerin Vinci’ye 1499 yılında bir üzüm bağı saklandığı bir kutuyu andıran bu hediye etmiş. Manastıra yürüme müze evin girişinde aldığım tur bi- mesafesinde, Atellani ailesine ait leti kutunun en özel mücevheri olan evin arkasındaki bağ, o zamanlar üzüm bağını da görmemi sağlıyor. büyük San Vittore üzüm bağının Milano Dükü Ludovico il Moro, bulunduğu alanda yer alıyormuş. kendisi için çeşitli çalışmalar yapan Toskana bölgesinde şarap üreten ve Santa Maria delle Grazie Bazili- bir aileye mensup olan Leonardo, kası’nın manastır yemekhanesinde severek ilgilendiği bağın ölümün- yer alan “Son Akşam Yemeği” adlı den sonra ikiye bölünerek Salai adlı tabloyu tamamlayan Leonardo da öğrencisi ile Giovanbattista Villani adlı hizmetkarına bıra- kılmasını vasiyet etmiş. 1919 yılında iş insanı Ettore Conti, Atellani ailesinden sonra el değiş- tirerek harap hale gelen birbirine bitişik iki evi satın almış ve yapı mimar Piero Portaluppi tarafın- dan bugünkü görünümüne Bahçe kavuşturulmuş. Zaman-

114 BD ŞUBAT 2020 la evin bahçesine katılan üzüm bağı iş- levini yitirmiş, savaş sırasında bomba a- tıklarıyla kaplanmış. 2015 yılında kentte yapılan Expo fuarı çerçevesinde, Confagricoltura, Rai Com ve Mila- no Tarım Bilimleri Üniversitesi’nin kat- Avlu kılarıyla Portaluppi Vakfı ve Atellani evinin günümüz- ken, girişteki kafede yemek yenilip, deki sahipleri olan Portaluppi’nin çay, kahve ve bağın üzümlerinden torunları, Leonardo’nun üzüm yapılan şaraplar içilebiliyor. bağını yeniden dikip evi ve bahçe- yi halkın ziyaretine açmaya karar urun başladığı kapıdan geçip vermiş. Bağın bulunduğu toprakta Tevin iç avlusuna girdiğimde yapılan analizlerle yüzyıllar önce yüzyıllar öncesine bir zaman yol- buraya ekilen üzüm cinsinin Mal- culuğu yapmış gibi hissediyorum. vasia di Candia Aromatica olduğu 7 bölümden oluşan tur rotasının ilk belirlenerek şaraplık üzümler bağa durağı olan yan yana iki avludaki yeniden dikilmiş. Atellani Evi, kemer, kapı, sütun ve heykeller; du- bahçesi ve üzüm bağını da içerecek varları kaplayan sarmaşıklar, avluya şekilde müze ev olarak düzenlen- bakan pencere ve balkonlar büyü- miş. Haftanın her günü açık olan ve tur- lara katılarak gezilebilen müzenin ma- ğazasında ev ve bağı anlatan kitap ve hedi- yelik eşyalar satın alınabilir-

Ettore Conti`nin Odası 115 BD ŞUBAT 2020 leyici bir ortam yaratıyor. Duvar düzenlenmiş odadaki koltuklardan ve tavanların resimlerle süslendiği birinin üzerinde uyuyan kediyi gö- “Burçlar Salonu” adlı bölümde rünce gülümsüyorum. Ziyaretçilerin başımı yukarı kaldırıyorum. Bu yanına yaklaşmasına izin verilme- salon, adını masmavi bir gökyüzü diği koltuğa yerleşmiş kedi uyanıp görünümünde boyanmış kubbeli bahçe kapısından dışarı çıkarken tavanına geleneksel sırasıyla resme- ben de “Büyük Merdivenli Salon” dilmiş Zodyak burç sembollerinden adlı odaya geçiyorum. Şöminenin alıyor. “Portreler” adı verilen ve üzerindeki duvara asılı porselen bahçeye açılan kapının olduğu tabaklar, küçük bir oturma grubu, alanda İtalyan ressam Luini’nin bahçeye bakan geniş pencerenin ö- yaptığı Sforza ailesinin fertlerinin nündeki ahşap masa ve büfe ile zarif portreleri bulunuyor. Bu bölümün bir dekorasyona sahip olan odada yanında yer alan “Ettore Conti’nin üst kata çıkan bir merdiven bulunu- Odası” odanın tamamını kaplayan yor. Merdivenin yanındaki duvarda ahşap süslemeleriyle dikkat çeki- asılı duran harita Milano’nun 18. yor. Tablolar, şöminenin yanındaki yüzyıldaki görünümünü yansıtıyor. kitaplar, mobilya ve aksesuarlarla esli rehber uygulamasıyla gezi- Slen tur kapsamında bulunmayan evin diğer bölümlerinde etkinlik ya da konaklama amaçlı kullanılan butik odalar yer alıyor. Bahçeye açılan kapıdan geçip üzüm bağına doğru yürüyorum. Küçük bir havuz ve heykellerle süslenmiş bahçe yemyeşil görünümü ve sessizliği ile huzur veriyor. Bir kısmı sarmaşık ve yosunlarla kaplanmış heykellerin yanından geçip “Leonardo’nun Ba- ğı” adlı bölüme geliyorum. Küçük bir alana sıra sıra ekilmiş, henüz çok genç olan üzüm kütüklerine bakarken yüzlerce yıl önce buradaki üzüm bağında zihnini ve ruhunu dinlendiren Leonardo da Vinci’yi düşünüyor ve merak ediyorum. Acaba “Doğa tüm gerçek bilginin kaynağıdır.” sözünü burada mı söy- lemişti? • Burçlar Odası [email protected]

116 Tarihten Sayfalar BD ŞUBAT 2020 Erhan Kanyılmaz Ridaniye Savaşı

Osmanlı Devleti ile Memlük Sultanlığı arasında 1517 yılında yapılan Ridaniye Savaşı ile söz konusu iki devlet ikinci kez karşı karşıya geldi. Bu devletler arasındaki ilk silahlı mücadeleler 1485-1491 yılları arasında yaşanmıştı.

ısır ve çevresine egemen olan doğurdu. Böylelikle Osmanlı Dev- MMemlük Devleti’nin Ridaniye leti, İslam dünyası için geleneksel Savaşı’nı kaybetmesi Levant, Mı- açıdan çok önemli olan Mekke, sır ve Hicaz bölgelerinin Osmanlı Medine, Kahire, Şam ve Halep hakimiyetine geçmesi sonucunu şehirlerini hakimiyeti altına almak 117 BD ŞUBAT 2020 suretiyle Anadolu ve Balkanları da güç mücadelesinde çeşitli zorluklar içine alan büyük bir imparatorluğa yaşatan önemli bir aktörden kurtul- dönüşmüş oldu. Bütün bu genişle- muş durumdaydı çünkü Osmanlılar melere rağmen Osmanlı Devleti’nin Sultan I. Selim’in saltanatı esna- siyasi merkezi İstanbul’da kalmaya sında 1514 yılında İran’daki Safavi devam etti. Devleti’ne karşı Çaldıran Savaşı’nı kazanmışlardı. Osmanlı Devleti artık bütün dikkatini ve gücünü Memlüklerin egemenliği altında bulunan Suriye ve Mısır üzerinde yoğunlaştırarak yarım kalmış olan Orta Doğu fethini tamamlayabilirdi.

Memlük Devleti’nin toprakları

Ridaniye Savaşı Öncesinde Durum: İki Devlet arasındaki ilişkiler Sultan I. Selim esasen İstanbul’un Osmanlılar ta- rafından fethedildiği 1453 yılından Savaşın Cereyan Tarzı: beri dostane bir hava içinde değildi Ridaniye Savaşı boyunca çe- zira her iki devlet de baharat ti- şitli muharebeler meydana geldi. caretinde yoğun olarak kullanılan Memlük Ordusu geleneksel olarak bölgeleri kontrol altına almak süvarilerden oluşuyordu ve bunlar için birbiri ile rekabet halindeydi. çoğunlukla ok ve yay kullanıyorlar- Bu kapsamda 1485-1491 yılları dı. Diğer tarafta bilhassa Yeniçeriler arasında meydana gelen ilk silah- olmak üzere Osmanlı Ordusu ise lı mücadelelerin ardından bahse daha modern silahlara sahipti. Os- konu rekabette göreceli olarak bir manlılar “arquebus” modeli ağızdan durgunluk yaşandı. 1516 yılına dolma uzun namlulu tüfeklere gelindiğinde Osmanlı Devleti ken- sahipti. Memlükler ustaca kullan- disine Memlükler ile sürdürdüğü dıkları geleneksel savaş araçları ile 118 BD ŞUBAT 2020

Bir Memlük süvarisi (Fransız Askerî Müzesi) Arquebes modeli silah taşıyan bir yeniçeri gurur duyuyor ve ateşli silahların kullanılmasına soğuk bakıyorlardı.

Levant Bölgesi’ndeki Mu- harebeler: Burada yapı- lan Mercidâbık Muharebesi sonucunda Os- manlı Ordusu 24 Ağustos 1516 tarihinde ilk o- larak Diyarbakır ve Halep bölge- lerini ele geçirdi. Osmanlıların Osmanlıların kullandığı 9 namlulu top Osmanlı askerinin giydiği başlık / solda mutlak üstünlü- (Fransız Askerî Müzesi) ğü ile biten bu muharebede Memlük Sultanı Kansu bu muharebede Memlüklere karşı El-Gavri öldürüldü. yaklaşık olarak üçe bir oranında Böylelikle Suriye’nin kuzey daha fazla kuvvete sahipti. Gazze kesimi artık Osmanlı Ordusu’nun yakınlarında 28 Ekim 1516 tarihin- kontrolüne girmişti. Osmanlılar de yapılan Han Yunus Muharebesi 119 BD ŞUBAT 2020 de Memlüklerin yenilgisiyle sonuç- landı. Ridaniye Savaşı sonucunda Mısır’daki Muharebeler: Osmanlı Kansu el-Gavri’nin yerine gelen son Memlük Sultanı II. Tomanbay, Devleti’nin hızlı bir şekilde çeşitli bedevi ka- bilelerinden asker toplayıp bunları Orta Doğu’daki ateşli silah ve toplarla teçhiz etmeye hakimiyet alanı çalışsa da sınırlı olarak gerçekleş- tirebildiği bu son dakika gayretleri Kızıldeniz’den amaçladığı başarıyı getirmedi. Yemen sınırlarına kadar uzandı.

Osmanlı ordusunun yaptığı çevirme manevrası neticesinde hiçbir işe yaramadı. Osmanlı Donanması, yaklaşık yüz kadar gemi ile intikal ettirdiği zinde birliklerle karadaki harekâtı takviye etti. Birkaç gün sonra Osmanlı Ordusu Halife III. Mütevekkil’in bulunduğu Kahire’ye girdi. Son Memlük Sultanı II. To- manbay, Kahire’nin yaklaşık 20 km kadar güneybatısında bulunan Gize’de elinde kalan birliklerini ye- niden teşkilatlandırmaya çalışırken ele geçirildi ve Kahire’nin giriş ka- II. Tomanbay pısında asılarak idam edildi. Nihayet Osmanlı ordusu Kahi- Bu gelişmeler üzerine Mekke re’nin hemen yanı başında bulunan Şerifi Osmanlılara bağlılığını sundu. Ridaniye’ye ulaşmıştı. Burada 24 Böylece Mekke ve Medine Osmanlı Ocak 1517 tarihinde yapılan muha- hakimiyetine girmiş oldu. rebede Osmanlı ordusunun başında Bunun neticesinde Osmanlı bulunan Hadım Sinan Paşa şehit Devleti’nin Orta Doğu’daki haki- oldu. Muharebeye II. Tomanbay ve miyet alanı Kızıldeniz’den Yemen Sultan I. Selim de bizzat katıldı. sınırlarına kadar uzandı. Yemen Memlük ordusunun kullanma- toprakları içinde ise kısmi bir haki- ya çalıştığı ateşli silahlar ve toplar miyet sağlandı. 120 BD ŞUBAT 2020 Savaşın Sonuçları: Mısır’ı bir üs bölgesi olarak kul- Bölgedeki Memlük kültürü ve lanmaya başlaması oldu. Nitekim gelenekleri ile bunların sosyal ha- Osmanlılar takip eden yıllarda etki yata olan etkileri devam etti. Bölge alanlarını Kahire’nin batısına doğru halkından önemli sayıda insan uzun genişlettiler. Cezayir’de Barbaros yıllar Osmanlı ordusu saflarında Hayrettin’in emir-komuta ettiği görev aldı ve Osmanlı’nın Mısır bir deniz üssü tesis ederek önce Valisi’nin güvenliği yerel halk Cezayir’i ve ardından 1534 yılında arasından seçilen bu askerler tara- Tunus’u kontrolleri altına aldı- fından sağlandı. Memlük devletinin lar. Kahire’nin ele geçirilmesinin yıkılması bu devlet ile Portekiz ardından Halife III. Mütevekkil arasında o dönemde yaşanmakta İstanbul’a getirildi ve burada temsil olan deniz hakimiyeti mücadelesini ettiği makamdan Osmanlı Hanedanı sona erdirdi. Osmanlılar Portekiz’in lehine feragat etti. Böylece Osmanlı Hint Okyanusu’nda etki alanını Padişahı halifelik makamını temsil genişletmeye yönelik faaliyetlerini etmeye başladı. Kahire 1798 yılında önlemeye çalıştı. I. Napolyon tarafından ele geçirilin- Savaşın başka bir sonucu da ceye kadar Osmanlı hakimiyetinde Osmanlı Devleti’nin Afrika’da- kaldı. • ki etki alanını genişletmek için [email protected]

3 Numaralı Zarf!

Şirketin durumu iyi gitmemektedir ve artık patronların genel müdürü değiştirmekten başka çaresi kalmamıştır. Eski ve yeni genel müdür bir araya gelir ve sohbet etmeye başlarlar. Eski genel müdür: “Ben bu şirketi düzlüğe çıkaramadım, umarım sen başarırsın. İşler yine iyi gitmez ise, sana 3 zarf bırakıyorum. Önce bir numaralı zarfı açarsın. İşler yine iyi gitmez ise iki numaralı zarfta sıra. O da olmaz ise, artık üç numaralı zarfı açmaktan başka yol yok.” Bir zaman sonra şirkette işler daha kötüye gitmeye başlar, yeni genel müdür çekmecesinden 1 numaralı zarfı alıp açar ve okur: “Eski yönetimi kötüle!” Yeni müdür, işlerin iyi gitmemesinden dolayı eski yönetimi suçlar durur. Fakat haftalar geçer, işler daha kötüleşir. Aklına 2 numaralı zarf gelir. O da yeni genel müdürü heyecanlandırır: “Organizasyonu değiştir!” Yeni genel müdür hemen sorumlularının yerlerini değiştirir, beş kişiyi de işten çıkarır. Ama gün geçtikçe işler daha da kötüye gider. Artık son zarfa gelmiştir sıra. Yeni genel müdür bir kere daha heyacanla çekmecesini açar, zarfı çıkarır, açar ve okur: “Hemen sen de 3 yeni zarf hazırla!”

121 BD NİSAN 2016

Ben aşkların en güzelini bir sende yaşadım Aşka dair olan her şeyi bir sana adadım. Aşk yolunda giden, yıllarının hesabı sorulmaz, Benliğinden vazgeçmeden aşk yoluna adım atamaz. Yokluğuna bile aşık olduğum adam, iyi ki…

BÜTÜN KİTAPÇILARDA

XXX Anka BD ŞUBAT 2020 Berk Yüksel

Gerçekten Yaşamak “İnsanın görevi kendi i- çindeki kıvılcımı bulup, ışık haline getirmektir.” Mani Bütüne doğru, Tamamlanmaya doğru, Ruhları sönmüş insanlar, ne İçimizdeki Tanrısallığı doğurt- yolu ne kahramanın hikâyesini maya doğru, anlayamazlar! Ölümsüzlüğe köprü olan ruhu Oysa ki yapılacak şey, inisiye etmeye ve sürekli ergilenme- Araftaki güya yaşamımızda, ye doğru... Mücadelemiz kadar var olup, “Ben” ve “O” arasındaki mesa- Gözlerimizin bağını açıp, feyi kısaltmaya doğru, Görmekle yetinmeyip, Merkeze doğru, Gördüğümüzü daha iyiye Birliğe ve sevginin özüne doğru, dönüştürüp, Ruhun kaynağına doğru, Gönül gözümüzü de açıp... Madde ve mananın çift sütunlu Mekân, zaman ve nedenselliğin denge yolunda, yolculuğa devam kozmik yumurtasını da kırmaktır! edebilmemiz ümidiyle... Hedef, yol ve yolcu birdir! Gücün her iki yönünü de idrak Bir kaos topunda, uçurumun di- ederek, binde kavranılamaz hayat ağacının Gerçekten yaşamaktır! ters imgesine bakmaya çabalarken... Işığa doğru, “Görmek isteyenler için İyi-doğru ve güzele doğru, yeterince ışık, istemeyenler için yeterince karanlık vardır.”Blaise Pascal

[email protected]

123 PORTRELER BD OCAK 2020

Tiyatromuzun unutulmaz sanatçısı Yıldız Kenter

928 yılında İstanbul’da 1doğan Yıldız Kenter, Ankara oyunlar sergiledi. Devlet Konservatuvarı Yüksek 1962 yılında tiyatroya hizmetle- Bölümü’den mezun olduktan sonra rinden ötürü “Yılın Kadını” seçildi. 11 yıl Ankara Devlet Tiyatrosu’nda 1981 yılında da “Devlet Sanatçısı” çalıştı. Rockefeller bursu kazanarak olarak ödüllendirildi. Oyunculuk American Theatre Winng, Neigh- kadar önemsediği oyuncu yetiş- bourhood Play House ve Actor’s tirme görevini Koç Üniversitesi’nde Studio’da oyunculuk ve oyunculuk verdiği derslerle sürdürdü. 1984’de öğretiminde yeni teknikler üzerine Roma’daki İtalyan Kültür Birli- çalışmalar yaptıktan sonra öğretmen ği’nce “Adalaide Ristori” ödülüne olarak Ankara Devlet Konservatu- layık görüldü. 1989 yılında, Korsika varı'na atandı. 1959 yılında Devlet - Bastia Film Festivali’nde, Hanım Tiyatrosu'ndan ayrılıp İstanbul’a filmindeki rolüyle “En İyi Kadın yerleşti; kardeşi Müşfik Kenter Oyuncu” ödülünü aldı. 1995 yılında ve eşi Şükran Güngör ile Kent Kültür Bakanlığı Onur Ödülü’ne Oyuncuları topluluğunu kurdu. layık gördü. 100’ün üstünde oyun oynadı. Finlandiya Dünya Kadın Uluslararası yazarların yanı sıra Kuruluşu tarafından yüz yılın en pek çok Türk yazarının oyunlarını başarılı yüz kadınından biri olarak sahneye koydu. Sovyetler Birliği, seçilen; her sanatçıya nasip olama- Amerika Birleşik Devletleri, yacak kadar çok sayıda ödülle İngiltere, Almanya, Hollanda, onurlandırılan, Türk tiyatrosunun Danimarka, Kanada, Yugoslavya unutulmaz sanatçısı 17 Kasım 2019 ve Kıbrıs’ta da İngilizce ve Türkçe günü aramızdan ayrıldı. • 1 Anne Babalarla Başbaşa BD ŞUBAT 2020 Nilay Karatosun

Okul dönemi için Çocuklarınızın hedefleri var mı?

kullar açıldı açılacak derken ikinci yarıyıla girmek Oüzereyiz. Okulun ilk günleri çok heyecanlıdır. Son- ra yavaş yavaş endişeler ortaya çıkmaya başlar: Çocu- ğum okula, arkadaşlarına, yeni öğretmenine ya da daha kapsamlı zor derslere alışabilecek mi? » 125 BD ŞUBAT 2020 Bu düşünceler ilk zamanlar he- Hayır duaları önemlidir ve pimizi çok meşgul eder. Ara ara so- bize çok iyi gelir. Oysa hedef runlar çıkmaya başlar hiç şüphesiz. belirlemezsek bu dualar da etkisiz Müthiş bir gayretle sorunların üste- kalır. Hedefler okyanusunda yüzen sinden gelmeye çalışır, Teker teker gemine hangi rota üzerinden nereye yoluna koyarız. Tüm bu koş- gitmek istediğini gösterme- turmacanın içinde yeni lisin. Hedef belirlemek hedefler belirlemeyi, Anne-baba önemlidir. Her yeni niyetler koymayı ve olarak yıla girerken de bu hedefler için ak- çocuğunuzun kendimize hedefler siyonlar planlamayı hedeflerinden koyarız. unutmamak gerekir. Hevesle, istekle, Hayallerimiz ve he- haberdar olun ve umutla… onu destekleyin. “Bu sene 5 kilo vereceğim.” “İngilizce kursuna başlaya- cağım.” “Düzenli spora gideceğim.” Ancak iki üç hafta geçmeden çoğu teker teker unutulur. Bu du- rumun en önemli sebebi doğru hedef belirlemeyi bilmemektir. Eğer sıkıcı, heyecan- deflerimiz olmasa kaybolmaz mıyız landırmayan motivasyondan uzak bu hızlı dünyanın içinde? Hedefe hedefler konmuşsa unutulma olası- ulaşma motivasyonumuza tutun- lıkları çok daha yüksek olur. mazsak çaresiz hissetmez miyiz Çocuklarınızın bu okul dönemi sorunların içinde? için hedefleri var mı? Okullar başlamadan önce Sizin bu hedeflerden haberiniz eminim güzel niyetlerde bulun- var mı? muşsunuzdur. Büyüklerimin hayır Belirledikleri hedefleri sizlerle dualarını hiç unutmam; “Allah zihin paylaşıyorlar mı? açıklığı versin, kızım.” Unutmayın hedeflerini sizler- “Güzel bir okul dönemi geçir, le paylaşmasını sağlamak sizin sınavların su gibi aksın.” göreviniz. Öğrenciler hedeflerini 126 BD ŞUBAT 2020 belirleyip bu doğrultuda yol alırken rum yada yapacağından eminim.” en çok ihtiyaç duydukları şey gibi bir cümle sarf etmek yerine onu desteklenmek, yüreklendirilmek. biraz zorlayan hedefler belirlemesi- Söylediklerinden ve yaptıklarından ne destek olun. Hedefi büyük olsun onları sorumlu tutan kişiler bulmak. ve zorlandığında eleştirmek yerine Buna takipçisi olmak denir. Özellik- destek olun, yüreklendirin. le zor zamanlarda ona destek çıkan, onu yüreklendiren ve aynı zamanda 2 Çocuğunuz “niçin” da davranışlarından onu sorumlu bu hedefi belirlediğini iyi tutan biri olması hedefe ulaşmada bilsin. çok fark yaratır. Anne baba olarak Bir çok kişi, özellikle öğrenciler ona en yakın kişi siz olduğunuza kağıt üstünde iyi görünen hedefler göre çocuğunuzun hedeflerinden belirlemeyi çok iyi bilirler. Ancak haberdar olun ve destek çıkın. iş biraz detaylı bakıldığında ayağı Peki etkili ve sonuca ulaşan he- yere basmayan hedefler olur bunlar. defler belirlemelerine nasıl yardımcı Mesela, Öğrenciler; “Bu yıl tüm olabilirsiniz. Kâğıt üstünde 1“Elinden gelen en iyi hedef?” yerine, güzel görünen net ve büyük hedefler ve başkaları belirlemesini sağlayın. Kaç kez “Elinden gelenin en için önemli olan iyisini yap.” sözünü duydunuz ya da hedefler kişiye bir söylediniz. Kullandığımız bu cümle bazen en iyi tavsiye sözü olma- şey ifade etmiyorsa yabilir. Özellikle performanstan ulaşılma ihtimali etkilenen hedefler belirlemişseniz çok zayıftır. araştırmacıların söylediklerine göre “Elinden gelen en iyi hedef” yerine, notlarım 90 ve üstü olacak hedefini net, özellikli, performans gerekti- çok kolay söylerler. Niçin 90 ve ren zorlayan ve geliştiren hedefler üstü olmasını istiyorsun diye sor- belirlenirse bunun gerçekleşme duğunuzda “Ailem için yüksek not olasılığı çok daha yüksektir. (Locke çok önemli” demenin ötesinde bir & Latham, 2002) sebep bulamazlar. Elinden gelenin en iyisini Kağıt üstünde güzel görünen ve yapmak hedefini küçük seçmektir. başkaları için önemli olan hedef- Zaten yapabileceğin bir hedef seni ler kişiye bir şey ifade etmiyorsa konfor alanında tutar. Kısacası; “Bu ulaşılma ihtimali çok zayıftır. Hatta okul döneminde, senden elinden motive edici olmak yerine tam bir gelenin en iyisini yapmanı bekliyo- stres faktörü olur. 127 BD ŞUBAT 2020 Eğer çocuğunuzun motivas- yonu yüksek hedefler belirleme- 3Çocuğunuz sini istiyorsanız niçin bu hedefi hedeflerini olumlu gerçekleştirmek istediğini net bir cümlelerle ifade etsin. Neyi şekilde açığa çıkartmasına yardımcı istemediğini değil de neyi olun. Sizin istek ve beklentilerinizi istediğini söylesin. benimsetmeye çalışmadan. Öğrenciler ne olmasını Ben öğrencilerimle Çocuğunuzun istemediklerini daha ko- “Şeytan’ın avukatı” lay söylerler. Mesela; olmayı çok seviyo- neyi başarmak “50’nin altında bir rum. Hedeflerini istediğine dair bir notum olmasını yazmadan önce hedef belirlemesi, istemiyorum” gibi bir ifade doğru onları iyice zorlu- istemediği bir hedef yorum. Mesela belirlemesinden çok tüm notlarımın daha etkilidir. 90 olmasını hedefliyorum dediklerinde; “Bu hiç kolay bir hedef değil, çok ça- lışma ve zaman isteyecek niçin kendini bu kadar sıkıntıya sokacaksın? Bu hedefin amacı ne? değidir. Hatta hiç hedefi olmayan Senin için niçin önemli bu he- birinden bile daha kötü sonuca def?” diye soruyorum. sebep olabilir. Bu notun onlar için niçin önemli Kısacası, neyi başarmak iste- olduğuna dair 2-3 sebep buldurana diğine dair bir hedef belirlemesi, kadar tartışmaya devam ediyorum. istemediği bir hedef belirlemesin- Aksi takdirde bu hedef iyi görünen den çok daha etkilidir. “Bu dönem ancak sonuca ulaşmayan bir hedef tüm notlarımın 80 üstü olmasını olacak. istiyorum.” gibi... Onları motive edecek bir-iki Eğer çocuğunuz “Bu dönem sebep bulduklarında bu hedefin ger- derslerimi zamanında yapacağım çekleşme olasılığı çok daha yüksek ve hiç ertelemeyeceğim.” gibi bir olacaktır. cümle kurarsa bazı sorular sora- 128 BD ŞUBAT 2020 rak bu ifadesini yeniden gözden meye, gelişime ve daha iyi sonuçlar geçirmesini sağlayın. “Çalışmayı elde etmeye yöneltir. ertelemememek için neyi farklı ya- Çocuklarınızın sizinle konuş- pacaksın?” diye biraz derine inin ve masını ve paylaşmasını istiyorsanız bir aksiyon belirlemesine yardımcı öncelikle saygı ve merakla dinleme olun. “Eve gelir gelmez ödevlerimi alışkanlığı geliştirmeniz gerekir. bitireceğim ve günlük çalışmalarımı Sohbetleriniz sırasında kullana- tamamlayacağım.” bileceğiniz bazı kalıp cümleler; Davranışlarını kontrol edeme- 4 Geniş bakış açısı: yeceğimi biliyorum. Mükemmele değil, gelişime Seçimlerinin sana ait olduğu- dair bir hedef koymak nun farkındayım. Başlıca sorunlardan bir tanesi de Bazen yaptığın şeyler iyi öğrencilerin ulaşmaları imkânsıza sonuçlar vermeyebilir. Niçin böyle yakın, çok yüksek hedefler belirle- olduğu hakkında bir fikrin var mı? meleridir. Kapasitelerinin üstünde Bir tepki vermeden önce dur- hedefler ciddi stres kaynağıdırlar. maya ve düşünmeye özen gösteri- Bu sorunun üstesinden gele- yorum. Sence bunun ilişkimize bir bilmek için ne öğrenmek ve neyi faydası oluyor mudur? geliştirmek istediklerini çok net Bazen ani kararlar eğlence- belirlemeleri gerekir. lidir. O an için eğlence çok önemli Yüksek not hedefi koymak tüm görünebilir ancak durumun uzun öğrencilerin genel isteği, ancak bu vadeli etkisini görebiliyor musun? hedefin yanında en azından neyi Bana merek etmememi geliştirmek istediklerine dair bir söylediğinde ben yine de merak hedef koyup, konfor alanı dışın- ediyorum çünkü olabilecek sonuçlar dan bir hedef belirlemeleri de çok aklıma geliyor. önemlidir. Doğru hedefler belirlemesine “İyi notlar istiyorum” yerine yardımcı olmak istiyorsanız uygun “Sınavlarda etkili çalışma yöntem- sohbet ortamınız olsun. • leri geliştireceğim” demek öğren- [email protected]

Çocuk aklının gelişimi için anne sevgisi, fiziksel gelişimi için gereken vitamin ve proteinler kadar önemlidir.” John Bowlby “Çocuk yetiştirirken gururunuzu, egonuzu ve narsizizminizi bir kenara bırakın. Ruhunuzun o yönlerinden çocuğunuza tepki vermeniz, onun en büyük korkularını oluşturur.” Henry Cloud

129 BD NİSAN 2016

“Bir komedya ve bir felsefe.” 19. yüzyıl İngiliz komedyasının en önemli örneklerinden ve George Bernard Shaw’un başyapıtlarından biri olan İnsan / Üstüninsan, Shaw’un Don Juan teması üstüne yazdığı bir komedyadır. Shaw bu komedyasında, Don Juan mitini tersine çevirerek yaşam gücü ve doğurucu evrim düşüncesini işler. Bu düşünceye göre, yaşamın doğurganlığı, doğanın en belirleyici yasasıdır; bu doğurganlık, daha ileriye evrilerek, üstün olana yaşam verir. Shaw’un, toplumsal çelişkilerin doğanın kendi mantığıyla aşılacağını ileri süren bu düşüncesi, bireyde kendini daha ileri yaşam bilgisini ve bilincini edinme çabasında ortaya koyar. Bu güç, kahramanlardan Ann’de, kadında yaşamın doğurgan itici gücü olarak ortaya çıkarken, Tanner’de yaşamın daha üst bilgisine erişme olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından olan İnsan / Üstüninsan’ı edebiyatımıza, ünlü yazarımız Halikarnas Balıkçısı 1949 yılında kazandırmıştı.

BÜTÜN KİTAPÇILARDA

XXX Yakın Tarihimiz BD ŞUBAT 2020 Yaşar Öztürk

Pskoloji tarihinde hakkı henüz ödenmemiş bir "insan doğası uzmanı" Alfred

AdlerTürkçede Freud “Sevinç”, Adler “Kartal”, Jung “Genç” anlamına gelen bu adlar psikolojinin üç sac ayağıdır.

yıl önce 7 Şubat 150 1870’de doğan Alfred Adler, psikoloji tarihinde hakkı henüz tam olarak ödenmemiş, “insan doğası uzmanı” bir öncüydü. Sanatın başkenti, dâhilerin yetiştiği Viyana’da taşrada do- ğup büyüyen Adler, orta sınıf Musevi bir ailenin altı çocu- ğundan (ağabeyi öldüğünden) ikincisiydi.

131 BD ŞUBAT 2020 Babası tahıl tüccarıydı. Üç mek için sağlıklı ve güçlü olmaya yaşında ölümle tanıştı. Sabah çabaladı. Spora yöneldi. Hayattan uyandığında kardeşi yanında kı- kopmadı, yaşama koştu. Bol bol pırdamadan yatıyordu. Kalabalık dışarıda oynamasına izin verilen ailede (onun gibi yürüyemediği için Adler yaşamı boyunca süren yakın ve sıcak arkadaşlık dostluk ilişkileri kurdu. Sevmeyi, sevilmeyi, yardım- laşmayı, paylaşmayı ve dayanışmayı öğrendi.

dler’in sırtını dayadığı asıl güç Adoymak bilmeyen okuma tut- kusuydu. Özellikle insanı tanımada eşsiz olduğuna inandığı,Shakespea- re onun anlama ve anlatma yetisini geliştirdi. Beden ve ruh sağlığının düzelmesi okula da yansıdı. Mu- Sigmund Freud cizenin anahtarı çalışmaktı. Dört yaşından beri istediği tıbba giden kıskandığı) ağabeyi Sigmund’dan yol açıldı. İyi bir okur, hatip ve he- sonra ikinci büyük çocuk olmanın kim oldu. aşağılık duygusuna, ileride psika- Vefalıydı. Doğduğu ve doyduğu nalizde Sigmund Freud’un geriye yerleri, insanları asla unutmadı. E- ittiği ikinci adam ol- konomik olarak yoksul manın dışlanmışlığı insanların oturduğu; eklenecekti. ancak sevgi, saygı, Son derece demok- dostluk, arkadaşlık ve rat, arkadaş canlısı, en önemlisi komşuluk konuksever, resmiyet- açısından sıcak, içten ten uzak, cana yakın, ve yakın ilişkilerin iyimser, müzikten, zenginliğiyle dolu bir bahçeciliğe bütün kenar mahallede çalış- sanatlardan, içten ko- mayı yeğledi. nuşmalardan hoşlanan” Raissa Toplumcu düşün- Adler kendi isteğiyle 34 Adler celere ilgi gösterdi. yaşında Hristiyan oldu. Toplantılarda Rusya’da Raşitizm, zatürre, uğradığı ağır kadınların üniversite okumasına izin kazalarla ölümün soluğunu sürekli verilmediği için Viyana’ya biyoloji ensesinde hisseden Adler; mutsuz- eğitimi almaya gelen kadın hak- luk, içine yerleşen ölüm korkusu ları savunucusu Raissa ile tanıştı. ve bedeninin zayıflığıyla baş et- Zengin bir ailenin kızı olan Raissa 132 BD ŞUBAT 2020 düşük sınıftan Adler’le yaşamını namadığı, yetişemediği insanlara birleştirmekten çekinmedi. konuşmalarla, yazılarla, kitaplarla Yoksul ve yoksunlarla birebir il- ulaşmaya çalıştı. İlk kitabı 1898'de gilenmek, onların dertlerine derman Terziler Derneği için hazırladığı olmak yetmezdi. Adler, adalet, eşit- “Sağlık Kuralları” adlı çalışmaydı. lik, işbirliği, özgürlük ve demokrasi mücadelesine katıldı. Göz, Genel ygulamalı psikolojinin öncü- Tıp uzmanlığından Nöroloji ve Psi- Usüydü. Özel hastalarla ilgilenip kiyatriye yöneldi. para, ün istiflemek yerine bilgi ve Freud'u yeni yayımlanan “Rü- deneyimlerini herkesle cömertçe yaların Yorumu” adlı yapıtı eleştiri paylaştı. Viyana İşçi Komitesi’nin kılıflı ağır saldırılara uğradığında meclis başkan yardımcısı olunca güçlü bir savunmayla destekledi. Bu otuz okulda “Adler klinikleri” açtı. cesur hareketi daha önce tanışmadığı Freud'un dikkatini çekti. Bir te- “Bireysel Psikoloji”yi “Sağduyu şekkür mektubu yazan Psikolojisi”ne dönüştüren Adler, Freud, onu yeni oluştur- duğu, evinde çarşamba sıradan bir insanın günleri yapılan psika- anlayabileceği yalın bir naliz grup toplantılarına davet etti. bilimsel kuram için çok Sonradan adı “Viya- çaba harcadı. na Psikanaliz Derneği” olan bu gruba katılan Adler, ne Freud'la ne üyelerle ne de Okullarda rehberlik hizmetlerinin işleyişle sıcak bir ilişki kuramadı. olmasını sağladı. Zihinlere ve ka- Psikanalize, Freud'un düşünceleri- rakterlere şekil veren öğretmenlerin ne katkı sunan yapıcı yaklaşımları yetiştirilmesi konusuna ağırlık veren “aykırı” sayıldı. Çömezlerin hoşnut- Adler, Naziler kapatıncaya kadar suzlukları artınca Adler, üstlendiği işleyen bu hizmetlerle genç suçlu görevlerden ve dokuz arkadaşıyla oranını düşürmeyi başardı. “çok tutucu davranıldığı ve bağım- “Bireysel Psikoloji”yi “Sağduyu sız düşünmeye olanak tanınmadığı” Psikolojisi”ne dönüştüren, gerçek için dernekten ayrıldı. hayattan kopmayan Adler, sıradan Patlak veren Birinci Dünya bir insanın anlayabileceği yalın Savaşı’nda askeri doktor oldu. Sa- bir bilimsel kuram için çok çaba vaştan etkilenmiş ve acı çeken pek harcadı. En büyük amacı kolayca çok insanla karşılaştı. İnsanların anlaşılabilecek bir ruhbilimdi. Yeni ne derece güvensizlik ve yalnızlık teknik deyimler, anlaşılmaz terimler içinde olduklarını gördü. Doku- icat etmeye hiç yanaşmadı. Günde- 133 BD ŞUBAT 2020 lik dilimize “aşağılık kompleksi”, çözerken kendi yararları kadar top- “yaşam biçimi”, “sosyal ilgi”, “den- lumun ya da başkalarının yararlarını geleme”, “yükseklik duygusu” ve da hesap eden topluma ya da yaşa- “yaratıcı benlik” kavramlarını kattı. ma “iyi uyarlanmış” kişilikler. Karmaşıklığından psikanalizi kav- *Vermeyi düşünmeden hep al- ramak yılları alırken Adler'in yol, maya çalışan; şımartılmış insanlar yöntem ve düşünceleri bir kaç haf- olarak her güzel şeyi ya da her ya- tada öğreniliyordu. Freud, Adler’i rarlıyı emek vermeden kendilerinin ruhbilimi basitleştirmekle suçladı. kılmaya bakan “alıcı” kişilikler. Bu tutumunun “bilimsel etiklik” *Herhangi bir karar almak adına eleştiri oklarının hedefi ya- istemeden, herhangi bir eylemde pılmasına aldırmadı> çünkü Adler bulunmadan yaşadıkları için yanlış için önemli olan “etik bir insan” da yapmayan (!) “yükümlenmekten olmaktı. kaçan” kişilikler. *Denetimi her zaman ellerinde Adlere göre "hükümran" bulundurmak tipler denetimi ellerinde isteyen; özyapı özelliklerinin ba- bulundurmak isteyen, şında başkalarını başkalarını değersiz değersiz görmek olan “hükümran” gören insanlardır. tipler. Evi, sokağı, işi, ülkeyi, dün- yayı dar eden “hükümran” tiplere dikkate çekti: “Toplumda Peşin hüküm ve yargısız infaz düzeylerini yükseltemediklerinden çukuruna düşmemeye özen gösterdi. bütün özenlerini başkalarını küçült- Freud için kişinin nereye itildiği mek için gösterirler. Sosyal ilgisi ve Adler için ise insanın nereye gitmek cesareti olmayan bir tiptir. Tehdit istediği önemliydi. Adler, insan edildiği zaman, antisosyal davra- doğasının olumlu yanlarına ağırlık nışlarda bulunur; üstün olmak için verdi. sarf ettiği gayretler çok fazla olduğu Adler’e göre dört tip kişilik için, kahramanlık taslar. Çocuk vardı: olarak, kuvvetli çocuklarla değil, *Herhangi bir üstünlük gösterisi kendisinden zayıf çocuklarla oyna- içinde olmayan ve kimseye baskı mayı tercih eder ve böylece onlara yapmayı düşünmeyen; sorunlarını tahakküm etmiş olur. Yoluna engel 134 BD ŞUBAT 2020 olunduğu zaman, kendisini yerden anne-baba ve öğretmen gruplarına yere atar, acı acı bağırıp feryat yöneldi. Halka açık konferanslar eder, tekmeler atar ve anne-baba- veren Adler’in ektiği tohumlar ları yenik düşene kadar da bu ve yeşerdi. 20 Avrupa ülkesinde düşün- benzeri davranışlarını sürdürürler. celerini benimseyen ve uygulayan Büyüdükleri zaman ise, fatih olmayı merkezler boy gösterdi. arzu eden tipler olurlar. Eşleri üzerinde hüküm- Adler, gelecekte, ranlık kurmak isterler. insandaki doğal Anne-baba olarak, ço- cuklarının kendilerine sevginin açığa itirazsız “evet” demele- çıkacağına ve daha rini isterler. Öğretmen iyi bir dünyada olarak, kendilerini beğenmiş ve gösterişçi yaşanabileceğine olurlar. Öğrencilerini inandı. korkutmaktan, tehdit etmekten hoşlanır, insanları parayla Onun için “yaşam topluma karşı kontrol altında tutabileceklerine bir sorumluluktu”. Söz verdiği 100 inanır ve herkesin bir bedelinin bu- konferansı tamamlamak için İngil- lunduğunu düşünürler...” tere'ye geçti. Dördüncü günkü derse Adler: “Eğer her sabah uyan- yetişemedi. Akşam sinemaya giden dığınız zaman, her hangi bir insanı Adler, sabah üniversiteye giden bi- mutlu kılmak için ne yapmak gerek- lim yolunda kalp krizinden öldü. Bir tiğini düşünecek olursanız, mutlaka zamanlar ölümü alt ettiği, can bul- iyileşirsiniz. Eğer bu işi iki hafta duğu sokakta son nefesini verdi. boyunca tekrarlayabilirseniz, artık Henri F. Ellenberger’in deyişle: tedavi görmeye ihtiyacınız kalmadı “Düşünce ve görüşleri Adler kadar demektir.” diyordu. kaynak belirtmeksizin çalınmış olan ikinci bir yazar yoktur.” Büyük bir dler, gelecekte, insandaki doğal intihalci grup onu adım adım izledi. Asevginin açığa çıkacağına ve Adı geçmese de psikanalizin her ye- daha iyi bir dünyada yaşanabilece- rini onun izleri, düşünceleri sardı. ğine inandı. Vasiyeti gereği tören ardından Naziler ve hükümranlar yüzün- cenazesi yakıldı. Her şeyi bütünün den Avusturya'dan ayrılmak zorunda bir parçası olarak gören Adler i- kalan Adler, 1934’de ABD'ye gitti. çin ölüm de yaşamın bir ayrılmaz Freud etkisindeki tutucu çevre üni- parçası, gerçeğiydi. Öldüğünde Ad- versitede çalışması önünde duvar ler’in yüzünde sıcak bir gülümseme ördüler. Yılmadı. Daha yaşanılabilir vardı. • bir dünya için geleceği şekillendiren [email protected] 135 BD ŞUBAT 2020 Bir Resim Bir Öykü Haluk Erdemol

Roma’da Öfkeli Kadınlar

areketli bedenlerin, tepki yansıtan el, kol ve parmak hareket- Hlerinin görkemli bir binaya yöneldiğini gördüğümüz bu res- min ismi bazı kaynaklarda daha uzun tutuluyor: “Her erkeğin iki kadınla evlenebileceği yolundaki senato kararını genç Papirus’tan öğrendikten sonra Roma’da öfkeli kadınların kalkışması.” Bir resim için uzun sayılan bu isim o görkemli binanın Roma Senato’su olduğunu ve kadınların söz konusu kararı protesto 136 BD ŞUBAT 2020 etmek için Senato binasının önünde toplandıklarını anlamamızı sağlıyor. Antik Roma’dan alınma bu sahnenin kah- ramanları resmin uzun isminde adı geçen genç Papirus ile annesi. Senato’nun başlangıç yıllarında senatörler toplantılara gelirken yanlarında ergenliğe ulaşmış oğullarını da getirirlerdi. Papirus da iyi bir gelecek için hazırlanan bu gençlerden biriydi. Senato’nun titizlikle uygulanan bir kuralı, kara- ra bağlanacak bir konu üzerindeki görüşmeler kaç gün sürerse sürsün ilgili karar halka ilan edilinceye dek konu ve görüşmeler hakkında halka bilgi veril- mesini yasaklıyordu. Senato’da geçirdiği ilk günün sonunda Pa- pirus’un annesi oğlunun izlenimlerini ve neler görüşüldüğünü sorduğunda delikanlı yasağı hatır- layarak “Söyleyemem” deyip sessizliğe gömülünce meraka kapılan kadın ısrarcı olmuştu. Papirus da hem annesini kırmamak hem de gizlilik kuralını çiğnememek için kendince hoş bir çözüm bulmuş ve Senato’daki görüşmelerde evlilik konusunda ülkenin geleceği için bir erkeğin iki kadınla mı, yoksa bir kadının iki erkekle mi evlenmesinin daha iyi olacağının görüşüldüğünü, ama henüz bir karara varılmadığını söylemişti. Bunu duyar duymaz kadıncağız dehşet ve heyecan içinde evden fırlamış ve önüne gelen her kadına aktarmıştı duyduklarını. Kulaktan kulağa yayılan haber ertesi gün kadınlardan oluşan öfkeli

Ressam: bir kalabalığın Senato’nun önünde toplanmasına Pieter Isaacsz neden olmuştu. Kimileri öfkeyle, kimileri gözyaşları içinde (1569-1625) yalvararak binanın balkonundan kendilerini izleyen senatörlere iletmişlerdi dileklerini. Bir erkeğin iki kadınla evlenmesi yerine bir kadının iki erkekle evlenmesine izin verilmesi yolundaki dileklerin daha fazla olduğu görülmüştü. Senatörler bir anlam veremedikleri bu kalkışmanın nedenini soruşturmak üzereyken Papirus öne çıkmış ve durumu açıkla- mıştı. Senatörler de genç yaşına karşın hem gizlilik kuralına uyduğu hem de bulduğu akılcı çözüm için onu kutlamışlardı. • [email protected] 137 BD ŞUBAT 2020

Doğru Yazan: Prof. Dr. ÇAĞATAY ÜSTÜN Kavramı ünümüzde pek çok mesine izin verilmesi, Gkişinin zihnindeki Neye siyah ya da beyaz diye soru, doğru diye nitelen- nitelendirdiğimiz iki dirilen unsurun nasıl sap- temel seçeneğin arasına tanacağına ilişkindir. Ön- Göre, gri alanların katılmasıdır. celikle belirtmek gerekir ki, doğru, kişiden kişiye değişen bir kavram değil- Kime dir. Her belirleyici konu için doğru bir tanedir. Bugün tartışıldığı üzere, Göre? doğru ile yanlışın birbi- rine karışmasının Doğru, sosyal ve en önemli nedeni, mesleki düzlemde de bilinen doğruların irdelenmektedir. Gün- yanlışlara dönüş delik deyişlerde »

138 BD ŞUBAT 2020 kullanılan doğru ve dürüst olmak, İnsana, canlılara, doğaya zarar doğru yoldan ayrılmamak, doğ- veren bir şeyin doğru kabul edilmesi ru durmak, doğru ile eğriyi ayırt mümkün değildir. Bu temel ilkeyi etmek, işini doğru düzgün yapmak bir kenara bırakan ve bir kereden bir gibi ifadeler bunu destekler nitelik- şey olmaz mantığı ile hareket eden tedir. yaklaşımların ardından gelen çelişki Doğrunun tespitinde felsefe, etik ve ikilemler zinciri, doğru bilinenin ve ahlâkın yol göstericiliği önem- yanlışa dönüşmesine sebep olur. lidir. Bilgi/severlik anlamındaki Aynı şekilde zarar veren eylemi felsefe ile doğru düşünmenin kar- destekleyen avcılık ve her türlü şılığı olan yani düşüncede gelişen dövüş aktivitelerinin spor gibi algı- etik ile doğruyu yapmanın, yani lanması da doğru değildir. Bir algı eylemin karşılığı olan ahlâk birlikte yanılması olan bu konunun gerçekle hareket ederek insana yakışan ve bağdaşmayan yönleninin doğru gibi onu erdemli olmaya sevk eden bir değerlendirilmesi yanlıştır. Herkes yaklaşımı ortaya çıkarır. çevresine ve birbirine zarar ver-

Keyfi ve isteyerek, bilerek yapılmış bir zararın doğru olmayacağı iyi bilinmelidir. İhtiyaç için verilmiş olan zararın ise mutlaka anlaşılır bir mantığa dayandırılması gerekir.

Doğru olan nedir ve bu kime ya meye başlarsa, hayat yaşanmaz bir da neye göre doğrudur? Kafaları hale dönüşür. Yani, yaşamın doğal karıştıran bu sorunun cevaplanması akışı bozulur. Yaşamın doğal akışı gerekmektedir. Herkese göre bir bozulduğunda ise, etik ve ahlâkın doğru olabilir mi? Dünya nüfusunu yanında hukukun da temel varlık göz önüne aldığınızda, milyarları nedeni ortadan kalkmış olur. O aşmış sayıda bir doğru kümesinin halde zarar verici unsurların doğru var olması, akıl ve mantığa uygun olması mümkün değildir sonucuna değildir. Her insanın kendisine özgü ulaşmak kolaylaşır. bir vicdanı olduğu kadar, kendisine göre de bir düşünme biçimi olabilir. oğaya veya canlılara zarar Ancak bu durum, belli temel doğru- Dvermenin doğru olmadığını ların bir kez daha sorgulanmasını ya kabul ediyorsak, bir ağaç kesemeyiz da onlara şüpheyle yaklaşılmasını veya bir karıncayı öldüremeyiz. gerekli kılmaz. Böylesi zor bir durumda nasıl bir Vereceğimiz bazı örneklerle yol izlenebilir? Bize yararı olacak ipuçlarına erişebiliriz. şeyler için doğaya veya bir canlıya 139 BD ŞUBAT 2020 zarar verirsek ne olacaktır? Burada de protein vardır. Bunun hayvansal beklenen yarar, temel doğrunun öte- ürünlerden sağlanmasına yönelik sine geçmemelidir. Zarar vermemek eğilim, fabrikasyon üretim mode- tek ve bütüncüldür. Yani bir ihtiyaç linin ucuz ve daha kolaymış gibi halinde veya gerektiği durumda kabul edilmesinden dolayıdır. Hay- verilen bir zararın zarar vermemek vansal protein ve besin kaynakları ilkesiyle bağdaştığı söylenemez. diye nitelendirilen, hisseden ve acı Keyfi ve isteyerek, bilerek yapılmış çeken, (hatta bilişsel bazı aktiviteler bir zararın doğru olmayacağı iyi gösterebilen) kendine özgü bir sinir bilinmelidir. İhtiyaç için verilmiş sistemi olan bir canlıyı materyal olan zararın ise mutlaka anlaşılır veya alınıp satılan mal gibi değer- lendiren, besin amacıyla kullan- Şiddet mayı destekleyen uygulamak bir yaklaşımın etik ve ahlâki açıdan doğru değildir. geçerli bir sebebi Kendimizi yoktur. O halde yeniden düşünme- savunmamız li, kendimize yarar gerekirse, şiddet veren bir yaklaşım için hayvanların meşrudur diye zarar görmesinin düşünmek yanlıştır. doğru olmadığı kanaatine varma- lıyız. bir mantığa dayandırılması gerekir. Bir başka örnek daha verelim: Örneğin, keyfimiz öyle istiyor diye Şiddet uygulamak doğru değildir. suni ürünlerden yapılmış bir masa Kendimizi savunmamız gerekirse, alabilecekken, neden ağaç ürü- şiddet meşrudur diye düşünmek nünden yapılmış bir masaya sahip yanlıştır. Çünkü şiddeti uygulama- olmak için diretiriz? Zevkimizi nın doğru olmadığına inanmak bunu ön plana alan bu çelişki, bizleri gerektirir. Buradaki temel amaç, doğrunun çok ötesine sürüklemek- şiddetin oluşmasını önlemek ve tedir. Aynı şekilde besin zinciri bireylerin birbirine seviyesiz tavırlar içinde beslenme alışkanlıklarının da ve şiddet unsurları içinde olmasının vejetaryenliğe yönelmesi beklenebi- önüne geçmektir. Bunu sağlandı- lir. Protein kaynağı olarak mı, yoksa ğımızda zaten meşru bir şiddetten tat ve lezzet duygusunu tatmin için, bahsetmek mümkün olmayacaktır. alışkanlık nedeniyle mi et tüketimi Yani, şiddeti kontrol altına alarak, yapılmaktadır? Bitkisel ürünlerde bireylerin birbirilerine ve çevreleri- 140 BD ŞUBAT 2020 ne karşı şiddeti uygulamayacakları Doğru kavramı üzerinde kime ortamı oluşturmak gerekmektedir. O göre, neye göre şeklinde bir algı halde şiddet ne şekilde olursa olsun oluşturmak, daha ilk basamaktan doğru değildir ve mutlaka sağaltıcı doğru arayışından vazgeçmek de- ve rehabilite edici unsurlarla birlikte mektir. Doğrunun kabul görmesi için önlenebilir bir hale getirilmelidir. öncelikle bilinen, tanıdık, ortak tavır Yozlaşmak kavramı da yanıt ve tutumların içinde bir arayışa giril- bekleyen bir sorudur? Yozlaşmak memelidir. Aksine ikilemleri tespit beraberinde çürümeyi ve bozulmayı etmek, bunların üzerinde düşünmek getirir. Bozulmuş bir şey ise artık insan olmaya yakışan bir davranıştır. aynı değeri taşımaz. Gerçekte doğru Sonuç olarak, doğru kavramı olan, bireylerin ve toplumların yoz- kime göre ve neye göre şeklinde al- laşmaya yatkınlığını önlemektir. Bu gılanacak bir durum değildir. Aklın

Doğru olan, bireylerin ve toplumların yozlaşmaya yatkınlığını önlemektir. Bu başarıldığında bireysel ve toplumsal yozlaşma kendiliğinden ortadan kalkacaktır. başarılırsa, -ki başarılmaması için yolunun bir olduğu ifadesi de zaten bir neden yoktur- o zaman bireysel bunu destekler niteliktedir. Doğru ve toplumsal yozlaşma kendiliğin- tek bir temel kavram üzerinde geli- den ortadan kalkacaktır. Buradaki şir ve yanlışa dönüşmesi ihtimali bi- anahtar unsurlar; doğru eğitim, linçli bir şekilde yapılmadığı takdir- bilgi ve kültürdür. Bu nedenledir ki, de oldukça zordur. Bu nedenledir ki, yozlaşmayı çağın ve teknolojinin sosyal ve mesleki alanlardaki temel gereği ortaya çıkan bir durum gibi doğruların üzerinde spekülasyonlar kabul etmek veya olağanlaştırmak oluşturulmamalı, doğruların anlamı doğru değildir. pekiştirilerek güçlendirilmelidir. •

ÇİLEK MEVSİMİ Bir İtalyan bir Fransız ve bir Amerikalı idam edilmek üzeredirler. Son yemekleri için ne isterlerse geleceği söylenir. İtalyan, “Şöyle güzel soslu bir tabak makarna” der. Yemek gelir, yer ve idam edilir. Sıra Fransız’dadır. “Bir kâse kurbağa bacağı çorbası lütfen” der. O da afiyetle yer ver idam edilir. Sıra Amerikalıya gelir, biraz düşündükten sonra “Bir sepet taze çilek isterim” der. “Çilek mi?” der gardiyan. “Mevsimi değil ki çileğin?” “Olsun” der Amerikalı “Ben beklerim...”

141 BD ŞUBAT 2020

Gönül Telimizi TitretenTitreten OlaylarOlaylar Yazan: Prof. Dr. Emrullah GÜNEY Yurdumuzdan İnsan Manzaraları

Emekli öğretmen Hulusi Tokcan anlatıyor... “5 yıl görev yaptığım köy ilkokulunda öyle zeki çocuklar vardı ki. Havasından mı, suyundan mı, özellikle matematikte bazı öğ- renciler pek akıllıydı. Sorduğum bir proble- mi, kağıda kaleme gerek kalmadan zihninden birkaç saniyede yapanlar vardı. Ali onlardan biriydi. Birden beşe değin öğrencimdi. Okulu bitirdi. Babasına “Ali’yi okutun!” dedim. Adam hiç aldırmadı. Ben ısrar ettim. “Bu çocuk okur. Harcamayın...” Sonra köyden ayrılırkan Ali’yle konuş- tum. Elimi öperken gözyaşlarımı tutamadım. Karşımda, 5 yıllık eğitimden geçtikten sonra, kısa sürede bildiklerini, öğrendiklerini unu- tan kırsal bölgelerin yüzbinlerce çocuğundan biri duruyordu. İçim parçalandı. »

142 BD ŞUBAT 2020 Bu çocuklar toz toprak arasında koyunlara bakıyordu. İyi ki müdü- tükenip gidiyorlardı. Vedalaştık. rümüz anlamadı Ali’yle aramızdaki “Öğretmenim, seni hiç unutmayaca- sessiz anlaşmayı. İşkillenirdi. Sınav ğım.” diyordu artarda. Okuması için sonunda, soruların tümünü yanıt- öykü, şiir ve romanlar armağan edip ladığını anlattı bana. Sonra ona bir ayrıldım. gazoz içirdim. Koyunlarını topladı, İlçe merkezine atanmıştım. köyüne döndü. Arkasından bir süre Köye 6 km uzakta yeni görev seyrettim. Gözlerim yaşardı. yerimde göreve başlayacaktım artık. Ali sınavı başarmıştı. Yatılı Sık sık Ali aklıma düşüyordu. Haf- okulda okuyacaktı. Hayli uzak bir talık pazara gelen köylülere sordum. kent de olsa gidecekti. Babasının Ali hem koyun güdüyormuş hem karşı koymasına aldırmadan onu de hafızlık kursuna gidiyormuş. kurtarmıştım. Babası, onun devlet okullarında Ali düzenli olarak eğitimini sür- okumasını istemiyormuş. İçim dürdü. ODTÜ Makina Mühendisli- parçalandı. Böyle zeki bir çocuk ği’ni bitirdi. Bir süre ABD’de kaldı. harcanıp giderse eğitimciliğim ne Başarılarını hep izledim gururla. Bir işe yarayacaktı? Buna göz yumacak kamu kuruluşunda görevini yetkiyle mıydım? yapıyor şimdi. Yatılı okul sınavlarında gö- revliydim. Pazara gelen Ali’yle karşılaştım. İyice kavrulmuş, sanki küçülmüştü. Yüzü kavlak, dudakları çatlak. Fakat gözleri parlak, ışıldak gibi... Başvu- rusunu yaptık. Babasına haber vermemesini söyledim. Döndü köyüne Ali. Ali hem koyun Sınav günü ilçe merkezi- güdüyor hem de nin son evlerinin bittiği yerde hafızlık kursuna yeni yapılan okulun duvarsız bahçesinde Ali’nin beş koyunu gidiyormuş. otluyordu. Sınav salonunda yerini aldı Ali. Fakat tedirgindi. Ben, gülümseyerek bakışlarımla Ben ilçe merkezinden il mer- demek istiyordum ki “Sen endişe kezine geçtim. Görevimi 42 yıl etme, soruları yanıtlamana bak. Ben sürdürdüm. Emekli oldum. Şimdi koyunlarını gözlüyorum.’’ Bir ara bana sorsalar “Meslek yaşamında dışarı çıktım. Okulun hademesine en gurur duyduğun olay nedir?” durumu anlattım. Üst kat sınav diye, Ali’nin okuması, okutulma- salonundan baktım, o da avluda sıdır derim. Şimdi 81 yaşındayım. 143 BD ŞUBAT 2020 Demek ki, öğretmen bir çoban ateşi Gözlerim yaşardı. yakmalı, gelecek gördüğü öğrenci- lerine çoban çeşmesinden su içir- Köylünün meli. Ziyan olup yitmemeli o akıllı güvenini boşa uslu köy çocukları. İşte ben bunun gururunu yaşıyorum.’’ çıkarmamalıydım. * * * Bir zarf içindeki parayı teslim al- TT görevlisi Ahmet Aydın dım. Otobüs akşama doğru Ankara Panlatıyor: Kentlerarası Otobüs Terminali’ne “Eskiden kentler arası yolcu ulaştı. Soran, meraklı gözlerle oto- otobüsleri Nevşehir’in içinden hare- büsten inenlere dikkatle bakan genci ket ederdi. Ankara’ya gidiyordum. gördüm. Endişeliydi. Hiç söz et- Biletimi aldım, yakındaki büfeden meden zarfı teslim ettim. “Babanın Cumhuriyet alıp cebime koydum. selamı var. Aman, dikkatli harca,” Otobüsün kalkma saatini bekli- dedim. Bavulumu alıp yürüdüm. Bir yorum. Uzaktan tanıdığım, ama taksiye bindim. Hukuk öğrencisi adını bilmediğim bir köylü sıkıntılı genç teşekkür bile edemedi. sıkıntılı geziyordu. Gözü insanların * * * yüzündeydi. Sanki, bir şey soracak- ozok Yaylası’nın yazarı mış gibi yaklaşıyor, sonra vazgeçip BAbbas Sayar... geri çekiliyordu. Acıdım adama. Yılkı Atı önce TRT Ödülü ka- “Sıkıntın nedir, bana söyle!” zandı. Sonra filme çekildi. dedim. Biz gazetelerin sanat sayfaların- Cebimdeki gazeteye dikkatle dan adım adım izledik. Sonra haber baktı, gülümsedi. aldık ki, TRT Televizyonu bu filmi “Tamam,” dedi. “Sen aradığım yayınlayacak. adamsın.” Ak-kara tv aygıtının karşısına “Hayrola!” geçip oturduk. Oğlum Umut daha 5 “Benim oğlan Ankara’da hukuk yaşında. Cankulağıyla seyrediyor. öğrencisi. Dün telefon etti. Parasız Yılkıya bırakılan at öyküsü... kalmış. Bulduk buluşturduk, biraz Hüzünlü... Acı... İnsanoğlu zalim. para sağladık. Bugün PTT kapalı. Film bitti. Umut, yan odaya Bankalar da öyle. Ancak güven- geçti. Merak ettim. Vardım baktım, diğim biriyle gönderirsem kısa yatağına kapanmış, ağlıyor. zamanda eline geçer para.” “Bi avuç arpaları, yemleri yok “Peki, bana nasıl güvendin?” muymuş?” “Cebinde Cumhuriyet var ya.” Ağlıyor... Bizi de ağlatıyor... Gözlerim yaşardı. Köylünün * * * güvenini boşa çıkarmamalıydım. “Öğretmenim, siz benim hapis- Adını, oğlunun adını, zarfın içindeki lerde çürümemi önlediniz. Verin paranın tutarını bir kağıda yazdım. elinizi öpeyim.” 144 BD ŞUBAT 2020 “Hatırlayamadım. Ne olduydu?” mesi duydum. Bir süredir babamla “Şöyle 1971’e doğru gidin çatışıyordum. Komşu köyden bitek bakalım. İkimiz de otobüs garajında toprakları olan bir varsıl adamın bekliyoruz. Yaz tatili. Siz İstanbul’a kızıyla evlenmemi istiyordu babam. gidiyordunuz. Ben Ankara’ya. Bir Ben karşı koyuyordum. Bu yüzden küçük çanta vardı elimde. O sırada babam bana küsmüştü. şişman, aşırı şişman bir adam geldi. Belki dertleşmek istiyordum O zamana kadar hiç görmemiştim. sizle. Korkutucu bir yüzü vardı. Bana dedi Odanızın ışığı yanıyordu. ki yavşak bir sesle: Gün boyu süren uğultu dinmişti. “Kardaş, otobüs almıyor Kapınızı çalmadan, burnuma kahve valizlerimi. Siz ikisini üzerinize kokusu geldi. Anladım. Vivaldi’nin kaydettirirseniz, ayrıca bagaj parası 4 Mevsim’i de duyuluyordu. Odaya vermekten kurtulurum.” girdim. Sadece masa lambası aydın- İkircikli davrandım. Yüzüme lığında kim bilir kaçıncı kitabınızı baktınız. Kaş göz işaretiyle kabul hazırlıyordunuz. Kitaplıkta haritalar, etmememi belirttiniz. Size inandım, fotograflar, çizimler, grafikler... güvendim. “Olmaz,” dedim. Adam Ciddi bir sevecenlik... Ayağa kalkıp bozuldu. Başka birisine verdi bavul- gülümseyerek elimi sıktınız. Adımı larını. O gün akşam, radyo haber- biliyordunuz. Yer gösterdiniz. Sor- lerinde duydum. Açıkça otobüsün madan içip içmeyeceğimi, fincana plakasını, nereye gittiğini açıklıyor kahve doldurdunuz. Karşılıklı içer- ve diyordu ki “Bugün Kayse- ken ‘Acaba kaç yıl sonra benim de ri-İstanbul arasında yolcu taşıyan böyle bir odam olacak? Ne zaman otobüste yapılan aramada külliyetli müzik dinleyerek ziyaretime gelen miktarda eroin yakalandı ve 3 kişi bir öğrencimle kahve içebileceğim.’ gözaltına alındı.’’ diye düşünmeden edemedim. Birden sırtımdan ter boşandı. Siz bana hazırladığınız kitap Size duyduğum minnettarlık sonsuz. hakkında bilgiler verdiniz. Benim O günden beri bir teşekkür edeme- aklımda babam, evlenmemi istediği dim. Siz benim hayatımı kurtardı- kız vardı. Anlattım. Bir süre durdu, nız.’’ düşündü. O loş odada sanki bir * * * filozofu dinliyordum. oğrafya Öğretmeni Oruç ‘Aşını, işini, eşini iyi seç!’ dedi. CKaleli’nin mektubu: ‘Bilinmedik aş ya karın ağrısı yara- “Sevgili Öğretmenim, Fakülte tır ya baş... İşini seversen, sevgiyle son sınıftayız. Bir ay sonra mezun yaparsan dünya sana cennet, yaşa- olacağız. Serin bir akşam. Ders- dığın her gün bir gülistan... Eşinle ler bitti. Arkadaşlar yurtlarına, uyum içinde birliktelik yaşarsan da evlerine dağıldılar. Ben kantinde öyle. Her gün sevgiyle, mutlulukla, bekledim. Sizle konuşma gereksin- sevinçle, esenlikle geçer...’ 145 BD ŞUBAT 2020 ‘Eğitim, kültür uyum- suzluğu da var bu arada.’ ‘Evet, toprakla evlen- meyeceksin ki... Bir genç kız var karşında. İlkokulda 3 yıl okumuş. Küçük gör- mek değil elbet, olanağı o kadarmış, bırakmış. İvedi olmaz bu işler. Hele okulunu bitir, bu arada umut verme kızcağıza da, yazıktır, fakat kesin kararlı olduğun bilinsin. İkircikli davranırsan üze- rine gelirler; ikna etmeğe çalışırlar. Tavrını ortaya koymalısın. Atandığın yerde, karşına bir mes- yaşadıklarımı. lekdaşın çıkar, anlaşırsın, mutlu bir Değerli öğretmenim, Fakülte bit- yuva kurarsın.’ ti. O yıllar şimdiki kadar çok değildi Çalışıyordunuz. Belki o anda mezun sayısı. Üç ay sonra atamala- evinizde eşinizin, çocuklarınızın rımız yapıldı. Sevinçle, mutlulukla, yanında olmanız gerekiyordu. Öz- görev yaptığım liseyi size bildirdim. veriyle derslerinizin ardından kitap Sonra tarih öğretmeni Sevinç’le yayımlatma çabasını sürdürüyor- tanıştım, anlaştık ve evlendik. Ba- dunuz. Vaktinizi çok almamak için bam beni bağışlamadı. O kızcağızla müsaade istedim, verdiğiniz bilgiler evlenmeyince toprakları elinden için teşekkür ettim, ayrıldım. Yine kaçırmıştı. Yıllar sonra, artık ilk ayağa kalkarak uğurladınız beni çocuğumuz doğunca ziyarete gittik. (Başka hiç kimseden benzer bir Ablalarımdan torunları vardı da, davranış görmediğimi belirtmeli- tek oğlu olan benim çocuğum ilkti. yim). Fakültenin önünden otobüs Babam, anacığım gözyaşlarıyla to- boş olarak kent merkezine gidiyor- rununa, gelinine sarıldılar: anladım du. Binmedim. Baktım hâlâ ışığınız ki beni affetmiş babam. yanıyordu. İçim sevgiyle ürperdi, Sevgili Öğretmenim, nerden saygıyla düşündüm. Tavsiyelerini- nereye? Siz benim için hep bir zi bir daha belleğimde tazeledim. ‘idol’ oldunuz. Bir kılavuz, rehber. Yürüdüm, yürüdüm... Bu mektubumu böyle bir duyguyla O gün, o akşam, o görüşme yazdım. Başka bir amacı da yoktur. benim yaşamımda bir dönüm nok- Size sağlık, esenlik diler, tekrar tası oldu. Sanki bir milat... Yurda tekrar teşekkür ederim.” • varınca ajandama yazdım o gün 23 Nisan 2000-Ürgüp. / 1 Ağustos 2019 146 Neler Olmuyor ki Dünyada BD ŞUBAT 2020 Sezin San Sungunay

Deniz Yaşamını verdiği gerekçesiyle güneş krem- lerinin kullanımı ve satışı ülkede 1Korumak yasaklandı. Yasağı ihlal edenler bin İçin Güneş dolar para cezasına çarptırılacak. Kremi Kullanımı Böylece Palau bu yasağı getiren ilk Yasaklandı ülke oldu. Palau Devlet Başkanı Tommy Remengesau, "Palau'nun kritik doğal alanlarında ve doğamızın en ünlü canlılarının dokularında zehirli güneş kremi kimyasalları tespit edildi. Bilim bize bir uygulama- mızın mercanlara, balıklara ya da okyanusa zarar verdiğini söylüyorsa halkımız ve ziyaretçilerimiz bunu Pasifik Okyanusu'nda bir ada dikkate alır" açıklaması yaptı. Her ülkesi olan Palau'da deniz yaşamını yıl insanların üzerinden akan 6 ila korumak için emsal bir karar verildi. 14 bin ton güneş kreminin, mercan İçerdiği kimyasalların mercan ada- kayalıklarının da bulunduğu bölge- ları ve diğer deniz canlılarına zarar leri etkilediği tahmin ediliyor. 147 BD ŞUBAT 2020 İngiliz Astronot: nistan'da 2019'un 9 ayında şiddet 2"Uzaylılar nedeniyle her gün ortalama 9 çocuk Aramızda, Ama hayatını kaybetti ya da sakat kaldı. Onları Göremiyoruz" Ölen ya da sakat kalan çocukların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 arttı. Çocuk ölümü ve çocuk yaralanmalarının en fazla Ka- bil, Nangarhar, Paktiya, Helmand ve Kandahar vilayetlerinde görüldüğü vurgulandı. Raporda, Afganistan'da

Uzaya giden ilk İngiliz astronot Dr. Helen Sharman, tartışmalara neden olacak bir açıklama yaptı. Dr. Sharman, uzaylıların kesinlikle var olduklarını savundu. "Uzaylılar var. Bunun başka yolu yok. Milyarlar- ca yıldız arasında her türlü yaşam formu olmalı" diyen Sharman, “İn- 2 milyon çocuğun yetersiz ve sağ- sanlar gibi karbon ve nitrojenden lıksız beslenme nedeniyle çeşitli yaratılmadıkları için onları göremi- rahatsızlıklarla mücadele ettiği, yor olabiliriz” ifadelerini kullandı. ülkedeki şiddet olaylarının etkile- Mayıs 1991'de iki Rus kozmonotla diği çok sayıda çocuğun psikolojik birlikte Sovyet Mir Uzay İstasyo- hastalıklarla boğuştuğuna dikkat nu'na giden 56 yaşındaki Sharman, çekildi. halen Londra'daki Imperial Colle- ge'da Kimya Fakültesi'nde öğretim Rusya Küresel Isınma görevlisi olarak çalışıyor. Dr. Shar- Nedeniyle En Sıcak Yılını man, 2018 yılında Kraliçe 2'nci 4Yaşadı Elizabeth tarafından Britanya İmpa- 120 yıldır yapılan kayıtlara ratorluk Nişanı'yla ödüllendirilmişti. göre; Rusya 2019’da en sıcak Dünyada Çocuklarla senesini yaşadı. Soğuk kışları ile İlgili Vahim Tablo bilinen Rusya’da küresel ısınma 3 doğal yaşamı da tehdit ediyor. Bu Birleşmiş Milletler Çocuklara ayın başında Rusya'nın kuzeyinde Yardım Fonu UNICEF'in raporu 50'den fazla kutup ayısı buzulların çocuklarla ilgili utanç tablosunu incelmesi nedeniyle yiyecek bulmak ortaya çıkardı. Rapora göre; Afga- için köylere kadar geldi. Avrupa 148 BD ŞUBAT 2020 Avrupası'nda yaşayan ve buzulların çekilmesinden sonra buraya göçen avcı-toplayıcı bir topluluğa mensup olduğunu gösteriyor. Kopenhag Üniversitesi'nden Dr. Hannes Schro- eder, huş ağacının kabuğundan elde edilen sakızın, özellikle bu döneme ait insan kalıntısı olmaması nede- niyle çok değerli bir DNA kaynağı olduğunu söyledi. Birliği'nin iklim gözlem kurumu, Temmuz ayının dünya genelinde Dünyanın En Büyük ölçülen sıcaklıkların sanayi devrimi 7Çiçeği öncesi döneme göre ortalama yak- laşık 1,2 santigrat derece daha fazla olduğunu açıklamıştı.

5700 Yıl Öncesinin İpucunu Sakızdaki Diş 6İzleri Verdi

Danimarka’nın Syltholm Ada- sı’ndaki arkeolojik incelemelerde bulunan bir sakızdaki diş ilerinden 5 bin 700 yıl önce; Taş Devri'nde Güneydoğu Asya ülkelerinde yaşayan bir kadına dair ipuçları görülen Raflesya isimli çiçek, 111 elde edildi. Sakızdaki DNA'dan santimetreye ulaşarak dünyanın en kadının tüm genetik şifresi çözül- büyük çiçeği olma rekorunu kırdı. dü. Araştırmacılar, ilk kez kemik Endonezyalı doğa korumacıları, dışındaki bir malzemeden eski in- Raflesya'nın Batı Sumatra orman- sanlara ait tam gen diziliminin elde larında bulunan 107 santimetrelik edildiğini vurguladı. Gen dizilimi, çiçekten daha büyük boyutta ol- kadının İskandinavyalı değil, kıta duğunu duyurdu. Raflesya, asalak 149 BD ŞUBAT 2020 bitki ve böcekleri çekmek için çürük doğum ve çocuk yetiştirmenin mali- et kokusu salıyor. Bir metre boyu- yetinin artması, çalışma yaşamında ta ulaşabilen bitkinin ağırlığı 11 kadınların sayısının fazlalaşması kilograma kadar çıkıyor. Tohumu ve evlenme yaşının yukarı çıkması olmayan çiçek, ağaçların kökleri nüfustaki azalışın başlıca nedenleri üzerinde parazit olarak yeterli ısı ve arasında bulunuyor. suyu bulunca ortaya çıkıyor. Kötü kokusundan dolayı 'Ceset Çiçeği' o- Çalışanların Tuvalette larak da adlandırılan Raflesya ismi, 9Geçirdiği Zamanı dönemin İngiliz sömürge yöneticisi Azaltmak İçin Yeni Tasarım Stamford Raffles'dan geliyor. Sin- gapur'un da kurucusu kabul edilen Raffles, 19. yüzyılın başlarında bu çiçeği fark ederek kayıtlara geçti.

Çalışanların iş verimini azalttığı gerekçesiyle yeni bir tuvalet tasarı- mı yapıldı. İngiltere'deki bir şirketin yeni tuvalet tasarımı, 13 derece bir eğime sahip. Bu da bacaklarda bir gerilime neden oluyor ve üzerinde fazla vakit geçirmeyi imkânsız kı- lıyor. Fiyatları 150 ile 500 pound Japonya'da Doğum Oranı arasında değişen tuvaletler için çok 8Hızla Düşüyor miktarda sipariş alındığı belirtildi. Japonya Sağlık, Çalışma ve Sipariş verenler arasında yol üstün- Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ya- deki akaryakıt istasyonları, restoran yımladığı rapora göre, 2019'da 864 ve kafeler de var. Yapılan bir araş- bin bebek dünyaya geldi. Bunun, tırmaya göre, işyerinde tuvalette kayıtların tutulmaya başlandığı geçirilen süre 28 dakikaya kadar 1889'dan beri görülen en düşük se- çıkabiliyor. Bu, her bir çalışanın viye olduğu belirtildi. Bu yıl doğum haftalık mesaisinin 2,5 saatini tu- oranının rekor seviyede düştüğü ve valette geçirmesi anlamına geliyor. ülke nüfusunun 512 bin kişi azal- Verilere göre; söz konusu zaman dığını gösteriyor. Nüfusun 2065'e kaybı nedeniyle şirketler her bir ça- kadar 124 milyondan 88 milyona lışan için 1533 pound zarar ediyor. • ineceği tahmin ediliyor. Japonya'da, [email protected] 150 BD fiUBAT 2020

fiUBAT AYI ÇÖZÜMLER SAYFASI

1-(c) Elefltirilemez 6-(a) Devre dıfl› 11-(a) Arıtıcı

2-(d) Etmen 7-(a) Sürdürüm 12-(a) Duyu bozuklu¤u

3-(d) Nakit para 8-(b) Biçimleme 13-(d) Süsleme yöntemi

4-(b) E¤lence türü 9-(a) Sa¤l›¤a uygunluk 14-(a) Yer de¤iflikli¤i

5-(b) Kab›n a¤›rl›¤› 10-(d) Uzunluk 15-(c) Oklama

“Bilginizi Denetleyin” Kare Bulmaca

1-(b) Sufle

2-(a) Risale

3-(d) fiövale

4-(c) Süre¤en

5-(a) T›rt›l

6-(c) Peynir

7-(a) Kat›r

8-(c) Bar

9-(b) Zemheri

10-(d) Metronom

11-(b) Anonim

12-(b) Kurgusal

151 BD ŞUBAT 2020 YARININ BÜYÜKLERİ

Gönderi adresi: Sedef Cad. 2446 Ada, 1. Parsel, A Blok, Kat: 3, Da: 16, Ataflehir, 34750 ‹stanbul e-posta: [email protected] (e-posta ile gönderece€iniz fotograflar›n 150 KB’den fazla olmamas›na lütfen özen gösteriniz.)

Deniz Nisa Büyülü, Ayça Yıldız, Ankara Adana

Masal İzmitlioğlu, Lavinya Genç, Alanya Esila Soybal, Adana Adıyaman

Süleyman Ünver, A.B.D. Öykü ve Utku Özdaş, Adana

152 BD ŞUBAT 2020

Şebnem Orcan Demir, Ankara

Esma Özay, ‹stanbul Ayaz Yetgin, ‹stanbul

Mehmet Kuyucu, Ankara Çınar Mete Y›lmaz, Malatya Nehir Yılmaz, Antalya

Seyfettin Erdem, Mersin Özden Kaymak, Ankara Şevket Kan, Şanlıurfa 153 BD fiUBAT 2020

Bulmacan›n çözümü 151. sayfadadır.

154 Bulmaca Filiz Lelo¤lu Oskay

SOLDAN SA⁄A:1-Geçtiğimiz aylarda YUKARIDAN AfiA⁄IYA: 1-‘Karart- yitirdiğimiz devlet sanatçısı unvanlı ma Geceleri’, ‘Ölmez Ağacı’ adlı fotoğrafta görülen tiyatro sanatçımız. Bir filmlerinden tanıdığımız ve 2012 yılında işletme veya kurumun ürün ve hizmet yitirdiğimiz sinema yönetmenimiz.- yaratmak amaçlı kullandığı kaynakların Çeşme’de ….. Savaşı (Ayvazovsky’nin kısa adı. 2-Muğla’nın bir ilçesi.-Başka, ünlü tablosunun adı). 2-Uluslararası Çalışma Örgütünün kısa adı.-‘….. Şerefi’ diğer.-İrlanda’nın kendi dilindeki adı. (Yönetmen Orhan Aksoy’un bir filmi).- 3-Parlaklığını yitirmiş olan.-Yılbaşı bereket Selenyumun simgesi.- Kasları kemiklere balığı olarak da bilinen bir meze türü. bağlayan bağlar. 3-İstanbul’un da simgesi 4-İsimler listesi.- Türk mitolojisinde olan çiçek.-İyi kılıç kullanan kişi.-Bir nota.- önemli bir rol oynayan efsanevi bir dişi İsviçre’de bir kanton.-İridyumun simgesi. kurt. 5-Bir nota.-Karun adı ile de bilinen 4-‘….. Beni Öldürsene’ (Barış Pirhasan’ın ünlü Lidya kralı.-Frengi hastalığının diğer 1997 yapımı filmi).-Japon çiçek adı. 6-Yazıt.-Zulmeden,gaddar.-Kenya’nın düzenleme sanatı.-Toprak Mahsulleri plaka işareti. 7-Usta, ehil kişi.- Denizde Ofisi’nin kısa adı. 5-Hedefi tutturamama.- balıkların veya küreklerin kımıldanışıyla Baryumun simgesi.-Japonya’da bir ada.- Yunan mitolojisinde savaş tanrısı. 6-Güney oluşan parıltı. 8-Radyo ve televizyon Afrika Cumhuriyeti’nin plaka imi.-Makine programlarında oyunun sahnelenmesini Kimya Endüstrisi’nin kısa adı.-İskambilde organize eden sorumlu kişi.-Kişi, şahıs. bir kağıt.-Lantanın simgesi.-Çevresine 9-Çeşitli renk ve büyüklükteki karelerden göre alçakta kalan coğrafi oluşum.- oluşan desen.- 1972 - 2002 yılları arasında Arka,geri. 7-Evlerde yiyecek, içeceklerin düzenlenmiş Avrupa kulüpleri basketbol saklandığı oda, ambar veya dolap.-Labada.- turnuvası. 10-Elastiki.-Ölümlü.-Antalya’- Lutesyumun simgesi.-Kiloamperin kısa daki dünyaca ünlü plaj. 11-Neonun sim- yazılışı. 8-Yazma, yemeni.-Namaz çağrısı.- gesi.- Konser, sinema, tiyatro gibi eğlence Bir binek hayvanı.-Malatya’nın bir ilçesi. yerlerine girme imkânını veren belge.- 9-Kazakistan halkından olan.-Tarla sınırı.- Güreşte bir oyun.-Litrenin kısa yazılışı. Hipodromda yarış atlarının yedekte gezdirildikleri yer.-Gelecek. 10-Yunanca 12-Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasar- tanrı ve kutsallık anlamına gelen ön ek.- lanan.- ‘…. Zadora’ (ABD’li ünlü aktris Haberci.-‘….. Şehrin Hikayesi’ (Charles ve şarkıcı).-Tüyleri parlak bir papağan Dickens’in bir yapıtı).-Molekülünde üç türü. 13-Özen-Tavır,davranış.-Avrupa’da atom bulunan oksijenden oluşan, gaz bir ülke. 14-C vitamini yönünden zengin durumundaki basit element.-Notada tropik bir meyve.-Bir renk. 15-Di nükleik durak işareti. 11-Eski gelenekler ve asidin kısa yazılışı.-Şikar.-Açık pembe töreler.-Mikroskop camı. 12-Küçük renk.-Genişlik. 16-İlgeç.-‘….. Bacanos’- balıkçı teknesi kaptanı.- Büyük, gösterişli (1888-1950 yılları arasında yaşamış olan mezar.-Satrançta bir taş. 13-Nazım kemençe virtüözümüz). 17-Bellini’nin Hikmet’in yazdığı bir oyun.-Sivas’ın bir ünlü operası.-Hububat tozu. 18-Mağara.- ilçesi.-Polonya’nın plaka işareti. 14-İroni özelliği taşıyan.- Bazı giyeceklere sertlik O yer anlamında bir sözcük.-Rusçada vermek için kullanılan bir tür kumaş.- evet. 19-Argoda dikizci, gözcü. 15-Yoğunluk.-Argoda aklından zoru olan 20-Çarşılarda aynı işin yapan esnafın kişi. [email protected] bulunduğu bölüm.-Duman lekesi. 155 Satranç Mustafa Yıldız

DÜNYA HIZLI SATRANÇ ŞAMPİYONASI

019’un son günlerinde Moskova’da düzenlenen Dünya Hızlı ve Yıldırım Satranç Şampiyonasında genel kategoride Magnus 2Carlsen, kadınlar kategorisinde ise Kateryna Lagno birinci ol- dular. Kadınlar kategorisinde ülkemiz adına yarışan Ekaterina Atalık, birinci ile eş puanla 3. sırayı paylaşarak büyük bir başarı gösterdi.

Mustafa Yılmaz – Vladimir Belov 11. Tur 25. Kh3 f6 Siyah’ın şah kanadı Beyaz’ın ağır taşlarının saldırısı karşısında yeterli savunmadan uzak, o nedenle Beyaz, atını h5’te birkaç hamle asılı bırakabiliyor. Eğer 25…gxh5 26.Vh5 sonrasında siyah şahın mat olması çok daha yakın olurdu. 26.g4 Ae7 27.g5 (Daha kuvvetlisi, Axf6 Kxf6 27.Vh2 ve devamı .) 27… fxg5 28.fxg5 e5 29.Af6 Kxf6 30.gxf6 Vxf6 Sonunda, ken- dini asan at, şah çekip sahneden çekildi, yanında siyah kaleyi de götürdü. 31.Axe5 Af5 32.Axc4 dxc4 Kalite öne geçen Beyaz, figürleri değiştirip hız- la oyun sonuna geçmek istiyor. 33. Ke1 Vg5+ 34.Vg2 Vf6 Bu geri çekil- meden sonra sazı Beyaz alıyor ele. 35.Vd5+ Şf8 36.Vc5 Şg8 37.Vc7 Vg5+ 38.Şh1 Kd8 39.Vh7+ Şf8 40.Vh8+ Şf7 41.Kh7+ 1-0

Vera Nebolsina – Ekaterina Atalık, 2.Tur Vezirin iyi bir blokajcı olamayacağını gös- teren bir konum. Beyazın işi zor zira beyaz vezir piyonun ilerleyişine yol vermek zo- runda. Beyaz, Af4 hamlesinden çekiniyor. 47.Vf3 Vxf3 Veziri değiştirmek düşüncesi de yanlış. Peki nedir bu konumda doğru olan? Bu sorunun doğru yanıtı galiba yok. 48.Kxf3 Kb8 49. Fh4 Kb1+ 50.Şh2 e2 Be- yaz terk etti. Piyonun yükselişi ancak alet kaybıyla önlenebilir. 156 BD ŞUBAT 2020 Vahap Şanal – Pavel V. Tregubov, 11.Tur 27.Ff5!? Rakibi hataya yapmaya iten cesur bir hamle. 27…Vd8? İşte bekle- nen buydu. 28.Fe6+ Şh8 29.Kxe5 fxg5 30.axb5 axb5 31.cxb5 h6 32.Kef5 Fg6 33.K5f2 Şh7 34.Vc3 Vb6 35.Kf8 Kxf8 36.Kxf8 Vxb5 37.Ve5 Ka6 Siyah, ağır figürlerini olay yerinden uzaklaştırdığı- nın farkında mıdır? 38.Fg8+ Şh8 39.Ve7 Vb1+ 40.Şh2 Ka1 Siyah da 1. yatayda bir şeyler planlıyor ama şahı çok zor durum- da. 41.Ff7+ Şh7 42.Kh8+ 1-0 (42…Şxh8 43. Vf8+ Şh7 44.Vg8+ mat olurdu.)

Ekaterina Atalık – İrina Barchuk, 3.Tur 59…Vc4+?? Bu düzeyde bir turnuvada rastlanmayacak bir hata: kale araya gire- cek ve vezir de istekte kalacak, besbelli. 60.Kf4 Vxf4+ Çaresizlik. Veziri kaçsa kalesi düşecekti. 61.gxf4 Kxf6 62.Vxh7 Şd6 63.Şg4 Kf8 64.Vc2 Kb8 65.Vc5 Şd7 66.b5 ve Siyah terk etti. 1-0

ÖĞRETİCİ BİR KONUM Beyaz kazanır? Beyazın amacı, şahı c5’te iken siyah şah a5’te ve hamle sırası kendisinde olacak. 1.Şg5 Şa2 Siyah şah sadece a dike- yinde hareket edebilir. 2.Şg6! Ka6+ 3.Şf5 Ka7 4.Şe5 Şa3 5.Şd5 Şa4 6.Şc5 (7.Şb6 tehdidi.) 6…Şa5 Beya- zın istediği konum tam da bu. 7.Kc8! Kxh7 8.Ka8+ ve mata çare yok. (Başarıya Giden Yol / Peyço Peev)

[email protected] 157 Bize Gönderilen Kitaplardan

makta. Bedri Mermutlu’nun yayı- na hazırladığı Krikor Kumaryan’ın tercümesi Türkçede mevcut antik filozoflarla ilgili diğer kitaplardan Antik Felsefe kıdem bakımından sahip olduğu Tarihi önceliğin yanında tercüme dili ba- kımından da kendine özgü bir yere sahip. Kumaryan’ın Türkçesi o François devre mensup bir Ermeni’nin Türk- Fénelon çesi. Bu yönüyle yazı dilimizdeki sınırlı sayıda örnekten biri olan Büyüyenay eserin dilini düzelterek aktarmayı Yayınları uygun görmeyen yayınevi olduğu haliyle yayını tercih etmiş. Kitap ilk yayınlandığında, Ali Paşa’nın tavsiyesiyle, sayfalar Fransızca ve ayıp Hazinelerin Hamisi” “ Türkçe olarak karşılıklı basılmış. Mustafa Kirenci’den “kendini K Bir buçuk asır sonra yine çift dilli tanı” diyen yeni bir çalışma. Ezber yayınlanan kitabın özgün baskıdaki bozan kitabın özellik ve önceliği eski yazı ve yeni yazı sayfaları kar- Türkiye’deki bu tür yayınların ilki şılıklı bir arada. (...) olması. 1854 yılında Fransızcadan tercüme edilerek basılan bu eser François Fénelon'un “Abrégé de La Vie des Plus İllustres Philosophes Arkadaş de L'Antiquité” kitabının “Evvel Mek- Zaman İçinde A‘zamü'ş-şan Olan tupları Filozofların İmrar Etmiş Oldukları Ömürlerinin İcmalidir” adıyla ya- pılan tercümesi. Mütercim, Krikor Erdal Öz, Kumaryan, hakkında elde hiç bilgi Adnan bulunmayan bir Osmanlı vatandaşı Özyalçıner Ermeni. Günümüze kadar Münif Kemal Özer’ Paşa’nın “Muhaverat-ı Hikemiye”- si antik felsefeyle ilgili yapılan ilk Can Yayınları çağdaş tercüme sayılırken, aksine, Krikor Kumaryan’ın bu tercümesi- “ ir ağacın dalları gibiydik”, nin bu konudaki ilk ve son derece Bdiyor Kemal Özer, dostlarını kapsamlı çalışma olduğu anlaşıl- anarken. Arkadaş Mektupları’nda

158 BD ŞUBAT 2020 bu çok dallı ağacın üç ismi Erdal Karanlıkta Adalet Öz, Adnan Özyalçıner ve Ke- mal Özer’in 1955 ile 1973 yılları Koşusu arasındaki mektupları bir araya getirilmiş. Erdal Öz, “Kendimin İlhan Imıl o yıllardaki görüntüsünü bulu- yorum”, diyerek arkadaşlarına Gece Kitaplığı yazdığı mektupların bir dönemin belleğini nasıl kayda geçirdiğine ört çocuk- işaret ederken; Kemal Özer de lu, çiftçi mektupları sayesinde kendisiyle D bir ailenin son yüzleşme olanağı yakaladığını bireyi olarak dile getiriyor: “Özellikle 1970’e doğan Ekin, gözlerini açtı ama hiç kadar yazdıklarım, elimde baş- bir şey göremedi. Doğuştan görme ka örnekler olmadığı için, başlı engelliydi. Ailesi gözü oldu. Bir başına birer kendimle yüzleşme yanda karanlığa mahkum çocukları olanağı. Bu mektuplara ulaşa- öte yanda aydınlıkların yok edil- na değin o yıllara ilişkin yalnız meye çalışıldığı, karanlıkların ege- belleğimde kalanlar vardı, bir de menliğine mahkûm edilmek istenen elimdeki yanıtlardan çıkardığım bir ülke vardı. Ailesinin fedakârlık- birtakım ipuçları.” 1950 kuşağı- ları ve destekleri sayesinde küçücük nın üç önemli isminin mektupları, yüreği ve cesareti ile önündeki bü- kendi kişisel tarihlerinin kayıtla- tün engelleri aşan Ekin, bir hukuk- rını tutmanın yanı sıra 1955’ten çu olarak hayata atılıp aydınlık bir 1973’e kadar arkadaş sohbetle- dünya için “Karanlıkta Adalet Ko- rine saklanmış “gizli” edebiyat şusu”na başladı. Gerçek anlamda tarihini de açığa çıkarıyor. Bütün özgürlük ve demokrasinin, insani Dünya Dergisi’nin gözbebeği değerlerin ön planda tutulduğu; Konur Ertop’un da adının geçti- “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesi ği kişiler arasında kimler yok ki: doğrultusunda insanca ve kardeş- “Arslan Kaynardağ, Asım Bezir- çe yaşamanın sırlarını ve sınırları- ci, Cemal Süreya, Demir Özlü, nı dile getiren kitap, hukukçuların Doğan Hızlan, Ece Ayhan, Edip yanlışlıklarına ve hatalarına da Cansever, Fazıl Hüsnü Dağlarca, değiniyor. (...) “Kör olma da gör Ferit Edgü, Mehmet Fuat, Mu- beni!” sesi körlük sisini dağıtmaya, zaffer Erdost, Oktay Akbal, Onat engellilere karşı bakış açısını de- Kutlar, Salah Birsel, Tomris-Tur- ğiştirmeye, fırsat eşitliği sağlamaya gut Uyar... yönelik bir adım.

159 Bir Fotograf Bin Sözcüğe Bedeldir Gönderi: DİDEM AKGÜN, MANİSA

160