Plana Dayalı Kentleşmede Jeolojik- Jeofizik Uygulamalar: - Sandıklı Örneği

Geological and Geophysical Applications in Plan Based Urbanization: A Case Study in Afyonkarahisar- Sandıklı

Dilek Nuriye ŞENOL1, Prof. Dr. Züheyr KAMACI2

1 Dilek Nuriye ŞENOL (Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğü,Afyonkarahisar, Türkiye,0505 668 28 64, [email protected]) 2 Prof. Dr. Züheyr KAMACI (Süleyman Demirel Üniversitesi, , Türkiye, 0532 688 90 53, [email protected])

Özet - Bir şehrin oluşumu ve düzenlenmesi çalışmalarında imar uygulaması büyük önem arz etmektedir ve bu uygulamayla daha düzgün ve daha planlı bir kentleşme meydana gelir. Plana dayalı kentleşmede İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik-Jeofizik etütlerin uygulanma amacı, her tür, ölçek ve amaçla plan yapılması düşünülen mevcut ya da potansiyel yerleşim alanlarının ilgili 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ve Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda tanımlı doğal afet tehlikelerini yerbilimsel veriler ışığında bölgesel olarak değerlendirmek, olası mühendislik problemlerini belirlemek, alanların arazi kullanımı ve yerleşime uygunluk değerlendirmesini yapmak, teknik ve/veya idari gerekçelere bağlı olarak gerekli önlemleri önererek olası afet zararlarını azaltmaktır. Bu kapsamda, bu bildiride Afyonkarahisar İli, Sandıklı İlçesinde çalışılan bir arazi uygulama örneği üzerinde durularak tartışmalar ve yorumlar yapılmıştır.

Abstract

A city zoning application in the formation and organization of work is of great importance and this application smoother and more planned urbanization occurs. The aim of implementation of the geological-geotechnical-geophysical surveys in the urban plan based on the plan is to determine the current or potential settlements that are planned to be planned for all types, scales and purposes. to evaluate disaster hazards regionally in the light of earth science data, to determine possible engineering problems, to assess land use and appropriateness of land use, and to mitigate the possible damage by proposing necessary measures depending on technical and / or administrative grounds. In this context, in this paper, a site application example studied in Sandıklı district of Afyonkarahisar Province was discussed and comments were made.

1. Giriş

Kentleşme dar anlamda, kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfusun artması demektir. Kentsel nüfus köyden kente göçlerle artar. Gelişmekte olan ülkelerde kentleşme bu şekilde nüfus akınları halinde gerçekleşir. Fakat kentleşme yalnızca nüfus hareketi bağlamında düşünülmemelidir. Kentleşme, aynı zamanda o toplumda ekonomik ve toplumsal yapıyla da ilintilidir. Bu nedenle kentleşmeyi tanımlarken o nüfus hareketini yaratan toplumsal ve ekonomik değişmelere de yer vermek gerekir. Bu şekilde düşünürsek kentleşme, ‘sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması bugünkü

341 kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplum yapısında artan oranda örgütleşme, işbölümü ve uzmanlaşma yaratan, insan davranış ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere yol açan bir nüfus birikim süreci’ olarak tanımlanabilir. Ülkemizde de sanayileşme vb. nedenlerden dolayı kentlerde nüfusun artması ile birlikte yeni yatırımlar planlanmakta ve bunlara bağlı olarak yeni alanlar imara açılmaktadır. İmara açılacak alanlarda otel, yumurta çiftlikleri, seralar, güneş enerjisi sahaları, rüzgar enerjisi sahaları, konut, sanayi vb. amaçlı yüksek maliyetli yatırımların yapılması planlanmaktadır. Yüksek maliyet gerektiren bu yatırımların öncesinde yapılan imara esas jeolojik- jeoteknik etütlerin amacı etüdü yapılan alan ile ilgili arazi ve ofis çalışmaları sonucunda hazırlanacak olan raporda yerleşime uygunluk değerlendirmesi yapmaktır. Böylece alanın yerleşime veya yatırıma uygun olup olmadığı görülür, eğer önlemli alan bulunuyorsa gerekli önlemlerin alınması için öneriler sunulur. Bu kapsamda şekil-1’de yer bulduru haritasında gösterilen Sandıklı İlçesinde yapılan imar planına esas mikrobölgeleme etüt çalışması incelenerek bu bildiri hazırlanmıştır.

Şekil 1. İnceleme alanına ait yerbulduru haritası

2. Materyaller ve Metot

2.1. Çalışma Alanı Genel Jeolojisi

Çalışma alanında ve çevresinde otokton, allokton ve paraallokton konumlu birimler ile örtü kayaları yer alır. Otokton konumlu birimler, Anamas- otoktonuna ait Akdağ grubu, Homa-Akdağ grubu ve Kırdağ-Anamasdağ grubu birimleridir. Allokton konumlu birimler ise Yeşilbarak napı, Likya napları ile Beyşehir-Hoyran- napları kapsamında çalışılan Kükürtdağ ve Sazak grubu kayalarıdır. Likya napları çalışma alanı çevresinde ofiyolit napı, napına ait ve Barla birimleri ile Gökgöl birimi, Denizpınarı birimi, Cerityayla birimi ve Domuzdağ napına ait Dutdere kireçtaşı ile temsil edilir. Acıgöl grubu kayaları Likya napları üzerinde paraallokton konumlu yer alır. Çalışma alanında izlenen örtü kayalarını ise Oligosen'den itibaren farklı yaşlara sahip sedimanter ve volkanik karakterde kayalar ile Kuvaterner yaşlı birimler oluşturur. İlçeye ait jeolojik birimler şekil- 2’de gösterilmiştir.

342

Şekil 2. Sandıklı İlçesi’nin jeoloji haritası

2.2. Materyal ve yöntemler

İnceleme alanında yapılan arazi çalışmaları sonrasında, Paleozoyik yaşlı pembe-gri- kahverengi renkli Formasyonuna (Pzk) ait metamorfıze olmuş metamorfık kayaçlar ve bunların rezidüel zonları, Triyas (?) - Liyas yaşlı kırmızı-bordo renkli iri çakıl mercekli-silis çimentolu sedimanter kayaçlardan oluşan Karatepe (TIRJkv) Formasyonu, gri-sarı renkli resifal kireçtaşından oluşan Jura yaşlı Ergenlik Resifal Kireçtaşı (Jer) kaya birimleri, Geç Miyosen - Pliyosen yaşlı sarı-beyaz renkli Güzelyayla Formasyonuna (Tmplg) ait sarı-beyaz renkli ayrışmış killi kireçtaşı ve bunların rezidüel zonları, gri-bej- siyah-pembe renkli tüf, aglomera gibi proklastikler ile sarı-bej-yeşil renkli marn ve killi kireçtaşı birimlerinden ve bunların ayrışmış rezidüel zonlarının yüzeylediği yer yer bloklar şeklinde gözlenen Geç Miyosen - Pliyosen yaşlı Kumalar Formasyonu (Tmplk) birimleri, Kuvaterner yaşlı Hüdai kaplıcaları kesiminde hidrotermal faaliyetler sonucunda oluşmuş Traverten (Qt) birimleri, çalışma sahasında büyük bir alanı kapsayan blok, çakıl, kum, silt, ve kil boyutu malzemelerin yer aldığı Kuvaterner yaşlı Alüvyon yelpazesi (Qay) birimleri ve Kuvaterner yaşlı dereler tarafından düzlüklerde biriktirilen çakıl, kum, silt, kil boyutu malzemelerden oluşan Alüvyon (Qal) birimler yer almaktadır. Ayrıca inceleme alanında dik yamaçların eteklerinde kalınlığı birkaç metre olan yamaç molozu birimleride yüzeylemektedir.

Çalışma alanında kontrolsüz dolgularda bulunmaktadır. İlçe merkezinin kuzeydoğu kesiminde çok dar bir alanda kalınlığı 0.00-3.00 metre arasında olan kontrolsüz dolgu alanlarda mevcuttur. Bu dolgu alanlar kaldırılabilir nitelikte olup, küçük bir alanda depolanmaktadır.

Bu mikrobölgeleme çalışması; ön veri toplama çalışması (haritalama ve karelajlama), arazi çalışmaları (sondaj, jeofizik, paleosismolojik çalışmalar), büro çalışması, laboratuvar çalışmaları ve en son olarakta elde edilen verilerin toplanması ve değerlendirilmesi olmak üzere 5 aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada çalışma sahasına ait topoğrafik harita temin edilmiş ve bölge ile ilgili önceki çalışmalar derlenmiş, karelajlama yapılmıştır. İkinci aşamada ise arazide yerinde arazi çalışmaları yapılmış, laboratuvar çalışmaları için gerekli örselenmiş (1299 adet SPT numunesi alınmıştır.), örselenmemiş (36 kuyudan UD

343 numunesi alınmıştır.), karot (47 m CR numunesi alınmıştır.) numuneleri ve sondaj kuyusu açılamayan bölgeden 1 adet blok kaya numunesi alınmış ve numuneler Zemin ve Kaya Laboratuvarına gönderilmiştir. Üçüncü aşamada çalışma sahasından alınan örnekler üzerinde elek analizi, Atterberg limitleri, TBHA, Su İçeriği, Konsolidasyon, Hidrometre deneyleri yapılmıştır. En son olarakta elde edilen verilerin toplanması, değerlendirilmesi ve yorumlanması yapılmıştır. Yapılan jeolojik- jeoteknik değerlendirmeler sonucunda alanın yerleşime uygunluk değerlendirilmesi yapılmıştır ve imar planına altlık oluşturacak mikrobölgeleme etüt raporu hazırlanmıştır.

Arazi çalışmaları kapsamında, İlbank A.Ş. tarafından yaptırılan derinlikleri 7.50- 20 m arasında değişen ve toplam derinliği 2432.5 m olan 163 farklı lokasyondaki sondaj çalışmaları ile bu sondajlardan alınan örnekler üzerinde laboratuvar deneyleri yapılmıştır. Paleosismolojik çalışmalar kapsamında 6 adet (27- 40 m arasında değişen uzunluklarda, 3- 5 m derinliğinde) (araştırma çukuru) çalışması yapılmıştır. Toplam 189 m hendek açılımı yapılmıştır. Ayrıca jeofizik çalışmalar kapsamında 105 serim Çok Kanallı Yüzey Dalgası (MASW) Ölçümü, 58 serim Sismik Kırılma, 10 serim İki Boyutlu Elektrik Özdirenç (ERT) ölçümü, 163 noktada da mikrotremör etüdü ve 1000 m Radar (GPR) ölçümü yapılmıştır.

2.3. Laboratuvar Deneyleri ve Sayısı

İlk aşamada çalışma sahasına ait topoğrafik harita temin edilmiş ve bölge ile ilgili önceki çalışmalar derlenmiş, karelajlama yapılmıştır. İkinci aşamada ise arazide yerinde arazi çalışmaları yapılmış, laboratuvar çalışmaları için gerekli örselenmiş (1299 adet SPT numunesi alınmıştır.), örselenmemiş (36 kuyudan UD numunesi alınmıştır.), karot (47 mt. CR numunesi alınmıştır.) numuneleri ve sondaj kuyusu açılamayan bölgeden 1 adet blok kaya numunesi alınmış ve numuneler Zemin ve Kaya Laboratuvarına sevk edilmiştir. Üçüncü aşamada çalışma sahasından alınan örnekler üzerinde tablo-1’de verilen sayılarda elek analizi, Atterberg limitleri, TBHA, Su İçeriği, Konsolidasyon, Hidrometre deneyleri yapılmıştır. En son aşamada elde edilen verilerin toplanması, değerlendirilmesi ve yorumlanması yapılmıştır.

Tablo 1. Laboratuvar deneyleri ve sayıları

Deney Adı Adet Standart Deney Adı Adet Standart Elek Analizi 1067 TS 1900- Üç Eksenli 18 TS 1900-2/ Mart 2006 1/Mart 2006 Basınç Deneyi Atterberg 902 Şişme Yüzdesi 24 TS 1900-2/ Mart 2006 Limitleri TBHA 59 Nokta 31 TS 699/ Mart 2006 Yükleme Deneyi Su İçeriği 1068 TS EN ISO Serbest Basınç 12 TS EN 1926/ EN 1926 17892-1 Deneyi Konsolidasyon 24 TS 1900-2/ Özgül Ağırlık 25 TS EN ISO 17892-3 Şubat Mart 2006 2016 Hidrometre 182 TS 1900-1/ Mart 2006

344 2.4. Jeofizik Çalışmalar

Vp ve Vs dalga hızlarına göre hesaplanan yer dinamik- elastik mühendislik parametreleri örnekleri tablo-2’de verilmiştir.

Tablo 2. Vp ve Vs dalga hızlarına göre hesaplanan yer dinamik- elastik mühendislik parametreleri

2.5. Mühendislik Zonları ve Zemin Profilleri

SK-123, SK-120, SK-110 ve SK-105 sondajları arasında GB- KD (A- A’) yönlü, SK-161, SK-158, SK-149 ve SK-145 sondajları arasında B-D (B-B’) yönlü jeolojik kesitler alınmıştır ve şekil 3, şekil 4 ve şekil 5’te gösterilmektedir.

Şekil 3. İnceleme alanından alınan jeolojik kesitler

345

Şekil 4. İnceleme alanında alınan GB-KD (A-A’) yönlü jeolojik kesit

Şekil 5. İnceleme alanında alınan B-D (B-B’) yönlü jeolojik kesit.

3. Sonuçlar

Ülkemiz jeolojik özellik ve meteorolojik koşullarından dolayı tarih boyunca afet olayları ile sık karşılaşan bir coğrafyada yer alır. Bu coğrafyanın afet riski; depremden tıbbi jeolojik risklere, kuraklıktan heyelan ve su baskınlarına kadar oldukça geniştir. Anadolu tarihi, afet

346 olaylarının yarattığı zararların üzerinde yaşayan herkesi hemen hemen her dönem etkilediğini, hatta kimi zaman afet şiddetinin uygarlıkların yok olmasıyla sonuçlanmasına kadar ulaşabildiğini göstermektedir. Ülkemiz planlama, kentleşme, yapılaşma ve denetim konularında bilim ve mühendisliğe aykırı uygulamalardan uzak durmalıdır. GSMH’nin her yıl ortalama % 3’ü ile % 7’si afet zararlarını karşılamaya harcanmaktadır. Gerçekte hepsi birer doğa olayı olan deprem, heyelan/kaya düşmesi, çığ, su baskını v.b. olaylar; bilinçsizce verilmiş yer seçimi kararları, mühendislik verilerinden yoksun imar planları, mühendislik hizmeti görmemiş düşük standartlardaki yapı üretimi ve denetimi süreci ile uygulanan sosyo-ekonomik politikalar sonucu insani, sosyal ve ekonomik yıkımlara dönüşmektedir.

Afyonkarahisar İli ve ilçelerinde de geçmişte deprem, sel, kütle hareketi afetleri (heyelan, kaya düşmesi) meydana gelmiş olup, günümüzde hala bu afetler meydana gelmektedir. Bu yüzden Afyonkarahisar İline bağlı Sandıklı İlçesinde de planlama aşamasında afet tehlikeleri gözönüne alınarak planlama yapılması hem ülke ekonomisine katkıda bulunmaya yardımcı olacaktır hem de can ve mal kaybını en aza indirgemek açısından önemlidir.

Bu çalışmada; Sandıklı (Afyonkarahisar) Belediyesi için yapılacak imar planlarına altlık oluşturmak amacıyla hazırlanan, imar planına esas mikrobölgeleme etüt raporuyla şekil 6’da inceleme alanının yerleşime uygunluk durumu değerlendirilmiş ve veriler bu çalışmada özetlenmeye çalışılmıştır.

Bu tür çalışmalarda, yerleşim alanı olarak seçilen alanlarda yapılan jeoteknik çalışmalar ile zeminlerin litolojik özelliklerini, düşey ve yanal yönde değişimlerini ve yeraltı suyu durumu ile mühendislik parametreleri gibi bilgileri belirlemek esas hedeftir.

Deprem büyüklüğü, fay özelliklerinin ve jeolojik formasyonların ana girdi parametresi olarak kullanıldığı yatay yer ivmesi, deprem sonrası oluşan deformasyon, arazi kullanım kabiliyet sınıfları, arazi eğimi, mevcut ulaşım ve yerleşime yakınlık dikkate alınarak üretilen yerleşime uygunluk haritası, yeni yerleşim alanlarının seçimi için önemli bir altlık olarak kullanılmaktadır.

İnceleme alanında geniş ve büyük bir alanı kaplayan alüvyon yelpazesi ve alüvyon birimlerin eğim değeri % 0- 10 aralığında olup, çalışma alanının doğusunda ve batısında yüzeyleyen kaya birimlerinin ve vadi yamaçlarının eğimi ise % 10-20, % 20-30 ve % 30- 50 aralığındadır.

İnceleme alanında zemin türleri sınıfında değerlendirilen Alüvyon yelpazesi ve Kumalar Formasyonu rezidüeli birimlerinde yapılan konsolidasyon deneylerine göre, şişme potansiyeli ‘düşük-orta’ Chen-1975’e göre ise Kumalar Formasyonu rezidüel zeminleri ve Alüvyon yelpazesi birimleri ‘yüksek’, Holtz ve Gibbs, 1956’ya göre ise Alüvyon yelpazesi ve Kumalar Formasyonu rezidüeli birimlerinin ‘orta-yüksek’ şişme derecesi bulunmaktadır.

Yapılan konsolidasyon deneylerine göre alüvyon yelpazesi ve Kumalar formasyonu rezidüelinde farklı oturmaların hesaplandığı ve bu birimlerde oturma miktarlarının kabul edilen sınırlar içerisinde olduğu görülmüştür. Ayrıca alüvyon yelpazesi birimlerde yer yer taşıma gücü problemi beklenebilir.

347 Sondaj kuyularının 56 tanesinde yeraltı suyuna rastlanılmıştır. Yeraltı suları alüvyon yelpazesi birimlerde gözlenmiş olup, derinlikleri 2.00 mt.- 16.50 mt. arasında değiştiği görülmüştür.

İnceleme alanı içerisinde irili ufaklı sulu ve kuru dere mevcuttur. Bunlar içerisinde arazi çalışmaları döneminde kuru dere özelliği gösteren Büyük Hamam Deresi ve Ak Dere mevcuttur. Bu derelerin mevsimsel yağışlara bağlı olarak debisi değişmektedir. Sandıklı’da bütün ana- tali akarsu yataklarında (kuru ve akar dereler) ve çevrelerinde yapılacak imar planı çalışmalarında DSİ’nin görüşü alınmadan planlama yapılmamalıdır.

Deprem Bölgeleri Haritasına göre inceleme alanı 1.derece deprem bölgesi içinde kalmaktadır, bu nedenle yapılacak yapılar için ‘Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik’ hükümlerine uyulmalıdır.

Bölgede yapılan ayrıntılı arazi gözlemleri, sondajlar, jeofizik çalışmalar ile laboratuvar verileri ve afet riskleri de göz önüne alınarak yapılan jeoteknik değerlendirmelerde; inceleme alanı yerleşime uygunluk açısından 4 kategoride değerlendirilmiştir:

Önlemli Alanlar

- Önlemli Alan- 2.1 (ÖA-2.1):Önlem alınabilecek nitelikte stabilite sorunlu alanlar - Önlemli Alan- 5.1a (ÖA-5.1a): Önlem alınabilecek nitelikte şişme, oturma vb. sorunlu alanlar - Önlemli Alan- 5.1b (ÖA-5.1b): Önlem alınabilecek nitelikte şişme, oturma vb. sorunlu alanlar - Önlemli Alan- 5.2 (ÖA-5.2) Dolgu alanlar

348

Şekil 6. Sandıklı İlçesi yerleşime uygunluk haritası

349 Referanslar

[1] [Mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın (Afet İşleri Genel Müdürlüğü) 10337 Sayılı Plana Esas Jeolojik, Jeolojik-Jeoteknik ve Mikrobölgeleme Etüt Genelgesi].

[2] [İller Bankası A. Ş. Mekansal Planlama Dairesi Başkanlığı tarafından, Sandıklı Belediyesi’nin verdiği yetki ile Yüksek İnşaat Müh. Mad. Ürt. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Firmasınca 2016 yılında hazırlanan mikrobölgeleme etüt raporu].

350