Türkiye’nin eşcinsel yaşam ve kültür dergisi Eylül 2017 | Sayı: 36 | Ücretsiz Aylık Yayın www.gzone.com.tr facebook.com/gzonemag | twitter.com/gzonemag | instagram.com/gzonemag

OKAN BAYÜLGEN KUŞUM AYDIN | MURAT GÜNEŞ SONBAHAR MODASI | TRANS ÇOCUKLAR | BİLGE KARASU

LIFEPINNER PIN YOUR TRAVEL MAP Pin Your Travel  8 My Journeys  Map 29  24  5  

Keep It Up... You’ve traveled 0.005% of whole around the world.

MY JOURNEY MAP

 

 Amsterdam    Provincie Noord-Holland, Netherlands

Athens    Greece

Berlin    Germany lifepinner.com

LIFEPINNER on the App Store - Google Play LIFEPINNER PIN YOUR TRAVEL MAP Pin Your Travel  8 My Journeys  Map 29  24  5  

Keep It Up... You’ve traveled 0.005% of whole around the world.

MY JOURNEY MAP

 

 Amsterdam    Provincie Noord-Holland, Netherlands

Athens    Greece

Berlin    Germany lifepinner.com

LIFEPINNER on the App Store - Google Play

ONUR ÖZIŞIK - Genel Yayın Yönetmeni KATKIDA BULUNANLAR MURAT RENAY - Yazı İşleri Müdürü EMRE DUYMAZ SERHAT UZUNEL - Organizasyon Sorumlusu ONUR TEMEL ONUR ÖZIŞIK - Görsel Direktör SEAN HOWELL MUSTAFA SARIKAYA - Kapak Fotoğrafı TAYFUN ÇETİNKAYA TUNÇ KÖKKAYA EDİTÖRLER ATA YÜCE BEDİRHAN TAŞÇI CAN ATEŞSAÇAN CİHANGİR ÖZ DENİZ SU TİFFANY ERDEM ORAYLI EZGİ SAYAN GİZEM COŞKUNARDA

KAAN ARER REKLAM - [email protected] MERT BELL

MURAT RENAY ONLINE SİTE EDİTÖRLERİ ONUR ÖZIŞIK BEDİRHAN TAŞÇI SARP YAMAN BEGÜM ERGÜN SERHAT UZUNEL SERKAN GÖKÇE YAĞIZCAN AKBULUT

YEŞER SARIYILDIZ www.gzone.com.tr ZİAN ZİANGİL [email protected]

HALKLA İLİŞKİLER YAĞIZCAN AKBULUT [email protected] EDİTÖRDEN

MURAT RENAY [email protected] twitter.com/muratrenay | instagram.com/muratrenay YENİLENİYORUZ, DEĞİŞİYORUZ...

Uzun zamandır ekranlarda olmayan Okan Bayülgen’le buluştuğumuz Bodrum’da hem tiyatroyu hem ekran macerasını hem de geleceğe dair planlarını, çok özel bir mekanda, Bayülgen’in sahibi olduğu Dada Salon’da konuştuk. Ruhumuza iyi gelen bu buluşmanın fotoğraflarını da GZone’un pekçok çarpıcı kapağını çeken yetenekli fotoğrafçı Mustafa Sarıkaya çekti. Uzun zamandır kimselere konuşmayan ve röportaj vermek için GZone’u seçen Okan Bayülgen’in samimi açıklamalarını severek okuyacağınıza eminiz.

90’lı yıllardan beri hayatımızda olan bir eğlence ikonu Kuşum Aydın ise yeni çalışmasının şerefine, LGBT konularını ilk kez bu kadar açık yüreklilikle konuştuğu röportajıyla -elbette- GZone’un Eylül sayısında yer aldı. “Sahnede beni YENİLENİYORUZ, DEĞİŞİYORUZ...

alkışladılar, arkamı dönünce Bol afetli, ölümler, cinayetler benimle alay ettiler” diyen Bu yola çıktığımız Eylül ve türlü kötü sürprizlerle Aydın’ın röportajını da keyifle 2014’ten bu yana beraber dolu ama sosyal medya okuyacağınıza eminiz. yürüdüğümüz tüm ekip paylaşımlarına ara arkadaşlarımız; irili ufaklı vermediğimiz yaz mevsimi Bu sayıda ayrıca, pek katkısı bulunan tüm fotoğraf, geçmişte kalmak üzere. sevdiğimiz Murat Güneş’imiz grafik sanatçıları, saç- Ancak tam da bu sırada yeni röportajı da yer alıyor. Özel makyaj-styling ekipleri, başlangıçlara çok yakışan dosyalarımız da ilgiyle yazarlarımız, editörlerimiz ve sonbahar mevsimine giriyoruz. okuyacağınız türden. asistanlarımıza çok teşekkür İnsanın kendini yenilediği bu ediyoruz. günlerde hepimizin daha fazla Dile kolay, GZone yayın gayret etmesi gerekiyor. hayatına başlayalı tam 3 sene 3.yılını dolduran GZone, henüz oldu. 3 sene boyunca özel detaylarının kesinleşmediği Yeniliklerle görüşmek üzere çekimlerle renklendirdiğimiz bir değişime doğru gidiyor. 36 sayı, binlerce haber, Ekim ayından itibaren yeni binlerce paylaşım, 2 müzik formatlara, değişik kafalara albümü ve birçok da parti açık bir GZone görebilirsiniz. yaptık. WE MAKE COCKTAILS

instagram.com/5istanbul

HADİSE:

MÜZİK ŞAMPİYON 3/5 “Şampiyon” ilk çıktığında bir tweet atmıştım: “Hadise yeni albümünde ‘Yes Prenses, No Yaz Günü’ diyor” şeklinde, aslına bakarsanız 3 yıl aradan sonra çıkan ve 2 remix ile 7 yeni şarkıdan oluşan yeni Hadise albümünün özeti bu. Hadise’nin diskografisine az buçuk hakimseniz hep kalburüstü albümler yaptığını biliyorsunuzdur. Albümleri hem hit hem de iyi şarkı açısından doyurucudur. Bir önceki işi “Tavsiye”, “Yaz Günü” ve “Tokat” gibi piyasa ortalamasının çok üzerinde ve Hadise’yi farklı kulvara sokabilecek şarkılar ile “Prenses” gibi herkes tarafından söylenebilecek sağlam hitleri bir arada taşıyordu. “Prenses”in yakaladığı başarı Hadise’nin başını döndürmüş olacak ki aynı ekipten gidip albümün açılış şarkısı olan “Farkımız Var”ı almış. Ancak hesap edemediği şu ki Emrah Karaduman kendini tekrar etmeye müthiş meyilli bir müzisyen ve “Farkımız Var” ne kadar gaz bir sounda sahip olursa olsun başta “Nerden Bilecekmiş” olmak üzere birçok eski şarkısını çokça hatırlatıp dinleyicinin yüzünü ekşitiyor. Emre Bayar – Gökhan Şahin ortaklığı olan “Rezerve” ve “Kafa Tutuyor” da benzer şekilde slogan özellikleri hariç bir Demet Akalın albümünün dolgu şarkısı olmaktan öte değiller. İlk kez çalıştığı Zeki Güner’in latin-pop tarzındaki “Aşk Dediğin”i kötü bir şarkı olmamakla beraber kesinlikle Hadise’nin kalemi değilken diğer şarkı “Telefon Defteri” “Superman” üzerinden yükselip uçan aranjesi ile bir ‘oh’ dedirtiyor. Katkıları her zaman heyecan yaratan Alper Narman ve Onur Özdemir’in “Şampiyon”u ise ikilinin Ayşe Hatun Önal’a verdiği “Sirenler”den bile daha baş ağrıtıcı bir egzersize dönüşmüş maalesef. ‘Yok mu hem iyi bir şarkı hem de tam 12’den hit’ diye soranlara ise albümün adı en az duyulmuş söz yazarı – besteci ekibinin elinden çıkma “Sıfır Tolerans”ı önerebilirim. Bu, tam da Hadise’den duymak isteyeceğimiz tarzda yazılmış ve düzenlenmiş, şarkıcının performansındaki rahatlıktan HAZIRLAYAN:da bunun hemen MERT hissedildiği BELL sağlam bir [email protected] şarkısı. twitter.com/mertbell | instagram.com/mertbell : HEPSİ HIT OZAN DOĞULU: 130BPM VOL.2 3,5/5 FORTE 3,5/5 Hande Yener isminde iddialı, içeriğinde dudak büzdüren Ozan Doğulu’nun 130 Bpm serisi albümleri 3 sene önceki albümler serisine devam ediyor. “Vol.2”nin çıkışının ertesinde “Moderato”nun ardından “Forte” ile devam ediyor. Bu albümü Yener hayranları bu albümün son yıllarda yaptığı en iyi iş öncekilerden ayıran en önemli özelliği sanıyorum Doğulu’nun bu olduğunu ifade ettiler, bu tespite kısmen katılıyorum kısmen de kez tamamen pop ve hatta fantezi-pop türünü sırtlamış olması. katılmıyorum. Nedeni ise albümü yarı yarıya iyi ve kötü şarkılara Zaten bunun en büyük ispatı Demet Akalın’ın seslendirdiği ve bölerek Yener gibi tutarsızlıkta bir dünya markası olma yolunda çıkışı için seçilen “Kulüp” diye düşünüyorum. Sahiden de uzun ilerleyen Mert Ekren. Bir bakıma aslında Yener ayakkabı değiştirir zamandır bu kadar insanın yüzüne yüzüne (ya da kulağına gibi değiştirdiği aranjörleri arasında nihayet ruh eşini bulmuş kulağına mı demeliyim) apaçi bir dans şarkısı dinlememiştim. olabilir. Ekren, albümün ilk yarısındaki şarkıları “Alev Alev”, “Caney Caney”i diskolara adapte etme konusundaki cesaretleri “Bakıcaz”, “Patates” ve “Benden Sonra”da vasat ve basit ötesi için bu ikiliyi alkışlamak gerek. Çünkü aynı şuursuz cesareti işlere imza atıyor. (“Alev Alev”in çok klas bir şarkı olduğunu gösteremeyen Murat Boz ve Ece Seçkin’in şarkıları “Kulüp”ün iddia eden arkadaşıma da buradan selamlarımı yolluyor ve arkasından oldukça sönük geliyor kulağa. Boz’un şarkısı “Hey”, soruyorum: “Unutulmuyor” bir başyapıttı o zaman?) Bu bölümde şarkıcının 10 yıl önceki herhangi bir kaydından farksızken durumu kurtaran “Vay” bile “Hani Bana” ve “Vah Vah”ı fazlasıyla ‘oryantal-r&b’de kendine bir kariyer yapmaya kararlı olan anımsatıyor. Ama Ekren’in esas problemi, bilhassa bu tempolu Seçkin’in “Sayın Seyirciler”i belki de temposundan dolayı bir türlü şarkılarda prodüksiyonlarının son derece ucuz tınlamasında. maksimum etkiye ulaşamıyor. Albümün iki cover şarkısından Aranjeler kulağa demode ve zayıf geliyor. Zeki Güner imzalı “Sana Ferhat Göçer’in “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”sını dinlemeden Bir Şey Olmaz” bestecinin Bengü’ye verdiği şarkılardan daha iyi atladığımı ama adı sanı duyulmamış (aslında sağlam bir youtuber değilken büyük heyecan yaratan Mete Özgencil şarkıları “Leyla” olan) Merve Çalkan’ın “Sebebim Aşk”ının ise albümdeki favorim ve “Ben En Çok” ise çıtayı hemen yükseltiyor. Bu şarkılarda olduğunu söylemem gerek. Çalkan, Doğulu’nun albümdeki en Devrim Karaoğlu’nun düzenlemeleri bir parça demo hissiyatı sakin düzenlemesi üstünde müthiş bir yoğunlukla söylüyor yaratsa da Yener her iki şarkıyı da öyle iyi söylüyor ki kendisinin bu Seden Gürel klasiğini. Çalkan’ın sakinliğinin tam zıttı bir neden bunca vasat şarkıya rağmen hala piyasada olduğunu maniklikle şarkısını (“Eleman”) söyleyen Ayşen (evet, “Nerdesin” anlıyorsunuz. Ancak kişisel fikrim, albüm gollerini, yine gol yediği Ayşen) ise albümün bir diğer iddialı işine imzasını atıyor. Mert Ekren’in sayesinde, son üç şarkıda atıyor. Burada Daft “Eleman” ilk dinlemede itici gibi gelir ama aynı “Kulüp” gibi (zaten Punk ilhamlı “Faili Meçhul”, albümün kalpleri tam orta yerinden ikisi de Ayşen’in Kemal Şimşekyay ile yazdığı şarkılar) sarhoşluğa vuran (belki de) tek şarkısı “Şükür” ve “Teşekkürler” döneminin çok iyi eşlik edebilecek bir şarkı. Fazlasıyla ses getiren Gülden en harika şarkılarından biri gibi olan “Misafir”in varlığı mutluluk Mutlu ve Bahadır Tatlıöz destekli “Uzun Lafın Kısası”, fazla ses yaratıyor. Tüm bunların üstüne ise şu soru aklıma geliyor ve yine getirmeyen Ziynet Sali’li “Yağmur” ve çok ses getirme potansiyeli canım sıkılıyor: Hande’yi “Apayrı” ve “Nasıl Delirdim”e göre mi olmasına rağmen Hande Ünsal söylediği için muhtemelen ses kıyaslayacağız yoksa “Teşekkürler” ve “Kraliçe”ye göre mi? getirmeyecek olan “Derdim Çok” ile de albüm turunu tamamlıyor. ONURR: BİR 4,5/5 SEZEN AKSU: BİRAZ POP KAHRAMANLIK HİKAYESİ BİRAZ SEZEN REMIX 4/5 Yıllardan, yollardan ve ‘başkalarına verdiği şarkıları neden Yılın başında çıkmasına rağmen hala bu yılın en iyi pop albümü söylemiyor da gidip saçma sapan şarkılar söyleyip duruyor bu olmayı sürdüren “Biraz Pop Biraz Sezen” Aksu’nun önceki çocuk’ diye diye geçirdiğim kalp çarpıntılarından sonra Onur albümleri “Bahane” ve “Öptüm” gibi remix muamelesine tabi Özdemir ya da ticari ismiyle Onurr öyle sağlam ve orijinal bir tutuldu ve Aksu ve prodüktör ekibi önceki iki albüm gibi gayet albümle döndü ki bütün şüphelerim, çeşitli duygu iklimlerine özenli bir derleme ile karşımızdalar. Öncelikle çok iyi olan yükseldiğim 8 şarkı sonunda tuzla buz oldu. Öncelikle albümün remixlerden bahsetmek gerek. Ön plana çıkan ilk isim Bayraşa. çok sesliliğinden, Onurr ve yetenekli aranjörü Batu Çaldıran’ın Bir süredir her işini merakla takip ettiğimiz (ve belli ki klavyesine r&b ve soul müziğin formlarından ne kadar doğru şekilde aşık olan) Bayraşa “Köz” ve “İsyancı”yı bambaşka bir boyuta beslendiğinden bahsetmem gerek. Sezen Aksu’nun Alper Narman taşımakla kalmamış “Üfle De Söneyim”i de yazın en eğlenceli ile yazımına dahil olduğu (ve etkisinin daha çok hissedildiği) iki şarkılarından biri haline getirmiş. Orijinalleri remixlenmesi en şarkıdan ağlama garantili “Ağlayamam”dan, bir Mary J.Blige zor olan şarkılar “Baba Evi” ve “Hakkımda Konuşmuşsun”u şarkısı dinleyecekmişiz gibi başlayan “Şampiyon Benim tempolandırırken ruhlarını kaybetmemesini sağlayan Ali Tolga Bence”ye kadar tüm şarkılarda Çaldıran ve Onurr ikilisinin kendi Demirtaş’ı da tebrik etmek gerek. Bilhassa Jay-Jay Johanson’u vokallerini dahil ettiği aranjmanların tadına doyum olmuyor. hatırlatan karanlık bir trip-hop denemesine dönüşen “Hakkımda Benzer şekilde, elektronik müziğin, hatta daha açık şekilde, Konuşmuşsun” harika olmuş. Albümün ilk hiti “İhanetten Geri yanlış ellerde çok yorucu hale gelebilecek dubstep türünün Kalan”ın 3 remixi de hedefi vururken bunlardan radyo dostu Onurr’un yer yer alaturkalaşan tarzına dahil edilmesinin altından Okay Barış ve Armageddon Turk versiyonlarına kıyasla Öğünç da başarıyla kalkılmış. Bu bilhassa albüm sonundaki, tropikal Başara’nın yaptığı ‘buz gibi soğuk suya benzer’ remixe kulak gitarlarına rağmen kalbe bir yumruk gibi inmeyi beceren “Yediğim vermenizi öneririm. Her yaptığı başımızın üstünde yeri olan Vurgun” ve (yanlışlıkla Hadise’ye falan gitmemiş olduğuna çok Genco Arı’nın disko-house “Koca Kıçlı”sı da albümün keyifli sevindiğim) ızdırap dolu albüm favorim “Replik”te fazlasıyla işlerinden biriyken Sezen Aksu remix albümlerinin gediklisi hissediliyor. Albümün bariz şekilde hiti olan (ve çıkış için Kıvanç K. ise iki şarkıya dokunmuş. K., “Canımsın Sen”de şarkının seçilmemesine anlam veremediğim) “Yakıyosun” Onurr’u ‘daha diğer remixçisi olan (ve şarkının ruhunu öldürmeyi beceren) sofistike bir Murat Boz’ olarak sunarken, İrem Derici’nin aptalca Volga Tamöz’den çok daha iyi bir iş çıkarırken “Manifesto”da harcadığı “Aşk Kışlıkları Giy” Ozan Çolakoğlu’nun düzenlemesini ise maalesef sınıfta kalmış. Ancak sorun “Manifesto”nun kolay aratsa da bu albüm dahilinde bir kez daha popüler olma şansı remixlenebilir bir şarkı olmamasından kaynaklanıyor sanırım, yakalıyor. Açılış için doğru ama çıkış için yanlış seçim olduğunu çünkü aynı şekilde deneyimli Tarık Ceran da bu şarkıya yeni bir düşündüğüm disko-pop “Derviş” ve muazzam sözleriyle albümün soluk kazandıramamış. Onları telafi etmek adına ise zaten nefis en klasik işi sayılabilecek “Hu” ile de albüm tamamlanıyor. Aynur olan “Günaydın Memur Bey”i iyice uçuran Ora & Ventus ile “Ey Aydın’ın geçen yılki “Emanet Beden”inden sonra bu yıl da böyle Benim Çocukluğum”un “Kibir”e benzerliğini ortaya çıkaran dans özgün ruha sahip bir pop işi dinlemek bana çok iyi geldi. versiyonuyla DigiHead’in remixleri var. DENİZ SEKİ: ŞÜKÜR CATWORK FT. AYNUR KAVUŞTURANA 5/5 AYDIN: SİZ HEPİNİZ BEN Deniz Seki’nin özgürlüğüne kavuşması 2017’nin en mutluluk veren müzik olayı oldu. Seki de bu durumu iki güçlü şarkı ve TEK 4/5 İskender Paydaş ile Ozan Çolakoğlu’nun desteği ile dinleyicilerine Atiye’nin “Maazallah” yorumuna kazandırdıkları enerji ile iyice müjdeliyor. Yürek paralayan “Büyümüşsündür”e tezat “Bal dikkatleri üstüne çeken dj/prodüktör ikili Catwork’ün yakında Saklıyor” yüzümde çiçekler açtırıyor, Seki’nin sesinin tadına yayınlanacak ilk albümlerinin Murat Güneş imzalı çıkış şarkısı, doyulmuyor. marş gibi nakaratıyla solisti Aynur Aydın’ın tam ihtiyacı olan türde, pozitif ve coşkulu bir dans şarkısı.

EDİS: ÇOK ÇOK 4,5/5 Alper Narman ve Onurr ile beraber yazdığı ve Ozan Çolakoğlu’na aranje ettirdiği “Çok Çok” Edis’e dair tüm şüphelerimi sildi süpürdü, üstüne bir de yazın en sağlam hitlerinden biri oldu. Bilhassa nakarat öncesi bölümünün melodikliği ve Edis’in şarkıyı satışı 10 numara. Edis’cim hadi artık albüme bekleniyorsunuz. MELİS KAR: AL GİZEM: AŞK UYKUSU 4/5 Gizem’in ilk EP’sinin kahramanı her şarkıyı harikulade servis eden DUDAĞIMDAN KISS 4/5 aranjörü Erhan Bayrak. Ayla Çelik şarkıları olan “Aşk Uykusu” ve Biz Eurovision’a gidecek miyiz gitmeyecek miyiz diye “İki Damla Gözyaşı” kızımızın tatlı sesi/imajı ile uyumlu ancak tartışadururken Melis Kar bu yaz önümüze ideal Eurovision Gizem’in kendini bulması Ersay Üner’in gözyaşı diskosu bestesi şarkımızı sunuverdi. Aranjörü Osman Çetin ile bir önceki şarkısı “Ayrılık Zamanı” ile gerçekleşiyor. Murat Güneş ise “Bi’ Şey Mi “Kibir”in izinden giderek arabeski bir doz arttıran Kar, çok Dedin?” ile tempoyu yükseltiyor. eğlenceli bir iş çıkarmış, keşke şarkının ismini farklı koysaymış.

YONCA EVCİMİK FT. İREM DERİCİ & GÖKÇE: KENDİNE GEL 2,5/5 Sanıyorum bu 3 isim bir araya gelip ancak bu kadar kuru bir gürültü çıkarabilirdi. Evcimik’in kültleşmiş 90’lar hitinin orijinal Garo Mafyan düzenlemesinin yanında bu yeni düzenleme son derece ruhsuz kalıyor. Charlie’s Angels ilhamlı videosu falan kurtarabilecek gibi değil bu şarkıyı, üzgünüm. MURAT DALKILIÇ FT. 4/5 GÜLDEN MUTLU: AÇIK OĞUZHAN KOÇ: AŞİNAYIZ ARA 4/5 Son albümü “Epik” ile Türkiye standartları üstünde bir iş yapan Ece Seçkin’e verdiği düşük tempolu “Olsun” ve bu yazın ama tahmin edersiniz ki anlaşılamayan Dalkılıç’a yeni şarkısında, hitlerinden Ebru Yaşar’ın “Nasıl Uyuyorsun”u sayesinde şarkının sözü ve bestesini yapan Oğuzhan Koç eşlik ediyor. Mutlu’nun iyi bir şarkı yazarı olduğuna eminim artık. Kendine Öğünç Başara’nın aranjesi Dalkılıç’ın geçmişini ve bugününü ayırdığı arabesk-rock dokunuşlu “Açık Yara” ise şarkıcının yarı güzelce toparlamış; Koç da isabetle arka planda kalmış. sert yarı kırılgan ses rengine uygun bir iş olmuş. Hak ettiği yerde değil maalesef kendisi.

EMİR: SIKINTI YOK 3,5/5 Emir, Yunan bestelerinin en güzellerini bulup onları yeniden söylemeye bayılıyor. Hatta bu konuda kendini o kadar geliştirdi ki şarkı sözlerini de kendi yazıyor (hatta Ebru Yaşar’ın son albümü için bile yaptı bunu). Erdem Kınay’ın dans düzenlemesi de şıkır şıkır, hiçbir sıkıntı yok ama Emir cephesinde yeni bir şey de yok. ALEYNA TİLKİ: SEN OLSAN BARİ 4,5/5 Arkasına aldığı rüzgar sonrasında ilk hamlesi merakla beklenen Tilki’nin şükürler olsun ki güvenli sularda olduğunu (Ersay Üner ve Ozan Çolakoğlu) gösteren “Sen Olsan Bari” herkesin diline düşerek, her türlü yazılıp çizilerek yazın sansasyon yaratan ilk hiti oldu diyebiliriz. Aleyna popu kurtaracak mı birlikte göreceğiz.

MABEL MATİZ: YA BU İŞLER NE 4,5/5 Yeni albümü için müthiş heyecanlandığımız isimlerden biri Mabel Matiz. Albüm öncesi bir tekli ile arz-ı endam eden Matiz’in “Ya Bu İşler Ne”sinde aranjenin finale doğru fazla kalabalıklaşması dışında hiçbir itirazım yok ama zaten artık kendisi o kadar iyi ki ben kadı kızında kusur arıyorum. Yoksa kalbimi vurdu parçaladı elbette. MERVE DENİZ: İNZİVA 4/5 Fıstık gibi bir kız olan Merve Deniz’in Emre Aydın destekli ilk şarkısı “Dönsün Dünya” benim hiç dikkatimi çekmemişti ama sözlerini kendi yazdığı ve 6 farklı versiyonla sunulan bu disko- pop şarkısı ile ona şans vermiş olmaktan çok memnunum. Bir parça Bengü’yü hatırlatan pırıl pırıl sesine ve zarafetine hayran kalmamak zor.

HEDİYE GÜVEN: 4,5/5 SARIL BANA Yazın ortasında tüm pop şen şakraklığımı bir kenara atmama neden olan caz şarkıcısı Hediye Güven’in 4 yıl önceki albümü “Yengeç”ten sonraki ilk şarkısı “Sarıl Bana” şarkıcının hafifçe ana akıma kaymış olabileceğinin sinyalini veriyor ve şahane romantizmi ile aklıma Sade’yi getiriyor. Bu referans her mevsimde iyiye işarettir. KİTAP

MARGARET MAZZANINI - PARILTI “Hayat, inan bana, yitirilmiş umutlar demeti, kokusu uçup gitmiş bir mimoza nakışı değildir; hayat bitmez tükenmez parıltısıyla şaha kalkar ve dörtnala koşmaya devam eder.” Okul koridorlarında, yatakhanelerde utangaç bir arsızlıkla keşfedilen cinsellik... Birbirlerine dokunarak aşkı keşfeden iki erkek… Guido ve Costantino’yu yıllar sonra yalnızca mekânlar değil, inkâr ve baskı da ayıracaktır. İki erkek, gençliğin bulandırdığı bir suda yaşadıkları aşkı kadınların bedeninde uyutmaya çalışacaktır. Bu aşk yıllar sonra alevlense de uğradıkları ölümcül şiddet Guido ve Costantino’yu bir seçim yapmak zorunda bırakır. Costantino geçmişi günah çıkartma ayinlerinde üstünden sıyırıp atarken, Guido artık yaşlanmaya yüz tutmuş bedeniyle, aşklarının başladığı Yunan sahillerinde olmayı düşleyecektir. Çılgın kalabalığın uğultusundan uzakta, bir tek varlığın fısıltısını duymak için bekleyerek…

Romanları filme de uyarlanan Margaret HAZIRLAYAN: MURAT RENAY Mazzantini’den aşk, aile, cinsellik ve [email protected] ebeveynlik üzerine düşüncelerinizi twitter.com/muratrenay | instagram.com/muratrenay sorgulatacak güçlü bir eser… ZÜLFÜ STEVE LİVANELİ OLSHER- - ELIA İLE SENİN OLAYIN YOLCULUK NE? Dünyaca ünlü sinema ustası Dünyaya gelirken yanınızda ve yazar Elia Kazan, kendini bir hediye getirdiğinizi ve bir Amerikalı ya da Yunan hediyenizin, yaşamınız gibi değil, bir Anadolulu gibi süresince hayata sunulmak hissederdi. Pek çok oyuncuyu için çeşitli yollar denediğini da birlikte çalışmaya hiç hayal ettiniz mi? “Anadolu gülüşü” dediği yetenekle ikna ederdi. Peki ya onun yolunu ancak MARGARET ATWOOD - DAMIZLIK Bu yetenek onu, hayatı biz istersek bulabileceğini, boyunca taşıyacağı “işbirlikçi” ancak biz istersek biricik KIZIN ÖYKÜSÜ “Biz iki bacaklı rahimleriz, hepsi bu.” etiketinden kurtaramadı. olayınızı hayatınıza ışıl ışıl McCarthy dönemindeki katabileceğinizi bilseydiniz Kadın, “bunaltıcı düşlerden uyandığı” bir sabah, hiçliğe hataları, onu ömür boyu heyecanlanmaz mıydınız? dönüşmüş olarak buldu kendini. Artık bir adı yoktu, düşüncesi, kovaladı. Üçüncü Oscar’ını benliği, arzusu yoktu ama bir rahmi vardı. Yaşamını kolonilere bile üzüntüyle kaldıran Ödüllü yazar ve Yeniden Keşif sürülmeden, öldürülmeden, Damızlık Kız olarak sürdürmesini Kazan, belki biraz avunmak Atölyesi’nin kurucusu Steve sağlayan rahmi. Artık âşık olmayacaktı, sevmeyecekti, ve arınmak için annesinin Olsher, hayal etmekten bir onaylanmış bir dilin ötesine geçmeyecekti. Duvarlara asılmış dizlerine koşan bir çocuk adım ötesine geçti ve kendi sıra sıra cesetler, tek gerçeğin savaş ve üreme olduğunu gibi, memleketi Kayseri’nin hediyesinin sesini duydu, hatırlatıyordu. Özgürlük hatırlanmayacak kadar uzaktaydı… yollarına düştü. Kaderini bilen onu olduğu yerden çıkardı, ama ölmeden önce ona karşı yaşamının tam ortasına Margaret Atwood’un başyapıt niteliğindeki feminist distopyası mücadele eden bir Yunan yerleştirdi. Ve onun hediyesi Damızlık Kızın Öyküsü, bütün distopyalar gibi geleceğe dair trajedi kahramanı gibi. olan yeteneğin etrafında bir paranoyayı değil, içinde yaşadığımız gerçeğin ta kendisini Kadim Anadolu, bambaşka dönen dünyasının nasıl bir dile getiriyor. Erkek egemen muhafazakâr bir rejimin üremeyle ilkelere sahip, farklı anda değiştiğini bize, SENİN sınırlandırdığı, mahrem örtülerin ardına gizlediği kadın deneyimler yaşamış iki OLAYIN NE? ’de anlatıyor. bedenleriyle bize aşina gelen bir gerçeğin. insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan’ı belki de tek ortak Bu kitap sizi adım adım Anlatılan bizim hikâyemizdir! yolculuklarına çıkarmayı huzura ve refaha, kendi başardı. eşsiz yeteneğinizi dünyayla Livaneli’nin büyülü paylaşmaya götürecek. satırlarından okuyacağımız bu sıra dışı yolculuğu, Hazır olun, yeni hayatınızın ilk M.K. Perker’in muhteşem gününe merhaba diyorsunuz! çizgileriyle izleyeceğiz. SİNEMA

HANDSOME DEVIL İrlandalı yazar ve yönetmen John Butler’ın kendi senaryosundan filme aldığı Şeytan Tüyü etkileyici ve hareketli bir gençlik filmi.

16 yaşındaki Ned babasının zoruy- la bir yatılı okula gider. Ned’in en büyük tutkusu müziktir ama gittiği okulda geçerli olan tek tutku rugby sporudur. Kırmızıya boyanmış saçlarıyla dikkat çeken Ned, bu maço ortamda hemen hakaretlere maruz kalır. Oda arkadaşı Conor ise yakışıklı ve başarılı bir spor- cudur ama farklı sebeplerle o da okul arkadaşlarına uyum sağlaya- mamaktadır. Bu iki dışlanmış gencin dostluğu kendilerini keşfet- melerine aracı olur. Butler, oyun- cularından aldığı iyi performanslar ve enerjik bir kurgunun yardımıyla, samimi ve herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir büyüme öyküsü anlatıyor.

Vanity Fair, 2016 Toronto Uluslar- arası Film Festivalinde filmi seyrettikten sonra “Daha önce- kilerden çok daha tatmin edici bir maskülenlik aktarılabilmiş” şeklinde bir açıklama yapmıştı. HAZIRLAYAN: MURAT RENAY Guardian ise filmi Oscar kazanan [email protected] Moonlight filmi ile kıyasladı. twitter.com/muratrenay | instagram.com/muratrenay Geçtiğimiz aylarda Film Festivali’nde de gösterilen “Hand- some Devil”i şu anda Netflix’ten izleyebilirsiniz. TUTKU OYUNU İZ Narin ve kırılgan genç bir kadın olan Astroloji tutkunu, vejetaryen Chloe psikanaliste gitmeye karar ve hayvan hakları savunucusu verir. Seanslara gittikçe kendini Janina, emekliliğinden bu yana daha iyi hisseden Chole, psikanalisti kasabada öğretmenlik yapmaktadır. Paul’a aşık olur. Bir süre sonra Dağ evinde tek başına huzurlu birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak bir hayat yaşayan Janina’nın YEDİNCİ HAYAT ters giden bazı durumlar vardır. çok sevdiği iki köpeği ansızın Dünyanın nüfus artışı sebebiyle yeni bir yasa Chole, Paul’un kişiliğinin gizli yönleri ortadan kaybolur ve bir komşusu getirilmiştir ve aileler artık sadece birer çocuk olduğunu fark eder. öldürülür. Çok geçmeden kasabada sahibi olabilecektir. Ancak birbirinin birebir aynı Açık eşcinsel yönetmen Francois başka esrarengiz cinayetler de olan yediz kız kardeşler hükümetin konuyla Ozon’un son filmi L’Amant Double, işlenir. Kasaba halkı ve polisin ilgilenen ve acımasız Nicolette Cayman eleştirmenler tarafından da araştırmalarının sonuçsuz kalması tarafından yönetilen kolu Çocuk Tahsisi beğenildi. üzerine Janina, bu esrarengiz Bürosu’yla tehlikeli bir saklambaç oynamaktadır. olayların izini kendisi takip etmeye Göze batmamak adına hepsi sanki tek bir başlar. kişiymiş gibi davranmaktadırlar. Karen Settman Agnieszka Holland tarafından adında tek bir kadın olarak haftanın her günü yönetilen Olga Tokarczuk’un farklı bir kardeş dışarı çıkmaktadır. Ancak romanından sinemaya uyarlanan büyükbabaları tarafından haftanın 7 günüyle filmin başrollerinde Jakub Gierszal, adlandırılan kardeşlerden birinin bir gün eve geri Katarzyna Herman ve Andrzej dönmemesi bütün düzeni yıkacaktır… Grabowski yer alıyor. Başrollerinde Noomi Rapace, Willem Dafoe ve Glenn Close’un yer aldığı bilim-kurgu gerilim filminin yönetmen koltuğunda Tommy Wirkola yer alırken filmin senaryosunu ise Max Botkin ile Kerry Williamson kaleme aldı. SÖYLEŞİ ACADEMIA -425TL ACADEMIA SONBAHAR ALIŞVERİŞİ

Hızlıca geçen yazlardan biri olan 2017 yazınının da ne yazık ki sonuna geldik. Sıcak yaz günleri ara ara yüzünü gösterse de, sağnak yağmurlara ve serin gecelere hazırlıklı olmakta fayda var. Birçok marka da yeni koleksiyonlarıyla karşımıza çıkmaya başlamışken, gelin yağmurlu sonbahar günlerinde ve serin gecelerde şıklığınıza şıklık katacak üst giysilerine göz atalım…

BERSHKA 100TL

AMI 299EUR MARNI 490EUR

BERSHKA 119TL

ZARA 129TL YEEZY 500EUR SÖYLEŞİ KUŞUM AYDIN Bir süre ortalarda olmasa da, 90’lardan bugüne, eğlence dünyasının en önemli isimlerinden biri olan Aydın, geçtiğimiz günlerde son çalışması “Çika Çika” ile yeniden sevenleriyle buluştu. Kuşum Aydın’a imajı, geçmişten günümüze sanat hayatı, hakkındaki şehir efsaneleri, yaşadığı homofobi ve LGBT hareketi ile ilgili merak ettiğimiz tüm soruları sorduk, o da hiçbir şeyi sansürlemeden, açık yüreklilikle cevapladı.

İşte çok konuşulacak bu röportaj:

RÖPORTAJ: MURAT RENAY [email protected] twitter.com/muratrenay | instagram.com/muratrenay

FOTOĞRAF: TAYFUN ÇETİNKAYA instagram.com/tayfuncetinkaya1 Sahne kişiliğiniz ve Elbette. Sahnede alkışlandım yaşamadım -ki o dönem şarkılarınızla 90’lardan gelen ama arkamı döndüğüm an buna müsaitti. “2019” diye bir ikonsunuz. Daha sonradan benimle alay ettiler. Bu ilk bir yer vardı mesela, her şeyi da televizyonda sizi izledik. çıktığım günden beri böyle yapmak mümkündü orada. Yenilikçi bir karakter olarak oldu. Hep yüzüme “aman Yapmadım. Cinsel hayatım sizi tanıyoruz. paşam” dediler, arkamdan konusunda hep dikkatli Uzun zaman sonra -Bülent dalga geçtiler. Üzerimden davrandım. Ersoy’dan beri diyebiliriz- para kazanan insanlar bile frapanlığıyla sahnede dikkat bunu yaptı. Bu durumu Sahnelerden ve albümlerden çeken bir isim oldum. açıklamak pek mümkün sonra televizyonlarda da değil. Ancak bizim ülkemizde başarılı oldunuz. Reality yaşanan bir olay bu. show, evlilik programları Bu hesaplanmış bir imaj ve eğlence programlarınız mıydı? İki bugüne kadar yaptığınız vardı. Peki ne oldu da birden Bu bir imajdı ancak her iş başarılı oldu. Sahne ekranlardan kayboldunuz? hesaplanmamıştı. Öyle bir de, albüm de, televizyon da… Hayatta en merak ettiğim şey şey olamazdı, çünkü o dönem Yani başarısızlığınızla dalga bu. Hepinize bir sorum var: image maker diye bir şey geçilmesi gibi bir durum O dönemde kim bana sahip yoktu. 90’lı yılların başında değildi bu… çıktı, bunu sormak istiyorum? Yonca Evcimik’le başlayan Sahneye gelip beni deli Sahip çıkılmadıysa neden bir Türkçe Pop furyasının gibi alkışlar ama yolda sahip çıkılmadı, ben kimin başlangıcıydı. Benim gördüğü zaman “aman elini tavuğuna kışt demişim? İtalya’dan döndüğüm en deli sıkmayayım” der. Yahu sen dönemlerime denk geldiği değil miydin dün benim RTÜK o dönemde bu reality için öyle bir imaj çizdim. Bana için deli gibi para harcayıp showları bitirme kararı yaradı mı diye sorarsanız, şampanyalar açtıran? aldı, aynen şu anda evlilik beni bugünlere getirdi programlarını bitirmek diyebilirim. 27 senedir varım. Peki bu yatak odasında da istedikleri ve yaptıkları gibi. mı böyle oldu? Dört duvar Ancak o dönemde nedense O zamanlar daha cesur ve arasında güzel zaman geçirip bu “Aydın’ın ekranlardan korkusuzdum. Bir şeyden sonra sokakta tanımamazlığa yasaklanması” gibi lanse korkmuyorduk ki o günlerde… gelmek gibi… Herkesin edildi. Bize karşı oluşmuş bir nefret yaşadığı o homofobiyi siz de yoktu. “Ne modern, ne tatlı yaşadınız mı? Bu konu bazı insanların ve insan” diye bakıyorlardı bize. Bu zaten her zaman için yapımcıların işine geldi. Hep diyorum, 90’lı yılları böyle değil midir? Herkes Kendine yakın isimleri yaşamak bir ayrıcalıktı. Deli için böyle değil midir? Cinsel öne sürmek istiyorlardı. bir 10 sene yaşadık. yönelim ayrımı yok bence Yasaklanan ben değildim, bunun. Tuhafız. Bizim tek formattı. Yapım şirketi “bunu 2000’ler öncesinde bir derdimiz var; birilerini yapamam” dedikten sonra eşcinseller şimdiki gibi “adlı eleştirmek, kıskanmak ve ben o formatı yapamazdım adınca” görünür değillerdi. onun yerin dibine sokmak. ki. Ne kanala, ne yapımcıya Cinsel yönelim bilinci bir şey olmadı ama benim şimdikinden çok daha azdı. Ben gerçekten özel hayatımı yasaklandığım gibi gerçek “Feminen” veya “kırık” gibi -şehir efsanelerinin dışı bir şey ortaya atıldı. sıfatlarla anılıyorlardı. En haricinde- çok düzgün Beni kimse ekranlardan revaçta olduğunuz dönemde yaşadım. Dört duvar yasaklamadı, ben o bile bunun sıkıntısını arasında yaşadım. O konuda dönemden sonra da program yaşadınız mı? tutucuyum. Göze sokarak yaptım. Benim televizyonları Sahnede alkışlandım ama arkamı döndüğüm an benimle alay ettiler... Sahne hayatımdaki Aydın’ı sokağa taşısaydım zarar görürdüm... bırakma sebebim anneannem onlarla aynı görebilirler, ben şekilde haber yapamazlar. ve babamın vefat etmesi onlarla aynı yerde durmam. idi. Ben Türkiye’den bu İsterlerse kendilerini Daha neler neler çıktı yüzden gittim. Bunu evirdiler yırtsınlar. Ben kendi yolumda hakkımda; Allah rahmet çevirdiler “Aydın Türkiye’yi gidiyorum. eylesin Savaş Ay, “Aydın terk etti” diye sundular. yatakta sevgilisini silahla Neden 7 sene boyunca ortada vurdu” diye yazdı. Aradım Bu kadar sizinle yoktunuz? Savaş Ay’ı, “Abi” dedim uğraşılmasının sebebi neydi? Gidip kafamı dinlemek “nerden duydun da yazdın Yerime kendi adamlarını istedim, uzaklaşmak istedim. bunu?” “Yemin ediyorum koyup bu işin kaymağını Ancak sonradan bunun yanlış akrabam söyledi” dedi. yemek istediler. Bir sürü olduğunu fark ettim. Ortalığı Rotterdam’da yaşanmış güya iftira, bir sürü haber boş bırakmaya gelmiyormuş. bu olay. Hayatımda gitmedim çıkardılar hakkımda. Bir Kemik bir hayran kitlemin Rotterdam’a! gözü kapandı, şişmanlıktan olduğunu düşünürdüm, yerinden kalkamıyor gibi yanılmışım. Her sanatçı için Şehir efsanelerinden laflar çıkarmışlar beni de bu durum aynı bence. nemalanmak gibi bir derdimiz sahneye çıkmam için Böyle bir yanılgıya düştüm var. Başkalarını eleştirerek talep eden insanlara, ben de. Bunu toparlaması onlara göre yaşayan işlerimi engellemişler. Türk kolay olmuyor. insanlarız. filmlerindeki gibi beni yok yere “kör,topal” yaptılar. Sonra ölümle yüzleştim, Günümüze dönelim; sosyal anneannemi ve babamı medya fenomenlerinin kimisi Peki neden böyle bir cephe toprağa vermenin travmasını Dj veya entertainer oluyor. oluştu size karşı? yaşadım. 20 yıla yakındır Kimsenin cinsel yönelimini Çünkü iyi para kazanıyordum. haftada 7 gün çalışmıştım eleştirmek derdimiz değil ama Pastanın yüzde 60’ına ve yorulmuştum. Olabilir, kilo feminenliği abartılı kullanarak sahiptim. Sahne, albüm, alabilirim, kendime bakmamış bu işin ekmeğini yediklerini televizyon derken, çok güzel olabilirim, ben de insanım, düşünüyor musunuz? paralar kazandım. Bunlar köşeye çekilmek istedim. Bak Biliyorsun daha tutucu bir da tabi bazı insanlarda Rihanna’ya kaç kilo olmuş dönemde yaşıyoruz. 2015’ten hırsa sebep oldu. Benim kadın, değerinden bir şey beridir söylemlerimiz dahil yanımda o dönem çıkarılmış kaybediyor mu kilo aldı diye? her şeyimize dikkat ettiğimiz alternatiflerim var. Onlar Bunlar yaşanabilir. bir dönem bu, ancak kimse para kazanamazken ben şunu unutmasın, ne yasak kazanıyordum. Doğal olarak Şehir efsanelerini soralım o koyarsan koy geyler iğne beni ortadan kaldırmak zaman; Yurtdışında formalite deliğini bulur oradan çıkarlar. istediler. için evlendiğinize dair bir O çocuklar öyle yaptı. dedikodu vardı… Kendilerine bir yol buldular, o Bu alternatiflerle aynı kefeye Evet evlendim. Ama yoldan abartıyla çıktılar fark konmak sizi üzüyor mu? evlendiğim kişinin cinsiyetini edilmek için. Hayır, hiç kimseyle aynı bana sormadan yazamazlar. kefeye konmak konmamak Ben ağzımla “bir erkekle Hiçbirisine kızmıyorum, gibi dertlerim yok. Beni evlendim” demeden bunu bu şimdi kendi yörüngelerine Kadın oldum yaranamadım, uzun sakallı erkek oldum yaranamadım, ne istiyorlar benden anlamadım? girdiler, eski abartılı halleri bir hayat sürüyorum ama topuklu ayakkabı giydirip ne de yok. Ne yapsalardı? sen halkın içinde isen dikkat elde edeceksiniz?” dedim. Akıllarını kulladılar, fenomen etmek zorundasın. Aşırı Topuklu ayakkabı ile yürümeyi oldular. İnsanlar da onları da harekete gerek yok, kadın ya sevmiyorum. Hatta daha eleştirmesinler, alkışlasınlar. da erkek olman fark etmez. da açık konuşayım, kadın Neylerini eleştiriyorlar? Onlar Nerede nasıl davranacağını kılığına girmeyi sevmiyorum, da yapsaydılar. Can atıyorlar bilmek zorundasın. Eşcinsel hoşlanmıyorum. Hayatımın onların yerinde olabilmek olduğun için sana kıçını o hiçbir döneminde de kadın için, olamıyorlar. Çünkü onlar duvardan o duvara vurma kılığına girmekten zevk kadar azimli değiller. Onları hakkı verilmedi. Bunlar da almadım. Ama olabilir, birçok yerden yere vurup iğrenç homofobiyi körüklüyor. Bir de erkek sanatçı, şovmen kadın yorumlar yapıyorlar. Gidip böyle değerlendirmek lazım. kılığına girmiştir. Bu olay ilgi evlerinde oturup ağlasınlar. çekiyor biliyorum. Geçtiğimiz günlerde Özellikle son 6-7 yıldır Hürriyet gazetesi için Bana bu teklif sunulunca eşcinseller çok daha fazla yaptığınız röportajda geri çevirdim. İçimdeki görünür oldukları için hem kullanılan fotoğraflarınız çok maçoluğu anlatmak istedim. dünyada hem de özellikle konuşuldu. Sakallı ve maço Hepimizin içinde yok mudur? Türkiye’de homofobinin bir halde fotoğraflanmanız Annemiz, kız kardeşimiz bize yükseldiğine inanıyor özellikle LGBT çevresinde göre açık giyindiği zaman musunuz? Sizin için de bu tepkiye sebep oldu. Ne “sen ne yapıyorsun?” diye devam ediyor mu? söyleyeceksiniz bu konuda? içimizdeki maço kabarmaz Ben şuna inanıyorum, sen Nedir rahatsız eden insanları? mı? Ben de “beni kadın saygılı ve iyi insan ol, her Söyler misiniz bana? yapma derdindesiniz, gelin konuda kazanan sen olursun. Anlayamadım bir türlü…O ben size içimdeki sert O homofobik insanlar hale plastik makyaj yaparak erkeği anlatayım” dedim. da bana ancak klavye geldim. Bunu da belirttik Bu fikri sununca, “bir maço kabadayılığı yapabilir. zaten. Sakal takabilirim, sakal görüntüne bakalım” dediler. bırakmış da olabilirim. Ben Kadının belinden içki içiyorum Bu kadar zaman boyunca, epilasyonlu değilim, sakalı vb diye kıyamet koptu, ya ben kimseye abartılı bir hareket çıkan bir adamım. Neyin saygısızlık için kadınlara bunu yapmadığım sürece derdindeler anlamadım? yapar mıyım? Orada belli ki bir kimse de bana kaba bir ironi var. Benim maço olmam hareket yapmadı. Herkes Sizin o halinizi yadırgamak kadın olmamdan daha ironik hareketlerine dikkat etmeli. gibi bir durum yaşandı sanki. bir durum. Şov dünyasında, şovun içinde Kimseye yaranamadınız abartı olabilir ancak yaşam sanırım o fotoğraflarla… Yahu kadın oldum bunu kaldırmaz. Ben sahne Ben çok kadın kılığına girdim. yaranamadım, uzun sakallı hayatımdaki Aydın’ı sokağa “Hayriye” adıyla şov yaptım erkek oldum yaranamadım, ne taşısaydım zarar görürdüm. aylarca. Hayatımın en zor istiyorlar benden anlamadım? dönemleriydi. Benden bu söz Ben frapanlığımı konusu röportajın fotoğrafları Kıskanıyorlar. Kendi sürdürebilirim, daha sade için topuklu ayakkabı kabızlıklarının acısını benden yaşıyorum, dilediğim şekilde giymemi istediler. “Bana çıkarıyorlar, yapmayın, iğne Türkiye’deki LGBT hareketinde birlik yok, bir türlü kenetlenemiyoruz birbirimize deliğinizi bulun ve oradan Türkiye’deki LGBT hareketini boynumda bu renklerden çıkın siz de… nasıl görüyorsunuz? Aktivizm oluşan bir kolye takıyordum. ve görünürlük anlamında Bu konuda açıklama da Yeni EP’niz “Çika Çika”ya soruyorum. Sizce iyi yerlere yapmıştım o dönem. Ne oldu, gelelim. Neden bu kadar gidiyor mu? takdir edildim mi? Hayır! beklediniz yeni bir çalışma Herkesin elinden gelenin en yapmak için? iyisini yapmaya çalıştığını Bir sanatçı cinsel Çok kilo almıştım. 110 görüyorum. Ancak grubun yöneliminden ibaret değildir. kilo olmuşum. Tek derdim başındaki isimlerden bir ricam Ben porno yıldızı mıyım? ne yiyeceğimi düşünmek var, önce insan sevgisini Ben cinselliğimi satmadım olmuştu. Depresyona aşılamak lazım birbirimize. ki hiçbir zaman. Kendi girmiştim. Seks hayatımı Bizler birbirimizi kıskanırsak profilimi sahneye çıkardım bitirmiştim. Bir zamanlar bir şey elde edemeyiz. ve oynadım. Bu zaten benim yumurta gibi bir çocuktum kendi kişiliğimdi. Benim de ne malum. Sonrasında bu hale Birçok Avrupa ülkesindeki olduğum belli. gelmek benim psikolojimi çok LGBT hareketinde hep birlik kötü etkiledi. Anti-depresan ve beraberlik var, bir araya da kullandım. kenetlenme var. Bizde bu konu eksik. Birbirimizi Arkadaşlarımın ve dostlarımın ayrıştırıyoruz, tam anlamıyla sayesinde bu halimden kenetlenemiyoruz ne yazık ki. kurtuldum. 22 kilo verip Ona “sakallı” buna bilmemne hayata döndüm. Ayla diyoruz. Sevgi dolu olmamız Çelik, Metin Arolat, Demet lazım. Birbirimizi kıyasıya, Akalın ve başka dostlarım kötülükle eleştirmemeliyiz. çok uğraştılar benim yeni Başkası bana küfür çalışmam için. Şarkıyı etse kızmam ama kendi çıkardığımda da herkes beni topluluğumuzda bunu görmek destekledi. Instagram’da çok üzücü. şarkımı paylaşmayan kalmadı. Aramın kötü olduğu İlla çıkıp bir sanatçının düşünülen Fatih Ürek bile “eşcinselliğiyle görünür” bana başarılar dileyerek olmasını beklemek gibi bir paylaşım yaptı. Zaten kavgalı durum mu var sizce bizde? olduğum kimse yok. Çok “Ben buyum, ben şuyum” seviliyormuşum, bu sevgi de deyince mi daha değerli işime karşı bir sorumluluk olacaksınız bazılarının getiriyor. gözünde? Her şeyi bağırmaya gerek yok. Yakında televizyon Ben zaten hep bu şekilde var programım da başlıyor. oldum. Gençlere destek vereceğim. Şarkılı türkülü bir program Kimileri daha gökkuşağı olacak. Sahne çalışmalarım bayrağının ne olduğunu da devam edecek. bilmezken ben 2005’te “Kırmızı Kart” klibinde POP TELEVOLE DÖNEMİNDE MAGAZİN SKANDALLARI

Son yıllarda sürekli Türkiye’de magazin öldü, skandal olmuyor, nerede o eski polemikler gibi serzenişlerde bulunsak da 2017 yazı öyle skandallara sahne oldu ki bazıları için mide bulandırıcı dersem abartılı bir açıklamada bulunmuş olmam. 90’ların ikinci yarısından 2000’lerin ortasına kadar süre gelen “Televole dönemi” içindeki magazin skandalları ise tabii ki asla mide bulandırıcı değildi. Belki de sosyal medyanın olmaması nedeniyle tüm skandallar sürekli süzgeçten geçirilmiş şekilde servis edildiğinden olsa gerek, olaylara her zaman mizahi yönden bakılırdı. Bu nedenle teknelerde iğrençleşenleri, Photoshop’la liposuction yaptırıp mayolu pozlarını yedirmeye çalışanları falan şimdilik bir kenara bırakıyor ve Televole dönemine minik bir yolculuk yapıyoruz.

HAZIRLAYAN: ZİAN ZİANGİL [email protected] twitter.com/ziangil

TOSTUMU YEDİM SENİ ODAMDA BEKLİYORUM

2002 yılında gerçekleşen skandal, yeni jenerasyon tarafından bile gayet iyi biliniyor. Zira dönemin en çapkın mankenlerinden olan Çağla Şikel, evli meslektaşı Şenol İpek’e öyle bir SMS göndermişti ki mesajı nesilden nesile aktarıldı. “Tostumu yedim seni odamda bekliyorum” mesajı (nasıl magazincilerin eline geçti bilinmez) o dönem kıyameti koparmış, Şenol İpek ve Yüksel Ak’ın ayrılmasına sebep olmuş hatta ve hatta Çağla Şikel’in bağlı olduğu ajanstan kovulması bile gündeme gelmişti.

ŞAZİYE BAR’IN TUVALET PENCERESİ

Şimdi de 1999 yılına gidiyoruz. Ruhsar’la fırtınalar estiren, Şamdan’da at üstünde verdiği çırılçıplak pozlarıyla kadın-erkek herkesin rüyalarını süsleyen Hande Ataizi, estetik konusunda ve Deniz Akkaya arasında bir yerde durmuştur her zaman. Yine bilmem kaçıncı burun estetiği ameliyatı sonrası Bodrum’daki Şaziye Bar’da eğlenen oyuncu, gazetecilerin kapıda kendilerini beklediğini duyunca gözaltı morlukları ve bandajlarıyla görüntülenmek istemediği için dahiyane bir fikir bulmuş ve tuvalet penceresinden kaçmak istemişti. Pencerenin yüksekte olduğunu hesaba katmadığı için olduğu yerde sıkışıp kalmış ve magazin hafızamıza kazınan ilk skandalına imza atmıştı.

FERAYE Mİ, FERRARİ Mİ?

“Alkol bütün kötülüklerin anasıdır” temalı bu skandalımızın kahramanı ise Kaya Çilingiroğlu. Hülya Avşar’la hala evli olduğu dönemde bir bar çıkışı oldukça çakırkeyif olarak magazincilerin sorularına maruz kalan Çilingiroğlu, gözü yarı açık yarı kapalı olarak cevap vermeye çalışırken öyle bir soru geldi ki resmen bir evliliğin bitişinin temelini attı. Çilingiroğlu’nun eğlendiği bara Ferrari marka bir arabayla geldiğini fark eden bir muhabir “Ferrari’yi yeni mi aldınız Kaya Bey?” diye sorunca Çilingiroğlu son derece karikatür bir Levent Kırca sarhoşluğu edasıyla “Siz Feraye’yi nereden tanıyorsunuz?” şeklinde cevap vermiş ve yasak aşk “yanlışlıkla” ortaya çıkmıştı. Böylece Adriana Lima’dan önce Hülya Avşar aldatılmış ve ülkece güzel kadınların da aldatılabildiğini öğrenmiştik.

HAYROLA ÇAY BAHÇESİ

Şimdi de 2006 yılındayız. Sanem Çelik “Kara Melek”ten sonra gittiği Amerika’dan “Aliye” dizisi için dönmüş ve dizi bilek kestiren konusuyla çok kısa bir sürede fenomen olmuştu. Haliyle hiçbir magazinel yönü olmayan Sanem Çelik de aniden magazincilerin rotasına girmeyi başarmıştı. Bir gece Çelik ve “Aliye”nin evli yönetmeni Kudret Sabancı (sonradan meşhur olacak) Hayrola Çay Bahçesi’nde bir cipin içinde samimi bir şekilde yakalanınca, bize de Sabancı’nın oyuncu eşi Esra Akkaya’nın aylarca sürecek program program gezmelerine ve overdoz dramına maruz kalmak düşmüştü.

SİBEL CAN & KARAHAN ÇANTAY VE KARAGÜMRÜK MAFYASI

Yeni nesil bilmez ama eğer Türkiye’yi terk etmeseydi ülkenin en yakışıklı erkekleri arasında ilk sayılacak isim kesinlikle Karahan Çantay olurdu. 1995 yılında Mr. yarışmasında birinci olan Çantay daha yarışma gecesi Sibel Can’ın radarına girdi ve tam 3 yıl sonra 1998 yılında Londra’da bir otelden çıkarken görüntülendiler. O dönem Hakan Ural’la evli olan Sibel Can, bu skandalın üstünü kapatmaya çalışırken başka bir manken tarafından Karahan Çantay’la seks kaseti olduğu iddiasıyla şantaja uğradı ve bu şantajı “kendi yöntemiyle” püskürtmek istedi. Bunun için uzak akrabası Karagümrük mafyası Nuriş lakaplı Nuri Ergin’i devreye sokan Can, dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde “azmettiricilik”ten yargılandı. Hakan Ural’la birlikte ağlaşarak yaptıkları basın toplantısı, Gülben Ergen’in Allah kolyesi & beyaz gömlek kombinli basın toplantısından sonra, Tamer Karadağlı’nın “ben bir hata yaptım” konulu basın toplantısından önce gelir. SÖYLEŞİ OKAN BAYÜLGEN

Türkiye televizyon dünyasının en önemli isimlerinden biri olan Okan Bayülgen, geçtiğimiz yılın son aylarından beri Bodrum’daki göz alıcı mekanı Dada Salon’u işletiyor. 25 yıldan fazladır televizyonda imzasını attığı şahane işlerin yanında oyunculuğu ile de çok konuşulan ve sevilen bir isim olan Okan Bayülgen’le mekanında bir araya geldik ve merak ettiklerimizi sorduk. Dada Salon’un büyülü atmosferindeki fotoğrafları ise GZone’un ses getiren kapaklarını hazırlayan Mustafa Sarıkaya çekti.

RÖPORTAJ: MURAT RENAY [email protected] twitter.com/muratrenay | instagram.com/muratrenay

RÖPORTAJ: ONUR ÖZIŞIK [email protected] twitter.com/onurozisik | instagram.com/onur.ozisik

FOTOĞRAF: MUSTAFA SARIKAYA [email protected] instagram.com/mmustafasarikaya Bodrum’daki mekanınız Dada şeyden önce bir “adres”tir. Özellikle Avrupa’da tiyatro Salon’dayız. Bu mekanın Dünyadaki tiyatro isimleri turistik bir olaydır. Londra’ya doğuşu televizyonda yer hep bir adreste yer alır fakat gidip de müzikal izlemeden almadığınız süreçten sonra bizdeki tiyatroların -mecburen- gelirsen ayıp edersin. Bizim mı başladı? yaratıcı isimleri vardır ama böyle bir geleneğimiz yok. Burada bir hazırlık zaten vardı. bunlar adres içermez. Bizim kendi toprağımızdan Bu hazırlık hızlandı ve ivedilikle beslenmiş olan kendi orijinal bu mekanı açtık. Dünya ölçeğinde bir kabare tiyatromuz, köy seyirlik Ben 1920’lerde Zürih’ten salonu olacak “Kabarett oyunlarından meddaha kadar başlayan Cabaret Voltaire Dada”. Müzikli kabareler hepsi tüm dünya tiyatrosu ve Salon Dada işlerini çok ve polisiye oyunlar yer açısından çok ilham verici. “E beğeniyorum, Dadaizm alacak. Sahneye yatırım hadi gelin herkes Shakespeare akımını sanat tarihinde her yapacağım bir iş olacak. oynasın” dersen buna seyirci dönem ihtiyaç duyabilecekleri Bizde genelde seyircinin bulamayız. Türk oyunlarını girişimler olarak görüyorum. oturduğu sandalyenin sergilesin desen buna da pek Bir yandan sanatın arkasını süslemeye bakılır seyirci bulamayız. konformizmine savaş ancak sahne ihmal edilir, bu açarken bir yandan beyinleri mekanda öyle olmayacak. Devlet tiyatroyu korur, özgürleştirecek işler üreten Sahne makinalarına yatırım tiyatro da külliyatını korur. o isyancı ve alaycı tavrı çok yapacağız. “Sahnede “Klasik tiyatro çok lüzumlu hoş buluyorum. Bence şu bir şey yok ama adam mu?” derseniz, “illa da an bu kafalardaki çıkışlara oturunca götünde fiyonk olmalı” diyemem. Ben çok 1920’lerden çok daha fazla var” gibi lüzumsuz bir durum klasik roman okurum ama ihtiyacımız var. olmayacak. okumayana da “okumazsan ölürsün” demem. Dünyada Peki neden Bodrum? Çocukluğumuzda her hafta yemekler vardır, hatta o Çünkü benim burada babadan bir tiyatro izlerdik. Dormen, yemekler de korunur. aşçıları kalan yerlerim var. Bunları Kenter, Gazanfer Ülkü- Gönül sayesinde yaşar. Bu yemekleri satmadım veya kiraya Özcan tiyatrosu ve niceleri yemeniz sizi toprağınıza vermedim. Onaltı senedir vardı. Yurtdışında hep bağlar, turist iseniz yediğiniz kapalı tutuyordum. Şimdi devletin desteğiyle tiyatro bu yemek sizi o şehre bağlar. onları birbiri ardına açıyor sanatı ayakta kalmaya devam Çok uzun anlatıyorum ama olacağım. Bodrum’da buna ediyor. Türkiye’de neden tiyatronun nasıl gerekli benzer bir dükkan, ayrıca tiyatro gün geçtikçe yok olmadığını (!) anlatıyorum fotoğraf ve video stüdyosu oluyor ve gerekli görülmüyor aynen yemek yemenin de olacak, bir mandalina sizce? gerekli olmadığı(!) gibi… bahçesinde organik tarım Aslında opera, bale ve Yeme, içme, eğlenme ve ölme ve sanatı birleştireceğiz, tiyatro tüm dünyada müzelik faaliyetleri gelenekseldir. İstanbul’da bir mekan açmanın sanatlardır artık. Bu sanatlar Geleneksel olarak yapılırız, hazırlığı içindeyiz. Orada bir bir külliyatı tekrar tekrar geleneksel olarak yeriz, içeriz, kabare tiyatro olacak. Bir sergiliyorlar. Yeni bale sıçarız ve sonra da geleneksel adres olması güzel, tiyatroların librettoları yok, yeni opera olarak ölürüz. Bu meyanda yerleri yok. İsimlerin tiyatroları öyküleri yok, dolayısıyla arada geleneksel şeyleri var ama ne yazık ki adresleri dünyadaki tüm tiyatrolarda bu yapmakta sakınca yoktur, yok. Onlar için de bir adres sanatın külliyatını seyircilere o ülkenin kültürünü almak olacak. Tiyatro aslında her üretmek için sahnelenir. iyidir. Yoksa sen sadece yiyor, Ben daha büyük bir kitleye ulaşmak için gerizekalı gibi davranan bir sanatçı ya da sunucu değilim…

Hetero çiftlerin gey barlara sirke gider gibi gitmesi çok lüzumsuz bir hareket! içiyor ve sıçıyorsan, bununla çağırıldığını da bilirler. “Bu ve dağıtmak isteyenleri da mutluysan ben de sana adam çok iyi dozaj bilir”, “bu almıyoruz. Kadın mutluluklar dilerim. adam canlı yayınları çok iyi müşterilerimiz çok fazla. idare eder”, “bu adam canlı Özellikle kışın çok fazla Yirmi beş seneye yakın bir yayınlardaki skandalları bile iyi katılımla çok daha güzel zamandır ekranlardasınız. idare eder” dedikleri için bunca oluyor. Bir kadının yalnız Elbette tüm bu zaman içinde zamandır talep gördüm. Ben başına gelip içtiği ve kimsenin Türkiye de değişti. Okan Türkiye’nin en iyi canlı yayın onu rahatsız etmediği bir Bayülgen isminden zaten sunucusuyum, ancak demek yer burası. Buraya stiletto hiciv ve sarkastik esprilerin ki artık bu gerçek bile fayda ayakkabılarla, arabasız gelmesi çok normal. Ancak etmiyor. Durum bu. Bu konuda yaklaşık 1 kilometre yol Türkiye’nin değişimiyle da daha fazla söylenecek bir yürüyen hanımlara indirim birlikte insanların bu hicvi şey yok. yapıyoruz, kız kıza gelenlere anlamaması gibi bir durum de indirim yapıyoruz. Bunu oluştu gibi geliyor bize. Asıl Dadaizm düşünce da ben bir kampanya olarak üzücü olan bu değil mi sizce? yapısını programlarınız yapmadım, baktım çok fazla Talk showlar bir süre sonra ve mekanlarınıza nasıl kız var, baktım çok topuklu kendi özel seyircilerini yediriyorsunuz? giyen kız var bunu yaptım, yaratıyorlar. Beni bir kere ya Bu benim dükkanlarım için çünkü kızlar birbirlerinin da üç kere izleyen bir seyirci bir renk aslında. Ben şimdi topuklularını görünce gidip pek yoktur, izleyen kişi mutlaka Bodrum’da ne açmış oldum: onlar da topuklu giyiyorlar. beni yıllarca izlemiştir, çok Bir kokteyl bar. Nedir bu Erkeklerde bu böyle değil, bağlanmıştır, abone olmuştur. kokteyl bar? Amerika’daki içki erkekler başkasında tabanca Hele hele bazı yıllar haftada yasağı döneminde, o zamanlar görünce gidip evden 5 gece program yaptığım “speak easy” dediğimiz içki tabancasını alıp geliyor… zamanlar oldu. Tematik mekanları varmış. Bu gizli programlarım oldu. Bu düzenli yerlerde ahlaka mugayir hiçbir Ayrıca “gay friendly” bir seyirci, benim şaka yapışımı şey yok, tek ahlaka mugayir mekan… da ciddi konuşmamı da şey içki. Bugüne baktığımızda Kesinlikle öyle. Benim anlıyor. Ben daha büyük bir içki içmek serbest ancak bu işlettiğim bir mekanın “gay kitleye ulaşmak için gerizekalı içki içilen yerlerde çok fena friendly” olduğunun altını gibi davranan bir sanatçı ya çalınan müzik yüzünden bir çiziyor olmamı bile abes da sunucu değilim ki. Çocuksu kelime konuşmak mümkün buluyorum ancak bir olay veya korkak konuşmanın değil. Sonuçta ben de yüzünden bir açıklama bana hiç yakışmayacağını içinde sanat olan bir mekan yapmam gerekiyor. Kapıda düşünüyorum. Beni izleyenler hazırladım. “Affordable art” duran ve içeriyle alınan de bunu zaten beğenmezler, dediğimiz, o sanat eserinin insanları seçmekle görevli olan bunu bir taviz vermek olarak kopyası ya da kendisini yüksek kibar ve yakışıklı arkadaşımız, görürler. rakamlar ödemeden satın bizim orada olmadığımız bir alabilecekleri, içki içilen, iyi zamanda gelen 6 tane gey Benim seyircim, benim hem müzik çalan hatta bazı geceler arkadaşımıza “damsız içeriye insanlarla hem kendimle nasıl sadece bir piyano eşliğinde alınamayacaklarını” söylemiş, dalga geçtiğimi, Türkiye’nin akustik konserler verilen bir yer bunun üzerine ben tekrar altını deprem, terör, afet vb gibi burası. çizmek istiyorum gay friendly bütün acılı günlerinde bile olduğumuzun. 6 tane gey televizyona ilk kez Okan’ın İçeriye çok eğlenmek adamın bir bara girmek için 6

Politikanın bu gidişatına göre iki hareket çok yükselecek bence; biri LGBT hareketi bir diğeri de çevreci (yeşil) hareket! tane kadın bulmaya çalışması gittiğim zaman yanımdaki Ankara Belediye Başkanı ağır bir durum. Dünyada hiçbir erkek arkadaşım bana ısrarla Melih Gökçek’e sorduğunuz yerde olmamıştır herhalde “vitrinin arkasındaki duşun meşhur soruya gelmek (Gülüyor) içindeki adam bana bakıyor istiyoruz. “Bizim ne zaman ve pipisini gösteriyor” diye gey belediye başkanımız Kabare fikrine geri dönersek, tutturdu. “Hayır” dedim “O olacak?” diye sormuştunuz… drag queenler büyük adam şov yapıyor, mayosu Ben eşcinsellerden yana bir bir kabare kültürüdür var ve sana pipisini gösterdiği adam olarak sormadım o biliyorsunuz, sizin yok” Daha da ısrar edince soruyu aslında. Tarihsel olarak kabarenizde de drag queen “O zaman dedim sen denk geldi. Sokaklarda güzel olacak mı? bizim tarafımıza geç. Biz bir mimari olması, şehrin en Hem onlar hem de Burlesque o adama hiç bakmıyoruz” güzel şekilde tasarlanması de bir kabare kültürüdür ancak dedim. Arkadaşım daha da gibi konularda vakıf olabilecek, tabi ben bu konuları tartışma sinirlenince “Bak burada o moda ve sanat gibi alanlarda dışı tutuyorum. “Bir dükkan kadar gey var, bu adama da önde gelen isimler eşcinsel açalım ve orada sadece senden başka kimse bu kadar olduğundan, ben de bu soruyu drag queenler olsun” diye dikkatli bakmıyor” (Gülüyor) sordum. O da “inşallah biz düşünmem, elbette olurlar Anlatabildim mi? Bakış açısı yaşadıkça böyle bir şey zaten. bu! görmeyiz” gibi bir cümle etti. O da Melih Gökçek’in ne güzel(!) Mesela, pole dance (direk Peki Kabarett Dada’da bir dilediğidir ama bilmiyorum dansı) dediğimiz olay striptiz eşcinsel temalı bir gösteri olur mu olmaz mı? (Gülüyor) değildir. Ben dükkanın ortasına görecek miyiz? bir direk koysam herkes Tabii ki göreceksiniz çünkü Televizyona dönecek kıkırdamaya başlar. Halbuki dünyadaki tüm oyunlar aynı misiniz ya da internet gibi açıp YouTube’dan pole dance zamanda gey temalıdır, gey bir mecrada sizi görebilecek müsabakalarını izleseler temasız bir şey olabilir mi? Bu miyiz? ağızları açık kalır. Tam olarak kadar bin yıllık kültür sanat Konuşuyorum televizyonlarla anlayamadığımız şeyler var. hazinesinde mutlaka bu içerik ama bir yandan da var. Ama ben bir “gay club” televizyonun ekonomik olarak Gey barlar da yıllardır heterolar yapmayacağım bir kabare “daralması” gibi bir gerçek tarafından yanlış anlaşılmıştır. yapacağım. var. Ben bununla zaten Kızlar rahat rahat oraya boğuşuyordum, ambargo giderler ve eğlenirler, oralarda Shakespeare’in tüm yemek gibi bir durumum pek hanzo herif göremezsiniz oyunlarında eşcinseller var olmadan önce de aynı sorun ama kocalarını götürdükleri zaten. Doğu’ya doğru geldikçe vardı. Geç saatte yayın yapan, zaman da “bak şimdi sana sansür yese de bu eserler, talk show yapanların gelirleri çok ilginç birilerini göstericem” aslında sansürlenmediği çok azaldı. Televizyonlar diziler diye götürürler. Kocaları da zaman toplum daha sağlıklı ve bazı kadın programlarıyla bu gey barlardaki insanlara olur. Toplumun ruh sağlığı için dönüyor. Bu kısır döngü zaten bilinçsiz hetero erkeklerin yasakları yasaklamak lazım. bizlerin yayın yapmasını verdiği tuhaf tepkileri verir. Toplumun ruh sağlığı bozuk engelliyor. Bunu yıllardır Sanki sirke gelmiş gibi olursa cinayetle sonuçlanan anlatıyorum zaten. Prime davranırlar. Bana sorarsan çok cinsel sapkınlıklar, çocuklara Time 1, belki Prime Time 2 için lüzumsuz bir harekettir bu. yönelik iğrenç davranışlar reklam pastası var ancak geri ortaya çıkar. Beraber huzurla kalan yayın kuşakları için hiçbir Ben Paris’te Marais’te bir yaşamamız için sansüre son şekilde kaynak yok. gey bara arkadaşlarımla vermeliyiz.

Homofobi ödülümü almak için Hormonlu Domates Ödül Töreni’ne katılmak istedim, beni çağırmadıkları için katılamadım! Benim şu anda siyaset ve Özellikle Tv8 zamanında ambargodan daha önemli LGBT ile ilgili pek çok derdim, benim işimin programlar yaptınız, bu konvansiyonel televizyonda konuda da televizyonda yerinin olmaması. İnternet içerik üretmeye çalıştınız televizyonculuğu da Türkiye’de ama yine de homofobiklere daha el yordamıyla ilerlemeye verilen “Hormonlu Domates” çalışıyorlar. Onlara bile normal ödülünü de aldınız. Ne televizyon mantığında “dizi” düşünüyorsunuz bu konuda? yapılıyor. Ben de televizyonun Evet o ödülü de bana sadece “dizi”den ibaret layık gördüler. Kimi neden olmadığına inanıyorum. Bu kızdırdığımdan tam emin mantıkla savaşıyorum. değilim ama aslında o ödül törenine gitmek istiyordum. Türkiye’deki LGBT hareketini “Gelip ödülümü almak nasıl buluyorsunuz? Öncesini istiyorum, mutlaka bana haber ve şu andaki durumunu? verin” dedim, çağırmadılar. Destekliyorum ve çok güzel Maksat burada bunu söyleyen buluyorum. Eylemler ve meşhur tiplere bu ödülü yürüyüşler çok hoşuma vererek seslerini duyurmak gidiyor. Çok gerekli olduğuna ise “hadi ben geleyim de bu inanıyorum. Çünkü siyasi bir ödülü bana verin” diye haber söylem nihayetinde siyasi bir gönderdim ama beni törene söylemdir, dönemine uygun çağırmadılar. Bir skandal olarak siyaseten söylenmiştir, yaratmayacaktım orada, bu hatta lafı bile var “politically vesileyle bari bu konuda ses correct” yani “siyaseten getirmek için bir işe yarayayım doğru”, LGBT’nin bahsettiği istedim, olmadı. söylemler o kadar insani ki, mutlaka bir işe yarayacaktır. Zaten politikanın bu gidişatına göre iki hareket çok yükselecek bence; biri LGBT hareketi bir diğeri de çevreci (yeşil) hareket. Çözülmesi zor problemlerin, daha özgür bir dünyanın siyasetinin yapılması lazım.

DADA SALON

Dada Salon Bodrum Merkez’de, Barlar Sokağı’nda yer alan bir Sanat-Gece Kulübü. Pazartesi hariç altı gün, 21:00’den 05:00’e kadar açık.

Okan Bayülgen, Dada Salon’u hayata geçirirken ilhamını 1920lerin Dadaism akımı ve Paris’te düzenlenen Uluslararası Salon Dada Sergileri’nden almış.

Dada Salon, pirinç, taş ve kadife ağırlıklı dekorasyonu, duvarlarındaki orijinal sanat eserleri, kristal avizelerinden yayılan ışığı, samimi bir ortam yaratan ahşap cumbası ve yeşillikler içindeki teras barı ile dünyada son yıllarda gittikçe popüler olan 1920lerin meşhur “speakeasy” mekanların arasında yerini alıyor.

Mekandaki dünyaca ünlü Alman ressam Rinaldo Hopf’un Golden Queers serisinde yer alan Sappho isimli eseri Okan Bayülgen’e yakın arkadaşı Yunanlı besteci Alexandros Karozas’ın hediyesi. Bayülgen, uzun yıllar evinin duvarını süsleyen resmi Dada Salon’un ruhuna çok yakışacağını düşünerek mekana getirmiş. TRANS TRANS ÇOCUKLAR

HAZIRLAYAN: DENİZ SU TIFFANY [email protected] twitter.com/denizsuecom | instagram.com/denizsuecom

ünya üzerinde olursak, Dünya üzerinde da trans erkek olduğunun yaşayan her herhangi bir şeyin var göstergelerindendi. Şimdilerde yetişkinin nasıl olduğunun kabulü için ise cinsiyet kimliğini ifade “çeşitlenmiş toplumları ikna etmek edebilmenin mutluluğunu cinsel gereklidir. Bu toplumlar varlığın yaşıyor. kimlikleri” kabulü için çoğu zaman Dvarsa aslında çocukların da nesnel bir kanıta ihtiyaç Bir diğer örnek olarak National var. Cinsel kimlik denildiğinde duymaktadırlar. Bu yüzden Geographic dergisinin 2017 “kadın mı, erkek mi, ya da trans çocuklar kavramı Dünya Ocak sayısında yer alan Avery kişinin kendi cinsiyet tanımıyla genelinde dahi henüz yeni bir Jackson gösterilebilir. Avery, mı bir ifadesinin” olduğu kavramdır. Çünkü isimlerini harika mor-pembe saçlarıyla anlaşıldığında çocukların da ve cisimlerini sadece yakın 9 yaşında hayatının en güzel birer cinsel kimlik (daha doğru geçmişte işittik ve gördük. zamanlarını yaşıyor. Elbette ifadeyle cinsiyet kimliği) sahibi Bu gerçekliğin Dünya üzerinde ki ailesinin pozitif tutumu ve olduğu ortaya çıkmaktadır. var olduğunun kabulünü bilinç seviyelerinin yüksekliği, Cinsel kimliğin oluşumu ile sağlayan çocuklardan biri Avery’nin yaşadığı güzel alakalı bilimsel olarak ulaşılan (şimdi 11 yaşında olan) hayatın temelini oluşturuyor. sonuçların kesinliği ispat Milla, kendisine destek olan Burada en çarpıcı söz edilemediğinden ötürü çeşitli bir ebeveyne sahip olacak şüphesiz “Kız olmanın en iyi iddialar hala kafa karıştırmaya kadar şanslıydı. Milla’nın tarafı erkek gibi davranmak yetmektedir. Ancak ortada ebeveyni Renee, internet gerekmemesi” dir. Avery’i bu bulunan bir gerçeklik varsa, o üzerinden çocuğunun trans listede özel kılan durum, bir da trans çocukların varlığıdır. kimliğini anlatan bir foto-slayt dergi kapağına poz vermesiydi. GZone ekibi olarak bu ay hazırlıyor ve bunu yayınlıyor. Avery’nin kapakta yer alması sizlere trans çocukların Milla’nın kendini iki yaşında olumlu olduğu kadar olumsuz hayatlarından kesitler erkek-kız olarak tanımlaması, tepki de almıştı. Olumlu ve sunacağız. 9 yaşındayken ağlayıp olumsuz tepkiler, genel olarak “beni erkeğe dönüştürecek LGBTİ+’lara verilen tepkilerden Öncelikle cinsel kimlik ilaçlar var mı” diye sorması, yalnızca “unsurun yaşı” mücadelesinin en temel cinsiyetini ifade etmeden konusunda farklılaşıyordu. mücadelesi olan görünürlük önce depresif bir yapıya Kısacası tepkiler “alışık mevzusundan bahsedecek bürünmesi aslında onun tam olduklarımızdan” idi. Hatta derginin bu sayısı bazı de sekiz(şimdi on) yaşında Tabi tek yaşadıkları bunlar ülkelerde (ülkemiz de dahil) olan iki çocuk, doğduklarından değil, her bir örnek gibi bu farklı kapak ile okurların itibaren cinsiyet kimliklerinin paragrafta bahsedilenlerin de beğenisine sunulmuştur. farkında olup, konuşmaya hayatlarında karmaşa hakim. Dünya çapında en ünlü olan başladıktan sonra da cinsiyet Bu örnekler yalnızca örneği olarak (trans çocukların kimliklerini ifade etmeye buzdağının görünen kısmı. her yerde olduğunun kanıtı başladılar. Toplumsal cinsiyet Her yetişkin trans gibi trans olarak) Angelina Jolie’nin atamalarında “kadınlığa” çocuklar da hayatın en çocuklarından Shiloh’un atfedilen herşeyle ilgilenmeleri, temelinde dahi yaşadıkları ailesinde “ben erkeğim, bana hal ve hareketlerinde dahi problemler sebebiyle hayatın kızmışım gibi davranmayın” bunu yansıtmaları ve aslında duvarları üstüne gelmiş çıkışı ve ailesinin ona destek bu durumdan çok mutlu gibi hissetmektedir. Trans olması verilebilir. Dünya olmaları bu yaşta erken çocukların diğerlerinden basınında bu detay yer bilinçlendiklerini gösteriyor. farkı ise toplumsal cinsiyet alırken Türkiye basınında ise Bu ikiliden Lily, kendini şu kalıplarının halen çok katı hala (Hiçbir şeyden haberi sözlerle ifade ediyor; “Eğer olduğu, bu katı sınırların yokmuşçasına ya da hiç haberi erkek olarak yaşamak dışında doğası olanlara zalim olmak istememişçesine) zorunda kalsaydım çok olduğu gerçeğinin farkına “Angelina Jolie’nin kızı” olarak üzgün olacaktım. Gerçekten çok küçük yaşta varmalarıdır. yer almıştır. Türkiye basını üzgün, ama şimdi bir kız gibi Trans çocuklar, çok erken ne kadar da kemik bir inat yaşıyorum ve çok daha iyi yaşta “genetiğinden dolayı gösterse de, Shiloh’un bir hissediyorum.” Lily birçok varsayılan cinsiyeti” ile “gerçek erkek çocuğu olduğu gerçeği yaşıtına göre çok daha net cinsiyeti” arasında farklar sabittir. Cinsiyet kimliğinden cümleler kurabiliyor, Biyolojik olduğunu çözebilmiş bilinçli ötürü dışlanmadan rahat bir cinsiyetiyle uyuşmamasını çocuklardır. Ailelerin görevi hayat süren şanslı azınlıktan delilik zannedebileceklere ise eğer çocukları trans ise ve olmasının önüne hiçbir inat çok bilinçli bir çocuk. çocuklar kendini farketmişse, magazin haberi geçemez. İkiliden diğeri olan Jessica ise asla trans çocuklarını Peki, “Erkek değil kızız” kadınlar tuvaletine girmesine lanetlememelilerdir. diyen iki çocuğun hikayesini izin verilmediği için tuvaleti duydunuz mu? İngiltere’de gelmesin diye bütün gün biri altı(şimdi sekiz) ve diğeri su içmediğini söylüyor. KÜLTÜR BİLGEAYNALARIMIZ VE KARASU

Ama arada bir, inanılmaz şeyler de oluyor; olmasa, umut diye bir şey kalır mıydı zaten?

HAZIRLAYAN: KAAN ARER [email protected] twitter.com/bigayingunlugu | instagram.com/kaanarer Hangi ayna kendimizi ve eşcinsel olması –bunun gösterecek bize?” bilinmesi- sebebiyle, cinsiyetçi diye sorarak başlar ve gelenekçi edebiyat kitabında. Hayatını çevrelerince dışlanmış; oldukça nitelikli bir “yalnız adam”, “yabancı” ve okur-yazar olarak “kaçak” gibi söylemlere maruz “tamamlayan Bilge Karasu, kalmıştır. sanatın birçok alanında yetkin ve üretken; tek bir metinde “Eşcinsellerin tarihi de yeni farklı türleri iç içe geçirebilen yazılmaya başlıyor. Yeni başarılı bir sanatçıdır. Aynı yeni… Omuzlarına yüklenen zamanda sınırları Türkiye’yi bütün suçların, yazıkların, aşan bir düşünce insanı ayıpların ötekilerce eşitçe olarak anılmaktadır. Sevgi, paylaşılması gerektiğini dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/ göstererek işe başlamak, inançsızlık, korku ve ölüm gibi eşcinsellere düşer. Birçok kavram ve temalar eserlerinin yazar söyledi, kadın kendine hareket noktası olmuştur. kendi gözleriyle değil Yaşadığı ve yazdığı dönemde erkeklerin kurup yakıştırdığı nitelikli edebiyat teorisi henüz imgelerin gerektirdiği bakışla batı sınırlarından Türkiye’ye bakıyor diye… Eşcinsel de, geçememişken, o; Umberto kendinden olmayanın, kendi Eco, Benedetto Croce, Georges gibi olmayanın bakışını kendi Dumezil, Roland Barthes, gözünden silip atmadıkça, Michel Foucault gibi felsefe, kendine kendi gözüyle dil ve edebiyat bili min büyük bakmadıkça kurtulmak şöyle teorisyenlerini okumuş; dursun, kendini tanıyamayacak Hacettepe Üniversitesi Felsefe bile…”(22 Aralık 1977) Bölümünde verdiği, henüz eğitim sisteminde yer almayan Bilge Karasu 1930’da “metin okuma yazma“, İstanbul’da dünyaya geldi. “imbilim” ve “üst-mantık” Ailesi Musevi asıllıydı. dersleriyle onlarca öğrenci Türkiye’de daha kolay yetiştirmiştir. yaşayabilmek için resmi olarak müslümanlığı seçmişlerdi. Bilge Karasu 1950 kuşağı Bilge Karasu aslında öykücüleri arasında adını Musevi âdetlerinin hakim duyurmuş ve bireyin olduğu müslüman bir aileye sorunlarına ağırlık veren, onun doğmuştu. Aile bağlarının günlük hayatındaki açmazlarını çok derinlere uzanmadığını, derinlemesine işleyen bir aslında aileden zengin çizgide eserler kaleme olmadığını bir ömür boyunca almıştır. Karasu üslupta, ispatlamak zorunda kalmıştı. dilde ve konuda sınırsızlığı Anne babasının Musevi asıllı ilke edinmiş; herhangi bir olmasından dolayı Musevi edebi topluluğun içinde yer asıllı Osmanlı siyasetçi almamıştır. Hayattayken, Emanuel Karasu ve onun Yahudi bir aileden gelmesi yeğeni dünyaca ünlü yoğurt

şirketi Danone Grubu’nun sevmiştir. Kitaplarında yer oluyor sanıyorum. Bu ‘biz’lik kurucusu İzak Karasu ile alan karakterlerin konuşmaları her zaman yüreklendirici herhangi bir akrabalık ilişkisi sürekli bir sorgulama değildir ama yerinde de o olduğuna inanılıyordu. Bilge içindedir. Bu sorgulamaların yüreklendirme işini yerine Karasu’nun böyle bir aile bağı yazarın kişisel hayatıyla getiriyor.”(10 Temmuz 1977) olmadığı gibi paraya, mülke ilgili hesaplaşmasına ne önem vermeyen birisiydi. kadar da yoğun bir şekilde Türk edebiyatında eşcinsel değindiği ortadadır. Bilge temalı ilk ve saf sevgi Şişli Terakki Lisesi’ni Karasu yaşadığı hayatın öyküleri Bilge Karasu’ya bitirdikten sonra İstanbul bohem tarafından aldığı aittir. Eşcinsellerin en cesur Üniversitesi Edebiyat Fakültesi güçle daha rahat bir şekilde ve en edebi kişiliği olarak Felsefe Bölümü’nde öğrenim kendini aldatmamayı seçerken adlandırılabilir. Yaşadığı gördü. 1963 yılında, Rockfeller çevresindeki eşcinsellerin bu dönem göz önüne alındığında bursuyla gittiği Avrupa’dan kadar saklanmalarını, sürekli Ankara’da bir devlet 1964’de dönerek çevirmenliğe farklı hayatların tiyatrolarında üniversitesinde öğretim başladı. Basın-Yayın ve baş rol oynamalarını hiçbir üyeliği yaparken cesurca Turizm Genel Müdürlüğü’nde zaman anlamlı bulamadığını varlığından bahsedebilen ve Ankara Radyosu dış sık sık dile getirmiştir. Bu yegane insanlardandır. yayınlar servisinde çalıştı. çağrıları 1970’ler Türkiye’sinde Sevginin cinsiyetsiz bir şey Ankara Radyosu için radyo cevapsız kaldıkça sıkılmış olduğunu anlatmak onun oyunları yazdı. 1974 yılından ve artık kandırmanın gerçek, yaşam felsefesi haline ölümüne kadar Hacettepe gerçeğin ise bir kandırmaca gelmiştir. Tüm hikayelerinde Üniversitesi’ Felsefe olma ihtimali üzerine durmaya sevgiyi, insanın bir başkasına bölümünde öğretim görevlisi başlamıştır. aktaracağı “en büyük şey ya olarak çalıştı. Ankara’da Nilgün da en büyük şeylerden biri” Sokak’ta yıllarca küçük bir “Bir erkeğin erkeklere bakması, olarak görür. Sevginin, yalnız bodrum katında yaşadı. 14 bakmaktan hoşlanması, bir coşku, bir fışkırtma değil, Temmuz 1995’de pankreas onlarla sevişmek istemesi, bir ilişkinin temeli olabileceğini kanseri tedavisi sürerken bütün yaşamını bu özerk ama o ilişkinin de o sevginin 65 yıllık hayatına Hacettepe çevresinde kurmak istemesi, kalıbınca kurulup yaşanması Üniversitesi Hastanesi’nde kurmuş olması ne demektir? gerektiğine inanır. Sevgiye olan veda etmiştir. Her şeyden önce ayrı bir dil saygının kaybolmaması her konuşması. Hem de ‘digince’ zaman insanlığı diri tutacaktır. “Herkesi aldatmış, aldatmayı diye ‘özel’ bir dil kullanması Metinlerinde, sadece iki insan iş edinmiş bile olsak, kendimizi anlamında değil. arasında görülmez sevgi. aldatmamak gerekmez mi? Dünyayı kendilerine de, Çoğu zaman hayvanlara, Yoksa kendi kendimizi aldatır başkalarına da anlaşılır kılmak çoğu zamanda okumaya ve da bunun bile farkına varmaz üzere konuştukları dili, sürekli kitaplara duyduğu sevgiyi mı olduk?” olarak, bir başka dizgeye göre anlatır yahut işler. ayarlamak zorunda kalan Eşcinsel olduğunu saklama ya insanlardır eşcinseller; bu “Eşcinsel ‘olunmaz’. da açıklama gereği duymayan ayarlama, getirdiği sıkıntının Olunmuyor. Uyanıldığı zaman Bilge Karasu insanın kendisini yanı sıra, ‘beni anlayanlar’ ile eşcinsel olunmuştur. Eşcinsel doğduğu gibi kabul etmesi ‘beni anlayamazlar’ arasındaki olunduğunun da farkına ya da edememesi üzerine bölüntünün verdiği bir ‘bizler’ varılıverir bir gün. Oluşumun felsefi sorgulamalar yapmayı duygusunun da kaynağı değil, olunduğunun. Ama sanatta, bilgide, siyasalda Bu eşcinsel günlüğünün yer nasıl her yeni gelen, her acemi, aldığı kitabı Öteki Metinler’de, eğitilirse, eğitilmek gerekirse, beriki’nin ve öteki’nin; kendisi, eşcinsellikte de yenilerin, biz ve hepimiz olduğunu; acemilerin eğitilmesi söz biz’i ‘öteki’nden ayıran konusudur. durumu anlamaya çalıştığını ‘Kötü’ arkadaşlar arasına dile getirir Karasu. 1970’li düşüldüğü için ‘yoldan yılların entelektüel kimlikli çıkılmaz’. Kaza ile ‘alışkanlığı’ Ankara’sında yaşayan ünlü edinilecek şey değildir bir akademisyen yazar veya eşcinsellik. Çok şey karıştırılır Kavaklıdere’de, önünde vişne birbirine bu alanda. Ne ağacı olan, kitaplarla küçülmüş olduğunu en az bilen -kabul bodrum katı bir evin kedi eden, gören, duyan- adam sever sahibi ölümünden sonra bile ‘kaza’ya uğramış değildir; kendi rızasıyla yayımlanan bu kendine açıklayamadığı –ama günlüğü 40 yıl önce yazmıştır. pek çok kimsenin çok iyi anlayabildiği- bir çekime uyar “Kemal bütün bir geçmişin kendisini ‘alıştıracak’ olanlara içinden, bir geçmişin öyküsü yanaşırken. Bu ‘alıştırıcı’lar, içinden geçerek gelip bir gerçekte, o ham yemişi sarmaşık oldu, sardı beni. eğitmekten başka bir şey Sevmesini bilecek, başaracak yapmazlar. Her yolun yordamı, mıyız? Aradığı, benim gibi biri öğrenme konusudur.”(30 olsa gerek. Benim aradığımsa Haziran 1977) ondan öte biri olmayabilir.”(16 Ocak 1977) “Ben”, Karasu için sadece edebi bir inceleme alanı değil; daha çok felsefi nitelik taşıyan girintili bir temel sorudur. Metinlerindeki “insan”, statik bir “ben” değildir. Nietzsche’nin terminolojisiyle, sürü insanıyla özgür insan arasında yol alan, bazen de kendini yaratma aşamasını yakalayıp trajik insana yaklaşan, ama genel olarak, benlik teknolojilerini yaşamının içinde ortaya koyan dinamik bir “ben”dir. Ve her “ben” eğitilmeye muhtaçtır. İnsanların “ben”likleriyle girdikleri ortamlardan ayakları üzerinde çıkabilmeleri için çabalamaları ve iç seslerine kulak vermeleri gerekir. SÖYLEŞİ MURAT GÜNEŞ Yazdığı birbirinden güzel şarkılarla Türkçe Pop Müziği’nin gizli kahramanlarından biri olan Murat Güneş, seslendirdiği ilk şarkısı “Kalp Farkıyla” ile bu yazın en tatlı sürprizlerinden biri oldu. Hem kendisi hem de Yaşar, Demet Akalın, Aynur Aydın ve Atiye gibi isimler için üretim yapmaya devam eden Murat Güneş, bu ayki dergimizin konuklarından biri oldu.

RÖPORTAJ: MERT BELL [email protected] twitter.com/mertbell | instagram.com/mertbell

FOTOĞRAF: CAN ATEŞSAÇAN [email protected] instagram.com/canatessacan 10 yıldan fazla zamandır sizin Biraz da bu teklinin yaratılış vazgeçebilirim ama şarkı şarkılarınızı başka seslerden ve tanıtım aşamasından yazmaktan asla! dinliyoruz ama sonunda “Kalp söz edelim. Nihayetinde Farkıyla” sayesinde sizin dinleyici üzerinde istediğiniz Başkalarına verdiğiniz sesinize de kavuştuk. Bu etkiyi yarattığınıza inanıyor şarkılara göz attığımda süreç neden bu kadar uzun musunuz? Demet Akalın, Atiye ve sürdü? İki versiyon olarak çıktık. Yaşar gibi birbirinden Aslında her ne kadar şarkı Biri akustik diğeri malum çok farklı yorumcularla yazmaya kendi şarkılarımı klip versiyon olmak üzere. çalıştığınızı görüyorum. Bu söylemek adına başlasam İkisinin de aranjesi Cem farklı ağızlara uygun olacak da, işin mutfağında buldum İyibardakçı’ya ait. Yapımcım şarkıları yazmayı nasıl kendimi ve bu üretim sürecini ve menajerim Sacit Papakçı. beceriyorsunuz? o kadar çok sevdim ki kendimi Klip yönetmenimiz de İşin aslı biraz şizofrenik bir şarkıcılık noktasında ihmal Murat Joker oldu. Bunca yıl durum bu. İçimde bir sürü ben ettim sanırım. Bu süreç sonra, dinleyicinin karşısına var. Kendimi bazen 7 yaşında içerisinde kendi projem içime sinmeyen bir işle bir çocuk gibi hissediyorum için çalışmam birkaç kez asla çıkmazdım. Çok güzel bazen 70 yaşında bir dede gündeme gelse de, yarı yolda bir başlangıç olduğuna gibi. Bu halden hale gezmeler bırakılmalar ya da bir takım inanıyorum. Radyolar her bambaşka ruh hallerine anlaşmazlıklar yüzünden zaman çok önemliydi benim bürünmemi sağlıyor. O an mikrofona küstüğüm zamanlar için ve kendi şarkımda da çalıştığım şarkıcı kimse onun oldu. Öyle öyle derken bugüne aynı başarıyı yakaladım bu gibi düşünebiliyor onun gibi kadar geldik işte. anlamda. Bundan seneler hissedebiliyorum. Sanırım sonra da klibimi açıp şarkı yazarlığındaki en büyük “Kalp Farkıyla”nın ilk izlediğimde mutlu olacağıma avantajım bu. Yelpazem yorumladığınız şarkı adım gibi eminim. Ayrıca çok geniş. Tabii bunda olmasının özel bir sebebi var şarkının bir de yepyeni yaşadığımız coğrafyadaki mı? Nasıl bu şarkıda karar Catwork versiyonu da çıktı tam kültürel zenginliğin de etkisi kıldınız? yaz dinamizmini yakalayan. büyük. Yüzü batıya dönük bir Şarkıyı bitirdiğim ilk an çok Anadoluluyum ben, köklerine sevmiştim. Oturup kendim Peki hangisi daha zormuş, sıkı sıkıya bağlı ama dallarıyla için tek şarkı yaptım bugüne kendi şarkınızla başa çıkmak gökyüzündeki yıldızlara dek -ki o şarkı Kalp Farkıyla mı yoksa başkaları için şarkı uzanmaya çalışan. değil- Burcu Güneş’in benden yazmak mı? şarkı istemiş olması sonucu Başkalarına şarkı Sizin şarkı yazarı kimliğinizin onun için yazdığım bir şarkıydı. verirken de sanki kendim oluşmasında en çok kimler Bu kadar çok sevince “Acaba söyleyecekmişim gibi hassas etkili oldu? Okuduğunuz, dinletmesem mi?!” bile davrandığım için ikisini dinlediğiniz insanlardan en dedim ama özellikle şarkı birbirinden ayrı tutmam zor. çok kimlerden etkilendiniz? işinde kısmete çok inandığım Karşı taraftan aksi talep Tanıyanlar bilir ki Aysel Gürel’le için yapamadım bunu. edilmediği sürece ben her bambaşka, özel bir bağım Burcu dinleyip kendine çok şarkımın üretim sürecinde işin olmuştu o hayattayken. Bu yakıştırmayınca da bana kaldı içinde olmayı çok seviyorum. topraklarda en cesur sözleri şarkım. Bununla ilgili “Şarkı Şarkıcılık ömrü olan bir meslek yazan ilk şarkı yazarı odur ille de bir Güneş’e nasipmiş” istisnalar dışında. Şarkı ve ona olan hayranlığım her diyorum hatta… yazmak ise günü yakaladığınız zaman bambaşka idi. Bana sürece öyle değil. Belki küçük bir kızın ses tonuyla bir gün şarkı söylemekten “Babacığım” diye hitap ettiği Bunca yıl sonra, dinleyicinin karşısına içime sinmeyen bir işle asla çıkmazdım... Yüzü batıya dönük bir Anadoluluyum ben, köklerine sıkı sıkıya bağlı ama dallarıyla gökyüzündeki yıldızlara uzanmaya çalışan o telefon konuşmalarımız öne çıkamasa da her şarkı yeni jenerasyonun arka arkaya şu hayatta en çok özlem birilerine ulaşıyor. Hemen her gelen başarıları beni çok mutlu duyduğum şey olabilir. Bir şarkımla ilgili hiç tanımadığım ediyor. İsim saymaya kalksam diğer isim elbette Sezen. birçok insandan öyle başka bir diğerine ayıp ederim diye Onun olmadığı bir Türkçe hikayeler duydum ki varsın çekinirim şimdi. İlk aklıma pop düşünemiyorum. Türk bazı şarkılarım da az ama öz gelenler biraz da ekseriyetle popunun annesi o gözümde. kişinin yüreğinde saklı kalsın. kendi şarkılarını yazdıkları için Edebiyatta ise yeni neslin erkeklerden İlyas, Buray, Edis, sıkı takipçisiyim. Murat Hala beraber çalışmayı arzu Yılmaz Taner ve Onurr. Kız Menteş, Hakan Günday, Alper ettiğiniz bir yorumcu ya da kadrosu daha kalabalık İrem, Canıgüz... Sinema ve tiyatro aranjör var mı? Size göre şu Derya, Simge, Tuğba, Aleyna, vazgeçilmez benim için. anda popun zirvesindekiler Ece, Aynur hepsi çok tatlı ve Kısaca kendimi sanatın her kim? başarılı. alanı ile besliyorum. Var tabii olmaz olur mu :) Bir değil birçok isim var. Sezen “Kalp Farkıyla” sonrası için Verdiğiniz şarkılarınız Aksu bir gün bir şarkımı planlarınız neler? Tek şarkı arasından içinizde kalan, sesiyle şereflendirirse kalp halinde mi devam edecek “keşke ben söyleseydim” krizi geçirebilirim mesela. Keza yoksa bir albüm hazırlığınız dediğiniz ya da öne Tarkan’la her besteci çalışmak var mı? çıkamadığı için üzüldüğünüz ister sanırım. Yanısıra Aslında bir albüm var bitmeyi oldu mu? ezelden beri Levent Yüksel bekleyen ve az işi kalmış ama Keşkelere yer vermek için çok düşkünlüğüm vardır. Sadece bu albümler nedense kolay kısa hayat. Hiçbir şarkımda şarkıcı olarak değil yaşamdaki kolay bitemez. O yüzden gözüm kalmadı bundan duruşu olarak da bir bağ arayı fazla açmadan teklilerle sonra da kalmayacak. Öyle hissediyorum onunla aramda ilerlemeyi düşünüyorum. Hali olsa “Sen İstanbul’sun” gibi ve ona özel hazırladığım hazırda tamamen bitmiş bir bir şarkıyı hiç düşünmeden kenarda tutup kimseye düet şarkımız var beni çok kendi albümümden çıkarıp dinletmediğim şarkılarım heyecanlandıran. İki şarkı Gökhan’a vermezdim. Ama var kendisini bekleyen. Diğer arasında karar aşamasındayız öne çıkamayan şarkılar soruya gelince zirve olarak şu an için. olabiliyor tabii. Ona üzülüyor mı adlandırmak lazım illa haliyle insan. Fakat bazen çok bilmiyorum ama son yıllarda YAŞAM BİR ANDA HAYATIMIZI ELE GEÇİREN twitter.com/yesersariyildiz |instagram.com/yesersariyildiz [email protected] HAZIRLAYAN: YEŞER SARIYILDIZ TRENDLER daha önünüalamıyoruz. hayatımızdaymış gibidavranmaya başlıyor ve bir bir eşiğigeçtiğiandaherkes birden sanki20yıldır var. Birdetamadınıkoyamıyorum; amabazıtrendler giden acayip birnesiliz.Depresyonların biletrendi olmasının etkisivar; amakabuledelimkigazıalınca akıl almazyükselişisayesinde herşeye erişimimizin çılgıncasına tüketiyoruz. Elbettesosyal medyanın alışveriş olarakdadeğil,birsüredir gündemide Her şeyi çılgıncasınatüketiyoruz. Üsteliksadece

AVOKADONUN PİYASALARI SARSAN YÜKSELİŞİ İlkokuldayken sınıflarda çağları ve mevsimleri gösteren panolar vardı, hatırlar mısınız? 2016’dan itibaren içinde bulunduğumuz çağa Avokado Çağı desek gerçekten abartmış olmayız. Avokadoyu inanın ben de çok seviyorum, kendisiyle gerçekten seviyeli bir ilişkimiz var. Salatadan makarna sosuna, meze yapımı- na kadar birçok alanda beraber çalışıyoruz. Ancak domatesin alıp başını gittiği noktada, elmanın kilosu geçen yılın ananas fiyatı olmuşken, ülkede doğru düzgün tarım kalmamışken ve cidden neredeyse ülkenin yarısı açken, sürekli avokado övmek neden? Her hipster’ın evinde bulunması gereken avokado, adeta bir like meyvesi. YENİ NESİL BİLMEMKAÇINCI DALGA KAHVECİLER Açıkçası yeni nesil kahvecilere gidip instagram’da fotoğraf paylaşarak cortadoya methiyeler düzen, chemex olmadan güne başlayamayan hipster’ların en az %30’una gözleri bağlı bir deney yapsak, Amer- icano ve filtre kahve arasındaki farkı ayırt edemeyeceklerine inanıyorum. İnce belli bardaklarda çay içen ebeveynlerin çocukları olarak, ne ara bu hale geldiniz? Size cidden kızgınım, kahveyi seviyorum ve sizin yüzünüzden bir bardak kahveye 10tl veriyoruz; çünkü artık fiyata fotoğraf da dahil. VEGAN NÜFUSUNUN FİNLANDİYA’YA ULAŞMASI Veganlığa karşı değilim, eleştirmiyorum da. Herkesin kendi bedeni, kendi kararı, ne yemek istediğine herkes kendisi karar verecek elbette. Ancak arkadaşlar, beslenme stilinizi neden bir şov haline getiriy- orsunuz? Biz de kalkıyoruz, 3 öğün yiyoruz, ara öğün atıştırmalıklarımız da oluyor sizin gibi. Baya her canlı yemek yiyor bir şekilde işte, besleniyor. Neden her lokmanızı story’den paylaşıyorsunuz? Varlığınız varlığımıza armağan olmasın, biraz da kendinize kalsın.

OLUMLAMADAN DURAMAMA HALİ İnsanın bedenini, ruhunu, kendisini sevmesinde elbette yanlış hiçbir şey yok. Ancak her şeyden pozitif anlam çıkarma, çıkaramasa da negatifi engelleme kararı ve sürekli bunlardan bahsetme, gerçekten yavan ve yorucu oluyor. Adama diyorsun ki, “Başlatma olumlamana, 3 saattir trafikteyim, gerizekalının biri geldi bana çarptı, to- plantıya geç kaldım ve bir ton trip yedim. Üstelik telefonum bozulduğu için de kimseye haber veremedim ve seri şekilde gecikerek ömrümden 3,5 saati boşa harcadım.” Geri dönüşse şu şekilde oluyor; “İç huzura erersen dış dünya bilinçaltına ulaşamıyor. Sevgi tek yoldur, her şey sevgi düzleminden geçer. Negatif ile örtme hayallerini.” Bunu gerçekten abartmıyorum, bugün bu diyalogu içinde bulunduğum bir whatsapp grubunda yaşadık ve o an hepimizin hayali, birden elinde terliğiyle bir teyzenin belirip “Seni bi olumlarım, bi de yer olumlar, hadi dön işine” demesiydi. GÜNDE 9840596 STORY PAYLAŞIMI Instagram biraz da senin gözünden dünyanın hali, story de yaşamdan minik kesitler vermek için kurgu- lanmış bir özellik. Yaşamınızın tamamını koymayacaksınız yani. Çizgilerin uzunluğu 1mm’ye düşmüş story’leri çekerken, gerçekten ne ara yaşıyorsunuz? EŞCİSNSEL YAŞAM LGBTITÜRKİYE’DE DERNEKLERİ VOL.2

HAZIRLAYAN: CİHANGİR ÖZ [email protected] instagram.com/oz.cihangir GBT özgürleşme üzerinden türetmektedir. orta sınıf gey ve lezbiyenlerin politikası, Argoda “ibne” anlamında Amerikan toplumu ana 1970’lerde kullanılan queer’in kuramının akımının içinde asimile endüstrileşmiş merkezinde acayip, tuhaf, olmasıyla başlayan Batı ülkelerindeki yamuk, anormal, iğrenç, memnuniyetsizliğinden toplumsal aşağılık olana; normatif alanın doğmuş olduğu kabul Lmücadelelerin gerilemesinden dışında kalana; bu alanın edilmektedir. Teori, bu yana akademi içerisinde dışında bırakılana; normu postmodernizmden ve de konumlanmaya ihlal edene bir gönderme güncel feminist felsefeden başlamıştır. 1980’lere ve bu kötüyü, anormali beslenmekle birlikte büyük ve sonrasına damgasını yeniden anlamlandırma ölçüde Michel Foucault’un vuran sınırsız tüketicilik ve imkanı yatmaktadır. Olumsuz tarihsel ve toplumsal neoliberalizm çağında bu anlamlarla yüklenmiş bir kurgusalcı fikirlerinden akademisyenlerden çoğu, kelimenin hem bir hareketin türemiştir. Queer teori tarihsel dünyayı anlamak için, LGBT hem de bir kuramın adı olarak olarak yeni bir kategori baskısı da dâhil olmak üzere, benimsenerek dolaşıma olmakla birlikte, Marksizm’e alternatif teoriler sokulmasının bizzat kendisi geliştirmeye çalışmış ve bile bu yeniden anlamlandırma LGBT yazınında hemen postmodernizmi keşfetmiştir. çabasının bir işareti olarak kendine yer edinmeyi Postmodernizmin cinsiyet ve okunabilir. başarmıştır. Postmodernizmin cinsel yönelimler ve kimlikler özgürleştirici ve dil politikaları konusundaki özgürleşimi 1980’lerde ortaya çıkan ve queer teori için de kendi “queer” teorinin birçok alanda 1990’lı yıllar boyunca gelişen zeminini yaratmasına imkan ve özellikle de akademik Queer teori, günümüzde sağlamıştır. Eskiden bir düzeyde varlık kazanmasına LGBT hareketin içinde de hakaret olarak kullanılan yol açmıştır. sıklıkla tartışılan bir teori “queer” kelimesi, 1990’lardan olmuştur. Mevcut kimlik itibaren LGBT bireylerin İngilizce queer kelimesi, politikalarına, “normal” kabul kendileri için kullandıkları bir Türkçede garip, tuhaf, yamuk edilen her türlü yaklaşım tanıma dönüşmüştür. gibi anlamlara gelmektedir ve ve düşünme biçimine, katı Her ne kadar queer, Amerikan İngilizceye de “çapraz kesen, cinsiyet kategorilerine ve tabii gey ve lezbiyen politikasında transverasal” anlamına gelen ki heteronormatif toplum ve akademide 1990’lı yılların Almanca “quer” kelimesinden modeline bir tepki olarak başından itibaren bir kategori geçmiştir. Queer terimi baskı doğan queer teoride tüm olarak popülerleşse de, terimin ve muhalefetin, tutarlılık ve kimlikler birbiriyle eklemlenmiş işaret ettiği çatışmaların değişkenliğin statüsünü bir şekilde varolmaktadır. lezbiyen ve gey kültüründe performativite dâhilinde Bu eklemlenme bazı dışlama uzun bir tarihi vardır. Bir benlik sorgulayan bir çağırma olarak stratejilerini de beraberinde tarifi olarak kullanılan queer, ortaya çıkmaktadır. Queer getirmektedir: “Queer teori, gey ve lezbiyen kimliklerin terimi, amacı isimlendirdiği sadece gey, lezbiyen, biseksüel aykırı ve yıkıcı potansiyellerini özneyi utandırmak ya da bu ya da trans olmayan, ‘queer’ yeniden vurguluyor ve utandırıcı çağırma üzerinden davranmayı ve düşünmeyi ana akım lezbiyen ve gey bir özne üretmek olan dilsel bir becerebilen düzcinselleri de politikalarının reddettiği drag, pratik olarak işlemiştir. kapsama ama bazı geyleri fetişizm, sado-mazoşizm, Queer gücünü tam olarak özellikle tek eşlilik ya da evlilik ve çarka çıkma gibi öğeleri suçlama, marazileştirme gibi ideallere yönelmiş beyaz benimsiyordu. (patolojikleştirme) ve hakaret geyleri dışlama iddiasındadır” . ile ilintili bir hale gelmesini Queer teorinin, 1990’larda bazı 1970’lerde LGBT kültürün sağlayan yinelenmiş atıf sol kanat akademisyenlerin, Amerikan toplumunda kendini nasıl sunması gerektiği üzerine ayrımcılığa ve hak ihlallerine kapitalizme hizmet ettiği yürütülen tartışmalar sonucu maruz kaldıkları bilinmektedir. yönündeki eleştiriler bugün ortaya çıkan queer teori, Ancak bütün bu olumsuz LGBT aktivizminin içinde de LGBT bireylerin toplumsal uygulamalara karşılık LGBT önemli bir tartışma konusu cinsiyetlerinden beklenen hareket süreç içerisinde haline gelmiştir. norm davranışları yeniden önemli kazanımlar da elde Bu etkinlikler, tarihsel ve politik üretmesine karşı gelmektedir. etmiştir. içeriğinden büyük ölçüde Günümüzde LGBT hareket arındırılmıştır ve giderek içerisinde “queer” çalışma Nelson Mandela, 1994’te genişleyen LGBT pazarına grupları ve atölyeler dikkat devlet başkanı seçildikten metalarını satmak için araç çekmektedir. Aktivizmin içinde sonraki ilk konuşmasında olarak büyük bankalara, queer’in de ayrı bir kategori eşcinsellerin eşitlik hakkından içki imalatçılarına ve diğer olarak kabulü ve tartışılmasıyla söz etmiştir. Bu hak daha işletmelere yenilmiştir. Bu birçok LGBT birey, kendisini sonrasında anayasaya da etkinliklerde hem cesaret “queer” olarak tanımlamaya eklenmiş ve Güney Afrika verici hem de cesaret kırıcı başlamıştır cinsel yönelim nedeniyle bir şey var. Cesaret verici ayrımcılığa uğramamayı çünkü birçok insan için Örgütlülük ve Kazanımlar anayasal bir hak olarak açılma, cemaatin bir parçası 11 Kasım 1950 yılında kurulan yurttaşlarına veren ilk ülke olma ve birlik içerisinde Mattachine Society, ABD’nin olmuştur. Bu anayasal hak şenliği kutlama, hatta yeni gey aktivizmi yürüten ilk daha sonra birçok ülke için arkadaşlar ve partner (eş) örgütüdür. 1990 Mart’ında de örnek teşkil edecektir. bulmanın zor olduğu bir New York’ta aktivist grup Ancak Türkiye’de dâhil olmak toplumda potansiyel sevgililer Queer Nation kurulmuştur. üzere hala birçok ülkede bulma fırsatları yaratıyor. Bu grup 1987’de AIDS’e cinsel yönelimlerin de dâhil Cesaret kırıcı çünkü Miller karşı bilinç yükseltmek, olduğu kapsayıcı bir madde ve Citibank gibi birçok büyük homofobi karşısında bulunmamaktadır. şirket kuruluşuna gökkuşağı hükümet duyarsızlığına renkleriyle sömürü girişimlerini meydan okumak gibi spesifik Öte yandan Stonewall genişletmek için ortam bir amaçla kurulmuştur. İsyanından sonra her sene sağlıyor. 1970’de Fransa’da Devrimci “Onur Yürüyüşü” adı altında Homoseksüel Hareket Cephesi toplanan gruplar da LGBT Kapitalizm açısından her şey (Front Homosexuel D’Action aktivizmi için önemli bir mecra işlevi oranında serbesttir. Revolutionnaire) kurulmuş oluşturmaktadır. Her sene İşlevli olmayan her şey sistem ve 4000 kişiyi bünyesinde çeşitli ülkelerde Haziran ayının tarafından marjinalleştirilir, toplamayı başarmıştır. Dünya son günlerinde gerçekleştirilen anormal görülür ve dışlanır. genelinde kimi hala aktif kimisi yürüyüş dünya üzerindeki Kapitalizm, aynı biçimde ise işlerliğini yitirmiş bu gibi LGBT aktivistleri için de önemli eşcinselliği de bir kullanım örgütlülük deneyimleri hiç bir ortaklık sağlamaktadır. alanına dönüştürmüş, burjuva kuşkusuz LGBT aktivizmi için Simgesel değeri yüksek ailesini, kent yaşamı ve olumlu ve mücadeleci adımlar “Onur Yürüyüşü”nün güvenliğini, kısacası egemen olmuşlardır. Ancak bugün aktivizm adına katkılarının kültürü tehdit etmediği sürece, birçok ülkede eşcinsellerin yanında gerek hareketin onu bir tampon kurum gibi eşit yurttaşlar olarak kamusal içinden gerekse muhalif çalıştırmaya başlamıştır. alanda varlıkları hala sorunlu gruplardan bu yürüyüşe Buna benzer bir yorum da bir alan olarak karşımıza karşı olumsuz bir takım beyaz, orta sınıf erkeklerin çıkmaktadır. Gelişmiş eleştiriler de yöneltilmektedir. gey örgütlenmelerinde baskın ülkelerde dahi LGBT bireylerin Bu yürüyüşün, politik olduğu iddiasını taşımaktadır. cinsel yönelimleri nedeniyle içeriğinin olmadığı ve sadece Bu baskın olma durumu, kötü

niyetin, kişisel ayrımcılığın ya Türkiye’de 70’li yıllardaki “Türkiye Ayıları” ve “İstanbul da gönüllü dışlamanın neticesi ideolojik çatışma ortamı, Ayı Kulübü” olarak iki farklı değildir. Lezbiyen ve gey “öteki” kimliklerin ancak eksende devam etmektedir. hareketinde, her kıyaslanabilir 1980’li yılların ikinci yarısıyla Bu hareket görünüş olarak hareketten daha büyük bir birlikte örgütlenmesine imkân “erkeksi” olmakla birlikte dereceye kadar, kültür inşası tanımıştır. Bu örgütlenme ilk geleneksel erkeklik rollerini kurumları piyasa aracılığıyla etapta “yasal olmayan” yollarla reddetmektedirler. olmaktadır: barlar, diskolar, bireylerin bir araya gelmeleri Hareketin Türkiye’deki seyri özel servisler, gazeteler, şeklinde gerçekleşmek anlamında üniversite öğrenci dergiler, telefon hatları, tatil zorunda kalmıştır. Hatta kulüplerinin son yıllarda yerleri, kentsel ticari bölgeler. 1990’lı yıllarda LGBT aktivizmi önemli bir işlev gördüğü Hareketin Türkiye’deki Seyri devlet tarafından birçok söylenebilir. İstanbul ve “Eşcinsellerin kurtuluşu baskıya maruz kalmıştır. Bu Ankara başta olmak üzere heteroseksüelleri de baskı ilerleyen yıllarda 4721 birçok üniversitede LGBT özgürleştirecektir.” sayılı Türk Medeni Kanunu’nun bireylerin örgütlenmesini Dünya genelinde 1970’li 56. Maddesinde yer alan sağlayan öğrenci kulüpleri yıllarda oluşmaya başlayan “hukuka ve ahlaka aykırı bulunmaktadır. Yaşanan bir LGBT hareketten dernek kurulamaz” hükmüne deneyimler, öğrencilerin bahsedilebilir. Ancak 70’li dayanarak derneklerin üniversitelerde belirli bir çatı yıllardaki sol örgütler ve kapatılması yönünde atılan altında örgütlenmesinin kolay siyasi ortam, tıpkı feminist adımlarla devam etmiştir. Bu olmadığını göstermektedir. oluşumlarda gösterdiği tavrı nedenle birçok örgüt ancak Birçok topluluk “yönetmeliğe” cinsel yönelim ve cinsiyet 2000’li yılların ikinci yarısında aykırı oldukları gerekçesiyle kimliklerinin örgütlenmesine tüzel bir kişilik kazanmıştır. kapatılmaya çalışılmakta karşı da göstermiştir. Türkiye’de bugün LGBT ve/veya kurulmasına izin Bu dönemde kimlikler alanında faaliyet gösteren verilmemektedir. Bazı etrafında örgütlenmenin ve örgütlenen üniversite üniversitelerde, farklı (dikkat sınıf dayanışmasını böleceği öğrenci toplulukları, çekmeyen) isimlerle kurulan gerekçesiyle, ırk, etnisite, bağımsız insiyatifler ve tüzel ve LGBT aktivizmi için çalışılan cinsel yönelim ve cinsiyet kişilik kazanmış dernekler kulüpler de bulunmaktadır. kimliklerinin ayrı örgütlenmesi bulunmaktadır. Bu kulüpler üniversite olumsuzlanmaktaydı. Hareket içinde uzmanlaşmayla içerisindeki LGBT bireylerin bir Türkiye’deki sol yaklaşımların birlikte ayrılma da kaçınılmaz araya gelmesini sağlamakta, homofobik tutumunu olarak ortaya çıkmaktadır. akademi içerisinde belirleyen ana etkenin 1995 yılında Lambda görünürlüğü arttırmaya Sovyetler Birliği ve Çin’de İstanbul’dan ayrılan bir grup çalışmaktadırlar Türkiye’deki kurumsallaşmış olan sol kadın Venüs Kız Kardeşleri devlet üniversitelerinde gelenekten beslendiği isimli ayrı bir lezbiyen grubu resmen tanınan LGBTİ öğrenci söylenebilir. Eşcinselliği bir oluşturmuşlardır. Grup topluluğu ise Galatasaray “hastalıktan” da öte devlete kuruluşundan birkaç sene Üniversitesi’nde 28 Kasım karşı işlenmiş bir “suç” sonra Kaos GL’ye katılma 2013’te resmen kurulan Kuir kategorisine alan Sovyetler kararı almıştır. 1998 yılında Çalışmalar Kulübü olmuştur. Birliği’ndeki hâkim politika, ise bir grup lezbiyen feminist LGBT hareket Türkiye’de Türkiye’deki sol hareketler Sappho’nun Kızları adı oluşmaya ve yeşermeye tarafından da benimsenmiş ve altında birleşmiştir. Dünya başladığı 1990’lı yılların eşcinsellik bir burjuva hastalığı genelinde bir hareket olan üzerine önemli bir bilgi olarak tanımlanmıştır. “Ayı Hareketi” de Türkiye’de birikimiyle ilerlemektedir. Alanda faaliyet gösteren alanını genişletmiş ve geniş kadınların sorunları üzerine STÖ’lerin gerek akademiyle kitlelerden destek görmüştür. yaptığı alan araştırmasının kurduğu ilişkiler gerekse Hareketin öncülerinden Kaos kitaplaştırılması ve alanda kendi içerisinde yürüttüğü GL örgütünün 2006’dan beri yayınlanan raporların tartışmalar bugün önemli her yıl 17 Mayıs haftasında çoğalması aktivizmin bir Türkiye literatürünün düzenlediği Uluslararası toplumsal bellek oluşturma oluşmasını sağlamıştır. Homofobi Karşıtı Buluşma, çabaları için önemli bir adım Akademinin son dönemde LGBT hareketin Türkiye’de olarak sayılabilir. LGBT bireyleri bir “araştırma hangi konulara odaklandığını Türkiye’de LGBT hareket alanı” olarak ele alması göstermesi bakımından bugün, hukuk, insan ve konuyla ilgili akademik önemli bir kaynaktır. Hareketin hakları, toplumsal cinsiyet, araştırmalarda bulunması ilk yıllarında LGBT bireyleri nefret suçları, şiddet, tıbbi LGBT akademik literatürünün örgütlemek için gösterilen yaklaşımlar, psikoloji, genişlemesini sağlamıştır. çaba son yıllarda yerini daha psikiyatri, psikanaliz, cinsiyet Türkiye’yle ilgili olarak bir uzmanlaşmış alanlara ve değiştirme, hormon kullanımı, başka önemli gelişme spesifik tartışma konularına aile, çalışma hayatı, eğitim, de, AB ve BM gibi uluslar bırakmıştır. Uluslararası medya, edebiyat, sanat, arası kurumların LGBT Homofobi Karşıtı Buluşma feminizm ve feminist hareket, hakları konusundaki tutum etkinliklerinde de görüleceği heteroseksizm, patriyarka, ve destekleridir. Bugün üzere Türkiye’den ve yurt queer teori, sol ve homofobi, birçok örgüt AB ve BM fon dışından siyasetçiler, İslam ve eşcinsellik, militarizm, desteklerini alarak hem var iletişimciler, gazeteciler, vicdani red gibi farklılaşmış ve olmaları için gereken maddi sendika temsilcileri gibi çeşitlenmiş bir tartışma alanı desteği sağlamakta hem profesyonel kişilerin yanında içerisinde gelişmektedir. de uluslararası kurumların farklı anabilim dallarından Hareketin Güçlenmesinde desteğini alarak evrensel akademisyenler de bu Eylemlilik Örnekleri bir meşruiyet zeminini etkinlikler de homofobiye LGBT bireylerin Türkiye’de Türkiye’de de sağlamaya karşı mücadele stratejileri kamusal alanda yaptığı ilk çalışmaktadırlar. Türkiye’nin geliştirmektedirler. Yine son eylem, 1987 yılında, 37 gey, uluslar arası antlaşmalara dönemde Siyah Pembe Üçgen travesti ve transseksüelin atmış olduğu imzalar aslında Derneği tarafından yürütülen LGBT bireylere yönelik tacizi bu araştırmanın tüm birimleri “LGBT Sözlü Tarih” projesi protesto etmek amacıyla açlık için (ekolojik, feminist ve LGBT tarafından yayına hazırlanan grevi başlatmalarıdır. Kamusal hareket) önemli bir kazanç kaynaklar, Pembe Hayat LGBT alanda gerçekleştirilen bu olmuştur. Bu antlaşmalar Dayanışma Derneği tarafından “ilk” eylemden sonra LGBT sayesinde Türkiye’nin taahhüt düzenlenen Seks İşçiliği ve bireyler 90’lı yıllarda medya ettiği maddeler uluslararası İnsan Hakları Sempozyumu’na aracılığıyla “şiddetin kaynağı” kurumlar tarafından katılan bildirilerin olarak resmedilmişlerdir. incelenmekte ve her sene kitaplaştırılması, Kaos GL’nin Televizyonlar, bir taraftan gey yayınladıkları raporlarla Türkiye’de eşcinsel olmanın şarkıcıları “eğlence” amaçlı da mevcut durum tespiti farklı biçimlerine vurgu yaptığı programlarında yüceltirken yapılmaktadır. Türkiye özellikle söyleşi dizisinin, kadından diğer taraftan seks işçisi trans LGBT bireylere yönelik hak erkeğe transseksüel bireylerin kadınlar haber programlarında ihlalleri konusunda başarılı deneyimlerinin ve Lambda “toplumun ahlakını bozan, adımlar atamamış da olsa, İstanbul LGBTT Dayanışma şiddeti doğuran, fuhuş yapan” özellikle 2000 yılından Derneği’nin 2008 yılında olarak yansıtılmışlardır. 90’lı sonra hareket aktivizm İstanbul’da yaşayan trans yıllar bu anlamda görünürlüğü arttırmakla beraber medyanın Zirvesi) toplantısı nedeniyle eylemlilik biçimi, bütün LGBT çizdiği olumsuz tablo bölgede yaşayan TT bireyler, örgütlerin tercih ettiği bir yol nedeniyle LGBT bireylere karşı sokakta yaşayan çocuklar, olmamakla birlikte, hareketin toplumsal şiddetin de doruk sokak hayvanları birer tehdit görünürlüğü açısından önemli noktasına ulaştığı yıllar olarak unsuru olarak görülmüştür. bir adım olarak izlenmektedir. bilinmektedir. Bu nedenle sistematik bir Görsel metinler de birçok 1993 yılında “Cinsel Özgürlük “temizlik” süreci başlamıştır. kez sokak eylemleri kadar Etkinlikleri” adı altında ilki Dönemin Beyoğlu Ekipler etkili olabilmektedir. Onur gerçekleştirilmeye çalışılan Amiri olan, medyada “Hortum Yürüyüşünün her yıl binlerce Onur Yürüyüşü, devlet Süleyman” olarak anılan insana ulaşması gibi, tarafından engellenmiş ve Başkomiser Süleyman Ulusoy, LİSTAG öncülüğünde çekilen yurtdışından destek için kendilerini “Ülkücü Gençlik” “Benim Çocuğum” belgeseli, gelen birçok konuk sınır dışı olarak adlandıran gençlik LGBT bireylerin ailelerinin edilmiştir. Bu ilk yürüyüşün örgütlenmeleri, Beyoğlu ve çocuklarına verdikleri desteği ardından bugün yani 20 yıl Ayaspaşa Güzelleştirme belgesel niteliğinde aktarmış sonra, 50 bini aşkın insan Derneği ve “mahalle ve binlerce insana sinema İstiklal Caddesi’ndeki “Onur sakinleri”nin ortaklığıyla aracılığıyla ulaşmıştır. Film, Yürüyüşü’ne katılmıştır. sokaktaki TT bireyler bazı salonlarda vizyona LGBT hareketin kapsayıcı evlerinden sözlü-fiziksel taciz, girmiş, vizyondan kalktıktan niteliği, birçok hareketin de bu evlerin yakılması, mahallenin sonra Türkiye’nin çeşitli yürüyüşe destek vermesini girişine kurulan masalar illerinde gösterimi yapılmış, sağlamaktadır. Gelinen yoluyla sokağa sokmama gibi LİSTAG aileleri paneller noktada “Onur Yürüyüşü” yollarla gönderilmişlerdir. düzenlemiştir. Film 2013 yılının sadece simgesel değer bir 2001 yılında Kaos GL Aralık ayında DVD olarak taşıyan eylem değil, öncesinde derneğinin Ankara’daki 1 satışa sunulmuştur. Bu filmi panellerin, atölyelerin, film Mayıs’a katılması da bir ilktir. de LGBT hareketin önemli gösterimlerinin, söyleşilerin Birçok sendika ve örgütle ve etkili eylemlerinden biri düzenlendiği bir etkinlik olarak beraber bir LGBT örgütünün de olarak okumak mümkündür. devam etmektedir. yürümesi birçok tartışmaya yol LİSTAG hiç kuşkusuz bir Yine 80’li yılların sonundan açsa da hem LGBT aktivizmi belgeselden ibaret bir insiyatif başlayarak 90’lı yıllarda hem de Türkiye sol hareketi değildir. 2008 yılında bir yaşanan bir diğer olay da için önemli bir gelişmedir. annenin katılımı ile Lambda Türkiye’de LGBT hareketi için 2013 yılının Mayıs ayının son İstanbul’da düzenlenen oldukça önemli bir dönüm günlerinde başlayan “Gezi toplantının ardından gelen noktası olarak durmaktadır. Direnişi” de LGBT aktivizmi katılımlar, yurtdışında konuyla İstanbul Beyoğlu’nda yoğun için simgesel değer taşıyan ilgili yayınlanan kitapçıkların olarak TT bireylerin yaşadığı eylemliliklerden biridir. Birçok Türkçeye çevirisi, hemen Ülker Sokak’ta yaşanan grubun, örgütün, insiyatifin arkasında 16. LGBTT Onur sistematik şiddet, bu dönemde yer aldığı “Gezi Direnişi”nde Yürüyüşü’ne ve sonrasında sıklıkla tartışılmıştır. Ülker LGBT bireylerin örgütlü kendi dövizleri ile katılımları Sokak, Türkiye’deki travesti ve mücadelesi, sonrasında LİSTAG grubunu oluşturan ve transseksüellerin altkültürel hareketin içinde de sıklıkla LGBT hareketini de etkileten varoluşları açısından önemli tartışılmıştır. Direnişten sonra bir insiyatif haline getirmiştir. mekânlardan biri idi. Ancak LGBT örgütlerin bazıları yazılı Bu anlamda LİSTAG, her ne 1996 Haziran’ında İstanbul’da ve görsel medyada verdikleri kadar adında Lambda İstanbul gerçekleşen ve dünyadan demeçler ve röportajlarla, ibaresi barındırsa da tamamen birçok konuğun geldiği basın aracılığıyla örgütsel özerk bir yapılanmadır. HABİTAT II (İstanbul II. mücadelelerini anlatma Tüm örgütlenme süreçleri, Uluslararası İnsan Yerleşimleri imkânı bulmuşlardır. Bu etkinlikleri, proje geliştirme ve fon bulma gibi konularda oluşum. Web sitelerinden alıntı elde etmek ve nefret bağımsız hareket etmektedir. yapmak gerekirse: “Pembe cinayetleri ile mücadele etmek Türkiye’deki LGBT eylemliliğine Hayat LGBTT Dayanışma derneğin öncelikli hedefleri ilişkin önemli bir nokta da Derneği, 30 Haziran 2006 arasındadır. Kapıları gay ve LGBT hareketin akademiyle tarihinde Ankara’da kurulan lezbiyen bireylere de sonuna kurduğu ilişki üzerinedir. Türkiye’nin ilk trans hakları kadar açık olması yanında Türkiye’deki üniversitelerde derneğidir. Pembe Hayat, dernek özellikle travesti ve özellikle son on yılda artış kurulduğu yıldan bu yana, transseksüellerin sorunlarına gösteren LGBT temalı panel, trans bireylerin yoğun ve odaklanmaktadır. İstanbul sempozyum, konferans ve sistematik şekilde maruz Trans Onur Yürüyüşü de seminer benzeri etkinlikler, film kaldığı önyargı, ayrımcılık, İstanbul LGBTİ’nin organize gösterimleri, lisans-lisansüstü nefret söylemi, nefret suçları, ettiği bir etkinliktir. Öne çıkan ve doktora düzeyindeki polis şiddeti, kötü muamele ve çalışmalarından bir tanesi de tezler, araştırma projeleri, işkence, toplumsal dışlanma dünyada ilk olarak açılan Trans LGBT konusunda yapılan gibi alanlarda çeşitli projeler Evi projesidir. Hak ihlali ve çeviriler, akademi içerisinde üretmektedir” ayrımcılıklara karşı hukuki verilen ve genelde “toplumsal destek sundukları acil destek cinsiyet” başlığı altında açılan SPoD LGBT - Istanbul hattına web sayfalarında lisan-lisansüstü ve doktora Tam adı: “Sosyal Politikalar ulaşabilirsiniz. düzeyinde dersler, akademi ve Cinsiyet Kimliği ve Cinsel LGBT hareketin Türkiye’deki Yönelim Çalışmaları ilişkisinin güçlendiğini Derneği (SPoD)” olan Lambda İstanbul göstermektedir. dernek kendilerini Facebook Lambda İstanbul, Türkiye’nin Türkiye’de Faaliyet Gösteren sayfalarında şu şekilde en faal eşcinsel dayanışma LGBT Örgütleri tanımlıyor: “SPoD, toplumun gruplarından birisidir. Kaos GL – Ankara her alanında yaşanan ve Lambdaistanbul isteyen Türkiye’nin ilk gay & lezbiyen özelde cinsel yönelim ve herkesin katılımına açıktır. içerikli dergisi olan KAOS GL cinsiyet kimliği temelli şiddet, Gönüllülük esasına göre Dergisi ve Türkiye’nin resmen baskı, sosyal dışlanma ve çalışılır. Lezbiyenler, geyler, tescil edilen ilk eşcinsel ayrımcılık durumları ile ilgili biseksüeller, travesti ve derneği olan Kaos Gey Ve veri oluşturmayı ve bütün transseksüel kadınlar ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ayrımcılık biçimlerinin ortadan erkekler gönüllü olarak Ve Dayanışma Derneği. kalkmasına yönelik çalışmayı çalışır. Hiyerarşinin (başkan Eşcinselliği daha kapalı amaçlar. SpoD bu doğrultuda ve yardımcıları vs. olmadığı) yaşandığı bir şehir olan Ankara öncelikli olarak ekonomik, bir sivil toplum örgütüdür. merkezlidir ve bu alanda sosyal haklar ve sosyal politika Lambda’da çalışabilmek Türkiye’de politik eşcinsel alanlarına yoğunlaşır.” için herkese açık olmak bir hareketin öncülüğünü yapmış kural değildir. Burada çalışan ve halen de yapmaya devam LGBTT İstanbul gönüllülerin açıklık dereceleri etmektedir. Lambda İstanbul’dan 2007 çok farklılık göstermektedir. yılında kopan aktivistler Web sitelerinde hem Pembe Hayat - Ankara tarafından başlatılan ve aktivitelerini hem de Ankara merkezli özelikle önemli etkinliklere adını eşcinsellikle ilgili önemli travesti ve transseksüellere yazdıran oluşum 2010 bilgiler sunuyorlar. yapılan baskılarla mücadele yılının sonlarında resmen etmeyi amaçlayan “Pembe dernekleşmiştir. Ayrımcılık Siyah Pembe Üçgen - İzmir Hayat Lezbiyen, gey, biseksüel, ve şiddetle mücadele etmek, Türkiye Eşcinsel Hareketi’nin travesti, transseksüel hukuksal ve psikolojik destek içerisinde Biz GL, Öteki İzmir Dayanışma Derneği” isimli sağlamak, yasal görünürlülük ve Pembeüçgen gruplarıyla dönem dönem var olmaya öğrenciler tarafından tarihi mirası olarak sahiplenir çalışmış İzmirli Eşcinseller adlandırılan Özgür Renkler ve Marksist Leninist ilkeleri bu gruplardan edindikleri oluşumu, Üniversite benimser.” şeklinde ifade eden, deneyimlerini Eylül 2006’da yönetiminin engellemeleri sosyalist ilkeleri benimseyen yeniden bir araya gelerek nedeniyle 2016 yılında eşcinsel hareket. Yakın önce Kaos GL İzmir adıyla üniversiteden bağımsız olarak zamana kadar eşcinselleri bir grup oluşturmuşlar, daha dernekleşmiştir. Facebook dışlayan sosyalistlerin eşcinsel sonra oluşum Siyah Pembe sayfalarında belirttikleri üzere harekete açık destek vermeye Üçgen adı ile dernekleşme LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, başlamaları olumlu bir gelişme çalışmalarına başlamıştır. trans, interseksüel) bireylerin olarak görülebilir. Oluşumun Baki Koşar etkinliğiyle görünürlüğünü arttırmayı en etkin isimlerinden biri ise birlikte dernekleşme sürecini ve cinsel yönelim/cinsiyet Türkiye’deki eşcinsel hareketin tamamladıklarını ilan kimliği hedefli ayrımcılığa öncülerinden olan tanınmış eden grup 2009 sonunda karşı mücadele etmeyi temel transseksüel Demet Demir’dir. savcılıkça açılan kapatılma meselesi olarak belirlemiştir. Oluşum 2011 yılından davasına rağmen dayanışma beri faaldir. Son dönemde faaliyetlerine devem Gökkuşağının Kızılı faaliyetlerini durdurmuştur. etmektedir. Eşcinsel harekette ortaya çıkan bir diğer sosyalist BİZ Antalya Genç LGBTİ Derneği - İzmir oluşum ise TKP ile bağlantılı Antalya’da 2017 yılının ilk İzmir’de LGBTİ+ gençlerin olan Gökuşağının Kızılı aylarında kurulan, tam adı sorunlarını araştırmak ve bu hareketidir. Büyük ihtimalle “BİZ Cinsel Yönelim ve sorunları gündemleştirmek bağlı oldukları partiler Cinsiyet Kimliği Araştırmaları için kurulan Genç LGBTİ arasındaki genelde rekabet Topluluğu” olan oluşum Derneği, Aralık 2016 tarihinde zaman zaman bu iki eşcinsel Facebook sayfalarında yerleştiği ofisinde çalışmalarını örgüte de yansımaktadır kendilerini “İnsan hak ve sürdürmekte. Facebook “Gökkuşağının Kızılı, özgürlükleri temelinde, sayfalarında yayınlanan LGBT hakları ve ayrımcılık bağımsız, eşitlikçi bir manifestolarına kendilerini konusunda duyarlı ve çevresini politikayla her türlü ayrımcılığa şu şekilde tanımlamaktalar: bu yönde değiştirme iradesine ve her türlü şiddete karşı “LGBTİ+ gençlerin sorunlarını sahip olanların sosyalist mücadele etmeyi” hedefleyen araştırmak, bu sorunları alternatifidir.” şeklide kendini bir topluluk olarak tanıtmakta.. gündemleştirmek, çözüm ifade etmektedir. önerileri sunmak ve LGBTİ+ Queer Adana gençlere kendilerini ifade Sosyalist EBT 2013 Temmuz ayında edebilecekleri alanlar Facebook sayfalarında sitemize aşağıdaki mesaj ile açmak amacıyla İzmir’de kendilerini özetle bildirilmiştir: kurulmuştur.” “Heteroseksizme ve Adana’da toplumsal cinsiyet liberalizme karşı Eşcinsel, bilinci olusturmak icin yola Bursa Özgür Renkler Biseksüel, Trans ve tüm cikmis bir grup LGBTI’nin İlk olarak 2013-14 öğretim antiheteroseksistlerin devrimci örgütlenerek kurduğu yılının başında Uludağ mücadele odağı Sosyalist EBT güzel bir olusum. “Ne Üniversitesindeki LGBT Hareketi, Marksist Leninist yalniz ne de yanlisiz” “Sen yoksan 1 eksigiz” ve “Ask internet üzerinden Hebun yetkililer nezdinde toplumsal orgutlenmektir” siarlarini Fanzin isimle bir bağımsız cinsiyet eşitliği, adalete benimsemis guzel ve samimi yazışmalık (fanzin) da erişim, sosyal politikaların bir sivil toplum orgutlenmesi. yayınlamaktadır. Bölgenin geliştirilmesi, kamu sağlığı, Adana’da 4 Temmuz 2013’te Türkiye ortalamasından ayrımcılık ve nefret suçları faaliyetlerine baslayan yerel göre bile daha muhafazakar ile mücadele ve benzeri LGBTI orgutlenmesidir. olduğunu göz önüne diğer konularda savunuculuk Aktivizm, dayanisma, danisma, aldığımızda Diyarbakır çalışmaları yapmak niyetiyle kultur ve sanat etkinlikleri, merkezli bu oluşum umut projeler geliştirmek amacını eglence, fikir imeceleri ve verici sayılabilir. Ancak oluşum taşır. LGBTI politikalari gelistirmeyi eşcinsel hareketten daha hedefleyen simdiden 350’den çok BDP/HDP çizgisindeki T-KULÜP, Trans Erkek Kültür fazla takipcisi olan bir sivil politikaların savunmasını Üretim Platformu toplum olusumudur. yapmaya öncelik veriyor Internet üzerinden bir araya izlenimi vermektedir. gelen trans erkeklere ait iki Mersin LGBT 7 Renk yerli oluşumdan biri olan T 2013 Mersin’de bir araya gelen Voltrans - Trans Erkek KULÜP’ün hikayesi kendi yerel eşcinsel dayanışma İnsiyatifi anlatımlarında özetle şu grubu amaşlarını şu şekilde Voltrans Grubu, biyolojik şekilde: “2013 Ocak ayında dile getirmişlerdir: “Eşcinsel olarak kadın olan ama kendini sessiz sessiz heybesindekileri bireylerin, eşit yurttaşlık ve kadın olarak tanımlamayan, ortaya dökmeye başlayan insanca yaşam taleplerini dönüşüm sürecine girmiş/ Sick-o blog, adını ilk kez, hayata geçirmek adına, girmemiş, girmeyi düşünen/ maalesef Rüzgar Erkoçlar’ın Mersin’de ortak hareket düşünmeyen, toplumsal çirkin ifşasıyla konuya uyanan; ilkesiyle lezbiyen, gay, cinsiyet kimliği geçişinde olan, iştahlı, meraklı, magazinci biseksüel ve transseksüellerin veya cinsiyet kimliğini şu anda medyanın değil mesleği haklarını kamuoyunda sadece sorgulayan herkese yaşatan birkaç asil gazeteci yüksek sesle savunmak; elde açık bir gruptur. İçinde güzel temsilcisinin güzel röportajları edilememiş haklardan ötürü yazıların ve linklerin olduğu sayesinde duyurdu. Bir iki ay demokratik muhalefet hakkını blog ayrıca grup bir inisiyatif sonra açılan #transerkekler kullanarak söz konusu hakların kurma çabalarında. Facebook grubunda bir kazanılması için mücadele network oluşturan trans etmek Kırmızı Şemsiye - Ankara erkekler 2013 Kasım’ında Hebun LGBT Diyarbakır Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık www.transsicko.blogspot. Yaklaşık 2008 yılında ve İnsan Hakları Derneği, com’ un TİB tarafından Diyarbakırda Hejvin adı ile Türkiye’deki savunmasız ve erişime engellenmesiyle online bir oluşum ve hatta dergi dezavantajlı toplumsal gruplar aktivizm gibi gözlerden uzak çıkarma denemesi olmuştu. içerisinde yer alan seks bir mecrada bile devletin Diyarbakır’daki eşcinsel çalışanlarının cinsel sağlık ve gürzünün enselerinde oluşum daha sonra Hebun insan hakları noktasındaki olduğunu, ellerindeki küçük LGBT adı ile internet ağırlıklı sorunlarını gündeme taşımak, ve geç kalmış kaynaktan bile olmak üzere faaliyetlerine bu sorunlara karşı çözüm edilebileceklerini gördüler. devam etmektedir. Dernek önerileri geliştirmek ve 17 gün gerekçesiz olarak kapalı kalan Sick-o blog, bu Bursa Hayatın Renkleri ve İÜ Arcus - İstanbul Tıp ablukadan hukukçu LGBTİ Özgürlük, Çanakkale LGBTİ Fakültesi, İTÜ Cins Arı, insan hakları aktivistlerinin İnisiyatifi, Çorum - Gökkuşağı Flu Baykuş, Galatasaray desteğiyle, hukuk mücadelesi Çorum LGBTT Dayanışma Üniversitesi Lion Kuir Kulübü, vererek ve güçlenerek çıktı. Derneği, Dersim Roştîya Ankara Üniversitesi LGBTİ 2014’te T-KULÜP : Transerkek Asmê (Ay Işığı) LGBTİ, Dayanışması, Liseli LGBTİ, Kültür Üretim Platformu Denizli LGBTİ Aileleri Grubu, ODTÜ LGBTİ Dayanışması, adını alan, bugün 300 üyesi Diyarbakır LGBT Amed Hevjin, Yeditepe Ünv. 7 Tepe 7 Renk, olan; Almanya’da, Kıbrıs’ta, Eskişehir - Kuir Eskişehir, Hacettepe QueerDeer, Mersin Azerbaycan’da Türkçe Afyon LGBTİ, Ahtamara Üniversitesi LGBTİ İnsiyatifi, konuşan trans erkeklerin bir LGBTİ, Ankara Gökkuşağı araya geldiği, dayanıştığı bir Aile Grubu, , Antalya LGBT, Siyasi Partilere Yakın LGBT platforma dönüşen KULÜP, Edirne LGBTİ Çalışma Grubu, Oluşumları “Trans Erkekler Kulüp’te” , GİLAT, Gökkuşağı Giresun, CHP LGBT, Milliyetçi LGBT, nidasıyla, 2014i Trans Onur , , İnterseksüel Şalala, AK LGBTİ, HDP LGBTİ Yürüyüşü’nde birlikte yürümek İstanbul LGBTİ Dayanışma Koordinasyonu, Komünist için trans erkeklere de bir Derneği, İTÜ Cinsiyet Kimliği Parti LGBT çağrıda bulundu.” ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Kulübü, İzmir Aile Grubu, Kars Queer Kıbrıs Homofobi ve Transfobi Karşıtı Kuir Kıbrıs Derneği, cinsiyet, Platform, Kaws Kuzah Antakya cinsiyet ifadesi, cinsel LGBTİ, Keskesor Diyarbakır yönelim ve cinsiyet kimliği LGBTİ Oluşumu, , MorEL ayrımcılıklarıyla mücadele Eskişehir LGBTİ, Gaziantep edilmesi; homofobi, bifobi ve Zeugmadi, HEVI LGBT, transfobinin engellenmesi; İskenderun Özgürlüğün Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Renkleri LGBT, Kars LGBT Transcinsel ve Kuir (LGBTQ) Blok, Kocaeli LGBT İnisiyatifi bireylerin Temel Evrensel Hak , Malatya Gökkuşağı LGBTİ, ve Özgürlüklerinin korunması Manisa 7 Kuşak Araştırma ve bu konularda duyarlılığın Topluluğu, Mersin LGBT 7 artırılması yönünde çalışmalar Renk, Trabzon Mor Balık LGBT yürüten bir sivil toplum hareketidir. Üniversite ve Öğrenci LGBT Diğer LGBT Oluşumları Oluşumları Son yıllarda küçük şehirlerde LGBTİ Öğrenci Hareketi, ve üniversitelerde ya da Akdeniz Ünv. Pembe Caretta sadece internet üzerinden LGBTQ, Bilgi Gökkuşağı, faaliyet gösteren pek çok yeni Bilkent Renkli Düşün, Boğaziçi LGBT dayanışma oluşumu Üniversitesi LGBTİ+, Dokuz kurulmuştur. Bunlardan Eylül Eşit Şerit, Ege Ünversitesi haberdar olduklarımızı aşağıda LeGeBiT, Hacettepe H.T.K.O, İÜ bulabilirsiniz: Radar - İstanbul Üniversitesi, EN KÖTÜSÜ DE ‘AYDIN’ CAHİLLER

Yeni bir aya girerken yine “Ne yazacağım?” derdiyle tüm günümü geçirdim. Sevgili Murat veya Onur “Bu ay şu konuyu işliyoruz” deseler kendimi kısıtlanmış hissediyorum, “Bu ay özel konu yok, istediğini yaz” dediklerinde de “Keşke biraz yönlendirseniz” diye hayıflanıyorum.

Anlayacağınız ay başlarını azıcık arafta geçiriyorum...

Denize girdim çıktım, aklıma bir şey gelmedi... Güneşlendim, tık yok... Jetskiyle dolanayım belki aklıma bir şey gelir dedim ama nafile...

Sonra birden bire yandı kafamın tepesindeki avize. (Koskoca Sarp’ın tepesinde tek bir ampul yanacak değil herhalde)

Geçtiğimiz ay ufak bir arkadaş grubuyla Bodrum’da bir beach club’a gittim. Burası daha çok yabancılara hitap eden, yurtdışında pek çok şubesi olan, son derecek keyifli ve nezih bir müessese... EN KÖTÜSÜ DE ‘AYDIN’ CAHİLLER

Tam masada oturmuş “Sen sevgilinle öpüşmüyor düzelmezler mi bilmiyorum zencefilli suyumu musun?” diye sorduğumda ama şayet düzelmezlerse yel yudumlarken, aramızdaki “Evet ama işte ne bileyim...” alsın hepsini... Götürsün mutlu arkadaşlardan biri havuz gibi akıl yoksunu bir cevap olacakları karanlık çukurlara... tarafına bakıp “Çüş artık!” dedi. aldım. Tepkisini görünce herhalde biri alenen havuza işiyor falan Yazık, vallahi yazık! sandım ve arkamı döndüm. Olup biteni gördükten sonra bu Maalesef belirli bir kesim sefer o arkadaşı karşıma aldım ne kadar eğitim de alsa, ne ve başladım ağzının payını kadar başka ülkelere gidip vermeye. farklı kültürleri de görse, genetik miraslarında var olan Neye mi o kadar tepki bazı karanlık önyargılardan göstermişti? kurtulamıyorlar. Bir de üstüne demez mi “Ama benim çok Evet havuzun içinde çok hoş gey arkadaşım var” diye. bir lezbiyen çift öpüşüyorlardı Zaten arkadaşlarını cinsel ve bizim ahmak da nedense kimliklerine göre seçiyor veya bunu uygunsuz bulmuştu. sınıflandırıyorsan vay senin İşin en acı tarafı da bu tepkiyi haline! veren kişi eğitimli bir ailenin eğitimli fakat anlaşılacağı gibi Çifte standartlı bu çürük kara cahil bir evladı. ruhlardan artık bana fenalık geldi, zamanla düzelirler mi KOLİ EKSPERİ ÜÇLÜ İLİŞKİ

Neden aşk sadece 2 kişilik olmak zorunda? Sadece bir insana mı aşık olunabilir? Kolombiya’da 3 erkeğin evlendiğini duymuş olmalısınız. Ya da Shameless izleyenler Veronica, Kevin ve Svetlana’nın 3’lü ilişkisini görmüştür. Sadece dizilerde veya uzak ülkelerde değil, günlük hayatta da 3 kişilik aşklar var ve bu durum mümkün. Peki nelere dikkat edilmeli?

HAZIRLAYAN: YAĞIZCAN AKBULUT [email protected] twitter.com/yagizcanakbulut | instagram.com/yagizcanakbulut

DÜRÜST OLMAK DIŞ ETKENLER ÖNEMLİ İnsanlar sizi anlamakta güçlük Dürüst olmak kartları açık çekebilir. Zaman zaman oynamak hem ilişkinizin cevaplamak istemediğiniz ya varlığını hem de devamını da sizi rahatsız eden sorulara koruyacaktır. Üçlü ilişki maruz kalabilirsiniz. Bu gibi konusunu tam olarak durumlarda onları sakinlikle başaramayabilirsiniz hatta karşılayıp ilişkinizin ne kadar belki bu deneme ilişkinize sağlıklı ve mutlu ilerlediğinden zarar bile verebilir ancak en söz edebilirsiniz. azından istekleriniz konusunda dürüst olursanız birbirinize olan saygınızı koruyabilirsiniz.

ORTAK KARARLARA SAYGI 3 kişilik bir ilişki sürdürebilmek için ortak verilen kararlar en kilit nokta. Alınacak kararlarda herkesin bilgisi ve onayı olması gerekmektedir. Partnerlerin beraber kurallar belirlemesi dilediklerinde ortak onay ile bu kuralları esnetebilmesi gerekir.

AİLE OLMAK Önemli olan aile kavramının öz içeriği. Partnerlerin birbirine olan sadakati ve ortak güven bu öz içeriğin bileşenleri. Sorumlulukları beraber almak partnerin yüklerini paylaşması ilişkinin uzun vadede sürdürebilmesini olanaklı kılar. SAĞLIK

igren sinir görülme sıklığı gitgide kalıtımsal kökenli bir hastalık farklılık gösterir. Sadece sistemiyle artmaktadır. Genellikle migren olduğu bilinmesine rağmen, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilişkili olan hastalığı daha çok kadınları tam olarak olarak migrene 37 milyon kişi migren kalıtımsal etkilemektedir.Kadınların sebep olan şey ne yazık ki hastalığından muzdariptir. kökenli bir %18’inde, erkeklerinse bilinmemektedir. Migrenin Migren kendi başına bir hastalıktır. %7’sinde migren hastalığı sebep olduğu baş ağrısı hastalıktır. Başka herhangi bir MGünümüzde, migrenin görülmektedir. Migrenin sıradan baş ağrısına göre beyin hastalığına bağlı olarak MİGREN Mİ DEDİNİZ? HAZIRLAYAN: ATA YÜCE [email protected]

migren görülmemektedir. fakat bu nedenler de kişiden Topluluğu(International Bu demek oluyor ki beyin kişiye çeşitlilik göstermektedir. Headache Society) tarafından Bulantı – %29 tümörü veya kafa travması Bazı kişiler migren yaşarken auralı migren ve aurasız gibi hastalıklar migrenin birer aynı zamanda da buna aura migren olarak ikiye ayrılır. Eğer sebebi değildir. Migren ağrıları eşlik edebilmektedir. Aura, migren başlamadan önce birden fazla çeşitte kendini genel olarak bilinenin aksine, görmede herhangi değişiklik gösterebilir. Bazı ağrılar görmede değişikliklere yol yoksa migren,aurasız olarak kafanın tümünde görülebilirken açar. Bazı kişiler gördükleri adlandırılır. Yok eğer, herhangi bazı ağrılarsa kafanın sadece görüntünün bulanık olduğunu bir değişiklik varsa auralı sol veya sadece sağ tarafında ifade ederken bazı kişiler de migren olarak adlandırılır. görülebilmektedir. Migren yanıp sönen beyaz ışıklar Migren olan kişilerde, migren atakları sırasında kişi günlük gördüklerini ifade etmektedir. atakları sırasında bulantı, hayatını devam ettirmekte Daha önce de belirtildiği kusma, ışık ve kokuya zorluk yaşamaktadır. Kişi çoğu üzere migrenin esas nedeni hassasiyet görülür. zaman karanlık ve sessiz bir bilinmese de beyindeki bazı Migrenin Belirtileri Nelerdir? odada kalmak ister ve ağrısı kısımların fazla aktivesi uyuyunca geçer. Migren sonucu migrenin oluştuğu ataklarının süresi kişiden düşünülmektedir. Yani diğer Zonklama tarzında ağrı – %85 kişiye değişiklik gösterir. bir deyişle, migren hastası Çoğu kişi sadece birkaç saat kişilerin beyin kimyası migren şık hassaiyeti – %80 migren ağrısı yaşarken bazı hastası olmayan kişilere göre Sese hassaiyet – %76 durumlarda kişilerde görülen değişiklik gösterir. migren ağrısı 36 saati bulabilir. Migrenin Tanısı Nasıl Konulur? Bulantı – %73 Migren tanısı genellikle kişinin Migrenin Sebepleri Nelerdir? şikayetlerine dayanılarak Tek taraflı ağrı – %59 Migren farklı kişilerde farklı koyulur. Bunun için diğer boyut ve şekillerde kendisini hastalıkların ekarte edilmesi Görmede değişiklik– %44 gösterebilir. Migreni tetikleyen gerekmektedir. Migren, bazı nedenler bulunmaktadır; Uluslararası Baş ağrısı Aura – %36 akciğer, böbrek, karaciğer, beyin ve bileği gibibölgelerde olmaz.Kalp, Ödem sadeceel,ayak veya ayak kaçırmak mümkündür. iz kalmadığındanbutarz ödemigözden ödemdeciltte görürsünüz. Ancaksert müddet cildinizde parmağınızınizini Parmağınızı çektiğinizde kısabir bastırdığınızda edebilirsiniz. ayırt Yumuşak ödemimicildeparmakile ya dayumuşakkarakterdedir. sert orta Ödem, oluşumnedeninegöre sert, ailesel veya stres kaynaklı dahiolabilir. Ödem belirlibirsebebebağlıolmaksızın olur.birlikte kiloartışı ayak bileklerindeşişmedir. Ödem ile gözbelirtileri kapaklarında,el,ayak ve su tutulumuvar demektir. Ödeminilk vücudunuzda yaklaşık 3litre kadar görülen birşişmeyani ödemolduğunda ödem oluşmasındaçokönemlidir. Gözle Tüketilen suve tuzmiktarışişmeve ve ciltaltındabirikmesiileoluşur. hücre dışınaçıkmasıiledokuaralarında oluşmaktadır. Ödem;hücre içisıvının Bedenimizin %65-70’isudan edilmemesi gereken birkonudur. habercisi olabilir. Bunedenleihmal fakat ödemgeneldebazıhastalıkların Ödemi çokönemsemiyor olabilirsiniz halde sizindeödemsorununuzolabilir. kilo birden kiloalıpveriyor musunuz?O şişiyor mu?Veya birkaçgüniçinde1-2 Sizin deelve ayaklarınız durupdururken BESLENME Ödem oluşmasını tetikleyen yiyecekler de ödemoluşmasınasebep olabilir. tıkanıklık, sürekli oturmave hareketsizlik Aşırı varisler, kalp yetersizliği, lenfatik tıkanıklığının olmasıödemeyol açabilir. kitlenin varlığı, enfeksiyon veya damar bölgede lenfakımıüzerinde tıkayıcı bir Tabii bunlarınyanında ödeminolduğu düşünülmelidir. ödeme nedenolabilecekfaktörlerolarak da gebelikdönemindeolunması * kadınlarda adetöncesidönemde ya kullanımı * Kortizon, tansiyon haplarıvbilaç aşırısıcaklığı * ortamın * fazlakarbonhidratlıbeslenmek, * uzunsüre ayakta durmak, * yorgunluk, * azsualımı, * aşırıtuztüketimi, * fazlakilo, düşünülen ciddibirhastalıkyoksa: Eğer kişideödemenedenolduğu sebep olabilir. çeşitli alerjilervücuttaödemoluşmasına hastalıkları, hormonalbozukluklar ile Özellikle böbrek, kalp,damarve karaciğer olabilir? Ödem hangihastalıklarınhabercisi darlığı gözlenebilmektedir. verebilir, örneğin;akciğer ödemindenefes ödemler ise,oorganla ilgilibulgular İç organlarda sıvıbirikmelerinebağlı hatta bağırsaklarımızda daoluşabilir. Doğal ÖdemSöktürücüler atabilirsiniz. ilaç kullanmadanvücudunuzdaki ödemi bahsedeceğimiz sebze ve meyveler ile hastalık bulgusunarastlanmadıise,şimdi yaptırıp eğerödemenedenolacakbir O nedenleöncelikledoktorkontrolünüzü sonuçları doğurabilir. yol açabilir. Budurumistenmeyen söktürücüler vücuttasuve tuzkaybına yere ya dafazla dozda kullanılan idrar kontrolünde kullanılmalıdır. Gereksiz Ancak builaçlarmutlakadoktor en çokkullanılanve enetkiliilaçlardır. İdrar söktürücüilaçlarödemtedavisinde çalışın ! İlaçla değil,doğalyollarla ödemiatmaya şişmeler olabilir. sonucunda dakollarda ve bacaklarda ve toplardamardolaşımınıazaltır. Bunun oturmak veya yatmak dalenfdolaşımını Sürekli aynı pozisyonda uzunsüre olabilirler. peynir ve zeytinler deödemeneden alkol, kolave tatlıyiyecekler hattatuzlu içecekler meyankökü içeren yiyecekler, baharatlar, alkollüiçeceklerve bolkafeinli Hazır soslar, yapay tatlandırıcılar, bazı 200 mlsıvıtutulmasınasebepolur... kimyasal maddemiktarıdır. 1gramtuz, unsurlardan biribesinlerlealınantuzve Vücutta şişmeye nedenolanenönemli ÖDEM VE ÖDEM ATMA ÇÖZÜMLERİ

HAZIRLAYAN: EZGİ SAYAN [email protected] twitter.com/ezgisyn | instagram.com/ezgisayan

Su söktürücüdür. Detoks tercih etmeniz gereken ve kalkınca, kahvaltıdan önce Vücudunuzdaki şişkinlik ve içecekleri ve smoothielerde ödem söktürücü özelliğiyle veya akşam üzeri için. ödemden kurtulmanızın ilk de kendisine bolca yer bulan öne çıkan bir çaydır. Şişkinliğin yolu günlük beslenmenize bol yoğurt, ödem ve şişkinliklerin yok olmasına da yardımcı Sabah kalkınca 1-2 fincan miktarda su eklemektir. Günlük yok olmasında büyük etkiye olan yeşil çayın tansiyonu koyu yeşil çay veya 1 fincan 1,5 litrenin üzerinde içeceğiniz sahiptir. yükseltebileceğini unutmayın. sade türk kahvesi içmek de su, ödemlerin atılmasına Yüksek oranda tüketilen yeşil şişlikten kurtulmaya faydalıdır. yardımcı olur. Fakat dikkatli Salatalık çay, kalp çarpıntısı yapabilir. olun, art arda tüketilen su Ödem atan yeşil içecek vücudunuz için zararlı olabilir. Salatalık, çok fazla su içerir • 1 avuç ıspanak Su içiminizi güne yayın. ve bu nedenle, mükemmel Ananas • 1 demet maydanoz bir doğal idrar söktürücüdür. • 3-4 adet salatalık Karpuz Ayrıca salatalıktaki silikon Doğal detoks olarak da • 1 adet yeşil elma Karpuz, içerdiği yüksek ve sülfür de, böbreklerdeki adlandırabileceğimiz ananası • 1/2 bardak su orandaki su sayesinde, ürik asidin atılmasına artık her mevsim marketlerde doğal bir idrar söktürücüdür. yardımcı olarak, vücutta su bulunabiliyor. Parçalara bölüp Ispanak ve maydanozu Karpuzun içindeki likopen ve toplanmasını önler. İçerdiği su haline getirdiğiniz ananası temizleyip yıkayın. Diğer antioksidanlar da, vücudu su miktarıyla günlük su afiyetle içebilirsiniz. Fakat malzemelerle birlikte suyu da serbest radikallerden ve ihtiyacınızı da karşılamaya ananasta yüklü miktarda şeker ekleyerek blender’a koyun. zararlı etkilerden korur. Ayrıca niyetli olan salatalık, olduğunu unutmayınız. Pürüzsüz bir karışım elde karpuzdaki aminoasitler, taze olduğunda midenizi edinceye kadar karıştırın. damarları büyüterek rahatlatmak üzere de aktif rol Ödem Söktürücü İçecekler içlerinden sıvıyı daha kolay oynar. 2 su bardağı su ÖNEMLİ NOT: Böbrek taşı olan geçirmelerini sağlar. Böylece, İrice bir tutam mısır püskülü kişiler maydanoz tüketirken dokularda tutulan sıvının Maydanoz İrice bir tutam kiraz sapı dikkatli olmalı, gerekirse da boşaltılmasına yardımcı 5-6 adet saplarıyla birlikte doktoruna danışmalıdır. olur. Karpuz ayrıca, vücudu Yeşil bitkilerin ödem söktürücü maydanoz toksinlerden arındırmaya, ve şişkinlik giderici özelliğini Yarım tatlı kaşığı iri yapraklı alkalileştirmeye, mineral artık bilmeyenimiz kalmadı. yeşil çay oranını arttırmaya yardımcı Sabahları tüketeceğiniz yarım 2 adet tane karanfil olarak, bağırsak sağlığını korur. kase / 10- 15 dal maydanoz NOT: İçine asla nane Yoğurt en etkili besinlerden bir konulmamalıdır. tanesidir. Alacağınız ya da tabii en Kaynayan suyun içerisine tüm sağlıklısı evde kendinizin Yeşil çay malzemeleri ekleyip 4 dakika yaptığı yoğurt, prebiyotik demleyin. Daha sonra süzerek, etkisiyle doğal bir ödem Yeşil çay, bitki çayları arasında ılıdıktan sonra özellikle sabah