Temel 6 Bölüm 1 – Basic 6 part 1

Online Turkish by Turkish and Japanese Language Training We have the explanation in the following order: English/ Romanian/ German and Japanese.

A. ENGLISH – INGILIZCE I will teach here the meaning of ‘ için ’- used for “target” purposes.

1- The subject is doing the action. Than we use ‘–mAk için’ grammar. and for it we are using the big vowel harmony a, ı, o, u – mak için e, i, ö, ü – mek için öğrenmek = to learn kurs = course Neden, niçin = why A: Kursa gidiyorum. I’m going to course B: Neden ? A: Türkçe öğrenmek için. To learn Turkish (Ben) Türkçe öğrenmek için kursa gidiyorum. I’m going to the course to learn Turkish. The same person who is going to the course and learning is the same. So we are using a, ı, o, u – mak için or e, i, ö, ü – mek için. daha = more sağlıklı = healty olmak = to be spor yapmak = to do sport

1 A: Ne yapıyorsun? what are you doing? B: Spor. A: Neden? B: Daha sağlıklı olmak için. (Ben) Daha sağlıklı olmak için spor yapıyorum. (I’m doing sport to be healthier) konuşmak = to speak konuşabilmek = to be able to speak A: Ne yapıyorsun? what are you doing? B: Türkçe öğreniyorum. A: Türklerle Türkçe konuşabilmek için mi Türkçe öğreniyorsun? (Are you learning Turkish to speak with Turkish people?) B: Hayır, Türkçe şarkıların sözlerini anlamak için Türkçe öğreniyorum. (No, I learn Turkish to understand the lyrics of the Turkish songs.) geç - late geç kalkmak - to wake up late geç kalmak – to be late A: Ne oldu? What happened? B: Geç kalktım. I’m late A: Ne yapacaksın? What will you do? B: Geç kalmamak için taksiyle gideceğim. In order not to be late, I will go by taxi. para- money biriktirmek -to save money yeni- new araba -car

2 almak- to buy to take (from somewhere something *never use this verb like in English to take a taxi) alabilmek- to be able to buy A: Babam para biriktiriyor. My father is saving money. B: Ne için? For what? A: Yeni bir araba alabilmek için. To buy a new car. Babam yeni bir araba alabilmek için para biriktiriyor.

Timur (male name) eş (husband or wife You should know which it is from the context) mutlu- happy /mutlu etmek- to make someone happy balayı - honeymoon götürmek - to take away (something-somebody) A: Timur nerede? Where is Timur? B: Balayına gitti. He went to the honeymoon. Eşini mutlu etmek için. Timur eşini mutlu etmek için onu balayına götürdü. Timur took his wife to honeymoon to make her happy.

Aile- family taze -fresh meyve- fruit sebze- vegetable pazar yeri (vegetable and fruite market- bazaar)

Ailem ve ben, taze meyve ve sebze almak için pazara gidiyoruz. My family and I, are going to the market place to buy fresh fruits and vegetables.

Biz eğlenmek için genellikle dans etmeye gidiyoruz. Usually, for having fun, we are going to dance.

Siz daha iyi Türkçe öğrenmek için neler yaparsınız? What do you do to learn Turkish better?

Siz Türkçe’yi unutmamak için bol bol kitap okumalısınız.

3 You must read a lot of books to not forget Turkish language.

Onlar erken kalkabilmek için erken yatmayı tecih ediyor(lar). They prefer to go to bed early so they can easily wake up.

Onlar tatil yapmak için Türkiye’ye gitti(ler). They went to Turkey for vacation.

2- If the person which is doing the action and the the verb with için are different we need to use in Turkish the possessive pronoun on the verb before için which is doing this action. Let’s see how to change a verb to a noun with possessive pronoun do not forget the below!!! a, ı, o, u – ma (possessive pronoun) için e, i, ö, ü – me (possessive pronoun) için

Benim öğrenmem için that I will learn Benim hasta olmamam için that you will not be sick Senin mutlu olman için that you will be happy Senin üzülmemen için that you won’t be sad Onun gelmesi için that he/she will come Onun alması için that she/he will take (buy) Bizim anlamamız için that we understand Bizim unutmamamız için that we will not forget Sizin kalkmanız için that You wake up Sizin pratik yapmanız için that You make practice Onların gelmeleri için that they will come Onların geç kalmamaları için that they will not be late Now let’s do sentences Babam Türkçe öğrenebilmem için beni kursa gönderiyor. My father is sending me to a course so that I can learn Turkish.

4 The person which sending me is my father. But the person who will learn Turkish it’s me. That’s way we have to change the öğrenmek verb to a positive noun öğrenme and than to put the MY possessive pronoun suffix –m because the I will learn than it is öğrenmem için.

Öğretmenim (benim) gramerleri daha iyi öğrenmem için (bana) ödev veriyor. My teacher is giving me homeworks so that I learn better the grammars. Doktor senin iyileşmen için sana ilaç verdi. The doctor gave you medicine so that you heal. Baban senin üzülmemen için sana gerçeği söylemedi. Your father did not told the truth that you don’t feel bad. Ben onun daha iyi öğrenmesi için onu motive ediyorum. I motivate him/her so that he/she learn better. Ben annemin yorulmaması için ona ev işlerinde yardım ediyorum. I help my mother by housework so that her not to get tired. Babam bizim daha iyi okullarda okuyabilmemiz için daha çok çalışıyor. My father is working more so that we can study in good schools. Mehmet bizim Türkçe’yi öğrenebilmemiz için bu youtube derslerini hazırlıyor. Mehmet is making youtube videos so that we can learn Turkish. Ben sizin Türkçe öğrenebilmeniz için bu videoları hazırlıyorum. I’m making this videos that You can learn. Anneniz sizin okula geç kalmamanız ve kahvaltı yapmanız için sizden daha erken kalkıyor. Your mother wakes up earlier than You, that You not be late to school and that You have a breakfast. Mehmet öğrencilerin Türkçe düşünmeyi öğrenebilmeleri ve daha çok pratik yapabilmeleri için derslerde daha çok Türkçe konuşmaya çalışıyor. Mehmet tries to speak more in Turkish in the lessons so that the students can learn to think in Turkish and to do more practice. Mehmet öğrencilerine tatilde okumaları için bazı kitaplar öneriyor. Mehmet advices some books that the students reads in the vacation.

5

B. LIMBA ROMANA – ROMENCE

In urmatoarea lectie vom invata sensul postpozitiei “icin” folosita cu sensul de: scop, tel.

1- Cand subiectul face actiunes folosim “ mak/ mek icin” tinand cont de armonia vocala. a, ı, o, u – mak için e, i, ö, ü – mek için öğrenmek a invata kurs = curs Neden, niçin = de ce, din ce cauza A: Kursa gidiyorum. Ma duc la curs. B: Neden ? De ce? A: Türkçe öğrenmek için. Ca sa invat limba turca. (Ben) Türkçe öğrenmek için kursa gidiyorum. (Eu) ma duc la curs ca sa invat limba turca. Persoana care se duce la curs si cea care invata, este aceeasi. De aceea folosim: a, ı, o, u – mak için or e, i, ö, ü – mek için. daha = mai( mult) sağlıklı = sanatos olmak = a fii spor yapmak = a face sport

A: Ne yapıyorsun? Ce faci? B: Spor. Sport A: Neden? De ce? B: Daha sağlıklı olmak için. Ca sa fiu mai sanatos.

6 (Ben) Daha sağlıklı olmak için spor yapıyorum. (Eu) fac sport ca sa fiu mai sanatos/oasa konuşmak = a vorbi konuşabilmek = a putea vorbi A: Ne yapıyorsun? B: Türkçe öğreniyorum. A: Türklerle Türkçe konuşabilmek için mi Türkçe öğreniyorsun? Inveti limba turca pentru a putea vorbi cu turcii? B: Hayır, Türkçe şarkıların sözlerini anlamak için Türkçe öğreniyorum. Nu, invat turca pentru a intelege cantecele turcesti. geç- tarziu geç kalkmak – a se trezi tarziu geç kalmak – a intarsia

A: Ne oldu? Ce s-a intamplat? B: Geç kaktım. M-am trezit tarziu. A: Ne yapacaksın? Ce vei face? B: Geç kalmamak için taksiyle gideceğim. Ca san u intarzi, ma voi duce cu taxiul. para - bani biriktirmek – a strange bani, a economisi yeni - nou araba - masina almak- a cumpara, a lua (ceva, de undeva * NU SE FOLOSESTE CA IN ROMANA: A LUA AUTOBUZUL, A LUA UN TAXI) alabilmek – a pute lua

7 A: Babam para biriktiriyor. Tatal meu strange bani. B: Ne için? Pentru ce? A: Yeni bir araba alabilmek için. Ca sa poata cumpara o masina noua. Babam yeni bir araba alabilmek için para biriktiriyor.

Timur (nume masculin) eş (sot/ sotie- in turca nu exista genul masculine sau feminin) mutlu- fericit mutlu etmek– a face fericit balayı- luna de miere götürmek – a duce( pe cineva sau ceva) A: Timur nerede? Unde este Timur? B: Balayına gitti. A plecat in luna de miere. Eşini mutlu etmek için. Timur eşini mutlu etmek için onu balayına götürdü. Timur si-a dus sotia in luna de miere pentru a o face fericita.

Aile -familie taze- proaspat meyve – fruct/ e sebze – legume/e pazar yeri - piata

Ailem ve ben, taze meyve ve sebze almak için pazara gidiyoruz. Eu si familia mea mergem la piata ca sa cumparam fructe si legume.

Biz eğlenmek için genellikle dans etmeye gidiyoruz. De obicei, ca sa ne distram , mergem sa dansam.

Siz daha iyi Türkçe öğrenmek için neler yaparsınız? Ce faceti (voi) ca sa invatati turca mai bine?

Siz Türkçe’yi unutmamak için bol bol kitap okumalısınız. Ca sa nu uitati limba turca trebuie sa citita multe carti.

8 Onlar erken kalkabilmek için erken yatmayı tecih ediyor(lar). Ei prefera sa se culce devreme pentru a se putea trezi devreme.

Onlar tatil yapmak için Türkiye’ye gitti(ler). Au plecat in vacanta in Turcia.

2- Daca subiectul isi exercita actiunea asupra unui obiect atunci folosim pronumele posesiv ( al obiectului) impreuna cu verbul. Mai jos puteti vedea cum se putem schimba verbul intr-un substantive cu pronumele posesiv. a, ı, o, u – ma (possessive pronoun) için e, i, ö, ü – me (possessive pronoun) için

Benim öğrenmem için ca eu sa invat Benim hasta olmamam için ca tu sa nu fi bolnav Senin mutlu olman için ca tu sa fii fericit Senin üzülmemen için ca sa nu fi suparat Onun gelmesi için ca el/ea sa vina Onun alması için ca el/ ea sa cumpere Bizim anlamamız için ca noi sa intelegem Bizim unutmamamız için ca noi san u uitam Sizin kalkmanız için ca dvs sa va treziti Sizin pratik yapmanız için ca dvs sa faceti practica Onların gelmeleri için ca ei sa vina Onların geç kalmamaları için ca ei san u intarzie

Cateva propozitii: Babam Türkçe öğrenebilmem için beni kursa gönderiyor. Tatal meu ma trimite la curs ca sa invat turca.

9 Persoana care ma trimite este tatal meu, dar persoana care invata sunt eu, de aceea trebuie sa schimbam verbul” öğrenmek “ intr-un substantiv pozitiv “öğrenme” si apoi sa ii punem pronumele posesiv “al meu/ a mea”- in turca –“m” si devine “ ca sa invat” ( lit: pentru invatatul meu).

Öğretmenim (benim) gramerleri daha iyi öğrenmem için (bana) ödev veriyor. Profesorul meu imi da teme ca sa invat mai bine. Doktor senin iyileşmen için sana ilaç verdi. Doctorul ti-a dat medicamente ca sa te faci bine. Baban senin üzülmemen için sana gerçeği söylemedi. Tatal tau nu ti-a spus adevarul ca san u te superi. Ben onun daha iyi öğrenmesi için onu motive ediyorum. Il/O motivez ca sa invete mai bine. Ben annemin yorulmaması için ona ev işlerinde yardım ediyorum. Am ajutat-o pe mama cu treburile casei, ca sa nu oboseasca. Babam bizim daha iyi okullarda okuyabilmemiz için daha çok çalışıyor. Tatal nostrum munceste mai mult ca noi sa invatam la scoli mai bune. Mehmet bizim Türkçe’yi öğrenebilmemiz için bu youtube derslerini hazırlıyor. Mehmet pregateste aceste cursuri pe youtube pentru ca noi sa invatam turca mai bine. Ben sizin Türkçe öğrenebilmeniz için bu videoları hazırlıyorum. Eu pregatesc aceste clipuri pentru ca voi sa invatati mai bine. Anneniz sizin okula geç kalmamanız ve kahvaltı yapmanız için sizden daha erken kalkıyor. Mama voastra sa trezeste mai devreme decat voi pentru ca voi sa nu intarziati la scoala si ca sa luati micul dejun. Mehmet öğrencilerin Türkçe düşünmeyi öğrenebilmeleri ve daha çok pratik yapabilmeleri için derslerde daha çok Türkçe konuşmaya çalışıyor. Mehmet incearca sa vorbeasca cat mai multa turca la cursuri pentru ca studentii sa invete sa gandeasca in turca si ca sa faca practica.

10 Mehmet öğrencilerine tatilde okumaları için bazı kitaplar öneriyor. Mehmet ii sfatuieste pe studenti ce carti sa citeasca in vacanta.

C. DEUTSCH- ALMANCA Die grammatik ‘ için ’können wir in Deutsch als ‘um zu- für- damit’ denken.

1- Der Subject ist gleich. Dann verwenden wir ‘–mAk için’ şn Türkisch. und für diese Grammatik benutsen wir die grosse vocal harmony a, ı, o, u – mak için e, i, ö, ü – mek için öğrenmek = lernen kurs = kurs Neden, niçin = warum A: Kursa gidiyorum. Ich gehe zum kurs B: Neden ? A: Türkçe öğrenmek için. Um Türkisch zu lernen (Ben) Türkçe öğrenmek için kursa gidiyorum. Um Türkisch zu lernen gehe ich zum Kurs. Die Person die lernd und zum kurs geht ist die geliche person. Deswegen wird a, ı, o, u – mak için oder e, i, ö, ü – mek için benutzt. daha = noch sağlıklı = gesund olmak = sein spor yapmak = sport treiben

A: Ne yapıyorsun? was machst du? B: Spor. A: Neden?

11 B: Daha sağlıklı olmak için. (Ben) Daha sağlıklı olmak için spor yapıyorum. Um gesünder zu sein treibe ich sport. konuşmak = spechen konuşabilmek = sprechen zu können A: Ne yapıyorsun? was machst du? B: Türkçe öğreniyorum. A: Türklerle Türkçe konuşabilmek için mi Türkçe öğreniyorsun? Lernst du Türkisch damit du mit Türken sprechen kanst? B: Hayır, Türkçe şarkıların sözlerini anlamak için Türkçe öğreniyorum. Nein, ich lerne es die Türkische Lieder verstehen zu können. geç – spät geç kalkmak – spät aufwachen geç kalmak sich verspäten

A: Ne oldu? was ist los? B: Geç kalktım. ich bin zu spät. A: Ne yapacaksın? was werdest du machen? B: Geç kalmamak için taksiyle gideceğim. Damit ich mich nicht verspäte werde ich ein taxi nehmen. para Geld biriktirmek sparen yeni neu araba auto almak kaufen nehmen (bitte beachten Sie in Türkisch wir nehmen kein taxi) alabilmek kaufen können

12 A: Babam para biriktiriyor. Mein Vater spart Geld. B: Ne için? Für was? A: Yeni bir araba alabilmek için. Um ein Auto zu kaufen. Mein Vater sport Geld damit ein nenes Auto kaufen kann.

Timur (männlicher name) eş (Frau oder Mann) mutlu glüklich mutlu etmek jemandem glücklich machen balayı Flitterwochen götürmek mitnehmen (etwas-jemandem) A: Timur nerede? Wo ist Timur? B: Balayına gitti. Er ist in Flitterwochen. Eşini mutlu etmek için. Timur eşini mutlu etmek için onu balayına götürdü. Timur ist mit seinem Frau zum Flitterwochen gegangen um sie glücklich zu machen.

Aile Familie taze frisch meyve Obst sebze Gemüse pazar yeri (Obst und Gemüse Markt)

Ailem ve ben, taze meyve ve sebze almak için pazara gidiyoruz. Meine Familie und ich, wir gehen zum Markt um frische Obst un Gemüse zu kaufen.

Biz eğlenmek için genellikle dans etmeye gidiyoruz. Um gute Zeit zu vertreiben gehen wir meistens tanzen.

Siz daha iyi Türkçe öğrenmek için neler yaparsınız? Was machen Sie um besser Türkisch zu lernen?

Siz Türkçe’yi unutmamak için bol bol kitap okumalısınız. Sie müssen viele Bücher lessen um Türkisch nicht zu vergessen.

Onlar erken kalkabilmek için erken yatmayı tecih ediyor(lar).

13 Sie gehen früh zum Bett um früh aufwachen zu können.

Onlar tatil yapmak için Türkiye’ye gitti(ler). Sie sind in der Türkei. für den Urlaub.

2- Wenn die Person die etwas macht damit jemand etwas machen kann benutzen wir befor için die Person suffix. Jetzt lernen wie wir possessivpronomen wenden werden Vergessen Sie nicht a, ı, o, u – ma (possessivpronomen) için e, i, ö, ü – me (possessivpronomen) için

Benim öğrenmEm için damit ich lerne Benim hasta olmAmam için damit ich nicht krank werde Senin mutlu olman için damit du glücklich wirst Senin üzülmemen için damit du nicht unglücklich werdest Onun gelmesi için damit er/sie/es kommt Onun alması için damit er/sie/es nimmt/kauft Bizim anlamamız için damit wir verstehen Bizim unutmamamız için damit wir nicht vergessen Sizin kalkmanız için damit Sie aufwachen/aufstehen Sizin pratik yapmanız için damit Sie praktik machen Onların gelmeleri için damit Sie kommen Onların geç kalmamaları için damit Sie sich nicht verspäten

Babam Türkçe öğrenebilmem için beni kursa gönderiyor. Mein Vater schickt mich zum Kurs damit ich Türksch lernen kann. Die Person die mich schickt ist mein Vater. Aber die person die Türkisch lernen wird oder lernt bin ich. Deswegen müssen wir erst das verb öğrenmek (lernen) zu positive Substantiv verändern so ist es ‘öğrenme’ und dann müssen wir den possessivpronomen suffix für ich ‘–m’ dazuh machen, so ist als letztes ‘öğrenmem için’ damit ich lerne.

14 Öğretmenim (benim) gramerleri daha iyi öğrenmem için (bana) ödev veriyor. Mein Lehrer gibt mir Hausaufgaben damit ich besser lerne. Doktor senin iyileşmen için sana ilaç verdi. Der Artz hat dir die Medikamente gegeben damit du heilst. Baban senin üzülmemen için sana gerçeği söylemedi. Dein Vater hat dir die Warheit nicht gesagt, damit du nicht traurig wirst. Ben onun daha iyi öğrenmesi için onu motive ediyorum. Ich motiviere sie, damit sie besser lernt. Ben annemin yorulmaması için ona ev işlerinde yardım ediyorum. I Ich helfe meiner Mutter beim Haushalt damit sie nicht müde wird. Babam bizim daha iyi okullarda okuyabilmemiz için daha çok çalışıyor. Mein vater arbeitet mehr damit wir in gute Schulen lernen können. Mehmet bizim Türkçe’yi öğrenebilmemiz için bu youtube derslerini hazırlıyor. Mehmet macht die Youtube Videos damit wir Türkisch lernen können. Ben sizin Türkçe öğrenebilmeniz için bu videoları hazırlıyorum. Ich mache diese Video’s damit Sie Türkisch lernen können. Anneniz sizin okula geç kalmamanız ve kahvaltı yapmanız için sizden daha erken kalkıyor. Ihre Mutter wacht früher als euch auf, damit Sie nicht verspäten und frühstücken können. Mehmet öğrencilerin Türkçe düşünmeyi öğrenebilmeleri ve daha çok pratik yapabilmeleri için derslerde daha çok Türkçe konuşmaya çalışıyor. Mehmet versucht, mehr auf Türkisch zu sprechen im Unterricht, dass die Schüler lernen können, auf Türkisch zu denken und dass Sie mehr Praktik machen. Mehmet öğrencilerine tatilde okumaları için bazı kitaplar öneriyor. Mehmet schlagt vor dass die Schüler in dem Ferien manche Bücher lessen sollen. D. 日本語- JAPONCA トルコ語で‘ için ’と言うのはーためにーようにと説明したらいい と思います。 1- 主語はひとつしかなければ‘–mAk için’ で使います。 この文法のために大きい母音ハルモニーを使います。

15 それは 最後の母音は a, ı, o, u の一つなら – mak için e, i, ö, ü なら– mek için を使ってください。

öğrenmek 習う 学ぶ 勉強する kurs コース

Neden, niçin どうして なんで gitmek 行く 通う 帰る A: Kursa gidiyorum. コースに通っています

B: Neden ? どうして

A: Türkçe öğrenmek için. トルコ語を習うために (Ben) Türkçe öğrenmek için kursa gidiyorum. トルコ語を習いにコースに通っています。

通う人と習うひとは同じなので a, ı, o, u – mak için か e, i, ö, ü – mek için を使いま す。 daha もっと sağlıklı 健康 元気 olmak なる spor yapmak スポーツをする

A: Ne yapıyorsun? 何をしているんですか? B: Spor. A: Neden? B: Daha sağlıklı olmak için. もっと元気になるため。 (Ben) Daha sağlıklı olmak için spor yapıyorum.

16 私はもっと元気になるようにスポーツをしています。 konuşmak 話す konuşabilmek 話せる A: Ne yapıyorsun? B: Türkçe öğreniyorum. A: Türklerle Türkçe konuşabilmek için mi Türkçe öğreniyorsun? トルコ人と話すためにトルコ語を習っているんですか。 B: Hayır, Türkçe şarkıların sözlerini anlamak için Türkçe öğreniyorum. いいえ、トルコの歌がわかるようにトルコ語を習っているんですよ。 geç 遅い 遅く geç kalmak 遅れる A: Ne oldu? どうしましたか?

B: Geç kaldım. 遅れました。

A: Ne yapacaksın? どうするの? B: Geç kalmamak için taksiyle gideceğim. 遅れないようにタクシーで行きます。 para お金 biriktirmek 貯金する yeni 新しい araba 車 almak 買う 取る alabilmek 買える A: Babam para biriktiriyor. 父は貯金しています。

17 B: Ne için? 何のためですか?

A: Yeni bir araba alabilmek için. 新しい車を買うため。 Babam yeni bir araba alabilmek için para biriktiriyor. 父は新しい車を買うように貯金しています。

Timur (男子名) eş (奥さんやご主人) eşim (妻や主人) mutlu 幸せ mutlu etmek 喜ばせる balayı 新婚旅行 götürmek 連れて行く 持って行く A: Timur nerede? Timur さんはどこですか?

B: Balayına gitti. 新婚旅行に行きました。

Eşini mutlu etmek için. 奥さんを喜ばせるため。 Timur eşini mutlu etmek için onu balayına götürdü. Timur さんは奥さんを喜ばせるため新婚旅行に連れて行きました。

Aile 家族 taze 新鮮 新しい meyve 果物 sebze 野菜 pazar yeri たくさんの八百屋さんが集まっている場所 Ailem ve ben, taze meyve ve sebze almak için pazara gidiyoruz. 家族と私は新しい果物や野菜を買うために広場に行っています。

Biz eğlenmek için genellikle dans etmeye gidiyoruz. たいてい私たちは楽しみにダンスに行っています。

Siz daha iyi Türkçe öğrenmek için neler yaparsınız? たいていもっといいトルコ語を習えるように何をしているんですか?

Siz Türkçe’yi unutmamak için bol bol kitap okumalısınız.

18 あなたたちはトルコ語を忘れないようによく本を読まなければなりませんよ。

Onlar erken kalkabilmek için erken yatmayı tecih ediyor(lar). あの人達は早く起きるように早く寝ることにしています。

Onlar tatil yapmak için Türkiye’ye gitti(ler). あの人達は休みにトルコへ行きました。

2- もし文の最後にある動詞をする人は誰かが何かするように何かし

たら için の動詞を名詞返して、この人のサフィックスを使います。 説明が分かりにくいですから次の文章を見ましょう。 大きい母音ルールを使うのを忘れないでください。 a, ı, o, u – ma (人サフィックス) için e, i, ö, ü – me (人サフィックス) için

Benim öğrenmem için 私が習うように

Benim hasta olmamam için 私が病気にならないように

Senin mutlu olman için あなたが幸せになるように

Senin üzülmemen için あなたが悲しくならないように

Onun gelmesi için 彼・彼女が来るように

Onun alması için 彼・彼女が取る・買うように

Bizim anlamamız için 私たちが分かるように

Bizim unutmamamız için 私たちが忘れないように

Sizin kalkmanız için あなたたち・あなたがたが起きるように

Sizin pratik yapmanız için あなたたちが練習するように

Onların gelmeleri için あの人達が来るように

Onların geç kalmamaları için あの人達が遅れないように 文章を読んでもう一度短く説明します。 Babam Türkçe öğrenebilmem için beni kursa gönderiyor.

19 父は私がトルコ語を習うために私をコースに通わせています。

私を通わせる人はちちで、トルコ語を習う人は私ですから öğrenmek と言う習う

の動詞を öğrenme と言う名詞形に変えます。それからーMと言う私が・の意味サ

サフィックスをつけ最後に öğrenmem için になります。

Öğretmenim (benim) gramerleri daha iyi öğrenmem için (bana) ödev veriyor. 先生は(私が)文法がもっと分かるように(私に)宿題を渡しています。 Doktor senin iyileşmen için sana ilaç verdi. お医者さんはあなたが治るように薬をくれました。 Baban senin üzülmemen için sana gerçeği söylemedi. お父さんは君が悲しくならないように君に真実を話しませんでした。 Ben onun daha iyi öğrenmesi için onu motive ediyorum. 私は彼女がもっと習うように褒めています。 Ben annemin yorulmaması için ona ev işlerinde yardım ediyorum. お母さんが疲れないように家事のことを手伝ってあげます。 Babam bizim daha iyi okullarda okuyabilmemiz için daha çok çalışıyor. 父は私たちがいい教育のある学校に通わせるように頑張って働いています。

Mehmet さんは bizim Türkçe’yi öğrenebilmemiz için bu youtube derslerini hazırlıyor.

Mehmet さんはは私たちがトルコ語を習うために youtube のビデオ を作っていま す。 Ben sizin Türkçe öğrenebilmeniz için bu videoları hazırlıyorum. 私はあなたたちがトルコ語を習うようにこのビデオを作っています。 Anneniz sizin okula geç kalmamanız ve kahvaltı yapmanız için sizden daha erken kalkıyor. お母さんは君たちが朝ご飯を食べて、遅れないように君たちより早く起きてい

ます。. Mehmet öğrencilerin Türkçe düşünmeyi öğrenebilmeleri ve daha çok pratik yapabilmeleri için derslerde daha çok Türkçe konuşmaya çalışıyor.

20 Mehmet さんは学生たちがトルコ語で考えられるのを学び、もっと練習できるよ うに授業でもっとトルコ語で話すようにしています。 Mehmet öğrencilerine tatilde okumaları için bazı kitaplar öneriyor. Mehmet さんは学生たちに休みに読めるようにいくつかの本を提案しています。

21