DiNi, iLMi, EDEBi ÜÇ AYLlK DERGi

~\ .

,· ~- OCAK M ŞUBAT M MART 1991 Cil T: 27- SAYI: 1 Kamil ŞAHiN ilahiyatcı- Araştırmacı

Kamil ŞAHİN, 1939 yılında Çorum'da doğdu. Ankara imam-Ha,tip Lisesinden mezun oldu. Hafızlığını İs·tanbul'da tamamlayıp dip­ lama. aldı. Özel hocalardan Arapça, Farsça ve "SiVAKAT YAZ·ISI" öğrendi. 1980 yılında ilahiyat Fukültesi'nden mezun oldu. Kamil ŞAHİN, Ankara ve istanbul'da otuz yıl süreyle imam-Hatiplik görevinde bulun­ duktan sonra emekl·i oldu.

Çeşitli ·kongre ve sempozyumlara bildiri­ lerle ka·tılan ŞAHİN'in değişik dergilerde ya­ zıları yayıml·anmıştır.

Yunus Emre'nin Tasavvuf Zinciri, Şey hi, Y a~adığı Çağ ve Tarikatı

a. Oiris : nus Emre'nin ve şeyhi Tapduk ' Eimre'nin hayatı ve tarikatının -Türk tasavvuf şiiri­ iyi bir şekilde araştırılmasıyla, nin ruhide şahsiyetlerinden birisi Yunus'un mensup oJduğu tari­ de Yunus Emre'ıdir. XIV. yüzyıl­ kat zinciri de daha iyi anlaşıl­ da Anadolu'yu aydınlatan mu­ mış olacaktl!I'. Bu ibakımdan gız. almış ve özellikle yaşadığı de- virde, şiirleriyle halkın manevi b. Yunus Emre'nin Tasav­ yönde umut kaynağı olmuştur. vuf Zinciri :

Yaşadığı devri, çağdaşları­ Yunus Emre'nin tasavvuf nı anarak, kit8-bını yazdığı ta­ şeceresi hakkında çeşitli görüş­ rihi kay:dederek bize bildiiren Yu- ler ileri sürülmektedir. Bunlar-

161 dan bir tanesi de Topkapı Sa­ 4 - Yunus Emre. Bizce en rayı'nda bulunan, kimin tarafın• doğru olan şecere de, ·· Yunus Emre'nin bizzat kendi siirinde dan yazıldığı belli· olmamakla ' birlikte, üzerindeki bir kayıttan bildirmiş olduğu ibu tasavvuf Hanif Halife'ye bir icazet ola­ zinciridir. Çünkü en eski kay­ rak verildiği anlaşılan 1181/1767 · . naklardan olan, gerek Saltuk­ tarihli "Silsile-name"dir. Bu Sil­ name ve gerek Velayet-name'de, sile-name'de aynen şöyle bildi­ Yunus Emre'nin Sarı. Saltuk, rilmektedir : BarakBaba ve Tapduk Emre ile 4 görüştiiğü kaydedilmektedir( ). ı- tbrahim Zahid Geyla­ Biz şimdi Yunus'un şeyhi Tap­ (Vill.IX.asır) ni duk Elnre'nin hayatını ve men­ 2 - Safiyyüddin Erdebill ·sup olduğu tarikatını inceleme­ (VIII.IX. asır) ye çalışacağız. 3 - Abdurrahman Erzin- .. cani (VITI.IX.asır) A. TAPDUK EMRE 4 - Tapduk Emre, 5 - Yunus Emre. el,..M,gŞ~ Yunus'un bir çok şiirlerin­ hur diye gösterilmektedir C) .

162 a. Tapduk Emre'nin tsiın Bektaş-ı Veli (ö. 1270), Seyyid ve Lakabı: Mahmud Hayrani ( ö. 667f1268ı) ile aynı asırda yaşadığı bildiril­ Tapduk Emre'nin asıl ismi mektedir(11). "Emre"dir. Emre; Ata·bek ve Lala gibi bir çok manalara gel­ Lamii (ö. 939j1532), N efe­ mektedir(5). Lakabı ise "Tap­ hat Tercemesi'nde, Yunus Em­ duk"dur. Bu kelime; re'den bahsederken Tapduk Em­ re'nin de adını verir, fakat ne Tabdih C{:..l:lk) (6) Tapduk'un ve ne de Yunus'un zamanına ait herhangi bir bilgi Tapdak (JI..~.;U.) vermemektedir(12). Aşıkpaşaza. de'nin (ö. XV. as.ır) Sultan Or­ Taıbduk ( J..ı.;U.) (7) han(13), Taşköprülüzade (ö. şekillerinde yazılmıştır. Kelime 96~/1560-1561) ile(14) Nişancı olarak Tapduk; Tapınak, bul­ Mehme,ıl Paşa'nın (Ö. 1481) YıL pak, bu.luşmak ve görüşmek gi­ dırım Bayezıd devri ricalinden bi bir çok manalara gelmekte­ olmak üzere göstermelerinin, dir (8) • Bu lakabın kendisine, Ha­ pek doğru olmadığı bildirilmek- cı Bektaş-ı Veli'ye "Tabduk SuL tanım'' dediğinden dolayı· veril­ (5) Prof. Dr. Fuat Köprülü, Türk diği söylenmektedir(9). Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayı­ nı, Ankara 1981, s. 257-258. b. Tapıduk Elnre'nin Yaşa­ (6) Ebu'I-Hayr-i Rı1mi. Saltuk-name, Topkapı, H. 1612, vr. 302a. dığı Asır: (7) Bursalı Mehmed Tahir, Osman­ Tapduk Eınre'nin ne doğum lı Müellifleri, İst. 1333, c. I, 194; Aşıkpaşazade Tarihi, İst. yerini, ne doğum tarihini ve ne Amire, 1332, s. 200. .de yaşayış tarzını kesin çizgi• (8) Prof. Dr. Fuat Köprülü, İlk Mu­ lerle ibilemiyoruz. ölüm tarihi ve tasavvıflar, s. 259. (9) Abdulbaki Gölpınarlı, Menaklb-ı mezarı da tam olarak bilinme­ Hacı Bektaş-ı Veli, Velayet-na­ mektedir. Saltuk-name'de Tap­ . me, İst. 1958. s. 21. duk Emre'den bahsedilirken : (10) Ebu'I-Hayr-i Rı1mi, Saltuk-na­ me, Topkapı, H. 1612, vr. 302a. "Anın adı Tabdlh bizim adumız (ll) Yelayet-name-i Hacı Bektaş-ı Saltih... " şeklinde b~ ifade geç.• Veli, Ankara Milli Ktp. nr. 2707, s. 189-190, 197. mektedir(10). Bu da Yunus'un (12) Lamii, Terceme-i Nefehati'l-Üns Sarı Saltuk zamanmda yaşadı­ min- Hadarati'l-Kuds, İst. 1289, ğını göstermektedir. Hacı Bek­ s. 691. ( 13) Aşıkpaşazade Tarihi, s. 199- taş-ı Veli Velayetnamesi'nde, 200. Tapduk Emre'nin Mevlana Cel&. (14) Taşköprülüzade, eş-Şakaiku'n- NÜ'maniye, Tah. Ahmed Suphi leddin-i Rfuni (ö. 1273), Hacı Furat. s. 56.

163 dan bir tanesi de Topkapı Sa­ 4 - Yunus Emre. Bizce ~m rayı'nda bulunan, kimin tarafın~. doğru olan şecere ıde, · Yunus dan yazıldığı belli olmamakla Emre'nin bizzat kendi siirinde> birlikte, üzerindeki bir kayıttan bildirmiş olduğu ibu tasavvuf Hanif Halife'ye bir icazet ola­ zinciridir. Çünkü en eski kay- rak veri1diği anlaşılan 1,181/1767 ·· · •naklardan olan, gerek Saltuk­ tarihli "Silsile-name"dir. Bu Sil­ name ve gerek Velayet-name'de, sHe-name'de ayneri şöyle bildi­ Yunus Emre'nin Sarı Saltuk, rilmektedir : BarakBaba ve Tapduk Emre ile 4 görüştüğü kaydedilmektedir( ). 1 - İbrahim Zahid Geyla­ Biz şimdi Yunus'un şeyhi Tap­ n! (VITI.IX.asır) duk Emre'nin hayatını ve men­ 2 - Safiyyüddln Erdebill •sup olduğu tarikatını inceleme­ (VIII.IX.asır) ye çalışacağız. 3 - Abdurrahman Erzin- .. cani (VTII.IX.asır) A. TAPDUK EMRE 4 -· Tapduk Emre, 5 - Yunus Emre el-lv.JeŞ~ Yunus'un bir çok şiirlerin­ hfır diye gösterilmektedir C) . . de ~aygıyla andığı Tapduk Em­ Bu görüşü kabul etmek münı- · ·· re hakkında bilgimiz çok azdır. kün olarnamaktadır. Çünkü bu En eski kaynaklardan biri zatlar Yıldırım Bayezıd devri olan Hacı Bektaş-ı V eli V el ayeL mutasavvıflarındandır(2). Yu­ nfunesi'nde, Tapduk'un adı, Ha­ nus Emre ise, ta:savvuf zincirini cı Bektaş ve Yunus Emre dolay­ bir şiirinde şöyle açıklamakta­ sıyla geçmektedir. Saltuk-name'- dır: . de ise, Tap:duk'un ismi Sarı Sal­ "Yunus'a Tapduk'dan oldı tuk'la buluşması sebebiyle geç- hem Barak'dan Saltuk'a mektedir. · · Bu nasib çün ci!ş kıldı ben (3) .• (ı) Silsile-name-i Meşayık, Topkapı, nioo pinh3n olam" Y. 186. · (2) Taşköprülüzade, eş-Şakaiku'n- Bu beyitten açıkca anlıyoruz ki Nu'maniye fi- 'Ulemai'd-Devleti'l­ Tapduk Emre, Barak Baba'nın Osmaniye, Tahkik, Prof. Dr. Ah­ med Suphi Furat, İst. Ed. Fak. halifesidir. Barak Baba da Sarı 1985, s. 57; Nişancızade Meh­ Saltuk'un halifesidir. Bu duru­ med, Mir'at-ı Kainat, İst. 1290, ma göre Yunus E'mre'nin tasav­ c. II, 331. (3) Abdulbki Gölpınarlı Yunus Em­ vuf şeceresi şöyledir : re ve Tasavvuf, İst.' 1961, s. 17. ( 4) Ebu'I-Hayr-i R1lmi, Saltuk-na- 1 - Sarı Saltuk, n1lme, Topkapı, H. 1612, vr. 2 -· Barak Baba, .302a; Yelayet-name-i-Hacı Bek­ taş-ı Veli, Ankara, Milli Kütüp• 3 - Tapduk Emre. hane, Nr. 2707, s. 190.

162 a. Tapduk Emre'nin isim Bektaş-ı Veli (ö. 1270), Seyyid ve Lakabı: Mahmud Hayrani ( ö. 667f1268ı) ile aynı asırda yaşadığı bildiril­ Tapduk Emre'nin asıl ismi mektedir(11). "Emre"dir. Emre; Atllibek ve Lala giıhi bir çok manalara gel­ Lamii (ö. 939}1532.) , N efe­ mektedir(S). Lakabı ise "Tap­ hat Tercemesi'nde, Yunus Em­ duk"dur. Bu kelime; re'den bahsederken Tapduk Em­ re'nin de adını verir, fakat ne Tabdih (t~l1) (6) Tapduk'un ve ne de Yunus'un zamanma ait herhangi bir bilgi Tapdak (JI~lk) vermemektedir (12). Aşıkpaşaza_ de'nin (ö. XV. asır) Sultan Or­ TaJbduk ( J-411) (7) han(13), Taşköprülüzade (ö. şekillerinde yazılmıştır. Kelime 968}1560-1561) ile(14} Nişancı olaırak Tapduk; Tapınak, bul­ Mehme.d Paşa'nın (Ö. 1481) YıL :ı;n:ak, buluşmak ve görüşmek gi- dırım Bayezıd devri ricalinden bi'" bir çok manalara gelmekte- olmak üzere göstermelerinin, dir (8). Bu lakabm kendisine, Ha­ pek doğru olmadığı bildirilmek- cı Bektaş-ı Veli'ye "Tabduk SuL tanım" dediğinden dolayı veril­ (5) Prof. Dr. Fuat Köprülü, Türk diği söylenmektedir(9). Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayı­ nı, Ankara 1981, s. 257-258. b. Tapduk Emre'niıı Yaşa­ (6) Ebu'I-Hayr-i Rt1mi. Saltuk-name, Topkapı, H. 1612, vr. 302a. dığı Asır: (7) Bursalı Mehmed Tahir, Osman­ Tapduk Emre'nin ne doğum lı Müellifleri, İst. 1333, c. I, 194; AşıkpaşazAde Tarihi, İst. yerini, ne doğum tarihini ve ne Amire, 1332, s. 200. de yaşayış tarzını kesin çizgi• (8) Prof. Dr. Fuat Köprülü, İlk Mu­ lerle bilemiyoruz. ölüm tarihi ve tasavvıflar, s. 259. (9) Alıdulbaki Gölpınarlı, Menaklb-ı mezarı da tam olarak bilinme­ Hacı Bektaş-ı Veli, Velayet-na­ mektedir. Saltuk-name'de Tap­ me, İst. 1958. s. 21. duk Emre'den bahsedilirken : (10) Ebu'I-Hayr-i · Rt1mi, Saltuk-na­ me, Topkapı, H. 1612, vr. 302a. "Anın adı Tabdlh bizim adumız (ll) Yelayet-name-i Hacı Bektaş-ı Saltih... " şeklinde biır ifade geç• Veli, Ankara Milli Ktp. nr. 2707, s. 189-190, 197. mektedir(10). Bu da Yunus'un ( 12) Lamii, Terceme-i Nefehati'l-Üns Sarı Saltuk zamanmda yaşadı­ min- Hadarati'l-Kuds, İst. 1289, ğını göstermektedir. Hacı Bek­ s. 691. (13) Aşıkpaşazade Tarihi, s. 199- ta§-ı Veli Velayetnamesi'nde, 200. Tapduk Emre'nin Mevlana Cela­ (14) Taşköprülüzade, eş-Şakaiku'n- Nu'maniye, Tah. Ahmed Suphi leddin-i (ö. 1273), Hacı Furat. s. 56.

163 5 tedir (1 ). Bizim görüşüm üz ise duk Emre, bütün Sakarya çev• Tapduk Emre'nin :XIII-XIV. a­ resinde yaşamış, İnanevi bir nü. sırlarda yaşadığı şeklindedir. fuz kazanmıs, meshfır' bir muta- savvıftır. c. Tapduk Emre'nin Y aşa­ d. Tapduk Emrıe'nin Tari­ dığı Yıer: katı: Tapduk Emre, Horasan'dan Tapduk Emre'nin bağlı ol­ Anadolu'ya gelen büyük Türk duğu tarikatı da tam olarak bi­ ŞeyhJ.ıerinden birisidir(16 ). Ana­ lemiyoruz. Bununla 'birlikte çe• dolu'da yaşadığı yer konusun­ şitli tarikat mensupları onu be­ da, Taşköprülüzade ( ö. 968:/ nimseyip kendilerine maletmek­ 1660) (ı7 ) ve Mecdi Efendi (999j ten geri kalmamışlardır. Bursalı 1590), Sakarya Irnıağı'na yakın İsmail Hakkı ( ö. 1724), Tapduk bir köyde, uzlete çekilmiş bir Emre'nin Cengiz istilası (1167- halde yaşadığını kaydetmekte­ 1227) üzerine Buhara tarafların­ 8 dirler (1 ). Aşıkpaşazade ( ö. XV. dan Anadolu'ya gelmiş Sinan 19 asır) ile ( ) N isancı, Mehmed Pa- Efendi, yahut Sinan Ata ismin­ şa da (ö. 1<1:81 ayın bölgede ya­ de bir Türk şeyhi tarafından ir­ şadığını yazmaktadırlar (20 ) • şad edildiği hakkında, AnadoJu dervişleri arasında eskidenberi Son zamanlarda yapılan a­ bir görüşte bulunmaktadır(23), raştırmalaııda, Tapduk Emre'­ diyor. nin mezarımn Ankara'ya bağlı N allıhan ilçesinin Karahisaır 05) Ni§ancı M~hmed Paşa TArihi Nişancı, İst. 1290, s. 12.2. Koızlu köyünde bulunduğu orta­ ( 16) Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi To­ ya çıkmıştır(21 ). Fakat O'nun gan, Umumi Türk Tarihine Gi­ zamanına ait herhangi bir me­ riş, İst. 1970, c. I, 334; Nihad Sami Banarlı, Resimli Türk Ede­ zar taşı veya kitabesinin olup biyatı Tarihi, M.E.B. 1971 c. I 328. . ' ' olmadığından bahsedilmemekte­ 07) Taşköprülüzade, eş-Şakaıku'n­ dir. Tapduk Emre'nin ahfadı­ Nu'maniye, Tah. Prof. Dr. Ah· mn ise, Kula-Salihli ilçeleri ara­ med Suphi Furat, s. 56. ( 18) ~ecdi, Terceme-i Şakaik. s. 78. sında "Emre" ismindeki bir köy• (19) Aşıkpaşazade Tarihi, s. 199-200. de olduğunu Bursalı Mehmed (20) Nişancı Mehmed Paşa, Nişancı 22 Tarihi, İst. 1290, s. 122. Tahir yazmaktadır ( ) • Burada (21) Türk Ansiklopedisi, M.E.B. c. da ahfadına ait ib[r kitabe veya XXX, 422-423. (22) Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı mezar taşının bulunup bulunma­ Müellifi, c. I, 194. dığından söz edilmemektedir. (23) Prof. Dr. Fuat Köprülü, T.E. İlk Mutasavvıflar, s. 266; Kamil Sonuç olarak; büyük Türk Yaylalı, Tasavvuf ve Tarihi, S. I. YAYKUR, Ankara 1976, s. mutasavvıflarından olan Tap- 240.

16'4 Kadı Ahmed N egidi'nin ese­ de halk aleminden uzlet ve inkı­ rinde kuvvetli olmayan bir gö• ta' üzere olup, silah-ı salalı ile rüşle :i:bahiye' den olduğu zikre­ habl-i alakayı kat' etmişti. Şi­ dilmiştir(24). Velayet-name'de me-i kerime-i aktab üzere seeca­ ise, Tapduk Emre, Hacı Bek­ de-i irşada cülfıs eyleyüp, kera­ taş-ı Veli'nin (ö. 1270) mürid• mat-ı aliye izhar etmişti." diye 25 leri arasında gösterilmiştir ( ) • yazmaktadır (3°). Tapduk, Bektaşilikle herhangi Aziz Mahmud Hüdayi ( ö. bir ilgisi olma;dığı halde, Bek­ 1038;/1628), Tapduk Emre'nin taşi olarak gösterilmek isten­ -ömrünün sonlarına doğru ol­ miştir. sa gerek- gözlerinin görmedi• Bursalı Mehmed Tahir de, ğini ve şeştar(31) çaldığını nak­ Tapduk Emre'nin "Kadkiye" letmektedir. Hatta "bir gün Tap­ tarikatından olduğunu söyler• duk Emre şeştar çalmaya baş­ 6 ken (2 ) • Ayvansarayi ( ö. 1201/ ladı, cezıhelendi, yanındaki ada­ 1786) "Halvetiye" tarikatından ma düıkunıdu. Adam, hemen olduğunu haber vermektedir (27) • Tapduk Etı:nre'ye mürid oldu" 2 Şehabe.ddin Tekindağ; "Kadı demektedir(3 ). Ahmed N egidi'nin mübhem ka­ Biz de Tapduk Emre'nin yıtları istisna edilecek olursa, elı;l-i 'sÜnnet yolunda, keramet Teracİm-ü ahval kitapları onu . sahibi ve "Halveti" tarikahnda "Halveti. olarak gösterirler" de. olduğu görüşünü benimsemek­ 8 mektedir(2 ). Yunus Emre'nin teyiz. şu şiirini de delil olarak göster (24) Prof. Dr. Şehabeddin Tekindağ, mek istemiştir. Yunus Emre Hakkında Araştır­ ma, Belleten, T.T.K. c. XXX, ('Halvetlerde meşgill olam, nr. ll7, s. 79. (25) Velayet-name-i Hacı Bektaş-ı Daim açılam gül olam, Veli, Ankara, Milli ktp. nr. 2707, Dost bağmda billbill olam, s. 190-197. (26) Bursalı Mehmed Tahir, Osman­ ötem hey dost diyi diyi"(29). lı Müellifleri, c. I 194. (27) Hüseyin Ayvansarayi, Tezkire-i Görülüyor ki, büyük Türk Ayvansarayi, İst. ünv. ktp. T. 2464, s. 13. mutasavvıflarmdan olan Tap• (28) Şehabeddin Tekindağ. Belleten, dup Emre, batini'likle ilgisi ol­ c. XXX, nr. 117, s. 79. mayan, keramet ehli bir zat ola­ (29) A.g.e., s. 77. (30) Mecdi Efendi, Terceme-i Şakaik, rak karşımıza çıkmaktadır. Mec. s. 78. di EtEendi ( ö. 999/1590), Tap­ ( 31) Vakıat-ı üftade, Aziz Ma.IJ.mud Hüdayİ, Üsküdar- Selim Ağa duk Emre hakkında Terceme-i Kolieksiyon u, nr. 574, vr. 91 a, Şakaık'ta bilgi verirken şöyle 237; Abdulbaki Gölpınarlı, Yu­ nus Emre ve Tasavvuf. s. 53. demektedir : "Muddet-i ömrüm- (32) A.g.e.

165 e. Tapduk Emre'nin ölümü cağma bağlıdır(35). AyrıcaKula ve Hatırasını Taşıyan ve Salihli ilçeleri arasmda "Erne­ Yerler: re" isminde de bir köy vardır.

Tapduk Emre'nin ne zaman Çorum vakıf defterleri üze• öldüğünü belirtir kesin bir bilgi rinde yaptığımız bir araştm:nıa olmamakla birlikte, Yunus bir sonucunda, tskilip ilçesinin şiirinde : Şeyhler köyünde, Şeyh Tapduk narnma 1bir caminin yapılmış ol­ r'Haldkat erenleri gitti duğunu tesbit etmiş bulunmak­ dünyadan her biri, tayız(36). Konya'da Mevmııa Hüdavendigar yatur. Yunus sen de ölürsün, kara f. SonU{':

yere girersin, Büyük Türk mutasavvıfi Mürşid1erin ulu'su ol Emre Tapduk Em.re, Yunus Emre'nin Sultan yatur"(33). şeyhidir. Batmi mezheplerle hiç• diyerek şeyhinin öldüğünü söy• bir ilgisi olmadığı ortaya çıkm:fŞ lemektedir. Yunus Em.re'nin bulunmaktadır. Şu kadar var ki, (132'0-1321) tarihinde öldüğünü bazı eserlerde Tapduk Emre ile gözönünde tutacak olursak, aynı isimde olan Tapduk Be­ Tapduk Emre'nin de bu tarih­ şe (37) gibi diğer isimlerle karış~ ten önce öldüğü anlaşılmakta­ tırılmış bulunmaktadıı-. dır. 1200/ Hasib-i Üsküdari ( ö. Yukarıda da bildirdiğimiz 1785), Tapduk Emre'nin ölüm gibi Tapduk Emre, Anadolu'yu tarihini 833,/1429 olarak göster• aydınlatan, keramet sahibi, tak­ 34 miştir ki ( ), bu doğru olmaJsa va ehli bir zat olarak bilmekte­ gerektir. yiz. Aziz Mahmud Hüdayi ( ö.

Halkımız, Büyük tslam şair 10381/1628) Tapduk Emre'nin ve mutasavvıfı Yunus'un şeyhi her sabah ,camiye namaza gider-. Tapduk Emre'yi candan benim­ seyip, onun hatırasına ç.eşitli (33) Prof. Dr. Fuat Köprülü, T.E. İlk Mutasavvıflar, s. 269. makam, mezar ve hatta camiler (34) Hasib-i Üsküdari. Vefeyat-ı E­ yapmışlardır. Gene bazı köylere kabir-i İslamiye, İst. ünv. nr. 564, vr. 15. de bu mutasavvıfımızm ismini (35) Abdulbaki Gölpınarlı, Yunus Em­ vermişlerdir. Anadolu ve Ru­ re ve Tasavvuf, s. 50. meli de "Tapduk" isimli iki köy (36) Kamil Şahin, Eskişehir I. Ulus­ lararası Yunus Emre Sempoz­ vardır. Biri Aksaray ilinin Or­ yumu 1990, Tarla Dergisi, İst- taköy ilçesine bağlı, diğeri Edir­ 90/8. (37) Prof. Dr. Fuat Köprülü, T.E. İlk ne'nin Havsa ilçesi merkez bu- Mutasavvıflar, s. 279.

166 ken, zevcesi ve kızının kolundan İşte Yunus'un içinde yaşa­ tutarak ciım~ye götürdüklerini dığı çağ, memleketin büyük ve zikretmektedir(38). siyasi kavgalada sarsıldığı bir dönemdir. Yunus Emre, Kalen­ B. YUNUS EMRE deriler, Hayderiler, Rum ­ ları gibi batınilerin varlığına "Emre" sözü Yunus'un siir~ rağmen, ilhamını Kur'an-ı Ke­ lerinde kullandığı Aşık anl~mlı rim'den alan ve Peygamberimi­ takma adLdır( 39 ). İsmi ise Yu- 40 ' zin (s.a.s.) hadis-i seriflerine n us' dur ( ). dayanan, Müslüman-TÜrk mille­ tinin zevkine uygun bir tasav­ a. Yunus Emre'nin Yasa- dığı Çağ: ' vuf edebiyatı meydana getir­ di (44). Selçuklu Ordusu 1243 yılın­ da Kösedağı'nda korkunç bir b. Yunus Emre'nin Şeyhl bozguna uğramıştı. İmparator­ Tapduk Emre ile Buluş­

luğun temeli sarsılmış. Moğol­ ması: lar Sivas'a yürümüşler, şehri Yunus'un, Şeyhi ile buluş­ üç gün yağma etmislerdi. Ora- . . . ması Velayet-name'de şöyle geç• dan Kayseri'ye gitmişlerdi. Her mektedir : Yunus bir kıtlık yı­ yerde dehşet saçıyorlardı. Hü• lında alıç verip buğday temin kümet Moğollarla başa çıkama­ etmek için Hacı Bektaş'a gel­ yacağını anlayınca, ağır bir ka­ miş, önce buğday almakta ısrar yıp vermek suretiyle uzlaşmak etmiş, sonra pişman olup nasip zorunda kalmışlardı ( 41). ve el almak üzere dergaha geri Anadolu'nun derin bir anar_ döndüğünde kendisine artık, şi içinde kalması ,siyasi merke­ Tapduk E:mre'ye başvurması ge­ ziyetİn bozulması ve bu kan­ rektiği bildilrilmiştir (45). şıklıklar arasında, tasavv:uf per. desi altmda bir takım batıni a­ (38) Mustafa Tatcı, Yunus Emre Di­ yaklanmaların meydana çıkma­ vanı, Tez. c. I, I 1. 42 sına sebeb oldu ( ). Devletin sı­ (39) Cahit Öztelli, Yunus Emre, Ye­ nıları yavaş yavaş batıya doğru ni Belgeler-Bilgiler. s. 29. ( 40) Bu konuda geniş bilgi için, İlk ilerleyerek, doğu bölgeleri emin Mutasavvıflar, s. 257-258'e bk. bir hal alıp, savaş durumundan (41) Abdulbaki Gölpınarlı, Yunus kurtulduktan sonra, Anadolu'da Emre ve Tasavvuf, s. 1-9. (42) A.g.e., s. 9. ilimle uğraşan aJimler, tekke­ ( 43) A.g.e., lerde vecd içinde ve tam bir sü• ( 44) A.g.e., s. 9. (45) Velayet-name-i Hacı Bektaş-ı Ve­ kunet adamında yaşayan muta­ li, Ankara Milli Ktp. nr. 2707, savvıflar yetişmiştir(43). s. 190. 167 Yunus, şeyhi Tapduk ile bu­ lığı gösteren beyitleri de az de~ lusmus ve ona intisab ettikten ğildir. işte bunlardan bir tanesi ' ' sonra, uzun bir çile dönemi ge- de şöyledir : çirmiştir. Süliıki tamamlamak ((Tapduk'un tapusunda, iıçin, dervişlere has bir ibadet Kul olduk kapusunda, heyecanıyla senelerce çalışmış­ Yunus Miskin çiğ idik, tır. Otuz-kırk yıl, yaz-kış deme­ Pişdik Elhamdülillah" ( 4s). den Sakarya ormanlarından şey­ hinin dergahına odun taşımak Yunus şeyhine yıllarca hiz­ suretiyle hizmette bulunmuştur. met etmiş ve onun himmetiyle Yunus'un şeyhine çok sami­ şiir söylemeye başlamıştır. Bu mi ve içtenlikle bağlılığını gö• şöyle olmuştur : Tapduk Emre ren, Tapduk Emre'nin diğer mü_ birgün, Yunus-ı Guyende isimli ridleri bunu kıskanmıslar ve ilahici. birisinin de bulunduğu ' "Yunus'un bu hizmetinin sebe­ bir mecliste otururken, Tapduk bi; Şeyhi Tapduk Emıre'nin kızı­ Elmre'ye vecd-ü hal (kendinden na olan sevgisidir" demeye baş­ geçecek derecede ilahi bir aşk) lamışlardır. Tapduk da, hem Yu­ geldi. nus'u yanlış çıkarmamak, hem Tapduk, Yunus-ı Guyende'­ de söyleyenleri mahçup etme­ ye; "Şevkimiz var, kaydi biraz mek üzere, kızını Yunus Emre terennüm et, diye hitap etti. Bu- . ile evlendirmistir. Fakat Yunus: ' nu biir kaç defa tekrar ettiği layık değilim" "Ben bu devlete halde Yunus'tan bir ses çıkma­ diyer"ek kıza dokunmamıştır( 46), dı. Sonra, oduncu Yunus Emre'­ diye rivayet edilmektedir. ye dönerek, haydi dedi. Artık Aziz Mahmud Hüdayi ( ö. zamanın geldi. Kilidin açıldı. 1038/1628) : "Tapduk Emre'nin Durma söyle. dedi. "Yunus Em­ bu kızı Kur'an-ı Kerim okurken re derhal beliğ ve arifane ilahi­ adeta akan sular dururdu" de­ ler söylemeye başladı" demek­ 47) • mektedir ( tediır ( 49 ) • Yunus'un şeyhi Tapduk'a intisffibmdan sonraki bütün ha­ (46) Vakıat-ı Üftade, Aziz Mahmud Hüdayi, Üsküdar- Selim Ağa yat safhaları derin bir karanlık ktp. Kol. nr. 574, vr. 91 a_b, içindedir. Yunus uzun müddet (47) A.g.e., vr., 9Ia. (48) Abdulbaki Gölpınarlı, Yunus Hak yoJuna erişmeğe çalışmış, Emre ve Tasavvuf s. 14: Erzin­ fakat bu arzusuna ancak Tap­ can!, Divan-ı Aşık Yunus, İst. duk Emre'ye mürid olduktan 1340, s. 155. ( 49) Aziz Mahmud Hüdayi, Vakıat-ı sonra muvaffak olabilmİştir. Bu Üftade, Selim Ağa Koileksiyonu, sebeble Yunus'un şeyhine besle­ vr. 256-257 (Abdulbaki Gölpı­ narlı, Yunus Emre ve Tasavvuf, diği çok samimi sevgi ve bağlı- s. 54).

168 c. Yunus Eınre'nin t:rmmi­ ('Erenlerin sohbeti liği ve tlmi YönÜ : Artırır ma'rifeti caJıilleri sohbetten Bazı kimseler Yunus Em­ Her dem süresim gelir"(53), re'nin bir şiirine bakarak. O'nun ümıni olduğunu (50) ve okuma­ Bir baska siirinde : > ' yazma ıbilmediğini ileri sürmek• ((Okursun tasrif, kitap tedirler. Yunus bunu bir şiirin­ 54 Nice bina i'rab" ( ). de şöyle dile getirmektedir : Eğer Yunus Emre, bazıları­ ('Yunus Emrem oldu , nın dedikleri gibi gerçekten he­ Ecel öfkesini dokur, ce harflerini sökerneyecek kadar Gönülldtabmdan okur, ümmi bir derviş olsaydı, bunları Eline kaılem aldı" (sı) • nereden bilecekti. Halbu ki, ta­ Yunus Emre gerçekten he­ savvuf tarihi tetkik edildiği za­ ce harflerini okuyamayacak ka­ man, üromilikle ün kazandıkları dar ümmi bir derviş miydi, hiç halde, medrese tahsili görmüş, okuma-yazma bilmiyor muydu? alim-şair ve mutasavvıflara çok Fuat Köprülü bu konuda şöyle rastlanmaktadır. Misal olarak demektedir : "Biz Yunus'un e1i­ ümmi Sinan'ı (ö. 958Jl55l) ne hiç kalem almadığı hakkın­ gösterebiliriz. Kendisi, Tarikat-ı daki itirafını ve eski kaynakla­ Halvetiye-i Şrubaniye'den ('Sina­ rın hu husustaki ifadelerini ay­ niye) şubesinin kurucusudur. nen ve sarahaten kabu1 e demi­ Mutasavvıf ve alim o~dukl8!rı yoruz. Çünkü, tam manasıyla halde "Ümmi" mahlasıyla anıl­ ümmi bir derviş, ufak nefesler mıştır ( 55) • ve ilahiler yazsa ıbile ~Yunus Nihad M. Çetin : "1lhamını Divanı'nın başındaki- hemen ilahi lbir kaynağa bağlayan bazı hemen beşyüz beyti aşan uzun sufi şairler gelmiştir. Bilindiği bir mesnevi parçasını, mümkün değil, yazamazdı; lakin, onun (50) Şemseddin Sami, Kamus-i-A'lam, h urlif-i hecayi telleffuz. edeme­ Yunus Emre maddesi, C. VI, 4828. mesi iddiası nasıllbir ifrat eseri (51) Prof. Dr. Fuat Köprülü, T.E. İlk ise, bu saf dervişi tam manasıy­ Mutasavvıflar, s. 273. (52) A.g.e., s. 273. la okumuş, medrese görmüş bir (53) Burhan Ümit (Toprak). Yunus Emre Divan-ı, İst. 1933, c. I, 26; adam saymak da bir tefrlt eseri­ Prof. Dr. Fuat Köprülü, T.E. İlk 52 Mutasavvıflar, s. 273. dir" diyor( ). Halbuki Yunus ( 54) Burhan Toprak (Ümit), Yunus bir başka şiirinde şöyle demek­ Emre Divanı, c. I, 19, 26, (55) Bursalı Mehmed Tahir, Osman­ tedir : lı Müellifleri, c. I, 20-21. 169 gtbi, bunlardan biri de Yunus İslam edebiyatı'nın "İktibas" · Emre'dir" demektedir (56). Biz verilen ve "söz"ün kıymetini şid­ burada merhum Fuat Köprülü'- · detle ışıklandırran geleneklerin­ nün görüşlerinin bir krsmına ka:­ den biri olmuştur (58) • Zaten tılmakla 'birlikte, Nihad Çetin'in Kur'an-ı Kerim ve hadis-i serif-, görüşlerini de tamamen benim­ ler, İslam-Türk Edebiyatında siyoruz. Böylece Yunus E'mre'­ sık sık baş vurulan ve istifade nin medrese tahsili de görmüş edilen, vazgeçilmez bir hazine ve bi!' mutasavvıf şairlerimizden ilham kaynağıdır( 59 ). Bu sebep­ olduğu düşüncesindeyiz. Aksi le Yunus Emre de Divanı'nda, takdi:rıdede, Yunus'a ait yüzler• ayet ve hadis-i şeriflerin mana­ ce .mısra' da ayet ve hadisiere ları, ya aynen verilir veya bun-· yapılan telmih, işaret ve atıflar lara işaret ve atıflarda bulunur. nasıl izah edilecektir? Şimdi bunlara bir iki misal ve- relim : , ı -.- · d. Yunus Dlivan'mda Ayet­ Ierin Manalandınlması " vıe Bunlara Yapılan Atıf ~L-Jı 13ı " 0 fr"" ji.J:-ı ı3ıJ ...uı r-ı ve işil.retler : * ..:.ı _;:;ı ~ı_,s::.ıı 1~\J * ..:.ı pl özellikle, Müslüman-Türk milletinin sinesinde yüzyıllarca 60 kuvvetle yaşayan Yunus Emre, "Dağlar dürüldüğü zaman ( ). 61 şiirlerini yazarken ilhamını ila­ Gök yarıldığı zaman( ). Yıl­ hi .bir kaynak olan Kur'an-ı Ke­ dizlar dağılıp döküldüğü za­ rim ve Peygamberimiz Hz. Mu­ man" (62 ). hammed (s.a.s.-'in hadis-i serif-, Yunus Emre şiirinde : lerinden alarak yazmıştır. Mec­ di Efendi (ö. 99'~/1590) ve La­ ~'Dağlar yerinden ınla, mii (ö. 93W1532); Yunus Em­ Gökler heybetten yarıla, re'nin bütün siirleri hastan basa ' ' ' (56) Prof. Dr. Nihad Çetin, İslam An­ sırlarla ve tevhid akideleriyle siklopedisi, M.E.B., c. XIII. 106, doludur. Şiirlerinde bir çok ru­ (57) Lamii, Terceme-i Nefehati'l-üns muzlar ve işaretler vaı:ıdır" şek­ min-Hadarati'l-Kuds, s. 691. ( 58) Nihaa Sami Banarlı, Resimli linde bir ifade kullanmışlar­ Türk Edebiyat Tarihi, M.E.B. c. dır(S7). ı, 101, ııo. (59} Yrd. Doç. Dr. Kemal Yüce, Sal­ tuk-name'de Dini ve Efsanevi Kur'an-ı Kerim'in ayetleri­ Unsurlar, Kültür Bak. y, 1987, ni ya doğrudan doğruya yahut s. 103. ilk veya en manalı "kelime"le­ (60) et-Tekvlr. A. 3. ( 61) el-İnfitar, A. 1. riyle edebi eserlerde zikretmek, (62) el-İnfitar, A. 2.

170 Dduızlar bağı kırıla, Yunus Emre: Düşe yere galtan ola." (63 ) '"'Bile rızkını, nalınü kaseınna. demekledir. pinlıin" (70). Bir başka ayette : e. Sonuç: . ' .s#.t )'!. * \S'~ \S'~ ı/ J 'il ';s'~ \~\ ";)S' Şimdiye kadar yaptığımız * ~ ~~ ~ s-Ul araştırmalar onu gösteriyor ki, Tapduk Emre, Türk tasavvufu­ nun uluları arasında, Kur'an-ı "Ama yer çarpılıp paralandığı Kerim ve sünnet çizgisinden hiç zaman (64 ) • Göğü, kitap dürer bir zaman ayrılmamış olan Tap. gibi dürdüğümüz zaman" (65 ). duk Emre'nin özel bir yeri var­ Yunus E~re bu ayeti de dır. O, bu karakter ve şahsiyet mısra'larmda şöyle terennüm yaprsı ile dünyaya, ölmez sevgi eder: mesajlB~rı bırakan Yunus Em­ re'nin İslamı yorumlayış ve ha­ ('Düp-düz olur dağ u taş yata bak~ felsefesini de etkile­ Gök dürülür yer gider'' (66).. miştir.

Şu da göz ardı edilerniyecek bir gerçektir ki, bugün artık müstakil ,bir bilim dalı olan ta­ "Doğu da ,batı

. ı:)- .!.lı) ..::...K'-J 0 _,..-.4o !'""' 1 ....u 1 ("'-! (63) Burhan Ümit (Toprak), Yunus - Emre Divanı, İst. 1933 s. 21. ~~\.:.-.i (64) el-Fecr, A. 21. (65) el-Enbiya, A. 104. (66) Burhan Ümit (Toprak), Yunus ''Ey Muhammed! Rabbinin rah­ · Emre Divanı, c. I, 22. metini onlar mı taksim edip pay­ (67) el-Bakara, A. 115. (68) Burhan Ümit (Toprak), Yunus laştırıyorlar? Dünya hayatmda Emre Divanı, c. I, 24. onların geçimiikierini aralarmda (69) ez-Zuhruf, A. 32. (70) 69 Burhan Toprak, Yunus Emre biz taksim ettik" ( ). · Divanı, c. I, 25.

171