Sonbahar 2012 - Sayı 12 - Üç ayda bir yayınlanır - Ücretsizdir

Sadıklar (Gravganda)

8. Akseki Yaz Festivali Sona Erdi

Yazılarıyla: Selda Ayşe Güleç, Özge Büyüksu, İbrahim Ekmekçi, M. Atom Duruk, Av. Selma Karaduman, Adem Çetin, Faik Bozkurt. 2 - Akseki Dergi Başkandan - Vehbi Güleç

Değerli Hemşehrilerim,

Bu yaz dönemi, Akseki’deki sosyal, kültürel faaliyetlerle oldukça yoğun bir programla geçti…

Özellikle yaz festivali programının hemşehrilerimiz tarafından beğeni kazanması, bizi dernek olarak mutlu etti. Festival programının uygulanmasında emeği geçen mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, bu arada festivale sanatçı desteği veren değerli hemşehrimiz Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal beye teşekkürlerimi sunuyorum.

Festival programı içinde düzenlenen panel, derneğimizin ve Akseki şubesi tarafından hazırlandı. Panelde konuşmacı olarak destek veren; Akseki Mağaraları envanterini hazırlayan, Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Mehmet Sait Taylan’a, Botanik Bahçesi kuruluşu ve Akseki yöresi endemik bitki örtüsü hakkında ilginç bilgiler veren Prof. Hasan Hüseyin Özçelik’e, öğrencisi genç bilim adamı İlker Çingilgel’e, “Kardelen Koruma alanı” hakkında projelerini anlatan Akseki Orman İşletme Müdürü Y. Or. Mh. Hasan Telli’ye, son olarak bize büyük bir sürpriz yaparak Akseki Türküleri ve Estirir türküsü ile, biz katılımcıları coşturan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi değerli hemşehrimiz Prof. Mustafa Apaydın’a en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Değerli hemşehrilerim, burada ufak bir serzenişte bulunmak istiyorum, düzenlenen bu panelde katılımın daha da fazla olmasını arzu ederdim. Çünkü panelde görüşülen konular, hepimizi, geleceğimizi, gençlerimizi ilgilendiren ortak bir payda idi. Gelecek senelerde ilginin artacağını diliyorum.

Hemşehrilerim, daha evvel kuruluşunu anlattığım İGA A.Ş.’nin (İbradı, Gündoğmuş, Akseki) daha önce sizlerle paylaştığımız projeleri BAKA Genel Sekreterliğine iletildi. Önümüzdeki yılların BAKA Yatırım Projelerine İGA A.Ş. projelerimizin yapılandırılması, planlanmaya alınması ve yöremizin turizm alanı ilan edilmesi için değerlendirme yapılması talebinde bulunuldu.

Değerli hemşehrilerim, imkân dahilinde Aksekililerin bu atılımlara destek vermesini bekliyoruz, madden de olur, manen de, önerilen fikirler de olabilir, bu da önemli bir katkıdır. İlginizi bekliyorum.

2012 – 2013 Eğitim dönemi başladı. Bu arada derneğimizde ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerinin burs başvuruları değerlendiriliyor. Sevgili öğrencilerimize bu eğitim döneminde başarılar dilerken, siz hemşehrilerime sağlıklar, mutluluklar dilerim.

Akseki Dergisi Tasar›m ve Uygulama ‹letişim Adresi 3 Ayda bir yay›nlan›r. Rasih Kaplan, Arif Ümit Yılmaz Akseki Eğitim Hayrat› Derneği Sonbahar 2012, Say›: 12 Gruba Hastanesi Cad. No: 30/D Şehremini- Bask› ‹stanbul, Tel: 0212 523 39 09 Akseki Eğitim Hayrat› Derneği Matbaa Çözümleri San. ve D›ş Tic. Ltd. Şti. Ad›na, Sahibi Maltepe Mah. Litros Yolu, Fatih San. Sitesi, Vehbi Güleç No: 12/99-112 Topkap›-‹stanbul Akseki Eğitim Hayrat› Derneği taraf›ndan Tel: 0212 674 39 80 yay›nlanan Akseki Dergisi T.C yasalar›na uygun Genel Yay›n Yönetmeni olarak yay›n yapmaktad›r. Dergide yer alan yaz› Rasih Kaplan Yay›n Kurulu ve makaleler yazarlar›n›n görüşüdür. ‹brahim Ekmekçi, Adem Çetin, Mahmut Atom Haber ve Fotoğraflar Duruk, Dr. Mehmet Çetin Duruk, Rasih Kaplan, Adem Çetin Binnur Kosova, Murat Erol, Siyma Aksekili, Kapak Fotoğrafı: Rasih Kaplan Bora Ekmekçi, Ramazan Apaydın, S.Yalçın Çetin Toroslarda Eğri göl - Adem Çetin

Akseki Dergi - 1 10Sadıklar (Gravganda)

Akseki’nin Kaybolan Değerlerinden 26 SEMERCİLİK

4

48. Akseki Yaz Festivali Sona Erdi

Toros Dağlarının Bitmeyen Rahmeti YÖRÜKLER 182 - Akseki Dergi Hayırsever Hemflehrimizin Anlaml› Ba€›fl› 6

12. Kardelen Şenlikleri... 7

Neden Olmasın? Selda Ayşe Güleç 14

Geleneksel Köy Mevlidi Sürdürülüyor 17

Aksekili ve Alanyalı İşadamları Buluştu 17

Anadolu Toprakları Ve Aksekililik Mahmut Atom Duruk 22

Festival Paneli… İbrahim Ekmekçi 24

Doğayla Barışık Bir Doğasever Özge Büyüksu 34

Verebilmek... Örnek Alabilmek... Faik Bozkurt 36

Akseki, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen’i Ağırladı. 40

Düğmeli Evler Av. Selma Karaduman 48

İstanbul Beşiktaş Belediyesi 46Tarafından Akseki’de 200 Öğrenciye Kamp Yaptırıldı.

43 Befl Asırlık Akseki Ulu Camii… 8. Akseki Yaz Festivali Sona Erdi Akseki Kaymakamlı€ı, Akseki Belediyesi ve Akseki E€itim Hayratı Derne€i’nce ortaklafla düzenlenen 8. Akseki Yaz Festivali sona erdi.

Saygı duruflu ve ‹stiklal Marflı ile bafllayan festivalin açılıflına, Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, ‹bradı Kaymakamı Bülent Ay, Akseki Belediye Baflkanı Mehmet Gölcü, Konyaaltı Belediye Baflkanı Muhittin Böcek, Süleymaniye Belediye Baflkanı Durmufl Ali fiener, Cevizli Belediye Baflkanı Niyazi Ekinci, Güçlüköy Belediye Baflkanı Hasan Çobano€lu, ‹l genel meclisi üyeleri, sivil toplum kuruluflları, siyasi partilerin il ve ilçe baflkanları ile yaklaflık 4 bin kifli katıldı.

Festivalde konuflan Akseki Belediye Baflkanı Mehmet Gölcü, amaçlarının, dıflarıda yaflayan Aksekilileri biraraya getirmek oldu€unu söyledi.

Akseki E€itim Hayratı Derne€i Baflkanı Vehbi Güleç, “Bildi€iniz gibi festivaller bir araya gelmek, aramızdaki dostlu€u kardeflli€i pekifltirmek, sıla hasretini gidermek, unutulmaya yüz tutmufl yöresel ve sosyal de€erlerimizi hatırlamak için güzel bir vesiledir.” dedi.

2.gün süren Festivalde Yeflim fiahbaz, Kürşat Başar Orkestrası, Güvenç Da€üstün ve Coflkun Sabah izleyicilere unutulmaz anlar yaflattılar. Ayrıca festival programı içerisinde düzenlenen panelde değerli bilim adamları Akseki yöresi ile ilgili sosyal ve kültürel düşüncelerini dile getirdiler. Hayırsever Hemflehrimizin Anlaml› Ba€›fl›

Değerli hemşehrimiz; 5. Dönem Manisa Milletvekili Halil Yurtseven, ülkemize eğitim ve sosyal faaliyetlerde çok önemli katkılarda bulunmuştur. Sn. Yurtseven’in eşi Esmehan Yurtseven Akseki Eğitim Hayratı Derneğine; asil bir davranış göstererek Manisa’daki bir mülkünü bağışlamıştır. Bu bağış derneğimizi onurlandırmış, çalışmalarımızda bize daha bir heyecan vermiştir. Bu önemli bağış aynı zamanda hemşehrilerimiz arasında dayanışmanın önemli bir göstergesi olmuştur. Sn. Yurtseven ailesine en içten teşekkürlerimizi sunar, sağlık ve mutluluklar dileriz.

Aynı zamanda tapu işlemlerinde değerli katkılarından dolayı hemşehrimiz Sn. Mesut Pazar’a da en içten dileklerimizi sunarız.

6 - Akseki Dergi 12. Kardelen Şenlikleri’nde Tulukta Ayran ve Kar Vatandaşları Serinletti.

Antalya’nın Akseki İlçesi Çimi köyünde 12.Kardelen festivali düzenlendi.

Çimi Köyü Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği tarafından düzenlenen şenliğe, Akseki, belde ve köylerden gelen vatandaşların yanı sıra Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan Çimililer katıldı.

Şenlikte konuşma yapan Çimi Köyü Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği Dernek Başkanı Mustafa Bengi, Çimililerin büyük bölümünün büyük şehirlerde yaşadığını, hemşerileri yılda bir kere de olsa bir araya getirerek, kaynaşmalarını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Bu yıl 12. yapılan Kardelen Şenliklerinde ağalık 6.500 TL ile Ahmet Uslu 12. Çimi köyü Kardelen ağası oldu.

Şenlikte köy meydanında yöresel yarışmalar, halk dansları gösterileri ve yöresel sanatçıların konserleri düzenlendi. Şenlik sırasında konuklara tulukta karlı ayran ve yöresel yemekler ikram edildi.

Akseki Dergi - 7 İTÜ Roket Grubunun Başarısı

İstanbul Teknik Üniversitesi Pars Roket Grubu’nu temsilen Nazmi Erdi Coşkunpınar*, Amerika Birleşik Devletleri’nin Maryland Eyaleti Centerville Şehri’nde, TRIPOLI Rocketry Association’un Maryland Şubesi’nde düzenlenen seviye 2 sertifikasyon sınavının yazılı ve uygulamalı kısımlarını başarıyla geçerek “TRIPOLI Rocketry Association Seviye 2 Sertifikası”nı almaya hak kazandı.

Türkiye ve Asya’da bir ilki gerçekleştiren grup, alınan bu sertifika ile 7000 – 8000 metre irtifaya kolaylıkla çıkabilecek, hazır roket motorlarını kullanma hakkını elde etmenin yanı sıra asıl amaçlarından biri olan kendi motorlarını tasarlayıp üretebilecek seviyeye erişmiş oldu.

İTÜ Uzay Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan danışmanlığında kurulan grupta Lider ve Motor Ekibi Sorumlusu Ayhan Yağcı (Uzay Müh.), Yapısal Ekibi Sorumlusu Erdi Coşkunpınar (Uzay Müh.), Elektronik Sistemler Ekip Sorumlusu Can Berk Aykaç (Elektrik Müh.), Yakıt Ekibi Sorumlusu Emirhan Demirbaş (Kimya Müh.), Tanıtım ve Sponsorluk Ekibi Sorumlusu Sezin Eken (Elektrik Müh.), Zirve Ekibi Sorumlusu Bahadır gerçekleştirirken ise motorların Alp Yolcu (Endüstri Müh.) ve Sayman itkilerini test edebilmek için kendi Kenan Coşkun (Telekomünikasyon üreteceği bir test ünitesi kullanacak. Müh.) öğrencileri yer aldı. Grup, Bunun yanı sıra yapısal anlamda; disiplinler arası bir yapıya sahip olup, önce tek kademeli, düşük itkili roket toplam 13 farklı mühendislik alanında tasarımları denedikten sonra paralel 20’den fazla öğrenciyi barındırıyor. kademeli ve seri kademeli sistemlere geçiş yapılacak. Pars Roket Grubu adına, takımın kurucu lideri Ayhan Yağcı başarılarında Grup, teknik çalışmaların yanı sıra büyük pay sahibi olan danışman seminerler ve öğrenci etkinlikleri hocaları Prof. Dr. Rüstem Aslan’a, düzenleyerek sosyal platformlarda da desteklerinden dolayı Prof. Dr. Arsev organizatör olmayı amaçlıyor. Aynı Eraslan ve Berk Sarıkaya’ya teşekkür zamanda önümüzdeki dönemlerde etti. Grup lideri Yağcı, kısa sürede mühendislik sinema günleri, tecrübe oluşturduğu ekipleriyle organizasyonel aktarım günleri ve “Türkiye Roketçilik profesyonelliği ortaya koyduğunu ve Zirvesi” gibi Türkiye için birçok ilkleri çalışmalarına hız kesmeden devam gerçekleştirmeyi hedefliyor. edeceklerini söyledi. *: Nazmi Erdi Coşkunpınar Aksekili 2012 yılının Mayıs ayında toplanarak hemşehrimiz olup, İTÜ Roket çalışmalarına başlayan Pars Roket Projesi’ne Akseki Eğitim Hayratı Grubu, Türkiye’de düşük itkiden yüksek Derneği olarak destek verildi. Değerli itkiye kadar tamamen yerli üretim, hemşehrimizi ve İTÜ roket grubunu özgün tasarım katı yakıt roket motoru tebrik eder başarılarının devamını üretmeyi hedeflemiş. Bu hedeflerini dileriz.

8 - Akseki Dergi İGA AŞ

Saygıdeğer hemşerilerim. nin, turizm hizmetine sunulma zamanının TÜRKİYE-RUSYA Avrupa kupası eleme maç- İGA A.Ş. yönetim kurulu tarafından yap- geldiğini düşünüyoruz. Bölgemiz bu zengin- larının Antalya ve Isparta ya aldırtmamız mış olduğumuz çalışmaları sizlerle paylaş- likleri ile Antalya’ nın hem alternatif turizm vesile olmuştur. mak istiyoruz. Bölgemizin kalkınmasını, eksikliklerini tamamlayacaktır, hem de ül- Türkiye-Finlandiya maçı Antalya da, DEVLET MİLLET EL ELE vererek plan ve prog- kemize önemli döviz girdisi sağlayacaktır. Türkiye-Rusya maçı Isparta da oynanmıştır. ramlar dahilinde gerçekleştirmeyi düşünü- Yöremizin Kalkınma Projeleri: Bu maçlar sebebiyle Dünya Futbolunun yoruz. 1- Mikro projelerimiz : Yöremiz insanla- ünlü isimleri Antalya ya gelmişlerdir. İBRADI GÜNDOĞMUŞ AKSEKİ HAVZASIN- rının kısa sürede geçimlerinin sağlanması Nisan ayında bu maçlar oynanmış ve DA daha önce sizlerle paylaştığımız Mikro için kültür mantarcılığı, Hindi besiciliği, En- gelen tüm spor adamları Antalya ya hayran ve Makro projelerimiz ‘i, BAKA genel sekre- demik bitkilerin toplanması, paketlenmesi kalmışlardır. teri sayın Tuncay ENGİN bey ve Antalya ko- İGA markası ile pazarlanması. Bizlere neden statlar ve konaklama te- ordinatörü sayın Alaattin ÖZYÜREK beylerle 2- Makro projelerimiz : sisleri yapmıyorsunuz, bunları yaparsanız kış görüşerek yöremiz kalkınma planımızı BAKA a- Profesyonel futbol kulüplerinin yaz Genel kuruluna gönderdik hazırlık kamplarını Antalya da yapacaklarını hazırlık kamplarının İGA Havzasında yapı- belirtmişlerdir. Önümüzdeki yılların BAKA Yatırım proje- lacak turistik tesislerle yöremize kazandırıl- lerine, İGA A.Ş projelerimizin yapılabilmesi Bizde 1986 yılında başladığımız turistik ması. (Kış hazırlık kamplarına gelen kulüp- tesislerimize saha yaparak başladık ve yö- için planlamaya alınması ve yöremizin tu- lerin ön tercihleri bu havza olacaktır. rizm alanı ilan edilmesi için değerlendirme remizdeki yapılmakta olan tesislere sahalar b- Göktepe kayak merkezi önemli bir yapılmasını talep ettik. Çalışmalarımızı Or- yapmalarını tavsiye ettik. Yöremizdeki otel- cazibe merkezidir, Dünyada doğal en uzun man Bölge Müdürlüğümüz ile paylaşıyoruz lerin çoğunluğu bu tavsiyelere uyarak saha- ikinci pist olarak belirtilmektedir. Bu vadi- ve kendilerinin düşüncelerini alıyoruz. Ayrı- larını yaptılar ve şu anda Antalya, Profesyo- ye yapılacak tesislerin Kış doluluğunu en az ca bölgemiz kanaat önderleri ile projeleri- nel kulüplerin kış hazırlık kampları yapma dört–beş ay sağlayacaktır. mizi tartışıyoruz. merkezi haline geldi. c- Engelliler kampı yapımı, yöremize Sizlere BAKA Yönetim kuruluna sundu- Profesyonel futbolda yaz hazırlık kamp- önemli katkılar sağlayacaktır. Tüm Ülkelerin ğumuz istek metnini sunuyorum. ları çok daha önemlidir. Kulüplerin harcama ilgisini çekecektir ve önemli katkılar sağla- oranları daha yüksektir. Antalya ya kış ha-

yacaktır. zırlık kampları için gelen kulüplerin önemli Değerli BAKA yöneticilerimiz, öncelikle d- İGA Vadisinde golf sahaları yapılabi- bir kısmı, İGA vadisinde yapılacak tesislere sizlere İGA A.Ş (İbradı Gündoğmuş Akseki) lecek ciddi alanlar mevcuttur. Golf turizmi yaz hazırlık kampları için muhakkak gele- şirketimize yapmış olduğunuz destek ve müşterileri yöremizde ki bulunan tarihi ceklerdir. Çünkü vadi istenen tüm özelliklere yardımlara teşekkür ederiz. düğmeli evlerin potansiyel konaklama sahiptir, adeta bir doğa cennetidir. İGA havzası Antalya yöremizde olması- müşterileri olarak düşünebiliriz. Ulaşım çok kolaydır, hava alanına sahile na rağmen, ülkemizde geri kalmış yörele- e- Yürüyüş parkurları, Göktepe Yamaç eğlence merkezlerine, ilçelerimize Antalya rin başında gelmektedir. Devamlı göç ver- paraşütü sporları, Av sporları. ya çok yakındır. mektedir, köylerimiz evlerin bakımsızlığı ve Yapmış olduğumuz bu projeler Antalya Göktepe kayak merkezi ve yamaç pa- onarılmaması nedeniyle adeta terk edilmiş Turizminin eksiklerini tamamlayacaktır. Aynı raşütü bu yöreyi önemli bir merkez haline havasındadır. Yöremizin ekonomik yapısı iyi zamanda EXPO 2016 projesine önemli kat- getirecektir. değildir. kılar sağlayacaktır. Değerli BAKA yöneticilerimiz, İGA AŞ. Bizler üç kasaba birleşerek İGA A.Ş yi Başlatmış olduğumuz DEVLET MİLLET EL Projelerimiz Antalya da yapılacak EXPO kurduk. Amacımız bu güne kadar yöremi- ELE projelerimizin gerçekleşebilmesi ancak 2016 projesine önemli katkılar sağlayacak- zin kalkınmasının ancak devlet desteği ile BAKA desteği ile mümkün olabilir. tır. mümkün olabileceğidir. İGA projelerinde seçilen alan ZOMANA Kalkınma projemizin adı: DEVLET MİLLET Hükümetimizin hedefi olan 2023 pro- vadisidir. Bu alanın Turizm alanı olarak ilan EL ELE PROJESİ dir. jelerine destek verecek ve önemli katkılar edilmesi, Turizm bakanlığınca projelendi- koyacaktır. Antalya havzasına yılda ortalama rilmesi, altyapı çalışmalarının yapılması ile Önümüzdeki yılların BAKA Yatırım proje- 11.000.000 turis gelmektedir. Kış sezonun- yatırımcılara sunulması gerekmektedir. da bölgemize lerine İGA A.Ş projelerimizin yapılabilmesi Uzun yıllardan beri İbradı-Gündoğmuş- için planlamaya alınması ve Yöremizin tu- 1600 Prof. Futbol kulübü hazırlık kamp- Akseki havzasının kalkınması için ciddi ça- rizm alanı ilan edilmesi için değerlendirme ları için konaklamaktadır. lışmalarda bulunduk, yöremizin geri kalmış yapılmasını saygılarımızla arz ederiz. Bölgemizde artık alternatif projeler üret- olmasına rağmen önemli zenginlikler taşı- me zamanı gelmiştir. Bizler de yöremizin dığının bilincinde idik. İBRADI GÜNDOĞMUŞ AKSEKİ A.Ş doğal yapısının, ikliminin, endemik bitkile- Dünya profesyonel futbol kulüplerinin Yönt. Krl. Bşk rinin, yeşil dokusunun, rakımının, tarihinin Antalya da kış hazırlık kamplarının başla- A. Dündar ULUĞKAY Tarihi evlerinin, Göktepe kayak merkezi- masına 1984 Yılında TÜRKİYE-FİNLANDİYA,

Akseki Dergi - 9 SADIKLAR (GRAVGANDA)

HAZIRLAYAN: Adem Çetin-AKSEK‹ SADIKLAR, Kuruluş tarihi kesinlikle Coğrafi Durumu: bilinmemekle beraber, Akseki’nin en mesafedeki Geyran yaylası çatal eski köylerindendir.Topraktan çıkan Sadıklar Köyü Akseki’ye 18 oluk suyu boşa akmakta olup diğer eski paralardan,6.yüzyılda bir yerleşme km.,Antalya’ya 140 km. uzaklıkta olup komşu köyler tarafından köye içme bölgesi olduğu anlaşılmaktadır. orta Toroslar’ı Akdeniz’e bağlayan suyu olarak kullanılmasına müsaade bir yamaçtadır. Köy doğa ve yöresel edilmemektedir. Köyün denizden 1530 yılında köyün 41 hane ile mimari ve kültürel peyzajın en yüksekliği 1125 metredir.. Sipahisi’ne vergi ödemekle güzel örneklerinin harmanlandığı yükümlü olduğu ve köyün tamamının eşsiz güzellikte,Toroslara yaslanmış, müslüman olduğu görülmektedir. Toroslarla iç içe geçmiş, saklı Köyde Romalılardan kalma hisar güzellikleri ve gizli bahçeleriyle, Sosyal Durum: taşı,kesme taşlar hala canlılığını derin ve özgün değerleriyle ayakta korumaktadır. II.Mahmut devrinde kalmaya çalışan ya da yaşam 100 hane olan köyün bugünkü Geyran yaylasında koca oluk mücadelesi veren bir kültür bahçesidir. nüfusu kışın 30, yazın 500-600 kişi mevkiinde olan köy bir hastalık (Veba) Genellikle dağlık bir arazide kurulan civarındadır. Köy, üç mahalleden nedeni ile 7 kişi kalmış bu yedi kişi köyde su sıkıntısı yaşanmakta, kışın oluşmakta, yöresel mimarinin en güzel 1700 yıllarında susuz bir vadiye yağmur sularıyla dolan kuyular yaz örneklerinden olan düğmeli evleri, yerleşerek 2. kez Sadıklar köyünü ortalarında tükenmekte köyde su tarihiyle olağanüstü bir kültürel değeri oluşturmuşlardır. sorunu yaşanmaktadır. Köye 4 km ifade etmektedir.

10 - Akseki Dergi Ekonomik Durum: Köy halkının büyük bir bölümü İzmir,İstanbul,Ankara ve Antalya’da yaşamakta olup ticaretle uğraşmaktadırlar.Köyde çok az miktarda tarım ve hayvancılıkla uğraşılsa da fazla bir geliri olmadığı için gurbetteki köylüler tarafından gönderilen paralar anımsanmayacak ölçüdedir.

Kültür Durumu: Köyde 1882 yılında medrese açılmıştır. Buraya çevre köylerden ve sahilden çok sayıda öğrenciyi Merhum Hacı Sadık efendi ve Hacı Veli efendi yetiştirmiştir.Bu değerli hocaların eğitim ve manevi öğretim sahasında eşsiz yerleri vardır.

İlkokul 1924’ de açılmış Akseki’nin ilkokul açılan köylerindendir.1945 yılına kadar Güzelsu’lu Mehmet Öztekin,daha sonraki yıllarda Sadıklardan Süleyman Öztürk,Mehmet Ali Ertan, Ahmet Özsarı ve Mahmutlar

Akseki Dergi - 11 köyünden Servet Şirin öğretmenlik yetişmiştir.Sadıklar’dan Şeyh Hasan emekli müfettişlerden Hasan Erdoğan yapmışlardır.1990 yıllarında taşımalı efendi,Müderris Hacı Sadık (Erdem) (85), Eğitimci yazar emekli öğretmen eğitime geçilince okul kapatılmış ve efendi, Mehmet Emin (Bilgin) efendi, Ahmet Uçar,Emekli Öğretmen Mustafa 2012 yılında da öğrenci kalmamıştır. Abdullah (Töre) Efendi ve Diyanet işleri Hilmi Atalay,Yüksek makine Mühendisi Başkanlığı yapan Hasan Hüsnü Erdem Kültür müzesi kurucusu Orhan Akseki gibi değerli ilim ve fıkıh üstatları ve iş adamı Kadir Özen köyde yaşayan yetişmiştir.1957 yılında Sadık Erdem değerlerdir. Köyde okuma yazma oranı Antalya’dan Milletvekili seçilmiştir. 23 % 100’olup, bu güne kadar yıl aralıksız ilkokul 4 ve 5 sınıflarında Köyde Kültür Evi,Kültür müzesi ve 300’ü aşkın yüksek okul mezunu okutulan fen bilgisi ders kitabı yazarı, Kütüphane bulunmaktadır.

12 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 13 Uzm. Öğret. Selda Ayşe Güleç Neden Olmasın? [email protected] Bu yazımın konusu için esinlendiğim bölgesel karakterlerde kilim ve halılar, düşünce tamamen Sayın Aysel Güleç’e bakır kaplar, sini, mangal, ahşap ait. Geçtiğimiz günlerde kendilerini eşyalar, eski Rum ve Türk evlerinin ziyaret amacıyla Bodrum’daki evlerine geleneklerini yaşatıyor. Yabancı turistler, giderken her zamanki rotamızdan sessizlikten hoşlananlar ve sanatçıların farklı olarak uçuşumuzu Bodrum- yanı sıra hafta sonu farklı ortamda Milas Havalimanı’na değil, İzmir dinlenmek, hatta balayı geçirmek Havalimanı’na gerçekleştirdik. İzmir’den isteyenler için ideal bir yer burası. Bodrum’a doğru aracımızla giderken Şirince’de köyün araç girmeyen, dar de çok uzun zamandır ismini duyup ve taş döşeli sokaklarında dolaşan bir türlü gitme fırsatı bulamadığımız turistler, bozulmamış mimari dokuyu Selçuk İlçesi’ne bağlı Şirince köyüne hayranlıkla izliyor ve bol bol fotoğraf uğradık. O kadar etkilendik ki bu çekiyorlar. Karakteristik yapıları görmek güzel köyden, Bodrum’a vardığımızda isteyenlere, ev sahipleri konukseverlik oradaki izlenimlerimizi ballandıra gösterip evlerine buyur ediyorlar. ballandıra anlatırken, sevgili Özellikle, Türk mutfağını ve tencere kayınvalidem ‘’İşte Akseki’nin de yemeklerini tatmak isteyen yabancı böyle olmasını çok istiyoruz’’ dedi. turist aile gruplarına da sebzeli Açıkçası bu benim aklıma gelmemişti. yemekler, dolmalar yapılıp, lokmalar Belki de gerçek Aksekili olmak dökülüyor. Eski zamanlarda zeytin ve böyle bir şey işte. Şirince’nin daha incir ağaçlarının bolluğundan dolayı Şirince de aynı Akseki önceleri burada yaşayan Rumlardan ‘Dağlarından yağ, ovasından bal gibi tepeye konumlanmış. kalma evlerinden söz ederken, akar’ diye tasvir edilen Şirince’nin kayınvalidemin ‘’Akseki’nin de dağlarından toplanmış kekik, biberiye Selçuk’a yedi kilometre düğmeli evleri var’’ cümlesiyle araya vb. çeşitli otların kurutulmuş halleri, mesafede ve denizden üç girmesi ve ‘’İçinde büyüdüğümüz kuru incirler, yörenin zeytinleri, yüz elli metre yüksekte ve yaşadığımız için bizlere çok zeytinyağı ve bunlardan üretilmiş normal geliyor, ama bugüne kadar sabunlar, kremler, ev yapımı meyve yer alıyor. Çok keyifli, Akseki’ye hangi misafirimizi götürsek şarapları ve daha bir sürü şey yerli yeşillikler içerisinde, etrafı düğmeli evlerimize hayran kaldı’’ yabancı turistlerin ister istemez alışveriş üzüm bağlarıyla çevrili bir deyişi doğduğu topraklara sahip çıkan yapmasına sebep oluyor. Tabi ki Ege bir Aksekili olmanın en güzel kanıtı yöresi insanının misafirperver ve sıcak yer. Tarihi, mimari dokusu, bence. kanlı yapısı ziyaretçileri çok memnun gözlemesi ve ev yapımı eden önemli faktörlerden biri. köy ürünleriyle ziyarete Şirince de aynı Akseki gibi tepeye konumlanmış. Selçuk’a yedi kilometre Yani gerçekten insanın ‘’Akseki de gelenlere unutulmaz mesafede ve denizden üç yüz elli niye böyle olmasın?’’ diyesi geliyor. lezzetler sunuyor Şirince. metre yüksekte yer alıyor. Çok keyifli, Niçin Akseki yolu üstünde bu Son yıllarda ziyaretçi yeşillikler içerisinde, etrafı üzüm şekilde mola verilmesin? Antalya ve bağlarıyla çevrili bir yer. Tarihi, mimari diğer illerden gelen ziyaretçiler aynı akınına uğrayan bu güzel dokusu, gözlemesi ve ev yapımı köy Şirince’deki keyfi, hatta daha fazlasını köyümüzde köy kadınlarının ürünleriyle ziyarete gelenlere neden Akseki’de de yaşamasın? el emeği, göz nuru unutulmaz lezzetler sunuyor Şirince. Yapılacak restorasyonlar ile bazı Son yıllarda ziyaretçi akınına uğrayan düğmeli evlerimiz neden bahçesinden dantellerinin yanı sıra, bu güzel köyümüzde köy kadınlarının el tüm Akseki’yi seyretme imkanı olan sehpa örtülerinin, yazma, emeği, göz nuru dantellerinin yanı sıra, oteller, pansiyonlar, hoş restoranlar ve yün eldiven, çorap gibi sehpa örtülerinin, yazma, yün eldiven, kafeteryalar olmasın? Yazın sıcağında ve çorap gibi el işlerinin sergilendiği neminde deniz kenarlarında bunalanlar el işlerinin sergilendiği tezgahlar köyün her yerine yayılmış. Akseki’nin güzel havasında, şelalelerin tezgahlar köyün her yerine Bu tür el işlerini köy evlerinin hepsinde kenarında güzel lezzetleri tadarken yayılmış. Bu tür el işlerini bulmak da mümkün. Bu güzel evlerin neden serinleyip rahatlamasın? çoğunda oturulmuyor zaten; hepsi En önemlisi ise Akseki için turizm köy evlerinin hepsinde pansiyon, butik otel ya da başka bir neden önemli bir gelir kaynağı haline bulmak da mümkün. turistik amaçla kullanılır olmuş. Otel gelmesin? Kafamda oluşan bu soruları ve pansiyon olarak hizmet veren bu sizlerle paylaşmak için oturdum bu evlerin iç dekorasyonu antik eşyalarla yazıyı yazdım. tamamlanmış. Pirinç karyolalar, Sürç-i lisan ettiysem affola...

14 - Akseki Dergi ŞİRİNCE HAKKINDA BİLGİLER: Bizans döneminde değişikliğe Şirince Köyü’nün eski kaynaklarda uğramış. Bugün yörede manastır “Dağdaki Efes” adıyla anılması olarak biliniyor. bu köyün köklü bir geçmişe sahip Köydeki bir şeftali bahçesinde olduğunu göstermektedir. Yerleşimin bulunan ve üzerinde Georgios tarih sahnesine çıkışını belirleyecek (Yorgo) adına rastlanan pişmiş kesin bir ipucu olmasa da Efes topraktan ekmek damgası kentinin dağılıp limanın Kuşadası’na yörede Bizans Çağı’nda toplum (Scala Nova) taşınmasıyla küçük bir yaşamının varlığına işaret grubun dağa çıkmış olması görüşü etmektedir. hakimdir. Bu insanlar Menderes Birtakım kayıtlar, Türkler’in nehrinin getirdiği alüvyon ve taşkınlar yöreye gelmeleri ve Ayasuluk’u nedeniyle bölgede zorlaşan yaşam (Selçuk Kalesi çevresi) merkez koşulları neticesinde ovayı terk edinmeleri sırasında, bugünkü ederek dağda yerleşmeyi tercih etmiş yerleşimin yerinde Kırkınca olmalıdırlar. (Kyrkindje, Kirkindsche, Kirkidje, Kırkıca) isimli bir köyün 16. yorucu ve uzun ama zevkli bir yoldan Köyün geçmişteki Çirkince ismine yüzyılda varlığını gösteriyor. ve çağlayanlı bir derenin bulunduğu değin anlatılan o ki, dağdaki köyün iki tepe arasında gittik. Her iki varlığını gizlemek için Ayasuluk’ta ve Kırkıca’ya ilişkin en eski gezi yanımızda sarkan mersin, zakkum, başka yerlerde Çirkince denip durur. günlüğüne, 1698-1702 arasında katırtırnağı, erguvan, leylâk ve diğer Bu adlandırmaya dair anlatılanların İzmir’de yaşayan bilgin papaz Edmund haz verici ağaçların koyu gölgeleriyle en belli başlısı, Aydınoğulları D. Chishull’un “Türkiye Gezisi ve ağırlandık...” döneminde azat edilen bir grup İngiltere’ye Dönüş” adlı kitabındaki Rum’un kendilerine gösterilen yere hatıralar arasında rastlıyoruz. Geceyi katırcıların kurdukları çadırlarda yerleştikten sonra civar köydekilerin Chishull, 1699 yılının 30 Nisan günü geçirdikten sonra ertesi gün, 1 Mayıs “yerleştiğiniz yer güzel mi?” sorusuna Tire’den ayrılarak Efes ören yerine günü köyü dolaşırlar. Chishull’un verdiği yanıttır: “Çirkince”. ulaşır. Kitaptan anlaşıldığı kadarıyla aktardığına göre köyün tüm halkı Şirince’de bilinen en eski yapı, Efes çevresinde konaklanacak yer hristiyandır.“...Köyün papazı bize, Helenistik dönemden. Büyük bir Kirkidje Köyü’dür. Chishull ve rehberi güya İncil yazarlarının el yazılarını olasılıkla Efes kentinin kurulduğu Ayasuluk tepesinin doğusundan göstermek istedi. “Havvarilerin Lysimakhos çağına ait olan bu yapı Klaseas Vadisi’ni izleyerek akşam Yaptıkları” kitabında açıklanan aslında bir kule. Stratejik konumdaki saat sekiz sularında köye ulaşırlar. yedi papaz yardımcısından biri olan Klaseas Vadisi içinde Efes kentinin Gerisini Chishull’dan dinleyelim:“... Prochorus tarafından yazıldığını iddia erken uyarı sisteminin bir parçası Onun rehberliğinde atlarımızla Efes ettiği bir İncil gösterdi. İncelememiz olarak düşünülmesi gerekiyor. Yapı, hisarının altından birbuçuk saat süren sonucunda harflerin eski, belki 6. veya 7. yüzyıldan kalma olduğunu gördük.

Akseki Dergi - 15 Kitap, ya İncil’in kopyası ya da bir yazarı Dido Sotiriyu’nun ballandırarak itibaren eski Efes’in yollarını dua kitabıydı....” anlattığı incirden başka Osmanlılar’ın arşınlayarak depolardaki bütün silâh Chishull ve beraberindekiler aynı gün önemli ihraç maddelerinden biri olan ve patlayıcı maddeleri köye taşıdılar. öğleden önce Kırkınca’yı terk ederek tütün de Çirkince’nin pek tanınan Ve ancak o vakit hür hissettiler Efes’e inerler. ürünlerindenmiş bir zamanlar. Köyün kendilerini. Kamburu çıkmış sırtlar Bir dönem eşkıya yatağı olan bugün restoran olarak kulanılan Rum birden düzeldi...” Çirkince ve civarı 1780’li yıllarda dönemi okulunun, tarihi kesin olarak 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal eden Osmanlılar tarafından iskân edilir bilinmemekle birlikte incir tüccarları Yunan Ordusu Kırkıca’da büyük bir ve Ege Bölgesi’nin pek çok yerinde tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. coşkuyla karşılanır. Kendini Yunanlı olduğu gibi. Çirkince’ye de, toprağı kabul ederek Yunan Ordusu’na işleyip vergi verirler düşüncesiyle 1914 yılında başlayan I. Dünya gönüllü asker olarak yazılan Kırkıcalı, Rumlar yerleştirilir. Hızla kalkınan Savaşı, Anadolu’da tüm şiddetiyle Urlalı, Bornovalı, Kuşadalı rum köy, 19. yüzyılda yaklaşık 5000 rum kendini gösterir. Osmanlı hükümeti gençlerin başına Yunanlı subaylar nüfus barındıran 1800 haneden Kırkıca Köyü’nün rum gençlerini verilerek bağımsız alaylar oluşturulur. oluşmaktadır. Çirkince, bu dönemde Amele Taburu denilen özel çalışma 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr incirleriyle meşhur önemli bir birliklerine kaydeder. Ancak taburdan Antlaşması, Müttefikler’le bir olup Batı merkez haline gelir. Osmanlı kaçanlar dağlarda çetelik yaparak ya Anadolu’yu paylaşmak hülyasındaki İmparatorluğu’nun en büyük iki incir da Yunanistan’a sığınarak direnişte bu gençleri daha da cesaretlendirir. ihracatçısı Çirkinceli’dir. bulunurlar. 1918 yılında savaşın Ancak Türk Kurtuluş Savaşı’nı bitmesiyle Kırkıcalılar’dan sağ kalanlar noktalayan 30 Ağustos 1922 Büyük “Köylünün kemerini altınla dolduran köylerine dönerler. Bu yılları Dido Taarruz Zaferi ve bunun ardından incir! Sadece Aydın ilinde değil, bütün Sotiriyu şöyle dile getiriyor:“Almanlar 9 Eylül 1922’de İzmir’in düşman Doğu’da, Avrupa ve Amerika’da bile mühimmat depolarını olduğu gibi işgalinden kurtarılması sonrasında ün salmıştı incirlerimiz. Derisi var eski Efes’te bırakmışlardı. Mondoros bu yörede yaşayan rum köylülerin mı, yok mu anlayamazdınız, öylesine Mütarekesi’nin emrettiği gibi, çoğu Yunanistan’a göç ederler. Bu inceydi; Anadolu’nun o canım bu depoları müttefiklere teslim göçlerden Kırkıca da nasibini alır, güneşiyle ballanmışlardı.” etmekle görevli Türk jandarmaları birkaç yaşlısı dışında ıssız bir köy Benden Selâm Söyle Anadolu’ya isimli ise kaçmıştı. Ve Kırkıca Köyü’nün hüviyetine bürünür. 1924’teki Göçmen romanın, Çirkince’de yaşamış Yunanlı sakinleri, karanlık bastırdığı andan Mübadelesi Anlaşması’yla Selânik, Kavala ve Provusta’dan gelen Türkler’in buraya yerleştirilmeleriyle köy yeniden canlanmaya başlar. Cumhuriyet’in ilk yılarında köyü ziyaret eden, dönemin İzmir Valisi Kâzım Dirik Paşa Çirkince’nin adını Şirince yapar. Dirik Paşa’nın “Böyle güzel bir yer Çirkince oolamaz; olsa olsa Şirince olur.” dediği bugün halâ dilden dile aktarılmaktadır

YYararlandığım Kaynaklar: http://www.sirince-evleri.com/ Default.asp?L=TR&mid=193 http://www.bilgiara.com/gezi- rehberi/tfze-izmir-sirince.html

16 - Akseki DeDergirgi Geleneksel Köy Mevlidi Sürdürülüyor

2001 Yılından beri yapıla gelen, gurbetteki köylülerin tanışıp kaynaşmalarını sağlayan geleneksel köy mevlidi Akseki’nin Büyükalan Köyünde gerçekleşti.

Büyükalan köy muhtarı Mustafa Güven, köy heyeti ve köy halkının ortaklaşa düzenlemiş olduğu geleneksel Mevlidi-i Şerif programı Büyükalan Köy konağında yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Köy mevlidine , Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Belediye Başkan Vekili Necip Alparslan, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Hacı Ahmet Önder, Ali Katırcıoğlu, gurbette yaşayan Köy dışından katılan gurbetçilerin Akseki Bölge Trafik İstasyon Amiri Cem Büyükalan köylüleri , komşu köy katılımının dikkatleri çektigi köy Karaca, Akseki Emniyet Amiri Mehmet muhtarları ve vatandaşlar katıldı. mevlidinin sonunda, Akseki’den Kürşad Çorlu, Akseki İlçe Milli Eğitim gelen misafirlere,sivil toplum Müdürü İmdat Bağcı,Akseki Ak Parti Eski günlerin yad edildiği anıların örgütlerine, siyasi parti temsilcilerine, İlçe Başkanı Mehmet Özdilek,Akseki tazelendiği mevlit yemeğinde katılımcılara ve mevlit de görev alan Eğitim Hayratı Derneği Akseki Şube davetlilere keşkek, et yemegi, pilav ve din görevlilerine Köy Muhtarı Mustafa Başkanı Mürşit Pişkin,İş adamı tatlıdan oluşan menü ikram edildi . Güven teşekkürler etti. Aksekili ve Alanyalı İşadamları Buluştu

Antalya’nın Akseki ve Alanyalı Milletvekili Tayfur Suner (Akseki), İstanbul Şile Kaymakamı Şükrü Görücü işadamı ve ünlü simaları İstanbul’da Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin (Alanya), İstanbul Küçükçekmece bir araya geldi. Ev sahipliğini Aroma Müftüoğlu (Alanya), TFF Süper Lig Savcısı Şenol Turan, Uyum Marketleri Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut hakemi Kuddusi Müftüoğlu (Alanya), Yönetim Kurulu Başkanı ve Davutpaşa Duruk’un yaptığı kaynaşma yemeği İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı Spor Kulübü Başkanı İskender Keleş Bakırköy’deki Gelik Restoran’da Mevlüt Uysal (Alanya), Alaiye Otelleri (Akseki), SİNBO Yönetim Kurulu düzenlendi. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Uysal Başkanı Mehmet DEMİR (Akseki), (Alanya), İstanbul Emniyet Müdür Beşyıldız Altınkaya Et Mamulleri’ni Sami Gün’ün gerçekleştirdiği Yardımcısı Hüseyin Putur (Alanya), temsilen Cihan Altınkaya (Akseki), organizasyona, CHP Antalya eski Creo saatleri sahibi Hasan Postalcıoğlu (Alanya), sanatçı Sami Çelik (Bozkır), TUSKON Genel Sekreter Yardımcısı Kadir Akboyraz (Akseki), Florance Nightingale Hastanesi’nden Prof. Dr. Ahmet Alanay (Alanya) Akseki Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Rasih Kaplan katıldı. Sami Gün, İstanbul’da ilk defa Akseki ve Alanyalı tanınmış simaların bir araya geldiğine dikkat çekerek, bu tür organizasyonları daha renkli hale getirerek tekrarlayacaklarını söyledi.

Akseki Dergi - 17 18 - Akseki Dergi YÖRÜKLER… TOROS DAĞLARININ BİTMEYEN RAHMETİ

Anadolu’da konargöçer bir yaşam süren ve ekonomileri, üretimleri hayvancılığa dayalı olarak, küçük gruplar halinde yaşayan kimselere “yörük”, sürdürülen yaşam biçimine ise “yörüklük” adı verilir. Burada kastedilen bir göçebe hayatı değildir. Batılı kaynaklarda yörük kelimesi geleneği, kültürü ve sanatı olmayan göçebe topluluklar olarak belirtilse de, Türklerde “yörüklük” bir yaşam biçimidir. Kelimenin yöreye göre değişebilen anlamlara geldiği de unutulmamalıdır.

HAZIRLAYAN: Adem Çetin-AKSEK‹

Akseki Dergi - 19 sevdayla çıktılar Toroslara ..

Yaylalarda Yörük kültürü, Yörük geleneğinde dokuma ve yaşam tarzları.

“Ev yapma eğlenirsin,

Bağ dikme bağlanırsın.

Sür koyunu ,çek deveyi,

Çektik sıra beğlenirsin”..

diyen Silifke Yörükleri gibi tüm Toroslardaki Yörükler yerleşik hayata geçmek istemediklerin konar- göçer yaşam tarzını hala devam ettirmeye çalışanların bir grubuna Akseki’de ki Toros dağlarında rastladık dedi, Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı Kilim tasarımı Ana sanat Dalı Başkanı Mustafa Genç, şöyle devam etti, “Yörük geleneğinde; dokuma, gören göz, duyan kulak, hissedilen aşktır. Dilinden anlayana bir öyküdür, bir efsanedir, bir destandır… Toroslarda yaşayan Yörükler yanışlarla konuşur, renklerle anlaşır. Yaylaların bitmeyen rahmeti, heybelere, ala çuvallara yansır Yörüklerde. Doğanın bütün çiçekleri birer anlam yüklenirler namazlağılarda, Göybentlerde, Köpenlerde.”

Anadolu’da konargöçer bir yaşam süren ve ekonomileri, üretimleri hayvancılığa dayalı olarak, küçük gruplar halinde yaşayan kimselere “Yörük”, sürdürülen yaşam biçimine ise “Yörüklük” adı verilir. Burada kastedilen bir göçebe hayatı değildir. Batılı kaynaklarda Yörük kelimesi geleneği, kültürü ve sanatı olmayan göçebe topluluklar olarak belirtilse de Türklerde “Yörüklük” bir yaşam Akseki’de yaylalarda Yörük kültürü, yöreye vefa borcunu ödemek belki. biçimidir. Kelimenin yöreye göre Yörük geleneğinde dokuma ve yaşam Ama en iyi yanı hep turizmi deniz değişebilen anlamlara geldiği de tarzlarının incelenerek kitap haline olarak görenlere inat yaylada bunun unutulmamalıdır. Hayvancılığa getirilmesi doğrultusunda Akseki nasıl olabileceğini göstermek amacı ile bağlı olan bu yaşam biçiminde, Kaymakamı Mekan Çeviren ve Akseki yola çıktık”. dedi. değişim gösteren hava koşullarının, Eğitim Hayratı Derneği başkanı Mürşit hayvanları ve dolayısı ile ürünleri Pişkin’in Akseki’ye bir Yörük müzesi Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar etkilememesi için yer değiştirmek açılması ve turizme kazandırılması Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları bir zorunluluktur. Günümüzde bazı amacı ile proje başlattıkları bildirildi. Bölümü Halı Kilim tasarımı Ana sanat Yörükler hala yarı yerleşik bir şekilde Dalı Başkanı Mustafa Genç ve Akdeniz yaşamaktadırlar. Yarı hayat yaşayan Akseki Kaymakamı Mekan Çeviren, Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yörükler, köylerindeki evlerinde kışın “Amacımız Akseki’de bir ‘Yörük Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı ancak dört ay oturabilmektedirler. Yılın Müzesi’ oluşturmak ve yüzyıllardır Kilim tasarımı Ana sanat Dalı Öğretim geri kalan sekiz ayını dağda koyun ve Yörük yaşamına ev sahipliği yapan bu elemanı Mehmet Ali Eroğlu bu keçi (hayvanların) başında çadır hayatı

20 - Akseki Dergi sürdürerek geçirmektedirler.

“Yörüğ ne bilir bayramı, Lak lak içer ayranı”

Kaybolmaya yüz tutmuş Yörük yaşamının vazgeçilmezleri, dokuma kültürleri,heybeleri,çuvalları,halı ların ve kilimlerin varlığını tespit edilerek gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini söyleyen, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı Kilim Tasarımı Ana sanat Dalı Öğretim elemanı Mehmet Ali Eroğlu, “Yörükleri bilinçlendirerek ellerindeki bu kıymetli hazinenin, antikacıların yada bu işi istismar eden kişiler tarafından istismara uğramamaları yönünde Yörüklere bilgiler vererek desenler ve motifler hakkında Akseki, , Alanya ve Gündoğmuş yöresine ait bir dokuma kültürü yada desen özelliklerinin tespiti amaçlı araştırmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.

“Allahın Yörüğü ne bilir bayramı, Lak var ne yoksa….Dokumadan hayata yüreğimizi bir an unutuyoruz, Lak içer ayranı, diyerek yanlarına giderek zorlaşan göçe, yüksek alınan ekonomiyi, terörü, bu güzel gönüllü vardığımızda onlar da anlıyorlar bizim yayla ücretlerine kadar… Sonra bir insanları görünce”.. Yörük olduğumuzu ve anlatıyorlar ne bardak Yörük ayranı serinletiyor

Akseki Dergi - 21 ANADOLU TOPRAKLARI Mahmut Atom Duruk VE AKSEKİLİLİK

Anadolu toprakları binlerce yıldır toprağında İstanbul dünya başkenti olma yolunda, genetik karışımı barındıran gizemli Anadolu dünya coğrafyasını yönlendiren yapısıyla tüm dünya ülkelerinin dikkatini konumuna hızla koşmaktadır.. çekmektedir... Bölgemizde bu koşuyu engellemek isteyen Dinsel farklılık, etnik farklılık, bölgesel dış güçler, iç anarşi, devlet içi karışıklık, farklılığı önceleri önemseyerek sonradan parçalama stratejileri, köken ve etnisite bunları bir zenginlik kabul eden insan kavramlarını kaşıyarak, sistemi bozmanın topluluğu… yollarını aramaktadırlar..

Yaşayanlarının bir şekilde kendi iletişiminde Bizler Aksekililer bu toprakların her bir Anadolu denge kurduğu ama toplumsal olarak hiçbir karışında dağınık halde bulunmaktayız örnek topraklarının psikolojik ve sosyolojik kalıba sığmayan alınan bir topluluk olarak herkesçe gıptayla toplumsal yapı.. takip edilmekteyiz, harcı olarak bizler Aksekililer, ticaret Bilinç altında kendi yandaşları ve İbradılı hemşehrilerimizin Ankara bürokrasi bölgedaşları ile anlaşabilen ama hiçbir başarıları, Aksekili hemşehrilerimizin ticaret hayatımızdaki zaman dışarıdan telkine açık olmayan bir hayatı başarıları çok önemlidir.. meziyetlerimiz, yapı.. İbradılı Toplumun görünmeyen harcı olan Yetenek sizsiniz yarışmaları Anadolu Aksekililik’te dürüstlük, milliyetçilik, hemşehrilerimiz topraklarından fışkıran yetenek cevherlerinin aile bütünlüğü, çalışkanlık değişmez ön Ankara bürokrasi bireysel veya toplu olarak neler koşuldur.. başarılarıyla, yüce yapabildiğinin en güzel kanıtıdır.. Bu arada büyük önderimiz Mustafa Kemal önderimize layık Dış dünyaya bir arada yaşayamadığı intibaı Atatürk’ ün ailesinin Selanik’e Karaman olmak için sonuna veren ama milliyetçilik adına solcusu sağcısı Akseki arası bir yörük bölgesinden göç ettiği dindaşı ateisti ile birlikte hemfikir olup malumumuzdur.. kadar kesintisiz dış dünyaya karşı kendisini savunan bir çalışmalarımızı Anadolu topraklarının harcı olarak mekanizma Anadolu toprakları binlerce devam ettirmek yıllık gendaş topluluğuna kanaviçe gibi bizler Aksekililer, ticaret hayatımızdaki işlenmiş genetik formasyondur.. meziyetlerimiz, İbradılı hemşehrilerimiz zorundayız.. Ankara bürokrasi başarılarıyla, yüce İnsanoğlunun nesil geçişleriyle tekamül önderimize layık olmak için sonuna kadar Ne mutlu ettiği gerçeğinden hareket edersek yerleşik kesintisiz çalışmalarımızı devam ettirmek topluma onbinlerce yıl önce geçmiş, medeni zorundayız.. Türküm, ne mutlu anlamda medeniyeti benimsemiş insanlar Aksekiliyim gün gelir dünya hakimiyetini tekrar kurarlar.. Ne mutlu Türküm, ne mutlu Aksekiliyim diyenlere.. diyenlere.. Son üç yüzyılda karmaşık bir şekilde ortaya çıkmış insan topluluklarının dünya hakimiyetleri geçici birkaç yüzyıl ancak sürebilir, sonucunda su yolunu bulur..

Amerika’da yapılan sosyolojik araştırmalarda etkilere karşı vereceği tepkinin ne olduğu belli olmayan tek topluluğun Anadolu toprağı insanının olduğu belirlenmiştir..

Dünya insanında tekamülün en üst düzeyini yaşayan bu topluluğa ne kadar dayatma yapılırsa yapılsın dünya hakimiyeti gene bu topraklara dönecektir..

Para akışı ve enerji akışında günümüzde dünya dengesinin ortasına düşen Anadolu, işlevsel olarak bütün dünya ülkelerince gıptayla bakılan bir konuma gelmiştir..

22 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 23 İbrahim Ekmekçi FESTİVAL PANELİ… [email protected]

Akseki Yaz Festivali’nin onurlandırdıklarında sunduğu brifingte İGA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Dündar ilçemize yaraşır düzeyde yer alan projelerdeki gelişmeleri ULUĞKAY, yöremizi kalkındıracak , açıkladı. İlçemizin tanıtımına ve makro ve makro pojeleri ve girişimleri gerçekleşmesi hepimizin turizmine büyük katkılar sağlayacak açıkladı. ortak dileği ve beklentisi olan, “Fatin Gökmen Gözlem Evi olduğu anlayışıyla, 8. ve Müzesi” için, yer belirlendiğini, Akseki Orman İşletme Müdürü Y.Or. Akdeniz Üniversitesi ve BAKA’dan Müh.Hasan TELLİ’nin, devlet desteği düzenlenen etkinliğin destek alacaklarını söyledi. Projeler de alan projeleri, katılımcıları programında yer alan “Panel” arasında ilk sıralarda yer alan, “Akseki heyecanlandırdı. Oluşacak, “Kardelen uygulamasını, Derneğimizin Mağaraları Envanteri” çalışmalarını Koruma Alanı”nda üretilecek yürüten, Selçuk Üniversitesi Öğretim soğanların, kilo ile değil de taneler Akseki ve Antalya Şubeleri Üyelerinden Doç.Dr. Mehmet SAİT, halinde ambalajlanarak turizm olarak üstlendik. ayrıntılı açıklamalarda bulunarak, piyasasında pazarlanabileceğini yöremizin tanıtımına ve turizmin anlatan İşletme Müdürü, planlanan İlçemize büyük yararlar sağlayacağına çeşitlendirilmesine yapacağı önemli alanlarda, ağaçlandırma, piknik inandığımız Kaymakamlığımız katkıları anlatarak, çevremizde alanları, parklar yapılacağını söyledi… Projelerinin, Panel gündeminin ana mağaralarla ilgili yönlendirilen soruları hatlarını oluşturmasının uygun olacağı yanıtladı; çalışmaların sürdürülmekte AKSEKİ KÜLTÜRÜ… düşüncesiyle, Kaymakamımız Mekan olduğunu söyledi. ÇEVİREN’den ilk konuşmacı olmaları Panel programımızın uzun sürmesine dileğinde bulunduk. “Botanik Bahçesi Kuruluşu” ile ilgili rağmen, salondan ayrılmayanları, olarak davet ettiğimiz, Süleyman unutamayacakları hoş bir sürpriz Konuşmacıların görüntülü anlatımlarını Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi, bekliyordu. Ankara Üniversitesi gerçekleştirebilmeleri için, “Ömer Hemşerimiz Prof.Hasan Hüseyin Öğretim Üyesi, Hemşerimiz Prof. Duruk Parkı” yerine, yenilenen ÖZÇELİK’in, slayt gösterileriyle Mustafa APAYDIN, derlediği “Akseki Belediye Kültür Salonunun daha renklendirdiği, uzun ve yol gösterici Türküleri”nden “estirir” türküsünü, uygun olacağı düşüncesiyle, Festivalin konuşmaları ilgiyle izlendi. Ardından, katılımcılardan oluşturduğu 2.günü, Saat 14.30’da, ilgi duyan Akdeniz Ün. Akseki Yüksek Okulu koroya, hem öğretti, hem söyletti. katılımcılara çağrımızı gerçekleştirdik. Öğretim Görevlisi, genç bilim adamı, “Kültürümüzün aynası” olarak İlker ÇİNBİLGEL, yöremizin endemik nitelendirdiği türkülerimizden Panelin açılışından sonra bitkilerini, kendisinin yöremizden birini, bundan sonra katılacağı Kaymakamımız, Valimiz literatüre kazandırdığı bitkileri, toplantılarımızda gündeme Ahmet ALTIPARMAK’ın ilçemizi görüntüleriyle anlattı. getireceğini söyledi.

24 - Akseki Dergi Prof. APAYDIN, uygar toplulukların gerçekleştirdik. YILDIZ ve bir önceki Mimarlar Odası kalkınmasının dört ayağı Genel Sekreteri Y.Mim. Hemşerimiz bulunduğundan söz ederek, ekonomik, Eylül-2012 toplantımızda, yöremizi Mine KAYA da, yöneltilen soruları sosyal, eğitim ve kültürel kalkınmayı yakından ilgilendiren “Sit Alanı yanıtladılar. açıklarken, ekonomik kalkınmanın Oluşumu” konusunun aydınlatılmasının çalışarak, üreterek sağlanabileceğini; yararlı olacağını düşündük. Antalya Toplantıyı izleyenler, açıklamalardan sosyal alanda kalkınmanın, toplum Mimarlar Odasının, bir önceki Başkanı yararlandıklarını belirttiler. Bizler içinde uyum, dayanışma içinde Y.Mim. Recep ESENGİL’i konuşmacı de, Panelimize ve aylık toplantımıza yardımlaşma ve hoş görüyle; eğitim olarak davet ettik. “Korumacılık külfet katılan değerli konuşmacılara, sonsuz alanında kalkınmanın da, çağdaş mi; nimet mi?” başlığı altında, kültürel minnet ve şükranlarımızı sunduk. yöntemlerle; “Hayatta en hakiki mürşit miras olan kültürel dokunun korunması ilimdir.” Anlayışıyla gerçekleşeceğini; uygulamalarının, Avrupa’da1700’lü Toplantı sonunda, Panelin finalini kültürel alanda kalkınmanın da, yıllarda başlamasından bizde ise anımsamamak mümkün değildi. geçmişten gelen değerlerimizi 1970’de ancak yasalaşmasını anlatan Hemşerimiz Prof. APAYDIN’ı anarak, koruyarak, gelecek kuşaklara ESENGİL, korumaya alınan yapıların türkülerimizle ilgili açıklamalarını aktararak, yücelterek yaşatılması alım-satımında tapu harcı alınmadığını tekrarladık. Bedri Rahmi’nin; gerektiğini söyledi. ve emlak vergisinden muaf olduğunu söyledi. Devletin plan ve proje Şairim; “Estirir” türküsünün, önce sözlerini giderlerine katkıda bulunmasının anımsatan APAYDIN; “Estirir,olan yanı sıra, tüm yurtta toplanan emlak Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, estirir./Üç toptan şalvar kestirir. Küçük vergisinin % 10’unun korunan kız, büyüğünü bastırır… dizelerinden yapıların iyileştirme ve restorasyonuna Ayak seslerinden tanırım. sonra; Giderim,giderim dağa giderim. ayrılmasının yasa gereği olduğunu / Ağaç dibinden güller dererim. / açıkladılar. Başvuru yöntemlerini Ne zaman bir halk türküsü duysam; Gelirse, alır gelirim. / Gelmezse, anlattı. Şairliğimden utanırım… DÖNER GELİRİM… diyen APAYDIN; “İşte bizim kültürümüz… Kendisine Korunan ve sit alanı oluşturulan Nasıl unutur nasıl, Ömründe bir kez yüz vermeyeni tehdit etmeyen 54 kentin, “Tarihi Kentler Birliği” olsun; anlayış. Yöremizde yıllardır cana oluşturduğunu, “Kurucu Üye” olan kıyma olaylarına rastlanmamasının bu kentler arasında Akseki’nin de Halk türküsü dinleyen… dizelerini sırrı…” diyerek, bu hoşgörülü ve uygar bulunduğunu söyleyen ESENGİL, anımsadık… davranışın, insanlığa örnek olması Süleymaniye ve Cevizli Kasabalarının Hemşerimizin toplantılarımızı dileğinde bulundu. Ve alkışlandı… da, daha sonra, Tarihi Kentler Birliği Üyesi Belediyeler arasında renklendirerek, “kültürümüzün aynası” türkülerimizi gelecek CUMARTESİ bulunduğunu, yeni başvuruda bulunan İbradı Belediyesinin de, kuşaklara taşınmasındaki katkılarını TOPLANTILARIMIZ… Bursa’da toplanacak, üye sayısı 700’e unutamayacağımızı belirttik. ulaşan Birliğin Genel Kurulunda Sağlık ve esenlikler dileklerimizle… Temmuz-2012 den başlayarak, “her onaylanmasının beklendiğini söyledi. ayın ilk cumartesi toplantıları”nı Saygılar, sevgiler… Akseki’de, Derneğimizin Akseki Toplantıya katılan, Antalya Koruma ve Antalya Şubeleriyle ortaklaşa Müdürlüğü Mimarlarından Hakime

Akseki Dergi - 25 AKSEKİ’NİN KAYBOLAN DEĞERLERİNDEN SEMERCİLİK

ÇİMİ KÖYÜ’NDEKİ BİR SEMERCİ USTASININ HİKAYESİ

Özge Büyüksu

Fotoğraflar: Adem Çetin

26 - Akseki Dergi Dursun Duran Akseki’nin kaybolmaya yüz tutmuş zanaatkarlarından, bir semerci ustası. Bir semer nasıl yapılır, nelere dikkat edilir hepsini bizzat ağzından dinleme şansına nail olduk. Semercilerin eskiden kaymakamdan bile daha fazla hükümleri varmış ve köylere indiklerinde büyük hürmet görürlermiş çünkü bir zamanlar semercilere çok ihtiyaç varmış. Semercilik şimdilerde Akseki yöresinde yok olmaya yüz tutmuş zanaatlerden. Dursun Usta bizi kırmayarak semerciliğin inceliklerini ve anılarını paylaştı.

Akseki Dergi - 27 Dursun Usta semerciliğe ne zaman başladınız? Semer neden yapılır? 15 yaşında Çimi Köyü’nde çırak olarak başladım, şimdi 87 En güzel semer, kavak ve şimşir ağacından yapılır. Üs- yaşındayım. tündeki deri hakiki davar derisi, keçeleri koyun kılından olacak. Çıraklık, ustalık hepsini burada mı öğrendiniz? Evet. 1 semerkaç kilo yük taşıyor? Hayvanına gore değişir. İyi katır olursa 150 kiloya kadar Eskiden çok semerci var mıydı? taşır. Eşek olursa 60-70 kilo taşır. Eskinin arabaları semerli hayvanlardı. En çok yükü katırlar taşırdı. Deve de taşır Bu köyde 50-60 yıl önce 20 kadar semerci vardı. ama katırlar kadar dayanıklı olur. Şimdilerde Yörükler katırları dağdan odun çekmek için kullanılıyor. Şimdi buradaki tek semerci siz misiniz?

Evet. Artık ben de bırakmak istiyorum ama hayvanları İyi semeri iyi semer yapan nedir? olanlar beni mecburen çalıştırıyorlar. Aynı zamanda aradı- ğım malzemeyi artık bulamıyorum. Semeri hayvana vurduğunda hayvan rahatsız olmayacak.

28 - Akseki Dergi Semer hayvanın ölçüsüne gore yapı- lıyor yani, öyle mi? Tabii.

Peki hayvan zamanla büyüse de aynı semeri kullanabiliyor mu? Hayvan 2,5 yaşındayken ölçüsünü alıp ona gore semeri vururuz sonra 18- 20 yaşına kadar onu kullanır. Hayvan 2,5 yaşından itibaren artık fazla büyümüyor ve semer sırtında kalıplaşıyor. Hayvan öncelikle üç ay kullanır eğer hoşuna gitmezse semeri değiştiririz. Ben hay- vana bir bakışta sıkıntısını bilirim. Aynı diş ölçüsü gibi, yanlış dişle çok rahatsız olursun, memnun olmazsan dişçiye geri gidersin.

Bir semerin yapımı ne kadar sürer? İyi usta olursa ve ağacını hazırlayan çıra- ğı da varsa bir günde iki semer yapılır.

Peki siz olmayınca köylüler semerle- rini nereden alacaklar? Benden başka kimse kalmadı. Sırf Çimi’de 20 kadar semerci vardı çünkü burada 200 civarında hayvan vardı. Ben ayrıca baharda yayan Karaman’a gider orada güze kadar çalışır, güzün paramı toplayıp gelirdim. Karaman’da en az üç ay kalırdık.

Karaman’a kadar yürüyerek mi gi- derdiniz? Evet yayan giderdik.

Ekip olarak mı giderdiniz? Evet; semerci, kalaycı, ayakkabıcı hep beraber giderdik. Ayakkabıcı bizlerden daha uzun, 6 ay kadar kalırlardı.

Niye sizden daha uzun kalırdı ayak- kabıcılar? Onlarda hazor para biriktirirlerdi. Bir semerin parasıyla bir ayakkabının parası bir değil de ondan. Biz o zamanın pa- rasıyla 50 - 100 liraya kadar semer ya- pardık. 1 altın 4 liraydı. Yani 12,5 tam altına semer yapardık.

Akseki Dergi - 29 Şimdi bu semer kaç lira? 300 lira . O zamanlar bizim işimize çok kıymet verilirdi, eskiden kayma- kamdan bile daha fazla hükmümüz vardı, köylere indiğimizde büyük hürmet görürdük ve toprak da daha değerliydi. 1946 yılıydı, 2 dönüm araziyi 660 liraya almıştım.

Şimdilerde ne değişti? Artık hay- van kalmadı mı, semere ihtiyaç yok mu? Burada hayvan kalmadı, sanatı boş- layıverdim.

Peki çocuklarınız var mı, onlar bu mesleği devam ettirmek isteme- diler mi? İki çocuğum var, kız İstanbul’da, oğ- lan İzmir’de. Oğlanın kendi işi var, torunla beraber ufak tefek imalat yapıyorlar.

Sen burda yalnız mısın, ebe( hanı- mı) var mı? Ebe var, birlikte şu aşağıdaki evde oturuyoruz.

Ebe kaç yaşında? Benden iki yaş küçük, 85 yaşında.

Şu anda Akseki’nin başka köyünde semerci var mı? Evet, Taşlıca Köyü’nde Sami adında 55 yaşında ve zamanında benim çırağım olan biri var. Sülye mahalle- sinde de Kırbaş lakaplı biri var.

Bunların çırağı var mı? Hayır, çırakları yok.

Semeri kim üretecek sizden sonra? (ufaktaş) çekerdim. rak kaymasını önlesin ve sınır belirle- Buralarda kalmadı ama Karadeniz’de sin diye tarlaları bu toplanan taşlarla hala var. çevirirdik. Helikler nereden çekilirdi? Başka sanatınız var mıydı? Dağdan hayvanlarla, bizim semerler- Bir zamanlar insan yaşamı, doğay- le çekerdik.Tarlalardan da toplardık. Sanatı boşladığım dönemde çoban- la çok daha barışıkmış. Sohbet için Hem tarlaların toprağı iyileşir, hem lık ve rençberlik de yaptım. Ayrıca teşekkürler… de o taşlarla ev yapılırdı. Bir de, top- düğmeli evler için hatıl kesip, helik

30 - Akseki Dergi Akseki’ye Helikopter Pisti Yapıldı

Akseki Orman İşletme Müdürlüğü helikopterlerin ve hava Ambulans- 112 helikopterlerinin iniş kalkış tara ndan Akseki’ye helikopter larının Akseki stadına iniş yapmak ih yacına Akseki Stadyumu cevap pis yapıldı. zorunda kalıyordu. Şimdi yangın veriyor fakat saha zemininin ıslak için bölgeye gelen helikopterler olması, stadyumun maç veya de- Akseki’nin girişinde bir tepe üzeri- iniş için yer arayışına girmeden ğişik etkinliklerde kullanılması gibi ne yapılan helikopter pis nde yakıt herhangi bir acil durumda piste nedenlerle zaman zaman sıkın lar ikmalininde yapılabilineceği gibi rahatlıkla iniş yapılabilecek.” dedi. yaşanılıyordu. helikopter büyük yangınlarda hazır bekle lecek.

Sağlık Bakanlığı tara ndan 112 Acil hizmetlerinde kullanılmak üzere hizmete sokulan hava ambulansı helikopterlerinin iniş ve kalkışların- da da kullanılacak olan Helikopter pis 50x30 metre ebatlarında.

Akseki Orman İşletme Müdürü Hasan Telli, standartlara uygun olarak yapılan helikopter pis nin orman yangınları için büyük önem taşıdığını söyledi. Yapılan piste 1 helikopterin iniş yapabileceğini söyleyen Telli, “Pis n yapımının kısa sürede tamamladık, İlçede helikopter pis nin olmadığı için Orman Genel Müdürlüğüne ait

Akseki Dergi - 31 Köyde Çanakkale Sergisi

Antalya’nın Akseki İlçesi Sadıklar Köyü’nde, Çanakkale zaferini anlatan sergi açıldı.

Orhan Akseki adlı vatandaş, Kurtuluş Savaşı’nda kullanılmış materyalleri bir araya getirerek, Sadıklar Köyü’ndeki köy konağında sergi açtı.

Sergide, Orhan Akseki’nin 50 yıldır topladığı, 1854 yılı ve sonrasında imal edilmiş Çanakkale’de kullanılmış silahlar, mermiler, kasaturalar, süngüler, madalyalar, telgraflar, mektuplar, paralar ve daha birçok parça yer alıyor.

‘Çanakkale Savaşları Harp Malzemeleri Resim Belge ve Objeler’ adlı sergi, köylülerden büyük ilgi gördü. Sergiyi ziyaret edenlere 1. Dünya Savaşı, Çanakkale tutamadı. Orhan Akseki, elinde 3 binden fazla obje ve Dumlupınar’da kullanılan tüfekleri, silahları, mermileri olduğunu, 12 Eylül ihtilalinde ‘silah kaçakçısı’ diye defalarca ve tüm objeleri anlatan Orhan Akseki, ziyaretçileri geçmişe tutuklanıp yargılandığını belirtti. götürüyor. Babasının silah sevgisinin çocuk yaşta kendisine de yansıdığını belirten Orhan Akseki, şöyle konuştu: Sergiyi ziyaret edenlerden Hıfsı Tellioğlu, köylerinde böylesi bir sergi açılmasından mutlu olduğunu belirterek, “Rahmetli “Köyüme geldiğim zaman tarihi objelere ilgi duydum. dedemin İstiklal gazisi olarak anlattıklarını, izlenimlerini ve Köyümde ve çevremde bulunan gazilerden İstiklal çektikleri sıkıntıları bu sergi sayesinde canlı canlı yaşadım, Harbi ve Çanakkale ile ilgili hikayeleri dinledim. İzmir, çok duygulandım. Herkesin bu sergiyi görmesi gerekir” diye İstanbul ve görev yaptığım diğer yerlerden eski silahlar konuştu. ve bu silahlara ait parçaları topladım. Koleksiyonum çok zenginleşti. Silahlar genelde birinci cihan harbi, Çanakkale Bu serginin köyünde açılmasından çok mutlu olduğunu ve Dumlupınar’da kullanılan silahlardı.” söyleyen 80 yaşındaki Kadir Özer ise şöyle dedi: “İzmir’de, Ödemiş’te ve yurdun değişik yerlerinde sergi Çanakkale kahramanlarını anlatan Orhan Akseki, mermiyi açan Orhan Akseki köylüm olur. ‘Bu sergiyi benim ve senin kaldıran makaranın bozulması üzerine 276 kiloluk mermiyi doğduğun köyde niye açmıyorsun’ dedim, sağ olsun beni omuzlayıp topun namlusuna süren ve ‘Ocean’ zırhlısını kırmadı, geldi köyümüzde bu sergiyi açtı. Köyümüz sergiye üçüncü atışta vuran Seyit Onbaşı’yı anlatırken gözyaşlarını gelen misafirlerle dolup taşıyor çok mutlu oldum.”

32 - Akseki Dergi Akseki’de Ayvalar Toplanıyor

Akseki’nin Taşlıca köyünde ayva hasadına başlandı. Hasadı yapılan ayvalar tezgahlarda yerini aldı.

Akseki’nin bağlarında ve arazilerinde üzüm, incir, badem, nar ve ayva ağaçlarının bol olmasıyla tanınıyor. Uzun ömürlü ve susuz ziraata uygun olması sebebiyle tercih edilen bu meyvelerin badem, incir, üzüm ve nardan sonra ayva hasadına başladıklarını söyleyen Taşlıca Köyü’nde çiftçilik yapan 65 yaşındaki Fatma Bozkurt, ayva üretimin Akseki bölgesinde çok verimli olduğunu, tadının da çok güzel olduğunu söyledi.

Fatma Bozkurt, deneyimlerini şu şekilde aktardı: “Ayva hasadı üzerine doğrudan etkilidir. Bu nedenle tüketirdik. Eğer incir, ayva ve badem genellikle Eylül ayının üçüncü yarısı zamanında hasat önemlidir.” dedi. çok olursa kış sert ve uzun olur diye veya Ekim ayının sonlarında yapılır. Bozkurt, “Eskiden yokluk yıllarında söylerlerdi, bu yıl ürünler bol oldu, Meyvenin ömrünü uzatmak için hasat, arazilerimize mutlaka incir, badem, galiba kış sert geçecek.” diye söyledi. elle ve dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. üzüm,nar ve ayva ağacı dikerdik. Fiyatı 2-4 tl den alıcı bulan ayva, gelir Ayrıca, ayvada geç yapılan hasat, İncirin meyvesini kurutup, üzümü kaynağı olmaya devam ediyor. meyvenin depo ömrünün kısalması pekmez yapıp, bademi içini çıkartıp, ayvayı da uzun kış gecelerinde

Detaylar fark yaratır...

ERDOĞAN AYAKKABI YAN SANAYİ VE TİCARETİ LİMİTED ŞİRKETİ

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Çevre Sanayi Sitesi 9. Blok No: 1-2-3-4 Başakşehir - İSTANBUL Tel: +90 212 486 28 90 - Fax: +90 212 486 28 92 e-mail: [email protected] web: www.erdogantoka.com Akseki Dergi - 33 DOĞAYLA BARIŞIK BİR DOĞASEVER Özge Büyüksu

Sevgili Okurlar;

Akseki Dergimizin 4. sayısından itibaren, dergimize yazılarıyla destek veren Özge Büyüksu; dünyanın çeşitli bölgelerinden, kültürel, sosyal yaşam ve ekolojik dengeler üzerine yazdığı yazılar ve çektiği resimlerle bizleri farklı ufuklara götürdü… Son iki sayıda, eniştesi Akseki Eğitim Hayratı Derneği Yönetim Kurulu üyesi S. Yalçın Çetin’in destekleri ile Akseki’ye bir gezi düzenleyip, beldenin kültür yaşam biçimini, doğal güzellikleri, unutulan zanaatkârları hatırlatarak yazılar hazırladı. Kendisini bizzat tanıdığım ve bir dost kazandığım için mutlu oldum. Sanatın farklı dallarında sohbetlerimiz, özellikle müzik yol arkadaşlığımız oluştu. Sevgili Özge’ye dergiye yaptığı katkılardan dolayı en içten teşekkürlerimi sunar, bundan sonraki yaşantısında yolunun açık olmasını dilerim.

Rasih Kaplan

34 - Akseki Dergi 1977’de İstanbul’da doğdu. İlk İlerleyen dönemlerde asıl istediği ve orta öğrenimini Konya’da şeyin doğayla iç içe birşeyler tamamladı. Bağların bahçelerin yapmak olduğunu fark etti ve Japon arasında şanslı bir çocukluk geçirdi. hükümetinin bursu ile Japonya’da Çalışkan bir öğrenciydi ve ÖSYM’ye yaklaşık 1 yıl süresince ‘Çevre Koruma rağmen kapağı Boğaziçi İktisat’a Amaçlı Organik Tarım Teknolojileri’ doğa korumasına dair çalışan çeşitli atmayı başardı. Üniversitenin eğitim eğitimi aldı. Orada hayatının en sivil toplum kuruluşlarında gönüllü sisteminden çok kampüsüne âşık oldu. zorlu ama en güzel dönemlerinden çalışmalar yürüttü. Şimdilerde, gönüllü Üniversite yıllarında İstanbul Kültür birini geçirdi. Pirinç ve sebze çalışmalarının yanı sıra Japonya’ya Sanat Vakfı’nın festivalleri, İş Sanat tarlalarında, meyve bahçelerinde gıda ihracatı üzerine bir takım ticari girişimler içinde bulunmakta ve Konserleri, Yapı Kredi Şan Yarışmaları farklı milletlerden arkadaşlarıyla Türkiye’nin leziz ürünlerini yurtdışı gibi işlerde çalışarak uluslararası birlikte doğal ürünler yetiştirdi. pazarında tanıtarak vatana millete ortamlara adım attı. Mezun olduktan Paylaşmanın, yardımlaşmanın ve hayırlı evlat olmaya çalışmakta. sonra Radikal Gazetesi için reklam işbirliğinin tadına vardı. Zaman sattı, tiraj artırmak için projeler yönetimi, disiplin ve mütevaziliğin Özge’nin iletişim kanallarından üretti. Daha sonra bir süre dış ticaret önemini kavradı. Japon dili ve bazıları: sektöründe çalıştı. Bir süre sonra kültürünü öğrenme, ayrıca bol bol “İmdat! Bu hayat böyle geçmez” suşi yeme fırsatı yakaladı. Türkiye’ye e-mail: [email protected] diyerek biriktirdiği üç kuruşla dönüşte içinde yeşermiş olan doğayla soluğu İspanya’da aldı, Salamanca uyumlu, mütevazi yaşam tohumlarını Japonya blogu: http:// Üniversitesi’nde İspanyolca öğrendi. geniş kitlelere ekme hayaliyle, nihongunesinyeri.blogspot.com

Akseki Dergi - 35 Verebilmek... Noter Faik Bozkurt Örnek Alabilmek...

Aksekililer Yardımlaşma Derneği Ama; “Her gittiğim yerde, bir kurucularından, Derneğin Başkanı Akseki’li arama...” alışkanlığım Rahmetli Rifat AKBELEN’in, Akseki sonucu, uğradığım Çanakkale’de, Dergisi’nde yayınlanan bir yazısında; kendisine ulaştığım, Değerli “Veren el, alan elin üstündedir.” Dostum, Yurt Arkadaşım, Çanakkale anlatımı, unutamadığım bir cümle Noteri, Değerli Hemşehrim oldu. Yaşam boyu edindiğim Faik BOZKURT’un, Akseki’de deneyimler de, verebilmenin ve yıllardır uyguladığı “NOTER AMCA bağışta bulunabilmenin, varlıklı ÖDÜLLERİ” geleneğinden bilgi sahibi olmakla ilgili olmadığını da gördüm; olmadığımın eksikliğini duydum. yaşadım. Yardıma ihtiyacı olana, Yurttan ve Dernekten yardım yardım eli uzatabilmenin, soylu,asil alanların vefasızlığı kanaatlerimizi bir duygu olduğu, sık sık yinelense teksip eden, bu örnek bağışın izlerini de, “Komşusu aç yatarken, tok yatan sürdüm, Akseki’ye dönüşte... Akseki bizden değildir.” Hadis-i Şerif’ini Merkezinde, Cevizli Kasabasında, bilmeyen yoksa da, verebilenlerin Murtiçi’nde, bulunan tüm okulların sayılarının pek fazla olduğu ders yılı sonunda, 1.-2. ve Her ne kadar; “İstisnalar, söylenemez. 3. olarak bitiren başarılı öğrencilere; kaideyi bozmaz...” “Birer Cumhuriyet Altını” ödülü Her ne kadar; “İstisnalar, kaideyi geleneğinin yıllardır sürdüğünün, denilse de, kendi bozmaz...” denilse de, kendi arşivdeki dosyasını, görevli Ercan aklımca yaptığım aklımca yaptığım değerlendirmeler ARSLAN, bana gösterme zahmetinde değerlendirmeler sonucunda: ilkokulu bitirip, başarılı bulundular. olmuş yakınlarının yanında sonucunda: ilkokulu bitirip, ticareti öğrenip, kendi iş yerlerini Ben de, Faik Bey’in bu örnek başarılı olmuş yakınlarının kuran hemşerilerimin daha çok davranışını kutladım; herkeste yanında ticareti öğrenip, yardımlaşmaya değer verdiklerini; bulunmayan, verebilme duygusunun eğitimlerini tamamlayarak, gizlenmemesinin, özendirici kendi iş yerlerini kuran yüksek makamlara gelenlerin ise, olabilmesi için de, açıklanmasının hemşerilerimin daha çok yardımlaşma duygularına değer kendilerine düşen bir görev yardımlaşmaya değer vermedikleri izlenimi edindim. olduğuna ikna ederek; kısaca Ve hata, 1953 yılında kurulan ilk yaşam öyküsünü; bu davranışa verdiklerini; eğitimlerini Derneğimizin kurucuları arasında kendisini yönlendiren etkileri tamamlayarak, yüksek olan ağabeylerimiz, aynı zamanda yazmaları dileğinde bulundum. makamlara gelenlerin ise, Dernek Merkezi de olan binada Bizi kırmadıkları için de, ayrıca, barınmışlar, arkasından gelen kendisine, Sayın Eşine çok çok yardımlaşma duygularına yüzlerce Üniversite Öğrencisi de teşekkür eder, saygılar sunarım. değer vermedikleri bu yurttan yararlanmışlar. Ayda 15 izlenimi edindim. TL.gibi sembolik bir ücret ödeyerek, Bu örnek yaklaşımın öyküsünü, yurt yönetimini de kendileri buyurun beraber okuyalım... üstlenerek- Yüksek Öğrenimlerini tamamlamışlar..Okudukları İbrahim Ekmekci Üniversitelerde veya diğerlerinde Prof.luklara dek yükselenler, hatırı sayılır kazanç sağlayanlar olmuş da; öğrencilik yıllarını anımsayıp ; “Bizim bir Öğrenci Yurdu’muz vardı.” diyenimiz olmamasından yakındım. Aksekililer Öğrenci Yurdu’ndan 1958- 1961 yıllarında yararlanalanlardan biri, ben isem de, bu öz eleştiriyi yapmaktan kaçınmadım.

36 - Akseki Dergi “NOTER AMCA ÖDÜLÜ” Yurtta dernek toplantıları yapılırdı. Faik Yılmazipek,(Kolsuz Faik),Hacı Faik Akseki,Rıfat Akbelen,Mustafa Çakaloğlu, Yıl 1954.Değirmenlik köyü İlkokulunu bitirdim. Hic köyden Abdurrahman Cansu,Ömer Duruk,Yusuf Ak,Musa Çetin dışarıya çıkmamıştım.O zaman benim dünyam, yaşadığım ve ismini hatırlayamadığım büyüklerimiz gelirlerdi. Değirmenlik köyü ve hiç görmediğim Nahiyemiz Cevizli, Onların dernekcilik ,memleket sevgisi ve yardımlaşma İlçemiz Akseki ve Aksu Öğretmen Okulu idi. Biz köy konusundaki konuşmalarından ve yaptıklarından cok feyz öğrencilerinin ideali ve hayali, Aksu Öğretmen Okulu aldık .Bunlar hayat mücadelemizde bize yol gösterici ve ve öğretmenlikti.Ulaşılması çok zordu.Elinden bir tutan ışık oldular.Yurtta ve öğrenciler arasında yukarıda adı geçen olacak.Seni Aksu Öğretmen Okuluna götürecek ve de büyüğümüzün verdiği, “Rıfat Akbelen Bursu” konuşulurdu. sınavları kazanacaksın. Köyümüzde tek öğretmen vardı. Ben, burstan istifade edemedim; ama, gerek öğrenciliğim Beş sınıflı okulumuzda, bir sınıfa günde kırkbeş dakika ders sırasında, gerek se hayata atıldıktan sonra ve özellikle verilebiliyordu, öğretmen. Bu okuldan mezun olup da, Aksu Noterliğim sırasında, sosyal hayatımda ve fakir,dürüst ve Öğretmen Okulunu kazanmak biraz zordu. Zaten elimden çalışkan öğrecilerle ilgili çalışmalarımda bana ışık tuttu. tutup, beni götüren olmadığı için sınava giremedim.Hayalim Ömer Duruk büyüğümüzün kişiliği, Akseki ve devlet sevgisi de, başlamadan bitti. ve yardımları, benim erişeyeceğim bir hayalimdir. O sene beraber mezun olduğumuz arkadaşların üç dört 1963 veya 1964 yılı şubat ayında okullar tatil olunca, tanesi Akseki Orta okuluna gittiler. Ben gidemedim. yurttaki arkadaşlar memleketlerine, ailelerinin yanına Çoğu Aksekililerin yaptıgı gibi, babam Halis Onbaşı gittiler.Akseki Boğaz mahallesinden Aligillioğullarından da, ekmek parası için çocuk yaşta gurbete çıkmış ve Ahmet Tanyer (Konyada emekli zıraat mühendisi) ile İstanbul’da seyyar yağcılık yaparmış. Köye mektup ben memlekete gitmedik. Bir akşam vakti, ikimiz yurtta yazmış. Mektupta;” Rafet Ağabeyin (O zaman orta okul otururken zil çaldı.Kapıyı açtık. 60-65 yaşlarında bir amca son sınıftaydı; Kasımpaşa Ortaokulu,Kuleli Askeri Lisesi ve selam verdi; biz de, kendisini içeriye aldık. Kendisinin Harp Okulu birincisi,Elektronik Mühendisi,emekli General Aksekili olduğunu söyledi. Hoş beş edip,hal hatır sorduk ) İstanbul’a geliyor; Sen de gel...” diye haber salmış. ve bir süre sohbet ettik.Sonra, yanında bulunan iki kese Ben de, Rafet Ağabeyle İstanbul’a gittim ve gecikmeli kağıdını bize verip, vedalaşıp gitti.O gidince, biz kese de olsa, Kasımpaşa Ortaokulunda okumaya başladım. kağıtlarını açtık. Birinden bir kilo kırmızı mercimek, Okul hayatım, atletizmdeki gibi göğüs farkıyla, son anda, diğerinden de bir kilo pilavlık bulgur çıktı. Mercimekle böylece başladı.O zamanlar, İstanbul’a çalışmaya gidenler; bulguru bir hafta pişirip yedik. Mechul büyüğümüzün bu “Masraf olmasın da, çok para arttırayım.” diye eşlerini hareketi, sosyal dayanışma ve yardım konusunda bana ışık ve çocuklarını götürmezlerdi. Hanlarda, bekar odalarında oldu ve yol gösterdi.Bana, “Yardımın küçüğü büyüğü olmaz; kalırlardı. Ben de babam ve Rafet Ağabeyim dahil, sekiz kişi yeter ki, işin bir kenarından tut” dersini verdi. bir bekar odasında kalırdık..Sonra Beyoğlu Atatürk Lisesi ve Haydarpaşa Lisesinde okuyup; bitirdim. O yıllarda, İstanbul’daki Aksekililer ve köylülerinde yoğun Sınavda ilk tercihim olan İstanbul Üniversitesi Hukuk bir dernekçilik faaliyeti vardı. Ben de öğrenci iken, Köy Fakültesini kazandım. Babam memlekete döndüğünden Derneğimizin Başkanı oldum. Dernek adına gazete Beyoğlu, Asmalı Mescit’ deki, Aksekililer Yurduna taşındım. çıkarttık. Çeşitli sosyal faaliyetlerde bulunduk. l967 yılında Burası Aksekililer Derneginin Merkezi olan, iki oda bir Değirmenlik Köyü Spor Kulübü’nü kurdum. salondan ibaret, boş bir daireydi.Yedi sekiz ranza vardı. Herhangi bir memur ve hizmetli, masa ,sandalya ve Hukuk Fakültesini bitirip, İstanbul ve Konya’da oniki sene mefruşat yoktu.Sobamız yanmazdı.Yurt saadece yatma avuktatlık yaptım.Yedi sene Sındırgı noterliğinden sonra, ihtiyacını karşılıyordu.İstanbul’a tahsile gelen fakir 1989 yılında Çanakkale 1.Noteri oldum ve yirmi sene bu Aksekili öğrenciler, sırtına bir döşek ve yorgan atıp buraya görevi yaptım.İşim dolayısıyla, Çanakkale’ye yerleşmiş sığınıyordu.Yalnız, herşeye rağmen bir lüksümüz vardı. veya görevi dolayısıyla gelmiş Antalyalılar ve okumaya İstanbul’da, o zamanlar çok evde bulunmayan mutfak,hava gelmiş Antalyalı öğrencilerle tanıştım. Bunların künyelerini gazı ve banyo ve suyumuz vardı.Sebep olanlardan Allah razı ve gerek Çanakkale’deki, gerekse Antalya’daki işlerini, olsun. adreslerini senelerce bir deftere kaydettim. Öğrenciler genelde fakir aile çocukları idi. Fakir ve çalışkan öğrenciler Aklımda kaldığı kadarıyla, çok sevdiğim ve saydığım üzerine öteden beri yaptığım faaliyet ve yardımları kardeşlerim İbrahim Ekmekci,Mehmet Borat,Oğuz Antalyalı öğreciler üzerine yoğunlaştırdım. Barınacak yurt Borat,Kamil Tanyer, Mehmet Tahir Yağcı Doğan ve konut sorunları, Antalya’lı doktorlar vasıtası ile sağlık Doğan,Necdet Ünal,Salim Arslan,Hasan Eğitmenoğlu,Şükrü sorunlarını halletmeye çalıştım. Çeşitli teknik ve kültürel Çetinkaya(Müdür),Ferruh Müftüoğllu,Hüseyin etkinlikler,şehitlik gezileri düzenledim. Burslar verdim ve Bedel,Mehmet Bedel,Osman Çakaloğlu,Osman Aydın,Lütfi tanıdıklardan burslar temin ettim. Antalya ve İlçerden Göğüş (Gökoğlan),Ahmet Tanyer,Nazmi Başeskioğlu,Kadir şehitlikleri gezmek için gelen, gerek öğrenci, gerkse halk Aypar,Murat Bayramer,Kemal Erdoğan,Ahmet Yüksel, kafilelerini karşıladım ve yardımcı oldum. Bayram Yüksel, Hüsnü Bodur,soy adlarını anımsayamadığım, Şaban, İrfan,Osman,adlı üniversite öğrencilerinin yurtta Birkaç sene sonra, kayıt yaptığım liste kabarıklaşınca, o kaldıklarını hatırlıyorum.Arkadaşlarımızın hepsi gerek zamanki ÇOMÜ Rektörü Manavgat’ın Ahmetler köyünden okullarında, gerekse iş hayatlarında çok üstün başarılar Prof.Dr.Abdurrahman Güzelin’de fikrini alarak 50-60 kişilik, kazandılar. yemekli bir toplantı yaptım. Katılanların hepsi böyle bir

Akseki Dergi - 37 toplantının yapılmasına hem hayret ettiler,hem de çok Uzun süre bu sosyal faaliyetlerim devam etti.Herkesin memnun oldular. Bunun devamını istediler. Bu tür faaliyete gücüne göre ve karınca kararıca, “bir kilo mercimek” alışıp öğrenmeleri için, ileriki toplantı ve gecelerimizde örneğinde olduğu gibi, bu tür faaliyette bulunmalarını arzu yanıma yardımcı öğrenciler aldım. Müzik bölümünde ediyordum. Sonra, zaten yardımsever olan hemşehrilerime okuyan öğrencileri tespit edip, gecelerimizde Antalya bu konuda bir ‘’MESAJ VERMEK’’ istedim.Bu nedenle türküleri okutup ,Antalya halk oyunları sergilettirdim. Akseki ve köylerindeki çalışkan ve dürüst öğrencilere ödül vermek istedim.Bunun için bir yönerge yaptım..Bunun Öğrenciler, “Biz gurbette kendimizi yanlız ve garip resmiyet kazanması için, Kaymakamlık,Belediye ve Milli hissediyorduk.Meğer maddi ve manevi yönden Eğitim Müdürlüklerine müracaat edip, “Olur” larını aldım. güçlüymüşüz.” diyerek moral bulup güven kazandılar.. Akseki’deki ilköğretim okulu, lise,Cevizli’deki ilkğretim Noterlik dairem de Antalyalıların lokali ve ikinci adresi oldu. okulu ve lise, Taşlıca ilkğretim okulu, öğrencilerinden ilk 3’e girenlere ödül verecektim.Buna göre;

Okul idarecileri ve öğretmenler, okullarındaki 1,2, ve 3. Şimdi bütün bunların Noter Amca Ödülü ile ne alakası var? öğrencileri tespit edecekler. 19 Mayıs törenlerinde bu öğrencilere altın, kitap ve bu gibi ödüller verecek, yardım Şöyleki; yapacak, ayrıca okullara da ihtiyaçlarına göre ve gücüm 1-Ömer Duruk büyüğümüz örneği, yettiğince yardımlar yapacaktım.Zaten var olan uğraşlarım 2-Aksu Öğretmen okulu hayali, bu şekilde devam edecekti.1992 yılından beri devam eden 3-Sekiz kişinin kaldığı bekar odasında okumak, faaliyetlerime Akseki ve köylerindeki çalışkan öğrencilere 4-Yardımlaşma dernekleri, yönelik ödüllendirmelerde ilave edilmiş oldu. 5Akbelen bursu, 6-Kese kağıtlarındaki mercimek ve bulgur, Bunların adıda ‘’NOTER AMCA ÖDÜLLERİ’’ oldu. 7-Noterlik yıllarımdaki sosyal faaliyetler ve Antalyalı öğrencilerin durumu, Bu Noter Amca Ödülleri 2006 yılından beri devam etmektedir,bundan sonra da devam edecektir.

Bu konuda, bana ilgilerini esirgemeyen Kaymakam, Bu saydığım ve hikaye ettiğim örnekler ve başka unsurlar Belediye Başkanları, Okul bana önder ve hayırlı bir ışık oldu. “Bir güler yüzün; fakirin vereceği bir kilo mercimeğin ve zenginin yapacağ büyük Yöneticileri, Öğretmenleri ve Çalışanlarına çok teşekkür bir yardımın mahiyet olarak aynı olduğunu.” öğretti. ederim. Akseki Dergi - 39 Akseki , ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen’i Ağırladı.

Prof. Dr. Metin Sözen’in Akseki ziyaretine, B eşiktaş Belediye Başkanı ve TKB(Tarihi Kentler Birliği) Encümen Üyesi Süleymaniyeli İsmail Ünal, Akseki Belediye Başkanı Mehmet Gölcü, Akseki Eğitim Hayratı Derneği Antalya Şube Başkanı İbrahim Ekmekçi, Akseki Eğitim Hayratı Derneği Şube Başkanı Mürşit Pişkin ve vatandaşlar katıldı.

Çekül Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen Akseki ziyaretlerinde Düğmeli ev ve Boyalı evi gezdi. Boyalı konak ve Düğmeli evleri uzun uzun inceleyen ve hayranlığını gizlemeyen Sözen Boyalı konağın Akseki Eğitim Hayratı tarafından kiralanarak korunması ve müze olarak kullanılmasını önemsediğini ifade etti. Akseki Kültür Evinin restorasyon işlemleri ile ilgili bilgi alan Sözen çeşitli tarihi mekanlarda incelemelerde bulundu. dönüştürülmesi önemlidir. Emeği geçenleri kutluyorum” Prof. Dr. Metin Sözen “Bir tarihi ve kültürü ayakta tutmaya dedi. çalışıyorsanız zamanlamayı çok iyi yapmalısınız. Akseki Eğitim Hayratı Derneği’nin tarihi bir binayı kiralayarak Bu bölgenin doğasını, tarihini ve kültürünü korumak için restore etmesi ve Akseki’nin koleksiyonundan oluşan bir yoğun bir çaba sarf edilmesi gerektiğini söyleyen Sözen, müze oluşturması takdir edilecek bir konudur.Tarihi bir “Doğayı, kültürü ve tarihi bulunduğu yerde korumaya bina gün yüzüne çıkarılırken yaşayan bir mekan haline çalışıyoruz.”diye konuştu.

40 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 41 Akseki’de Sumak Hasadı Başladı

Antalya’nın Akseki ilçesinde sumak bir bitki olduğu için zamanı gelince hasadı başladı. Akseki’de köylüler, topluyoruz, Sumak müşterisi her dağlardan sumak toplayarak aile geçen gün artıyor, yaygınlaşıyor” dedi. bütçesine katkı sağlıyor. Sumak eylül, ekim aylarında toplanıyor. Sumağın yemeklere ayrı bir tat verdiğini söyleyen, Melihat Çetin, Akseki’deki köylüler, çuvallarla “Akseki’de ve Köylerde birçok kişi getirdikleri sumağı kuruması için sumak toplayarak aile bütçesine katkı evlerinin damına seriyor. Kuruyan sağlıyor. Sumak doğal olarak dağlarda sumak, dibeklerde tahta tokmakla yetişmektedir, her yılın eylül, ekim dövülerek öğütülüyor. Yemeklere aylarında genci-yaşlısı dağlara sumak ekşimsi tat veren sumak, özelliği toplamaya çıkıyor, “ dedi. Çetin, 150- bozulmadan yıllarca yemeklerde 200 gramlık paketlerin 3-5 TL’den kullanılabiliyor. alıcı bulduğunu kaydetti.

Akseki’de Sumak toplayarak aile bütçesine katkı sağlayan Emine Sumak Limon Yerine Yalçın, sumak toplayarak ev Kullanılmakta ekonomisine katkı sağladığını söyledi. amaçlı olmayıp, genelde il sınırları Sumak toplamanın ve kullanıma Ekşi ve limon suyu yerine kullanılan hazır hale getirmenin hayli zahmetli sumak doğada kendiliğinden yetişiyor. dahilinde tüketilmektedir. Sumak olduğunu anlatan Yalçın, “Yaklaşık 10 Ekşi tadıyla iştah açıcı bir baharat türü yıllar önce Akseki’de dericiliğin kilogram sumaktan 1 kilogram sumak olan sumağın hazmı kolaylaştırdığı faaliyet gösterdiği dönemlerde de ekşisi elde ediyoruz. Çok değerli bilinmektedir. Sumak ekşisi ticari dericilikte kullanılmaktaydı.

Akseki Belde Dernekleri Toplantısı

Eylül ayı içinde; Cevizlililer Yardımlaşma Derneği merkez binasında yemekli bir toplantı düzenlendi. Ev sahipliğini dernek yönetim kurulunun yaptığı bu toplantıda; yöre beldelerinin yönetim kurulu üyeleri katıldı. Dilek, görüş ve düşüncelerin dile getirildiği toplantıya, Cevizlililer Yardımlaşma Derneği, Yarpuz, Salihler, Değirmenlik, Susuzşahap, Kuyucak, Çınardibi, Gümüşdamla, Ceceler belde yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Değerli hemşehrimiz rahmetli Musa Çetin’in eşi Akseki Eğitim Hayratı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Cevizlililer Yardımlaşma Derneği Başkanı S. Yalçın Çetin ve Dernek Üyemiz Metin Çetin’in Annesi Fatma Çetin hanımefendi vefat etti. Kederli ailesine başsağlığı, merhumeye Allahtan rahmet dileriz

42 - Akseki Dergi Befl Asırlık Akseki Ulu Camii…

Akseki Dergi - 43 Akseki Merkezinde bulunan, Sanat Tarihi kayıtlarına göre, Beyşehir Camii mihrabında bulunan, Vakıflar ve Diyanet İşleri Eşrefpaşa, Ankara Arslanhane açılmış perde görünümü veren Camiileri ile başlayan, ‘’Selçuklu alçı kabartmaların yanı sıra, alçı kayıtlarında ‘’ULU CAMİİ’’ Dönemi Ahşap Camiileri’’ çizelgesinde üzüm salkımları, ilçe müftülerinin olarak kayıtlı bulunan Camii, yer alan Akseki Ulu Camii, iki kez tutumlarına göre, zaman zaman Aksekililer arasında ‘’BÜYÜK yangın geçirmiş, her defasında aslına yerinden kaldırılmakta, zaman zaman CAMİİ-MERKEZ CAMİİ’’ olarak uygun olarak onarılmıştır. O yıllarda yerine monte edilmektedir. adlandırılmaktadır. Kesme Akseki Belenalan Köyünde demirci Camii mimberi de alçı ve Hasan usta’ya ,yangında zarar süslemelerle değelendirilmiştir.En taştan yapılmış ve üstü gören caminin duvarlarının tamir üstte SAKAL-ŞERİF i taşıyan kubbeli kiremitle örtülü caminin inşa yapması istenir ,Hasan usta bu işi sandığı barındırmaktadır yılı bilinmemekle beraber yapabileceğini, bu caminin yangında 525 yıllık olduğu tahmin açılan duvarlarının eski haline Camiin tezyinatına zenginlik katan, getirebileceğini söyler ve hemen tavan ve mermer görünümlü sütun edilmektedir. Tavanı ve iç işe koyulur .camii’nin tamiratı için başları ve palmetleri, yine mermer kubbesi, tahtadan olup, demir kuşaklar temin edilir duvarlara görünümlü kemerler bulunmaktadır. dört mermer sütuna oturur. demir kazıklar çakılarak çelik kuşak Camii, kubbe ve mihrabın sağında Mihrapta kabartma ve boydan boya caminin etrafına kırk solunda bulunan galerilerle üç süslemeler vardır. 120 -130 adet demirci körükleriyle pürmüzleme bölümdür. yapılarak aynı anda ısıtlılarak yıl önce yapıldığı söylenen; perçinlenir, bu demirler soğuyunca İlk girişte ve camii içinde bulunan sağ Caminin sağ tarafında cami’nin duvarları eski halini alır. ve sol taraftaki SON CEMAAT YERİ bulunan minaresi sonradan bulunmaktadır. Girişin ve Son Cemaat yapılmış ve tek şerefelidir. Ahşap çatı altındaki kubbeyi taşıyan yerinin önünde başlayan merdivenler, sütunlar, ahşabın çevresine sarılan bu mekanların üstündeki, kadınlar Akseki’deki tek tarihi dinsel urganların üzeri alçı ile sıvanarak, için ayrılan bölümlere çıkar. yapı olan Ulu Cami’nin 2 mermer görünümü kazandırılmıştır. Camiin sivri kemerler türündeki, kez yangın geçirdigi ve Son Mihrap, mimber ve her birisi renkli camlı pencereleri, gerekli ve 128 yıl önce çıkan yangında değerli hat örneklerini taşıyan ayet renkli ışığın camii içine girmesini panaloranı sınırlayan alçı ‘’Stuko’’ sağlamaktadır. Mihrabın sağında ve dış duvarları bir hayli zarar lar, camiiye ayrı bir güzellik ve kişilik solunda 2 şer, yan taraflardaki 8 er gördügü söylenir kazandırmaktadır. kemerli pencerelerden başka, yine

44 - Akseki Dergi sağ ve solda, 50 cm. çapında Camiin Güneyinde Aşağı çarşı küçük, yuvarlak pencerenin Caddesi, Kuzeyinde bulunan renkli camları, üçgen Yukarı Çarşı Caddesine, biçiminde şekillendirilmiştir. buradan, geniş beton bir Camii kapı girişi, mihrabın merdivenle çıkılmaktadır. tam karşısında bulunmakta, Camiin Batısındaki Belediye kapının sağ ve solunda, Parkı, bir çok toplantının kadınlar için ayrılan üst yapıldığı, gazino olarak da bölümüne açılan iki küçük kullanılan bir açık mekandır. pencere ve camii yapımına Doğusundaki bulunan katkıda bulunan bağışseverleri ortasında görkemli bir anıt ve rumi 1200 leri işaret gibi duran şadırvanı ile eden kitabeleri taşıyan nişler Pazaryeri, bir Şehir Plancılığı bulunmaktadır. yanlışlığı ile, 1978 yılında yıkılarak, yarısına İş Hanı Camiin ünlü Hattat’ı ‘’Gencekli yapılmıştır.Bu yanlışlığın Mehmet Usta’’nın,camii ile ilgili öyküsüne göre, komşusu farkında olan Aksekililer, ile mahkemelik olan ustayı, mekanı eski durumuna Akseki Hakiminin, cezasını getirilmesini beklemektedir. camiin tezyinatını yaparak Ulu camii en son 1981-1998 geçirmesi kararıyla, eserin yılları arasında Hattat Hüseyin gerçekleşmiş olduğu, hattatın İlkan tarafından restarasyon camiideki imzası ile sabittir. yapılır. Camiin tek şerefeli minaresinin de bir kez Akseki Ulu Camii, yörede çok yıkıldığı, bir kişinin hayatını bilinen ve tanınan ilçenin, kaybetmesine neden olduğu, geçmişten kalan bir kültür yerine kesme taştan yapılan mirasıdır.İlçeye gelen yerli- minarenin yapılış tarihini de, yabancı kişilerin ilgisini bilen kişiye rastlanmamıştır. çekmektedir ve ibadete’de Kentin merkezini oluşturan açıktır

Akseki Dergi - 45 İstanbul Beşiktaş Belediyesi Tarafından Akseki’de 200 Öğrenciye Kamp Yaptırıldı.

İstanbul-Beşiktaş Belediyesi gerçekleştirildi. Kamp yerine çadırlar, yaşam, paylaşım ve yardımlaşma tarafından Beşiktaş İlçesi İlköğretim seyyar tuvalet ve seyyar banyolar olgusunu geliştirerek çocuklarımızın okulu öğrencilerinden 200 öğrenciye kuruldu. AKUT üyeleri öğrencilere kişisel gelişimlerine katkı sağlamak, bir hafta süre ile kamp yaptırıldı. çeşitli aktiviteler düzenledi” dedi. kendisi, ailesi ve ülkesi için yararlı Turan, önümüzdeki yıl ise doğası bireylerin ortaya çıkmasına katkıda Akseki’nin Süleymaniye Beldesine muhteşem olan ve denizden bulunmak amaçlanmıştır. Yaylada 9 kilometrelik Hadim Yaylasına yüksekliği bin 900 metre olan doğa ortamında verilen eğitimle İstanbul’dan gelen öğrenciler çeşitli yaylada dönüşümlü olarak bir ay geliştirdikleri sosyal yaşam, paylaşım aktivitelerde bulundu. süre ile kampların devam edeceğini ve yardımlaşma duygularının bundan söyledi. sonraki yaşamlarında olumlu katkılar Beşiktaş Belediyesi Kültür ve sağlayacaktır. Ünal, “gelecek yıl ise bir Sosyal İşler Müdürü Elçin Önder Kampı ziyaret eden İstanbul Beşiktaş ay süre ile dönüşümlü olarak Hadim Turan, Beşiktaş Belediyesi olarak Belediye Başkanı İsmail Ünal, Yaylasındaki kamplarımız devam Beşiktaş ilçesinde bulunan çeşitli doğada Yaşam ve Gelişim Kampı ile İlköğretim okullarından 200 çocukların iletişimini güçlendirmek, edecek” dedi. öğrenciyi Antalya’nın Akseki ilçesi doğa ortamında rekreatif etkinliklerle Hadim yaylasına kamp yapmak yarışma olgusunu da işe katarak için getirdiklerini söyledi. Turan, takım ruhunu kazandırmak, izcilik “kamp çalışmalarını AKUT ile öğretileri ile doğa ortamında sosyal birlikte gerçekleştirdik. Kamp AKUT genel sekreteri Saydun Gökşin’in koordinatörlüğünde kampın kuruluşu

46 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 4735

Düğmeli Evler Av. Selma Karaduman

Sayın İstanbul Belediye Başkanımız Kadir Topbaş Bey’in İstanbul protokolüne verdiği iftar yemeğinde, masamda girişimci kadınları temsilen çiçeği burnunda avukat kızımızla tanıştım. İftar süresince masada oturanlar arasında en çok konuşulan konu; Akseki, Aksekili iş adamlarının girişimciliği, Akseki’nin doğal güzellikleri ve Akseki’nin tüm tarihi dokusu oldu.

Ben dilim döndüğünce masadakilere ipek yolundan, ipek yolunun üzerindeki Akseki’nin ticaret hayatı yönünden bahsettim. Bu arada Akseki evleri ile ilgili genel bilgileri bilebildiğim kadar anlattım. Tek başına bir taş neyi anlatır ki bize… kadar zariftirler elbet… Masada oturan bu genç avukat hanım Tek taşın yüceltildiği kapitalist çağa kendisinin hobi olarak yazarlık yaptığını inat; son zamanlarda sadece tek taşla Bir evi anlatırken; hele de Akseki söyledi. Yemek bitiminde bu genç avukat kurulduğu için çatırdayan yuvalar Evleri’ni anlatırken; bir yuvanın kızımız, Akseki evlerinden çok fazla yerine, emekle, sevgiyle örülen her varlığına şahitlik eden misafirleri etkilendiğini, en kısa zamanda Akseki ve bir taşın, ahşabın şefkatli dokusuyla anlatmadan hiç olur mu?! Traka yöresine gidip, yerinde gezip göreceğini birleşerek dumanı tüten, sağlam, kilitler, tıpkı Aksekililerin kalbi gibi söyledi. Birkaç gün sonra internette sıcacık bir yuvaya dönüştüğü evlere dostlarına kendiliğinden açılır. Akseki evlerini araştırmış, fazla bilgi Akseki Evleri diyoruz. Koşulsuzca..Şerbetliklerden süzülen bulamamış (bunun bizim için çok önemli şurupları ikram etmenin tam da bir eksiklik olduğunu düşünüyorum). Destursuz girilmeyen evlerdi onlar… sırası… Sadece Akseki Duruk Oteli websitesinde Tıpkı, şefkatli bir Anne ile, Ailesini bazı genel bilgilere ulaşabilmiş, heyecan koruyan dağ gibi bir Baba’nın elele Akseki’nin taş evlerine ve ahşap içinde benden aldığı bilgilerle bir metin gönül gönüle verirken çoğalması gibi; gibi köklü ve derin bir geçmişe bir hazırlayıp bana mail olarak yolladı. Ben ahşapla taş,birleşir, birlikte güçlenir… yolculuk yaparken; binlerce yıllık de bu metnin dergide yayınlanmasının Tıpkı düğme burunlu sevimli evlatların tohumları olan Nar’ı anlatmadan, uygun olacağını düşündüm. bir yuvayı şenlendirmesi misali… kalemim susmaz. Nar ki; tek bir Düğmeli Evler görürüz ahşapla taş Sevgili hemşehrilerim yandaki metinde narın içindeki yüzlerce tanenin birlikteyken bir şölene çevrilen… göreceğiniz gibi, Akseki evleri koruma ve bizlere, bereketin kaynağının Tek tanıtım yapılabilirse, insanları etkilemekte Bir Kaynak’tan geldiğini fısıldar Bir ev sadece bir bina mıdır ve turizm potansiyeli açısından çok dostlar…?! sessizce…Nar ki; işaretidir Bereketin önemli bir değer olduğunu görüyoruz. Kaynağı olan Allah’a hamd ve Genç avukat kızımızın duyduğu heyecan Akseki’nin evlerindeki ak kaneviçeler, şükranımızın… bunun bir güzel örneğidir. Elbirliği ile ak elleri nakış tutan ceylan gözlü Akseki Düğmeli evlerimizi koruyalım, genç kızların el emeğidir. Kirecin, Akseki’ye Selam Olsun! koruyanlara yardımcı olalım. başka hiçbir yerde bu kadar yakışmadığı aydınlık duvarlarda NOT: Destur, Traka, Düğmeli Ev, Dr. Mehmet Çetin Duruk asılıdır düşleri o gençkızların…Düğme Şerbetlik,Nar gibi terimler ile , burunlu evlatlar düşleyen genç kızlar, Tipik Akseki Mimarisine gönderme Akseki’nin dağlarında seken ceylanlar yapılmıştır.

48 - Akseki Dergi Akseki Dergi - 49 50 - Akseki Dergi