ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI NO : 60

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

EDİTÖRLER Doç. Dr. Dilşen İnce Erdoğan Doç. Dr. Hüseyin Üreten Okt. Banu Berber Babalık Okt. Esra Çetin Okt. Coşkun Türkan Gülay Gündeay

Aydın 2018

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI NO : 60

KİTAP ADI Uluslararası Türk Siyasi Hayatında Adnan Menderes Sempozyumu Adnan Menderes Üniversitesi

EDİTÖRLER Doç. Dr. Dilşen İnce Erdoğan Doç. Dr. Hüseyin Üreten Okt. Banu Berber Babalık Okt. Esra Çetin Okt. Coşkun Türkan Gülay Gündeay

ISBN : 978-975-8254-65-1

İlk Basım : Mart 2018

Kapak Grafik Tasarımı Kamil Mersin

Baskı Adnan Menderes Üniversitesi Matbaası

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ÖNSÖZ

Kurulduğu andan itibaren önemli bir kitle desteği alan ve muhalefet merkezi olan Demokrat Parti, bilindiği üzere 14 Mayıs 1950 seçimleriyle iktidarı ele geçirmiş ve bu dönem 27 Mayıs 1960 darbesiyle sonlandırılmıştır. Dünya politik gelişmelerinde Soğuk Savaş koşulları ve dinamiklerinin hâkim olduğu bu dönemde, Adnan Menderes liderliğindeki Türkiye de büyük değişim dönüşüm geçirmiş ve çok partili demokrasiyi deneyimlemiştir. Bu değişim ve dönüşümün anlaşılabilmesi, değerlendirilebilmesi için üniversitemizde ilk defa 2011 yılında, 27 farklı üniversiteden 75 öğretim üyesinin katılımıyla “Türk Tarihinde Adnan Menderes” başlığı altında bir sempozyum düzenlenmişti. Ülke genelinde büyük bir yankı uyandıran ve karşılık bulan bu sempozyumdan alınan güçle, Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir dönemini uluslararası bir katılımla ele alabilmek amacıyla yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, “Uluslararası Türk Siyasi Hayatında Adnan Menderes Sempozyumu” gündeme gelmiştir. Bir kez daha üniversitemizin ev sahipliğinde, tek gün oturumlu, yurt içi ve yurt dışından öğretim üyelerinin davet edildiği bu sempozyum da, Adnan Menderes’in politik hayata girişi, Demokrat Parti’nin kuruluşu, Menderes hükümetlerinin icraatları, 27 Mayıs Darbesi’ne giden süreç, 27 Mayıs Darbesi ve Yassıada duruşmaları gibi konular ele alınmıştır.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Adına Okt. Coşkun TÜRKAN Mart 2018, AYDIN

I

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

II

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

İÇİNDEKİLER Prof. Dr. Osman AKANDERE Kuruluş Sürecinde Demokrat Partiye Yöneltilen Muvazaa İthamı ve Konunun Siyasi Çevrelerde ve Gazetelerde Ele Alınışı ………………………………… 1

Prof. Dr. Bayram AKÇA Yassıada’da Demokrat Partili Bir Muğlalı: Turgut Topaloğlu………...……… 3

Prof. Dr.Lütfiye ASGERZADE 27 Mayıs Darbesi ve Adnan Menderes'in İdamı Azerbaycan'da Yayınlanan Komünist Gazetesinde …………………………………………....…………… 4

Prof. Dr. Bayram BAYRAKTAR Demokrat Parti Döneminde Din ve Devlet İlişkileri Üzerine Bazı Düşünceler……………………………………………………………...……… 7

Prof. Dr. Cezmi ERASLAN Demokrat Parti İktidarının Başlarında İrtica Tartışmaları ve Adnan Menderes’in Yaklaşımı Üzerine Bazı Gözlemler……………………………... 9

Prof. Dr. Temuçin F. Ertan Yrd. Doç. Dr. Bahattin Demirtaş Demokrat Parti Döneminde Türkiye’yi Ziyaret Eden Devlet Başkanlarının Günleri (1950-1960)…………………………………………………... 12

Prof. Dr. H. Bayram KAÇMAZOĞLU 1950-1960 Döneminde İktidar - Üniversite İlişkileri………………………….. 14

Prof. Dr. Mehmet KARAYAMAN CHP Parti Müfettişlerinin Kaleminden Demokrat Partinin İktidara Gelişi…… 16

Prof.Dr. Yusuf KILIÇ Adnan Menderes Dönemi (1950-1960) Tarih ve Arkeoloji Araştırma İzinleri Kararlarından İç ve Dış Politikaya Yansımalar………………………………... 19

Prof. Dr. Bünyamin KOCAOĞLU Adnan Menderes ve Değişen Türk Dış Politikası: Türk-Amerikan İlişkileri ve Amerika’nın Ortadoğu’ya Yerleşmesi………………………………………… 21

Prof. Dr. Tahir KODAL Adnan Menderes Dönemi Türkiye - Irak İlişkileri (1950-1960)………………. 23

Prof. Dr. Osman KÖSE 27 Mayıs Darbesine Giden Süreçte Muhalif Hareketlere Karşı Adnan Menderes’in İzlediği Politika………………………………………………….. 25

III

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Prof. Dr. Hasan MERT Ondörtler’e Göre 27 Mayıs 1960 ve Adnan Menderes…………………..…… 27

Prof. Dr. Fahri SAKAL Türk Demokrasi Tarihinde DP ve Menderes'in Yeri………………………….. 29

Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN Demokrat Parti Dönemi Eğitim Politika ve Uygulamaları……………………. 32

Prof. Dr. Mehmet TEMEL Menderes’in Beyanlarına Göre 27 Mayıs İhtilaline Giden Süreçte CHP’nin Sorumluluğu…………………………………………………………………… 35

Prof. Dr. Mehmet Ali ÜNAL Bürokrat Aydının Demokrasi Korkusu………………………………………... 37

Doç. Dr. Halide ASLAN Adnan Menderes Dönemi Din Politikaları………………………..…………… 40

Doç. Dr. Seher BOYKOY Menderes Dönemi Milli Eğitim Şuralarının Dönemin Eğitim Politikaları Açısından Analizi…………………………………………………………….. 42

Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK Muhalif Kimliğiyle Adnan Menderes’in Türk Siyasetindeki İzleri…………… 44

Doç. Dr. Filiz ÇOLAK Bir Devre Adını Veren Başbakanın Hazin Sonu: Adnan Menderes’in Yassıada Günleri ……………………………………………...……………… 46

Doç. Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN Güç Birliği Karşısında Adnan Menderes’in Siyasi Manevrası: Vatan Cephesi (Manisa Örneğinde) …………………………………………………………… 48

Doç. Dr. Umut KARABULUT Demokrat Parti Dönemi Türkiye - AET İlişkileri (1959-1960) ……………… 50

Doç. Dr.Burhan SAYILIR Adnan Menderes’in Demokrasi Yürüyüşünde Eskişehir’in Yeri ve Önemi….. 52

Doç. Dr. Yücel YİĞİT Tepki ve İhbar: Demokrat Partililer…………………………………………… 54

Yrd. Doç. Dr. Ceyda TUNA BOZDOĞAN Demokrat Parti Hükümetleri ve Komünizmle Mücadele……………………… 56

IV

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Yrd. Doç. Dr. Ayten CAN 27 Mayıs 1960 Yılı Askeri Darbesi’nin Alman Basınına Yansımaları…..…… 58

Yrd. Doç. Dr. Selma GÖKTÜRK ÇETİNKAYA Türk Demokrasi Tarihinde Karizmatik Liderlik Örneği: Adnan Menderes ve 27 Mayıs Darbesi……………………………………………………………… 60

Yrd. Doç. Dr. Olcay ÖZKAYA DUMAN Rus - Amerikan Merkezli Stratejik Güç Mücadelesi Altında Orta Doğu Denklemi ve Türkiye’de Adnan Menderes Dönemi………………………...… 63

Yrd. Doç. Dr. Uğur TATLISUMAK Mahir Kaynakla Adnan Menderes, Darbeler ve Ortadoğu Üzerine Yapılan Yayınlanmamış Bir Röportaj ve Analizi…………………………….………… 65

Yrd. Doç. Ahmet TOKSOY Alparslan Türkeş ve Adnan Menderes’in İdamı……………………….……… 67

Okt. Banu BERBER BABALIK Türk Siyasi Hayatında Vatan Cephesi Uygulamaları ve Aydın’da Vatan Cephesi………………………………………………………………………… 69

Okt. Esra ÇETİN Adnan Menderes’in Muhalefet Yıllarında TBMM’de Yapılan Müzik Tartışmaları…………………………………………………………………… 71

Okt. Coşkun TÜRKAN Adnan Menderes Hükümetlerinin Toplumsal Tabanı ve Kimlik Söylemi……. 73

Dr. M. Serhan YÜCEL Adnan Menderes İçin Tarihi An: 29 Kasım 1955 Demokrat Parti Grup Toplantısı………………………………………………………………………. 76

Mehmet Arif DEMİRER 1950 – 1960 Döneminde Milli Dış Politika ve Uluslararası İlişkilerimiz…….. 79

V

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ONUR KURULU  Yavuz Selim KÖŞGER (Aydın Valisi)  Prof. Dr. Cavit BİRCAN (Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü)  Prof. Dr. Refik TURAN (Türk Tarih Kurumu Başkanı)

BİLİM KURULU  Prof. Dr. Osman AKANDERE Üniversitesi  Prof. Dr. Bayram AKÇA Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

 Prof. Dr. Lütfiye ASGERZADE Milli Bilimler Akademisi Azerbaycan  Prof. Dr. Bayram BAYRAKTAR Dokuz Eylül Üniversitesi  Prof. Dr. Mustafa DAŞ Dokuz Eylül Üniversitesi  Prof. Dr. İsmail DEMİRCİOĞLU Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi  Prof. Dr. Cezmi ERASLAN İstanbul Üniversitesi  Prof. Dr. Mehmet ERSAN Ege Üniversitesi  Prof. Dr. Temuçin Faik ERTAN Ankara Üniversitesi  Prof. Dr. Süleyman İNAN Pamukkale Üniversitesi  Prof. Dr. Talip KABADAYI Adnan Menderes Üniversitesi  Prof. Dr. H. Bayram KAÇMAZOĞLU İnönü Üniversitesi  Prof. Dr. Mehmet KARAYAMAN Uşak Üniversitesi  Prof. Dr. Yusuf KILIÇ Pamukkale Üniversitesi  Prof. Dr. Bünyamin KOCAOĞLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi  Prof. Dr. Tahir KODAL Pamukkale Üniversitesi  Prof. Dr. Enver KONUKÇU Emekli Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Osman KÖSE Polis Akademisi  Prof. Dr. Hasan MERT Ege Üniversitesi  Prof. Dr. Tuncay ÖĞÜN Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi  Prof. Dr. Ali Fuat ÖRENÇ İstanbul Üniversitesi  Prof. Dr. Fahri SAKAL Ondokuz Mayıs Üniversitesi

VI

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

 Prof. Dr. Hacı Fahreddin SEFERLİ Azerbaycan Bilimler Akademisi Nahçıvan  Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN Dokuz Eylül Üniversitesi  Prof. Dr. Mehmet TEMEL Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi  Prof. Dr. Muzaffer TEPEKAYA Celal Bayar Üniversitesi  Prof. Dr. Ömer TURAN Orta Doğu Teknik Üniversitesi  Prof. Dr. Sadiye TUTSAK Uşak Üniversitesi  Prof. Dr. Mehmet Ali ÜNAL Pamukkale Üniversitesi  Doç. Dr. Halide ASLAN Ankara Üniversitesi  Doç. Dr. Seher BOYKOY Uludağ Üniversitesi  Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK Dokuz Eylül Üniversitesi  Doç. Dr. Filiz ÇOLAK Uşak Üniversitesi  Doç. Dr. Erkan GÖKSU Dokuz Eylül Üniversitesi  Doç. Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN Adnan Menderes Üniversitesi  Doç. Dr. Asef ORUCOV Nahçıvan Devlet Üniversites  Doç. Dr. Aysun SARIBEY HAYKIRAN Adnan Menderes Üniversitesi  Doç. Dr. Burhan SAYILIR Anadolu Üniversitesi  Doç. Dr. Umut KARABULUT Pamukkale Üniversitesi  Doç. Dr. Yücel YİĞİT Polis Akademisi  Doç. Dr. Oksana KOSHULKO Polotsk State University  Doç. Dr. Cihan ÖZGÜN Ege Üniversitesi  Doç. Dr. Emin ŞIHALİYEV Azerbaycan Bilimler Akademisi Nahçıvan  Doç. Dr. Türkmen TÖRELİ Dokuz Eylül Üniversitesi  Doç. Dr. Hüseyin ÜRETEN Adnan Menderes Üniversitesi  Doç. Dr. Nadia YASEEN Bağdat University  Doç. Dr. Özgür YILDIZ Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi  Yrd. Doç. Dr. Ayten CAN Adnan Menderes Üniversitesi  Yrd. Doç. Dr. Selma GÖKTÜRK Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ÇETİNKKAYA

VII

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

 Yrd. Doç. Dr. Musa GÜMÜŞ Adnan Menderes Üniversitesi  Yrd. Doç. Dr. Samir KARİMLİ Sumgait Üniversitesi  Yrd. Doç. Dr. Olcay ÖZKAYA DUMAN Mustafa Kemal Üniversitesi  Yrd. Doç. Dr. Uğur TATLISUMAK Adnan Menderes Üniversitesi  Yrd. Doç. Dr. Ahmet TOKSOY Adnan Menderes Üniversitesi  Dr. Melih AKTAŞ Emekli Öğretim Görevlisi

DÜZENLEME KURULU BAŞKANI  Doç. Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN

DÜZENLEME KURULU  Doç. Dr. Hüseyin ÜRETEN  Okt. Banu BERBER BABALIK  Okt. Esra ÇETİN  Okt. Coşkun TÜRKAN  Gülay GÜNDEAY (Şb. Md.)

VIII

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

KURULUŞ SÜRECİNDE DEMOKRAT PARTİYE YÖNELTİLEN MUVAZAA İTHAMI VE KONUNUN SİYASİ ÇEVRELERDE VE GAZETELERDE ELE ALINIŞI ACCUSATION OF COLLISION DIRECTED TO DEMOCRATIC PARTY DURING THE FOUNDATION PROCESS AND HANDLING OF THE ISSUE BY POLITICAL CIRCLES AND NEWSPAPERS Prof. Dr. Osman AKANDERE Necmettin Erbakan Üniversitesi [email protected]

ÖZET Çok-partili hayata geçiş çabalarını yoğunlaştığı günlerde yani Demokrat Parti’nin kuruluş sürecinde Milli Şef ve CHP Değişmez Genel Başkanı olan İnönü ve CHP'liler ortaya bir iddia atmışlardı. Bu iddia yeni kurulan partinin, yani "Demokrat Parti'nin bir muvazaa partisi" olduğuydu. Bu çevrelere göre Demokrat Parti kurulurken Bayar, İnönü'nün iznini almıştı. Millî Şef İnönü, Demokrat Parti'nin Bayar başkanlığında kurulmasına sıcak bakmıştı. Ayrıca partinin kuruluş süreci içerisinde Bayar, İnönü ile sürekli bir ilişki içerisinde olmuştu. CHP'liler istediği için ülkede demokrasiye geçilmiş ve yeni partiler kurulmuştu. CHP çevrelerinde böyle bir iddianın ortaya atılmasına sebep olan hadise, Bayar'ın 4 Aralık 1945 günü İnönü tarafından Çankaya Köşkü'ne yemeğe davet edilmesi ve onunla baş başa yediği akşam yemeğidir. Bu yemek daveti, yeni bir partinin kurulmasından hoşnut olmayan CHP'lilerce başka mecralara çekilmişti. Bu çevreler "yeni parti bir muvazaa" partisidir şeklinde yaygara yapmışlardır. İnönü bu görüşmeyle ilgili olarak Celal Bayar’ın kuracakları Demokrat Parti’nin programını nezaketen kendisine getirdiğini ve kendisiyle partisi hakkında görüştüklerini ve hiçbir zata bir parti teşkil etmesi için teklif ve telkinde bulunmadığını söyleyerek muvazaa iddialarının doğru olmadığını belirtmiştir. Muvazaa iddialarının muhatabı olan Demokrat Parti’nin Celal Bayar ve Adnan Menderes gibi kurucuları da 7 Ocak 1946 günü yaptıkları basın toplantısında “Muvazaanın hafiflik olduğu ve ne bunu kabul edecek ne de bu teklifi ileri sürecek kimseler olmadığını ve zaten ülkenin de muvazaalı işlere

1

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU de tahammülü bulunmadığı” açıklamasını yaparak iddiaları kesinlikle reddetmişlerdir. Bu çalışmada Demokrat Parti’nin kuruluş sürecinde siyasi çevreler ve basında tartışılan “muvazaa iddiaları” ele alınıp, verilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Milli Şef İnönü, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Muvazaa, İddia.

ABSTRACT İnönü, National Chief and invariable General President of CHP (Republican People’s Party), and members of CHP made a claim in the days when the efforts for transition to multi-party system were ongoing intensely, i.e. in the foundation process of Democratic Party. According to that claim, it was asserted that recently established party, i.e. “Democratic Party was a collusion party”. According to those circles, Bayar took permission from İnönü when Democratic Party was founded. İnönü, National Chief, was not leaning towards foundation of Democratic Party under the presidency of Bayar. Also, Bayar was always in contact with İnönü during the foundation process of the party. The country brought democracy upon the request of the members of CHP, and new parties were founded. The incident, which caused CHP circles to make such a claim, was the event when Bayar was invited to Çankaya Mansion by İnönü for a dinner on December 4, 1945 and the meal he had with İnönü in private. The members of CHP, who were not glad to see a new party being founded, interpreted this invitation for dinner differently. These circles made a fuss by saying “the new party is a collusion” party. İnönü said, in relation with the aforementioned meeting, that the claims of collusion are not true by stating that Celal Bayar brought the program of Democrat Party, the party that they shall establish, to him by courtesy, that they made a conversation with him on their party, and that he did not offer or suggest anyone to establish a party. In the press meeting held on January 7, 1946, founders of Democratic Party, such as Celal Bayar and Adnan Menderes, who were the addressee of the claims of collusion, made the following statement; “Collusion is a frivolous act and none of us has a character to accept or make such an offer, and also, our country has no time to waste in collusive affairs”, and thus, they refused such claims strictly. In this study, we shall endeavour to assess and provide the “claims of collusion”, which were discussed by the political circles and press during the foundation process of Democratic Party. Keywords: İnönü, National Chief, Republican People’s Party, Democratic Party, Collusion, Claim.

2

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

YASSIADA’DA DEMOKRAT PARTİLİ BİR MUĞLALI: TURGUT TOPALOĞLU A POLITICIAN FROM MUĞLA IN YASSIADA: TURGUT TOPALOĞLU Prof. Dr. Bayram AKÇA Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi [email protected]

ÖZET Bu bildiride, Turgut Topaloğlu’nun ailesi, eğitim-öğretimi, iş hayatı ve siyasi hayatı ele alınacaktır. Turgut Topaloğlu siyasi hayatında önce DP kurucusu, sonra DP İl Başkanı daha sonra da DP Muğla Milletvekili oldu. 27 Mayıs Askeri Darbesi’nden sonra Yassıada’da yargılanan Turgut Topaloğlu Kayseri ve Urla’da cezasını çektikten sonra 1962 yılında tekrar Muğla’ya döndü. Anahtar Kelimeler: Turgut Topaloğlu, Darbe, Muğla.

ABSTRACT In this study, we shall explain the family, the education as well as the career of Turgut Topaloğlu, who was first the founder of Democratic Parthy and then became the province chairman and afterwards a member of parliament of this parthy. He was put on trial after the military coup of 27 May 1960 and after the trial he was held in custody in Kayseri and then in Urla from where he returned to his native city, Muğla. Keywords: Turgut Topaloğlu, Coup, Muğla.

3

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

27 MAYIS DARBESİ VE ADNAN MENDERES'İN İDAMI AZERBAYCAN'DA YAYINLANAN KOMÜNİST GAZETESİNDE ADNAN MENDERES' EXECUTION AND THE MAY 27 COUP IN THE COMMUNIST GAZETTE OF AZERBAIJAN Prof. Dr. Lütfiye ASGERZADE Milli Bilimler Akademisi Azerbaycan [email protected]

ÖZET 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan, 27 Mayıs Asgeri Müdahilesi ve ya 27 mayıs İhtilalı olarak da anılan darbe Türkiye Cumhuriyeti`nin siyasi ve devletçilik tarihinde ilk darbe idi. Bu darbenin neticesi olarak devrin Baş Bakanı Adnan Menderes idam edildi. Türk devletciliğinde Adnan Menderes'in (1899-1961) faaliyeti ve acımasız taleyi bütün dönemlerin insanının hafızasından silinmeyecek iz bıraktı. Eski Sovyetler Birliği 70 yıllık bir süre Türkiye Cumhuriyeti,ne ve onunla milli, harp ve ya sosyal-ekonomi bağları olan devlet kurumları ile ilişkilerin hassasiyetle izlenildiği görülmekdetir. Komünist partisi`nin Azerbaycan'da hakimliği döneminde iktidara bağlı bir numara gazete olan “Komünist”te ABD ve bir çok Avrupa ülkesinin üye olduğu NATO teşkilatının apardığı siyasete karşı antipropaganda işlerini mahz şu gazete ile gerçekleştirmişti. “Komünist” gazetesi Türkiye tarihinin 1960-61. yıllarının siyasi tartışmalarını dikkatla izlemiş ve şu ziddiyyetlere sevinmişler. Gazetenin 1961' 16 Eylül 219 sayısındaki manşetlerinde Türkiye hayatının, özellikle de “Adnan Menderes ve Celal Bayar baresinde ölüm hükümleri” başlıklı haberlerin yer alması dikkatçekicidir. “Komünist” gazetesinde haberde okuyoruz: “ İstanbul, 15 Eylül (SİTA) Yassıada'da Türkiye`,nin eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, eski Başbakan Adnan Menderes ve O'nun hükumet üyeleri ile birge, eski DP`nin rehber xadimlerinin işine sorumlu Adalet Mahkemesi`nin bugün yarın C. Bayar, A. Menderes milli meclisin eski başkanı Koraltan, eski dış işleri bakanı Fatih Zorlu, eski maliye bakanı Hasan Poladkan ve bir sıra şahıslar baresinde ölüm hükmü çıkarmıştır.”

4

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Gözüktüğü gibi, geçmiş SSRİ.nin sahip olduğu ideoloji baş veren olaylara acımadan Türkiye`deki siyasi durumun gerginliğini maksadlarına uykun görüyordu. Türkiye ve dünya medyasından aldığı haberleri, statistik rakamları büyüterek müttefik ülkelerde, mahsus da, Azerbaycan okurunu hakikatdan uzaklaştırmağa çalışıyordu. “Kommunust” gazetesinin 19 Eylül 221 numarasında A.Menderes ve diğer hükümet üyelerinin idam edilmesine sevincle “Hainler cezalarına çattılar” manşetli haber mahşet oluyor: “Türkiye,nin eski hükümdarları kendi ülkeleri karşısında dehşetli cinayetler işlemişler.” Gazetenin şu kaydından A.Menderes'lerin “seyleri neticesinde Türkiye okyanusun o başındakı imperialistlerin ayakları altına atılmışdı...” sonra ardınca Menderes gibi tarihi bir şahsiyyetin uğursuz taleyini çok soğukkanlılıkla tesvir eder gibi yazır: “Onlar kendi emellerinin ödülünü aldılar... O'nların boğazına kendir keçirildi. Halk hainleri affetmir ve hiç zaman affetmeyecektir. Yassıada'da keçirilmiş mehkemenin baçlıca ibret dersi şudur. Hainler cezalarına çatmışlardır.” Kanımca, Azerbaycan okuru daim Türkiye`de baş veren olayları takip etmiştir. Fakat, ne yazık ki, bazı tarihi hakikatları, Türkiye Cumhuriyeti`nde yapılan ilk darbeni ve A.Menderes vb. hayat facialarını yanlış anlamış ve anlatmıştı. Anahtar kelmeler: Sovyetler birliği, Komünist ideolojisi, 27 Mayıs Asgeri Müdahilesi, Adnan Menderes, Komünist” gazetesi

ABSTRACT Held on May 27, 1960 May 27 or May 27 as Military Intervention and Revolution also referred to coup was the first blow to the Republic's political history and statecraft. As a result of this coup, Devrin Chief Minister Adnan Menderes was executed. Adnan Menderes' (1899- 1961) activity and ruthless talent in the Turkish statehood left a mark on people's memories of all periods. The former Soviet Union Republic of Turkey for a period of 70 years, and with what national, war and social-economic ties with government agencies or with görülmekdet watched the sensitivity of relations. The Communist Party, the number one newspaper linked to power in the period of the Communist Party's rule in Azerbaijan, carried out antipropagation with the newspaper in the face of the politics of the US and the NATO organization that many European countries were members of. "Communist" newspaper of Turkey's historic 1960-61. They watched the political debates of their years carefully and were delighted with the following abuses. Newspaper's 1961 headline in the September 16 issue of

5

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

219 lives in Turkey, especially "provisions death of Adnan Menderes and Celal Bayar bare entitled" news is the inclusion of salient. We read in the "Communist" newspaper: "Istanbul, September 15 (SITA) Turkey Yassıada, the former President Celal Bayar, former Prime Minister Adnan Menderes and his government members, someday, that responsible business the old dp`n contacts Justice Court of today's tomorrow C. Bayar, former chairman of A. Menderes national parliament, Khalaltan, former foreign minister Fatih Zorlu, former finance minister Hasan Poladkan and a number of people in parliament issued death sentence. As it seems, ssri.n history of the tension of the political situation in Turkey is without mercy to the head ideology that saw the events with the purpose to sleep. Turkey and received the news from the world of media, in statistical figures magnifies the allied countries, processes also were struggling to Azerbaijan reads the truth that too. "Kommunust" newspaper on September 19, 221, the death of A.Menderes and other members of the affectionate "The traitors are punished": "Turkey's former rulers have committed horrendous murders across their own country." Journal of the Adnan Menderes from the current record "Turkey's ocean things result that at the beginning of atılmışd under the feet of imperialist ..." then after the other historic şahsiyyet sinister fate as Menderes very calmly would Leveling "They take the reward of their own orders ..." He's got a throat fever. People will forgive the traitors and will never forgive. Yassıada'da is a prison lesson of the prisoner of the court. The traitors are punished. " In my opinion, Azerbaijan reads that the head doorman has followed events in Turkey. But, unfortunately, some historical truths, the first coup in Turkey Adnan Menderes Republic and so on. He had misunderstood and told life's facials. Key words: Soviet Union, Communist ideology, 27 May Military Intervention, Adnan Menderes, Communist "newspaper

6

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE DİN VE DEVLET İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER SOME THOUGHTS ON RELIGION AND STATE RELATIONSHIP IN THE DEMOCRAT PARTY PERIOD Prof. Dr. Bayram BAYRAKTAR Dokuz Eylül Üniversitesi [email protected]

ÖZET 1950’de iktidar olan Demokrat Parti’nin programının temelini, kısaca; dış politikada Batı merkezli, ekonomi-politikte devletçiliği ikinci plâna koyan özel girişimcilere ve yabancı yatırımcılara açık, liberal bir ekonomik model arayışı oluşturmaktadır. Ekonomideki liberal anlayış toplum hayatına da yansıtılıp yaygınlaştırılarak daha özgürlükçü bir toplumsal yapılanma arayışı benimsenmiştir. DP’nin Devlet-din ilişkileri politikası da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Lâiklik, CHP, Adnan Menderes, din- devlet-siyaset.

ABSTRACT The search for liberal economical model which, is West centered, puts the statism in economy-politics in the second row, is open for individual entrepreneurs and foreign investors, constitues the basis of the programme of Democrat Party, that came to power in 1950. More liberalistic social structioning pursuit is embraced by reflecting and generalizing the liberal approach into public life. The policy of religion relations of Democrat Party should be evaluated in this context.

Keywords: Democrat Party, secularism, CHP, Adnan Menderes, religion- state- politics.

7

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Tarih yazımında yakın geçmişimizin en çok tartışılan süreçlerinden biri on yıllık Demokrat Parti iktidarı ve onun uygulamaları olmuştur. Keza, bu süreç sadece hükûmetin icraatlarının eleştirisi değil, aynı zamanda devlet- din ilişkileri açısından DP iktidarının sonunu getiren 27 Mayıs İhtilâli’ni meşrulaştırmak için de değerlendirile gelmiştir. Demokrat Parti hükûmetlerinin genelde din toplum ilişkileri algısını, 1950’lerden önceki konjonktürün etkisi altında değerlendirmek gerekir ve DP’nin din-toplum ilişkileri anlayışı yeni dönemin bakış açısıyla ele alınmalıdır. DP’nin din- toplum ilişkilerini güncelleme girişimleri özellikle siyasetçiler ve aydınlar arasında kıyasıya tenkit edilir. Bildiride bu konu eleştirel bir bakış açısıyla tartışılıp değerlendirilecektir.

8

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

DEMOKRAT PARTİ İKTİDARININ BAŞLARINDA İRTİCA TARTIŞMALARI VE ADNAN MENDERES’İN YAKLAŞIMI ÜZERİNE BAZI GÖZLEMLER SOME OBSERVATIONS ON THE DISCUSSIONS OF RELIGIOUS FANATICISM AT THE BEGINNING OF DEMOCRAT PARTY ERA AND APPROACHES OF ADNAN MENDERES Prof. Dr. Cezmi ERASLAN İstanbul Üniversitesi [email protected]

ÖZET Osmanlı Devletinin son döneminde devleti yaşatmak adına girişilen düzenlemeler ve modernleşme çabaları toplumsal meşruiyet dikkate alınarak daima dini kavramlar ve idealler çerçevesinde topluma sunulmuştu. Osmanlı Devletinin I. Dünya savaşında gösterilen büyük çabalara karşın yenilmesi ve yıkılması üzerine öncelik alan asker ve sivil kadrolar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Başlangıçta toplumun dini hassasiyetini dikkate alan politikalar uygulamasına karşın Türkiye Cumhuriyeti kuruluş yıllarından itibaren dini müesseseler, makamlar ve toplumun dini hassasiyetini istismar ederek gerçekleştirilebilen rejim karşıtı hareketlere muhatap olmuştur. Bu süreçte dinin doğru anlaşılmasını sağlamaya ve istismarını önlemeye dönük çabalar görülmüştür. Atatürk sonrası dönemde ise hükümetlerin radikalleştirdiği laiklik uygulamalarının toplum nezdinde yarattığı tepki çok partili hayatın başlamasıyla yeni ve farklı bir boyut kazanmıştır. 1946-1950 döneminde Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerinin bilhassa 1947 kongresinden sonra attığı adımlar toplum vicdanında karşılık bulmuşsa da seçimlerde vatandaş tercihi Demokrat Parti lehine tezahür etmiştir. 14 Mayıs 1950’de başlayan ve 10 yıl süren Demokrat Parti iktidarında muhalefet ile yaşanan en ateşli tartışmaların din ve ilişikli alanlarda olduğu görülmektedir. Ezanın Arapça okunmasına verilen cezanın kaldırılmasında gerçekleşen işbirliğine, radyolarda dini programların yapılmaya başlamasına mukabil dini siyasete alet edildiği, irticaya pirim

9

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU verildiği tartışmaları siyaset ortamını olduğu kadar toplumsal barışı da tehdit eden bir kamplaşmaya yol açmıştır. Bu tebliğde dönem basınının önemli şahsiyetlerinden ’ın Malatya’da uğradığı suikast etrafında yaşanan irtica tartışmalarını inceleyeceğiz. Dönemin başbakanı sıfatıyla mesele ile yakından ilgilenen Adnan Menderes’in, dinin toplum hayatı ve modernleşmedeki yerini nasıl değerlendirdiğini ortaya koymaya çalışacağız. Dönemin basını ve önemli şahsiyetlerinin hatıralarına (Ahmet Emin Yalman başta olmak üzere), dayanarak meseleyi ortaya koymaya gayret edeceğiz. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, İrtica, Ahmet Emin Yalman.

ABSTRACT Recent regulations and modernising efforts of Ottoman rulers in order to revive the state had always presented to the public around religious shape and ideals by considering the sensibility of the society. Although having great efforts had been defeated and collapsed so that military and civil cadres had founded Turkish Republic. Despite having been applied attentive politics of which cared about religious sensitivity of society at first, the Republic of Turkey had to faced anti-regime uprisings that could be possible by taking advantages of society’s religious sensitivity, religious foundations and status. During this period the governments applied explanatory politics against religious abuse such as translating the holy texts. In the period after Ataturk, the governments radicalised the policies on laicism. The reaction that was emerged because of radicalisation policies, gained new and different shape with the beginning of multi-party system in Turkey. Although steps taken by the governments of Republican People Party especially after the general congress in 1947, had echoed in the conscience of the society, the predilection of voters was for Democratic Party. In the Democrat Party era that begins 14th May 1950 and lasted ten years, ıt was seen that the most vigorous debates with opponent parties were related religious and similar subjects. Despite the cooperation for abolishing the punishment for reading Ezan in and beginning religious programs in the radio, the debates around making religion an instrument for politics, promoting religious fanaticism, caused to be polarized that threatening social peace in the country.

10

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

In this paper, we will examine the debates on religious fanaticism that emerged because of the assassination against Ahmet Emin Yalman who was an effective and famous person for Turkish Press. We will try to explain the vision of Adnan Menderes who was the prime minister at that time, on the importance of religion in society and the modernisation. In this paper, we will use the parliamentary debates, newspapers and the memories of the important persons at that time. Keywords: Democratic Party, Reaction, Ahmet Emin Yalman.

11

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE TÜRKİYE’Yİ ZİYARET EDEN DEVLET BAŞKANLARININ ANKARA GÜNLERİ (1950-1960) THE ANKARA DAYS OF THE FOREIGN PRESIDENTS DURING DEMOCRATIC PARTY PERIOD (1950-1960) Prof. Dr. Temuçin F. ERTAN Ankara Üniversitesi [email protected] Yrd. Doç. Dr. Bahattin DEMİRTAŞ Gazi Üniversitesi [email protected]

ÖZET 1946 yılında başlayan çok partili siyasal yaşam, 14 Mayıs 1950 tarihindeki genel seçimlerle yeni bir boyut kazanmıştır. Tarihsel anlamda bir dönüm noktası sayılan bu seçimler sonucunda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 27 yıl süren iktidarı son bulmuş ve Demokrat Parti ezici bir üstünlükle iktidara gelmiştir. Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’deki siyaset arenasının temel aktörleri de değişmiştir. Celal Bayar Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes de Başbakan olurken, Meclis Başkanlığı’na seçilmiştir. Türkiye’nin genel olarak Soğuk Savaşı Döneminde, özel olarak da Demokrat Parti döneminde tercih ettiği dış politika ve diplomatik ilişki anlayışı, Türkiye’ye ve Ankara’ya yapılan diplomatik ziyaretleri de etkilemiştir. Bu dönemde Atatürk ve İnönü dönemlerine nazaran ziyaretçi devlet ve devlet adamı çeşitliliği artmıştır. Özellikle önceki dönemlerde Türkiye’ye üst düzeye devlet adamı göndermeyen Almanya (Federal Almanya), Fransa ve ABD gibi devletlerden ziyaretçiler Ankara’nın konukları olmuştur. Türkiye’yi ve Ankara’yı ziyaret eden konukların devletlerine bakıldığında, çoğunlukla Batı Blokuna mensup oldukları görülmüştür. Demokrat Parti’nin iktidar olduğu yıllarda, Celal Bayar ve Adnan Menderes’in öne çıktığı yabancı konuk ağırlama programlarında hem

12

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU süreklilik hem de kopuş özelliği taşıyan uygulamalara söz konusudur. Demokrat Partili liderler Türkiye’nin geçmişten gelen gücünü göstermekle kalmamışlar, kendi iktidarlarının bir parçası olan sosyo - ekonomik, kültürel ve siyasal gelişmeleri de yansıtmaya çalışmışlardır. Bu bağlamda 1950-1960 yılları arasında, yabancı konukların ağırlandıkları mekânlar üzerinden Türkiye’nin ve Ankara’nın maddi ve manevi dönüşümünü okumak mümkün olacaktır. Anahtar Kelimeler: Ankara, Adnan Menderes, Celal Bayar, Demokrat Parti, Devlet Başkanı, Ziyaret.

ABSTRACT The multi-party system which began in 1946 gained another dimension with the general elections on 14 May 1950. After the elections which could be called as a milestone, the 27 years power of Repuclican People’s Party ended up and Democratic Party got the power with a vast majority. With the victory of Democratic Party the main actors of Turkish policy changed too. Celal Bayar became president, Adnan Menderes became Prime Minister and Refik Koraltan was elected as the President of Great National Assembly. The new foreign policy and diplomatic relations apprehension of Turkey generally during Cold War Period and specially in Democratic Party Period effected the visitations to Turkey and Ankara. In this period, the variety of states and statemen increased in comparison to Atatürk and İnönü Period. Notably in previous periods some countries such as Germany, France and USA which didn’t send any kinf of top-level diplomatic representatives, sent statemen to Turkey. Also it can be said that the guests who visited Turkey was belonged to mostly Western Block. In the years of Democratic Party, in the hosting programs of Celal Bayar and Adnan Menderes, the applications not only had invariability but disengagement. The leaders of Democratic Party showed the power of Turkey originated from past and also tried to reflect their own socio-cultural and socio-economic developments. In this context, between 1950-1960, from the perspective of the places that the foreign visitors were hosted, to analyse Turkey’s and Ankara’s transformation can be feasible. Keywords: Ankara, Adnan Menderes, Celal Bayar, Democratic Party, Statemen, Visitations.

13

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

1950 - 1960 DÖNEMİNDE İKTİDAR - ÜNİVERSİTE İLİŞKİLERİ POWER-UNİVERSİTY RELATİONS İN THE PERİOD 1950-1960 Prof. Dr. H. Bayram KAÇMAZOĞLU İnönü Üniversitesi [email protected]

ÖZET Türk siyasal yapısı Şubat 1902 tarihli I. Jön Türk Kongesi’nden itibaren iki ana bloğa ayrılmıştır. Bu bloklaşmada merkeziyetçi, modernleşmeci, devletçi / ademi merkeziyetçi, liberal-muhafazakar ayrışması ana ekseni oluşturmuştur. Bu ayrışma, daha sonraki tarihlerde olduğu gibi, 1950’li yıllarda da toplumsal yapı, siyaset ve iktidar-üniversite ilişkilerinde sürmeye devam etmiştir. 1950-1960 döneminde DP hükümetleriyle üniversite ilişkileri çatışmalı olmuştur. Üniversite özerkliği konusunda iktidar ile öğretim üyelerinin farklı yorumları iki kesim arasındaki gerginliği giderek artırmıştır. DP hükümetleri, kendisine muhalif gördüğü kesimlerin tasfiyesi yönünde yasal düzenlemelere ve uygulamalara gittikçe iki kesim arasındaki gerginlik de artmıştır. Gerginliğin kaynağı, ağırlıklı olarak üniversite, ordu ve üst düzey bürokrasinin CHP’yi desteklemesidir. Bu çalışma çerçevesinde 1950-1960 döneminde iktidar- üniversite ilişkileri incelenmektedir. Anahtar Kelimeler: Siyaset, DP iktidarı, iktidar-üniversite ilişkileri, üniversite özerkliği, bilim zihniyeti.

ABSTRACT The Turkish political structure has been divided into two main blocks since the I. Jön Turkish Congress in February 1902. Centralizationist, modernist, statist / centrist, liberal-conservative dissidence has been the main axis in this blockade. This dissociation had been continuing in the 1950s, as in the following years, in social structure, politics and power-university relations. During the period of 1950-1960, the relationship between the DP governments and the university has been conflictive. The different

14

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU interpretations of university autonomy by the power and academic members have increased the tension between two sectors. The tension between two sectors has also increased as the legislative arrangements and practices have been in the direction of liquidation of the opposition sector by DP governments. The source of that tension was mainly the support of the CHP by the university, army and senior bureaucracy. This study examines the relation between power and university in 1950-1960 period. Keywords: Politics, Power of DP, Power-university relaitons, university autonomy, Science Mentality.

15

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

CHP PARTİ MÜFETTİŞLERİNİN KALEMİNDEN DEMOKRAT PARTİNİN İKTİDARA GELİŞİ THE DEMOCRAT PARTY’S RISE TO POWER ACCORDING TO THE PARTY INSPECTION REPORTS OF THE REPUBLICAN PEOPLE'S PARTY Prof. Dr. Mehmet KARAYAMAN Uşak Üniversitesi [email protected]

ÖZET 1946 yılında Demokrat Partinin kurulması ve 1950 yılında iktidara gelmesi ile başlayan süreç, Türk demokrasi tarihinin önemli bir dönüm noktası olduğu kadar, Türk toplumundaki sosyal ve ekonomik pek çok alanda yapılan yenilikler için de milat teşkil etmiştir. II. Dünya Savaşının getirmiş olduğu koşullarda, CHP kadroları içinden çıkan bir grup milletvekili tarafından kurulan Demokrat Parti, kısa sürede halktan büyük bir destek alarak iktidara gelmiştir. 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimler, Türk tarihinde ilk defa siyasi iktidarın seçim yoluyla el değiştirdiğine tanıklık etmiştir. Çalışmamız, CHP bünyesinde 1923 yılında kurulan ve 1935 yılında yapılan düzenlemelerle yetki ve sorumlulukları artırılan parti müfettişleri tarafından kaleme alınan raporlara dayanmaktadır. Büyük bir kısmı milletvekillerinden oluşan parti müfettişleri, sorumlu oldukları bölgelerde en az altı ay görev yapmak ve parti çalışmalarını denetlemekle görevlendirilmiştir. Altı ayda bir, hazırlamış oldukları raporları CHP Genel Sekreterliğine gönderen parti müfettişleri, bulundukları bölgedeki parti çalışmaları, Halkevlerinin faaliyetleri, ekonomik ve sosyal sorunlar, siyasi ve politik çekişmeler, halkın istek ve şikayetleri hakkında ayrıntılı bilgiler içeren raporlar kaleme almıştır. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivinde bulunan ve 1949-1950 yıllarında kaleme alının parti müfettiş raporlarına dayanan çalışmamızda, CHP parti teşkilatının, Demokrat Partinin siyasi faaliyetlerine, örgütlenme şekline, halkla kurduğu temasa, seçim propagandasına, CHP’ye yönelik eleştirilerine

16

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU nasıl baktığı konusu üzerinde durulacaktır. 14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleşen seçim öncesinde ve sonrasında, il ve ilçelerde meydana gelen politik çekişmeler, seçim sırasında yaşanan olaylar üzerinde durularak, Demokrat Partinin iktidara gelişinin CHP parti teşkilatı ve halk tarafından nasıl karşılandığına dair bilgiler verilmeye çalışılacaktır. Amacımız, Demokrat Partinin iktidara geliş sürecine ve bu süreçte yaşanan olaylara CHP gözünden bakarak, Demokrat Parti üzerine yapılacak çalışmalara az da olsa bir katkı sağlamaktır. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, 1950 Seçimleri, Parti Müfettiş Raporlar.

ABSTRACT The period, when the Democratic Party was established in 1946 and rose to power in 1950, was a milestone not just for Turkish democratic history, but also in terms of social and economic developments in Turkish society. The Democratic Party, which was founded by a group of deputies from the Republican People's Party under present circumstances of the Second World War, won a landslide victory with great support from Türkish people. In the 1950 elections witnessed for the first time that the political power was changed hands with an election. This study is based on party inspection reports, which were prepared by the party inspection body of the Republican People's Party founded in 1923 and became more effective after new arrangements in Party Regulations in 1935. The party inspectors, who were mostly members of parliament, must work at least six months in their own districts and must supervise party activities. Inspectors sent reports that they prepared to the party headquarters twice a year. These reports included detailed and comprehensive information on party activities and activities of community centers in the districts they represented; economical and social problems; political disputes; requests, needs and complaints of people. This study is based on the party inspection reports prepared between 1949–1950 and how the Republican People's Party organization evaluated and interpreted the Democratic Party’s political activities, organizational structure, communication with society, electioneering, criticism against the Republican People's Party will be examined. By stressing on the political disputes emerged in towns and districts, various developments before and after the election on May 14, 1950, information on how the Democratic Party was received by the Republican People's Party and Turkish public will be given. The aim of this study is to contribute to the historical research

17

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU studies on the Democratic Party, by looking at the Democratic Party’s rise to the power and developments during this period through the lens of the Republican People's Party. Keywords: Democratic Party, The Republican People's Party, 1950 Elections, The Party Inspection Reports.

18

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES DÖNEMİ (1950-1960) TARİH VE ARKEOLOJİ ARAŞTIRMA İZİNLERİ KARARLARINDAN İÇ VE DIŞ POLİTİKAYA YANSIMALAR REFLECTIONS OF HISTORICAL AND ARHEOLOGICAL RESEARCH PERMISSION VERDICTS IN THE PERIOD OF ADNAN MENDERES (1950-1960) INTO DOMESTIC AND FOREIGN POLICY Prof. Dr. Yusuf KILIÇ Pamukkale Üniversitesi [email protected]

ÖZET İlk büyük Türk arkeoloji kazısı H. Z. Koşay ve R. O. Arık başkanlığında 1933 yılında Ahlatlıbel ve 1935’te de Alacahöyük’te başlatıldı. Ancak II. Dünya Savaşı (1939-1945) yıllarında Türkiye’de arkeoloji kazı çalışmalarına büyük oranda ara verildiği ve 1945’ten sonra yeniden başladığı anlaşılmaktadır. Nitekim 1946 yılında K. Kökten başkanlığında Antalya Karain kazıları, yine aynı yıl içerisinde A. M. Mansel başkanlığında Perge ve bir yıl sonra (1947) Side kazısı başlamıştır. 1947 yılında ise B. Alkım başkanlığında Karatepe, 1948’de de T. Özgüç başkanlığında Kültepe kazıları başlatıldı. Menderes Dönemi’nde (1950-1960) ise Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi belgelerinden arkeoloji ve tarih alanında uzman yerli ve yabancı kişilere kazı, tarihi kalıntıların restorasyonu ve yüzey araştırması hususunda izin verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu belgelerin muhtevaları Türkiye Arkeolojisinin gelişimine ışık tutması bakımından önem arz ettiği gibi, Menderes Döneminin İç ve dış politikasının öğrenilmesi açısından da mühim bir yere sahiptirler. Örneğin; Cumhuriyet Arşivi’nde bulunan ve 20 Mayıs 1953 yılında çıkarılan bir karar ile Amerikalı Prof. Dr. William R. Cannon’un İzmit, Çanakkale ve Erzurum illeri 2. yasaklı bölgelerine girmesine izin verilmiştir. Buradaki “2. Yasaklı Bölge” ifadesi manidar bir şekilde II. Dünya Savaşı sürecinde 1940-1947 yılları arasında yürürlükte olan “Örfi İdare Kanunu” nun etkilerinin 1953 yılına kadar devam ettiğini ve yabancı arkeologlara karşı tedbir alındığını göstermektedir. Ayrıca 1 Haziran

19

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

1953 yılında alınan bir kararın içeriği ise şöyledir: “Almanya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerimizin kesilmesi üzerine İstanbul Üniversitesi’ne devredilen İstanbul’daki Alman Arkeoloji Enstitü ’sünün tekrar Berlin Arkeoloji Enstitü ’süne bağlanması”. Bu karar 1938’in Temmuzundan itibaren kesintiye uğramış olan Türk-Alman ilişkilerinin Menderes Döneminde düzelmeye başladığının ipuçlarından biri olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes Dönemi, Tarih ve Arkeoloji, Araştırma İzni, İç ve Dış Politika, Yansımalar. ABSTRACT The Turks’ first major archeological excavations were initiated in Ahlatlibel in 1933 and in Alacahöyük in 1935 under the leadership of H. Z. Koşay and R. O. Arık. However, it is understood that archeological excavations in Turkey were largely suspended during the years of World War II (1939-1945) and started again after 1945. Thus, excavations were commenced in Antalya Karain under the supervision of K. Kökten in 1946, in Perge by A. M. Mansel in the same year and in Side a year later in 1947. Following them, the other excavations in Karatepe under the head of B. Alkım in 1947 and in Kultepe by T. Özgüç in 1948 were initiated. From the documents of Republic Archives of Prime Ministry, it is understood that during the reign of Menderes (1950-1960) local and foreign experts in the field of archeology and history given permissions for the restorations of historical ruins and surface researches. The contents of such permission documents are significant not only for highlighting the development of Turkish archeology but also for gaining information related to domestic and foreign policy in the period of Adnan Menderes. For example, a permission document of Republic Archives dated 20 May 1953 shows that an American researcher Prof. Dr. William R. Cannon was granted permission to enter 2nd forbidden zones of İzmit, Çanakkale and Erzurum provinces. The term “2nd Forbidden Zone” here shows that the effects of Martial Law which went in effect between 1940-1947 continued until 1953 and it also shows that some measures were taken against foreign archeologists. Additionally, the content of a verdict granted in 1 June 1953 is as follows: “Due to rupture of political and economic relations with Germany, German Archeology Institute, which was joined to İstanbul University, will be reattached to Berlin Archeology Institute.” This verdict may be regarded as a sign of recovery in Turkish-German the relations during Menderes period which were interrupted after the July of 1938. Keywords: The Period of Adnan Menderes, Historical and Archological, Permission Verdict, into Domestic and Foreign Policy. Reflections.

20

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES VE DEĞİŞEN TÜRK DIŞ POLİTİKASI: TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ VE AMERİKA’NIN ORTADOĞU’YA YERLEŞMESİ ADNAN MENDERES AND CHANGING TURKISH FOREIGN POLICY: TURKISH-AMERICAN RELATIONS AND AMERICAN RESIDENCE IN MIDDLE EAST Prof. Dr. Bünyamin KOCAOĞLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi [email protected]

ÖZET Mayıs 1950 seçimleri Türk siyasal hayatında yeni bir dönemin başlangıcını teşkil etmiştir. 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi ile son bulan Demokrat Parti iktidarı döneminde Türkiye hemen her alanda büyük değişim ve dönüşüm yaşamıştır. Bu dönüşüm ve değişim yıllarının en önemli boyutlarından birini dış politika teşkil etmektedir. II. Dünya Savaşı sonucunda Batı ve Doğu blokları olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği ekseninde değişen uluslararası ortam Türk Dış politikası üzerinde de büyük tesir yaratmıştır. Uluslararası ortamdaki bu gelişme değişmenin Türk Dış politikası üzerinde en belirgin olduğu yıllar 1950’li yıllar olmuştur. ABD’nin başını çektiği anti - komünizm’in kısa sürede Türkiye’de de karşılık bulması Türk Amerikan ilişkilerinde önemli dönüm noktası oldu. 1950’li yıllar boyunca Adnan Menderes hükümetleri başta siyasal mevkilerini muhafaza etmek üzere yeni başlattıkları kalkınma hamlelerini sürdürebilmek için ABD ile yakınlaşma politikasına ağırlık verdiler. 1952 tarihinde Türkiye’nin NATO’ya girişi ve sonrası gelişmeler Türk ABD ilişkilerinin daha da yoğunlaşmasına zemin hazırlamıştır. Türkiye ABD ilişkilerinin bu yeni seyri bir yandan Adnan Menderes Hükümetlerinin elini güçlendirirken diğer yandan da Türkiye ve özellikle ABD’nin Ortadoğu’ya yönelmesine de neden olmuştur. Bu çalışmada Adnan Menderes Hükümetlerinin ABD ile ilişkileri ve bu ilişkilerin bölgeye özellikle Ortadoğu politikalarına etkilerini konu alan kaynaklar çerçevesinde ele alınacaktır.

21

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes –Demokrat Parti-Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu, Kore Savaşı.

ABSTRACT May 1950 elections constituted the beginning of a new era in Turkish political life. Turkey has experienced great change and transformation in almost every area during the Democratic Party period which was ended by 27 May 1960 military coup. Foreign policy constitutes one of the most important dimensions of this transformation and change. As a result of World War II, the changing international environment on the axis of the United States and the Soviet Union, including the West and East blocks, has also had a major impact on Turkish foreign policy. This development in the international environment has been the most prominent of the change in Turkish foreign policy in the 1950s. The fact that the anti- communism, led by the United States, also occurred in Turkey was an important turning point in Turkish-American relations. During the 1950s, the Adnan Menderes governments focused on the policy of rapprochement with the United States in order to be able to continue their new development initiatives, primarily to preserve their political positions. Turkey's entry into NATO in 1952 and subsequent developments paved the way for further intensification of the Turkish-US relations. On the one hand new aspect of Turkey - US relations strengthened the government of Adnan Menderes in Turkey but on the other hand it led Turkey and especially US to move forward Middle East. In this study, the relations of Adnan Menderes Governments with the USA and these relations will be examined within the framework of the periodical sources of influence on the region, especially the Middle East policies. Keywords: Adnan Menderes- Democratic Party, United States of America, Middle East, Korean War.

22

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES DÖNEMİ TÜRKİYE - IRAK İLİŞKİLERİ (1950-1960) ADNAN MENDERES PERIOD IRAQ - TURKEY RELATIONS (1950-1960) Prof. Dr. Tahir KODAL Pamukkale Üniversitesi [email protected]

ÖZET Bu çalışmada, Adnan Menderes dönemi (1950-1960) Türkiye-Irak ilişkileri konu edilmiştir. Çalışma, giriş ve üç bölümden oluşturulmuştur. Çalışmanın giriş kısmında; Cumhuriyet dönemi (1923-1950) Türkiye-Irak ilişkileri ana hatlarıyla ortaya konulmuştur. Çalışmanın ilk bölümde; Adnan Menderes’in iktidara gelmesinden ve 1950-1954 yılları arasındaki Türkiye- Irak ilişkileri üzerinde durulmuştur. Bu yapılırken, II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan kutuplaşmalar ve soğuk savaş süreci göz önünde bulundurulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde; 1954-1957 yılları arasındaki Türkiye-Irak ilişkileri açıklanmıştır. Bu ilişkiler açıklanırken, Rusya rekabeti bağlamında Amerika Birleşik Devletleri’nin takip ettiği Orta Doğu politikası da dikkate alınmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde; Türkiye ile Irak’ın 1957-1960 yılları arasındaki ilişkilerinden söz edilmiştir. Bu kısımda, özellikle 1958 yılından sonra Irak’ta Türkmenlere yönelik politikalar ve Türkiye’nin tutumu üzerinde durulmuştur. Sonuç kısmında ise hem birinci el, hem de araştırma eserlerinden yararlanılarak elde edilen bilgilere ve değerlendirmelere dayanılarak varılan sonuçlara yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Türkiye, Irak, (1950-1960).

ABSTRACT In this study, Adnan Menderes period (1950-1960) has been mentioned in the Turkey-Iraq relations. The study is composed of three parts. At the beginnig of the study, republic period (1923-1950) Turkey-Iraq relations have been introduced briefly. In the first part of the study, Turkey-

23

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Iraq relations between Adnan Menderes’s rise to power and focused on the years 1950-1954. When this is done, the resulting polarities and cold war process cold war period were taken into account after World War II. In the second part of the study; Turkey-Iraq relations between the years 1954-1957 are described. While explaining these relations, the Middle East policy pursued by the United States in the context of Russian competition has also been taken into consideration. In the third part of the study, the 1957-1960 year has been mentioned in the relations between Iraq and Turkey. In this section, especially after the 1958 policy against the Turkmen in Iraq and focused on Turkey’s attitude. In the conclusion, both the first hand and the results obtained from the research works and the results obtained based on the evaluations are included. Keywords: Adnan Menderes, Turkey, Iraq, (1950-1960).

24

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

27 MAYIS DARBESİNE GİDEN SÜREÇTE MUHALİF HAREKETLERE KARŞI ADNAN MENDERES’İN İZLEDİĞİ POLİTİKA THE POLITICS FOLLOWED BY ADNAN MENDERES AGAINST OPPOSITION MOVEMENTS IN THE PROCESS OF MAY 27 Prof. Dr. Osman KÖSE Polis Akademisi / Ankara [email protected]

ÖZET 14 Mayıs 1950 seçimleri ile uzun yıllardır Türkiye’yi yöneten CHP iktidarına karşı büyük bir başarı kazanarak ülke yönetimi devralan Adnan Menderes 10 yıl kadar iktidarda kaldı. İlk zamanlardan itibaren CHP’nin muhalefeti ile karşılaşsa da, zaman içinde oluşan DP icraatlarına karşı asker, öğrenci ve çeşitli kesimlerin gerçek anlamda bir muhalefeti oluşmaya başladı. Özellikle 1957 yılından sonra gelişen bu muhalefet zaman zaman öğrencileri ve çeşitli kesimleri sokaklara döktü; asker ve aydın kesim arasında da hoşnutsuzluklar artmaya başladı. 27 Mayıs darbesine giden süreçte özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde planlı ve sürekli olan gösteriler, DP iktidarını ciddi anlamda sarsmaya başladı. Bu tebliğde, 1957 yılından sonra artmaya başlayan ve 27 Mayıs darbesi ile sonuçlanan olaylar karşısında Adnan Menderes’in Başbakan ve DP Genel Başkanı olarak izlediği politikalar ele alınacaktır. Anahtar Melimeler: DP – Adnan Menderes – 27 Mayıs Darbesi – Muhalefet.

ABSTRACT On May 14th 1950 elections, the CHP ruled Turkey for many years a great success, winning against the incumbent government took over the country Adnan Menderes, who stayed in power for 10 years. Although it faced the opposition of the CHP from the earliest times, a genuine opposition of the soldiers, students and various sections against the DP acts that have

25

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU formed over time began to form. Especially after 1957, this opposition developed from time to time, students and various sections of the streets; dissatisfaction among the soldiers and the intelligentsia began to increase. During the May 27 coup, planned and continuous demonstrations, especially in big cities like Istanbul, Ankara and Izmir, began to shake DP power seriously. In this paper, the policies that Adnan Menderes views as the Prime Minister and DP President in the face of the events that started to increase after 1957 and ended with the May 27 coup will be discussed.

Key words: DP - Adnan Menderes - May 27 coup - Opposition

26

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ONDÖRTLER’E GÖRE 27 MAYIS 1960 VE ADNAN MENDERES ACCORDİNG TO THE FOURTEENS MAY 27 AND ADNAN MENDERES Prof. Dr. Hasan MERT Ege Üniversitesi [email protected]

ÖZET 27 Mayıs darbesinin ardından Milli Birlik Komitesi içerisinde farklı görüşlere sahip olanların biraraya gelmesiyle ortaya çıkan gruba Ondörtler adı verilir. Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ, Dündar Taşer, Numan Esin, Ahmet Er gibi bu gruba dahil olan isimler daha sonra Türk siyasi hayatında da önemli roller almışlardır. Ancak darbe sürecinde Cemal Madanoğlu ve Cemal Gürsel liderliğindeki Milli Birlik Komitesinden dışlanmışlar hatta Türkiye’den sürülmüşlerdir. Bildirimiz de bu kişilerin 27 Mayıs 1960 olayında diğer darbecilerden hangi noktalarda farklılaştığı ve Adnan Menderes hakkındaki şahsi düşünceleri; ilgili kişilerin hatıratları, araştırma eserleri ve Türk basınından elde edilen bilgiler ışığında anlatılmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: 27 Mayıs 1960, Adnan Menderes, Ondörtler.

ABSTRACT After the May 27 coup d'état, the group that emerged when the people who had different opinions within the National Unity Committee came to be called, is called the Fourteens. Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ, Dündar Taşer, Numan Esin, Ahmeter, etc., were also involved in the Turkish political life. However, the process of exclusion Cemal Madanoğlu Cemal Gürsel leadership and the National Unity Committee in even devotees were expelled from Turkey. We will try to explain in which these persons differed from the other coupans in the case of May 27, 1960, and the personal thoughts about Adnan Menderes; the memories of the persons

27

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU concerned, the research works and the information obtained from the Turkish press in our presentation. Keywords: 27 May 1960, Adnan Menderes, Fourteen are.

28

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNDE DP VE MENDERES'İN YERİ THE PLACE OF DEMOCRAT PARTY AND MENDERES IN TURKİSH POLİTİCAL LİFE Prof. Dr. Fahri SAKAL Ondokuz Mayıs Üniversitesi [email protected]

ÖZET 1946'da dünyadaki çok partili demokrasi rüzgarları Tek Parti ile yönetilen Türkiye'yi de etkilemiş, Demokrat Parti ve diğer muhalifler bu ortamda kurulmuşlardır. DP Atatürkçülüğü, laikliği ve diğer inkılapları benimsiyordu. Ancak radikal ve jakoben değil; ılımlı, makul ve halk katmanlarının dünya görüşü ile telif edilir bir anlayışı temsil ediyordu. Bunun sonucu olarak halk büyük bir coşku ile bu partiye koşuyor; bu durum CHP'yi bir arayışa sevk ediyordu. Böylece CHP 27 yıldır yapıp savunduğu "inkılapları" yeni ve mutedil haliyle uygulamaya başlıyor, jakoben tavırlarından taviz veriyordu. Mesela sürgünlerin memleketine dönmesi, terk edilmiş olan dini eğitimin ve ilahiyat fakültesinin tekrar kurulması, hacca gideceklere izin ve döviz verilmesi, basın üzerindeki polis baskısının mahkeme kontrolüne dönüştürülmesi, tek dereceli seçime geçiş, İnönü'nün sürekli genel başkanlıktan vazgeçmesi vs demokratik uygulamalar başlatıldı. CHP'liler daha önce yapmadıkları şeyi yapıyorlardı. Mesela gidip halkın ihtiyaçlarını soruyorlar, meydanlarda miting yapıp "halkın durumunu iyileştirme" vaatlerinde bulunuyorlardı. CHP yönetiminin bu uygulamaları 1947-1950 arasında değiştirmesinin temel sebebi, ensesinde DP muhalefetini hissetmesiydi. DP hükümetinin başbakanı olan Menderes hem çok sevilip, hem de çok suçlanılan politikacıların başında gelir. Çünkü o, Tek Parti dönemini bitiren siyasi başarının sahiplerinden biridir, halk içinden ve üretimden gelen köylü şahsiyeti ile temayüz etmiştir. Ayrıca sonunda darbe ile devrildiğinden, devlete hakim olan darbecilerin oluşturduğu kamuoyunca devlet gücü kullanılarak suçlanmıştır. Dolayısıyla aşırı sevgilerin ve şuursuz kinlerin girdabına fırlatıldığından, onun hakkında aklıselim sahiplerince

29

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU makul değerlendirmeler yapılamamaktadır. Paşaların, beylerin, bürokratların ve aydınların hakim olduğu Türk siyasi hayatında o toprak ağası da olsa köylü, diğer bir ifade ile üretici sınıflardan gelmiş şahsiyet olarak farklıdır. O yıllarda halkın %80 gibi ezici bir ekseriyetinin köylerde yaşadığı dikkate alınırsa Menderes'in seçmen kitlesi olarak köylüye yakın durmasının mantığı anlaşılır. Daha çok asker, memur ve okumuş takımına yaslanan CHP'ye karşılık DP'nin köylüye dayanması Menderes'in tercihidir. O yatırımlarını da daha çok köylere yapmıştır. Bu kararı ile seçmen ve oy avcılığı değil, en rantabl ve yapılabilir olanı tercih etmiş ve doğru karar vermiş olduğunu tarih ve ekonomi mantığı göstermiştir. Tek Parti döneminde uçak, silah ve diğer fabrikalar yapılmaya çalışılmış, bunların çoğu sonraki dönemlere kalamamıştır. Halbuki Menderes köylere yapılacak yol, sulama kanalları, bataklık ıslahı çalışmaları ve ucuz traktör imalatı gibi yatırımların geniş kitlelere ve ülkeye daha çok katkı vereceğini görmüştür. Onun hem siyasi hem de ekonomik başarısının ardında bu gerçek vardır. Bu politikalar halkın devletle barışmasını ve "çarıklı köylü", "kasketli avam güruhu" gibi ifadelerle anılan köylülerin devlet ve rejim içinde saygı görmelerini sağlamış, gerçek "halkçılık" DP icraatlarıyla uygulanmaya başlanmıştır. Sonuç olarak Çok Partili hayat ülkeye demokrasi getirmiş ve halkın artık kaale alındığı, hatırının sorulduğu, ihtiyaçlarının karşılanması için yatırımların planlandığı bir siyaset anlayışını hazırlamıştır. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Adnan Menderes, demokrasi.

ABSTRACT Democracy movement throughout the World in 1946 has influenced Turkey as well where there was a single party government. Democrat Pary and the others established in this environment. Democrat Party adopted secularism, Kemalism, and the other reforms. However, it was not radical and jakobin, the party was moderate, modest. Beside, Democrat Paty had a worldview close to the public. As a result of this, people were supporting this party with open arms. This situation forced Republican People’s Party (CHP) a seeking. Finally, CHP started to apply reforms which they had set up and advocated for 27 years, and they started to made concessions to jakobin attitudes. These concessions include that the expatriate’s could come their country back, religious education and divinity schools could be reassembled, pilgrimage could be allowed, police control over the press relayed to courts, universal direct suffrage was adoped. Inönü gave up being permanent chairman of the party. There were other democratic initiatives as well. CHP started to made something new. For example, politicians started

30

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU to ask needs of people. The main reason of these chances in CHP between 1947-1950 was the rising opposition of Democrat Party. Menderes who was the chairman of Democrat Party was one of the most popular politicians. At the same time during his life, he was accused too often. Because he is the one who finished the single party period. He was known with his commoner personality. Since he overthrown by military coup, he accussed by coup who dominated the state. Because of this reason, there have been lack of reasonable evaluation about him for years. In Turkish political life which dominated by pashas, bureaucrats and highbrows, he was very different even if he came from productive class. In those years, a great majority of people used to live in villages. Because of this it is very understandable that Menderes remained close to public as electorate. It was the choice of Menderes to remain close to peasant while CHP were remaining close to soldier, civil- servant and highbrows. In general he invested in villages. The logic of history and mathematics shown that this choice of Menderes was the logical one since he was not an elector hunter. During the single party period, they tried to establish some factories such as armory and plane. But none of them remained to next years. Whereas Menderes saw that roads for villages, irrigation canals, swamping drains was more important for people and country. Behind his political and economic success there was this reality. These policies brought a peace between state and public. And caused that peasant who was denigrated for years earned respect. “Populism” started to apply under favour of activities of Democrat Party. In conclusion multi Party system brought democracy to the country. Public needs was started to take seriously. Keywords: Democratic Party, Adnan Menderes, Democracy.

31

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ EĞİTİM POLİTİKA VE UYGULAMALARI DEMOCRAT PARTY ERA EDUCATION POLICIES AND PRACTICES ABSTRACT Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN Dokuz Eylül Üniversitesi [email protected]

ÖZET Bu araştırmanın amacı, DP döneminin eğitim politika ve uygulamalarını değişik başlıklar halinde ele almaktır. Bu bağlamda araştırmada şu soruların cevapları aranmıştır: 1) DP hükümetlerinin eğitim politikalarının temel mantalitesi nedir? 2) DP hükümetlerinin eğitim politikalarının oluşumunda etkili olan kişiler kimlerdir? 3) DP hükümetlerinin eğitim politikaları bağlamında ele alıp uygulamaya koyduğu başlıca konular nelerdir? 4) DP hükümetlerinin okul, öğrenci, öğretmen ve mezun sayıları bakımından elde edilen kazanımları nelerdir? 5) DP hükümetlerine eğitim politikaları bağlamında getirilen temel eleştiriler nelerdir? Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi tekniği kullanılmıştır. Bilindiği üzere, doküman incelemesi, araştırılması hedeflenen olgular hakkında bilgi içeren yazılı ve görsel materyallerin analizini kapsamaktadır. Eğitimde sistem belirlemenin gereğine inanan DP, eğitimin evrensel olduğu gerçeğine inanarak yabancı eğitimcilerin fikirlerine başvurmuştur. DP döneminde ABD ile kurulan sıkı ilişkiler eğitim alanına da yansımış; ülkeye çağrılan eğitimciler çoğunlukla ABD’den seçilmiştir. DP döneminde Türkiye'de okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretimde ve öğretmen yetiştirmede sayısal olarak büyük artışlar meydana gelmiştir. DP, mesleki ve teknik eğitime oldukça önem vermiştir. Mesleki ve teknik eğitiminin geliştirilmesi için yeni okullar açılmış, öğrenciler bu okullar için teşvik edilmiştir. Önem verilen konulardan birisi de yeni üniversitelerin açılmasıdır. Erzurum’da Atatürk Üniversitesi, İzmir’de Ege Üniversitesi, Ankara’da ODTÜ açılmış, Trabzon’da ise Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin temeli atılmıştır. Bununla birlikte, CHP döneminde uygulanmaya başlanan ve DP’nin kuruluşundan

32

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU beri eleştirdiği okul binalarını köylüye yaptırma zorunluluğunun son bulması köylerde derslik sorununu arttırmıştır. Özellikle büyük köylere devlet eliyle okullar yapılmasına rağmen köylerdeki okul sorunu bitmemiştir. DP yatılı okullar kurarak öğrencilerin bir merkeze toplama çalışmaları okullaşma oranını arttırsa da çocuklarını özellikle de kızları uzak yerlere göndermek istemeyen veliler okullaşama oranının istenilen seviyelere ulaşmasını engellemiştir. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Eğitim, Eğitim Politikaları, Türkiye.

ABSTRACT The purpose of this research is to approach to DP era education policies and practices under several topics. In this context the answers of these questions have been searched: 1) What is the fundamental mentality of DP government's education policies? 2) Who are the persons affected DP government's education policies? 3) What are the main subjects that has been discussed and practiced in the sense of education policies during the era of DP? 4) What are the earnings with in regard to school, student, teacher and graduate numbers during the era of DP? 5) What are the main critiques with in regard to education policies during the era of DP? In this research the document review technique, a quantitative research method, has been used. As is known, document review contains analysis of written and visual materials about the facts that are objected to be search. Relying on the necessity of determining a system in education and believing that education is universal, DP consulted foreign educators` opinions. The tight relations between DP and the US had reflected to the area of education, and the educators called to the country had mostly chosen from the US. There had been massive increases in pre-school, primary education, secondary education and in higher education, and in the numbers of teachers trained during the era of DP. DP gave a lot of importance on vocational and technical education; new schools had been opened in order to improve vocational and technical education, and students had been encouraged in these schools. One of the important subject for DP was opening new universities. Ataturk University in Erzurum, Ege University in Izmir, METU in Ankara had opened and KTU had founded in Trabzon. In addition, the necessity for villagers to build the school buildings, an implementation that had been started in the era of RPP and which DP had criticized since it was established, had ended up and this increased the classroom problems in villages. The problem couldn’t be solved despite the fact that state, itself, build schools especially in bigger villages. Although DP increased the schooling rate with establishing boarding schools and trying to concentrate

33

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU students in centers, the parents that didn’t want to send their children, especially their daughters, away had hindered the schooling rate to reach its desired level. Keywords: Democrat Party, Education, Education Policies, Turkey.

34

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

MENDERES’İN BEYANLARINA GÖRE 27 MAYIS İHTİLALİNE GİDEN SÜREÇTE CHP’NİN SORUMLULUĞU THE RESPONSIBILITY OF CHP IN THE PROCESS LEADING TO THE 27 MAY MILITARY COUP ACCORDING TO MENDERES’ STATEMENTS Prof. Dr. Mehmet TEMEL Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi [email protected]

ÖZET Türk siyasi tarihinin 1950-1960 yılları arasındaki on yıllık döneminde derin ve önemli izler bırakan Demokrat Parti, 1957 yılındaki seçimden yine tek başına hükümet kurabilecek güçle çıkmasına rağmen iktidarını 1950 ve 1954 dönemlerinin huzur ve sükûneti içinde sürdürememiştir. Ekonomi, maliye, dış borç ödemesi ve uluslararası politikadaki bazı olumsuz gelişmeler, basınla ilgili düzenlemelerin sonuçlarının yarattığı tartışmalar, 1957 seçimlerinde görülen oy kaybı Demokrat Partinin hükümet etme anlayışını da etkilemiş, ülkede ekonomik, siyasal ve sosyal gerginlikler artmaya başlamıştır. Bu bildiride, Adnan Menderes’in 27 Mayıs 1960 tarihinden hemen önceki günlerde halka hitaben yaptığı konuşma ve yayınladığı tebliğlerde, başta büyük şehirler ve üniversiteler olmak üzere yaygınlaşan anarşik olaylar, gösteriler, karışıklıklar ve iç politikadaki gerginliklerden CHP’ni de sorumlu tutan açıklamaları, görüş ve düşünceleri değerlendirilecektir. İhtilâlin ayak seslerinin net bir şekilde duyulmakta olduğunun anlaşıldığı beyan ve hükümet tebliğlerinin analiz ve yorumunda konuyla ilgili tetkik eserlerle, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki Yüksek Adalet Divanı Yassıada Mahkemesi Evrakı (1961) fonunda bulunan belgelerden yararlanılacaktır. Anahtar Kelimeler: 27 Mayıs, Adnan Menderes, DP, CHP.

35

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT The Democratic Party, which left deep and important traces in the decade of Turkish political history between 1950 and 1960, failed to maintain its power within the peace and tranquility in the period between 1950 and 1954; yet, they won the election held in 1957 once more. Some negative developments in the economy, finance, foreign debt and international politics, debates created by the consequences of press-related regulations, loss of votes in the election of 1957 also affected the Democratic Party's understanding of the government and economic, political and social tensions in the country started to increase in the country. In this paper, explanations, views and opinions of Adnan Menderes in his speeches and publications addressed to public in the days immediately preceding the date of May 27, 1960, pointing to the responsibility of CHP for anarchic events, demonstrations and tensions especially seen in big cities and universities and for the conflicts experienced in the internal politics will be evaluated. In the analysis and interpretation of the statements and government notices indicating the apparent approaching of a military coup, audit documents and the relevant documents in the fund of the High Court of Justice Yassıada Court Documents (1961) in the Prime Ministry Republican Archives will be used. Keywords: 27 May, Adnan Menderes, DP, CHP.

36

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

BÜROKRAT AYDININ DEMOKRASİ KORKUSU THE DEMOCRACY FEAR OF BUREAUCRAT INTELLECTUALS ABSTRACT Prof. Dr. Mehmet Ali ÜNAL Pamukkale Üniversitesi [email protected]

ÖZET Modernleşme süreci içerisinde Türkiye XIX. yüzyılın sonlarından itibaren yavaş yavaş demokrasiye geçmeye başlamış fakat bu sistemi aldığımız Batı ülkeleri ile aynı tarihî çizgiyi yaşamadığımız için birçok problemler zuhur etmiştir. Batıda demokrasi liberal felsefenin bir ürünü ve Batının geçirdiği sosyal değişmelerin bir sonucudur. Bizde ise demokrasi, Batılılaşmanın zaruri bir parçası olarak telakki edildiği için alınması gerekli görülmüştür. Tanzimat Türkiye’de Batı kültürünü ve Batılı fikirleri ülkeye taşıyan bir bürokrat-aydın sınıfı yarattı. Bu sınıf saraydan iktidarı alabilmek için Batı’daki demokrasi fikirlerini kullandı. Birinci meşrutiyette iktidar mücadelesini saray kazandı. İkinci meşrutiyette bürokrat-aydın galip geldi ama demokrasi denemesi kısa sürdü ve İttihat ve Terakki diktatörlüğü ile sonuçlandı. Millî Mücadele’den sonra saltanat kaldırılıp cumhuriyet ilan edilince çok partili demokrasi olması beklenirken Takrir-i sükûn kanunuyla tek parti rejimi başladı. İkinci dünya savaşını demokrasi bloğunun kazanması ve Sovyet tehditleri Türkiye’de çok partili demokrasiye geçilmesi konusunda bir fırsat yarattı. 1945 yılında çok partili hayat başladı ama bürokrat-aydının demokrasi korkusu sona ermedi. Bürokrat-aydın seçkinci bir tavır sergiliyordu. Kendini daima halktan üstün görüyordu. Bu yüzden demokrasiyi de küçümsedi. Çünkü kendisinden aşağıda gördüğü halk onu seçmiyor her seçimde halk adamı olan Adnan Menderes’i iktidara getiriyordu. 1950’den itibaren seçimleri üst üste Demokrat Parti’nin kazanması bürokrat-aydının demokrasiden ümit

37

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU kesmesine ve 27 Mayıs 1960 darbesine yol açtı. 27 Mayısçılar halka güvenmediklerinden halkın seçtiği partinin iktidar olamaması için gereken tedbirleri aldılar ve bir askeri vesayet rejimi kurdular. Bildirimizde aydınların seçkinci yaklaşımın tarihi temelleri üzerinde durulacak ve bürokrat-aydının demokrasi korkusunun uzun yıllar boyunca Türkiye’de istikrarlı bir demokrasi rejiminin kurulmasına nasıl mani olduğunun izahı yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: Bürokrat - aydın, Demokrasi, Demokrat Parti, Adnan Menderes.

ABSTRACT Turkey within the modernization process gradually began transition to democracy since the end of the 19th century; however several problems has arisen since we have not lived in the same historical process as the Western countries from where we took this system. In the West, democracy was a product of liberal philosophy and a result of the social changes that the West had undergone. In our case, democracy was deemed necessary to be taken because it was considered an essential part of Westernization. Tanzimat (reforms) created a bureaucrat-intellectual class, which brought the Western culture and ideas, in Turkey. This class employed the ideas of democracy of the West to take power from the palace. While the palace won the power struggle in the First Constitutional Period, the bureaucrat-intellectual became victories in the Second Constitutional Period. However the democracy experiment lasted a brief time and resulted in the dictatorship of the Committee of Union and Progress. After the National Struggle, when the sultanate was abolished and the republic was proclaimed, it was expected that it would be a multi-party democracy; however the one-party regime started with the law of Takrir-i sükûn(the Law on the Maintenance of Order). The victory of the `democratic bloc` in the Second World War and the Soviet threats created an opportunity for the issue of transition to multiparty democracy in Turkey. The multi- party system started in 1945, but the democracy fear of bureaucrat- intellectuals did not ended. They were manifesting an elitist manner and always considering themselves above people. Therefore, they also belittled the democracy. Because, the people, whom bureaucrat-intellectuals considered below themselves, did not elect them, and put Adnan Menderes, a man of people, into power in every election. From 1950 onwards, the successive election

38

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU victories of the Democrat Party led to bureaucrat-intellectuals to abandon their hopes from democracy and to 27 May 1960 coup. Since the putschists of 27 May did not rely on people, they took the necessary precautions to prevent the party that people would elect to come to power and established a military tutelage regime. This study will focus on the historical basis of elitist attitude of intellectuals and explain how the democracy fear of bureaucrat-intellectuals prevented for many years the establishment of a stable democratic regime in Turkey. Keywords: Bureaucrat İntellectual, Democracy, Democrat Party, Adnan Menderes.

39

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES DÖNEMİ DİN POLİTİKALARI RELIGIOUS POLICIES AT ADNAN MENDERES’S PERIOD Doç. Dr. Halide ASLAN Ankara Üniversitesi [email protected]

ÖZET Çok partili dönemin en önemli isimlerinden birisi olan Adnan Menderes hükümeti devletin din politikalarının farklı yöne evrildiği bir dönemdir. Daha sert ve rijit uygulamalar yerini daha yumuşak ve geçişli politikalara bırakmıştır. Türkçe ezan, din eğitimi kararları, İlahiyat Fakültesi açılması bunlardan bazılarıdır. Adnan Menderes dönemi siyasi hayatta olduğu kadar sosyal ve dini hayatta da ayrı bir yere sahiptir. Demokrat parti halkın partisi olma yolunda önemli kararlar almış ve bu kararları uygulama adına önemli adımlar atmıştır. Bu anlamda Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği üzere “Köylü milletin efendisidir!” sözü bu dönemde yeniden şiar bulmuştur. Taban halk elitlerden köylüye doğru kayış gerçekleştirirken yönetimin ilgilendiği hususlar da ister istemez değişmiştir. Türkiye tarihinde siyaset dinden, din sosyal hayattan ve bunlar birbirlerinden bağımsız hareket etmemiştir. Birbirlerini etkileyen bu olgular adnan Menderes döneminde daha canlı ve hareketli yaşanmıştır. Bu çalışma bunlardan sadece din ayağına ışık tutmayı hedeflemektedir. Bunu yaparken arşiv belgeleri öncelikli kaynak olarak kullanılmakla birlikte yapılmış çalışmalar da bu bağlamda kullanılmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Din Politikası, Çok Partili Dönem, Türkçe Ezan, Din Eğitimi.

ABSTRACT Adnan Menderes, one of the most important names in the multi- party period, is a period in which the government has evolved religious

40

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU policies into different directions. More rigid and rigid applications left the place with a softer and transitional policy. Turkish ezan, religious education decisions, the opening of the Faculty of Theology are some of them. Adnan Menderes period has a separate place in social and religious life as well as in political life. The Democratic Party has made important decisions on the way to becoming a party to the people and has taken important steps to implement those decisions. In this sense, as Mustafa Kemal Atatürk expressed, the promise of "the peasant is the master of the nation!" While the base population is moving from the elite to the peasant, the management's interest has changed, not wanting to. Turkey's history of religion in politics, religion, social life and they are moving independently of each other. These phenomena affecting each other have been more active and lively in the period of Adnan Menderes. This study aims to shed light on only the religion. In doing so, studies conducted with the use of archival documents as primary sources will also be tried to be used in this context. Keywords: Adnan Menderes, Religious Policy, Multi - Party Period, Turkish Crusade, Religious Education.

41

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

MENDERES DÖNEMİ MİLLİ EĞİTİM ŞURALARININ DÖNEMİN EĞİTİM POLİTİKALARI AÇISINDAN ANALİZİ THE ANALYSİS OF THE NATİONAL EDUCATİON COUNCİLS İN THE MENDERES PERİOD İN TERMS OF THE EDUCATİON POLICY Doç. Dr. Seher BOYKOY Uludağ Üniversitesi [email protected]

ÖZET Milli Eğitim Şuraları, Cumhuriyet iktidarlarının eğitim politikasının belirlenmesinde başat rol oynamıştır. Adnan Menderes’in başbakanlığını yaptığı ve Demokrat Partinin on yıl süren iktidarı sürecinde, iktidarın eğitim hedefleri ile uygulamaları bakımından, bu dönemde iki kez toplanan Milli Eğitim Şurası büyük önem taşımaktadır. Dönemin eğitim şuralarının incelenmesi, bir yandan 1950 yılında ilk defa farklı bir iktidarı gören Türkiye’de eğitim atılımlarının tespiti; diğer yandan da eğitim uygulamalarının bu iktidardan önceki ve sonraki dönemlerle karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi olanağı sağlayacaktır. Bu çalışmada, Türkiye’nin 1950-1960 yılları arasında eğitim yapısındaki gelişmeler, bu on yıllık sürede toplanan Milli Eğitim Şuraları, bu şuralarda yapılan görüşmeler, alınan kararlar ve bu kararların uygulanma süreci ekseninde aydınlatılmaya çalışılacaktır. Ayrıca dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in TBMM konuşmalarından yararlanılmak suretiyle, eğitim şura kararları hususunda temel yaklaşımı da analiz edilecektir.Çalışma kapsamında, Eğitim Şurası Raporları, hükümet programları, Meclis tutanakları, döneme ilişkin hatırat ve tetkik eserlerden yararlanılacaktır. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Milli Eğitim Şurası, İlköğretim, Halk Eğitimi, Çocuk Politikası.

42

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT The National Education Council plays an important role in determining the educational policy of the Republican administrators. In the process of making Adnan Menderes' prime minister and Democratic Party's ten-year rule, the National Education Council which is convened twice in this period, is of the great importance in terms of the educational goals and practices of the government. The analysis of the education councils of this period, on the one hand the determine of the educational breakthroughs in Turkey, on the other hand it will provide the opportunity to evaluate the educational practices comparatively before and after this governance. In this study, the improvements of the education structure between Turkey's 1950-1960 year, the axis of this decade National Education Council gathered in, the interviews conducted in this here, the decisions taken and in the implementation process of this decision will be illuminated. In addition, the Prime Minister Adnan Menderes will also be able to analyze the basic approach to the decisions of the Council of Ministers by making use of TBMM talks of him. Within the scope of the study, the National Education Council Reports, the government programs, TBMM records, memoirs and books related to this period will be utilized. Keywords: Adnan Menderes, National Education Council, Primary Education, Public Education, Child Policy.

43

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

MUHALİF KİMLİĞİYLE ADNAN MENDERES’İN TÜRK SİYASETİNDEKİ İZLERİ TRACES OF ADNAN MENDERES AS AN OPPOSITIONAL FIGURE IN TURKISH POLITICS Doç. Dr. Fevzi ÇAKMAK Dokuz Eylül Üniversitesi [email protected]

ÖZET 1930 yılında ’ın kurduğu Serbest Cumhuriyet Fırkası(SCF)’nın Aydın il başkanı olarak Türk siyasi hayatına giren Adnan Menderes, aynı yıl SCF’nin kendini feshetmesinin ardından Cumhuriyet Halk Fırkası’na üye oldu. 1931 yılında yapılan genel seçimlerin ardından CHF Aydın milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. 1945 yılına kadar milletvekilliği yanında, müfettişlikler başta olmak üzere parti içinde çeşitli idari görevler aldı. Adnan Menderes’in Türk siyasetine izini vurmaya başladığı dönem, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru, gerek Dünya’da gerekse Türkiye’de demokrasi söylemlerinin yüksek perdeden dillendirilmeye başladığı yıllardı. 1946 yılında kurulan Demokrat Parti’nin kurucuları arasında yer alan Adnan Menderes, 1950 yılı seçimleri sonrası Başbakanlık görevine gelene kadar ki süreçte, CHP iktidarına yönelik etkili bir muhalif figür olarak Türk siyasetinde yer etti. Bu çalışmada, 1945-1950 yılları arasında Adnan Menderes’in söylem, tavır ve uygulamaları üzerinde Türk siyasi hayatındaki “muhalif kimliğe” kazandırdıkları ortaya konulmaya çalışılacaktır. Çalışma içinde döneme ilişkin arşiv kaynakları, süreli yayınlar ile araştırma ve inceleme eserler kaynak olarak kullanılacaktır. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Demokrat Parti, Muhalefet.

44

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT Adnan Menderes, who entered the Turkish political life as the provincial chairman of Aydın of the Free Republican Party (SCF) founded by Fethi Okyar in 1930, became a member of the Republican People's Party after the SCF was dissolved in the same year. Following the general elections held in 1931, he took part in the Turkish Grand National Assembly as Aydın deputy of Republican People's Party. Until 1945, he took charge in various administrative duties including inspectorship in particular within the party in addition to being a member of the parliament. The period Adnan Menderes started to leave his mark on Turkish politics, towards the end of II World War, were the years in which discourses of democracy has begun to be expressed in a loud voice both in the world and Turkey. Adnan Menderes, who was one of the founders of the Democratic Party founded in 1946, was involved in Turkish politics as an effective oppositional figure against CHP government until he became the Prime Minister after 1950 elections. In this study, we will try to reveal attitudes, discourses and practices of Adnan Menderes between the years of 1945-1950 and what he brought to Turkish political life with his "oppositional identity". Archival resources, periodicals and researches and review essays will be used as resources in the study. Keywords: Adnan Menderes, Opposition, Democratic Party.

45

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

BİR DEVRE ADINI VEREN BAŞBAKANIN HAZİN SONU: ADNAN MENDERES’İN YASSIADA GÜNLERİ THE TRAGIC END OF THE PRESIDENT WHO MARKED AN ERA: YASSIADA DAYS OF ADNAN MENDERES Doç. Dr. Filiz ÇOLAK Uşak Üniversitesi [email protected]

ÖZET 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi, sadece Türkiye’nin Demokrat Partili yıllarını kapatmamış, dönemin pek çok siyasetçisinin hem siyasi hayatını hem de yaşamını sona erdirmiştir. Ülke yönetimine el koyan Orgeneral Cemal Gürsel başkanlığındaki Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Birlik Komitesi’ni kurarak derhal Türkiye’nin son 10 yılına damgasını vuran Demokrat Parti’li Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu, XI.Dönem DP milletvekilleri ve idarecilerini önce gözaltına almışlar ardından da Yassıada’da kurulan Yüksek Askeri Mahkeme’de yargılanmalarını sağlamıştır. İhtilalın ilk günü gözaltına alınan ve Yassıada’da yargılanan DP’liler içinde en merakla takip edilen isimlerden birisi şüphesiz ki DP’nin 10 yıllık iktidarının tek başbakanı olarak bütün gelişmelerde etkisi ve rolü bulunan Adnan Menderes’tir. Yüksek Askeri Mahkeme’de en önemli suçlulardan birisi olarak görülen, bu nedenle de bir çok davada yargılanan Menderes, Bebek Davası dışındaki 12 davadan suçlu bulunarak idam cezasına çarptırılmış ve 17 Eylül 1961’de cezası infaz edilmiştir. Böylelikle 1930’da Serbest Fırka’nın Aydın İl Başkanı olarak başlayan, Atatürk’ün dikkatini çekerek CHP milletvekili yapılan Adnan Menderes’in parlak siyasi hayatı 31 yıl sonra, genç sayılabilecek bir yaşta(62) Yassıada’da sona ermiştir. Bu çalışmanın konusu, Adnan Menderes’in 27 Mayıs’ta gözaltına alındıktan sonra Yassıada’ya götürüldüğü Haziran 1960’dan başlayan ve 17 Eylül 1961’de sona eren Yassıada’daki günlerini içermektedir. Bir devre adını vererek siyasi gücün en tepelerindeyken birden en dibine düşen bir

46

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU siyaset adamının baskı, eziyet, onur ve haysiyet kırıcı sözlü ve yazılı nitelemelerle geçen 16 ay boyunca içinde bulunduğu psikolojik durumu, olaylara bakışı ve değerlendirişi dönemin basını ve hatıratlarındaki bilgiler ışığında tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Yassıada, Demokrat Parti, Menderes, 27 Mayıs.

ABSTRACT The military coup of May 27th, not just ended the Democrat Party days of Turkey, but also ended political careers and even lives of many politicians of the period. Turkish military officers, who were led by General Cemal Gürsel, formed the National Unity Committee and took over administration and put the president, the prime minister, the council of ministers, members of parliament from the Democrat Party and other members of the administration under arrest. Supreme Military Court was appointed in Yassıada and people, who were arrested, were put on trial by this Yassıada jurisdiction. The person who drew the most interest among the arrested Democrat Party members was undoubtfully Adnan Menderes, since he was the only prime minister during ten-year rule of the Democrat Party and had a role in all developments. He was regarded as the major offender by the Supreme Military Court and was on trial in many cases. In the end, Adnan Menderes was found guilty in 12 cases, except “the baby case”, and sentenced to death penalty. He was executed on 17 . Thus, Aydın Menderes’ highly successful political life, which he started as provincial chairman of Liberal Republican Party in Aydın and later he became Aydın deputy of the Republican People's Party by personally invited by Atatürk himself, was came to an end at the age of 62 in Yassıada. This study discusses the Yassıada days of Adnan Menderes, beginning from his incarceration in Yassıada in June 1960 and ending with death sentence on 17 September 1961. Adnan Menderes marked an era of Turkish history and while he was at the summit of power, he suddenly and tragically fell from grace and in this study his mental state, his view on developments, his assessment of developments during his stay in Yassıada for 16 months, which passed with pressures, torments, verbal and written humiliating words of defamation, will be analyzed with information gathered from the period’s press news and his memoirs. Keywords: Yassıada, Democrat Party, Menderes, 27 May.

47

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

GÜÇ BİRLİĞİ KARŞISINDA ADNAN MENDERES’İN SİYASİ MANEVRASI: VATAN CEPHESİ (MANİSA ÖRNEĞİNDE) THE POLITICAL TACTIC OF ADNAN MENDERES IN VIEW OF POWER UNION: FATHERLAND FRONT (SAMPLE OF MANİSA) Doç. Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET 1957 seçimleri sonrası Demokrat Parti iktidarı iki temel sorun ile karşı karşıya kalmıştır. Bu sorunlardan ilki ekonomik diğeri de siyasi alanda yaşanmıştır. İktidarın özellikle 1958’den itibaren almış olduğu ekonomik tedbirler hayat pahalılığına neden olmuş ve buna bağlı olarak geçim sıkıntısı ortaya çıkmıştır. Bu durum halk arasında huzursuzluğa ve DP’ye karşı desteğin zayıflamasına neden olmuştur. Siyasi alanda Ekim 1958’de Türkiye Köylü Partisi(TKP) ve Cumhuriyetçi Millet Partisi(CMP) ile birleşerek Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi(CKMP) ismini aldı. Fakat TKP’nin teşkilatlanmasını ülke geneline yaymakta başarısız olması CMP’ye katılmasına neden oldu. Ayrıca, Kasım 1958’de Hürriyet Partisi’nin(HP) CHP ile birleşmesi DP karşında Milli Muhalefet Cephesinin (Güç Birliği Cephesi) oluşmasına neden olmuştur. Muhalefetin güç birliği iktidarı ortadan kaldırmak ve azalan halk desteğini sağlamak amacıyla Adnan Menderes yurt gezilerine çıkmıştır. Vatan Cephesinin oluşturulması fikri, muhalefetin Güç Birliği Cephesini kurmasının hemen sonrasında ortaya çıkmıştır. 12 Ekim 1958’de Menderes, DP Manisa İl Kongresinde yapmış olduğu konuşmasında Vatan Cephesinin kurulmasını istedi. Celal Bayar’ın da desteği ile 1958 yılının sonlarına doğru ülkenin her yerinde Vatan Cephesi şubeler açmaya başladı. Hazırlanacak olan bildiride Vatan Cephesinin Manisa ve ilçelerindeki teşkilatlanması, Vatan Cephesine katılımların nedenleri Başbakanlık Cumhuriyet Arşiv belgeleri ve dönemin basın yayın organları ele alınarak değerlendirilecektir. Manisa özelinde Vatan Cephesinin teşkilatlanması

48

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU incelenirken, genelde ülke genelinde DP’nin kendini meşrulaştırma ve muhalefeti engelleme çabaları ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Manisa, Vatan Cephesi, Güç Birliği, Adnan Menderes, İsmet İnönü, Demokrat Parti

ABSTRACT After the election of 1957, the government led by the Democratic Party (DP) found itself face to face with two important questions: the first was economic and the second was political. DP's government took radical economic measures up until 1958, which then resulted in the cost of living rising and eventually leading to poverty. As a result of this the support that the people once had for the DP was in decline. In the political arena there was also two other parties , The Peasants Party of Turkey (PPT) and the Republican Nation Party (RNT). These two parties being unsuccessful merged in November, 1958. All these alliances created the Power Union aganist DP’s goverment. Adnan Menderes traveled all country to provide majority support and to disolve the Power Union. After the establisment of Power Union, the idea of Fatherland Front was emerged by Adnan Menderes in the speech of October, 1958 in Manisa. This idea was depended by Celal Bayar, president of Turkey. The branches of Fatherland Front were started to open all country. In this paper, the organization of the Motherland Front starting in Manisa and the local towns has been researched using the journalistic perspectives from newspapers. The documents and archives of the Prime Minister have also been used to compile this paper. The investigation into the The Motherland Front in this paper and the efforts of the DP to oppose other parties including the legalization of the DP had already been evaluated. Key Word: Manisa, Fatherland Front, Power Union, Adnan Menderes, İsmet İnönü, Democratic Party

49

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ TÜRKİYE-AET İLİŞKİLERİ (1959- 1960) THE DEMOCRAT PARTY ERA TURKEY-EEC RELATIONS (1959- 1960) Doç. Dr. Umut KARABULUT Pamukkale Üniversitesi [email protected]

ÖZET Türk çağdaşlaşması, Demokrat Parti iktidarına dek uzun yıllar devam etmiş bir süreçtir. Osmanlı Devleti döneminde Batılılaşma ve çağdaşlaşma koşut kavramlar olarak anılmış ve bu algı Cumhuriyet Dönemi’ne de yansımıştır. Bununla birlikte İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’yı hemen her alanda geriletmesi ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) başat güç olarak ortaya çıkmaları, Türkiye’deki Batılılaşma kavramına ABD’nin de dâhil olmasına yol açmıştır. Bu dönemden itibaren Türkiye ile ABD’nin ilişkileri gelişmiş ve birçok alanda ortaklıklara varan gelişmeler kaydedilmiştir. Avrupa ise savaş sonrası yaralarını sarmak amacıyla kendi içerisinde çeşitli ittifak ve birlik projelerini gündeme getirmiştir. Avrupa Kömür ve Çelik Birliği, Avrupa Atom Ajansı ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) bunlardan en önemlileridir. Bu üç birlik, sonraki yıllarda bir üst anlaşma ile AET çatısı altında birleşecek ve çeşitli isim değişikliklerinin ardından günümüzde Avrupa Birliği (AB) olarak anılacaktır. Demokrat Parti döneminde Türkiye, Batı ile ilişkilerinde her ne kadar ABD’yi odak noktası olarak görse de, bölgesel ve tarihsel gerekçelerle AET içerisinde meydana gelen gelişmelere de kayıtsız kalmamıştır. Türk hükümetleri ve kamuoyu, Avrupa’da meydana gelen birleşme çabalarını yakından takip etmişlerdir. 1959 yılında Yunanistan’ın AET’ye üyelik başvurusu Türkiye’yi de harekete geçirmiş ve aynı yıl içerisinde üyelik başvurusunda bulunmuştur. Bu hamle, uzun yıllar sürecek Türkiye-AB ilişkilerinin de başlangıcını oluşturmuştur.

50

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Bu çalışmada Türkiye-AB ilişkilerinin ilk yılları ele alınacaktır. Demokrat Parti’nin hangi gerekçelerle AET’ye başvuru yaptığı, başvurunun kamuoyunda nasıl karşılandığı ve Türk dış politikası üzerindeki etkileri gibi sorulara yanıtlar aranacak ve süreç Demokrat Parti’nin 1960 askeri darbesi ile iktidardan indirildiği döneme dek değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Avrupa Ekonomik Topluluğu, Türkiye, Türk Dış Politikası.

ABSTRACT The Turkish modernization is a process which had been going on for many years until the power of the Democrat Party. The Westernization and modernization were referred to as parallel concepts in the Ottoman period and this perception also reflected in the Republican Period. However, the decline of Europe almost in every area due the Second World War and the emerging of the United States (US) and the Soviet Union (USSR) as the dominant power gave rise to inclusion of the US to the Westernization concept in Turkey as well. From this period forth, the relations between Turkey and the US improved and developments in many fields which ended in partnership were recorded. Europe, on the other hand, has brought forward various alliance and unity projects in order to wrap up their postwar wounds. The most important of these are the European Coal and Steel Community, the European Atomic Energy Community and the European Economic Community (EEC). These three communities would join by an upper agreement in the following years under the EEC framework and would be referred as the European Union (EU) today after various name changes. Even though, Turkey considered the US as the focal point in its relations with the West during the Democrat Party Era, did not remain indifferent to developments that occurred within the EEC due to the regional and historical reasons. Turkish governments and the public have closely followed the unification efforts that took place in Europe. The application of for membership of the EEC in 1959 motivated Turkey as well and Turkey applied for membership in the same year. This move also formed the beginning of the Turkey-EU relations which will continue for many years. This study will treat the first year of Turkey-EU relations. It will seek answer to questions such as for what reasons the Democratic Party had applied for EEC, how the application was received by public, and what its effects on the Turkish foreign policy were. The study will also evaluate the process up to overthrown of the Democrat Party with 1960 military coup d'état. Keywords: Democratic Party, European Economic Community, Turkey, Turkish Foreign Policy.

51

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES’İN DEMOKRASİ YÜRÜYÜŞÜNDE ESKİŞEHİR’İN YERİ VE ÖNEMİ ADNAN MENDERES 'DEMOCRACY WALKING ESKISEHIR'S PLACE AND IMPORTANT Doç. Dr. Burhan SAYILIR Anadolu Üniversitesi [email protected]

ÖZET Siyasi hayatında Menderes ilk demokrasi mitingini Eskişehir’e bağlı Çifteler ilçesinde Sakaryabaşı mevkiinde yapmıştır. Celal Bayar ile Adnan Menderes, , Refik Koraltan gibi partinin önde gelenlerinin de katıldığı miting 1948 yılının 1 Mayıs günü, Türkiye'de ilk defa “seçimlerde adli teminat fikir ve prensibi mitingini” adıyla yapılmıştır. Bu mitinge 20 bin kişi katılmıştır. Türkiye’de şehirleşme ve sanayi girişimlerinde fabrikalar kuruldu ve birçok alanda çalışmalar yapıldı. Adnan Menderes dışa bağımlı sanayileşmeyi kaldırdı. Özelleştirmeye önem verdi. Adnan Menderes Türkiye genelinde siyasi yaşamı boyunca yapmış olduğu mitinglerin sonuncusunu da Kütahya’ya geçmeden Eskişehir’de yapmıştır. Eskişehir’de yapılan mitingin sonrasında askeri darbe gerçekleşmiştir. Menderes, son gezisi olan Eskişehir'de, 25 Mayıs'ta “Yolumuz, seçim yoludur. Serbest seçim yoludur” sözleriyle erken seçimin sinyallerini verdi. Ancak bugünlerde Türkiye’de bazı şeylerin tuhaflığı da gözden kaçmıyordu. Bu olağanüstü durumun işaretleri Eskişehir mitingi sırasında bürokrasi ve askerin tavırlarına da yansımıştı. 25-26 Nisan’daki Eskişehir ziyareti sırasında karşılama sırasında bir grup askerin protestosu, konuşma yaptığı valilik konağı önündeki ses sisteminin kesilmesi gibi garipliklere rağmen ziyaretlerine devam etmiş, konuşmasını çıplak sesle yoğun kalabalığa yapmıştı. Adnan Menderes ve beraberindeki heyet Eskişehir ziyaretini bu olumsuzluklar içinde tamamlandıktan sonra 26 Mayıs akşamı Kütahya’ya geçmişlerdir. Bir gün sonra 27 Mayıs 1960’da ise askeri darbe gerçekleşmiş ve tarihimize “kara bir leke” olarak geçen Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun idam edilişinin yolu açılmış oldu. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Demokrasi, Eskişehir.

52

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT In his political life, Menderes made his first democracy rally in Çifteler-Sakaryabaşı district of Eskişehir. The leadings Adnan Menderes, Celal Bayar, Hasan Polatkan and Refik Koraltan participated the meeting that assembled at 1 May 1948, the first time in Turkey in name of "judicial guarantees ideals and principles of the rally in the elections". 20000 people partcipated to this meeting. In Turkey, factories was founded in urbanization and industrial enterprises and were made a lot of works in many areas. Adnan Menderes wanted to end up the outsourcing industry and took notice of privitization. Adnan Menderes, during his political life in Turkey, done his the last meeting in Eskişehir. After the Eskişehir meeting, a military coup occurred. Menderes, the last trip in Eskişehir, on May 25 with his speeches that "Our way, is the election. Free election is the way. " gave early selection signals. However, somethings did not unnoticed Turkey nowadays. Signs of this extraordinary situation were also reflected in the bureaucracy and military attitudes during the Eskisehir meeting. During the visiting to Eskisehir on 25-26 April, despite of a group of soldiers protesting, interruption of the sound system in front of the governorship building when he was speaking, he continued his visiting and made his speech to the dense crowd with his bare voice. Adnan Menderes and his delegation visited Eskişehir in these negativities and then passed on to Kütahya on the evening of May 26th. One day later, on May 27, 1960, a military coup took place and the way to the execution of Menderes, Polatkan and Zorlu, which was a "black spot" in our history, was opened. Keywords: Adnan Menderes, Democrac , Eskişehir.

53

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

TEPKİ VE İHBAR: DEMOKRAT PARTİLİLER REACTİON AND DENUNCTİATİON: DEMOCRATİC PARTY MEMBERS Doç. Dr.Yücel YİĞİT Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü [email protected]

ÖZET 1950’de başlayan Demokrat Parti iktidarı, yaklaşık on yıl sürdükten sonra 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle kesintiye uğramıştır. Darbenin akabinde Demokrat Partililer ve Adnan Menderes hayranları başta İzmir, Manisa, Konya, Aydın ve Denizli olmak üzere farklı yerlerde hoşnutsuzluklarını dile getirmişlerdir. Bu siyasi iklimde Demokrat Parti sempatizanlarının, halka para ve silah dağıttığıyla ilgili resmi makamlara şikayetler iletilmiştir. İhbarlar neticesinde meselenin iç yüzünü tespit edebilmek amacıyla taşrada birçok kovuşturma yapılmıştır. Bu bildirinin temel amacı, 27 Mayıs Askeri Darbesi sonrası, farklı yerleşim birimlerinden Demokrat Partililerle ilgili kolluk kuvvetlerine gönderilen ihbarların nedenlerini ve özelliklerini ortaya koymaktır. Ayrıca bu ihbarlar neticesinde Emniyet Genel Müdürlüğünce yapılan tahkikatların sonuçları da gözler önüne serilecektir. Yine darbenin, yerel düzeyde ne tür bir tepkiyle karşılaştığı da konumuz içerisinde yer alacaktır. Bildirimizin kronolojik çerçevesini 1961 tarihi oluşturmaktadır. Çalışmada kullanılan belgeler, Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivinden alınmıştır. Yine süreli yayınlar ile ikinci dereceden bazı kaynaklar da kullanılacaktır. Anahtar Kelimeler: 27 Mayıs Darbesi, Demokrat Parti, Adnan Menderes, Emniyet Genel Müdürlüğü. ABSTRACT The ruling Democratic Party, which started in 1950, was interrupted after nearly ten years by military coup d'état on 27 May 1960. Following to coup d'etat, particularly Democratic party members and fans of Adnan Menderes expressed their displeasure in different places, especially in İzmir,

54

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Manisa, Konya, Aydın and Denizli. Under this political conjuncture, complaints have been filed to the official authorities of the Democratic Party sympathizers regarding the distribution of money and arms to the public.There have been many prosecutions in the provinces in order to identify the inner face of the issue. The main purpose of this study is to find out the reasons and characteristics of the denunciations which were sent to the law enforcement agencies regarding Democratic Party members. .In addition, as a result of these denunciations carried out by the General Directorate of Security, the results of inquiries will also be revealed. Also, it will be also given place to how 27 May Coup d’etat was encountered with reactions in local level. The chronological frame of this study consists of 1961 year. Documents used in the study were taken from the archive of General Directorate of Security. Periodicals and some secondary sources will also be used. Keywords: 27 May Coup d’etat, Democratic Party, Adnan Menderes, General Directorate of Security.

55

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

DEMOKRAT PARTİ HÜKÜMETLERİ VE KOMÜNİZMLE MÜCADELE DEMOCRATIC PARTY GOVERNMENTS AND STRUGGLING WITH COMMUNISM Yrd. Doç. Dr. Ceyda TUNA BOZDOĞAN Giresun Üniversitesi [email protected]

ÖZET II. Dünya Savaşı sonucunda dünya siyaseti ideolojik temelde belirgin bir biçimde Doğu ve Batı blokları olarak ikiye ayrılmıştır. Soğuk Savaş olarak bilinen bu dönemde uluslararası ilişkiler bir yandan ABD’nin başını çektiği kapitalizm ile diğer yandan Sovyet Rusya’nın başını çektiği komünizm arasında oldukça sert geçecek olan bir mücadeleye sahne olmuştur. İki blok arasındaki ideolojik kavga kısa bir sürede dünyanın oldukça önemli bir kısmında belirgin bir hale gelmiştir. Bu çerçevede ABD etkisinde yürütülmekte olan anti-komünizm Türkiye’de de güçlü bir etki yaratmıştır. Özelikle 1948’den itibaren CHP iktidarının başlattığı komünizm karşıtlığı özellikle Adnan Menderes Hükümetleri döneminde zirveye çıkmıştır. Bu dönemde komünizm karşıtlığı çerçevesinde başta TBMM’de önemli kanunlar çıkartıldığı gibi Türkiye’deki sol akım taraftarlarına yönelik olarak geniş ölçüde başta tutuklamalar olmak üzere sol örgütlerin kapatılması gibi bazı sert tedbirler alınmaktan geri durulmamıştır. Bu çalışmada Adnan Menderes hükümetlerinin komünizm karşıtlığı çerçevesinde uygulamaya soktukları politikalar ve sol faaliyetlere yönelik aldıkları tedbirler dönemin ana kaynakları esas alınarak incelenmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Soğuk Savaş, Anti-komünizm, Amerika Birleşik Devletleri, Komünist Tevkifatı.

56

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT As a result of World War II, world politics is divided into two distinctly East and West blocks on an ideological basis. In this period known as the Cold War, international relations have become a stiff battle between capitalism, the head of the United States, and communism, the head of Soviet Russia. The ideological struggle between the two blocks soon became evident in a significant part of the world. U.S. effect is maintained within this framework that anti-communism has a strong influence in Turkey. Especially since 1948, the anti-Communism initiated by the CHP government has reached a summit, especially during the governments of Adnan Menderes. In this period, as well as important laws in the Parliament in the framework of anti-communism and also some drastic measures such as closing of left-wing organizations, including large scale for the first arrests in Turkey is not avoided. In this study, the measures taken by the Adnan Menderes governments in the framework of the anti-communism framework and the measures they take towards leftist activities will be tried to be examined on the basis of the main sources of the period. Keywords: Democratic Party, Cold War, Anti-Communism, United States, Communist Arrestments.

57

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

27 MAYIS 1960 YILI ASKERİ DARBESİ’NİN ALMAN BASININA YANSIMALARI THE REFLECTIONS OF THE 27 MAY 1960 MILITARY BREAK TO THE GERMAN PRESS Yrd. Doç. Dr. Ayten CAN Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET Asker Millet olma özelliğine sahip olan Türklerde askeri vesayet sistemi ve darbeler sıklıkla görülmüştür. Özellikle Osmanlı Devleti’nde Sultan Murat Döneminde temelleri atılan Yeniçeri Ocağı birçok defalar darbe girişimlerinde bulunmuşlar, 1826’da II. Mahmut dönemindeki son darbe girişimi ocağın kapatılmasıyla son bulmuştur. Osmanlı Devleti’nin yıkılması üzerine kurulan Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da önemli bir rol oynayan askerler kendilerini Cumhuriyetin ve Atatürk İlke ve Devrimlerinin koruyucusu olarak görmüşler ve Cumhuriyet ve devrimlerin tehlikede olduğunu düşündükleri süreçlerde devlet sistemine müdahale etme gereği duymuşlardır. Bu müdahalelerden ilki 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleşmiştir. 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin Tek Parti yönetimine son veren Demokrat Parti’nin iktidarı ancak 10 yıl sürmüştür. Demokrat Parti’nin Atatürk İlkerlerinden önemli biri olan Laiklik İlkesini geri plana itmesi, partiye karşı oluşan muhalefeti baskıyla susturmak, orduyu baskı altına almak istemesi gibi nedenler darbenin nedenleri arasında sayılabilir. Bu çalışmada 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi’nin Alman Basınında yansımaları konusunda bir araştırma yapacağız. İki ulusal ( Die Welt, Der Spiegel ) ve iki yerel (Hamburger Abendblat, Süddeutsche Zeitung) gazetenin1960 yılı Mayıs ve Haziran aylarına ait sayıları incelenerek Alman Basınında darbe ile ilgili görüş ve düşünceler hakkında bir değerlendirme yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: 27 Mayıs 1960, Asker, Darbe, Basın, Almanya.

58

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT According to Turkish people, who have the feature of being a soldier nation, the military guardianship system and the crimes have been seen frequently. Especially, The Guild of Janissaries, which was founded in the Ottoman Empire during the Sultan Murat Era, had many coup attempts and in 1826, the last coup attempt during the II. Mahmut period ended with the closure of the Guild of Jannissaries. The young soldiers who played an important role in the establishment of the Republic of Turkey which was founded on the collapse of the Ottoman Empire, regarded themselves as the guardians of the Republic and Atatürk's Principles and Revolutions and they needed to intervene in the state system whenever they thought the Republic and the Revolutions were in danger. One of these interventions took place on May 27, 1960. The government of the Democratic Party, which ended the one- party rule of the Republican People's Party In 1950, lasted only 10 years. The Democratic Party’s pushing back Laicism, which is one of the most important of the Ataturk's principles, pressurizing the oppositions aginst to the party, and the desire to suppress the army were among the reasons for the coup. In this work we will conduct a survey on the reflections of the May 27, 1960 military coup in the German press. An evaluation will be made on opinions and thoughts on the German pres by examining the volumes of two national (Die Welt, Der Spiegel) and two local (Hamburger Abendblat, Süddeutsche Zeitung) newspapers from May to June 1960. Keywords: 27 May 1960, Soldier, Coup, Press, Germany.

59

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNDE KARİZMATİK LİDERLİK ÖRNEĞİ: ADNAN MENDERES VE 27 MAYIS DARBESİ EXAMPLE OF CHARISMATIC LEADERSHIP IN THE TURKISH DEMOCRACY: ADNAN MENDERES AND MAY 27 COUP D’ETAT Yrd. Doç. Dr. Selma GÖKTÜRK ÇETİNKAYA Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi [email protected]

ÖZET Türk toplumu politik kulvarda siyasi oluşumlardan ziyade bu oluşumların liderlerinin arkasından gitme profili çizmektedir. Bu bağlamda toplumun “halk adamı” olarak benimsediği Adnan Menderes, esas manada Demokrat Parti’nin başarısındaki kilit isim olmuştur. Buradan hareketle 1950 seçimlerinin ardından neden hükümeti kurma görevinin Celal Bayar tarafından Menderes’e verilmiş olduğu sorusunun cevabına da ulaşılabilir. Menderes, on yıl boyunca başbakanlık mevkiinde yerini korumuş, Demokratların başarısını da büyük oranda kendisi yüklenmiştir. Partisinin giderek güçlenmesinde etkin rol üstlenmesi, muhalefetin de zaman içinde Menderes’e daha fazla yüklenmesine yol açmıştır. Muhalefet, söylem ve eylemlerini yoğun olarak Menderes üzerinden gerçekleştirmiştir. Esasen temelleri 1951’de atılan ve belirtildiği üzere Menderes’i devirmek amaçlı planlanan darbe, 1957’deki Dokuz Subay Hadisesiyle ayak seslerini işittirmeye başlamış, bu olayı Menderes “kumandanları üzecek tedbirler alınmasına lüzum görmüyorum” şeklinde yorumlamışsa da askeri mahkemenin konunun üstünü kaybetmesini hayırlı bir gelişme olarak da görmemiştir. Neticede iki buçuk yıl içinde sessiz ve derinden devam eden darbe sürecinin 27 Mayıs’ta Adnan Menderes’in şahsını hedef alacak bir mahiyette neticelendirildiği vurgulanmalıdır. Bu vurgu, darbe mahkemeleri ortaya konularak güçlendirilmelidir. Yassıada’da Menderes’i halktan soğutmak gayesiyle özel yaşamıyla ilgili konular bile dile getirilmişse de halk günümüzde dahi Menderes’e yönelik bakış açısını değiştirmemiştir. Yassıada’nın neticeleri Demokrat Parti’nin dört kurucusundan sadece birini, başbakan Menderes’i idam sehpasına götürmüştür. Son

60

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU sözlerinde vatan ve milletin refahından bahseden Menderes’in idamının tesirleri günümüze kadar gelmiştir. Buradan hareketledir ki bugün dahi 27 Mayıs denildiğinde akla ilk olarak Adnan Menderes gelmektedir. Halk tarafından destek görmeyen ve kabullenilmeyen 27 Mayıs İhtilali ve Adnan Menderes’in idamı, bugünün siyaset sahnesinde sıcaklığını korumaktadır. Özet olarak Türkiye’de siyasal yaşamın şekillenmesinde, 1945 itibariyle Meclis konuşmalarıyla muhalefetin doğmasında etkin rol oynayan Adnan Menderes, fiiliyatta bir darbeye maruz kalmışsa da fikriyatta daha güçlü bir mevkie getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 Darbesi, Yassıada Mahkemeleri, Milli Birlik Komitesi.

ABSTRACT Turkish society makes an impression in which they follow political leaders rather than political organisms in political sphere. In this regard Adnan Menderes who the society embraced as “man of the people” was in fact the key person in the progress of Democrat Party. From this point of view it can be seen why Celal Bayar assigned the duty of forming the government to Menderes after 1950 elections. Menderes kept his chair in prime ministry position for ten years and took charge of the success of democrats himself to a large extent. His active role in the development of his party caused the opposition become more responsive to him. Opposition carried out its discourses and actions intensively over Menderes. The coup which was planned to overthrow Menderes and the foundations of which were laid in 1951 began to give its first signs with “Dokuz Subay Olayı” in 1957. On that occasion Menderes found unnecessary to take measures that were going to discomfort the commandants. However he did not support the count martial which hushed up the issue. Consequently it should be focused on that coup process having continued for two and half years in silence ended up in a manner that targeted directly Adnan Menderes. This point should be strengthened by centering coup courts. Although in Yassıada various issues regarding even the private life of Menderes were mentioned in order to turn people against him the society has not changed its attitude towards him. Consequences of Yassıada took only one of four founders of Democrat Party to gallows, prime Minister Menderes. Menderes mentioned welfare of country and nation in his final words and the influences of his execution came until today. Therefore when May 27th is mentioned first of all Adnan Menderes comes to mind. The 1960 coup d’état and execution of

61

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Adnan Menderes which were not supported and accepted by the society still preserved its efficiency on political scene. To sum up Adnan Menderes having played an active role in emergence of opposition with his speeches from 1945 and embodiment of political life was exposed to a coup in action but obtained a stronger position in world of thought. Keywords: Adnan Menderes, Democrat Party, May 27 Coup D’etat, Yassıada Trials, National Unity Committee.

62

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

RUS - AMERİKAN MERKEZLİ STRATEJİK GÜÇ MÜCADELESİ ALTINDA ORTA DOĞU DENKLEMİ VE TÜRKİYE’DE ADNAN MENDERES DÖNEMİ UNDER THE RUSSIAN-AMERICAN CENTERED STRATEGIC POWER STRUGGLE, THE EQUATION OF MIDDLE EAST AND PERIOD ADNAN MENDERES IN TURKEY Yrd. Doç. Dr. Olcay ÖZKAYA DUMAN Mustafa Kemal Üniversitesi [email protected]

ÖZET Dünya, 20.Yüzyılın ikinci yarısına geçerken, iki kutuplu bir siyasal yapının çekim gücüne maruz kalmış ve büyük bir türbülansın içine doğru sürüklenmiştir. Siyasal çekişmeler, iktisadi, politik, ideolojik ve benzeri beklentilerin etrafında, anlık değişen politikalar ülkelerin tarafını veya müttefikini değiştirebilmiştir. Döneme damgasını vuran Müttefikim olmayan Düşmanımdır yaklaşımı ittifaklar sisteminin gücünü arttırmış ancak küresel güvensizliği tırmandırmıştır. Bu güç mücadelesinin yarattığı ortam ve Soğuk Savaş kutuplaşmasındaki yumuşama Türkiye’nin Adnan Menderes dönemindeki siyasal ve politik yörüngesinin seyrinde etkili olmuştur. İki kutuplu uluslararası bir siyasal ortamda Amerikan eksenli ve bu anlamda tek kutuplu bir yaklaşıma doğru yönelen Türkiye’nin politik tutumunun ve diplomatik sınırlarının, özellikle Amerika’nın 1957 sonrası oluşan Orta Doğu siyaseti sonucunda farklılaştığı anlaşılmaktadır. Menderes, 1958’den sonra dış politikada SSCB eksenli yeni bir yaklaşımı programına almıştır. Türkiye için bu tutumun aslında tek yanlı bir dış politikadan çok yanlı bir dış politikaya doğru siyasal bir yönelimi ifade etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu çalışmada, dönemin süper güçleri olarak dünya siyasetinde terazinin ibresi olma mücadelesi veren ve bu anlamda yeni politikalar üreten, yöneten iki gücün (Rus-Amerika) kıskacında Orta Doğu’da yaşanan dış politik çekişmelerin yönü ve Menderes Döneminin söz konusu değişmeler karşısında geliştirdiği tutum, bu yönde yapılan çalışmalar analiz edilmeye çalışılacaktır.

63

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, Orta-Doğu, Rusya, Amerika, Suriye Krizi, Türkiye.

ABSTRACT As the world passed into the second half of the 20th century, a bipolar political structure was exposed to gravitational pull and dragged into a massive turbulence. Around the political contests, economic, political, ideological and similar anticipations, instantly changing policies could change the countries or their allies. The approach of non-Allied Enemy, which marked the turmoil, increased the power of the alliance system but escalated global insecurity. This environment created by the power struggle and polarization of the Cold War has been effective in softening the course of Turkey's Adnan Menderes period of political and political orbit. Bipolar international political environment in the American axis and in this sense unipolar directed towards an approach to Turkey's political stance and diplomatic border, particularly the United States occurred after 1957 is understood to vary as a result of Middle East politics. After 1958, Menderes took a new approach to external politics based on the USSR. Turkey's attitude to this fact is understood that a unilateral foreign policy from a multilateral foreign policy towards a political orientation to express. In this study, as the super powers of the era, the direction of foreign political conflicts in the Middle East and the two attitudes (Russian-American) Menderes Period developed in response to the changes in question, the studies carried out in this direction will be tried to be analyzed. Keywords: Adnan Menderes, The Middle - East, Russia, America, The Syrian Crisis, Turkey.

64

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

MAHİR KAYNAKLA ADNAN MENDERES, DARBELER VE ORTADOĞU ÜZERİNE YAPILAN YAYINLANMAMIŞ BİR RÖPORTAJ VE ANALİZİ AN UNPUBLISHED INTERVIEW WITH MAHIR KAYNAK ON ADNAN MENDERES, THE MILITARY COUPS AND THE MIDDLE EAST AND INTERVIEW'S ANALIZE Yrd. Doç. Dr. Uğur TATLISUMAK Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET Merhum Mahir Kaynak, Türkiye’nin yetiştirdiği ender şahsiyetlerden biridir. Merhumun Dar-ı bekaya yolculuğu ile derin ve gerçekçi analizlere olan ihtiyacımız, her zamankinden daha fazla kendini hissettirmiştir. Yaptığı küresel okumalar, günümüze hâlâ ışık tutmaktadır. O, genç beyinlere, sistemli ve kompleks düşünmeyi öğretme çabasında bir fikir adamıydı. Eserleri, düşünce sistemimizi bir üst moda yükseltecek çok önemli analizler içermektedir. Bu çalışma, 1998 yılında Mahir Kaynakla yaptığımız bir röportajı ve onun analizini içermektedir. Mahir Kaynakla yapılan bu söyleşi o günün zorlu siyasî koşulları nedeniyle hiçbir yerde yayınlanmamıştır. Yapılan söyleşinin içinde geçen bazı bilgiler bir döneme kısmen ışık tutacak niteliktedir. Söyleşinin içeriğinde, dönemin kapatılan Refah Partisi, askerî darbeler, Ortadoğu sorunu ve en önemlisi demokrasi tarihimizin kara bir lekesi olan Adnan Menderes’in idamı ve ABD’nin bu idamla olan ilişkisi ele alınmaktadır. Darbelerin analizlerinde dış politikanın etkisi ve büyük güçlerin ekonomik çatışmaları genelde göz ardı edilir. Aslında İşin püf noktası burada gizlidir. Çünkü darbelerin dış bir destek olmaksızın başarıya ulaşması mümkün değildir. Yapılan salt Doğu-Batı analizleri, gelişmeleri açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Batı devletleri arasında büyük çatışmalar ve rekabetler vardır. Diğer taraftan büyük güçler, düşmanlarıyla farklı ittifaklar da kurabilmekte ya da müttefikleriyle çatışma içine de girebilmektedir. Mahir Kaynak’ın söyleşide verdiği bilgiler doğrultusunda Merhum Adnan Menderes’in idamı ve büyük güçlerin ülkemizdeki etkileri analiz edilmeye çalışılacaktır.

65

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Anahtar Kelimeler: Avrupa Solu, Askerî Darbe, Ortadoğu, Ekopolitik, Strateji.

ABSTRACT The late Mr. Mahir Kaynak is one of those rare personalities that Turkey has cultivated. The need for deeper and more realistic analyzes with the his journey of eternal made feel more than ever. His global readings are still shedding light the events. He was a man of ideas who is teaching young minds systematic and complex thinking. His works contain very important analyzes that will raise our thinking system to a higher level. This study contains an interview of Mahir Kaynak and interview's analysis in 1998. This interview with Mahir Kaynak has not been published anywhere because of the difficult political conditions of that day. Some of the information in the interview is going to shed some light on a period of history. In the context of the interview, the closing Refah Party, the military coups, the Middle East issue, and most importantly, execution of Adnan Menderes, that is a black spot of our democratic history and the US involvement in this execution is handled. In the analysis of the military coups, impact of foreign policy and the economic conflicts of the great powers are generally do not handled. Actually the secret key point is here. Because it is not possible to success military coups without external support. Only East-West analyzes are insufficient to explain developments. Great conflicts between Western states are ignored. On the other side, the great powers can establish different alliances with their enemies or enter into conflicts with their allies. In line with the information given by Mahir Kaynak, the execution of the late Adnan Menderes and the activities of the great powers in our country will be tried to be analyzed. Keywords: European Left, Military coup, Middle East, Ecopolitics, Strategy.

66

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ALPARSLAN TÜRKEŞ VE ADNAN MENDERES’İN İDAMI ALPARSLAN TÜRKEŞ ANDTHE EXECUTION OF ADNAN MENDERES Yrd. Doç. Ahmet TOKSOY Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917’de Kıbrıs’ta dünyaya geldi. Dünyaya geldi yıllar Birinci Dünya Savaşının bütün şiddeti ile sürdüğü yıllardı. Türklük idam sehpasına çekildiği, yerli ve yabancı şer odaklar hesap görüyordu. Bir yandan Osmanlı Türklüğü var olma mücadelesi verirken, Türkistan Türklüğü esaretin altına düşüyordu. Alparslan Türkeş de bu yıllarda esir olarak dünyaya geldi. Anne ve babasını ikna ederek Türkiye’ye gelerek 1933’de İstanbul Kuleli Askeri Lisesi’ne girdi. Adeta ailesini hayallerinin peşine sürükledi. 1936’da pekiyi derece ile buradan mezun oldu. Arkasından Kara Harp Okulundan piyade Asteğmeni olarak mezun oldu. 1959 Yurt dışı görevinden döndükten sonra Milli Birlik Komitesine girdi. 27 Mayıs 1960’da İhtilal bildirisini okudu. İhtilal hükümetinde Başbakanlık Müsteşarı oldu. Ancak komite içerisinde giderek fikir ayrılıkları su yüzüne çıkmaya başladı. Üyelerin bir kısmı seçimleri yapıp ülkeyi Cumhuriyet Halk Partisine teslim etmek istiyorlardı. Türkeş ve arkadaşları ise Seçimlerin daha sonra yapılmasını, ülke sorunlarının ivedilikle çözülmesini istiyordu. İki grup arasında ayrılıklardan birisi de Adnan Menderes ve arkadaşlarının akıbetleri idi. Bu konudaki görüş ayrılığı gittikçe sertleşiyor ve derinleşiyordu. Türkeş ve arkadaşları idama karşıydılar ve Menderes ile birlikte arkadaşlarının belli bir süreliğine yurt dışına göndermelerinin daha uygun olacağını ifade ediyorlardı. Ancak bunu başaramadılar bu görüş ayrılığı çok geçmeden meyvesini verdi ve 13 Kasım 1960’da Albay Türkeş ve arkadaşları emekliye sevk edilerek yurt dışına gönderildiler.

67

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Türkeş, gittiği Hindistan’dan mektup göndererek idam konusuna karşı olduğu düşüncesini ısrarla savunmuştur. Ancak o zaman ki basın Türkeş’e karşı olduğu için görüşleri basında fazla bir yankı yapmamıştır. Anahtar Kelimeler: Alparslan Türkeş, Adnan Menderes, Devrim, Asker, Kıbrıs.

ABSTRACT Alparslan Türkeş was born on 25 November 1917 in . The years that he came into the world were the years that the First World War continued with all its violence. It was the time that Turkishness was being hung on the death row and domestic and foreign enemies were accounting. While the Ottoman Turks were giving the struggle for existence, Turkestan Turkship became under captivity. Alparslan Türkeş also came into the world as a captive these years. Convincing her mother and father, he came to Turkey in and entered the Istanbul Kuleli Military School in 1933. It was like he drove his family after his dreams. In 1936 he graduated from this school with honors. Thereafter, he graduated from the Military Academy as an Infantry Astronomer. Returning from his overseas post in 1959, he entered the National Unity Committee. On May 27, 1960, he read the Declaration of Independence. He became the Prime Minister's Undersecretary in the Revolutionary Government. However, disagreements began to surface in the committee. Some of the members wanted to make elections and hand over the country to the Republican People's Party. Türkeş and his colleagues wanted the elections to be held later, urgently to resolve the country's problems. One of the separations between the two groups was the denouement of Adnan Menderes and his friends. The division of views on this subject was getting harder and deeper. Türkeş and their friends were against the execution and they stated that it would be more suitable to send Menderes and their friends abroad for a certain period of time. However, they did not achieve this and the point of view won through soon after. On November 13, 1960, Colonel Türkeş and his friends were sent abroad by sending a retirement. Türkeş sent a letter from India, where he went, and insisted that he was against the issue of execution. However, since the press at that time was against Türkeş, his views did not make much of an initial reaction. Keywords: Alparslan Türkeş, Adnan Menderes, Revolution, Soldier, Cyprus.

68

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

TÜRK SİYASİ HAYATINDA VATAN CEPHESİ UYGULAMALARI VE AYDIN’DA VATAN CEPHESİ HOME FRONT IMPLEMENTATIONS IN TURKISH POLITICAL LIFE AND HOME FRONT IN AYDIN Okt. Banu BERBER BABALIK Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET Türkiye’de çok partili yaşama geçilmesiyle birlikte Türk siyasi hayatında önemli değişmeler meydana gelmiştir. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti’nin iktidar olması ve iktidarda bulunduğu sürece ülkede demokratikleşmeyi sağlamaya yönelik vaatlerde bulunulması partiye olan ilgiyi büyük oranda artırmıştır. Bunun da etkisiyle Cumhuriyet Halk Partisi’nden memnun olmayan çok sayıda kişi Demokrat Parti’ ye katılmıştır. Demokrat Parti’nin üçüncü dönemi olan 1957 seçimlerinden sonra iktidar ile muhalefet partileri arasında ciddi sorunlar ortaya çıkmış ve bu sorunlar zaman içinde daha da artmıştır. Muhalefet partileri Demokrat Parti iktidarına karşı Güç Birliği Cephesi’ni kurmuşlardır. Buna karşılık Başbakan Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti, Vatan Cephesi’ni oluşturmuştur. Adnan Menderes 12 Ekim 1958’de Manisa’da yaptığı konuşma sırasında muhalefetin yıkıcı faaliyetlerine karşı Vatan Cephesi’nin kurulacağını duyurmuş ve tüm vatandaşları Vatan Cephesi’ne katılmaya davet etmiştir. Aydınlılar, Adnan Menderes’in bu çağrısı üzerine birçok mahalle ve köyde Vatan Cephesi Ocakları kurmuşlardır. Vatan Cephesi’ne katılan kişiler Başbakan Adnan Menderes’e bireysel veya toplu olarak gönderdikleri telgraflarla katılımlarını bildirmişlerdir. Bu yeni oluşumla birlikte partiler arasındaki çatışmalar daha da artış göstermiştir. Bu çalışmamızda, Vatan Cephesi’nin Aydın’daki durumu Başvekil ve Demokrat Parti lideri olarak Adnan Menderes’e gönderilen telgraflardan ve dönemin basın haberlerinden yararlanılarak incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Vatan Cephesi, Aydın, Demokrat Parti, Güç Birliği Cephesi, Cumhuriyet Halk Partisi.

69

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT Significant changes have occurred in the Turkish political life together with Turkey’s transition to the multi-party system. In the 1950 elections, the Democratic Party being in power and their promises for democratizing the country while they are in power have majorly increased people’s interest in Democratic Party. With the influence of this, many people who were not satisfied with the Republican People's Party have joined the Democratic Party. After the 1957 elections which was the third period of the Democratic Party, serious problems have arisen between the ruling and opposition parties, and these problems have increased eventually. Opposition parties formed the Power Union Front against the Democratic Party government. In return, the Democratic Party under the leadership of the Prime Minister Adnan Menderes constituted the Home Front. During a speech he made in Manisa on October 12, 1958, Adnan Menderes announced the establishment of the Home Front against the destructive activities of the opposition and invited all citizens to join the Home Front. Due to this invitation of Adnan Menderes, Aydin people established the Home Front Quarters in many neighborhoods and villages. People who participated in the Home Front have reported their participations to the Prime Minister Adnan Menderes by using telegraphs individually or collectively. With this new entity, the conflicts between the parties have increased even more. In this study, the situation of the Home Front in Aydin will be examined by using the telegraphs sent to Adnan Menderes as the Prime Minister and the leader of Democratic Party and the press reports of that period. Keywords: Home Front, Aydin, Democratic Party, Power Union Front, Republican People's Party.

70

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES’İN MUHALEFET YILLARINDA TBMM’DE YAPILAN MÜZİK TARTIŞMALARI MUSIC DISCUSSIONS AT THE TURKISH GRAND NATIONAL ASSEMBLY DURING THE YEARS OF ADNAN MENDERES ' OPPOSITION Okt. Esra ÇETİN Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET II. Dünya Savaşı’nın 1945 yılında sona ermesiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yeni bir dönem başlamıştır.1946 yılına kadar tek parti hükümetleri ile yönetilen Türkiye, 1946 yılında Demokrat Parti’nin kurulmasıyla ve aynı yıl yapılan genel seçimlerde 65 milletvekili ile meclise girmesiyle, çok partili hayat ile tanışmıştır. Adnan Menderes ve Demokrat Parti’nin muhalefet olarak meclise girmesi, iktidar partisine yönelik siyasi alanda yapılan eleştirilerin yanında kültür ve sanat politikalarına yönelik eleştirilerin yapılmasına da olanak vermiştir. Türk halkının sahip olduğu kolektif kültürün en önemli öğelerinden biri olan müzik ve uygulanan müzik politikaları yapılan eleştirilerin temelini oluşturmuştur. İlk kez 1945 yılının bütçe görüşmelerinde ortaya çıkan alaturka-alafranga müzik tartışmaları dönemin iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında sert söylemlere sebep olmuştur. Özellikle Şevket Rado, Nurettin Şazi Kösemihal ve Mazhar Müfit Kansu gibi isimler CHP iktidarı tarafından uygulanan müzik politikalarını açık bir biçimde eleştirmiş, Türk müziğine gereken önem ve değerin verilmediğini savunmuştur. Bu çalışmada, Türkiye’de Adnan Menderes ve Demokrat Parti’nin muhalefet yılları olan 1946-1950 arası dönemde iktidar ve muhalefet arasındaki müzik algısı özellikle TBMM’de yapılan müzik -diğer bir deyişle alaturka-alafranga- tartışmaları üzerinden değerlendirilmeye çalışılacaktır. Bu kapsamda hükümet programları, TBMM Zabıt Cerideleri ve dönemin tetkik eserlerinden de yararlanılacaktır.

71

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

Anahtar Kelimeler: Adnan Menderes, muhalefet yılları, müzik tartışmaları, alaturka-alafranga müzik.

ABSTRACT As a result of the end of The World War II in 1945, a new period has started in Turkey as well as in the rest of the world. With the establishment of the Democratic Party in 1946 and with the participation of 65 deputies in the general elections held in the same year, Turkey has met with multiparty life. Adnan Menderes and the Democratic Party's entry into Parliament as an opposition allowed criticism of culture and art policies as well as criticism of the political sphere of the ruling party. Music and applied music policies, one of the most important elements of the collective culture of the Turkish people, constitute the basis of the criticism made. The alaturka-alafranga music debate, which was the first time in the budget negotiations of 1945, caused harsh rhetoric among the ruling and opposition deputies of the period. Especially Şevket Rado, Nurettin Şazi Kösemihal and Mazhar Mufit Kansu criticized the music policies implemented by the CHP government and argued that the importance and value of Turkish music was not given. In this study, the perception of music between the ruling and opposition During the period of 1946-1950, which was the opposition years of Adnan Menderes and the Democratic Party in Turkey, will be evaluated through the discussions of music-that is, alaturca-alafranga- in other words, the Turkish Grand National Assembly. In this context, government programs, Grand National Assembly of Turkey Official Report Diaries and will also benefit from the books related this period. Keywords: Adnan Menderes, the opposition period, Music Discussions, Alaturca-alafranga Music.

72

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES HÜKÜMETLERİNİN TOPLUMSAL TABANI VE KİMLİK SÖYLEMİ SOCIAL BASE OF ADNAN MENDERES GOVERNMENTS AND THEIR IDENTITY DISCOURSE Okt. Coşkun TÜRKAN Adnan Menderes Üniversitesi [email protected]

ÖZET II. Dünya Savaşı’nın bitmesi, gerek dünyada gerekse Türkiye’de önemli değişim ve dönüşümlerin yaşanmasına yol açmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ni çok partili düzene ve Demokrat Parti’nin(DP) kurulmasına götüren sürecin de savaşın bitimiyle gündeme geldiği söylenebilir. 7 Ocak 1946’da kurulan DP, kurulduğu andan itibaren önemli bir muhalefet merkezi olmuş ve tek parti yönetiminden rahatsızlık duyan tüm toplumsal kesimlerin bütünleştiği bir yapı haline gelmiştir. DP, siyasal ve kültürel açıdan Cumhuriyet Halk Partisi’nin tek parti iktidarıyla sorunu olan kesimlere dayanmış ve bir anlamda “dışlanmışlık” ruh halini yaşayan toplumsal katmanların muhalefet odağı haline gelmiştir. DP, özel sektörün önündeki engellerin aşılmasını isteyen kesimler, bürokrasinin reformist girişimlerinden çekinen toprak sahipleri, liberal açılımları bekleyen entelektüeller, mevcut iktidar yapısında yer bulma umudunu yitiren toplumsal kesimler ve topraksız köylüler gibi değişik kesimlerin desteğini almış ve iktidarı ele geçirmiştir. Diğer bir ifadeyle DP, her daim kitle partisi olma özelliğini korumanın yollarını aramıştır. Bu durum, 1950 seçimlerinde de kendini göstermiştir. Adnan Menderes liderliğindeki ilk DP hükümeti ve daha sonraki hükümetlerinde de bunun izlerini görmek mümkündür. Menderes liderliğindeki DP’nin farklı toplumsal katmanların temsilcisi olma yolundaki adımları, en azından 1957 seçimlerine kadar, milletvekillerinin ve bakanların belirlenme sürecine de yansımıştır. Farklı toplumsal katmanların desteğini alma çabası ve bu doğrultudaki adımlar, Menderes hükümetlerinin kimlik söylemine de yansımıştır. Menderes hükümetlerinin milliyetçilik anlayışında, İslamî yön/dinî referanslar daha fazla görünür olmuş, bir anlamda milliyetçilik dinle aşılanmış ve milliyetçiliğin resmi, bürokratik

73

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU yönü daha az ön plana çıkarılmıştır. Ayrıca Menderes hükümetleri, tek parti iktidarında dışlanan kesimlerle ilişkiyi güçlendirmek için “millet egemenliği” söylemine daha fazla başvurmuş ve milliyetçi muhafazakâr vurguları/söylemi daha fazla dillendirme gereği duymuştur. Böylece hem iktidarın toplumsal dayanağını güçlendirmeyi hem de parti içerisindeki farklı eğilimleri kontrol altında tutabilmeyi amaçlamıştır. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Liberalleşme, Kimlik, Söylem, Millet Egemenliği ABSTRACT Ending of 2. World War caused important changes and transformations both around World and Turkey. It migh be said that the process of leading Republic of Turkey to multi-party system and establishment of Democratic Party came to fore after the end of the War. Democratic Party which was established at January 7,1946 had been important center of opposition since its establishment and became an integrated structure of all social segments who are uncomfortable with single party management. The DP has been grounded on peoples who has political and cultural problems about single party power of the Republican People's Party and has become the center of opposition to the social strata that are experiencing the mood of "exclusion" in a sense. The DP received support from various sectors, such as those seeking to overcome obstacles to the private sector, landowners resigned from the reformist initiatives of the bureaucracy, intellectuals waiting for liberal outgrowths, social sectors losing their place in the existing power structure, ,landless peasants and seized its power. In other words, the DP searched for ways to preserve its perpetual mass party characteristic. This situation also manifested itself in the 1950 elections. It is possible to see traces of this in the first DP government and later governments under the leadership of Adnan Menderes. The steps taken by the Menderes leadership to become representatives of the different social strata of the DP, at least until the elections of 1957, also reflected in the process of appointment of member of parliaments and ministers. The struggle to get support of the different social strata and the steps in this direction reflected the identity discourse of the Menderes governments. In the nationalist understanding of the Menderes governments, the Islamic direction / religious references became more visible, in a sense nationalism was grafted on with religion and the official, bureaucratic aspect of nationalism was less pronounced. In addition, the Menderes governments have resorted more to the "national sovereignty" rhetoric to strengthen relations with those excluded from single-party rule, and have heard the need

74

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU to further emphasize nationalistic conservative emphases. Thus, he aimed both to strengthen the social support of the government power and to control the different tendencies within the party. Keywords: Democratic Party, Liberalization, İdentity, Discourse, National Sovereignty.

75

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ADNAN MENDERES İÇİN TARİHİ AN: 29 KASIM 1955 DEMOKRAT PARTİ GRUP TOPLANTISI A HİSTORİC MOMENT FOR ADNAN MENDERES: NOVEMBER THE 29TH, 1955 THE DEMOCRATİC PARTY GROUP MEETİNG Dr. M. Serhan YÜCEL Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi [email protected]

ÖZET Türkiye’de 1950, 1954 ve 1957 yıllarında yapılan milletvekili genel seçimlerinin tümünü Celâl Bayar’ın lideri olduğu Demokrat Parti kazanmış ve bu parti kesintisiz 10 yıl süreyle iktidarda kalmıştır. Ancak Türk siyasal hayatında 1950-1960 yılları “Menderes Dönemi” olarak adlandırılır. Çünkü 1950’li yıllarda başbakan Adnan Menderes’in ismi öne çıkmış, partinin kaderi, hatta ülkenin kaderi Menderes’le özdeşleşmiştir. Demokrat Parti iktidarını seçim dönemlerine göre üç farklı başlıkta ele almak uygundur. Partinin ikinci kez iktidara geldiği 1954 yılından 1957 yılına kadar geçen süre, oldukça fırtınalı ve tartışmalı dönem olmuştur. Özellikle 1955 yılının ikinci yarısı Adnan Menderes’in dolayısıyla Demokrat Parti için adeta sonun başlangıcı olmuştur. 6-7 Eylül Olayları, İspat Hakkı, Demokrat Parti Dördüncü Büyük Kongresi ve Hürriyet Partisi’nin kurulması gibi çalkantılara yol açan gelişmeler bu kısa zaman dilimine sıkışmıştır. Adnan Menderes’in iktidarla özdeşleşmeye başladığı bu dönemin kritik ve belirleyici gelişmesi Demokrat Parti 29 Kasım 1955 TBMM Grup toplantısı olmuştur. Bu toplantıda, milletvekilleri hükümet aleyhine ağır eleştirilerde bulunmuşlar, kürsüye çağırdıkları bakanları tek tek istifa ettirmişlerdir. Demokrat Parti Meclis Grubunun bakanlarını tek tek istifa ettirmesi üzerine Adnan Menderes, Bakanlar Kurulu’ndaki bakanların toptan çekildiğini belirtmiş ve kendisi ile ilgili kararı da gruba bırakmıştır. Ancak Menderes’in bakanlarını düşüren DP Grubu Menderes’e sahip çıkmıştır. Adnan Menderes de kendisini sevgiyle bağrına basan Demokrat Parti grubuna hitaben tarihe

76

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU geçen konuşmasını yapmış ve “Aslanlar gibi insanlarsınız; siz isterseniz hilâfeti bile getirirsiniz. Size lâyık olmaya çalışacağım” demiştir. Menderes, konuşmasında geçen “hilâfeti bile getirirsiniz” sözü yüzünden bazı kesimler tarafından ciddi eleştirilere uğramış; kimileri de bu sözün mecazi anlamda söylendiğini, grup toplantısında Menderes’in kazandığı zaferin gölgelenmesinin söz konusu olmadığını ifade etmiştir. Bu çalışmada 29 Kasım 1955’te yapılan Demokrat Parti Grup Toplantısı’nın Menderes algısına olumsuz etkileri tartışılmıştır. Ayrıca Menderes’in 29 Kasım 1955’ten sonra kendi bakanlarını gözünü kırpmadan harcamış bir başbakan olarak tanımlanmasının ağır yüküyle partiyi ve ülkeyi yönetmesinin doğurduğu sakıncalar üzerinde durulmuştur. Öte yandan Adnan Menderes’in Demokrat Parti mutlak bir otorite haline gelmeye başlamasında 29 Kasım 1955’in önemine vurgu yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: DP, 29 Kasım 1955, Demokrat Parti Grup Toplantısı, Adnan Menderes. ABSTRACT General elections in Turkey was conducted in 1950-1954 and 1957. The Democratic Party won all of these elections. Thus, the Democratic Party, where Celal Bayar was the leader, remained in power for 10 years without interruption. However, 1950-1960 years in Turkish political life is called "Menderes Period", because the prime minister Adnan Menderes has been recognized as a prominent leader in the 1950s and the destiny of the Democratic Party, even the destiny of the country, is identified with Menderes. It is appropriate to consider the Democratic Party period in three different terms The 1954-1957 period (the second term of the party), has been a distressing and controversial period. Especially the second half of 1955 was "the beginning of the end" for both Adnan Menderes and the Democratic Party. Developments such as "6-7 September Events", "The Fourth Great Congress of the Democratic Party" and the establishment of the "Freedom Party" (Hürriyet Partisi) took place during this period. In these years, Adnan Menderes has been identified with the ruling party. The critical and decisive development in this period was the TBMM group meeting of the Democratic Party on the 29th of November,1955. The deputies who spoke in the group meetig criticized the government harshly.The ministers were asked to resign successively. On the resignation of ministers, Adnan Menderes stated that all of the ministers (except himself) resigned. He also asked the group to make a decision about himself. However, the DP Group supported Menderes. Adnan Menderes also made a very important historic speech: “You are like a lion. You even bring back the if

77

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU you like”. Menderes was criticized by the secularist groups for these words. On the other hand, Some people said that this word could be handled metaphorically. This study discusses the negative effects of the meeting on the 29th of November,1955 on the perceptions towards Menderes. Moreover, it emphasizes importance of the group meeting on the 29th of November when Adnan Menderes started to become an absolute authority in the Democratic Party. Keywords: November the 29th in 1955, The Democratic Party Group Meeting, Adnan Menderes.

78

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

1950 – 1960 DÖNEMİNDE MİLLİ DIŞ POLİTİKA VE ULUSLARARASI İLİŞKİLERİMİZ NATIONAL FOREIGN POLICY AND INTERNATIONAL RELATIONS OF TURKEY DURING 1950 – 1960 Mehmet Arif DEMİRER

ÖZET 1950 – 1960 yılları arasında uygulanan Milli Dış Politikanın önemi ve 1959 yılında Zürih ve Londra Antlaşmalarının 4 Mart 1959 günü TBMM’deki görüşmeleri sonunda yapılan oylamada bu politikadan ciddi ölçüde uzaklaşma konusu örnek olaylarla anlatılacaktır. Ayrıca on yıl boyunca Türkiye’nin uluslararası ilişkileri kronolojik sırada verilerek Başbakan Menderes hükümetlerinin Türkiye’nin uluslararası alanda görüntüsündeki büyük değişim yine örnek olaylarla vurgulanacaktır. 1950 yılında Türkiye Avrupa Ekonomik İş Birliği Örgütü (OEEC) ve Avrupa Konseyi üyesidir. 1947 yılında imzalanan Askeri Yardım Antlaşması kapsamında ABD’den bir miktar silah ve askeri teçhizat yardımı almıştır ama bu, uzun vadeli bir ittifak değildi. Türkiye’nin NATO üyelik talebi kabul edilmemişti. Buna karşı kuzey komşunun (Sovyetler Birliği) gözü Türkiye’de ve ortak yönetim istediği Boğazların üstündedir. Doğu Avrupa ülkelerinin tamamı Demir Perde arkasında birer Sovyet uydusu olmuşlardır. Adnan Menderes hükümetinin devir aldığı Türkiye’nin uluslararası görüntüsünün özeti budur. 1960 yılında Türkiye bir yanda erken bir genel seçim bir yanda da Menderes’in, ABD’den sonra ilk NATO üyesi ülkesi Başbakanı olarak 15 Temmuz günü normal komşuluk ilişkilerini başlatmak üzere Moskova’ya yapacağı ziyaretin hazırlıkları içindedir. 1960 yılında Türkiye; NATO üyesidir, Balkan Paktının ve Irak İhtilalinden sonra merkezi Ankara’ya taşınan CENTO’nun kurucu üyesidir, 1955 yılından beri Kıbrıs’ta süregelen EOKA terör olaylarına son veren Zürih Antlaşmaları sonucu kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörüdür. Anahtar Kelimeler: 1950-1960, Adnan Menderes, Milli Dış Politika.

79

ULUSLARARASI TÜRK SİYASİ HAYATINDA ADNAN MENDERES SEMPOZYUMU

ABSTRACT The importance of National Foreign Policy understanding in Turkey between 1950 – 1960 will be stressed and major deviation from this policy during the ratification talks on 4th March 1959 in the Turkish Parliament of Zurich Accords and London Agreement on Cyprus will be exemplified giving details of relevant events. Turkey’s international relations during these ten years will be given in chronological order to show the great change in her international image, again based on real events. In 1950 Turkey was only a member of OEEC and the European Council. She was receiving military aid from the USA but this was not based on a long term alliance. At the same time the attention of her northern neighbour (USSR) was focussed on the Turkish Straits. The USSR was demanding joint management of the Straits. All Eastern European countries had been put behind the Iron Curtain by the Soviet Union. This was Turkey which Adnan Menderes Government had inherited in 1950. In 1960 Turkey was preparing for early parliament elections while Menderes was getting ready for his Moscow visit on 15th July to start normal neighbourly relations with the Soviet Union being the second NATO country after the USA to do so. In 1960 Turkey was a NATO member. She was a founding member of the Balkan Pact as well as CENTO, which was now housed in Ankara after the Iraqi revolution. Turkey was also one of the three Guarantors of the newly founded Cyprus Republic based on the Zurich Accords, after many years of EOKA terror killings on the island. Keywords: 1950-1960, Adnan Menderes, National Foreign Policy.

80