İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 31-45, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: 1302-7212 Elektronik Nüsha ISSN No: 1305-2128

TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ

ÖZELLİKLERİN ETKİSİ

The Influence of Geographical Characteristics on The Naming of in

Meral AVCIa

a İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü [email protected]

Alındığı tarih: 01.06.2004; Kabul tarihi: 24.08.2004

Abstract Travellers’ gathering plants during their travels in Turkey dates back to 1500s. Recognition of these plants has gone through important stages since those years. Tournefort, Bornmüller, Kotschy, Sintenis and Tchihatchef are some of the great number of researchers who have gathered plants and composed collections. Some plants have been named after researchers who conducted researches on Anatolian plants. Some of these collections are kept in museums. Today it is widely known that Turkey has an exteremely important vegetation with a taxa of more than one thousand. Around one third of the Turkish flora is endemic. The scientific names of the plants are interesting for geographers as a great deal of the epithets in the scientific names of the plants are connected with the geographical characteristics, which shows that geographical characteristics play a great role on the naming of plants. The geographical position of Anatolia, the new and ancient names of the mountains, morphology of the mountains, lakes, valleys, parent material characteristics, soil characteristics, the new and ancient names of settlements, etc have been a crucial factor on the names of plants. Plants are named after the geographical characteristics of the areas which they have been gathered from. In this study, the geographical determiners in the scientific names of the plants in Turkey are researched and examples are given to these names.

Key Words: Flora of Turkey, geographical epithets, plant names, vegetation of Turkey. Anahtar Kelimeler: Bitki isimleri, coğrafi epitetler, Türkiye florası, Türkiye’nin bitki örtüsü.

GİRİŞ: hayvanların modern anlamda sınıflan- Bitkilerin bilimsel olarak sınıflan- dırılmasının atası olarak nitelenen Carl dırılmasına ait ilk çalışmalar, 1700’lü Linnaeous (1707-1778), 1735 de Systema yıllara dayanmaktadır. Bitkilerin ve Naturea’yı yayınlamıştır. Systema

31 Meral AVCI

Naturea’nın 1758’de I. cildinin onuncu nan bitki örneklerinin bir kısmı, yurt baskısı yapıldığında artık faunanın dışındaki herbaryumlar ya da doğa tarihi isimlendirilmesi konusundaki esaslar da müzelerinde korunmaya devam etmekte- uluslararası düzeyde kabul görmüştür. dir. 1847-1858 yılları arasında Anadolu’da Cins ve tür adlarını kullanılarak bitkileri yaptığı gezileri ve bunların sonuçlarını sınıflandıran Linnaeous, bu yöntemi kapsayan sekiz cilt ve üç atlastan oluşan 1736’da yayınlanan Fundamenta Asie Mineure adını taşıyan önemli Botanica ile 1738’de yayınlanan Classes eserinde Anadolu bitkileri hakkında Plantarum’da daha detaylı açıklamıştır. bilgiler veren Tchihatchef’in, İstanbul ve Linnaeous tarafından isimlendirilen Boğaziçi’ni konu alan diğer çalışmasında bitkilerin sayısı yaklaşık 7700, hayvan da, yine bu çevrenin bitki örtüsüne ait türlerinin sayısı da 4400 kadardır1. önemli ipuçları yer alır. O dönemde Türkiye’nin değişik yörelerine daha Boğaz’ın Asya yakasından başlayıp 1500’lü yıllarda çeşitli şekillerde seyahat doğuda Sakarya ağzına kadar devam eden eden gezginlerin, ilgilerini çeken bitkileri alandaki ormanlar yani “ağaç denizi” toplamasıyla başlayan Türkiye bitkilerinin hakkında açıklamalar yapan Tchihatchef, tanınması çabaları, giderek daha bilimsel Belgrad ormanının bitki örtüsünün anlam kazanmıştır. Türkiye’nin farklı çeşitliliğini, Kağıthane vadisinin nergisleri, alanlarından toplanan bitkilerle koleksi- kardelenleri ve düğün çiçeklerini de yazar yonlar oluşturulmaya başlanmış ve bu (Tchihatchef, 2000: 103-113). Anado- bitkilerin bilimsel isimleri verilmiştir. Bir lu’dan bitki toplayan diğer bir araştırıcı da çok seyahatnamede ya da kaynakta ünlü Flora Orientalis’in yazarı E. Anadolu bitkilerine ait bilgi bulunmak- Boissier’dir (1810-1885). Boissier Ana- tadır. Evliya Çelebi, P. Belon, O. G. de dolu’ya iki gezi yapmıştır. 1842’de Anado- Busbecq, G. Wheler, J. P. de Tournefort ve lu’ya yaptığı gezi sırasında İzmir civarını G. A. Olivier gibi isimler bunlardan dolaşmış; Denizli çevresinde Honaz bazılarıdır2. O yıllarda Türkiye’den topla- dağı’na (antik adıyla Cadmia), Bursa çevresinde Uludağ’a çıkmış ve Uludağ’da bir hafta kalmıştır. 1846’da yaptığı Doğu Akdeniz gezisi sırasında dolaştığı Antakya 1 Linne’nin bir hazine değerinde olan kişisel çevresinden de çok sayıda yeni tür koleksiyonunun önemli bir kısmı Linnean Society’de tanımlamıştır (Baytop, 2003: 165-167). korunmaktadır. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bakınız: www.linnean.org. Linnaeous’den bu yana bitkilerin 2 Evliya Çelebi seyahatnamesinde Anadolu bitkileri bilimsel olarak isimlendirilmelerinde ile ilgili bir çok bilgi yer alır. Anadolu’da yetişen ve çeşitli faktörler önemli olmuştur. insanlar tarafından çeşitli amaçlar için kullanılan Bitkilerin birinci isimleri yani cins isimleri bitkiler hakkında açıklamalar yapan Evliya Çelebi’nin, sözünü ettiği bitkiler arasında, bugün de aynı amaçlar için kullanılmaya devam edenler vardır. George Wheler (1650-1724), Anadolu’nun batı Pierre Belon (1517-1564), Kanuni Sultan Süleyman yarısını dolaşmıştır. 1675’de Uludağ’a çıkmış ve zamanında Doğu Akdeniz’de bir çok yeri gezmiş burada gördüğü bitkiler hakkında bilgi vermiştir. Fransız araştırıcıdır. Gezisi ile ilgili izlenimlerini Joseph Pitton de Tournefort (1656-1708) ise hekim aktardığı ve 1553’de Paris’te Fransızca olarak basılan ve botanikçidir. Herbaryumu Paris’tedir. Doğu kitabı daha sonra Latince’ye de çevrilmiştir. Belon bu Akdeniz ülkelerine yaptığı seyahat esnasında seyahatnamesinde Türkiye’nin doğal bitkilerini Anadolu’da bir çok yer dolaşmış, çok sayıda bitki anlatmış, onları listelemiş ve hatta o dönemde tıbbi tanımlamış ve isimlendirmiştir. Bulduğu yeni değer taşıyan bitkileri ve nasıl kullanıldıklarından da bitkilerin çoğuna doğu ile ilgili olarak “orientalis” söz etmiştir. adını vermiştir. Ogier Ghiselin de Busbecq (1522-1592), Belçikalı bir Doğa bilimci, entomolog ve hekim G.A. Olivier diplomattır. Görevi dolayısıyla geldiği Anadolu’da (1756-1814), seyahatnamesine “Osmanlı impara- çeşitli seyahatler yapmış ve bunlar hakkında yazdığı torluğu, Mısır ve ’da Gezi” adını vermiştir. mektuplarla ünlenmiştir. Anadolu bitkilerinden İstanbul çevresindeki bir çok bitkiden söz eden bazılarının örneklerini, bazılarının da çizimlerini Kral Olivier, Çanakkale civarından topladığı mazı meşesi I. Ferdinand’ın hekimi olan Mattioli’ye göndermiştir. örneklerini tanımlamış ve ticari değer taşıyan mazısı Anadolu’da doğal olarak yetişmemekle beraber at (galle) hakkında da bilgi vermiştir (Gezginler ve kestanesi gibi bazı bitkiler bu yolla batıya taşınmış topladıkları bitkiler hakkında daha ayrıntılı bilgi ve Avrupa’da park ve bahçelere dikilmiştir. Baytop, 2003 de yer almaktadır).

32 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ bazen de birinci isimlerini niteleyen ikinci Çiğdem tepe, Dişbudak, Geyikli dağı, Kurt isimler şahıs adlarından da oluşmaktadır. tepe, Tavşan tepe, Yılanlı dağ gibi çok Ege ve Akdeniz kıyılarımızda yayılış sayıda bitki ve hayvan adına rastlamak gösteren boz pırnal meşesinin bilimsel mümkündür3. Geçmişteki yaşam alanları- adındaki aucheri (Quercus aucheri), nın ortaya çıkarılmasında söz konusu yer Fransız eczacı Pierre Martin R. Aucher’in isimleri önemli ipuçları olmaktadır. Bu soyadıdır. 80 kadar Türkiye bitkisine adı isimler bazen bir türün tarihsel dağılışının verilen Aucher, 1800’lü yıllarda Anado- önemli bir kanıtı olabilmektedir. Yer adları lu’yu gezmiş çok sayıda bitki örneği ayrıca, insan ile doğal bitki örtüsü ya da toplamıştır. 3000 den fazla bitki örneği fauna arasındaki bağlantının kültürel açı- halen Paris’teki Ulusal Doğa Tarihi dan önemini yansıtan özelliklerdendir. Bu Müzesinde korunmaktadır (Mat ve isimlerin mantıklı bir şekilde analiz edil- Nicolas, 1997; Baytop, 2000: 19-20). mesi sonucunda, biyocoğrafya ile ilgili Bilimsel anlamda ilk örneği Kuşada- önemli bilgilerin elde edilebileceği sı’ndan toplanan ve kışın yapraklarını varsayımından yola çıkarak tarihsel dökmeyen meşe türlerimizden birisi olan dağılışların araştırıldığı çalışmalar da söz boz pırnal meşesi, Aucher’in adının konusudur (Cox vd., 2002). verildiği Türkiye bitkilerinden birisidir. Genellikle bilimsel olarak ilk defa Bitki adı olan özel isimlere başka örnekler toplanan ve isimlendirilerek kayıtlara de vardır. Tchihatchewia (Tchihatchewia geçen bitkilere, yukarıda da değinildiği isatidea) bunlardan bir diğeridir. Boya gibi şahıs isimleri veya bitkinin kendi çiçeği adıyla da bilinen ve çiçekleri Sivas özelliğini yansıtan bazı sıfatlar isim olarak çevresinde boyar madde olarak kullanılan verilmiştir. Ancak bu isimlendirmelerde, bu bitki, P. de Tchihatchef’in adını çoğu zaman da bulunulan alandaki taşımaktadır. Bornmüller ise Çankaya coğrafi özelliklerden esinlenilmiştir. Türki- köşkü etrafından topladığı bir Moltkia ye bitkilerine verilen cins isimlerinden türüne, 1931 yılında Mustafa Kemal’in çok, bu cins isimleri niteleyen tür ya da onuruna Moltkia kemalpaschii adını alt tür düzeyindeki isimlerin önemli bir vermiştir. Quercus infectoria ssp. boissieri kısmının coğrafya ile ilgili olduğu dikkati (mazı meşesi), E. Boissier’in adını taşıyan çekmektedir. Bu çalışmada, Türkiye bitki- Türkiye bitkilerine örnektir (Baytop, 1995: lerinin isimlendirilmesinde coğrafi özellik- 910; Baytop, 1997: 51). lerin payı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bitkilerin bazı özellikleri aynı zamanda Çoğu zaman öğrencilerimizce de anlaşıl- isimlerinde de yer almaktadır. Yaprakla- maz ya da uzak durulması gereken isimler rının altının kaba tüylü olması nedeniyle olarak algılanan Latince bitki isimlerinin kullanılan tomentosa (gümüşi ıhlamur aslında, önemli bir kısmının coğrafi özel- Tilia tomentosa örneğinde olduğu gibi), liklerden uzak olmadıkları örneklerle veril- boyamakta kullanılan anlamındaki meye çalışılmıştır. Bu amaçla 11. cildi infectoria (ağacın üzerinde oluşan ve 2000’de yayınlanan Türkiye Florasının ta- boyamada kullanılan mazısı nedeniyle mamı taranmış, bitkilerin ilk olarak top- mazı meşesi Quercus infectoria örneğinde landıkları alanlar dikkate alınmış ve ende- olduğu gibi), çok hafif bir rüzgarda mik olup olmadıkları da göz önünde bu- yaprağın sallanması nedeniyle tremula lundurulmuştur. Burada verilen örnekle- (titrek kavak Populus tremula örneğinde rin hepsi Türkiye’den ilk olarak bilimsel olduğu gibi) bu özelliklerin yansıtıldığı anlamda toplanan, bilimsel olarak isim- isimlere örnek oluşturmaktadır. lendirilen ve herbaryumlara ya da doğa ta- Bir çok coğrafi mekana bitki ya da rihi müzelerine giren örneklerdir. Bu ör- hayvan adının verildiği de bilinmektedir. neklerin önemli bir kısmı da endemiktir. Özellikle 1/25 000 ve 1/100 000 ölçekli topografya haritaları incelendiğinde Gürgen yaylası, Kayın boğazı, Ardıç tepe, 3 Burada sözü edilen isimler rastlantısal olarak Karaağaç tepe, Gevenli sırtı, Çamlık tepe, seçilen 1/100 000 ölçekli Divriği İ39, İ40 ve Sivas J38 paftalarından alınmıştır.

33 Meral AVCI

TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLERİNDE adı geçen yer şekilleri ile nitelenmiştir. COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ Akarsuların açtıkları vadiler çevrelerine Türkiye bitkilerinin isimleri göre daha farklı yaşam ortamları incelendiğinde bitkilerin tür, alt tür ya da oluşturarak bitkiler için adeta sığınaklar varyete adlarının bir çoğunun mekansal meydana getirir. Türkiye florasında vadi özelliklerle ile ilgili olduğu görülmektedir. içlerinden tanımlanan ve bu vadilerin Anadolu’nun coğrafi konumu, bitkilerin adını alan bitki sayısı da az değildir. yayılış alanlarının ana kaya ve toprak Aşağıda bu bitkiler ve adını aldıkları özellikleri ile yer şekilleri bitkilerin coğrafi özelliklere ait örnekler verilecektir. isimlendirilmesinde oldukça etkili Anadolu’nun dünya üzerindeki olmuştur. Bazı bitki türleri Anadolu’nun konumu birçok bitkinin adı olmuştur. dünya üzerindeki yerine atfen doğuya ait Anadolu’nun yerine atfen doğuya ait yani olarak, bazı bitki türleri bulundukları orientalis niteleyicisi çok sayıda bitkinin sahanın kayaç özellikleri ya da toprak adında yer almaktadır. Bunlar arasında özellikleri ile nitelenmiştir. Dağlık Anadolu’nun güneybatısında yayılış alanı alanlardan toplanan ve bilim dünyası için bulan doğu sığalası (Liquidambar yeni olarak tanımlanan çok sayıda bitki orientalis), Türkiye’de son derece yaygın türü keşfedildikleri dağlık alanın ya olan doğu gürgeni (Carpinus orientalis), güncel adını ya da antik adını almıştır. ilk örneği Küre dağlarından olan ve Dağların morfolojik özelliklerinin de bitki Karadeniz kıyı dağlarının kuzey yamaçları isimlerine yansıdığı bilinmektedir. boyunca geniş yayılış alanı bulan doğu Özellikle volkanik dağlar bu konuda kayını (Fagus orientalis), sadece Doğu dikkat çekici olmuş ve bir çok bitkiye Karadeniz Bölümü dağlık alanlarında isimlerini vermiştir. Volkanik dağlar ortaya çıkan doğu ladini (Picea orientalis) üzerindeki krater ve kaldera gibi yer ile yine Anadolu’dan tanımlanan yabani şekilleri çok sayıda bitkinin yaşam alanı hanımeli (Lonicera orientalis) sayılabilir olmuş, bu sahalardan tanımlanan bitkiler (Şekil 1).

Şekil 1- Karadeniz kıyı dağlarının kuzey yamaçlarında geniş yayılış alanı bulan ve Küre dağlarından tanımlanan doğu kayını (Fagus orientalis) (Foto M. Avcı).

34 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ Türkiye bitkilerinin isimlendirilmesinde lar, Demirkazık 3600 metreden toplana- morfolojik özelliklerin etkisi oldukça rak tanımlanmış endemik bir beşpar- önemli olmuştur. Dağlık alanlardan makotu türü), Centaurea urvillei ssp. toplanan bazı bitkilere dağda yaşamayı nimrodis (bu peygamber çiçeği ilk defa seven anlamında oreophilum ya da dağlık Adıyaman Nemrut dağından toplanan alana uygun anlamında oreodoxum örneğiyle tanınmaktadır), Allium benzeri isimler verilmiştir (Verbascum nemrutdaghense (Adıyaman Nemrut oreophilum ve V. oreodoxum gibi). Bazı dağından tanımlanan yabani bir sarımsak bitkilerde ise, dağlık alanların yüksek türü), Cousinia satdagensis (Hakkari Sat kesimlerini simgelemek üzere aerius dağının adını taşımaktadır) dağlarımızın (havadar, yüksek yerlerle ilgili manasında) isimlerini almış diğer örneklerdir. İç kullanılmıştır. Yaylakestanesi adıyla Anadolu bölgesinin iki önemli volkanik bilinen endemik bir çiğdem türü Crocus dağı olan Erciyes dağı ile Hasandağı’nın aerius, bu bitkilere örnektir ve yayılış adını taşıyan bitkiler de vardır: Veronica alanı Doğu Karadeniz dağlarının subalpin pusilla var. erciyasdagi (ilk defa Erciyes ve alpin sahalarıdır (Terzioğlu ve Anşin, dağı 2200 metreden 1902’de Zederbauer 2002: 167). tarafından toplanmış ve bu dağın adını Türkiye bitkilerinde en çok rastlanılan almıştır), Veronica thymoides ssp. sıfatlardan birisi dağ isimleridir. Dağlık hasandaghensis (Hasandağı 2400 alanlarda keşfedilen bitkilerin önemli bir metreden 1952’de Davis, Dodds ve bir kısmı, keşfedildikleri dağların adını Türk botanikçi R. Çetik tarafından ilk almıştır. Anadolu’nun güneyinde Toros olarak bu dağdan toplanmış ve dağları üzerinde yayılış alanı bulan ve Hasandağı’nın adını taşımaktadır), buradan ilk defa tanımlanan bir çok Campanula stricta var. alidagensis (bu bitkiye bu dağların adı verilmiştir. Elymus çıngırak otu türü ilk olarak Erciyes tauri, Asphodeline taurica, Onosma dağının parazit konilerinden birisi olan Ali tauricum Toros dağlarının adını taşıyan dağından 1856’da Balansa tarafından bitkilere örnektir. Sideritis sipylea (Spil toplanmıştır) gibi. Crocus speciosus ssp. dağından 1842’de tanımlanan ve dağ çayı ilgazensis (Ilgaz dağları 1700 metrelik olarak bilinen bir otsu tür), Stachys seviyelerden Baytop’lar tarafından munzurdagensis (1957’de Munzur toplanan bir çiğdem türüdür), Asyneuma dağları 1800 metrelik seviyelerden Davis ilgazensis (endemik), Dactylorhiza ve Hedge tarafından tanımlanan ve çay ilgazica (endemik bir orkide türümüz), olarak da tüketilen otsu bir bitki), Festuca ilgazensis (endemik yumak otu Ranunculus munzurensis (Munzur türü) ve Allium ilgazense, Ilgaz dağının dağları Karagöl vadisinden tanımlanan adını taşıyan bazı bitkilerdir. Kantaron ya endemik düğün çiçeği), Aethionema da koyunkıran gibi isimlerle bilinen munzurense (Munzur dağları 2800 Hypericum cinsine ait bir bitki türümüz de metrelerde yayılış gösteren endemik otsu Kazdağı’nın adını taşımaktadır: Hypericum bir tür), Achillea sipikorensis ve kazdaghensis. Köyceğiz gölü kuzeydo- Tanacetum sipikorense (Erzincan Sipikor ğusunda yükselen Sandras dağı da bir dağından tanımlanmış endemik bitkiler), çok bitkiye isim olmuştur: Senecio Alchemilla ziganadagensis (1890’da sandrasicus, Genista sandrasica, Zigana dağından Sintenis tarafından Scorzonera sandrasica, Pilosella toplanan endemik ve Öksin eleman olan sandrasica ve Muscari sandrasicum bu bu bitki, Aslan pençesi ya da fındık otu dağlık alandan ilk olarak toplanıp bilimsel gibi isimlerle de bilinmektedir), Alchemilla olarak adlandırılmış ve hepsi de endemik tiryalensis (Tiryal dağının adını taşıyan olan bitkilerdir. Amanos dağları bitkilere bitkinin ilk örneği buradan toplanmıştır), adını veren başka bir dağımızdır. Centaurea aladaghensis (ilk olarak Dorycnium amani, Paronychia amani, Aladağlar’dan tanımlanmış bir peygamber Cymbocarpum amanum, Cephalaria çiçeği), Potentilla aladaghensis (Aladağ- amana, Stachys amanica, Satureja

35 Meral AVCI amani, Isatis amani, Cirsium amani, çevresinde yayılış gösteren Marrubium Centaurea amanicola, Cochlearia vulcanicum (boz ot ya da yalancı ısırgan amana, Carduus amanus ilk olarak olarak bilinen çok yıllık bir ot türü) da bu Amanos dağlarından toplanıp tanımlan- yörenin volkanik özelliğini simgele- mış ve aynı zamanda da endemik olan mektedir. Volkanik dağlar üzerindeki bitkilerdendir. Oxytropis engizekensis ise morfolojik özelliklerin etkisi de bitkilerin Engizek dağından tanımlanan ve bu dağın isimlendirilmesine yansımıştır. Krater ya adını taşıyan bir endemiktir. Eskişehir da kaldera içlerinden toplanarak güneydoğusundaki Sivrihisar dağında isimlendirilen bazı bitkilere kraterin jipsler üzerinde yayılış alanı bulan ve anlamında crateris ya da kraterde yakın zamanda tanımlanan bir sümbül yaşayan anlamında cratericola gibi türü de bu dağın adını almıştır: Muscari isimler verilmiştir. İlk olarak 1954 yılında sivrihisardaghlarensis (Yıldırımlı & Davis ve Polunin tarafından Van gölü Selvi, 2002). Köroğlu dağlarının doğu güneybatısında Nemrut kalderasının uzantılarında yer alan Eldivan dağlarının (Şekil 2) içinden toplanarak isimlendirilen yüksek kesimlerinden N.Özhatay tarafın- endemik bir kekik türü, Thymus dan tanımlanan Allium eldivanense ise cratericola (kraterde yaşayan kekik) adını bu dağın adını alan endemik bir yabani almıştır. Yine aynı yerden tanımlanan ve sarımsak türüdür. Bingöl dağları bir düğün çiçeği türü olan Ranunculus (Ranunculus bingöldaghensis), Allahüek- crateris (kraterin düğün çiçeği) de bu ber dağları (Veronica allahuekberensis), özelliği yansıtan başka bir örnektir. Kaçkar dağları (Alchemilla kackarensis), Türkiye’nin bitki örtüsü içinde doğal Bolkar dağları (Valeriana bolkarica), geçitlerin adını taşıyan bitkiler de vardır. Fethiye Babadağı (Asyneuma babadag- Verbascum kopgecidiensis (Kopdağı hensis), Eğirdir gölü doğusundaki geçidinden tanımlanmış endemik bir Anamas dağı (Aubrieta anamasica), Nif sığırkuyruğu türü), Festuca ziganensis dağı (Minuartia nifensis) ve Murat dağı (endemik bir yumak otu), Dactylorhiza (Prometheum muratdaghense) Türkiye chuhensis (Çuh geçidinin adını taşıyan bitkilerine adını veren diğer dağlar doğal bir orkidedir ve halk arasında salep arasındadır. otu olarak da bilinmektedir) geçitlerin Bilimsel olarak yeni tanımlanan adını taşıyan bitkilere örnek bitkilere adını veren en önemli morfolojik oluşturmaktadır. ünitelerden dağlık alanlar arasında, Akarsu, göl ya da deniz isimleri de volkanik dağların etkileri de dikkat çekicidir. abantensis, abantianus, görülmektedir. Bu sahalardan ilk olarak (Abant gölü) zabense (Zap suyu), toplanan bitkilerin isimlendirilmesinde choruhensis (Çoruh nehri), tortumense vulcanicum, vulcanica ya da volkanik (Tortum gölü) gibi. Crocus abantensis kayaçların koyu renginden dolayı kara dağ (Abant çiğdemi), Dactylorhiza vanensis anlamına gelen nigromontanum (nigro: (Van gölü kıyısındaki nemli tabanlarda siyah, koyu, montanum: dağ anlamında) yayılış alanı bulan ve buradan gibi isimler kullanılmıştır. Endemik bir tanımlanmış bir orkide), Galium meşe türümüz olan Quercus vulcanica tortumense (Tortum gölü güneybatı- adını İç Anadolu’daki Karadağ sından tanımlanmış endemik bir yoğurt volkanından almaktadır. Yine bir sığır otu) ya da 1966’da Van-Hakkari arasında kuyruğu taksonu olan Verbascum Zap suyu vadisinden toplanan ve sadece vulcanicum ssp. vulcanicum’da ilk olarak toplandığı bu alandan bilinen, endemik Karadağ’dan toplanarak isimlendirilmiş bir yoğurt otu türü Galium zabense (Zap olan ve buradaki volkanik araziyi yoğurt otu), Hieracium tamderense simgeleyen örneklerden birisidir. (Giresun Tamdere çevresinden tanım- Karadağ’dan 1847’de toplanan Psychro- lanmış), Campanula choruhensis (Çoruh geton nigromontanus da adını aynı nehri kıyısından tanımlanan çok yıllık volkandan almaktadır. Ağrı dağı

36 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ

Şekil 2- Türkiye bitkilerinden bazılarının isimlerinde crateris ya da kraterde yaşayan anlamında cratericola olarak yer alan Nemrut kalderası (Foto M. Avcı). otsu ve endemik bir tür), Stachys yaşayan anlamında, trachyticum choruhensis, Scutelleria uzunderensis, (trachyticus ya da trachytica) trakitler Veronica oltensis (ilk örneği 1912 yılında üzerinde yayılış gösteren anlamında, Oltu çayı vadisinden toplanan bu bitkinin basalticum ise anakayası bazalt olan yayılış alanı Oltu ve Çoruh vadileri ile alanlarda yayılış gösteren anlamında sınırlı), bir akarsu ya da göl adı taşıyan kullanılan sıfatlar olmuştur. Özellikle Türkiye bitkilerine örnektir. Bazı bitkilere kireçli topraklarda yayılış gösteren vadide yaşayan anlamında vallicola adı bitkilere ise kireçli yerlerde yaşayan verilmiştir (Crocus vallicola yani vadi anlamında calcarea, calcareus ya da içinde yaşayan çiğdem). Salsola aegaea calcareum gibi isimler verilmiştir. (Ege denizi), Arum euxinum (Karadeniz’in Örneğin kuzeydoğu Anadolu’da Akdağ eski adına atfen isimlendirilmiş ve yamacında kireçli topraklarda 1500 Zonguldak Yenice ormanlarından ilk metrelik seviyelerde yayılış gösteren bir örneği toplanmış endemik bir yılan yastığı papatya türü Anthemis calcarea adını türü) ve Ordu kıyılarından tanımlanan almıştır. Sivas çevresindeki jipsli endemik bir orkide türü Ophyrs arazilerden toplanarak isimlendirilen karadenizensis ise Türkiye çevresindeki endemik bitkilerimizden Scrophularia denizleri simgeleyen örneklerden gypsicola buradaki jipsli arazileri bazılarıdır. İstanbul boğazı da bitkilere simgeleyen bir örnektir. Ankara isim olmuştur. Linum tauricum spp. Beypazarı-Çayırhan çevresindeki jipsli bosphori (Boğaziçi keteni) gibi (Şekil 3). alanlar üzerinde 500-800 metrelerde Bitkilerin bulundukları yerdeki ana yayılış gösteren ve bu alandan tanımlanan kaya özelliklerinin ya da toprak endemik bir sığır kuyruğu türü olan özelliklerinin de isimlendirme de etkili Verbascum gypsicola da, jipsli sahadan olduğu görülmektedir. Jips, serpantin, esinlenerek isimlendirilmiştir. Sandras trakit ve bazalt gibi bir çok kayaç bitkilere dağlarında serpantinlerin üzerinde yaygın isim olmuştur. Gypsicola ya da olan ve buradan toplanarak isimlendirilen gypsicolus jipsli yerde yaşayan Rosularia serpentinica, Salsola canescens anlamında, serpentinica, serpenticola ssp.serpentinicola; Burdur çevresindeki ve serpentinicum serpantin üzerinde serpantin kayaçların hakim olduğu

37 Meral AVCI alanlardan tanımlanan endemik hemen hemen hiç olmadığı alanları Astragalus serpenticola, Verbascum yetişme ortamı seçen bitkilere de, kayalık serpenticola; Muğla çevresinden alanlarda yaşayan anlamında rupestris ya tanımlanan endemik Prometheum da rupicola gibi isimler verilmiştir serpentinicum var. gigenteum; Ankara (Verbascum rupicola). çevresinde ana kayanın trakit olduğu İç Anadolu’da tuz oranının yüksek alanlarda yayılış gösteren Marrubium olduğu topraklarda yayılış gösteren ve bu trachyticum; Tortum gölü çevresinde sahadan ilk olarak tanımlanan bazı bazaltlar üzerinde yayılış gösteren Galium türlere ise halophilum ya da halophilus basalticum yetişme ortamlarındaki ana sıfatı verilmiştir (Onosma halophillum, kaya özellikleri ile isimlendirilen Türkiye Gladiolus halophilus gibi). Kumul bitkilerine örnektir. sahalarından tanımlanan bitkilerden bir kısmına arenicola, arenaria gibi isimler verildiği görülmektedir. Huber-Morath tarafından bilim dünyasına tanıtılan Trigonella arenicola Antalya, Lara kumul alanlarında yayılış alanı bulan endemik bitkilere örnektir (Göktürk ve Sümbül, 2002: 101-102)4. Buna karşılık nemli tabanlardan tanımlanan bitkilere ise, su isteği fazla anlamında hygrophila, hygrophilus gibi sıfatlar verilmiştir (Antalya çevresindeki nemli alanlardan tanımlanan bir orkide türü Ophyrs hygrophila örneğinde olduğu gibi). Bataklık alanları ifade eden palustris ya da palustre gibi isimler de bitkilerin bilimsel adlarında yer almaktadır (Batak- lık tarakotu, Taraxacum palustre gibi). Kurak ortamları simgelemek için ise Şekil 3- Adını İstanbul Boğazı’ndan alan xerophilus, xerophila ya da Linum tauricum spp. bosphori (Boğaziçi keteni) xerophilum adı kullanılmıştır. Bir geven (Foto. M. Avcı). türü Astragalus xerophilus örneğinde

olduğu gibi. Kayaçların diaklaz sistemleri de bazı Dağlık alanların daha çok 2000 bitki türleri için kullanılmıştır. Kayaçların metreden sonraki yüksek kesimlerinde diaklaz sistemlerinde yaşam alanı bulmuş yayılış alanı bulan Türkiye bitkilerinin bir bitkilere rimarum ya da fissurense gibi kısmı ise subnivale (karlı sahaların isimler verilmiştir. Örneğin Rize İkizdere çevresi) ya da glacialis (glasyal alanlara çevresinde granitler üzerindeki fissürlere özgü) sıfatını taşımaktadır. Gagea yerleşmiş olarak yaşayan ve buradan glacialis, Veronica gentianoides ssp. tanımlanan Galium fissurense (bir yoğurt glacialis ya da Verbascum subnivale gibi otu türü) bu özelliğe örnektir. Üzerindeki bitkiler de bu özelliğe ait örnekler olarak toprak tabakasının büyük ölçüde dikkati çekmektedir. süpürüldüğü yerlerde yaşayan bitkiler için Bazı bitkileri relicta sıfatı tanım- ise saxatilis, saxicola (taşlık yerde lamaktadır. 1907 yılında Haradjian yaşayan) niteleyicisi kullanılmıştır. tarafından Kahramanmaraş yakınındaki 1948’de Ermenek civarından tanımlanan Ahır dağından ilk olarak toplanan Ajuga Alkanna saxicola bu özelliğe örnektir (Havaciva otu olarak da bilinen bu 4 Türkiye kıyılarındaki bir çok bitki gibi bu tür de, endemik bitki sadece bu örneği ile Lara kumullarının aşırı derecede tahrip edilmesi tanınmaktadır). Yine toprak tabakasının nedeniyle nesli tehlike altında kabul edilen bitkiler arasındadır (Göktürk ve Sümbül, 2002: 111).

38 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ relicta’ya (yer çamı ya da yer servisi gibi (Asperula antalyensis), bursensis (Alche- Türkçe isimlerle bilinmektedir) yayılış milla bursensis), hakkiarica (Alchemilla alanı sadece Anadolu ile sınırlı olduğu için hakkiarica), ispartae (Sempervivum relikt anlamına gelen bu sıfat verilmiştir. ispartae), amasiensis (Astragalus amasi- Bitki örtüsü ile ilgili diğer bazı özellikler ensis) ve ancyrensis (Crocus ancyrensis) de yine bitkilere isim olmuştur. Bir gibi isimler verilebilir (Şekil 4). Yakın peygamber çiçeğine verilen stepte yaşayan yıllarda Ermenek çevresinden tanımlanan anlamında stepposa (Centaurea urvillei yeni bir menekşe türü Viola ermene- ssp. stepposa), ormanlık sahada yaşayan kensis adını almıştır. Ermenek çevresin- anlamında bir adaçayına verilen den tanımlanan ve bilim dünyası için yeni nemorosa (Salvia nemorosa) ya da alpin olan bu tür, ermenekensis adını taşıyan bitkiler katında yaşayan anlamında sekiz bitkiden birisidir (Yıldırımlı & Dinç, alpina ve alpestris (Scorzonera cana ssp. 2002). Veronica vanensis ise, Van gölü alpina; Lapsana communis ssp. alpina ve çevresindeki dağlık alanlardan birisi olan Crepis alpestris) gibi sıfatlar bu özelliğe ait Erek dağından tanımlanmış ve Van adını örneklerdir. simgeleyen başka bir örnektir (Öztürk, Diğer bir grupta ele alınabilecek 2001). Yine Doğu Anadolu Bölgesinden isimlendirmeler daha çok güncel yerleşme tanımlanan iki çobanyastığı türü isimleri ya da yerleşmelerin antik tanımlandıkları yerleşmelerin adını dönemdeki isimleri ile ilgilidir. Türkiye almıştır. Başkale çobanyastığı ve Hoşap bitkilerini niteleyen yerleşme adları çobanyastığı (Acantholimon bashka- oldukça fazladır (Tablo 1). Bunlara örnek leicum ve A. hoshapicum) Başkale ve olarak rizehensis (Rize kardeleni Hoşap civarından tanımlanan yeni Galanthus rizehensis), mardinensis türlerdir (Doğan ve Akaydın, 2004). (Stachys mardinensis), samsunensis (Aristolochia samsunensis), antalyensis

Şekil 4- Crocus ancyrensis. Adını Ankara yerleşmesinden alan Ankara Çiğdemi (Ankara Elmadağ, Foto S. Yüzbaşıoğlu).

39 Meral AVCI

Tablo 1- Yerleşme adı taşıyan bazı Türkiye bitkileri (E= Endemik).

İlk toplandığı İlk toplandığı İlk toplandığı Bitkinin İsmi E Bitkinin İsmi E Bitkinin İsmi E alan alan alan Dactylorhiza osmanica var. anatolica x Pozantı Verbascum charputense x Elazığ Harput Centaurea hadimensis x Konya Hadim Micromeria fruticosa ssp. giresunica x Giresun Alchemilla erzincanensis x Erzincan Hypericum malatyanum x Malatya Crocus olivieri ssp. İstanbul istanbulensis x Taşdelen Taraxacum erzincanense x Erzincan Astragalus mardinensis x Mardin

Beta adanensis x Adana Seyhan Scrophularia erzincanica x Erzincan Eremopoa mardinensis x Mardin Erzincan Festuca adanensis x Adana Seyhan Cerasus erzincanica x Kemah Isatis mardinensis x Mardin Erzincan Polygonum afyonicum x Afyon Paronychia kemaliye x Kemaliye Campanula mardiniensis x Mardin Ağrı Erzurum Campanula aghrica Doğubayazıt Isatis erzurumica x Aşkale Scrophularia mersinensis x Mersin Gülnar

Sideritis amasiaca x Amasya Satureja aintabensis x Gaziantep Verbascum dalamanicum x Muğla Dalaman

Erysmum amasianum x Amasya Astragalus gaziantepicus Gaziantep Allium fethiyense x Muğla Fethiye Nevşehir Centaurea amasiensis x Amasya Rumex gemlikensis x Gemlik Allium nevsehirense x Göreme

Scorzonera amasiana x Amasya Astragalus hakkiaricus x Hakkari Astragalus oltensis x Oltu

Astragalus amasiensis x Amasya Akdağ Erodium hakkiaricum x Hakkari Alchemilla orduensis x Ordu Çambaşı Ankara Hiericum beypazariense x Beypazarı Cousinia hakkarica x Hakkari Stachys rizeesis x Rize Ankara Dikmen Hakkari Cilo Verbascum ancyritanum dağı Chaerophyllum hakkiaricum x dağı Alchemilla rizensis x Rize Crocus antalyensis x Antalya Hakkari Cilo Cephalaria hakkiarica x dağı Hiericum djimilense x Rize Cimil Campanula antalyensis x Antalya Hakkari Cilo Erysmum hakkiaricum dağı Aristolochia samsunensis x Samsun Aethionema alanyae x Antalya Alanya Hakkari Cilo Crepis hakkarica x dağı Polygonum samsunicum x Samsun Ladik Veronica elmaliensis x Antalya Elmalı Hakkari Cilo Campanula hakkiarica x dağı Hiericum sarykamyschense x Sarıkamış Cephalaria elmaliensis x Antalya Elmalı Hakkari Sat Antalya Centaurea hakkariensis dağı Astragalus seydishehiricus x Seydişehir Veronica antalyensis x Gazipaşa Hakkari Pyrus hakkiarica x Yüksekova Hyacınthella siirtensis x Siirt Asperula antalyensis x Antalya Kemer Hakkari Astragalus yueksekovae x Yüksekova Onobrychis sivasica x Sivas Sempervivum artvinense x Artvin Astragalus goeznensis x İçel Gözne Cousinia sivasica x Sivas Verbascum artvinense x Artvin Astragalus isparticus x Isparta Allium sivasicum x Sivas Hafik Hiericum artvinense x Artvin Isparta Anamas Silene ispartensis x dağı Polygonum sivasicum x Sivas Köse dağı Allium artvinense Artvin Çoruh Isparta Dedegöl Sempervivum ispartae x dağı Astragalus ulaschensis x Sivas Ulaş Dianthus artwinensis x Artvin Çoruh Aethionema marashicum x K.Maraş Hiericum giresunense x Şebinkarahisar Alyssum artvinense x Artvin Çoruh Nonea karsensis x Kağızman Astragalus tokatensis x Tokat Astragalus bashkalensis x Başkale Astragalus kangalicus x Kangal Hiericum tossianum x Tosya Trifolium batmanicum x Batman Podocytisus caramanicus Karaman Verbascum tossianum x Tosya Stachys bayburtensis x Bayburt Silene caramanica x Karaman Salix trabzonica Trabzon Isatis bitlisica x Bitlis Lathyrus karsianus x Kars Sarıkamış Onosma trapezunteum x Trabzon Scrophularia bitlisica x Bitlis Festuca karsiana Kars Sarıkamış Stachys tundjeliensis x Tunceli Gypsophila bitlisensis x Bitlis Tatvan Allium karsianum Kars Sarıkamış Cousinia birecikensis x Urfa Birecik Cirsium boluense x Bolu Allium kastambulense x Kastamonu Verbascum vanense x Van Genista burdurensis x Burdur Dianthus kastembeluensis x Kastamonu Ranunculus vanensis x Van Alchemilla bursensis x Bursa İnegöl Kastamonu Astragalus kastamonuensis x Tosya Limonium vanense x Van Çaldıran Astragalus chaldiranicus x Çaldıran Van Gevaş Nepeta caesarea x Kayseri Astragalus gevashensis x Artos dağı Silene denizliense Denizli Yalnızçam Paronychia kayseriana x Kayseri Festuca artvinensis dağları Astragalus elazigensis x Elazığ Acantholimon caesareum x Kayseri Alidağı Centaurea yozgatensis x Yozgat Astragalus karputanus Elazığ Harput Astragalus akscheherensis x Konya Akşehir Verbascum josgadense x Yozgat Allium kharputense Elazığ Harput Konya Cousinia ermenekensis x Ermenek Viola yusufeliensis x Yusufeli

40 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ Troas bölgesinin en önemli akarsuyu o dönemdeki adıyla Ida dağından (Kaz dağı) Bazı bitkileri ise tanımlandıkları doğan Skamandros (Eski Menderes) sahanın antik isimleri nitelemektedir. çayıdır (Sevin, 2001: 57-60). İlk örneği Kaz Bunlar arasında yerleşmelerin antik dağlarından toplanıp tanımlanan Hiera- dönemdeki isimlerini taşıyanlar olduğu cium scamandris (çok yıllık bir ot türü) gibi, bölgelerin ya da dağların antik ile ilk örneği Çanakkale çevresinden isimlerini taşıyanlar da vardır. Yerleşim olduğu bilinen Verbascum scamandri alanlarının antik isimlerini almış bitkilere (sığır kuyruğu) Eski Menderes’in adını örnek olarak İzmir adaçayı verilebilir. Bu taşıyan örneklerdir. türe ait ilk örnek 1842’de Boissier Potentilla cappadocica (Kapadokya tarafından İzmir civarından toplanmış ve beşparmakotu), Thymus cappadocicus İzmir’in antik adı ile nitelenmiştir: Salvia (Kapadokya kekiği), Galium cappado- smyrnaea (Başer, Satıl ve Tümen, 2000). cicum (Kapadokya yoğurt otu) gibi isimler 1844 yılında Uludağ’dan yine Boissier ise antik dönemin Kapadokya’sını tarafından toplanıp tanımlanan üç simgelemektedir. Bromus cappadocicus, sığırkuyruğu türünden birisine Bursa’nın Festuca cappadocica Pimpinella antik adı olan Prusa (Verbascum cappadocica, Bupleurum cappadocicum, prusianum), diğerine Uludağ’ın antik adı Tordylium cappadocicum, Vicia olan Olympos (Verbascum olympicum) ve cappadocica, Ebenus cappadocica, sonuncusuna da bu yörenin ticaretine Hedysarum cappadocicum, Polyganum uzunca dönem damgasını vuran ipek cappadocicum, Draba cappadocica, böceğini simgelemek üzere ipek böceği Kapadokya adını taşıyan diğer örneklerdir. taşıyan anlamında bombyciferum (Verbas- Ege bölgesindeki antik Lydia bölgesinin cum bombyciferum) isim olarak verilmiş- en önemli dağlarından olan Bozdağlar’ın tir. Avrupa-Sibirya elemanı olarak nite- adı Strabon’un “Geographika” sında lenen bu üç Verbascum türünün Ulu- Tmolos olarak geçmektedir (Strabon, dağ’daki yayılış alanları yükseltiye göre 2000: 38, 191, 215). Bilindiği gibi adeta birbirini izlemektedir. İpekböceği Bozdağların kuzey etekleri ile Aydın taşıyan sığırkuyruğunun yayılış alanı dağlarının güney eteklerindeki depolara yaklaşık 500 metrelerden sonra ortadan da, Bozdağların bu eski adına atfen kalkarken, 700 metrelik seviyelerden A.Philippson tarafından “Tmolosschutt” itibaren Bursa sığırkuyruğunun yayılış adı verilmiştir (Darkot ve Tuncel, 1978: alanı başlamaktadır. 1300 metreden 13). Bozdağlar’ın eski adını taşıyan bir çok itibaren Verbascum prusianum’un yerini bitki örneği de bulunmaktadır. Bu alan V. olympicum 2200 metreye kadar bitkilerin ilk örneklerinin çoğu Boissier çıkmaktadır (Güleryüz ve Malyer, 1998: tarafından Bozdağların çevresinden 138-141). Uludağ’ın antik adını taşıyan toplanmış örneklerdir.. Flora Orientalis’in çok sayıda bitki vardır. Endemik Allium yazarı Edmond Boissier, 1842’de olympicum ile ilk örneği Uludağ’dan Anadolu’ya gelerek, yaklaşık 3 ay boyunca Boissier tarafından toplanmış olan İzmir civarındaki dağları, Aydın dağlarını, Campanula olympica da (bir çan çiçeği Bozdağlar ve Uludağ’ı dolaşmış, çok türü) bu adı alan bitkiler arasındadır. sayıda bitki örneği toplamıştır5. Halk İlk örneği Kaz dağlarından 1883 yılında arasında genellikle dağ çayı olarak bilinen Sintenis tarafından toplanmış endemik Stachys tmolea, bir geven türü olan yüksük otu türü Digitalis trojana adını Astragalus tmoleum ve keten otu Linum almıştır. Yine Quercus trojana (Make- tmoleum, Bozdağlar’ın eski adını taşıyan donya meşesi) Çanakkale çevresinden ta- nımlanmış bir meşe türümüz iken, 5 Anadolu gezileri sırasında topladığı bitki Galanthus trojanus (Troya kardeleni) da örneklerinden bazılarına da gezileri sırasında adını Troas bölgesinin en ünlü kenti olan kendisine eşlik eden eşinin adını vermiştir. Batı Troia’dan alan diğer bir bitkidir (Şekil 5). Anadolu’dan topladığı Celsia luciliae örneğinde olduğu gibi. (Baytop, 2003: 157).

41 Meral AVCI ve Boissier tarafından bu sahadan bitkilere de cilicica, cilicius gibi isimler toplanıp isimlendirilen örneklerden verilmiştir. Antik çağda Antalya körfezi bazılarıdır (Baytop, 1997: 80-81; Baytop, (Pamphylia denizi) doğusunda yer alan 2003: 159, 167-169). Yine aynı geziler kesim Kilikia bölgesi (kabaca Taşeli sırasında ilk olarak Boissier tarafından platosu, Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin toplanan ve Honaz dağının eski adı olan aşağı çığırları ile İskenderun körfezi Cadmia ‘yı ya da Manisa dağı’nın (Sipil çevresi, Amanos dağları) olarak dağı) eski adı olan Sipylos’u (Sevin, biliniyordu (Umar, 1999: 189-190; 2001: 179) isim olarak alan Ranunculus Strabon, 2000: 3-8). Bu sahanın adını cadmicus (Honaz düğün çiçeği), alan bitkilere, bilimsel adı Abies cilicica Astragalus cadmicus (Honaz geveni), olan Toros göknarı örnektir. Toros dağları Centaurea cadmea (Honaz peygamber üzerinde oldukça geniş yayılış alanı bulan çiçeği) ve Salvia cadmica (Honaz adaçayı); Toros göknarı antik dönemde “Kilikya Sideritis sipylea (Spil dağı çayı), Thymus kapısı” olarak da nitelenen Gülek boğazı sipyleus (Spil dağı kekiği), Allium çevresinden tanımlanmıştır. sipyleum (Spil dağı sarımsağı) ve Bromus sipyleus bunlar arasındadır. Bazı

Şekil 5- Galanthus trojanus. Meşe toplulukları altında Troya kardeleni (Çanakkale Çan, Foto. S. Yüzbaşıoğlu).

Lykia, Pamphylia, Galatia, Bithynia, çevresinden tanımlanan endemik bir Pontos gibi antik dönemin diğer bölge orkide türü), Arenaria pamphylica var. adları da bitki isimlerinde yer almaktadır. turcica (ilk örnek Antalya’dan 1830 Ophrys lycia (Teke yarımadasında Finike yılında Fransız bitki toplayıcısı Eugene

42 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ Bourgeau tarafından toplanmıştır), tanımlanan endemik bir orkide), Fritillaria Centaurea pamphylica (endemik bir pontica (Şekil 6), Allium ponticum, peygamber çiçeği olan bu bitki Aksu çayı Epipactis pontica (ilk örneği Devrek vadisinden tanımlanmıştır), Echinops yakınlarındaki Dorukhan tüneli galaticus (Antik dönemin Galatia’sının civarından toplanan endemik bir orkide) adını taşıyan dikenli otsu bir tür. sözü edilen antik bölge adlarını taşıyan Tanımlandığı yer Amasya Akdağ), bitkilerden bazılarıdır. Epipactis bithynica (Uludağ’dan

Şekil 6- Fritillaria pontica. Karadeniz kıyılarında nemli ormanların alt katında yayılış alanı bulan ters lale (Foto M. Avcı).

Bazı bitki isimleri ise Anadolu ya da Taraxacum anatolicum (Anadolu Trakya adını almıştır. Plantago hindibası, ilk örnek Erzurum Horasan anatolica (Anadolu bağa otu), Potentilla civarından toplanmış, endemik) ve anatolica (Anadolu beşparmakotu), Taraxacum thracicum (Trakya hindibası, Cephalaria anatolica (Anadolu pelemir ilk örnek Edirne’den ancak endemik otu), Bellevalia anatolica (Elazığ değil), Rechinger tarafından bilim çevresinden tanımlanan Anadolu dağ dünyasına tanıtılmış diğer örneklerdir. sümbülü), anatolica (Anadolu orkidesi), Dianthus anatolicus (Anadolu SONUÇ karanfili) ve Salsola anatolica (Tuz gölü Türkiye bulunduğu coğrafi konum ve çevresinden tanımlanmış olan Anadolu sahip olduğu yetişme ortamı çeşitliliği ile soda otu) gibi. Anadolu adını taşıyan çok sayıda bitki türüne yaşam ortamı bitkilerden bazıları endemik olmakla oluşturmuştur. Bu bitki türlerinin beraber, bazılarının yayılış alanı ise çok bazılarının yayılış alanı ülke sınırları daha geniştir. Örneğin canavar otu adıyla dışında da devam ederken, bazılarının bilinen ve genellikle adaçayı (Salvia) yayılış alanı Türkiye ile sınırlıdır. türleri üzerinde parazit olarak yaşayan Türkiye’den ilk örneği toplanan ve bilimsel Anadolu canavar otu (Orobanche anlamda tanımlanan bitkilerin anatolica), Kafkaslar, İran ve Irak isimlendirilmesinde, coğrafya ile ilgili olan kuzeyinde de yayılışını sürdürür ve bu isimlendirmelerin oldukça fazla ve aynı sahalarda da bu bilimsel isimle tanınır. zaman da çeşitli olduğu dikkati

43 Meral AVCI

çekmektedir. Anadolu’nun geçmişi başta DARKOT, B. ve TUNCEL, M. 1978, Ege olmak üzere, çok sayıda yerleşme, dağlık Bölgesi Coğrafyası, İstanbul alan, ana kaya ve toprak özellikleri, Üniversitesi yayını. İstanbul. akarsular, göller gibi coğrafya ile ilgili GÖKTÜRK, R. S. ve SÜMBÜL, H. 2002, nitelikler, bitkilerin isimlendirilmesinde “The current conservation status of araştırıcılar için esin kaynağı olmuştur. some endemic plants of Antalya Son yıllarda keşfedilen bir çok yeni bitki province”, The Karaca Arboretum türüne coğrafi isimlerin veriliyor olması, Magazine 6(3): 91-114. coğrafi özelliklerin bu konudaki etkisini GÜLERYÜZ, G. 2000, Uludağ Alpin sürdürdüğünü de göstermektedir. Çiçekleri, Bursa Valiliği yayını, Bursa.

KATKI BELİRLEME GÜLERYÜZ, G. ve MALYER, H. 1998, Türkiye Florasının 11 cildinin “Three endemic Verbascum L. species taranmasındaki yardımı ve sabrı için to Uludağ (Bursa): Verbascum öğrencim Gülşen Küçükceylan’a, bazı bitki bombyciferum Boiss., Verbascum fotoğrafları için İstanbul Üniversitesi Fen prusianum Boiss. and Verbascum Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Arş. Gör. olympicum Boiss.(Scrophulariaceae)”, Sırrı Yüzbaşıoğlu’na teşekkür ederim. The Karaca Arboretum Magazine 4(3): 135-142. KAYNAKÇA MAT, A. ve NICOLAS, M. 1997, “Fransız BAŞER, K.H.C., SATIL, F. ve TÜMEN, G. Eczacı Aucher-Eloy ve Doğu Gezisi 2000, “Salvia smyrnaea Boiss.”, The Hakkında”, Marmara Üniversitesi Karaca Arboretum Magazine 5(4): 189- Eczacılık Dergisi 13(2): 93-99. 192. ÖZTÜRK, A. 2001, “Two new species of BAYTOP, A. 1995, Bitkilerin Bilimsel Adla- Veronica L. (Scrophulariaceae) from rındaki Niteleyiciler ve Anlamları, İstan- Turkey, V.vanenesis and V. yildirimlii”, bul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi The Herb Journal of Systematic Botany Yayını. 8 (1): 5-8. BAYTOP, T. 1997, Türkçe Bitki Adları SEVİN, V. 2001, Anadolu’nun Tarihi Sözlüğü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Coğrafyası I, Atatürk Kültür Dil ve Yüksek Kurumu yayını, Ankara. Tarih Yüksek Kurumu yayını, Ankara. BAYTOP, T. 2000, Anadolu Dağlarında 50 STRABON, 2000, Geographika Antik Yıl, Bir Bitki Avcısının Gözlemleri, Nobel Anadolu Coğrafyası, Arkeoloji ve Sanat yayını, İstanbul. Yayınları İstanbul. BAYTOP, A. 2003, Türkiye’de Botanik TATLI, A. 1998, Erzurum Bölgesinin Tarihi Araştırmaları, Çetin matbaacılık, Yaygın Çayır ve Mera Bitkileri, FAO İstanbul yayını, Ankara. COX, J. J., MAEHR, D. S. ve LARKIN, J. L. TCHIHATCHEF, P., De, 2000, İstanbul ve 2002, “The Biogeography of Faunal Boğaziçi (Çeviri A. Berktay), Tarih Vakfı Place Names in the United States”, Yurt yayınları, İstanbul. Conservation Biology 16(4): 1143- TERZİOĞLU, S. ve ANŞİN R. 2002, 1150. “Crocus aerius Herbert”, The Karaca DOĞAN, M. ve AKAYDIN, G. 2004, “Three Arboretum Magazine 6(4): 165-168. new species with two flowered spikelets UMAR, B. 1999, İlkçağda Türkiye Halkı, in Acantholimon (Plumbaginaceae) İnkilap Kitabevi yayını, İstanbul. from East Anatolia, Turkey”, Botanical YALTIRIK, F. ve EFE, A. 1989, Otsu Bitki- Journal of Linnean Society 144(4): 497- ler Sistematiği, İstanbul Üniversitesi 505. yayını, İstanbul. YILDIRIMLI, Ş. ve DİNÇ, M. 2002, “A new species of Viola L., V.ermenekensis

44 TÜRKİYE BİTKİLERİNİN İSİMLENDİRİLMESİNDE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİN ETKİSİ (Violaceae) from Ermenek-Konya, Edinburgh at the University Press, Turkey”, The Herb Journal of Edinburgh. Systematic Botany 9(1): 1-6. -2000, Flora of Turkey and The East YILDIRIMLI, Ş. ve SELVİ, B. 2002, “A new Aegean Islands (Eds. A. Güner, species, Muscari sivrihisardaghlarensis N.Özhatay, T. Ekim, K.H.C. Başer), Vol. (Liliaceae) from Central Anatolia, XI (Supplement 2), Edinburgh at the Turkey”, The Herb Journal of University Press, Edinburgh. Systematic Botany 9(1): 7-12. www.linnean.org/contents/history/linnae -1965, 1967, 1970, 1972, 1975, 1978, us-biography.html (Erişim tarihi: 1982, 1984, 1985, 1988, Flora of 06.03.2004). Turkey and The East Aegean Islands (Ed. P. H. Davis), Vol. I, II, III, IV, V, VI, VII, VIII, IX, X (Supplement),

45