Eskişehir Tepebaşı Belediyesi yayınıdır.

Tepebaşı Belediyesi Hoşnudiye Mahallesi Şahin Caddesi No: 84 Tepebaşı, Eskişehir Bildiriler kitabında yer alan her türlü görüş, fikir, bilim- sel sav ve alıntılar, teknik tasarımı, tablo ve şekiller, bildi- ri yazar / yazarlarına aittir ve bunlardan ötürü Eskişehir Tepebaşı Belediyesi sorumlu tutulamaz.

Publication of Eskişehir Tepebaşı Municipality.

Any option(s), idea(s), scientific claim(s) and quotions, tehnical designs, tables and figures taking place in pa- pers in the proceedings book are those of the author(s), for those niether editor(s) nor Tepebaşı Municipality may be held responsible.

Logo Tasarım Prof.Dr. Bilgehan Uzuner’e, Kapak Tasarımı Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız’a ait olup, teşekkür ediyoruz,

We would like to express ourthanks both to Assoc.Prof. Bilgehan Uzuner for designing the logo of Symposium and to Cemalettin Yıldız for designing the cover and visual of the Symposium.

ISBN 000-00000-0-0

2 BİLDİRİLER PROCEEDINGS 1

ADANA ULU CAMİİ KÜLLİYESİ ÇİNİ SÜSLEMELERİ

BİLDİRİ Yrd. Doç. Dr. Savaş YILDIRIM

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü /Türkiye

Seyhan ve nehirlerinin deltasındaki verimli arazide kurulmuş olan Adana, milattan önce 6000’lere kadar uzanan köklü geçmişiyle Anadolu’daki en eski kentlerden biridir. Tarih boyunca coğrafi konumunun da etkisiyle pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış önemli bir kenttir. 14. yüzyılda Memlükler zamanında tamamen Türk egemenliğine geçmiş ve Memlükler Çukurova’nın fethedilmesinde çok büyük katkıları olan Oğuzların Üçok kolu Yüreğir boyuna mensup Ramazan Bey’e Adana ve Misis çevresini vermiştir1. Kentteki Ramazanoğlu2 egemenliği 1517 yılına kadar sürmüş ve bu tarihte Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Osmanlı Devletine bağlanmıştır. Şehir, sosyal ve ekonomik bakımdan esas gelişimini Cumhuriyet döneminde sağlamış ve günümüzde ülkemizin en büyük kentlerinden biri haline gelmiştir. Adana’da Ramazanoğulları döneminde gerek mimarisi ve gerekse süsleme özellikleriyle en önemli eserlerden biri cami, medrese, türbe, hamam ve konaktan ibaret Ulu Camii Külliyesidir. Kendi adını taşıyan mahallede Kızılay caddesi üzerinde yer alan eserin, batı ve doğu taçkapısı ile minberindeki kitabelerine göre, inşaata H. 914 (M. 1508-9) yılında Ramazanoğlu Halil Bey zamanında başlanmış ve H. 926 (M. 1520-21) Piri Mehmet Paşa tarafından tamamlanmıştır. Daha sonra H. 948 (M. 1541) yılında batı taçkapısı binaya eklenmiştir3. Cami, mihraba paralel iki sahından meydana gelen enine dikdörtgen bir harime sahiptir. Sahınlar birbirinden dört sütun ile ayrılmış olup bu sütunlar kemerlerle birbirine bağlanarak iç mekanı on eşit birime ayırmıştır. Bu eşit ünitelerden mihrap önüne rastlayanı kubbe, diğer birimler ise çapraz tonozla örtülmüştür. Harimin batısına kuzey-güney

1 Adana kentinin tarihi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz., (Ener 1967-68); (Darkot 2001:126-128). 2 Ramazanoğulları tarihi hakkında bilgi için bkz., (Sümer 1963:35-62); (Altay 1965); (Kartekin 1979) (Uzunçarşılı 1988:176-179); (Ener 1990); (Sümer 2001:612-620). 3 (Çam 1988: 24-25). Eserin tarihlendirmesindeki farklı görüşler için ayrıca bkz., (Altay 1965:20); (Aslanapa 1973:241); (Denny 1976:58) (Kartekin 1979:107); (Anonim 1983:6): (Uysal 1985:278).

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 701 2

doğrultusunda uzanan bir mekan, doğu yanına ise kare planlı ve kubbeli bir türbe eklenmiştir. Türbenin avluya bakan kuzey tarafında çapraz tonozla örtülmüş bir giriş bölümü vardır. Harimin kuzeyinde ise revaklı avlu yer almaktadır. Eserin minaresi avlunun kuzeydoğu köşesinde kare kaide üzerinde sekizgen gövdelidir4. Külliye, gerek mimarisi ve gerekse süsleme özellikleriyle Anadolu-Türk Sanatındaki en önemli eserlerden biridir. Özellikle cami ile türbede yer alan ve üretiminin doruk noktasını yansıtan çiniler son derece dikkat çekicidir. Bu çinilerin yanı sıra değişik dönemlere ait çeşitli kompozisyonlarda çini kaplamalara yer verildiği de anlaşılmaktadır. Eserdeki çini süslemeler, günümüze değin, kapsamlı bir araştırmaya konu edilmemiş, Osmanlı çini sanatına yönelik muhtelif yayınlarda5 genel çerçeveleriyle ele alınmış, tüm yönleriyle detaylı bir biçimde tanıtılmamıştır. Bu boşluğu gidermek amacıyla yaptığımız çalışmamızda önce çinileri teknik ve süsleme özellikleriyle ayrıntılı ele almayı ve daha sonra karşılaştırmalarla dönemi içerisindeki yerini belirlemeyi amaçlamaktayız. Adana Ulu Camii’nde çini süslemeler, harim duvar yüzeylerinde; güney cephe ortasındaki mihrap nişinin alt kısmında; mihrabın üst kısmındaki alınlıkta ve harimin batısına ekli mekanın duvar yüzeylerinde yer almaktadır6. Caminin doğusuna bitişik türbede ise çiniler, türbe giriş ve iç mekanının duvar yüzeylerinde yer almaktadır. Ayrıca türbede yer alan üç sanduka bütünüyle çini ile kaplanmıştır. Külliyede kullanılan çiniler, sıraltı tekniğiyle üretilmiş olup motif ve kompozisyonları incelendiğinde belli gruplar meydana getirdikleri anlaşılmaktadır. Bildirimizde, çiniler süsleme türlerine göre sınıflandırılarak ele alınacaktır. A) Bitkisel Motif ve Kompozisyonlar Adana Ulu Camii ve Türbesi’ndeki çinilerde son derece zengin bitkisel motif ve kompozisyonlarla karşılaşmaktayız. Hatayi grubu motiflerle meydana getirilen düzenlemeler, palmet, rumi, lotus gibi soyut stilize motiflerle oluşturulan kompozisyonlar yoğun bir kullanım alanı bulmuştur. Harimin doğu cephe duvar yüzeyi zeminden 184 cm. yüksekliğe kadar çinilerle kaplanmıştır. 17x17 cm. ölçülerde kare çini levhalarla meydana getirilmiş panoda kompozisyon, enine ve boyuna düzlemde sıralanmış hatayi ve rozet çiçek motiflerinin nöbetleşe bir sıra ile tekrarına dayanmaktadır. Son derece temiz beyaz astarlı zeminde yer alan düzenlemede hatayiler birbirlerine saplarla bağlanmakta ve hatayilerden çıkan hançer

4 Eserin mimari özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz., (Anonim: 1983: 6-13); (Uysal 1985); (Çam 1988);(Tunçel 1989:187-194). 5 Eserin çini süslemeleri hakkında bilgi veren belli başlı yayınlar için bkz., (Otto-Dorn 1957:107-108); (Erdmann 1963:214); (Öney 1976:81-82); (Denny 1976: 57-65); (Cengiz 1986:61-71);(Çam 1988:12-18). 6 Bu çinilerin yanı sıra harimin batısına ekli mekanın batı ve güney pencere alınlıklarında da çiniler yer almakta olup bunlar sonraki tamirler sırasında yerleştirilmiştir.

702 BİLDİRİLER PROCEEDINGS 3 yapraklar da aralardaki bölümlerde yer alarak kompozisyonu tamamlamaktadır. Motiflerde kullanılan renkler, mavinin çeşitli tonları, türkuaz ve mercan kırmızısıdır (Resim 1). Bu kompozisyon, doğu cephenin yanı sıra güney cephede mihrabın iki yanındaki duvar yüzeyleri ile batı cephenin güney ucundaki kemer ayağı ve duvarlarda da küçük değişikliklerle tekrar etmiştir7. Ayrıca türbedeki Halil Bey, Piri Paşa’nın oğulları Muhammed Şah ve Mustafa Bey’e ait sandukalarda da aynı kompozisyon yer almıştır8 (Resim 2). Güney cephe ortasındaki mihrap nişinin alt kısmındaki pano, üç kenarlıdır ve 23.5x23.5 cm. ölçülerindeki kare çini levhalarla meydana getirilmiştir. Beyaz astarlı zemindeki kompozisyonda panonun merkezine iri bir hatayi motifi yerleştirilmiş, kenar ortalarına rastlayan bölümde ise merkezdeki motifin yarısı yer almıştır. Düzenlemenin merkezinde yer alan büyükçe hatayi motifinin içi, spiraller yapan rumili kıvrım dallardan ibaret kompozisyonla süslenmiştir. Hatayinin yapraklarından farklı yönlere doğru çıkan rozetler, saz ve hançer yapraklar, sümbül dalları ile panoda yoğun bir süslemeye yer verilmiştir (Resim 3-4). Mihrabın üst kısmındaki alınlığın merkezinde de hatayi grubu motiflerle meydana getirilen bir kompozisyon vardır. Bir orta eksene göre simetrik tasarlanmış kompozisyonda merkezdeki hatayi ve rozet çiçeği gibi motiflerin kök ve yapraklarından çıkarak iki yana doğru ayrılan dallar, hançer yaprak, hatayi, gül goncası gibi motiflere bağlanmaktadır. Bu motiflerden de yeni saplar çıkarak kompozisyonun devamı sağlanmakta ve alınlık yüzeyi boş yer bırakılmamacasına dolgulanmaktadır (Resim 5). Adana Ulu Camii harimin güney cephesindeki panoları dört yandan kuşatan 20x20 cm. ölçülere sahip kare levhalarla meydana getirilmiş bordür kompozisyonu, ortadaki rozet çiçekten iki yana çıkan ve içleri bahar dallarıyla dolgulanmış hançer yaprakların tekrarına dayanmaktadır. Bordür, üstten küçük palmetlerden ibaret bir tepelikle sınırlanmaktadır. Kullanılan renkler, türkuaz, mercan kırmızısı ve koyu mavidir (Resim 6). Bu kompozisyona türbedeki üç sandukayı alttan kuşatan bordür çinilerinde de rastlamaktayız (Resim 2). Düzenlemenin daha gelişmiş bir uygulaması, Ulu Camii mihrap nişinin alt kısmında panoyu dört yandan çepeçevre kuşatan 23x13 cm. ölçülerinde dikdörtgen biçimi levha çinilerle meydana getirilmiş bordürde de yer almaktadır. Buradaki kompozisyonda belli aralıklarla sıralanmış rozet çiçeklerin altından ve üstünden iki yana doğru saplar çıkmakta, bu saplardan bir tanesi rozet çiçekleri birbirlerine bağlarken, diğer sap içleri bahar dallarıyla bezenmiş hançer yapraklarla nihayetlenmektedir (Resim 7) .

7 Harimde doğu cephede yer alan kare çini levhaların 17x17 cm. ölçülerine karşılık güney cephedeki çiniler 26x26 cm boyutlarındadır. 8 (Erdmann 1963:214)’de sandukadaki çinilerin 1552 yılına ait olabileceğini söylemektedir.

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 703 4

Hatayi grubu motiflerle meydana getirilen bu tür kompozisyonların yanı sıra hatayi ve lotus motiflerinin bir araya gelerek meydana getirdikleri düzenlemelerde yer almaktadır. Türbe giriş mekanı kuzey duvarındaki mihrabiyenin iki yanı, zeminden 173 cm. yüksekliğe kadar çinilerle kaplanmıştır. 18.5x18.5 cm. ölçülerinde kare çini levhalarla meydana getirilmiş kompozisyonda düz eksenlere birer hatayi, çapraz eksenlere ise birer lotus yerleştirilmiş; bu motiflere ait sapların merkeze doğru kavisli hatlar yapmasıyla ortada sekiz kollu yıldız benzeri bir çerçeve meydana gelmiştir. Bu çerçevenin tam ortasına da bir hatayi motifi işlenmiştir. Aynı panoda, kompozisyonun diğer bir varyasyonunda ise düz ve çapraz eksenlerdeki hatayi ve lotusların taç yapraklarından çıkan dallar, merkezde yıldızvari bir motif ya da eşkenar dörtgen meydana getirmiştir. Beyaz astarlı zemindeki kompozisyonda motifler koyu mavi ile işlenmiştir. (Resim 8-9). Adana Ulu Camii Külliyesi çinilerinde palmet dizilerinden ibaret kompozisyonlar da bordürlerde önemli yer tutmaktadır. Harimin batısına ekli mekanda her bir panoyu kuşatan, 18x18 cm. ölçülerde kare çini levhalarla meydana getirilmiş bordürde, kompozisyon bir ters, bir düz olmak üzere yan yana sıralanmış üç dilimli palmet dizilerinden ibarettir. Ters palmetlerin içleri üst üste sıralanmış birer palmet ve lotus motifi ile dolgulanmıştır. Alttaki lotusun taç yapraklarından çıkan rumili kıvrım dallar, üstteki palmeti iki yandan kuşatmıştır. Bu tarz rumili kıvrım dallara ters palmetlerin köşelerinde de rastlanmaktadır. Palmet dizilerinin aralarında kalan yüzeylere ise küçük birer lotus motifi yerleştirilmiştir. Bordürde kullanılan renkler, türkuaz, koyu mavi ve patlıcan morudur (Resim 10). Bu kompozisyon camide kuzey cephenin doğu ucunda; türbeye giriş mekanının doğu ve batı duvarında da tekrar etmektedir. Ayrıca harimin güneybatı köşesinde de bahsettiğimiz kompozisyona sahip çiniler yer almakta olup kalan izlerden anlaşıldığı kadarıyla daha önce varolan 16. yüzyıl İznik çinilerinin yerine sonradan tamirler sırasında yerleştirilmiştir (Resim 11). Ulu Camide harimin batısındaki mekanda her bir pano kenar uzunluğu 11 cm. olan altıgen levha çinilerle meydana getirilmiştir. Burada kompozisyon, her bir altıgen levhanın merkezindeki erik çiçeğinden çıkan rumilere dayanmakta, rumilerin aralarında kalan yüzeylere ise yine stilize edilmiş birer erik çiçeği motifinin yerleştirildiği görülmektedir. Renkler motiflere göre farklılık göstermektedir. Altıgen levhanın merkezindeki çiçeklerde türkuaz, rumilerde koyu mavi, rumilerin aralarında kalan çiçeklerde ise koyu mavi ve fıstık yeşili kullanılmıştır (Resim 12). Ayrıca türbe iç mekanındaki panoda yer alan rumi desenlerinde patlıcan moru yerine mercan kırmızısı göze çarpmaktadır. Düzenleme, harimin güneybatı köşesinde; türbe giriş mekanının doğu ve batı duvarında; türbenin iç mekan duvar yüzeylerinde de tekrar edilmiştir. Adana Ulu Camii Külliyesi’nde türbe giriş mekanının doğu

704 BİLDİRİLER PROCEEDINGS 5 ve batısındaki duvar yüzeyleri 173 cm. yüksekliğe kadar çinilerle kaplanmıştır. Kenar uzunluğu 11 cm. olan altıgen çinilerle teşkil edilmiş panodaki kompozisyon, her bir levhada birbirinin tekrarı olup levhanın tam ortasına beyaz konturlu, iç içe dilimli stilize çiçek, kenarlarına ise merkezdeki motifin yarısı kadarı işlenmiştir. Motiflerin aralarında üçgen biçimi boşluklar meydana gelmiş bu yüzeyler basit altıgenlerle dolgulanmıştır. Motiflerde türkuaz, patlıcan moru ve koyu mavi renkler kullanılmıştır (Resim 13). Ulu Camii güney cephe ortasındaki mihrabının üst kısmında yer alan yarım daire biçimi alınlıkta, merkezdeki kompozisyonun etrafını bir bordür halinde kuşatan düzenleme koyu mavi zeminde açık mavi ve mercan kırmızısı ile işlenmiş, helezonlar yapan rumili kıvrım dallardan ibaret bir kompozisyon yer almıştır(Resim 5). Adana Ulu Camii’nde harimin batısında kalan ve kuzey- güney doğrultusunda uzanan mekanın batı cephesindeki pencere açıklığının üst kısmında muhtemelen buraya sonradan yerleştirilmiş kare biçimi ve çini mozaik tekniğiyle üretilmiş küçük bir pano yer almaktadır. Bu panoda çapraz eksenlerde birer hatayi, düz eksenlerde ise bu hatayileri iki yandan kuşatacak biçimde yerleştirilmiş rumiler ana kompozisyonu meydana getirmektedir. Hatayiler köklerinden çıkan dallarla birbirine bağlanmakta ve bu dallar aynı zamanda merkezde kare bir çerçeve de meydana getirmektedir. Rumilerin kısa yaprakları, panonun her bir köşesine yakın yerleştirilmiş üç dilimli küçük palmetlerin sapını teşkil etmektedir. Bu palmetler, çapraz eksenlerdeki hatayilerin taç yapraklarından çıkan dallarla iki yandan çevrelenmektedir. Kompozisyon dıştan türkuaz üç ince bordürle çerçevelenmiştir. Kompozisyonda yeşil, açık mavi, türkuaz, siyah ve kahverengi olmak üzere çeşitli renkler kullanılmıştır (Resim 14). B) Yazı Türü Süslemeler Adana Ulu Camii Külliyesi’nde yazı türü süslemeler, bitkisel kompozisyonlarla kıyaslandığında daha sınırlı olarak karşımıza çıkar. Mihrap nişinin alt kısmında panoyu üstten sınırlandıran bir yazı kuşağı vardır. İki ucu dilimli kartuşla sınırlanmış kuşakta celi sülüs hatla Rahman Suresi’nin 27. ayeti yazılmıştır (Çam 1988:23). Yazının başlangıç ve bitimi ile kartuşun köşelerinde kıvrım dallardan ibaret basit bitkisel bezemeler göze çarpmaktadır (Resim 4). Bunun yanı sıra harimin batısındaki kuzey güney doğrultusunda uzanan mekanın doğu penceresi üst kısmında muhtemelen buraya sonradan getirilmiş, enine dikdörtgen bir pano yer almakta ve bu panoda bitkisel ve yazı olmak üzere iki farklı süsleme türünün birlikte kullanıldığı anlaşılmaktadır. Spiraller yapan hatayi, gonca stilize çiçek motifleriyle bezenmiş dallar üzerinde celi sülüsle Kelime-i Tevhid yazısı yer almıştır (Resim 15). Bunların haricinde türbede yer alan üç sandukanın ön yüzünde yazının kitabe olarak kullanıldığı da görülmektedir.

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 705 6

C) Sembolik Motifler Adana Ulu Camii Külliyesi’nde sembolik kapsamda değerlendirebileceğimiz tek motif buluttur. Harimin doğu ve batı cephesinde yanı sıra türbe iç mekanında panoları dört yandan kuşatan bu motif, türkuaz zemin ve 31x15 cm. ölçülere sahip dikdörtgen biçimi levhalarda yer almıştır. Bu bordürler üstten küçük palmetlerden ibaret bir tepelikle sınırlanmıştır (Resim 16). Değerlendirme Adana Ulu Camii Külliyesi Beylikler Dönemi Mimarisinin en önemli eserlerinden biridir. Külliyenin süslemesinde çini son derece önemli yer tutmaktadır. Cami ve türbe yapısında kullanılan bu çiniler, anıtsal mimariye renk katarak onun estetik etkisini güçlendirmekte ve göz alıcı bir güzellik kazandırmaktadır. Eserdeki çiniler, birbirinden farklı üsluplara işaret etmektedir. Bir kısım çini süsleme, gerek kalite ve gerekse motif ve kompozisyon repertuarı itibariyle 16. yüzyıl ikinci yarısı İznik üretimidir. Diğer bir kısım ise desen özellikleri ve üretim kalitesi bakımından İznik’in genel çizgisinden ayrılır ve mahalli üslup ve geleneklere işaret eder. Çini süslemeler, harimin batısındaki mekanın batı penceresi üstüne sonradan yerleştirilmiş kare formlu çini mozaik pano haricinde, sıraltı tekniğindedir. Motif ve kompozisyonlar incelendiğinde bitkisel düzenlemelerin en yoğun grubu meydana getirdiği anlaşılmaktadır. Harimin güney cephesindeki panoları kuşatan ortadaki rozet çiçekten iki yana doğru çıkan hançer yapraklardan ibaret kompozisyona Gülbenkyan Müzesi’nde sergilenen 16. yüzyılın ikinci yarısına ait bordür çinisinde de rastlanmaktadır9. Harimin doğu ve batı cephesindeki hatayi grubu motiflerle meydana getirilen kompozisyonun en yakın benzeri 1558 tarihli Süleymaniye Camii mihrap duvarındaki çinilerde yer almaktadır. Her iki eserdeki çiniler 16 yüzyıl ikinci yarısı İznik atölyelerinin en olgun örnekleridir. Eserin mihrabı bütünüyle çini kaplanmamış olup sadece mihrap nişinin alt kısmında yer almıştır. Bu bakımdan ’daki 16. yüzyıl mihraplarındaki çini bezeme anlayışının devam ettirildiği anlaşılmaktadır10. Çünkü Klasik dönemde mihrabın tamamen çini ile süslenmesi pek tercih edilmemiş alınlık, niş altı, kavsara, sütunceler gibi değişik bölümlerde kullanılması daha fazla rağbet gömüştür (Yenişehirlioğlu 1989:304). Rüstem Paşa Camii (1561), Kadırga Sokullu Mehmet Paşa Camii (1571), Üsküdar Atik Valide Camii (1583),

9 Bordür çinisi hakkında bilgi için bkz., (Bakır, 1999:156). 10 (Yenişehirlioğlu 1989:304)’de Adana Ulu Camii mihrap duvarı ve mihrabındaki çini süslemenin başkent üslubunun Anadolu’daki bir yansıması olduğu görüşündedir.

706 BİLDİRİLER PROCEEDINGS 7

İstanbul Mehmet Ağa Camii (1585), Ramazan Efendi Camii (1585), İvaz Efendi Camii, (1585), Mesih Paşa Camii (1585) mihrapları bu tarz uygulamaya sahip mihraplardır11. Türbe giriş mekanı kuzey duvarında mihrabiyenin iki yanında yer alan palmet ve lotuslardan ibaret kompozisyon, ilk inşası 8. yüzyıla kadar inen Halep Ulu Camii mihrabında ve Kilis Canpolat Paşa Camii (1553) son cemaat yeri pencere alınlıklarında da yer almaktadır12. Bu çiniler hem kalite hem de motif ve kompozisyon özellikleriyle İznik üretiminin çini süsleme programından ayrılarak yerel bir geleneğe işaret eder. Bu tarz mahalli üsluba işaret eden çini süslemeler Ulu Camii Türbesi giriş mekanının doğu ve batısındaki iç içe dilimli stilize çiçeklerden ibaret panoda da yer almaktadır. Bu kompozisyon, 16. yüzyıl ilk yarısına ait Diyarbakır Safa Camii doğu ve batı cephesindeki renkli sır tekniği çinilerde; 16. yüzyıl ikinci yarısına ait Diyarbakır Melek Ahmet Paşa Camii’nde mahfilin doğu tarafına çıkışı sağlayan merdivenlerin yan duvarındaki sıraltı çinilerde de görülmektedir (Yıldırım 2008:599). Ulu Camii’de harimin batısında yer alan mekanda ve türbenin iç mekanında duvar yüzeylerindeki çini panolar altıgen levhanın merkezindeki erik çiçeğinden çıkan rumi motifleriyle meydana getirilmiştir. Bu kompozisyona Diyarbakır Fatih Paşa Camii’nin günümüzde mevcut olmayan çini kaplamalarında ve Diyarbakır İskender Paşa Camii çinilerinde de rastlanmaktadır (Raby 1978:431, Tafel 146) . Sonuç olarak Adana Ulu Camii, 16. yüzyıla ait bir Anadolu Beylikler Dönemi yapısında yüksek kaliteli İznik çinilerinin kullanıldığı ender eserlerdendir. İznik üretimi çiniler, teknik özellikleri yanı sıra motif ve kompozisyonlarındaki usta işçilikle cami ve türbedeki diğer çinilerden ayrılır. Bu çinilerin yanı sıra benzerlerine Diyarbakır ve çevresinde yanı sıra Suriye’de rastlanabilecek, yerel üretim bağlamında değerlendirebileceğimiz çiniler de vardır. Bölgesel bir takım etkileri yansıtan bu çiniler, üstün kaliteli İznik örnekleriyle stilistik açıdan mukayese dahi edilemezler. Külliye çini süsleme bakımından iki farklı üslubun güzel bir kaynaşmasını ortaya koymaktadır. Çinilerde dikkati çeken en önemli nokta bilinçsiz onarımlar neticesinde panoların bir kısmının zarar görmesi, özellikle üstün kaliteli İznik üretimi çinilerle meydana getirilmiş panolarda pek çok levhanın hırsızlıklar neticesinde yerlerinden çalınmasıdır. Bu gibi durumlara önlem alınıp, korunması sağlanamazsa kültür mirasımızın gelecek kuşaklara aktarımı ne yazık ki mümkün olamayacaktır.

11 16. yüzyıl mihraplarında çini süsleme düzeni hakkında bilgi için bkz., (Yenişehirlioğlu, 1982:31); (Bakır 1999:261-266). 12 Resim için bkz., (Dündar 1999: Resim 15, 39).

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 707 8

Kaynakça Altay, M. H. (1965) Adım Adım Çukurova, Adana. Anonim (1983) Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler I, . Aslanapa, O. (1973) Türk Sanatı II, Anadolu Selçuklularından Beylikler Devrinin Sonuna Kadar, İstanbul. Bakır, S. T. (1999) İznik Çinileri ve Gülbenkyan Kolleksiyonu, Ankara. Cengiz, Ş. (1986) Adana Mimari Eserlerinin Süslemeleri: (Osmanlı Dönemi), Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul. Çam N.(1988) Adana Ulu Camii, Ankara. Darkot, B. (2001) “Adana” maddesi, İslam Ansiklopedisi, Cilt I, Eskişehir, s.126-128. Denny W. (1976) “Ceramic Revetments of the Mosque the Ramazoglu in Adana”, IV. Congres International d’art Turc (Aix-en Province 10-15 Septembre 1971), s.57-65. Dündar, A. (1999) Kilis’teki Osmanlı Devri Mimari Eserleri, Ankara. Ener, K. (1979) Ramazan Oğulları Türkmen Beyliği Tarihi, İstanbul. Ener, K. (1967-68) Adana Tarihine ve Tarımına Dair Araştırmalar, Adana. Ener, K. (1990) Tarih Boyunca Adana Ovasına (Çukurova’ya) Bir Bakış, Adana. Erdmann K. (1963) “Neue Arbeiten Zur Türkischen Keramik”, Ars Orientalis, Volume V, Marryland, s.191-219. Kartekin E. (1979) Ramazanoğulları Beyliği Tarihi, İstanbul. Otto-Dorn K. (1957) Türkische Keramik, Ankara. Öney, G. (1979) Türk Çini Sanatı, İstanbul Raby, J. (1979) “Diyarbakır: A Rival to Iznik: A Sixteenth Century Tile Industry in the Eastern ”, Istanbuler Mitteilungen, Band 27-28, Tubingen, s.429-459. Sümer F. (1963) “Çukur-ova Tarihine Dair Araştırmalar (Fetihten 16. Yüzyılın İkinci Yarısına Kadar)”, A.Ü.D.T.C.F. Tarih Araştırmaları Dergisi, Cilt I, Sayı 1, Ankara, s.1-98. Sümer F. (2001) “Ramazanoğulları” maddesi, İslam Ansiklopedisi, Cilt 9, Eskişehir, s.612-620. Tunçel G. (1989) “ Ramazanoğullarının Mimari Eserlerinden Adana ve Tarsus Ulu Camileri”, 2. Mersin Milli Kültür ve Eğitim Sempozyumu (2-4 Aralık 1988) Bildirileri, Ankara, s.187-205 Uysal, A.O. (1985) “Adana Ulu Camii”, Vakıflar Dergisi, Sayı XIX, Ankara, s.277- 9 283. Uzunçarşılı İ. H. (1988) Anadolu Beylikleri Akkoyunlu ve Karakoyunlu Devletleri, Ankara. Yenişehirlioğlu, F. (1982) “XVI. Yüzyıl Osmanlı Dönemi Yapılarında Görülen Mimari Süsleme Programlarında Mimar Sinan’ın Katkısı Var mıdır”, Mimarlık, Sayı 5-6, İstanbul, s.29-35. Yenişehirlioğlu F. (1989) “Sinan Yapılarında Çini Kullanımı”, VI. Vakıf Haftası Kitabı, Ankara, s.301-313. Yıldırım, S. (2008) “Diyarbakır’daki Osmanlı Dönemi Çinilerinin Motif ve Kompozisyon Özellikleri”, Osmanlıdan Cumhuriyete Diyarbakır, Cilt 2, s.595-606.

708 BİLDİRİLER PROCEEDINGS

10

11

Resim 1 Adana Ulu Camii harim doğu cephe panodan detay

Resim 2 Adana Ulu Camii Türbesi sandukaların yan yüzü genel görünüş

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 709

12

13 Resim 3 Adana Ulu Camii mihrap genel görünüş

Resim 4 Adana Ulu Camii mihrap nişinin alt kısmı genel görünüş

710 BİLDİRİLER PROCEEDINGS

14

Resim 5 Adana Ulu Camii mihrabın 15 üst kısmındaki alınlık genel görünüş

Resim 6 Adana Ulu Camii harim güney cephe pano ve bordürden detay 4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 711

16

Resim 7 Adana Ulu Camii mihrap ni ş i17 alt kısmı panoyu kuşatan bordürden detay

Resim 8 Adana Ulu Camii türbe giriş mekanı kuzey cephesi genel görünüş 712 BİLDİRİLER PROCEEDINGS

18

Resim 9 Adana Ulu Camii türbe giri ş 19mekanı kuzey cephe panodan detay

Resim 10 Adana Ulu Camii harimin batısındaki mekan bordür kompozisyonu detay

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 713

20

Resim 11 Adana Ulu Camii harimin güneybatı 21 köşesi genel görünüş

Resim 12 Adana Ulu Camii harimin batısındaki mekan panodan detay

714 BİLDİRİLER PROCEEDINGS

22

Resim 13 Adana U lu Camii türbe giri ş mekanı 23 doğu cephe detay

Resim 14 Adana Ulu Camii harimin batısındaki mekanın batı penceresi üst kısmındaki pano 4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU 715

24

Resim 15 Adana Ulu Camii harimin batısındaki mekan güney pencere üstündeki pano 25

Resim 16 Adana Ulu Camii harim doğu cephe bordür kompozisyonu detay

716 BİLDİRİLER PROCEEDINGS