Hasan Daği'nda (Aksaray-N Ğde) Hâlâ Önem N Koruyan Bas T
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Simple Water Constructions That Still Preserve Their Importance on Mt. Hasan (Aksaray-Ni ğde): Cisterns and Wells. HASAN DA ĞI’NDA (AKSARAY-NİĞ DE) HÂLÂ ÖNEM İNİ KORUYAN BAS İT SU YAPILARI: SARNIÇLAR VE KUYULAR Simple Water Constructions That Still Preserve Their Importance on Mt. Hasan (Aksaray-Ni ğde): Cisterns and Wells. Yrd. Doç. Dr. İbrahim KOPAR * ▼ Özet Hasan Da ğı’nda (3268 m) volkanik yereyin geçirimli olması ve yetersiz su kaynakları yüzünden a ğıl ve köy yerle şmelerinde açılmı ş bulunan sarnıç (Karlık) ve kuyular önemini hâlâ koruyan basit su yapılarıdır. Sahada 5–6. yüzyıl Bizans döneminden kalma 6 adet, tarihi de ğeri olmayan ancak çok eskiden beri yaygın olarak kullanılan 100’ü a şkın sarnıç ve 70’e yakın su kuyusu tespit edilmi ştir. Yakla şık 2500 m. yüksekli ğe kadar bulunan sarnıçlarla, 1000–1500 m yükselti kademeleri arasında yer alan kuyuların yapılı ş nedeni, yöre ekonomisi büyük oranda hayvancılı ğa dayandı ğı için, hayvanların içme suyu gereksinimini sa ğlamaktır. Hasan Da ğı ve yakın çevresindeki toplam 23 adet yerle şmede (1 Kasaba 22 köy) yakla şık 70 bin hayvan bulunmaktadır. Küçükba ş hayvanlar ilkbaharda meskeni sabit a ğıl yerle şmelerine götürülmektedir. Kı ş mevsimi yakla ştı ğında yeniden köy içindeki a ğıllara dönülmektedir. Kuyulardan geçmi şte hem insanlar hem de hayvanlar ihtiyaçtan dolayı birlikte yararlanmı ştır. Pompajla farklı sahalardan sa ğlanan içme suları, yerle şmelerdeki kuyuların insan ya şamından çıkmasını sa ğlayamamı ştır. Akçakent, Yukarı Dikmen ve Uluören köylerinde durum günümüzde de böyledir. * Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Co ğrafya Bölümü, Erzurum. [email protected] Eastern Geographical Review 19 ● 167 Hasan Da ğı’nda (Aksaray-Ni ğde) Hâlâ Önemini Koruyan Basit Su Yapıları: Sarnıçlar Ve Kuyular Abstract Cisterns (where snow is stored) and wells dug in the sheepfolds and village settlements because of the permeable volcanic terrain of Mt. Hasan (3268 meters) and its insufficient water sources are simple water constructions that still preserve their importance. Six cisterns from the Byzantine age dating the 5th and 6th century, and more than 100 cisterns and nearly 70 water wells without historical value but age long widely use have been determined on the site. The construction reason of the cisterns located at about 2500 meters height and the wells at about 1000-1500 m is to supply the animals with drinking water since the economy of the region is mainly based on stockbreeding. As a matter of fact, there are seventy-thousand animals in the research field, comprised of totally 23 settlements (1 town and 22 villages). In the past these wells out of necessity were used by both, people and animals. Although drinking water through pumping is provided from different areas, the cisterns and wells hold their importance in the lives of people. The situation is still alike in the Akçakent, Yukarı Dikmen and Uluören villages. 168 ● Do ğu Co ğrafya Dergisi 19 Simple Water Constructions That Still Preserve Their Importance on Mt. Hasan (Aksaray-Ni ğde): Cisterns and Wells. GİRİŞ Su, yeterli ya ğışa sahip olmasına ra ğmen litolojik özelliklerinden dolayı yereyi geçirimli olan her yerde ya şamsal bir sorundur. Su yapıları in şa etmek sorunun çözümlenmesinde geçici de olsa en önemli tedbirdir. Hasan Da ğı’nda bu amaçla kuyular ve sarnıçlar in şa edilmi ştir. Kuyular yamaçtan sızan suları kar şılamak maksadıyla da ğ ete ğindeki az e ğimli (% 10–25) sahalarda açılırken, sarnıçlar, ya ğmur ve kar potansiyeli nedeniyle yüksek kesimlerde tesis edilmi ştir. Sarnıç ve kuyuların in şa edildi ği zeminin geçirimli kayaçlardan olu şmasından dolayı toplanan suyun sızmasını engellemek mümkün olmamaktadır. Özellikle sarnıçlarda, kullanma, sızma ve buharla şma yoluyla gerçekle şen kayıplar su seviyesini hızla dü şürmekte, yeniden beslenme olmadı ğı için suyun telafisi mümkün olmamaktadır. Buna kar şılık kuyular, yeraltı sularıyla do ğal şekilde beslenen depolar oldu ğu için kurak devrelerde bile kısmen su potansiyelini muhafaza etmektedir. Sarnıç ve kuyu gibi su yapılarının Anadolu hidro ğrafyasındaki yeri oldukça eskidir. Tarihte özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde in şa edilmi ş kapalı ve açık sistem sarnıçlardan bir kısmı günümüze kadar ula şmayı ba şarmı ştır (O ğuz, 1998: 14–38). M.Ö. XIX.-XIII. Yüzyıllara ait Hattu şaş (Bo ğazkale/Çorum)’daki Hitit sarnıçları, M.S. II. Yüzyıla ait Telmessos (Fethiye/Mu ğla) sarnıçları, yine M.S. V. yüzyılda tesis edilmi ş de ğişik yerlerdeki Bizans devri sarnıçları, günümüze kadar ula şan temiz su sa ğlamak için yapılmı ş büyük sarnıçlardır (Önge, 1997: 1–2). Büyük Hasan Da ğı’nın (3268 m) kuzeybatısındaki Kötükale mevkiinde 4 adet, Keçikale kalderasındaki kale kalıntısı içinde bir adet olmak üzere Bizans döneminden kalma tarihi de ğeri olan toplam 5 adet sarnıç bulunmaktadır. Helvadere köyü sınırlarındaki Nora antik kentinde sarnıç olarak nitelenen bir kalıntı daha vardır. Bu da hesaba katılırsa tarihi öneme sahip sarnıç sayısı 6’ya çıkmaktadır. Sahada tarihi özelli ğe sahip olmayan fakat çok eskiden beri yaygın olarak kullanılan 100’ü a şkın sarnıç vardır. Sarnıçların yapılı ş nedeni, yöre ekonomisi büyük oranda hayvancılı ğa dayandı ğı için hayvanların içme suyunu sa ğlamaktır. Ba şlangıçta göçebe ve yarı yerle şik bir hayatın egemen oldu ğu tespit edilen Hasan Da ğı’nda sarnıçların yapılmasında hayvancılıkla u ğra şan nüfusun verimli otlak alanlarına yakın olma isteği ve sürülerin kapasitesine yetecek suyu elde etme arzusu temel faktördür. Yörede su kaynakları çok çok kısıtlı oldu ğu için geçmi şte sarnıçta biriktirilen sulardan yaylacı insanlar da yararlanmı ştır. Bugün hayvancılıkla u ğra şan nüfusun gittikçe azalması sarnıçlara olan ilgiyi azaltmı ş olsa da tamamen yok edememi ştir. A ğıl yerle şmelerindeki pek çok sarnıç hâlâ önemini korumaktadır. Yörede sarnıçların dı şında 70’e yakın su kuyusu tespit edilmi ştir. Kuyuların yapılı ş tarihi konusunda kesin bir bilgiye ula şılamamı ştır. Ancak bir bölge tarihçisi olan Aksaraylı Kerim-üd-din Mahmut’un “Müsamerat-ül-Ahbar” isimli eserinde, miladi 1299–1300 yıllarında bölgede ya şanan kuraklık olayı tasvir edilirken da ğlardaki (Muhtemelen Hasan Eastern Geographical Review 19 ● 169 Hasan Da ğı’nda (Aksaray-Ni ğde) Hâlâ Önemini Koruyan Basit Su Yapıları: Sarnıçlar Ve Kuyular Da ğı) sarnıç ve kuyulardan söz edilmesi (Konyalı, 1974: 402) bu yapıların çok eskiden beri var oldu ğunu göstermektedir. Hasan Da ğı eteklerinde kabaca 1000–1500 m yükselti kademeleri arasında yer alan su kuyuları aktivitesini korumaktadır. Özellikle Yukarı Dikmen, Akçakent, Uluören, Karacaören gibi yerle şmelerin yakınında açılan pek çok su kuyusundan zaman zaman kurak devrede yeterli su olmadı ğı için hem insanlar hem de hayvanlar birlikte yararlanmaktadır. Örne ğin Yukarı Dikmen köyünde dere boyundan sızmakta olan su, ilkel bir depoda biriktirildikten sonra kullanılmaktadır. Hasan Da ğı ve yakın çevresindeki 23 yerle şmede (1 Kasaba, 22 köy) toplam 48.811 ki şi ya şamaktadır 1. Nüfusun temel geçim kayna ğı eskiden neredeyse tamamen hayvancılı ğa dayanıyordu. İnsanlar, hayvancılı ğın gittikçe önemini kaybetmesi yüzünden ekip-biçme faaliyetlerine yönelmi şlerdir. Bu makaleyle, Hasan Da ğı’nda hâlâ devam eden susuzluk problemine dikkat çekmek, tarihi sarnıçlarla, hayvancılık faaliyetini sürdürebilmek için in şa edilen sarnıçları; derinli ği 60 m. yi bulan ve aktif şekilde kullanılan su kuyularını tanıtmak, yörede temel geçim kayna ğı olan hacılı ğın gittikçe önem kaybetmesini vurgulamak amaçlanmı ştır. Ara ştırma Sahasının Yeri ve Do ğal Çevre Özellikleri Sarnıç ve kuyuların yaygın olarak yer aldı ğı Hasan Da ğı, İç Anadolu Bölgesi’nin Orta Kızılırmak Bölümünde yer alan iki konili volkanik bir kütledir. Erciyes Da ğı’ndan (3916 m) sonra bölgenin Tersiyer-Kuvaterner ya şlı volkanik yayı içindeki en yüksek (3268 m) da ğını olu şturmaktadır. Stratovolkanik bir yapılanmaya sahip olan volkanın, güneybatısındaki Keçikalesi volkanıyla birlikte kapladı ğı alan yakla şık 982 km²’dir. İnceleme alanının kuzeyinde Melendiz çayı tarafında yer yer yarılmı ş ignimbirit platoları, kuzeybatısında Tuz Gölü ve Aksaray Ovası, batısında Obruk Platosu, güneybatısında Karacada ğ Volkanı, güneyinde Ere ğli Ovası ve do ğusunda Keçiboyduran ve Melendiz kütleleri yer almaktadır (Harita. 1) Hasan Da ğı, Anadolu’nun en genç volkanları sınıflamasında baş sıralarda yer alır. Volkanik faaliyetin yakın ça ğlarda tamamladı ğı, K/Ar metoduyla yapılan radyometrik tespitler ve morfolojik kanıtlarla açıkça belirlenmi ştir. Morfolojik kanıtların bazıları arasında; büyük merkez konide ve etek yöresindeki konilerin çevresinde en yeni püskürük kayaçların yüzeylenmesi, koni ve krater gibi yapıların henüz bozulmamı ş olması, lav akıntı yapılarının diri olu şu gösterilebilir (Lahn, 1940: 2). Ayrıca buzulla şma izlerine rastlanmaması, barranko tipi genç vadilere sahip olu ş ve planez tipi yamaçların varlı ğı ile eteklerde birikim glasilerinin görülmesi sayılabilir (Kopar, 2007; 2). 1 Nüfus verileri için DİE 2000 Genel Nüfus Sayımı Sonuçları kullanılmı ştır 170 ● Do ğu Co ğrafya Dergisi 19 Simple Water Constructions That Still Preserve Their Importance on Mt. Hasan (Aksaray-Ni ğde): Cisterns and Wells. Harita 1. Ara ştırma sahasının lokasyonu. Hasan Da ğı ve eksenindeki volkanların olu şmasına, neovolkanik evrede levha hareketlerine ba ğlı olarak okyanusal ortamların yok olmasına yol açan yakınla şma, çarpı şma, çarpı şmaya ba ğlı sıkı şma, daralıp kalınla şma ve izleyen süreçte sıkı şma rejiminin yerini özellikle geni şleme rejimine bırakması neden olmu