CORE Metadata, citation and similar papers at core.ac.uk

Provided by Sehir University Repository 22 MAYIS 1993 CUMARTESİ CUMHURİYET KULTUR AvustralyalI grubuyla Nazım Hikmet’in ‘Şeyh Bedreddin Destaru’m oynayan Tuncel Kurtiz: Nazım baba görse çok sever beni

oldu. Kütüphanelere çok zaman DtKMEN GÜRÜN UÇARER ayırdım, çok okudum. - Biraz da “Şeyh Bedreddin Destanı” Tuncel Kurtiz, AvusturyalI sanatçılar­ üzerine konuşalım. Girdaplarla dolu o dan oluşan grubuyla Nazım Hikmet’in coşkulu denizde nasıl yüzdünüz? “Şeyh Bedreddin DestanTnı bugün ve Nazım baba görse çok sever beni. Ya­ yarın Taxim’s diskoteğinde sergileye­ pamadığım yerleri kestim. Onun için de cek. Kurtiz’i uzunca bir aradan sonra ilk ayrıca sever. Yıllardan beri okurum kez Uluslararası İstanbul Tiyatro Festi- “Bedreddin”i ve onun üzerine yazılan­ vali’nde konuk etmek, hem de Nazım ları. Çarptı beni şür. Bedreddin felsefesi Hikmet gibi büyük bir ustanın, büyük beni iyice içine çekmeye başladı. Bir köy­ bir ozanın bir yapıtıyla konuk etmek hoş lü isyanı değil Bedreddin olayı. O, bir fi­ bir olay... Kurtiz’le sohbet ediyoruz. lozof, bir hukukçu, bir devrimci. Toplu­ Daha doğrusu o anlatıyor, ben dinliyo­ mu değiştirmek isteyen “dünün kuralları rum.. T.K.-Halk Oyunculan’ndan ayrıldıktan bugün geçerli değildir” diyen bir insan... ’76 yıllarında Richard Capra adh bir ya­ sonra Yılmaz’la “Umut” filminde zarın fizik bilimi üstüne bir kitabım oku­ çalıştım. “Umut” yurtdışına kaçırıldı. dum. Bir göl kenarında kamp kuruyor­ Ben de filmi takdim etmek üzere Cannes sun, hava soğuk, tepende yıldızlar dönü­ Film Festivah’ne gittim ve geri dönme­ yor, her şey aşınmış, yükseltiler yok, su­ dim. Nereye dönecektim? Herkes ha­ yun sesini duyuyorsun... İşte bu kitap pishanelere alınmıştı. Büyük balyoz ha­ böyle bir atmosferde beni uzaya doğru rekatından sonra haberler geldi. Kork­ götürdü. Aynştayn’la yeniden tanıştırdı, tum ve kaldım orada. Ama ne yapa­ görece. Sonra, her şeyin nasıl yavaş ya­ caktım? Barbro ve Güneş Karabuda vaş açılıp büyük patlamanın olduğu ve yardım ettiler. Stockholm Kraliyet Ti- ondan sonra nasıl bir birliğe doğru gidil­ diği, insanoğlunun nasıl eneıji yüklü ve

TM iyatro ancak tiyatro olabildiği zaman Y,. ıllardan beri politik ve devrimci olur. okurum ‘Bedreddin’i ve Kendi devrimini onun üzerine yazılanları. yapabildiği sürece tiyatro Çarptı beni şiir. Bir köylü devrimcidir. isyam değil Bedreddin olayı. O, bir filozof, bir

yatrosu’nun sanat yönetmeni ile birlikte hukukçu, bir devrimci. bir Türk piyesinin sahneleme çalışma- lannagiriştik. Yaşar Kemal’in “Tencke”- ne kadar harikulade bir varlık olduğu si. Bu arada “Otobüs” filmi yapıldı. Ce­ gerçeklerini gördüm. zayir’de “Bebek” filminde oynadım. -Tüm bunların “Şeyh Bedreddin” yoru­ Ardından yine Stockholm Kraliyet Ti- munuzda yansdanışı dersem? yatrosu’nda Yaşar Kemal’in “Dük­ Bedreddin ne güzel söylüyor, “Neye kancı" adlı hikayesinden bir uyarlama baksam kendimi görüyorum.” Şiirdeki yapüm. Bu arada Peter Stein bir Türk zulmü Nazım harikulade şiirsel bir dile projesi başlattı. Bu projenin içinde Ayla dökmüş. Gerçek nedir, ne ' değildir? ve Beklan Algan, Kerim Afşar, Şener Kime göredir? Neye göredir? Bu şiirin Şen, ben vardık. Haldun Taner’in “Ke­ gerçeği nedir? Etna yanardağına yakla­ şanlı Ali Destanı”nı sahneledik. Ünlü şabildiğim kadar yaklaştım “Şeyh Bed- Alman eleştirmenlerinden çok olumlu reddin”e. Kainatın sesini duydum. kritikler aldı bu çalışma. I nsandaki o tükenmez eneıjiyi gördüm... - Sizin burada da çalışmalarınız oldu o Bir bakıyoruz binlerce yıl önce Şamanlar aralarda. bir yabani kazın sırtına binip uçabiliyor­ Evet, Türkiye’ye geldim “Kanal” fil­ lar, ruhlarla ilişki kuruyorlar. Bir mini yaptık, “Sürü”de oynadım.Ecevit bakıyorum Şamam görüyorum, sonra dönemiyle birlikte dönüşler başlamıştı. onu değiştirip rocker yapıyorum. O da Burada kalmadım; çünkü Stockholm’de nirvanaya doğru gidiyor çünkü. Bir Halk Oyunculan’nm kurulması çalışmala­ bakıyorum balinanın seslerini dinliyo­ rını yapıyorduk. “Kurban” ilk rum... Şeyh Bedreddin diyor ki “Bütün oyunumuzdu. Güzel bir anlatıydı. Beni Tuncel Kurtiz ve grubu Tiyatro Festivali 'nde ‘Şeyh Bedrettin Destanı’m sergiliyor. (FİLİZ KUTLAR) bir kainat bir insan gibidir. Her insan bir değişmeye doğru iten bir çalışmaydı. kainattır.” Her insan her an ölüm ve Mesela, oyunda elekler kullandım, elek­ kalım arasında büyük bir savaş verivor. lerle ritmlcr buldum, kadınlar korosun­ Bir Zen ustası, “Her atom devinir ve ken­ da eski melodilerin dibek ritmlerine gir­ olarak kullanmasına inanmıyorum. Ti­ iyi oyuncu seçildim. Film teklifleri baş­ nema başladı. ’de tiyatro yaptı­ di sesini çıkartır” demiş. Demek devinen dik. “Kurban”ı “Sakarca” ve “Saman yatro ancak tiyatro olabildiği zaman po­ ladı. “Kuzunun Gülücüğü” Berlin Film rmadılar bana. Politik nedenleri vardı her unsur kendine özgü bir ses çıkartı­ Yolu” izledi. Schaubühne'de “Ferhat ile litik olur ve devrimci olur. Kendi devri­ Festivali’nde bana Gümüş Ayı ödülü ge­ bunun. yor. Oyuncuların da devinmeleriyle bir­ Şirin”i sahneledik. Burada da ritm ve mini yapabildiği sürece tiyatro devrimci­ tirdi. Bu arada ’la tanıştım. - Dışarıda geçirdiğiniz günleri nasıl de­ likte gelen sesleri düşünürken çok eski müzik yeni arayışlara itti beni. dir. “Devrimciyim, onıtn için tiyatrom Beni tiyatrosuna kabul etmesi büyük bir ğerlendiriyorsunuz? ayinlere gittim. Rüfai ayinlerini, Gregor- -Yanılmıyorsam çok uzun sürmedi da devrimci olsun" olmaz. Tiyatro dev­ sevinçti. Birdenbire aramızda bir eneıji Daha çok çalışmasını, daha çok emek yan, Ordodoks, Rus, Bizans, Afrika, Halk Oyuncuları ile beraberliğiniz? rimini yaşasın, gelişsin ki başka formlar alışverişi oldu. İkibuçuk yıl süren bir alış­ vermesini öğrendim. Günde sekiz saat Amerikan ayinlerini dinledim. Yeni bir Anlaşamadık, ayrıldık. Politik fraksi­ bulsun. Evet, Tel Aviv’de "Sürü” en iyi veriş. Çok mutluyum onunla çalışmak­ çalışıyordum. Eneıjimi harcamasını öğ­ ritm, yeni bir dil ■ kazandırıyor bu yonların tiyatroyu direkt politik araç yabana film ödülünü aldı ve ben de en tan. “Mahabharata”dan sonra yine si­ rendim. Dikkatli, disiplinli bir yaşamım yaptığım çalışmaya...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi