449

ORANTI : • ir bütünü onun parçaları oluşturur. Bunları kendi arasında veya bütün ile matematiksel ilişkisine orantı (nisbet, proporsiyon) diyoruz. Çağlar boyu, ilk uygulamalardan bu yana, hangi orantıla­ rın güzel olarak göründüğü mimarları et­ kilemiş ve yayınlara geçmiştir. Sözgeli­ mi kendilerine has bir mimarî yaratan Mısıriilar'ın 3x4x5 üçgenini, 1/2, 5/8, 4/3 ve bunun gibi birçok orantıları uygu­ ladıklarını görüyoruz. Özelikle Grek mi­ marisinde çok kullanılan ve yaygınlaşan Altın Oran'ın ' ilk örnekleri daha o gün­ lerde ortaya atılmıştı (Çizim 1). ORANTı VE MODÜL Güzel görünen bazı orantıların ta­ biatta da var olduğu, bilim adamlarının ÜZERINE SELÇUKLU çalışmaları sonucu ortaya atılmaktadır. İnsanların ve bitkilerin üzerinde yapılan YAPıLARıNDAN BAZı çalışmalar bunu göstermektedir^. Parça­ ÖRNEKLER (*) lar arasındaki orantı gerçekte, denge de­ nen önemli bir kavramı oluşturmaktadır. Sözgelimi, kafası vücuduna oranla büyük olan bebekler, büyüdükçe aradaki oran­ tı, normale döner. Bu fiziksel dengeyi gü­ neş, gezegen ve uydular arasında da gö­ rebiliriz. Yerçekimi ve merkezkaç kuv­ veti bunun dünyamızdaki olgusudur. Ol­ gunlaşmanın da, insanlar için bir düşün­ ce dengesi olduğu açıktır.

DENGE: Uyan şekiller yanında, birbirine zıd olanları bile iyi dengelendiği zaman gü­ zel olarak algılanabilmektedir. İlkçağdan beri bu konuda da çok çalışıldığını görü­ rüz. Cook'a göre güzeli, birbirine zıd iki şey oluşturur'. Renkler konusunda bej- kahverengi ile, lâcivert - kırmızı (v.b.)

(*) 25/9/1979 günü 3. Uluslararası Türkoloil Kongresine su nulan bildiri genişletilerek yeniden düzenlenmiştir. 1) Arseven, Celal Esat - Türk Sanatı Tarihi. Sayfa: 734. Mısırlıların 3 rakamını ve 3x4x5 üçgenini kutsalla^- Dr. Orhan Cezmi TUNÇER tırdığını görüyoruz. Kullandıkları 2/3 orantısını An,ı- dolu Selçuklu yapılarında da gBrecefliz. 2) V. Vlladimirov-Eski Mısır Mimarisinde Nlsbetler. Çe­ virenler : Hamit Dilnan ve Selim Palavan. I. T. 0. Mi­ marlık F. 1968. . Sayfa : 56, 58. 3) Aynı yayın. Sayfa : 60. 450 DR. ORHAN CEZMl TUNÇER arasındaki ilişki de böyledir. Bir üçgen gara düzeni genellikle vardır. Bunu He­ ile bir düşey çizgisinin, veya yarım daire lenistik ve Roma dönemi yapılarında da ile düşey çizginin uyumunu klâsik cami­ görürüz. Mısırlıların ön yüzde kullandığı lerimizin dış çizgilerinde (siluet) görebi­ düşey ızgaralama anlayışı yine Greklere liriz. Bu gerçekte, 3 boyutta, pramit ile ışık tutar. Akstan aksa kolon aralarında­ silindirin sağladığı dengedir. Bunlar bir­ ki birim ölçü, düşeyde iki kat alındığm- biriyle, hacimde, öyle bir orantı ve uzak­ da kolonların yüksekliğini, 3. kez yinele­ lıkta yan yana getirilmektedirlerki, biri nince antableman ve fronton bölümünü diğerini ezmemekte, tersine güçlendir­ belirlediğini görürüz. Paestum'daki Po­ mektedir. seidon Tapınağında (Dorik düzenlemeli­ dir) yan yana sıralanan dört kareye ko­ MODÜLASYON : lonlar, bunun üstüne sıralanan diğer dört Modülasyonu orantı devreye sokar. kareye de antableman ve fronton bölü­ Belli bir birim boy, kendisi veya katla- mü sığdırılır. Demek ki yapının boyu, rıyla orantıyı yaratırken, bunun yinelen­ yüksekliğinin iki katıdır, yani eş iki kare mesi modülasyon kavramını oluşturur. yan yana tasarlanmıştır. Tıpkı Edfu Tapı- Demek ki bunun en ufak birimi orantıdır. nağındaki gibi. Bunu geometrik olarak Bu bazan yapıda, ayrıntılara uygulanabil­ anlatmak gerekirse yarım daire olarak diği gibi, tüm yüzü, kesiti, plânı veya ta tanımlanabilir (yükseklik «r» ise, çap bunlardan birini de kapsayabilir. Böylece 2r = R dir). Romalıların ünlü zafer takla­ modülasyon denen geometrik kural (di­ rından Trayan ile S. Severus te uyarla­ siplin), tasarımı, ayrıntılarından tümüne manın güzel örneklerindendir (Çizim : 3). varan boyutlar İçinde etkiliyebilmekte- Selçuklu örneklemelerimize geçme­ dir. Ancak, istenirse bu yola başvurula­ den önce, evrenselleşen orantılar üs­ bilir. Diğer bir anlatımla güzele bu kural­ tünde de durmak gerektiğine inanıyoruz lar dışında da erişilebilir* Modül, Eser (Çizim: 4). 60' lik dik üçgene en yakın için ilk ve son şart değildir'. orantı 58°, 17' ile Altın Oran'dır. Bunu Orantı ve modül çalışmalarının, ilk­ 56°. 19' taban açılı Selçuklu üçgeni çağdan beri, geometrik ve matematiksel (2/3 orantısı) ve 53°. 07' taban açılı olmak üzre iki ayrı yöntemle uygulana 3x4x5 üçgeni izler. Dikkat edilirse 56° geldiğini görürüz. Sözgelimi kenarı bir ile 60° arasında bir yoğunlaşma vardır. birim olan karenin köşegeni ve bu Geniş tarih dilimi içinde, ayrı medeni- kareden iki tanesinin yan yana gelmesiy­ yetlerdeki bu eş zevk insanların ortak le oluşan dikdörtgenin köşegeni V ol­ maktadır. V^ V*, V*ve v"'arasında geo­ metrik ilişki de vardır (Çizim: 1). Mısır 4) Onla Mimar Oscar Nıemeyer'ln, kISsik şekillerden ya­ rarlanmada eğrilerle yarattığı tasarımları ve uygula­ yapıtlarından Edfu'daki Horus Tapınağı­ maları vardır. Bu örnekler çoğaltılabilir. nın ön yüzü, eş boyutta yan yana iki ka­ 5) Sayın Doğan Kuban bunu ba?ka türlü de dile getirk. re olarak tasarlanmıştır*. Gereklerin, bu Bakınız: Kuban, Doğan. Mimarlık Kavramları. I. T. O Mim. Fk. 1973. I.T. 0. Matbaası. Sayfa: 57. modülasyon çalışmasını büyük bir düzen 6) Onsal, Behçet - Mlmart Tarihi, Teknik Okul Yayınla. ,. içine aldıklarını ve modülasyonun Röne­ İstanbul 1949. Sayfa: 63. sans döneminde evrenselleştiğini görü- 7) İlkçağın Szelllkle dinsel yapılarında yer yer kullanı­ lan modülasyon, Avrupa mimarisinde Ortaçağda olduk­ rüzl ça yaygınlaşır. Romen ve Gotik dönemlerde İlginç nok­ Geçmiş örnekleri incelediğimizde, talara erişir. Bakınız: — Architectural Design. Cilt 49, Sayı 5 - 6. 1979. birim ölçüden oluşan karelemenin (ız­ — Taul, Bruno - Proposıyon. Archıtekt Sayı : 7, 8 ve 9. gara - grid) plâna da uygulandığını görü­ — Ş. Oktay - Nlsbetiere Doğru. Mimarlık, Sayı: 5/5. 1949 Sayfa: 19-21. rüz. Roma Etrüsk Tapınağı bunun güzel — CBOAbT B. AHTNYHOCm N CPEhNTE BEKOBE bir örneğidir (Çizim : 2). Mısır tapmak — Le Corbusıer • The Modular. Faber and Faber Limi­ plânını alıp kendilerine göre yeni bir yo­ ted 1954. London. — Tuna, Doğan - Tasarımda ve Uygulamada ModOl. rum getiren Grek tapınaklarında eş ız­ Doçent Dr. Ege 0. Müh. Bilimleri Fk. Yayın 18. v.b. ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SEÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 451

Özellikleri olarak düşünülmelidir. Bunu ufak yeni bir eşkenar üçgen de kemer bir etkileşim gibi dar görüşle yorumla­ kilidi bitimini belirliyordu. Kuşkusuz tac mak haksızlık olsa gerekir. kapı üst kesimi ve kapı kemeriyle günü­ müze sağlam olarak gelebilse başka TÜRK MİMARİSİNDE MODÜLAS- geometrik bağlantılar da kurulabilecekti. YON ÇALIŞMALARI : Bu ilk çalışmamız gösterdi ki Selçuklu Türk mimarisi, İlkçağdan buyana tac kapılarında tümüyle göz zevkine bı­ gelişe gelen dünya mimarisi dışında rakılan töresel bir tasarım içinde geo­ kalamazdı kuşkusuz. Akılcı ve ger­ metrik kurallardan da yer yer yararlanıl­ çekçi bir dönem oluşturan Klâsik Os­ mıştır. Alaeddin Keykubat günlerinin bu manlı Mimarisinin, bu kavramlara geniş eşsiz eseri (1229) ve tac kapısı, gösteril­ yer verdiğini görüyoruz. Orantılı çalış­ diği önemli belirtilerle, diğer çalışmala­ manın ilk ciddî araştırmasını Sayın Abdul­ rımıza ışık tuttu. lah Kuran sundu bizlere ('). Böylece XVI, y. için Sinan günlerinden güzel bir kapı SAHİP ATA CAMİSİ : aralandı. Biz bu çalışmamızla. Klâsik Osmanlı günlerindeki uygulamaların, Tarihi bilinmiyen bir yangın sonucu Anadolu Selçuklu günlerinde de var ol­ tac kapı ve mihrab duvarı dışında yok duğunu vurguluyacağız ('). Gerçekçi rö- olan ahşap dikme ve kirişlemell Konya löve projeler çizildikçe bu çabaların yo- Sahip Ata Camisi (iarende Camisi-1258) ğunlaşabileceğine kuşku yoktur. restitüsyonu için ilk araştırma ve öne­ riyi Sayın Doç. Dr. Halûk Karamağaralı SULTAN HANI : yaptı ('^). Vakıflar Genel l\/1üdürlüğü ola rak ele aldığımız (1977-78) ve tamam Eskiden beri Selçuklu tac kapıları­ ladığımız araştırma kazılarının sonuçla­ nın genellikle 2/3 orantısında olduğu rına dayanarak yaptığımız 2. projede ilk söylenegelir ('"). Ancak bugüne kadar önerilerin bütünüyle gerçekçi olduğunu gerçekçi rölöveleri çizilemediği için oran gördük. Bugün, eski temeller, toprak dü­ ve modül çalışmaları yapılamadı. Niğde- zeyine kadar örülüp koruyucu bir beton­ Aksaray-Sultanhan'da ki ünlü kervansa­ arme hatılla kuşatılmış ve Anıtlar Yük­ rayın restorasyonu süresinde, tac kapısı sek Kurulunun kararına uyularak sonki için bir çalışma yapmış ve yayınlamış­ ufak cami onarılıp hizmete sunulmuştur. tık ("). Kapının yıkık olan üst kesimini Caminin tac kapısında da modülasyon tamamlayabilmek için alt kesimindeki geometrik ve bitkisel süslemelerin kat­

lanarak tekrarlanan yatay eksenlerinden 8) Kuran, Abdullah - Mimar Sinan Yapısı Karaprnar 2. Se­ yararlanmış, ayrıca kazıda bulduğumuz lim Camisl'nin Proposiyon Sistemi Çizerinde Bir Deno- me. VII. Türk Tarih Kongresi. Kongreye sunulan teb­ sağ üst köşe dönüş taşı ile mukarnaslı liğler. silmesi sayesinde 2/3 orantısının sağ­ 9) - Divriği Şifahane ve Camisi İçin Sayın Gabriel'in bir orantı önerisi vardır. Burda her İki bölümün köşe­ landığını görmüştük. Böylece tabana ko­ genlerinin, tabanlarıyla aynı açıyı oluşturduğu savunu­ nan iki kare, üst üste üç kez tekrarla­ lur. Bu bir yerde, Şifahanenin uzun kenarının. Cami­ nin kısa kenarıyla (kıble duvarı) çakışacak biçimde, nınca tac kapının boyutları ortaya çıkı­ biri diğerinin eş oranda büyütülmüşü anlamına gelir. yordu (Çizim: 5). Kapı kemerini izliyen 10) Bayburtluoğlu, Zafer - Selçuklu Yapılarında ön Yi',;:. kitâbe sırası altı, tabandaki ilk kare dizisi Basılmamış doktora tezi. Birçok tac kapıların 2/3 oran­ tısına uyduğu vurgulanır. üstüyle çıkışıyordu. Ayrıntılara inildikçe 11) Tunçer, Orhan Cezmi - Niğde Aksaray, Sultan Ham'nda başka geometrik bağlantılar da buluna­ Bazı izlerin Değerlendirilmesi. Önasya. Aylık Türkolo­ bildi. Sözgelimi, birim kareler dört eşit ji Fikir ve Aktûalite Mecmuası. Yıl 6, Cilt 6, Sayı 72. Ağustos 1971, kareye bölününce, alttan yukarı doğru 3. 12) Karamağaralı, Halûk - Konya Sahip Ata Camisi. Selçuk­ karenin yükseklik ortasından çizilen eş­ lu Tarihi ve Medeniyeti Enstitüsü Seminerine sunulan kenar üçgenin tepesi mukarnasın bitimini tebliğ. 13) Konya, Sahip Ata Camisi Hk. Anıtlar Y. Kumlu Ka­ belirlediği gibi, 3. kareden başlayan daha rarı (A - 1051 • 14/4/1978) 452 DR. ORHAN CEZMlTUNÇER

çalışmasına Selçuklu orantısıyla başla­ yeri olan Sahip Ata Camisi'nin ve tac dık. Minarelerin büyük bir kesiminin kapısının, modül kullanmadan da güzele oturduğu yan eklentiler arasında kalan erişilebileceğini belgelemesi, yapıya ye­ bölüm, gözümüzün alıştığı Selçuklu dü­ ni bir değer daha katmaktadır. zenlemesinde olup eni 5,78 m. gelmek­ tedir (Çizim: 6). 2/3 orantısına göre SİVAS GÖK MEDRESE : yüksekliğin 8,67 m. olması gerekirken, eşik önündeki sahanlıkta 9,21, eşikte ise Çinilerinin renginden ötürü Gök 9,16 m. dir ("). Öyleyse kapı Selçuklu Medrese olarak tanınan Sahip Ata Med­ orantısından 0,49 m. daha yüksek tutul­ resesinde de (1271) incelememize 2/3 muştur. Tac kapının alt sırası bezesiz orantısıyla başlıyabileceğiz. Minarenin olup, her yapıda olduğu gibi subasmanın küpünü oluşturan çift kartallı sekizgen son sırası durumundadır. Bunları yanlar­ yıldızlı kesimler arasında kalan bitkisel da boy ve yükseklikleri ayrı olan iki an­ ve geometrik çerçeveli kapı, tüm görün­ tik parça (şipoliyen) izler ve sözgelimi tüsüyle Anadolu Selçuklu tac kapısı sağdaki, soldakinden 0,11 m. aşağıda özelliklerini kapsar. 2-3 Sm. lik fark ile başlar. Subasman da yatay olmayıp önü­ 8.00x12.00 m. lik boyutları 2/3 orantısın­ ne konan basamak sırasından ötürü sağ da olduğunu belgeler (Çizim : 8 A). Su­ fbatı) baş, soldan 0,04 m. aşağıdadır. Bu basman sayabileceğimiz en alttaki taş nedenle modülasyon için sağlam bir baş­ sırası bezemesiz olup, orantılar bunun langıç olarak ancak eşik seçilmektedir. üstündeki sıradan başlatılmıştır. Her ka­ reyi kenar ortalarından dörder eşit par­ Minarelerin oluşturduğu yan par­ çaya bölersek klâsik tac kapı kesiminde çaların eni 1,84 m. dir. Birim boyutu bu 24 kare oluşur (Çizim: 8 B). Bu sonki olan dört kare çeşme tabanından başla­ karelerin kenarma (a) diyelim. Görece­ mak üzre üst üste oturtulduğu zaman mi­ ğiz ki, tüm yüzeyde (a) birim boyutun­ mari birimlerden çeşme ile hiç, minare dan yararlanılmıştır. Ölçülerinden de sahanlığı kemerli penceresini çevreleyen anlaşılacağı gibi, 2/3 orantısındaki klâ­ geçmeli pano ve bunun üstündeki tuğla sik tac kapının sağ ve sol yanlarına, mi­ pano ile biraz çakışır. Demek ki yan ka­ nare küpü görevi yapması için eklenen natlar bu modül karelere tam bağlı ola­ kabartmalı kanatların eni (a) birim bo- rak düzenlenmemiştir. Üstelik altta ka­ yutundadır. Böylece, tac kapı 36 birim lan antik parça ile minare gövdesi baş­ kareden oluşan 12,34x12,34 m. lik görü­ langıcına denk gelen bölüm modüle de nüm alır (Çizim: 9 A). (3) ve (4) nolu uymaz. Böylece tac kapının serbest bir karelerde (Çizim: 9 B), OD ortası taban tasarımla düzenlendiği anlaşılır. Ancak olmak ve tepesi aşağıya gelmek üzere hemen dikkati çeken yönü, ön yüzün bir eşkenar üçgen çizdiğimizde, eksen­ kare ölçüye getirilmek istendiğidir. Yani de bulunan noktanın, kapı kemerini be­ içine bir daire çizilmek istenmiştir. Ka­ lirleyen yayın merkezi olduğu görülür. pıda yan kanatlar 1,84'er ve orta kesim Yarıçap (r) = (a) birim ölçüdür. BC or­ 5,78 m. olduğuna göre tac kapının plân­ tasından çizilen yatay çizginin daireyi da eni 9,45 m. dir. Kapının 2/3 orantısına kestiği noktalar özengiyi belirler. Böyle­ dayanarak yüksekliğini 9,16 m. bulmuş ce söveler de ortaya çıkar. Yine (3.) ve idik. Arada 0,30 m. lik fark olup bu da (4.) karelerde (D) yatayı taban olmak üz­ herhalde son çerçeve sırasıyla, konması re yukarı doğru çizilen eşkenar üçgen uygun düşünülen dendanlar arasındaki mukarnasları çevreleyen kemerin tepe taş silmeye ayrılmış olmalıdır (Çizim : 7) Sivas Sahip Ata Medresesinde bu sıra 14) Kapı üst kesimi yıkıktır. Ancak bunu çevreleyen ters başka türlü çözümlenmiştir. Şurası ger­ (U) şeklindeki çerçeve üstte dolaştırıldığı zaman çi­ çek ki, Selçuklu mimarisi içinde belli bir zimle bu 9,16 filçOsü bulunmaktadır. Bugün sadece İç çerçeve bozuk olarak vardır. ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SEÇUKLU YAPILARINDAN BAZ! ÖRNEKLER 453 noktasını (kilit üstü) verir (Çizim : 10 A) dan dışına kadar uzunlukta olduğu görü­ Bu üçgeni a/4 kadar aşağı kaydırırsak lür. IVIescid penceresi giriş yüzüne yan­ yeni tepe noktası mukarnasların bitimini sırken mukarnasları ve çerçevesiyle gösterir. (F) ve (G) yatayında kalan (2) klâsik Selçuklu görünümündedir. Yük­ ve (5) nolu karelerin ortalarından (mer­ sekliği 0,18 m. daha az tutulabilse (pen­ kez) geçen ve merkezi (F) olan dairenin cere tabanına göre) tam 2/3 orantısına (G) yatayını kestiği (M) noktası, bizim uyacaktı. Böylece yüksekliğin bir tam. için önem taşır (Çizim: 10 B). MG uzak­ bir yarım daire ve 0,18 m. geldiğini gö­ lığı minarenin çapıdır. Böylece minare rürüz. Buradik dairenin çapı 1 1/4 a'ya enlerinin de gözle değil, ancak göze gü­ çok yakındır. Bu kanatta (5 a) dışında di­ zel görünebilecek bir geometrik yolla ğer boyutlarda (a) birimine bağlı kalın­ bulunduğunu öğrenmiş oluruz. Ayrıca madan kendi içinde oranlanmışlardır. tac kapıda geometrik boyutları olan şu ayrıntılar da dikkati çeker. Sözgelimi Ön yüz sol kanadının üst kesimi kapı boşluğunu örten basık kemerin ka­ yıkılmamış olduğu için daha yararlı bil­ lınlığı a/4 kadardır. Böylece bunu çev­ giler sağlanabilmektedir (Çizim: 12). releyen profilli sıra, (C) yatay çizgisiyle Burası da (5 a) lık bir kare içine sığdırıl­ çakışır (Çizim : 9 B). Mukarnaslar, kapı mış olup, soldaki son dilim yine desteğe girintisi içinde CD yüksekliği ortasından (kuzeybatı) ayrılır. Bezemelerini ayıran başlar. Bunların oluşturduğu ve ön yüze yatay silme CD yükseklik ortasından bi­ yansıyan basamaklar, kendi eşkenar üç­ raz yukarıdadır. Sağ ve sol kanadın si­ metrik olduğu, (4 a) lık boyuta duvarla­ geni içinde sınırlanır. Ayrıca minare kü­ rın, sonki (a) dilimlerin de desteklere pünde bulunan ve ön yüze yansıyan sırlı ayrıldığı görülür. Desteğin üst karesini tuğlalı dairesel süslemedeki çap ile den- dört eşit yüksekliğe bölersek, üst dili­ dan yüksekliği (a/2) kadardır. Tac kapı­ min mukarnaslı silmeye ayrılmışken a/4 da hiçbir ölçü, raslantıya bırakılmadan kadar aşağı kayarak duvarda devam etti­ göz zevkini destekler nitelikte geometrik ğini görürüz. Bunun altında duvarda uy­ yollarla belirlenmiştir. Güzele bu yolla gulanan profilli sıra ise (3.) a/4'lük dili­ da erişilebileceğinin olgun bir örneği ile mi kapsar. Böylece bu taş sıralarının a/4 karşı karşıya bulunmaktayız. yüksekliğine göre düzenlendiği anlaşı­ lır. Tac kapının sağ ve solunda bulunan kanatlar da aynı görüşle ele alınırlar. Çeşmeyi çevreliyen bezemeli çer­ Bunlar (5 a) lık kare içine sığdırılmışlar- çeve, subasmanı iziiyen sıradan sonra dır (Çizim: 11). En sağdaki (a) boyutu başlarken tam bir kare içine sığdırılır köşe desteğine ayrılmıştır. Bunların (Çizim: 12). Kendi içinde orantılı olup merkezi (soldaki de böyledir), plânda ön yaklaşık (2 1/4 a) kadardır. Çeşme ile ve yan yüzlerin kesiştiği nokta olup çap­ düşey eksenleri çakışan üst kat pence­ ları (a) birim boyut kadardır. Ancak yu­ resi 0,8 m. lik fark ile kare içine sığdırı- karı doğru silmeler yardımıyla biraz in­ labilmektedir. Sınıfın (dershane) ön yüze celirler. Sağ (güneybatı) desteğin alt ile açılan penceresi sütûnce, mukarnas ve üst kesimindeki iki ayrı bezemeyi birbi­ kenar bezemeleriyle klâsik Selçuklu gö­ rinden ayıran silme OD yüksekliği orta­ rünümünde olup üst üste iki kareden sından geçer. Yine bu kanatta üst kata oluşur. Bu kanattaki diğer mimari birim­ ait olması gereken mermer söve ve ke­ ler gibi burada da (a) birim boyutuna merli pencereyi çevreleyen ters (U) şek­ bağlı kalınmamıştır. lindeki çerçeve (a) birim boyutundan kü­ çük bir kare içine yerleştirilir. Böylece, Minare gövdelerinin ancak alt ya­ pencere tabanından çerçeve üstüne ka- rısı günümüze erişebilmiştir. Şimdiki darki yüksekliğin, yatayda çerçeve dışın­ üst kesim, şerefe ve petekler eklenti ol- 454 DR. ORHAN CEZMl TUNÇER

duğu için bir modül çalışması yapamı­ orantısından (mescid penceresinde) ya­ yoruz. Ancak bugünkü eklentilerin oran­ rarlanıldığı görülür. Batı yüzünde yan ka­ tılarından yararlanarak bir çalışma yap­ natların (5 a) tac kapının (6 a) boyutunda tığımızda, taç kapıyı kapsayan (6 a] çaplı tasarlanıp uygulanışı, girişi vurgulaması dairenin, minareler için bir kez daha yu­ açısından önemlidir. Ayrıca köşelerin karıda tekrarlanması şerefe korkuluğu desteklerle bitmesi de ön yüze kararlı, üstü için yüksek, petek bitimi için ise tutarlı ve kesin kontur sağlamaktadır. Bu alçak durmaktadır. Bugünkü şerefeler, etkiyi mukarnaslı silme pekiştirir, statik dendan başlangıcından başlayarak orta­ ve estetik kaygılar ustaca bağdaştınl- lama 5 a kadar yukardadır (güneydeki mıştır. Duvarlar (yan kanatlar) ve tac ka­ biraz aşağıda, kuzeydeki biraz yukarısın­ pı ile minareler arasındaki doluluk zıd- da) ve yerden bakıldığında kararlı yük­ lığı çok iyi dengelenir. Gereç farkından seklikte görünmektedir. Bundan ötürü etkilenilmez bile. Tersine renk ayrıcalı­ biz (6 a) İlk modül yerine (5 a) yüksek­ ğına karşın, birbirini desteklemeleri ve liğini şerefe korkuluk bitimi için, taç ka­ tamamlamaları oldukça anlamlıdır. Kuş­ pısı ile ve ön yüzle uyumu açısından kusuz sırlı tuğla ile bezeli minareler, sil­ daha uygun görmekteyiz. Bu bir yerde, me ve dendanlarıyla sağlam iken çok da­ duvar bitiminden sonra (6 a) lık modülün ha görkemli ve anlamlıdır. tekrarı olmaktadır (Çizim: 13). Medresenin özen gösterilen ön (gi­ Sahip Ata Medresesi ön yüzünde riş) yüzüne karşılık kuzey ve güney yan (batı) uygulanan (a) birim boyutlu kare- yüzleri sağır ve bezesizdir. Mısır yapı ve lemenin plânı için geçerli olmadığını plâstik sanatlarında gördüğümüz ön yüz görüyoruz (Çizim: 14). Yapı gönyesinde düzeni, Selçuklularda varlığını sürdürür. değildir. Çok az da olsa 90° den sapılır. Plâna yansımayan modül kavramı bu yan Kıble yüzü kademelidir. Avlu ve eyvan­ ları bilinen orantıya uymaz. Kuşkusuz yüzlere de uygulanmaz. Zaten böylesine kareleme yöntemlerden biridir. İleriki ça­ sağır ve tok görünüş için birim ölçüye lışmaların bu konuya da açıklık getire­ gerek yoktur. Destekler kuzey yüzü or­ ceğini umarız. Sanırız o günkü sokak do­ talama üçe bölecek biçimde yerleştirilir­ kusu, plânı bu biçimde düzenlemeye an­ ken arkasındaki hacimler gözönüne alın­ cak elverdi ve ön yüzde bu modül ça­ mamıştır. Kaldıki destekler arasında ka­ lışmasıyla yetinildi. Gerçekte bu başarılı birim ölçü denemesinin plân ve kesitlere lan duvar boyları da eşitlenmemiştir (do­ de yansıması arzu edilirdi. Ancak Antik ğu ucdaki 11, 69, kuzey eyvan pencere­ ve Ortaçağ örneklerinde de gördüğümüz sini içeren orta kısım 13, 01, batı parçan gibi bütününde değil, tasarımın bölüm­ 12, 48 m.). Güney duvarı, girintisinden leriyle yetinilmiştir. ötürü daha hareketli olup yine de sağır ve tok görünümlüdür. Doğu yarısındaki taş­ Bugüne kadar dünya yapı sanatın­ da iki tür modül çalışması kullanılmıştır. kınlığın nedeni bilinmez. Sonradan taşı- Birim bir boyut alınıp yapının bütününe rılmış gibi düşünülürse de içeride temel egemen olur (plân kesit ve görünüşe ve­ izleri bulunamamıştı. Çıkıntı yerinde, ya genellikle görünüşe). Diğer yöntem adetâ köşeye sıkışıp kalan destek, güney özellikle görünüşlerde mimari birimle­ eyvan penceresini oldukça zorlamakta rin kendi içinde modüle edilmesidir. Dik­ ve dıştan batıya kaydırmaktadır. Yukarı­ kat edilirse yapımızda ön yüzde genel bir karelemeden sonra ayrıntılarda buna da da belirttiğimiz gibi plândaki bu tutar­ bağlı kalınmadan çalışılmıştır. Böylece sızlıkları o günkü şartlara ve sokak doku­ ayrıntılarda 1/1 (üst pencereler ve çeş­ suna bağlamayı uygun görüyoruz. Doğu mede), 1/2 (sınıf penceresinde) ve 2/3 duvarmın durumunu bilmemekteyiz. ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SEÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 455

BİRİM ÖLÇÜ : muz iki çadırda yatıp kalkarak bütün gün ve gecemizi orada geçirdik. Arkadaşları­ Medrese batı (giriş) yüzü dıştan dı­ mın gösterdiği özen, sabır ve ciddiyete şa 32.50 m. dir. 16 modüle bölündüğüne teşekkür ederim. Bu yazı, o sıkı çalışma­ göre birim boyut 2.03 m. bulunur. Den- nın ürünüdür. danlarda ve minare küpü tuğla kesimin­ deki dairesel süsün çapında bunun yan­ SONUÇ: sı, mukarnaslı silme ve bunun altındaki Bütün bu çalışmalardan sonra Si­ profilli sıra ile kapı kemerinde 1/4 birim vas Sahip Ata Medresesi ve modülasyon ölçü olarak kullanılmıştır. Bu ölçülerin için şunlar özetlenebilir. Ön yüzde tutar­ Selçuklu günlerindeki uzunluk birimleriy­ lı bir geometrik düzenleme vardır. Gü­ le ilişkisi olup olmadığını bilmiyoruz. Os­ zele bu yolla ve başarıyla ulaşılmıştır. manlıların ölçüleriyle de bağdaşmıyor''. Klâsik Osmanlı Mimarisinin Sinan'a ya­ Bu durumda birim boyutun o günkü uzun­ kışır akılcı, olgun ve tutarlılığının kökleri, luk ölçülerine bağlı olarak uygulandığı daha o günlerde ustaca uygulanmıştır. kesin olarak söylenmeyebilir. Öyleyse Böylece Anadolu Selçuklu Mimarisinin sokağın elverdiği uzunluk, tasarlanan bu ne kadar sağlam bir kültürel mirasa otur­ modülasyona bölününce birim ölçü orta­ duğunu anlamış bulunuyoruz. Koca Sinan ya çıkmıştır denebilir. Eğer arsa daha bü­ bu kültürü çok iyi değerlendirmiş ve da­ yük veya küçük olsaydı bu da değişebi­ ha da yüceltmiştir. Plândan, kesite ve lirdi. Ancak iç hacimlerin yüksekliği dü­ yüzeylere varan modülasyonunun gücü şünülürse bu esnekliğin alabildiğine de­ şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. ğişebileceğini de düşünmemeliyiz. TAC KAPI VE MİNARE İLİŞKİSİ: Burada hemen iki noktayı belirtme­ Xlll._y. 2. yarısmdan başlayarak Mo­ yi uygun görüyorum. ğol siyasal gücü arttıkça o ölçüde Sel­ çuklu Devleti güçsüzleşir. 1245 Kösedağ 1 —Yapının ön yüzünün ve 16'ya Savaşı sonun başlangıcıdır. Anadolu'ya bölününce birim ölçünün 2.03 olduğunu doğudan göçler artar. Bu arada birçok yukarıda belirtmiştik. Ancak tac kapının yapı ustası da gelmiştir Anavatana. Böy­ eni 12. 34 m. olup 6 birime bölündüğün­ lece hem eski denemeler, hem de Moğol de birim ölçü 2.057 m. bulunmaktadır. özellikli ürünler görünmeye başlar. Tac Arada 27 mm. vardır. Bütün dikkatimize kapıda iki minare doğu için yeni değildir. karşın bunun, ölçümümüzden de ileri ge­ Bunun en güzel örneğini Azerbaycan - lebileceğini belirtmek yerinde olur. An­ Nahcivan Mümine Hatun Kümbeti (1186- cak Sayın Alpay Özdural'm fotoğramet- 7) çevre yapısında görürüz. Öyleyse Ke- rik yöntemle çizdiği aynı yüzeyle bizimki lük bin Abdullah'ın bu yöreden gelmiş arasında büyük uyum vardır. Bu plân için olabileceğini düşünmek yanlış olmasa de böyledir. Ne kadar dikkat edilirse edil­ gerekir. Moğolların gösteriş ve görkeme sin elle alınan ölçülerin bir yerde teknik düşkünlükleri de bu akımı kamçılamış yetersizliği ortadadır ve artık bu yöntem­ olabilir. Bu şartlar altında Anadolu'da den vazgeçilip fotoğrametri, ilgili kuru tac kapı üstüne iki minare yapmanın ilk luşlarca benimsenmelidir. örneğini Konya Sahip Ata Camisinde gö­ rürüz. Eserleri yapılış sırasına göre di­ 2 — Vakıflar Genel Müdürlüğünden zersek : Mimar Nilgün Demir, Perin Topaloğlu, 1 — Konya Sahip Ata Camisi Murat İren ve teknik ressamlardan Mus­ (1258. Mimarı: Kelük bin Abdullah. Hani- tafa Erdim ile Selçuk Serpil'den oluşan gâh 1285'te güneyine eklenir.) toplulukla 1978 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında Sivas Gök Medrese'de sıkı bir 15) 1 Zira' = O. 75775 m. (24 parmak), 1 Kulaç = 2 ı/ı çalışma yaptık. Eserin avlusuna kurduğu­ Zira' = 1.88 m. DR. ORHAN CEZMl TUNÇER 4S6 DİĞER İLHANLI ÖZELLİKLERİ: 2 — Sivas Sahip Ata İ\/Ieclresesi (1271. Mimarı: Kaluyanel Konevi) İlhanlıların Anadolu Selçuklu Mima­ 3 — Sivas Çifte Minareli Medrese risine etkileri yüzeyseldir. Yapı felsefe­ (1271). Mimarı bilinmiyor. sini, plânlarını birkaç yapı dışında etki­ lemez veya az etkilemiştir denebilir. 4 — Hatuniye Medresesi Süslemede genelde artış görülür. Ka­ (1291 veya sonrası, İlhanlı yapısı ) (16) bartmalar taşkınlaşır. Böylece bitkisel ve geometrik bezemelerin sayısı ve de­ 5 — Erzurum Yakutiye Medresesi rinliği artar. Hayvan ve insan kabartma­ (1310. Minareler yapının ön yüzünde kö­ ları cesaretle kullanılır. Saksı türünde ve şelerdedir, ilhanlı yapısı) birkaç katlı olarak İşlenen sütun başlık­ 6 — Niğde Sungur Bey Camisi larında abartmalar görülür. Mermere (1335. İlhanlı yapısı minareler tackapı özen gösterilir. Hattâ Konya Sahip Ata Camisi tac kapısında çeşme gibi mimari köşelerinde). birimler de eklenmeye başlanır. Bunu 7 — Emir Musa Çelebi Sivas'takinde sol kanatta da göreceğiz. Medresesi (1349'dan önce yapıldığı sa­ Hayat ağacı bollaşır. Sivas Sahip Ata nılıyor. Tac kapıda sağda tek minare. Medresesinde görülen ufak örnekler, Yapı Karamanoğullarmm olup, yıkılarak Erzurum Hatuniye'de daha da büyüyecek­ yok olmuştur). tir.

Bunlar içinde yalnız Konya Sahip Ata Camisi, Sivas Sahip Ata Medresesi KONYA SAHİP ATA CAMİSİNDE ile Erzurum Hatuniye Medresesinin tac MİNARE KONUSU: kapıları yanlarına kanat eklenerek daire­ Yapıyı iki minareli olarak kabullene sel (kare) modüle sokulmuşlardır. Kara­ geliyoruz. Minare küpünde merdiven ko­ man Emir Musa Medresesini tek mina­ vanlarının iki tane (sağ ve solda) oluşu, reli, Erzurum Yakutiye'yi minareler yapı ön yüzde sahanlık pencerelerinin bulu­ köşesine alındığı için bu dizinin dışında nuşu bizi bu sonuca götürüyor. Ancak tutarsak Niğde ve Sivas'takinin 2/3 oran­ soldakinin ne zaman yıkıldığı bilinmedi­ tısı bozulmadan tac kapıya oturtulduğu ği gibi, iki minareli oluşunu belirten bel­ görülür. Sungur Bey Camisinde kapının geyi de bulamadık (17). Tac kapılara mi­ sağ ve solunda iki minare kovanı vardır. nare eklemenin Anadolumuzdaki ilk ör­ Ufak olan kapıda iki minarenin birbirine neği bu olduğuna göre tekiyle yetinile- çok yakın olacağı düşündürücüdür. Bu­ bileceği de düşünülebilir. Ondan sonraki gün tek minaresi (sağdaki) bulunduğun­ uygulamalara bakarak, burda da (2.) mi­ dan doğuracağı etkinin farkında değiliz- nareyi arıyorsak ta soldaki minarenin dir. Sanırız Sivas Çifte Minareli Medre­ küpünde, tuğla kesiminde merdiven ko­ sede tac kapının çok büyük tutuluşu bu vanı görülememiştir (18). Ayrıca hemen sakıncayı gidermeye yöneliktir. Hemen karşısındaki J. İzzeddin Keykâvus Şifaha-

nesini (1219) aşabilme güdüsü de etkili 16) Karamağaralı. HalOk - Erzurum'daki Hatuniye Medress- olmuş olabilir. Yakutiye'deki uygulama sinin Tarihi ve Banisi Hakktnda Bazı Mülâhazalar. Sel­ çuklu Araştırmaları Dergisi. III. Güven Matbaası. (1310) ilk örnek olup bir daha denenmi- Ankara 1971. Sayfa : 209. yecektir. İlhanlı yapılarından Erzurum 17) Saym Yılmaz Önga'nin uyarısı üzerine Charlea Texier'- Ahmediye Medresesi (1314) ile In Asra MInor'ünün Osmanlıcaya çevirisini ineeledlkse de buna ait bilgi bulamadık. Fransızcasına da bakmaK Şifahanesinde (1308) tac kapılar Selçuk­ gerekecektir. (Çizim 15). Yayını tarayan Sayın Hayret­ lu özeliiğindedir. Ancak yine de süsle­ tin Erksal'a teşekkür ederim. 18) Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 1979 yazında yıpra­ meler Amasya'da oldukça zengin ve de­ nan koruyucu saçak değiştirildiğinde, konu yerinde rin tutulacaklardır (Fotoğraf: 1). İncelenmiş İdi. ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 457 kıble yüzünde üst katta minare için (sağ­ süsleme oranlarının eşit olmayışı, tac daki gibi) giriş kapısı da yoktur (Çizim : kapı taşkınlığında yan yüzlerin Sivas'ta- 6). Ne varki tehlikeli biçimde yıkılınca kinde bezenip, Konya'dakinde sade tu­ ve minare kovanları açığa çıkınca (19), tulması, geometrik süslemelerin ayrıca­ küp bölümünden başlayarak sağlamlaş- lığı gibi mimarî ayrıntılara ve özelliklere tırılırken bu kesimin de doldurulabileceği, dayanarak karar verilebileceği gibi, im­ kapı girintisinin kaybedilebileceği de dü­ zasından anlaşıldığı üzre Kaluyan'm şünülebilir. Friderich Sarre'nin (20) ku­ 1271'lerde Hıristiyan (herhalde Rum) ol­ zeydoğu yönden çekilen fotoğrafında duğu düşünülürse, 1258'lerde Müslüman (Fotoğraf: 2) küpün tuğla kesiminde ku­ zey yönde pencere gibi görünen boşlu­ ğun batı yönde simetriği yoktur (Fotoğ­ 19) Konya Sahip Ata Camisi restitûsyonu ve rekonstrüksü- yonu (yeniden kurma) projesi için yaptığımız incele­ raf: 3) ve hemen altındaki iki pencere ile mede, dış yüzeye yansıyan pencerelerin arkasının sa. yakınlığı dikkati çekicidir. Minarelerde hanlık boşluğu olduğu konusunda Sayın Halûk Kara- mağaralı ile birleşmiş bulunuyoruz. Buraların kıble bu yakınlıkta dehliz pencereleri görül­ yüzündeki duvarlarının taşlarında renk, örgü ve harç mez. Biz yapının genelde iki minareli ol­ kalınlıkları, sonradan kapatıldıklarını belgelemektedir. ması gerektiğini sanmakla beraber doğu- 20) Sarre, Friedrich - Denkmaeler Persıcher Baukunst. Ber­ lin 1901. Hemen hemen aynı açıdan çekilen eski bir dakine ait izleri göremediğimizi de belirt­ resmi için de bakınız : meyi zorunlu görüyoruz. Eğer bu kadar Löytved, J. H - Konia Inschriften der Soldschukıschen Bauten. Berlin 1907. yanıltıcı ve yok edici onarım (!) yapıl­ (Sarre'nin albümünden baskı için izin veren Sayın mışsa yapıya ve mimarimize karşı büyük Doç. Dr. Halûk Karamağaralı'ya teşekkür ederim.) suç işlenmiştir. 21) Kıymetli dostumuz Dr. Zafer Bayburtluoğlu'ndan 6/9/1979 günü aldığım notları bilgi için aynen aktarır­ ken teşekkürlerimi sunarım. «Gök Medrese mimarı Kaluyan'm bir de İmzalı yap:sı YAPININ MİMARLARI: Ilgın Kaplıcasıdır. Ancak ben bunu Kelük olarak oku­ yorum Kayıtlarda da Kaluyan olarak geçiyor. Bunun Konya Sahip Ata Camisi (1258) mi­ dıışnda imzalı başka yapısını şimdilik bilmiyoruz.» ibrahim Hakkı Konyalı'ya göre Nizamiye Medresesi marı, attığı imzaya göre Kelük bin Ab­ Kaluyan'ındır. Ancak diğer notlardan Kelük olduğu an dullah'tır. Konya İnce Minareli Medrese laşılıyor. İnce Minareli, Larende, Nizamiye Medrese­ leri ile Nalıncı Türbesi, Ilgın Kaplıcası ve Hanı Kelük ile Nizamiye Medresesi ve Nalinci Tür­ bin Abdullah'ındır (kaynak ve kitabelere göre.). Ilgın besi, İlgın Kaplıcası ve Hanı, kaynak ve Kaplıcasını Kaluyan'a bağlayan Mayer'dir ( and their works). Bunların dışında baba kitabelere göre yine bu mimarın eserle­ adı Karabuda olan bir Kaluyan daha var. Ancak bu da ridir (21). Yeniliği sevdiğini ve hatta ge­ şüpheli bir okuma olup Bünyan Salih Bey Camisi lac kapısında imzası vardır.- rekirse geleneği aşabileceğini İnce Mi- Î2) Kelük bin Abdullah için bakınız : nareli'de belgeliyor. Babasının adına ba­ — M. Ferit ve M. Mesut - Selçuk Veziri Sahip Ata karak, dönme olduğunu düşünmek, her ile Oğullarının Hayat ve Eserleri. Konya Halkevi Neşriyatından 1934. İstanbul. Sayfa : 40 , 64 , 74. Abdullah için geçerli olmasa gerekir. Öy­ — Konyalı, I. Hakkı - Konya Tarihi. 1965 Sayfa : 803, le olsa bile, dininden dönüp Müslüman 806, 726. — Önder - Mehmet - Şehri Konya Sayfa: 109, 112, olan ve kültürümüze bu kadar sarılarak 167, 168. Selçuklu Mimarisine eserler kazandıran — Fikri, S - Antalya Vilâyeti Tarihi Sayfa : 55. 59 — Ögel, Semra - Anadolu Selçuklularının Taş Tezyi­ ruhtaki kişileri alkışlamak gerekir (22). natı. T. T. K. Ankara 1966 — Uzluk. Sahabettin. Mevlevilikte Resim 1957. Sayfa : İmzasından Sivas Sahip Ata Med­ 31, 32, 33 resesinin mimarının Kaluyanel Konevi ol­ — Önkal, Hakkı - Anadolu Türbeleri Sayfa : 436 — Kuran, Abdullah - Anadolu Medreseleri I. Sayfa: 55 duğunu öğreniyoruz. Konyalı oluşuna, — Repertoire XII. 1953 Sayfa: 23, 24 Kelûk'ü zaman zaman Külük ve Kaluyan — Huart, Cle'ment E'plgraphıc arabe d'Asıe Mineure 111. Sayfa: 182, 351 şeklinde okuyarak, iki mimarın aynı kişi­ — Mayer, Islamic Architects and their works 1956. ler olduğu görüşüne katılmıyoruz. Yapı­ Cenevre. Sayfa : 77, 78 Not: Kaynak ve yazıtlarda ayrıca Kelükyan bin Sinbad daki modüler uyumsuzluk, mukarnasların adı da geçer. Bakınız : düzeni (anahtar, şama), pabuçların fark­ — Tevhld, Ahmet - Antalya Surları Kltâbeleri Sayfa • lı ele alınışı (Konya Sahip Ata'da dış kö­ 172 — Fikri, S. - Antalya Vilâyeti Tarihi. Sayfa : 56 şeler biraz pahlanarak geçiş sağlanır.). — Repertoire X. 1939 Sayfa : 228 ÖR. OftHAN CEZMİ TUNÇER 45ft olan Kelük un daha sonra İslâm dininden AFYON: vazgeçmesi gerekir. Bu tarihler de göste­ — Bolvadin Ishaklı Hanı (1249) riyor ki Kelük bin Abdullah ile Konyalı — Bolvadin Hamam (1249) Kaluyan ayrı mimarlardır (23). KAYSERİ:

SAHİP ATA FAHRETTİN ALİ'NİN — Sahlbiye Çeşmesi ve Mescidi (1266) YAPTIRDIĞI YAPITLAR (Vezirliği: 1258- 1285): — Sahibîye Medresesi (1276) SİVAS: KONYA: — Sahip Ata Medresesi (Gök IVIed- — Sahip Ata (Larende) Camisi 1258 rese. 1271) Miman Kelük bin Abdullah — Türbesi. 1283 (Hanigâh içinde­ SAHİP ATA OĞULLARININ ESER. dir). LERİ: — Hanigâhı. 1269 (1285 olacak) AFYON: — Darülhadîs (İnce Minareli Med­ — Kubbeli Mescid (1330) resesi) 1280'den önce. — Ulu Cami (1272) — Nalıncı Baba Türbesi... Kelük — Sahibiler Türbesi bin Abdullah — Bolvadin - Alaca Çeşme (1278- — Sultan Hamamı (Sultzn Hamamı, Sahlp Ata kölelerinden birine aittir.) Sahip Ata Hamamı, Larende Hamamı. Gü­ neyinde bir de keçehanesi vardı.) 23) Keluytnel Konevl İçin bakınız : — Buzhaneler — M. FBTİt ve M. Mesut • Selçuk Veziri Sahip Ata İle — 4 tane çeşme (yok olmuştur) OJullarının Hayat Eserleri. Sayfa : 82. 83, 110 — ÖBel. Semra • Anadolu Selçuklularında taş Tezyi­ — Sahip Ata Irmağı (Meram Çayı­ natı Sayfa 57, 150, ISt — Uzluk. Sahabettin, Mevlevilikte Besim. Sayfa : 23, nın bir bölümünü arkla Okka yöresine 24, 29. 33 götürür.) — Kuran, Abdullah . Anadolu Medreseleri. Sayfa ,• 34 — Dilâver, Sadi - Bünyan Ulu Camii. Türk Sanatı Tarihi. Sayfa: 166, 184, 111, 166 İLGİN : — Gabriel. Albert • Voyages ArohiSolojiques Dans la Turquie Orisntala II. Paris 1940 — Berchem, Max van • Corpus Sayfa : 21 — Kaplıca (1267) — Mayer (yukardaki yayml Sayfa : 79 — Han 1267) — Repertoire (yukardaki yayın) XII. 1953. Sayfa : 165 — Huart, Cle'ment (yukardaki yayın) 111. Sayfa: 365 — Olpnot 22 ve 23'teki MImar fişlerini lütfedip yayın­ AKŞEHİR : lamamıza sunan Sayın Doç. Dr. Beyhan Karamağâ- ralı'ya teşekkür ederiz. — Taş Medrese (1250) NOT: Selçuklu Veziri Sahip Ata İle Oğullarının Hayat ve Eserleri. M. Ferit ve M. Mesut. Konya Halkevi neş­ — Sahip Ata Mescidi riyatı. 1934. İstanbul. {Dizin. Sayfa : 36, 81, 86, 96. 100, 105. 120, 122 ve ~ Hanigâh ve İmaret (1260) 136'dan alındı.) ORANTI VF MOnÛI fiyFRİNF RFI ri İKİ 11 VAPII ÛRINHAN RA7I ÖRNFKLER 459

İl.

İt»-

Resim. 1 Amasya Şifâhânesi Taçkapısı çevre bezemesinden ayrıntı DR. ORHAN CEZMİ TUNÇEft 460

Resim. 2. Konya Salıip Ata Camii portali (F. Sarre'den) VE MODÜL ÜZERlNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 461

-,.-4,

Resim. 3 Konya Sahip Ata Camii taç kapısı (Fotoğraf Saffet Serpil) DR. ORHAN CEZMİ TUNÇER 4S2 i

Resim. 4 Konya Sahip Ala Camii Çini mihrabı (Fotoğraf Saffet Serpil) ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 463

Resim. 5 Konya Sahip Ata Camii Taç kapısı güney yüzO

Resim. 6 Konya Sahip Ata Camii Taç kapısı güney yüzü minare küpü 464 DR. ORHAN CEZMİ TU^JÇER

Resim. 7 Konya Sahip Ata Camii Ahşap Itapısmdan ayrmtı

Resim. 8 Konya Sahip Ata Camii Ahşap {«apışından ayrıntı ORANT. VE MODOL ÜZERİNE SELÇUKLU YAP» AP,K.n.K. ^AZ. ÖRNEKl £R 465

V..1 I ı>-.t

Sivas, Cökmedrese batı cephesi

Sivas, Cökmedrese güney cephesi. â

••2S SU

T mi 466 m

Sivas. Çifteminareli Medrese.

Sivas, Gökmedrese güney eyvanı.

31^ m 31E

3^ 467^

Sivas. Göl(medrese taç lupı minare bağlantın.

Gökmedrese, güneybatı köşe desteğinden bir detay >5 V

. im

1 Konya, Incemlnareli CSahib Ata) Medrese, ön ve yan görünüjleri. ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE^ELÇUKLU^ BAZI ÖRNEKLER

Resim. 9 Sivas Sahip Ata Medresesi, batı duvarı kuzey desteği

Resim. 10 Sivas Sahip Ata Medresesi (batı) yüzünde çeşme

-'i o 30 Z O ş z •o

Resim. 12 Sivas Sahip Ata medresesi mescid batı penceresi Hesim. 11 Sivas Sahip Ata medresesi taç kapı mukarnasları ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 471

Resim. 13 Sivas Sahip Ata medresesi (mescid penceresi kitabesi) Resim. 14 Sivas Sahip Ata medresesi (Taç kapı kuzey yarısından ayrıntı)

i 3

i/ 472 DR. ORHAN CEZMİ TUNÇER

T

MM

Resim. 15 Sivas Sahip Ata medresesi (güney yan yüzü)

Resim. 16 Sivas Sahip Ata medresesi Batı duvarı Kuzey desteği kabartmaları ORANT, VE MODm^_ÜZERİNE^^^^ ^^^^^^^^ 473

Resim. 17 Sivas Sahip Ata medresesi Taç kapı çıkıntısı güney yüzü

Resim. 18 Sivas Sahip Ata medresesi Taç kapı çıkıntısı Güney yarısı (Ön yüzü)

fır. 474

Resim. 19 Sivas Salıip Aia medresesi giriş kapısı Güney (Sağ) özengesi

Recim. 20 Sivas Sahip Ata medresesi Taç kapı çıkıntısı Kuzey yüzü ' ^^^^

^^^^^^

Resim : 22 Sivas Sahip Ata Medresesi girişe göre sağ taraftald minarenin güney Icısmı ORANTI VEJ^lODÛLjZEgNE^ELÇüKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 475 DR. ORHAN CEZMİ TUNÇER

ALTIN OBAN VE kOŞCSCNLEe >

h/a^A.6AB ALTIN OBAN

V2" İJ if İS \

ÇİZÎM -I

OBANTILAU VE UCSCNLEIÎ:

.3x4fS ÛÇGCNİ .SSI-ÇUKLU OnANl(2/3) ALTIN OOAN (A/0,6A6') 60' LİK ÜÇGEN

60' 55 58%7'j 5iW i

I I ÇİZİM 4 jÖftANÎ. VE MODÜL ÜZERİNE^ELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 4f7

ROMA ETRUSK TAPINASI t.O 83: 3a

I I Öl -f.4-

-bî V 9 -4- 01 I ti Ş~ CP -0 (p-—

!2ai -f- -İ^— M-—^—4'-- ' ct_ _ "t

CIZIM 2 B.UKfSAL DAN:

BENEVENTUM DA TCAYAN k-APlTOL DE S.SEVERUS TAklI TAKİ. İ.S:,^/Î4 İS. 205»: • ri* j' • ' i ! .U-^-

• ! 1 ta

mi I _ _.ı. H-1

i ı J I â ! a 8a r 1

çizim: 3 B. ÜNSAL'DAN DR. ÖRHAN ĞEZMt TUKIÇER

+ •ıs, 5*. X

7

•^ '(•ı.oij

"P-SS

-=1

3 O I

i'

':o,oo~~

-0,9a

3m

Çtzim: 5 ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 479

KONYA SAHİP ATA CAMİSİ • TAC k'APiSl. A/^

EK

\ -e

\ /

OA

4 + /

±o,oo

+ 5,37 ^ - > -6)

20

+ 5,70 6) LP

ÜST kAT PLÂNI (MÎNAUC GÖVDESİ BAŞLANGICI.+5.70kOTÜ)

O 5m. -1 a r-4

Çizim: 6 486 Oft. ÖRHAN CE2Mİ TUNÇER

:

E

o ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 481

CıZıM a 482 DR. ORHAN CEZMl TUNÇER

(O

I ! \

(!) iL uı . o o m < ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 483

ın

O U.U1 o O ta ^ < DR. ORHAN CEZMİ TUNÇER 484

c4 t'-H -.5 -^"^'^IL^^J^^^ÖLÜ^^ YAPıLARıNDAN BAZı ÖRNEKLER 485

+ h

J; -6a CÎZÎM A3

e

Çizim: 14 DR. ORHAN CEZMl TUNÇER 486 PL.-104

o 5

4

!0 P =3 «=5 4..

! 4S=

0 i

=3- T

JJ •t

0:0:0:0:0 0:0:0:0:0

[

3s

0° n

MOSQUEE CÜ SULTAN AL\-EDDİN (Energ^an Djami~si)

Çlzfm: 15 ORANTI VE MODÜL ÜZERİNE SELPlik-ııı v^n.. _ ^H^NESELÇUKLU YAPILARINDAN BAZI ÖRNEKLER 487 ZDS

J

7>

m

• - - * Çizim: 17 Sivas Sahip Ata Camii giriş yüzü çizimi üstüne modüllü aydmgere koyarak yapılan tatbikat