Türkbilig, 2012/24: 21-32. KÂùGARLI MAHMUD’UN KAYITLARINDA øDøL BOYU TÜRK LEHÇELERø∗ Akartürk KARAHAN∗ Özet: DƯvƗnü LuƥƗti’t-Türk’te ødil havzasında Bulgar, Suvar ve Kıpçak Türkleri ve bunların dilleriyle ilgili az sayıda bilgi yer almaktadır. Bu bilgiler ilk bakıúta çeliúkili görünmekle birlikte, Kâúgarlı Mahmud’un bazı açıklamaları, bu verilerin modern Türk lehçelerindeki durumları ve bölgenin karma etnik yapısı dikkate alındı÷ında tutarlı tespitler oldu÷u anlaúılmaktadır. Bu makalede Kâúgarlı Mahmud’un ødil boyu Türk toplulukları ve dilleriyle ilgili verdi÷i bilgiler tarihsel-modern karúılaútırmalı yöntemle incelenecek ve bölgenin lehçe yapılanmasına ve lehçeler arası etkileúime dikkat çekilecektir. Anahtar Sözcükler: DƯvƗnü LuƥƗti’t-Türk, Kâúgarlı Mahmud, ødil (Volga), ortak lehçe (lingua franca), dil etkileúimi. Turkish Dialects of the Idil Tribe in the Records of Kashgarlı Mahmud Abstract: Divanü Lugati't-Turk includes little information about Bulgarian, Suwar and Kipchak Turks and their languages. At first glance, this information seems contradictory, but some of Kashgari’s explanations prove to be consistent when the mixed ethnical structure of the region is considered and these Turkish dialects are compared with modern Turkish dialects. Information provided by Kashgari is about Turkish societies who lived down ødil and their languages. In the article, these dialects are studied through historical-modern comparative method and the interaction between dialects and dialect formation of the region are also pointed out. Key Words: DƯvƗnü LuƥƗti’t-Türk, Kâúgarlı Mahmud, ødil (Volga), common dialect (lingua franca), language interactions. 0. Giriú DƯvƗnü LuƥƗti’t-Türk’te ätil, øslam kaynaklarında ätil, ødil ve türevlerinde geçen ødil (Volga) nehri 3.694 km uzunlu÷uyla Avrupa’nın en uzun nehridir. ødil vadisi, kollarıyla birlikte, batıda Sura nehrinden do÷uda Ural da÷larına; Kazan úehrinin kuzeyinden Hazar denizine kadar olan kısmı içine almakta ve bugün bu bölge ødil- Ural sahası olarak bilinmektedir. Bugün, Tatarlar (Kazanlılar, Miúer ve Tipter), Çuvaúlar, Baúkurtlar vs. gibi Türk topluluklarının yaúadı÷ı bu saha tarihte pek çok kavme ev sahipli÷i yapmıú ya da pek çok kavmî hareketin ve mücadelenin geçiú ∗ Bu makale, Türk Dil Kurumunun 20-25 Ekim 2008 tarihli VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayında “Kaúgârlı Mahmud'un Kayıtlarındaki ødil Boyu Türk Toplulukları ve Dilleri Üzerine Bir De÷erlendirme” baúlı÷ıyla sunulan bildirinin gözden geçirilmiú ve geniúletilmiú biçimidir. ∗ Yrd. Doç. Dr., Yıldırım Beyazıt Üniversitesi. Türkbilig, 2012/24: 21- 32. Akartürk KARAHAN güzergahında bulunmuú önemli bir konumdadır (Spuler 1978: 280; Temir 1976: 1251). ødil boyunda milattan önceki tarihlerde Ogurların (MÖ: 7- MS: 2) adına rastlamaktayız. Sonrasında Alan, Hun (MS: 1-4), Beú-Ogur, On-Ogur, Otuz-Ogur, ùaragur, Akatir, Bulgar (III.-IV.yüzyıldan itibaren), Sabir (V. yy.), Akhun, Eftalit, Avar (VI. yy. sonları), Hazar (Hazar Hanlı÷ı VI-XI. yy), Çirmiú, Ar, Udmurt, Mordva, Votyak, Zıryan, Ves gibi Fin-Ogur kavimleri bu sahaya göç etmiú, buraları yurt edinmiútir. Bunların yanı sıra ødil Bulgarları, Peçenekler (860-1091), Kumanlar (XI. yy.), Uzlar (IX.-XI. yy) gibi pek çok Türk toplulu÷u da bu bölgenin ev sahipli÷ini yapmıútır. Son araútırmalarda ødil Bulgarlarına yakın alanlarda Macarların da bulundu÷u tespit edilmiútir (Koçsoy 2002: 73-100; Taúa÷ıl 2000: 472). Hunlar ve Sabirler zamanında bölgenin yerli unsuru olan Fin-Ogur kavimleri Türkleúmeye baúlamıú; VIII. yüzyılın baúlarında ødil Bulgarlarının gelmesiyle Türkleúme süreci tamamlanmıútır (Taúa÷ıl 2000: 473). Kaynaklarda XI. yüzyıldan itibaren Do÷u Avrupa–Batı Sibirya bozkır bölgelerinin tamamı “Kıpçak Bozkırı” (øslâm kaynaklarında Deút-i Kıpçak, Rus yıllıklarında Polovetskoe Pole) adıyla anılmaya baúlamıú; ødil co÷rafyası da Kıpçak Bozkırının içerisinde yer almıútır (Yücel 2002: 420; Arat 1955: 714; Golden 2002: 376-377). Kâúgarlı Mahmud eserinde ätil (ødil, Volga) nehrinin Kıpçak illerinden Bulgar denizine aktı÷ını ve kollarının Rus topraklarına kadar uzandı÷ını belirtmektedir (bk. DLT: 49). Kâúgarlı’nın bu izahından ødil nehrinin de içinde oldu÷u bölgenin XI. yüzyılda “Kıpçak ølleri” olarak bilindi÷ini yani di÷er kaynaklarda geçen “Kıpçak Bozkırı” tanımlamasının Kâúgarlı tarafından da do÷rulandı÷ını görmekteyiz. ødil adı etrafında Kıpçak adı geçmekle birlikte, bu bölgede yaúayan di÷er Türk boylarının adı ise DLT’de ødil nehriyle alakalı bir maddede geçmemektedir. Buna karúın Kâúgarlı’nın eserine ekledi÷i Türk dünyası haritasında ødil vadisinde ve civarında Kıpçak, Bulgar, Suvar adları açıkça gösterilmiútir. Kâúgarlı’nın, Bulgar, Suvar, Kıpçak lehçeleri hakkında verdi÷i bilgiler, co÷rafî yakınlık yanında dil özellikleri bakımından da ortak/yakın unsurlar taúımaktadır. Bu makalede Kâúgarlı Mahmud’un kayıtlarında geçen ve ødil boyu topluluklarından olan Bulgar, Suvar, Kıpçak lehçeleri ve bu lehçelerin lehçelerarası dil etkileúimlerine temas edilecektir. 1. ødil Boyu Türk Toplulukları ve Kâúgarlı Mahmud’un Bu Topluluklar Hakkındaki Kayıtları: 1.1. Bulgar, ødil (Volga) havzasında yaúayan Türk boyunun adıdır. Aynı zamanda Bulgar VII.-XV. yüzyılın ortalarına kadar devam eden Türk devletinin ve bu devletin merkezi olan úehrin de adıdır (Kurat: 781). ødil Bulgarları, Otuz- Ogurların da dahil oldu÷u Bulgar grubunun bugünkü Kazan bölgesine geçmesiyle teúekkül etmiútir. Bulgarlar, ødil ile Kama nehirleri arasına geldiklerinde bölgenin yerli kavimlerini de itaatleri arasına alarak büyümüútür. ødil Bulgarlarının yerleúti÷i bu bölge, III. yüzyılda buraya gelen Hun ve V. yüzyılda Batı Sibirya’dan gelen 22 Türkbilig, 2012/24: 21- 32. KÂùGARLI MAHMUD’UN KAYITLARINDA øDøL BOYU TÜRK LEHÇELERø Sabir Türklerinin bakiyelerinin oldu÷u önemli bir co÷rafyayı içine almaktaydı (Taúa÷ıl 2000: 472). Sa÷lam bir teúkilat halinde kurulmuú olan ødil Bulgar Devleti, daha IX. yüzyılda Bulgar Hanı Almıú zamanında müslümanlı÷ı kabul etmiútir. Ünlü seyyah øbn Fadlan, Abbasi Halifesinin Bulgarlar arasına gönderdi÷i heyette yer almıú ve seyahatini notlarında ayrıntılı bir biçimde vermiútir. ødil Bulgar Devleti devlet yapılanmasının da iyi kurulmuú olması nedeniyle Mo÷ol istilasına kadar 5.5 asır yaúayabilmiútir. Bulgarlar iyi çiftçilikleri yanında hayvancılık, kürkçülük ve ticarette de baúarı göstermiúler, birçok úehir ve kasabalar kurmuúlardır. Devletin merkezi ødil kıyısındaki “Bulgar”úehri IX. ve XII. yüzyıllarda do÷u Avrupanın en önemli ticaret merkezi olmuútur (Togan 1981: 58; Zımonyı: 17; Esin: 161-162). Kâúgarlı, BulƥƗr’dan “herkesçe tanınmıú olan bir Türk úehri” diye bahseder sƯn’ınېsƯn úehrini kaydeder. Ayrıca SaېDLT: 229) ve Bulgarlara yakın olarak Sa) Suvarlara ait bir úehir oldu÷unu da belirtir (DLT: 220). Kıpçak illerinde akan ødil nehrinin Bulgar denizine döküldü÷ü eserinde kayıtlıdır (DLT: 49). Kâúgarlı, co÷rafî olarak Suvar-Bulgar yakınlı÷ını gerek ifadelerinde gerekse DLT’deki dünya haritasında göstermektedir. 1.2. Adları ve yaúadıkları co÷rafya dikkate alınarak, kökenleri ødil civarına VI. yüzyılda gelen Sabirlerle iliúkilendirilen (bk. Golden 2006; Baútav: 54, 81) Suvarlarla ilgili Kâúgarlı’nın verdi÷i bilgiler oldukça sınırlıdır. Kâúgarlı, Suvar’ın sƯn oldu÷unuېBulgarlara yakın bir úehir oldu÷unu ve di÷er adının da Sa söylemektedir (DLT: 220). DLT’ye eklenmiú olan haritada Suvar, ødil nehrinin do÷u tarafında gösterilmekte, kuzeyinde Bulgar, güneyinde ise Kıpçak yurdu yer almaktadır. IX. ve X. yüzyıl øslam kaynaklarında da ødil nehri ve Bulgar yakınında bir úehir ve bu úehre ad olan topluluk olarak söz edilmektedir. øbn Fadlan’da Suvar- Bulgar yakınlı÷ı hakkında ilk elden tanıklıklar bulunmaktadır. 921-922’de Halife el- Muktedir tarafından ødil Bulgarlarına gönderilen elçilik heyetinde bulunan øbn Fadlan, SuwƗz (metinde SuwƗn olarak da okunabilir) adlı bir boydan bahseder (Golden 2006: 104). Hudud’ül-Alem’de Bulgar yakınında bir úehir oldu÷undan ve buranın halkının Bulgarlara benzedi÷inden bahsedilmektedir (ùeúen 2001: 71). ødrisî de Suvar’ın Bulgar yakınında ve Burtaslara ait bir úehir oldu÷unu bildirmekte ve bunların Hazarlara komúu bir millet olduklarını dile getirmektedir (ùeúen 2001: 120-121). Mu‘cem el- büldân’da ødil vadisinde ve Burtas úehrinin yakınında Cuma mescidleri olan bir úehir oldu÷u dile getirilmiútir (ùeúen 2001: 135). Mukaddesî ise Suvar’ı Bulgarla birlikte Hazar ülkesinin úehirleri içerisinde saymakta ve úehrin ødil nehri üzerinde oldu÷una temas etmektedir (ùeúen 2001: 175-176, 271). Birunî El- âsar al Bakiye adlı eserinde Suvarlarla ilgili úunları kaydetmiútir: “Bulgar ve Suvarlardan baúka øslam memleketlerinden ayrı bir øslam cemaatı tanımıyoruz, bunlar meskûn mıntıkanın nihayet buldu÷u yerle yedinci iklim sonunda bulunurlar. Bu set hakkında hiçbir malumat vermezler. Hilafet ve halifeyi tanır fakat Arapça konuúmazlar, Türkçe ve Hazarcadan mürekkep bir dil kullanırlar”. Birunî ayrıca Kitabü’t-tenbih’deki iklim cetvelinde Bulgarların Suvar ve Bulgar adındaki iki úehrini göstermektedir (Birunî, El-âsar al-Bakiye, Leipzig 1878, s.41’den alarak Baútav 1941: 86, 88). Daha sonraki asırlarda ise Suvar adına rastlanmamaktadır. 23 Türkbilig, 2012/24: 21- 32. Akartürk KARAHAN Pachomov, bugünkü Çuvaú etnik adının etimolojisini Suvar ile iliúkilendirerek yaptıysa da, kabul görmüú bir etimoloji de÷ildir (Baútav 1941: 93-96). Suvar lehçesi ile ilgili DƯvƗnü LuƥƗti’t-Türk’teki kayıtlar, Suvarların Türk oldu÷una ve Türkçe konuútuklarına úüphe bırakmamaktadır. Ancak Ogur Türkçesine mi yoksa ve Genel Türkçeye mi ait oldu÷u tartıúmalıdır. Golden, Sabir dili ile ilgili çok az úey bilindi÷ini fakat
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages12 Page
-
File Size-