22.Bölüm Coğrafî Durum 45 Dünden Bugüne Antalya 46 Dünden Bugüne Antalya COĞRAFÎ DURUM II- COĞRAFÎ DURUM kuzeyinde yaygın olarak yüzeyleyen bu kayaçlar şid- detli tektonik olayların etkisiyle kıvrılmış ve kırılmış- A. ANTALYA’NIN GENEL COĞRAFYA tır. Dağlık kesimlerde Mesozoyik ve Tersiyer’e ait for- ÖZELLİKLERİ masyonlar bulunur. İlin büyük bir kesiminde yayılım gösteren Mesozoyik formasyonlar, kireçtaşı, marn, filis ve serpantinden oluşmuştur. Üzerinde karstik şekille- rin tipik olarak izlendiği kireçtaşları gri renkli, çok çat- 1.Yeri ve Sınırları laklı ve boşlukludur. Kuvaterner’e ait alüvyon ve Pliyo Dr. Cemali SARI1 Kuvaterner traverten ise Antalya Ovası’nda tipik ola- rak izlenir. Sahada deniz altında da devam eden tra- Antalya İli Türkiye’nin güneybatısında 29° 20’-32° vertenlerin toplam kalınlığı birkaç yüz metreyi geçer 35’ doğu boylamları ile 36° 07’-37° 29’ kuzey enlem- ve kireçtaşlarında olduğu gibi karstiktir. leri arasındadır. Güneyinde Akdeniz ve kuzeyinde de- nize paralel uzanan Toroslar ile çevrili olup, doğusun- Antalya ilinin ortalama olarak %77.8’i dağlık, da İçel, Konya ve Karaman, kuzeyinde Isparta ve Bur- %10.2’si ova, %12’si ise engebelidir. Akarsular ve faylar dur, batısında Muğla illeri ile komşudur. İlin yüzölçü- tarafından derin bir biçimde yarılmış olan Toros Dağ- mü 20.815 km2 kadardır. Bu Türkiye yüzölçümünün % ları ve yüksek platolar geniş yayılım alanına sahiptir. 2.6’sı kadarına karşılık gelir. Akdeniz Bölgesi’nin batı- Toroslar, Tersiyer’de (III. Jeolojik Zaman) oluşmuş Alp- sında bulunan Antalya ili, bölge yüzölçümünün ise % Himalaya sistemine bağlı genç kıvrım dağlarıdır. To- 17.6’sını oluşturur. İl, doğal ve kültürel coğrafya özel- rosların Batı Toroslar olarak bilinen kesimi ilin büyük likleri bakımından büyük bir zenginliğe sahiptir. bir kısmını kaplar ve Antalya Körfezi’nin her iki yanında da yer alır. Körfezin batısında, güneybatı-kuzeydoğu 2. Doğal Coğrafya Özellikleri yönünde, doğuda ise kuzeybatı-güneydoğu yönünde Dr. Cemali SARI- Dr. İlksen KOÇAK2 uzanır. Sahadaki önemli yükseltiler Akdağ, Susuz Dağ- ları, Alaca Dağ, Beydağları ve Geyik Dağlarıdır. Bey- Antalya İli’nde değişik yaşta ve nitelikte kayaç- dağları (3085 m) ve Akdağ (3075 m) en yüksek olan- lar yer alır. Görünür temelde Paleozoyik yaşlı, krista- lardır. Körfezin batısında yer alan Beydağları bir duvar len şist, fillat, mermer ve kireçtaşları vardır. Alanya’nın gibi yükselir. 1- Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Foto 1: Akdağ (3075 m), Asıl Beydağları, Elmalı. 47 2- Akdeniz Üniversitesi Dünden Bugüne Antalya İKİNCİ BÖLÜM Geyik Dağları, Antalya ilinin doğusunda Taşe- ci kuvvetlerin etkisinde kalması önemli rol oynamıştır. li Platosu üzerinde kuzeybatı-güneydoğu doğ- Antalya’da alpinizim (dağcılık), tersine alpinizm (ma- rultusunda, Göçembeli Geçidi’nden Oğuz Yaylası’na ğaracılık) ve treking (doğada yürüyüş) gibi alterna- doğru uzanır. Bu dağlar dizi halinde Konya, Karaman tif turizm aktivitelerinin jeomorfolojik çeşitlilikle ilgi- ile Antalya arasında bir sınır oluşturur. Elmalı ovası- si büyüktür. Sahada traverten, kireçtaşı, dolomit ve ki- nın güneybatısında yer alan Akdağ, Muğla il sınırı- reçtaşı ile dolomit arasında kalan çeşitli geçiş tipi özel- na koşut uzanır. Susuz Dağlar Kıbrıs Deresi’nin doğu- liğindeki çözünebilen kayaçlar egemendir. Bu açıdan sundan başlayarak doğuda Avlan Gölü’ne kadar uza- topografyanın ana karakterini çözünme (karstlaşma) nır. Alaca Dağ ise Kohu Dağı’ndan başlayarak güneye sürecinin etkisiyle oluşan karst temsil eder. Karstik şe- doğru uzanıp, Finike ile Kaş’ı birbirinden ayırır. Antalya killenmede başta tektonizma olmak üzere akarsula- Körfezi’nin batısında Teke Platosu yer alır. Batı ve Orta rın rolü önemli olmuştur. Kıyı veya akarsu dinamikle- Toroslar arasında Göksu’nun kanyon vadilerle yardığı rine ait şekillerin de bulunduğu sahanın bugünkü gö- Taşeli Platosu bulunur. Taşeli platosunun sadece batı rünümünü kazanmasında karstlaşmanın, genç tekto- kesimleri il sınırları içinde yer alır. Bu iki plato engebe- nik hareketlerin ve akarsuların, hem geçmiş jeolojik li alanları temsil eder. Antalya İli’nde ovalar esas olarak devirlerde hem de günümüzde artarak veya azalarak güneyde Akdeniz’e açılan kıyılarda göze çarpar. Batı sürdürdüğü etkinlikler önemlidir. Çoğunlukla kireç- Torosların genel olarak kıyıya paralel uzanması ne- taşlarından oluşmuş dağ ve plato alanlarında temel- deniyle kıyıdaki ovalar içerilere kadar sokulamamak- de çözünme olayları ile şekillenmiş lapya, dolin, uva- ta, hatta Antalya Körfezi batısında ve doğu kanadın- la, polye, mağara, düden ve karstik vadi gibi şekiller da dar bir sahil şeridi manzarası göstermektedir. Bun- yaygındır. İlde polyeler verimsiz karstik arazide düz ve ların içinde en önemli olanları Kasaba, Demre, Finike, geniş ovalar meydana getirerek, yerleşme ve tarımda Antalya ve Alanya ovalarıdır. Kıyı gerisindeki ovalar ise önemli rol oynar. Antalya - Burdur arasında Kestel Pol- yüksek dağlar arasında kalmış havzalarda yer alır. yesi ve güneybatısındaki Elmalı Polyesi ile ilin batısın- da yer alan Akseki Polyesi en büyük olanlardır. Turistik Antalya İli’nde yer şekillerindeki farklılık dik- öneme sahip mağaralar ise Karain ve Kocain (Antalya), kat çekicidir. Bu farklılıkta ilin içinde bulunduğu sa- Zeytintaşı (Serik), Altınbeşik (İbradi), Damlataş ve Dim hanın uzun bir zaman diliminde değişik şekillendiri- (Alanya) ile Yalandünya (Gazipaşa) mağaralarıdır. 48 Foto 2: Köprüçayı, Köprülü Kanyon Milli Parkı, Beşkonak/Manavgat. Dünden Bugüne Antalya COĞRAFÎ DURUM Foto 3: Avlan Gölü, Elmalı. Karstta su yerüstünden çok yeraltındadır. Bu yüz- lan Gölü, Söğüt Gölü ve Ova Gölü’dür. Karagöl ve Av- den yüksek kesimler çoğunlukla susuzluk sorunu ya- lan Gölü Elmalı Polyesi’ndedir. Avlan Gölü tarım alanı şarken; alçak kesimlerde, kıyı ve vadi boylarında, su- açmak amacıyla 1976 yılında kurutulmuş, ancak saha lar karstik kaynaklar şeklinde ortaya çıkar. Antalya’da ekolojisinin bundan ciddi zarar görmesi üzerine 1997 bilinen en önemli karstik kaynak Kırkgöz Kaynakları- yılında tekrar su tutulmaya başlanmıştır. Diğer iki göl- dır. Bu kaynakların suları Bıyıklı Düdeni vasıtasıyla ye- den Söğüt Gölü, Antalya ve Burdur arasında, Ova Gölü raltında intikal eder ve Düdenbaşı Kaynakları şeklinde ise Kaş’ın batısında bulunur. tekrar yüzeye çıkar. Kaynakların oluşturduğu Düden Batıda Eşen Çayı’ndan doğuda Kaledron (Kaldı- Çayı, Antalya traverten falezlerinden çağlayan yapa- ran) Çayı’na kadar uzanan Antalya İli kıyılarının uzun- rak Akdeniz’e ulaşır. Antalya ilinde karstik kaynaklar- luğu 640 km. dır. Bu kıyı uzunluğu ile Akdeniz Bölge- dan beslenen, üzerinde şelale bulunan diğer bir akar- si kıyı uzunluğunun % 40’ını oluşturur. Dağların deni- su Manavgat Çayı’dır. Toros dağlarından kaynaklanan ze paralel uzanması boyuna kıyı tipinin görülmesine ve dağların uzanımını çoğunlukla dikine kesecek tarz- neden olmuştur. Kıyıya paralel uzanan dağların çöke- da bir kuruluş düzenine sahip olan Antalya akarsula- rek sular altında kalmasıyla Kaş ilçesi açıklarında Dal- rı, daha çok dere ve çaylardan oluşur. Karstik kaynak- maçya tipi kıyılar meydana gelmiştir. Antalya’nın batı larla beslenenler dışındakilerin rejimi düzensizdir. Yaz- kıyılarında dağların kıyıdan itibaren hemen yüksel- ları sıcak ve kurak geçtiği için suları çok azalır, birçoğu mesi dalga aşındırmasının etkisini arttırarak falezlerin kurur. Sonbahar yağmurları ile su seviyesi yükselir. İlk- oluşmasına neden olmuştur. Köyceğiz - Kemer arasın- baharda Toros Dağlarındaki karların erimesiyle de en da ve Antalya çevresinde falezlere sıkça rastlanır. Bu- yüksek seviyeye ulaşır. Düden ve Manavgat Çayı dışın- rada ancak Kaş, Derme, Finike, Kumluca, Olimpos, Ad- da ilin diğer önemli akarsuları Köprü, Aksu, Dim, Alakır rasan ve Kemer kıyılarında doğal plajlar bulunur. An- ve Korkuteli Çayı’dır. Manavgat Çayı üzerinde Oyma- talya Kent’i batısında Konyaaltı Plajı yer alır. Kentin do- pınar, Alakır Çayı üzerinde Alakır, Korkuteli Çayı üze- ğusundan başlayıp Side ve Gazipaşa yakınlarına kadar rinde ise Korkuteli Barajı vardır. Sulama amaçlı bu ba- uzanan kıyı şeridinde ise ince kumullu Lara, Karpuz- rajlardan sadece Oymapınar Barajı enerji ve içme suyu kaldıran, Belek ve Kundu plajları bulunur. Bu kıyılarda sağlanmasında da kullanılır. yere yer yalıtaşlarına rastlanmaktadır. Antalya İli’nde göllerin çoğu batıda yer alır. Küçük İklim elemanlarını etkileyen denize yakınlık-uzaklık alanlı olan bu göllerin kapladıkları alan kurak olan yaz (karasallık), yükselti farkı bakı ve yer şekillerinin özel- devresinde oldukça küçülür. Yağışlı devrede ise taşa- likleri gibi fiziki coğrafya faktörleri nedeniyle, Antalya rak çevreleri bataklık halini alır. Başlıcaları Karagöl, Av- 49 Dünden Bugüne Antalya İKİNCİ BÖLÜM Foto 4: Adrasan (Çavuş Köyü), Kumluca. İli’nin çeşitli kesimleri arasında sıcaklık, yağış ve rüzgâr karaçam ormanları yaygındır. 2000 m. den sonra kireç- gibi şartlarda bazı farklılıklar vardır. İklim elemanları- taşlarının olduğu kesimlerde kayalıklar; karstik çukur- na ait olan özellikler birlikte değerlendirildiğinde, yaz- luklar ve sulak alanlarda ise çayırlıklar yer alır. Tipik ola- ların sıcak ve kurak geçtiği görülür. Kışlar ise genel- rak Teke Yöresi’nde görülmek üzere, Akdeniz iklimin- de yağışlı geçmekle birlikte, bu mevsimde iç kesim- den karasal iklime geçiş kuşağında yükselti ve bakı ko- lerdeki sıcaklıklar kıyıya yakın kesimlere oranla dü- şullarına göre yine üç ayrı ekolojik kuşak vardır. Bunlar, şük, don olayları daha fazladır. Bunun yanı sıra, ilkba- 1000-1200 m arasındaki depresyon alanlarında bozkır har yağışlarının
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages30 Page
-
File Size-