![Ö Te K I P E Y G a M B E Rle R](https://data.docslib.org/img/3a60ab92a6e30910dab9bd827208bcff-1.webp)
öteki peygamberler Okuyanus Yayın Psikiyatri - 05 Psikoloji / Gurular Öteki Peygamberler Anthony Storr ISBN: 975-8420-09-7 I. Baskı: İstanbul, Nisan 2001 Özgün Adı: Feet of Clay - A Study of Gurus ©Anthony Storr İngilizce'den çeviren: Aslı Day D üzelti: Şenol Mumcu Yayına hazırlayan: D eniz Koç Grafik tasarım: 2 Tasarım / Mehmet Ulusel Kapak tasarımı ve illüstrasyonlar: Mehmet Ulusel Film, baskı ve cilt: Mas Matbaacılık A.Ş. Kitabın Türkçe yayın hakları Akçalı Telif Hakları Ajansı aracılığıyla alınmıştır. Türkçe çevirinin tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. ©Okuyanus Yayın Hacıemin Efendi Sokak, Mak Apt. 9/1 Daire: 2 Nişantaşı 80200 İstanbul Telefon: (0212) 232 5373, 232 5379 Faks: (0212) 231 5220 [email protected] www.okuyanus.com.tr Anthony Storr, 18 Mayıs 1920’de dünyaya geldi. Eğitimini Winchester, Christ’s College, Cambridge’de ve Westminster Hastanesi’nde aldı. Doktor unvanını 1944’te kazanan Storr, daha sonra psikiyatri alanında uzmanlaştı. Yazarın diğer yayınları arasın da; The Integrity of the Personality (1960), Human Destructiveness (1972), Ju n g (1973), The Dynamics of Creation (1972), The Art of Psychotherapy (1979), Solitude (1988), Freud (1989), ve Music and the Mind (1992) bulunmaktadır. Ant­ hony Storr, Sunday Times, Times Literary Supplement ve Independent gibi çeşitli ga­ zeteler için araştırmalar yaptı ve makaleler yazdı. Royal College of Physicians ve Ro­ yal College of Psychiatrists ve Royal Society of Literature’de öğretim üyesi olarak ça­ lıştı. Ayrıca Oxfordshire Sağlık Otoritelerine bağlı danışmanlık yapan psikiyatristler kuruluşunun onursal üyesi ve Green College, Oxford’da emekli öğretim üyesi oldu. Anthony Storr, 17 Mart 2001’de hayata gözlerini kapadı. Yazarın Solitude adlı kita­ bı da Okuyanus Yayın tarafından yayımlanacaktır. Kitapla ilgili görüşlerden bazıları: “Aydınlatıcı... Bu kitabı okuduktan sonra gurulara (peygamberlere) aynı gözle bak­ mak mümkün olmayacak.” Andrew Brown, Spectator “Etkileyici bir araştırma... Storr’un en büyük başarısı, kültürel olgulara bir psikiyat­ risi olarak deneyimlerini katması, daha önceki düşünürlerin konuyla ilgili yazıların­ dan alıntıları ustaca kullanışı, konuları bir araya getirişindeki üstünlük ve bunları yazar duyarlılığıyla birleştirmesi.” Adam Lively, TES “Karmaşık bir konunun aydınlatıcı bir biçimde araştırılması- insanlığın tinsel lider­ lere olan ihtiyacı ve şarlatanlara kendimizi kaptırmamızın nedenleri.” Mary Lo­ udon, The Times “Anthony Storr’un armağanı anlaşılmaz olanı anlaşılır kılmak ve bunu yaparken de akıcı, kışkırtıcı ve aydınlatıcı olabilmek.” Kay Redfield Jamison “Anthony Storr’un gurular hakkındaki bu çalışması ilham verici, Öğretici ve bundan da öte sevecen." Frank Egerton, Oxford Times Yazarın diğer eserleri: The Integrity of the Personality, Human Destructiveness, Jung, The Dynamics of Creation, The Art of Psychotherapy, The Essential Jung (editör olarak), Solitude, Freud, Churchill's Black Dog, Music and the Mind A sh D ay, 1967 İzmir doğumludur. Eğitimine İzmir Amerikan Kız Lisesi’nin ardın­ dan Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünde devam etmiştir. 1992 yılında klinik psiko­ loji alanında uzmanlığını almıştır. Terapist ve danışman olarak çalışmaktadır. Kitabın Türkçe adını koyan Mario Levi’ye teşekkürler... Aklı başındaki kişi başka birine yolunu sormaz, Hiçbir kahine inanmaz. Bir tek ahmaklar, Kendilerinden vazgeçip, kahinlere inanır. Onlarsa, insana sadece felaket getirir. EURIPIDES, Iphigenia Tauris'te Dostum, meslektaşım Kay Redfield Jamison’a ve ortak dostumuz, yayıncımız Erwin Glikes’ın anısına. içindekiler TEŞEKKÜR 9 GİRİŞ 11 I Paranoyak Kuşatmalar 21 II Georgei Ivanovitch Gurdjieff 41 III Bhagwan Shree Rajneeh 65 IV Rudolf Steiner 85 V Carl Gustav Jung 103 VI Sigmund Freud 127 VII Cizvit ve İsa 145 VIII Akıllılık ve Delilik 167 IX Kaos ve Düzen 191 X Sanrı ve İnanç 213 XI Peki Kime İnanalım? 229 N O T LA R 253 KAYNAKÇA 263 D İZİN 266 teşekkür Eşim Catherine Peters tüm metni okuyarak önemli düzeltme­ ler yaptı. Aynı şekilde Stuart Proffitt, HarperCollins’den Ara­ bella Quin ve The Free Press’ten Susan Arellano’nun da katkı­ ları oldu. Değerli yorumlar yapan, öneriler getiren ve yeni kaynaklara ulaşmamı sağlayan Matthew Barton, Dr. Paul Bis­ hop, Dr. Gordon Claridge, Dr. Kay R. Jamison, Dr. Kim Jobst, Dr. Irvine Loudon ve eşi, Polly Lansdowne, Alan Ridout ve Margaret Wind’e de minnettarım. giriş guruların özellikleri linizdeki kitap, gurular hakkındadır. “Ağır” anlamına ge­ Elen guru sözcüğü, Sanskritçe kökenlidir. Kişilerden söz ederken kullanıldığında, “saygıya değer kişi” olarak tanımla­ nabilir. Profesör R. F. Gombrich’in verdiği bilgiye göre, bu sözcük, “bir kişinin babası ve daha yaygın olarak öğretmen” yerine kullanılmaktadır. Onun önerdiği en yakın eş anlamı “saygıdeğer öğretmen”dir. Günümüzde, futboldan ekonomi­ ye, alanında uzman olan herkes guru sayılmaktadır. Guru te­ rimini bu kitapta, hayatın anlamı üzerine özel bilgi sahibi ol­ duğunu iddia edenler ve bundan ötürü de, başkalarına haya­ tın nasıl yaşanması gerektiği konusunda söz söyleme hakkı ol­ duğunu hissedenler ile sınırlandıracağım. Chambers Yirminci Yüzyıl Sözlüğü, guru sözcüğünü “tinsel öğretmen; kutsal kişi” olarak tanımlamaktadır. Bütün gurular kutsal değildir; ancak “tinsel öğretmen” tanımı, bu kitapta terimle ne anlatılmak is­ tendiğini ortaya koymaktadır. Gurular çeşitli yönleriyle birbirlerinden ayrılsalar da, çoğu, kişisel vahye dayanan, özel, manevi bir içgörüye sahip olduk­ larını iddia eder. Gurular takipçilerine, kendilerini geliştirme­ leri ve kurtuluş için yeni yollar vaat ederler. Guruluğun okulu olmadığı ve guru olmak için tanımlanabilir nitelikler bulun­ madığı için, tıpkı politikacılar gibi onlar da, aslında kendilik­ lerinden seçilirler. Manevi üstünlükleri olduğunu iddia edebi­ lecek kadar kibri olan herkes guru olabilir. Hem yakın hem de uzak tarihten anlaşıldığı üzere, gurulardan bazıları, güçlerini vicdansızca kullanarak müritlerini çeşitli yollarla sömürür ve­ ya zaman içinde bu tarz davranışları sergileyen kişilere dönü­ şürler. Bununla birlikte, kutsallıkları, kişisel hırslarının olma­ ması ve bütünlükleri sorguya yer bırakmayan gurular da var­ dır. İsa, M uhamm ed ve Buda hâlâ çok saygı duyulan ve öğre­ tileri milyonlarca insanın hayatım değiştirmiş gurulardır. Mu- Oleki Pegamberler hammed’in Kuran’da da yer alan, yasal cezalandırma ve ka­ dınlara karşı davranış biçimi hakkındaki bazı emirleri modern Batı düşüncelerine aykırı olsa da, Hıristiyan veya Budist olma­ sak da, Muhammcd de, İsa da, Buda da saygımızı kazanmış­ lardır. Bu kitapta, pek saygı duyulamayacak bazı gurulara da yer verildiği için, en başından, çoğumuzun ulaşamayacağı düzey­ de kişisel bütünlüğe, erdeme ve iyiliğe sahip, manevi olarak üstün kişilerin varlığını kabul ettiğimi belirtmek istiyorum. “Gurular” gibi olmayan bu kişiler, konuşma becerileriyle ka­ labalıkları sürüklemeden, etraflarını hayran müritlerle doldur­ madan ya da sıradan insanların yardımsız varamayacakları, anlaşılması zor bilgeliğe ulaştıracağını vaat etmeden, günlük yaşam örnekleri ile başkalarını etkilerler. Çoğumuz, böyle ukala olmadan “ iyi” insanlara rastlamışızdır. Belki onlar, ödül beklentisi veya toplumsal tanınma amacı olmadan hastalan ziyaret ederler, kimsesiz çocuklara sahip çıkarlar ya da kendi­ lerini hayır işlerine adarlar. Vaaz vermezler, onu yaşarlar. Ger­ çek erdem göze çarpmaz. Ancak Albert Schweitzer ve Rahibe Teresa’da olduğu gibi, reklam ışığı altında kaldığında, sanki daha az saygıdeğermiş gibi algılanabilirler. Gurular farklı bir sınıf oluştururlar. Bütün guruların ha­ murunun bozuk olduğunu iddia etmiyorum. Yine de guruların çoğu, saygı duyulmaya layık olmayan, sahte peygamberler, de­ liler, güven sahtekârları veya müritlerini duygusal, maddi ve cinsel olarak kötüye kullanan vicdansız psikopatlardır. Tari­ hin ışığı altında, azizleri çılgın ve delilerden ayırt etmek kolay­ dır; ancak hayatına anlam kazandıracak bir guru arayışında olan biri için, bu ayrımı yapmanın çok zor olduğu da açıktır. Bu zorluk, kısmen müritlerin acil ihtiyaçlarının guruların ger­ çek yüzlerini görmelerini engellemesinden kaynaklanmakta­ dır; aktarıma eşlik eden çarpıtmaya alışık olan psikanalistlere tanıdık gelebilecek bir olgu. Seçim sırasında yaşanan zorluğun diğer bir nedeni de, kişilik ve zeka açısından belirgin farklılık­ lar gösterseler de, guruların aslında en iyisinden en kötüsüne, ortak özelliklere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Guru, kendi hayatını değiştiren özel, manevi içgörüye sa­ hip olduğunu iddia eder. Bu vahyin, bazen Tanrı tarafından, bazen de melekleri tarafından gönderildiğine inanıldığı gibi, zaman zaman da Himalayalardaki gizemli varlıklardan ve hatta başka gezegenlerden iletildiğine atıfta bulunulur. Bu ta­ mamen kişisel olan vahyin, genellikle evrensel olduğu ya da en azından büyük kitleler için uygun olduğu savunulur. Başka bir deyişle, gurular kendi deneyimlerini genelleştirirler. Bazı guru- lar, tüm insanlığın kendi görüşlerine inanmaları gerektiğini id­ dia ederlerken, diğerleri de son gün gelip çattığında, kendi ta­ kipçileri kurtulurken, insanlığın geride kalan büyük çoğunlu­ ğunun zorda kalacağını öne sürerler. Bu temelsiz varsayım, birçok gurunun sahip olduğu belirli kişilik özellikleri ile ya­ kından ilişkilidir. Çoğu guru, oldukça yalnız bir çocukluk geçirip, yaşamı boyunca da yalnızlığını sürdürür. Nadiren yakın arkadaşları vardır. Belki de, kişisel ilişkiler yerine kendi zihinlerinde olup bitenle daha fazla ilgilenmelerinin nedeni, hiç kimsenin
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages273 Page
-
File Size-