yeni TARAMA SOZLÜGU

TÜRK DL KURUMU YAYINLARI

ANKARA ÜNVERSTES BASIMEV - ANKARA 1983 Y E N î TARAMA SÖZLÜÜ TÜRK DL KURUMU YAYINLARI :503 i TARAMA ZLUGUo e v^ @ @

Düzenleyen CEM DLCN

TÜRK DL KURUMU YAYINLARI

Tarama Sözlüü, XIII. yüzyldan XIX. yüzyla dein Türkiye Türkçe- siyle yazlm yaptlardan taranan ve bugün kuUanimdan dümü ya da an- lam, yaps deiik olarak kullanlan Türkçe sözleri tanklaryla birlikte veren bir çeit tarihsel sözlüktür. ki dizi halinde 12 cilt olan Tarama Sözlüü, 1935' ten 1977'ye dein 42 yl süren bir çabmanm ürünüdür.

Sözlüün hazrbk çabmalarma 1935 ybnda balanmtr. lk evrede 135 kitap taratlarak sözlüe gereç toplanm, bunu sözlüün düzenleme ve basm evresi izlemitir. 1941 ybndan balayarak, bir yandan eldeki tarama fileri sözlük düzeninde ilenmi, bir yandan da kitap tarama ii sürdürülmütür. Böylece, taranan kitap says 160'a yükselmi ve 1943-1957 yUar arasnda her ber biri A'dan Z'ye dein tam bir sözlük olan dört ciltlik Tanklariyle Tarama Sözlüü ortaya konulmutur. Daha sonraki çalmalarla, ilk diziyi oluturan bu dört cildin söz varb bir araya getirilmi, kimi yönlerden gelitirilmi ve yeni taranan 67 kitabn verimleri de bunlara katlarak, 1963-1972 yUar ara- snda alt cilt olarak yaymlanan Tarama Sözlüü düzenlenmitir. Bu alt cilt- ten sonra da, 1974-1977 yllar arasnda Ekler ve Dizin ciltleri yaymlanmtr.

*

Tarama Sözlüü, ilk cildinin yaymland tarihten bu yana Türkoloji alannda büyük bir boluu doldurmu, yerli ve yabanc uzmanlarca sürekli aranan ve kullanlan bir bayapt olmutur. Bugün de, bu önemli ilevini sür- düren sözlüün, kullanm, alann geniletmek ve eski metinlerle ilgilenen her- kesin kolayca yararlanabilmelerini salamak amacyla, tanksz bir tek cilt halinde yeniden düzenlenmesi gerei ortaya çkmtr. Bu gerein sonucu ha- zrlanan eldeki bu yeni sözlükte, eskisinden ayrlan ve gelitirilen yönler unlardr:

1. Madde ba olan bütün sözler çevriyazyla verilmitir.

2. Madde ba olan sözler verilirken, tanklardaki eski harflerle olan yazm biçimlerine bah kahnmtr.

3. Deyimler, birleik eylemler, tamlamalar ve öteki sözler hangi sözcük- le bahyorsa o madde içerisinde toplanmtr.

4. Yabanc kökenli kimi sözcüklerin hangi düden olduu ksaltmalarla gösterilmitir.

5. Tanklara yer* verilmemitir.

6. Tarama Sözlüü hazrlanrken gözden kaçm olan kimi yanhlar el- den geldiince düzeltilmitir.

' VII 7. Sözlüün sonuna, madde ba olan her sözün Tarama Sözlüünde geçen bütün yazm biçimlerini içeren eski yazdan yeni yazya bir dizin eklenmitir.

Sözlük üzerindeki çahmalar bu ciltle son bulmu deildir. Bundan sonra yaplacak çalmalarla, sözlüün her yönden daha da geliti-ilmesi salanacaktr.

* *

Tarama Sözlüünü krk yla yaklaan bir sürede, olaanüstü titiz ve öz- verili bir çabmayla hazrlayanlar Sayn Ömer Asm Aksoy ile rahmetli babam Dehri Dilçin'in yüce emeklerini sonsuz bir saygyla aDiyorum.

Bu cildin hazrlanmaya balandnda Derleme ve Tarama Kolu Bakan olan Sayn Prof. Dr. Mustafa Canpolat'm yönetici ve bilim adam olarak sözlüe yapt deerli katklar aomay da bir görev sayyorum.

Daha sonraki dönemlerin Kol Bakanlar Sayn Doç. Dr. Semih Tezcan'a ve Sayn Emel Vardarh'ya da her konudaki yardmlarndan dolay teekkür- lerimi sunarm.

Cem DLCN

VÎII SÖZLÜÜN DÜZENLENMESNDE TUTULAN YOLLAR

1. Madde ba olan sözlerin tanklarda geçen bütün yazm biçimleri birer birer saptanm ve çevriyazyla verilmitir. (Kimi tanklarda, sözcüün eski harflerle olan yazmndan -imla harfleri ve hareke bulunmamas nedeniy- le- ünlülerin okunuu kesinlikle anlalamad için, böyle durumlarda ya Ta- rama Sözlüiindeki ekle bal kalnm ya da o yüzyln fonetik özellii dik- kate alnarak sözcüün ekli saptanmtr.)

2. Tarama Sözlüünün söz varl korunmu, - düzeltme ve düzenleme- lerin dnda- sözcüli eklenmemitir.

3. Söylenileri ve yazmlar ayn, fakat anlamlan arasmda büyük fark- lar bulunan s özcülder ayr maddeler halinde (I), (II)... rakamlaryla gösteril- mitir.

4. Madde ba olan sözlerin birbiriyle ilgili türlü anlamlar 1, 2 ... ra- kamlaryla numaralanmtr.

5. Söylenileri ayr ve deiik yazm olan sözlerin bir ekli esas madde ba yaplmtr. Öteki ekiller, sözlükte alfabetik su-aya göre bulunduklar yerlerden, bü esas ekle -> iaretiyle gönderme yaplarak köeli ayraç [ ] içinde gösterilmitir. ^

6. Deyimler, birleik eylemler, tamlamalar ve öteki sözler hangi sözcükle balyorsa, madde ba olan o sözcüe alnm ve alfabe srasna göre sralan- mtr. Bunlar arasnda küçült farklar bulunan ekiller, ayn madçle içinde -> iaretiyle gönderme yaplarak en eski ya da en yaygn bir ana ekilde toplan- mtr. (Böyle maddeler içerisinde geçen - iareti, madde ba olan sözcük yerine kullanlmtr.)

7. Herhangi bir maddeye gönderme yaplan bir sözcüli, o maddenin han- gi anlamna gönderilmi ise, o anlamn numaras, gönderme yaplan sözcüün üst yanma ufak punto rakamla yazlarak belirtilmitir.

8. Deyimlerin, birleik eylemlerin, tamlamalarn ve öteki söz gruplannm ilk sözcükleri, sözlükte madde ba olarak yer almyorsa bunlar köeli ayraç

[ ] içine alnarak madde ba yaplmtr.

9. Yabanc kökenli kimi sözcüklerin hangi dilden olduu ksaltmalarla gösterilmitir. Kimi yerlerde de yabanc kökenli sözcüün asl <- iaretiy- le verilmitir]

10. Tarama Sözlüiindeki madde ba olan sözlerde yaplan düzeltme- ler ve deiiklikler ana çizgileriyle unlardr:

IX a) Bugünkü söyleniine yakn bir yazmla sözlüe geçirilmi sözcükler eski harflerle olan yazmlarna uygun olarak verilmi ve esas madde ba ya- plmtr: aTin-anurj, artmak-admak, bildüklü-hildukii, biriktirmeh-hrrikdnT- mek, çaptrmak-çafdurmak, dayanmak-tayamnak, dolu-toh, duyaan-tuya- an, e(?erle7imeJ£-iderlenmek, etmek-itmek, ^en-gig, u^ru-ür, yuyucu-yu- yuc...

biçimleriyle söz- 1>) Kimi madde ba olan sözler düzeltilmi ve d.o-u lüe alnmtr: anurdu geZmefe-egirdü gelmek, algitmek ve aZ^ifmefe-elikdür- mek, 6u'^z-buur, öuZgaZafc-bulalk, 6unaZsaZ/î-buq alshk, ^efZür-keür, fcuZgan-kurlaan, ol (11) ve öZ-ul, uyuge/-üyügen, uyumezlenmek-üynme,z- lenmek...

c) Okunular yaygnlam kimi sözler de doru biçimleriyle düzeltil- mitir: bede, bekda ve bekde-he^de, dJoyma/c-döymemek, igen, igende, ien, iende ve iin-J}en ve igende, sügü-sügü, sügüZemefe-sügülemek...

Farsça söz- ç) Sözlükte yer almalarna gerek olmayan kimi Arapça ve cükler alnmamtr: babuna (-^ Far. bâbûne), bah {Far.), bazu {<- Far.

bâzû), bibi {

{

d) Eylemlerin çekimli ekillerine genellilde yer verilmemitir. Ancak ge^

rekli görülen yerlerde bu çekimli ekiller, eylemlerin mastarlar altnda top- lanmtr.

e) Birleik sözcük olup da ayr yazlm olanlar birletirilmitir: aaç kavunu-agaçkavum, ayu fcuZa^-ayukula, az açu/c-azjaçuk, bar ka- ra-barkara, 6e| börkü-hegbövki, börek erii-bögrekerigi, düün çiçei-d^i- günçiçegi...

f) Sözlükte uygulanan yönteme göre esas alnan bir maddeye gönder- me yaplmas gereken sözcükler bir ana ekille birletirilmitir: cüftlenmek- çiflenmek, ^amu-kamu, handa-kamda, handasa-kandasa, hansi-kans, kovuz- kouz..o

olmakla birlikte kökleri ve kurulular ayr olan ve g) Ayn anlamda birbirine gönderme yaplm kimi sözler ayr maddeler halinde verilmitir:

çire, {çere, kou oku, kovu oku, kovu ok)-^ Çgre, [çegre ] ; kou ok, [kovu ok, kovu ok]; sanasm, {sunaydn, diyesin)- anasm, [anaydurj]; diyesin, [diyeydüi)]... ) Madde balarnda gösterilmi kimi ekiller tanklarda bulunmad] için, alnmamtr: abalak, avkrmak, bey, çalak, dulp, dulun, svmak...

X a

aba 1. Ana, anne. 2. Nine, anneanne. acmarul Hindiba. abartmak Mübalaa etmek, büyüt- acn Aç olarak, aclkla, açlktan.

mek. . acr -> *^acur abbak -> appak acrak Acms, acmtrak. [âb-dest (Far.)] acrmak, [acürmak] 1. Acktrmak. - virmek yice darlmak, hala- 2. Bah, uyar durumda bulundur- mak. mak. abca Amca. acklk Ac, ar. abrk Birbiri üstüoe eilmi, ylm. acmak Armak. abrl («- Yun. abrilios) Nisan. actan, [actkan] Çok actan, çok abrlmak -> avrbnak strap veren. abak -> apak actkan -^ actan abu ama ve korku ünlemi. actmak ncitmek. abuk, [apuk] Avurdu iirip parmak- acyavan Veronika, pelin. la vurarak ses çkarma. açmak, [açmak (I)] Ackmak. ['aceb (^r.)] *^acur, [acr] Hyara benzer, hyardan -e kalmak Hayrette kalmak, a- büyük sert bir meyve. akalmak. acurmak -> acrmak [ac] [aç] ^ - dil Ac söz, dedikodu. - dirilmek Aç yaamak. - dil virmek Ac söz söylemek. - itmek, [- tutmak] Aç brakmak. -ya koymak Istraba sokmak, zah- - tutmak -> - itmek met vermek. aç Ac, dert, keder, ac -> ack açk (I) Serbest, laubali.

acan Çok acyan. [açk (11)] ack, [ac, açuk (I)] Ac, dert, s- - dillü Kekelemeden söyleyen, düz- trap. gün konuan. -m almak, [-n çkarmak] n- - yir Feza, boluk. tikamn almak. açklamak Ortaya çkarmak, açk du- -m çkarmak -> -n almak ruma getirmek. -1 tutmak Öfkelenmek. açklk Fesahat. - itmek Istrap vermek, üzüntü açlmadcak 1. Açlmam mini mini. içinde brakmak. 2. Açlmadkça. - olmak Can acmak. açlmak (I) 1. Zahir olmak, aikâr acla, [açla] Aç iken. olmak. 2. Ortadan kaybolmak, gö- acüaca Aç olarak, aç açna. rünmez olmak. aclk Istrap, eziyet, sknt, açla açl Çekilin, savulun. acmak Eziyet görmek, can yanmak. açlmak (II) Fethoiunmak. açlm açlm Açklanm, erh edilmi. - yavuzlu Ad kötülüü, kötü ad- açmmak Açlmak, görünmek. hhk. açmak Birlikte açmak, müavere et- adahlu -^ adaklu mek. adaklu, [adahlu] Nianh, yavuklu. açku 1. Açacak, parlatacak ey, cila. Adalya Antalya. 2. Anahtar. adamak (I), [admak] Ad vermek, açla -^ acla adlandrmak. açmak (I) -> açmak adamak (H) Va d etmek. açmak (11) Parlatmak, perdahlamak. adamcl insana saldran (hayvan). açmak (III) 1. Fethetmek, zaptet- adamcllanmak Adam gibi görünmek, mek. 2. Uzaa sürmek. 3. Yay- adandk taslamak. mak. 4, Aça vurmak, ortaya koy- adamlk Olgunluk, erginlik.

mak. adanlu Adl, ... adn taknm, aça görmek Açmaya bakmak, aç- adanmak Ad almak, ad taknmak.

maya çalmak. [ adanm ] açmak (IV) Amak. - vakt Muayyen, belirli zaman, {Ar.)] [ açmaz] [âdem - komak Olduu gibi terketmek, - olan nsanolu. yüzüstü brakmak. - tonna girmek nsan klna açmazlanmak Açlmak istememek. girmek. açuk (I) -> ack [ adm] açuk (II) 1. Açk. 2. Güler yüzlü, en. - admak Adm atmak. - boyamak Bir ii açkça yapmak. - kalgmak Adm atmaya çah- - göijiiUü Temiz kalpli. mak, ayaa kalkmaya çabalamak. açukhk Saflk, temizlik, - yirde Adm bana.

[ad]' admak -> adamak (I) - balamak Ad olarak almak. admlamak Yürümek. - çkarmak Ün salmak, öhret ka- adlamak Ad vermek, adlandrmak. zanmak. adlanmak öhret kazanmak, nam sal- - eri. yi adla öhretli. mak. - eylemek Ad vermek, adlandr- adlu Mehur, ünlü. mak. adsuz 1. erefsiz, kötü tannm. 2. -1 bellii Mehur, ünlü. öhretten dümü, unutulmu. 3. -ma ne düerse anna ne yak- Namert, aahk. rsa. adsuzhk öhretsizlik. - issi Mehur, ünlü. a (I) 1. Ak, beyaz. 2. Duru, berrak, - itmek Ad brakmak. -1 karas yisi kötüsü, her çeid.i. - kazanmak Ün almak. a (11) Donun ortasndaki parça, - an, san Ün, öhret. a (III), [akurd] A ören böcek, - urmak, [- vui'mak] Ad vermek, trtl, ad koymak. aa 1. Aabey, büyük oul, büyük

- urunmak Ad taknmak, ... adm erkek karde. 2. Baba, ata. 3. almak. Efendi, büyük, amir. - vurmak -> - urmak - kadn Büyük kadm, hanmefendi. almak

aaç (I) Sopa, denek. aUk (Ay çevreleyen) Beyazbk. aaç (II) 1, Bir kilometre kadar o- an 1. Cimri, pinti. 2. Zorba, haydut. lan bir uzunluk (ölçüsü). 2. 68 cm. ar (I) 1. Sert, keskin. 2. Çok, bol, uzunluunda aaçtan yaplm ar- kalababk. 3. Arhk. m. - fea 1. Ar bab. 2. Vakar, tem- aaçdelegen, [aaçdelen] Aaçkakan. kin. aaçdelen -> aaçdelegen - dümek Arlamak. aaçkaras Çürük ceviz aac kökün- - gögülli Korkak. de bulunan siyah yapkan madde. ar (II), [- basan, - basma, — ba- aaçkavun Turunç. mak, arlk (II)] Kâbus. aaçköpügi Aaç zamk. - basan -^ - aaçpu -^ aaçpiisi - basma -^ aaçpüsi, [aaçpu] Kimi aaç ve bitkilerin gövdesinden szan zamk. arlmak (Boru yüksek sesle) Çaln- aaçlamak Sopayla dövmek, dayak mak. atmak. arn Arbmda olan, arbmda- aaçlanmak Sopayla dövülmek, da- kini. yak yemek. arlamak Sayg göstermek, ulula- aardca Aarrken. mak, yüceltmek. aayl Al, koyun sürüsü. arlanmak 1, Sayg gösterilmek, [aban] ululanmak, yüceltilmek. 2. Arr - iv Büyük çadr, ota. lamak, üzerine arhk çökmek. aca, [acam] 1. Ak, akça. 2. Atm arlk (I) 1. Ar, deerli. 2. Say- alnndan burnuna doru inen be- gmbk, deer. 3. Vakar, temkin. yazbk, aktma. 4. Nikâhta kz tarafna verilen pa- -^ acam aca ra, babk. 5. Ev eyas. 6. Kar- acarak Beyaza çalar, akms. bk, bedel. adarmak -> aktarmak — bulmak Sayg görmek. adk -> aduk — tmek Sayg göstermek, ikramda adrmak -^ adurmak bulunmak, arlamak. aduk, [adk] Kark, bozuk, ku- arlk (II) -^ ar (II) surlu, ters, aksak, eksik. arlklu Sayn, saygdeer, deerli. adukhk Terslik, aksilik, eksiklik, armak 1. Anrmak. 2. Haykrmak, kusur. kükremek. adurlmak Yukar çkarlmak. au-ak 1. plik erilecek ie taklan adurmak, [adrmak] 1. Kaldrmak, tahta yuvarlak. 2. Dizkapa, ak yukar çkarmak, yükseltmek. 2. kemii. (Hayvan) Atrmak, çiftletirmek. araklanmak (Erinlik çanda kz- a pekli kuma. larda) Meme yumrulanp kabarmak. al, [ay aJ, ay ve gün al, güne artmak 1. Anrtmak. 2. (Boruyu al] Aym ve günein çevresinde yüksek sesle) Çalmak. görülen beyaz halka, hale. atç Olu için ücretle alayan (ka- allanmak, [aullanmak] Ay har- dm). manlanmak, halelenmek. atmak Datmak, savurmak. agi2

[az (I)] az (II) Snr, uç. - bir eylemek -> — bir itmek az (III) Defa, kere, kez. - birikdürmek Söz birlii yapmak, az (IV) -> auz bir düünce üzerinde toplanmak. az (V) -> aijiz (II) - bir itmek, [— bir eylemek] Söz azlk (I) Dokumachkta çözgünün birlii yapmak. açhp kapand yer, mekik atla- - buca Avurt. cak yer. - çakmak Hoa gidecek söz söyle- azhk (II) Balangç. mek. azlk (III) At geminde aza yan- - emek Minnet etmek, yalvarmak. lamasna giren demir. —1 bozuk Ne çeit gem vurulsa zap- akurd -> a (HI) tedilemeyen (at). alaan Çok alayan, sk sk alayan. -1 çelikli Çenesi kuvveti', düzgün [alamak (I)] söz söyleyebilen. -lar Alamalar. -1 kutlu Azndan hep hayrl söz alara urmak Alar görünmek. çkan, hep iyi ey söyleyen. alamak (II) Aksamak, aksaklk gös- -na çalmak Azma vurmak. termek. -nn dadm virmek -> -nn tadm alamasmak -> alamsmak virmek [alam] -nm ka Bir kimsenin yapabile- — yüzlü Eki surath. cei, bir kimseye yakan, uygun alamsmak, [alamasmak, alam- gelen. snmak, alasmak] Alar gibi yap- -n poryaza açmak -> -im yile mak, alar duruma gelmek. açmak alamsnmak -> alamsmak -m yile açmak, [-im poryaza aç- alanmak çin için alamak. mak] Azn havaya açmak, eli alasmak -> alamsmak boa çkmak, yoksun kalmak. ala Alama, alay. -mn tadm virmek, [—nn dadn aladrmak Birçok kimseyi birden virmek] Aznn payn vermek, alatmak. haddini bildirmek. alk, [aklk] 1. Beyazbk. 2. Ka- - itmek Az yapmak, oyalayacak dnlarn yüzlerine' sürdükleri düz- söz söylemek. gün, üstübeç. - koklamak Az aramak. amak 1. Çkmak, yükselmek. 2. A- -lara dümek Dile dümek, herkes- a inmek, ar gelip aa meylet- çe duyulup bdinmek. mek. - olmak Az ansna tutulmak. anaan Çok yuvarlanan. yuvarlan- - ot 1. Az ans için kullanlan anak Hayvanlarn yatp ilaç. 2. Tüfein azna konulan dklar yer. barut. anamak 1. Yatp yuvarlanmak, de- - tüfei -> - tüfengi belenmek. 2. Bolluk içinde rahat - tüfengi, [- tüfei] Bir çeit es- yaamak. ki tüfek. anatmak Debelendirmek. - üürmek Az birlii etmek. ar Ac, strap, dert, illet. - yan Salya. ark (I) Anb, aryan. akçaku ark (II), [agruk (I)] Arbk, eya, a^sanak -> asamak ev eyas. ahsrmak, [asrmak, asurmak, ah- arkh Acyan, strap veren, surmak] Aksrmak. aruk (I) -> ank (II) ahsurmak -> ahsrmak [aruk (H)] aham, [aam,] Akam. - çekmek Arlamak, ar halde -dur old Farkna varlmadan ak-

bulunmak. am oldu (?), akam olmas üze- asak, a ak Aksak, topal. rine (?). asakhk, aakhk Aksaklk. ahamn Akamleyin, akam vakti. asamak, aamak, [ahsamak] Ak- ahamlamak Geceyi geçirmek. samak, topallamak. ahtarlmak -> aktarlmak asrk Aksrk. ahtarmak -> aktarmak asrmak -> ahsrmak ahu -> ahi asurmak -^ aksrmak [«k] aam -> aham - alaca Beyazla kark renkli. ata Ada. - altun Halis, deerli altn. auaac Zakkum. - biti yi amel defteri, hüsnühal aukunduz Aksrtc bir ot. kad, berat. aukm*d Kuduzböcei. -dan karadan Olumlu olumsuz, ne aul Al. türlü olursa olsun. aullanmak -> allanmak - gice Mutlu gece. austosgüli Yabani gül. akaau Çok akan. auz, [az (V)] Douran hayvann akarcasu Akarsu.

ilk sütü i akarmak Aarmak. azaçk, [azaçuk] Hindistan'da akarsu Güler yüzlü, güleç. yetien, zambaa benzer sarms akartmak Aartmak. güzel kokulu çiçei olan ve tohumu akasma Meyvas sepicilikte kullan- ilaç olarak kullanlan bir bitki. lan bir tür sarmak, azaçuk -> azaçk akça (I) Aksu, katarakt, aha te. akça (11) -> akça ahar (<- Far. âhâr) Eskiden kullan- akclrak Beyaza çalar, beyazms» lan kat cilas. akça, [akça (II)] Para. [^ahd (Ar.)] - ayavirmek Faizle para vermek. - balamak Söz vermek, - as Para geliri, faiz. ahi, [ahu] Bir kimsenin sevdii, en - aya almak Faizle para almak. yakn. - kaldrmak (Avuç dolusu) Para ahc Akc, seyyal, toplamak. ahdk Cömertlik. - kesmek Para basmak, sikke darb- ahrmak Tükürmek, tükrük atmak. etmek. ahtmak Aktmak, - aylmif kul Parayla satn abn- [âhiret (At.)] m köle. - oh Evlathk. akçaaaç Kayn aac. ahmak Akmak. akçakavak Bir tür kavak (?), ahasm Nasl akacan. akçakr Akdoan. ^ akçl akçl Beyazmtrak. aktarlmak, [ahtarlmak, akdai'ilmak] akdarlmak -> aktarlmak 1» Düürülmek, bakasmca ykl- akdarmak -> aktarmak mak. 2o Kendi kendine yklmak, akdurmak Aktmak. devrilmek. 3, Yüz çevirmek, ba- akhardal Tere tokumu, ka yana dönmek. [•^akl {<-Ar. ^akl)] aktarmak (Savata) Birbirini yere -a sigmek Akla yatmak. ykmak. - gitmek Baylmak. aktarmak, [adai'iaak, ahtarmak, ak- -1 bulanmak Akl karmak, zihni darmak] 1. Yere ykmak, devir- darmadank olmak. mek, ait etmek, yenmek. 2, Altn - rlmak Akl gitmek, baylmak. üstüne getirmek. -1 amak Düünemez duruma gel- aktavan Adatavan. mek. [al (I)] *^akîlsuz Baygn, bîhu, - tama Tura, tura çekilmi [akm] ferman. .k, [- eylemek, - aldu'- al (ÎI) Hile, düzen. mak, - salmak] Akn etmek, hü- - eylemek -> - itmek cum etmek, baskn yapmak. - geçmek Hile yapmak. - eylemek -> - çapmak - itmek, [- eylemek] Hile yapmak. — saldrmak -> — çapmak al (III) Serap. ala (I) Ela. akmak Sel gibi akmak, birikmek, ala (II) Alaca, kark renk. üümek. - kur Az kurumu, yar kuru. aktma (Demir için) Dökme. - tenlü Abra. aktmak Akm akn çekmek, celbet- [alabanda (<- ît. alla banda)] mek. - virmek Gözda vermek, kuru akkök Meneke kökü, susam kökü. gürültüyle korkutmak. akkuyruk Kanatlan siyah ve kuyru- alaca 1. Kark renkli. 2. Çubuklu u beyaz olan güvercin. kuma. 3. ki yüzlü, münafk. 4. aklk -> alk Kark renk, nak. [akma] - hançer Yüzü oluklu hançer. alacakara, [alakarga] Saksaan. - olmak Kaplvermek, uyuvermek, alacalk ki yüzlülük, hilekârhk. akmak 1. Meyletmek. 2. Akn etmek, alacaserçe spinoz. hücum etmek. 3. Syrhp çkmak. alaca srck -> ala srck 4. Akn akm gitmek. 5» Komak. alacelre Sar renk vermek için kulla- akmantar Beyaz, küçük bir çeit nlan bir kök. mantar. alack -> alacuk akot Bir çeit haha. aîacuk, [alack, alack, alaçuk ] Gö- ak sarmak Evrengülü, binkulaç ve çebe çadr. akasma da denilen sarmak. alack -> alacuk aksma Sarholuk veren eki erbet. alaçuk -> alacuk

âkunkr Doan türünden yrtc bir aladu, [aldu] Acele, ' ivedi. ku. alakarga -> alacakara alk alak bulak Allak bullak, karmaka- alçak Mütevazi, yava, sakin. rk. - allu Soysuz. - - klmak Allak bullak etmek, - hâUü Uyruk. darmadan etmek. - od Hafif ate. alaku Tavus kuu. - olmak Alçak gönüllü olmak. alalik Bulank görme hastab. alçaklamak Tahkir etmek. alalmak Renkten renge girmek, al alçaklk Alçak gönüllülük. al moru mor olmak, bozulmak. - itmek Alçak gönüllülük göster- alan Açk, düz yer, meydan. mek. [alan talan] alç Ak kemiinin dört yüzünden - - eylemek Altüst etmek, kar- birinin ad. makark duruma sokmak. [alda] alar (I) Onlar. -ya dümek Aldanmak, hileye ka-

[alar (II)J plmak. - abâh, [- tang] afak sökmeden aldaan Çok aldatan. önceki yalanc aydmbk. aldauclk Aldatcbk. - tang -> sabah aldauç Aldatc. kandrmak, o- [ alardu] aldamak Aldatmak, - bakmak -> alan alar yun etmek. - söz. [ alan alan] söz Aldatc bakmak, [alardu bakmak, ala- aldanan Çabuk aldanan, daima al- ru alaru bakmak] Dikkatb' dikkat- danan.

li, sert sert bakmak. aldanuç Aldanma arac, oyalayc, [alaru alaru] aldatc ey. - - bakmak -> alan alan aldamak Birbirini aldatmak. ala srck, [alaca srck] Çekirgek- - itmek Biri bakasn aldatmak. ran bir çeit srck kuu. aldayc Aldatc. alasya Paras pein verilip karl alday Aldat. olan mal ileride abnmak üzere. aldu'mak -> aldurmak alaa Sert bab, huysuz, haar (at). aldurmak, [aldu'mak] Kaptrmak. alav, [*^alev] (<- Far. âlâv) Alev, ate. *^alev -> alav [alay] alasamak Korkutmak, ürkütmek. - balamak Asker saf saf olmak, algm salgm -> lmalm sava düzenine girmek. [al] - düzmek Alay düzenlemek, askeri - itmek -> alk saf saf dizmek. - olunmak Alklanmak. - göstermek Gösteri, tören yapmak. alun Akb abnm, meczup. alaz alaz Alaca bulaca. alc, [- ku] Avn kaçrmayan, av- alazlama Ylanck hastab. c (ku). alba Ferace. - ku -> - alçau'mak Alçalmak, alçaklamak. aldu -> aladu alçarak 1, Aa dereceli. 2. Alçak, alk (I) 1, Giyecek, giysi. 2. Eyer al- bask. tma konulan ter bezi. alçantmak AJçaltmak, hafifletmek. alk (II) Gidi tarz. all

aîîl Aln. ala tutmak Alkoymak. alun, [aîmn] Alacak, hak. ah gelmek Abp gelmek, getirmek. almamak 1„ Alamamak. 2, Kapama- ahr göz -> alur göz mak, tutamamak. - virmek Mücadele etmek, sava- alml, [almlu] Alacakl. mak. almlu -> alml alup virjme Sevgi alverii, mua- ahm satm -> ah at aka. itmek -> al at alup virmek Bir iin türlü yönle-

[ aln] rini heyecan içinde düünmek. - ba Kadmlann abnlanna bala- alur göz, [alr göz] Dikkatli ba- dklar altm ya da gümülü sü ba. k, abc göz. almdurmak Müteessir etmek. almazlanmak Almaktan çekinmek. almmak 1, Tutulmak, kaplmak. 2. Endie duymak. -1 çakal Aln sakar. al at, [ahm satm] Alveri, tica- -1 depeli Aln perçemli. ret. alnuk Gafil, sersem, meczup, - - itmek, [alm atm itmek, alnukhk Acizlik. - - eylemek, - - eylemek] Ab- alp Kahraman, babayiit, bahadr, veri yapmak. pehlivan. eylemek -> itmek - eren Yiit, bahadr. - - eylemek -> itmek alphk I. Serkelik, asilik. 2. Kah- ahk Alacak. ramanbk. ahkhk Ahkanbk, kaynama, uyu- - itmek Cesaret göstermek, ma. aîah Alçak. almak (I) Karbkl abp vermek, altc, [altcu] Birden çok kars olan hep birden almak. kimsenin ilk kars. almak (II) Alevlenip tutumak. altcu -> altc alk Övme, övü, dua. aîtm Alt, alttaki. - eylemek -> - itmek - yan Alt yan, aa taraf, - itmek, [al itmek, - eylemek, [altm] -klmak] Alklamak, övmek, ulu- - ba, [- ta] Eskiden kadnlarn lamak, dua etmek. balarna giydikleri altn dizili ya - klmak -> - itmek da altn ilemeli taç. - kazanmak Takdir toplamak. - ta -> — ba - virmek Alklamak, övmek, dua altnnlamak Altnla ilemek, yaldz- etmek. lamak. alma Elma. altmlu Altn ilemeli. almack Uyluk kemiinin yuvarlak alu I, Âciz. 2. Aa, geri, deersiz. ba. 3, Ahmak, aptal, sersem. almak 1. Basmak, yenmek, istila et- - kalmak Geri kalmak, aa kal- mek, kaplamak. 2. Ele geçirmek, mak.

yakalamak, elde etmek. 3. Gere- aluca Daha âciz.

ken eyi kendine mal etmek. aluklamak Hayvanm srtna çul, pa- ala götürmek Abp götürmek. lan, semer gibi eyleri koymak.

8 ank alum -> alm ancaru O kadar. amaç Hedef, niangâh. anclaym Onun gibi, o kadar, öyle. [aman (Ar.)] and Yemin, ahit, söz verme. - virlik Can kurtarma parasj. -m yire komak Yeminini yerine amânlu Aman dileyip antlama yapan. getirmemek. amltul -> anbal -m drmak Yeminini bozdurmak. [^amel (Ar.)] -m smak Yeminini bozmak. -e getürmek Yapmak, baarmak. - içe görmek Sürekli yemin etmek. -i azmak i ters gitmek, - içirmek Yemin ettirmek. ag ^ eg - içimek Karlkl sözleip yemin - yiri -> eg etmek. [ana (I)] - içmek Yemin etmek. - atas Annenin babas olan dede. - olmak Söz verilmek, yemin edil- -dan tom Anadan doma. mek. -s anas Anneannesi. - aklamak Yeminini tutmak. ana (11) Sermaye, - virmek Yemin ettirmek. aga 1. Ona. 2, Onu. 3. Onun için, anda 1. Orada. 2. Onda, o konuda, ondan dolay. 4. Onun hakknda. o hususta. 3. Oraya. 4. O zaman. 5. Onca, ona göre. 6. Onun, onun anda Oradaki, o yerdeki, ondaki. olsun, ona fedadr. 7, Oraya. andak 1, Hemen, o anda, derhal. - dak O zamana kadar. 2, O kadar. anabk Üvey anne. andan 1. Ondan. 2. Ona. 3, Sonra, aar -> agaru ondan sonra. 4. Ondan ötürü. 5. agarlak Az öte, az ileri. Oradan. 6. Onunla. agaru, [aan] öte, ileriye doru, ö- - bundan uradan buradan.

bür taraf. - gerü, [- girii] Ondan sonra. - berü öyle böyle. - girii -> - gerü -dan berüden leriden geriden. - ötüri Ondan dolay. - yan leri yan, öte yan. andk -> anduk agarnrak Daha ileri. agdrc, [agdm'ic] Yadigâr. Anâtol Anadolu. adrmak, [agdurmak] Hatrlatmak. anbal, [ambul] Sulamay kolayla- andz -> anduz ' trmak üzere, topran durumuna andlamak Yemin ettirmek. göre yaplan parça parça düz yer. andlamak Karbkb yemin etmek, anca, [anca, onca] O kadar, öyle. ahitlemek. ancacuk Ancak o zaman, o sürece, anduh -> anduk onun kadar. anduk, [andk, andul] Srtlan. anca -> anca agdurc —> agdu'ic -> [ aicak ] agdurmak adrmak - ola -> - olur anduz, [andz] Kökü ilaç olarak kul- - olur, [- ola] Ancak bu kadar, lanlan bir bitki, raziyane. böyle olur. - aac Yabani servi. ancalar Niceler, niceleri, birçoklar, an Onu. o gibiler. ank Mevcut, hazr. aT|2

agl -> agul ajraan (Aslan, kaplan için) Hayk-

- - -j> anul ran, kükreyen. ajlca Yavaça, hafif. ajramak, [arjranmak, rjramak, jran- aglcacuk Yavaça, yavaçack. mâk] Homurtulu ses çkarmak, ajlcaaz, [arjulcaz] Yavaçack, haykrmak, kükremek. ajlcak -> ajulcak arjranmak -> ajramak ajllk -> arjulhk ajramak, [rjramak] Birlikte ho- ajlmak Hatrlanmak, söz konusu ol- murtulu ses çkarmak, haykr- mak. mak. ajlm Ad, sözü geçmi olan. ansuz Onsuz, o olmadan. ajlur Mehur, ünlü. - olmak Onsuz, o olmakszn ya- ani), ann -> anuj amak. ar|U*an Haykran, kükreyen. arjsuz -> ajsuzda aj (I) Kovandan petei kesip al- ajsuzda, [arjsuz, ajsuzdan, ajsuzn, maya yarayan bçak. ajsuzla] Nâgehan, anszn, birden- arj (II) Hatrlanan ey. bire. ar)it, [ankt, ankut] Bir çeit su ajsuzdabk, [ajsuzlk] Anszn olma kuu. durumu.

ajz (I), [ arjuz] Ekin biçildikten son- ajsuzdan -> arjsuzda ra toprakta kalan köldü sap. ajszm -> ajsuzda arjz (II), [az (V)] Yaz (at). ajsuzla -> ajsuzda ankt -> arjt ajsuzlk -> ajsuzdakk ankut -> arjt arjuklamak Hazrlamak.

ajlaan Anlayl, zeki. arjul, [arjil] Yava, sakin, hafif. ajlamaduk - - [arjl Anlamaz, anlaysz. , arjil] 1. Ar ar, usul ajlamah Telakki etmek, usul, yava yava. 2. Kerte kerte, [alamak] tedricen. ajlamayu bakmak Sezdirmeyerek - yil Yumuak esen rüzgâr. bakmak, göz ucuyla incelemek. ajulcaz -> ajdcaaz ajlamakiu Anlayh, zeki. ajulcak, [ajlcak] Yavaça. ajlanmak Anlalmak, takdir olun- ajuldan Hafif hafif, yava yava. mak. ajullk, [arjllk] Yavalk, teenni. ajlanmaz olmak Anlalmaz olmak. ajulrak Yavaça. anlar Onlar, ajulu Mehur, ünlü. -ur) Onlarn. arjurj, [anj, anm] 1. Onun. 2.0nun

-unla Onlarla, onlar ile. için. anlarclayn Onlar gibi. - dirisi olmak Onun sayesinde ya- ajlarlanmak Anlar gibi görünmek. amak. anlarsuz Onlar olmakszn. - m Onun için mi? ajlarurak En anla5nl]. arjz -> aijiz (1) arjluncak Yavaça, apalak Tüyleri tam çkmam ku ajmak 1. Anlamak. 2. Hatrlamak. yavrusu. 3. Sözünü etmek. apajsma -> apajsuzda annaç Kar. apajszda -> apajsuzda

10 .

arhan aparjsuzda, [apaijsna, aparjszda] An- aralamak Ayrlmak, uzaklamak. szn, apanszn, birdenbire. araleak Aralk, dar aralk. aparmaduh Yama edilmemi, alnp aralk 1. Yer, mahal. 2. Ara, esna, su"a. götürülmemi 3. Süre, mühlet, vade. 4. Ara, beyn. aparmak Götürm.ek, alp götürmek. aramak Yoklamak, incelemek. apbak ->- appak aran Sal, tatut. aplamak, [apulamak] Okamak, gön- [ arayc ] lünü ho etmek. - it Av köpei. apak -^ apak ardca, [ardça] Arkadan, geriden. apk -^ apak ardça -^ ardca apklk Ayaklar birbirine yakn ve ardk -^ artuk

bacaklar açk olma durumu. [ ardl ] apmak Aplarn açmak. - yiri Atn üstüne binilen, yük appak, [abbak, apbak] Bembeyaz. atlan yeri. apak, [abak, apak, apk] Ayak- ardlmak Üstüne atlm olmak, do- lar birbirine yakm ve bacaklar lanm olmak. açk olan. ardnca Arkasndan. apuk -^ abuk - gitmek Bir kimseye uymak. apulamak -> aplamak - plmak Hevesinde, peinde, az- apul apul ki yana sallana sallana. miüde olmak, izinde bulunmak, ar- yiii'ümek ki yana sallana sal- kasn brakmamak. lana yürümek. ardra Sonraya, arkaya. apur apur Darmadank, karmaka- ardradan -^ ardradm rk, perian. ardradn, [ardradan] Arkadan, geri- ara 1. Mahal, mevki, mekân, yer. 2, den.

Esna, vakit, sra. 3. çinde, arasn- ardlamak -»- artlamak da. 4, Orta, meydan. 5. Bazan, va- ardmak Üstüne atmak, dolam.ak, as- kit vakit, ara sra. 6. Aralk, mesafe. mak. -dan götürilmek Ortadan kaldrl- arda komak Asvermek, ilitiriver- mak. mek. -dan götürmek Ortadan kaldrmak. arac, [arkaç] Dokumachkta bezin -ya gitmek Karklkta yok olmak, enine atlan iplik, atk. telef olmak. argn ~> arun- - yr Ara. aru'mak -^ arurmak *^arabtavan Tarlafarei. ar Kervanc, bezirgan, kervan. s:rae efaatçi. arun, [argn ] 1. Yorgunluk. 2. Yor- araan Çok arayc. gun. aralamak 1, Ayrt etmek, ayrmak. -^ arkun 2, Terk etmek, brakmak, atlamak. arm-mak, [arrmak] 1. Yorulmak, 3, Arasnda görünmek, bulunmak, zayflamak. 2. Yormak, zayflat- dolamak. mak. aralanmak 1, (Zaman için) Aras ke- arha Arka, srt. silmek, aras açlmak. 2, Ayrlmak, arhun (I) -> arkun

uzaklamak. - - -5^ arkun

11 arhnn

arsuz, [ansz] Kirli, pis, murdar. [ arhm (lî) ] - aac Çulhalarn bezi dokuduk- ar (I) Dokumalarda tezgâha uzun- ça üzerine sardklar aaç, selmen. lamasna gerilen iplik. arhuncak .-> arkuncak an (II) Arn. ar, [ark (I), aru (I)] 1. Temiz, pak, arlamak Bez dokunmak üzere ip- saf. 2. Müberra, beri, aklanm. lik tezgâha çekilmek. 3. Güzel, parlak. armak Yarmak, iddiaya girimek. - dirilmek Temiz yaamak, artlamak Ayklamak, temizlemek.

- dii'lik Temiz bayat. artmak 1. Temizlemek. 2. Tenzih - dirlildü Temiz yaayl. etmek, tezkiye etmek. - eteldi -> - eteklii and turmak Sürekli olarak temiz- - eteklü, [- etekli, aru etekli] f- lemek.

fetli, namuslu. [«^ârif {At.)\ - ev Beytü'l-mukaddes. - dümek Arif olmak, arifçe dav- - eylemek -> - itmek ranmak. - itmek, [- eylemek, - klmak] Te- ark, [ark (III)] Su kanah. mizlemek. - dartmak Kanal açmak, - klmak -^ - itmek arka Yardmc, koruyucu, kayrc. - olmak Temizlenmek. - birikdürmek Yardmc toplamak, - fatlamak Tenzih etmek. kuvvet salamak. anca, [aruca] Temiz, pak. - bir eylemek -^ - bir itmek ar -> ark (II) - bir itmek, [- bir eylemek] Bir-

[ anb] birine yardmc olmak. - klmak Zayflatmak. - bir olmak Birbirine yardmc ol- arhlatmak -^ arklatmak mak. ark (I) -^ ar - dönmek Yüz çevirmek, dönüp ai"ik (II), [ar, ank] Zayf, cbz. kaçmak. -> - ark (IIÎ) ark dutmak Yüklenmek. ^ / ankaz Zayfça. - dügmecigi Omurga çknts. arklamak, [aruklam^ak] Zayflamak. - olmak Yardmc olmak, destek arklatmak, [anblatBoak, araklatmak olmak. ] Zayflatmak. -sna götürmek Srtna almak. arklk Zayfhk. -sn yepm^ek Srtn sam ak, oka- arlamak Temize çkarmak. mak. arlk, [aruhk ] 1. Temizlik. 2. Doru- - vii'mek Srtn dayamak, arkasn luk, iffet, züht. 3. Kadnn hayzsz vermek. günleri. 4. Kutsalbk, münezzehlik. arkac Arka çkan, yardmc. anlmak (I) Zayflamak, âciz kalmak. arkaç -^ arac artmak (II) Temizlenmek. arkalanc Birisine dayanan, birinin anmak Yorulmak, zayflamak. yardmna güvenen. arnmak Temizlenmek. arkalanmak 1. Güçlenmek, güç bul- [armm] mak. 2. Dayanmak. - yir Arz- mukaddes. arkalamak Birbirine yardmc ol- ansz -^ arsuz mak.

12 artucas arkalu Kuvvetli, yacbncjlar çok o- - tutmak (At) Arpalamak. lan. arpac Falc. ai'kaluç Arkalk, hamal semeri. arpabk (I) Hayvann muayyen dii. arkn -^ arkun —1 silinmek (Atn) Az dii anmak. arkncak -^ arkuncak ' arpalk (II) Eskiden din ulularna arkr -^ arkuru maa yerine verilen ayniyat ya da - çkmak -^ arkuru para, ulufe. - gelmek -> arkuru ar -^ as (I) arkm, [arl^un (I), arkm] Aheste, [ arslan] yava, ar, sakin. - haval Arslan tabiatl, - - [arn arm, ar^n arhun] [art] , Yava yava, ar ar, hafif hafif; -a koymak Geride brakmak. giderek. -ma atmak Terk etmek, vazgeç- arkuncacuk Yavaça, hafifçe. mek, brakmak. arkuncak, [arhuncak, arkmcak] Ya- —m almak Arkasn çevirmek, ku- vaça, hafifçe, sessizce. atmak, kaç yolunu kesmek. arkmlk Yavalk, sakinlik. —m -m Geri geri, arkaya doru. arkur -^ arkuru -ma söylemek Arkasndan konu-

Birbirinin tersine, çaprazlama. mak. , arkursna Yanlamasna, enine. -na uymak Arkasna dümek, pe- arkurtmak 1. Gidiini deitirmek, inden komak. yürüyüüne engel olup geri döndür- -m bamak Peini brakmayarak mek. 2. Tahrif ve tebdil etmek. izlemek, geriden vurmak. arkm-u, [arkr, arkur] Eri, yan -mdan beri Arkaya doru. üstü, tersine, aykr, yanlamasna, -mdan varmak Arkasndan gitmek. kar, ters. -m sürmek -^ -m sürmek

- çkmak, [arkr çkmak ] Yolunu -m sürmek, [-m sürmek, -iarn kesmek, karjsma çkmak. sürmek] Peini brakmayarak iz- - gelmek, [arkr gelmek] Kar lemek. koymak, karsna çkmak, önüne -larm sürmek -^ -m sürmek gerilmek. artcak -> artucak - turmak Göüs germek, maruz ol- artk -^ artuk rnak. - eksik Yerli yersiz, gereksiz. - varmak Kar koymak. artklk -> atuklk armak Yorulmak, yorgun dümek. artrmak Birçok kimse karlkl ar- arnu, [a-nuk] 1. Yorulmu, yorgun. trmak. 2. Yorgunluk. arlamak, [ardlamak] Ata binenin arnuk -^ arnu arkasna binmek. arnuklk Yorgunluk, [ artmak ] [arpa] arta durmak -* arta turmak Zerre zerre, ufak ufak, ince ince. arta turmak, [arta durmak] Art- - bilezik Boumlan arpa biçiminde mas sürmek, gittikçe artmak. olan bilezik. arta varmak Gittikçe artmak. - salmak Arpa atarak fala bakmak. afftuca -> artucak

13 artucak atucak, [artcak, artuca] FazBca, arulk -^ ardk^ ziyadece, arusîak (^ ^rm. arasta ) Tavan. artu -> artuk arvana, [*^avrana] {<- Far. ervâne) Di- - olmak Artmak, çoalmak. i deve. arturak -> armrak arzuman (<- Far. ârzu-mend) Arzu, arturacuk Biraz fazla, fazlaca. istek, Ö2em. arturak, [artu-ak, artuhra, ar- as (I), [ar] Gelincik denilen hayvan. tukrak] Daha fazla, çokça. a (II) -> a, ass arîuhîaü -> artuklau asarmak, [asramak] Korumak, sa- artuhra -> arturak knmak, esirgemek. artuk, [ardk, artk, artu ] 1. Baka, adar (<- Far. âster) Kaba, kaim gayri, maada. 2. Fazla, ziyade. (bez.) 3. Küsur, -den fazla. 4. Üstün. a -> a, ass 5. Bir bütünün büyük bir ksm. [al (<- Ar. al)] - itmek -> - klmak - ululu Soy yücelii, asalet.

- klmak, [- itmek] 1. Zam yap- alacak Aslmaya deer. mak, eklemek, artrmak, çoaltmak. aüau Dik ve yüksek bir yerde ash 2. Yelemek, üstün tutmak. gibi duran. artukla -^ artuklau alandrmak -> alandrmak artuklau, [artuhlau, artukla] Faz- alanm.ak -> alanmak, asslanmak

la, fazla olarak. allu Soylu. artuklamak Üstün klmak, üstün almalu Aslacak olan, aslmas ge- tutmak. reken. artuklk, [artklk] Üstünlük, erdem, âlsuz Asaletsiz, soysuz. olgunluk. ak pek kozas. artukrak -> arturak - küpe Sarkan küpe. artukramak Daha artmak, çoal- alak -> alk

. mak. aslan Arslan. artuks Fazla olarak, daha baka. alk, [alak] Diilik organ bitiik arturmak 1. Yükseltmek, üstün tut- olup cinsel birlemede bulunama- mak. 2. Geriye brakmak, fazla yan kadn.

brakmak. [ amak ] arturu durmak Artrmakta devam aa komak 1. Asvermek. 2. Asp etmek, çoaltmaya çahmak. brakmak. aru (I) -> ar amalk Çardak, kameriye. - etekli -^ ar ara, asra, [ra] Öte, kar taraf, aru (II) Ar. alt, aa, ileri. - evi Ar kovam. - geçe Öbür taraf, öte yan. aruca -> arca - yüz Öte yaka, kar yaka. arucak Zayfça, arkça. asra, ara (Gün ve gece hakknda) aruk -^ ark (II) Önceki. anklamak -» arklamak asramak -> asarmak aruklandurmak Zayflatmak. a, ass, [a (II), a] 1. Yarar, aruklatmak -> arklatmak çkar, kazanç, kâr. 2. Faiz.

14 .

aut

- eylemek -^ - itmek aarak -> aaarak - itmek, [- eylemek, - klmak] 1. aaralak, [aaaralak] Biraz aa, Yarar salamak. 2. Kâr etmek. aaya doru, - klmak -^ - itmek aah -^ aak - kovmak Çkar peinde komak. aak, [asal] Alçak, aa. -ya kalmak Bedavaya kalmak, - dilli Alçak gönüllü. kâr kalmak. - görjüllü Âciz, gönlü krk. a landrmak, [alandi'inak] Yarar- - varmak Alçak gönüllülük göster- landrmak. mek.

- a lamnak, [a lanraak ] Yararlan aakhk Alçak gönüllülük, tevazu. mak, kâr etmek. - eylemek, [aahk eylemek, - kl- al -^ alu mak] Alçak gönüllülük göstermek. alu, [al] Yararl. - klmak -^ - eylemek asuz Beyhude, yararsz, bo. aamak Alt etmek, yenmek. a Yemek, çorba, yiyecek. aatmak Doyurmak, yedirip içirmek. - evi, [- oca, - tam] Mutfak. aduk Alan. - itmek Yemek piirmek. ahmak -^ akmak - oca -^ - evi ak Aknt, cereyan. - tam -^ - evi ''âklamak Âk olmak, sevdalan- - yerikligi Aerme. mak. aa Ar, akn, fazla. akmak, [ahraak] Acele etmek.

aaa Aa. [ arma] - kalmak Geri kalmak. - kolan -^ aurma - kalm Alçak, pespaye. amak Hayvanlar birbirine amak. - klmak ndirmek, aa emek. ainciri Küçük cins incir. - komak 1. Alçak görmek, deer ['ak(^r.)] vermemek. 2. Alçaltmak, hafiflet- - itmek Sevgi ve sayg sunmak, mek. [akar (Ar. 'doru at')] - olmak Aa eilmek. - gözi Bir çeit içki kadehi, - tamar Dirsein iç yannda hace- •akurjsuz Akndan uzak olarak, a- mat yaplan üç damardan en aa- kn olmadkça. da olan ki akcier damar, ba da- ahk Yemeklik. mar ve bahk da denir. amak (I) Tamak. aaa, [aaak] Aaki, aa- aa gelmek Birden amaa bala- daki. mak. aaak -^ aaa amak (11) Erkek hayvan diisine aaara -^ aaarak binmek. aaarak, [aaara, aarak] Daha anu Önceki, eski, kadim. aa, bir derece aa. au -^ auk aaaralak -^ aaralak auk, [au] Ak. [aa] aurma, [arma kolan, - kolan] A- - varlmak Tenzil edilmek, rtina

[aahk] - kolan -^ - ' - eylemek -> aaklk aut Alacak yer, bel, geçit.

15 [at] -e na4 koymak Bir kimseyi büyü- -a atlanmak -> atlanmak lemek için atete nal kzdrmak. - aaç Denekten at. -e urmak Yakmak. - akdarc Binicisiyle birlikte at - evi Atee tapanlarn içinde sü- yere düüren savaç, bahadr. rekli olarak ate yaktklar ev. - arkasna gelmek Ata binmek. - göynijgi Cemre, yankara ve ka- - bu'akmak At sürmek. barck da denilen hastalk. - binmek. Ata binmek. atm (I) Adm. - boynuna dümek At, boynu üze- [atm (il)] rine eilip hzl sürmek. - yiri Ok, kurun menzili, okun ya

- cvlandurmak At oynatmak (?). da kurunun eriebilecei yer. - çapmak At salmak, at sürmek, atmak Birbirine atmak. atla hücum etmek. atlandurmak Ata bindirmek. - depmek At iddetle ileri sürmek. atlanmak, [ata atlanmak] Ata bin- - depretmek At sürmek. mek. - eri Binici, süvari. atlaz Atlas. - götligi Atn sarsn örtmek üze- [atlu] re eyerin arkasna dikilen parça. - azu Bir at menziline ulatra- -1 doldurmak At doludizgin sür- cak azk. mek. - kii Süvari. - kaldrmak At sürmek, at kotur- [atma] mak. - ip Dokumacbkta enine atlan ve - kasns Bir çeit zamk veren tarakla sktrlan ip. bitki. [atmak] - kopai'uak At koturmak. atcdu Atc olduu.

- komak At koturmak. ... atm yir Atlan eyin çk nok- - olan, [- ua] Ata bakan hiz- tasyla ulat nokta arasndaki metçi, seyis. yer. - otayc Baytar. [av] - yer. , oyna At oynatlan -a binmek Avlanmaya gitmek. - salmak At sürmek, atla hücum - almak Av yakalamak. etmek. - itmek Av avlamak, avlanmak. - seirtmek At koturmak. avadan (<- JF'ar.âbâdân) yice, adam- - ton Savata ata giydirilen zrh, aklb, hakkyla, tamamyla. çukal. avadanhk (I) Bayndr (yer). - ua -> - olan avadanlk (II) (-«- Far. âb-dân 'su ka- ata 1. Baba. 2. Bektai eyhi. b') Alet edevat.

- atas Babann babas olan dede. •^avân (Ar. 'yardakçlar') Zorba, fe- - kh Lala. satç, kötü adam. atabeg Lala. avara (<- Far. âvâre) Kötü, adi, ba- atalar Ecdat. ya- atalk Atabey, vasi, devlet naibi. [ âvâz (Far.)] atardamar iryan. - çekmek ötmek, ses çkarmak.

( *- - [ ate Far. âte) ] eylemek Seslenmek.

16 aya

- göîiumek, [-m götürmek] Sesi - ötdürmek Çene yormak, barp yükseltmek, barmak. çarmak. -m götürmek -> - götürmek - rraak, [avurt urmak] Çene çal- - urc Seslenen, baran. mak, sohbet etmek. - virmek Ses çkarmak. avurda Ebe. avcar Tencereye konan yemek mal- avrdahk, [avrdalk] Ebelik. zemesi. avui'dlamak Sohbet etmek, çene çal- avdaz ( <- Far. âb-dest) Aptes. mak, konumak. avm Yer altndaki su yolu. [avurt] avmnak Avunmak, teselli bulmak. - avurt arlatanbk. avu'dalk -> avrdabk - urmak -> avurd avtmak Avutmak. ay (I), [iy (11)] Marangoz kalemi, avku Mürdük ve mürdümük de de- iskarpela. nilen bir bitki. - demüri, [- temiiri, iy demiiri] avla -> avla Marangoz kalemi, iskarpela. avla -> avlau - temüri -> - demiiri avlaa, [avla, avla] Çaldan yapl- [ay (11)] - -> m çit. al al avlak Av yeri, avlanacak yer. - aydm, [- aydug] Ay aydnl, avlamak (I) Yakalamak. ay , mehtap. avlamak (II) Çevresini kuatmak. - aydui)! -> - aydn *^avrana -> arvana -ca -ca Aydan aya. (Ar.) - klf Hale. [ «^avrat ] - çekmek Kadn getirmek. - köpügi Geceleri ay nda bu- - olan Çoluk çocuk. lunduu söylenen bir çeit beyaz *^avratlk Zevcelik. ve saydam ta. avrlnak, [abrJmak] Bir eyin üzeri- - ve gün al -> al ne kapamr gibi eilmek. - yeijisi, [- yigisi] Yeni ay, ayça, av Srlarn dilinde ve ayanda hilal. oluan bir tür bastalk. - yiijisi ^- - yejisi avsm (-<- Far. efsun) Büyü, afsun. - ym'd Hale. [avuç] aya 1. Avuç. 2. Terazi kefesi. -1 delik Para tutmaz. - âvâz El akrts, el çrpma, al-

-1111 açmak Cömert davranmak. k. - kayas ^ el - çalmak —> — karmak - um Deirmencinin öüttüü un- - çatlatmak -> — karmak dan ald bak. - kakmak -> - karmak avurd Söz, laf, sobbet. - karmak, [- çalmak, - çatlat- -a çekmek Söze tutmak, lafa bo- mak, - kakmak, - ötdürmek, el mak. çatlatmak, el kakmak, el kar-

-1 yelli, [-1 yellü] Lafazan, palav- mak] Ellerini birbirine vurarak

rac. ' ses çkarmak, el çrpmak, alkla- -1 yellü -> -1 yelli mak. - itmek Atp tutmak. - ötdiirnek -> - karmak

17 ayacuk

- ta Avuç çine sabilecek, elle -dan baa Batan ayaa. atlabilecek büyüklükte olan ta, -dan brakmak Düürmek, ykmak, sapan ta. yürüyemez duruma getirmek. ayacuk Ayakçaz. -dan çkmak Hareket etmeye gücü aya (I), [ayak (II)] 1. Kadeb. 2, kalmamak, kendini kaybetmek. Tas, çanak. -dan dümek 1. Ylalmak, güçsüz aya (11), [ayab] 1. Ayak. 2, Basa- kalmak, kuvvetten dümek. 2. Acz mak. içinde kalmak, felakete uramak. - üzer© gelmek Ayaa kalkmak. -dan salmak Düürmek, çökert- aya^ -> aya (II) mek. [ayak (I)] - davu -> - tav -a brakmak Ayak altnda brak- - deri, [- derlii, - teri] Gelip i mak. yapan kimseye verilen ücret, hik- —a binmek Sava çkmak, sava met ücreti. birdenbire balamak. - derligi -> - deri -a dm*mak, [-a turmak] Ayakta - dîvân Ayaküstü acele yaplan durmak, ayaa kalkmek. toplant. -â dümek 1. Acz içinde kalmak, - dolamak -> - tolamak kuvvetten dümek. 2. Deerini ve - durmak -> -m turmak

saygmbm yitirmek. - götüi'mek, [- götürüp gitmek] 1. -a kalkmak Ayaklanmak. Çabucak çekilip gitmek. 2. Çeki- - alm.ak, [-in almak] Çelme takp lip gitmek, ayan çekmek. yere sermek, aleyhinde bulunarak - götürüp gitmek -> - götürmek saygmbktan, güçten düürmek. -1 balanmak Bo yere oyalanp

-a salmak, [-lara salmak ] Ayak al- kalmak, bir yerden ayrlamamak. tnda brakmak, ayak altna atmak. —1 düz bamak i yoluna girmek. -a turmak -> -a durmak -1 kabn Ayakkabsm. Derece derece, basamak basa- -ma balta ui'mak iine engel olmak. mak, adm adm, yava yava. —ma ba urmak Ayana kapan- - bac Satlan canl hayvanlardan mak. abnan vergi. -ma dümek Ayana kapanmak, - bam Yere basan bir ayan yalvarmak. boyunca olan yer. -m almak -> - almak - bamak Ayak diremek, srar et- -m durmak -> -m turmak mek, azmetmek. -m tm'urmak Ayaa kaldrmak, - beraber Hep birden, birlikte. ayak üzeri durdurmak. - berberi Gezgin berber. -m turmak, [-m durmak, - dur- - çemesi Hela. mak] Ayak üstünde durmak, a- -da kalmak i ilerletemeyip yan- yakta durmak. da brakmak. -m yürimek Yürümek, hareket ha- -da komak, [-da koymak] Garip linde bulunmak. avare etmek, ortada brakmak. -1 svk Bir yerde durmayp sürekli -da koymak -> -da komak dolaan. -dan -a Her bir basamakta. -1 amak Aya kaymak, sürçmek.

18 ayctlamak

—1 yir basmamak Sevinçten yerin- ayanmak yi baklmak, korunmak. de duramamak. ayaz Açk, bulutsuz (hava). - koymak Ayak basmak, girmek. [^ayb (Ar.)] -lara salmak -> -a salmak - eylemek -> — ilmek - - nâ-'ibi Gezgin yargç. - itmek, [- eylemek, klmak] A- - orus Hela. yplamak, knamak. - ta Kirini gidermek için ykanr- - klmak -> - itmek ken ayaa sürülen pürtüklü ta. aydn, [aydmlu] 1. Ikh, aydmhk. nur. 3. Açk, bel- - tav, [- davu, - tavüdus, 2. Ik, aydnlk, - tavu] Ayak sesi, ayak patrds. li, aikâr. - tavudus -> - tav - eylemek, [- kdmak] Aydnlat- - tavu -> - tav mak. - Güzelletirmek. - teri -> - deri itmek - klmak -> - eylemek - tolamalf, [- dolamak ] ftira ede- -> rek kötü duruma düürmek. aydmlmak eydinilmek - ton Don, iç donu. [aydglk] - delügi Ik girecek delik, pencere. - üzere gelmek, [ - üzerine gelmek ] Ayaa kalkmak. aydmlu -> aydn - üzerine gelmek -> - üzere gelmek aydvirmek -> eydivirmek [aykrlanmak] Aygr ayak (II) -> aya (I) ayrlanmak, - dutmak Kadeh sunmak, içki ver- tavr taknmak. mek. ayrsamak Ksrak aygr istemek, ayak (III) Toplanm olan suyun alt- ayur, [aykur] Aygr. Kar- tan akp gittii yer. ayut 1. Karbk, mükâfat. 2. ayak (IV) Saçak, saçak(l). hk olarak, bilmukabele. ayakda, [ayakta] lerini elbirliiyle aydaac Tohumu ehveti kesmek bitki, beparmak. yapanlardan her biri. için kullanlan bir - oknak Ayak uydurmak. ay -> ayk ayaklamak Çinemek, ayak altma al- ayk, [ay] Akl banda. mak. - olmak Uyank bulunmak. ayaklandm*mak Ayaa kaldrmak. - oyuk Bombo, isiz güçsüz, bos- ayaklanmak 1. Ayakla çinenmek. tan korkuluu gibi. Aylmak. 2. Ayaa kalkmak, aykmak [ayakl] [ayn bayn] - küpe Salkm küpe. olmak ap kalmak. ayklan- ayaklk 1. Ayak zrh. 2. Dokuma ayu-'dlanmak Ayrtlanmak, tezgâhnda ayakla üzerine baslan mak. ayurtlamak] ve mekik atmak için nöbetle hare- ayrtlamak, [ayllamak, çkarmak. 2. Çö- ket ettirilen tahta. 1. Seçmek, ayrp ayakta -> ayakda zümlemek, ayrt etmek. 3. Aykla- ayalama Avucu dolduracak büyük- mak, temizlemek, 1. Ayrl- lükte olan (ta). ayu-tlanmak, [aytlanmak] ayamak Sayg göstermek, saygyla mak, tefrik edilmek. 2. Ayklanmak. anmak. ayrtlamak Ayrlmak.

19 aytlamak

aytlamak ^ ayrtlamak ayruk, [ayrk (I), ayru, ayu]j] 1. aytlanmak -^ ay^vllannak Baka, dier, gayri, maada. 2. Ar- aytmak -^ eyitmek tk, bundan sonra, bir daha. aykaklk Kovculuk, münafkbk. -dan - Bambaka.

[ ayku'i] - itmek Ayrt etmek. - inmek Yol kesmek, önüne çk- ayrukca Baka türlü. mak. ayruksamak -^ ayruksmak aykrlanmak -> ayrlaumak ayruks, [ayrks, ayruhs] Baka, aykrt duykm-t Eri bürü. baka türlü, farkb. aykur -^ ayur ayi'uksmak, [ay-kemak, ayruksa- ayla Ay hesabyla, aylk olarak. mak, ayruksumak] Bakalamak, aylak 1. Bo, isiz, ie yaramaz, kalp. baka türlü olmak, deimek. 2. Bedava, parasz, ücretsiz. ayruksu-ak Daha baka türlü. - çadr Nöbetçi, bekçi çadr. ayi'ukstmak Bakalatrmak, dei- - iletmek Boa geçirmek, bouna tirmek. harcamak. ayruksumak -> ayruksmak aylakç Hizmetçi, içi. ayru Baka, öteki, dier, aylanduvmak Dolatrmak, çevrede - olmak Ayr kalmak. gezdirmek. aytmak -> eyitmek aylanmak Dönmek, devretmek. [ayu] aymak Aylmak. - incegi Ay yavrusu. ayna, [- güni] (^ Far. âzine) Cu- ayugüli Gelincik çiçei. ma günü. ayukula Gelincik çiçei. - güni ^ - ayurtlamak -^ ayu'tlamak - ertesi Cumartesi. [az] ayrç iki yolun ayrld yer. -a saymak, [-a tutmak] Az bul- ayrk (I) -> ayruk mak, az görmek, küçümsemek. ayrk (11), [- koç, - koyum] Yabani -a tutmak -^ -a saymak geyik ve sr. - kii Önemsiz, umursanmayacak - koç -> - (II) kimse.

- koym -^ - (11) ' - old Az kald. ayrks -^ ayruks - ögü Az çok, biraz, bir miktar. ayrksmak -^ ayruksmak *^azâbnsuz Azapsz. aynlanmak Ayrlmak. âzâdlu 1. Azat edilmi, serbest b- ayrbkkaras Burnu ve ayaklar k- raklm. 2. Hür, özgür kiiler. zl karga. azcuk Azck. ayrlmak Birbirinden ayrlmak. azdu-mak Deitirmek. ayrlmak Temyiz edilmek, ayrt e- aza Mücadele. dibnek. azainak -^ azmak ayrldumlayn Ayrld gibi, ay- aznmak Az görmek, azmsamak. rld vakit. azmak, [azamak] Kzmak, k- ayru ^ âyruk zmak, azgmlamak. âyruh -^ ayuk azun, [azkm] Sapkn. ayruks -» ayruks azunlk Azgmbk, takmbk.

20 aETsy azurmak Birbirine kzmak. azlu Nasibi, ksmeti az. azzmak Az bulmak, az görmek, azmak (I) 1. Ark, su kanah, bir su- azmsamak. dan ayrlan kol. 2. Yapkan ça- azk -> azuk murlu bataklk. azklaudurmak Azk vermek. azmak (II) 1. Bozulmak, deimek. azklanmak Erzak edinmek. 2. Yolunu armak. 3. Sapknla azlu Takn, çlgn. dümek, 4. Azgnlamak. 5. Ayn azm Biraz, hafifçe. dümek, ayrlmak. Azar azar, yava yava, az azur Azar, doru yoldan çkar.

az. aznavur ( azrak samak. azu -> azuk azranmak -> azi'amak [azu] azru Azca. - issi Az dii olan, yrtc hayvan. yiye- azrkamak -> azramak azuk, [azk, azu ] Yiyecek, yol azmak Birbirini yitirmek. cei, erzak. aztmak 1. Azmak. 2. Yitirmek yo- - virmek Beslemek. lunu armak. 3. Azdrmak, yo- [azvana (<- Far. zebâne)] lun artmak, yoldan çkarmak. - urmak Külcreyip haykrmak. azkun -> aznn azvay Sarsabr.

21 baba 1. Çat yapmnda tam . merkeze baacuk Eskiden savalarda, dina-

dikilen kabn aaç. 2. Ur, yumru. mit ve bomba yerine kullanlan si-

3. Sancak ve çadr haslarna ge- lah (?). çirilen top. baarak -> baarsk - uramak Vebaya yakalanmak. baarsk, [baarak, baarsuk, bar- babadiye, [babadya, pabadça ] (;*-Yun. sak, baursuk, boarsuk] Barsak. papadia) Papatya. baarsuk -> baarsk babadya -> babadiye bada Güreçi çelmesi, sarma. babak Korkak. - lU'mak Gürete sarmaya almak, babalanmak Bababk taslamak, baba çelme takmak. tavr taknmak, badalamak -> badamak [babah] badamak, [badalamak] Gürete sar-

- kzl olmak Aralarnda sk ili- maya almak, çelme takmak. . ki bulunmak, içli db olmak. badanuak Çelme taklmak. babet 1. Layk, haiz. 2. Kâr, i. 3. bar 1. Göüs, cier, sine. 2. Ak- Çeit, tür. cier. 3. Karacier. 4. Yürek. babuc Pabuç. - bamak Sayg göstermek için eh- babuUk Sefahethane, fuhu yeri. lini gösüne koymak. bac (•<- Far. bâj) Vergi, cizye, resim, -1 ba -> -1 balu haraç. -1 bal -> -1 balu baca Ik delii, pencere. -1 balu, [-1 ba, - bah] Cieri, bacc Gümrükçü, vergi, resim alan. yürei yaral. bac Hemire. -1 çkmak Can çkmak. [badem] -I kat Merhametsiz, acmasz. - kürk Tilki postunun bacandan -m ba eylemek Yüreini yarala- yaplan kürk. mak. badruk Kaçak, firari. -m ezmek Yüreini yaralamak. badya, [batya] (<- Yun. batheia) 1. -1 yan eritmek Korku ve üzüntü Az geni, yayvan kap. 2, içine içinde brakmak. arap konulan büyük kap. bardak Beik ba. ba (I) Demet, balam. [bau'ak] - badrk Tuzak, canllar hileyle - syrmas, [- yrmds] Barsak

yakalama arac. sancs. , [bâ (II) (Far.)] - yrmds -> - syrmas - gözi Üzüm kütüünün gözü. bau'suk -> baarsk - özdei Ba kütüü. bartlak, [- ku, bourtlak (I)] Ya- baa 1, Kaplumbaa. 2. Kaplum- bani ördek, klkuyruk kuu. baann kabuu. - ku -> -

22 baldnr balamak 1. Kapamak. 2. Durdur- baknlmak Baklmak. mak, abkoymak, engel olmak. 3. bakla, [baklau, baklay] Baklava. -> Sarmak. 4. Hasretmek, ayrmak. baklau bakla 5. Hasl etmek. [bakla] balamal Balanmas gereken, zin- - kr Pul pul siyah ve beyaa renk- at. cirlik. te kr - fala bakmak, balanmak 1. Kapanmak. 2. Kuan- salmak Bakla ile mak. 3. ekil verilmek, sonuçlan- [baklaj] - kaz Angt kuu. drlmak . bal -> balu ' baklav -> bakla gözlemek. balu, [bal] 1- Kapal. 2. Erkek- bakmak Beklemek, lii balanm olan. baka dm'mak Bakmakta devam et- barak Oba. mek. bai'ikara Bartlak kuu, klkuyruk. bakracük Küçük bakraç. bai Bahi. bakrak Bakraç. bamrsuk -> baarsk baksmat -> beksmat

', bah Ne iyi, ne mutlu. baku Tedavi. tan- Ne güzel, ne bo. bakyazs 1. Yeni ev edinenlerin er- [bahâ (Far.)] dklarna verdikleri ziyafet. 2. -dan inmek Deerini yitirmek. betlik, bahi. - kesmek Deer biçmek. [bal] -ya kesmek Belli bir ücret bala- - samak Kovandan ya da arlarn mak. yuva yaptklar aaç dalmdan bal balaca -> bahça peteklerini toplamak. babça, [babca,bakca, bakça] (-<- Far. bala (I) Yavru. bâçe) Bahçe. bala (II), [mala, vala] Ba örtüsü. babmak Bakmak. balaban Çakrdoan, üsküflü doan. bahrac Bakraç. [balack] [ba^t (Far.)] - etler Kaba et gibi ikin olan et- - körligi Talihsizlik. ler. bak Ba, sarg. balak Manda yavrusu. baka Baksan a! balçak Khç sap. bakacak 1. Her yan görebilecek yer, [balçk] gözleme yeri. 2. Göz. - hm*mâ Kabma bastrlarak kon- bakaan Bakc. mu ezik, yapk hurma. bakanak 1. Çatal trnakl hayvanlarn balçklamak Svamak. trnaklar. 2. At, deve, sr gibi balçuk Balçk, batakhk. hayvanlarda topuk ile taban ara- baldr, [baldur] Bitki gövdesi. sndaki boum, bukalk. baldrlanmak Aacm gövdesi geli- bakara Makara. mek. bakca -> bahça baldzk lk ye sonbaharda tan vakti bakça -> bahça doan bir yddz. bakc Falc. baldu Balta. bakm 1. Bak. 2. Görünü. baldur -> baldu*

23 bali Balk, - virmek 1, Yüksek sesle bar- [balk] mak, seslenmek, 2. Ezan okumak. - duza Balk a, olta. [baja] bahkaiis Sarsütleen denilen bitki. - seni gerek Bana sen gereksin. balkcm -> babkcu* banbuk -> pambuk bahkcr, [balkçn] Balkçl. banbulkurd, [bamlkurd, panbulkur- [babkçl] d] Kuduzböcei.

- otaas Bir türlü tu ya da taç ( ?). bandrmak -> bandurmak bâlkkula Atboncuu, katuboncu- bandurmak, [bandu'mak] Batrmak, u da denilen deniz böcekleri ka- bulatrmak. buu. bajlamak 1, Yüksek sesle barmak. babköldüren Sarsütleen denilen bit- 2. Ezan okumak. 3, Gök gürlemek. ki. [bâb (Ar.)] bahksütlegeni Sarsütleen denilen - tutmak Uurlu saymak. bitki. bar Kir, pas. [balk] bai'abarlamak Beraberlemek. - rmak -> balkmak [bard] balk Güzel, parlak, süslü. - ba -> ba balkmak, [balk urmak^ barkmak] bardak, [bartak] Testi. Parlamak, parddamak, k saç- bar Bar. mak. barkana (<- Far. bSr-lâne) Göç e- balkrmak Balgam çkarmak. yas. [baU] barnmak Geçinmek, kendini yaat- - börek Çok bo; uygun. mak. Ballkesri Babkesir. bandm'mak Uyuturmak, imtizaç et- [balmmn] tirmek. - yapdurmak Unutmamak için bark Barkhk, sulb. iaret koymak. - itmek Bar içinde olmak. balsama Misvak aac. barklk Sulh. balara, [balsra] Kudret helvas. barmak Uyumak, imtizaç etmek, [balsra -> balara holanmak. baltz Baldz. barJ^mak -> balkmak [balyemez (<- t. balla mezza)] barkmak Brakmak, salvermek, sar- - top Eskiden kullanlm olan ktmak. uzun menzilli bir çeit top. barmacuk Parmakçk. bam bam Dik dik. barmal -> barnak bamlkm'd -> banbulkurd barmak, [bamalj] Parmak. ban Ulu, büyük, ileri gelen, bey. -a di urmak Parman srmak, - ev, [- iv] Ulu, görkemli, büyük amak. çadr. - dilemek Parmak srmak, a- - iv -> - ev mak. baj Ezan. - hesab Alacaklnn alaca kal- - bajlatmak Ezan okutmak. mad sonucuna varan, hileli hesap. - barna ehadet parma. bai'makca Parmak kadar.

24 bart -» ba'* bankmak Baslmak, çinenmek, ba- - ba - slarak sktrlmak. bartak -> bardak bam-mak, [barmak] Bastrmak, ka- basacak, basacak Basamak. patmak, saklamak. [baak] ba 1. Bakan, topluluu yöneten, - dümek -> bamak komutan. 2. (nsan ve hayvan sa- basamak 1. Merdiven. 2. Rütbe, de- ymnda) Tane. 3. Baak. 4. Yara.' rece. -a - 1. Tek bana. 2. Eit, denk. baberâber -^ besberâber 3. Batan baa. badk Üzüm rasm kaynatp içine -a çka-ak martmak. niasta bulamakla yaplan pelte. - açuk Korkusuz, pervasz. badu'ra^a Pastrma. ~a geçmi Baa gelen. badu'mak Yendirmek, alt ettirmek. -a gelmek 1. Sona ermek, son bul- ban, [bashun] Baskn. mak. 2. Baa çkmak, gücü yetmek. bas^un ^ basun -a iletmek, [-a iltmek] Sona er- baslmak 1. Alt olmak, yenilmek, ye- dirmek, tamamlamak. re serilmek, çinenmek, horlanmak. -a iltmek -> -a iletmek 2. Bastrlmak, yattrlmak. - almak Ba kesmek.

[bamcak] - alup - virmek Öldürmek ve öl- - idinmek Ayaklar altna almak, mek. yükselme arac olarak kullanmak. - amak Ban kaldrp düün- bamç Zulüm, istibdat, tazyik. mek (?). bammak Hor görmek. -a varlmak Baa çklmak. barlmak Bastrlmak, kapatlmak. -a varmak 1. Baa çkmak. 2. 0- barmak -^ baurmak lup bitmek, sonuçlanmak. 3. Bitir- baskaklk Valilik. mek, sonuçlandrmak, tamamla- bask Cendere. mak. bakç Merdiven. -a yazlan Kader, almyazs. bakmca Baskça, engince. - ba, [- bezi] Ba örtüsü. baskn (Gürete) Herkese yklan. - bart, [bard - , bart, bart - , - baslk, [basluk] Dirsein iç yannda bört, - ve bart] Yara bere, çban, hacamat yaplan üç damardan en sivilce. aada olan ki akcier damar, 1. Teker teker. 2, Ba baa. badamar ve aa damar da denir. - bezi -> - ba basluk -> bashk - bilmemek Hizmette kullanlan bamak 1. Alt etmek, yenmek. 2. hayvan ham durumda olmak. Bastrmak, kapatmak. 3. Teskin - bört -^ - bart etmek. 4. Üstüne oturmak, altma - bmjl Ba darl, sknt. almak. 5. Atmak, savurmak, ya- - çana Kafatas. drmak. 6, Kaplamak, bürümek. - çatmak Ba baa vermek, ülfet 7. Koyup bastrmak. etmek. baa dümek, [baak dümek] Ba- - çegzinmek -> çigzinmek svermek, anszn basmak, baskn - çekmek 1. Ayrlmak, vazgeçmek. etmek. 2. Kar gelmek, isyan etmek, ser-

25 ba

kelik etmek. 3. Ön ayak olmak, -1 kayu olmak -> - kayus olmak bata gitmek. -1 kays -> - kayus - çenberi Ba örtüsü. -1 kayus olmak, [- kays olmak, - çevzinmek -^ çigzinek -1 kayu olmak, -n - kayus ol- - çkarmak Görünmek, zuhur et- mak] Ba dertte olmak, bann mek. derdine dümek. - çigrinmek -^ çigzinmek -ma and içmek Adna yemin et- - çigzinmek -> çigzinmek mek. -dan candan çkmak -^ -dan çk- -ma çevirmek Ba çevresinde do- mak latrmak, çevirmek. -dan candan el yumak Hayattan -ma çezginmek Çevresinde dola-

el çekmek, vazgeçmek. mak. -dan çkmak, [-dan candan çk- -ma dönmek Hizmet için çevresin- mak] Canm ban yitirmek, ba de dolamak. — elinden gitmek. -ma komak Yalnz brakmak, ken- -dan kara Kendini kaybetmi, çok di bana brakmak. sarho. -ma ovuk geçmek Anlayn yi- - dikmek Bakan olarak atamak. tirmek, anlaytan uzak kalmak. - düzmek Kendi aklm bakasnn -na söylemek Kendi kendine söy- aklna uydurmak. lenmek. - ele gelmek Kendine gelmek, ba -m aaa bu-akmak -^ -m aaa yerine gelmek. itmek - eri Komutan. -m aaa eylemek -^ -m aaa it- - eylemek -^ - itmek mek - götürmek 1. Bam kaldrmak, -m aaa itmek, [-in aaa brak- ban yukar kaldrmak. 2. Ba mak, -m aaa eylemek, -in aaa göstermek, meydana gelmek. klmak, -m aaa salmak, -in aa- - gözi Kalb gözü kart, vücut a tutmak, -in salmak (I), -m ör)i- gözü. ne salmak] 1, Bam öuüne emek. - hö itmek -^ — hö olmak 2, Utandrmak, mahcup etmek. -1 aaa Kabahatli, erefsiz. -m aaa klmak -^ -m aaa it- -1 aaa olmak Utanmak, mahcup mek olmak. -m aaa salmak -> -in aaa it- -1 can ele almak Kelleyi koltua mek almak, ölümü göze almak. -m aaa tutmak -> -m aaa it- -1 çalkannu Baj dönmü, a- mek kn, akh banda olmayan. -na toprak Yazklar olsun, ölsün. -1 çevrilmek Ba dönmek. -ma toprak koymak Ölümünü iste- -1 elde Ba yumuak, yumuak mek. bal at. -ma urmak 1, Bana giymek. 2, -1 hö olmak, [- hö itmek] Sevi- Bana giydirmek. mek, anlamak. -m almak Ban kesmek. -1 kaba Ba açk, ba kabak. -n kaztmak, [- kaztmak] Saçm -1 kays olmak -> - kays olmak tra ettirmek.

26 baaklama

-n ortaya komak Cann feda et- - koymak -> - komak mek. -lu -1 kayus olmak -> - kayus -m örtmek (Bir kadn) Kendine olmak kar olarak kabul etmek. - oynamak Hayatn tehlikeye at- -n taa dögmck Ban taa çal- mak, cann feda etmekten çekin- mak. memek. -m yenmek Atn ban almak, - örenmek Binit hayvan talimli bam zaptetmek. olmak. -m yire komak Secde etmek. - örtüsi Taç. -m örjine salmak -> -m aaa it- - peklii Sert balhk. mek - salmak -> -m salmak (II) -m salmak (I) -^ -in aaa itmek - eker Kelle eker. -m salmak (II), [- salmak] Ba- - tamar Dirsein iç yannda ha- n sallamak. cemat yaplan üç damardan en a- -1 örtülü Kadn. ada olan ki akcier damar ve -1 pek Ba sert, gem almaz. balk da denir. -1 amak Ba dönmek, akl ba- - tartmak Ba kaldrmak, isyan ndan gitmek. etmek.

-1 yelli, [-1 yellîi, - yillü] Hafif- - terk itmek Can feda etmek. merep, havai. - tutmak Ba çkarmak, balan- -1 yellü -> -1 yelli mak. -1 yillü -> -1 yelli - u cân oynatmak Hayatn feda - indirmek -> - indiirmek etmee hazr olmak. - indiirmek, [- indirmek] Boyun - urmak Ba emek, saygyla eil- emek, itaat etmek. mek. - ip Dokuma tezgâhna gerilen di- - utmak Ba almak, kelle kesmek. rezelik ip, çözgülük. - uyuz Suluca denilen sivilce. -itmek, [- eylemek] Bakan yap- - üzre gehuek Saygyla eilmek. mak, komutan yapmak. - varmak Ba elden gitmek, öl- - kaldrmak Belirgin durum gös- mek. termek. - ve bart -> - bart - kayus, [-1 kayus] Ba derdi, can - ve bu -> babu ba kaygs. - yeli Havailik. - kaztmak -> -n kaztmak - yirde komak -> - yire komak - kesmek Ba eerek sayg selam - yire komak, [- yirde komak] vermek, alçak gönüllü davranmak. Yere yüz sürmek. - kJ Saç. - yire salmak Bam yere emek. - komak, [- koymak] 1. Can fe- baak (I), [baaklama] Ürün toplan- da etmee raz olmak. 2. Saygyla dktan sonra dal ve sap üzerinde ba emek. kalm olan artklar. - komak 1. Ba baa vermek, fi- baak (II) Okun ucundaki sivri de- kir birlii yapmak. 2. Canla bala mir, temren. bir iin üzerine dümek. 3. Komu- baakç Baak toplayan. tan olarak atamak. 4. Yar etmek. baaklama -> baak (I)

27 .

baakl

[baakl] bataklu -> batak - ok Büyük yelekli ok. bat Günein batt yön. baarmak 1. Yönetmek. 2. Elde et- batlmak Batmak, batrlmak, mek, istediini bulmak. batu' Yiit, cesur, kahraman. baaruauak Dayanamamak, baa batmak Gömülmek. çkamamak. batrk On bin erin komutan. babu, [b, ba ve ba] Ba, ba- batuk Batm, müflis. kan, komutan. batulk Bataklk. baç Ba yönetici, amir. batun Çabuk, çeviklikle. badak Tek bana. batunnak Batrmak. bada, [bata] Kafadar, emsal, ak- batya -> badya

ran. havlamak Zorlamak, zorla açmak ( ?) badalk Beraberlik, eitlik. bavl Av tutmaya alm, altrl- baa Baka. m. bakmak 1. Yaralanmak. 2. Yara bavhmak Taz av tutmaya almak. ba tutmak. bavhtmak Av tutmaya altrmak. ban Bata, önce, ilkin. bay 1. Zengin, müstani. 2. Ulu, ki- bana Yalnzca, tek bana. bar, soylu. 3. Temiz. bau'a -> bara - klmak Zenginletirmek. bayle (Tahl için) Baaktaki haliy- - kii Zengin adam.

le, kabuklu olarak. baya -> bayak baka Ortaksz, müstakil, baya 1. Önceki, eski, eskisi. 2. Es- - bana Bal bana, kendi ba- kisi gibi. na, ayr. bayaca Alelade.

- çkarmak, [- klmak] Ayrmak, bayalayn Eskisi gibi. benzerleri arasndan seçip ayrmak. bayak, [baya] Demin, az önce, geçen - çkmak Usta olnp ayr i yap- zaman. maya balamak. Bayat Tann'nin "Kadim'^ sfat kar- - klmak -> - çkarmak h. balamak Baa geçmek, öne dümek. bayca Zengin. balanmak (Buday) Baaklanmak, bayk Açk, belli, aikâr, gerçek, ku- [bah] kusuz, kesinlikle. - u Kaynak halindeki su. baylmak Telaa dümek, endie et- balk Mehr-i muaccel, kaln. mek, üzülmek. balu Yaral. baymak Zengin olmak. baluk Balk. baylmak Zengin etmek. bamak, [pamak] Ayakkab. baylk Zenginlik. bamakç, [pamakc] Ayakkabc. baymak Kanmak, inanmak. bamaklk Bir tür eski tahsisat, has [bâzâr {Far?)\ arpahk. - dutulmak (Satlmak üzere) Pa- banalmak Balanmak. zar yerine çkarlmak. bara, [basura] Bana, - ba Çar aas, belediye zabta " bata -> bada amiri, müfettii. batak, [bataklu] Batakbk. - eylemek -> - itmek

28 ]

bel

-1 döndürmek Pazarl bozmak. begçügez Be^'^ceiz. - itmek, [- eylemek, - klmak] Pa- begelinmek Beenilmek. zarlk yapmak. begenecekleyin Beenilecek gibi, be- - klmak -> - itmek enmee deer.

]> azarlamak Alveri etmek. begenmezlenmek Beenmezlik tavr ba^zmui] Bazsnn. taknmak. bazlama -^ bazlamaç begi-mek Melemek. bazlamaç, [bazlama, bazlambac ] Ka- beglemek Beylie, emirlie kaljul et- ln açlm yufka ekmei, küçük saç mek.

pidesi. begleunek 1. Be)?^ olmak. 2. Beylik bazlambac —> bazlamaç elde etmek. 3. Beylik taslamak. becek Tül. beglik Küçük devlet bakanl. becene Kulübe, avc kulübesi. - bez Deersiz, bedava bez. becid (<- Far. Ar. be-cidd) 1. Çabuk, ])eglücak Beylie jenzetilmek isteni- acele, derhal. 2. Bir iin üstüne çok len hal, leylie özenme hali. düen, dükün. 3. Sk sk, sürekli begene Beycesine, aha, sultana ya- olarak. 4. Çok, fazla. 5. Gerek. kacak yolda. - du'oak -^ — dutmak bek (I) -> beg (I) - dutmak, [- durmak, - tutmak bek (II) -> pek 1. Üzerine dümek, srar etmek. 2. - yüzlü Kat suratl, yüzü tutan. Acele etmek. bekinmek Kapatlmak. - dutmamak Aldr etmemek. bekidürmek -^ pekidÜL*mek - olmak Sürekli çalmak, üzerine bekimek, [pekimek] Katlamak. dümek, srar etmek. bekitmek -^ pekitmek - tutmak -^ - dutmak beklemek 1. Saklamak, gizlemek, ka- becidlemek, [becitlemek] 1. Sk, cid- pal tutmak. 2. Korumak, esirge- di tutmak, sktrmak. 2. Acele et- mek. tirmek, çabuklatrmak. beklenmek Peklemek, sertlemek. becidletmek Hazrlatmak. bekler Bekleyen. becitlemek -> becidlemek beldik Kuvvet, salamlk, metanet. bedellemek Eit olmak, denk olmak. bekmez Pekmez. bedinus -^- bednus beksîmet -^ beksumat bednus, [bedinus, bidnus] (<- Yun. beksumat, [baksmat, beksimetj (<- peteinos) Horoz. Yun. paksimadi) Peksimet. bedrik, [bedi'ük] Eirilmek için uzun- bekta —> berjde ca durulmu pamuk lülesi. [bel] bedrük -^ bedrik - balamak, [bil balamak] Önem beg (I), [bek (I), big] 1. Zevç, koca. vermek, azmetmek, hazrlanmak. 2. Küçük devlet bakan. 3. leri ge- -in balamak -^ -ini balamak len, sözü geçen, nüfuzlu, zengin kii. -inden gelmek Sulbünden gelmek, beg (U) Ku avlamak için kullan- evlad olmak.

lan baka ku. -ini balamak, [-in balamak, bi- begbörki Bostangüzeli, kadife, horoz- lini balamak] 1. Hazrlanmak. ibii de denilen çiçek. 2. Tarikata kabul edildiinin bel-

29 belek

- söz Delil, kamt. gesi olarak, eyh bir kimsenm be- bellülemek Belli etmek, tayin etmek. line kemer kuatmak. beUüsî Açk, aikâr olan. -ini ta eylemek Kamburlatrmak, -> bilük ihtiyarlatmak. belük belüglemek -> beliklemek - tolaHias Kuak. belümek, [biliümek] Meydana çk- belek (I) Hediye, armaan. mak, belli olmak. belek (II) -> belik (II) belürtmek zhar etmek, ortaya çkar- belemek, [bilemek (I)] Kundaklamak. mak. belen -> bilan belüsüz, [belliöüz] Belirsiz, meçhul. belei], [bilei)] Dalk, sarp yer, da [ben] beli. - Kendi kendime. belenmek Kundaklanmak, çocuk kun- baa i Kendi kendimi. daa sarlmak. -em dimek Kibirlenmek, kendini beler çin] [ beenmek. - gözlü Gözü dar çluk, pörtlek - gibi Benim gibi. gözlü, belermi gözlü. -i baa komaz Beni kendi halime belermek, [beleri kalmak, belerü kal- J^rakmaz, irademi elimden abr, mak] (Göz) Fazla açhp kalmak. - hayatma kasteder. beleri kalmak —> -üle Benimle, belerü kalmak -> - beg Hayvanlar avlamak için tuzaa belesüz Gizli, bilinmeyen. konulan yem. belgülü Aikâr, açk olarak. - dümek Üzüm, elma, hurma gibi (I) -> bilük belik gelmee ala- meyvelere olgunluk rengi beHk (11), [belek (II)] Niane, balamak. met, örnek. bencileyin Benim gibi. belik (III) -> bölük^ begde, [bekta] E, benzer, emsal. beliklenmek -> biliklennek beûdesîz -^ bendesüz beli Korku, ükü. bendesüz, [bendesîz] 1. Esiz, ben- belijlemek, [belüjlemek] Korku ile zersiz, emsalsiz. 2. Benzemeyen, birden sçramak, irkilmek. zt, aykr. bflirjleyü dmmak Uykudan kor- [benek] kuyla sçrayp kalkmak. - altunlu Altn benekli, altm ile- belirjletmek Korkutmak, ürkütmek. meli. belkim Belki. benevi Far. bânef) Çitlenbik. belleme Yelek gibi bele kadar olan (^ begiz 1. Renk. 2. Yüz. giysi. - aldm-mak Benzi atmak, korku- beUisüz -> belüsüz dan sararmak. bellü Belli, açk, aikâr. - geçmek Yüzün rengi deimek. - ad Tannan, öhret bulan ad. -i almmak Benzi bozularak sarar- - bayk 1. Muhakkak, kesinlikle. mak. 2. Apaçk, besbelli. Bir oyun ad. - bilmek yi bilmek, iyice anla- -i boz oyn çalmmak Yüzü deimek. mak, kanaat getirmek. -i gülmek Yüzü gülmek, sevinmek. - kii leri gelen, saygn kimse. -i

30 .

bezek

-i ürpernek Rengi atmak. berkimek -> berkimek berjlemek Nian koymak. berldtmek, [perkilmek] Salamla- benlenmek Benlik taslamak, böbür- trmak, pekitmek. lenmek. berklik, [perklik] 1. Salamlk, id- berjlenmek Koruk yvmuayp üzüm det, sertlik, metanet. 2. Güvenme, haline gelmee balamak. itimat. [benlik] berlü Beri. - eylemek Kendini üstün görmek. bertinmek Burkulup incinmek. benvenlik Benlik, bencillik. berü Bu yana, buraya, beriye. beijzennek Kendisini bir bakasma besberâber, [baberâber] Bütünüyle benzetmek. beraber.

berjzer Öyle görünüyor ki, öyle anla- besdil, [bestil] Pestil. lyor ki. beserek -> besirek

beijze E, benzer. besilek Yetimi, etli canl.

[berjzetmek] besirek, [beserek, biserek] (<— Far. berjzedeu olau Benzetmi olaym. bîserâk) Tüylü ve besili erkek deve,

[beraber ( Far.)] hecin. -ine gelmek Tekabül etmek, ede- beslengi Besleme, evlatlk. er olmak. beslü Besili. - itmek Bir araya getirmek. bestil -> besdil [beraberlik] [be] - çekimek Eitlik savnda bulun- - bucaklu Muhammes, begen.

mak (biriyle). bee, [pee] Bakan, emir, ileri gelen, berç Macarüzümü de denilen meyve aabey. ki bundan ökse adl yapkan mad- [beyaz (Ar.)] de çkarlr. -a çkmak Temize çekilmek. [beri] beybence (-^ Far. peymânçe) eyh - öte leri geri. karsnda niyaz ve teslimiyet du- berk, [perk] 1. Salam, sk, muh- ruu. kem, kuvvetli. 2. Kat, sert. 3. beyik Gömlein koltuuna dikilen üç iddetli. 4. Süratli, hzb. köeli parça. - eylemek, [- itmek] Kuvvetli bu- beyle Böyle. lundurmak, salamlatrmak. beyni Beyin. - itmek -> - eylemek -ni suvarmak kna etmek, kandr- - yüzlü Yüzü yumuak olmayan. mak. berkidilmek Kuvvetlendirilmek, sa- -si Beyni. lamlatrlmak beynisüz Beyinsiz, ahmak, anlaysz. berkilmek Tesbit edilmek, pekitil- bezdirme Saç ekmei, bazlama. mek. [ bezdüm ] berkilü Pekitilmi, kapah. - kemii Kuyruksokumu kemii, berkimek, [berkimek] Salamla- uca. mak, pekimek, yerlemek. bezegen Çok süsleyen. berkinmek 1. Salamlamak, peki- bezek 1. Süs, ziynet. 2. Ziynet e- mek. 2. Pekistirflmek. yas. '

31 bezckcî

- klmak Süslemek. -m bm-mak Böbürlenmek, gurur- - virmek Süslemek, tezyin etmek. lanmak. obnak 1. Çok bezekci Süsleyen. -m balta kesmez korku- bezeklenmek Süslenmek. kibirli olmak. 2. Kimseden bezeklii Süslü, ziyuetli. su olmamak. bezemek, [bizemek] Süslemek, do- -1 yelli Kibirli, gururlu. natmak, tezyin etmek. bykdak By terlemi. bezeniloek Tezyin edilmek. bzau -> buzau biçene lîezenmek Süslenmek. [ ] - Bir yere kapanmak, giz- bezerlik Bezme, usanma, bezer olma. olmak bezeyi Süsleyi. lenmek, snmak. bclgan, [bclgan] Hayvanlarn ayak- bicik Meme. lannda hasl olan yara, çatlak, bicülc Selin açt yer, sel yolu. bçal Bçak, biçik Kesik, kesilmi. [bçak] [biçim] kadar olmak. -a dümek Son çareyi bçakta ara- -e gelmek Biçilecek Bi- mak, kendini bçakla öldürmek. biçin 1. Ekin biçme, hasat. 2. -a gebnek Kesilecek derecede bü- çim, kesim. yümek. biçimnek Kendine elbise biçtirmek, - süjüge i-mek Bçak kemie da- kestirmek. kazmak. yanmak. biçmek Kesmek, kökünü bçaklamak Birbirine bçak sapla- [biçmeli] - kadar olmak. mak. olmak Biçilecek bclgan -> bclgan bider Tohum. bkm Böür. bidnus -> bednus blak Bulak. big -> beg (I) blakan Svakan, çok bulaan. bigi Gibi. bdamak Bulamak. bil (I) 1. Bel. 2. Yamaç, da beli. - -> bel bldn-, [Imldm] Geçen yl. balamak bldu, [blduk, bldrki, buldurk, -ini balamak -> bel topra i- bldurki] Geçen ylki. bil (II) Ayakla baslarak tarm aygt. bldu'k -> bldu lemeye yarayan [belen] Süslü ve ilemeli k- büdu-ki -> bldr bilan, bga-, [bujar] Pnar, çeme. lç kemeri. Bele, bo bmldayk -> bmkldayk bila {<- Ar. bilâ-ey') bmkldayk, [bmldayk] Bngldak. yere. bramd Döküntü, ie yaramaz du- bildükli Tand, bildii olan. ruma gelmi ey. bile, [bilece] 1. Birlikte, beraber. 2. bu'a^mak Brakmak. Dahi, de. 3. le. - Yata. brakmak 1. Atmak, koymak. 2. Ç- tom - bulundurmak. karmak, salmak. komak Bir arada brau görmek Brakvermek. - komak Eklemek, birletirmek, [byk] arkada etmek. -ma gülmek Sakallna gülmek. —lerince -> -lerinde

32 bilÜB

-lerinde, [-leince] Beraberlerin- bilinmek Ad çkmak, ad yaylmak. de, yanlarnda. [bîlîmnelü] -lerine Yanlarna. - olmak Herkesçe bilinmek. -mce Yanmda, beraberimde, bîlirlenmek -> bilürleumek -ijce -> —r)de bili Ic Bildik, tandk, dost, aina, -r)de, [-i]ce] Beraberinde, yannda. 2. Marifet. - olmak Birlikte bulunmak, - görü Bildik, tandk. -güze Yannza. bilidürmek Tantrmak. -since -> -sinde bililik Ainalk, tankbk. -sinde, [-since, -sine] Beraberin- - virmek Ainalk göstermek.

de, yannda, birlikte. bilimek Tanmak. -sine -> -sinde bilmedük Bilinmeyen, meçbul. -ye Yanna. bilmek Anlamak, idrak etmek. hilece -> bile^ bildüi) ola Bildin ini? bilecen Her eyi bilen, anlayan. bildiirdi ola Bildirdi mi? bilegen yi bilen. ' bili tîirmak Bilip durmak, bilmek- [bilek] te olmak. -in abnak Eline yapmak. bilmezsin mi Bilmez misin?

bilekçe Bilek, b ayvann topuu ile bilmi ol yi bil. trna aras. bilüp bilmeyüp Bilir bilmez, bilerek bilekçek Kelepçe. bilmeyerek. bilelik Maiyet, beraberlik. biliirin ilemek Bildiini yapmak. bilemek (I) -> belemek bilmez Bilmeyen, cabil. bilemek (11) Bulamak, bulatrmak. -e mrmak Bilmez görünmek, bil- bilei] -> beler) mezlikten gelmek. bilenmek Her yan bulamak. biknezlenmek Bilmez gibi göiTnmek, bilezük [ ] bilmezlikten gelmek. - lu'mmak Bilezik taknmak. bilmezlik 1. Cahillik. 2. Bilirim sa- bilge Âlim, bakim, bilgin. vnda bulunmama.

bilgi, [bilgü] Bilici, kabin. bilü, [bili] 1. Bilgi, ilim, irfan, idrak,

bilgiç Her eyi bilen, anlayan. malumat. 2. Zihin, fikir. bilgü -> bilgi - bilenler Bilgililer, âlimler. bili -> bilü -si amak, [bilisi amak] Bil- -si amak -> bilü diini armak, bildii eyleri zih- bilici Bilgin, bakim, âlim. ninde toplayamamak. biük (I) -> bilük -si yaijilmak Ne söylediini bilmez bilik (II) Akl, us, anlay, kavray, duruma gelmek, bunariak. bilgi. - virmek Akl öretmek. biliklemnek, [beliklenmek] Sadan bilüç -> bülüç taknmak, silablanmak. bilük, [belik (I), belük, bilik (I)] Ok bilili -> bilülü ve yay kuburu, sadak. bililü ^ bilülü bilülü, [bUili, bililü] Bilgili, âlim, ha- [bilincek] kim. - çkmak Tanmak, bilmek. bilür Bilen, âlim.

33 .

biUirlenmek

bilürlenmek, [bilirlenmek ] Bilirim sa- -ye yaramak Binilecek çaa, duru« vnda bulunmak. ma gelmek. bilürmek -> beliirmek binülü ...e binmi, binei ... olan. bilüsüz Bilgisiz, cahil. binüt, [binit] Binecek hayvan. bilüsüzin Bilmeyerek. binütlü, [binitli] Atl, süvari. bilüsiizlik Bilgisizlik, cehalet, binmek Çkmak, oturmak, cülus et- [big] mek. - anca Bin kat liinen binenüj Binen binene.

- ai'tuk Binden fa2:la. bir 1. Bir kere, bir kez. 2. Öbür. - bala* Binbalar. - adili Ayn ad tayan. - begi Binba. - az Bir kere, bir defacjk.

Binlerce j türlü türlü. - bakmak Eit tutmak, bir gör- -den bir Binde bir. mek. -în -in Binlerce. - ba Bir düziye, durmayarak, a- -inde birini Binde birini. maca doru. — kez - Milyon. -^ -in -in biner Binicj. ; in -> -in -in bingedirmek -> bingedürmek - çakm Bir çakmlk, bir çakmada bingedürmek, [jingedirmek ] 1. Bir- kullanlacak miktarda. birinin üzerine bindirmek. 2. Bir- - çala Göz açp kapayncaya dek.

birinin arkasna bindirmek. - dahi 1. Bir daha, yeniden. 2, biugeik Üst üste binmi. Baka türlü. bingemek 1, Birbiri üzerine binmek. - döek Birlikte yatma. 2. Birbirinin arkasna binmek. 3. - düzen Bir biçim. Birbirine uymak, birbiri arkasn- - düzeye Ayn düzlükte, hep bir

dan gelmek. 4. Birbiri arkasndan tarzda , sürekli olarak. srayla binmek. - elden Birden, hep birden. bini (I) Kozadan ipek samak için - elden çkm Yeknesak.

kullanlan aygt (?). - eylemek Birletirmek. bini (11) -> binü - gezden -> - kezden -den taraf, [-den yan] Hayvann - göç mikdâr Bir konaklk. binilecek taraf. - hâl itmek Bir eye benzetmek, -den yan -> -den taraf çaresine bakmak. [binilmelü] - hö olmak Tuhaflamak. - itmek Binilecek duruma getirmek. -i bir Birer birer, birbiri ardnca. bini (I) Eskiden uleraanm cübbe ü- -i -ine Birbiriyle. zerine giydii bedeni ve kollar ge- -i -ine koymak Birbirine düür- ni üstlük. mek. [bini (II)] -i -ine lu'mak Birbirine katmak. - olmak Atllar yürüyüe hazrlan- -i -isinden Birbirinden. mak. -i gün -> -isi gün binit -> binüt - iki Birkaç. binitli -> binütlü - iki dimemek Tereddüt etmemek, binü, [bini (11)] Binme, bini, binilme. vakit geçirmemek.

34 biter

- iki gülügeyüz Bir iki günlüüz, birez Biraz. bir iki günlük ömrümüz var. - gün Birkaç gün. - illü Ayn memleketli, hemehri. birezcük Birazck. -im -im -^ -in -in birurdane ^- bir

-in -in, [- - 5 - -in, -im -im] biribimek -^ vii'ibimek Birer birer. biricik Bir kerecik. -in -ine Birbirine. birikdii'mek -> birikdüi'mek

-in ikin Birer ikier. birikdürmek, [birikdirmek ] Birletir- -8 gün, [- gün] Öbür gün. mek. -isi yl Ertesi yl, öbür yl. birlice Hazine, mahzen, sarnç. - kezden, [- gezden] Birden, hep birikmek, [biriikmek] Birlemek, bir birden. araya gelmek. - koyun a olmak Ayn soydan birim (I) Bir tanem, biriciim. olmak, soy sop bir olmak. birim (II) Yolsuz salman vergi. - nice, [birince (II)] Birkaç, bir- birince (I) Biri orannda, biri denli. çok, pek çok. birince (II) -> bir - nice el Birkaç kez. birle le. - - niceler Birçoldar. birlemek Birliini kabul etmek, irk - uu'da —> - uui'dan komamak; tevhid. - um'dan, [- uurda, - uurdane, birlik Bir olma hali, vahdaniyet, aha- birm-dane] Birden, hep birden, bir- diyet. den bire, derhal. - eylemek ^ - itmek - udane -> - um'dan - itmek, [- eylemek] Birlemek. - yakadan ba çkarmak Topk bir birükmek ^ birikmek halde, dirlikle yaamak. bisbiitün Büsbütün - yaja itmek, [- yan itmek] Ber- biserek -^ besirek taraf etmek, ortadan kaldrmak. bislemek ^ beslemek - yaja olmak Uzaklamak, ayrl- bismil —> msml mak, bir tarafa çekilmek. bisü Besi, semirtmek için besleme. - yan itmek -^ - yar) a itmek bi be. - yirde dirilmek Bir arada yaa- biegen Çabuk pien. mak, birlikte ömür sürmek. bii, [pii] Yada kzartlm çörek. - yire gelmek Birlemek. biik Beik. - yiyim Bir defada yenilecek mik- biirmek ^ biürmek tar. biii'tmek Piirtmek. - yol Bir kere, bir kez. bimek Pimek. [birbiri ] biürmek, [biirmek] 1. Piirmek. 2. -ne çalmak Birbirine düürmek. Olgunlatrmak. 3. Beslemek, ge- -ni almak Birbiriyle evlenmek. litirmek. -li bamak Birbirini çinemek. bitegen yi yetien, çok biten. -yle koulmak Birbirine e olmak. bitek Bitki yetien yer. bire Hey, ey, be, aman! biten Bitki, nebat. biregi -> biregü biter (<- Far. bed-ter) Daha fazla, biregü, [biregi] Bir kimse, bakas. beter.

35 ]

biterli

Mterli Bitki yetien yer, bitkili yer. bizgin Bezgin, bîzar. bitevi Düzgün, bir srada. bizlenc -> bizlengec biti, [bitik (I) ] lo Yazlno ey, mek- bizlengec, [bizlenc, bizlegic] Yük tup. 2o Defteri-i âmâl. 3. Senet, hayvanlarn sürmek için kullanlan belge. ucu sivri demirli denek. bitik (I) -> biti bizeugic -> bizlengec bitik (II) Bitiik. bizlik Bize yarar. bitikci Kâtip. boduç, [botuç, buduç] Emzikli su bitilemek Bir kimsenin yanma mek- kab, çömlek. tup vermek. bo Bohça. bitimek» [bitümek] 1. Nasip etmek, boamak -> buanak mukadder klmak. 2. Ksmet ol- boarsuk -> baarsk mak, mukadder olmak. boasa, [boas] Kabn çvdha bezi. bititmek 1. Takdir etmek, nasip et- boasamak, [boamak] nek boa mek, yazmak. 2» Meydana getir- istemek. mek, hasl etmek. boas -> boaa bitlemek Bakasnn bitini aykla- boa sunak -^ boasamak

mak. [ boaz bitmek 1» Meydana gelmek, hasl ol- - delii Yemek borusu. mak, çkmak. 2, Bitimek, kayna- -1 ele vi-mek Yakalanmak, yakay

mak. 3o Mahvolmak, iflas etmek. ele vermek. 4o (nsanlar için) Yetiip büyümek. -1 kul Pisboaz, obur. bite turmak Bitmekte olmak. -in almak Boazna yapmak, bo- [bitmi] azndan yakalamak. - gün Son gün, vade günü. -1 toluslna Boaz tokluuna. bitnel Mümbit, verimli. - yâri Boazna dükün. bitrimek Hesaplamak, ödemek. boazla -^ boazlau bitrüm Üstün nitelikleri bulunan. boazlau, [boazla, - düdügi, bo- bitilmek -> bitimek azlavu] Grtlak, hançere. bitün Bütün. - düdügi -> boazlau

- ile Bütün olarak. boazlavu -> boazlau bitüri Bitinceye dek. bonmak Kendi kendini Ijomak. bitürmek 1. Peyda etmek, hasl et- boma -> bomak mek, meydana getirmek. 2. Bi- bomak, [boma] Gerdanhk, kolye. titirmek, kaynatrmak. bomaklamnak Bomak denilen ger- biz (I), [böz] Bez, kuma. danlk taknmak. ,[biz (II)] boun Boum, eklem. -den Bizim tarafmzdan. bourtlak (I) -> bau'tlak -den iyiler -> -den yeler bourtlak (II) Grtlak, boaz. -den yeler, [-den iyiler] Peri, cin. bouz Boaz. bizcileyin, [bizçileyin] Bizim gibi. bouzlamak Boazlamak. bizçileyin -> bizcileyin bokça Bohça, büyük çkn. bizemek -> bezemek bolad Çok, bol. bizemsek Âciz, dükün, muhtaç. bolaltmak Bollatrmak, çoaltmak.

36 ^"^^^ Hrka. •"I"»»!? Olmak. bolurasanal; Dii deve erkek iste- mek ^ - bolay (?). S*"!" d (I) ^y Tohumu pastrma çemeninin yapümasmda kuUamlan bir bitki, »oy (11) Bir airetin koUarmdan ber biri. - l>a Kabile reisi. "^'^m, - hegi Airet boyunun bakan. toprak. otsuz, sert - boylamak Bir kimsenin soyunu /^' ^^/^ ^oz, boz renk sopuuu sayarak ömek. \') Maden eemtin' •»«y (IH) rufu ^^'^^^s, m^^^^ Beden, vücut, (?) cü- -a yelmek Boylanmak, yükselmek. bosm - Boy bos, endam. - çekmek 1. Boy atmak, uzamak. 2- Ayn ba çekmek, bamszca i görmek. ^^'«g, [bozla SüHn -I btikühnek Beli bükülmek, -vimek -> boyun boy (IV) Derece, mertebe, ayar. -y""^' f«yaz] »oyal: Boya. [bo] ^ Poyra.. boyanjübi Meyankökü. boyandurmaV Boyamak. Wamk Boyanm. boyamnak Erimek, ulamak, uzan- -^^ mak. - '«^' i?«^Ç rrüo durmak Ma Akran, - salmak emsal Bo braka', ^^«ylamak 1. Boy ölçmek, boy öl- Çimek. 2. Boylu boyunca dalmak* 3. SürekU olarak >«^«taak "^'''"»* izlemek. BoZtk Mamak Boy ölçümek. %mull. Boynu halka gibi vücudu- ^""^ nun "*"'*. renginden baka renkte olan mak. 2. B„,at. layvau ya da ku. 2. Doan tü- Terk ftîlT"^ e,amek. ründen yutc bi ku. Joyra Boynu üzerine. boyuuzluböce •o.Catf'';^''':;^ *'^''' Kabuklu sümüklübö- "^«^^3 W«ve) Lbortlamak n^» ^" cek. yavrulamak " ^^^^^^^^k] De- r,^^ ' boyraz -> Lnotlamah] boryaz boyun 1. Kem. 2. Deveboynu deni- - «'»»lak Deve yavml len gerdauhk. -a ahnak Yanma almak, kendine arkada etmek. ^""^"»^ Potur - ahnak (?) -> _ «hnak - bezi Boyun atks.

37 ]

bojmlamak

- cebesi Boynu kaplayan gerdan- [boz (III)] lk. - muhalif Kirli boz. - çekici Kimseye boyun emeyen, bozaç Boz renkte, boz renkli. itaatsiz. bozarak, [bozu'ak] Bozca, bozumsu. - dartmak -> — tartmak bozarmak Krlamak, aarmak, sa- - dutmak, [- tutmak] 1. Azmet- rarmak.

mek, üzerine almak. 2. Boyun e- [ bozca mek, ri25a göstermek. - a, [- a] Yourtlu çorba. -1 burlu, [-1 burulm] Boynu bü- - a ^ - a kük, mahzun. bozcl Boz renkli, bozumtrak. -1 burulm -> - burlu bozdaan, [bozdoan, boztaan, boz- —ma almak Üzerine almak, üstlen- toan] Demir topuz, gürz. mek. bozdoan -> bozdaan -na el brakmak -> -ma kol b- [bozgun] rakmak - söylemek Bir eyin iyi ve kötü -ma kol brakmak, [-ma el brak- yanlarm söylemek. mak] Boynuna sarlmak. bozu'ak -> bozarak -ma salmak Kendisine brakmak, bozkun Bozuk. smarlamak. bozla -> bcrla -ma sarmak, sarmak Bir kimseye bozlamak Barmak, böürmek. holanmad bir i yüklemek. boztaan -> bozdaan -m burmak Boynunu bükmek, boztoan -> bozdaan szlanmak. bozuk Tamburaya benzer bir çeit -m urmak -> -n urmak saz. -m urmak, [-m urmak] Ban bozumtuk Boza çalar. kesmek. bö, [böy] Zehirli örümcek. - koma^ 1, Teslimiyet göstermek, böce, [böciik] Böcek. 2. Selam verene kar esenlik di- böcü Umac, öcü. lemek. böciik -> böce - olmak, [- almak (?)] Kefil ol- böget -> büet mak, üzerine almak. bögrek, [bögrik] Böbrek. - sunmak taat etmek. bögrekerigi Canerii. - tartmak, [- dartmak] 1, Ken- bögrik -> bögrek dini geri çekmek, kaçnmak. 2. Ki- bögrümek Hayvanlar hep birden bö- birlenmek. ürmek, insanlar bu ekilde bö- - virmek, [boy virmek] 1. taat ürmek. etmek, boyun emek. 2, Kefil gös- [böür] termek. - igi Yaknnda bulunup sürekli boyunlamak Boynunu krp öldür- olarak rahatszlk veren (ey ya da mek. kii). boyunluk Kefalet. bögürtlenku Boklucabülbül. boz (I) Sürülmemi (toprak). bölge Mmtka. boz (I[) Gözbebeinde görmee en- bölme Parça. gel olan beyazhk, aksu. böliicek Ufak bir bölük.

38 buIas

böiüç (Saç için) Bölük. buçuk Yarm, yar. böiiikj [belik (II)] 1« Saç bölüü, saç buçuklk Yarm (para)lk. örgüsü. 2. Parça, ksjm. budak, [butak] 1. Dal. 2. ube, te- bön Saf, ahmak. ferruat. - dümek Budalalk etmek. budaklanmak Dallanmak, dal ver- börk, [börke, börki] Baa giyilen kü- mek. lah, kalpak gibi eyler. buduç -> boduç börke -> börk bu (I) Buu, buhar. börki -> börk bu (II) -> babu börtdüi'mek (Eti) Az piirmek. buanak, [boanak, buunak] Saa- böy -> bö nak. [böyle] buda Buday.

- ile Böylelikle, bu suretle. [buday] böyleme Böylesi. - er)lü Buday benizli, esmer. böylesine Böyle, bunun gibi, bu yolda. - gün Günein Sünbüle burcuna böz -> biz (I) girdii zaman, austos ay. [bu] — -güni Muharrem aynm on ikinci - ara Bura, buras. günü, aure günü. - al Bu gibi, böyle. budayk Siil. -dur ola Bu olsa gerek. bura Erkek deve. - diikeli Bütün bunlar. buunak -> buanak - dükeliyle Bununla birlikte, bu bum" (I) Bundan sonra, imdi, bu cümleden olarak. kez, bu defa - düzene Bu suretle, bu ekilde, buur (II), [pum*] Erkek deve, iki -nur) bigi, [-nuj gibi] Bu gibi, hörgüçlü deve. böyle. buursamak Dii deve erkek istemek. -nuj birle Bununla birlikte, ma- [bugün] mafih. -ki gün Bugün, ite bugün. -nur) gibi —> -nur) bigi bugünlicek Bugüne özgü olarak. - resme Böyle, bunun gibi. buka -> bukau - resm ile Bu suretle, bu eküde, bukau, [buka] Hayvann ayana böyle. vurulan köstek. - üzere Böyle, bu yolda. bula Abla, hizmetçiye göre evin han- - yanadan Beri yandan, öte yan- m. dan. bulak Kaynak, pnar, çeme. - yir Bura. bulamak 1, Kartrmak. 2, Bulan- - yol Bu kere, bu kez. drmak. 3, Sallamak. buba Baba. bulanmak (I) Yourulmak, kar-^ bucacuk Köecik. mak. bucag -> bucak bulanmak (II) Sahnmak, hram et- bucak, [buca] Köe. mek. -da otm'mak inzivaya çekilmek. bular Bunlar. bucm'at Vinç. —ugçün Bunlar için. buçuar Yarmar. -r)la -> bunlar

39 Imlaca bularca Bunlar kadar. bundak Böyle, bu kadar. bularclaym Bunlar gibi. bundalumuz Burada bulunduu- bulamak 1. Karmak, fenalamak. muz. 2, Musallat olmak. 3, Çatmak, sa- bundan Buradan. tamak, duçar olmak. 4, Megul - öte Bundan fazla. olmaya balamak. 5. Bulanmak, burjda Dert orta. alude olmak. bunduk 1. Fndk. 2. Fndk kadar. bulatmak Bulandrmak. - ta Fiskeyle atlan küçük ta. bulca Vaat, söz. buijlanmak Bunalmak. buldur -> bldr bunlar [ ] buldur buldur Tane tane, damla dam- -ijla -> -uijla la, boncuk boncuk, -üijla, [bularurjla, -gla] Bunlar- buldurk -> bldr la, bunlar ile. buldurki -> bldr buijlu Skntb, mustarip. bulalk Karklk. - gelmek Keder, kayg gelmek. bulgari Sahtiyan. - olmak Tasalanmak, sknt çeker buluç -> puluç olmak. bulum Esir, tutsak. bura Buraya. buluut Birisince yitirilip bakasnca burakmak Brakmak.

bulunan ey. bm-c 1. Taze dal, filiz. 2, Ökseotu. bulumak Karlamak, rastlamak. burca burca, [burcu burcu ] Güzel buluuk Buruuk. kokuyu anlatmak için kullanlan bui) Zaruret, felaket, sknt, gam, ka- belirteç. savet, iddetli ihtiyaç. burcalamak Buram buram tüterek -a uramak Skntya dümek, bu- her yana koku yaymak. nalmak. burcu burcu -^ burca burca - gün Skntl gün, kara gün. burçukdurmak Sktrmak, taciz et- - ylrl Sknt zaman. mek. buija 1, Buraya. 2. Bunu. burgaç, [bura, burkaç, burka] 1. buijalslk Bunalt, skk durum. Büklüm, kvrm. 2. Kvrlm, kv- bugar -> bijar rk, dolak. buubur Domuzlan böcei, bokböcei. bura -> burgaç bunca 1. Bu denli, birçok. 2» Böyle, burak, [burkak] Bükülmü, kv- böyle bir, böylesi. rlm, bükük, kvrk. -dan beril u kada zamandr, bu bura Bükülü, kvrl. kadar zamandan beri. buramak Bükülmek, kvrlmak. - dürlii Bu kadar, çeit çeit, türlü burgu (I) -> boru türlü. burgu (II) Bir ikence arac. buncaz -> buncak burkaç -> burgaç buncak, [buncaz] Bu kadar. burkamak ~> burkmak buncalar Birçoklan, birçok kimse. burka -> burgaç bunclaym, [mmclaym] Bunun gibi, burkadrmak Bükmek, bükülmü, böyle. kvrlm hale getirmek. bunda 1. Buraya. 2e Burada. burkak -> burak bayrak burkmak, [lurkamak] Bükmek. burunduk -> burunduruk burkm burkun Bükük bükük, kvr buruudu'uk, [burunduk] 1. Deveyi kvr. zapt ve idare için burnuna taklan burlaau -> burulan aaç ya da halka. 2, Yular. buma (I) 1. di etme, eneme. 2. burunlu Kibirli, gururlu. di edilmi hayvan. burunlulk Gurur, kibirlilik. bui'ma (II) Telleri burularak yaplan burunsalk 1. Hayvan babmm bur- bilezik. nu üzerine gelen parças. 2. Bir ey - aç Kvrck saç. yemesine engel olmak için hayvann - adef Kabuklu sümüklüböcek, az ve burnu üzerine geçirilen ey. mühre. [buru yar] burmaç Ucu çengel gibi eri demir. olmak Çok burumak, buru burmak 1. Bükmek, sarmak. 2. Çevir- buru olmak, sölpümek. mek, yöneltmek. 3. Sanclanmak. busark -> pusark buruamak Uç yapmak, uç koymak. busu Pusu. burnaz Burun kemii yüksek olan. - açmak Pusu kurmak. burtark Eki ve ask (yüz). bumak, [pusmak] Öfkelenmek, kz- burtarmak, [yüz brtarmak, yüz pm*- mak. tarm.ak] 1. Yüzünü buruturmak. busu Öfke. 2. Burumak. buuramak 1. Kzmak, öfkelenmek. burtuk Ask, eki (yüz), çatk (ka). 2. Sklmak, can sklmak. burtumak Burumak. buta -> puta buru Ar, sanc. butak -> budak - tutmak Gebe kadna doum san- butlu -> butluk cs gelmek. butluk, [butlu] Eskiden elbise üze- burulan, [burlaan] Su çevrintisi, rinden giydikleri alvar, zrhn al- girdap. var ksm. burulmak Dönmek, bükülmek. btrak 1, Üç köeli diken. 2. Bu di- ken gibi olan sava arac. [ burun ] -da kokmak Burunda tütmek. butramak Çok güçlenip azgnlamak. - düdügî Burun deliinin yukar butu/lk Haarlk, zprbk. ksm, geniz. buydurmak Dondurmak. -na yel girmek Kibirlenmek, gu- buymak nsan ve hayvan souktan rurlanmak. donmak. -m mak Burnunu krmak, guru- buyru -^buyruk runu krmak. buyrumlayu Buyruuna göre, em- -I yire depîlmek Bumu sürtülmek. ri üzere. - oî Enfiye. buyruk, [buyru, buyuruk] 1. Emir, - oga Burun delii. ferman. 2. Emir. - sürtmek Birisinin holanmaya- - buyurmak, [buyuruk buyurmak] ca ii inadna yapmak. Emretmek. - tomurmak Burun kanamak. - dutmak Emre itaat etmek. burundah Emzikli tas. - eyesi -> - issi burundum önceden, balangçta. - geçirmek Emrini infaz etmek.

41 buyruld

- geçmek Hüküm yürümek, emir buzak -^ buzau geçerli olmak. buzalamak Hayvan dourmak. -mda bulunmak Emrini yerine ge- buzalatmak Hayvan dourtmak. tirmek. büdremek -> büdürmek -uda olmak Etm-i altna girmek, büdrimek -^ büdürmek egemenliini kabul etmek. büdümek, [büdremek, büdimek] -1 yürümek Hükmü geçmek, em- Sendelemek. ri tutulmak. bugdek -^ büet - 8S, [- eyesi] Emir sahibi, ba, bügelek, [büvelek] Sr sinei, erice. bey, hakim. bügelmek -> bügennek - itmek, [buym-uk itmek] Emir büemek Önünü engelle tutarak suyu vermek, emretmek. yükseltmek. - mak, [buym-uk mak] Emre bügenmek, [bügelmek] Bir eyin önü aykr davranmak. engelle tutulmak. - mmak Emir yerine gelmemek, l>üget, [bügdek, böget, büet u ] Su getirilmemek. bendi, akarsuda suyun biriktii çu- - tutuc taatli, bal, uysal. kur yer. buyi'uld, [buyuruld] Yazh emir, fer- - u ^> - man. büglimek -> büklümek [buyur] bügmek Önünü tutup engel olmak. - almak Emir, buyrultu almak. bügi, [bürü] Kambur, tümsek, büyürdüm Buyrultu, emirname. eik. b«ym-mak 1, Emretmek. 2, (Sayg bürü -> bügri gösterilen kimse) Söylemek, de- bügi'üce Kamburcaz. mek. bük (I) Sk çallk, fundalk. buyurtu Düzen, yasa, emir, ferman. bük (II) Yem, lokma, nasip. buym'uk -> buyruk büklemek -> büklümek - buym'mak -^ buyruk büklimek -> büklümek - -^ itmek buyi'uk büklük Aaçlk yer. - sunak -^ buyruk büklüm Kvrmt, - sürmek Hüküm yürütmek. büklümek, [büglimek, büklemek, bük- buym'uld -^ buyruld limek] Bükülmek, kvrlmak. buyurulmak Emir almak, emredil- büklütmek Bükmek, emek. mek. bükmek 1, Hareket etmek. 2. Oy- [buz] namak, raksetmek. - ui'mak Buz üzerinde kaymak. bükük Dönemeç. -^ buza buzau bükün Bükülme izi, büküm yeri. buzadii -> buzaudii olmak Kvrm kvrm olmak, [buzalk] imanbktan vücudun kimi yerleri - inek Douracak inek. kat kat olmak. buzau, [bzau, buza, buzak] - biikümek Yere kapanmak. uek ve benzeri hayvanlarn yavrusu. bükütmek Eilmek. buzaudii, [buzadii] Danaburnu bülezük Bilezik.

denilen böcek. biilüç, [bilüç, püliç] Piliç.

42 büzülü

[büj büj] bütüu Mükemmel, tamam, salam, atmak Bügül büugül kayna- eksiksiz, parçalanmam. mak. - eylemek, [- itmek] Bititirip bürcek -> pürçek salam bale getirmek, tamamla- bürçiik -> pürçek mak. büre, [pü-e] Pire. - itmek -> - eylemek bürgü Ba örtüsü. - olmak Bitiip salam duruma büi'iuek -> bürümek gelmek. bürüm bürün Birbiri üstüne sarjlm. büvelek -> bügelek bürüme Bütün vücudu kaplayan. büylük Gonca. bürümek, [büimek] Örtmek, setret- [büyük ] mek, sarm.ak. - bâzâr Panayr. bürüncek Ba örtüsü, çaraf, bürüm- - er Cengâver. cek. büyiiklemek kram etmek, sayg gös- bürünmek Giyinmek. termek. büsülc v^ pisi büyiiklenmek Büyüklük taslamak. büt (I) Bit. büyünmek Büyümek. [büt (II) {Far.)] büzdüm Kuyruksokumu. -i mmak Gönlü daralmak, yüzü büzmek Burmak. deiip bozulmak. [büzülü] - yonmak Put yapmak. - dümek Buruup kalmak.

43 ]

c

[ caba - göziu uyarmak Gözünü dört aç- -yi kesmemek Bedava vermekte mak, uyank bulunmak. devam etmek. - hrsz Can düman. çabalamak Caba olarak vermek, he- -1 azacuk Sabrsz. diye etmek. -1 klca kalmak Sabr, tahammülü ca ^ ça (I) kalmamak. cadî -^ çat -ma boyanmak çine ilemek, çok çalamak -> çalamak etkilemek. câMlceler Cahillik durumunda olan- -ma geçmek Canna yetmek, can- lar. na tak etmek. cak -^ çak -ma ne sarsa Vicdan neyi kabul calasm -> clasm ederse. calasm -> clasm -ma od dümek çi yanmak. calk Bütünüyle, tam. -m azma almak Cann diine al- camadan (^ Far. câme-dân) Yünden mak, hayatn tehlikeye koyacak elbise. bir ie girimek. camlaumak -^ çamlanmak - mai'lamak Cem vermek, ölmek. -^ camhk çamhk -I yirine otm'mak çi rahat et- [câmüs (Ar.)] mek. - öküzi Erkek manda. -1 yoka komak Cann fedaya ha- cân (Far.) 1. Sevimli, sevgili, 2. Ta- zr olmak. rikat âk. - iletmek Can kurtarmak, uzakla- -a baa kalmamak -> -a kalma- trmak. mak - kardrmak Yakinbk göstermek, -a geçer Yürekten kabul edilir. cancier dost olmak. -a kahnamak, [-a baa kahna- - kesei Can, cier paresi. mak] Can ba esirgememek. - kurtaran Büyük yelken. - ahc Azrail. - oynamak, [- ba oynamak] Ca- - artmak Kendini yormak, canmj nm fedaya hazr olmak. skntya koymak. - özemek Bir ii yaparken çok ö- - -^ - ba oynamak oynamak zenmek, çok dikkatli ve sabrl ol- - bâz ân Ölüm kabm yeri. mak - da*tmak -^ - tartmak - tapu'mak Can vermek. - deri Ölüm teri. - tartmmak Cann esirgemek. - ekitmek Can skmak, sknt ver- - tartmak, [- dartmak] Can çe- mek. kimek. - evi Kalp, yürek. - tutmak Öldürmemek, sa tut- - gözi Kalp gözü. mak.

44 câncuk Cancaz. cebelü Tmar sahiplerinin yedek gö- canrd, [canku'd] angrt, ngrt, türdükleri silahb adam. cank Dank kurulu. cec -> çeç cankrd -> canrd cecim ( çar nakl kilim. [car (H)] cedene Çitlenbik. - itmek, [- klmak, can çalmak, cegzinmek -> çigzinmek cai'u rmak] Nara atmak, haykr- cehiz, [çehiz] (<— Ar. cehâz) Çeyiz. mak, ilan etmek. çeki -> çeki - klmak -> - itmek [ceng (^Far.)] carasuu -> cilasn - kolay Sava usulü. cardn ri sçan. cera -> ceren carldamak Barmak. cercer Döven (harman sürme arac). ceren, [ceran, ceyran] Ceylan. [ cars ] - itmek Rüsva etmek. çerez (-«- Yun. skeros) Çerez, meze. carlu Mehur, ünlü. cerge, [çerge] Derme çatma çadr.

caru Yüksek ses. cergelennek, [çergelenmek ] nsan ve - çalmak -> car (II) hayvanlar çepeçevre bir halka - - urmak -> car (II) dana getirmek. [caur] [cevab (Ar.)] - dibi Yabani pancar kökü. - döndürmek Cevap vermek, kar cav -> çav (I) çkmak. - dutmak -> çav (I) - itmek Cevap vermek. cavk cavk Çok çok, küme küme, ta- cevlek Ok kuburu. km takm. cevmerd Cömert, cavlanmak -> cavlanmak cevmerdrak Daha cömert. çavl -> çavl cevmerdlik, cevmerdlik Cömertlik. cavlu -> çavl ceyran -> ceren cavmak (I) -> çavmak (I) cezginmek -> çigzinmek

cavmak (II) -> çavmak (II) [ cbbk ] caylamak Ses yükselmek, barmak. - çau'mak Ackl ses çkarmak. cazhut Kasn denilen sakz. cbr Müflis, fakir. câzlanmak Cad haline gelmek. cda Süngü, karg, mzrak, harbe. ceban -> cibin cdav Hayvann omuz banda seme cebe (I) Zrh, zrhl elbise. ya da eer vurmasndan olan yara. cebe (II), [- bilezik] Süslü bilezik. c -> ç (I) - bilezik -> - (II) ça, [cal] Horoz, ördek, turna gibi - delen Ucu uzun temren. hayvanlarn kuyruklarmdaki uzun - göstermek Alay göstermek, geçit tüy. resmi yapmak. cal -> ça - satmak Caka satmak. calanmak Süsünü göstermek, süslü cebeci Cephaneci er, olarak görünmek cebelemek Zrh giydirmek, teçhiz et- çan 1. Cimri, hasis. 2. nsafsz, dü- mek. manca hareket eden.

45 canlk

canbk Cimrilik, hasislik, pintilik. cilbend (<- Ar. Far. cild-bend) Der- çlt, [çld, çlt] Kark sesler- vilerin kemerleri arasnda bulunan den meydana gelen gürültü. mein cep. ct -^ çiit (I) [cilve (Ar.)]

cilasn, [çalasn, Calasun, cai'asun, ci- - lU'inak Gösteri yapmak, cilve ile lasun] Kahraman, babayiit, gür- kendini göstermek. büz delikanl. cimcime, [cimcime] Taban paçav- -^ cilasun cilasn radan ve koncu çorap gibi ip ile clav, [clav] Gem, dizgin, yular. örülerek yaplan bir çeit ayakkab. clav -> clav cindilemek ^ çimdilemek [clavu] cimdimek -^ çimdimek - burmak Dizgin krmak. cimi'i (^ Far. cimrî) 1. Soysuz, adi, -> çlbr çlbr deersiz, sefil, ayak takm, 2. Zü- clbu- -> çlbu' ürt, fakir. -> cl (I) clk cinbistire (<- Yun. dtsinpisra) Cmbz. (II) cls Beyaz tüylerden oluan tüy cindii'mek (?) Aratrmak, sorutur- demeti. mak. clk, (I) [cl ] Çr, patika, da yo- cingil Küçük bakraç. lu. [cin (<- Ar. cinn)] [clk] - tutmak Delirmek. - kesmek Clk olmak. cit Çuval. clbu Çallk. civ civ Durmadai, sürekli olarak. cUk Kabarck. civcür Küçük . cmbs -> cmb civildemek, [çivildemek] Fsldamak. cnlj, [cmbs] (<- Yun. tsumpidion) civildemek, [çivildemek ] Fslda- Cmbz. mak. cnkay skete kuu. cizginmek ^ çigzinmek cnk -> çnk çizi -> çizi -^ cu'd çu'd çizim çizim erha erha, dilim dilim,

cn'ildamak Cr cr diye ses çkarmak. tel tel. crlayk, [cn-tlayk, crlayk, çu-tlayk] çizme Çizme.

Austosböcei. columbudak Combadak, com sesi ç- crtlayk -> cu'layk kararak. cvld, [cvld, çvldu] Fslt. cögeltmek, [cöngeltmek, çögeltmek] cyak, [çaynak, çmak, çu'nak, çy- Yukar kaldrmak. nak] Yrtc ku ve hayvan tr- cöngeltmek -> cögeltmek na. [cuhud (^ Ar. eehüd)] czldu Czlt. - stmas iddetli stma. czlandu'd czlandu'd Yava yava. - yolunmas Yaygara, amata. cibin, [ceban] Sinek, sivrisinek. cuka -> çuka cici Süs. cumluzrak Biraz yumulu, yar kapal, - bici Alb pullu, nazik, narin. kpk.

cidos Umac. cumra Kozadanipeksamak için kul- cier Yürek, cesaret. lanlan bir aygt.

46 cüsteletmek

[cunbalak] custalamak -> ciistelemek - atmak Takla atmak. cücük Civciv, kn yavrnsn. cuncukmak -> dncukmak cüftlenmek -> çiftlenmek cui'a (I) Clz, çelimsiz, ufak tefek, cüftsüz Esiz, evlenmemi, bekâr. küçük, yavn. cüje Civciv, yavru. cu-a (II) (•<^- Far. cürre) Taubura cüst Denk, uygun, yarar. benzer üç telli saz. cüstelemek, [custalamak ] Aramak, cu'cuna -> curcu aratrmak. curcun, [cu'cma] Kabaetleri oyna- cüsteletmek Aratmak, tefti ettir- tarak yaplan raks. mek.

47 ç

ça Aferin, yaa. çan söylemek, [çaru söylemek ] çabak -> çapak Bararak hitap etmek. çabalaan Çabalayan, çok hareketli. çaru söylemek -> çar söylemek çalalak aha kalkan, daima sçra- çartmak Yüksek sesle duyurmak, yan (at). tellal bartmak.

çabalaklamak Çabalamak. çad, [cad ] Boncuk, düme gibi çadr Kadmlann balarna örttükleri eylerin madeni bir kap içinde sal- büyük beyaz bez, çaraf. landklar vakit çkardklar ses, - au-a -^ - göbei çkr çkr sesi. - dilanek Çadr kurmak. çalaan Çalayarak akan su. - dutmak Çadn-, perde germek, çalamak, [çalamak] 1. Tahmin, çadn- kurmak. takdir etmek, hesaplamak, tasarla- - göbei, [- au'a] Çadrm te- mak. 2. Zamann beklemek, bul- pesinde direin geçmesine yarayan mak. yuvarlak delikli tahta. çalaj elale, çalayan, anl anl - yarmak Hrszlk amacyla çadra akan. girmek. çalai)hk Suyun arl arl akma du- çadrçiçegi Çadr biçiminde açan ijir rumu. çiçek, paaçadr. çalanmak -> cavlanmak çadu'lanmak Çar örtünmek, çarafa çalu Talihli, ünlü. bürünmek. çanamak Haykrmak, çlk kopar- ça (I), [ca] Çulhalarn üzerine ip mak. sardklar dolap. çanam çanam Çal çal. ça (II) 1. Zaman, vakit, mevsim, çanamak Konumak, görümek. devir. 2. Ya. 3. Yüzyl, asr. çardurmak Bartmak. ça (III) 1. Su delii. 2. Çalayan. çaak Eklem yeri çok oynak, gev- - - Çal çal. ek. - - derlemek Buram buram terle- çar, [çam-, çahr, çaljur, çak- mek. r, çakur] Üst donu, alvar, bol ça (rV) -> çak pantolon. çaa Yeni domu, daha tüyü bitme- [çarh] mi. - gügercîn -> çaknrl - çplak Çrlçplak. çam* -> çar çaala Çala. çau Çalt, ses, gürültü. çal Çakl, küçük ta parçalar, çah -> çak

, [çaku* -> çar, ] arap. çahmak çakmak (I) çaran Çok baran, çahamak Sarslp gevemek, kaa- çarmak Barmak, haykrmak. mak.

48 çalm

çabatmak ngrdatmak. çakrtoan -> çakrdoan çabr -> çau-' çakdurmak ki ey arasndaki fark çahur -> çar anlamak için karlatrmak, mu- çak, [cak, ça (IV), çab, çk] 1. Ta, kayese etmek. tam, tamam. 2. Srf, salt, sade, çakmak Birbirini kovlamak. çakmak (I), [çahmak] 1. yice an- , yalnz, saf, halis.

çakacak ( <- Far. çekâçâk) Sert ey- latmak, bildirmek, tantmak, ifa lerin birbirine çarpmasndan çkan etmek. 2. Kovlamak, jurnal et-

ses. mek. çakal Aln ya da ayaklan beyaz olan çakmak (II) Aksettirmek.

(at). çakmakl Bir çeit tülbent. çakçaka Öütülen budayn talar çakr -> çar arasnda bittiini bildiren ve deir- çakur -> çar men tama çarparak çak çak sesi [çakurl] çkaran aygt. - gugercin, [çau-l gügercin] Pa- [çakl] çah güvercin. - etmek -> — pidesi çakul Dirhem» arbk. ü- çalaca - pidesi, [- etmek] Çakl talar [ ] zerinde piirilen bir çeit ekmek. - tutulmak Az kullanlmak. çakldak (I) Bostanlarda ku ürküt- Çalap Tanr, Allah. mek için yaptklar ses çkaran fi- - Tagrj Genab- Hak, Hak Taala, et- rldak. çaldramak, [ çüdramak] Hareket çakldak (II) Koyunun kuyruu al- mek, kmüdamak; hareket ederken tnda kalan pislik. hrtl, çtrth ses çkarmak. çakldak (IH), [çakldrak] Öütü- [çalgn] len budayn talar arasnda bit- - yürümek uraya buraya çarpa- tiini bildiren ve deirmen ta- rak, düzensiz, delice yürümek. na çarparak çak çak sesi çkaran çalc Saz çalan, çalgc. aygt. çalk (I) 1. Delice hareket eden, de- çakldi'ak -> çakldak (IH) limen, haar. 2. Delilikten geriye çakldu, [çakrd] akrt, takrt. kalan iz. 3. -> - at çakr (I) -> çar - at, [- (I), çaluk at] Çok sçra- çakr (II) -> çakrdoan yan, rahat durmayan at. çaku" (III) yi pimemi et. - seirtmek Delice sçrayarak ko- çakr (IV) Bir gözü mavi, bir gözü mak. siyah plan. - yürümek Delice çrpnarak yü- [çakr (V)] rümek. - ayaz Kar serpintili souk, çalk (11) 1. (Yüzünde) Yara izi bu- [çakrc] lunan. 2. Kesik, kesilmi. - ba Kuçu ba. çalklanmak (Hayvan) Haarlk et- çakrd -> çakldu mek. çakrdoan, [çakr (II), çaku'toan] çalks Çabuk çabuk ve delice. Doan ile atmaca aras bir avc çalm Vuru. ku. -ma gelmek Biçimine gelmek.

49 ]

çalmmak

- yeri Klç az. çamlanmak, [camlanmak ] Haa- çalmmak (î) 1, Telala çevreyi yok- nlanmak. lamak. 2. Syrlmak. 3. Yaz çizil- çamhk, [camhk] Haarlk, huy- mek, silinmek. suzluk. çalmmak (11) Yaralanmak. çamu -> çam çab Çarpma, cenk, muharebe. çanacuk Çanakçk, küçük çanak. - klmak Savamak, çarpmak. çandavul Artç. - yürüyen Öncü. çanu Söyleme. çahk Çabma, gayret. çankal Eri. çalmak Vurumak, çarpmak, sa- çaijhk Çan kulesi. vamak, klçlamak. [çapak (I)] çalkafa -> clkava -n silmek Pürüzünü gidermek. çalkalamnak -> çalkanmak çapak (H), [çabak] Çok ince dokun- çalkalanarak yürümek -> çalkan- mu bir çeit bez. mak çapar (I) Kark renkli, benekli. çalkamak Sarsmak. çapar (11) -> - ulak çalkanmak, [çalkalanarak - yürümek, ulak, [- (11) ] Haberi çabuk ye- çalkan çalkan yürümek, çalka- titirmek için her konakta at ve lanmak] Yerinde sar- duramamak, binicisi dçien posta j tatar. slmak, sarsla sarsla yürümek. çaparz, [çaparuz] 1. Güç, çaprak. çalkan çalkan yürümek -> - 2, Tokat, vuru. çalk Çalg. çaparzlanmak Güç, kark duruma çalkkoyun -> çalkoym gelmek. çalkoyun, [çalkkoyun] Srtüstü. çaparzhk, [paçarzhk] Güçlük, çap- çalma, [çelme] Yazma, çember de raklk. denilen ba örtüsü ve sank. çaparuz -> çaparz çalmak (I) 1. Katmak, kartrmak. çapçak -> çamçak 2. Sürmek, sürütürmek, tla et- çap çap apr apr. mek. 3. Sürmek, samak. çapdurmak 1. Yamalatmak, yama çalmak (11) 1, Kesmek üzere sür- ettirmek. 2. Koturmak. mek, kesmek. 2. Vurmak, çarpmak, [çapm]

atmak. 3. Çelmek. 4. Çizmek, ip- - at, [çapkm at] Hzh koan at. tal etmek. çaplmak Yamalanmak, yama edil- çalmak (III) Balamak, takmak, sar- mek. mak. çapmdurmak Koturmak. çalpanmak Çalkanmak. çapmmak Hzl hareket etmek, atl- çaltrak Daha çevik. mak, saldrmak, hzla komak. çaluk [ ] çapt Paçavra, çaput. - at -> çalk (I) [çapkm] çamçak, [çapçak] Aaçtan yaplm - at -> çapm su kab, marapa. [ çapkun çamr Çamur. - itmek Akn etmek. çam, [çamu] Haar, sert bah çapmak 1. Yama etmek, saldrmak, (hayvan). atlmak, vurmak, hücum etmek.

50 çaVr

2. Komak, hzl hareket etmek. çatlt -> çatld

3. Sürmek, koturmak. 4, Çarp- çatlauç (I) Kamçy aklatmak i- mak, vurup kesmek. çin, kamç uçlarma konulan tüy çapa dümek Yama etmee ba- ya da yarlm kay. lamak. çatlauç (II), [çatlakuç, çtlamuk] çapramak Karmakark duruma gel- Çitlembik, menengiç. mek, karmak. çatlakuç -> çatlauç (II) çapk, [çapiik] Don a. çatlalmal: Çtlatmak, sezdirecek ka- çapul Yama. dar anlatmak. - civermek Çapulcu göndermek, çatlayk Çatlak, yark. akn etmek (?). çatl 1. Çevrelenmi, sarlm, dolan- - seirtmek Akn etmek. m. 2. Çatlm. çapumak Birlikte saldrmak, kou- çatma (I) Çiçekli kadife kuma. mak. [çatma (H)] çapiik -> çapuk - ev Aaçlar birLirine çatlarak ya-

çar, [car (I) ] Ba örtüsü, çaraf. plan kr evi.

[çarh {Far.)] - ka Aln ortasmda birbirine bi- -a girmek, [- urmak] Dönmek, tiik ka. sema etmek. çatmak 1. Birbirine balamak, tut- - urmak -> -a girmek turmak. 2o Parçalar birbirine tut- çarha -^ çarkac turarak bir ey yapmak. 3» Kar- çarhac -> çarkac lamak, dokunmak, çarpmak.

çarkac, [çarha, çarhac ] Öncü asker. çatuldu -> çatld

[ çarkacdk ] çav (I), [cav] 1. Yüksek ses. 2. Ha- - itmek Seferde orduya öncülük ber. 3. öhret, nam. etmek. - çaldrmak lan etmek, söz yay- çarmuk Çarmh. mak, söylenti çkarmak. çarpmak Svamak, sürmek, bulatr- - dutmak Ün salmak, öhret ka- mak. zanmak. çat -> çaut - dümek ayi olmak, yaylmak. çaut, [çat] Casus. - itmek Seslenmek. çautlamak Gözetlemek, gözetlettir- - olmak ayi olmak, dile dümek, mek, araya casus koyup halinden ad yaylmak. ve sözlerinden haber almak. - urmak Barmak, sesini her ya- çatal Üç denei bir demir halkaya na yaymak. balayarak yaplan bir av ay- çav (II), [çavm (II)] nsan ve at, gt. eek, sr gibi hayvanlarn erkek- - at Binilen ve yedekteki at. lik organ. çatalca Bazlama piirmek için kul- çavm (I), [çavkm] iddetli rüzgâr lanlan bir çeit sacaya. ve alev. çatamak Satamak, çatmak. çavm (II) -> çav (II) çatld, [çatldu, çatlt, çatuldu] Ça- [çavr]

trt. - eylemek Haber vermek, ilan et- çatldu -> çatld mek.

51 çavkn

çavkn -> çavn (I) amacyla bir kab içinde o yere götü- cavlanmak, [cavlanmak, çalanmak] rülen ve kularn onun arkasna dü- Ün almak, öhret kazanmak, ya- eceklerine inanlan belli bir su. ylmak. çeki Münazaa, mücadele. çavl, [cavh, cavlu] Mehur, ünlü. çekiik Çekime. çavlm, [çavlum] Mehur, ünlü. çekimek, [çekümek] Tartmak. çavlum -> çavlm çeklinmek Çekilmek.

çavmak (I), [cavmak (I) ] leri frla- çekme (I) Bir çeit giysi. mak, yönünü deitirmek, sapmak. çekme (II) Çizme. çavmak (II), [cavmak (11)] 1. Vü- çekmek 1. Yükseltmek. 2. (Yemek) cut pimek, isilik olmak, yanmak. Dizmek, sralamak. 3. Tartmak. 4. 2. Scakh yaylmak, Uzatmak. 5. Zorla almak. [çavu] çeküç Çekiç. - a Birkaç türlü tahl kartrla- çekük, [çekik] Tarlakuu. rak yaplan bir yemek. çekürdek Çekirdek. çaynak -> cynak çekürge Çekirge. çajnaklamak -> çmaklamak çekümek -> çekimek çebi, [çepi] Bir yanda erkek keçi. çelebi 1. Sahip, efendi. 2. Terbiyeli, çeç, [cec] 1. Yn. 2, Samanndan kibar, nazik. ayrdm tahl yn. çelek -> yelek çedik Koncu ksa çizme, konçlu mest. celep (Un için) Esmer. çedük -> çetiik çelermek -> çerermek çegzindürmek -> çigzindirmek çelerime Koyunlarda görülen öldürü- çegzinmek -> çigzinmek cü bir hastahk. çehiz -> cehiz çelidürmek Gevelemek. çekdire -» çekdiri çelme -^ çalma

çekdiri, [çekdire, çekdirme, çekdirü] çeltük Kabuklu pirinç, çeltik. Hem yelkeni, hem kürei bulunan çemender Eek. gemi. çemrek 1. Ksa; kvrak. 2. Kvrak, çekdirme -> çek^i hzla i yapan, çekdirü -> çekdiri çemremek, [çermemek] Kolu, paçay, çekedüzen Çekidüzen. etei kvrp svamak. çekerek Az küçük. çemrenmek, [çermenmek] Kolu, pa- çeki, [çeki] Kadn ba örtüsü. çay, etei kvrp svamak. çekik -> çekük çenber Ba yemenisi, yazma. çekilmek Tartlmak. çendelemek Ufak ufak doramak, çekim Tart. çege Uç, taraf, çekinmek Arzulamak, içi çekmek. çegi Çene. çekirdek Eskiden kuyumculukta kul- çeijilemek, [çeglemek] Köpek ac ac lanlan ve be santigrama karbk barmak. olan arlk ölçüsü. çeijlemek -> çegilemek çekirge [ ] çentmek Kertmek, doramak. - uy Çekirge öldüren kular, çe- çepçevre [ ] kirgelerin bulunduu yere toplamak — almak -> çevre

52 . .

çerlek

çepeklemek Çaprak, kark bir haJ - abnak Asker göndermek. almak. - nkmak -> - snmak

çepel, [çipil] !• Kirli, pis, mundar. - mmak, [- nkmak] Asker boz-

2. Pislik. 3. Bataklk. guna uramak. - eylemek Kirletmek. - aürici Asker gönderme iine ba-

- "^illeti Belsoukluu hastal. kan kimse. çepen Küçük çapa. ^ tartmak -> - dartm^ak çepirdeklenmek, [çepirdeklenmek] 1. - yasamak Askea: düzenlemek, Nazlanmak, cilve yapmak. 2. Se- -yara Silah, cephane. vinmek. -yi balamak Askeri durdurmak. çepirdeklik Naz, ive, hafif davran. çerici Askeri bulunan, yanma asker çepi -> çebi toplam olan. çepreik Çaprak, kark, eri bürü. çerik, [çirik] Eski bir tahl ölçei. çepreiklik Darbk, ktbk. çeriklemek Gübrelemek. çepürdeklemnek -> çepirdeklenmek çerilenmek Asker edinmek. çepürdük, [çpurduk, çipürdük] Kar- çermemek -> çemremek k, çetrefil. çermenmek -> çemrenmek çerbi -> çervi [çert] çerekci Halk kalabab. - âleti Çerçi eyas, çerçiye gerek çererimek Parldamak. olan ey. çerermek, [çelermek] Göz açbp par- çerü -> çeri lamak. çervi, [çerbi] 1. çya. 2. Yab çererü bakmak Gözlerini açp bak- et suyu. mak. çete Uzun sapl, büyük tekneli bir çerealemne k Çe re z yemek çeit çalg. çerge -> cerge çetik -> çetük çergelenmek -> cergelenmek çetikot -> çetükot

çeri, [çei'ii] 1. Asker. 2. Sava. çetin Hayrsz. - ard Artç. - koz Krlmas ayklanmas, güç - ba, [- begi] Komutan, serdar. ceviz. - balamak Askerin kumandasn çetinlenmek Hiddet ve iddet göster- ele almak, askere kumanda etmek. mek. - begi -> - ba çetinlik Güçlük gösterme. - bindürmek Asker yollamak. çetük, [cetük, çediik, çetik] Kedi. - çekmek Asker getirmek, asker çetükot, [çetikot] Kedinin çok sev- sevketmek. dii, kokusu sümbüle benzer bir ot. - dartmak, [- tartmak] Asker çek- çevirgi Çamar eteklerindeki çevril-

mek, asker toplayp götürmek. mi ksm , bask - dirmek Asker toplamak. çevirme, [çevürme] ie geçirilerek' - düzmek Asker salamak, düzen- kzartlm kuzu, tavuk vb. lemek. - kösüre, [çevürme kösere] Çarkl -nür) yüzin döndürmek Askeri boz- bilei ta. guna uratmak. çevirmek Yönetmek.

- ör)i Askerin önde gidenleri. çevlek -> çevlik

53 çerlik

çevlik, [çevlek, çevlük] 1. Çevre, et- çezmek, [çizmek (11)] Çözmek, aç- raf. 2. Girdap. mak. -> çevlik çevlük [ çhk ] çevre 1. Etraf, muhit. 2. Çepeçevre. - börk nce uzun külah. - almak, [çepçevre almak] Etra- - çalmak Dayak atmak. fim sarmak, kuatm.ak. çdam Sabr - çalmak Etraf yoklamak, ara- ç (I), [c] Kafile, sirü. trmak. ç (II) Çadrlarda, çubuklardan örül- - etraf -> - taraf mü paravana gibi bölme. -sD balamak Kuatmak, muha- çld -> çlt sara etmek. çlt -> çlt - taraf, [- etraf] Her taraf. çrmak 1. Barmak, haykrmak. - yan, [- yaa] Dört taraf, etraf. 2. Davet etmek, çarmak. - -> - yaija yan çrtma , gibi nefesle çab- çevrik Etraf çevrilmi, snrlanm. nan bir saz. çevrilmek Dönmek, geri gelmek. çrtmak lan etmek, ilân ettirmek, çevrili çevrili Döne döne. bartmak. çerdlmi ite kzartlm. [ç ç] çevrim Daire, deirmi. itmek Ç ç diye ses ç- çevffindi -> çevrinti karmak. çevrinmek, çevrünmek [ ] 1, Çevresi- çt Çaklt; ni dolamak. 2. Dönmek. çiit (I), [ct] Yüzde nokta nokta

çevrinti, [çevrindi] 1. Girdap. 2. olan esmer leke, çil. Çukur. çiit (II) Pamuk çekirdei. çevrimek Çevrilmek. çtlanmak Çillenmek. çevrülicegizük Çevrilici durumda ol- çnam çnam Çl çl. ma. çrlmak Çarlmak, seslenilmek. çevrünmek -> çevrinmek çrdurmak Barttrmak. çevük Çevik, canh, hareketli. çrmak Banmak, hep birlikte çevüklenmek Acele etmek, titiz dav- barp çarmak. ranmak. ça -> çka çevürme -> çevirme çau -> çka - -> kösere çevirme çaulu Çj ç sesi çkaran. çevzinmek -> çigzînmek çamak, [çigemek] Ç'l ç çeyan Çiyan. sesi çkarmak. çeymek 1. Geri dönmek, caymak (?). çatmak Çç sesi çkarttrmak, 2. Hoplamak, sçramak. çu Çhk, haykrma.

çeynem, [çinem, çiynem ] Bir kez çhmak Çkmak. çinenecek kadar. çhau -> çka çeynemek Çinemek. çk -> çak çeynenmek Çinenmek. çkai'mlmak Çkarlmak. çezgindirUmek Döndürülmek. çkarmak Yükseltmek. çezginmek -> çigzinmek - itmek Çkarmak istemek. çezilmek Çözülmek. çk Çkn, küçük bohça.

54 çifmk

[çk] çmkrtmak ^> çmkrmak

- Kazanç salayamamak, çmkmak, çmmak ] Ürpermek. itmemek [ kâr etmemek. çn -^ çin çkmak Baa çkmak. çmak -^ cynak

çkma Duvardan dar çkm olan çmaklamak, [ çaynaklamak, crnak-

cumba, balkon, taLk. lamak ] Trmalamak. çkmak 1, Erimek, sonuçlanmak. 2. çmdamak Madeni eyler ses çkar- Vazgeçmek. mak, ngrdamak. çka görmek Çkmaya bakmak, çijird, [çirjirdi] Çn ya da tn sesi. çkmaya çalmak. çmk, [cmk] Kvlcm. çka ttirmak Çkmakta olmak. çijkrdak Çngrak. çka varmak Çkagelmek. çgra -> çrjrau çgrau, [çrjra] Çngrak. [ çkmalu ] - olmak Çkmak üzere bulunmak. çijramak, [çijremek] Çnlamak, n- çkramak Fokurdamak. grdamak. çkrcak Çkrk. çjratmak, [çijrediiruek, çijret- çka, [çag, çau, çhau, mek] Çnlatmak, ses çkartmak, çkau] 1. çine ta parçalar ko- mgrdatmak. nulmu, sallandkça ses çkaran çpurdak -^ çepürdük yuvarlak bir çocuk oyunca. 2. çpyalncak Çsçplak, çrlçplak. Avuca sacak büyüklükte yuvar- çra -> çrak lak, yass ve çevresi derince yarl- çu'ag -^ çrak m aaçtan bir çocuk oyunca. - uyarmak -^ çrak çkau -^ çka - yandu'mak -> çrak çlbak Çplak. çrak, [çu'a, çra] (<- Far. çer â) çlbakhk Çplakbk. Ik, kandil. çlbr [cdbr, cdbr, çlbur] Yular, - uyardm*mak -^ - uyarm^^ak j, yular sap. - uyarmak, [çra uyarmak, - u- çlbur -^ çlbr yandurmak] Kandil yakmak. çldramak -^ çaldranak - yandu-mak, [çra yandrmak] çddurd Çtrd, bafif ses. Kandil yakmak. clkava, [çalkafa] Kurdun ense pos- çrakba -^ çrakman tundan yaplan kürk. çrakç Tekkenin kandillerini yakan görevli. [ çlpak ] - olmak Soyunmak. çu'akma -^ çrakman

çmara, [çumara ] Önemsiz kii, fakir, çrakman, [çrakba, çrakma] am- çimç Saf, halis. dan. çmrk -^ çimkrk çrd, [crd, çu'd] Grcrböcei. çmmak -^ çmkmak çrd -^ çrd çmkrk, [çmu-k] Püskürgeç. crlak çplak Çrlçplak. çmkrmak, [çmkrtmak] 1. Püs- crlayk -^ cu'layk kürtmek. 2. Su gibi fkrtarak pis- crnak -> cynak lemek, terslemek. 3. Kötü ve sert çrnaklamak -^ çmaklamak söylemek, azarlamak. çrnk Kayk, sandal.

55 .

çrp

çrp (I) Huy, gidi, tavr, kbk. çigîr, [çîkir] Kir. [çrp (n)] çigirdîk Aacn körpe, ince dallar. - îpî Kalfalarn yap talarn Lir çiglemek Çinemek. düzeyde koymay salamak için çigletmek Çinetmek. kullandklar ip. çinek Çok çinenen, üzerinden çok çrpc Bez dokunduktan sonra yka- gelinip geçilen. yp aartan kimse. çinem -> çeynem - çoan Çrpclarn keten yka- çigre, [çeg-e] Oluk biçiminde bir ya- makta kullandklar suda eriyen bir tak içinden atlan küçük ok. ta. çigrinmek -> çigzinmek çrpmak Kesmek. çigemek -> çamak çrtboa ötleen kuu. çigzindirmek, [çegzindürmek, çizgin- çurtlayk -> crlayk dirmek] Döndürmek, devrettirmek. çtl, [çtlu, çtlk, çturu] Bir- çigzinmek, [i»a çegzinmek, ba çev- birine girmi aaçbk, çabbk, or- zinmek, ba çigrinmek, ba çigzin- man. mek, çegzinmek, cezgimnek, ciz- çtlu ~> çtd ginmek, çezginmek, çizginmek] çtdk -> çtl Dönmek, dolamak. çtlamuk -> çatlauç (II) çikir -> çigir

çturu ->: çtd çil (I) Bir çeit keklik.

çtrk Kvlcm. [çil (II)] cvldamak Fsldamak. - at, [- aygr] Tüyü krmz ve -> cvld cvld beyaz kark olan at, alaca renkli, -> çvldu , cvld benekli at. çynak -> cynak - ayu' ^ - at [çibik] çilemek Yamur serpitirmek. - çahnak El çrpmak. cimcime -> cimcime cicik [ ] çimdilemek, [cimdilemek] Çimdikle- -î gegemek Gönlü yumuamak, mek. arzu ve itab kabarmak. çimdimek, [cimdimek] Çimdiklemek. çift, [çift] E. çimdirmek Bol su, ya gibi bir svyla - akças Eskiden alnan tarm ver- slatmak. gisi. çimdük Çimdik. - ucm tutmak Çiftçilik yapmak. - urmak Çimdiklemek. çifte Atm boaz üzerindeki tüyden çimke ncik kemii. iki daire. çimmek Suya girmek, banyo yap- çiftlendürmek Birbirlerine e etmek, mak. evlendirmek. çimir imir. çiftlenmek, [cüftlenmek] Evlenmek, çimimek Ürpermek, titremek.

e edinmek, kar olarak almak. çin, [çm] Gerçek, doru, balis. çig Talimsiz, idmansz. - eytmek Doru söylemek. -> çigil çiin - itmek, [- klmak] Dorultmak, çiin, [çigil] Omuz, omuz ba. düzeltmek, gerçekletirmek. - ine götürmek Omuzuna almak. - abâh -> — seher

56 çok

- seler, [- ab âh] Tanyeri aar- çiynemti Azda çinenecek nesne. mak üzere olduu zaman, subh- sa- çizgindirmek -^ çigzindirmek dk. çizginmek -> çigzinmek ' çingil Küçük üzüm salkm. çizi, [çizi] Çizgi. çingildi Çnlama. çizilmek 1. Çözülmek. 2. Açlmak, çijirdi -> çrjird içini dökmek. çizine çirjremek -> çjranak [ ] çirjrendiirraek -> çjratmak - edik Uzun konçlu mest. çigretmek -> çgratmak çizmek (I) Dönmek, çevresini dola- çintirmek Gizlice örenmeye çal mak. mak. çizmek (II), [çezmek] Çözmek. çitiyan Kadn alvar. çobanaldatuc, [çobanaldatkc, ço- çîutuz Güherçile ta. banaldatkuc, çobanaldavuc, ço-

çipil -^ çepel banaldayc] Çobanaldatan kuu. çipiirdiik -> çepiirdiik çobanaldatkc -^ çobanaldatuc çirik -> çerik çobanaldatkuc -^ çobanaldatuc

çirkev {<- Far. çirk-âb) Çirkef. çobanaldavuc -^ çobanaldatuc

çirkin (<- Far. çirkin) Çirkinlik. çobanaldayc -> çobanaldatuc - den çirkin Büsbütün fena. çobankalkdan Demirdikeni de deni-

- iyi Kötü koku. len bir çeit diken. çirkinsimek Çirkin görmek, çirkin çpg (I) -^ ç«>^ saymak. ço (H) ^ çok (11) çirtik (I) Küçük üzüm salkm. çoa Çok, çok a, çok bulunur, çok çirtik (II) Parmak klatmca çkan vardr.

ses. ÇoaÇ, [çoa] 1. Güne, gün j. çie, [çisek, çisendi, çisenti] Yamur 2. Güne vuran, günee kar olan, serpintisi. günei eksik olmayan (yer). çisek -^ çie çoaçlanmak Günelenmek, günete çisendi -^ çie snmak, çisenti -> çie çoak Ikh, ziyadar, çidirnek Çözdürmek. çoan Çöven. çirnek Çözmek. çoa 7> çoaç

çit, [- bezi] Bir çeit yerli kuma, çou Ses, gürültü. yazma yemeni, basma. çouldamak Kalabalk hale gelmek, - bezi ^ - birçok kimse bir araya toplanmak. çitari Bir çeit yollu, ipekli kuma ki çould, [çoult] 1. Topluluk, sürü. yollar çok zaman ayr ayr renkler- 2. Gürültü, çalt. de olur. - itmek Gürültü yapmak, yaygara

çitimek Dikmek, ilitirmek. ^ koparmak. çitinmek Birbirine geçirilmek, ili- çoult -> çould tirilmek, birbirine girmek. Çoh, [ço (I)] Çok. çivildemek -^ civildemek çobalnak Çoalmak, çivildeîîiek -^ civildemek çohmak ^ çokmak çiynem -> çeynem çok (I) Çokluk.

57 çok

çok (II), [ço (II)] Ik, parlt, çomar Boynuzsuz koyun. prlt, çomca -» çömçe [çok (IH)] [çom] - ara Çok kez, genellikle. - çam Çam kütüü. - bilür Bilgili. çom-uk Tomruk, çöpleri krlm, gii- -da azm Çok eye karlk birazm. düldemi süpürge. -lar yaasn Pek çok yaasn, çonmak (Ismmak için) Çömelmek, çokal -^ çukal oturmak. çokaltmak Çoaltmak (?), biriktir- çop Kaln sopa. mek (?). çopra Çorba. çokdan Çok eskiden yaplm. çopur Snn yani daöküzünün çokdank, bir [çokdanki] Eskiden kalm, çeidi. uzun zamandan beri sürüp gelen. çögdürmek leri doru fkrtmak. - koca Çok yal ihtiyar. çögeltmek -> cögeltmek çokdanki -> çokdank çöür (I) Aaçdikeni, çah. çokla Genellikle, daba çok. çöür (II) Bir çeit teUi halk saz. çoklu Çok eyi olan, varlkb. çökegen Çok. çöken, her zaman çö- çoklu -> çokluk ken. çokluk, [çoklu] 1. Servet, zengin- çökek 1, Çöküntü, tortu. 2. Çökü- lik. 2. Çok zaman, uzm zaman lerek oturulan yer. 3. Tuz ve süt 3, Çok, pek çok, birçok. 4. Faz- katlm yourt, bir çeit çökelek. lalk, artkUk. 4. Bataklk, batak. çokmak, [çohmak] Toplanmak, üü- çökel, [çökül] Su tap çekildikten mek, hücum etmek, çullanmak. sonra brakt çamur. çokmar Topuz, ba topuzlu denek, çökelek Tortu, çöküntü. çomak. çökerUmek Çökertilmek. çoknamak Çoalmak, çoklamak. çökermek Çökertmek, çöktürmen, çokramak o- Kaynamak, fokurdamak. turtmak. çokramak Birbirine girer gibi görün- [çök] mek, kaynamak. - itmek Çökmek. çoksunmak Çok görmek, kendisine - itdi-mek Çökertmek, çöktürmek. çok gelmek. - m-mak Diz çökmek, dize gelmek. çokum Toplu, toplu olarak bir arada çöksü Bir eyin kmldamasn ön- bulunan. lemek için kullanlan arlk, çokumak bask, Üümek, toplanmak. çivi. çöipa, [çulpa] Bön, beceriksiz, âciz, çökül -> çökel zavall. çöl Çörçöp. çolpabk e yaramazlk, sünepelik, çölmek Çömlek. bönlük. -e m-mak Çömlee, tencereye koy- çoluk [ ] mak. - çolpa Çoluk çocuk. - kaynatmak Fesat çkartmak, k- çoma -> çomak krtmak. çomak, [çoma] Ucu topuzlu sopa. - m-mak Yemek piirmek için oca- ffurz. a tencere koymak.

58 çürimtü

çömçe, [çomca] Kepçe. çörek Deirmi ekmek. çömelez Ksk. -inde çii olmamak iinde hilesi çönge, [çöngi] Gücünü yitirmi, za- bulunmamak. yf, görevini yapamaz duruma gel- çörler) Su oluu, çörten. mi, küntlemi. çörmük Kaplca. çöngelemek -> çöngeltmek çöz, [çözya] ikembe ve barsa çöngelik Kesmezlik, küntlük. kaplayan ya tabakas. çöngelmek 1. Zayflamak, gücünü çözelendürmek Aktmak. yitirmek, görevini iyi yapamaz du- çözgü Çulhalarn üzerine ip sardklar ruma gelmek, körlemek. 2. (Di dolap. için) Kamamak. çözya^ -> çöz çöngeltmek, [çöngelemek] Zayflat- çuka Çuha. mak, gücünü krmak, körletmek. çukal, [çokal, çukar] Eskiden sa- çöngi -> çönge vata atlara giydirilen zrhl örtü [çöngiil] ki bir çeidini savaçlar da giyen- - olmak Zayflamak, gücü gitmek. lerdi. [çöp (<- Far. çûb) çukar -> çukal -e saymamak Çöp kadar deer çukundur -> çükündür vermemek. çukur Mezar. -den çelebi Çok zayf ve sska a- çukmrcakl Oyuk, çukuru olan. dam. [çul] - tutumak Birbirlerine küstükle- -lara komak Çul giydirmek, peri- rini belgelemek için bir çöpü kar- an hale sokmak. lkb tutup krmak. çulfa Çulha. çöpçör Çörçöp. çulpa -> çolpa çöpkapan Kehribar. çultar At örtüsü, eyer örtüsü. çöpür Keçi kl. çumara -> çmara - alaca Benek benek kark renk. çüküudüi', [çukundur] Pancar. çörcügez Çörçöp krnts. çiirüntü Çörçöp, süprüntü, döküntü.

59 . .

dabaka Tabaka, kat. dak (ÎU) -> dek (I) dad Tat, lezzet. dak, [da, dahi] 1. Dahi, de. 2. dadrmak, [dadurmak, tadrmak, ta- Bundan baka, ayn zamanda, hem durmak, tatu-mak] Tattrmak. de, ve ... 3. Baka, dier. 4. Daha dadmak, [datmak] Tatmak. (sfatlarn banda). 5. Daha ziya- dadurmak -> dadrmak de, daha çok. 6. Henüz, hâLâ. 7. (I), [ta] da (^ Far. da) Yara. Sonra, bundan sonra, artk, bir - açlmak Yara açlmak. daha. 8. Yine, yine de. - eylemek -^ - itmek dakmak Takmak, kuanmak. - itmek, [- eylemek] Atele yara dakuk Tavuk.

açlmak, dalamak. dalamak -^ talamak (II) [da (II)] dalamak -> talamak - aur Da arkasnda, dan öbür dalbmmak -> talbmmak yakasnda dalcmmak Uramak, çabalamak, yo- daar -> taar rulmak. [dadaan] dalda -^ dulda - aac Karaaaç, çitlenbik aac, dalfes Sarksz giyilen fes, bu fesi gi- ahlat aac. yinen kimse. da -> dak daluç Dalgç. dala -^ dalau dalka Dalga. dalau, [dala, dalavu, talaj, daltumar) Üzerinde sadece diz donu tala tama, talau] Dalama bulunan. aygt. dalvatlu Devletlü. dalavu -> dalau dalyataan Dalkhç, yataan çekmi dalk -> tak durumda dahi -^ dak dam -^ tam dahil -> tahl dammak -^ tammak dahlar Bakalar. damzrmak -> tamzurmak dahra, [tahra, talra] Ba ve aaç bu- damzurmak -> tamzurmak damakta kullanlan oraa benzer dai] (I) -> tar) (I) bir aygt. dar) (II) -> tai] (11) dak (I) Özür, kusur. dandin [ ] - dutmak, [- klmak, - tutmak - itmek Çocuk oynatmak. tak tutmak] Kusur bulmak, ayp [dâne(Far.)] lamak, lanamak, talamak. - dükenmek Rzk tükenmek, - klmak -> - dutmak [dan] - tutmak -> — dutmak - itmek -> tank dak (II) -> dek (II) dank (I) Tanldk, ülfet, ünsiyet.

60 .

defter dank (II) -> tank dartuk -^ tartk - itmek -^ tank da -^ ta dankc ~> tankc dara —> tara danmak -^ tanmak - çekmek -^ tara danman, [tanmant] (<- Far. dâ- - gelmek -^ tara ni-mend) Danlan kimse, fakil, dara -^ tara bilgin datmak -> dadmak darjla -> tagla [dav] -ya komak ~> tajla - istemek Meydan okumak, sava daijlacak -^ tajlacak istemek. darjlamak -^ tarjlamak da\ar -^ tavar dajlamak -^ tar)lam,ak - eri -^ tavar danmak -^ tanmak davlünLaz, [tavlunbaz] (<- Ar. Far. darjiuak -^ tagmak tabl-bâz) , kös. dagsk -> tagsuk day Tay. daijsuh -^ tagsuk dayak -> tayak daijsuk -^ tajsuk dayza, [diyeze, tayaza, tayza] Tey- danuk -^ tanuk ze. danuklk -^ tanuklk daylak Yularsz, bajbo, salma deve - virmek -^ tanuklk ve at. dapa, [depe (H) ] Taraf, yön. daz -^ taz dapacak Mabut, tapacak. dazlak -^ tazlak dapkur -> tapkur debbe -^ debe (II) - kolan -^ tapkur debe (I) (Far.) Ftkl, kas yark. daprmak -^ tapurmak debe (II), [debbe] Güüm, az dar, dapurmak -^' tapurmak alt geni kapakl ya kab. dapulc Davulcu. debelek -^ deplek daramak Her yan aratrmak, ara- -debelik, [depelik] Ftkl olma hali. yp taramak. debelii Ftk hastal olan. darikmak -^ tarkmak debertmek Eelemek, kurcalamak, a- darlanmak -^ tarlanmak ratrmak. danmak Musallat olmak, arz olmak, debimek 1. Ykdacakm gibi tökez- talan etmek. leyerek yürümek. 2. Dili, eli, aya darlanmak -^ tarlanmak dolamak. dartlmak, [tartlmak] Çekilmek, sy- debitmek Depretmek, kmldatmak. rlmak. deblek -^ deplek dartnmak, [tartnmak ] Çekinmek, [dedürgüa] esirgemek. - olmak Tedirgin, rahatsz olmak. dartk, [tartk] htilaf, niza, çe- defe, [tefe] 1. Çulhalarm mekik at- kime, tartma. tktan sonra ipi sktrmak için dartksuz htilafsz, tartmasz. kullandklar tarak. 2. Dokumac- dartmak -> tartmak lkta tarak vurma. dartmak (I), [tartmak (I), tartmak] [defter (jPar.)] Çekmek. - eylemek -^ - itmek

61 degegen

- tmek, [- eylemek] Deftere yaz- degirilmek -> degürilmek mak, defter tutmak. degirmek -> degürmek (11) degegen Deen, çok deen, dokunan. degürmek (I) -> dirüi'mek degek, [devek, digek, tegek, tevek] degürmek (II), [degirmek] Dei- Asma filizi, asma kütüü, asma tirmek, deimek. dal. degürilmek, [degirilmek, degürinil- degenek (I), [deyenek] Denek, sopa. mek] Deitirilmek, çevrilmek. degenek (II) -> degel degürinilmek -> degürilmek deeri Kymet, paha, deer. degül Deil. degeri-ek Daha deerli, çok deerli. - idügi Olmad. dein Kadar, dek, denli. - ki Kendisinden sonra gelen olum- deinmek, [tiginmek] Kavumak, u- lu eyleme olumsuz anlam verir. lamak, nail olmak. - imise -> degülmisse deirmek -> degürmek degülmise -> degülmisse [deirmen] degülmisge, [degülmise, degülmisse, - boaz Deirmene tane dökülen degül imise] Olmasayd, olmam delik. olsayd. - toijuzl Su deirmeninde çarkn degülmisse -> degülmisse bulunduu ve döndüü yer. degürmek, [deirmek] 1. Eritirmek, [dei] yetitirmek, ulatrmak, duyurmak, - eylemek Mübadale etmek. bildirmek. 2. Dokundurmak, de- deiik Her biri kendi akrabalarndan dirmek. bir kz ötekiyle evlendirmek sure- degzindürmek, [dezgîndürmek] Çevir- tiyle iki erkek arasnda karbkl mek, dolatrmak. olarak kararlatrlan evlenme. degzinmek Devretmek, çevrilmek, deiilmek Deitirilmek. dönmek, dolamak. deglügeç -> devleugeç [deh] deme 1. Her, her bir, herhangi bir, - dümek Örenmi, haberli olmak. geliigüzel, rastgele. 2. Beenilmi, dehlemek Dikkatle üzerinde durmak. seçilmi. dek (I), [dak (!![)] I. Kadar, de-

- gez Her zaman, her defa. in. 2. .... Kadar az, ... denli. demede 1. Her yerde, geliigüzel yer- dek (H), [dak (II), tek (H)] Ancak, de. 2. Kolay kolay, her zaman. yalnz, yetiir ki. demek 1. Ulamak, erimek, dokun- dek (IH) Oyun, hile. mak, isabet etmek. 2. Dümek, ya- [dek (rV)], [tek (ÜI)] Sessiz, rahat, kmak. sakin. [degmelik] - degül, [tek degül] Tekin deil,

- ile Kolayhkla, olur olmaz eyle. bo, beyhude deil. denek -> degnel - durmak, [- turmak, tek dm'mak, degnel, [degenek (11), denek] (Göz tek turmak] Uslu, sessiz, sakin için) Deen, dokunan, isabet eden. durmak, susmak. degre, [deyre] Civar, etraf, çevre. - otm'mak, [tek oturmak] Rahat degrimek Devretmek, dolamak, durmak, sessiz, sakin durmak. degrinmek Dönmek, dolamak. - turmak -> - durmak

62 dendi dek (V), [denk, tenk] 1, çi dolu - urmak, [- ürmek] Nefes almak, çuval, hayvana karlkl yükletilen nefes çekmek, üflemek. yükün her hiri. 2. Birbirine uy- -ür) yümiir) oynatmak Vaktini ho gun iki eyden her Liri, e, benzer. geçirmek. 3. Yar. - ürmek -> - ui'mak - gelmek Denk gelmek. [demek] dek (VI) -> tek (I) - iitmek Konumak. dekde -j- deskde demet Biçilmi ekin destesi, dekerek Tekerlek. [demir] dekerlemek Yuvarlamak. - pehlivan Güçlü, yenilmez pehli- dekin —> tekin (I) van. - yir Issz, sakin. demi-mlj -> demürkazk deklemek Denkletirmek, yaktr- demirtikeni Çobankalkdan da deni- mak, uyuturmak. len bir çeit diken. deleme, [teleme ] Maya ile kestirilmi demlüç Bilezik. süt. denuregi, [demregii] Temriye hastal. deli, [delü] Zorlu, azgn, korkunç su- denttegü —> demegi rette. demre, [temren] Okun ucuna geçi- delicetoan -^ deliicetoan rilen demir ya da kemik parça. [delik] demeklik Haarbk, zprhk, sevinci- - dersilc Delik deik. ni belirtecek hareketlerde bulunma. delim Çok, birçok, fazla. demiir, [timiii'] Demir. - dürlü Türlü türlü, çeit çeit, - giyim —> - göglek

pek çok. - göglek, [- giyim, - ton, timiir delimden Çoktan, çok zamandan beri, gömlek] Zrh. pek eskiden. - ton -> - göjlek delme Yelek. - komak Demir atmak, demirle- delil —> deli mek.

—yo urmak Deli yerine koymak. demürbok, [demürçirki ] Cüruf, me- delüce Buday aralarnda biten, si- tal tala.

yah, ac bir bitki. desnürboz Demirkr (at). delücedoan -> deliicetoan demürbutrak Ptrak biçiminde demir- deliicetoan, [delicetoan, delücedo- den yaplm diken ki, eskiden dü- an] Atmaca türünden, muymul mandan korumak için askerin çev- da denilen yrtc bir ku. resine saçhrd. delik Delik. demiir çh'ki -> demürbok delüi'mek Delirmek, çldrmak. demui'kazk, [demirmh] Kutupyld- [dem (Far.)] z. - çekmek, [- dutmak] (Öten ku- demüi'kurd Karncalanm demirin lar ve ney üfleyenler hakknda) Se- pas. si kesmeden uzatmak. demürlemek Demire vurmak. - çkarmak Ney üflemek. demürlenmek 1. Perçinlenmek, ke- - dutmak —> - çekmek netlenmek. 2. Bukalanmak. -i balanmak Nefesi tutulmak. dendi Haydi söyleyiniz, deyiniz.

63 dene

dene Tane. depelenmek Öldürülmek. dejemek, [digemek] Dikkatle bak- depelemek Birbirini öldürme sava mak, gözetmek, gözlemek. yapmak, mukatele etmek. degeyü bakmak Dikkatle, merakla [depeleyici] bakm.ak. - au Öldürücü zehir. dengel Yüz yüze oturma. depelik -> debelik deijiz Deniz. depere Tepesine. - görjüllü Derya-dil. - tutmak Tepesi üzerine kaldr- -1er -i En büyük deniz, okyanus. mak. - oynamak Deniz dalgalanmak. depilmek Tepilemek, sokulmak. deijizaz Bir çeit deniz hayvan. depingi -> depingü deijizat Ata benzer bir hayvan. depingii, [depingi, depüngü, tepingi] deijizkartal Bir çeit su kuu. Hayvann srtn incitmemek için degizkoyun, [ukoyn] Tüyünden eyerin ve palanm altna konulan ar kumalar ve derisinden kürk içi doldurulmu keçe. yaplan bir su hayvan, kunduz. depinmek, [depünmek] iddetle ha- degizköpügi Marangozlukta kullan- reket etmek, saldrmak, çrpnmak, lan hafif, beyaz bir ta. tepinmek. deijizkula Hali^. deplek, [debelek, deblek, dübelek] deijiz u'i Asl denizaygr ya da de- Küçük davul, dümbelek, darbuka. nizays olmas ihtimali bulunan depme, [depmük] Tekme. bir efsane hayvan. - urmak Tekmelemek, tekme at- derjizoan Yabani soan. mak. denk -> dek (V) depmek Hücum etmek, saldrmak, - olmak E, benzer, edeer olmak. (at) ileri sürmek. - ta Denklerin, terazi kefelerinin depmük -> depme ve kayklarn hafif yanma denk- deprendürmek Harekete getirmek, k- letirmek için konulan ta. mldatmak. deijde -> denlcde depreni Hareket, kmldan. denkda -> denkde deprenmek Hareket etmek, harekete denkde, [dekde, deijde, denkda] gelmek, kmldanmak, sarslmak. E, benzer. depredüi'mek Nüksettirmek. deijli -> derjlii depremek Hareket etmek. deijlü, [degli] Kadar, denli. depretmek Kmldatmak, sarsmak, deijsüz Münasebetsiz, saygsz. harekete getirmek. depdürmek Çinetmek, tepeletmek. depsermek, [tepsermek] (Dil^ dudak, depe (I) Tepe. yara, meyva hakknda) Kuruyup -sini dögmek Ban ezmek. burumak. depe (II) -> dapa [ depük ] depecük Tepecik, küçük tepe. -e brakmak Tekmeletmek. depegen Tekmeleyen, çok tekme atan. ^ urmak Tekme vurmak, tekme- depelemek Çinemek, ezmek, öldür- lemek. mek. depüngü -> depingü depelenilmek öldürülmek. depünmek -> depinmek

64 ]

devlet der (I) Ter. dermek -> dirmek - tola gelmek Ter iyi gelmek. dermen, [termen] Demren. [der (U) (Far.)] dernecük Dernekçik, düün. - olan Ücretle çaban genç kim- dernek -> dimek, se, uak. — yiri -> dinek dercimek Terler gibi olmak. dernekli -> dirnekli [derd {Far.)] derneklice -> dirnekli -e varmak Derde dümek. dememek -> dirnemek —i depremek Derdi tazelenmek. derneecegi -> dirneecegi dergemek -> dirgemek dernemek -> dirnemek dergenmek -> dirgenmek (II) [ders (Ar.)] dergemek -> dirgemek — dimek Ders vermek. deri (I), [diri (I)] 1. Parsa, bahi. dersü Hep, hepsi, batan baa, tü- 2. Devirme, derinti. mü. [deri (II)] derürmek -^ dirürmek -sin çkarmak Derisini yüzmek. [derya {Far.)] -sine amamak, [-sine smaz ol- — oynamak Deniz dalgalanmak. mak] Heyecandan kabna ama- desdegirmi Yusyuvarlak. mak. deste Kat, takm. -sine smaz olmak -> -sine a- destûrlanmak Kendisine izin veril- mamak mek. derilgi -> dirilgi destûrunsuz Destursuz, izinsiz. derilmek -> dirilmek (I) dedürmek Deldürmek, yardrmak. derim (I) Ku yemi. deilmek Yarlmak. derim (II) Cemiyet, toplant. demek Yarmak, yarp açmak, derim (III) -> - evi deürmek -> dirürmek - ban ev Ulu, görkemli, büyük ça- deval Ar kovannda bulunan ac dr. tortu.

- ev —> - evi [ deve - evi, [- (III), - ev] Çevresi ve — dellâl Yüksek sesle konuan. üstü keçe, bez ya da saz ile örtü- devecik Kzlardevesi de denilen çekir- len çadra benzer göçebe evi. geye benzer bir böcek. derincek, [dirincek] Ba örtüsü. devedaban -> devetaban derinti -> dirinti devek -> degek deridürmek Dermek, toplamak. devetaban, [devedaban] 1. Büyük derlegen Çok terleyen^ arap kadehi. 2. Büyük lokma. derleme, [- hastah, derletme, der- devinmek Hareket etmek, uramak. letme ^^astal] Tifo. devlegüç -> devlengeç - hastal -> - devlengeç, [deglügeç, devlegüç, dev- derlemek Terlemek. lingeç, devlügeç, devlüggeç] Çaylak derletme -^ derleme türünden bir ahc ku. - hastah -> derleme [devlet {Ar.)] derlik, [terlik] Üste giyilen ince el- — eigî Hükümet, saray, saltanat bise. yönetimi.

65 deylingeç

-i dönmek Talihi kötüye gitmek. dynak -^ drnak -ini depmek Mutluluunu kendi dzman ri, iriyar. eliyle ykmak. dzmanhk Cesaret, iüik. devlingeç -4- devlengeç di, [dirj (11), dil] imdi] Haydi, hay- devliigeç -^ devlengeç din bakahm. devlürjgeç -^ devlengeç dibelek -^ dihelik devre Yanl. dibelik, [dibelek] Büsbütün, tama- devirimli —> divüriimli myle, ebedi. devirmek -^ dîriirmek didik Eyer alt (?). devürmek -^ dirürmek didim didim Didik didik. devürükli -^ divürükli didürmek Dedirtmek, söyletmek. deyenek -^ degenek (I) diftik Tiftik. deyi -^ diyii digcür -^ digçür deyi -> diyi digçür, [digcür] Küçük tulum, tu- deyiat iir, söz, laf (dedikodu, hava- lumcuk.

dis). digeç Deyince. deyre -> degre digek -^ degek deyü -^ diyii digren Harmanda biçilmi tahl sap- dezgindürmek ^ degzindürmek larn toplamaya yarayan aygt, dklmak Bir eyin içine girmek, dol- diren. mak. [dik] dikiz Tknaz, youn. - gelmek Muhalefet etmek, itiraz dlak -^ tlak etmek, kafa tutmak. dmranmak Trmanmak. -ine gitmek Aksine hareket etmek. dm Ses, ada. dike (I), [tike] Kuba büyüklüün- [dg] deki et parças. - durmak Sükût etmek, ses çkar- dike (II) Dikkatle, kulak kabartarak, mamak. dik dik. dinç -^ dinç - bakmak, [ bakmak] Dik dik, dmçhk -^ dinçlik dikkatle bakmak. dmkaz Tknaz, iri yan. bakmak -^ - bakmak dmmak -^ tnmak diken 1. Klçk. 2. An ve benzeri bö- dmmamak -^ tmmamak ceklerin inesi. dijsuz Sessiz, sakin. dikenserçesi Çahkuu, çalbülbülü, djsuzeek Sessizce, yavaçack. boklucabülbüi. dijsuzn Sessizce, yava sesle, giz- dikik Dik.

lice. dikilmek Tayin edilmek, nasbolun- dijSuzUk Sükût. mak. drauman Tercüman. dikim Lokma. drmanmak Trmanmak, dikme (I) Fidan, dikilip yetitirilen [dima] ey, yetitirilmi olan. - urmak Pençe atmak. dikme (II) Destek, dayak. drnak, [dynak, duynak, tynak, tuy- dilonek Nasbetmek. nak] Trnak. dikük Dikili aaç, dikme.

66 düU dil (I) Anahtar. dilek efaat. dil (11) Sözleme. - bitürmek htiyac, amac yerine dil (ni) Körfez, koy. getirmek. dil (IV) Dümann durumunu söylet- - bulmak steine kavumak. mek için alnan tutsak. - eylemek -> - itmek [dil (V)] -in eylemek steini yerine getir- - açkl Fesahat, talakat. mek. - az virmemek Çok hasta oldu- - itmek, [- eylemek] Dilemek, rica undan konuamamak. etmek^ niyaz etmek, efaat etmek. - ba Söyleme gücünü engelleyen dilekçe stee uygun, istenildii hi- ey. çimde. - çiynemek Sözü azda gevele- dilekçi, [dilekçi] efaatçi. mek, tevil için uramak. dilekçi -> dilekçi - çöngeligi Rekaket, kekemelik. dileklü Arzusu, istei olan.

-e gelmek Önce söylemezken söy- dileksiizrek stemeyerek, istemeye is- lemeye halamak. temeye. -e getürmek Aza almak, söyle- dilemek Dilenmek. mek, anmak. dilemek Birbirinden dilemek. -i balanmak Dili tutulmak. dUgem Dilim, dil biçiminde, uzunla- -i balu olmak Söz söyleyemez masma. durumda bulunmak. dilgü -> dilkü -in beklemek, [-im beklemek] Sü- dilki -> dilkü kût etmek, dilini tutmak. dilkicek Dalkavuk, yaltakç. -ini beklemek -> -in beklemek diUdceklik -> dilküceklik -ini depretmek Söylemek, söyle- dilkilik -> dilküceklik meye halamak. dilkü, [dilgü, dilki] Tilki. -ini kesmek Susmak. dilküceklik, [dilkiceklik, dilkilik] Ysl- -i yitmek Dili tutdmak. taklanma, dalkavukluk. -i yürük Talakatli, düzgün konu- - eylemek -> - itmek an. - itmek, [- eylemek] Yaltaklan- -i zifir Az bozuk. mak, dalkavukluk etmek. - kesmek kna yoluyla susturmak. dUkülenmek Yaltaklanmak, dalka- - üürmek Birçok kimse bir sözü vukluk etmek. "ayn hiçimde bir azdan söylemek. dUküüzümi Köpeküzümü. - virmek. Konuma gücü vermek. dillegen Çok zemmeden, çekitiren. - yügrükligi Pürüzsüz konuma, dillemek Bir kimse hakknda dediko- talakat. du yapmak, bir kimseyi çekitir- dilban, [dilbend] Tercüman. mek. dilbend -> dilban dillenmek Dili açlmak, söylemeye dilce Dilde, dil ile. balamak. dilcenmek Gücenmek. dillemek Konumak, söylemek^ dilcik (I) Bademcik. [dilli] dilcik (II) Terazi ibresi. - defter Bütün ayrmtlar gösteri- dilegen Dileyici, çok isteyen. lerek yazlan defter.

67 dUlU

- dilince Hal diliyle, kendine özgü diiji, [dirjü] Dinleme, kulak verme.

bir dille. - dijlemek, [dijü dirjlemek] îki dîUü Cerbezeli, iyi ve kolay söz söy- kiinin hafifçe konutuu sözlere leyen. kulak vermek. dillülik Düzgün ve dokunakl söz söy- dijici, [dijiici] Fslt ile söylenen sö- leme. zü sezdirmeyerek dinleyip sahibine dilmaç, [dilmeç (I)] Tercüman. ileten. dilmeç (I) -> dilmaç [dijicilik] dilmeç (II) Dilik, yrtmaç. - eylemek ki kiinin hafifçe ko- dilmek Yarmak. nutuu sözleri gizlice dinlemek. [düüz] dijlence 1. Dinlendiren, huzur veren - olmak Susmak, ses çkarmamak. ey. 2. Dinlenme. dilü Dilek, arzu. dinlenmek Bir dini kabul etmek. dime Söz, az? gelen söz. dijlenmek Sönmek. [dimek] dijmek Sakin olmak, susmak. diben Deyip, diyerek. dijii -> dirji dijiiz Deyiniz, söyleyiniz. - dijlemek -> dirji dip Deyip, diyerek. dijüci -> dirjici diye misin Der misin? dijücilik ki kiinin hafifçe konutu- diyen Denen, söylenen. u sözlere kulak verme. dimelii Denebilir, denilebilecek. dip (I) Kök. dimi Bir cins kuma, bez. - alay Merkez alay. dimin Demin, - çalkamak Kalçalar oynatmak. [dîn (^r.)] - dede Büyük dede. - yufkalar Dini zayf olanlar. - dejiz Büyük deniz. [dir)(I)] - göstermek Yemei, tabakta bir - dirjlemek îki kiinin hafifçe ko- ey kalmaymcaya dein yemek. nutuu sözlere kulak vermek. dip (II) (Kadeh ve sinide) Ayak. dil) (11) ^ di [dipdijsüz] - imdi -> di - olmak Sakinliini büsbütün yi- dincelmek Rahata ve huzura kavu- tirmek. mak. dipdirilice Dipdiri olarak. dinç, [dmç] Emin, sakin, asude, müs- dipi Tipi. terih. dir Geçim, yemlenme. - geçmek Sükûnet içinde yaa- [dir dir] mak. ditremek Tir tir titremek. - olmak Emin, mutmain olmak. direze -> direzi dinçlik, [dmçlk] Rahat, huzur, asa- direzi, [direze, diezin] Dokumac- yi. lkta tezgâha gerilen ip. dindürmek Söyletmek. - çözmek Dokumak için, ipi tez- diijelmek Ayakta durmak, ayaa kalk- gâha uzunluuna germek. mak. direzin -> direzi dii)eltmek Dikmek, dik tutmak. dirgemek, [dergemek] Toplamak, bir dijemek -> degemek araya getirmek.

68 di dirgenmek (I) Dayanmak, istinat - itmek, [- eylemek, - idinmek] etmek. Geçinmek, yapmak. dirgenmek (II), [dergenmek] Top- - ot ölüme kar ilaç olan salk lanmak, birikmek, derlenmek. otu. dirgemek, [dergemek] Toplanmak, - suy Ab- hayat. bir araya gelmek. - sürmek Hayat geçirmek, ömür dirgi Sofra. sürmek.

dirgjrmek —> dirgiirmek - talmak Dirlik bozulmak. - geçinmej-i dirgürmek, [dirgirmek, dirümek ] Di- yat Geçim yolu, sa- riltmek, ihya etmek. layan eyler. dil! (I) ^ deri (I) dirmek, [dermek] Toplamak, birik- [diri (II)] tirmek. - klmak Diriltmek, ihya etmek. dirüp devürmek -^ dirüp dirürmek - komak Yaatmak, sa brakmak. dirüp devürüli görmek, [dirüp dö- - olmak Yaamak, hayat sürmek, ürüli görmek] Derlenip toparlan- canlanmak. mak, hazrlanmak. dirice Diri olarak. dirüp dirürmek, [dirüp devürmek ] dirildürinilmek Diriltilmek. Derleyip toplamak, ymak. dirile —> diriyle dirüp döürüli görmek -> dirüp dev- dirilgi, [derilgi] Deroek, toplant. ürüli görmek dirilik -> dirlik dimek, [dernek, dernek yiri, dirrjek] dirilmek (I), [derilmek] Toplanmak, Toplant, toplant yeri, cemiyet. tecemmu etmek. dirjek -^ dirnek dirilmek (II) 1. Yaamak, ömür sür- dirnekli, [dernekli, derneklice, dîr-

mek. 2. Geçinmek, imtizaç etmek. 3, neklü] (Vücudu) Derli toplu o-

Taslamak, ... davasnda bulunmak. lan. dirincek -^ derincek dirneklü -^ dirnekli diinti, [derinti] uradan buradan dirnemek, [dememek] Dermek, top- toplanm insan kalabal. lamak, derlemek. diriyle, [dirile] Diri iken, diri diri. dii'neecegi, [derneecegi] Toplanma dirlik, [dirilik] 1. Yaay, hayat, yeri. salk, geçim. 2. Tahsisat, ödenek. diruemek, [deruemek] Toplanmak, - bulmak Hayata kavumak, can- ylmak. lanmak, dirilmek. dirirmek —> dirürmek - dirilmek Hayat geçirmek, ömür dirürmek, [degürmek (I), derür- sürmek. mek, deürmek, devirmek, dev- - eylemek ~> - itmek ürmek, dirirmek, diürmek, div- —i çalmmak Ödenei kesilmek. irmek, divürmek, diyürmek, dög-

- idinnek —> - itmek ürmek, döürmek] Derlemek, top- -ini gij eylemek Bolluk ve huzur lamak, bir araya getirmek. içinde yaamasn salamak. dirürnek -^ dirgürmek - itdirmek Yaatmak. [di]

^ - gerjligi Bolluk ve huzur içinde - bilemek Tamab. etmek, itahlan- yaay. mak.

69 - düzmek Arka arkaya di çkar- - balanmak Büyük meclis kurul- mak. mak, toplanmak. - göstermek Sntmiak. [dîvâr (Far.)] —in ldu gülmek Tebessüm, et- -a urmak Tutup atmak, terket- mek, dudaklar arasndan dileri gö- mek. rünecek ekilde gülmek. divlek -> düglek -ini stmak Diini göstermek, di- divrîk Müdevver, deirmi. lerini göstererek gülmek. divirmek -> diriirmek —in srtmak Dileri göstermek, di divürmek -> diriirmek gösterirken dudaklarm açmak. divürükli, [deviirükli] Ortada da- - ksmak Dudakla sus iareti yap- nk bir ey brakmayan; derli top- mak. lu olarak. - koymak, [- koyurmak ] Di ge- diviü*ümli, [devirimli] Derli toplu, çirmek. düzgün. - koym'mak -> - koymak diyesin, [diyeydüg] Sanki, güya, sa- - kurdaas Kürdan. nlr ki. - urmak Yemek, çinemek. diyeydürj -> diyesin diei, [diegü, diengi] Deirmen ta- diyeze -^ dayza n di di yapmak için kuUaiilan diyi -> diyü bir çeit külünk. diyince ... Kez olmca, ... kezde. diegü -> diei diyi, [deyi] Kelam, söz. diemek Deirmen tama di açmak. [diyimek] diengi -> diei diyiü dm'mak Söyleip durmak. dienmek Dilenmek, dieilenmek. diyürmek -> diriirmek dii, [- kii] Kadn. diyü, [deyi, deyü, diyi} Diye.

- demir Yumuak demir (?). diyülmek Denilmek. - kii -> - [diz] diindirik pten gem, yular. - ara Dizkapa. dilemek Yemek, srmak. - çar Ksa alvar. diürmek -> diriirmek -e dirsek dikmek Dirsei dize koy- ditmik ditnûk Didik didik. mak. ditregen, [titregen] Çok titreyen. -e yetmek Diz boyunca yüksel- ditregenlik Çok titrer olma hali. mek. ditreme Titreme. - gözi Diz kapann iki yanndaki ditoemek Titremek. çukurlardan her biri. ditremeklik Titreme hali. -in çökmek Diz çökmek, diz üze- ditremek Titremek, rine oturmak. ditretme Titreme. —in —in Dizleri üstüne yürüyerek. ditreyek Titrek. -in dümek, [-in otirmak] Diz çök- ditsingen, [titsingen ] Her eyden i- mek, diz üzerine oturmak. renip tiksinen. - ton ç donu. ditsinmek, [titsinmek] Tiksinmek. dizcük Diz ba. ditürü Dikkatle, dizek dizek Sra sra, dizi dizi. [dîvân (Far.)] dizek^Iek Dizilmek.

70 dögün dizeme Ba, bahçe çevresine kam tolayu] 1. Muhit, etraf, çevre. 2. ya da aaçtan yaplm çit. Çepeçevre, frdolay. dizge Dizlik, diz ba. - yan Etraf, çevre yan. [dizgin] dolayu -> dolay - depretmek At harekete geçir- dolmak Patlayacak dumma gelmek. mek. dolu -> tolu - eylemek Atn dizginini kasp Dolu olarak. dört nala kaldrmak, at kaldrmak, dolukmak —> tolukmak (II) at koparmak. domalmak -> tomalmak - uzatmak At serbest brakmak, domaltmak ^> tomaltmak ban salvermek. dombay -> tonbay dizimi dizim -> dizin dizin don (I) -> ton dizin dizin, [dizim dizim] Dizi dizi, [don (II)] sra sra. - idinmek tiyat edinmek. dizUk Belden dizkapana dek bacaa donanmak -> tonanmak giyilen giysi, lasa pantolon, potur. donatmak -> tonatmak dodac Doacak olan. donhk -> toBk dojuz -> toguz [ domak ] doa durmak -> tomak dopuk Topuk. doup kopduk yir nsann dodu- don -> toru u yer. dormurmak —> tormurmak dor -> tor doruk —> toru - eylemek Dorultmak. doylamak -^ toylamak - gelmek -> tor doyum -> toyum dokanmak Dokunmak. - olmak -> toyun dokuç -> tokuç doyumlk -> tojumlk dokmak -> tokumak dögdi -> dügdü dokumak -> tokumak dögeç Havan, havan eli. dokunmak sabet etmek, dümek; dögmek 1. Ezmek. 2. Topa tutmak, kar koymak, kar durmak. bombardman etmek. 3. Basmak, dokurcun -^ tokurcm baskn yapmak. doku Çarpma, mücadele. döge görmek Döüvermek, eziver- dokumak -> tokumak nek, ezmek. dolama -> tolama dögnemnek Döülmek, çinenmek, dolama ç -> tolamaç pekitirilmek. dolamba Dolak yol. dögümek —> dirüi'mek dolandu'mak Dolatrmak. döülmek (Davul gibi eyler) Çalm- dolanmak —> tolanmak mak, yüksek ses çkarmak.

[dolap { tolamak yara. 2. Dövme. 3. Döünme, yas, dolay -^ dolay matem. dolay, [dolay, dolayu, tolay, tolay, - komak Da basmak, dalamak.

71 dogündü

- urmak, [— vurmak ] Yara açmak, [döM] da basmak. - dölü Çoluklu çocuklu, çoluk ço- - vurmak -> — lU'Diak cuk sahibi. dögündü Dalga, döndermek 1. Döndürmek. 2. Ter- [dögü] cüme etmek, çevirmek. - tala Kavga, dalam.a. döndürmek 1. Tercüme etmek, çevir- dökmek 1. Brakmak, terketmek, at- mek. 2. Reddetmek, kabul etme- m.ak. 2. Sarfetmek, harcetm.ek. mek. 3. Deitirmek, baka ekle dökülmek Birden topluca inmek. çevirmek. döndür dökündü Bol akan, l)ol bol dökü- itmek Tekrarlamak. len. döne döne Tekrar tekrar. dönegen döl 1. Yavru. 2. Nesil, soy. Çok dönen. -den kaknak Dourmaz olmak. dönek Uçarken takla atan güvercin. - dökmek (Koyun, keçi) Yavrula- dönmek 1. Deimek, bozulmak, bir maya balamak. halden baka bir hale geçmek. 2. - dökümi Hayvanlarn dourma Vazgeçmek, feragat etmek. 3. Ben- zaman, ilkbahar. zemek. 4. Tercüme olunmak, nak- lolunmak. - dö Çoluk çocuk, züriyet, evlat ve torunlar. döne gelmek 1. Geri gelmek, dö- - ei Meime, son, e. nüp gelmek. 2. Yolunu armak. - yata Rahim. döneydi ola m Acaba döner mi? döleç izbe, mahzen. dördül Dört köseli. dölek, [tölek] 1. Sabit, kararb, ka- [dört] bc. 2. Güvenilir, dürüst. 3. Sü- - kal Byklar terlemi genç. kûn ve güven içinde. 4. Temkinli. -ü onda Onda dördü. 5. Sakin ve itaatli. 6. Elverili, uy- - yanndan tutmak Kaytsz art- gun. 7. Ustft, kurnaz. sz buyruk altna almak. -i yeyni Çevik, hareketli, tez canh. dörter Dörder. - olmak Temkinli, sakin, itaatli dö Göüs, sine. olmak. - kemii Gösün ortasnda birbi- döleklik Temkin, temkinli hareket, riyle bitien yumuak kemikler. vakar, itaat. döek (I) Tohum ekilen ve fidan diki- dölemek Hayvan yavrulamak. len yer. dölendirmek, [dölendürmek] 1. Sabit [döek (11)] klmak, tespit etmek. 2. Rahata, -e dümek Yatalak olmak. sükûna kavuturmak. 3. Yerle- - esiri Yatalak, esir-i fira. tirmek. - komak -> — salmak dölendürmek -> dölendi-mek - salmak, [- komak] Yatak yap- dölenmek 1. Mutmain olmak, tema- mak, yatak sermek. yül göstermek, sükûnet bulmak, döemek 1. Yaygn halde vermek. 2. karar klmak, huzura kavumak, Sermek, yaymak, açmak.

ar davranmak. 2. Çoalmak. döenilmek Döenmek, yaydmak, se- döllek Koyunlarn kuzuladklar yer. rilmek.

72 ]

datu döenme Döenmi. dui'iua -> turma döenmek (I) 1. Döemek, yere yay- durmaç pekli kuma, al. mak, sermek. 2. Serilmek, yayl- durmak -> tui'mak mak. dura düe Düe kalka. döenmek (II) Dükünlük göstermek, duras yir Duracak yer, makam, kendini vermek. mekân. dömek Toplanmak (?). dui'duklayn dui'inak Eski durumda döürmek -^ dirsürmek kalmak, eskisi gibi bulunmak. döymemek Dayanamam ak, katlana- dun gelmek -^ turmak mamak, tahammül edememek. duru gelmek -> tnmak du*^âlamak Dua etmek. duru varmak -> tu'nak dudaenk Sevimli dudak, dudakçk. dui'sunmak Korkmak, duraklamak. [dudak] durukmak —> tu'ukmak -larm u'itmak Dilerini göster- durulk -> turlk mek, di gösterirken dudaklarm durulmak —> turulmak açmak. dururmak -> tururmak

[ duda durumak -^ dürümek - itmek -> tuta durutmak, [turutmak] Durdurmak, - olmak —> tuta kaim klm.ak. dulda, [dalda] Saye, himaye. duak -^ tuak duldalanmak, [tuldalanmak ] ltica duaklamak Kösteklemek. etmek, snmak, siper almak. duta -> tutu (I) dulkuk —> tuluk, tulîk dutacak Ocak üzerindeki tencereyi dulunacalf Ma grip, hat. tutup indirmek için kullanlan bez dulundu'uak, [tulundurmak] Gözden parças. kaybetmek. dutaau -> tutaan d ulunmak -> tulunmak dutak (I) -> tutak (I) dutak (II) -> tutak (II) [ dulup ] - tulup itmek Çile haline getirmek, dutala -^ tutark, tutark kelep yapmak. dutamlanmak Avuçla kavranmak.

- olmak Yumak haline getirilmek. dutai'a,^ > tutark, tutark duma -> tuma dutun -> tutm dumau -^ tuma duthu -> tut dumr —> dunu'u dutku -> ttm dumru, [dumr] Tef. dtmak —.- tutmak duncukmak -> tuncukmak duta gitmek Tutup gitmek. dunukmak, [tunukmak] Küsûfa u- duta kouak Alkoymak, brakma- ram.ak, güne tutulmak. mak, tevkif etmek. durak -> turak dutrak —> dutum k - tutmak -> turak dutrk -^ duturuk durakot -> tmakot dtsak —> tutsak duru'mak -> tururmak dutsaklk -> tutsaklk dlU'utmak, [tmutmak] Durdurmak. dutu (I) —> tutu du'i -> tn- — komak -> tutu

73 .

dutu

—ya durmak Rehin koyarak ba- düer, [- aac] Kaln direk, mertek, lanmak. kiri. —ya komak -> tutu — aac -> - dutu (11) -> tutark, tutark dügesimek nek boa istemek. dutuk (î) -> tutuk dügi -> düü (lutuk (II) Rehin karl verilen pa- düglek, [divlek, düvlek] Ham kavun, ra. kelek. dutulmak, [tutulmak] 1. Mahkûm ol- düglenmek Düümlenmek. mak, zan altma dümek. 2. Dur- düme Kaplarda ve sandklarda bu- durulmak, zaptedilmek. 3. Donuk- lunan demir halka. lamak, kararmak, sklmak. 4. Sesi dümek (I) Düümlemek, balamak, çkmaz olmak. 5. Kullanlmak. bükmek, burmak. 6. Braklmak, alkonulmak, bulun- dümek (II), [tügmek] Yükselmek, durulmak. 7. Kapanmak, kapatl- frlayp yukar çkmak, yukar do- mak, tkanmak. ru frlamak. dutunmak -> tutunmak dügmelemnek Tomurcuklanmak. duturuk, [dutrak, dutruk, tutruk, dügnelemek Toplamak, bir araya ge- tuturuk] Ate tututuracak çör- tirmek. çöp. âügü, [dügi] Pirinç ufa, bulgur ufa- dutu Tavr, hal, hareket. - dutumak Tutumak. dügül Tomurcuk. duydurmak -> tydurnak dügülce Bulgur eklinde yaan kar. duynak -> du-uak dügülcük Gonca, boum. [duyu] dügülmek Düümlenmek. - virmemek Duymazbktan gelmek, [düüm] önem vermemek. - çalmak Düümlemek. dü -> tü düün Düüm. diibdüz Tamamen, bütünüyle. düünçiçei Sütleen dübelek -> deplek dükel -> dükeli düden Bataldk, girdap, suyu yer al- dükeli, [dükel, tülceli] Hep, hepsi, tna çeken delik. bütün, cümle, herkes. düdü Düdük. dükelcügi, [dükelicügi] Hepsi, tümü. düdük Ney. dükelicügi -> dükelcügi - çahc -> düdülcci dükenlemek, [dügenlemek] Aramak, düdükci, [düdük çalc] Neyzen. aratrmak, denetlemek, yoklamak, - bak Yan gözle bak. dükermck Tükenmek, bitmek. dügdü, [dögdi] Çekiç, keser gibi ay- düketmek Tüketmek, bitirmek. gtlarn bir eyi dümeye ve ezme- düm Bütün, tamam. ye yarayan düz ve yuvarlak ta- [düm.en] / , raf. - dorultmak Yönelmek. dügdürmek Yukar doru fnlatraak, dümük güç, megale. yükseltmek. - olmak Bir ile yakndan me- dnge ki yanda su-. gul olmak, bir iin üzerine dü- dügenlemek -> dükenlemek mek.

74 dü dümükdiirmek Bir ile uratrmak. düpdüz Batanbaa, tamanuyla, düm- dümükdüfilmek Bir ile megul edil- düz. mek. düpüldü, [düpüi'dü, dürpüldü] Güm- diimültmek Bir ile m.egul olmak, bürtü, gürültü, patrt, çarpnt. oyalanm.ak. düpürdü -> düpüldü dün Gece. düi'emek, [dürimek, düümek] Türe- - baun -> — bakun, baskuu nek, peyda olmak, zuhura gel- - bakun, baskm, [- bam] mek. Gece baskn. düretnek, [düritüiek, düvütmek] Pey- - - buçu, f- yars, yarus] Gece da etmek, icat etmek, türetmek. yars. dürgü Giysi ya da kuman büklüm - dulp Gece vakti, geceleyin, bü- yeri. tün gece. dürimek -> düremek -e gün Dünkü gün. dürimek -> dürümek - gün -> — ü gün düritmek -> düretmek - içi Gece ortas, gece vakti, ge- dürmek 1. Bükmek, katlamak, to- celeyin. mar haline getirmek. 2. Toplamak, -i gün -^ — ü gün devirmek. 3. Buruturmak. -i güni Gece gündüz, geceli gün- dürpüldü —> düpüldü düzlü. dürtmek Sürmek, sürtmek. - namaz Geceleri khnan nafile dürtük Çopurluk, çoparlk. namaz, teheccüt namaz. dürtünmek Sürünmek, vücuduna ko- - ü gün, [- gün, -i gün, - ü gün- ku, ya gibi eyler sürmek. düz] Gece gündüz. dürtümek Birbirine kar batc si- - ü gündüz -^ - ü gün lahlar kullanmak. - yai'is —> - buçug düjrük, [- yüzlü] Buruuk suratl, eki - yarus —> - buçu yüzlü, abus. dünek Tünek, in. - yüzlü -> - dünemek Tünemek, gecelemek. dÜFÜklik Çatklk. dünin GeceleyH. diirülîk Hediyelik, düün hediyesi - güni Gece gündüz, geceli gün- olacak (kuma). düzlü. dürülmek (Ka) Çatlmak. dünle, [dünlece] Geceleyin. dürülü Durulmu, katlanm. -ler Geceleri, gece vakitleri. diiüm dürüm Büklüm büklüm, dü- dünlece -^ dünle rülerek, dönerek. dünlülc Pencere, baca. dürümek —> düremek dürjür Sihrî akraba. dümnc Çaba, gayret. düi]ürlik Shriyet. dürümek, [durumak, dürimek, tu- [dünyâ (Ar.)] mmak] 1. Çahmak, çabalamak, -sm deimek -> -sn degürnek sebat etmek. 2. Kar karya gel- -sm degürmek, [-sn deimek] mek, çarpmak, mücadele etmek. Öbür dünyaya göçmek, ölmek. dürütmek -> düretmek dünyâcuk Para pul, dünyalk. dü (I) Rüya. düp Merkez, orta, dip. - azmak htilam olmak.

75 düf

—iimdür ola m Rüya m görü yo düürmek Avlamak, vurup yere ser- run. mek. - yirine gelmek Rüya doru çk düüt, [düük] Yaayabilecek duru- nak. ma gelmeden doan yavru. - yormak Rüya tabir etmek. - düürmek Çocuk düürmek. dü (II) -> tu (I) dütmek Tütmek. - eylemek -^ tu (I) dütsü [ ] - gelmek -^ tu (I) - sakss Buhurdan. -ine gelmek -> tu (I) dütsüden Buhurdan. - — itmek > tu (I) [dütü] - olmak ^ tu (I) - virmek Tütsülcuek. [dü (III) "Konak, durak, menzil"] dütü, [tütün] Duman. - virmek, [düün virmek] Konak- dütünlik, [tütünlik] Baca. lamak. dütüzdürmek, [dütüzmek, tütüzdür- dübudak Dibudak. mek, tütüzmek] Koku vermek için düegen Çek düen. bir ey yakp tüttürmek, tütsüle- düelek, [düelik] Haslat, gelir, ka- mek. zanç, pay, hisse. dütüzmek ^ dütüzdürmek düelik -> düelek dÜYek > diiglek düer Yaplmas gereken, yakan dÜYÜlcük Küçük bulgur tanesi. i. düvün [ ] dülenmek Üzerine dümek, fazlaca - güni Gelin götürme günü. megul olmak. düz 1. Düzgün. 2. Eit, müsavi. 3. [düman (Far.)] Gerçee uygun, doru. 4. Ova, düz- - tapas Düman gülüncü, sevin- lük, yaz. ci. - itmek Düzeltmek, düzlemck. dümek 1. Vaki olmak, olabilmek. 2. - olmak Düzelmek, yoluna girmek. Malup olmak. 3. Müstevli olmak. - yir Ova. 4. Üzerine yürümek, hücum etmek. düzdürmek 1. Tertip ettirmek. 2. 5. Yakmak, ait olmak. 6. Kon- Yaptrmak. mak, inmek, nüzul etmek. 7. e- düze Üslup, tarz. hit olmak, savata ölm.ek. 8. Ba- düzeltmek Yapmak, imal etmek. vurmak, intisap etmek. 9. Girmek, düzen 1. Akort. 2. Tertip, nizam, kapanmak, snmak. 10. Atlamak, intizam. 3. Tedbir. 4. Ev bark. 5. girmek. 11. Yklmak. 12. Âciz, ça- Tiynet, yaradh. 6. Takm. resiz kalmak, sefil olmak. - balamak ntizeun vermek, ter- düe dua, [düe dur] Düe kal- tibe koymak.

. ka. - düzmek 1. Tertibat almak, i düe dur -> düe dura tanzim etmek. 2. Ev bark yapmak, düe gelmek Birdenbire gelmek. kurmak. dü öjüme itmek Önüne katmak. - idinmek Ev bark sahibi olmak. düük ^ düüt - kurmak Ev bark yapmak. [düün] - virmek Akort etinek. - virmek ^ dü (III) düzenda Bir düzende, aym düzeyde.

76 düzünmck düzenlik Rahat, asayi, dirlik, inti- düzmek 1. Dizmek, iplie geçirmek. zam. 2. Yapmak, meydana getirmek, ter-

- eylemek -> - itmek tip etmek, tanzim etmek. 3. Hazr- - itmek, [- eylemek, - klmakj U- lamak. 4. Telif etmek, nazmetmek. yumak, iyi geçinmek. 5. Düzeltmek, tashih etmek. 6. - klmak —> - itmek Düzen vermek, akort etmek. 7. düzenmek —> düzünmek Süslemek, donatmak. düzetmek 1. Yoltna koymak, tanzim - komak, [düzüp komak ] 1. Ter- etmek, tertip etmek. 2. Düzeltmek, tip, tanzim etmek. 2. yice süsle-

tesviye etmek. 3. Yapmak, in£ mek. 3. Naketmek, resmetmek. etmek. 4. Takmak. düzüp komak -> - komak düzgü Ayna. düzülmek 1. Düzelmek, intizama gir- düzgün (I) 1. Kadmlarm yüzlerine mek, eski haline dönmek. 2. Yapl-

sürdükleri boya, allk. 2. Süs, zi- mak, tertip, tanzim ohnmak, hazr- net. lanmak. 3. Dizilmek, sralanmak, düzgün (11) Tertip, tertibat, intizam- 4. Telif ohnmak. h hal. düzülüp koulmak Güzelce süslen- - düzmek Tertibat almak, hile dü- mek. zenlemek. düzüm Dizi. - itmek Tedbir almak, tertiplemek. düzünmek, [düzenmek] Süslenmek. [düzgünlü] - kounmak, [düzünüp kounmak] - itmek Süslemek, bezemek. Güzelce süslenmek. düzme Düzen, hile; uydrma söz. düzünüp kounmak -> - kounmak

77 -

E

ebe Büyükanne, nine. egindirik Çabuk eskimemesi için en- ebegeçdi Birdirbir oyunu. tari ve gömlein çepeçevre omuz ebemgömeci Ebegömeci. lasmna konulan astar. ebice Evliya, veli. egindü, [einti] Demir eelenince dö- ece Reis, vlu, ileri gelen. külen demir ufants. ecellü EccJi gelen. einli Erilmi, meyilli. ede Büyük erkek karde. einti -^ egindü [edeb (Ar.)] egb" Karn arsna kullanlan bir - beklemek Edebe, usule uymak, kök, andz. edik -> ediik egirmumi Pirebolu. edikci Ayakkabc, mestçi. egirtmeç plik bükecek aygt, i. edük, [edik, - bamak] Koncu ksa eirtmek Kuatmak, sarmak, muha- çizme, konçlu mest. sara etmek. - bamak -> - egirdü gelmek Çevresini dolamak, efildemek Titremek. sormak. [efil efil] egistiren, [egsiseren, ekisîer] Kuru- itmek Saç, giysi gibi eyler mu hamuru ve hamur bulan rüzgârla dalgalanmak. tekneden kazmaya yarayan aygt. efir üfür Abur cubur. ei 1. Ucu çengelli demir. 2. Kuru- egbe Heybe. mu hamuru ve hamur bulan edi 1. Aaç oymakta kullandau oluk- tekneden kazmaya yarayan aygt. lu aygt. 2. Ucu eri aaç, gelberi. elemek 1. Geçitirmek, vakit ge- ege Kazanda piirilmi kaburga ye- çirtmek. 2. Avutmak, oyalamak. mei. elenmek Vakit geçirmek, beklemek, [eer] kalmak, oyalanmak, durup dinlen- - tapkur Kolan. mek, eer (Far.) Yahut, veya, gerek, ister. emek Meylettirmek, ikn? etmek.

- ... - Gerek ... gerek, ister ... ister, egrek 1. Su toplanan yer. 2. Sürü olsun ... olsun. hayvanlarnn dinlendii gölge yer. egerlenmek (At) Eyeri kabul etmek. egren Kzlck denilen meyve. egiDç Kvrmt, büküntü. eri (I) Çevgân, ucu baston gibi eri Kvrm kvnm, büklüm bük- aaç lüm, eri bürü. eri (II) Eilik, kötülük, fenahk. eilmek nbiraf etmek, sapmak. - çekmek Yanb yola klavuzla ein, [eyin] Srt, arka. mak, götürmek. -ine bana Üstüne bana. - doma, [- domar] Kap saça, -ine çukal salmak Zrh giyinmek. sundurma. - virmek Bükülmek, eilmek. - domar -^ - doma eksümek

- iyegii -> - sügiik [ekinli] - okmak Yanl, bozuk okumak. - biçimli Ekilir biçilir. - olmak Sapm olmak, aykr dav- ekinlik 1. Ekilmi yer, üzerinde arpa ranmak. buday gibi eyler bitmi olan yer. 2.

- söylemek Yanl, yalan söyle- Mezraa, çiftlik. 3. ... kez ekecek ka- mek. dar yer. - süijük, [- iyegii] Ee kemii, ekister -> egistiren kaburga kemii. eklemek Bititirmek, yaptrmak, - yel ki ana yön rüzgârlarnn eklemiç Sarmak demlen ot. arasndan esen rüzgâr. ekmek 1. Tohum atmak. 2. Dök- erice (I) Büvelek denilen sinek. mek, saçmak, serpitirmek. 3. Te- erice (II) Davarlarn arka ayakla lef etmek, barcamak. rmm dirseindeki "sinir" denilen - götüî'inek Ekip biçmek, ziraat

asil veteri. etmek. egrigez Erice, erimsi. elisenek —> ekimek (I) egi'ikestâe Havlican. e£si (I) Eski.. erilik Kötülük, fenalk, hiyanet. eksi (11) -> esi egi'ilsnek Birikmek, toplanmak. [eksik] erim -> eyrim - gözetmek Eksik görmek, zayf egsemek -> ekimek (i) görmek. egser -> egseri -i deil lgilenecei ey deil, nesi- - kakmak -> egseri ne gerek. egseri, [egser, igseri, yegseri] Çivi, -ini bîtürmek Eksiklerini tamam-

demir çivi. lamak. - kakmak, [egser kakmak] Çivi -ini tutmak Kusurunu yakalpnak. çakmak. eksikli -> eksildü esi, [egsü, eksi (II), eagi, igsi] Ucu [eksildik] yanm odun, ate kartracak ay- -ine kalmamak, [eksükligine kal-, gt. mamak] Kusuruna bakmamak. egsinmek Eilim göstermek. eksiklü, [eksikli] 1. Eksii bulunan, egsiseren -> egistiren kusurlu, âciz. 2. Kadn.

egsü -> esi eksikrek, [eksükirek ] Daha, çok eksik. egzi -> ezgi ekimek (I), [egsemek, eksemek, ek- ek -> eg silmek] Eksiltmek.

- yeri -> er) ekimek (II) Eskimek. ekdi -> ekti eksi Eksilti. ekevül Döeu. ekitmek Eskitmek. ekin Buday. eksü Eksik, noksan. - ba Baak. eksücek Eksikçe. - biçin Ekim, ekip biçme ii. eksük Eksik. - siirjügi Buday, arpa gibi bitki- eksükirek -> eksilerek lerin boumlu sap, kesmik. [eksüklik] ekinci Çiftçi. -ine kalmamak -> eksiklik ekincilik Çiftçilik, ziraat. eksümek -> ekimek (I)

79 ck^i

[eki] -den ayakdan dümek El ayak tut- - söz Ters, ac, tatsz söz. maz olmak, yalanp dükün hale

ekim ti Ek^imsiv ekimtrak. gelmek. ekti, [ekdi, ektiî, ikdi, ikdü, ikti, -den ayakdan gitmek, [-den ayak-

iktü] 1. Tufeyli, asalak, dalkavuk. dan vurmak] EH aya kesilmek, eli 2. Alkan. aya tutmaz olmak, fenalamak. ektilenmek Tufeyli, asalak olmak. -den ayakdan vurmak -> -den ektü —> ekti ayakdan gitmek - olmak Tufeyli olmak, çarlma- -den dümek Eli tutmaz olmak. dan gitm.ek. -den gitmek Kendini kaybetmek, ekzemek 1. Kendisine rakip say- mahvolmak. mak, kskanmak. 2. Ekzersiz yap- -den komak, [-den koymak] El- mak. den brakmak, terketmek, ihmal ekzi -> ezgi etmek. [el (I)] -den koymak -> -den komak - aac, [- denei] Baston, asa. -den salmak Brakmak, terketmek. - almak Birbirinin elini tutmak, -den varmak Elden gitmek, yok el tutumak. olmak, mahvolmak. - almak 1. Bir mürit, müridinden -de örenmi -> -e örenmi bakalarma yol göstermek izniri - dutmak Yardm etmek. almak. 2. Müridin elini tutup ona - dutumak Birbirinin elini tut- teslim olmak. 3. Elini tutmak, yar- mak. dm etmek. -e dümek Ele girmek, yakay ele - altnda El altndaki, tebaa, ma- vermek, yakalanmak, iyet. -e gelmek 1. Elde edilmek, husul - arkasm yire komak, [- arkasm bulmak. 2. Yakalanmak. yir yüzine komak] Pes demek, ac- -e getirmek -> -e getürmek zini göstermek. -e getürmek, [-e getirmek] Ele - arkasm yir - yüzine komak -> geçirmek, elde etmek, yakalamak, arkasm yi-c komak kazanmak. - arkas yii'de Pes diyerek, aczini -e girencesi Ele geçen miktar. belirterek. -e girmek Ele geçmek, elde edil- - ayak rmak El ve ayakla srar mek, yakalanmak. hareketleri yapmak. e almak El ele vermek, el ele - benüm etek senürj Eteini tut- yapmak. tum brakmam, ya elimi kes ya e smarlamak Eli ele emanet eteini kes. etmek. - bir eylemek -> - bir itmek -e örenmi, [-de örenmi] Ele - bir itmek, [- bi eylemek] Elbir- abm, ele gelmeye, elde yem ye- lii yapmak. meye ahm (hayvan). - çatlatmak -> aya - eylemek Çarmak, eliyle gel ia- - dartmak, [- tartmak] El çek- reti yapmak. mek, vazgeçmek, feragat etmek. - gegligi, [- gigligi] Zenginlik. - denei -> - aac - girjligi -> - gegligi

80 - götürmek 1. El kaldrmak, elini -i üstün Galip, üstün durumda. göe doru açmak. 2. El çekmek, -i üstün olmak Güçlü olmak. vazgeçmek. -i virgilî Eli açk, cömert. -i bana demek Vakit, frsat bul- -i yaramaz Hrsz. mak. -i yufka Fakir, yoksul. -i bo Yoksul. - kakmak -> aya -i emirlü Elinde yazl herhangi - karmak -> aya b'r emir bulunan - katmak Karmak, müdahale et- -i gin, [- giq] Zengin, cömert. mek.

-i gii] -> -i gin - kavurmak, [kol kavurmak] El -i irmek Vakit, frsat bulmak, gü- kavuturmak, elpençe divan dur- cü yetmek. mak. -in almak -> -ini almak - kayas, [avuç kayas] El ile at- -in dek tutmak Elini kaldrma- lan küçük ta. mak, kmddatmamak. - kesmek El çekmek, feragat et- -ine götürmek Eline almak. mtk. -in -ine almak -> -ini almak - ka olmak Güç yetmemek, âcia -in egegine urmak Elini çenesine kalmak. dayamak. - komak El çekmek, vazgeçmek. -ini almak, [-in almak, -in -ine - oyum El çabukluu ile yapdan almak] Elinden tutmak, yardm hile. etmek. - salmak, salmak 1. El dokuadur- -ini dilemek Elini srmak, pi- mak, el uzatmak. 2. El sallamak, man olmak. el ile iaret yapmak. -ini kaçurmak Elini çekmek, elini - serpmek, [- silkmek] stememek, saknmak. fari olmak. -ini ovmak Elini outurmak, ne - silkmek -> - serpmek yapacan armak. - sunmak 1. El uzatmak. 2. Cü- -ini urmak -> - urmak ret etmek. -ini yeinde tutmak Bir eye do- - süvâr olmak El melekeli olmak. kunmamak. - tara Küçük saç tara. -in koyuma salmak Elini koynuna - tartmak -> - dartmak sokmak. - ueyla Gönülsüz olarak, ie önem -inle Eliyle. vermeyerek. -in tutmak Elinden tutmak, yar- - ueyla görümek Az görümek. dm etmek. - ueyla tutmak Gönülsüz davran- - irimek Güç yetmek, yapabilmek. mak, ie önem vermemek. -i sulu Eli ie yatkn, elinden i - ula Yardmc, küçük ilerde gelir, maharetli. kullanlan hizmetçi. -i ta altnda kalmak Skntya - urmak, [-ini urmak] El atmak, dümek, ihtiyaç içinde kalmak. el uzatmak, el sürmek, dokun- -i uz Hünerli, maharetli. mak. -i uzlulk itmek Bir ii yolunu bi- - urumak El tutumak. lip kolayhkla yapmak. - üürmek Elbirlii yapmak.

81 - vi-imek [El ele tutumak, ba- [ellü] kasnn eline yapmak. - elinde Kendi elinde, öz elinde. - virmek 1. Yardm etmek, frsat elma [ ] vermek. 2. Teslim olmak. - a Elma ile yaplan yemek. - yohamak -> - yokamak elvere Mümkün ki, olur ki, belki, - yokamak, [- yohamak] El sür- em. [- sem] laç, deva, çare. mek, dokunmak. - sem -> - - yumak El çekmek, vazgeçmek. -e seme yalamamak Hiç bir ie el (H) -> ü (I) yaramamak. elbete Tabaklarn kullandklar bü- [em ân (Ar.)] yük tekne, kulplu büyük kazan. - yüzügi Birisine aman verildiini elcek Eldiven. bildirmek üzere verilen yüzük. elçi, [elçü] 1. Elçi. 2. Peygamber. emcek, [emcik, emçek, emecek] Me- elçü -> elçi me. eldelemek Birbirinin elini skmak, emcik -> emcek dost geçinmek. emci [ ] eldüvan Eldiven. - semci olmak Hekimlik yapmak, elegîmsama, [elegimsamal, elegim- hekim olmak. aamah, elegimsa^a, enegimsa- emçek -> emcek mal, enegümsamah, inegimsama, eme Cariye. inegimaamal, inegimamal] Alâ- emecek -> emcek im-i sema, gökkua. emegen yi emen, çok emen. elegimsamal -> elegîmsama [ emek ] elegimsamah -> elegimsama - dartmmak -> - dartmak elegimsa^a -> elegimsama - dartmak, [- dartmmak] Emek elel Elden, el ile, dorudan doruya. çekmek, zahmet çekmek, yorulmak. eletmek -> iletmek - görmek Emek harcamak, zah- elgin, felkin, ilgin] Garip, âciz, mis- met çekmek. kin, sefil. -ini yîle virmek Emeini zayi et- [elif(^r.)] mek. - kesmek Bir çeit döme yapmak. - yetürmek Zahmet çekmek. elikdürmek Elde etmek, ele geçirmek. - yimek Emek vermek, gayret elikmek 1. Bunalmak, bizar olmak. sarfetmek, zahmet çekmek. 2, Utanmak, sklmak, mahzun emeklendiirmek Yormak, zahmete olmak. sokmak. elkin -> elgin emendürmek Emek çektirmek, zah- ellemek 1, Tutumak, savaa giri- met vermek, zahmete sokmak, yor- mek. 2, Haj-rlamak için birbiri- mak. nin elini tutup sallamak. emenmek Zahmet çekmek, emek çek- [eUi] mek. - ba Elli askere komuta eden su- emer -> emerce bay. emerce, [emer] Memeden kesilmemi, ellik (I) Eldiven. meme emecek yata olan. ellik (n) Hiküm sürme, belik. emge Eziyet, zahmet.

82 emikda, [emikde, emtikda] Süt engen Dii deve. karde. engez Alet. emikde -> emikda engin Çukur, alçak yer.

[emir {-^ Ar. emr)] enik, [enük] Et yiyen dört ayakl - smak Emir dinlememek, kar hayvanlarn yavrusu, yavru. gelmek. eniklemek Et yiyen hayvanlar yav-

- iizei'ine olmak Emri yerine ge- rulamak. tirmee hazr olmak. eglik Boya^hkta kullanlan kökü k- emi kar Cancier, sarma dola, zl bir ot. karmakark, ejlii er) Ü Hzl hzl. emimek Emmek. er)se Arka. emidürmek Emdirmek, yavrulara a- egsece Arkadan. nalarn emdirmek. egselik Kadnlarn omuz atks, ar- emlik Süt emme çanda olan. kahk. emxe, [im-e] Âk, müptela. [ ens ] emsia Beceriksiz. -i endmek ^ -i entnek emiikda -^ emikda -i entmek, [-i endmek] Akl ban- dan gitmek, armak, rengi atmak. [ emzikli ] - bardak brik. egemek Hazin hazin, içini çekerek er) (I), [ag, ag yiri, ek, ek yeri, ej alamak. yiri] Oynak yeri, hüküm yeri, ek- enücek -^ encek lem, hitiik iki ey arasndaki çizgi. enük -^ enik - yiri -^ - (I) er)ü yar)u arm, akn. eg (11) Renk, beniz rengi. olmak amak, armak. encek, [eniicek] Enikçik, yavru. eprimek Daihp ayrlacak duruma enç Rahat, huzur, asayi. gelmek. epsem Sessiz, ses çkarmayan, susan. [ende ] - ba Sersem, aklsi29 ba. - durmak ^ - turmak endikmek aalamak, acemilik gös- - eylemek Susturmak. termek, armak, ürkmek. - kalmak Hareketsiz, sakin kal- endürmek indirmek. mak. enegimsamal -^ elegimsagma - olmak Susmak. enegüsam.ah -^ eîegimsama - turmak, [- durmak] Sükût et- egek 1, Çene, çene kemii. 2. Ger- mek, susmak. dan. epsemlik Sükût. - çuhur -^ - çukur er (I) 1, Koca, zevç. 2. Erkek, kii.

- çukur, [- çuhur] Çene çuku- 3. Yiit, kahraman. 4. Bektai ru, çene gamzesi. §eyhi, mürit, erenler. 5, Sahip. enemek, [inemek] Hayvan idi et- - adam Erkek. mek. - almak Kocaya varmak. enenmek, [inenmek] Hayvan idi - "^avret Kar koca. edilmek. - *^avret olmak Kar koca olmak, engebe Arzal, meyüli yer. evlenmek. engeç Yengeç. - ba Eleba.

33 .

^ dökmek Asker çkarmak, asker erilmek, [irilmek] Eriilmek. ymak. erincek Üengen, tembel. -e varmak Kocaya varmak. erinleyin Kocas gibi. -e virmek Evlendirm.ek, kocaya erinmek Tembellik etmek, üenmek, vermek. gevek davranmak. - gören, [- görmi] Dul kad. erimek 1, Uramak, satamak, mü- - görmi -> — gören nakaa etmek. 2. akalamak. - karda Erkek karde, birader. erii gelmek Gelip yetimek, ula- - kii Erkek, reit kimse. mak.

- koyun Erkek koyun. erimi, [irimi ] Keramet sahibi, ve-

- ku Bayku, puu. li. - oca Erenler makam. erk 1, Kuvvet, kudret, irade. 2. h- - olan Erkek çocuk. tiyar, hakk- hyar. - oh Asilzade. erkecük Küçük erkek, delikanl. - özlemek Koca istemek. ekeç, [irkeç] Üç yan bitirmi er- er (II), [ir] Erken, erken zaman. kek keçi. erbene Tef. [erkek] ercerek -> errek - aaç Yemi vermeyen aaç. ercügez Küçük erkek çocuk. - beyit Kahramanlk anlatan be- erçel Namert, hrdn, huysuz, yara- yit. maz. - demür Polat. erde Erkenden, erkence. erkeksi Erkek gibi, erkek tavrl. - ve geçde Erken ya da geç. erkenlemek 1, Erkenden ie bala- erdem Fazilet, hüner, marifet. mak. 2. Sabahlamak, sabah vak- erden, [irden] Erkenden, erken er- tine erimek, girmek. ken. erki, [irki] Erkenki, önceki. eren, [erenler] 1, Erkek. 2. Kahra- erklü Muhayyer. man, yiit. 3. Erler, yiitler, kah- erlenmek 1. Er edinmek, koca olarak ramanlar. 4. Allah'a ermi kimse. kabul etmek. 2. Erlik savnda bu- 5. Rical, tecrübeli, akU kimseler. lunmak.

e turmak iki kahraman sava erlik 1. Erkeklik. 2. Yiitlik, kah-

için karlamak. ramanlk, mertlik. 3. Tarikatta bir erene Erce, er gibi, erkekçe. aama. erenler -> eren -den kalmak Cinsel güçsüzlüe u- - uy -> erlik ramak. ergen Bekâr, evli olmayan. - gÜD Yiitlik gösterilecek gün, ergencelik Dul bir kadmn evlendii sava günü. genç erkee verdii hediye. - itmek nsanlk, iyilik yapmak. ergenlik Bekârlk. - uy, [erenler uy, evin uy] ergirmek -> irürmek 1. Meni. 2. ehvetten ileri gelen ergiveç Saç üstünde piirilen ekmei ve meniye benzeyen su.

döndürecek yass aaç. erliksüz 1 . Namert, insaniyetsiz. 2 ergürmek -^ irürmek Erkeklii olmayan, innin. erüunek Kadm kocasndan ayrlmak. erlii Evli.

84 esridici

-> ermek, [irmek ] 1 . Yetimek, olgun- esg egs

lamak, büyümek. 2 . Erimek, do- esilmek Eksilmek. kunmak, isabet etmek. 3. Ula- esirgemek 1. Korumak, himaye et- mak, yetimek. 4. leri bir dere- mek. 2. Acmak, merhamet et- ceyi bulmak. mek. erü dutmak Yetiip yakalamak. esirgenci 1. Esirgenmeye, korunma- errek, [ercerek] Erkence. ya muhtaç, merhamet edilen, esir- ersek Erkek isteyen. genen. 2. Esirgeyici, koruyucu, ac- ersemek Erkek istemek. yan. ersi Erkek gibi. esirgemek Birbirini esirgemek, bir- ersin, [ersiin, eriinj Kurumu ha- birine efkat göstermek. muru ve hamur bulam tekne- esirgeyiH Merhametli. den kazmaya yarayan aygt. esirgin Bora, frtma. ersün -> ersin - ilmek Frtna koparmak, iddet- ersek Pars ile aydan doan hayvan. li esmek. eriin -> esin esirik -> esrük erte -> irte esirmek, [esrimek] 1. Sarho olmak, - aarmak -^ irte aldm yitirmek, delirmek, kendin- - akh -> irte den geçmek. 2. Azgnlamak, sert- - çkmak -> irte lemek, çok kzmak. - domak -^ irte esirtgen, [esritgen] Sarho eden, sar- - namaz -^ irte holuk veren. - yiri aarmak -> irte esirtmek -> esritmek - yiri -> irte eski akh [ ] - yiri aydnh -> irte -den - Pek eski. ertelemek -> irtelemek -yi yeijiye geçürmek Deeri olma- ertesi -> irtesi yan bir eyi deerli olarak kabul ErtuTjrul Erturul. etmek. erürmek -> irürmek eskice Eski. esegen Çok esen. ' eskilmek Eskilemek. esen (I) Sa salim, rahat, sal ye- eslemek Dinlemek, kabul etmek, ba rinde. emek. - kal Hoça kal, Allah'a smarla- eslememek 1. Dinlememek, aldr et- dk. memek, kulak asmamak. 2. Hatr- - uuz Sa salim. lamamak. 3, Çekinmemek. esen (II) Rüzgâr. eslenmemek Kulak aslmamak. esenlemek Esenlik dilemek, veda et- [esmek] mek, vedalamak. ese balamak Esmee balamak. esenlemek 1. Vedalamak, helalle- esüp gelmek Hzla gelmek. mek. 2. Selamlamak, hal hatr so- esüp savurmak Atp tutmak, pa- rumak. lavra savurmak. esenlik 1. Dua, selam. 2. Selamet, esnek Anasn emmesin diye olan sahk, huzur, rahat. 3. Sahk di- azna balanan aaç. lei. esridici Sarho eden.

85 eecSk

esrik -» esriifc eme Biraz eilmekle su çkan ku- esriklik -> esrükük yu. esrimek -> esirmek emek (I) Kazmak, -> esritgen esirtgen emek (ü) 1, Hzl yürümek, atla hz- esritmek, [esirtmek, esriitmek ] Sarho h hzl gitmek. 2, (At) Hal yü- etmek. rütmek, koturmak. esriik, [esirik, esrik] 1. Sarho. 2. - yortmak -> eüp yortmak Meczjup, deli. 3. Kzgn, öfkeli. emi yortm Gün görmü, ban- esrükük, [esriklik] Sarholuk. dan çok i geçmi, devran sürmü. esriitmek -> esritmek eüp yortmak, [- yortmak] Gezip ®» P] !• Kan ve kocadan her biri. dolamak, yürüyüp komak. 2. Arkada, dost. 3. Benzer, or- esnek Çok gelinip geçilen (yer). tak. esüz Bekâr. - eylemek Kar olarak almak. [et] edürmek Hzl yürütmek. - boymz Hayvanlarn boynuzlar eecük 1. Küçük eek, eekçik. 2. arasnda çkan et çknts. Telli 8 azlardaki köprücük. -den tenden dümek Pek zayfla- eek (I) Elma, ayva, armut gibi mey- mak. valann içinde çekirdek bulunan ve -ine cânma tolu Etli canl. yenmeyen sert ksm, -ini çekmek -> -ini yimek [eek (II)] -ini yimek, [-ini çekmek] Çeki- - eyegüli Kolay kolay yerinden tirmek, dedikodusunu yapmak. kmldamayan, ar hareketli, tem- -in karacas Etin yasz ksm. bel. - özî Et suyu. eekmai'ul Havacva denilen bitki. etek Kenar.

ein Çukur, hendek, mezar. -i ar Namuslu, iffetli. einmek Eilmek, kazlmak. - salmamak Pabuç brakmamak. esirgenmek, [iîrgenmek] Ahmak, etgün Sert, hain, güçlü. kendine e tutmak, arkadabk et- [etîü] mek. - cânlu ri yapl, kanl canl. ekelek Kanca, çengel. etlürek Etlice. ekere (^ Far. âkâre) Aikâr, açk, etmek (I) Ekmek. ekeritmek Aça vurmak, belli et- - çkarmak Ekmek paras kazan- mek. mak. eski Eki. - eylemek Ekmek yapmak. -> ekin ekün etmek (11) -> eyitmek ekinci -> ekünci etmekci Ekmekçi. eküu, [ekin] 1. Açk admlarla [etmelü] hzl yürüyen (at). 2. Atn bu çeit - olmak Yapmak üzere bdunmak, yürüyüü. yapmaya hazrlanm olmak. -e emek Atla sefere katlmak. [etraf (Ar.)] ekünci, [ekinci] Atla sefere katlan -m almak Etrafn çevirmek. bir smf timar sahibi, etyaran Dolama. elendürmek Evlendirmek. ev 1. Zevce, kar. 2. Burç, menzil.

86 eyitm^

- bekçisi Evin hanm, zevce. evren, [evran] Ejderha, büyük y- - bezei Mefruat, mobilya. lan. - delmek Evin duvann delip hr- - puh Mika. szbk yapmak. - ton giymek Ejderha klna - depesi Tavan. girmek. - eylem.ek Ev yapmak. evsmek Tahl yabanc maddelerden - eylenmek Yörünge edinmek. temizlemek için bir kap içinde sil-

- içi esbab Ev eyas. kerek savurmak.

- issi Ev sahibi. eydicî, [eyidici] ark okuyan, hanen- -i taraf Evi halk, ailesi. de. - kllu Ev hizmetçilii. eydilinmek -> eydinilmek - kuma Tencere, tava, balta, ke- eydinîlmek, [eydilinmek, aydmlmak] ser, kürek, tabak, sofra gibi ev 1. Denilmek, söylenmek. 2. Sorul- eyas. mak. - ok, [- örtüsi ok] Üzerine ya- eydirmek -> eydürmek pnn çats oturtulan büyük di- eydimek Söylemek, konumak. rek. eydivirmek, [aydvîrmek] Söyleyiver- - ögi Avlu, giri. mek. - örtüsi, [- üsti] Çat. eydürmek, [eydirmek] Meylettirmek, - örtüsi ok -> - ok çevirmek, döndürmek. - soka Kap aral, dehliz. eye, [iye] Malik, sahip, efendi. - üsti -> - örtüsi eyegü, [iyegü] Kaburga kemii. evcümen Evine bab. [eyer] evde Zevce, kan. - çalmak Eyer vurmak, eyerlemek, evdirmek -> ivdirmek eyer kapamak. evdürmek -> ivdirmek -ine tolu turmak Cüsseli olmak. eveden Tümüyle, büsbütün, iyice. - komi Eyer üzerindeki aaç, eye- evedi -> ivedi rin ka. evelek Ispanaa benzer bir ot, laba- - ara, [- an, - avra] da. Eyer aac, eyer ka. evermek Evlendirmek. - an -> - ara evet, [evit] Ancak, fakat, lakin, am- - avra -> — ara ma. - yapu Savata atlara giydirilen evetlemek -> ivetlemek zrh, çukal. {evin] eygü -> eyü - balamak çlenmek, tane tut- eyi -> eyü mak, tohumlanmak. eyidici eydici - uy -> erlik eyikmek yi olmak. evirmek Çevirmek. eyin -> ein evimek -> ivimek eyitmek, [aytmak, aytmak, etmek, evit -> evet eytmek, itmek (II) ] Söylemek, de- evmek -> ivmek mek, anlatmak. evran -> e\ren eyde eyde, [eydü eydü] Diye diye, evre Çevre, etraf, muhit. söyleye söyleye.

87 eydii

\ eydü eydü -> eyde eyde eyrek -> eyürek eyle öyle. eyrim, [erim] Hayvann srtn vur- - dtmak, [- tutmak] öyle kabul masm diye eyerin altna konan ke- etmek, öyle sanmak. çe, teelti. - olsa Bunun üzerine, bundan do- eytdürmek Söyletmek. lay, öyle olunca, o halde, öyle ise. eytmek -> eyitmek - sanmak Öyle kabul etmek, öyle öyü' [eygü, eyi, iyü] îyi. farzetmek. - dirlik Refah. - tutmak -^ — dutmak - ane yi niyet sahibi. eyleksimek Göl, bataklk haline gel- - sanmak Bir kimse hakknda iyi mek (?). düünmek, iyi olduu kansnda bu- eylemek 1. Yapmak, ina etmek, lunmak. imal etmek. 2. Yaratmak. 3. De- - anu Bir kimsenin iyi olduu ka-

mek, söylemek. . buyurmak, 4 Nas- ns . betmek, tayin etmek. - toulu yi yaratdl. eyleyi görmek - Etmee bakmak, varmak, [iyü varmak ] yi yap- yapmaya çahmak. mak, iyi hareket etmek. eylenmek 1. Eylemek. 2. Yaplmak, - yollu Usul erkân bilir, davran

hazrlanmak. 3 . Edinmek. beenilen, tavr ve hareketi gü- eylese Öyle ise, o halde. zel.

eylesine Öylesine, o yolda. eyürek, [eyrek] Daha iyi. eylemek Karhkl yapmak. eyvay Eyvah. eyletmek 1. Hazrlatmak. 2. Yaptr- [eyyam (Ar.)]

mak, ina ettirmek, imal ettirmek. - olmak Hava, deniz uygun git- 3. Ettirmek. mek. eyleyici Yapc, meydana getirici. ezgi, [egzi, ekzi, ezgü] Name, ma- eylik -» eylük kam, hava. eylük, [eylik] yilik. ezgilendürmek, [ezgülendürmek] Sesi eylüMenmek Menfaat görmek, yarar- ezgili yapmak. lanmak. ezgin Kederli, gaml, üzgün. eylüMü iyilik sahibi, iyilik yapmay ezgiuek Azck, biraz. seven. ezgü -> ezgi eymenme Korku, endie, çekinme. ezgülendiirm.ek -> ezgilendiü*m.ek eymenmek Çekinmek, korkmak, ürk- ezilmek Yaltaklanmak, dalkavukluk mek, endie etmek. etmek. fak (-^ Ar. fa^h) Kapan, tuaak. frtk Fingirdek, oynak. [fâl(^r.)] fsknk Su fkrtan oyuncak tulum- - eylemek Uur saymak. ba. fanmak . Ufanmak, knlmak. fstuk, [fustuk] Fstk. farda Küçük kilim. fanhk Taknlk. farmak Yorulmak, usanmak, aayf fklk Süprüntü, gübre dökülen yer.

dümek, vazgeçmek, [ftrd ] [fari (^r.)] -ya varmak -> ftrama [f - dümek Feragat etmek, vazgeç- trama ] mek. -ya varmak, [ftu'dya varmak] fardamak Fa sesi çkarmak. Fsldamak, fslt yapmak, gizli fatmak Ufatmak, krmak, parçala- gizli konumak. mak. fiddü Fidan. ferik Piliç. fig -> fik ferm.ele {<- t. paramano) lemeli fik, [fig] Yabani börülce, akburçak. kollu yelek, fermene. [fikr (Ar.)] [feryâd (Far.)] -i uzak leriyi gören, ileri görülü. - rmak Feryat etmek, haykrmak. [fing] fmdk -> fnduk - urmak Fink atmak. fmduk, [fndk] Atlan kurun tanesi. firik Kabuuyla atee atlarak kav-

frakd Büyük çit. rulmu taze buday baa ve no-

> frfr, [frlak] Ortasndan delinmi hut. \^ iki delie geçirilen iplik iki yana fisildimek Fsldamak. çekildikçe frl frl dönen ve de- foryaz -> boryaz irmi olarak kesilmi kösele ya da fo byk Posbyk.

tahtadan yaplm bir oyuncak. [furtma ] frld, [frla] Topaç. - yelkeni Küçük yelken. frla -^ frld fustuk -> fstuk.

frlak -> frfr [futa (

89 G

albuçbaiî -> kalburçbam geçidirmek (Birbirine) Geçirmek. [am {Ar.)] [geçit] - yimek, [ua yimelç] Üzülmek, - gemisi Büyük sularm bir yakasn- edie etmek. dan öbür yakasna geçmekte kul- [gark (Ar.)] lanlan gemi. -a varmak Gark olacak duruma geçitlik Geçi paras. gelmek. geçken Geçen, geçip giden. [avâ (Far.)] geçkin, [geçgin, geçgün] 1. Kendin- - salmak Ortal velveleye ver- den geçmi, an sarho, ar dere- mek. cede. 2. Pek geçen, çok ileyen, gâvur Kâfir. etkin. [gayb (Ar.)] - koca Çok yal adam. -dan söylemek Olacaktan ya da bi- geçmek (I) 1. leri geçmek, öne geç- linmeyen olmutan haber vermek, mek. 2. Geçinmek, yaamak, ömür kehanette bulunmak. sürmek. 3. Vazgeçmek. 4. Git- gecimen -> geçeym^en mek, geçip gitmek. 5. Girmek, da- gecirek Geç, geççe, pek geç. hil olmak. 6. Kendini ...saymak. gecirgeumek Geç bulmak, geç gör- - itmek Geçmek iini yapmak. mek, gecikmi saymak, geçmek (II) Kovlamak. geçe Taraf, yan. geçmiler Ölmü olanlar. geçegen 1. Daha çok geçen. 2; Revaç- geçiinnek 1. Vazgeçirmek, feragat ta olan, sürümlü ettirmek. 2. Geçitirmek, affetmek, gecelik Kar taraf. balamak. 3. Saplamak, çakmak. geçerlik, geçerlik 1. Rabette olma, gedeleç Ok kuburu, tirke, sadak. revaç. 2. Geçme izni verildiini bil- gedik -> gedük diren belge. gediklenmek -> gedilmek geçeymen, [gecimen, gieim^en, gücey- gedilmek, [gediklenmek] Gedik açl- men, gücimen] Kadn ba örtüsü, mak, eksilmek. gelinlerin balarma giydikleri süslü gedmek Kertmek, di di, gedik gedik örtü, taç. yapmak. geçgin -> geçkin gedük, [gedik] 1. Eksik, noksan, geçgim -> geçkin ihtiyaç. 2. Çatlak, yark, gedik. geçim -> keçim - düzilmek Eksik tamamlanmak, geçinmek 1. Yaamak, ömür sürmek. ihtiyaç giderilmek. 2. Ölmek. 3. Kendini ... gibi say- gegek, [geryek, geyrek] 1. Yumuak mak, ... gibi görmek. kemik, kkrdak. 2. Ee kemikleri. geçiri Vaktini geçirerek. gehürge Davul. geçimek Yarmak. geldeç Gelecek.

90 geijizrek

geldiiginleyin Geldii gibi. - eylemek -^ gegitmek gele Gel, hele gel, baydi gel. -ine komamak Keyfine, isteine geleci -^ keleci brakmamak. gelegi, [- sçan] Tarla faresi. - itmek -^, gejitmek - sçan -^ - - yaka Geni, sakin taraf. gelencesi Gelenin hepsi. - yol Cadde, büyük yol. gelesi Gelecek zaman, istikbal. gencecült Pek genç. - yl Gelecek yl, ertesi yl. [genç] gelik, [kelik] Çocuk ayakkabs, patik. - ay Yeni doan ay, hilal. [gelimlii] - klk Kaba ku.luktan önceki - gidimlü Gelinip gidilen. zaman. gelincik -^ geUeük (I) - olan Yeni domu, körpe ço- gelincük (I), [gelincik] Ars denilen cuk. hayvan. gendüzii -^ kendiizii gelincük (II) akayk, gelincik. [gegek] gelinku Tavuskuu. - azmak -^ giglik gelinparma Parmaküzümü denilen gegelmek -^ gerjimek uzum. gege Danma, istiare, [geli] gegez, [gegiz] Kolay. - gidi itmek Gelip gitmek. - eylemek, [- itmek,- klmak] Ko- - var Gidi geli. laylatrmak. gelme ç Ba sarma. - itmek -^ - eylemek gelmek 1. Naklolunmak, hikâye edil- - klmak -^ - eylemek mek. 2. Geçmek, varit olmak. gegezde Kolayhkla, kolay kolay. gel gel eylemek Çarmak davet gegezirek -^ gegezrek etmek. gegezlerince Düünerek, kolayn, uy- gel olmak Gel diye çarlmak, da- gununu arayarak. vet olunmak. gegezlik Kolaylk, suhulet. gelüp gitmek Gelip kalmak. - eylemek Ho geçinmek. gelür nevbet Gelecek defa. gegezrek, [gegezirek, gegizrek] Daha gem (I) Tarm aygtlarndan döen. kolay, daha uygun. [gem (U)] genikmek Gevemek, genilemek. - almamak Söz dinlememek. gegimek, [gegmek, gigelmek, girji- geme Büyük fare. mek, gigmek] Genilemek. [gemi] gegince, [gcjiyle, gegiimce, gejüm - bozmak Gemi erlerini deitir- ile, gerjügce] stenildii gibi, istee mek. göre, rahat rahat, istee uygun ola- - eri Gemicilikte usta. rak. - gönderi Gemiyi kydan açmak gegitmek, [ger) eylemek, gei] itmek, için itmee yarayan srk. gegletmek, gig eylemek, gig itmek, gemilik Liman. gigitmek] Geniletmek. Gemleyik Gemlik. gegiyle -^ ger) ince gemü Gemi. gerjiz -> gegez geg -> gig gegizrek -^ gegezrek

91 geriletmek

gerjletmek -> gerjitmek - yiri -> gerdeklik

gejlik -> girjlik gerdeldik, [gerdek evi, gerdek yiri, girdekük] Gelin odas. - gerjsüz ster istemez, gerdel Büyük kap. gejmek -> gerjimck gereince Gerei kadar. gegsiz -> gerjsüz gereginleyin Gerei kadar, gerei gi- -> gejsizi geijsüz bi, iyice. geijsüz, [gejsiz, gegsizra, gejsüziîi] gerek 1. Mutlaka, her halde, muhak- stemeyerek, ister istemez. kak. 2. Lazm, muktazi. - gejin ster istemez. - - ... [-se ... -se] Eer ... eer, gejsüziîi -> geijsüz ister ... ister. gejek Gevek. mez, [-ise -mez ise] ster is- - eylemek Gevetmek. temez. gejeklik Geveklik, aciz, dermansz- - ise -mez ise -> mez lk. -se ... -se ->-...- gejeltmek -> geijetmek gerekçe Gerei gibi. gegemek Gevemek. gerekü -> gereklü gegetmek, [gegeltmek] Gevetmek. - bilmek Lüzumlu saymak. [gejiim] gereklü, [gerekli] Lüzumlu. - ile -^ gejince gerekmek Caiz olmak, layk olmak, gegümce -> gegince lazm olmak, uygun dümek, ie gegügce -> gegince yaramak, yakmak. gercildenmek Gösteri yapmak. gergi, [gergü] 1. Çarmh, ikence ale- gerçek (I), [girçek] 1. Doru, dü- ti. 2. Perde. rüt, hakiki, sahih.. 2. Doruluk, gergü -> gergi 3. Muhakkak, mutlaka. gericek Sonraki, sona doru, en -dür ola m Acaba doru mu? son. gerçek -> - (II) er geriki -> gerüki - er, [- (II), _ erenler, gerçekler] gerilek Geriye doru, az geri. Veli, mürid-i kâmil, arif, ermi- gerimlü Boylu boslu. ler. gerinmek Özlemek, hasret duymak. - erenler -> - er germe Sur, duvar. gerçeklemek Onaylamak, tasdik et- gernemek Gerinmek. mek. gersen Aaçtan yaplm büyük ça- gerçeklenmek Doru bilmek, doru- nak. luuna inanmak. geryek -> gegek gerçekler -> gerçek (11) gcrü, [girü] 1. Yine, tekrar, bir daha, gerçekleyin Hakikaten, gerçekten. sonra. 2. Artk. 3. Baka, gayr. gerçeklik, [girçeklik] Doruluk, dü- - dutmak, [- tutmak] Uzak bu- rüstlük, hakikat. lundurmak, geri brakmak, bertaraf gerdançhk Gerdanlk. etmek. / [gerdek] - kalm Pespaye. - deeri Resm-i arûs. - karmak rkilmek, geri dönmek; - evi -^ gerdeldik kaçnmak.

92 gc

- konak 1. Geri brakmak, tehir geyirmek -> giyürmek etmek. 2. Ahkoymak, engel olmak. geyme Giyecek, elbise.

- trurmak Alkoymak, geri b- geymek 1. Taknmak, takmak. 2. Ku- rakmak. anmak. 3. Giymek,, giyinmek. - tutmak -> - d utmak geysi -> giyesi - varmak Dönmek, avdet etmek. geyrek -> gerek gerüki, [geriki, girüki] Sona kalan, geyürmek -> giyüroek en son. gez (I) 1. Okun kiri geçecek gedii. gerürek, [girürek] Daha geri, daha 2. Çatal. sonra. gez (II) -> kez gemek Geçmek. gezegen Sürekli gezen. getmek Gitmek. gezek Sra. getürmek 1. Nakletmek, hikâye et- gezi Bir tür ipek kuma. mek, rivayet etmek. 2. Tercüme gezin -> kezin etmek, çevirmek. gezkere Tezkere, yap ilerinde kul- gevde, [göyde] Gövde, vücut. lanlan sedye. geven Baklagillerden bir çah ki baz gezlemek Okun gezini kirie yerletir- çeitlerinden kitre denilen zamk ç- mek. karlr. [gezmeli ] gever Bahçe ve bostanlara arktan su — yir Gezilecek yer, mesire. salverecek delik, gedik. çld -> jldu

[gevgeç] - jrmak, [kjrmak, kjurmak, - kulak Dik durmayan, düük, sar- kurmak] Haykrmak, gürlemek, kk olan kulak. fjltl ses çkarmak, haykrarak gevlicen Ate karsnda vücutta be- saldrmak. liren kzart. jldamak Gcrdamak. gevmek Azda çinemek, gevelemek, jld -> jldu gevi getirmek. jldu, [çld, jld] Gcrt, fsrt. gevemek Gevi getirmek. -- jlamak Keskin, sert sesler çkarak gey -> key saldrmak. - ise -> key gibice Biraz benzer.

- kii -> key gibin 1. Gibisini. 2. Gibi. geyese -> giyesi gice Gece. geyesi -> giyesi — içi Gece vakti. geyesü -> giyesi - ile, [—yle] Oece vakti, geceleyin.

geyicek Geyikçik. ^ - ton Yatak, döek. geyik Yrtc olmayan dört ayakb —yi diri dutmak Geceyi boa geçir- hayvan. memek, geceyi sabaha dek ibadetle - ata varmak G^yik vurmaya git- geçirmek, sabaha dek uyumamak.

mek. -yle -> - ile geyilür Giyecek elbise. giceçekirgesi Crcrböcei. geyim, [giyim] 1. Elbise. 2. (Giye- gicelemek Geceyi geçirmek, gecele- cek eyler hakknda) Tane. 3. Zrh, mek.

sava elbisesi. gici ->' gicik

93 îicik

gîcik, [gici, giciyik, giciyiik, giciik] gijmek —> gejimek Kanma, kant, uyuz hastal., gircimek -> gicimek - getiirmek Uyuza yakalanmak. gir çek -> gerçek gicimek, [gicimek, gircimek] Ka- girçeklik -^ gerçeklik nmak. girdek Gerdek. gicimen -^ geçeymen giregen Çok giren. gicimek -> gicimek giregi, [- gün] Pazar günü. gicitgen, [giçitgen] Tsrganotu. - gün -^ - gicitmek, [giçitmek] Kandrmak. - irtesi Pazartesi. giciyik -> gicik [gü-gin]

giciyiik -^ gicik - olmak Erkek deve diisini iste- gicrek Geççe; zorla. mek. giciik -> gicik girindi Ne idii belirsiz. giç giç Ar ar, yava yava, kesik girirmek Girdirmek, sokmak. kesik, aralkl. girimek Karmak, müdahale et- giçi -> kiçi mek. giçirek -> kiçirek gii'ü -> gerü giçitgeu -> gicitgen - yitmek Reddetmek. giçitmek -> gicitmek girüki —> gerüki gideen Durmadan giden, çabuk yü- girürek -> gerürek rüyen. gitdügince Gittikçe, git gide. gider Gidi, sefer, gitmek 1, Yürümek, yürürlükte bu- giderek Gittikçe, git gide, zamanla. lunmak. 2, Geçmek. 3, Kaybolmak, giderinilmek Giderilmek, uzaklatrl- gide geli Gele gide. mak. gider olmak Gidici olmak, gitmek gidermek Uzaklatrmak, çkarmak, üzere bulunmak, gitmee hazrlan- yok etmek, kaldrmak, defetmek. mak. gidertnek Yok etmek, izale etmek. gider vakt Gidecek zaman, ayrlma gidi Deyyus, kaltaban, pezevenk. zaman. gidUik Pezevenklik. gitsün idi Gitseydi, gideydi. gidilmek Gedik açlmak. givirilmek, [givirinlmek ] Sokulmak, gimi, [kimi (11)] Gibi. konulmak, ithal edilmek. gij' [gerj] Geni. givirinilmek -^ givirilmek - diim^ek Geni olmak, genile- givirmek -> givürmek

mek. givürmek, [givirmek, güvürmek] 1,

- eylemek -> gejitmek Koymak, sokmak, yerletirmek, it- - itmek -> gejitmek hal etmek. 2. Eklemek, katmak. girjelmek -> gerjimek giyeceklenmek Giyinmek, üzerine gi- gijimek -> gejimek yecek almak. gijitmek -> gejitmek giyese -> giyesi gijlik, [gerjlik] Bolluk, genilik, ferah- giyesi, [geyese, geyesi, geyesü, geysi, lk. giyese] Elbise, giyecek. - azmak, [gejek azmak] Mide bo- giyim -> geyim zulmak. giyimli -> giyimlü gögcrtmek giyimlii, [giyimli] 1. Düzgün giyin- - ev Tanr ev, çadr, yurt, oba. mi, süslü, giyimli kuaml. 2* Si- - evli -> - evlii

lah kuanm, müsellah.. - evlü, [-evli] Çadrla yer yer ge- giyili Giyinmi. zen, göçebe hayat yaayan insan- giyürmek, [geyirmek, geyiirmek ] Giy- lar.

dirmek. - il Göçebe halk, airet. gizlenbeç Saklanbaç oyunu. - oba Göçebe halle, airet. gizlenci Gizlenmi nesne ve sr. göçgün Göçebe. ovu (I) Kayn aac. göçgünci, [göçkünci] Göçebe. [ovu (11)] göçkün Tanu- eya. - galebe eylemek ftira yollu söz- göçkünci -> göçgünci lerle gürültü patrt yapmak. göçlük Konakhk, merhale.

[göbek ] göçmek 1. Yurt deitirmek, hicret - burmak Mide sanclanmak. etmek. 2. rtihal etmek, ölmek. - brus Mide sancs, karn ars. göçdük yurd Terkedilen yurt. -i yirine gelmek Yürei sakinle- göçüp konmak Conup göçmek, gö- mek, sükûnet bulmak. çebe hayat yaamak. göbelek Yenilen mantar. göçmel Göçebe. göbüt Kötü, fena. göçürmek Yerini deitirmek, yer de- göceklendürmek Güzel, cazip, irin itirmek, nakletmek. göstermek. [göde] göceklemnek, [ gökceklemnek, gök- - barsak -> göden çeklemnek, gücüklenmek] 1. fti- - çekirge -> göden har etmek, öünmek. 2. Böbülen- [göden] mek, tefahur etmek. 3. Süslenmek. - baarsuk -> - barsa 4. Güzellii ile meydana çkmak. - barsa, [göde barsak, - ba- göçen Kokarca, sansar cinsinden ke- arsuk] Kaim barsak. diye benzer bir hayvan. - çekirge, [göde çekirge] Kanatsz göç 1. Kervan, kafile. 2. Merhale, çekirge. konak. 3. Sefer. gögcül -> gökçül - -ber-göç itmek Bir yerde çok gögçek -> gökçek kalmayp göç etmek. göe Alt mavna, üstü kalyon olan - çekmek Göç etmek, sefere çk- ve yirmi alt çift kürekle çekilen mak. eski bir sava gemisi. - itmek, [- kJmak] Göçmek, hic- gögelek Aaçlar kurutan asalak bit- ret etmek. ki. - klmak -> - itmek göem, [gügem] Bir çeit daerii. - kon Göç, sefer. gögen Yazn hayvanlara dadanan - kon itmek Konup göçmek, gö- gök renkli bir sinek. çebe hayat yaamak. gögermek Morarmak, yeermek, bitki - tutmak Yol hazrhmda bulun- yapraklanmak. mak. gögerü dm-mak Yemyeil durmak, göçer Gezer, bir yerde, durmaz, gö- canh, taravetli bir halde bulunmak. çebe. gögertmek Morartmak.

95 güges

[göges] gökçeklenmek -^ göceklenmek -in ötürmek -^ göüs gökçeklik, [gökceklik] Güzellik. gögez, gögezî Laciverde yakn mavi gökçil -^ gökçiil [ ] renk. gökçiil, [gökcül, gökçil] Mavimsi, gök gögezi -> gögez rengine çalar.

gögrek Mavimsi, gökkandîl, [gökzurna] Körkütük, zil- [göüs] (sarho). - -^ - gerinek germek gökkapus, [gökyaru ] Samanyolu. - germek, [- gerimek, göüz ger- göklük Morluk, mavilik. mek] öünmek, böbürlenmek. gökyaru -^ , gökkapus -ine ksmak Barna basmak. gökzurna -^ gökkandîl -in dögünmek Gösünü dömek, gölek Gölcük. dövünmek. gölet Akar çayda suyun biriktii çu- -ini kakmak Gösünü dövmek, eli- kur yer. ni gösüne vurmak. [gölge] -in kütlemek Gösünü dövmek. - kovmak Gölgeden gölgeye ko- -in öîâürmek -^ - ötürmek mak, skntya gelememek. -in ötürtmek -^ - ötürmek - olmak Koruyucu olmak. - ötürmek, [gögesin ötürmek, -in - salmak Gölge etmek. ötdürmek, -in ötürtmek, göüz ötür- gölmek Gömlek. mek] Göüs geçirmek, içini çekmek. gölücük Eekçik. göüz Göüs. gölük Eek, beygir gibi yük hay- - -^ germek göüs van .

- ötürmek -^ göüs göm Dip, iç, kök, asl.

göjen ^/ gözen (I) gömeç 1. Bal betei, petek. 2. Kül gök, [gökçe] 1. Mavi. 2. Yeil. ekmei. - ekin Henüz baak çkarm taze gömele, [gömelte, gömelti, gümele, ekin. gümelte] Avclarn çal çrp ya da - etei -^ - krarj tatan yaptklar siper ya da ku- - eylemek Morartmak. lübe. - kenar -^ - kraiji gömelte -^ gömele - kr Gök renge yakn kr renk. gömelti -^ gömele - kra, [- etei, - kenar, - uc] gömgök Ar derecede. Ufuk. gömüldürük Palan ve eyer geri kaç- - muhâlif Göümsü, boz renk. masn diye hayvanlarn göüslerine - uc -^ - kra geçirilen göüslük.

- urmak Döme yapmak. - gömülgen 1. Bataklk. 2. Çok gömü- gökçe -^ gök len, bataklk halinde olan. gökçek -^ gökçek gön Ham kösele, deri. gökceklik -^ gökçeklik - bardak Krba, matara. gökcül -^ gökçiil gönder 1. Karg, mzrak. 2. Srk. gökçek, [gögçek, gökçek] Güzel, se- [göndermek] vimli, ho. gönderi çkmak, [gönderi gitmek, - eylemek Güzelletirmek. gönderil çkannak, göndürü çk-

96 göjül

luak, göudürü gitmek] Uurlamak, - çekinmek Özlemek, istek duy- teyi etmek. mak. gönderi gitmek -> gönderi çkmak - çekinmesi Hasret, özlem. gönderii çkarmak -^ gönderi çk- - çürükligi Fesat, kötü düünceli-

mak , lik. göndirmek Çevirmek, yöneltmek. -de yazlmak Zihne yerlemek. göndürmek 1, Uurlamak, teyi et- - dilei Arzu, istek. mek. 2. Göndermek. - dölenmek çi rahat etmek. göndürü çkmak -> göndermek - döndürmek Mide bulandrmak. göndürü gitmek ->• göndermek - dönmek, [-i dönmek, - bulan- göndürtmek Göndertmek. mak] Mide bulanmak, kusmak. gönelmek, [gönilmek, gönülmek] Yö- - düürmek Gönül kaptrmak.

nelmek, yüzünü döndürmek, te- - eri Temiz yürekli, ehl-i dil. veccüh etmek. - evi Kalp. gönenmek Nimete, refaha kavumak, -e yörenmek Hatra gelmek. yararlanmak, sevinmek, sevgi ba- - götürmek Feragat etmek, vaz- lamak. geçmek. gönenneklik Saadet, mutluluk. - gözi Kalp gözü, basiret. gönilmek -> gönelmek -i açuk çi rahat, endiesiz, ke- göijlecük Gömlekçik. dersiz, en. göijlek Gömlek. -i aktarlmak Midesi bulanmak. göijlekeek, [görjlekçek] Yalnz bir -i dönmek -> — dönmek

gömlekle. -i kaplmak nanmak, kanmak, al- görjlekçek -> görjlekçek danmak. görjül 1. Gönül. 2. Yürek. -i kaplm Âk. - artmak. Gönül incitmek. -i kararmak Üzüntü içinde olmak, - aktmak Gönül kaptrmak, gö- yese kapümâk. nül meylettirmek. -i karartmak Yese düürmek, küs- - akmak Meyletmek, heves gös- türmek. termek. -i kopmak Çok heyecanlanmak. - aldurmak Gönül kaptu'mak, gö- - üe -> - birle nül vermek. - indürmek Tenezzül göstermek. - arl Kalp temizlii. -ine brakmak lham etmek. - azmak Çok yemekten mide ra- -ini açmak Gönlünü ferahlandr- hatsz olmak. mak. - balamak Gönül vermek, kendini -ini aramak Kalbini yoklamak, dü- bir ie balamak. üncesini anlamak istemek. - berkitmek Kendini bir -ini düzetmek, -ini ie bala- [ düzmek ] mak. Hatrn almak, gönlünü- ho et- - birikdürmek Gönülleri, fikirleri mek. bir araya getirmek. ^ini düzmek -> -ini düzetmek

- birle, [- Ue ] içten, gönülden, sa- -ini emek Gönlünü bir tarafa çek- mimi olarak. mek, meylettirmek. - bulanmak -> - dönmek -E oturmak Müsterih olmak.

97 gö^jiilde

-î sarslmak Acjmak, merhamete -sinde olmak yisini yapmaya ça- gelm.ek. lmak. -i tar olmak çi sklmak. görklürek Daha güzel. -i tonmak Hareketten kalmak. [görmek] -i yaplmak Meyletmek. göre durmak, [görü turmak] Gör- -i yavuz olmak Can sklmak. mekte bulunmak, seyretmek, sü- -iyle söylemek Kendi kendine de- rekli bakmak. mek, içinden geçirmek. göre dümek Birdenbire görmek, -i yufkalmak Rikkate gelmek. nasdsa görmek, rasgele görmek, - katl ecaat, metinlik, daya- göre gelmek Görmee, ziyarete gel- nkllk. mek. - komak istek, gönül birlii yap- göre gitmek -> göre varmak mak. göre varmak, [göre gitmek] Gör- - koymak Gücenmek. mee, ziyarete gitmek. - pas 1, Vesvese, kötü düünce- gör ki Dikkat et, iyi bak, düün ki.

ler. 2. Keder. görmeze urmak Görmemi gibi dav- - uy Gözya. ranmak, görmezden gelmek. - urs Gönül çalan, gönül alan. gömüdür Görünmektedir. - varmak Gönül arzu etmek, iste- görseler Ne görsünler, birdenbire mek. gördüler. - yazmak Gönül elendirmek. görü görmek Dikkatle, sürekli - ykmak Gönül krmak. bakniak. - yufkah Merhamet. görüp gözetmek 1. Beklemek, gö- görjülde Ahbap, yakn d göre durmak göijüllü 1. Cesur. 2. Cana yakn, hatr- görmelü Görmekle anlaüan, öre- l, erefli. 3, Kibirli. 4. Bön, sersem. nilen. göniilmek -> gönelmek görmezlenmek Görmez gibi davran- görjülsüzirek stemeye istemeye. mak, görmezden gelmek. gördiikleyin Görür görmez. görmi Gören. göre Gör, bak, baksana. görse Göre, nazaran. göregen (I), [görigen] Çok, iyi gören. görsetmek Göstermek. göregen (11) Güveyi. görsüz Görünmeyen. göremez (<- Far. gûre-mâst) Ekimi görüldü -> görklü süte tazesi katlarak yaplan pey- görümlü Bakmaya mecbur. nir gibi yiyecek. görümlik Yüz görümlüü. göresi Görecek, görür, görebilen. görünilmek Görülmek. görk 1. Güzellik, yüz güzellii. 2. görünü Sarayn tören salonu. Meziyet, iyi buy. 3. Süs, zinet. [görü] - dtmak Güzellemek, süslenmek. - klmak Görümek, tanmak. - virmek Güzellik, revnak vermek. gösgötüri Tümüyle, toptan, büsbütün. görkem Gösterili, heybetli. gösterimsenmek Temsil yoUu göster- görklü, [görüldü] Güzel, teiniz, iyi, mek. mübarek, çekici, gösterili. göstertmek Göstermek.

98 goz

gönek Göçmek, rhlet etmek. göyne göyne, [ göyünü göyünü ] Ya- [g«t] na yana.

-e kiisdi Bele kadar olan ksa kürk. göyüne gelmek Yamvermek, içi a- götrülmek, [götürülmek] 1. Yukar cmak, merbamet ve efkat duymak. kaldrlmak. 2. Kaldrlmak, ber- göyünü göyünü —> göyne göyne taraf edilmek. 3. Toplanmak. göz Uç, taraf. götiirî -^ götüi'ü - açc Kebhal. götürmek 1. Ortadan kaldrmak, ber- - aarmak Göz perdelenip görmez taraf etmek. 2. Ayrmak, uzakla- olmak.

trmak, kaldrmak. 3. Dayanmak, - alacalanmak Göz kamamak, ab- yüklenmek, tamak. 4. Yukar laca bulaca görmek. kaldrmak. 5. Toplamak. - balamak Sihir, büyü yapmak. götü*memek Çekememek. - J)elermek Göz gereinden çok aç- götürü, [götüri] Bütün, tamam, top- lp hareketsiz kalmak. tan, hep, büsbütün. - belertmek Gözleri gereinden çok götürülmek -> götrülmek açp hareketsiz hale getirmek. götürünülmek Götürülmek. - bocn Nazar boncuu. [gövde] - buca Göz ucu. - balamak Semirmek, imanla- - çukura dönmek Göz çukurla- mak. mak. gövdelü ri yapl, cüsseli. - demek Nazar demek. gövel, [- ördek] Yeil bal ördek. - delii Göz yuvas, gözevi. - ördek -> - -den brakmak Gözden düürmek. gövünmek —> göyümnek -den çkmak Gözden olmak. göyde -> gevde -den salmak Gözden uzaklatrmak. göydürmek -> göyündürmek -den savmak Önem vermemek. göyeumek -^ göyünmek - deprenmek Göz serimek. göynek, [göyünek] Gömlek. -de uçmak Gözde tütmek. göynemek -> göyünmek - donmak -> — dmmak göynülc 1. Ac, yank, yanm, yan- - dmmak, [- donmak] Göz ka- ma, kzarm, sdrap, keder. 2. rarmak, bulanmak, donuklamak. Hararet. - dutmak, [- tutmak ] 1 . Gözetle- göynüklü 1. Gönül yakc, ackl, ya- mek. 2. Umutla beklemek. nk, etkili. 2. Bar yank. —e almak Önem vermek. göynülmek, [göynümek (lî)] Ham -e - 1. Göz göze, yüz yüze. 2. meyva olgunlamak. Açktan aça, göz göre göre. göynümek (I) -^ göyünmek - eri Bekçi, gözcü. göynümek (II) -> göynülmek - erimi, [- irimi ] G özün görebildi- göyiindiü*me Çok acyp yanan bir i uzaklk. yâra. -e u inmek Göz karasu hastalna göyündürmek, [göydürmek] Yakmak. uramak. göyünek -> göynek i görmek Ortaklk aarmak. göyünmek, [göynemek, göynümek (I), -i alas dört olmak Gözü fal ta gövünmek, göyenmek] Yanmak. gibi açlmak.

99 goz

-S arjlamak Görüp tanmak, gözü - kuyru Gözün kulak yanndaki srmak. köesi, göz ucu. -i ilmek Gözü ilimek, gözüne -lerine karu, [-ine karu] Gözle- çarpmak. rinin önünde. -ine getüi'memek Yüzünü görnaek, - otacs Göz hekimi, göze ilaç göz göze gelmek istememek. koyan. —ine karu -> -lerine karu - ot Göz ilac, tûtiya. -ine koruk vîrmemek Yarar olma^ - oturumak Göz çukurlap çök- yan bir eyi dahi esirgemek. mek. -ine ahndurmamak -> -ine salma- - oyunu Göz çukuru, gözevi. mak - perdesi Göze inen boz leke. -ine allandrmamak -^ -ine sal- - pijar Gözün burun yanndaki mamak köesi. -ine salmamak, [-ine alndurma- - tutmak -> - dutmak

mak, -ine allandurmamak] Ha- , - m-mak Dikkatle bakmak, göz fif görmek, gözünde büyütmemek, koymak. önem vermemek. - üstüne Ba üstüne, peki. -ine urmak Gözüne sürmek. - yalbu'datmak Göz kapal iken -ine yegdürmek Küçük görmek. açmak, gözünü kapayp açmak. -in ezmek Gözünü süzmek. - yiri Gözetleyecek yer, gözcü ye-

-ini öretmek Gözünü çevreye a- ri. btrmak. gözbac -> gözbac - rm - enm gözba Sihir, büyü. -i tolukmak Gözü yala dolmak, gözbac, [gözbac, gözbayc] Sihir- alayacak bale gelmek, baz, büyücü. -i yemek Gözü kesmek. gözbayc -> gözbac - kakmak -> - kakmak gözbayclk Hokkabazhk. - kakmak, [- kakmak] Gözle ia- gözci Gözeten, gözetleyici, bekçi, ca- ret etmek, göz etmek, göz krpmak. sus. - kapmak -> - kpmak göze örme, örgü, yama. - karaijul Göz kararmas. gözedici Bekçi. - karartmak, [- karatmak] Hiç gözemek (I) Yrt ve delii örerek bir eyi göremez bale 'gelmek, ira- kapatmak. desini yitirmek. gözemek (II) Tahl gözerden geçir- - karas Gözbebei. mek, elemek. - karatmak ->' — karartmak gözen (I), [göjen] Bir çeit kertenke- - kazanmak yi görü sahibi ol- le, keler. mak. gözen (II) Sevimli, hoa giden. - kpmak, [- kapmak] Göz krp- gözenek Bir arada bulunan birçok de- mak, gözle iaret yapmak. liklerden her biri. - kzartmak Mest olmak. gözeni Göz çapa. - konu Göze gelen boz, perde, gözehmek Yrtk ve delik örülerek leke. kapatlmak. - kulak tutmak Göz kulak olmak. gözer iri gözlü kalbur.

100 guÇ gözerlemek îri gözlü kalburdan (gö- gücemek, [gücemlemek] 1, Zorla- aer) geçirmek. mak, icbar etmek. 2. Güç duruma gözerlenmek ri gözlü kalburdan (gö- düürmek, güçlük içinde brak- zer) geçirümek. mak. -> gözetmek 1 . Gözetlemek, beklemek, gücemlemek gücemek -^ bakmak, ummak. 2 . Rivayet et- güceymen geçeymen mek, göz önünde bulundurmak. gücimen -^ geçeymen gözeyicî Örücü, yamac. gücin Güçlülde, zorla. gözgü, [gözigü, göziigü, gözimgü] Ay- - dutmak cbar etmek, zorla yap- na. trmak. gözigü -> gözgü gücücek Ufack, pek küçük. [güçken, güçügen] Baykua gözlemek 1 . Gözetmek, riayet etmek. gücügen, 2. Gözetlemek, bakmak, tecessüs benzer alaca renkli bir ku.

etmek. 3 . Beklemek, intizar etmek. gücük (I) Ksr. gözleyü durmak Gözden kaçrma- gücük (II) ubat ay. mak. gücüklenmek -^ göceklenmek gözlenmek (I) Görüp gözetilmek, ko- gücünmek Kendine güç gelmek, güç- runmak. lük duymak. gözlenmek (II) Göz gibi kabarcklar gücürgesmek, [gücüzgenmek] 1, Güç olumak, köpürmek. saymak, zor bulmak. 2, Gücenmek, gözlü Kalp gözü gören, basiretli. gücüne gitmek. gözsüz Kör. gücürgetmek Zahmet etmek. - alk Körü körüne övme. gücürlenmek Güç görmek. gözsüzseped, [gözsüztebek] Köste- gücüzgenmek -^ gücürgenmek bek. güç, [güc] 1. Zulüm, hakszlk, zor, gözsüztebek -> gözsüzseped eziyet, sitem. 2. Cidal, iddet. gözügü -^ gözgü - buyurmak Ar iler yaptrmak gözükmek Görünmek. istemek. gözüngü -^ gözgü - degürmek Zulmetmek, eziyet et- [gurbet (Ar.)] mek. - olan Çingene çocuu, - dökmek Kuvvet harcamak. [ururum] -e görmek 1. Güçlükle, zoraki yap- - kili Tebeir topra. mak. 2. Zorlamak. 3. Zoruna git- [ua (Ar.)] mek, nefsine ar gelmek. 4. Güçliik - dutmak Üzüntü çekmek, endie çkarmak, zora getirmek. etmek. -e uramak Güçlükle karlamak, - yimek -^ gam skntya dümek. uada Dert orta. - eylemek -^ - itmek güc ^ güç - görmek 1. Gadre uramak, zu- güccük, [güççük] Küçük. lüm görmek. 2. Zorluk, zahmet çek- - ölüm Uyku. mek. gücelmek Güçlemek, zorlamak. - götürmek Güçlüe, zulme kat- güceltmek Güçletirmek, zorlatr- lanmak. mak. - idîci Zalim.

101 gnçeab

-î kesilmek, [-i üzülmek] Kuvve- - koza -> - ti kalmamak, yorgun düm.ek. - kurd pekböcei. -î konmak Korkmak, korkudan [güüm] donakalmak, derman kesilm.ek. - ba Enderunda kou subay. - ile gökçek, [- ile güzel] Süsle gükçük Küçük. püsle güzellemi. [gül (Far.)] - ile güzel -> - ile gökçek - düglüncegi -> - dümesi —ine gelmek Gücüne, arma git- - dümesi, [- düglüncegi] Gül gon- mek. cas. -ini kurtmak Kuvvetini kesmek. güldüremek Güldürdemek. -ini üzmek Benzerini yapmak ko- güleç, [- yüzlü, gülenç, gülene yüzlü] nusunda bir kimseyi âciz brakmak, Güler yüzlü. bir eyi yapamaz duruma getirmek, - yüzlü -^ - yormak, kuvvetini kesmek. giUeçlik Güler yüzlülük, - itmek, - [- eylemek, klmak] 1. gülegen Sürekli gülen, çok gülen. Güçlük çkarmak. 2. Zorlamak, bas- gülek -> külek k yapmak. 3. Zulmetmek, gadret- gülenç -> güleç mek. - yüzlü -> güleç -i üzülînek -> -i kesilmek gülerlenmek Gülümsemek. - klmak -> - itmek güle Güre. güçcek Daha güçlü. güleci Güreçi, pehlivan. güççük -> gücciik giüemek Güremek. güçgenlik Atlganlk. güUe Zpzp, bilye. güçken -> gücügen güllük Gül bahçesi. güçlemek Zorlamak, [gülmek] güçlenmek Kuvvet bulmak. güle bakmak Gülerek bakmak, il- güçlü Kuvvetli, zorlu. tifat etmek. güçücükden Pek küçük yatan beri. giüe dümek Hemen gülmee ba- güçügen -> gücügen lamak. güdelmek -> güdülmek gülmelü, [gülümelü, gilîümelüce ] güden, [güdici] Çoban. Gülünecek, tuhaf, gülünç. güdici -> güden gülükse Kuluçka. güdük Kuyruu kesik hayvan. gülümsinmek, [giüüpsinmek ] Gülüm- güdiOmek, [güdelmek] Hayvamn semek, tebessüm etmek. kuyruu kesilmek. [gülünç] güge -> güye -e aknak -> gülüncek gügegündüz -> gügemgündüz -in istemek Gülünç olmasn is- gügem -> göem temek. gügemgündüz, [gügegündüz] Güpe- gülüncek 1. Maskara. 2. Sevinç. gündüz, gündüzleyin, gündüz i- -e almak, [gülünce almak] Mas- ken. karaya, alaya almak. gügül, [- koza] pek kozas. gülüudürmek Gülünç etmek, baka- - balamak pek kozas haline gel- larn bir kimseye güldürmek, mek. gülüpsinmek -> gülümsinmek

102 >

güne gülüken Birkaç kiiyle birlikte çok - dous -> - tous^ gülen. - eilmek Güne öleden sonra ba- gülümelü -> gülmelü tya doru gitmek. gülümelüce -> gülmelü - geldügince -> - geldükce [güm ân (Far.)] - geldükce, [- geldügince] Gün - iletmek üphelenmek, üpheye geçtikçe. dümek, - göe dikümek Güne zeval nok- gümele -> gömele tasna gelmek. gümelte -> gömele - görmez Sokaa çkmaz, kapal gümlüç Böcek yavrusu. (kadn hakknda). gümmek Güm güm vurmak. — in gümremek -> gümürdenmek - -den -> - -in gümrenmek -> gümürdenmek e -> in -, e gümremek Homurdamak. - -in, [-de , den, ] gümürdemek -> gümürdenmek Günden güne, gün geçtikçe. gümürdenmek, [gümremek, gümren- - ine turmak Gün batmaya yak- mek, gümürdemek] Homurdan- lamak. mak. - inmek Güne batmak. gümürdi, [gümürdü, gümürti] Güm- - kzmak Günün scak zaman bürtü, gürültü, homurtu. gelmek. gümürdü -> gümürdi - nice gelürse Zamana göre. gümiir gümür Homur homur. - sürmek Gün geçirmek, vakit ge- [gümür samur] çirmek. eyÜemek Homurdanmak, m- - tors -> - tous^ rldanmak. - törus -> - tous^ gümürti -> gümürdi - tous, [- doacak, - dous, - gün 1. Güne. 2. Gündüz. tors, - torus] 1. ark, merk, - açlmak Hava açlmak, güne or- dou. 2. Doudan esen rüzgâr. taya çkmak. - tous yeli Dou rüzgâr. - ad -> güne - uruak Güne yakmak, kavur- - akdarlmak Güne zevale dön- mak.

mek, batmak. [günâh ( FaT.)] - aya dururken Güne henüz - tutmak Günah saymak. batmamken. günce Güneli (yer). - bana Her gün. günde Her gün. - bats, [- batus] Günein batt gündeye Günlük, her gün kullanlan. yön. gündüzlece Günlük görev, gündelik, - bats yeli Bat rüzgâr. bir günlük nzk. - batus -> - bats günebakan Ayçiçei, - çalmak, [güne çalmak] Güne [güne] çarpmak. - al, [gün al] Günein çevre- - çörei -> güne sinde bazan görülen beyaz halka. -de - -> in - aydn Güne . - doacak -> - tous^ - bebei Güne yuvarla.

103 gfinty

— çalmak -> gün [güreçi ] - çörei, [gün çörei] Güne yu - tom Pehlivan kispeti. ems. varla, kurs- gürlegen Çok barp çaran, hayk- güney Günei hiç eksik olmayan yer ran. günee kar olan yer gürpüz Gürbüz. güneyik Hindiba. gürrek Gürce. güngülenmek (Di) Kamamak. gürüz Kambur. güni, [günü] Kskançlk, haset. gürüzlik Kamburluk. - eylemek -> - klmak gülü Güçlü, zorlu. - klmak, [- eylemek, günü kl- gütmek zlemek, takip etmek, mak] Kskanmak, ria- haset etmek. yet etmek, kollamak. - salmak Bakasnda kskanma güdüp gözlemek Görüp gözetmek. duygusu uyandrmak. güvegeu Büelek. günîcî -> günüci güvenç 1. Arzu, emel. 2. Sevinç. günUemek -> güniüemek güvenmek 1. Bel balamak, itimat günlük (I) emsiye, gölge yapmaya etmek. 2. Sevinmek. 3. iftihar yarayan et- perde. mek, övünmek. günlük (ü) Gündelik, ücret. güvercinnik Güvercinlik, güvercinle- günü -> güni rin barnd yer. — klmak -> güni güvezi Yeilimsi, morumsu. günüci Kskanç, hasetçi. güvi -> güvü günücilik Kskançhk. güvlek -^ külek günülemek, [güuilemek] Kskanmak, güvlemek Gürlemek. çekememek, ha?et etmek. güvleye dümek Bir eyin üzerine günülenmek Haset olunmak. ar bir istekle atlmak. günülemek Birbiriyle rekabet etmek. güVÜ, [güvi, güvüldü] Uultu, hrt, günüz Gündüz. gürültü. günüzin, [günüzün] Gündüz vakti, güvüldemek Gürüldemek. bütün gün. güvüldü -> güvü günüzün -> günüzin güvünç Güvenç, kendisine güveni- gür 1. Youn, sk, kesif. 2. Kuvvetli, len. çok, bol. güvürmek -> givürmek güre Vahi, 1, eitilmemi, ie al- güye, [güge] Güve. mam. 2. Zpr, haan. güyegi -> güyegü - olmak Azgnlamak, zprlamak. güyegü, [güyegi] Güvey, damat. gürelik Taknhk, zprlk, serkelik. güyegükekügi -^ güyegüot gürelmek Azgmlamak, zprlamak. güyegülik Güveylik. güremek Dii tay aygr istemek. güyegüot, [güyegükekügi] Kekik, güren (I) Rengi san ile doru arasmda [güzel] olan (at). - dümek Yakmak. güren (II) Kzlck. güzellenmek Güzellemek.

104 H

ha 1. Evet, ite. 2. Haydi, haydi l^alkecük -> helkecük bakalm. 3, Sürekli, durmadan. halta, halta Tasma. - deni Felaket zamam. ^aluç Ahç. - diyince -> hay ]^am (<- Far. lâm) Çi, iyi pimemi. - deyü Durmadan, sürekli. hamanca Deriden yaplm az huz- - ki Sakn ha, zinhar, meli azk çantas. [haber (Ar.)] hamlamak Hayvan uzun süre bo - bilmek Haber almak, bilgi edin- durmakla idmann yitirmelc; mek. [hamle (Ar.)] -uçurmak Acele, hzla haber gön- - getürmek Hamle etmek, saldr- dermek. mak. [hac (<- Ar. hâcî)] lamsîu Hamsi. -1ar bayram Kurban bayram. h^mu -> kamu hacdaryoh Samanyolu. hanay, hanay 1. Salon, sofa, geni -> haçan kaçan , oda. 2. Yaz evi, penceresi çok, hak (I) (<- Ar. hâk) Ta, tam, tamam, çevresi açk ev. [hak (II) {^Ar. hakk)] handa -^ kanda - Çalap AUahu Taâla. handasa -> kandaa -ma komak Hakkndan gelmek, la- [handek (<- Ar. Ijandak)] yk olduu dersi vermek; - kesdürmek Hendek açtrmak, -mdan çkmak Hakkndan gelmek. kazdrmak. - olmak Layk olmak, reva olmak. - kesmek Hendek açmak, kazmak. hakmca Gereince, iyice, hakkyla. hans -> kans haklamak Hakkndan gelmek, hnç hapaz Sille, tokat. çkarmak, öç almak. [hap hap] hakladrmak Birinin hakkn ötekinin yimek Hapur hupur yemek. üzerinde brakmamak, haraza Kesim hayvanlarnn ödünde haklamak Hesaplamak, birbirinde ve irdeninde oluan ta,

alacak verecek brakmamak. [hare (yi r.)] haklu Nikâhl kar. -a sürmek 1. Harcamak, feda et-

[hâl (^r.)] mek, harcayp bitirmek. 2. Telef - budur ki -> - bu - ki etmek, helak etmek, öldürmek. - bu - ki, [- budur ki] Halbuki; -a sürülmek Sarf olunmak, har- -den gitmek Kendini yitirmek, du- canmak.

rumu deimek. harcanmak, [harçlanmak] 1. Har- r yathi Khk kyafet perianh, camak, sarf etmek. 2. Sarf edil- sefalet. mek, harcanmak. halik -> helik harçlanmak -> harcanmak

105 l?ar

har har, har har Harl hani. [l^ayr (Ar.)] [harman (<- l^ar. hrmen)] - sanmak Hayr düünmek, iyilik - üsti Harman kalkar kalkmaz. istemek. hart, hart, hart, [kart] Harita, hayranhk Esrar, haha, harvani Harmani. hayta Zorba, asi, aki. [haaed (Ar.)] hayva Ayva. - iltmek Haset etmek, kskan- [hazne (<-^r. hazîne)] mak. - balamak Para ve eyay denk [hasret (Ar.)] yapmak. - itmek Üzüntü duymak. [he] _ - yimek Hasret çekmek, arzu duy- - yok Evet hayr. mak, ac] çekmek. - mi Öyle mi, öyle deil mi, deil hastaca Hastalkl. mi, ha? hastah Hastal olan, hasta. hece, [- ta, hiçe ta] Mezar ta. Iial, hal Dokumaclann iplikleri çi- - ta -> - rilemek için un halayarak yap- [hedik] tklar bulamaç. - a Aure çorbas. [_hâtr (^r.)] helçek -> helke -a yörendürmek Hatra getirmek. hele Madem, mademki.

[hatun ] heleklemek Helak etmek. - kii -^ katun helee kelee Dedikodu. havakmak Azmak, iddetlenmek, helik, [ halik, helükj Ufak ta parças. [hava {Ar.)] helise Budaydan yaplm bir çeit -ya ba komak Boyun emek. yemek. [havan (Far.)] helke, [helçek, helkeç, helki] Bakr - elçei Havan eli. tencere; bakraç. havç Ete katlan sebze. helkecük, [^alkecük] Küçük bakraç.

havh Avlu. ^ helkeç -^ helke havut -> kavut helki -> helke hay 1. Ha, sakn, asla, sakn ha, a- helük -^ helik man. 2. Aman, medet, eyvah. 3. helvâhk Bahi. Hah, tam, ite. 4. Vay. 5. Hey, hemence Hemencecik, derhal. ey. hemil Bir çeit sarmak. - diyince, [ha diyince, hey diyin- henez Büyük toprak küp. ce] Hemen, derhal, bir anda. hepedek Hep birden, tümüyle, top- hayad -^ hayat, hayat tan. hayat, hayat, [hayad ] Avlu. hepi, [heppi] Hepsi, tamam. haydanmak leri sürülmek, sevkedil- heppi -> hepi mek. [her (Far.)] [hayf Ar. hayf) (f- ] - kii Herkes. - ahuak ntikam, öç olmak. - ne Herhangi. hayfsmmak Esef etmek, - nice 1. Her ne kadar, herhangi. hayr ncir. 2. Ne kadar bedel. 3, Her zaman, haylamak Önem vermek. her ne vakit.

106 htsrhk herek Üzüm çubuklannn altlarna hîç (Far.) Kötü, fena.

dikilen destek. -e dilemek Yok pahasna almak is- hereni Küçük kazan. temek. herk, [hirk] Nadas. -e satmak Yok pahasna vermek, - eylemek Nadas yapmak. karlk almayarak telef etmek. - idilmek Nadas olunmak. hidmetlenmek, [hizmetlenmek] s-

[heves ( Ar.) ] tihdam etmek, ie kullanmak. - balamak Heves etmek, hevese hikâyetlemek Hikâye etmek, hikâye kaplmak. gibi anlatmak. hevesimek Heveslenmek. |jil*^atlemek Hilkat giydirmek. hey ama ünlemi. [him] - dimek, [heye urmak, - urmak] - urmak Temel atmak, yap kur- 1. Yuhalamak. 2. Dikkat, sakn de- mak. mek. hirk -> herk - diyince -> hay [hiâr(^r.)] - urmak -> - dimek - erlii Hisar üzerinde jekçi ve göz-

[ heye] cüler için bulunan delik. - urmak -> hey - eylemek Muhasara etmek, ku- [heyleme] atmak.

- itmek Haykrmak (?). hizmetlenmek -> hidmetlenmek ^mçurmak Hçkrmak. [hobbaca] hra, [- cura] (^ Far. ^îre) Zayf, - eylemek Arka üstü yatan kim- çelimsiz, sska. , se, ayaklaryla bir çocuu hava- - cura -> - ya kaldrmak. hrahk Zayfhk. [hop] ]jrclamnak Aksilemek, lurçmla- - klmak Hoplamak, bop etmek, mak. birdenbire arp durduu yerden Ijir hr Hrlaarak. frlamak. Ijrlayuk Hrltl. horata, horata Alay, aka, latife, e- h/h, hrh -> jjrlu lence. Ijrhca Esashca, yolu ile, iyice. - eylemek, [- itmek] aka, latife hrlu, []irh, hrl] yi, hayrl, uur- yapmak. lu. - itmek -> - eylemek

[ hrsz ] -ya dutmak Alaya, maskaraya al- - kürei Sandal yürütürken fslt mak. yapmamas için suyun dibine doru -ya getürmek -> -ya götürmek çekilen kürek, kürein böyle çeki- -ya götürmek, [-ya getürmek] A- lii. laya almak, lafa bomak. hrl prt Eski püskü, pd prt, horatalamak akalamak, birbiriyle hlamak Hltl ses çkarmak. latife yapmak. [Hz] orlamak Hor görmek. - itmek Atlmak, hzlanmak. horlamak Horuldamak, hep birlik- hiçe [ ] te horuldamak. - ta -> hece horlk Zillet,

107 porsunmak

horsunak Hakir görmek, hor gör- [hödük] mek. - viriîiek Korku vermek, ürküt- hortlamak Burnundan hrlth ses ç- mek. karmak. böl Yalk, nem.

[ Ijorus ] hösmek Susmak, - depmek Hora tepmek, dans et- [hû {Far.)] mek. - abdurmak Yaknlk kurmak, u- horyad, [horyat] Hoyrat, huysuz, yumak. kaba. - eylemek -> - itmek

horyadlk Hoyrathk. - itmek, [- eylemek] 1. Almak. horyat -> horyad 2. Huy edinmek. [ho (Far.)] hu Göçebelerin saz ve kamtan - degül Keyifsiz, rahatsz. yaptklar çadr biçiminde baraka. - dutmak 1. ncitmemek, iyi dav- [hl^ {Ar.)] ranmak. 2. kram etmek, ar- - okumak ICar koca birbirine ay- lamak, ziyafet etmek. rldklarn, boandklarn söyle- - geçmek, [- giçmek] Ho vakit mek. geçirmek, iyi yaamak. hülamak, hulannak, [huylanmak] - giçmek ^ - geçmek Huy edinmek, adet edinmek.

- itmek yi yapmak. [hulk {Ar.)] ' - kalemlik Yaz tahrif etme. —1 tar Tahammülsüz. - olmak 1. Huzura kavumak, ra- humra ICavata, az geni toprak hat olmak. 2. iyilemek. kap, toprak çanak. - vardui] yi yaptn, [hurd] horak yice, daha iyi. - usanmak Hurdaha olmak, kül hoimdi Eh artk, o halde, pekâlâ. ufak olmak. holuk Tath, güzel, ho. - uatmak Parçalamak, hurdaha homeri -> hömerim etmek. hömerim, [ homeri ] Sulu kaymak [hurma] ya da taze peynire un kartrlarak - koru Olmam, ham hurma, yaplan bir yemek, hömerim. [hûy (Far.)] hotaz Hotoz, sorguç. - hû, [- u hû] Ahlak, tabiat, huy hovlamak Bararak iddetle saldr- ve adet. mak. - u hû -> — hû [hoy] huylanmak -> hûlanuak, hulannak - klmak Bararak iddetle sal- hürle Burçak türünden bir tahl. drmak. Iiirü Huri. höbek Öbek, tepe. hüükdürmek Kkrtmak.

108 I

bbk Enenmi hayvan. di Ihk. çurmak Alç almak. - söz, [bcak söz] Tath, yumuak çkiTik -^ mçkrk söz. dü -> idügî bca, [lcak u, b, luu] Scak su ralamak -> u'alamak kayna, kaplca, hamam. ramak -> rgalamak bcak Ihkça. randurmak -> randurmak - söz -^ h ranmak -^ rgalanmak - u -> lca rp Balk a, tuzak, hile. bkdurmak Isndrmak, meylettirmek, harmak Ihtrmak, deveyi çökertmek, rabet ettirmek. oturtmak, lmak Hafif snmak. hmak (Deve) Çökmek. hman Ibk, lkça. kldu niltili ses çkarma. bu -^ bca kb -> kbk luc Hamamc. kbk, [kb] Rebap, ayakl kemani. btmak Hafif stmak, ltrmak. il Yl, sene. ilki, [lku, yb, ylk] 1. Hayvan. 2. ilan Ylan. At sürüsü. ldramak —> yldramak lkmalkm ^lmalm ldratniak Parlatmak. lku -> ilki ildir ildir Parl parl. ltar -> yltar ldrm Yldrm. luu -^ bca ldz ^ lduz [mr yamur] lduz, [ldz] Yldz. söylemek Sözü geveleyerek, — atlmak -> - dümek anlalmaz biçimde söylemek. - dümek, [-atlmak] Yldz akmak. mzganmak, [mzanmak] Uyukla- -1 mak ans açlmak. mak, azck uyumak. lgamak Dörtnala komak. [ mbk ] ilgidir Geni delikli kalbur. - itmek Horozu enemek. lm -^ lmalm ma Yumuak, mülayim. lmalm, [almalm, lgm, l- ncak Üzüntülü bir hal gösteren, a- umalum, ilkim salkm, lkum- cndran. alkum] Serap. ncrk -^ nçkrk lgn Ilca, nckrik -^ nçkrk lgnca lmca Hayal meyal, serap mçrmak -^ nçkrmak gibi. nçkrk, [çkrk, ncrk, nçkrk] lgt lgt Hafif hafif esmeyi ya da Hçkrk. akmay anlatan bir bebrteç. nçkrmak, [mçrmak, nçkurmak] lumalum -^ lmalm Hçkrmak.

109 nçkurmak

mçkurmak ^ mçkrmak u-ganmak ^rgalanmak -> indi indî rar Ilgar. nkmak taat etmek, boyun emek. rlmak 1. Ayrlmak, uzaklamak, u- jrauak -> agramak zaklap kaybolmak. 2. Yorulmak, jranuak -^ a g ramak yorgunluk duymak. jL'amak -^ ajramak irim -^ irim par, [- yavan, - yavan] Yavan mmak 1. Yorulmak, bunalmak, denilen ba- güzel kokulu ot. ylacak duruma gelmek. 2. Çabm - yavan —> - satmak, kurulmak, - yavan ^ - öünmek. kalamak -> rgalamak pratmak Ypratmak, eskitmek. ukanmak -> rgalanmak ir, [ru, yr] Name, hava. rlaau -^ rlayc rack Biraz uzak, uzakça, rlama Teganni. n-a -> rak rîamak, [yrlamak] ark söylemek, rah —> u-ak teganni etmek. - itmek -> rak rlamak Birlikte ark söylemek. rak, [ra, rah, yrak] Uzak. rlatmak Terennüm ettirmek, - dutmak ark Uzak bulundurmak, u- söyletmek. zaklatrmak. rlayc, [rlaan, yrlayc] ark söy^ - dümek Uzak kalmak, uzakla- leyen, okuyan, hanende. mak. rmacuk Küçük rmak. - eylemek, [rah itmek, - itmek, rmak 1. Ayrmak, cüda klmak. - klmak] Uzaklatrmak. 2. Ayrlmak, geçmek, uzaklamak. - gitmek Uzaklamak. rmau Gammaz, kovucu. - itmek ~> - eylemek rsuzm Sessizce. - klmak -> - eylemek ru ->- ir - amçlu Uzak görülü, durendi. - yoh Terennüm uaklanmak tarz, name usu- Uzak olmak, ayrlmak, lü. uzaklamak. scak, cak, [sscak] 1. Scak. rakladurmak Uzaklatrmak, 2. Scaklk, hararet. 3. Hamam. raklamak Uzaklamak, - kanlu Scak kanl, cana raklk Uzaklk. yakm,

I . sevimli. raksmmak Uzak saymak, uzak gör- - yüz Güler yüz, mek. yumuak yüz. scakla 1. Scakken. 2. Sca sca- ramak, [yramak] Uzaklamak, ay- ma, arasn soutmadan. rlmak, uzakta kalmak, uzamak, sbklu Scak, hararetli. ranmak -^ rgalanmak srg, radhcak r, [r] Ylanck haeta- Küçük rgatlk ii. b. rgalanmak, [ranmak, ranmak, ir ru -> sr, u anmak, u-kanmak] Sallanmak, ki stan Hardal. mldanmak, salmmak. stma, stma 1. Stma. 2. rgamak -> Hastalk rgalamak atei. randrmak, [randrmak] Salla- sz -» Î8Z mak, kmldatmak. szlk -> Isüzlik

110 zkar

sl -> isli alak Parlak, ldayan. smarlamak, smarlamak 1. Teydi et- alamak -> lamak mek, emanet etmek. 2. Tenbih et- k (I), [khk] 1. Demir bahk, mek, tavsiye etmek. mifer. 2. Parlak, güzel yüzlü. 3. ra -> ara, asra Aydnlk, parlaklk. 1981 1. Scaklk, hararet. 2. Scak. - urmmak Mifer giymek. - dam Hamam. k (II), [- mezheb] Bektai dervii. - eylemek Istmak. - mezheb -> - (II) - olmak Isnmak. khk -> k (I) - ot Biber. lamak, [alamak, üanak, s- - ovuk yi ve kötü günler. lamak] Ildamak, parddamak. - sözlü Tath, yumuak sözlü. lamak -> lamak - ton K giysisi. mak 1. Ik vermek, n göster- - vurmak Scak geçmek, scak vur- mek, parldamak. 2. Aydnlanmak. mak. stmak Parlatmak. - yel Gündüz ya da gece esen scak [^k (Ar.)] rüzgâr. Arapçada gündüz esenine - eri Gönül sahibi, âk. semûm, gece esenine harûr denir. kn Filiz, sürgün. sscak -> scak, cak slamak -> lamak bk -> issilik vkar Gulyabani, cin, eytan. sstmak Istmak, kzdrmak. zar, [zkar] Cimri, hasis. star Dokuma tezgâh. zm Tanelerinden bezirya çkarlan suz, uz -> isüz bitki, kenevir tohumu, suzlk, suzhk —> isüzUk zkar -> zar

111 i

i' [iy (I)] Ey ley. -M tokmak Solumak. ibibik -^ ibik -i .sürmek shal olmak. ibik, [alacaibik, ibibik, ibiklü, ibük] -i tamak Çok bunalmak, dayana- Çavukuu, hirthüt. maz duruma gelmek. ibiklü -7» ibik -i tolmak Alayacak hale gelmek. ibli mal, kinayeli, temelsiz. -i yatlu Kötü düünceli. [•^ibret (Ar.)] -i yürütmek, [-ini yiü-ütmek s- - ] eylemek bret almak. hal vermek. ibrim ibrîm briimle süslü, ibriim- - karatmak Ümitsizlie dümek. li. - ton Don, iç pantolonu. ibük -> ibik - yâr, [için yâr, için yâren] Sa- [Ç] mimi dost, candan arkada. - ars Karn ars, dizanteri. içegü Kann boluundaki organlar - ara Gizli, kendi aralarnda, ve barsaklar, - bwmak Karn armak, sanc- [içeri] lanmak. - ailmak çeri sokmak. - edil^, [- edügi, - edük] Ksa içerlenmek çer gibi görünmek. konçlu ayakkab, mest. içerü çeri. - edikci Mestçi. -den - çten içe, iç içe. - -> - edügi edik içgü çki. - edük -^ - edik - itmek ret etmek, içki içmek. - geçiirmek, [-ini geçürmek] s- içikmek Aman dilemek. hal vermek, ishal etmek. içimlü çilebilen, içilecek durumda -i eri Kötü kalpli, içinde kötü ni- olan. yeti olan. içü 1. Gizli, gizlice. 2. Has, özge. 3. -i geçmek -^ -i gitmek çinden, içten, yürekten. 4. çin- -i gitmek, [- geçmek] shal ol- de. mak. - yâr -> iç -i göynümek -> -i göyümnek - yâren -> iç -i göyünmek, [-i göynümek] Yü- içinde 1. -de, ... konusunda. 2. Es- rei yanmak, mustarip olmak. nasnda, vaktinde, arasnda. -i kai-a Kötü kalpli. içinmek çmek, kendi kendine içmek. -i kopmak Çok heyecanlanmak. içimek Karlkl içmek. -in balamak Peklik vermek. içit çilecek ey. -ini geçürmek -> - geçürmek [içki] -ini yürütmek -> -i yürütmek - eylemek çki ziyafeti vermek. -in ötdürmek Gösünden hnlth içkici, [içküci] Sarho, ayya. ses çkarmak. içküci -> içkici

112 içlik Gömlek üstüne giyilen bir çeit - gözler ki göz. ikier. yelek. , [ikin ikin] kier içmezlenîîiek çmez görünmek. - kardalar ki karde. içre çinde, arasnda, içine, ... vak- - kat olmak Eilmek. tinde, -de. - sözlü Birbirini tutmaz sözler söy-

çÜM 1. çin. 2. ... diye, amacyla, leyen. idegen Edici, eden, çok eden. - talar ki da. iderlennek Eder gibi, yapar gibi gö- - yarlmak kiye bölünmek, iki rünmek. parça olmak, ikiye ayrlmak. idigi -> id ligi - yutmak Yrtarak ikiye ayrmak. idiîimek Yapnmak. —yle kisiyle. dügi, [du, idigi] Olduu. - yüz ki yüzlü. - g (I) Verem, ince ar. yüzlerinde ki yüzünde. ig (I) Eksen. ikiledin -> ikileyin gdin -> yiydin ikilemek kinci kez söylemek. - olmak -> yiydin ikileyden -> ikileyin ginik Buruntüu ishal, dizanteri. ikileydin -> ikileyin iginmek Ilcmmak. ikileyin, [ikiledin, ikileyden, ildley- .girmi -> yigirai din] 1. kinci kez, ikinci olarak. 2. git -> yiit Ondan sonra. igitlik Yiitlik. ikiîiç kinci, ikinci olarak, bu kez. iglesnek, [iylemek] Hastalanmak, has- ikin ikin -^ iîd talk getirmek. ikirciklik -» ikircinlik iglü Dertli, gaml. ikircinlik, [ikirciklik] Tereddüt. [ine] [ikier] - yurd -> - yurdus - yüz krkar ki yüz ku-kar.

- yurdus, [- yurd] ine delii. ikiz Bir çift, ayn cinsten iki tane. inelik ne kab, inedenlik. ikti -> ekti irengen Her eyden irenen. iktii -> ekti igseri -> egseri il (I), [el] 1. Memleket, ülke, yurt, igsi -> esi diyar, iklim, vilayet. 2. Halk, aha- h nleme srasnda çkan ses. li, kendisine yabanc olanlar, ba- ihi Gülüp alay etme ünlemi. kas. 3. Hsm, akraba, yabanc ol- ikdi -> ekti mayan, dost. 4, Oba, airet. ikdii -> ekti - açmak Ülke fethetmek. - Bir ülke üzerine yürü- [ iî^] bamak - arslanlar ki aslan. mek. - bir itmek Tereddüt etmek. - eri Zabta gücü. - böliildik kilik, tefrika. - eylemek Bar yapmak.

- dillii ki yüzlü, münafk. - gün Memleket, halk.

- eli kanda bulunmak Çok büyük - issi Vali, hükümdar. günah ilemek. - kavmi Memleket halk. - gözM dörd ilinek Gözünü dört - kayran Üstüne gerek olmad açmak. halde halkn iiyle uraan.

113 - olmak Bar içinde bulunmak, - geçenler, [ileri geçenler, - gelen- dost olmak. ler, ilerüldler, ilerüler] Geçmiteki - ortas Halkn aras, herkesin or- kiiler, eslaf. tas. - gelenler -> -- geçenler - urmak Memleket yama etmek. - gelmek, [ileri gelmek] 1. Or- - yazc Emlâk yazm memuru. taya çkmak, öne çkmak, meyda- yüksel- il (II) Yel, rüzgâr. na gelmek. 2. lerlemek, ilbiz Cin, eytan. mek. ilboy 1. Ahali, halk. 2. Kabile. - getürmek 1. Ortaya getirmek, ildirmek ^ ildürnek meydana koymak. 2. leri sürmek, ildürmek, [ildirmek] Deirmek, do- ortaya atmak. kundurmak, ilitirmek. - iletmek, [ileri iletmek] leri ge- ile 1. çin. 2. -e. tirmek, devam ettirmek, baa ç- iledim Bir ii sürekli yapan, müdavim. karmak. iledimlik Bir ii sürekli yapma, mü- - tm^-mak Beri gelmek, ortaya çk- davemet. mak. - -> - dutmak il een Leen. tutmak ilem -> ilen - varmak leri yürümek. ilemek Mesken edinmek, il tutmak. - yoll Mevkice yüksek olan. ilen, [ilem] île, birlikte, -leyin, -le, - zaman, [ileri zaman, ilerüki za-

-likle. mâu] Eski zaman, geçmi zaman. ilenç, [yilenç] 1. Beddua. 2. Ahar- ilerüki, [ilerld] Önceki. lama. -den Öncekinden, eskisinden. - itmek, [- virmek, ileni itmek] -1er -> ilerü Beddua etmek, küfretmek, kötü - zaman -> ilerü söylemek. ilerülek Az ileri. - virmek -> - itmek ilerüler ^- ilerü [ileni] ilerüi'ecük Azck ileri, biraz ileri. - itmek -> ilenç ilerürek Daha önce, daha ileri. ilenmek Beddua etmek, küfretmek, iletdürmek Göndertmek, götürttür- kötü söylemek. mek.

ileri -> ilerü iletmek, [eletmek, iltmek] Götürmek, - geçenler -> ilerü yerine ulatrmak, eritirmek. - gelmek -> ilerü iley Huzur, ön, kat, yan, kar taraf. - iletmek -> ilerü -ini almak Yolunu kesmek, önüne - zaman -> ilerü çkmak. ilerki -> ilerüki ilgi -> ilgü

ilersiik Uçkur. ilgin -> elgin

ilerü, [ileri] 1. Önce, evvel, mukad- ilgü, [ilgi] Engel, mania. dem. 2. Önceki, eskisi. [ilik] - çekmek lerletmek, yükseltmek. -i kurmak Çaresizlik içinde bu- - dutmak, [- tutmak] 1. leri sür- nalmak. mek, öne sürmek, teklif etmek. 2. -i u olmak Bitkin hale gelmek. Üstün saymak. ilikmek Su durgun hale gelmek.

114 nGeagr ilikne amdan. - geyik -> - iliman Liman, gemi sna. - keçi -> - ilinuek 1. Taklmak, taklp kalmak. - keçisi —> - 2. limek, dokunmak, temas et- imece, [imecij Birçok kiinin bir i mek. 3. lgilenmek, ilgi göster- için toplanp elbirlii yapmas, mek. imeci -> imece ilinti Teel, ilmik. imeklemek Emeklemek, insan dört

[ iliikli] ayakhlar gibi yürümek, - söz imal, nükteli söz; iftira. -e gelmek Çocuk yürüme çana iliir liik, alaka. gelmek. iliken Yapkan Imyln, srnak. imekletmek Emekletmek. ilk lkin. imik Yeni domu çocuun tepesiyle ilkirek En önce. aln arasnda, kemiklerin kavua- iUemek l edinmek, yurt edinmek. ca yerdeki açklk, bngldak. iUemek Barmak, sulh yapmak. imisse —> imise illik 1. Barklk, dostluk, sulh, için- imise, [imisse] Olsayd, idiyse. -> de olma. 2. taat, hoyun eme. 3. imrence imren ç Memleket mal, beylik. imrenç, [imrence] mrenilen ey. illü Memleket halk, yurtta, yerli in Hayvanlarn kulaklarna yaplan halk. iaret. ilme 1. Teel. 2. lmik, düüm, ire- ina -> inak

ti düüm. inah -> inak ilmek (I) Dokunmak, geçmek, ili- inak, [ina, ina^, ynakj 1. Kendisi- mek, etkilemek, tutulmak, takl- ne inanlan ve güvenilen kimse, mu- mak. temet. 2. Kendisini emniyette bi- ilmek (II) reti düüm, ilmik. len. iltilmek Götürülmek. inaklamak Güven göstermek. iltmek -> iletmek inam 1, nanlm, güvenilmi, emin, im (I) ç donu, don. mutemet. 2. timat, emniyet, gü- im (II) aret, nian, parola. ven. -i bir Aralarnda gizli anlama bu- inamlk 1, timat, emniyet, emirdik, lunanlardan her biri. doruluk. 2, Teminat. -i bir itmek Birlikte hareket etme- - berkitmek Güveni salamak. yi gizlice kararlatrmak. inamlu Emniyetli, emin. [imâm (Ar.)] inamsuz Hain. - yiri Mihrap. inanca Emniyetli, emin, mutemet. imdi imdi, artk, o halde, öyleyse. inanan Çabuk inanan. -> imden gerü imden girü [ inanmak] imden girü, [imden gerü, imden - gereksin nanriahsn, inanman oijra] Bundan sonra, bundan böy- gerektir. le, imdiden sonra. inanmazlanmak nanmaz görünmek, imdeu ojra -> ünden girü inanmaz durum almak. ime, [- geyik, - keçi, - keçisi] Da- ince Dikkatle, dikkatlice, keçisi. incear, [ince^astahk] Verem.

115 încehastalk

incehastalk —> incean [inli boranl] incerek ncecik, narin, zayfça. olmak nler, alar halde bu- incidinilnek ncidilmek. lunmak. incik -> incük inmek IConuk olmak. inciklii incinmi, gücenmi olarak. irjremek Çnlamak, ses vermek. incîmek 1, ncinmek. 2. Zahmet çek- insüzlik Isszhk.

mek, yorulmak. ijü, [il) i] inilti. îr) cirj Sessiz, sakin, bombo, ssz. [ip] BCnimek Birbirinden incinmek. -e urmak pe takmak, dizmek. incirku Sarasma. -i çürîilc Sözüne güvenilmeyen, ka- [incitmek] rarnda durmayan. - itmek ncitmek. -ini uzatmamak Serbest, ba bo incük, [incik] Dizkapa ile topuk brakmamak. aras, bunun topua yakn olan ks- -i uzm dutmak Ölçüsüz hareket m. etmek, ileri gitmek. inçge nce. iplicek Uyluk kemiinin bandaki inçü Esir, kul. sinir. indemek -> ündemek ipücik Bacaklarda çkan bir çeit ç- indi, [md] imdi. ban, filariyose. indürmek 1, Ksmet vermek, rzk gös- [iplik] termek. 2. Alçaltmak, küçültmek. - ilemek p eirmek. inegimama -> elegimama - nc p ucu. ineimsamal, inegimsamal -> ele- ir -> er (II) gimama - iken Erkence, erken erken. in emek -> enemek ii'demek, [irtemek] Aratrmak, ince- irjen, [irjende] Çok, pek, daha çok, lemek, denetlemek. gayet, ziyade. irden -> erden - kat Pek çok, çok fazla. iremik Diilik organ bitiik olan ka- inenmek -> enenmek dn. il] ez -> il] eze irende Rende. irjeze, [irjez, irjize] Zayf, halsiz, has- irenk Renk. ta. irgirmek -> irü-mek ingil Koyun ve kuzunun boynuna ge irgüi'mek -> i-ürmek çirilen tasma. iri Kaba, sert, kat, kaim. ini Küçük kardç. - hul, hülu Sert, hain, kaba. - hûy Kötü huy. - itmek nlemek. - söz Sert, kaba, ar söz. irjil Yava. ii'ilcek Anjin, boaz imesi. irjildemek nlemek. irilemek Sert davranmak, sert ko- iijildü nilti. numak. iijilemek nlemek, szlanmak. irilik I. Serthk, kabalk, katdk, ha- ijil irjil nleye inleye, inim inim. inlik. 2. ilik. iijirti Homurtu, homurdanma. irilmek -> erilmek ii)ize -> i^eze irim, [nm] Sokak, dar sokak.

116 Istemek irimek -^ erimek - giceiii Sabahl akaml, sabah ak- iriKii -^ erimi am. irkeç ^^ erkeç irtemek -^ îrdemek irkek Erkek. irtesi, [ertesi] Ertesi gün. irki -> erki iriii'gen Çok eritiren. irkilmek 1. Birikmek, toplanmak, y- iriirmek, [ergirmek, ergürmek, irgir- lmak. 2. Çekinmek, tereddüt et- mek, irgürmek] Ulatrmak, eritir- mek, duraklamak. mek. irkiadi -^ îrkindü iryet Raiyet, ahali, halk. irîdndii, [irkindi] Toplanm, birikmi is, [issi] Sahip, malik. ey. isik nce uzun yol eklindeki sel ya- irkmek Toplamak, biriktirmek, y- rnts ya da kurumu dere yata. mak. - yir Çukur yer. innek -^ er.î5îek isiz -^ 8ÜZ ii'te, [erte] Ertesi, gelecek sabah, a- isizlik -^ isüzlik fak sökme zaman, yarn. iskemii, [iskemlü] skemle, kürsü. - aarmak, [erte aarmak, erte iskemlii -^ îskemH çiköîak, erte domak, erte }iri aar- iskeîi skete. mak, - çskmak, - domak, - yiri slâmbol stanbul. aarmak] afak sökmek. isK, [l]r^amur, bayndr. - akl, [erte akl, erte yiri ak- [islüj l, erîe yiri aydnl, - yiri akl- - îssîne Kendi sahibine. , - yiri aydnl] afak aydn- isnemek Esnemek. l, fecir. ispir ahinden sonra avc kularn en - aiir güîi öbür gün. güçlüsü ve deerlisi. - çkmak -^ - aarmak issi -> is - doîîiak -> - aarmak issjlilc, [Jk] 1, Scaklk, hararet. - gice Saljab akam, gece gün- 2. Vücutta scaktan çkan sivilce. düz. SSÜZ -^ 8ÜZ - gÜH Ertesi gün. istedmek Aratmak, taharri ettirmek, - ldi2i -^ - yldz [istekli] - lduz -^ - yldz - olmak stemek. - irtesi Öbür gün, daha öbür gün. istemek 1. Aramak, aratrmak. 2. - namaz, [erte amâzs] Sabal Beklemek, gözetmek, kollamak. 3. namaz. Sormak, tahkik etmek. - yldz, [- Mz, - lduz] Sabah istemelii olmak Arayacak olmak, yldz. aramak istemek.

- yiri aarmak —^ - aarmak , ister olmak steyici olmak. - yiri akl -> - akl isteyü gitmek stemekte, aramak- - yiri aydnl -^ — akl ta devam etmek. iteld Yarnki, ertesi. isteyü varmak Aratrmaya koyul- îitelemek, [ertelemek] Sabahlamak, mak, aratrarak gitmek. geceyi arkada brakmak. istenmek stemek, aramak. [irtelü] istesmek Birbirini £iramak.

117 isteyiksÖB

isteyiksüz steksiz. -ini bitürmek Hayatna son ver- isüz, [iiz, sz, uz, isiz, issüz] Bo, mek, öldürmek. tenha, sahipsiz, ssz. -ini düzmek ini yoluna koymak. îsüzlik, [szhk, suzhk, uzlk] 1. -ini kayurmak Öldürmek. Tenhabk, yalnzhk, sszlk. 2. Is- -in sürmek ini ilerletmek, yürüt- sz, tenha, bo. mek. i (I) 1. E, arkada. 2. Denk, ben- -i a eylemek ~> -i salamak zer. -i sa itmek ~> -i salamak i (II) Hal, durum, vaziyet. -i salamak, [-1 a eylemek, -i - açlmak Sorun çözümlenmek. sa itmek] i yoluna koymak. - baa çkmak, [- baa irmek, - - issi 1. Emir ve ferman sahibi. baa varmak] bitmek, sona er- 2. sahibi, i veren. mek, sonuçlanmak. - itdürmek yaptrmak, çahtr- - baa irmek -» - baa çkmak mak. - baa varmak -> - baa çkmak - itmek, [- eylemek] 1. Kötülük -den kalmak lemez hale gelmek. yapmak. 2. yapmak, bir ey - dümek Olay meydana gelmek. yapmak. 3. Adet etmek. - düzeni yaplan, i düzenlenen -i uz olmak i yolunda gitmek. yer. - ol dümek tersine gitmek. -e gelmek yaramak, e fayda ver- - sürmek yürütmek, i üzerinde mek. çalmak. - elden gitmek iten geçmek. - sürüci kovuturan vekil. - eri adam, i ehli, elinden i - uc Sonuç, netice. gelir, i baaran. - uçma yapmak, [- uc tutmak] -e smmak e balamak, Bir i yapmaya balamak. -e yil iletmek i soutmak, unu- - uc tutmak -» - uçma yapmak tuvermek, ii aksatmak, savsakla- - üzerine olmak e sürekli çab- mak. mak. - eylemek -> - itmek - yegilenmek Yeni olay meydana - geçmek Kötülük yapmak. gelmek. -i altm i yolunda. iba Âmir, ef. -i balanmak i güçlemek, ya- ibu -^ ubu plamaz hale gelmek. - ara -» ubu -i baa iltmek, [-1 basma iltmek, > ubu -ini baa iltmek] i bitirmek, so- ibula ~> ubula nuçlandrmak. ibular -> ubular -i basma iltmek ~> -i baa iltmek ibu r) a -> ubrja -i dönmek i bozulmak, ans dön- ibunda -> ubuda mek. ibundan ~> ubundau -ini altm eylemek -^ -ini altm ibum -> ubum itmek ibunlar ~> ubunlar -ini altm itmek, [-ini altm eyle- ibmui] ^ ubunuj mek] ini yoluna koymak. - bigi -> ubmur) -ini baa iltmek -^ -i baa iltmek - gibi ~> ubunui]

118 ibunuzla -> ubnugla inek çmek, iegen Çok ieyen. [it] isek Eek. - cânlu Zahmet ve skntya çok igeve Saç üzerinde piirilen mayasz dayanr, yorulmak bilmez. ekmek. - yedici -> itçi iik Eik. itazus Köpekdii. iirgenmek -> esirgenmek itburu Yabani gül. iitdürmek Dinletmek. itçi, [it yedici] Osmanl saraylarnda iitdüri söylemek Duyuracak ekil- av köpeklerine bakan kimse, sek- de söylemek. ban. iitgen yi iiten. itdirsei Arpack, gözkapanda çkan [iitmek] sivilce.

iidii durmak iitmekte bulunmak, iti, [yiti] 1. Sert, keskin, iddetli. sürekli iitmek. 2. iddet, keskinlik, sertlik. iitmeze urmak Duymuyormu gi- - gögüllii Tez canl. bi davranmak. itik -> yitük iitmezlenuek Duymazlktan gelmek. itirmek -> yitürmek (I) ikelek Heybe azn kapamaya ya- [itmek (I) ] rayan, karlkl halkalardan her ide gelmek Etmekte buhnmak, sü- biri karsndaki halkalarn içerisin- rekli olarak yapmak. den geçirildikten sonra bunlarn or- idüp kalmak Yapmak. talarna sokulan aaç. itmelü eylemek Edecek duruma [ikil] getirmek, etmeye zorlamak. - almak üphelenmek, üpheye itmeseyüz Etmeseydik. dümek. itmek (II) -> eyitmek -e varmak üpheye dümek. itnemek timek, tepimek, ura- ikiUemek üpheye düürmek, üp- mak.

he vermek. itüri itiiri Sert sert. ilemek 1. Yapmak. 2. mal etmek, itüi'mek -> yitürmek (I) yapmak. 3. çalmak. 4. Etkile- ityavsas Atsinei.

mek. iv 1. Ev. 2. Yiv, deriz. -den kesilmek lemez hale gelmek. ivdirinilmek Tacil edilmek. ileyesi olmak Yapmak istemek, ivdirmek, [evdirmek, evdürmek] Ace- yapacak olmak. le etmesi için sktrmak. ileyi gelmek Süreldi olarak yap- ivecek, [îvecer), iveciik] 1. Aceleci. mak. 2. Acele edilmesi gereken (i). ilenmek Kendisi için i, görev edin- iveceklik, [ivecenlik] Acelecilik. mek. ivecer) -> ivecek iletmek 1. Yaptrmak. 2. Çaltr- ivecenlik -> iveceklik

mak. 3. Saplamak, derinliine ge- iveciik -> ivecek çirmek. 4. Yaptrmak, imal et- ivedi, [evedi] Acele. tirmek. ivegen Aceleci. ilük yeri, çallan, i yaplan yer, ive ive, [eve eve] Acele acele, koa ticarethane. koa.

119 Tek

ivefc Müstacel, acele. - aztmak Yolu kaybetmek.

ivetîemek, [evetleiBek ] Acele etmek. -i duyulmak zi bulunmak aceleci. ivici Acele eden, -in bamak, [-ine basmak ] Birinin

ivik Kzak. yolunda gitmek, izinde olmak, iaini ivî Acele, itap. izlemek. ivimek, [evimek] Acele etmekte -me öasmak -> -in yarmak, hep birden acele et- -ine uymak Birinin izinde yürü- mek. mek. ivinek, [evmek ] Acele etmek. -ini aztmak zini kaybetmek.

iy (I) -> i -ini çalmak aini yoklamak, izini iy (H) ^ ay (I) aramak, izlemek. - demiirî -> ay (I) -iîîi izlemek -> izîeînek -> iye eye -in izlemek -> izlemek iyegii -> eyegii - islemek -> izlemek iyi -> yiyi - sürmek zine bakarak gittii yo- iyimek -> yiyimek lu bulmak. iyitmek -> yiyitmek izdemek aini takip ederek aratr- iylemek -> iglemek mak. iyii -> eyü izlemek, [-ini izîemefc, -in izlemek, - -^ varmak eyü - izlemek] zi sra gitmek, takip [iz] etmek, izinde yürümek.

120 kab -> kap halde düman aldatmak için ken- -1 tar Her eyden abnp çabuk dini kaçar gibi göstermek. kzan. kaçan, [ha çan] Ne zaman, ne zaman - kac Kap kaçak. ki, her ne zaman, vaktaki, nasl, ne

kaSîa Büyük, iri, kocaman. suretle. - diz But. - ise, [kaçasa] Ne zaman olsa, kabak (I) Gözkapa. ne vakit olsa. kabak (lî) çki kadehi, arap tas, kaçansa -> kaçan arap kab. kaçarlanmak Kaçar gibi davranmak. kiabak (IIî) Boynuzsuz; koyun, kaçuî, [kaçuGc, kaçkm, kaçkun, kabaküak, [- desti] Büyük testi. kaçkuîîc] Kaçak, firari, - destî -> - kaçunc -> kaçm kabakuik Öleye yakn olan kuluk kaçk Eri, çarpk, zaman. kaçkm -> kaçuîi kabalak Serpu. kaçkun -> kaçun kabarck Yankara, arPjon. kaçkmc -> kaçtn

[ kabar kabar] kaçmak Komak, seirtmek, olmak Yer yer kabarmak. [kada (^^Ar. kaza')] kabarmak Büyümek, iddetlenmek. -sn almak Birine gelecek kaza, kabauyluk But kemiinin yeri. öbürüne gitmek. kabayel Güneyden esen rüzgâr, lodos. ]çadamîîak Pekimek, yerleip kalmak. kabcuk -> kapçuk kadar Az, biraz, azck. kabran Hareketten kalm, uyuuk. - vaki Az bir zaman, kaburcak, [kaburcuk, kapurçak] Ko- kadarca Kadarck; az miktarda, ku kutusu, küçük misk kutusu; [kadem (Ar.)] kutu. - basmak Ayak diremek, inat ve kaburck -> kaburcak srar etmek, azmetmek.

[ kaburga] - urnak Yapmaya girimek. - zrh Kimi kumalara demir hal- kaderlenmek Takdir etmek, mukad- kalar kaplanarak yaplan zrh. der lalm ak. kabzamak Kaplamak. [kad (^ Ar. kâdî)] kaç Kaç kez. - bitii Mahkeme ilam, hüccet, kaçaau 1. Kaçak, kaçkn. 2. Kaç- kadîlamak ki taraf hakim önüne nan, uzaklamak isteyen. çkmak, mahkemelik olmak.

[ kaçak] kadmck Hammefedi. - yîr Kaçlacak yer. kadmtuzl Olana da denilen

[ kaçamak] zamk. - göstermek Savata güçlü olduu kadot Hindiba.

121 kafa

[kafa (<--Ar. kafa)] kakmaklu Öfkeli, hiddetli, - çana Kafatas. kaknç 1. Hiddet, öfke, sitem, baa [kâfi- (Ar.)] kakma. 2. Kalkma, kalk, hare- - karlaîîc Bayku türünden Lir kete geçi. ku. kaknmak 1. Gazaba uramak. 2. kaau, [- arslan] Kzm, kükremi, Öfkelenmek. çok öfkeli (aslan, kaplan). kaki'camak Ya ve ceviz içi bozulup - arslan -> - acmak. kaM Gürültü. kak-cmak Ses çatallanmak, çatlak karmak (I) Balgam çkarmak için çkmak, öksürmek, kaki'dak, [ktrdak] Kuyruk, içya kau-nak (II) ~> kayrmak gibi maddelerin yalar szdrldk- kaak Parçalar geveyip dalacak tan sonra kalan posas, kkrdak, kale gelmi, kaam, kakrlaumak Hiddetlenmek, öfkelen- kaamak, [kalamak, kaharaak ] mek, kzmak. Bir eyin j)arçalar geveyip da- kaktmak Öfkelendirmek, kzdrmak, lacak hale gelmek, kaklamak 1. Pastrma yapmak. 2. kaatmak, [kaatmak] Bir eyin Kurutmak, parçalarn gevetip dalacak hale kaklk, [kak (II)] Krlarda içine su getirmek. biriken çukur, kakalamak Gagalamak. kakmak, [kahmak ] 1. Kalkmak, ka- kahlamak Kurutmak, kadit haline barmak. 2. Çalmak, vurmak, it- getirmek, mek,°tepmek. 3. Çakmak, saplamak. kalma k ~> kakmak kalaba (^ Ar. galebe) Sayca çok. kalamak -> kaamak kalabak 1. Keçe külah, kabalak. 2. kahamak -> kaamak Taç. Içahatmak -> kaatmak kalaan Çok kalan. kak (I) 1. Elma, armut, kays gibi kalaklamak Dalgalanmak. meyvalarjn kurusu. 2. Kadit, ku- kalaklanmak Havalanmak, kendini rutulmu et. yüksek görmek, kak (II) -> kaklk kalaklu (Burun için) Yüksek, büyük. [kak (III)] kalan 1. Öbür, öteki, baka, geri ka- - ojra En sonra, lan, sonraki. 2. Artk, gayri, bun- kakan Öfkeli, hiddetli. dan sonra. - eylemek Hiddetlendirmek, öfke- kalanca Kalan ksm, geri kalan. " lendirmek, sinirini bozmak. kalai'da koparda Oturma ve yürüme kakanlk Öfkelilik, zamanlarnda. kaklmak 1. Çahnmak, vurulmak. 2. kalayk Halayk, cariye. Çaklmak, saplanmak. kalînrçban, [albrçbau ] Birçok ye- kakmak, [kahmak] 1. Öfkelenmek, rinden ba veren çban, seretan, kzmak. 2. tiraz etmek, kar gel- yenirce. mek. 3. Azarlamak, tekdir etmek, kalçm Çoraba geçirilmek üzere terlik kakyu çarmak Hiddetle haykr- biçiminde ince deriden dikilmi gi- mak. yecek.

122 [kalem (Ar.)] kalm Âciz, dükün. - çalumak Yazlmak. kalmlk Aciz, dükünlük. - çekmek 1, ptal çizgisi çekmek. kaluça Taban. 2. Yazmaya balamak. kalui] -^ kalj (I) -e gelmek Yazlmak, kaydolunmak. kalyata Deniz otlar ya da çöve -e getürmek Yazmak, kaleme al- yaklarak elde edilen bir madde, mak. sodyum oksidi.

- nuak Kalem çalmak, nak ve kamalaklaumak Kuatdmak, saril- resim yapmak. mak. - yondurmak Kalem açtrmak. kamamak Çivilemek, perçinlemek, - yonmak Kalem açmak. çakmak. [kalemli] kamç Ksa klç. - futa Çizgili petemal. - kdurmak Kamçlamak. kalemlik Kamlk. kamu, [hanu] 1. Bütün, hep, her. kalevre Bir çeit ayakkab. 2. Herkes. kalunak -> kalkmak kamucu Ne kadar varsa, tümü. kalmak -> kalkmak kamular Herkes.

kaltmak -> kalklmak kan 1. Suç, cinayet. 2. Ceza, cereme, kah, [kalca] HaJ. diyet. kalca -> kah -a kan Kjsas, öldürenin öldürül-

kalj (I), [kalug ] Nikâhta kz taraf- mesi. na verilen arbk, para, balk. - ayakl Fakir, biçare, zavalb, âciz. kalr), kaln (II) 1. Sk, youn, ka- -a yunmak Kana boyanmak. labalk, çok, saysz. 2. Kalnlk. - bahâs, [- ödegi]. Diyet. 3, Derin. - dere batmak -> - derlemek - ap Kabil iplik, yorgan iplii. - derlemek, [- dere batmak] Kan kalr)irak Kalnca, irice. ter içinde kalmak.

kalr)irmak, [kahgm'mak ] Kabnla- - dümemek Katil saydmamak, ö- mak, irilemek, liim cezas gerekmemek. kalijlk Derinlik. - eylemek, [-itmek] Bakasnn ka- kalrjiu'mak -^ kalgrmak nn dökmek, cinayet ilemek. [kalkan] -1 boyuma Ölümünün vebali boy- - yapmnak Kalkanla siperlenmek. nuna. kalkmak, [kalgmak] Sçramak, hop- -1 sca k ^- -1 sscak

lamak, kalkmak. -1 sscak, [-1 scak] Scak kanl, kalkmak, fkalmak] Sçraraak. sevimli. kalklmak, [kaltmak] Sçratmak, -1 kurmak Bitkin, cansz hale gel- hoplatmak. mek. [kalkmak] -ma etmek doramak Canna kas- kalkar olmak ster istemez kalk- detmek. mak. -m pamua almak, [-m panbua kalmak Balanmak, kaplmak, deer almak] Öldürüp izini brakmamak. vermek, itibar göstermek, bakmak. -un panbua almak -> -m pamua kalur giderse Sürer durursa. almak

123 kanara

- tmek -» - eylemek kancasa, [kanca akaya, kascasaya, - kaoan Akraba. kaiicasîîia, kancaya] Bir tarafa, her-

- karpuz Koyu krmz karp ir/,. hangi bir yere. - kaaadrmak, [- kaateak] Kor- kanca anaya -> kancasa kudan kan ietmek. ka.ucasaya -> kascasa - kaanmak Korkudan kan iemek. kancasma —> kancasa - kaatmak -> - kaandi'îüak kancaya -^ kancasa - kaîlur kavm Bir kandan, ayn kanckmak Kan oturmak. rktan; hsm, akraba. kanca, [kancnka] Terki. - olmak Kan dökülmek, cinayet kaiîcuka -^ kaacua ilenmek. kançaru -> kancan - ödegi -> - balâsî kanda, [handa] Nerede, nereye. - tutmak Yapt cineyetten dola- - ise -> kandaa

y ak]nLa uramak. kan-îladu, [kanîlaytliîî ] Nerede ol-

- uiit Kana boyanm.î (?). duu. - ya Kan düman. kanda Nerede, - yalamak Eski bir gelenee gö- kandak Hendek. re karde olmak için iki kii bir- kandaki Hangi.

birinin birer damla kanm yala- kandalî, [kandeligi ] Nerede olduu. mak. kandan Nereden.

- yutmak Pek çok sknt, sdrap - ... - ...Nerede ...nerede, ...kim çekmek. ...kim. - yutdrmak Çok eza ve cefa et- kandaa, [handasa, kanda ise, kan-

mek. daysa ] Nerede ise, nerede olursa kanara {<-Ar. kînnâre) 1. Mezbaha. olsun, nerede olsa. 2. Üç çatall kasap çengeli. - da Hangi durumda olursa olsun.

[ kanat] -sna Gidecei yere, baka bir - niknek Bir amaca doru ko- yana. mak. kandaydu -> kandadu - kakmak, [- urmak] Kanat çrp- laysa -> kandaa mak. kandeligi -> kandal - salmak Kanat sallamak, kanat kandu-a -> kmdra çrpmak. kan, [kankî] Hangi. - urmak -> - kakmak kan Hani, nerede. kanata Tahtadan oyulmu arap ka- kank içecee kanm. b, çotra. kankmak 1. Kanlanmak, kandan kanca Nereye. kzarmak. 2. Kana susamak, kan kancalao. jNerede bulunduunu. dökmee istekli olmak. kancan -> kancan kagrmak, [kan-mak (ÎI) ] Ayrrca- —sm Nerede olduunu, bulunduu sma bükmek. yeri. kajjii'tmaç Bir aaçtan koparlp ba- kancaru, [ kancan, kançaru ] 1. Ne- ka bir yere dikilen fidan.

reye, neresi, ne tarafa. 2. Nereye kanya Haniya, nerede. .

ait (?). kankal Kangal.

124 kara kank -^- ka kap Kap.

[ kanl] - balamak Kapy kapatmak. - bçakl -> kaiik - balanmak Kap kapanmak. kagl, [kaijl] Kan arabas. - ba sr -> - badm'u kagl -^ kanm - batture, [- bar] Kapy kanl Katil. kapamak için arkasna konulan - lçaklu, [kanl bçakl] Birbiri- aaç. nin canna kasteden. - degesi Kapy kapamak için ar- -> kagiu kajl kasna konulan aaç. . kaiîliik Tazminat, diyet. - geçmek Batan savmak, atlat- kamu Geçkin sarho. ' mak, ihmal etmek. kan, [kajk] Naz, eda, fitne, fet- - ka -> -nuij yukar ka tanlk. - kuzus, [- yavTOs] Büyük kap karjrlmak Bir yana eilmek. kanadndaki küçük kap. kans, [hans] Hangi. -ng yukar ka, [- ka] Kap katra Palto gibi bir giyecek. üstündeki saçak, damlalk. kaya Kadel. - yapmak Kapy kapamak. kaîizil, kanzil Geçkin sarho, körkü- - yaea Kap pervaz. tük. - yavrus -> - kuzus kap, [içab] Kabuk, ksr. -yi almak Kapda oturmak, kapy kapa Kapak. igal etmek. kapaklanmak Kapa kapatlmak. -yi bozmak Kapy açmak. -> [ kapakkî] kapurçak kaburcak - [kar tuîDiak Kapal bulundurmak. ] kapama Astarl kaftan, pamuklu hr- -a bamak Kara yatrmak. ka. - tamus Kar cehennemi, souk

kapan Büyük terazi. cehennem. ' kapadu'osak Birlikte kapamak. kara (I) 1. Ayp. 2, Zenci. kapçuk, [kabeuk] 1. Budayn üs- - bar Dertli gönül. tündeki sert kabuk. 2. Hurma sal- - ba lo Dertli ba. 2. Aklsz. kmmjn klf. - biti Kötü amel defteri. kapçiiT Saym vergisi. - cümle Anlamsz yazlm eyler. kaplmak Kendini kaptrmak, cez- - demür Balta. bedilmek. - dün Karanlk gece. kapkarîi Tam kar. - dü Korkulu rüya. kaplamak Kuatmak, sarmak. - er Kötü adam. kaplanmak Çevrilmek, kapanmak. - ev 1. Büyük çadr. 2. Karanlk kaplay -> kaplayu çukur. kaplay, [kaplay ] Her yan kaplan- - görjüllü Bilgisiz. m ekilde. - gün Kötü, felaketli gün. kapbbaa -> kapllîaa - günlü Bedbaht, talihsiz. kaplubaa, [kapîbaa] Kaplumba- - halk Avam. a. - kan olmak Kpkzl kana boyan- kapmak Kaplamak, istila etmek. mak, batan ayaa kan olmak.

125 kara

- kar Yal, yoksul, âciz;, felaket karacaot Çörekotu. görmü kadn (?). karac ^-karac - kayu Ac düünce. karacier Yürük, idmanl (at).

- ke -i- — kurut karaçav Duvarc ve svacî iskelesi. - kn- Siyaha yakn kr renk. karac, [karac] 1. Yamac, gönül - kyma Açk siyah, siyah tahrirli. alan. 2. Çingene. 3. ftirac, 4. Göz- - koca Sakal aarmam ihtiyar. cü, gözetleyici. 5. Falc, bakc. - koijur Siyah ile yank al kar karadüzen Üç telli tambura. renk. karaat Havlican denilen kök. -- kurut, [- ke] Yourdun ikinci kara Ucu orak gibi eri denek. kez kaynamasndan yaplan besin. karau -> karaiju -lara girmek -> -1ar giymek karahaba Öldürücü bir çeit çban, -1ar giymek, [-lara girmek] Siyah- karahc ^- karakç lara bürünmek, yas giysisi giymek. karak 1. Göz, gözbebei. 2. Bak, -1ar vilâyeti Sudan ve Zegibar nazar, ülkesi. karakavruk Hindiba. - oha Küçük kara çadr. karakç, [iiarahc] Yamac, yol ke- - olmak Kararmak, karanlk ol- sen. mak. karaklamak Yama etmek, - pus Kara sis; kâbus, endie. karakulak 1. Çakala benzer bir hay- -sm dutmak Yasn tutmak. van. 2. Hafiye. - urus Gece hrsz, serseri. karakura, [- dü] Korkulu rüya, kâ- - yas Derin matem. bus.

- yazlu —> - yazulu • - dü -> - - yazulu, [- yazlu] Bahtsz, ta- karalck Karalt, gölge. lihsiz, kara bahtl. karald -^ karalt - yir Toprak, zemin, yer, yer alt. [karalk] - yolsul Talihsiz fakir. -1 aarmak Rengini atmak, baka - yurt Aaçsz, bahçesiz yer, boz- renge girmek. kr. karalmak Kararmak.

[kara (II)J karalt, [karald] 1. Yn, kütle. 2. - sn Karada gezen, suya girme- Kalp, ceset. yen sr. karaltmak Karartmak. karaar Bir çeit humma. karamak 1. Hor görmek, mahzun et- karaayak Doan türünden bir ku. mek. 2. Lekelemek, karalamak. 3. karaböce Domuzlan. Yermek, zemmetmek, karabulak Karabatak denilen su kuu. [karaman] karaca (I), [karca] Pazu. - evi Büyük çadr. karaca (II) Bir göz hastal. karamslk Yüzdeki esmer lekeler. [karaca (III)] karamtk, [karamtl] Karams, kara- - yir Yürein içi, ortas, ya çalar. karacakara Karakarga. karamtl -> karamtk karacanavar, [karacanavar ] Domuz. karamuk 1. Tarlada buday aralarm- karacauavar -> karacanavar da biten, anasona benzer söbüce

126 kamnsa

siyah ve ac ])ir tohn. 2. Bir tür karda —. karnda yabaerii. 3. Çiçek ve kzamk - okuuak, [karnda okumak] gibi dökütijlü bir hastalk (?). Birbirini karde saymak. -> kara 1] lk karaj - okum, [okuma -, okma ka- karanmak Küfretmek, kötü söyle- rnda] Birbirini karde sayan. mek, lanet etmek. kardalamak Birbirini karde say- karant, [karantu] Karart, karalt, mak. bir eyin belli belirsiz görünüü. karadüglegi -> karadüvlegi karaj, [karau, karajlk, karan, karadüvlegi, [karadüglegi] Ebuce- karajuluh, karajluk] Karanlk. hilkarpuzu, achyar, eekhyar. - delik Mezar. karanak 1. Hor görmek, kötü dav- - görjüllü Kara yürekli, kötü dü- ranmak. 2. lenmek, lanet okumak. ünceli. kargaa -> karkasa karanu —> karaj - itmek Gürültü yapmak, kavga kararjuluh -> karaj etmek; fitne, karklk çkarmak. kararjuluk -> karaiju karam Karm. karajumak Karanlk çökmek, ka- karg ~> karu ranlk duruma gelmek. karg -> kar karapaz Koyunsarma denilen ot, karmak Hayrete dümek. sirken. karu, [karg] Kam, kah kam. karar Harar, kldan örülmü büyük kar 1. htiyar, yal. 2. Eski, köhne. çuval. karca (I) -^ karaca (I) [karâr (Ar.)] karca (II) htiyar kadn, yal ka- - komak Karar vermek, karara dncaz. balanmak. karck, [karcuk] htiyar, yal ka- kararak Karams, karaya çalar. dn. kararmak Can sklmak, kederlenmek. - olmak htiyar kadn klna gir- karasa, [karasau] Karams, ka- mek. raya çalar, karayaz. karcuk -^ ka-ck karasau -> karasa kark 1. Su cetveli. 2. Oyuk, yark. karava Cariye, hizmetçi. kark katk Katk olacak eyler, yi- karavul Gözcü, nöbetçi, karakol. yecek. - eri Keif kolu, öncü. kankay Kocakar frtnas. karcadurmak Kartrmak, karma- karkla Kartrlm, kark. kark etmek, datmak, perian karkmak, [karkrmak] Çok ktan etmek. göz yorulup iyi görememek. karcak, [karçauk, karack,] Ka- kardk htiyarlk. rk, karmakark, dolak. karlmak (I) 1. ICarmak, kartrl- - yil Bora, frtna, sert rüzgâr. mak. 2. Çiftlemek. karcamak Karmak, birbirine gir- karlma L: (II) -> karmak (II) mek, karmakark olmak. karlup katlmak Birbirine kar- karçauk -> karcak mak, hercümerç olmak. karçUanmak Karla hafifçe örtülmek, karmak htiyarlamak, yalanmak. aarmak. karmsa -> karuns

127 Sarms

karms, [karmsa, krmsa ] Kra. karkrîmak Kararmak, çok ktan karn Mide. göz göremez olmak. -1 açmak (Barsaklara) Yumuak- kark —> kar lk vermek. karlauç, [karlanuç, karluaç, ku-îa- -1 balamak Peklik vermek. ç, krlauç, ku-lankuç] Krlangç. -1 bükülmek Karn armak. karlaîiuç -> karlauç - kak salmak Çok imanlamak, karluaç -> karlauç göbek balamak. karma Kark, katk, - ya çya. karmak (I) Kararmak, bulanmak, karmda, [karda, kannta,, karta] karmak (lî), [karlmak (ÎI) Su ö- Karde. ] nündeki set dolaysyla birikip ka- - okumak -> karda barmak. kanndalamak Birbirini karde e- - inmek Gelgit olmak, dinmek. karmak (III) Kartrmak, katmak, karmlamak Karn büyümek. birletirmek, karmta -^ karmda kara kata Kartrarak. ka-mt Havuzun gidecek deliine s- ka-malamak urasndan burasmdan madndan, geldii yöne doru te- kavramak, avuç içine ahp tutmak, perek arka arkaya dalgalanp em- karmamak Kavramak, el ile tutmak, zik eklinde uzayan su. yapmak, kar, [karg, kark] Beddua, ilenç, karsak, karsak Çakala benzer, pos- lanet. tundan kürk yaplan bir hayvan. - götürmek Beddua almak. karalamak, karsaîamak Yakmak, ka- - karmak Beddua etmek, lanet o- vurmak. kumak. karaiîba Lüzumsuz, kaba saba. - vh-mek Beddua etmek, lanet o- karmak El çrpmak, kumak. karsa ck -> karcak kark Birbirine kartrlm tahl, [ kar] karkaiîlk -> karkaalk - dümek Kar karya gelmek, kar -> kat kar muru tesadüf etmek. kar muru, [kar kat] Karma- karu 1, Karbk olarak, mukabil. kark. 2. Muhalif, ters i. 3. Karlnda, - - eylemek, - [- itmek] Karma sras gelince. kark etmek, altüst etmek. - dünyâ Bu dünya, bu âlem. itmek -> eylemek - olmak Muhalif olmak, isyan et- olmak Karmakark, altüst ol- mek. mak. -sm almak Karsna geçmek, kar- kartmak htiyarlatmak. snda durmak. karkasa, [kargaa] Kavga, sava. - söylemek Cevap vermek. karkaanbk, [karkanlk Kargaa- ] - turmak Karda, karsnda dur- lk, karklk, sava. mak. karkm Hayvanm sansmdan çkan - varmak 1. Kar çkmak, istik- siyah ve ie yaramaz deri. bal etmek. 2, Karlamak, kar- karkrmak -> t:ani:nak lamak, mukabele etmek.

128 kab

- yirinde Yerinde, kendi yerinde, - kararmak Ufuk kararmak, ka- srasnda, sras gelince. ranhk basmak. - yürimek stikbal etmek, ona do- kaadm-mak (Büyükba hayvanlar) ru gitmek. ietmek. [ karulamak] kaanmak (Büyükba hayvanlar) e- karla gelmek Karlamak. mek. karulayu çkmak stikbal etmek. kaa Beyaz tüylü, kU. karhk Muhalefet, kar koyma. kakburun Kakçkuu. kart Yal, ihtiyar. kasmak Kaçmak. karta -> karnda kamer Herkesi güldürüp elendiren, -> kart hart, hart, hart maskara. , kartmak sirke Kalm ve arabn yü- kat (I), [kt (I) ] Nezd, yan, huzur, zünde oluan tabaka. ön. karu Pazu, kol. -mda yîrî olmak Yamnda hatr sa-

kamcu Karaca, dakeçisi. . ylmak, önem verilmek. kamcuk Pazvant, pazubent. -m almak Yamnda yer almak. karvamak Kavramak, yakalamak. [kat (II)] karvanmak Tutunmak, yapmak. - kalmak Acz içinde kalmak, umut- karvamak Birbirini alt etmek üzere suz, çaresiz kalmak. kavramak. [katar {<- Ar. katar)] karyad Kar yam gibi beyaz be- - dutmak Katar oluturmak, sra nekli kuma deseni. sra dizilmek. kas Kaz. [katarlamak] [kask] kaîariayu geçmek -> katarlay git- - mancas Birlikte yatlacak kadn. mek kaskta Kaskta çkan yumruca bez. katarlayu gitmek,' [katarlayu geç- kaskyan Ftk. mek, katarlayu varmak] 1» Katar [ka ka] halinde gitmek. 2. Bir düziye git- gülmek Kahkahayla gülmek. mek, hzla gitmek. kaldu Kaslarak, kendini skarak. katarlayu varmak -» katarlayu git- kam^, kasm Baldrgan zamk. mek ka 1. Eyerin ve semerin önünde ve katça katça Kat kat. arkasnda olan yükseklikler. 2. Ka- kat 1. Çok,, çok fazla, pek iddetli, vun ve karpuz dilimi. 3, Damn iyice, sk, sk sk, gayet. 2. Ar, saça. 4. Ufuk. ac. 3. Hain, iddetli, sert, kinci. -a çîn brakmak Ka çatmak. — demür Sert demir, çelik. -dan -a Uçtan uca. - dutmak Sertlik göstermek, sert -1 kara açlmak Yüzü gülmek. davranmak. -m burîarmak Kam çatmak. — görjülli -> - yürek -m büzmek Kan çatmak. - gün Ana baba günü. -m kanîarmak Kam çatmak. Sert sert, ac ac. -in kurmak Kam çatmak. — ta Mermer. - karak çatmak Ka çatmak, surat - yürek, [- görjülH] Ta yürekli, asmak. insafsz, merhametsiz.

129 Ipiteak

- yüzlü Srnak, arsz, utanmaz, kavka Kavga. hayasz, kavlaan Tekrar tekrar kavlayan. katcak Katk, kavlak Tüyü, kh dökülmü. [katl] - bolmak Kavlamak, ^ aac Hatl, payanda, destek. kavlamak (I) Kovlamak, zemmet- katla -> katla mek, çekitirmek,

katilik 1. Güçlük, iddet, meakkat, kavlamak (II) Tüyü dökülmek, deri- sertlik. 2. Sk k, skca, iyice, si ve kabuu soyulmak, adamaklb. kavlanmak Tüy, deri, kabuk dei- katlmak Baz hayvanlarn erkei di- tirmek, ileri arasna girmek ya da sahveril- kavlamak Hep birlikte zemmetmek, mek. çekitirmek, katmak Katlamak, sertlemek. kavlucuk Kav, çakmak kesecii. katm -5- katm, katm kavluç Ftkl. katnk Bir eye kartrlan baka ey. kavluk Kav, çakmak konulan kese. [katr] [kavram] - oym Kaba bir güre, - yeri Koyun, keçi gibi hayvanla- katrak 1. Daha çevik,' daha çabuk. rn semizliini, zayfhn anlamak 2. Kuvvetlice, hzla, hzl hzh. için elle kavranlan yer, bo böür, 3. Çok iddetli, çok güç, çok ar, kavara Sepet. pek sert. kavsk Çakmak tama çarpmakta kul- katla, [katla] Kat, defa, kere. lanlan demir. katlak Saç üzerinde piirilen mayasz kavk -> kavksz ekmek. kavklanmak ki ey birbirine kavu- katlanmak 1. Dayanmak, tahammül mak, birbiri üstüne gelmek, etmek. 2. Sabretmek, beklemek. kavksuz, [kavk] Kavumayan, katmak Sabretmek, beklemek. kavtan Kaftan. katm, katm, [hatun kii, katm] Ka- kavud -> kavut, kavut

dn, hanm. kavuk, [kavk] 1. Sidik torbas. 2. katurmak Katlatrmak, pekletir- çi bo ey. mek; katmak, sürmek (?). kavur Gâvur, kâfir, kav (I) Hav, kumataki ince tüy. kavurga, [kavurka] Kavrulmu bu- kav (II) Kavlam ylandan çkan day, msr, nohut gibi eyler, deri. kavurka -> kavurga kavata, kavata Aaçtan yaplm ça- kavurmak Kzartmak, nak. kavukan Yapkan, asügan. kavcar Kvlcmla tutuabilen nesne, kavumak Birlemek, kav. kavut, kavut, [havut, kavud] Kav- kavk -î- kavuk rulmu tahl unu.

[kavil (-<- Ar. kavi) ] - eylemek Kavrulmu hale getir- - yeri Bulumak üzere sözleilen mek, yer, randevu yeri. kavuz Çeç elenirken kalburda kalan kavillemek Sözlemek, sözbirlii yap- kapçkh tane. mak. kavza Ilca, kaphca.

130 kaypmak

kavzamak Kavramak, yakalamak. kayurtmak Üzmek, kayglandrmak, kavzanmak Elleriyle tutunmak is- endieye düürmek. te m.ek. kay (I) -> kay kay, [kay (I) ] Yamur, saanak, bora. kay (11) -^ kayu [kaya] kaykmak 1. Temayül göstermek, kay- - koltu Kaya kovuu, siper ola- mak. 2. Sapmak, yüz çevirmek. rak kullanlan kaya dibi. kaymaa Kaynbirader. kayaan Yumuak ta. kaymata Kaynpeder. kayaku^ Ba kzl, serçeye benzer kaymhk Shriyet, dünürlük. bir ku. kayr Kum, kahn kum, çakl. kayaa, kayasa <- ( Far. heyâse)' Ko- kayrmak, [kayrmak, kayurmak] 1. lan kay. Mukayyet olmak, ilgilenmek, ö- kayd (Ar.) Düünce, endie, emel, nem vermek. 2. Kayglanmak, ta- arzu; i güç. salanmak. 3. Saknmak, çekinmek. - görmek Tedarikte bulunmak, ba- 4. Hazrlamak.

zrhk yapmak. I kayrrmaklu Yaplmas istenen. -m görmek, [-m görmek] 1. , Ça- kayrmaz, [kayurmaz] Beis yok, za- resine bakmak, hizmeti, görevi ye- rar vermez, önemi yok. rine getirmek. 2. dam etmek. kayrmazhk Aldrmazhk, ilgisizlik, ö- -m görmek -^ -m görmek nem vermeme. - -m kayrmak -> -m kayurmak kayrtmak Endieye düürmek. -m kayurmak, [-m kayrmak] kayayaklu -> kaybaldif dam etmek. kaybaldu-, [kayayaklu, kaybal- -m yimek Kaygsn çekmek, ilgi du-lu, kaybaldurlu ] 1. Hindistan' göstermek. in baldr kay gibi kuru, zayf o- - yimek Endie etmek, meraka lan, çok koan halkndan bir smf. dümek. 2. Hileci, dolandrc. kayda (I) Nerede. kaybaldrlu -^ kaybaldr kayda (11) Gayda. kaybaldurlu -> kaybaldr kaydlu sahibi. güç kaytmak Geri dönmek;, geri gelmek, kaydurmak Göndermek, saptrmak. kayk Dik olmayan, meyilli, sarkk, kayu Üzüntü, tasa, endie. kaykmcak Kaygan. - basma amak Endieye dümek. kaymak 1. Geri dönmek, geri gel- - -sanmak Keder vermek. mek. 2. Ayrlmak, uzaklamak. 3. -sim yimek Merakna dümek, ta- stif etmek, bir eyi üst üste y- sasn çekmek. mak. -ya yüklenmek Endieye boulmak. kaynak -> kynak - yimek Gam çekmek, endie et- kaynanmak Kaynatlmak, kaynamak, mek, tasalanmak. kaypak ICaygan. [kayulu] kaypancak, [kaypmcak] Kaygan, çok - eylemek Üzmek, kederlendirmek, kayan (yer), kaypak. kaygya düürmek. kaypmcak -> kaypancak kayurmak Kayglanmak, esef et- kaypmmak Çekinmek, kaçnmak. mek, üzülmek. kaypmak Kaymak.

131 kaysak

kayrak Döeme ta. keçim, [geçim, keçim] Savata atla- kaynlmak Emanet edilmek, koruma- rn ve insanlarn giydii zrh.

sna braklmak. [keçe ] jk^aymnak -> kayrmak -yi suya salmak Ar ve namusu kays Hangi. brakmak. kaytaban Sü-ü, deve sürüsü, deve a- keçel Kel. hr. keçim -> keçim kaytarmak, [kayturmak] Çevirmek, keçkül Kekül. döndürmek, geri vermek. kedence Kedi. [kaytavul] !keî(^Ar,keff)] - itmek Geri dönmek, dönü yap- - çalmak, [- karmak] El çrpmak. mak. - geçmek Gücü kesilmek, güçten kayturmak -> jkaytarmak dümek.

kayu, [kay (H) ] Kayg, endie, tasa. - karmak -> - çalmak - itmek Endielenmek, tasalanmak. kef kef Sk sk ve derin nefes alma-

-smyimek Çabasn gütmek, ... dü- y anlatr. üncesinde olmak. kefük içindeki boluklar nedeniyle -sm kayurmak in çaresine bak- hafif olan. mak, bir ie çözüm yolu aramak. kege -> keke kayulanmak Kayglanmak, tasalan- kehlez Clz, hasta, iyi görmeyen (göz). mak. keke, [kege] Gelberi de denilen ucu kayurma Endie, üzüntü. eri aaç. kayurmak -> kayrmak kekeç, [kekegi] Kekeme, peltek, pe- kayurmamak önem vermemek, ald- peme. r etmemek. kekegi -> kekeç kayunnaz -> kayrmaz keke Çene, altçene. kayunlmak Düünülmek, ilgi göste- keklemek Alay etmek. rilmek. kekmek Gagalamak. kazbaz Bir çeit çocuk giyecei. [kelb {Ar.)] kazevi Sepet, zenbil. - ulam Köpek sürücü. kazan Kazdan. keleci, [geleci] Söz, laf, lakrd. kazl Kldan yaplm ip., - eylemek -> - itmek kazlmak Silinmek, kaznmak. - itmek, [-eylemek, - klmak] Ko- kazmak 1. Trmalamak, tahri et- numak, söylemek, söyleide bu- mek. 2, Tra etmek. 3. Kazmak. lunmak. kazmak (I) Naketmek, oyarak yaz- - klmak -> - itmek mak. - soz soz kazmak (II) (At) Kazk çakp ba- kelecilü Çok ve güzel konuan. lamak. kelek Sabunculukta ve boyaclkta kazmk Pierken kabn dibine yap- kullanlan kalya ta.

an yemek. kelep Bükülmü iplik kangal, çile. kazuk Kazk. (iplik, kuma gibi eyler için) kebelek, [kepelek] Kelebek. Halka halka. kebertmek iirmek, kabartmak. keler Bir çeit kertenkele, ylanebesi.

132 kendü kele 1, Yiit, cesur, bahadr. 2. Pek keg Bo yer, sürülmemi, ileme- yakkl, pek güzel. mi arazi. keleler -> keller kenar ( Far.) Yan, nezd. kelever Kerevet, çardak. - çizmek Yan çizmek. [keliciicük] kend, Penl] Kasaba, ehir, - ilmek Biraz konumak, söyle- [kendi] mek. -den -> kendü kelik -> gelik -n görici -> kendüzi kelpildetmek (Gözü) Çabuk çabuk a- -n görmek -> kendüzi çp kapamak. -nî kurmak Gurur duymak, bö- kellekeler, [gellekele, kellenkeler, kel- bürlenmek, kurulmak. tenkene, kerlekele, kerlekeler, ker- -ni yavu klmak -> kendüzi lekene] Kertenkele. - özi -> kendüzi kellenkeler -> kellekeler kendirik -> kendürülc kellenkene -> kellekeler kendözi -> kendüzi keller, [keleler^ - sepedi] Sepet, pa- kendözü -> kendüzi muk sepeti, harar. kendü Kendi, kendisi. - sepedi -> - - birle Kendi kendine. [kemer (^Far.)] -de Kendisinde, kendinde. - balanmak Kemer kuanmak, ie -de dulmak Saklamak, zaptetmek.

hazrlanmak. -den, [kendiden ] Kendisinden, ken- kemirdek, [kemirtek, kemirllek, ke- diliinden. mirllik, kemürdek, kemürtlik] K- -den geçmek Kendini kaybetmek, krdak. baylmak. kemirtek -> kemirdek -den gilmek, [-sinden gitmek, ken- kemirllek -> kemirdek düzinden gitmek] Kendini kaybet- kemirllik -> kemirdek mek, kendinden geçmek, baylmak. kemimek 1. Koymak, brakmak, at- -den güzel Yaratdtan güzel, do- mak. 2. Atlmak, dümek. al güzel. [kem kül] -den uunmak Kendini kaybet- - - ilmek leri geri konumak, mek, kendinden geçmek, baylmak. söz söylemek. ^den varmak Kendinden geçmek. kemre 1. Gübre. 2. Yara azndaki Kendi kendine. kabuk. ^lerden tururmak Kendi ken- kemrelendürmek Kabuk balatmak. dilerine icat etmek, kendiliklerin?- kemriik Kemirilmi. den ortaya çkarmak. kemiicek, [kemücük] Kemikçik, kü- - -ye Kendi kendine. çük kemik. -le Kendisiyle. kemiicük -> kemiicek -ler Kendileri. kemük Kemik. -lerden Kendilerinden, kendilikleri- - eki Eklem, mafsal. lerinden. - yan ku Lori kuu. -lere Kendilerine. kemürdek -> kemirdek —lere gelmek Kendilerine gelmek, kemürllik -> kemirdek kendilerini toplamak, akllar ba-

133 kendülân

larna gelmek. -ne buyrukhk Nefsine hakim olma. —lerî Kendilerini. -n görici, [kendin görici, -n görüci] —lerin Kendilerinin. Hodbin, bencil. — özî -> kendüzi -n görmek, [kendin görmek] Ken- -> -sinden gitmek -den gitmek dini beenmek, gururlanmak, ki- —ye Kendisine. birlenmek.

-ye buyruk Nefsine, iradesine ha- -n görüci -> -n görici kim. -ni divürmek, [-n digürmek] -ye gelmek Kendine gelmek, ayl- Kendini toplamak, kendine gelmek. mak, akl bana gelmek. -ni komak Benlikten vazgeçmek. -ye koçmak Barna basmak, ku- -ni yeijememek Nefsine hakim ola- caklamak. mamak. -yi Kendini, kendisini. -n yav klmak, [-n yavu klmak, -yi görici, [-yi görnû, -yi göriicij kendini yavu klmak] Kendini kay- Kendini beenmi, kibirli, bencil, betmek, ne yaptn bilemeyecek Lodbin* duruma gelmek. -yî görmek Kendini beenmek, ki- -n yavu klmak -> -n yav klmak birlenmek. kendüzü -> kendüzi -yi görmi -> -yi görici keijeç -> keije -yi görüci -> -yi görici kege, [kei)eç,kengeç] Müzakere, mü- -yi uurlamak Saklanmak, ken- avere, görüme, danma. dini gizlemek, gizlenmek. keijenek Müavere, müzakere et- -yî unutmak Kendinden geçmek. mek, görümek. -yi urmak Kendini atmak, saldr- kengeç -> fcege mak, hamle etmek. keggel Alay, aka, latife, elence. -yi yeijememek Kendine, nefsine -e getürmek Alaya almak. hakim olamamak. - eylemek -> - itmek -yi yitirmek, [-yiyitürmek] Kendi- - itmek, [- eylemek] Alay etmek,* ni kaybetmek, akh bamdan gitmek. aka etmek. -yi yitürmek ^ -yi yitirmek kenger Devedikeni, ^yabanienginar. -yi yüce tutmak Büyüklük tasla- kent -> kend mak, kendini büyük görmek. kepelek -> kebelek kendülân Padiah aalarna özgü ça- kepenek Keçeden yaplan kolsuz ço- dr. ban yamurluu. kendüleyin Kendisi gibi. kepe^' Kularm banda perçem gibi kendülik Mevcudiyet, varbk. olan tüy. kendürük, [kendirik] Deriden sofra kepkep Küçük demir çivi. yaygs. kepü Baltann sapn sktracak çi- kendüzi, [^endüzü, kendi özi, kendö- vi, tahta, bez gibi ey. zi, kendözü, kendü özi, kendüzü] kerdime Tereotu. Kendisi, zat, ahs, nefsi. kerei)lü Killi ya da çorak (toprak). -nden Kendiliinden. keret (^ Ar. kerre) Kere, defa, kez. -nden gitmek -> kendü kerevet, [kirevet] Asma çarda, çar- -n digürmek -» -nî divürmek dak.

134 kereya -^ kereya nda yapmay üzerine alan. , kereya, [kereya] Tereya. kesimlü Kararlatrlm, taahhüt e- kerkenez -^ kerkes dilmi. kerkes, [kerkenez, kerkez] ( <- Far. kesindik Kesinti. kerges) Akbaba. kesinti (I) Kta, parça. kerkez -^ kerkes kesinti (p) Alay, elenme. kermen Hisar, kale. kesimek Bir ite belirli bir ekil üze- kerte Derece, kvam; zaman, ça. rinde uyumak. kertekele -> keltekeler keskün Keskin. kertekeler -^ keltekeler [kesme (I)] kertekene -^ keltekeler - ev, [kesmelik] Da eteklerinde kerti Büyük kertenkele. oyularak meydana getirilen maa- kes Sahip, koruyucu, yardmc. ra, m. kese Kesin, kati. - kuy Kaya ya da sert toprak ka- keseciik Parça, kesekçik. zlarak açlan kuyu. kesegen Fare. kesme (II) I. Eskiden, savalarda ata kesegenlik Keskinlik. giydibilen bir çeit zrh. 2 . Bel bi- kesek 1. Parça, kta. 2. Saban ya da çiminde ok temreni, yass temren. belin çkard iri toprak parças. 3. Temrenli büyük ok. [kesene] kesmek 1. Kesin sonuca balamak. -ye virmek Bir eyin ürününü ön- 2. Bir bedel üzerinde uyumak. 3» ceden götürü olarak satmak. Ayrmak, uzaklatrmak, kopar- kesenkes Mutlaka, muhakkak, her mak. halde, tereddütsüz. kesmelü olmak Koparmak istemek. kesgü Kesmee yarar aygt. kesüp geçmek Bir batan öbür baa [kesicilik] yürüyüp? koup geçmek. - itmek Adam öldürmek. kesmelik -^ kesme (I) [kesik] kesmik, [kesmük] I. Boumlu iri sa- - para Eksik, ayan düük para, man. 2. Harmanda iyi dövülme- züyuf akçe. mekten taneli kalm baak. 3. kesilmek Ayrlmak, uzaklamak, il- Harman sonu. 4, Aaçtan yap- giyi kesmek, vazgeçmek. lan köpek tasmas. kesim 1. îki taraf arasnda kararla- kesmük -> kesmik trlan ey. 2. ekil, biçim, endam. kestene Kestane. 3. Ksm, par^a. 4. Belirli bir vergi. [kesü] -e kesmek, [- kesmek, kesü kes- - biçü itmek Pazarhk edip karar- mek] Bir ii belli ekilde yapmak latrmak. üzere iki taraf aralarnda uyumak. - kesmek -> kesim -e virmek cara vermek. ke, [kek] Yourt kurusu, ekimik. -e yazmak Vergiye balamak, belli keik, [kezik] Nöbet, sra. bir para ödemeye zorunlu tutmak. kesir -> keür - itmek Vergiye balamak. keilik, [- evi] Kilise. - kesmek .^ -e kesmek - evi ^ - kesimci Bir ii, belli bir para karh- kek -> ke

135 kekezen

kekezen içinde ke ezilen tekne. dirmek, tevik etmek. keik, [kesir, kiür] Havuç. - olmak Yaknbk, rabet göster- kete Külde pimi çörek, ekerli çö- mek, balanmak. rek. k (I) Koyun, keçi, deve gibi hay- keverge Çan, küçük çan. vanlarn toparlak ve kuru pislii, kevik Saman. k (II) -> ko (I) keviir Lehim. kammak Birlikte, karlkL övün- key, [gey] 1. Çok, pek, gayet,, pek mek. çok. 2. yi, iyice, hakkyla. 3. Uy- klcm Kvlcm, gun, laykj muvafk, doru, yerin- krdanmak Mrlth ses çkarmak. de. 4. Büyük, muhteem. -> krdc . knc - ise, [gey ise] Eer, isterse. krc, [krde] Çanc, seslenici, - ilemek tyi yapmak, uygun dav- teUal. ranmak. krlmak, [knlmak] Çarlmak. - kii, [gey kii] Olgun insan, iyi, knmak, [knmak] Barmak, doru kimse. haykrmak. - sözin yi, güzel sözle. krmak Çarmak, davet etmek, ses- keykirde Heyecan, korku. lenmek, haykrmak, keykirdemek Heyecana kaplmak, kru Bararak, haykrarak. korkmak, endie etmek. krtmak 1. TeUal çartmak, nida keyveni Ev yönetimini iyi bilen (ka- ettirmek. 2. Çartmak, davet et- dm). tirmek. kez, [gez (II)] Defa, kere. kd Hrt, kezik -> keik k k mgr ngr, kezin, [gezin] Defa, kere. klamak Koyun, keçi ve deve gibi [kble (^r.)] hayvanlar terslemek. - yeli Lodos. krlmak -> krlmak ke (I) Tereye benzer bir ot, kekik. knmak -> kmmâk kç (II) Ufak dolu gibi kar. k u ka Patrt, gürültü. kck Gdklanma. khdd Hrt, hrth ses, kanat sesi. kcklamak Gdklamak, kjrmafc -> jrmak kç Arka, son. kjurmak -> jrmak - ayak Arka ayak. kl Saz teli. -m gönilmek Geriye dönmek. -dan -a nceden inceye. -m -m Geri geri, geriye doru. - elek At kuyruu kUanndan ya- -m serpmek Kç atmak. plan elek, tel elek, kalbur. kçnlamak Geri dönüp gitmek, geri- - yarc Kh kuk yaran, müdakkik. lemek. klc Klçk. kçmlanmak Geri geri gitmek. klçatmak Korkmak, ürkmek, çekin- kçmlalmak Geriletmek. mek. kf Kadeh, bardak. [klç] [kfî] -a Mndürmek Klçla savamak, sa- - eylemek -> - itmek vata yalnzca khç kuUanmak. - itmek, [- eylemek] Rabetlen -a toranmak Khçtan geçirilmek.

136 krllk

- çkarmak Klç çekmek. knamak 1. Ayplamak, suçlandr- - eri Klç kullanmakta st^l o- mak, itham etmek. 2. Cezalandr- la. mak. 3. Hrpalamak, eziyet etmek. - etmei Klç hakk. knanmak Ayplanmak. - girmek Helak olmak, krlmak. kndu'a, [kandra] Saz türünden bir -1 kna katmak Klc kna sok- ot, hasr otu. mak. kmdmmak Birbirini tevik etmek. -m çalmak Birinin tarafn tut- kndu'mak, [kmdrmak] Tahrik, te- mak. vik etmek. - kma katlmak Klç kna girmek. kmdrtmak Tahrik, tevik ettirmek. - koymak Klçla saldrmak, klç- kmdurmak -^ kndu'mak tan geçirmek. lankmak 1. tahlanmak. 2. ICank- - salmak Kjlç sallamak, klç kul- mak, kanksamak. lanmak. krn, [kmn] Naz, eda, ive, krt. - üürmek Hep birden klç vur- kmn -^ km mak, h.er yandan klçla saldrmak. kjranmak Mrldanmak, - yürütmek Klçtan geçirmek. knu Ayp, kusur, suç, günah. klçlamak Klçla vurmak, kesmek, kpurd Hareket. klçtan geçirmek. [ktt] kalçlam.ak Birbirini klçlamak, klç - îdi Ak saçl ve sakall, yal. klca gelmek. kraç Otsuz, susuz, çorak yer. klk Hareket tarz, gidi. krak ^- ku'ai] klklanmak Bakasnn hareket tar- kran (I) Öldürücü hastalk salgn. zn taknmak. - girmek Öldürücü hastalk salgn klmç Hareket tarz, huy. musallat olmak. - eylemek -^ - itmek kran (II) Pirinç tarlasnda ayrlan - itmek, [- eylemek] Çok tevazu bölümlerden her biri. göstermek, yaltaklanmak. krar), [krak] 1. ICenar, ky, uç, s- klnmak (I) Herhangi bir tavr ve nr, çevre. 2. Ufuk. hareket taknmak. ku'ban, [kurban] Sadak, yay kab. klnmak (II) Yaplmak, edilmek. krc ICüçük taneli dolu. klkuyruk Bartlak kuu, sülün, su- kreldanmak -> krçldamak na. krcddatmak, [krçldatmak] (Di) klmak Yapmak, etmek, eylemek. Gcrdatmak. klm-mak Kldrmak. krçldamak, [kreldanmak] (Di i- kmuld, [kmrt] Kmldan, hareket. çin) Gcrdamak. kmrt -> kmld krçldatmak -> krçldatmak kmz Ekitilmi ksrak sütünden ya- krdu-mak ICestirmek, boazlatmak. plan ünlü Türk içkisi. ku'l, [krkl] 1. Saçma, sakalna ak kmranmak Kmldanmak. dümü, kranta. 2. Yans ak, ya- kmramak Harekete geçmek. rs siyah olan saç, sakal. 3. Saça, kmratmak Kprdatmak. sakala ak düme. km "kence, ceza, eziyet, felaket. - olmak Saç ve sakala ak dümek. knaan Çok ayplayan. krllk, [ krkUk ] Sakalna ak dü-

137 krgn

me zaman ve durumu, krnak, [krna] Cariye, halayk. krm -^, ku'un krtarnak Kartrmak, çatmak. krun, [krm, krkn] 1. Geni öl- kirtil Baç, vergi, haraç, çüde öldürüme ya dâ öldürme, k- kruk Spa. ym. 2. Maktul, öldürülmü. [ka] - klmak Mukatele etmek, - eylemek Ksaltmak, krh Krk. ksaç, ksaç Kskaç, kerpeten. fcrhahk -^ krhhk karlamak, ksarlamak 1. Çaresiz b- krhhk, [krhalk, ku'khk, krkhkj Da- rakmak, muhtaç etmek. 2. Kstr- var krkma makas, mak. fcnk Çapkm. kdr ki tahta arasndaki yar krl Eda, naz, cilve, krtma. açmak için kullandan aaç kama. krlmak Helak olmak, telef olmak, kdrma Mengene, ölmek. ksu -^ ksk krmsa -^ karuus k -^ ksu, ki u kr Sava, harp. kcak Darack, krmak Birbirini öldürmek. ksk 1. Dar yer. 2. Kask. krkayakla Deriye yapp kalan bir kmlamak Avuçlamak. çeit kene. ksru Zorla, zorlayarak, krkbayr Gevi getiren hayvanlarn ksk, [ksu, kku] 1. Mengene, cen- üçüncü midesi, dere. 2. ki ey arasna kstmlan krkbudak Üzerindeki krk kadar kola aaç kama. mumlar dikilerek âyin geceleri ey- kku -^ ksk hin iki yamnda yaklan ve altmda Jksmak, ksmak Skmak, sktrmak. "etek ''denilen geni bir tablas bu- ksu, ki u, [k] 1. Skmt, eziyet. 2. lunan amdan. Darack yer. ^rkemesi Tarla faresi. - görmek Skntya dümek, krkl -^ krl [t] ^ irkhk -^ krj^hk - evi, [klak evi] Klk ev. krkdu-ak Ak çok olan krçl. krd Hdt, ku kanadmn iddetli krkUk -^ krllk sesi. , krkn -^ krm kurmak -^ jrmak krkmh Çok can kaybna mal olan. kkddak Karabatak denilen su kuu. krkhk -^ fcrhlk ]k:la -^ Ljlak krkmak Krpmak. klak, [kla] Kn banmlan yer. krlaç -> karlauç - evi -^ k fcrlauç -^ ka-lauç klamak K geçirmek. -^ krlankuç karlauç kt (I) ^ kat (I) ku'mak Öldürmek, yok etmek, imha kt (U) Kthk. etmek, kt (III) Ak kemiinin S biçiminde [krmz ( <- Ar. krmz)] oyuk olan yan. - zurur Surur denilen madde, ktrdak -> kakrdak krnacuk Küçük cariye. kv Devlet, ikbal. ku'na -> krnak j^vandrmak -> kvandurmak

138 kzlca,

- kvandurmak, [ kyandrmak ] Sevin- virmek Cefa, eziyet etmek. dirmek, heveslendirmek, istekli kymak Cesaret etmek. hale getirmek. kykm, [kyhm] Çalm, iddet, hey- kvanmak Hep birlikte sevinmek, bet, görkem. evke gelmek. kykmlu Çalmh, iddetli, görkemli, kvanmak 1. Sevinmek, güvenmek, [kyma] övünmek. 2. Haz duymak, heves- - göz Çekik, koyu ela göz. lenmek. [kymet (Ar.)'] kvrak 1. nce kadn ba örtüsü. 2. - urmak Deer biçmek. Kvrk. kymucak Kymkçk. kvratmak Bükmek. kynak, [kaynak] 1. Yrtc hayvan kya Kyasya, sert, hain. pençesi. 2. Oturak yeri, kaba etler. - bakmak -> - bakmak - urmak Trnak geçirmek, - bakmak, [- bahmak, - - bak- [kz (I)]' mak, bakmak] 1. Öfkeyle, k- - çkarmak Kz gelin etmek. yasya bakmak, öldüresiye bak- - kzan Çoluk Çocuk. mak. 2, Dikkatle, keskin bakmak. kz (H) 1. PahaU, kt, az bulunur. bakmak -> - bakmak 2. Ktbk, darlk, azhk, pahallk. - - bakmak -> - bakmak kzac Mzkç. - urmak iddetle çarpmak, kzan Ktlk, kya 7-> kyak kzartmah Fa etmek. kyak -> kyk - (I) kzçukaz Kzcaz. kyak, [kya] 1. Bir topluluun hep kzdrnbnak Kzdrlmak. bir azdan çkardklar ses, gürül- kzdrma Hastalk atei. tü. 2. Kyasya, gereinden çok, kzdrmak Istmak, hararetlendirmek. laykyla. 3, Müthi, korkunç. kzl Krmzmtrak. [kyamet (vlr.)] kznhk Scaklk, - köprüsi Srat köprüsü. kzu, [kzk] Pembe, kzl, kyl^m -> kykm [kzunca] [ky]^ - haber vedi, acele haber. - çizmek Yan çizmek, bir yana çe- kzl 1. Altm (para). 2. Bakr. kilmek. -1 çkmak Kötülüü ortaya çkmak. -na Kysna, kenarna, -n aikâre itmek Kötülüünü or-

-nda Kysnda, yannda. taya koymak. - -ndan Yanndan. - kr At donlarndan pekmez kö- kyk (I), [kyak] Kyc, yrtc, za- püünü andran bir renk. lim, gaddar. - koi)ir Sr donlarndan kzl an- kyk (H) Binmi, üzerine yatm. dran esmer renk. kyk (in) Küçük çuvaldz, yorgan - süci Krmz arap. inesi. - aka Çok ileri götürülen aka. kykhk Kyclk, insafszhk. - vala Krmz mendil. kylmak Niyet etmek, alçak gönüllü- kzlaaç Kzlsöüt. lük göstermek. kzlbaarsuk -> kzlüi)ük [kym] kzlca 1. AUk, kzllk. 2. Altm.

139 kzlcaügeyik

- kindi Akama yakm ikindi vakti. kiçi, [giçi, kici] Küçük. kzlcaügeyik Dii tavusa benzer bir - bayram Kurban bayram. ku. - boy Ksa boy. kzdcayil Lodos. - itmek .-> Idçitmek kzîcuk Hafif kzamk. kiçe -^ kice kzükanat Kanatlar henüz bitmek ü- - yol Patika, keçiyolu. zere olan ku yavrusu. kiçicük Küçücük. kzllk -^ kzlk kiçilik Küçüklük. - gelmek' Ktlk, pahabbk meyda- Idçlmek Küçülmek. na gelmek. Idçiltmek -^ Idçitmek

kzllrak, [fczkJdrak ] Kzla çalan, kiçirek, [giçirek, kîçiirek, küçürek] çil. Küçücük, küçükçe, daha küçük, kzdsa, kzlsa, [kzlsa, kzl- ufack. au] Kzbms, kzla çalar. kiçisinmek Küçük görmek. kzlsa, kzlsa ^ kzlsa, kzl- kiçitmek, [kiçi itmek, Idçiltmek] Kü- a çültmek. kzls Kzbms. kiçürek -> kiçirek kzlu Kan. kileçeri, [külçer] Buday içinde bu- kzliir|lük ^ kzlügük lunan siyah taneler. kzliiijük, [kzjlbaarsuk, kzliijliik kMepe ] Kelepçe. Yemek borusu. kilim <- Far. gilîm) [ ( ] kznmak Isnmak. -i suya bu-akmak, [-i suya salmak ] kzramnak Pahal bulmak. Kötü bir durumu düzeltmek çaba- kzrkamlmak Pahal görülmek. sndan vazgeçmek, ii oluruna b- kzkanç Kskanç, rakmak. -^ kzk kzu -i ya salmak -> -i suya lîirak- fczkldrak -^ kzllrak mak kzlanmak Kz görünmek, kz gibi kilindir, [kiliudür <- ] ( Yun. kilin- davranmak, dros) Küçük testi, emzikli su ka- kzl -^ kzlk b. kzlh -^ kzlk kilindür -^ kilindir kzlk, [kzllk, kzl, kzlh ] 1. Kt- kilit, [ - dili ] Anahtar. hk, pahalbk. 2. Kurak giden yl. - dili ^ - - itmek Pahallatrmâk (?), kim (I) 1. Kimse. 2. Kimse ki. 3. - yl Ktbk yh. Kimi, kimisi, kzlksz Kzl olmayan, bekâreti - Mîür vardur Bilen kim vardr? bulunmayan. -e gerekse Her ihtiyac olana, kzmak 1. Isnmak. 2. Kzarmak. -üi) eksügi Kime ne gerek, kimin kzmla Vücut, yürümekle snd nesine lazm.

zaman. -üi] iki Kimin ki, kimin ola. kzolan Bakir. kim (11) Ki. dce, [kiçe] Keçe. kimerde Bazan, ara sra. dci -^ Idçi kimerse -^ kimesne kicük Küçük. dmesue, [kimerse, kimsene] Kimse.

140 kocalmak

îdmi (I) Kimisi, kimisini. mek, iman etmek, inanmak. kimi (II) -^ gimi kirtlik Grtlak ba, hançere. Idnince, [kimincesi] Kimi, kimisi. kirtü Gerçek, doru, hak. kimincesi -> kimince - klmak Gerçekletirmek. kiranon Kimyon. kirtünmek -> kirtinmek kimse Kim olsa. kielek Yelpaze. -müz Hiç birimiz, bizden hiç bir kii 1. nan, adam^ kimse. 2. Er- kimse. kek. 3. Sahip. -güz Biriniz, herhangi biriniz. - ol -, [Idizâde] Doutan hür -si Hiç biri. olan, tutsak olmayan, asilzade. kimsene -> kimesne - salmak Adam göndermek. [kin (Far.)] - sürisi nsan topluluu. - biçmek Kin beslemek, öç almaya kiilemek Arlamak, ikram etmek. hazrlanmak. kiilenmek Oünmek, böbürlenmek. - dartmak Kin gütmek. kiilik 1. nsanhk, iyilik. 2. Bir kim- —ini ödemek Kinini yattracak senin bakasna gönderdii meyve, bir karlkta bulunmak. çerez gibi armaan. - irkmek Kin ve öç alma dygusu - eylemek nsanca davranmak. beslemek. - geyecek -> — kaftan kip Salam, iyice. - gyeae ^ - kaftan kirde (^ Far. girde) Tandr ekmei, - giyesi -> - kaftan - pide. - kaftan, [- geyecek, - giyese, kiren Kzlck. giyesi, - kaftan, -libâs] .Resmi kirevet -> kerevet günlerde giyilen ar elbise. kiri 1. Ücret, karlk, ödül. 2. Ki- - kaftan -> — kaftan ra. - libâs -> - kaftan

îdrici Gündelikçi, içi. kiiliksiiz nsanl olmayan, namert. kirîmek nat etmek. kiirdi Kineme. kirileme Döeme ve tavan tahtalar kiizade -> kii üzerine çivilenmek üzere enine ko- [kikiri] nulan kaln direk. - virmek Kkrtmak. kirkit Halcbkta düümleri ve atk- kikirmek Kkrtmak. lan sktran tarak. kimi -> kiniç kirlik Kâd mühürlerken altna ko- kiniç, [kimi] Kimi üzümü, ku- nulan kât. üzümü. kirmen, [kirman] Elde yün eirilen îdiir -> keiir [kitabet (Ar.) aygt. ] kirpiik Kirpik. -e kesmek Deftere geçirmek (?). - çatmamak Göz yummamak, u- kitre Keven kökü zamk. yumamak. kobuz -> kopuz -i km:mamak Gözya kesilmemek. koca Yah, ihtiyar; -le Ijarmaa süpürmek Gerçekleti- kocaba Bir obann ba, köy kâhyas. rilemeyecek ie girimek. kocalk Yallk, ihtiyarlk. kirtinmek, [kirtünmek] Tasdik et- kocalmak htiyarlamak.

141 kocaltmak

kocaltmak htiyarlatmak. [kou] kocmak -> koçmak - ok, [kovu ok, kovu ok] Oluk kocmnak Çekinmek, korkmak. biçiminde bir yatak içinden atlan kocumak -> koçumak küçük ok. koç Erkek, yiit, koumak -^ kovumak koçak Koç. kouz, [kovuz] çi bo, kof. koça Aratac. - ofanak çi boalmak, içinde bo- koçmack öyle bir kucaklama. luk hasl olmak. koçmak, [kocmak, komak (II)] Ku- kohmak -> kokmak caklamak, sarlmak, barna basmak kohamak Direncini yitirmek, bo- koça dümek Kucaklayvermek, sa- zulmak, nlvermek. kohu, [kou] Koku. koçu Vaktiyle kullanlan süslü, ka- kohulamak, [kokulamak] 1. Kokla- pal araba. mak. 2. ICoku sürmek, koçulmak 1. Kucaklanmak. 2. Sarl- kohutma^ 1. Kokutmak. 2. ICoklat- mak. mak.

koçu Kucaklay. kokarilik Murdar ilik. koçumak, [ koçumak] Kucaklamak, kokaru Meni, atmk, sarmamak. kokdurmak Koklatmak, kodak -> koduk [kok] koducak Küçük spa. - aac Ödaac, koduk, [kodak] Spa. kokmak, [kohmak] 1. Kokmak. 2. kodurmamak Braktrmamak. Koklamak, kodus Atlarn boyunlarna taklan kokulamak -> kohulamak perçemli, saçakl hotoz, kokulanmak Koku sürünmek. kofa -> koffa kokulatmak Koklatmak. koffa, [kofa] Kova. kokulmak Koklanmak. ko (I), (II) [k i Kvlcm, kokunmak itoku sürünmek. ko (II) -> kov kokulu Kokulu, kokan. koa -> koahk kol 1. Taraf, yan, cihet. 2. El. 3. koahk, [koa] Hasr otu denilen Devriye gezen asker, bekçi. ve hasr örmee yarayan bir saz. -a almak efaat etmek, korumak, -> koc kovc -a binmek Devriye gezmek. -> kochk kovclk - kavurmak ^ el koclk -^ kovchk - ahnak El ile iaret yapmak, el kolamak -> kovlamak sallamak. komak -> kovmak - tpladrmak Kol dolamak, sar- kou -> kohu mak. kouc -> kovc - tolamak Devriye gezmek. kouclk -> kovchk kolaç Bir çeit börek, kouk -> kovuk kolak (I) Çolak. * kocJk -> kovchk kolak (II) -> kogak koulamak -> kovlamak kolan (I) Yabaneei. komc zleyici, kovalayc. [kolan (II)]

142 konç

-1 eglü Zengin, mal mülkü, eyas lerinin kollarn tutmak. çok olan kimse. koUk, [koUak] Kola giyilen zrh, kolay Müsait, elverili i, uygun ey. kolçak. -a bala Kolayl bulunan, kolay [koUu] yaplan. - divit Boru biçimindeki kalemlii, - bulmak Frsat bulmak, çabmna mürekkep çanana bitiik olan getirmek. divit. —in Aklna geldii gibi, kolayca, - kolnca Kol kol, taraf taraf. düünmeden. koUuk -> kollk -ma 1. Bildii gibi, kolayna gel- [koltuk] dii biçimde. 2. Ba bo, geliigü- - otas Büyük bir odadan geçüen zel, rastgele. ve çok vakit ayr Dr kaps bulun- -ma büyümek, [-mda büyümek] mayan küçük oda. Serbest büyümek, geliigüzel ye- - sipsisi Erganun denilen saz. timek. komak, [koymak] 1. Brakmak, ter- -ma gelmek Kendisine uygun du- ketmek. 2. zin vermek, müsa- ruma gelmek. ade etmek, serbest brakmak, sab- -ma komak steine brakmak, vermek. 3. Alkoymak. 4. Tesir et- serbest brakmak. mek, etkilemek. -ma yürümek stedii gibi davran- koma itmek Koymayn, brakma- mak. yn komutunu vermek, -mda büyümek -> -ma büyümek kop Koyup, brakp. -ndâ gezmek Allah'a mütevekkil koya Brak! olmak, Allah'n dilediine boyun konak 1. Konuk olunan yer, men- emek. zil, misafirhane. 2. Misafir. 3. ^ir -m gözlemek Frsat kollamak. konaklk yer. kolaylamak 1. Önemsiz görmek, kü- - idinmek kametgâh olarak seç- çük görmek. 2. Kolaybk göster- mek.

mek. 3. Kolaym bulmak, firsat -r- salmak Köy odasnda misafir e- düürmek. 4. Hazrlamak, abtr- dilen kimse için bir eve yemek gön- mak. derme ödevi yüklemek. kolaylanmak Kolay görmek, önem kogak, [kolak (II), kograk] 1. Ba- vermemek. ta saç aralarnda olan kepek. 2. kolayla Kolay ve gereince i gören. Gözbebei yerindeki aklk, pus. kolaysmmak Önemsiz saymak, kü- korjakc Konak hazrlamak için bir çük ve hor görmek. yere önce giden kimse. kolaysuz Güç, zor. konaklamak Misafir etmek, arla- kolba Bilezik. mak. - inci nci bilezik, konaklanmak Saç kepeklenmek. kolça -> kolçak konala Konak yeri, yolculuk sra- kolçak, [kolça] Kola geçirilen kbf. snda yolcularn konduklar yer. kolda Yardmc, arkada. [ konar] koUamak ki kii, kaldracaklar bir - göçer evli Göçebe. yük dengini kucaklayarak birbir- konç Edik, fotin, çorap gibi ayaa

143 kodirmak

giyilen eylerin topuktan yukar - klmak -> — itmek baldra doru çkan ksm. konukluk -> konukhk kondrmak -> kondurmalj; konula Misafire gönderilen yemek.

[ konduk] koi)ur Yank al, yazms al. - yurt Konulan, mesken olarak se- kojureak Konurumsu, yank al renge çilen yer. yakn, kondu*mak, [kondrmak] Misafir et- [konu] mek, gelen misafiri oturtup arla- - eylemek nmek, karargâh olarak mak. yerlemek, karar klmak. konmak Yolcu bir yere inip oturmak, konumak Birbirinin yakn, arkada konaklamak. olmak. - göçmek Kâh. oturup kâh dola- kouu -> konu mak. kopannlmak Kaldrlmak, ayrlmak. kograk -> kogak koparmak 1. Ayrmak, gidermek. 2. kon -> konu Kaldrmak, harekete geçirmek. 3. kouu, [kon, kog, kogu, kouu Hasretmek, diriltmek. 4. Meydana ] Komu, getirmek, peyda etmek, yaratmak, kog -> konu ortaya çkarmak. 5. Söküp çkar- kog -^ konu mak. 6. (Ses hakknda) Yükselt- konulamak Birbiriyle komu olmak. mek. konulk, [kogulk] 1. Komuluk. kopdurmak Koturmak. 2. Komu, civar. kopmak 1. Ayaa kalkmak, harol- koguîk -> konuhk mak. 2. Meydana çkmak, zuhur kontu Ferace. etmek, çkmak. 3. Harekete geç- konu -> konuk (I) mek, frlamak, kalkmak. konuk (I), [konu] Misafir. kopa balamak Çimlenmee, filiz- - idinmek Misafir etmek. lenmee balamak. - kondurmak Misafir kabul etmek, kopuz, [kobuz ] Ut biçiminde eski bir konuk (II) Gözbebei yerindeki ak- Türk saz.

lk, pus. kor, [kur (III) ] Duvar talarnda bir konukc Misafir sahibi. tek sra, dizi. konukcük Misafir sahibi olma, mi- korhak Korkak. safir arlama. korhmak Korkmak, konuklamak Misafir edip arlamak. korhar olmak -> korkmak konuklanmak Arlanmak. korhu Korku. konukhk, [konukluk] 1. Misafirlik. - virmek -> korku 2. Ziyafet. korhuîu Korku veren, kendisinden -a almak Misafir olarak kabul et- korkulan. mek. korhutmak Korkutmak, - eylemek -> - itmek [korkmak] - itmek, [-eylemek,- klmak] 1. korkar olmak, [korhar olmak] Ziyafet vermek, ini safir edip ar- Korkmak, lamak. 2. Misafir olmak, kendisi- [korku]

ne ziyafet verilmek. -dur kim Korkulur ki, korku yeri-

144 Iboytan

dir ki. tirme, yerme. - vîrmek, [korhu t irmek] Korkut- - çav Dedikodu, gybet, çekitirme, mak. kovaltmak Yüksekte, havada serbest korkudunlmak Korkutulmak. tutmak. korkhk Korkulu. kovc, [koc, kouc, kovuc] Mü- korkunca Korkulacak, korkunç. nafk,gammaz, kovlayc. korkutmak Etkilemek, dokunmak. kovclk, [koclk, kochk, kouclk, kortarmak -> kotarmak kovuclk ] Kovlayclk, münafkbk. koruc Muhafz. kovlamak, [kolamak, koulamak ] korutmak Korumak, muhafaza et- Gammazhk etmek, münafkhk et- mek. mek. Kostandil Köstendik kovmak, [komak] 1. Takip etmek, koa Çift, e, ikiz. izlemek, kovalamak. 2. Kotur- - Idi htiyar adam. mak. - komak, [- koymak] Yan yana kova çkarmak Kovarak çkarmak, getirmek. kova gitmek Koarak ardna dü- - koymak -> - komak mek, izlemek. koda -> kota kovu -> kov kon -> koun kovuc -> kovc konmak Katlmak, itirak etmek. kovuchk -> kovclk komak (I) 1. Arkada olarak ver- kovuk, [kouk] 1. Oyuk, oyulmu, mek, eklemek, artrmak. 2. Naz- bo. 2. Çürük. metmek. kovu yapanlarn, i tra ve per- komak (II) -> koçmak dah ettikleri oluk gibi aygt. kota, [koda] Meslekta, arkada, - ok -> kou kap yolda. - ok -^ kou kouk Bir arada, bir araya gelmi. kovumak, [koumak] Komada ya- koulmak Katlmak, (bir ite) birbi- r etmek, birbirini kovalamak. rine katlmak. kovuz -> kouz kouluk Bir araya getirilmi. koy -> koym kom, [kom] 1. Saf, asker dizisi. [koya] 2.K0U, yar. 3. Koum. -sm atmak Avc kular yiyecek- - balamak Saf balamak, sava lerini yedikten sonra bunun bir ks- düzenine girmek. mn kursaklarndan döndürüp a- - komak Saf, dizi haline gelmek. zlarndan çkarmak. Saf saf, sra sra. koyah -> koyak (I) komda Askerlik arkada, saf arka- koyak (I), [koyah] Vadi, dere. da. koyak (II) -> koyuk komd, [kount] Maiyet memuru. koygun Akdoan. kount -> komd koyka Braklan ey, metrukât. kotarmak, [kortarmak] 1. Boaltmak, koymak -> komak tahliye etmek. 2. Yemei bir kap- koyn, [koy] Koyun. tan baka kaba boaltmak. koytan Mezarn bir yanndaki yank, kov, [ko (II), kovu] Arkadan çeki- lahit.

145 .

koyuh

koyul^ -> koyuk köpmek imek. koyuk, [koyak (U), koyuh] Hazin, [köpri] etkili, dokunakl. - balamak Köprü meydana gel- koyulmak 1. Akmak, dökülmek. 2. mek. 3. Üzerine sal- Konmak, konulmak. [ köpük ] drmak, iddetle girmek, dalmak. - ta, [körpük ta] Sünger ta. koyulumak Birlikte hücum etmek. köpümek Hrka ve yorgan gibi ey- [koyun] leri aralkl dikmek. - ala gözlü -^^ - gözlü köpürtken Çöven, am çöveni. - eri, [- olan] Koyun çoban. kör (I) (^ Far. gür) Mezar.

- gözlü, [- ala gözlü ] Açk ela gözlü, [kör (II)]

- olan ^ - erî - biH Noksan bilgi. koyungözi Papatya, - kuy Suyu olmayan ya da suyu koyunmak Dökünmek. çekilen kuyu.

koyurak Koyc a - tuman Koyu sis, pus. koyurmak Etki ettirmek, körçetük Körsçan, köstebek. koz Ceviz. körehnek Körlemek, sönmee yüz - kabma komak -^^ - kabuua ko- tutmak, eski enliini kaybetmek. mak körepe Tahra.

- kabuma komak, [- kabna ko- körezîmin Dükün, âciz.

mak] Pek skmak, sktrmak. körlük Birbirinin inadna hareket et- - krmak Marifet göstermek, me. koza Gümüten ve srmadan yaplm -ine Ramen, inadna. süslü düme, - itmek, [- virmek] Nispet ver- kozak Koza, kozalak. mek, inadna yapmak. köçek -> köek - virmek -^^ - itmek köfeke -> küfeki [köi'pük ] [köfte (^Far. küfte)] - ta -^ köpük - demiri Izgara. körük ^ kürük köfter (<- Far. küfter) Pestil, sucuk. köse Clz, bodur. köken Kavun, karpuz, kabak gibi ye- köseç Köse. re yatan bitkilerin kökünden çkan kösei, [kösegü] Ocak kartrmakta dal. kullanlan ucu yanm odun. köknariçi Çamfst. kösegü -> kösei kölemen Köle. köseltmek -> kösiltmek kömeli Çok, bir yn. kösem Sürünün önünde giden koç, kömü Manda. kösemen. - inei Dii manda. kösemek Gpta etmek, imrenmek. - mala Manda yavrusu. kösilmek Uzanmak, ayan uzatmak. - öküz Erkek manda. kösUtmek, [köseltmek] Uzatmak, a- köp Çok. yan uzatmak. köpçük Eyer yast. kösnimek -> kösnümek köpdürmek Kabartmak. kösnük Erkek isteyen kzgn dii. köpen Deve çulu. kösnümek, [kösnimek] Dii hayvan

146 kulan

erkek istemek. mek, rehberlik etmek. 2. Klavuz kösre, [- ta] Bilei ta. olarak vermek. - - ta -> kulauzlayc, [kulavuzlayc ] Rehber, kösrelenmek Bilenmek. yol gösteren. kula^ Kulak. [ köstek ] -i üzmek pi koparmak, uzaklap - urmak -> kulak gitmek. [kulak] kösten Ilca. -a almama^ Dinlememek. köek, [köçek] Deve yavrusu. - amak Dikkatle dinlemek, önem köeklemek Deve yavrulamak. A^ermek. köeklenmek Böbürlenmek, kaslmak. - burmak -> -m burmak köekletmek Deveyi yavrulatmak. - bu'ulmak kaz edilmek, uyarl- kötek Baston, sopa. mak, cezalandrlmak. - çalmak Dayak atmak. - çekmek Kulak vermek, dikkatle dinlemek. [ kötü] - arjmak Çekitirmek, gybet et- - çirki Kulak kiri. mek. - dutmak -> - tutmak köv Köy. -1 dinç olmak Dedikodudan, ge- köy (I) 1. Köz, kor, yank. 2. Azap, reksiz sözden kurtulmak. strap. -na çalnmak Kulana gelmek, [köy (II) (^ Far. kûy)] tesadüfen iitmek. - subas Köyün düzenini koru- -ma dokmmak Kulana gelmek. - yan kii. -m bm'mak, [ bm'mal^ ] 1. Kula- köyde Hemehri, ayn köylü. n bükmek, uyarmak. 2. (Sazn) köyegen Eeksinei, büelek. Burgusunu bükerek düzen vermek. köz Kor, ate koru, kzl ate parças. -1 yolda kalmalf Haber beklemek. - etmei Yal yufka, gözleme. - olmak, [kula olmak] Kulak ke- - komak Atelemek, korla yakmak. silmek, dikkatle dinlemek. kubur (I) Ok çantas, sadak. - ovmak Kulan bükmek, uyar- [kubur (II)] mak, uyank bulunmasn salamal, - yol Dehliz, üstü kapal siper, - tözi Kulak- dibi. kucak Kucak. - tutmak, [- dutmak] 1. Kulak [kuç kucak] vermek, dikkatle dinlemek. 2. Ku- olmak Kucak kucaa olmak. lak dikmek, kula dik tutmak. kudsuz -> kutsuz - urmak, [kula urmak, j^ula^ ur- kuduzkui'd Kuduzböcei. mak] 1. Kulak vermek, dinlemek. kulack Kulakçk, küçük kulak. 2. önem vermek. kulaçka Kuluçka, kulaklamak Birbirinin kulana fsü- [kula] damak. - olmak -> kulak kulavuz -> kulauz

- urmak —> kulak kulavuzlamak -^ I^ulauzlamak kulauz, [kulavuz] Klavuz, rehber. kulavuzlayc -> kulauzlayc kulauzlamak, [kulavuzlamak] 1. !^uldurdatmak Guruldatmak. Yol göstermek, önüne düüp götür- kulan -> Ialagan.

147 kalka klka Fundalk. [kur(n)] kUk -> kulluk - eyer Süslü, özenle yaplm eyer, kuUkc -> kullukc - kemer Süslü, özenle yaplm kulluk, [kullk] 1. Hizmet, hizmet- kemer. çilik. 2. Kula gerek olan hizmet, - kdç, [kurlu kdç] Süslü, özenle ibadet, tapnma. yaplm khç. -a durmak Hizmetçilik yapmak. - kurma kuak -> - kuak -a tutmak Kul edinmek, kul ola-< - kuak, [- kurma kuak] Süslü, rak almak. özenle yaplm kuak. - yat Hizmet usulü. kur (Ü) -> kor kullukc, [kullkc, kullukc] 1. Mai- kurba Kurbaa. yet memuru, hizmetkâr, cariye. 2. kurban -> krban Bekçi, nöbetçi. kurbet Yurt tutmayan, gezici çin- ikullukç -> kullukc gene. kulma Aldatc, hileci, sahteci, kal- kurca Domuz kl. le, terbiyesiz. kurcamak Kartrmak, kulmahk Aldatclk, hilecilik, kalle- kurdamak Kurcalamak, kartrmak. lik. kurda Akran, emsal. kulun, [ kulur) ] Tay. kurdaan -> kurdeeni kulurj -> kulun kurdeeni, [kurdaan] Kurdeen. kuluncak Küçük tay, yeni domu kun -> kuru tay. - hastalk Verem. kuluncot Havlican. [ kunca] külunlac -> kuulac - umu, [kuru umu] Bo umut. kulunlamak Ksrak yavrulamak. kurla Kez, kere, defa, kat, derece. kum Dalga, frtna. kurlaan, [kulan, kurlaun, kurlu- kuma Bir erkein, nikâhls bulunan an, kurluaz] Etyaran, dolama. kadnlardan her birinin ötekine kurlaun -> kurlaan göre ad, ortak. kurlu (I) Kurulu, kurulmu, düzen- kum Tezvirci, ara bozucu. lenmi. kumsulamak Yaltaklanmak. [kurlu (H)]

[ kumulk] - kdç -> kur (II) - itmek Ara bozmak. kurluan -> kurlaan kumus Yoksul, fakir, müflis. kurluaz -> kurlaan kund -> kunt kurmak 1. Tertip etmek, düzenlemek, [kundak] hazrlamak. 2. Tasarlamak. -a konmak Kundaa sarlmak. kurnazlanmak Kendini kurnaz gös- kuulac, [külunlac, kuunac] Gebe. termek. kuHamak Dourmak. kursak, kursak 1. Mide. 2. drak, ze- kumac -> kunlac kâ. 3. Göüs. kunt, [kund] Salam, güçlü, sert, -1 tar Tahammülü kt, çabuk k- kat. zan. kur (I) 1. Mevki, derece, mertebe, pa- kursak Kuak. ye. 2. Akran, emsal. kursum Kurun.

148 kutsuzllt

[ kurt] - surbas Ku sürüsü. - lingi Belli belirsiz bir ekilde zp- -yürekli Korkak, yüreksiz. layarak koma, trs yürüyü. kua^ Kuak. kurtaltmak Kurtarmak, saldmdan u- [ kuak] zak bulundurmak. - balanmak e balamaya hazr ku'u, [kur, - yir ] 1. Kara, toprak, olmak, hazrlanmak. yer. 2. Bo, faydasz, nafile, de- - berkitmek çten inanmak, bel ersiz. 3. Bo, eli bo, mahrum. 4. balamak. Yalnz, sade. - çözmemek Metanetini kaybet- - umu -> kurca memek. - ya 1. yi kötü, deerli deersiz. -1 berk Gönülden inanan. 2. Deniz ve kara. -ma tolu Güçlü kuvvetli.

- yir ^ - -uu iki yirden balamak, [-uu iki - yirden Aslsz, bo yere, sebepsiz. yirden kuanmak] Güçlüe kar kurud -> kurut iyi hazrlanmak, sk durmak. kurudan Patbcan bitkisine benzer -m iki yirden kuanmak -^ -uu bir ot. iki yirden balamak kurulmak Hazrlanmak. kuamak Kuatmak, çevirmek. kurultay Büyük toplant. kuanmak 1. Silahlanmak. 2. Yel- kurum Kurulu, yapb, ekil, biçim. tenmek, meyletmek, yapmaya gi- kurumsak Pezevenk, deyyus. rimek. kurums Kül, yaklm eyin kalan kuça Ku gibi zayf, güçsüz, bir s- külü. kmlk. kurut, [kurud] Kaynatlp suyu al- kudili 1. Erite gibi bir hamur ye- nan ayran kurusu, yourt kurusu, mei, 2. Karaaacn yemii. ke. kuetmegi Yapra tere yaprana kusaan Çok kusan. benzeyen ve yenilir bir ot. kusun -^ kuskun, kukun kukuyru Kupalaz, difteri. - urmak Kuskun geçirmek. kulamak Ku avlamak, ku yakala- kuskun, kukun, [kusun] Eyer, se- mak. mer ve palann arkasnda bulunan kulum Kuluk vakti. ve hayvann kuyruu altmdan kuüziimi Çekirdeksiz ufak üzüm. geçirilen kuak. kut Uur, tahh, baht, mutluluk. -a kuvvet Tabana kuvvet. kuth, kuth -> kutlu, kutlu ]k:umdu Kusmuk, kutlu, kutlu, [kutb, ;k;utb] Uurlu, [ku] hayrh, mübarek. - burm Gaga. - eylemek Aziz, uurlu, mübarek - kanad Lokma almaya hazrla- saymak. nan be parmak. - itmek Tebrik etmek. - kulamak Ku avlamak, ku ya- - ku Hüma kuu. kalamak. kutlulamak Tebrik etmek. - ar)i, sar)i Ku pislii, ku güb- kutlulk Saadet, mutluluk. resi. kutsuz, [^udsuz] Uursuz. - siyigi Ku pislii. kutsuzlk Uursuzluk.

149 knyrel

[kuvvet (Ar.)] 2. Gevrek, yumuak. - dutmak Kuvvetlenmek. küf küf 1. Küfür küfür. 2. (Soluk kuyrucuk Küçük kuyruk. için) Sk sk, kesik kesik. kuyruöri -> kuyruörü kükçük Küçük. fcuyruörü, [kuyruöri] Akrep. kiike Küçük ekmek.

Kuyruk (I) Ülker yldz. [ kükürt] kuyruk (II) Kbcn, bçan sapma - deve Anas ve babas baka soy- geçen demir. dan olan deve. - bulamak Kuyruk sallamak. [kül] -1 köse Kuyruunun kllar seyrek - öksüzi Hem anas, hem babas olan. olmayan öksüz. kuyruklubiber Kebabe denilen bir çe- [külah {Far.)l it ilaç. - emek Eyvallah elmek, müdara kuyruk salan Yuntkuu denilen ku. etmek. l^uyruk -> kuyruk okunu okn - urmak Balk giydirmek. kuyruk 0- okun, [kuyruk okunu] külçe -> küliçe murga kemiinin son ucu. külçer -> kileçeri l^uytul ikametgâh, karargâh. kiUdürdü Gürültü, patrt, ses. kuytulanmak Bir yere girip snmak. kiüe Yn. kuyulamak Kuyu açarak içine bir ey kiUek, [giUek, güvlek] Tahta koymak. kova, gerdel. kuyum Çeyiz, ev eyas. küliçe, [kiUçe Külde piirilen çörek. kuz Güne görmeyen serin yer. ] küUük Safbk kuzey Güne görmeyen yer. ( ?). künd 1. Kör, körlemi, kesmez. 2. kuzlac Kuzulayacak (koyun). Ahmak, aptal. kuzlamak Dourmak; yumurta yap- mak, yumurtlamak. künde 1. Doan kuunun ayaklarna [kuzul] balanan kay, buka. 2. Ava alkn üzerinde - kapn —> kuzulu doamn oturduu aaç. [ kuzulu] - kap, [kuzuh kapu] Ortasnda kündelmek Küntlemek, körlemek. ayrca küçük bir kap bulunan bü- kündlük Ahmaklk. yük kap. küodü Aacn ortasndaki kav gibi kuzuluca Kuzulu (?), kuzu gibi (?). yumuak madde. küci, [kiiçü, küzi ] Dokumaclkta ar küngiUenmek (Di) Kamamak. ipliklerini aralayan iplik tarak. [küp (I)] kiiçü -> kücü - kuzus Küçük küp. [küçük] [küp (II)] - tevbe aban ay. - dümek Birdenbire dümek. - yaz Pastrma yaz, yalanc yaz. küpçük -> küpecik küçürek -> kiçirek küpdüen Tavancla benzer bir ku. küfek -> küfeki küpecik, [küpçük, küpecükj Kava- küfeke -^ küfeki noz, ufak küp. küfeki, [köfeke, küfek, küfeke] 1. küpeciik -^ küpecik Çabuk krlan bir ta, sünger ta. küp küp Küt küt, güm güm.

150 kiisi küpüldi -> küpüldü kürükmek -> küremek küpüldü, [küpüldi, küpürdi] Patrt, kürümek Kürek gibi bir eyle at- gümbürtü. mak. küpürdi -> küpiUdü küslü -> küsiUü kür Aksi, dik bal. küsü Küsme, dargnlk. kuran Al donlu at. küsüli -> küsülii kürce Külçe. küsiUü, [küslü, küsüli] Dargn, güce- kürde i gibi bir çeit ince klç. nik, küsmü. - syrmak nce klc knndan çe- küsünmek Gücenmek, darlmak. kip çkarmak. küne Burçak. kürdegi Etei ve kollar ksa min- [küt] tan. - olmak Kötürüm olmak, elden a- kürdimek -> kürdükmek yaktan dümek. kürdügi . [kütük] kürdükmek, [kürdimek] Dii hay- - oca Büyük ocak. van erkek istemek. kütüldü Kütürtü, gümbürtü. küre Demirci oca, maden oca. kütülmek Kütlemek.

[ kürek] kütüz Ksa boylu, tknaz. - çalmak Kürek çekmek. küydürmek Bekletmek. küremek, [kürükmek] Dii hayvan küyesiye Vadeli olarak.

erkek istemek. [ küyi] [kürs (Ar.)] - virmek Vade, mühlet vermek. -ye binmek Tahta oturmak. küymek Beklemek, sabretmek; çev- kürtül Kaln, kuvvetli. reyi gözetlemek. kürtün çi otla doldurulmu palan. küye görmek Bekleyedurmak. kürük, [körük] Boynuzsuz öküz. küzi -> küci

151 laçin 1. ahin. 2. Sarp, yalçn, [liug(^Far.)]

[lâf ( Far.)] yelmek Trs trs gitmek. - çatlatmak Yüksekten atmak. - urmak Trs yürümek. -in urmak Sözünü etmek. lo, [- ta] Topra pekitirmek için - urmak Yüksekten atmak, atp kullanlan ta merdane. tutmak, böbürlenmek, övünmek. - ta -> - lâlamak ( <- Far. lâ) akala- lolamak Lo tan, pekitirilecek mak. toprak üzerinde yuvarlayarak gez- [lakab(^r.)] dirmek. - urmak Ad takmak. [lokma (Ar.)] lakrdamak Lak lak sesi çkarmak, - göz, [- gözlü] Patlak gözlü. [lâyk (^r.)] - gözlü -> - göz

- degül Layk olmayan. lor ( ^ Far. lûr) Peynir suyuna süt köeli katarak kaynatl- lecek, [leçek ] {Far.) Üç kadn ya da yourt ba örtüsü. makla yaplan yiyecek. leçek -^ lecek lori, [- ku] Balkçla benzer bir ku. lem Nem. - ku -^ - - J^apmak Alnmak, lögnn -> lökün leugeç Yengeç. lök Tek hörgüçlü deve. [lenger (Far.)] lökün, [lögün] Kireç, zeytinya ve - brakma^: Demir atmak, oturup pamuk kantnbp dövülerek yap- kalmak. lan bir macun ki künkleri birbirine - koparmak Demir almak. tutturmak gibi ilerde kullanlr. - üzerinde Demir atm. [luT» (Ar.)] ' lee Çal çrp, çit. - geçmek Hüe yapmak, oyun oy- lca -> lice namak.

lice, [Uca] Ilca, kaplca. lüfen Mayho nar.

limon, [limona ] Liman. [lüleli] limona -> limon - bardak Emzikli bardak.

152 M ma -> me mat Ayaklar ksa, kulaklar tüylü ma Sahtiyann iç yüzü. av köpei. [maara (Ar.)] matah (<~ Ar. meta') Kuma, meta. - kesmek Kayal oyarak maara mavlamak Miyavlamak. meydana getirmek. mavlatmak Miyavlatmak. Dii deve. mahrama ( <- Ar. mkrame) Mendil, maya (<- Far. mâye) ba örtüsü, havlu. mazak Gelimemi, clz kalm, cüce. maktamak Övmek. me, [ma] 1. Nah, ite, al. 2. Brak, [mâl (Ar.)] dokunma, deme. -a kesmek Diyete balamak. mec ki taraf da kesen klç. - dökmek Bol para harcamak. meçik, [meçük] 1. Av arac olarak -1 beslemek Varln artrmak, ço- kullanlan topuzlu denek. 2. Ba altmak. topuzlu çomak, davul tokma. mala -> bala (II) meçiklii Veba. malama Doulmu, fakat samamn- meçük -> meçik dan ayrlmam tahl. medize Dölyata. mâlba Sermaye, resü^l-mal. mefret (<- Ar. mefred) Büyük, iri, ko- mama -> mam caman. mamalk -> mamlk meer (Far.) Fakat, ancak, yalnz. mam, [mama] Ebe. megremek Melemek. maml]^, [mamabk] Ebelilc. megremek Melemek. maa, Bana. mehelsek, [mehilsek, mihilsek] ef- inanclk (I) Mancnk. katli, merhametli. -^ manclk (11) Hereni de denilen büyük mehilsek mehelsek bakr kap. melegen Çok meleyen. mancuk Sancak âlemi, sancak bab- meles Çok ince, ipekli bir çeit kuma. , mahçe. melhem Merhem. mank Ahmak, aklsz, sersem. [meme] mankada Manga arkada. -den yarmak Mememden kesmek, maral -^ meral ayrmak. maralamak Düzlemek, parlatmak. memek Meme. [maraz (Ar.)] menegi -> menevi -1 depremek Derdi tazelenmek. menevi, [menegi] Çitlenbik. marama, [varama] Yapraklar na- meneve Meneke. ne gibi güzel kokulu olup kimi ye- mengii Ebedi, ölümsüz. meklere konan bir bitki, barsama, - bijar Abhayat çemesi. masara (-^ Far. mâsüre) Masura. - uv -> - uy malk Esrar, haha. - uy, [- uv] Aljhayat.

153 menÜk

menlik Benlik. mi ya Kuku uyandran, kötü ey- [menzil (Ar.)] ler düündüren söz. - ta Ok atlnca dütüü yere di- molak Çam aacndan yaplm bir- kilen ta. kaç budakl çengel. meral, [maral] Ceylan. molamak, [mölemek] Öküz ve inek meryemanaeli Buhurumeryem. böürmek. [mesel (Ar.)] morsa Morumsu. - kurmak ^ - lu-mak mölemek -^ molamak - urmak, [- kurmak, misâl kur- mud, [mut, mut] Eskiden kullanlan mak] Duruma uygun ünlü bir bir arlk ölçei. söz, özdeyi söylemek, misal getir- Mual Mool. mek. [mûm (Far.)] [Mesih (Ar.)] -la okumak Çok isteyerek çar-

- uy mam suyu, arap (?). mak. mee (-^ Far. bîe) Orman. - enlii Fener alay. met Küçük denek, çelik. mumbar (^ Far. bumbar) Bumbar. meleriz (^ Far. meteris) Siper. mumul Kirpiklerin içeriye doru kv- [meydân (Ar.)] rlmas, trikiazis. - almak Meydana hakim olmak. nuna Buna. [meydânlu] munca Bunca, bu kadar. - klmak Serbest, rahat hareket et- munclayn -> bunclaym mesine frsat vermek. munda Burada. [meze (Far.)] munkur Büyük kadeh, arap kab. - eylemek -^ -ye almak mmuk Durgun, hareketsiz, ie yara- -ye almak, [- eylemek] Alay et- maz (adam).

mek, elenmek. [ murt] mezgeldek Yabani ördek türünden bir - aac Mersin aac. ku. mumul -> misimi, mml mrlanmak Mrldanmak. mumullk -> mmlhk msml, misimi, [bismil, mumul] 1, muduc -^ mutuc Temiz, pak. 2. Ar, gevek. mudulamak -^ mutulamak mmllamak Temizlemek. mudl -^ mutulk mmllk, [mumullk] Temizlik. mudulk -^ mutuhk ^ m m mu mu mu mu, [m m ] Ml ml. mzanmak -> mzganmak mutc -> mutuc [mzrak (Ar.)] nthk -> mutulk -a dizmek Mzraa geçirmek, mz- mutuc, [muduc, mutc] Müjdeci. raa saplamak. mutulamak, [mudulamak] Müjde- mihilsek -> mehelsek lemek. milez Bal ars. mutulk, [mudub, mudulk, mu- mir) Bin. thk] 1. Müjde. 2.Müjdelik, müjde minmek Binmek. bahii.

[misâl (Ar.)] - eylemek, [- virmek] Müjde ver- - kurmak -^ mesel mek.

154 müterllemtek

- vîrmek -^ - eylemek müçelge Senet, karar (?). muulamak Uyuyan kimse iitilecek [miift (Far.)] ekilde nefes alp vermek. -e satlmak Yok yere larcanmak. harcamak. muuld -^ muult -e virmek Yok yere muult, [muuld] Ml ml uyuya- [mühr (Far.)] — basmak. mn nefes al. urmak Mühür mut, mut -^ mud mürdülc -^ miirdümek [mürdük, mürdümük mutlu Mesut. müi'dümek, ] bezelyeye - sava Müjde. Baklagillerden, taneleri muymul Atmaca türünden, delicedo- benzer ve ondan çok ufak bir bit- an dedikleri yrtc ku. ki. muza Ksa boylu, cüce, bücür. mürdümük -^ mürdümek - olmak Cüce kalmak. müterîlenmek Müteri olmak iste-

miiçe Hisse, pay (?). mek.

155 N

nacak 1. Hançer. 2. Kazma. -m -m Nazl nazl. nahllemek -> nakllamak - yüki Çok nazh. nakam Yer alt yolu. [nazar (Ar.)] nakil (^ Ar. naJ^l) Türlü çiçekler ve - salmak Bakmak, alabildiine bak- renkli mumlarla süslenip enlik mak. gecelerinde alay önünde götürülen - yetimek Görülebilir uzakhkta ol- aaç. mak. nakllamak, [ualjllemek ] At rahvan ne 1. Hangi. 2. Nasl, ne ekilde. yürümek, 3. Ne olur, ne var. 4. Ya. 5. Ne [nak (Ar.)] kadar, ne çok. 6. Kim. - oynamak Oyun etmek. - ara Nere. [nal {Ar.)] - al Nasl. - kesmek Damga ile dalamak. - eksügi Ne iine yarar. [nalbant (<- Ar. Far. nal-bend)] - gerekse Ne olursa, geliigüzel, - ora Nalbantlarn hayvan trna- olur olmaz eyler. n kesmekte kullandklar aygt, - görseler ki Hayretle gördüler ki, sunturaç. ne görseler beenirsiniz, bir de ne [nalça (^ Ar. Far. na'lçe)] görsünler. - bomak Nalça eklinde gerdan- - güine turur Ne zamam, bekler, lk. daha ne bekler, niçin ölmez. [namaz (Far.)] - ki, [- kim] 1. Neyi, her ne. 2. - itmek Namaz klmak. Ne kadar. uamâzbm* Abdestbozan. - kim -> - d namâzla, [namâzlau, namazlk, na- - kimse -> - kii mâzluk] Üzerinde namaz klnan - kii, [- kimse] Kim. seccade. -nüg Neyin. namâzlau -> namâzla -nüjçün Ne için. namazlk -> namâzla -nüi] gibi Ne gibi, nasl. namâzluk -> namâzla -nügle Ne ile, ne suretle. [nâmüs (Ar.)] - ol O deil. -im beklemek erefini korumak. - ola -> nola [na'ra (Ar.)] - olm- ne olmaz Ne var ne yok, ne - m'mak Nara atmak, haykrmak. oluyor ne bitiyor. na -> nai -si var Nesi varsa, her eyi, bütün uai, [na] (<- Ar. nâp) 1. Mezhep varh. kimse, d zndk. 2. Yabanc, yad. - ekil Nasl. 3. Laubali, hoyrat, ahmak, - tag ahr nu? [nâz (Far.)] - umutlu Ne mutlu.

156 nçe

- var alr m, ne çkar, ne lazm neyiki -> neyki gelir. neyki, [neyiki] 1. Neden, acaba ne- -ydi Ne olurdu? den. 2 Nedir, ne oluyor. -ydügi, [nidügi] Ne olduu. neylemek Ne yapmak. - yeller esdi Hangi yel att, nasl neyler Ne geziyor, ne aryor, ne ii oldu da... var. - yer, [- yir] Nere. neylersevüz Ne yapacak isek. - yir -> - yer neylersüz Ne yapyorsunuz? -yle Ne ile, ne suretle, nasl. neylesin Ne yapacan, ne ede- neceler -> niceler ceini. neci Ne oluyor, ne söz. neynemeli Ne yapmal. neçün, [neün, neyçün, niün ] Niçin, nezik plik çkr. ne için. nezkep Ba örtüsü. nefelenmek Canlanmak, kuvvet bul- nice, [nice] 1. Nasl. 2. Çok, birçok, mak. hayli. 3. Çok kez. 4. Ne. 5. Ne [nefes (Ar.)] zaman. 6. Kaç, ne kadar. 7. Hangim -i balanmak Nefesi kesilmek, so- 8. Ne kadar, ne derece. 9. Ne vak- luu tkanmak. ta kadar.

[nefret (Ar.)] - big big Binlerce. - - tutmak Kaçnmak, nefret etmek, - bir Ne vakta kadar, daha ne ka- [nefs (Ar.)] dar. -ini kör eylemek Nefsini körlemek, - kez Çok kere, bir çok kez.

nefsin zorunlu gereksinimini sa- - ki, [- kim ] 1. Mademki, her ne lamak. kadar. 2. Nasl ki. 3. Her ne vakit. nelik Keyfiyet, mahiyet. - kim -> - ki nem Bütün varm. , 1. Defalarca, pek j [nice nice] nemerse Nesne, ey. çok, pek çok kez. 2. Ne vakta kadar. nenni Ninni. -ye dein -> -ye dek - çalmak Ninni söylemek. -ye dek, [-ye dein] Ne vakta ka- nere -> nire dar. nesdane -> nesne^ - yüzden Birçok yönden. nee -> nesne' niceler, [neceler, niceler] Çok kimse- neene -> nesne^ ler, birçoklar. nesne, [nesdane, nee, neene, neste ] nicelik 1. Keyfiyet. 2. Kemiyet. 1. nesne. 2. Bir hiçbir niceme, [- ey, ey, ey. kim, niceme, niceme kim ] - tuymak Bir eyler anlamak. Ne kadar, her ne kadar. nesnecik -> nesnecük - kim -> - nesneciik, [nesnecik] Az, küçük de nicesi, [nicesine] 1. Nasl, ne suretle. olsa bir ey. 2. önceki gibi, eskisi gibi. neste -> nesne^ nicesine -> nicesi - beste öyle böyle, derme çatma, niceye, [niceye] Ne fiyata, kaça. düzensiz, saçma sapan. nicitmek Ne yapmak, nasl etmek. neün -> neçün nice -> nice neyçün -> neçün T> nice

157 lij'çeler

niceler ~> niceler niteme Ne kadar, her ne niceme -^ niceme kadar. nitesi Ne suretle, ne ekilde, - kim -> niceme nasl, ne türlü. niceye -> niceye nitesüz -> niteliksüz nidügi -^ ne uitlü Kasten, bile bile, bilerek. nirdeligiu Nerede olduunu. nitmek Ne etmek, ne yapmak. nire, [nere] Nereye. nidesiu Ne yapacan, ne nirecük Neresi. edece- ini. nie Ne ise. nohda Gem, dizgin. nistemek Ne yapmak, ne aramak. noht, [nohtm, nokt] Ne vakit, [nian (Far.)] ne za- man. - çekmek Tura çekmek. nohtm -> noht - dikilmek aret konulmak nokt -^ noht - komak Nianlamak, nian yap- nola, [ne ola] mak. 1. Ne olur, ne çkar, ahr m. 2. Ne dir, - lu-mak ne olabilir. Nian koymak. [nolmak] nie Niçin, nasl. nolas Ne hale gelecei, - ki Niçin ki, çünkü. uolayd Ne olurdu, keke. nilemek Ne yapmak. nolsa gerek Ne çkar, niün -> neçün ne olmak ih- timali var. nite Nasl. nolur 1. Ne olur, nerede kabr. 2. -dür Nasl oldu da. Nedir, ne kadardr. -ydügin Nasl olduunu. nolusar Ne olmak niteki ihtimali vardr, Gibi, benzeri, nasl ki, nitekim. kim bilir ne olur. nitelik Keyfiyet, mahiyet. nöker 1. Maiyet memuru, hizmetçi. niteliksüz, [nitesüzj 1. Bir iin nite- 2. Kuma. ligi kendisinden sorulamayan, bir [nutk (Ar.)] iin niteliinden sorumsuz olan. 2. -1 balanmak Dili Mahiyeti tutulmak. bilinmeyen ekilde. nuz Mayho.

158 o

oba 1. Oymak, boy, kabile, göçerevli -a snmak Atee kar durup sn- kabile, be on çadrdan oluan gö- mak. çebe oyma. 2. Kr, dardaki yer, —a salmak, [-a buakmak, -a vir- bir oyman oturduu yer. 3. Ça- mek] Atee atmak, yakmak. dr, çardak, büyük çadr. —a ai'armak Bir ey atein etkisiy- obmak, [opnak] Somurup yutmak. le sararmak. obruk Çukur, oyuk. -a tutumak -^ -a göyünmek obrümak Çökmek, oyulmak, çukur- -a uçmak Atee dümek, cehen- lamak, yerinden oynamak, sarsl- neme yuvarlanmak. mak. -a urmak -^ -a yandurmak obuz Derenin skk, darack yeri. -a virmek -^ -a salmak [ocak (I)] —a yakmak -^ -a yandu-uak -a lU'ra.ak Atee vermek. -a yandurmak, [-a urmak, -a yak- -ma u komak -^ -ua u koymak mak] Atee vermek, yakmak. -ma u koymak, [-na u komak, -a yanmak -^ -a göyünmek -ma u salmak] Ocan söndürmek. - bu'akmak -^ - urmak -ma u koyulmak Oca söndürül- - evi Ategede. mek. - görmemi bal Atete eritilmemi -ma u salmak -^ -ma u koymak bal. ocak (II) Yurt. - göynügi 1. Ate yan. 2. Cem- — eskisi Bir amaç için sürekli bir re denilen sivilce. topluluk oluturmularn en eskisi. - gözlü Gözünü kan bürümü, kz- - - Bucak bucak, köe bucak, gn, öfkeli. ocak (III) Üzüm asmas, kavun, kar- —1 kesmek Atei, yangn söndür- puz, kabak gibi bitkilerin tevei. mek. ocakl Yeniçeri. - ile u barmak Olmayacak i ol- ocuk eytan. mak. ocundui'inak Korkutmak. - ko Kvlcm. ocuunak Korkmak, çekinmek. - salmak -> - urmak od (I), [ot (III)] Ate. - ui'mak, [-- brakmak, - salmak] -a bu'akmak -^ -a salmak Atelemek, ate vermek, yakmak. -a buyu-mak Atee atlmasn em- - yahj -> yalj (II) retmek. - yandumak Ate yakmak, -a çaldumak Atee yaktrmak, od (II) -> ot (II) -a dutmak Atee göstermek. oda Mesken, yer, snacak yer. -a göyündürmek Atee yakmak, - düzmek Oturacak yer yapmak. -a göyümnek, [-a tutumak, -a - yalama Yeni yaplan evde dost- yanmak] Atee yanmak. lara verilen ziyafet.

159 odas

oda -> ota, ota - ol Çocumun çocuu, torun. odalanmak Kendisine oda yapmak. a Evlattan evlada. odlu Scak, yakc. - okumak Evlat edinmek. ofudak, [- brun] Kibirli, burnu ha- oulbal Beyaz, dolgun petek bal. vada, kendini beenmi. oulduruk 1. Bitkilerin dibinden sü-

-: burun -> - ren filiz. 2. Yumurtalk. ofuduc Büyüklenici, burnu havada. oulduruklanmak Bitkinin dibinden ol -> oul filiz sürmek, bitki filizlenmek. ola -> okla ouUk, [oulluk] 1. Üvey oul. 2. olan 1. (Erkek olsun, kz olsun) Evlatlk. Evlat. 2. Erkek çocuk, yavru. - kul Evlat edinilmi köle. - adam Delikanb. oulluk -> oullk - ars -> - burus ouz 1. Mübarek, iyi yaratlb. 2. -a kalmak Gebe kalmak. Anlamas kt, bön, ahmak, saf. - burus, [- ars] Doum sancs. - ladan Ahmak slatan, -dan kalmak, [oddan kzdan kal- oh Ok. mak] Çocuktan kesilmek, dourma -a dikmek -> ok çan geçirmek. ohar Balkçl. - eylemek Çocuk yapmak, dour- ohunak -> okumak mak. ohlamak -> oklamak - uak Çoluk çocuk, çocuk kala- orsalamak -> okalamak l ah. ohamak, [oamak] 1. Okamak, - ya Çocukluk ça. taltif etmek. 2. Benzemek. olana Kudret helvasna benzer bir ohancaca Okanmaya layk, sevimli. zamk. ohamak Benzemee kalkmak, ben- olanck -> olancuk zemek. olancuk, [olanck] Çocuk, küçük oha itmek Benzer klmak. çocuk. ohatmak Benzetmek. olanei Çocuk doduktan sonra ge- olt Vakit, ça. len son, dölei. oh.tm, [ohtui]] Vakitte, vakit. olanlk 1. Çocukluk. 2. Çocuk ha- ohtui] -^ ohtn valesi. ohumak -> okumak olanot Oulotu, melisa. oh^uumak -> okunmak olanyata Dölyata, rahim. [ok] [omaç] -a dikmek, [oha dikmek] Oka he- - a -> omaç (11) def etmek. orak Orak. - atm yir Bir okun gidebilecei oamak -> öhamak yer. oul, [ol] 1. Erkek evlat. 2. Yavru. - bu'akmak Ok atmak, kura çek- -dan kzdan kalmak -> olan mek. - idinmek Evlat edinmek. - komak Oku atp saplamak, isa- - kz getürmek Çocuk yapmak, do- bet ettirmek. urmak. - sepitmek Ok yadrmak. - olancuk Çoluk çocuk. - yardurmak Ok yar yapmak.

160 ollma]^ okç Niancî. - aradan Oradan. oklam Okylam. - araya Oraya. okmak -> okumak - aray Oray. oklaaç -> okla - bir Öbür, öteki, dier. okla, [ola, oklaaç, okla] Ok- - kim O kimse ki. lava. ola Belki, ...mi acaba, ihtimal. - yamr Oklava gibi yaan ya- - ki, [- kim] Belki, ihtimal ki, o- mur, saanak. labilir ki. oklau -> okla - kim —> - ki oklamak, [ohlamak] Ok ile vurmak. - m 1. Acaba. 2. Olur mu, müm- oklanmak Ok ile vurulmak. kün müdür. 3. Olmaz m, nasl okuak Kumarda ortaya para koy- olur. mak. olak Ksrak. okramak 1. (At) Mrlt eklinde ki- olar Onlar. nemek. 2. çin için inlemek. -ugla Onlarla. okramak Atlar birlikte okramak. olcalanak Savata ganimet almak. okru -> okruk olçumlk Bilgiçlik. okruk, [okru] Kement. - itmek Bilgiçlik satmak. okalamak, [ohalamak] Okamak. oldac Gelimee yetenei olan. oktsuz Vakitsiz. oldurmak Vücuda getirmek, yarat- okic -> okuyc mak. okuau Çok okuyan. olan Olan. okumak, [ohunak, ohumak, oknak] ohmamak Bekleyememek, sabrede- 1. Çarmak, davet etmek. 2. Söy- memek. lemek, demek. 3. Anmak, yadet- olmak 1. Bulunmak, kalmak, ikamet mek. etmek, elenmek. 2. Yaratlmak, oknnak, [ohunmak] 1. Denilmek, vücut bulmak. söylenmek, ad verilmek. 2. Davet ola dümek Olmu olmak, oluver- olunmak, çarlmak. 3. Okunmak. mek. okurca Okurcasna, okur gibi. olahk Olalm. okur okur Mrl mrl, homur homur olalum idi Ola idik, olaydk. anlamnda okramak eylemin belir- olasm Olacan. teci. olayd Olabilirdi.

[ okuma] olayz Olalm, oluyoruz. - kai'da -> karda old olaldau Öteden beri. - karnda -> karda oldysa Olunca, olduunda. okutmak Çartmak. oldumdan geril Olduktan sonra. okuyc, [okuc] Davetçi. olduyla Olduu için. okuyumak Karbkl okumak, bir- oh gelmek Olagelmek, olmak. birine okumak. olman Olmakla. ol 1. O, üçüncü tekil kii adl. 2. olmaklu olmak Olmas gerekmek, öbür, öteki, dier. yaplmas gerekmek. - aracuk Orack. olmaya Yaplmam ola, görülme- - arada Orada. mi ola.

161 olmam

olmaya ...ein Sakn ...meyesin. - kerre yüz big -> - kez yüz bij ol- - kez yüz big, kerre big olu görmek Olmaya bakmak, [- yüz ] maya çabmak. Bir milyon. olmam Olmadk, görülmemi. Onar onar. olmaz Olmayacak, gereksiz, yersiz, - yaamak On yama girmek, uygunsuz. oga Onu. - vakit Vakitsiz, zamansz. ogad -> ogat v - yi-e Beyhude, boa, yok yere. ogaân Onan, iyileen. olmazlanmak Görünüte çekinir gibi onak -^ mak davranmak, onamak Beenmek, uygun görmek, [olok] kabul etmek. - dem O anda, o zaman, o vakit. ogarmak, [ugarmak] 1. Islab etmek, - sâ'^at O anda, o dakikada, yoluna koymak, rast getirmek, ta- [olta] mir etmek, düzeltmek. 2. Ondur- - eylemek îleri geri gidip gelmek. mak, tedavi etmek, iyiletirmek. olmmak 1. Yaradlmak, meydana ogat, [ogad, ugat] Doru, uygun, getirilmek. 2. Yaplmak. 3. Olmak. iyi, mükemmel, laykyla, tamam.

olum gelmek Olagelmek, yaplagel- - diUü Tath dilli. mek. - dümemek Uygunluk gösterme- oma Bacak. mek. - durmak -^ omaç (lU) - dümez olmak Uygun düme- omaca, [- kemii] Uyluk kemii. mek. omaç (I), [umaç] Hedef, amaç, gaye. - gelmek () Rast gelmek, uygun omaç (II), [omaç a, - a, ovmaç] dümek. çine ekmek, peynir, soan ve ba- - Idi Temkinli, dikkatli, saduyu- zan ya, pekmez konulup youru- lu. larak yaplan bir yemek. ogatca, [ogatça] Uygun ekilde, hak- - a -^ - (11) kyla, iyice. [omaç (III)] ogatça -> ogatca - turmak, [oma durmak] Tepesi ogatlamak Yarar hale getirmek. yerde, kç yukarda durmak. ogatlamak Uyumak, mutabk kal- omca, [omca] Kütük, aaç kütüü, mak. tomruk. ogatlk, [ogatluk] Uygun, dürüst d av- omca -^ omca ran. [omuz] ogatluk -^ ogatlk - skmak Omuz silkmek. onbeyi Onba. - urumak Omuz omuza çarpmak, onca -^ anca çarpmak. ondac Eskiden öür denilen vergiyi omzamak Omuz vermek, devirmek toplayan, aarc. istemek, ogdurmak, [ugdrmak] yiletirmek, [on] ifa vermek. ~ birisi On birincisi. ogmadk -> ogmaduk - bîr kerre yüz big Bir milyon yüz ogmadkhk Uursuzluk, onmazlk. bin. ogmadu -^ ogmaduk

162 oruç otjmaduk, [otjmadk, oi]madu] Bed- oranu Deme, herhangi, hiçbir, rast- baht, talihsiz, iflah olmayan, uur- gele, tesadüfi. suz. ordu, [ort] 1. Askerin topland, orjina ~> ognak toplu olarak bulunduu yer, ordu- or)mak, [ojna, ugnak] iyilemek, gâh, karargâh. 2. Mahal, mahalle. ifa, salah bulmak, uygun olmak, - urmmak Karargâh kurmak. uygun gelmek, feyz ve bereket orduluk Ordugâh, ordunun konakla- bulmak, düzelmek. d yer. Dijulnak ifa bulmak, iyilemek, yara ornamak Yerlemek, yer tutmak. kapanmak. ornanmak Oturtulmak, yerletiril- oijiltmak Hastal, yaray iyiletir- mek, yerlemek. mek. ornatmak Tesis etmek, yerine koy- oi]ura, [ojurla, - kemii, - kemügi, mak, yerletirmek, orun vermek.

- sürjîigi, orjurka] Belkemii, o- orta Ara, beyn. murga. - adam Arac, miyanc, mutavas-

- Uigi Murdar ilik. st. - kemii -> - - at Birkaç kiinin ortaklaa alp - kemügi -> - nöbetle bindikleri at.

- siirjügi -> - - çal Orta yal. ojurba -> ogura - yay ay Temmuz. ojurka -> orjura ortaca -> ortanc onumak Barmak, uyumak. ortaç Mirasç, veliaht. opmak -> obmak [ ortak] opur apur Krk dökük eyler, çörçöp. - katmak irk konak, orta bu- or, [oru] Hendek. lunduunu kabul etmek.

[ orak] ortaklu Orta, ei bulunan. - vakti Hasat zaman, ortalamak ikisinin ortasnda bulun- orakböcegi, [orakk] Austosböce- mak, i, crcrböcei. ortahh -> ortahk orakku ~> orakböcegi ortahk, [ortahh] 1. Orta, ara, beyn. orahk Ora. 2. içinde bulunulan yer ve zaman. oran 1. Ölçü, nispet, had, derece, 3. Genel, ortaya düen, orta mah

miktar, hesap, tahmin. 2. Ölçülü, olan. hesapl. ortanc, [ortaca, ortauç] Ortanca. - olmak Derecesini bulmak. ortanç ~> ortanc oranc Hesap tutucu. ortarak Daha orta, ortaya doru. -> oranlamak, [orannamak ] Tahmin, ortu ordu takdir etmek, ölçüp biçmek. oru —> or öranbk Biraz, bir miktar, kararnca. [oruç (<- Far. rûze)] orannamak ~> oranlamak - açmak ftar etmek, oruç boz- oransz ~> oransuz mak. oransuz, [oransz] 1. önünü ardn - ay Ramazan. hesap etmeyen. 2. Hadsiz hesapsz, - bayram Ramazan bayram. ölçüsüz. - giceleri Ramazan geceleri.

163 - snmak Oruç bozulmak. otlanmak Ot yemek, yaylmak, orun, [urun] Makam, mevki, menzil, otrakc -> oturakc yer. otrumak -> oturulmak, oturumak -^ omak yosmak otukmak Yavru, otlayacak çaa gel- [ot (I)] mek, ot yemeye balamak. -a komak -> -a salmak otun Odun. -a salma k« [-a komak] (Hayvan) oturacak Oturmaya yarayan yer. Otlamaya hrakmak. - yir -> otmak, oturak (I) - otlamak Ot yemek. otura -> oturak, oturak (II) ot (11), [od (U), - yam, - yat] 1. oturaan Çok oturan.

ilaç. 2. Kokulu tobumlâr, baharat. otmak, oturak (I), [oturacak yir, -

- ekmek Yara üzerine ilaç koymak. yiri] Kç, kaba et. - itmek laç vermek. - tepmesi Kça vurulan tekme. - yam -> - (H)^ - yiri -> - (I)

- yat -> - (11)2 oturak, oturak (II), [otura] 1. Sabit,

ot (m) -> od (I) sakin. 2. Oturacak yer. 3. Emekli. -a tapmak Atee tapmak. - dümek Oturup dinlenmek. - virmek Atelemek. - eylemek -> - itmek otac -> otc - itmek, [- eylemek] Konaklamak, otaclk Hekimlik, tababet. ikamet etmek.

[otaclu] oturakc, [otrakc] Hazr eya ve el- - olmak Hekimlik olmak, hekime bise satan. muhtaç olmak. otm^akl Çevresine göre bask, oturmu. ota, ota, [oda, otak, otak (I)] Ça- otm*aklk stirahat, huzur, sükûn. dr, büyüklere özgü çadr. oturau Mukim, sakin. - urmak Çadr kurmak. oturmak Sakinlemek. otaa Tu, çelenk. oturm turm Dümü kalkm, otak, otak (I) -> ota, ota çok eyler görmü. otak (n) Büyük sürü. oturup turmak Ülfet etmek. otalamak -> otlamak oturumak, oturumak, [otrumak ] 0- otalanmak laçlanmak, tedavi olun- turup yerlemek, sükûnet bulmak, mak. sakinlemek, hareketten kalmak. otalayc Hekim, tabip. ovmaç -> omaç (11) otalk Oda hizmetine alman, gözde ovmak Okamak. cariye, odalk. ovuad Süt gibi ovulmakla çkan ey. otar Çiftlik. oy Rey, fikir. otarmak Hayvan yaymak, otlatmak, - virmek 1. Cevap vermek, ses ver- doyurmak. mek, emre boyun emek. 2. Sözü- otc, [otac] Hekim, tabip; attar. nü etmek, dem vurmak. otlaan Otlayan. oyad, [uyad] Hicap, utanma. otlak Mera, çayr. oyadhk, [uyadlk] Mahcubiyet, utan- otlamak, [otalamak] 1. laçlamak, ma, ilaç yapmak, tedavi etmek. 2. Ze- oyamak -> uyakmak hirlemek. oyan -> uyan

164 ozanlk oyanlamak -> uyanlamak eklini andrr korkuluk. 2. Yol oyanmak —> uyanmak (lî) göstermee yarayan ta vb. im. oyluk, [uyluk] Kalçadan dize kadar oyulanmak Saplanp taklmak. olan bacak ksm. oyum 1. Aaç ya da fidan oca, bu dikilen bitki. 2. çine [ oyma] ocaa baka - kâpu Kimi büyük kaplarn or- bir ey sacak büyüklükte olan de- tasndaki küçük kap. lik ya da yüz. oynaan Çok oynayan. - - Yer yer, küme küme.

[oynak] [ oyun] -a dümek Oyuncak olmak, mas- -a virmek Hileye uratmak. kara olmak. - karmak Oyun etmek, aka yap- oynamak 1. Harcamak. 2. Güremek. mak. oynartamar Atardamar. - kurmak Oyun oynamak. oyna 1. Kadnn kocasndan baka oyunc Rakkas, köçek. sevitii erkek. 2. Erkein karsn- ozan, [ozaij] 1. Halk airi, saz airi, dan baka sevitii kadn. 3. Ken- toplantlarda sazla iir söyleyen disine kar ak beslenen. kimse. 2. Çok sözlü, çenesi düük, - itmek Elenceli oyunlar oyna- durmadan söyler, hikayeci. mak, elenmek. ozar) -> ozan - tutmak, [- tutunmak] Kadn ya ozanlama Masalms, hayal ürünü. da erkek dost edinmek. ozanlamak Gevezelik etmek, çok söy- - tutumuak -^ - tutmak lemek. oynayacak Oyuncak, [ ozanlk] oyulh -> oyuk - eylemek Gevezelik etmek, çok oyuk, [oyu^ ] 1. însan ya da hayvan konumak.

165 ö

öcemek Bahis tutumak. -i gelmek Akl bana gelmek, a- öcükmek Utanmak, ylmak. öç 1. Bahis, kumar için bahis; ku- -i gitmek Akh bandan gitmek, mar ve hahis paras. 2. ntikam. baylmak. - itmek, - [ komak] Bahis tutu- -in azdurmak Akln armak. mak. -inden geçmek Aklndan geçmek, - komak -> - itmek batrma gelmek. - ödedirmek ntikam almak. -inden gitmek Aklndan, hatrn- öçiirmek, [üçürmek] Söndürmek, dan çkmak, unutmak. [ödj -ine dümek, [-ine gelmek] Akl- -ini durmak, [- durtmak, -ini na, batrma gelmek. mdm-mak] Ödünü koparmak, pat- -ine gelmek -> -ine dümek latmak. -ine getirmek Aklna, hatrna ge- -ini mdurmak -> -ini durmak tirmek. -i dmak, [-i mmak, -i tmak, -ini gidermek Akbm almak. -i yarlmak] Çok korkmak, ödü -ini basma dirmek -> -ini dirmek kopmak, patlamak. -ini dirmek, [-ini bana dirmek, -i mmak -^ -i dmak -ini diürmek, -ini divürmek] Ak- -i tmak -> -i dmak bm bana toplamak. -i yarlmak -> -i dmak -ini diürmek -> -ini dirmek - durtmak -> -ini durmak -ini divürmek -> -ini dirmek [öde] ögdül, [öijdül] Mükâfat, yar ödü- -ye tutmak Borca kar hapset- lü. mek. - at Yar, kou at. ödek (I) Korkak. - komak Yans kazanana verilmek ödek (II) Zaman; tazminat, ödenil- üzere ortaya ödül koymak. mesi gereken ey. ögdüllük, [ögdülük] Mükâfat, yar ödeklii Tazmini gereken. ödülü. ödükmek Korkmak. ögdülük -> ögdüllük ödünççe Ödünç olarak. <*g®Ç» [Öveç] ki, üç yalarmda erkek öflez I az olan, az k veren (kan- koyun ve keçi. dil, lamba). ögendire Sr sürmeye yarayan ucu ög, [ök] Akl, hatr, zihin. sivri denek. -e dümek Hatra gelmek, ögeyik Üveyik. -e düürmek Akla, hatra getirmek. öglemek Hatrlamak, özlemek. -i basma dirilmek, [-i dirilmek] öglendürmek Ders, ibret vermek, akl Akl basma gelmek. öretmek. -i dirilmek -> -i basma dirilmek ögleuecek öleye dein.

166 ölmeksüa

öglenmek Kendine gelmek, akl ba- öksemek -> ögsemek

na gelmek, akln bana toplamak, [ öksüz] akllanmak. - barnak Serçe parmakla orta öleyin öle. parmak arasndaki parmak. öglü AklL, izanl. - iyegü Küçük ee kemii. ögmeklik Medih, sena, övme. öksüzcebar Uykuluk, pankreas. Ögredirek Altrarak, öreterek. ökünç ntikam, öç, hnç. ögrek Sürü, at sürüsü. ökü, [ögü (n)] Çok, fazla. ögrence Yeni örenilirken yaplan i. - olmak iddetlenmek. ögrenidirmek Bakasn kendisine a- ökülemek Çoalmakta yarmak. btrmak. öküzgözi Bir çeit papatya. ögrenimek Birbirine almak. öl Yalk, nem, rutubet, toprak tav.

örenmek Ülfet etmek, ahmak [ ölçek] öretmek Abtrmak. - ba Ölçek fazlas, tepeleme dolu ögsemek, [öksemek] Özlemek, arzu ölçein kenar üstü olan ksm. duymak. ölçermek 1. Atei parlatmak için ka- ögiiceklenmek övünme tavr takn- rtrmak. 2. I çoaltmak için mak, böbürlenmek. fitili kaldrmak. 3. Kkrtmak, a- öür E, birbirine alm olan (can- yaklandrmak. llar). ölçü Endaze. - olmak Birbirine almak, bir ie ölçülenmek Niyetlenmek, hazrlan- almak. mak. öürlük Birbirine alm olma, ünsi- ölçüm 1. ekil, biçim, tarz. 2. Ace- yet. mi, beceriksiz. 3. mark. öürmek Böürmek, barmak, yük- ölçümleumek Heveslenmek, niyet et- sek sesle baykrmak. mek, hazulanmak, kalkmak. ögürdi ögürdi -^ ögüri ögöri öldürünülmek Öldürülmek.

ögüri ögüri, [ögürdi ögürdi ] Bara öled -> ölet bara, böüre böüre. öle ölü. ögürsek Munis, çabuk arkada edinen. ölet, [öled] Salgn halindeki ölüm, ögürsemek Ünsiyetten kaçmak iste- krgn, kran. mek. ölezimek ölecek, sönecek hale gelmek, ögü (I) Sitayi, medih, övme. zayflamak, gücünü yitirmek. ögü (II) -> ökü öllemek Tavlamak, slatmak. [öüt] öUenmek, [ölümek] Nemlenmek, s- -e girmek Öüt dinlemek. lanmak. öütlemek öüt vermek. ölmek Erimek, çalkalanarak kant- ögütleumek bret almak. nlmak. ök -^ ög - dirilmek, [ölüp dirilmek] Ne ya- - taman ahdamar. pp yapmak, her çareye bavur-^

[ ökçe] mak, çahp çabalamak. -sini bamak Yerinden kmldama- -i gelmek Eceli gelmek. mak. ölüp dirilmek -> - dirilmek

ökçelemek Ökçe ile tepmek, vurmak. ölmeksüz -> ölmesüz

167 SlmesSa

ölmesüz, [ölmeksüz] ölümsüz, ölü- -inde ba komak Yere kapanmak. mü bulunmayan, ebedi. -inden gelmek Karsna çkmak. ölmeyecekçe ölmeyecek kadar, -ine brakmak Önüne katmak. [ö!ü] -in kçm Önden arkadan. - bezi Kefen. - kol Kolun dirsekten parmaklara - konukh Matem yemei. kadar olan ksm. - kum Sessiz, gürültüsüz dalga. - saç Kâkül. - medhi Mersiye. - og» [- ogra] Er geç, eninde so- -si dirisine binmek Telala birbi- nunda, nihayet. rine girmek. - ogra -> - oi) -ye urmak, [ölürlige urmak] Ken- - virmek Meydan vermek. disini ölmü gibi göstermek. öncek Önlük. [ ölüm] ögdin, [öijdün] l.t)nce, ilk önce, ön- - erenleri -> - eri ceden, önden, daha önce. 2. Avans. - eri, [- erenleri] Ölümü göze a- öijdül -> ögdül lan, ölümle pençelemeye hazr o- öijdün -> öijdin lan, fedayi. öijdünden Önceden, ilkönce. - esrüldigi Can çekime hali. ögdünki, [öijdünkisi] Önceki. ölümcül Ölüm halinde bulunan. öijdünkisi -> öijdünki ölümek -> öllenmek ögdünrecük Biraz önde, azck önde. ölümli -> ölümlü örjdügrek, [öjdünürek] Daha önce. ölümlü, [ölümli] ölmee mahkûm, öijdünürek -> öi)düi)rek ölmek üzere bulunan. öl) e Önce. - geçinmek ölmeye hazr bir halde önegi (I), [- aac, - direk, - katili] ömür geçirmek. Destek, payanda. - itmek Ölecek hale getirmek. - aac -> - (I) ölürlik] [ - direk -> - (I) -e urmak -> ölü - kath ^ - (I) ölütmek Islatmak, önegi (11) -> önegü [^ömr (Ar.)] öuegilenmek -> önegülenmek -i hîçe virmek ömrü heder etmek, önegilik -> önegülik boa harcamak, - itmek -^ önegülik -i kesilmek Ecelinden önce ölmek, önegü, [önegi (II), ünegi] natç. ör) 1. önce, mukaddem, evvel. 2. önegülenmek, [önegüemnek] nat leri, üstün, makbul. etmek, aksilik etmek. - ayak El. önegülemek natlamak, zddma git- -den oga Batan sona dein. mek. - geçenler Daha önce geçmi olan- önegülik, [önegilik] nat, inatçlk, lar, eslaf. dikkafaldk. - gelmek Karsna gelmek, kar- - eylemek -^ - itmek smda durmak. - itmek, [önegilik itmek, - eyle- - gidici öncü, mukteda. mek] natçlk etmek, aksilik et- -in almak Önünü kesmek, önüne mek. çkmak. öijermek Geçmek, ileri geçmek.

168 öncmek nat etmek. yan iple balamak. öngül natç. örküç -> örgüç

ögince önünden, önü sra. [ örküçlü] örjlemek Karsna çkmak, engel ol- - iyer önünde ve arkasnda ka mak. bulunan eyer. öjmek 1. ntizar etmek, beklemek. örkün -> örken 2. Karsna çkmak. örkü -> örgüç öjürdeki, [örjürdüki] önceki. örme p.

öijürdi, [öürdü] önce, ilk önce, daha örnek Hisse, ibret.

önce, ileri. ört Ate, od. - dutmak Acele etmek, hzlan- örtemek Yakmak. mak. örtme 1. Ev önündeki üstü kapal - olmak öne geçmek, önce bulun- sofa, sundurma. 2. Ba örtüsü. mak. örtmek 1. Gizlemek. 2. (Nimeti) n- öijürdici Bata giden, bata gelen. kâr etmek, küfran. örjürdimek -> öjürdümek örte komak Örtüp brakmak. öjürdü -> ögürdi [örtü] - varc önce gitmi olan, önce- - döek Yatak yorgan, ev eyas. den giden. örtülmek Kesilmek. öjürdüki -^ öürdeki örtülü Kapal, gizli. öjürdünek, [öjürdimek, öjürtle- - söz 1. Gizli söz, fslt. 2. Müp- mek] Yarmak, yar etmek. hem, cinasl. örjürtlemek -> öjürdümek örü (I), [öri (I)] 1. Kalkk, dik. 2. öjürtmek leri geçmek, tekaddüm Yükseklik. etmek. - durmak -> - turmak öpmecik öpücük. - duru gelmek -> - turu gebnek

••ör Ate krntlaryla dolu kül, kö- - kalkmak Ayaa kalkmak.

mür tozu atei. - turmak, [- durmak ] Ayaa kalk- örce Can skan, kzdran (söz). mak, ayakta durmak. öreke plik eire cek aygt. - turu gelmek, [- duru gelmek] ören Virane, harabe. Birdenbire ayaa kalkmak. örgen -> örken - turumak Birlikte ayaa kalk- örgerdilmek öretilmek, altrlmak. mak. örgetmek Öretmek. örü (II), [öri (II), ürü] Otlak, me- örgüç, [örküç, örkü] Hörgüç. ra» çayr. örgün -> örken örü (III), [öri (III)] Yama olarak ya- öri (I) -> örii (I) plan örgü. öri (II) -> örü (II) - balç Duvar örerken kullanlan öri (ni) -> örü (III) çamur, harç. örk, [örük] Hayvann ayana ba- örük -> örk lanan ip. örüklemek -> örklenek örken, [örgen, örgün, örküu] Urgan. [örümcek]

ip, yular. - evi örümcek a.

örklenek, [örüklemek] Hayvann a- örün Saç örgüsü.

169 oek

öek Vaak. - virmek öünerek nispet vermek. öetmek Bü yüklendirmek, kabartmak, öygeu -> oyken

böbürlendirm^ek. öyke, [ övke ] öfke, hiddet, hm. ömek Yatmak, sükûnet bulmak. - almak ntikam almak. öt Ses, ada. -sini yutmak Öfkesini hazmetmek. öte 1. Sonra, ondan sonra, sonunda. -si topuma çkmak Cinleri bana 2. Öbür taraf, ileri. 3. Fazla, ba- çkmak, öfkesi kabarmak. ka, ar, ziyade. 4. Uzak, ayr. öykelendürmek Öfkelendirmek. - beri göndermek uraya buraya öykelenmek Öfkelenmek. göndermek, önemsiz ilere komak. oyken, [öygen] Akcier. - dak Daha ileri, daha üstün, da- - ars, [- maraz] Zatürree. ha yüksek. - düdügi Nefes borusu. - yaka Kar taraf. -i kabarmak çi tarnak, öfkesi ka- ötegen Çok öten, çok ses çkaran. barmak.

ötegi, [ötey, öteye] Önceki, geçen. -i yellenmek Korkmak, içi titre- ötelemek leri geçirmek. mek. ötelenmek - -> - [ ] maraz ars ötelenüp gitmek SüiTp gitmek. öykünme Taklit.

öterek Uzakça. öykünmek Taklit etmek, taklide ça- ötey -> ötegi lmak, özenmek. öteye -> ötegi öyledence Öleye dein. ötkün Etkili, keskin, delip geçici. öylelemek öyleye, öyle vaktine eri- ötleen, [ötlügen] Boklucabülbül de mek. denilen, çok öter ve srca benzer öylelik (I) Yarm günlük. bir ku. öylelik (II) Öylesine, öyle bir, öyle- ötlegü Doan türünden alc bir ku. ce. ötlügen -> ötleen öylesinden öle vaktinden. ötmek (I) Geçmek, amak. öyün 1. Belli yemek zamannda ye- ötmek (U) 1. Teke melemek. 2. nen ey, yemek. 2. Zaman, vakit. Yüksekten atmak. - itmek 1. Yemei az az, idareli ötri -> ötrü yemek. 2. Belli yemek zamanmda ötrii, [ötri, ötiiri, ötürü] Dolay, se- kamn doyurmak. bebiyle, nai. - karmak Öyünlük yiyecek hazr- ötrük, [ötürük] shal, lamak. ötünmek efaat istemek, niyaz et- öyünle (Yemek için) Belli zamanlar- mek. da. ötüri -> ötrü öyünlendürmek Bir kimseye az az ötürmek 1. Geçirmek. 2. Terk et- yemek yedirmek. mek, bertaraf etmek, unutmak. öz (I) 1. Nefis, zat, kendisi, benlik.

ötürü -> ötrü 2. ç, bir eyin içi. ötürük -> ötrük - basacak Safra bastracak, kah" öveç ~> ögeç valt.

övke -> öyke - basma Babbama, bamsz o-

[ övlüç ] larak.

170 özlenmek

brakmak, - göynügi Ç acs, kalp acs. -ini salmak Kendini - göyüumek -> -i göyünmek kendisinden vazgeçmek. Kendini çekmek nef- -i gövünmek -^ -i göyünmek -ini ymak sini engellemek. -i göynemek -^ -i göyünmek

-1 -ini yütürmek, [-ini itürmek ] Ken- -i göyünmek, [-i gövünmek, «röynemek, -i göyünmek] Cieri, içi dini kaybetmek. yanmak, çok ac duymak. -i yanmak çi acmak, yürei yan- -in bulmak Kendine gelmek, akl mak. bana gelmek. - kendü Bizzat kendi. -inden gitmek Kendinden geçmek, i Kendisi, kendi kendisi. gelmek, kendini kaybetmek. ine gelmek Kendisine -inden inmi Dölünden gelmi. aylmak. -in görmek Kendini beenmek. öz (II) Vadi. -ini bilmeze urmak Bilmezden gel- özce Öz, gerçekten öz. mek, tecahül göstermek. özdek 1. Esas, temel, kök, gövde, öz. -ini dirürmek Kendine gel- 2. Hülasa, iç, öz. mek. özdeklenmek Gövdelenmek. -ini ^u-aya geçmek, [-ini Ijuraya özge Baka, gayri. - yaja Baka taraf. prmak ] Kusurunu, aczini itiraf et- mek. özinsüz Sensiz. -ini hraya urmak -^ -ini Ijraya özleme Arzu, istek. geçmek özlenmek Özlemek, öz hale gelmek, -ini itiirmek -> -ini yilürmek koyulamak.

171 pabadça -> babadiye pamakc -> bamakç paça paça Parça parça. patat] [ paçarzlk -> çaparzlk - urmak Tokat atmak. paf puf Çalm, kurum. pat at Tek tük, arasra. pahça Bahçe. payam Badem. pambuk, [banbuk, paubk, pabu, paylanmak Kendine hisse çkarmak. panbuk, panmuk] peçelü] Pamuk. [ - [ pamuk ] at Alnndaki aklk bütün yüzünü - alc Hallaç, kaplayp yalnz gözlerinin çevresi paubk -^ pambuk kara kalm olan at. panbucak Biraz pamuk. peftere 1. ahini çarmak için kullan- panbu -> pambuk lan yapma ku. 2. Hallaç tokma. panbuk -> pambuk peh peh Ne güzel. panbulkurd -> banbulkurd pek, [bek (II)] Kat, sert, sk, sa- pamuk -> pambuk lam. para Parça. - etmek -> pekitmek - pura -> - ve pura - turmak Sk durmak yerinden - ve pura, [para pura] Ufak tefek, kmldamamak. parça parça. - tutmak Sk tutmak. paralanmak Parçalanmak. - yel Kasrga. param param Parça parça. - yüzlülik Kat yüzlülük, utan- parda Tavan. mazbk. parlauç -> prlauç pekidürmek, [bekidürmek] Salam-

[ parmak ] latrmak, kuvvetlendirmek, sk- - götürmek iaret parman kal- latrmak. drp imana gelmek. pekimek -> bekimek -m azmda komak Parman du- pekitmek, [bekitmek, pek etmek] daklarna dokundurarak sus ia- Salamlatrmak, tahkim etmek, reti yapmak. skca balamak, - sokmak Müdahele etmek. peklik Salambk, kathk, sklk. par par Parl parl pelid -> pelit tutumak Parl parl yanmak. pelit, [pelid] Yerpalamudu. partal e yaramaz (eya). [pençe (Far.)] paslu Küflü. - dutmak Pençelemek, çarpmak. pastav {Macar.) Kuma topu. -sin burmak Kolunu bükmek, yen- paa Sayg ya da sevgi seslenii. mek. maiyetinde [pençeli paal Paanm bulunan. ] pamak -> bamak - ferman Tural ferman. m poaalmak pecke -> pineke - görmi Sahabe. penîr Peynir. [peynir (Far.)] pepegi, [pepeyi] Kekeme, peltek, - dii Çok yallarda çkan kuzu- - itmek Peltekle tirm ek, kekeme dii. hale getirmek. pezik Paz, pancar. pepegilik, [pepeyilik] Pelteklik, keke- prn pn'in -> pr pr melik. prlaaç -> pnlauç pepeyi -> pepegi prlaç -> prlauç pepeyilik -> pepegilik prlauç, [parlauç, prlaaç, prla- [perde (Far.)] ç, prlaijaç, pnlankuç, prpr] 1. -de Perde arkasmda, tanmmaktan Bostanlarda kular ürkütmek için çekinir durumda. kurulan ve rüzgârla dönerek ses - dutmak Perde çekmek, engel y- çkaran frldak. 2. Ortasndaki iki mak. delie iplik geçirilip uçlar balan- - kurmak Perde germek, perde as- dktan sonra, iki taraftan çekildik- mak. çe dönen kurs biçiminde bir çocuk -si yrtlmak Sn-r meydana çk- oyunca, frldak, topaç. mak, fa olmak. pnlak Ku avlamak için kullanlan pereme Kayk, sandal. baka ku. perem perem, [peren peren] Darma- prlaijaç -> prlauç dan, param parça, perian. prlankuç -> prlauç peren peren -> perem perem prlamak Prlayp uçumak. perese Hiza, düzlük. pn* pr, [pu*m prn] Prl prl, parl perk -> berk panl. perkitmek -> berkitmek prpr -> prlauç perklik -> berklik pkrmak Haprmak. [pers] pineke, [peueke] Uyuklama, pinek- - itmek Tersine döndürmek, çar- leme. ptmak. prelmek htiyarlamak. - olmak Tersine dönmek, çarpl- pi*piri Derbeder, perian. pirpirim, pürpürüm Semizotu. mak. [ ] pes (Far.) 1. imdi, o halde, öyle pisi, [büsük, piik, püsük] Kedi.

ise, öyle iken, öyle olunca, bundan piik ^- pisi pisilik] dolay, bunun üzerine. 2. Sonra, [ ondan sonra, ardnca, müteakiben, - eylemek Yaltaklanmak. nihayet. 3. Hasl, velhasl, sonunda. pii -> bii 4. Ne zaman ki, vaktaki. 5. te. [poca (<- ît. poggia)] pesligen Fesleen. - urmak Yalpa vurmak, yalpala- pee -> bee mak [peîmân (Far.)] porenk Künk. - yimek Piman olmak. por -> bor (I) petek Çamurdan yaplan zahire am- poryaz Poyraz. poalmak Posalamak, (meyve) çü- bar. , [peyam-ber (Far.)] rümek.

173 post

[post (Far.)] . yen bulankldc.

-ma inamak Grurlannak, ka- pusat, [puad] 1. Silah, zrh gibi sa- bna samamak. va için giyinilip kuanlan eyler. -mur) eri Bulunduu makamm ehli. 2. Âlet e davat. pou (^ Far. pûe) Vaktiyle omuz- pus Pusu. lara atlan, baa sarlan kenarlar - koymak Pusu kurmak, saçakl ipek örtü. pusmak, pusmak Sinmek, saklanmak, potlac -> botlac siper içine girip gizlenmek. potlamak -> botlamak puulanmak Sinip saklanmak, potuk Tavan yavrusu. pusmak -> bumak 1. pöç Kuyruksokumu. 2. Kalça ke- puta, [buta, buta] Hedef, amaç, ni- miklerinin birletii yer. angâh, puç (^ Far. pûç) Bask, yass. püfkürmek Püskürmek. - olmak lence urayp çürünek, püliç -> bülüç mahvolmak. pür, [püren] Kimi aaçlarda, yaprak- puur -> buur (11) lardan sonra ayr olarak süren ince puursamak Dii deve erkek istemek. yaprak. pukau -> bukau püçek, [bürcek, bürçek, bürçük, pür- pul (<- Far. pül) Bir akçann üçte biri. çük] 1. Ahndan ve akaklardan -a -> almamak -a saymamak sarkan saç, kâkül. 2. Yaprak. -a saymamak, [-a almamak ] Hiçe pürçük -> pürçek saymak, deer vermemek, metelik püre -> büre vermemek. püren -> pür puluç, [bulüç] Erkeklii olmayan pürlenmek Dallarn uçlar yapraklan- kimse, innin. mak. purtarmak -> burtarmak pürpürüm -> pirpirim pu§, pu Sis, duman. pürtüklü Pütür pütür olan. puad -> pusat püs -> aaç pusark, pusark, [busark] 1. Du- püser) Ahmak slatan. man, sis. 2. SisH, dumanh (hava). püskürmek (Su) Fkrmak. 3. Serap, uzakta olup iyi seçileme- püsük -> pisi

174 R

râ^atlu Rahat, asude, rahatlk veren. [resm {Ar.)] [rakam (Ar.)] - komak -^ - urmak - urmak Naketmek, yazmak, - u*mak, [- komak] Resmetmek, [raks (Ar.)] ekil çizmek, naketmek. - urmak Raksetmek, oynamak, resme Hayvan balnda burun üze- sçram^ak. rine gelen zincir. razdak Razak, rufadan ^ urfadan [reng (Far.)] [Rûm] - geçmek, [- oynamak, - virmek] - erenleri Anadolu'da Isulunau Hile yapmak, aldatmak. Türk velileri.

- oynamak -^ - geçmek - ilinlü, [- ilinni] Rumelili. - virmek -^ - geçmek - ilinni -^ - ilinlü

175 s

abâhlaca Sabahleyin, sabah sabah. saçlmas gelenek olan inci, para, aban [ ] eker, tahl gibi eyleri saçmak. - egegi, [- kula, sapan egegi] saçulamak Bir nesne üzerine öteberi Sabann çene gibi olan tutama, serpmek. el ile tutulan ksm. [ada (Ar.)] - -^ kula - cjcgi - dimek Ses çkarmak, ses vermek. [aç (I)] sadak Ok ve yay çantas. ~ bölügi Saç örgüsü, kâkül, zülf. sadlamak Aratrmak, tevil etmek. -1 biçik Kötüleme ve yerme sö- safa Topraktan yaplan su kab, ma- zü. rapa. [aç(II)] afralk Kahvalt, safra bastracak - nrmak Yufka ekmeini piirmek kadar az yiyecek. için sac ate üzerine koymak. afrag çine süt salan kap. saçanak, [saçmak] Kas. a, sa (I) 1. Salam, sabkh. 2. -^ saç, saç açu, saçu Temiz, saf, halis. 3. Doru, ger- - saçmak -^. açu, saçu çek, sahih. saçk Saçlm, dank. -dan söylemek Doru, gerçek söy- saçlk Düün armaan. lemek. saçmak -^ saçanak - esen Sa salim. açmd Serpinti. - esen yürümek Salk ve selamet- açmmak Sürünmek, tenine, giysisine le ömür sürmek. sürmek. - eylemek -> - itmek -> açlyldz saçluyldz - gögüllü Temiz yürekli, iyi kalp- saçluyldz, [açhyMz] Kuyrukluyl- li. dz. - ii ol olmak ii tersine dönmek. saçma [ ] - ilü Salam, doru, dürüst i ya- - beg ^^ - hâl pan. - hâl, [- beg] Püskürme ben. - itmek, [- eylemek] Saaltmak, [saçmak] hastay iyi etmek. saça seirdim salmak Yaylarak - olmak iyilemek, ifa bulmak. hücum etmek. - söz Doru, gerçek, ciddi söz. açu, saçu, [saç, saç] Kimi düün a (II) Tahl ölçei. ve enliklerde ortaya saçlmas ge- saalmak, saalmak: Hastabktan kur- lenek olan inci, para, eker, tahl tulmak, ifa bulmak, iyilemek. gibi eyler. saaltmak 1. Hastah iyiletirmek. - klnmak Baholunmak. 2. Salamlatrmak, tahkim etmek. - saçmak, saçmak, [saç saçmak] a (I) -> sau, sau Kimi düün ve enliklerde ortaya - samak -^ sau, sau

176 akaadn^

Ku, su gibi fkrtarak [a (11)] anamak - samak Süt veren hayvan sa- terslemek. mak. arak, sarak, [urak, surak] Ka- sac -> ac deh, bardak, sürahi, marapa, tas. sal Sr, inek sürüsü. - sürmek akilik etmek, kadeh do- salmak plek gibi uzayp gitmek. latrmak. alu -> alm-ca a skan -^ akskan alurca, [alu, sama] Salr du- sau, sau, [a, aunç] ölünün i- rumda, sütlü, süt veren. yiliklerini duyuran at, mersiye. sam -> san - klmak Ölü için feryat ederek a- samlk Salyane eklinde vergi. lamak. sam, [âm] Sama, sam. - sac, sac -> auc samcak -^ amç, samç - samak, [a samak, auç- anç, samç, [sancak] 1. Emel, lk itmek] Ölünün iyiliklerini a- istek, arzu, amaç, düünce, endie. cyla sayp dökmek.

2. Zan, tahmin. auc, [sac, sau sac, sac] At-

- klmak, [- aumak] Düünmek, ç, ölünün iyiliklerini sayp alayan.

mülahaza etmek. [auclk ] - sanmak -> - kdmak - itmek -> sau, sau anmak, sanmak 1. yi düün- aunç -> sau, sau mek, mülahaza etmek. 2. Sanmak, ahn Sakn. zannetmek. sahlamak, aklamak -> aklamak, arçan Köstebek. saklamak sa, a Say, adet, miktar, hesap. sahlatmak Saklatmak, muhafaza et- - güni Maher günü, kyamet gü- tirmek. nü, hesap günü. sak, ak (I) 1» Uyank, çabuk du- - yiri Maher yeri, arasat meydan. yan, tetikte, ihtiyatl, müteyakkz. adurmak Sra ile göndermek. 2. Rahat, salam, emin. alamak, salamak 1. Hesap et- - olmak Uyank davranmak. mek, düünmek. 2. Saymak, tadat sak (II) Ok yaynn kiri geçen u- etmek. cu. al -> alu, salu aka Ruam. al, salu, [ab, saluca] akak, sakak Çenenin altndaki sar- Sayl, az sayda, birkaç. kk et, gerdan. saluca -> alu, salu [sakal] salamak, salamak Salamlatrmak, - ba göstermek Kendini önemli salama balamak. kii gibi göstermek.

[ abcak] -ma güldüi'mek Herkesin maska- -lar ile Selametle, güle güle. ras olmak, davranlaryla herkesi salk, salk (I) Shhat, esenlik. kendine güldürmek. [abk(II)] -mdan yedilmek Hayvan ye der gi- - almak Haber ialmak. bi sürüklenip götürülmek. salksuz Hasta. sakandrk, sakandrk, [sakanduruk ] sama -> adurca Gerdanhk.

177 sakanlurk

sakaudurk —> sakandrk, sakand- al (I) I. Da etei, yamaç. 2. Ta- rk but.

sakar, sakar 1. Alnda uursuz say- [al (11)] lan nian ve kendisinde bu nian -1 uzun Beli ve kollar uzun. bulunan. 2. Atn alnnda olan be- salaca, [alaça] Sedye, tabut. yazlk. salacak Savacak, kovalayacak (ey). akarckl Uursuz, aksi. alaç Çardak, çerge. akc Bekçi. alaça -> salaca sakdyan Sahtiyan. alaan Saldrgan, mütecaviz. akmdk Saknlan. alak (I) Konup göçülen, hayvan sa- sakmclar Tanr'dan korkup dinin lman arazi, alan. buyruunu yerine getirenler. alak (II) -> ahk, sahk (II) eakmklu -^ saknuk (I) salbr -> salbur saknmak, saknmak 1. Uzaklamak. salbur, [salbr] Aaç çubuklarndan, 2. Saklamak, muhafaza etmek. 3. sazdan ve ipten örülen ayakka- Esirgemek. b. sakm turmak Uyank davranmak, aldurmak Braktrmak, tcrkettirmek. tetikte olmak. salgn -> alun sakrga, sakrga Kene. - salmak Geliigüzel vergi çkar- akrka Kasrga. mak. akr [ akr] alun, [alm, salk (I)] Salma yo- diftremek iddetle titremek. luyla alnan vergi, keyfi vergi, akzlk Çitlembik, menengiç, sakz^ [ah]

aac, - virmek -> salk (III) aklamak, saklamak, [saklamak, ak- salk (I) Sahk, esenUk. lamak] Muhafaza etmek, saknmak, ahk, salk (II), [alak (11)] Ucunda korumak, esirgemek. ksa zincirlere bal birkaç demir aklayu dutmak Göz altnda bu- yuvarla bulunan sopadan ibaret lundurmak, iyi korumak. eski bir sava aygt, çomak, e- saklanmak, saklanmak 1. Korunmak, •per, gürz. muhafaza olunmak. 2. Riayet e- ahk (III) Haber. dilmek, gözetilmek, - virmek, [ah virmek] Haber ver- saklk, saklk Tetikte bulunma, uya- mek, bir eyin bulunduu yeri ta- nldk, teyakkuz. rif etmek. — edinmek Uyanklk kazanmak. ahndurmak Sallandrmak. aknuk (I), [sakmklu] Tanr'dan almdurmamak Deer, önem verme- korkan, dinin buyruklarn yerine mekj hiçe saymak. getiren, almmak 1. Yürürken ho bir oda ile saknuk (II) Uyamk, tetikte, müte- saa sola hafifçe meyletmek, hra- yakkz, man olmak, hram etmek. 2. Sallan- saknukîk Uyanklk, teyakkuz. mak, sarkmak, uzanmak. 3. B- saks Topraktan yaplm kap ka- raklmak, konulmak. 4. Atlmak, çak, hücum etmek. 5. Sevk olunmak, akskan, [a skan] Saksaan. gönderilmek. 6. Vergi çkarlmak.

178 aln ]>ulan yürümek -> aln yü- mek, saçmak. 6. Vergi çkarmak. rümek 7. Sallamak. 8. Koymak, brak- salnp bulanmak -> alm yürümek mak, atmak. 9. Defetmek, sürmek, alm aln Salna sabna. uzaklatrmak. 10. Kaldrmak. 11.

alm yürümek, [ aln bulan yürü- Uzatmak. 12. Atlmak, saldrmak, mek, salnp bulanmak, alnu yü- hücum etmek. rümek] Naz ve eda ile yürümek, salmaya Bo yere, bou bouna, hram etmek, hraman olmak. ali Yalnz, sadece. aknma bulanma Salnarak eda sallanmak Braklmak, salverilmek.

ile yürüme, hram etme. alyar, salyar Salya. alnu yürümek -> aln yürümek alyarlk Önlük, çocuk göüslüü. alnak Birlikte saldrmak. [ saman] salk (I) -> alun -a saymamak Çöp kadar deer salk (II), [allak] Düük, sölpük, vermemek. perian, kendini salvermi. - evi Samanlk. alkk -> salk (II) amancyoh -^ amamrus alklanmak Sölpüyüp sarkmak. amankapar, [amankapc] Kehri- salkun] [ salkm, bar. - küpe, [kulak salnu, kulak al- amanlkyol —> amauurus knu, alkum küpe] Kulaa takl- amanurs -> amanurus makla birlikte, ayrca alt uçlarndan amanurus, [amancyoh, amanlk- ve enseden birbirine balanp baa yoh, amanurs] Samanyolu, keh- aslan küpe. kean. -> [ alkum] samrdamak amramak - küpe -> salkm, salkm amrd Sayklama tarznda çkarlan

[ allaomuz] ses, hmrt. - itmek Sallasrt etmek. amra Gübre. alna, salma Babo, yularsz, ser- am-amak -> amramak best. amramak, [samrdamak, amra- - a Acem yahnisi, boran. mak] Sayklar gibi anlalmaz söz- - eylemek -^ - itmek ler söylemek, homurdanmak. - itmek, [- eylemek] Salvermek, samsun Bir cins köpek. babo brakmak. samur amm*, [samur omr] Abuk - komak, [- koyu virmek] Babo, sabuk, saçma sapan. serbest brakmak. - - amranmak Titizlenip söylen- - koyu virmek -> - komak mek. - söz Geliigüzel söylenen söz. samur omur -> samur samur

- sözlü Geliigüzel söyleyen, ulu- an, san (I) 1. Emel, arzu. 2. Zan, orta söz söyleyen. tahmin, tasavvur. 3. öhret, ün. salmak, salmak 1. Göndermek, sevk- - ad Ad san, an öhret. etmek. 2. Brakmak, salvermek, -a aa gelmemek Tahmin edi- terketmek, babo brakmak. 3. lememek, saylamamak. Atmak, havale etmek. 4. Ertele- an, san (II) Nian, alamet.

mek, tehir etmek. 5. Yaymak, ser- - idinmek Huy edinmek, dil per-

179 sengi yapmak. - sanmak, sanmak, [sam sanmak] - itmek Nian koymak. Tasavvurda bulunmak, hayal kur- an, san (III) Sanki, güya. mak, zan ve üpheye dümek. ar) Bir bitki iastab, sam. anusuz Düiincesiz, geliigüzel. - urmak Ekine san hastal gelmek [ sapan] anamak Saymak, hesap etmek. - ayas Sapann ta konulan yeri. anasm, [anaydug] Sanki, güya, sa- - egegi -> aban nbr ki. - kula -> aban anaydur -> anasm [ sapar] [ sancak] -1 olmamak Saknp yüz - çeviren- begi Onba. lerden olmamak. - çözmek Sancak açmak, bayrak saplmak Kaplmak. çekmek. apdurmak Kaçamak, kaçma fr- - urmak Sancak dikmek. sat (?). anclmak, sanclmak, 1. Batmak, saptmak Yolu bir yönden baka bir saplanmak. 2. ... ile kesilmek. yöne deitirmek, çevirmek. sancmak -> ançmak, sançmak sapma Zikzak. anc, sanc Sava. saptatmak Hezeyan savurmak, abuk ancmak, sancmak Süngülemek, sabuk söylemek. süngü sava yapmak. ar Zar, yufka, deri. ançmak, sançmak, [ancunak] Sap- aralmak Sararmak. lamak, sarlt Sarkk (?). ag -> ank, sanki [ an (I)] an -> anu, sanu - ala göz Sarya çalar kestane ren- - -> sanmak anu, sanu gi göz. an Anlay. - manku- Altn para. ammak 1. Düünmek. 2. Birlikte - muhalif Açk kahverengi, kirli düünmek. sar. ank Gaflet. an (11) -> aru, saru ank, sanki, [aj] akn, sersem, anaaç Zerdeçal. ahmak; kuku içinde. ana Zerde. sanlu Mehur, ünlü. anerik Zerdali. sanmak 1. stemek, dilemek. 2. Dü- ankavak -> arukavak ünmek, tasavvur etmek. 3. Ku- ankebe Bayku türünden puu de- kulanmak, tereddüt etmek. nilen kuun büyüü. amksur Sanmsndr, sanyorsun, anlmak Sarmak, kuatmak, muha- sandm. sara etmek. anu, sanu, [an] 1. Fikir, düün- anmtk Sarms, sarya çalar. ce, istek, dilek, zan, tasavvur. 2. ansütlügen Dereotuna benzer hiv ot. Sr, giz. anmak Birbirine sarlmak, sarma- - antmak Hayal kurmak, bir ey mak. tasarlamak (?). ark Sarg. - itmek Zannetmek, endie etmek, arklu Sargl, sarb. üphe etmek. arknmak, sarkmmak Sarkmak.

180 sava

sarkmak 1. Eilmek, meyletmek. 2. kulu . Sarkmtlk etmek, tecavüz etmek. aunak, sasmak Bozulup kokmak» sarkuk] kötü kokmak. [ arkuk, - aç, saç Kvrck olmayan, düz satan Uyluk. uzun saç. satamak, satamak 1. Holamlma- arlanmak Sarlmak, bürünmek. yan bir eyle karlamak, isten- sarma Bir çeit güreçi çelmesi. meyen bir hale uramak, duçar ol- -ya getürmek Gürete hasm çelme mak. 2. Rastlamak, tesadüf etmek. takacak duruma düürmek. sata gelmek -> atau gelmek sarmak Sarlmak, kucaklamak. atau gelmek, [sata gelmek] Bir- sarmalanmak yice sarlmak, bürün- denbire karüamak, rast gelmek. mek. at -> atu, satu armadmrmak Dolatrmak. [ satr] - döemek Satr atmak, khçtan [ sarmak] - tolak Sarma dola. geçirmek. sarmamak, sarmamak 1. Skca sa- satmak 1. Söylemek, nakletmek, din- rlmak. 2. Dolamak. letmek. 2. Batan savmak. sarmatk Kark, karmakark, pe- atu, satu, [at] 1. Sat. 2. Satm rian. alnacak ey. 3. Pazar yeri. sarmurmak, [sermiirmek ] Uykudan - bahâs Sat bedeli, deeri. birdenbire sçrayarak uyanmak, sa- - bâzâr Ahveri. yklayarak uyanvermek. - bâzâr akças Pey akças. sarp Çetin, güç, iddetli, sert, keskin, - bâzâr itmek -> - eylemek güç yetmez. - eylemek, [- bâzâr itmek] Sat -a çekmek Güçlük çkarmak. yapmak, satmak. sarpçak Almas güç, sarp. [ sattn] arpin -> arpim, sarptn - dilemek Satn almak istemek. arplandnrmak Güçletirmek. sav, av 1. Hikâye, kssa. 2. Söz, la- arplanmak Doumda güçlük çek- krd. 3. Haber. mek. savacak -^ savak sarplk Güçlük. savac Peygamber. arprak Daha çetin, daha güç. savak, [savacak] Bir yere yollana- arpmmak Güç, çetin görmek. cak suyu biriktirmek için önüne arpun, sarptn, [arpm] Sandk, am- konulan tahta ya da bu tahtalanu bar, petek. kapatt oluk az, delik. aralamak îleri geri sarsmak. sava, sava Kavga, muharebe, mü- arlanmak Sarslmak. cadele, harp, öldürüme. aru, saru, [an (H)] -e doru, -a varmak Muharebeye gitmek. tarafma. -dan kalmak Çarpamaz duruma aruk, sank Sarg, örtü. gelmek. arukavak, [arkavak] Çnar. - debertmek Savaa yol açmak, aru sandal Arkuu türünden eti ye- kavga koparmak. nir bir ku. - eri Muharip, mücahit. asi, sas 1. fena, murdar. 2. Pis ko- - eylemek -> - itmek

181 savaç

-1 savmak Mücadeleyi bertaraf et- avutmak (II) Uzaklatrmak. mek, harbi kazanmak. ay I. Cilal, parlak. 2. Dibi yere gö- - itmek, [- eylemek] Harp etmek, mülü kaygan kaya. savam.ak. saya, saya (I), [- kaftan, - - kavlan] kardmak Harp kzmak, iki ta- Üstten giyilen i gömlei. raf birbirine iddetle saldrmak. - kaftan -> - (I) - koparmak Kavga çkarmak. - kavlan -> - (I) - km-mak Harbe yol açmak, mü- [saya (II)] cadeleye girimek. - gicesi Hiristiyani arn haç - yara suya Harp malzemesi, harp ha- attklar zrl. gece. aya -> aya, aya - yiri Muharebe meydam. aya, aya, [aya, sayya] - yürütmek Sa- Harekâta geçmek, hü- deya, tereya. cuma geçmek. sayat Evlerde zahire kurutulan üstü savaç Muharip. kapah önü açk güneekaryer, avaan, savaan sofa. Çok savaan, ayduraan Saydrc. savalmmak Savalmak, çarplmak, ayklamak Birlikte sayklamak. kavga edilmek. aymümak Says belli olmak, sayl savamak, savamak Muharebe, mü- olarak bilinmek. cadele etmek, dövümek. ayrdamak arldamak. savat, [savkat] Hediye, armaan, saymak Birlikte hesap etmek, dü- bahi, ihsan. ünmek. avk -> ovnk, sovuk saymak, saymak I. Tutmak, addet- savlmak -> savulmak mek. 2. Bedel tutmak, bir ey yeri- avka Aidat, tekâlif. ne kabul etmek. savkat -> savat saya varmak Saymaya devam savlamak et- Hikâye etmek, anlatmak. mek. savmak, savmak 1. Geçitirmek, def- saymamak ... kadar deer vermemek. etmek, bastrmak, atlatmak, uzak- sayramak Ötmek, cvldamak, latrmak, ak- gidermek, bertaraf et- mak. mek. 2. (Durgun suya) Yol vermek ayn -> ayru, sayru avrukmak Yaylmak, dalmak. sayrlk -> ayrulk, sayrulk avuk, savuk, -> ovuk, aovuk ayru, sayn, [ayn] Hasta. savulmak, [savlmak] 1. Savutund- - evi Hastahane. mak, geçitirilmek, atlatlmak, ber- ayruca Hasta, hasta mizaçl. taraf edilmek. 2. Dalmak, uzak- sayncarak Daha hasta, sk sk has- lamak, bir tarafa çekilmek, yol ver- ta olan. mek üzere çekilmek. 3. Ça, vak- ayrulh -> aynbk, sayrulk ti geçmek. ayrulk, sayrulk, [sayrlk, ayrul^] avula avul Savulun, çekilin. Hastahk. avul yort, [yort savuI] Ko, çe- sayvan, sayvan Gölge yapan siper, kil, uzakla. emsiye. savudurmak Uzaklatrmak. sayya -> aya, savtmak aya (I) Soutmak. saz Sar.

182 selmen azak Sazlk, bataklk, segiîm.ek Dolamak. [sebak (Ar.)] segmenba Sekbanba. - almak Ders almak. segrek Keten tohumu, zeyrek. Titremek, [sebe sebe] serimek, [sekrimek] 1. yürümek Salna sabna yürü- tiril tiril titremek. 2. Sçramak. mek, seke seke yürümek. 3. Hücum etmek, üümek. [sebük {Far.)] segrimek Koumak. - sallamamak Hafif görmek, önem segritmek Saptrmak. vermemek. sehel Az, azck, pek basit. geçme Güzamh. -den Çok geçmeden, az sonra. seçilik Ayrlk gayrLk. sekeletmek Sendeletmek, sektirmek. sedremeki Saçma sapan, abuk salauk. seki (I) -^ sekü [sefer {Ar.)] seki (II) -^ sekil

- seferlemek Sefere çkmak, sefer sekil, [seki (H) ] 1. Atm ayeklarmda halinde bulunmak. olan beyazhk. 2, Ayamda sekisi seirdim 1. Akn, bücum. 2. Koma, olan, sekili. 3. Alnnda beyazhk kou. 3. Bir kouta alman yer, olan. mesafe. sekirden 1. Uca kemii, pöç. 2. Sa- - eylem.ek -^ - itmek r, kabaet. - itmek, [- eylemek, - kdmak] At sekitmek 1. Dindirmek, sakinletir- koturmak, akn etmek, talan et- mek. 2. Reddetmek, azarlamak, mek, hücum etmek. tekdir etmek. - klmak -^ - itmek seknimek Sakinlemek. - salmak, [seirdi salmak] 1. Hü- seknitmek Azarlayp susturmak. cum etmek, akm etmek, istila et- sekrimek -^ serimek mek. 2. Hzla komak. seksemnek Ürpermek, birdenbire ür- - yeri Kou yeri. küp sçramak. segirdimek Koumak, kouda yar- sekü, [seki (I) ] Yerden biraz yüksek mak. sedir, peyke eklinde oturacak yer. segirdürce Koma çama girmi (ço- [selâm (Ar.)] cuk), koar oynar. - itmek Selam vermek. seirmek 1. Komak. 2. Hafif kml- sele (I) Büyük sepet. damak, kprdamak, serimek. sele (II) -> sere (I) segirtdürmek Koturmak. selgj Sölpük, gevek. seirtmek 1. Komak. 2, Yürümek. - itmek Gevetmek. 3. Koturmak. 4. Saldrmak, akn selgimek Gevemek. etmek, çapul için hücum etmek. selindi -> seÜdü

seirdi salmak -^ seirdim selindü, [selindi ] Sel suyunun brak- seirdi seirdi Koa koa. t çörçöp, çamur. seirdi yürümek Koarak gitmek. selmek Sevinmek. segirdü balamak Komaya bala- selip sepmek Çok sevinmek, ferahlk mak. duymak. - gereksin Komalsn, koman ge- selmen, [selmin] Bez dokunurken ü- rektir. zerine sarld aaç.

183 selmin

-> selmin gelmen sepmek, [sepelemek] Serpmek, ser- seme akn, sersemlemi, sersem, ah- pelemek, saçmak. mak. sepümek -> sepimek semizimek Semizlemek, tavlanmak, serçeyuvas Bir çeit sa-dm (sark). semirmek. sere (I), [sele (II) ] Açk ve gergin semizlikot Semizotu. olan baparmak ile iaretparma semrimek Semirmek, tavlanmak, i- uçlarmn arasndaki uzaklk. manlamak. sere (II) Sersem, budala, ahmak. scmritmek Semirtmek, tavlandrmak, sergen Kurutmak için meyva serilen imanlatmak. yer, raf.

[ en] serinmek Serilmek, yüzükoyun yat- -i saa gerekse Sana gerekse, ge- mak. rekiyorsa. sermenmek Svanmak, çemreumek. - - ol -, [- ol, siz siz oluq ] Dik- sermürmek -^ sarmurmak kat et, gözünü aç. serpene Destek. - saja Kendine. serpitme Çember, ba örtüsü. -> - - ol ol serpmek 1. (Örtü ve perdeyi) Bir ta- -> sencef zencef rafa syrmak. 2. (Sakal için) S- sencileyin Senin gibi. vazlamak. sencir Zincir. sersem Nalbantlarn içine mh koy- senderemek, [seudiremek ] Sendele- du kla kutu. mek, sarslmak. [ ses] -> sendiremek senderemek - selej, [- sem] Ses ada. seijek Aaçtan ya da topraktan yapl- - sem -> — selej m su kab, testi. - sem itmek Ses çkarmak, gürültü senlik Sana ait olan benlik, kiilik. yapmak.

[ sente] sesdirmek Duyurmak, sezdirmek. - ba Ba sersem, hezeyan halin- sesdirmemek Ses çkarmasma vakit de. buakmamak, gk dedirtmemek. sepdürmek Serpmek. seselmek Ses almaya balamak, ken- sepelemek -> sepmek disine ses gelmek. sepetlik Göbekle kask arab. sesmemek Ses çkarmamak. sepi Debagat, tabaklk. [sevda (Ar.)] sepilemek, [sepimek] Deriyi tabakla- -ya yelmek Hevese kaplmak, J^ir mak. arzu peinde olmak. sepilenmek Deri tabaklanmak. sevdüginleyin Sevdii gibi, sevecei sepiletmek Deriyi tabaklatmak. ölçüde. sepilmek Serpilmek. sevdük Sevgili, dost. sepimek -> sepilemek sevdüklü Seven. sepinti Serpinti, yamur çisentisi. severlenmek Kendisini sever göster- sepiken Salgn, bulac. mek, âk geçinmek. sepimek, [sepümek] 1. Serpilmek. sevgencek Çok sevilen.

2. Yaylmak, dadmak, bdamak. sevgü 1. Sevda. 2. Sevgili. sepküu Yeleksiz uzun ok. sevi -> sevü

184 BLklcuu

sevi eylemek Sevgi, muhabbet gös- çraan Çok sçrayan. termek. du'ilmak Krlmak. sevici Ak, seven. drmak 1. Sktrmak, szdrmak. 2, Sevinç Özel acl. Krdrmak. sevinilmi Sevilen, mauk. sa S. sevininek, [sevnimek, sevnümek] ack Sca. 1. Birlikte sevinmek. 2. Sevinmejs. amak, samak 1. Svamak. 2. Ok- sevmeklik Sevme, sevmek. amak. 3. Meshetmck. sevnimek —> sevininek anmak, sanmak 1. Svanmak, sevnümek -> sevinimek kollar bacaklar svamak. 2. Ok- aevü, [sevi] Sevgi, ak, muhabbet. anmak. seyek, [seyik, siyek] Krk çkk tah- azlamak Svazlamak. tas. sn, sn, [- geyik, - geyii] Ya- seyeldemek, [seyiklemek ] Kr ç- bani geyik ve sr. k ince tahtalarla sarmak. - geyii -> - - seyeklenmek, [ seyiklennek ] Krk ç- - geyik ~> kk ince tahtalarla sarlmak. snca, snca -> sncak, smcak seyik -> seyek - yiri -> smcak, sncak seyiklemek -^ seyeklemek mcak, sncak, [snca, snca, seyiklenmek -> seyeldennek snca yiri] Snacak yer, melce, seyirtmeç Ucu ilmekli kement. penah. sezerlenmek Sezer gibi olmak. smmak Sknmak, kendini skmak. sezi -^ sezik [ iu-] sezik, [sezi, sezinme] Zan, tahmin, - olan Sr çoban. - üphe, kuku, sezgi. - segirdilü Dümana sava usul- seziklemek, [seziklenmek ] Sezer, an- leriyle deil tehdit ve küfürle sal- lar gibi olmak. dran. seziklenmek -^ seziklemek rözi Sar papatya. sezinilmek Sezilmek. rmak -^ urmak, surmak sezinme -^ sezik u'tmaç Çoban, sr çoban.

[ sezme] smak (I) Svmak, kaçmak. - söz Esinlenme yoluyla duyulmu smak (11) 1. imtizaç etmek, u- söz. yumak, bir arada bulunmak. 2. sezmek, [sizmek] 1. Sezmek, hisset- Smak. mek» farkna varmak. 2. Zannet- smak (I) Yeri olmak. mek, tahmin etmek. smak (II) Yakmak, uymak.

[ scak]' srak Sar. -1 geçmek Pek sevmek, yanp tu- urmak, surmak, [ smnak] S- tumak. drmak.

[ sçan] skalmak Sldamak, younlamak. - yol Diimamn kurun ve topla- klcm, sklcm zdiham, basmç, rndan korunmak için kazlan yol. skklk. çancl Gücüen denilen alc ku. - itmek, [- virnek] Sktrmak, syaot Arsenik. bask yapmak, rahatsz etmek.

185 Bikun

— virmek -> — itmek mdcuk Küçük makas. km Avuç içidc akla miktar. mdrmak, smdrmak -> mdurmak, knd -> kndu smdurmak kmdu, [knd, klmdu] Sblarak mdurmak, smdm-mak, [mdu-mak, çkarlan meyva suyu, usare. smdu-mak] 1. Krmak, parçalamak. klamak Alamak, gözya dökmek, 2. Bozmak.. 3. Yenmek, tepelemek. szlamak. 4. Korkutmak, yldrmak, khk, sklk, [hk, thk] Islk, a- mm, [muD, mkm, mkm] 1. zdan çkarlan düdük sesi giLi ses. Krk. 2. Malup, yenik, bozguna - virmek, [thk > irmek] Islk çal- uram. 3. Hezimet, bozgun. mak. mmlk Bozgunluk, malubiyet. klmdu -> kmdu mm -^ mm skma Dar, darack. m Sini, yemek sofras sknamak Younlamak. mk, smk -> muk, suk kmmak Skmak. - göjüMi -^ - göjüllü smak, smak 1. Krmalt. 2. Bozmak, - gögüllü, - [göjülli] Alçak gönüllü. nakzetmek. 3. Yenmek, malup et- - aruk, arsuk Krk dökük, mek, tepelemek. 4, Aa görmek. mkdurmak Bozguna uratmak, 5, Gereini yapmamak, , bertaraf mkhk, smklk -> mukhk, smuklk etmek, reddetmek, hiçe saymak, mklu, smklu -> muklu, snuklu kabul etmemek. 6. Ykmak, harap smklulanmak Krlp bükülmek. etmek, mkmak, smkmak 1. Bozulmak, ye- turmak Sürekli olarak y azalt- nilmek, bozguna uramak. 2. Ke- mak. derlenmek, mihnet çekmek. 3. Kor- marlamak, sunarlamak 1. Ismar- kup kaçmak. lamak, tevdi etmek, emanet etmek. snlmak Malup edilmek, yenilmek. 2. Tenbih etmek, uyarmak. mkm —> mm mkrtmak Hçkrmak. mkm -> mm mamak, smamak Denemek, tecrübe snmak, smmak 1. Krlmak, parça- etmek, yoklamak, imtihan etmek. lanmak, 2. Zayf dümek, âciz mamam Tecrübesiz. kalmak. 3. Yenilmek, malup ol- manmak, snanmak Denenmek, tec- mak, bozguna uramak. 4. Kay- rübe edilmek. bolmak, yitmek. 5. Bozulmak. 6. Akran, marda emsal. Azalmak, iddetini yitirmek. gan, sjar 1. Aabk, baya, yok- smmak Sert. sul, akl yoksulu. 2. Kendisi gibi, nuk, smuk, [mk, smk] 1. Krk. benzeri, arkada, akran, emsal. 2. Malup, yenik, bozguna uranu. sjarlamak Horlamak, aa görmek. muklu, smuklu, [mklu, spj^lu] mamak Birbirini snamak. Krk, krlm, mahzun, may Tecrübe. mukhk, snukhk, [mkhk, snkhk] md, smd -> mdu, smdu 1. Krklk, hüzün. 2. Bozgunluk, udu, smdu, [smd, smd] Makas, bozgun. 3. ZayfLk, dükünlük. -dan çkm Yeni biçilip dikilmi mm-, smr Snr, hudut. - salmak Makasla kesmek. - komak Snrlamak, hudut belir-

186 sidük

lemek. ilik -> klk, sklk - olmak Krlmak. tlk -> klk, sklk - ta Hudut ta. - virmek -> klk, sklk murda, snurda, [mrta] Snr varmak, svarmak -> suvarmak, su- snra, ayn snrda. varmak murta -> murda, smurda vadi'mak Svamak, bubtrmak. para Cüz, risale; Kuran'n cüzlerin- svat, svat -> suvat, suvat den her biri. svrak Cvkça. spn -> spku, pkm svk, svk Sulu, cvk, akc. spkm, pkm, [ spn, spkm ] Zpkn, vklamak Sv haline gelmek. küçük süngü, harbe. yr Syrmaya yarayan aygt. spkn -> spkm, pkm syrmak Syrlmak. prlak Kaygan, cilal. syrtmak Tarlalarda suyun düzgün ramana Birdirbir oyunu. akmas için topra -lyu-arcdc suya ravard Bir srada. yol açmak. srça, srça Cam, billur. syrk Utanma perdesini kaldrm, rçabarmak, srçabarmak, [rçapar- terbiyesi kt.

mak ] Serçeparmak, küçük parmak. ynncak, syrncak, [zyrmcak] Elde su'çan, srçan 1. Üzerine masura ge- durmayp kayan, kaygan. çirilen demir i. 2. Çkrkla demir - oyum Buzda kzak kayma oyunu.

i üzerine sarlan iplik, yumak. yrnmak, [ yrmmak] Kaymak, sy- srçauk Yuvarlakça, kabark. rdarak, sürünerek kayp gitmek. rçaparmak -^ rçabarmak, srça- syruk Yemek art, yemek kaznts. barmak yrmd Kaznt, syrnt. Su'f Srp. yrmmak -^ yrnmak - mu Srp snd. szldatmak (Köpei) Camn actarak rdak, [rdk] Srtm, dilek, sr- inilti eklinde bartmak, çenilet- tk. mek. rdk -^ ndak szm szm Szlaya szlaya. srmak Salamca dikmek. zmdu 1. Meni. 2, Szarak damla u'mmak Srmla dikilmek, salamca damla akan, sznt. dikilmek. zu'mak, szu'mak —> zurmak, s-

[ rtan] zrmak - yrtc Kükremi yrtc hayvan, szu, zu Ayakkablarn kösele ile kükremi aslan, yüzleri arasna konulup dikilen de- srtmak Dikmek. ri eridi. srkm Hayvan ve ku pislii. izuk Safi, katksz. rkuruak -^ zu'mak, szrmak zurmak, zurmak, [rkurmak, - rlaj Cilal, kaygan, düz. zu-mak, szrmak] Szdrmak, erit- eritip [srl ] mek, aktmak, süzmek. - gizli söz. [sidik söz Sr, ] rmak Isrmak. -i yürütmek drar söktürmek, bol ratmak Azmini gevetmek, sarsmak. idrar vermek. sr sr r r, rl rl. sidük -> siidük

187 sifirsemek

sifirsemek Etli ve yal yiyecee kar- inilti eklinde bartmak, çenilet- itah diiynak. mek. siil Meme (basur tnemesi). sijilemek, [sijildemek, siijlemek, siu- [sikke (Ar.)] lemek] niltili ses çkarmak. - üret balamak Kuruntulu Lir siji-gen yi hazmedilen. tavr taknmak. sTji-lemek Hareket edemez hale koy- sikre -> sirke mak için vurup ayale sinirini kes- [silâh (Ar.)] mek. - balanmak, - [ geymek ] Silah ku- sijirmek, [sijürmek] 1. Sindirmek, anmak, silahlanmak. içine iletmek, içine aktmak, 2. - geymek ^ - balanmak Hazmetmek. sile Silme, azma kadar dolu, dopdolu. sijirsi Kuru, kadit. silkiudi Süprüntü, çöplüe atlacak sijirtmek Hazmettirmek. ey. [siji] [sille (<- Far. sllî)] -i eyü Kolay hazmolunan. - komak Tokat atmak. sijimek Sinmek, gizlenip görünmez - sedeme Sille tokat. olmak. silme] [ sinle 1. Mezarhk. 2. Mezar, kabir, - tol Azna kadar dolu, dopdolu. siijlemek, sinlemek ~> sijilemek siltemek Hareket etmek, sçramak, sijmek 1. Hazmolunmak, vücuda silkinmek. mal olmak. 2. Nüfuz etmek, et- sin (I) Mezar, kabir. kilemek, yerlemek. 3. Hoa git- - açmak Mezar soymak. mek, içine sinmek, yaramak. 4. - açc Kefen soyucu, uebba. Gizlenmek, saklanmak, yer tutmak. ~e virmek Mezara koymak. sigmez Hazm güç. sin (II) Sen. [sigsir] sin (III) -> sinci - aac Odununun atei uzun süre sinci, [sin (III)] ekil, biçim, kya- sönmeyen bir aaç. fet. sij sil) Sine sine, saklana saklana. sincük, [sijici] liaznu kolay, kolay sirjürmek -> sirjirmek hazmolunan. Düdük, boru. ^ sindik Cva. [sîret (Ar.)] sindürmek Hazmetmek, yediini erit- - urus -> üret mek. sirke, [sikre] Bit yavrusu, bit yu- sigece sijece Yava yava, çiseleye murtas. çiseleye. sirkelenmek 1. Suratn ekitmek, ca- sil) ek Sinek. n sklmak, 2. Yayk çalkalanr- - üeleyecek Sinek kovacak yel- ken, yourt köpürüp domur domur paze. olmak. siui Sinerek, utanarak, mahcup ola- sirken Paz, yabani spanak. rak. irvi Sivri. sijici ~> sincük sis 1. Atn tüylerindeki küçük alaca sijildemek -> sijilemek benekler. 2. Baz kimselerin yüz- sirjildetmek (Köpei) Cann actarak lerinde bulunan nokta nokta es-

188 ,

sol

mer lekeler, çil. soumak Suyu çekilmek, - renkli Kr renldi, benekli. sohmak, ohmak Sokmak. -> sitil (^ Ar. satl) Kulplu bakr su kab. olu*mak sokurmak -> sivilci sivilcü [ ohun ] sivilcü, [sivilci] Sivilce. - eylemek Sitem etmek, sivimek Svmak, kimseye görün- sok Hasis, tamahkâr. memee çalarak kaçmak, çekilip sokak, sokak (I) Çar, panayr yeri. gitmek. -1ar açmak Düman saflarn yar- sivii görmek Kaçmaya bakmak, mak. bir an önce kaçm.ak. itmek Parça parça etmek. sivrermek Sivrilmek. sokak (11) Perde, çadr perdesi. [soka kil] [ 8vn ] - akllu Dâhi. - çaraf Çubuklu dokuma, çizgili siyeç Çit. çaraf.

siyek -> seyek [ sokar] 8yü Etek. - sirjek ineli sinek.

siz Sizin. sokark Topraktan ilk çkan filiz ; fi- -i -e gerekse Siz size lazmsanz, lizlenme, filizin topraktan çkmas. cannz lazmsa. ok, sok -> oku oluj -> sen soklamak Sokuturmak, sokmak. sizcileyin Sizin gibi. soklumak, oklunmak Teeljliüs et- sizmek -> sezmek mek, girimek, sokulmak.

obek -> söbek (I) sokman, [sökmen] Mest üzerine gi- ob -> söbek (I) yilen çizme. obca -> söbek (I) okranmak, sokranmak Homurdan- [sofra, sofra (<- Far. siifre)] mak, söylenmek. - -> - çekmek salmak soku'mak, [ ohurmak ] Sokutur- - salmak, [- çekmek] Sofra yay- mak. mak, ziyafet vermek. oku, [ok, sok, - ta] 1. Ta di- oalmak, soalmak —> soulmak, so- Dcin tokma. 2. Havan, })üyük ulmak ta dibek. soumak —> soulmak, soulmak - ta -> - soukstma Humma-y bâriclc. sokuldamak, okuldamak Zonklamak. oulcan, soulcan Solucan. sokum, okum Lokma, aza bir de-

soulmak, soulmak, [ oalmak, so- fada sokulan yiyecek. almak, olmak] 1. Suyu çekil- okunmak, sokuumak Taknmak. mek, kayna yitmek ya da kuru- sokur Tek gözlü. mak, feri gitmek, solmak, sönmek. oku'luk Tek gözlülük.

2. Darlap çukurlamak. sokumak Biribirine sokulmak, gir- oultmak, soultmak Suyun çekil- mek.

mesine, nurun sönmesine neden ol- ol Aksi, ters, çarpk. mak. - azlu Aksi, ters konuan, om oumsuz Kanaatsiz, tamalkâr, ha- azb. sis, pisboaz. - ii a olmak i yoluna girmek,

189 solan

ters ii düzeJnok. sorkun -> sorkun, sorkun ola -» solak orc, [oruc] 1. Soru melei. 2. solak, [ola] Osmanl padiallarnn Hastann hatrm sormak isteyen. özlük koycs olan yeniçeri, sorkuç -» oruç, sorguç [oUu] orkm, sorkun, [sorgun, sorhun] - sal Uygunu da kart da bu- Sultani söüt. lunan. [ sormak (I)] solmak [ ] sora dümek Sormaya kalkmak, sola dümek Solup kalmak. soruvermek. soluan Sk sk soluyan, çok soluyan. sora gelmek Sormaya gelmek. soluklu Soluu geni, geni nefesli, sorar olmak Sormak, soracak ol- yorulmadan uzun zaman koabilen. mak. oluta, olutkau] Nefes [ darl has- sora varmak, sora varmak Hastanm tal. hal ve hatrn sormaya gitmek. olutkan -» olutan sormak, sormak (II) Emmek, emer solutmak Nefes aldrmak, nefes al- gibi çekmek, sorumak, sourmak. maya frsat vermek. [ ort] om Tam, bütünüyle. - virmek ^ zort, zort omun Frmda pimi, mayal, kaba- soru Sual, hesap. rk buday ekmei. - güni Kyamet günü. somurdanmak Homurdanmak, kendi - virmek Hesap vermek. kendine anladmaz ekilde söylen- oruc ^ orc mek. orudak Somurtkan, kibirli. og Son. sorulmak Emilmek. -1 gür olmak Akbeti bayrolmak. sorunca, sorunca Sual, sorgu. -m sürmek Arkasn almak. orumlmak Sorulmak. -mca Arkasndan. sorumak (I) 1. Emimek, birbirini - kald Bakiye. emerek öpümek. 2. Emilmek, so- - uc, [oguç] Netice, nihayet, en murulmak. 3. Islak bir eyin suyu son, akbet, en sonra, sonunda. çekilmek, kurumak. -umca Benden sonra. sorumak (11) Birbirine sormak. ogca Sonuncu olarak, sonda. sorutkan Somurtkan, kibirli. oglamak Sona erimek, son bulmak. sorutmak 1. Somurtmak. 2. Kuru- ogra Sonraki, gelecek. larak ban yukar kaldrmak. oijrarak Daha sonra, çok sonra. ovucak, sovcak Serin, serince, serin oguç -> oi) hava. oplak -> uplak ovuurak Sovukça, az sovuk. op op Sersem sersem (?). ovuk, sovuk, [avk, avuk, savuk] ora, [orali] 1. Haber, malumat Souk. 2. Eser, iz, niane. - demür dögmek Bouna ura- oraan Çok soran. mak, olmayacak bir sorun üzerinde orak -> ora durmak. sorguç, sorguç, [sorkuç] Tu. el - Uursuz, kötü el, yabanc el, sorgun -> orkm, sorkun yaramaz el.

190 sövelmek

- geçmek -> - koymak büce] Bcyzi, yumurta liçiminde. - koymak, [- geçmek] Souk do- söbek (11) Deirmen tann üzerinde kunmak, soukalgnlna yakalan- döndüü sivri demir, mil. mak. söbeke -> söbek (I) sovuklanmak Serinlemek. söbeki -> söbek (I) ovukhk (I) Soukluk, serinlik. söbi -> söbek (I) - itmek Souk davranmak, güle- söbii -> söbek (I) yüz göstermemek, havay soutmak. söbiice -> söbek (I) ovikhk (II) Semizotu. söge, [söve, söye] 1, Kürsü ayann ovumak Soumak. kol yerinden yukarda olan par- ovutmak, sovtmak Soutmak. ças. 2. Kapnn üzerinde döndü- oy Söz, haber. ü, üst ve alt çerçevelere geçirilen soya Çak, bçak. mil. soyah Sürekli olarak, arka arkaya. sögelmek -> sövelmek soyakmak Aslna dönmek, erimek. söglülc Kebap ii. soygun, [ oykun] 1. Soyulmu, soy- söglüme -> sögülme guna uram. 2, Birisinin üzerin- sögliimek -> sögülmek den soyulan (elbise). söglünmek Kebap edilmek, piirilmek. - virmek Soyulmak. sögülme, [söglüme] Kebap. -> soyka soyka, soyka sögülmek, [söglümek] 1. Kebap et- soyka, soyka, [oyha] Soyuntu, srt- mek, kzartmak. 2. Kebap edil- tan çkarlan elbise; elbise. mek. oykalamak Ganimet olarak almak. sögülmi Melun, lanetlenmi. oykamak, soykamak Omuzlamak, sögünmek -> söyünmek srtlamak. sögüi'ce At vb. hayvanlarn trnakla- oykm -> soygun rnn oyuu. oylamak, soylamak 1. Tahkik et- sögürde Ac söz, can skc söz, a- mek, aratrmak, asln aramak. 2. zar. Soylu göstermek, ululamak, tazim sögürmek Halamak, azarlamak, can etmek. yakacak söz söylemek. oylanmak Asl ortaya konmak. sökel Hasta. oylamak Birlikte arayp sormak, sökellik Hastalk. soruturmak. sökmen -> sokman oylay Soru, aray, sökülmek Yarlmak, parçalanmak. soyma ç Soyulmu, çplak. söküm Kuvvetle yürüyüp gelme, sö- soymak (Derisini) Yüzmek. kün, çk tarz. oymant Sopa, denek, asa. sölpük Derisi buruuk, sarkk. soyulmak Soyunmak. sömürmek Bir ey brakmamak üzere soyunmak içinden çkmak. yemek ya da içmek, itahla yemek. oyunt Bir nesnenin soyulan kabuu sömürü içmek Az dolusu içmek, ve derisi. bir defada içmek. sobe -> söbek (I) söve -> söge söbek (I), [obek, ob, obca, so- sövelmek, [sögelmek] Sivrilmek, sip- be, söbeke, söbeki, söbi, söbii, sö- sivri meydanda durmak.

191 .

sövcltmek

Sivriltii3 uzatmak. söyünmelt, sügüumelc, söveltmek [ sövümek ] sövümek -> söyüuek Sönmek, parlakl gitmek. söye -> söge söz [ ] söyke, [söykegi, söykegü, söykek, söy- - almak Söz dinlemek.

kii] Dayanlacak yer ve kuvvet, - azmak Söz, hezeyan halini al- mesnet, istinatgah. mak. söykegi -> söyke - çatmak Söz düzenlemek. söykegilenmek -> söykenmek -de vz olmak Belagatli, güzel söz- söykegü —> söyke lü olmak. söykek -> söyke -e çekmek Sorguya çekmek, söykelenmek -> söykenmelc -e eslemek, [- eslemek, - eitmek, söykemek Dayamak. -i eslemek] Söz dinlemek, bir sö- söykendii'mek -> söykendüi'mek ze önem vermek, öüt tutmak,

söykendürmek, [söykendirmek ] Da- -e gelmek, [-e varmak] Dile gel- yandrmak, yaslandrmak. mek, söylemeye halamak, söykenmek, [söykegilenmek, söyke- -e koraak Söz söylemesine müsa-

lenmek, s öykünmek ] Dayanmak, ade etmek, izin vermek. yaslanmak. - eri yi söz söyleyen kimse. söykü -> söyke - eslemek -> -e eslemek söykünmek -> söykenmek - eitmek -> -e eslemek söylegen, [ söyleyegen ] Çok söyle- -e varmak -> -e gelmek yen. -e yatmak Önerilen sözü, verilen söylemek Konumak. öüdü kabul etmek. söylemidüklerinde Söylemi ol- - eylemek, [- getürmek, - klmak] duklar için. Söz söylemek, konumak. söyleyü balamak Söylemee ja- - geleci -> - keleci lamak. - gelici -> - keleci söyleyüdiirken Söylerken, söylemek- - getürmek -> - eylemek te iken. - götürmemek Söz kaldrmamak, söylerce [ ] ar söze dayanamamak. - olmak (Çocuk) Yeni söylemee -i altnda kalmak Verdii sözü ye- halamak. rine getirememek. söyleilmek Konuulmak, görüülmek. -i bir itmek Fikir jirlii yapmak, söylemek Konumak. birlemek. söyleü turmak Bir süre konumak. -i bir yire koymak Karar vermek, söyletmek Dile getirmek. sözbirlii etmek, ahdetmek. -> söyleyegen söylegeu -i bütün Doru sözlü. söyleyen Kendisine söz söyleyen, mu- - içinde olmak Konumakta ol- hatap. mak. söynük, [söynüklü] Sönük, sönmü o- -i eslemek -> -e eslemek lan. ^ geçicin Sözü geçen, sözü makJjul -> söynüklü söynük olan. söyüdiü'mek Söndürmek. -i karmak Bunamak, ne söyle- söyünd ürünülmek S öndü rü ] mek diini bilmemek.

192 -iue kalem çalnmak Sözüne deer u (I) -> sü verilmemek. u (II) Tarz, yol, bal, durum. -ini karulamak Sözüne karlk ver- -ym buldurmak îi düzenine koy- mek, ters cevap vermek. mak. -ini yüceltmek Yüksek sesle konu- -ym bulmak Düzene girmek, yo- mak, yüksekten atp tutmak. luna girmek. -i piürmek Söylenecek bir sözü u, su (III) Zaman, vakit. ölçüp biçmek, olgunlatrmak. [u, 8U (IV)]

-i örce söylemek Vakitsiz, yersiz - aaa Suyun akt yere. söylemek. - aya Su yolu, mecra.

-i -e ulamak Sürekli söylemek, - badan amak haddini geçmek. sözü uzatmak. - çevlegi Girdap.

-i tutkunarak söylemek Kekeleye- - götüründüsi Su yüzünde akp gi- rek konumak. den çörçöp. - karmak Konumak, lakrd et- - kesügi Nöbetle alman su hissesi, mek. su nöbeti. - keleci, [- geleci, - gelici, keleci -] - uigendeli Kenarlar teelli. Dedikodu, söz. -ui] Suyun. - klmak -> - eylemek - serpecek Süzgeçli kova. - kopa-mak Söz icat etmek, bir - vurmak Su serpmek. eyler söylemek. -ya bakan -^ -ya bakc - ökü Sözün ksas, hasjl- kelâm, -ya bakc, [-ya bakan] Falc, cin- uzatmayalm. ci. - ölcüdürmek Söz çoaltmak, sözü -ya doymak Suya kanmak. uzatmak. -ya dümek Suya atlmak, suya d al- - sav, av Lakrd, bir ym söz, mak. dedikodu. -ya slanmak Suya batrmak, s- - orc Soru soran. latmak. - söykesi Söz persengi. -ya salmak Suya atmak.

- sürici Söz ileri süren, düünce - yata Neresi azck kazlsa su söyleyen. çkan yer.

- sürmek dare -i kelâm etmek. -ya virmek 1. Suya atmak. 2. Mah- - uçkuumak Azdan söz kaçrmak. volmaya brakmak. - urs Kandrp aldatan, arlatan. -ya yunmak Ykanmak. - uurlamak Birinin sözünü gizlice -yi düük Soluk, revnaksz. dinlemek. - yol drar yolu. -üi) sa Sözün dorusu. - yüzinden Su yoluyla, rmak yo- - üürmek Her yandan birçok söz- luyla. ler söylemek. ubaas Su kaplumbaas. - yaradurmak Sözü yerli yerince suba, suba Zabit, zabta memuru, söylemek, belegatla konumak, komutan. - yat Sözün arkas, devam. ucmak —> uçmak, suçmak sözlemek Söylemek. ucuaz Az miktarda su. sözlü Söyleyecek sözü olan. [suç, suç]

193 uçekirgesi

-da bulunmak Günah ilemek, snç - kdç Su verilmi çelikten yaplan ilemek. khç. -dan geçmek Suç balamak, af- [sultân (Ar.)] fetmek. - yol Geni cadde, ahrah. - dilemek, [-in dilemek] Suçunu sultânbörki Beybörkü de denilen bir itiraf edip af dilemek, özür dile- çiçek ad. mek, suçunun balanmasn iste- sulu Su tamakta kullanlan. mek. suluca Çocuklarn balarnda, yüzle- -1 dokunmak Zarar vermek. rinde çkan sulu çban. -ma kalmak Suçunu balamak. suluk, suluk (I) Su kab, su birikmi -m dilemek -> - dilemek yer.

-m almak Günahn cezalandr- suluk (II) Gemde, atn çenesini içine mak. alan, halka. - itmek Suçlu olduunu ileri sür- sumak (I) Eki yemi veren bir bo- mek. dur aaç ve yemii. - klmak Günah ilemek, suç i- sumak (II) -> ujak, surjak lemek. una Göl ördei. uçekirgesi Karides, teke. ujak, sugak, [sumak (II)] Su kab, uçmak, suçmak, [ucmak, süei- krba, marapa. mek] Serkelik etmek, birdenbire sunar -> sungur sçramak. sungur, [suknur, sunar, unkur, sn- suçlamak, suçlamak Suçlandrmak, kr] Akdoan. suç yüklemek. unkur, sunkur -> sungur

uevî Ayakyolu. sunmak, sunmak 1. Uzatmak. 2. El sul, ul Frndan ekmek çekecek uzatmak, uzanmak. 3. Saldrmak, kebap ii. hamle etmek, hücum etmek. uluk Küçük bçak. suntm'aç Hayvanlarn trnaklarn urak, surak -> arak, sarak kesmekte kullanlan bir çeit bçak. süur Adatavan. unumak 1. Birbirine vermek. 2. El uissi Timsah. tutumak, birbirine hamle etmek. fuiti, [uköpegi] Kunduz. supa Spa. ukerdemesi Maydanoz ve suteresi. uplak, [oplak] Uzun ve biçimli (?). suVnur -> sungur üret (Ar.) [ ] ukoym -> derjizkoyum - balamak Vücut bulmak, teek- uköpegi -> uiti kül etmek. sulak Su alnacak, su içilecek yer, su- - darus, [- tarüs] Küçük dar, gü- vat. vercinlere verilen dar. ulakl Sulak yeri bulunan, sulu. - düzetmek -> - düzmek sulanmak, sulanmak Su tedarik et- - düzmek, [- düzetmek] Resim mek, su almak, su gereksinimini yapmak, resmetmek. gidermek. - tarus -> - darus ulaym Sulan. - urus, [sîret urus ] Mürai, iki sulayn Su gibi. yüzlü. ul Taze, solmam. - urul Riya, iki yüzlülük.

194 sümülciimek

- yazmak Resim yapmak. teine uygun, arzusn gibi. u'naba, [suraapa, zurnapa] Zürafa. - olmak zlemek, ardndan gitmek. sunapa -> urnaba - varmak Ardndan pei sra gitmek. usaan Çok susayan. uyural, suyural hsan, hükümdar- uak, susak, susak Tahta kova, sn ca lalanan dirlik. kab, marapa, çomça. uyuramak Taltif etmek, lütufta, ih- ualk, usahk, susalk, [uarhk] 1. sanda bulunmak. Suya kanmama hastal. 2. Susa- 8Ü, [u (I)] 1. Asker, çeri, leker. ma, susuzluk. 2. Güç, kuvvet. ualmak Susamak. süci, [sücü, süçi ] 1. arap. 2. çki içme. uan Susam. - bana urmak, [- rmak] çki uarhk -> usahk, usahk, susahk dokunmak. susatmak Bunaltmak. - Ilmak -î- - bana rmak usr Manda. sücimek -> cmak - inei Dii manda. sücü -^ süci - öküzi Erkek manda. süçi -> süci [umak] süd Süt. u kes Sus, sesini kes, ksa kes. - az Douran hayvann ilk sütü, u olmak Susmak, sükût etmek. az. - [ suz] çemesi Meme. - yaban Çöl. - çiirügi Kesilmi süt, .süt kesmii. suv, uv Su. - hras Yeter derecede ana sütü vad -^ suvat, suvat alamadndan zayf dümü çocuk. uva —> uvak - ile suvarmak Süt ik beslemek. uvak, [suva ] Su biriken çukur yer, -i yavuz Sütü bozuk, soysuz. pnar, çeme. südlü Emzikli. u\arc Su verici, sulayan. - a Sütlaç. suvarlmak Sulanmak, su verilmek. südük, [sidük ] Sidik. uvarnlmak Suvarlmak, su içiril- süglüm Bir yan ince, öte yai ikin mek. olan, beyzi. suvarmak, suvarmak, [ marmak, s- sügek imek.

varmak ] Sulamak, su vermek. süksün Boyun kökü, ense. suvat, suvat, [svat, svat, vad] -i düük Boynu bir yana eik. Derelerde su alnacak ve hayvan sümdülc, [sümsük] Açgözlü, pisboaz, sulanacak yer, gölümsü, bavuzum- tufeyli. su yer. sümek Eirilmek için hazrlanan yün. ya Ham zeytinden çkarlan ve sümeye Bo yere, beyhude, körü kö- korukya da denilen zeytinya. rüne. uylamak izinden gitmek, izlemek. sümsük —> sümdük suyla y gitmek z üzerinde yürü- sümsüklemek Yumruklamak. mek, izleyerek gitmek. sümülcimek -^ sümülcümek ylatmak zlettirmek. sümülcümek, [sümülcimek] 1. So- uynca, suymca 1. Ardndan, izin- kulmak, ileri girmek. 2. Tökezi- den, pei sra. 2. Keyfine göre, is- mek, sürçmek.

195 eünbegi

sünbegi Dalgç. sürmek 1. Yürümek, ilerlemek. 2. z- sündiik Cva. lemek, devam etmek. 3. Geçirmek, sündürmek Bir eyi çekip uzatmak. görüp geçirmek, yaamak. 4. Kov- sügi -> süjü mak, uzaklatrmak, gidermek, tar- sünmek Uzamak, uzanmak. detmek. 5. Yürütmek. 6. Ovmak, sünter Çavdara benzer, krmz renk ovuturmak. 7. Kartrmak, kat- lî bir çeit sert buday. mak, ilave etmek. sügü, [8ür)i] Süngü, karg, mzrak. süre gitmek Sürüp gitmek. sügücek, [süjücük] Küçük kemik. siii'e süre Sürüye sürüye. sügücük -> süjücek sili- salmak Saldrmak, hamle öt- süijük Kemik. mek, ileri atlmak. süjüklennek Kemik gibi sertlemek. sür al Bir vesileyle alman tekâlif. süijükliç Kemikle oynanan bir oyun. - koymu Eskiden halktan tekâlif süijülemek Süngülemek, karglamak. olarak abnan koyun. [süpürge] sürsege ^ süsegel - çalmak Süpürmek, süpürge ile süi'tük Sokulgan, girgin. süpürmek. sürlünmek Sürünmek. süpürmek] [ sürtünü sürtünü Sürüne sürüne, süpüri içmek Son damlasna dein sürtünüi'ce Sürünerek yürüyen, sürü- içmek. nerek yürüme çanda. süpüri tutmak Sürünüp emekle- sürükdü-mek Sürüp çkarmak. mek (?). sürültmek Sürülmek, uzaklatrdmak, sürçülmek Sürmek, sürüp çkarmak, ayak altna dümek, sürünmek. sürçek Sürçen, çok sürçen. siüiikmi Kovulmu, sürülmü, ta- sürçitmek -> sü-çütmek lanm; perian, zelil. sürçülmek, [sikçilmek] Sürçtürmek, sürümek, [süimek] 1. Sürüklemek. sürçmesine neden olmak. 2. Sürmek. sürek (I) süsegen, [sürsegen, süsek, süsgen öne kathp sürülen hayvan- ] Sü- sen, lar. boynuzlayan, boynuzla vuran, tos vuran. sürek (II) -> sürgü süsek -> süsegen sürgü, [sürek (II)] 1. Tarlann, top süsgen ^ süsegen ram düzeltecek aygt. 2. Mala süsmek Sivri bir eyle dürLmek, hay- - demüi Duvar delmek için kul- van boynuzu lanlan demir, murç. ile vurmak, boynuz- lamak. sürilmek Devam etmek, sürülüp git- süsülmek Boynuzla vurulmak, mek, sürüp gitmek. dür- tülmek. sürimek -> sürümek süsümek 1. Mzrak gibi bir eyle sürme (I) CUah, kaygan. dürtümek. 2. Hayvanlar [sürme birbirini (II)] boynuzlamak. - dürlmek, [- dürlünmek] Gözle- süyüm plik teli, sap. rine sürme çekmek. süzek, [süzgi, süzgü] 1. Süzgeç. 2. - dürlünmek -> - dürtmek Testinin azna balanan tülbent. [sürme (III)] süzgi -> süzek - kilid Sürgü. süzgü -> süzek

196 abla -> apla [a] - urmak -> apla - gitmek Yanl yola gitmek, a- abta Srk. maçtan sapmak, hedefi armak. - bozul- [âd (Far.)] olmak Yoldan sapmak, - geldüi) Ho geldin. mak, çrndan çkmak. ad Bir çeit maymuu. [a] sala Çala. - bakmak Eri, ters, yan bakmak. [ah] armak artmak. - kalkmak aha kalkmak. amak Anlayamaz duruma gelmek, sahan ahin. armak. al^al Karart. aut -^ çâut akldamak akrdamak. avk Ik, parlt, ule. akmak 1. imek ve yddnm gibi [savur] çakmak, parlamak. 2. akrak ez- - eylemek Haber vermek. giler terennüm etmek. [aym] akrak Ankuu. - doan ahin. akraklk Yüze gülücülük. ayla, [enlua] erefe, saba, [alaka] mutlulua.

- mvnak Tekme atmak. [ azhk ] ala Sersem, kendini bilmez, - nevbetin urmak Sevinç çalgsm allah naallah, Tanr dilerse. çalmak. akak Çrtkan, arsz. ebe Atlara vurulan hafif gem. apldu aprt. ehet ayet. apla, [abla] Süle, tokat, amar. [eker (Far.)] - urmak, [abla urmak, aplama - çinemek Hoa gidecek biçimde urmak] Tokat atmak, amar vur- imah söz söylemek, ima ile bir ey mak. vadetmek. - yimek Tokatlanmak. - suy ekerli su. aplama - m eker tozu. [ ] - urmak -^ apla [ekl (Ar.)] ar ehir, kent. - balamak ekil almak. [arâb (Ar.)] selefe Temkinsiz, vakarsz, hafifme- - almak arap etkisini göstermek, rep, tezcanl. dokunmak, sarho olmak. elek 1. Srtla tanacak kadar odun

- sürmek arap vermek, arap sun- yükü. 2 . Denk, tay. mak. selem Gerdan, sakak. arlu ehirli. en, [in] Mamur, bayndr. arap Çaraf. enelmek -> enlenmek

197 eneltmek

eneltmek Mamu-, bayndr etmek. - itmek, [lta itmek, - eylemek] engül Güler yüzlü, uh, ferahlk ve- Anlamazhk çkarmak, kavga gü- ren, hosohbet, açk merepli. rültü yapmak. enlenmek, [enelmek] 1. Sevinmek, uabad içinde üzüm ezilen büyük keyiflenmek, neelenmek. 2. Yer- tekne. leilir ve bayndr hale gelmek. rlaan -> rluan enlik, [sinlik] 1. Bayndr ve yerle- rhan -> rluan ilir olma hali. 2. Sevinç, nee. urluan, [urlaan, u-lan] Haha- - itmek Bayndr ve yerleilir hale ya, susamya. getirmek. va -> va - olan Kendisiyle elenilen çocuk. ibit Terlik. - yir Çayrlk, çimenlik, aaçl yer. a. enlua -> ayha ilen -> ölen epki Teleksiz ok. [imdi] [erbet (Ar.)] simden gerü -> simden girü - düzdürmek laç düzenlemek. simden girü, [simden gerü] Bundan erbetlik Çraa verilen bahi, sonra, bundan böyle, artk. [e] imdirek imdi, imdiki halde, u - gelmek, [- obnafc, i olmak] sra. Rastlamak, tesadüf etmek. [imek] - olmak -> - gelmek - atmak -> - oynamak eel a. - oynamak, [-atmak] imek çak= eilmek, [iilmek] Çözülmek. mak. emek, [imek] Çözmek. in -> en ee durmak Çözmekte olmak. sindi imdi. eveke Kalçalar oynatarak yaplan inik 7,5 kilo oylumununda tahl öl- raks. çei. evilenmek Hafiflik etmek. sinlik -> enlik evüfc Çevik, hafif. ip ip Çabuk çabuk, pr pr. evüklik Çeviklik, hafiflik. [i] eyle öyle, - olmak -> e [eytân (Ar.)] [ie {Far.)] - atma binmek Nefsinin isteklerine - bardak Gam bardak. göre davranmak. iek ki yanda koyun. ' - örümcei Öle scanda havada iik imi. örümcek a gibi tel tel görünen iilmek -> eilmek güne . ikinlik Kibir, azamet, gurur. va, [va] Taze dal, filiz, fidan. imek -> emek lamak Ildamak. sitil Taze fidan, filiz. [jtag] obanlk Çobanbk. - -> itmek ltak ol u, o. ltak Kavga gürültü, anlamazhk. - al Öyle, öyle, u gibi. - eylemek -> - itmek [olok] - geçmek Hile yapmak. - dem O vakit, o anda.

198 ue

— sâ'-at O saatte, tam o anda. -udan ki u nedenle. oE (I) Söz, lakrd, laf. -nuij bigi -> -nug gibi or (H) Tuzlu (su). -nui] gibi, [-nuij bigi] öyle, öyle, orak Tuzlu, çorak. u gibi. orba -> orva -nui] üzerine ki u artla, u ka- orlamak, [oruldamak] Sorul sorul, ytla. arl arl akmak, çok ve bol ak- ulallamak, [uvallamak] Dikii iri mak. dikmek, iri diki dikmek, oruldamak -> orlamak sular unlar. orva, [orba] Çorba. unca O kadar, bu kadar. soyulmak Dokunacak iplikler sulu unclayn unun gibi. una (hala) ya da çirie batrl- uncuk buncuk Öteberi, ufak tefek mak. eyler. [öhret (Ar.)] unda urada, burada, urackta. — balamak Ün kazanmak. undak Hemen, o anda, derhal, ölen, [ilen] Büyük ziyafet. mkar ahin. öyle Öyle, onun gibi, olduu gibi. uval ri diki. [fu] uvallamak -> ulallamak

-rja dein O kadar. üe ie. .

199 T

ta (I) Vaktaki, ne zaman ki. tabur, tabur 1. stihkâm. 2. Ordugâh. fta (H) Tpk, ayn. - kurmak Ordugâh edinmek. tab -> tap tadak madak Miktar az olan yiyecek, tabak Scaktan ya da tabk yerde yü- tadmlk. rümekten hayvann ayanda olan tadurmak -> dadumak yara. tadurmak -> dadu-mak tabaklanmak Sepilenmek. ta -> da (I) taban, taban (I) 1. Ekincilerin to- taadam Bir tür maymun, nesnas. humu örtmek ve topra düzle- taan Tava, ya tavas, mek için tarlaya gezdirdikleri aaç taar, [daar] (^ Far. teâr) Kap, ya da demir, 2. Yaplarda çalnn çanak, küp, çömlek, üzerine dayand aaç. tak -> tauk [taban, taban (II)] tala -> dalau -a kayar virmek Tabana kuvvet - tamga -^ dalau vermek. talau -> dalau - berkitmek Ayak diremek, meta- tau^ -> tauk net göstermek, metin davranmak. tauk, [dauk, tak, tau^ - çalmak ] Dank, Taban tepmek. perian, - götürmek Çekilip gitmek, hzla tauklk DamJdk. gitmek. ta^l, [da^] Ekin, zahire. -1 pek Azimli, sebatl. - aac Ekin sap. - ^kmak Yayan yürümek. - bâzâr Zahire pazar. - kaldurmak Hzla gitmek. - biti Tahla dadanan ve bambul tabanca, [tapanca] Tokat, amar, sil- denilen böcek. le. tahra, tahra -^ dahra - çalmak -^ - urmak [ta^t (Far.)] - urmak, [- çalmak, - vurmak] -1 klçlamak (Adet gereince) Ye- Tokat atmak. nen, yenilen hükümdann tahtna - vurmak -^ - urmak klç vurmak. ~ yîmek Tokatlanmak. ta^ta (I) Top, kuma topu. tabancalamak Tokatlamak, ta^ta (H) Tabut. tabancalamak Birbirine tokat at- ta^ta (m) Tarlann ekilmeye mak. hazr- lanm ya da ekilmi parçalarmdan tabanlamak Ayakla çinemek. her biri. tabanlanmak Çinenmek, tepelenmek, [ta^ta (V)] tabla Nian yeri, hedef. - kakmak Maskaraya almak için tabnmak, [tapnmak] Sçramak, sç- tahta takrdatmak, yuhalamak, rayarak komak. te- neke çalmak.

200 taq

Çrpmdrmak. tal^taba Üstadn yardmcs, çra talbmdurmak Heyecanlan- ta^takurd Tahtakurusu, tahtabiti. talbmmak, [dalbmmak] çrpnmak. tak (I) htiyaç, mak, -> [tak (U)] talbumak talabmak - tutmak -> dak (I) taldrkaç Kartracak aygt, [tak '(III)] [tala] - ka- - ve cüft Tek çift. itmek Ortal kantrnak, [takat (Ar.)] rkbk vermek. -1 tak olmak Takati kesilmek. talabk Karklk, kargaalk. takav Nal. tali -> tal takavc Nalbant. tallamak Elle yukar kaldrmak. taklmak Datmak. tal, [tali] 1. nsan ve hayvanlarda [takla, takla] iki kürek aras, iki kürein birle- - klmak -> - rmak tii yer. 2. Kürekkemii. talvar Ça:rdak, kulübe. - urmak, [- klmak ] Takla atmak.

tal Dal. tan, [dam] Ev, üzeri örtülü yer, dam. talabmak; [talabumak, talbmak, tal- - yuvala Topra sktrp pek- oy- letirmekte kullanlan ta silindir. bumak ] Çarpnmak, çrpnmak, nayp sçramak. tamak Damak. talabtmak Silkmek. - uyan Damakl gem. talabumak -> talabmak taiuar Damar. talak Petek. - götürmek Ba kesmek, öldürmek. talamaVf talamak (I) Yama etmek. -n kesmek Kökünü kurutmak. talamak (II), [dalamak] Isrmak, ya- - urüc Kanc, kan alc, hacamatç. ralamak, sokmak. tama Damga, nian, alamet. talan, [talav] Yama. tamzbk -> tamuzbk

talanlamak, [talanmak ] Yamalan- tanüam, [damlam] Damla. mak, yama edilmek. - - Damla damla. talanmajk -> talanlamak tammak, [dammak] Damlamak, talaslanmak ~> talazlanmak, talaz- damla damla akmak. lanmak tamtatlu Taptatl. talaau Kavgac, dövüken tamtâze Çok taze, taptaze. talamak, [dalamak] Döümek, çar- tamu (<- Sod. tmw) Cehennem. pmak. tamulk Cehennemlik. tamuzhk, tamzhk Maya yourt, talav -> talan [ ] ; -a urmak Yamaya maruz brak- peynir, pekmez gibi eylerin mayas. mak. tamzu'mafc -^ tamzurmak talaz^ talaz Dalga, kasrga. tamzurmak, [damzrmak, d amz ur- talazlanmak, talazlanmak, [talaslan> mak, tamzu'inak] Damlatmak. mak] Dalgalanmak. taj (I), [daj (I)] afak vakti. talazlk Baz kayklarn küpetesine, -a kalmak Sabaha kalmak, sabah- dalgalara kar batan kça kadar lamak. konulan tahta. - atmak, [daj atmak] afak sök- talbnak -> talabmak mek.

201 tag

— Ijoi'ûs afak vakti öten horoz. tankç -> tanke - kaymmak afak sökmek tanksuz Müaviri olmayan. taj (11), [daj (H)] 1. Hayret, a- tanmak, [danmak] Müavere et- ma, arma. 2. alacak ey, hay- mek. ret edilen ey. tanman -> danman -a batmak Hayretler içinde kalmak tanmant -> danman -a gelmek Hayrette kalmak. tajla, [dajla] Sabahleyin, sabah vak- -a kalmak aakalmak, donakal- ti, sabah olur olmaz. mak. -dan Sabahtan. - degiil almaz. -ya fcomak, [daglaya konak] Yar- - görmek Garip, acayip görmek. na brakmak, sabaha brakmak. -1 yol} -> -1 yok tanlacah -> tajlacak -1 yok, [-1 yol] htiyac, önem tajlacak, [daglacak, tajlacah, tag- verdii yok (?). lack ] Sabahleyin erkenden, afak- - m alr m? la birlikte. tanaburm Parmak uçlarnda çkan - - Sabah sabah, sabah olur olmaz. dolama, taglack -> taglacak tajak Acayip, garip, akl almayacak tajla Sabahki, yarnki. ey. tajlamak, [dajlamak] 1. Hayret et- tanatulug Dana tulumu, mek, amak, garip bulmak. 2. taaz a- Alay, latife, istihza. rtmak. tanbui'd Dmbrt, tngrt, tanlayu kalmak aakalmak. tajca alacak ey. tajlanmak almak, tancra Tencere. taglarak afak söker sökmez. Taîgn -> Tajr tajlas Sabah, ertesi. tamk -> tanuk talamak, [dajlamak] Hep birden - dutmak -> tanuk hayrette kalmak. - virmek -> tanuk taglauk alacak, hayrete deer. tamklk -> tanufclk tajlatmak Hayrete düürmek. - dilemek -> tanuklk tanmak, [danmak] Danmak, istia- - itmek -i- tanuklk re etmek, - virmek -> tanuklk tagmak, [dajmak] 1. Hayrette kal- tanslak Dazlak, mak, amak. 2. artmak. [tan] Tagr, [Tangn] Allah. - olmak Ainahk kurmak. - buyru Farz. tank, [dank (II)] 1. stiare» da- -dan hamnâm, nma. [-dan lsu] Kud- 2. Danlan konu. ret hamam, kaphca. - eylemek ~> - itmek -dan hsu -> -dan hammâm - itmek, [damk etmek, dan it- - evi Beytullah, Kabe. mek, - eylemek, - kdmak] stia- - eylemek Tanr olarak kabul et- re etmek. mek. - klmak ~> - itmek Tajrdevecigi Kzlardevesi de denilen, taukc, [dankc, dank ç, tam- çegirgeye benzer bir böcek. ikç] Müavir. Tajrku Tavuskuu.

202 tapu

Tagrlk Uluhiyet. 1 tapalamak Hor görmek, kötülemek, tajsak -> tajsuk çekitirmek. taijsk -> tajsuk tapanca -> tabanca taijSuk, [dagsk, dajsuh, daijsuk, tapdu'mak Tabi klmak. tajsak, tajsk] 1. Acayip, tuhaf, tapldu Taprt. alacak. 2. Garip, acayip ey. taplmak Bulunmak. tarjsukbk Acayiplik, gariplik. tapdurmak -> tapurmak tanuh -> tanuk tapkur (I) Tabur, katar, sra, dizi. tanuhbh -> tanuklk tapkur, tapku- (II), [dapkur, dapkur - virmek -> tanuklk kolan, - kolan] Eyer üstünden tanuk, [dauuk, tank, tanuh] 1. a- arlarak balanan kolan, arma

hit. 2. Kant, delil, hüccet. kolan. - dururmak -> - tururmak - kolan -> - (II) - göstermek ahit getirmek. taplamak (I) El ile yava yava üze- - tururmak, [- dururmak] ahit rine vurmak. göstermek. taplamak (II) Raz olmak, kaljul et-

- tutmak, [tank dutnak] ahit , mek, istemek, muvafk görmek. göstermek. tapmak, tapmak 1. taat etmek, ta-

- virmek, [ tank virmek ] Kant bi olmak, boyun emek, balanmak.

göstermek. 2. Takdim etmek, sunmak. 3 , Bul- tanukbk, [danukbk, tankbk, tanuh- mak, haiz olmak. bh] ahitlik, ahadet. taprmak -> tabrmak - dilemek, [tankbk dilemek] a- tapu'mak -> tapurmak hitlik istemek. tapunimak Verilmek, teslim edilmek. - itmek, [tanklk itmek] ahitlik tapurmak, [daprmak, dapu'mak, yapmak, ahadette bulunmak. tapdu'inak, taprmak] 1. Teslim - virdürmek ahitlik yaptrmak. etmek, tevdi etmek, emanet etmek. - virmek, [danukbk vü'mek, tank- 2. Yetitirmek, ulatrmak. lk virmek, tanuhbh virmek] 1. tapu 1. Huzur, nezd, makam, kat. ahitlik etmek, ahadette bulun- 2. Zat, zat- âli, hazret. 3. Hizmet,

mak. 2. Kanaat getirmek, hükmet- görev, ibadet, yüceltme, sayg. 4. mek. 3. Kelime-i ahadet getirmek, Af dileme töreni. tajyeb Sabah rüzgâr. - eylemek -^ - künak tajyiri, tayiri afan söktüü yer. - getürici Hizmet eden. tap, [tab] 1. Yetiir, kâfi. 2. Doru, - itmek -> - klmak yanlsz. 3. Tamamen, büsbütün, - klmak, [- eylemek, - itmek] 1. tümüyle, hep. 4. Eit. 5. Hemen, taat etmek, inkyat etmek, boyun derhal. emek. 2. Yüceltmek, sayg göster- - gelmek Kâfi gelmek, kifayet et- mek, saymak. 3. Hizmet etmek. mek. 4. Tapmak, ibadet etmek.

- klmak Tahsis etmek (?). - ara, sara Büyük içki ka- - olmak Elvermek, kifayet etmek. dehi. tapa Çekitirilen, bana kaklan, nef- -sna tui'mak —> -ya tmak

ret edilen. -ya tui'mak, [-sma turmak ] taat

203 '

tapc

etmek, boyun emek. tartlmak -> dartlmak -ya virmek Satmak, temlik etmek. tarlmmak ->. dartmmak tapuc Memur, hizmetçi. tart Niza, çeki. tapuclk Hizmetçilik. tartk -> dartk tapulamak Arlamak, ululamak. tartmak, [dartmak, tartamak Çe- tapulannak Kulluk hizmeti ] yaplmak, kimek, mücadele etmek. [tar] tartmak, tartmak (I) -> dartmak - di-Iik Zaruret içinde yaama, tartmak (II) Esirgemek, menetmek, tarakç Tarayc. ahkoymak. taralmak çi sklmak, patlayacak ha- tartmak (HI) Saklamak. le gelmek. tartuk, [dartuk] Pike, armaan. tarand, [tarant] Saç ve sakal ta- - salmak Amaan sunmak. rarken dökülen kllar, taru Dar. tarant -> tarand I taruca Dar kadar. tara Yama. tarvandurmak Davrandrmak. taranak Zail olmak, dalmak, u- tarvanmak Davranmak. zaklamak. tasa Rahatszlk, bulant. tarl 1. Yüzdeki lekeler, sis. 2. Kir- taaca Mahzun, tasab olan. li kül rengi. tasarlanmak (Bir ey) Kabataslak tarkmak, [dankmak] Daralmak, içi yaplmak. sklmak, mütessir olmak. tadklenmek Tasdik etmek. tanlanmak -> tarhanmak tam Ölçü, tahmin, usul, kural, âdet. tanlkanmak -> tarhanmak tasmlamak Tahmin etmek. [târih (^7-.)] taslak, taslak, taslak 1. Henüz gerei - balamak Tarih saptamak (?). gibi ilenmemi, kaba, yakksz, - kazanmalu Tarihe geçmee deer, kusurlu. 2. Hain, hoyrat, ahmak, [tai'kl] talamak Tasarlamak, tahmin etmek. - olmak (Ses) Bouk olmak. tama I)ilinmi kay, tarkUk Kirli renklilik. tas tai'im Boy bos, endam. tarlannak, [darlanmak, darlan- tas tas, tas tas erha erha, parça malj:, tanlanmak, tanlkaumac, parça, tarlkanmak] 1. Mustarip olmak, ta (I), [da] D. kederlenmek, bunalmak. 2. Nefret [ta(n)] etmek. -a badrmak Tala kapatmak, ü- tarlkanmak -> tarhanmak zerine ta ymak.

[tarp] . -a yazmak Hakketmek, tersim et- - - Patr patr, sapr sapr, mek. - varmak Birden, birdenbire git- - bar Kat yürekli. mek, hzla yürümek. - dögen 1. Ta kran. 2. Salam, tarskmak, tarkmak Daralmak, s- kuvvetli. ' klmak, skmak bunalmak. -1 -a komak Ta ta üstüne koy- tartaan Darmadan, >cria. mak, bina etmek. lartamak -> tartmak - koparmak taatsizlik etmek, sö- tartdurmak Çektirmek, iletmek. zünden çkmak. '

204. tayza

- tutunmak Tala taharet yapmak. - tavlanp av savlanmak iten - yatur Korkudan hareketsiz, ta geçmek. gibi duran. tavar, [davar] 1. Binek hayvan. 2. - yatur kalmak Korkudan, hayret- Dört ayaldi çiftlik hayvan. 3. Mal. ten ta gilji donakalmak, harekete - dutmak Davar beslemek, davar- takati olmamak. clk yapmak. laai'U Dar. - eri, [davar eri] Çoban. tahuD Takn. -1 alna eylemek Hayvan ba bo tau'amak, [tau-kamak] Ayak, ya- brakmak. ln olarak yürümekten yara here tav Tava. içinde kalmak, anmak. tavck Küçük ya tavas, tarkamak ^ tau'amak tav Hafif ses. tarkatmak Hayvan nalsz yürüte- tavlamak Istmak. rek trnaklarn andrmak. [tavlum tavlum] [tamak] kdmak Davul gibi iirmek. taa gelmek Tavermek. tavlunbaz -> davlunbaz tara, [dara, dara, dra] Dar. [tavan] - amak Dar çkmak, snr geç- - uyhus, [- yhus] Yalanc vaat. mek. tavanc Tavancl. - çekmek, [tJara çekmek] Da- tavdd Hafif ses. r çkarmak. tavucak Tavukçuk. - gelmek, [dara gelmek] Dar tavuk Horoz. çkmak. tavulhaz (•<- Ar. Far. tabl-bâz) At- - iletmek Dar çkarmak. lara giyidinle n göüs zrh. - kalmak Yoksun kalmak, uzak tay, tay Hayvann yükünün bir den- kalmak. gi, denk, e, misil, - olmak Dar çkmak. taya Dad, sütnine. - salmak ^ - vurmak tayak, [dayak] Dayanlacak ey, mes-

- vurmak, [ - almaii ] Aça vur- net. mak, izhar etmek. tayalk Dadlk, sütninelik. tara, [dara] Dardaki. tayancak (I) -^ taymcak tat, tat, tat Yabanc, ecnebi, özel o- tayancak (II) Güvenilecek ey. larak Acem. tayanan D ayanld, salam. tatar Az pimi (yemek). tayanmak Güvenmek, itimat etmek. tatça Yaljanc dil ye özel olarak Fars- tayan görmek Dayanp durmak, ça. dayanmakta direnmek. tatrmak ^- dadrmak tayaza -> dayza tatlcak Ktlk yl, taymalk Kaygan [tatlu] taymcak, [tayancak (I), tayrincak]

- iyi Güzel koku. Kaygan, kaypak. tatlucak Tatl tatl, taymdurmak Kaydrmak. tatu Dad. taymmak, [tayrmmak] Kaymak, tav (I) Kumar ve bahis paras, sürçmek. [tav (H)] tayza -> dayza

205 taylak

taylak Ilcnüz yük vurulmam genç lekesimek Keçi teke istemek. deve. teki -> tek (I) tayladu'inak Denkletirmek. tekin (I), [dekin, tekim] Beyhude, tayrncak -> tayncak abes, bo. taynnmak -> taynmak tekin (II) ehzade, prens. tay Day. tekle -> tekele taz, [daz] Kel, saçsz, tekün -> tekin (I) [taze (Far.)] [tekye] - yüzlülik Güleçlik, srtkanlk. - m-mak —> - vm*mak tazkmak Koup sçramak. - vm-mak, [- rmak] Dayanmak, tazlak, [dazlak] 1. Kel, saçsz. 2. Ü- yaslanmak. zerinde ot bitmemi (yer). tekyelenmek Dayanmak, yaslanmalc. [tebs ] [tel] - eylemek Yattrmak, teskin et- - krmak Uygunsuz harekette bu- mek. lunmak, h.ata ilemek. - olmak Yatmak, sükûnet bul- teleme -> deleme mak. telesimek Baylacak hale gelmek. tecir (^ Ar. tacir) Tüccar. tellenmek Keyiflenmek. [te^essüf (Ar.)] teltik Tetik. - yimek Gam yemek, teessüf et- [temaa (Far.)] mek. -ya almak Maskaraya, alaya al- tefe ~> defe mak. tefelü Tefelenmi, dokunurken örgü- temel [ ] leri tefe denilen tarakla sklatrl- - brakmak Temel atmak. mj. temen Tümüyle, tpk, aynyla, he- tegek -> degek men. tegele -> tekele temren -^ demren teelti, [tegeltü] Eyer altna konulan [ten (Far.)] keçe, - kalL Vücut ekli. tegeltici Eyer keçesi yapan. tenlelet -> tenbelit tegeltilik Hayvan srtnn teelti ile tenbelit, [tenbelet] Ufak tefek eya, örtülen yeri. küçük yük. tegeltü -> teelti tenk -> dek (V) tek (I), [dek (VI), teki] Gibi. teijsizlik Densizlik. -> tek (II) dek (II) tepek Tepen, tepici. tek (III) ^ dek (IV) tepingi -> depingü - degül -> dek (IV) tepir içinde tahh savurarak yabanc - durmak -> dek (IV) maddelerden temizlemek için kul- - -> oturmak dek (IV) lanlan kenar kasnakb, önü açk - tm'mak ~> dek (IV) yarm daire biçiminde tahta tab- tekele, [tegele, telde] Eskiden ulema- la. nn elbise üzerine giydikleri kaftan. tepsermek -> depsermek teker Tekerlek, daire. [ter] tekerek 1. Kurs. 2. Dolu. - dümek Küsmek, gücenmek.

206 trnak

- geçmek Hafif geçmek^ ütünkörü tgala Bir çeit zamk. geçmek. tk Tklm, çökük. tercüman (Ar.) Bektailerin sofra, tkaz Dar. çra ve öteki ilerden önce oku- tkld Tkrt. duklar dualar ve uyakl sözler. tlak, [dlak] Bzr, dilcik. terdek Çulhalarn mekik içine koyduk- tlar Küçük yatak, beie konulan lar ince bir kam, masura. çocuk yata. tere Sebze, sebzevat. [tmar (^ Far. tîmâr)] terece Pencere. - virmek Süslemek, düzen vermek. terek 1. Tabak. 2. Raf. tmarlamak 1. Çocua ,ya da hasta- tereke Mahsul, ürün. ya ihtimam göstermek. 2. Yaray tere türe Tereotu gibi yenir sebzeler. pansuman etmek.

[terk {Ar.)] tmas, [ tnaz ] Dövüldükten sonra sav- -ini rmak, [—in urmak] Terket- rulmak üzere biriktirilmi tahl y- mek, vazgeçmek. n. -in urmak -> -ini urmak tiaz -> tnas terken Bir çeit ok. tnkld Tngrt, dmbrt. [terki] tmmak, [dnmak] Ses çkarmak, söz - at Yedek at. söylemek. terlik -> d erlik tnmamak, [dnmanak] Ses çkarma- termen -> dermen mak, söylememek. [ters] tpltu Tprt, patrt. - izine dönmek, [- üzine dönmek] tn^aka (I) Gürültü.

Ters yüzüne dönmek, gerisin geri traka (11), [tn*aku] Trkaz, kap ar- dönmek. kasna sürülen aaç. - iizie dönmek -> - izine dönmek tu'aku -> traka (II) terslemek Aptes bozmak. [tra] terslik Süprüntülük, çöplük. - eylemek Elde etmek. [tertîb (Ar.)] tn-l Çplak, züürt. - aklamak Düzene, sraya uymak. trkaç —> trkaz, tu'kaz tetiri Sumak aac. tu'kas -> tu'kaz, tu'kaz [tevbe (^r.)] trkaz, tu'kaz, [trkaç, trkas] Kap - yikmak Tövbe bozmak. arkasna sürülen aaç, kap sürgü- tevek -> degek sü. tevir Türlü. trkazlamak Kapy trkazla kapayp - - Türlü türlü. pekitmek. teyin, [teyün, tiyin] Sincap. trmant nsann içini trmalayan ar. teyün —> teyin trmamak Trmanmak. tezden ^- tizde trmuk Trmalamaktan olan iz, tr- teze Taze. mk. tezene (^- Far. tâzâne) Mzrap. [trnak] tezikmek Sçramak. -1 dibinde Pein. tbk Ku tutmak için kullanlan ya- -1 dibinde virmek Satm alman e- pkan madde^ ökse. yin bedelini derhal vermek.

207 hbr

-1 kör olmak Trnak anmak. tizde, [tezden, tizden] Çahucak, pek - çalmak Trnak kamak, kavgay çahuk, hemen, az zamanda. kztrmak için iki taraf tahrik tizden -> tizde / etmek. tizirek -> tizvek - yiri liecek, dokunacak, itiraz tiziye -> tizcek edilecek nokta. tizle -> tizcek trtr Trtl. tizlemek Acele ettirmek, aceleye ge- tslamak Kuanlm eyi çkarmak.. tirmek. tynak -> drak tizlennek Hiddetlenmek. ti te, ite hak. tizlik Sertlik. - itmek Böhürlenmek, ar dav- - incir Baha incir, erkek incir. ranmak [tl{Far.)l (?). tizrek, [tizirek] Derhal, çahucak. -a lU'inak Bçaklamak. tobalak, tobalak -> topalak, topalak tiginnek -> deinmek töbra, tobra -> topra, topra tike -> dike (I) toa -> tova timeç Sahtiyan. [togan] limür -^ deniir - burunh Yumru, toparlak - gömlek —> demiir hunin- lu, ahin burunlu. tin Can. toancas Doanlarn hepsi, liriz Entari pei. togdaca -> todaç tirkenmek Tekerrür etmek, aka ar- kaya gelmek. todaç, [togdaca] Karndaki yavru, [tiryak (Far.)] doacak yavru, tod - kous Ar hareket, kaz yürü- Lousa cemiyeti, yüü. [tonak] toa turmak, titiz Uzaklatrlm. [doa durmak] Do- titregeu -> ditrege mak üzere olmak, titsingeu -> ditsingen tor, [dor, toru, torn] Doru. - boy titsinmek —> ditsinnek Mevzun endam. tiyin -> teyin -gelmek, [dor gelmek] Doru çkmak. tiz (<- Far. tiz) Çaljuk. - sözlüler - ayaklu Ayana çal)nk. âdem Doru sözlü adam- - deprenici Atik, çevik. lar. - günde Az vakitte. toru -> tor - olmak Çahk davranmak, acele torub Düz, düzayak. ' etmek. torultmak Tevcih etmek, yönelt-

, Çahuk çahuk. mek. tizce -> tizcek tota Bir zamanda doan. tizceciilc -> tizcek tom-kan Çok douran. tizcegez -^ tizcek tohaç -> tokaç tizcegin -> tizcek tohlu -> tokh, tokh tizcek, [tizce, tizcecük, tizcegcz, tiz tobtamak (1) 1. Tehaiyet etmek. 2. cegin, tiziye, tizle] Çahucak, der Sehat etmek, durmak, devam et- hal, hemen. mek.

208 lolo^ tohtamak (H) htiyarlamak. tolamaç, [dolamaç] Dolambaçh eri to^un Çekirdek. bürü, kark. tolamak - uy Meni. [ ] - tutmak (Dii hayvan aldk- tolayu almak Çevresini sarmak, ku- tan sonra) Gebe kalmak ya da atmak. yumurtas civciv çkacak halde ol- tolayu gezmek Bir eyin çevresini mak. dolamak, dolaarak gezmek. tok (I) Tasma, halta, boyna geçirilen tolan Yuvarlak. zincir. tolanlmak Dolalmak. tolanmak, [dolanmak] Dolamak. tok (11) (Renk için) Koyu. bol bol. tokalaç Agel, tekerleimsi bahk (?). tolap tolap Dolu dolu, tokuuak -> tokumak tolauu Dolak. ilimek, sata- tokla Tok iken. tolamak, [dolamak] tokl, tokh, [to^u, toklu] Bir ya- mak. nda erkek koyun. tolav Dolap. toklu -> tokl, tokh tolay -> dolay tokuç, [dokuç, tohaç] Çamar tok- tolay -> dolay ma, tokaç. tolayu -> dolay tokumak, [dokumak, dokumak, tok- tolaz -> tulaz Dolgunlatrmak, ol- mak] 1. Vurmak, birbirine geçir- toldurmak (I) mek. 2. Çakmak, kakmak. gunlatrmak. tokurcm -» tokurcun toldrmah etmek Dolacak duruma toku:cun, [dokurcun, tokurcn] 1. getirmek. Ekin demetlerinden yaplan yn. toldurmak (11) (Yayn kiriini) Sonu-

2. Yirmi dört haneli bir tahta na dein çekmek. üzerinde dokuz tala oynanan bir tolundurmak öfkeye kaptrmak, öf- oyun. kelendirip köpürtmek. tolunmak -> tolukmak (I) tokumak, [dokumak ] Çarpmak, müsademe etmek. tolmaç Dolmu, doldurulmu. tokutmak Çaktrmak. [tolmak] tola gelmek (Göz) Yala dolmak, [ tokuz] — dolanmak -» — tolanmak dolu dolu olmak. — düzen Dokuz felek. tolu bakmak Güçlü saymak, zayf - tolanmak, [- dolanmak, - to- görmemek. içkiyle dolu kadeh. lamak ] Birçok kere dolamak. tolm — tolamak -> — tolanmak - ok Atlmaya hazr ok. tokuza Aralk ay. tolu, [dolu] çkiyle doldurulmu ka- tokuzlatmak Döverek cezalandrmak. deh, sarak. tolad Özellikle, bilhassa. -ya tutmak Çok içki içirip baygn getirmek. tolama, [dolama ] 1. Entari gibi önü hale açk olan ve kavuturularak üstüne toluay, [tolunay] Dolunay, bedir, kuak balanan eski zamanlarda mehtap. giyilmi çuhadan giysi. 2. Sarlm tolucaJ^, [toluk] Çiy, ebnem. bir eyin her kat. toluk -> tolucah

209 tolakna^

tolkmak (I), [tolunmak ] öfkelen- tonanmak, [donanmak] Süslenmek, mek, öfkeyle köpürüp tamak. giyinip kuanmak. [dolukmak] tolakmak (11), (Göz) tonatmak, [donatmak] 1. Süslemek, Yala dolmak, alayacak duruma giydirip kuatmak. 2. Bir kimseyi gelmek. kötü sözlerle batrmak. 3. Teçhiz tolulk Ayn dolunay durumu. etmek. tolunay -> toluay tonbay, [dombay] Manda, tolunmak Ay dolunay durumuna gel- togkuz Donuk hale gelmi ( ?). mek. tonlk, [donlk] Elbiselik. tomak Ksa konçlu ökçesiz ayakkab. tonuk -^ tmuk -^ tornala ç tomalç toijuz, [doijuz] Domuz. - gözlü -^ tomalç - top Domuz sürüsü halinde, vü- tornalan Arapmantan, keme. cutlar top halinde. tomalç, [tomalaç] Tümsek, yoku; toijuzara algam, yerelmas. kambur, yumru. toijuzbal Yunusbah. - gözlü, [tomalaç gözlü] Frlak toijuzlanböcegi -> tojuzlankurd gözlü. toijuzlankuTd, [toijuzlanböcegi] Bok- - olmak Yumrulamak, tümsekle- böcei. mek, frlak olmak. toijuzot Ereltiot. tomalmak, [domalmak ] Yusyumru top (I) 1. Bütün, büsbütün. 2. Kü- kabarmak, tümsek hale gelmek. me, topluluk. tomaltmak, [domaltmak] Yumrula- - olmak Toplanmak, toplu halde trmak. olmak. tombaz Alt düz büyük kayk. top (II) Kol bilezii, burma. tomruk, tomruk, [tomrum] 1. Kü- [top (ni)] tük, aaç kütüü. 2. Eskiden tut- - ot Barut. saklarn ve tutuklularn ayakla- - ta Gülle. rna taklan kütük. - urmak Top atmak. tomrum -^ tomruk, tomruk^ topaç -^ topak Domur domur, art arda kay- topak, [topaç] Yuvarlak, toparlak, nayp çkan. top gibi. tomurmak iip kabarmak. topalak, topalak, [tobalak, tobalak] ton, [don (I) Saka dili. ] (^ thauna) Yermiski, havlican denilen kök. 1. Elbise, klk kyafet. 2. Renk. toplamak Top ateine tutmak. - biçmek Elbise kesmek. topra, topra, [töbra, tobra, torva] -dan -a girmek ekilden sekile Torba. girmek, dilden dile dönmek. topracuk Bir parça toprak, önemi ol- - degtirmek Kdk deitirmek. mayan toprak. - eylemek Elbise yapmak. toprak Yurt, il, memleket. - kesdiirmek Elbise biçtirmek. -dan kaldrmak Yükseltmek, yü- tonak Bezek, süs. celtmek. tonaltmak Donatmak, elbise giydir- - yummak Toprak örtmek, toprak mek. doldurmak. tonanma Donanm, teçhiz edilmi. topuk [ ]

210 tozaklanmak

- çalmak nsan ve hayvan yürür- mek, arlamak. ken topuk içlerini birbirine çarp- toy, toy (II) Kazdan büyük bir yabani mak, ku. topurak Toprak. toyaa -^ toyaka, toyaka tor, tor (I) Toy, acemi. toyaka, toyaka, [ toyaa, toyka ] Sopa, tor, tor (11) 1. A ebeke, tuzak. 2. kaln denek. Elbise ya da örgülerde, çorap kon- toydnrmak Doyurmak. cunun az gibi büzülen ksm. 3o toygar Tarlaserçesi, çayrkuu. A gibi seyrek örgülü bir tür do- toyun, toyun, [toykun] Ak ve ça- kuma. 4. Ba örtüsü. krdoan. tora -^ toru toyka -^ toyaka, toyaka torak Süzülmü yourt, çökelek. toykun -^ toyun, toyun toru ->• tor toylamak, [doylamak] Ziyafet ver- ton -^ toru mek, yedirip içirmek, arlamak. torlak (I) Küçük bir ku. toylanmak Nimetlenmek. torlak (n) 1. Genç, acemi, toy. 2. toyum, [doyum] 1. Ganimet alm Parlak, güzel, tüysüz olan. olarak. 2. Ganimet. torluk, torluk (I) dmanszlk, toy- - eylemek Ganimete kavuturmak, luk, acemilik. zengin etmek. - torluk (11) A ve benzeri örmelerde olmak, [doyum olmak, toyumca kullanlan. olmak] Ganimete kavumak, zen- torluk (III) Kl çadr. gin olmak. tormurmak, [dormurmak] (Göz ya) [toyuanca] Tomurcuklanmak. - olmak -^ toyum

tortop Derlenip toparlanm olarak. toyumhk, [doyumlk ] 1. Ganimet. 2* toru, [don, domk, tora, ton, to- Ziyafet, bahi. ruk] 1. Tepe, zirve. 2. Aaç tepe- toyunmak Kendini doyurmak, doy-

sindeki körpe filiz. mak. toruk ^- toru toz (I) Yayn kabzas üzerine kapla- torulmak Dorulmak. nan kayn aac kabuu ve kirii. torum Deve yavrusu, genç deve. [toz (H)] toruns Torunu. -m göe savurmak Tamamen mah-

torva -5- topra, topra vetmek, mahvedip izini brakma- toslamak Çarpmak. mak. tpstorun Dosdoru. - koparmak 1. Toz kaldrmak, orta- tosun Haar. h altüst etmek. 2. Ad brakmak. to&uuhk Haarlk. - kopmak Toz kalkmak. tova, [toa] Yourtlu çorba, toyga. tozaac Denize düen zamklannm tovuca, [tovuça] Bir tür gönüllü as- -dalgalarla dövüle dövüle- kehribar ker. olduu söylenen bir aaç. tovuça -^ tovuca tozak Kimi bitkilerin tohumlandk- toy (I) enlik, ölen, ziyafet. lan srada uçlanndan çkp uçan - eylemek -^ - itmek pamuk parçalan gibi eyler. - itmek, [- eylemek] Ziyafet çek- tozaklanmak Tozakh hale gelmek.

211 toalok

tozluk ÇacUr|_kapsa aslan perde. tülp Top, takm, yn, küme

tozlurak Toz renginde, bozca. -.— takm, takm, küme küme. tozmak, tozmak Toz hab'nde savrul- tuluk, tuluk, [dulkuk, tuluk, tulkuk ] mak, tozu savrulmak, toz gibi sav- Tulum. rulmak. [tulum] tozmd, tozmd 1. Bir eyin silke- - bors Gayda. lenmesinden ve savrulmasndan ç- tulumpata Çalman boru, nefir. kan toz. 2. Toz, zerreleri» toz tulün -^ tulug tozutmak Toz haline getirmek, savur- tului), [tulün] akak. mak. tulundurmak -^ dulundurmak tök Ak kemiinin tümsek yan. tulmmak, [dulmmak] 1. Kaybol- tökezimek Sürçmek, yürürken ayak mak, görünmez olmak. 2. Batmak, bir eye taklp düer gibi olmak. gurup etmek, tökmek Dökmek. [tuluunahca] tökülmek Dökülmek. - olmak Batmak üzere bulunmak. -^ tölek dölek [tulup] töpel Aln aktmal at. - itmek -> dulup töre, töre -^ türe tuma, [duma, dumau, tumau] töek Döek, yatak. Nezle. töz Asl, tabiat, asl cevher. tumau -^ tuma tuç, tuç (I) Tunç. tuman, tuman (I), [tumman] 1. Don. 2. Pehlivan kispeti. tuç (II) Deirmen baltac, alt de- irmen tann ortasnda bulunup tuman (II) Duman. üst taa giren mihverin üzerine ge- tumlu 1. Souk, sert hava. 2. Souk çirilen balta eklindeki aygt. havadaki ya. tudak Dudak. tumman -^ tuman, tuman (I) tun, tun Taraf, semt. [ tuda] - olmak -^ tuta -dan -a Uzak yerlere; felekatten felakete. tu Eskiden sancak tepesine ve baa -dan -a atmak Diyar diyar taklan at kuyruu. dola- mak zorunda brakmak. - tulp Hademli haemli asker, le- tunemmak -j^ tuncukmak

ker. . tuncükdurmak Nefes aldrmamak, tulatmak Kapattrmak, ne- fesini kesmek, bunaltmak. tula -^ tuula, tuula tuncukmak, [cuncukmak, dunçukmak, tuula, tuula, [tula, tuulka, tunemmak] Havaszbktan bunal- tuulka, tla, tula, tuvula, tu- mak. vula, tuvulka] Çelik bâhk, mifer. tundar Arkay gözeten, koruyan as- tuulka, tuulka -^ tus'ula, tuula ker, artç, dümdar. tula Sepilenmemi deri. tunun Durgun, hareketsiz, ie yara- tulaz, [tolaz] Aciz, isiz güçsüz, der- maz (adam). beder. tmuk, [ tonuk ] 1. Kederli. 2. Keder, tuldalanmak -^ duldalanmak kederlüik. tula, tula -^ tuula, tuula tunuklu Parlak olmayan, donuk, bu- tulul; -^ tuluk, tuluk lank. îulkuk -^ tuluk, tuluk tunukmak -> dunukmak

212 fnzTanda

tunukutmak Donuklatrmak, m tur tut oyun, [tur dul oym] Bir azaltmak. çocuk oyunu. Tur Turan. turu gelmek, [dun gelmek, dum tura (I) Deriden ya da ipten örülen gelmek, tura gelmek, tun gelmek] kamç. Kyam etmek, ayaa kalkmak. tura (II) (Teslim srasnda) "Oldu" turup oturmak -> - oturmak anlamna. turu tunnak, [tun turmak] Dur- turaç <- ( Ar. dürrâc) Sülüne benzer mak, durmakta devam etmek. bir ku. turu varmak, [duru varmak, tun turak, [durak] Yerleilen yer, yurt. varmak] 1» Boa gitmek. 2. Bir- - eylemek Durmak, kalmak, karar denbire kalkp gitmek, kendim ileri etmek, elenmek. atmak. - tutmak, [durak tutmak] Yerle- [ turna mek, ikamet etmek. ] - alay Turna katan. turakot, [durakot] Dereotu, rezene. - gözi Pek saf, pek duru. turgay Çayrkuu, toygar. - kr Siyah beyazndan çolç olan tururmak, [dururmak, durkur- at donu. mak, turkurmak] 1. Durdurmak. - telli Turna saçl. 2. Kaldrmak, ayakta tutmak. 3. - tonna girmek al- Vücuda getirmek, ortaya çkarmak, Turna eklini göstermek. mak, turna klna girmek. [turu Far. turutmak -> durulmak {<- türî)] - tun -» turu destisi Turu küpü. tunk Maya, damzlk. turu, [dun, duru, tun] 1. Saf, te- miz, berrak. 2. Durgun, sakin. turkmak -> turukmak turukmak, durukmak,^ turkmak tunlk, [duruhk] Saflk, berraklk. [ ] 1. Duraklamak. 2. tunmâk Durup düünm.ek. Durmak, ka- rar kjlmak. turkurmak -^ tururmak turulmak, [durulmak ] Durulamak, turma, [durma] Durmadan, sürekli. duru hale gelmek. turmak, [durmak] 1. Ayaa kalk- turum mak, kyam etmek. 2. Vazgeçmek, [ ] - yiri Durak yeri. geri durmak. 3. Kurulmak, yapl- mak. 4. Kar durmak, kar koy- turumtay Karagöz türünden bir aJc mak. 5. Balanmak, kendini ver- ku. mek, mülazemet etmek. 6. Kopmak, turundurmak Durmasna zaman ve meydana gelmek. 7. Yaamak, çok frsat brakmak. yaamak. 8. Erimek, yerlemek. turur Durgui, sakin. tura gelmek -» turu gelmek tururmak, [dururmak] 1. Durdurmak, tura tur Bekleyedur, biraz bekle. bir hizmete memur etmek, hareke- tine engel olmak. 2. tur dut ojum -> tur tut oyu Durdurmak, tun gelmek -» turu gelmek ayakta durdurmak, sabit klmak. tur kalmak Dikilip kalmak. turumak -> dürümek turs turmak -> turu turmak turutmak -» durulmak tun varmak -» turu varmak turvan Yourt çalkalamaya yarayan - oturmak, [turup oturmak] Dü- küp, turfan. üp kalkmak, ülfet etmek. turvanda, turvanda Turfanda.

213 pa

tu (I), [dü (H), tü (H)] Taraf, tutark, tutark, [dutala, dutarak, cihet, yön, yol, dutu (II), tuta, tutala, tutah, tu- -a gelmek Rast gelivermek, kar- tar] Sara, hastalk nöbeti. lavermek. [tuta]

- eylemek, [dü eylemek, dü it- - eylemek -> - itmek mek, - itmek, - klmak, tü ey- - itmek, [duda itmek, - eylemek] lemek] 1. Rast getirmek, kar Karlatrmak. getirmek, karya nail etmek. 2. - olmak, [duda olmak, tuda ol- Müplela klmak, uratmak. 3. Ha- mak] 1. Karlamak, rastlamak, vale etmek. yaklamak. 2. Megul olmak, çal- - gelmek, [ dü gelmek, düine gel- mak. mek] Rast gelmek, tesadüf etmek, tutun, [dutun, dutlun, dutkun] karlamak. Esir, tutsak, mahpus. -ma çkmak Karsma çkmak. tutmlk Tutukluk. - itmek -> - eylemek tut -> tutu - klmak -> t- eylemek tutkun Tutuk, tutulmu. tutma - olmak, [dü olmak] 1. Yönelmek. Hizmetçi, içi, uiak. 2. Rast gelmek, isabet etmek, kar- tutmaç Yourtlu erite çorbas. tutmak, lamak. 3. Nail olmak, erimek. [dutmak] 1. Sabit klmak. 4. Delalet etmek, uygun gelmek. 2. Farzetmek. 3. Yapmak, amel et- a Taraf taraf. mek. 4. Saklamak, muhafaza etmek, - tutmak Bir semte yönelmek. gizlemek. 5. stüa etmek, zaptet- tu (II) -^ tuak mek, kaplamak. 6. Bir hayvan çift- letii erkekten tuak, [duak, tu (II)] Köstek, a- yavruya yüklü kal- yak ba, ba. mak. 7. Kapamak, seddetmek. 8. Elde - vurmak Kösteklemek, etmek, iltizam etmek, ihtiyar etmek. 9. Alkoymak, gitmee tuanmak Balanmak, kösteklenmek. b- rakmamak, engel olmak. 10. Kul- [ tulu ] lanmak. 11. Saymak, addetmek, - tuma Rast gelen tarafa, been- kabul etmek. 12. Karsma koy- dii yöne. mak. tuman Düman. tuta Tutsan a! - tutmak Düman saymak. tuta gelnek Ahp gelmek, yannda tuta -> tutark, tutark getirmek. tutaan, [dutaan] yice, skca tu- tut kap Mücadele, kavga. tan, çok tutan. -a virmek Emanet brakmak, i- tutak (I), [dutak (I)] Dudak. reti olarak vermek. tutak (H), [dutak (H)] Saban okunun - kapmak Atp tutmak. elle tutulacak yeri, saban kula. tutruk -> duturuk tutala -> tutark, tutank tutsa -> tutsak tutal -> tutark, tutank tutsak, [dutsak, tutsa] Esir. tutam Deste, demet. tutsaklk, [dutsakhk] Esaret. - yiri Kabza. tutu, [duta, dut, dutu (I), tut] Rehin tutamak Kabza. - komak, [dutu komak] Rehin o- -> tutar tutark, tutark larak brakmak.

214 tnzniGE

-ya komak, [duluya komak] Ter- tülemek Tüy deitirmek. hin etmek, rehin olarak vermek. tülenmek Tüylenmek. tutuk tutuk (I), [dutuk (I)] Perde, tülüdeve ki hörgüçlü puur ile Arap peçe, yamak, duvak. cinsi dii deveden meydana gelen tutuk (D) Kapab, örtülü. deve. tutuklamak, tutuklamak Tutumak. tülüngi Fakir, dilenci. tutulmak -> dutulmak tülürek Tüylüce. tutulu Kapab, müphem. tüm Küme. tutum Hal, durum, vaziyet. tümce Küme halinde. tutunmak, [dutunmak] 1. Edinmek, tümel Temel. ittihaz etmek, telakki etmek. 2. tümen On bin, pek çok; firka. Tutulmak. tümen ât Tümenler, kendisine yüz köy tuturuk -> duturuk bab olan kasabalar. tuvak Duvak, peçe. tümmek Yumrulanmak, kabîirmak. tuvula, tuvula -> tuula, tuula tün Külhan. tuvulka -> tuula, tuula türe, [töre, töre] Âdet, usul, kural, örf, görenek, yasa, kanun, âyin. tuydurmak, [duydurmak, tuyurmak ] iittirmek, duyurmak, sezdirmek. türemek Peyda olmak. tuyurmak -> tuydurmak türetmek icat etmek. tuy -> tuyu türk Güzel, civan. tuysuz Duygusuz, hissiz. Türklük Türklerin oturduu yer, tuynak -> durnak köy. tuyu, [tuy] Duygu, his. Türkot Eir, andz, zencefil. tuyuc Hassas, duygulu. [türkü] tuyuk iir, ark, türkü. - yakmak Türkü düzmek, türkü tuz, tuz Güzellik, irinlik. bestelemek. tuzak {<- Far. dûzah) Cehennem. - yrlatmak Türkü çartmak. tuzlak Tuz elde edilen yer, tuzla. tüskürmek (I), [tüskürtmek ] Geri çe- tuzluca, tuzluca Tatl, güzel. virmek, püskürtmek, geri çekilmek tii, [dü, tüg, tük] Tüy, kl, yün. zorunda brakmak. -si ojmamak Tüyü düzelmemek, tüskürmek (II) Tksrmak. ii yolunda gitmemek. tüskürtmek -> tüskürmek (I) <- tufeng) (I) Ayn derecede, denk, e, ak- [ tüfenk ( Far. ] tü - serpmek Kurun atmak, yaylm ran. ate etmek. tü (II) -> tu (I) tüg -> tü - eylemek -> tu (I) tiigme Düme. tütmek Duman olup gitmek. tügmek -> dümek (11) tütün -> dütün tük -> tü tütünlik -> dütünÜk tükeli -> dükeli tütüzdürmek -> dütüzdürmek tütüzmek -> dütüzdürmek tülek (I) Ava abtrlm. . -e gelmek Kvama, uygun duruma tüy Kl. gelmek. -isi Tüyü. tülek (II) Tüy deitirmi. tüzmek çine sinmek, ilemek.

215 uca Oturak yeri, kç, san. uç (II) Sebep, vesile. - kemii Akse'l-îreb, "uca kemii- —dan -> —mdan ni** Ariapça "verek** karl olarak -muzdan için, yüzümüzden, biz- abyor ve uyluun sonundaki yum- den dolay. ru kemik diye tanmlyor. Mütercim -mdan, [-dan, -lyla ] çin, sebebiy- le, sebepten, dolay, yüzünden. Asm bu sözcüü bir kez "verek** -den -lyla -> -mdan karl olarak ve "iki tarafl kal- -> ça kemikleri** denecek biçimde tam- -ur) dan -uijuzdan mmbyor. Bir kez de Arapça "sale- -uijuzdan, [-ugdan] Yüzünüzden, sizden dolay. be** Itarb olarak abyor ve "kuy- uçar Uçan. ruk dibindeki mercimek kadar bir uçarda Kulardain, kular arasnda. kemik** diye tammbyor. Burada anlamda olarak "kuyruksokumu** uçkmak (I) Yükselmek istemek. ve "pöç** sözcüklerini de veriyor. uçkmak (II) Korku ve heyecandan "Omaca kemii** sözcüünde görül- benzi sararmak. -> düü üzere Mütercim Asm iki ta- uçmmak uçunmak rafl olan kalça kemiklerine "pöç** uçknmak Esirgemek, vermemek için ve "omaca** da demektedir. geri çekmek. uçkur ucçuaz Uçcaz. [ ] ücra Uç yer, tenha, sakin, kimsesiz - evi Donun uçkur geçirecek yeri, yer. uçkurluk. ucuraca Uzakça. uçma -> uçmak ucurdum, [uçrum] Uçurum. uçmah -> uçmak [ucuz] uçmak (I), [uçma, uçma^] (<- Sod. - dutmak Aa görmek, deer ver- utmah) Cennet. raemek. [uçmak (II)] ucuzsunmak Ucuz görmek, ucuz bul- uça gelmek Uçai' gibi, acele gelmek. mak. uçayu Uçarak. uç (I) 1, Son, nihayet, netice. 2. uçrum -> ucurdum Kenar, 3, Snr, hudut, serhat. uçuk Sara hastal. -a çkmak Sona erimek, hitam - dutmak -> - tutmak bulmak. -1 depremek Saras tutmak, ken- - begi Sur komutan. dini kaybetmek. -dan Batan sona dein, tümüyle. - tutmak, [- dutmak] Sara tut- -dan -a Batan baa. mak, cin tutmak. -ma irmek Sona ermek, son bul- uçukl -> uçuklu mak. uçuklu, [uçukb] 1. Sarah, cin tutmu. -m tutmak ... yoluna, tarafna git- 2. Sersem, derbeder, sarsak, deli. mek. uçunmak, [uçmmak] Korkudan sa- - Yrmek Kabarmak. rarmak, rengi uçmak.

216 unndnrmak uçurma Kuru, bo laf, uydurma söz. uratmak Maruz klmak, duçar etmek. uçurmak 1. Kaçrmak. 2. Yüksek un, [uru] Hrsz. göstermek, çok övmek. 3. Kotur- - kapu -^ urrn mak, hzla göndermek. - yol, [urm yol] Gizli yol, kestir- ud, [ut, ui] 1. Haya, edep, ar, hicap, me, ksa yol. utanç. 2. Kayg, tasa. 3. utanma, unladn -> urm eref, onur. urlamak -> urulamak - yiri, [ut, ut yiri] Erkek ve kadnn unlanmak -^ urulamak cinsel organlarnn bulunduu yer. urlaym -^ urulaym udh -^ udlu unlk -> uruhk udlu, [udl, utlu] 1. Utangaç, mah- urm, [unladm, urrnca, urun] cup. 2. Utanlacak. - dümek Mahcup olmak, utanr Gizli, gizlice. duruma dümek. - kapu, [ur kapu, - kapu, uru - itmek Mahcup düürmek, utan- kapu, uruu kapu ] Yapnn asl ka- drmak. psndan baka, göze çarpmayan udluhk Mahcubiyet, utangaçhk. bir yerindeki kap, gizli kap.

udsuz Hayasz, saygsz, kaba dav- Gizli gizli. ranl. - yol -^ ur ud^uzhk Hayaszlk, utanmazlk. urrnca -^ urm ufaklamak Ufaltmak. uru -^ ur ufam ufam Ufack ufack, zerre zerre. - kapu -> urm ufand Ufalanan eyin krmtdarj. urulamak, [unlamak, uurlamak ] ufanmak Parçalanmak, ufalanmak. Çalmak, sirkat etmek. ufanuk Krk, ufanm. urulanmak, [unlamuak, uurlan- ufatmak Krmak, parçalamak. mak] 1. Çalnmak. 2. Gizlenmek. u (I) Direk (?). urulaym, [uu-laym, urlaym, uur- Çakr, alvar. u (ü) laym] Hrsz gibi, gizlice, sessizce. (III) Zahire kiler. u ambar, urulayiîicaek Pek gizli olarak, hiç uumak -> uunmak sezdirmeyerek. urlaym —> urlayn urulk, [unhk, uurluk] Hrszlk. uraan Çok urayan, çok karlaan. uru -> urm uramak 1. Tesadüf etmek, rastla- - kapu -^ urm mak, rastgelmek. 2. Karlap geç- uud ri öütülmü un. mek, uzaklamak. 3. Üstüne var- uum] mak, birden saldrmak. [ rap Urayp. -n uçurmak Huzurunu, taham- mülünü kaçrmak urayu gelmek Rastgelmek. (?). [uumca] ura Harp, sava, kavga, dalama. - obnak Geçimli olmak, uysal, ka- - eylemek -^ — itmek naatkar, alçak gönüllü olmak. - itm.ek, [- eylemek] Savamak. - yiri Sava alan. uumlu Sabrl, tahammüllü. urae Muharip, savaç. uumsuz Geçimsiz, aç gözlü. -^ uramak 1. Karlamak, rastgel- uundrmak uundurmak mek, rastlamak, kavumak. 2. Çar- uundu'mak, [uundrmak] Bayla-

, pmak, savamak. cak hale getirmek.

217 uunmak

uunmak, [unmak, uyunmak] Ba- mak, bitimek, birletirmek, ilhak ylacak hale gelmek, baylmak, akl etmek. 2. Yetitirmek, eritirmek. bandan gitmek. uladuru -> uladur vunuk BaygnLk. ulaan, [ulakan] Skca yapan, uur 1. Ön, yön. 2. Yol. yapkan, srnak. - eri yi bir amaç için yola çkan ulai^ -> ulauk yolcu. ulak -> ulauk -m açmak Yolunu açmak. ulakan -> ulaau \ - olsun Uurlar olsun. ulamak 1. Yaknhk peyda etmek, uurkan -> urken yaklamak. 2. Birlemek, birleip uurlamak -> urulamak yapmak. 3. Yetimek, erimek, uurlanmak -> urulanmak ulamak, kavumak. 4. Bulamak, uurlatmak Çaldrmak. etkilemek, sirayet etmek. 5. Ak- uurlaym -^ urulaym raba olmak, yaknlk kurmak. 6. uurlaymca Gizlice, gizli gizli. Eline geçmek, kendisinin olmak. uurluk -> urulk ulaas olmak Ulaacak olmak, uurmak Yollanmak, yürümek. ulamak. uut Baygn, kendinden geçmi. ulamakhk Kavuma, vuslat. ul Temel. vlau Bitiik, bah, merbut, muttasl. ula -> ulak ulauh -> ulauk ulaât Ulaklar, elçiler, postaclar. ulauk, [ulah, ulak, ulaul^] 1. le- ulak, [ula] 1. Parça. 2. Eskiden, bir riden beri sürüp gelen, mütevali. 2. yerden baka yere posta ya da Birbiri ardna , arkas kesilmeksizin. haber götüren. 3. At. 3. Ballk, irtibat. 4. Bitiik, ba- ulakc] [ b, muttasl. 5. Yaknhk, akabalk. - at Posta beygiri. ulaukhk Akrabahk, yaknlk. ulaklk Ulak görevi, ii. ulay -^ ulayu ulalmak 1. Büyümek, yetimek, ya- ulayu, [ulay] Muttasl, arkas kesil- lanmak. 2. Artmak, çoalmak. meksizin, sürekli olarak, birbirine ulalu balamak Büyümeye bala- bitiik olarak. mak. ul -> ulu ulaltmak Büyütmek, yetitirmek, ulu, [uh] 1. Zengin. 2. Ar. 8. yükseltmek, çoaltmak. Çok büyük, pek önemli. 4. erefli, ulamak Eldemek, katmak, ulatr- saygdeer. mak. - allu Asilzade. ulam ulam Sra sra, arka arkaya. - balu Yüce, yüksek mertebeli. ulanmak (I) Eklenmek. - bayram Ramazan bayram. ulanmak Büyüklük (ü) taslamak. - boy Boy'dan büyük olan toplu- uladu- -> uladur luk, kabile, airet. uladurmak -> uladmmak - hatun Hanmefendi. uladur, [uladr, uladuru] Ard - ilü Büyük iler baaran. kesilmeksizin, sürekli, devaml, fa- -1ar yol Büyüklerin adeti, usulü, slasz. meslei. uladurmak, [ulaarmak ] 1. Bala - leker Çok sayda asker.

218 urmak

- özi Niasta. - SÖZ Büyük söz, kendine çok gü- yi, elverili, yarar (?). venilerek söylenen söz. unak, [onak] _ tutmak tibar etmek. uijarmak -> ojarmak - yol Büyük yol, cadde. uijat -> ojat -^ - yollu Yolda büyük, yüksek dere- uijdurmak ojdurmak -^ celi. ui]mak ogmak ulu Ulu, büyük. mutsa -> unutsau ululamak 1. Sayg göstermek, tazim unutsaluk -^ unutsalk etmek. 2. Üstün klmak, yücelt- unutsau, [mutsa, unutsak] Unut- mek. 3. Taltif etmek, aziz kl- kan. mak. mutsak -^ unutsau ululanmak 1. Büyümek. 2. Kibirlen- unutsaklk -> unutsalk mek, büyüklük taslamak. 3. Sayg unutsalk, [unutsaluk, unutsakbk] gösterilmek, yüceltilmek, balanl- Unutkanlk, nisyan. mak. uraut Kadn. ululatmak Büyütmek. urdurmak 1. Vurdurmak, talan, ya- ululk Azamet. ma ettirmek. 2. Sokturmak. - itmek Kibirlenmek, büyüklük urfadan, [rufadan] Rafadan. taslamak. urun 1. Vurulan, vurulmu. 2. Vur- daha ulurak Dah^ büyük, en büyük, gun, âk. iri. - mâl Vurgun mal, ganimet. kavim, ulus Airet, halk, millet, urunc Yamac, vurguncu. -> umaç omaç (I) urlmak -^ urulmak Arzu, amaç, hrs (?). umak unmak -^ urunmak umarlanmak Umutlanmak, ümide ur -^ uru dümek. unmak -^ urumak -^ umu um [m-k] umma Umduu eline geçmeyen kim- - olmak Uzayp gitmek, önden git- senin hastabk. urad mek. ummak Beklemek, temenni etmek. urkan, [uurkan] Urgan. uma varmak Umarak, ümitle git- urlu Vurulu, vurulmu, baslm. mek. urmak 1. Vurmak, çarpmak. 2. Bas- umsundurmak, [umundurmak ] Ümide kn yapmak, gasp ve yama etmek. düürmek. 3. Belli bir sesi yüksek olarak ç- umsunmak Ummak, can umunmak, karmak, haykrmak. 4. Giydirmek, çekmek. giyinmek, takmak. 5. Vazetmek, 1. Ümit, emel, arzu, umu, [um] koymak. 6. Sokmak, batrmak, del- ey. dilek. 2. Beklenen mek, yaralamak. 7. Nian alarak - virmek Ümide düürmek. atmak. 8. fade etmek, beyan et- umuc Ümit eden, uman. mek, bildirmek. 9. Sürmek. 10. Et- umucuk Umulan^ beklenen ey. kilemek. umundurmak -^ umsundurmak ura balamak Vurmaya balamak. umusuz Ümitsiz. ur tut Pazarlk ederek, üç aa be [un] yukar. - a Bulamaç, hamur ii. urup tutmak Ne yapp yapmak.

219 oruk

uruk 1. Irk, soy, sülale, hanedan, usan tutmak, - tutmak] Bkmak, aile, kuak. 2. Airet kolu, boy, gevek davranmak, ihtiyatsz bu- oymak. lunmak, ihmal etmek. - Bitki, filiz, atmak dal kol salmak. - tutmak 7> - olmak urulmak, [urimak] 1. Dikilmek, ku- uaglk, usaglk Gafillik, ihmal, tem- rulmak, yapdmak. 2. Vurulmak, bellik, geveklik. çarplmak. 3. Giydirilmek, takl- umak -^ yomak mak, konulmak. uukmak Akl erecek hale gelmek, urum (I) Vuru. [usul] urum (n) Cirm, hacim. - boy Mütenasip, urun -^. orun mevzun endam. uullu Uslu, kibar, urünmak, [urmmak] 1. Giyinmek. yumuak, yol bi- lir. 2. Taknmak. 3. Konulmak, otu- rulmak, taklmak. u, [Ü] 1. te, imdi. 2. Çünkü. 3. urunulmak Giyinilmek. Ancak. Urus Rus. - unda Ha urada, ite urada. uru, [mn] Müsademe, çarpma, Hemen imdi, derhal. vuruma, sava. - ... - Ha... ha... - itmek Savamak, vurumak. uack -> uacuk - yara Sava levazm, sava ha- uacul -> uacuk zrh. uacuk, [uack, uacuh] 1. Uak- uruc Muharip, savaç. çk, küçük çocuk. 2. Ufack.

urumak, [urmak] 1. Hepsi birleip uaki Çocukluktaki. vurmak. 2. Vurumak, çarpmak, uak 1. Ufak, küçük. 2. Çocuk. öldüümek. - devek, [-döek] 1. Çoluk ço- uruu ölmek Çarpa çarpa ölmek. cuk. 2. Ufak tefek. uruyumr Bir çeit ur. - döek ~> - devek urva, [uvra] Yufka açlrken hamur ualtmak -> uatmak tahtaya yapmasn diye altna saç- uandurmak -> uatmak lan un. usanmak Krlmak, parçalanmak, u- H, U8 Akl, fikir, fanmak, dalmak, kopmak, toz ha- -dan alu Aklsuz, akl yoksulu. line gelmek. -1 azmak Çldrmak. uatmak, [ualtmak, uandurmak] ual edilecek hmal nitelikte önemsiz. Parçalamak, ufaltmak. - olmak -^ uag, usarj ubu, [ibu] Bu, ite bu. - tutmak -^ uag, usag - ara, [ibu ara] Bura. usan, usan -^ uag, usag , [ibu ibu] öyle öyle, u. - gelmek Usanç, bkknlk gelmek. u ubula, [ibula] Böyle, böylece, - olmak -^ uarj, usarj ite böyle, bu - tutmak -^ uag, usaj ekilde. ubular, [ibular] - virmek Usandrmak, usanç ver- Bunlar. mek. ubuja, [ibuja] Buna. ubunca Bunca. uaj, usai), [ usan, usan ] 1. Gafil, gev- ek, tembel. 2. steksiz. ubunda, [ibunda] Burada, bu yerde. - dutmak —^ - olmak ubundan, [ibundan] Buradan. - olmak, [ual olmak, ual tutmak, ubum, [ibum] Bunu. - dutmak, usan, usan olmak, usan, ubunlar, [ibunlar] unlar, bunlar.

220 uyarlmak ubmui), [ibunug] Bunun. mak, parçalamak. - güji, [ibunug bigi, ibunui] gibi] uvra -> urva Bu gibi, böyle. uvumla Kanaat veren. ubnurjla, [ibunugla] Bununla. uvunmak -> uunmak -^ üde uda uya 1. Ahmak, sersem, bön, uysal, umak Uçmak. uumak Üümek. 2. Tembel. 3. Arkada, karde. uyaca Muti, uysal (?). ut, ut ^ ud uyad -> oyad - yivi -> ud uyadlk -> oyadlk utalmak Utanmak (?). utanca k -> utansak uya -> uyak utangan Çok utangaç, sklgan. uyamak -^ uyakmak utansak, [utancak] Mahcup, utangaç, uyak -> uyak sklgan. uyahmak -> uyakmak utdurmak Kumarda kaybetmek. uyak, [uya, uyak] 1. Uyank, uy- utlmak -> utulmak kusuz. 2. Uykusuzluk. utmak Birbirini yenmee çalmak. uyakdurmak Gurup ettirmek. uyakmak, [oyamak, uyamak, uyah- utzmak -> utuzmak mak] Gurup etmek, yldz batmak. utlu -> udlu —a varmak I kararr gibi olmak. utmak, [ütmek yutmak (I)] 1. (11), uyalmak Utanmak, çekinmek. Yenmek, oyunda kazanmak. 2. Ya- uyan, [oyan] Dizgin, gem^ yular. rarlanmak. - tama Gemin aza giren ksm. ütilmek, utulmak, [utlmak, ütülmek - rmak Gem, dizgin takmak. (I)] Oyunda yenilmek, kaybetmek. - urulmak, [- vurulmak ] Gem, diz- [uturu uturu] gin taklmak. - - bakmak Dikkatli dikkatli, dik - vurulmak - urulmak dik bakmak. uyandrmak -> uyandurmak utuzmak, [ utzmak, ütüzmek (I) ] uyandurmak, [uyandrmak ] 1. Yak- Yutulmak, oyunda kaybetmek. mak, parlatmak. 2. Uyarmak, uvack -> uvacuk ikaz etmek. uvacu -> uvacuk uyank -> uyauuk uyanlamak, [oyanlamak Hayvana uvacuk, [uvack, uvacu ] Ufack. ] uvarak, [uvakrak] Daha küçük, gem vurmak. pek ufak. uyanlaumak, [oyanlamak] Azna gem taklmak, dizgin uvak Ufak, küçük, krnt. vurulmak. [uyanmak (I)] - devek Ufak tefek, uyan gelmek -> uyanu gelmek [uvâklu] uyanl gelmek, [uyan gelmek] U- - irOü Küçüklü büyüklü, irili ufakl. yanvermek. uvakrak -> uvarak uyanmak (11) , [oyanmak ] Ik parla- uvalmak Ufanmak, parçalanmak. mak, yanmak. uvandurmak Ufaltmak, parçalamak. uyanuk, [uyank ] Bilgih, haberli. -> uvank uvanuk - olmak Uyumamak, uykusuz kal- uvanmak Ufanmak, krdmak, parça- mak. lanmak. uyarc Uyandrc, mürit. uvanuk, [uvank] Krk. uyarlmak (Ik) Yakdmak, partlatl- uvatmak Ufaltmak, ufalamak, kr- mak.

221 uyarmak

Uyuz, uyuz hastalna yaka- uyarmak, [uyatmak] 1. Uyandrmak, uyuzlu irat etmek, ikaz etmek. 2. (I) lanm olan. uygun, mu- Parlatmak, yakmak. 3. Harekete uz 1. Ustaca, münasip, 2. Usta, mahir, tec- getirmek. vafk, doru. uyarmaklk kaz, irat, yola getirme. rübeli, dikkatli, uyank. uyatmak -> uyarmak - atc Nianc. - düzgün söz söyleyen. uyhu, [uyuku] 1. Uyku. 2. Rüya, dü. dillü Güzel, - geçinmek. -81 almmaduk Uykusu geçmemi, dirilmek Güzel uykusmu alamam. - dümek 1. Uygun gelmek. 2. U- etmek. -ya varmak Uyumaya balamak, yumak, imtizaç uykuya dalmak, uyumak. - elli -> - ellü uymak -> uyumak - ellü, [- elli] Marifetli, hünerli, [uyku] eli ie yatkn. -s uçmak Uykusu kaçmak. - gelmek Uygun gelmek. uykun Alamet, bayrak. - kii AkU, mahir, temkinli. uylamak Birbiriyle uyumak, uzla- - söylemek Sözü düünerek, tar- mak. tarak söylemek. uyluk -> oyluk uzadusma -> uzadya Çatmak, satamak. uymak uzadya, [uzadusma] Uzunluuna, u- Tabi, uyuntu, dalka- uyuc, [uyucu] zunlamasma. vuk. uzak uyucu -> uyuc [ ] - sanç -^ uzun uyaan, [üyügen ] Çok uyuyan, - uçmak Az zamanda uzun me&a« uyuklamak Birlikte uyuklamak, fe almak. uyuku -> uyhu uzamak Uzaklamak. uyumak, [uymak, uymmak, uyu- uzanlmak Uzamak, uzatlmak. mak (I) ] 1. îçine maya kartrlan uzanmak Uzun sürmek, uzamak. yourt, süt ve pekmez gibi eyler uzatmak Uzaklatrmak. katlamak. 2. Kan phtlamak. uzdamak Uzlamak, uyumak, an- uyund, [uyundu, uyunt] 1. Kendi lamak. basma hareket edemeyip bakasna uzku Kelebekkuu. uyan. 2. Tufeyli, asalak. uzlk -> uzluk uyundu —> uyund uzluk, [uzlk] 1. YumuakLk, teen- uyuuuak -> uyumak ni, ihtiyat. 2, Ustabk, maharet, hü- uyunt -> uyund ner. 4. Uyuma, barma, sulh. uyumakta olan. uyur Uyuyan, 5. Kusursuz i. görünmek. -a urmak Uyur gibi uzrak Daha uygun, daha elverili. uyurlanmak Uyur görünmek. uzun Uzunluk. uyurulmak Uyutulmak. - eylemek -> — klmak uyumak (I) -> uyumak - klmak, [- eylemek] Uzatmak. uyumak (11) Birbirine uymak, bir- - samç -> - sa birine uygun dümek. - sa, [uzak amç, - samç] uyuuk Phtdam. Tûl-i emel, bitmez tükenmez istek. uyummak Uygun gelmek. - uzak Uzun uzadya, sürekli. uyutmak Sütü mayalayp yourt ha- uzum uzum Uzun parçalar halinde, line getirmek, koyulatrmak. uzunlamasna. uyuzlannak Sokulup sürtünmek. uzunsuz Hasl-] kelam, ksacas.

222 u

üce Yüce, yüksek, en üst. üleük, [üleik] 1. Hisse, pay. 2. [ücret (Ar.)] Taksim, pay etme, datma. -e tutmak Kiralamak, ülger Kuman yüzü, hav. [üç] üli -> ülü - günlücek Üç gün olan sürece. üli -> ülü - karndalar Üç karde. ülitmek -^ yülütmek üçgül Yonca, tirfil. Ülker Süreyya yldz. iiçürdüm Üç telden örülmü, üç kat ülp Erkek hayvann cinsel organ. edilmi ip. iUpermek Ürpermek. üçürmek -^ öçürmek ülü, [üli, iUi, iilü] Hisse, pay, ks- [üf] met, ksm, bölük. ^ - dimek Üflemek. iüük brik emzii. ügi -> ügü iüüklemuek Filizlenmek. ügrimek -^ ügrüuek iUülü Hisseli, ksmetli, nasipli. iigrümek, [ügrimek, ügülemek] Sal- iilü -> iUü lamak, rgalamak. iUütmek -^ yiüütmek

ügrümük Beik ve salncan sallan- ün 1. Ses, yüksek ses, nida, avaz, ma merkezi. ada. 2. öhret, an. ügrünmek Irgalanmak, sallanmak. - boulmak Ses ksümak. ügrüni ügüni Salna salma. - çekmek Barmak, haykrmak, ügü, [ügi] Bayku türünden olan pu- feryat, figan etmek. hukuunun bir çeidi. - dartmak Ses çkarmak, barmak. ügülemek -> ügrümek - eylemek -> - itmek ügünmek ^ ügümek - itmek, [- eylemek] Barmak,

ügürtlemek, [ üvürtlemek, üyüi'tle- haykrmak, seslenmek, ses çkar- mek] iyisini seçmek, tercih et- mak, çarmak. mek. - kopmak Ses yükselmek.

ügürtlenmek, [üvürtlenmek ] Seçil- - salmak Haber göndermek. mek. - umak Yüksek ses çkarmak, ba- ügümek, [ügünmek] 1. (Kan) Ph- rmak, haykrmak. tlamak. 2. (Di) Kamamak. - virmek Seslenmek, ses çkarmak. iUedirilmek Paylatrlmak, bölütü- ündemek, [indemek, ünlemek, ün- rülmek. uemek] Seslenmek, çarmak, da- üledirmek -> üledürmek vet etmek.

üledürmek, [ üledirmek ] Paylatr- ünegi -> önegii mak, bölütürmek. ünlemek -> ündemek üleik -^ iUeük ünlemek Birbirine barmak, ba- ülemek Paylamak, bölümek. nmak.

223 iinuemek

imnemek -^ iideinek üründülü Seçkin. ünüge Tarts yerine göre deien bir ürüsüz Ürün vermeyen. arlk ölçüsü, nügü. üs Üst. ürjük Hançere. üsküf Balk, serpu. - ba Boaz deliinin yer. üsküli balad [ ] -> ürilmek ürülmek - bezi nce, yumuak keten bezi. -> ürki üi'kii üsküre (-^ Far. üskere) Az yay- ürkmek [ ] vanca kap, toprak çanak. ürke dümek Birdenbire ürkmek. ümek Yetiip büyümek. ürkü, [ürki] 1. Korku, heyecan, üsne Üstüne, üzerine. 2. Bela, musibet, kargaalk, panik. [üst]

ürkülik Tehlike, kendisinden korkulan - gelmek Üstün gelmek, galebe et- ey, fitne, karklk. mek.^ ürkün [ ] - giyesi -> üstlük - ta Dam kenarna sralainan kor- -ine alamak Ölüsüne alamak. kuluk ta. -ine almak Üzerine, çevresine top- ürküudülük Panik. lanmak, ylmak. ürmek (I), [üvürmek] Üfürmek, üf- -ine girmek Yamna girmek, katma lemek. varmak. ürmek (II) Seçmek, ayrmak. -ine sürmek -» üzeri ürpek Ürpermi. -ine ümek Çevresine, üzerine top- ürpelemek Kaynamak, harekete gel- lanmak.

mek. üstesi Üstelik olarak ödenen, üste ö- üm -> örü (11) denen.

ürükmek Çban sçrayp çoalmak. üstlük, [üst giyesi] En üste giyilen ürülmek, [ürilmek] 1. Üfürülmek, giysi. üflenmek. 2. iirilmek. üstün Üst, üstteki. ürün -» ürür) - ellü Qalip. ürür), [ürün] 1. Mahsul, kr otu. 2. - yan Üst yan, yuka taraf. Süt ve sütten elde edilen maddeler. [üstün ( üründülemek turtulan büyük direk. ürüüdilenmek -^ üründülenmek iistünki Yukanki. üründü, [üründi] Sekilmi, seçkin, gü- üstünköyi Üstünkörü. zide, mümtaz, en iyi. ü -> u - - eylemek ^ klmak üde, [uda, üste] te. - klmak, [- eylemek ] Seçmek, ih- üegen Çok üüen, iddetle üüen. tiyar etmek. üek Vaak, krkedisi. - olmak Seçilmek, seçkin, mümtaz üelemek Kielemek, k diye kov- olmak. mak. üründülemek, [üründilemek ] iyisini üendirmek -^ üendürmek seçmek, iyisini yelemek. üendürmek, [üendirmek] Tedirgin üründülenmek, [üriindüenmek ] Seçü- etmek, rahatsz etmek. mek, ihtiyar olunmak. üengen Tembel, çok üenen, ihmalci.

224 üznik

Üengenlik Tembellik, üyez, [üvez] Sivrisinek, atsinei, eek- üenmek 1. Üzülmek, sklmak, raha- sinei, tatarck, büvelek. t kaçmak, tedirgin olmak. 2. Çe- üyimek, [üyümek] Uyumak. kinmek, saknmak, korkmak. 3. U- üyitmek, [üyiitmek] Uyutmak, sanmak, bkmak. üyügen -> uyuan üilenmek Yelpazelenmek, nefes, ha- üyük, [hüyük] 1. Üst üste toprak va vermek, üflemek. ylarak meydana^gelmi olan ve üimdi imdi, imdiye dek. kaz ile içerisinden eski eserler ç- [ümek] karlan yapma tepecik. 2. Bostan üe gelmek Topluca gelmek, topla- korkuluu, oyuk. nvermek, üümek. üyiimek -> üyimek görünmek. üste -» üde üyümezlenmek Uyumaz - ma Al, ite. üyürtlemek -> ügürtlemek üündi, [üünti, üüntü] Üüme. üyüîmek -> üyitmek - eylemek -» — itmek üzegü Üzengi.

- itmek, [- eylemek] Üümek. - germek -> üzengü üünti -» üündi [üzengü] - germek iddetle üüntü -> üündi germek, [üzegü J üürmek Üütürmek, musallat et- kar koymak, at üstünde kahra- mek. manca savamak. üti Ütü. [üzer] ütUmek -> utulmak - yir Üst taraf. ütme Kabuuyla birlikte alev içine üzere 1. Üzerine, üzerinde. 2. Müd- atüarak piirilmi taze buday ve detçe, süresince, dein. nohut, firik. [üzeri] ütmek (I) 1. Taze buday ve nohudu -ne komak ...e memur etmek. kabuuyla alevli atee atarak kebap -ne olmak Ciddi tutmak, ihmal et- etmek. 2. Kllarn yakmak için a- memek, üzerine dümek. levden geçirmek. -ne sürmek, [üstüne sürmek] Israr ütmek (H) -» utmak etmek, üstelemek. ütülmek (I) -» utulmak -ne uramak, [-n urmak] Üzeri- ütülmek (II) Taze buday ve nohut ne yürümek, saldrmak, hücum et- mek. kabuuyla , alevli atee atlarak ke- bap edümek. -n urmak -> -ne uramak ütüzdiirmek Kumarda oyunu kaybet- üzgeç Yüzgeç. mesine neden olmak. üzilmek -> üzülmek ütüzmek (I) -> utuzmak üzkes Elbette, kesinlikle, kesin ola- ütüzmek (11) Kumarda oyunu kay- rak, asla. betmek. üzlemek izlemek, takip etmek. üvez -> üyez üzmek 1. Koparmak, kazmak, kes- üvezaac Karaaaç. mek, bozmak, ayrmak, uzaklatr- üvürmek -> ürmek (I) mak. 2. Yüzmek. üvürtlemek -> ügürtlemek üznük yilemee yüz tuttuu srada ÜYÜrtlenmek -> ügürtlenmek yeniden hasta olan.

225 üzre e yüz tuttuu halde yeniden [ ] has- -sinde -> -sine talanmak, -sine, [-sinde] Üzerine, üstüne. iizülüp kesilmek lgiyi, ilikiyi kes- üzülmek, [üzilmek] 1. Kopmak, ko- mek, tümüyle ayrlmak. parlmak, krlmak, kopup dal- [üzün] mak, bozulmak, kesilmek, sökül- - klmak lgiyi, ilikiyi kesmek. mek, uzaklamak. 2. Yüzülmek. 3. üzümek Bir eyi kendi aralarnda lgiyi, ilikiyi kesmek. 4. yileme- bozmak.

226 V va Vay, feryat, ah ü zar. Gittikçe, gitgide. [vaf vaf] vardumca (ü), [varmca] Olanca,... - - ürmek Köpek hav hav diye ile, bütün ... ile. havlamak. vardumdan Gittikten. [vakt (Ar.)] vardukca -> vardumca (T) -1 diizünmek Güzel vakit geçirmek. vardukca -> vardumca (I) -ini düzmek Güzel vakit geçirt- vandu -> vardu mek, gönlünü ho etmek. vanm Gidi, var. vala -> bala (11) varnca -> vardumca (11) Vangüli Akgül. varmcas -»- varcas var (I) 1. Varb, mevcudiyeti. 2. vanm, [vam] Olduunu, bulundu- Hepsi, olancas, mevcudu. 3. Olan- unu. ca, hep. 4. Servet, mal, varbk. vans varcas

- degül Yok. vanmak Yarmak (?). -m unutmak nsan kendi varhm vanup gelimek Birbirine gidip kaybetmek, fenafülah mertebesine gelmek. erimek. varl -> varlu - idügi -> vardu varlu, [varh]Varlld, zengin. '' - imisse, [- imise] Var idiyse. - varnca Gücü yettii ölçüde. - imise -> - imisse varmak 1. Geçmek, maziye karmak. - ise htimal ki, belki, galiba, olsa 2. Gitmek, yürümek. 3. Yok ol- olsa, zannmca. mak, zail olmak. 4. Hücum etmek, - midur Adete uygun mudur,, caiz saldrmak. inidir, layk mdr. vara görmek Götürmek, ulatr- - ola Olsa gerek. mak. - olmak Bulunmak. vara vara Gittikçe, gitgide. - yimez Pinti, hasis, cimri. var geli Vara gele, gide gele. var (11) 1. Hadi, haydi, durma. 2. van görmek Gitmek, gidedurmak. Sakn (olumsuz eylemlerle birbkte van turmak Sürekli olarak gitmek. kullanlr). van van Gide gide, gitgide. - imdi Haydi artk. varur olmak Gidecek olmak, git- varca Mevcut, olanca. mek istemek. -lan Cümlesi, olancas, ne varsa varmalu Gitmeyi gerektiren. hepsi. varma -> varmsa varcas, [varmcas, varisi] Olancas, yarmsad -> varmsa mevcudu, ne varsa hepsi, tümü. varmsa, [varma, vanmsad, var- vardu, [vandu, var idügi] Oldu- msa] Olsayd, olsa, bulunsa. u, bulunduu, mevcudiyeti. varmsa -> varmsa vardumca (I), [vardukca, vardukça] vam -> vanm

227 .

varsa htimal ki, olsa olsa. verinilmek .-^ virinilmek varsak 1. Eski sava araçlarndan virbimek -> viribimek bir çeit yataan, ksa klç. 2. Ta- vire Amana gelme, yenilgiyi kabul çlarn ta krdklar büyük çekiç. etme, üzerinde savalan eyi ver- varama -^ marsama me. vamrak 1. Gitgide. 2. Vararak, gide- - eylemek Veritirmek, bir kimseyi rek. bol bol azar, tokat gibi eylere ma- varya Çekiç, tokmak. ruz brakmak. vatanlandurmak Yurtlandrmak, yer- - itmek Teslim olmak, teslim bay- letirmek. ra çekmek. vay Eyvah viresi Veresiye. - aga Yazklar olsun ona. vîrgü, [vergi] hsan, bahi, ba - saa Yazklar olsun sana. viribimek, [biribimek, verbimek, veri- - size Yazklar olsun size. bimek, virbimek] Göndermek, irsal vayki Öfkeyle, köpürerek. etmek. [vâz(Far.)] viribhilmek, [veribinilmek] Gönderil- - gele Vazgeç, brak, brakver. mek. - gelmek Vazgeçmek, feragat et- virinilmek, [veriuilmek] Verilmek. mek. virmek 1. Vermek. 2. Göndermek. - getürmek Vazgeçirmek. virü gelmek Verip gelmek. [vekil (At.)] virü gelüp durmak leriden beri - dikmek Vekil etmek. vermek, veregelmek, sürekli olarak verbimek ^>- viribimek vermek. vereplenmek Aykn bir yana yönel- virüp alma Alveri. mek. vurgun Baskn, düman saldrs. vergi -> vîrgü vurmlk Çahnan eya. veribimek -^ viribimek vurmak (Yak) Yaptrmak. veribinilmek -^ viribiiilmek vur itmek Vurmak, vur emri ver- verim 1. Veri. 2. Vergi. mek.

228 Y

ya (I) Yay, ok atlan yay. yabandan Yabanc. [ya (H)] (^Far. yâ) yabanitirfil Karayonca, dayoncas. - budur ki... - budur ki Ya... ya da. yabankeçisi Dakeçisi. - dak Yahut, yabann Daöküzü. yab -> yap yap yabca -> yapça > yap yap -> yap yap yaban (^<- Far. yâbân) 1. Issz kr, yacan Utanma, çekinme, korku. ova, insandan boalnu yer. 2. Ya- yacanmak Çekinmek, kaçnmak, sa- banc. 3. Dan, baka ülke. knmak. -a atmak Dikkate almamak, hiçe yad Yabanc, ecnebi, garip. saymak, deer vermemek. -a kalmak Mahrum kalmak. - -> - - âdemisr Gulyabani. dutmak itmek - eylemek -> - itmek -a gitmek Heder olmak. - il Yabanc ülke, gurbet. -a oturmak Krda aptes bozmaya - itmek, [- dutmak, - eylemek, - oturmak. klmak Yabanc saymak, uzak -a salmak 1. Kra, aça salver- ] tutmak. mek, atmak, serbest brakmak. 2. - klmak -> - itmek Bertaraf etmek, savmak, savu- - oul Evlathk, üvey oul. turmak. - olmak Yabanc duruma dümek, -a söylemek Temelsiz eyler söy- uzak olmak, mahrum olmak. lemek, hezeyan etmek. - söz Bakasna ilikin söz. - at Yabani at. - yir Yabanc yer, gurbet. -a varmak Aptese çkmak, dar yadamak Mustarip olmak. çkmak. yadata Eskiden usulüne göre kul- -da komak Yabanc sayp darda lanlnca yamur yadrdna ina- brakmak. nlan bir ta§, yamurta. - dutnak Krlara dümek. yadlk Yabanclk, ayr gayrdk. - eri Tarada büyümü, yetimi yadlu -> yatlu, yatlu kimse. yaadlanmak Yah, kirli hale gelmek. -1 depmek Krda bayrda dolamak. yaaan Çok yac. - ei- olan Geliigüzel yetimi, yaalur Yal hava. tilmemi genç. yaanakh iddetli saanak. - Adi ta. ta yaanmak 1. Kin balamak, dü- - yaz, [yaz -] Kr, ova, sahra. manbk duymak. 2. Horozlanmak, - yir, [- yiri] Çöl, kr. kafa tutmak, atp tutmak. - yiri -^ - yir yaar -> ya [yabanc] yabar 1. Koyunun barsa içine - gözcisi Kr bekçisi, ba bekçisi. doldurulan kylm cier ve içya-

229 yacnnng

yla yaplan yemek. 2. Munibar yalamak -> yakmak içine doldurulan kylm cier ve yahlamak Yaklamak. içya. yahmak Yakmak. yacumru -> yacmur ya^, [yahi, yak] yi, güzel.

yacmur, [yacmnru ] Yab ek- yahl ^ yahilik mek. yahilik, [yahl, yal^ilik] iyilik. yadan Ya kab, yadanlk. ya^i -> ya^ ya Düman. yahilik -> yal^lk yalk, [yauluk] Dümanlk. yaj^urmak Tespit etmek, yerletir- yar 1. Hayvanlarn srtnda çkan mek. yara. 2* Srt yaral (hayvan). yahta Eskiden kavuun tepesine dik- yarhk Eyerin altna konulan keçe. tikleri düme. yam -> yarin yahtu Nur, ule, aydnbk. ya, [yaar] Yamur. ya^tulanmak Nurlanmak. yahk Mendil, pekir, bez parças. yaj^tulk Nur, aydnlk. [yama (Far.)] yahtulu, [yakdulu] 1. Ikb, nurlu, — salmak Yama etmek üzere sal- parlak, aydn. 2. Tatb, güzel.

drmak. yâ^u, [yâj^uz] (-<- Far. yâ-J^od) Ya- -ya boanmak Yama için saldr- but. mak. [yâhû (Ar.)] yamacur Bir çeit tatl. - itmek Seslenmek. [yamur] - seni Seni Allab'a smarladk. -dan içer Ancak yamur suyu içen yâhuz -> yahu ' susuz (toprak). [yaka] yamurcageyigi Dasr, bir çeit -s açlmaduk söz iitilmedik söz. sn geyii. -8UZ kalmak Pek züürtlemek. yamurlanmak Varbk ve bolluk için- ^ya gelmek -> ya olmak —-ya olmak, Bo- de olmak. [ ya gelmek] yan Yanb. az boaza gelmek, yaka paça ol- yaördegi Yada kzartlm bar- mak. sak dolmas. -yâ urmak Kyya atmak. yark Üzerinde et ve odun gibi ey- -yi dutmak Bir yana çekilip git- ler parçalanan kütük. mek. yarm, [yarn] Srt, surtm yukar yakaan Çok yakan, pek yakan. kürek ksm. yakdulu -> yahtulu - kürei Kürek kemii. yaklmak 1. Son derecede mahzun yannlamak Birbirine arka olmak, olmak. 2. Derin bir sevgi duymak. yauluk -> yalk 3. Yanmak. 4. Yaptrlmak. yaha Yaka. [yakm] yahlmah Yakdmak, yanmak. - getürmek Yaklatrmak. ya^m Yakn. - irmek Yaklamak. - klmak Yaklatrmak, - olmak Yaklamak. yahnmak Yaklmak, kendini yak- - varmak 1. Yaklamak. 2. Cin- mak. sel ilikide bulunmak.

230 yalflnfamak yakncak Yakncack, pek yakn, çok yalan Yalanc, vefasz, sözünde dur- yakn. maz. yaknlck - bezemek Yalan uydurmak. [ ] - itmek Yaknbk göstermek. - çkarmak Yalan isnat etmek. yaknlk - eylemek Yalanc çkarmak. [ ] - klmak, [yakmnk eylemek] Cin- - klmak Yalanlamak, tekzip et- sel ilikide bulunmak. mek. yaknmak Kna yakmak, - tamkhk virmek -> - tanuklk [yakmmk] virmek - -> eylemek yakmlk - tanuklk vîrmek, [ — tankhk vir- yakot Kmdra ve hasrotu denilen mek] Yalanc ahitlik yapmak, ya-- bir saz. lan ahadette bulunmak. yakakl Uygun, ye, evla. yalanlamak, [yalannamak ] Tekzip et- yakdurmak Yaklatrmak. mek, yalan ya da yalanc olduunu yakk Uygun, münasip, yakm. söylemek. yakmak, [yahmak ] Yaklamak, yalanlanmak Yalan ya da yalanc ol- meyletmek. duu söylenmek. yaklanmak Yaklamak. yalanluk Yalan söyleme. 1. 2. Yakla- yakmak Yaklamak. yalannamak -> yalanlamak trmak. yalansuz Doru. yak -> yahi yalarjuz, [yalavuz, yaluz, yalurjuz] yaku Yak. Yalnz. - urmak Da basmak. yalap yalap Parl parl, alev ve k yal (I), [yal, yeli, yili] Yele, hay- saçarak. vanlarda boyun üzerindeki saç. itmek, [- - yanmak] Parl yal (II) Köpee verilen yiyecek. panl parlamak. yalabdak Birdenbire, imek gibi hz-

. - — yanmak -> - — itmek la. yalavaç Peygamber, haberci, elçi. yalabk, [yalabuk] Parlak. yâlavaçlk Elçilik. yalabmak, [yalabumak ] Parlamak, -> parldamak. yalavuz yalarjUZ yalç -> yalçu yalabtmak Parlatmak, parddatmak. yalçn Cilah, parlak. yalabuk -> yalabk yalçu, [yalç] Alç. yalabumak -^ yala,bmak yaldak, [yaltak] Riyakâr, dalkavuk, yalakmak -> yalkmak (I) mürai. yalama (I) Güneten ya da hastahk- yaldaklanmak, yaldalanmak, yaldan- tan dudakta beliren yara, dudak [ yar. mak] Yaltaklanmak, riyakârhk et- (II) mek, yaranmak, hoa gidecek ha- [yalama ] - tuz Kayatuzu. reketler yapmak. yalamtk Yalayacak kadar, pek az. yaldalanmak -> yaldaklanmak [yalam yalam] yaldanmak -> yaldaklanmak eylemek Dilini çkarp dudak- yaldragan Çok parlayan, parldayan. larn -yalar gibi yapmak, açgözlü- yaldrak Ak, parlak, kl. lükle yalanmak. yaldramak (I) -^ yldramak

231 yaldramak (ü) Parlamak. yalijlatmak Alevlendirmek. yaldm Parlay, panlt. yahijhk Çplakbk. yaldr yaldr Panl parl. yalmmak Yaltaklanmak. yaluz -^ yalaijuz yalkunak -^ yalkmak (I) [yaluzek] yalmak Kaftan. - dür Dürr-i yetim. yalman Kbcn, kamann, bçan, yah ^ yal (I) mzran, süngünün az ya da ucu. - yalkmak (I), [yalakmak, yalkmak ] göstermek Knndan çekilmi k- Dii köpek ve kedi erkek istemek, bç göstermek. erkek isteyen dii, erkein çevre- yalmanl Sivri, keskin. sinde dolamak. yalmannak 1. Yalanmak, yalamp yi- yalkmak (ü) -^ ylkmak yecek ey aramak. 2. Bir ey iste- yablkurt Srtlan. mek. yalm (I) Derece, mertebe. [yaljz] -1 alçak 1. tibar düük, mevkii - ba ile Yalnz bana, tek bana. olmayan. 2. Yüzü yerde, yumuak yalijizm -^ yaluijuzn huylu, alçak gönüllü. 3. Yüksek- yalpak 1, akn, beceriksiz. 2. Pis lii az, yass, yaygn. kyafetli. yalun (ü), [yalum] Yalçm, sarp, yaltak -^ yaldak sarp yer- yalum -^ yalm (H) yalm -> yalg (III) yaluijuz -^ yalaijuz - yüzlü -^ yabg (HI) yaluijuzça Biricik. yali) (I) Yalçm, sarp. yaluijizn, [yalgzn] Yalnz olarak, yahi) (n), [od yalg] Alev. tek bana. -1ar oynamak Alevler dalgalanmak. yaluijizsamak Yalnzlk duymak. Çplak, açk, kap- yalva yalg (Di), [ yaln ] Bldrcn. sz, örtüsüz. yalvanmak Birçok kimse bir az- - aç Çplak, yoksul, muhtaç. dan yalvarmak. - bçak -^ — klç [yalvarmak] - kat 1. Tek kat. 2. Zayf, clz, yalvan msn? Yalvanr rnsm? zarif. yam At, menzil at. - klç, [- bçak] Eamndan syrl- yama Yamabk. m kbç, bçak. yamac Ayakkab yamayan. - yüzlî -> — yüzlü yamaç Kar, mukabil. - yüzlü, yüzlü, - yüzli yamamak etmek. [ yaln ] Tüy- lhak süz, parlak yüzlü. yaman 1. Kötülük, fenalk, musibet. yalnca -> yalmcak 2, Fena, kötü, bo olmayan. 3. yalncak, [yalnca] Çplak, üryan, iddetli. cascavlak. - sanmak Kötülük düünmek, kö- - eylemek Soymak, çplatmak. tü düünce beslemek. yalijlandrmak Alevlendirmek. yamandrmak Yanatrmak, yahijlanmak Parlamak, ldamak, - yamanlamak Kötülemek, hakknda k saçmak, alevlenmek. kötü söylemek. yahijlah Parlayan, parlak, kb. yamanlk Kötülük, fenabk.

232 yannea

yamanmak Meyletmek, yanamak ( ?). yanamak 1. Hizmete durmak. 2. yams yumsu] Erimek, ...deerine ulamak. [ olmak aalamak, aknhktan yagaya Tarafa, yana. süklüm püklüm olmak, ezilip bü- yanaz -> yagaz zülmek. yagaz, [yanaz, yaguz] natç, aksi, yan (I) Cep, kemer, kese. huysuz, kavgac. [yan (II)] yanazlk natçbk, aksilik, yaramaz- - bamak Yannda yer almak, ya- lk, hrçmhk. nm tutmak. yanbad Geminin yan, borda. - dYidi Mürekkepliine yapk o- yanba, [- ars] 1. Kalça kemii- lup, içine kalem konulan borusu ku- nin üst ba, uca. 2. Siyatik. ak arasna sokulup taman maden- - ars -> - den yaplma divit. - gelmek 1. Tokumak, çarpmak. - gitmek Muhalif harekette bulun- 2. Denk, eit olmak. mak, abmaya yanamamak. - urmak Çarpmak, kalça ile vur- -m almak Yanma yaklamak, ya- mak. nmnda bulunmak. yanck -> yancuk -mda kalmamak Yanna kalmamak. yanckl Sars büyük olan. -in dönmek Yan tarafa dönmek. yancdmak -> yencilmek -m -in Yan yan. yancmak -> yenemek -m -^n yürümek -» -in yürümek yancucuk -» yanlucuk -m yatmak Yan üstü yatmak. yancuk, [yanck] 1. Kese, torba, bo- -in yürümek, [-m -m yürümek] yundan geçirilerek yana aslan çan- Yan yan yürümek. ta. 2. At zrh, çukal. 3. Oturak - virmek Yan çizmek, uzak dur- yeri, sar, kç. mak, arka çevirmek, kaçnmak. yandk -» yanduk yaa 1. Taraf, cihet, yön. 2. Tarafa, yandrmak -» yandui'mak 3. Tarafta, yanda. 4. Taraftan, yan- yanduk, [yandk] Devedikeni, yaba- dan. nieginar.

yaijada Tarafta, yanda. yandurmak, [yandrmak ] 1. Yakmak, yaijadan Taraftan. tututurmak. 2. Tututurmak, ve- yaijadu 1. Taraftan. 2. Tarafa. rivermek. yanars Zatülcenp. yandurmlmak Yaklmak. yanar Ilca, kaplca. yang -> yanku yaarak Daha öteye, öbür yana. yanglanmak -» yankulanmak yagaru Yan, yan tarafa. yanu -> yanku yaijas Taraf, yan. yangm -> yankm

ya r| asma Tarafna. yanç yanç Yan yan, yana doru. yanadrma Tâbi, mühmel lafz. yankara Karakabarck, arbon. yanadrmak Hizmete, hizmetçilie [yalmak] vermek. yaijilup yazmak —> yazmak (II) yana Bitiik, yanak. yagiltmaç Yamltc, artc söz, lu- - oturmak Bitiik oturmsk. gaz, bilmece. yanama Tufeyli. yannca Yannda, beraberinde.

233 yantmak

yantmak Cezay karlamak (?). yapa yapa Lapa lapa. yank ->. yanku yapcâ yapca ~> yap yap yanklanmak ~> yankulanmak yapça, [yapca] Yava, yavaça, ses- yanku, [yang, yanu, yank, yajku, sizce yagu] Aks-i ada, ses yansmas. - - ^ yap yap yagku -^ yanku yapdurmak Kapattrmak. yankulamak ~> yankulanmak yap ~> yapu yankulandurmak -^ yankulatmak yapc ~> yapuc yankulanmak, [yanglanmak, yank- yapk ~> yapuk lanmak, yankulamak] Aks-i ada yapkmak ~> yaplmak (II) çkarmak, ses yansmak. yapldak ~> yapuldak yankulatmak, [yankulandurmak] Yan- yaplmak (I) Kapanmak, örtülmek. k ile çnlatmak. yaplmak (II), [yapkmak] Karmak, yankm, [yanun] Yanm, yank. keçelemek. yanlamak Zarardan korunmak için yapmdrmak bir tarafa svmak. Elde ettirmek, altr- mak, yanlamak Yaklamak, yanamak. yetenekli duruma getirmek. yapmmak, [yapanmak] yanlucuk, [yancucuk] Kesecik, küçük 1. Kendisi yan çantas. için yapmak. 2. Kapanmak, kapa- tlmak, örtülmek. yanmak Dert dökmek, ikâyette bu- 3. Hazrlanmak, lunmak. davranmak. 4. Örtünmek, bürün- mek. yanslamak, yaglamak 1. Taklit et- yapacak mek. 2. Kar gelmek, karlk Sap, kulp, bir eyin elle tu- vermek. tulacak yeri. yagak Çok sözlü, boboaz, geveze. yapak Yapkan. yagamak, [yagamnak] Saçma sa- yapdu-mak Yamamak, yaknlatr- pan söz söylemek, gevezelik etmek mak. yaganmak -> yagamak yapmak Bulamak, kirli bir ey sü- [yanu] rülmek. -itmek, [-klmak] Azarlamak, yapmak, [yapamak] Kapamak, ka- tekdir etmek. patmak, örtmek. - ~> - klmak itmek yapracuk Yaprakçk, küçük yaprak. - yanmak Dert yanmak, dert dök- yapn Düük, sarkk. mek, ikâyette bulunmak. yapu, [yap] 1. Bina, inaat. 2. K- ~> yagu yanku lk, kyafet, biçim, ekil. yanud ~> yanut - yapmak Bina ina etmek. yanut, [yanud ] Mükâfat, karlk, ivaz. yapuc, [yapc] naat ustas, duvar- yai]uz ~> yagaz c. yapalu Sk, birbirine girmi. yapuk, [yapk] 1. Eyerde üzerine yapalak Bayku. oturulacak, beikte içine yatlacak yapamak ~> yapmak yer. 2, Çukal, belleme. 3. Ba ör- yapay komak -> yapayu komak tüsü . yapayu komak, yapay komak [ ] yapuldak, [yapldak] Çplak, teçbizat- Kapatvermek, kapah brakmak. sz. yapanmak ~> yapmmak yapyalmcak Çrlçplak.

234 yacamazrak yap yap, [yab, yabca yabca, yab yab, - kuanmak Silah taknmak. yapca yapca, yapça yapça] Yava - olmak Hazrhk yaplmak. yava, usul usul, sessizce. - yasak Sava araçlar. yapya Yamyass. - yasak dakmmak Silah tamak. yar (I) Yarlm yer, suyun açt - yimek -^ - itmek uçurum. yaraklamak Hazrlamak, teçhiz et- -a uçmak, [- dan uçmak] Uçu- mek, silahlandrmak. ruma yuvarlanmak. yaraklanmak Hazrlanmak, silahlan- -dan uçmak -> -a uçmak mak. -dan uçurmak Bir kimseyi yelle- yaraklanm Amade, hazr. -> yerek tehlikeye düürmek. - yarakl yaraklu [yâr (H) (Fa/-.)] yaraklu, [yarakl] Mücehhez, silahl, - geçmek Dost geçinmek, bii'isini hazrlkh, hazr. çok sever görünmek. - yaran görmek Herkes kendisine [yara] ilikin hazrhn yapmak. - uy Cerahat, irin. - yaaklu Silahl, düzenli. - urmak Yara açmak. yaramak 1. Mümkün olmak, imkân - yimek Yaralanmak, yara almak. el vermek. 2. Uygun dümek, el- [yaradh] verili olmak, caiz olmak. 3. Ya- -1 düz kii Vücudu mütenasip. kmak, layk olmak. 4. Hak ka- yaradlm Mahluk, mahjukat, kâi- zanmak. 5. Uurlu gelmek. nat. yaramaz Yararsz, bo, uygunsuz, za- yarag -> yarak rarl, kötü.

- klinak ^>- yarak - ajma Gybet, çekitirme. yarah -> yarak - du'^â Bedddua. - düzmek -> yarak - görjüllülik Kötü kalplilik, kötü yarak, [yara, yarah] 1. Hazrlk, düüncelüik. levazm, teçhizat. 2. Silah. 3. (At - göz Deer, dokunan, isabet eden hakknda) Pikin ve idmanl. göz. -a yapmak Silaha sarlmak. - hûl Kötü huylu, kötü yaratb- - düzmek -> - itmek - eylemek -> - itmek - kad eylemek Suikast yapmak. - görmek -> - itmek - anc iddetli ar. -nda olmak -> - itmek - anc Suizan sahibi, kötüye yo- -la görmek ini görmek, hazr- ran. ln yapmak, hazrlanmak. - sanmak Kötü niyet beslemek. - idinmek -> — itmek - anu Suiniyet, kötü zan. - itmek, [yara klmak, yarah düz- - söz Saçmasapan söz, hezeyan. mek, - düzmek, — eylemek, - gör- yaramazlamafc Kötü olarak bildir- mek, -mda olmak, - idinmek, - mek. klmak, - yimek] Hazrlk yap- yaramazlar Kötülükler, seyyiat. mak, levazm düzmek, hazrlk gör- yaramazlk Kötülük, fenabk. mek. ^da bulunmak Kötülük yapmak. - klmak -> - itmek y^tramazrak Daha kötij, beter.

235 yojramsk yaramsk Güzel görünmeye çalan, yard Ceza. hilekâr. yardmlanmak Yardmn görmek,, yarandrmak Egzersiz yaptrarak at faydalanmak. savaa hazrlamak. yardmlu Yardma mazhar. yaranmak (Atn) Rejim ve idmanla yardn Yardm. karn çekilip beli incelmek. yargu 1. Hüküm, muhakeme. 2. Da- va, kaz iyye. 3. Yasak. [ yaranm] - at Pikin ve idmanl at. - yiri Divan, dava görülen yer. çözüm- yarar 1. e yarayan, faydal. 2. Gü- yaruc Dava vo dümanl venilir, güvenilen. 3. Mümkün, muh- leyen yargç. temel, olabilir. 4. Kahraman, ce- [yan] sur, muhktedir, yetkili. - can Yan canl. [yarasa] - gice Gece yars. - gözli Gece görüp gündüz görme- yarc Yardmc, efaatçi. yen. yank (I) Zrh. yaradurmak 1. Düzenlemek, uygun [yark (H)] biçimde yapmak. 2. Layk gör- - drnakh Çatal trnakl. mek. 3. Uydurmak, yaktrmak. yanlmak Delinmek, yrtlmak. yaradur bilmek Uygun düürmek. [yarm] - iki biç- yarak 1. Yakk, yakr, muvafk, eylemek kiye bölmek, münasip, layk, uygun. 2. Yakk- mek.

l. 3. Süs, ziynet, güzellik. - sügü Ksa mzrak. - olmiak Yaramak, yakmak, yanmak Tam olmak, olgunlua eri- yarakl -> yaraklu mek. yaraklk Layklk, uygunluk, - yarcmak Yardm görmek, Tan- - virmek Yakr, yarar, güzel r 'mn lütuf ve inayetine kavumak, bir ekil vermek. onmak. yaraklu, [yarakh] Yakkl, süs- yarm Âhiret günü

lü. - gün Ertesi gün. yaraksuz Biçimsiz, yakksz. yarmdas Ertesi, ertesi gün. yaraksuzhk Yakkszlk, uygun- yar Taksim, bölme.

suzluk, münasebetsizlik. [ yandurmak ] yaramak Yakmak, uygun gelmek, yanduru varmak Yartrarak git- layk olmak. mek. yaratan Yaradan, Tanr. yarlmak Aartmak, klandrmak, yarathnmak Yaratlmak. parlatmak. yarculamak -^ yarçulamak [yâri (Far.)] yarçu Dedikodu. ^ klmak Yardm etmek, yardmc - itmek -> — klmak olmak. - klmak, [- ilmek] Münakaa et- yarl Fernian, irade, buyrultu. mek, tartmak. yarlamak Suç balamak, mafiret yarçulamak, [yarculamak] Söz a- etmek. tmak, az kavgas yapmak, tar- yarhanmak Günah balanmak, tmak. mafiret olunmak.

236 ya yarhanmakhk Balanma, mafiret yaamlu'mak Kurulu yay açtrmak. olunma. yaamnak, yasamnak (I) 1. Meylet- yarbk Önlük, çocuk göüslüü. mek, dayanmak, niyetlenmek, ta- yarmak (I) 1. Geçmek, ötekini geri- sarlamak. 2. Karargâh edinmek. de brakmak. 3. Kazmak, oymak, yaanmak (II) -^ yalmak, yaslmak delmek. 4. Ayrmak, birbirinden yaatmak Yaptrmak, kurdurmak, dü- uzaklatrmak. zenlettirmek. yarmak (II) Akça, sikke, para. yaavul, yasavul Koruyucu, muhafz. yarmurmak, [yermürmek ] Szlanmak, yadaaç -^ yadaç yaknmak. yadanmak, yasdanmak -^ yata- yarmuru yarmur Yalvara yalvara, mak, yaslanmak açndrarak. yadaç, [yadaaç, yataç] Üze- yarpuz Bir tür nane;. rinde yufka açlan tahta, ekmek tah- yaru Yar, yarm. tas, hamur tahtas. [yas] yalmak, yaslmak, [yaanmak (II) ] - giyesisi -^ - ton Yayn kirii gevetilmek.

- ton, [ - giyesisi ] Matem elbi- yamak, yasmak 1. Yayn kiriini sesi. gevetmek. 2. Yassltmak, düz ha- yasa -^ yasak, yasak le getirmek. yasa, yaa -> yasak, yasak yasa dümek Gevetmek, birden- - eylemek -^ - itmek bire gevetmek, bozmak. - itmek, [- eylemek] Buyurmak, yasmk Mercimek. emretmek, ferman çkarmak. yaanmak -^ yatanmak, yastanmak yasak, yasak, [yasa, yasa, yaa] 1. yatamak, yastamak Yaslamak, da- Kanun, ferman, buyruk, türe, kural. yamak, yastk edinmek. 2. Memnu, memnuiyet. 3. Tertibat, yatanacak Dayanacak yer. tabiye. 4. ödev olarak verilen i. yatanmak, yastanmak, [yadanmak,

-a degürmek, [-a yetürmek ] Ceza- yasdanmak, yaanmak] Yaslan- ya çarptrmak. mak, dayanmak kendine yastk -a yetürmek -> -a degüi'mek edinmek. ^ kul -^ yasakç yataç -> yadaç yasac -^ yasakç yatlmak Yasslmak, yasslamak, e- yasakç, [yasac, yasakç, yasak ku- ilmek. h] Muhafz, bekçi, koruyucu, za- yatm, yastm Yükseklii olmayan, bta memuru. yass, yayvan, alçak. yasakcba Ba muhafz, zabta ami- yatuk Yastk. ri. ya 1. Taze. 2. Deniz. yasakç -> yasakç —a doymak Uzun ömür sürerek ya- yasama Salma vergi. amaktan gna getirmek. yaamak, yasamak 1. Düzenlemek, - alamak Gözya dökmek. kararlatrmak, kurmak, hazrla- - eylemek Islatmak. mak. 2. Ymak, tahit etmek. - hava Islak, nemli hava. 3. Yamyass yatrmak, yere ser- - olan Genç çocuk, delikanl. mek, yaymak. - sürmek ...ya içinde olmak.

237 yaanmak

- tolmak Ya olgunlua erimek, yatar -> yatur^ yalanmak, ihtiyarlamak. yatk -> yatuk - uak Akl ermez çocuk. [yatm] - yalanmak Ya yaamak, ya sa- -ma bükmek Eski kat yerinin üze- hibi olmak. rine bükmek. yaanmak -> yammak yath -> yatlu, yatlu, yaar Yanda. yatlu, yatlu. [yadlu, yath] Kötü, uur- yaarmak Yeermek. suz, adi, fena. yada Yat, akran, emsal. - an Hiyanet. yal Yeil. - anu sanmak Suizanda bulun- yalan Yemyeil. mak. yalistân Yemyeil ova, yeil bitki- - söz Kötü söz. lerle kapl yer. yatluhk Kötülük, fenalk. yalbk Yeillik. yatmak 1, Yatay bir yerde durmak, -> yamak yauinak bulunmak. 2. Yatmak, sükûnet yanmak, [yaanmak, yamak] Giz- bulmak. lenmek, örtünmek, saklanmak. yatsun Yats vakti. yan görmek Gizlenmek, çaresine yatuk, [yatk] Az dar, boaz ksa bakmak, saknmak. ve karn yass su kab. yan yan Gizli gizli, için için. yatur, [yatar] 1. Yatan, yatmakta yala Ya iken. olan. 2. Yatyor, yatmaktadr. yalü Nemli. -da tururda Canl cansz olarak. yamak (I) Örtmek, kapamak, gizle- - elin kaldurmak Beddua için el mek. kaldrmak. [yamak (11)] yava, - yaanmak Yamaklanmak, ya- [yavu] 1. Zayi, yitik, kaybol- kayp. 2. gezen, sa- mak bürünmek, yamak tutunmak. mu, Babo hipsiz. yarak Pek taze, körpe. - klmak -> yavu yatamak Yalanmak, çok yaamak, - -> kocamak. kulunmak yavu yavac Sahipsiz, yitik, yaurmak 1. Saklamak, gizlemek, ört- babo hay- mek, kapatmak. 2. örtülmek, ka- van emanetçisi. panmak. yavalanmak Yalvarmak, tezelzül et- yat (I) 1. Hüner, usul, üslup, tarz. mek.

2. Vaziyet, durum. 3. Hazrlk, le- [yava] vazm. 4. Hizmet, i. - olmak Yumuak huylu ve ta-

- yara, [- yarak ] Teçhizat, sava hammüUü olmak. levazm, silah, pusat; hazrlk. yavaa Nallanmakta ya da idi edil- - yarak -> - yara mekte olan hayvan z iptetmek için yat (II) Yatak. dudana geçirdikleri tahta kskaç. yatak Bannak, in. yavamak Hzm yitirmek hafifle- yatakç Gece bekçisi. mek, sakinlemek, sükûn bulmak. yatakb -> yataklu yavatmak Yavalatmak, hafiflet- yataklu, [yatakl] Yatan, yatanda niek, hzn, iddetini kesmek, sa- olan. kin, itatli duruma getirmek.

238 yayuzlk

yavalk Sükûn, vakar, yumuaklk, - itmek Nianlamak. arbk. yavmçlik Kötülük, kötü davran, - itmek Gevek tutmak, geveklik zarar. göstermek. yavmmak Kaybolmak, yitmek. yav yavuz, [ ] [ yavz ] 1. Kötü, fena. 2. Sert, - klnmak -> yavu azgn, keskin, güçlü, çetin, yaman, - klmak -> yavu iddetli. 3. Kötülük, fenalk. - kulmak -^ yavu - adin Bednam. - kulunmak -^ yavu - ba Dik kafal, hnçm, serke. - varmak -^ yavu - dil Nazar demesine neden ola- yaytmak Kaybetmek, saklamak. cak kötü söz. yavz -^. yavuz - dil virmek Ac sözler söylemek. yavlak Pek, çok, gayet. - dirliklü Geçimsiz, huysuz. yavn Yavru. - du*^â Beddua, ilenç.

- eylemek Yavrulamak, yavru yap- - duâ itmek, [- du*^â kdmak] Bed- mak. dua etmek, ilenmek. yavrulk Dölyata. - du'^â kdmak -> - âu^â itmek yavs, yavs, [yavsu] 1. Bit yavrusu, - göjüllü Kötü niyetli, bozuk vic- böcek yavrusu. 2. Kene. 3. Atsi- danb. nei. - göz Kem nazar, deen göz. yavsu -> yavs, yav -güm ân iletmek Kötü düünce yavak Bit yavrusu. beslemek, suizanda bulunmak. yavan Eskiden mide hastalklarnda - hûh Kötü huylu, kötü yaratll. ilaç olarak kullanlm ac bir ot, - i Suç, günah, seyyiat. veronika. - ilü Fesatç, kötü davranh. yavurmak Yaptrmak, yamamak, - itmek Kötü i yapmak, kötü ha- intibak ettirmek. rekette bulunmak. yavu -> yava - kümak fsat etmek, bozmak, kö- - klnmak, [ yava kulunmak, yav tü duruma getirmek. kümmak, yav kulunmak] Kaybe- - samc, [- anuc] Bedhah, kö- dilmek, kaybolmak, görünmez ol- tü yürekli. mak. - anlu Kötü düünceli. - klmak, [yava kdmak, yav kl- - sanmak, [yayuzkk sanmak, - - mak, yav kulmak, kulmak ] Kay- anu sanmak] Kötülük dilemek, betmek, yitirmek. kötü niyet beslemek, suizanda bu- - kulmak -> - klmak lunmak. - varmak, [yav varmak] Kaybol- - anuc -^ - sanc mak, zayi olmak, yitmek. - anu sanmak -> — sanmak yavuh Yakn, akraba. - yel Sert rüzgâr, frtna, kasrga. yavuk -^ yavuklu - yoU Kötü gidilii - olmak Nianlanmak, nianl ol- yavuzrak -> yavuzrak mak. yavuzlamak Kötülemek. yavuklu, [yavuk] Nianl, adakl, yavuzlanmak Kzmak, azgnlamak. namzet. yavuzhk, [yavuzluk] 1. Kötülük, fe-

239 yayuzlok

nalk. 2. Huysuzluk, azgnlk. 3. yaylm (I) Hayvan otlatlan yer, me- Sertlik, keskinlik, hainlik. ra. -a uratmak Kötü duruma düür- [yaylun (II)] mek. - ok Birçok kimse tarafndan bir- - eylemek -> - itmek den atlan ok. - itmek, [- eylemek, - klmak] 1. yaymak 1. Yan çkarmak için yo- FenaLk yapmak, kötü davramta urdu yaykta çalkalamak. 2. Tah- bulunmak. 2. Çatmak, maraza et- rik etmek, datmak, perian etmek. mek. 3. Azgnlk, haarlk etmek. yaya komak -> yazmak (I) - klmak -> - itmek [yayuk] - sanmak -> yavuz - dokumak Yayk çalkamak. yavuzluk -> yavuzhk yaz Bahar mevsimi, ilkbahar. yâvuzrak, [yavuzrak] En fena, çok - evi -> yay (I) kötü, daha kötü. yazurmak Suçlamak, itham etmek. yay (I) Yaz, scak mevsim. yaz (I), [yazu (I)] Ova, sahra, ssz - evi, [yaz evi, yazla evi] Yazlk kr. ev, sayfiye. - yaban ->• yaban

[yay(n)] - yir, [- yiri] Düz ova. - ban Kemann gösü. - yiri -> - yir -m yamak Mücadeleden vazgeç- yaz (II), [yazu (11)] Talih, nasip, mek. kader, aln yazs. yaya Piyade. yazc Kâtip. yayaba Serdar, piyade komutan. yazclk Kâtiplik. yaya -> yayak yazk -> yazük yayak, [yaya, yayan] Yürüyerek gi- -1 gelmek -> yazuk den, yaya, piyade; binitsiz, yazklü —> yazuklu yayaklamak Yaya olmak, piyade ol- yazlmak Yaylmak, dalmak, da- mak. tlmak. yayan -> yayak yazlm Takdir olunmu, mukadder. yayanca Yaya olarak. yazmmak Kendisi için yazmak, is- yaylanmak -> yaykanmak tinsah etmek, kopya etmek. yayn Yazn. yazla Yayla. yayndrmak Belirsiz, bulunmaz, bi- - evi -> yay (I) linmez duruma getirmek. yazlamak r> yaylamak yaynmak Dalmak, yaylmak. yazlcak Yazn oturulacak yer, yaz- yaykamak Ykamak. bk, sayfiye. yaykanmak, [yay^^anmak ] 1. Ykan- yazlu Yazlm, yazü. mak. 2. Çalkanmak, kmldamak. yazmak (I) 1. Naketmek, resmet- yaykara Yaygara. mek, süsleyip bezemek. 2. Yay- yaylak Yaz geçirmek için çklan mak, datmak, açmak. yüksek yer, yayla. yaza komak, [yaya komak] Ya- yaylamak, [yazlamak ] 1. Yaylada yp brakmak, sermek. yaz mevsimini geçirmek. 2. iyi bir yazmak (11) 1. arp yanlmak, yan- yerde vakit geçirmek. 3. Bahar ol- h yapmak. 2. Hedefe isabet ettir- mak. mekte yamlmak.

240 yellimantar

yazup yajlmak, [yajlup yazmak] I yelik -> yiglîk arp yanlmak, yanl yapmak. [yeglii] yazu (I) -^ yaz (I) - alul Yüksekli alçakl, iyili kö- yazu (II) -> yaz (II) tülü. yazuh Yazk, vah, hayf. yegnieek Hafif, pek hafif. yazuk, [yazk] Günah, cürüm, suç. yegnîceklik Hafifmereplik. -a girmek Günaha girmek. yerek -> yigrek -a koymak Günaha sokmak, hata- yegseri -> egseri ya düürmek. yekdirmek Bir ayan aksatarak yü- -a yazlmak Günah saylmak. rümek, topallamak. -1 gelmek, [yaz gelmek] Merha- yekinmek Yerinden kalkmak, kalk- met etmek, acmak. maya davranmak. -mdan çkmak Günahtan kurtul- yel -> yil mak. yeldirmek -> yeldürmek -1 soyulmak Günah balanmak, yeldürmek, [yeldirmek ] Koturmak.

günahndan syrlmak. yelebimek -> yilebimek ^ - klmak Günah ilemek. yelegen, [yilegen] Çok yelen, hzl ko- yazuklu, [yazklu] Günahkâr, suçlu, an, hzl giden. mücrim. yelegence Gezip tozan, bir yerde dur- - bitii Günahkârn amel defteri. mayan. yazksuz Günahsz, suçsuz, masum. yelegergen Akbaba. yedek Yedekte götürülen al. yeleim Rüzgâr alan, havadar. yedekci, [yedekçi] Yedek at çeken yelek, [çelek, yilek (11)] 1. Ku ka- kimse. kanadmdaki kalemli tüy. 2. Okun yedekçi —> yedekçi tüyleri. 3. Bir ok atm uzaklk. yedeklemek Yedekte çekip götürmek, yeleklenmek Kanatlanmak, kanat aç- [yedi] mak. - kimeseler Yedi kii. yeli -> yal (I) , yedici Klavuz. yelikmek -> yilikmek Yedigen -> Yediger yelim Tutkal, yapkan nesne, çiri. Yediger, [Yedigen^ Yedikarda] Bü- yelimkara Ökse de denilen yapkan yükay yldz takm, Dübb-i ekber. madde. Yedikarda -> Yediger^ yelimik -> yelmeik yedilmek -> yidilmek yelin -^ yilin yedierleme Bir dalga frtnas. yelinmek Yoluna devam etmek. yedmek -> yidmek yeli Koma,, kou. yeg -> yig (I) yelimek -> yilimek yein -> yigin [yelken] yeginlenmek Galip duruma yüksel- - altma almak Korumas altna al-

mek, üstün gelmek. mak (?). yeinlik -> yiginlik - eylemek Yelken açmak, yegirek -> yigrek -i suda ddiasz, sakin. yelemek -> yiglemek yellemek Tevik etmek. yelenmek -> yiglenmek yellimantar Göbelek, akmantar.

241 yelme

[yelme] sltmak, yaptrmak, çekip sk- - yoku Dik yoku. trmak. yelmek -> yilmek yendek -> yindek - yopulmak -> yilmek yene Yine.

yelüp yopm'mak -> yilmek yeng (Far.) 1. Renk. 2. ekil, tarz, yelüp yortmak Koup durmak. üslup, usul, suret, biçim. yelmeik, [yelîmik] Yapkan, lüzu- - itmek Çare bümak. cetli. yengeç Deirmen b alt açnn altma yelpeze, [yelpize] Yelpaze. konulan demir, - ilemek Yelpaze yapmak. yei -> yigi yelpik Nefes darl. - ay -> yirji yelpize -> yelpeze - bahar -> — yaz yelle, [yilte] Tevik. - yaz, [- bahar] lkbahar. - virmek Tahrik etmek, tevik et- - yetmi Yeni yetimi genç. mek. - yiit Delikanh, genç. yelleme evke getiren (saz havas). yerjice Yeni dikilmi ba. yeltemek, [yiltemek] Tevik etmek, - giiyegü Yeni güveyi.

tahrik etmek, koturmak, harekete yeijile, [yegilece, yegilice, yegiyin, yi- geçirmek, kkrtmak. gile] Yeni, henüz, yeniden, pek yeni. yeltenmek, [yiltenmek] Heves etmek, yeijilece -> yeijiîe

meyletmek, özenmek, yeijilice -> yeijile [yem] yeijimek Yarmak, müsabaka etmek. - dökmek Bir kimseyi houna gi- yeijiyin -> yeijile

decek eylerle aldatp tuzaa dü- yeijmek Dayanmak, tahammül et- ürmeye çaLmak. mek, galebe etmek, kar durmak. yemeklenmek Yemek yemek. yentüre Kalender, tiryaki. yemelemek Topallamak, hafifçe ak- yeijül, [yügül] Yeyni, hafif. samak. yepelemek -> yepemek [yemeni]' yepemek, [yepelemek, yepmek] Ok- - yadk Yazmadan yüz geçirilmi amak. yastk. yepmek -» yepemek [yemin (Ar.)] yeprik Ypranm, eskimi. - urmak Yemin etmek, ahdetmek. yeprimek Eskimek, ypranmak. yemi Yiyen, yiyici. yer -> yir yiemilenmek -> yimilenmek -in -in -> yir yemlemek Yem yedirmek. den -> yir

[yemli] -in -?• yir - yemili Sebzeli meyval, bagh yerbarsa, [yirbarsa] Solucan. bahçeli. yercîigez Yercik, barnak. yei) -> yii] yerde Hemeri. yencilmek, [ yanclmak ] Ezilip yap- yerdük Yerilmi, yerilen, hor görülen. mak, yasslamak. [yerilmek] yencimek -> yencmek yerüüp yeçilmek Ayplanmak, k- yencmek, [yancmak, yencimek ] Yas- nanmak.

242 yhlmalk; yerince (I) —> yirînce aa görmek, horlamak. yerince (II) Yerilmi, kötülenmi. - eylemek Hafifletmek, hafif tut- yerîncisi nciçiçei. mak. yerindirmek -> yerindüi'mek - görmek -> - dutmak yerindürmek, [yerindirmek] Tasalan- - kii Hafifmerep, boboaz. drmak, üzmek, yoksun bnakmak, yeynicek 1. Hafifmerep. 2. Hafifçe, yerinmek -> yirinmek hafif. yerlendürmek Yer olarak vermek, yer - klmak Düüncesiz bir davrana, tayin etmek. acele karara sevketmek. yerlenraek -> yirlenmek yeynicekkk Arballa uymayan yerlü Sabit. davran, hafiflik, hoppahk, hafif- - reng Esas renk. mereplik. yermek, [yirmek (II) ] Zemmetmek, yeynilifc Hafiflik. kötülemek, beenmemek, hor gör- yeynîknek, [yeynimek] Hafiflemek, mek, çekitirmek. hafiflemek. yerraelü olmak Yerilmei gerektir- yeyniltmek Hafifletmek. mek. yeynimek ~> yeynilmek yermürmek -> yarmnrmak yeynirek Daha hafif, ehven. yesir Esir, tutsak. yeynisemek Hafif görmek. [yeilba] yezek Asker müfrezesi, karakok - Tatar Özbek. yak Yasak, memnuiyet. yeillen ri ve yeil kertenkele. yanak, [ymak, ynak] Toplant, yetilmek Büyümek, yetimek, kema- küme, yn, ylm insan kalaba- le gelmek. l- yetinmek Erimek, yetimek. yc Engel, mani. yetirmek ~> yetürmek ylmmak ~> yîmmak yetimek Ânz olmak. yhnak Menedilmek. yetkin Olgun, kemale ermi, ergin. ymak ~> yanak yetmek, [yitmek (III) ] 1. Yetimek, ynmak ~> ylnmak eriniek, ulamak, vasl olmak* 2. ydrmak Toplamak, biriktirmek, Olgunlamak. türetmek. yetürmek, [yetirmek, yitü-mek (II) ] ykndu'mak Çekindirmek, sakndr- 1. Ulatrmak, eritirmek. 2. Ye- mak, menetmek. titirmek, büyütüp yetitirmek. yîmmak, [yknmak, ymmak] Çe^ yetirü olmak Ulamak, vasl olmak, kinmek, kaçnmak, nefsini menet- sürekli yetimek. mek, saknmak. yeyesi ~> yiyesi ymak X, Menetmek, engel olmak. yeyni, [yiyni ] 1. Hafif, ar olmayan. 2. Esirgemekj yoksun brakmak. 2. tibarsz, önemsiz. 3. Kolay. ya durmak (Atm gemini) Geri - bak -> - balu çeker durumda olmak. - balu, [- bak, yiyni balu ] Ar- ynak -> yanak bal olmayan, hafifmerep. ynamak Biribiri üzerine ylmak, - dutmak, [- görmek, yiyni dutmak] y^durmak Yktrmak. Deer ve önem vermemek, hafif, yklmak Yklmak.

243 y^jmak yhmak Ykmak. ylpldatmak (Gözünü) Çabuk çabuk ykk Yknt, enkaz. açp kapamak. [yklmak] yltar, [ltar] Av köpeklerinin boy- —a turmak Yklmaya yüz tutmak, nuna taklan ip gibi eyler. yklmak üzere bulunmak. yltrm Yldrm. yknlmak Yklmak. ymrmak -^ yumurmak ymrlmak Kvrdmak. - artu Bir yldan çok. ymak -> inak [ylan] yprak 1. Açk, yayvan. 2. Ypranm, - aya Görülmeyecek kadar ince. eskimi. - dili siiijü nce, keskin süngü. yr -> ir - kav Ylan gömlei. yrak -> u'ak ylanc Sanat ylanla uramak olan. yramak -^ ramak ylapdili Hamminesi de denilen ince, yrk -> yirik

narin kayk, piyade. . yrümak Yarlmak, yarlp ayrlmak, yldraan Çok parlayan, çok parlak. yrtlmak. yldramak, [üdramak, yaldu'anak, yrlamak -> rlamak ylduramak] Parldamak, lda- yu'layc -> rlaye mak, k saçmak. yrmak —> yirmek (I) yldrayk Parlak. [yu-tk] yldz Baht, talih. - gözlü Gözkapann içi darya - göçmek Yddz akmak, yldz kay- dönmü olan. mak. yrtmak Birbirine kar böbürlen- -1- dükün, [ylduz dükün ] Talih- mek. siz, bedbaht. yrtlak -> yrtlaz -1 dümek Talihi ters dönmek. yrtla -> yrtlaz —1 sevmek Candan sevmek. yrtlaz, [yrtlak, yrtla] Gözkapa - od Yldz akmas . yaralamp iyi olduktan sonra, ek- yüdzkurd Yldzböeei, ateböcei. lini deitirmi olan göz ve böyle ylduramak -^ yldramak gözlü olan kimse. yddz, [yulduz] Yldz. yrtmak Parçalamak. -1 dükün -> yldz yylaaç -> yylankuç ylamak At koturmak. yylaç -> yylankuç ylgn Eri. yylakaç -> yylankuç ylun Ilgn aac. yylama -> yiylemek yl -> ilki yylamak -^ yiylemek ylmak -> ylkmak yylanguç -> yylankuç ylk Eik, meyilli. yylankaç -> yylankuç ylkdurmak Emek, meylettirmek. yylankç -> yylankuç ylkmak, [yalkmak (II), ylmak] yylankuç, [yylaaç, yylaç, yyla- Eilmek, kaymak, meyletmek. kaç, yylanguç, yylankaç, yylan- -> ydk ilki kç, yiglengeç ] Limon büyüklüün- yllamak Üstünden bir yl geçmek. de ve kavun gibi güzel kokan bir ylmak Çekilmek, uzaklamak. meyve, amama.

244 yHek yylalmak -> yiyletmek yigrelenmek renmek, nefret etmek. yidi Yedi. yigrenei renç, pis, murdar. yidilmek, [yedilmek] Yedekte götü- yigrendürmek rendirmek, nefret rülmek, birinin klavuzluunda git- ettirmek. mek. yigrengen -> yigrensek yidmek, [yedmek] Çekmek, yedekte yigrenmek renmek, tiksinmek, ik- götürmek. rah etmek. yig (I)' [yeg' yjy] !• ^^^^ ^yi' üstün. yigrensek, [yigrengen] Ireniici, çok 2. Kuvvetli, baskn. irenen, çok tiksinen. -> yjg (II) i. yigii yiygü [yigdin] yike Güçlü, kuvvetli. - olmak -> yiydin yil, [yel] Rüzgâr. yigin, [yein] Üstün, baskn, galip, - ars Romatizma ars. kuvvetli, iddetli. - alsm Mahvolsun, telef olsun. - olmak Zor ve kuvvetle birisini - ayaklu Yürük, hzh koan. ezecek durumda olmak, bir ey üze- - çalmak Yel çarpmak, souk vur- rinde zor kullamp ar basmak, üs- mak. tün olmak, galip' durumda bulun- - devesi Çok koan hecin. mak. -e gitmek Heder olmak, boa git- yiginlik, [yeinlik] 1. leri gitme, if- mek.

rat. 2. Üstünlük, galibiyet. -e varmak Heba olmak, havaya yigiurek Daha ar, daha iddetli. gitmek, boa gitmek, zayi olmak, yigirek -> yigrek heder olmak. yîgirml, [igirmî] Yirmi. -e virmek Heder etmek, heba et- yigît, [igit] Genç, delikanh. mek, mahvetmek, - er Güçlü delikanh. -e yapmak Esassz, temelsiz eye - yigli Gerek salkl gerek has- güvenmek.

ta (?). - komak -> — kovmak yiitba Esnaf kethüdas. - kovan Havai, hafifmerep, bo yigitcik -> yigitcük geZen, yararsz, gereksiz iler pein- yigitcük, [yigitcik] Yeni yetimi genç. de koan. yiitlenmek Gençlik taslamak. - kovmak, [- komak] Bo yere yiitlik Gençlik. emek harcamak, bo eylerle u- yiglemek, [yelemek] Üstün tutmak, ramak. tercih etmek. - ölçmek Eli boa çkmak. yiglengeç ^ yylankuç ' - tutmak Armak. yîglenmek, [yelenmek] Üstünlük sa- - yutmak Azm havaya açmak, vnda bulunmak, üstünlük tasla- hava almak.

mak. - yürümek Rüzgâr esmek. - yiglik, [yelik] Üstünlük, iyilik, bas- yilebîmek, [yelebimek] Rüzgâr etki- knlk. siyle sallanmak, dalgalanmak. - virmek Üstünlük vermek, yilegen -> yelegen yigrek, [yegirek, yerek, yigirek] Da- yilek (I) -> yelek ha iyi, üstün, baskn, tercih edilir. yilek (H) Yelek.

245 yilenç

-> yîlenç ilenç yir), [yeg ] Elbise kolunun el üzerine yîli ^ yal (I) gelen ksm. yilik Koucu, çok koan. - ba Gömlek ya da elbise kolu- yilikmek, [yelikmek] Yel gibi ko- nun koltuk tarafnda olan yeri. zuak. - devürmek Kollarn svamak, ie yilin, [yelin] Memenin süt toplanan bazrlanmak. yeri, meme süngeri. - silkmek Vazgeçmek. - ay Mart ay. yindek, [yendek] Sürekli, daima, hep, yilîncek Aceleci. mutlaka. yilidürmek Komak, uraya buraya yine yine Tekrar komak. tekrar, yigi. [yei] Yeni, taze. yîlimek, [yelimek] Koumak, bir- - ay, [yei)i ay] Hilal. likte koup gitmek, yarmak. yigile -> yegile yillenmek Havalanmak, havailemek. yinmek, [yiyilmek] Çürümek, yillü Gaz yapc. an- mak. yîlmek, [yelmek] 1. Komak, acele yinnemek Douracak hayvann me- yürümek, esmek. 2. (Hayvan) T- nelerine süt gelmek. rs gitmek, ekin yürümek, hzhca yürümek. [yigsüz] - ton Kefen. yiler orjinaz Urap durduu hal- de eline bir ey geçmeyen, çahp yinür Yiyecek, yenilebilecn ey. kazanamayan. - ba, [-maraz, - rene] Gittik- yiler yl Hzla esen rüzgâr. çe oyulup derinleen yara, yenirce, yile varmak Rüzgâr gibi gitmek, âkile. koarak gitmek. - maraz -^ - ba yile yile Koa koa. - rene -^ - ba yir, [yer] - yopurmak, [yeliip yopurmak, yel- 1. Yer, arz,,zemii, toprak. mek yopulmak, - yügürmek, yüüp 2. Ülke, yurt, diyar, memleket. yopurmak] Telala komak, dur- -den götürmek Yükseltniek, zillet- madan seirtmek. ten, perianlktan kurtarmak. yilüp yopurmak -^ - yopurmak -den kopmak Tekrar dirilmek, ka- - yügürmek -> - yopurmak birden kalkmak. yUte -> yelte - deprenmek Yer sarslmak, dep- yiltemek -> yelteuMk rem olmak. yUtenmek -^ yeltenmek - deprenmesi Zelzele. yimecük Yiyecek. - düzmek Yer hazrlamak. [yimek] -e brakmak Yere ykmak, yere yiyü gelmek Sürekli olarak yemek. sermek. yîyü Yiyerek. -e çalmak Yere atmak. yiyü içe Yiyerek içerek. -e depilmek Yere vurulmak, çi- yimi Yemi, meyve. nenmek. yimilenmek, [yemilenmek ] Yemi -e depmek Yere çarpmak, vurmak. yemek, meyve yemek. -e getürmek Yerine getirmek. yimilü Yemii olan, meyve veren -e smarlamak Topraa brakmak. (aaç). - evi Bodrum, mahzen.

246 yiv

-e yamamak Yamyass etmek. yirilmek Yrtlmak, azck yrtlmak. -e yüz urmak -> yüz yirince, [yerince (I) ] Yerinde, uy- - gök götürmez -> - götürmez gun, düzgün, eksiksiz.

- götürmez, [- gök götürmez ] Pek yiringen Çok üzülen, kederlenen.

çok. yirinmek, [yerinmek ] Kederlenmek, - içi Yer alt. üzülmek, mahzun olmak, tasalan- - idinmek Mevki tutmak. mak. -idür Layktr, münasiptir, sras- yirimek Erimek, ulamak, yetimek. dr. yirlenmek, [yerlenmek ] Yerlemek, -in bulmak' Yerine gelmek. yurt edinmek. -inden dümek Mevkiinden ayrl- yirmek (I), [yrmak] Yrtmak, az- mak, yerinden olmak. ck yrtmak. -inden Uetmek Yerinden oynatmak, yirmek (II) -> yermek korkudan hoplatmak, harekete ge- yirüp yerçmek -> yirüp yiçmek tirmek. yiriip yiçimek Birbirini knamak. -inden üzilmek Yerinden ayrlmak, yirüp yiçmek, [yirüp yeçmek] K- yerinden kalkmak. namak, hakknda kötü söylemek, -inde olmak Kararnca, ne az ne kötülemek, beenmemek, aa gör- çok, yeteri kadar, mktarnca olmak. mek, hor görmek. -ine iletmek Yerine getirmek. yitecekce Yetecek kadar, kâfi mik- -ine kalmak, [-ine turmak] Yeri- tarda. ni tutmak, yerine geçmek. yitesi Kâfi miktarda. -ine komak Yerine getirmek, ifa et- yîtî -> iti mek. yitik -> yituk -ine turmak -> -ine kîümaL: yitilmek Keskinletmek, sivrütmek. -ini beklemek, [-ini aklamak] Mev- yitincek Yeni yetime, yeni yetien, kiini korumak. sonradan ortaya çkan. -ini aklamak -> -ini beklemek yitirmek -> yitürmek (I) -in kolayn almak (Sava için) En yitmek (I) Kaybolmak, zayi olmak, uygun yeri seçip yerlemek. yok olmak. -in -in -> in yitmek (H) îtmek, kakmak. - itnlek Mekân tutmak, yerle- yitmek (HI) -> yetmek mek, yer tutmak. yiter ancak Artk yetiir, yeter ar- - karn Yer alt, mezar. tk. - olmak Yerle bir olmak. yitük, [itik, yitik, yütük] Kayp, za- - tutmak Yerlemek, mesken edi- yi edüen ey. nip oturmak. yitürmek (I), [itirmek, itürmek, yitir- - -den -> in mek] Kaybetmek, zayi etmek, telef

-—^in, [yerin yerin, yer yerden, etmek, mahvetmek. yer yerin, -in -in, — -den] Her yitürmek (11) -> yetürmek taraftan, taraf taraf. yitüt Çok, fazla, ziyade, akn. yirbarsa -> yerbarsa yitütlik lerüik, iddetlüik, keskinlik. yîrgöceni Bir çeit göçen. yiv Birbirine bitiik olan iki ey ara- yirik, [yrk] Biraz yrtk, az yank. smdaki çizgi, derz.

247 -

yîy

-^ (i) y^y yjg -dû, [ -m] Yok olduunu, bulun- yiydîn, [idin, yiydün] 1. Kokmu, madm. kokumu. 2. Fena kokulu Lir -nussa -> - imise ot. -m -> -du - olmak, [idin olmak, yigdin ol-, - imise, [-mssa] Yok idiyse, ol-

mak ] Bozulup kokmak, kokumak. masayd. yiydün -> yiydin yoalmak, [youlmak, yokalmak ] yiyegen Çokyiyen, obur. Yok olmak, kaybolmak, mahvol- yiyegenlik Oburluk, pisboazlk. mak. yiyesi, [yeyesi] Yiyecek ey, yemek. yorulmak mtizaç etmek. - eylemek Ziyafet hazrlamak, ye- yosa -> yohsa, yoha

mek yapmak. • yosul -> yohsul yiygi -> yiygü youlmak -> yoalmak yiygü» [yigü, yiygi] Yiyecek, taam. youn, [yovun ] 1. Çapça kabn. 2. y'yi» [iyi] Koku. Sesçe kahn. 3. ri, büyük. 4. Ka-

- duymak, [- tuymak] Koku al- mbk. 5. Kaba, sert, iddetli. 6. mak, bir eyler sezmek. e yaramaz. 7. Kaba, kaim. - tuymak -> - duymak - göjüUü Kat yürekli. yiyilemek -> yiylemek - sözlü Kaba gözlü. yîyilemek -> yiylemek - yumru 1. iman, kjsa boylu, tk- yiyilmek -> yinmek naz. 2. Kaba saba, uygunsuz, bi- yiyim Yemek, yiyecek, lokma, taam. çimsiz. yiyimek, [îyimek, yiymek] Kokmak, younlamak Kalnlamak. taaffün etmek. younlandurmak Kahnlatrmak. yiyr Pis kokulu, pis. younlanmak Kahnlamak. [yiyirce] younlatmak Olgunlatrmak, kahn- - göçen Kokarca denilen hayvan, latrmak.

gelincik. younhk 1. Kahnhk. 2. iddet, sert- [yiyirin] lik. 3. rüik. - olmak Bozulmak, kokmak. younrak Kahnca. yiyîmek Birlikte, yemek. yoh Yok, hayr. yiyitmek, [iyitmefc] Kokutmak. yohamak -> yokamak yiylegen Pek fena kokan. [yohlu] yiylemek, [yylama, yylamak, yiyi- - klmak Yoksullatrmak, fakirle- lemek] Koklamak. tirmek. yiylemek, [yiyilemek] Koklamak. yol^sa, yol^a, [yosa] Yoksa. yiyletmefc, [yylatmak ] Koklatmak. - yok Kendinden önce geçen o yiymek -> yiyimek lumlu soru eyleminin olumsuz soru yiyni -> yeyni ekli yerini tutmaktadr. - balu -> yeyni yoi^sul, [yosul] Fakir, yoksul.

- dutmak -> yeyni yohsuUk Yoksulluk, fakirlik.' yo Yok. yo^^suluran, [ yoksuluram ] Bir çe- -a saymak Yok farzetmek, hiçe it sarmak. saymak. yok Deil.

248 yol

-dur Olmaz. - eri Sâlik, yolcu. - i Esassz, gereksiz i. -1 azmak -> - azmak yokalmak -> yoalmak -1 baa aparmak Amaca ulamak, yokamak, [yohamak, yokmak] 1. El erimek. sürmek, dokunmak, yoklamak. 2. —na gelmek 1. Karsna çkmak. Yok etmek. 2. Yoluiu kesmek, önüne çkmak. yokanmak, [yokunmak] 1,. Dokunul- -m almak Yolunu kesmek, yoluna mak, yoklanmak. 2. limek, do- çkmak. kunmak. —m azmak -> - azmak yokatmak Yoklatmak, el dokundurt- -m balamak Yolunu kesmek. mak. -mdan emek Yoldan çkarmak, yoklu Fakir, muhtaç, yoksul. doru yoldan saptrmak. yokmak -> yokamak -m rmak, [-m urmak] Yolunu yoksuluran -> yohsulüran kesmek. yokunmak -> yokanmak —in sürmek Yolunu izlemek, izin- yol 1. Âdap, erkân, âdet, usul, kural, den ayrlmamak. yöntem. 2. Müsaade, izin. -in urmak -> -n urmak -a girmek Yola çkmak, yola dü- —1 orjarmak Yolu çkarabilmek, bu- mek, yola koyulmak. labilmek. -a gitmek örf ve âdete göre hare- —1 varmak Ermek, yolunu amacna ket etmek. eritirmek. - ayrd ki yolun ayrld nokta. - iletmek Yöneltmek.

- aztmak -> - azmak - itmek 1 . Yol bulmak. 2 .Yol aç- - azmak, [- aztmak, -dan az- mak. mak, - azmak, -m azmak] Yolu- - izlemek Klavuzluk etmek, yol nu armak, doru yoldan sapmak, göstermek. yanh yola gitmek. - kesilmek Yol kapanmak. - basan -^ - uran - kesmek Yol almak. - bamak Yol kesmek. - komak Yol göstermek. - balamak Klavuzluk etmek, ç- - m Reva m, layk m, caiz mi, r açmak. yeri var m ? - bozmak Yol artmak. - ol Fedayi, kurban. - bulmak 1. Frsat bulmak. 2, Ben- - sra -> yolra liine girmek, etkilemek. - sürmek Bir yolda sürekli yürü- - çekmek Yol almak. mek. -dan azmak -> - azmak - uran, [- basan, - uruc] Yol ke- -dan eilmek Yoldan ayrlmak, sen, ekiya. sapmak. - urmak Yol kesmek, yol vurmak. -dan iletmek Yoldan çkarmak. - uruc -> - uran - dartmak Yol zahmeti çekmek. - üstün almak Yol üstünde dur- - depdürmek Çok yol yürütmek. mak, yolda beklemek. - dokumak Sürekli olarak yol yü- - varmak Yol gitmek, yola devam rümek. etmek, doru yoldan gitmek. - dögmek Yol tepmek, yol yürümek. - virmek Müsaade etmek.

249 yolakc

- yara Yolculuk levazm, hazr- yoramaç Devenin kask ipi. l. yordam Khk, kyafet. - yaran eylemek -> - yaran yorga, [yorka] Rahvan. klmak yorgalamak, [yoralmak, yorkala- - yaran görmek -> - yaran kl- mak] Rahvan yürümek. mak yorgalatmak Koturmak, etirmek. ^ yaran klmak, [- yaran eyle- yorabk Ekinlik, açk yürüyülü ol- mek, - yaran görmek] Yol Ka- ma. zrln yapmak. yoralmak -> yorgalamak - yat Yolculuk levazm, hazrl. yorka -> yorga yolakc Yolcu, yola giden. yorkalamak -> yorgalamak yolca 1. Yoldan aynlmayarak, yolu yorkan Yorgan. izleyerek. 2. Yol üzerinde. yorkm Yorgun. - gitmek Yol boyunca gitmek, yormak Ahkpymak. [yolda] yorumak Yorgun dümek. - komak Yol arkada yapmak. yort Hüküm, nüfuz. yoldalanmak Arkadahk yapmak. yortdurmak Koturmak. yolkmak -> yolukmak yortc Haber ulatrc. yolra, [yol sra] Yol boyunca. yortmak Komak, sürekli yol yürü- yollamak 1. Uurlamak, teyi etmek. mek, sefer etmek. 2. Yola çekmek. yort avul -^ savulmak [yoUu] yonc Yldzlara bakarak ya da ba- - yolnca Usulü çerçevesinde, âdet ka usullerle gaipten haber veren, ve töresine uygun olarak. kâhin, müneccim.

[ yolmak ] yorultmak Yormak. yola dümek Yolmaya halamak, yomak, [omak, umak] Kayas et- çok yolmak. mek, karlatrmak, benzetmek, yolsuz Yolunu arm olan, azgn. benzetmee çahmak. yolukmak, [yolkmak] sahet etmek, yosun, [yusn] Kanun, töre, âdet, karsna çkmak, uramak, çat- usul, yol. mak. yo 1. Yorgun, ypranm, zayf, ka- yolunmak 1. Kendi saç ve sakahn mak, bulamk. 2, Yorgunluk, fer-

yolmak. 2. Temizlemek. 3. Halas sizlik, zayflk. . bulmak, kurtulmak. - eylemek -^ - klmak yolumak Pençelemek, döüînek. - kilmîak, [-eylemek] (Gözü) Ka- yom -^ yum matrmak, görmez hale getirmek. yondurmak Yontturmak. - olmak (Göz) Kararmak, fersiz- yonma Yontulmu, yontma. lemek, kamamak. yonmak 1. Yontmak, tra etmek. 2. youmak Ypranmak, yorulmak, za- Silmek, yok etmek, yf dümek, kuvvetini kaybetmek^ yonuldu Kaznt. youtmak (Göz hakknda) Kamatr- yonulmak Yontulmak. mak. yonulmal olmak Krlmas, parça- yovc Savaan. lanmas gerekli olmak. yovm -> youn

250 ynkam

yoyinak, [yuymak (11) ] Silmek, imla yöre Etraf, çevre, civar, daire, muhit, etmek, izale etmek, bozmak. havali. -1er Her taraf, her yer. yoyulmak, [yuyulmak, yüyiilmek ] Zail olmak, silinmek, bozulmak. -sine ümek Çevresinde toplanmak. yoz 1. Vahi. 2. Yavan, baya. 3. -sin yörenmek 1. Çevresini dola- Zararl. 4. Sürülmemi ve ekilme- mak. 2. Devriye gezmek. mi (yer). yörendürmek Yaklatrmak, bir eyin yöcü Öcü, umac. çevresinde dolatrmak. yögü -> ögü (II) yörenlemek Gezerek görmek, dolaa- yön Gibet, taraf, suret. rak görmek. - dutmak -> - tutmak yörenmek 1. Dolamak, yaklamak, -inden Bakmndan, yoluyla. bir eyin çevresinde dolamak. 2. -iyle Yakacak biçimde. Hatra gelmek, gönlü kaplamak. - tutmak, [- dutmak] Yüzünü sir yörenü gitmek Çevresini dolamak, yöne çevirmek, teveccüh etmek, gezip dolamak. yüz tutmak. yu Çok yazk, yuh, yuf. yutulacak - yö 1. Etraf, çevre* 2. Yolcu- yudum Lokma, bir defada kadar (yemek). luk teçhizat. 3. Düzen, uygunluk, Yutmak, iç- düzenlilik, usul. yudunmak, [yutunmak] mek, yava yava yutmak, zoraki yöndem itaatli, uysal. yutmak, yutkunmak. yöned -> yönet yudurmak Ykatmak. yönedsüz Usul, adap bilmeyen. yufkack -> yufkacuk yonedsüzlik Usul, adap bilmezlik. yufkacuk, [yufkack, yuhacuk] Ka- yöneldüfmek Yöneltmek, tevcih et-, lnl az. ince, incecik. mek. yufkalatmak -> yufkaltmak yönelmek, [yönenmek, yönmek, yö- yufkalmak Zayflamak, incelmek. nülmek ] Teveccüh etmek, yüz tut- yufkaltmak, [yufkalatmak ] Hafiflet- mak, yüzünü belli bir yere çevir- mek, cvklatrmak. mek. yuad Bulak. yöneltmek Tevcih etrnek, çevirmek. yu, [- ta, yuvak, yüvalak, yuva- yönenmek -> yönelmek lak ta, yuv ta] Topra' sk- yönet, [yöned] ekil, tarz, usul, su- trp pekitirmekte kullanlan ta, ret. silindir. yönince Gerektii ekilde. - ta -> - yönlü Yerinde, uygun, münasip, mak- yumak —> yumak bul. yurulmak 1. Kartrlmak. 2. Ezil- yönmek -> yönelmek mek.

yönsüz 1 . Sebepsiz, bir sebep olmak- yuha Yufka, ince. szn, beyhude. 2. Uygunsuz, dü- yuhaçuk -> yufkacuk zensiz; kötü yaratlh, hayasz. yu^u, [yuk] Uyku. - söz Herze, beyhude laf, hezeyan. yukar Yukarki. - yösüz Varlksz, servetsiz, dü- yukaru Yukar.

zensiz. - dui'inak, [- lurruak ] Ayaa kalk- yönülmek -^ yönelmek mak.

251 ^akarorak

— olmak Yükselmek. [yumruk] — - - turmak > durmak -a tükürmek Yumrua, sopaya yukarurak Daha yukar, dala yük- kuvvet vermek. sek. - cengi Yumruk yumrua yaplan yuku -> yulu kavga. ykm-mak Yourmak. - dümek Yumruk skmak. [yularh] yumruanmak 1. Yuvarlak biçim, du- - keser ki elle kullanlan bir çeit rum almak, toplanmak, top olmak. büyük keser. 2. Yuvarlak hale getirilmek. yulduz -> yldz yumruhk ikinlik. yum, [yom] 1. Uur, kadem. 2. U- yumrulmak 1. Yamulmak, yamru ursuz, meum. yumru olmak. 2. Tümseklemek. - görmek Uur saymak, umurlu yuma 1. Kireci az, yumuak (su). bulmak. 2. Hafif, iddeti az. - tutmak 1. Hayrl, kutlu saiymak. yumarafc Daha yumuak. 2. Uursuz saymak. yumak Yumuak. - yora görmek Uurlu, kademli - yil Hafif rüzgâr, esinti. saymak. yumakhfc Yumuakhk. - yormak Faldan kötü sonuç ç- yumamuak (I) Yumuamak, müla- karmak. yimlik kazanmak. yumak, [yumafc, yuymak (I) ' ] Y- yumanmak (II) Görevlendirilmek, kamak. i verilmek. yumalak -> yuvalaki yumulmak, [yumlmak] 1. Kapan- yumarmak -> yunjrarmak mak, büzülmek. 2. Üstüne kapan- yumc Falc, müneccim, kâhin. mak, üstüne dümek. 3. Toplan- yumdurmak Örttürmek, kapattrmak. mak, bir araya gelmek, ylmak. yumlmak -^ yumulmak yumulup dümek Hzla bir ey ü- yumlandu-inak, [yumladurmak ] Yu- zerine kapanmak. mar gibi yapmak. yumurda Yumurta. yumladu-inak -> yumlandurmak - bamak Kuluçkaya yatmak. yuml -^ yumlu (I) - brakmak -^ - tourmak yumlu (I), [yuml] Uurlu, meyme- - tourmak, [- brakmak ] Yumurt- netli, mübarek. lamak. yumlu Yumulu, kapal; (ü) ketum. yumurlanmak Bir araya gelmek, top- yummak 1. Kapamak. 2. Üstüne koy- lanmak. mak, örtmek, üstüne kapamak. yumurmak, [ymrmak] 1. Derleyip yumrarmak, 5ruma-mak] Yuvarlak- toplamak. 2. Ezip büzmek, iki kat lamak, yum-ulamak. etmek, kvrmak. 3. Bozmak, ha- yumr -> yumru rap etmek. - yamr Eri bürü. yumurtlaan Çok yumurtlayan. yumru, [yumr] 1. Ur, vücuttaki i, yumu , hizmet, görev, ödev. bez, gudde, kabarck, tümsek. 2. - olan Hizmetkâr, hizmet eden Eri, çarpk. genç. yumi'ucak Yuvarlak, yumru olan. yumuaklk Mülayemet.

252 yugru^ yumualtmak Yumuatmak. yuvnmak (I) -^ yuvmmak (I) yumuc Hizmetçi. yuvmmak (II) -> yuvmmak (II) ynd, [yunt, yunt ] Ksrak. yavtmak Gizlemek, örtmek. - olan Çoban. yuvlanmak -»yuvalanmak (I) yndku, [yntku] Kuyruksallayan yuvlundurmak -> yuvalamak (I) kuu, peygamberkuu. yuvlunmak -> yuvalanmak (I) ynmak Ykanmak. yuvmak Dürmek, tomar etmek. ynmca Ykanm, tertemiz. yvnulnak -> yuvalanmak (I) ynt, yunt -> yund yuvunmak (I), [yuvmmak (I) ] Kay- yuntk -> yndku bolmak, gizlenmek, silinmek. yunulmak Ykanmak, ykanlmak. yuvunmak (11), [yuvmmak (II), yu- yurd -> yu't yunmak] Ykanmak. yrdlandurmak skân etmek. yuvmulmak Ykanlmak, ykanmak. yurdlanuak -> yurtlanmak yye -> yuyue yurt, [yurd] Oturulan yer, mesken; yuymak (I) -> yumak memleket. yymak (II) t> yoymak - idînmek -> - tutmak yuyue, [yuyc] Cenaze ykayc. - itmek -> - tutmak yuylmak -> yoyulmak

- tutmak, [- idinmek, - itmek] yuymd, [yuyundu] Bulak suyu, Mesken edinmek, tavattun etmek. ykanan eyden dökülen su. yurtlanmak, [yurdlanmak ] Yerle- yuyundu -» yuymd mek, tavattun etmek. yuyunmak -> yuvunmak (II) yusun -> yosun yüce 1. Yükseklik. 2. Münezzeh, ar, yutmak (I) -> utmak uzak. yutmak (II) Hazmetmek, dar vur- - dtmak Yüceltmek.

mamak, içinde brakmak. . — eylemek Yükseltmek. yut gitmek Sürekli olarak yutmak, yilcelenmek Büyüklük taslamak. yücelik] yutmakta devam etmek. [ yutunmak -> yudunmak - itmek Kibirlenmek, büyüklük yuvak -> y taslamak. yuvalak, [yumalak] 1. Yuvarlak. 2. [yücebnek] Gülle, top mermisi. 3. -> yu yüceli yüceli virmek aha kalkmak,

- ta -> yu ahlanmak. , (I), yuvlundunnak Yu- yüceltmek Deerini artrmak, yük- yuvalamak [ ] varlamak. seltmek. yuvalamak (II) Yuva yapmak. yücerek Daha yüce, çok yüce. yuvalanmak (I), [yuvlanmak, yuvlun- yügen Dizgin, gem. mak, yuvnulmak] Yuvarlanmak. yügrimek -> yügrümek yuvalanmak (11) Yuva edinmek. yürük 1. Yürük, hzl giden, çok ko- yuvanmak Gönlü rahat etmek, tesel- an, ilek. 2i Yürürlük, hzb gitme.

li bulmak, avunmak. yügrüldik 1. Hzl koma. 2. Ta- yuvatmak Parçalamak, ufaltmak. knlk. [yv] yügrümle Hzla, koarak. - ta -> yu yügrü Hz, sürat, kou.

253 yiigrntliiruek

yügrütliü-mek Deveran ettirmek, ko- yülügen Ustura. susturmak. yülük Trah, tüysüz. yügrümek, [yügrimek, yügürmek yülümek Koumak. ] Tra etmek, saç ve sakal kazmak. yügürmek -> yügrümek yülünmek Tra edilmek. yügürdümek Koumak, yarmak. yülütmek, [iÜitmek, yügürgen Yürük, iUütmek] Tra hzl giden. ettirmek, yügürmek, [yüyürmek] Komak, hz- yüj Tüy, ku tüyü. l gitmek. yüne Eyer altma konulan yügüi'ü Koarak. keçe. yüjlemek Tüy takmak. yügürtmek 1. Komak. 2. Kotur- yüjsük Yüksük. mak. 3. Erkek koyunu diisine a- rmak. yügül -> yegül yürek yük 1. Mide. 2. Cesaret. Rahimdeki çocuk, cenin, dölüt. - ba Barsak, çocuklar beik - balamak 1. Yükü i- tanabilecek çine koyduktan ekilde sonra üstünden sa- hazrlamak. 2. Yükünü tut- rlan ba. mak. - berkitmek Gönül in brakmak balamak, ce- Çocuunu düürmek. saret bulmak. -ini yukar tutmak -> -ini yukar -berklii ymak Cesaret, yüreklilik. - burmak Barsakta -ini yukaru ishal sancs ymak, [-ini yukari peyda olmak. tutmak] Nazlanmak, kendini naza - burus Mide çekmek. sancs. - ditremesi -> - oynamas - koyacak Yüklük, yük dolab. -i azma gelmek Çok - yap Ev eyas, korkmak, ph prt, kap ka- çok heyecanlanmak. çak, tanabilir eya. -i burmak çi yüklendürmek szlamak, mustarip Gebe brakmak. olmak. yüklet Yük hay^-an. -i kopmak Yürei parçalanmak, yükü -> yüldü pek çok acmak. yüklü, [yikh] Gebe, hamile. -i oturmak çi sakinlemek. yüklülük Gebelik, hamilelik. -i oynamak Kalbi çarpmak. yiiksecük Yüksekçe, az yüksek. -i ovumak çi rahat etmek, gön- [yüksek] lü ferahlamak. - uçmak Yüksekten atp tutmak, - itiligi ecaat. büyüklük taslamak. - koparmak Öldürecek gibi heye- yükseklik Ulüvv-i cenap. canlandrmak. yüksinmek -> yüksünmek - oynamak Kalp çarpmak, çarpn- yüksünmek, [yüksinmek] 1. Yük say- t gelmek. mak, istiskal etmek. 2. - Kskan- oynamas, [- ditremesi] Kalp çar- mak. pnts, hafakan. yükünmek Önünde eilmek, diz çök- - sürmek shal olmak. mek, ' ba emek. - sürmesi shal. yülcürmek 1. Gebe kalmak. 2. Erkek - tamar iryan. hayvan diisine amak, - tasas ç sknts, üzüntü. yülitmek -> yülütmek - yakan Çok tath, iç bayltan.

254 yua

- yankus Aktan ya da üzüntüden yüyiUmek -> yoyulmak duyulan iç sknts. yüyürmek -> yügüi'mek yüreklendirmek -> yiireklendürmek yüz 1. Kar, nezd, yan. 2. Cihet, yü-eklendiirmek, [yüreklendirmek] Ce- yön, taraf. saret vermek, cesaretlendirmek. - baa gelmek Ba üstünde yeri yüreklenmek Cesaretlenmek. olmak. ' yürekli -^ yüreldü - begi Yüzba. yüreklilik ecaat, cesaret. - bekitmek -> - berkitmek - - yüreklü, [yürekli] Yiit, cesur, kork- berkitmek, [ bekitmek ] Kat maz. yüzlülük etmek. yüreklürek Daha cesaretli. - berklii Utanç duymama , skl- yüreksiz -> yüreksüz mazhk. yüreksüz, [yüreksiz] 1. Korkak, ce- - big da li yigirmi big Yüz yirmi saretsiz. 2. Kötü kalpli. bin. yürigen -> yürügen - burtarmak -> burtarmak yiüigenlik -> yürügenlik - döndermek -> -- döndürmek yürimek -> yiü'ümek - döndürmek, [- döndermek] Yüz yüri Yürüyü. çevirmek, terketmek, iltifat etme- yürü Haydi. mek. yürügen, [yürigen] 1. Keskin. 2. - dutmak -> - tutmak HzL yürüyen. 3. Ustura. 4. Cilab. - dürmek Surat asmak, yüz buru- yürügenlenmek Tra edilmek, cila- turmak. lanmak. -e çarc nsann suratna hayk- yürügenlik, [yürigenlik] Yürüyüe da- ran, irret. yankl olma, çok yol yürür olma. -e doknç Yüze vurulan ey. yürümek, [yürimek] 1. Gezmek, dola- -e gelmek, [-e getiirmek] 1. Yü- mak. 2. Hareket etmek, i yapmak. ze vurmak, baa kakmak. 2. Mey-

3. Tedavül etmek, geçer olmak. 4. dana çkmak, kendisini göstermek. Hareket etmek, dönmek. 5. Hü- -e getürmek -> -e gelmek cum etmek, saldrmak. 6. Ayrl- -e kir gelmek Namus lekelenmek, mak, uzaklamak, 7. Sözü geç- yüzü karia olmak, utanacak duruma mek. dümek. yürüyü Yürüyerek. -e kir getürmek Mahcup etmek, u- yürütmek 1. Aktmak. 2. Gezdirmek, tanacak duruma düürmek, yüzü- dolatrmak. 3. Çevirmek, döndür- nü kara etmek. mek. 4. Sevketmek. 5. Tedavül et- - eylemek Havale etmek. tirmek. -e yüz Yüz yüze, vicahen. yürüyecekleyîn Hareket etmesine, yü- -e yüz olmak Yüz yüze, kar kar- rümesine elverili. ya gelmek. yürüyici - görmi Koca görmü, kocaya var- [ ] - yldz Gezegen, seyyare. m kadn, dul kadn. [yürüyü] - göstermek Nasip olmak, ksmet - itmek Saldrmak, hücum etmek. olmak, kendini göstermek, meyda- -> yitük na gelmek.

255 ys

-i berk Sklmas, utanmas olma- ^- sürtünmek Yüz sürmek. yan, kat yüzlü. - topraa urmak -> - urmak -i çalk Yüzü bozulmu, yüzünün ^tutmak, [- dutmak] Yönelmek, rengi, ekli deimi. teveccüh etmek, meyletmek, ra- -i dürük -> diii'iik bet etmek. -i eilmek Yüzü - çarplmak, urmak, [yire yüz mmak, -in yi- -i mak Yüzü gülmek. re urmak, - topraa urmak, - yire -i kbleden dönmek Dinden çk- komak, - yü-e koymak] 1. Bavur- mak, müracaat mak. . etmek. 2. Yüz sür- mek, secdeye -i kil- olmak Yüzii kara olmak. kapanmak, yere ka- panmak. 3. Yüz -in dümek Yüz üstü, yüzükoyun tutmak^ yönel- dümek. mek, gitmek. 4. Rabet etmek. 5. Aksetmek, yansmak. -ine dökmek Yüzüne vurmak, önü- - virmek Yüz göstermek. ne sermek. - yazc Gehniu yüzünü -ine göre tabanca süsleyen urmak Durumu- kadn. na uygun olan yapmak. - yazmak Gelinin yüzünü süsle- -ini ayama brakmak Ayana mek. yüz sürmek. - yirde ba komak Yüzükoyun ye- -ini emek Suratn asmak. re kapanmak. -ini ele almak Utancn yenmee - yire komak -^ - urmak çalmak. - yire koymak -> - urmak -in yire depmek Teperek yüzüko- 1. Yüzlerce. 2. Yüzer yüzer. yun düürmek. yüzden Sebebiyle. -in yire urmak -> - urmak yüzerlik Atee atld zaman çtr -i sulu 1. Yüzü taravetli, parlak, çtr ses çkararak yanp güzel bir güzel, asil yüzlü. 2. erefli, namus- koku yayan tohum, üzerlik. lu, haya, hicap sahibi. yüzgüç Suda iyi yüzen. -i uy -> - uy yüzikoyu -> yüzinkoym -i yire dümek Mahcup, meyus ol- yüzin Yüz üstü, yüzükoyun. mak. yüzinkoyun, [yüzikoyu] Yüzükoyun, - kzdrmak Yüz kzartmak. yüz üstü. - olmak Bir kimsenin bakasna ö- yüzlemek 1. Yüzünü dönmek, tevec- lan borcunu ödemeyi kabul etmek. cüh etmek. 2. Yüze vurmak. - purtarmak -> burtarmak yüzlü erefli, itibarl, hatr saylr. - silmek Eli yüze sürmek. - göstermek Saygm, makbul gös- - uy, [- uy] 1. Ar, hicap, ha- termek. ya, namus, eref, haysiyet, itibar. yüzlük 1. Peçe, yüz örtüsü. 2. Do- 2. Güzellik, letafet. arken kimi çocuklarn yüzünde - sü-e gelmek Yüz sürmee gel- kalan dölkesesi parças. mek. yüzümek Birlikte yüzmek.

256 zaferlü Muzaffer, galip. zu'zîbldak Zirzop. zâ {Far.') Yayn Licuna sarlan deri. zyâfetlemek Ziyafet çekmek. - virmek Keskinliini göstermek. zyrmcak -^ yrncak, syrmcak zalamak Keskinletmek. zibil Gübre, süprüntü. zal Keskin, iddetli. zifir Ya, ya bula.

[zaman (^j".)] [zikr {Ar.)]

- ile Vaktiyle, bir zamanlar. - eylenmek Zikr etmek, sürekli an- zaiîhk Sepet. mak. [z arlk] züi, [zilü] Hal, kilim. - itmek -> - klmak züii -^ zili

- kdmak, [- itmek] Alayp szla- [zindan (-Far.)] mak. -a bn'akmak Zindana atmak, hap- zarmc Feryat edip inleyen. setmek. zarmcmak Zar zar alayp inlemek, -a urmak, [-a vurmak] Zindana feryat figan etmek, alayp szla- atmak, hapsetmek. alamak. mak, yana yakla —a vurmak -^ —a urmak Yalvartmak, alayp sz- zarmctmak zind anlamak Zindanda hapsetmek. latmak. zindânvan Zindanc, zindan bekçi- zarlanmak Alayp szlamak. si.- Süzülmü karagünlük. zayala zivindirik Can. zegrek Keten tohumu. zivle -^ zevle (I) zeMrlik Zkkmlamlacak içki. [ziyan {Far^] [sencef Etek pervaz. zencef, ] - sanmak Zarar vermeyi düün- Küçük çömlek. zenen mek. zeHgü Üzengi. zor ç ars, kann ars, buruntu. zevle (I), [zivle] Çift öküzünün bo- [zorba (<- -Far. zûr-bü)] yunduruktan çkmamas için bo- - kalkmak syan çkmak, zorbalar duyunrua geçirilen aaç, zelve. ayaklanmak. zevle (II) Ekilecek yer birimi olarak zorbatr Babayiit, zorlu kahraman. kullanlan bir ölçü. zort iirilen avurdun üzerine zevzek Esrar. zort, zeyreklemnek Anlayl görünmek. parmakla vurulunca çkan ses. - virmek, ort virmek Avurt çat- zbn ^» zbn [ ] zfoun, [zbn, zubun] 1. Vaktiyle latmak. kaftan altna giyilen pamuklu yelek, zubun -^ zbun hrka, mintan. 2. Entari. zurnapa, ?urnapa -^ urnaba

257

di z in

ESK YAZIDAN -- YEN YAZIYA Dizin bölümü i,m, Tarama Sözlüünün I. ve IV. cUdini Cem Dilcin II. ve V. cldmz Dr. Kayahan Erimer, III. ve VI. cildini Nuran Tezean a' :zrct%t.::î:,r"-'-^^- "^^ -— .eneid;z:re DÎZN ÜZERNE AÇIKLAMALAR

1. Dizin bölümü, madde ba olan her sözün, Tarama Sözlüündeki tanklarda geçen bütün yazm biçimlerini içermektedir. Bu sözler baka tür- lü yazlsa da, dizine sadece tanklarda geçen biçimler almmtr. Örnein, karava sözcüünün u yazm biçimlerinin hepsi dizinde yer almtr: ^r^jj , o^jj ^Jj^J^^^Jj ,ü^JJ^ ,J^JJ^ ,oîljljl5 ,.j\j»J_.

2. Arap harfleriyle yazmlar ayn, fakat okunular deiik olan sözler bir madde içerisinde toplanmtr: eren, oran, ören ujl ; eyin, in, oyan, öyün ^J ; esirik, esrik, esrük ii j^\ ; arlamak, arlmak, rlmak, rlamak, urutmak jijl ; arjramak, lyramak, oyarmak .j*jS'\ ; ummak, ovmak J-jl ...

3. Taranan metinlerin bir bölüü harekeli olduu için, buralardan ah- nan sözcüklerin kimilerinde son ünlüler "huruf- imla" ile yazlmam, hare- ke ile gösterilmitir. Böyle sözcükler bu yazm biçimleri ile dizine alnmtr: ^\ aü ^T aç, j::\ içre, aTI öydin, J\ ilerü, joJI uladn, Jl l, ülü, imdi, kanda, j:3 kank, ^ kutlu, l^S gibi, ^^_ yüklü ...

4. Kimi sözlerin yazhlarmda Arap harflerinin bitiip bitimemesi aç- sndan yazm bakal saylabilecek deiiklikler görülmektedir. Böyle söz- cüklerde köke gelen ekler, bitiik olarak yazlmas gerekirken ayn olarak ekinci yazlmtr. Bunlara da dizinde yer verilmitir: ansM2 ^(Sj^ , Jj-^„ J^ I dlIjTI >£^\ ikileyin jidi^j\, jrcf^r, ^/7^^ ; ekinlik , ; ^Si^ » o^^J luaylk jlSC^jl; inamlk jJpUl , JUU ...

5. Sözlükte madde ba olup da tamklarda yazm biçimleri bulunmayan sözlerin yazmlar, tarand metnin özellii dikkate alnarak saptanm ve köeli ayraç [ ] içinde gösterilmitir.

6. î ve df harfleriyle yazdm sözcükler sayca az olduu için ayr bir bölümde toplanmam, I ve ii harfleri içerisinde alfebetik srada verilmitir. abca ac acan aksrmak, ahsurmak aham aum! almak ahmak ac tutmak j^T ahu ack ad itmek ack itmek ad acla eri adaklu a cilaca adamak açmak acm adanmak ad açuk urmak ad issi acya koymak ad eylemek ac dil virmek ad çkarmak ac dil virmek j^jU>- il ad çkarmak açn çkarmak aclk ad san adsuz acmarul j-» iT aöyavau adsuzlk ad an aç (Jl«s> iT açmak adlanmak adlu açuk adlin admak açuk boyamak J-» ^ I (»il âdem olan açk dillü ü:>^jI ^iT âdem olan açklk j^lijl j»iT adamcl açklamak adamclîanmak açku (J*Uj»-j»il adamcl açk yir âdem açlmadçak tonma girmek açlm j^" admak adm kalgmak açlmak ^-»ajU j»iT adamlk açla adm yirde açla açl "^-ü ='''' adanlu f açmaz komak adanm vakt açmak c-âj ^«*il açnmak adanmak adma açuk ne düerse ad yavuzlu açuk göjülli ad bellü açk _jllj es-îT açk dillü UT ^ açlmak ü-UT açmmak j-VljT ahtarmak aktarmak ahdarmak JljT JiljT 264 aralanmak amu azîmak - 4. .T aru azmmak - .• .T aru evi azufmak arucak azun aruca azunlk aruk azîmak arulk azk, azuk ara azkun aralk üjSjJ az kii ar azlu ar ^jT etekli azmak ar eteklü azn azm ar olmak azvaa urmak an itmek JUjjl UljjT ayvay ar eylemek azuk artmak azuk virmek artmak aztmak anca azk an dirlik azklanmafc an dirliklü azn azn ansuz as ansuz asa komak an fatlamak an asra asramak ank ass arklamak a arhk aa anlmak UT a itmek anlamak aaa dlx\ ^T anmak aaak araya gitmek aaa «tcUT arayc it aaa tamar aza saymak jUlL 4iUT aa vanlmak az ökü a oca az old a evi aztmak amak - *.r azdrmak a tam azranmak j/UjjT aaa azranmak \jS\ aaarak azramak JjUiT aaa komak azrek aaa komak a zrak aarak azrkamak aaa 4iiT azamak aLk jLîl 266 alk auaac -UT ,î\ aijarurak aullanmak agaru yan ar aar

ar basan üL-,

ar bamak aijid araklanmak aijdurc arlamak aijraan arbk aijramak a karas aijiz allanmak aijsuz >rT akarsu ^j-rf»' jlsl aijsuzda aka ma aijsuzla 4J>^T akot aijsuzdan ak biti agsuzm aktarmak a aktarmak aijil, aijul aktmak al aijil JS'T JTT aktma 4^T alanmak akclrak aijuUk akçl aijlamaduk akça 4>=T arjiJm akça almak aya J I 4j^-^ i 4^T aijlamayu bakmak akça as 'I (3*^(3- 4>.5T alanmak akçaaaç r aijulu •, jirî akçakavak aijilur akhardal aijmak akdarmak (>j4SI aijuz akdarmak aijul ajul akarca u arjuUk jJcJ^T akarsu ar) a akarmak 4rT arjit akunkur ar)i aktavan aijil aijil akkuyruk al JT ak gice ala akmak T\ ala akma hançer alabanda virmek akaan üU «âl al itmek akm eylemek ala tenlü akm salmak alack, alacuk aga . ITT alacu aijalak jJjlTT alacuk aijaru alaca agaru berü ,4;^VT alacehre

268 alacaserçe ab k ava binmek ayca ayca ava binmek ayca ayca avtmak aydaac aha uT aydaac ay ab aydg ay aü ay demüri ay aydui]! Sj -^j j^ aydn ay aydm aydn klniak ayacuk aydmJu aya ta aydg aya aydn ayan turmak aydn itmek ayana dümek aydvirmek ayaa salmak ayrtlamak ayaa turmak ayrtlamak ayaa kalkmak j*ÂJLS «iPjl ayrtlamak aya düz bamak ayrtlamak aya kabn ayrç ay al ayrk, ayruk ayan tururmak ayi'uks ayak ayi'ik koç ayak üzere gelmek ayrlanmak ayak bamak j£^b JbT ayruh ayak beraber ayruk ayak berberi ayrukca ayak çemesi ayrufcstmak /ayakda ayru olmak ayak derlii ayruks

ayak deri t^ji . 5UT ayruksmak ayakdan çkmak aynk ayakda koymak ayrlk kargas aya karmak aya ayakta ^lybj ayaa durmak ayak ta ayrlanmak ayak tav ayan almak ayak tav ayan durmak ayak tav ayana balta urmak

ayak tolamak jljl JbT ayut : ayak tav ayaa dümek ayaklara salmak jil.^ «jlâbl ayaa salmak

:.T ayaklamak JJUb I ayak, ayk ayamak ayak almak aytlanmak ayk olmak aytmak, aytmak ayk oyuk I

271 ayakda ata kul uçma aradan götürmek ardca arkun arkun irkindi arkncak, arkuncak arkuru turmak J.^U jjij arkuru arkun arkurJ arkun arkun gelmek er ku] arkun arkun arkun (jjljl üjh arkuncak arkuncacuk arka arka olmak arka bir itmek arka bir olmak arka bir eylemek diJbl jw öj arka dutmak arka dönmek arkasn yepmek arkalanmak rkalamak arka virmek arkn er koyun erk, örk

erkeç ' erkecük erkeç

ergirmek, ergürmek, irj jirmek, dLjS'j irgürmek er kii irkek erkek aaç erkek beyt erkek demür erkeksi ürkülik irkilmek erklü erikmek, irkmek

ergen, ir iken ergencelik irkindü arnuk Jjjl arlanmak arDukbk jLâJjl ank tJdJ erenler jÜjl arklatmak erenler uy üj>^ jL'jl anklk oranlamak J»ijjl arklamak erinleyin (nJjl irilemek arnm yer i Lr'*-)l anlk arnmak, urunmak t>jl uruk izdemek aruhk dl.i jl üzresine »^ijji orun, urun üzresine arvana L-jjl üzresinde üründü azramak ara azranmak (^.«ipjjl ranmafc azru ji ere varmak ' j*j azrak, azrak, uzrak ere virmek Jjjl üzere ara yir «jjl üzerin urmak ar, iri iz sürmek an itmek iz sürmek iryet CJ.J azmak * .1 artmak zar J^-Jl jlijl iri ^ulu J^ c5J aza iri ^ûlu azzmak u=l*jl. t><>ji öri durmak azun arz, arsuz ö>jl azk, azuk (3JI iri söz azk ar tutmak azklandurmak 3-»j •AÜJ 278 azkun ister olmak Jlj'JJ*'' ezgülendürmek istemek iL-i::-'! jij' ezgilendirmek istekli olmak J^' ezgin stma t-'' J^s^' ezginek sstmak istemek liLi-'l ezgü, üzegü olmak jij' ji*=-'i özge istemelü •****'' ezgi stma ezgilendirmek üstün •>*' (ii^j' ^' izlemek üstine ümek uzlk JJJ istenmek S.»:sm\ jJ^' ^^^^ ezilmek, izlemek, üzülmek diLjl üstine alamak azmak üstine girmek liL» jT «ci-l azmak üstün yan ^^, o^' üzmek dJUjl üstün "^j""' azm, uzun üstün aac jr^^ öj^\ Oji-I izin izlemek diljl Jjl üstün aac (_5^' pj^l azm azn üstünki aznavur jjUjl isteyü gitmek dLT _^-x-l dL:^ izin izlemek ili yj isteyü gitmek j^\ ^~^I izin bamak J-W2J jJJl isteyü varmak J^j'j özini hraya urmak scak S'-»^' uzun sagmç pjÎAui (Jjl scak, sscak J^ özinsüz, uzunsuz scak kanlu j^^ J?^' uzanmak scakla 4Ü»«»I özini ymak asra

azu issi aramak azuk esirtgen, esritgen uzun eylemek dJLLI jjjl e irlmek, esritmek, esrütmek aza tutmak esidici aztmak s^r azk e.sirik, esrik, esrük ezilmek, üzilmek dUbjl esirgemek azlu esirgemek izin izlemek diLjl cj esrüklik azn azn esriklik, esrüklik dir^ izini izlemek esirgemek izini izlemek esirgin

is, issi, us, üs esirgenci usaijLk esirgemek

jl::-! esirgeyili star [ ] istenmek dJLc-U^I as£irmak istedmek esirmek, esrimek ister olmak esrük

279 esrüklik aabk eylemek 1

lamak >«-Lil iuzlk ilemek, üeJemek al ululj] ilemekde kesilmek a] an elendürmek a]llu üilenmek aslan ilük smarlamak ilemek smarlamak ileyi gelmek smarlamak ileyesi olmak smarlamak emi yotnu 1 uzlk amak, mak, umak uuUu emek, imek aa komak eme a ein a itmek üendürmek stan 1 '••^ I iin sürmek cak esnek 1 scak usanmak a klmak üenmek aj klmak anu (3*1*3 ^^^1 alandrmak, alandrmak ^^jj:!^ eüp yortmak a] aut yel aurma etrafn almak au atm auk a aaa aa t' alak aaç alamak aaçdelegen ii dönmek aaçdelen ii a eylemek aaçköpügi ii salamak aa kadn aayl i yejilenmek —^*UXj ^jS i aban iv üU f- lamak Ji. mak (3*L-3 aaç (>»5*^l acam («^1 einmek aca a, u ^1 acarak <*?=*• Öj I ual tutmak aaç 1 stma adurlmak jijoil asdar adarmak, adrmak, adrmak j-jOil udan alu adk, adk ru jj^| r adukLk ^-^1 ara, sra

282 ar, uur alamsiDmak jo:--J.f;l aktarmak

alamsmak j^,^;^s.\ aktarlmak jljol

alam yüzlü j^jji (_A*J^' okutmak alamak jj.il akça alâm^aklar jUj^\ akclrak alamasm^ak 1>(J^ akçakr olan akçl J^ olan ua t} akça olan ars akça aya virmek lii'j'j U-.^! 4>«ll olan eylemek akça as ^^^1 4^1 olan burus akça saylm kul Ü_4â |_jijbl-^ *;j«5 o ] anlk akça kaldrmak J^jJÜl 4-= allanmak, alanmak akçakavak 4:>=«l amak JljS akça kesmek dL-«^ 4?J uumlu okç am .^- akdarmak anatmak akdanlmak Jij AS anamak joUI akdarmak, akdurmak Al anaan J^j akdan karadan ü:ij3 üA anak akartmak anamak, uunmak akarmak auaacj okru uur JJ.\ aksma

284 ejek eksikliine kalmamak iginik ijilemek ekinlik ekinlik einli ein virmek di. ögine dümek ögine gelmek inelik ine yrdus ine yrdusi igae yurdus ine yurdus enine bana enine çukal salmak JL iijü, ügü oijura ojura sügiigi ögüri ögüri ögü aijul aijulcak aijulrak er)ü yar)u eijü yaiju olnaak ai]a, ege S iki iki ' s\ s iiji itmek ai]]t iki diUü eir egirtnaeç egirmum ar) yiri, ek yeri, er) yiri ar)iz igize ikier yüz krkar iki gözler iki gözini dörd itnek d.U^_, igilemek ikileyin ar)ilcacuk ikiledin ikiledin el plmak alacuk 3A\ el ele almak Jil A\ Jl alaca, Lca 41 el ele smarlamak oj j^Vjl^^il Jl alaeaibik iLI 41 ilan JV alçarak J>U-I alay jVI alçak ÖLLI el ucyla ^L^j\ Jl alçakbk el ucyla tutmak jjTjL •^~rj\ Jl el çatlatmak el ucyla görümek l liJ'jjS' 4^jl Jl alça el urmâk, il urmak Jl alçâgrtmak

el urumak Jr'jjjl Jl alçarak el ula Jl alçanmak el oyum (jjjjl Jl alçak iley alçak aUu el ayak urmak J^jj' Jl alçak od öy ^J J;>.JI alay balamak j»:>\iLj t^VI alçak bâllü

alay halamak jAkj (^Vl alçakbk el irimek d.\^j\ Jl alçaklk itmek al eylemek, el eylemek dUA 'Jl alçaklamak ileyD almak elçü alba alacuk el bir itmek dk"l j_ Jl alç, elçi elbete f"jl-i Jî el benüm etek senür) di^^.dLI ^j Jl aldamak alup virime aldamak j. u el bir itmek di/\ jy^ Jl aldayc el bir itmek i»Uxjl j\j Jl alday ok I -il el bir eylemek dUil jJ, Jl oldac alp, ülp ildir ildir joJI joJI ölet Iji ildi ramak j-l j J.I1 ltar jUl el dartmak t>c"j-i Jl altcu _j:>dl ldratmak altc ldrm j ji r iletdürmek dLjjjJI aldurmak, ldramak J-j^'l iltilmek dUdl ildirmek, ildürmek dLoj Jl

al ' tama Ux" Jl ldrm eletmek, iletmek, ütmek, ülitmek, didl ijdz, lduz ^jJI ülütmek lduz atlmak jUjîT j Jl altm . c^\ lduz dümek dlr- .j^ j Jl altn yan öU ^|| aldamak J^JI. altun ba ^l oyJ\ aldamak itmek LL>::jI jr" Jl altunlu ^j^dl aldâuç £* Jl alacuk, lcak ji| ajdaucdk jL^ Jl elcek ,£J.| aldauç Jl S" 288 aldaan el fcarmak 3^^ Jl el gijligi pSlf Jl olok sâ*-at elgin, elkin alk elel alk itmek il. ulaltmak

alk klmak ellemek dl*AJjl alk virmek ellemek, ülemek ciUJJl alk virmek ellik

ükm salkm ulalmak jJJl üku iUü J\ el kavurmak ellü elinde oJdî J] el kavurmak elli ba

lkumalkum ellik dlJlI el komak ahm, ilem ilki elma a J\\\ el kayas ^U Jl almack j>.lil alk iliman el jijl ka olmak UöjJ Jl almazlanmak ^J<^^J, '" ük, illik ^^ ahm satm itmek [.Uijl /^U el götürmek almak, olmak ji

el götürmek dJUjjrT Jl ilmek, ölümek dlil elikdürmek ölmeksüz >-dII elikdürmek almlu, ölümlü jül Ülker ilme 4

ilkirek ilan, ilen Jl el kesmek d.^ Jl elin almak

el gegligi jKr Jl elin eijegine urmak cJ^JJi 4Li:r Jl ol kim elin almak ji Jl elegimsamal elin eline almak Jll aJI Jl elegimsamal elini urmak >jji Jl elegimsamal elini ovmak j»ji Jl elegimsamal Jl>U ^1 abn ba c/^i Jl elegimsamal aln ba J'i J' eleim sama ilenç eleim aKma ilenç virmek dl-jK^j ^11 elgimâmal Jlji».*» almdurmak J/>j xi\ elegimsamal elini dilemek dUiLii Jl eleim sama elin tutmak j/jU Jl elikmek elini kaçrmak <>j^^ Jl ilikmen î elin koynna salmak jIk^ ^^)jî J elgin elinle el götürmek ahnmak (>*^l el götürmek ilenmek, ilinmek il gün ü^r Jl alnü b^Ji ilgi J3I eline götürmek

290 aln çakal al at eylemek aln depeli elini yeinde tutmak alu, iilü elvere ajlj] aluca el virimek ulurak ülü luu alu kalmak olok dem aluklamak alu kalmak ululamak alum ölümek el virmek ölüye umak ele örenmi ele dümek ele getürmek ele getürmek S^jyS' a] ele getirmek S^jç^ aJ' ele girmek ^/ aJ' ele gelmek dUr aJÎ ele gelmek dlUf.Ajî ala götürmek ele girmek ^jf aJÎ ele girencesi ^ iS^jS^ aJ iley, üli eli ermek eli üstün olmak eli emirlü eli uz eli uzlulk itmek eli üstün eli irmek dJU j-j J eli bana demek tilTi aJiIj J eli bo tTjj (i jbcak bcak; u lsu lsuc emci semci olmak anca ingîl s^\ engin anlar anlarclayn anlarsuz anlanr) anlarugla ünlemek inam enemek, inmek ann inanca inanmazlânmak enenmek enücek anui), enük ana atas enemek an mkmak enik ev uvatmak uvacu uvack, uvacuk ivecek avadanbk eveden avara âvâz çekmek âvâz götürmek ev issi uvak uvak: devek uvak idevek uvalnkak uvank, uvanuk uvannîak uvanu|: ev örtüsi ev örtüsi ok ev örtüsi ev üsti ev ok oturak yiri avcar J^J ücra öcemek ocaa urmak ocana u koyulmak uvack, uvacuk ocak ocak uçuk tutmak: ocakL öç komak ivecek, ivecer), ivecük ucur)

uç begi , uçar üçürdüm uçarda uçurmak,

uçurma , uçrum uçu depremek uçuk uçuk dutmak uçuk: dutmak

296 oda düzmek d*j:> \:>j\ od urmak od urmak oda odalanmak avadanlk od evi od brakmak oda brakmak: ev depesi evdürmek avdaz udsuz udsuzlk evde öd durtmak od salmak oda od ko od ko ödek ödeklü ödükmek od görmemi bal od gözlü od göynügi ev delmek odlu, udlu udlu itmek udlu dümek udlulk evedeu ödünççe ödini sdurmak ödini sdurmak ödini sdurmak ödini mdurm^k oda oda snmak oda uçmak oda urmak oda brakmak oda brakmak oda buyurmak oransz, oransuz avurd ötdürmek dUj -Gj! ijjl oransuz avurd urmak oranlamak avurd itmek oranlk urdurmak oranlamak avurdalk orannamak ordu oranu ordu Ulunmak oran urdurmak urup tutmak avrdalk ürpek avurd yellü ürpelemek avurd yelli ört uru orta ur-u itmek dLTI ortaç urumak ortak katmak ortu ortalh ur tut ortalk urun mâl ortanc urun ortaca urunc ortak katmak urfadan ortalh uruk ortalk uruk atmak ortalamak urkan oUjjl üvürtlemek örk, örük üvürtlenmek ürke dümek örtülü örgetmek d.i*xSjjl örtülü söz örgüç, örküç örtemek, örtmek örküçlü iyer örtme örküç ortanç örgerdilmek ortanc örklemek, örüklemek örtü döek ürükmek örtülmek örgen, örken orta ürkü orta at örküç orta adam örküç orta çal örküçlü iyer ortarak örkü örte komak ürkülik ortalk örgün, örkün Ojfjj\ oruç ay ürkündülük oruç bayram üi'kün ta oruç smmak öreke oruç giceleri iSj^:^ ^jj\ ürki

298 .

urulmak jijj' örümcek evi ürülmek '^jj^ orun, ürün jjjjl urum (JJ^ üründilenmek

örümcek evi cjj' li^jji üründü urmak ö^jj' üründü klmak evermek, ürmek, üvürmek di

örme **jj^ ürundilemek , diJijJÜjjjl evren, oran, orun, örün Ojj\ urunmak ornatmak t^^^jJ urva ornamak J^^jj^ uuymr evren pul Jj^

ornatmak J*=jjj' ura balamak ürundilemek, üründülemek diAJjjl öreke üründilenmek dl-jAJjjl ören üründü j-^jj^ öri t5JJ üründülemek dUjAJjjI öri balç üründülenmek di^JjAJjjl öri balç üründülü jh -^jj^ öri durmak

üründi (S -^jj^ ur üründilenmek dKJ.jAJjj! ur itmek ürundilemek di»J il Jj' örü balç uzadya örü duru gelmek üzer yir örü durmak ozai) örü durmak uz ellü Urus uz ellü t uru I uz elli uru itmek uzamak uruc ozan örü turmak ozanlk eylemek örü turumak ozanlamak uruk uzanmak örü kalkmak öz özi ürür) öz özine gelmek ürülmek öz basma

299 ç

öz basacak özin görmek iJ^jT jjjl

özce özin görmek

özdek ozanlama «ijjjjl özdeklenmek uzanmak uz dümek iL^ji Jjl üznük ijjjjjl özdek özini itürmek uz dirilmek ii*Lj;_j Jjl özini yütürmek üzerine olmak Özini hraya geçmek S^ i^j-^ Jjjl üzere özini dirsürmek

üzerin urmak üzülmek ^lijjjl üzerine uramak uzun üzerine sürmek uzun uzak tSJj' öjjjl üzerine komak uzun sa cT**' öjjjl uz söylemek uzun klmak J*3 Ojjjl üzümek ilr-Jjl uzum uzum tijjji tijjjl uzak san jjjl özi 2«ü-* gövünmek «iJ^ J^ ^Jjl

* • uzku : I özi göynemek cü*îj jf (jjjl özge özi göyünmek (£l«^o tjjjl özge yaa rii iTjji üzümek dlUiJjl üzgeç üzilüp kesümek üzkes özini bilmeze j.jjl urmak »j*LjJ'^hi t5dJJ' uz kii ^iS-Jjl özini salmak J^'-^ JiJj' uz gelmek «iijr jji özi yanmak öz kendü jo^r jji us O-j' üzegü jîjjl usai) JUjl üzegü germek usai) olmak Jljl iJUjl özi göyünmek il*ijj5 Jjl usaijlk jiTUjl özge aTjjI üst gelmek di*r c,*.ji öz göynügi üst giyesi uzlkt üstlük illi-j I üzlemek, üzülmek dUjjl üstlük £jjk-jl özleme üstine ^Jj! almak ^_^ I 4ÂXkl'JI özlenmek iil*Jjjl üstine sürmek U.J^J^J*' «Cjsuljl uzluk üstün yan ju

300 üsküre t^^j\ üsküf üsküre üsküf evsmek, ümek usan üsne u, ü uatmak öetmek uack uacu^ ua uaki uak uak döek üe gelmek üimdi usanmak üenmek u u|

u ... u ubu ubu ubundan ubunda uatmak üste üste ma uack, uacuk uacuk uda, üde üürmek uumak u unda uak öek, ü§ek üegen ualtmak üelemek üimdi evimek, ömek üüntü eylemek uandurmak oturak yeri olan ok yardurmak ögü, ökü ögini d irmek ökü olmak ögini diürmek ügümek ögini divürjnek ör) saç ögini divürmek ör) ojra ögini gidermek öl] or) ügü ök tamar öütlemek ogaan öütlenmek i.l*u."_jjj! öl] kol ögü ceklenmek ör) geçenler öüde girmek öl] gidici öür ör) gelmek öür olmak ölemek , ügürtlemek i\tXÎjJ^j\ ogultmak ügürtlenmek ogulmak ögürtmek öglemek, öi]lem.ek Ol] urha dl^i^jl öglenecek [. ] ögürdici öglenmek ögürdümek öglü ögürdüki

ögleyB [ c>ir,! ] örjürdü varc ogmadk örjürdi oi]madu ögürdi olmak ogmadk, ogmaduk ögürsek oi]madklk orjura ogma ogura ilii ogmak, ugmak orjura ilii öi]mek ogura kemügi ögmeklik ör) virmek ör)in almak öürmek ögin azdurmak öküzgözi ör)in almak ögü, ökü ' ökünç ökülemek ör) ince üi]ük ögendire ügük ba öginden gitmek orjultmak öginden geçmek orjilmak öginden gelmek ügiilemek dXj^j\ [ ]

öginde ha komak J*_>^' eri O'^j ör) e, övke ögendire öge dümek öl] in kçn öge düürmek ügünmek ügi ögine dümek ögi basma dirilmek ögine dümek ögi dirilmek ögine gelmek ögeyik

BOS ögi gitmek ola ki ögi gelmek ola kim rf ^^^ ögi gitmek ulaltmak

örjine brakmak olalum idi ögiae dümek ulalmak ögine getirmek lalu balamak ögini basma dirm.ek ulam ulam ögini dirmek ulamak ögini dirmek ola m ögini gidermek ulanmak ol, öl, til olayd ol aracuk olayz ol aradan ulayu ol arada ulay ol araya ülp ola ol bir öled ülp olar ülpermek ol aradan ölet ol arada ölütmek ol araya 4JJ Jj olcalamak ol aray ölçüm ol aradan ölçermek olarurjla ölçek ba jl dlijl ölezimek ölçüm olasm ölçü Ja^, nlaut ölçülenmek uladurmak ölçüm uladr olçumbk Jaan olçumbk itmek ulak, ulauk ölçümlenmek ulauklt; övlüç virmek üleik oldurmak ulamak öldürünülmek ülemek olduyla ulau oldurmak ulauk oldumdan girü üleük old olaldan ÖJÜJI tjAjjl ula oldysa avlau olar olak, Tilalj; ölezimek dUjJjl Jakc at ulus jjjl ulaklk öle, üli, ülü ola kim üledirilmek dJÜLjJtiJjl

306 uladrmak ölmesüz avlamak, olmak, ulamak iiledirmek laduru ölmek ladm, dadur ölmek dirilmek ölmek dirilmek üledürmek ölmei gelmek tiladrmak ölümlü ulaan o- olmak ulak •^iJjl olmalu ölümlü geçinmek ulakan Ölümli üleik ölümli itmek ulamak olmamak ulamak ulamaklk ola m ölmeyecekçe ülemek - M ,1 olmaya ulauk olunmak, ulanmak olta eylemek ulu, ülü lüaat ulu ilü avlau adlu avla ulu ulu balu ulalk: ölü bezi olok dem ulu boy olok sâ^at ulu bayram evelek ölütmek ülger ulu l^atun ol gelmek ulurak o] a kim, ol kim ölürlige urmak ola ki ulus ulaltmâk ulu söz ulalmak -di.^'-j ^.j^ ls-'-'^-s ölüsi dirisine binmek ulalmak ülü J^jyj' öUemek ulu tutmak lüulanmak ulu öllenmek olok dem ölüm erenleri ölü konukl ölüm eri ölü kum olmaz ülük ölüm esrükligi olmam olu görmek olmam ülüklenmek ululamak ulam ulam ululanmak olmaz ululatmak olmazlanmak ulular yoh olmaz vakit ulu leker olmaz yire 307 ululk onca uyduya varmak öylelik dJl ^u^ uyur öylelemek dil "iljjl

üyürtlemek oyum oyum j^j! j*;jl uyarmak uymak JjtjI evirmek oyma kapu j^ «jl uyura urm.ak öyün, uyan j;.ji üyez oynartamar j^l» jUjjI

uyumak oyna J^^^^j^ evi taraf oyna itmek dl*ij ^îUjjI uyuan oyna tutunmak j*x3j!? ^^^bj! oyuk: oynaan (jLpbj.jl uyuklamak oynaa dümek dlAj^ «"pI^jjI

uyakmak öVi.J oynamak (>WjI

uyakmaa varmak oynayacak o^^.^^,j' uyakmak evin balamak j*Aj jijI uykus uçmak uyandrmak J^J'^.j^ uykun OjAJ uyundu j ^jj! üyük uyund (j-^jl

öykeleD dirmek oyna tutmak J« jî* ^r-ij' öykelenmek evin uy Jj^ j-jl öygen, oyken oyun karmak j>y j-jl oyken ars oyun kurmak J-jjâ ^_jl oyken düdügi uyanlamak t>*i-djl oyken maraz avmmak, oyanmak, oynamak, J*^.jl öykünmek uyanmak, uyunmak öykünme uyanu gelmek dl^iTjijjl oyuna yirmek öykeni kabarmak [ l^JÎ* t5^.j' ] öykeni yellenmek uyutmak öykünmek uyucu öyke uyuc öyke almak oyuh

öykesini yutmak uyur JJdJ' öykesi topuma 3^Â>- üyürtlemek çkmak uyurulmak öykelendirmek uyurl anmak

öykelenmek uyuunmak [ Ja'J'jIj\ ] öylesinden oy virmek uylamak - <^l< • oy virmek oyulanmak uyura urmak J.OJJ «jjjjl oyluk, uyluk uyuzlanmak öylelik uyuzlu uyalmak uyuuk oyluk uyuan öyleden ce oyuk, uyuku

310 uyuklamak ^iSsjij' üyük üyügen oyum uyumak öyün öyün itmek uyunt oyunc uyund öyüdendürm ek uyunmak oy virmek uya uyaca uymak ahar ayreyi, i, iy aya, eye aya öldürmek aya çatlatmak aya çEilmak eyerine tolu turmak ayaz aya aya üzere gelmek eyam dmak ayam almak ayam durraak ayam turmak ayam turarmak ayana ba urma!k ayam yürîmek ayaa brakmak ayaa binmek ayaa dümek ayaa dümek aya amak aya svk ayana dümek ayam turmak aya yir basmamak ayak aya Ikarsmak itbum

itçi itdirsei eytdürmek itdirsei aytlaumafc aytlamak itmeseyüz aytmak eyitmek, eytmek, mek itmelü eylemek ay temüri itürmek

iti

it yavsas

it yedici itik iti göijüllü iç ara iç ars iç edik, iç edük iç edikei iç edük iç edügi iç edik iç burmak içit içerlenmek içerüden içerü içre içeri salmak iç ton çurmak içi kara iç karartmak çkuk içkici içikmek içegü içküci içkici içlik idegen irkilmek dLLOJ izin izlemek

rlatmak izin bamak j^^ ö y} iamak izi duyulmak rlamak izine uymak

rlama izine bamak (_5*

aynlmak is

rlaan ispir [ -^?*-i' ] irilik istemek aynlmak, rlmak, rlamak isteyü varmak rlayc isteyiksüz _j^.^ CuM eyrim isteyü gitmek rmacuk scak rman isüz

ramak, rmak, uyarmak ss, issi iremik, irmek ss ovuk iremik isik

irenk isik yir ru slklu irürmek smarlamak ayu isnemek ayruk isüz

ayrukdau ayruk ss, issi ayruks scak r scak yüz eyer yapu eyer yapu i itdürmek iri hülu i itmek aynk i eri

ajTTmak i issi nlmak ie gelmek irilik ii altun eyrim i elden gitmek ir yol i uçma yapmak üyez i uc iz aztmak i uc] tutmak li^ J^ t>^j' eri' iz izlemek i üzerine olmak iz sürmek i üzerine olmak zar i itmek zm i eylemek zkar i baa çkmak izlemek i baa irmek izini aztmak iba

314 ibu igit l, il igitlik il açmak iki dillü eyle ikdü iletmek ikdi il urmak idin ilerü getürmek idin olmak ilerü getürmek ^ ijirti ilerü gelenler irjremek ileri igirmi il eri irengen il issi ir) ez eyle sanmak irjeze aylak igseri aylak iletmek iki SÖ7Ü aylakç irjil irjil ilegen ikiledin eylemek dan eyikmek ilenç

irjen, öygen, oyken aylanmak dixt>bl ikin ikin eylenmek, ilenmek ikinç il ortas irjende il urmak irjende il olmak iginmek, öykünmek iley di^J ine yurds il eylemek JjJ ine yurdus ilbiz ine yurd ilboy ine yurds iletdürmek eyegü, eygü, ijii, iyegü ltmak öyke 4Sl eyletmek, iletmek, iltmek

iki arslanlar lcak

4>JIjI iki eli kanda bulunmak j*J_jj «^U JljS^l lca

ikî iki ldnm

iki bir itmek ildirmek, ildürmek di'j'ÜJ

igit ddz

iki dillü iledimlik diU^il

iki talar dduz

iki kat olmak jijl olS JjJ ldramak

iki kardalar ldm ikileydin ddramak ikileyin ilersük dJUJJ ikileyin ilersük

iki yrtmak /; lerü

316 ilerü iletmek msse iveceklik im ise eyvay imise ivecek imik, üyimek, üyümek ivecenlik im.ekletmek ivici im.eklemek ivdirmek eymenmek ivdiriûilmek eym,eme eyü dirlik im.eci üyürtlemek dlUjjjJ ime keçi eyürek imi bir itmek iL ivimek dipji) mr yamur söylemek dL eyü sanmak eyin, in, oyan, öyün eyü anu ina eyü anc inak eyü sanmak inam eyü toul incerek ^^ eyü tol incimek (,o.=:jI yuan incük vkar incear ivek, üyük ivegen, incehastalk üyügen . - üOi' incik üyümezlenmek mçkrik uyumak mçknmak ivmek dl'ji} inçge V - öyün inçge uyunmak uyundu eyü varmak, iyü varmak indemek ive ive oyna ivecek di»- a_jj I öyin karmak iveceklik inegimsamal Jl^i^ Sol ivek

öyünle ab I ivegen inli boranl olmak [ jijl ivici inam ivi inanan ivimek dL inenmek ivik uyanuk eyü yollu yann gelmek h, iye ayna güni aya karmak inemek dLiJ ihi ini i' iyi eyii, iv, iyü ay yijisi eyü iyimek [ 'il^si' ] ivecek iyitmek

318 t-J

haba ba ba ba ve hu bar) virraek bütün eylemek balat körlügi bitün ile bahca bite turmak bahca bitek bahça biti bakraç büti mnak bakmak bitik bider bitilemek budak baca bedrik, bedrük bucak büdremek, büdrimek, bü- becitlemek dürmek becid budak (3 -b becid olmak budaklanmak becid dutmak bed ellemek becid dutmamak bedinus, bednus, bidn.us becid durmak bir becid tutmak beraber itmek becidletmek beraber itmek becidlemek barab arlamak beraberlik çekimek bucak . ö^. becek, bicik beraberine gelmek bcdan bir adlu becene bir uurdan biçene olmak bir uurda bicük bir az baca bramd becid brakmak bçaa dümek biregü bçaa gelmek bir elden bçak süjüge irmek bir elden çkm bçaklamak bir uurdane biçah bir uurdan buçuk bir uurda biçik bir iki dimemek biçmek bir iki günlü geyüz jjtij-^'ij'^ Si} j, bclgan bir illü jH J. biçmeli olmak bir eylemek biçin bir ba biçinmek bir bir J, J^ buçuar j'p- a^J bir birin biçime gelmek birbiriyle koilmak biçin bir birin ba^ b birbirine çalmak bah bah b b birbirini almak

323 diiO. birbirini bamak berklik bir bakmak berkilmek brtarmak berkilü burtarmak berkimek, birikmek bortlamak berkinmek bertinmek biregü bir göç mikdâr ^Sj^'iJt., ^j^ j'. berç, burç ^ biricik, bürcek birike bir iki, börki Sj. bir çala [•^V biregi, bir çakra berk itmek bürçek, bürçük berkitmek bir hâl itm.ek £.U=.I berkimek brahmak berkimek berk yüzlü bir hö olmak birlik bir dahi birlik itmek bir düzeye birlik eylemek bir düzeye bardak birlemek berlü bir düzen ^jj^ j. birle bir düzeye birlemek di- aJ j_ bir döek birim birez barmak birezcük barmaenk birezcük bârmaa di urmal; birez gün barmak, burmak birisi gün bark barmakca barmak barmak lesâb buramak barmak dilemek J' birrdane bürümek di- barkmak, barkmak, brakmak ji burma barkimak birin ikin birin birin ^ J. /j J. bir koyun au ol mak birin birin birince berk, börk berkitmek bir niceler berk itmek bürüncek j. berk eylemek bir niceler . M- bir nice AS^ J berkitniek birince, birikdürmek dLj ^j_ bir nice el berkidilmek dlJT^. burunduruk burundu bir kezden m burunlulk bir gezden, bir kezden berkimek burnamak

324 bir nice bezer] ik ^jy. buruma yel girmek bozarmak berü bzau, buzau buru ot bezek bürüneek bezekci burunduruk bezek klmak burunduk bezeklenmek burun dal bezeklü j^y. burunsahk bezegeu, bizgin c^y. bire, büre bezek virmek bir yan itmek bazlamaç beri öte bazlamaç ^y. biri bir bizlenc x^y. biri birisinden bizlengeç, bizlengiç biri birine bizlik biri birine urmak bizemsek biri birine koymak bezemek jiricik bezenilmek bir yirde dirilmek bezenmek birisi gün bezek

barmak bezeyi j^.y. bir yakadan ba ç- busark karmak bisbütün bir yaja olmak besberâber bir yaja itmek bestil birikmek basacak

, birim baskun birin ikin b es dil birin birin beserek, besirek, biserek

birin birine basurmak î bir yol bislemek bir yire gelmek beslengi bir yiyim f:.i J. beslü

biz, böz y, basmak buzak 3y. bismil J*>uO biacileyin bisü, busu bizçileyin busu açmak büzdüm büsük bezdüm kemii besilek bizden ba, bi bizden iyiler baa iletmek bizden yeler baa ba bezdirme baarmak bozrak baarum amak

325 baak baursuk berjzer bililik belijlemek boduç bozca a hja bola kim bja uramak >> ir, bljar bügenmek bür) büj atmak böget, biiget bükitmek bujda biigclek bürü böür igi s\ /-> bögürllenk bögrümek bögrek, bögrik bögrekerigi bügri bükümek buj gün bijalslk bügelek, mklük DÜklüm bügeliTiek bjh bjh olmak bklük bugh gehek büklüm.ek bügmek, bükmek diO. bügenmek lîükük bükün bükün bükün olmak bugün ki gün bugünlicek bur) a büemek bur) yT bula bol ad bular bularca bularurjçün bülezük bulamak bunda buyurmak bilesine pabadça pkrma;^ JajM puur puursamak peftere pek pek itmek pekitmek pekidürmek pekimek pek turmak pek tutmak peklik pek yel pek yüzlülik puluç pelid pambuk pamuk atc panbuk panbucak panbuk pençe dutm.ak pençesin burmak pençesin burmak pençeli ferm.ân peneke panmuk panmuk pineke penîr potlac potlamak puta pöç puç olmak poca urmak pöç, puç por, pür purtarmak pürçek püren püre ta ^ taban kakmak tabur tabur kurmak tapurmak tapmak tat tatar tahl tahl biti tara târih balamak târih kazanmalu tezene taze yüzlülik tas tas te'essüf yimek tasa tasarlanmak taslak tam tama tasmlamak taj Tagr Tagr buyr Tagndevecigi tegek tekin tajyiri talamak talan talanlanmak talanmak talvar tan olmak tav tavuk tavucak tay tayladrmak totum tutmak tekesimek torluk tizlenmek dl^JAJ tiziye tgala ta urmak taylak timeç câhilceler cindirmek çatma «"U- çatma ev çeç çah çahur çahmak çadr çadr ara çadrçiçegi çadr dikmek çadr dutmak çadr göbei çadrlanmak çadu' yarmak çar çarj^ac çarkac çaut çautlamak çat ça ça ça ça ça derlemek çar çartmak çardurmak çaran çaran çarmak çar söylemek çat çar, çatr çarl gügercin çaak çar çal çalamak çalar) çalaan çalamak çalaijlk çalu çanamak çanamak çalkamak çatuldu çeri ard çokramak çlbur çop çoz çöpçör çözgi çöpclen çelebi A çevzinmek çopur, çöpür çözya çöpür alaca çevzinmek çopra ço çöpkapan çoaç çöpe saymamak çoaçlanmak çoh çoaç çohalmak çoak çohm.ak çoan çöreinde çii ol >ijl ,f.>- 0^1 -»^T çoaç mam^ak çoaçlanmak çörçügez çoaç çevrimek çoa çörek çouldamak öP\Ahj^ çevirgi çould

t çevrilmi I çould itmek çevrilmek çou çorl çoult çevmlicegizlik çoa çevrim çok ÇÖrmük çuka çevürme çukar çevirme kösüre, çevürme çok ara kösere çokal, çukal çevrinti çok bilür çüründi çokda azm U'_J ^^JX çevrinmek çok dan ki çevrünmek çokdank] koca çevre çokdan çevre almak J I ajj^ çokdank çevre etraf çokdanki çevre almak çukur çevre çalmak çokramak çevre çalm^ak çokramak çevresini balamak , çoksunmak çevre taraf çoksunmak Jj: _^~î^^ çevre yan çokumak

çevre yarja LSvJ »J a^ çokla ^" '->?-. çevrik çokaltmak çevrili çevrili çoklar yaasm çevrim çoklar yaasn çevrinmek çoklu

352 çokluk çrmak lobbaca eylemek hortlamak ho dutmak ^orata ho degül horata itmek horak horata eylemek ho kalemlik horatalam.ak ho geçmek, ho jiçmek dLr^-T J,j^ horataya dutmak ho geçmek torataya getürmek holuk torataya götürmek hoimdi Iurd uatmak hömerim hurd usanmak homeri horsunm.ak ho vardur) .J J J'J^ horsunmak hûlanmak horata hûy hüs l^orata itmek huylanmak horlam^ak hüy u hüs horlk hayr sanmak horlam.ak hrlu j^orata itmek hra horyat hra cura horyad hralk horyadlk hz itmek ho itmek hlamak ho olmak

da daz debitmek dazlak jjjb dapurmak da dapa dara dapa 4jb dara çekmek dahi da ' ^' dad da açlmak - dadrmak, dadurmak da itmek dadmak da eylemek dadurmak dadaan aae dartmak dalau dartnmak J*J j ^ dala dartlmak dalavu derim ev dauk daramak da darkmak dak darmak dak

356 dek depelemek, depilmek dklo depelenilmek depeleamek depeleyici a depmek depmük depme depme urmak dppigü, depüngü depigi depinmek depük urmak depüge brakmak depünmek depe depecük depecük depege depeleyici au depelemek depelik depelemek depelenmek dipi depinmek duta komak duthun ditremek ditretme ditremek duturuk ditregenlik ditremek ditremeklik ditreme dutruk ditreyek dütüzdürmek dütüzm.ek dutsak dutsaklk dutsak ditsinmek dütsüden dUl düj^ dar tuk Jo-^ dirlik itmek Jji dlij^i dartlmak J*lj'j-i dirlik ot dLql dlij^ dartmak, durutmak J-cj-^ dirlik itmek jijj dHj^ dürctmek, dürtmek, dürütuek •iUj:> dirlik bulmak dirlik sürmek dLjj-- dllj-i dartnak J^^j-^ dlij^ dürtün mek dL^oj^ dirlik uy (^j^ j^UL» dUjü dercimek •^'^.j^ dirlik talmak dirlik gerjligi ^scr diij^ dir dil- ditremek dLJ-i j^ j^ dörtor j^^j^ derlege dirliini gii] eylemek dUJ di~^ û^j-^ dördül '^^J^ dirlii çalmmak 5*^^ S^J-^ derde varmak >j'-? '-^J-^ derilmek, derlemek, dirilmek diij.5 derdi depremek j^j;-^ (J-^j-^ derleme "^J^ dururmak J^'JJ^ ^'-^'^^^-'^ '^^->^ direzi JJj^ derleme hastal jJj-^ direzi çözmek •l^'jj^^ (jjj-^ dürlü aJjj ders dimek ^k- 0"^^ dirile derim (J^ derisin çkarmak J-»J^ ü^J-^ dursunmak J*^j-i durmaç ^-^^ drmanmak J^ ^ j-^ dersü ' J'^J-^ derim evi l5j' fJ-^ duras yir v., t^-J-^ dormurmak J^j^j^ dirirmek, dirürnek di-^j^

durmak , >j^ durumak J^j-^ dermek, dirmek, dürmek, dü-: dLj^ dürimek, dürümek dlr'j-i rümek derürmek, dirürmek dLjj^j^ dermen â*->^ der tola gelmek dUiT :>^L' j^ drna urmak (>jl f;^J^ dururmak ö^J'j^ drnak " 3^j^ dururmak o^Jj^'J^ derjncek, îdernecük, dirincek di^ji durak 6j^ derindi tS'^j^ durkurmak ö'j^J^ derneecegi, dirneecegi S^^->^ durukmak J^j-^ dernemek, dimemek dUiJj^ dirgirmek, dirgürmek dL^j^ dergemek dU^j^ drnak (pj^ dJj^ dirsek diTj^ dernek^ dirnek JdJji duru gelm.ek dUii j^ deruekîi dergemek, dirgemek diTj^ dernekli JS^jj^ dergenmek, dirgenmek dL^j^ derneklice '*W^-'-* dirgürmek dLj_>S'j^ dernek yiri jj.. '^^J^ dirgi Jj-i durutmak ij^jj^ derletme ,J*J-* durulk (jJj-i direze »j»j^ derlik, dirlik dj^ deri, dun iSj^

359 derya oynamak düzilmek diri olmak destürlanmak düritmek destûrunsuz derisine amamak deste derisine smaz olmak desdegirmi deridürmek dö, dü dürimek diegü diri klmak diei derilmek, dirilmek di urmak dirile, diriyle düüt derim düüt düürmek derim ev derim evi düüd düürmek derim ban LL ev dedürmek dürimek düer düz dara düz itmek diürmek, düzetmek döümek di._^^ dara, dra düzenmek dara gelmek düzetmek dijr duak düzgün döee dümek dizgin uzatmak diei dizgin depretmek dilik düzgün düzmek düelik dezgindirmek deilmek, düzgün dilemek demek, döemek, düzeltmek dümek düman tapas dizlik düman tapas düzilmek, düzülmek diin düzmek ldu gülmek diindirik dizeme diengi dizin oturmak detirmek,, döümek düzen idinmek dii dizin çökmek diin srtmak dizin dizin du'^âlamak dizin dümek doa durmak düzenlik daar düzenlik itmek dodac düzenlik eylemek daar düzenlik klmak J^^ dor eylemek düzünmek dala LU. I düzülmek Ui defter itmek dize dirsek dikmek defter eylemek düz yir diftik

360 defe clükclicügi dögü tala dükelcügi dikük cî! gülce degül dajlanak degül idügi clüglek dügülcük degüî ki dögüa, düün degülmiss',3 dögü komak degülmisse dike bakmak d e gül imi s e dike bakmak degül imi s e dike dike bakmak degülmisse 4„i.ir^ degek dikilmede, dijelmek, dökülmek, dUir^ degegen dügülmek dei]emek, dijemek dögülmeklik dKjf:, diji S:, degülmisse, degiümise A^^[f:> diji dijlemek dijlence ^^^ifi dei eylemek d}. AA _ jS:^ dijleumek, düglcmck dl^xir:, dikim c^ejlü jf^ dein, dekin deglügeç 2=r^r^ dil, döl deklem.ek dil açkl dejli, dükcli dil az virmemek demede d.Jlj'^j Jtl J:) dil az virmemek dajmak dlak. demek, dikmek, dijmek, dög dölek mek, dökmek, dümek I dile getürmek deme, gez dil üürmek degmelik ile - J dil ba deme, dikme dilban demede dilbend deme, gez dalbmmak dümelenmek dilcik dein, diken, dögün, düün dilcenmek dögün urmak dilec dökündü dil çöugcligi degenek, denek dölden kalmak degnel döl dö dügenlemek, dügnelemek delürmek deinmek, dükenmek dilsüz olmak dekin yir dilemek dijücilik ddafc dijü dijlenek dlkuk dijü dijlemek dalka düjür dilek, dölek dcgürmek dilek itmek

362 dilek Litürmek demürlennek danukhk virmek demirnh danuklk virmek demren denk dmranmak denk olmak dumru denkda demren denkde dumr denk ta demeklik dengel demek iitmek dün gün dümükmek dün gü demii] yümiij oy- j dünle natmak dünlük damlam h dünle demlüç dünleler dammak dilim amak demür danmak, dmak demürbutrak dönmek, düncmek dk'j demürhoz dnmamak demürbok dünin demür çirki dün in güni demür ton dün namaz demürkazk danuk demürkurd dün ü gün demür komak dün ü gün demür göjlek dene demürlemek düne gün demürlenmek dünyâcuk dümük olmak dünyâsn degürmek iL^j tT U: dümükdürmek dünyâsn deimek dimi düni gün demi balanmak dü don, dün davar

don idinmek davar eri dün içi deval dinçlik dübdüz dincelmek düp döndür itmek ' düpdüz dindürmek, döudermek, düpüldü döndürmek düpürdi dün dulp dutacak dendi dutarak dankc dutak danmak (_J*"<*J^ dutacak dmkaz dutrak, dutruk

.364 dütüzdürmek dürtinmek, dürtünmek dL:Jjj: dütüznek d.L y j^ dürtüm ek dir'jjjj: dutsak dört yanndan tutmak ji jl? jJuJb Cjjj:> dutsakhlç dürtik '^jj^ dutsak durduklaym durmak j-jj:! j-^^^jj^ dutsakhk dururmak dütsi sakss durumak dutunak dürimek, dürümek dutaan dürüme dutun durutmak dutuk dururmalç dutkun dururmak dutulmak durak dutmak durkurmak dütmek durkurmak dütün dürük

dütünlik dÜJo j: dürüklik dilTjj. dutu dürgü duturuk dürük yüzlü dütüzdürmek dürülik dütüznek dürülmek dutu komak durma dütün dürüm dürüm dütünlik durmak dutunmak düremek, dürimek, dürmek duta duru varmak dut dururmak dut komak durumak dutya durmak duru gelmek dudacuk durulmak

dudaklarn srtmak ,?-c dürümek dl.«jjj: düdük devre düdükci don düdükci bak ,-Uj düritmek düdü dürimek düdük ç alc dun gelmek davar dürimek dura düe düz duraköt düzelmek durak tutmak düz olmak dürpüldü düzetmek dürpüldü düzdürmek dört kal düzdürmek dürtmek, dürütmek düzgün

365 düzgü clügdürmek dümük olmak dayaza dillemek dLiJL.2 diini stmak , diengi diUemek dienmek dilmaç, dilmeç diini stmak dilmeç diyiü durmak dilmek diemek dilin beklemek dii dile gelmek ^ dii kii dili zifir diin srtmak dilini bilemek dikiz diye misin dig imdi döymemek dime digeç Ti "^ dik gelmek dLiT dJb.2 dimelü digelmek dimin digmek dm, diyen dikme dynak dikenserçesi dinç, dinç digü dinç olmak digü dijlemek dinç geçmek dike dinçlik dike dike bakmak jlL) dnmak dikine gitmek dîn 3mfkalan "- dü "ek- deyü, diyü daylak dîvâra urmak dile gelmek divân balanmak dilekçe divrik dil üürmek divirmek dil çiynemek divürükli dilek divürmek dilek itmek dL"il dil.„^ duyu virmemek dJi^o dilek eylemek dUAJ dJJj^ diyülmek dilekçi diyeze dilekçi deyi ât dileklü deyi, diyi dilein eylemek diyeydüi) dükü deyi, diyi dilküüzümi diyen dilküceklik itmek diyü dilki diyi

370 zikr eylenmek dU;iji J^':i

râhatk rakamL urmak J-jji razdak remg öynam^ak resm rmak 3*-) A ^'^J reng geçmek resm komak reng virmek resme rufadan rufadan Rûm. erenleri raks urmak Rûm ilinlü raks urmak Rûm ilinni satamak sepetlik sergen, sirken -UT diS^ sknamak sil] sil) aac saknuk sil] sil] aac -Ipl iJ,«5s*» saknuklk süksün saknkh seksenmek sukur süksün. sakn turmak süksüni düük Ûj^,: sokum sügek sei]ek, sijek, sügük dis:*» s okunmak sjarlamak sii]ek üeleyecek sürüklenmek sil] ar sujak sekil, siil, sökel sekilmek sökeliik düISC- seirtmek, segritmek, sijirtmek dlx ^SC*- sögülmi sii]lemek, sögülmek dLS^*» seirtmek gereksii] dlS^ _f.:> sii]mek dLSC^ seirdim f-^^^ seirdim itmek is.*» seki, süji f- S^ seirdim itmek dJLc I f^J^ segitmek, sekitmek dL^^^ seirdi yürümek sirjici t5=?^*' sil] irsi seirtdürmek iJUj^'jaSC*- segrimek seirtmek dJLc jaSC*- segrek dLi^i segirdimek -îi^*' sil] ir gen seirdim ^^ jS^ sigirlemek sigii eyü jA J^ seirmek, segrimek, sigirmek, dl-^SC*» sekil J:^ sigiirmek, sögürmek sigildetmek dJüTjLSC-* sikre o^SC- silâh balanmak (>.^j ^t>t- segrimek, sekrimek Sj:J>^ silâh geymek dL-S" ^K^

375 selâm itmek sir| sil] sora varmak sözi eslemek dL-l t^J_4*-

sürümek sözi örce söylemek di-^L*- «^^jj! ijjj'^

sürimek sözi bütün (J_jXj t^jj*-

söz azmak sözi bir itmek dUxil y. lsJj*- söz almak sözi bir yire koymak J^.jî «j;. j'. lsJ_?'-'

söz çkunraak sözi piürmek dUj_4o t^j_4*-

söz içinde olmak sözi söze ulamak J-^'^jl »Jj*^ (jJj*^

söz eri sözi ttkunarak dLi^j*- Jj4;_jÂ;_4L> (jJj*- söz eslemek söylemek söz eitm.ek sözi karmak J^y lSJ_?'-'

söz uurlamak sözi geçkin >^^^ l^Jj*"

söz ökü sözine kalem çalnmak j*ü^ is «ojJj*- söze varmak söz yat söz üürmek söz yaradurmak söz urs söz yaradurmak söz öküdürmek susak söz eylemek susalk söz çatmak susatmak sözde uz olmak süsümek söz sürmek susak

söz söykesi süsek v£l*^ 4*^

söz ay ^Lrf? J 4-^ süsegen, süsgen söz av süsülmek söz orc süsmek söz karmak süsümek söz kdmak süsegen Aj 4*" 4*^ söz koparmak sava

süzek sava eri söz getürmek sava eylemek iL.J.1 j^j'-' söz götürmemek savalnmak ' sözürj sa savamak söz keleci sivimek dipj.^ söz geleci, söz keleci JJ- savat . o ip 4*^ söz gelici svrak süzgü _4Sjj*- soulcan süzgi soulmak sözlü sul sözini karulamak savuk, svk, sok, sovuk sözini yüceltmek savkat Ob 4*> söze eslemek sokar k söze çekmek sokak söze gelmek dLiT sokakl çaraf söze yatm.ak ,4XL sovuk demür dögmek sözi altnda kalmak e4XXj I (_j->.5 (_JJ 4*^ sovuk demür dögmek dlT:) j^^^ j^^

378 sovuklanmak sevinimek svk jj,_a~^ seyü di-

allah simden girü u' saptmak al an açu saçmak m geyii salmak uiti ortmak suluk ayruca J^TJJy ayrulh ayrulk yrunmak syrk sayrlk yrmcak yrnmak szrmak szm szm zmdu zu ilik yi turmak amak anmak rgözi urmak snca mca yiri anmak msrtmaç m geyik tapu klmak tal tanaburn talaz tana tulu talamak tana gelmek talamak tank talav jVl!. tank talabmak tank talamak tanklk dilemek tallamak tavar talu tav tavlanup ^^^\^ ^^ u->_jJjlls jlU talamak av avlanmak

tali tavlum tavlum kl- jJ? pJjü? j»jJjl3 tam, tamu mak

tamar uruc c^rJJ- tavulbaz JMjj'J^ tammak tay J^ tamu tayak (ilsUs

tamuzlk taynnmak Jj: j}^ tamulk tayza pj;IL> tamulk tayak JjU' tam yuvala taymcak t3k=^^ tanslak taymcak J^i^ tank tayndurmak >j-^^ tank eylemek tayanmak, taymmak J-^U^ tankc taymahk jJ^ijIIs tanmak tayu y}^ tanman taya ^jIL tanuk klmak tayak J^iU»

tank itmek dl*::j| JJLJL tayalk J^'*i^

tank, tanuk taymmak (»^;-'A^

tank dutmak tab, top '-r*I=' tanuk dururmak tabaklanmak J^üâlJ' tanuk tutmak taban - «JLL» tanuk tururmak taban berkitmek ^^^Sj_ jL» tanuk tururmak tabanca yimek diç. ^^^ tanuk göstermek tabanca i^\^ tanklk tabanca urmak J'jjl ^"^ tanuklk virmek tabanca çalmak jiU a^LL» tanuklk virdürmek tabanca yimek dU-J «t^U? tanklk virmek, tanuklk t\*j^3 ^üJlls taban çalmak jLU- jL» virmek tabanca urmak (>jjl '^2^^'

tanmak J^IU taban kaldurmak . J^j-iJU oLL tanuhlh ^lU-jiLU taban götürmek dl.°jj::S' oLl»

tanuhll virmek •^".j^â ^jiLL? tabanlamak jJiLL»

tanufc (3_jjl3 tabana kayar virmek di-»j;.j jLi ^îLJ'

tanuklk virmek di.°jj Jis^jiUs taban pek db JU»

394 topracuk trkaz tai] kaynmak tanburcl turakot Jj\ Jlj> t urak eylemek turup oturmak turutmak tur dut oyum turur tururmak turunak tortop tur tut oyum tur tut oyum turgay tururmak t orgu turutmak tururmak torak, toi'uk, turak turakot turak tutmak tun kalmak turukmak turkurmak turu gelmek torlak torlak, torluk torulmak, turulmak torum turma turmak turma turum yiri turna alay turna telli turna tonna girmek turna kr turna gözi toru, turu turup oturmak turumak turukmak turu gelmek torum^ turu varmak torva tourkan tomak zrzbldak zort virmek A^rj .U zaferlü zurnapa

L

•^ârif dümek fardamak J,4âi J^'^ fatmak fak fâl eylemek fanmak fi ddün frânt ferik, firik frlak frld frla fermele feryâd urmak foryaz ferik, firik fstuk fustuk fstuk, fustuk fkrk fisildimek kat demür karmak inmek karmak ...kandan ...kandan öojLs... öojLi... kan yutdurmak kanda sO kan yutmak kandal kanya kanzil (Jâjli kav kanzil kavut kanzil kavcar kanEl kavud kan tutmak jjjl 6li kavud eylemek kan cavur kan katilur kavm kavram yeri iSJ^ j>ljjli k,an karpuz kavurka kan kaanmak jjc'Uj olS kavurmak kan kaanmak kavuz kan katilur kavm kavsk kan karan kavksuz

. » .U .a. J \.i kan kaatmak jx Ui (jU kavklanmak (3 j kan kaandurmak kavumak kan kaanmak jilii öli kavuk kan kaandurmak kavlamak kankmali; kavluç kank kavlaan kanlu kavlak kanlu bçaklu jlâUuJ _^Ji kavlamak kanl bçakl kavluç kanmu kavlucuk kanma etmek dora- kavluç mak kavlamak kamn pamua almak kavlcük kann panhua almak kavut kana kan kavukan kana yunmak JX_^J "üU kavut kan üU kavuk

iJb- kanya . kavk kan ya kay ^^ kan scak kaypmak kam sscak kaypancak kan boynma kaypancak, kaypncak kan yutmak kaypmmak kank kaytavul itmek diLcl Jjjblî kankmak kaytarmak kan kurumak kaytmak kan kurmak kayturmak kan yalamak kayda kau yutdurmak kayr

407 kayrm.az kapu yama kur karsalamak karms \S^J^ karamuk, karmak;, ku'mak karamuk karn krnacuk karn açmak krnag larnak karn balamak karantu karant karnda karnda okumak karnda karndalamak karmta krnak karnlamak karanmak kuru karava karvamak kuru umu karucu kurudan karava kruk karavul kurulma;k kurums karvamak karvanmak kuru ya kuru yirden kara ev kara urs kara ba kara bar karaböce karabulak karacanaver karaçav karacauavar karaca kzolan krd kulauz klçlamak j^:d^ klçlamak plç çkarmak klç salmak klçlamak klç yürütmek kölaysuz kolaylu kalyata kuma kamalaklanmak kamamak kam.ç kmramak kmranmak kmratmak kmrt kmz kumu s komak kml cl kamam.ak kamu kamucu kamular kuma kmz ku kanat bükmek kanat kakmak kanata kanara kanara konak knamak knanmak kanat, salmak kanat kakmak kanata kanca kancam kançaln kancaru kancan kann, kini, knn koçu kuzlac kokulmak kulauz konmak göçmek kaydn yimek klak kayd yimek klak evi j_5jl 3':)^ kayr kymak krak ksaç kraj ki arlamak kran ki arlamak kran girmek kdr kayrtmak ksmak krun ki u krl k .M krgn kanmak kayrak kayurtmak 3^ j^ kuyruk bulamak kayurmak, krnak krkbudafc kru krkl olmak klamak krajj kayulu eylemek kr kii kayu kayrlmak, krlmak kayu bana amak jj^l tcJ^\j J.S krlankuç ^> kayurmak kayrmaz, kayurmaz kayusn yimek kayrmak, krmak, koyurnak kayu sanmak j^Ls jkJ kayrmaklu k u ka kz kayuya yüklenmek kzolan kayu yimek kzdrmak kayu yimek kzrkanlmak kf kzl kyk kzl koyka kzlca kyklk kzdcayil kykm kzlk kaykmak kzdüjük kykmlu kzlca kayk kzdsa kd kzd kojur kd elek kzl kr kdc kma katmak (^ AJ JJIJ kzln aikâre tmek di-ol sjLOl jj^jj^â kddan kda

kj rnak J^J^""-^ klk

ksaç ^1—;j klkuyruk ksmak 3*^ kdkuyruk ksu kdmak kays kd yanc bindürmek k evi

423 klk kepkep, küp küp keçim gerdek yiri gezlemek kiilik libâs kelpildetmek kinerse kendüzinde gitmek dl*x.r ü^J^-^ kendüye kendi özi kendüzini divürmek d^^jj^jl^ JJj-^ kendiden kendüzin görüci kendini kurmak kendüzin görici kendüzü kendüyi çörei kendüzi güne kengeç kendüzin digürmek kei]eç, kenger kendüzin görmek kengel kendüzin yavu klmak J*U jjU ji^j-^ kengel itmek kendüzini komak J^y J^.JJ^^ kengel itmek dJUrii jsc^r kendüzini yei]ememek eylemek ^^^ js^^r kendüsinden gitmek kengel gün geldükce kendü kendü getürmek kendü kendüler- ^^j'j kengele genikmek düoS' den tururmak gün gün kendü kendüye 4J jAlS J'^ gün günden kendüler gün günin kendülerden günülemek kendülerin günlük kendülere gönelmek, günülemek, gönülmek dl*i:r kendülere gelmek genümce kendüleri gönenmek kendülik gönenmeklik kendüle kendüleyin günü kendüyi görmek günücilik kendüye günüci kendüye buyruk günüzin günüzin kendüye koçmak klmak kendüye gelmek günü günülemek kendüyi günülenmek kendüyi urmak kendüyi uurlamak güni güneyik kendüyi unutmak günilemek kendüyi görmi günüemek ... diJi:^r kendüyi görmek salmak kendüyi görüci güni güvenmek kendüyi görici kendüyi yüce tutmak J-c'ji' ^y,. t5j-^ köp kuzs kendüyi yitürmek di-jj=i jjAii küp kendüyi yejememek dUio JjAiT göbüt göbek burus kendüyi yitirmek •^^'-^=-1 3j-^^ künde "^^ göbek buruBi "^^ göbek burmak günde gün CP

432 göbek burus fj'j^y. '^\j^ güç buyurmak di» güccük, gücücek göbek burs d^^^y. S göbei yerine gelmek iur oj-^ ^5-0^ güccük ölüm göbelek güç dökmek köp göçdük yurd küpecik gücürgenmek küpecük gücürlenmek küpçük göç tutmak küp dümek dlr'ji ^j^ güç klmak küpdüen göç kon itmek dü'l öjs ^jf küpürdi güccük kÖpmek gücügen köpük ta güç götürmek küp küp gücügen küpüldü güç götürmek köpen ^^ güç görmek küpüldi güceltmek köpümek göçlük küpecik, küpecük giicelmek kötek güçlü küt olm.ak jiji Oj^r güç ile güzel götrülmek, götürUmek göçmek, gücemek götürmek giicemlemek götürmemek göçen götürü göçen götrülm.ek gücünmek götüri gücine gelmek kötek gücürgetmek kötek çalmak güce uramak gütmek güce görmek kötü amak küci götürilmek güci kurmak götürmek güci kesilmek götürünülnek güç ile gökçek götüri güceymen . kütüz gücin kütük oca gücini üzmek göte küsdi gücin dutmak göç, güç . gücini kurtmak güç . itmek göç, güç güce görmek göç itmek, güç itmek güç itmek göç itmek, güç itmek güç idici güç eylemek güç eylemek göç-ber-göç itmek

433 göçüp konmak gevde güçcek gövde balamak güççük göde çekirge gövdelü göç çekmek [ güç degürmek güdici kür göçer gever, gür, kör, göçer ev kuran göçer oba kör büi göçer evlü gürpüz göçer evli körepe göçer il kürtün göçürm.ek güvercinnik körçetük göç klmak, güç klmak kürce göç kon güççük, köçek kürdügi küçük tevbe kürdimek kürde güç götürmek göçgün, güçken kürde syrmak

^ göçgünci, göçkünci gürrek görsetmek güç götürmek görseler güç görmek göçgün, göçkün güreçi ton göçgünci, göçkünci görü klmak küçük yaz kör tuman göçlük kör kuy güçlenmek kör kuy göçmek görk, körük, kürük göçmek görklü, görüklü olmak göçmel görklüsinde küçü görkli göçürmek görkem köçek kürükmek gördükleyin göregen güdelmek, güdülmek görk virmek gövdelü görki güden gör ki göden baarsuk körlük göden barsa körlük itmek göden barsa gürlegen göden barsa körlügine göden çekirge körlük virmek güdüp gözlemek körlügine körelmek dlij^^ güdük givirilmek, gürelmek, gevde ij^ körligine

434 göremez göz üstüne görmezi enmek göz oyum görmeze urm^ak göz irimi görmi göz irimi givirmek, givürmek, küremek, dl^j^r gözbac, gözbac kürüm^ek gözba görümlik gözbayc görmelü, görümlü gözbayclk güren göz buca görünilm^ek göz balamak gömüdür göz belermek görüp gözetmek göz belertmek görüp gözetmek göz belermek görü turmak göz boncu J^^ jj görünü göz perdesi ^^^-^., J> göre, güre, küre göz pgar güre göz pgar güre olmak gözetmek göre durmak göz tutmak körezim^in gözci göre gitm^ek göz çukura dönmek j}j: göre gelmek göz deprenmek göregen göz demek gürelik gözden brakmak göremez gözden brakmak göremez gözden çkmak güi'em^ek gözden çkmak göre varmak gözden savmak görigen gözden salmak göri görmek göz dutmak göz, köz göz donmak, göz dunmak göz açc gözde uçmak göz alacalanmak gözer gözetmek gözerlemek köz etmei gözerlenmek göz erimi gözsüz göz eri gözsüz alk göz aarmak gözsüztebek göz aarmak gözsüz göze göz gözsüzseped göz otacs göz tutmak göz oturmak göz tunmak göz ot göz kapmak göz urmak göz kakmak

435 göz kpmak köek göijlecük göjli aktarlmak göijül çekinmesi görjli dönmek görjiU çekinmek göjli tonmak göijül çürükligi görjli kapdm görjülde görjli kapdmak göijül dilei gögli kararmak görjül döndürmek göjliyle söylemek göi]ül dönmek görjlini açmak göijül düürmek görjli yavuz olmak göjül dölenmek görjli yapdmak görjül döndürmek göjli yufkalmak göijül dönmek göjül ykmak göi]ülde yazdmak göem, gügem gör)li sarsdmak güüm ba göijül uy gök muhalif göi]li kopmak gügemgündüz gör)ül katd gögen, güvegen, köken gügül kurd köknariçi gügül koza köknariçi görjül komak göüz göjül koymak görjüli karartmak görjlek, göldük göe, güge, küke gör)ül götürmek göem, gügem göglekcek gökyaru göglekçek dus:r_^r gövel gör)ül götürmek gövel ördek göjül gözi kül öksüzi gör)ül gözi külah urmak gögüllenmek güleç gögüllü güleçlik gögüllü gevlicen gömülmek güleç yüzlü gögline brakmak külçer görjlini aramak külçe göglini emek gölet göglini düzelmek güvüldemek göglini düzmek güvüldü görjül varmak güldüremek görjlek güvüldi görjüle yörenmek güleci görjül evi gülemek görjül azmak gölek, göliik, güvlek, külek göjli açuk gülegen görjül yazmak gülegen

438 gölge salmak gün dous '^je-ji Ojü »r güni eylemek günde, künde günici günde gün güni klmak göndirmek güneyik gündeye günilemek günüzün gönilmek, günilemek gün sürmek günilemek güne al günilemek güne aydm güvü, köv güne bebei güvü güne çalmak güvenç güne çörei givürmek gün torus güvegen gün tors güvlek ' gün tous güvenmek gün tous güvürmek gün tous yeli güvenmek gün kzmak güvi, köy gün geldükce güyegü gün geldügince <^: güyegüot gün görmez yjji Oy küye görmek gün göe diki]m.ek dX^S.i,:> ^j^ oj^ göydürmek, küydürmek güngülenmek, küngülenmek dlJ^'jSCJjS' köyde gün günden jAijS Oji göyde gün güne ^ ^^ ^j^ givirmek gün günin ^'J^ ^J^ köy sub as günülemek dl-tAJji köyegen günülemek cii^-i-Jji güyegü dlJjS' gönlek, günlük , güyegüot gönelmek, gönülmek, günüle- dX<^j^ güyegüot m.ek güyegükekügi gövünmek, güvenmek di^ ji güyegi gönenmek di.->^jr güyegiot gün nice gelürse i.^jji'i ^^ Oj^ küym.ek günü j>j^ göyündürmek günü yj^ göyündürme günüci ^jr^j^ göynük günüz Jyj^ göynüklü günüzün «jjjjjj göynüklü gönülmek, günülemek dli^'^r göynükli dl-o.jS' günülemek !ij'>j,'^ göynemek, göynümek, göyün- günebakan jUj «u^r mek

gönenmek S-^

" güney, güni Jj^ göynüklü j^j^.j^

440 diri göynükli giceyi tutmak lS-' J' göyünü göyünü gici, kici göynümek giceyle göyiine gelmek gicimek göyne göyne giciyük göyne göyne giceyi diri dutmak jx j:> ^j:> ^- s göyünmek giçirek, kiçirek güye kiçilmek küyesiye kiçe güyegü kiçi .^^ güyegülik kiçi yol göyenmek gider küyi virmek gider olmak gerje, keje- giderek gegümce gidermek, küydürmek ger]ür)ce giderinilmek kehlez gider vakt gelik, kelik gide geli gehürge gidilmek key giderek gey, key ' - s gide geli geyesi, giyesi gideen güyegü gidi key ilemek kirtinmek kip gircimek dX^^f gibin girçeklik kitre kirde gitmek girürek giceyi diri dutmak geyrek gicrek kirlik gicimek kirlik geyicek, kicük geyirmek, geyürmek, giyürmek di.» jf giyeceklenmek girü giÇ giÇ s/ s/ girü kiçilik kirevet gicük girürek kice girü tutmak

gice içi girü komak

gice ile girüki giceçekirgesi girü yitmek gice ton geyrek gicelemek giregen giceyle giregi giceyi dili dutmak kirici

441 geyesü lee j y

memeden yarmak ^^j-^ Mesll uy D**"° mamalk mutuc maucdk müterîlenmek muncdaym mutulamak mancuk mutuluk mutulk, manclk mutullk virmek menzil ta mutuluk virmek munkur mutulamak maa mutuc menegi mutulamak mengü mutulk, mutuluk mengü bir) ar mutuluk virmek di-'j' 0'J~ mengü suv mutulamak mengü suy ^J^ J- mutulamak S^ uv 'Jj" mutc mengü muduc m.enlik menevi r mudul A^_y^ J m.eneve mudulamak munuk m m menevi m.uult mut mee mutlu ya mi müçe \y malk mml, mumul müçelge mmUamak murt ar ac mürdük mumuUk mora mzanmak ijy muza maara kesmek muza olmak Mual mutuluk satlmak müfte mutulamak virmek müfte mutulk, mutuluk mefret mutdk maktamak mudulk jj jl^y meer muuld ,j,AJ^y megremek mu mu megremek muulamak ^yy molak mut \.y meles ûjLf? y" mutlu sava melegen mavlatmak J*-J y melhem molamak ^y mumbar ^\-y mölemek m.emek mum enlii 5i:^ ^y mumul mumla okumak mama

444 muna Li^. m.ehelsek, melilsek, mibilsek dJLJ.^»

Batnca ^"rj^ meydân almak munda meydânlu klmak muymul mig dil» muymul milez me mil] mülr urmak J^' minmek

ne nçe c^O nice bir niceler niceye noht nahllemek nidesin niclesin nidesin nicleligin nere, nire nezkep nezik nee neene nisteiiek neste neste beste nesdane nesne nesne nesnecik nesnecük nesne tuymak nee nie nian urnak nian çekmek nian dikilmek nian komak nilemek nilemek neün, niün nie nutk balanmak nazar salmak nazar yetimek

na*^ra urmak nalbant ora

na*^l kesmek nefret tutmak nefsini kör eylemek ii*ij nefesi balanmak nefelenmek ne eksügi reyn( meli J*-^ neyle neyleyesin varmak hemence yatmak yarak J^ljb yatur yaran görmek dl'jjf Ji^ljb yatur elin kaldrmak L^^ j-uU l/ÜI Jj yarak Jljb yaturda tururda o^JJj' •;b yarak itmek dl.^\ li'jb yatuk yaraklamak j.=-.^ljb yat yara 9jb Ob yaraklanm ^r-iGjb yat yarak yaraklanmak J.4dîljb yat yarae. yaramaz >bb yat yarak (31 y cjL yaramak yatk yarandumak J'J-^'jb yatmna bükmek yarpuz yacan jU-L yartmak yacanmak yar can üU- jb yacanmak yareniamak yala yarculamak (3*^_j>-jb yahtu yarc yahta yarçu klmak J*iâ _j>-jb yahi, yahi yaradlm yahmak yardan uçurmak Jj^jl ü^jb yahn yardan uçmak J^jl üijb yahm klmak l3*1Î yardan uçurmak j^j_45>-j' ö^jb yahnmak yarar yahu yar yâhuz yarak yahn yaramak yahnmak yaru yad yaruc yad il J yaru yiri yadamak yarak yad oul yark drnakl yad olmak yaraklamak J'^jb yad itmek yaraklamak >^âjb yad il yaraklanmak J->Xijb yad eylemek diJj yaraklu yad dutmak yâr geçmek dl^r jb yad söz yarlamak ^^UJjb ya dak yarlanmak J-f'l^bb yad klmak J*]i :>b yarlamak yadlk yarlanmak J.»JJ jb yad yir yarlanmaklk (_cJ,Ji*iAJ j b yar, yan yarlamak (5^

451 yarlamak ya sürmek yalç yandk yavuz ilü jl^J Jjb yandurmak yavuz hül J^>- Jjb yan divîdi yavuz dirliklü ^SOjj» Jjb yandrmak J-j-^JJb yavuz du*^â Ui Jjb yandk yavuz du*^a klmak j*il Lpj Jjb

yanadrma 4.4 j- J-jb yavuz dil J-^ Jj'j

yanamak yavuz dil virmek '^° -/".-? (^-^ ij'^ yang 3^avuzrak Ojjjb yanglanmak yavuz anlu ^ijL^ Jjb yanku _jijb yavuz sanmak J-fb^ Jjb

yanklandurmak J-°J"^'V_j.2Jb yavuz anuc .=- JI-^j ; ,b yankulatmak (j^^jÂJb yavuz anu sanmak yankulamak yavuz anu sanmak ^^'''^ _jjU^ Jjb yankulanmak ^^*J_jiJb yavuz sanmak j*;^ Jjb

yank yavuz güm ân iletmek dl.*xJl üLTjjb yan gitmek [^^r üb] yavuz göz yanlamak j

yann dönmek U"i. yavuzlanmak

yannda kalmamak j*a5 o j:; j b yavuzlk itmek yann yatmak yavuzrak yann yann yavuz yel

yann yann yürümek dJU,->ji û'^. d/'^ yavuz yoll yann yürümek yavuz yil yanud j_jjb yavs yanu klmak ^^*JL3 Jb yavak ÖLî_jb yan virmek di'j^j üb yavan (jbijb yantmak J*"J b yavak yankara û^ cjb yavalk itmek di- yavaa 4 jb yavan yava klmak J*3 Ijb yavurmak »I, yavaa 4^ jb yavs yavuh yavuk yavrulk yavuk olmak jijl 5jb yavr yavu klmak, yavu kulmak jjli jb yavuz yavu klnmak yavuz i yavuklu _j3_jlj yavuz ilü _jJLil Jjb yavukl yavuz i yavu kulmak J^^ jb

455 yav kulunmak JVJ^J jb yav klmak yavlak yavunçllt yavu yavu varmak yavu varmak yavuz yavuzlk itmek yavu klmak yavuklu yavukl yavu kulmak yavu varmak yava yavac yava kulunmak yavz yavz sanmak vavz anu sanmak yav klmak yav künmak yav kulunmak yav klnmak yav kulmak yav kulunmak yav klmak yav klnmak yav varmak yav varmak yâhû itmek vâhû seni yay yaya yayaba yayak yayan yay evi yay evi yay bar yayak yaykamak yaykanmak yaykara yapracuk yedekci yaraa yapmak Yediger yarak, yr ak yedekleraek yarak olmak ye dilmek dli^. yarak itmek yadlu jJjL) yarak idinmek yedmek yarak eylemek yudunmak yarak eylemek cilUil 3^.. J.jji 3lj;_ yadatas yarak düzmek 3lj;. yada kalmak yarak klmak J*.U 3lj;. yidi yarak kuanmak J.<^_a3 jJlJ 3ij;. yad yir yarak klmak yedierleme yarak görmek dl^jj^ 3L. Yedik arda yaraklamak Yedikarda yaraklanmak Yediger J.M. yaraklamak Y^e dier yaraklanm yedi kimesBeler yaraklanmak Yedigen yaraklu Yedigen yaraklu yaaklu yedilnaek dlJl3^3 yaraklu yaran yer, yu-, yöre görmek yaraklu yaaklu as,^3 yöre yarak yasak yara urmak yarak yasak dakm- yir itnaelc mak yir idinmek yarak yimek yarar yürei azna gelmek yarasa gözli yaradurmak yürei oynamak yaradrmak yaramaz hül yarak yaramaz söz yarak olmak yaramaz anc yaraksuz yaramaz anu yaraklk yaramazlk yaraklk virmek di.. yaramaz yaraklu yaramaz ajma yarakl yaramaz hûl yaramak yaramazrak yarak yaramaz anu yara yaramaz anc yara itmek yaramaz göz yara eylemek yaramazlamak yara klmak yaramazlk yaranda olmak yaramazlkda bulunmak J^_jJ a-^j^lj; yaran görmek yaramak

458 yeriacüsi ^-.^^1 ^. yarandrmak yarandrmak yaranm at yaranmak yir olmak yir evi yir itmek yir içi yire yüz urmak yerbarsag yirüp yerçmek yarpuz yort, >Tirt yurt dutmal yrtmak yarattan yaratan yrtk gözlü yrtlaz yrtlak yaratdmmak, yurtlanmak yrtmak, yortmak yercügez yarc yarçu yarçu itmek yarçu itmek yarçu klmak yarçulamak yarab. düzmek yurd itmek yir deprenmek yir deprenmesi yir deprenmek yir deprenmek yir dutmak yiridür yir düzmek yerde yerdük yaradl düz kii yaraddm yurdlandurmak ^'irilmek yire yamamak yerlen dürra ek yara yimek yerlemnek yerince yerlü yarc yerlü reug yiridür yarl yT yir yaramaz yir ^drden

yarm eylemek }'ir yirin yarmurmak 3* "* j yir yirin yarmuru yarmuu yirimok yaramaz yrk

yaramazrak }'irik yaramaz göjüllülik yrlmak yaramsk yerindirmek yanm süjü yirini aklamak yaramak, yarmak, yrmak priu kolayn almak ^'^y' if^j.. yermek, yirmck yerinmek yermelü olmak yirine Urmak yermürmek yirin e kalmak yirin bulmak 3'^y. ^j yirini beklemek yirince yirin yirin

' yirince yir yirin Ü J\i j yanndas yüz ycrindürmek, yörendürmek yüze yüz yanudas yüz berklii yirinden iletmek yazup yaylmak yirindeu üzilmek yüzerlik yirinden dümek (iJ-»-j J ü Xi jf yazuk yeriudürmek yazuksuz yirinde olmak yazuksuz -^j-'^-y^ yerindirmek di-» -ij J'__ j yazuklu j^y yerinmek, yörenmek yazlamak yjriuc komak yüzlük yirüp yerçmek da. yazlm yürütmek yüzlemek dli> yöre yazlu, yüzlü yire smarlamak yazmak yire brakmak yüzin dümek diP: 0;- yire depilmek yüzin dümek yire depnek yazua koymak yire çalmak yazug gelmek di-JS ^jy yirç getürmek di'"J 4^ a J. yazuk '^.jy_ yaramaz yazuklu yaramazlar yezek

460 yüze getürmek di..j^xr .> yüze kir gelmek yüze yüz yaz yüz ^'ire koymak

}.T.iz yüz yüzî sulu yüzin dümek yasa yas a itmek yasa eylemek yasac yasaa yetürmek yasak yasakç yasakcba yasak kul yasamak yasama yaanmak yasavul yastamak yastanmak yastamak yastanmak yasakç yasamak, yasmak yesir yaslmak ya yaar yaarmak yaanmak yastamak yada yaar yaurmak ya tolmak yal yeilba Tatar yalistân yalan yallk yala yarm yajaya k^i yajaya yig ba yiit yiit er yiitba yiitba yigitcik, yigitcük yigitcük yiitlik yiitlik yiitlenmek yiit yigli yigid yekdirmek yigidlik yagadan yir) devürmek yekdirmek yügürdümek yügrü , yügrüdürmek yügrimek, yügrümek yügrümek yerek, yigrek, yürük yerek, yigrek yigrelenmek yigirmi yügürraek, yükürmek yigirmi yigrenci yigrendürm^ek yigrensek yigrengen yigrenmek yigrenmek yügürü yügrümek yürük yigrenmek yügri yüksecük yegseri yükseklik yiitba yaldrak yilmek yügürmek yumlu yücerek yur di anmak yüceltmek yöresine ümek yücelenmek yöresin yörenmek yöcü yorumak yüce yortmak yüce eylemek yorga yücelik itmek yorgalamak yüceli yüceli virmek yorgalamak yovc yorgalamak yoh yorgalamak yuhacul: yorgalatmak yohsul yorga yohsuluran yoralk yohsullk yorgalamak yohsul yorkan yohsullk yorkun yohsa yorka yohsa yok yürek yoklu klmak yürek itiligi 5U yo^^amak yürek oynamas yükü yürek oynamak yuha yürek oynamas yudurmak yürek oynamas yudum ÇJ^J yürek oynamas yöre, yürü yürek oynamak yöre yürek oynamas £j J-?i yöreler yürek ba yörenmek yürek berkitmek yort, yurt yürek berklii yurt itmek yürek burus yurt idinmek yürek burmak yortc yürek ditremesi yort avul yüreksiz yurt tutmak yürek sürmesi yurt tutmak yürek sürmek yurtlanmak yürek tasas yortmak yürek tamar yürütmek yürek koparmak yoruc yüreklendürmek yurd yüreklendirmek yordam yüreklenmek yurd idinmek yüreklü yurd tutmak yüreklürek yurdlandurmak yürekli

468 yüreklilik yüz burtarmak ö-'J J. Jji yüreklilik yüzi berk '^J. jJ yürügen yüz berkitmek yürügenleimek yüz baa gelmek yürei azna gelmek diur ojii Sjji yüz bekitmek yürek yankus yüz begi Si jji yürei oturmak yüz burtarmak J^J^JJ jji yürei burmak ür^jy. 'JJ yüz burtarmak J^ J JJ jji

yürei ovumak yüz bir) dahi d-L^ .s:. dL. r^' ->ji yürek yakan C-^i '-^-}ji yigirmi big yürei kopmak yüz purtarmak J^jj', JJ yorultmak yüz purtarmak J-»^j_>j Jji yoramaç yüz tutmak yorm^ak yüz dutmak S-'jy.: J-f -i jji yürümek yüz dürmek dl^j ^ JJ yörendüi'mek lil.jOjj^j yavuz du*-â itmek yörenlemek yavuz du*-â klmak yörenmek yüzden ^^jji yörenü gitmek di*^j j'jji, yüz döndermek, yüz dön- di'j AJ:> J^j yürütmek '^^ JJJ dürmek yürügen Ü^JJJ yüz dutmak ö^ J^ jji yürümek yüz dürmek dl>jj^ jji- yürüyü itmek ^âiz döndermek, '-'^'*"r'. U~,JJii yüz dlön- ^J^ jji yöre "JJi dürmek yürek oynamas yavuz dil Si^ jji yürek oynamak yavuzrak '^jjji yörenmek yüzerlik cül^jjji yürüyioi yldz yavuz sanc ^f^ Jji yüri LTJJ yüz sürtünmek tfJ.*ij_; j*" jji yürigen yüz süre gelmek »j^-" Jji, yürigenlik yüz suy tJ'' jji yürinek yüz silmek dl'oi-^ jji yürüyü J->J yüzümek l'^'*-^jji\ yürüyecekleyin yavuz sanmak jj U^ jji yavuz, yoz, yüz yavuz sanmak adlu yavuz yüz uy (jj-^ Jji yüz urmak ty'J' Jji yüz uy Oj^ jji yavuz i yüz topraa urmak yüz urmak li^Jj' jji yüz tutmak (*-^ jji yüz olmak 3^j^ jji yüz tutmak â^J^ JJi yavuz itmek iX*^l J J yüz kzdurmak J-j :>_/ Jji yüz eylemek dl->\i} jji yavuz klmak yüze yüz jji ^Jji yüzgüç ^^JJ yavuz ba (J'h jji yüz göstermek »il* j\^f jji

469 yuz^ç yüzikoyu J~ ^Jji yüzgüç yiizi kir olmak jijl yf iÇ,jji yüz görmi yüzini emek '^^ ü.jji yavuz göz yüzinkoyan if.j- If.Jji yavuzlk J-' Jy.. yüzini emek '^ i3i.jy.. yavuzlk eylemek yüzini ele almak yavuzlk sanmak yüzin yire urmak yavuzlk klmak jTzin yire urmak yüzlük yüz yüz jji jji yüzlemek yüzi yere dümek d.i^j> fj__ lSJj yüzlü yüz yire komak yüzlü göstermek di- yavsu J"'Ji yüzin yosun, yusun J'^J yüzin ele almak yo 'J'J yüzin dümek yoatmak 3^'^^ji yüzin dümek yavan ^ Ji yüzine dökmek yo olmak (J^j' lPj

yüzine göre ta- I «siLL fi.^jj ûjj^ '^'jji yo eylemek f.i*L {J^ j' banca urmafc yavatmak, youtmaL J-^-^ji yüzini ayana bu-ak- 1^" J^ A^tUl L>JJ yavurmak mak yo klmak {}*''' a''ji yüzin yire depmek yavalk â^ji yüz virmek youmak ö^ji yüze çarc yavan Cr-Ji yüze dokunç youmak i3 ''j'^ji yüze getürmek yomak 3-^-r-ji yüze gelmek yomak â^Ji yüze kir getürmek yutmmak

yüze yaz Jji "Jji yo yüze yüz olmak li^j' jji ''jji yodug J^J yüz yazmak J'^j'i jJ yodu yüz yazc yo^;rulmak jtJ^^ jji ö^J-ji wzi eilmek yosa yüzi mak yosul S-^ji yüzi çalk yosul '-' J^^J yüzi dürük yosa yüz yirde ba komak ^^Jâ jjiL û^_;, j^^j yoalmak yüz yire urmak yomssa yiye yüz rmak J'^JJ û-r yo imise jji Ji yüz yire komak yo imise ^^Cr"^ ji yüzi sulu J^ SJji yumak iJ^J yüzi sulu Jij'^ iSJji youn Cf-ji yüzi kbleden dön- younlk C^ji mek younlamak

470 younlandurmak (5'»j'^-J^*'_?i yügürmek youn yügrümek younrak yürük youn sözlü yügrümle youn gögüUü yüksek uçmak younlatmak yüksinmek younlk yüksinmek younlanmak yüijsük youn yumru yüksünmek yoa saymak yögü yoa saymak yügürmek yu yük koyacak yodu yüjül yu ta yüklet yufkacuk yüklendürmek yufkaltmak yüklü yufkaçk yüklülük yok yüglemek yukaru olmak Ji yükii yukarurak yükin brakmak yukaru turmak yükünmek yukar turmak yükini yukaru ymak J*Aj jj^jt (^ji yok i yükini yukar tutmak j/jli» sj^ji tiOi yokamak ^oikini yukar ymak JaAj jj^ji (^ji yokanmak yükini yukaru ymak j*Aj jJji ^^ji yok i yügürmek, yükürmek tf-Uj^r^j yokatmak yügürmek '^"Jj^ji yukar yük yap v^ ^_?i yukaru turmak yük yap v^ ^-?i yoksuluran yükinmek il*x^4j yav klmak, yavu klmak, ya- jJ-l ji yol J_jJ vu klmak, yokalmak yol azmak j-»jT J_jj yavuklu, yoklu jlSj. yularlu keser j^ j^->'^ji yavuklu, itmek di/ i jiSj yularl keser j^ JjV_jj yokamak, yokuak J*^_?; yol urmak J-jl J_jj

' yokanmak, yokunmak J*^3_j yol eri ^^jl J_jj yuku jij yol aztmak J-'J (-5_jd yük, yür) £J^ vol izlemek dl-Vjl J_*j yük balamak J-^^. ^_? yol izlemek dlijl J_4j yük balamak j*Aj fi^, yol azmak J^J J_jj yügürtmek '^^ ^y. yol üstün almak JiT j^l J^j yügrümek ^J^J^j, yuvalak <^'^ji yürük Û^^ yola girmek S.^^ V^j yügrüklik dlir^S^ yola girmek 'Sj>yf ^ji

471 yol uran yolkmak li'^r J; yumurtlaan yülimek yumurlanmak yolm balamak yumu yolm balamak yumulmak yolu urmak yumlmak yol varmak yum yormak yom^, yum yum yora görmek yumc yovun, yön yumdurmak yönelmek yumrarmak yönet, yunt yumurda yuntku Jj'i cJji yumurda bamak yöned, yund yumurda brakmak yund olan yum.urda bamak yönedsüz yum^rua tükürmek yönedsüzlik J yumruk cengi ytndku yum^rulm^ak yöndem yumrulanmak yön dutmak yumarmak, yumurm^ak yondurmak yumru yönsüz yumruk dümek di-^Tj :> öjj^'j yönsüz söz , yumrulk J^jj'j yönsüz yösüz yum^rulanmak 6-^ Jj-'J: yönsüz yum^r yunt yumr yamr yön tutmak yumu yön tutmak yunaklk yöneltmek dJ*XJ_cJ yumu olan yöneldürmek yumuc yonüdu yumarak yonulmak, yunulnak, yuvnul- J-^^ji yumak yil Jrrd ö-^J mak, yuvunulmak - A yumualtmak -I yönelmek, yönülmek '^^^ji yumanmak yonulmal olmak jijl J-uJ^jj tutmak yönlü yum 3^J^ fj: j^ji yumak, yummak, yuvmak S-'j yödi Jj'jd [U yum görmek dl^'jjf çj yonma _>j.] 3U_jj yumladurmak J-» j xL[^j. yonmak yumladurmak (>j-^p_j yunmca 4>,:^ jj yumulmak S-^^j yavunmak, yonmak, yunmak, ö^ ji yumlandurmak J.»j^^j yuvmmak, yuvunmak yumlu ^ ji^j: yönince -^ji yumulup dümek S-s^jy '-r'j^j yöninden ^•^ji yuml S'j. yönenmek ^*^jd yumurda 4-j_>'_> yonulmak 6^yji

473 yne yirinmek yiyimelv, yiymek ^"J yiyni balu yayn, yeyni I

o'i I yeyniceklik J^eyni halu yeyniceklik yeynicek yiyni dutmak yeyuicek yeynirek yeyuiceklilv yiyni tutmak yeyuiceklik yeyni kii • yeyni dutmak ir yiv, yiyü yuyund Jzi yiyü içe yeyniseme^ yeyni görmek yuyc yeyniîtmek yiyü gelmek yeynilik yiyesi yeynilmek yaya komak yaynmak yiyi yeynimek yiyesi yinür rene yiyi duymak yeyni, yiyni yiyi tuymak ^^i^^ yeyni eylemek, yiyni eylemek 'cini d.i.<^l\ ^_ yiyilemek, yiylemek yeyni Lalu yiyimek yeyni bal yiynirek

476 DÜZELTMELER

Sözlük hazrlanrken ve basm düzeltmeleri yaplu-ke eksik ve yanl olmamas için elden gelen bütün çabamn gösterilmesine karm, yine de gözden kaçanlar olmutur. Buulan dnda birtakm yanhlar daha kukusuz vardr. Özür diler, düzeltiriz.

Sayfa 19 54 75 108 16 .T 163

164. 165 170 179 180

183 193 202 204 205 205 207

208 208 209 212 213 220 220 221 223 223 224 232 232

232 232 237

239 1

239 1

241 2

241 2

243 1

243 1

245 1

245 1

245 1

245 1

246 1

247 2

250 1

250

250 253 800 Lira ANKARA ÜNVERSTES B A S I M E V -vA N K A R A 198 3