T.C. ULUDAG ÜNiVERSiTESi ILAHiYAT FAKÜLTESi Sayı: 8, Cilt: 8, 1999

OSMANLI HU:KVK DÜŞÜNCESİNİ ETKiLEYEN BAŞLlCA KAYNAKLAR Recep cicj*

ÖZET

Bu makale, Osmanlı Devleti 'nin kuruluşundan itibaren üç Wilrlık (1299-1600) zaman dilimi içinde Jönemin fakihlerini etkileyen. başka bir deyişle onlar için bir el kitabı niteliği taşıyan eserleri tespit etmenin yam sıra, onların bu eserler hakkmdaki görüş ve değerlendirmelerini de bizzat eserlerine baş vurarak ortayq koymayı amaçlamaktadır. Böylece. makro planda da olsa Osmanlı hıtkuk düşüncesini besleyen kaynaMarm neler olduğu daha iyi anlaşılmış olacqktır.

ABSTRACT Main Sources bıflueııcbıg Ottommı Law Concept

This article not only t;ştablishes, from the early days of the Ottoman State in a period of three centuries, from 1299 to 1600, the works which influenced the Ottoman jı.ırisprudents in anather word, which were a handbook for them, but al so has the ai m of presenting their conceptions and comments about those works by applying their own works. Thus it will be better understood what were the sources that improved the Ottoman Law concept, even in macro plan.

GİRİŞ

Osmanlı hukuk düşüncesini ortaya koyabilmek için en azıııdan Osmanlı hukukçularının çeşitli alan ve türlerdeki başlıca çalışınalarına göz atmak; bu çalışmalarda hangi eserleri esas aldıkları ya da referans olarak gösterdiklerini, hangi kitaplar üzerine şerh, haşiye, ta'lik, muhtasar, risale, · reddiye ve tercüme türü çalışmalar yaptıklarını, ayrıca o kitaplara ilişkin değerlendirmelerini bilmek gerekir. Bunun için önce, ilk üç asırlık zaman dilimi içinde yapılmış olan değişik türlerdeki çalışmaları konu edinen

• Yrd.Doç.Dr.; U. O ilahiyat Fakültesi Hukuk Anabilim Dalı 215 inceleınelerle birlikte biyografık ve bibliyografık eseriere de başvurularak bir ''etki kaynaklan listesi" oluşturulmuş ve bu liste temel veri kabul edilerek inceleme sürdürülmüştür.

I. ETKİ KAYNAKLARININ TESPİTİ Burada telif çalışınalarında esas alınmaları 1 başta olmak üzere şerh, haşiye, ta'lik, muhtasar, risale, reddiye ve tercümelere konu olınaları, 2 medreselerde ders kitabı olarak okutulmaları, 3 çeşitli eserlerde referans olarak kullanılınaları, 4 bizzat padişah fermanı ile müderrislere verilen fıkıh kitapları içinde yer alınaları, 5 tarihi vesika niteliği taşıyan Şer'iye Sicilieri'nin Tereke Defterleri kayıtlarına geçmeleri6 gibi öne çıkan hususlar göz önünde bulundurularak, özellikle de "usul, furCı, ilmihal, feraiz, fetva" alanlarında "başlıca" denebilecek eserlerin tespiti yapılmış ve listesi aşağıya bir tablo halinde çıkarılmıştır.

Bu konuda geniş bilgi için bk. Cici, Recep, Kuruluştan Fatih Devrinin Sonuna Kadar Osmanltiarda Fi/(lh Ça!tşmalan (basılıııamış doktora tezi. M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. 1995), s. 63, 90, 98-99, 101,107,129,175, l84,215,227(dn.9J2ı Bu türlerde yapılan çalışmalar için bk. Cici, a.g.e.. 322-330. Geniş bilgi için bk. Uzunçarşılı. İsmail Hakkı. ilmiye Teşkilatı, s.22; Bilge, Mustafa, ilk Osmanlı Med­ reselel'i, s. 9, 48~ Baltacı. Cahil. XI'-Xf'l Yii::yt! Osman!t Medrese/eri, s. 37, 44; Cici, a.g.e .. s. 44-51 Doktora tezi çerçevesinde tanıdığımız küçük haciıııli çalışmalar. bizzat yazarları tarafından lıste lı al inde referans olarak gösterilen eserler ve bazılarının kaynaklarını konu edinen makale. tez ve kitap türünde yapılan çalışınalardan hareket edilmiştir. Mesela: Molla Hüsrcv, Mir'rit'ın (s.3) başında ) ararlandığı kaynaklarm bır kısmını vermiştir. Yine Abdurrahman b. Aksaray\, (854/ 1450'dcn sonra) lmddii'l-lsldm (vr. 2a) adlı tercümesinde 141 eserin listesini vermiştir. Bu konuda en derli toplu kaynak listesi Ahizade 'ye (902/1496) aittir. Zira o. kaynakları "tefsir, hadis. furu, usul-i tikh. fetva" şeklinde alanlara göre gruplandırnııştır. Listeyi görmek için bk. Alı1ziide, Zdhiretii'l- ukba, Mukadiıııe: Cici, a.g.e., s. 285 (dn. 1202); Kutbuddin İzniki'ııiıı (821/1 418) Mukaddi me adlı ilmihal eserini konu edinen bir ımıkale çalışması Lütfi Öksüz tarafından, Molla Büsrev'in Mir'at 'ının kaynaklarını konu edinen "Yüksek Lisans Tezi"Hasan Özkct tarafindan, yine Molla Hüsrcv'e ait Diirer'in kaynaklarını konu edinen bir çalışma Mehmet Şener tarallndan yapılmıştır. Ayrıca Hakkı Aydın tarafından yapılan Molla Fenari ve islam Hukuku adlı doktara tezinde de kaynaklar belirtilmiştir. İbrahim 1laleb1'niıı (956/1594) Mülteka'/- eb/ı ur adlı escrini Türkçe'ye kazandıran Muhaııııııcd Mcvkilfat1 de tercümesinin girişinde Halcbl'nin. escrini yazarken esas aldıkiarına ilaveten bizzat kendisinın yararlandıgı 24 eseri bir 1iste hal inde vermektedir. Ayrıca kaynaklar konusunda geniş bilg ı için bk. Cici, a.g.e., 371-378. Topkapı Sarayı Arşivindeki 973/1565 tarihli bir vesika ınüderrislere verilen kitapların listesini vermektedir. Bu vcsikadan, fikıhla ilgili "Hidriye, Nihftye. Gdyetii'l-beyrin, Kddilıdn, Pezdevi, Krimıis" gibi eserlerin verildiği anlaşılmaktadır. bk. TSA, E. 2803 (Bilge, a.g.e., s. 67'den naklen). İsmail Hakkı Erünsal "U\ıııi'i Çelebi (938/1531-32)'nin tcrekesi üzerinde çalışmış ve bunu bir dergide yayınlamıştır. Buna göre. tcrekede 152 eser yer almaktadır. Bunun 14'li fıkıhla ilgili olup başlıcaları şunlardır: 1/iddye, Şerh-i İhlıydr, Le/aif, Kddilırin, flüldsa, Diirer-Gıırer, Şerh-t Ferdiz /i's-Seyrid, Cdmi'u'l-usıi/. Geniş bilgi için bk. Erlinsal, "Türk Edebiyatı Tarihi'nin Arşiv Kaynakları lV: Ul.ıııi'i (,'clebi'nin Tcrekesi", Journal of7itrkislı Studies (Türk/ük Bilgisi Araşttrnıalan). F'cthir iz Armağanı /., sy. 14. yıl, 1990 (Harvard University, Washington), s. 179-194. İlısan Karataş da Bursa Şcr'iyc Sicilieri'nin Tcrekc Delleri üzerinde inceleme yaparak "XVI. Yüzyılda Bursa'da Yaygın Olan Kitaplar'' adlı yüksek lisans tezini hazırlamış ve U.Ü. SosyalBilimler Enstitüsü'ne 1995'te sunmuştur Bu çalışmadaki verilere göre toplam 41 eserden ilk ll'i şu şekilde bir sıra oluşturmaktadır: Kudtiri (30), Mecma (24), Kenz (21), Şeriıu'I-Ferdiz (16), Ferdiz-i Secrivendi (15), Vikdye (14), lfiddye (13), Muhtfir (12), Şerhu'/-Vikdye (10), ~·erhu'I-Mecma (9), Mukaddime Ebu'/-Leys (8). bk. Karataş, İhsan, a.g.e., s. 40-42. 216 ETKİ KAYNAKLARINI GÖSTERİR TABLO ------·--,------,----,----,---, ESERLER TÜRLER eli fe

ADI YAZARI VEFATI rh şa.ye a'lik Mııhtsr isale ere ESAS RED OP

sül ezdcvi ( 48~!1 089)

usta s la az3li (505/1 1 1 ı)

uııtasar n Hacib !646/12481 6 6

abbazl (691,1:!92)

enk1lı-Tavdih adrıı;cria (747/1346) 4 3

eıvih aftazimi (79211390) 26 4

ı Muhtasar Kudüri (428/1037) ı -1 '

2 M anzüıııe bu Ila fs Nesefı ı 2 ~~ ı 5.17.'1142) J Tuhfe Scınerkandi (538/1144) 1

Hidaye Mergıniini (59.1/1197) 6 9 ı .ı b 38

M ün ye El-lraki(Zahidi'nin hocası) ı ı

Kuııye Zahidi <{658/1260) ı ı

V ikiiye Tacuşşeria (8/14 Asır) lO 4 21

Muhtiir Mevsıli (693/1294) 4

..r. Me c ma lbnu·~-saati (694/ ı :!95) "..;ı ;e. j lO K enz Nescfi (710/1310) 3 o ll Tebyiıı Zeyla'i (74311343) :d (.') 12 Şerhu'ı- Vikaye Sadruşşeria (747/1347) 39 -~ W _:_:_ Iniiye Büberti (786/1384) .d ·-'-~Ö~Z-E-~L----~~------~---+----+----r---+----r

Mukaddime Ebii'I-Leys (538!1144) 2 4

üııyc Musaili Kaşgarı {705/1305) ~~------r------+·--~----~--+---4----+----+---4----r-----ı Siniciyye Secavendi {59611200) 7 9

Şerh-Feriiiz S. Şcri f, M Fenari H u ı asa Tahir Bulıari (542/1147) :-l Kadihiin Uzceııdi (592/1196) ı - ı 2 1 Tatarhiiııiyye Feriduddin (768/1384) ı ı ll ı . ! - ı Bezziiziyye Bczzfızi ı (827/1424) 1 1 ı i ---+--+----1!--+-ıı-2 r---ı l_TOI'LAM ·------'--4-s_,__s_7__ _._3_2~--2---'-6-· ---'--·-4 J 39 . L:.~~

Bu tablo; Etki Kaynakları'nın listesini ve bu kaynaklar üzerinde 1299-1600 yılları arasında yapılan çalışmaların türlere göre da~ılımını göstermektedir.

217 H. ETKİ KAYNAKLARI ÜZERİNDE Y APlLAN ÇALIŞMALAR VE BU KAYNAKLARA İLİŞKİN DEGERLENDiRMELER

Osmanlı fakihleri tarafından yukarıda listesini verdiğimiz kaynaklar üzerinde şerh, hiişiye, ta'lik, muhtasar, risale, reddiye ve tercüme türlerinde bir çok çalışma yapılmıştır. Hatta bazı kaynaklar telif çalışmalarında da esas kabul edilerek belirleyici olmuşlardır. Nitekim bir çok telif eserin mukaddimesinde, bizzat yazar tarafından eserin hangi amaçla yazıldığı ve bu yazımda hangi eserin esas alındığı belirtilmektedir. Osmanlı'nın ilk kuruluş dönemi ( 1299-1481) ile yükseli ş dönem i(l48l-1600) çalışmalarına dair yapılan araştırma ve inceleme (tez)ler de bunu teyid etmektedir. Bu bilgilerin ışığında yukarıdaki listede yer alan kaynaklar ''tıslıl ve furu" olmak üzere iki ana başlık altında ele alınacak ve bu tasnife göre eserler ayrı ayrı incelenecektir. Ancak tablodaki yi rm i beşi aşkın eserin bir makale çerçevesinde ayrı ayrı incelenmesi zor olacağından. burada, sadece birinci derecede etkili olan ve Osmanlı dışı sayılan kaynaklara yer verilecektir. Ancak usule dair eserler az olduğundan bunların tamamına değini lecek; incelemede yazarlar itibariyle kronolojik bir sıra gözetilecektir.

A. USUL KAYNAKLARI VE BUNLARA İLİŞKİN DEGERLENDiRMELER

1. Usiilii'l-Pezdevi Pezdevi'nin (482/1089) Kenzu'l-vusı1l ila ma'rifeti'l-usılt adıyla kaleme aldığı bu eser, daha ziyade Usıllü'l-Pezdevi diye tanınmıştır. Usıllü 'i-Pezdevi, Eb lı'!- Berekiit Hafizuddin en-N esefi'nin (71 0/13 1O) M endrıt''l-envrir'ında Şemsi.i' 1- Ei mm e es-Serahsi'nin (490/1 096) Usül'ü ile birlikte cemettiği kaynaklardandır. Nitekim o, şerhinin önsözünde, Pezdevi ve Serahsi'nin usullerini cemettiğini ve eserinde Pezdev'i'nin tertibini esas aldığını belirtmektedir.8 Kenzu'l-vusül'ün en yaygın olan şerhi ise Keşfu'l­ esrar adıyla Abdülaziz el-Buhar! (730/1330) tarafından yapılanıdır. 9 Osmanlı'nın vellıd yazarlarından biri olan Molla Büsrev (885/1481) Mir'iitu 'l-usül adlı eserinde Pezdevl'nin söz konusu çalışmasını esas aldığını belirtmektedir. 10

7 İbn Kutluboga, Tticu'Herticim, s. 4 I; Taşköprizade. Ml/tti lı, ll, I 85; L.eknevf, Fevtiid, s. I 24. 8 bk. Ncsefı, Keşju'/-esrdr, 1,4. 9 Usıilü'I-Pezdevi, Keşju'l-esrdr şerlıiyle birlikte Kalıirc (1302) ve ( 1308)'da 4 ci lt olarak basıldı. 10 Molla Hüsrev, Mir'fıt, s.2; Eserler listesi için bk. M. Hüsrev, a.g.e .. I, 3. 218 Pezdevi'nin bu eserine Osmanlı alimleri tarafından iki şerh ve bir başiye yazılmıştır. Şerhler Musannifek (875/1480) ile Molla Hüsrev'e (885/1481), başiye ise Molla Fenari'ye (834/1439) aittir. 11 Musannifek, 12 şerhinin mukaddimesinde, Herat'tan Konya'ya geldiğinde bazı insanların kendisinden Kitabu'l-Pezdevi'yi dinlemek istemeleri üzerine bu şerhi yazdığını kaydetmektedir. Diğer şarihleri, onu doğru anlayamadıklarını belirterek eleştiren 13 Musannifek, felsefeye dalmadığı, felsefi konulara girmediği gerekçesiyle Pezdevl'yi savunmaktadır. 14 Kenzu'l-vusul'ün, özellikle bu şerhi ile birlikte Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak takip edildiği anlaşılmaktadır. Musannifek, Serhu'l-Hidaye'sinde de, Hanefi usulcülerinin önde gelenlerinden Debüsi ( 430/1 039) ve Serahsl'nin ( 483/1 090) yanı sıra Fahru'l-İslam Pezdevi'yi de referansları arasına almıştır. 15 Pezdevl tarafından Debusl'nin (430/1039) Takvimu'l-edille adlı eserine yazılmış olan ve Serhu't-takvim diye bilinen şerh de Mir'atu'l-usül'ün referanslan arasında yer almıştır. 16 Buna karşılık Pezdevl, Molla Hüsrev'in Durerü'l-hükkam adlı furua dair eserinde kaynak olarak zikredilmemek­ tedir.17 İbn Melek (797/1395), Menar şerhinde Hanefi usUl-i fıkıh otoritelerinden Kerh'i, Cassas, Debiisi ve Serahs!'nin yanı sıra Pezdevl'ye de sıkça atıflarda bulunmuştur. 18 Yine Pezdevi'nin Usul'ü, 973/1565 tarihli bir vesikaya göre müderrislere verilen fıkıh kitapları içinde yer almıştır. 19

2. el-Mustas.fii min ilmi 'l-usıll Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-Gazali'nin (505/1111) fıkıh usulüne dair eseridir. Mütekellimin metoduyla yazılmış olan dört temel metinden biridir.20 Mustasfa'nın ilk dönem Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulduğuna ve üzerinde herhangi bir çalışmanın yapılelığına ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Ancak Osmanlı fakihlerinin, özellikle usulle ilgili eserlerinde Musta~fa'yı başlıca referans kaynaklarından biri olarak gördükleri anlaşılmaktadır. Nitekim eser yazmış ve medreselerde hocalık

11 Diğer şerh ve lıaşiyeler için bk. KZ, ı, 112 vd.; OM, ı, 391; Eserlerin tahlili için bk, Cici, a.g.e .. s. 186, 211. " Hayatı için bk. Cici, a.g.e .. s.l79, vd. 11 Musaııııifek, Şerhu'l-Pezdevi, vr. l 7a; Eser hakkında geniş bilgi için, bk. Cici, a.g.e.. s.l86 vd. 14 a.g.e .. vr, 30b. " Musannifck, Şerhu'I-Hidfıye, vr, 26a; Eserin tahlili için bk. Cici, a.g.e., s.l88, 191. "' bk. M. llüsrev. Mir'lit, s.94,10l, 102. ,., Mehmet Şener'in Durer'in Kaynakları (İzmır, 1987) adlı çalışınası taranarak bu tespit yapılmıştır. " Geııi~ bilgi için bk. Baktır, Mustafa "Tireli İbn Melek", AÜİFD, sy. 9, s.62-66. " bk. TSA, E.280.3, (Bilge, a.g.e., s.67'den naklen) 20 Ebu Zclıra. ls/dm Hukuku Metodo/oj isi, tre. Abdülkadir Şener, s.25 219 yapmış olan a!imlerin, Şafii mezhebine dair usul kaynakları içi.nde en Gazali'nin bu eserine baş vurduğu görülmektedir.21

J. Muhtasaru 'l-Miintelıii Muhtasaru İbn Hacib diye de bilinen eser, Cemaleddin Ebu Amr Osman b. Ömer b .. Hacib'in (646/1249) el-Münteha's-sıll ve'l-amel jf ilmeyi'l-usul ve'l-cedel adındaki geniş eserinden bizzat kendisinin ihtisar ederek Muhtasaru'l-Müntehd adıyla meydana getirdiği fıkıh usülüne dair şöhret bulmuş bir çalışmadır. 22 Müdlif eserinin başında evvela fıkıh usülüne dair olan ilk eserini hazırladığını sonra da onu güzel bir şekilde muhtasar hale getirdiğini belirtir. 23 fıkıh, ketarn ve dil alimlerinden olan İbn Hacib'in bu eserine Kutbuddin Mahmud b. Mes'ud eş-Şi razi (71 0/131 O) ve Adudüddin " j ~ .. Abdurrahman b.Ahmed el-Ici (756/1355) şerh yazmışlardır: Ozellikle Osmanlı medreselerinde el-I cl' nin şerh i takip edilın iştir. Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan bu eser, birçok alimin hocaları durumunda olan, eserleriyle XIV-XV. asır ulemasını etkilemiş bulunan Taftazan1 (885/1481) ve Seyyid Şerif başta olmak üzere 25 26 Ahmed b. Musa el-Hayall (875/1470) , Molla Hüsrev, Yusuf Bali, Hatipzade Muhyiddin,27 Efdalzade Hamidüdd1n (903/1491 )28 ve Molla Samsünizade (89111486i9 olmak üzere pek çok alim başiye yazmıştır. 30 Osmanlı alimleri ~arafından bu eserle ilgili yapılan bütün haşiyeler, AdCıdüddin el-İci'nin şerhine Seyyid Şerif'in yaptığı haşiye üzerinde gerçekleştirilmiştir. 31 Yani söz konusu dönem fakihlerinden hiç biri doğrudan İbn-i Hacib'in Muhtasaru'l-Müntehd'sı ve ei-Ici'ııin buna yazdığı şerhi üzerinde çalışma yapmış değildir. Maliki hukukçusu İbn-i Hacib'in söz konusu eseri, Molla Büsrev'in M ir 'at adlı eserinin kaynakları arasında yer al m ıştır. 32

21 Geniş bilgi için bk. Cici, a.g.e., s.372 22 Cheneb, Moh. Ben, "İbn Hacib", İA, VV/ll, 856. 23 KZ, ll, 1853. 24 Şerhler için bk. KZ,II, 1853-1857. 25 Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e .. s. 177. 26 Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e .. s.218. 27 Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e., s.280. 28 Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e .. s.291. 29 Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e .. s.242. 30 Esere yazılan diğer haşiyeler için b k. KZ, ll, 1857 vd; Sadreddin Gümüş, Seyyid Şerif Cürciini ad! ı eserinele (s. 135) 16 alimin hilşiye yazdığılll zikretmektedir. Muiıtasaru'l-münteha,TaftiJ.zfm1 ve Scyyid Şerifin hi\şiyeleri el-İci'nin şerhiylc beraber basıldı (Kahire 1326). 11 Haşiyelerin hemen hemen hepsinde "Hdşiye ala Muiıtasari'l-Miinteiıa /i's-Seyyid (veya Şen/)"şeklinde Cürcani'ııin adı bizzat belirtilmiştir. Geniş bilgi için bk. a.g.e., sJ26. 12 bk. Molla Hl\srev, Mir'fıt, s. 74.

220 ilahiyat F:15 Samsunizade, haşiyesinde söz konusu eserin konulannda bulunan i manalara dayanarak yanlış düşüncelerde ısrar eden zamanın faziletli alimlerinin doğruyu bulmalarına yardımcı olmak amacıyla, Seyyid Şerifin açıklamalarının yanı sıra kendisinin de deliller üzerinde durup açıklamalarda bulunduğunu belirtmektedir. 33 Yakup Paşa'nın çalışmasının da başta Molla Samsuni olmak üzere Seyyid Şerif'e itirazda bulunan Ali Tusl ve Molla Hüsrev gibi hukukçuları reddetmek amacına yönelik olduğu göri.ilmektedir.34 Haşiye yazarlarının bu ifadelerinden, yapılan çalışmalarda Cürcanl'yi savunmak maksadını taşıdıkları anlaşılmaktadır. Bu durum başiye türü çalışmaların genel amacına uygundur. Çünkü haşiyeler, çoğunlukla eleştiri ve savunma gibi amaçlara dayalı çalışmalardır. Molla Fenari'nin, Fusulü'l-bedôyi adlı eserinde en çok başvurduğu kaynaklardan biri olan35 Muhtasaru'l-Miintehô, ayrıca kendisi tarafından 20 defa okutulmuştur. 36

4. el-Muğni Celaleddin Ömer b. Muhammed . Ömer el-Habbazl el-Bahtiyari el­ H ilcendi'ye ( 69111292) ait olan bu eser,37 Osmanlı medreselerinde fıkıh usulü derslerinde okutulmuştur. 38 Hanefi fıkıh alimi olan ei-Habbaz1 usul ve ilm} otoritelerindendir.39 ilk dönem Osmanlı alimlerinden, İznik Orhan Gazi Medresesi müderrisi Alaaddin Esved, 732/1385 tarihinde hocalığı sırasında, el- 1-labbazl'nin bu eserine mufassal bir şerh yazmıştır. 40 Ayrıca Cemaleddin Mahmud b. Ahmed Konevi (770/1368) ve Abdurrahman b. Muhammed b. Ahmed'in de aynı eser üzerine yazılmış şerhleri bulunmaktadır. 41

5. Menfiru 'l-enviir Fıkıh usUlü'ne dair olan bu eserin müellifi büyük Hanefi alimi ve müctehidi Ebu'I-Berekat Hil.fizudd1n Abdullah b. Ahmed b. Mahmud en­ Nesefi'dir. Nesefı fıkıh usülünün yanı sıra fıkıh, kelam, tefsir ve hadiste de zamanının büyük alimlerinden biriydi.42

Sanısünizade, Hdşiye, vr. ı 6 . .ıı Yakup Paşa. Hdşiye, vr. 160a. 3 ·' Fcnilri, Fusıi/, I, 3. 16 l.cknevf, a.g.e., s. 167. 7 ' Özel,.llane/1 Ftkıh. s. 70. 8 ' Bilge, a.g.~ .. s.51. J

221 Osmanlı iliimierinden İbn Kemal (940/1533), libu'l-Berekiit'ı, kuvvetli ile ayırabilecek kudrette olan "mukallidler" tabakasından sayarken, başkaları onu "müctehid fi'l-mezhep" kabul etmişlerdir.'13 Hemen bütün eserleri ulema nezdinde kabul gören Nesefl'nin adı geçen eseri de fıkıh usülüne dair önemli bir çalışma olup, başta kendisi olmak üzere başka alimler tarafından da şerhedilmiştir. 44 Bizzat yazarı tarafından Keşfü'l~esrar45 adıyla şerhedilen eserin şarih leri arasında Osmanlı alim lerinden Hattab Karahisari (717/13 17 sonrası), İbn Melek, Şerefüddin Kırım] (840/1436), Kara Sinan 1448) (982/1574)46 ve Alemşah Kadı Abdurrahman b. Emin (987/1 Türkistanlı Şüca'uddin Bitabullah Kaki (749/1348), Barbert1 (786/1384), Sadeddin Ddılev'i (891/1677), Abdurrahman el-Ayni (893/1488), İbn (970/1 ve Baskefi (1 08811677) gibi pek çok alim görmek mümkündür .;g Eser, Kevakibi (1 096/1685) tarafından nazma çevrilmiş, 49 bizzat müellifince şerh i ise, Mukbil b. Abdullah tarafından miladi 1402'de Kıpçak Türkçesi'ne tercüme edilmiştir. 50 Özellikle Osmanlı fakihlerinden İbn Melek'in Menar şerhi, Zekeriyya Yahya b. Ruhavi (949/l412) ve Muhammed b. ibrahim Halebi'nin (1040/1630) haşiyelerine konu o!muştur. 51 İbn Melek, söz konusu şerhinde zaman zaman Nesefi'ye yöneltmiştir. 52 Menar, Molla Büsrev'in M ir 'at adlı eserinin başında bir liste halinde referanslarmdandır. Menar şarihlerinden Şerefüddin Kırım!, şerhinin önsözünde fıkıh usulüne hayatını verdiğini ve uzmanların bu ilmi anlamadığım kaydettikten sonra, Nesefi'nin söz konusu önemini vurgulamakta, bazı hususları eksik bıraktığını belirtmekte ve eksiklerini gidermek için bir yazdığım etmektedir. ayrıca devamla hac gittiğinde oradaki alim ve faklhierle yazdığı şerh konusunda fikir alış verişinde ve onların da olumlu yönde kanaat anlatmaktadır. 53

013 Geniş bilgi için bk. Bilmen, a.g.ec, l, 439° '·' Şerhler hakkında geniş bilgi için b k. Atay, Hüseyin, İs/dm Hukuk Fels4esi (Giriş) s. I 48-157: Ne seti şerhinin önsözüııdc, Pezdev1 ( 482/1 089) ve Seralısi'nin (490/1 096) usullerini cemettiğini ve Pczdcvl'nin lerıibini esas aldığmı belirtmektedir. bk. Ncsefi, Kuşfu'/-esrdr, 1, 4. 45 Bilmen. a.g.e., !, 440; Özel, a.ge., s. 73. 46 Ebussuud'un şerlıi "Sew1kibu'f.-enwir ji evôili'/-Menôr" adıııı taşımaktadır bk. OM, I, 226. ·" Kırboğa, Kônunu'/-kütüb, s. 139. 48 Sakdik, s. 108; Ayrıcageniş bilgi için bk. KZ, II, 1823-1827. 19 Özel, a.g.e .. s. 73. 50 bk.Tulunı, A.Mcrlol, "Şcrhu'l-Meııar Hakkında!", TDED(l968),XV!, s. 133-l 38. 51 Atay, a.g.e., s. ISO; Cici, a.g.e .. s.70. 51 İlın Melek'in "haber-i mütcvatir" konusundaki itirazı için lık. İbn Melek, .';erhu'/-Meniir, s.206. 51 Şcrcfüddin Kırıml, Şerhu'l-Mentlr, örısöz. 222 Kırımi'nin verdiği bu bilgiler, Menar'm Anadolu'da ve Osmanlı alimleri nezdinde değil, Şam gibi diğer bölgelerde de tanındığını göstermektedir. Mentır üzerine şerh yazanlardan biri olan Kara Sinan da, 156 varaklık çalışmasını 842/1488'de ll. Murad zamanında tamamladığını kaydetmekte, ancak Menôr' ın özelliklerine ilişkin herhangi bir bilgi vermemektedir. 54

6. et--Tenkilı ve't-Tawlilı Her iki eser, Sadruşşeria es-Sani veya el-Asgar diye bilinen Ubeydullah b. Mes'ud b. Mahmud b. Ahmed b. Ahmed b. Ubeydillah ei­ Mahbub!'ye (747/1347) aittir. Tenkihu'l-usul teliC et-Tavdih fl ~~avômidi't­ Tenkih ise bu eserin şerhidir. 55 Eser üzerinde; şerh, haşiye, ta' lik ve reddiye gibi değişik türlerde çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Osmanlı hukukçulanndan Molla Hüsrev söz konusu eseri şerh etın Ayrıca Hacı Hasanzade (9ll//l505), Kestelli Muslihuddin (901/1496), Hatipzfıde (901/1496) ve Alaaddin Ali Arabl (90111496) hiişiye; Molla Samsfınizade (891/1486) ile Hacı Hasanzade ve Muhyiddin Mehmed es-Samsün! (928/1520) ta'lik56 ve İbn Kemal Paşa da (940/1533) reddiye57 yazın ışiard ır.

Tenklh. şerh ve haşiyesi ile birlikte Molla Büsrev'in Mif· 'til adlı eserinde en çok baş vurduğu kaynaklardandır. sg

7. lıakrlikt 't- Tavdi/ı et-Tavdi'h üzerinde yapılan en güçlü, dolayısıyla da en ç:ok tanınan çalışma şüphesiz Taftazan!'nin (792/1390) et-Telvih diye bilinen haşiyesidir. 59 Söz konusu çalışma, bir çok itirazı da içerdiği için "şerh" olarak da nitelendirilmiştir. Bu hiişiyc eserin asimdan daha fazla rağbet görmüş ve Osmanlı medreselerinde fıkıh usulü derslerinde en çok okutulan

···• Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e.. s. 139. " ilm Kut!ııboğ Telvi/ı üzerine 26 haşiye, 4 ta'llk yazılmıştır. Osmanlı'nın ilk döneminde yapılan usül başiyelerinin yarısından fazlasını bu esere yazılan başiyeler oluşturmaktadır. 63 Ayrıca -Telvih üzerine yapılan bir de lisans çalışması vardır. 64 Molla Samsunizade (89111486) Ta 'lfka ale'l-Mukaddimôti'l-erbaa adlı çalışmasının önsözünde bunun, Sultan Muhammed Han'ın talebi üzerine65 çağdaş alimler tarafından Tavdlh ve Telv/h'in hüsün-kubuh konusuna yöneltilen eleştirilere cevap vermek amacıyla kaleme alıııdığını belirtmekte66 ve tenkidçi alimleri, "hurafe sözlerle kanşıklıklara neden olan 67 felsefeciler" şeklinde suçlamaktadır. ' Bütün bunlardan sonra, üzerinde yapılan çalışmalar ve bu çalışmalan gerçekleştiren yazarların açıklamalarına dayanarak, Tenkih ile şerhi Tavdlh ve bunun lu1şiyesi Telvih'in diğer bir ifadeyle metin, şerh ve haşiyederı oluşan bu üç eserin Osmanlı hukukçularını en çok etkileyen kaynaklardan olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

B. FURU KA YNAKl,ARI VE BUNLARA DEGERLENDiRMELER

islam hukuku ile ilgili çalışınalar genel olarak "usul ve furu'' gruplandınlmaktadır. FurCı çalışmalarının herbiri de ibadat, muamehH ve ukubat gibi kısımlan kapsar. Ancak insaniann daha çok ihtiyaç müracaat ettiği bazı konular, furCı kitaplarından ayrı olarak özel çal konu yapılmıştır. Sözgelimi, furCı eserlerin ibadetler bölümü. "ilmihal" bilinen müstakil çalışmalarda, miras hukukuna ilişkin konular da ·'feriliz" diye ifade edilen özel çalışmalarda ayrıntılı bir şekilde alının Bu

60 Mesela, Molla Arabl, Telvilı'i ezbere bilir ve her gün iki salıilc okuturdu bk. Saka1k, s. 242;Yine Ilasan Çelebi'nin hayatı anlatılırken bu kitabın talcbe ve nılidcrris ellerinde dolaştığ.ı kaydcdilrııcktcclir bk. Şakdik, s. 289. "' Uzunçarşılı. İlıniye, s. 63 ''' Uzuııçarşılı. İlmıye, s.32; İzgi. Cevat, Osmanlılvledrese/erinde Ilim. s. 92. 3 " Mesela. Osmanlı'nın ilk döııeniınde ( 1299-1481 )usulden 28 lıü~iyc yazılım~. h unlardan i 'ı' ı ->anı yarısından fazlası-Telvi/ı üzerinde gerçekleşmiştir. Yazarları için bk. Cici. a.g.e .. s.326. 1ltı~ ı\ c yazarları içinde Molla llüsrcv, İbn Kemalpaşa ve Ebussuud Ft(;ııdi gibi linili lıukııkçular da bulunmaktadır. bk. Serkis, a.g.e .. I, 227; OM, I, 226. "' "T(l(ta=dnive Usiılii Ftkıhtaki Yeri" adlı yüksek lisans tezi. M. Murat Kumbasar tarafından i\. U. Sosyal Bilimler Eııstitüsüne bağlı olarak hazırlanmış ve 1990'da sunulmuş olup henüz basılmaııııştır 65 Sanıs(ın1zadc, Ta 'li ka ale'I-Mukaddimati'l-erbaa, vr. 16. •• a.g.e .. vr. 14a. 67 a.g.e., vr. 35a; Eserin tanıtımı içi bk. Cici, a.g.e .. s. 238 vd.

224 itibarla "furfı kaynakları" ile ilgili incelemelerimizi, "genel furı.1 ve özel furı.1 diye iki ayrı başlık altında sürdürmemiz daha uygun olacaktır.

1. Genel Furı.1 Kaynaklan Etki kaynakları bakımından furu çalışınalarına bakıldığı zaman bunların çoğunlukla "el-Mutı.1nu'l-erbaa: dört metin" veya "el-Mutı.1nu's­ seL1se: üç metin" diye bilinen ınuteber eserler üzerinde yoğunlaştığı görülür. Dolayısıyla bu eseriere öncelik vererek konu "mutCın-i erbaa ve mutı.1n-i selase eserleri ve diğer eserler" şeklinde incelenecektir.

a. Mutun-i erbaa ve mutfin-i selase eserleri Hicri yedinci asrın sonları ile sekizinci asrın başlarına doğru Tacuşşerla ( 680 ), el-Mevsıll (683/1284), İbnu's- Saati (69411285) ve en­ Nesefı'den (71011310) oluşan dört hukukçu tarafından kaleme alınan Vikôye, Muhtar, Meona. Kenz adlı furu cserler, faklhler arasında " ei­ Mutunu'l-erbaa : dört metin" diye meşhur olmuşlardır. Bu "dört metin"den Vikliye ve Kenz, Kuduri'nin (428/1037) Muhtasar'ı ile "el-Mutunu's-selase: üç metin" i oluştururlar. 68 Öyleki bu "döıt metin", kanun gibi addedilmiş, bunların hilafına fetva vermek neredeyse "caiz değildir" denecek kadar itibar görm üştür. 69 N i tek im çağıınız İslam hukukçularından Sub hi Malımasani de, sözkonusu eserlerin, mezhep hükümlerinin ihtiyari olarak bir araya getirilmesi merhalesinde önemli rolleri bulunduğuna dikkat çekmiştir. 70 Bu giriş bilgilerinden sonra, önce "dört metin" diye bilinen eserler, sonra "üç metin" içınde yer alan Muhtasar üzerinde durulacaktır.

aa. el- Vikfiye Esas ismi Vikayetü'r-rivdye fi mesôili'l-Hiddye olup Tacuşşerla'nındır. Müellif bu eserini, tarunu Sadrtışşeria es-Sani için telif etm iştir. 71 Hidaye'den yaptığı seçmelerle telif edilen eser, "ınutün-i erbaa"nın birincisidir. Osmanlı hukukçularını etkileyen kaynakların başında gelen Vikaye, telif çalışmalarında esas alınmış olmasının yanı sıra şerh, ta'lik, tercüme ve rcddiyeye de konu yapılmıştır. Telif eserlerinde Vikdye'yi esas alan fakihlerin başında Bedreddin Simav!, Fahreddin , Musannifek ve brahiın Halebi gelmektedir. ------'" b k. Yuıııan, Ahmet, "Ebu'l-Bcrekat en-Nesefi ve Kenzü'd·dekfıik" ,DD, c. XXIX, sy. 1, s. 87. 1 •'' Akgündüz, Ahmed, Osmanlt Hukuk Kül/iyalı, s.77 . .,, Sulılı i Malınıasan i, "Islam Hukukunun Tedvini". MüjFJJ, sy. 3, s. 32 I. '' nilnıen, a.g.e .. I, s. 342,460. 225 Bedreddin Simavi Letaifu '1-İşarat adlı eserının ınukaddimesinde , sözkotıusu eserini e1-mutunu'1-erbaa diye bilinen "dört metin"in meselelerini ortaya koyduğunu belirtmektedir. 72 Aynı şekilde Fahredddin Rum] Müştemilü'l-ahkam'ında 73 , Musannifek Kitabu 'l-Hudıld ve 'l-Ahkôm adlı çalışmasında 74 , İbrahim Halebi de Miilteka '1-Eblıur adlı furu ile ilgi! ı eserinde Vikaye'yi esas almışlardır. 75 Osmanlı hukukçularından başta İbn Melek, Alaaddin Esved, Seyyid Hasan b. Seyyid Ali, Büsarnettin Tokiid'i, ve Musannifek olmak üzere birçokları tarafından Vikôye'ye şerh yazılınıştır. 76 Şerhlerin en şöhretlisi Sadruşşeria'nın Şerhü '/- Vikdye'sidir. Bu şerh o kadar tutulmuştur h mutlak olarak zikredildiğinde yani müellifı belirtilmeksizin Şerhii '!- V'ikôve dendiği zaman bu anlaşılmıştır. 77 Vikaye üzerinde yapılan "ta'lik" çalışması Büsameddin Tokadi'ye, "tercüme" Devletoğlu Balıkesiri'ye ve "reddiye" İbn Kemal Paşa'ya aittir. Vikdye'yi konu edinen çalışmalara böylece değindikten sonra bu çalışmaları yapanların sözkonusu eserle ilgili değerlendirmelerine geçebiliriz. İbn Melek'in oğlu Muhammed, Kilabii 'l- Vikôye üzerinde onun gizli noktalarını açıklayan, faydalarını ortaya koyan, gözden kaçanlarını ayırdeden herhangi bir şerh yapılmamış olması nedeniyle babasının bu esen; şerh yazma ihtiyacını duyduğunu belirtmektedir.78 İznik medresesinde müderrisliği sırasında Alaaddin Esvcd (800/1397) tarafından kaleme alınan Vikôye şerhi 79 için Taşköprlzade, sözkonusu şerhi iki cilt halinde görüp okuduğunu ve istifade ettiğini belirttikten sonra, onun Vikaye'deki müşkilleri çözmeyi hedefieycn bir eser olduğunu kaydetmektedir.80

,., Bedreddin Sinıftvl, Letiıif, mukaddin1e. Şeyh Bedreddin burada dört n1ctin'lc bırliktc Kudlıırnin Muhıasar'ı ıle ManZlime'yi de kaydetmektedir. 73 Fahreddin Rum\, Müştemilü'l-ahkdm, mukaddi me: Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e., s. 172 vd. '• Musannifek, Kitabu '1-/ıudıid. Musarıifek burada Hiddye, Manztime ve Vikdye'yi birlikte zikrctmektedir. 75 İbrahim Haleb\, Mülteka '/- eb/ıur, s.7. Halebi burada" dört nıctin"e ek olarak Kudıiri ve fliddye'yi de belirtmektedir. 76 Diğer şarilıler şunlardır: İbn Melekzade, Kirıııastizade, Acenızade, Şeyhzi'ide Muhyiddiıı Kocavi, [(951/1544) lık. OM, I, 334], Kasım b. Süleyman en-Niğdevi. [(97011562) bk. KZ, 2021: 1/edi)ye, 1, 832]. ilk dönemde yazılan 22 şerhin 8'i Vikiiye, 5'i Hiddye, 2'si Mecma ', 2'si Ke11z ve 1'i Mu lı tar üzerinedir. Böylece "ıııutCın-i erbaa" diye bilinen metinler. şcrlılerin yarısından l~ızlasıııı teşkil etmektedir. bk. Cici, a.g.e., s. 324. lık, KZ, ll, 201; Şerhıi'I-Vikdyede asıl metin olan Vikdye gibi değişik türlerde çalışmalara konu olmuştur. Mesela: söz konusu eser üzerinde üç asırlık zaman diliıııı içmdc yaklaşık 30 h

" Scyyid Ali Koıncnati, cl-inôye .fi ~w!Jr'f.f'ikciye, Mukaddiıııc. Seyyid Ali'nin beş yıllık emek ıııalısulü olan (827 .. 83211423-1428) bu eser. 377 varaktır " a.g.c., ay. " Osmanlı'nın ilk clöncıııkrindc özellikle yazımı dili Arapça olduğ.undan bunun dı~ ında bir dille\ apılan çalışımılar tenkit konusu olabiliyordu. Bu konuda gelebilecek clqtirilcr karşısında kcndiııı savuııaıı Dcvlctoğlu, "/Yirki olmak, ma1ızum olmak hes kelam . :Ina hiç CI,VIJ! olm(CIIIIŞ vesselam" diyerek sözlerını bitirnıcktedir. bk. Dcvletoğlu, Manzum F1k1/ı Kitabi, vr. 2b: ilk düncııı Osmanlı hukuk çalışıııalarıııda Türkçe 'nin kullanımı konusunda geniş bilgi için b k. ('i ci, a.ge, s.2:l. '·' Dcvletoğlu, ;\4un::unı Ftluh Kitabı, vr. 3a; Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e., s. 147 .. J 4'l. 05 Musannifek, Şerlıii '1-l'ikciye, vr. 3a; Eserin tanıtımı için bk. Cici. a.g.c., s. 192. B<ı el- !s/ôlı, Vikôye üzerine yapılnıış hir çalışma olup. ondaki hataları düzclttiği için esen~ bu ad verilmiştir. el-i=cih ise bumın şcrhidir. Sadruşşcria'nın şerhincieki bozuklukları açıkladığı için bu adı almıştır. bk. İbn Kemal. el-lslitlı vc'l-lzitlı, mükaddime; KI., 109; GAL.I, 647. İbn Kemal. el-fslôlı w'l-bilı, vr. lb-2a (Sülcynımıiyc Ktp. ('clcbi Abdullah !'fendi, m 90, 20X vr):. hcriıı kısaca·ıanıtımı ıçın bk. Kılıçcr. Esmi. "hkıhçı Olarak Jbn Kemal". )c)·lıülıslanı lbıı Kemal Scıııpozyuıııu. Ankara 1986. s. 194; Ali Keleş, Osmanli Vıikseliş /)öneml l!ukukçulan, s. 9,:\ .. 04. " K/.. 109: OM. 11. 16. '" Yazımı ııüslıası için bk. Fatih Millet Ktp., 1\li Fıııiri, nr. 583.

227 Bütün bunlar gösteriyor ki Vikaye, hem bizzat kendisi hem de şerhleri ayrı ayrı bir çok çalışınaya konu yapılmıştır. Şerh ve haşiyelcrin, yazarlarından çoğumın nıüderrisliği esnasında kaleme alındıf?,ı dikkate alındığında Vikaye'nin şerh ve haşiye!ei·i ile birlikte hem bizzat yazarları hem de başkaları tarafından Osmanlı medreselerinde hemen her dönemde ders kitabı olarak okutulduğu anlaşılmaktadır.

bb. {d-Mulıtiir Ebu'l-Fadl MecdCıdd'in Abdullah el-M, vs ıl! el-Bağdadl'ye (693/1294) ait olan eser, yazarın gençlik yıllarında kaleme aldığı ve daha ziyade Ebu Hanife'nin görüşlerini tercih ettiği bir çalışma olup asıl adı el­ Muhtclr li'l-ferva'dır. 90 İnsanlar arasında elden ele dolaşacak kadar itibar gören eser, gelen talep üzerine bizzat müellifi tarafından el-İhtivôr li tu'lili'!­ Muhtôr adıyla şerh edilmiştir. Şerhte meselelerin illetlerine ve görüşlerin dayandığı deliliere de yer verilmiştir. 91 Dört muteber metnin ikincisi olan el-Muhtdr, Osmanlı <:1limlerinden Bedreddin Simavi tarafından LetaifiJ'l-işarat'ta, 92 Fahreddin Rumi tarafından lvfüştemilii'l-alıkam'da 93 İbrahim Halebi tarafından da Mülteka'l-eblıw·94 adlı escrinde esas alınmıştır. i lk dönem Osmanlı fak!hlerinden Hattab Karahisari sözkonusu eser üzerinde Serhu'l-Muhtar (212 varak) adlı bir şerh çalışması ya pm ıştır. 05 Ayrıca Muhtar, İbn Emir el-Hac ei-Halebi (879/1474), Şemsüddin eş--Şirlisi ve İbn Kutluboğa (879/1474) tarafından şerh edilmiş, Ebu Abdullah el­ Buht1ri' (799/1397) tarafından da nazına çevrilmiştir. Eserin hadislerini İbn Kutluboğa Talırfcu ehddisi'l-ilıtiya/ 6 adlı eserinde tahrk etıniştir. 97

cc. Mecma 'u '1-balıreyn Dört metin'in üçüncüsü olan eser, ibnu's-Saati diye bilinen Muzaffcrüddin Ahmed b. Ali el-Bağdiidi'ye (694/1295)aittir.98 Yazar eserini, KudCıri'nin Muhtasar'ı ile Ebu Hafs en··Nesefi'nin (537/1142) Munzılme'sini esas alarak tel if etmiş, ayrıca bunlara birtakım i liivelerde de bulunm uştur. 99 ------"'' İbn Kutluboğa, a.g.e., s. 31; KL, ll, 1622; Lcknevi,a.g.e., s. 106; GAL, ı, 476, Suppl., ı. 657. " Akgündüz, a.g.e.. s. 77: Şener, a.g.c .. s. 59. "" bk Bedreddin Simiivi, Letaif, mukaddimc. 1 '' bk. Fahrcddin Rumi, Müştemilü'l-alıkam. nıukaddiıııe . .,., lık. llalebi. Multeka'!-eblıur, s. 7 . .,, Yazımı ııüslıası için bk. Süleymaniye Ktp., Crlı., nr .. 712: Eser hakkında bk. Cici. a.g.e .. s. 56. '"' Yazımı nüslıasi için bk. Topkapı Sarayı Ktp. nr. 307: Fatih Millet Ktp .. Feyzullalı, m. 292, 216'!/1 a.g.~ .. s SO'dcn naklen). a.g.e .. s. 69. Ilm Kutlııboğa. a.g.e., s. 6; Taşköprüzade, lvfi(tah, ll, !88: KZ, 1, 235; Lckncv1, a.g.e., s. 26; GAL. 1, 477, .'ı'uppl., l. 658; 1-1. Sutcr-(.1-Yerııel), "İbn al-Saati". f/, lll, 921. 1 ''" KI, ll, 15'!'!; Bilınen,Kiimus, 1,415. 228 Osmanlı faklhleri tarafından Mecma, hem bazı teliflerde esas alınmış, hem de üzerinde şerh, haşiye ve reddiye türünde çalışmalar yapılmıştır. Mesela, Bedreddin Simav!, Falıreddin Rüın! ve İbrahim Halebi teliflerinde bu eseri esas almışlar, müellifınden başka İbn Melek, İbn Kadi-i Ayasluğ ve Süleyman b. Ali el-Karaman! (924/l 518) şerh, 10 ° Cemaleddin Aksarayide (791/1389) reddiye yazınışlardır. 101 Bedreddin Simav! Letôi(i1 '1-işôrôt adlı eserinde hem ımıtün-i erbaa eserlerinin meselelerini, hem de Kııdı7ri, Manzz'inze ve MeCJna'yı esas aldığını, eserini Mecma'nın tertibine göre düzenlediğini ve hiçbir meseleyi atlamamaya gayret ettiğini, onlarda zikredilmeyen hususlarda "tekm ile, müteferrika ve şetta" gibi başlıklar altında kendisinin ilavelerde 10 bulunduğunu belirtmektedir. " İbrahim Halebi'nin de Multeka'l-eblwr'da mutun-i erbaa'yı esas aldığı görülınektedir. 103 Osmanlı fakibierinden İbn Melek (797/1395) 268 varaktan meydana getirmiş olduğu şerbin girişinde yazma sebebini ve Mecma'nın özelliklerini şu ifadelerle dile getirmektedir: "Bazı dostlarım sohbet esnasında bana, Mecma'ul-balıreyn'in furüda benzeri görülmemiş kıymetli bir kitap olduğunu, bazı konuların çok kısa bir şekilde anlatıldığını, buna karşılık sadra şifa olacak seviyede bir şerhi de bulunmadığını ileri sürerek benden fevaidi tahlil eden, ibarelordekı gizlilikleri açan, ilgili konuları kapsayan geniş delillerden hali, ifrat ve tefritten uzak bir şerh istediklerini arzetti ler. Her ne kadar onlara bazı özürler belirttim ise ele kabul etmediler ve yine ısrar ettiler. Ben de külfetine rağmen kabul ettim. Allah'tan kolaylaştıı-masını ve muvaffak kılmasını dileyerek başladım ."104 Taşköprizade, İbn Kadi-i Ayasluğ (1 1. Murad devri) tarafından MeClna'ya yazılan şerh 105 hakkında; onu gördüğünü, mütalaa ettiğini ve yararlandığını, onun fi:ıyclalı bir çalışma olduğunu, yazarının Hidôye

10° Kl.: ll. 1601; /\yrıca Alımed b. İbrahim ci-Antabf (767/!365), Alımed b. Şcııısüddiıı cl-Knııcv[ (788/1386). Muhammed ct-Tarablusl (967/1 559) ve Bcdruddlıı cl-Aynl'niıı (85511455) de söz konusu cserc şerhleri bulunmaktadır. 101 Cici, a.g.e .. s. 64, 324. 1112 Bedreddin Si mavi, J.etitij: nıukaddinıc. ''" İbrahim llalebi, Mu/teka, s. 7. Subhi Malımasani (a.g.ın.,s.322), Kanuni"ııiıı. fıkıh lıüküııılcrinin muhtasar bir kitapta toplaııınasma ilişkin talebi üzerine Halebl"niıı söz konusu eserini kaleme aldığını ve Muhtasar. Muhtôr, Vikôye ve Kenz ı>imli kitaplardaki tikhl ıncscle!cri hüHlsa cttiğıııi. ancak bunlar arasmda Mecma '1 zikrctıııediğini ifade etmektedir. Oysa Mu/i eka 'ııııı hemen girişinde bizzat ) azarı taralindan ilk dört eser zikrcdildiktcn sonra lıcııı MeCina ·a henı de llidôye'ye müracaat edildiği belirtilmektedir ''" İlın Melek_ ~·erlut Mee1ııa. ınukaddiıııc; )crlıin yazımı ııüslıası için bk. Süleymaniye, Ktp., hıtılı, m 1760: Ayrıca şerbin tanıtımı için bk. Cicı, a.g.e .. s. 75-77. 10 " Yaznıa ııüshası için bk. SD1eyrnaniyc Ktp., LUkli, nr. 395: /\yrıca şerbin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e., s 153-156. 229 şarilılerine itirazları bulunduğunu kaydetmekte, 106 Mecdl ise onu, yazarın tefsirle ilgi li eseriyle biri ik te iki yılda okuduğun u zikretmekted ir. 107 Kitlihu'r-red alô Serhi Mecma'i'l-halıreyn adıyla reddiye yazan 10 Cemaleeldin Aksaray!, ibnu's-Saatl'nin Mecma'u'l-hahrevn ' adlı eserine bizzat şerh yazdığını ifade ettikten sonra. eserin ince ve derin tevcih!eri bulunan tertipli ve düzenli bir şerh olduğunu, ancak bazı hususların kendisinde şüplıelere yol açtığını, bu sebeple şüphe bırakan hususlardan bir kısınıııı toplayarak asrın fakliılerini eserde mevcut bu eksikler konusunda uyarmak istediğini belirtınektedir. 109 İbn Melek tarafından Mecma üzerinde gerçekleştirilen şerh hakkında Taşköprizade "Anadolu'da matlup eser". 11 ° Katip Çelebi "mütcber ve ellerde dolaşan eser" 111 ve Leknevl "çok faydalı bir eser" 111 şeklinde övgü dolu ifadeler kullan m ışiard ır. Osmanlı hukukçularından Ebussuud Efendi de kendisine yöneltilen "Mecma 'u '1-halıreyn'e Ferişte-oğlu şerh i müteberal tan m ıdır?" şeklindeki bir soruya cevap olarak "eyi.idür" demektedir. m Osmanlı medreselerinde bu önemli eserin okululduğuna ilişkin açık bilgi hulunmamakta ise de hiz, diğer mutfın-i erbaa kaynakları ile birlikte bu eserin de en azından yardımcı ders kitabı olarak okutulmuş olacağını düşünüyoruz.

dd. Kenzii 'd-de/ali k İslami ilimierin hemen her branşında eser vermiş velüd bir yazar olan EbCı'I-Bereki'tt en-Nesefi'ye (710/1310) ait olan bu eser, aynı müe!lifiıı el- Vlifi adlı çalışmasının bir özeti mahiyetindedir. 114 MutCın-i erbaa'nın dördüncüsü olan Kenzü'd-delalik, Kudüri'nin (428/127 4) ef .. lvJuhtasar' ı ve Tacüşşerla el- Mahbübi'nin el- Vikaye'si ile beraber el-mutuni.i's-selase (üç metin)'den sayılmıştır. 115 Nesefi'nin diğer eserleri gibi bu eseri de çeşitli telif çalışmalarında esas alınmış ve üzerinde pek çok çalışma yapılmıştır. Sözgelimi, Bedreddin Simfıv! Letaifit'l-işôrat, Fahreddin Rumi lvliiştemilü'l-ahkam İbrahim Halebi

"'" ~·akôik. s. 97. 107 M ecd!. a.g.e., s. 117. "" J\ksarüvl. Kirôbu'r-rcd. vr. 3a. 109 a.ınlf.. ~ı.g.e., vr 1b. 11 " ,\'akôik, s. 45. 111 K/., ll. 1599. 112 l.ekncvi. s. 107. 111 Dü/.dağ. Ertuğrul. Ş'eyhıllıslam Ebussuud !:fendi Fe tava/arı, s. 184. 111 /\/.,ll. 1.515; I.ckncvi.s. \Ol; Bilmen, Kamus, !, 539; CAL, ll, 251; Suppl. I. 761. Il, 263; Ilc!Teıııııg. "Ncsci'i", lA. IX. 199-200: Daha geniş bilgi için bk. Yaman, Ahmed, "Eblı'\-Bcreküt en-Nesil ve Kent.ü'd-dcki\ik", DO, c.XXIX, sy. ı, s. 87; ei-Vôfi. cş·Şeybi\n1'ııin ef.Asl diye bilinen "Ziılıinı'r-riviiyc" kitaplarını ve özellikle ei-Ctimi'u's-sagir, ei-Cômi'u'I-Kebir ve ez-Ziradôt'mın ıııesclclcriııi bir araya getiren bir furu kitabıdır. bk. Yaman, a.g.m, DD., c.XXIX, sy. 1, s.88. 11 ' bk. Yanıaıı a.g.nı, DD., c.XXIX, sy. I, s.88. 230 de Multeka'!-ehhur adlı furu eserlerinde mutCın-i erbaa çerçevesinde söz konusu eseri esas almışlardır. 116 Eser üzerinde Osmanlı hukukçularından Hattab Karahisar], 117 Ali b. Musa K.oçhisari 118 (84111437), Muhyiddin Mehmed eJ .. J(arabağl (942/1569) 119 ve Molla Miskin (954/154 7) 120 şerh, İmamzade Ahmed b. Mehmed (977/1569) haşiye 121 yazmışlardır. Ayrıca Zeylai'nin (743/1342) Tehyinu'l-lıakaik, Kad'i Bedrüddin Ayni'nin (855/1451) Remzii'l-hakaik, ibn Nüccym Zeynüddin'in (977/1562) el-Bahru'r-rôik ve İbn Nüccym Ömer'in (100511596) en-Nehru'l-jaik adlı şerhleri önemli çalışmalardır. 122 Ayrıca İbnü'l-Fasih tarafından Nazmu '1-Kenz adıyla ınanzum hale getirilmiş ve bu da İbn Ganim ( 1004/1 596) tarafından Evdahu 'r-remz a!ô(f/ şerhi) Nazmi 'f-.Kenz adıyla şerhedilmiştir 123 Üzerinde bir çok çalışmanın yapılınasına konu olan Nesefi'nin bu önemli eseri, Osrrıanlı medreselerinde yıllarca ders kitabı olarak okutulmuştur. 12 ' 1 Sonuç olarak söylemek gerekirse, Kenzu'd-dekaik Osmanlı hukuk düşüncesini etkileyen başlıca kaynaklardan biridir.

ee. el-Muhtasar Hanefi hukukçulanndan Ebu '1-Hüseyin Ahmed b. Muhammed ei­ Kudur'i'ye (428/1037) ait olan eser,125 Vikaye ve Kenz ile beraber el­ Mutüni's-selase'yi (üç ana metni) oluştururlar. Bu eser Hanefi Mezhebi'nde ınu'teber bir el kitabı niteliğinde görülmüş, hukukçular arasında "ei-KiHib" dendiği zaman Muhtasaru 'l-

A ı ı P6 K u dun' an aşı mıştır. - Muhiasar, hukukçular nezdinde olduğu kadar halk arasında da en çok itibar gören bir kitap olmuştur. Nitekim Katib Çelebi, bazı dua kitaplarında veba hastalığı sözkonusu olduğu zaman Mulıta.•.;ar' ın okunmasından hayır ve bereket beklendiğini, onu ezberlemenin de fakirlikten kuıtulma vesilesi görüldüğünü kaydetmektedir. 127 XVI. Yüzyıl

11 '' bk. Bedreddin Simav1,/.ettiif, mukaddiıııc: Falıreddin Runı1, Miiştemilü'l-ahkdm, ımıkaddiıne: İlıralı im ı lalcb1, Mülteka, s. 7. 117 Şakd1k, s. 5; Mecdl, s. 21; OM, !, 289. 1 1 ' MccdJ, s. 124; OM, l, 352. 119 OM, ı. 398; Kehlıale, Mu 'cem u "1-Müellifin, Xl, 35. 120 Özel, a.g.e., s. 72. 121 OM, ı, 15; SO, ı, 200. 1 " KZ, Il, 1515·1516. 123 Kallek, Cengiz, "İbn Ganiııı". DiA, lXX, 503-504. 4 " Uzunçarşılı, ilmiye, s. 22; Bilge, a.g.e .. s. 48. "; İbn Kutluboğa. a.g.e., s. 7; Taşköprizade. Miflalı, ll, 28: LcknevJ, a.g.e., s. 30; M .Ben. Cchcııeb. "ci­ Kudürl", /;"/,V. 345; KZ. ll, 1632; Sc hac ht, s. 261; s·uppl, 1, 295. 126 KZ. Il. 1631. "'a.g.e .. ll. 1631. 231 tereke defterleri üzerinde yapılan incelemeler de bunu teyid eder niteliktedir. N itek im bu araştırmalar, o dönemde hem ulema hem de esnaf ve halk arasında Kudurl'nin bu eserinin sayı bakımından Süleyman Çelebi'nin "Mevlid" diye bilinen Vesiletü 'n-necat adlı eserinden hemen sonra geldiğini göstermektedir. 128 Kudürl'nin bu önemli eseri bazı telif çalışmalarında esas alınmasının yanı sıra çok sayıda şerh, başiye ve tercümeye konu olmuştur. 129 Osmanlı fakibierinden Bedreddin Simavi, Leta~fü 'l-işôrôt adlı eserinde Manzume ve Meetna ile beraber Kudüri'nin Muhtasar'ma dayandığını, 130 İbrahim Halebi Mülteka'da, mutün-ı erbaa ile Kudılri ve Hidaye'yi esas aldığını, 131 Molla Hüsamzade de Kitabu 't-·teşrih adını verdiği Vikciye şerhinde Zahidl ( 65 8/! 260) tarafından yazı lan ve daha ziyade /)erhü 'z-Zôhidf diye bilinen Kıtdı/ri şerbinden tekmi!e yaptığını belirtınek­ tedirler.132 Muhtasar üzerine yaklaşık 30 şerh, 133 haşiye vb. çalışma yapıldığı halde Osmanlı 'nın hem ilk dönem inde (1299/1481) hem de ondan sonraki dönemde (1481/1600) Mehmed Şah (939/! 532) tarafından yapılan ta'lik134 dışında şerh ve başiye türünde çalışmaların yapılınadığı görülmektedir. 135 Muhtasar; Fransızca, Latince ve Türkçe gibi dillere de tercüme edilmiştir. 136 Nitekim Osmanlı şairlerinden Gülşehri Mant1ku 't-tayr adlı eserinde (s. 296) "Değnıe i/me akil yeliren biziz 1 Kim Kudlirf nazma getiren bi:::iz" beytiyle bir Kuduri tercümesinden söz etmektedir. Ancak eser bu güne kadar ele geç m em iştir. 137

128 bk. İhsan Karataş, a.g.e., s. 96. Bu incelemede. esnaf sınıfının sahip olduğu kitaplar arasında başta Kur'an-1 Kerim olmak üzere çoğunlukla Muhammedt)•e, Mev/id, Kudtirf ve Evmd gibi eserlerin bulunduğu ortaya konmuştur. 1 ·"' Kl, ll, 1632; Serkis, ll, 1497; Suppl, 1, 297; GAS, 1, 454-455. 110 Bedreddin Simavi, Letiiif, mukaddi mc. ı.ıı llalcbi, a.g.e., s. 7. 131 Molla Hüsamzade, Kildbu '!-teşri/ı, nmkaddime. Tanınmış l laneli hukukçularından Ebü Bekir Alauddin es-Semerkandi (53811144) 7/dtfetü '1-Fukaha adlı meşhur eserini Kudüri'ııin Muhtasar'ına dayanarak telif etmiştir. Kasani de bu kitabı Bediii ii 's--sana i adıyla şcrlıctıniştir. Bu şerlıi çok beğeııen lıocası cs-Scmcrkandl kızı Fatıma'yı onunla cvleııdirıııiştir. bk. KL, 1, 371; Lcknevi, s. 158; Bağdadl. Hcd!Jye, ll, 90,92; GAL, 1, 462, Sıtppl. 1. 640. Bazı araştımıacılar Bedai'ııiıı sadece metod ve tertip bakımından 71t/ıfe'ye benzediği. ımılıteva bakıııııııdaıı taıııaıııen orijinal bir çalışına olduğu görüşündedirler. Bu görüş için bk. Özel, a.g.e .. s. 49. Ilanefi mezhebinde meşhur ei-Hidaye de eş­ ~cybani'niıı ( 189/805) ei-Cômiu's-sağir ve Kuduri'niıı Mu!ııasar'ıııa dayanılarak hazırlanmıştır. b k. K!., ll, 264; Lcknevi, a.g.e., s. 141; Bilmen, a.g.e., I. 342. llı ~crlıler lıakkıııda geniş bilgi için bk. Özel, a.g.e. s. 37. 13 1 " OM, ll, 16. lll Bu escre, Bezzfızi ve Fenarı Mahmud b. Pir Muhammed haşiye, ibııü't-Türknıaııi ta'lik yazmıştır. bk. KL, ll, 1631; GAS,1,454vd. 136 Tercümeler hakkında bk. Korkmaz, Zeynep, "Eski Bir Kuduri Çevirisi", ){!_ li'irk Dil Kurultaymda Okunan Bildiriler, s. 225-231; a. mlf., Marzubôn-nôme Tercümesi, s. 53-57; Özel, a.g.e.. s. 37. 232 b. Diğer eserler:

aa-Mauzı1metii '11-Nese.fi.fi 'l-lıiliif Karahanlılar devri Maveraunnehir hukukçularındanm Ebu Hafs Ncemeddin Ömer b. Muhammed en-Nesefi'nin (537/1 142) kaleme aldığı bu eser, mukayeseli hukukla ilgili bir çalışma olup139 müellif, vefatından 33 yıl önce ve beş yıllık emejde140 telif etmiştir. Eser, fıkıh sahasında ilk manzum eser olma özelliğini taşımaktadır. 141 Manzume, hem bazı tel if çalışmalarında esas al ının ış hem de şerh ve tercümelere konu olmuştur. İ lk dön~ın Osmanlı fakibierinden Bedreddin Simav!'nin, Lctaijit '1- 14 işôrôt adlı eserinde esas aldığı başlıca kaynaklardan biri de Manzüme'dir. " Aynı şekilde İbrahim Halebi'nin Multeha 'l-ebhur adlı eserinin mütercim• lerinden Mevkfıfatl de, onı.ın telifinde esas aldıkianna ilaveten kendisinin yararlandığı kaynaklar listesinde Manzı'ime'ye de yer vermiştir. 1 ıı Osmanlı alimlerind~n Hattab Karahisari'den başka bu esere, Alaaddin es-Semerkand'i, İbn Dikhan, Hafızuddin en-Nesefı ve Mehmed b. Muhammed el-Lü'lül el-Efsenci de şerh yazmışlardır. 144 Eser İbrahim b. Mustafa b. Alişir ei-Melifd~vl tarafından 732/J 332 tarihinde Nazmu 'l­ Hilajlyyat Tercümesi adıyla tercüme edilıniştir. 145 Manzume üzerine 234 varaklık pir şerh 146 yazan Hattab Karahisar!, mukayeseli hukuk ilminin kurucusu Ebu Zeyd ed-Debüsl' den ( 430/1 039) yaklaşık bir asır sonra Nesefi'nin, kolay kavranıp muhafaza edilsin diye söz konusu eserini yazdığını beliıimektedir. 147 Ayrıca, Manzüme'ye yapıları çok sayıda şerbin bulunduğunu zikreden Karahisar!, şerhetme maksadının eserde saklı kalmış olan hususları akli ve na)

137 Özkan, M., "Gülşclırl'', DlA, XIV, 252; Pekolcay, Nce la, İs/dm Tıirk Edebi)YIIi Tari/11, s. 172; ibn Kutluboğa'nın (879/1474) Tashi/w "1-Kıu!ıiri adlı şcrhi Mağribiziide tarafından Türkçe'ye tcıüınıc edilmiştir. bk. Özel, n.g.e.. s. 37. 138 Kavakçı, Yusut~ Karahanlı/ar Devri ls/dm Hukukçu/an, s. 89. 139 Taşköpr1zildc; Miftdh, 1, 108-109; GAL, 1, 472. 140 Hattab Karahisarl, Şer/w Menzıime, vr. 6b. 141 Lekncvi, a.g.e., s. I 49. '" bk. Si mavi, Le1aif, mukaddime. 13 '" MevkOfiitl. Multeka Tcrcüıııesi,önsöz. 114 " Özel, a.g.e .. s.47. 145 Bu tercüme üzerinde Azmi Bilgin tarafından özellikle dil özellikleri bakımından çalışılmış ve aynı isimle kitap olarak I 996'da TDK yayınları arasındıi çıkmıştır. 14 " Yazma ııüshası için b k. Süleymaniye Ktp., U\leli, nr. 1044. '"' Karahisfıri, n.g.e., vr. 6b. 148 a.nıl!'., a.g.e .. vr. I b; Eserin tanıtımı için bk. Cici, n.g.e .. s. 56-60. 233 maııa ve incelikleri ile usuıı,~rini kavrayanın, imamların mezheplerini 119 bilcbileceğini ve ilmi ehliyet kazanacağını belirtmektedir. " Kısaca Manzüme, mukayeseli hukuka ilişkin pek çok konuda Osmanlı alimlerine kaynaklık yapmıştır. Nitekim Ahizade'nin, hem bizzat kendisi istif~ıde etmek hem de talebelerine daha yararlı olabilmek ıçın 150 ömrünü incelemeye verdiği 12 eserden biri de söz konusu eserdir.

bb. el-Hidiiye EbU'I-Hasan Burhaneddin Ali b. Ebubekir b. Abdulcelll el­ Merğinanl (593/1 l 97), Şeybanl'nin ( 189/805) el-Camiu's-sağir ve Kudurl'nin (428/103 7) el-Muhtasar' ına dayanarak Bidayetü'l-mübtedi ismini verdiği bir eseri kaleme alır. Daha sonra buna Kifayetü'l-müntehi adıyla 80 ciltlik bir şerh yazan aynı yazar, bunu uzun bularak "ei-Hidaye" ismini verdiği ikinci bir şerh daha yazın ıştır. Yani Hidaye, yazarı tarafından Bidliyetii'l-mübtedi ismindeki kendi eserine yazılan ikinci şerh in adıdır. 151 Merğinanl'nin 13 yıllık bir ernekle hicri 573 yılında tamamladığı ve Osmanlı alimleri nezdinde büyük bir itibarı olan Hidaye'nin, bazı telif çalışmalarında esas alınması ve üzerinde şerhlerin yazılınasının yanı sıra, söz konusu dönemlerde haşiye, ta'lik, risale, muhtasar ve tercüme türlerinde 60 civarında çalışma yapılınıştır. 152 Osmanlı fakibierinden Seyyid Ali Komenatl el-İnaye .fi şerhi '1- 153 Vikaye 'sinde, Fahreddin Rlıml (864/1460) Miiştemilü '1-ahkôm fi fetôva '1- hanefı)ye'sinde, Musannifek Kitôbu 'l-hudıid ve 'l-ahkam adlı eserinde, Alaaddin Rlımi (841/1437) Risa/e'sinde154 ve İbrahim Halebi Multeka 'l­ ehhur'unda155 Hidaye'yi esas almışlardır. Fahreddin Rümi söz konusu eserini kaleme alırken Hidôye başta olmak üzere Mecma, Vikliye, Kenz ve Muhtas·ar'ın ibarelerini aynen aldığını,

'·'" a.ııılf, a.g.e.. vr. 8a. 0 " bk. Ah1zi\de, lalıire, vr. 2a-2b. '"KI, ll, 2032; Taşköpriziide, Mıfiiilı, ll, 264; Lekııcv1, a.g.e.,, 141; Bilmen, a.g.e .. 1, 342; Uzuııçarşılı, J/miye. s. 29; Bu konuda farklı bilgi ve dcğerleııdirnıclcr için bk. Ha!Tcııirıg, "Mergini\ıı1", lA, VII, 761. ı;' Bazı lıaşiye yazanlar: İbn Kemal Paşa [(940/1533), Mccd1, s. 381], Mehnıcd Muhyiddin cl-Vela1 [(94011533) Şaka ik, s. 486; Su pp/, ll, 641], Sa'd1 (cleb1 [(94511538), SO, ll, 25; Süleymaniye K tp., ('orlulu Ali Paşa. nr. 182], Kınalızade Ali Çclebl[(979/1561), Ata1, a.g.e.. I, 166]. Bazı ta'llk yazanlar llüsaıncddin Tokadi (bk. Cici, age., s. 327); Nurcddiıı Karasiyev1[(92411518), Kl., ll, 1663; SO; IV, 5~1J. Mulıyic!din Karab

234 bunlara ilaveten başka fetva ve şerhlerden de yararlandığını ifade etmckıedir.ı 56

Fıkıh kitaplarını incelemeye V'~ Şer'i fetvalar üzerinde düşünmeye belirten Musannifek, bu konuda ilk eser olarak özellikle Hanefi mezhebinin resmi statü kazanmasında katkılan bulunan Merginfmi'nin ni seçtiğini belirtmekte, onun bütün konularını eksiksiz bir şekilde anlayabilmek için bütün gayretini ortaya koyduğunu ve tekrar tekrar gözden i ilave etmektedir.ı 57 Sadece söyleneni ya da yazılanı açıklamakla yetinmeyen,tetkik ve de bir sorumluluk olarak gören bazı alimlee f!idiiye sahibine soru soıma cesaretini göstermişlerdir. Mesela Mecdi, İbn Arapşah yoluyla 'den şöyle bir nakilele bulunmuştur: "Bcninı Hidôye sahibine 99 henüz cevabı verilememiş sonını bu ,ı j~ ilk dönem ( 1299-1481)0smanlı alimlerinden Muslihuddin Kara İbn Kildi-i Ayasluğ, Musannifek ve Yusuf Bali üzerine şerh yazmışlardır.ı 59 Yükselme döneminde (1481-1600) üzerine yapılan yaklaşık 25 çalışınadan sadece biri şerhtir. Bu da Iv!uslihuddin Mustafa es-S urtiri'ye (969/1591) aittir.ı(,o

Osmanlının ünlü hukukçularından Zenbilli Ali Cemiili Efendi lvfu!ıtasaru '1-Hidôye adıyla meşhur Hidôye'yi ihtisar etmiştir.ı 61 nin aslı olan Bidôyetii '1-mubtedi'nin tercümesi ise, Mehmed b. Ömer tarafından gerçek leştirilm iştir .ı 62 llidiiye'nin hadislerinin tahrici ile ilgili İbn Hacer'in ed-Dira_ve, Nasbu'r-rôye ve ibni Kutlu Boğa'nın Munyetü 'l-elmei adlı eserleri aktadıL Hı.ı

Bütün bunlardan anlaşılıyor ki. Osmanlı fakihleri özellikle furu daha ziyade Maveraunnehir Türk hukukçusu Merğiniinl'nin bu yoğunlaştırmışlardır. 164 Kaldı ki Hidôye, Hanefiler ve Osmanlı olduğu kadar müsteşrikler ve yabancılar nezdinde de Nitekim Mahmasi.'ın1 bunu dile getirdikten sonra,

"'' Falırcddııı RCııııi, Afüş/enıi/ü '1-a/ıkdm. nıukadc~inıc: Eserin tanıtımı iç ın bk. Cici, a.g.e.. s. 172 fvlusaııııilck. Şcrlıu "f.lffdôye, vr. 3a. 1 '' Mccdi, !Lg. c .. s.7J bk. Cici, axe. s. 324-325. 1611 Zirikli. A "fiim. YIL 235; Ayrıca 1/idôı;e'nin; Fet/w "1-Kadir, İndye, Binôye, Nilıôye. Kifôye, Gôyetü "1- !ıcrrin ve Mi "rôcu "d-d iriiye gibi önemli şerhleri bulunmaktadır bk. KZ, ll, 2032; GAL, 1. 466. 161 Mlistckiınzi\dc. Devlıatü "l·meşôyih. s. 16; Eserin yazma nüshası için b k. Slilnı. K tp .. Aş ır Ef., nr. 13X/I 16 • i\tüi, !Imlôik, 1, 363: OM, ı. 146: Bağdadl, lfediıye ll, 259. '" (icııış bilgi için bk. Kayapıııar, Hüs(~yiıı. "Mcrginiini ve Eseri llidi\yc", DD .. ç XXII, sy. 2, s.26-41 "'' ( ·ıci. "Isi üm llukuk Tarihi Açısıııdaıı Ilk Dönem Osmanlı llukuk (,.'al ışınalarına Bir Bakış''. 1'('/F/J. c.(), sy .6, 235 ''çünkü muhtasar bir kitaptıı·, tercümesi diğer hacim li kitaplara nisbetle onlar ıçın kolay olmuştur" diyerek ilgi ve yönelişin gerekçesini ortaya koymaktadır. 165 yapılan bunca çalışmaya ilaveten Osmanlı medreselerinde asırlarca okutulan furü eserlerinden biri ve müderris olarak atanacak adayların sözlü mülakatlannda da başvuru kaynağı 166 olduğu dikkate alındığında Hidaye'nin, Osmanlı fakihleri için olmazsa olmaz bir kaynak olduğunu söylemek herhalde yanlış olmayacaktır.

2. a. 's-Saliit Ilanefi hukukçularından Ebu'l-Leys cs-Semerkandl'nin ) sadece namazla ilgili konuları ele alan eseridir. 167 Bu önemli eser bazı telif çalışmalarında esas ahndığı gibi, şerh ve tercümelere de koııu olmuş, ayrıca referans olarak da kullanılmıştır Osmanlı alimlerinden Muslihuddin Mustafa Karamani (80911406) Mukaddime'ye 28 varaktan oluşan bir şerh yazmış ve et-Tavdlh adını vermiştir. 16 ~ ·raşköprlzade, bunun faydalı ve makbul bir kitap olduğunu söylemektedir. 169 Mukaddime'ye şerh yazanlardan biri de Molla Fen ari' dir. 170 Söz konusu eseri ilavelerle Türkçe'ye kazandıran Kutbuddin iki (8212/!4 i 8) olımıştur. 171 Tercümeye çokça ilavelerde bulunduğu ıçın Taşköprlzade, "İznik!, Mukaddime adlı faydalı bir eser telif etti" derken, 1 Mecd'i "ınüellifın, alimiere faydalı bir eser bıraktığım" belirtmektcdir. 173 Mukaddime yapılan şerhlerden onun namazla ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Halbuki iznikl'nin tercümesi namaz ile birlikte oruç, zekat, hac ve iyi ve kötü huylar konulan kapsamaktadır. 174 Bu itibarla Mukaddime tercüme olmaktan telif olarak görülm Ayrıca Molla Fenar'i'nin Serhu'l-Mukaddime'si 54 varak olduğu halde, iznikl'nin

1 5 " Subhi Mahnıasfınl, a.g.m .. s.323. 166 llwnçarşılı, İlmiye, s.63. 16 ' İbn. Kutluboğa, a.ge., s. 79; KZ. ll, 1795; Leknevl, a.g.e., s. 220; OM, 1, 391; Serk1s. a.g.e.,l, 1045; Bilmen, a.g.e .. 1, 357; .1, Schact, "Abu'I-Layth al-Samarkandl", El, I, 137. 168 Şakliik, s. 215: Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e.. s. 85-87. '"" Şakliik. s. 215. 1 0 ' lık ı. O. Merkez Ktp., Arapça böl; ıır. 6829. Tamamı 54 varak olan bu şerh, böliirıılcri ayrı ayrı istiıısalı edilmiş ve kütüphane tasnif Jişlcrinc herbiri ayrı birer çalışma gibi geçmiştir. Geniş bilgi için b k. Cicı, a.g.e., s. 116 vd. 1 1 ' ScnıcrkandJ'nin söz konusu eserine Kıpçak Türkçesi'yle yapılan başka bir tercüme için bk.h:kmaıııı . .lanm. "Mcmluk-Kıpçak Edebiyatı", trc.Güııay Karaağaç, TDAY Bel/eten, s.93-96. ın .>akliık, s. 34; Eserin taıııtııııı için bk. Cici, a.g.e .. s. 89-93. m Mccdl, s. 58. "" bk.izııik1, Mukaddinıe, öıısöz.

236 iıatıiyatF:16 söz konusu tercümesinin 177 varaktan meydana gelmesi de bunu teyid etmektedir. Mukaddime'yi esas alan bir çalışına da İznikl'nin oğlu Kutbuddinzade (88511480) tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkçe kaleme alınan lıu eser sadece namazla ilgili meseleleri içermektedir. 175 Molla Abdülaziz'in Umdetü'l-İsldm adlı Farsça ilmihalini, ilavelerde bulunarak İmôdii '1-İ\·/ôm adıyla Türkçeye tercüme eden Abdurrahman Aksarayi (85411450'den sonrası), eserinin girişinde. halk arasında Ebu'l­ Leys'in Mukaddime'si gibi hüsnü kabul görüp kullanılan bir eser kaleme almayı uzun süredir düşündüğünü, sonunda Umdetii '1-İsldm"ı gördüğünü belirtmektedir. 176 Onun bu ifadeleri, Mukaddüne'nin özellikle toplumda daha çok itibar gördüğünü ortaya koymaktadır. Osmanlı toplumunda çok rağbet gören İznikl'nin ilmihali üzerinde son olarak Yusuf Ziya Öksüz tarafından doktora çalışması yapılınıştır. 177

bb- Miinyetii '!-m usaili Asıl ad ı Munyetü '1-musalli ve gunyetu '1-mubtedi olan eser, Hanefi hukukçularından ve mutasavvıf Ebü Abdullah Muhammed b. Muhammed el­ Kaşgfırl'ye (705/1305) aittir. 178 Namazla ilgili konuları içermesi nedeniyle Hanefiler arasında tutulan muhtasar bir kitaptır. 179 Bu itibarta şerh, haşiye, ta'l\'k ve tercüme çalışmalarına konu olmuştur. İbn Emir el-Hac' ın (879/1474) Hilyetu 'l-mucelli ve buğyetu '1- mu!ıtedi'si ile İbrahim Halebi'nin (956/1549) Gun_vetu 'l-mütemel!l adlı eseri, Miinye üzerine yapılmış önemli şerhlerden olup özellikle ikinci şerhi ile birlikte eser defalarca basılmıştır. Ayrıca Mustafa Güzelhisari, İbrahim Babataği ve özellikle Feth Muhammed b. Abdulkerim'in Farsça başiyeleri ile Mevlevl Vas! Ahmed'in ta 'Ekı de matbudur. 180

b- Feraiz eserleri el-Feriiizu 's-Siriiciyye Hanefi fakihlerinden Ebü Tahir Siracuddin Muhammed b. Abdurreşid es-Secavendi'ye (596/1200) ait olan ve daha ziyade es-Sirôcixve

17 ' leser hakkında bilgi için bk. Cici, a.g.e .. s. 206. '"' Aksarayi, imadü '!-islam, vr. 2a: Eserin tanıtımı için b k. Cici, a.g.e .. s. 162-166. ,.,.. Atatürk Onıversitcsi Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı olarak hazırlanmış olan hu tez henü1 basılıııamıştır "' K/. ll, 1603. 1886-87; Scrkis.a.g.e .. ll, 1541; CAL. !, 478. Kehhale. XI, 249. Eserin yazma nüshası için bk. Süleymaniye Ktp., Uileli, nr. 894. 179 Özel. a.g.e .. s. 71. 180 Münye üzerinde yapılmış olan çalışmaların hepsi başta İstanbul olmak üzere Delhi. Lahor. Kazan. Lckncv ve Bombay gibi değişik yerlerde basılmıştır. Geniş bilgi için bk. Özel, a.g.e.. s. 71-72. 237 diye bilinen eser, 181 İslam miras hukukuna dair önemli bir çalışımı olup Hanefi hukuk müdevvenatı içinde konusunda en çok tanınan ve en kullanılan bir kitaptır. 182 Bu itibarla Siraciyye üzerine çok sayıda şerh, haşiye yapılmış ve tercüme edilmiştir. Söz konusu eser üzerine ilk dönem Osmanlı fakibierinden Molla Fenari, Şihiibuddin Sivas] ve Burhanuddin Herev1'nin 183 ve yükseliş döııcıni hukukçularından Muhyiddin Mehmet Kocevi (951/1544), Muhyiddcn Mehmet Fenarı (95411547), Taşköprlzade(968/l 560) ve Muhyiddin el­ Aceml'nin şerhleri bulunmaktadır. 184 Haşiye çalışması ise Molla Hayali tarafından yapılmıştır. Diğer başiyeler asıl metin üzerine değiL daha çok Seyyid Şerifin Şerhu'l-Feraizi'ne yazılmıştır. 185 l-latta ilk dönem Osmanlı alimlerinden Acemzade'nin bu şerhe haşiyesi bulunmaktadır. 186 Sirôci_y~ve. Ahizade diye bilinen Molla Yusuf b. Cüneyd (90211496) tarafından tercüme edilmiştir. Ancak bu tercümeye rastlanınaınıştır. 187 Sirôciyye üzerine yazılmış çok sayıda şerh bulunduğunu belirten Molla Fenarl, bunların maksada cevap verecek nitelikte olmadığını ve eksiklikler taşıdığını kaydederek bir bakıma kendisinin yazmış olduğu şerhe zemin hazırlamaya çalışmıştır. Şerhini "muhtasar bir çalışma" diye nitelendiren Fenari, bunu talebelerin feraizi öğrenmek konusunda gösterdikleri ilgi ve talep üzerine, bütün birikimlerini ortaya koyarak yazdığını, ancak bu çalışmayla "musanniflcr ve şarihler" sınıfından sayılına gibi bir gaye taşımadığını ifade etınektedir. 1 x 8 Fenari'nin, tevazuya dayalı bu ifadelerine rağmen şerh, alimler arasında oldukça itibar görmüş, alanında yazılanların en güzelle• rinden biri kabul edilıniştir.ı 89 Siraciyye üzerine 113 varaklık şerh yazan Şihabuddin Sivas! (86011450), eserin özelliğine ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulun­ mamıştır.190 İşte çok sayıda şerh, haşiye ve tercümeye konu olan Siraciyye, Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak da takip edilıniştir. 191

ısı KZ. I, 1250; Serkis, a.g.e., 1, 1007; Supp/., 1, 650; Kelıhiile, Mu 'cemü '1-mı'ie//ifin, XI. 233; R. Paret. "Secavend1", iA, X, 302. ısı Özel, a.g.e., s. 58. ıs 3 Cici, a.g.e .. s. 325. ıs; Keleş, Ali, a.g.e., s. 43, 48, 82; Diğer şerhler için bk. Özel, a.g.e., s. 59. ıs; Iliişiyeler için bk. Cici, a.g.e., s. 327; Keleş, a.g.e., s. 34,38,40,47,58,63,75. ıs6 Hiişiyenin kısaca tanıtımı için bk. Cici, a.g.e .. s. 268 vd. ıs., Cici, a.g.e .. s. 285; Eserin diğer dillere yapılan tercümeleri ile baskı yeri ve tarihleri için b k. Özel, a.g.e., s. 59. , 188 Molla Fen ari, Şerhu's-SiriiciJ.ye,vr. 2a; Eserin tanıtımı için b k. Cici, a.g.e .. s. 1 ı 8-120. 189 Şakôik, s. 24; Lekııevi, s. 166; Uzunçarşılı, 1/miye. s. 22. 190 Eserin tanıtımı için. bk. Cici, a.g.e .. !69 vd.; Ayrıca eserin yazma nüslıası için bk. Sülcynıan1yc Ktp., . Laleli, ıır. 1314. 191 Uzuııçarşılı, ilmiye, s. 22.

238 c- Fetva eserleri Genel olarak furü kaynaklarından sayılınakla birlikte, insanların pratik hayatta karşılaştıkları veya karşıtaşacakları hukuki' rneselelerle ilgili problem ve soruları kolay bir şekilde çözüme kavuşturmak amacıyla kaleme alınan eserler daha ziyade "fetva eserleri" diye bilinen ayrı bir tür o 1uşturm uştur. Osmanlı alimleri, bizzat kendileri sayı bakımından az olmakla beraber bu türde de eserler meydana geti rm işlerdir. Ancak onlar, bu koı~uda selefierinden de yararlanmışlardır. Bu cümleden olarak onların en 19 191 ço k başvur dugu- ·f' etva eser 1erını .. "''"!"nu asa, -" K'd'J'a ı ımı, 1'atar 1' ıanzyye, · - Bez.z.ôz.ivre "şeklinde sıralamak m limkündür. 194 Bu eserl.erin hemen her biri daha sonra yazılan çok sayıda fetva eserinde esas alınmış ve onlara kaynaklık yapmışlardır. Ancak burada on ların arasında daha çok öne çıkan "Kadihan ve Bezzôziyre" üzerinde k ısaca durulacaktır.

aa. Kiidilılin: Asıl adı e!-Fetôva'l-Haniyye olan ve daha ziyade Fetva KôdiMin ya da sadece Kadilıan diye tanınan eser, Fahrüddin Hasan b. Mansur el­ Uzcend! el--Fergfml'ye (592/1196) aittir. 195 Ebü Hanife ve talebelerinin görüşleri yanında müteahhirin Hanefi alimlerinin görüşlerine de yer verildiği eserde, diğer mezheplerin görüşleri ile hükümlerinin delillerine hemen hemen yer verilmemiştir. 196 Muhtemelen mezhebin ilk üç imamına yer verilmesinden dolayı Osmanlı alimleri nezdinde büyük bir itibar görmüş olan Kadilıôn, Bedreddin Simavi tarafından Camiu'l-Fetava adlı eserinde esas alınmış, 197 Ahizade Yusuf b. Cüneyd tarafından ihtisar edilıniş 19 ~ ve Osmanlı'nın ünlü hukukçusu ve şt:yhlilislamı Ebussuud Efendi tarafından da kanunname niteliğindeki Ma'rıizôt adlı hukuk mecmuasının başvuru kaynaklarından biri yapı!-

'''' Talıriru'I-Bulıfıri'nin (54211 ı477) flii/ôsmıi'I-Fetôvô'sı. Bedreddin Siıııfıvi (bk Cômiu'ljimileı-n, i)nsöz) ve Musanııifck (bk. Kilabu'l-l111dıid \'e'/-ahkôm. öıısöz) tarafından eserlerinde esas alıııınıştır. '"' her hakkında bk. K:!, ll. 1221, Kchlıille, a.g.e.. V, 52. ,., Cicııış hilgı ıçın bk. C'icı. a.g.e .. s . .376. lbn Kutluboğa. 11 g.e., s 22: l.ekııevi, a.g.e., s. 64: Ziriki i. a.g.c.. ll, 238; Tlı. W . .luyııbaiL "Kadı Ilan" /,i, IV,49 !')(, ();cL a.g.e .. s. 56 ı'r' Bedreddin Sin1üvl, Ciimiu'I-Fetiıva, önsöz. '"' Eşrefb Yusufet--Tin!zl'niıı (7761/1360) de ihtisarı vardır bk. Özel, a.ge.. s. 56. 239 mıştır. 199 Hatta Ebussuud Efendi zaman zaman " ..... Kôdihtın'ın ibaresi budur ki, bi ayniha nakl olundu" demektedir.200 Osmanlı alimlerinden Kôdilıôn'ı ihtisar eden Ahlzade, çalışmasının ınukaddimesinde, hem talebelerin ve hem de başkalarının kolayca mesele­ lere ulaşmalarını sağlamak amacıyla el-Fetôva'l-Hôn(ı:ve'deki dağınık meseleleri toparladığını ve bunu Sultan li.Bayezid'e ithaf ettiğini beliıi­ ınektedir.201 Ancak Haniyye'nin herhangi bir özelliğine ilişkin açıklama >oo yapmaına k ta d ır.- -

bb. Bezz{i.ziyye Asıl adı el-Cômiu'l-veciz olup Fetava'l-Kerderi diye ya da daha çok ef.-Fet/iva'l-Bezzazixve adıyla tanınmış olan eser, Hafızuddin Muhemmed b. Muhammed el-Kerderl el-Bezzazl'ye (827/1423) aittir. 203 Müellif, Anadolu'ya gelmeden önce yani 8 l 2/1409- 1O' da bitirdiği eserinde, Ebu Hanife ve talebeleri başta olmak üzere daha sonraki Ilanefi alimlerinin verdiği fetvaları dcrlemiş, bizzat kendisi de değerlendirme ve tercihlerde bulunmuştur. Nitekim bizzat kendisi, eserinin mukaddimcsinde . . . 0()4 b una ışaret etmıştır.- Bezzazl'nin bu eseri, ilk dönem Osmanlı hukukçularından Bedreddin Simavi tarafından Camiu'l-fetôvô adlı eserinde esas alınmış, 205 daha sonra kaleme alınan bir çok çalışmaya kaynak olınuş/ 06 ayrıca Ebussuud Efendi gibi dönemin hukuk otoritesini önemli meseleleri toplayan bir fetva escrini kaleme almaktan alıkoymuştur. Hatta Ebussuud Efendi, önemli meselelen ihtiva eden bir eseri niçin yazmadığına ilişkin bir soruya "Be::::.ô::iı:re varken böyle bir şeyden haya ederim" diye cevap vermiştir. 207 Nitekim o, Ma'rılzôt adlı hukuk mecmuasında Bezzôzı)1ye'yi başlıca başvuru kaynaklarından biri yapmış ve bu eserle ilgili fetva tarzında kendisine yöneltilen "el-Fetôva'l- Bezzôziyye sahibinin sözüne itibar olunur mu ve .ı:ınların kavillerine nispet edip aınel eylemek caiz olur mu?" şeklindeki bir

'"'' Bu tespit, lı4a'nizm taranarak yapılmıştır Yazma nüslıası içi bk. Süleymaniye K tp .. Fatih. nr 3505 ın 1- 9). Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri adlı çalışınasının içinde (e. IV, s. 32-59) ncşrctıııiştir '"" bk. Akgündüz, a.g.e .. IV, 99. '"' Alıizadc, Mulıtasaru Fetava-i Kôdilıôn, önsöz. "" Eserin tanıtımı için bk. Cici, a.g.e .. s. 288-289: Eserin baskı yeri ve tarihleri için lık. Özel, a.g.e .. s. 56. 201 Sakilik, s. 29; Mccdi. a.g.e .. s. 53-54; KZ, I, 242; Lekncvi, a.g.e., s. 187; Su pp!., ll. 31 (ı "'" Bczzfızi, Bezzaziyc, Süleymaniye Ktp .. Fatih, nr. 2365. Vr. 1(ı. "'' Sııııavi, Camiu'l-(etôvô, önsöz. ·'"'' Mesela, Molla· Gürani "Velô Rüalesi"ndc Molla Hüsrcv'in görüşlerini reddederken daha çok Bezdızi'ye baş vurmuştur. bk. Molla Güraııi. Ve/ô Risa/esi, vr. lOb. ''" Bilmen, a.g.e .. 1, 343. 240 "sair kütüpde hilafına nıesele olmayacak olur" cevap vcrm

Söz konusu eserin, Hii/asatü'l-Bezzôziyye adıyla ımıhtasan yapılmış ancak bu çalışmayı yapan belli değildir. 200 Yine Sivas

SONUÇ ve m<:(;ı<:RLF:NDİRME

Bu inceleme, Osmanlı fakibierinin usulden ziyade furuda ve teliften çok şerh, haşiye, ta 'lik, muhtasar, risalc, tercüme ve reddiye türlerinde çalışmalar yaptıklarını ortaya koymuştur. Nitekim ilk üç asırlık zaman diliminde furü ile ilgili 385 çalışmanın 107'si telif, kalanı ise başka eserler üzerinde gerçekleştirilmiş de[,;işik türlerdeki çalışmalardır. Tabloda da görüldüğü gibi Tsi usulden, 21 'i furCıdan olmak üzere toplam 28 eser ''etki kaynakları'' olarak tespit edilmiştir. Bunlar üzerinde çeşitli · türlerde yapılan çalışmaların sayısı J78'dir. Bu sayı telif1erin dışındaki toplam sayının yarısından fazlasını teşkil etmektedir. Kaynakların hepsi de aynı derecede etkili olmamıştır. Başka bir ifade ile birinci derecede etki kaynaklarının sayısı 1Tdir. Zira bunların üzerinde toplam 122 çalışma yapılmıştır. Bu sayı etki kaynakları üzerinde yapılan çalışmaların toplanı sayısının 2/3"üne tekabül etmektedir.

Usulde en etkili kaynak Sadruşşeria"nın Tenk/h adlı eseridir. Tenki/ı ve şcrhi Tavdiiı ile bunun haşiyesi Telvih üzerinde toplam 39 çalışma yapıldığı görülmektedir. usul kaynaklan üzerinde yapılan çalışma sayısının (55) yaklaşık 3/4'ünü oluşturmaktadır. Furüda ise en etkili kaynaklar mutun-i erbaa (dört metin) ve mutÜrH seliise (üç metin) diye bilinen eserler ile Hidôye'deıı oluşan 6 ıcınci kaynaktır. Dolayısıyla hadis alanında kullanılan "'kütüb-·i sittc" gibi. fıkıhta da hanefiler için '"mutün-i sitte: altı metin" diye ifade edebileceğimiz bir deyimi kullanmak mümkündür. ilmihaL feraiz ve fetva konularının dışında bu altı kaynak telif çalışmalarının da çerçevesini belirlemiştir. Çünkü bu 6 eser üzerinde toplam 59 çalışırıa yapılmıştır. Ancak şerhleri ile birlikte düşünüldüğünde bu rakam 99'a ulaşmaktadır. Bu da furfı'a daır etki kaynakları üzerinde gerçekleşti ri !en çalışma sayısının ( 123) 3/4' ünden fazlasını teşkil etmektedir. Hanefi flkhmda söz konusu olan altı temel kaynak yukarıdaki bilgiler birbirleriyle ilişkileri dikkate alınarak şöyle bir tablo ile gösterilebilir:

'"' Düzdağ. a.g.c .. s. J t;4. '"'' Bir ııüslıası için bk. ı !acı Selim Ağa Ktp .. ıır. 4ı7; '"' OM. 1, 292.

241 Şüphesiz ımıtuıı-i sitte ıçinde de en etkili iki kaynak ve Hidciye'dir. Vikôye ve şerhi üzerinde 54, Hidôye ve şerhi üzerinde 35 ~:alışma yapılmıştır. Birbirlerine kaynak olma bakımından bu 6 esen: ılacak olursa ilk sırada Muhtasar, sonra Hidôye'nin geldiği görülür. tv!uhtasur hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkili olmuştur. Mulıta.wır'ın nnıtCm- seLise ve mutun-i sitte içinde yer alması, telif çalışmalarında esas alııınıası ve ta Tik çalışınasına konu olması doğrudan: ımı tu n- i erbaa' dan Mecnw rmııün- i . sitte'den l!idôye'ye ve etki kaynaklarından Tulıje'ye kaynaklık etmesi de dotaylı etkisini göstermektedir. Kısaca söylemek gerekirse. mutun-·İ sittc, büyük ölçüde Muhtasar· a dayalı ve birbirlerinin tamamlayıcısı niteliğinde eserlcrdir. Hatta bazı bölümleri ile yaptığımız karşılaştırmalarda Mecelle'nın de bu metinkrk benzerlik arzettiği görülmüştür. Dolayısıyla daha ziyade Ilanefi tercihe şayan görü~leri esas alınarak hazırlanmış olan ve Osmanlı'nın hukuk kodu sayıian /vlecel/e-i Ahkdm-t Adl(ve 'nin de büyük konusu altı temel esere dayandığı ve bir bakıma onların şekli olduğu söylenebilir. Furüun özel alanlanndan ilmihal konusunda /vliinyetz'i '1-musal/l, feraiz'de S'irôcivye, fetvada da Kadilicin birinci derecede etki kaynaklarındandır. Etki kaynakları üzerinde yapılan alındığında Osmanlı fakihleri üzerinde doğrudan en ç:ok olan ıııüellifin Sadruşşeria, sonra Nesefi olduğu görülmektedir. Bunların lıem usül hem de furu ile ilgili eserleri bulunmaktadır. Bu iki müellifi Taftazfm!, Tücuşşeria, Secavend!, İbn fiikib, Seyyid Şerif Saati, Pezdevi ve Semerkandi takip etmektedir. Osmanlı alimleri için bu hukukçuların eserleri en temel kaynaklardır. Usül kaynakları üzerinde etkili olan müelliflerin başında Pczdevi ve Serahsl gelmektedir. Pezdev!, Mir 'at gibi bazı çalışmalarda esas alınmış ve şerh ve haşiyelere konu yapılmıştır. Ayrıca Men/ir'ın telifinde esas alınan iki kaynaktan birisidir. Bu itibarla Pezdevi' hem doğrudan hem de ı etkili olm uştur. Menôr' ın diğer kaynağı Serahsl'nin Uslil'üdür. Zira Mcwir bu iki hukukçunun eserlerinin cem edilmesiyle meydana . Pezdevi ile Serahsl'ye de Hanefi usul otoritelerinden Debüsl etm

242 Böylece Osmanlı faklhlerinin, uslıl alanında doğrudan veya dotaylı olarak Hanefi fıkıh usullinde inıam, üç rükün" diye bilinen hukukçulardan yararlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca onlar Gazı'ili vasıtasıyla Şafii, İbn Hacib yoluyla da Maliki hukuk okulundan istifade etmişlerdir. Furüa dair eserler üzerinde etkili olan kaynaklar ise Hidôye, Muhtasar, Man:::ılme ve "Zahirurrivaye" diye bilinen eserlcrdir. (ünkü Vik(/ye Hidôye'ye: 1/idôye J\1uhtasar ile ei-Cclmiu 's-sağir'e: Mecnıu. !vfuhrasar ve Man::ılme'ye; Ken:: de bir özeti olması itibariyle e/-Vôf/ yoluyla el-Asi diye bilinen Zahirurrivfıye'ye, özellikle bunlardan ei-Cônıiu '1-kebir. ci-Cı/miu 's-sağfi~ ve e:::-Zinid(it'a dayanmaktadır.

Sonuç olarak Osmanlı fakihlcri. doğrudan mezhebin ilk hukukçuları tarafından yaz.ılmış birinci el eserler üzerinde çalışma yapmamışlar: aksine mesailerini bunlara dayanarak ortaya konulmuş, özellikle aynı mezhep ve aynı ırk/kültürü paylaşmış olan ınüclliflere ait ikinci ve üçüncü cl eseriere yöncltmişlcrdir. Bu çalışmalarda da Maveraunnehir hukukçularının büyük payı olduğu söylenebilir.

BİBLİYOGRAFY A

Ahizadc, Yusuf b. Cüncyd, Zahiretii '1-ukbcifi şerhi s~adrişşeriati '1-uzma. Süleymaniye Ktp., Turhan H. Sultan, nr. 106. Akgündüz, Ahmed, Mukayeseli lslôm ve Osmanlı Hukuk Kül/iyati, Diyarbakır l 986. Aksarfıyi, Abdurrahman. İmôdii '1-İslôm (sad. Mehıned Rahmi), istanbul 1990. Aksaray!. Ccmaleddin, Kitôbu '1·-red alo Ser hi Mecmai'l-halıreyn. Süleymaniye, Ktp., Fatih, nr. 1472. Atay. Hüseyin, İs/ôm Hukuk Felsefesi (Giriş), Ankara l 985. Aydın. Hakkı, ],-/ôm Hukuku ve l'vfo/!a Fenôri, istanbul 1991. Bağdadi,Hedüye, IL istanbul, 1951. Baktır. Mustafa "Tire li İbn Melek", A OiFD, sy. 9, s.62-66. Baltacı, Cahit, XV-XVI Yüzyil OsmaniJ Medrese/eri, İstanbul 1976. Bedreddin Simavi, Letôi/it'!-f>·ôrat. Süleymaniye Ktp., Yeni Cami. nr. 540. Bilge. Mustafa, İlk Osmwıli Medrese/eri. İstanbul l 984. Bilgin. A.Azmi, Nazmü '1-Hilôji_<:vôt Tercümesi, Ankara 1996. Bilmen, Ömer Nasuhi, llukukı islanıiyye ve ıstılahat-ı Fıkhiyye Kaınusu, !­ VIII, istanbul 1976. BursalıMehmet Tahir Efendi, Osmanlı Müellifleri. İstanbul 1333

243 Chencb, Moh. Ben, "İbn IIacib", İA, VV/II, s. 856. Cici. Recep, Kuruluştan Fatih Devrinin Sonuna Kadar Osmanltiarda Fikth ('allşnıa!art (basılmamış doktora tezi), M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. istanbul 1995. ___. "İslam Hukuk Tarihi Açısından İlk Dönem Osınaıılı l lukuk ~'alışınaiarına Bir Bakış'', UOiFD, c.6, sy.6, s.257, Bursa 1994. Devletoğlu, Man:::um Vikôye Tercümesi, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar_ nr. 1571 .. Düzdağ. ErtuğruL Seyhiilis!ôm Ehussmıd Efendi Fetwl/an istanbul 1972. L:bu Zelıra, İslam Hukuku Metodolojisi. tre. Abdülkadir Şener. Ankara 1979. Eckmann, Janos. ''Memluk-Kıpçak Edebiyatı". trc.Günay Karaağ,aç. 7DAY Be/leten, 1982-83. Frünsal, İsmail Hakkı. "Türk Edebiyatı Tarihi'nin Arşiv Kaynakları 1V Uımi'l Ç'elebi'nin Terekesi", Journal of' Turkish Studies (ll'irkliik Bi lg isi ilroşlmllalarl}, Fahir İz Arma{;am !., sy. 14. yıL 1990 (Harvard University. Washington). Fcnari, Şeınseddin b. Hamza, Fusıllii '1-he(h/ri · fi us Li! i 'ş-şeuivi ·, I-IL İstanbul I 288. ______,Şer/m 's-Sirôczıye, Süleymaniye K tp., Giresun, nr. 1 17. Güınüş, Sadreddin. 5/eıyid SerifCiirdinl, istanbul 1984. H. Suter-(J-Yernel), "İbn Saati". El, III, 921. ı !effening, "Nesefi", İA, IX, 199-200 ibn KemaL e! Islah ve '1-/::.ah, Süleymaniye Ktp. Çelebi Abdullah Efendi, nr. 90. İ bıı Kutlu boğa, T'rzcu 't-terclcim. Bağdat 1962. İbn Melek, Serhu Menna, Süleymaniye, K tp., Fatih, nr. ı 760 -·-··-·----··' ,)'erhu'I-Menôr, Süleymaniye Ktp., Fatih nr., 1399. i bra him Hale bi, Miilteka '!- e h/ı ur, i stanbul ts. İzgi. Cevat, Osman lt Medreselerinde İ/im. İstanbul ı 997 İznik!, Kutbuddin Muhammed, Mukaddime, Süleymaniye Ktp .. Fatih. nr. 1927. Kallek, Cengiz, "İbn Ganim", DİA, IXX, 503-504. J, Schact, "Abu'I-Layth ai-Samarkandi", El, I, 137 Kara Sinfm, Hôşiye ala Şerh i '1- Vikôye, Süleymaniye K tp., Laleli, nr. 866. ······---' Zeyyinu'l-Menar, Süleymaniye Ktp., Yozgat, nr. 373. Karataş, İhsan, XVI. Yiizyt!da Bursa 'da Yaygm Olan Kitaplar (basılnıamış yüksek lisans tezi), U.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 1995.

244 Kat ip Çelebi, Keşfi1 'z-::::ı111ıln, 1-1 ı, İstanbul 1941.

Kayapınar, i lüseyin, "Merginanl ve Eseri Hidaye", DD., c.XXll, sy. 2, s. 2Cı- 41. Kehhale. Ömer. Rıza, Mu'cemii'l-miiellifin, I-XV, Dınıaşk. 1957. Keleş, Ali, Osmanh Devleti Yükselme D(Jnemi Hukukpdan ve Eserleri (basılmaınış yüksek lisans tezi), M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. istanbul 1995. Kılıçcr, Esad, "Fıkılıçı Olarak İbn Kemal", .)'eyhü!islwn ilm Kemal Sempo::::yumu, Ankara 1986. Korkmaz, Zeynep, "Eski Bir Kudurl Çevirisi", Xl. Türk Dil Kuru/ruı'117da Okunan Bildiri/(:'r, Ankara 1973 . . Marzuhlin-n{une Terciimesi, Ankara 1973. Kumbasar, M. Murat, Tafta::::ôni ve Uszi/ii Fıluhtaki Yeri (basılmamış yüksek lisans tezi) Erzurum 1990. Leknev!, e/-Fevôidii'l-helıiyve ji /erôcimi'l-hanefZJye, Kahire 1324. Mecd! Efendi, Had(iiku 'ş-.)'akciik, İstanbul 1989. Mehmet Süreyya, Sic i 11-i Osman!, ı .. i V, İstanbul 1971. Molla Gürani, Ristı/etii'l- Velô, Süleymaniye K tp. nr. ı 05. Molla Hüsamzade, Kitôhu 't-teşrih, Süleymaniye, Ktp .. Carullah Efendi nr. 458. Molla Hüsrcv, Mir 'citii '1-usüljf şerhi Mirkôti '1-vuszil, Köprülü Ktp., nr. 527. _____, Risô!etii '1-ı•e/ô, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Pş., nr. 2795/4. Muhammed Mevküfati, Miilteka Tercii111esi, 1-11, İstanbul 1980. Musannifek, Kitahu '1-hudzld. Süleymaniye Ktp., Esad Efendi nr . .3631/4. ---~· Serini '1-Hidôye, Süleymaniye Ktp., Esad EL nr. 637. -~~--' Kitôbu '1-Hudıld, Süleymaniye K tp., Esad EL nr. 3631/4. _____ , c)erhu'I-Pezdevi, Süleymaniye Ktp., Fatih nr, 1324. Müstakimzade, Süleyman, Davhatü'/-meş(~vih maa Zey/,istanbul 1978. Özel, Ahmed, Hanefi F1kıh A.limleri, Ankara 1990. Özkan, M., "Gülşehrl'', DİA, XIV, 252. Özket, Hasan, Molla Hüsrev ve Mir'at Adlı Eserinin Kaynakları (bası Imam ış yüksek 1isan s tezi), Erzurum 1992. Pekolcay, Necla, islôm Türk Edebiyali Tarihi, istanbul 1976. SamsCın!zade, Ta 'li/w ale'l-Mulwddinulti'l-erhaa, Süleymaniye Ktp., r-:sad Ef. nr. 1279/1 Serkis, Mu'cemü'l-mathılcit, ı .. ı ı, Mısır 1346/1928.

245 Seyyid Ali Komenatl, el-İm1t1 ı!fi şeriii '1-Vikô_ve. Süleymaniye Ktp .. Fatih. nr. 1887. Sinan Paşa. Hôşiye ahi Sel'hi 'l- Vikôye, Süleymaniye K tp., Fatih, nr. 538. Şener. Mehmet. Durer'in Kc~ımaklah. İzmir 1987 Şercfliddin Kırım!. Serhü '1-Menôr, Süleymaniye ktp., Esad Ef. Mcdres. nr. 63. Subhi Mahmasanl, ·'islaıiı Hukukunun Tedvini'', MOiFD. sy. 3, İst. 1985. s. 32 ı. Taşköprlz<'ide, eş-Sakôilw 'n-nu 'inôniyre (thk. S up hi Fura: ). i stanbul 1985. ______, Mijiôlı, II, 185; Kahire 1968. Tu! um, A.Mertol, "Şed1LI'l-Menar Hakkında 1", TDED ( 1968),XVI, s.133- 138. Uzunçarşılı, isınail Hakkı. Ösmanlt Devletinin ilmiye Teşkilci!t. Ankara 1984. Ya'kCıb Paşa, fhlşiye tihi Sethi'/-Vikc~ve, Süleymaniye Ktp .. Ayasofya. nr. 1116. Yaman, Ahmet, "Ebu'l-Betekat en-Nesefi ve Kenzü'd-dekaik",DD, c. XXIX, sy. 1, s. 87. Zirikll, ef-A '!cim, I-X, Kahire 1954-1959.

246