0

JJ_U „I JLil i - i 1 j - f üM f* — ¿ j >

Jy Jİr

î

ı g* *jV»\ JÜLlJL 3 CA

j j l y * tu / L'-ıla J ıt - j. * » j glA

Şemseddin Ziya Bey. Mahmud Cclâlcddin Paşa. Mahmud Cclâleddin Paşa’nın 1326 (1906) yılında ’da basılmış olan «Mir’at-ı Hakikat» adlı ese­ rinin I. cildinin baş sayfası.

likte bazı şarkılarının sözleri sanat değeri taşır. Genellikle küçük aşkların sitemlerini konu al­ dı. Şarkılarının halk tarafından çok tutulması ve sevilmesinde besteciliğinin olduğu kadar güftelerinin de halkın zevkine ve duyarlığına uygun olmasının da payı vardır. Şarkılarının di­ li çağdaşlarına göre çok sade ve halk Türkçcsi- ne yakındır. “Mir'at-ı Hakikat" (1st., 1328/ 1910) adlı eserinden başka “Revzatii'l- Kâmilin" adlı bir eseri ile manzumeleri, mek­ tupları vardır. 1915 yılında İstanbul’da doğan Melih Esenbel, Mahmud Cclâleddin Paşa’nm torunu olup Washington Büyük elçiliği ve dış­ işleri bakanlığı (1974-1975) görevlerinde bu­ lunmuştur. KAYNAK 1- T. M us. A., c.II, s.3-4; 2- T.D.E.A., c.II, s.18; 3- Yıldız Evrakı (Hususiye) Yıl: 1300 mu- harem, No: 32, 45 ; 4- Yıldız Evrakı Resmiye (Yıl:' 1305); 5- Sicil-i Ahval-i memurin, Defter Şemseddin Ziya Bcy’in çocukluğu. 3, s.206; 6- UZUNÇARŞILI, Î.H., Midhat Paşa ve Yıldız Mahkemesi, Ank. 1967, s. 358-359; 7- yolda yaptı. Eserlerinde neşeden çok hüzün var­ M.M.A, s. 259; 8- SEVÜK- I.H., Tanzimattan- dır. Bugün şarkı literatüründe âdetâ Şemseddin beri, 1st., 1492; 9- Ç.T.E., s.433, 516; 10- Ziya Bey ekolü denilmese bile »tarzı» denilcbi- Türk.A., e.IV, s.55; 11- T.M.A., s.236; 12- len bir şarkı üslûbu yarattı. Şarkılarının güftele­ K.A., c.I, s.374; 13- M.A., c.I, s.204; 14-S.tf., rini kendi yazar ve bunların bir şiir kıymeti taşı­ 187; 15- S.A.T.Ş., c.II, s.205-208; 16- T.I.T., masına dikkat ederdi. Yalnız musiki çalışma­ Leylâ Hanım, oğlu Âtıf Esenbel ile. c.II, k. 4, s.38, 40, 42, 162; 17- T.H., s. 46; 18- larına yetinmeyerek özellikle edebiyat, felsefe T.B.A., i. 18-19; 19- T.E.Ş., s.95. ve tarihle de uğraştı 1925 yılında öldü. ¡308/1 Ekim 1890) ve GlRİD Madalyası ile (195)1882 yılında Vefa’da (İstanbul) doğan Şemscd- BESTELERİ (BOA, D. t. 95262; 23 Receb 13081 Mart 1891) din Ziya Bey Mahmud Celâleddin Paşa’mn oğ­ taltif edildi. Eylül 1891’de Ticaret ve Nafıa Na- ludur. Saray’da özel öğrenim gördü. Galatasa­ Hicaz: 1- Kim görse seni aşkına hasr-ı emel eyler zırlığıyie İstanbul’a davet edildi ve buradan da ray lisesinde eğitimini tamamladıktan sonra, Er- (Aksak, şarkı); 2- Ne Bahtımdır ne yâr-ı bî- vali vekâletiyle Girit’e gönderildi.(BOA, Girit tuğrul alayına girerek üsteğmen ve Hünkâr ya­ amândır (Curcuna); 3- Olalı ben sana bende 1.935: 5 Safer 1309110 Eylül 1891). Murassa veri oldu (1899). Sonra sivil hayata geçerek bir­ (Curcuna); Kürdili Hicazkâr: 4- Güvenme hüs­ MEClDl nişanı (BOA, D. t. 97454; 15 Safer çok devlet memurluklarında bulundu. İstanbul nüne bu çağın geçer (Düyek, şarkı); 5- Bilmem 1309120 Eylül 1891) ve ALTIN LİYAKAT MA­ Vilâyeti mektupçusu iken öldü. Yahya Efendi neden peri koymuş koyan onun adını (Düyek, DALYASI verildi (BOA, D. 1.101065; 19 Zilhic­ mezarlığına gömüldü. Babasının sağlığında, Sul­ şarkı); Hüseynî: 6- Benipâr etti civanım, dilerim ce 1309115 Temmuz 1892). 1894’de Girit Vali ve­ tan Abdülmecid’in kızı Refia Sultan ile evlen­ pir olsun (Aksak şarkı); 7- Yaslanıp yatmış firaş- kâletine Turhan Paşa'nm atanması üzerine bir mek üzere iken, babasının ölümü ile bu evlilik­ i tab-ı seher (Dcvr-i Hindi, şarkı); 8- Çektim süre açıkta kaldı ve geçici olarak Mabcyndc elimi senden ey âfet, beni yakma; Şedd-i Ara­ ten vazgeçti. toplanan bütçe komisyonu ikinci reisi oldu. Küçük yaşta musikiye karşı yeteneksiz ve ilgi­ ban: 9- Ey gonca açıl, zevkini sür fas-ı baharın Yeniden Ticaret ve Nafıa Nazın oldu (BOA, D. t. siz olan Şemseddin Ziyâ Bey, babasının arzu ve (Sengin Semâi); 10- Düşünür hep seni ruhum 50; 18 Cemazielevvel 1313/6 Kasım 1895). Bu isran ile keman dersi almaya başladıysa da, düşünür bî pâyan (Aksak, şarkı); 11- Oldu şeb görevdeyken Ziraat Bankası Umum müdürlü­ uzun yıllar önemli bir başarı elde edemedi, an­ mahmur- i zevkin neşr-i feyzeyler seher (Curcu­ ğü de ek olardk kendisine verildi (BA, Nafıa 1. cak ikinci eşi Fatma İsmet Hanım ile evlendik­ na); Şehnaz: 12- Ey hâb-ı nâza kanmıyan ner- 4; 14 Cemazielevvel 1315/11 Ekim 1987). Ölü­ ten sonra yetenek ve başarısını göstermeye baş­ giz uyan kat cana can (Yürük Aksak); 13- Hem ğü de ek olarak kendisine verildi (BOA, N.l. ladı. Gerek musiki çalışmalarında, gerek beste- ağladım, hem ağlattım (Yürük Aksak); Mahûr: 4; 14 Cemazielevvel 1315/11 Ekim 1987). kârlık hayatında kuvvetli bir musikişinas olan 14- Şu güzele bir bakın, bakışı nur saçıyor (Çifte müne (18 Ocak 1899) kadar Ticaret ve Nafıa Fatma İsmet Hanım onun yardımsıcı oldu. Ba­ Sofyan), Bcstcnigâr: 15- Güzelsin meşreb-i er- Nazırlığında kaldı. basının ölümünden sonra, Tanburi Cemil bâb-ı aşka pek muvaâfıksın (Dcvr-i Hindi); Dü- Devlet adamlığı ve besteciliği yanında şarkı- Bey’den tanbur ve kemençe dersleri alarak az gâh: 16- yalnız baisi nâlem benim ağyar değil lannın sözlerini kendisi yazdığı için şairliği ile çok musiki bilgisini ilerletti, bütün sazlar üstüne (Sofyan); Uşşak: 17- Ol şâh-i cefaperveri gör­ de tanındı. Şiirlerinin çoğunda halkın beğenisi­ düm de bayıldım (Türk Aksağı). ni ve kolay söyleme yolunu üstün tutmakla bir- çalıştı, ancak besteciliği tercih ederek ününü bu 331 T t - fT L Y L S MAHMUD CELÂLEDDİN PAŞA EVİ

Selvili Cami sokağında (Maden) 458,50 m2’lik bir alanda yer alan 1 numaralı iki katlı, mutfağı, sarnıcı ve kuyusu olan bah­ çeli ahşap ev, ilk sahibi Mahmud Celâled­ din Paşa’nm094’ ölümünden sonra kızı Ay­ şe Vildan’a (Ağustos 1917), ondan satış yoluyla sırasıyla Hristaki kızı Maria Niko- laidis ve Hristo Nikola Nikolaidis’e (10 Nisan 1936), Raşel Eskenazi’ye (8 Ağustos 1940), Mehmet Rıza Aybay’a (6 Şubat 1959) geçtikten sonra bakımsızlıktan za­ manla harap duruma geldiğinden yıktırıla­ rak yerine bugünkü bina yaptırılmıştır. Bu Evde Mahmud Celâleddin Paşa, oğlu Şemseddin Ziya Bey(l95) ve torunu Melih Esenbel

Devlet adamı, bcslckâr,,divan sairi ve hattat Mahmud Celâleddin Paşa.

Şûrây-ı Devlet Başkâtipliğine, Dahiliye Müste­ şarlığı vç Amedçiliğinc, Haziran 1878’de Şûrây-ı Devlet Tanzimat Dairesi üyeliğine atandı. Bu arada Feriklik rütbesi verilerek (BOA, D.l. 18224; 22 Cemazievvel 1270/21 Şubat 1854) üçüncü rütbeden NİŞAN—I ÂLİ ile taltif edildi (BOA, D.İ. 18917; 13 Şaban 1270/11 Mayıs 1854). 1880 yılında Tanzimat Dairesi reisi oldu (17 Nisan). Bu tarihten itiba­ ren Midlıat Paşa aleyhindeki jurnalleriyle II. Abdüllıamid’e hizmet etti, sarayda tutuklu bu­ lunan maznunların verdikleri bilgilerde ve ba­ zılarının ifadelerinin alınmasında bulundu. Pa­ dişaha yakın hizmetlerinden dolayı onun mem­ nuniyetini kazanarak Yıldız Mahkemesinden sonra kendisine vezirlik verildi (15 Kasım 1881). Aralık 1887’dc Maliye Nazırlığına geti­ rildiyse de sarraflarla uyuşarak maaşları kır­ mak suretiyle külliyetli para aldığı Şûrây-ı As­ kerî azasından Nccib Paşa tarafından Padişaha arzedilmesi üzerine görevinden azledildi. Şûrây-ı Devlet Tanzimat Dairesi İkinci Reisli­ 94) 1839 yılında İstanbul'da doğan Mahmud Ce­ ğine getirilmek istcndiy.se de kabul etmedi ve lâleddin Paşa, Sadrazam Çorlulu Ali Paşa So­ iki ay sonra Hüdaveııdigâr (Bursa) valiliğine yundan Vilâyetler kapı kethüdası Mchmed atandı. Bu görevdeyken İran devleti tarafından Aziz Efendi’nin oğlu. Bayezid Rüşdiyesi'n- ŞİR-İ HURŞİD nişanı (BOA, H.H. 20344; 14 de ve Dârülmaarifte okudu. Mustafa Şakir Receb 130716 Mart 1890), Dük Dö Saki Minkon Efendi’den Arapça ders aldı. 15 yaşında tarafından bir nişanlafflCM,//./. 20444; 2 Zilka­ Bfıb-ı Âlî kalcmi'nc girdi. 1853’te Mcclis-i de 1307120 Mart 1890), Saksonya Hükümeti tara­ Vâlâ mazbata odasına girdi. Terfi ederek fından bir nişan (BOA, H.l. 20552; 16 Saf er * A* t

Şemseddin Ziya Bey’in eşi İsmet Hanım, oğlu Rıfat ile.

Melih Esenbel, Türkiye’nin Washington Büyük Elçisi iken ABD başkanı Johnson'un huzurunda.

Diplomat ve devlet adamı Melih ESENBEL.

MAHMUD EKREM BEY YALISI

Yahşi Bey sokağında (Nizam) 938 m2’lik bir alanda yer alan 8 numaralı çatı katı ile beraber üç katlı, bahçeli kârgir ya­ lı, ilk sahibi Recaîzâde Mahmud Ekrem Bey’in(197) **eşi Ayşe Güzide adına kayıtlı iken (Eylül 1924), Ayşe Güzide hanımın ölümünden sonra oğlu Ercüment Ekrefn (Talu)(m) ile Muvakkar beylere geçmiş (İi Ekim 1933), daha sonra Mısrî Mehmed İzzet ve Ali Cemâli Efendiler’e(200) satılmış (25 Aralık 1933), daha sonra da varisleri Emine, Nazmiye, Abdurrahman Sermet ve Mehmet Hasan Cemali’ye geçmiştir (13 Ekim 1977). 1934 yılında çıkan bir yan­ gında hasar gören yalı, aynı yü içinde ona­ rılmıştır.

(156)19 Mart 1915 günü İstanbul’da doğan Melih Esenbel, Şemseddin Ziya Bey’in oğludur. Ga­ latasaray Lisesi ile İÜ Hukuk Fakültesi’ni bitir­ dikten sonra Dışişleri Bakanlığı’na girdi (1936). Büyük Elçiliği’nde 2. Kâtip (1939-1943), Başkâtip (1945-1952), Washington Büyük Elçi­ liğinde Müsteşar, Milletlerarası İktisadî ilişki­ ler Genel Müdürü (1952-1954), Genel Sekretfer (1954-1957), İktisadî İşbirliği Genel Sekreteri (1954-1957), Dışişleri Bakanlığı Genel Sekrete­ ri (1957-1960), Washington Büyük Elçisi (1960), Merkezde Yüksek Müşavir (1960- 1963), Büyük Elçisi (1963-1966), İkinci kez Washington Büyük Elçisi (1967-1979), kabinesinde Dışişleri Bakanı (1974-1975) oldu. Halen Doğru Yol Partisi Merkez Yönetim Kurulu üyesi bulunan Melih Esenbel Fransa Hü­ kümetinden LEGION D'HONNEUR (1941), Ispanya Hükümetinden ISABEL CATOLICA CROOS (1956)GRANZ CRUZ DEL MERITO CTVİL (1958), Federal Almanya Hükümetinden GRAND CROSS (1958), İtalya Hükümetinden CAWALLER 'Di GRAN CROCE (1958), Ja­ ponya Hükümetinden birinci rütbeden ORDER OF THE SACRED TREASURE (1958), Çin Cumhuriyeti Hükümetinden GRAND COR­ DON OF THE ORDER OF BRILLIANT STAR (1958), Yunanistan Hükümetinden GRAND CROSS OF THE ROYAL ORDER OF THE PHOENIX (1956), Afganistan Kralın­ dan SARD AR A L İ (1957) nişanlarını almıştır.

Taha Toros Arşivi