ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP'TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU

BİLDİRİLER KİTABI CİLT-l

5-7 Ekim 2018 / SİNOP

SİNOP ÜNİVERSİTESİ ISBN 978-605-88024-7-6

SİNOP ÜNİVERSİTESİ MAHMUT KEFEVİ İSLAMİ İLİMLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present Proceedings Book Volume-I

5-7 Ekim / October 2018 Sinop / TÜRKİYE

Sinop Üniversitesinin 22. Bilimsel Yayınıdır.

ISBN 978-605-88024-7-6 ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present Proceedings Book Volume-I

ISBN 978-605-88024-7-6

Sinop Üniversitesi Adına Sahibi  Owner on behalf of Sinop University Prof. Dr. Nihat DALGIN RektörRector

Editörler | Editors Dr. Öğr. Üyesi Cüneyd AYDIN Dr. Öğr. Üyesi Emrah DİNDİ Dr. Öğr. Üyesi Doğan FIRINCI

Editör Yardımcıları | Editorial Assistants Arş. Gör. Muhammet KARAAĞAÇ- Arş. Gör. İbrahim TOPRAK

Baskı/Printing Şimal Ajans / Camikebir Mah. Karantina Sk. No:7/B Sinop Sertifika No: 21439

Baskı Yeri ve Tarihi / Publication Place and Date Sinop, Aralık / December 2018

Uluslarası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu Bildiriler Kitabı Sinop Üniversitesinin bilimsel bir yayınıdır. Kitapta yayımlanan yazıların her türlü içerik sorum- luluğu yazara aittir. Yazılar, yayıncı kuruluşun izni olmadan kısmen veya tamamen bir başka yerde yayımlanamaz.

İletişim | Communication Korucuk Köyü Trafo Mahallesi No: 36 57000 | SİNOP | TÜRKİYE Tel: +90 (368) 2715757-58-59-60 | Faks: +90 (368) 2715763| web: http://turkislamsemp.sinop.edu.tr/ Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU ONURSAL BAŞKANI

Prof. Dr. Nihat DALGIN

Sinop Üniversitesi Rektörü

SEMPOZYUM KURULLARI

DÜZENLEME KURULU

Dr. Öğr. Üyesi Cüneyd AYDIN Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Emrah DİNDİ Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Faruk ÖZDEMİR Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Fatih AMAN Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Hasan BARLAK Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Atilla ÖZDEMİR Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Muzaffer BARLAK Sinop Üniversitesi

BİLİM KURULU

Prof. Dr. Abdullah ÇOLAK Hitit Üniversitesi

Prof. Dr. Abdullah KAHRAMAN Marmara Üniversitesi

Prof. Dr. Abdurrahman KURT Bursa Uludağ Üniversitesi

Prof. Dr. Ahmet İshak DEMİR Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

Prof. Dr. Ahmet TABAK Sinop Üniversitesi

Prof. Dr. Aida QASIMOVA Bakü Devlet Üniversitesi-Azerbaycan Bursa Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Ali İhsan KARATAŞ

iii International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

Prof. Dr. Ali KÖSE Marmara Üniversitesi

Prof. Dr. Behset KARACA Süleyman Demirel Üniversitesi

Prof. Dr. Besim ÖZCAN Atatürk Üniversitesi

Prof. Dr. Fethi Kerim KAZANÇ Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Prof. Dr. Hamdi GÜNDOĞAR Adıyaman Üniversitesi

Prof. Dr. Mustafa Asım YEDİYILDIZ Bursa Uludağ Üniversitesi

Prof. Dr. Muhammet Hanefi PALABIYIK Atatürk Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet Ali ÜNAL Pamukkale Üniversitesi

Prof. Dr. Mehmet EVKURAN Hitit Üniversitesi

Prof. Dr. Merdan GÜNEŞ Osnabrück Üniversitesi –Almanya

Prof. Dr. Muhammed TASA Necmettin Erbakan Üniversitesi

Prof. Dr. Musa YILDIZ Gazi Üniversitesi

Prof. Dr. Mustafa BIYIK Hitit Üniversitesi

Prof. Dr. Mürteza BEDİR Üniversitesi

Prof. Dr. Nasip GÖYÜŞOV Milli Bilimler Akademisi-Azerbaycan

Prof. Dr. Osman ŞAHİN Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Prof. Dr. Rıza KARAGÖZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Prof. Dr. Saffet KÖSE Necmettin Erbakan Üniversitesi

Prof. Dr. Salih PAY Bursa Uludağ Üniversitesi

Prof. Dr. Soner GÜNDÜZÖZ Kırıkkale Üniversitesi

Prof. Dr. Yakup CİVELEK Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Prof. Dr. Yaşar DÜZENLİ İstanbul Üniversitesi

Prof. Dr. Yılmaz CAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Doç. Dr. Akif FERZELİYEV St. Petersburg Devlet Üniversitesi-Rusya

Doç. Dr. Ayhan AK Ondokuz Mayıs Üniversitesi

iv Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

Doç. Dr. Ferhat AKDEMİR Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Doç. Dr. Hakan UŞAKLI Sinop Üniversitesi

Doç. Dr. İhsan ÇAPÇIOĞLU Ankara Üniversitesi

Doç. Dr. İsa Fethurrahman MÜBAREK Nileyn Üniversitesi-Sudan

Doç. Dr. Mustafa RÜZGAR California State Üniversitesi-ABD

Doç. Dr. Özcan GÜNGÖR Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Doç. Dr. Recep DEMİR Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Doç. Dr. Recep GÜN Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Doç. Dr. Saadet MAYDAER Bursa Uludağ Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Aziz ERKAN Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Gül ERKOL BAYRAM Sinop Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Mustafa ŞAHİN Sinop Üniversitesi

Doç. Dr. Salih KESGİN Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Selim ÖZCAN Amasya Üniversitesi

Dr. Öğr. Üyesi Sevim KARABELA ŞERMET Sinop Üniversitesi

Dr. Bakıt MURZARAYIMOV Manas Üniversitesi-Kırgızistan

SEMPOZYUM SEKRETERYASI

Arş. Gör. İbrahim TOPRAK Sinop Üniversitesi

Arş. Gör. Muhammet KARAAĞAÇ Sinop Üniversitesi

Arş. Gör. Sema GÜL Sinop Üniversitesi

Arş. Gör. Gülsüm Rüveyda ARSLAN Sinop Üniversitesi

Arş. Gör. Tuncay AZAR Sinop Üniversitesi

v

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

KÜLTÜREL COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN GELENEKSEL SİNOP EVLERİ

Fatih ORHAN *

Öz Yerleşim alanları ve özellikle onun çekirdeğini oluşturan evler, kültürel kimliğin üretildiği ve uygulandığı birincil alanlardır. Bu nedenle sosyologlar, antropologlar ve bir kısım coğrafyacılar kültür ve kimlik araş- tırmalarında, evlerin rolünü ve yol gösterici özelliklerini incelemişlerdir. Özellikle geleneksel kırsal evler, doğal çevre faktörleriyle uyum içerisinde gelişen ve geçmişten günümüze kadar gerek kendi üyeleri tara- fından ve gerekse komşu kültürlerle etkileşim sonucunda ortaya çıkan kültürel birikimin en güzel sergilen- diği mekânlardır. Nitekim bu evler, toplumun ihtiyaçlarına göre nasıl şekillendiğini, plan tiplerinin gelişi- minde aile yapısının ve birey sayısının etkisini, gerçekleştirilen ekonomik faaliyetlerin ve ihtiyaçlarının ne tür eklentiler ortaya çıkardığını, dini inanış ve yaşantının etkisini, kadının toplum içerisindeki yerini göste- ren önemli deliller sunmaktadır. Sinop, Karadeniz Bölgesinin Orta Karadeniz Bölümü içerisinde bulunan ve ülkemizin de en kuzeyinde yer alan ilimizdir. İklim ve bitki örtüsü özelikleri gibi doğal çevre faktörle- rinin sahadaki ev mimarisinin oluşmasında etkisi olmakla birlikte, uzun yıllar boyunca yörede hâkim olan Türk ve Müslüman kimliğini bünyesinde barındıran kültürel geçmişin de bu noktada önemli payı bulun- maktadır. Bu çalışmada da, Sinop’taki geleneksel ev mimarisinin özellikleri, onu ortaya çıkaran kültürel ve coğrafi faktörler bağlamında ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Sinop, Geleneksel evler, Sinop evleri, Kültür, Kültürel coğrafya.

Traditional Sinop Houses for Cultural Geographical Characteristics

Abstract The settlements and especially the houses that make up its core are the primary areas where cultural identity is produced and applied. For this reason, sociologists, anthropologists and some geographers have studied the role and guiding characteristics of houses in culture and identity researches. Particularly traditional rural houses are the most beautiful places that show up in harmony with the natural environment factors and the cultural accumulation that has emerged from past to present as a result of interaction with neighboring cultures as well as by their members. As a matter of fact, these houses provide important evidence showing how women are shaped according to the needs of the society, the influence of family structure and the number of individuals in the development of plan types, the effects of realized economic activities and needs, the effects of religious belief and experience. Sinop is located in the Central Sub-Regional of the and is the most northern part of our country. In addition to being influential in the formation of the house architecture of the natural environment factors such as climate and plant cover cha- racteristics, the cultural past which has the identity of Turkish and Muslim, who has been a judge in the region for many years, also has an important role in this point. In this study, the characteristics of the

* Dr. Öğr. Üyesi, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, for- [email protected]

429

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

traditional house architecture in Sinop are taken up in the context of the cultural and geographical factors that uncovered it. Keywords: Sinop, Traditional houses, Sinop houses, Culture, Cultural geography.

Giriş Kültürel coğrafya, kültür ile coğrafya kelimelerinin bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş- tur. Oldukça geniş kapsamlı bir kelime olan kültür Latince kökenlidir. Etimolojik açıdan bakıldı- ğında kelime ilk kullanıldığı dönemlerde tarım yapmak, ekip biçmek gibi tarımsal faaliyetleri ifade etmekteydi (Lewis ve Short, 1958; Özey, 2014). Ancak daha sonra farklı dillerin kullanım alanına da giren bu kelime, yeni anlamlar kazanarak çok daha farklı anlamlar yüklenmiştir (Wil- liams, 2005; Meriç, 1986). Bu kompleks ve karmaşık yapısından dolayı günümüzde her bilim dalı tarafından farklı tanımlamalarına rastlamak mümkündür. Tabii ki, konumuzun içeriği gereği hep- sinden burada bahsetmek mümkün değildir. Bununla birlikte birkaç tanımı ele almanın faydalı olacağı düşünülmüştür: Kültür, tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değer- ler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevre- sine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünüdür (TDK Sözlüğü), Kültür, bütün bir yaşam biçimidir (Williams, 1993), Kültür, belirli bir toplumun üyeleri tarafından paylaşılan ve birbirine aktarılan bilgi, tavır ve davranış kalıplarının hepsinin toplamıdır (Tümertekin ve Özgüç, 2011, s.95), Kültür, bütün dünyada tarihi çağlar boyunca yaşamış toplumların doğayla ilişkilerinde gösterdikleri başarılarının birikimli bileşkesidir (Güvenç, 2011, s.126), Kültür, insanoğlunun yaşadığı mekân üzerinde gerçekleştirdiği hayatta kalma mücadele- sinde, mekâna bağlı olarak ürettiği akıl ürünü olan her şeydir (Kayserili, 2014, s.28). Bütün bu tanımlardan kültürün çok boyutlu bir kelime olduğu ve yaşamın birçok alanını ihtiva ettiği anlaşılmaktadır. Coğrafya ise, coğrafi yeryüzündeki doğal, beşeri ve ekonomik olayları insanla ilişki ku- rarak inceleyen bir bilim dalıdır (Doğanay ve Doğanay, 2014, s.14). Tanımdan da anlaşılacağı üzere coğrafya bilimi hangi konuyu ele alırsa alsın (ister doğal, ister beşeri ve isterse ekonomik), incelediği olgunun insana ve topluma nasıl etkisinin bulunduğunu veya ondan nasıl etkilendiğini ortaya koymak zorundadır. Coğrafya bilim olarak ortaya çıkışından bu yana, insan-çevre etkileşimini temel problem- leri arasında kabul etmiştir (Doğanay ve Doğanay, 2014). Ancak coğrafyanın kültürle ilgilenmesi ve kültürü konu edinen coğrafi çalışmaların mazisi çok eskilere dayanmamaktadır. XX. yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna kadar (1920’li, 1930’lu yıllar) coğrafyacılar bu etkileşimde daha çok çevreye ağırlık vermişlerdir. Bu tarihten sonra, yaklaşık son yüzyıl içerisinde, coğrafya alanında kültürle bağlantılı konuların işlenmeye başlandığı ve kültürel coğrafya adıyla bir alt dalın oluştuğu görül- mektedir (Arı, 2005). Bu aşamada coğrafyacılar bir taraftan doğal çevre faktörlerinin toplumların kültürel özelliklerini nasıl etkilediğini anlamaya çalışırken; diğer yandan da kültürel farklılıkların mekânın organizasyonunda ve doğal kaynaklardan yararlanma biçimlerinde ne gibi değişikliklere yol açtığını açıklama çabasına girmişlerdir (Çelikoğlu, 2016, s.13). İnsanoğlunun doğal peyzaj üzerinde yapmış olduğu her türlü değişiklik sonucu ortaya çıkan yeni peyzaj, kültürel peyzaj olarak adlandırılmaktadır (Kayserili, 2010). Kültürel peyzajın

430

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

en önemli unsurlarından biri de, yerel mimari ve meskenlerdir. Aslında yerel mimari peyzajın en görünür yönü olarak düşünülebilir (Domosh, Neumann, Price ve Jordan-Bychkov, 2010). Kültü- rün peyzajdaki yansıması olarak görülen ve insanın yaşama alanının odağı durumundaki ev, onu yapan ve kullanan insanın dünya görüşü ve algılamasını, mit ve inançlarını, ideallerini, gelenek- lerini, sosyal düzen ve organizasyonlarını, hayatlarını kazanma biçimlerini, yani bütün olarak kül- türünü özenle işlediği ve maddi olarak görülebilir hale getirdiği mekândır (Köse, 2007). Geleneksel meskenler; yapı malzemesi, şekli ve çeşitli kısımlarının düzenlenme tarzı ile içinde bulunduğu coğrafi koşulların etkisini taşıyan ve dolayısıyla da bu koşullar hakkında ipuç- ları veren eserlerdir (Tanoğlu, 1969). Bununla birlikte Rapoport, kırsal mesken mimarisinde geç- mişten gelen alışkanlık ve yapıların doğal faktörlerden ziyade, kültürel ve dini tutumların bir iş- levi olduğunu belirtmiştir (Rapoport, 1969). Bir başka ifadeyle, uğraşılan ekonomik faaliyet şe- killeri, ailelerin sosyal, ekonomik ve kültürel düzeyleri, tarihi nedenler ve gelenek-görenekler gibi birçok faktör kırsal meskenlerin yapım şekli ve işlevleri üzerinde belirleyici olmaktadır (Doğanay ve Orhan, 2016). Bu nedenle, bir toplumun kültürel özelliklerinin anlaşılması ve açıklanması, içerisinde bu yönde birçok ipucu barındıran kültürel peyzajın incelenmesi ile mümkün olacaktır. Geleneksel meskenler de bu kültürel peyzajın en önemli bileşenleri arasında yer almaktadır.

1. Araştırma Sahasının Yeri ve Konumu: Sinop ili, Karadeniz Bölgesi içerisinde yer alan ve Anadolu’nun en kuzeyindeki ilimizdir. Doğu ve güneydoğusunda , güneyinde Çorum ve batısında da illeri ile çevrili olan Sinop’un kuzeyinde de Karadeniz bulunmaktadır. Merkez ilçesi ile birlikte 9 ilçeye sahip olan ilin toplam yüzölçümü 5717 km2’dir (Şekil 1). 2017 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre nü- fusu ise, 207.427 kişidir.

Şekil 1: Sinop İlinin Lokasyon Haritası. 2. Geleneksel Sinop Evlerinin Başlıca Özellikleri: Yapı malzemesi, geleneksel mimariyi etkileyen en önemli unsurların başında gelir (Eru- zun, 1972). Geleneksel kırsal meskenlerin en önemli özelliklerinin başında da, mesken yapımında

431

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

kullanılacak malzemenin en kolay ve en ucuz şekilde temin edilebilir olması gelir. Bu kapsamda yapı malzemesinin yakın çevreden seçilmesi esastır. Daha önce de ifade edildiği üzere Sinop ili Karadeniz Bölgesi sınırları içerisinde yer almakta olup zengin bir orman varlığına sahiptir. Nite- kim TC. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre il arazisinin yaklaşık %64’ünün ormanlarla kaplı olduğu görülmektedir. Bu kapsamda il sınırları içerisindeki geleneksel mimaride ahşap kul- lanımının ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Ahşabın kolaylıkla işlenmesi ve istenen şekle soku- labilmesi, sıcaklık ve nemi geçirmeyen mükemmel bir yapı malzemesi olması (Tanoğlu, 1969) ile çok katlı binaların yapımına olanak sağlaması (Doğanay ve Orhan, 2014) gibi avantajları yö- redeki kullanım yoğunluğunu artırmıştır. İl sınırları içerisindeki kırsal meskenlerde kullanılan di- ğer yapı gereçleri ise taş, eski tuğla ve kerpiçtir. Ahşap yöre mimarisinde kullanılan temel taşıyıcı sistem elemanıdır. Ancak ahşap kulla- nımı bununla sınırlı değildir. Zira yörede ahşap iç yapı elemanlarının yapımında ve duvarlarda dolgu ve kaplama malzemesi olarak yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Sinop ilinde ahşap ile özdeşleşmiş üç grup yapı sistemi ve tekniğinden bahsetmek mümkündür. Bunlar; ahşap yığma, ahşap çatma (ahşap iskelet=ahşap karkas) ve karma yapı sistemleridir (Sözen, 2001). Ahşap yığma sisteminde yapı bütünüyle ahşaptan yapılmaktadır. Bu yapı tekniği, ahşap malzemenin üst üste yığılması ve köşelerinden birbirine geçirilmesi esasına dayalıdır. Burada en önemli faktör de köşelerinin nasıl tutturulacağıdır ki, burada genellikle ahşap malzemeyi açılan çentiklerle birbirine geçirme usulü tercih edilir. Nitekim bu yapım tekniğine boğaz geçme adı ve- rilmektedir. Kullanılan ahşap malzemenin türüne göre de farklı isimlendirmeleri karşımıza çık- maktadır (Şekil 2). Örneğin ahşap çok fazla işleme tabi tutulmadan tomruk şeklinde kullanılmışsa buna karaboğaz geçme adı verilirken; eğer işlenmiş bir kereste şeklinde kullanılmışsa bu da kurtbo- ğazı geçme olarak isimlendirilmektedir. Kalın bir dikme içerisinde açılan kanallara düzgün biçil- miş kerestelerin dizilmesi şeklindeki bir yapım tekniğine de çalma boğaz geçme adı verilmektedir.

Şekil 2: Ahşap yığma meskenlerde uygulanan boğaz geçme teknikleri (Tuna, 2008, s.130-132). Sinop ilinde bütünüyle ahşaptan inşa edilen geleneksel mesken sayısı oldukça fazla olup, yukarıda söz konuş edilen bütün yöntemleri görmek mümkündür. Bununla birlikte karaboğaz

432

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

geçme yöntemi daha çok hayvan barınağı ve samanlık gibi ev eklentilerinde daha yaygın kullanı- lıyor iken; yaşama katlarında ekseriyetle kurtboğazı ve çalma boğaz geçme yöntemlerini görebi- liriz (Fotoğraf 1).

Fotoğraf 1: Karaboğaz ve kurtboğazı geçme yöntemlerinden birer görünüm. Sinop ili köylerindeki geleneksel meskenlerde yaygın olarak kullanılan yapım teknikle- rinden biri de ahşap çatma (ahşap iskelet=ahşap karkas) sistemidir. Hatta yörede en çok başvuru- lan yöntem olduğu söylenebilir. Bu yöntemde yapının ana iskeleti-karkası ahşap malzeme ile ya- pılmakla birlikte, bu iskeletin arası muhtelif malzemeler ile doldurulmaktadır. Araştırma saha- sında bu amaçla en fazla kullanılan malzeme eski tuğladır. Özellikle Boyabat ilçesinde oldukça fazla olan bu yapım tekniğinde yaklaşık 4x3x20 cm boyutlarındaki tuğlalar, ahşap iskelet arasın- daki kısma dolgu yapılır. Karadeniz’in kimi kesimlerinde bu tuğlalar düz bir şekilde diziliyor olmakla birlikte, yörede ekseriyetle çapraz şekilde dizilerek eve görsel bir zenginlik de katılmak- tadır (Fotoğraf 2).

Fotoğraf 2: Eski tuğla dolgulu meskenden bir görünüm (Yurtseven, 2011).

433

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

Araştırma sahasında yapı duvar dolgusunda kullanılan bir diğer malzeme de kerpiçtir. Güneşte kurutularak elde edilen kerpiç kalıplar, ahşap iskelet arasına örülmektedir. Bu tür yapılar için yörede hımış ismi yaygın olarak kullanılır. Yörede karşılaşılan bir diğer yapım tekniği de, ahşap dikmelerin arasının çakıl, toprak ve kerpiç gibi malzemelerle doldurularak, üzerinin içten ve dıştan ince ahşap çıtalarla çakıldığı sis- temdir. Bağdadi adı verilen bu sistemde genellikle çıtaların üzeri kerpiç harçla sıvanmaktadır. Ancak sıvaların döküldüğü kısımlarda bu çıtalar açığa çıkabilmektedir (Fotoğraf 3).

Fotoğraf 3: Bağdadi usul ile yapılmış geleneksel Sinop evlerine bir örnek (Yurtseven, 2011). Araştırma sahasında yaygın olarak kullanılan bir diğer mesken yapı malzemesi de taştır. Taş özellikle meskenlerin alt katında subasman seviyesine kadar yaygın olarak kullanılır (Ustaö- mer, Sayın, Ustaömer, Görüm ve Hisarlı, 2006). Böylece nem oranının yüksek olduğu Sinop ilinde ahşabın toprakla teması kesilerek erken çürümesi önlendiği gibi, yaşama alanı da toprağın neminden ve rutubetten uzaklaştırılmış olmaktadır. Sahada bahsi geçen bu yapım tekniklerini bir arada görebileceğimiz karma yapı sistemli meskenleri de görmek mümkünüdür (Fotoğraf 4).

434

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

Fotoğraf 4: Her bir katında farklı yapım tekniklerinin kullanıldığı meskenden bir görünüm (Yurtseven, 2011). Sinop ilinde yağış değerlerinin yüksek olması çatı eğimlerinin de fazla tutulmasına neden olmuştur. Bu kapsamda çatılar ya iki yöne eğimli semer çatı şeklinde ya da dört yöne eğimli dört omuz çatı şeklinde olmaktadır. En yaygın çatı örtü malzemesi de oluklu kiremitlerdir. Günü- müzde bunların yerini Marsilya tipi kiremitler almaya başlamıştır. Geleneksel Sinop evleri genellikle geniş aile yapısına hizmet edebilecek şekilde iki veya üç katlı meskenler şeklindedir. Bazı örneklerde alt katında yaşama mekânları olsa da, genellikle bu kat odunluk, depo gibi hizmet birimleri ile tuvalet gibi ıslak mekânlar için düşünülmüştür. Ayrıca bu kısımda mutfak olanlarına da sıklıkla rastlanabilmektedir. Üst katlar yaşama katı olarak düşünülmüş olup, ekseriyetle geleneksel Türk evi planına uygun olarak iç veya dış sofalı planlara sahiptirler (Şekil 3). Bununla birlikte özellikle Sinop evlerinin güzel örneklerinin bulunduğu Bo- yabat ilçesinde iç sofalı veya kapalı sofalı veya kapalı sofalı plan tiplerinin daha yaygın olduğu söylenebilir (Seçkin, Özakın, Erdem, Yergün ve Maşalı, 2004). Yaşama katları genellikle yazlık ve kışlık olarak farklı kullanıma göre dizayn edilmiştir. Örneğin ara kat genellikle kışlık kulla- nıma yönelik olup, tavan yüksekliği daha alçaktır. Böylece kışın yaşanan odaların daha sıcak kal- ması hedeflenmiştir. Nitekim bu kattaki pencere sayısı az ve ebatları da genellikle daha küçük yapılmaktadır. Ayrıca katların yapımında kullanılan malzeme de sıcaklık yalıtımı dikkate alınarak seçilebilmektedir. En üst kat yazlık kullanım için belirlenmiş olup, tavan yüksekliği ve pencere sayısı daha fazla tutulmuştur. Bu nedenle fazla ışık da alan bu kattaki odalar daha ferah bir görü- nüme sahiptirler.

435

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

Şekil 3: Geleneksel Sinop evi plan tipi örnekleri (Yerlikaya, 2006, s.146).

Fotoğraf 5: Geleneksel Sinop Evlerinde genellikle cumbalı çıkıntılara rastlanmaktadır (Sinop İl kültür ve Turizm Müdürlüğü).

436

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

Geleneksel Sinop evlerinin en dikkat çekici özelliklerinden biri cumba ve çıkma detayla- rının bulunmasıdır (Fotoğraf 5). Cumba, üst katlardan oda veya sofanın bina esas bedeninden sokağa doğru taşarak çıkma yaptığı, üstü ve etrafı örtülü biçimine denir (Turani, 1975). Küçüker- man da cumbayı, sokağa açılan, üç tarafı kafesli pencereler ile çevrili ve üstü kapalı balkonlar şeklinde tarif etmiştir (Küçükerman, 1973). Çıkmaların oluşmasında rol oynayan faktörlerin ba- şında, iç mekânın dış ortama uzatılması ile oda içi görüş alanını genişletmek, manzaraya ve so- kağa hâkim olmak, yer kazanmak ve yapı bütününe görsel katkı sağlamak söylenebilir. Ayrıca meskenlere estetik bir görünüm de katmaktadırlar. Anadolu Türk evini biçimlendiren en önemli öğe odadır. Nitekim odaların işlevi ve dizi- lim düzenine göre isimlendirmeler yapılmış, plan tipleri belirlenmiştir. Ayrıca yöredeki odalar geniş aile yapısı içerisinde her bir çekirdek ailenin mahremiyet sınırları içerisinde yaşayabileceği, adeta ev içerisinde bir ev işlevi yüklenmişlerdir. Genellikle odalar arasında bağlantı olmayıp, oda- lar merkezdeki ortak mekâna yani sofaya açılmaktadır. Odaların bazılarında eskiden yemek pişi- rilen ve ısınmak için ateş yakılan ocaklar bulunmaktadır. Yine ocağın bulunduğu oda duvarında duvarın içerisine gömülmüş ahşap kapaklı dolaplar yer almaktadır. Bu dolapların bir kısmında terek bölmeleri olup, çeşitli eşyaların konulması amacıyla kullanılmaktadır. Bir kısım dolaplar ise yüklük işlevi görmektedir. Gece kullanılan yatak ve yorganlar gündüz bu yüklüklere konulur ve böylece oda dağınıklıktan kurtarılmış olur. Gusülhane adı verilen bir kısım dolaplar ise, aile mah- remiyetinin sağlanması açısından birçok odada var olan bölümlerdir. Odaların tavanları hemen daime ahşap malzeme ile kaplanmaktadır. Bununla birlikte ba- zıları oldukça basit yapım tekniği ile oluşturulmuşken, bazıları da ahşap süslemesinin en güzel örneklerinin sergilendiği kısımlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Sonuç ve Değerlendirme Nesilden nesile aktarılarak bizlere ulaşan ve kültürün en önemli maddi unsurlarından biri olan geleneksel meskenler, kültürel miras özelliği taşımaktadır. Bu nedenle, günümüzün hızla yayılan ve önüne çıkan her şeyi tamamen değiştirerek kendine benzeten ve aynılaştıran popüler kültür karşısında korunması ve belgelenmesi gerekmektedir (Köse, 2007). Bir başka ifadeyle, bu mirası gelecek nesillere aktarabilmek her bireyin başlıca görevi olmalıdır. Bunun yolu da önce- likle koruma bilincinin oluşması ve sürdürülebilirlik kavramı kapsamında koruma-kullanma den- gesinin mutlaka göz önünde bulundurulmasıdır. Sinop ilindeki geleneksel meskenler de yörenin kültürel geçmişinin ve coğrafi özellikle- rinin aynası rolündedir. Bu değerlerin korunması oldukça önemlidir. Ancak ülkemizin birçok ke- siminde olduğu gibi Sinop ilinde de bu evler bakımsızlık ve ilgisizlikten dolayı zamanla harabeye dönüşmekte ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya gelmektedir. Ayrıca bunların yıkılarak yerle- rine betonarme yapıların yaygınlaşması da geleneksel evleri tehdit eden en önemli unsurların ba- şında zikredilebilir. Örneğin Boyabat ilçesinin günümüzdeki halini yaklaşık 60 yıl öncesi ile kı- yaslamamıza fırsat tanıyan bir fotoğraf bu değişimin ne derece hızlı ve istenilmeyen yönde oldu- ğunu gözler önüne sermektedir (Fotoğraf 6).

437

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

Fotoğraf 6: Boyabat ilçesindeki geleneksel mimariye sahip evlerin önemli bir kısmı yerini betonarme yapı- laşmaya bırakmıştır (Seçkin, Özakın ve Erdem, 2003, s.115). Geleneksel meskenlerin korunması, ancak bütünleşik bir yaklaşım ile mümkün olabile- cektir. Yani devlet kadrolarından sivil toplum örgütlerine, akademisyenlerden mesken sahiplerine kadar birçok kişi ve kuruma görev ve sorumluluklar düşmektedir. Ancak öncelikle yapılması ge- reken yöre ailelerinde koruma bilincinin oluşturulması olmalıdır. Nitekim yöre ailelerinin katılı- mının sağlanmayacağı hiçbir planlamanın başarıya ulaşma şansı olmayacaktır. Bununla birlikte geleneksel meskenleri sürdürülebilir korumanın en rasyonel yollarından biri de onları turizme katmak olmalıdır. Nitekim kırsal kültürel peyzajın ve mimarinin korunması için en etkili yollar- dan birisinin kırsal turizm olduğu çeşitli çalışmalarda dile getirilmiştir (Medica, Ruzic ve Ruzic, 2010; Mutlu Danacı ve Atik, 2014). Zaman geleneksel kırsal meskenlerin ve dolayısıyla da kültürel birikimimizin aleyhine işlemektedir. Yapılan bu çalışma ile Sinop ili özelinde ülkemiz genelindeki geleneksel mesken mimarisinde meydana gelen yok olma tehlikesine dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Umarım çok geç olmadan koruma statüleri geliştirilerek sürdürülebilir bir kullanım için yol haritası oluşturulur.

Kaynakça Arı, Y. (2005). Amerikan kültürel coğrafyasında peyzaj kavramı. Doğu Coğrafya Dergisi, 13, 311-339. Çelikoğlu, Ş. (2016). Bartın şehrinin kültürel coğrafyası: maddi kültür varlıklarına göre. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. Doğanay H. ve Doğanay, S. (2014). Coğrafya’ya giriş (11. Basım). Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. Doğanay, H. ve Orhan, F. (2014). Şavşat`ta geleneksel köy meskenleri ve başlıca sorunları. Atatürk Üni- versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 18 (1), 273-297. Doğanay, H. ve Orhan, F. (2016) Türkiye beşerî coğrafyası (5. Basım). Ankara: Pegem Akademi Yayıncı- lık.

438

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

Domosh, M., Neumann, R. P., Price, P. L. ve Jordan-Bychkov, T. G. (2010). The human mosaic a cultural approach to human geography. New York: W. H. Freeman and Company. Eruzun, C. (1972). Artvin ve çevresinde halk mimarisi. Mimarlık Dergisi, 104, 51-58. Güvenç, B. (2011). İnsan ve kültür. İstanbul: Boyut Yayıncılık. Kayserili, A. (2010). Carl Ortwin Sauer ve kültürel coğrafya. Doğu Coğrafya Dergisi, 24, 177-190. Kayserili, A. (2014). Erzurum şehri’nin kültürel coğrafyası-maddi kültür öğelerine göre. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları. Köse, A. (2007). Balıkesir çevresinde geleneksel kırsal avlu peyzajı ve değişimi, Doğu Coğrafya Dergisi, 18, 7-38. Küçükerman, Ö. (1973). Anadolu’da geleneksel Türk evinde mekân organizasyonu açısından odalar. İs- tanbul: Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayını. Lewis, C. T. ve Short, C. (1958). A latin dictionary. London: Oxford at The Clarendon Press. Medica, I., Ruzic, P. ve Ruzic, T. (2010). Architecture as a tool for branding rural Istrian tourism destina- tion. Turizam, 14, 78-86. Meriç, C. (1986). Kültürden irfana. İstanbul: İnsan Yayınları. Mutlu Danacı, A. ve Atik, M. (2014). Rural tourism and vernacular architecture: An example from Elmali, Antalya. American International Journal of Contemporary Research, 4(9), 69-72. Özey, R. (2014). Kültürel coğrafya. İstanbul: Aktif Yayınevi. Rapoport, A. (1969). House form and culture. London: Prentice Hall İnc. Seçkin, N., Özakın, R. ve Erdem, A. (2003). Sinop-Boyabat kentsel mimarlık envanter raporu 2002 yılı çalışması. TÜBA Kültür Envanteri Dergisi, 1, 90-128. Seçkin, N., Özakın, R., Erdem, A., Yergün, U. ve Maşalı, D. (2004). Boyabat (Sinop) kentsel kültür var- lıkları envanteri 2003. TÜBA Kültür Envanteri Dergisi, 3, 141-152. Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Web: http://www.sinopkulturturizm.gov.tr/TR,74873/sivil-mimari- yapilar.html, 09 Temmuz 2018. Sözen, M. (2001). Türklerde ev kültürü. İstanbul: Doğan Ofset Matbaacılık. Tanoğlu, A. (1969). Nüfus ve yerleşme. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Yayınları, Taş Matbaası. TC. Tarım ve Orman Bakanlığı. Web: https://www.ogm.gov.tr/Lists/Orman%20varlmz/DispForm. aspx?ID=57&Source=https%3A%2F%2Fwww%2Eogm%2Egov%2Etr%2FSayfalar%2FOrman- larimiz%2FIllere-Gore-OrmanVarligi%2Easpx%23mainContent&ContentTypeId, 09 Ağustos 2018. Tuna, C. (2008). Orta Karadeniz bölgesi sahil kesiminde geleneksel mimari. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Turani, A. (1975). Sanat terimleri sözlüğü (3. Basım). Ankara: Toplum Yayınları. Tümertekin E. ve Nazmiye Ö. (2011). Beşerî coğrafya, insan-kültür-mekan. İstanbul: Çantay Kitabevi. Türk Dil Kurumu Sözlüğü. Web: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama= ke- lime&guid=TDK.GTS.5b61b9e3d6fb98.73358503, 11 Temmuz 2018. Ustaömer, P. A., Sayın, N., Ustaömer, T., Görüm, T. Ve Hisarlı, M. (2007). Boyabat (Sinop) jeolojik miras envanter çalışması 2005. TÜBA Kültür Envanteri Dergisi, 6, 127-137. Williams, R. (1993). Kültür (Çev. Suavi Aydın). Ankara: İmge Kitabevi. Williams, R. (2005). Anahtar sözcükler (Çev. Savaş Kılıç). İstanbul: İletişim Yayınları. Yerlikaya, G. (2006). Sinop Murat Koca konağı restorasyon önerisi, Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Yurtseven, B. (2011). Geleneksel mimari ve Boyabat köy evleri. Web: http://www.boyabatgazetesi.com/? subaction=showfull&id=1320294049&archive=1302500339&start_from=&ucat=16&, 08 Ağus- tos 2018.

439