KAZIM KARABEKIR ANLATIYOR UĞUR MUMCU araştırdı, derledi ve yazdı Kâzım Karabekir: Atatürk halife olmak istiyordu. Mustafa Kemal: Dini ve ahlaki inkılap yapmadan önce hiçbir şey yapmak doğru değildir. Fethi Okyar: Türkler İslamlığı kabul ettikleri için böyle geri kaldılar. İsmet İnönü: Hocaları toptan kaldırmadıkça hiçbir iş yapamayız. Kâzım Karabekir: İstiklal Harbi masal haline getirilerek okutuldu... Harb akademilerinde, harb okullarında birçok hakikatler saklandı. Mustafa Kemal: Evet Karabekir, Arap oğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçeye tercüme ettireceğim. Cumhuriyet tarihine ışık tutan amlar, belgeler... İlk kez gün ışığına çıkarılan konuşmalar, yazılar.. Pazar’a Cumhuriyet’te KÂZIM KARABEKİR ANLATIYOR UĞURW MUMCU araştırdı,1 1derledi 1 1 » ve yazdı 1 '• Camilere değil uzmanlara ihtiyacımız var

Kâzım Karabekir: Türk milleti aydınlanmaya muhtaçtır. Ve bunu uzmanlarla başarabiliriz. Asla camilerle değil, asla muhafazakârlarla değil. Karabekir’den Atatürk’e: Dünya işlerini camilere soktuğumuzun acısını çektiğimiz yetmez mi paşam?

Cumhuriyet tarihine ışık tutan belgeler... Kâzım Karabekir'in ilk kez yayımlanan anılan... Yarin Climhuriyet’te T Cumhuriyet 61. Yıl; Sayı: 23636 Kurucusu: Yunus Nadi 80Ö TL.

Berlin’den Hüzünlü Atatürk-Karabekir kavgası aşklar DİLEK ZAPTÇIOĞLU Batı ve Doğu Almanlar, KAZIM KARABEKİR ANLATIYOR yıllar sonra birbirini GÖZLEM bulan ve gerçekler UĞUR MUMCU araştırdı, derledi ve yazdı karşısında hayal UĞUR MUMCU kırıklığına uğrayan eski Y ıl 1921 Şark cephesi komutanı Kâzım Karabekir, TBMM’de ‘komünistlikle>suçlanır. sevgililere benziyor. Kürsüye gelen Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir’i savunur. Bolşevikleri‘serseriler ’ Batılılar, Doğuluları Sunuş... olarak niteleyen Atatürk, Karabekir’in milli çıkarlar için komünist gözükmüş kurtarmak için maddi fedakârlığa razı değiller. Kâzım Karabekir, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın en önemli olabileceğim, esasında komünist olmadığını, komünizme karşı olduğunu söyler. Mustafa komutanlarından birisidir. Kemal’e göre Mustafa Suphi konusunda da ilk önlemleri alan ve 'plan yapan Kâzım Budapeşte’den 1882 yılında ’da doğan Karabekir, 1902‘de Harp Karabekır’dir. Okulu’nu, 1905 yılında da Harp Akademisi’ni birincilikle bi­ tirdikten sonra Manastır’a atanmış; Enver Bey ile sonradan Y ıl 1933.12 yıl önce Mustafa Kemal tarafından savunulan Kâzım Karabekir 'İstiklâl Baharda “İttihat ve Terakki" adını alan “OsmanlI Hürriyet Cemiye- Harbimizin Esasları ’adlı kitabında Mustafa Kemal’i ‘komünistlikle’suçlar. Atatürk’ün ti"nin Manastır merkezini kurmuş; bölgede Rum ve Bulgar temizlik çetelerine karşı savaşmış; 1907’de de İttihat ve Terakki Der­ yanıtı çok sert olur. Kitapla ilgili aldığı notlarda '..Bolşeviklik çok alçakça uydurmak neğinin İstanbul’daki örgütlenmelerinde görev almıştır. istediği bir hikâye (bana yapıştırmak istiyor)’diye yazar. Karabekir’in kitabı ŞEBNEM ATİYÂS Meşrutiyet’in ilanı ve 31 Mart gerici ayaklanmasının bas­ matbaadayken toplatılır ve yakılır. Macaristan hükümeti bir tırılmasında etkin görevler almıştır. 1. Dünya Savaşinda İran ve Irak cephelerinde savaşmış; Cumhuriyet tarihine ışık tutan belgeler... Alaska firması ile anlaştı. Bu firma Rus (Arkası Sa. 19, Sü. 5 ’de) Kâzım Karabekir’in ilk kez yayımlanan anıları... 6. Sayfada askerlerinin 30 Temmuz 1991’e kadar boşaltacağı 60 kadar askeri üssün /7>V 1.1 > V « > Q Bulgaristan'da seçimlerin favorisi Jelev, Türk azınlığın durumunu değerlendirdi' temizliğini yapacak. Londra’dan Bir sürpriz de Jön Tek çözüm demokraside muslukçu Sovyetler’e Komünistlerin en güçlü rakibi olan Demokratik Güçler Birliği lideri Jelu Jelev EDİP EMİL ÖYMEN B grubunun iddialı takımı yüzde 50’nin üzerinde oy alacaklarını İngiltere’de su işleri iyice Sovyetler Birliği, söyledi. Türk azınlığın durumuna da karıştı. En kurak Romanya’ya 2-0 yenildi. değinen Jelev “ Sorunlar hemen başlaması yazlarını yaşayan 90 dakika boyunca derli zorunlu olan demokratikleşme süreci içinde Ingilizler, ibadet kadar toplu oynayan Rumenler çözülür” diye konuştu. önem verdikleri çiçek Lacatus’un golleriyle sulamaktan bile yasaklar sonuca gittiler. Kupanın ZAFER ARAPKİRLİ den kovulmuş. Jelev kitabında ko­ nedeniyle vazgeçmek münizmle faşizmi kıyaslıyor. zorunda kalırken, York diğer maçlarında evsahibi SOFYA — Kırk beş yıllık ko­ Bulgaristan seçimlerinde ikti­ Sular İdaresi evlere giden İtalya, Avusturya’yı son münist yönetimin tyugün “Batılı dardaki Sosyalist Parti’ye en güçlü parlamenter sistem” sınavına gi­ alternatif olarak oy isteyen ve 16 su tesisatçıları için yeni dakikalarda attığı golle receği Bulgaristan’da komünistle­ değişik siyasi parti ve grubu bün­ standartlar getirdi. 1-0 yenerken, Kolombiya, Birleşilc Arap rin en güçlü rakibi durumundaki yesinde toplayan Demokratik Emirlikleri karşısında 2-0’lık net bir Demokratik Güçler Birliği (DGB) Güçler Birliği hareketi özellikle Kopenhag’dan skor elde etti. Sporda lideri Jelu Jelev (55) ülkedeki 1.5 başkent Sofya’da verdiği görün­ milyon Türk azınlığın sorunları­ tüyle, bu gece parlak bir seçim NOTLAR: OYUNA GİRDİ, GOLÜ ATTI nın “demokratikleşme süreci için­ yengisi kutlamanın hazırlıklarını Eşitliğin de çözümlenebileceğini” söyledi. yapıyor, önceki gece Bulgaristan BÎR KALECİ VAR BÎR KALECİ YOK______Jelev, Cumhuriyet’e verdiği de­ Sosyalist Partisi (eski Komünist ıkı yuzu meçte seçimlerde “yüzde 50’nin Spor’da Parti) lideri Aleksander Lllov, HOOLİGANLAR POLİSLE ÇATIŞTI üzerinde oy almayı bekledikleri­ Çiftçi Partisi lideri Viktor Volkov FERRUH YILMAZ ni” de belirterek seçim platform­ ile televizyondaki canlı açıkotu­ 5 haziran Anayasa TV’DE BUGÜN ~~ larında Türk azınlığın durumu da rumda tartışan DGB lideri Jelu dahil yaptıkları tüm vaatleri ger­ Jelev, açıkoturumun hemen ardın­ Bayramı bu kez 18.00 ABD-Çekoslovakyanaklen (TV-1) çekleştireceklerini bildirdi. dan Cumhuriyet ve Milliyet mu­ kadınlara siyasal 22.00 Brezilya-lsveç naklen (TV-1) Jelu Jelev, 1965’te yazdığı bir habirleriyle görüştü. hakların verilişinin 75. kitap üzerine, eski lider Todor Jiv- Jelu Jelev, TV binası önünde yıldönümü ile birlikte 24.00 F. Almanya-Yugoslavya banttan (TV-2) kov tarafından Komünist Parti- (Arkası Sa. 16, Sü. 4 ’de) kutlandı Danimarka’da. • • Licata’dan Özel TV’ciler Bulgar halkı Mafyamn sandık başında taşra kızı yasa bekliyor SOFYA/KIRCAALl (Cumhu­ NİLGÜN CERRAHOĞLU layamayan adaylar arasından nis­ riyet) — Bulgaristan, 1.5 milyo­ pi temsil sistemine göre seçilecek. Licatalı Lara, “Pantolon Özel televizyon konusunda Sabah, Hürriyet, na yakın Türk azınlığın da heye­ Bugün ve 17 hazirandaki ikinci İstiyordum” adlı Türkiye, Karacan ve Asil Nadir grubunun canla beklediği son 44 yılın ilk öz­ tur sonucu oluşturulacak parla­ kitabında Sicilya’daki bir gür genel seçimlerini bugün ger­ mento, alınan karar gereği yakla­ kentin baskıcı dünyasını INTV şirketi, anayasanın 132’nci maddesinin çekleştiriyor. Sandık başına gide­ şık 1.5 yıl görev yapacak ve ana­ kaldırılması ya da değiştirilmesini bekliyor. cek yaklaşık 6 milyon 700 bin yasal düzenlemeler ile yeni bir se­ gözler önüne serince, Bulgaristan vatandaşı, Doğu Av­ çim yasası hazırlamakla yüküm­ arkadaşları ve kent halkı Kültür Servisi — Cumhurbaş­ rupa’daki reform ve parlamenter lü bir “ kurucu meclis” niteliği ta­ tarafından neredeyse kanı Turgut ö zal’m özel televiz­ demokrasi dalgasının son dura­ şıyacak. aforoz edildi. 10 -11. Sayfada yon konusunda “Teknoloji o ka­ ğında oy kullanacak. “Başa güreşecek olan” siyasi dar gelişiyor ki bu bakımdan ka­ Bulgaristan’da bugün ve gele­ hareketler arasında Bulgaristan nunların da değişmesi icap edi­ BUGÜN Milletvekili cek pazar günü yapılacak seçim­ Sosyalist Partisi ile 16 siyasi akı­ yor kanaatindeyim... Bu değişik­ ler iki aşamada gerçekleştiriliyor. mın bünyesinde toplandığı De­ likten kaçınamayız” sözleri, bu Cumhuriyet Bugünkü seçimde, parlamento­ mokratik Güçler Birliği ile ülke­ evinden alandaki girişimcileri harekete nun 400 üyesinden 200’ü çoğun­ nin en eski siyasi partilerinden biri geçirdi. Anayasanın ilgili 132’nci luk, sistemiyle belirlenecek. Diğer olan Çiftçi Partisi var. uydu yayım maddesinin iptali veya değiştiril­ 200’ü ise ilk turda yeterli oyu sağ- mesi ya da başka bir “ çözüm” (Arkası Sa. 16, Sü. 4'de) SHP İzmir Milletvekili bulunması halinde, özel televiz­ Ahmet Ersin’in yon konusunda çalışmaları bulu­ EKOSLOVAKYA Bornova ilçesindeki nan girişimcilerin en az 6 ay içer­ Q evine Konak sinde “izleyicinin karşısına Belediyesi’nin kurduğu çıkacak” hale gelebileceği bildi­ riliyor. Sivil Forum açık çanak antenle İzmirliler Birkaç yıldan bu yana “özel RTL kanalını izlemeye televizyon” konusunda çalışma­ başladı. Ersin ları olduğu bilinen kuruluşların ‘Amacımız inatlaşmak ilgili yöneticileri, ö za l’ın sözle- KAMPANYA GERİDF KALDI — Demokratik Güçler Birtiği’nin seçim kampanyası boyunca düzen­ farkla önde değil’dedi. 14. Sayfada (Arkası Sa. 14, Sü. 2 ’de) lediği mitingler büyük ilgi çekti. (Fotoğraf: Zafer Arapkirli) Çekoslovakya’daki seçimlerde ilk belirlemelere göre, ‘Sivil Forum’ yüzde 48.5, Kapadokya: Gelveri yöresinin Adaylık tartışması saklı güzellikleri İnönü: komünistler yüzde 12.2 oranında oy aldı. Atilla Dorsay: Federico Fellini’nin son film i "Ayın NİLGÜN CERRAHOĞLU ların kapanmasından hemen son­ Semra Özal ra doğru olarak saptayan F.Al­ Sesi”ni anlatıyor... Seçimi PRAG — Çekoslovakya’da man şirketi tnfas’ın yaptığı yok­ Otomobil: Rallici İskender yalanladı dün yapılan seçimlerde demokra­ lamalara göre Hıristiyan Demok­ A takan, otomobil boykot yok siye geçiş için ittifak kuran ve sol­ ratlar ikinci, komünistler üçüncü kullanmanın ne olup ne parti konumunda görünüyor. Se­ İç Politika Servisi — Cum­ SHP Parti Meclisi dan sağa sekiz ayrı eğilimi birleş­ olmadığını anlatıyor... hurbaşkanı Turgut Özal’ın eşi tiren Sivil Forum açık farkla ön­ çim sonuçlarını sandıklardan çı­ Sofra: Eminönü’nün orta Semra Özal “ ANAP genel toplantısının açılışında de gidiyor. Sivil Forum’un oyla­ kan seçmenlerin açıklamalarına yerinde "Kebapçı Hamdo...” başkanlığı ve başbakanlığa konuşan İnönü, ‘erken rının en son elde edilen rakamla­ dayanarak hesaplayan tnfas’ın Doğada Yaşam: Gebze’nin aday olmayı düşündüğü’’ yo­ seçim olsun diye’ bastırmaya ra göre yüzde 48.5 olduğu belir­ tahminlerine göre, Hıristiyan De­ Ballı kayalar Vadisi’nde lundaki haberin doğru olma­ devam edeceklerini söyledi. tiliyor. D.Almanya, Macaristan mokratlar yüzde 12.5, komünist­ kayalarla oynaşmak... lerin yüzde 12.2 oranında oy al- dığını belirterek “ Şu ana ka­ 15. Sayfada ve Romanya’da seçim sonuçları­ Test: Sıcaklan tanıyor nı yüzde 3’lük bir marjla sandık­ (Arkası Sa. 16, Sü. l'de) dar böyle bir şey düşünmedim. musunuz? Hiçbir programım, hiçbir ka­ NEREDE KALMIŞTIK? rarım yok. Ama istikbal için HİKMET ÇETİNKAYA’nın BÎRA DÜNYASINDA SEÇİM KULİSİ Bugün ve her pazar (Arkası Sa. 19, Sü. S’de) yazısı 14. Sayfada NİLGÜN CERRAHOĞLU’nun notlan 16. Sayfada Cumhurlyet’le

Eski köyde ve yeni beldede be­ men, “eldeki bir kuşu, ağaçtaki ■ Quebec eyaletine özel statü ■ Hasta eden zam YHK, SSK 'daki sağlık ABD’DE BASIN TOPLANTISI______işçilerinin ücretlerini ilk altı ay brüt 730 bin, OLAYLARIN lediye seçimleri yapılacak. İkti­ üç kuşa ” yeğlemiştir. Kanada'nin 10 eyaletinin başbakanları dar, devlet olanaklarıyla vaatler­ Çoğunlukla yurttaş, yereI se­ Quebec’e özel statü karan aldı. 3. Sayfada ikinci altı ay 900 bine yükseltti. Ekonomi’de ARDINDAKİ de bulunuyor. Somut bir örnek: çimlerde genel seçimlerden da­ ■ Yılda 15 bin saat müzik Turizm amaçlı ■ Pazar konuğu Müzik ve Türk-ABD gerginliği Köy meydanına yepyeni bir can­ ha değişik düşünür; bu kuralın yayınlar yapacak “Turizm Radyosu’’ siyaseti birlikte yürüten kurtaran arabası çekiliyor ve pek çok örneği var. 9 temmuzda hizmete girecek. 4. Sayfada Yunanlı sanatçı Maria Yunanistan Başbakanı, ABD’de Yunan- GERÇEK seçmene deniyor ki “Eğer 26 Mart yerel seçimlerinde or­ ■ Eli silahtı Brynner TV3’te yayımlanan Faranduri ile Atina A N A P ’a oy verirseniz, hastala­ taya çıkan gerçeklerin ölçü ola­ Westernler’de Yul Brynner’ın da rol aldığı muhabirimiz Stelyo Amerikan savunma anlaşmasına “Ege’de rınızı, ölmeden hastaneye yetiş­ rak kullanılan boyutu ise bilin­ Cat low adlı film gösterilecek. 4: Sayfada Berberakis müzik ve siyaset dengeyi korumaya” ilişkin bir bölüm Denek ve tirebileceksiniz!..'' diği gibi genel seçime teme! oluş­ ■ ‘Esas oğlan’ Hülya Koçyiğit olunca üzerine konuştu. 12. Sayfada eklendiğini söyledi. Bölüm Türkiye’ye karşı Bu ve bunun gibi vaatler et­ turabilecek "il genel meclisi” Türk Sineması 'nda gösterilecek ‘Beklenen ■ Maxwell Doğu seferinde İngiliz basın ABD’nin Yunanistan’a güvencesi anlamına kilidir. 51 beldeye 51 milyar li­ bölümüdür. Bütün ülkeye yay­ Şarkı'da Hülya Koçyiğit oynuyor. 4. Sayfada imparatoru Robert Maxwell D. A vrupa 'daki Seçmen... rayı kolaylıkla ayırabilecek parti gın biçimde değerlendirilen san­ ■ Berlin’e müzik yağdı Rolling Stones ülkelerde gazete satın alıyor. Arka Sayfada geliyor. Washington’daki Türk diplomatlar AN A P iktidarı kendisine ya­ ve devlet gücünü elinde tutan dık sonuçlarında, A N A P ’ın oyu topluluğunu 77 bin kişi izledi. 5. Sayfada m Avanos’ta çamurdan yaratılan turizm tedirgin. UFUK GÜLDEMİR’in haberi 3. Sayfada kın görünen bir köyü belde ya­ ANAP, son mini seçimlerde yüz­ yüzde 21.8 olarak saptanmış; da­ ■ Bayrampaşa’ya ANAP çıkarması /İçe Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist, usta

pıyor. Diyelim ki bu “minik se­ de 35 oranında oy alabilmiştir; ir ★ ★ olma şenliğine Başbakan A k bulu t, 10 bakan ellerin çamura nasıl biçim verdiğini görmek TÜRK DIŞ POLİTİKASI YASEMİN Ç0NGAR VE SEMİH çim bölgesi”nin bin seçmeni var. çünkü küçük beldelerdeki seç­ (Arkası Sa. 19, Sü. 4'de) ve 10 milletvekili katıldı. 8. Sayfada için Avanos’a geliyorlar. Arka Sayfada İDİZ’İN HABERİ 16. Sayfada CUMHURİYET/6 DtZt-ltÖPORTAJ 10 HAZİRAN 1990

Komünistlik suçlaması, cumhuriyetin ilk yıllarında derin izler bırakır; eski silah arkadaşlarının yolları ayrılır Paşalar ‘bolşevik’ olunca... I — 31 Mart gerici ayaklanmasının bastırılmasında Mustafa Kemal ve “Çünkü her gittiğiniz yerde Kazım Karabekir beraberdirler; aleyhte bulundunuz. Yazık değil Mustafa Kemal, kolağası rütbesi mi? Tarihe geçecek onun yaptığı Mustafa Kemal glbi ile Hüseyin Hüsnü Paşa komuta­ şeyler.” akımlarına karşı düşünceye dayanmayan güçle sındaki Redif Fırkası kurmay baş­ Bu sözler Mustafa Kemal Paşa- kamdir; Mürettep İkinci Fırka Ko­ nındı. karşılık vermek, o düşünceyi ortadan kaldırmadıktan mutanı Şevket Turgut Paşa’nın Mustafa Kemal’in TBMM’deki kurmay başkanı da Kazım Kara- gizli oturumda savunduğu komu­ başka herhangi bir insanla konuşulduğu zaman onun bekir’dir. tan da Şark Cephesi Komutam Mustafa Kemal, ordudaki göre­ Kazım Karabekir Paşa’ydı. herhangi bir fikrini reddederseniz, o ısrar eder. Israr vinden çekilip “ferd-i millet” ola­ Günlerden cumartesiydi. ettikçe kendi kendini aldatmakta çok daha ileri rak Anadolu’da örgütlenme çalış­ Tarih de 22 Ocak 1921. malarına başladığında - “Kazım Paşa’yı içinizde tanı­ gidebilir. Bu nedenle düşünce akımları cebir ve daki Şark Ordusu Komutanı ola­ yanlar ve tanımayanlar vardır. Ka- rak “emrinizdeyim Paşam” diye nıbekir Paşa, gayet zeki, üstün ab­ şiddetle yok edilemez, tersine güçlendirilir. (22 o c a k 1921 > yardıma koşan da Kazım Karabe­ laklı, namuslu, fevkalade iyi huy­ kir Paşa’dır. lu, namuskâr, tedbirli bir adam­ Her devrimde ve her toplumsal dır.” münizm esaslarını ihtiva eden sek­ olayda yaşandığı gibi Cumhuri- Mustafa Kemal Paşa, arkadaşı )y O -s r - sen beş maddelik programın ismi­ yet’in ilk yıllarında da devrimci­ Kâzım Karabekir Paşa’yt “komü­ ne (Halk Şuralar Firkası) namı ve­ lerin ve ulusal kurtuluş liderleri­ nistlikle“ suçlayan Erzurum Mil­ ' J t A. rilerek Anadolu’ya gönderilmeye nin yolları ayrılacak ve Kazım Ka­ letvekili Hüseyin Avni Bey’e kar­ başlanmıştır. (...). İngilizlerin ba­ rabekir, 1933’te yazdığı ve yayım­ şı bu sözlerle savunuyordu. Y 1921. rış olasılığına karşı Çiçerin bile lamak istediği “İstiklal Harbimi­ Bursa milletvekili ve Diyarba­ Enver’in Anadolu'da devrim yap­ zin Esasları” adlı kitapta arkadaşı kır İstiklal Mahkemesi üyesi Şeyh Kâzım ¿'¿an***'*~ ması için yardımda bulunuyormuş Mustafa Kemal’in kurtuluş sava­ Servet Efendi’nin “komünizm Karabekir (...) Bolşevikler, Mustafa Suphi ve şı yıllarında “bolşeviklik ilan et­ propagandası yaptığına dair şifreli - ¿ ¿ j u l t benzerleri ile yapamadıklarını meyi düşündüğü” nü yazacaktı. telgrafın Genelkurmay Başkan ‘komünizm T/ö lt/4 . Anadolu Kızıl devriminin Enver Karabekir Paşa’nın 1933 yılın­ Vekili Fevzi Paşa’nm yazısı üzeri­ t r Paşa ve arkadaşları aracılığı ile da yazdığı kitap yayımlanamaz; ne ihbar üzerine o gün TBMM’de propagandası’ yaptırmaya çalışacaklar. Doğal kitap matbaadayken toplanır ve A. gizli görüşme başlamıştı. olarak hemen egemenliği ellerine yakılır. Erzurum Milletvekili Hüseyin yaptığı alarak devrimi yapanları da orta­ Avni Bey, Kazım Karabekir Paşa’- dan kaldıracaklardır. Nitekim Er­ 736 ti- E* yı o günkü moda ve yaygın deyiş­ gerekçesiyle m ) ? menistan’da olay aynen böyle ol­ le “boişeviklikle” suçluyordu. TBMM’de muştur.” Hüseyin Avni Bey, Karabekir Fevzi Paşa, Karabekir’in bu » 7 K Paşa’nın bolşevik olduğundan suçlanır. telgrafına 29 Mayıs 1922 günü giz­ t U M - i l i lâzım kuşkulanmış; bu kuşkusunu da Î i«. li şifre ile şu yanıtı verir: gizli oturumda şöyle dile getirmiş­ Mustafa Kemal e R * “İngilizlerin bu kez de komü­ Karabekir’in ti: nistliğin yayılması gibi bir maske “Erzurum’a girdiğimiz zaman kürsüye gelir 8) “t ? ■ f y ... altında Anadolu’da özellikle yer bolşeviklik çeşitli akımlar vardı. İçlerine gir­ ve arkadaşı yer ayaklanmalar düzenlemeye ça­ suçlamalarına dim. Birtakım subaylar arasında lışacakları, bazı kimseleri yurda (bolşevikliğin)... askere de yansı­ soktukları habçr alınmıştır. Karabekir! Atatürk’ün kendi elyazısıyla tuttuğu not­ Mustafa Kemal’in yacağından da korkuyorlardı. Or­ Aynı zamanda Enver Paşa’nın lar. Kâzım Karabekir’in kitabında yer dunun başındaki Kazım Paşa savunur. da komünistlik lehine bazı giri­ yanıtı çok sert olur. alan bolşeviklik suçlamasına, ‘alçakça Hazretleri’ne başvurduk. Ordu da şimlerde bulunduğu ve kendisinin bir hikâye’ şeklinde karşılık veriyor. Atatürk kendi el bir diizen olabilir mi dedik. Karabekir şu anda Moskova’dan bilinmeyen Mamafih dedi, kanıma gelince: Paşa’nın bir yere gittiği tahakkuk etmiştir. yazısıyla aldığı İSTİKLÂL HARBl*l?lN t SASLARI 4S 1 Gerek kendi adına sahillerimize ve Belki efendiler garip gelecektir m tğ t pek b e v ttk â r olm*gıu p ropaganda notlarda ‘Bolşeviklik memleket ve m İ bajde® rica ettim. , - kara sınırlarımıza gelecek kimse­ sözüm, benim kanıma kalırsa, İs- 23 Mart 13î> Muatafa Kaaaal paşa baırctiariai»-*^^ lerin ve gerekse kendisinin tutuk­ — İt Rua bayie gSrfiferek möğarileybio rıyaaatiiMİm.-,^ | .. \ alçakça uydurmak lamiyetle bolşeviklik arasında pek millet için Milda Ur kabine teşkili ve kendilerinin barbiva j “ J lanarak sıkı güvenlik önlemleri al­ geçmemni ve beoiaada kabinede Ur mevki l» az fark vardır, dedi. r arzu ettiklerini öğrendim, va luı»t Tt^v / J y l ^ y , tında ’ya getirilmesi gere­ istediği bir hikâye Bunda miras, zekat yoktur Pa­ yararlı bir ıtaaiU de bu ycJJa bir tak lif aldım . Bunun felaketi p»d- ğini ilgili memurlara çok gizli kay- tacilden başka bir şeve varanuyacaVını. bir ı (bana yapıştırmak şam, dedim, bizim ilkelerimize uy­ siyasal amacı genç kuman de otar ut Anadoluya atılma undan baş- ,A L v dıyla bildirilmesini rica ederim. (3) maz. Beni mi kandırıyorsunuz? A Şark Cephesi Komutanı Kazım istiyor) der. Yoksa ne buyuruyorsunuz? sağlamak için 1» Nisan IJJS de ErkAmbarUyelumumiye reisi Karabekir, Enver Paşa’nın komü­ eri paşayı ziyaretle daba riyada intişar ayiemiyerek Kazım Paşa dedi ki: a şarka gideceğimi kendilerine söyledim. Tasfiye nist olduğu kanısındadır. Enver Karabekir’in kitabı Bugün iki siyaset vardır, Batı ve komünist kkak olduğundan beyhude gitmeme kliğim« ve mnh- Paşa da Mustafa Kemal Paşa ile olarak dösnsenu elnsağtsl lc& matbaadayken Doğu siyaseti. Bizim, Batı ile İn­ Ilkı »ılım. Çanak kalede miralay ve birine» şark Kazım Paşa’nın “komünist esas­ gilizlerle anlaşmamız olasılığı var gözüktüğünü inden doiayi de Enscnistanda mirlivalığa terfi et* larını kabul eder gibi” görünme­ toplatılır ve yakılır. mıdır? m. Fevri fiaşa hasretlerine şarkta milli kir nüva lerinden yakınır: belirtir. cağım halikındaki mütalaamı, tasfiyenin mavru- 1933 yılında yayınma izin veril­ Yoktur... dedim. •kjınytMğMi aöytadis- Enver Paşa’nın 16 Temmuz - Seni ckvanıharbe verirler. Dediler. Ben de pek meyen “İstiklal Harbimizin O halde bizim Doğu ile anlaş­ «si «e Unnnetksr rabıtam dolayisUe mahrem kala 1921’de Mustafa Kemal Paşa’ya ua emin olarak’ Trsbtona ayak basmaklığıma mû­ Esasları” adlı kitabın 54. sayfasın­ mamız zorunludur. Doğu siyase­ tat etmeyiniz ötesi milli dava olacaktır dedim va Moskova’dan gönderdiği “Muhte­ daki şu satırlarını birlikte okuya­ tini izlemek zorundayız... dediler. edeleri aioidım. rem Paşam” diye başlayan mek­ Harbiye Naurı Şakır paşayı da hareketim için ikna lım: (...) Bizim için başka kurtuluş yo­ tubunda Mustafa Kemal Paşa’mn, Kıt’atmıads İaşe bukranı vardır. Gider gitmez hay­ “... Bolşeviklik fikrinde olanları lu yoktur. Ve bana bolşevikler söz aları elden çıkar ve bu suretle iaşe buhranı Enver paşa ve arkadaşlarının ikaz ettim. (Bolşeviklik fikrinin verdi. Ben askeri delege olarak ıradan irsimi- Allak kolaylık »ecrin. Dediler. “Anadolu hesabıma bir şey Ben iaşe buhranına karşı Sinep’daa itibaren İska- tekrar alevlenerek Amasya içtima- yapmamalarım" istediğinden ya­ atandım. Bu örgütü ülke içinde A ında dahi münakaşa ve kabul edil­ 12 yıl geçer. kuracağım... buyurdular.” kınırken önce şu gelişmeleri anla­ diğini ve fakat ikazımla tekrar tır: Erzurum Milletvekili Hüseyin Kâzım Karabekir’in, ‘İstiklâl Harbimi­ milli hükümet esasına rucu edil­ Mustafa Kemal “Ben (Moskova’ya) geldiğim za­ Avni Bey Türkiye Komünist Par­ zin Esasları' adlı kitabı üzerinde kendi diği görülecektir.) man Bekir Sami Bey ve arkadaş­ tisi kurucusu Mustafa Suphi’nin tarafından elyazısıyla aldığı notlar. Mustafa Kemal’in Karabekir’in “yüksek zavat ile temas ettiğini larını buldum. (4) İki aydan beri bu satırlarına karşı yanıtı çok sert­ öğrendiğini” söylüyor ve Musta­ Meclis’te Moskova’da bulunuyorlardı. Ben tir. bu arzunuzu haber alınca Çiçerin'- fa Suphi ile Kazım Karabekir Pa- Mustafa Kemal, kitabın ilk in (5) sualine karşı resmen vazifem şa’nın ilişkileri olduğunu söylüyor savunulan formlarım okuyup el yazısı ile 9 ve Paşa’yı açıkça komünistlik ile Kâzım olmadığını, yalnız bugün her su­ sayfalık tutan notlar alır. Bu not­ suçluyordu. rette Adanolu’ya yardım edilme­ ların 14. sırasında yer alan bölü­ Hüseyin Avni Bey, sözlerini Karabekir, sine taraftar olduğumu söyledim. mü şöyledir: Bekir Sami Bey’in arzusu üzerine “Doğu Cephesi’ne bir heyet gön­ S. 54... Bolşeviklik... çok alçak­ bir kerre Çiçerin'e Anadolu hükü­ derin... “Ben gerçeği söylüyorum. 1933 yılında ça uydurmak istediği bir hikâye Söylediklerimin tersi çıkarsa meti taraftarı olduğunu göster­ (bana yapıştırmak istiyor.) namussuzum” diyerek noktalıyor­ Atatürk’ü mek için beraberce gittim. (...). du. Ruslar henüz müzakereye bile baş­ 1. TKP liderlerinden Mustafa Sup­ Hüseyin Avni Bey’in bu ağır komünistlikle lamamışlardı. Çünkü Yusuf Ke­ hi ve 15 arkadaşı, 28-29 Ocak 1921 suçlamalarına kim yanıt verecek­ mal Bey biraderimiz ‘Bunlar Ana­ günü Trabzon’da Enver Paşa'nın ti? suçlar ve dolu’nun komünist olmasını iste­ yandaşlarından Yahya Kahya tara­ Mustafa Kemal. Kurtuluş Savaşı yecekler, biz de olmaya karar ver­ fından öldürülmüşlerdi. Cinayetin Mustafa Kemal Paşa, kürsüye dik. Binaenaleyh, yine bizden mü­ kimin emriyle işlendiği konusunda geliyor ve amaçlarının “milli sınır­ yıllarında zakere olunmuyor’ diyorlar ve sa­ çeşitli varsayımlar bugün de tartışı­ lar içinde bağımsızlık” olduğunu bırsızlanıyorlardı... (...) Ben hususi lıyor. Bkz. Hikmet Bayur, Mustafa anlattıktan sonra şöyle konuşu­ ‘bolşeviklik ilan olarak Berlin’de hapishanede ça­ Suphi ve Milli Mücadeleye el koy­ yordu: lıştığımız Radek ve diğer liderler­ maya çalışan başı dışarıda akımlar. “Efendiler, etmeyi le işin bir an evvel halline çalıştım. Belleten, sayı 140 Ekim 1971 s: 587 Bu esas üzerinde yürüyen in­ Ve nihayet müzakere başladı. Ve vd. Mustafa Suphi ve Yoldaştan, Brüksel 1975, İndo-Türk ajansı; sanlar. düşünen beyinler, doğal düşündüğünü’ ’in zannı gibi Enver Paşa’ntn Mustafa Kemal’i ve Kâ­ bolşeviklik teklif edildi.” Tunçay Mete, Türkiye’de Sol Akım­ olarak, komünizmin geniş ve ka­ ileri sürer. lar, Bilgi yay. 1978. 3 bası, s: 218 vd. yıt tanımayan esasları ile uyuş­ zım Karabekir’i komünistlikle suçlayan Enver Paşa, daha sonra, Sov- KSzım Karabekir, komünistlik suçlamalarının ve karşı suçlamalarının odağı durumundaydı. kendi el yazısıyla yazdığı mektup. 2- TBMM Gizli Celse Zabıtlan, mazlar. Bu nedenle yüksek kuru­ yetler’den yardım gelirse bunun Türkiye İş Bankası Kültür yay. cilt gerektiğini, böylece “Avrupa, lunuzun izlediği siyaset, hiçbir za­ için, milletimiz için, din gerekleri güte almayıp belki aklı başında, diktan sonra sözü Erzurum Mil­ (...) Kazım Paşa’nın komünist­ 1. s: 325 vd. Anadolu Sovyetlerle anlaştı” di­ man komünistlik esasına dayalı için uygulama olanağı olmadığı­ genel koşulları, din gereklerini, letvekili Hüseyin Avni Bey’in Ka­ lerle temasta olanlara karşı komü­ 3- Karabekir Kazım, İstiklal Harbi­ değildir. Bu böyledir, bunu tekrar nı anlatmak, kamuoyunu aydın­ kutsal milli davaya, millet ve dev­ zım Karabekir Paşa’yı suçlayan ye Anadolu hükümetini daha güç­ mizde Enver Paşa ve İttihat ve Te­ nist görünmesi doğru olabilir: lü göreceğini anlatır ve gerek Mus­ ediyorum, bir defa daha, fakat yi­ latmak en yararlı çare görülmüş­ lete inanmış insanlar ancak bu konuşmasını getirir. Memleket ve millet için yararlı bir rakki Erkânı, Menteş kitapevi, 1967, tafa Kemal’i gerek Karabekir’i ko­ ne bilmektesiniz ki ve bütün dün­ tür. İşte hükümet, böyle bir çö­ ulusal davaya bağlı kalma koşulu “... Ufak bir tereddüdü olanlar, siyasal amacı sağlamak içindir; s: 132-133. münistlikle suçlar. 4- Bekir Sami (Kunduh) Anadolu ya bilmektedir ki, bu milli esaslar­ züm yoluna başvurmakla beraber, ile kamuoyunu aydınlatabilirlerdi. Kazım Karabekir Paşa Hazretle­ gerçekte komünist ve bolşevik ol- “... Sonra Bakü’ye geldiğimde hükümetinin temsilcisi olarak Mos­ la derin bağlar bulunan Meclisi­ şüphe yok ki, gelen akımları za­ Ve ben eminim ki, arkadaşlar, Rus rinin bir buçuk yıldır Doğu’nun dugu için değildir.” (2)______değil yalnız Türkiye’de fakat bü­ kova’ya gönderilen kurulun başka­ niz ve hükümetiniz, bağımsız bir manından önce, zararlı hale gel­ bolşevizminin yapmış olduğu yı­ durumu hakkında her gün vermiş tün İslam memleketlerinde derhal nı. Sonradan Dışişleri Bakanlığı da devlet olarak Rusya Bolşevik dev­ meden bir taraftan da gerekli ön­ kıntıyı birçoklarımızdan daha iyi oldukları raporların tümünü oku­ Paşalar Bolşevizmi aksi tesiri görüleceğine ve böyle­ yapan Bekir Sami Bey, Terakkiper­ letiyle ilişkilerinde hiçbir zaman lemleri almıştır. Hükümet, aydın­ bilmektedirler.)” duktan sonra bir karara varmaları Enver Paşa, o günlerde Mosko­ komünistlik ve bolşeviklik esasla­ ce İngilizlere yardım edileceğine ver Ftrka’nın kurucuları arasında yer latma yoluyla bu akımının önüne Şeyh Servet Efendi’nin komü­ ve ondan sonra konuşmaları ge­ va ve Bakü’dedir. Rus Marksisti aldı. Bekir Sami Bey, 1933 ydında öl­ rını ağzına bile almamıştır.” kani olduğumdan Türkiye ve Şark geçmeyi düşündüğü sırada aynı nizm propagandası yapıp yapma­ rekir. O zaman bu görüşü ileri sü­ Kari Radek ile ilişki kuran Enver dü. bolşevizmi taraftarı olmadığımı Mustafa Kemal Paşa, daha son­ biçimde düşünen birtakım kıy­ dığı konusu “Komünist Fırkası” ren kimse, bu güçteki bir kimse Paşa ve ittihatçılar, Lenin’in ön­ 5- Sovyet hükümetinin o tarihteki alenen kongrede söylediğim gibi ra “Rusya içinde bu milletin soy­ metli ahlaklı ve her bakımdan gü­ ile “Halk İştirakiyyun Fırkası”nın hakkındaki, Kazım Karabekir Pa­ cülüğünde toplanan Bakü Kurul­ Dışişleri komiseri. Anadolu halkının menfaatine da­ suz, herhalde sersem birtakım ev­ venilir arkadaşlar, bana başvurdu­ niçin kuruldukları konuların da şa Hazretlerinin kıymetlerini tak­ tayına katılırlar. 6- Türkiye Komünist Firkası idare ha uygun ve cidden ezilen halkı latları oralarda serseriliklerine de­ lar. Bunlar, bu açıdan bu memle­ konuşulmasına yol açar. dirde ne dereceye kadar hata et­ Enver Paşa, bir de 3. Enternas­ Heyetinde Fevzi Paşa (Çakmak) Ali düşünür idare esasına dajanan bir vam etmişlerdir” diyor ve sözü ket ve milletin yararına en çok ne Mustafa Kemal, Bakü’de “Ko­ miş olduklarını anlayacaklardır.” yonalin ideolojik doğrultusunda Fuat Paşa (Cebesoy) Refet (Bele) is­ program ile Talat Bey’i ve diğer iki Türkiye Komünist Partisi’ne ve yolla hizmet edebileceklerini dü­ münist Fırkası” adıyla bir başka Mustafa Kemal, Kazım Karabe- komünist partisi kurar. Bu komü­ met (İnönü), Mahmut Celal (Bayar) arkadaşı Anadolu’ya göndermeye Mustafa Suphi’ye getiriyordu. şünüyorlardı. İşte bu düşüncenin parti daha kurulduğunu anlatır ve rik Paşa’nm Mustafa Suphi ola­ nist partisinin adı “Halk Şûralar Dr. Adnan (Adıvar), Tevfik Rüştü karar verdik. “İşte bu serseriler, bir iş yapmak ürünü olarak Ankara’da Komü­ Ankara’da Türkiye Komünist Par­ yında oynadığı rolü de açıklar; der Fırkası” dır. (Araş), Yunus Nadi (Abalıoğlu), O zaman, Kazım Karabekir Pa­ hülyasına kapılarak görünüşte nist Firkası adı altında bir fırka tisi adıyla bir parti kurulmasıyla ki: » Fırka programının birinci mad­ Mahmut Esat (Bozkurt), Hakkı Be- şa ve zatı samileri (yüksek şahsı­ hiç (Bahiç), Refik Koraltan, Eyüp memleketimize ve milletimize ya­ (parti) oluştu.” “talimatı dışarıdan alan bir fırka “Mustafa Suphi’yi Doğu'da desine “hâkimiyeti milliyeyi doğ­ nız) komünist esasını kabul eder Sabri (Akgöl) ve Süreyya (Yiğit) gi­ rarlı olmak amacıyla TKP diye bir Gizli görüşmede Mustafa Ke­ da reddedilmiş oldu” der. Hüseyin Avni Bey’den önce orta­ rudan doğruya kendi sai ve amal­ gibi görünmüş olduğunuzdan ta­ bi Mustafa Kemal’in yakınlan yer al­ parti kurmuşlar: Bu partinin ba­ mal “komünizm” diyordu “sosyal Hükümet izniyle kurulan ya çıkartan Kazım Karabekir Pa- leriyle iktisabı hayat eden sınıf bii bu hususta yaptığımızı değil mışlardı, Çerkez Ethem, bu “resmi” şında da Mustafa Suphi ve ben­ bir sorundur, bu nedenle komü­ “Türkiye Komünist Firkası” ile şa’dır. Bu adamın memlekete gir­ ahalinin elinde” bulunması gere­ yalnız size fikrimi yazmakla yetin­ TKP’nin kurucuları arasında yer al­ zerleri var. Bunlar, doğrudan doğ­ nizmin dayandığı ilkeleri anlat­ “Halk İştirakiyyun Fırkası” ara­ mesinin sakıncalı olduğunu takdir ği yazılır. ruya vatanseverlik duyguları ile miştim. Bilahare, Ankara’dan al­ mış değildi. Bkz, Sayılgan Açlan, so­ makta sakınca yoktur.” sında ne gibi farklar vardı? eden Kazım Karabekir Paşa’dır. Bugünkü Türkçe ile Halk Şûra­ lun 94 yılı, Mars Matbaası, 1968, s: gerçek milli duygular ile değil, be­ dığım mektupta ve buraya 3. Fln- “Yalnız” diyordu: Mustafa Kemal, gizli görüşme­ Bunu memleket dışına, sınır dışı­ lar Fırkası’nın amacı “ulusal ege­ 145, Dınçay Mete, a.g.k. s: 163; Go- ternasyonal'e gelen delegelerden nim kanımca, belki kendilerine “Yalnız amaçlan belli olmayan, de bu ayrımı şu yargısıyla birlik­ na çıkarılması gerekeceğini bilen menliğin kendi emek ve eylemleri loglu Mahmut, Cumhuriyete Doğ­ zatıaliniz diktatörleri olmak üze­ para veren, kendilerini koruyan ve yerleri bile bilinmeyen birtakım te açıklar: de Kazım Karabekir Paşa’dır. Bu­ ile yaşamlarını kazanan sınıfların ru, 1921, 1922, Başnur Matbaası s: re Çerkez Ethem ve diğer bazı ar­ bunları koruyan Moskova'daki kimseleri komünizm adı altında “Türkiye Komünist Fırkası, nun planını yapan da Kazım Ka­ elinde olması” dır. 11 vd; Kııtay Cemal, Çerkez Ethem kadaşların Ankara Komünist Fır- prensip sahiplerine yaranmak için bolşevizm adı altında örgüt kur­ Türkiye için Türkiye içinde çalışan rabekir Paşa’dır; yoksa Erzurum Enver Paşa Halk Şûralar Fırka- Dosyası, Boğaziçi Yay, s: 292. Çer­ kası’nı teşkil buyurduğunuzu an­ airtakım serserice girişimde bu­ malarını menetmek istedik. Bu bir parti biçimindedir. Halk İşti­ valiliğiniz değildir. Biz değiliz sı’nı niçin kurmuştu? kez Ethem “Resmi, hususi, aşikar ladım. (6) lunmuşlardır. Bunların yaptıkla­ görüş açısından İçişleri Bakanı rakiyyun Fırkası, doğrudan doğ­ efendiler. Akıllıca yaptığı planla, Bu soruyu Şark Cephesi Komu­ gizli bir teşkilat ve cemiyete dahil rı girişim, Rus bolşevizmini çeşitli bütün yüksek memurlara dedi ki: ruya komünizm niteliği gösterir herkesten önce gerekenleri hareke­ tanı Kazım Karabekir Paşa “Bü­ olmadık” Enver Paşa’nın Mustafa Kemal Pa­ kanallardan memleket içine sok­ (Komünistim diyen, hükümetin bir partidir. Kanıtlanmış bilgilere te geçiren Kazım Karabekir Paşa­ yük Millet Meclisi Riyaseti” ile Bolşeviklik ilanı_____ şa’ya yazdığı bu mektup Türk Tarih mak olmuştur.” resmen programı görülmüş ve var­ göre burada bulunan Rus Büyü­ dır. Bilmem, bolşeviklere eğilim­ “Erkânı Harbiye Reisi Fevzi Pa­ Mustafa Kemal ve Kazım Kara­ Kurumu arşivlerindedir. Mustafa Kemal, daha sonra lığı resmen tanınan örgüte girebi­ kelçiliği ile bile temas halindeler. liymiş. Mustafa Suphi’nin bilmem şa Hazretlerine” gönderdiği 5 Ma­ bekir iki eski arkadaştılar; arka­ “Efendiler” diyordu “iki önlem lir, fakat kendi kendine kurulan Bu konuda fazla bir şey söylemek nesiymiş? Herkesten önce güçlü yıs 1922 tarihli telgrafta şöyle ya­ daşlıkları, dostlukları, gizli örgüt­ Yarın: Karabekir’in olabilirdi.” fırkanın hükümete verdiği bir gü­ istemiyorum.” önlemler alan Kazım Karabekir nıtlıyor: lerde, ihtilallerde, savaşlarda pe­ “Birisi, doğrudan doğruya ko- vence vardı ki, o önüne geleni ör­ Mustafa Kemal, bunları açıkla- Paşa’dır. (1) “Tamamıyla bolşevizm ve ko- kişmişti. kitabı .nasıl yakıldı?

/ [E L E M r T A M A M ! yet (@ BANKTA iahii)\\ Haziran 1990 Pazartesi

Karabekir-A tatürk KÂZIM tartışması 1933 yılında KARABEKİR kamuoyuna yansır. Milliyet gazetesinde ANLATIYOR ‘Millicı takma adıyla çıkan yazılarda Kâzım Karabekir'in Kurtuluş Savaşı sırasında ‘tek cephede birlik'stratejisine ayak uyduramadığı öne sürülür. Sonraki günlerde Karabekirin yanıtları gazetelerde çıkar ve tartışma alevlenir.

Atatürk, Latife Hanım ve Karabekir 1923 yılı ocak ayında bir yurt gezisi sırasında. Paşalararası ‘milli mücadele^ Mayıs ayının sonuna doğru tartışma iyice şiddetlenir, karşılıklı olarak çeşitli belgeler gösterilir, çeşitli kişilerin konuyla ilgili yorumları ve tanıklıkları birbirini izler. Karabekir’in 7. mektubu ‘devletin çıkarlarına aykırı'olduğu gerekçesiyle basında yer almaz. Paşa'nın Erenköy'deki evi 4 haziran gecesi polislerce basılır...

UĞUR MUMCU’nun araştırması 6. Sayfada CUMHURÎYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 11 H A ZİR A N 1990 mm m j w$m Gazete sütunlarında başlayan tartışma sonrası, Mustafa Kemal-Kâzım Karabekir ayrılığı iyice netleşir Paşalararası ‘milli mücadele’ Hayat Paşa’mn hazırladığı milli nüve ve İki arkadaşın yolları cumhuri­ kongre nerede idi? yetin kuruluş yıllarında ayrılmış­ Ansiklopedi»! (..) Kâzım Karabekir Paşa’nm tı. Kâzım Karabekir Paş a son bir an için milli nüveyi, kongreyi, Kamuoyu önündeki açık tartış­ 31 I I5TAKIRJ8, — , <■?»* ffl S B B S i > 1 hazırladığını kabul etsek bile me­ mada Siirt Milletvekili Mahmut i inci cüzü çıktıpkt. J 8.1.1»«. »»: U m » fsı.n„l I M„„ 133 sele müspet neticelenirse ‘ben de Bey’in sahibi olduğu Milliyet Ga­ ırabekir- ne demek istiyor? malûm tam . —------*' beraberdim, ben yaptım’ menfi ■ '"H ttn n zetesinin 27 Nisan 1933 günlü sa­ Atatürk tartışması zuhur ederse ‘Ben kumandandım, yısında “AnkaralInın Defteri” kö­ Gazi Hz. nin Son Hâdiseye Dair İntibaları t kalman Uf rin t koyn ' olacak tek karışmadım’ diyerek ortadan sıy­ şesinde “Millici” imzasıyla yayım­ — Quphesi yoktur! 1933 yılında KurUllu^ cidalinde: KüZimKâzım Karabekir Pş.nm mdfiutmdhı mektubu I 93-3 bütçesi hazırlandı rılmak gibi iki cepheli hareket lanan “Tfek Cepheye sadakat böyle eden Paşa’nın bir milli nüvesi ve mî olur?” başlıklı yazıyla başla­ kamuoyuna yansır. RıîvüL PoicîmÎ7 /■lîi' •...... a , R) tmilyon 0 milyon kongresinden bir fayda bekleyen­ mıştı. K - Karabekir P&k,;nr.;t Büyük Reisimiz leri ve ‘Paşa’nın bugün ben, hep Milliyet gazetesinde •I* -—*• »«Ih ot. I “Millici” imzalı yazıları yazan İ N ı ı . t*»» ;or Kars/ mektubunda ? ı» **** tfidir»- L . ■■■“uuuaa ne diyor?] ben yaptım’ demesi şeyhin kare- İM b<> M İloi« l< iifU Vm “Bu mektubu yazan ir Atatürk’ün kendisi miydi? «kİ 5in »-L ___i . . — meti kendinden menkul demek ol­ Belki kendisiydi; kendisi olma­ ‘Millici’ takma adıyla m « |Oı çıknre&jfO/ I Kİİ . t İ L I t r 9ark cePhe«icephe», kumandanı G*„- u . . .. ■M kim de Ankete»! "7 .1 torlarının dikkat naz? ifed,r ywta vanV-ı- maktan başka bir şey değildir. sa bile bu yazılar kendisinin bil­ çıkan yazılarda, Kâzım v«*>ete müdahalesini n a H " ‘" " “ j 14 Mayıs 1933 tarihli “Ankara­ gisi altında ve kendisine çok ya­ ■/. w — AnkaraA n k a r a 7 (AA.)(A.A.) —-— Yarınki Hakimiye­ Hakim ti M illiyede şu fıkra intişar etmektedir: lInın Defteri” Karabekir’i “tarihe S mayıs tarihU milliyet gazetesinde y- |“^ İ^ irT S î*' kın kimselerce yazılıyordu. Karabekir’in, Kurtuluş * ve hakikate karşı saygısızlık” ile Kâzım Kara Bekir Paşanın Müllei im- <*="• I İl*, İO ^ Belki Mazhar Bey, belki de Fa­ ¡asile neşrolunan hatıralar niinaseb* - suçluyordu. lih Rıfkı (Atay). Savaşı sırasında ‘tek t ile bir mektubu intişar ettiği malûm - dur. Anadolu İstiklâl mücadelesinin ilk Mustafa Kemal mi, Tartışma iyice sertleşmişti, “Tek cepheye sadakat böyle mi zamanl ar il e alâka» olan bu mektup hak­ “Millici” soruyordu: cephede birlik’ - ,ad. «/ kofun tetkik -- kında Başmuharririmiz Falih Rılkı Bey olur?” başlıklı yazıda Celalettin ■ latm ıı k,*{4 e .f«n , Kâzım Karabekir mi? kalmaktan kartalamadı Reisicumhur Hz. nintıin mütalealarınımiilalealarmı istif dt Acaba Kâzım Karabekir Paşa Arif Bey ile Hüseyin Avni Bey’in M $mdı Katun K»rakekı. Pata , t /■ m • 1 I I stratejisine ayak Uya ka karen!,fı fidtrenek R« a Ml11' MİK»del*yer - —*»Uk önce IUIIUIIkimin IMŞİAaigl-şU d^rnı fö.te- ne sanıyor? Mektubu okuyacak (7) 1920 yılı kasım ayında Erzu­ | etlen’ rfyl,■ IMakr~ edıyo* ■ r~■■ m -— . nVım1'1 ■-*?.**» « ren yeni vesikalarıvesikalar, okuyunuz;__ haidkati ı I e— CCelklettın'Anl elalethn 'A n! 8eSty y ftidrt eldi, ba- Kontenjan kalk»*^ — olanlar aynı zamanda Büyük Nut­ rum’a giderek Erzurum’da “ordu I ma Amk^aAaktee te»,./., }a>k}.,k «M ;*,,, tJ. FnM"«""" «0 J 1 '•» Kat.Ufcu f s , ~ uyduramadığı öne ...... — •• 1 ^ kun yedinci sayfasındaki o yazı­ ambarlarında suiistimal yapıldı­ TOR* M. sürülür. Sonraki Beşin, nın altını ve üstünü okumayacak­ ğım” ileri sürdüğü ve Vali Kâzım Büyük dava önünde, lar mı? Onu bulup okuduktan Paşa’nın (Kâzım Dirik) görevden i ¡Mi MI • m günlerde Karabekir’in Hk.H sonra tarihi hakikat namına alda­ alınmasını istediği, Kâzım Kara­ k ü ç ü k iddialar tılmak istenen efkârı umumiyettin bekir Paşa’nın önce Celalettin yanıtları üzerine E «ÜSfiLt S£r~ s “ 1 ™ takdirine arzetmeyecek midir?” Arif Bey’in önerisi doğrultusun­ . K â z , m ■ “Millici”, Karabekir Paşa’nın da hareket ettiği, sonra da bu öne­ tartışma alevlenir. n,za yalnız kendi imsel ça(l?an ınaa “mugalata” yaptığını, “Türkiye1 rilere karşı çıktığı yazılıyordu. esıkalar karşısında Kâzır ki büyük birer taç koysak! nin kurtuluş yolunu Gazi Musta­ “Millici” ertesi gün de Karabe­ ^arabekir Paşanın iddiası; fa Kemal gibi doğru göremediği­ kir Paşa’mn, bu olaylar sırasında Karabekir: lar,ntaya Bingöl^ Tdağt A W ^ j i * a M e C* 4 ni” ileri sürüyordu. Mustafa Kemal Paşa’ya çektiği Karabekir Paşa, “MiliicP’yi 4. şifrede “Celalettin Arif Bey’i, da­ Yıldırım Orduları i» \ ’Z* * 5. ve 6. mektupları ile yanıtlıyor ha Ankara’dayken külah kapmak »r*a* J “ ! ÇJ“* kAlmw^ ' S » * * « İzzet Paşa ile ve 1919 Nisam’nda Trabzon’da ^ ç d c a n bir ihtilâf neticemde Utifa etmişti isteyen bazı adamlarla anlaşarak Grubu’nun lağvı “ * *e « >“«* I C e m » ^ Muhafazai Hukuk Cemiyetleri’- bu tertibi yapmış; Hüseyin Avni >*- tok .Oiirb-ımu. « ^ * * 1 üzerine açıkta ■ îeİZTZ ^?mm?mUrr ^r. *— - / • nin birleştirilmelerine çalıştığını Bey, Erzurum Valisi olacak, o da T-«esss. J n iH n a â-îTir. bu görüşmeler sırasında direniş •1—> a-«. .£ 3 n 9 H I irS- ■ - şark vilayetlerinin umumi valisi.. kalmış olan Mirliva kararının “halkın ruhundan kopa­ Herhalde Celalettin Arif Bey ya cak milli gaye ve millet iradesiyle” bir oyuncak oiarak oynaülıyor ya Mustâfa Kemal kendisine “emir verilmiş şeklinde” kendisi bir şey yapmak istiyor” de­ v :U , « r : «14 ea»l yorumladığını, işgal kuvvetlerine diğini de yazar. Paşa Hazretleri’ni ",T'tLw^W4* karşı savaşma kararının Erzu­ “Millici”, Kâzım Karabekir Pa- ziyaret ettim. Bu a»»« rum 'da bulunan İngiliz kontrol şa’nm “tek cephede birlik” stra­ Vjuid«4UTTm* heyetinin haberi olmaması için tejisine pek ayak uydurmadığını KsK*k M®»* ziyaret * M -» '* y kongre hazırlıklarım gizli yürüt­ üstü kapalı biçimde de olsa ileri tüklerini anlatıyor ve çeşitli yazış­ sürmekteydi. sebeplerinden biri malardan örnekler veriyordu. Mustafa Kemal-Karabekir tar­ 1 rr^ t—>» ^ j Milliyet Gazetesi, Karabekir Pa- tışması bu noktadan sonra alev­ de onu, İstanbul’da 1 a « A şa’nın “Millici”nin sorduğu soru­ lenir. kalıp kabineye lara verdiği yanıtları kapsayan 7. Karabekir’in yanıtı__ mektubunu da yayımlamadı. girmek Gazete, bu mektubun bazı bö­ Karabekir Paşa’nın bu yazılara lümlerinin “beynelmilel siyaseti­ karşı gönderdiği yanıt 5 Mayıs hususundaki mize taalluk” ettiğini ileri sürü­ 1933 günkü Milliyet gazetesinde yordu. (8) yayımlanır. arzusundan Kâzım Karabekir Paşa’nın en • Tartışmanın can alıcı noktala- vazgeçirmek son mektubu 15 Mayıs 1933 gü­ ' rından biri Anadolu’ya geçme dü­ nü yayımlanmıştı. Milliyet Gazete­ şüncesinin nasıl oluştuğuydu. gayesine yönelikti. si, Karabekir Paşa’nın 7. mektu­ Karabekir, bu konuyu yanıtla­ bunu “devletin beynelmilel rında şöyle anlatıyordu: menfaatlerine” aykırı bularak ya- “Ben, daha mütarekenin baş­ Atatürk: Bu yımlamamıştı, ama bu mektupta langıcında istikbalimizin ancak yer alan konuları 21 mayıs tarihli milli bir kuvvetle kurtarılabi- mektubu yazan gazetede “Ermenistan’a taarruz ieceğini, bunun da Erzurum’da ya­ üzerinde, akıl emrini veren bizzat Mustafa Ke­ pılacak milli bir teşekkülle müm­ mal’dir” diye yamtlamakta bir sa­ kün olabileceğini, birçok zatlara doktorlarının dikkat kınca görmüyordu. ve bu meyanda Mustafa Kemal Milliyet’te aynı günlerde Kâzım Paşa Hazretleri’ne de Şişli’deki nazarını Paşa (Dirik), Gaziantep Milletve­ evinde bizzat söylemiş ve kendile­ celbederim. kili Nuri Bey (Conker) ve Falih rini şarka davet etmiştim.” Rıfkı Bey (Atay)’m da yanıtları Karabekir Paşa, ilk mektubun­ yayımlanıyordu. da şunları yazar: Bu yanıtlar arasında en serti de ‘‘..Mustafa Kemal Paşa Hazret­ Mustafa Kemal’inkiydi: leri henüz İstanbul’da iken ben ■ lılfvs düşmekte o “Bu mektubu yazan üzerinde şarkta işe başlamış ve Erzurum I ,Jne rekâtımın kurtarış. akıl doktorlarının dikkat nazarı­ Karabekir Pa> Kongresi’yle milli nüveyi hazırla­ nı celbederim.” ttfarık Hefl*»rı mıştım. Tartışmanın kesilmesi üzerine İki buçuk ay sonra Erzurum’a ayış ayının Kâzım Karabekir Paşa hazırla­ gelen Mustafa Kemal Paşa Haz­ M makta olduğu “İstiklâl Harbimi­ sonlarına doğru, retleri ile tekliflerimle tekiden zin Esastan” adlı kitabı bitirir. Ki­ (sağlamlaşbrarak) mutabık kalmış tartışma daha da, tap, yayıncı Sinan Omur’a verilir. ve bu suretle ben şarkta, kendile­ Sinan Omur, Milliyet Gazetesin­ ri de garptaki siyaset ve hareketi şiddetlenir, karşılıklı deki tartışmalar sırasında kitapta idare etmeyi milli planımız olarak yer alan belgelerin hangisinin “devletin beynelmilel menfaatine tespit etmiştik.” olarak çeşitli belgeler ^e. kM < *wwı»d* yapılacak «mili ktr •«•*kV6FW _ ._ . . f-o^eoeAao aa C^tı^a* n.. aykın” (...) Ankara’da Millet Meclisi a. v r * s W n/4l«ek . ssfskslkri 4ls. sUMWs*™i Ur sok tılUra olduğunu öğrenmek ister. T e I * ^ teabrt »«vıaoon uza nı. m ş a m a « i m açılıncaya kadar bu fikirde bulu­ gösterilir, çeşitli M »Ürik (««bet ’• Cari H». w ş«rk* d a ret Ancak yanıt alamaz. Yayıncı Si­ K i , ı ^ ı i-re. ietrın erf.Ven iddialar,nd„n h,r,Jnha nan Omur, kitap basılırken bir nan Mustafa Kemal Paşa Hazret­ kişilerin konuyla ilgili Millî mücadeleye dair miW k leri bundan sonra nedense bu fi­ kalarak kerssüLar«« f«fca da ■■İiIİm i I var # gün zorla Kılıç Ali Bey’e götürü­ i tvr«c«MlUnan s y»P<«". dürü Fehmi Bey başkanlığındaki gecesi basılır... Paşanın ak»i iddiasını cerhedıyor Ermenistan Benim nan umumi valiliğe benim değil bir grup polis tarafından basılır. kendisinin tayininin muvafık ola­ Karabekir Paşa ve o gece köşkte cağı fikrini o da kabul etti. şey var ki bunların şahitlerle, ve­ ihtiyaç ve sebeplerle kurulmuş yaşamasına” nasıl hizmet ettiğini ceğini bildirir. rakmayı mütalaa ediyorum. (..) “..Yıldırım ordularının grubu­ kalan Cafer Tayyar Paşa (Eğil­ Teklifimden sonra Mustafa Ke­ sikalarla teyit edilmesidir.” olan bu teşkilat - Karabekir Paşa­ anlatırken belgeler de sunar. Karabekir Paşa, aynı yanıtında Heyet-i temsiiiyenin artık Meclisi nun lağvı üzerine açıkta kalmış mez), polise ne aradıklarım sorar­ mal Paşa Haznetleri’nden aldığım “Millici” bu savını kanıtlamak nın sandığı gibi-memleketi kurtar­ Bu belgelerden biri Mustafa Ke­ 5 Ağustos 1919 tarihinde Harbi­ Milliye tevdii mukkedderat ederek olan Mirliva Mustafa Kemal Pa­ lar. Polis köşkte “İstiklâl Harbi­ şifrede Celalettin Arif Bey’in ‘Ko­ için belge de sunar. Belge sunma­ maya kafi gelemezdi.” mal’in “3. Ordu Müfettişi Fahri ye Nezareti’ne gönderdiği bir baş­ dağılmasını ve mevkii faaliyetten şa Hazretleri’ni ziyaret ettim. Bu mizin Esasları” kitabının yakıl­ lordu ambarlarında suistimal var’ dan önce de şu açıklamayı yapar: “Millici” daha sonra Mustafa Yaveri Hazreti Şehriyari Mirliva” ka şifrede de “yegâne çarenin an­ çekilmesini yazar ve bir de teşek­ ziyaret sebeplerinden biri de mü­ maktan kurtulan baskılarını ara­ diye Kolordu Komutan Vekili Ma­ “Herkes bilir ki Gazi Mustafa Kemal Paşa’mn bütün yurdu kap­ imzasıyla 15. Kolordu Komutanı cak Meclisi Milli’nin toplanması” kür eder.. şarünileyhi (anılan kişiyi) İstan­ maktadır. (10) nastırlı Kâzım Bey’e hücumunu Kemal Hazretleri; Anadolu’ya sayan örgütler kurmaya başladı­ ‘Karabekir Paşa’ya çektiği 11 Ha­ olduğunu yazdığını da açıklamış­ “Millici”, bu telgrafı şöyle yo­ bul’da kalıp kabineye girmek hu­ Karabekir Paşa, savcılığa ve en öğrendim. Celalettin Arif Bey’e si­ geçmeden evvel İstanbul’da aylar­ ğını, Erzurum ve Sivas Kongrele­ ziran 1919 tarihli şifredir. tır. rumlar: susundaki arzularından sarfi na­ yakın arkadaşı Başbakan İsmet lah ambarlarını gezdirdim ve ha­ ca uğraştı; pek çok temaslar yap­ rinin bu amaçla toplandığını ya­ Mustafa Kemal bu şifrede şun­ Kâzım Karabekir, mektubunu “Muhterem Karabekir Paşa’mn zar ettirmek gayesine matuftu..” Paşa’ya başvurursa da bir sonuç tasını gösterdim.” tı. Yerli ve yabancı birçok adam­ zıyor ve Karabekir’i şöyle eleştiri­ ları söyler: şöyle bitirir: en buhranlı, en nazik vaziyetler (...) Milli dava hakkındaki fik­ alamaz. Yollar bir büyük yol ay­ Kâzım Karabekir, yamtında, la görüştü; halkın, halk içinde ya­ yordu: “Vermiş olduğum kararın mil­ “İstiklâl harbinin esrarına vakıf karşısında karar ve tedbir namı­ rimi anlattım. rımında artık iyice ayrılmıştır! şayanların, iş başında olanların te­ olmayanların işi kolayca kavrama­ na neler düşündüğünü bu yazısın­ M.Kemal ile Celalettin Arif Bey1 *— ‘Şark vilayetlerinde mutla­ letin hukuk ve istiklalini tayin uğ­ Paşa Hazretieri’nin bilahare, (7) — Celalettin Arif Bey: Son Os­ in aralarının iyi olmadığını mayüllerini araştırdı, taşıdığı em­ runda millet ile çalışmaktan iba­ sı mümkün değildir. Bunun için dan anlayanlar., iddiaları hakkın­ ka ben kalmalı idim; burada baş­ tekliflerimi kabulden sarfi nazar manlI Meclisi Mebusam’mn Başka­ TBMM İkinci Başkanı Celalettin niyet ve itimada göre herkese de­ kası muvaffak olamazdı. Halkın ret bulunduğunu zatı biraderleri­ hadiselerin tahlilinde yanlış görüş­ da da kolay kolay hükümlerini ve­ ettiklerini ve bir ay sonra da İstan­ rece derece açıldı. Anadolu’da nı, ilk TBMM’de Erzurum milletve­ Arif Bey’in, Meclis aracılığı ile ön­ bana itimadı vardı’ diyen muhte­ ne evvel ve ahar arzetmiştim. Bu lerle hakkımda şu ve bu iltifatlar­ rebilirler. Paşa hazretlerinin o ka­ bul’dan uzaklaştırıldıklarım şu ya­ kili ve TBMM ikinci başkanı. açacağı mücadelede kendilerine ce kendisinin sonra da Erzurum rem Karabekir Paşa, hatırlarlar ki saye, milletin sinesine iltica ederek da acele buyurulmasın. Bunların dar emekle, ölümlerle göz göze ge­ zılarından öğrendim: 1921’de Roma Büyükelçiliği’ne atan­ kimlerin yardım edebileceğini, İs­ halkı aracılığı ile de Mustafa Ke­ Gazi Mustafa Kemal'in Sivas’a ve vazifei namus ve vicdanı ifaya fe- cevabından sonra ibzal (bol bol lerek vücude getirilmiş bulunan 1— Gazi’nin Nutku, sahife 7: dı, bu tarihten sonra yurda dönme­ tanbul'da kalabilenlerden hangi­ mal’in düşürüleceğini öğrendiğini, ondan sonra da Ankara'ya gitme­ dakârane devam etmeyi amirdir. harcamak) buyurulsun efendim.” Kuvayi Miiliye’nin yıkılması teh­ “Beni İstanbul’dan neyf ve teda­ di, 1930 yılında da öldü. lerine bel bağlayabileceğini anla­ likesine karşı buyurduğu tedbirler: buna göre önlemler aldığım da ye karar vermesi, kendilerini faz­ Emsalimiz veçhile, tngiliziere esir Tartışma sert polemiklere dö­ in maksadıyla Anadolu’ya gön­ Hüseyin Avni Bey (Ulaş) ilk maya çalıştı. Bütün bu zevat ara­ bildiriyor. la telaşa düşürmüş, ciddi endişe­ olmak üzere İstanbul’a gitmekte nüşmüştü. (Heyeti Temsiiiyenin İstanbul1 derdiler”. TBMM’de Erzurum Milletvekili, sında, hatta hepsinden evvel, Ana­ Karabekir, 5 Mayıs 1933 günlü lerini mucip olmuştu. Karabekir mazurum. Vaziyeti vataniyeme de­ 9 Mayıs 1933 günkü “Ankara­ daki Meclisi Milliye tevdii mukad­ 2— Gazi’nin hayatı isimli ese­ 1921 Anayasası’m hazırlayan komis­ dolu’da bir kolordunun başında yaratını şöyle noktalar: Paşa’nın o vakitki görünüşe ve dü­ vam edebilmekliğim bittabi zati lInın Defteri” şu manşetle çıkar: derat ederek dağılması) rin 79. sahifesi: yonun sekreteri, “İkinci grup” ola­ bulunan Kâzım Karabekir Hazret­ rak bilinen muhalefet grubu liderle­ “Milli istiklalimizi kurtarmak şünüşüne nazaran Mustafa Kemal âliniz gibi aynı fikir ve kanaatte “Kâzım Karabekir Paşa, en ka­ ‘Vaziyet ve hareketi müstakbe- (Mustafa Kemal Paşa, Anado­ leri gibi aynı zamanda yakından rinden. 1923’te milletvekili seçileme- için canla başla uğraşanların bu Paşa’nın şark havalisinden uzak­ bulunan kardeşlerimin de herhal­ ranlık günde dervişane bir tevek­ lemiz için zuhurata tabi kılınması’ lu'ya kendisi uzaklaştırmak iste­ tanıdığı bir kumandanla görüşme­ yerek siyaset dışında kaldı, 1945 yı­ hizmetlerini yazmayabilirsiniz; fa­ laşması, buradaki teşkilatın zayıf­ de yardımlarına bağlıdır.” külle vatan davasını yarıda bırak­ gibi dervişane bir tevekkülden ib­ yen hasımları tarafından gönde­ kat bari bunlan borçlu çıkarma­ sinden, anlaşmasından tabii bir Karabekir Paşa’nm sunduğu bir mayı bile düşünmüştü.” ret oluyor.” rilmiştir.) lında Milli Kalkınma Partisi kuru­ lamasına sebep olabilirdi.” cuları arasına katıldı. 1948 yılında yınız.” şey oiur mu?” başka belge Mustafa Kemal Paşa Yazıda, Karabekir’in Mustafa Ankara Defteri’nde 13 mayıs 13 mayıs günkü Milliyet Gaze­ öldü. Bu tarihten sonra “Millici” ile “Millici”, şu kanıdaydı: “AnkaralInın Defteri” yazarı, ile Rauf Bey’in (Orbay) tutuklan­ Kemal’e Erzurum’dan gönderdiği günü Karabekir’in Erzurum tesinde Mazhar Müfit’in (Kansu) yazdıklarını kanıtlamak için bir de (8) — Bu tartışmalar için bkz. Mil­ Kâzım Karabekir Paşa arasında 'Anadolu’da milli kuvvetlerin malarını isteyen İstanbul hüküme­ bir telgrafından söz edilir. Kongresi’nin hazırlıklarında bu­ tartışmalara katıldığı görünürdü. liyet Gazetesi, 8-21 Mayıs 1933. belge sunuyordu. Belge, Karabe­ sert tartışmalar sürer. nüvesini hazırladım’ diyen Kâzım tine gönderdiği 1 Ağustos 1919 Telgraf şöyledir: lunmadığını, kongrenin toplan­ Mazhar Müfit Bey, Erzurum (9) — Karabekir Kâzım, İstiklâl kir’in Mustafa Kemal’e çektiği şu 6 Mayıs 1933 tarihli “Ankara­ Karabekir Paşa, pekâlâ bilirler ki gün ve 2733 sayılı şifreydi. “İstanbul’da Meclisi Milli’de ta­ masına güçlük çıkardığı ileri sü­ Kongresi hazırlıklarını şöyle anla­ Harbimizin Esasları, Sinan Matba­ lInın Defteri”nde şu satırlar yazı­ kurtuluş sayesiyle teşekkül eden telgraftı: Bu şifrede Kâzım Karabekir Pa­ haşşüt eden (sonuçlanan) cereya­ rülüyordu. tıyordu: ası ve Neşriyat evi, 1933-1951 s: 190 lır: her cemiyet, hatta bu gaye için sa­ “Kuvayi Milliyeyi temsil eden şa, “Hükümetin karar ve siyase­ na karşı heyeti milliyenin ve Ku- Tartışmalar devam ediyor; ge­ 3 temmuzda Paşa Hazretle­ vd. “Hayatta en kolay şey insanın vaşmayı göze alan her vatandaş yüksek heyetin değil Ankara’ya, tini bilemiyorsam da Erzurum'da vayı Milliye’nin makûs (ters) ve rek Millici, gerek Karabekir, art ri geldiler. Kâzım Paşa’nın hazır­ (10) — Kandemir, Siyasi Dargın­ büyük iddialarda bulunmasıdır; milli davanın müdafaası için ih­ hatta Sivas’ın batısına bile geçme­ bulunan Mustafa Kemal Paşa ve mütehakkim bir vaziyet almasını arda sundukları belgeler ile birbir­ ladığım dediği kongreden eser ol­ lıklar, cilt 5, Ekicigil yay. 1955, s: 73 kendi nefsine ve işlerine, olduğun­ mal edilmez bir kuvvetti. Bu ba­ mesi düşüncesindeyim.” Rauf Bey’in hareket ve davranış­ doğru bulmuyorum. (,.)-Yalnız lerini suçluyorlar. madığı görüldü. On üç gün teah- vd. dan fazla kıymet vermesidir; her kımdan Erzurumda kurulan ‘Vi­ Kâzım Karabekir, bu yayımları larında vatan ve milletin varlığı ve Heyeti Temsiliye bu işin içinden Karabekir Paşa, 3. mektubun­ hurla (gecikmeyle) kongresinin müspet rolünün, tesirinin mühim layeti Şarkiye Müdafaai Hukuk 11 Mayıs 1933 tarihinde yanıtlar. çıkarlarına hiçbir hal ve hareketi kârlı çıkmak ve işin mesuliyetini da Mustafa Kemal’i Şişli’deki evin kiişat olabilmesine ancak Gazi YARIN: olduğunu söylemesidir. Fakat Cemiyeti’nden istifade etmek ta­ Karabekir Paşa, ulusal dava için olmadığını görüyorum” der ve tu­ takdir keyfiyetini Meclisi Milli’nin de niçin ziyaret ettiğini şöyle açık­ hazretleri muvaffak oldular. Şu KARABEKlR’İN bunlar kadar kolay olmayan bir bii idi. Fakat, daha ziyade mahalli “tek cephenin kurulmasına ve tuklama emrini yerine getirmeye­ uhdeyi namus ve hamiyetine bı­ lıyordu: halde Gazi gelmeden evvel Kâzım ŞİİRLERİ CUMHURİ YET/6 DÏZÏ-ROFORTAJ 12 HAZİRAN 1990

m m WM Kâzım Karabekir’in Kurtuluş Savaşı ve öncesine ilişkin yaklaşımları, Atatürk’ün sert tepkisiyle karşılaşır Anıların ayırdığı yollar... Kâzım Karabekir’in 1933 yılın­ ğunu, kendisinin bu sözlere “Va­ da yazdığı “İstiklal Harbimizin Karabekir tanımızı ancak silah kuvvetiyle Esasları” başlıklı kitabı yayımlan­ kurtarabileceği” biçiminde yanıt madan toplatılmış ve yakılmıştı. 1918 de verdiğini açıklıyor. Ayrıca, Erzu­ Kitabın bir baskısı da Atatürk1 komutanlığım rum’daki Fransız konsolosu ile ün eline ulaştırılmıştı. yaptığı görüşmeyi aktarıyor. Atatürk, Karabekir’in yazdıkla­ Mustafa Kemal’in Atatürk, kitabın bu bölümüne rına el yazısı ile 9 sayla tutan yâ- yaptığı 7. Ordu, de şöyle karşı çıkıyor: nıtlarını “NOT” başlığı altında “16) 60. s Trabzon heyetine.. toplar ve bu notlan büyük olası­ ıngilizler sözlerindeki mantıksızlıktır. 61. s. lıkla Başbakan İsmet Paşa’ya karşısında yenildi Fransız hikayesi çocukça” verir. Karabekir, İzmir’in işgalini şöy­ Bu notlar, eski milli eğitim ba­ ve geri çekilmek le anlatıyor: kanlarından Haşan Âli Yiicel’in zorunda kaldı. “15 Mayış 1335’de milli iktisa­ ölümü üzerine Yücel’in evinde ya­ dımızın can evi olan sevgili İzmir1 tağın yanındaki çekmecesinde Atatürk imizi Yunanlıların işgal ettiğini 16 bulunur. 7. Ordu mayıs 335’de haber aldık. Her ta­ Atatürk’ün notlarım okuyoruz: rafta halk ve ordu mensuplan 1- K.K.B. Paşa'nın eserleri baş­ hakkındaki sözleri müthiş bir galeyanla hamiyetle çır­ lığı altında (10) numarada “İkti­ yalandır. Katma pındılar. Günlerce halkın feryat­ sadi Esaslarımız 1923’de İzmir’de ları, mitingleri devam etti: Erzu­ basıldı” eseri kendisinin değildir. sırtlarındaki rum’da binlerce halk karargâhta Benimsemeye hakkı var mıdır? muharebeyi toplandı... (tek dağ başı mezar “2- (13) numaradaki de böyle, K oluncaya kadar mücadeleye) tek­ “Sanayi projeleri” İ. rar ant verildi.” Karabekir’in kitabında “Bir ih­ dur. 2. Atatürk’ün 20 numaralı notu tiyaç, eserimden iki parça” başlı­ Ordu Adana da İzmir’in işgali ile ilgili: ğı altında yayımladığı “Hakikat “20) İzmir’in işgali (15 Mayıs bir nurdur” şiirinde şu satırlar yer havalisine nakil 885) için mitingler ben emir ver­ alıyordu: olunmuştur. dikten sonradır. O zamana kadar Cihana feyz saçan varlık haki­ hatta ondan sonra da Trab... yap­ kat nurudur her dem Karabekir tırmadı... Ancak, bu nurla kurtuldu be­ Karabekir, kitabında “benim şer zulüm ve esaretten İnönü’ye beni planım etrafında ilk kimler top­ Hakikat olmayan yerde seciye derhal Sark’a landı ve bu planın tatbiki esnasın­ ve ilim kalmaz da fikirler daima mutabık mı kal­ Çünkü bunlar hakikatten başka iadeye dı? bölümünde Erzurum ve Sivas şeyden gıda almaz çalışmasını kongrelerini ve kendi hazırlıklarım Bunun için; söyledim. Orada anlatıyor. Terakki eyleyen millet neme lazım Karabekir’in kendi hazırladık­ diye yatmaz millete yardım ları ile ilgili 3. maddeye Atatürk Arar, sorar, söyler, yazar, hakikat ederek yeni bir karşı çıkıyor. 3, madde şöyle: kaybolup batmaz. “Milli taazzuvun her sahada in­ Hakikat nuruna bir nur eklemek Türk hükümeti kişafı için orduca muavenet..” için bütün millet birbiriyle yarış vücuda getirelim Atatürk’ün bu konuyla ilgili yapar, bunun adı büyük hizmet dedim. notu da şöyle: işte böyle bir diyarda “21) (üçüncü esas) “Benim pla­ riya, yalan Atatürk nım etrafında ilk evvel kimler top­ propagandalar falan lantı?”.. Anlaşılamadı. Avutmaz, uyutmaz, düşünceyi da­ İsmet Pasa’ya Karabekir, kitabının 76. sayfa­ raltmaz, hakikati karartmaz. söylediğini iddia sında İsmet Bey’in (İnönü) kendi­ O halde; sine yazdığı mektupta “Vaziyeti Sen de şarkın evladı! Bu yoldan ettiği düşünceleri hariciye karanlıktır. Büsbütün im­ dönme, döndürme! baştan aşağı ha ve İstanbul’dan ihraç olunmak­ Hakikat nurunu parlat! Onu gaf­ ‘beyinsizce dir. lığımızın ihtimalatı zail letle söndürme! olmamıştır” diye endişelerini be­ Onu söndüren afet: Riya, yalan, Karabekir lirttiğini anlatıyor ve şu yorumu korku, susmak yapıyor: Gibi tesirlerle yalnız boşa giden 1918’de “Bizi nasıl mahvedebilirlerdi? şeyi basmaktır ki felakettir; fakat padişahla Atatürk, Karabekir’in bu söz­ Bugün sesin çıkmıyorsa yaz ve lerini de yanıtlıyor: yazdır hakikakı görüştüm, ona “25) s. b76. İsmet Paşa’nın ona Unutma ki zaman onun sadık ve genç mektubunda şöylediği çok doğru; mütteffiki ve kumandanları ama hala onu anlayamamış” kuvvetli muhafızı. Karabekir, işgal kuvvetlerinin Karabekir kitabına “Uyandı mı Anadolu’ya, İstanbul’a “zaten hakim” olduk­ beşer” adlı bir şiirini daha almış ordularına iade larım, dünya kamuoyunun önün­ Bu şiirinde de şu satırlar var: de “baklamızdaki hüsnüniyetin if­ Neden uyandığı halde beşer: etmesi gerektiğini las etmesi”ni beklediklerini, bu­ Neden yıkar, yakar, asar keser? söyledim. nun için de “bolşeviklik ilanını” Aynı milletin fertleri bile körüklediklerini yazıyor. Kurtuluşun çaresi diye! Atatürk Karabekir şu kanıdadır: Binlerce nurlu ırkım boğdu Padişahla Ingilizler, Anadolu’da “selahi- Çoluk çocuğu bir şeysiz koydu? yet sahibi görülen bir simanın bol­ Maksat yıkmak mı yoksa yapmak görüşmüş, gene şeviklik ilanı” ile amaçlarına ula­ mı? kumandanları şacak ve dünya kamuoyunu böy- Hakkı bırakıp güce tapmak mı? Iece arkalarına alacaklardır. Atatürk soruyor: Anadolu’ya Atatürk, Karabekir’in bu dü­ “3- Bir ihtiyaç, eserimden iki gönder demiş. şüncesini saçma bulur ve şöyle ya­ parça” başlığı altındaki manzu­ nıtlar: meler neyi istihdaf ediyor? Zaten gene “26) ‘Bu da Anadolu’da selahi- Atatürk, Karabekir’in kitabının kumandanlar yet sahibi gibi görülen bir sima­ “başlangıç” bölümündeki satırla­ Anadolu’da idi. nın Bolşeviklik ilanı ile mümkün ra da karşı çıkıyor. olur..! “4- Başlangıç (sayfa 21 son iki Karabekir Herzesi ile beni murad ediyor satır ve 22’deki notlar) Rauf Beyin dikkatini çekmiş.!’ Sayfa 21 ve 22’de şunlar yazıl­ Mustafa Kemal Karabekir, Mustafa Kemal Pa- mış; okuyoruz: OsmanlI şa’nm Sivas Kongresi sırasında “Milletin ve tarihin hakkı olan kendisine çektiği 23 Haziran 1335 hakikati beraber gömmek feci bir hükümetinde (1919) tarihli şifreden de söz eder. cinayettir. Harbiye Nazırı Şifrenin 3. maddesi şöyledir: Ve çünkü: olmayı “Bolşevizmin sureti telakki ve Bu hakikatler, yani tarihi hak­ tecellisi dahi müzakere edilerek lar, bilhassa medeniyet çağının he­ planlıyordu. esasen Kazan, Orenburg, Kırım nüz ilk yaşlarında bulunan bizim Mustafa Kemal’i vesaire gibi ahali-i tslamiye bunu gibi millet için can verici birer kabul ederek an’ane gibi işlerle za­ gıdadır. Şişli’deki evinde ten alakadar olmadığından bunun Vatandaş! ziyaret ettim. memleket için bir mahsuru olma­ Yanlış bilgi felaket kaynağıdır. İstanbul’da dığı düşünüldü. Yalnız 17 Haziran Her işin evvela hakikatini ara ve 335 ve bila numaralı şifreli mütal- öğren! Sonra münakaşanı istedi­ kalmayınız dedim laı aliyeleri etrafında düşünülerek ğin gibi yap! Birincisi vicdanına, hakikaten Bolşeviklerin daha mü­ İkincisi seciye ve irfanına dayanır. Atatürk essir bir vaziyete girmeleri halin­ “İstiklal Harbimizin Esasları” Beni ziyareti de bitaraf görünmek azmiyle iti­ adlı kitabında 1918’de komutan­ laf kuvvetlerini memleketimizden lığım Mustafa Kemal’in yaptığı 7. bastan yalan, uzaklaştırmaya icbar ve aksi tak­ Ordu’nun Ingilizler karşısında ye­ sonradan dirde vatanımızın Bolşeviklik pa­ nildiği ve geri çekilmek zorunda uydurma bir yı istilasında kalmak tahlikesine kaldığı yazılıyor. sebebiyet vereceklerini iddia et­ Atatürk, Karabekir’e bu konu­ Mustafa Kemal, el yazıyla aldığı notlarında, Kâzım Karabekir’in iddiaları için tiyatro parçası... mek ve ona göre icabatı fiiliyesi- Kâzım Karabekir, Mustafa Kemal’in Osmanlı hükümetinde nazır olmayı düşün­ ne kalkışmak muvaffık olacaktır!’ da da karşı çıkıyor ve şunları ‘Yalan ve ayıp... Saçma ve şantaj’ diyordu. düğünü, daha sonra Anadolu’ya geçtiğini söylüyordu. yazıyor. Atatürk, bu şifreye dayalı bol­ “6) s. 37’de 7. Ordu hakkmda- şeviklik savını ve Kazım Karabe­ kir’in Erzurum Kongresi hazırlık­ ki sözleri yalandır. Katma sırtla­ şarki tehlikeden kurtardıktan son­ nın Osmanlı hükümetine nazır ol­ lıncaya kadar Harbiye Nazırlığı1 şerse derhal Erzurum’da bir milli gelinceye kadar bu esası ha­ yi şahsi ve milli, namusumuzu ik­ rındaki muharebeyi yapan 7. Or­ ra Garp tehlikesi bertaraf edilebi­ mayı planladığını ileri sürüyor. nda ısrar etti.” zırlarım.” mal için ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ an- ları ile ilgili bölümlerini şöyle ya­ hükümet faaliyete başlar ve ben de nıtlıyor: du’nun 2. Ordu Adana havalisine lir ve bu surette mütareke hudu­ Önce Karabekir’in kitabını Sayfa 44’te bir başka not var, Mustafa Kemal: dınca birleştik değil mi? dedim ve milli hükümetin emrinde bir or­ “27) s 77, 21-22 de Mustafa K.P. nakil olunmuştur. du dahilinde kalan anavatanımız okuyalım: bu notu da okuyalım: du komutanı olarak Şarkın müda­ “Evet bu da bir fikirdir”. sanlıp öpüşerek veda ile ayrıldım. Sivas Kongresi’ne karar veriyor. 7) s. 38. “21 Eylül’de taarruz ede­ kurtulabilir. İtilaf devletlerinin “23 Mart 1335 Mustafa Kemal “Mülakattan sonra M. Kemal faasını deruhte ederim. Eğer tah­ Karabekir: En son ziyaretimde İsmet Bey ile Burada seri bir karara giderek mil­ cek düşman bulamayan İngiliz- harekatı idame ettirmeyip bizim­ Paşa Hazretlerinin Ahmet Rıza sordu: inimin veçhile tehlike bütün vatan “Paşam. Fikir değil karardır. hasbıhal oldu. li varlığımızı tehlikeye düşürebile­ ler”.. yalan! tngilizler 7. Ordu ta­ le mütarekeyi kabul etmelerinden beyle görüşerek müşarileyhin riya­ — Uzun zaman ne görüştünüz? için görülürse çıkacak hükümet Ben, işe başlayacağım ve ikmali ‘Anadolu’da bir vazife alması­ cek bir karar verebilir mi? İşte bu rafından muhasara edildikleri için İtilafın bu hudut dahilinde yeni setinde İstanbul’da bir kabine teş­ Mütalaamı söyledim, dudak namus için uğraşacağım. Eğer, iş nı, mümkün olmadığı taktirde İs­ yeni bir Türk milli devleti olur ve endişeler içinde iken aldığım 23 durduruldular, aksi takdirde niçin bir cidale kalkışacağını tahmin et­ kili ve kendilerinin Harbiye Nazır­ tasavvur ettiğim gibi basit çıkmaz tanbul’da hiçbir siyasi cereyana büktü.” bizler de bütün vatanın müdafaa Haziran 335 tarihli şifrenin üçün­ Adana’ya kadar yürümeyecekler­ miyorum!’ lığına geçmesi ve benim de kabi­ Atatürk bu bölümler için şu no­ vazifesini deruhte ederiz. Böyle bir da İtilaf kuvvetleri işgalleri baş­ karışmayarak Şark’taki neticeye cü maddesi davayı milliyemizi he­ di?” Atatürk, Karabekir’in bu satır­ nede bir mevkii almaklığımı arzu tu yazıyor. şekilde meselenin halli tabii daha lasa bile Şarktaki Milli Türk Hü­ intizar etmesini ve hale göre Ana­ , Karabekir, kitabının 42. sayfa­ larına şu sert yanıtı verir: zimetten kurtarmış olduğunu gös­ ettiklerini öğrendim. Ve İsmet Bey “12) Benim Ahmet Rıza B. Har. güçtür ve bütün arkadaşlarımızın kümeti kolay kolay mahvolmaz. dolu’ya atlamasını’ kendisinden terdi..!’ sında İsmet Paşa ile görüşmesini “8. 42’inci s. İsmet Paşa’ya söy­ vasıtasıyla bu yolda bir teklif al­ Naz. onu da kabinede yazı... İs­ Anadolu'da kıtalarının başında Ve bu surette Türklüğün ölümü rica ettim. Ve iki kardeş gibi sarı­ diyerek malum bolşeviklik me­ şöyle yazar: lediğini iddia ettiği düşünceleri dım. Bunun felaketi miiliyeyi ta­ met Paşa söylemiş. bulunmaları lazımdır. Derhal ilk mukadderse pek pahalıya mal edi­ larak veda ile ayrıldım.” selesi.. “29 Teşrinsani 334'(918) Zeyrek baştan aşağı “beyinsizcedir” cilden başka bir işe yaramayaca­ Fevzi Paşa’ya açmış. Şakir Pa- fırsatta tehlikeyi bertaraf ederiz. lir. Erzurum dağlarında duramaz­ Atatürk, Kâzım Karabekir’in Halbu ki bu 3. maddenin Sivas de kilise cami karşısındaki ağabe­ Karabekir, 6 Kanunuevvel ğını, bir an evvel genç komutan­ şa’yı ikna etmiş (Kâzım Paşa’dan Bütün kuvvetler garba tevcih olu­ sak Ermenistan dağlannda bu ye­ bu satırları için neler yazmıştı? Kongresi ile bir alakası yok, bir yimin evinin bahçesinde ziyareti­ 334’de (1918) Padişah ile görüş­ ların Anadolu'ya atılmasından tahkik)..” ni Türk hükümeti yine yaşar. Atatürk’ün el yazısı ile hazırla­ nabilir. Ben bu vazieyyette Şark- başka birşey me gelen Harbiye Nezareti müs­ tüklerini ve Padişah’a “genç ku­ başka çare olmadığı hakkındaki Kâzım Karabekir’in, “İstiklal ta’ki rolünü muaffakiyetle yapa­ Paşam; İstanbul’da çok kalma­ dığı notun 3. sayfasını okuyoruz: onun mutalası aranacak. teşarı en yakın aziz arkadaşım Mi­ mandanların iş başından ayrılma­ noktai nazarımı te’kiden İsmet Harbimizin Esasları” adlı kitabın­ bilirim. Garb meselesi açık kalmı­ yınız. Ve buradaki diğer komutan­ “ 13) s. 48-49. (11 Nisan cuma 30) s. 82 son yazısı Rafet Paşa1 ralay İsmet Bey’e milletin istikla­ maları” ve “Anadolu’ya orduları­ Bey'e söyledim.” yor. Zatı sanıilerinden ricam da lar üzerinde de müessir olarak bir günü) beni ziyareti baştan yalan, da, Mustafa Kemal Paşa’yı Şişli­ nın şifresi tetkik olunacak. lini kurtarmak için düşüncelerimi na iade" edilmeleri önerisinde bu­ Kâzım Karabekir, yakılan ki­ deki evinde ziyaret ettiği ve arala­ biran evvel sizin de Anadolu'ya an evvel Anadolu'yu kuvvetlendi­ sonradan uydurma bir tiyatro par­ 31) S. 85, 86, 87’de çok yalan şöylece izah ettim: lunduğunu yazıyor. taptan bir tanesi saklayabilmiştir. relim. Birçok batmış milletler is­ çası...” İsmet Paşa'ya söylediğini rında şöyle konuşmalar geçtiği ya­ geçmekiiğinizdir. Her makamın var. (Genç kumandanların İstan­ Atatürk’ün bu konudaki yoru­ Karabekir, 45. sayfadan aldığımız namuslu genç siması kumandan­ tiklallerine kavuşurken asırlar dol­ tahkik (12 Nisan 335’te İstanbul1 zılıdır: 9 Temmuz’da beni reis intihap bul’da toplanmasına ve hususu ile mu şöyle; el yazısından okuyalım: bu paragrafın yanında sonradan durucu muazzam tarihi olan Türk dan çıkmış.. 19 Nisan 335 Karabekir: ların Anadolu’ya atılmasına taraf­ ettiler, 9 t. bildirdiler, beni şarktan ayırmak büyük bir “10) s. 44.6 Kan. evvel 334’te eski yazı ile şu notu eklemiştir: “Evvela Şark teşekküllerini Er­ tardır. Bunun için derhal sizin de milletini kurtaralım. Tfabzon) 32) S. 88 yalan ve ayıp... gaflet olmuştur. Beni derhal şar­ Padişahla görüşmüş; genç ku­ “İngilizlerin mandasını kabul. zurum'da birleştirerek herhangi bir vazife ile gelmeniz mümkün­ Mustafa Kemal: Karabekir, kitabında 19 Nisan 33) S. 89, 90 saçma ve şantaj. ka iadeye çalış. Ben orada milleti mandanları Anadolu’ya orduları­ Bunu kabul eden Hürriyet ve İti­ bir tehlikeye karşı bir milli taar­ dür. Eğer mümkün olmazsa hu­ “Vaziyet size hak verdiriyor. İyi 1919 günü Trazon’da Muhafaza-ı tenvir ve onlara yardım ederek nın başına gönder demiş., zaten laf erkanı İngilizleri işlerine daha ruz hazırlamayı düşünüyorum. susi bir tarzda da gelebilirsiniz. olayım gelmeye çalışırım.” Hukuk Cemiyeti ile görüştüğünü, (11) Milli Savunma Bakanı Kâzım memleketin inhilaline (yok olma­ genç komutanlar Anadolu’da idi.” elverişli buldular. Ve bu kombine­ Yeni bir Türk hükümeti esası. Evvela Erzurum’da toplanalım ve Karabekir: TVabzon heyetinin Batı dünyasın­ Özal£- sına) karşı Şark’ta yeni bir milli Karabekir, yakılan kitabının 45. zonu yaptırmadılar. Eğer istiklalimize dokunulmaz, milli hükümet esasını kuralım. “Paşam o halde tek dağ başı dan “merhamet ve adalet” iste­ Yarın: Kâzım Türk hükümeti vücuda getirerek sayfastnda Mustafa Kemal Paşa1 M. Kemal Anadolu’ya çıkarı­ yalnız şark vilayetleri tehlikeye dü­ Ben Trabzon ve Erzurum’da siz mezar oluncaya kadar mücadele­ mek üzere girişimlerde bulundu­ Karabekir’in anıları CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 13 HAZİRAN 1990

« | j | ■‘.'I

Mustafa Kemal ordudan ayrılmıştır, tutuklanmayı beklemektedir. Kâzım Karabekir odaya girer... Ata’mn yazgısı nasıl değişti? on yıllık idareye malikiz. Bunun “ Paşam siz askerlikten istifa et­ için AvrupalIlar gibi pek ileri dü­ tiniz. Benim bundan sonra bu va­ arbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa’nın, irbirlerine bu kadar bağlı bu iki arkadaş şünemeyiz. zifeme devam imkânım kalmadı. I Mustafa Kemal ile Rauf Bey’in neden karşı karşıya gelmişlerdi? Bu sorunun c) Hükümet merkezini değiştir­ Müsaadenizle Kolordu Komutanı mekle dahi şahsi düşüncem hiç Kâzım Karabekir Paşa’dan aske­ I tutuklanmalarını isteyen emri, Karabekir’e yanıtını Atatürk Söylev’de şöyle veriyordu: kalır. Yalnız memleketin idaresi ri bir vazife isteyeceğim. Evrakı bakımından bile Bursa’dan İstan­ kime teslim etmemi emrediyorsu­ I ulaşmıştır. Mustafa Kemal bu yüzden ‘Başarı için uygun ve güvenilir yol, her evreyi bul herhalde her tarafa muvasal- nuz?’’ ” I tedirgindir ve tutuklanmayı beklemektedir. vakti geldikçe uygulamaktı. Ben de böyle latı (ulaşması) daha kolay bir yer­ “ Ya öyle mi efendim. Peki dir. Siyasi bakımdan ise İstanbul’­ efendim. Evrakı Hüsrev Bey’e de­ I Yaveri, Kâzım Paşa’nın geldiğini haber verir. yaptım. Ancak tuttuğum bu uygun ve güvenli da hükümetimizi serbest bulun­ vir edin efendim” ... I Karabekir odaya girerek Mustafa Kemal durmayacak olanlar Bursa’yı da Bu konuşma, Erzurum’da bu­ yol, yakın çalışma arkadaşlarım olarak uzak görmezler” . gün “ Atatürk Evi” olarak bilinen f l B I Paşa’yı saygıyla selamlar ve şunları söyler: tanınmış kişilerden kimileriyle aramızda Karabekir, daha sonra, Rewlin- evde 10 Temmez 1919 günü Mus­ son’un kendisine halyanlar ile tafa Kemal Paşa ile Miralay Kâ­ I ‘Kumandamda bulunan zabıtan ve efradın zaman zaman görüşlerde, davranışlarda, Yunanlıların anlaştıklarını, İtal­ zım Bey arasında geçiyordu. I hürmet ve tazimlerini arza geldim. Siz yapılan işlerde beliren temelli ve ikinci yanların parasızlık, Yunanlıların Mustafa Kemal Paşa ile Sam­ da şarlatanlıkları nedeniyle sava­ sun’a çıkan 3. Ordu Kurmay Baş­ I bundan evvel olduğu gibi bundan sonra da derecede birtakım anlaşmazlıkların, şı sürdüremeyeceklerini, Bolşevik- kanı Miralay Kâzım Bey (Dirik) lerin de on yıl kendilerini topar­ Erzurum’da askerlikten çekilen I m h JHL m m J muhterem kumandammızsımz. Kolordu kırgınlıkların ve ayrılıkların da nedeni ve lamayacaklarını anlattığını, Mustafa Kemal Paşa’ya artık Komutam’na mahsus araba ile maiyetinize bir takım süvari Haçıklaması olmuştur. Ulusal savaşımıza birlikte Amerikalıların da Wilson pren­ kendisi ile çalışamayacağını bil­ siplerini beğenmediklerini söyle­ dirmekteydi. (12) getirdim. Hepimiz emrinizdeyiz, Mustafa Kemal, başladığımız yolculardan kimileri, kendi düşün ve ruh diğini, bunun üzerine kendisinin Kâzım Bey, selam verip odadan “ Ya İzmir, Antalya, Adana ne çıkar. Mustafa Kemal üzgündür, Karabekir’in üstüne atlayarak bu eski arkadaşının yeteneklerinin kavrama sınırı bittikçe bana direnmeye olacak? Ermeni hükümeti teşek­ Rauf Bey’e (Ot bay) dönerek, boynuna sarılır ve öper. Yazgı değişmiştir. ve karşıt olmaya başlamışlardı.’ kül edecek mi?” diye sorduğunu, “ Rauf gördün, ben haklı değil mi Revvlinson’un da şu yanıtı verdi­ idim? Devlet makam ve mesnedi­ ğini yazıyor: ni gördün mü? Dün benimle en “ İzmir için ısrar edenler çoksa yüksek gayret ve şüphe götürme­ da Yunanlıların ne parası var ne yecek kadar samimiyetle çalışan adamı. Biz de bütün kuvvetlerimi­ bu adamın gördüğün hareketi be­ zi çektik. İngiliz efkan Yunanlı­ ni teyid etmedi mi?” der. ların aleyhine dönmüştür. Nasıl Yaveri Cevat Abbas, telaşla olsa İzmir’den çıkartacaklardır. odaya girer ve Kolordu Komuta­ İzmir’in tahliyesi ile beraber An­ nı Kâzım Karabekir’in geldiğini talya ve Adana da kolaylıkla tah­ haber verir. liye olur. Ermenilerin kendi taraf­ Harbiye Nâzın Şevket Turgut larında dahi hükümet teşkil etme­ Paşa’mn, Mustafa Kemal ile Rauf leri zordur. Ben hududun Araş Bey’in tutuklanmalarını isteyen nehrinden geçmesini teklif ettim. emri Karabekir’i ulaşmıştır. Mus­ Pontus falan da yoktur. Rumla­ tafa Kemal bu yüzden tedirgindir. rın ne şarlatan millet olduklarım Rauf Bey’e “ dediklerim doğru bilirsiniz. Başvekilimizin bir mü­ değil miymiş” dercesine bakar ve lakatta söylediği ‘Türkiye’de za­ yaveri Cevat Abbas’a “ Buyursun­ yıf hükümetin nihayet bulmasını lar” der. görmek isteriz’ sözünü bazı gaze­ Mustafa Kemal, tutuklanmayı teler ‘Zayıf Türkiye’nin nihayet beklemektedir. bulması’ gibi yazdılar. Başvekil Karabekir, odaya girerek Mus­ maksadının bu olmadığını hasse- tafa Kemal Paşa’yı saygıyla se­ ten söyledi - İngilizler iktisaden de lamlar ve şunları söylen size büyük yardım yapacaklar.” “ Kumandamda bulunan zabı­ Karabekir, bu görüşmesini şif­ tan ve efradın hürmet ve tazim­ re ile M. Kemal Paşa’ya bildirdi­ lerini arza geldim. Siz bundan ev­ ğini; M. Kemal’den “ Rewlinson vel olduğu gibi bundan böyle de Heyeti Temsiliye ile görüşmeye muhterem kumandammızsımz. yetkili” ise ve “Sivas kongresi Kolordu Komutanı’na mahsus kararları” ile sınırlı olarak ken­ araba ile maiyetinize bir takım sü­ disi ile görüşebileceği, yoksa “ bu­ vari getirdim. Hepimiz emriniz- raya gelmesine lüzum yoktur” ya­ deyiz.” (13) nıtım aldığını yazıyor. Mustafa Kemal, Karabekir’in Karabekir, M. Kemal’den bu üstüne atlayarak bu eski arkada­ şifreden sonra 9 .1.1920 tarihli bir şının boynuna sarılır ve öper. şifre daha alır. Yazgı değişmiştir. Şifre aynen şöyledir: Aynı günlerde Ali Fuat Paşa “ İngiltere hükümeti başvekili (Cebesoy) da ordudan istifa eden Loyd George’un İstanbul ve Bo­ M. Kemal Paşa’ya bağlılıklarını ğazların beynelmilel bir hale ifra­ bildiriyor, Rauf Bey de yayımla­ ğını (biçimlendirme) Türk hükü­ dığı bildiride şu sözü veriyordu: metinin yeni merkezinin Anado­ “ Vatan ve milletin halas ve is­ lu’da olacağına İstanbul’un yal­ tiklali ve makamı saltanat ve hi­ nız makkarrı hilafet (hilafet baş­ lafetin masuniyeti bilfiil temin kenti) olarak bir payitahtı dini edilinceye kadar Mustafa Kemal (dinsel başkent) olarak kalacağı­ Paşa ile ulaşacağıma mukaddesa- na dair İstanbul konferansına tek- dı namına ahd-u peyman eyledi­ lifatta bulunacağı gazetelerde gö­ ğimi arz ve ilan ederim” . (14) rüldü. Ananatı milliye (Ulusal ge­ Birbirlerine bu kadar bağlı in­ lenekler) ve diniyemize mugayir sanlar neden sonra karşı karşıya olan böyle bir kararın milletimiz­ gelmişlerdi? ce asla muta olamayacağı (boyun Bu sorunun yanıtını Atatürk eğilmeyeceği) tabiidir. Mümessil­ ‘Söylev’de veriyor: lere bu babta şedit (şiddetli) pro­ “Başarı için uygun ve güveni­ testolarda bulunulması ve bir su­ lir yol her evreyi vakti geldikçe uy­ retinin de beraı malumat (bilgi gulamaktı. Ulusun gelişmesi ve Mustafa Kemal ve Kâzım Karabekir, özgürlüğüne kavuşmuş İzmir’de, halkın coşkun tezahüratı altında, birlikte yürüyorlar. İki eski silah arkadaşının yollan henüz ayrılmamış. için) Heyeti Temsiliye’ye keşide­ yükselmesi için esenlik yolu buy­ si rica olunur” . du. Ben de böyle yaptım. Ancak ^ â z ı m Karabekir, işgalcilerin Türk yurdundan arçala ve hâkim ol. Kâzım Karabekir’e göre Karabekir, bu İngiliz önerisini bu tuttuğum bu uygun ve güveni­ şöyle' yorumlar; lir yolu; yakın çalışma arkadaşla­ M parçalar koparmak amacıyla birtakım İngiliz siyasetçilerinin amacı buydu. Onlar bir “İngiliz siyasetçilerinin milli rım olarak tanınmış kişilerden ki­ taraftan Meclis-i Mebusan’a karşı tecavüzkâr hükümetimize ve nihayet 16 mart­ mileriyle aramızda zaman zaman W kuruluşları desteklediklerini söylüyor ve ta Meclisi Mebusan’a karşı yap­ görüşlerde, davranışlarda, yapı­ W şöyle diyordu: ‘ Hilafet ve saltanat makamı, bir tutum takınırken, diğer taraftan padişahı tıkları tecavüzler ve padişahı da lan işlerde beliren temelli ve ikin­ bizi ‘Cumhuriyet kuracaklar’ di­ ci derecede birtakım anlaşmazlık­ f türk milletini etrafında toplayamamıştı. Bu ‘cumhuriyet kuracaklar’ diye korkutarak ye inandırarak Damat Ferit hükü­ ların, kırgınlıkların, ayrılıkların Damat Ferit hükümetini kurdurtmuşlar ve işi metini işbaşına getirip işi Sevr mu­ da nedeni ve açıklaması olmuştur. işi başaracak bir mucize lâzımdı. Bu da ahedesine götürdükleri görüldü. Ulusal savaşımıza birlikte başla­ kendiliğinden ortaya çıktı: Bolşevikliğin ilanı. Sevr Anlaşması’na kadar götürmüşlerdi. Asıl mühim olan bir meselede İs­ yan yolculardan kimileri giderek tiklal Harbinin temelinin atıldığı ulusal yaşamın bugünkü cumhu­ Böyle bir cumhuriyet, derhal Sovyet Anadolu cephesinde de Erzurum Erzurum’da ve bu işteki rehber­ riyet yasalarına dek uzayan geliş­ Kongresi’nin toplanmasındaki rehberliğini ve liğimi ve Mustafa Kemal Paşa'ya melerinde, kendi düşün ve ruh ye­ A Rusya’dan da her türlü yardımı gördüğü yapabileceğim tesiri bilerek kong­ teneklerinin kavrama sının bittik­ A w halde, dinini ve milliyetini kaybetmeyecek, Mustafa Kemal üzerindeki etkisini bildikleri relerin mükerratı hilatına olarak çe, bana direnmeye ve karşıt ol­ beni vakitsiz bir cumhuriyet ila­ maya başlamışlardı” . (15). A ^ istiklaline sahip olacaktır’ denildi. Bu öyle Kâzım Karabekir Paşa’yı ‘vakitsiz’ bir nına doğru teşvik ederlerken İs­ cumhuriyet ilanına teşvik ediyorlardı. tanbul’da gizlice Damat Ferid’in Yol ayrımı______çekici bir teklifti ki Mustafa Kemal bile bunu padişah hükümetini aleyhimize Kurtuluş Savaşı’nı birlikte ya­ kurtarıcı bir formül olarak İstanbul’da ele almış ve aKarabekir bu konuyla ilgili olarak anılarında şöyle diyor: hazırladıkları gibi Konya’da da panlar bir yol ayrımında başka ‘Eğer bu manevraya kapılsaydık,ortada vaziyete hâkim bir Selçuk devleti kurulmasına ça­ başka yollara sapmışlardır. Ata­ Amasya’da bazı arkadaşlarımızla müzekkere ve karar lışıyorlardı. Eğer ‘parçala hâkim türk’ün tuttuğu yol, laik cumhu­ vermişti.Düşmanlarımızın bu pususundan, tam olacak bir kuvvet kalmayacağından, fikir ayrılığı ve fikir ol’ manevrasına kapılsaydık vazi­ riyetti. Devleti biçimlendiren siya­ yete hâkim olacak ortada bir kuv­ sal çerçeve ve ideoji de buydu. zamanındaki müdahalemle kurtuldu. perişanlığı ile istenen tuzağa düşmüş olacaktık’. vet kalmayacağından fikir ayrılı­ Peki Karabekir, ne düşünüyor ğı ve fikir perişanlığı ile istenen tu­ ve ne istiyordu? zağa düşmüş olacaktık” . Şimdi, Karabekir’in yazdığı, dirmeyi yapıyor: teşekkülün hürriyeti zorla alma­ si karşısında müstevlilere karşı ya­ Bolşeviklik ilanı. yi (17) tenkil (cezalandırma) etti­ olarak kabul olunmuştur. Ancak sıdır. Bir irtica da bastırıp müs­ pılan milli teşkilatın aciz ve mes­ Böyle bir Cumhuriyet, derhal ğimizin ertesi günü İngiliz Kay­ Çanakkale itilaf devletleri tarafın­ Yarın: Mustafa bugüne kadar hiç yayımlanmayan “Meşrutiyetle Cumhuriyet in­ tebit padişahla hal edilince artık kenet içinde teslimiyeti kabul eden Sovyet Rusya’dan da her türlü makamı Revvlinson İstanbul’dan dan işgal olunacak - ihtimal İstan­ Kemal ve halifelik “ İnkılap Hareketleri Neden Oldu, kılapları arasında hamleler ve bu Meşrutiyet memlekette kökleşmiş ve sulhten sonra da teceddüt (ye­ yardımı gördüğü halde ‘dinini ve Erzurum’a geldi ve beni hemen bul etrafında itilaf askeri bulunur Nasıl Oldu? Nasıl İdare Olun­ hamleleri yapmak için teşkilat ba­ (12) - Korgeneral Kâzım Dirik, 19 Ma­ oldu. nileşme) hareketlerimize engel milliyetini kaybetmeyecek istikla­ makamımda ziyaret etti. - zaten Türkiye bir Asya devleti­ du?” adım verdiği anılarını oku­ kımından büyük farklar vardır. yıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa ile yarak bu sorulan yanıtlayacağız. Hürriyet aşkına verilen kurban­ olacağı anlaşılan padişahlığın dev­ line sahip olacaktır’ denildi. (27.11.1919) Tam bir saat gö­ dir. İstanbul bir köşedir. Anado­ Samsun’a çıktı. M. Kemal’in istifası­ Bunları kısaca belirttikten sonra Karabekir, anılarına 31 Mart lar ve ıstırap çeken vatandaşlar rilmesinden ibarettir.” Bu öyle cezp edici (çekici) ve ik­ rüştük.(18) lu’nun idaresi ve terakkiye şevki na kadar 3. Ordu Kurmay Başkanı olayı ile ilgiü kısa değerlendirme­ Cumhuriyet inkılabımız hakkın- hürriyetin ebedi olarak manevi na edici bir şekilde itimada değer Anlattıklarının hülasası şunlar­ (ilerlemeye yöneltilmesi) İstan­ olarak görev yaptı. Daha sonra, Er­ zurum’da 15. Kolordu Komutan Ve­ lerini yaparak başlıyor.(16). daki bilgileri İstiklal Harbimiz kurucusudur, koruyucusudur. Tehlikeli bir kaynaklardan gelmiştir ki, Mus­ dır: Lord Curzon diyor ki: bul’dan gayri mümkündür. Bu tafa Kemal Paşa bile bunu kurta­ ‘a- Şimdiye kadar sulh yapma­ hususta ne düşünüyorsunuz? Me­ killiği, TBMM Gürcistan temsilciliğin­ İttihat ve Terakki örgütünün hakkında olduğu gibi, vesikala­ Zulmün, istibdadın, Türk mille­ cumhuriyete doğru___ rıcı bir formül olarak İstanbul’­ dığımızın sebebi Türkiye’de şim­ sela Bursa’da olacak bir hükümet de bulundu. Bitlis ve İzmir valilikleri Manastır merkezini “ Osmanlı rımla ve şahitlerimle arz tinin ilerlemesine ve medeniyet ca­ da ele alarak gelmiş ve Amasya'­ diye kadar kuvvetli bir hükümet serbesttir’...” yaptı, 1941 yılında öldü. Hürriyet Cemiyeti" adıyla kurup, ediyorum. miasında hakiki olan yeri alma­ Kâzım Karabekir, mütarekenin da bazı arkadaşlarımızla müzek­ görmediğimizdendir. Hakiki İngi­ Kâzım Karabekir, Lord Cur- (13) - Karabekir Kâzım, İstiklal Har­ bu gizli derneğin İstanbul örgütü­ memleketin “ gayri Türk kısmı” bimiz, s: 1137 Bizde Meşrutiyet, hilafet ve sal­ sına ne derece engel olduğunu ve kere ve karar vermişti..(..) Düş­ liz dostu olacak simalarla anlaş­ zon’un akrabası olan Rewlitlson’a nü de oluşturduğunu, 2. Meşru­ işgal altındayken imzalandığını, (14) - Cebesoy Ali Fuat, Milli Müca­ tanat makamının zulüm ve istib­ netice değerli vatandaşlarımızı manlarımızın bizi birleştirmek de­ mak istiyoruz. Mustafa Kemal şu yanıtları verir: tiyetken sonra Selanik Kongresi’- işgalcilerin Türk yurdundan par­ dele Hatıraları, Vatan Neşriyatı, 1953 dadına, Cumhuriyet ise o maka­ mahv vc perişan ettiği hakkında- ğil tam bir inhilale (dağılmaya) sü­ Paşa sulh konferansında bulun­ “ a- Türk milleti Sivas Kongre- ne İstanbul delegesi olarak katıl­ çalar koparmak amacında olduk­ s: 100 mın aciz ve meskenetine karşı ya­ ki yazılarda yine hürriyetimizin en ları anlaşılınca birtakım kuruluş­ rüklemek ve bu surette sun veyahut sulh mukarreratına si'nde kararını vermiştir. Hiç kim­ dığım, 31 Mart ayaklanmasını (15) - Atatürk, Gazi Mustafa Kemal. pılmış bir inkılaptır. Meşrutiyetin kuvvetli muhafızlarıdır. En kahir larının oluştuğunu, bu kuruluşla­ istiklalimizi şöyle dursun milli (kararlar) mutabık kalsın. senin bunu değiştirmeye selahiyeti Söylev. Velidedoğlu Hıfzı Veldet, Çağ­ bastıran Hareket Ordusu’nda alınması, her müterekki (ilerleyen) (ezici, üstün) olan muhafızın da rın saldırganlar tarafından hoş mevcudiyetimizi dahi tehlikeye b) Endişemiz Türkiye’nin yine yoktur. Yakında milletin itimadı­ daş Yay. s: 46 Mürettep Fırka’nm kurmay baş­ millete olduğu gibi zulme karşı in­ Tiirk ordusu olduğu eserleriyle or­ görüldükleri ve belki de işgalcile­ düşürmek için kurdukları bu pu­ bir gün İngiltere’nin düşmanları nı kazanan Mebuslar Meclisi İs­ (16) - Karabekir’in İttihat ve Terakki kanı olarak görev yaptığını, Ata­ tikam ve istibdada karşı nefret tadadır. İşte bu kuvvetlerin sahi­ rin bu kuruluşlara hız verdikleri­ sudan tam zamanında bir müda­ tarafına geçivermesidir. Padişah tanbul'da toplanacaktır. Sulhu­ Anıları için bkz: Karabekir İttihat ve türk’ün “Osmanlı Hürriyet Terakki Cemiyeti, 1896-1909, 1st, 1982 duygulan herhangi hadiselerle ve bi olan Türk milleti artık eline al­ ni; anavatanın parçalanma tehli­ halemle kurtuldu. hükümeti bunu yapabilir. Artık muzu milletin itimadına mazhar Cemiyeti” adındaki örgütün ku­ dığı hürriyeti Meşrutiyet idaresi ile Burada, Sivas Kongresi'nin bir krallık ve imparatorluk modası olan bir hükümetle bu hüküme­ (17) - Türk İstiklal Harbi, 6. cilt, İs­ o hadiseleri daha kuvvetli canlan­ kesi büsbütün belirince yurt par­ tiklal Harbinde Ayaklanmalar rulmasına hiçbir etkisi olmadığı­ dırarak aks ettiren sözler ve yazı­ korumak kudretinde bulundu­ çalarının bir yönetim altında top­ taraftan da ‘Amerikan mandası’ geçmiştir. Birçok debdede ve mas­ tin tayin edeceği bir heyet ya­ nı, 31 Mart ayaklanmasının bas­ (1919-1921) Gen. Kur. Yay. S. 60. larla halk arasında kök saldıktan ğundan zaten kısa süren Meşru­ lanması gereğinin duyulduğunu kurtarıcı bir çare gibi kabulleri ve raf yerine millet kendi işini kendi pabilir. Şeyh Eşref Ayaklanması, 26 Ekim - 24 tırılması sırasında kendisinin 2. sonra başlayan teşekküllerin tiyet devrinde Cumhuriyet ham­ anlattıktan sonra şunları yazıyor: tehlikeyi de nasıl atlattığınız üze­ gören cumhuriyete taraftardır. Bi­ b) Türk dostluğu İngilizler için Aralık 1919. Fırka Komutanı Şevket Turgut vakit vakit andıkları veya at­ lesine hiç ihtiyaç duymadı. Ve ta­ “ Hilafet ve saltanat makamı, rinde yeniden durmayarak sırf ha­ zim de padişahı hükümet ve siya­ çok faydalı, düşmanlığı o derece (18) - Rewlinson. Alfred, Adventures Paşa’nın, Mustafa Kemal’in de 1. mak istedikleri hamlelerin is­ bii de böyle bir hamle için aşağı­ Türk milletini, Türk vatanını et­ diselerin akışını takip için kaydet­ sete karıştırmayıp halife olarak is­ zararlıdır. Bugün milletimizin her in the Near East, Andrew Melrose, Fırka Komutanı Hüseyin Hüsnü tibdat kuvvetiyle çarpışması, dan yukarısı teşkilat da yapmadı. rafında toplayamamıştı. Bu işi tikten sonra asıl konumuza geçi­ tediği yerde oturmasına taraftar ferdi İngiliz dostluğu taraftarıdır. London/New York, 1924, s: 180-181. Paşa’nın kurmay başkanı olduğu­ boğuşması ve en son aşağıdan Cumhuriyet hamlesi, istiklalimi­ başaracak mucize lazımdı. Bu da yorum.” olmaklığımız... Avrupa’da cumhuriyet olmayan İngiliz yarbay, kitabında Karabekir ve nu anlattıktan sonra şu değerlen­ yukarı yapılan kuuvetli bir zin dış darbelerle tehlikeye düşme­ kendiliğinden ortaya yayıldı. “ Bayburt civarındaki Mehdi’- (c) Gerçi İstanbul bir Türk şehri pek az millet kaldı.' Fakat henüz Atatürk’ü övüyor. CUMHURİYET/6 DİZt-RÖPORTAJ 14 H A ZİR A N 1990

Kâzım Karabekir, Mustafa Kemal’in hilâfet ve saltanatı kendisine almak niyetinde olduğunu düşünüyordu Atatürk halife mi olacaktı? —5— setimiz için de zararlı görüyor­ dum. Hele hanedanı değiştirmek, Mustafa Kemal ile Kâzım Ka­ hem milli birliği sarsacak, hem de rabekir’in yollan ne zaman ay­ medeni cihana karşı bir gerilik rılmıştı? gösterecekti. Kalkınmamız için Anılara bakarsak bu yol ayrı­ zararlıdır. Çünkü her kim olursa mı 1921 yılının ilk aylarında beli­ olsun, halk içinden uzun müddet riyor. Hem de askeri hareket aşa­ çekilip, saraylarda, ancak muhi­ malarında. tin gözleriyle ve kulaklarıyla va­ Karabekir, anılarının bu bölü­ tan ve milletin halini seyir etmek müne şu başlığı geçmiş: artık bu asırda ileri milletler için “ Ankara milli hükümetinin bile zararı görünürken bizim gibi cumhuriyete doğru gidişi’’ medeniyet camiasında gerilerde “ İstanbul’dan, her ne şekilde kalmış olan bir millet için daha olursa otsun bir cumhuriyet kur­ zararlı olacak idi. Devlet reisinin ma fikriyle gelen Mustafa Kemal etrafını birtakım dalkavuk alma­ Paşa, Revvlinson’un da benim va­ sına ve bunların milletle devlet re­ sıtamla ileri sürdüğü, hilafetin ay­ isi arasında sağır bir sed teşkil et­ rılması ve cumhuriyetin kabulü mesine mani olabilmek için hila­ teklifini samimi bulmuş olacak ki fet ve saltanatı bir elde toplama­ 19 kanunusani 1336-(Ocak 19 mak en başta gelen bir tedbirdir. 1921) İstanbul’da Müdafaa-i Hu­ Bundan başka, hilafet dinle, pa­ kuk Cemiyeti’ne dayanan Mebu- dişahlık ise dünya işleriyle İlgili ol­ san Meclisi’nin açılmasına ve duğundan biri birine zıddır. Bu­ meşruti bir hükümetin faaliyete nun için iki ayn şahsiyete ihtiyaç geçmesine ve 28 Kânunusani’de vardır. Mebusan Meclisi nin ‘Misakı Mil­ Dış siyasetimiz için zararlıdır. li beyannamesini’’ kabul ve ilan Çünkü Papa’nın aynı zamanda ettiğine 9 Kânunisani’de kendi im­ kral olması bize ne kadar garip zasıyla neşrettiği askeri plandaki görünürse halifenin padişah ol­ serahata rağmen Bolşeviklerin ması da müterakki milletlere (ileri Kafkasya’ya gelmekte oldukları milletlere) o kadar garip görünür. haberi gelince bana 6 şubatta Kaf­ Bu halin devamı yine aleyhimize kasya hareketini teklif etti. neşriyat ve propagandaya sebep Bu hal, İstanbul’daki Meşruti­ olacaktır. yet hükümetimize karşı fiili bir is­ Şu halde saltanatı hilafetten yanla Heyet-i Temsiliye’nin Mus­ ayırmamız lazımdı. tafa Kemal Paşa’nın diktatörlü­ Bu lüzumu halkımıza kolaylık­ ğünde bir cumhuriyet şekline dö­ la anlatabiliyorduk. Esasen milli nüşmesi demekti. Hem de Bolşe- hükümet ile başarılan İstiklal viklerle birleşme felaketine doğ­ Harbi de bize hak veriyordu. Şim­ ru!” di mesele ayrılan saltanatı ne yap­ Kâzım Karabekir, 23 Nisan’da makta idi? Bu mevkie yeni bir ha­ kurulan Meclis’in bir “ kurucu nedan mı getirecektik? Yoksa es­ meclis” olması gerektiğini, oysa ki hanedandan bir başkasını mı meclisin olağanüstü yetkilerle do­ koyacaktık? natıldığı, Mustafa Kemal’in de bu Her iki şık da milleti ikiye ayı­ olağanüstü yetkilerle donatılmış rabilirdi. Ve günün birinde kuv­ Meclisin başkanlığına geçmesi ve vetli bir şahsiyet kimse öteki ha­ ilk iş olarak yeni anayasa hazır- nedanın elinden diğer unvanı da latılmasını cumhuriyet ilanı yo­ almaya kalkabilir ve tarihimizin lunda aşamalar olarak gördüğü­ seyri bir daire üzerinde yürüyerek nü ve M. Kemal ile bu konuda ayrıldığımız noktaya gelebilirdi. tartışmalar yaptığını yazıyor. İslam âleminde Osmanlı haneda­ Karabekir, o aşamada cumhu­ nının mevkii daha ziyade hilafet riyet ilanının “ kongrelerde alınan makamı ile tanınmıştı. Şu halde kararlara” ve “ askeri plandaki saltanat lağvedilerek en tekamül imzalarına” karşı olduğunu dü­ eden bir idare sistemi olan cum­ şünmektedir. huriyete gitmek ve hilafeti de ol­ O aşamada, birbirlerine bu ka­ duğu yerde ve şahsiyetlerde bırak­ dar güvenen, birbirine bu kadar mak bize en uygun bir tarz ola­ saygı dolu olan iki asker arasın­ caktı. Zaten fiili sahada dahi bu daki görüş ayrılığı ne gibi çatış­ iş kıvamına gelmiş bulunuyordu. malara dayanmaktaydı? Şark halkının ve ordumuzun bu Karabekir, anılarında bu soru­ şekli hazm ve kabul edeceğini ve yu şöyle yanıtlıyor: hatta memnuniyetle karşdayaca- “ Aramızda büyük görüş farkı ğını da yakından biliyordum. Fa­ vardı. O, itilaf devletlerinin büyük kat M. Kemal Paşa’nın hilafet ve kuvvetleri karşısında milli kuvvet­ saltanatı alması halinde fikren ve lerimizle karşı duramayacağımız­ fiilen aleyhte tezahüratı da şüphe­ dan bir dış siyasete dayanarak siz görüyordum.” kendi diktatörlüğü altında kura­ Karabekir, bu düşüncelerle An­ cağı bir cumhuriyetle uyuşmak ci­ kara’ya gelir. Bugünkü Dışkapı hetine gidiyordu. Herhangi bir in­ semtinin bulunduğu yerde Kara­ kılabın milli ve askeri birliğimizi bekir, M. Kemal Paşa ve arkadaş­ sarsarak mukavemet kudretimizi larınca tören kıtası ile karşılanır. mahvedeceğini büyük kuvvetlerin Sarılır; öpüşürler. gelmesi ihtimalinin çok zayıf ol­ Ertesi gün M. Kemal Paşa ile duğunu, mütareke mucibince di­ birlikte Bursa’ya gitmek üzere tre­ ye silahianmızı ve teşkilatımızı ne binerler. Yanlarında Rafet Pa­ azaltma gayreti gösterdiğini ve şa (Bele) ve Milli Savunma Bakam esasen anavatan müdafaası için Kâzım Paşa (Özalp) da vardır. büyük kuvvetler gelse dahi ikmali M. Kemal Paşa, yanında Rafet namus mecburiyetinde olduğu­ Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir ve Latife Hanım, bir yurt gezisinde, toplanan çocukları dinliyorlar. ve Kâzım Paşa olmak üzere Ka­ muzu ve milletin de bu azimli ka­ rabekir’in kompartımanına ge­ ran kabul edeceğini daha İstan­ lirler. bul’dayken kendisine söylemiş­ tatürk halife mi olmak istiyordu? âzım Karabekir, Mustafa Kemal’in yanlış M. Kemal Paşa sorar: tim.” “Rafet Paşa padişaha ne diye­ Peki, yanılgı neredeydi? Mus­ Karabekir bu kanıdaydı. Mustafa Kemal adımlar attığını, bunun da olumsuz cek?” tafa Kemal yanlış adımlar atmış­ Karabekir’in bir şifresine verdiği yanıtta sonuçlara yol açtığını düşünüyordu. Karabekir: sa bu yanlış adımlar ne gibi olay­ “ Halife hazretleri, derler. lara yol açmıştı? Türkiye’nin başında halife-i İslam olacak, Karabekir’e göre Mustafa Kemal, İtilaf M. Kemal Paşa: Karabekir’e göre bu yanlışların “ Bu şekil iyi. ‘Halife hazretleri’ doğurduğu sonuçlar şunlardı: bir hükümdar sultan bulunacaktır’ devletlerinin büyük kuvvetleri karşısında dersiniz olmaz mı Rafet Paşa?” “ M. Kemal Paşa’nın askeri demekteydi. Ayrıca 20 Temmuz 1922 milli kuvvetlerimizle karşı Karabekir, trende, Mustafa Ke­ mukavemetten vazgeçtiği manza­ mal Paşa’ya saltanat ve hilafet rasını gösteren başkomutanlığı al­ tarihli bir telgrafında da ‘Raif Efendi’nin durulamayacağını düşünüyordu. Bu konusundaki düşüncelerim açar. mayarak TBMM Reisliğine geç­ Sonrasını Karabekir’den öğ­ mesi ve vakitsiz yani en zayıf va­ saltanat şeklinin cumhuriyetçiliğe kalbi yüzden bir dış siyasete dayanarak kendi renelim: ziyetimizde ve İtilaf propaganda- (dönüşmesi) mahsus olduğu hakkındaki diktatörlüğü altında kuracağı bir “O, henüz kati olarak teklifi­ ianna ve bundan haber alan pa­ mi beğenmiş görünmüyor; fakat dişah hükümetinin fetvaları, fikri vehimdir’ diyordu. Kâzım Karabekir’e cumhuriyetle uyuşmak cihetine gidiyordu. itiraz da etmiyordu. Bursa’da emirleri, teşvikleriyle Anadolu Fevzi ve İsmet paşaların da fikir­ birbirine girdi. Eğer kalpleri mil­ göre Mustafa Kemal’in sarıklı resmi, Karabekir anılarında şöyle devam ediyor: lerini alacaktı. Bu mütalaamı bu letimizin hürriyet ve istiklal aşkıy­ hilafet ve saltanatı kendi uhdesine almak ‘Mustafa Kemal’in başkomutanlığı arkadaşlara da söyledim. Onlar la çırpınan arkadaşlarımızın fera­ da ayrıca M. Kemal Paşa ile gö­ gati ve kazanmış oldukları milli niyetinde olduğunun kanıtıydı. Karabekir anılarında şöyle almayarak TBMM reisliğine geçmesiyle, en zayıf anımızda itilaf rüştüler. itimat ve candan sevgi ve saygı Ortaya yeni bir formül çıktı: kudreti olmasaydı, M. Kemal Pa- devam ediyor: “ Ben bizim için hilafeti ayırmak ve saltanatı da propagandalarıyla, padişah hükümetinin teşvikleriyle Anadolu Mustafa Kemal Paşa’yı en kü­ şa’nın attığı vakitsiz adım Sivas’a lağvetmek, bu suretle cumhuriyete gitmeyi daha uygun birbirine girdi. Eğer arkadaşlarımızın miHi itimat ve saygı çük şehzadeye hilafet ve saltanat kadar yayılan isyanları şarka ka­ naibi ve aynı zamanda diktatör dar yayacak ve önüne geçilmez buluyordum. Ama bunu da nihai zaferden sonra ortaya kudreti olmasaydı, M. Kemal’in attığı bu vakitsiz adım, yapmak! darbeleri altında her şey daha baş­ atabilirdik.” Naipliği İsmet, diktatörlüğü de langıçta yok olacaktı. Sivas’a kadar yayılan isyanları, şarka kadar yayacaktı. Fevzi Paşa bana söyledi. Garptaki isyanların önüne du­ Ben de uzun uzadıya iç ve dış rulmaz hal aldığı ve kendilerine faai Hukuk” merkezlerine bildi­ şe ile bana bunun önüne geçmek­ Karabekir, Mustafa Kemal’in nilmesini teklif etmiş ve hükümet ze vasıl olmaktadır. Hali sulhun içtüzükle komisyonlara uzman ki­ mahzurları izah ettim ve şehzade­ yardım için şarkın tahliyesi kara­ rilmişlerdi.” (19) liğimi rica ettiği gibi kendisi de ge­ halife olmak isteğinden niçin bu merkezinin de Ankara- Kayseri- tesisinden sonraki intihapta, bir­ şilerin seçilebilecekleri kaydedile­ ye naipliğin hilafet ve saltanat ma­ rına gidilmesi üzerine 16 Mayıs “ Mustafa Kemal Paşa, Lond­ rek bir aksülamelden (tepkiden) kadar emindi? Yozgat sahasında münasip bir yer çok kıymetli zatlar yerine bir ta­ rek Karabekir’in önerilerini be­ kamına çıkmak için bir basamak 1921’de bildirdiğim 11 maddelik ra Konferansında bir cumhuriyet ve gerekse Moskova’daki Enver Paşa, kuşkusunu şöyle dile ge­ olarak tespitinin muvaffık olaca­ kım muhafazakârların toplanma­ nimsemediğini bildiriyor. olacağını, hürriyeti en gaddar bir teklifimin 4. maddesinde apaçık tipi ile çıkılırsa tehlikeli askeri mü­ Paşa ve arkadaşlarının “ Halk Şû­ tiriyor. ğını ayrıca bildirmiştim. sına karşı şimdiden alınacak ted­ Karabekir, bu yazışmaları ak­ hükümdardan kurtaran ve istik­ şöyle dedim: dahaleler yerine siyasi yollardan ralar Fırkası” (üye Bolşevik Cum­ “(Mefkure Hatırası) el yazısıyla Hilafet ve saltanatın bekası ta­ biri en mühimi bulurum. Meclisi tardıktan sonra şu yorumu lalini de bütün cihana göğüs ge­ Dini ve manevi Anadolu’nun milli muvaffakiyet kazanılacağı huriyeti esasında bir teşekkül yap­ imzasını taşıyan sarıklılar arasın­ raftarı değilken bu sefer bunu bir Milli, kıymettar şahsiyetleri ol­ yapıyor: rerek kendi kanıyla kazanan mil­ ayranını kabartmamak lazımdır.” ümidini hâlâ besliyordu. Fakat maları ve programlarını da tap daki sarıklı resmi Mustafa Kemal kumandana vermeye hiç taraftar mazsa iki büyük mahsur memle­ “ Gerek hilafet ve saltanat me­ letimizin vasiye muhtaç olmadığı­ Karabekir, “ Şark harekâtı ya­ 1922 yılı 27 şubatından 12 marta ederek (basarak) faaliyete başla­ Paşa’mn hilafet ve saltanatı ken­ olamazdım! keti bugünkü harabisinden kurta­ selesi ve gerekse teceddüt (yenilen­ nı izahla bu gibi geri fikirlere or­ pılmayıp kıtalarımız garba kadar devam eden Londra Kon­ ması haberinden tehlikeyi görerek disine almak mefkûresinde oldu­ “ Türkiye’nin başında halife-i ramayacaktır. Birincisi fikri te­ me) hareketlerimiz hakkında dik­ du komutanları sıfatıyla zahir ol­ alınsaydı” diyor “ Kürtlük de da­ feransında bize aşağı yukarı yi­ istikametini değiştirmiştir.” ğu neticesinde karar kılıyordu. 12 İslam olacak. Bir hükümdar ceddüt olmayacak; İkincisi en mü­ tatörlükle veya mütehassıslarımız­ mamaklığımız (arka çıkmama­ hil olduğu halde bütün şarkın ba­ ne Sevr muahedesi çerçevesi için­ M. Kemal, halife mi olmak is­ Mayıs 1922 tarihli el yazılarını ve bulunacaktır” ifadesinin delalet him layihalar herhangi bir hisse la yürümek meselesi Ankara’ya mız, destek olmamamız) lüzumu­ na olan itimat ve bağlılığı de yapüklan teklifleri ve bunun tiyordu? Karabekir, bu ka­ imzalarını taşıyan bir fotoğraf ili­ ettiği mana bu “Mefkure kapılarak münakaşaya dahi lü­ geldikten sonra anlaşmazlıkları­ nu ileri sürdüm” . gevşeyecek” ve her şey altüst ola­ cevabını bile beklemeyerek daha nıdaydı. şiktir. Cumhuriyet fikrinden ken­ hatıralı” fotoğraftan daha iyi an­ zum görmeden red edilecektir. mızın esasını teşkil etmiştir” . caktır. murahhıslanmız yolda iken Yu­ Mustafa Kemal, Karabekir’in di uhdesine hilafet ve saltanata laşılıyordu. Böyle bir Meclise karşı azası bü­ “ ..Nitekim Şark Harekâtı mu­ nan ordusunu bütün cephelerde “Muhafaza-ı Mukaddesat dönüş bütün cihana karşı çok ga­ Eğeı Sakarya zaferinde müşir yük mütehassıslardan mürekkep Yarın: Halifelik ve vaffakiyetle bittikten sonra dahi taarruza geçirmeleri, İtilaf devlet­ Cemiyetleri” konusundaki şifre­ rip bir şey olacaktı. Ben bizim için ve gazilik gibi son unvanı da M. ikinci Meclis bulunmasını faideli Saltanat lağvı ve saltanat tartışması 20 Kânunisani 1337 - 20 Ocak lerinin, zaferini milli kudretle te­ sine verdiği yanıtlarda şu güven­ hilafeti ayırmak ve saltanatı da Kemal Paşa, son zaferde yeni görüyorum...’. hilafetin âl-i 1921 de Teşkilatı Esasiye Kanu­ celeri verir: min etmeyen bir Türk devletiyle, lağvetmek, bu suretle Cumhuriye­ mefkuresine ulaşmak için resim­ Karabekir, bu uzun telgrafında Osman’da bırakılması (19) - Atatürk, Söylev’de Hoca Raif nu Meclisten çıkar çıkmaz bana şekli ne olursa olsun, şerefli bir “ Bu kanunda mana-i Cumhu­ te gitmeyi iç ve dış siyasetimize de görülen muhafazakârları Mil­ “ muhafazakârlardan” oluşacak Efendi’nin bu girişimleri üzerine Ka­ dahi haber vermeye liizum görme­ sulha yanaşmayacağını ve istikla­ riyet ifade eden bir şey mevcut daha uygun buluyordum. Fakat let Meclisi’ne doldurursa müştak Meclis yerine uzmanlardan seçi­ Kâzım Karabekir ne istiyordu? rabekir’den Raif Efendi’nin uyarılma­ den Erzurum’daki “Müdafaai limize asla hürmet etmeyeceğini değildir” bunu da en son z.Merden sonra or­ (özleyen, can atan) ve muhtaç bu­ lecek üyelerin yararlı olacağını, Saltanatın kaldırılmasını ancak sını isteğini anlatır, Atatürk, Söylev, Hukuk Cemiyeti” merkezi unva­ göstermişti.(20) “ Türkiye’nin başında Halife-i taya atabilirdik. Hükümet merke­ lunduğumuz ‘teceddüde’ (yenilen­ ilerlemenin ancak böyle sağlana­ Hilafetin Osmanlı sultanlarının TDK Yay., s.438. nını değiştirerek “ Muhafaza-ı Cumhuriyet esası üzerine bir İslam olacak, bir hükümdar sul­ zinin de artık İstanbul’da iç ve dış meye) imkân olmayacağından cağını yazıyor. birinde kalmasını! (20) - İtilaf devletlerince Londra’da 27 Mukaddesat” adını almış ve ce- Teşkilatı Esasiye Kanununu tan bulunacaktır” . baskısı altında tutulmaması fik­ kendilerine şu mütalaamı bildir­ Mustafa Kemal, Karabekir’e Karabekir, hangi düşüncelerle Şubat - 12 Mart 1921 tarihleri arasın­ mivet nizamnamesinin başına TBMM’nin açılışında teklifine Mustafa Kemal, ayrıca 20 Tem­ rinde idim. 9 Ekim 1922’de Erka­ dim: verdiği yanıtta Millet Meclisi’ne bu görüşünü savunuyordu? da toplanan bu konferansta Ankara “hilafet ve saltanat makamının ve rağmen dokuz ay sonra 20 Ocak muz 1922 tarihli telgrafında da nı Harbiye Umumiye Riyasetinin ‘Başkomutan Mustafa Kemal seçilecek olanların elden geldiğin­ “ ...Hükümet şeklinde ben, tet­ ve İstanbul hükümetleri ayrı ayrı tem­ devlet şeklinin mahfuziyetine” 1921’de Meclisten çıkmasından şi­ “ Raif efendinin saltanat şeklinin sil edildiler. Konferans bir sonuç ver­ (Genelkurmay Başkanlığının) İs­ Paşa Hazretlerine ce nitelikli kişilerden ve uzmanlar­ kik ve tetebbulanma (incelemeler) medi; vermediği gibi Yunan saldırıla­ dair ilaveler konmuştur. İşin da­ kâyet eden M. Kemal Paşa, bir ta­ Cumhuriyetçiliğe kalbi (dönüşme­ tanbul ve Boğazların mühadedei Sarıkamış dan olmalarını sağlayacaklarını, ve görgii ve tecrübelerime daya­ rı da konferans biter bitmez başladı... ha vahim ciheti de bu teşebbüsle­ raftan da “ Müdafaa-ı H ukukla­ si) mahsus olduğu hakkındaki fik­ vaziyeti hakkındaki mütalaamı 18/19 Şubat 1338 (1923) seçilmiş bir meclisin bir başka se­ narak hilafet ve saltanat şekille­ Atatürk, Söylev s: 419, Lord Kinross, rini yalnız şark vilayetlerine değil rın “ Muhafazat Mukaddesat” ce­ ri vehimdir” deme gereğini de sormalarına karşı verdiğim cevap­ Umuri İdaremizin veçhi teşek­ çilmiş meclisçe denetlenmesinin rinin bir arada devamını kalkın­ Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doğu­ diğer bütün vilayetlerin “ Müda­ miyeti haline dönmesinden endi­ duyar. ta ‘İstanbul’a makamı hilafet’ de­ külü hakkındaki münakaşalar bi­ ikilik yaratacağını, hazırlanacak mamız için olduğu kadar dış siya­ şu, İst, 1978, s:403. CUMHURİYET/6 DlZt-RÖPORTAJ 15 HA Z İR A N 1990 :

MustafaKemal “tümüylesilinmesinden”;Kâzım Karabekir, hilafetin OsmanlI soyuna verilmesinden yanadır Osmanlı hanedam ne olacak? şehirdir. Milletimiz bu şehri dila- Lozan Konferansı’nda TBMM m ustafa Kemal, Lozan konferansı öncesinde rada (gönül alan şehir) beş asır hükümeti hilafet- ve saltanat ko­ Bîir yasa önerisi hazırlayan Mustafa Kemal bunu makam Mualla-ı hilafeti (yüce hi­ nularında hangi görüşü savun­ Karabekir’e şunları söyler: “Sulh heyetine seni baş Karabekir’e getirir. Öneride “Hanedanı Âli Osman lafet makamı) muhafaza etmek­ malıydı? tedir” . Karabekir, M. Kemal Paşa’ya murahhas olarak gönderemem. Çünkü kafanla hareket tarihe devredilmektedir!’ Karabekir bunu okuyunca “ saltanatı lağv ve hilafeti Âli Os­ 20 Temmuz 1922 man’da bırakarak’’ gidilmesini edersin. İsmet Paşa’yı göndereceğim. Çünkü sözümden imzalamaz ve Mustafa Kemal’e şöyle der: “Paşam tarihli nutuklarından uygun gördüğünü anlatıyor. Ka­ rabekir, o sıralarda kullanılan çıkmaz.” Karabekir de Kars ve Gümrü’den sonra, karar bu mu idi? Hilafetin Osmanlı hanedanına ait ‘Meclisi Âli’nizin ilk içtima günlerinde kabul ettiği bir esas “ Kemalist” sözcüğüne de şu ge­ “Avrupa diplomatlarının karşısına yine beni çıkarmanız olduğu hakkı da apaçık bir takrir verilmek üzere rekçe ile karşı çıktığını yazıyor: vardır ki o esas ananatı milliye ve “İstanbul’da ortaya çıkan ve Türkiye’nin biricik diplomatının bir ordu kumandanı imzalarım” Orbay da itiraz edince, Mustafa Kemal mukaddesatı diniyemize tamamen Sarıkamış'taki Varlık gazetesinde mahfuz bulundurur. Şimdiye ka­ dar olduğu gibi bundan sonra da tenkide uğrayan Kemalist tabiri­ olduğu manzarası arzedeceği için milli menfaatlere öneriden “Hanedan’ı Âli Osman” kelimesini silip, o olmasa tevfiki hareket ederek nin ecnebi gazetelerde de gittikçe uygun düşmezdi” der. neticeyi mesudiyeye (mutlu sonu­ yayıldığı hakkında mütalaamı “İstanbul’daki padişahlık” yazar. ca) vasıl olacağından şüphe yok­ şöylece söyledim: f H tur.” ‘Daima iftihar edeceğimiz Tüık milliyetçiliği ve Türk demokratlı­ “ Daha buna mümasil beyanat ğı, milli birliğimizi ve milli kuv­ ve mefkûre hatırah ve imzalı, ay­ vetimizi perçinleyen, arttıran rıca sarıklı fotoğraflarını gös­ amillerdir. Bu güzel vasıflarımız, terdiler. Bunları vaktiyle benim de öğ­ Türk varlığını ve Türk kudretini rendiğimi ve aynı karan besledi­ müterakki cihana (ilerleyen dün­ ğimden yeni kararlarla aralann- yaya) en doğru ve en kolay anla­ da bulunmak için geldiğimi tabilir. Kaynağı bilinmeyen Ke­ söyledim. malist tabiri, (21) etrafında top­ lanmış bir azlık ifade ediyor. Hal­ Herkes benden medet umuyor­ du. Benim, saltanata kaldırmak ve buki, bütün millet etrafımzdadır. hilafeti de Osmanlı Hanedam’nda Bunun için dar çerçeveli bir tabi­ bırakmak hususundaki fikrime re iltifat buyurmayın’. itiraz edene rastlamadım. Şu hal­ Mustafa Kemal Paşa, hakkım- de 1 kasım için bu esasta bir tak­ daki düşüncesini apaçık şöylece rir hazırlanmasını ve benim de ay­ ifade etti ve başka mütalaada da rıca teşebbüste bulunacağımı ba­ bulunmadı: ‘Sulh heyetimize seni baş mu­ zı arkadaşlara söyledim. Bu zatlar ileri giderek M. Ke­ rahhas olarak gönderemem. Çün­ mal Paşa’ya 20 Temmuz 1922 cel­ kü kafanla hareket edersin. İsmet sesinde başkomutanlık kendisine Paşa’yı göndereceğim, çünkü sö­ tevcih olunurken, zaferle beraber zümden çıkmaz.’ diktatör olarak istediğini yapaca­ Ben de şu cevabı verdim: ğından endişe edenleri tatmin için ‘Hakkımdaki teveccühlerinize verdiği vaadi kendisine hatırlat­ teşekkür ederim. Zaten Gümrü ve mayı istiyorlar ve nutkunun şu Kars konferanslarında baş mu­ parçasını okuyorlardı: rahhas olarak tayinime karşı dip­ ‘...Makamı riyasetinizde bu­ lomat olmadığım için affımı rica lunmakla mubahi olan (günahı ve etmiştim. İsrar buyurduğunuz için sevabı olmayan) acizleri o gün iki kabul etmek zaruretinde kaldım. kere mesut olacağım. İkinci saa­ Avrupa diplomatlarına karşı yine detimi temin edecek husus, benim beni'çıkarmanız Türkiye’nin biri­ bundan üç sene evvel davayı mu­ cik diplomatının bir ordu kuman­ kaddesimize (kutsal davamıza) dam olduğu manzarasını arz ede­ başladığımız gün bulunduğum ceğinden milli menfaatlerimize mevkie rucu edebilmekliğirn ola­ uygun düşmezdi.” caktır... Hakikaten sine-i millet­ Karabekir görüşlerinin M. Ke­ te serbest bir ferdi millet olmak mal, Fevzi ve İsmet paşalarca ka­ kadar dünyada bahtiyarlık yok­ bul edildikten sonra sıranın kim tur. Vakıf-ı hakayık (gerçekler) halife olacağı konusuna geldiğini olan hak ve vicdanında manevi ve anlatır. Mustafa Kemal ve Fevzi Çakmak, Kurtuluş Savaşı günlerinde, bir grup temsilciyle birlikte TBMM önünde. mukaddes haklardan başka zevk Atatürk, Sultan Vahdettin’in, tanımayan insanlar için ne kadar Karabekir de Mecit Efendi’nin yüksek olursa olsun maddi maka- ¡halife olmasını isterler. matm bir kıymeti yoktur.’ M. Kemal Paşa Vahdettin’in günlerde .emalist Bir de suretini aldıkları Rıza halifeliği için şu gerekçeyi ileri O K s Nur Bey’in yazdırdığı takriri oku­ sürer: TBMM’nin sözcüğüne karşı yorlardı. Esbabı mucibede mühim Karabekir olayı şöyle anlatır: olan şu kayıt vardı: “ Mustafa Kemal Paşa, Vah­ ortamını Karabekir çıkan Karabekir ‘Eski Osmanlı İmparatorluğu dettin’in kalmasını istiyordu. Se­ şu sözlerle anlatır: şöyle der: “Daima münhedim (yıkılmış) olup yerine bep olarak da suçlu olduğundan yeni ve milli bir Türkiye devleti, sözümüzden çıkamayacağını, eğer “Herkes benden iftihar edeceğimiz yine o zamandan beri padişah Mecit Efendi halife olursa, bize medet umuyordu. Türk milliyetçiliği ve merfu (kaldırılmış) olup yerine zorluk çıkarabileceğini ileri sürü­ Benim saltanatı Büyük Millet Meclisi kaim yordu. Buna karşı benim mütala­ demokratlığı, milli olmuştur’ deniyor ve sonunda ‘bi­ am şuydu: kaldırmak ve birliğimizi ve milli naenaleyh bervechi (olduğu gibi) Millete bâgı (serkeş) diyen, bi­ ati (gelecek) kararın ittihazını ri­ zi asi diye fetva çıkararak idama hilafeti de Osmanlı kuvvetimizi ca ederim.’ mahkûm eden ve düşmanlarımız­ hanedanına perçinleyen, arttıran Maddeler aynen şöyledir: la birleşerek milli hükümetimize 1- Osmanlı İmparatorluğu karşı halife ordusu gönderen bu bırakmak amillerdir. Bu güzel otokrasi sistemi ile beraber mün­ adamı tutmak millete karşı oldu­ hususundaki vasıflarımız Türk kariz (tükenmiş) olmuştur. ğu kadar tarihe karşı da bizi kü­ 2- Türkiye devleti namıyla çük düşürür. fikrime itiraz edene varlığını cihana en genç, dinç, milli bir halk hüküme­ Yeni halifenin kıyafet ve vazi­ rastlamadım. Şu doğru ve en kolay ti esasları üzerinde müessis Büyük felerini tespit etmekle ona bir hat Millet Meclisi hükümeti teşekkül çizebiliriz. halde 1 kasım için anlatabilir. Kaynağı etmiştir. Fevzi Paşa da benim mütalaa­ bu esasta bir takrir bilinmeyen Kemalist 3- Türkiye Cumhuriyeti hükü­ mı kabul etmekle, kararımız: meti münkariz Osmanlı İmpara­ _ Padişahlığın lağvı ve hilafetin hazırlanmasını tabiri, etrafında torluğu yerine kaim olup hududu Âli Osman’da kalması ve halife bazı arkadaşlara toplanmış bir milli dahilinde yegâne varisidir. olarak,- Mecit E fendi’nin 4- Teşkilatı Esasiye Kanunu’yla getirilmesi”______söyledim. Bu zatlar azınlık ifade ediyor. hukuki hükümranı milletin nafsi- Meclis’teki görüşme Mustafa Kemal’in Halbuki bütün ne verildiğinden İstanbul’daki pa­ dişahlık madun ve tarihe münte­ M. Kemal Paşa, Karabekir, diktatör olacağı millet kildir. Fevzi ve İsmet paşalar, Ankara’­ endişesine karşı 5- İstanbul’da meşru bir hükü­ ya dönerler. Karabekir, Hamdul­ etrafımzdadır. met mevcut olmayıp İstanbul ve lah Suphi Bey’ce (Tanrıöver) vaatlerinin kendisine Bunun için dar civarı da Büyük Millet Meclisi’- TBMM kürsüsüne çağrılır. hatırlatılmasım ne aittir. Hükümeti memurlarına Karabekir, TBMM kürsüsünde çerçeveli bir tabire verilmelidir. şu konuşmayı yapar: istiyorlardı. Kâzım Karabekir, TBMM önünde, Rauf Orbay, Refet Bele ve diğer heyet-i temsiliye üyeleriyle birlikte. iltifat buyurmayın!’ 6- Türkiye hükümeti hakkı “ ...en acemi neferin kalbinde meşruu olan makamı hilafeti esir bile Allah korkusu, sonra sevgili bulunduğu ecnebiler elinden kur­ peygamberimizin aşkı, ondan dillerle eleştirirler. Bugün bu adamların bizimle metninde, eğer Babıâli gitmezse desinde zı mebuslar buna mani olmaklı­ ili bir şekle inkılabından (dönüş­ taracaktır.” sonra da Büyük Millet Meclisimi­ Karabekir, o günkü oturumu beraber sulh salonuna, hatta ka­ İslam âleminde büyük bir tesir ya­ ‘Hanedan Âli Osman madum ğım, aksi halde birçok fenalıklar mesinden) korkarım. ze hürmet ve itaat yatıyor. Bugün şöyle anlatır: pısına kadar girmesine pek büyük pacağı beyan ediliyor. (yok olan) ve tarihe müntekildir çıkabileceğini söylediler. Garp halkı ve ordusu hakkın­ Yarın: Saltanat milletimizin birliğini temsil eden bir şiddetle mukabele etmeliyiz. Harbi Umumi’de (1. Dünya Sa- ‘devredilen’ kaydını görünce M. “ Orada Dr. Ziya Nur Bey (22) Ben de onlara ‘Saltanatın kal­ da söz söyleme selahiyetim yok­ nurlu meclisimizin yarattığı milli Zira, bizim bu mukaddes çatı al­ vaşı'nda) cihat ilan edilmişken, kaldırılıyor de vardı. Bana mütalaamı sordu: Kemal Paşa’ya dedim ki: dırılması ve hilafetin de Osmanlı sa da işin vahim bir neticeye va­ zaferlerle, Şarkta, Garpta mille­ tında, bizim milletimizin akan ben mütemadiyen -kendi şahsıma ‘Paşam kararımız bu mu idi? ‘Saltanatın lağvı ile hilafetin Âli Hanedanında kalması’ fikrinde rabileceğini temasa geldiğim me­ timizi saran esaret zinciri nasıl kı­ kanlarını, masumiyetlerini, biz ci­ kumandan olarak söylüyorum- Hilafetin Osmanlı hanedanına ait (21) - Kemalist, Kurtuluş Savaşı yılla­ Osman’da bırakılması kararımı­ olduğumu ve bu esasta bir takrir busların haleti ruhiyesi göster­ rıldı ise ve İstanbul üzerinde ka­ hana lazımı kadar duyuramıyo­ gerek Çanakkale gerekse Irak’ta olduğu hakkında apaçık bir tak­ rında ilk kez Amerikan basınıyla İn­ zın Meclisi Âli’ye teklif zamanı­ hazırlamak üzere bana bir gün ka­ mektedir. lan bakiyesi de pek yakında bu su­ ruz. Binaenaleyh, eğer bu herif­ İslam askeri ile harp ettim. Hal­ rir daha verilmek şartıyla imza­ giliz gizli belgelerinde kullanılmıştır. dır) dedim. zandırmalarını rica ettim. ‘Ya fikren ve fiilen tezahürat­ Bkz. Gotthard Jaeschke, Kurtuluş Sa­ rette parçalanacaktır. (..) İnşallah ler, bizim şanlı milletimizin şanlı buki bugün İstiklal Harbi’ni ya­ larım’. Mustafa Kemal Paşa da Dr. Rı­ Bunun üzerine birçok mebus tan endişe ederek Şarktan vaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri, TTK milli zaferlerimiz, gayesi tama­ sulh heyeti ile Avrupa’de görüne­ parken ve aleyhimize bir cihat fet­ ‘Bir endişeniz mi var?’ diye za Nur Bey’e ‘O takriri yaz’ de­ Meclisi terk etti. Bunun için tak­ geldiniz’ diye kızgın cevap aldım. Yay., S. 158; Ulagay Osman, Ameri­ men idrak ettikten sonra ordula­ cek olursa cihan efkar-ı umumi- vası çıkarılmış iken Şarkta İslam sordu. di. R. Nur Bey “ Pekiyi” diyerek rir tayini esamiye (ad okunarak) Dedim: kan Basınında Türk Kurtuluş Savaşı, rımız tabiatıyla hali sulbe geçer­ yesine, ‘İşte Türkiye denilen iki kardeşlerimizle en yakın temasta ‘Bu cümleyi okuyan herkeste çıktı. İkimiz yalnız kalınca M. Ke­ reye konunca 132 kabul, 2 ret 2 —Evet, sizin hilafet ve saltanatı Yelken Matbaası; Ulubelen Erol, İn­ ken bu milli birliğimiz sayesinde kuvvet mevcuttur, aralarında it­ idim. Onlar ilk ellerini bize, Ana­ aynı endişeyi tabii bulurum’ mal Paşa bana şöyle dedi: de müstenkif olmak üzere reye iş­ almanız arzusunu haber aldım. giliz Gizli Belgelerinde Türkiye, Çağ­ ilim ve irfan ordularının da sefer­ tifak yoktur’ şeklini verecektir. dolu milletine uzatmışlar ve İstan­ dedim. daş Yay., s. 270. “ Kürsüden padişah hükümeti tirak edenlerin 136 olduğu Buna karşı Şarkta emrivaki (oldu­ berliği başlar ve hariçten bizi sars­ Bunlar, yazdıkları şeyde, Babıâli bul hükümetini telin etmişlerdi. Ve takriri 64. imza olarak im­ Karabekir, M. Kemal Paşa’mn Bur- hakkında şiddetli beyanatta bu­ görüldü. bitti) beklemek ve zuhura gelecek mak isteyen esaret zinciri gibi da­ kelimesini Büyük Millet Meclisi’- Demek oluyor ki oradan çıkan ci­ zaladım. Ben, sonra Dr. Adnan sa’ya gelen Fransız kadın yazarı Ga- lunmanı, fakat hilafetin Âli Os­ Nisap için 25 reye lüzum oldu­ tezahürat karşısında işin nerelere hilde de bizi aynı surette saran fa­ ne takdim etmek şeytanlığını da hadın değil millet birliğinin, mil­ Bey’e (Adıvar) ve daha üç mebu­ ulis’e İstiklal Harbimizi ve kendisini man’da bırakılması hakkındaki ğundan ‘yarın tekrar reye vaz kadar varabileceğini kestiremedi- kir ve cehle karşı aynı surette her bırakmıyorlar. Bize Antanta’nın letin ruhundan doğan azmin kıy­ sa imzalattı. Bu aralık odaya ic­ Batı dünyasına tanıtmak için 15 bin li­ fikrini izhar etmemeni rica edeceğiz’ diyen Reise ‘Yarın içti­ ğimden halimize ve tarihimize ra verdiğini yazıyor. taraftan hücum ederiz. Ve Cena­ Ermeni ve Yunan kuvvetlerini meti vardı. ra vekilleri reisi Rauf Bey (Orbay) ederim’. ma yok’ sesleri cevap verdi. karşı fikrimizi Büyük Millet Mec­ (22) - Dr. Ziya Nur, 1879’da doğdu. bı Allah’ın inayeti ve sevgili pey­ kendi kuvveyi tedibiyesi ‘terbiye İşte bunun en güzel misali İran, girdi. Takrir ona da imzalattırıl­ ‘O halde çarşamba günü olur’ lisi’nde beyan etmek ve daha ön­ 1913 yılında İttihat ve Terakki döne­ gamberimizin bize olan yardımı Ben de ‘Pekiyi Paşam’ dedim. gücü’ gibi meydana çıkardığı za­ Efgan gibi İslam kardeşlerimizin mak istendi. Rauf Bey o cümleyi cevabı verildi. ce sevgi ve saygı ile bağlı bulun­ minde hapis yattı. Bir süre yurtdışın- ve büyük milletimizin birliği sa­ Ve Meclis’e giderek söz aldım man... Daha ilk günde evrahi ha- Ankara’da bulunmasıdır... Mil­ görünce ‘ne oluyoruz, nereye gi­ duğum başkomutanımı ikaz et­ da yaşadı. Bu sürede İttihat ve Terakki yesinde yakında refaha ve saade­ ve aynen şunları söyledim: biseyi (kötü ruhları) unutmadık. yonla ehli İslam bu üç beş habisi diyoruz?’ diye bağırdı. Mustafa Kemal Paşa'mn bu va­ mek istedim.” hükümetinden gizlice aylık aldı (Ce­ te ve ilmü irfana kavuşuruz. Ve ‘İstiklal Harbimizde düşmanla­ telin ediyorlar. Bu kadar felaket­ Mustafa Kemal Paşa işin ters ziyetten canı çok sıkılmıştı. Beni mal Paşa, Hatıralar/Çağdaş Yay., s: biz de bu surette ebediyyen mesut rımızın mesaisini teşkil eden ve Ferit Paşa devresi kapandıktan li günler geçirdikten sonra onla­ bir mecraya gireceğini görünce odasına çağırdı ve bu vaziyetin Kulis ve görüşme 19). Son Osmanlı Meclisi Mebusan’ı- oluruz” (21). milletimize karşı her fenalığı yap­ sonra 2. Tevfik Paşa perdesi açı­ rın telgraflarını, hâlâ bir kâbus gi­ takriri aldı ve: manasını sordu. Ben de şöylece na seçildi, tik TBMM’ye katıldı. Mil­ TBMM’nin 30.10.1922 günlü maktan çekinmeyen bir grubun, lıyor. Bunlar birer kukla. Birer bi bu millet üzerine çöken bu zu­ — Ben sizin endişenize hak ver­ söyledim: Meclis, tarihsel günlerini yaşa­ li Eğitim ve Sağlık bakanlıkları yaptı. oturumu ilginçtir, bugün de şanlı sulbümüzü boz­ Karagöz gibi idraktan mahrum, lümlerini sessiz sedasız bırakma­ dim. Durun, o cümleyi silip tas­ — Memlekete olan bağlılığım maktadır, Karabekir, M. Kemal Lozan Barış görüşmelerine katıldı. İz­ mir suikastından sonra yurtdışma kaç­ Meclis, Mustafa Kemal Paşa’- mak ve karıştırmak için aynı fe­ vicdandan mahrum birtakım in­ malı, onların hiç olduğunu bütün hih edeyim diyerek masanın üs­ ve size olan samimiyetim her za­ Paşa’ya karşı olan milletvekille­ nalığa karşı adım attığını görüyo­ sanlardır. Binaenaleyh, gerek fet­ rinin M. Kemal Paşa'mn Meclis­ tı. Atatürk’ün ölümü üzerine Türki­ nın başkanlığında toplanır, gün­ âlera-i İslama göstermeli ve kati­ tünde ‘Hanedan Ali Osman’ kay­ man olduğu gibi şimdi de fikrimi ye’ye döndü, 1942 yılında öldü. demde iki konu vardır: ruz. Ervah-ı habise (kötü ruhlar), vaları gerek bu muhaberatı (yazış­ yen sulh mahalline bunlann ayak­ dını sildi ‘İstanbul’daki apaçık söylemeye beni mecbur kı­ te dinsel içerikli konuşmalarından örnekler getirdiklerini anlatır. 1929-1935 yıllarında Fransa’da yazdığı Sadrazam Tevfik Paşa’nın gibi karşımıza çıkan bu şehinşah maları), ihanet dosyasına koy­ larını attırmamaya çalışma­ Padişahlık’ diye yazdı. lar. Meclisin ekseriyetini kayıp et­ anılarını 1960 yılında yayımlanmak TBMM’ye çektiği telgraflar ve hi­ vekilleri, eğer İstiklal Harbi’nin makla beraber, bugün TBMM ka­ lıyız.'(23) Bundan sonra 69. olmak üzere miş olması bir tezahürdür. Bu Bu kulis çalışmalarında M. Ke­ üzere British Museum’a verdi. British lafet sorunu. başlangıcında yalnız orada değil ti emriyle ve ilk fırsatta İstiklal Karabekir alkışlarla karşılanan Rauf Bey'e de imzalattı ve sonda takdirle sizin hilafet ve saltanatı mal Paşa’nm şu konuşmaları ko­ Museum’da OR 12588 sayısında ka­ İstanbul hükümeti Sadrazamı Şarkın en ücra yerlerine ve en ma­ Mahkemesi’yle bu adamlara la­ bu konuşmadan sonra kürsüden 81. olmak üzere kendileri imzala­ almak olduğunuz kanaati belir­ nu edilir: yıtlı anılar, 1960 yılından sonra bası­ Tevfik Paşa’nm mektubu okunur. sum halkın arasına kadar fesat el­ zım olan muamele yapılmalıdır. iner. İner inmez M. Kemal, 63 dı. Ve takrir Meclis’e arz olunmak miştir. Kök de salmaktadır, kor­ “ 1 Mart 1922 tarihli nutkunda: larak Türkiye’ye sokuldu. Tevfik Paşa, Lozan Konferansı­ lerini salmasa idi, hatta benim kı­ Bugün İstanbul’un milyonla maz­ milletvekili tarafından imzalanan üzere içtima salonuna götürüldü. karım ki bu takrir çarşamba gü­ ‘Efendiler, İstanbul Cenab-ı Baştan aşağı Atatürk’ü karalayan na İstanbul hükümetinin katılma­ tamın, benim karargâhımın içine lum insanları bizimle beraberdir. “ hilafetin kaldırılmasına” ilişkin Belki bizim münakaşalarımızın nü içtimaında galiba daha az rey Peygamberimizin bizzat alaka Dr. Rıza Nur’un anıları, Suudi Ara­ bistan’da basılıp dinci örgütlere para­ sını istemektedir. M. Kemal Pa­ kadar Ferit Paşa melunu zehirli Ve inliyorlar. Binaenaleyh, zan­ yasa önerisini Karabekir’e uzata­ da etkisiyle ortaya şu söz yayıldı. bulacaktır. Çok nazik bir iş üze­ gösterdiği Eba Eyyup Ensari Ha- mektuplar göndermemiş olsa idi, nediyorum ki buradan çıkacak sız dağıtılıyor! şa da Tevfik Paşa’ya verdiği ya­ rak imzalamasını ister. ‘Mustafa Kemal Paşa, hilafeti rindeyiz. Hilafet ve saltanatın ha­ lit Hazretleri’nin on dört asırdan (23) - TBMM tutanakları, i: 129. bugün bu şerefli günlere biz iki se­ ufak bir işaret bu melunları ayak nıtı okur. Tartışma açılır. Millet­ “ Esbabı mucibesini ve 6 mad­ ve saltanatı alıyor.’ nedan değiştirilmesine karşı Şark­ beri meşhedinin temas ve nezare­ 30.10.1338 (1922) c: 1 s: 254 ve c. 3 vekilleri İstanbul hükümetini sert ne evvel kavuşacak idik. altında çignetecekür. Bu telgrafın desini gözden geçirdim. 4. mad­ Tanıdığım ve tanımadığım ba­ ta vakit vakit beliren tezahürün fi­ ti maneviyesi altında tuttuğu bir s: 280 CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 16 H A ZİR A N 1990

Saltanat kaldırılır, hilafet Türklere bırakılır; Mustafa Kemal'le Karabekir'in arası düzelir gibi olur Karabekir’in formülü onaylanıyor —7— kararındaydı. Bu parti nasıl bir Sorun nasıl çözülecekti? parti olacaktı? Müdafaai Hukuk Kartlar açılmış; köprüler de örgütleri partiye mi dönüşecekti? atılmıştı. Partinin ideolojisi ne olacaktı? Karabekir, bu gelişmeleri şöyle Karabekir bu konuda da endi­ anlatıyor: şelidir: “Vaziyet çok nazikti. “Gazi’nin ne yapmak istediğini Sakarya zaferinden sonra üç herkes merakla bekliyordu. Bunu rütbe alarak müşir olmuş olan ve ben de çok merak ediyordum. Si­ en büyük unvan sayılan gaziliği de yasi bir fırka teşkU etmek fikrin­ almış bulunan herhangi bir baş­ de olduğunu öğrendim. Hrkaya kumandanın daha büyük ve son ‘Müdafaai Hukuk’ adını vermek olan bir zaferden dolayı alacağı arzusundaydı. rütbe üç ay önce Meclis kürsüsün­ İttihat ve Terakki’nin yaptığı den yaptığı vait mucibince sine-i hatayı yapmamalıyız. Keşke onlar millete bir fert olmasının hakikat­ da çok ısrar ettiğim tarzda başka te kolay olmadığını gösteriyordu. isim alsalardı da İttihat ve Terak­ Gerçi ben buna bir çare bul­ ki herhangi bir milli tehlike kar­ muştum: Önce saltanatın ilgası ile şısında milli birliğe yarasaydı ve hilafeti Osmanh hanedanında bı­ tarihte hep yüksek kalsaydı. İstik­ rakmak suretiyle sulhumuzu ak­ lalimizi kurtardığımız bir namı, si­ detmek. yasi bir cemiyete vermek doğru ol­ Bundan sonra cumhuriyet ilan maz mütalaasında bulundum. etmek ve cumhurreisliğine sırf ta­ ‘Halk Fırkası’ adı muvafık gö­ rihi bir nam almak suretiyle mü­ rüldü. 2 aralıkta Gazi bana Halk kâfatlandırmak ve maddi olarak Fırkası’nı ifan edeceğini söyledi ve da, ölünceye kadar bu makamın program müsveddesini de verdi. terfihlerinden istifade etmek üzere — Lozan sulhu bitmeden acele M. Kemal Paşa'yı intihap etmek edilmese iyi olur... fikrinde bulun­ ve millet kürsüsünden verdiği va­ dum. 7 aralıkta o teşebbüsünü it mucibince istifasından sonra matbuatla ilan etti. 11 aralıkta halka serbest cumhurreisini inti­ Meclis’te görüşürlerken ortaya hap ettirmek. ‘Payitaht neresi olmalı’ sualini at- Fakat birtakım kollayıcılar, bu­ tilar. Nafıa Vekili Fevzi (merhum): nu, benim kendi yerine geçmekli­ — Meclis ne diyecek? Sen emir ğim için bir tertip olduğu hakkın­ et olur biter... dedi. da Gazi’ye laf yetiştirmişlerdi. Gı­ İtiraz ettim ve evvelce takarrür yabımda ‘Karabekir’le çok çetin ettirdiğimiz (kararlaştırdığımız) uğraşacağım’ dediğini de işittiğim­ veçhile ‘İstanbul hilafet merkezi­ den çok nazikleşen vaziyetimi hüs­ dir. Ankara da hükümet merkezi, nü idare ve aynı zamanda milleti­ payitaht tabiri artık kalkmıştır’ mizin menfaatlerine uygun gördü­ dedim. ğüm fikrin kabulünü temine uğ­ Bir şey söylemediler. Fakat İs­ raşıyordum. tanbul’u tercih ettiklerini his­ tik iş, herkesin iyi karşıladığı ve settim. milletin selametine en uygun for­ ‘Mefkûre Hatırası’ ve Rıza mülün Gazi’ye kabul ettirümesiy- Nur’un takriri kafamda canlandı. di. 31 ekim sabahı İsmet Paşa’yı TBMM ikinci grup, Karabekir’i buldum ve ona Medis’in ekseriye­ ikinci başkanlığına seçtirmek is­ tinin bulunmamasının yarın daha ter. Karabekir bu öneriyi uygun fena bir şekilde tecelli edeceğini, bulmaz. o kadar büyük tehlikeleri atlatıp “Meclis’te bir cereyan hasıl büyük zaferler kazandıktan son­ olmuştu: ra siyaset sahasında, beceriksizlik K&zım Karabekir (solda) ve İsmet İnönü, saltanat ve hilafet konularında, Mustafa Kemal’i ikna etmeye karar vermişlerdi. Ancak Çankaya Köşkü’ne gidildiğinde, yalnız İsmet Paşa konuşacak, Ka­ Beni ikinci reis yapmak. neticesi halkı ve orduyu dile getir­ rabekir susacaktı. Zira Mustafa Kemal’in kızması durumunda girişim sonuçsuz kalabilirdi. Bilhassa ikinci grup bunu ısrar­ menin maddi ve manevi mesuliye­ la istiyordu. Sebep olarak da ‘Ga- tinin Şark ve Garp Cephesi ku­ zi’yi iyi idare edebileceğimi’ söy­ mandanlarının birinci derecede lüyorlardı. Yahut beni onun kar­ omuzlarına yükleneceğini uzun ik âzım Karabekir, İsmet M,ustafa Kemal Paşa parti şısına dikmek istiyorlardı. Bunun doğru olmadığını, uh­ uzadıya anlattım. kurmak kararındaydı. Bu parti İsmet Paşa ‘Biz ne yapabiliriz’ Paşa’yla birlikte Çankaya demde Şark Komutanlığı olduğu dedi. Köşkü’ne gider. Atatürk salona nasıl bir parti olacaktı? Müdafaai gibi M. Kemal Paşa seyahatlerin­ Ben : Birlikte Çankaya’ya Ga- Hukuk örgütleri partiye mi de benim birlikte bulunmaklığımı zi’yi ziyarete gideriz ve şunu girince, ‘Hayrola Şark ve Garp arzu ettiklerinden beraberlerinde söyleriz: cepheleri komutanları bir arada, dönüştürülecekti? Partinin daha faydalı olabileceğimi söyle­ Şark ve Garp Cephesi kuman­ ne haber..?’ diye sorar. İsmet ideolojisi ne olacaktı? Kâzım yerek beni intihap etmemelerini, danları sıfatıyla Başkomutanımı­ isteyenlere bildirdim. Ve namzet­ za arz ederiz ki, yazdırıp imzalat­ Paşa, ‘Paşa Hazretleri, umumun Karabekir’in bu konuda liğini koyan Ali Fuat Paşa’ya rey tırdığınız takrir, herkeste hilafet ve arzusu, saltanatın kaldırılması, kuşkuları vardı. Karabekir vermelerini rica ettim. Buna rağ­ saltanatı sizin alacağınız endişesi düşüncesini şöyle açıklar: men 11 kasım intihabında bana 64 doğurmuştur. Mebusların çoğu hilafetin âli Osman’a rey verdiklerinden kürsüde beya­ bunun aleyhindedir. Ve mesuliyet­ bırakılması şeklindedir.’ der. “Fırkaya Müdafaai Hukuk adı natta bulunmak zaruretinde kal­ ten korkarak memleketlerine git­ Gazi, İsmet Paşa’nın sözü verilmek isteniyordu. İttihat ve dım. İkinci gruptaki arkadaşlar­ mek üzere hazırlanıyorlar. Şark ve la ortada ayrılık gayrdık kalma­ garpta halkın vukuu tabii olacak bittikten sonra eline bir kağıt Terakki’nin yaptığı hatayı masının içte ve dışta şu aralık iyi olan tezahürata karşı ordularımı­ kalem alır ve Kâzım Karabekir’e yapmamalıyız. Keşke onlar da tesir yapacağım Gazi’ye söyledim. zın karşı durması imkânı yoktur. çok ısrar ettiğim tarzda başka bir Ve muvaffakiyetle onlarla arasını Bilakis ordunun bu tezahürata iş­ sert sert bakarak şöyle der: bulmaya uğraştım. tiraki mümkündür. Bunun için bu ‘Peki Paşam, ne tarzda isim alsalardı da İttihat ve 1 Ocak 1923’te beş haftalık Lo­ zan sulhunun hiçbir neticeye var­ takririn geri alınmasını ve bunun istiyorsanız söyleyin, yazayım’. Terakki herhangi bir milli tehlike yerine ‘Saltanatın kaldırılması ve madığını Maliye Müşaviri Haşan hilafetin Osmanlı hanedanında Kâzım Karabekir anılarında karşısında milli birliğe yarasaydı, Bey (Saka) Mecliste izah etmesi, bırakdması’ esasında yeni bir tak­ şöyle devam ediyor: ‘İşte ortaya tarihte hep yüksek kalsaydı. mesaimin pek yerinde olduğunu ririn ortaya konması lazımdır. Ak­ gösterdi. İstiklalimizi kurtardığımız bir 6 ocakta Gazi ile sulhten son­ si halde hiçbir mesuliyet kabul et­ koyduğum formül, nihayet bu rası için hayli görüştük. Sulhten miyoruz. suretle Şark ve Garp Cephesi namı siyasi bir cemiyete vermek İsmet Paşa, teklifimi muvafık doğru olmaz dedim’. sonra her şeyin ilme dayanabilme­ buldu; fakat sözü kendisinin ida­ komutanları arasında, si için geçen 18 şubatta teklif et­ re edeceğini benim mümkün oldu­ Başkumandan’m kendi eliyle tiğim ‘mütahassıslar meclisi’ lüzu­ ğu kadar sükûtu muhafaza ile Ga­ yazılarak hazırlanmış oldu’. munu açtım. Ve diktatörlüğün zimizi kızdırıp işi inadına fena milli birliği sarsacağını ve fikir mecraya dökmek tehlikesine ma- hürriyetini hırpalayacağım ileri sürdüm. Fikirlerime yanaşmı­ Ben de bunu- maksadı temin et­ yorlardı. K âzım Karabekir savaştan 9 ocakta telefonla, yakında se- meleri şartıyla- kabul ettim. 1 31 ekim sabahı Çankaya’da Ga- Kasım 1922 Çarşamba günü sonra Genelkurmay Başkanı yahata birlikte çıkacağımızı, vere­ zi’yi ziyaret ettik, salona girince: Meclis açılır. Sinop Milletvekili olmayı beklemektedir. Bu cekleri nutuklar hakkında esaslar, hazırlamaklığımı bildirdiler. 10 — Hayrola, Şark ve Garp cep­ Dr. Rıza Nur ve 54 arkadaşının niyetini Mustafa Kemal Paşa’ya heleri komutanları bir arada, ne ocakta Meclis’te, benim Müdafa­ haber., dedi. verdikleri değişiklik önergesi H | açar. Mustafa Kemal Paşa ai Hukuk grubu reisliğini kabul İsmet Paşa da ziyaretimizin okunur. Söz alan Gazi şöyle Karabekir’e Milli Savunma etmekliğim hakkında teklifler maksadım teklif ettiğim tarzda karşısında kaldım. Güya M. Ke­ mal Paşa da bu reisliğin komutan­ apaçık söyledi. Gazi, sükûnetle konuşur: Bundan sonra makam - Bakanlığı’m önerir. Kâzım lıkla bir arada olacağım söylemiş. dinledi. Fakat renkten renge giri­ ı hilafetin dahi Türkiye devleti Karabekir anılarında şöyle diyor: Bana bir şey söylemediklerini ve yordu. Kızdığı zamanlardaki mu­ için ve bütün İslam âlemi için I ‘Mustafa Kemal Paşa da benim bu makamlara gelmekliği­ tat uzun iç çekişleri ile sigarasını min henüz sulh müzakereleri çe­ da içiyordu. İsmet Paşa’nın sözü ne kadar feyizkâr olacağını da mütalaamı muvaf ık bularak, tin sahalar arz ederken komutan­ bittikten sonra eline bir kâğıt ka­ istikbal bütün vuzuhla L birlikte mesai ve seyahat lar siyasete karıştılar diye fena te­ lem aldı ve bana sert sert bakarak: sir yapacağını söyleyerek bu tek­ — Peki Paşam, ne tarzda isti­ gösterecektir. Türk ve İslam yapmaklığımızı bildirdiler. lifi kabul etmedim. yorsanız söyleyin yazayım., dedi. âlemi devleti, bu iki saadetin Hâkimiyet-i Milliye gazetesine Akşam üzeri Gazi de Meclis’e — Paşa Hazretleri, umumun geldi. Seyahat için hazırladığım arzusu: ‘Saltanat mülgadır: Hila­ tecelli ve tezahürüne menba ve milli talim ve terbiye hakkında notlarımı verdim. Ve mütehassıs­ fet Hanedanı Âli Osman’a aittir- menşe olmakla da dünyanın en makaleler yazmaklığıma lara kıymet vermelerini de notla­ den ibarettir. Rıza Nur Bey takri­ bahtiyar devleti olacaktır’. Daha müsaade buyurdular. Ben de bir nma ilave etmiştim. rin 6. maddesini tadil edici yeni bir takrir teklif eder. Netice esaslı ve sonra yapılan açık oylamada seri makale yazdım. Maarifimizle Yarın: Camiler değil, bütün milletin sevinçle kabul ede­ önerge ittifakla kabul edilir ve ve mekteplerimizle de sık uzmanlar ceği bir kanun yapılması ve kabul temaslarda bulundum.’ edilmesiyle mesele güzel hallolur... saltanat kaldırılmış olur. Mustafa Kemal, hilafetin ve saltanatın hemen kaldırılmasından yanaydı. (24) - İlk Büyük Millet Meclisi’nde M. dedim. Kemal Paşa’nın liderliğindeki Bunun üzerine bu tadil takriri­ yardım edeceklerini vaat ettiler. üzere 26 imzalı -aynı mealde- bir cuda geldi. Gruptan sonra da kirlerimizi serbestçe bildirmek ve teşvik etmiştim.” sine milli talim ve terbiye hakkın­ Müdafaa-i Hukuk grubuna karşı olu­ ni her üçümüzün de söze karışma­ Ben de aynca diğer bildiklerimi takrir verdiler. Meclis’e arz olundu. Ve okunduk­ münakaşadan çekinmemek sure­ Karabekir, Doğu’dan beraber da makaleler yazmaklığıma mü­ şan muhalefet grubu. sıyla tespit ettik. yarın için temin ettim. İlk sözü Gazi aldı. tan sonra tayini esamiyle ‘ad tiyle ben vazifemi büyük bir vic­ getirdiği çocuklara Cebeci’de atış saade buyurdular. Ben de bir seri (25) - “Çolak Sefahattin” diye bilinen okunarak’ reye konulmasına Ga­ dan hazzıyla yaptığım gibi, ken­ talimleri yaptırttığım, milli talim makale yazdım. Maarifimizle ve Mersin Milletvekili ve 3. Kolordu Ko­ Gazi bana şu teklifi yaptı: Peygamberimizi ve hilafeti med- mutanı, Kurmay Albay Sefahattin Kö- Saltanat kaldırılıyor zi itiraz etti. Bunun üzerine Reis: disini ilk günden gerek İstanbul ve terbiyenin planlanması için mekteplerimizle de sık temaslar­ — Yarın Meclis’te ekseriyeti te­ hi ve sena etti. Çok uzun süren seoğlu. min için ikinci grup (24) azayla da TBMM 1 Kasım 1922 Çarşam­ sözlerinin sonlannda: ‘Üç encümenin müttefikan ih­ hükümetine ve gerekse henüz ta­ programlara beden terbiyesi ders­ da bulundum. (26) - Atatürk’ün 1 Kasım 1922 tarihli görüşerek tadil teklifini anlat. ba günü açılır. Sinop Milletvekili ‘Bundan sonra makam-ı hilafe­ zar ettikleri beyanname ve meva- nıyan halka karşı muhafaza ve ta- lerinin konmasını önerdiğini Mustafa Kemal Paşa geleneğe konuşması için bkz; Atatürk’ün Söy­ Herhalde yarın ekseriyeti temine Dr. Rıza Nur ve 54 arkadaşının tin dahi Türkiye devleti için ve bü­ dı kabul buyuranlar lütfen elleri­ nıttırmaya çalıştığım Başkomuta­ yazıyor. çokriayetkâr bulunuyordu. Kalpa­ lev ve Demeçleri, Türk İnkılap Târihi çalışmalısınız... verdikleri değişiklik önergesi tün İslam âlemi için ne kadar fe­ ni kaldırsınlar efendim. Müttefi­ nım ve eski silah arkadaşım Gazi Mustafa Kemal, 4 Kasım günü ğını yemekte bile çıkarmıyordu. Enstitüsü Yay. 1989, s. 287 vd. İşte ortaya koyduğum formül okunur. yizkâr olacağım ela istikbal bütün kan kabul edilmiştir.’ Mustafa Kemal Paşa da benim fi­ Türk Ocağı’nda Karabekir’in söz Resmi başlık kumaştan idi. Bur- M. Kemal Paşa Vahdettin’in kaçma­ sı üzerine TBMM gizli oturumunda Bu akşam Mevlit Kandili idi. kir ve münakaşalarıma kıymet ve ve müziğini yaptığı “Sanayi" adlı ve nihayet bu surette Şark ve Garp Saltanatın ve hilafetin kaldırıl­ vuzuhla gösterecektir... Türk ve İs­ sa’da Fevzi ismet Paşalarla hep yaptığı konuşmada “...Türkiye devle­ Cephesi komutanları arasında masını düzenleyen yasa önerisinin lam âlemi devleti bu iki saadetin Bu tarihi amelin hayırlı olmasına ehemmiyet vererek hepsini kabul oyunu izler ve oyundan sonra Ka­ beraber bir arada bulunurken ben rabekir’e, “Bolşevikler bu kadar tinin ve halkının bu noktadaki vazife­ Başkumandan’ın kendi eliyle ya­ 6. maddesi şu biçimde değiştiril­ tecelli ve tezahürüne menba ve başarettir (müjdedir) denildi. Bu etmişlerdi. de kalpak aleyhinde bulundum. si diniye ve vicdaniyesi... (..) bütün kud­ zarak 1 kasım için hazırlanmış mektedir: menşe olmakla da dünyanın en akşam ve ertesi gün bayram kabul İsmet Paşa’nın gaybubeti (yok­ güzel ve tesirli bir oyun yapıp da Ve kapalı yerlerde başı açık bulun­ reti ile bütün kuvvetiyle (Hilafetin) oldu. “Hilafet Türklere, hanedan Âli bahtiyar devleti olacaktır’ dedi. edildi. luğu) müddetince yanından ayrıl­ esas meslekleri propagandayı ya­ manın fayda ve lüzumunu da söy­ ...kuvvetini, kudretini, şerefini, bütün Öğleden sonra 4’te 3. Kolordu Osman’a aittir. Türkiye devleti (26) 5 kasım akşamı İsmet Paşa he­ mamaklığımı istemeleri ve beni pamıyorlar” der. lemiştim. âlemi İslam nazarında ve gayri Müs­ yeti tren ile hareket ettiler. 17 ka­ her seyahatlerinde beraberinde Karabekir, savaştan sonra Ge­ lim âlem nazarında masun Komutanlığı’ndan mebus olan Se­ makam-ı hilafetin istinatgâhıdır Takrirler, Şeriyye, Adliye ve Ka- Ben, öteden beri yanlarına ba­ sımda Vahdettin bir İngiliz zırh­ gezdirmeleri de sıılhten sonrası nelkurmay Başkam olmayı bekle­ bulundurmaktır" der. Gizli tutanaklar, fahattin Bey’in (25) evinde ikinci (dayanağıdır). Halifeliğe TBMM nunuesasi encümenlerine havale şı açık girerdim. Bunu hâlâ temin lısıyla kaçtı. 18 kasımda Millet için de birlik ve beraberliğimiz için mektedir. Bu niyetini M. Kemal 1: 140, 18.11.1338, e: 5, s 1051. grubun ileri gelen ve eskiden ta­ tarafından hanedanın ilmen ve ah­ olundu. Encümenler bir arada edememiştim. M. Kemal Paşa da Meclisi’nde Vahdettin’in halline ve ümit verici bir beşaret telakki ede­ Paşa’ya açar. M. Kemal Paşa, Ka­ nıdığım arkadaşlarla görüştüm. laken eslah ve arşet (iyi ve ergin) toplanarak müzakereye başladılar. benimle latife edip duruyordu. rek emniyetlerini daha ziyade ka­ rabekir’e Milli Savunma Bakanlı­ DÜZELTME Ve yarın için hazırladığım tadil olanı intihap olunur. Biz üç komutan bu tarihi müza­ halife olarak Mecit Efendi'nin ila­ — Karabekir’in kusuruna bak­ zanacak veçhile samimi müşaviri ğını önerir. Karabekir, Genelkur­ teklifini ve esas formülümüzü TBMM hükümeti hakkı meş- kerede bulunduk. Mustafa Kemal nına mevcut 162 reyden 148 reyle mayın o öteden beri başı açık ya- ■ Kâzım Karabekir dizisinin 5. olmuştum. Bu halin devamını çe­ may Başkanlığı’nı ister. uzun uzadıya münakaşa ettik. ruu olan makam-ı hilafeti, esir bu­ ve İsmet Paşalar da söz söyledi­ karar verildi. 9 müstenkif, 3 rey nımıza gelir...______bölümünde yer alan M.Kemal- Muvafık gördüler. Ve akşam lunduğu ecnebilerin elinden kur­ ler. Bana ağzımı açmaya hacet Selim Efendi’ye, 2 rey de Abdür- kemeyenleri ve istemeyenleri de “M. Kemal Paşa da mütalaamı Karabekir arasındaki görüş gruplarında görüşeceklerini ve ya­ taracaktır... kalmadı. Uzun müzakere ve mü­ rahim Efendi’ye verilmişti. daima hesaba katarak hattı hare­ muvafık bularak birlikte mesayi Halk Fırkası...______ayrılığının tarihi 1921 değil, rın Meclis’te ekseriyetin teminini İkinci grupta Sefahattin, Hüse­ nakaşalardan sonra istediğimiz iki İstiklal Harbi’nde olduğu gibi ketimi tayin ediyordum. Bunun ve seyahat yapmaklığımızı bildir­ 1336 (1920) olacaktır. Düzeltir, ve hayırlı kanun çıkaracağımıza yin Avni ve arkadaşları olmak maddelik bir kanun lahiyası vü­ bu inkılap hareketlerimizde de fi­ için de mesaimi maarif cephesine diler. Hâkimiyet-i Milliye gazete­ M. Kemal Paşa, parti kurmak özür dileriz. CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 77 H A ZİR A N 1990 ■»M # 9 ü* ■>' - * m S h k w i w i . 4 I : r âfelâ U R M U M € U Mustafa Kemal’in Balıkesir’de Ulu Cami’nin minberinden okuduğu hutbe, Kâzım Karabekir’i endişelendirir

Karabekir:i rabıtası, kulub-u Islamiyetin be­ arada Ankara’dan Camilerle Meclis İkinci asla — 8 — lüh bu veçhile cari olagelmiştir’. Benim bu son mütalaamı, ka­ için neler yapılmak lazım geldiği­ ahval-ı umumiyeden haberdar et­ la çalışmayı vazife telakki ediyo­ “Talim ve Terbiye’de birlik la­ Halifeliğin zamanı tafsil edilirken: dii inşirahı (açılması) olabilecek Reisi Ali Ftıat Paşa’dan mühim bir bul etmediğini mefkuresine daha ni düşünmek yani meşveret için mek son derece haizi ehemmi­ rum. Efendiler, ne ben ne siz şa­ zımdır. Mekteplerimiz her birin­ “..Hazret Ömer’in zamanı hila­ bir izzet ve ulviyette tecelli edecek­ şifreli telgraf geldi: şiddetle sarıldığını Balıkesir’de yapılmıştır. Millet işlerinde her yettir. hıslarımız üzerinde vaziyetler ih­ den çok farklıdır, fetinde memalik-i Islamiye fevka­ tir. Bundan sonra makamı hilafe­ ‘Gazi’nin geçen yıl millete ver­ gördüm. ferdin zihni başlı başına faaliyet­ Çünkü her şey açık söylendiği dasına kalkışmayalım. Biz hepi­ tik tedrisatta birlik temin olun­ lade denecek derecede süratle te­ tin dahi Türkiye devleti için ve bü­ diği söz mucibince bir tarafa çe­ 7 şubatta Ulu Cami’de öğle na­ te bulunmak için elzemdir. İşte biz zaman halkın dimağı hali faaliyet­ miz o surette çalışalım ki, kuraca­ malıdır. vessü (genişlemek) etti. Halbuki, tün İslam âlemi için ne kadar fe- kilmesi şartıyla kendisine bir sa­ mazını kalabalık bir cemaatle kıl­ de burada din ve dünya için, istik­ te bulunacak, iyi şeyleri yapacak ğımız şey milli bir müessese olsun. Eski usul mektepler... Medreseler bir milletin içinde servet ve gına yizkâr olacağım da istikbal bütün ray ve ayda on bin lira mualıassa- dık. Sonra Mevlit okundu. Bun­ bal ve istiklalimiz için, bilhassa ve milletin zararına olan şeyleri Bu da millete terbiye-i siyasiye ver­ bulunmamalıdır. (bolluk) husulu beynennaz ağra- vuzuhuyla gösterecektir. Türk ve sat (ödenek) verilmesi hakkında dan sonra da M. Kemal Paşa min­ hâkimiyet için neler düşündüğü­ reddederek şunun veya bunun ar­ mekle olur! Dilimiz ve kitaplarımız Arap ve zı bünyeviyenin hudusunu (sonra­ İslam Türkiye devleti, iki saade­ riyasete bir takrir verilmiştir, mü­ bere çıkarak mükemmel bir hut­ müzü meydana koyalım. Ben ken­ kasından gitmeyecektir! M. Kemal Paşa, minberde mü­ Acem kisvesinden kurtarılmalı­ dan olan) ve bu da ihtilal ve fit­ tin tecelli ve tezahürüne menba ve zakereye koyalım mı?’ be okudu. di düşüncemi söylemek istiyorum. diyerek padişahların hutbeyi kemmel bir hutbe okumakla bu dır.” nenin zuhuruna bais olmak üze­ menşe olmakla dünyanın en bah­ Gazi buna çok kızdı. Rengi kaç­ Tarihi hutbeyi aynen veriyorum: Hepinizin düşündüklerini anla­ Arapça okumalarını istibdatları­ tarzdaki mesaisine taraftar olma­ Bunlar, Karabekir’in Hâkimiye­ re bu âlem gün ve fesadın muta- tiyar devleti olacaktır! tı. Şifreyi bana da okuttu. Müta­ ‘.. Millet, Allah birdir, şanı bü­ mak istiyorum. Emeli milliye, nı idame için olduğunu, bunun dığım hakkındaki beyanatıma ti Milliye gazetesinde yayımlandı­ zaı ahvalindendir’, 28 ocak İzmir nutuklarından: laamı sordu. O hâlâ hilafeti uh­ yüktür. Allah’ın selameti, atıfeti ve irade-i milliye yalnız bir şahsın dü­ için hutbenin Türkçe olması lüzu­ halk huzurunda verdikleri cevap ğı, sonra da İzmir İktisat Kong­ Vecizesinden sonra: ‘...TBMM hükümetinin şeri şe­ desine almaya ve eski mefkuresi­ hayrı üzerinizde olsun. Peygambe­ şüncesinden değil, bilumum efradı munu bildirdi. apaçıkça ‘beni çok seven ve haya­ resinde savunduğu görüşleridir. ‘..Şimdi efendiler, rif ahkâmından ibaret bulunan ne kavuşmaya uğraşırken kendisi­ rimiz Efendimiz hazretleri, Cena­ milletin arzularının, emellerinin Lozan’daki sulh müzakerelerin­ tımı düşünen bazı arkadaşlarım Başkomutan ile Şark Cephesi Makamı hilafet mahfuz olarak Şûra, adalet ve ululemre itaat esa­ ne bu tavsiye çok acı geldi. Gerçi bı Hak tarafından insanlara haka- muhasalasından ibarettir. Binae­ den de biraz bahis ettikten sonra böyle bir fırka-i siyasiye teşkil et­ Komutam arasında gerçi görüş ay­ onun yanında hâkimiyet ve sına tevfikan teşekkül ettiği ve gıyabında bu tarzda ve dış siyase­ yıki tebliğe memur resul olmuştur. naleyh benden ne öğrenmek, ne ‘Halk Fırkası’ hakkında suale geç­ memekliği mi tavsiye etmişlerdir..! rılıkları belirmiştir ama dostluk­ saltanat-ı milliye makamı ki- Türkiye devleti için hilafet mevzu- timiz henüz takarrür etmeden bu Kanuni Esasi cümlenizce malum­ sormak istiyorsanız, serbestçe sor­ ti: beyanatıyla da benim 17 Temmuz ları, bu görüş ayrılıklarım unut­ TBMM’dir - elbette yan yana du­ ubahis olmayıp ancak bu zan, âle­ teşebbüs doğru değildi. Bunun dur ki Kuranı azmüş andaki nu- manızı rica ederim! ‘Bu milletin siyasi fırkalardan 1921 münakaşalarımızda Şark’tan turmaktadır. rur... Bütün Türkiye halkı, bütün mi İslam nazarı dikkate alındığı için mütalaamı şöylece söyledim: sus (açıklık) insanlara feyz vermiş, Gazi minberden indi ve mihra­ çok cam yanmıştır. Şunu arz ede­ yaptığım teklifi ‘.. bendeniz satı sa- M. Kemal Paşa, o günlerde her kuvvası ile o makam-ı hilafetin is- zaman varit olabileceği çünkü ma­ —Henüz sulhumuz takarrür et­ olan dinimiz son dindir, ekmel bın önünde namaz kddığımız yer­ yim ki, memaliki sairede fırkalar milerinin bu kabil siyasi fırkala­ gittiği yere Karabekir’i de götürür. tinatgâhı olmayı doğrudan doğ­ kamı hilafet yalnızca Türke değil mediğinden hali harpteyiz demek­ (eksiksiz) dindir. Çünkü dinimiz de yanıma geldi. Halkın soruları­ behemehal iktisadi maksatlar üze­ ra... iştirakten beri kalmasına has- Aralarında güven duygusu tamdır. ruya yalnız vicdani ve dini bir va­ yüce âlemi İslama aittir. Âlemi is­ tir. Bunun iÇin bu meselenin or­ akla, mantığa, hakikata tamamen na cevap verirken şu sözleri ile rine teessüs etmiştir ve etmektedir! seten taraftarım’ ve bu kerre Halk M. Kemal Paşa Karabekir’e, Ka­ zife olarak taahhüt ve tekeffül yan elyevm hah esarette bulunma­ taya çıkması mevsimsizdir. Sulhun tevafuk ve tetabuk ediyor, eğer ak­ hutbeyi sena ile izah elti: diyerek bizim gibi zengin olma­ Fırkası meselesinde dahi sulhun rabekir de M. Kemal Paşa’ya iç­ ediyor’. sına binaen hilafet meselesi hal ve akdinden sonra bu kararı kimse­ la, mantığa ve hakikate tevafuk et­ ‘Biliyorsunuz ki, Hazreti Pey­ yan Balkan hükümetlerinin nasıl takarürüne kadar olsun başkomu­ ten ve yakın davranırlar. tan sıfatıyla bu kabil cereyanlara 14 Ocak 1923 günü M. Kemal, girişmemesini tavsiyeme de kati Karabekir ve Fevzi Paşa ile trenle cevabını vermiş oldu. Gerek mü- İzmir’e gider. Gazi o gün çok öf­ taassıp bir dil ve eda ile İslamcılı­ kelidir. Öfkesinin nedeni de Trab­ ğı ele alması ve gerekse siyasi bir zon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in fıkra teşkiline ve onun başına geç­ çıkaracağı gazete için Ankara’ya meye karar verdiğini ilan etmesi matbaa makinesi getirmesidir. bende şu kanaati tamamladı. “Gazi pek asabi idi. ‘Muhalif­ Napolyon.. vaktiyle başkomu­ lerden Ali Şükrü Bey, (27) Anka­ tanlıktan ‘muhalif fırka yapan bir ra’ya matbaa makinesi getirmiş. diktatör başına neler geldiğini Tan adında bir gazete çıkaracak­ görür’ fikrine dayanarak nasıl bir mış. Siz hâlâ uyuyorsunuz, diye fırka ile imparatorluğa çıkmışsa yaveri Hüseyin Abbas Bey’e verdi şimdi de Mustafa Kemal Paşa da veriştirdi ve 'yakın, yıkın’ diye aynı surette başkomutanlıktan tek çıkıştı. fırka ile- önlemekliğime rağmen- Yalnız kalınca kendilerini teskin hilafet ve saltanatı almak mefkû- ettim. Bu tarzdaki beyanatının dı­ resine yürüyecektir. Bu yolda be­ şarıya aksedebileceğini ve pek de nim vatan ve millete karşı vazifem doğru olmadığını anlattım. de şimdiye kadar olduğu gibi şim­ 15 ocak Eskişehir’deyken gelen diden sonra da bu tehlikeli yolu haberde Afyon Mebusu Şükrü önlemek olacaktır. Şüphesiz ki, Efendi’nin ‘Hilafetin saltanatı ha­ samimiyet ve ikna İle sonuna ka­ vi olması’ hakkında tabettirdiği ri­ dar uğraşmak ve mümkün olmaz­ salenin bugün Ankara’da intişar sa cephe almakla.” ettiği (yayımlandığı) haberi geldi. M. Kemal Paşa, Balıkesir’de ve­ Gazi buna çok kızacak diye receği hutbeden sonra Kâzım Ka­ beklerken daha çok düşünmeye rabekir’in düşüncelerini öğrenmek dalıyordu. Ve hilafetin lüzumun­ ister. dan bahsediyordu.! “Akşam M. Kemal Paşa bugün­ İzmit’te de İstanbul’dan gelecek kü beyanatını nasıl bulduğumu gazetecilerle görüşecekti. (28) sordu. Ben de kendilerine olan sa­ 1 Kasım 1922 kararında Mec­ mimi bağlılığım kadar kendilerin­ lis kürsüsünden hilafet ve İslami­ den aym karşılığı gördüğüme da­ yet hakkındaki nutuklarını göz­ yanarak fikrimi söyleyeceğimi bil­ den geçirdiği zaman kendilerine dirdim ve dedim ki: din bahislerini mühmel bırakarak — Dünya işlerini camilere sok­ (ihmal ederek) ilmi esaslarda gö­ tuğumuzun acısını çektiğimiz yet­ rüşmelerin daha muvaffık ve kuv­ mez mi Paşam? Milli işlerimizi ne­ vetli olacağım teklif ettim. Ondan den yine camilere sokuyoruz? Ve da bundan da bahisle münakaşa­ neden siz başkumandan olduğu­ yı idare etmeyi tercih ettiğini söy­ nuz halde dinle hilafetle bir din ledi. Ve bol bol da her yerde Hi­ adamı gibi hatta daha ileri gide­ lafeti tslamiyeden daha çok bahis Mustafa Kemal Ankara’da din adamlarıyla birlikte. Mustafa Kemal 1922 yılının sonundan 1923 ortalarına kadar, yurt gezileri sırasında, dini konulara ağırlık veren konuşmalar yapmıştı. rek meşgul oluyorsunuz? Münev­ etti. verlerimiz haklı olarak bu gidişi 1 Kasım nutkunun mühim yer­ iyi telakki etmeyeceği gibi bu yol lerini okuyalım: da esasen tehlikelidir. 1921 şuba­ ‘...Efendiler, Mı.ustafa Kemal, 7 Şubat K âzım Karabekir, Mustafa tından Şark’tan teklifimde - Bu dünyayı beşeriyette asgari 1923 tarihinde Balıkesir’e gelir. Kemal’in parti kurma birtakım muhafazakârların yine 100 milyonu mütecaviz nüfusta işe karışarak teceddüd hareketle­ mürekkep bir Türk milleti azimesi Kalabalık bir cemaatle birlikte girişimlerini zamansız rinden (yenilenme hareketlerin­ vardır, yine 100 milyonluk Arap öğle namazını kılar. Mevlüt buluyordu. Balıkesir gezisi öncesi den) mahrum kalacağımız endişe­ kitlesi vardır. Mazharı nebuvet ve okunur. Mustafa Kemal Akhisar’da Mustafa Kemal’e sini arz etmiş ve memleketin yük­ resalet olan Fahrialem Efendimiz bundan sonra minbere çıkarak, sek mütehassıslarıyla esaslı prog­ bir kitle-i Arap içinde Mekke’de şunları söyler: ‘Görüyorum ki ramlar yapılarak bunların tatbi­ dünyaya gelmiş bir vücudi müba­ ‘mükemmel’ bir hutbe okur ve başkumandanlık üzerinizde kinde sebat ve sadakat lüzumunu rek idi. Ey arkadaşlar, tanrı bir­ şöyle der: ‘Efendiler, camiler bulunduğu halde siyasi bir fırka bildirmiştim. dir; büyüktür, adati ilahinin tecel- birbirimizin yüzüne Paşam görüyorum ki, siz din ve liyatma bakarak diyebiliriz ki, in­ kurmakla meşgul olmanız aksi hilafet kuvvetlerine çok ehemmi­ san iki sımfta iki devirde mütalaa bakmaksızın yatıp kalkmak için tesirler yapıyor. Bunun memleket yet veriyorsunuz; şu halde muha­ olunabilir. yapılmıştır. Camiler itaat ve dışındaki akislerinin daha fena fazakârlara dayanmak istiyorsu­ İlk devir beşeriyetin sebavet ve ibadet ile beraber din ve dünya olacağını tahmin ederim. Bunun nuz. Size bu vesile ile bir daha o şebabet devridir, (insanlığın genç­ eski teklifimi arz edeyim. Yanım­ lik devridir...) İkinci devir, beşe­ için neler yapılmak lazım için sulhun akdine kadar bu gibi da bir sureti var. -cep cüzdanım­ riyetin rüştü kemal devridir (ol­ geldiğini düşünmek yani hareketlerle meşgul olmaktan dan çıkardım verdim- Bir daha lü- gunluğa eriştiğii), devirdir. Beşeri­ meşrevet için yapılmıştır.’ sarfı nazar buyursanız.’ "ten okuyunuz. yetin birinci devrinde tıpkı çocuk Türk milleti teceddüde muhtaç­ gibi, tıpkı genç gibi yakından tır. Ve bunu da mütahassıslarla maddi vasıtalarla kendisiyle işti­ .utbeden sonra minderden *ustafa Kemal Balıkesir’de başarabiliriz. Asla camilerle değil gal edilmeyi istilzam eder, (gerek­ H M. asla muhafazakârlarla değil. tirir)... Allah kullarının lazım olan inen Atatürk, mihrabın önünde yaptığı konuşmayla, Kâzım Din, vicdan kanaatidir; müna­ nokta-i tekamüle vusulüne kadar namaz kılınan yere gelir, Karabekir’i de yanıtlamış olur. kaşaya gelmez. İlim adamı olan içlerinden vasıtalarla dahi kulla­ hutbeyi sena ile açıklar ve şöyle bizlerin ve hele sizin bunu ele al­ rıyla iştigali lazımeyi ulu hidayet­ Karabekir bu konuşmadan sonra manızı katiyen doğru bulmuyo­ ten addeylemiştir, (Allahı tanı­ devam eder: ‘Halk fırkası şöyle bir yorum yapar: ‘Gerek rum. Bunu tamamiyle mühmel bı­ mak).. Onlara Hazret-i âlem Aley- halkımıza terbiye-i siyasiye tutucu bir dil ve eda ile İslamcılığı rakmalısınız. Bu mütalaalarımı hüsselam’dan itibaren mazbut ve vermek için mektep olacaktır. ele alması ve gerekse siyasi bir daima size açık kalbimle söyleye­ gayri mazbut ve ona mütenahi ceğim. (sonsuz) denecek kadar nebiler, Beni seven ve düşünen fırka teşkiline ve onun başına M. Kemal Paşa mütalaalarımı peygamber ve resullar gönder­ arkadaşlarım bana böyle bir geçmeye karar verdiğini ilan samimi karşıladı. Ertesi gün ya­ miştir. Fakat peygamberimiz va­ fırka-ı siyasiye teşkil etmesi bana şu kanaati verdi: verlerinden naklen benim yaverim sıtasıyla en son hakayıki diniyye etmemekliğimi tavsiye Napolyon nasıl vaktiyle Gazi’nin şu ifadesini bildirdi: ve medeniyeti verdikten sonra ar­ “Ben Karabekir’in bana bu ka­ tık beşeriyet ile bilvasıta temasta etmişlerdi. Fakat bir köşeye başkomutanlık fikrine dar samimi olduğunu zannetme­ bulunmağa lüzum görememiştir. çekilip istirahat etmem için dayanarak bir fırka ile diğimden çok çekişeceğimizi tah­ Beşeriyetin derece-i idraki (anla­ şimdiye kadar elde edilen imparatorluğa çıkmışsa, Kemal min ediyordum. Halbuki o çok yış derecesi) tenevvür ve tekamü­ açık yürekli ve candan insanmış. lü (aydınlanma ve gelişmeyi) her neticelerin tespit olunduğu gibi Paşa da aynı surette Beraber çalışacağımı görerek kulun doğrudan doğruya ilhamatı devam edeceğine itimat etmek başkomutanlıktan tek fırka ile memnun oluyorum’...” ilahiye ile temas kabiliyetine vasıl gerekir. Ancak bu hususta hilafet ve saltanatı almak olduğunu kabul buyurmuştur. Bu Varın: Halk Fırkası henüz endişesiz değilim.’ Kâzım Karabekir, Mustafa Kemal’in muhafazakârlara dayanarak saltanatı almak istediği kanısındaydı. sebepledir ki, Cenab-ı Peygamber mefkûresine yürüyecektir. ’ kuruluyor haitamülenbiya olmuştur. Ve ki­ (27) - Trabzon Milletvekili Ali Şük­ tabı, kitabi ekmeldir, son peygam­ İslam ve Türk tarihine ve hila­ tesbit edecek seviyeye vasıl olun­ nin teklifine lüzum kalmadan siz memiş olsaydı, bununla diğer ka- gamber, zamanı saadetlerinde kurulduğundan ve halkın siyasi ve rü Bey, 27 Mart 1922 günü Topal Os­ ber olan Muhammed Mustafa hutbeyi kendisi irat ederdi. Gerek man tarafından boğularak öldürüldü. fetle saltanatın asırlarca yan yana caya kadar TBMM’nin makamı verirsiniz. vain tabiiyyeyi ilalıiye beyninde te­ iktisadi terbiye aldığından haberi Topal Osman yakalanarak öldürüldü ‘Sallallahü Aleyhi Vesselam..! di­ fakat ayrı bulunduğunu izahtan hilafeti bir nokta-i ümit olarak Ve cevabımı beğendi. Şifreyi ge­ zat olması icap ederdi. Çünkü bil­ Peygamber efendimiz ve gerek yok... gibi ifadelerde bulundu. ve cesedi de Ulus Meydanı’nda asıldı. yerek doğumlarım, nebuvet, resa­ sonra: muhafaza edecektir! tiren yaveri Mahmut Bey’e (Siirt cümle kavanin kevniyeyi (dünya ve hulefa-i raşidin (ilk dört halife) Şu sözleri ilerisi için düşünce­ Ali Şükrü cinayetinin, Mustafa Sup­ let ve vefatlarını izah ve ‘bir vü­ ‘... bugün dahi saltanat ve hâ­ Bursa’da 23 Ocak 1923’te: Mebusu Milliyet Gazetesi Sahibi) ahiret yasaları) yapan Cenabı-ı hutbelerini okuyacak olursanız, lerini göstermek itibariyle dikka­ hi ve arkadaşlarını öldüren Yahya cudu mübarek’ olduğunu beyan­ kimiyet makamı, hilafetin yan ya­ ‘.. Hilafetin yalnız Türkiye hal­ şu emri verdi: t Haktır. görürsünüz ki, gerek Peygamberin ti çeker: Kahya’nm öldürülmesi olayını günde­ la doğumunun bugüne tesadüfü­ na bulunabilmesi en tabii halat­ kına değil bütün İslam âlemine ‘Paşa’nm dediği gibi bir cevap Arkadaşlar; ve hulefa-i raşidin söylediği şeyler, me getirdiği sırada öldürülmesi çeşit­ ‘Halk Fırkası halkımıza terbiye- ne “inşallah bu hayırlı tesadüftür” tandır.... Şu farkla, Bağdat’ta ve şümûlu olması hasebiyle bu ma­ yaz’ Cenab-ı Peygamber, mesaisin­ o günün meseleleridir, o günün as­ li yorumlara yol açtı. Atatürk’ün, Mu­ hafız Birliği komutanı olan Topal Os­ diyerek huşu ile duada bu­ Mısır’ın saltanat makamında bir kam hakkında karar vermek Türk Mahmut Bey gittikten sonra M. de iki dare (daire) iki haneye ma­ keri, idari, mali ve siyasi içtimai i siyasiye vermekiçin mektep ola­ caktır. Beni seven ve hayatımı dü­ man’ın Ali Şükrü Bey’i bir arazi uyuş­ lundular. şahıs oturuyordu. Türkiye’de o milletinin selahiyeti haricindedir! Kemal Paşa’dan bazı mütalaaları­ lik bulunuyordu. Biri kendi hane­ hususatıdır. Ümmeyi tslamiye te- şünen arkadaşlarım bana böyle mazlığı nedeniyle öldürdüğü de ileri Hilafet intihabı tafsil olunduk­ makamda asil olan milletin ken­ İzmir’de 3 Şubat 1923'te: mı söylemekliğime müsaade ala­ si, diğeri Allah’ın evi idi. Millet iş­ kessür (çoğalma) ve memaliki ls- bir fırka-i siyasiye teşkil etmemek- sürüldü. Kandemir Feridun, Cumhu­ tan sonra: disi oturuyor. Makamı hilafette ‘..Bizim dinimiz en makbul, en rak dedim ki: lerini, Allah’ın evinde yapardı. lamiye tevessüse başlayınca riyet Devrinde Siyasi Cinayetler, Eki- liğimi tavsiye etmişlerdir. Filhaki­ ‘.. Emri Hilafet’ milleti îslami dahi Bağdat ve Mısır’da olduğu tabii bir dindir. Ve ancak bundan — Görüyorum ki, başkuman­ Hazreti Peygamberin eseri müba­ Cenab-ı Peygamberin ve hulefa-i cigil Tarih Yay. 1955, İst. ka vazifei milliyenin hitamında yece en büyük maslahattır. Çün­ gibi bikudret ve mürteci bir şahs- dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir danlık uhdenizde bulunduğu hal­ reklerine iktifaen bu dakikada raşidin hutbeyi her yerde bizzat s: 44. Kandemir, hatıraları ve söyle­ köşeye çekilerek istirahat etmek­ kü efendiler, hilafeti nebeviye eh­ ı aciz değil istinatgâhı Türkiye dinin tabii olması için akla, fen­ de siyasi bir fırka kurmakla meş­ milletimize, milletimizin hal ve is­ kendilerinin irat etmelerine imkân medikleri ile Rauf Orbay, Sinan Yay. liğim benim için bir menfaattir. s: 108, ayrıca bkz. TBMM Zabıt Ce­ li İslam arasında rabıta olan bir devleti olan bir şahs-ı âli oturacak­ ne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi gul olmanız aksi tesirler yapıyor. tikbaline ait hususatı görüşmek kalmadığından halka söylemek is­ Bunu yapabilmek için şimdiye ka­ ridesi D. 1 29.3.1923 c. 28 s. 227 emanettir. Ve ehli tslamın kaleme- tır... lazımdır. Bizim dinimiz tamamen Bunun memleket dışındaki akis­ maksadıyla bu dârı kudside Al­ tedikleri şeyleri iblağa birtakım ze­ dar istihsal olunan neticelerin tes­ (28) - Atatürk/Atatürk Kültür Dil ve i vahdet üzere içtimalarını temin Bu surette Türkiye halkı asri bir bunlara mutabıktır! lerinin daha fena olacağını tahmin lah’ın huzurunda bulunuyoruz. vatı memur etmişlerdi. Bunlar bit olunduğu gibi devam edeceği­ Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araş­ eden bir emanettir. Emanet işte devleti mutemedine her gün daha İzmir’de iken 29 ocakta M. Ke­ ederim. Bunun için sulhun akdi­ Beni bu mazhar eden Balıkesir’in herhalde en büyük rüesaydı (baş­ ne itimat etmek icap eder. Fakat tırma Merkezi Yay. 1989, sayfa: Cenab-ı Hakkın bir sır ve hikme­ rahim olacak, her gün daha me­ mal Paşa ile Latife Hanım’m ni­ ne kadar bu gibi hareketle meşgul dindar ve kahraman insanlarıdır. kanlar). Onlar camii şerifte ve 98-103 bu hususta henüz/bîendişe ola­ tidir ki teessüsü daima satvet ve sut ve müreffeh olacak, her gün kahları yapılmıştı. Fevzi Paşa ve olmaktan sarfı nazar buyursanız... Bundan dolayı çok memnunum. meydanlarda ortaya çıkar, halkı İnan Arı, Gazi M. Kemal Atatürk’­ mam. Hiçbirinizin de bîendişe ol­ kudret ile meşruttur (kurulması daha çok insanlığını ve benliğini ben, Gazi’nin şahidi olarak iki ya­ Bunu Ankara’da fırkayı tesis ka­ Bu vesile ile büyük bir sevaba na­ tenvir ve irşat için ne söylemek la­ ün 1923 Eskişehir-lzmit konuşmaları, mamanızı tavsiye ederim. şiddet ve güce bağlıdır)... Ondan anlayacak, eşhasın hiyaneti tehli­ nında oturmuştuk. rarınızı matbuaya aksetmeden ön­ il olacağımı ümit ediyorum. Efen­ zımsa söylerlerdi. Bu tarzda de­ TTK yay. s: 71 vd. Atatürk, İslam ül­ vam edebilmesi için bir şart lazım­ kelerinin ‘en felaketli anlarda... aley­ maksad-ı basli de defi fesat ve hıf­ kesine kendisini maruz bulundur­ 5 Şubatta Akhisar'da iken İs­ ce de rica etmiştim. diler, camiler birbirimizin yüzüne (...) İşte bu nokta-i nazardan himize harp ettiklerini’ söyleyerek hi­ zı asayişi belat ve tanzim ve tesvi­ mayacak, diğer taraftan makamı met Paşa’dan 4 şubatta sulh mü­ Gazi mütalaama cevap verme­ bakmaksızın yatıp kalkmak için dı. O milletin reisi olan zatın hal­ milletin içinde bir fert olarak ve lafetin ‘zaaf’ getirdiğini bildiriyor. Ay­ yeden ibarettir. Bu dahi ancak sat­ hilafette bütün âlemi tslamın ruh zakeresinin inkıtaya uğradığı hak­ di. O hâlâ Ankara’daki havanın yapılmamıştır. Camiler, itaat ve ka doğru söylemesi, halkı dinle­ tekrar milletin intihabına nail nı konuşmada Atatürk ‘ben hocaları vet ve kudret ile menuttur. Adci- ve vicdanının ve imanının nokta- kında şifreli telgraf geldi. Yine bu halini düşünüyordu. ibadet ile beraber din ve dünya mesi ve halkı aldatmaması, halkı olursam TBMM’sinde aza sıfatıy­ sevmem’ s: 72. CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAI 18 H A Z İR A N 1990

Mustafa Kemal'e göre, kalkınmanın çabuk ve kolay olması, Halk Fırkası 'nda din dışı unsurların bulunmasına ve bunların kuvvetli olmasına bağlıydı: Dindar olmayan, zengin olmalı —9 — laştırılır. Yayımlanan bildirgede küçük imamlar, küçük cemaatle­ kürsüsünden vaat ve ilan ettiği Ben de: taraftar değilim. Bilhassa şu ara­ leketin nimetlerinden istifade ede­ 10 Temmuz 1923’te Ankara İs­ hilafetin “ beynelislam” ve daya­ ri temerküz ettirerek küçük tesa­ ‘sine-i millette bir fert olarak lık. Bunun için arkadaşlardan bilmek idi. istiklal Harbimiz’in Balıkesir’den sonraki ilk durak — Böyle emre ram bir meclis ile tasyonundaki kaleme mahsus bi­ nağının da TBMM olduğu duyu­ nütler (dayanışmalar) vücuda ge­ kalacağı’ meselesinden vazgeçtiği­ mürekkep bir heyet göndeririz. neticesini görünceye kadar İstan­ İzmir’dir. dünyaya hâkim olan İtilaf Millet­ nasında fırka nizamnamesini mü­ rulur. tirdiği gibi büyük imam da bütün ni de bildirmiş oldu. İhtilas varsa tetkik eder, bulur. bul hükümetinin ve Padişah dal­ zakereden sonra Gazi ile yalnız İzmir’de “ İktisat Kongresi” lerinin emniyetini kazanamayaca­ M.Kemal, 8 Nisan 1923 günü ümmeti temerküz ettirerek İslam Bazı vekillerin de dahil olduk­ Halkın sükûnetini bozmak iste­ kavuklarının bile günahlarını af- toplanacaktır. ğımızı ve dahilde de hürriyet mef­ kalarak hasbihallere başlamıştık. “ Halk Fırkası umdeleri” ni açık­ âlemindeki umumi tesanüdü hu­ ları bir intihap komitesi teşkil et­ yenler hakkında da lüzum görü­ fettirebiliyorlar ve yeni devlet ku­ Başkomutan ve Şark Cephesi humunu kaldıracağımızı ve belki — Dini ve ahlakı olanlar aç kal­ lar. Bu ilkelerden 5’incisi şöyledir: sule getirmiştir. ti. Ve reisliğini de kendisi deruh- de şiddetli bir muhalefete yol açı­ lürse kanuni takibat yapılır, ce­ ruluşunun ön saflarında yer ala­ Komutam birlikte İzmir’e gider­ maya mahkûmdurlar., dediler. Yeryüzünde bir hilafet makamı de etti. Bu komitede benim de bu­ vabını verdim. biliyorlardı. ler. Yolda din konuları hiç konu­ lacağını.. söyleyerek itiraz ediyor­ Kendisini hilafet ve saltanat ‘“ Istinadgâhı TBMM olan ma­ bulunmazsa İslam âlemi kendisi­ lunmaklığımı arzu ettiler. İstas- Bu tarz muvafık görüldü." şulmaz. dum. Saadet avcılığı dehşetli bir ya­ makamına layık gören ve bu hu­ kamı hilafet beynelislam bir ma­ ni imamesiz kalmış bir teşbih gi­ yon’daki malum binada toplan­ Trabzonlular, Kâzım Karabe­ Manisa’da karşılayıcılar, Kara- rış halinde başlamıştı. suslarda teşebbüslerde de bulunan kamı mualladır. İslam dininde bi dağılmış, perişan görür. dık. Gazi’nin ilk teklifi şu oldu: Nihayet İntihap Komitesine git­ kir’den milletvekilleri olmalarını bekir’den kongreye “Manisa Tehlike büyüktü. din ve namus lehinde türlü sözler bütün namazlar cemaatle eda olu­ Bu ifadeden anlaşılıyor ki, mut­ — Millet bana itimat reyi ver­ medim. isterler. Karabekir, doğduğu vç delegesi” olarak katılmasını ister­ söyleyen ve hatta hutbe okuyan, nur. Cemaatin bir ameli vardır ki, laka İslam ümmetinin başında sin mebusların seçimini bana bı­ Fakat Latife Hanım ile birlik­ büyüdüğü şehir olan İstanbul’dan istiklal Harbi’nin fedakâr ve ler. Karabekir “ cephe komutanı” benim kapalı yerlerde baş açıklı­ cemaati terkip eden bütün fertler ‘halife’ namı verilen şahsi bir tim­ raksın. te Kubbeli Bağlar’da oturduğum milletvekili olmayı arzular, Edir­ feragatli arkadaşlarıyla Gazi’nin olduğunu, bu nedenle kendisinin ğımla latife eden, fes ve kalpak ona iktida ederler (uyarlar).. Bu salin bulunması lazımdır. Fakat Bu teklife itiraz ettim. havuzlu köşke gelerek beni aldı­ ne ve Aydın illerinden de millet­ arasına her gün yeni simalar giri­ “ mazur” görülmesini ister. yerine kumaş başlık teklifimi hoş surette imam cemaatin timsali ol­ bu yüksek makamı hangi Müslü­ — Milletin size itimat etmesi ta­ lar ve ayrılmamaklığımı rica etti­ vekili olması için öneriler gelir. yor ve yerleşiyordu. Ve artık İs­ ManisalIlar ısrarlıdır. görmeyen M.Kemal Paşa, benim muş olur. Cemaatin fertleri ara­ man millet kendi içinden bir şah­ biidir. Fakat bu itimat onun hu­ ler. ikinci Meclis’e girebilmek için tiklal Harbi’ndeki gibi fikir sahip­ Ertesi gün ManisalIlar bir oldu­ hayretle baktığımı görünce şu iza­ sındaki tesanüt imamın şahsında siyet seçerek vücuda getirebilir? kuku esasiyesine hâkim olmağı Ben de artık muntazam bera­ kulis çalışmaları hızlanmıştır. Ka­ leri ile işbirliğinden ziyade muta­ bitti ile Kâzım Paşa’yı delege şe- hatı verdi: tecelli eder. Her imamın kendi ce­ Dinen halifenin gayri Müslim hiç­ icap ettirmez. Böyle bir intihaba berlerinde oldum. rabekir, bu kulislerden tedirgin vaat ve alkışa hazır bir zümreye çerler. Bir grup da bazı yabancı — Dini ve namusu olanlar ka­ maati namaz esnasında birleştire­ bir devlete tabi olmaması şart ol­ milli intihap denilmez ve bu tarz­ olur. roller verilmeye hazırlık görünü­ ajanların kongreye gelip “Türk- (...) zanamazlar, fakir kalmaya mah­ rek birçok ruhlardan tek bir ruh duğundan halifeyi kendi içinden da toplanacak meclise de millet 18 temmuzda Trabzon’dan ge­ O günleri anılarında şöyle an­ yordu. lerin askerlikten başka bir şey kûmdurlar. Böyle kimselerle beceremeyeceklerini” kanıtlamak memleketi zenginleştirmek müm­ amacıyla kongrede karışıklıklar kün değildir. Onun için önce din çıkaracaklarını bildirir. ve namus telakkisini kaldırmalı­ Önlem almak gerekecektir. yız. Partiyi, bunu kabul edenler­ Karabekir, M.Kemal’in “TBMM le kuvvetlendirmen ve bunları ça­ Reisi” ve "başkomutan” sıfatıyla buk zengin etmeliyiz. Bu surette kongre başkanı olması m sakıncalı kalkınma kolay ve çabuk olur. bulur. Gazi “Manisalılann ısrarı­ Gerçi İsmet Paşa da 5 Ocak na göre siz kongreye girin ve ida­ 1923 tarihinde bana yazdığı mek­ re edin” der. tupta ‘vatanımız ne zaman ma­ mur olacak, bir tek vaasıl mese­ Kongre, M.Kemal’in “ fahri le budur. Sulh olsa da olmasa reisliği” altında açılır. Kongre da..’ demişti. Fakat iki Lozan başkanlığına Karabekir seçilir. arasında Ankara’ya geldiği za­ Karabekir, kongre kararlarım ki­ man kendisinden bu garip mana­ tap halinde bastırır. (29) da mütalaa işitmemiştim. Zengin İktisat Kongresi’nden sonra olmak, mamur olmak, planlı bir Karabekir Ankara’ya döner. çalışma ve zamanla olurdu. İsmet Paşa da Lozan’dan dön­ Gazi’ye şu mütalaamı söyle­ müştür. dim: İsmet Paşa, Kâzım Karabekir’e “ Lozan Sulh Kongresi azalarının, — Nereden, ne maksatla geldiği Türk milletinin işgalden kurtulan bilinmeyen ve üzerinde kendi milli kısımlarının da” katılacakları bir kudretimizle işlenmeyen fikifler seçim istediklerini bildirir. milli bünyemizi sarsar. Tanzima- Konu grupta da görüşülür ve tın da bu surette kurbanı olduk. kabul edilir. Bizi kuvvetle çözemeyenler yaldız­ O gün Ankara’da tatsız bir gün lı formüllerle cevherimizi eritebi­ yaşanmaktadır. Trabzon Millet­ lirler. Harben kazandığımızı sulh- vekili Ali Şükrü Bey ortadan kay­ teki yanlış ve vakitsiz adımları­ bolmuştur. Meclis’te, ikinci grup mızla daha doğrusu AvrupalIlara milletvekilleri kürsüden hükümete aldanmakla elimizden kaçırdığı­ sert eleştiriler yöneltmektedirler. mızı onlar pek iyi bilirler. Bunun Sonrasını Karabekir’den öğre­ için ilim ve ihtisasa hürmet etmek nelim: ve bilgili ve seciyeli adamlarımız­ la üzerinde işlenmemiş fikirleri “ Ne kötü tesadüftür ki, bugün program diye kabul etmemek ye­ Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’- niden aldanmamak için biricik in ortadan kaybolması ve bunun yoldur. Kendi ilim müesseselerinde da Mustafa Kemal Paşa’nın Mu­ işlenmemiş veya kontrol edilme­ hafız Taburu Komutanı Topal miş bayağı fikirlerin tatbiki diğer Osman Ağa'nın'bir cinayeti ola­ bir bakımdan da tehlikelidir. rak ortaya yayılması, Ankara ha­ Emirle yaptırılacak, yani şiddet­ vasında bir samimiyetsizlik ve iti­ le tatbik olunacak demektir. Bu matsızlık uyandırmaya sebep ol­ tarz belki itaat temin eder fakat du. Yeni intihaba karar verildiği sevgi asla! bir günde, Ankara’da matbaa aç­ Bu hususta kendi tecrübelerime mış ve gündelik bir siyasi gazete de dayanarak diyebilirim ki, ita­ çıkarmaya başlamış bulunan bir at görünüştedir ve muvakkattir. muhalif mebusun ortadan yok M.Kemal Paşa: edilmesi çirkin olduğu kadar teh­ — Dini ve ahlaki inkılap yap­ likeli bir iş. Bunu muhalif mebus­ madan önce bir şey yapmak doğ­ lar, doğrudan doğruya Gazi’den ru değildir. Bunu da ancak bu biliyorlar ve tevkif müzekkeresi prensibi kabul edebilecek genç un­ çıkarmaya kadar da ileri gidiyor­ surlarla yapabiliriz. lardı. Ben: 2 nisan sabahleyin ikamet etti­ — Dinsiz ve ahlaksız bir mille­ ği daireden Başvekil Rauf Bey, te bu dünyada hayat hakkı olma­ Müdafaa-i Milliye Vekili Kâzım dığını tarih gösteriyor. Paşam, bu Paşa telefonla yaverime şunu yaz­ akide bizi Bolşevizme götürür, ln- dırmış: gilizler, mütarekenin ilk zaman­ ‘Bugün saat 6’dan beri Çanka­ larında bizi Bolşevikliğe teşvik ya’da Gazi’nin köşkü civarında ediyorlardı. Demek bizi başka Muhafız Taburu’yla Osman Ağa yoldan yine oraya sürmek istiyor­ taburu arasında müsademe başla­ lar. Bunun manası açıktır: dı. Osman Ağa ve en kıymetli he­ Türkiye’yi Ruslarla paylaşmak. yeti maktul düşmüş. Gazi, Lati­ Bu hususta Erzurum’da ela ay­ fe Hanım ile birlikte Istasyon’da nı fikrimi izah etmiş olduğumu ve Rauf Bey’in yanında. İsmet ve daha önce de Amasya kararınıza Kâzım Karabekir paşaların da gel­ mani olmuş bulunduğumu hatır­ melerini istiyorlar.’ larsınız. Sonra siz Meclis kürsü­ Derhal gittim. sünden haykırdınız: Gaziyi çok müteessir buldum. ‘Sulhten sonra millet safları içi­ Muhafız Nizamiye Taburu’nun ne çekilerek bir ferd-i millet gibi kendi dairesini delik deşik ettik­ yaşayacağım’ lerini anlattı. ‘Neticede Osman Halbuki şimdi halkın asla ho­ Ağa taburuyla anlaşır mı?’ diye şuna gitmeyeceği ve benim bile endişe ediyorlardı. ucunu bir uçurum gördüğüm bir Kars'tan gönderdiğim bu bin formülü halka kabul ettirecek bir kişilik Giresun Taburu’nun tali­ idare kurmaya gidiyorsunuz. Bu­ hinin sonunu böyle görmek beni nu yapmayınız. Milli birliğimiz çok müteessir etti. 14 ocak günü sarsılır; bir tüfeyli tabaka halkın trenle Bursa’ya ayrıldığımız gün Mustafa Kemal 18 Mart 1923 tarihinde, eşi Latife Hanım’ia birlikte Tarsus’ta, Sadık Eliyeşil’in bahçesinde yemek yiyor. başına geçer, kanını emer, hiçbi­ Gazi'nin Ceva» Abbas Bey’e Ali rimizin hayatı uzun değildir. Bu Şükrü Bey ve matbaası hakkında arabekir milletin yeni sarsıntılara taham­ söylediği şiddetli sözler ve benim tatürk Dini ve namusu olanlar Dinsiz ve ahlaksız bir millete bu mülü yoktur. İzmir İktisat Kong­ kendilerini teskinim gözlerimde kazanamazlar, fakir kalmaya dünyada hayat hakkı olmadığını tarih resi, iktisadi ihtiyaçlarımızı tesbit canlandı. etti. Bir heyeti milliyemiz maarif Bu aralık Muhafız Tabur Ko­ mahkûmdurlar. Böyle kimselerle gösteriyor. Paşam, bu akide bizi programını tesbit edecek. Müte­ mutanı İsmail Hakkı Bey (30) gel­ memleketi zenginleştirmek mümkün değil. bolşevizme götürür. İngilizler mütarekenin hassıs bir askeri heyetle ‘ordunun di. Gazi, endişesini ona da söyle­ ilim ve irfanını’m tesbit ettiriniz. di ve ‘taburundan emin misin?’ Onun için önce din ve namus telâkkisini ilk zamanlarında bizi bolşevikliğe teşvik Bu surette planlı ve programlı ola­ diye sordu. O da emin olduğunu kaldırmalıyız. Partiyi bunu kabul edenlerle ediyorlardı. Demek bizi başka yoldan yine rak İstiklal Harbi’ni canıyla ba­ söyledi. şıyla kurtaran milletimize hürri­ Nihayet mesele birçok masu­ kuvvetlendirmen ve bunları çabuk zengin oraya sürmek istiyorlar. Bunun manası yet ve aşk saadetini tattıralım. mun ölümü ile neticelendi. Ali etmeliyiz. Bu suretle kalkınma, kolay ve açıktır: Türkiye’yi Ruslarla paylaşmak. Gazi beni sükûnetle dinledi. -Şükrü Bey’in cesedi de ertesi gün Münakaşayı uzatmadı. Anladık ortaya çıktı. Ali Şükrü Bey de te­ çabuk olur. Dini ve ahlaki inkılap Paşam, siz Meclis’te ‘Sulhtan sonra bir ki, yeni bir muhit onu yeni hava­ lefon telleriyle boğulmuş ve Çan­ ferd-i millet gibi yaşayacağım’ demiştiniz. ya çekmek istiyor. Fakat kati ka­ kaya gerilerinde bir yere gömül­ yapmadan önce bir şey yapmak doğru rarını vermiş değil. müş. değildir. Bunu da ancak bu prensibi kabul Şimdi halkın asla hoşuna gitmeyecek ve Yarın: Başbakan kim 4 nisanda Ali Şükrü Bey’in ce­ ucu uçurum bir formülü öne sürüyorsunuz. olacak? nazesi ikinci grubun elleri üs­ gedebilecek genç unsurlarla yapabiliriz. tünde Meclis kapısına getirildi. Ve (29) - İzmir İktisat Kongresi için bkz: ‘ikinci kurban gidiyor’ diye hay- meydana getirmesiyle küçük bir doğuracak milletin mutlaka kuv­ meclisi denmez, dedim. len haberler Gazi’nin canını çok latır: Artık Gazi hangi yolu tutarsa Ökçün Gündüz, Türkiye İktisat Kong­ kınşmalar oldu. (31). tesanüt husula gelir. Islamiyette vetli bir orduya ve tam bir istik­ Mütalaamı kabul edip bana il­ sıktı. Ali Şükrü Bey cinayeti, ga­ “ ...Bir taraftan ikinci Mcclis’e yeni Meclis onun istediği suretle resi, 1923-lzmir, SBF yay. 1968, Ank, Ali Şükrii’nün cenazesi İstan­ bundan başka bir de büyük tesa­ lale malik olan mücahit bir İslam tihak edenler görülünce Gazi de zete sütunlarında kendisine atıf girebilmek için, bilgi, emek ve se­ hedefine götürecekti. Karabekir’in kongreye başkan seçimi bul’dan geçilerek Trabzon’a gö­ nüt vardır ki, bütün ümmeti tek milleti olması lazımdır. Birçok bu fikrinden vazgeçti. Fakat her olunuyordu. Trabzon hakkında ciyesi ile tanınmış olmaktan ziya­ Koyu mutaassıplar da din ve s. 269 vd. hele İslam aleyhindeki yeni yolda (30) - General İsmail Hakkı Tikçe, Tek­ türülmek isteniyordu. Bunun şu bir ruh haline getirir. Bunun şek­ asırlardan beri bu şartları haiz taraftan kendisine en çok emniye­ Sivas Kongresi sırasında da çok de sadakat ve mutavaatla (başeğ- çe’n in Anıları için bkz: Günaydın. 4 birbiriyle çatışacak bir halde de­ aralık sebep olabileceği tezahür­ li de bütün insanların manevi bir olan millet Türk milleti olduğu gi­ ti verenler listeye girdiler. Ve hatta sert hareket etmek istedikleri za­ me) temayüz etmiş olmak ve tür­ Aralık 1977. ğildiler! ler memleket hesabına çok zararlı surette bir imamı ekbere (büyük bi bugün de bu şartları haiz olan hükümet ve Müdafaa-i Milliye man da ben mani olmuş ve ikna lü vasıtalarla Gazi’ye hulul etmek (31) - Yahya Kahya, 3 Tfcmmuz 1922 olabilirdi. Cenaze, hükümetin ka­ imama) iktida eylemeleridir. İşte millet, yalnız yeni Türkiye’dir. Vekili’nin dahi yardımı ile seçime her şeyin başıdır diyerek icap eden (çevresine sokulmak) ise yaramış­ Diğer taraftan da Ankara’da günü Trabzon’da Soğuksu’da evine gi­ rarı ile İnebolu üzerinden Trab­ bu imamlara ondan ‘halife’ namı Buna binaen TBMM bizzat hali­ arz olundular. iyi tedbirlerle işleri yürütmüştüm. tı. yeni bir hava esmeye başladı: derken üzerine sıkılan 40 kurşunla öl­ zon’a götürüldü. verilir. fe hazretlerini intihap ederek ken­ ikinci gruptan kimse namzet Şiındi vaziyet daha da nazikleş­ Mektuplarla, şiirlerle M. Kemal İslamlık terakkiye mani imiş! dürüldü. O günlerin Trabzon Valisi Akşamüstü de Millet Meclisi’- O halde namaz kılınırken yal­ disini bu muazzez ve muhterem gösterilmedi. Halbuki, bunların mişti. Paşa'nın bir düzüye tekrarlanan Halk Fırkası la dini (din dışı) ve Ebubckir Hazım Tepeyran, cinayetin nin kararı ile Topal Osman’ın ce­ nız gözümüzün önündeki cemaa­ makama istinadgâh yapmıştır.” çoğu İstiklal Harbi’nc ilk günden M.Kemal Paşa hana şunu söy­ sözler muayyendi. la ahlaki (ahlak dışı) olmalı imiş.. Bolşevikler tarafından işlendiğinin sa­ sedi Meclis binası önünde asıldı.” tin imamda temerküz eden ruh “ Bir aralık Çankaya’da çifte beri canla başla hizmet etmiş in­ ledi: ‘Bizi sen kurtardın, ne emir bu- Macarlar ve Bulgarlar gibi ufak nıldığını. sonradan kuşkuların Topal vahdetini (imamda toplanan bir­ minareli büyük bir cami yapmak sanlardı. Bu hususta aramızda — Trabzon’da kaynayan biı yurulursa keramettir’. milletler bizim gibi Almanya ta­ Osman üzerinde toplandığım, Kahya’■- ııııı kardeşinin de kışlada askerlerden Yeni seçime doğru liğini) görmekle iktifa etmemeli­ hevesi de uyandı ve gazetelerde de münakaşa da oldu. Gazi: kazan var. Sen bunu vaktiyle sön­ Ve bir sürü methiyeler. rafında bulunarak mağlup olduk­ İstiklal Harbi nasıl başladı? ları halde istiklallerini muhafaza şüphe ettiğini yazdı. (Tepeyran, Bel­ “ Birinci grup” adı verilen grup yiz. Bilmeliyiz ki, bu cemaatten neşrolundu. — Ben muhalif istemiyorum... dürmedin. Şimdi de yine kayna­ gelerle Kurtuluş Savaşı, Çağdaş Yay. ediyorlarmış... Medeniyete gir­ yöneticileri ile Batı ve Doğu cep­ başka milyonlarca cemaatler de M.Kemal Paşa, Halk Fırkası diyor ve kendisine sözle ve yazıy­ maya başladı. Bu sefer kuvvetli Nasıl bir seyir takip elti? Bugün­ 1982 s: 125). hesi komutanları bir araya gele­ aynı zamanda bir ümmet halinde reisinin kendisi olduğunu ve uzun la en çok sadakat gösterenleri. Bi­ bir yumruk hak ettiler. Bunu na­ kü durum nedir? istikbal için pla­ mişlermiş... Türkiye İslam kaldık­ General Tekçe, Günaydın Gazetesi’ıı- rek yeni seçim sistemini saptarlar. birleşmişlerdir. Bu birleşme bütün vadeli bir programın tatbiki vazi­ rinci Meclis’te fiiliyatıyla bu em­ sıl yapmayı muvafık bulursun? nımız ne olmalıdır? Artık kimse­ ça Avrupa ve Ingiltere, müstemle­ de yayımlanan anılarında M.Suphi’­ Bu ilkeler saptanırken Müdafaa- milletin bir büyük imam etrafın­ fesini üzerine aldığını ilan etmekle niyeti kazananları ve hemen bü­ Müdafaa-i Hukuk merkezinin bü­ yi ilgilendirmiyordu. Biricik dü­ kelerinin çoğunun halkı İslam ol­ yi öldüren Yahya Kahya’yı Topal Os­ i Hukuk cemiyetlerinin “ Halk da yani ‘halife’ııin çevresinde bir­ 20 Temmuz 1922 Başkomutanlık tün karargâh mensuplarını nam­ yük suiistimaleri de varmış. şünce Gazi’nin teveccühünü ka­ duğundan bize düşman kalacak­ man’ın iki adam ile birlikte kendisi­ Fırkası” na dönüşmesi de karar­ leşmesiyle husule gelir. Demek ki, Kanunu müzakeresinde millet zet gösteriyordu. — Gayri kanuni hiçbir icraata zanmak ve mebus olmak ve mem­ mış. Sulh yapmayacaklarmış. nin öldürdüğünü açıkladı! CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 19 H A ZİR A N 1990

Mustafa Kemal'le Kâzım Karabekir arasında fikir ayrılığı, din konusunda iyice açığa çıkar Atatürk: Din adamına ne gerek var? ıo — Fethi Bey’den birinin başvekil ol­ Ertesi gün yemekte buluşulur. hangisini kabul ettiğinizi tespit et­ bildiririm. Senin şartların çok zatıalinize ait bir mesele kalır. Bir sit olundu. M. Kemal Paşa, ken­ dakâr ve feragatkâr arkadaşların­ ması icap ediyor” diye konuyu M. Kemal Paşa eski görüşünde di­ tikten sonra başvekilinizi seçme­ ağır. Fethi Bey daha müsait fikir­ Karabekir, gelişen yeni koşul­ hafta önce hükümet reisliği ve Er­ dini bağrına basan ve başına ka­ da da daima artan ıstıraplar ya­ açar. renir, ya Fethi Bey başbakan ol­ nizi rica ederim. de. kânı Harbiye Reisliği meseleleri­ dar da çıkaran Flrzurum Kongre- rattı...” lardan ve oluşan ortamdan iyice Fevzi ve Kâzım paşalar, asker malıdır ya Karabekir. Ben: kuşkulanmıştır. Din konusunda 18 temmuzda istasyon binasın­ ni hallettiğinize göre dünden beri si'nin toplanmasında fikir ve eme­ Karabekir, M. Kemal Paşa’nın kalmak istediklerini bildirerek “af Fethi Bey yeniden özür diler, bu daki tartışmalarımız malumunuz­ —O halde beni affedersiniz. çıkan tartışmalar Karabekir’i bu komedya nedir?” diye sordu­ ği olmadığından onu en tehlikeli İkinci Meclisi açarken yaptığı ko­ buyurulmalartnı” isterler. Fethi görevi yapamayacağını bildirir. M. dur. Şimdiye kadar defalarca söy­ M. Kemal Paşa adım adım M. Kemal’den uzak­ ğunu; Fevzi Paşa’nın da “Benden ve karanlık günlerde toplayan ve nuşmada edinilen başarıların Bey de kendisinde başbakan ola­ Kemal Paşa “O halde” der: lediğim fikirlerimi bir daha hula­ —Haydi arkadaşların yanına laştırmaktadır. bahis etmesi ağzınızı aramak için himaye edenleri ve topyekûn aza- “medeniyete doğru bir yol açtığı­ cak nitelikleri görmediğini belir­ “Başvekil Kâzım Karabekir’diı” sa ediyorum: gidelim... dedi. Şark Cephesi Komutanı, Bolşe­ olacak. Aramızdaki münasebetin larını küçültüyor ve Sivas Kong­ nı” söylediğini anlattıktan soma terek “Aczimi itiraf ederim” der. Karabekir teşekkür eder ve M. Ben, milli istiklalimiz gibi mil­ Bizi merakla gözleyen heyetin “yeni yolun açılış merasiminin ne vikliğin de din karşıtı düşünce sa­ derecesini anlamak istiyor. Senin resi ve azalarını da kendisini işin M. Kemal Paşa Fevzi Paşa’nın Kemal Paşa ile yalnız konuşmak li hürriyetimizi de en mukaddes yanına gelince şunu söylediler: hiplerinin de İngilizlerce kışkır- başvekâlete tayinini de yine fikri­ içinden sıyırarak Amerikan zaman ve ne tarzda olacağını özürünü kabul eder. Ya Karabe­ istediğini söyler. bir gaye tanırım. Bunun için me­ —Karabekir de kabul etmiyor. tıldığı kanısındadır. ni anlamak için ortaya attı mandası istediler diye lekeliyordu. merakla” beklediklerini yazarak kir’in ya Fethi Bey’in başbakan ol­ Baş başa kalınca M. Kemal, Şu halde Fethi Bey’le aralarında Karabekir, bugün müze olarak deni hedeflerimizde sürat fakat iç­ zannediyorum” karşılığını verdi­ Bu suretle bütün İstiklâl Harbi- anılarını şöyle sürdürüyor: ması gerektiğini söyler. Fethi Bey, Karabekir’den önce söze başlar: timai gayelerimizde tekamül taraf­ kura çekeceğim kim çıkarsa o kullanılan Ankara Garı’ndaki ğini anlatıyor. nin fikir ve iş banisi olarak orta­ “ 18 temmuzda İslamlığın terak­ “Başvekâleti idare edemem, aczi­ “Karabekir, şunu önce söyleye­ itiraz etmeden hükümet reisliğini özel Kalem Müdürlüğü’ne uğrar. tarıyım. Hiçbir sebep ve bahane Bir süre sonra M. Kemal “Ku­ da yalnız kendisini bırakıyordu. kiye mani olduğunu haykıran Fet­ mi tekrar ederim” diyerek yeniden yim; eğer ben siyasetten çekilirsem kabul eder. Haydi bakalım hepi­ Odaya girdiğinde Tevfik Rüştü ile halkı tazyike ve idareyi istibda­ ra çektik, Fethi Bey çıktı, müba­ Halbuki, kazanılan zaferlerde hi Bey ve arkadaşları bu maniayı özür diler. yerime Fevzi Paşa’yı geçiririm. da çevirmeye taraftar değilim. Ne niz dışarı çıkın, yalnız Müdafai rek olsun”der. (32) ve erişilen Türkün kurtuluş bay­ nasıl ve ne zaman kaldıracaklar­ Bey, “Ben kanaatimi Meclis kür­ M. Kemal Paşa ısrarlıdır: Şimdi sen mütalaanı söyle baka­ Fethi Bey ve arkadaşlarının ve ne Milliye Vekili Kâzım Paşa (Özalp) Başbakan Fethi Bey’dir. (34) ramında derece derece herkesin dı? Hükümet programı ile mi? süsünden de haykırırım, kimseden “O ııalde Kâzım Karabekir Pa­ yım!’ de hilafet ve saltanatın herhangi bana yardım için benimle kalsın. hissesi vardı. Ve herkes gördüğü Yoksa Gazi’nin herhangi bir ham­ korkmam” diye konuşmaktadır. şa başvekâleti kabul etmelidir” di­ Karabekir, olayın sonrasını şöy­ bir tarzda yeniden bir elde toplan­ Balkonumsu yere çıkınca Fevzi İkinci Meclis toplanıyor lesiyle mi? Karabekir sorar: hizmet derecesinde sevinmek ve yerek tartışmayı noktalar. le anlatıyor: masına taraftar olanların fikrin­ Paşa’ya sordum: Karabekir, anılarının bundan Bu bekleyiş uzun sürmedi. He­ “Nedir o kanaat?” övünmekte haklı idi. Bu hakikat- Mahmut Esat (Bozkurt) yanıt men bu akşam (14 ağustos) heye­ verir: ti ilmiye şerefine Türk Ocagı’nda verilen çay ziyafetinde ilk tehlikeli “İslamlığın terakkiye mani ol­ hamle göründü. duğu kanaati.. İslam kaldıkça yü­ ustafa Şöyle ki: zümüze kimsenin bakamayacağı M M .ustafa Ziyafete M. Kemal Paşa da ben kanaati... 32 Kemal’le Kâzım Kemal Paşa, de davet edilmiştik. Vekillerden Karabekir, anılarının bu bölü­ kimse yoktu. Hayli geç gelen M. müne şunları yazar: Karabekir arasındaki ‘Başvekâlet Kemal Paşa heyeti İlmiyenin şim­ “Mustafa Kemal Paşa’yı bu se­ karşıtlık, özellikle münhaldir. Fevzi diye kadarki mesaisi ile ilgili gö­ fer de kimlerin nerelere götürmek rünmeyerek “Kuram Türkçeye ay­ istediği görülüyordu." din konusunda ve Kâzım nen tercüme ettirmek” arzusunu Söyleşi başlamıştır, Karabekir, kendini Karabekir Paşalar ortaya attı. İslamlığın gelişmeye engel olduğu Bu arzusunu ve hatta mücbir yolundaki düşüncelerin Avrupalı göstermektedir. ile Ali Fethi olan sebebini başka muhitlerde de diplomatlar tarafından ortaya Heyet-i İlmiye Bey’den birinin söylemiş olacaklar ki o günlerde atıldığını söyler. Bu yorumunun bana Şeriye Vekili Konya Mebu­ tartışılabileceğini de anlatır. şerefine Türk başvekil olması su Hoca Vehbi Efendi vesair sö­ Ve devam eder: Ocağı’nda verilen çay icap ediyor’ diye züne inandığım bazı zatlar şu ma­ “...Münakaşaya tahammülü ol­ ziyafetinde konuyu açar. Fevzi lumatı vermişlerdi: mayan bir mesele varsa o da din (Gazi, Kuranı Kerim’i bazı İs­ değiştirme gayretidir. Bence İslam Karabekir A tatürk’e ve Kâzım Paşalar lamlık aleyhtarı züppelere tercü­ kalırsak mahvolmayız. Bilakis ya­ şöyle der: ‘Devlet me ettirmek arzusundadır. Sonra şarız. Hem de yakın tarihlerdeki asker kalmak da Kuran’m Arapça okunmasını misalleri gibi itibar görerek yaşa­ reisi sıfatıyla din namazda dahi men ederek bu ter­ rız, fakat din değiştirme oyunu ile istediklerini cümeyi okutacak. O züppelerle de birliğimizi ve selabalimizi kırarak işlerini bildirerek ‘af işi alaya boğarak aklınca Kuran’ı bizi mahvedebilirler.” kurcalamadığınızın da İslamlığı da kaldıracaktır. Et­ Tartışmaya Fethi Okyar da ka­ buyurulmalarını’ rafında böyle bir muhit kendisini tılır. Okyar, Karabekir’in “Müta- içerde ve dışarıdaki isterler. Fethi Bey bu tehlikeli yola sürüklüyor). hakkim bir eda” diye tanımladı­ Bazı yeni simalardan da bahset­ ğı biçimde şunları söyler: tesirleri çok de kendisinde tikleri gibi bu akşam da bu fikre “Evet Karabekir, Türkler İslam­ zararımıza olur. İşi başbakan olacak mumaşaat eden (beraber olan) ba­ lığı kabul ettiklerinden böyle geri alakadar makamlara nitelikleri • zı kimseler görünce bu tehlikeli kaldılar ve İslam kaldıkça da bu yolu önlemek için M. Kemal Pa­ halde kalmaya mahkûmlar.” bırakmalı. Yüksek görmediğini şa’ya şöyle cevap verdim: Karabekir, bu tartışmanın na­ —Devlet reisi sıfatıyla din işle­ sıl sonuçlandığını anılarında şöyle ilim adamlarımızdan ! belirterek ‘Aczimi rini kurcalamaklığımzın içeride ve anlatır: mürekkep bir heyet itiraf ederim’ der. dışarıdaki tesirleri çok zararımı­ “Gazi riyaset yerinde, Fethi Bey za olur. İşi alakadar makamlara onun solundaydı. Ben de kapıdan toplanmalı ve Mustafa Kemal bırakmalı. Fakat rastgele, şunun girince hemen onun soluna otur­ bunların kararma Fevzi Paşa’nın budun içinden çıkabileceği basit muştum. Fethi Bey, son olarak ba­ göre tefsir mi tercüme bir iş olmadığı gibi kötü politika na kesin cevap verince ben de ba­ özrünü kabul eder. zihniyetinin de işe karışabileceği şımı sağa çevirerek ona ve aynı za­ mi yapmak uygundur gözönünde tutularak içlerinde manda Gazi’ye hitaba başladım: karar verilmeli. Arapçaya ve dini bilgilere de hak­ —Önce Türkler İslam dinini kıyla vakıf değerli şahsiyetlerin de kabul etmeleri sayesindedir ki Bi­ .arabekir’in Buradaki heyetten, K bulunacağı yüksek ilim adamları­ zans İmparatorluğu’nu ortadan başbakanlığı kabul mızdan mürekkep bir heyet top­ kaldırdılar ve bize bugünkü .hâkim vicdani olan din etmemesi üzerine lanmalı ve bunların kararına gö­ vaziyeti verdiklerini, aksi halde Bi­ bahsinden değil ilim re tefsir mi, tercüme mi yapmak zans medeniyeti ve dini içinde Mustafa Kemal muvafıktır? Ona göre bunları ha­ Kayseri Rumları halinde kalaca­ cephesinden istifade şöyle der: ‘Fethi rekete geçirmelidir. ğımızı anlattım. hayırlı olur. Devlet —Din adamlarına ne lüzum Sonra da: Bey’le Karabekir var? Dinlerin tarihi malumdur. —Bu bayağı fikri şiddetle red­ otoritesini bu yolda Doğrudan doğruya tercüme etti­ dederim. Geri kalmaklığımıza arasında kura yıpratmaktansa milli rilmeli... gibi bazı hoşa giden bir amil olan şey bir değildir. Fütü- çekeceğim. Kim fikir ortaya atılınca buna karşı hatlık, temsil kudretini gösterme­ kalkınmaya şöyle konuştum: mek, Avrupa’nın ilim ve fen cep­ hasretmek daha çıkarsa o itiraz —Müstemlekeleri İslam halkıy­ hesiyle temassızlık.. gibi mühim etmeden hükümet la dolu olan bu milletler kendi si­ sebeplerdir. Aynı yanlışlıkları ya­ hayırlı olur. yasi çıkarlarına göre Kuran’ı dil­ pan Hıristiyan devletlerinin de yı­ reisliğini kabul lerine tercüme ettirmişlerdir. İslam kılıp gittiğini bilmez değilsiniz. Bu eder. Haydi dinine ve Arap diline hakkıyla va­ zelzelenin haklı sebeplerini araş­ kıf kimselerin bulunamayacağı tırmayıp onu gülünç bir sebebe M ustafa bakalım hepiniz herhangi bir heyet bu tercümeyi, bağlamak kadar bu ‘İslamlık te­ Kemal’in yanıtı dışarı çıkın.’ mesela, Fransızcadan da yapabi­ rakkiye manidir’ fikrini garip bu­ lir. Fakat bence burada Maarif lurum. Bu bayağı ve tehlikeli fik­ oldukça serttir: Kâzım Karabekir, programımızı tespit etmek için rin aramızda da ilmi münakaşa­ ‘Evet Karabekir’ kendisiyle birlikte toplanmış bulunan bu yüksek he­ ya tahammül edemeyecek kadar yetten vicdani olan din bahsinden taraftar bulmasından da çok mü­ der, ‘Arap oğlunun dışarı çıkan Fevzi değil ilim cephesinden istifade ha­ teessir oldum. yavelerini Türk Paşa’ya sorar: yırlı olur. Kuranın yapılmış tefsir­ Fakat ben de iddia ediyorum ki leri var. Lazımsa yenisini de ya­ Türk milleti ne dinsiz olur, ne Hı­ oğullarına ‘Dünden beri bu parlar. Devlet otoritesini bu yol­ ristiyan olur. Hakikat budur. Bir öğretmek için komedya nedir?’ da yıpratmaktansa milli kalkın­ milletin asırlardan beri en mukad­ maya hasretmek daha hayırlı olur. des duygularını bir hamlede ata­ Kuran’ıTürkçeye Fevzi Paşa bu M. Kemal Paşa, beyanatıma bileceğinize inanışınız objektif bir tercüme soruyu da şöyle karşı hiddetle bütün zamirlerini görüş değil; hülyanızdır. Böyle bir (içyüzünü) ortaya attı: harekete cüret memleketimizde ettireceğim. Ve yanıtlar: ‘Benden —Evet Karabekir, Arap oğlu­ kanlı bir istibdatla başlar ve İstik­ böylece de nun yavelerini Türk oğullarına öğ­ lal Harbi’nin samimi birliğini de bahsetmesi retmek için Kuranı Türkçeye ter­ birbirine katar. Nerede ve nasıl ka­ okutacağım, ta ki ağzınızı aramak cüme ettireceğim. Ve böylece de rar kılınacağını da kestiremesek okutacağım, ta ki budalalık edip bile milli bir dram olacağından budalalık edip de için olacak. de aldanmakta devam etsinler... şüphe etmeliyiz. aldanmakta devam Aramızdaki İşin bir heyeti ilmiye huzurun­ M. Kemal Paşa’ya hitaben söz­ da berbat bir şekle döndüğünü lerime şöyle devam ettim: etsinler...’ münasebetin gören Hamdullah Suphi ve Ruşen —Paşam, maddi cephemiz za­ derecesini anlamak Eşref: ten zayıftır. Güvenebileceğimiz —Paşam, çay hazır, herkes sof­ manevi cephemizi de düşmanları­ istiyor.’ rada sizi bekliyor... diyerek bahsi mızın yalnızlık propagandasına şin bir heyeti kapattılar. kurban edersek dayanabileceğimiz ilmiyei huzurunda Bizler de hususi masadan kal­ nemiz kalır? Bizi silah kuvvetiyle karak sofraya oturduk ve yedik iç­ parçalayamayaıı düşmanlarımız, berbat bir şekle Fır sure sonra tik. Fakat heyeti İlmiyenin bütün görüyorum ki artık Fikir kuvvetiy­ Bı döndüğünü gören Mustafa Kemal azalan müteessir görünüyordu. le mahvedeceklerdir. Siz millete Şüphe yok ki, yakın günlere ka­ karşı bizi bu hale getiren gailenin Hamdullah Suphi odadan çıkar ve dar Kuranı ve Peygamberi her yer­ istibdat olduğunu, zaferden son­ ve Ruşen Eşref, ‘Kura çektik, Fethi de medhi sena eden ve hatta hut­ ra milletin tamamiyle iradesine sa­ be okuyan bir insandan bu sözle­ hip olarak yürüyeceğini, millet ‘Paşam, çay hazır, Bey çıktı. ri beklemek herkese eza (incinme kürsüsünden dahi defalarca hay­ herkes sizi Mustafa Kemal'in Rauf Bey’den boşalan başbakanlık için düşündüğü isimlerden biri de Fevzi Paşa’dır. Mustafa Kemal, Kâ­ Mübarek olsun’ duygusu) veriyordu. kırdınız. Millet Meclisi’ni tekbir­ zım Karabekir’e ‘Şunu bilmeni isterim, eğer ben siyasetten çekilirsem yerime Fevzi Paşa’yı geçiririm’ demiştir. Fevzi Paşa ler ve selalar arasında açtınız. İs­ bekliyor’ diyerek der. Başbakan Yarın: Milleti lamlığın en büyük din olduğunu ise asker kalmak istemekte, başbakanlığın insanın ‘düşürülmek’ için getirildiği bir makam olduğunu düşünmektedir. Mare­ kim kurtardı? bahsi kapatırlar. şalin başbakanlık için kafasındaki isim İsmet İnönü’dür. Fethi Bey’dir. hutbelerle de ilan ettiniz. Şimdi ne (32) Karabekir'in anlattığı tartışmayı yüzle ve ne hakla bir kanlı mace­ M.Esat Bozkurt, Atatürk İhtilali adlı ki­ raya atılacağız? Karabekir bu olayı şöyle yo­ “Benim aklıma hiç de M. Ke­ de değilim. —Paşam hükümet reisliğini siz sonraki bölümünde 17 ağustos gü­ leri ve yüksek fikir ve kaabiliyet- tabında şöyle doğrular: M. Kemal Paşa sözümü rumlar: mal Paşa'ya çekilmesini teklif et­ Benimle aynı düşüncede olan ve neden kabul etmiyorsunuz? nü, parti grubunun toplandığını, leri ile milli şahsiyet olmuş bulu­ “ Dinle devlet işlerinin birbirlerine kana­ keserek: “M. Kemal Paşa'nın üzerimdeki mek gelmemişti. Onun bu sözü­ Fevzi Paşa: masının Türk milletinin felaket sebebi ol­ yüksek ihtisası olan ve benimle toplantıda (Flrzurum Kongresi nan kimseleri millete ve cihana duğunu ileri sürmüştüm. (...) General “Müzakere çok hararetlendi, ısrarında samimi olması ancak 18 ne göre böyle bir teklifin önlen­ aynı hız ve aynı intizamla çalış­ —Oraya insanı düşürmek için esas değildir; bu, Balıkesir Kong­ göstermek ve bu surette yeni dev­ Karabekir fikrime asabiyetle hücum et­ burada kesiyorum” dedi. temmuzda teşkilatı esasiye müna­ diğini anladım. İster istemez bu mak kudretinde olan arkadaşlar­ getirir de ondan... (...) Siz hükü­ resi gibi bir şeydir. Esas Sivas letin bünyesinde haklı olarak on­ ti.” Bozkurt, Esat Mahmul, Atatürk İh­ Atatürk, ertesi gün Karabekir’e kaşasında ileri sürülen fikir kar­ meseleyi de görüşmek zaruri oldu. dan yeni bir kabine yaparım. met reisliğini istemediğinize göre Kongresi'dir, fakat burada muha­ lara karşı sevgi ve saygı uyandır­ tilali. 11) İnkılap Ens. Vay. 1940, s. 439. haber vermeden İzmir’e gider. şısındaki (Meclisin muhafazakâr­ Mütalaamı şöyle özetledim: Esaslı bir program da tertip ettik­ başka bir arzunuz var mı? lifler Amerikan mandası istedi­ mak ve bu suretle birtakım türe­ karabekir, bu kitabın 213 ve 214. sayfalarında anlatılan Erzurum Kongre­ O günlerde Başbakan Rauf Bey lardan değil uzmanlardan oluş­ —Eğer vaktiyle söylediklerini­ ten sonra el ve fikir birliği ile sa­ Ben: ler...) gibi konuşmalar yapıldığın­ dilere, dalkavuklara meydanı açık si ile ilgili olaylann doğru olmadığını da ile İsmet Paşa’nın araları açıktır. ması önerisi) mütalaalarımı kabul ze ve Millet Meclisi kürsüsünden mimi çalışırız. Ancak bu şartlar —Eğer siz hükümet reisliğini dan yakınır ve içine sürüklendiği bırakmamak vazifesi birinci dere­ yazmakladır. Karabekir, Rauf Bey ile İsmet Pa- etmesiyle anlaşılabilirdi. Aksi hal­ dahi beyanatınıza ve Millet Mec­ altında Teşkilatı Esasiye ile kayıtlı kabul ederseniz, Erkânı Harbiye düş kırıklıkları içinde bu toplan­ cede milli ve askeri baş olarak tu­ (33) Fethi Okyar’m anılannda bu tartıy- şa’yı barıştırmak isterse de bunda de benim hükümet reisliğim hır­ lisi azalarının bazılarının bu hu­ olan vazifemi ifa edebileceğimi Umumiye Reisliğini isterim.. tıyı şöyle anlatır: tulmuş M. Kemal Paşa’ya düşü­ madan söz edilmiyor, Okyar Fethi,M, Üç Uç başarı sağlayamaz. sıyla o tehlikeli yola atılacağımı sustaki tekliflerine karşı İzmir’de Karabekir, Fevzi Paşa’ya niçin “...Ne söylenirse söylensin alkış­ yordu. Bu onun tarihi (..) borcu Devirde Bir Adam, yayına hazırlayan ümit ederim. Cemal Kulay, İst. 1980 s: 335 Rauf Bey, başbakanlıktan ayrı­ sanarak teklifi yapmış oluyordu. verdiğiniz cevaba göre çekilmek Mustafa Kemal Paşa: genelkurmay başkanlığını istedi­ lamaya hazır olanlann başında ye­ idi. Bu borcu ödemekle o, millet (34) Okyar, Rauf Bey kabinesinde İçiş­ lır. Bunun için kendilerine şu tek­ kararında iseniz milleti kararında —Eski kabine arkadaşları ye­ ğini anlatır. ni Meclise seçilen bütün karargâh ve tarih karşısında daha da yük­ leri Bakanı ydı. M.Esat Bozkurt, hem M. Kemal Paşa, Rauf Bcy’in ye­ lifi yaptım: serbest bırakmanızı şerefli tarihi­ rinde kalmalıdır. Çünkü bunları Fevzi Paşa, Karabekir’e başba­ heyetiyle hazıra konmuş devletli­ selecek ve insanlığın da en büyük Rauf Bey hem de Fethi Bey kabinelerin­ rine kimi atayacaktır? Konu, Çan­ — Paşam, kati kararınızı verme­ niz için de sizden rica ederim. ben başka türlü memnun ede­ kanlık için İsmet Paşa’yı önerdi­ ler vardı. Yeni Türk devletinin payesini alacaktı. de İktisat Bakanı olarak görev yaptı. K4- den önce Fethi Bey'in benim 18 zım Özalp her iki kabinede de MIHI Sa­ kaya’da sofrada gündeme gelir. Yok; başvekilinizi tayin husu­ mem. Programa gelince: İstiklal ğini söyler. kuvvetli temeli atılacağına, haki­ Yazık ki Mustafa Kemal Paşa, vunma Bakanı’ydı. Her iki hükümetin M. Kemal Paşa: temmuzdaki mütalaalarımızı dü­ sundaki kararına göre çekilmeye­ Harbi’nde olduğu gibi ahvale gö­ Karabekir: katlere ve hadiselerin yetiştirdiği bunu yapmadı. Ve hatta tersini Dışişleri Bakanı da İsmet Paşa'ydı. “Başvekâlet milnhaldir. Fevzi ve şünmeniz için b>. kararı yarın ak­ cekseniz benimle Fethi Bey şahıs­ re yapılmasını lüzumlu gördüğü­ “Makamınızın vazifesi daha da şahsiyetlere karşı vurulan hu tah­ yaptı. Kendisini en yüksek ma­ TBMM, dönem 1, cilt 21, s. 358-362; dö­ - 3 Kâzım Karabekir paşalar ile Ali şam vermenizi rica ederim. larından önce fikirlerimizden nüz işler hakkında fikirlerimi ben ağırlaşacaktı!' demektir. Bu tabii rip kazması coşkun alkışlarla te­ kamdan mahrum ettiği kadar fe­ nem 2, c: 1, s. 60-62

Taha Toros Arşivi

*0015 18998006*