GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZ İÇİNDE DOĞU KARADENİZ YÖRESEL MÜZİĞİNİN YERİ VE MÜZİK EĞİTİMİNDE KULLANILABİLİRLİĞİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLER

Emrah KAYA*

Doğu Karadeniz yöre müziğini anlatmaya geçmeden önce, konumuzun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olması için, bölgenin coğrafi konumu ve genel yapısı hakkında özet bilgi verelim: Anadolu’nun kuzeydoğu kısmında yer alan Doğu Karadeniz, denize paralel olarak uzanan ve doğuya doğru yükselen dağları, bol akarsuyu, derin vadileri, sürekli yeşil doğası ve mavi deniziyle bilinen bir bölgemizdir. Yerleşim açısından çetin doğa koşullarına sahip olan Doğu Karadeniz’in, kıyı şeridi takip edilerek doğudan batıya doğru gidildiğinde, Artvin, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu illerinin, iç kesimlerde de Gümüşhane ve Bayburt illerinin sıralandığı görülür. YÖRE MÜZİĞİ Doğu Karadeniz yöre müziğinin şekillenmesinde en büyük payı doğa koşulları ve çeşitli tarihsel etkenler (göç, ticaret gibi) alır. Doğu Karadeniz müziği kısaca, “çeşitli usulleri içinde barındıran, ezgilerinde çoksesli dokuları 1 bulunduran, hızlı ve süslemeli ezgi1 kalıplarına sık rastlanan, türkü sözleri kolay anlaşılan bir tür yöre müziği” diye tanımlanabilir. Bölge müzik kültürünün genel özellikleri ve yörelerin birbirleriyle olan etkileşimleri için kısaca şunlar söylenebilir: Ordu yöresinde, hem kıyı şeridi halk müziği özellikleri hem de dağlık bölgeye özgü müzik kültürü bir arada görülmektedir. Bölgenin dağlık kesimlerinde görülen kültürle, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde görülen kültür arasında

* Müzik Öğretmeni 1 Yöre ezgilerindeki çoksesli dokular ve süslemeli ezgi kalıpları yöre çalgılarının yapısal özelliği ve çalınış tekniğinden kaynaklanmaktadır. büyük benzerliklere rastlanmaktadır.2 İç kesimlerde semah ve halay oynanması, kıyıda ise horon ve sallama oyunlarının oynanması, bağlamayla kemençenin bir arada çalınması bu görüşü destekler. Yöre ezgilerinde dokuz zamanlı (9/8-9/16) usullere sık rastlanır.2 Ordu yöresinde, çoğu kez dokuz zamanlı ezgi eşliğinde oynanan, karşılamalarda yaygındır. Ordu kendi bölgesinde kalan birçok yöreyi müzik kültürü yönünden etkilemiştir. Bölgenin doğusunda kalan illerin, daha çok Trabzon ile batısında kalan illerin ise Ordu ile ortak yönleri vardır.3

Giresun halk müziği ile Ordu yöre müziğinin benzerlikleri dikkati çeker. İki ilde de rastlanan “ fingil “ havalarının özel bir tavırla çalınması;4 iki yörenin benzer yapıda olduğunu gösterir. Karşılama* türü oyunlar, Giresun yöresinde de oynanır. Ayrıca yörede horon ezgilerine de rastlanmaktadır. Giresun yöresindeki müzik kültürü, Trabzon yöresinin müzik kültüründen de etkilenmiştir. İç kesimde kalan bazı yerlerde (Alucra, Şebinkarahisar) ise İç ve Doğu Anadolu bölgelerinin etkileri görülmektedir. Giresun, türkü yönünden zengin bir yöredir.5 Yöre insanları; türküleri, kullanıldıkları iş gruplarına göre ayırmış ve adlandırmışlardır. Fındık toplarken söyledikleri türkülere “fındık havası”, yaylaya çıkarken söyledikleri türkülere de “yol havası” veya “yürüme havası” demişlerdir.6 Bölgede uzun havalar da yaygın olarak söylenmektedir. Yöre ezgilerinin genel yapısına bakıldığı zaman, ritmlerin yedi ve dokuz zamanlı (aksak, oynak) usullerden oluştuğu ve oldukça hareketli olduğu görülür.

2 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, İstanbul : Anadolu Yayıncılık, 1982, Cilt:9, s.6326 3Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:5, s.3182 4 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982,Cilt:9, s.6326 * Karşılama, iki ya da daha fazla kişinin yüz yüze gelerek karşılıklı oynadıkları oyunların genel adıdır. (Selim CİHANOĞLU.Doğu Karadeniz Bölgesinde Oynanan Horonlar Karşılamalar Barlar ve Halaylar, 2004, s. 30) Doğu Karadeniz Bölgesinde karşılama oyununun ezgilerinde 9/8’lik usul kalıbı hâkimdir. 5 İlker ÇAKAN, Karadeniz Bölgesi, 1.Baskı, Ankara: Özkan Matbaacılık, 1994, s.256 6 S.EKİCİ, Giresun İli Halk Müziği üzerine bir inceleme, Türk Halk Kültüründen Derlemeler, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 1992, s.36; Can KARAHAN, Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara, Haziran- 2002, s.91(alıntı) Gümüşhane, coğrafi konumu açısından Karadeniz ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında kalan bir yöredir. Gümüşhane yöresinin halk müziği ve geleneksel oyun ezgisi, bir yandan Karadeniz kıyı şeridi, öbür yandan Doğu Anadolu folklorunun etkisinde kalmıştır.7 Uzun hava bu yörede de yaygındır. Yöre ezgilerinin temposu diğer yörelere oranla daha yavaştır. Türküler ve uzun havalar bu yörede 4. dereceden 10. dereceye dek her perdeden başlayıp karar sesine varan ezgi yapısındadır. Ezgilerin usulleri de çok çeşitlidir. Yöre türkülerinde 3, 4, 5, zamanlı ana usullerle bunların üçerli biçimleri yaygındır. Ayrıca bu yörede 21 zamanlı usullere de rastlanır. Gümüşhane türkülerinden bazıları mani yapısı ihtiva eder. Yörede ezgi eşliğinde söylenen halk hikâyeleri, atışmalar, mani ve koşmalar yaygındır. Bu yöreden önemli halk ozanlarımız çıkmıştır.(Emrah, Yunus gibi)8 Bayburt yöresinin Doğu Anadolu bölgesindeki ezgi kalıplarından etkilendiği görülmektedir. Hem oynanma şekli hem de oyun ezgileri açısından Karadeniz oyunlarından farklı yapısı bu düşünceyi destekler. Halk oyunlarının adına “bar” denir. 9 Yörede bar havalarının yanında, daha çok Doğu Karadeniz’in kıyı kesimlerinde rastlanılan “horon” ezgileri de çalınmaktadır.

Yörede oynanan oyunlar genelde ağır şekilde başlar, sonra gittikçe hızlanır; buna bağlı olarak oyun ezgileri de hareketlenir. Bayburt yöre türkülerinin çoğunda, hayatın getirdiği zorluklar, çekilen acılar, sevgi ve ayrılıklara yer verilmiştir. Trabzon, çevresindeki illeri müzik kültürü yönünden etkilemiştir. Kıyı şeridinde kalan Trabzon ilinde söylenen havalar, diğer yörelere göre son derece çeşitlilik gösterir. Deyişlerin, düğün ve kına havalarının, atma türkülerin, oturak

7 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:5, s.3273 8 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:5, s.3273 9 İlker ÇAKAN, Karadeniz Bölgesi, 1994, s.122 havalarının, yol havaları ve kolbastı gibi havaların söylenmesi, bu çeşitliliğe örnek gösterilebilir.10 Trabzon’da kıyı havalarına “yalı havası” iç kesimdekilere ise “ova havası” denir.11 Bu yörede icra edilen ezgiler kendine has bir tavırla çalınmaktadır. Yörenin iç kısmında kalan bazı yerlerde ise İç ve Doğu Anadolu tavrı görülebilmektedir. Yörede 10-12 ses genişliğinde seyreden türkülere, 4 ses içinde kalan ezgilere rastlamaktadır.12 Trabzon yöre ezgilerinde 7 zamanlı usuller hâkimdir. Ayrıca bu yöre ezgilerinin, çoğu hareketlidir. Trabzon türkülerinde, günlük yaşantılardan kesitler; birisine duyulan sevgi ve aşk, deniz sevgisi, misafirperverlik, hamsi özlemi ayrılıklar ve yaylacılıkla ilgili anlatımlara rastlarız. Trabzon ve Rize, bu yöreye özgü “horon” 13 oyununa ev sahipliği yapmaktadır. Yöredeki oyun havalarını çoğu zaman, kemençe veya çalar. Ayrıca bu çalgılar, muhabbet ortamında, düğünlerde ve çeşitli şenliklerde çalınmaktadır. Yörenin iç kesimlerinde ise bu tip faaliyetlere, daha çok ve eşlik eder. Rize yöresi müzik kültürü, doğuda Artvin’den batıda ise Trabzon kültüründen etkilenmiştir. Rize yöresinde oynanan sallama ve düz horon gibi oyunlara kemençe’nin eşlik etmesi, Çaykışla ve Hemşin gibi oyunlara da tulum’un eşlik etmesi bu görüşü desteklemektedir. Rize yöresinde ‘‘bar’’ oyunlarına da rastlanır. Rize düğünlerinde ‘‘atışma’’ türü denilen şiirler söylenir. Rize’de maniye ‘‘türkü’’ adı verilir. Maniler kemençe veya tulumla çalınan, bir ezgi eşliğinde söylenmektedir. Bu mani

10 Can KARAHAN, Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara, Haziran-2002 s.92 11 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:10, s.7259 12 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:10, s.7259 13 Horon, dizi daire ve toplulukla birlikte oldukça hareketli şekilde oynanan oyundur. Horon oynanırken çalınan ezgiler ve horon figürleri sanki Karadeniz dalgalarının hırçınlığını, hamsinin ağda çırpınışını, ormanda yaprağın titreyişini anlatır.( Mustafa YAZICI. Trabzon’da Kemençe-Horon Davul ve Zurna, Türk Kültürü Arştırma İnceleme. Eser Ofset, Trabzon,1993, s.13)Doğu Karadeniz Bölgesinin adeta simgesi haline gelen Horon, ezgilerinde 7/8’lik ve 7/16’lık usuller hakimdir. Horon ezgilerinin temposu hızlıdır.Bu ezgileri çoğunlukla, kemençe, tulum, akordeon, dilli , davul ve zurna çalmaktadır. atışmalarına “atma turki, kesme turki,” gibi adlar verilir. 14 Rize’de ‘‘atma türkü’’ geleneği oldukça yaygındır. Yöre türküleri çoğunlukla doğa güzellikleri, gurbet, deniz sevgisi, karşılıklı sevgiler ve ayrılıklar üzerinedir. Rize ezgilerinin yapısı daha çok, Trabzon ezgi yapısına benzemektedir. Ezgiler çoğunlukla 7/8’lik veya 7/16’lık usul yapısında ve hızlı tempodadır. Rize yöresel müziğinde, bir oktavı (8 ses) aşan ezgilere fazla rastlanmaz. 7 zamanlı başlayan bir ezgi arasına 2 veya 4 zamanlı bir ezgi sıkıştırılıp bir süre sonra yeniden 7 zamanlıya dönülür.15 Rize’nin bazı yerlerinde bağlama farklı bir tavırla çalınmaktadır. Artvin yöresine gelince, bu yörenin son derece dar bir alanda kurulmuş, birçok kültürü bir arada barındıran bir özelliği olduğu görülür.16 Bu yörede önceden yaşamış olan birçok topluluğun (Gürcü, Çerkez vb.) müzikleri, etkileşmiş ve yeni birleşimler ortaya çıkmıştır.17 Bu yörede ‘‘bar’’** ve ‘‘bıçak’’ oyunlarının yaygın olması, yörenin Kafkasya ve Erzurum bölgesinin kültüründen izler taşıdığına işarettir. Yörede ve akordeon’unda çalınması bu görüşü destekler. Yöre türkülerinin genel özelliği, hem tek tek söylenebilmesi hem de oyun havası olabilmesidir. 18 Artvin türküleri pek çok türküde rastlanılan ortak tema ve imgeler içermesine karşın, genelde yöresel niteliktedir.19 Artvin yöresi, diğer yörelere oranla 3 ve 6 zamanlı usullere daha sık rastladığımız bir yerdir. Doğu Karadeniz müziğinin genel özelliklerini ve yörelerin birbirleriyle olan etkileşimlerini kısaca belirttikten sonra, yöre müziğinin diğer geleneksel müziklerimiz içindeki yerini ve müzik eğitimine sağlayacağı katkıları daha iyi

14 İlker ÇAKAN, Karadeniz Bölgesi, 1994, s.450 15 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:9, s.6426 16 Can KARAHAN, Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar, Doktora Tezi, Ankara-2002, s.95 17 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:2, s.954 ** Bar, “birliktelik, beraberlik, el ele tutuşularak oynanan oyun” anlamına gelir. Erkek barları, yiğitlik ve mertliği; kadın barları, zarifliği simgeler. Sözlü veya sözsüz olabilirler. Doğu Anadolu bölgesinde oynanan barlar, Doğu Karadeniz’de Gümüşhane, Bayburt ve Artvin yörelerinde oynanmaktadır. (Selim CİHANOĞLU. Doğu Karadeniz Bölgesinde Oynanan Horonlar Karşılamalar Barlar ve Halaylar, 2004, s.31-32 ) Genelde mey, tulum, zurna ve davul eşliğinde oynanır. Ezgilerinde 3/4 – 6/8 – 12/8 – 9/8 usuller hâkimdir. 18 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:2, s.954 19 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:2, s.955 kavrayabilmek için yörenin müziksel yapısı hakkında ayrıntıya girmekte fayda vardır. Buna göre yöre müziğinin yapısı, aşağıdaki kriterlere göre değerlendirilecektir.

 Ritm (usul) yönünden

 Ezgi yönünden

 Güfte yönünden

 Kullanılan çalgılar ve çokseslilik yönünden

RİTM (USUL) VE EZGİ YÖNÜNDEN DOĞU KARADENİZ MÜZİĞİ

USUL TÜRKÜ ADI USULÜ YÖRESİ TÜRKÜ ADI Ü YÖRESİ Kar Yağayi Yağayi Trabzon- Sultan Murat Başına 14/16 Trabzon-Çaykara O Sarı Çemberuni 7/8 Akçaabat Ay Döne 12/8 Artvin-Şavşat Türki Deyurum Sağa 7/8 Rize Deli Kız Sinin Geliyor 12/8 Bayburt Çay Elinden Öteye 7/8 Rize Geydim Çarıklarım 10/8 Bayburt Okudun mu Güzelim 7/8 Artvin-Arhavi Gemideyim Gemide 10/8 Artvin Peştemali Yamali 7/8 Giresun-Alucra Sallandım Girdim Trabzon- Bağa 10/8 Bayburt Yine Geldi Yaz Başı 7/8 Beşikdüzü Trabzon- Keklik 10/8 Artvin-Şavşat Garşıdan Gel Göreyim 7/16 Vakfıkebir Atma Beni Yabana 10/8 Trabzon-Maçka Bahçelerde Gül Biter 6/4 Gümüşhane Gümüşhane- Hayde Gidelum Hayde 10/8 Rize-Hemşin Mendilinde Kar Getir 6/8 Bayburt Giresun-Görele- Göreleden O Yanı 10/8 Çavuşlu Bu Babamın Evidir 6/8 Artvin Kemençemin Telleri 9/8 Ordu Ben Bir Avuç Kişnişem 6/8 Artvin Çam Başına Çıktım 9/8 Ordu Terazi Tartayirum 5/8 Trabzon-Maçka Divane Aşık Gibi de Dalda Fındık Kalmasın 9/8 Ordu Dolaşırım Yollarda 5/8 Trabzon-Maçka Giresun’un Evleri 9/8 Giresun Bulutlar Oynar Oynaşır 5/8 Artvin Altını Bozdurmayım 9/8 Giresun Gel Çıkalım Tepelerden 5/8 Gümüşhane Bağlamam Perde Perde 9/8 Giresun Uzun Kavak Ne Uzarsın 4/4 Ordu-Giresun Oy Gemici 9/8 Ordu Dere Kenarında 4/4 Ordu-Aybastı Trabzon- Oy Miralay Miralay 9/16 Giresun E Çaykara Çaykara 4/4 Akçaabat Dumanım Derelere 9/16 Trabzon Geminin İçineyum 4/4 Giresun Boztepe’nin Başında 8/8 Ordu Avluya Bir Kuş Kondu 4/4 Gümüşhane Yaylanın Çimenine Kuzu Bebek 7/4 Bayburt Yayılır 4/4 Trabzon Derenin Balıkları 7/8 Trabzon-Ağasar Tabakamda Tütün Az 4/4 Ordu-Gölköy Şapkamın Tereği Düz 7/8 Trabzon Oy Kemençe Kemençe 4/4 Ordu Gemiciler Kalkalım 7/8 Trabzon Soğuk Soğuk Akayi 4/4 Trabzon-Maçka Püsküllüdür Ala Giresun-Görele- Gürgen 7/8 Çavuşlu Kız Belin İncedir İnce 3/8 Artvin Yumak Yumak Olmuş Arpalar Orak Oldu 7/8 Bayburt Saçının Teli 3/8 Ordu-Reşadiye Akayı Daşlı Dere 7/8 Rize Ay Doğar Ayıstan'dan 2/4 Bayburt Gökte Yıldız Ay misun 7/8 Rize Sokak Başı Meyhane 2/4 Giresun

Doğu Karadeniz’in kıyı kesiminde kalan yörelerde, türkülerin ve halk oyunu ezgilerinin birçoğunda 9/8’lik, 9/16‘lık, 7/8’lik , 7/16’lık usullere rastlarız. (Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize) Artvin ve Bayburt yörelerinde ise 3, 6, ve 12 zamanlı usullerin diğer yörelere oranla daha çok kullanıldığı görülmektedir. Bunların dışında 2/4’lük, 4/4’lük, 5/8’lik, 8/8’lik, 10/8’lik usul kalıpları da yörede kullanılan diğer usullerdir.

Yörede 13/16’lık 14/16’lık birleşik usullerin yanında 21 ve 25 zamanlı büyük usullere de rastlamak mümkündür. Bunlara örnek oluşturması açısından yörede sık icra edilen türkülerden bazıları aşağıdaki tabloda20 gösterilmektedir.

YÖREDE SIKÇA SÖYLENEN BAZI TÜRKÜLERİN TABLOSU

Tabloda Türk Halk Müziğinde kullanılan usullerin birçoğunu görmekteyiz. Tabloya göre, Ordu, Trabzon, Giresun ve Rize gibi yörelerde daha çok 9/8’lik, 9/16’lık, 7/8’lik, 7/16’lık usullerin, hâkim olduğu görülmektedir. Artvin ve Bayburt gibi yörelerde ise 3, 6 ve 12 zamanlı usuller görülmektedir. Bölgede söylenen türkülerin bazılarında ortak yöre söz konusudur; bu da yörelerin birbirleriyle olan etkileşimlerini gösterir. (Uzun Kavak Ne Uzarsın/Ordu-Giresun) Yörede sık kullanılan usullerin türkülere paralel olarak yöre halk oyunları ezgilerinde de kullanıldığı söylenebilir. Yörede söylenen türkülerin ve çalınan bazı ezgilerin usullerinde yer yer değişikliklere rastlanmaktadır. “Bebek Türküsü (Bayburt), Çayırım Çayırım Kuş

20 Araştırmacı Selim CİHANOĞLU’nun Doğu Karadeniz Bölgesinde Oynanan Horonlar Karşılamalar Barlar ve Halaylar adlı kitabındaki türkülerden, Kemençe Metodu'nda yer verdiği türkülerden ve TRT Türk Halk Müziği Repertuar kaynaklarından faydalanılarak oluşturmuş olduğum karışık türkü tablosu.

Oldum Uçayırım (Trabzon) , Kerez Çiçek Açıyor (Rize)” türküleri buna örnek olarak gösterilebilir. Bunlardan ‘‘Kerez Çiçek Açıyor’’ türküsü aşağıda örneklenmiştir.

Kerez Çiçek Açıyor türküsünün 7/8’lik usulle başlaması, dördüncü ölçüde 3/4 'lük usule, beşinci ölçüde 8/8’ lik usule, altıncı ölçüde ise tekrar 7/8’ lik usule dönmesi yukarıda söylenen usul yapısını destekler. Yöre oyunlarında davulun zurnaya eşlik ederken ritmin varyasyonlarını çalması, yörede alışılagelmiş davul-zurna icra şekillerindendir.(Özellikle Trabzon ve Rize yöreleri) Ayrıca yörede çalınan halk oyunu ezgileri ve türkülerin büyük bir çoğunluğu hızlı tempodadır. (Presto, allegro gibi) Yöre ezgilerine bakıldığında, kıyı kesimlerdeki ezgilerin daha çok üç ses ile yedi ses arasında kaldığı, iç kesimlere gittikçe bu ses sınırının oktava ve on sese kadar çıktığı görülür. Bölgenin bazı yerlerinde (Ordu) 2, 3 ya da 4 bölümlü semahlara rastlarız.21

21 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:9, s.6326

Doğu Karadeniz yöre ezgilerinin bazılarında, gerek çalgıların özelliği, gerekse çalınışından kaynaklanan çoksesli bir yapı mevcuttur. (Ezgilerin bu özelliği çokseslilik bölümünde ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır) Yöre müziğinde ezgileri süsleyerek çalmak, müzik icralarında sık kullanılan bir tekniktir. Bu da kısmen bir önceki veya sonraki sese çarptırma (2’li, 3’lü, 4’lü atlayarak çarptırma, oktav duyurma), yay atma (kemençe), titreterek çalma (dilsiz kaval), horlatarak çalma (dilli kaval) şeklinde yapılmaktadır.

Yöre müziğinde kullanılan ritm ve ezgi kalıplarının müzik eğitiminde kullanılabilirliğine ilişkin, şunlar söylenebilir: Ritm varyasyonlarının öğretilmesinde, Doğu Karadeniz yöre müziğine başvurulabilir. Yöre türkülerinin basit ve birleşik usullü kalıpları (4/4’lük, 5/8’lik, 7/8’lik, 7/16’lık, 9/8’lik, 9/16’lık, 10/8’lik gibi) usul öğretiminde etkili bir biçimde kullanılabilir. Özellikle 7/8’lik usulü, 9/8’lik aksak usulü, onun başka bir versiyonu olan oynak usulü veya 14 zamanlı bir usulü öğretmek için, bu yöredeki türküler kullanılabilir. (7/8’lik-Gemiciler Kalkalım, 9/8’lik-Bağlamam Perde, 14/16’lık-Kar Yağayi Yağayi Sultan Murat Başına gibi) Bunun yanında büyük usullerin (21 zamanlı) öğretiminde de yöre türkülerinden faydalanılabilir. Bir oktav veya daha fazla ses sınırındaki bir türkü çalışılmadan önce, dar sahada seyreden (3 veya 5 ses arasında) herhangi bir türkünün icra edilmesi, bu türkü icrasını kolaylaştırıcı bir etkendir. Türk Halk Müziğinin genel seyri, ezgi yapısı ve ezgilerde kullanılan bazı süsleme şekilleri bu yöre türkülerinden faydalanarak anlatılabilir.

GÜFTE YÖNÜNDEN DOĞU KARADENİZ MÜZİĞİ

Türkü sözlerinin halkın içinde yaşadığı kültürle ve doğa koşullarıyla sıkı sıkıya bağlı olduğunu uzun havalardan, manilerden, yakılmış olan türkülerden anlamaktayız. Yöredeki türkü sözlerinin çoğu kısa mesajlı ve kolay anlaşılır niteliktedir. Doğu Karadeniz türkülerinin sözleri, yöre insanının psikolojik yapısı, yörenin sosyolojik özellikleri ve yörenin coğrafi koşullarının bir ürünüdür. Yörenin türkü sözleri genel olarak, “çekilen bir acıyı, sitem duygusunu, birine duyulan sevgiyi, deniz sevgisini, hamsiye duyulan özlemi, fakirlik çilelerini, köydeki bekârlığın sorun oluşunu, horon sevgisini, misafirperverliği, kemençe hayranlığını, yöredeki herhangi bir yeri veya çalınan müzik aletiyle ilgili bir durumu” anlatmaktadır. Atma türkü geleneği yöre türküleri üzerinde etkili olmuştur. Kıyı şeridindeki illerin bazılarında bu gelenek yaygındır. (Rize ve çevresi).

Türkü sözleri genel olarak incelenirse, sözlerin birçoğunda abcb veya aaba gibi kafiye düzeninin mevcut olduğu görülmektedir. Ayrıca bu türkülerde, yöresel dil (ağız) hâkimdir. (Bubani-Babanı, Balıni-Balını, İçindeyum-içindeyim sevduceğum-sevdiceğim gibi) Aşağıdaki tabloda, yöredeki türkü sözlerinden bazıları örneklenmiştir.

OYNAYIN KIZ OYNAYIN E ÇAYKARA ÇAYKARA KEMENÇEMİN TELLERİ Oynayın gız oynayın E Çaykara Çaykara Kemençemin telleri Durmanın ne kari var Dört dağın arasında Bağırsaktır bağırsak A bu köyün içinde Güneş almıyor sana Acep yar işitir mi Acayip bekari var Çamların arasında Ha buradan çağırsak Trabzon Trabzon/Çaykara Ordu

PÜSKÜLLÜDÜR ALA GÜRGEN AKAYİ DAŞLI DERE GEMİDEYİM GEMİDE Püsküllüdür püsküllü Akayi daşlı dere Gemideyim gemide Ala gürgenin dalı Vura vura daşlara Ayağım yemenide Kız babandan mı galdı Çesuleyim sevduğum Gemici baba gemiyi eylet Yalan dünyanın malı O gözlere gaşlara Nişanlım var geride Giresun/Görele-Çavuşlu Rize Artvin-Şavşat

GEYDİM ÇARIKLARIM BAHÇALARDA GÜL BİTER Geydim çarıklarımı Bahçelerde gül biter Gel bağla bağlarını Gül biter bülbül öter Terk ettim gidiyorum Güzellerin bağında Bayburdun dağlarını Yapraksız meyva biter Bayburt Gümüşhane ÖRNEK TÜRKÜ SÖZLERİ

Güftelerin müzik eğitimine katkısı için şunlar söylenebilir:

Örneklerde görüldüğü gibi türkülerin birçoğunda verilmek istenen mesajlar kolaylıkla anlaşılabiliyor. Kişi kendi duygusunu anlatacak türküyü bu yörede bulabilir.

Türkü sözlerinin genel özelliği (nelerden etkilenerek oluştuğu, hangi konuları işlediği gibi) anlatılacaksa bu yöredeki sözlerinden faydalanılabilir. Buna göre müzik eğitimcilerimize yöre müziğindeki sözlere daha sık başvurmaları önerilebilir.

DOĞU KARADENİZ YÖRESİNDE KULLANILAN ÇALGILAR

Yörede kemençe, dilli kaval, davul ve zurna yaygın bir şekilde çalınmaktadır. Bunlardan kemençe ve dilli kaval’a daha çok Doğu Karadeniz’in kıyı şeridinde rastlanır. Bunun dışında yörede. akordeon (Artvin ve Rize), tulum (Artvin ve Rize), mey (Artvin, Bayburt ve Gümüşhane), armonika, tef, zilli maşa, darbuka, kaşık, dilli düdük, zil, güğüm ve dilsiz kaval’da çalınır. Bölge’nin bazı yerlerinde özel bir tavırla çalınan Bağlama ve ailesi birçok yörede çalınmaktadır.

Yörede çalgılarından kemençe, tulum ve dilli kaval’ın yapısal özelliği, hızlı ezgi icrasına çok uygundur. Yine bu çalgılarla çok sesli ezgi ircasıda mümkün olabilmektedir.

Karadeniz Kemençesi:

Doğu Karadeniz’in hareketli, heyecanlı, ezgi karakterlerini yansıtan çalgılarından birisi kemençedir. Yörede şenlik, düğün ve ortak muhabbetlerde çalınan kemençe, gövdesi (oyularak) sert ağaçtan (dut vb.) kapağı ise yumuşak (ladin vb.) ağaçtan yapılmış, üç telli ve yaylı bir çalgıdır. Zil (ince1), sağır (orta2), bam teli (kalın3) olarak adlandırılan kemençe telleri, dörtlü aralığa ( si-3. tel/mi-2. tel/la-1. tel) akortlanır. Kemençe icracısı, yayı her iki tele birden sürterek çalma veya bir tele dem (temel sesin sabit olarak tınlatılması) tuttururken, diğer telle ezgiyi çalmak suretiyle tek sesli bir ezgiyi iki sesli (çokseslilik özelliği) hale getirilebilir. Çalım sırasında genel olarak dörtlü aralıkla tınlayan iki seslilik tercihi, yöre halkının bu konuda gelenekselleşmiş beğenisine de işaret etmektedir.22

Tulum:

Tulum, Rize ve Artvin yöresinde sık çalınan bir müzik aletidir. Özellikle Artvin yöresinde horona ve bar oyunlarına eşlik için kemençe yerine tulum kullanılmaktadır.

Havalı üflemeliler grubuna giren tulum, şişirilmiş hayvan derisinden ve yan yana iki kamıştan oluşur. Her iki kamışın da beş perdesi vardır. Tulumun asıl bölümüne “gövde”, çifte kamışın yerleştiği boruya da “nav” denir. 23Tulum nefesle şişirilerek çalınır. Tulum, çalma tekniğine bağlı olarak, kamışın biri ezgiyi çalarken diğeri dem tutar veya ikinci bir ezgi partisini çalar; yada ezgi her iki kamışla birden çalınır. (Çokseslilik özelliği)

Dilli Kaval:

Dilli kaval, Doğu Karadeniz yöresinin hemen hemen her yerinde çalınan bir müzik aletidir. Kıyı şeridinde hareketli ezgiler çalan kaval, iç kesimlerde uzun hava ve ağıt türü ezgiler çalmaktadır. Dilli kaval genel olarak bir tane altta, yedi tane üstte olmak üzere sekiz perdeden (delikten) oluşur. Dilli kavalın iç çapı (1,2- 2,5 cm) ve boyutu(30-80 cm.) yörenin özel konumuna göre değişmektedir.

Dilli kaval Doğu Karadeniz’in bazı yörelerinde ‘‘horlatmalı’’ olarak (Çaykara Sürmene gibi) çalınır. Horlatılarak çalınan kavaldan temel ses, onun oktavı ve beşlisi aynı anda tınlamaktadır. ( temel ses-la, oktav-la, oktavın 5’lisi-mi)

22 Can KARAHAN, Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar,Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara 2002, s.99 23 Nida TÜFEKÇİ, Yurt Ansiklopedisi, 1982, Cilt:9, s.6427

ÇOKSESLİLİK YÖNÜNDEN DOĞU KARADENİZ MÜZİĞİ

Doğu Karadeniz, çoksesli yapıları içeren halk türkülerini bulma konusunda son derece elverişli bölge özelliği gösterir. Doğu Karadeniz Bölgesi bu nedenle hem yurt içinden hem de yurt dışından birçok araştırmacının bölgede yaptığı gezilere ve araştırmalara sıkça tanık olmuştur.24 Bu görüş paralelinde Prof. Sabri YENER’ de

“Türk Halk müziğinin dokusunda çalgıların yapısal özellikleri ve geleneksel çalınış biçimlerinden kaynaklanan yalın bir çokseslilik bulunmaktadır. Bağlama, kemençe, kaval, demli Türk Çiftesi, tulum ve kemane gibi çalgılarla çalınan ezgiler incelendiğinde söz konusu yalın çoksesliliğin daha çok, dörtlü, beşli ve sekizli gibi aralıklardan oluştuğunu, seslendirme sırasında bu aralıkların genellikle paralel (koşut) biçimde kullanıldığını görmekteyiz”25 demiştir. Bölgede yaygın olan Karadeniz kemençesi, tulum ve dilli kaval yöredeki çoksesliliğe katkıda bulunan çalgılardır. Kemençe’ye çoksesli özelliğini kazandıran temel özellikler: Tellerinin üç tane olması, akordunun kalından inceye doğru (si-3.tel, mi-2.tel, la-1.tel gibi) dörtlü aralığa göre yapılması; (Yapısal özellik) kemençe icracısının ezgiyi, iki tele aynı anda basmak koşuluyla, yayı her iki tele birden sürterek çalması yada kalın tel veya orta tellerden herhangi birine dem tuttururken diğer telle ezgiyi çalmasıdır. (Çalım tekniği) Kemençenin, çoksesli icrası ve ezgi süslemesine bir örnek olarak Giresun- Görele’den Osman Gökçe’nin kemençe ile çalıp söylediği “ Bu Gayda Yeni Gayda”26 adlı türküsü’nün notaları aşağıda gösterilmiştir. Türkünün giriş bölümüne bakalım:

24 Can KARAHAN, Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara 2002. s.97 25 Sabri YENER. Türk Müziğinde Çokseslilik, 4.İstanbul Türk Müziği Günleri, Türk Müziğinde Eğitim Sempozyumu, 15-16 Mayıs 1997, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1998, s.19 26 ‘‘Bu Gayda Yeni Gayda Türküsü’’nün notaları Can KARAHAN’ın Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar adlı Doktora Tezinden alınmıştır,s.101

Bu pasajda paralel dörtlüler oldukça yoğun ve ritmik bir şekilde kullanılmıştır. Bu türküde ana ezgi birinci telde süslenerek çalınmış, ikinci tel de ona eşlik etmiştir. 27 Bu çalınışla ezgiye dörtlü aralığa kurulu paralel sesler hâkim olmuştur. Böylece ezgi tek seslilikten kurtulup iki sesli bir hale gelmiştir. Yörede kemençe çalan mahalli sanatçılarda bu pasajlar farklı şekilde çalınır ve yorumlanır.

Yöre çalgılarından tulum’un çoksesliliğe katkıda bulunan yapısı içinse şunlar söylenebilir:

Tulum’un gövde kısmından başka, 5 perdeli ve birbirine bağlı iki kamışı vardır. Tulum icracısı, kamışlardan bir tanesiyle ezgiyi çalarken diğerine dem tutturur veya ikinci bir ezgi partisini çalar; yada her iki kamışla aynı ezgiyi çalar. Böylelikle teksesli bir ezgi çoksesli hale getirilir.

Prof. Sabri YENER ’de tulumunda içinde yer aldığı bazı çalgılar için ‘‘Birisiyle dem tutup diğeriyle ezginin çalındığı iki borudan oluşan Demli Türk Çiftesi ile çoğu kez sürekli bir sesin ezgiye eşlik ettiği bir çalgı olan tulum ve kemane de yalın bir çokseslilik özelliği gösteren halk çalgılarımızdandır.’’ 28 demiştir.

27 Can KARAHAN, Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar,Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara 2002, s. 101 28 Sabri YENER, Türk Müziğinde Çokseslilik, 4.İstanbul Türk Müziği Günleri, Türk Müziğinde Eğitim Sempozyumu, 15-16 Mayıs 1997,T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1998.s.23-24 (Hemşin Türkülü Oyunu’nun notaları da buradan alınmıştır)

Tulumun icra sırasındaki bu çoksesli özelliğini aşağıda “Hemşin Türkülü Oyunu’nun” notalarında görebiliriz.

Dilli Kaval, doğrudan üflenerek (teksesli ezgi) çalınabildiği gibi horlatma denilen bir teknikle de çalınır. Horlatılarak çalınan kavaldan temelde oktav ve beşli gibi seslerin(temel-la, oktav-la, 5’li-mi) aynı anda duyulması Dilli kaval’ın çoksesli icrasına bir örnektir.

‘‘ Muzaffer Sarısözen Türk Halk Musikisi Usulleri adlı kitabında bu tür kaval çalanlar için, halk arasında ‘‘kavalı horlatıyor’’ yada ‘‘kavalı sızlatıyor’’ dendiğini belirtmektedir.’’29 Aşağıda notası verilen“Allı Durna Halay Havası” dilli kavalla horlatılarak çalınmıştır:

Yöre müziğindeki çokseslilik unsurunun, müzik eğitiminde kullanılabilirliğine ilişkin şunlar söylenebilir:

Müzik eğitiminin her kademesinde, Karadeniz kemençesi, tulum, dilli kaval gibi çalgılar kullanılarak, çoksesliliğin temel özellikleri (4’lü aralık duyumu, dem

29 Sabri YENER, Türk Müziğinde Çokseslilik,4.İstanbul Türk Müziği Günleri, Türk Müziğinde Eğitim Sempozyumu, 1997. Ankara 1998.s.23 (Allı Durna Halay Havasın’ın notaları da buradan alınmıştır) tutularak ezgilere eşlik gibi) öğrencilere anlatılabilir. Yöre çalgılarının gerek yapısal özelliği, gerekse çalınış tekniğine bağlı olarak teksesli bir ezgi çoksesli hale getirilebilir. Bu enstrümanlarla örnek eserler çalınması, öğrenciye ilk aşamada bir çokseslilik duyusu kazandırır ayrıca bu tip örneklerle kişiye çoksesli ezgi yapıları da kavratılabilir. Ayrıca öğretilecek ezgilerin söz konusu enstrümanlarla çalınması da öğrencinin eser icrasını kolaylaştırıcı bir yöntem olabilir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Doğu Karadeniz müziği, genel yapısı itibariyle hep dikkat çekmiş ve birçok araştırmaya konu olmuştur. Yöre müziği birçok usul kalıbını (7, 8, 9, 10, 14, 21 zamanlı usuller gibi) içerisinde barındırır. Bu usullerden yedi zamanlı dokuz zamanlı usuller adeta Doğu Karadeniz kıyı şeridinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Ezgilerin çoğunda hızlı tempolar (Presto,allegro gibi) hakimdir. Yöreler kendilerine yakın olan bölgelerle etkileşim halindedir. Dolayısıyla yöre müziklerinin genel yapısı, bulunduğu coğrafi konuma göre değişmektedir.

Yöre müziğinde ezgilerin süsleme yapılarak çalınması, yöre icracıları tarafından alışılagelmiş bir durumdur. Ayrıca yöredeki sanatçılar, aynı eseri birbirlerinden farklı şekilde icra ederler. Yörede kullanılan bazı çalgıların yapısı ve çalınış tekniği sebebiyle ezgilerde yalın bir çokseslilik (iki sesli) mevcuttur. Yöredeki çoksesli ezgi duyumu da halk tarafından benimsenmiş durumdadır. Türkülerin birçoğunda yöre ağzı (Bubani, sevduceğum gibi) kullanılmaktadır. Sonuç olarak yöre müziğinin müzik eğitimine sağlayacağı katkılar kısaca şöyle özetlenebilir:

Doğu Karadeniz yöre müziğinde yer alan bazı usul kalıpları (7, 9, 14, 21 zamanlı gibi) usul öğretiminde kullanılabilir. Hızlı tempoların (Presto, allegro gibi) kavratılmasında bu yöre ezgilerinden faydalanılabilir. Tulum, kemençe, dilli kaval gibi enstrümanlarla örnek eserler çalınması, öğrenciye ilk aşamada bir çokseslilik duyusu kazandırır ayrıca bu tip örneklerle kişiye çoksesli yapılarda kavratılabilir. Söz konusu yöre çalgılarının yapısal özellikleri ve çalış tekniklerine yönelik inceleme yapılması, bunlarla ilgili daha çok metot üretilmesi, müziğimize yeni kazanımlar sağlayacaktır. Son olarak müzik eğitimcilerimize Doğu Karadeniz müziğinden daha çok faydalanmaları önerilebilir. KAYNAKLAR

CİHANOĞLU, Selim. “Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Oynanan Horonlar, Karşılamalar, Barlar ve Halaylar”, T.C. Trabzon Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Efsane Reklamcılık ve Yayıncılık, 1.Basım, İstanbul, Aralık – 2004 s.30-206

CİHANOĞLU, Selim. “Kemençe Metodu”, Tümay Matbaacılık, 2.Baskı, İstanbul, Ağustos-2002, s.124-127

ÇAKAN, İlker. “Karadeniz Bölgesi”,Özkan Matbaacılık Sanayi, 1.Basım, Ankara, 1994 s.59-640

EKİCİ, S. Giresun ili Halk Müziği Üzerine Bir İnceleme, “Türk Halk Kültüründen Derlemeler”, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara,1992 s.36 ; KARAHAN, Can.”Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar”, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, Haziran -2002 s.83- 112

KARAHAN, Can.”Türk Halk Müziğinde Çoksesli Unsurlar”, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, Haziran -2002 s.83- 112

TÜFEKÇİ, Nida. “Yurt Ansiklopedisi”, Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1982, Cilt:2 s. 735-1512.

TÜFEKÇİ, Nida. “Yurt Ansiklopedisi”, Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1982, Cilt:5 s. 3087-3864.

TÜFEKÇİ, Nida. “Yurt Ansiklopedisi”, Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1982, Cilt:9 s. 6223-7000.

TÜFEKÇİ, Nida. “Yurt Ansiklopedisi”, Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1982, Cilt:10 s.7007-7828. YAZICI, Mustafa. “Trabzon’dan Kemençe-Horon, Davul-Zurna ve Türkü Kültürü”, Araştırma İnceleme, Eser Ofset Matbaacılık, Trabzon, 1993,s.13

YENER, Sabri. “Türk Müziğinde Çokseslilik, 4. İstanbul Türk Müziği Günleri”, Türk Müziğinde Eğitim Sempozyumu, 15-16 Mayıs 1997, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1998, s.16-24.